Download - “MÜSTAKİL KIRIM HANLIĞI”
Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Tarih Anabilim Dalı
“MÜSTAKİL KIRIM HANLIĞI”
(1772-1783)
Ufuk AYKOL
Yüksek Lisans Tezi
Ankara, 2019
“MÜSTAKİL KIRIM HANLIĞI”
(1772-1783)
Ufuk AYKOL
Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Tarih Anabilim Dalı
Yüksek Lisans Tezi
Ankara, 2019
iv
TEŞEKKÜR
Hacettepe Üniversitesi’nde aldığım derslerinde Avrupa ve Osmanlı askerî tarihi
hakkında ufkumu açan, danışmanlığı sırasında bana bir tezin nasıl yazılacağını
gösteren, ne zaman başım sıkışsa tecrübesinden ve yardımlarından istifade
ettiğim kıymetli hocam Sayın Doç. Dr. Fatih YEŞİL’e sonsuz müteşekkirim.
Rusya tarihi hakkındaki derin bilgisinden istifade ettiğim Sayın Dr. Öğretim
Üyesi Özhan KAPICI’ya bana vaktini ayırdığı için teşekkür ederim.
Kırım tarihi hakkında ve Kırım Tatar millî hareketi içerisinde her zaman
tecrübesine ve bilgisine başvurduğum, Osmanlı Arşivi’nden aldığım kaynakların
ve Rusça kaynakların tasnifinde ve tercümesinde sonsuz yardımı olan kıymetli
hocam Sayın Prof. Dr. Hakan KIRIMLI’ya en derin saygılarımla teşekkür ederim.
Hayatım boyunca maddi ve manevi olarak her zaman yanımda olan aileme
müteşekkirim. Tezimin bölümlerini okuyup imlâ düzeltmelerini yapan kardeşim
Enver Uğur AYKOL’a ayrıca teşekkür ederim.
En nihayetinde, Qırımdan cenk vaqtinde çıqqanda ve Aktopraqlarga köçkende
şehit tüşken qartbabalarımnı ve qartanaylarımnı qayırla yâd etem.
Ufuk AYKOL
İstanbul 2019
v
ÖZET
AYKOL, Ufuk. “Müstakil Kırım Hanlığı” (1772-1783), Yüksek Lisans Tezi,
Ankara, 2019.
Bu çalışma, Kırım Hanlığı’nın 18. yüzyıl boyunca Osmanlı-Rus Savaşları’ndaki
konumunu ve Küçük Kaynarca Antlaşması’ndan sonra bağımsız bir devlet
olarak varlığını sürdürmeye çalışmasını incelemeyi amaçlamaktadır. Kırım
Hanlığı her zaman Osmanlı Devleti’nin Rusya’ya karşı yanında olmuştu. Rusya
İmparatorluğu ise güneyinde sınırlarını tehdit eden bir devletin varlığını
istememekteydi. Bu amaçla Çariçe II. Yekaterina önce Şahin Geray ile Kırım
Hanlığı’nın bağımsız bir devlet olması konusunda anlaşmıştı. Nitekim Küçük
Kaynarca Antlaşması’ndan sonra Kırım Hanlığı bağımsız bir devlet oldu. Şahin
Geray, 1777’de Kırım tahtına geçtiğinde merkezî otoritesi güçlü ve düzenli bir
orduya sahip bir Kırım Hanlığı için reform çalışmalarına başlamıştır. Fakat bu
reform çalışmaları Kırım ahalisi tarafından benimsenmemiş ve çıkan isyanlar
sonucunda 1782’de Şahin Geray Han Kırım’ı terk etmek zorunda kalmıştır.
Böylece Rus ordusu Kırım’a girerek hâkimiyetini sağlamış ve 19 Nisan 1783
tarihinde Kırım, Rusya İmparatorluğu tarafından ilhak edilmiştir.
Anahtar Sözcükler
Kırım, Tatar, Geray, Osmanlı, Rus, Küçük Kaynarca
vi
ABSTRACT
AYKOL, Ufuk. “The Independent Crimean Khanate” (1772-1783), Master’s
Thesis, Ankara, 2019.
This study aims to examine the position of the Crimean Khanate in the
Ottoman-Russian Wars during the 18th century and to try to maintain its
existence as an independent state after the Treaty of Kuchuk Kainarji. The
Crimean Khanate has always been on the side of the Ottoman Empire against
Russia Empire. The Russian Empire did not want the existence of a state which
is threatening its southern borders. For this purpose, Catherine II had agreed
with Shahin Girei that the Crimean Khanate should be an independent state.
Therefore, Catherine II had agreed with Shahin Girei that the Crimean Khanate
should be an independent state. After the Treaty of Kuchuk Kainarji, the
Crimean Khanate became an independent state in 1774. When Shahin Girei
became the Crimean khan, he has started to reforms to create a state which
has strong central authority and regular army. However, these reforms were not
adopted by the Crimean people, and as a result of the uprisings, Shahin Girei
Khan was forced to leave Crimea in 1782. Thus, the Russian army entered into
Crimea and gained its dominance, and on 19 April 1783 the Crimea was
annexed by the Russian Empire.
Key Words
Crimea, Tatar, Girei, Ottoman, Russian, Kuchuk Kainarji
vii
İÇİNDEKİLER
KABUL VE ONAY ............................................................................................... i
YAYIMLAMA VE FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI BEYANI ................................... ii
ETİK BEYAN .................................................................................................... .iii
TEŞEKKÜR ....................................................................................................... iv
ÖZET .................................................................................................................. v
ABSTRACT ....................................................................................................... vi
İÇİNDEKİLER ................................................................................................... vii
KISALTMALAR ............................................................................................... vii
GİRİŞ .................................................................................................................. 1
1. BÖLÜM
18. YÜZYIL OSMANLI-RUS SAVAŞLARI’NDA KIRIM HANLIĞI ...................... 5
1.1. 18. Yüzyılın Şafağında Karadeniz’in Güvenliği ......................................... 5
1.2. Prut Savaşı ve Barışı ................................................................................ 7
1.3. Yeni Savaşın Eşiğinde Rusya, Osmanlı ve Kırım’ın Ahvali ..................... 12
1.4. 1736-1739 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Kırım’ın İstilası .............................. 15
1.5. 1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı Öncesi Kırım Hanlığı ........................... 23
2. BÖLÜM
1768-1774 OSMANLI-RUS HARBİ VE KIRIM HANLIĞI .................................. 28
2.1. Savaş Öncesinde Doğu Avrupa’nın Siyasî Ahvali ................................... 28
2.2. Savaş Başladığında Osmanlı Devleti, Kırım Hanlığı ve Rusya’nın Ahvali32
2.3. Kırım Geray Han’ın Akınları .................................................................... 35
2.4. Rus Ordularının İlerleyişi ve Sınır Boyları ............................................... 37
2.5. Savaşın Sona Ermesine Doğru Barış Görüşmeleri ................................. 47
3. BÖLÜM
MÜSTAKİL KIRIM HANLIĞI’NIN İLK DÖNEMİ 1772-1777 ............................. 51
3.1. Rusya İmparatorluğu’nun Kırım Hanlığı Siyaseti .................................... 51
3.2. 1772 Karasubazar Antlaşması ................................................................ 52
3.3. Savaşın Sona Ermesi ve Küçük Kaynarca Antlaşması’nda Kırım Hanlığı55
3.4. Müstakil Kırım Hanlığı’nın Teşekkülü ...................................................... 65
3.5. IV. Devlet Geray Han Döneminde Kırım ................................................. 67
4. BÖLÜM
viii
MÜSTAKİL KIRIM HANLIĞI’NIN İKİNCİ DÖNEMİ 1777-1783 ........................ 74
4.1. Şahin Geray Han’ın Kırım Tahtına Geçişi ............................................... 74
4.2. Şahin Geray Han’ın Reform Girişimleri ................................................... 76
4.4. Aynalıkavak Tenkihnâmesi’ne Kadar Kırım’ın Ahvali .............................. 84
4.5. Rusya İmparatorluğu’nun Kırım’ı İlhakı ................................................... 88
SONUÇ ............................................................................................................. 95
KAYNAKÇA ..................................................................................................... 98
EKLER ............................................................................................................ 106
EK 1 : Etik Kurul Muafiyet Formu ................................................................ 106
EK 2 : Orijinallik Raporu ............................................................................... 108
ÖZGEÇMİŞ ..................................................................................................... 110
ix
KISALTMALAR
Bkz. : Bakınız
BOA : Başbakanlık Osmanlı Arşivi
C. : Cilt
Çev. : Çeviren
Ed. : Editör
DİA : Diyanet İslâm Ansiklopediisi
NBKM : Natsionalna Biblioteka Sveti Sveti
Kirill i Metodii
S. : Sayı
s. : Sayfa
Yay. Haz. : Yayına Hazırlayan
1
GİRİŞ
1774’te imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması ve Kırım’ın Osmanlı
Devleti’nden ayrılması hakkındaki çalışmalar umumiyetle Kırım’ın kaybını, Kırım
Hanlığı içerisinde Geray Hanedanı arasında yaşanan taht mücadelelerini ve
coğrafyanın kaderini tayin etme gücü bulunan Kırım Tatar ve Nogay
mirzalarının siyasetini dikkate almaksızın Osmanlı-Rus savaşlarının bir sonucu
olarak takdim etmektedir. Bu çalışmalara göre Osmanlı Devleti’nin aldığı
mağlubiyetler ve toprak kayıpları, Kırım Hanlığı’nın da sonunu hazırlamıştır. Bu
çalışmada, 18. yüzyılın ikinci yarısının en önemli meselelerinden olan Kırım
Hanlığı, Avrupa diplomasisi de göz ardı edilmeden bizatihi Kırım nokta-i
nazarından ele alınacaktır. Meselenin kendisi olan Kırım Hanlığı’nın ahvali ve
siyaseti, Geray Hanedanı arasındaki ayrılıklar ve nitekim Kırım’ın tabii gerçeği
ve gücü olan mirzaların faaliyetleri bu çalışmanın merkezinde yer alacaktır.
