A K D EN İZ VE K A R A D EN İZİN K U A T E R N E R K IYILAR I
R. W. HEY*
G İR İŞ
1899 da General de Lam othe Cezayir kıyılarında, hepsi de yatay duruşla olaıı dört Pleistosen yüksek kıyı çizgisinin bulunduğu görüşünü ortaya atmıştır. O na göre bu kıyı çizgileri, karanın yükselme safhalarından çok deniz seviyesinin eski durum larını yansıtabilirdi. Diğer bir sözle, Pleistosen başlarında deniz seviyesi bugünden yüksekteydi ve onu izleyen seviye alçalması sırasında belirli dönemlerde deniz seviyesi, kıyı şekilleri gelişmesine yetecek süre duraklam alar göstermiştir. Tunus ve Cezayir kıyılarında daha sonraki çalışmalarına dayanarak, de Lam othe 1911 de, kıyı çizgilerinin sayısını, enyükseği 325 metrede olmak üzere, sekize çıkarmış ve hepsinin bugünkü yüksekliklerinin deniz seviyesinin östatik hareketlerinin eseri olduğu sonucuna varmıştır.
Aynı sıralarda, Deperet (1906) tarafından Fransanın güney kıyılarında benzer çalışmalar yapılmıştır. Deperet daha sonra da (1918), geniş ölçüde kendi çalışmaları ve Gignoux’nun (1913) İtalyadaki çalışmalarına dayanarak, de Lam othe’nin 90-100, 55-60, 28-32, ve 18-20 metredeki alt dört seviyesinin, 7-8 metrelik beşinci bir seviyeyle birlikte bütün Akdeniz çevresinde bulunduğu sonucuna varmıştır. Deperet, de Lam othe’nin bu kıyı şekillerinin denizin östatik hareketlerinin eseri olduğu fikrini kabul etmiş, fakat 100 m etreden yüksek kıyı izlerini Pliosene koyarak ondan ayrılmıştır. Ayrıca Deperet, benzer Pleistosen kıyı izlerinin ve onlara bağlanan akarsu sekilerinin Av- rupanın Atlas Okyanusu ve baltık kıyılarında da bulunduğunu göstererek, bunların östatik oluşumunu belirlemeye çalışmıştır.
* R .W . H E Y Cam bridge Üniversitesi, Jeoloji Bölümü, Sedwick M useum ’da öğretim üyesidir. Bu yazı, Prof. D r. O Ğ U Z E R O L tarafından, R .W . H E Y ’in “ Q uaternary shorelines o f the M ed iterranean an d Black Seas” —Q uaternary , 1971: 273—283— isimli m akale- sinden tercüm e edilm iştir.
206 R. W . H E Y
D eperet’nin görüşü, geniş kabul görmüş ve küçük bazı değişikliklerle, uzun yıllar önemini korumuştur. Bununla beraber, ilk defa 1922 de, onun bazı gözlemlerinin genç yerkabuğu hareketlerinin bu lunduğu yerlerde yapıldığına işaret edilmiştir (Osborn ve Reeds, 1922, tartışm a). Denizot (1923: 386-8) da eski kıyı çizgilerinin incelenmesinde, de Lam othe ve Deperet’nin de kaçınamadığı, bazı teknik güçlükler bulunduğuna dikkati çekmiştir.
Başka arazi gözlemleri çoğaldıkça, Deperet’nin görüşüne karşı görüşler artmış ve 1950 lerde onun seviyeler sisteminin genellikle terkedilmesine kadar ulaşmıştır. O zam andan beri, örneğin Zeuner (1959) tarafından olduğu gibi, birçok değiştirilmiş seki sistemleri teklif edilmiştir. Akdeniz sekileri üzerinde çalışan daha sonraki yazarların çoğu ise, sekilerin duruşlarına bakılarak, östatik hareketlerle lokal tektonik hareketlerin etkileri arasında kesin bir ayrım yapılm asının imkânsız olduğu sonucuna varm ışlardır. (Örneğin Gignoux 1954, Castany ve O ttm ann 1957, Selli 1962).
Bugün büyük ölçüde kuşkuya sebep olan durum , kıyı çizgileri hakkındaki orijinal literatürün, şimdi çok sayıda olmasına rağmen, aynı değerde bulunm adığı şeklindeki genel kanıdan doğm aktadır. Şu açıktır ki, eski deniz seviyeleri, çoklukla fakat yanlış olarak, tam anlam iyla kıyısal olmayan denizel depolara ve şekillere, ve kaide seviyeleri pek de belirli olmayan akarsu sekilerine dayanılarak belirlenmektedir. Yüksekliklerin bazan yeteri kadar dikkatle tayin edilmediği de açıktır. Ayrıca, bazı yazılar okadar genel sözlerle yazılmıştır ki, bunların sonuçlarının geçerli olduğu da kesinlikle söylenemez.
1957 de İspanyadaki Beşinci İN Q U A Kongresinde bu konu Prof. A.C. Blanc tarafından tartışılmış ve bütün mevcut literatürün yeniden gözden geçirilerek içlerinden güvenilir olanların ayrılması- sının faydalı olacağı ileri sürülmüştür. Bu yazının yazarı bu görevi yüklenmiş ve belirli alanlar için özel bilgileri bulunan m uhabir bilim adam larının bir listesini hazırlamıştır. 1961 de o ve bazı m uhabir üyeler İN Q U A tarafından Akdeniz ve K aradeniz Kıyıları Subkomis- yonunun üyeleri olarak resmen tanınm ışlardır. Komisyonun görevi, şimdi Karadenizi de içine alm ak suretiyle bu işe devamı sağlamaktır.
Şimdiye kadar, deniz seviyesi altındaki kıyılara ait bilgilerin toplanması hususunda henüz hiç bir ciddi çalışma yapılmamıştır. Fakat, heriki denizin yüksek kıyı çizgileri hakkında, bazı basılmamışlarla birlikte, hemen bütün güvenilir basılı bilginin toplanmış olduğuna inanılm aktadır. Bu yazı, m üm kün olduğu ölçüde, 1969 yılı sonuna kadar toplanmış bilgilerin bir gözden geçirilme deneyidir.
