doğu bilgeliği - kılavuz kitap - turuz

112

Upload: others

Post on 16-Jun-2022

21 views

Category:

Documents


1 download

TRANSCRIPT

Page 1: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz
Page 2: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

DoğuBilgeliği-KılavuzKitap-A.K.Coomaraswamy_R.Guenon_S.Dasgupta

Page 3: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

“Her ne düşünüyorsak oyuz. Her ne olursak düşüncelerimizle oluruz. Düşüncelerimizledünyayı kurarız. Kim ki saf düşünceyle konuşmaz veya hareket etmez, arabayı çekenöküzünayakizlerinitakipetmesigibitekerlerin,takipederonuıstırap.”

“DoğuBilgeliğiDizisi”,Doğuöğretileriüzerineyazılmışinceleme,araştırmaveyorumlarınyer verildiği, bir yandan da çevirisimümkün olduğu ölçüde bu öğretilerin yer aldığı kaynakmetinlerinçevirilerininyayınlandığıbirdiziolacak.

Builkkitap ise,birgirişkitabıolarakaynızamanda,buöğretilerinanlaşılmasındadikkatedilecek hususları toplu olarak ele aldığından ötürü dizinin bütün kitapları için istifadeedilebilecekbirkılavuzkitap.Dolayısıylabuhüviyetiylekitapbiryandanmümkünolduğukadardoğuöğretileriningenelkarakteristiklerinetoplucaişaretetmekte,biryandandamuhtemelenbaşka özelliklere aşinalıklar veya alışkanlıklar sebebiyle bu öğretilerin anlaşılmasındakarşılaşılabilecekgüçlüklervebunlarınnasılaşılabileceğimeselesiüzerineeğilmektedir.

Page 4: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

AnandaKent ishCoomaraswamy

d.22Ağustos1877Colombo-ö.9Eylül1947Massachuset ts

Metafiziğe sanatsal açıdanyaklaşan ve özellikle Hint sanatıyla ilgili önemli çalışmalar yapan Sri Lankalı hukukçu veyazar.ReneGuenonveFrithjofSchulonilebirlikte,bireyselyadatoplumsalolarak,gündelikyaşamdanbaşlayarakhayatınher

alanınayönverenanaunsurunzamanvemekânıaşankutsalilkelerledüzenlenmesigerektiğiniiddiaedentradisyonalistekolünkurucularındandır.BudistveHindugelenekleriyleilgilibuekoledayanarakyazılmışönemlimakaleleribulunmaktadır.

RenéGuénon

d.15Kasım1886,Blois-Fransa-ö.7Ocak1951,Kahire

Fransızmetafizikçi.MatematikvefelsefeeğitimialanGuéonon,metafiziğevegelenekselbilimleredaireserlerininyanısıramoderndünyayaeleştirelbirgözlebakançalışmalarüretti.Eserlerinde,kadimgeleneklerdenuzaklaşanmoderndünyayı

hastalıklı olarak nitelendirirken, bunun ancak klasik doğu öğretilerinin temelinde yatan bilgilerin yeniden keşfedilmesi,yorumlanmasıveyaüretilmesiilemümkünolacağınısavundu.

SurendranathDasgupta

d.1855-ö.1952

20.YüzyıldayaşamışenönemliHintfilozoflarındanbirisidir.DerinbirSanslkritçebilgisinesahiptir.MirceaEliade'nindeöğrencileriarasındaolduğuSurendranath'ınenönemlieseribeşciltlikHintFelsefesiTarihi'dir.

Page 5: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

DOĞUBİLGELİĞİ

KılavuzKitap

AnandaK.Coomaraswamy

ReneGuénon

SurendranathDasgupta

Çeviren:AhmetAydoğan

Page 6: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

SayYayınlarıDoğuBilgeliğiDizisi-1

DoğuBilgeliği-KılavuzKitap

AnandaK.Coomaraswamy/RenéGuénon/SurendranathDasgupta

ISBN978-605-02-0193-2SertifikaNo:10962

TürkçeYayınHakları©SayYayınları

İngilizcedenÇeviren:AhmetAydoğan

Editör:DeryaÖnderSayfaDüzeni:TülayMalkoç

Baskı:KurtişMatbaacılıkTopkapı/İstanbulTel:(0212)6136894MatbaasıSertifikaNo:12992

1.Baskı:SayYayınları,2012

SayYayınları

AnkaraCad.22/12-TR-34110Sirkeci-İstanbulTelefon:(0212)5122158-Faks:(0212)5125080www.sayyayincilik.com•e-posta:[email protected]/sayyayinlari

GenelDağıtım:SayDağıtımLtd.Şti.

AnkaraCad.22/4•TR-34110Sirkeci-İstanbul

Telefon:(0212)5281754-Faks:(0212)5125080

e-posta:[email protected]•onlinesatış:www.saykitap.com

Page 7: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

İçindekiler

SUNUŞ

I.VedantaveBatıGeleneği-AnandaK.Coomaraswamy

VedantaveBatıGeleneği

II.DoğuMetafiziği-ReneGuenon

DoğuMetafiziği

III.FelsefeninAnlamı-AnandaK.Coomaraswamy

FelsefeninAnlamı

IV.Hindistan'ınİnsanlığaKatkısı-AnandaK.Coomaraswamy

Hindistan'ınİnsanlığaKatkısı

V.DoğuMetinlerininÇevirisiÜzerine-AnandaK.Coomaraswamy

DoğuMetinlerininÇevirisiÜzerine

EK

VI.MetafiziğeYaklaşım-SurendranathDasgupta

Page 8: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

SUNUŞ

Düşünceninbirzamanlarbütünnezaketiylevezarafetiylesökünettiğibirvadinineşiğinegelmiş bulunuyoruz. Düşünce az ileride en sade ama en muhteşem haliyle görünmeyebaşlayacak. Şimdiden hazırlanmaya başlamalıyız. Onu o sadeliği içinde görebilmek içinüzerimizden atmamız gerekenleri atmakta tereddüt etmemeli, almamız gerekenleri almaktaağır davranmamalıyız. Çünkü onun ihtişamı sadeliğini idrak ettikçe içimize işlemeyebaşlayacakvebizitarifsizbirhayranlıkiçindekendimizdengeçirecek.

Düşünceyioradaensafhaliylegöreceğiz.Enbaştaderinliğiylesarhoşolacağız.Sonrakünhüne varabildiğimiz kadarıyla edebine vurulacağız. Sonra tekellüfsüzlüğü dikkatimiziçekecekkibizikendineramedecek.Söyleyeceğinidoğrudansöylediğini,gerisinimuhatabınınanlayışınabıraktığınıgöreceğiz.Neanlaşılmanekabuledilme,neanılmanetanınmakaygısıiçinde olduğunu fark edeceğiz. Üstelemeyecek, zorlamayacak, sıkboğaz etmeyecek. Hattaişaretbileetmeyecek.İhsasınenhafifiyleneredeysedokunmadanhafifçehissettirecek.Veoihsashazırolduğumuzdabüyükbirtulŭilebirdenbirebütünzerrelerimizenüfuzedecekvebizikendimizdengeçirecek.Ozamanmestolupsermestliğiidrakedeceğiz.

İlk başta birbirine iliştirip bir şeye benzetemediğimiz için belki anlaşılmaz olduğunusöyleyeceğiz.Aşinaolduğumuzanlamdatakipedecekbirfikirsilsilesibulamadığımıziçinbelkimantıkdışılığınahükmedeceğiz.Hattadüşünmealışkanlıklarımızındüşünceninevrenselyoluolduğu gibi bir iddia içerisindeysek bu kadarıyla da yetinmeyecek "tutarsızlık" ve giderek"saçmalık"isnatlarında

bile bulunacağız. Ama eğer gereksiz yere alışkanlıklarımızda ısrar etmezsek az ileridebirbirinitutmanınbinbiryoluolabileceğiniöğrenecekvetutarlıkdediğimizinillailmeveulamayoluyla olmayabileceğini göreceğiz. Az ileride gözümüzden bir perde daha kalktığındailmeklerin gerekliyse atılmasının yeterli olduğunu, gösterilmesinin en azından nezaketlebağdaşmayacağınıanlayacakolgunluktaolmadığımızahayıflanacağız.Bırakılsazatenbarizhalegelecekşeyitebarüzettirmeyekalkmaklaancakkörlüğümüzüelverdiğimizeyanacağız.

Yolerbabıyürürizbırakmaz,

Sözerbabıkonuşursürçmez.

Hesapustasıçeteletutmaz,KapamadaustaolanlarsürgükullanmazAmakimseaçamazkapat t ıklarını.İlmedemahirolanlardüğümeiht iyaçduymazAmakimseçözemezbağladıklarını.

Page 9: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

(TaoTeChing,XXVIII)

Düşünceninnezaketininvezarafetininnedemekolduğunuoradaanlayacağız.Tutulacakbaşka bir yol, kullanılabilecek başka bir imkân olmadığı halde tutulan yolun, eğlenilenuğrakların, az daha düşünülse sanki başkalarının da bulunabileceği tedaisini uyandıracaktarzda verilmesinin hikmetini anlayamadığımız için, çocukça bir bilgiçlikle başkalarıbulunabileceğine göre pekâlâ en derininin, en temelde olanın unutulmuş olabileceğinehükmedeceğiz, ihtiyatlı davranıp hükmetmekten kaçınsak bile içimizde bu yönde birtereddüdün hep hazır beklediğini fark edeceğiz. Edebiyatın neden edebe nispet edildiğinioradaenkestirmeyoldananlayacağız.Veçoktanberiunuttuğumuzbirsözcüğühecelemeyebaşladığımızıhissedeceğizveonufaşedilmemesigerektiğiiçinsaklayacağız.

Düşüncenin orada hafife alınabilecek bir şey olmadığını, onun ağırlığı yanında tümdünyevişeylerinhafifkaldığınıgöreceğiz.

Düşünceyeorada işeyararşeyleri insanınemrineamadekıldığı içindeğerverilmediğini,başka hiçbir şey için olmadığı kadar aziz bilinip baş tacı ediliyorsa bunun tek sebebininhakikate sadakat olduğunu, başka hiçbir şeyin buna güç yetiremeyeceği bilindiği için,düzenlenebilir her şeyin yerinin ve hizasının ona göre belirlendiğini ve bu hizalamada onunhiçbir şeye kurban edilmediğini göreceğiz. Düşünceye verilen bu kıymet sayesinde bilmeninayrı olmanın ayrı şeyler olmadığını, olmanın olduğundan başka türlü olabilmesi kimseninaklına gelmediği için şeylerin birlik ve bütünlüğünün dağılmadığını fark edeceğiz. Herkesinbildiğikadarolduğuveolduğukadarbildiğikabuledildiğiiçinoradakötülüğünbirbilgimeselesiolarakkabuledilmesinekimseninitirazedemeyeceğinidüşüneceğiz.

"Her ne düşünüyorsak oyuz. Her ne olursak düşüncelerimizle oluruz. Düşüncelerimizledünyayıkurarız.Kimkisafdüşünceylekonuşmazveyahareketetmezarabayıçekenöküzünayakizlerinitakipetmesigibitekerlerin,takipederonuıstırap."

O zaman yaşadığımız gibi sapkın bir dünyanın kurulmasının kolay olmadığınıanlayacağız.Düzeltilmebahanesiylenelerintersyüzedilmiş,açıklamaadıaltındanelerinyoksayılıpgörmezdengelinmişolabileceğinikestirmeyeçalışacağız.

Onuniçinhazırlanmamızgerekiyor.

Biz zamanelerin eskileri anlaması giderek zorlaşıyor. Bu eskiden de böyleydi amabugünkü başka. Bugün hem anlamıyor hem de bu anlamazlığı kendi sığlığımıza veufuksuzluğumuza atfedeceğimiz ve bunun mahcubiyetiyle kendimize çeki düzen vermeyeçalışacağımız yerde yüzsüzlüğü ele alıyor, bizden anlayış talep eden şeyin zaten anlamaçabasınadeğmezolduğunahükmediyoruz.Neredetabiatüstübirşeygörsekonutabiiolanairca etmek için yapmadığımızı bırakmıyoruz. Ve ortada hiçbir sebep yokken neden bunu

Page 10: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

kendimize iş ediniyoruz, hiç sormuyoruz. Nerede aklımızın dar hudutlarını aşan bir şeyduysak bu darlığı genişletme seçeneği üzerinde durmak yerine hemen onun akıl dışılığınahükmediyoruz. Neden korkuyoruz, neden çekiniyoruz? Aklı keyfiliğin kaprislerine kurbanetmeyelimderkenbudefadasınırlarıkeyfibiçimdeçizilmişaklilikendişesinekulköleetmiyormuyuz?

Anlayışımızın gittikçe körelmesinin ve bu körelmenin tersine çevrilemez bir noktayadoğru hızla ilerlemesinin sebeplerini başka bir yerde değil tuttuğumuz yolun yanlışlığındaaramamız gerekiyor. Sayılabilir ve ölçülebilir şeyleri kendimize mesken belledik. Görünenleyetiniyor, ötesini aramıyoruz.Eskiler şeylerin vücut bulmamış hallerinde karar kılarlardı.Ve"dipsizolan"aerişinceyekadarhiçbirşeyonlarıkandıramazdı.Gözlersayılabilirveölçülebilirolanınötesiniseçemediğiiçininsanlaralmaktansatmaktanbaşkabirşeyikonuşmazoldular.Ölmektenveolmaktanhiçbirsohbettebahisaçılmıyorartık.

Sayılabilir ve ölçülebilir olanın "sıradan biliminin çoğu kez çizdiği sınırlarla vekazandırdığızihnialışkanlıklarlahakikibilginineldeedilmesinizorlaştırdığını,hatta imkânsızhale getirdiğini" anlamıyoruz. Bilimin körlüğü artık "bilimperestlerin" bile inkâr edemediği birgerçektir ve hatta eski cüretkâr ve pervasız tavrının yerine asıl görülmesi gerekenigöremediği, asıl bilinmesi gerekeni bilemediği için takındığı "öngörülemeyen sonuçlara yolaçabilir" ihtiyatı bunun hal diliyle itirafıdır. Bir şeyi alelade bilmekle o şeyin bilgeliğine sahipolmakarasındakifarkıartıkanlamalıyız.

içimizde neysek dışımızda onu görürüz. Onun dışındakilere kör kesiliriz. Körkesildiklerimizleherşeyindoğaldoluluğunusoğurupyoksullaştırdığımızıvedünyayızindanaçevirdiğimiziartıkgörmeliyiz.

"Hayata geldik bir kere, yaşayalım rasgele" deyip ya hazlarımızın veya en fazlahırslarımızınkurbanıoluyoruz.Rasgeleyaşadığımızgibi rasgeleölüpgidiyoruz.Eskiler içinhayatbirmuamma idi veonun içindehayatıngayesini sezinceyekadaromuammaüzerinedüşünmeyi bırakmıyorlardı. Ve onu bir kere sezince bütün hayatlarını o gayeyi tahakkukettirmelerinisağlayacakşekildetanzimediyorlardı.

Eskidünyadaünüsınırlarıaşıpgökleritutmuşbirbilgeninmethiniyeniduymuşbirisi "Gidipbendegöreyimbuulukişiyi,ikt izaedersehayırduasınıalayım"deyipyolakoyulmuş.Fakat görmeyiumduğundan

başka şeyler gördüğü için canı sıkılmış ve hoşnutsuzluğunu hemen dile get irmiş: "işit t im ki siz ulu,mübarekbirkimseymişsiniz,sizigörmeyiokadaristedim,okadarevdimkiaşıpgeldiğimuzunyolgözümükorkutup yıldıramadı, ayaklarım su toplayıncaya kadar hiç durmadan ilerledim, gece gündüz yüzlerce

menziligeridebırakt ım,konaklayıpdinlenemedim.Amaşimdigeldimvegördümkisizöyleanlat ıldığıgibiulu ve mübarek bir kimse değilmişsiniz. Çöpe at t ığınız salatadan artakalanları alıp kız kardeşinize

Page 11: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

verdiğinizigördüm.Buinsanlıkdeğildi.Öğündenartakalanpişmişpişmemişyemekleribaşkabiröğüniçinbirkenarakoyduğunuzugördüm.Bugörgüsüzlüktü."

Bu sözler bilgenin sükûnet ini hiç bozmamışve sükût tan başka bir karşılık bulamamış. Ertesi gün

ziyaretçibilgeyetekraruğramış,budefabaşkaşeylergörmüşvesöylediklerinepişmanolmuş:"Dünsizdeeksik ve kusur bulmuştum. Bugün böyle yapmamam gerekt iğini ve asıl kusurun kendimde olduğunu

anladım.Fakat siznasıloldudasöylediklerimekarşıt amamenkayıtsızkaldınızvecevapbilevermediniz?"

Bilge cevap vermiş: "Zeki, bilge, mübarek, mukaddes gibi unvanlar, yılanın derisini bırakması gibi,uzunzamanevvelbirkenarabırakt ığımşeyler.Eğerdünbanaöküzdemişolsaydınız, öküz ismini kabul

ederdim,eğerat demişolsaydınızat isminikabulederdim.Bircevherinolduğuveinsanların isimverdiği

heryerdeobuismikabuledecekt ir,çünküherhaldebuismebağlıönyargıyaboyuneğecekt ir..."

Eskiler arkalarında bıraktıklarının üzerine bile isimlerini koymaya yanaşmazlardı,şimdikilerdahahayatlarındakendileriniaziz ilanediyor, isimlerleunvanlarla insanları ihtiramadavetediyorlar [Rev.:Mhtrm. (Pedervs.)].Oysa ihtiramınzorakidavetedilecekdeğil,kendikendineuyanacakbirşeyolduğunueniyibunlarınbilmesigerekirdi.Güyadilleriylekendileriniinkârediyorlaramaaynıandabütünuzuvlarıayağakalkıpispatıvücudediyor.

Eskileri ve onların hallerini yollarını anlamamız giderek zorlaşıyor. Dönüp arkamızabakmadan burnumuzun dikine gitmenin faydası yok. Dün olduğu gibi artık herkesin fosçıktığınıgördüğüsahtecennetvaatleriyleavunupoyalanamayız.Dünolduğugibi "Durmakyok, dolu dizgin ileri!" diyemeyiz. İleride bir şey yok. İlerisi karanlık. İlerisi kargaşa. İlerisicinnet.

Ama.

"Akıldışı"deyipbirkenarabıraktıklarımızınaklauygunolanıntakendisiolduğunuidrakedeceğimiz günler geliyor. Bir zamanlar "iptidai" deyip burun kıvırdıklarımızın, bu dünyadainsanolarak yaşamamızıngüvencesi olduğunuanlayacağımızgünler geliyor.Bütünbunlarıözgürleştirmek vaadiyle kandırdığımız insanları sürüleştirip keyfimize kul köle etmek içinyaptığımızı ve şimdi onları kendi hırslarımızın ürünü olan tehlikelerin ortasında olancasavunmasızlıkları içinde yapayalnız bıraktığımızı artık daha fazla inkâr edemeyeceğimizgünler geliyor. Çok değil bundan yirmi otuz yıl öncesine kadar alametleri belirmiş olanfelaketler aklımızı başımıza devşirip tuttuğumuz yolu değiştirmediğimiz için bir bir kapımızıçalmaya başladığında pişmanlıkla dövüneceğimiz günler yaklaşıyor. Vaktiyle tevili mümkünolmayacak kadar açık olmasına karşın oraya buraya çekerek saptırdığımız habercilerinhaber verdikleri şeylerin kendileriyle karşılaştığımızda gözlerimizin döneceği, dilimizinbağlanacağıgünleryaklaşıyor.

Page 12: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

Fakat.

Sarsıntı ve şaşkınlık üzerimizden sıyrılır sıyrılmaz dilimiz tekrar bütün cerbezesiyledönmeyebaşlayacakvebizyinebiryolunubulupsuçumuzukabuletmektenveüstlenmemizgerekeniüstlenmektenkaçınacağız.Çünkübizaslaserbestbırakılmamasıgerekenibaşıboşbırakmaklakalmadık,onungemiazıyaalmasıiçindeherşeyiyaptık.Onuniçindenir,herkesıslaholuryolagelir,amaenaniyetmakamınaoturmuşolanlarne ibretalırne iflaholur. İşteonun için eskiden her neden bahis açılsa söz döner dolaşır nefsini inkâr etmeye gelirdi.Çünküeğer kişi kendisini inkâr etmezse kendi selameti için kendisine kendisini inkârı telkinedeniinkârayeltenecektir.

Şunu unutmamalıyız: Burada her şey neredeyse tam bir çöküş ve yok oluşun eşiğinegelmişkenoradangelenlerbutopraklarüzerindebiziayaktatutanşeyleriyepyenibiranlayışlayenidenyorumladılarveinsanlarıdonmuş,kalıplaşmıştelakkilerinboyunduruğundankurtarıphayatın kaynağıyla tekrar buluşturdular. Bugün bir kez daha aynı çöküşün eşiğine gelmişbulunuyoruz.Donmanınneredebaşladığı, katılaşmanınnereleresirayetettiği belli.Amabudefadurumçokdahavahim.Çokdahakarmaşık.Çokdahaiçindençıkılmaz.Üstelikbudefaoradan gelecekler de yok. Kendi göbeğimizi kendimiz kesmek zorundayız. Oradakarşılaştıklarımızın yardımıyla yeniden köklerimize dönmeli ve duymaz, hissetmez, anlamazhale geldiğimiz şeyleri bizden bekledikleri anlayışla yeniden okumaya çalışmalıyız. Ve bunuasla büyük laflarla ve iddialarla değil, bir araya gelmenin ve birlikte aynı hedefe doğruçabalamanın şartları ortadan kalktığı için, bunu bu karanlık zamanlarınmükellefiyeti olarakgörenherkes"aklınyolubir"deyipbulunduğuyerdekendinenefesalacakbiraçıklıkaçmayaçalışarak tambiralçakgönüllülük içindeyapmalı.Eğeraçılmasıgerektiğigibiaçılırsabunlarzatensonundabirbirineulanacaktır.

Belki de bunun için en başta eylemenin dinlemeyle, dinlemenin düşünmeyle vebeklemeyle yakınlığını yeniden öğrenmeliyiz. Zira ne dinlemesini ne beklemesini bildiği içinçoğuölüdoğmuş,gerikalanlarıdaeylemeninenasgarişartlarınıdahiyerinegetirmediğiiçinakimkalmışgirişimlerindünyayınehalegetirdiğiortada.

"Sözünü çok dinledik, şimdi sıra eylemde!" deniyor ve böylece eylemenin özününsakınılmakistendiğiilerisürülüyorsabellikiunutuluyor:"sözünüetme"nekadartavsatıcıiseeylemkıvamını bulmamışeğlenişler deo sakınılanözüodenli kemirici ve tüketicidir.Onuniçinşimdioradakarma,dharma,veyawu-weidenilenşeyleridüşünmemizveonlarınmümkünolduğunca neden eylemekten kaçındıklarına akıl erdirmemiz gerekiyor. Bu konudakarşılaştığımızbütünmetinlerdekisözbirliğini iklimşartları, coğrafya, toplumyapısıvb.gibiarızi sebeplerle açıklamaya kalkmak yerine derinde yatanı sezmemiz gerekiyor. Bütün

Page 13: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

girişimlerinden"hertürlükasıtvearzuyuçıkarıpkarmasınıbilgiateşindeyakıpyoketmesinibilenkimse"yenedenulukişiveyagerçekinsandendiğinidüşünmemizgerekiyor:

Bilmelidirkişieylemeninözünü,

YanlışeyleminözünüdeEylemsizliğinözünübildiğikadar.Derindireylemeninyolu.EylemdeeylemsizliğiEylemsizlikteeylemikavrayanBilgedirinsanlararasındaOgerçekleşt irirherişiSakınarak.

(BhagavadGita,IV,17-18)"İnsanınhakikihali,"dediyabancı,"safsamimiyet innihaiifadesidir.Eğerbirkimsenesafnesamimi

isebaşkalarınıetkileyemez.Dolayısıyla kendisini ağlamaya zorlayan kimsebelki üzgüngörünebilir amagerçekten kederli değildir... Hakiki üzüntünün sesi soluğu çıkmasa bile kederi başka bir yoldan sirayet

eder.Dolayısıylaiçindehakikatesahipolankimseninruhudışarıdakişeylerihareketegeçirebilir.Hakikatbununiçinbukadardeğerlidir... İnsanınkendinemahsushakikat iGöktenaldığıneyseodur.Ohernasılsaöyledir ve onun değişt irilmesi mümkün değildir. Bu sebepten ötürü bilge kendisine Göğü örnek alır,hakikatekıymet verirvekalabalıklarınkendisinikısıt lamasınaizinvermez.Budalabununtamtersiniyapar.OGöğükendisineörnekalamaz,bununyerineinsanlarındiyeceklerinekulakkesilir.Ohakikat inkıymet ini,olduğugibiolmanındeğerinibilemez,bununyerinekalabalığaayakuydurarakonlarınhalvetarzlarınagörekendinideğişt irirvedolayısıylaaslahalindenmemnundeğildir."

(Chuang-tzu,XXXI)

Başkahiçbirsebepleolmasabileyaradılışlarıelvermediğiiçintaklitehliolamayıptahkikinyolunuarayan,amaneyitahakkukettireceklerinibilemedikleriiçinbayağılığınbataklığıyerinebudefadabirtakımtuhaflıklarınkurbanıolanların,taklit,tahkikvetahakkuktabirlerinintekrarkonuşur hale geldiğini görebilmeleri için sincérité, intégrité sözcüklerine kulak vermeleriyetmeyecek, artık orada onlar da kifayet etmez olduğu için ihsas edilmek istenen şeyinşimdilerde dolambaçlı yollardan authenticité sözcüğüyle telaffuz edilmeye çalışıldığınıgörmeleri gerekecek. Bunu gördüklerinde hiç olmazsa aşınma, körelme, tükenme sonucukaybolmaya yüz tutan şeyi geri getirme çabasının ne büyük bir özen ve dikkati gereklikıldığınıanlayacaklar.

Böylebirteklifin:

"Bütün bunları riyakârlığın, tufeyliliğin, cambazlığın, çenebazlığın akla hayale gelmeyenörnekleriyle karşılaştığımız yerlerden mi öğreneceğiz?" karşılığıyla yüz geri edilmesi doğruolmayacaktır.

Ya da: Oralar bu zamana kadar batının gözünden zorbalığın yurdu olarak görüldü.

Page 14: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

Zorbalığın olduğu yerde elbette özgürlükten söz edilemeyecektir. Ve özgürlükten sözedilemeyenyerde içtenolmakyerinedışarıdanvaziyetikurtarmakaygısıylayaşanacağı içinbaşatvaroluşhaliyaltaklanıcılıkvesoytarılıkolacaktır.

Burayakadardoğru.Amaburadanötesihaksızlıkolacaktır.Çünküzamanıunutuyoruz.Ve nerede soysuzluğuyla nefretimizi üzerine çeken bir bayağılık varsa vaktiyle oradayüceliğiyle bizi hayran bırakan bir fazilet olması gerektiğini Platon'dan, Latinlerin veciz birşekildetercümeettiklericorruptiooptimipessimidenbilmemizgerekirdi.

Ve eğer zorbalık kimseyi kendi haline ve kendi bildiğine bırakmamak, her şeye kendiiradesini ve isteğini zorla kabul ettirmek ise bütün derdi benin ve benliğin sınırlandırılmasıhattaortadankaldırılmasıolan,enkaçınılmazolduğuyerde,devletidaresindebile,buyurmakyerine faziletin zorlayıcı olmayan cezp edici gücüyle insanları yönetmenin yollarını arayandoğu nasıl olur da zorbalığın yurdu olabilir? Ve hiçbir şeyi kendi haline bırakmayan, sontahlildeherşeyi insanınkeyifvehevesinekulköleedenbatınasılolurdaözgürlüğünbeşiğiolarakgörülebilir?

"Doğu Öğretilerine Giriş" adından anlaşılacağı üzere doğu öğretilerinin incelenmesinehasredilmiş bir dizinin giriş kitabı. Bir giriş kitabı olarak aynı zamanda, bu öğretilerinanlaşılmasında dikkat edilecek hususları toplu olarak ele aldığından ötürü dizinin bütünkitapları için istifadeedilebilecekbirkılavuzkitap.Dolayısıylabuhüviyetiylekitapbiryandanmümkünolduğukadardoğuöğretileriningenelkarakteristiklerine topluca işaretetmekte,biryandandamuhtemelenbaşkaözelliklereaşinalıklarveyaalışkanlıklarsebebiylebuöğretilerinanlaşılmasında karşılaşılabilecek güçlükler ve bunların nasıl aşılabileceği meselesi üzerineeğilmektedir.

"DoğuBilgeliğiDizisi"isebiryandanbuöğretilerüzerineyazılmışinceleme,araştırmaveyorumlarınyerverildiği,biryandandaçevirisimümkünolduğuölçüdebuöğretilerinyeraldığıkaynak metinlerin çevirilerinin yayınlandığı bir dizi olacak. Bu ilk kitap hem bu çevirileringüçlüğüne işaret etmeyi, hembu çevirilerden kaynaklanan yanlış anlamalar ve bunların yolaçtıklarakötüsonuçlaratemasetmeyi,hemdebuöğretilerinkısmenbundankısmenbaşkasebeplerden kaynaklanan "vulgarizasyon"u meselesine, bilhassa Amerikan pragmatizmi vepazarlamacılık zihniyeti ile buluştuğunda ortaya çıkmış olan tehlikelere dikkat çekmeyihedeflemektedir. Dolayısıyla öncelik zeminin temizlenmesine verilmektedir. Ardındanyayınlanacakolan"ÇinFelsefesiTarihi"ndedebenzerbirkaygıylahareketedilecek.Müstakilkitaplar halinde yayınlanacak Çin ve Hint Felsefesi Tetkiklerinde de yine aynı kaygı gözönündebulundurulacak.Bunlarınardındanyayımlanmasıdüşünülen temelmetinlerinçevirisiasıl dillerinden yapılamayacağı için batı dillerindeki makbul ve muteber çevirilerin

Page 15: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

mukayesesiyle ve varsa yorum veya şerhlerinden yararlanılarak yapılacak. Tabii eğer böylebir çaba "Eğitim Düşüncesi Dizisi"nde olduğu gibi burada da söyleyeceğini söyleyemedentuhafitişkakışlarınçıkardığıtozdumaniçerisindekaybolupgitmezse.

Page 16: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

I.VedantaveBatıGeleneği-AnandaK.Coomaraswamy

Page 17: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

VedantaveBatıGeleneği{1}

Bunlargerçektebütünçağlardaveülkelerdebütüninsanlarındüşünceleridirvebenimiçinözgündeğillerdir.

WaltWhitman

I

İnsanivaroluşununtarihselliğikuşkuluolsadatarihboyunca, isimlerietrafındamitoslaraözgügerçekliğindahayükseksaygınlığıtoplanmışolanOrpheus,Hermes,Buda,Lao-tzuveMesihgibimuallimlervardı.TıpkıPlotinos,AugustinusveyaEckhartgibiŞankarada,hernekadarhayatıhakkındanispetenazşeybiliyorsakda,kesinlikle insanlararasındabir insandı.ŞankaraMS9.yüzyılınilkyarısındaGüneyHindistan'daBrahmanbirailededünyayageldivehâlâ yaşayan birmanastır sistemi kurdu.On sekiz yaşında birGovinda'nın veGovinda'nınkendi hocası ve Upanişadlar üzerine bir incelemenin yazarı olan Gaudapada'nın talebesiolarakbirsamyasin, "gerçekanlamdayoksulkimse"oldu.ŞankaraBenares'i ziyaretetti veonikiyılboyuncaburadaBrahmaSutraüzerineünlütefsiriyazdı;UpanişadlarveBhagavadGita üzerine tefsirleri daha sonra kaleme aldı. Hint dünyasında büyük bilgelerin hayatınınçoğuHindistan'dagezipdolaşarakvetartışmalarakatılarakgeçmiştir.Otuzilakırkarasıbiryaşta öldüğü anlaşılmaktadır. Onun hayatındakiler gibi geziler ve tartışmalar Hindistan'aözgü yerleşmiş geleneklerdi; nasıl ki yüzyıllar boyunca LatinceBatı'da lingua franca idiyse,şimdi olduğu gibi onun zamanında da Sanskritçe lingua francaydı, ve herkese açıktartışmalar o kadar genel bir kabul görmüştü ki gezici öğretmenlerin ve tartışmacılarınmünazaralarıiçinyapılmışsalonlarneredeysehersaraydavardı.

Şankara'nın ismiylebirlikteanılangelenekselmetafizikyaVedanta, yaAtmavidya yadaAdvaitadiyebilinir.BuisimlerdenilkiUpanişadlar'dageçerveaynızamandahem"sonbölüm"hemde "nihai,mutlak anlam "olarak"VedalarınSonu"; ikincisi gerçek"ben" veya "ruhî öz"ünbilgisinin yeraldığıöğreti; üçüncüsüde,bir yandan ikiliği reddederken,diğer yandanbirliğindoğası hakkında hiçbir olumlu ifade kullanmayan, bu sebepten ötürü hiçbir surette bizimtekçiliğimize [monism] yada tümtanrıcılığımıza [pantheism] kıyasladüşünülmemesigereken"ikiciolmayan"anlamınagelir.Marifetyadairfan{2}bumetafizikteöğretilir.

Şankara hiçbir anlamda yeni bir dinin veya felsefenin kurucusu, kâşifi, ya da yayıcısıdeğildi; bir yorumcu olarak onun büyük eseri Veda öğretisinin birlik ve bütünlüğünün

Page 18: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

gösterilmesine ve görünürdeki çelişkilerin içlerinde ortaya konulan bakış açılarıyla farklıifadelerin irtibatlandırılması yoluyla açıklanmasına dayanır. Bilhassa ve Avrupa Skolastikliğiile aynı şekildebirbirini tamamlayıcı nitelikte olan iki Tanrı yaklaşımını—ki bunlar olumlayıcıve yadsıyıcı{3} teolojinin yaklaşımlarıdır—birbirinden ayırdı. Olumlama yoluyla ya da izafibilgiyle,hertürlüeksiklikvenoksandantenzihedilerek,YüceVarlığaniteliklerizafeedilir;selbya da yadsıma yoluyla ise ondan her türlü nitelik uzaklaştırılır. Buda'nın olduğu gibiŞankara'nın yönteminin de temelini oluşturan Upanişadların ünlü "değil, değil"i—başkabirçoklarıgibiDante'nindedilegetirdiği—hakikatinkabulüüzerineoturur:discursive/gidimlidüşüncenin erişim alanının ötesinde olan ve selb ya da yadsıma yoluna gidilmedikçeanlaşılamayanşeylervardır.

Şankara'nınüslubunekadargiriftseokadarözgünvegüçlübirüsluptur.BuradaonunBhagavad Gita üzerine yorumundan bir pasaj zikredeceğim. Bu bizi Vedanta'nın merkezisorunuyla,yanigerçekten"ben"olanşeyin—vesadecebizimdüşüncetarzımızagöredeğil—ayırt edilmesi meselesiyle tanıştırma imkânına da sahiptir. "Nasıl olur da", diye sorarŞankara, "bu hocalar sıradan insanlar gibi 'ben falancayım 've' 'Bu benim' derler? Dinle:bunun nedeni şudur: onların bilgi dedikleri şey bedeni 'ben'leri{4} olarak düşünmelerinedayanır."BrahmaSutraüzerineYorumundasadeceSanskritçedörtsözcükle,bilen,eyleyenve bir bedenden diğerine göç eden şey olarak içimizdeki içkin [her yerde mevcut] ruhöğretisini açıklar. BuHintmetafiziğinde en eski zamanlardan bugüne gelmiş yegâne tutarlıiçkinRuhöğretisidir.

Şankara'nınyorumlarınınaltındayatanmetafizik literatüresasitibariyleBrahmanalarveonlarınUpanişadlarıilebirlikteDörtVeda'dan—kibunlarınhepsiMÖ500'denöncekidönemeaitvahyedilmişkutsalmetinlerolarakkabuledilir—veBhagavadGitaileBrahmaSutra'dan—kiHıristiyan takviminin başlangıcından önceki bir döneme tarihlenir— oluşur. Bu kitaplardanVedalar ayinlerle ilgilidir, Brahmanalar törenlerin açıklamasını içerir, Upanişadlar da ayin vetörenler için tartışmasız doğru olarak kabul edilen Brahma-öğretisine ya da TheologiaMysticayaayrılmıştır.BrahmaSutra, Upanişad öğretisinin yoğunlaştırılmış özeti,BhagavadGita da düşünsel olmaktan çok faal, hareketli bir hayat{5} süren kimselerin anlayışınauyarlanmışbiraçıklamayahutyorumdur.

Açıklamaya çalışacağım birçok sebepten ötürü Vedanta'yı yorumlamak çağdaş bir"düşünür"ün, hatta Platon veya Aristoteles gibi düşünürlerin kişisel görüşleriniyorumlamaktan çok daha güçtür. Ne günlük İngiliz konuşma dili, nemodern felsefe ya dapsikoloji dili bunun için bize uygun ve yeterli bir söz dağarcığı sunar, ne demodern eğitimbizerahatiletişimiçinelzemolanfikrivezihnibirarkaplansağlar.Busebeptenötürüsankiyüksekmatematiğintabirleriylekonuşuyormuşgibi,tamamensimgesel,soyutveteknikbirdil

Page 19: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

kullanmak zorunda kalacağım; Emile Mâle'nin Hıristiyan simgeciliğinden "birçok karmaşıkparçadanoluşanbirsistem",birnevi"değişkenlerhesabı"diyesözettiğihatırlardadır.Bununşu faydası var: anlatılmak istenen konu ve kullanılacak simgeler ne kadar Greklere veyaİslam'a,Mısır'ayadaHıristiyanlığaözgüiseokadarHintdüşüncesistemineözgüdür.

Genel olarak metafizik görsel simgelere (sözgelimi haçlar ve daireler) ve her şeydenevvel ışık ve güneş sembolizmine başvurur—bütün dünyada hiçbir duyu objesi, Dante'ninsöylediğigibi,"Tanrıiçinkullanıldığındamaksadıbunlardandahaiyiifadeetmez".Fakataynızamanda esas ve cevher, imkân ve fiil, örnek alınacak benzerlik, üfleme ve soğurulma,{6}

sınırlısonsuzluk,form/suretvearazgibitekniktabirlerdekullanacağım.Ruhgöçü,tenasühve yeniden bedenlenmeden{7} ayırt edilmelidir. Keza ruhu da nefisten ayırt etmemizgerekecek. Belli bir Sanskritçe sözcüğü bizim nefis veya can sözcüğümüzle karşılamanınuygun olup olmadığı konusunda bir fikir sahibi olmazdan önce nefis{8} sözcüğünün Avrupageleneğinde ne kadar çok değişik anlamlarda kullanıldığını; hangi tür nefislerin"kurtarılabileceğini"; eğer talebesi olacaksak Mesih'in hangi tür nefisten nefret etmemiziistediğini;Eckhart'ınnefisin"kendisiniöldürmesi"gerektiğinisöylerkenhangitürnefistensözettiğini bilmemiz gerekir. Sonra Philon'un "nefisin nefisi" ile kastettiği şeyi bilmemiz gerekir;"hayvan"{9} sözcüğü harfi harfine "nefis sahibi"anlamına gelirken hayvanlarınasıl"nefissiz''olarak düşünebileceğimizi sormamız gerekir. Özü varoluştan ayırt etmemizgerekir.Nihayet"birdenbire","derhal","elan"gibisözcüklerintamveözgünanlamlarını ifadeetmekiçin"herdaimşimdi"{10}gibibirsözcükuydurmakzorundakalabilirim.

Hindistan'ın kutsalmetinleri çoğumuz için sadece,metafizikten çok dil alanında eğitimgörmüşbilginlerinyaptığıçevirilersayesindeulaşılabilirdurumdadır;vezihinleriesasitibariyledoğa-bilimcilerin ve antropologların varsayımlarıyla yoğrulmuş bilginlerce yorumlanıpaçıklanmaktadır—dahadoğrusuçeşitlibahanelerleaçıklamaadıaltında [asılanlamlarından]saptırılmaktadır.Bunlarzihnî-fikrîkapasiteleribizzatkendigözlemgüçleritarafındanöylesineengellenmiş bilginlerdir ki artık gerçeği görünüşten, metafiziğin manevi güneşini kenditecrübelerininmaddi güneşinden ayırt edemezler. Bunlar bir tarafa, Hint edebiyatı ya esasilgilerivedikkatleriiçerdikleriöğretilerinyanlışlığınıvesaçmalığınıgöstermeyeyönelmişolanHıristiyan misyonerlerce ya da en iyi niyetlerle dahi yola çıktıklarında öğretilerikarikatürleştirmiş, hatta daha da kötü sonuçları doğurmuş olan teozofistlerce araştırılıpaçıklanmıştır.

AyrıcabugününeğitimliinsanıkadimAvrupadüşüncetarzlarıylaveHıristiyanöğretisinindüşünsel boyutlarıyla bütünüyle bağını koparmıştır, ki bunlar Veda geleneklerine en yakınöğretilerdi.GünümüzünHıristiyanlığınadairbirbilgininbukonudapekbiryararıolmayacaktır,

Page 20: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

çünküzamanımızınaşırıduygusallığı{11}birzamanlar—yararcıbirhümanizmdenzarzorayırtedilebilecek— saf ahlak karşısında metafizik / irfanı bir öğretinin ifade ettiği şeyizayıflatmıştır. Bir AvrupalInın, hiç olmazsa, bir Hintlinin bakış açısından, Dante bir tarafabırakılacak olursa, bütün Avrupa'nın en büyükleri olarak kabul edilebilecek Platon, Philon,Hermes,Plotinos,İnciller(özellikleYuhanna),Dionysius,vesonolarakEckharthakkındabirbilgi ve anlayış edinmedikçe Vedanta araştırması için uygun bir şekilde hazırlandığınısöylemekçokzordur.

Bugün sözcüğün yaygın olan anlamında Vedanta bir "felsefe" değildir, belki sadecePhilosophia Perennis deyiminde kullanılan anlamda ve ancak Hermetik "felsefe"yi ya daBoethius'un teselli bulduğu "Bilgelik"i aklımızda tuttuğumuz kadarıyla felsefe olarakanlaşılabilir. Modern felsefeler kapalı sistemlerdir, diyalektik yöntemini kullanırlar vekarşıtlarınkarşılıklıolarakbirbirlerinidışladığınıdoğruolarakkabulederler.Modernfelsefedeşeyler ya öyledir ya böyle;PhilosophiaPerennis ya da kadim felsefede böyle bir şey bizimbakış açımızın sonucudur. Metafizik, bir sistem değil fakat tutarlı bir öğretidir; o sadecekoşullu sınırlı ve niceliksel tecrübeyle değil fakat külli imkânla ilgilidir. Bu yüzden o belli birdünyadagerçekleşebilecek imkânlarbütününüolduğukadar, ne tezahür imkânınasahipnede herhangi bir anlamda salt biçimsel [sûrî] olan imkânları göz önünde bulundurur.Metafiziğin mutlak gerçekliği bütün karşıtların, hatta varlık ve varlık-olmayan karşıtlığınıneriyipçözüldüğüYüceAyniyettir;{12}karşıtların"dünyalar"ıve"tanrılar"ıkendiötesine işareteden simgesel varlıklar düzeyidir; bunlar ne mekân ne münferit varlıktır, içimizdegerçekleşmesimümkünolanvarlıkdurumlarıdır.

Filozofların dünyanın mahiyeti hakkında kişisel teorileri vardır; "felsefi disiplinimizöncelikle bu görüşlerin ve onların tarihsel ilişkilerinin geçmişiyle ilgili bir araştırmadır. Dahaönceki teorileri daha ileri götürebilme şansına sahip olsun diye yetişmekte olan filozofunkendisine ait görüşlere sahip olmasını teşvik ederiz. Philosophia Perennis'ın yaptığı gibi,Hakikatitemelliolarakbilmeimkânınıkafamızdacanlandıramayız;buhakikatebürünmeyibirhedefolarakönümüzekoymayıisedahadaazdüşünürüz.

Metafizik "felsefe"ye ezeliliği, ebediliği, evrenselliği ve değişmezliği nedeniyle"perennial"{13}deriz;oAugustinus'un"hepnasılsaşimdideöyleolanveöylekalacakolanyaratılmamışbilgeliği"dir; onun da söylediği gibi ancak Mesih'in gelişinden sonra "Hıristiyanlık" diyeadlandırılmayabaşlamışolanşeydirdin.Başlangıçtavahyedilmişolanzımnenbütünhakikatiiçerir; gelenek inhirafsız aktarıldığı, bir başka söyleyişle, öğretmen ve talebeler zincirikırılmadanmuhafaza edildiği sürece ne tutarsızlık ne de yanlış mümkündür. Buna karşılıköğretinin anlaşılışı sürekli olarak yenilenmelidir; bu sadece sözcüklerle ilgili bir meseledeğildir. Öğretinin tarihinin olmaması hiçbir surette onun ilke ve düsturlarının sürekli

Page 21: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

açıklanması, başlangıçta icra edilen törenlerinin zamana uyarlanması, ilkelerinin sanat vebilimleretatbikiimkânınıhattazorunluluğunuortadankaldırmaz.İnsanlıkbaşlangıçtakikendikendine yeterliliğinden ne kadar uzaklaşırsa böyle bir tatbikat için zorunluluk da o ölçüdeartar.Buaçıklamaveuyarlamalar bakımındanbir tarihmümkündür.Böylecebaşta işitilmişolanile"hatırlanmışolan"arasındabirayrımyapılır.