18. yüzyıldaki Kırım meselesi üzerine hazırlanan çalışmaların merkezinde
müstakil Kırım tarihleri ve dönemi içeren çeşitli Osmanlı tarihleri yer almaktadır.
Seyyid Mehmed Rıza’nın es-Seb’üs Seyyar fi Ahbar-ı Müluku’t-Tatar adlı eseri,
Cengiz Han’dan başlayarak 1737 yılına kadar yani II. Meñli Geray Han
dönemine kadarki hadiseleri içermektedir. Siyasî hadiselerin yanı sıra hem Altın
Orda hem de Kırım Hanlığı hakkında haiz olduğu sosyal ve idarî malumat,
Seyyid Mehmed Rıza’nın eserini Karadeniz’in kuzeyindeki toplulukların siyasî,
idarî, hukukî, sosyal tabakalaşma ve teşkilât tarihleri açısından önemli hâle
getirmektedir. Abdulgaffar Kırımî’nin Umdetü’l-Ahbar (Umdetü’t-Tevarih) adlı
eseri genel bir tarih kitabı olup Cengiz Han’dan 1739 Belgrad Antlaşması’na
kadar olan hadiselere yer verir. Eserin sonundaki iki bölümde Şırın ve Edigü
kabileleri ve mirzaları hakkında içerdiği malumatla, bu mirzaların Kırım’daki
hiyerarşi içindeki yerlerini ve güçlerini açıklaması açısından ayrıca
ehemmiyetlidir. Halim Geray Sultan’ın Gülbün-i Hânân adlı eseri, Kırım Hanlığı
tarihini, Kırım hanlarının biyografileriyle birlikte anlatan ve Hacı Geray Han’dan
başlayarak Şahbaz Geray Han’a kadar getiren ve 1811 yılında tamamlanan bir
çalışmadır. Bu genel Kırım Hanlığı tarihlerinin yanı sıra hanlığın belirli bir
dönemine odaklanan eserler de vardır. Bunlar; Kırımlı Hacı Mehmed Senaî’nin
Üçüncü İslâm Geray Han Tarihi adlı eseri, Kaysunîzâde Remmâl Hoca’nın
Tarih-i Sahib Geray Han adlı eseri, Mehmed Geray’ın Tarih-i Mehmed Geray’ı
ve Said Geray’ın Tarih-i Said Geray Han adlı eseridir. Gülbün-i Hânân hariç bu
çalışmalardan hiçbirinin 18. yüzyılın ikinci yarısındaki gelişmeleri ihtiva
etmemesi dolayısıyla Kırım Hanlığı’nın bu devirdeki siyaseti, mirzaların
düşünceleri ve Kırım halkının ahvali hakkında malumat edinmeyi
zorlaştırmaktadır. Bu konu üzerine yapılan araştırmalarda Osmanlı tarihlerine
çokça atıf yapılmaktadırlar. Bu konuda referans verilen eserler sırasıyla
şunlardır: Mustafa Nuri Paşa’nın Netâyicü’l-Vukuat adlı eseri, Ahmed Vasıf
Efendi’nin Mehâsinü’l-Âsâr ve Hakaikü’l-Ahbâr adlı eseri, Sadullah Enverî’nin
2
Tarih-i Enverî adlı eseri ve Cevdet Paşa’nın Tarih’i. Bu eserler Osmanlı-Rus
münasebetleri bağlamında Osmanlı yönetiminin perspektifinin Kırım meselesi
hakkında ayrıntılı malumat verirken Kırım’ın ve Rusya’nın kendi dinamikleri
konusunda ise yetersiz kalmaktadır. Bu açıdan bakıldığında da kaynak olarak
yalnızca bu eserlerdeki bilgiler çerçevesinde hazırlanan çalışmalar da Küçük
Kaynarca sonrası Kırım Hanlığı tarihi hakkındaki malumatlarımızı ve
incelemelerimizi sınırlandırmaktadır.
18. yüzyılda Kırım Hanlığı özelinde yapılmış olan modern araştırmaların
başında, çalışmamızın konusuna yakınlığı itibariyle de Erşahin Ahmet Ayhün’ün
hazırladığı Kırım Hanlığı ve Çöküş Sebepleri adlı doktora çalışması
gelmektedir. Bu çalışma Kırım Hanlığı tarihini, Osmanlı idaresi çerçevesinde ele
almaktadır. Ömer Bıyık’ın hazırlamış olduğu Osmanlı Yönetiminde Kırım (1600-
1774) adlı doktora çalışması, Kırım’ın sosyal ve ekonomik tarihi üzerine
yoğunlaşarak hanlık sürecini ele almaktadır. Siyasî meselelere girmeyen bu
çalışma, konusu gereği de 1774’te sonlanmaktadır. Zeynep Özdem’in
hazırlamış olduğu Kırım Karasubazar’da Sosyo-Ekonomik Hayat (17. Yüzyıl
Sonlarından 18. Yüzyıl Ortalarına Kadar) adlı yüksek lisans tezi, ismiyle
müsemma Karasubazar ile sınırlanan bir çalışmadır ve 18. yüzyıl için
Karasubazar şehrinin sosyo-ekonomik tarihini ihtiva etmesi bakımından
önemlidir. Osman Köse’nin 1774 Küçük Kaynarca Andlaşması (Oluşumu-Tahlili-
Tatbiki) adlı çalışması meseleyi Türkçe kaynaklar üzerinden
değerlendirmektedir.
