İKTİSADA GİRİŞ 1TEMEL MİKROEKONOMİ
Kaynak: Tümay Ertek, «Temel Ekonomi (Basından Örneklerle)», Beta Yayınları, İstanbul, 5. Baskı.
1. GİRİŞ
1.1. EKONOMİ NEDİR?
Ekonomi: İnsanların sınırsız tüketim isteklerinin sınırlı (kıt) kaynaklarla en iyi nasıl tatmin edileceğini inceleyen bir sosyal bilim dalıdır.
İstekler sınırsız, kaynaklar (üretim faktörleri) sınırlıdır.
Mal ve hizmet üretiminde tercihler yapılmak zorundadır.
Bir kararın fırsat maliyeti (alternatif maliyeti) o kararın alınmasıyla vazgeçilmek zorunda kalınan en iyi fırsattır (alternatiftir).
1.2. ÜRETİM OLANAKLARI EĞRİSİ (ÜOE)
Kaynaklar (üretim faktörleri):
• Emek: İnsanların mal ve hizmet üretiminde sarf ettikleri bedensel ve zihinsel çabalardır.
• Toprak (doğal kaynaklar): Hava, su, madenler ve ormanlar gibi doğanın insanlara sağladığı olanaklardır.
• Sermaye: İnsanların ürettiği diğer mal ve hizmetlerin üretilmesinde kullanılan mallardır. Sermayenin kullanılması emeğin verimliliğini artırır. Makine ve teçhizat, binalar, işlenmiş hammadde ve mal stokları sermayeyi oluşturur.
Makine, teçhizat ve binalara sabit sermaye, işlenmiş hammadde ve mal stoklarına da stoklar denir. Mal ve hizmetlerin üretiminde önemli olan sabit sermayedir. Onun için üretim faktörü olarak sermaye dediğimiz zaman daha çok sabit sermayeyi kastediyoruz. Önemli not: Finansal sermaye üretim faktörü anlamında sermaye değildir. Finansal sermaye mal ve hizmet üretiminde kullanılan fiziksel sermayenin satın alınmasında gereklidir.
• Girişimcilik: Emek, doğal kaynaklar ve sermayenin organize edilip mal ve hizmet üretimini gerçekleştirme çabasıdır. Bu çabayı gösteren kişiye girişimci denir.
Üretim: Emek, doğal kaynaklar ve sermaye faktörlerinin girişimci tarafından mal ve hizmetlere dönüştürülmesidir.
Üretim olanakları eğrisi: Bir toplumda eldeki sınırlı kaynaklar ve teknoloji düzeyi ile üretilebilecek maksimum (en çok) mal ve hizmet bileşimlerini (kombinasyonlarını) gösteren eğridir.
Üretilen malları tüketilen yerlere göre sermaye malları ve tüketim malları olarak ikiye ayırabiliriz:
• Yatırım malları yani sermaye malları firmalar yani üreticiler tarafından üretimde kullanılır.
• Tüketim malları tüketiciler tarafından ihtiyaçlarını karşılamada kullanılır.
Sermaye malları ve tüketim mallarını iki mal çeşidi olarak varsayalım:
Üretim olanakları eğrisi
A, B ve C üretilmesi olanaklı
D noktası üretilmesi olanaksız
Üretim olanakları eğrisi üretilebilecek maksimum sermaye malları ve tüketim malları bileşimlerini gösterir yani kaynakların kıtlığını gösterir.
Eğri üzerindeki noktalar, A ve B, üretim etkinliğini yani kaynakların en verimli şekilde tam istihdamını gösterir.
Tam istihdam: Kaynakların tamamının kullanılmasıdır.
Etkinlik: Kaynakların en verimli şekilde kullanılmasıdır.
Eğrinin içindeki noktalar, C, üretimde etkin olunmamasını yani kaynakların tam olarak (tam istihdamda) veya en verimli şekilde kullanılamamasınıgösterir.
Teknik etkinlik: Üretim etkinliğidir.
Ekonomik etkinlik: Üretim etkinliğinin yanı sıra toplumun tercih edeceği mal ve hizmetlerin üretilmesidir. Üretim olanakları eğrisi üzerinde toplumun tercih olan bir nokta vardır ve bu nokta yani bileşim ekonomik etkinliği verir. Bu tercih piyasa ekonomilerinde tüketiciler tarafından mal ve hizmet piyasalarında belirlenir.