Birsapmayadasapkınlıkancaktemelöğretişuveyaşekildeyanlışanlaşıldığındaveyasaptırıldığındamümkünolur.Sözgelimi"Benbirpanteistim"demek,"Metafizikçiolmadığımı"itirafetmektenbaşkabiranlamagelmeyecektir,nasılki"ikikere ikibeşeder"demek"benbirmatematikçi değilim"demenin bir başka ifadesinden ibaret olacaksa. Geleneğin kendisininiçinde çelişkili veya karşılıklı olarak birbirini dışlayan teoriler ya da dogmalar olamaz.Sözgelimi"Hintfelsefesininaltısistemi"denilenşey{14}(kisadece"altı"ve"Hint"sözcüklerininhaklı bir temele sahipolduğubir ifadedir bu)birbirlerini karşılıklı olarak çürütenvedışlayanteorilerdeğildir.Burada"sistem"denilenşeyler,kendiaralarındaazçokayrıbilimseldisiplinlerolsalarda, tekbirbilimindallarından ibaretolanmatematik,kimyavebotaniktendaha fazlaveya daha az ortodoks değillerdir. Hindistan'da "dallar" tabiri Hint dili ve edebiyatıuzmanlarının "okul" ya da "mezhep" diye yanlış anladıkları şeyi ifade etmek için kullanılır.Avrupa'da bilinen anlamda tahammülsüzlük ya da müsamahasızlığın Hindistan tarihindegerçektebilinmeyenbirşeyolmasınınnedeni,Brahmanortodoksisininkatmanlarıiçindetamda bu anlamda "mezhepler"in olmamasıdır—ve aynı sebepten ötürü benim için Vedantatabirleriyle düşünmek ne kadar kolaysa Hermetik felsefe tabirleriyle düşünmek de o kadarkolaydır. "Dalların" olması gerekir, çünkü bilenin hali içinde olmadıkça hiçbir şey bilinemez;bütünyolların tekbirgüneşegötürdüğününnekadargüçlübiçimdefarkındaolursakolalım,her bir insanın başlangıç anında kendisini bulduğu noktadan başlaması gereken yolukendisininseçmesigerektiğiaynıderecedeaçıktır.AynısebeplerdenötürügelenekselHindudini hiçbir zaman bir misyonerlik inancı olmamıştır. Metafizik geleneğin Hindistan'daAvrupa'dan daha iyi ve daha eksiksiz biçimde korunduğu doğru olabilir. Eğer böyle ise, busadeceşuanlamagelir:birHıristiyan,Vedanta'dankendi"yol"ununasıldahaiyianlayacağınıöğrenebilir.

Filozofkenditezlerinikanıtlamayıumuteder.Metafizikçininsahteolduğuiddiaedilenbiröğretinin ilk ilkeleriyle ilgili bir çelişki içerdiğini göstermesi yeterlidir. Sözgelimi nefisinölümsüzlüğünü iddia eden bir filozof kişiliğin bekasının delillerini ortaya çıkarmaya çalışır;metafizikçinin "ilk başlangıç nihai son ile aynı olmalıdır" ilkesini hatırlatması yeterlidir—buradan zaman içinde yaratılmış olduğu anlaşılan bir nefisin yine zaman içinde sonaermesinden daha doğal bir şey olamayacağı kendiliğinden anlaşılır. Metafizikçi "kişiliğinbekasınındelili"denenşeydenancakbirfizikçinindevridaimmakinesindeniknaolduğukadar

Page 22: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

iknaolur.Ayrıcametafizikesas itibariylealenenkanıtlanamayan, fakatancak tanıtlanabilen,yani kıyas ya da tenazur{15} yoluyla anlaşılır hale getirilen ve kişisel tecrübe sınırları içindedoğrulandığında bile ancak simge ve mitoslarla ifade edilebilen konularla uğraşır. Aynızamanda inanç / itikatmetinlerin kendilerinin yanılmazmantığıyla görece kolaylaştırılır. Buonlarıngüzelliğivecezpedicigücüdür.Hıristiyanların"inanılırbirönermeyitasdiketmek"diyeözetlenebilecek inanç / iman tanımını hatırlayalım. Anlamak için inanmak, inanmak içinanlamak gerekir. Ne var ki bunlar ruhun ardışık [birbirini takip eden] değil, eşzamanlıedimleridir.Birbaşka ifadeyle iradenin tasdikinden imtinaettiğibirşeyinbilgisiolamazyadabilinmeyenbirşeyesevgiduyulamaz.

Metafizik tamamenpratikbiramacasahipolmasıbakımındanda felsefedenayrılır. İlgilisanatlar için sanat aşkına sanat yada ilgili davranış için salt ahlakaşkınaahlakdemeknekadar doğruysa onun için de hakikat uğruna hakikat arayışı demek o kadar doğrudur.Gerçekte bir arayış yahut araştırma vardır, ama bu sözcüklerle ifade edilebildiği kadarıylaaraştırmacı aradığı şeyin ne olduğunu zaten bilir; ancak araştırmacı araştırmasınınkonusunu teşkil eden şey haline geldiğinde araştırma tamamlanmış olur. Ne safi sözdenibaret bilgi, ne safi şekli bir tasdik, ne de hatasız kusursuz davranış, bir amaç için araçdeğeresahipbirşeydendahafazlavazgeçilmezniteliktedir.

Maddiyanlarıyla,edebiyatolarakelealındıklarındametinlervesimgelerkendileribunlarınarayışı içinde olmayan kimselerce kaçınılmaz olarak yanlış anlaşılırlar.Metafizik tabirler vesimgeler istisnasızbuarayışın teknik tabirleridir.Bunlarhiçbirsuretteedebi tezyinatunsurudeğildirveMalinowski'ninbirbaşkaçerçeveiçerisindegayetgüzelifadeettiğigibi,"Teknikdilpratikkonulardaanlamınıancakbuuğraştürünekişiselkatılımyoluylakazanır."BusebeptenötürüdürkiHindistan'daumumikanaataraştırmayöntemlerialenennesnel ve tarafsızolanAvrupalıbilginlerinVedantametinleriniancaksözelyanıylavedilbilgisikurallarını ilgilendirdiğikadarıyla anlayabilecekleri yönündedir. Vedanta ancak yaşandığı kadarıyla ve o ölçüdebilinebilir. Bu yüzden bir Hindistanlı, öğretisi bizzat varlığına doğrudan aksetmeyen biröğretmene güvenemez. Bu modern Avrupa araştırmacılık kavramından çok uzak olan birşeydir.

Ayrıca romantiklerin "sırlarla dolu Asya" kavramlarıyla karşılaşanlar için şunu da ilaveetmeliyiz ki Vedanta'nın büyü ya da gizemli güçlerin kullanılmasıyla ilgili hiçbir yanı yoktur.Hindistan'da büyü yönteminin istenen sonucu verebilme yeteneğinden ve gizemli güçleringerçekliğinden kimsenin kuşku duymadığı doğrudur. Fakat büyü en değersiz türdenuygulamalı bir bilim olarak kabul edilir; ve uzaktan etkili olanlar gibi gizemli güçler derindüşünmeetkinliğisürecindetesadüfeneldeedilirken—enistisnaikoşullaraltındaolmadıkça—bunlarınkullanımıyoldantehlikelibirsapmaolarakgörülür.

Page 23: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

VedantatesadüfidurumlarbirtarafabırakılacakolursabirtürpsikolojiveyaYogadabirtedavitürüdeğildir.Bedenveruhsağlığımaneviilerlemeninöngereklerindendir.Psikolojikbirçözümleme "Psykhe"nin birliği ve gayrı maddiliğine duyduğumuz önyargılı inancı ancakyıkmakve ruhu ruholmayandanveonunzahiri durumlarınınensınırlılarındanbiriningeçicibir psiko-fiziksel tezahüründen ibaret olan şeydendaha iyi ayırmak için kullanılır.SözgelimiJung gibi, her kim ki Hint veya Çin metafiziğinin temel unsurlarının psikolojiye çevrilmesikonusunda ısrar ederse, yaptığı metinlerin anlamının çarpıtılmasından başka bir şeyolmayacaktır. Hint bakış açısından modern psikoloji ruhçuluk [spiritualism], büyü ve diğer"boş inançlar"la hemen hemen aynı değerdedir. Son olarak, Dionysius ile birlikte birTheologia Mysticadan söz edebileceğimiz anlamda anlaşılmadıkça, metafiziğin veyaVedanta'nınbirmistisizmbiçimiolmadığına işaretetmemgerekir.Genelolarakmistisizm ilekastedilen şey edilgin bir alıcılığı ihtiva eder—Jung'un ifade ettiği biçimiyle "psykhe içindecereyanedenşeylerincereyanetmesinemüdahaleetmemeyiöğrenmeliyiz"(veobuifadeylekendisinin bir "mistik" olduğunu beyan etmektedir). Fakat metafizik psykheyi bütünüylereddeder. Mesih'in "Kimse kendi nefsinden nefret etmedikçe benim talebem olamaz{16}"mealindekisözleriherdönemdebütünHintgurularıtarafındantekrartekrarseslendirilmiştir;dolayısıylaedilgenliğe ruhsatvermekveyaona içindeyervermekbir tarafa,derindüşünmeetkinliği,genellikleiçiniçinyananbirateşin—kionetüternetitrer—aleviylekarşılaştırılanbiretkinliğiiçerir.Hakikatyolcusuzorvesıkıntılıişlerinişçisiolmayaçağrılırveonunşarkısınınkarakteristik nakaratı: "yola devam, yola devam"dır. Vedanta talebesinin "Yolu" her şeydenevvelbiretkinliktir.

II

Vedanta[katılmakveyabirparçasıolmakyerine]dışarıdakalan{17}herbilgikaynağındanbağımsız bir alimimutlaklığı ve her harici haz kaynağından bağımsız birmutlak saadeti{18}

peşinen kabul eder. "O sensin" derken Vedanta insanın, "bilindiğinde her şeyin bilindiği" ve"her şeyin sırf onun için/onun hatırına aziz tutulduğu" bir şey tarafından sahiplenildiğini veonunkendisiolduğunusöyler.İnsanınkendiiçindekibugizlihâzineden,yanlışlıklakendisiyleözdeşleştirdiğipsiko-fizikselaracındoğasınınzorunluparçasıolantevarüsedilmişbircehaletnedeniyle habersiz olduğunu söyler. Her türlü öğretinin amacı bu cehaleti dağıtmaktır;karanlıkherşeyiniçineişlediğindegeriyesadeceIşığınGnosisi /Marifetikalır.Busebeptenötürü eğitim tekniği her zamanbiçimsel olarak yıkıcı ve putkırıcıdır; omalumat nakli değil,fakatgizilbirbilginineğitimidir.

Page 24: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

Upanişadların "büyük vecizesi": "O sensin"dir. Burada "O" denilen elbetteAtman veyaRuh,yaniLatinceSanctusSpiritus,Grekçepneuma,Arabçarûh,İbraniceruah,MısırdilindeAmon ve Çincede ch'idir. Atman ister aşkın ister içkin olsun, verilmiş ruhsal özdür; onunyayılabileceği ya da çekilebileceği doğrultular ne kadar çok ve değişik olursa olsun o hemgeçişsizhemgeçişlianlamdahareketetmeyenhareketettiricidir.

Okendisinivarlığınherhalineuydurur,{19}fakatkendisiaslaherhangibirkimseveyaşeyolmaz.Onundışındakiherşeybirsıkıntıdır—Osensin."O",diğerbirdeyişle,Brahman'dıryadagenelanlamdaLogosveyaVarlık, tümVarlığınevrenselkaynağıolarakdüşünüldüğündeTanrı'dır—her şeyin genişleyen, tezahür eden ve vücuda getiren kaynağı, ki onların tümü,sinirlinin sınırsızdaolması gibi, o"nda"dır, her ne kadar onunbir parçası olmasada, çünküsınırsızınparçalarıyoktur.

BundanböylegenelolarakAtmansözcüğünükullanacağım.BuAtman,nefesverenveaydınlatanolaraköncelikle"Ruh"tur,çünküoherşeydecanlandıranözvedolayısıylaonlarıngerçekvarlıklarıolan tanrısalErostur,diğeryandanAtmansözcüğüaynızamandadönüşlü[reflexive] olarak "zat" ya da "kendi" anlamına gelecek şekilde kullanılır—ne kadar kabaolursaolsunkarşılaşılabilecekheranlamdaya"kendi''yadaruhizatveyaşahısla ilgiliolarak(ki oher şeyin yegânebilenöznesi veözüdür, bu yüzdenbedenin vebir "psikoloji"densözederken"psykhe" ilekastettiğimizherşeyinbirparçasıolanetkilenenvemümkün"ben"denayırt edilmelidir). Birbirinden çok farklı bu iki "ben" bu şekilde iç içedir ve çevirmenler buyüzden Atman'ı, geçtiği yere göre ister büyük ister küçük harfle "kendi" diye çevirmeyialışkanlık edinmişlerdir. Aynı ayrım sözgelimi St. Bernard tarafından benim "tabiatım"(proprium) ile benim varlığım (esse) dediği şey arasında da yapılmıştır. Hinduların aynıanlamdakullandığıbirbaşkadeyim"[bilim]alan[ın]bileni"ni{20}—yaniherşeydeyegânebilenözne ve her şeyde aynı olan olarakRuh—"alan"dan, ya da yukarıda tanımlanan anlamıylabeden-ve-nefisten (duyuların yaylakları ile birlikte alınır ve dolayısıyla nesnel olarakdüşünülebilecek her şeyi kucaklar) ayırır. Atman ya da Brahman'ın kendisi bu şekildedüşünülemez: "Bilmenin bilenini nasıl bilebilirsin?"—veya bir başka ifadeyle, her şeyin ilksebebiolannasılonlardanbiriolabilir?

Atman bir ve bölünmemiştir, ama görünüşte vasıtalarının, fare veya insan, değişikbiçimleriylebölünmüşvebirhüviyetkazanmıştır,nasılkibirkavanoziçindekialangörünüşteonundışındakialandanayrılmışvebelirlilikkazanmışise.Buanlamda"onunzatıitibariylebirfakat çocuklarındaki haliyle çok olduğu" ve "kendisinden pay vererek onun bu dünyalarıdoldurduğu"söylenebilir.Fakatbuancakışığın,kendisindesüreksizliğiveyabölünmeyikabuletmeksizinmekânıdoldurmasıanlamındaböyledir;şeylerinbirinindiğerindenayrılışıböylece

Page 25: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

ışığınkendisindekifarklılıklaradeğil,fakatyansıtmagücündekifarklılıklaradayanır.Kavanozparçalandığında, hayat kâsesi ilk haline döndüğünde görünüşte sınırlanmış olan şeyinsınırlarının olmadığını ve "hayat"ın "yaşamak"la karıştırılmaması gereken bir anlama sahipolduğunu fark ederiz. Atman'ın böylece hem her şeye iştirak ettiğini, hem de "bölünmüşşeyler arasındabölünmemiş olarak" taksimedilemezolduğunu,mekân izafe edilebilecek birkonumasahipolmadığınıamaaynızamandaheryerdeolduğunusöylemek,KülliMevcudiyetöğretisiolarakdahafazlaaşinaolduğumuzşeyinbirbaşkatarzdaifadeedilmesidir.

Aynı zamanda Ruhun bu zahiri tanımlarından [tahditlerinden] her biri onun biçimseltezahürünün sonsuz sayıdaki imkânlarındanbirinin zaman içindeki edimselliğini temsil eder.Tezahürünvarlığıdoğumlabaşlarölümlesonaerer;oaslatekrarlanmaz.Şankara'dangeriyevasiyetinden başka bir şey kalmamıştır. Dolayısıyla her ne kadar ondan hâlâ dünyadayaşayanbirgüçolaraksözetsekdeobirhatırayadönüşmüştür.DiğeryandansırlaraagâholanRuh için, alanın âlimi, bütün doğumlarınBileni için hal yahut keyfiyetlerinin her birinindolaysızbirbilgisinden,öncesiyadasonrası(Şankara'nıntecrübealanımızdaortayaçıkışıyada kayboluşunabağlı) olmayanbir bilgiden yoksun kalmakgibi bir şeyasla söz konusuedilemez.Buşuanlamagelir;bilgivevarlığın,tabiatveözünbirveaynışeyolduğudurumdaŞankara'nın varlığının bir başlangıcı yoktur ve sona ermesi ya da kesilmesi söz konusudeğildir.Diğer bir deyişle,Ruh veŞahıs tamanlamıyla terkipsiz, yalın bir cevher olmasınakarşıngenedebiranlamdahem"Ruh"tanve"Şahıs"danhemde"ruhum"danve"şahsım"danuygun bir şekilde söz edebiliriz. "Ölümsüzlüğün" anlamına daha sonra döneceğim, fakatşimdilik bakış açılarının birbirini dışlamayan farklılığıyla kastedileni açıklamak için az öncesöylenmiş olan şeyi kullanmak istiyorum. Çünkü Batı dünyasında "felsefe" ile uğraşanlarSamkhya ve Vedanta'yı, ilki ilgisini bir Şahıslar çokluğundan kurtulmak, ikincisi ise birsayılamayan bir Şahsın özgürlüğü üzerinde teksif ettiği için birbiriyle bağdaşmayan iki ayrı"sistem" olarak düşünürlerken, bir Hindu için böyle bir çatışma veya karşıtlık yoktur. BuHıristiyanmetinlerde karşımıza çıkan "Hepiniz İsaMesih'te birsiniz" ve "Her kim ki Rabbekatılmıştır tek ruhtur" ifadelerindeki çoğul zamirlerin Samkhya'nın,"teklik"in ise Vedanta'nınbakışaçısınıtemsilettiğineişaretedilerekaçıklanabilir.

Varlıkbilincimizingeçerliliğibusebeptenötürü,isimleyadakaydedilebilirişaretlerle,falanveya filanınvarlığınadairherhangibirmeseledenbağımsızolarak, sorgulanmaksızındoğruolarakkabuledilir.Amabu"cogitoergosum"temellendirmesiylekarıştırılmamalıdır."Ben"imhissetmemyada"ben"imdüşünmem"ben"imvarolduğumundelilideğildir;çünküVedantaveBuda'nıntakipçileriylebirliktebununbirkibirlenmevebiraldanıştanibaretolduğunu;"hislerinhissedildiğini" ve "düşüncelerin düşünüldüğünü" ve bütün bunların, her ne kadar biz hiçbiranlamda onun bir parçası değilsek de bir anlamda bizim bir parçamız olan bir resme

Page 26: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

baktığımız gibi, yükseklerden seyircisi ruh olan "alan"ın bir parçası olduğunu söyleyebiliriz.Sorubunagöre sorulur: "Senkimsin?" "Sonkertedebaşvuracağımızbuzat nedir?"Bir "iççatışma"dansözederken;veya"ruhunistekli,fakatbedeninzayıfolduğunu"söylerkenyadaBhagavad Gita ile birlikte,"Ruhun Ruh olmayan her şeyle savaş halinde olduğunu" ifadeederkenbu"zat"ıntekbiranlamdandahafazlasınasahipolabileceğininfarkındayızdır.

"Ben"ruhmuyoksabiretvekemikyığınımıyım?(Metafizikte"et"in"nefis"inbütünduyuşve biliş melekelerini ihtiva ettiğini her zaman hatırda tutmalıyız.) Bir aynadaki aksimizidüşünmemiz istenebilir ve biz orada "kendimiz'i gördüğümüzü anlayabiliriz; eğer bir bakımadaha az çocuksu bir yapıya sahipsek, zihin aynasına aksettiği biçimiyle psykhenin suretinidüşünmemizistenebilirve"ben"dediğimizşeyinbuolduğunuanlayabiliriz;eğerdahaakıllıvetedbirliysekvarolduklarıkadarvarolduğumuzdeğilde,tamtersinebizolduğumuziçinvarolanbuşeylerinhiçbirininbizolmadığımızıanlamayabaşlarız.Vedantaözümde"ben"imbütünbuşeylerden, sahnede oynayanların başlarına gelen veya onların eğlendikleri şeyleringörüntüsündenetkilenenbiroyunyazarıkadarazveyaancakonunkadarçoketkilendiğimisöyler—sahne burada hayat sahnesidir (diğer bir deyişle onun kartal gibi yükseklerdenseyredenseyredicisi,uomouniversaledenayrıolarak "alan"yada "yaylak"tır). İnsanınnihaiamacı, yani özgürlük, mutlak saadet ya da tanrılaşmayla ilgili bütün mesele bu yüzden"kendisi"ni artık "bu insan"da değil, fakat zamanın her çeşidinden kurtulmuş ve ne birbaşlangıcınesonuolanuomouniversalede,formahumanitatisdebulmasorunudur.

Anlaşılsın ki burada "alan" dünya yuvarlağı ya da sirkidir ve Seyircinin, uomouniversalenin tahtı merkezde ve yüksekte hâkim bir noktadır ve onun bütün zamanlarakartalınkini andıran bakışı alanın bütününü (belli bir olayın gerçekleşmesinin hem öncesinihem sonrasını) kucaklar, öyle bir şekilde ki onun bakış açısından bütün olaylar hepsüregitmektedir. Varlık bilincimizi oyunların sürüp gittiği alandaki konumumuzdan bütüngösterinin kendisine bağlı olduğu Seyircinin rahat içinde oturduğu büyük kameriyeyetaşımalıyız.

Anlaşılsınkiseyircininherbirmünferitoyuncuyabağlandığıveherbiroyuncunungörüşgücü yeterli olduğu takdirde yukarıya (içeriye) Seyirciye bakabileceği doğru görüş hatlarıkuklacınınkuklalarıkendisiiçin(seyircilerintümüondanibarettir)hareketettirdiğigüçhatlarıyada iplerdir.Gösterideki kuklalarınherbiri kendimüstakil varoluşundanvekendidolaysızçevresi içindegördüğü, isim,görünüşvedavranışlaayırt ettiği ötekilerarasındabiri olarakkendindenkuşkuduymaz.Seyircigöstericilerionlarınkendilerinigördüğügibi,eksiknoksanbiçimdegörmez,göremez,oonlarınherbirininvarlığınıgerçektenasılsaoşekildebilir—birbaşka söyleyişle, sadece belli bir mahalli konum içinde faal olarak değil, fakat kuklanınkendisinebağlıolduğugörüşgücühattıboyuncaeşzamanlıolarakhernoktadaveöncelikle

Page 27: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

bütünhatlarınkesiştiğiveherşeyinvarlığınınkendisindekivarlıklaçakıştığınoktadagörür.Buradakuklanınvarlığıaklıezelideezelibirfikirolarakvarolur—başkabiradlandırmaylaonaSemaviGüneş,ışıklarınIşığı,RuhveHakikatdenir.

ŞimdivarsayalımkiSeyirciuykuyadalmaktadır:ogözlerinikapadığındaevren,gözleriniyenidenaçtığında tekrarortayaçıkmaküzere, kaybolur.Gözlerinaçılmasına ("Işıkolsun!")dindeyaratmafiilidenir,fakatmetafiziktebutezahür,zuhur,konuşma,üfleme(tanrısalşeylersözkonusuolduğundaparlamak,konuşmakveüflemekbir veaynışeydir)diyeadlandırılır;gözlerinkapanmasınadinde "dünyanınsonu"denir, fakatmetafiziktebusaklanma,sessizlikveyaüflenmişolanıngeri çekilmesi olarakadlandırılır.Şuhaldebizim içinbir değişmeveyatekâmülvekapanmayahutdürülmevardır.AmaherşeyinmerkezindekiSeyirciiçinolaylarınbirbirini izlemesi veya art ardalık gibi bir şeyden söz edilemez. O hep uykudadır ve hepuyanıktır; kimi zaman oturup düşünen ve kimi zaman düşünmeyen denizciden farklı olarakSeyircimizhepşimdiotururvedüşünürvedüşünmez.

Evren ve onun her şeyi gören "Göz"ü hakkında bir resim çizildi. Alanın sayıca, her nekadarzorunluolmasada,uygunlukaçısındanyirmibirolarakdüşünülebilecekortakmerkezliçitlerlebölündüğünüsöylemeyiunuttumsadece.DolayısıylaSeyircimevcutçevremizintahditedildiğiendıştakiçittenyirmibirkatuzaktadır.Herbiroyuncununveyagöstericiningösterisiiki çit arasındakimesafe yadaalanla temsil edilen imkânlarla sınırlıdır.Oburadadoğar veburada ölür. Bu doğan falanca varlığı kendinde nasılsa ve kendisinin nasıl olduğunainanıyorsa öyle göz önüne getirelim—Boethius'un ifade ettiği biçimiyle "düşünen, akıllı veölümlü bir canlı". O kendisinin zamanda istediği şekilde ileri geri hareket edebileceğinidüşünmez, fakat istesede istemesedehergünyaşlandığınıbilir.Diğeryandanoçevresi—sözgelimi bir taş duvar veya bir polis ya da çağdaş âdetler önüne bir engel çıkarmadığısürecebaşkabakımlardanistediğişeyiyapabileceğinidüşünür.Kendisininbirparçasıolduğuvekendisinidışında tutamadığıbuçevreninnedenselolarakbelirlenmişbirçevreolduğunu;yapıldığıiçinyaptığışeyiyaptığınıfarketmez.Kendisindenöncebaşkalarıneiseoolduklarıiçinne iseonuolduğunuveneyaptılarsaonuyaptıkları içinyaptığışeyiyaptığınıvebütünbunlarınakılalırbirbaşlangıcınınolmadığınıfarketmez.Oaslında,şimdilerdekendidoğasıda dahil, eşyanın doğasıyla temsil edilen geçmiş sebeplerin yeterli bir bilgisiyle davranışıöncedengörülebilecekvebütünüyle izahedilebilecekkoşullarınbiryaratığı,birautomatetır.Buiyibilinenkarmaöğretisi,içkinbelirlenimyadakaderöğretisidirveBhagavadGita,XVIII,20'de şu şekilde ifade edilir: "Sende doğan ve senin kendine ait olan bir doğanın işleyişi[karma) ile bağlı olduğundan, yapmayı arzu etmediğin şeyi dahi ister istemez yaparsın".Obaşlangıcınıveyasonunutasavvuredemeyeceğimizbir illiyetzincirindekibirhalkadanbaşkabir şey değildir. Burada en azılı belirlenimcinin veya kadercinin kabul edemeyeceği bir şey

Page 28: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

yoktur.Belirlenimci{21}gibiherşeyigördüğündenveduyduğundanibaretsayanbirisi[nâstika]olmayanmetafizikçibuaşamadayalnızcahayatın işleyişinin,onunidametarzınınbuşekildenedensel olarak izah edilebileceğine; bir sebepler zincirinin mevcudiyetinin bumevcudiyetinmantıksal olarak başimkânını varsaydığına—bir başka söyleyişle ister mekân ister zamaniçinde olsun diğer ara sebepler arasında bir sebep olarak düşünülemeyecek bir ilk nedenivarsaydığınaişareteder.

Sözünü ettiğimiz bu automateımıza dönecek olursak, şimdi gelin onun ölümündemeydanagelenşeyidüşünelim.Mürekkepvarlıkeskihalineavdeteder,evrenekarışır;geriyeherneolursaolsunbu falancavarlığınbilinciolarakvarlığınısürdürebilecekbirşeykalmaz.Psiko-fizik varlığın unsurları parçalanır ve başkalarına bir miras olarak devredilir. Aslındabizim bu falancamızın hayatı boyunca devam eden ve en açık biçimde üremede takipedilebilecek bir süreçtir; Hint geleneğinde bu tekrar tekrar "babanın oğulda ve oğul olaraktekrar doğumu" diye tarif edilir. Falancamız doğrudan ve dolaylı zürriyetinde yaşar. Hintöğretisinde "yeniden bedenlenme" [reincarnation] diye bilinen şey budur; ve bu Greklerinmetasomatosis ve metempsykhosis öğretisiyle aynı şeydir; ve yine bu Hıristiyanlıktaki"bedenî cevher ve nüve halindeki erdeme göre" insanlığın Âdem'de başlangıçta varoluşuöğretisidir; venihayetmodernbilimin "ataların karakterlerinin yinelenmesi" öğretisidir.Dinde"ilk günah mirası", metafizikte "cehalet mirası" ve filozoflarca insanın doğuştan özne venesneaçısındanbilmeyedönükyatkınlığıdenilenşeyancakpsiko-fizikkarakterlerinböylebiraktarımıyla anlaşılabilir hale gelir. Bir Tanrısal Kayra fikri hiçbir şeyin tesadüfen olmadığınıdüşündüğümüzdeanlaşılırancak.

Bununbiryenidenbedenlenme [reincarnation]öğretisiolmadığınısöylememegerekvarmı?Birmüddet yeryüzündeyaşamış ve şimdiölmüşolanbir kimsenindünyevi bir annedentekrardoğacağınıöngörenbiryenidenbedenlenmeöğretisininHindistan'dahattaBudacılıkta—hatta hatta Yeni-Platonculukta veya herhangi sahih bir gelenekte bile hiçbir zamanöğretilmediğini söylememe gerek varmı?Bu dünyayı bir kez terk etmiş olanların ebediyenayrıldıkları ve yaşayanlar arasında bir daha görünmeyecekleri Brahmanalarda Eski Ahit'teolduğu kadar açık biçimde ifade edilir. Platoncu açıdan olduğu kadar Hinduların bakışaçısından da her türlü değişim bir ölümdür. Her gün, her saat ölür ve yeniden doğarız veölüm"saatigeldiğinde"gerçekleşenözelbirdurumdanibarettir.

Hindistan'da hiçbir zaman bir yeniden bedenlenme inancıyla karşılaşamadığınısöylemiyorum. Böyle bir inancın ancak halk arasında metinlerin simgesel dilinin yanlışyorumlanmasındanilerigelmişolabileceğini;çağdaşuzmanlarınveteozofistlerininancınındametinlerinaynıderecedeçocuksuveyeterlibilgiyesahipolmadanyorumlanmasınınsonucu

Page 29: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

olduğunu söylüyorum. Eğer böyle bir yanlışın nasıl ortaya çıkmış olabileceğini sorarsanızsizden Aziz Augustinus ve San Tommaso D'Aquino'nun aşağıdaki ifadelerini düşünmeniziisterim: insanlık "bedenî cevher ve nüve halindeki erdeme göre" Âdem'de başlangıçtamevcuttu;"insanbedeni imkânhalindekinedenlerleönceki işlerdemevcuttu";"Tanrıdünyayıdoğrudan değil fakat aynı zamanda ara nedenlerle yönetir ve eğer böyle olmasaydı dünyakusursuznedenselliktenyoksunkalmışolurdu";"Nasılkibirannedoğmamışçocuğagebeysedünyanın kendisi de doğmamış şeylerin sebeplerine gebedir"; "Kader yaratılmış nedenlerinkendisindesaklıdır".EğerbumetinlerUpanişadlar'danyadaBudacılığınmetinlerindeniktibasedilmiş olsaydı bunlarda gerçektenmevcut olanı, karma öğretisini görmekle kalmayıp aynızamandabir"yenidenbedenlenme"öğretisidegörmezmiydiniz?

Fakatbiz"yenidenbedenlenme"dediğimizdebununlaölmüşolanbiriningerçekvarlığıvekişiliğiyle burada yeniden doğumunu kastediyoruz. Bunun yeterli ve ikna edici metafiziksebeplerebağlıolarakbirimkânsızlıkolduğunuilerisürüyoruz,ilkdeğerlendirmeşudur:evrenhepsi de aynı derecede belirsiz bir süre içinde gerçekleşmesi gereken sonu belirsiz birimkânlar dizisini kucakladığına göre mevcut âlem, nasıl ki her bir insanın hayatı saklıimkânlarının tümü tükendiğinde vadesini tamamlamış olursa, kuvve halindeki imkânlarınıntümününedimselleşmesiylebirliktevadesini tamamlamışolacaktır.Busonubelirsizdöneminsonunaolayların tekrarınayadageçmiş koşulların yinelenmesineyer verilmeksizinerişilmişolacaktır.Zamansalartardalıkdolaylıolarakdeğişikşeylerinartardalığıanlamınagelir.Tarihkendisini cins ya da türlerle tekrarlar, fakat herhangi münferit ve belirli bir şeyde kendisinitekrar edemez. Eğer [bir nesilden bir sonrakine] göçten [transmigration] söz edilecekse bugenlerin"göçü"ü[aktarılması]olabilirvebunatüryadacinslerinyenidendoğumudenir,fakatbu falancanın karakterinin "reenkarnasyon"u onun hakiki kişiliğinin "aktarılması"ından ayırtedilmelidir.

Bu akıllı ve ölümlü canlı falancanın hayatı ve ölümüböyledir. FakatBoethius onun bucanlıdan ibaret olduğunu ifade ederken Bilgelik buna bu insanın, falancanın, kim olduğunuunuttuğucevabınıverir.Tambunoktadaherşeyigördüğündenveduyduğundanibaretsayanbirisinden [nâstika] ya da "maddeci" ve "duyumcu"lardan (bu iki sözcüğü tırnak içindekullandım,çünkümadde"duyulan,hissedilen"şeydir)ayrılırız.Hıristiyanlıkta"beden,nefisveruh"tanmürekkepolarakverileninsantarifiunutulmamalıdır.Vedantainsanınyegânegerçek,hakikivarlığınınruhiyadamaneviyanıolduğunuveonunbuvarlığınınbu"falanca"dayadaonunherhangibir"parça"sındaolmadığını, fakatsadeceonaaksettiğini ilerisürer.Diğerbirdeyişle o bu varlığın falancanın alan / arazisinin düzlüğü içinde ya da onunla sınırlıolmadığını, fakat nüfuz ettiği çevrili alandan bağımsız olarak bu arazidenmerkezine doğruyayıldığını ileri sürer. Şu halde bu falancanın kaybına ilave olarak ölümde gerçekleşen şey

Page 30: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

ruhun bir zamanlar "hayat"ı olmuş olan o fenomenal araçtan çekilmesidir. Dolayısıylaölümden söz ederken tam bir doğrulukla "ruhu teslim etmek"{22} deyimini kullanırız ya dafalancanın son nefesini verdiğini{23} söyleriz. Eminim ki geçerken buradaki "ruh''un ["theghost"] Spiritüalistlerin kullandığı anlamda bir ruh, "varlığını sürdüren bir kişilik" olmadığını,fakat tamamen akli bir ilke olduğunu hatırlatmam yeterlidir; ruh Kutsal Ruhun{24} SanctusSpiritusolduğuanlamda"ruh"tur.Şuhaldeölümletopraktoprağa,ruhdakaynağınadöner.

Bu şu anlama gelir: Falancanın ölümü içinde iki imkân barındırır ve bunlar aşinaolduğumuz"kurtulmuş"yada "kaybolmuş" ifadeleriyleyaklaşıkolarakvezımnen ifadeedilir.Yafalancanınvarlıkbilincibenmerkezliydivekaçınılmazolarakonunlabirlikteyokolmuşturyadaruhtatoplanmıştırveonunlabirlikteayrılmıştır.Bedenvenefiseskihalinedöndüğünde"geriye kalan" Vedanta metinlerinin ifadesiyle "ruh"tur. Büyük emirle, "Kendini Bil!" ilekastedilenin ne olduğunu şimdi anlamaya başlıyoruz. Varlık bilincimizin ruhta toplandığınıvarsayarak diyebiliriz ki bedenin ölümünden önce ne kadar tam biçimde zaten "ne isek oolmuşsak" ya da "uyanmışsak" bir sonraki ortaya çıkışımız ya da "yeniden doğuşumuz" oölçüde alanın merkezine yakın olacaktır. Varlık bilincimiz ölümle zaten olmadığı bir yeregitmez.

Daha sonra varlık bilinci yirmi bir çit ya da referans seviyesinin sonuncusunun ötesinezaten uyanmış ve kendisi için geriye sadece yirmi ikinci geçit kalmış olan birinin durumunudüşüneceğiz. Şimdilik sadece ilk adımı düşünüp değerlendirelim. Eğer ölümden önce buadımı atmışsak—sadecedüşünenhayvanlar olarakdeğil, bir ölçüde ruhta yaşıyorduysak—beden ve nefis dağılıp evrene karıştığında, bizimle her şeyin merkezî Seyircisi, SemaviGüneş,Ruh veHakikat arasında yer alan çitlerin ya da çemberlerin ilkini geçmiş olacağız.Yeni bir çevrede, sözgelimi hâlâ sürenin varolduğuamaşimdiki anlamdazamanın işleyişininsöz konusu olmadığı bir çevrede var olmuş olacağız. Beraberimizde duyulara bağlı birhafızanındoğalparçasıolabilecekpsiko-fizikselaygıtlarınhiçbirinialmamışolacağız.Sadece"aklierdemler”varlığınısürdürür.Bubir"kişiliğin"bakiyesiveyakalıntısıdeğildir(bubizgöçüpgittiğimizdemirasolarakbıraktığımızbirmülk,birnitelikti);bufalancanınşahsının,artıkdahaönceki tanımlarının en kabasıyla sınırlanmayan, sürekli varlığıdır. Fasıla veya kesintiolmaksızınvarlıkbilinciniaşıpgeçmişolacağız.

Buşekildeölümveyenidendoğumlarınbirbirini takipedişiylebuçitlerin tümügeçilebilir.Takip ettiğimiz yol bizi merkezî Güneşe bağlayan manevi ışık yolu ya da yarıçap [radius]olacaktır. Burayı öte kıyıdan ayıran hayat ırmağının iki yakasını birleştiren yegâne köprübudur."Köprü"sözcüğübilerek kullanılmıştır; çünkübu "ustura ağzındandaha keskin geçit",Avesta'nın Cinvat köprüsü, halkbilimcinin aşina olduğu "korku köprüsü"dür ki güneş

Page 31: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

kahramanının dışında kimse geçemez; bu geniş bir alanı kaplayan ışık köprüsüdür vekaynağıyla aynı cevhere sahiptir. Veda bunu "Zati{25} Köprü" diye ifade eder—buHıristiyanlarınaşinaolduğu "Yolbenim" ifadesineyakınbir tariftir.Buköprügeçidinin, yirmibir çemberimizle kesişme noktalarıyla tanımlanan aşamalarla, aslında bir göç veya sürekliilerleyen yenilenme{26} diye adlandırılan şeyi oluşturduğunu zaten sezmiş olmalısınız. Buyolun her adımı eski benliğin ölümü ve ardından, hemen "bir başka insan" olarak "yenidendoğumu" ile belirlenmiştir. Burada bu açıklamanın kaçınılmaz olarak aşırı derecedebasitleştirilmişolduğunuarayasıkıştırmalıyım.Biriçevreselvebelirli,diğerimerkezedoğruveözgür olmak üzere iki hareket doğrultusu birbirinden ayrılmıştır; fakat sonuçlarına uygunbiçimdeancakbirhelezonyadasarmalileişaretedilebileceğiniaçıklamadım.

Fakat evrenle ve insanın muhitinden merkezine ve yüreğine doğru kutsal yolculuğuylailgili resmimizin mekân ve zamana dayalı maddiliğinin parçalanma zamanı gelmiştir. Bütünvarlık durumları, birbiri üzerine eklenmiş ima ya da telmih seviyelerinde vücuda geliş olarakdüşündüğümüz falancaların tümü sizin içinizdedir ve tanınmayı beklemektedir: gerekli olandoğumlarınveyenidenölümlerintümütabiatüstüdür—yani"Doğa"yakarşıdeğil,fakatgöçüngerçekleştiği düşünülen verili varlık durumunun belirli imkânlarının dışındadır. Buradaherhangi bir zaman unsuru da söz konusu değildir. Bilakis ruhi hayatta zamana bağlıöngörülemeyen değişiklikler rol oynamadığı için yolculuk ister doğal ölüm olayından önceisterse ölüm anında veya daha sonra, kısmen ya da bütünüyle yapılabilir. Seyircininkameriyesi içinizdeki yani "kalp"teki Göklerin Krallığıdır (o bütün Doğu ve kadim geçmişingeleneklerinde sadece iradenin değil fakat saf aklın da merkezi, Gök ve Yerin evliliğinintamamlandığıyerdir);müşahedeehlitarafındanSeyircininkendisiancakoradagörülebilir—kionun bakışı içe çevrilmiştir ve o böylece dışarıdaki gözü içerideki Göze, hayat nefesiniRuhunMelteminebağlayanIşıkyolunugeriyedoğrukatederekkaynağınagider.

Vedailahisininkeskinveetkileyicisözleri ilekastedilenşeyintümünübelkişimdidahaiyianlayabiliriz:"Güneşgözünü,Meltemruhunualır"vebununmuadilini"Ruhumuseninellerineemanetediyorum"dayadaEckhart'ın "Tanrı'yı gördüğümgöz,Tanrı'nınbendekini gördüğügözileaynı;benimgözümveTanrı'nıngözü,tekbirgöz,tekbirgörüş,tekbirbilişveseviş",ya daPaulos'un "...tek ruh olacak" sözünde tanıyabilirsiniz.Gelenekselmetinler çarpıcıdır.Sözgelimi Upanişadlar'da "her kim ki Tanrı'yı kendisinden başka olarak düşünerek ibadetederse o hayvandan biraz daha üstündür" ifadesiyle karşılaşırız. Bu tavır eski dünyadaherkesin bildiği "Tanrı'ya ibadet etmek için Tanrı olman gerekirdi"sözüne de yansımıştır—kibu aynı zamanda "ruhen ve hakikaten tapmak" sözünün de anlamıdır. Böylece büyük "Osensin" sözünegeri dönmüşoluyoruzvehernekadar "0''nunneolabileceğiyle ilgili tamvemükemmelbiranlayıştanuzakolsakda(çünküsonadımıhenüzatmadık)şimdidaha iyibir

Page 32: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

fikre sahibiz. Şimdi geleneksel öğretilerin (dışı içten, dünya insanını öte dünyalı insandan,automatetölümsüz ruhtanayırarak)biryandan falancanınsonsuzbirsebeplerzinciri içindebir halkadan başka bir şey olmadığını kabul ve hatta bunda ısrar ederken, diğer yandanzamanabağlıolmaksızınhalkalarınkırılabileceğiniveölümünaltedilebileceğini:bununşimdive burada olabileceği gibi ölüm anında ya da ölümden sonra da olabileceğini nasılonaylayabildiğinianlayabiliriz.

Nevarkimetafiziğinbakışaçısındaninsanınnihaiamacıolaraktanımlananşeyehenüzulaşmış değiliz. Yolun sonundan söz ederken şimdiye dek sadece yirmi bir engelin tümünügeçmeyi ve Semavi Güneşi, Hakikatin kendisini görmeyi; bizzat Seyircinin kameriyesineulaşmayı; gökte tezahür etmiş Göz ile karşı karşıya gelmeyi düşündük. Aslında bu dintarafından tasavvur edildiği biçimiyle insanın nihai gayesi fikridir. Bu Ağacın Tepesinde,"mümkün varlığın Zirvesinde" ulaşılan sınırlı sonsuz saadettir; bu ardımızda bıraktığımızalanın zaman içerisinde maruz kaldığı değişikliklerin tümünden kurtuluştur. Fakat bukurtulmuşların her birinin hâlâ ötekiler arasında biri ve İnsanların Güneşinden ve ışıklarınIşığının (bunlar hemHıristiyanlığın hemVedaların ifadeleridir) kendisinden başka olduğu birgök; GreklerinElysiumu gibi zamandan bağımsız, fakat süresiz olmayan bir göktür; (nihaikaynağımız—kioUluhiyetinÂmasındadır—olmadığıiçin)birdinlenmeyerifakatnihaibiryurtdeğildir.BizekalanGüneşigeçmekveBabanınenyüksekgökkatındaki[empyros]"yurt''unaulaşmaktır. "Kimse bensiz Babaya ulaşamaz." Biz inisiyasyon ve tefekkürün açık kapıeşiklerini geçtik; kendi kendimizi sürekli nefyederek varlığımızın en dış katmanından en içavlusuna ilerledik ve takip edilecek başka bir yol göremiyoruz—her ne kadar Hakikatinsayesindeaydınlandığımızbusuretininarkasındabenzerhiçbir tarafı olmayanbir şeyin varolduğunu biliyorsak, her ne kadar Tanrı'nın dünyayı aydınlatan bu veçhinin ardında insanadönükolmayanfakatbütünüylekendiiçinedalmışbirbaşkavedahahaşyetliyanının—kendidışındakihiçbirşeyinebilennesevenbirboyutunolduğunubiliyorsakda.Bildiğimizanlamdane iyinegerçekolanOnuanlamamızıengelleyenşeybizimHakikat ve İyilikanlayışımızdır.İleriye giden tek yol anlamaya başladığımızı düşündüğümüz her şeyin ötesindedir: eğeriçeriyeyolbulacaksakkendimizhakkındanekadaryüceolursaolsunhâlâhatırdatuttuğumuzveHakikatve İyilikhakkındaperexcellentiam "tasavvurettiğimiz" sureti bir veaynı vuruşladağıtmamız gerekir. "Ruhun Tanrıyı kaybetmesi yaratılanları kaybetmesinden daha fazlagereklidir... ruh en çok Tanrıyı terk etmekle yüceltir, ulular... eğer Tanrının, bütünüyle boşolduğu tanrısal doğanın bir parçası olacaksa ona kalan bir bakıma olmamak... tanrısaldoğanın ifadeettiğiher türlüetkinliğesonvermektir...okendini terkedervekendiyolundagiderek artık Tanrıyı aramaz" (Eckhart). Bir başka söyleyişle, hem gözleri açıkken hemkapalıykenSeyirciyle bir olmalıyız. Eğer olmazsak o uyurken bize ne olacaktır?Olumlayıcı

Page 33: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

teolojiyoluylaöğrendiklerimizintümübirBilmemeyle,HıristiyanteologlarınDoctaIgnorantiası,{27}Eckhart'ınAgnosiası{28}iletamamlanmalıvenihayeteerdirilmelidir.ŞankaraveDionysiusgibibilgelerbusebeptenötürüviaremotionis{29}üzerindebukadarısrarcıolmuşlardır,yoksaonlariçinolumlu[sübutî]birHakikatyadaİyilikkavramınınbizimiçinolabileceğindendahaazkıymetliolmasındandolayıdeğil.Şankara'nınşahsentakipettiğiyolunhaddizatında ibadetedayalı olduğu söylenir—hatta Tanrıya ismiyle—ki ismi yoktur—ibadet ettiğinden dolayı afdilerken bile. Çünkü böyleleri için gerçekten kıymetli olan hiçbir şey yoktur ki terk etmeyehazırolmamışolsunlar.