Türkiye’de yapılan bu çalışmaların yanında Alan Fisher’ın 1970 yılında
yayımladığı ve Kırım meselesi üzerine kaynak bir eser maiyetini taşıyan The
Russian Annexation of the Crimea 1772-1783 adlı eseri, bahsi geçen yıllar için
bir hülasa niteliğindedir. 18. yüzyıldaki Osmanlı-Rus savaşları hakkında
çalışmaları bulunan tarihçi Brain Davies’in Empire and Military Revolution in
Eastern Europe: Russia’s Turkish Wars in the Eighteenth Century ve The
Russo-Turkish War 1768-1774 adlı eserleri bu dönem askerî tarihi için en
önemli çalışmalardandır. V. D. Smirnov’un 1887 senesinde tamamladığı
Krımskoye Hanstvo Pod Verhovenstvom Otomanskoy Portı do Naçala XVIII
Veka adlı eseri Osmanlı Dönemi Kırım Hanlığı adıyla Türkçeye tercüme edilmiş
ve yayınlanmıştır. Bu sebeple çalışmamızda eserin Türkçe tercümesini
kullandık. Smirnov’un çalışması, Kırım Hanlığı tarihini Rusya’nın bakış
açısından Rusça ve Türkçe kaynakları karşılaştırarak anlatması bakımından
çok önemlidir. Fakat belirttiğimiz gibi Rusya’nın bakış açısından 19. yüzyılda
kaleme alınmış bu eser ciddi bir ilmî tenkite muhtaçtır. Bu kaynaktan istifade
ederken bu durumu göz önünde bulundurduk. F. F. Laşkov’un Şagin-Girey
Poslednıy Krımskiy Han adlı monografisi de son Kırım hanı Şahin Geray Han’a
ve dönemine dair orijinal bilgiler içermesi bakımından çalışmamızda kaynak
olarak kullanılmıştır.
3
Biz bu çalışmada, daha önce yeterince kullanılmamış olan Başbakanlık
Osmanlı Arşivi’nde Bab-ı Asafi tasnifi altında kayıtlı olan A.AMD.KRM ve
A.DVN.KRM fonlarındaki arşiv belgelerini merkeze koyduk. Çalışmamızın
konusu itibariyle 1774-1783 arasındaki belgeler, özellikle Kırım’dan gelen
kişilerin takrirlerini de içermesi bakımından Kırım’ın bahsi geçen tarihteki
durumunun ve iç dinamiklerinin daha iyi anlaşılmasına zemin oluşturmaktadır.
Bu takrirler, Kırım Seraskeri Canikli Ali Paşa’dan Kırım hanına giden mektup ve
topçu neferâtıyla ilgili 1771’de yazdıkları ile başlamaktadır ve Mareşal
Rumyantsev’in sulha dair takriri, Aynalıkavak’da Rus elçisiyle yapılan mülakat,
Baht Geray Sultan tarafından mükerrer şekilde verilen takrirler, Kasay Mirza ve
Karagöz Ağa gibi Kırım Tatar beylerinin verdikleri takrir ve malumatlarla devam
etmektedir. Bahsi geçen fondaki belgelerde İgnat Kazakları ve Bucak Nogayları
hakkında da çeşitli belgeler bulunmaktadır. Söz konusu fonlardaki belgelerin
ancak bir elin parmak sayısını geçmeyecek kadarı bugüne kadar yapılan
çalışmalarda kullanılmıştır. Bu fonların yanı sıra, Başbakanlık Osmanlı
Arşivi’ndeki diğer ilgili fonlar değerlendirilecek ve çalışmanın odaklandığı tarih
aralıklarını havi mühimme ve nâme-i hümâyûn defterleri de değerlendirilmiştir.
Bunlarla birlikte Bulgaristan’ın millî kütüphanesinde (Natsionalna Biblioteka
Sveti Sveti Kiril i Metodii) yer alan, IV. Devlet Geray Han’ın İstanbul’a
çağırılması, II. Bahadır Geray Han’ın Kırım ahalisi tarafından han olarak
seçilmesi ve Kırım’dan gayrimüslimlerin çıkarılmasın dair belgeler de
değerlendirilmiştir.
Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nin ve hem Kırım Hanlığı hem de Osmanlı Devleti
tarihlerinin yanı sıra meseleyi Rusya açısından ele alabilmek için de N. F.
Dubrovin’in Prisoyedineniye Krıma k Rossii (Rusya’nın Kırım’ı İlhakı) adlı 4
ciltlik çalışması bu çalışmanın kaynakları arasına dâhil edilmiştir. Dubrovin’in 4
ciltlik bu çalışması doğrudan doğruya Rus İmparatorluk Arşivi’nde mahfuz
konuyla alakalı belgelerin (1775-1783 arasındaki yaklaşık 1000 belgenin) bir
araya getirilmesinden oluşmaktadır. Bu çalışmasının fermanlar, mektuplar,
takrirler, emirler ve raporlar yer almaktadır. Çariçe II. Yekaterina’nın gönderdiği
fermanlar, emirler ve mektuplar bu çalışmada yer alırken, Pyotr Aleksandroviç
Rumyantsev, Aleksandr Aleksandroviç Prozorovskiy ve Grigoriy Aleksandroviç
Potyomkin gibi dönemin önemli Rus devlet adamlarının mektup ve takrirleri,
kendilerine gelen raporlarla birlikte yayınlanmıştır. Bu belgelerin yarısından
fazlasında Şahin Geray Han’ın adı geçmektedir. Bununla birlikte Dubrovin’in
çalışmasında Şahin Geray Han’ın mektup ve emirleriyle diğer Geray Sultanların
mektupları ve Kırım ahalisi ile mirzalara dair belgeler bulunmaktadır. Onun
adının konu olduğu belgelerin yanı sıra doğrudan doğruya ona ait veya ona
ulaşan raporlar da bu çalışmada değerlendirilmeye çalışılmıştır.
Bu çalışmada Kırım Hanlığı üzerinde Osmanlı Devleti ve Rusya’nın nüfuz
mücadelesi, 18. yüzyıldaki Osmanlı-Rus Savaşları üzerinden
4
değerlendirilecektir. 1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında imzalanan 1772
tarihli Karasubazar Antlaşması’nın Kırım Hanlığı’nın “istiklâl-i kadimine” atıf
yapması ve “müstakil bir devlet olması” hususuna dikkat çekilecektir. Nitekim
1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ile Kırım Hanlığı’nın “müstakil” bir devlet
olması ve Kırım hanının serbestçe seçilmesi Osmanlı Devleti tarafından da
kabul edilecekti. Bu tarihten itibaren Kırım Hanlığı’nın müstakil bir devlet olarak
kabul edilmesine karşın, Kırım uleması ve mirzaların baskısı sebebiyle Kırım
hanının “müstakil” bir devletin hanı olup olamadığı, bir soru işaretidir. Şahin
Geray Han’ın 1777’de Kırım hanı olmasının ardından Kırım’da gerçekleştirmeye
çalıştığı idarî ve askerî reformlar, onun Kırım aristokrasisinin üzerinde ve onun
gücünü hükümdarlığı altında tutan bir hanlık makamı yaratmaya çalıştığını
göstermektedir. Bu çalışmada onun idarî ve askerî reformları, geleneksel Kırım
Hanlığı idarî sistemi ile karşılaştırılacak ve Kırım ahalisi üzerinde yarattığı etki
açıklanacaktır. Şahin Geray Han’ın çevresindeki Kırım Tatar askerlerine Rus
üniforması giydirmesi, ateşli silahlarla talim ettirmesi onun Rus ordusunun ateş
gücünü taklit ettiğini göstermektedir. Osmanlı ve dolayısıyla günümüz tarih
yazımında onun “hainliğine” yapılan en önemli atıf budur. Oysa ki Şahin Geray
Han, Çariçe II. Yekaterina’ya Müslüman olduğu için haç takamayacağını ve
göndereceği madalyalarda ondan bu hususa dikkat etmesini istemiştir.