A K D E N İZ V E K A R A D E N İZ İ N K U A T E R N E R K IY IL A R I 2 0 7
Yazı esas itibariyle, bozulmamış gibi görünen, başka bir sözle, önemli mesafelerde aynı seviyeyi gösteren kıyılarla ilgilidir. Fakat bunların tanım lanm ası bazı problem ler ortaya çıkarm aktadır. Çünkü Akdeniz ve K aradenizin eski kıyıları, az veya çok aralıklarla denizel veya karasal aşınm alara m aruz kalmış olduğu veya daha genç depolarla örtüldüğü için birhayli kesintili bir uzanış arzeder. Bu sebepten, arazi çalışmalarını yorum lam a amacını gösteren bütün teşebbüsler korelasyon denemeleri m ahiyetinden ileri geçememiş ve bizzat bunlar da farklı güvenilirlilik derecelerine sahip olduğundan, basılı literatüre dayanılarak yapılan değerlendirmeler çok zam an müşkülat arzetmektedir. Aşağıda açıklanacak sebeplerden dolayı, korelasyon K aradenizdc Akdenizden biraz daha kolay gibi görünmektedir. Bu sebepten, ilk olarak, beriki denize ait verileri ayrı ayrı ele almak uygun olacaktır.
Burada belirtilmesi gereken bir başka husus da sadece tortu llardan oluşan verilere sahip kıyıların sayıca az olduğu ve onların çoğunun dar alanlı bulunduğudur. Gerçekten, K aradenizin en alçak kıyı çizgisi hariç, aşağıda sözü edilmiş olan bütün “bozulmamış” kıyı çizgileri, dalga aşınım platform ları ve yalı yarları, deniz m ağaraları veya oyucu hayvan çukurları gibi aşınım şekilleri ile işaretlenmiş olup, bu durum sözkonusu yükseklikte deniz seviyesinin karaya oranla durgun kaldığı bir dönemi ifade eder.
K A RA D EN İZ
Karadenize ait K uaterner kıyı çizgileri muhtemelen Akdenizinki- lerden daha iyi korunmuşlardır. D aha önemlisi, K aradeniz kıyılarında bulunan fauna yalnız sıcaklıklardan değil, tuzluluk değişmelerinden de etkilendiğinden, zaman içinde daha önemli farklılıklar arzet- miştir. O nun için, korelasyon problemi daha sadedir. Belirtilmesi gereken diğer bir husus, verilerin çoğunun tek bir yazar, P. V. Fedorov tarafından tanım lanm ası veya yeniden gözden geçirilmiş olmasıdır.
Arkhangelsky ve Strakov (1938) u izleyerek, Fedorov (1963a: 117-144) Karadenizin denizel K uaternerinde beş faunal safha ayırt etmiştir. Bunlardan birincisi, tam amiyle H azar’ın acısu faunasından oluşan Çavdien'd ir (Chaudien). Ş ek il i . E ski Öksin safhasında Akdeniz türleri ilk defa görünmüş, Uzunlar safhasında daha yaygınlaşmış, bu dönemde H azar elemanları haliçlere sığınmıştır. Karangat safhasında fauna, Akdenize Subtropikal Kuzey Atlas Okyanusundan girmiş olan termofil türler bulunm am akla beraber, tam am en-
208 R. W . H E Y
Şekil 1- Akdeniz ve K aradenizdeki yerinden oynamam ış yüksek kıyı izlerini gösteren lokas- yon haritası. 1. M ojacar-Terreros, 2. M allorka’nın güney ve doğu kıyıları, 3. L loret-San Feliu de Guixols-Palam os, 4. N is-M onako-G rim aldi, 5. T arq u in ia bölgesi, 6 . Egadi adası, 7 Pachino bölgesi, 8 . T ekirdağ-K um bağ, 9. M ichurin-Balçık, 10. T uapse-Sukhum i, 11. Asi
D eltası, 13. Susa bölgesi, 14. C ezayir bölgesi, 15. T ipasa-Tenes.
Akdeniz özelliğini kazanmıştır. Teni Öksin safhasında fauna yeniden H azar tipine dünüşmüştür. Son olarak Holosen’e sokulan iki safha gelir. Bunlar henüz bazı H azar türleri ihtiva eden E ski Karadeniz ve biraz daha yüksek tuzluluğu ifade eden fakat tam am en bugüne benzemeyen faunasiyle Teni Karadeniz safhalarıdır.
K aradenizin K uaterner kıyı çizgileri, en gelişkin olarak Rusya’nın Kafkas kıyılarında korunmuştur. Burada, mevcut faunanın yardımı ile ilk defa Fedorov (1963a, 1965a) yedi belirgin kıyı çizgisi ayır- detmiştir. Bu kıyıların, en alçak olanı hariç hepsi Tam an yarım adası ve K ırım ’a doğru kuzeybatıya, Colhis havzasında ise güneydoğuya doğru eğimli olmakla beraber, Tuapse ile Sukhumi arasında 200 kilometreden uzun bir mesafe içinde azçok sabit bir yükseklik arzeder- ler (Fedorov 1965b, Şekil 2). Tuapse ve Sukhumi arasındakilere çok yakın yüksekliklerde yedi yatay kıyı çizgisi, Bulgaristan kıyılarında M ichurin ve Balçık arasında 150 kilometreden uzun bir alanda da gözlenmiştir. (Fedorov, Lilienberg ve Popov 1962; Fedorov 1963b).