HinduöğretisinidahaiyianlayabilmekiçinönceHıristiyanöğretisiniaçıklayalım:Mesih'insözlerişöyledir:"KapıBen'im.Birkimsebenimaracılığımlaiçerigirersekurtulur.Girer,çıkarve otlak bulur." Kapıya ulaşmış olmak yeterli değildir; kabul edilmemiz gerekir. Fakat kabuledilmeninbirbedelivardır:"Canınıkurtarmakisteyenonukaybetsin."{30}İnsanınikibeninden,Hindu metinlerindeki iki Atmandan falanca adıyla bilinen ben, eğer diğeri yüklerinin, ayakbağlarının tümünden kurtulmak—mutlak gaybubiyeti [bilinemezliği] içinde Tanrı gibi özgürolmakistiyorsakendisiniöldürmüşolmalıdır.

VedantametinlerindeinsanlarınGüneşiveışıklarınIşığıbenzerşekildeâlemleringirişivekapınınmuhafızı olarak adlandırılır. Her kim buraya kadar gelmişse sınamaya tabi tutulur.Ona öncelikle yapmış olduğu iyilik ya da kötülüğün dengesine göre buradan girebileceğisöylenir. Eğer anlarsa cevap verecektir, "Sen bana bunu soramazsın; biliyorsun ki yapmışolduğum her neyse 'benim' değil senin yaptığındı." Bu Hakikattir ve kendini inkâr etmekKapının muhafızının kudretinin ötesindedir, çünkü o bizzat Hakikattir. Veya "Sen kimsin?"sorusu sorulabilir. Eğer bu soruyu kendi adıyla veya bir aile ismiyle cevaplarsa zamanetmenleri onuderhal sürüpuzaklaştıracaktır; amaeğer "Ben Işığım,Senim, ve sanaböylegeliyorum"diyecevaplarsa,Muhafızonu"Senkimsenbenoyum;vebenkimsemsenosun,haydi gir içeri" diye karşılayacaktır. Esasen hâlâ herhangi birisi olan birinin Tanrı'ya dönmeimkânınınolmadığıaçığakavuşturulmalıdır,çünkümetinlerimizinifadeettiğigibi,"Oherhangibiryerdengelmemişveyaherhangibiriolmamıştır".

Benzer şekilde Eckhart sözlerini logosa, "Eğer bir insan babasına ve anasına... hattakendi canına buğzetmiyorsa benim talebem olamaz"a dayandırarak, "babanın ve anneninzaman içinde olduğunu bildiğin sürece gerçek ölümle ölmemişsin demektir" der; yine aynışekildeEckhart'ınİslamdünyasındakiakrabasıRumi,KapınınMuhafızına"Herkimburadan"Ben falancayım" diyerek girerse kapıyı yüzüne kapatırım" sözlerini atfeder. Aslında VedametinlerininPaulos'un "Tanrıkelamıdiri vegüçlüdür, ikiağızlıkılıçtandahakeskindir,hattacanı ruhtan ayırır" sözünden daha iyi bir tanımını sunamayız. "Quid est ergo, quod debethomoinquirereinhacvita?Hocestutsciatipsum.""Siignoraste,egredere!"

Page 34: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

Bu şekilde kendinden kurtulup da kökenine dönmüş olan varlığın durumu nasıldır?sorusunu sorduğumuzda son ve en güç sorunla karşılaşmış oluruz. Psikolojik biraçıklamanın burada yerinin olmadığı izahtan varestedir. Aslında elimizdeki metinlerle bunoktadayapabileceğimizeniyişeyitirafetmektir:"Herkimkianladığındanençokemindir,oenziyadeyanlışanlamıştır".Brahmanhakkındasöylenebilecekşey—"Ovardır veOancakbununla anlaşılabilir"—aynı zamandaBrahman olmuş olan herkes hakkında da söylenebilir.Bununneolduğusöylenemez,çünküoherhangibir"ne"değildir."Buhayattaözgürolan"birvarlık(Rumi'nin"yürüyenölüsü")"budünyadadır,fakatonaaitdeğildir".

NevarkibusorunaKemaleErmişOlanlardansözedilirkenkullanılan tabirleridüşünüpdeğerlendirerek yaklaşamayız. Onlara ya Güneşin Işınları ya da Ruhun Rüzgârları veyaDileğince-HareketEdenlerdenir.Ayrıcaonlarıntezahüretmişdünyalardatecessümiçin:birbaşkasöyleyişle, isterhareketetsin istersükûnethalindekalsın,Ruhunhayatınakatılmayauygunoldukları söylenir.O keyfince esenbirRüzgâr (Ruh)dur.Bu ifadelerin hepsiMesih'in"Girer, çıkar ve otlak bulur"{31} diye ifade ettiği şeye karşılık gelir. Veya bunu satrançoyunundaki piyon ile karşılaştırabiliriz. Piyon satranç tahtasının bir yanından öbür yanınageçtiğinde dönüşüme uğrar. Bir vezir olur ve bundan böyle ona, hatta günlük dilde de,"dilediğince hareket eden" denir. İlk benliği öldüğünden o artık belirli hareketler veyakonumlar ile sınırlı değildir, o isterse dönüşümünün meydana geldiği yere girer, isterseoradan çıkar. Ve bu dilediğince hareket özgürlüğü Kemale Erişme durumunun bir başkaveçhesidir, fakatbuhenüzsadecepiyonolanlarınkavrayışınınötesindebirşeydir.Şunadaişaret etmekgerekir ki, satranç tahtası üzerindeki yolculuğundadaima kaçınılmazbir ölümtehlikesi içinde olan eski piyon, dönüşümünden sonra isterse kendisini kurban etmekte,isterse tehlikeden kaçmakta serbesttir.Hindu geleneğindeki tabirlerle onun önceki hareketibirgeçiş,yenihareketibiriniştir.

Batılı bilginlerce böylesine ciddi bir şekilde tartışılan "yok olma" ["fena"] sorunu, buzaviyedenbakıldığındaortaya çıkmaz.Metafiziktebu sözcüğünbir anlamı yoktur, çünküosadecesüreklilikveaynılığı,çoklukvebirliğibilir.Aklıezelde,veyaöncesisonrasıolmayanidealar dünyasında varolan her neyse onun varlığının sona ermesi gibi bir şey söz konusudeğildir; sonsuzluğunmuhtevasıdeğişemez.Buyüzden,BhagavadGita'nın ifadeettiği gibi,"Benhiçolmamışolsaydım,senhiçolmamışolurdun."

"O sensin" sözünde ayniyet bakımından "O" ile "sen"in ilişkisi Vedanta'da ya "GüneşIşını" (evlatlık ya da aynı soydan gelme ihsas edilir) ya da "bhedâbheda" (ki lafzi anlamı"farksızayrım"demektir)gibi tanımlamalarveyanitelendirmeler ile ifadeedilir.Bu ilişkiartık"bir içveyabirdış"bilincininolmadığınıgayetgüzel ifadeedenâşıklarbenzetmesiyleyadabuna karşılık gelen, "her biri her ikisidir" şeklindeki Vaisnava eşitlemesiyle dile getirilir. Bu

Page 35: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

ayrıcaPlaton'unbatinivezahiri insanınbirliğidüşüncesinde;HıristiyanlıktakiMesih'inmistikbedeninde uzuv olma öğretisiyle; Paulos'un "her kim ki Rabbe katılır tek bir ruhtur" veEckhart'ınhayranlıkuyandırıcı"kaynaşmışamakarışmamış"formülündedegörülebilir.

Şankara"felsefe"sidiyeadlandırılanşeyinbir"araştırma"değil,bir"açıklama"olduğunu;Vedanta'yı yahut herhangi bir sahih geleneği takip edenler için nihai Hakikatin herkesçekeşfedilmeyi değil, anlaşılmayı bekleyen bir şey olduğunu açıklamaya çalıştım, ki bu işibaşkalarınahavaleetmeyipkendisi yapacakolanherkes içinböyledir bu.AyrıcabunagöreŞankara'nınAtharvaVeda X. 8. 44: "İsteksiz ihtiyaçsız, tefekkür-temaşa halinde, ölümsüz,kendi kendine teşekkül etmiş, bir öz veyacevherle yetinen, hiçbir şeydenyoksunolmayan:her kim bu değişmez, yaşlanmaz, her-daim-genç-Ruhu bilir, aslında o Kendisini bilir veölmektenkorkmaz"gibimetinlerdenneanladığınıdaaçıklamayaçalışmışoldum.

Page 36: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

II.DoğuMetafiziği-ReneGuenon

Page 37: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

DoğuMetafiziği{32}

Bukonuşmanınkonusuolarakdoğumetafiziğiniseçtim.Belkikayıtlayıpsınırlamaksızın

sadecemetafizikdemekdahadoğruolurdu.Çünküoaslındaözü itibariyleher türlüsuretinvemümkünherşeyinüstündeveötesindeolduğundannedoğuyanebatıyaözgüdür, fakatevrenseldir. Onun büründüğü dış şekiller ancak anlatılabilir olanı anlatmak için açıklamagereğinin doğurduğu zorunluluklara hizmet eder.Bu şekiller doğuya veyabatıyaait olabilir;fakatfarklılıkgörünümüaltındaherzamanenazındanhakikimetafiziğinvarolduğuheryerdebirbirliktemelimevcuttur;bununsebebigayetbasittir:hakikattektir.

Eğer bu böyleyse doğumetafiziğini özel olarak ele almanın gereği nedir? Sebep şu kibatı dünyasının mevcut zihnî/ fikrî durumu içinde metafizik unutulmuş, genellikle göz ardıedilmiş ve hatta neredeysebütünüyle kaybolmuşbir şeydir, oysadoğudametafizik hâlâ fiilibilginin{33} konusuolmayı sürdürmektedir.Dolayısıylametafiziğingerçekanlamıkeşfedilmekisteniyorsaeğerdoğuyabakılmalıdır;hattabirçokbakımdandoğuyabugünolduğundançokdaha yakın olan batıda eskiden mevcut olan metafizik geleneklerin bazısı yeniden elegeçirilmekisteniyorsabuherşeydenevveldoğuöğretilerininyardımıylaveonlarlayapılacakmukayese sayesinde başarılabilecektir; çünkü bunlar metafizik sahasında hâlâ doğrudanincelenebilecekyegâneöğretilerdir.Bununlaberaberbizzatdoğulularonlarınasıl inceliyorsabuöğretilerindeöyle incelenmesigerektiğigayetaçıktırveazveyaçok farazi,kimizamantamamen hayali olabilen yorumlara kesinlikle kapılmamak gerekir. Şurası çoğu zamanunutulmaktadırkidoğuuygarlıklarıhalenhayattadırveehiltemsilcileresahiptir;bahiskonusumeseleyleilgilitamhakikatiortayaçıkarmakiçinkendilerindenbilgiedinmekmümkündür.

Sadece Hindu metafiziği değil de "doğu metafiziği" dedim, çünkü bu türden öğretilerzımnen delalet ettikleri her şeyle birlikte, gerçek mahiyetlerini hemen hiç anlamayanbazılarınınzannettiklerigibisadeceHindistan'dabulunmaz.Hindistan'ındurumububakımdanhiçbirsuretteistisnaideğildir;gelenekseldenilebilecekbirtemelesahipolanbütünuygarlıklartam olarak böyledir. Bilakis istisnai ve olağandışı olan böyle bir temele sahip olmayanuygarlıklardır ve hakikati söylemek gerekirse bizce [bu vasfa sahip] bilinen tek uygarlıkçağdaş batı uygarlığıdır. Sadece belli başlı doğu uygarlıklarını almak gerekirse: Hindumetafiziğinin muadili Çin'de (Taoculukta) ve ayrıca İslam dünyasında bazı tasavvuftarikatlarındadabulunur.Nevarkibu İslamtasavvufununAraplarınbüyükbölümü itibariyleGreklerdenmülhemzahirifelsefesiyleortakhiçbiryanınınolmadığınıunutmamakgerekir.Şufarkla ki Hindistan dışında bu öğretiler nispeten sınırlı ve kapalı bir seçkinler zümresine

Page 38: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

mahsustur. Orta çağda batıda da durum böyleydi ve birçok bakımdan İslam tasavvufuylakarşılaştırılabilecek ve İslam'daki kadar bütünüyle metafizik bir karaktere sahip bir batınilik[esotericism] orada da vardı; modernler genel olarak bunun mevcudiyetinin bile farkındadeğillerdir. Hindistan'da kelimenin gerçek anlamında bir batınilikten söz etmek mümkündeğildir, çünkü orada öğreti bakımından bir batınilik zahirilik ikiliği yoktur; herkesin az veyaçoköğretide derinleşmesi ve yeteneklerinin elverdiği ölçüdeonanüfuz etmesi anlamında—çünkü bazı kimseler için tabiatlarının parçası olan sınırlamalar vardır ve bunların aşılmasıimkânsızdır—oradaancakdoğalbirbatıniliktensözedilebilir.

Doğal olarak şekiller suretler bir uygarlıktan diğerine değişebilir; bununla beraber Hintdünyasınaait olan şekillere her ne kadar daha çokaşinaolsamdagerekli olduğunda, bellimeselelerin anlaşılmasına katkıda bulunmaları halinde, diğerlerini de kullanmakta tereddütetmem;bundahiçbirmahzuryoktur,çünkübunlaraynışeyin farklıanlatımlarından ibarettir.Bir kez daha ifade etmek gerekirse hakikat tektir ve hangi yolla olursa olsun bu anlayışaulaşmışolanherkesiçinaynıdır.

Bunlarifadeedildiktensonra"metafizik"sözcüğününhangianlamdakullanıldığınınaçığakavuşturulması gerekiyor, hele herkesin onu aynı şekilde anlamadığını sık sık belirtmelüzumuduyduğumiçinbuçokdahafazlagereklidir.Öylezannediyorummüphemliğemeydanverebilecek sözcüklere yaklaşmanın en iyi yolu onları mümkün olduğu ölçüde asli ve kökanlamlarına irca etmektir. Şimdi terkip ve teşekkülüne göre bu "metafizik" sözcüğü lafziolarak "fizik ötesi" anlamına gelir, "fizik" de burada her zaman eskilerin nazarında sahipolduğu kabul edilmiş anlamda, yani en geniş anlamında "tabiat bilgisi" olarak alınır. Fiziktabiat alanına ait olan her şeyin, buna karşılıkmetafizik tabiatın ötesinde yer alan şeylerinincelenmesidir.Ohaldebazılarınasıloluyordametafizikbilginingerekkonusugerekseeldeedilmesindekullanılanmelekelerbakımındantabiibilgiolduğunuiddiaedebiliyor?Buradatambir yanlış anlamayla, terimleri bakımından çelişkili bir ifadeyle karşı karşıyayız; ve daha daşaşırtıcı olan bu karışıklığın gerçek metafizik hakkında bir fikri muhafaza etmesi ve onuçağdaş filozofların sözde-metafiziğinden{34} açık biçimde nasıl ayırt edeceğini bilmesigerekenleridahietkilemesidir.{35}

Mamafihdenilebilirkieğerbu"metafizik"sözcüğüböylebirkarışıklığameydanveriyorsaonunterkedilipyerinedahauygunbaşkabirsözcüğünkullanılmasıdahaisabetlideğilmidir?Açıkkiböylebirşey isabetsizolurdu,çünkü teşekkülübakımındanbusözcük ifadeedilmekisteneni tamolarak karşılamaktadır; ayrıcaböyle bir sözcükbulmakpek kolaydeğildir, ziraBatıdillerindeböylebirkullanımaaynıderecedeuyarlanmışbaşkabirsözcükyoktur.Bahiskonusuolanparexcellence bilgi olduğu ve onun yüceliği ancakbu isimle ifadeedilebileceğiiçin, Hindistan'da yapıldığı gibi, sadece "bilgi" sözcüğünü kullanmak da çıkar yol değildir,

Page 39: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

çünkübilgiyimünhasıranbilimsel veakli olanla sınırlandırmayaalışmışolanbatılılar için buişleri daha da içinden çıkılmaz hale getirmekten başka bir işe yaramayacaktır. Ayrıca birsözcüğüngördüğüsuiistimalvekötümuameleyemüdahaleetmekillagereklimi?Eğerbutürsözcüklerinhepsiatılmışolsaydıgeriyenekalırdı?Yanlışanlamaveyanlışfikirveyakanaatuyandırmadanuzakdurmakiçinönlemalmakyeterlideğilmi?Başkaherhangibirsözcüğenekadarbağlılığımızvarsa"metafizik"sözcüğünedeancakokadarbağlıyız, fakatonunyerinialacak daha iyi bir tabir önerilemediği için onu önceden olduğu gibi kullanmaya devamedeceğiz.

Maalesef bilmediği şeyler hakkında "hükümverme" iddiasındaolan ve "metafizik" isminisafi insani ve akli bilgi (ki bu bize göre sadece bilim veya felsefedir) için kullandıklarındanötürü doğumetafiziğinin de bundan fazla ve başka bir şey olmadığını zanneden kimselerlekarşılaşıyoruz; bunlar mantıki olarak bu metafiziğin gerçekte herhangi bir özel neticeyegötüremeyeceğisonucunavarırlar.Bumetafizikonlarınsandığındantamamenbaşkabirşeyolduğu içinonun [istenenyeregötüren]müessir bir kılavuzolduğunuanlayamazlar.Onlarıntasavvur ettikleri şeyin gerçekte metafizikle hiçbir ilgisi yoktur, çünkü o tabiat alanının birbilgisinden,zahirivedünyevibirbilimden ibarettir;bizimkonuşmak istediğimizbu türbirşeydeğil.Ohalde"metafizikolan"ı"tabiatüstü"olanileeşanlamlıolarakkullanabilirmiyiz?Böylebir kıyaslama veya yaklaştırmayı kabule hazırız, zira tabiatın, bir başka ifadeyle, bütünşümulüylezahiridünyanın{36}(vesadeceonunsondereceküçükbirparçasındanibaretolanduyu dünyasının{37} değil) ötesine geçilmediği takdirde hâlâ tabiat alanında kalınmış olur.Dahaevvelsöylediğimizgibimetafiziktabiatınötesindeveüstündeyeralandır;busebeptenötürüdürkionagayetyerindeolarak"tabiatüstü"denilebilir.

Fakat belli ki burada bir itirazla karşılaşılacaktır: Tabiatın ötesine geçmek mümkünmüdür?Açıkcevapvermektetereddütetmiyoruz:busadecemümkündeğilfakatbirvakıadırda. Buna karşı da denilebilir: Bu kuru bir iddiadan ibaret değil midir? Buna hangi delillergösterilebilir?Birbilgi türününmümkünolupolmadığıyla ilgiliaraştırmayapmakveonueldeetmek için gerekli çalışmayı üstlenerekbizzat doğrulamak yerinedelil talepetmekdoğrusutuhaftır. Bu bilgiye sahip olanlar için bütün bu tartışmaların ne faydası olabilir? Bilgininkendisinin yerine bir "bilgi teorisi" koymak belki demodern felsefenin en büyük iktidarsızlıkitirafıdır.

Ayrıcahertürlükesinlik,izahveifadeedilemeyenbirşeyiçerir.Doğrusukimsekelimeningerçek anlamında şahsi bir çaba göstermeksizin herhangi bir bilgiye ulaşamaz; bir başkasıiçin yapılabilecek olanların tamamı aynı bilgiye ulaşma fırsatını sunup, kullanılabilecekvasıtayıişaretetmektenibarettir.Busebeptenötürüdürkisafakli/zihnialandaherhangibirinancı zorla benimsetmeye çalışmakbeyhudeolacaktır; dünyadaki en iyi delil bu bakımdan

Page 40: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

doğrudanvefiilibilgininyerinitutamayacaktır.

Şimdi anladığımız şekliyle metafiziği tanımlamak mümkün müdür? Hayır, çünkütanımlamakher zaman sınırlamaktır. Buradabahis konusu ettiğimiz şeyin kendisi hakiki vemutlak manada sınırlanmamıştır ve herhangi bir formül veya sistemin içine sokulamaz.Meselaonunkülliilkelerinbilgisiolduğunusöyleyerekmetafizikkısmentarifedilebilir,fakatbukelimeningerçekanlamındabirtanımlamadeğildirveancakkonuhakkındakababirfikirverir.Bu ilkeler alanının, gerçektenmetafizikle uğraşsalar da bu çalışmayı ancak kısmi ve eksikbiçimdeyapmışolanbazıbatılılarındüşündüğündençokdahabüyükolduğusöylenerekbutarifeilavedebulunulabilir.

NitekimAristotelesmetafiziğivarlığıvarlıkolarakbilmekdiyetarifederkenonuvarlıkbilimileaynıkefeyekoyar,birbaşkasöyleyişle,parçayıbütününyerinekoyar.Doğumetafiziğinegöre saf varlık ne ilk ne de en külli ilkedir, çünkü o zaten bir taayyündür.{38} Dolayısıylavarlığın ötesine geçmek gerekir ve en büyük öneme sahip olan şey budur. Bu sebeptenötürüdür ki bütünhakikimetafizik kavram / kavrayışlardadilegetirilemezolanı gözönündebulundurmak zorunludur: nasıl ki ifade edilebilen her şey ifadeyi aşan şeyle mukayeseedildiğinde fiilen bir hiçse, sınırlı olan da büyüklüğü ne olursa olsun Sınırsız olanlakarşılaşıldığındabirhiçtir.O ifadeedilmektençok ima/ ihsasedilebilirvebuharicişekillerinoynadığıroldür.Bütünşekiller, istersözisterremizolsun,ancakbirdayanak,onlarıkatkataşankavrayışimkânlarınayükselmekiçinbiristinatnoktasıişlevigörebilir;bunadahasonradöneceğiz.

Maksadımızı anlaşılır kılmak için kullanacak başka bir tabir olmadığı için metafizikkavram / kavrayışlardan söz ediyoruz, fakat bundan burada bilimsel veya felsefi kavram /kavrayışlarlamukayeseedilebilecekbirşeyolduğusonucunavarılmasın.Buradabahsekonuedilen"soyuttabirler"değil,fakatkeşfe/sezgiyedayalıdoğrudanakılüstübilgiyeulaşmadır.Ayrıca olmaması halinde hakiki metafiziğin izine eserine rastlayamayacağımız saf zihnîsezginin bazı çağdaş filozofların sözünü ettiği sezgiyle hiçbir münasebeti yoktur, onlarınbahsettiklerisezgiakılüstüdeğilbilakisakılaltıdır.Birzihnîvebirhissîsezgivardır;biriaklınötesindebulunur, diğerinin konumuonunbuyanındayeralır; bu sonuncusuancakoluş vebozuluş dünyasını, yani tabiatı veya daha doğrusu tabiatın aşağı kısmını bilebilir. Bunakarşılıksezgialanıebedivedeğişmezilkeleralanıdır;ometafiziğinsahasıdır.

Külli ilkeleri doğrudan kavramak için aşkın zihnin kendisinin külli karakterde olmasıgerekir;{39} oartık ferdibirmelekedeğildir vekendi sınırlarınınötesinegeçmekveonu fertolarak sınırlayan şartları geride bırakmak ferdin gücü dahilinde bulunmadığı için onu böyledüşünmekçelişkiliolacaktır.Akıl insanamahsusbirmelekedir; fakataklınötesindeyeralan

Page 41: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

şeyaslında "beşerideğildir".Metafizikbilgiyimümkünhalegetiren iştebudurvebubilgi,birkez daha vurgulamak gerekirse, beşeri bir bilgi değildir. Bir başka ifadeyle insan bu bilgiyeinsanolarakerişemezfakatveçhelerindenbiriitibariyleinsanolanbuvarlıkaynızamandabirinsandan başka ve daha fazla bir şeydir ve bu sayede o bilgiye erişebilir. Metafiziğin veyadaha doğrusu bizatihi metafizik bilginin gerçek gayesi fert üstü hallerin / durumların bilfiilbilincineerişmektir.

Buradaenhayatinoktalardanbirinegelmişoluyoruzveeğer fert tambirvarlıkolsaydı,tıpkı Leibniz'in monadı gibi, kapalı bir sistem oluştursaydı, metafiziğin mümkünolamayacağını tekrarlamak gerekir; çaresizce kendi içinde sınırlanmış olan bu varlık kendivaroluştarzının/keyfiyetinindışındayeralanherhangibirşeyibilmeimkânınasahipolmazdı.Fakatdurumböyledeğildir;gerçekteferdiyethakikivarlığıngeçicivemümküntezahüründenbaşkabirşeyi temsiletmez.Oaynıvarlığınbaşkadurumlarınınsayısızçokluğu içindeözelbirdurumdanibarettir;venasılkigüneş,Hindumetinlerindesıksıkkarşımızaçıkanbirmisalikullanmakgerekirse,aksettiğiçokçeşitligörüntülerdenbağımsızsabuvarlıkdazatıitibariylebütün tezahürlerinden mutlak olarak bağımsızdır. "Zat" ile "ben", şahsiyet ile ferdiyetarasındaki temel fark böyledir; nasıl ki görüntüler parlak şualar sayesinde kaynakları olangüneşebağlıysalarveokaynakolmaksızınnevaroluşanegerçekliğesahipseler, ister insanteki ister başka herhangi benzer bir tezahür hali olsun ferdiyet de şahsiyetle asli varlıkmerkezinesözünüettiğimizbuaşkınzihin{40}vasıtasıylabağlıdır.Buaçıklamasınırlarıiçindebu düşünce halkalarını daha tam geliştirmek veya varlığın birçok durumları / hallerinazariyesine dair daha tam bir fikir vermek imkânsızdır; fakat öyle zannediyorum her türlühakikimetafiziköğretininfevkaladeöneminigösterecekyeterikadarşeysöyledim.

"Nazariye"dedim, fakatburadabahiskonusuolansadecenazariyedeğildir;buazdahaizah edilmesi gereken bir noktadır. Ancak dolaylı ve bir anlamda sembolik olan nazari bilgihakikibilgiiçin,hernekadarvazgeçilmezolsada,sadecebirhazırlıktır.Ayrıcaonakledilebilirolan tek bilgidir, gerçi bu durumda bile ancak kısmi anlamda bir nakilden söz edilebilir. Busebeptenötürüdürkiher türlü ifadebilgiyebiryaklaşmavasıtasındanbaşkabirşeydeğildirve ilk aşamada ancak kuvve halinde olan bu bilginin daha sonra bilfiil tahakkuk [réalisation]ettirilmesigerekir.Buradaazevvelişaretettiğimizdahasınırlımetafizikte,meselaAristotelesmetafiziğinde bir başka bağdaşmazlıkla karşılaşıyoruz. O kendisini varlıkla sınırladığı içinnazari bakımdan yetersiz kalır ve onun nazariyesi, bütün doğu öğretilerinde olduğu gibi,karşılık gelen tahakkukla açıkça sınırlı olmak yerine, kendi kendine yeter olarak takdimedildiğiizleniminiuyandırır.

Bununla beraber bu eksik / noksan metafizikte (ki buna kısmi metafizik demeyezorlanıyoruz) bile zaman zaman öyle ifadelerle karşılaşıyoruz ki, eğer doğru anlaşılmış

Page 42: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

olsaydıbütünüylefarklısonuçlaraulaştırırdı:nitekimAristotelesaçıkçabirvarlıknebiliyorsaodur demiyor muydu? Bilgi ile bu özdeşleşmenin bu şekilde doğrulanması metafiziktahakkukla [réalisation] ilke planında aynıdır. Fakat burada ilke tecrit edilmiş durumdadır;onunsafinazaribirifadeolmaktanbaşkabirkıymetiveağırlığıyokturvegörünenokiortayakonulduktan sonra artık onun üzerine düşünülmemiştir. Nasıl olmuştur da Aristoteles vetakipçileriburada imaedilenşeyi tamolarakgörememişlerdir?Başkabirçokdurumdadabuböyledir ve anlaşılan saf akıl / zihin [intellect] ile zekâ [reason] arasındaki ayrım gibi aynıderecede temel ve lüzumlu şeyler, hatta gayet açık şekilde tanımlandıktan sonra,unutulmuştur.Bunlartuhafveanlaşılmazihmallerdir.

Burada bazı nadir ama her zaman mümkün istisnalar dışında, batı aklının tabiatındamevcut olan belli sınırlamaların etkisinin görülmesi gerekmezmi? Bu belli bir ölçüde doğruolabilir;fakatburadanbatızihniyetininherzamanbuçağdakikadardarbiçimdesınırlıolduğusonucuna varmak zorunlu değildir. Mamafih biz burada sadece zahiri öğretilerden sözediyoruz, gerçi bunlar kesinlikle başka birçoklarından üstündür zira her şeye karşın bunlarhakikibirmetafiziğinbirparçasınıoluştururlar.Kendihesabımızabizortaçağlarboyuncavekadim zamanlarda batıda bundan başka bir şeyin mevcut olduğundan eminiz; bir seçkinzümrearasında, tahakkuklarınıda içinealan,noksansızdenilebileceksafmetafiziköğretilerkesinliklemevcuttu kimodernlerin çoğu içinbuneredeyseanlaşılabilir bir şeydeğildir.Eğerbatıbununhatırasınıtamamenkaybetmişsebununsebebikendigeleneğiylebağınıkoparmışolmasıdırvebumodernuygarlığınnedenolağandışıvesapkınolduğunuizaheder.

Eğer safi nazari bilgi kendi başına amaç olsa vemetafizik daha ileri gitmemiş olsaydı,elbettebudabirkıymetesahipolurdu,amayinedebütünüyleyetersizkalırdı.Onaböylebirbilgiye ait olan hakiki kesinlik, hatta matematik kesinlikten bile daha büyük bir kesinlikbahşedilmesinekarşın,[buhaliyle]karşılaştırılamayacakderecedeyüksekbir türdenolmaklaberaber, yine de daha aşağı düzeyde dünyevi ve beşeri, bilimsel ve felsefi spekülasyonuoluşturanşeyinbirbenzeriolarakkalacaktır.Metafizikdendiğindekastedilenşeybudeğildir;eğerbaşkalarıbir"zihnieğlence"yleveyabenzerbirşeyilevakitgeçirmeyitercihediyorlarsabuonların bileceği bir iştir; bu tür şeyler bizi etkilemez ve buna ilave olarak biz psikolojininmerak saldığı şeylerinmetafizikçinin hiçbir surette ilgisini çekmeyeceğini düşünüyoruz.Onualakadaredenşeyvarolanıbilmekvebildiğişeyiolacaktarzdahakikatenvefiilenbilmektir.

Metafizik tahakkuk vasıtalarına gelince kendilerini onun mümküniyetine karşı çıkmayamecbur hissedenlerin yapabilecekleri türden itirazların pek iyi farkındayız. Bu vasıtalaraslındainsanınerişimalanıiçindeolmalıdır;bunlarenazındanilkmerhalelerdeinsanhaline/durumunauyarlanmalıdır,çünküdahasonradahayüksekhallerebürünecekolanvarlıkşimdibudurumdavarolur.Dolayısıylavarlıkmevcut tezahüretmişhaliylebudünyayauygunolan

Page 43: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

buşeklivasıtalardabudünyanınötesineyükselmekiçinbiristinatnoktasıbulur.Kelimelerin,simgelerin,ilahilerin,törenlerinvesairhertürlühazırlayıcıusullerinbaşkabirvarlıksebebivebaşkabir işleviyoktur;dahaöncesöylediğimizgibibunlaryardımcıdesteklerdirvebaşkabiranlamları yoktur. Fakat safi mümkün / arızi vasıtaların nasıl olup da bunları hudutsuzderecede aşan ve bu vasıtaların ait olduklarından bütünüyle farklı bir âleme mahsus birneticeyidoğurabileceğisorulacaktır.

Öncelikle bunların gerçekte sadece arızi vasıtalar olduklarına işaret etmemiz gerekir.Bunların erişilmesine yardım ettikleri sonuçlar hiçbir surette önemli değildir; onlar varlığıerişilmesi gerekli olan mevkie yerleştirirler, hepsi bu kadar. Eğer bu durumda yukarıdazikredilenitirazlargeçerliolsaydıdinitörenler,meselaaraçveamaçarasındakinispetsizliğinaz olmadığı ayinler için de aynı derecede geçerli olurdu; yukarıdaki itirazları ileri sürmüşolanlarınbazılarıbelkibunudadüşünmüşolabilirler.Bizegelince,basitbirvasıtayıkelimeningerçek anlamında bir sebeple karıştırmıyor ve metafizik tahakkuku bir sonuç olarakgörmüyoruz, zira o henüz var olmayan bir şeyin meydana getirilmesi değil, fakat zamaniçerisindeki her türlü ardışıklığın ötesinde, ebedi ve değişmez bir tarzda var olanınbilinmesidir,çünküvarlığınbütündurumları, ilkesasiveçheleri içindedüşünüldüğünde,ebedişimdidemükemmeleşzamanlılıkiçindevarolur.

Dolayısıyla metafizik tahakkukla ona ulaştıran veya onu hazırlayan vasıtalar arasındamüşterek hiçbir şey olmadığını kabul etmekte bir güçlük görmüyoruz. Zaten bu sebeptenötürüdür ki hiçbir vasıta kesinkes veya mutlak olarak zorunlu değildir; veya en azındanvazgeçilmez denilebilecek tek bir hazırlık vardır, o da nazari bilgidir. Beri yandan bu da enönemlivedaimiunsurişlevigörecekbirvasıtaolmaksızınpekfazlagidemez:buvasıtazihnibir noktaya toplama veya teksiftir. Bu her şeyin dağılmaya ve durmak bilmez değişimemütemayil olduğu modern batının zihni alışkanlıklarına tamamen yabancı bir şeydir. Bunakıyasladiğerbütünvasıtalar ikincilmertebededir;bunlarherşeydenevvelzihninbirnoktayatoplanmasını{41} kolaylaştırmaya ve insan ferdiyetinin farklı unsurlarının birbiriyle ahenktarhale gelmesine yardım ederler, böylece bu ferdiyet ile varlığın daha yüksek durumlarıarasındakifiiliirtibatvemünasebetinyoluaçılmışolur.

Bundan başka, başlangıçta bu vasıtalar neredeyse sınırsız derecede değişiklikgösterebilir,çünkübunlarınherbirinsantekininmizaçözelliklerineveonunözelyatkınlıkveeğilimlerineuyarlanmasıgerekir.Dahasonrabufarklılıklarazalır,çünküburadahepsideaynıhedefe götüren birçok yol söz konusudur; belli bir merhaleye ulaştıktan sonra bütünçokluklar kaybolur, fakat bu dönemde münferit ve arızi vasıtalar kendi işlevlerini yerinegetirmiş olacaklardır. Büyütülmesi gereksiz olan bu işlev bazı Hindumetinlerinde yolcununyolculuğununmenzilinedahaçabukvedahakolayulaşmasınayardımedenbiratabenzetilir,

Page 44: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

nitekim o at olmasa da yolcu ulaşmak istediği yere ulaşabilecektir. Törenler ve muhtelifusullermetafizik tahakkukyolunugösterir fakatbuna rağmenyinedebunlar ihmaledilebilirve zihnin ve varlığın bütün güçlerinin sapmaz sarsılmaz şekilde bu tahakkuk hedefinesabitlenmesiyle sonunda o yüce hedefe vasıl olunabilir. Ama eğer çabayı daha zahmetsizhale getiren araçlar varsa, ihmal yolu neden seçilsin? Önce daha yüksek durumlara vesonundaulvivehertürlüsınırlamadanberiolandurumaerişmekiçinkendisimümkünvearıziolan bu durumdan halihazırda yola çıkmaya zorlandığımız için beşeri durumumuzunsınırlamalarınıgözönündebulundurmakmümkünolanımutlakolanlakarıştırmakmıdır?

Bütün geleneksel öğretilerde karşımıza çıkan temel esasları gözden geçirdikten sonraşimdi metafizik tahakkukun belli başlı merhalelerine dönmeliyiz. İlki sadece hazırlayıcı olupbeşerialandamüessirdir,dolayısıylaferdiyetinsınırlarınınötesinegeçmez.

Bumerhalebuferdiyetinsınırsızcagenişlemesindenoluşur,kisıradaninsandagelişenintamamı olan maddi cismani keyfiyet onun en küçük kısmını temsil eder; işte mahsusatâlemindeneğreti alınan vasıtalarla bu cismani keyfiyetten yola çıkmakzorunludur,mamafihbunun başka insani hal yahut keyfiyetlerde aksisedaları olacaktır. Hülasa söz konusumerhaleinsanferdiyetindeiçerilenvebirçokgenişlemelerikapsadığıiçincismanivehissediliralanın ötesinde farklı doğrultulara uzanan saklı imkânların tümünün tahakkuku veyageliştirilmesidir; ve başka durumlarla irtibat ve münasebet tesis etmek de işte bugenişlemelerlemümkündür.

Bütünferdiyetinbutahakkukubütüngeleneklerde"ilkesasidurum"{42}denilenşeyegeridönme diye ifade edilir. Bu insanın hakiki durumu olarak kabul edilir ve ayrıca olağandurumun ayırt edici özelliği olan sınırlamaların kimisinden, bilhassa zaman şartının getirdiğisınırlamadankurtulur.Bu"ilkesasidurum"aerişenkimsehâlâbeşerdenbirferttirvefertüstüdurumlara fiilen sahip değildir. Ama o yine de zamandan azadedir ve şeylerin görünürardışıklığı onun için eşzamanlılığa dönüşmüştür. O sıradan insanın meçhulü olan ve"ebediyetduygusu"denilebilecekbirmelekeyeşuurluolaraksahiptir.Bu fevkaladeönemlidirçünkü zamana bağlı ardışıklık bakış açısını ardında bırakıp her şeyi eşzamanlılık içindegörme sırrına eremeyen kimsenin metafizik âleme dair en küçük bir fikir / kavrayış sahibiolması mümkün değildir. Hakiki metafizik anlayışa ulaşmak isteyen bir kimsenin yapmasıgereken ilk şeyzamandışındabir yeredinmektir, eğer çok tuhaf veolağandışıgörünmesebunamahsus "zamansız" deriz. Ayrıca zamansızlığın bu bilgisi her ne kadar eksik de olsasözünüettiğimiz bu "ilk esasi durum"a tamolarakerişmezdenevvel gerçekbir ölçüdeeldeedilebilir.

Belki de "ilk esasi durum" tabirinin neden kullanıldığı sorulabilir. Sebep şudur: Batı

Page 45: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

geleneği de dahil (çünkü Kitabı Mukaddes farklı bir şey söylemez) bütün gelenekler budurumunbaşlangıçtainsanlıkiçinnormal,bunakarşılıkmevcutdurumunsadecebirdüşüşünneticesi, çağların akışı içinde vuku bulmuş olan ve belli bir çevrim müddeti içinde gittikçeilerleyen birmaddileşmenin sonucu olduğunu öğretmekte birleşirler. O nedenlemodernlerinsözcüğe atfettikleri anlamda "evrim'e inanmıyoruz. Az önce bahsi geçen sözde bilimselvarsayımlarhiçbirsurettegerçeğeuymazlar.BuradaHinduöğretilerindeözellikleaçıklanmışkozmik çevrimler nazariyesine safi imada bulunmaktan fazlası elimizden gelmez; çünkü bukonunun dışına çıkmak olurdu, zira her ne kadar ikisinin arasında yakın bir ilişki varsa dakozmoloji metafizik ile özdeşleştirilemez. Kozmoloji metafiziğin tabiat alanına tatbikindenbaşkabirşeydeğildir,hakiki tabiatkanunları iseküllivezorunlu ilkelerinmümkünve izafibiralandakisonuçlarındanibarettir.

Metafiziktahakkukageridönmekgerekirse:Onunikinciaşamasıferdiyetüstüfakathâlâkayıtlı sınırlı durumlara karşılık gelir, gerçi onun kayıtları beşeri durumun kayıtlarındantamamen farklıdır. Burada daha önce sözü geçen insan dünyası tamamen ve kati suretteaşılır.Ayrıcaaşılanveyageridebırakılanınengenişanlamıylaşekillerveyasuretlerdünyasıolduğuifadeedilmelidir,çünküşekilbütünbudurumlarınortakpaydasıdır;oferdiyetiferdiyetolarak belirleyen şeydir. Artık kendisine beşer demlemeyecek varlık bundan böyle, bir uzakdoğu deyimini kullanmak gerekirse, "suretlerin seyelanı"nı geride bırakmıştır. Buna ilaveolarak yapılması gereken başka ayrımlar da vardır, çünkü bu aşamanın kendi içinde altbölümlereayrılmasımümkündür.Aslındaohernekadarşekildensurettenbağımsızdaolsahâlâtezahüretmişvarlığamahsusdurumlaraulaşılmasındansafvarlıkolanküllilikderecesinekadarmuhtelifmerhalelerihtivaeder.

Mamafihbeşeridurumlakarşılaştırıldığındabudurumlarnekadaryücevebeşeriyettennekadaruzakolurlarsaolsunlaryinede izafidirlervebuonlarınher türlü tezahürün ilkesinekarşılıkgelenenyükseğiiçindegeçerlidir.Bunlarasahipolmakancakgeçicibirsonuçturvemetafizik tahakkukun nihai hedefiyle karıştırılmamalıdır; bu hedef varlığın dışında kalır veonunlakarşılaştırıldığındasairherşeyhazırlayıcıbiradımdan ibarettir.Enyüksekgayehertürlü kaydın mutlak olarak kalktığı, her türlü sınırlamadan azade durumdur; bu sebeptenötürüdürkihiçbirsuretteifadeedilemezveonunhakkındasöylenebileceklerintamamıizafiliğiiçinde her türlü varoluşu belirleyen ve tanımlayan sınırların nefyedilmesi suretiyle{43} menfitabirlerle ifadeedilmelidir.Yüce İlkeylemünasebeti içindedüşünüldüğündeHinduöğretisinin"Kurtuluş"dediğişeybudurumaulaşmadır.

Bu her türlü kaydın kalktığı durumda diğer bütün varlık durumları yerlerini bulur fakatbunlar dönüşmüş ve kendilerini münferit durumlar olarak belirleyen özel kayıtlardansıyrılmışlardır. Geri kalan müspet bir gerçekliğe sahip olan şeydir, çünkü her şey kendi

Page 46: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

ilkesineburadasahipolur."Kurtulmuş"varlıkdoğrusukendisaklıimkânlarınıntamamınıeldeetmiştir.Kaybolmuşolanşeylersınırlayıcıkayıtlardan ibarettir;bunlarAristoteles'inanladığıanlamda bir "yoksunluk"tan başka bir şeyi temsil etmedikleri için menfidirler. Ayrıca bazıbatılılarıninandıklarıgibibirtüryokolmabirtarafabunihaidurumtamtersinekarşısındasairherşeyinvehimdenibaretkaldığımutlakdoluluk,yücegerçekliktir.

Şunu bir kez daha ekleyelim ki metafizik tahakkuk süreci içerisinde varlığın elde ettiğikısmi bile olsa her netice gerçekte kendisine aittir. Bu netice varlık için kalıcı bir kazanımteşkil eder ve hiçbir şey onu bundan mahrum bırakamaz; bu yolda yapılan çalışma hattatamamlanmadankesilmişolsabile ilelebetyapılmıştır çünküozamanınötesindedir.Busafınazaribilgi içindedoğrudurçünküher türlübilgi,birvarlığınanlıkdeğişikliğeuğramasındanibaret olan ve onunmuhtelif sonuçlarından her zamanayrı duran fiil veya faaliyetten farklıolarak, faydasınıkendindetaşır.Buneticelerkendilerinimeydanagetirenşeyleaynıvaroluşalanına ve düzenine aittir. Faaliyet faaliyetten kurtarma sonucunu doğuramaz ve onunsonuçları mümkün olan en eksiksiz yayılımı içinde düşünüldüğünde ferdiyetin sınırlarınınötesine erişemez. Faaliyet her ne olursa olsun her türlü sınırlanmanın kökü olan cehaletekarşıtdeğildirveonuortadankaldıramaz.Karanlığınasılkigüneşışığıdağıtıyorsacehaletideancakbilgidağıtabilir;veböyleceyücegerçekliği içindeortayaçıkan, "Zat",zuhuretmişetmemişbütündurumlarındeğişmezveebediilkesidir.