Artan Fırsat Maliyetleri KanunuBir toplum bir malın üretimini birer birim artırırken diğer bir malın üretiminden gittikçe artan miktarlarda kısmak zorundadır. A noktasında 6 birim sermaye malı ve 3 birim tüketim malı üretiyoruz.B → 1 birim fazla tüketim malı üretmenin fırsat maliyeti 0,3 birim daha az sermaye malı üretmektir. (1 birim tüketim malının fırsat maliyeti 0,3 birim sermaye malıdır.)C → 1 birim tüketim malının fırsat maliyeti 0,6 birim sermaye malıdır.D → 1 birim tüketim malının fırsat maliyeti 1,2 birim sermaye malıdır.E → 1 birim tüketim malının fırsat maliyeti 2,4 birim sermaye malıdır.
Ekonomik Büyüme:Üretim olanakları eğrisi ekonominin üretim kapasitesini gösterir.Üretim kapasitesinin artıp daha fazla mal ve hizmet üretilmesine ekonomik büyüme denir.Ekonomik büyüme milli gelirdeki artış oranını ile ölçülür. 1960 yılında Türkiye’de kişi başına düşen ortalama gelir Güney Kore’den daha fazlayken, 2018 yılında Türkiye’de kişi başına düşen ortalama gelir Güney Kore’nin üçte birinden daha azdır.
1.3. EKONOMİNİN İLGİLENDİĞİ TEMEL SORUNLAR
Ekonomi biliminde, temel olarak 4 tane soru sorulmaktadır:
1. Ne, ne kadar üretilecek?
2. Nasıl üretilecek?
3. Nerede üretilecek?
4. Kimin için üretilecek?
1. Ne, ne kadar üretilecek?
Hangi mal ve hizmetlerin üretileceğini ve hangi miktarda üretileceğini araştırmaktadır.
2. Nasıl üretilecek?
Üretimde nasıl bir teknoloji kullanılacaktır?
İkame edilebilirlik: Malların üretiminde üretim faktörleri arasında, aslında sermaye ve emek arasında yerine konulabilirlik vardır.
Sermaye yoğun teknolojiler mi, yoksa emek yoğun teknolojiler mi?
Hangi faktör daha bol miktarda ise, o faktörün fiyatı daha ucuzdur ve kullanımı daha fazladır.
Emek faktörünün bol olduğu ülkelerde → az miktarda sermaye (makine ve teçhizat), çok miktarda emek (insan gücü)
Sermaye faktörünün bol olduğu ülkelerde → az miktarda emek, çok miktarda sermaye
Üretim faktörlerinin, sermaye ve emeğin faktör fiyatları her faktörden ne kadar kullanılacağını etkiler.
3. Nerede üretilecek?
Üretimde yer seçimi de ayrı bir sorudur. Başlıca sorular şunlardır:
• Üretimin en düşük maliyetle gerçekleştirilmesi
• Girdilerin sağlanması
• Üretilen malın pazarlanması için gerekli ulaşım maliyetlerinin araştırılması
• Çevre kirliliğinin sosyal maliyeti
4. Kimin için üretilecek?
Mal ve hizmetlerin kimler tarafından tüketilecek?
Bu soru, gelir dağılımıyla ilgilidir.
Marjinal Verimliliğe Göre Gelir Dağılımı Teorisi: Emek, sermaye, doğal kaynaklar ve girişimcilik faktörlerinin sahipleri üretime katkıları oranında üretimden pay alırlar. Örneğin bir işçinin üretimde payı ne kadar fazla ise o işçi üretim sonucunda yaratılan gelirden yani katma değerden o kadar fazla pay alacaktır.
1.4. EKONOMİ POLİTİKASININ TEMEL HEDEFLERİ
1. Etkinlik
2. Adil gelir dağılımı
3. Büyüme
Üretim kapasitesinin artırılması ve daha fazla mal ve hizmet üretilmesidir.
Reel GSMH (gayri safi milli hasıla) veya reel GSYİH’daki (gayri safi yurtiçihasıla) artış oranı (yüzdesi) ile ölçülür.
Reel GSMH veya reel GSYİH’nın nüfusa bölünmesi kişi başına düşen ortalamareel gelirdir, bunun artması ülkede refah düzeyinin arttığını gösterir.
