dolmabah˙e sarayi ˇndan etnografya mÜzes0...

52
DOLMABAHヌE SARAYI’NDAN ETNOGRAFYA MワZESİ’NE 10 KASIM 1938 – 21 KASIM 1938 BAKİ SARISAKAL

Upload: others

Post on 25-Aug-2020

10 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

DOLMABAHÇE SARAYI’NDANETNOGRAFYA MÜZESİ’NE

10 KASIM 1938 – 21 KASIM 1938

BAKİ SARISAKAL

Page 2: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

BÜYÜK ATANIN SON GÜNLERİNDE YAYINLANAN RAPORLAR

17. Birinciteşrin 1938. Saat: 10Riyaseticumhur Umumi Katipliğinden:1. Reisicumhur Atatürk’ün sıhhî vaziyetleri hakkında müdavi ve müşavir tabipleri

tarafından bugün verilen rapor ikinci maddededir.2. Reisicumhur Atatürk’ün duçar oldukları karaciğer hastalığı normal seyrini takip

ederken, 16 Birinci Teşrin 1938 tarihine tesadüf eden Pazar günü birden bire aşağıdaki arâzıgöstermiştir. A. Saat 14.30’dan 22’ye kadar gittikçe artarak devam eden umumî zaaf ile birliktehazmî ve asabî araz. Bu saate kadar nabız dakikada 116, teneffüs 22 ve hararet derecesi 36,5idi. B. Saat 22’den bu sabah saat 10’a kadar yukarıda ismi geçen arâz kısmen hafiflemişve nabız dakikada 104, teneffüs 20, ve hararet derecesi 37 olmuştur. C. Yapılan muayene ve müşavere neticesinde tatbik edilen müdavattan sonra umumîahvalde hafif bir salâh görülmekle beraber vaziyet ciddiyetini muhafaza etmektedir. 3. Müteakip sıhhî vaziyet raporları neşredileceklerdir.

17. Birinci Teşrin 1938. Saat: 20Bugün dün akşamkine nispetle daha iyi geçmiştir. Asabî arâzlarda bir değişiklik

yoktur. Nabız muntazam, 116, teneffüs 20, hararet derecesi 37’dir.

18. Birinci Teşrin 1938. Saat: 10Atatürk’ün umumi vaziyetinde bir değişiklik yoktur. Geceyi daha iyi geçirdiler. Nabız

90-100 arasında, teneffüs 18, hararet derecesi 36, 4’tür.

18. Birinci Teşrin 1938. Saat: 20Reisicumhur Atatürk’ün rahatsızlığı aynı halde devam etmektedir. Nabız 120,

teneffüs 22 ve hararet derecesi 38’dir.

19. Birinci Teşrin 1938. Saat: 10Umumi vaziyetinde değişiklik yoktur. Geceyi rahatça geçirmişlerdir. Nabız muntazam

88, teneffüs 18, hararet derecesi 36.4’dür.

19. Birinci Teşrin 1938. Saat: 20Asabî arâzlarda fakat aşikâr bir iyilik var. Umumi hal daha iyi. Nabız muntazam 108,

teneffüs 20, hararet derecesi 36.9’dur.

20. Birinci Teşrin 1938. Saat: 10Geceyi çok rahat geçirdiler. Asabî arâzlar zail olmak derecesinde azalmıştır. Umumî

hal daha iyi. Nabız muntazam 102, teneffüs 20, hararet derecesi 36.8’dir.

20. Birinci Teşrin 1938. Saat: 20Asabî arâzlar tamamen geçmiştir. Umumî salâh artmaktadır. Nabız muntazam 94,

teneffüs 20, hararet derecesi 37,1’dir.

21. Birinci Teşrin 1938. Saat: 10Geceyi rahat geçirdiler. Umumî salâh artmaktadır. Nabız muntazam 94, teneffüs 20,

hararet derecesi 36,9’dur.

Page 3: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

21. Birinci Teşrin 1938. Saat: 20 Bugünü çok iyi geçirdiler. Umumî ahvaldeki iyilik devam etmektedir. Nabız

muntazam kuvvetli 80, teneffüs 19, hararet derecesi 36,9’dur.

22. Birinci Teşrin 1938. Saat: 10Bir hafta evvelki zuhur eden arâzlar tamamıyla geçmiştir. Nabız muntazam kuvvetli

80, teneffüs 19, hararet derecesi 36,8’dir. Hastalık normal seyrine avdet etmiştir. Günlüktebliğ neşrine lüzum kalmamıştır.

8 İkinci Teşrin 1938. Saat: 23Bugün saat 18.30’da hastalık birdenbire normal seyrinden çıkarak şiddetlenmiş ve

sıhhî vaziyetleri yeniden ciddiyet kesbetmiştir. Hararet derecesi 36,4’dür. Nabız muntazam100. teneffüs 22’dir.

9 İkinci Teşrin 1938. Saat: 10Geceyi rahatsız geçirdiler. Umumî hallerindeki vaziyet ciddiyetini muhafaza

etmektedir. Hararet derecesi 36,8. Nabız muntazam 128, Teneffüs 28’dir.

10 İkinci Teşrin 1938. Saat: 9.05Reisicumhur Atatürk’ün umumî hallerindeki vahamet dün gece saat 24’de neşredilen

tebliğden sonra her an aratarak bugün, 10 İkinci Teşrin 1938 Perşembe sabahı 9.05 geçeBüyük Şefimiz derin koma içinde terki hayat etmişlerdir.

Müdavi Tabipler: Prof. Dr. Neşet Ömer İrdelp, Prof. Dr. M. Kemal Öke, Dr. Nihat Reşat Belger.Müşavir Tabipler: Prof. Dr. Akil Muhtar Özden, Prof. Dr. Hayrullah Diker, Prof. Dr. Süreyya HidayetSerter. Dr. M. Kamil Berk, Dr. Abrevaya Marmaralı

Page 4: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

11 Kasım 1938 Tarihli Tan Gazetesi

Page 5: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

HÜKÜMET TEBLİĞİ

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin Resmi Tebliğidir. Müdavi ve müşavir tabiplerin son raporu Atatürk’ün dünyaya gözlerini kapadığıbildirilmektedir. Bu acı hadise ile Türk vatanı büyük yapıcısını, Türk Milleti Ulu Şefini, insanlıkbüyük evladını kaybetti. Milletimize içimiz yanarak bu tarife sığmayan ziyaından dolayı enderin taziyelerimizi sunarız. Kederlerimizin tesellisini ancak onun büyük eserine bağlılıkla ve aziz vatanımızınhizmetinde ararız. Şurasını da her şeyden evvel beyan etmeliyiz ki ölmez olan onun büyükeseri Cumhuriyet Türkiye’sidir. Hükümetimiz içinde bulunduğumuz bu mühim anda bugüne kadar olduğu gibidikkatle vazife başındadır. Müesses olan nizamı ve vaziyeti idame hususunu, büyük Türkmilletinin hükümeti ile tek vücut olarak teyit ve temin edeceğine şüphe yoktur. Teşkilatı esasiye kanunun 33 üncü maddesi mucibince Büyük Millet Meclisi ReisiAbdülhalik Renda Reisicumhur vekaleti vazifesini deruhte etmiş ve ifaya başlamıştır.

Yine teşkilatı esasiye kanunun 34 üncü maddesi mucibince Büyük Millet Meclisiderhal yeni Reisicumhuru intihab edecektir. Türkiye’nin en büyük makamına teşkilatı esasiye kanununa göre geçecek zatınetrafında hükümetiyle, şanlı ordusu ile ve bütün kuvveti ile Türk milleti sarsılmaz bir varlıkolarak toplanacak ve yükselmesine devam edecektir. Bugün ayrılığına ağladığımız Büyük Şefimiz Atatürk her vakit Türk milletinegüvendi. Eserlerini bu güvenle yaptı. İdamesi esbabını da istikmal ederek güvenle büyükmilletimize bıraktı. Ebedi Türk milleti onun eserlerini ebediyetle yaşayacaktır. Türkgençliği onun kıymetli vediası olan Türkiye Cumhuriyetini daima koruyacak ve onun izindeyürüyecektir.

MİLLİ MATEM KARARNAMESİ

Atatürk’ün ölümü münasebetiyle umumi teessürün resmi sahada tezahürü içinaşağıdaki esaslara göre hareket edilmesi muvafık görülmüştür. 1. Ankara’da cenaze merasimi yapılacak olan 21 İkinci Teşrin 1938 tarihinde bütünmemlekette resmi veya nim resmi mahiyeti haiz olan dairelerle mekteplerin kapanmasıtemin edilecek, hususi müessesata vilayetler tarafından kapatmaları için ricada bulunulacak. 2. Cenaze merasimini ferdası gününe kadar bayraklar yarı olarak çekilecek, eğlenceyerlerinin tiyatro, sinema, bar vesaire gibi, açık kalmamasına aynı şekilde tevessülolunacaktır. 3. Atatürk’ün vefatı tarihi olan 10 İkinci Teşrinden itibaren bir ay zarfındahükümet memurları suvare ve akşam yemeklerine icabet etmeyecekler ve kendileri devermeyeceklerdir. 4. Tespit edilen program mucibince vilayet ve kaza merkezlerinde cenazemerasiminin yapıldığı günü Atatürk’ün hatırasına ihtiram merasimi yapılacak veHalkevlerinde büyük Önderin hayatı hakkında söylevler tertip edilecektir.

Page 6: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

11 Kasım 1938 Tarihli Ulus Gazetesi

Page 7: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

DÜNYA RADYOLARI ATATÜRK İÇİN NEŞRİYAT YAPTILAR

Dün gece bütün dünya radyo istasyonları, Atatürk’ün ölümünü derin teessürlerle ilanetmiş ve Atatürk’ün tercümei halini anlatmıştır. Londra radyosu, Atatürk’ün ölümünü haberverdikten ve tercümei halini anlattıktan sonra şu sözleri söylemiştir:

“ Türkiye Atatürk’ü kaybetmekle, bugünkü refah ve nüfuzunu temin eden yüksekdirayetli, uzak görüşlü şefini ve dünya büyük bir devlet adamını kaybetmiştir.

* * * * * * * * * * * * * * *Paris radyosu ölüm haberinin alınır alınmaz hariciye Nazırı M. Bonne’nin derhal

Türkiye büyük sefirine taziyetlerini bildirdiğinin anlatmıştır.Roma radyosu ulu önderin tercümesi halini anlattıktan sonra onun Türkiye’yi,

Abdülhamit Türkiyesi ile münasebeti kalmayan bir şekilde değiştirmeye muvaffak olduğunuve milleti muasırlaştırmak için yaptığı bütün içtimai inkılâpları azami muvaffakiyetlebaşardığını anlatmıştır.

* * * * * * * * * * * * * * *Berlin radyosu Büyük Şefin ölümüne ait haberleri verdikten sonra onun yabancıların

istismar sahası olmaktan çıkararak istiklal ve hürriyetini kazandığını anlatmıştır ve bütünAlman gazetelerinin uzun makaleler neşrettiklerini söylemiştir.

TÜRKİYE’NİN BÜYÜK ADAMI

Türk milleti tarihinde yetiştirdiği büyük adamların en büyüğünün kaybetti. Atatürk’bu büyük sıfatı veren, on beş senelik Cumhuriyet tarihinden evvel milleti en müşkülanlarında, ölümden kurtaran halâskâr sıfatıdır.

Cihan Harbi’nde milli istiklalini kaybeden bu millet, onun rehberliği, onun iradesi,onun dağlar deviren enerjisi ile, milli istiklal savaşı’nı kazandı. Bu kurtuluş Türk milletininnesillerden nesillere unutamayacağı, beşikteki çocuğuna ninni gibi söyleyeceği bir istiklaldestanıdır. Bugün bütün bir milletin, en küçük mektep çocuklarının döktükleri göz yaşları buşükran ve minnetin bir nişanesidir. Atatürk Türkiye’nin ilk Cumhurreisi’dir. Atatürk’ün Türk milletine bir kurtuluşhediyesi olarak verdiği Cumhuriyet dejenere olmuş bir saltanatın milleti geriliğe, ölümesürükleyen mikroplarını öldüren bir eskirdir. Bu ilk Cumhurreisi’nin kurduğu Cumhuriyet,Türk milletinin hayatını ehemmiyet altına alan , milleti ebedi bir hayata kavuşturan, medenimilletlerin arasında ileri bir devlet olarak yaşamak hakkını veren rejimdir.

Atatürk’ün cumhuriyeti, mazinin milletin ayağına bir zincir gibi bağladığı geriliklerikaynağında boğmuş o, enerji hamleleri, içtimai inkılâpları ile bu milleti içtimai terakkinin enileri kademelerine çıkarmıştır.