Metafizik tahakkuk hakkında ancak kabaca fikir verebilecek bu kısa ve ziyadesiylenoksanhülasadansonraciddiyorumhatalarınameydanvermemekiçinbirnoktanınmutlakavurgulanmasıgerekir:buradaüzerindedurduğumuzşeylerinnekadarolağandışıolursaolsunhiçbirtürdenfenomenlehiçbirilgisiyoktur.Hertürlüfenomentabiatdüzenineaittir;metafizikisesözcüğüengenişanlamıylakullansakbilefenomenlerinötesindedir.Buradanbaşkalarınınyanı sıra sözünü ettiğimiz durumların hiçbir surette "psikolojik" durumlar olmadığıkendiliğindenanlaşılır;bumeseleyle ilgili zamanzaman tuhafkarışıklıklarortayaçıktığı içinbunun özellikle ifade edilmesi gerekir. Tanımı gereği psikoloji ancak beşeri durumlarla ilgiliolabilir ve ayrıca bugün onun temsil ettiği şey, insan tekinin bu bilim dalındaki uzmanlarıntasavvuredebileceklerindençokdahafazlasınıiçinealansaklıimkânlarınınancakçoksınırlıbirbölümüdür.Fertbatıdagenelliklefarzedilendenaynıandahemçokdahafazlasıhemçokdaha azıdır. O cismani keyfiyetin ötesine sınırsız yayılma imkânları, kısaca incelemekteolduğumuz bahse işaret eden her şey dolayısıyla daha büyüktür; fakat bizatihi tam vekendine yeter varlık teşkil etmesi bir tarafa, bir zahiri tezahürden, hakiki varlığı örten gelipgeçici bir görünüşten ibaret olduğu için aynı zamanda çok daha azdır, ki bu hüviyetiyledeğişmezliğiiçindehakikivarlığınözünühiçbirsuretteetkilemez.

Metafizik sahanın fenomenler dünyasının bütünüyle dışında olduğu hususu üzerinde

Page 47: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

ısrarla durmak gerekir, çünkümodernler fenomenlerden başka bir şeyi pek bilmedikleri gibiaraştırmakdaistemezler.Tecrübibilimleresarfettiklerigayretvedikkatdegöstermektedirkionlar neredeysemünhasıran bu bilimlerle ilgilenirler.Metafiziğe yeteneksizlikleri de bu aynıeğilimden ileri gelir. Kuşkusuz metafizik tahakkuk süreci esnasında bazı fenomenlergerçekleşebilir ama bu tamamen arızi bir durumdur. Bunların talihsiz sonuçları da olabilir,çünkübunevidenşeylerasılgayeyiunutupbunlaraönematfedenler içinancakbirerengelolabilir.Bufenomenlerleyoldaduraksayanveyasağasolameyledenkimselerinvehepsindenönemlisi olağandışı "güçler" arama iptilasına teslim olanların tahakkuku bu sapmagerçekleşmezdenönceerişmişolduklarınoktanınötesinetaşımaşanslarıhemenhemenyokgibidir.

Bumüşahedebizidoğalolarak"yoga"tabiriyleilgilibazıhatalıyorumlarındüzeltilmesinegötürmektedir. Hinduların bu tabirle kastettikleri şeyin insanda kuvve halinde bulunan bazıgüçlerin geliştirilmesinden ibaret olduğu iddia edilmemiş midir? Az önce söylemeyeçalıştıklarımız böyle bir tanımın reddedilmesi gerektiğini göstermeye yetecektir. Aslında"yoga" tabiri yukarıda "birleşme"sözcüğüylemümkünolduğukadar lafzen tercümeettiğimizşeyleaynıdırvedolayısıyladoğrutanımlandığındametafiziktahakkukunyücegayesini ifadeeder."Yogi"isetabirinensıkıanlamıylasadecebugayeyeulaşankimsedir.Bununlaberaberdaha geniş bir anlamda aynı tabirler bazı durumlarda "birlik" için hazırlayıcı aşamalar veyahatta basit hazırlık vasıtaları için olduğu kadar vasıl olmak için bu vasıtaların kullanıldığıaşamalara karşılık gelen durumlara erişmiş varlık için de kullanılabilir. Fakat başlangıçta"birleşme" anlamına gelen bir sözcüğün doğru olarak ve köken itibariyle nefes alıp vermetemrinleri veya bu neviden başka şeyler için kullanıldığı nasıl varsayılabilir? Genellikle ritimbilimi diyebileceğimiz şeye dayanan bu ve başka temrinler kabul edilmeli ki metafiziktahakkukun yolunu açmak amacıyla en çok kullanılan vasıtalar arasında görülür; fakatmümkün ve arızi yardımlardan başka bir anlam ifade etmeyen şeyler gaye yerinekonulmamalı, buna ilave olarak bir sözcüğün asli anlamı az çok çarpıtılmış olan tali birkabullekarıştırılmamalıdır.

"Yoga"nın asli anlamından söz ederken ve bunun her zaman esas itibariyle aynı şeyiifade ettiğini açıklarken henüz bahis konusu etmediğimiz bir soruyu ortaya koymayıunutmamalıyız. Bütün temel fikirlerimizi kendilerinden ödünç aldığımız bu gelenekselmetafizik öğretilerin kökeni nedir? Her şeye tarihsel açıdan bakma itiyadında olanlarınitirazlarını üzerine çekme tehlikesi varsa da cevap gayet basittir: Kökenle eğer zamaniçerisinde belirlenmeye müsait beşeri bir menşei kastediyorsak bunların kökeni yoktur. Birbaşka ifadeyle, geleneğin kökeni, eğer köken sözcüğü gerçekten böyle bir durumdakullanılmaya elverişli bir sözcükse, metafiziğin kendisi gibi "beşeri değil"dir. Bu neviden

Page 48: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

öğretiler insanlık tarihinin herhangi belirli bir anında ortaya çıkmamıştır; bazı önyargılarınaksine, tarihsel bakış açısının kullanılamayacağı şeylerin olduğu kabul edilmek şartıyla "ilkesas duruma" yaptığımız atıf ve ayrıca metafizik vasfa sahip her şeyin zamansız tabiatıhakkında söylediklerimiz bu meselenin çok fazla güçlükle karşılaşılmaksızın kavranılmasınımümkünkılar.Metafizikhakikatebedidir;böyleolsabileonutamvehakikimanadabilebilecekvarlıklarherzamanvarolmuştur.Değişenherşeyharicişekillervearızivasıtalardanibarettir;ve değişimin bugün insanların "evrim" dedikleri şeyle hiçbir ilgisi yoktur. O falan veya filanmünferit durumların belli bir insan soyu ve çağın özel şartlarına basitçe uyarlanmasındanibarettir. Şekillerin çokluğu bundan ileri gelir; fakat varlığın temel birliği ve özdeşliği zuhurdurumlarının çokluğuyla nasıl değişmiyorsa öğretinin temeli de şekillerin çokluğu iledeğişikliğeuğramaz.

Dolayısıylametafizik bilgi ve aynı şekilde onu olması gereken şeye dönüştürecek olantahakkukheryerdeherzamanmümkündür,enazındanilkeselplandaveyarımutlakanlamdaalındığındabuböyledir.Fakatgerçekteveizafibiranlamda,bununheryerdevearızişeylereenküçükbiraralıkbırakmaksızınaynıderecedemümkünolduğusöylenebilirmi?Bukonuda,en azından tahakkuk söz konusu olduğu kadarıyla, daha az olumlu olmalıyız. Bu hususizahını böyle bir tahakkukun başlangıcı itibariyle desteğini arızi şeyler alanından almasıgerektiğinde bulur. Modern batıda şartlar bilhassa elverişsizdir, o kadar ki böyle bir şeyneredeyse imkânsızdır ve çevreden bir yardım olmadığında ve böyle bir yola koyulankimseninçabalarınıancakköstekleyebilecekveyaberhavaedebilecekşartlarda tehlikeli bileolabilir. Bunamukabil geleneksel dediğimiz bu uygarlıklar öyle bir düzene sokulmuşlardır kisonuçalınmasınıkolaylaştıranyardımlarbulunabilir,gerçiböylebiryardımharici türdensairher şey gibimutlakmanada zorunlu değildir; ama böyle bir yardım olmaksızın fiili neticelerelde etmek güçtür. Burada tecrit edilmiş bir insan tekinin gücünü kuvvetini aşan bir şeyvardır,buinsanbaşkabakımlardangereklivasıflarışahsındatoplasabilebuböyledir;ayrıcamevcut şartlar içerisinde kimseyi böyle bir yola düşüncesizce koyulması için teşvik etmekistemeyizvebubizibukonuşmanınneticesinegetirir.

Bize göre doğu ile batı (ki burada bu modern batı anlamına gelir) arasındaki barizfarklılık, gerçekten esasa ait yegâne farklılık (çünkü diğerlerinin tümü talidir ve bundantüremiştir) bir yanda geleneğin ve onun zımnen delalet ettiği her şeyin muhafazası, öteyanda aynı geleneğin unutulması ve yitirilmesidir; bir yandametafizik bilginin sürdürülmesi,diğeryandabusahaileilgiliherşeyintamamenihmaledilmesidir.Seçkinlerinekısabiraniçingördüğümüz imkânların önünü açan ve fiili tahakkuk için en uygun vasıtaları sunan(dolayısıyla en azından bazılarının tam tahakkuklarına imkân sağlayan) uygarlıklarla—bugelenekseluygarlıklarlabütünüylemaddiistikametteilerlemişolanbiruygarlıkarasındahangi

Page 49: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

ortak ölçü bulunabilir? Ve kim, bilmem hangi önyargılarla gözleri kör olmadıkça maddiüstünlüğün zihni yetersizlik veya geriliğin mahzurlarını gidereceğini iddiaya cüret edebilir?"Zihni" derken bununla gerçek zihni kapasiteyi, ne beşeri sınırlarla ne de tabiat âlemiylesınırlananvemutlakaşkınlığıylasafmetafizikbilgiyimümkünkılanzihniliği{44} kastediyoruz.Bana öyle görünüyor ki bu sorular üzerine kısa bir müddet düşünülse verilmesi gerekencevaplailgilihiçbirşüpheveyatereddütkalmayacaktır.

Batınınmaddibaşarısıitirazkabuletmez;onukimseinkâredemez,fakatbuhiçdegıptaedilecek bir şey değildir. Hatta daha da öteye gidip, eğer zamanında kendine gelmezse veeğer İslam dünyasındaki bazı tarikatlarda kullanılan bir ifadeyi kullanmak gerekirse, "aslınarücu"yuciddibirşekildedüşünmezsebuaşırımaddigelişmeninbatıyıeryadageçfelaketesürükleyeceği söylenebilir.Bugünbazı çevrelerde "batınınmüdafaası" sözleri işitiliyor, fakatmaalesef batının bizzat kendisine karşı savunulmaya ihtiyaç duyduğu ve onu gerçektentehdit eden tehlikelerin tümünün en başta geleninin ve en korkunç olanının kendi mevcuteğilimleri olduğu anlaşılmış görünmüyor. Bunu derinlemesine düşünmek iyi olacaktır; halendüşünebilecek durumda olan herkese bunun kuvvetle tavsiye edilmesi gerekir. Bununlakonuşmamısonaerdiriyorum.Batıdaartıkmuadili kalmamışolandoğuzihniyeti tamolarakanlaşılabilirhalegetirilememişolabiliramaenazındanonadairbirkısımtedaileruyandırmakiçin elimden geleni yaptım. Bu hakiki metafizik, Hint kutsal metinlerine göre yegâne tam,hakiki,mutlak,sınırsızveulviolanbilgihakkındaeksiknoksandaolsabirtaslaktı.

Page 50: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

III.FelsefeninAnlamı-AnandaK.Coomaraswamy

Page 51: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

FelsefeninAnlamı{45}

"Yarat ılmamışbilgelik,herzamannasıldıysaşimdiöylevehepöyleolacak."

August inus,itiraflar,IX,10.

"İlk,EsasiveŞimdikiTanıklık."

Prakâsânanda,Siddhântamuktâvali,44.I.FelsefeveyaBilgeliğinTanımıveKonumu"Felsefemeseleleri"nielealıptartışmakdahabaşındanbir"felsefe"tanımınıgereklikılar.

"Felsefe"nin ne bilgi sevgisinden ziyade bilgelik sevgisini ifade ettiği, ne de ikinci olarak,felsefenin "bilgelik sevgisi"ndendoğalbirgeçişlebilgeliği sevenvekendilerine filozofdenilenkimselerinöğretisianlamınageldiğiilerisürülebilir.{46}

Şimdi bilgi olarak bilgi, duyuların bildirdiklerinden ibaret değildir (retina aynasındakiherhangi bir şeyin yansıması bir hayvan veya bir budalada mükemmel olabilir ama bilgideğildir)nedesafibilme/ tanımafiilidir(isimleryalnızcaazöncebildirilenlereatıftabulunmaaracıdır) fakat bu bildirilenlerden veya sunulanlardan yapılan bir soyutlamadır. Busoyutlamadaşeylerinisimlerişeylerinkendileriiçinkullanışlıikamelerolarakhizmetigörür.Şuhalde bilgi münferit [cüzi] verilenlere değil fakat verilen türlere aittir; bir başka söyleyişle,ilkeler,cinsvetürlerolarak,anlaşılırveçheleriyleşeylerin,yanibileninzihnindeşeylerinsahipolduğu varlığın bilgisidir. Bilgi bir amaca ulaşmaya yöneldiği kadarıyla ameli bilgi, bilendekaldığıkadarıylanazariveyaspekülatifbilgiadınıalır.Sonolarakbirkimseninbilgecebildiğinisöyleyemeyiz ama iyi bildiğini söyleyebiliriz; bilgelik bilgiyi doğru varsayar ve iradenin bilinenşeylerleilgilimeyliniyahuthareketiniyönetir.Yadabilgeliğinherhangibirverilidurumdayadagenelgeçerolmaküzereeylemdebulunmaveyabulunmamakararınınkendisinegörealındığıbir değer ölçütü olduğunu söyleyebiliriz; ki o karar sadece harici eylemlere değil fakat aynızamandafikriveyanazariedimler/eylemleredeuygulanır.

Şuhalegöre felsefebilgiyedairbirbilgelik,bircorrectiondusavoir-penserdir.{47}Genelolarak felsefenin (2){48}meselamantık, etik, psikoloji, estetik, teoloji, ontoloji gibi yukarıdanazari veyaspekülatif bilgiolaraksözettiğimizşeyi kucakladığı kabuledilir.Vebuanlamdafelsefenin meseleleri aşikâr ki aklileştirme meseleleri, felsefenin gayesi de deneyseltecrübenin verilerini "anlamlı hale" gelecek şekilde birbirine bağlamaktır, ki bu da büyükölçüde cüzilerin küllilere ircasıyla (dedüksiyon) gerçekleştirilir. Bu şekilde tarif edildiğindefelsefeninişlevipratikbiliminişleviyletezatteşkileder,kibusonuncunungerçekişlevicüziyi

Page 52: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

külliden kestirmektir (endüksiyon). Bununla beraber felsefenin (1) bunun dışında münferitdüşünce türlerine değil de daha çok düşünmeye dair bir bilgelik, düşünmenin ne anlamageldiğininbirçözümlemesi,düşünceninnihaibağıyahutrabıtasınınözününneolabileceğiyleilgilibiraraştırmaanlamınageldiğikabuledilir.Buanlamda felsefeninmeselelerigerçekliğin,fiililiğin veya tecrübenin nihai doğasıyla ilgilidir. Gerçeklikle kastedilen sadece bilkuvve [inpotentia] değil bilfiil [in actu] mevcut olan her şeydir. Sözgelimi hakikat, iyilik ve güzelliğin(tecrübedensoyutlanmışkavramlarolarakdüşünülecekolursa)neanlamageldiğinisorabilirizyadabunlarınveyatecrübedensoyutlanmışherhangibirkavramıngerçektekendineaitbirvarlığı olup olmadığını sorabiliriz; ki bu bir yandan adcılarla gerçekçiler, diğer yandanidealistler arasındaki tartışmanın konusudur.{49} Bütün bu kullanımlarda felsefe "bilgelik"anlamınageldiğiiçinçoğulolarakfelsefelerdensözettiğimizdefarklıbilgeliktürlerindendeğilfakat farklı türdenşeylerle ilgilibilgeliktensözettiğimizbirkenarakaydedilmelidir.Bilgelikazveyaçokolabilirfakatsözkonusuolanyinedebirveaynıbilgeliktürüdür.

Bu türe gelince, eğer bilgi soyutlamayla ilgili bilgi, bilgelik de bilgiye dair bilgelikse budemektirki,bilinenveyabilinebilirolanşeylerleilgili,birmuhakemeveyadiyalektikyöntemiyletecrübiverilerdeneldeedilenvenevahyedilmişveya irfanî [gnostik]öğretiolannedeböylebir iddiadabulunanbubilgelikhiçbirsurettedüşünceyiaşmaz,bilakisdüşüncenineniyitürü,ifade edelim ki, en hakiki bilimdir. Aslında o kusursuz bilgeliktir ve iyilikseverliğe [bonnevolonté, benevolencia], insan için büyük değerlerden biri vasfına bürünür.{50} Fakatunutmayalım ki tecrübi, bir başka söyleyişle, istatistiki temeli sebebiyle ve hatta aklınmatematiğe atfedilebilecek türden yanılmaz bir faaliyetini gerekli kıldığından bu bilgelik aslamutlakkesinlikler tayinedemezveancakbüyükbaşarı ihtimaliyle tahmindebulunabilir.Bilim"kanunları" ne kadar faydalı olursa olsun geçmiş tecrübeyi tekrar kullanmaktan fazlasınıyapamaz.

Bundan başka yukarıda sözü edilen anlamlardan İkincisine göre felsefe ya da bilinenveya bilinebilir şeyler hakkında beşeri bilgelik sistematik olmalıdır, çünkümükemmeliyetininher şey hakkında bir açıklama sunmasına,muammanın bütün parçalarınımükemmelen biraraya getirip tek bir mantıklı bütün yapmasına dayandığı kabulü bunu gerekli kılar. Ve busistemkapalıolmalıdır,yanizamanvemekân,sebepsonuçalanıylasınırlıolmalıdır,çünküvarsayım gereği bilinebilir ve belirli şeyler hakkındadır ve bunların hepsi bilme melekesinesebepleriaraştırılansonuçlargörünümüiçindeverilir.{51}Meselamekânbelirsizolupsınırsızbüyüklükteolmadığıiçin{52}muayyenşeylerhakkındakibilgeliğin"gerçeklik"e,mekândanveyamaddeden ya da benzer şekilde zamandan bağımsız keyfiyet veya tarzda olsun olmasın,herhangi tatbiki bir bağı olamaz çünkü eğer bir "şimdi" varsa, böyle bir şey hakkında nemahsus bir tecrübemiz vardır ne de onu mantıki sınırlar içinde tasavvur edebiliriz. Eğer

Page 53: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

beşeri bilgelikle faaliyet alanının doğal sınırlarının ötesine geçmeye kalkılsaydısöylenebilecekşeyenfazla"belirsizbüyüklük"(matematiksonsuzluk)ifadesidinvemetafizikalanındabirkaziyeolarakkabuledilen"temelsonsuzluk"deyiminebellibirbenzerlikarzederolurdu, fakatbusuretleözü itibariylesonsuzolanın "varlığı" (esse) ile ilgilihiçbirşey tasdikveyainkâredilemezdi.

Eğersadecekendisinedayananbeşeribilgelik("akılcılık")birdinteklifedersebuizieseriher yerde görünen ama yine de çözümlemeye en fazla ayak direyen, mesela "hayat","energeia"vb.gibitanrısalvarlıktasavvuruyla"doğaldin"denilenşeyolacaktır.Budoğaldinbir tümtanrıcılık veya tektanrıcılık olacaktır. Böyle bir din her yerde şeylerin devinimindehissedilebilirolanizieserleriyletanınanevreninruhunu(anima,"canlılık,hayatiyet")birkaziyeolarak kabul eder, ki o şeyler arasında bir canlı cansız ayrımı yersiz olacaktır çünkühayatiyet yahut canlılık akli olarak yalnızca "harekette kendisini dışa vuran veya hareketinsebebi olan şey" olarak tarif edilir. Veya eğer bir tümtanrıcılık değilse o zaman birçoktanrıcılık olacaktır ki bu durumda bir kaziye olarak kabul edilen, mütekabil hareketlerçokluğu / çeşitliliğinin altında yatan ve onu izah eden şey olarak bir canlı şeyler ("güçler")çokluğu / çeşitliliğidir.{53}Fakatböylebir canlı şeyveyaşeyler zatı itibariylegayrımuayyenbir"gerçekliğin"sadecemuayyenvemümkünveçheleriolabilirönermesiyle ilgiliolarakhiçbirşeytasdikveyainkâredilemez.Dahateknikbirdilleifadeedilecekolursa,tümtanrıcılıkveyaçok-tanrıcılıközüitibariylegayrıdinikavramlardırveherhangibirdinîveyametafiziköğretidetanındığında o dinî veya metafizik öğretinin özüne ait değil aklın ilaveleri olarak kabuledilmelidir.{54}

Diğer yandan sadece kendine dayanmayan beşeri bilgelik, bunları kendisinin önündekabul ettiği için, dini veya metafizik bilgeliklerin kısmi yani kıyasi{55} açıklaması içinkullanılabilir. Zira her ne kadar bu iki bilgelik (felsefe (2) ve felsefe (1)) birbirinden türbakımından ayrıysa da şekli bir bağdaşma [tetabuk] olabilir ve bu anlamda "din ile biliminuyuşması"denilenşeydensözedilebilir.

O zaman her ne kadar farklı tarzlarda da olsa her biri bir diğerine bağlıdır; bilimlervahyedilmişhakikateşeklendoğrulanmalarıiçin,vahyedilmişhakikatdekıyas/tenazuryoluylaispatlanması için bilimlere, "onlara ihtiyaç duyduğundan değil fakat öğretisini sadece dahaaçıkhalegetirmekiçin"dayanır.

Her ikidurumdadabeşeribilgeliğinnihaigayesiyafilozofunkendisinin,yakomşularınınyadaengenişplandainsanlığın,fakatzorunluolarakmaddiiyilikaçısından,payınadüşecekbiriyilikveyamutluluktur.Tasavvuredileniyiliğintürümanevibiriyilikolabilirveyaolmayabilir.{56} Mesela biz hüsnüniyet ya da doğal adalet duygusuna sahip olursak doğal din ahlakta

Page 54: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

müşterek iyiliğe en çok katkıda bulunan veya vesile olan şeyler olarak bu tür davranışkurallarınınkutsanmasındaifadesinibulacaktırvebununiçinhattahayatınıfedaedenbirisinehayranlık duyulabilecektir. Estetikte (sanat circa factibiliadır) doğal din, belli bir iyilikdüşüncesi, insanların iyiliği için uygun olduğundan dolayı, ister maddi mecburiyetler istermaddihazkaynaklarıolarakbutür iyiliklerinmeydanagetirilmesinimeşrulaştıracaktır.Bütünbunlar "hümanizm"e aittir ve kolay kolay küçümsenip bir kenara bırakılamaz. Fakat iyilikdüşüncesininveyahüsnüniyetinolmamasıhalindedoğaldin"güçlüolanhaklıdır"yada"sonakalan dona kalır"{57} önermesinin ve imalatta mesela çocukların çalıştırılması ve zehirligazların üretiminde olduğu gibi ya herkesin iyiliği için zararlı olan ya da bizatihi doğrudanherkesin iyiliği için zararlı maksatlarla bağdaştırılmış olan yöntemlerle emtianın üretimininaynıderecedemeşrulaştırılmasıiçinkullanılabilir.Bunakarşılıkvahyedilmişhakikataprioribiriyilikdüşüncesi talepeder,amahüsnüniyetinmüessirhalegetirilebilmesi içinbilim formundaolsunsanatformundaolsunaklifelsefesininyardımınıngerekliolduğunuilaveeder.{58}

Demekoluyorkibaşka türdenbir felsefevardır (1)kikendisinden"vahyedilmişhakikat"diye söz ederiz, gerçi o felsefenin bütün alanını kapsar (2) ama onun bu kapsayışı başkatürlüdür,beriyandanobununötesinizamanvemekânağıiçindehaddizatındaiçkinolabilenveakliispatlamakabiliyetindenyoksunolmayanfakatyinedesözüedilenbuağbakımındanaşkın olduğu söylenen yani ne onun içinde içerilen ne onun tarafından verilen ne debütünüyle ispatlamaya elverişli olan "gerçeklikleri güvenle ele alır. Mesela İlk Felsefe{59}

zamanınakışındanbağımsızolanbir"şimdi"ningerçekliğinikabuleder;halbukitecrübeancakgeçmiş ve geleceğe aittir. Keza İlk Felsefenin yöntemi artık öncelikle tümdengelime[deduction] ve ikinci olarak tümevarıma [induction] değil; fakat baştan sona tümevarımadayanır, mantığı değişmez şekilde aşkın olandan tümel / külli olana oradan da tikel / cüziolanailerler.HaddizatındaİlkFelsefe"yukarıdanasılsa,aşağıdadaöyle"vetersi ilkesini{60}

doğrukabulederekküçükâlemeaitherolgudabüyükâlemeaitgerçekliğiniziniveyaremzinibulabilirvebunauygunolarakkıyasyahuttenazuryoluyla"kanıtlama"yabaşvurur; fakatbuzahirentümdengelimedayananyöntemburadatanıtlama[demonstration]yoluylatatbikedilir,çünküburadamantıkidelilsözkonusudeğildirveonunyeriniyainanç(Augustinus'uncredoutintelligamı{61})yadadolaysıztecrübedelili{62}(alaukikapratyaksa)alır.

Vahiyle öğrenilen (ister kulakla ister sembolik intikal yoluyla) tutarlı ama sistematikolmayan,kısmenanlaşılmaz[unintelligible]şeylerdensözetsedebizatihianlaşılabilirolanbiröğreti olarak en yüksek bilgelikle ilgili ilk meselemiz dini metafizikten, felsefe (1)'i felsefe(2)'denkoparmadanayırtetmektir.Bu tıpkıcevherinözdenayrılığıgibi farksızbirayrımdır,ama yine de herhangi bir manevi fiil ya da hareketin hakiki anlamını kavramak istiyorsaktemelönemihaizbirayrımdır.

Page 55: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

Bu sebepten ötürü öncelikle, zatı itibariyle bir olan ve herhalde öncelikle gayrımaddi,veya akılcılık nazarından, "gerçek dışı" şeyleri gaye edinen bir bilgelik açısından din ilemetafizik arasında yapılabilecek ayrımları vurgulamaya çalışacağız.{63} Ana hatlarıyla ifadeetmekgerekirsebuayrımHıristiyanlığınGnostisizmden,ŞeriatınMarifetten,Râmânuya'nınŞankarâcârya'dan, iradenin akıldan, amelin (bhakti){64} bilgiden (jnâna) ya da avidyanınvidyâdan{65} ayrılığıdır. Yol bakımından bu ayrım takdis merasiminin [consecration] tekristöreninden [initiation], edilgin bütünleşmenin etkin bütünleşmeden; Gaye bakımındanözümsenmenin (tadâkâratâ) özdeşleşmeden (tadbhâva) ayrılığıdır. Din bağlılarınınmükemmelleşmelerini ister, metafizik onların hiçbir zaman bozulmamışmükemmeliyetlerinin(hatta şeytan bile, tabiat itibariyle değil fakat lütuf ve ihsan bakımından düşmüş / günahadönmüş olduğu için aslında Lusifer'dir) farkına varmalarını ister. Dinin noktayı nazarındangünah ahlakidir; metafiziğin nazarından ise akli yahut zihnidir, (metafizikte ölümcül günahŞeytanmisalindeolduğugibi,müstakilvekendikendineyeterolmakanaatiyahut iddiasıdırya da İndra örneğinde olduğu gibi başkalarının manevi bakımdan eriştikleri lütuflarıkıskanmaktır).

Genel olarak din İlk İlkenin, bilkuvve varlığını (kâranâvasthâ) nazarı itibara almaksızınbilfiil varlığından (kâryâvasthâ) hareket eder;{66} buna mukabil metafizik Yüce Özdeşliğibirbirindenkoparılamazbirkuvvevefiil,karanlıkveışıkbirliğiolarakelealırveOndaözdeşlikiçinde faaliyetlerini anlamaya çalıştığımızda bunların birbirinden ayrı olarak dadüşünülebileceğini ve düşünülmesi gerektiğini savunur. Dolayısıyla din "ilk madde","bilkuvvelik", veya "bilfiil var olmama durumu"nun Tanrının bilfiilliğinden uzak tutulmasını birkaziyeolarakkoyarkenvebu "ilkmadde"ninyada İlk"in" ilkeselmevcudiyetinionun"taibat"ıolaraknazarıitibaraalmazkenbirikilikboyutunu{67}kabuleder.{68}

Bilinen şey bilende ancak bilenin hal ya da keyfiyetine göre var olabileceğinden ötürüdinlerherbiri "Tanrınınbirdüzenlemesi"olduğuveşekil yadaüslupbakımındanbirbirindenayrıldıkları için çokolabilir veolmalıdır vebusebeptenötürübizHindistan'da "Okendisineibadet edenlerin tasavvur ettiği suretlere bürünür" deriz; ya da Eckhart'ın ifade ettiği gibi:"Tanrı'nınTanrıolmasınınsebebibenim".{69}Veyinebusebeptenötürüdiniinanışlarinsanlarıbirleştirdiklerikadar,Hıristiyanveyaputperest,müminyadakâfirgibi,birbirlerinekarşıbölerde.{70} Dolayısıyla filozof tarafından çözülmesi gereken en acil meselenin ne olabileceğinidüşünecek olursak bununmukayeseli din ilkelerinin denetim ve gözden geçirilmesi suretiyleortaya konulacağı cevabını verebiliriz, ki en iyi, bilgeliğin kılavuzluğunda ilerleyen bu biliminhakiki gayesi bütün dinlerin ortak metafizik temelini ve müşterek manevi ve zihni bir dilinlehçeleriolarakfarklıkültürlerintemelindebirbiriyleilişkiliolduklarınıgöstermekolmalıdır.Ziraherkimbunu idrakederseartık"kendidinininen iyidin"olduğunu iddiaetmek istemeyecek,

Page 56: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

fakatsadece "bununkendisi içinen iyisi"olduğunusöyleyecektir.{71}Bir başka ifadeyle, dinimücadelenin amacı karşıdakinin dinini değiştirmeye değil fakat onu kendi dininin özündeonunkiyle aynı olduğuna iknaya çalışmak olmalıdır. Konuyla ilgili bir misal olarak kısa birzaman önce Katolik bir dosttan aldığımız bir mektup zikredilebilir. Orada dostumuz gayetsamimi bir itirafla dile getiriyordu: "Hıristiyanlar ile Hindular arasında farklılık bulup ortayaçıkarmaçabamınsathiliği veucuzluğundandolayı yıllardırbüyükbirmahcubiyet içindeyim."Belirtmekgerekir ki bunungibi bir beyanAvrupalı okurların çoğunluğundaelbette bir korkuhatta dehşet hissi uyandıracaktır. Esasen dini mücadelenin genel olarak bizim gözümüzdekarşıdakini doğruluktan çok yanlışa ikna etme niyetinde olduğunu biliriz. Hatta çağdaşpropaganda yazısında, eğer karşıdakinde temel hakikati keşfedecek olsak, bu sanki kendiinancımızıdarmadağınedecekbirfelaketolacakmışgibialttanaltabirkorkuduygusuylabilekarşılaşılabilir.Bukorkuyayolaçanşeybizzat,artanbilgiveanlayışlabirlikte,birdinlediğeriarasındateme!farklılıklar tespitetmeningittikçedahadagüçhalegelmesidir. İlkFelsefeninişlevlerinden biri bu tür korkuları dağıtmaktır. Metafiziğinki hariç bütün insanların tam biruzlaşmaiçerisindeolabilecekleribaşkabir temeldeyoktur,kibizonunher türlüdiniusûlyadakaidenin temelivenormuolduğunu iddiaediyoruz.Birdefaböylebirortak temel tanınıpkabuledildiğindeteferruattakianlaşmazlığıkabuletmekbasitbirmeselehalinegelir,çünküozamanmuhtelifdogmatikusulyadakaidelerinbirveaynı ilkenindeğişik ifadelerindenbaşkabirşeyolmadığıgörülecektir.{72}

Halihazırdabatıuygarlığınıngerçekleşmesiçokyakınbirtehlikeolaraktopyekûnişlevselçöküş ihtimaliylekarşıkarşıyaolduğunu,dahasıbuuygarlığındünyanıngerikalanındaaynızamanda uzun zamandır güçlü bir kargaşa ve zulüm amili olarak bulunduğunu ve halenbulunmayısürdürdüğünüazkimseinkâredecektir.Buşartlarınherikisininsontahlilde"Eastis East and West is West, and never the twain shall meet"{73} vecizesinde mükemmelenifadesini bulmuş olan tekebbür ve iktidarsızlığa bağlanabileceğini söyleyebiliriz, ki böyle birvecizeyi telaffuzaancakenkesifcehaletveenderinyüreksizlikcesaretetmişolabilir.Bunakarşılık müessir ve muteber bir doğu batı uzlaşmasının üzerine oturtulabileceği yegânemümkün temelin bütün zamanlar ve bütün insanlar için bir ve aynı olan ve çevreyeait hertürlühususidurumdanbağımsızolansafaklibilgeliktemeliolduğunubiliyoruz.{74}

Buradadin vemetafizik farklılığını uzunuzadıyaele alıp incelemeyi tasarlamıştık, amabölümü bunların nihayetinde özdeş olduklarını ileri sürerek kapatmak zorunda kalıyoruz.Yollar veya tatbikatlar olarak düşünüldüğünde her ikisi de yoldan çıkmış ve parçalanmışbireysel bilincin düzeltilmesi, yeniden oluşturulması ve yeniden bütünlenmesini başarmanınaraçlarıdır. Her ikisi de insanın nihai gayesini (purusârtha) kendi varlığındamündemiç olansaklı imkânların tümünün birey tarafından tahakkuk ettirilmesinden ibaret olarak tasavvur

Page 57: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

ederveyadahailerigiderekherhalvekeyfiyettevarolmanın,veayrıcanihaibirgayeolarakvarolmamadurumununimkânlarındavarlıkimkânlarınıntümününbirtahakkukundagörürler.Yeni-Platoncular, Augustinus, keza Erigena, Eckhart ve Dante için, ve Rûmî, İbn Arabî,ŞankarâcâryaveAsya'dadahapekçokbaşkaları içindiniveakli / kalbi tecrübebirbirindentamamenayrılamayacakkadariçiçegeçmiştir;{75}"O,kiakılveidraksahiplerionaherşeyinGözü,akıllarınAklı, ışıkların Işığı,huşuve ihtiramuyandıranHâzır-ıMutlakderler, insanınnihai gayesinden nasıl başka olabilir!" ve "Sana dokunuldu ve sen alındın! Uzun zamanbenden ayrı kaldın, fakat şimdi buldum seni, artık izin vermem asla gitmene""theistic" birkaynaktandeğil,fakat"Öz"e(âtman)ve"gayrışahsi"Brahman'aseslenenVedailahilerindenalınmıştır.

II.FarklıBilgeliklerinÖlümsüzlükMeselesiniNasılDüşündükleri

Şimdi farklı bilgelik türlerinin herkes için son derece mühim münferit bir meseleyeyaklaşımlarını ele alıp inceleyelim. Felsefenin ölümsüzlükmeselesine ilgisi, bilgelik önceliklegayrımaddişeylerle ilgiliolduğu içinaşikârdırvemaddişeylerinbuhüviyetiyle(esseper se)ölümsüz olmadıkları, hatta bir andan diğerine dahi erişmedikleri fakat sürekli olarak akışhalindebulunduklarımeydandadırvebusüreklioluşhali içindeoşeylerin içindeölümsüzbirilkeolsunolmasınbu inkâredilemez.Yadamaddeyibirbaşkazaviyedengörmekgerekirse,fenomenal şeylerde ölümsüz olanın, eğer varsa, her ne olursa olsun zaman başladığındanberibuvasfasahipolduğunusöyleyebiliriz,çünküölümsüzbir ilkedenölümlühalegeldidiyesözetmekonunherzamanölümlüolduğunusöylemekleaynışeydir.

Beşeri bilgeliğin, akılcılığın, felsefemizin (2) ölümsüzlükle yeryüzünde ebedi bir hayatıdeğil,fakatbireyselbilincinvehafızanınvekarakterinölümsonrasında,hergünölümbenzeriuykunun gecelik fasılalarını aşıp hayatımızı sürdürdüğümüz gibi, sürdürmesini anladığınıispatlamak için temellendirmeye gerek yoktur. Şu halde akli bilgelik şu iki tavırdan birinibenimseyecektir. Öncelikle o, eğer bilincimiz bizatihi hareket halindeki maddenin yani fizikivaroluşun bir işlevinden daha fazla bir şeyse, bilincimizin işlevinin istinat eder göründüğügerçek fiziki temellerden bağımsız olarak faaliyetini sürdürdüğüne dair ne bir tecrübemizinolduğunu,nedeböylebirşeyidüşünebileceğimiziilerisürebilir.Vebusebeptenötürüotarihiçerisindekiölümsüzlükten,yanibaşkaölümlüvarlıklarınhatıralarındanbaşkabirimkânyahutihtimali düşünemez. Bu anlamda, aradan çok uzun zaman geçmiş olduğu için isimleriunutulmuş bir kimse veya bir halkın varoluşunun belgelere dayanan delillerinin keşfiylehafızanın tazelenmesinde olduğu gibi, bir tür ölümden sonra diriliş ihtimali bir kaziye olarakkabuledilebilir.Yadabeşeribilgelikdoğruyadayanlışolarak,"kişiliğinbekası"nındelillerinin,

Page 58: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

yani "ötedünya" ileyagözlemcininbilmediği fakatdahasonradoğrulananolgularaatıflayada şu veya bu türden "tezahürler" ile gözlemciyle temas halinde olduğu kabul edilen ölüdehafızanın sürekliliğini ve bireysel karakterin temadisini ispatlayacak türden haberleşmelerdebulunduğunuiddiaedebilir.Eğerbuşekildekabuledilendelilaklileştirilmeyeçalışılırsaovakitmevcut maddi duygularımız için algılanabilir olandan daha başka ve daha latif maddetürlerininolabileceği vemaddeninbudiğer kipliklerininpekâlâbaşka varlık düzeylerinde faalolanbilincinkabulüiçinbirdayanakişlevigörebileceğiilerisürülür.

Bu iki akli yorum arasında manevi veya zihni bir ayrımın yapılamayacağı kolaylıklagörülecektir, bunlar arasındaki yegâne ayrımın bireysel bilincin ve karakterin sürekliliğininboyutlubirmekâniçindevemaddibirtemelüzerinde("dördüncüboyut"veyailkeplanındahiçdeğişmeyen"latifmadde" teorileri)muhafazaedilebileceğizamanınyekûnuveya türüyle ilgiliolanayrımdır.Buakılcıyorumlarınherikisidehemdinhemmetafiziktarafındanaynıölçüdeintotoreddedilir.

Bireysel bilincin pek çok veyadeğişik varlık düzlemlerinde vemuhtelif zaman kiplerindebelirsiz temadisi ihtimalinedindenemetafizikte reddedilir (bilakisbireyselbilincinşimdidahimevcut dünyevi tecrübemizin düzeylerindekinden başka düzeylerde de faal olduğu kabuledilir){76} fakat bu tür varlık biçimlerinde bir devamlılık, doğrusunu söylemek gerekirse,ölümsüzlük değildir, bu varlığın inkişaf veya istihale olmaksızın ve tamamen sessiz sedasızdeğişmezliği anlamına gelir. Buna mukabil imkân dahilinde olandan ayrı olarak bu şekildemevcutolduğuvarsayılanşey,yanibireyinruhu,suretiveyanumenalilkesi(nâma),kiilkiherneyse bu ikincisi sayesindeodur, aynı derecede fenomenal (rûpa) olan hem latif hem kesifcisimlerden (sûksma vesthûla sarîra) bütünüyle akli ve gayrı maddi olması sebebiyle ayırtedilmelidir.{77}

Mesela "izzet ve ihtişam haline ait şeyler güneşin altında değildir" (San TommasoD'Aquino,Sum. Theol. III, Supp. q. I, a. I) yani zaman vemekân keyfiyeti içinde değildir;bilakis "bir kimse bütünüyle güneşin ortasından kurtulur" (atimucyate, Jaiminîya Up.BrâhmanaI.3),kigüneşorada"dünyalarınkapısı"(Chând.Up.VIII.6.6),Eckhart'ınsözünüettiği "her şeyin mükemmelen özgür..., Âmâ hali{78} içinde (asat) Tanrı kadar özgür olaraktam saadet haline geri döndüğü kapı", Yuhanna X'un kapısı,"Agni'nin açtığı Cennetinkapısı"dır, (svargasya lokasyadvâramavrnot), (AitareyaBrâhmana, III.42).{79} Burada yinekaçınılmazolarakdini formülasyonunmetafizikolandanbellivehiçbirsurette ihmaledilebilirolmayanbir ayrımıyla karşılaşacağımız doğrudur.Dinin öngördüğü tamsaadet kavramı enyükseknoktasına ruhunTanrıyabenzemesindegördüğümüzüzere fiil yahut ameldeulaşır;ruhunkendiamelibirleşmedenziyadetapınmadır(bhakti).Benzerşekildevehiçbirtutarsızlıkolmaksızın bireysel ruhun kemiyetçe hem Tanrıdan, hem diğer cevherlerden ayrı kaldığı

Page 59: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

kabul edildiği için din teselli olarak ölümlü bilince Cennette sadece Tanrıyı değil fakatyeryüzündesevdiklerinivehatırlayıptanıyabileceklerinidebulacağıvaadindebulunur.

Hatta "Cennet"te, zamanın öte yanında bile, en azından "Kıyamet"e kadar ...olarakbilgiden (vidyâ) ziyade ...nın bilgisinin (avidyâ) olabileceğinimetafizik de reddetmez, her nekadarkeyfiyetihâlâ...nınbilgisiiçindeolanınebütünüyleİdrakveİhataEden(vidvân)nedemutlakmanadaGenişlemiş (atimukta) olarak düşünmezsede.Metafizik şunu kabul edecekveburadadin ile şekli uzlaşma içindeolacaktır:Bütünüyle zaman içindebulunmayan, amaebediyet{80}içinde(zamansızşimdi)deolmayan,fakathenüzebediyetilezamanarasındabirvasat olarak tarif edilen "aeviternite" (Vedaların amrtatvası) içinde varlık halleri mevcutolabilirvehattaolmalıdır.{81}Meselameleklerbilinçliakli varlıklarolarakdeğişmez tabiatlarıve anlayışları bakımından ebediyetten pay alırlar fakat önce ve sonraya ait arızifarkındalıkları,hissiyatlarınındeğişebilirlikleri(lütf-uilahidendüşebilirliklerivb.)bakımındandazamanaiştirakederler,çünküsayesindeheranheryerdeolabildiklerimekânaaitharekettenmeleklere özgü bağımsızlık (bu sebepten ötürü Meleklerin kanatlı olduğu tasavvur edilirve"kuşlar"abenzetilerekkonuşulur){82}heryerdeaynıderecedemevcudiyetanlamınagelenİlk'in içkinliğinden{83} farklıdır. Ne de "Belli kimselerin bu hayat durumunda bile bellimeleklerdenbilfiildeğilfakatbilkuvveolarakdahabüyükoldukları"(SanTommasoD'Aquino,Sum.Theol, I, q. 117, a. 2,ad 3) din tarafından inkâr edilir; ki doğal olarak bundan "Bazıkimselerin en yüksek melekler âlemine yükseltildikleri" (Gregorius, Hom. in Ev. XXXIV)dolayısıylayukarıdasözüedilensınırlısonsuzluk/aeviternitedenpayaldıklarısonucuçıkar.BütünbunlarHindularınbilinenve"öldücennetegitti"ifadesininmuadiliolandevobhûtvâileima edilen şeye tekabül eder. Elbette bu bakış açısı tenkitli metinBrhadâranyaka Up. III.2.12'dedaha teknikbiçimde ifadeedilir: "Birkimseöldüğündeonu terketmeyen (na jahâti)"ruh"udur(nâma),{84} ruhsonsuzdur (ananta,“aeviternite"yeait) sonsuzolan,bazımeleklernasılsa öyledir, o halde o sonsuz dünyayı (anantam lokam) kazanır". Krş. Rûmî (XII,Nicholson'ınShams-i-Tabrîz'i),"Gördüğünherşeklinilkörneğimekânsızdünyadadırveeğersuret kaybolursamadde yoktur, çünkü onun aslı ebedidir" (lâmkân-ast); veSan TommasoD'Aquino,Sum.Theol. Il-I,q.67,a.2C,"akıllı türegelince,kimümkünaklın içindedirler,aklierdemler bâki kalır", yani beden bozulup çürüyünce. Bu mesele Philon tarafından da elealınıp izah edilmiştir, ki ona göre "Le lieu de cette vie immortelle est le mondeintelligible"dir{85}yaniPlotinos'unçeşitliyerlerdesözünüettiği "AkliAlan"laaynıdır.Şimdibuifadenin tazammunlarınıBoehme'nin "Bedenöldüğünde ruhnereyegider?"sorusunusoranbilgineverdiğicevap,yani"Herhangibiryeregitmesi içinbirzorunlulukyoktur...Çünküonda(şimdi) ikisinden (yani cennet veya cehennem) hangisi tezahür ederse ruh onda durur (ozaman)... hüküm aslında bedenden ayrışılıştan hemen sonradır"{86} çerçevesinde ve

Page 60: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

BrhadâranyakaUp.,IV.4.5-6,"İradesinasılsatalihideöyledir"(yatkâmam...tatsampadyate)ve "Ruhu / aklı (dünyevi şeylere) bağlı olan... tekrar bu dünyaya döner... fakat arzusuÖz(atman)olanıhayatı(prânâh)bırakmaz,bilakisoBrahmanolarakBrahman'agider"ışığındadüşünecekolursak,hernekadarruhveyaakıl(Vedalardakimanas)tabiatıitibariyleölümsüz(yani "yazgı"sı her ne olursa olsun yok edilemeyenbireysel bir imkân) olsa da, bireysel birbilincin gerçek"yazgı"sının, ister "kurtarılma"sı veya "kurtulma"sı (devayâna) ister yenidenzamanadahilolması [pitryâna) ister "kaybolma"sı (nirrtha)mukadder olsun, kendisine bağlıolduğuanlaşılacaktır.Vebusebeptenötürübize"Göklerdekihâzinenizibiriktirin,ziraoradanegüveyerneküfbozar"denir;ziraaşikârkibireyinbilinçhayatışimdidahiaklen(veyadinitabirlerle "ruhen") tesis edilse ve akli veya ruhi dünya (fikirlerin ne yeri ne tarihi vardırdüşüncesinin doğal sonucu olarak) ebediyet ile zaman arasında bir vasatı (aeviternite)paylaşsa bile bu bakımdan hiçbir değişime uğramayan bu bilinç hayatı bedenin ölümündenzarargöremez.Yadabilinçancakzamanvemekâniçindegerçekleştirilebilecekfakatbedenöldüğündehenüzgerçekleştirilememişolan (iyiveyakötü)amaçlarabağlıvebunlarla iç içegeçmiş olsa, aşikâr ki o zaman böyle bir bilinç bu şartlara yani arzu edilen amaçlarıngerçekleştirilebileceğizamanvemekândünyasınageridönmeninyolunubulacaktır.{87}Veyanihayet bilinç hayatı bütünüyle ette tende yaşanmışsa yegâne taşıyıcısı ortadankaldırıldığındakesilipkoparılmışgibi,yanisafimkânhalineveyacehenneme"dönmüş"{88}gibidüşünülmelidir.