Hükümetlerin hedefi ülkedeki milli geliri, özellikle kişi başına düşen milli geliriartırmaktır.
4. İstikrar
Üretim ve fiyatlardaki dalgalanmaları kontrol altına almaktır.
Fiyat istikrarı enflasyonun kontrol altına alınmasıdır. Enflasyon fiyatlargenel seviyesinin artmasıdır.
Enflasyon etkinlik, adil gelir dağılımı ve büyümeye zararlıdır.
5. İç ve dış borçlardan kaçınmak
Bütçe ve dış ticaret açıkları iç ve dış borçlanmalara neden olur.
İç ve dış borçlar arttıkça diğer ekonomik hedefleri de elde etmekzorlaşır. Devlet bu borçların faizlerini ve ana parasını gittikçe ödemektezorlanır. Borçlar arttıkça ekonomiyi yurtdışına bağımlı hale getirir.Ülkenin büyüme, adil gelir dağılımı, etkinlik ve istikrar hedeflerineulaşması gittikçe daha zor bir hale gelir.
1.5. EKONOMİK SİSTEMLER
Başlıca dört ekonomik sistem vardır:
1. Gelenekçi sistem
2. Kapitalist sistem
3. Sosyalist sistem
4. Karma ekonomik sistem (Kapitalist ve sosyalist sistemin karışımı)
Kapitalist Sistem• Özel mülkiyet: Üretim faktörleri devlete değil özel kişilere aittir.• Piyasa mekanizması: Piyasa üreticilerin ve tüketicilerin karşılaştıkları yerdir.Üretim faktörleri → faktör piyasalarıMal ve hizmetler → mal ve hizmet piyasalarıFiyatlar arz ve talebe göre belirlenir.• Merkeziyetçi olmayan karar alma yapısı: Kapitalist sistemde piyasada çok
sayıda alıcı ve satıcı vardır. Fiyatlar, istihdam edilecek faktör miktarları vemal ve hizmet miktarları piyasada belirlenir. Devlet müdahalesi yoktur.
• Maddi teşvikler: Üretim faktörlerinin, mal ve hizmetlerin piyasada ne kadararz ve talep edileceği fiyatlara bağlıdır. Fiyat arttıkça arz artar, talep azalır.Maddi teşvik unsuru fiyatlardır.
Kapitalist sistemde devletin işlevleri adalet, savunma ve iç güvenliktir.Ekonomi yönünden devletin rolü ise piyasaların düzgün çalışması ve tamrekabetin sağlanabilmesi için yasal düzenlemeleri yapmak, bunları uygulamakve özel sektörü teşvik etmektir.
Sosyalist Sistem
Sosyalist sistemin 4 özelliği:
• Devlet mülkiyeti
• Merkezi planlama
• Merkeziyetçi karar alma yapısı
• Hem maddi hem de manevi teşvikler
Örnek: Çin, Kuzey Kore, Küba ve Vietnam
Karma Ekonomik Sistem (Kapitalist ve Sosyalist Sistemin Karışımı)
• Mülkiyetin bir bölümü özel sektöre bir bölümü devlete aittir.
• Piyasa mekanizması uygulanmaktadır. Fakat özel sektör için özendirici kamu kesimi için emredici bir ekonomik planlama vardır.
• Kararlar kısmen piyasalar tarafından kısmen de ekonomik planlar çerçevesinde devlet tarafından belirlenir.
• Teşvikler maddidir.
Özellikle, 1990’larda Sovyet Birliği’nin çöküşünden sonra tüm dünyada hızlıca bir kapitalist sisteme yöneliş ve kapitalist sistemin küreselleşmesi söz konusudur.
1.6. BİR SOSYAL BİLİM OLARAK EKONOMİNİN BAŞLANGICI“Oikia” (ev) ve “nomos” (kural) kelimelerinden oluşan “ev yönetimi” anlamına gelen “oikinomia”
Ekonomi biliminin başlangıcı 18. yüzyılda ilk defa İngiltere’de başlayıp sonra diğer Avrupa ülkelerine ve Amerika’ya yayılan Sanayi Devrimi’ne dayanır.
Kapitalist ekonominin ilkeleri sistematik bir şekilde ilk defa Adam Smith’in 1776 yılında yayınladığı Ulusların Zenginliği (The Wealth of Nations) adlı kitabında belirtilmiştir. Bu yüzden Adam Smith ekonominin kurucusu olarak anılmaktadır.