Onun bu millete bir miras olarak bıraktığı cumhuriyeti, İnkılâbı, ileri umdelerikorumak bu milletin ona karşı göstereceği en büyük minnet borcudur. Cumhuriyet, inkılâp,mali istiklal, onun bu millete emanet ettiği bir vediadır. Bu emaneti hiçbir gün düşman ellereteslim etmeyeceğimizin en büyük şahidi, onun ölümü karşısında bütün bir milletin büründüğüyeis ve matemdir.

Atatürk öldü. Fakat yarattığı eser, Cumhuriyet ve inkılâp yaşadığı müddetçe Türkmilleti var oldukça, o Türk cumhuriyetinin, ilk kurucusu, Türk milletinin kurtarıcısı olarakyaşayacaktır.

Sabiha Zekeriya Sertel 1

1 Tan 11 İkinci Teşrin 1938, Sayı: 1180

Page 8: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

ATAMIZIN SON GÜNLERİ

Bir senedir Karaciğerlerinden muzdarip bulunan Ulu Önderimiz Atatürk’ünrahatsızlığı normal seyrini takip ederken, 16 Teşrinievvelde, resmi tebliğlerle bildirilen ilkkriz görüldü. Bu esnada hastanın vaziyeti ciddi ve endişe verici bir hal iktisap etmişti. Fakat,Atatürk kendisini hiç kaybetmemiş ve büyük bir enerji hamlesi ile buhranı yenmişti.

Hastalık tamamıyla normal seyrine avdet etmiş vaziyetteydi. Müteakip günlerdebirçok ziyaretleri kabul etti. Dostları ve yakınları ve doktorları ile görüştü. Umumivaziyetinde bir salâh müşahede ediliyordu.

Bu arada orduya hitap eden mesajı ve Başvekil Celal Bayar’ın, Meclisin açılışgününde okuduğu yıllık nutku da bizzat dikte ederek hazırlatmıştı.

Atatürk bundan sonra, Cumhuriyet Bayramında 16 saat süren ikinci bir kriz dahageçirdi, bayram münasebetiyle, Dolmabahçe önünde dolaşan vapurlardan yükselen marşseslerinden ve Büyük Şef için yapılan büyük tezahürattan fevkalade mütehassıs olmuşlardı.Bunu takip eden kriz de hafifçe geçiştirlmişti.

Bu buhrandan sonra, geçen Salı gününe kadar, kendisini hiç kaybetmeden Başvekil vedoktorları ile görüştü. Atamızın umumi ahvali, o güne kadar, yakın bir tehlikeyi işaretetmiyordu.hatta Pazartesi günü Ankara’ya dönen Başvekil Celal Bayar, umumi vaziyettegörülen bu salâh dolayısı ile çok ferahlı ve sevinçli idi.

Atamız, geçen Salı günü akşamı bir buhran daha geçirdi. Bu sefer, çok ağır rahatsızolmalarına rağmen, son dakikaya kadar kendisini kaybetmedi. Tam manasıyla ve kadir birBaşkumandana yakışan bir daha enerjisi ile ve bir kahraman gibi, ölümle pençeleşiyordu.Yanında bulunanlar, ondaki yaşama ceht ve kudretinin fevkalbeşer azametine hayranolmuşlardır.

Çarşamba gününden itibaren, umumi ahvaldeki ağırlık ve vahamet artmıştı. Evvelkigünü ve geceyi dalgın bir vaziyette geçirdiler. Bu defa ki buhran, dün sabaha kadar devam ettive Büyük Atamız sabah saat 9’u 5 geçe hayata gözlerini yumdu.

Müdavi ve müşavir tabipler sarayda bulunan Başvekil feci neticeden haberdar ettiler.Celal Bayar, aziz kurtarıcının manevi huzurlarında son defa büyük bir ihtiramla eğildi veağlıya ağlıya yanından çıktı.

ATATÜRK

Öyle bir meş’ale yaktın ki bize ey Atatürk Senin evladın olan artık izinden dönmez;

Ölümün başka ateş yaktı gönüllerde fakat Güneşin nuru söner de o ateşler sönmez !

Hüseyin RIFAT

Page 9: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

TÜRK MİLLETİ MATEM İÇİNDE

Bütün Türklüğün babası, Türkiye’nin halâskarı ve dünyanın en büyük adamı, enkudretli Türk, en kahraman kumandanı Büyük Şef Atatürk bütün çocuklarını öksüz bıraktı.

Mukaddes emanetini, muazzam eserini ordunun kudretli ellerine, çok güvendiğigençliğe ve bütün Türk milletine bırakarak ebediyete gitti.

Bu kara haber duyulur duyulmaz, yalnız Türkiye’de değil, bütün dünyada çarpanbütün yürekler sızladı ve hiç mübalâğasız bütün gözler yaşla doldu.

Bu umulmaz hadiseyi ilk haber veren işaret hala Dolmabahçe’de dalgalananRiyaseticumhur forsunun yarıya indirilmesi oldu.

Büyük Şef, dün saat dokuzu beş dakika geçerken şerefli ve kahraman hayatınagözlerini yummuş bulunuyordu.

Saraydaki forsun yarıya indirildiğini görenler ani bir heyecanla sarsıldılar.Zaptedemedikleri hıçkırıkları ve göz yaşarlı ile ağlamaya başladılar. Bu anda DolmabahçeSarayı’nın içinden hıçkırıklar sokaklara taşmış gibiydi.

Atatürk’ün Ölüm Haberini Gazeteden Okuyup Ağlayan Vatandaşlar

Telaşla gidiş gelişler, göz yuvalarında toplanan ve zaptına muktedir olunamayan yaşbirikintileri bu kara haberin ve acısı yüreklerde düğümlenip kalan elim akibetin en vecizifadesi oluyordu.

Çok kısa bir zamanda haber şehre yayılmış, resmi daireler, müesseseler,sefarethaneler bayraklarını yarıya indirmişlerdi.

İstanbul’da bulunan sefirler, resmi kıyafetle saraya gitmeğe ve açılan defteri mahsusuimzalamaya başlamışlardı. Saat on ikiye doğru sarayın Dolmabahçe Tramvay caddesinebakan merasim kapısı kapandı. Bundan sonra gelen sefirler, İstanbul’da bulunan saylavlar vediğer zevat sarayın hizmet kapısından girerek açılan defteri mahsusu imzalamaya vetaziyelerini bildirmeye başlamışlardı.

Page 10: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

Saat bire doğru devletin resmi tebliği ile müdavi ve müşavir doktorların raporlarıöğrenilince şehirdeki matem havası büsbütün hazin bir şekil almış ve bütün dükkanlar,müesseseler bayraklarını yarıya indirerek asmak sureti ile büyük matemlerini ilan etmekistemişlerdi. Fakat bu şekil mevzuata aykırı olduğu ve yalnız resmi günlerde bayrak çeken resmi vetüm resmi müesseselerin bayraklarını yarıya indirerek asmaları icap ettiği cihetle dükkanlar vehususi binalar bir müddet sonra bayraklarını kaldırdılar. Bütün eğlence yerleri, içkili lokantalar hatta bir kısım mağazalar bu kara haberi duyarduymaz kepenklerini indirmişler, bir kısmı da büsbütün kapamışlardır. Büsbütün kapananlar sinemalar, tiyatrolar ve içkili, sazlı lokantalardır. Sinemalar vetiyatrolar yalnız kapamakla kalmamışlar, resimlerini, ilanlarını, ışıklı reklamlarını dakaldırmışlardır.

Atatürk’ün Ölüm Haberini Alan Üniversite Gençleri Ağlayarak Okulu Terk Ediyor

Bütün sazlı ve çalgılı yerler sazlarını ve çalgılarını tatil etmişlerdir. Bu gibi yerlerdenhiç biri ışıklı ve renkli reklamlarını kullanmamışlardır. Dün akşamdan itibaren de hiçbir içkili lokanta içki satmamış ve hepsi de saat dokuzdakapamışlardır. Bu dükkanlar, içki satmamak şartı ile yirmi bire kadar açık kalacaklardır. Şehirde kahveler ve bakkallarda dahil olduğu halde bütün dükkanlar gece 21’dekapanacaklardır. Şehrimizdeki ecnebiler büyük matemimize büyük bir samimiyetle iştirak etmişler,bütün ecnebi ticaret müesseseleri kepenklerini yarıya indirmişler, vitrinlerine siyah tüllerlesarılmış siyah çerçeveler içerisinde büyük halâskarın resimlerini koymuşlardır. Beyoğlu’ndaki büyük fotoğrafhaneler vitrinlerini siyah renkle boyamışlar, siyahtüllerle dekorlamışlar ve Atatürk portreleri ile hayatlarına ait muhtelif fotoğrafları siyahçerçeveler içerisinde teşhir etmişlerdir. Şehrimizde bulunan ecnebi konsoloslar saat 16’dan itibaren vilayete giderek valiyiziyaret etmişler ve taziyette bulunmuşlardır.

Page 11: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

Dün akşam bu satırların yazıldığı dakikaya kadar İstanbul’da cenaze merasimihakkında hiçbir malumat yoktu. Yalnız Ankara muhabirimizin verdiği malumata göre,İstanbullular Atatürk’e zevalsiz saygılarını üç gün huzuruna yüz sürebilmek sureti ilegöstermeğe bir kere daha fırsat bulacaklardır.

Büyük ölünün çok kıymetli naşı, bugün mütehassıslar tarafından tahnit edilecek ve bukıymettar naaş 24 saat tahnit edilmiş olarak kaldıktan sonra teçhiz ve tekfin olunarak halkınselamlayabileceği geniş bir yerde ihtiram mevkiine konulacak, biri büyük, diğeri orta veüçüncüsü küçük rütbeli üç askeri erkân ve subayın nöbetçiliği altında bırakılacaktır. Bu yerin Sarayın muayede salonu olması muhtemeldir. Diğer bir ihtimalle deAtatürk’ün kıymettar naaşları sarayın merasim kapısı önündeki meydanlığa konulacak ve halküç gün caddeden geçerek büyük ölünün huzurunda eğilmek sureti ile selam ve ihtiramvazifesini yapabilecektir. Yine aynı mevkide İstanbul’da “büyük bir askeri geçit resmi yapılarak İstanbul’dakiaskeri kıtaların başkumandanlarının büyük huzurlarından geçerek son rasimei selam veihtiramı ifa edeceklerdir.

Sokaklarda Ağlayan Kadınlar

Tahnitten evvel Atatürk’ün molajı da alınmış bulunacaktır. Askeri merasimi müteakipcenazenin Ankara’ya nakli merasimi yapılacaktır. Defin merasimi Ankara’da on gün sonrayapılacaktır. Büyük ölünün ebediyete tevdi edileceği nokta henüz tespit ve tayin edilmiş değildir.Atatürk’ün bir vasiyeti olduğu tahmin edilmekle beraber defnedileceği noktayı tayinetmediğine ihtimal verilmektedir. Bunun için bir nokta etrafında muhtelif rivayetler vardır. Dün şehrimizde ağızlardagezen rivayetler arasında milli kahramanın Ankara kalesi’nin ortasında hazırlanacak çokyüksek bir noktada ebediyete tevdi olunacağı, Büyük Millet Meclisi bahçesine, AtatürkParkına, Çankaya’da ki köşkünün yanına, Orman Çiftliği’ne defnedileceği rivayetleri devardı. Bu noktayı da Büyük Millet Meclisi’nin tayin edeceği muhtemel görülmektedir. Şehrimizde bulunan bir kısım ecnebi devletler elçileri cenaze merasiminde bulunmakve Hariciye Vekaleti’ne taziyetlerini bildirmek üzere dünden itibaren Ankara’ya gitmeyebaşlamışlardır.

Page 12: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

ATATÜRK’ÜN ÖLÜMÜ KARŞISINDA SAMSUN

Samsun’da Yayınlanan Ahali Gazetesinde Ata’nın Ölüm Haberi

Page 13: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

Samsun 10 Kasım 1938

10 Kasım Perşembe günü öğleyin radyolarını açanlar, yıldırımla vurulmuş gibi biran içinde kendilerini kaybettiler. Verilen kara haber bir an içinde memlekete yayıldı vehıçkırıklar, radyonun son sözlerini işittiremeyecek kadar coşkun bir sel halinde boşandı.Kimse bu habere inanmak istemiyor, ağlayanlar birbirlerine soruyordu:

- Mümkün mü bu ? … Fakat, gelen haber bir gerçekti. Atatürk anıtının önünde ve hoparlörler karşısındabiriken halkın heyecanı tarif edilemeyecek bir şekilde idi.

