depresyon depresyon uz.dr. fatma gökşin cİhan
DESCRIPTION
Depresyon DEPRESYON Uz.Dr. Fatma Gökşin CİHAN. Plan:. Ruh sağlığında yakın tarihçe Depresyon tanı kriterleri Özel gruplar Tedavi seçenekleri Ne zaman sevk edelim. NEDEN DEPRESYON?. Ruh sağlığında yakın tarihçe. - PowerPoint PPT PresentationTRANSCRIPT
Depresyon
DEPRESYONDEPRESYON
Uz.Dr. Fatma Gökşin CİHAN
Plan: Ruh sağlığında yakın tarihçe Depresyon tanı kriterleri Özel gruplar Tedavi seçenekleri Ne zaman sevk edelim
NEDEN
DEPRESYON?
Ruh sağlığında yakın tarihçe 1998 yılında Kopenhag’da yapılan 48. Avrupa Bölge Komitesi
toplantısında “herkes için sağlık” yaklaşımı olgunlaştırılarak “Sağlık 21” başlığıyla 21’inci yüzyıl için sağlık alanında 21 hedef belirlenmiştir.
6. hedef ruh sağlığının geliştirilmesi olarak belirlenmiştir. Bu başlığın altında ruh sağlığı ile ilgili “2020 yılına kadar insanları psikososyal iyilik halinin geliştirilmesi ve ruh sağlığı sorunu olan insanların ulaşabileceği daha kapsamlı hizmetlerin oluşturulması gerektiği” belirtilmiş ve alt hedefler olarak da:
− Sağlığı kötü yönde etkileyen ruh sağlığı sorunlarının prevalansının azaltılması ve insanların stresli yaşam olayları ile başa çıkabilme yeteneğinin arttırılması gerektiği,
− Halen yüksek intihar hızlarına sahip ülkelerde ve nüfus gruplarında intihar hızının en az üçte bir oranında azaltılması gerektiği belirlenmiştir.
İntihar bütün dünyada önemli halk sağlığı sorunları arasındadır. İntihar oranı, ülkeler arasında her 100 bin kişide 3 ile 45 arasında değişmektedir.
İntihar girişimi biyolojik, genetik, psikolojik, sosyolojik ve çevresel faktörler sonucu ortaya çıkmaktadır.
İntihar dünya genelinde 15-19 yaş grubundaki gençlerin ölüm sebebinin ilk beş nedeni arasında yer almaktadır.
Yapılan araştırmalar intihar girişiminde bulunan kişilerin büyük çoğunluğunun depresyon gibi tanı konabilir bir ruhsal bozukluğu olduğunu göstermektedir.
İntihar girişiminde bulunan hastaların %40-60’ı bu girişiminden önceki ay içerisinde bir hekime başvurmaktadır ve pek çoğu psikiyatri uzmanı yerine aile hekimini tercih etmektedir. Bu sebeple intiharı önlemede birinci basamak sağlık çalışanları çok önemlidir.
Birinci basamak çalışanları intihara yakın kişileri belirlemek, tanımlamak ve yönetmek konusunda en etkili konumdadır. Bu kişileri tanıma, değerlendirme, yönetme ve sevk etme intiharı önlemede en önemli adımdır.
2006 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından, DSÖ’nün ruh sağlığı politikaları ile ilgili önerdiği 7 modülü esas alan “Ulusal Ruh Sağlığı Politikası” metni yayınlanmıştır:
Ruh sağlığı sisteminin toplum temelli olması, genel sağlık sistemine ve birinci basamağa entegre edilmesi,
Toplum temelli rehabilitasyon çalışmalarının yapılması,
Ruh sağlığı alanına ayrılan paranın arttırılması, Ruh sağlığı hizmetlerinin kalitesinin arttırılması, Ruh sağlığı alanı ile ilgili yasaların çıkarılması, Damgalamaya karşı hasta haklarının savunulması, Ruh sağlığı alanında eğitim, araştırma ve insan
gücünün arttırılması.
Ulusal Ruh Sağlığı Eylem planı Ulusal düzeyde hastalık yükü nedenlerinin temel
hastalık gruplarına göre dağılımı yapıldığında, kardiyovasküler hastalıklardan sonra %19 ile ikinci sırada psikiyatrik hastalık grubunun yer aldığı görülmektedir.
Hastalık yükünün hesaplanmasında kullanılan “İşlevsizliğe Adapte Edilmiş Yaşam Yılları (Disability Adjusted Life Years - DALY)” tanımının alt bileşenleri olan “Ölümle Kaybedilen Yaşam Yılları (Years of Life Lost - YLL)” ve “Özürlülükle Kaybedilen Yaşam Yılları’na (Years Lost with Disability - YLD)” bakıldığında, en fazla YLD’ye neden olan temel hastalık gruplarında ilk sırayı psikiyatrik hastalıkların aldığı görülmektedir.
