Download - Bi̇r tez yapmak
HERKES TEZ YAPTIĞINI SANIR,LÂKİN,
TEZ YAPANLAR AZINLIKTIR.
TEZ Mİ, PATATEZ Mİ?
TEZARAŞTIRMAİNCELEME
TEZ BİR ZİRVEDİR
ETÜD, İRDELEME, ARAMA, STUDY, SEARCH, INVESTIGATION, INQUIRY... olarak da bilinir.
TEMEL SORU: NEDİR?AMAÇ: ALGILAMA, FARKINA VARMA,
TANIMA
İNCELEME
RE-SEARCH, SURVEY, MEASUREMENT, POLL… olarak da bilinir.
TEMEL SORU: NE VAR / NE YOK?, NE BİLMİYORUZ, NE BİLİYORUZ?
AMAÇ: KONUYU, OLGUYU, VARLIĞI ANLAMA, ÖLÇME, SAYISALLAŞTIRMA, DEĞERİNİ SAPTAMA
ARAŞTIRMA
İDDİA, SAV, TEORİ, THESIS, DISSERTATION… olarak da bilinir.
TEMEL SORU: NASIL?
AMAÇ: VARLIĞI, BİLİNENLERİ, OLAYLARI, OLGULARI, DEĞİŞİMLERİ ANLAMLANDIRMA, ANLAM KAZANDIRMA, DERİNİNİ, ÇEVRESİNİ, ETKİSİNİ VE ETKİLERİNİ ÖNGÖRME
TEZ
KONU BULMAK
KARŞILAŞILAN SORUNLAR?
İLK BASAMAK EN ZORUDUR
OdaklanarakAnlayarak
Çok
OKUMADAN ÂLİM OLUNMAZ
OkurkenAnlarken
Yorumlarken
SİSTEMSİZLİK, DİSİPLİNSİZLİK BAŞA BELA…
Dünyayı okumakBütünü anlamak
Büyük resmi görmekBüyük sorunları görmek
Değişimleri açıklayabilmekOlayları, oluşumları ve olguları yorumlayabilmek
Çalışanları ve aksayanları ayıklayabilmek
DÜNYAYI “OKUYAMAYAN” DÜNYAYI DEĞİŞTİREMEZ…
Bir konuya,Bir soruna,Bir olguya,
Bir alana yoğunlaşmakBunları kendiyle özleştirmek
ADANMIŞLIK !SÖZLÜKTE BİR KELİME Mİ?
“Cin olmadan adam çarpmaya kalkmak”Authority: a person with extensive or
specialized knowledge about a subject; an expert: she was an authority on the stock market.
Otorite olmayanın tezi olmaz.Otoriteler derece derece
Söz sahibi olmadan, söz söylenmez!
Konusunu kavramayan, yeterince tanımayan, okuduklarını anlamlandıramaz.
Konusuna hakim olmayan, okuduklarını değerlendiremez
Birikimi olmayan, bütünü kavrayamaz, bütünü kavrayamayan, bölük pörçük metinlerin büyüsüne kapılır.
Parçalara bakarak, literatürden parçalar alarak tez yazılmaz
OKUDUKLARINI HAZMETMEDEN LİTERATÜR TARANMAZ!
Dil düşüncenin kalıbı, ambalajı, kutusudur.Dili berrak olmayanın düşüncesi, düşüncesi
berrak olmayanın dili de berrak olmaz.Dil düşünceyi, düşünce dili zenginleştirir.Türkçeyi de, en az bir yabancı dili de iyi
bilmeliDili bilmek başka, bildiğini zannetmek başka.En azından kendi alanında metin okuyup
yazabilecek kadar dile hakim olmalı…
DİL BİLMEYEN TEZ YAPMASIN!
Tez bir maraton, uzun süren bir süreçtir. Maraton bir seferde koşulur.Temposu ayarlanabilir ama hiç ara verilmez.Ara verilince, zihin dağılır, adanmışlık
zayıflar, konularda kopukluklar, geriye gitmeler başlar.