10 Kasım 1938 Samsun Halkı Park Önünde

Atatürk’e karşı derin bir saygı göstergesi olarak bütün işyerleri kendiliklerindenkapanıyor, herkesin yüzünde en değerli, en aziz insanını yitirmişlere özgü acı ve hüzüngörülüyor, gözler yaşlı ve kalpler yaslı, kimse konuşmak bile istemiyordu. Bu durum, bu sessizlik bir ümitsizliğin eseri değil, ulusal kahramanımıza ve büyükatamıza ve onun eserlerine gönülden bağlılık göstergesi idi.

Herkes bu derin acının verdiği hüznü ve matemi, büyük Türk Ulusuna yaraşır birağırbaşlılıkla karşılamağa çalışıyordu.

Page 14: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

ATATÜRK SON NEFESİNE KADAR ÖLECEĞİNE KATİYEN İNANMADI

Daily Telegraph Gazetesi İstanbul Muhabiri Maranz Yazıyor:

“ … Dün, Atatürk’ü tedavi eden doktorlardan birisi ile görüşmeye muvaffak oldum.İsminin yazılmamasını rica eden bu mütevazı profesör , en büyük Türk’ün son sözlerini banaşöyle anlattı:

Son buhranın başlangıcına kadar, Atatürk, vaziyetin vahametinden haberdar değildi..Bu karakterinin, ölümün karşısında bile zâfı kabul etmeyecek derecede kudretli oluşundandı.

Hatta bizim protestolarımıza rağmen on beşinci yıl bayramında okunan prezidansyelmesajı bizzat dikte etti. Gülümseyerek:

- Türk’ün misafirleri sıhhatinden kıymetlidir ! diyor ve misafirler kabul ediyordu.Hastalıktan uzun müddet mücadele etmek, vücudunu çok zayıf düşürmüştü. Fakat, -

yorganın altında hiç kimse bulunmadığı zannını verecek derecede zayıf düşmüş olmasınarağmen- şuurunu ancak Salı günü yani ölümünden bir gün evvel kaybetti.

Ata’sını Ölümüne Ağlayan Türk Gençliği

Koma vaziyeti de Çarşamba günü başladı ve çok uzun sürmedi. O sırada, yanındayalnız doktorlar vardı. Sekiz doktor, bu güneşi sönmekten kurtaramamanın ızdırabıiçindeydik. Vekiller ve diğer hükümet erkânı, yanımızdaki odada, bizim vereceğimiz haberibekliyorlardı.

Atatürk’ün zaten yumulu bulunan gözlerini artık bir daha hiç açamayacağınıanladığımız anda hiç birimizde kapıyı açmak ve bu müthiş neticeyi bildirmek takatıkalmamıştı. Fakat bütün milletin beklediği haberi – bu kadar elim de olsa- geciktirmemekvazifemizdi.

Kapıyı açıp, başlarımızı önlerimize eğdiğimiz zaman karşılaştığımız manzara eşsizoldu. Bütün bekleyenler, bizi iterek içeriye doldular. Atatürk’ün karyolası yanında yereyıkılan, Atatürk’ün soğumaya başlayan yapıcı ellerini hıçkıra hıçkıra öpen bu büyükadamların manzarasını ömrüm oldukça unutmayacağım. “ 2

2 Ulus 11 Son Teşrin 1938

Page 15: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

UZAKLAŞTIKÇA BÜYÜYEN ACI

Her acıyı unutturan ve her yaraya merhem süren zaman, bizim acımızın ateşiüzerinde durmadan hareket eden bir körük vazifesi görüyor. Günler geçtikçe kaybımızınazametini daha derinden duyuyoruz. Dağ bizden uzaklaştıkça gözlerimizde heybetiniarttırıyor.

Ardından da bu kadar metin bir eserin yanında bu kadar cihanşümul bir acıbırakmak hangi faniye nasip olmuştur? Hangi fani ardında kem söz söyleyecek bir tek, amabir tek insan bırakmadan bu dünyadan göçmek saadetine erişebilmiştir.

Ata’sının Ölümüne Ağlayan Genç Kızlar

Korkunç haberin bir zelzele gibi dünyayı dolaştığı günün akşamı, bütün ötekiresimleri kaldırdığı odasında Atatürk’ün siyah tüllerle bürülü portresinin önünde mumlaryakarak, yaşlı gözleriyle ıstırabının büyüklüğünden hasta döşeğine yatan bir Rum kadını, birmasal kahramanı gibi görülebilir. Fakat bu, dünyayı saran acının binlerce inanılmazsahnesinden ancak bir küçük misaldir.

Hangi memlekette hangi şef, kendi kanından olmayan bir azınlık vatandaşına, böyletapınmaya kadar varan bir sevgi ve hayranlık hissi ilham edebilmiştir ? Adetâ tasavvuru bileimkansız görünen bu mucize de insanların en büyüğü olan Atatürk’ün binlerce insanimeziyetlerinden biridir.

Hiç şüphe etmeyelim, bugün Büyük Kurtarıcımızın hatırasına karşı duyduğumuzhudutsuz hayranlık ve muhabbet, mukaddes bir emanet gibi nesillerden nesillere tevdiedildikçe büyüyecek, Atatürk’ün adı, Türk milletinin tarih ve mukadderatı üstünde, daimagönüllerin kendisine şükran ve ümitle çevrileceği bir tanrı adı gibi ebediyen menkuşkalacaktır.

Yaşar NABi 3

3 Ulus 16 Son Teşrin 1938

Page 16: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

İSTANBUL’DAN ANKARA’YA

Ebedi Ata iki defa kurtardığı İstanbul’dan bugün misilsiz sadakat ve tazim tezahüratıarasında ayrıldı. İstanbulluların Atatürk’e yaptıkları bu muazzam teşyii tam olarak anlatacakne Türk lügatinde bir kelime, ne de dünya tarihinde bir misal vardır. Dolmabahçe’den, Sarayburnu’na kadar bütün cadde, caddeye inen bütün yollaryamaçlar, binalar, damlar, Cami kubbeleri, minareler insanla dolu idi.

Kalabalığın emniyetini temin endişesiyle alınan bütün tedbirlere, İstanbul’la boğaz,Adalar ve Anadolu arasındaki vapur seferlerinin geceden itibaren kaldırılmış şehir içindetramvay nakliyatının durdurulmuş olmasına rağmen sabahleyin saat 7’de bütün bu sahada vebu sahayı hatta uzaktan görebilen hiçbir yüksek noktada, biz tek insanın sığabileceği boş yerkalmamıştı.

Atatürk Dolmabahçe’den, Sarayburnu’na kadar yüksekliği yer yer dört metreden ellimetreye kadar değişen ve değiştikçe manası insan idrakinin çok üstüne çıkan yekpare bir kalpiçinden geçti. Size bu kalbin ıstırabını anlatamayacağım.

Dinmeyen Gözyaşları

Halk ağlıyordu, hıçkırıyordu. Atatürk’ten sonraya kalmış olmak bedbahtlığındankurtulmak için kendini yerden yere çarpıyordu…. desem bile size işittiklerimin vegördüklerimin yüzde birini söylemiş olamam.

İstanbul üç günden beri yekpare bir ses ve yekpare bir ıstırap halindeydi ve biz üçgün Büyük Ata’nın önünde bu yekpare olan ses ve ıstırabın bir günde, bir arada ne muazzambir eser haline gelebildiğini tasavvur edemiyorduk.

Öyle bir ölçü, tek olarak bir insan kafasında değil, tarih olarak bir devre bilesığdırılamaz. Mustarip İstanbul’un bugünkü sesini ve ıstırabını bir yıldırımla vurulanlar, birkasırga çemberi içinde can verenler bile anlatamaz.

Page 17: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

Ata’nın Cenazesinin Ankara’ya Götürüleceği Haberini Veren Tan Gazetesi

Page 18: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

İstanbul’un bugün Atatürk’e yaptığı muazzam teşyi Atatürk sevgisiyle izah edilenbüyük insanlık sevgisinin parlak bir tezahürü olduğu için, Atatürk idealistlerini müteselliedebilir. Aynı suretle bu teşyi, Atatürk’e bağlılığın en yüksek insanlığa bağlanmakabiliyetinin bir misali olarak da gösterilebilir.

İstanbullular Ata’nın Huzurunda

Ata’nın Huzurunda

Page 19: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

Ata’nın Huzurunda Tazim Geçidi

Page 20: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

Bu gece İstanbul halkı belki hayatlarının en mustarip gecesini geçirdiler. Ölüsüüzerinde 9 günden beri göz yaşı döktükleri Ebedi Şef’in cenaze töreninin yapılacağı gününgecesinde huzur ve rahat aramak zaten bir hayaldi ve diğer günler uykularının en rahatanlarını geçirdikleri bir zamanda daha dörtten itibaren sokaklara döküldüler. Hepsinin elindebir tören programı vardır. Ata’nın cenazesinin geçeceği yerleri protokol memurları kadarbiliyorlar. Hepsini gayesi aynıdır: bir ufacık yer bulmak ve oradan, O’nun ölüsü geçerkendoya doya, kana kana ağlamak. O’na karşı son tâzim vazifesini yerine getirmek.

Hiçbir mani onu bu arzusundan alıkoyamadı. İstanbul’un bugünkü halini anlatmakiçin film alan bir yabancı operatörün şu sözlerini kullanmaktan başka yapacağı şey yoktur: “ Gördüklerim efsaneden bahseden bir roman sayfasına göre bile harikulâdedir…”

Sabah Saat: 4Saat henüz dört. Sirkeci’den Dolmabahçe’ye doğru gidiyorum. Denizin üzerinden

gelen kalın bir sis hepsi benim gittiğim semte doğru akan bir halk kalabalığını hayalleştiriyor.Hepimiz birer gölge gibiyiz. İçimizdeki matem yanardağına rağmen o kadar sessiziz ki vekendi içimizle baş başa kalmaktan gayrı, bir şey o kadar aklımıza gelmiyor ki, tanıdık çehrelerbile bize bir şey anlatamıyor. Biz hepimiz, bizi en çok tanımış ve sevmiş olanımızı kaybettik. Tophane’den Fındıklı’ya doğru giden yol üzerinde devriye gezen polisler, askerkıtaları, büyük üniforma giymiş subaylar dolaşıyor. Bunlar alınmış tedbirlerdir.

Bu cadde üzerinde yüksek setler vardır. Buradan Ayaspaşa sırtlarına sokaklar gider.Saat dörtte her tarafı örten karanlık arasında bu setlere çömelmiş insan hayalleri gördük. Birzabıta memuru: “ gece yarısından beri orada yer tutmuşlar “ diyordu.

Ata’nın Nâşı Dolmabahçe’de

Page 21: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

Ata’nın Nâşı Dolmabahçe’de

Page 22: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

Zaman zaman buralardan gaipten geliyormuş gibi boğuk iniltiler geliyor, ıstırapçekmiş olanlar bunların ancak göz yaşları kurumuş insanlardan çıkabileceğini bilirler.

Saat beşi yirmi beş geçiyor. Dolmabahçe’nin önündeyim. Nöbet bekleyenMehmetçiğin silüeti ve ayak sesi, açılan bir kapıdan dışarı çıkan bir zapıta memuru, bu uzunyolda rastladığım iki insan oldu. Büyük kapı kapalı. Şef’in baş ucunda tâzim vazifesini ifaeden dört subay ve yanan meşaleler arasında atlas bayrağa sarılmış cenazenin top arabasınayerleştirilme hazırlıkları yapılmıştı. Sarayda herkes O’nu ebedi uykusunda rahatsız etmektençekinir gibi hareketsiz ve yavaş. Bu iki fiilin aksini yapmak isteseniz bile elinizden gelmiyor.

Saat: 6.30Hafif bir yağmur çiseliyor. Yediye doğru cenazeyi taşıyacak olan sahra topu arabası

büyük kapının önüne geldi. Tam yedide kollarında kırmızı bandlar olan üniversite talebeleribir kıta halinde geliyorlar ve yerlerini alıyorlar. Yerde üç tahta merdiven var. Bunların ne işyapacağını ilk bakışta anlıyorsunuz.. tabut bu iskelelerin üzerinden kaldırılarak top arabasınakonulacak. Taze bir reçine kokusu bize bir gül kokusu gibi geliyor.