Ulusal Ruh Sağlığı Eylem planı Cinsiyete göre YLD’ye sebep olan ilk 20
neden arasında erkeklerde beş psikiyatrik hastalığın, kadınlarda dört psikiyatrik hastalığın (1.sırada unipolar depresyon olmak üzere) yer aldığı görülmektedir.
Özürlülükle Kaybedilen Yaşam Yıllarının (YLD) dağılımı (2004)Erkek Kadın
Osteoartrit 1 Unipolar depresif bozukluklar
Unipolar depresif bozukluklar 2 Demir eksikliği
Alkol kullanımı bozuklukları 3 Osteoartrit
Yetişkinlikte işitme kaybı 4 KOAH
Serebrovasküler Hastalıklar 5 Maternal durumlar
KOAH 6 Yetişkinlikte işitme kaybı
Perinatal nedenler 7 Perinatal nedenler
Demir eksikliği 8 Romatoid artrit
Şizofreni 9 Serebrovasküler Hastalıklar
Diabetes Mellitus 10 Migren
Ülkemizde 100 bin kişiye düşen ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı sayısı 2,20’dir. DSÖ Avrupa bölge ülkeleri içinde en az ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı oranına sahip olan ülke Türkiye’dir.
Ülkemizde 100 bin kişiye düşen sağlık alanında aktif çalışan psikolog sayısı 1,85’dir.
Bunun için intihara zemin hazırlayan en yaygın bozukluklar arasında olan depresyon gibi bozuklukların tedavisinin birinci basamakta da yürütülmesi gerekmektedir.
İsveç’te aile hekimlerine depresyonun tanı ve tedavisi konusunda eğitim verilmesiyle intiharın azaldığı tespit edilmiştir.
Gotland eğitim programı:
İsveç'in Gotland adasında 60.000 yerli nüfusa 18 aile hekimi
Kırsal bir alana göre yüksek intihar oranı/ düşük antidepresan reçeteleme.
1980'lerin başında aile hekimlerine yönelik 2 yıl sürdürülen yapılandırılmış bir eğitim programı başlatıldı
Tekrarlanan 2 günlük kurslara ve tartışmalarla interaktif bir program
3 yıl içinde intihar oranında üçte ikilik bir düşüş Yerel psikiyatri kliniğinde depresyon tedavisi gören
hasta sayısı %30 civarında azalırken antidepresan ilaç reçete oranı oldukça artmıştır.
Bu örnekten alınacak önemli bir ders ise, programın etkisinin sonraki yıllarda kaybolduğudur. Programın tekrarlanması gerekmiştir.
Major depresyonla birinci basamağa başvuranların tanınma oranları (Wittchen ve ark. 2003)
Dünya Sağlık Örgütü’nün 1988 yılında 11 ülkede, “Ruh Sağlığı Hizmetine Ulaşım Yolları Görüşme Formu” kullanarak yaptığı araştırmada ruhsal yakınmalarla ilgili ilk başvurunun Avrupa ülkeleri ve Küba’da ağırlıkla aile hekimlerine, Kenya’da psikiyatri dışı uzmanlara, Hindistan ve Pakistan’da ruh sağlığı birimlerine, Endonezya’da ise geleneksel tedavicilere yapıldığını göstermiştir.
Aile hekimliği uygulamasında hekim-hasta ilişkisinin daha uzun süreli ve yakın olduğu
düşünüldüğünde ruh sağlığı hastalarına hizmetin birinci basamakta verilmeye başlanması ve gerek olduğunda ikinci veya üçüncü basamağa sevki daha uygundur.
Birinci basamağa başvuran hastaların yaklaşık %10’u depresyon tanısı alacak düzeyde yakınmalar gösterir.
Tüm depresyon vakaların %85’i birinci basamakta tedavi edilebilecek nitelikte olan hafif ve orta derecede depresyon düzeyindedirler.
Uygun tedavi ile de vakaların %75-80’i tamamen düzelmektedir.
Birinci basamak sağlık hizmetinde depresyon hastalarının %50’ye yakınının fark edilemediği saptanmıştır
Bunun en önemli nedeni ise hastaların psikolojik semptomlarla değil, özellikle kronik ağrı, bitkinlik ve uyku sorunları gibi somatik semptomlarla başvurmalarıdır.
Ayrıca birçok depresyon hastasında aynı zamanda, semptomları depresyonda da görülebilen tıbbi sorunlar vardır
Son yıllarda yapılan geniş toplum kaynaklı çalışmada bir ya da daha fazla fiziksel hastalığı
olanların yaklaşık %4’u, hiçbir fiziksel hastalığı olmayanların ise %2,8’i majör depresyon
tanısı almıştır
Tanı sürecinde biraz titiz olunması önerilir, çünkü: Depresif duygudurumu kolay fark edilmeyebilir Hastanın davranışında retardasyon tespit
edilebilir Hasta, kendi hakkında pek bir şey söylemeyebilir Diğer taraftan, maskeli depresyon hastaları,
endişeli ve konuşkan hipokondriyaklar olabilir Hasta, semptomlarının(duygudurumunu düşüren)
farkında olmayabilir; ama geriye doğru baktığında fark edebilir
Vizit sırasında hastayı gözlemek, belirti ve semptomları tespit etmekte yararlı olabilir:
Depresif görünümde, göz teması az, bakımsız mı?