Yeni arazi çalışmalarından sonra halen Fedorov (1969) Tuapse Sukhumi arasındaki seki dizisinin bir revizyona tabi tu tarak sayılarını sekize çıkarmıştır. Bu sekiler T a b lo i de onların yeri de Ş ek il i de gösterilmiş bulunm aktadır. Şekilde M ichurin ve Balçık arasındaki Bulgaristan kıyıları da gösterilmiştir. Bulgaristan kıyısındaki seki dizilişinin de revizyona ihtiyacı olup olmadığı bilinemiyor, ancak
A K D E N İZ V E K A K A D E N İZ İN K U A T E R N E R K IY IL A R I 209
T ab lo 1. K araden izin K afkas k ıyılarında bozulm am ış kıyı çizgileri (Fedorov 1969 dan)
Yükseklik (m .) F au n a
95 — 105 ............................................................................. .. Ç avda60 - 65 ............................................................................... .. Eski Öksin42 - 44 ......................................................................................... Eski ö k s in48 - 50 .........................................................................................U zunlar35 - 37 ........................................................................................ U zun lar12 — 14 ........................................................................................ K aran g a t4 - 5 ........................................................................................ Yeni K aradeniz2 ........................................................................................ Yeni K aradeniz
Kafkas kıyılarındaki eski diziden beş seviyenin (95-105, 35-37, 12-14,4-5, 2 m.) az bir değişiklikle veya aynen yeni diziye alındığını işaret etmek yerinde olur.
A K D EN İZ VE M ARM A RA D E N ÎZ Î
İtalyanın denizel Pleistoseninde Selli ( 1962,1967) tarafından beş fauna safhası ayırt edilmiştir : K a la b r ie n , E m ilie n , S ic ilien , M ila z ien , T iren ien . Bunlara bazan bir altıncısı, başka yerlerdeki Flandrienin karşılığı olan ve engenç Pleistosen ile Holoseni kapsayan V e r s ilie n eklenir (Balnc 1942). ilk üç seviye, İtalya dışında nadiren kesinlikle tanına- bilmektedir ve Italyada bile “M ilazienden yaşlı östatik sekiler hakkında kesin bilgilerimiz yoktur” (Selli 1967: 81). M ilazien faunası tekbaşına tanıtıcı elem anlardan yoksundur ve tipik Versilien faunası bugünkü deniz seviyesinden yüksekte yok gibi görünmektedir. Az sayıdaki istisnaları dışında, Akdenizin yüksek kıyı çizgilerine ait faunaları sadece iki tip gösterir: belirgin göçmen türleri ile (Strombus bubonius vs.) Tirenien faunası ve Fransızlar tarafından banal
faun a (faunes banales) denilen ve bütün K uaterner süresince Ak- denizde yaşamış bulunan cinslerden oluşmuş fauna. M arm ara Denizi ve Çanakkale Boğazında Strombus’lu. tipik Tirenien faunası yok gibi görünmektedir. Karadenizin K arangat ve Çavda safhalarım işaret eden faunalar az yerde gözlenmiştir. Çavda faunası özellikle sınırlıdır ve M arm ara Denizinde Hoşköy (Hora) da, Çanakkale Boğazında Gelibolu’da bulunur, ve lıerhangibir kıyı çizgisi işareti gösterm ezler (English 1904 içinde R. B. Newton).
Bu sebeplerden denizel fosiller, Akdeniz ve M arm ara Denizinde parçalar halindeki K uaterner kıyılarının rekonstrüksionunda sınırlı bir değer arzeder ve buralarda yükseklikler ve denizlere bağlanan karasal depolarla karşılaştırmalar yapm ak gerekir. Fakat böyle veri-
2 1 0 K. W . H E Y
ler herzam an bulunmadığı gibi, altim etrik metod da tam amiyle güvenilir olam am aktadır. Böylece, çeşitli yerler için dar alanlı korelasyon şemaları teklif edilmekte ise de, bunlardan pek azı güvenle kullanılabilecek durum da olup, bazıları nazari oldukları için kabule şayan değildir.
Bununla beraber, verilerin dağınık bulunm asına rağm en, oldukça güvenli olarak uzunca mesafelerde izlenebilen kıyı çizgileri bulm ak yine de m ümkün olm aktadır. Bu tespit edilmiş kıyılardan biı- kısmı şüphesizki yerinden oynamış olup, diğerleri de hareket edip etmedikleri belli olmayacak kadar dar alanlıdır. Ancak, bunlardan çoğu 10 kilometre veya daha uzun mesafelerde yatay olarak görüldüklerinden, yerinden oynamamış kıyılar olarak addolunabilirler.
Tespit edilmiş ve m uhtemelen bozulmamış (deforme olmamış) güvenilir örneklerden müteşekkil bir liste T a b lo 2 de verilmiştir (Lo- kaliteler için B ak.: Şekil 1). Listeye almış kriterleri ister istemez kısmen sübjektiftir ve ayrıntıları burada tartışılm am ıştır. Sadece şu aşağıdaki esasların göz önünde tutulduğunun belirtilmesi gerekir: (ı) Sadece altim etrik korelasyonlar 10 kilometreden kısa mesafeler için kabul edilmiştir, (ıı) 15 m etreden alçak seviyeler için altim etrik korelasyonlar sadece yardım cı verilerin bulunduğu yerlerde kabul edilmiştir. Çünkü birçok kıyılarda alçak seviyelerde, dikey yönde oldukça dar aralıklarla birçok kıyı izi bulunm aktadır, (ııı) 10 kilom etreden kısa kıyı çizgileri norm al olarak, aynı bölgede daha yüksek ve eski bir bozulmamış kıyı çizgisi daha bulunduğu zam an listeye alınmıştır. Kuşkusuz, bütün bu dikkatlere rağm en alınmaması gereken bazı kıyı çizgileri listeye alınmış, alınması m üm kün olan bazıları da listeye sokulmamış olabilir. Fakat bu gibi hataların az olduğuna inanılm aktadır.