Gece yarısından beri gelen çelenklerin hala arkası gelmemişti. 7.30’da OrgeneralFahrettin Altay ve arkasında Vali Mühittin Üstündağ, 7.40’ta Kamutay heyeti geldi. 7.58’detahta iskeleler sarayın sahile karşı olan kapısına getirildi. 8.04’te top arabası bu kapınınönünde yer alıyor. Önde at üzerinde bir teğmen var.namluları aşağıda beş asker arabanınarkasından yürüyorlardı. Sinemacılar, fotoğrafçılar, durmadan çalışıyorlar; Dünyanın dörttarafından gelen gazeteciler notlar alıyorlardı. Dolmabahçe’nin dışarısı hıncahınç dolu… Bütün İstanbul halkı sanki bir tek mihraknoktası halinde buraya akmış gibi. Filhakika bütün münakale vasıtaları durdurulmuştu. Hiçbirtaraftan sabah saat 8’den itibaren bir tek münakale vasıtası işlemiyor. Bu saatten itibarendeniz seferleri durdurulmuştur. Fakat Boğaz’dan, Kadıköy’den, Üsküdar’dan motör vekayıklarla geçenler görülüyor. Bu sayısı mahdut vasıtalarda bir kişilik yer bulabilmek için 30misli fazla verenler ve yer bulamayanlar pek çoktur. Adalar ve Anadolu kıyıları İstanbulsokakları gibi görülmemiş bir kalabalıkla doludur. Zabıtanın bütün itinalı tedbirlerine rağmenyer yer barajların kırıldığı görülüyor. İtfaiyenin ve motosikletli polislerin yardımıyla intizamgüçlükle iade edilebiliyor.

Merdivene halılar Seriliyor:Gene Dolmabahçe’ye bakıyoruz:8.15’de merdivene halılar seriliyor. Büyük kapı açıldı ve 12 general merdivenlerden

aşağı indiler. Bu generaller Şef’imizin tabutunu top arabasına koymak vazifesini ifa edecekkomutanlardır. General Ekrem BAYDAR, Sabri ERTUĞ, Ziya EKİNER, Nuri YAMUT,İshak Avni AKDA, Osman TUFAN, Hakkı ÖZGENER, Enis ERKOÇAK, Zeki EREKAY,Kurt Cebe NOYAR, Kemal BALIKESİR, İlyas AYDEMİR top arabasının etrafına geçiyorlar.Cenaze alayına İstanbul’da, yolda ve Ankara’da Orgeneral Fahrettin ALTAY kumandaedecektir. Başvekilimiz celal Bayar, sabahın erken bir saatinde hususi kalem müdürü ileberaber gelmişti. Bu dakikada hüzünlü çehresiyle sarayın taş merdivenlerinde duruyor. İçerde merasim başlamadan evvel ailesinin talebi ile büyük ölünün namazı kılınmaksuretiyle hususi merasim yapılıyor. Tekbir Türkçe verilmiş, namazı İslam tetkikleri EnstitüsüDirektörü Ordinaryüs Profesör Şerafettin YALTKAYA tarafından kıldırılmıştır.

Derinden top sesleri geliyordu.Tam bir alay halinde hava filoları çok alçaktanuçuyorlardı. 8.17’de Askere, “ Hazırol ve tüfek as “ kumandası verildi. 8.18’de tabutmerdivenden ağır ağır indiriliyordu.

Page 23: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

Generaller Ata’nın Cenazesini İndiriyorlar

Ata’nın Cenazesi Omuzlar Üzerinde

Page 24: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

KENDİME SÖYLÜYORUM

Biliyor musun, bu ağaçtan kolunu tutarak taşıdığın tabutun içinde kim var ? Oinsan mı ? olamaz. O bir cihandı. Fezalara sığmamalıydı; nasıl bir soğuk mahfazanın içindedurabiliyor ? Oraya niçin girdi, nasıl girdi ? biliyor musun ? bilemezsin ! Anlayamazsın. Senbu muammayı çözemezsin ! Önüne bak, işine bak. Taşı, o cihanı bu tabutun içinde belleyerektaşı

* Sen onu daima kendi arzularına göre yürür ve yaşar görmüştün. Şimdi O,hareketlerini sizin iradelerinize bırakmıştır. İstediğiniz yere koyup dilediğiniz yerekaldırıyorsunuz. Mukavemet etmiyor, hayır demiyor. Kendini size terk etmiş gibidir. Niçin ?Niçin bu hür, hareketlerine sahip insan, hürriyetinden ve iradesinden vaz geçmiştir ? Zihniniyorma; halledemezsin.Taşı, senin götürmek istediğin yer, şimdi O’nun gitmek istediği yerdir.Gözlerinin nemine kurutmadan, bol bol göz yaşı dökerek O’nu taşımak, vazifendir. O kadar !Sen onu yap ve başka şey sorma !.. Taşı !..

* Taşı O’nu… Bir cihan götürüyorsun. Cihanlar yaratan bir insan götürüyorsun.Korkma, ezilmezsin. O, kendinin ezilmeden taşıtmak için sana kendi kudretinden vermiştir.Başka şey düşünme. Dikkat et, bu tabutun içindeki varlığında da O seni taşıyor. Sen kendinitaşıypr gibisin. Karanlık meçhullerle dalma. Ellerinin üstünde en büyük hakikatigötürüyorsun. O’na bütün katılığı, bütün acılığıyla dokunmaktasın. Buna mazhariyet herzaman mümkün olmaz. Kadrini bil. Başını önüne eğ. Gözlerinin yaşını silmeyi düşünmedenO’nu taşı ! Taşı, omuzlar üztünde en büyük hakikati taşımaktasın. Sende bir yanından tut vetaşı !...

* Bırakma zaman dar; çünkü hayat kısadır. Bu kısa mesafelere sonsuzluğusığdırabilmek, herkese müyesser olmaz. Taşı, omzunda bir nâmütenahilik olduğunu bilerektaşı. Asırlar götürüyorsun. Bu ağırlık ondan. Asırlar ve asırlar, O’nda bir hayat olmuştu;O’nun yarım asrı birkaç yıl geçebilmiş örmene sığınmıştı. Gaflet etme; bir tarih taşıyorsun.İstikbal olmuş bir mazi görüyorsun. Maziyi istikbale naklediyorsun. Taşı; yükün ağır, fakatpaha biçilmez bir kıymettedir. Taşı; O’nu taşıyarak sen de bir tarih oluyorsun. Bunu bilerektaşı !....

* Yer nemli, gök nemli, gözlerin nemli. Bu ıslak hava içinde kaskatı ve kupkuru birşey taşımaktasın. Üzülme. Maddenin ve ruhun bu çiseleyen yaşlarıyla o katılık yumuşuyor. Okuruluk yavaş yavaş yok oluyor. Hissetmiyor musun, taşıdığın cansız şeye yepyeni, başka birhayat gelmektedir. Ve onun için değil midir ki O’nu taşırken bu hayat sana da sirayet edereko aziz yükün altında dipdirisin. Canlısınız; taşınan da, taşıyan da. Ölüm artık siliniyor.Fanilik beka ile omuz omuza… Bu kadar yakınlık içerisinde O’nu hayatta hissetmiyormusun? Taşı; bir ölü değil, bir diri taşıyorsun. Hayatın kendini taşıyorsun. Taşı. O’nutaşıyarak yaşayacaksın. Yaşadıkça O’nu taşıyacaksın. Taşı, Taşı !....

Hasan Ali YÜCEL 4

4 Ülkü Halkevleri Dergisi, Birinci Kanun 1938, Sayı: 70

Page 25: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

12 general içinde ebedi Şef’in cenazesi bulunan abanoz sandığı 8.21’de top arabasınakoydular. Bu arabaya üç çift siyah katana koşulu. Fahrettin ALTAY eliyle atlas bayrağıtabutun üzerine koyuyor. Ölüm, kan ve ateşi çok görmüş olan bu emektar askerin hıçkıraraksanduka üzerine eğildiğini görmek çok hazindi. Top arabası üzerine hâkkedilmiş şu cümlelervardı: “ Atatürk’ün top üstünde naklinde kullanılan sehpa 19.11.1938 ”

Arkasında Atatürk’ün istiklal madalyası ve harp madalyası Tuğgeneral İlyasAYDEMİR tarafından ihtiramla taşınmaktadır. Bundan sonra Ata’nın yaverleri ve katibiumumisi, Başvekil Celal BAYAR geliyordu.

Dinmeyen Göz YaşlarıAta’nın İstiklal Madalyası ve Harp

Madalyasını Taşıyan Tuğgeneral İlyas AYDEMİR

Dinmeyen Gözyaşları

Page 26: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

Ata’nın Cenazesi Top Arabası’nda

Ata’nın Cenazesi Cümle Kapısından Çıkıyor

Page 27: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

Cenaze Hareket Ediyor:

Cenaze dokuzu bir geçe hareket ediyor. Alay 9.14’de cümle kapısından çıktı. Yoluaçık bulundurmak için geniş safta olarak atlı polis kıtaları ilerliyordu. Bunu mızraklı birsüvari alayı, bandosu önde olarak bir piyade kıtası, gene bandosu önünde olarak bir deniztaburu takip ediyordu. Ondan sonra çelenkler geliyordu.

Ata’nın Cenaze Korteji Hareket Halinde

Türkiye ebedi Şef’e bağlılığını güzellik, hayat, şiir ve tazeliğin bir sembolü olarakçiçekle ifade etmek istemişti. Çelenklerin sayısını tespite muvaffak olamayanlar mesafeyitayine çalıştılar. Üniversiteli gençlerin taşıdığı bu çelenklerin asgari 400 metre bir mesafeyiişgal ettiğini söylemek çok küçültülmüş bir mikyastır. Çelenklerin arkasında top arabası. 12general ve 2 sıra üzerine büyük üniformalar giymiş subaylar geliyordu. Ortada RiyasetiCumhur Umumi Kâtibi Hasan Rıza SOYAK bir tarafta Muhafız Alayı Kumandanı İsmailhakkı TEKÇE, diğer tarafında Başyaver Celal ÜNER ve arkada yaverler vardı. Kamutayıtemsilen gelen heyet, vali ve belediye reisiyle, mevki ve deniz komutanları, İstanbul’dabulunan yabancı konsolosluklar, teşrifata dahil askeri ve mülki erkânla, Parti ileri gelenleri,rektör, dekan ve profesörleri başta olmak üzere üniversiteliler, kumandanları, öğretmenleri, vesubayları başta olmak üzere harp akademisi, halkevleri idare heyetleri, milli müesseselerdelegeleri, izci teşekkülleri, yedek subay okulu talebeleri ve bir piyade taburu yer almıştı.

Bugün İstanbul’un mahşer halini görmeyenler onu ne fotoğraf, ne yazı, hatta ne desinema ile tespit edilmiş olan şekillerinden hiçbir şey anlamayacaklardır. Kelimeler, objektifve sahne bugünün en basit bir tarafını bile anlatmaktan acizdir. Milyona yaklaşan bir insankalabalığı hayatından ancak bir defa tek bir kalp gibi çarpar ve tek bir göz gibi görür.

Page 28: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

Sarayburnu’na Kadar:Dolmabahçe’den Sarayburnu’na kadar hiç eksilmeyen ve ara bulmayan bir hıçkırık

bir feryat düşününüz. Bu matem bir çığ gibidir. Atatürk’ün önünde şehirden uzaklaştıkça yasbüyümektedir. Bu sesleri duyanlar kulaklarında çok uzun seneler millet halinde bir mateminakislerini hissedeceklerdir. Bütün yol boyunca tayyareler çok alçaktan üstümüzde uçuyorlar,yeryüzündeki mateme yukarıdan iştirak ediyorlardı. Atatürk’ün devrinde ve Atatürk’ün eliylevücut ve kuvvet bulmuş olan Türk hava filoları babasını kaybetmiş yavru kuşlar gibi sağdansola uçuyorlardı. Biz onları her zamanki gibi zevk ve gururla seyredemedik ve onların motörgürültüsü bize bir inilti gibi geldi. Köprü Üzerinde: Saat 11’i 15 geçiyor. Köprünün üzerine yaklaştığımız zaman bir insan mahşerinin gözkarartan manzarasıyla karşılaştık. Yüksekkaldırım yalnız başları gözüken bir insan mahşerihalini almıştı. Burada en az 10 bin kişi vardı. Kurtarıcısının tabutunu gören bu kalabalık,yatağını aşan bir sel gibi yerinden oynadı. Bayılan yavrularını anneler, annelerini yavrularkucaklarına alarak taşıyorlardı. Alay durmuştu. Muhayyelelerde ıstırabın aşınmaz bir abidesihalinde kalacak olan bir hıçkırık tufanı arasında Köprü’yü geçiyoruz. Yeni Cami kubbesininen üstünde insanlar görüyoruz. Ata’yı görmek gayesi ölüm getiren bütün tehlikeleriunutturmuştur.