Burada bize ayrılan yer "yeniden bedenlenme" teorisini etraflı olarak ele alıptartışmamıza imkân tanımıyor. Meselenin temelleri Rg Veda'da verilmiştir ve burada buaslındatekrarlananbirtezahürmeselesidir,meselabuanlamdaMitrajâyatepunah(X.85.19)ve Usaspunahpunarjâyamânadn (1.19.10). "Senin iraden olsun"{89} mealinde münferit birkullanım V.46.1 'de bulunur, "Anlayan / kavrayan (vidvân) bir at olarak kendimi (yılınarabasının)boyunduruğunavuruyorum...nebirkurtuluşnetekrargeridönüşarıyorum(naasyâhvimucamnaâvrttampunah),Alîm(vidvân)veHakîmKılavuzolarako(Agni)bizidoğruyola iletsin." Birey haddizatında "anlayışının ölçüsüne göre doğar" (Aitareya Âranyaka,11.3.2) ve nasıl ki "dünyanın kendisi doğmamış şeylerin sebeplerine gebeyse" (Augustinus,DeTrin.111.9)bireydebaşınagelecekolanhadiseleregebedir;SanTommasoD'Aquino'nunifadesiyle "kader yaratılmış sebeplerin kendilerindedir" (Sum. Theol. I. q. 116,2), veyaPlotinos,"kanunhükmedeceğivarlıklaraverilir,...onlarahükmeder,çünküonlarıniçindedir...veonlardaiçeridenyasaklandıklarıalanagirmekiçinacıvericibirarzuuyandırır"(Enneadlar,IV.3.15)vebenzerşekildeİbnArabî,varlıkTanrı'danverilsedehalyahutkeyfiyetdoğrudanondan değildir, "çünkü o ancak onların kendilerinde sahip olduklarını olmalarını ister"(Nicholson,StudiesinIslamicMysticism,1921,s.151).

Page 61: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

Beriyandan,ölümlegeridebırakılmışolanaynışartlarageridönüşzorunluluğunu(muktaolan ya da nirvanaya "erişmiş" olanlar hariç) ileri süren Budacıların ve çağdaş teozofiknedensellik(karma)veyakader(adrsta)yorumlarınınmetafizikbirçelişkiiçerdiğikesinolarakkabul edilebilir; "Aynı suya iki kez giremezsiniz, çünkü hep başka sular akar size doğru"(Herakleitos). Vedalarda ve diğer geleneksel öğretilerde gerçekten düşünülen şey, her nekadarbirveaynıdünyeviçevrimiçindeolmasada,{90}"nesliniuzatmaarzusu"nunhâlâetkinolduğubütün ferdisaklı imkânveyagüçlerinbirbiriardınaçağlar{91}boyunca tekrarlayanbirtezahür zorunluluğudur; her Ata (pitr), tıpkı Prajâpati'nin{92} kendisi gibi, prajâkâmyadır vedolayısıylakendiisteğiyle"AtaYolu"na(pitryâna)bağlıdır.

O halde metafiziğin bakış açsından münferit bir imkânın esasi külli imkân okyanusuiçindeilkkezuyandığı"zaman"dansonlimanaeriştiği"zaman"akadarbütündeveranınedir?Hayat kaynağına bir geri dönüştür, ki hayat ondan neşet eder, ve dolayısıyla bir"boğulma"dan bir diğerine bir geçiştir; fakat bir Anlayan değil bir Yolcu olduğu sürece zatıitibariyle ferdinbakışaçısındangeçerlibirayrımla,çünkübirsüreçolarakgörüldüğündebusafi mümkün bir mükemmeliyetten fiili kusur veya noksanlıkla bilfiil mükemmeliyete, saklıimkândan fiile, uyuklamadan (abodhya) tam uyanmaya (sambodhi) bir geçiştir. Şimdi AtaYolunu "dolambaçlı" bir yol olarak görmezden gelip sadece, Rg Veda'nın öncelikle vemünferitmumuksunun{93} özellikle ilgili olduğudoğruMelekYolunu (devayâna) göz önündebulundurarak diyebiliriz ki bu yol belli bir hal yahut durum içinde var olma (mesela beşeri)keyfiyetine mahsus tüm imkânların önce azalan sonra çoğalan tahakkukunun yoludur venihayetinde herhangi bir veya her hal yahut tarzdaki tüm varlık imkânlarının ve bunundışında hangi türden olursa olsun herhangi bir hal ya da tarz içinde olmayan varlıkimkânlarının tahakkukunagötürür.Buradabu çerçeve içerisinde "tekris" veya "inisiyasyon"denilenşeyinüstlendiğirole imayoluyla işaretetmektendahafazlasınıyapamayız.Belkişukadarınısöyleyebiliriz:İnisiyasyonunmaksadıruhiyadadahadoğrusuakli/kalbiiticikuvvetibirindendiğerinenakletmektir; bu kuvvet başlangıçtanberi, sürekli olarakguru-paramparâ-kramada taşınmıştır ve nihayetinde insani olmayan kökendendir. Bu nakil sayesindesınırlanmış ve bütünlüğünü kaybetmiş birey bir yeniden bütünleşme imkânına uyanır(samskarana).{94}Vemetafiziktörenlerveya"mysteriumlar"(kibunlarBabanınkendiyenidenbütünlenişini gerçekleştirmek için kullandığı yol veya usullerin taklididir ve yaratıcı eyleminsüreksizliği bunları zorunlu hale getirir) benzer geleneksel kutsalmetinler gibi, bireye akli /kalbiameliyekonusundazorunluhazırlayıcıeğitimvermeyiveyolgöstermeyiamaçlar;fakat"Büyük İş", yani özünÖzle yeniden birleşmeyi gerçekleştirmesi kişinin kendisince ve kendiiçindegerçekleştirilmelidir.

BurayakadarYolcununMeleklereMahsusYolla ruhiveyaakli /kalbialanayolunu takip

Page 62: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

ettik; ve dini açıdan onun ölümsüzlüğü burada yatar, çünkü aslında "ebediyet ile zamanarasındakivasatın(aeviternite)süresisınırsızdır"(SanTommasoD'Aquino,Sum.Theol.I,q.10, a. 5, ad 4). Fakatmetafizikte ve hatta dinde veyaEckhart gibimünferit birmistik (dinitecrübe her iki sözcüğün de en derin anlamında hem zühdî hem zihnî olduğu kadarıyla)tarafından, cennette olma kavramıyla ima edilen türden ebediyet ile zaman arasındakidurumun (pada) nihayet veya son durak, keza tam bir geri dönüş (nivrtti) de değil, fakatsadecebir dinlenmeyeri (visrâma){95} olduğu savunulacaktır.Ve tıpkı bunungibi zihni / aklialanı hatıralardan ibaret bir yer olarak tasavvur etmenin bir tezlil veya istihkar olacağısavunulacaktır, çünkü Plotinos'un yerlileri hakkında söylediği gibi, "eğer onlar bilgileriharicinde olan hiçbir şeyi ne araştırır, ne kuşkulanır, ne öğrenirlerse ... onlarda ne türmuhakeme, ne tür akli araştırma / sorgulama süreci gerçekleşebilir? Diğer bir ifadeyleonlarTanrı'yıgördüklerihaldehatırlamazlar?Ah,hayır...böylebirhatırlayışsadeceunutmuşolan ruhlar içindir" (Enneads, IV.4.6){96} vedünyevi hatıralar (vâsanâ) içindahada fazlasınısöylemeliyiz: "ruhun işleri bir başkaâlemeyöneldiğindeşimdi bitmiş ve tamamlanmışbu türşeylerinhatırasınıbütünüylereddedecektir"(ibid,IV.4.4.8).

MetafiziğinMükemmeliyetkavramıaslındabirvarlıkdurumuöngörür;denilirkiböylebirdurumher zamanveher yerde içe, bilincininmerkeznoktasınahızla ilerleyenveher varlıkzemininde veya düzleminde var olan herkes için mümkün ve erişilebilir olduğundan gayrıinsani bir durum değildir ve eğer "kalp" dediğimizde bundan duygusallık ve duyarlılığınmerkezini kastetmiyorsak "kalpsiz" de değildir; ama o kesinlikle "beşeri olmayan" birdurumdur.Zira,meselaChândogyaUp.V.10.2'deOğulvepadaavatâra,Agni'nin,{97} yolunudünyaların öte yanınaSemaviGüneş ile bulanAlîm olana doğru tamdaamânava purusa,"beşeriolmayankişi"olarakgötürüldüğüsöylenir.Vebuyolgüneşinötesinegitmeyen fakatbeşeri varlık durumunda yeniden tecessüme götüren Ataların yoluyla (pitryâna)karşılaştırıldığında "Meleklerin yolu"dur (devayâna). Ve bu devayânanın er veya geçmistisizmöğretisinde"ruhunnihaiölümü"veya"boğulma"olarakifadeedilenveyaSufilerinal-fanâ an al-fanâ dediğine götüreceği önceden görülür. Bununla ima edilen fiil olarakuluhiyettekibilincinbileötesine,hertürlüizveeserinhattamisaliçokluğundaötesindeolanvehiçbirsurette "akılalır"olmayanbirYüceye (Skt.para,parâtpara)birgeçittir.Veorada,gayrda bilinmiş veya sevilmiş olan herhangi bir şeyinmümkün her "tahattur"undan o kadaruzaktırkiEckhart'ınsözleriyle"Kimsesormazbananeredengeldiğimiveyanereyegittiğimi";yadaRûmi'ninifadesiyle,"Kimsesahipdeğildirbilgisine,gireninfalanyadafilanolduğunun".{98}

Eğer bu beşeri sevginin nihai anlamının bir inkârı olarak görünürse buraya kadaranlatılmış olanlar bütünüyle yanlış anlaşılmış demektir. Çünkü her türlü metafizik

Page 63: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

formülasyon, hatasız teşbihin / tenazurun her bir varlık planını bir başkasına bağladığınıvarsayarak, beşeri sevgide tanrısal mutluluğun (pûrnânanda) bir yansımasını görmüş, onuhissi tecrübenin bir tekzibi değil fakat bir tahavvülü / dönüşümü (parâvrtti) olarak tasavvuretmiştir.

"Platon'un sevgi nazariyesi" budur ve buna göre, İbn Fârid'in ifade ettiği gibi, "heryakışıklı delikanlının veya sevimli genç kızın cazibesi onaOnun güzelliğinden ariyettir"; buErigena'nın ilahi tecelli olarak dünya tasavvurunda da, keza Skolastiğin vestigium pedis,ulûhiyetinzamaniçindekiayakiziveyanişanesiöğretisindedeüstüörtülüolarakmevcuttur,kibununVedaveZensimgeciliğindedemuadillerimevcuttur.Gerçekgelenektebununlaifadeedilen şey yeryüzünde aziz ve sevgili olanın orada kendisinde değil fakat Tanrıda olduğuhaliyle gerçekleştirileceğidir,{99} dolayısıyla Dante ve Beatrice örneğinde, İbn Arabî ve an-Nizâm,{100}ChandîdâsveRâmî'debuböyledir.{101}Azizvesevgiliolanıngüzelliğioradaartıkburada olduğu gibi mümkün ve arızi değil, dolayısıyla sadece bir katılım ve yansıma değilfakat Semavi Bilgeliğin, Tek Kutsal Bakirenin, Gelinin asli varlığının güzelliğidir, ki "ondankıvılcımlaryağar" (Convivio) vedaritas olaraksafaklıaydınlatır veonakılavuzlukeder.Buson ve gizli durumda (guhyam padam) tabiat ve öz, Apsaras ve Gandharva, bir vebölünmezdir, zahir ve batın nedir bilmez, (na bâhyam kimcana veda nântaram,Brhadâranyaka Up. IV.321) ve bu onların ve her kurtuluşa ermiş bilincin tam ve yücesaadetidir.

Bütünbunlarancakselben{102}yanionedeğilseoaçıdantarifedilebilirvebusebeptenötürübizbirkezdahametafiziğinhiçbirsuretteıstırapiçerisindekibirinsanlığatesellisunanbir öğreti olarak düşünülemeyeceğini söyleriz. Metafiziğin ölümsüzlük ve sonsuzlukdendiğindebundananladığıherinsanınuluhiyetteölmekveorayagömülmeküzeretopyekûnveuzlaşmazbiçimdekendisini inkârınıvenihaibirölümütazammunvetalepeder."Herkimbunu kavrarsa mümkün ve muhtemel ölümden (punarmrtyu) uzak durur, ölüm onu almaz,çünkü ölüm onun özü olur ve bütün bu meleklerden biri olur" (Brhadâranyaka Up. 1.2.7).ÇünküYüceÖzdeşliknekadarbirHayatvebir IşıksaokadarbirÖlümvebirKaranlık,nekadar Asura ise bir o kadar Deva'dır: "Onun gölgelemesi hem Sonsuzluk hem Ölümdür"(yasya châyâ amrta, yasyamrtyuh,RgVeda, X. 121.2).{103} Ve İlk Felsefenin nihai anlamıdendiğindeanladığımıziştebudur.

Page 64: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

IV.Hindistan'ınİnsanlığaKatkısı-AnandaK.Coomaraswamy

Page 65: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

Hindistan'ınİnsanlığaKatkısı{104}

Her insan soyu kendini anlatma ve gerçekleştirme süreci içerisinde dünya uygarlığına

temel bir katkıda bulunur. Kendi meselelerini çözerken, kendi talihsizliklerini yaşarkenteşekküledenkarakterbizatihiherbirinindünyayasunduğubirarmağandır.ŞuhaldeHint'intemel katkısı onun Hintliğidir; kendi karakterinin yerini beynelmilel bir yaldızın alması onuniçin büyükaşağılanmaolacak veyabu zatenolmuştur, çünküo aslındao zamandünyanınönüneeliboşçıkacaktır.

Şimdieğerbu temelkatkıdaenbelirgin,enayırıcışeyinneolduğusorulacakolursaenbaşındanşunuaçığakavuşturmamızgerekir:Herhangibirırkıntecrübesindemutlakmanadamüstesnaveemsalsiz [unique]olanbirşeyolamaz.Eğerdünyayıbirkavimlerveyamilletlerailesiolarakgörürsekozamandahagenç ırklarınhenüz tanımadığıçokçeşitli tecrübeleriniçinden geçmiş ve birçok sorun çözmüş Hindistan'ın yerini en iyi şekilde anlamış oluruz.Hindistan'ın tecrübesinin kalbi veözübütünhayatın birliğinedair sürekli bir sezgide vebubirliğintanınmasınınenyüksekiyilikveenbüyüközgürlükolduğuyolundakifıtrivekazınmazkanaatte aranmalıdır. Hindistan'ın dünyaya sunabileceklerinin tamamı onun felsefesindengelir.Bu felsefeaslındabaşkalarınınbilmediğibirşeydeğildir—oaynıderecedeMesih'inveBlake'in, Lao-tze ve Rumi'nin İncilidir—fakat başka hiçbir yerde toplumun ve eğitimin aslitemeliyapılmamıştır.

Her insan soyu kendi meselelerini çözmelidir. Bugünün dünyası da kendi meselelerini.Hintlilerinkendilerineözgümeseleleresunduklarıkadimçözümün,alacağımızderslerçokvekıymetli olmakla beraber, modern şartlara doğrudan uygulanabileceğini söylemiyorum.Demek istediğimHindularınhayatın temelanlamını veamacınıbaşkalarındandahasağlambiçimde kavradıkları, toplumu hayatın gayesine erişme amacıyla başkalarından daha ölçetarta ve düşünerek düzenledikleridir. Ve bu düzen tek bir sınıfın faydasına olacak şekildedeğil, fakatmodern bir kaideyi kullanmak gerekirse, herkesten gücüne ve kabiliyetine görealacakveherkeseihtiyaçlarınagöreverecekşekildetasarlanmıştır.

Rishilerin{105}bununeölçüdebaşardıkları tartışılabilir.Hint toplumunu,bilhassamevcutgerilemeveçöküşsüreci içinde,Brahmanların toplumsalülkülerini fiilengerçekleştirmişgibidüşünüp değerlendirmemeliyiz; gerçi bugün yaşayan haliyle Hint toplumu çoklarına, bütünkusurlarına ve noksanlarına rağmen, nerede olursa olsun geniş ölçekte ulaşılmış hertoplumsal örgütlenme biçiminden üstün görünecektir. Ve hele bizim "modern uygarlık" diyebildiğimiztoplumdüzeninegöresınırsızderecededahaüstündür.Fakatbugörüşüsavunmak

Page 66: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

imkânsızolsaydıbile—kiAvrupalılarınveİngilizeğitimialmışHintlilerinçoğukesinliklebununaksine inanır—yine de Hint kültürünün en bariz özel karakteri olarak kalan şey, hayatınmanasınıvenihaigayesinianlamavetoplumu0gayeyeerişmekamacıylabudüzenleuyumluteşkilat yapısına kavuşturma yönündeki sürekli bir çabanın tanıklığıdır.{106} Brahmanlarıntasavvuru,Sanskritçebirkutsalmetninisminin,devanagari,ihsasettiğiüzere,Hintlilereözgübir "tanrılar şehri"ydi. Bu şehrin yeniden inşası uygarlığın sürekli ve değişmez görevidir; veher ne kadar tasarılarımızın ayrıntıları ve yapılarımızın dış hatları değişse de, sonsuzlukdininintemelleriüzerineinşaetmeyiHindistan'danöğrenebiliriz.

HintaklınınortalamamodernAvrupaaklındanenziyadeayrıldığınoktafelsefenindeğerikonusundakigörüşüdür.AvrupaveAmerika'dafelsefetahsilivetetkikikendibaşınabiramaçolarak görülür ve bu hüviyetiyle sıradan insan için çok az bir önem ifade eder. HalbukiHindistan'dafelsefeönceliklezihnibireğlenceveyameşgaleolarakdeğilfakatdahaçok,vederin bir dini kanaatle, gerçeği gözlerimizden sonsuza dek saklayan cehaletten (avidya)kurtuluş (moksha) olarak kabul edilir. Felsefehayat haritası için anahtardır, hayatınanlamıve hayatın gayesine erişme vasıtaları onun sayesinde ortaya konulur. Şu halde Hintlilerinböylesinebüyükbircoşkuyla felsefe tahsilininpeşinedüşmelerindeşaşılacakbiryanyokturçünküonlarınnazarındafelsefeninsahasıiçinegirenşeylerherkesiilgilendirir.

Brahmanların siyaset telakkisiyle modern siyaset görüşü arasında temel ve esaslı birfarklılık vardır. Modern siyasetçi siyasette idealizmin uygulama alanının olmadığını,dolayısıyla faydasız olduğunu düşünür; ona göre ortaya çıkmaları halinde toplumsalfelaketlerle uğraşmak için zaman yeterlidir. Modern tıpta da aynı tablo ile karşılaşırız:korunma yerine tedaviye daha çok önem verilir, yani toplumsal çevreyi değiştirmek yerinegayrı tabii şartlara karşı korunmak için çaba sarf edilir. Batılı toplumbilimcinin söyleyeceğişunun gibi bir şeydir: "Dinin ve felsefenin öğretileri doğru veya yanlış olabilir fakat herhalükârda pratik reformcu için bunların hiçbir anlamı yoktur." Halbuki Brahmanlar hayatınanlamveamacıyla ilgili tutarlıbirnazariye ileuyumlubir istikametteolmayanhertürlüfiilvefaaliyetitamamenboşvefaydasıztelakkiediyorlardı.

Avrupalıbireyin felsefeyekarşı lakaytlığını tekbirsebepmazurgöstermemize izinverir:hayatmücadelesi / ayakta kalma savaşı düşünmeye zaman bırakmaz. Felsefe hem hesapçıkarpeşindekoşmayanlarınhem tasaveendişedenazadeolanlarınmalumuolabilecekbirşeydir ancak ve AvrupalIlar siyasi makam veya mevkileri her ne olursa olsun böyle birözgürlüğe sahip değillerdir. Modern sanayi düzeninin hâkim olduğu her yerde Brahman,Kşatriya ve Şudra benzer şekilde Vaişya{107} tarafından sömürülür.{108} Ticaretin bu şekildeher şeyi belirlediği yerde safi ayakta kalmak bile sürekli bir endişe konusu olarak hissedilir;sanayinin kurbanları düşüncelerini ister istemez kendisinin ve ailesinin yarınki rızkıyla

Page 67: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

sınırlarlar; safi "yaşama iradesi" "iktidar iradesi"nin yerini ve önceliğini alır. Eğer bir de herinsanın söz hakkının millet meclislerinde aynı mesabede olacağı kararlaştırılmışsadüşünenlerin sesinin düşünmeyen ve düşünmeye de zamanları olmayanların sesleriylekaçınılmaz olarak boğulacağı kendiliğinden anlaşılır. Bu durum bütün sınıf veya zümreleriinsan teklerini vicdansızca sömüren istismarcıların insafına terk eder, çünkü felsefi birtemeldenyoksunolanhertürlüsiyasiçabafırsatçılıktanöteyegidemez.ModernAvrupa'nınmeselesi kendi seçkinler sınıfını bulup ortaya çıkarmak ve onun iradesine itaat etmeyiöğrenmektir.

İşteHindistançokuzunzamanöncebumeseleyikendiyoluncaçözümekavuşturmuştur.Hint felsefesi esas itibariyle iki yüksek sınıfın, Brahmanların ve Kşatriyaların eseridir.Felsefedeki cüretkâr hareketler daha çok sonuncusuna, inceden inceye işleme,sistematikleştirme, mitoslarla temsil ve tatbik de ilkine mal edilir. Brahmanlar sadeceteşkilatlanma dehasına değil fakat aynı zamanda iradelerini icra ettirme yeteneğine desahiptiler; fert olarak başarısızlıkları ve zayıflıkları her ne olursa olsun bir sınıf olarakBrahmanlarHindularındaimasaygıgöstermektemutabıkoldukları insanlardıvehâlâdaenyüksek saygı ve bağlılık onlara gösterilir. Onların sahip oldukları gücün sırrı tek bir başlıkaltında toplanamayacak kadar çeşitlidir fakat her şeyden evvel bu onların tayin edilmişdharmalarının,tahsil,tetkik,talimveferagatlerinintabiatındasaklıdır.

Budacılıküzerindeuzunuzadıyadurmayacağım,geçerkenbirkaçsözetmekgerekirse:Budacılarhiçbirzamandoğrudaninsantoplumunuörgütlemeyekalkışmadılar,onlarsiyasetleilgilenmekyerinebilge insanın, fakirinaydınlıkdurumunu takipetmek içindünyadakihayatınkaranlıkdurumunuterketmesigerektiğinidüşünüyorlardı.{109}Buda'nınöğretisisadeceinsantekini, gelecekteki cehennemindeğil fakat kendi susuzluğununmevcutateşininyangınındankurtarmayı amaçlayan bir ilaçtır. O ebedi döngüden kurtulmanın sadece summum bonumdeğil fakat hayatın nihai gayesi olduğunu kabul eder. En bilge kişi kendisini bu gayeye, enmüşfikkişidekendisinibaşkalarınınaydınlanmasınaadayankimsedir.

BununlaberaberBudacılığınHintdevletidaresiüzerindederinvekalıcıetkilerioldu.Ziranasıl ki Brahman filozof kendisini himaye eden kraliyet mensuplarına tavsiyelerde bulunuprehberlik ediyorduysa Buda'nın takipçileri olan münzevi çileciler de aynı şeyi yaptılar. Herşeye gösterilen dostane yakınlık ve hassasiyet (metteya) insanların karakteri üzerindekietkisiyledolaylıolaraktoplumyapısıüzerindedemüessiroldu.

Bununla beraber genel olarak Budacıyı Hindu'dan ayırmak kolay bir şey değildir; fakatbüyükBudacıİmparatorAşoka'yıBuda'nınöğretisininkaraktervesiyasetüzerindekietkisininbirmisaliolarakalabiliriz.Onunmeşhurfermanışimdilerdepekkabuledilmeyen,"doğudaçok

Page 68: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

eski zamanlardan beri hükümetler insanların iyiliği ilkesi üzerine oturmuş ve insanlarınmutluluk ve refahını temin etme amacına yönelmiştir"{110} hakikatine çok iyi bir misaloluşturur.

Fermanlarının en önemlilerinden biri "Gerçek Fetih" ile ilgilidir. Buda dharmasını kabuletmezden evvelAşoka komşuKalingasKrallığı'nı fethetmiş ve kendi topraklarına katmıştı.Fakat şimdi, der ferman,"haşmetmeapları Kalingas Krallığı'nı fethettiğinden dolayı derin birpişmanlık içindedir, çünkü daha önce fethedilmemiş bir ülkenin fethi kan dökülmesini veölümü, insanların tutsak edilmesini gerekli kılmaktadır. Bu kutsal haşmetmeapları için derinbirüzüntüvekedervesilesiolmuştur...Haşmetmeaplarıbütüncanlıvarlıklarıncangüvenliği,özdenetim,gönülhuzuruveneşeiçindeolmasınıarzueder...Oğullarımvetorunlarım,eğerolursa, yeni bir fethi görevleri arasında görmesinler. Olur da silahlarla bir fethe girişecekolurlarsa onu sabırla ve nezaketle idare etsinler (yegâne hakiki) fethin dindarlıklakazanılacağınıunutmasınlar.Buhembudünyahemöbürdünyaiçinfaydalıolacaktır."

Birbaşkafermanda"KutsalveYüceHaşmetmeapKral istermünzeviçilekeş isterhanereisi olsunbütünmezhepmensuplarına saygı gösterir" denir.Bir başkayerde, hastanelerinkurulmasını, "geniş ailesi olanların, afetzedelerin, yaşları ilerlemiş olanların durumlarıyla"ilgilenecekmemurların tayin edilmesini ister. Kendi sofrası için hayvanların öldürülmemesiniemreder; yol kenarlarınagölgelik fidanların vemeyveağaçlarının dikilmesini buyurur; bütüninsanlara "sıkı çalışmayı" tavsiye eder. Budacıların "Bütün insanlar benim çocuklarımdır"sözünüsıksık tekrarlar.Hindistan'ınveözellikleSeylan'ınvakayinameleribizeötekiBudistkralların da aynı ruh halini paylaştıklarını gösterebilir. Fakat Buda'nın öğretilerinin bu türetkilerininbaştayardımseverzorbayönetimleraracılığıylabaşkasonuçlarınındaolduğuvebilgekralıntesisettiğimanevidüzeninhalefleritarafındanyıkılabileceğigörülecektir.BildiğimkadarıylaBudacılıkbirsiyasi teşkilatıntemelleriniatmayaveyatoplumsaldüzenibelirlemeyeasla kalkmamıştır. Mamafih Brahmanlar tam da bunu birçok tarzda denemişler ve büyükölçüdebaşarmışlardır.Vemevcut incelemeninkonusunuoluşturandabaştaonların toplummeselelerinedinifelsefeyitatbikleridir.

Hayatın temel meselelerine Kşatriya-Brahman zümresinin getirdiği çözüm ilkUpanişadlarda verilir.{111} Bu bir mutlak (Şankaraçarya'ya göre) veya tadil edilmiş(Ramanuja'ya göre) Tekçilik formudur. Brahman ütopyacılar bütün hayatın birliği veyakarşılıklı bağımlılığı öğretisine coşkuyla bağlıydılar ve toplumdüzenini de bu temel üzerineoturtmaya çalıştılar. Büyük epiklerde{112} bu toplum düzeninin geçmiş zamanların altınçağında var olduğunu gösterdiler ve sadece felsefelerini değil fakat onun fiili tatbikatınınteorisinideepikkahramanlarınağızlarından—veherşeydenevvelölmekteolanBhişma'nınuzunkonuşmalarındasöylettiler.Sonrakikuşaklarınkılavuzluğuiçinbizzatkahramanlarıideal

Page 69: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

karaktertiplerihalinegetirdiler;Hindistan'ıneğitimikahramanlaratazimvehürmetlebaşarıldı.Manu'nun 'Dharmaşastra'sı{113} ile Chanakya'nın 'Arthaşastra'sında{114}—belki de dünyanınsahipolduğuenkaydadeğertoplumbilimselbelgeler—idealtoplumunresminiortayakoydularvebunuhukukaçısındantanımladılar.Buvebaşkaaraçlarla,dinifelsefeyihalkkültürününvemilli siyasetin esas ve anlaşılabilir temeli haline getirerek başka herhangi bir ülkede henüzortayakonmamışolanşeyibaşardılar.

ÖyleyseBrahmanlarınhayatgörüşünedir?Bunuetraflıcacevaplamak içinHindistan'ındin ve felsefesi olan Nefis Bilimini (Adhyatmavidya) açıklamak, buna da genişçe bir yerayırmakgerekir.

Daha önce bu bilimin bütün hayatın birliğini—tek kaynak, tek öz ve tek hedef—tanıdığına işaretetmiştik;obubirliğin tahakkukunuenyüksek iyi,mutlaksaadet,özgürlük,hayatınnihaigayesiolarakgörür.Hindudüşünürler içinebedihayatbudur;buzamaniçindebir sonsuzluk değil fakat her şeyin Zatta şimdi ve burada tanınması ve her şeyde Zatıntanınmasıdır. "Sair her şeyden daha da fazlası," derHindistan için konuşabilecek durumdaolan Kabir, "bana bu dünyada sınırsız bir hayat yaşatan sevgiyi kalbimde yaşatmamdır".Maddi ve manevi dünyanın bu ayrılmaz birliği Hint kültürünün temelini oluşturur ve onuntoplumsalülküleriningenelkarakterinibelirler.

ÖyleyseBrahmanlarhayatınpratikçeşitliliğininasılhoşgörüylekarşılayabiliyor,insanlarınçoğununbencilcehedeflerlehareketetmesinekarşınasılönlemalabiliyor,kötülükmeselesininasıl ele alıyorlardı?Onlar ebediyet dinini (NirgunaVidya) kurmuşlardı; peki ya zaman dini(SagunaVidya)?

Bu dini sosyolojinin en nazik noktasıdır. Bu noktada hayati mesele, yaşlı idealistin(idealistolanyaşlı ruhlardır,gençlerkısagörüşlüdür)gençliğinihatırlayıphatırlayamayacağıve ruhi hamlığın alaka ve faaliyetleri için hazırlıklı olup olamayacağıdır. Burada başarısızolmak kiliseyi günlük hayattan ayırmak ve yanlış bir kutsal ve dindışı ayrımına gitmektir;başarılıolmaksagünlükhayatıgökselışıklaaydınlatmaktır.

İnsan hayatının iki ucu birbirine ferdî yaşama iradesinin süresiyle bağlanan bir yaşameğrisi—bir zaman kemeri teşkil ettiği söylenebilir. Bu eğri üzerindeki harici hareket—dışayayılma, koşturma yolu—Pravritti Marga—kendini zorla kabul ettirme ile tanınır. Derunihareket—içekıvrılma,dönüşyolu—giderekdaha fazlakendinigerçekleştirme /öz tahakkukiletanınır.{115}Hariciyolüzerindekiinsanlarındinizamandinidir;geridönenlerindiniebediyetdinidir. Eğer hayatı bir bütün olarak düşünürsek kendini gerçekleştirme kesinlikle başındanitibaren onun temel amacı olarak görülmelidir; bütün unuttuklarımız daha canlıhatırlayabilmemiziçindir.Hernekadarbuikitecrübeaşamasıçoğuinsandaiçiçegeçmişse

Page 70: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

de—buikisi,OlumlamaveYadsıma,iradeveİradenin-terkibirbirinekarşıtveyazahirenkarşıtistikametlerde çizilir—insan ruhunu en iyi bu zahiri ve batini eğilimleri müstakil olarakdüşünerek anlayabiliriz. Brahmanlar ilahiyatçıların "iyi" ve "kötü" tabirlerini kullanmaktankaçınırlar ve onun yerine "bilgi" ve "cehalet"ten (vidya ve avidya) ve üç nitelikten, sattva,rajas ve tamasdan sözetmeyi tercihederler.Bilgiarttıkça insanın,vazifeduygusuyladeğil,kendiliğinden hareketi de o ölçüde artar, geri dönüşe meyleder ve karakteri ve eylemlerisattva niteliğine daha tam bürünür. Fakat bu sebepten ötürü cahillerin kendilerini önesürmelerini ve ben[lik]lerini zorla kabul ettirmelerini günah olarak mahkûm etmemize gerekyoktur;çünkükendinigerçekleştirmekendiniönesürmeninhiçolmadığıyerdeolabilirmiydi?Ogünahdeğilfakatgençliktirvegençliksusuzluğunudindirmeyiyasaklamakbirçaredeğildir;bilakis her gün daha açık farkına vardığımız üzere baskı altına alınmış arzular salgınhastalık{116}doğurur.BusebeptenötürüBrahmanlarkendinefisleriiçinhernekadarhaşinvemüsamahasız olsalar da ideal bir insan toplumunun isteyenin istediği zevki doyasıyatadabilmesini sağlaması gerektiğini savunurlar. Belki de duyuların safi tatmininin üzerineyükselmişvesafhazhayatınınötesinegeçmişolanlarıntamdazevkihazzıdoyasıyatatmışolanlarolduğunusöyleyeceklerdir.

Bunevisebeplerdenötürüservetedinme(artha)ileduyuhazlarınındoyurulması[kama)zayıfıgüçlüyekarşıkoruyanlarabenzeryasalara(dharma){117}tabikılınmıştırvebunlarzahiriyol üzerinde olanların meşru meşgaleleri olarak kabul edilmiştir. Bu, rekabetin—ki ahlakisınırlamayla düzenlemegetirilmeye çalışılır—kural olduğumodernbatı toplumlarının eriştiğiaşamadır. En aşırı bencillik aşamasının ötesine geçmiş olanların, bunlara ister kahraman,bekçi / muhafız, Brahman, Samuray, isterse sadece dahiler diyelim, yaratıcı iradesine tabiolmadıkçahiçbirtoplumbuaşamanınötesinegeçemez.

"Püritenlik" yaşlıların doğal sofuluğunu gençlere zorla benimsetmearzusundan ibarettirvebubüyükölçüdemutlakbirahlakveyegânedoğru ilahiyatnazariyeleriüzerineoturtulur.Bunun karşısında yer alan aşırı ucun örneği sanayi toplumunda görülür; o felsefi temelisebebiylerekabetvekendinizorlakabulettirme ilkelerinidoğalolarakkabuleder, felsefevekendikendinisınırlamanındeğerini reddeder.Brahmanlarınöngördüğü toplumdüzeni felsefitemelisebebiyle,toplumiçindekikonumunaveruhiyapısınagörekişiyeözgüsva-dharmayt,"kendi ahlakı"nı ve misyonerlerce böylesine beceriksizce çoktanrıcılık diye yorumlananİşvara'nın çok çeşitli tezahürleri öğretisini kabul ederek her iki yanlıştan da uzak durur.Brahmanlar kendini gerçekleştirmeyi hayatın gayesi, summum bonum olarak görürlerse dekendinizorlakabulettirmedenhenüzusanmamışolan toplumüyelerinebugayeyidoğrudankabul ettirmenin mantıksız ve manasız olacağını çok açık biçimde görüyorlardı.Brahmanlarınöngördükleri toplumdüzenibaşkasistemleribuanlayışlıhoşgörübakımından

Page 71: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

enbarizbiçimdeaşar.

Bu noktada biraz konu dışı çıkalım ve "bengi dönüş" nazariyesinde mündemiç olanyeniden bedenlenmeden kısaca söz edelim. Bu öğreti toplum düzeniyle meşgul olanBrahmanlartarafındankabuledilmişvekurulmuşturveonunpratikuygulamaalanlarınıbunabağlıolarakanlamamızgerekir.Yenidenbedenlenmeninbirhurafeolduğunuvarsaymamalıyızki eğer (ve bumühim bir "eğer"dir) kesin biçimde çürütülebilseydi bir teori olarak pratik birdeğeri kalmazdı. Atomlar ve elektronlar bile birer simgeden ibarettir ve yeteri kadar büyükmikroskoplarımızolsagörebileceğimizmisketlergibielletutulurnesneleritemsiletmezler.Birteorinin pratik değeri onun temsili karakterine değil fakat geçmiş gözlemi canlandırma vegelecekolaylarıöngörmeyeteneğinedayanır.Yenidenbedenlenmeöğretisiherkesindikkatiniçekmiş olması gereken bir olguya karşılık gelir: yıllarla sayılan beden yaşından bağımsızolarak insan ruhlarının değişen yaşları: "Bir insan kafası kırlaştığı için yaşlı değildir"(Dhammapada, 260). Kimi zaman genç omuzlar üzerinde yaşlı bir kafaya rastlarız. Bazıinsanlar son günlerine kadar sorumsuz, iddiacı, denetimsiz, dizginsiz, anlayışsız kalırlar.Ötekiler gençliklerinden itibaren ciddi, ağırbaşlı, özdenetim sahibi, yetenekli ve dostcanlısıdırlar.Yenidenbedenlenmeöğretisiniherhaldebuolgularınsanatveyamitoslaryoluylatemsili olarak görmeliyiz. Brahmanlar bu olgulara haklı olarak büyük önem atfediyorlardı,çünkü insanların doğal eşitsizliğinin, batı demokrasi teorilerinde çoğu zaman görmezdengelinenbireşitsizliğinaltındayatanbumizaçveyamirasfarklılığıdır.

Şimdi Brahmanların bu nazariyesine biraz daha yakından bakabiliriz. Dünya sürecininritmikkarakterindetemelbiretkeninfarkınavarılmalıdır.BuritimbüyükÖzneveNesne,BenveBen-olmayan,İradeveMadde,BirlikveFarklılık,SevgiveNefretzıtlığıylavediğerbütünçiftlerde görülen büyük karşıtlıkla belirlenir. Bu karşıtların karşılıklı oyunu hissedilen vekaydedilen varoluşun bütününü, Başı-sonu olmayan oluşu (samsara) belirler ve oluşturur.Doğum ve ölüm, yayılma ve dürülme, iniş ve çıkış, srişti ve samhara onun karakteristiközelliğini oluşturur. Her ferdi hayatın—cemat, nebat, hayvan, insan ve şahsi tanrı—birbaşlangıcıvebirsonuvardırvebuyaradılışveyokoluş,belirişvekayboluşdünyasürecininözündendirvemazide,haldeveistikbaldeaynıderecedeteşekküleder.Şuhaldebugörüşegöre her ferdi benliğin (jivatman)—veya genel yaşama iradesinin müstakil dışavurumunun(ichchha,trişna)—kendiçevrimininbellibiraşamasına(gati)ulaşmışolarakgörülmesigerekir.Aynı şey bir milletin, bir gezegenin, ve bir kozmik sistemin ortak hayatı için de geçerlidir.Ayrıca bu eğrinin dönüm noktasına insanda ulaşıldığı düşünülür ve Hinduların (veBudacıların) insansuretindedoğmayabukadarbüyükönemvedeğeratfetmelerininsebebibudur.Dönümnoktasınaulaşılmazdanönce—Hıristiyan ilahiyatınınterminolojisinikullanmakgerekirse—tabii insan egemendir; geçildikten sonra ise yeniden doğmuş insan. Dönüm

Page 72: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

noktası birdenbire vaki oluş olarak görülmemelidir, çünkü ikisinin şartları iç içe geçer vepsikolojik çekimmerkezinindeğişiminesillerboyudevamedebilir; veyadönümnoktasıeğerani bir olay olarak görünürse bu ancak olgun bir meyvenin düşüşünün ani görünmesianlamındaolabilir.

Bu büyük eğrinin üzerindeki yerlerine, yani ruhi yaşlarına göre, göze çarpan üç insantipinitanıyabiliriz.Bunlardanilkiavamyahutayaktakımıdır.Bunlarınzihnisürekliolarak"ben"ve "benim" düşüncesiyle meşguldür; peşinde oldukları tek şey kendilerini zorla kabulettirmektir, fakat bir taraftan misilleme, kanun ve ölümden sonra ceza korkusuyla, diğeryandan aile sevgisi ve ülke sevgisinin ilk nüveleriyle dizginlenirler. Bunlar esas itibariyleBlake'in "Yiyiciler"i, Nietzsche'nin "Köleleri"dir. Bunları daha küçük, ama yine büyük birdüşünceli ve iyi insanlar kümesi takip eder. Bunların davranışlarını büyük ölçüde vazifeduygusubelirler ama içhayatları hâlâeskiÂdem ile yeni insanarasındaki çatışmaalanıdır.Butipinsanlarıbiryandaniktidarveşöhrettutkusu,azveyaçoksoyluihtiras,diğeryandanhesap çıkar gözetmez insanlık sevgisi harekete geçirir. Fakat bunlar nadiren bütün-insanlardırvebakışaçılarıhemözgecihemdarvebencildir.Büyükbunalımdönemlerindebuinsanlar hakiki tabiatlarını açığa vururlar ve görünenden ne ölçüde az veya çok ilerlemişolduklarını gösterirler. Fakat bu özgürlüğü tatmaya başlamış olanların tümünün hâlâkurallarla yönlendirilmesi gerekir. Son olarak çok daha az sayıdaki büyük adamlar—kahramanlar,kurtarıcılar,azizlerveavatarlar—gelir.Bunlarbüyükbunalımdöneminikesinkesgeçmişvehuzuraulaşmışlardırveyaenazındangenelolarakenderrastlananveyanılgıdanuzak hayat görüşüne ulaşmışlardır. Bunlar Blake'in"Üreticiler"i, Nietzsche'nin "Efendiler"i,kendi sınırları içinde Brahmanlardır ve Üstüninsan ve Bodhisattva tabiatını paylaşırlar.Onların faaliyetlerini kurallar değil sevgileri ve bilgelikleri belirler. Onlar bu dünyada, fakatdünyadandeğil,insanlığınçiçeğidir;onlarönderlerimizveöğretmenlerimizdir.

Busınıflarinsantoplumunundoğalhiyerarşisinioluşturur.ToplumdüzeniylemeşgulolanBrahmanlar ideal bir toplumda, yani kendi amacını (purushartha){118} tahakkuk ettirmek içininsan tarafından mahsus tasarlanmış olan bir toplumda, herkese kendi ruhi durumunungerekli kıldığı tecrübe için fırsat sunulmakla kalmayıp, yönetimde de en iyilerin ve enbilgelerin söz sahibi olması gerektiğine sarsılmaz bir inançla kânidiler. İdeal bir toplumunomurgasını seçkinlerden, hem zihni, hem ruhi bakımdan seçkin olanlardan başkasınınoluşturmasıonlaraimkânsızgörünüyordu.Hemkanahemkültüredayalıverasetesarsılmazbir inançla bağlı oldukları için mevcut mesleki sınıf temeli üzerinde ideal bir toplumunoluşturulabileceğini düşünüyorlardı. "Eğer," diye düşünüyorlardı, "tabii sınıflarıbelirleyebilirseko zamanher birineuygunvazifeleri (svadharma, zati norm) ve uygun şerefpayesiniveririz;buhemzorunluçalışmanınuygun taksiminikolaylaştıracak,hemırsîbeceri

Page 73: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

vemaharetinnesildennesileaktarılmasınısağlayacak,dolayısıylahertürlütoplumsalihtirasihtimaliniortadankaldıracak,hemdeherkesinihtiyaçduyduğutecrübevefaaliyetiherinsanteki içinmümkünhalegetirecektir.Onlar tabiibir yasaylabireyselbenliğinherzaman,veyahemenhemenherzamankendiuygunçevresinedoğduğunukabulediyorlardı.Eğeronlarbukonuda yanılıyorlardıysa, o zaman aynı amaçları gerçekleştirmenin daha iyi bir yolunubulmakbaşkalarınakalır.Bunun imkânsızolduğunusöylemiyorum; fakatBrahmanlarınkastsistemininidealbirtoplumadoğruozamanakadaryapılmışenbaşarılıdenemeolduğukolaykolay inkâr edilemeyecektir. Onların öngördükleri bu toplumda rekabetçi bir niteliğigerçekleştirmeye dönük hiçbir girişimde bulunulmayacak, fakat bütün çıkarlar aynı olarakgörülecektir. İnsan ruhlarının yaşlarının farklılığını kabul edenlere bu, yegâne hakikikomünizmolarakgörünecektir.