Diğer taraftan , toplanan bilgiler arasında, Tablo 2 dekilere uyan bilgilere ek olarak, güvenilir bir şekilde diğerleriyle b a ğ d a ştırılm a yacak birçok dağınık kıyı parçalarına ait gözlemler de vardır. Bunlardan bazıları genç tektonik bozulm alara m aruz kaldığı bilinen bölgelerdedir (Kalabria, Kuzeydoğu Sicilya, Napoli bölgesi, T ipasa ve M asif Bouza-reah arasındaki Cezayir kıyıları, Yunanistan ve Türkiye’nin bazı bölümleri). 200 den fazlası ise tektonik bakım dan hareketli olarak bilinmeyen bölgelerde olduğundan, bunlar şimdilik yerinden oynamamış sayılabilirler. Listedeki kıyıların yüksekliğe göre dağılışlarının analizi onların takriben % 60 inin 2, 3 ve 5 metrelik en- yüksek seviyelere sahip olmak üzere, 10 m etreden alçak olduğunu gös-
T ab lo 2. Akdeniz ve M arm ara Denizinde yerinden oynam am ış eski kıyı çizgileri
A K D E N İZ V E K A R A D E N İZ İ N K U A T E R N E R K I Y I L A R I 211
Yükseklik (m .) Yer
200 Cezayir şehri çevresi
180-190 L ü b n an : T aberie , D jonieh135 C ezayir şehri çevresi110-120 L ü b n an : T aberie , R as el K elb
108VS.F ransa : Nis, R oquebrune M onako
100 C ezayir şehri çevresi85 F ransa : Nis, M onako60 İspanya (K atalonya): Loret-
Palam os60 T ürk iye: H atay-A si delt.60 L ü b n an : T aberie , R as el K elb
45VS.T ürk iye: H atay-A si delt.
45 L ü b n an : Enfe-Beyrut33 Fransa ve İta ly a : N is-G rim aldi,
M onako30 C eyazir: T ipasa-Tenes30 L ü b n an : T ab erie ve R asel K elb29-30 M allorka: G üney kıyı25 İspanya (K a ta lo n y a): San Fe-
liu-Palam os25 L ibya (S irenayka): Susa23-25 M allo rka: G üney kıyı23-24 Fransa ve İ ta ly a : N is-G rim aldi22-25 T ürk iye: M arm ara den. T ekir-
dağ-K um bağ21 F ran sa : Nis18-20 L ü b n an : J a b e l ve T aberie18-20 İta ly a : Lazio, T arq u n ia18 C ezayir şehri çevresi16-19 M allorka: G üney kıyı16-17 Fransa : N is, M onako15-20 T ürk iye: H atay-A si delt.12-15 İta ly a : Sicilya G D su, Pachino
F ransa ve İ ta ly a : Nis, G rim aldi, M onako
12
12 T ürkiye: M arm ara den. T ekir- dağ-K um bağ
10 .5-12 .5 M allorka: G üney ve Doğu kıyı10-12 L ü b n an : Enie-N aam e8-10 L ü b n an : Enfe-N aam e8-9 M allo rk a : G üney ve doğu kıyı6-7 M allorka: G ün. ve Do. kıyı6 L ibya: Sirenayka-Susa5-7 L ü b n an : Ja b e l ve T aberie5 C ezayir: T ipasa-Tenes5 Isp an y a: A ndalusia-Terreros54 -5 \ 4
tta ly a : Egadi adası
3 .3 } 2 .6 2 )
M allorka: G üney ve doğu kıyı
Y azar
D e L am othe (1911), Aym é (1952, 1955)
Sanlaville (1967 ve sözlü bilgi) Aymé (1952, 1955)Fleisch ve G igout (1966), Sanla
ville (1967 ve sözlü b.) Iaw orsky (1964)
C ezayir 200 m . kıyısı gibi Iaw orsky (1964, 1966a)B utzer (1964)
Erol (1S63)L üb n an 110-120 m . kıyısı gibi
E rol (,1963)Sanlaville (1969)De L um ley (1963), Iaworsky
(1966b)G igout (1954)L ü b n an 110-120 m . kıyısı gibi Butzer ve C uerda (1962a)B utzer (1964)
M c Burney ve H ey (1955)Butzer ve C uerda (1962a)Iaworsky (1963), De L um ley (1963) A rdel ve İn an d ık (1961)
Iaworsky (1965)Sanlaville (1967, 1969) B onadonna (1967)Cezayir 200 m . kıyısı gibi Butzer ve C uerda (1962a) Iaworsky (1965)Erol (1963)Colacicchi (1963)De Lum ley (1963), Bonifay (1965)
A rdel ve in an d ık (1961)
Butzer ve C uerda ( 1962a,b) Sanlaville (1967, 1969)Sanlaville (1969)B utzer ve C uerda ( 1962a,b) B utzer ve C uerda ( 1962a,b)M c B urney-H ey (1955)Sanlaville (1967, 1969)G igout (1954)G igout ve d iğerleri (1956)M ala testa (1958)
B utzer ve C uerda (1962a,b)
2 1 2 n . W . I I E Y
terir. Korsikadaki 3 metrelik tek seviye de bunlar arasında sayılmalıdır (O ttm ann 1958). Seviyelerin diğer % 35 i 10-100 metreler, %5 i de 325 metreye kadar olan yüksekliklerdedir. 5 m etreden yüksek deniz seviyesi izleri çok belirgin değildir.
K R O N O L O Jİ
M evcut verilere dayanılarak şimdi Akdeniz ve Karadenizdeki m uhtemelen yerinden oynamamış kıyıların kronolojisi üzerinde bir deneme yapılabilir.
(ı) Eski kıyıların dizilişi. De Lam othe’den buyana K uaterner kıyılarının yükseklikleri azaldıkça yaşlarının da gençleştiği genellikle kabul edilmiştir. Ancak, şimdi Akdeniz ve K aıadenizin birçok yerinde bu husus tartışm a konusu yapılm aktadır.
Güney M allorka’da, Butzer ve Cuerda (1962a) 4-5 metre kıyısının, 16-19 metre kıyısından genç, 10-12 m. kıyısından yaşlı olduğu kanısındadır. Nis’de, İaworsky (1965) 16-17 m. kıyısından daha genç olan bir 21 m. kıyısının delillerini bulm uştur. Lübnanda, örneğin5-7 m. kıyısının, 17-20 m. kıyısından daha yaşlı olduğunu saptayan Sanlaville (1969) da “yükseklik kuralı”nın ilginç istisnalarını bulmuştur. N ihayet Karadenizde, Fedorov (1969) Kafkaslarda 48-50 m. kıyısının, 42-44 m. kıyısından daha genç olduğuna, yani birincisinin uzunlar, İkincisinin Eski Öksin safhasına ait olduğuna inanm aktad ır (Tablo 1 e bakınız).