Şahin Geray Han, Osmanlı Devleti ve Rusya İmparatorluğu arasında “müstakil”
bir Kırım Hanlığı’nın varlığına inanmış ve bu yönde de Rusya tarafından
desteklenmiş reformist bir Kırım hanıdır. Bununla birlikte Rus General
Potyomkin de onun reformist kişiliğine atıf yaparak Şahin Geray Han’ı
“Tatarların Pyotr’ı” olarak belirtmektedir. Bu sebeple Kırım Hanlığı’nın bağımsız
bir devlet olarak var olduğu süreci ikiye ayırmayı uygun gördük. Çalışmamızın
üçüncü bölümünde bu bağımsızlık sürecinin ilk dönemi olan 1774-1777 seneleri
incelenmektedir. Bu dönemde Kırım Hanlığı’nın müstakil bir devlet olmasına
karşın, Kırım uleması ve mirzalar Osmanlı Devleti’ne bağlı olmak çabası
içindedir. Kırım hanının merkezî otoritesinin zayıf olması buna sebebiyet
vermektedir.
Çalışmamızın son bölümünde son Kırım hanı olan Şahin Geray Han’ın
Kırım’daki 1777-1783 yıllarındaki hanlık döneminde gerçekleştirmeye çalıştığı
reformlarını, diğer Geray Sultanlar ile yaşadığı taht mücadelesini ve bu
dönemde Kırım’daki ahvali tasvir etmeye çalıştık. Şahin Geray Han, bu
dönemde Kırım hanının merkezî otoritesini kuvvetlendirmeye ve ulema ile
mirzalardan da bağımsız hale getirmeye çalışmıştır. Fakat bu reformlar
isyanlara sebebiyet vermiş ve en nihayetinde Kırım, Rusya İmparatorluğu
tarafından ilhak edilmiştir.
5
1. BÖLÜM
18. YÜZYIL OSMANLI-RUS SAVAŞLARI’NDA KIRIM HANLIĞI
1.1. 18. YÜZYILIN ŞAFAĞINDA KARADENİZ’İN GÜVENLİĞİ
26 Ocak 1699 tarihinde imzalanan ve Osmanlı Devleti ile Kutsal İttifak
arasındaki savaşa son veren Karlofça Antlaşması’nın görüşmeleri sırasında
Rusya Çarlığı ile kesin bir mutabakata varılamamıştı. Rus elçisi Prokofiy
Bogdanoviç Voznitsın ile ilk görüşme 19 Kasım 1698 tarihinde yapıldı. Bu
görüşmelerin ana maddesi Kırım ve havalisi ile ilgiliydi. Osmanlı elçisi Râmi
Mehmed Efendi, Azak Kalesi’nin Ruslara bırakılabileceğini ancak Özü Nehri
üzerindeki Togankerman, Nusretkerman, Gazikerman ve Kılburun kalelerinin
boşaltılmasını teklif etti.1 Fakat Rus elçisi Voznitsın bu teklifi kabul etmediği gibi
Çar I. Pyotr Alekseyeviç’in Kırım’daki Kerç Kalesi’nin de kendilerine teslim
edilmesi teklifini iletti. Bu şekilde kuzeydeki Rus Çarlığı, doğrudan doğruya
Karadeniz’de gözü olduğunu açık bir şekilde ilân etmiş oluyordu.2
Çar I. Pyotr’ın, şayet Kerç Kalesi ve Özü Nehri üzerindeki kaleler Osmanlı
Devleti’nin elinde bulunduğu müddette barış yapılırsa burada yaşayan
Tatarların, Kutsal İttifak devletlerinin (özellikle de Rusya’nın) topraklarına akınlar
yapmaya devam edeceğini Avusturya’ya bildirmesi de antlaşmanın
imzalanmasına engel olamadı.3 Nitekim bu anlaşmazlıklar üzerine Rusya ile bir
barış akdi yapılamasa da barış antlaşmasının daha sonra akdi şartıyla 24 Ocak
1699 tarihinde 2 yıllığına 5 maddelik bir mütareke kararı alındı. 26 Ocak 1699
tarihinde Osmanlı Devleti ve Kutsal İttifak devletleri arasında Karlofça
Antlaşması imzalandı.4
1 Abdülkadir Özcan, “Karlofça: Karlofça Antlaşması”, DİA, C: 24, (İstanbul: Türkiye Diyanet
Vakfı, 2001), s. 507.
2 Akdes Nimet Kurat, Prut Seferi ve Barışı 1123 (1711), C: I, (Ankara: Türk Tarih Kurumu
Yayınları, 1951), s. 38-39; Andrew Rothstein, Peter The Great & Marlborough. Politics and
Diplomacy in Converning Wars, (New York: Palgrive Macmillan, 1986) , s. 35.
3 Çar I. Pyotr’ın bu kaleleri elinde tutmayı istemesi doğrudan doğruya Kırım Hanlığı tehlikesi ile
ilgiliydi. Rus elçisi: “Tatar taifesi kendü halinde olmayub ve Devlet-i Âliyye’nin tembihini
tutmayub vilâyetimizi vurmadan ve reâyamızı esir etmeden hâli olmamıştır.” diye bildirirken
Osmanlı elçisinin cevabı ise: “Tatar tâifesi Devlet-i Âliyye kullarıdır, mülkde alâkaları yoktur.
Kal’e ve memleket padişahındır, tecavüzleri olub kabahatleri oldukda padişahımız hazretleri
haklarından gelür.” şeklinde oldu. Buna karşın Kırım Tatarların akınları, Osmanlı Devleti
tarafından engellenmedi yahut engellenemedi. Kurat, age, s. 40-43.
4 Karlofça’daki müzakerelerde Kutsal İttifak devletleri savaş sonunda kazandıkları toprakları
ellerinde tutmak istedikleri “uti possidetis” ilkesiyle hareket ederken Osmanlı Devleti ise
hudutların “ala hâlihi” (savaş öncesi olduğu gibi) korunmasını istiyordu. Nitekim tıkanan
6
Rusya ile ertelenen barış antlaşması 14 Temmuz 1700 tarihinde İstanbul’da
imzalandı. Bu antlaşma için Çar I. Pyotr’ın öncelikli talebi Karadeniz’de seyr-ü
sefâin hakkı elde etmekti fakat bu talebin Osmanlı Devleti nezdinde kabul
görmesi mümkün değildi. Nitekim Rusya’nın bir diğer önemli hedefi Kırım’daki
Kerç Kalesi’ni ele geçirmekti. Rus elçisi Yemelyan İgnatyeviç Ukraintsev,
Osmanlı Devleti’nin Karadeniz hususundaki sert tutumu karşısında Çar I. Pyotr’ı
bilgilendirdiğinde, Rusya’nın gözü de Karadeniz’den Baltık Denizi’ne
çevriliyordu. Karadeniz’de istediği emellere ulaşamayacağını anlayan Çar,
İstanbul’daki elçisine yeni bir talimatnâme göndererek Karadeniz ile ilgili
taleplerinden vazgeçtiğini bildirdi ve bununla birlikte müzakerelerde bir uzlaşma
sağlandı. 1700 senesinde imzalanan İstanbul Antlaşması, 1711 senesindeki
Prut Savaşı’na kadar Türk-Rus münasebetlerini tanzim etti.5
İstanbul Antlaşması gereğince Togankerman, Kadıkerman, Nusretkerman ve
Şahinkerman kaleleri yıkılacak, bu mezkûr yerler Osmanlı Devleti’ne iade
edilmekle birlikte bir daha kale inşa edilmeyecekti. Azak Kalesi ve etrafındaki irili
ufaklı kalelerle birlikte mezkûr kalenin toprakları Rusya’ya ait olarak kalacaktı.