Kastsisteminibirtasavvurolarakveyafiilitatbikatıiçindetasviretmekkitaplıkçaptabiriştir. Fakat ayırt edici özelliklerinden birkaçına dikkat çekebiliriz. Bir Brahman ile ŞudraarasındakifarklılığınmahiyetinebirŞudra'nınhatayapamayacağıgörüşündeişaretedilir,{119}

buonunyüksekkastların sabrınasonderecemuhtaçolduğunukabuledenbirgörüştür vekralınmasumolduğunu,hatayapamayacağınıöngörenbatıöğretisinintamamentersidir.Buhukuki ceza öğretisinde çok iyi açıklanır, aynı suç veya kusurdan dolayı Vaisya Şudra'yagöreikikatdahaağır,Kşatriyaüçkatdahaağır,Brahmanikiveyahattadörtkatdahaağırcezaya çarptırılır. Çünkü sorumluluk akıl ve mevkie göre artar. Şudra aynı zamandaBrahman'ın mecbur olduğu sayısız fedakârlık biçimlerinden de muaftır. O mesela bayağıyiyeceklere düşkünlük gösterebilir, dul yeniden evlenebilir. Şudra'nın hiçbir surette ötekikastlarınsayısınıgeçmemesigerektiğidüşüncesininkuvvetlesavunulduğudikkatedeğerbirhusus olarak müşahede edilebilir; eğer Şudraların sayısı çok olursa, kölelerin sayısınınyurttaşları geçtiğinde Greklerin başına geldiği gibi, azınlıkta kalan bilgelerin sesi sadecesayılarınağırlığıylaboğulabilir.

Makine tezgâhlarının tanzimiyle uğraşan modern zanaatkârlar büyük makine vefabrikaların kurulup çalıştırılmasının büyük günah sayılmasına şaşıracaklardır; büyükteşkilatlarancakkamuyararınakurulupçalıştırılacaklardır.{120}

Doğal sınıflar kabul edilirse, şimdi demokrasi olarak görülen şeyin iyi unsurlarından birikastlarıkendikendiniyönetirhalegetirereksağlanmıştı;böylecebirkimseninkendiakranlarıveya emsalleri tarafından yargılanması temin edilmiş oluyordu (halbuki endüstriyeldemokraside bir sanatçı tüccarlardan müteşekkil bir jüri veya bir kaçak avcı topraksahiplerininoluşturduğuhakimheyeti tarafındanyargılanabilir).Kast içindeherkesiçinfırsateşitliği vardı ve kast bir bütün olarak ortak imtiyazlara vemesuliyetlere sahipti. Bu şekildeörgütlenentoplumşimdilerdeloncasosyalizmidenilenşeyebüyükbenzerlikgösterir.

Page 74: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

Adilvesağlıklıbir toplumdavazifeehliyetvekabiliyetedayanmalıdır;venormalbireydekabiliyetve temayülbirbirindenayrılmaz(bu"işçilikyeteneği"dir).DolayısıylaSendikalistlerinteorisinde, kezaHindistan'ın kast örgütlenmesinde ideale yakın bir zevk külfet,mecburiyethürriyetdengesinigörüptanıyabiliriz;vemeslekveyadharmasözcükleritamdabuözdeşliğiimaeder.Bireycilikvetoplumculukvazifekavramındabirleşir.

Brahmanların nazariyesinin eğitim meseleleriyle de çok geniş bir alakası vardır."Okuma,"der, Garuda Purana, "bilgelikten yoksun biri için köre ayna gibidir." Brahmanlardüzenlenmemişbilgiyeveyakişininkendiemeğiylekazanmadığıgörüşvekanaatlerekıymetvermezlerdi, hatta bunları maharetten yoksun zanaatkârların elindeki tehlikeli aletlerebenzetirlerdi. En büyük önemi ve özeni karakterin gelişimine gösterirlerdi. Irsi yatkınlıklaradayalı maharet ve becerilerin çıraklık yoluyla kast içinde nesilden nesile aktarılmasısağlanırdı. Fakat Brahmanların takip ettikleri yöntem modern ideallerden en çok bizimgenellikleyüksekeğitimdenanladığımızşeybakımındanfarklılıkgösterir.Çünküherkesinhertürlübilgiyeulaşabilirolmasıarzuedilirbirdurumolarakbiledüşünülmezdi.Eğitiminanahtarıkişilikte aranmalıdır. Öğretmeyi bir meslekten daha önemsiz olarak gören öğretmenolmamalıdır(kimse"Vedalarısatamaz")veonualmayahazır talebeyibuluncayakadarhiçbiröğretmen bilgisini aktarmamalıdır ve bunun delili doğru soruların sorulmasında aranmalıdır."Nasıl ki kürekle kazan suyu elde ederse, itaatkâr talebe de öğretmeninde olan bilgiyi eldeeder."{121}

Erkek ve kadının izafi durumu da kayda değerdir. Belki de kadın, genel olarak, dahagenç bir ruhtur, Paracelsus'un ifade ettiği gibi, "dünyaya erkekten daha yakındır". Fakathangisinin üstün, hangisinin aşağı olduğu konusunda söz yarışına girmek lüzumsuzdur;çünkü burada rekabetçi eşitlikmeselesi göz önünde bulundurulmaz.{122} Evliliğin anamotifisadecebireysel tatmin değil fakatPurusharthanın, hayatın amaçlarının gerçekleştirilmesidirve kadından sahadharmacharini, "toplum ve din vecibelerinin yerine getirilmesinde iş birliğiyapan" diye söz edilir. Benzer şekilde daha geniş planda toplum için de kast sistemibölmekten ziyade birleştirmek için tasarlanmıştır. Farklı kastlardan kimselerin farklısınıflardan olan kimselerden daha çok müşterekleri vardır. Endüstriyel demokrasilerde veseküler eğitim sisteminin egemen olduğu toplumda insan kümeleri çok daha esaslı şekildebirbirinden ayrılmıştır; batılı bir profesör bir demiryolu işçisini bir Brahman'ın Şudra'yıanladığınınyarısıkadarbileanlayamaz.Yakınlardadikkatçekildiğiüzere,"Hindutoplumununeteklerine asılı en aşağı parya bir anlamda Brahman idealinin herhangi bir rahip kadartilmizidir".

Geriye yukarıda söylenmiş olanları günümüzün acil meselelerine tatbik etmek kalıyor.Hindistan'ındünyayadinifelsefesindenvefelsefenintoplummeselelerinetatbikineinancından

Page 75: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

başka sunacak değerinin olmadığını söyledim. Buna mevcut bunalıma{123} ve doğu batıilişkisinedairbirkaçsözeklenebilir.ÖnceHindistan'dagördüğümüzşeyinçöküşhalindeolanişbirliğinedayalıbir toplumolduğunuanlayalım.Batı toplumuhiçbirzamanbukadaryüksekteşkilatlanma seviyesine ulaşamadı fakat teşkilatlandığı kadar çözülüp dağılmasıHindistan'da gördüğümüzden çok daha büyük bir hızla olup bitti. Ve Avrupa'nın, sınairekabetiniçineenbaştagömüldüğüiçinonuniçindendeenönceçıkacağınıumutedebiliriz.Müstakbel işbirliğinin tohumlarıuzunzamanönceatıldı,veyenidenyapılanmaistikametindebilinçlivebelkiaynızamandabilinçsizbirçabayıaçıkbiçimdetanıyabiliriz.

Bu arada Asya'nın çöküşü kısmen iç zorunluluk sebebiyle— çünkü halihazırdaişbirliğinden rekabete doğru toplumsal değişmeye ilerleme deniyor ve bu siyasi iktidarınkesinkes geri alınmasını vaat eder görünüyor—ve kısmen de sanayicilerin yıkıcısömürüsünün sonucu olarak hızlanıyor. Hatta yeni çağın peygamberleri denilebilecekAvrupalıdüşünürlerbilesadeceAvrupa'dagerçekleşenbirgelişmeyidüşünmekleyetiniyorlar.Fakat modern dünyanın irtibat ve haberleşmelerin yavaş seyrettiği eski dünya olmadığınıakıldan çıkarmamak gerekiyor; bugün Hindistan veya Japonya'da yapılan şeyin Avrupa veAmerika'da doğrudanmanevi ve iktisadi sonuçları olmaktadır. Doğu doğudur, batı da batıdemek kafayı kuma gömmekten farksız.{124} Doğu batıya ve onun bütünüyle yeni vebüyüleyici laissez-faire teorisinekarasevdayla tutkunkaldığısürecebatıdadahayüksekbirtoplumdüzenitesisetmekimkânsızdır.

Dolayısıyla Asya'nın süratli düşüşü insanlığın ve batı sosyal idealizminin geleceği içinkötübiralamettirvebunun işaretlerişimdidengörülebilmektedir.Avrupa'nınyapıcı /onarıcıdüşüncesi ya bilgisizlik sebebiyle veya Asya'yı küçümsediği için doğulu filozofların işbirliğiniaramayı ihmal ederse sanayicilikle mücadele etmek için Avrupa'nın yetersiz kalacağı birzaman gelecektir; çünkü bu düşman Asya'ya da yerleşmeye başlamıştır. İngilizsömürgelerininveAmerika'nınAsya'nınucuz işgücünekarşı kendilerinigöçmenyasalarıylakorumaları yeterli olmayacaktır; bu sadecegeçici bir tedbirdir veadaletsizliği ve insafsızlığıbir tarafa,muhtemelen sonuçları itibariyle faydadan çok zarar getirecektir. AvrupamilletleriAsya'damüstemlekeler edindikleri ve edinmeyi istedikleri sürece hermilletin kendi hükümetbiçimini kendisinin seçmesini ve kendi hayatını yaşamasını{125} öngören Avrupa milliyetçilikidealiningerçekleştirilmesidemümkündeğildir.Yapılmasıgerekenortakhedefleriçindoğuvebatının bilinçli işbirliğinin sağlanmasıdır; birinin diğerine tabi olması veya boyun eğmesi de,birbirlerine devamlı yabancılaşmaları da sorunu çözmeyecektir. Eğer Asya Avrupa ileolmazsa ona karşı olacaktır ve o zaman idealist Avrupa ile maddeci bir Asya arasındakorkunçbiriktisadi,hattasilahlıçatışmaortayaçıkabilir.

Meseleyibirbaşkaşekildekoymakgerekirse,Asyadahayeniyenikeşfedilmeyebaşladığı

Page 76: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

içinAvrupa'nınAsyadüşüncesineborçlu olduğu şeyin tamolarak farkındadeğiliz.Vediğeryandan Avrupa modern zamanlarda Asya'ya korkunç zararlar verdi, haksızlıklar yaptı.{126}

Demek istediğim "uygarlık" mikrobunun Asya'ya böyle bir sonucu elde etmeye dönükdoğrudan Avrupa teşebbüslerinden ayrı olarak yayılmayacağı gibi bir şey değildir, tamtersine; fakat Asya toplumunun dharma temelinden sözleşme temeline düşüşünün bilinçsizenstrümanlarıolmuşolanlarınbüyüksorumluluklarıveborçlarıinkâredilemez.

Asya'nın "açık hava"sı geçmişin bir rüyasından ibaret değildir. İdealizm var vemodernHindistan'da idealistler çok, hatta yarım yüzyıllık sefil bir eğitimin baştan çıkardıklarıarasında bile var. Hepimiz ilerleme yanılsamasına kanmadık, fakat Avrupalımeslektaşlarımızınbazıları gibi bizde, "insanhayatının telaşlı endişeyle vemaddinesnelerve komforlar peşinde koşturmaca ile heba edilmeyeceğini, fakat insanda kuvve halindebulunan zihni, ahlaki ve ruhani güçleri geliştirmekte kullanılması gerektiğini bütün dünyanıntekrar öğreneceği daha iyi hayat şartlarının gelmesini" arzu ediyoruz.{127} Şu haldeAvrupa'nın bu borcu en iyi modern Asya ile Avrupa'nın tecrübe edeceği ruhun herserüvenindeişbirliğiyollarıaranaraködenebilecektir—vebununkendisinedesınırsızfaydasıdokunacaktır. Bunun şu eski "doğuyu uygarlaştırmak Avrupa'nın vazifesidir" fikrini terketmeyigereklikılacağıdoğrudur; fakatbirölçüdeTötonikveemperyalKulturgörüşüzatengözdendüşmüştür.Ortakdünyauygarlığı için ihtiyaçduyulanşeyortakmeselelerin kabulüveçözümlerindeişbirliğiyapmaktır.EğerHindistan'ınbirdünyauygarlığınıngerçekleşmesinekatkıda bulunmak için hangi iç zenginlikleriyle yardıma koşacağı sorulursa, o zaman Hintbakışaçısındancevap,onundinlerindevefelsefesinde,vesoyutteoriyipratikhayatasüreklitatbikindearanmalıdır.

Page 77: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

V.DoğuMetinlerininÇevirisiÜzerine-AnandaK.Coomaraswamy

Page 78: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

DoğuMetinlerininÇevirisiÜzerine{128}

Edebiaçıdanelealınıpdeğerlendirildiğindevedahadaönemlisitahakkukanlamınagelen

sadhana olarak asli değerleri bakımından mevcut Veda metinlerinin çevirilerinin "lafzîtercüme"lerden öte bir kıymet taşımadıkları söylenebilir. Bunlar ancak [talebeler için] araçgereç olarak bir değer ifade edebilir ve asılmetinlere başvurabilecek, bunaemek vemesaiayırabilecek durumda olan araştırmacıların ellerinde faydalı olabilir. Bu Doğunun KutsalKitaplarının asıl metinleri okuyabilecek hatta bunlara müracaat edebilecek durumdaolmayanlariçinbugünbileerişilmezolduklarınısöylemeyevarırvebunlarbüyükçoğunluktur.Eğer çoklarının düşündüğü gibi Batı ve Doğunun mümkün yegâne uzlaşması zihni / fikridüzlemdeolacaksakarşılıklıanlaşmanınönündekientemelengelburadayatmaktadır.

Yanlış çeviri uzmanlarınneözenveyagayreteksikliğinemaledilebilir, nedoğudillerineyetersizvukufiyetlerineatfedilebilir;bununsebebidahaçokİngilizceyiyetersizkullanımlarındaaranmalıdır. Şu var ki, yanlış çevirinin kısmen uzmanların zihinlerinin geri planındaki diniönyargıların veya daha doğrusu hissiyatlarının işin içerisine karışmasının bir sonucuolduğunuinkâretmekaşırıgitmekolur.Böyleleriilkilkelerkonusundayetersizveyeteneksizoldukları gibi Hıristiyanlık dışında başka bir öğretinin, kabul edilmiş Hıristiyan bir öğretikendileri, fert olarak kendileri için olmasa bile, en azından Avrupa geleneği için ne ifadeediyorsamuhtemelenaynışeyiifadeediyorolabileceğinikabuldedeçoğuzamanbilinçaltlarıitibariyle gönülsüzdürler. Beri yandan yakın zamanların araştırmacılarında herhangi bir diniönyargının olmadığını kabul etsek dahi bilimsel dedikleri bakış açıları ve aldıkları uzmanlıkeğitimleri Hıristiyan metafiziğinin, ilahiyatının ve hikemiyatının anlaşılması konusundaönlerinde neredeyse kaçınılmaz bir engel oluşturmaktadır ki burada tam çeviri için gerekliİngilizce tabir yahut ıstılahların bulunması yeterlidir. Mesela: temelsiz, bilmeme, uçurum,sudur, Ruh, üfleme, öz, doğa, cevher, hipostaz, riayet, itibar, büyü, melek, hemahenk,kavrayan/kapsayanvb.gibitabirlerteknikanlamlarıiçindeonunbütünüylebilgisidışındadır.DağarcıklarınıvebakışaçılarınıAvrupalıuzmanlarınyayımlanmışeserlerindeneldeettikleriiçinDoğumetinlerindençevirileryapanlardabenzerşekildesınırlıdır.

Yukarıda söylenmiş olanların anlaşılmasına yardımedecekmisaller olarak iyi bilinenüçSanskritçesözcüğün,yaniMâya,DevaveTapasın karşılığıyla ilgilisuggestions raisonneesisunuyor ve bunların tutarlı biçimde "Büyü", "Melek" ve "Yoğunlaşma" ile karşılanmasıgerektiğiniveyaaslibiçimleriyleçevrilmedenbırakılmalarınıöneriyorum.

Page 79: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

BirkaçMisal:

Mâyâ,Deva,Tapas

Mâyâ

Mâyâ Prakritinin, İşvara'daki, kendi kendini belirlemiş Zattaki (Atman) tezahürünşekillendiricigücünveyafailinisimlerindenbiridir,kioZattaPruşavePrakritibirleşmişilkelerolarakvarlığınısürdürür.{129}Birbaşka ifadeyle,Zatın tanzimindePruşa"ondan",Akaşa{130}

"onda",Maya"onunsayesinde"tezahür,gerçeklik(satya),"hayat"olabilir.

Yanlış olarak "tabiat" dediğimiz{131} ve fenomenal dünya olan (jagat, loka) bu tezahürancakinactu[bilfiil]vücutbulur,aslavarolmakiçindurmaz.Mâyâ-vâdaöğretisidünyanınneMâya olduğunu ne de oluşmadığını ileri sürer,{132} fakat sadece onun belli bir tarzda, yanitemeli (pradhâna) veya oluş vasıtası itibariyleMayaya sahip olarak oluştuğunu ileri sürer.Śūnya-vāda öğretisi—ki Tathatā, "Öylelik" öğretisinden ve Yathâbhûta, "Olduğu haliyle"öğretisinden koparılamaz—Dünyanın oluşmadığını iddia etmez: onun iddia ettiği şeydünyanın hem "Boşluk"{133} hem "Öylelik" olduğudur. Bir başka ifadeyle, Dünya müstakilzatıyla kaim (svâvasthita, veya kendine yeter) ilkelerin bir İkiliği olarak düşündüğümüzkadarıylagerçekdışı,fakatÖyleliğiyle,"Olduğuhaliyle"gerçektir;kibuVedântanıngörüşünüanlatmanın bir başka yolundan ibarettir. Bundan başka anlaşılabilir yegâne öğretiye{134}

Âtma-vâda denebilir, ki ilk Budacılıkta yanlış anlaşılmış haliyle Atman öğretisiyle ilgilidir;buradaVedalarınAtman'ı(Zat)NesnekarşısındaÖzneyerinekoyduğuvarsayılır;kiaslındaAtman'ın "öyle olmadığı"na (neti, neti) işaret etmek yeterli olmalıdır. O halde Vedanta'nıninkâr ettiği şey bilen ve bilinen vb.'nin (her ne kadar bizimbakış açımızdanmüstakil olarakdüşünülebilirolsada)müstakilvezatıylakaim(svâvasthita,svayambhū) varlıklarolduğudur;iddia ettiği şey bilen ve bilinen vb.'nin Zatın (Atman) ortak veçheleri olduğudur, ki ZatDünyanınOluşuolarakSafFiilBirliği içinde tezahüreder.{135}Diğerbir ifadeyleDünya,Zat(Atman)veyaÖyleliktir(Tathatâ);bizimtecrübiDünyaanlayışımızdanYanılgıdır(Avidyâ).

"Ben (Zat) Mayam ile (Dünya) olurum".{136} Ne fail ne faaliyet fiil (tekevvün) ileeşanlamlıdır, tıpkı bunun gibiMâya da var olanların (bhūtâni) dünyası (jagat, loka) değildir.Mâyâya Moha, yanılsama veya aldanma denebilir ki onun vasıtasıyla dünya kandırılır(mohita); fakat Mâyâ tarafından saf Akılları (prajnâ) parçalanmış olan şu düşük tabiatlı(asura-bhâva)kandırılmış(mudha)varlıklarınkendilerivehimyahutyanılsamadeğildir,çünküKurtuluşlarınekadaruzakolursaolsun(mâyâ-nivrtti,SvetâsivataraUpanişad, I,10)yinedemümkündür,hattabunlarhakkındabilehâlâ"Osensin"denebilir.OhaldeBeni(Zat)bilmeyendünyanetürbirağ(jala,kalila)ilealdanır?Varlıklardadeğişikşekillerdekavranılannitelikler/

Page 80: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

özelliklerle(üçguna,yanikudret, faaliyet,atalet{137})okadarkibunlarkarşılıklıolarakayırtedilir; ve nihayet "çiftler" (dvandvâu), kavramlarla ki dünya bunlarla tez ve karşı tez olarakgörülür.Benliğinyanılsamasıkendisidedahilolmaküzeredünyazatıylakaimbirimlerçokluğuolarakyanılgıdolukavrayışına/algısınadayanırvebuyanılsamasonucundabubirimlerebuhaliylekoparılamazbirbağlılık [merbutiyet]veyaistikrahduyar.Buyanılsama,şahsiveçhesiabhimana, benlik, "ben-lik", "ilk günah" itibariyle, Pruşa, Şahıs, Ezeli İnsan olarak dünyadaolduğu kadarıyla bizzat Tanrı tarafından paylaşılır. Fakat Tanrıyı nesnel olarak eşzamanlıoluş bütünlüğü içinde bütünüyle kuvveden fiile dönüşmemiş saklı imkâna sahip olarakdüşünmek aynı yanılsamanın bir veçhesi olacaktır: yani "Onu" sub specie aeternitatis{138}

dünyadan başka olarak düşünmek yanılsaması. Dünyadan kendine yeter olma niteliğininesirgenmesihalindeöylebiryadsımadabulunmuşoluruzki,biryabanitavşanınboynuzlarınıngerçekliğini veya kadirimutlaklığın zamanın içindeolmuş veyaoluşmuş ya da zamanın ötekıyısıolmamak için zaman içerisindeolmuşveyaolabilecekşeyi vücudagetirebileceğini (vebusebeptenötürüzamanınötesindedir)inkârettiğimizdeneanlamageliyorsabudaancakoanlamagelir.

Fiil / faaliyet, hayat, değişim ve hafif tabirle "ilerleme" denilen şeyin gerçekte benliğinkarşıtların niteliklerine ve çiftlerine tepkilerinin bir ardışıklığından başka bir şeyi temsiletmediğini veVedaların bakış açısındanbütün bu farkında olunmayan ve işlevsel tepkilerinHayatı değil fakat sadece "yaşama"yı temsil ettiğini yeniden belirtmek gereksizdir. Meselabilgi edinme "Hayat" değil, fakat sadece bilenin bilinene (olgu) bir tepkisidir.Dahada tasrihetmekgerekirseTahakkuk[realisation]olarakbilgiHayat,ZatınHayatıdırveonebilendenebilinendedir, dolaysız ve sonsuz bir fiil, adaequatio (Skr. taddkdrata) rei et intellectus{139}

olarak bizatihi kendisindedir: sanat da benzer tarzda, ne görende ne görünende, nesanatçıdaneeserdedir, fakatbizatihi kendisindeconsonantia (Skr.sâdrsya) diversorum{140}

olarakHayattır;sadakatvearzu(bhakti,prema,kâma)âşıktaveyamaşuktadeğilfakatâşıkilemaşukun kalbin boyutsuzmağarasındabuluşmasındadır, "Doğrusubirmeleğin, kocanın,karının değerli veya kıymetli olan her neyse olma veya sahip olma için değil fakat Zatınsevgisi için,"BrhadâranyakaUpanişad, II,4,5ve" 'Onunbaşkakendisininbaşkaolduğunu'düşünerek(Zattan)başkaherhangibirmeleğeyaklaşan{141}kimsebilmez(nasaveda)"age.L, 4,10. Vedaların bakış açısından sadece bu "Hayat"tır ki "bizim" bilincimizin merkezinde,aşkın Zatta böyle doğrudan tecrübe edilir; ve haricen saf bir suhulet fesahat yahutmutlaksamimiyet [kendiliğindenlik] içinde dışa vurulur (Skr. sahaja, Çince, shen, İslam, selam,Hıristiyanlıkta tasasız veya saiksiz feragat / uzlet (a-sakta){142}) ki bu fiil olmayan fiildir.{143}

Vedaların"İncil"i,hernekadarVedalarbhakti-vadayagöredeğilbilgiaçısındankonuşurlarsadabukurtuluşun,özgürlükvegenişlemeninsözcüklerinentamanlamında{144}herzamanve

Page 81: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

daima bilkuvve gerçekleştirildiği ve bilfiil gerçekleştirilebilir olduğu öğretisidir: "GöklerinMelekûtusiziniçinizdedir",“BugünsizCennettebenimleolacaksınız".{145}

Şu haldeMâyâ aslında "doğurulmuş", prakrti-ja veya prâkrta{146} olarak nitelendirilmesigerekendünya olarak "Tabiat" değil kelimenin gerçek ve teknik anlamında "tabiat"tır.Mâyâtezahürünortayaçıktığıvasıtadır.Yaratıcı(Prajapativb.veyaPrajapati-Vacsıfatıylaİşvara,Baba ve Kelam) bu vasıtanın efendisi olarak Mâyâ-vin diye isimlendirilir; dünya mâyâ-mayadır, mâyâdan,"teshir"den "vücuda getirilmiş" veya "teshirli "tarzda"dır... Bundan başkaonun yarattıkları, ürettikleri veya tezahürleri ile indra-jâlası ("indra'nın ağı") hissi olarakalgıladığımız dünyaya benzeyen bir hayran bırakma (moha-kalila) veya teshir (vasi-karana)olanölümlüsihirbazınkilerarasındamukayeseyapılır.Buanlamda İngilizcedekisihir [magic]vesihirbaz [magican],birRomandeMerlin'ininartık tamolarakmevcutolmayanonbeşinciyüzyıl İngilizceçevirisiolanMerlin'inoyununda(lila)veşahsındamisalinibulur:"dediMerlin...çünkübenbusuüzerindeyürüyebilirimveayaklarımıslanmazveayrıcabenhiçsuolmayanbiryerdebirnehiroluşturabilirim,"kibunugerçekleştirmiştir,bütünbunlarıormandan(Brioke)çıkarmışve"ormanınortasında"birdaireiçindegöstermiştirve"uzuncabirsüredurduktan"sonra günün sonunda ormana geri dönmüş, birdenbire kaybolmuş ve "kimse onların neolduğunubilememiştir".{147}

Böhme'nin söylediği gibi, "Sihirbazın buSır içinde (MysteriumMagnum,Tanrısal sudur)isteğine göre hareket edecek gücü vardır ve istediğini yapabilir", çünkü "her birmysteriumdiğerinin aynası ve kalıbıdır" her ne kadar "vücuda getireceği unsurla donanması gereksede".{148}

Dünyayı tanrısalbir sihri kullananTanrısalbirSihirbazıneseriolarak izahedendeyineBöhme'dir:"Sihir sonsuzluğun anası, bütün varolanların varlığı (varoluşu)... Tabiatın aslidurumu...cevheriolmayanbirkalıptır, fakatkendisinimaddi-cismanivarlıktagösterir...ondaFiat [Işık]vardır...bütünvarolanlarınvarlığınıntümbiçimleriSihirdedir.Oüçdünyadadabiranadır, ve her bir şeyi o şeyin isteğinin kalıbına göre vücuda getirir... Sihir anlama değildirfakatanlamayagörebir yaratmadırvekendisini iyiyedekötüyedeuydurur...SihirTabiatınçıktığıanadırveanlamaTabiattançıkananadır...HülasaSihirİrade-ruhtakifaaliyettir."{149}

DolayısıylaSihirTanrı'nınhüneri veya sanatıdır kionunla dünyanın oluşunu izhar ederveya vücuda getirir; ve başka varlıklarda iştirak yoluyla veya "diğerinin yansıması veyaörneği" olarak vardır. Sanskritçe "Mâyâ"nın İngilizce "Sihir" [Magic] olarak çevrilmesigerektiğininispatıkonusundabaşkabirşeyegerekyoktur.

Deva

Page 82: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

İşvara(sagunaBrahman,Atman)veİşvaraiçinkullanıldığındaŞivaveyaVişnugibişahısisimleri Hıristiyanlıkta kullanılan anlamda Tanrı'nın Sanskritçedeki doğru muadillerindenibarettir;nirguna Brahman ise Zatı Uluhiyet'tir. Her ne kadar bu kümelerin her birinde baş(çoğu zamanMahâdeva'da olduğu gibiMahâ,"Büyük"önekiyle ifade edildiği üzere) olsa da,İşvara'nınaynızamandaDeva,Bhuta,Yakşa,Asuravb.olmasından,vebucinsnitelemelerinherbiri "ÜçDünya''daki varlık durumlarınınbelirsizbir çeşitliliği ile ilgili olarak kullanılabildiğiiçin bir Hindu çoktanrıcılığına dair yaygın kanaat ortaya çıkmıştır; nasıl ki İslam noktayınazarındanHıristiyanlıktaki Teslis benzer bir çoktanrıcılığı temsil ederse; oysa burada asılveya maksat birdir, değişen sadece bakış açılarıdır.{150} Fakat bir Hıristiyan: Tanrı'nın"sadece Varlık" olduğunu söyleyebilir, nitekim Eckhart söyler ve yine de başka her türlü"varlık"tanTanrı'nındiğerleriarasındasadecebirvarlık,belkibirbaşkasınadenkveyadahaaşağı, olduğunu kastetmeksizin söz etmesi gerekir, tıpkı bunun gibi, Deva vb. gibi Vedatabirlerindehembirbirlikhembirhiyerarşigerektiğigibi takdiredilmez.HattaHıristiyanlıktaTanrıyı bir melek olarak adlandırmanın uygunluğu hususunda tartışmalar olmuş ve genelolarak bunun bir inançtan çok bir maslahat meselesi olduğu sonucuna varılmıştır, nitekimİşaya, IX, 6'daki (Sept.Çev.) "BüyükNasihatMeleği" deyimi ilemuhtemelenTanrı'dan sözedilir,krş.Eckhart'ın"başmelek"veBrhadar.Up„1,2,7'deki"TekMelek"ifadesi.

Deva'nınmutatveayrımgözetmeksizin"Tanrı"veya"tanrı"olarakkarşılanması,hernekadarkısmenpagançoktanrıcılığı ihtimalinidışarıdabırakmayan idées fixesebağlanabilirsede etimolojik bakımdan da doğrulanır ve bilimsel bakımdan doğru bir türetmeye dikkatsizbağımlılıktankaynaklanabilecekyanılgıtürüneiyibirmisalsunar.DevaaslındaLatincedeus,İngilizcedeity,divinesözcüklerinekarşılıkgelir,hernekadarZenddaevaSanskritçeDevanaherzamantamolarak"Tanrı"anlamınagelmeyeceğiikazınıhatırlatıyorsada.

Deva lafzen "Parlayan, Işık Saçan"dır; doğru karşılık "Melek"tir, "parlayışı" sanatta birayla veya huzmeler ile temsil edilen daha yüksek Devalar ilkeler veya saf akıllar veya"Aeonlar" (prabhā, prakâsa), bilfiil varoluş imkânlarına (Mâyâ, veya Apah "Sular") akseder.Devalar ve Devatalara Brahman'ın azaları ve uzuvları (anga) ya da hiyerarşilerine göre(sthâna-vibhâga) Atman'ın nitelikleri (bhakti) veya melikleri (vibhuti) denir: nasıl kiHıristiyanlıktaMeleklerhiyerarşilerivesınıflarıiçindeTanrınınvekilleri,melikleriveelçileriise.Bubenzerlikokadargenişboyutlardadırkinasıl kiHintgeleneğinde İşvaradahilDevalarınkürsüleri ve vasıtaları (asana, vahana) ve nitelikleri ve silahları (âyudha puruşa vb.) ilekarşılaşırsakvekendilerindenDevalardiyesözedilirveikonalarlatemsiledilirlerse,Hıristiyanhiyerarşileri de içinde en yüksek zümreden bir "Tahtlar" ve İkincisinde "Melikler" düzenibarındırır;bunlarınmeziyetiTanrınıniradesiyle"boyuneğenleredüzenibenimsetmek","kötüruhları zorlamak" ve benzeridir, nitekim Hint Devalarının Âyudha Puruşaları da onların

Page 83: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

buyruğuyla ortaya çıkar ve onların iradelerinin icra / infaz ve vasıtalarıdır. Melekler veBaşmelekler hiyerarşide en aşağı zümredendirler ve işleri neredeyse tamamen insanhayatıylailgilidir,bunlarinsanlaraelçiolarakgönderilir,veyabirbölgevekişiyleilgilikoruyucuolarakhizmetederler;bunlarındaHintgeleneğindebolmiktardamukabillerivardır,hattaferdikoruyucuların (ârakkhadevatâ)mevcudiyetidebunlaradahildir.VedaveHıristiyangeleneğikeza meleklerin mahalli hareket bağımsızlığı konusunda da uzlaşma içindedirler. Ve sonolarakDevalarınsayısınıngenellikleotuzüçbin,meleklerinkinin isesayısızolduğusöylenir,San Tommaso D'Aquino'nun, "bunun meleklerin tam sayısı olduğu da söylenemez" ifadesiherikidurumdadageçerliolabilir.{151}

Bundan başka münferit olarak Devaların ölmez (amara) oldukları söylendiğinde buonların belli bir varlık düzlemindeki (loka) bekalarını ifade eder, başka herhangi bir haldeğişikliğine,Zamanınakışıiçinde"yenidenölüm"e{152} tabiolmadıklarınıdeğil;hernekadarbuonlarınZamanın sonunda (kâlpânta){153} aslındabir tür ölüm,amakesinliklemors januavitae{154}olanBrahman'adoğaldönüşlerinidışarıdabırakmasada.Devalarındamünferidendeğil fakat işgalettikleridurum(sthâna)olarakölmezoldukları söylenir vebuonların ilkelerolarak ölümsüzlüklerine işaret eder, nitekim bir başka çağda şimdiki İndra'dan başka birininindra'nın tahtını dolduracağını söylediğimizde demek istediğimiz budur. Bu sonraki açıdanPancavimsa Brâhmana, VI,9,15'de Devalardan "ilk sudûr" (prathamam asrgram), "kalıcıkonuşma" (sthitavyahrtih)diyesözedilir veburadamevcudiyeti "gündengüne"(svah,svah)olanmünferitvarlıklarla(manuşyah,"insanlar","ölümlüler")karşılaştırılır.St.GregoriusveSt.Augustinusbununla tambir uyum içinde"angelus nomen est officii, non naturae" iddiasındabulunur; ve nasıl ki yüksek devalardan bazıları zamanın sonunda bulunmazlarsa—HesapGününde—"letafetvetabiatfarklılığınagöre...meleksınıflarıdahepolacakfakatmelekleremahsus işlerle ilgili olarakbelli bir derecedekalacakvebelli bir derecedesonbulacaklardır"(San Tommaso D'Aquino,Sum. Th., I. Q. 108, A. 7). Ve ayrıca ölmüş olanlardan nasıl kikısmen Devalar diye söz edilir (ve bu Devanın "Tanrı" veya "tanrı" diye karşılanmasınınneden uygun olmadığının özel sebeplerinden biridir) "insanlar da meleklere mahsustabakaların her birinde meleklere denk denecek derecede izzet ve azameti hak edebilir"(D'Aquino,ibid.,A.8).

Anlatılanların neticesinde Devaların ve Meleklerin tabiatı ve işleriyle ilgili mütekabilkavramların teferruatlı mukayesesi ile Devanın "Tanrı" veya "tanrı"{155} (ki bu sonuncusu"sahte tanrı"dan pek de farklı değildir) diye karşılanmasının ancak en yüksek Deva'nınaçıktan veya örtülü olarak kastedilmesi halinde meşru olduğu, diğer bütün veya hemenhemen bütün durumlarda "Melek" sözcüğünün kullanılması gerektiği yeterince ispatlanmışoldu. Aynı şey çoğu durumdaYakşa için de geçerlidir fakat Yakşalar her ne kadar tek bir

Page 84: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

hiyerarşi içinde olsalar da çok farklı sınıflardandır, kimileri meleklerden ziyade cinler veperilerdir;dolayısıylaasılsözcüğünmevcuthaliylebırakılmasıçoğudurumda takipedileceken iyi yoldur.Deva ileAsura birlikteyseaynı cins nitelemeher ikisi için de geçerli olmalıdır(nitekim Mikail ve Şeytan aynı derecede "Melek"tir) ve eğer bir ayrım yapılacaksa Asura"KaraMelek"veyadahadoğrusu"Daimon"diyeçevrilmelidir.GeriyeVisveDevatah,"MuhtelifMelekler"in umumiyetle (mesela, Brhad Devata, 1,69 vd.) Teslisin (tridha) üç uknumuanlamınageldiğineişaretetmekkalıyor,fakatEckhart'ındaifadeettiğiüzere(II,153)"melekordularısayısızdır",ancak"zamanvesayıdanayrıayrımdanhabersizolanbiriiçinbirdeyüzdebirolacaktır."

Tapas

Tapas uygulaması öncelikle herhangi bir varlığın yaratıcı güçlerinin kuvvetlenipodaklandığı zihni bir süreçtir. Tecrübi muadili Yogilerin ve diğerlerinin muhtelif çilecilikuygulamalarında bulunur. Bir evrenin yaratılmasına hazırlık olarak tanrısal varlığın (belli birzaman çevrimiyle ilgili Yaratıcı olarak Tanrı) gerçekleştirdiği tapas; ve Şiva'nın özeltaraftarlığını yeniden elde etmek amacıyla Uma'nın yaptığı pancâgni tapas örnek olarakgösterilebilir.Tapasgözönündebulundurulanmalumbirmaksatla ihtiyariolarakyaşananbirinfial halidir. Ruhi manevi potansiyelin kıvılcım noktasına yükselmesi olarak tarif edilebilir;Böhme'nin "şule", "alev", "alevlenme, tutuşma"diye ifadeettiğindeveya İbranicezimzumdakarşılaştığımız aynı şeydir. Tapas genellikle "kefaret" diye çevrilir; fakat ıstırap, çaba,terleme,erimevebirleşmekavramlarınınsimgeselolarakmevcutolmasınarağmen"kefaret"karşılığı,geçmişleilgiliherhangibirarınmadeğil,fakatsadecemüstakbelbirmaksadadoğrubirgerilimdüşüncesiolduğu içinbütünüyleuygunsuzdur.Şankaracarya{156} tapası bir arayagetirmek, toplamak, eldeetmek, idareetmek, hâkimolmakanlamınakrş kökündenbir isimolan "krcchra" ile açıklar ve çaba sarf etme, tutma, alıkoyma vb. ile tevil eder. Şimdiİngilizcede "gerilme,gayret gösterme, (zihnî) güç / yeğinlik temrini, güç veyakuvvet artışı"diye tarif edilen (Webster) intension; "karakteristik niteliğini yüksek bir derecede gösterme,yükseketkinlikderecesindefaalolma"diyetarifedilen intense,ve "yoğunveyadahadoğunyoğunhalegelmek,artangüçveyaenerjiyle faalolmak"diye tarifedilen intensify (geçişsiz)sözcüklerivardır.Bütünbunlardanyeterinceanlaşılmışolmalıdırkitapasgenellikle"gerilme"veya "çaba / gayret gösterme"; tap fiili de genel olarak "kuvvetlendirmek, yoğunlaştırmak"diyeçevrilmelidir.

Hülasa: Bir disiplin olarak görülen "Mukayeseli Din Araştırmasının asıl amacının bütündini genişlemelerin temelini teşkil eden müşterek metafizik geleneğin kök itibariyle aynı

Page 85: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

olduğunu göstermek olduğunu düşünüyorum: ki bu gelenek bir kez tesis edildiğinde (ve budoğrudanaydınlatma / fikren ve ahlaken geliştirmeamacıyla değil ancak akli ve fikri olarakyapılabilir, çünkü akıl "ilk ilkelerin habitusu" olarak tarif edilir) temanın sonsuzluğunun vebeşerikarakterinçeşitliliğiningereklikıldığıçeşitlemelerolarakdinlerinyanyanavarolmasınaizin verir. Avrupa'nın "dini müsamaha"dan anladığı şey kuşkuculuk ve siyasi maslahatmülahazaylaerişilenmenfibirkavramdanibarettir.Temelmülahazailkesimüspettir:Yaska'nınsözleriyle, "Tanrının azametiyle bir hayat ilkesininmuhtelif şekillerde övüldüğünü gerçektengörür ve anlarız"; Ruysbroeck'un sözleriyle: "Ne doğru adlandırabileceğimiz ne tam olarakifadeedebileceğimizakılermezsoyluluğuveyüceliğidolayısıylabütünbuisimleriOnaveririz".{157} "Ben herkese özel bir ibadet-taat biçimi verdim. Ben herkese özel bir ifade tarzıbağışladım."ibnArabî,"Hâzır-ıMutlakveKâdir-iMutlakTanrı'yıkimsetekbirinanç/itikatlasınırlayamaz,çünküO"YüzünüzühernereyedönersenizAllah'ınveçhioradadır"der[Kuran,II, 109)... Eğer bir kimse Cüneyt'in "Su, kabının rengini alır" sözünü anlamışsa başkainsanlarıninanışlarınakarışmaz,fakatherinanışbiçimindeTanrı'yıgörür"ve"Onundevelerihangiyolu tutarsa tutsunbenAşkdininin takipçisiyim";Hâfız, "kioradaTurbanlımünzevilergecegündüzAllah'ızikrederler,kiliseçanları ibadeteçağırırveMesih'inÇarmıh'ıoradadır";BhagavadGita,IV,11,"İnsanlarındörtbircihettenyürüdükleriyolBanadır".HattaAşoka'nın,"Meleklerin Sevgilisinin", gördüğü gibi,"kendisininkinin parlaklığını artırma amacıylabaşkalarınıntuttuklarıyoluaşağılayarakkendiyolunuyüceltenkimseaslındabudavranışıylaenağırzararıkendisineverir".{158}

Vedaların geleneğini benimseyen, anlayan ve uyarınca yaşayanlar bunun birçoktanrıcılığı,{159} bir tümtanrıcılığı,{160} veya mevcudiyetin inkârını temsil ettiğini kabuledemezlervebutürdenbirterminolojininçürütülmesiyleilgilibilginleringenelliklekullandıklarıtürden geçerli deliller sunarlar. Yukarda tanımlanan akli / fikri temel üzerindegerçekleşebilecek olandan başka Avrupa ve Asya arasında bir ön uzlaşma tasavvuredilemez,DoğununveSkolastiğin(yanihakikiAvrupa'nın)bakışaçısından"sanat"ınaklınbirparçasıolduğuunutulmamalıdır.

Şu halde "Hıristiyanlık dışındaki dünyanın kutsal kitaplarının sadece dilbilgisi kurallarıaçısından doğru olarak değil fakat bağlamları içinde özel tabirler bakımından da gerçekanlamlarına tam bir farkındalıkla ve İngilizcedeki tam veya mümkün en yakın muadilleriyleçevrilmesineatfedilenönemabartılmışolamaz.Buöylebiracilmecburiyetkibuaçıdantamolarak yeterli olmayan mevcut bütün çevirileri yenilemekte hiç tereddüt etmemeliyiz veunutmamalıyızkibuçeviriler "amacıkendinde"olarakgörülemez,okunmayı,yorumlanmayı,öğrenilmeyivederuniolarakhazmedilmeyiamaçlarlar.Doğru,buVedametinlerininneredeysemevcutbütünçevirilerininkatıkurallaradayalıolarakgözdengeçirilmesinivedaha fazlasını

Page 86: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

gerekli kılacaktır, fakatbu işmevcutneslin imtinaedemeyeceğibir vazifedir.Bilginler vazifeicabımesleklerininşartlarıylabağlıdır.

Page 87: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

EK

Page 88: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

VI.MetafiziğeYaklaşım-SurendranathDasgupta

BirGerçeklikaraştırmasınınbiranlamdametafiziğintemelgöreviolarakgörülebileceğinidüşünmek çok yanlış olarak görülmeyebilir. Bunamukabilmetafiziğin bu istikamette son ikiveyaüçbin yıl içindeki çabalarınınbir başarısızlıklardizisi olduğunudüşünenlerin sayısıazolmayabilir. Buradan hareketle metafizikten çok fazla bir şey umut edilemeyeceği ve busebeptenötürüartıkonuterketmemizinzamanınıngeldiğisonucunavarılabilir.Biranlamdaben bunun bir yanlış kanaat olduğu fikrindeyim. Kıyas yoluyla cevap vermek gerekirse: Budurumda bütün insanlığın mükemmeliyet yolundaki manevi / ahlaki çabalarının birbaşarısızlıklar sicili olduğundan bahisle ahlaki çabalarımıza da son vermemiz gerektiğinisöyleyebiliriz. Metafiziğin başarısızlıklarının ahlakın başarısızlıklarından ne kadar büyükolduğu konusunda teferruatlı bir araştırmaya girişmek gibi bir niyetim yok, çünkü böyle birşeyinbirfaydasınınolabileceğinidüşünmüyorum.Ömrümüngeridekalmışdönemindekiahlakiçabalarımınbaşarısızlıklarıönümdeolabilirfakatiçimdebuahlakisevkitabiolduğusürecebuahlaki çabayı sürdürmem gerekir. Açlık yenilecek bir şeyin olmadığı bilgisiyle doyurulamaz.İçimizde Gerçekliğe dair öyle bir susuzluk var ki metafizik adıyla anılan zihnî / fikrîarayışlarımızmeşruiyetinioradabulmaktadır.