(ıı) Fauna safhaları ilişkileri. Kafkas bölgesinin bozulmamış kıyıları ile Karadenizin fauna safhaları arasındaki ilişkiler tesis edilmiş bulunm aktadır.
Akdenizde, Strombus oubonius’lu tipik Tirenien faunası (Bonifay ve M ars’ın 1959 Eutirenien’i) M allorka’nın doğu kıyılarında 3 m etreden alçakta, İspanya karası ve Egadi adasında 5 m. kıyıları üzerinde bulunur. Bu fosiller, Lübnanın ve M allorka güney kıyılarının 10-12 m. sekilerinde bulunur. Fransız ve İta lyan Riviera’ların- da aynı fosiller bazılarına göre (De Lumley 1963, 1968; İaworsky 1963) 12 m. kıyıları depolarında bulunduğu halde, diğer bazılarına (örneğin Bonifay 1965) göre 23-24 m. kıyılarında bulunm aktadır.
Önce de belirtildiği üzere, az sayıdaki Akdeniz kıyısı Tirenien- den eski bir Pleistosen safhasına kesinlikle atfolunm uştur ve bunlardan sadece birisi Tablo 2 de gösterilmiştir. Bu, Fransanm 108 m. kıyısıdır ve Roquebrunne, Grotte du V allonnet’de K alabrien ve m uh
A K D E N İZ V E K A R A D E N İZ İ N K U A T E R N E R K I Y IL A R I 213
temelen Em ilien’e ait olduğuna inanılan bir sıcaksu faunası ihtiva eder (Bonifay 1965: 946-7). Hayfa-Filistinde, dar alanlı uzanışı sebebiyle Tablo 2 ye alınmamış olan bir 87 m. kıyısının, Sicilienden daha genç bir yaşı göstermeyen bir m ikrofaunaya sahip olduğunu işaret etmek yerinde olur (Slatkine ve Rohrlich 1966).
Tablo 2 de gösterilen kıyı çizgilerinden hiçbirisi Pliosen faunası ihtiva etmez ve Trablus ile Cezayirde temelde kıvrımlı Pliosen tab a kaları bulunması, Cezayirdeki 200 m. kıyılarının, Lübnanda 180- 190 m. kıyılarının bile m uhtemelen Pleistosene ait olabileceğini gösterir. Bu durum , dar alanlı olduğu için Tablo 2 ye alınmayan, ve Ka- labrienden önce mevcudiyeti bilinmeyen Patella ferruginea fosilleri ihtiva eden (Aymé 1952: 105), Cezayir yakınındaki 325 m. kıyı çizgisi ile doğrulanabilir.
(m) Buzullaşmalarla ilişkiler. Akdenizde olduğu gibi K arade- denizde de yüksek kıyı çizgileri şimdi genellikle interglasyal veya in- terstadiallere ait kabul olunm aktadır. K odari ırmağı ve onun kolu Amtkeli’nin sekilerinin incelenmesine dayanarak Fedorov (1963a: 84-101) Batı K afkaslarda maksimum glasyal ilerlemenin (muhtemelen Alplerdeki Riss’e m uadildir) U zunlar ve K arangat safhaları arasına rasladığım kabul eder. Yeni Oksin ve ona ait depolar deniz seviyesinin - 50 m. ve daha derin olduğu ve tuzluluğun azaldığı bir safhaya tekabül ettiği için, Fedorov son buzullaşmayı 12 m. (K arangat) ve 4-5 m. (Yeni Karadeniz) kıyıları arasına koymuştur. O na göre, hafifçe fazla tuzlusu faunası ile 4-5 m. kıyısı Holosen K lim atik Opti- m um ’una aittir. (Fedorov 1963a: 135-44, 1965a).
Akdenizin yüksek kıyı çizgileri ile Alplerdeki buzul depoları arasında, akarsu veya başka depolara dayanılarak bir ilişki henüz kurulam am ıştır. Bu konuda çeşitli korelasyonlar ileri sürülmüştür, ancak bunlar, ya tam am en spekülatiftirler, ya da kıyı çizgileri altında kalaıı veya onları örten ve denizel olmayan depoların iklime veya deniz seviyelerine bağlanması şeklindeki yorum lam alara dayanm aktadır. Bu esaslara dayanan ayrıntılı kronolojiler özellikle iki yerde ileri sürülm üştür: M allorka ve Fransız Rivierası.
M allorka’da, Butzer ve Cuerda (1962, Şekil 10 ve Tablo 11) 0 ve 40 m etreler arasında 14 farklı kıyı çizgisi ayırt etmişlerdir. Bu çizgilerden herbiri bir transgresyonun enyüksek seviyesini ifade eder. İleri sürülen kronoloji şöyledir: Sondan bir önceki interglasyal: 33- 34,29-30, 23-25, 15. 9-19, 4-5 m. kıyıları; son interglasyal (Riss-
214 R. W . H E Y
W ürm ): 10.5-12.5, 8-9, 6-7.5, 2, 3, 2.7, 0.5 m. kıyıları; Postglasyal:4,2 m. kıyıları.
Fransız Rivierası ve tam İtalyan sınırındaki Grim aldi bölgesi için, Bonifay, de Lumley ve laworsky tarafından ileri sürülen üç ayrı korelasyon şeması vardır. O nlar arasında yapılacak bir karşılaştırm ada (Bak.: Bonifay ve Diğerleri 1969: 72-3) görülürki aralarında birleştikleri tek bir nokta yoktur.
Cezayirde ve İspanya kıyılarındaki (Andalusia’da) 5 m. kıyıları, Gigout’nun ilk defa (1949) Fas’ın Atlas Okyanusu kıyılarında tanıttığı ve sonradan (1960) A vrupanın son interglasyali ile korrele ettiği O uljien’e sokulmaktadır. Benzer bir yaş Sirenayka’da 6 m. kıyısı için de ileri sürülm üştür (Mc Burney ve Hey 1955).