Mutsuz ya da çaresiz mi görünüyor? Ağlıyor mu? Anksiyete ya da ajitasyon belirtisi var mı?
Ayrıca şunlara da bakılması önerilir: Hastanın, uyku bozukluğuyla ilgili şikayeti var ml? Zihinsel ve fiziksel etkinliğinde düşüş var
mı? İştah kaybı var mı? Akşamları, semptomları bir dereceye kadar
azalıyor mu?
Tarama ve tanı testleri Amerikan Koruyucu Hizmetler Görev Birliği 1.basamak
hekimlerin erişkin hastaları rutin olarak taramasını önermektedir(öneri derecesi B).
Tarama için 2 önemli soru sorulur: 1- Son iki haftada, kendinizi bitkin, çökkün ya da
umutsuz hissettiniz mi ? 2- Son iki hafta boyunca, daha önce yaptığınız şeylere
karşı ilginizde ve aldığınız zevkte bir azalma oldu mu?
WHO-5 Major Depresyon Envanteri (ICD 10) Hamilton Beck
21
SORUSORU ÖLÇÜTÖLÇÜT TANI İNDİKASYONLARITANI İNDİKASYONLARI
Son zamanlarda uykunuz Son zamanlarda uykunuz nasıl?nasıl?
Uyku Uyku değişikliklerideğişiklikleri
Başlangıç uykusuzluğu:2 haftadır birçok Başlangıç uykusuzluğu:2 haftadır birçok gece 20+ dk.gece 20+ dk.
Uyku sürdürmede zorluk. 2 haftadır birçok Uyku sürdürmede zorluk. 2 haftadır birçok gece, gecede 20 dk.dan uzun uyanma. gece, gecede 20 dk.dan uzun uyanma.
Sabah erken uyanmaSabah erken uyanma
İştahınız nasıl? Yemekten İştahınız nasıl? Yemekten zevk alıyor musunuz? Kilo zevk alıyor musunuz? Kilo alıyor musunuz? Kilo alıyor musunuz? Kilo veriyor musunuz? Aynı veriyor musunuz? Aynı kiloda mısınız?kiloda mısınız?
İştah ve vücut İştah ve vücut ağırlığıağırlığı
1 ayda istemsiz olarak vücut ağırlığının 1 ayda istemsiz olarak vücut ağırlığının %10 artması ya da azalması.%10 artması ya da azalması.
Hoşuna giden bazı yiyecekleri Hoşuna giden bazı yiyecekleri düşünebilmesi gerekir.düşünebilmesi gerekir.
Enerjiniz nasıl? Yapmanız Enerjiniz nasıl? Yapmanız gereken işleri yapabiliyor gereken işleri yapabiliyor musunuz?musunuz?
EnerjiEnerjiGerekli işleri yapamama majör depresyon Gerekli işleri yapamama majör depresyon bozukluğu ölçütünü karşılar.bozukluğu ölçütünü karşılar.
Eğlenmek için ne Eğlenmek için ne yapıyorsunuz? Hobiler? yapıyorsunuz? Hobiler? Eskiden nasıldı? Eskiden nasıldı?
İlgi ve libidoİlgi ve libidoİlgisini çeken etkinlikleri tanımlayamaması İlgisini çeken etkinlikleri tanımlayamaması bile MDB ölçütlerini karşılar. Eğlence ile bile MDB ölçütlerini karşılar. Eğlence ile ilgisi olması gerekmez.ilgisi olması gerekmez.
Cinsel isteğiniz nasıl?Cinsel isteğiniz nasıl? Cinsel ilgide-eylemde değil- değişiklik MDB Cinsel ilgide-eylemde değil- değişiklik MDB ölçütlerini karşılar.ölçütlerini karşılar.
SORUSORU ÖLÇÜTÖLÇÜT TANI İNDİKASYONLARITANI İNDİKASYONLARI
Konsantrasyonunuz nasıl?Bir Konsantrasyonunuz nasıl?Bir telefon numarası söylesem telefon numarası söylesem rakamları geriye sayabilir rakamları geriye sayabilir mısınız?mısınız?
KonsantrasyonKonsantrasyon
6 basamak ileri doğru 4 basamak 6 basamak ileri doğru 4 basamak geriye doğru sayabilir. Belirlenmiş geriye doğru sayabilir. Belirlenmiş durum olmasa da okuyamama veya durum olmasa da okuyamama veya bir görüşmeyi izleyememe MDB bir görüşmeyi izleyememe MDB ölçütlerini karşılar.ölçütlerini karşılar.
Kendiniz için ne Kendiniz için ne hissediyorsunuz? Herhangi hissediyorsunuz? Herhangi bir şey için özellikle suçluluk bir şey için özellikle suçluluk duyuyor musunuz?duyuyor musunuz?