Adam Smith Klasik İktisat’ın kurucusudur.
Adam Smith Klasik İktisat’ın kurucusudur:
• Serbest ticaret ve serbest piyasa ekonomisini savunmuştur.
• Kişiler kendi çıkarlarını en iyi kendileri bilir ve kendi çıkarlarını maksimize etmeye çalışır “Homo economicus”
• Kişiler ancak devlet müdahaleciliği ve monopollerin olmadığı, tam rekabetin bulunduğu piyasalarda kendi çıkarları için en iyi kararları verirler.
• Kişiler kendi çıkarları için en iyi kararları verirken dolaylı olarak toplum için de en iyi kararları vermiş olurlar
1.7. BAZI TEMEL KAVRAMLAR
İhtiyaçlar: İnsanın varlığını sürdürebilmesi için gerekli mal ve hizmetlerdir.
İstekler: İnsanın satın almak arzusu duyduğu mal ve hizmetlerdir.
En temel ihtiyaçlar beslenme, giyinme ve barınma ihtiyaçlarıdır. Bu ihtiyaçlar karşılandıktan sonra daha fazlası isteklerdir. Otomobil bir ihtiyaç, Porsche marka bir otomobil istektir. Ekonomide sınırsız olan isteklerdir.
Tüketim: İnsanların mal ve hizmetleri ihtiyaç ve isteklerini karşılamak amacıyla satın alıp kullanmalarına tüketim denir.
Mallar sınıflandırılması:
Mallar kullanım amacına göre ikiye ayrılır:
• Ara mallar: Başka malların üretiminde girdi olarak kullanılan mallardır. Örneğin, domates, salça üretiminde bir ara mal, sofrada ise nihai maldır.
• Nihai mallar: Son tüketimde kullanılan mallardır.
Nihai mallar kullanıldıkları yere göre ikiye ayrılır:
• Tüketim malları: Ev halkı ve devlet tarafından tüketim amacıyla satın alınıp kullanılan mallardır. Örneğin, ev halkının satın alıp tükettiği yiyecekler, devletin satın alıp kullandığı tükenmez kalem ve kağıt gibi kırtasiye malları.
• Sermaye malları: Makine, teçhizat ve binalar, işlenmiş hammadde ve stoklar sermaye mallarıdır. Bunlar başka malların üretiminde bir üretim faktörü olarak kullanılırlar.
Tüketim malları kullanıldıkları süreye göre ikiye ayrılır:
• Dayanıklı tüketim malları: Buzdolabı, çamaşır makinesi ve yemek takımı gibi uzun süre bozulmadan kullanılabilecek mallardır.
• Dayanıksız tüketim malları: Yiyecek maddeleri gibi uzun süre bozulmadan saklanamayacak, hemen tüketilecek mallardır.
Sermaye malları da ikiye ayrılır:
• Sabit sermaye malları: Makine, teçhizat ile binalardan oluşur. Fabrikalar yani fabrika binaları ve içindeki makine ve teçhizat, tarımda kullanılan traktörler, inşaatta kullanılan makineler sabit sermaye mallarıdır.
• Stoklar: Henüz bir üretim veya tüketimde kullanılmayıp işletmelerin depolarında stoklanan işlenmiş hammadde ve mallardır. Örneğin, buğday henüz bir ara mal olarak kullanılmayıp depolarda stoklanmışsa bir stok aynı zamanda da sermaye malıdır. Fakat, buğday, un veya bulgur gibi başka bir malın üretiminde kullanılırsa stok yani sermaye malı olmaktan çıkar ve bir ara malı olur.
2. PİYASA EKONOMİSİNE GENEL BİR BAKIŞ
2.1. PİYASA EKONOMİSİNİN GELİŞİMİ
• Avcı-toplayıcılık
• Tarımsal üretim ve artı değer
• İş bölümü ve uzmanlaşma
• Mal takası (ticaret) ve pazarların kurulması
• Paranın kullanılması
Paranın üç önemli fonksiyonu vardır:
• Değişim aracı: Para, mal ve hizmet satın alımında bir değişim aracı olarak kullanılır.
• Değer ölçümü: Mal ve hizmetlerin değerlerini fiyat olarak ölçen bir ölçü birimdir.