Ata’nın Cenazesi Yeni Cami Önünde

Ankara caddesi aynı mahşer, Sirkecinin bütün otellerinin pencereleri yalnız insanbaşıyla dolu. Adli Tıp Binası’nın yanındaki setler halkla kaynıyor ve cenaze alayı bu dekoriçinde 12.10’da Gülhane Parkı’na giriyordu. İki tarafta askeri liseliler sıralanmıştı.

Page 29: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

Bando İstiklal Marşı’nı çalıyor. Bu memlekete istiklalini kazandırmış olan büyükinsanın ölüsü huzurunda olduğu kadar, bu İstiklal Marşı ne kadar manalı alabilirdi. Selam vaziyetinde olan generallerden Mehmetçiklere ve Başvekilden ilk mekteptalebesine kadar bütün Türk milleti, bu İstiklal Marşı’nda O’nun şerefli ve eşsiz hayatının birsafhasını bularak göz yaşı döküyor. Cenazeyi Yavuz Zırhlısı Kruvazörüne götürecek olanZafer Torpidosunu rıhtıma yanaşmış bulduk. Saat 12.25’te merasim komutanı Fahrettin Altaytorpidoya giriyor. 12.32’de torpidoya nakledildi.

Ata’nın Tabutu Zafer Torpidosu’nda

Sahil boyunu dolduran on binlerce halk, son nefesini bu şehrin havasında verdiğiEbedi Şef’inin cenazesinin kendisinden büsbütün ayrıldığı bu anda üzüntüsünden benliğinikaybetmiş bir halde göz yaşı döküyordu.

Ata’nın Naşı Yavuz Kruvazöründe

Page 30: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

YAVUZ’DA

Büyük ölünün tabutu zırhlının mor kadifelerle örtülü mahalli mahsusuna konurkenYavuz’dan atılan 101 pare ihtiram topuna İngiliz, Fransız, Alman, Sovyet, Yunan, veRomen harp gemilerinden 21’rer pare top atılmak suretiyle mukabele ediliyor ve toplaratılırken ve Yavuz’da bulunan Başvekil , Büyük Millet Meclisi mümessilleri, general veamiraller bütün subaylar selam vaziyetinde duruyorlar. Gözler nemli, yüzler zaptına çalışılan hıçkırıkların tazyikiyle gergin,Yavuz saat14’de hareket etti. Etrafında kalabalık bir gemi kafilesi var. İngilizlerin Malaya saffıharp kruvazörü, Fransızların Emil berden, AlmanlarınEmden kruvazörleri, Sovyetlerin Moskova Lideri, Yunanlıların Hırda, Romenlerin RejimaMirya torpidoları birbirlerinin dümen suyunu takip ederek ağır bir rota takip eden Yavuz’unizinden geliyorlar. Hamidiye, Zafer, Tınaztepe, Dumlupınar ve Gür harp gemilerimizYavuz’un dümen suyundalar. İskelesinde de davetlileri ve halkı getiren denizyolları gemileri ilerliyorlar. Buhazin kafile, Selimiye, Haydarpaşa, Kadıköy, Moda ve Fenerbahçe sahillerini hıncahınçdolduran kalabalığın gözyaşları arasında Adalar’a doğru ihtiram vazifesini yapıyor.Geminin üstünde biri birini takip ederek tayyarelerin geçtikleri görülüyor.

Program mucibince ecnebi harp gemileri Yavuz’a Ada açıklarına kadar refakatettiler. Orada yavuz ve diğer harp gemilerimiz yollarını kestiler. Başta İngiliz Malayazırhlısı olduğu halde bütün ecnebi harp gemileri birer birer Yavuz’un sağından geçtiler vegeri döndüler.

Bu sırada bu harp gemilerinin subay ve eratı selam vaziyetindesıralanmışlardı.Yavuz’un güvertesinde bulunan Başvekil ve generallerimiz bu selamamukabele ettiler.

Ecnebi gemiler döndükten sonra Yavuz hızını artırdı. İzmit’e yaklaşıyoruz. Akşamkaranlığı bu matemli kafileyi gittikçe perdeliyor. Gemide hep ondan dâhiden, O, ebediŞef’ten bahsediliyor. Mebuslar onun meclis hatıralarını, generaller de harp hatıralarınıanlatıyorlar. Her hatıra gözlerdeki yaşları tazeliyor. Salonda oturanların bütün ruhu, bütünkalbiyle bütün dimağları, o geminin arka tarafında şanlı renklere bürünmüş büyük ölününyanında, sandukayı bekleyen büyük üniformalı subayların her yarım saatte nöbet değişmetöreni göz yaşları için yeni bir vesile teşkil ediyor. Nöbetten çıkan subaylar kılıçları ileatalarını selamlıyorlar. Önünde eğilerek ayrılıyorlar.

Saat 18.30 İzmit önünde demirliyoruz.

12.57’de Zafer Torpidosu Sarayburnu’ndan ayrıldı. Haydarpaşa önlerindedemirlemiş olan Yavuz’a 13.19’da yanaştık. Çelenklerin ancak bir kısmı Zafer Torpidosunayüklenebilmişti. Geri kalanları Denizbank’ın bir gemisi götürüyordu. Törene iştirakedenlerden bir kısmı Sus vapuruyla İzmit’e hareket etmişlerdi. Ayrıca Suvat Vapuru daYavuz’da cenazeye refakat edecek olanlardan bazılarını götürmüştü. Yavuz’un sağ tarafınıyabancı devletler filolarına ait gemiler, sol tarafını da töreni denizden takip etmek isteyenleriçin Denizbank’ın Kadıköy’den bir, Sirkeci İskelesi’nden iki, Galata Rıhtımı’ndan iki, ŞirketiHayriye’nin Kabataş’tan bir, Sirkeci’ den iki ve Köprü’den kaldırdığı üç vapur almıştı.Yavuz’un çok yakınından geçen bu vapurlar büyük acıları yüzlerinden okunan İstanbul halkıile dolu idi. Ayakta durmaya bir yer bulabilen kendisini talihli sayarak Şef’inin ölüsünü teşyiekoşuyordu. Yavuz mukaddes emaneti aldıktan sonra 101 pare top atışı yapıldı. Yavuz’unsancağında prova istikametinde yer alan yabancı harp gemileri 21 top atımı yaparak töreneiştirak ettiler.

Page 31: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

Yavuz’un arkasından Hamidiye, Zafer, Tınaztepe ve iki denizaltı gemisi ileSavarona, sancağında İngiliz dretnotu, bunu takiben Sovyet, Alman, Fransız, Yunan, Romenharp gemileri üstünde harp tayyare filoları olduğu halde Marmara’ya doğru ilerlemeyebaşladılar.

Atatürk’ün Cenazesinin Nakli Törenine Katılan Yabancı Gemiler

Yavuz 14.05’de demir aldı. Büyükada açılarına geldiğimiz zaman gemiler limanadöndüler. Bizden uzaklaşanlarda, hala boğuk ve acı feryatlar duyuyorduk. Yavuz her 15dakikada bir top atarak selam resmini ifa ediyordu. Gemide cenazeye yapılan selam resmi,deniz subaylarımıza geçmişti. Her 15 dakikada bir subaylar nöbet değiştirerek şeflerine tâzimvazifesini ifa ettiler.

Gençler Atalarının İzinden Ayrılmayacaklarına Ant İçiyorlar

İzmit’te:

Yavuz 18.30’da İzmit’e geldi ve Vali Hamit OSKAY ile İzmit Üssübahri veMüstahkem Mevki Komutanı Tuğamiral Hulûsi, Yavuz’a gelerek Şef’in hatırası önündeeğildiler. Saat 20’ye 15 kala torpido Tersane bahçesi’nin iskelesine getirildi ve evvelabaşvekilimiz, generaller ve diğer zevat İzmit’e çıktılar. Halk, bütün çevreyi doldurmuştu.Deniz askerleri tabutu omuzlarında çıkardılar. İskele üzerinde hazırlanan katafalkın üzerinekoydular. Bir deniz ve bir kara askeri iskelede yer almışlardı. Top sesleri arasında ve tam saat20’de iskeleden hareket edildi. Tıpkı İstanbul’da olduğu gibi burada da kelimelerleanlatılması güç bir millet ıstırabına şahit olduk.

Page 32: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

Harp gemileri ışıldaklarıyla sahayı aydınlatıyorlardı. Alay ilerledikçe feryatlarartıyordu. Tersanenin büyük bahçesinde yer alan mekteplilerin önünden geçerken bu feryatlartahammül edilmez bir şekil aldı. Bahçenin önünde bando matem marşını çalmaya başladı. Büyük üniformalı generallerin omzunda olan tabut büyük bir ihtiram ile hususivagona kondu. Bu esnada yavuz projektörleriyle vagonu aydınlatıyor. Ve her beş dakikada birtop atarak aziz ölüye son selam resmini ifa ediyordu. Vagon bayrağımızla ve defne dallarıyladonatılmıştı. Tabutun hizasında altı meşale yanıyordu. Üniformalı altı subay nöbet beklemeyebaşladılar. Başvekil Celal Bayar zaptedemediği göz yaşları içinde yavaş yavaş vagona bindive Atatürk’ün aziz nâşını hâmil hususi tren saat tam 21’de ağır ağır İzmit Garı’ndanAnkara’ya doğru hareket etti. Yol güzergahında mahşeri bir kalabalık şeklini almış halk,hıçkıra hıçkıra ağlıyor: “Atatürk bizi yetim bıraktın. Türk böyle öksüz kalmamalıydı. “diyerekfigan koparıyorlardı. Trenin hareketinde cenazenin bulunduğu vagonun perdeleri açılmış bulunuyordu. Busuretle bütün İzmit halkı büyük Şef’in son ihtiramını yapmak fırsatını bulmuş oldular.Tabutun etrafında altı meşale yanıyordu ve büyük üniformalı üç deniz ve üç kara subayıkılıçları çekilmiş olduğu halde nöbet bekliyorlardı.

Bilecik’ten Geçiş:

Sabahtan beri yiyecek ve içecekleriyle birlikte İstasyon’a toplanmaya başlayan halk,akşama doğru civar kaza ve köylerden gelenlerle birlikte on binleri bulmuştu. İstasyonönündeki altı meşale etrafa sarı ışıklar saçıyor ve Ata’larını kaybetmekten mütevellit derinteessür içinde bulunan halk büyük bir sessizlik içinde ebedi Şef’in son defa Bilecik’tengeçmesini bekliyordu. Hususi katar gece saat 0.35’te Bilecik’ten geçti. Bu geçiş Bileciktarihinde bir misli daha görülmemiş olan kalabalık halkı coşturmuştu.

Herkes ağlıyor, hıçkırıklar sessizliği boğuyordu. Katar yavaş yavaş Eskişehiristikametinde yoluna devam ederken halkın ağlayışı son haddini bulmuştu. Hasılı BileciklilerAta’nın son geçişini yurdun her tarafında olduğu gibi yalnız derin bir teessür içindehıçkırıklar ve göz yaşlarıyla karşılamış ve teşyi etmiş oldular.

Tren Eskişehir’de:

Büyük Şef Atatürk’ün cenazelerine hamil olan hususi tren saat 3.14’te ağır ağırEskişehir Garı’na girdi. Halk hareketsiz bir halde sâkit duruyor, askeri kıta tâzim selamını ifaediyordu. Bando mızıkanın sesine mekteplilerin ve halkın ağlayışları karışıyordu. Bu hal Eskişehir garı’na çok hazin bir manzara vermişti. Ata’sını bir dahagöremeyecek olan Eskişehirliler içten gelen bir teessür içinde ağlıyor, hıçkırıyordu. Trengarda ancak 14 dakika kaldı ve 3.28’de ağır ağır halkın göz yaşları, askeri kıtanın selam resmiarsında Ankara’ya doğru hareket etti. 5

5 Ulus 20 Kasım 1938

Page 33: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

ANKARADAKİ CENAZE TÖRENİNE AİT PROGRAM TESPİT EDİLDİ

20 Son Teşrin 1938 Pazar günü:Cenazeyi taşıyan tren saat 10’da Ankara İstasyonu’na muvasalat edecek ve

Reisicumhur, Büyük Millet Meclisi Reisi, Mareşal, İcra Vekilleri Heyeti ve Saylavlartarafından merasimle karşılanacaktır. Bu karşılama merasimine bir piyade taburu iştirakedecektir.

Tabut vagondan indirilecek ve bu esnada ihtiram kıtasına refakat eden bandotarafından Chopin’in matem marşı çalınacaktır. Tabut 12 general tarafından kemali tazimleistasyonun büyük bölümünden geçirilecek istasyon merdivenleri önünde bulundurulacak olantop arabasına vazedilecektir. Top arabası istasyon caddesini takiben büyük Millet meclisinedoğru ilerleyecektir. İstasyondan Ulus Meydanı’na giden caddenin iki tarafına askerdizilecektir.