Kendine değer Kendine değer verme ve verme ve yoğun suçluluk yoğun suçluluk duygularıduyguları
Yetersizlik ve değersizlik duyguları Yetersizlik ve değersizlik duyguları MDB ölçütlerini karşılar. MDB ölçütlerini karşılar.
Yoğun ve nedensiz suçluluk MDB Yoğun ve nedensiz suçluluk MDB ölçütlerini karşılar. ölçütlerini karşılar.
Size başkası tarafından Size başkası tarafından yavaşladığınız ya da yavaşladığınız ya da hızlandığınız söylendi mi?hızlandığınız söylendi mi?
Psikomotor Psikomotor hızlanma ya da hızlanma ya da yavaşlamayavaşlama
Hastanın ya da başka birinin Hastanın ya da başka birinin bildirmesi MDB ölçütlerini karşılar. bildirmesi MDB ölçütlerini karşılar.
Letarji, düz duygulanım veya Letarji, düz duygulanım veya ajitasyon ve rahatsızlığın gözlenmesi ajitasyon ve rahatsızlığın gözlenmesi MDB ölçütlerini karşılar. MDB ölçütlerini karşılar.
Bana sizin tanımladığınıza Bana sizin tanımladığınıza benzer şeyleri söyleyen bazı benzer şeyleri söyleyen bazı kişilerin bazen ölme ve ölüm kişilerin bazen ölme ve ölüm üzerine ve ya kendileri veya üzerine ve ya kendileri veya bir başkasına zarar verme bir başkasına zarar verme düşüncelerinin de olduğunu düşüncelerinin de olduğunu gördüm. Bu sizin için de gördüm. Bu sizin için de geçerli mi?geçerli mi?
Ölüm, ölmek Ölüm, ölmek ve intihar ve intihar düşünceleridüşünceleri
Edilgen de olsa ciddi ölüm Edilgen de olsa ciddi ölüm düşünceleri MDB ölçütlerini karşılar. düşünceleri MDB ölçütlerini karşılar.
İntihar düşüncelerinin girişim ve plan İntihar düşüncelerinin girişim ve plan açısından tam olarak incelenmesi açısından tam olarak incelenmesi gerekir.gerekir.
DEPRESİF SEMPTOMLARA YOL AÇAN
KRONİK HASTALIKLAR
KardiyovaskülerKardiyovasküler Kronik AğrıKronik Ağrı
Bağışıklık Sist. Hst.larıBağışıklık Sist. Hst.ları
Metabolik/Endokrin Metabolik/Endokrin DurumlarDurumlar
Dejeneratif HastalıklarDejeneratif Hastalıklar
NeoplazmNeoplazm
- KAHKAH- KKYKKY- AnemiAnemi- İnmeİnme- Vasküler DemansVasküler Demans
- FibromiyaljiFibromiyalji- Reflek sempatik Reflek sempatik distrofidistrofi- Bel AğrısıBel Ağrısı- Kronik Pelvik AğrıKronik Pelvik Ağrı- Kemik ve Kemik ve hastalıkları ile ilgili hastalıkları ile ilgili ağrıağrı
- Presbiyopi,Presbiyopi,- Presbikuzi,Presbikuzi,- Alzheimer hast.,Alzheimer hast.,- Parkinson hast.Parkinson hast.- Huntington hast.Huntington hast.
-- HIVHIV- MSMS- SLESLE- SarkoidozSarkoidoz
- MalnütrisyonMalnütrisyon- Vitamin EksiklikleriVitamin Eksiklikleri- Hipo/hipertiroidiHipo/hipertiroidi- Addison Hast.Addison Hast.- DMDM- Hepatik hastalıklarHepatik hastalıklar- Elektrolit boz.Elektrolit boz.- Asit/baz boz.Asit/baz boz.- KOAH veya astımKOAH veya astım
İnfeksiyon Hastalıklarıİnfeksiyon Hastalıkları
- HipoksiHipoksi- Pankreas kanseriPankreas kanseri- SSS neoplazmlarıSSS neoplazmları- Her türlü neoplazmHer türlü neoplazm
DEPRESYONA
SEBEP
OLABİLECEK
İLAÇLAR
Kardiyovasküler İlaçlarKardiyovasküler İlaçlar HormonlarHormonlar
Anti-kanser İlaçlarAnti-kanser İlaçlarAntiinflamatuar Antiinflamatuar
Antienfektif İlaçlarAntienfektif İlaçlar
PsikotropiklerPsikotropikler
DiğerleriDiğerleri
- ACEACE inhibitörleriinhibitörleri- Alfa Metil DopaAlfa Metil Dopa- KlonidinKlonidin- DijitalDijital- GuanetidinGuanetidin- PropanololPropanolol- RezerpinRezerpin- Tiazid diüretiklerTiazid diüretikler
- Anabolik steroidlerAnabolik steroidler- ACTH ve ACTH ve glukokortikoidlerglukokortikoidler- GNRH agonistleriGNRH agonistleri- Oral kontraseptiflerOral kontraseptifler
- BenzodiyazepinlerBenzodiyazepinler- NöroleptiklerNöroleptikler
- SikloserinSikloserin- BaklofenBaklofen- DisülfiramDisülfiram- EtambutolEtambutol- İnterferonİnterferon- MetoklopramidMetoklopramid- Nonsteroid Nonsteroid antiinflamatuar antiinflamatuar ilaçlarilaçlar- SulfonamidSulfonamid
- Amfetamin Amfetamin yoksunluğuyoksunluğu- AntihiperlipidemikAntihiperlipidemik- Simetidin-ranitidinSimetidin-ranitidin- Kokain yoksunluğuKokain yoksunluğu- LevodopaLevodopa- L-dopaL-dopa- MetildopaMetildopa- TopiramatTopiramat
Depresyon kronik ve tekrarlayan birhastalıktır ve önemli bir ölüm ve kısıtlılıkriski taşır. Bir Aile Hekimine başvuran hastaların
yaklaşık onda birinde depresyon vardır Kadınlarda, yaşlılarda, işsizlerde, yalnız
yaşayanlarda ve bir depresif epizot geçirmiş olanlarda risk daha yüksektir.