TEZ BİR MARATONDUR
Maraton boyunca konu bütünlüğünü bozmamak için,
Konuya hakimiyeti derinleştirmek için,Tezi ve konuları ilgili kimselere “satmak” için,Kendine güven kazanmak için,Yaptıklarını test etmek için,BAŞTAN SONA TEKRAR TEKRAR GEÇMEK
İYİDİR.
TEKRAR TEKRAR VE YİNE TEKRAR
Sonuçtan çok sürece,Süreçten çok esere ve eserin değerine odaklanmalı
SONUÇ ODAKLI OLMAK SÜRECİ BALTALAR!
Hiçbir iş planlandığı gibi gitmez, bitmez.Plansız da olunmazTez süreci, aşamaları itibariyle, baştan sona
planlanmalı, takvime bağlanmalıKonu için deadline?Hazırlık için?Uygulama için?Yazma için?Formaliteler için?
PLAN YAPMA, PLANSIZ DA KALMA!
Danışmanla çalışmada hatalarRoller?İletişim? (yetersizlik ve hatalar)Danışmanı anlamakDanışmana anlatmakDanışmana danışmakDanışmana onaylatmak (hatası)Tez önce danışmanın kafasında pişirilmeliTez yolculuğunu danışmanla birlikte yaşamakTezi önce danışmana satmak
DANIŞMANA DANIŞMA!DANIŞMANI YÖNET!
Ne yaparsan elinle, o kalır seninle….Nasıl başlarsan öyle gider.Kötü örnek örnek değildir.“Sabun atmak” ne demek?Uydur, kaydırlar bir gün ayağına bağ olurlarDürüstlük, samimiyet, doğruluk ve ahlak
TEZ, AKADEMİSYENİN NAMUSUDUR
Domino taşı etkisiBunu tezlerde model, süreç, teori, tez geliştirme
sırasında kullanmayı denesek….
TEZ bir “durum tespiti” değil, görünenin ötesine geçebilmektir.
Sistematik görünen bir durumun neyin sonucu ortaya çıktığını görmek ve göstermektir.
Böylece olanı biteni anlamak ve durumun nasıl değişeceğini öngörmek, açıklamak mümkün olur.
EN ZORU KONU BULMAK...
İşin bitmiş halini hayalinde canlandırıp, oradan geri sarıp, o duruma giden yolları düşünmek
Sondan başa gelebilmekAlternatiflerin farkına varmayı kolaylaştırırNereye varmak isterdiğini daha da
belirginleştirir
GERİYE SARMAK...
Selim Tuncer Yazdı...
Kavram için bizi ilgilendiren anlamlara bakalım: 1. Bir nesnenin veya düşüncenin zihindeki soyut ve genel tasarımı, mefhum, fehva, konsept, nosyon. 2. fel. Nesnelerin veya olayların ortak özelliklerini kapsayan ve bir ortak ad altında toplayan genel tasarım, konsept, mefhum, nosyon. (TDK, Güncel Türkçe Sözlük)
‘Concept’, köken olarak hamile kalmak (conception) anlamına gelir. Beynin hamile kalması diyebiliriz buna. Beynin hamile kalması için bir döllenme gerekir. Döllenme, insan zihnine açılan duyu kapıları üzerinden gerçekleşen girdiler sayesinde olur.
Kavramlar insan zihninde döllenirler ve orada aynen anne karnındaki bir cenin gibi süreç içinde büyürler. Bu büyüme ve gelişme hiçbir zaman durmaz. Döllenme (ve beslenme) dışarıdan, gelişme ise içeridedir.
Herkes her kavramı kendi zihninde büyütür, bu nedenle kavramlar bir bütün olarak bir zihinden başka bir zihne taşınmazlar. Sadece kavramların üzerinde uzlaşılmış kodları sayesinde zihinlerdeki kavramlar açılır.