Özü ve Azak’taki kalelerle birlikte antlaşmanın önemli bir kısmını da hudutların
güvenliği oluşturuyordu. Antlaşmanın 7. maddesi gereğince Tatar, Nogay ve
Çerkes taifeleri Çar’ın tebaasına ve mallarına hiçbir şekilde zarar vermeyecekler
ve komşuluk münasebetlerini Sultan’ın riyasetinde sorunsuz bir şekilde
sürdüreceklerdi. Bu bölgede asayişin temini için de Or Kalesi yakınlarındaki
körfezden başlayarak Azak’a yakın Miyus Nehri’ne varıncaya kadar uzanan
arazi ahaliden tecrit edilecekti. Antlaşmanın, Osmanlı Devleti ile Rusya
arasındaki ilişkileri etkileyen bir diğer önemli maddesi ise İstanbul’da daimî bir
Rus elçisinin bulundurulacağını düzenleyen on üçüncü maddeydi.6
Azak Kalesi’nin Rusya’nın eline geçmesi üzerine Karadeniz’deki Rus tehlikesine
karşı bir kale inşa edilmesi kararlaştırıldı. 1702 senesinde Kırım’ın Kerç
Boğazı’nı korumak ve Rusya’nın kuracağı bir donanmayı engellemek amacıyla
müzakereler, sultanın ilkesini “hiçbir Müslüman bölgenin pazarlık edilemeyeceği” şeklinde
düzenlemesinden sonra sonuçlandı. Rifa’at Ali Abou-El-Haj, “Ottoman Diplomcay at Karlowitz”,
Ottoman Diplomacy. Conventional or Unconventional?, Ed. A. Nuri Yurdusev (New York:
Palgrive Macmillan, 2004), s. 89-113; İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: III, Kısım: I,
(Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları, 2011), s. 585-595; Özcan, agm, s. 504-507.
5 Uzunçarşılı, age, s. 593; Özcan, agm, s. 507; Kurat, age, s. 44-45.
6 Kurat, age, s. 45-48; Osmanlı Devleti’ndeki ilk daimî elçi Pyotr Andreyeviç Tolstoy’du. 1702’de
başlayan elçilik görevine 1714’e kadar devam eden P. A. Tolstoy’un, Osmanlı Devleti ile ilgili
raporları için bkz. Tolstoy’un Gizli Raporlarında Osmanlı İmparatorluğu: İstanbul’daki Rus
Büyükelçi Pyotr Andreyeviç Tolstoy ve Onun Osmanlı İmparatorluğu’na Dair Hatıraları (XVIII.
Yüzyılın İlk Çeyreği), Çev. İbrahim Allahverdi, Yay. Haz. İlyas Kamalov, (İstanbul: Yeditepe
Yayınları, 2016).
7
yeni bir kalenin inşasına karar verildi. Yenikale adını alan bu kalenin inşasına
1703 senesinde başlandı ve 1710’da tamamlandı. Kalede Osmanlı ve Kırım
Tatar askerlerinden müteşekkil bir garnizon bulunmaktaydı.7
1.2. PRUT SAVAŞI VE BARIŞI
Rus Çarı I. Pyotr, güneyde Karadeniz havzası üzerinde Osmanlı Devleti ve
Kırım Hanlığı aleyhinde daha fazla ilerleyemeyeceğini anlaması üzerine
kuzeyde Baltık Denizi’ne çıkabilmek için İsveç ile mücadeleye girişti. Kırım’daki
Kerç kalesini alamayan Çar, İsveç’ten Neva Nehri havzasını zapt edip Fin
Körfezi yoluyla Baltık Denizi’ne çıkmayı planlıyordu. Bununla birlikte Lehistan ve
Danimarka ile İsveç’e karşı ittifak sağlamıştı. Büyük Kuzey Harpleri olarak
anılan bu savaşların ilk aşaması, İsveç Kralı XII. Karl’ın Poltava’da Rus Çarı I.
Pyotr karşısında aldığı ağır mağlubiyet sonrası Ağustos 1709’da Osmanlı
Devleti’ne sığınmasıyla sonuçlandı.8
Bu durumla beraber Osmanlı Devleti kendisini Rusya ile yeni bir meselenin
içinde bulmuş oldu. İsveç kralı XII. Karl’ın güvenli bir şekilde memleketine
dönmesinin önünde bizatihi Çar I. Pyotr engel olarak duruyordu. Çar’ın takip
ettiği siyasetin yanı sıra misafir olan kralın etkin faaliyetleri de meselenin
savaşla sonuçlanmasında önemli bir rol oynadı. Bununla birlikte Osmanlı
Devleti ve Kırım Hanlığı nezdinde de Azak Kalesi’nin geri alınması ve doğrudan
doğruya Kırım için tehdit oluşturan Özü boyundaki Rus kalelerinin yıkılması
fikirleri İstanbul’un siyasî mahfillerinde konuşulmaya başlandı. Bunda II. Devlet
Geray Han’ın İstanbul’a gelerek padişah Sultan III. Ahmed ile yaptığı
görüşmenin büyük etkisi vardır. Kırım hanı bu görüşme sırasında padişaha
“Moskovlu’nun eğer bu sulhüne i’timâd buyurup arz ve mahzarlara ığmaz olunur
ise, hele Kırım memleketi gitdi.” diyerek endişesini dile getirmiş ve Rusya’nın
asıl emelinin İstanbul olduğunu da ifade etmiştir.9 Bu görüşmelerin sonucu
olarak 20 Kasım 1710 tarihinde Osmanlı Devleti, Rusya ile savaşa girme kararı
aldı.10
7 Hakan Kırımlı & Nicole Kançal-Ferrari vd., Kırım’daki Kırım Tatar (Türk-İslâm) Mimarî
Yadigârları, (İstanbul: Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, 2016), s. 708.
8 Brian Davies, Empire and Military Revolution in Eastern Europe: Russia’s Turkish Wars in the
Eighteenth Century, (London: Continuum International Publishing, 2011), s. 52-102.
9 II. Devlet Geray Han, Rusya’nın asıl gayesinin şu cümlelerle padişaha beyan etmiştir:
“Efendim Rûmili kabza-i tasarrufunuzdan çıkmasun. Kâfirin kasdı İstanbul’dur. Ve bir dürlü şek
kalmasın re’âyâlarınız ile yek-dil olmuşdur.” Bkz. Adnan Baycar (Haz.), Osmanlı-Rus İlişkileri
Tarihi (Ahmed Câvid Bey’in Müntehabâtı), (İstanbul: Yeditepe Yayınları, 2004), s. 168.
10 Kemal Beydilli, ”Prut Antlaşması”, DİA, C: 34, (İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı, 2007), s. 359.
8
Osmanlı Devleti’nin harp ilanından sonra Çar I. Pyotr savaşı önlemek için
girişimlerde bulunsa da buna engel olamadı. 6 Ocak 1711 tarihinde gönderdiği
uzlaşma mektubunun da cevapsız kalması üzerine hiç arzu etmese de savaşın
bir mecburiyet olduğunu anlamıştı.11 Nitekim harp ilanından sonra II. Devlet
Geray Han ve kalgayı Mehmed Geray Sultan’ın komutasındaki hanlık süvarileri
ile Hetman Filip Stepanoviç Orlik’in Kazak birlikleri Ukrayna’ya akınlar
düzenlediler. 1711 yılı boyunca bu akınlar belirli aralıklarla devam etti ve Rus
kıtalarıyla kısmî çatışmalar yaşandı.12
Savaşın ilanından sonra Boris Petroviç Şeremetyev’in komutasındaki Rus
ordusu, Boğdan’a doğru ilerlemeye başlamıştı. Bununla birlikte Ukrayna’nın
Kırım Tatar akınlarına karşı muhafazası için Ukrayna valisi Prens Vasiliy
Vasilyeviç Golitsın’a Elbing ve Riga’daki birliklerden takviye yapılması
emredilmiştir.13 Bu tedbirin yanı sıra Çar I. Pyotr, Kuban ve Nogay mirzalarına
karşı hem önlem almak hem de mirzaları yanına çekmek adına bir beyannâme
hazırladı. Çar, mirzalara Osmanlı Devleti’nde sahip oldukları imtiyazlardan daha
fazlasını vaat ediyor, nispeten daha fazla serbestlik ve menfaat kazanacaklarını
söylüyordu. Fakat bu beyannâmenin Tatar mirzaları üzerinde hiçbir tesiri
olmadı.14 Nogayların da bu teklifi geri çevirmesi üzerine Rusya, Kalmukların
yardımına başvuracaktı.15
Rusya’nın bu planına karşılık Osmanlı Devleti’nin ise ordunun İstanbul’dan
hareketinden başka bir planı yoktu. Esas amaç düşmanı bulmak ve harbe
tutuşmaktı. Osmanlı ordusunun esas nüvesi Edirne’de toplanacak ve oradan
Tuna boyundaki İsakçı’ya gidilecek, sonra da Bender’e geçilecekti. Bender’de
de sadrazam ile İsveç kralı seferin teferruatını görüşecekti. Fakat seferin gayesi