Depresyon hastalarının onda 1-2’si intihar eder
Depresif bozukluklar ve yüksek mortalite arasında özellikle yaşlı popülasyon içinde,kanıtlanmış bir ilişki vardır.
Araştırmalar depresif semptomların, aralarlnda artrit, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, diabetes mellitus, koroner arter hastalığı ve hipertansiyonun da bulunduğu birçok medikal hastalığa kıyasla daha fazla kısıtlılıktan sorumlu olduğunu
göstermektedir.
Depresif hastalarda psişik ve somatik semptomlar:
Zayıf Bellek Dikkat ve
konsantrasyonun azalması Psikomotor ajitasyon ya
da retardasyon Uyku düzeninde değişme Gün içinde duygudurum
değişiklikleri İştahta değişme Kilo kaybı ya da alımı Libido kaybı
Baş ağrısı Göğüs ağrısı/sırt ağrısı gibi
farklı yerlerde ağrılar Kaşıntı Cilt kuruluğu Görme duyusunda
zayıflama Taşikardi Konstipasyon Sık idrara çıkma ihtiyacı
DEPRESYON TANISI (ICD-10)
ICD-10'da depresyon tanı kodu F32 ile başlar Hafif, orta ve şiddetli depresifepizotlar halinde derecelendirilirken somatiksendromun veya psikotik semptomların varolup olmamasına göre nitelendirilir. İnatçı hafif depresyon distimi olarak sınıflandırılır
DEPRESYON TANISI (ICD-10)
Tanı için genellikle 2 haftalık bir süregerekmektedir ama semptomların özellikleşiddetli olması ve başlangıcının hızlı olması,2 haftadan daha kısa bir süre içinde bir tanı konmasını sağlayabilir. Semptomlar sıkıntıya yol açabilir vegenellikle bir dereceye kadar işlevleri(kişinin sıradan işlerini ya da aktivitelerini)engelleyebilir.
DEPRESYON TANISI (ICD-10)
Depresif epizot varlığının saptanabilmesiiçin ICD-10 kriterlerinin A grubundan en aziki semptomun ve B grubundan ikisemptomun var olması gerekir. Melankolik, yaşamsal, biyolojik olarak da adlandırılan somatik sendromuntanınabilmesi için de C grubundaki belirti vesemptomlardan dördü var olmalıdır
A. Tipik Depresyon Semptomları(en az 2) Depresif duygu durumu İlgi ya da zevk kaybı Enerji ya da ilgi azalmasıB. Diğer depresyon semptomları (2 adet) Konsantrasyon ve dikkat azalması Öz saygı azalması, özgüven azalması Suçluluk ve değersizlik duygusu Geleceğe ilişkin kötümserlik Kendi kendine zarar verme ya da intihar
düşünceleri ya da eylemleri Uyku bozuklukları İştah azalması
C. Somatik semptomlar (4 adet) İlgi kaybı ya da normalde zevk veren
aktivitelerden zevk almamak Normalde hoşa giden ortamlara ya da olaylara
karşı duygusal tepkisizlik Sabahları olağan uyanma saatinden 2 saat ya
da daha uzun süre önce uyanmak Sabahları daha kötü olan depresyon Açık psikomotor retardasyon ya da ajitasyona
ilişkin objektif belirti Dikkat çekici iştah kaybı Kilo kaybı Dikkat çekici libido kaybı
Depresyon tanısı koymak neden zordur?
Aile Hekimlerinin yeterli klinik psikiyatri eğitimi almamış olması
Birinci basamak hizmeti verilen kurumlarda tam mental durum değerlendirmesi yapacak zaman olmaması
Hasta ile doktor iletişimindeki kültürel farklılıklar ve zorluklar
Depresyonun yaşam olaylarına " normal bir tepki " olduğu görüşü
Etiketlemekten kaçınmak amacıyla depresyon tanısı koymamak
Depresyon tanısı koymak neden zordur?