Bir şeyin, yani bir nesne, bir olay veya bir olgunun dört farklı varoluş düzeyinden söz edilebilir: (1) nesnel varlığı, (2) zihindeki varlığı, (3) sözdeki varlığı ve (4) yazıdaki varlığı . Mesela nesnel gerçeklikteki “elma”, bildiğimiz “elma”dır. Zihindeki “elma”, “elma” kavramıdır; “elma”nın zihindeki tasarımı, tasavvurudur. Sözdeki “elma” ise, “e-l-m-a” seslerinin bu sıralamayla oluşmuş ses kombinasyonudur. Yazıdaki “elma” da, “e-l-m-a” harflerinin bu sıralamayla yanyana getirilmesiyle oluşmuş tipografik formdur.
TEZ VE KAVRAM
Doktora, gurbet demek, yalnızlık demek, hasret demek, hüzün demek. Daha yaşanır ve daha güzel bir Türkiye’ye ve dünyaya özlem demek. Doktora, fikir sancısı çekmek demek. Doktora, delicesine yazmak ve kendinden geçercesine düşünmek demek. Doktora, her hafta 3-4 bin sayfa okumak demek. Doktora, idealistlik ve fikir girişimciliği demek. Doktora, insanlık için bilim üretmek demek. Doktora, hayatı ve dünyayı daha yaşanabilir hale getirmek için dert çekmek demek.
Doktora, yıllarca iğne ile kuyu kazmak demek. Çile doldurmak demek. Çilehane sayılabilecek araştırma ofisinde yıllarca sabretmek demek. Sabır olmadan olmaz. Sabır bu işin ilk kuralı. Yalnızsınız. Derdinizde, coşkunuzda, keşiflerinizde, problemlerinizde yalnızsınız. Soyutlanmış, odaklı, dertli, ızdıraplı, ümitli, sancılı, yıllar süren zorlu bir süreç doktora.
Çok ama çok çalışacaksın. Yolda, yürürken, yatarken, yazarken araştırmanı düşüneceksin. Araştırma çok nazlıdır, saatlerce, günlerce, aylarca uğraşırsın ve bazen hiç bir şey bulamadığına inanırsın. Kendini zorlaya zorlaya gıdım gıdım ilerlersin. Bazen mehter gibi geri dönersin. Bazen haftalar geçer de bir mesafe alamaz, tek sayfa yazamazsın. Hacca giden topal karınca gibi sabırla yoluna devam edersin. Umutla, ısrarla, cesaretle masana ve ofisine dönersin.
Kafaya takarsın meseleni, kendine dert edersin. Sürekli beyaz bir sayfa açarsın. Yeni bir umutla, ısrarla ve inançla başlarsın her yeni güne. Gecenin al yalazında herkes uyurken sen harıl harıl okur, yazar, çırpınırsın. Yorulmaya hakkın yoktur. Çünkü yüz metre koşusunda değil maratondasındır. Gecelerce ofis köşelerinde bir sandalyede kıvrılıp uyuyakaldığın olur. Zorlandıkça, ilerledikçe, keşfettikçe, yazdıkça, okucukça mutlu olursun.
Küçücük ofisinde kendi küçük dünyanda büyük hayallerin, büyük umutların, büyük ideallerin vardır. Yepyeni bir dünya kurmak istersin. Yaptığın araştırmanla dünyayı değiştirmek istersin. Bilime, insanlığa, medeniyete katkıda bulunmak istersin. Tarihe ve literatüre kalıcı bir not düşmek istersin. Senin söyleyecek sözün ne olacak diye düşünürsün. Yeni kavramlar üretmek ve insanlığa sunmak istersin. Bilime etkide bulunmak ve düşünce tarihine yön vermek istersin. Disiplinler arası kaotik bir entellektüel yolculuğa çıkarsın. Yolunu kaybettiğin ve çıkmaz labirentlerde hissettiğin olur. Ama tünelin ucunda mutlaka bir ışık vardır ve sen o ışığı bulacaksındır.
Fahri Karakaş Yazıyor