(ıv) M utlak yaşlar. Stearns ve T uhrber (1965, 1967) fosil mo- lüsk kabuklarında T h230- U 234 oranlarını tayin suretiyle, çok sayıdaki Akdeniz kıyı depolarının m utlak yaşını tayine çalışmıştır. İç lerinden üçü muhtemelen bozulmamış kıyı çizgilerine ait bulunan tayinlerin, bazıları biraz güvenilir olmakla beraber, hemen hepsi daha çok deneme m ahiyetindedir. Sözü edilen üç yerdeki depoların hepsi Strombus bubonius ihtiva eder.
A ndalusia’nın 5 m. kıyılarının yaşı için 80-82 000 ve M allorka Doğusunda Ses Rotas de Sa Cova’daki 1.6 m. kıyısının yaşı için 115- 120 000 yıl bulunm uştur. Bu sonuç, her iki kıyı için başka yerlerde verilmiş olan Riss-W ürm yaşma uygundur. Ü çüncü m utlak yaş olan 160-170 000 yıl Grimaldi M ağarasında bulunan depolardan elde edilmiştir. Bu da genellikle Riss-W ürm’e tekabül etmekle beraber, daha önce de belirtildiği üzere, bu bölgeledeki Strombus’lu depoların 12 metreye mi, yoksa 23-24 m. kıyılarına mı ait olduğu henüz kesinlikle tayin edilememiştir.
TA R TIŞM A
Şimdiye kadar tektonik etkilere m aruz kalmış bir kıyının yatay- lığmın bozulup, tabakaların çarpılması gerektiği kabul olunm aktaydı. Bu fikir şimdi tartışılm aktadır (örneğin Cotton 1963, Bloom 1967) ve onun için de Tablo 1 de ve 2 de listesi yapılmış kıyıların, yatay duruşlarına rağm en tektonik olarak yükselmiş veya alçalmış olması ihtim ali sözkonusu olabilir.
Bu görüşe uygun düşen enaz iki delil ileri sürülebilir. İlk olarak, birkaç muhtemel istisna (Egadi adası, Güney ve Doğu M allorka, İs
A K D E N İZ V E ICARADENİZİN K U A T E R N E R K I Y IL A R I 215
panyanın K atalonya kıyıları) hariç, sözkonusu alanlar Tersier’de tektonik hareketlerin etkisinde kalmıştır. Gerçekten, Cezayir, Güney Fransa ve Lübnan kıyılarında faylı ve çarpılmış Pliosen tabakaları vardır ve Sirenayk.a’da yüksek Pleistosen kıyı çizgileri de çarpılmıştır (Mc Burney ve Hey 1955, Şekil 3).
İkinci olarak, Tablo 1 ve 2 de mevcut veriler göstermektedir ki, bozulmamış kıyı seviyeleri de biryerden diğerine geniş ölçüde değişm ektedir: hiçbir belirli seviye birkaç yerden fazla noktada göze çarpmaz ve çoğu da birtek noktada görülür.
Diğer taraftan, belirtilmesi gereken diğer bir husus, özellikle bazı seviyelerin veya birbirine yakın bozulmamış seviye gruplarının ilgi çekici durum udur. Bu T a b lo 3 de gösterildiği gibi özellikle yüksek seviyelerde göze çarpar. Bu durum dan, erozyondan korunm a güçlüklerine rağm en, Tablo 1 ve 2 deki bü tün alanlarda kıyı çizgilerinin ana hatlariyle benzer bir gelişim geçirdiği sonucu çıkarılabilir. Bütün bu alanlar geniş bir bölgeye yayıldığına göre listede verilen kıyı yükseklikleri, tektonikten çok östatik hareketleri yansıtan kuvvetli delillerdir.
T ab lo 3. 60 m etreden yüksek ve yerinden oynam am ış kıyıların dağılış ve yükseklikleri
Cezayirbölgesi
İspanyaK atalonya
FransızR ivierası
T ürkiyeH a tay
L übnan K afkaskıyıları
200 180 - 190135100 108 110 - 120 95 - 105
8560 60 60 60 - 65
Ancak, bütün yukarıdaki açıklam alar bir görüşü diğerine tercih etmeye yetmez. Gerçekten, belirli bir sonuca erişebilmek için geniş alanlara yayılmış kıyı çizgileri arasında etkili korelasyon araçlarına sahip olmak gerekir. H alen mevcut olan kronolojik verilerin bu m aksada yeterli olduğu maalesef söylenemez. Bundan başka, bir bölge hakkındaki bütün bilgiler toplanıp değerlendirilmiş olsa bile, bölgenin herhangibir yüksek kıyısının tektonik olarak bozulmamış olduğundan emin bulunulam az.
Bununla beraber halen, Akdeniz Pleistosenine a it mikrofosille- rin bir korelasyon aracı olarak kullanılması hususunda gittikçe artan bir ilgi vardır ve depoların mutlakyaşlarını tayin için bazı başarılı denemeler yapılmıştır. Bu gelişmelerin ışığı altında, Akdeniz ve
216 R. W . H E Y
K aradenizin eski kıyılarının tesbiti problem inin çözümlenme yolunda olduğu artık ümid edilebilir.
T E Ş E K K Ü RI
Yazar, bu yazıda faydalandığı bilgilerin sağlanmasına yardımcı olan ve yerel ayrıntılarla ilgili soruları sabırla cevaplandıranlara en içten teşekkürlerini sunm aktadır. Bunlar arasında özellikle K.W . Butzer, R. Coque, O. Erol, P. V. Fedorov, H. Fleisch, M. Gigout, G. Iaworsky, F. O ttm ann ve P. Sanlaville’in adlarını saymak ister. Yazar ayrıca, yardım cı tavsiye ve tartışm aları için R.W . Fairbridge ve C.E. Stearns’e çok müteşekkirdir.