• Değer muhafazası: İleride alınabilecek mal ve hizmetleri bünyesinde saklar, muhafaza eder.
Para, iş bölümü, uzmanlaşma ve ticarete büyük hız kazandırmış ve piyasa ekonomilerinin gelişimine katkıda bulunmuştur.
Sanayi Devrimi:
18. yüzyılda İngiltere’de başlayıp Avrupa ve Amerika’ya yayıldı.
Fabrika üretimi başladı.
Malların üretimi küçük basamaklara ayrılarak her bir basamakta iş bölümünün gerçekleştirildi.
Bu da seri imalata, üretim ve verimlilikte artışlara, maliyetlerde azalmalara neden oldu.
Sonuçta ticaretin ve piyasaların daha önce görülmemiş bir ölçüde gelişti.
2.2. EKONOMİDE KARAR VERİCİLER
Piyasa ekonomilerinde aktörler yani karar vericiler ve bu aktörlerin rol aldığı piyasalar vardır.
Karar vericileri (aktörler) dört ana gruba ayırabiliriz
1. Ev halkı
2. Firmalar
3. Devlet
4. Dış dünya
1. Ev halkı: Bir çatı altında yaşayan, ekonomiye gerekli üretim faktörlerini sağlayan ve bunların karşılığında elde ettiği gelir ile mal ve hizmet talebinde bulunan bir veya birkaç kişiden oluşan ekonomik birimdir. Ev halkına tüketiciler de denir. Ev halkının amacı üretim faktörlerinden elde ettikleri gelirlerle maksimum faydayı yani maksimum mutluluğu sağlayacak şekilde harcamalar yapmak, mal ve hizmet satın almaktır.
2. Firmalar: Firma, üretim faktörlerini kullanarak mal ve hizmet üretiminde bulunan ve ürettiği mal ve hizmetleri ev halkına, diğer firmalara ve devlete satan bir ekonomik birimdir. Firmaya üretici de denir. Firmanın görevi üretim, amacı ise üretim faaliyetinden maksimum kar elde etmektir.
3. Devlet: Merkezi hükümet ile yerel yönetimler ve bunlara bağlı kurumların tümünü kapsamaktadır.
4. Dış dünya: Bir ülkenin ticaret yaptığı bütün ülkeleri ve o ülkelerdeki ev halkını, firmaları ve hükümetleri kapsar.
2.3. PİYASALAR
Piyasa: Alıcı ve satıcıları bir araya getiren, onların bilgi alışverişinde bulunup mal ve hizmetleri alıp satmalarını sağlayan bir düzenlemedir.
Piyasaları alınıp satılan mallara göre üç grupta toplayabiliriz:
1. Faktör (Kaynak) Piyasaları: Üretim faktörlerinin alınıp satıldığı piyasalardır. Üretim faktörleri ev halkına aittir. Üretim faktörlerinin satıcısı, ev halkı alıcısı ise firmalardır. Üretim faktörlerinin fiyatları ve alınıp satılacakları miktarlar tam rekabet ortamına yani piyasanın yapısına, arz ve talebe göre belirlenir. Üretim faktörlerinin satımından elde edilen gelir, ev halkı için geliri oluşturur.
2. Ürün (Mal ve Hizmet) Piyasaları: Firmalar faktör piyasalarından aldıkları üretim faktörleri ile mal ve hizmetleri üretip bunları satarlar. Ev halkı ise üretim faktörlerini satarak elde ettikleri gelir ile mal ve hizmetleri satın alırlar. Mal ve hizmetlerin fiyatları ve alınıp satılacakları miktarlar yine tam rekabet ortamına yani piyasanın yapısına, arz ve talebe göre belirlenir. Mal ve hizmetlerin satımından elde edilen gelir, firmalar yani üreticiler için karı oluşturur. Firmaların amacı karlarını maksimize etmektir. Ev halkı ne kadar mal ve hizmet satın alırsa mutlulukları o kadar artar. Ev halkının amacı da faydalarını maksimize etmektir. Dolayısıyla, piyasalarda ev halkının fayda maksimizasyonu ve firmaların kar maksimizasyonu aynı anda eşanlı gerçekleşir.
3. Döviz Piyasaları: Döviz piyasaları dövizin alınıp satıldığı ve döviz kurunun belirlendiği piyasalardır. Döviz kuru yine arz ve talebe göre belirlenir.