Tabutun top arabasına nakli esnasında 101 pare top atılacaktır. Tabut frak giymiş 12saylav tarafından top arabasından indirilecek ve Kamutay binasının methalinde öncedenhazırlanan mahalli mahsusa vazedilerek bir katafalk vücuda getirilecektir. Katafalkın ikitarafına altı oku temsilen altı meşale konulacak ve bu meşalelerin yanlarında sağ ve soldabirer General ve birer subay ve erden müteşekkil altı kişilik bir heyet büyük üniformalarınılâbis ve kılıçları çekilmiş bir vaziyette tazim nöbeti bekleyeceklerdir.

Saat 13’den itibaren İstanbul’da yapıldığı gibi veçhile Reisicumhur, Büyük MilletMeclisi Reisi, Başvekil, İcra Vekilleri Heyeti, Saylavlar, başta Meraşal olmak üzere, kara,deniz ve hava kuvvetleri mensupları ile milli erkan, Cumhuriyet Halk Fırkası erkânı, Dekanve profesörler başta olmak üzere Ankara’daki Fakülteler, Harp Okulu ve diğer yüksek okullartalebeleri, memurlar, mali, ticari ve idari teşekküller mensupları, matbuat mümessilleri vearzu eden halk katafalkın önünden geçerek resmi tazimi ifa edeceklerdir.

Cenaze Töreni:21 Son Teşrin 1938 Pazartesi Günü:Cenazeyi takip edecek zevat saat 9.45’e kadar Kamutay Binasına gelmiş

bulunacaklardır. Ecnebi murahhas heyetleri Ankara Palas holünde toplanacaklar ve bilâharekendilerine tahsis edilen yerleri işgal edeceklerdir.

Top arabasının önünde gidecek olan kıtalar kolbaşısı Halk Sineması önündebulunmak üzere Çankırı caddesi boyunca yürüyüş kolunda toplanmış bulunacaklardır.Yabancı kıtalar parti binası ile halk sineması arasında kendilerine gösterilecek yerde yürüyüşkolu nizamında hazır olacaklardır.

Saat 10’da tabut, frak giymiş 12 saylav tarafından kaldırılarak, Kamutay binasıönünde bulundurulacak olan top arabasına vazedilecektir. Bu esnada cenazeye refakat edecekolan 12 General top arabasının iki tarafında kılıçlarını çekerek mevki alacaklardır. Tabut top arabasına vazedildikten sonra verilecek işaret üzerine, kıtaat yürüyüşebaşlayacak ve cenazeyi selamlayarak 1 numaralı krokide gösterilen yerlerini almak üzereilerleyeceklerdir. Bu yürüyüş esnasında kıtaata refakat eden bandolar çalmayacaklardır. Cenaze alayının nihayetinde gidecek olan piyade taburunun kolbaşısı Halk sinemasıönüne gelince tabur duracaktır. Müteakiben yabancı kıtalar da harekete geçerek top arabasınınönündeki yerlerini işgal edeceklerdir. Bunun üzerine cenazeyi takip edecek olan zevat 2numaralı krokide gösterildiği veçhile, yerlerini alacak ve arkalarında, alayın nihayetini teşkiledecek olan tabur ilerleyerek korteji kapayacaktır.

Bu suretle teşekkül eden cenaze alayı, verilecek bir işaret üzerine hareketeyleyecektir. Bu esnada riyaseti cumhur bandosu Chopin’in matem marşını çalmayabaşlayacak ve diğer bandolar münavebe ile ve alaydaki sıralarına göre matem havasıçalacaklardır.

Page 34: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

Alayın yürüyüşe başlamasından itibaren cenazenin müzeye muvasalatına kadar herbeş dakikada bir adet top atılacaktır.

Alay kıtaatının kol başısı Bahriye caddesi hizasına varınca kıtalar 3 numaralı krokideişaret edilen yerleri alacaklardır. Topçu taburu krokide işaret edilen mahalle yaklaşırken yolunsağına yanaşacak ve tam mevkiine gelince duracaktır. Türk piyade kıtaatı ile ecnebi kıtaatıyürüyüşe devam ederken krokide gösterilen yerlerini yola tevcihi cephe ederek işgal edeceklerve cenaze geçerken selamlayacaklardır. Cenazeyi taşıyan top arabası ve bunu takiben heyet ilerleyerek Etnografya Müzesi’ninmethaline tekarrup edecekler ve 3 numaralı krokide gösterildiği üzere ahzı mevkieyleyeceklerdir.

Tabut generaller tarafından mahalli mahsusunsa nakledilecek ve tören burada hitambulacaktır.

Cenaze Alayı:Cenaze alayı şu suretle teşekkül edecektir.

1. Mızraklı bir süvari alayı.2. Topçu taburu.3. Alay Sancağı ve bandosu ile muhafız alayı.4. Alay sancağı ve bandosu ile harbiye alayı.5. Ecnebi kıtalar (Alfabe sırası ile)6. Bandosu ile deniz müfrezesi7. İki tarafında kılıç çekmiş vaziyette 12 general bulunan ve cenazeyi taşıyan top arabası.8. Atatürk’ün harp ve istiklal madalyalarını taşıyan general ve onu takiben riyaseti cumhurerkânı.9. Atatürk’ün aile efradı,10. Reisicumhur.11. Büyük Millet Meclisi reisi, Başvekil, Mareşal.12. Ecnebi misyon şefleri13. Kordiplomatik ve misyon şeflerine merbut heyetler, (Protokol)14. İcra Vekilleri Heyeti (Protokol)15. Saylavlar. (Protokol)16. Barem üçüncü dereceye kadar askeri erkân.17. Barem üçüncü dereceye kadar mülkî erkân.

Page 35: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

20 Kasım 1938 Pazar:Ankara’ya Geliş:

Atatürk Ankara’da

Page 36: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

Saat dokuzda protokole dahil zevat, Ankara garında kendilerine ayrılmış olan yerlerialmış bulunuyorlardı. Her taraf derin bir sessizlik içinde, İstanbul’dan gelecek trenibekleniyordu.

Tam saat 10’u 3 geçe Atatürk’ün naşını taşıyan hususi tren Ankara Garı’na girdi.Cenazenin bulunduğu vagon bayraklarla ve defne dallarıyla süslenmişti. Başvekil Celal Bayarvagondan indi.

Cumhur reisimiz İsmet İnönü, Büyük Millet Meclis Reisi Abdülhalik Renda,Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak ilerlediler. Ve Nâşın bulunduğu vagona çıktılar. Birdakika sükût ettiler ve tekrar indiler.

Şapkalar çıkarıldı ve başlar yere eğildi. Sonra tabut ağır ağır vagondan çıkarıldı. Oniki generalin omuzları üstünde kemalî azimle bir top arabasına kondu. Üstüne Türk bayrağıçekildi.

Atatürk’ün Nâşı Ankara’da

Bu sırada Kaleden atılan 101 pâre top nâşın Ankara’ya geldiğini haber veriyordu. Toparabası ağır ağır iki tarafına asker ve polis dizilmiş olan istasyon yolunu takip etmeye başladı.Reisicumhur, Meclis Reisi, Başvekil, Vekiller, Mebuslar ve Generaller cenazeyi takipediyorlardı.

Meclis binasının önünde 12 mebus tabutu, top arabasının üstünden aldılar ve öncedenhazırlanmış olan hususi yere kadar omuzlarında taşıdılar. Katafalk’ın etrafında meşaleleryanıyordu.

Page 37: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

Atatürk’ün Cenazesi Ankara’da

Tabutun iki yanında iki general, iki subay ve iki er nöbet aldılar. Reisicumhur İsmetİnönü, Kamutay Başkanı Abdulhalik Renda, Başvekil Celal Bayar, Mareşal Fevzi Çakmak,Vekiller Heyeti, Mebuslar, kara, deniz ve hava kuvvetleri mensupları mülki erkân,Cumhuriyet Halk Partisi Erkânı, vilayetlerden gelen heyetler tabutun önünde hürmetleeğilerek tâzim vazifesini ifa ettiler. Bunları talebeler ve halk takip etti. Geçiş gece yarısınakadar devam etmiştir.

Atatürk’ün Kız Kardeşi Makbule Hanım ve Eşi Cenaze Töreninde

Page 38: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

21 Kasım 1938 Pazartesi:Son Cenaze Töreni:

Katafalkın önünde 6 meşale yanıyor ve generaller, tâzim resmini fasılasız ifaediyorlardı. Saat 7.5’da Ankara Palas’ın önü dolmaya başlamıştı. Kordiplomatik yavaş yavaşgeliyorlar. Herkesin gözü Türkiye’nin ebedi Şef’inin içinde rahat ve müsterih uyuduğu tabutamüteveccih, bir huşû dakikası geçiriyor.

Ata’nın Nâşı Ankara’da

Cenaze Töreninde Ankaralılar

Page 39: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

Ata’nın Nâşı Etnografya Müzesi Önünde

Page 40: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

Atatürk Ankara’da

Page 41: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

8.33’den sonra tabutun etrafında deniz subayları nöbet almaya başladılar. AnkaraPalas’ın hölü yabancı delegasyonlarla dolmuştu.

Bu sırada top arabasının önünde bulunacak olan kıtalar, kolbaşısı Halk Sinemasıönünde bulunmak üzere Çankırı caddesi boyunca yürüyüş kolunda toplanmış bulunuyorlardı.Yabancı kıtalar da Parti binası ile Halk Sineması arasında kendilerine gösterilen yerdeyürüyüş kolu nizamında hazır bulunuyorlardı.

8.40’ da tören komutanı Orgeneral Fahrettin Altay, alfabe sırasıyla yer almış olanbütün kıtaları teftiş etti ve “nasılsınız“ diyerek hatırlarını sordu. Yabancı kıtalar kendilisanlarında cevap verdiler. Orgeneral teftişin bittiğini ve saat 9.45’e kadar kıtaların serbestolduğunu söyledi.

Tören Komutanı Orgeneral Fahrettin Altay Kıtaları Teftiş Ediyor

Mebuslarımız frak giymiş olarak , saat sekizden itibaren kamutay binası önündetoplanmaya başlamışlardı. Her gelen mebus, evvelâ, ebedi Şef’in tabutu önünde bir ihtiramdakikası geçiriyor ve sonra meclise geliyordu.

9.10’da tabutun top arabasına konmasına yardım edecek olan kırmızıya boyalı tahtamerdiven, getirildi ve tabutun önüne konuldu.

Kahraman Türk Erleri Ata’sının Nâşının Bulunduğu Top Arabasını Elleriyle Çekiyor

Saat 9.20’de törene iştirak edecek misyon şefleri, delegeler, kordiplomatik tamamıylagelmiş bulunuyordu. Artık tabutun önünde son tazim nöbeti bekleniyordu.

Page 42: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

Dokuz buçukta Atatürk ülkesinin her bucağından gelen vilayetler mümessillerikatafalkın önüne geldiler, eğildiler ve sol tarafta yer aldılar. Biraz sonra da Büyük MilletMeclisi azaları gözüktü. Onlar da Ata’yı selamladılar ve sağda durdular.

Saat 9.32’de Başvekil Celal Bayar ve Bakanlar Heyeti geldi. 9.35’de tabutun,üzerinde taşınacağı sahra topu arabası geliyor, beyaz eldivenler giymiş ve her sırada beş erinbulunduğu 12 sıra üzerinde önde 60, arkada 20 er top arabasını çekiyorlardı.

9.42’de tabutu top arabasına koyacak olan ve Hilmi ÇORUH (Mardin), HamdiGÜRSU (İstanbul), Atıf BAYINDIR (İstanbul), Zühtü AKIN (Kırklareli), DanişEYÜPOĞLU (Trabzon), Hasan Ali YÜCEL (İzmir), Mehmet SOMER (Kütahya), NaşitULUĞ (Kütahya), Kenan ORER (Manisa), Hikmet IŞIK (Erzincan), Galip PEKEL (Tokat)den mürekkep olan 12 mebus tabutu aldılar ve evvelce getirilmiş olan tahta merdivenüzerinden indirerek top arabasına yerleştirdiler.

9.38’de her şey hazırdı. 10.02’de bir atlı polis kıtası yol üzerinde dizi kolu olarakgeçti.

Kıtaların ilerisinde giden kumandanlar kılıçlarıyla Atatürk’ü selamlıyorlar ve hermilletin bayrağı top arabasının hizasına geldiği zaman eğiliyordu.