ve sonuçlanması hakkında bir anlaşmazlık vardı. Osmanlı Devleti bir an evvel
harbin vuku bulup sonuçlanmasını isterken, İsveç kralı ise seferin daha uzun
olmasını ve Rus ordularının tamamen imha edilmesini planlıyordu. Bunların
11 Kurat, age, s. 189-192.
12 İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: IV, Kısım: I, (Ankara: Türk Tarih Kurumu
Yayınları, 2011), s. 78; Davies, age, s. 111-115.
13 Davies, age, s. 106.
14 “Şimdi ilân ediyoruz, ki eğer siz Kuban ve Nogay halkı, bizim haklı olduğumuzu görerek, bizim
askerlerimizle harp etmiyecekseniz ve bizim himayemizi kabul ile bu hususu konuşmak için
namdar adamlarınızı gönderirseniz, ve bizimle Türklere ve diğer Türk teb’alarına karşı harp
edecekseniz, biz sizleri dostlar gibi himayemiz altına alırız, ve askerlerimize de sizin yurtlarınızı
tahrib etmemeleri, ve size hiçbir zarar vermemelerini tenbih ile, size, Türk idaresinde iken haiz
bulunduğunuz serbestiden daha fazla hürriyet vereceğiz.” Kurat, age, s. 238-239.
15 Mehmet Alpargu, Nogaylar, (İstanbul: Değişim Yayınları, 2007), s. 116.
9
yanı sıra Trabzon ve Erzurum’daki kuvvetler Azak Kalesi’nin muhasarası ile
vazifelendirilip bir de donanma gönderilecekti.16
Osmanlı ordusu Edirne’den hareket ettikten sonra harbin seyrini değiştirecek
çok önemli bir hadise gerçekleşti. Boğdan voyvodası Dimitrie Cantemir, Rus
Çarı I. Pyotr’ın safına geçti. Osmanlı ordusu ise ancak İsakçı Kalesi’ne
vardığında bu haberi teyit ettirebildi.17 Bununla birlikte Kırım hanının ve
mirzaların adamlarından gelen havadislere göre Rus çarı Bender üzerine değil,
doğrudan doğruya Boğdan üzerine gelmekteydi. Bu iki hadise Osmanlı
Devleti’nin savaş planını gözden geçirmesine neden oldu.18
Sadrazam Baltacı Mehmed Paşa’nın komutasındaki Osmanlı ordusu Kartal
tarafına gelerek Tuna’nın kuzeyine geçti. Kırım Tatarlarının getirdikleri haberlere
göre artık savaş sahasına geçilmişti. Nitekim Kırım hanı II. Devlet Geray Han da
buraya gelerek Osmanlı ordusuna koşuldu.19 Kırım Hanlığı’nın Rusya’ya karşı
yapılan savaşlarda rolleri oldukça mühimdi. Moskova ile asırlar boyunca harp
eden Kırım Tatarları hem onların harp usullerini tanıyor hem de geçtikleri yolları
çok iyi biliyorlardı. Bunun içindir ki Osmanlı padişahı da sadrazama “Kırım
hanının reyi ile amel etmesini” tembih etmişti.20
Kırım Tatarlarından gelen malumatlarla birlikte Rus ordusunun Bender üzerine
değil, Prut havzasından Tuna Nehri istikametinde ilerleyeceği ve Eflâk’ı da zapt
etmeyi planladığı anlaşılmıştı. Bu sırada Bender’den gelen İsveç kralının
temsilcisi Stanislaw Poniatowski, kralın savaş planını bildirdi.21 Osmanlı
karargâhının planı Prut boyunda Rus ordusuyla karşılaşmak ve harbe
tutuşmaktı. İsveç kralının amacı ise Rus ordusunu dört bir taraftan çevirerek
16 Kurat, age, s. 253-254.
17 Vasiliy Dmitriyeviç Smirnov, Osmanlı Dönemi Kırım Hanlığı, Çev. Ahsen Batur, (İstanbul:
Selenge Yayınları, 2016), s. 455-456; Çar I. Pyotr’ın Dimitrie Cantemir’e gönderdiği berat için
bkz. A Source Book for Russian History from Early Times to 1917, ed. George Vernadsky, (New
Haven: Yale University Press, 1972), s. 335.
18 Kurat, age, s. 281-283; Davies, age, s. 115-116.
19 Abdülgaffar Kırımî, Umdetü’l-Ahbar, Haz. Derya Derin Paşaoğlu, (Kazan: Şehabettin Mercanî
Tarih Enstitüsü, 2014), s. 168-170.
20 Kurat, age, s. 295; Üstelik seferden önce Devlet Geray Han, padişahı kuzeyde Rus
tehlikesine karşı uyarmış ve Çar’a güvenmemesini söylemişti. Bkz. Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi,
C: IV, Kısım: I, s. 76.
21 İsveç elçisi, İstanbul’da savaşın ilan edilmesi için de diplomatik temaslarda bulunmuştu.
Nitekim İsveç kralı bu savaşı, Poltava’nın rövanşı olarak görmekteydi. Ahmed Refik, Memâlik-i
Osmaniye’de Demirbaş Şarl, Yay. Haz. Bülent Arı, (İstanbul: Yeditepe Yayınları, 2015), s. 92-
93.
10
imha etmekti. Bu da seferi uzatacak ve Ukrayna topraklarına yayacaktı.
Nihayetinde doğrudan doğruya Rus ordusunun üzerine gidilmesinde karar
kılındı.22
Mareşal Şeremetyev komutasındaki Rus ordusunda da iaşe sıkıntısı kendisini
hissettirmeye başlamıştı. Her ne kadar Dimitrie Cantemir ile anlaşılmış olsa da
Boğdan ve Eflâk ahalisi çarın ordusuna destek vermekten kaçınmaktaydı. Bu da
mevcut sıkıntıların daha da artmasına yol açıyordu. Buna karşın Rus ordusu
Prut Nehri’nin sağ kıyısı boyunca Falçı’ya doğru ilerlemeye devam etti. Fakat
Kırım Tatar atlılarının Prut’un sol kıyısında görünmeye başlamaları ve nehri
geçme izlenimi vermeleri üzerine Çar I. Pyotr fikrini değiştirerek Falçı’ya doğru
ilerlemeyi uygun görmedi ve önce Kırım Tatarlarından kurtulması gerektiğini
düşündü. Fakat ordusunda baş gösteren iaşe ihtiyacı ve askerlerin yorgunluğu
planladığı manevrayı yapmasına engel oldu.23 Nitekim nehri geçen Kırım
Hanlığı ordusu tarafından 18 Temmuz’da kuşatıldı. Aynı günün gecesinde de
Osmanlı ordusu kuşatmaya katıldı.24
19 Temmuz’da Rus ordusunun üzerine hareket edildi. Nehrin öte yakasına
geçirilen topların da sahraya inmesiyle birlikte düşman ordusunun dirençleri
kırılmaya başladı.25 Osmanlı piyadesinin hücum yürüyüşü başlamışken Rus
ordusunda beyaz bayraklar çekilmeye başlandı. Nitekim Şeremetyev’in
sadrazama gönderdiği mektupla Rus ordusu barış istedi.26
Rus çarının bu barış talebi sadrazamın çadırındaki büyük divanda müzakere
edildi. Sadrazam Baltacı Mehmed Paşa, Rus ordusunun aman dilediğini
bildirdiğinde mevcut vaziyeti de göz önünde bulundurarak düşman ordusu
üzerine gidilmesinin mi yoksa barış yapılmasının mı daha uygun olacağını
bilmek istiyordu. Nitekim Devlet Geray Han, “Rus çarının çok hilekâr biri
olduğunu”27 hatırlatıp bu barış isteğine inanmanın doğru olmayacağını söyledi.28
22 Kurat, age, s. 297-298.
23 Kırım Tatar süvarileri Rus ordusunu harekât boyunca taciz ediyor ve kayıplar vermesine
sebep oluyordu. Davies, age, s. 115-118.