Birinci basamak sağlık hizmetlerine başvurarak yardım arayışında olan hastalarda depresif bozukluğun atipik klinik bir tablo sergilemesi
Depresyon ve somatik hastalıkların bir arada bulunması Depresyon ile alkol ve madde bağımlılığının bir arada
bulunması Depresyon ile anksiyete bozukluklarının bir arada
bulunması Depresyon ile demansın bir arada bulunması Yaşlı kişilerde depresif semptomların yanlış bir şekilde
yaşlanmaya atfedilmesi
Yaşlılarda depresyon Ülkemizde yapılan tarama çalışmalarında
prevalans %26.1- 48.1 arasında bildirilmiştir. 65 yaş üzerinde depresyon insidansı fiziksel sağlık sorunlarının derecesiyle doğru orantılı olarak artar ancak ileri yaş depresyonuna %70-90 oranında tanı konamadığını bildirilmektedir.
Yaşlı hastalardaki somatik semptomlar, genç hastalardakinden de fazladır.
Yaşlı hastalarda, bellek zayıflığı ve bilişsel işlevlerin gerilemesi, depresyonun tanınmasını daha da zorlaştırır ve demans ya da" sadece yaşlılık " olarak görülmesine neden olabilir.
Yaşlılarda depresyon Tanı koymada önemli bir zorluk, depresyon
semptomlarının araştırılmadığı takdirde somatik yakınmaların arasında gözden kaçmasıdır. Bu nedenle hastanın daha sık görüldüğü ve takip edilebildiği birinci basamak ortamında görüşme sırasında depresyon semptomlarının sorgulanması ve tanınması yaşlı sağlığı açısından büyük önem taşır
Depresif duygudurumu, asıl şikayet olarak pek belirtilmese de, yaşlı hastalarda bariz depresif algılama ve şiddetli ajitasyon daha yaygındır ve bu hastalar şiddetli uykusuzluktan daha çok yakınırlar.
İntihar fikirleri pek ifade edilmez ama başarılı intihar girişimleri daha sık görülür.
Kış Depresyonu Sonbahar ve kış aylarında sıktır Ekvatordan uzaklıkla doğru orantılı Ocak ve Şubat aylarında en sık Kadın ve gençlerde Fazla uyuma, uyanık kalmakta güçlük, oburluk ve
sonbahar ve kış aylarında kilo artışı Aşırı yorgunluk hissetme, normal yaşam düzenine
uymakta zorluk İrritabiliteye eşlik eden depresyon(üzüntülü hissetme,
duyguların kaybı, apati); Sosyal ilişkilere ilgisiz olma, eğlenceli aktivitelere ilgi
duymama Semptomların ilkbahar ve yaz aylarında düzelmesi
Kış Depresyonu Mevsimsel afektif bozukluk Güneş ışığından daha fazla faydalanma Işık terapisi Psikoterapi Antidepresanlar
Kadın ve depresyon
Kadınlarda depresyon başlangıç yaşı daha erken olmakta, daha kronik ve yineleyici olarak seyretmekte, depresyon süresi daha uzun olmakta ve hastalık daha ciddi seyretmektedir.
Erkeklerle karşılaştırıldığında, kadınların daha fazla sayıda depresif belirtileri bulunur ve belli bir ağırlık seviyesinde yaşanan öznel huzursuzluk daha yüksek düzeydedir.
Kadın ve depresyon Uyku düzeninde bozulmalar, psikomotor gerilik,
değersizlik ya da suçluluk duyguları, anksiyete ve somatizasyon gibi özgül belirtilerden kadınlar daha fazla yakınmaktadırlar.
Kadınlar daha sık hipersomni, hiperfaji, karbonhidrat tüketiminde artış ve kilo alımı gibi atipik ya da ters vejetatif belirtilerle başvurabilirler.
Kadınlar üç kat daha fazla intihar girişiminde bulunurlar, ancak bu intiharların ölümle sonuçlanması erkeklerde daha sıktır.
Premenstruel sendrom ve premenstruel disforik bozukluk Premenstruel Sendrom (PMS), doğurganlık
çağındaki kadınları etkileyen, biyolojik, psikolojik ve sosyal bileşenleri olan psikonöroendokrin bir bozukluktur.
Tanı koymak için belirtilerin son bir yıl içinde adetlerin bir çoğunda olması gerekir.
Belirtiler adet döngüsünün geç luteal evresinde ortaya çıkar, kanamanın başlaması ile birlikte kısa zamanda ortadan kalkar.
Premenstruel sendrom ve premenstruel disforik bozukluk Belirgin depresif duygudurum Bunaltı Duygudurum değişiklikleri İrritabilite Öfke İlgi ve zevk azlığı Konsantrasyon güçlüğü Enerji azlığı Letarji İştah azlığı veya artması Uyku değişiklikleri Değişik fiziksel yakınmalar (baş ağrısı, şişkinlik
hissi, gaz gibi) belirtiler olur.