Başvekil Celal Bayar ve Mareşal Fevzi Çakmak Tören Sırasında

En önde alfabe tertibiyle Almanlar geçtiler. Önlerinde bir bahriye bandosu gidiyor,bir deniz kıtası, sert ve muntazam adımlarla onları takip ediyordu. Arkalarından Bulgarlargeçtiler. Siyah bir kılıf içinde sarılı duran sancakları Atatürk’ün önünde hürmetle eğildi vegeçti. Bulgarlardan sonra Fransız denizcileri geçti. Bölükler top arabasının önündengeçerken her bölüğün subayı kumanda veriyor ve başlar hep birden büyük ölüye çevriliyordu. Onları müteakip Büyük Britanya kıtalarının önünde giden bando gözüktü. Arkadandeniz kıtası, daha geriden bir piyade kıtası… Onlar da Fransızlar gibi bayrakla ve başlarınıçevirerek selamladılar. Yunanlılar, bir piyade ve bir deniz kıtasıyla, bayrakları ve kılıçları ile Atatürk’üselamladılar. İran kıtası intizam ve hürmetle geçti. Atatürk’ü bayraklarıyla ve kılıçlarıylaselamladı. Romenler bir deniz kıtasıyla temsil ediliyorlardı. Onlar da bayraklarıyla büyükölüyü selamladılar.

Page 43: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

Sovyetler Birliğini temsil eden kıtada denizcilerden mürekkepti. Onlar da ileri doğruuzattıkları süngülerle Atatürk’e hürmetlerini eda ettiler. En geride Yugoslav kıtası vardı vebayraklarını eğerek nâşı selamladılar. Misafirlerin geçişi bittikten sonra bir deniz kıtamız sert adımlarla geçti. Saat 10.45. Bir kumandayı müteakip büyük ölüyü hâmil bulunan top arabası ağır ağırhareket etti.

Nihayet Şef’in tabutu, kendisinde son ihtiramı ifa için saf tutmuş Türk ve ecnebikıtaatının arasından geçerek orada, Etnografya müzesinde hazırlanan muvakkat istiratgâhönüne geldi. Arkadaşları tabuta karşı cephe aldılar ve selam verdiler. Bu anda gözlerimizeHalkevinin müzeye nazır cephesindeki balkonda, Mareşal Bird Wood’un teessürden tekallüsetmiş asker çehresi çarptı. Rahatsızlığı dolayısıyla cenaze törenine iştirak edememiş olanmareşal, Büyük Şef’e son tâzimini orada yapmakta idi. Tabutun arabadan indirilerek müzeyegirilinceye kadar arkasında yaveri, elinde mareşal asası olduğu halde resmi selamı ifa etti.

Büyük Britanya Temsilcisi Mareşal Bird Wood Cenazeyi Selamlıyor

Büyük Atatürk Son Yolculuğunda

Page 44: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

Top arabasının tevakkufu üzerine büyük Önderin yaverleri ve maiyet subaylarıtabutun üzerindeki Türk bayrağını ve örtüyü aldılar. Şef’in son tâzim tezahüratı arasındageçerek, oraya, müzeye getirildiği zaman Şef’in hemşiresiyle, Reisicumhur İsmet İnönü veBüyük Millet Meclis Reisi Abdülhalik Renda, Başvekil Celal Bayar, Büyük Erkân-ı HarbiyeReisi Mareşal Çakmak, tabutun konulacağı kaidenin önünde yer almış bulunuyorlardı.

Tabut, müzenin tam orta kısmını teşkil eden ve yukarıdan aşağıya beyaz müslinlerlekaplanmış olan salonun ortasındaki kaideye gene silah arkadaşlarının elleriyle kondu ve genebu ellerle üzerine bayrağımız örtüldü.

Generaller Büyük Ata’nın Huzurunda Nöbette

Reisicumhur İnönü, Önder’in tabutu uzun bir vakfeden sonra Millet Meclisi Reisi,Başvekil ve Mareşal ile birlikte Ata’nın istiratgâhından ayrıldılar. Bundan sonra da baş veayak uçlarında üçer meşalenin yandığı ve dört subayın yalın kılıç nöbet beklediği Büyükkurtarıcının tabutu önünde Millet Meclisi azlarıyla kara, deniz ve hava kuvvetlerine mensupkomutanlarla, subayların, hükümet erkânının vedâ ve tâzim geçişleri başladı ve herkes sükûniçinde Şef’in önünden geçti. Merasime bu suretle nihayet verildi. 6

6 Ülkü Halkevleri Dergisi, Birinci Kanun 1938, Sayı: 70

Page 45: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

ATA’NIN TOPRAĞA VERİLDİĞİ 21 KASIM 1938’DE SAMSUN

Samsun Vilayeti Emniyet Müdürlüğü

Hususi: 1694Umumi: 1192Tarih: 14.11.1938Konu: Atatürk’ün Tedvin Merasimi Hakkındaki Tebliğe Dair

GİZLİDİR

Belediye Riyasetine (Çok Aceledir) 1. Dahiliye Vekaleti’nden alınan tebliğde:

A. Atatürk’ün tedvin merasimi İkinci Teşrin’in 21’inci Pazartesi günüAnkara’da yapılacaktır. B. Tedvin merasimine ait program ayrıca neşredilecektir. Şimdiden vilayetlerceyapılacak işler ve hazırlıklar aşağıdaki maddelerdedir. C. Her vilayetten üç kişilik bir heyet tedvin merasiminde bulunacaktır. Buheyetin Belediye, parti ve halk arasından birer kişi olmak üzere şimdiden hazırlanması veİkinci Teşrin’in en geç 20’inci günü Ankara’da bulunacak veçhile yola çıkarılmalarılazımdır. Ankara’da yatacak ve yiyecek meselesi nazarı dikkate alınarak bu heyetlerin ayın19’undan evvel Ankara’ya gelmeleri doğru değildir. Bu heyetlerin yol masrafları belediyelerce temin olunacaktır. Belediyelerceyapılacak bu sarfiyatın yerine konması ayrıca düşünülecektir. İntihab edilecek bu heyetinazalarının isimleri vekalete bildirilecektir. Ç. Tedvin merasiminde hazır bulunacak vilayet heyetlerini teşkil edecek azalarınsiyah yelek ve beyaz boyunbağı ve silindirli frak takımı olanlardan intihabı tercihedilmelidir. Frakı olmayanlar fantezi pantolonlu caketatay ve nihayet siyah veston takımlagelmeleri lazımdır. D. Tedvin günü olan İkinci Teşrin’in 21’inci gününü 22’inci gününe bağlayangece Atatürk’ün heykeli olan kasaba ve şehirlerde heykel etrafında altı oku temsil eden altımeşale yakılacak. Her meşalenin önünde sabaha kadar bir süngülü asker nöbet bekleyecektir.Atatürk’ün büstü olan yerlerde büstün etrafında aynı suretle altı meşale yakılacaktır, fakatasker nöbet beklemeyecektir. E. Tedvin günü bütün dükkan, mağaza, gazino ve hususi müesseselerinkapanması şayanı arzudur. Bu mecburi değildir. Bu hususun telkin yolu ile temini münasipolur. F. Tedvin günü tam saat 16’da halkın aziz ölünün hatırasına son bir ihtiram olmaküzere olduğu yerde üç dakika tevakkufu temin edilecektir. Bunun için tam saat 16’yı halkabildirme tedbiri şimdiden alınmalı ve keyfiyet şimdiden sükunetle halka anlatılmalıdır; diyeemir buyurulmaktadır. 2. Dairenize ait olan kısımları hakkında gereğine göre hareket olunmasını dilerim. 3. Cumhuriyet Halk Fırkası İlyönkurul Başkanlığına, Belediye Riyasetine, MaarifMüdürlüğüne ve Halkevi Başkanlığına yazılmıştır. Samsun Valisi

Fuat Tuksal

Page 46: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

Sayı:1310Tarih: 15.11.1938Vali ve C.H.P Başkanlığına Samsun Partimizin Umumi Reisi Türk milletinin Büyük Kurtarıcısı ve Şefi Aziz ÖnderimizAtatürk’ün varlığına ve hatırasına bağımızı onun ölümü dolayısıyla yapılan büyük törendetemin edilecek intizam ve ihtimamla göstermek ödevi karşısındayız. Bunun için şunoktalara fevkalade dikkat edilmesini dilerim. Dahiliye Vekaleti’nin yaptığı tamimlerdecenaze töreninin zaman ve sureti icrası bildirilmiştir. Bu esasa göre Ankara’dan başkabütün vilayetler 21 İkinci Teşrin 1938 Pazartesi günü aşağıda yazılı maddelerde yazılıtedbirleri alacaklardır.

1. Tören saat 14’te başlayacaktır. 2. Halk saat tam 14’te heykel ve büst olan yerlerde bunların etrafında, olmayanyerlerde Cumhuriyet Meydanlarında toplanmış bulunacaklardır. 3. Heykel ve büst bulunmayan meydanlarda güzel ve büyük bir kürsü üzerineAtatürk’ün iyi bir fotoğrafı konacaktır. Kürsü Türk ve Parti Bayrağı ile örtülecek, hiçbirsiyah işaret bulundurulmayacaktır. 4. Toplanma işi güdümlü ve intizamlı olmalıdır. Bu maksatla alakadar ve selahiyetliteşekküller mümessillerinden bir komisyon toplanarak toplanma yeri tetkik edilmeli vetoplanma şeklini gösterir birer kroki yapılarak toplanmayı idare edecek kafi miktardamemur tayin olunmalı ve bunlara vazifeleri öğretilmelidir. Parti mensuplarının bu işteödevlendirilmesi esastır. 5. Atatürk’ün büyük eserini emanet ettiği Türk gençliğine ve talebelere toplanmameydanında ön safta yer verilmelidir. 6. Bando mevcut olan ve Şopen’le Bethofen’in matem havalarını çalabilecekvaziyette bulunan yerlerde İstiklal Marşı’ndan sonra törene bu havalarla başlanılır. Bandobulunur ve bu havaları çalmak imkanı olmazsa törene İstiklal Marşı ile başlar bandoolmayan yerlerde dahi İstiklal Marşı ağızdan söylenilerek tören açılır ve artık bundan sonrahiçbir şey çalınmaz. 7. Tören bu şekilde açıldıktan sonra her yerde üç nutuk söylenecektir. Bunları PartiMümessili, belediyeden biri, belediye olmayan yerlerde köy ihtiyar heyetlerinden biri vehalktan bir genç söyleyecektir. Nutuklar mahalli parti örgütünün tasvibinden geçecektir. Bunutuklarda Atatürk’ün eserleri, memlekete ve millete yaptığı büyük hizmetler, hayatı, onunaramızdan ayrılmasıyla duyulan yas ve elem tebarüz ettirilecektir. Kendi nutuklarındanOnuncu yıl nutku ve gençliğe hitap gibi parçalar, vecizelerden seçilmiş bazı kısımlarokunacaktır. Nutuklar milletin Atatürk’e saygı ve sevgisini ebedi olarak onun manevivarlığı ve hatırası etrafında toplanacağını ve bu topluluktan en büyük milli vahdet vekudreti alacağını, eserine bağının bu birlikte ebedileşeceğini söyleyerek ve nihayetindeAtatürk’ün eserlerine ve yaptığı inkılaplara daima artan bir imanla bağlı kalıp, onları ilerigötüreceğine ant içerek bitecektir. 8. Tam saat 16’da Dahiliye Vekaleti’nin yaptığı tamimde zikrettiği veçhile vevasıtalarla bildirilerek üç dakikalık bir sükut ve ihtiram vakfesi yapılacaktır. Tam bu saattesükut ve ihtiram vazifesini yapabilmek için yukarıda söylenen merasim ve nutuklar onagöre tertip ve tanzim edilecektir. 9. Üç dakikanın hitamında altı meşale derhal ateşlenir ve Atatürk’ün heykeli, büstüveyahut resmi önünden ihtiram geçidi başlar. Bu suretle halk dağılarak merasim sona erer. 10. Toplanma meydanına gelirken arzu edenler heykel büst veya fotoğrafları önüneçelenk, buket veya yeşillik koyabilirler.

Page 47: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

11. Halkevleri 22 İkinci Teşrin 1938 Salı gününe kadar kapalı kalacak ve bina içindehiçbir faaliyet yapılmayacaktır. 12. Hareket toplantı ve merasim esnasında hiçbir siyah işaret bulunmayacaktır. 13. Bütün bu merasime ait tafsilat ayrı ayrı tespit edilerek bir raporla ve mümkünolan yerlerde bu merasim fotoğraf ve sinema ile tespit olunup bunlarda bilahare basılmaküzere Genel Sekreterliğe gönderilecektir. Bu hususlara edilecek dikkat Türk milletinin bütündünya gözü önünde intizam ve olgunluğunu gösteren hazaran ise fevkalade ehemmiyetverilmesini her teferruatına kadar ihtimam gösterilerek icap eden sarih emirlerin verilmesiniPartili arkadaşlarımdan rica ederim.