Ö Z ET
Akdeniz ve K aradenizin yüksek deniz seviyeleri konusunda halen mevcut bü tün belgeleri biraraya getirmek için bir deneme yapılmıştır. Bu am aca uygun olarak da bu yazıda, yerinden oynamamış kıyı izleri gözden geçirilmekte ve gerçekliği saptanmış olanların yerleri ile yüksekliklerini veren tablolar çizilmiş bulunm aktadır. Bu izlerin kronolojisi konusu da ele alınmıştır. Sonuç olarak da eski kıyı çizgilerinin dikey tektonik hareketlerden etkilenmediğini söyleyecek kadar kesin bulgular olmadığı ileri sürülmektedir, aslında da kronolojik veriler bugünün koşullarında uzun mesafeli bir korrelasyona olanak vermemektedir. Ancak yaşlandırm a tekniklerinde kaydedilen gelişmeler bu güçlüğün de yakında yenilebileceği üm idini vermektedir.
REFERA NSLAR
A rdel, A., in a n d ık H . (1961), Formation et évolution de la M arm ara pendant le Qiiaternaire, “Rev. geogr. Inst. Univ., Istanbul” , n. 7, pp. 1-18.
A rk h a n g e lsk y A. D ., a n d S tra k h o v , N .M . (1938), The geological structure and history o f the development o f the B lack Sea, “Akad. Nauk U .S .S .R .” , Moscow (in Russian; not seen).
A ym é A. (1952), Le Pliocene et le Quaternaire: in Glangeaud L., Histoire géologique de la province d ’Alger, “X IX Congr. Géol. In te rn a t.” , M onographies Régionales, sér. 1, n. 25, pp. 99-106.
------ 1955, Le Qiiaternaire littoral des environs d'A lger, “Act. I I Congr.panafricain préhist. pp. 243-246.
a k d e n í z v e k a r a d e n í z í n k u a t e r n e r k i y i l a r i 2 1 7
Blanc A .G. 1942, Variazioni climatiche ed oscillazioni della linea di riva nel Mediterráneo centrale durante Vera glaciale, “Geologie Meere Binnengewass.” , v. 5, pp. 137-219.
B lo o m A.L. 1967, Pleistocene shorelines: a new test o f isostasy, “Bull. geol. Soc. A m .” , v. 78, pp. 1477-1493.
B o n a d o n n a F .P . 1967, Studi sul Pleistocene del L azio , III. Linee di costa lungo il litorale di Tarquinia (L azio settentrionale), “Geol. R om ana” , v. 6, pp. 121-135.
B o n ifa y E. 1965, Remarques sur le Pleistocene marin des A lpes-M aritim es, “Bull. Soc. géol. F r.” , sér. 7, v. 7, pp. 946-956.
B o n ifa y F. a n d M a rs P, 1959, Le Tyrrhénien dans le cadre de la chronologie quaternaire méditerranéenne, “Bull. Soc. géol. F r.” , 7, v. 1, pp .62-78.
B o n ifa y E. et al. 1969, Languedoc-Provence-Côte d 'A zur, “IN Q U A ” , Livret-guide de l’Excursion C 14, Biscaye Frères, Bordeaux, pp. 112.
B u tzer K .W . 1964, Pleistocene geomorphology and stratigraphy o f the Costa Brava region (Catalonia), “Abh. m ath.-naturw . K l. Akad. Wiss. M ainz” , Jah rgang 1964, n. 1, pp. 1-51.
B u tzer K .W . a n d C u erd a J . 1962a, Coastal stratigraphy o f southern M allorca and its implications fo r the Pleistocene chronology o f the M ed iterranean Sea, “J . Geol.” , v. 70, pp. 398-416.
------ 1962b, Formaciones cuaternarias del litoral este de M allorca (Cany a-yam el-Porto Cristo), “Soc. H istoria Nat. Baleares Bol” , v. 7, 3-29.
C a sta n y G. an d O ttm a n n F. 1957, Le Quaternaire marin de la M éd iterranée occidentale, “Revue Géogr. phys. Géol. dyn” , sér 2, v. 1, pp. 46-55.
C o la c icch i R . 1963, Geología del Pachino (Sicilia méridionale), “Geol. R om ana” , v. 2, pp. 343-391.
C otton C.A. 1963, The question o f high Pleistocene shorelines, “Trans. R. Soc. N .Z .” , v. 2, pp. 51-62.
D en izo t G. 1923, Contributions à l'étude du Quaternaire de France, “Bull. Soc. Géol. F r.” , sér. 4, v. 23, pp. 384-430.
D ep ére t C. 1906, Les anciennes lignes de rivage de la française de la M éd iterranée, “Bull. Soc. géol. F r.” , sér. 4, 6, pp. 207-230.
------ 1918, Essai de coordination chronologique des temps quaternaires, “C.r. Acad. Sci” , Paris, v. 166, pp. 480-486.
218 R. W . H E Y
E n g lish T. 1904, Eocene and later form ations surrounding the Dardanelles, “O uart. J . Soc.” , London, v, 60, pp. 243-295.
E ro l O. 1963, A si N ehri deltasinin jeomorfolojisi ve dördüncü zaman deniz- akarsu sekilen. D ie Géomorphologie des Orontes-Deltas und der anschli- essebdeb pleistozönen Strand- ünd Flussterrassen (Provinz H atay, Türkei), “A nkara Univ. Dil ve T arih Coğrafya Fak.” Yay, 148, pp. 110 (in Turkish with G erm an summary).
F ed o ro v P .V . 1963a, Stratigraphy o f Qriaternary deposits on the Crimean- Caucasian coast, and certain problems in the geological history o f the Black Sea, “Turdy Inst. geol. Akad. Nauk U SSR ” , v. 88, pp. 160 (in Russian).
------ 1963b, Au sujet de la corrélation entre les dépôts quaternaires du littoralbulgare de la M er Noire et les terrasses des cotes crimeenne, caucasienne et méditerranéenne, “Bull. Inst. Géogr. Aead. Sci. Bulgarie” , v. 7, pp. 5-16 (in Bulgarian with French summary).
------ 1965a, Correlation o f Pleistocene shorelines o f the Black Sea, M editerranean and the A tlantic Ocean: in Gromov V .I. et a l., Qiiatenary Period and its History, eds., “N auka” , Moscow, pp. 59-68 (in Russian with English summary).
------ 1965b, Quaternary shorelines o f Black and Caspian Seas their possiblecorrelation with Mediterrenean terraces, “Reports V I IN Q U A Congr” , v. 1, pp. 223-237.