Premenstruel sendrom ve premenstruel disforik bozukluk
PMS, adet gören kadınlarda %30-85 oranında görülmektedir. Premenstruel Disforik Bozukluk (PMDB), PMS’nin şiddetli bir formu ya da alt grubudur ve %3-9 oranında görülür
PMDB tanısı için ileriye dönük izlemede en az 2 ay yinelemesi ve belirtilerin işlevsellikte belirgin bozulma yapması gerekmektedir.
PMDB tanısı alanlarda yaşam boyu depresyon görülme sıklığı %30-70 arasındadır. PMDB tanısı olan kadınlar diğer üreme ile ilgili olaylarda da depresyon geçirme açısından risk altındadır.
Gebelik sırasında depresyon Geleneksel olarak gebelik, kadınların depresyon
ve diğer psikiyatrik bozukluklardan korunduğu, bir ruhsal iyilik hali olarak görülmektedir.
Gebe kadınlarda major depresyon oranları %4-16 arasındadır.
Gebelik sırasında depresyon icin en iyi tanımlanmış risk faktörü, geçmişte bir duygudurum bozukluğu öyküsüdür. Ailesinde depresyon öyküsü olanlarda, genç annelerde, çok çocuklu olanlarda, istenmeyen gebelikte, sosyal desteği yeterli olmayanlarda, tek basına yasayanlarda ve evlilik sorunu olanlarda depresyon görülme sıklığı artar.
Gebelik sırasında depresyonTedavi edilmeyen depresyon, yetersizbeslenme ve uykusuzluğa bağlı olarak erken doğum düşük doğum ağırlıklı bebek (< 2500 gr) doğum yaşına göre küçük bebek
(10.persantilin altında) doğurma riskinin artışı ile ilişkilidir.
Postpartum depresyon Postpartum depresyon, %10-22 oranında
görülmektedir. En sık belirtiler uyku bozukluğu, yorgunluk,
irritabilite, iştah azalması, dikkat dağınıklığı, yetersizlik düşünceleri, bebeğe zarar verme endişesi ya da bebeğin sağlığı ile ilgili düşüncelerdir.
Postpartum depresyon için risk etkenleri: gebelikte sağaltılamayan depresyon, evlilikte ilişki sorunları, bebeğin ilk günlerinde yeterince sosyal desteğin olmaması ve gebelik sırasında gelişen olumsuz yaşam olaylarıdır.
Postpartum depresyon Semptomlar, doğumdan sonraki ilk hafta
içinde başlamalıdır, ancak bazı kadınlarda belirtiler haftalar ya da aylar sonra, daha sinsi bir şekilde başlar.
Önceden gebelik dışında depresyon öyküsü olan kadınların %30 kadarında doğum sonrası donemde ruhsal bozukluklar gelişebilir. Ayrıca önceki gebelikte depresyon öyküsü varsa sonraki gebelik ve doğumlarda %50-60 oranında tekrarlama riski vardır.
Menopozal geçiş döneminde depresyon Doğal menopoz dönemindeki şiddetli vazo motor
belirtiler (örn., sıcak basmaları, gece terlemeleri) depresif belirtilerin riskini arttırabilir
Depresyon öyküsü olan kadınlarda, özellikle de loğusalık depresyonu veya premenstruel sendrom olanlarda, perimenapoz biyolojik olarak duyarlı olunan bir dönemdir.
Doğal yolla menopoza girenlerde depresyon görülme sıklığı düşmektedir. Ancak cerrahi yolla menopoza girenlerde semptomlar tetiklenebilir.
Perimenopozal hormonal dalgalanmalar, değişen roller ve psikososyal stresler depresyon riskini artırır.
Depresyon ve Anksiyete: Birinci basamağa başvuran MDB’lilerin
%70’inden fazlasında aynı zamanda eşlik eden bir anksiyete bozukluğu olduğu saptanmıştır.
Bir anksiyete bozukluğunun ölçütlerini karşılamayan anksiyete belirtileri ise depresif bozukluğun bir parçası olarak kabul edilir.
MDB’si olanların en az % 65’inde orta şiddette ve % 20- 25’inde şiddetli anksiyete belirtileri görülür.
Depresyon ve Anksiyete: Anksiyete ve depresyon çeşitli biçimlerde
birlikte görülebilmektedir. Depresyon çeken hastaların çoğu, aynı zamanda, belli bir düzeyde anksiyete semptomları da gösterirler.
Bu depresyon ve anksiyete birlikteliği bir istisna değil daha çok bir kural olarak görülebilir.
En sık birlikte görülen biçimi distimi ile yaygın anksiyete bozukluğunun bir arada olmasıdır.
Depresyon ve Anksiyete: Bu bireylerde depresyon daha kronik
seyreder ve bozulma daha büyüktür; ayrıca daha büyük bir intihar riski altında olabilirler.
Bununla birlikte alkol ve madde kötüye kullanım olasılığı yükselmekte ve sonuçta ruh sağlığı servislerinin kullanımı % 30-60 oranında artmaktadır.