2.4. EKONOMİK FAALİYETLERİN DÖNGÜSEL AKIMI
2.5. MİKROEKONOMİ VE MAKROEKONOMİ AYRIMIMikroekonomide küçük ekonomik birimler (ev halkı, firmalar, piyasalar) ele alınıp incelenmekte, makroekonomide ise ekonominin bütünü ana unsurlarıyla ele alınıp incelenmektedir.
• Mikroekonomi, herhangi bir piyasada malın fiyatının nasıl belirlendiği, bir tüketicinin maksimum fayda (mutluluk) elde etmek için parasını nasıl harcayacağı, bir firmanın üretim ve maliyet yapısı ve bu yapı ile ait olduğu ürün piyasasında nasıl davranacağı gibi konular üzerinde durur.
• Makroekonomi, ekonomideki toplam gelir, toplam tüketim, toplam tasarruf, toplam yatırım ve genel fiyat düzeyi gibi makro değişkenlerin nelerden etkilendiklerini ve ekonomide tam istihdam, fiyat istikrarı ve ekonomik büyüme gibi temel hedeflerin nasıl elde edilebileceğini inceler.
John Maynard Keynes’in 1936 yılında yayınlanan “İstihdam, Faiz ve Paranın Genel Teorisi” (The General Theory of Employment, Interest and Money) adlı kitabı modern makroekonominin temelini oluşturur.
2.6. POZİTİF EKONOMİ VE NORMATİF EKONOMİ AYRIMIPozitif ekonomi nedir sorusuna cevap arar ve yargıdan uzaktır. Normatif ekonomi ise ne olmalı sorusuna cevap arar ve değer yargılarını içerir.
Örneğin, “buğday fiyatının artması talep edilecek buğday fiyatını azaltır” dediğimizde “buğday fiyatı ile talep edilecek buğday miktarı arasındaki ilişki nedir?” sorusuna talep kanunu çerçevesinde bilimsel (objektif) bir cevap vermiş oluruz. “Devlet buğday üretimini kısmalı, bu yüzden de buğday üzerindeki vergiyi artırmalıdır” dediğimizde “devletin buğday üretimi konusundaki politikası ne olmalı?” sorusuna değer yargıları içeren (subjektif) bir cevap vermiş oluruz. İlki pozitif ekonomi ikincisi ise normatif ekonominin bir araştırma alanıdır.
ALIŞTIRMALAR
1. Aşağıdakilerden hangisi iktisat okumanın bize sağlayacağı doğrudan faydalardan biri değildir?
A) Günlük hayatı daha iyi algılama
B) Alternatifler arasında yaşamayı öğrenme
C) Hükümetlerin uygulamış oldukları politikaların ekonomik sonuçlarını yorumlayabilme
D) IMF politikalarını sorgulayabilme
E) Sağlıklı bir şekilde yaşayabilme
2. Aşağıdakilerden hangisi iktisat biliminin temel özelliklerinden biri değildir?
A) İktisadi olaylarda herkesin üzerinde anlaştığı tek bir doğru vardır.
B) İktisadi olaylarda değişken sayısı oldukça fazladır.
C) İktisadi olayların sıkça ve aynı şekilde tekrarlanması mümkün değildir.
D) İktisadi olayların yorumlanmasında iktisadi modellerden yararlanılır.
E) Pozitif ve normatif iktisat alanları genelde birbirine karıştırılır.
3. Karşılandığı zaman insanlara haz ve zevk veren, karşılanmadığı zaman ise acı ve üzüntü duyulan duygulara ne ad verilir?A) FiyatB) FaydaC) İhtiyaçD) DeğerE) Tüketim
4. Aşağıdakilerden hangisi ihtiyaçların özelliklerinden biri değildir?A) İhtiyaçlar sonsuzdur.B) İhtiyaçlar şiddet bakımından farklılık gösterir.C) İhtiyaçlar karşılandıkça onlara karşı duyulan şiddet azalır.D) Ekonomistler ihtiyaçların ahlaki yönüyle ilgilenirlerE) İhtiyaçlar ve ihtiyaçları karşılayan araçlar birbirinin yerine ikame edilebilir.