24 Beydilli, agm, s. 359.
25 Kırımî, age, s. 170-171.
26 “İşbu anda vaziyet son haddine varmış ise, daha fazla kan dökülmesine mani olmak arzusu
ile her iki taraf için de faydalı olacak bir sulhun akdi ve bu harbe nihayet vermeyi teklif etmeyi
doğru buluyorum.” Bu mektup için bkz. Akdes Nimet Kurat, Prut Seferi ve Barışı 1123 (1711), C:
II, (Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları, 1953), s. 493-494.
27 “Zîrâ Moskov bî-âr ve hile-kârdır. Kavline i’timâd olunmaz. Necât buldukda sözünden rücû’
etmekden âr etmez.” Refik, age, s. 97.
11
Fakat barış yapmak gerekirse de Rus çarının barış yapma arzusuna sağlam
deliller göstermesinin elzem olduğunu ve bilhassa da Rusların elinde bulunan
kalelerin geri alınması şartının en başta olması lazım geldiğini belirtti. İsveç kralı
XII. Karl’ın da Rus ordusunun imha edilmesinin gerekliliğini belirtmesine karşın
sadrazamın son kararı Ruslarla bir barış görüşmesi yapılması yönünde oldu. 29
Nitekim Ruslarla yapılan görüşmeler nihayetinde 22 Temmuz 1711’de barış
antlaşması imzalandı. Buna göre Azak Kalesi tüm arazisi ve mühimmatı ile
birlikte Osmanlı Devleti’ne iade edilecek ve Taygan, Kamenka ve Samara suyu
yakasındaki Yenikale yıkılacaktı. Rus orduları Lehistan’dan tamamen çekilecek
ve bu devletin iç işlerine karışılmayacaktı. Ayrıca Kırım Hanlığı’na bağlı
Kazaklara da Ruslar müdahale etmeyeceklerdi. İsveç kralının da ülkesine
güvenli bir şekilde dönmesine engel olunmayacaktı.30
Prut Savaşı’nda Rus ordusunun tamamen imha edilememesi hususunda
padişah ile görüşen Devlet Geray Han: “Misli görülmemiş bir fırsat idi lâkin fevt
oldu.” diyerek sadrazam Baltacı Mehmed Paşa’nın kethüdası ve mektupçusunu
kabahatli gösterdi. Onlar idam edildiler ancak Baltacı Mehmed Paşa, III. Sultan
Ahmed’in Kırım hanının sözlerine itimat etmesi sayesinde kellesini kurtarabildi.31
Ruslar, Prut Antlaşması’nın gerekliliklerini sürüncemede bıraktılar. Osmanlı
Devleti’nin yeniden harp ilânının ardından 1712 senesinde Azak Kalesi’ni teslim
ettiler. Fakat Kırım Hanlığı’na tabi olan Kazaklar hususunda pürüzler
giderilemediği için Osmanlı Devleti tekrar harp ilân etmek zorunda kaldı. Nitekim
27 Haziran 1713 senesinde imzalanan Edirne Muahedesi ile Prut Savaşı
nihayete erdi.32
11 maddeden müteşekkil olan bu muahede, Prut Antlaşması’nın şartlarını
içermekle birlikte Rus tebaasından olan Kazakların Kalmuklarla beraber “Kırım
halkına ve Kırıma tâbi Çerkes ve Nogaylu’ya düşmenlik idüp zarâr u ziyân ve
gezendi”33 etmemelerine dair bir maddeyi de ihtiva etmekteydi. Devlet Geray
28 Kırımî, age, s. 172.
29 Kurat, age, C: II, s. 514-515.
30 Beydilli, agm, s. 360.
31 Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: IV, Kısım: I, s. 89-90.
32 Kurat, age, C: II, s. 700-701.
33 Bu muahadenin maddeleri için bkz. Baycar, Osmanlı-Rus İlişkileri Tarihi (Ahmed Câvid Bey’in
Müntehabâtı), s. 180-183.
12
Han ise İsveç kralı ile olan anlaşmazlıkları sebebiyle tahttan azledildi ve yerine
Kaplan Geray Sultan, han olarak tayin edildi.34
1.3. YENİ SAVAŞIN EŞİĞİNDE RUSYA, OSMANLI VE KIRIM’IN AHVÂLİ
Prut’taki kuşatılmış vaziyetten Azak Kalesi’ni vererek kurtulabilen Çar I. Pyotr,
bu sefer kuzey cephesinde İsveç harbine ağırlık verdi. Danimarka tarafından bir
kısmı tahrip edilmiş olan İsveç donanması 1714’te Gonhud yakınlarında mağlup
edildi. Ruslar bu zaferle ve Aland Adaları’nı ele geçirmek suretiyle tam da Çar I.
Pyotr’ın istediği gibi Baltık Körfezi ve denizinde hâkimiyet sağladılar.35 Kuzey
denizlerinde hâkimiyet sağlamaya çalışan Çar’ın bu sebeple İngiltere ile arası
açılmaya başladı. Bu anlaşmazlığa karşı olarak da Fransa ile münasebet kurma
girişimlerinde bulundu. Bu sırada İngiltere’nin İsveç’e donanma gönderme
derecesindeki desteğine karşı Çar I. Pyotr kuzeye ilerlemekten vazgeçmeyerek
Stockholm yakınlarına asker çıkarttı.36 İsveç’in bu harekât karşısında barış
istemek zorunda kalması üzerine 1721’de Finlandiya’daki Nystad şehrinde
İsveç ve Rusya arasında barış akdedildi. Yapılan antlaşmaya göre Livonya,
Estonya, İngriya ve Finlandiya’nın bir kısmı Rusya’nın elinde kalıyordu. Böylece
Çar I. Pyotr, Çarlık Rusyası’nın IV. İvan’dan bu yana peşinde olduğu Baltık
sahillerine çıkmış oluyordu. Bu zafer St. Petersburg ve Moskova’da şenliklerle
kutlandı. 22 Kasım 1721’de Moskova asilzâdelerinden oluşan Sobraniye, Çar I.
Pyotr’a “Bütün Rusya İmparatoru” ve “Büyük” mansaplarını verdi. Kuzey
Savaşları sonucunda Çar I. Pyotr, “Bütün Rusya İmparator”u olmuş ve Çarlık
Rusyası da artık “Rusya İmparatorluğu” olarak ilân edilmişti.37
34 Smirnov, age, s. 458-460; Kırımî, age, s. 182-183.
35 Kuzey Denizi’ndeki kazanımlar hakkında kısa bir değerlendirme için bkz. Carol B. Stevens,
Russia’s Wars of Emergence 1460-1730, (London: Routledge, 2007), s. 271-272; Uzayan
Kuzey Savaşları sırasında 1718’de Çar I. Pyotr, bir askerin ne kadar vergi mükellefi olduğunu
tespit edebilmek ve askerî harcamalara denk olacak şekilde yeniden vergileri düzenleyebilmek
için nüfuz sayımı da yaptırmıştır. Davies, age, s. 160.