------ 1969, The marine terraces o f the Black Sea Coast o f the Caucasus and theproblem o f the most recent vertical movements, “Dokl. Akad. Nauk U SSR ” , v. 185, pp. 661-663 (in Russian).
F ed orov P .V ., L ilien b erg D .A ., an d P o p o v V .I. 1962, N ew data on the terraces o f the Bulgarian coast o f the Black Sea, “Dokl. Akad. Nauk USSR” , v. 144, pp. 431-434 (in Russian).
F le isch H . a n d G igou t M . 1966, Revue du Quaternaire marin libanais, “Bull. Soc. géol. F r.” , sér. 7, v. 8, pp. 10-16.
G ign ou x M . 1913, Les form ations marines pliocenes et quaternaires de l'I ta lie du sud et de la Sicile, “Annls Univ. Lyon” , n.s., fasc. 36, pp. 693.
------ 1954, Pliocène et Quaternaire marins de la Méditerranée occidentale,“c. r. X IX Congr. géol. In te rn a t.” , fasc. 15, pp. 249-258.
G igou t M . 1949, Définition d'un étage oulijen, “C.r. Acad. Sci.” , Paris, v. 229, pp. 551.
A K D E ÎS iz V E K A R A D E N ÎZ Î N K ü A T E R N E R K IY IL A R I 219
------ 1954, Contribution à l'étude du Qjiaternaire ancien des environs de Ténèset Cherchel (Algérie), “Bull. Soc. géol. F r.” , sér. 6, v. pp. 89-95.
------ 1960, Nauvelles recherches sur le Quaternaire marocain et comparaisonsavec l ’Europe, “Trav. Lab. Géol. Univ. Lyon” , n.s., n. 6, 158 pp.
G ig o u t M ., S o le S a b a r is L., an d S o le N . 1956, Sur le Qjiaternaire méditerranéen d'Andalousie, “C.r. Somm. Soc. géol. F r.” , 1955, pp. 177-179.
Ia w o r sk y G. 1963, Quelques coupes dans les terrains quaternaires à Monaco et dans les A lpes-M aritim es, “Bull. Mus. Anthrop. Préhist., M onaco” , v. 10, pp. 25-61.
------ 1964, Le problème du Calabrien et du Sicilien dans les A lpes-M aritim es,“C.r. Acad. Sci.” , Paris, v. 258, pp. 2118-2121.
------ 1965, Problèmes posés par trois gites quaternaires à N ice et à Monaco,“Bull. Mus. Anthrop. Préhist., M onaco” , v. 12, pp. 135-171.
------ 1966a, E xiste-t-il une raison quelconque pour limiter le nombre des retours transgressifs de la mer quaternaire à M onaco? “C.r. X V III Congr. Préhist. F r.” , pp. 81-89.
------ 1966b, Les grottes du Gîte des M oulins à Monaco, “Bull. Mus. A nthrop. Préhist., M onaco” , v. 13, pp. 61-89.
L a m o th e L. d e 1899, N ote sur les anciennes plages et terrasses du bassin de Visser (Département d 'A lger) et de quelques autres bassins de la cote algérienne, “Bull. Soc. géol. F r.” , sér. 3, v. 27, pp. 257-303.
------ 1911, Les anciennes lignes de rivage du Sahel d'A lger et d'une partie dela côte algérienne, “Mém. Soc. géol. F r.” , sér. 4, v. 1, mém. 6, 288 p .
L u m le y H . de 1963, Les niveaux quaternaires marins de A lpes-M aritim es, “Bull. Soc. géol. F r.” , sér. 7, v. 5, pp. 562-579.
------ 1968, Correlation o f Quaternary shorelines in meridional France withthe Alpine g lacial chronology, “Univ. of Colorado Studies” , Series in E arth Sciences, n. 7, Glaciation of the Alps, pp. 133-142.
M a la te s ta A. 1958, Terreni, faune e industrie quaternarie nell’ Arcipelago delle E gadi, “O uaternaria” , v. 4, pp. 165-190.
M cB u rn ey C. B. M ., an d H ey R . W . 1955, Prehistory and Pleistocene geology in Cyrenaican L ibya, Cam bridge Univ. Press, pp. 315.
O sb o rn H .F ., an d R e ed s C.A. 1922, O ld and new standards o f P leistocene division in relation to the prehistory o f man in Europe, “Bull. geol. Soc. Am .” , v. 33, pp. 411—490.
2 2 0 R. W . H E Y
O ttm a n n F. 1958, Les formations pliocenes et quaternaires sur le littoral corse, “M ém. Soc. géol. F r.” , n.s., v. 37, mém. 84, pp. 176.
S a n la v ille P . 1967, Sur les niveaux marins quaternaires de la région de T a- barja {Liban), “Cr.. somm. Soc. géol. F r.” , pp. 157-158.
------ 1969, Les bas niveaux marins pleistocenes du Liban, “M éditerranée” ,n. 3, pp. 257-292.
S elli R . 1962, Le quaternaire marin du versant Adriatique-Ionien de la pe- ninsule italienne, “O uaternaria” , v. 6, pp. 391-413.
------ 1967, The Plio-Pleistocene boundary in Italian marine sections and itsrelationship to continental stratigraphies, “Proc. Oceanogr.” , v. 4, pp .67-86.
S la tk in e A., a n d R o h r ich V . 1966, Données nouvelles sur les niveaux marins quaternaires du M on t Carmel, “ Israel J . E arth Sc.” , v. 15, pp .57-63.
S tea rn s C. E ., an d T h u rb er D.L. 1965, TAn i - i / i n dates o f late Pleistocene marine fo ss ils from the Mediterranean and Moroccan littorals, “O uaternaria” , v. 7, pp. 29-42.
------ 1967, T h n i - t / m dates o f late Pleistocene marine fo ss ils from the M editerranean and Moroccan littorals, “Prog. Oceanogr.” , v. 4, pp. 293-305.
Z eu n er F. E. 1959, The Pleistocene Period, Hutchinson and Co., London, pp. 447.
1