Buzihnî/fikrîarayışlarınensonundanihai sonuçolaraksağlamvegüvenilirbir tecrübetürüne işaret etmeyi gerekli kılıp kılmadığı veya bizatihi bu arayışların aklın / ruhun budoğrultudaki açlığını doyurmaya yeterli olup olmadığı gerek Batı gerek Hint dünyasındadüşünenkafalarınüzerindetambiruzlaşmayavaramadıklarıbirmeseledir.Taraflararasındabumeseleüzerindesürüpgidenaçıkvekesinbiruzlaşmazlıkveçekişmeninuzunbirgeçmişiolduğunu söylemiyorum, fakat bu iki dünyanın felsefe tarihinden anlaşılan o ki, Avrupa'dadüşünen kafalar her zaman umumiyetle teorik ve akli araştırmayla tatmin olurken, bizimdünyamızda,hernekadarendakikvekatiakliaraştırmanıngereklerineriayetedilmeyeözengösterilsede,bunailaveolarakherzamanakliaraştırmanınnetsonuçlarınıdoğrulayabilecekgerçekbirtecrübetalepedilir.Hintdünyasındadüşünürlermantıkenbellibirsonucagötürensafi teorik düşünce doğruluğunun yeterli olduğunu düşünmezlerdi. Şurası ilginçtir ki aynıdüşünürlerin tecrübî bakımdan tam olarak doğrulanabilir olduğunu düşündükleri ve teorikaraştırmanın epistemolojik, ontolojik ve mantıki bölümleriyle ilgili umutsuz bir uzlaşmazlıkiçindeolançatışandüşüncesistemlerinintamamınınfiilenuzlaştıklarıbazımetafiziksonuçlarvardır.

Page 89: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

Hint dünyasınımüdafaaya çalışmıyorum, fakatmetafiziğin alanı üzerine düşünmek içinkısabirmüddetduraklıyorum.Herzamanbiryerebirsınırkoymanınananevibiryoluvardır.Fakatbenbununla tatminolmuyorum.Elbette sizinher zamankendinizeait bir hududunuzvardır ve siz her zaman bu kadarının yeterli olduğunu ve daha ileri gitmemek gerektiğinisöyleyebilirsiniz.Fakatbenimnazarımdahertürlümetafizikaraştırmatemelinivemeşruiyetiniaklın/ ruhunGerçekliğeulaşmayadönük[sonradanedinmediğibilakis] tabiatınınbirparçasıolan susuzlukta bulur. Ve ben bu araştırmanın sadece belli teorik çıkarımlar ve yorumlarlasınırlı olması gerekip gerekmediğini veya mantıki düşünce usulleriyle ancak yetersiz vekusurluolarakkavranılmayaçalışılanbirtecrübeyeerişmeninbaşındanitibarenaklın/ruhunbir tavrı olup olmadığını kendime sorarım. Bir Gerçeklik fikri safi bir fikir midir yoksa tıpkıharici bir anlamda bir şiir parçasının estetik mizacımızı doyuran bir fikir ya da mecazlarsistemiolarakdüşünülebilmesigibiaklın/ruhunmantıkitemayülünüdoyurantutarlıbirfikirlersistemimidir?YoksaGerçeklikfikri,Gerçekliğindoğasınadairbiryorumunteoriktutarlılığınıaraştırmanın ardında aklın / ruhun sadece mantıken doğruluğundan şüphe edilemez değilfakat aynı zamanda içinde Gerçeklik araştırmasının nihai meşruiyetini içeren bir tecrübeolarak da hissedilmesi gereken bir hakikate ulaşmaya dönük daha derin ve az veya çokçözümlenemeyen bir eğiliminin olduğu yolunda bir imayı barındırır mı? Bir filozof zihninmantıki temayülünün zevkine, bir şekercinin damak için tattırıcı olduğu gibi, bir tedarikçikmidir sadece? Gerçeklik fikrimiz, insan olarak geniş bir alan içerisinde ilgimizi çeken bellitürden olguları ve ilişkileri açıklayacak bir fikirler sistemi midir? Kesinlikle bu anlamdametafizik doğrulanamaz ve bu anlamda doğrulanabilir değildir. O zaman farklı kimseler içinfarklı manalara bürünen bir akli mitos veya hayal mi olması gerekir? Shelley, Browning veKeats'iokuyorvezevkduyuyoruzveaynışekildeKant,HegelveLotze'yiokuyoruz.Fakatburadakarşımızaçıkanilkilehineözelbirimtiyaziddiasındabulunmayanbirfarklılıktır.Bilakisherbirfilozofbaşkalarınınkinidışarıdabırakarakkendisistemininyegânegeçerliteoriolduğuiddiasındabulunur.Nevarkibugeçerlilik iddiasının ifadeettiğişeyyinekesinliktenuzakvebelirsizdir; genellikle iki şeklebürünür, yanibir sistemmantıkendiğerlerindendaha tutarlıdırvetabiatımızıntaleplerinibaşkalarındandahaçoktatmineder.Bununlaberabersoniddianıntam anlamı kolayca anlaşılabilir değildir ve birçok filozof çoğu zaman bu belirsizliktenfaydalanmış(genellikle farkındaolmaksızın)veona,hiçbirdeğerlendirmeyetabi tutmaksızınbir tür elverişli yorum kazandırıp benzer şekilde başkalarını ikna etmeye çalışmıştır.Tabiatımızın taleplerinin bu tatmininin herhangi bir sistemin geçerliliği için bir ölçüt ya dakabulüiçinbiriddiaolaraksunulmasıdabiziyinezihnimizinmantıkitutarlılıközlemindenayrıolarak metafizik araştırmamızda tatmin edilmesi gereken başka bir susuzluğu olduğunudüşünmeyesevkeder.

Page 90: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

Banaöylegörünüyor ki bilim, felsefe, estetik vb. gibi beşeri araştırmaalanlarının çoğuaklitutarlılıklatamamlanmayamuhtaç(veyatersi)doğrudantecrübeyleeldeedilenbirtatmintürünü gerekli kılar. Birisi estetikle uğraşıyorsa eleştiri ilkelerinin veya ölçütlerinin tutarlılığıhangi düzeyde olursa olsun nihai anlamda sınanmalarının estetik algımızın tatminiyleyapılması gerektiğini anlar; fizikle uğraşıyorsa yasalarının tümünün hissi tecrübeylesınanmayaelverişliolmasıgerektiğinianlar.Fakatfelsefedetatmininitalepettiğimizherhangibir özel tecrübe türünü belirtemeyiz; tatmin edilmesini istediğimiz tecrübe türü bana bütüntaleplerimizin bir şekilde buluştuğu bir odak noktası gibi bir şey görünür. Eğer bir teşbihyardımıyla anlatmama izin verilseydi, insan olarak farklı türden özlemlerimizin iç âlemimizetıpkıışıkşualarıgibiyansıtılmışolduklarınıveeğerbunlargüzergâhlarıüzerindebirininveyadiğerinintatminiyleengellenmezlersehepsinintekbirnoktadabuluşacaklarınıvebunoktanınötesindebaşkabir şeyinolmadığınısöylerdim.Banaöylegörünüyorkibuyansıtılmışodaknoktasısankibaşındanberimünferiteğilimlerimizin tatminlerinin tümünün işaretettiğihedefolarakhissedilir.Herbir tecrübebize,hepötesindekialanı,diziyiaşıpgeçerekkaybolanbirnoktanınuzakbirbelirtisineişaretetmesianlamındaondanbir iz,biresertaşır.Fakatkonudışınaçıkmışoluyoruzveherhangibirmetafizikaraştırmanınsonuçlarınıbilfiilispatlanıncayakadar önceden öngöremeyiz. Bu denemede yapmak istediğim şey sadece doğrulanabilmegücüne sahip herhangi bir metafizik varsayımın kurulması için benimsenmesi gerekenyöntemielealıptartışmaktır.

Metafiziğinaraştırmakonusubaşkaherhangibiraraştırmaalanındançokdahageniştirve bunların hepsini ahenkli hale getirmeye çalıştığı söylenir. Fakat bununla neyinkastedildiğini ben bilmiyorum. Ahenk müzikte anlaşılabilir bir anlama sahip bir sözcüktür,çünküburadabellibirtecrübetürünekarşılıkgelir.Müziktefarklıseslerişitilirvebunlarınbellibir tarzda karışıp kaynaşarak ahenk meydana getirmesi de yine doğrudan tecrübekonusudur.Buahenkhissedildiğindebizimmüziközlemimiztatminedilmişolurveartıkdahafazla bir şey beklemeyiz.Ahenk teşekkül etmezden önce farklı sesler arasındaki ilişkiler birmantıki tutarsızlık ilişkisi değildi ama bizi seslerin doğru yerlerini bulmasını beklemeye sevkedenestetik anlatımlarındaki bir kusur veyanoksandı, ki o seslerin her biri eğer kendilerinimüzikduyumuzuntatmininitalepettiğitecrübeninmeydanagelmesinegöreayarlayabilselerdikendiyerinibulmuşolacaktı.Tekbirsesinmeydanagetirdiği tatminsizlikestetikduyumuzunsahipolmayıistediğiamaaynızamandabunuvücudagetirmeyegüçyetiremediğibirtecrübetürünü içimizde uyandırmasından kaynaklanır. Bu duyguyu seslerin birbirine ulanarakbağlanmasının uyandırdığını söylemiyorum, ahenk tecrübesinin bütünüyle farklı türden birtecrübeolduğunudüşünüyorum—tıpkısuyunteşekkülettiğihidrojenveoksijendenbütünüylefarklıolmasıgibi.Müziktekiseslerinherbiritecrübeedilmişolduklarıanlamdagerçektirvebu

Page 91: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

anlamdaonlarahenkkadarbüyükbirgerçekliğesahiptir;fakatahengingerçekliğiyinedebirbaşka anlamda daha yüksektir, yani o estetik duyunun susuzluğunun nihai tatminini temsileder.Dolayısıylaahenktecrübesibiranlamdamünferitseslerintecrübesiniaşarfakatyinedehepsininnihaianlamıolarak—birbakımahepsininonueksikvenoksanolarakimayadaihsasetmesianlamında—hissedilir.

Ahengin daha yüksek gerçekliği tam da seslerin uyandırdığı noksan tatminin butecrübesinde ve ahengin kavranılan kusursuz tatmininde hissedilir. Eğer bu herhangi birdüşünürünmüzikgerçekliğiolarakahenginmantıkitanımıveyaçıkarımıyladoğrulanırsaonuilavebirdelilolarakkesinliklememnuniyetlekarşılamalıyız;fakatahenktecrübemizbizeonungerçekliğini tanıtlamalıdır. Bu sadece buyruk ya da talimatla kabul edilemez. DolayısıylametafiziktekinihaiGerçeklikaraştırmamızbizimbütün tecrübelerimiziahenkli halegetirecekbir Gerçekliği bulmaya çalışacaksa bu ancak buna karşılık gelen bir tecrübenin sınanmasıtemelinde yapılabilir. Sözcüklerin çok fazla yararı olmayacaktır. Böyle bir akli keşfin detecrübeyle sınanması gerektiğini talep etmeliyim. Sesler birbiriyle kaynaşıp ahenk teşekkülettiğindetamusullerini/ icralarınınadirençıkarabiliriz;amaahenkteşekkülettiğindeseslerinuyandırdığıGerçeklikolarakhissedilir.Benzerşekildebizimmünferittecrübelerimizinbirbiriylekaynaştığı tam usuller her aşamada çıkarılamasa bile, nihai aşama bir doğrudan tecrübekonusudur ve ara aşamalarda kavranılan nihai Gerçekliğe dair iç kavrayışın başkatecrübelerimizin işaret ettiği şey olduğunu doğrulamaya yetecek yeterli bağların bulunmasıgerekir.

Burada herhangi bir mistiklik veya hissilik peşinde olmadığımı açıklamalıyım, mamafihbütün tecrübelerimizi araştırmayı teklif edenbirisi içinbuduygular vemistik tecrübeleröylezannediyorum her zaman ilgili mülahazalar olarak kabul edilmelidir. Sadece dışarıdanoluşturulan herhangi bir bilgi teorisinin veya metafizik bir nazariyenin bize bunu buyurmahakkına sahip olamayacağını ileri sürüyorum. Mantık birbirimize farklı tecrübelerimiziyorumladığımız dildir. Olgulara bağlı olarak çalışır ve bize olguların pek çok yeni bağıntısıhakkında ipucu sunar, fakat ne yeni olgular yaratır ne de ilgili olguların geçerliliği peşinendoğrulanamıyorsa sonucun geçerliliği hakkında bir güvence sunar. Spinoza'nın görüşü neolursa olsunmetafizik öyle zannediyorum ki geometri değildir. Bir düstur veya bir ilkeyi birmütearife[belit]veyabirkaziyeolarakalamazveonadayanarakbütüntecrübelerinüzerinibirMutlakileörtecekdenlibüyükbirağeldeedinceyedekonueğiripbükmeyisürdüremezsiniz.Bu yöntemle bile uzlaşılabilecek bazı sonuçların bulunabileceğini inkâr etmiyorum fakattecrübedenhiçsözetmeksizinsadeceböylebiryöntemebağlıolmaköylezannediyorumkimetafizikte umutsuzca yanlış yolda olmak demektir. Bu hiçbir yerde işlemez. Hattageometride bile belli ilkelerden hareket edip belli sonuçlara eriştiğinizde, her ne kadar

Page 92: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

geçerlilikleri bu doğrulamalardan ayrı olarak ileri sürülebilse bile, söz konusu sonuçlartecrübeyle doğrulanır. Geometri mekân ilişkilerinin doğasıyla ilgili belli mütearife vekaziyelerden hareket eder ve bunlardanmantık kuralları çerçevesinde akıl yürütme yoluylabaşka mekân özelliklerini veya bağıntılarını ispat eder. Bu sonuç bir mantıki çıkarım{161}

olarakgeçerlidir fakatbuzaman -mekân ilişkilerinedair başka tecrübelerimizeuygunolarakbilfiil tecrübeyle de doğrulanabilir. Ama eğer geometrinin çıkarımları başka türlüdoğrulanamasaydı ve ilgilendiğimiz başka tecrübelerin doğrudan içinde yer almasaydıdüşünce için hâlâ geçerli olabilir ama kimse bu mantıki yorumları tecrübemizin başkabölümleriyle ilişkilendirmeyi düşünmezdi. Fizik, tecrübeden soyutlamalar yapar fakat heradımdabusoyutlamalartecrübeyledoğrulanır.

Bir metafizikçi, eğer kendisini bir yasa koyucu olarak düşünürse hiç kuşkusuz işinikaybeder.ObizeGerçekliğinneolduğunubuyurma iddiasındabulunamaz;onun işi insanlarGerçeklikten söz ettiklerinde ne demek istediklerini bulup ortaya çıkarmaktır. Gerçekliğibulmaözlemimizin alan ve sınırlarının geçerliliğini bir tecrübe çözümlemesiyle olduğu kadartecrübenin terkibî tazammunlarıyla{162} da bulmaya çalışmalıdır. Metafizik eğilimlerimizinbaşka eğilim kümeleri ve farklı zihni tecrübelerimizin sonuçları içerisindeki yerini ele alıpincelemelidir.

Mantık melekemiz öyle bir melekedir ki onun sayesinde düşüncedeki herhangi bir veriyahut tasavvurun teferruatlarını bir kenara bırakabiliriz; bunlar herhangi belirli bir amaç içinelzem değildir ve bizi o an ilgilendiğimiz başka özdeş veya benzer özelliklere bağlarlar. Buonun hem üstünlüğü hem kusurudur. Bu meleke olmaksızın gelip geçici temsil ya datasavvurlar içerisinde kaybolur ve ilişkilerin özdeşliği temelinde belirli bir çizgiyi takipedemezdik. Ama eğer sadece ona güvenecek olsaydık hiç gezme ya da görme isteğiduymadığımız yerlere gitmek ve görmek zorunda kalabilirdik ki işte bu da onun kusurudur.Tecrübemizde Gerçekliği bulup ortaya çıkarmak için gezi aracı olarak soyut mantıkidüşünceyi kullanırken her zaman uygun aralıklarla duraklara uğrar ve yer tecrübesiylekendimizidoğruyoldailerlediğimizeiknaederiz.

Benim nazarımda mantık, düşüncemizi ancak bir süreç olarak kavranılan fakatunsurlarınaçözümlenmeyenyahissialgılaryadahissedilenbütünlerolarakşimdinindolaysıztecrübesinin ötesine geçmeye götürebilecek yöntem demektir. Hiçbir düşünce, ya duyulararacılığıyla veya doğrudan zihne, dolaysız verilen şeyle yetinemez. Mantıki düşüncemelekemiz (eğer böyle bir ifade kullanmam mümkün ise) verilen herhangi bir şeyindoğrudanlığını ayırıcı özelliklere parçalamanın yolunu araştırır ve ardından herhangi özeltürden bir ilgiyle bunlardan birini seçip benzer şekilde parçalanarak başka birliklerdensoyutlanmış diğerleriyle birleştirmeye yönlendirilir. Tecrübelerimiz salt doğrudan veriler veya

Page 93: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

anın hissedilen bütünlükleri olarak kaldıklarında kendi içlerine kapalı kalırlar; bu şekildedüşünüldüklerinde bunlar nadiren birbirleriyle irtibatlandırılabilecek tecrit edilmiş olgulardır.Hissedilenherbirbütünkendibaşınahazırbekler.Fakataklınfaaliyetiböyledoğrudanlıklarlayetinemez çünkü bu faaliyetin özü birinden diğerine geçişten ibarettir ve zihnimizdeki birikendiliğindenvetesadüfi,diğerizorunluve irtibatlıolmaküzerebutür faaliyetlerin iki türünedikkatederiz,ilkiniduyularlaveotomatiktelkinveçağrışımlarlaverilenherşey,diğerinibelirlibir düzen içerisinde soyutlama unsurlarını birleştiren ihtiyari de olsa zorunlumantıki süreçtemsileder.

Bunların her ikisi de düşünce için temel ve elzemdir. Düşüncemizin verileri bizedenetimimizdenbağımsızolarakgeliramazihnimizinfaaliyetibugayrı ihtiyarisüreçletatminolmaz, çünkü bilinçli olarak bu verileri şu veya bu şekilde birleştirmek ister ve bu imkânsızgörüldüğünde muhtelif tecrübeler içerisinde hissedilen somut bütünlüklerden belli özellikleriayırır veyasoyutlar, zımnenonlarıbilfiil varolanunsurlarolarakkabulederveyenibirbirlikiçinde toplar. Soyutlanmış belli bir özellikle başlar ve onun başka soyutlanmış özelliklerleilişkilerini kurma sürecini devam ettirebiliriz. Ancak bunu tek bir hat içerisinde yapsak veyaçeşitli hatlar içerisinde çoğaltsakbile tecrübemizin hakikatineulaşamayız.Yeni tecrübelerinotomatikhücumumantıkitahlilveterkipfaaliyetininüzerindeçalıştığımalzemelerdir.Rasgelealınan iki mantıki soyutlama arasındaki ilişkinin tam tabiatının ne olduğusöyleyebileceğimizden çok daha fazlasıdır. Bunlar herhangi bir mantıki soyutlamadanbaşlayamayacakderecedebirbirleriylekarşılıklıolarakirtibatlıdır,Hegel'ininancıböyleydi;veeğer terkip ve tahlil sürecini devam ettirmek için yeterli sabrımız olsaydı başka birsoyutlamayaulaşabilirdik.BunlarHegel'egörediyalektiksürecinkendineyeterlievrimçevrimiiçerisindeki momentler veya halkalardan başka bir şey değildir. Fakat felsefesinin genelsonuçlarının bazı veçheleri her ne kadar iyiyse de bu doğrultudaki bütün çabalarıbaşarısızlığa uğramıştır ve kategoriler arasındaki kendi kendine gelişen böyle bir evrenselkarşılıklımünasebetigöstermektebaşarılıolsaydıbiletecrübenineksiksizbütünlükleriyleilgilisoru değinilmeden bırakılmış olurdu. Hegel bunları muhtemelen önemsiz diye bir kenarabırakırdıamabumeseleyidüzeltmezdi.

Her ne kadar hakkında çok az şey biliyorsak damuhtemelen birbiriyle karşılıklı olarakbağlantılıtecrübelerbütününüoluşturantecritedilmişfarklımahsûsbütünlükleri{163}biraradatutan bilinçdışı veya bilinç altı bir bağ vardır. Mantıki melekemizin özgür oyununun bizesunduğu birlik farklı türde bir birlikti; bu ya doğrudan veya hafıza aracılığıyla ortaya çıkankendiliğinden veri sağlayan tecrübenin sunduğumalzemeler temelinde yeni birliklerin bilinçlitesisiydi. Bu verili bütün[lük]ler olmaksızın mantıki etkinliğin herhangi bir şekildegerçekleşmesi mümkün değildir ve bu sonuncusu olmaksızın ilki düşünce eşiğinin altına

Page 94: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

gömülür.Tabiatımızınderinliklerdengeleniçtalepherikiyoldandatatminedilmeyiarzular.Ogidimli[discursive]düşünceninalışverişiçindebulunduğusoyutlanmışözelliklerarasındayeniilişkilereerişmeninyollarınıararveayrıcasomutverilibütünlüklerintecrübesinesahipolmayıister. Bu iki dünya, yanimantıki düşünce vemantıki somut tecrübe dünyası ne birbirindenbütünüyle farklı,nedesadecebirbirinemuvazidir, fakatdahaçoksürekliolarakkesişenveayrılan iki eğri dizisine benzer; ve bunlar öylesine iç içe geçmiştir ki yetişkin hayatındabirindendiğerinesürekligeçişi içindezihinbuikisininadirenbirbirindenfarklıolarakgörürvesomuttecrübedenmantıkidüşünceyetahlillevemantıkidüşüncedentecrübeyeterkiplegeçişokadarkesin,okadarzorunluveokadardüzenliolarakhissedilirkizihinbunlarlailerlemeyisürdürür ve ilerlemesi içinde her zaman iki farklı dünya ile temas içerisinde olduğundannadiren kuşku duyar. Muhtemelen bir yerde bu iki bünyeyi evrensel ve değiştirilemez birdüzeniçindebirbirinebağlayanbirdüğümvardır.Fakatbudüzeninmahiyetihâlâkeşfedilmeyibeklemektedir. Bu birlik bağının illetini keşfetmeye koyulan kimseler çoğu zaman bunlarınikisini bütünüyle bırakıp biriyle yetinerek kolay bir çözümle arayışlarını sona erdirmişlerdir.Nitekimhertürlümantıkidüşünceyigerçekolmayangörünüş,güvencedenyoksunyorumveyanılsamalarolarakgörenmistiklervefilozoflarolmuşturvebunlargerçekliğindoğasınadairnihai araştırmalarınımantıki faaliyeti bütünüyle saf dışı bırakabilecek yoğunlaşmış niteliktedolaysız tecrübeye veya yalnızca saf sempati ile hakikatin sezgisel kavranışınadayandırmışlardır. Buna mukabil mantığı yegâne doğru olarak değerlendiren ve mantıkidüşünce faaliyetinin takip ettiği yolun bizzat Gerçekliğin teşekkül tarzını temsil ettiğinidüşünen filozoflar da olmuştur.Mantığın ilerlemesi kural olarak doğrusaldır ve bu filozoflarher türlü tecrübenin dairevi bir halka içinde esas itibariyle mantıkta cari olanla aynı olanyöntemi geliştirmekte olduğunu göstermeye çalıştılar. Bu bakımdan eriştikleri başarıkesinlikle inkâr edilemez. Ve somut tecrübe bütünlüklerini açıklama sorunuyla karşılaşmakzorundakaldıklarındagenellikleondanönemsizdiyeuzakdurmayaçalıştılar.

Vurgulamak istediğim esas mesele şudur: mantıki soyutlamadaki düşünce süreci vesomut bütünleri tecrübe süreci birbiri için tamamlayıcı olduğundan ötürü soyut bir ilkeyiGerçekliğin tek ölçütü yapan Gerçekliğin tabiatını ortaya çıkarma çabası savunulamaz.Zamanmekânkavramıgibiözelkavramlarımızda—kiburada tekbirbileşikkavramöylesinenihai ve öylesine uniquedir ki başka tecrübelerden zor etkilenir ve onlarla zor kaynaşır—mantıki çıkarımlar tecrübeyle doğrulanmaktan bağımsız olarak en büyük geçerlilik şansınıyakalarlar,çünkübütünmatematikyargılarımız,zamanmekânkavramıolmakşartıylaondanyapılan çıkarımların geçerli olması gerektiği anlamda hipotetiktir. Fakat bunun Gerçeklikaraştırmamızla ilgili bir geçerliliği yoktur çünkü o veri olarak tecrübemizin bütününü içerir.Daha önce ihsas ettiğim üzere mantıki akıl yürütme silsilemiz belli sınırlı dahilinde

Page 95: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

tecrübelerimiz için geçerlidir. Kendimizi mantıki akıl yürütme silsilesi içine sokup tecrübeyemüracaatetmeksizinilerleyereksonundabirGerçekliğinveyadiğerbütüntecrübelerimizinağıiçine düştüğü bir tecrübenin olması gerektiğinden emin olabileceğimiz bir noktaya gelmeyibekleyemeyiz. Mantıki soyutlamalar somut tecrübe bütünlüklerinden yapıldığında busoyutlamalarınalındıklarısomutbütünlüklerin temsilcileriolarakdurabileceklerikapsamveyaölçü her zaman sınırlıdır; ve bu sebepten ötürü doğrulanmamış mantık silsilesinin biziilerleme düşüncemizin olmadığı bir yere indirme ihtimali her zaman mevcuttur. Filozoflarınmantıki akıl yürütme yoluyla bir sonuca götürüldükleri ve ulaştıktan sonra da kendilerinibununtamdagelmekistedikleriyerolduğunaiknayaçalıştıklarıdurumlarhiçbirsurettenadirdeğildir.

Gerçeklik araştırmamız varlığımızın bütünlüğünden ilerleyen bir araştırmadır; o sadecebir zihni temrin eğlencesi değildir; bu sebepten ötürü bu istikamette erişilen herhangi birneticesadeceşuveyabubiçimdemantıken tutarlıhalegetirilmişolmamalı fakat tecrübedede gerçekten ilgilendiğimiz bir bütün olarak hissedilmelidir. Bir metafizikçinin işi tecrübeyiyorumlamak olmalı, bir mantıki ilkeyi savunmak ve ona boyun eğmeye yanaşmayan bütüntecrübeleriboğmakvebastırmakdeğil.Gerçeklikkavramımızsafibirmantık ilkesi,birkuralveyabirdüsturdeğildir,eğerillaherhangibirşeyiişaretediyorsa,kusurlubiçimdehissedilen,ama beraberinde onun kusursuz biçiminin gerçek ima veya ihsaslarını taşıyan Gerçekliğiişaret eder. Dolayısıylametafiziğin kabul etmesi gerekenGerçeklik araştırması her zamantecrübemizde gerçekten bulunabilen ve dışarıdan ince mantık oyunlarıyla zoraki kabulettirilmeyen Gerçekliğe işaret veya belirtileri takip etmelidir. Metafizikte tecrübeylekurulmayanvesınanmayanbir teoriazveyaçokhiçkuşkusuzsağlambirzihni temrinveyamuhayyilenin incelikliuçuşuylaortayaçıkankendineözgübir zevkledinlenebilenmetafiziğinmitosları olarak kabul edilebilir. Eğer benden mantığın kendi payını fazla abarttığı birmetafizik sistemin örneğini vermem istenirse belli filozofların tarzını takip eden bir örnekvermeyeçalışırım.

"Anlama için başkabir şeyi gerekli kılanbir şey kendi içinde çelişkilidir vebu sebeptenötürügörünüştür."

"Birşeyesırfgerçeğibildiğimiçinkendiiçindeçelişkilivegerçekdışıdiyebilirim."

"Gerçeklikkendiiçindetamvekendineyeterliolandır."

"Böyle bir Gerçeklik var olmalıdır" ve "O diğer bütün tecrübelerin kaynaşıp bütünoluşturduğu bir tecrübenin doğasına sahiptir." Kendisini düşüncenin bütün dallanmalarınınüzerindegösterensoyutmantık ilkesi kendi içinde tamvekendineyeterli olanGerçekliktir.VarsayımgereğiGerçeklikher şeyi içermelidir.Dolayısıylabir sonrakigirişimonunher şeyi

Page 96: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

içerdiğini bildirmekten ibarettir. Böyle bir sistemin birçok karışıklık ve tutarsızlıkları vardır,fakatsözünüettiğimbunlardeğilçünküşimdionunciddibireleştirisinegirişmişdeğilim.Fakatbelirtmek istediğim şey kimsenin benden önce onu tecrübemizin ışığında sınamaya tabitutmaksızın bir Gerçeklik tanımı isteme hakkına sahip olmadığıdır. Bununla ilgili bir diğerönemli nokta şudur: içindediğer bütün tecrübelerimizin eriyip kaynaştığı üstün-tecrübegibibirGerçeklikolsaydıbile tecrübemde işaretveyaemarelerinigörmedikçeonunla ilgilenmemgerektiğini düşünmem. O kuşkulu bir önermeden bir mantıki çıkarım meselesi olduğukadarıyla onun hem azimli ve samimi hakikat araştırmamızı hem Gerçeklik araştırmamızınasıl tatminedebileceğini anlamam.Hakikat veyagerçeklik araştırmamızda tabiatımızınbudoğrultudaki doğal taleplerini tatmin etmeye çalışırız. Tecrübeyle herhangi biçimdehissedilmeksizin veya işaret edilmeksizin bütün tecrübelerimizin içinde eriyip kaynaştığıherhangi bir üstün-tecrübe olmuş olsaydı bile bizi bu pek az ilgilendirirdi. Eğer böyle birhipotezşuveyabuşekilde izahedilirse,kuşkusuzfelsefibirhipotezolarakbununbüyükbirdeğeriolabilirdi,hiçolmazsatecrübemizinepeycebüyükbirmiktarımetafiziktentatmintalepedenaklımızıneğilimiyleiçiçegeçmişvaziyettedir.

Belli bir kimsenin Mutlak'ının bunu gerçekleştirip gerçekleştirmediğini tartışmakistemiyorum. Fakat o filozof onun bunu gerçekleştirdiğini göstermeye çalışmıyorsa belli kibunu gerçekleştirmenin zorunlu olduğunu düşünmüyor demektir. Metafizikte ihtiyaçduyduğunuzun tamamının soyut bir ilke ile başlamak ve her şeyi çözecek böylemutlak birasidinolupolmadığını tespitetmek için turnusolkâğıdı testiniherşeyeuygulayıpbu testinde hiçbir eleştiriye tabi tutmaksızın doğru bir test olduğunu bir kere farkında olmaksızınkabul ederseniz bu mutlakçılık türlerini bir ölçüde tatminkâr bulabilirsiniz. İyi düşünüptasarlanmışbirtemellendirmebizebellibirakli/fikritatminsağlarfakatöylezannediyorumkibir metafizikçinin görevinin bizi ince temellendirmeler veya çapraşık ispatlamalarlaşaşalatmakla ya da aklımızı karıştırmakla tamamlandığını düşünmek yanlış olacaktır. Bizzamanımızınhakikimetafizikçisindenbirkozmolojiöğretisiistemiyoruz.Bizmetafizikçimizdenhiçolmazsamantıki,bedii,ahlaki,dinivb.türdentecrübelerdekendinigösterenbütünönemliözlemlerinazarı itibaraalmasınıvebizehanginihaiGerçeklikolguveyaolgularınınbunlarındoğrudandeliliolabileceğinisöylemesini istiyoruz.Doğrusubunungüçbir işolduğunukabulediyorum fakat ilerlememiz yavaş olsa bile en azından daha güçlü ve daha ümitvar birtemelininolacağınıhissediyorum.

Büyük ölçüde tecrübemize dayanmaksızın bize bir tür kozmoloji öğretisi sunmayıhedefleyenfelsefeninönümüzeçıkardığışemanıngerekliolmayanbirçokbölümündeincebirmantık örgüsü takip etmenin dışında genel olarak mitolojiden pek de farklı olmayacağınıdüşünmeden edemiyorum. lupiter veya Eski Ahit'in Tanrısıyla, onun gazabı veya

Page 97: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

merhametiyle,muhakkak ki birçok şeyi gayet düzgün bir şekilde izah edebiliriz. Bana öylegörünüyor ki bu mitolojik izahları pek aratmayan felsefe sistemleri var veya en azındanmetafiziksistemlerkurmaişizekidüşünürlerinelindebirakıloyunuveyaeğlencesigibibirşeyhaline gelmektedir. Almanya'da bir zamanlar Felsefe Kürsüsünü işgal etmiş birinininsanlardanitikattalepedenmetafizikbirsistemhazırladığınıgördüğümüzgünleroldu.

Fakat bu aşamada öyle zannediyorum kurduğum cümlelerin bazılarının üzerindedeğişikler yapmam gerekecek, aksi halde yanlış anlaşılmam mukadder olacak. Öncelikleyorumlayıcı felsefe şemalarını şekillendirirken filozofların tecrübeye hiç yer vermediklerinisavunmakgibi bir şeyinpeşindeolmadığımadikkat çekmek isterim.Böylebir şey imkânsızolacaktır, çünkü önlerinde onları keşfettikleri bir tecrübe sahası olmaksızınmantıki ilkeleri,düsturlarıveyaölçütlerihiçbirzamantatbikedemezler.Ayrıcageçerliliklerinisınamakiçinbuilkeleribirölçüdetecrübeyetatbiketmekmecburiyetindeolduklarıdadoğrudur.

Fakatonlarınçoğu için tecrübeancaksoyutbir ilkesağlayabildiğiölçüdebaşvurulacakbirşeydivebuilkebirkezeldeedildiğindetecrübeyedahafazlamüracaatetmeksizinderhaleserlerini vücuda getirmeye girişiyorlardı. Fakat soyut ilkeleriyle bağdaşmayan tecrübelerkendilerine meydan okuduğunda tecrübeleri ilkelerine uyacak şekilde açıklamaya çalışıyorveya onları doğrudan çarpıtıyorlardı. Bu sistemlerin bize sağladığı tatmin soyut ilkelerinintecrübeyledoğrulandıklarınispetlesınırlıdır.Buanlamdabirçoksisteminkısmibirdoğruluğasahip olduğu kanaatindeyim. Eğer herhangi bir felsefe sistemiyle ayrıntılarındauzlaşamıyorsakbununpekfazlabirönemiyoktur,hattagenelsonuçlarısözkonusuolduğukadarıyla,öğretilerinieleştirisüzgecindengeçirdiktensonratecrübiaçıklamalarındadoğrubirşey bulabilsek, bu kadarı bile yeterlidir. Eğer bunlara bağlı kalırsak geçmişin filozoflarınınişlerinden verimli biçimde faydalanabiliriz. Bu noktada öyle zannediyorum geçmişin Hintfilozoflarının, kısmen coğrafi konumları, kısmen mümtaz milli hasletleri ve iklim şartlarısebebiyle, tecrübenin Avrupa'da çok fazla dikkat çekmemiş olan bazı önemli veçheleriyleilgilendikleri için işlerinin sonuçlarının bilhassa kıymetli olduğunu hatırlamak yerinde olur.Bunların dikkatli bir tetkiki ve değerlendirilmesi bizi ister istemez yeni düşüncemecralarınasevkedipyönlendirecektir.

Bumakaleningenelsonuçlarışuşekildehülasaedilebilir:Gerçekliğindoğasınadairhertürlü araştırmanın meşruiyeti ve müdafaası ilerlemiş insan düşüncesinin bu istikamettekidoğal özlemine dayandırılmalıdır. Ancak tecrübelerimizi yoklayıp doğrudan delillerinden,tazammunve imalarındanortayaçıkarmayaçalışırsak,bütün tecrübelerimizdegenel tarzdaortaya çıkan Gerçeklik özlemini tatmin edecek bir gerçeklik fikrini keşfedebilirsek budoğrultudakiaraştırmamıztatminkârbiçimdeilerleyebilir.Soyutilkelerdenyapılmışçıkarımveyorumlaraatfedilmişheryersizönemmuhtemelenbeyhudeolacaktır.Bizibugüçlüktenancak

Page 98: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

gerçeklikfikriyleilgiligeniştecrübealanımızdadoğrudanverilmişveyaimaedilmişolanşeyinortaya çıkarılması amacıyla titizlikle yapılmış bir mantıki akıl yürütme çıkarabilir. Geçmişdüşünürlerin yaptıkları bizeesas itibariyle tecrübenindelil ve tazammunlarınanüfuzettiklerikadarıyla yardım edebilir. Alelacele formüle edilmiş soyut ilkelerden çıkarımların başarılıolmaları beklenemez, çünkü gerçeklik araştırması özünde ruhun bir eğilimi olduğu içinaraştırmanın amacı ruhun faal olduğu alanda yani tecrübelerde gerçekleştirilmedir. Bumülahazaların göz ardı edilmesi bazı düşünürleri (Bosanquet, Essentials of Logic, s. 106)felsefenin bize yeni hiçbir şey söyleyemeyeceğini ve hiçbir keşifte bulunamayacağını vesöyleyebileceklerinin tamamının zaten bildiklerimizin anlamlı ilişkisinden ibaret olduğunudüşünmeye sevk etmiştir. Burada tecrübelerin doğasıyla veya onların mantıki düşünce veben ile ilişkileriyle ilgili birçok soru ortaya çıkabilir, fakat bu sorular ancak bir başkadenemeninkonusuolarakelealınıpincelenebilir.

Page 99: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz
Page 100: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

{1}RaddiffeCollege,PhiBetaKappaSociety'dekonferansolarakverilmiş,ardındanTheAmericanScholar,c.Vlll'deyayınlanmış(1939),nihayetRogerLipseytarafındanCoomaraswamy,Metaphysics(BollingenSeriesLXXXIX,PrincetonUniversityPress,1987)içindeyenidenbasımıyapılmıştır.

{2}[:Gr.gnosis,S.jnana.ŞukadarkiSanskritçesözcükbaşkaherhangibirdildekarşılaşılmadığıüzerehembilgininkonusunuhemdebilgininöznesinibirlikteifadeeder.Birbaşkadeyişle,BatıdüşüncesindebilhassaDescartes'tanberiönplanaçıkarılanözne-nesneayrılığıyerinebilgininbirliğibizzatbilgianlamınagelensözcüğünkendisindemündemiçtir.]

{3}[Yada:SubutîveSelbî.]

{4}[:Buradakibenbirincitekilşahısanlamındabendeğil,zat(soimême,self)anlamındabendir.]

{5}[Aristoteles'interminolojisinegöresırasıyla:politikosbios;theoretikhosbios.Bkz,Aristoteles,EğitimÜzerine,(SayYayınlarıEğitimDüşüncesiDizisi)s.34vd.]

{6}[:inspiration,despiration.]

{7}[Sırasıyla:metempsykhosis;transmigration;reincarnation.]

{8}[:Gr.psykhe,L.anima.]

{9}[:L.animatis,animale.]

{10}[Yada:"ebedişimdi"veya"ân-ıdaim".]

{11}[Yada:temelduygusaltavrı.]

{12}[:SupremeIdentitiy:veyaYüceÖzdeşlik.]

{13}[:L.perennis,per-bütün,boyunca+annusyıl.]

{14}["Sistem'ilekarşılananSanskritçedarshansözcüğüdürvekelimeanlamıitibariyle"bakış","görüş"demektir.Sözü

edilenaltıokul:(1)Nyâya(mantık);(2)Vaisheshika(doğafelsefesi/bilimi);(3)Sânkhya(kozmoloji);(4)Yoga(birlik/ittihatilimi);(5)Pûrva-Mimâmsâ(tefekkür);ve(6)Uttara-Mimâmsâ'dır(Vedanta,veyametafizik).]

{15}[Gr.-.analogia.]

{16}[Matta16:24:Türkçeçevirideki"kendini"tabirini"nefsini"diyeanlamakgerekir:"Ardımdangelmekisteyenkendiniinkâr

etsin,çarmıhınıyüklenipbeniizlesin."Luka14:26'dadahaaçıktır:"Biribanagelipdebabasını,annesini,karısını,çocuklarını,kardeşlerini,hattakendicanınıbilegözdençıkarmazsa,öğrencimolamaz."]

{17}[Veya:dışarıdanbilen.]

{18}[:Beatitudo:Skolastiktekitarifi“bonumperfectumirıtellectualisnaturae"şeklindedirveburadamuhtemelenSanskritçe

Anandakarşılığıolarakkullanılmaktadır.Mamafihoradaüçübirlikte,yaniSAT(tanrısalvarlık)-CİT(tanrısalbilinç)-

Page 101: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

ANANDA(tanrısalmutluluk)kullanılır.]

{19}[Yada:ovarolmanınherhalinekendivarlığındanverir.]

{20}[:BhagavadGita,XIII,1vd.:Kshetra+jna.

"EyArcuna!hikmetsahibiolupdaherikisini[AlanıveAlanıBileni]bilenlerce,bubedeneAlan,bubedenibilenedeAlanıBilendenir.Zat'ıayrıcatümalanlarınAlanınıBilenolarakbil,eyArcuna!XIII:2-3.

{21}[:déterminisme,cebriye.]

{22}[:“givingupoftheghost".]

{23}[:expire.Yukarıda5numaralıdipnotlailişkisiiçinde.]

{24}[:HolyGhost:MEgost,gast-,OEgást;HDgeist.]

{25}[Yani:ZatıitibariyleKöprüolan.]

{26}[Yada:Yenidendoğum.]

{27}[DoctaIgnorantia:"öğrenilmişcehalet":Tanrıyıbilmeninselbivenefyi/yadsıyıcı(apophatik)yolu,insanlarınTanrıhakkındabufenomenaldünyadanyansıyanbilgisinihudutsuzcaaştığıiçin,kaçınılmazolarakmenfibirunsuriçerenteolojiiçindekullanılır.TabirNicolasCusa'nınfelsefeincelemelerindenbirininismidir.]

{28}[Agnosia:bilmeme:a-gnösis,gignöskein:bilmek.]

{29}[:Selb(kaldırma,giderme,izale)yoluyla.]

{30}[MattaXVI,25;MarkosVIII,35;Luka,IX,24.]

{31}[''KapıBen'im.Birkimsebenimaracılığımlaiçerigirersekurtulur..(Yuhanna,X,9).]

{32}Bumakaleninmetni12Aralık1925'teParis,Sorbonne'dakonferansolarakverilmiştir.Tomorrow1964,12(4),s.6-16.ing.çev.J.C.Cooper.TheSwordofGnosis,ed.JacobNeedleman,PenguinBooks,1974,s.40-56.

{33}[Almanca'dakierkennenfiilibirtarafabırakılacakolursabatıdillerindebilmekfiilinekökteşkiledenLatincecognitio(co-gnoscere,kiSkolastiktehabereinltentionaliterinseformam(sicut)alteriusreidiyetarifedilir)birşeyeaşinalığındoğurduğuhaldir,busebeplebilenbilgisindenbağımsızolarakvarlığınısürdürebilir.Yukarıdabirincibölümdebirnumaralıdipnotlakarşılaştırınız.]

{34}[HatırlanacağıüzereDescartes'tanitibarenbatıda"metafizik"e,insanbilgisininsonsınırıolarakkabuledilenmekanik,tıpveahlakgibipratikbilimlerinkurulmasınıhazırlayan"fizik"intemeliolmagöreviyüklenmiştir.]

{35}[EkteyeralanMetafiziğeYaklaşımbaşlıklımakaleyebakınız.]

Page 102: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

{36}[:Zuhurâlemi.]

{37}[:Mahsûsatâlemi.]

{38}[:determination:belirlenim.]

{39}[Yani:adaequatioreietintellectus.]

{40}[BunuSanskritçederuhunbirişleviolarakgörülenbuddhikarşılığıolarakanlamakgerekir.]

{41}[Hintgeleneğinde:samadhi-,Çingeleneğindesi]

{42}[Buaçıklamadizininilerikikitaplarında,bilhassaÇinfelsefesineaitönemlimeselelerincelenirken,Taocugelenektekarşımızaçıkacakolanpoohveyapu**(TTC,XV,3)tabirininneşekildeanlaşılmasıgerektiğineışıktutmasıbakımındançokönemlidir.]

{43}[Yada:...hertürlüsınırlardantecritedilmeksuretiyle...]

{44}[Yukarıda7numaralıdipnotabakınız,s.57]

{45}WhatisCivilization?AndOtherEssays(Ipswich:GolgonoozaPress,1989).

{46}Nihaibirfelsefetanımıvermekiddiasındadeğildir.

{47}[Düşünmenindoğruluğu.]

{48}Felsefeleri(2)ve(1)diyetersbirdüzeniçerisindesıralamamızınsebebiAristoteles'inİlkFelsefesinin,yaniMetafiziğin,içeridendışarıyadoğruilerleyenmantıkidüşüncesıralamasıiçindegerçekteilksıradaolmasıdır.