PrognozTedavi edilmeyen depresyonun sonuçları: kötü yaşam kalitesi Gündelik yaşam aktivitelerinin
gerçekleştirilmesi yeteneğinde sınırlılık düşük çalışma verimliliği yüksek intihar riski ve medikal hastalığın
seyrinde kötüleşmedir.
Tedavi: Depresyonun sağaltımında önde gelen
hedefler şöyle sıralanabilir:• Depresif bozukluğun tüm belirtilerinin
azaltılması ve giderilmesi (Düzelme).• Mesleki ve sosyal işlevselliğin bozukluk
öncesi durumuna döndürülmesi.• Depreşme ve yineleme oranlarının
düşürülmesi
Tedavi: Amerikan Psikiyatri Birliği(APA)nin
depresyon tedavisi için kanıta dayalı önerileri:
Özetle, farmakoterapi ve psikoterapi (kombinasyon tedavisi)orta ve şiddetli depresyon tedavisi için önerilir.Depresyon hafiften ortaya ise ve hasta psikolojik / kişilerarası konularda çalışmaya hevesli ise psikoterapi önerilir.
Sık Kullanılan Antidepresan İlaçlarSık Kullanılan Antidepresan İlaçlar
(Jenerik Adları)(Jenerik Adları)Başlangıç DozuBaşlangıç Dozu Alışılmış Doz Alışılmış Doz
(mg/gün)(mg/gün)
Trisiklik ve Tetrasiklikler
Amitriptilin 25 - 50 100 - 300
Klomipramin 25 100 - 250
Doksepin 25 - 50 100 - 300
İmipramin 25 - 50 100 - 300
Trimipramin 25 - 50 100 - 300
Sekonder Amin Trisiklikler
Desipramin 25 - 50 100 - 300
Nortriptilin 25 50 - 200
Protriptilin 10 15 - 60
Sık Kullanılan Antidepresan İlaçlarSık Kullanılan Antidepresan İlaçlar
(Jenerik Adları(Jenerik Adları))Başlangıç DozuBaşlangıç Dozu Alışılmış Doz Alışılmış Doz
(mg/gün)(mg/gün)
Tetrasiklikler
Amoksapin 50 100 - 400
Maprotilin 50 100 - 225
Selektif Serotonin gerialım inhibitörleri
Sitalopram 20 20 - 60
Fluoksetin 20 20 - 60
Fluvoksamin 50 50 - 300
Paroksetin 20 20 - 60
Sertralin 50 50 - 200
Sık Kullanılan Antidepresan İlaçlarSık Kullanılan Antidepresan İlaçlar
(Jenerik Adları)(Jenerik Adları)Başlangıç DozuBaşlangıç Dozu Alışılmış Doz Alışılmış Doz
(mg/gün)(mg/gün)
Dopamin norepinefrin gerialım inhibitörleri
Bupropion 50 300
Bupropion denetimli salınımı 150 300
Serotonin norepinefrin gerialım inhibitörleri
Venlafaksin 37.5 75 - 225
Venlafaksin uzamış salınım 37.5 75 - 225
Serotonin düzenleyicileri
Nefazodon 50 150 - 300
Trazodon 50 75 - 300
Sık Kullanılan Antidepresan İlaçlarSık Kullanılan Antidepresan İlaçlar
(Jenerik Adları)(Jenerik Adları)Başlangıç DozuBaşlangıç Dozu Alışılmış Doz Alışılmış Doz
(mg/gün)(mg/gün)
Norepinefrin-serotonin düzenleyicileri
Mirtazapin 15 15-45
Monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI) Geri dönüşümsüz, seçici olmayan
Fenelzin 15 15 - 90
Tranilsipromin 5 15 - 90
Geri dönüşümlü MAOI
Moklobemid 150 300 - 600
Seçici Noradrenalin gerialım inhibitörleri
Reboksetin - -
İleri bir analiz, depresif bozukluğu olanların ancak % 20-25’inin seçilen ilaca bakılmaksızın ilk antidepresan ile düzelmeye ulaşabildiklerini gostermektedir.
Ancak antidepresan sağaltımı ile ilgili kısıtlılıkların ve düşük düzelme oranlarının nedeni hala tam olarak bilinmemektedir.
Ne zaman sevk edelim:Hastaların ciddi depresif semptomları intihar riski eşlik eden medikal ve/veya psikiyatrik
hastalık madde bağımlılığı varsa uygun tedaviye yanıt alınamamışsa ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanına
danışılması önerilir.
Depresyon yoğun sübjektif acı çekme ile karakterize edilir. Tipik depresif semptomlar
arasında hem psişik hem de somatik semptomlar yer almaktadır . Temel depresif semptomlar şunlardır:
depresif duygudurumu ilgi ya da zevk kaybı yaşama sevinci kaybı ve bitkinlik ya da enerji
kaybı en küçük bir çabadan sonra bile dikkat çekici
yorgunluk azalan aktivite.