14. Bu tamimin bütün teşkilat kademelerine ve valiliklere gönderilmesi, alınıpanlaşıldığının ve tamim olunduğunun telle bildirilmesi lazımdır. 15. Bu tamim Genel İspekterliklere Parti İlyönkurullarına gönderilmiştir.

Dahiliye Vekili C.H.P Genel Sekreteri

Dr. Refik SAYDAM

Samsun Vilayeti Emniyet MüdürlüğüHususi:1717Tarih: 16.11.1938

Doktor Necmettin Divitçioğlu Belediye Reisi

1. Atatürk’ün 21 İkinci Teşrin 1938 Pazartesi günü Ankara’da yapılacak tedfinmerasiminde bulunmak üzere vilayetlerden Belediye, Parti ve Halk aralarından birer kişidenteşkil olunacak heyetin izamı Yüksek Dahiliye Vekaleti’nden emir ve tebliğ buyurulmuştur. 2. Vilayetimizden gidecek heyete Belediye Reisi Doktor Necmettin Divitçioğlu,C.H.P İlyönkurul üyesinden Mustafa Aldıkaçtı, halktan ve tüccardan Suphi Çubukçuseçilmişlerdir. Keyfiyet kendilerine tarafımdan şifahen bildirilmiştir. 3. Heyetin en geç 20.11.1938’de Ankara’da bulunmaları lazımdır. 4. Heyetin yol masrafı bidayeten belediyece temin olunacaktır. 5. Heyeti teşkil eden zatların siyah yelek ve beyaz boyunbağı ve silindirli fraktakımını giymeleri tebliğ icabındandır. Sert kolalı beyaz gömlek, ucları kırık beyaz kolalıyaka, masgaritsiz düz rugan iskarpinde giymeleri iktiza eder. 6. Heyetin 19.11.1938 tarihinde Ankara’da Vilayet Mektupçusu Cemal’e müracaatetmeleri Yüksek Vekaletten emir buyurulmuştur. 7. Yukarıdaki izahata göre hareket olunmasını rica ederim. 8. Belediye Reisi Necmettin Divitçioğlu’na, C.H.P İlyönkurul azasından MustafaAldıkaçtı’ya ve tüccardan Suphi Çubukçu’ya yazılmıştır. Vali Fuat Tuksal

On son teşrinden beri ağlayan gözlerin yaşı dinmedi: Samsun tamamıyla değişmişti.Konuşulan yalnız Mustafa Kemal’di. Halkevi mikrofonu önünde de Samsun’un ileri gelenleri,Ankara radyosunun yayında olmadığı saatlerde ardı ardına söylevler veriyordu.

Page 48: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

Ankara ve İstanbul gazeteleri binlerce Samsunlu tarafından sabırsızlıklabekleniyordu. Atatürk’ten bahseden bu gazeteler hemen tükeniyordu. Mustafa Kemal’intoprağa verildiği gün, Samsun’da büyük bir tören yapıldı. Sabahleyin erkenden Halkevi’ninalt ve üst salonları dolmuştu. Yağmura rağmen halk bahçeden ayrılmıyor. Ankara radyosunun9’dan itibaren verdiği röportajı gözyaşlarıyla dinliyordu. Saat 11’de kalabalık çok büyük boyutlara ulaşmıştır. Büyük konferans salonundaoturan yüzlerce yurttaştan başka, Samsun Halkevi’nin her yanında yüzlerce ayakta duranvardı. Konferans salonunda söylenilenlerin her taraftan dinlenebilmesi için hoparlörlerleiletişim sağlanıyordu Samsun Halkevindeki törene Halkevi bandosunun çaldığı İstiklal Marşıile başlanıldı. Lise Tarih Öğretmeni Emin Hekimgil, Atatürk’ün yaşamını, Ulusal BağımsızlıkSavaşında başardığı büyük işleri anlattı. Bunun ardından Atatürk’ün Gençliğe Hitabı ayaktadinlendi ve Atatürk anısına üç dakikalık saygı duruşu yapıldı. Halkevi salonunun şerefmevkiine, Atatürk’ün büyük bir büstü konulmuş ve bu büst bayraklarla donatılmış ve heryanına çiçekler serpiştirilmişti.

21 Kasım 1938 Samsunlular Gazi Parkı’nda

Saat 14’de Atatürk anıtının önünde tören yapılacağından halk, caddeleri akın akındoldurmağa başlamıştı. Yalnız caddeler değil parkın etrafı, apartman ve evlerin balkonlarıhatta çatılar insanlarla dolmuştu. Bütün dükkanlar, mağazalar, işyerleri kendiliklerindenkapanmıştı. Resmi daireler tatil edilmişti. Parkın, anıtın bulunduğu meydanın etrafını Samsunhalkı doldurmuştu. Saat tam 14’ de Vali Fuat Tuksal ve Tümgeneral yerlerini aldıktan sonra askeribandonun çaldığı ‘Chopin’ den ‘Marche Funebre‘ çalındı. Herkes ağlıyordu. Evlerin,apartmanların balkonlarında ta uzaklardan göze çarpan beyaz bir dalgalanma vardı. Bugözleri silen mendillerdi. Vali ve C.H.P İl Başkanı Fuat Tuksal, üzüntüden titreyen bir sesle konuşmasını yaptı.Atatürk’ün büyüklüğünü anlattıktan sonra ağlayarak:

Page 49: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

Samsun Gazi Parkı’nda Tören Başlıyor (21 Kasım 1938 Saat 14 )

Samsun Valisi Fuat Tuksal Halka Hitap Ediyor

- Büyük Ata. Sen bu büyük milletin en kıymetli bir varlığısın. Sana borçlubulunduğumuz şükranları ve minnetleri ifadeden lisanlar acizdir. Sen, hepimizin kalbindeebediyen yaşayacaksın.

Page 50: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

Vali Fuat Tuksal’ın konuşmasından sonra belediye adına Yazı İşleri Müdürü RasimOzantürk ‘ Ağlıyoruz ’ diyerek sözlerine başladı. Hem ağladı, hem ağlattı.

Halkevi adına Lise Müdür Yardımcısı Ali Ertan, halk adına Fevkiye Bilgiç birermanzume okudular. Ortaokul’dan küçük bir kız öğrenci, Ata’nın vecizelerini okuyor ve birerkek öğrenci ‘ Marche Funébre ‘ çalıyordu.

Samsun Halkevi Adına Ali Ertan Konuşuyor

Saat 15.45 ‘de ant içme töreni çok canlı oldu. Liseden bir izcinin sözlerini tekrarlayanve ant içen sanki binlerce kişi değil, 18 milyondu… Tam saat 16’da Saat Kulesi’nden, Tütün Fabrikası’ndan ve Devlet Demiryollarıatölyesinden çalınan sirenlerle herkes üç dakikalık saygı duruşuna davet edildi.

Samsunlu Öğrenciler Gözyaşları İçinde

Page 51: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

Saat 15.45 Samsunlular Ant İçiyor (21 Kasım 1938)

Atatürk anıtının önündeki 6 meşale birer öğrenci tarafından yıkıldı. Saygı geçidibaşladı. Başta vali, komutan, askeri erkan, resmi daire ve kuruluşlarda görev yapanlar,öğrenciler, sporcular ve binlerce halk Atatürk Anıtı önünden saygıyla ve göz yaşlarıylageçmeye başladılar. Bütün gece halk anıtın önünden ayrılmadı. O dönem Samsun halkının duygularını daha iyi anlayabilmek için bazı örneklerebakmak gerekiyor: “ 10 Teşrin. Havada bir küskünlük var. Karanlık bulutlar gökleri hasretli kalpler gibikaplamış. Koca şehirde ağır bir sessizlik var. Ne olmuş ?..Herkes niye gülmüyor ? Yüzlerisararmış, gözler açılmış, göğüsler tıkanık. Nedir bu heyecan… Bu değişiklik ne ?.. Adımlarımı mektebe zor sürükleyebiliyorum. Karşıdan gelen beş-altı kadın ve bir-ikiihtiyar elleri yüzlerinde ağlıyorlar.

Ben de ağlamak istiyorum. Ama neden bu ?.. Sebepsiz ağlanır mı ? Mektebinkapısından giriyorum. Yine aynı boğucu sükut, yine sararmış yüzler, yine ağlamaktankızarmış gözler… Ah !.. Hepsini, her şeyi öğrendim !.. Atam ölmüş ! İnanılır mı buna ?Hayır ! Yalan bu !..Ölemez o !.. Ulu önderimi, mağlup olmaz Atamı hain ecel, mağlup etmeğe, onu pençelerinealmağa nasıl muvaffak oldun ?.. Şimdi bütün Türk ağlıyor ve ağlayacak ta. Bütün dünyanınağladığı gibi. Atamı düşünüyorum: Ne büyük, ne eşsiz insandı O. Türklüğün kalbinde yanangüneş söndü mü şimdi ?.. Hayır… Sönmedi. Dün olduğu gibi bugün de, yarın da yanacak. Okeskin mavi gözler dün olduğu gibi asırlar sonra da ışıklarını muhafaza edecek. Atam.. Rahatuyu !.. Senin sevdiğin gençlik çizdiğin yollarda yürümeğe hep bir ağızdan ant içiyor. Hüseyin Kotlaş “

Page 52: DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNEbakisarisakal.com/dolmabahcesarayindanetnografyamuzesine.pdf · DOLMABAH˙E SARAYI ˇNDAN ETNOGRAFYA MÜZES0 ˇNE 10 KASIM 1938 21

Atatürk anıtı önünde söylediği ateşli bir hitabede Lisenin bir genç şöyle haykırıyordu: “ Eşsiz kahraman ölür mü ? Hayır o Türkün kalbinde, kafasında, benliğinde, tarihinaltın sahifelerinde yaşayacak. Beşikte büyüyen yavru ilk söz olarak Kemal Atatürk diyedudaklarını titretecek. Nasıl olur da membaı Türk ulusunun benliğinde bulunan kaynakkurumadan o çağlayan derya kurur ? Atam yine sen bunu vaktiyle bize söylemiştin: ‘ Benim naçiz vücudum bir gün elbette toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyetiilelebet payidar kalacaktır.’ Necmettin Eğrikavuk

(Samsun Lisesi 6-E, 1139) “ ‘Ata öldü ‘ dediler. Hayır !.. Ölmedi o Türk; Bütün gençlik bağırıyor: Ebedidir Atatürk “

Eyüp Karayunus “ Ağlıyoruz peşinden acıyı duya duya,

Nasıl daldın bizleri inleten bu uykuya !.....”Hüseyin Karaağaç

“ Duran bir kalp olacak yarına Ergenekon, Ölümüne ağlayan kalp tam on yediş milyon. “

Arif Tekcan “ Tabutunun önünde ağlıyoruz hep Atam, Bilsen ne kara yaslar bağlıyoruz hep Atam !

Atam !..Senin sesini bir daha işitmemek Ne elim bir şey bilsen bu !..Ah…bilsen ne demek. “

Baki Bülent “ Boğazlarımız kuru, nefesimiz tıkanık, Bağırmak istiyoruz: Biz ‘Ata’sız mı kaldık ? “

Naciye Anlamlı “ Ecel o altın başı da aldı. …Ağla.., Ey bağrı acıyla yanan yavru !.. …Alçak ecel !.. Övünme ! Sen onu Mezara gömmek için çalıştınsa boş emek ! Biz ‘ o’nu kalplerimize gömdük. Ağlama gök ! Coşmayın denizler ! Kudurmayın volkanlar ! Ebedi Atamızhıçkırıklarımızı duymasın. O hıçkıranı kurtardı. Kurtulanın vazifesi ‘Kurtaran’ın eseriniilelebet muhafaza etmektir. Müsterih uyu, babam. “ Süreyya Gül (Tecim Okulu Sınıf 4) 7

“ Yok… Hayır… Sönmeyecek gözlerindeki şimşek, Bize her an o gözler çünkü ışık verecek. Şimdi Türk haykırıyor: Atatürk hiç ölür mü ? Sönmeyecek bir güneş buluta gömülür mü ? Senin yılmaz adını en son ferdine kadar, Türk milleti anacak kalbinde Ata’sı var. “ Kemal Soyupak Samsun Lisesi-878

7 10 Kasım 1938’de Samsun izlenimleri Samsun’un yetiştirdiği ünlü Sinema ve Tiyatro sanatçısı, Oyun yazarıVedat Ürfi Bengü’nün “ Onun Ölümü Karşısında Samsun “ isimli kitabından alınmıştır. Kendisini saygı verahmetle anıyorum “