{49}BumeselaBudacıveBrahmanfilozoflararasındakitartışmadamaddedir.Adcılariçinnihaiformlar,idealar,suretlerveyasaiklerdüşüncekarşılıklarınınisimlerindenibarettirveancakirtibatyahutmünasebetaraçlarıolarakbirgeçerliliklerivardır;realistler(idealistler)içinnihaisuretlervarlığadayananvevarlığıntabiiparçasıolan"gerçeklikler"yanivarlıklarıbakımındangerçekveancak"yalnızcamantıkenayırtedilebilir"anlamdaitibariyanisözdedirler.

{50}Sağduyuharikuladebirşeydir,şevkitabiideböyledir,fakatbunlarınherikisideakılla,kezainsanilişkileriyleilgiliolmayanfakat"spekülatif",yanisafaklınaynasındabilinenbilgelikledeaynıdeğildir.

{51}Birsebepkeşfedildiğindebunabiraçıklamadenir.Fakatherbirsebepaynızamandabirsonuçturvebuböyleilanihayedevamedervesonundagerçeklikresmimizgeçmişedoğruyayılanbirsebeplervegelecektebeklenensonuçlardizisibiçimine

bürünür,fakatşimdininnedeneyseltecrübesinesahibiznedesebeplerinsonuçlarınasılmeydanagetirdiğinideneyselolarakizahedebiliriz,posthocpropterhoc[bundansonra,demekkisebebibu]herzamanbirinançedimidir.

{52}SanTommasoD'AquinotarafındanSum.Theot.I,q.7,a.3,krş.q.14,a.12,ad3'degayetmükemmelşekildeispatedildiğiüzere;onun"izafisınırsız"ıbizim"belirsiz"(ananta),hesapedilemezimizdir(asamkhya)fakatbuneyersiz/mekansız(adesa)nedebütünüylezamansızdır(akâla).

Page 103: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

{53}Bilim,animizmdenancakşubakımdanayrılır:bilim,güçleriköriradeleranlamındakabulederkenanimizm(kiodabirtürfelsefedir)bugüçlerikişileştirirvebunlarıözgüriradeyledonatır.

{54}Tümtanrıcılıkdahaçokbellibiröğretiyeyafarkındaolunmayanhaysiyetsizniyetleyadaeleştiriyetabitutulmaksızınsüregelenâdethükmündekibirkullanımlaancakisnatlayakıştırılır.Herhalükârdatarafsızolduğuvarsayılangözlemcisaldırganeleştirmenlerinonunhakkındasöylediklerinideğilbizatihiöğretininkendisinigözönündebulundurmalıdır.Vedantaileilgiliolarak"tümtanrıcılık”tabirininuygunsuzluğukonusundabkz.,Lacombe,AvantpropostoRenéGrousset,LesPhilosophiesIndiennes,s.xiv,not1,veWhitby,PréfacétoRenéGuénon,ManandhisBecomingaccordingtotheVedânta,1945,s.ix.

{55}[:analogical:kıyasyadatenazuruesasalan.)

{56}SanTommasoD'Aquino,Sum.Theol.I,q.1,a.6,ad2.

{57}[:"deviltakethehindmost":"şeytanensondakinialır".]

{58}Prudentia,rectaratioagibilium[yaniyapılacakşeylerindoğruratiosu]diye,sanatiserectaratiofactibilium[yaniyaratılacakşeylerindoğruratiosu]diyetarifedilir.

{59}[:Protephilosophia-."felsefe-iûla":Aristoteles'invarlığınvarlıkolarakilkelerini,ilksebeplerinivetemelnitelikleriniincelediğinisöylediğifelsefe.Dahasonra,aşkındeğişmezvarlığınbilgisinigayeedinenfelsefe:ilahiyat.]

{60}Mesela,AitareyaBrâhmana,VIII.2.

{61}[:Anlamakiçininanıyorum.]

{62}"Metafizik,ilkelerinireddedenbirisiyletartışabilir,yeterkimuarızbellibirkabuldebulunsun;amaeğerhiçbirşeyikabuleyanaşmazsaonunlatartışamaz...Eğermuarızımızilahivahyeinanmazsainançumdeleriniartıkmuhakemeyleispatetmenin

yoluyoktur.(SanTommasoD'Aquino,Sum.Theol.I,q.1,a.8c.);veaynıyerde,q.46,a.2:"İnançumdeleri/amentüesaslarıkesinolarakispatlanamaz."

BenzerşekildeHindistan'daVedaöğretisininhakikatininispatlanamayacağıfakatancaktecrübeedilebileceğitekrartekrarveaçıkçaifadeedilir."BilmeninBileninineylebilmeli"[BrhadâranyakaUp.IV.5.15).

{63}Budenemededuyarlıkşeylerinduyularlaalgılanması,bilmedeğilfakatbirtepki;akıl,kimizamankaderzinciridenilenilliolaylardizisiileilgilianlamafaaliyetiveyadiğerbirifadeylezamanmekâniçerisindefenomenalolarakbilinenve"maddi"denilenşeylerleilgilibiranlayış,zekâ;veakıl/kalpise,["adaequatioreietintellectus"düsturununtalepettiği]uygunlukiçindeilkilkeleretekabüledenbilmeuzvu.

{64}[Geneldeibadetyahuttapınmadiyeçevrilensözcüğüyazar“participation"[katılma,dahilolmaveyapayalma]sözcüğüylekarşılar,metindebhakta:devoteekarşılığınabağlıolarakdevotioniledebağdaştırmaçabasınınbirsonucuolarakböylebirkarşılıktercihedilmiştir.]

{65}[Yazarbuikisözcüğüsırasıyla,...nınbilgisi(dolayısıylaŞankara'nınyorumunabağlıolarakbilenilebilinenayrımınınkorunduğuveyakaybolmadığıbilme)...olarakbilgi(yanibileninbilinenilebirolarakbuikiliğinortadankalktığıbilme)diyeçevirir.]

{66}NitekimChândogyaUp.VI.2.1,Upanişadlardagenelolarakhâkimolan,mesela,TaittiriyaUp.II.7,metafizikbakış

Page 104: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

açısındanfarklıolarakbirdinibakışaçısıortayakoyar.HıristiyanfelsefesiTanrının"saffiil"olduğunuilerisürer.Metafizikvarlığınbütünimkânlarınınbirtahakkukuolarakmükemmeliyettanımındamutabıktır,fakatoTanrıhakkındaOsaffiildirdemekyerine"Okuvvedenfiileçıkmaz"demeyiterciheder.

{67}"Ruhvemadde","fiilvekuvve","suretvemuhteva","iyivekötü"gibiikilik.Hıristiyanlıktabundankötülüğünkendikendineyeterbirtabiatasahipolmadığı,fakatsadecebirmahrumiyet/yoksunlukolduğugösterildiğindemetafizikbiçimdeuzakdurulurveoilkakıltarafındanancakinpotentiabiriyilikveyamükemmeliyetolarakbilinebilir.SûfimetafiziğindeiseiyivekötüOnun

Merhamet[Rahmet]veMehabet[Celal]sıfatlarınınzamanvemekâniçerisindekiyansımalarıolarakdüşünülerekbuikiliktenuzakdurulur.

{68}"Madde"buradagünlükkullanımdaki"kesifmadde"ilekarıştırılmamalıdır;Hıristiyanfelsefesindeki“ilkmadde"exnihilofitdenilenşeyleilgili"hiçlik"tirveböylebir"madde"nin"biçim/suretiçindoyumsuz"olduğusöylenirveJaiminiyaUp.Brâhmana,1.56'da“Başlangıçtakadın(=Urvasî,Apsaras)efendiarayaraktaşkıniçindedolaştı[icchantlsalilepatim)"dendiğindeaynışeykastedilir.

{69}Maddikıyas/tenazurantropologun"insan-yapısıTanrı"sözündetemsiledilir,kendianlam/atıfhavalisininşartlarıiçindemükemmelengeçerlibirsözdürbu.

{70}ElbettebuAvrupa'daonüçüncüyüzyıldanitibarenesasitibariyleböyledir.KlasikHindudinindeherhangibirinekendikutsalmetinlerinedahaiyiulaşmayolunugösterenkimsehakikibiröğretmenolarakkabuledilir;çünkü"insanlarındörtbircihetten

tuttuklarıyolBenimdir"(BhagavadGita,IV.11).İstenderiyeliClemence"doğrudüşünenkimselerarasındatekKadiriMutlakTanrı'nıntabiibirtezahürününherzamanvarolduğunukabuleder"(Mise,V);EckhartneredeyseBhagavadGîtâ'nın

yukarıdaiktibasedilensözleriyle"HangiyoldanTanrıyıeniyibulursanızoyolutakipedin"der;DantepaganfilozoflarıntümünüCennettençıkarmaz;kutsalkâsegeleneğindeMalory,"Merlyndünyanınyuvarlaklığınıyuvarlakmasadatemsileder,çünküyuvarlakmasayladoğrularındünyasıgösterilir.ZiraHıristiyanvedinsizbütündünyayuvarlakmasayadahiledilir"der(Mortd'Arthur,XIV.2);bunlarbelkiRoland'ınŞarkısı'ndabenimsenentutumlatezatoluşturabilir,kioradaSaragosaalındığında"BinlerceFranksinagoglaravecamileregirer,herduvarınıçekiçvebaltalarlaparamparçaederler...dinsizhalkkalabalıklarhalindevaftizkurnasınadoldurulur,Mesih'inboyunduruğunakoşulur."

{71}"Benimiçineniyisi"ninzorunluolarakmutlakmetafizikstandartlarlamuhakemeedilmiş"mutlakmanadaendoğru"olanolmasıgerekmez.Bununlaberabermetafizikçi"ikincieniyi"dinintakipçisininonubirbaşkasıiçinterkedeceğiniilerisürmeyecek(krş.BhagavadGita,111.26,nabuddhibhedamjanayedajnânam)bilakisonunzatenbulunduğuyerekadargittiğiniveböylecekendisuretlerinibaşkakalıbaaitolanlarladeğil,bilakisherikisiiçindemüşterekolandahaöncekiformla"doğru"olarakgerçeklediğinisöyleyecektir.

{72}"Farklıdogmatikusulvekaideler"yanidharma-paryâya,nitekimbuifadeSaddharmaPundarika'dakullanılır.

{73}[:Doğudoğudur,batıdabatı,buikisiaslabirbirinekavuşmayacaktır.]

{74}BuçerçeveiçerisindeokuraRenéGuénon'un,L'Orientetl'Occidenfi(1932)tavsiyeedilir.

{75}Krş.Erigena,Dediv.naturae,1,66,Ambosiquidemexunafonte,divinascilicetsapientia,manaredubiumnonestveBhagavadGita,V.4-5,“marifetveamelinbirbirindenfarklıolduğunudüşünenilimsahiplerideğilbudünyanınçocuklarıdır...Omarifetveamelibirgörenigörür(marifetveamelanlamınaSâmkhyaveYogaiçinbkz.aynıyerdeIII,3.).MarifetYoluileAmel

Page 105: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

/İbadetYolu'nunbirveaynıamacasahipolduğuaşkvebilgininancakâşıkilemaşukun,âlimilemalumunözdeşliğindekemaleermişolaraktasavvuredilebileceğinidüşündüğümüzdeaşikârhalegelir.

{76}"Hattazihnenebedibirşeyitadanbizlerbilebudünyadadeğiliz."St.Augustinus,DeTrin.IV.20.

{77}Busebeptenötürüdelilolarakister"bilimsel"ister"manevi"fenomenlergösterilsin"ispat"ımümkündeğildir.

{78}[:Kayıtlarabağlanmaktanveıtlakolmaktanyüceolanmertebeye,âmâderlerkibuzât-ımahzdır.(Abdülkerimel-Cili,İnsan-ıKâmil).]

{79}Farklıdinlerinformülasyonlarınınhattalafızlardakiuzlaşmayladahiaynıdüşünceleriifadeedebileceklerigösterilirkenbunadayanarakhertürlüeklektisizmi/seçmeciliğisavunabileceğimizyadamevcutbütündinlerdenmürekkepyenibirdininmümkünolabileceğisanılmamalıdır.Dindeeklektisizmancakkarmaşaveparodiyleneticelenirki"Teozofi"bunungüzelbirörneğidir.

{80}[:eternité,(L)aeternitat-,aeternitas,aeternus.]

{81}SanTommasoD'Aquino,Sum.Theol.I,q.10,a.5."Varlıkdurumları"nıbilerekçoğulifadeeder(krş.RenéGuénon,LesÉtatsmultiplesdel'Être,1932)hernekadargenellemeamacıylasadeceüçünden,yanibeşeri,semavi(meleki)veilahiolandan

sözetmekzorunluysada,kibunlarasırasıylalafzi,mecazivekıyasianlayıştiplerikarşılıkgelir.

Hıristiyanların"aeviternite"si,Hindularınamrtatvasıvegeleneksel“insanlık"ve"Kamilinsan"(yaniİslam'dakiinsanu'lkamil)kavramıylakrş.Jung,ModernManinSearchofaSoul,s.215:"Eğerbilinçdışınıkişileştirmekcaizolsaydı,onaherikicinsinayırtediciözelliklerinibirleştiren,gençlikveyaşlılığı,doğumveölümüaşanvebirveyaikimilyonyıllıkinsanitecrübeemrineamadeolduğuiçinneredeyseölümsüzolankolektifinsandiyebilirdik.Eğerböylebirvarlıkvarsazamaniçerisindekihertürlü

değişiminüzerineyüceltilir...birey,veyaaile,kabile,vehalkınhayatıboyuncasayısızkezyaşamışvegelişme,olgunlaşmaveçürümeritminincanlıduygusunutatmışolurdu.Bilinçdışıpsikheninbudevasatecrübesisteminebiryanılsamademekbizimiçinkesinlikletuhafolacaktır."Burada"bilinçdışı"nın"Derin-Uyku"yla(susupti=samadhi=excessusveyaraptus)tenazur

halindeolduğubirkenarakaydedilmelidir.Bunakarşılık"kolektif"sözcüğününkullanımımetafizikdeğil,tamamenbilimselbiranlayışıeleverir.

{82}"Akılkuşlarınenhızlısıdır"(manahjavistampatayatsuanah,Rg.Veda,Vl.9.5).Melekler"HayatAğacındakiaeviternitepaylarınıkutlayan”kuşlargibidir(yatrasuparnâamrtasyabhâgam...abhisvaranti,age.,1.164.21).Geleneklerdekarşımızaçıkan“kuşlarındili"ifadesi(“küçükbirkuşsöyledibana"dahâlâyaşar)meleklerinhaberleşmeyahuttemaslarıylailgilidir.

{83}[:immanent,immanens,immanere:in-+manére...ındakalma,bulunma.]

{84}Nâmarûpanınmütekabilidir,nâma-rupabütünününyanimevcuthaliylebireyinnumenalveyaanlaşılırvemüessirsebebidir;vebusebeptenötürü"isim"iledeğil(çünkübubiradcıöğretideğilfakatgerçekçiöğretidir)"idea","ilkörnek","biçim"veya"ruh"ile("ruhbedeninbiçimidir"dendiğindeolduğugibi)karşılanmalıdır;beriyandanatmanruhtanziyade"öz"dür(essentia,bircevherin

hangihalyahutkeyfiyetteolursaolsunsayesindeesseyekavuştuğuşey).

{85}Bréhier,LesIdéesphilosophiquesetreligieusesdePhilond'Alexandrie,1925,s.240[Ölümsüzhayatalanıakliâlemdir.].

{86}Boehme,OnHeavenandHell(Everyman'sLibrary,SignaturaRerum,başlıklıciltvs.).

Page 106: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

{87}MeselaNirvanaiçinuygunolduğuhaldebirBodhisattva'nıngeridönüşündefaalolangüzelbiramaçtır.

{88}[:backsliding,kötüyoladüşmek,dindenuzaklaşmak,günahadönmek:retrogression.]

{89}[Matta,VI,10.]

{90}MeselaBhagavadGita,VI.41'desâsvatisama"derhal”anlamındançokuzaktır.Upanişadlardarıherhangibirpasajınyenibirçevriminşafağındakindenbaşkabiryenidencisimleşmeanlamınagelecekşekildeveardındanbiröncekiçağdatoprağabırakılanbirtohumungelişmesiveyayeniçağıngebeolduğusöylenenbireğilimolarakzikredilipzikredilemeyeceğikonusundaziyadesiylekuşkuluyuz.

{91}[Gr.aiōn,çokuzunzaman.]

{92}[:YaratılmışlarınEfendisi.]

{93}[:Kurtuluşuarayankimse.]

{94}Bkz.AitareyaÀranyaka,111.2.6;AitareyaBrâhmana,VI.1.27;SatapathaBrâhmana,VII.1.2.1veçeşitliyerlerde.Ayrıcakrş.Guénon,"L'InitiationetlesMétiers,"LeVoiled'Isis,No:172,1934.

{95}SaddharmaPundarika,V.74.Benzerşekilde,VedalardakitörenlerinvekurbanlarınhakikigayesigeçicibircenneteulaşmakdeğilfakatÖzü(âtman)bilmearzusununuyanmasıdır(Siddhântamuktâvalî,XXXI-II,Venis'in"Cennetsankibiraşamayahut

uzlaşmadanbaşkabirşeydeğildir"notuyla).

{96}BenzerşekildeDante,Paradiso,XXIX,79-81,"oradayenibiralgıylagörüntüyakalanmazvedolayısıylahafızayaihtiyaçyokturçünküdüşüncebölünmemiştir."

{97}Vedalardakürelerinçobanı(gopâbhuvanasya),HakîmKılavuz/Önder(vidvânpathahpuraeta)HaberciveElçi[dûta,arati)olanvekozmikçarmıhagermede(dharurtesusthitah)YollarınAyrımındaHayatSütunuolarakduran(dyorhaskambha...

pathâmvisarge,RgVeda,X.5.6)Agni(-Prajâpati),ki"dogmatik"Buda'ya,İsa'danayrıolarakMesih'e,"HakikatiMuhammedî"yekarşılıkgelir.

{98}Nicholson,Shams-i-Tabriz,s.61.

{99}Krş.Tarjumânal-Ashwâq,XL.2,"O,zamanınfevkindeşevketvemehabeteyüceltilmişti",Rûmî,'"Ebediyendiriolanbuaşkvemaşuk"(XIII,Nicholson,Shams-i-Tabriz).BirbaşkamisalHermas'ınÇobanı'ndazikredilebilir.

{100}KiîbnArabîonunla1201'deMekke'debuluşmuştur,bkz.Nicholson,Tarjumânal-Ashwâq,1911.

{101}Krş.DanceofSiva'mızdaki(1917)"Sahaja".

{102}[:negatio,yanigidererek,kaldırarak,yokederek...]

{103}BenzerşekildeSatapathaBrâhmana,X.4.3.1-3Esavaimrtyuryatsamvatsarah...prajâ-patih,“O,Baba,kihemYılhemÖlümdür."

SırasıylaOnunasuratvavedevatvasmaaitolanKaranlıkveIşık,hemasurahemdeva,hemTitanhemmelek,hemsarpahem

âdityaolanOndakalır;aynızamandaYolcununbakışaçısındanbunlarınzamanvemekâniçerisindekiyansımalarıkötülükve

Page 107: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

iyiliktir.KlasikHindudininde,"OndakiKaranlığaRudradenir"(MaitriUp.VI.2),KâlîveKrişnaisimleriverenkleriyletemsiledilir;

Hıristiyanyogada,KaranlıkŞuaveyaİlahiKaranlık,Eckhart'ınifadesiyle"koyusessizlik"ve"hükmedenindışındakimseninbilmediğidurgunkaranlık”(krş.Tensiye4:11'deki"Bulutlarvekoyukaranlık")zatenCodexBrucianus'daveDionysiustarafındanzikredilirvecontemplatioincalígineinkonusuhalinegelir."Hıristiyanyoga"ifadesininuygunluğuileilgiliolarakSt.Bernard'ınconsideratío,contemplatioveexcessusveyaraptusununtamolarakdhârana,dhyânavesamâdhi'yekarşılıkgeldiğineişaretetmemizyeterlidir.

{104}ilkbaskısı,'Athenaeum',Londra,1915.TheDanceofSiva,FourteenIndianEssays,TheSunwiseTurn,N.York,1918.

{105}[Hindubilgeleriveyaazizleri.]

{106}HindularınAdhyatma-vidyaya,NefisBilimineatfettikleriönemiabartmışgörünmemekiçin"BhagavadGita"IX,2'deniktibastabulunuyorum:"Okraliyetbilimi,kraliyetsırrı,herşeyigeridebırakankutsaldır.Odoğruluğayegânemüeyyidevedayanağıteminederveinsanlarahuzurvedaimisaadetsağladığıiçinonunfaydalarızahirigözledegörülebilir;"veManuXIII,100:"SadeceoVedaşastra'yıbilir,sadeceoOrdularınÖnderi,YasaAsasınınTaşıyıcısı,İnsanlarınKralı,KrallarınHükümdarıveEfendisidir".

BudenemeninkonusunutakipetmekisteyenokuraBhagavanDas'ın"TheScienceofSocialOrganization"isimlieseri,London&Benares,1910,kuvvetletavsiyeedilir.

{107}[:Üçüncükast:ticaretveziraaterbabı.]

{108}Brahman,Kşatriya,Vaişya,Şudra—Brahmanlarınöngördükleritoplumdüzeninindörttemelunsuru,yanifilozofveeğitimci,idareciveasker,tüccarvesürüsahibi,zanaatkarveişçi.

{109}Dhammapada,87;ayrıcaAryaSuraJatakamala,XIX,27.

{110}ViscountTorio,TheJapanDailyMail,19-20Kasım,1890.LafcadioHearn'in"GlimpsesofUnfamiliarJapan"isimlieserindeönemlibirbölümüiktibasedilmişolanmakalenintamamıbatısiyasetinedairmodernbirBudacınınbakışaçısındankeskinbireleştiridir.

{111}Deussen,ThePhilosophyoftheUpanishads,ing.çev.A.S.Geden,London,1906.

{112}"Mahabharata"ve"Ramayana".BunlarherikisideKalküta'dayayınlanmışolanP.C.RayveM.N.Dutt'unnesirçevirilerindeincelenebilir.

{113}BuenönemlibelgeeniyiBhagavanDastarafından,TheScienceofSocialOrganisation'da,London&Benares,1910açıklanmıştır.Ayrıca"SacredBooksoftheEast"C.XXV'detamçevirisimevcuttur."Burada",derManu,(1.107,118),"çeşitli

işleriniyivekötüsonuçlarıbildirilir,veburadadörtinsantipinin,birçokkıtanın,milletin,kabileninveaileninveayrıcakötüinsanlarınyollarınınebediilkeleriaçıklanır."

{114}N.N.Law,StudiesinAncientHinduPolity,London,1914.Aşağıdakidüsturmetindenbirörnekişlevigörebilir:Yenitoprakparçasıeldeetmişolankral"inançlarındaitikatlarındahalkıtakipetmeli,milli,diniveiçtimaişenlikveeğlencelerinionlarlabirliktekutlamalıdır."

{115}Benlik[jivatman)kastedildiğinde"kendi"sözcüğünüküçükyazmak,yüksekzat,tanrısaltabiat(paramatman)

Page 108: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

kastedildiğindebüyükyazmakHintdiliveedebiyatıuzmanlarınınyaygınbirâdetidir.Zatınbenlikkavramındankurtulmasıruhaniözgürlük—hakikigayedir.

{116}[:pestilence:aynızamanda"zararlıöğreti".]

{117}Dharmabellibirtoplumsaldüzeninsayesindekorunduğuahlaktır."UygarlıkDharmailedevameder"(MatsyaPurana,CXLV,27).Dharmaaynızamanda,baştazahiriveçheleribakımından,toplumsalnorm,ahlakiyasa,düzen,vazife,doğruluk,veyadinolarakdaçevrilir.

{118}Puruşartha.BuBrahmanlarınfaydadüsturudurvetoplumsalahlakstandardınıoluşturur.Bellibirfaaliyet,eğerdharma,artha,kamavemokshaya(vazife,muvaffakiyet,hazveruhiözgürlük)ulaşmayavesileoluyorsaveyabunlardanbirineveya

dahafazlasınaengelolmuyorsafaydalıdırvedolayısıyladoğrudur.Brahmanlarınfaydatelakkisibütüninsanıgözönündebulundurur.Sanayitoplumununuzmanlarıçokdahadarbirfaydagörüşünühesabakatar:“Sosyalsiyasetinesasilgilendiğibirfiyatıolanfaydavemenfaatlerdir"(Nicholson,PrinciplesofPoliticalEconomy,2.baskı,s.28).

{119}Manu,X.126.

{120}Manu,XI.63,64,66."Ancakbiramaçbirliğininolduğuyerdebirtoplumunhakikiilerlemesimümkünolabilir.Toplumsalalışkanlıklarınozamannekadarsüratledeğiştiğinibirçokmüttefikyönetiminsanayiüretimininmuhtelifşubelerinidenetimaltınaalmagirişimipekiyigösterir.Kârlarınsınırlandırılmasıgibibasitbirişiicbaretmekiçinbüyükbirfelaketeihtiyaçduyulduğunudüşünmekancaküzücüdür.Benzerşekildebarışzamanındaemekpiyasasınınmerhametineterkedilecekolanbirordununiaşesiiçinşimdilerdebüyükmeblağlarharcanmaktadır.Eğermilleteniyihayatımümkünkılmakararlılığıylasavaştaolduğugibibarıştadabirlikolmuşolsaydısavaşmaliyetininbirkısmınabununnekadarıgerçekleştirilemezdi?Eğerbirmilletöz-savunmasıiçinişbirliğiyapabiliyorsaaynışeyinedenöz-gelişmesiiçindeyapamasın?"

{121}Manu,II,218.

{122}Manu,IX,45.“Adamsadeceadamdeğildir;oerkek,kadınvebütünbirnesildir.Bilgelerkocanınkarıylaaynıolduğunuaçıklamışlardır."

{123}Sadeceikidünyasavaşındandeğil,yolayrımındakiuygarlıktansözediyorum.

{124}BuradaMr.LowesDickinson'ınbunoktayageridönüşünün['AnEssayonIndia,China,andJapan've'Appearances',herikiside1914tarihli)çoktalihsizolduğunadikkatçekmekistiyorum.OHindistan'ındinininEbediyetDini,AvrupadinininZamanDiniolduğunusöyler.Yerigelmişkenifadeedelim,buifadelerPravrittidharmaveNivrittidharmanınharikuladekarşılıklarıdır.Mr.

LowesDickinson'ınbuayrımıdoğruolduğukadarıylaHindistanvakitsizdoğmuşvairagyadanveAvrupadaaşırıfaaliyettenmustariptir,buölçüdeherbiridüzeltilmesigerekenbiraşırılıksergiler.Fakatbutürbirkarşıttezancakkavramsalolarak

mümkündürvehiçbirırkveyamilletbudinlerdensadecebirtanesinihiçbirzamantakipetmemiştir.Hertürlühakikiuygarlıkbuikibakışaçısınınuygunterkibidir.VeHindistan'dabudengeyebukadarçarpıcıbiçimdeulaşıldığıiçinHindistanhakkındaMr.Dickinson'dandahafazlaşeybilenbirisionun"Hıristiyanlığıdünyaileuzlaştırmayolunuhazırlamayaveuhreviiledünyevihayatınpratiközdeşliğiyoluyla,insanlararasındaırk,inanç,sınıf,kavimveherneisimleanılıyorlarsabaşkahertürlüayrımınkalmayacağı,ortakkardeşliğikabuldehepsininbirolacağı,insanlığınmanevigelişmesindebuüçüncüadımdönemini

hızlandırmayayazgılıolabileceğine"işareteder.(SirGeorgeBirdwood,Sva,s.355).

Page 109: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

{125}Müttefiklerinuğrunamücadeletalepettiğikendigeleceğinibelirlemeideali(sva-raj).

{126}MeselaHindistan'dasırfgördüklerinianlayamadığıvebuişbirliğinedayalıyapıyımodernsiyasetteorisininkategorileriiçindedüşünemediğiiçinfarkındaolmaksızın—vekötüniyettaşımaksızıntoplumsalkarışıklıkçıkarmışolanİngiltere.

{127}S.C.Basu,TheDailyPracticeoftheHindus,2.baskı,s.4.

{128}Isis(TheUniversityofChicagoPressonbehalfofTheHistoryofScienceSociety),c.19,s.1,(Nisan.,1933),s.74-91'denkısaltılarakalınmıştır.

{129}Sâmkhya,PruşavePrakriti'ninezeliayrımınıilerisürervebuayrımSâmkhyaDarşana'da,"SaymaBakışAçısı"tabirindeörtülüolarakdilegetirilenmantığınbakışaçısınabağlıkalındığısürecedelilemuhtaçdeğildir.VedantabuhüviyetiyleSâmkhya'yakarşıdeğildirfakatbirbaşkabakışaçısı(Darşana),yaniAdvaita(Ikili-olmayan)ıbenimser,kiburadahepvarolanİkilikyokedilmişolarakdeğilfakatEzeli/EbediBirlikteihtivaedilmişolarakdüşünülür.ŞuhaldetanımıgereğiSâmkhyaVaroluşla(Satya)ilgilenirkenVedantanispetveyamünasebetiçerisindebilinenbuiki“Şahıs"ıntekÖzden,yaniAtmanolduğunuifadeeder.

{130}Sonsuzdaolsatanımıgereğisınırlıtemelmekân,RuhunOyunAlanı(prânârâma):"yer"i"kalbinlotusu"nda"dır".

{131}İtiyathalinegetirdiğimiziçinsorgulamagereğiduymadığımızbiryanılgıylaTabiatAnayı(naturanaturans)çocuklarıyla,DünyayahutdahadoğrubirtabirleKainatla,ensnaturataileaynileştirmişolmasaydıkTabiatMâyâ'nınmakulvemeşrukarşılığıolabilirdi.

{132}Vedantanın"dünyayıyadsımak"tannekadaruzakolduğuŞankaracarya'nınSonsuzSaadetolarakAtmanlailgilikendisözlerindenanlaşılabilir:“ZatınenginkanaviçesiüzerinebizatihiZatçokçeşitlidünyalarınresminiboyarveYüceZat'ınkendisionungörüntüsündenbüyükzevkduyar"[Svâtmani-rüpana,95).

{133}Sūnya,varoluşunsinequanonuolantemelMekân(Âkāşa)değil,fakatMutlakBoşluk,varolmayışınbir"veçhe"si.

Mahāyānabakışaçısınındünyayıyadsımaktan("biryabantavşanınınboynuzları"nıveya"kısırbirkadınınoğlu"nuyadsıdığımızanlamda)nekadaruzakolduğuşumuhteşemyassamisârastatnirvânam,"dünyasirkininbizzatkendisikurtuluştur"denkliğindegörünür.

{134}Sağduyununşeylerin"göründüklerigibioldukları"görüşünüciddiyealamayız:kibuzatenbirbaşka"sağduyu"nun"parlayanherşeyaltındeğildir"./..../.gözlemiyleyeterinceçürütülür,aynıyöndekibilinenbirbaşkamisali,halatıyılanzannetmeyizikretmeyegerekyoktur.

{135}Vedantagenelliklebunubirleşikilkelere(PruşavePrakriti,PrajâpativeVācvb.)müracaatetmeksizinZat'ın(Atman)tekliğini/ikiliktenmünezzehliğini(advâita)beyanederekve“SenO'sun"vecizesiyledoğrudanifadeeder.

{136}BuparagraftakiatıflarBhagavadGita,IV,6veVII,I3-I5,ve27'yedir.Krş.SvetâşvataraUpanişad,I,10veIV,8-10.

{137}[Yani:sırasıylasattva,rajas,vetamas.Sattvatabiatınberrak,beyazvesakin;rajas,bulanık,kızılveöfkeli;tamas,kirli,karanlıkveatılolanveçhesidir.]

{138}[:asliyadaevrenselformuveyadoğasıitibariyle.]

Page 110: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

{139}[:bilen(akıl)ilebilinenarasındakiuygunluk.]

{140}[:farklılıklarınuyumu.]

{141}Upâsthe,aynızamandacinselbirleşmeiçindekullanılır,krş.age.,VI,4,1-3.

{142}Müspetolarakanlaşıldığındahareketegeçiriciolaraksannyasa(BhagavadGita,III,30).Bukaderciliğinbirkarşıtezidir,krş.Boethius"birşeynekadarilkAkıl'dansa,okadarkaderzinciriiçerisindedir(De.Consol,IV,zikredenSanTommasoD'Aquino,Sum.Th.,I,Q.16,A.4)"—hernekadarkutsaldinbilginleri,anlamınıçarpıtarakyıldızlarındizilimindekibellibirgücekadargenişletenlerdolayısıyla,busözcüğü(kader)kullanmaktanimtinaetmişlersede"ibid.A.2.

Suhuletveyafesahatinaçıklamasındaparanteziçerisindekidörttabirintamolarakaynıtürdenolmadığıdikkatiçekmişolmalıdır,sahajaveshensonucu,selâmveuzletsebebitemsileder.Fakatsebepvesonuçdolaysıztecrübedebirdir.

{143}BhagavadGita,IV,17.ECKHART,I,149,"Salihlerişlerindendolayıhiçbirşeyaramazlar;ancakkölelerveırgatlarişleriiçinbirşeyisterler...veyaişlerindebaşkabiramaçlarıolmadığıiçin...birşeyiçinçalışırlar...senikendizeminineveişineçekerler."

{144}Sözüklerinentamanlamındaan-avrtti,a-sakta,"genişleme","özgürlük"olarakmukti,mokşa,nir-vana.

{145}SanTommaso'yagöresafvarlıkta(özneolarakZat)akılveiradehariciherhangibirşeyemeyletmezfakatözneveyafaildekalırvevarolur,tabiatözlebirdir.Hayatibirakılveiradeoluşumusırasıyla(1)anlaşılabilirfiil(bilgi,sanat)ve(2)fiilisevgi(Vidyapati'nin"Herbiriherikisidir"i)olarakgerçekleşir,yani"sevilenobjesevendeolduğukadarıylasözüedilenveyaanlaşılan

objeakılsahibifaildedir."Hayat"kuvvedenfiileilerlemez"fakathepsifiildir.[Sum.Th.I,Q.27,A.2veA.4).BenzerşekildeEckhartneredeyseUpanişad'ınsözleriyle"Tanrıherşeydezatimaksattır"(I,380)"sevmedeolduğugibiçalışmadayorulmazvesevdiğişeyonuniçinhepbirdir.KibusevgininTanrıolduğunugösterir...İyikimseTanrısuretindeteşekküleder,kendiiçinseveryanisevgiuğrunasever,çalışmaiçinçalışır,aynısebeptendolayıdırkiTanrıbitmeztükenmezsevgivefiildir,ilahifaaliyetonuntabiatı,hayatı,vesaadetidir...iyikimsesadecesevdiğiherkesisevmeveyaptığıherşeyiondasevdiğiveçalıştığıiçinTanrıdolayısıylayapmabakımındanTanrıyabenzemez,fakatkendi,yaniseveniçinsevmeveçalışmabakımındanda(yaniaynızamandaveaynıfiille)benzer(II,66-67),kiburadaTanrıve"iyiinsan"Zattır.

{146}Bhâva=(MâyâBhagavadGita,VII,13,14)evrenselanlamda"tabiat"tır:svabhâva,biratınsayesindeatolduğu"at-tabiatı"veya"atlık"tanveyasayesindebellibiratınmünhasıranoatolduğuözeltabiattansözettiğimizdeolduğugibi,cinsveyafertanlamındatabiattır.

{147}Merlin,II,309-311,EarlyEnglishTextSoc.,c.21,1899.Yukarıdazikredilenpasajındoğrulukvetamlığıgörmezdengelinmez,hernekadarsondönem"Arthur"yazarlarınınartıkmalzemelerinianlamazhalegelmişolmalarımuhtemelsede."Merlin"ve"KutsalKâseefsanesi"(bunlariçinbkz.benimYakşalar,II,37)dedahilKeltmitolojisiHayatlailgilikadimgeleneğin

yenidencanlandırılmasınıtemsileder.

{148}BOHME,SexPunctaMystica,VI,2-5(A.D.1620),EARLEçevirisinde.(SixTheosophiePoints,andotherwritings.NewYork,1920.)

{149}BÖHME,SexPunctaMystica,V.

Page 111: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

{150}SanTommaso'nun"BiztekTanrıdemiyoruz,çünküTanrısalVarlıkbirçoklarıiçinmüşterektir"(Sum.Theol.,I,Q.31,X.2)gibibirbeyanınıdüşünecekolursakMüslümanilahiyatçıların[dahadoğrusukelamcıların]Teslisöğretisiniçoktanrıcılıkolarakyanlışyorumladıklarıgayetiyianlaşılır.Dahadakaydadeğerolan,"kutsalkimselereiştirakyoluylatanrılardenir”ifadesidir,Sum.Theol.,I,Q.108,A.5.

{151}Geçenparagraftakibütünbeyanlar/ifadeleriçinmehazlar:Yaska,Nirukta,VII,5;Brhaddevata,1,70,71,73,74ve98;BrhadaranyakaUpanişad,III,9;TaittiriyaUpanişad,I,5,anganyanyadevatah;SummaTheologica,I,Q.107,A.4,ibid.Q.112,A.5-7,ibid.Q.112,A.4,veibid.Q.113,A.1.

{152}Vedageleneğibireyinölümdensonrayolculuğunubirvarlıkdüzlemindendiğerinebirgeçişolarakcanlandırır,küllihattakısmibirmarifetieldeedememişolanlariçinzamanınsonunakadarherhangibelirlibirdüzlemdesüreklilikihtimalivebirbaşkaçağdabedenlenmeye/tecessumegeridönüşdebunadahildir.BiröncekiveyahattadahaaşağıbirdüzlemegeridönüşimkânınındinigenişlemelerinaçıklamaeğilimlerinitemsilederhattabelkideVedalaraaitolmayanpopülerunsurlarlabirleştiği

izleniminiuyandırdığıbedenlenmeöğretisiileilgiliolarak,krş.benimYakşalar,I,s.14,not1.BudaörneğindeHıristiyanlıktakiDoketizme(insanOğlu=nirmanakaya)karşılıkgelennirmanakayaöğretisiyleözelbirbedenlenme(avatara)durumundadaha

öncekibirdüzlemdefiilendoğuşdüşüncesindenuzakdurulur.

Karmasözcüğü"nedensellikledeğilfakatsadece"işler","eylem","yapma-etme"vb.sözcükleriylekarşılanmalıdır.Sebepve

sonucuzamandaayrılmışolarakdüşünebileceğimizkadarıylaapurva,"bilkuvvelik","doğrudanolmayış""nedenselliğin"enyakınmuadilidir:purvo-kara-krta-vada,"biröncekifiilsebebiyleöğretisi""öncekieyleminhaldekihadiseyibelirlediğini"ilerisürer.EDGERTON,MimamsaNyayaPrakasa.NewHaven,1920.

Buda'nıntakipçileri(veşimdiTeozofıstler)tarafındanyorumlandığışekliyle"YenidenBedenlenme"ninbirVedaöğretisiolduğunusöylemekzordur.HattaPitrlerin,"Babalar"ın(müşterekbirtabir)inişibilebireylerinbireyolarakbiröncekivarlıkdurumunabirgeridönüşüdeğilfakatçokdahagenelbirtarzdamukaddemveya"tevarüsedilmiş"sebeplerinhaldekineticede

görünmeyenişleyişi/müessiriyetidir.DevayanavePitryanaYakuppeygamberinmerdivenindekiyükselişveiniştir

{153}Mahâ-Pralaya,Hıristiyanterminolojisinde"SonYargı"[HesapGünü]."Yargılanan"ve"cennet"ekabuledilenleryanimutlakveşartabağlıolmayanölümsüzlükVedaterminolojisindepitr-yânaveyadeva-yânayıtakipederekkısmitahakkukugerçekleştirmişolanlara:yargılanmışve"mahkûmolmuş"olanlaresaretikısmiveertelenmişkurtuluş(krama-mukti),imkanınıengellemişolanlarakarşılıkgelir,dolayısıylabunlarınbilkuvveolarakebedideğilama"müebbet"beklemelerigerekecektir,bunlarınolumluolarakyenidenvaroluşlarıbirbaşkaZamanyahutÇağda(kalpa)gerçekleşecektir,kiozamandoğalolarakertelenmiş[sonrayabırakılmış]veyadoğrudanküllitahakkukugerçekleştirmeveyagerçekleştirememeihtimalikendisiniyenidengösterecektir.Buanlamda"mahkûmiyet"yanisonsuz(ebediolmasada)birbilkuvveliğekendikendinimahkûmetme,nispi(hernekadarmutlakolmasada)biryokoluş,BeniZatolarakdüşünenlerinuğradıklarsondur.Onlar"Zatiçin"eylemdebulunmanın

şimdiveburadabedenehizmetederekBeninherarzusunutatminetmektenbaşkabirşeyolmadığınıdüşünürler.Böyle"AsuraUpanişad"birhayatsürenler"ziyanolacaklardır"ChandogyaUpanişad,VIII,8.Hıristiyanlıktakiifadesiyle"Düşüş"Benliğinbağımsızlık,kendineyeterlikiddiasındanibarettir(Şeytan'ınTanrıya"denklik"iddiası),iyiveKötüBilgisiAğacının(ki"zıtlarçifti"

açısındandüşünülenHayatAğacıdır)meyvesininyenmesiolarakdaanlatılanözüitibariyleaynışeydir.BuAğaçHayatBahçesinde(prânârama)büyürkenZattarafındanbüyükhazlagörülebilir;fakatonunBenliktarafındanhazmedilen(tadakrtva)

meyvesi("Tanrıdaoldukları"gibideğilfakat"kendilerindeolduklarıhaliyleşeyler")ölümcülderecedezehirlidir(vişa,krş.başka

Page 112: Doğu Bilgeliği - Kılavuz Kitap - Turuz

anlamlarıylaviş);meyveyiyemekkendibaşınahiçolanşeyiüzerinealmak,dolayısıylaRuhakarşı"ölümcülGünah",SonsuzHayataçısındanÖlümdür.AncakZatböylebirzehriemebilirveyinedeYaşayabilir:birbaşkaimgeyle,SütDenizinin("Sular"varlıkimkânları)ÇalkalanmasıylaişaretleriNilakantha,Visakantha,VisagnipagibiBoğazındakimavi-siyahlekeveilaçlara

bağımlılığıolandvandaortayaçıktığındaŞiva'nınyaptığıgibi.Zatın"hayat"tragedyasına,bukabuledilenacıyagörünürdekibuboyuneğişiTanrıveHerkesinıstırabıdır.

{154}Bodhisattvalaryaajanaja-devah(Taitt.Up.,II,8)olarak"doğal"veya"doğurulmuşmelekler";yadadoğmuşveardındankarma-devah(ibid.)"işleri/fiilleribakımındanmelekler"dir,tamfena(nirvana)ellerindeolmasınakarşınölümdensonraZamanın

sonunakadarKurtarıcılarveyaŞefaatçilerolarakkalırlarveyaZamanlarboyuncaebediolabilirler.BusonuncutürdenBodhisattvalarVedalardakiApantaratamalarvediğerlerinekarşılıkgelir,TamMarifeteulaşmışolmalarınarağmenyenidenbedenlenmeleri(avatarana)imkânıŞankaracararyatarafındanVedantaSutras,III,3,30,31üzerineYorumundaelealınıpincelenir.AşağıdakipasajbirBodhisattva'nındurumuiçinözelliklegeçerlidir:"Özelfiillerisebebiyleözelgörevleretayinedilmiş

olanbutürdenvarlıklarındurumundaogöreveyükselmişolanişlerinsonucubugörevlertamolarakgerçekleştirilmezdenevvelgeçipgitmez.BöylebirinişSiddhartha'nınAbhiniskramana'sınınözelmisalinisunduğubirIstırabıiçerir.

{155}Hem"Tanrı"hem"tanrı"Palimetinlerininçevirilerindençıkarılmalıdır,buradaBrahmayücetanrısalvarlıkdeğilfakatMeleklerinenyükseğidirveBudahenüz"tanrılaşmamış"tır.

{156}TaittiriyaUpanişad,1,9üzerineYorum..

{157}YASKA,Nirukta,VII,5krş.BrhadDevata,i,70ve98.RUYSBROECK,AdornmentoftheSpiritualMarriage,Ch.XXV.

{158}AŞOKA,KayaFermanlarıXII.

{159}BrhadDevata,I,70ve98:"Büyük-Zat-lıkları(mahatmya)sebebiyleMeleklereçokçeşitliisimlerverilir...(fakat)herbirMeleğinTanrısalVarlığı(devatva)tekbirsferde(salokyatvat)vebirveaynıdoğumdandır(ekajatatvat)veOnlardakiiçkinGüçEnerjidolayısıyladır,hernekadarkendilerinemünferidentapınıldığı(stutah)görülsede.

"Çoktanrıcı"nitelemesininyeryüzündebilinenherhangibirdiniçinyerindeolarakkullanılıpkullanılamayacağıkuşkulubirmeseledir.BuaçıdanSümer-Akkadpantheonuylailgiliolarakbkz.LANDGON,Semiticmythology,s.89.

{160}Krş.RgVeda,X,90,3,"Onundörttebirihepmevcudat,dörtteüçüölümsüzdür";BhagavadGita,VII,12,"Benonlardadeğil,fakatonlarBendedir".

{161}[:deduction,neticeiistidlal.]

{162}[:syntheticimplications.]

{163}[:thedifferentisolatedfelt-wholes.]