5. Aşağıdakilerden hangisi üretim faktörü değildir?
A) Emek
B) Ücret
C) Doğal kaynaklar
D) Sermaye
E) Müteşebbis (girişimci)
6. Tüketim mallarının üretiminde kullanılan mallara ne ad verilir?
A) Dayanıklı mal
B) Dayanıksız mal
C) Tamamlayıcı mal
D) İkame malı
E) Üretim malı
7. Herhangi bir malın bol olduğu bir yerden az olduğu bir yere götürülerek tüketicilerin tüketimine sunulması ne tür bir fayda yaratır?A) Şekil faydasıB) Yer faydasıC) Mülkiyet faydasıD) Zaman faydasıE) Marjinal fayda
8. İmalat faaliyeti sonucunda yaratılan faydaya ne ad verilir?A) Şekil faydasıB) Yer faydasıC) Mülkiyet faydasıD) Zaman faydasıE) Marjinal fayda
9. Tüketici ihtiyaçlarını doğrudan karşılayan mallara ne ad verilir?A) Serbest malB) Üretim malıC) Tüketim malıD) Fakir malE) İkame malı
10. Sermaye faktörünün üretime katılma karşılığında elde ettiği gelir aşağıdakilerden hangisidir?A) FaizB) KarC) ÜcretD) RantE) Emek
11. Serbest bir malın alternatif maliyeti aşağıdakilerden hangisidir?A) DörtB) ÜçC) Bir D) SıfırE) Hiçbiri
12. Üretim olanakları eğrisinin orijine göre içbükey olmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?A) Sabit fırsat maliyetlerB) Azalan fırsat maliyetlerC) Artan fırsat maliyetlerD) Teknolojik gelişmeE) Nüfus artışı
13. Üretim olanakları eğrisinin dışındaki noktalar için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?A) Ekonomide işsizlik varB) Mevcut üretim faktörlerinin tamamı kullanılmıyorC) Mevcut üretim faktörlerinin tamamı kullanılıyorD) Bu noktada üretimde bulunmak imkansızdırE) Teknolojik gelişme söz konusudur
14. Aşağıdakilerden hangisi üretim olanakları eğrisini sağa doğru kaydıran nedenlerden biri değildir?A) Teknolojik gelişmeB) Emek miktarındaki artışC) Emeğin kalitesindeki artışD) Ekonominin dışa açılması ve ekonomiye sermaye girişiE) Diğer ekonomilere beyin göçü
15. Üretim olanakları eğrisinin altındaki bir noktada üretimde bulunan bir ekonomi için aşağıdakilerden hangisi söz konusudur?
A) Ekonomide kaynaklar tam ve etkin biçimde kullanılıyor
B) Ekonomide kaynaklar tam ve etkin biçimde kullanılmıyor
C) Bu noktada üretimde bulunmak imkansızdır
D) Kişi başına düşen gelir artmıştır
E) Hiçbiri
16. Şekle göre, hangi noktada ekonomide işsizlik söz konusudur?
A) M C) A E) B
B) H D) F
17. Şekle göre, hangi noktada üretimde bulunmak imkansızdır?
A) A C) C E) F
B) H D) M
18. Kapitalist ekonomik sistemi benimsemiş olan bir toplumda, «hangi malların ne miktarlarda ve nasıl üretileceğine» aşağıdaki kurumlardan hangisi karar verir?
A) Parlamento
B) Sendikalar
C) Yerel yönetimler
D) Tüketiciler
E) Üreticiler ve tüketiciler
19. Üretim faktörlerinin tamamının üretime katılması aşağıdaki kavramların hangisi ile ifade edilmektedir?
A) Eksik kullanım
B) Eksik istihdam
C) İşsizlik
D) Tam istihdam
E) Etkin olmayan üretim
20. Ekonomideki mevcut kaynakların etkin kullanımının sağlanması için verilecek kararlarda aşağıdaki sorulardan hangisi dikkate alınmaz?A) Hangi mal ve hizmetler üretilecekB) Ne miktarlarda üretilecekC) Üretim hangi yöntemlerle ve nasıl yapılacakD) Mal ve hizmetlerin bölüşümü nasıl yapılacakE) İthalat hangi ülkeden yapılacak
21. Aşağıdakilerden hangisi kapitalist sistemin işleyişini sağlayan kurumlardan biri değildir?A) Özel mülkiyetB) Girişim özgürlüğüC) Fiyat mekanizmasıD) Kamu mülkiyeti E) Hiçbiri