36 Çar I. Pyotr, Fransa ile münasebet kurma çabaları sırasında 1717’de Paris’e gitti. İngiltere,
Rusya’nın nüfuz bölgesini hem iç Avrupa’ya doğru hem de kuzeye doğru genişletmesinden
memnun değildi. Üstelik İsveç’in de mevcut siyasî vaziyet içinde yıkılmasını istemiyordu. Bu
noktada İngiltere, politikasını İsveç’e destek olma nazarında belirledi ve hatta 1720-1721
yıllarında İngiliz donanması Baltık Denizi’ne girerek İsveç’i Ruslardan koruyacağını ilân etti.
Paul Bushkovitch, “Peter the Great and Northern War”, The Cambridge History of Russia, Vol:
II, (Cambridge: Cambridge University Press, 2006), s. 498-499; Ragnhil Hatton, “Charles XII
and the Great Northern War”, The Cambridge Modern History, Vol: IV, (Cambrdige: Cambridge
University Press, 1970), s. 675-680.
37 Nicholas Riasanovsky, A History of Russia, (Oxford: Oxford University Press, 2010) s. 203-
218; Kurat, age, s. 280-281; George Vernadsky, Rusya Tarihi, (İstanbul: Selenge Yayınları,
2011), s. 198-199.
13
Rusya’daki bu gelişmelerin yanı sıra Kırım Hanlığı ve Osmanlı Devleti’nde ise
siyasî istikrarsızlık sürüyordu. Osmanlı Devleti hem isyanlarla hem de Venedik,
Avusturya ve İran savaşlarıyla uğraştı. Kırım Hanlığı da bu savaşlarda Osmanlı
Devleti’nin yanında yer aldı. 1718 senesinde Avusturya ile imzalanan
Pasarofça Antlaşması ile Küçük Eflâk, Belgrad ve kuzey Bosna, Osmanlı
Devleti’nin elinden çıkmıştır. Bu antlaşma ile Osmanlı Devleti Orta Avrupa’dan
çekiliyordu.38 İran seferi sırasında Osmanlı Devleti ile Rusya bir kez daha karşı
karşıya geldi. Rusya, Osmanlı Devleti’nin himayesini kabul eden Lezgi ve
Dağıstanlılara karşı savaş ilân edince İstanbul’dan bir elçi gönderilip bunun
yapılan barış antlaşmasına uygun olmadığı bildirildi.39 Nitekim 1724 senesinde
Rusya ile Osmanlı Devleti arasında yeni bir savaş vuku bulmadan bir anlaşma
akdedildi. Buna göre Ruslar, Hazar Denizi kıyısında önemli mevkiler elde etmiş
oluyorlardı.40
Osmanlı Devleti 1730 senesinde ise büyük bir isyanla sarsıldı. Patrona Halil
isyanı sırasında Sultan III. Ahmed tahttan indirildi. Bu isyanın bastırılması ve
Patrona Halil’in öldürülmesinde sâbık han I. Kaplan Geray Han’ın önemli
yardımları oldu.41
Prut Savaşı’ndan II. Devlet Geray Han, XII. Karl meselesi yüzünden 1713
senesinde tahttan azledilmiş ve yerine I. Kaplan Geray Han tayin edilmişti.
Serasker Abdi Paşa ile Hotin Kalesi’nin tamiri için burada bulunan Kırım hanı
ertesi sene Kırım’a döndü. Kaplan Geray Han, Osmanlı Devleti’nin Mora’yı geri
almak için açmış olduğu sefere Nureddin Sahib Geray Sultan’ı ve Orkapı Beyi
Selâmet Geray Sultan’ı tayin ederek destek verdi. 1716 senesinde başlayan
Osmanlı-Habsburg Savaşı’na Kırım hanı bizzat davet edildi. Fakat bu tarihte II.
Devlet Geray Han’ın oğullarından olan Baht Geray Sultan, sâbık Nureddin
Bahadır Geray Sultan ile Nogay beylerini yanına alarak hanlık için
Çerkezistan’da bir isyan başlatmıştı. Kırım hanı, Kalgay Meñli Geray Sultan’ı bu
isyanı bastırması için göndermiş ancak kesin bir sonuç alınamamıştı. Bu
sebeple Kaplan Geray Han, Osmanlı Devleti’ne yardımda bulunamadı.42
38 Abdülkadir Özcan, “Pasarofça Antlaşması”, DİA, C: 34, (İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı,
2007), s. 177-181.
39 Johann Wilhelm Zinkeisen, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, C: 5, Çev. Nilüfer Epçeli, (İstanbul:
Yeditepe Yayınları, 2011), s. 421.
40 Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: IV, Kısım: I, s. 189-195.
41 Abdülkadir Özcan, “Patrona İsyanı”, DİA, C: 34, (İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı, 2007), s.
189-192.
42 Halil İnalcık, Kırım Hanlığı Tarihi Üzerine Araştırmalar 1441-1700, (İstanbul: İş Bankası
Yayınları, 2017), s. 352.
14
Belgrad’ın ve Tımışvar’ın kaybedilmesinin ardından azledilen Kaplan Geray
Han’ın yerine Adil Geray Sultan’ın oğlu III. Devlet Geray Han tayin edildi.43 Yeni
Kırım hanı, Osmanlı ordusuna yardım etme sözü vermişti. Nitekim Kırım hanı,
Bucak’tan asker topladığı sırada Kalgay Bahadır Geray Sultan’ı da Kırım’a
hanlık ordusunu getirmesi için gönderdi. Fakat Kırım mirzaları, 1692 senesinde
Safa Geray Han’ın kalgayı olan III. Devlet Geray Han’ın tayin edilmesinden
hoşnutsuzlardı. Çünkü Safa Geray Han, Kırım mirzalarının yerine Osmanlı
Devleti’nin siyasetini yürütmüş ve mirzaların çıkarlarına göre hareket etmemişti.
Nitekim bu sebeple hanlığı da uzun sürmemiş ve tahttan indirilmişti. Bu sebeple
III. Devlet Geray Han’ın hanlığı, “işbu han ve bunun nesli ile birkaç kere
muârazamız geçmiştir pes bunun refakatıyla sefer değil hanemizde bile rahat
olmayacağımız”44 diyerek isyan eden mirzalar tarafından kabul olunmadı ve
1717 senesinin başlarında tahttan indirildi.45
Kırım hanının tahttan indirilmesindeki sebeplerden biri de III. Devlet Geray
Han’ın I. Selim Geray Han neslinden olmamasıydı. Kırım Tatar ve Nogay
mirzalarının, “hân oğlu hân durur iken, sultan oğlu hân mı olur deyü” I. Selim
Geray Han’ın neslinden olan bir hanzâdenin tahta geçmesini istediklerini
bildirmişlerdir.46 Mirzaların bu arzusu üzerine I. Selim Geray Han’ın oğullarından
olan III. Saadet Geray Han, Kırım Hanlığı tahtına oturdu. III. Saadet Geray Han,
1719’da Osmanlı Devleti’nin Avusturya ile barış antlaşması imzalamasından
sonra Kabaratayların isyanını bastırmak için bir sefer düzenledi. Bu sefer
sonrasında Şırın mirzaları başta olmak üzere Kırım’daki ileri gelen bey ve
mirzalar sefer sonunda elde edilen esirlerden hisse alamadıklarından Kırım
hanının aleyhine döndüler.47 Kırım’daki mirzaların isyanı sonucunda III. Saadet
Geray Han, Bucak’a gelerek durumu Osmanlı Devleti’ne bildirdi. 1724
senesinde tahttan azledilerek yerine II. Meñli Geray Han tayin edildi.48
43 Baycar, Osmanlı-Rus İlişkileri Tarihi (Ahmed Câvid Bey’in Müntehabâtı), s. 185-186.
44 Kırımî, age, s. 186.
45 Halim Geray Sultan, Gülbün-i Hânân Yahud Kırım Tarihi, Yay. Haz. Ablâkim İlmiy, (İstanbul:
Necm-i İstikbal Matbaası, 1327), s. 152.
46 Baycar, Osmanlı-Rus İlişkileri Tarihi (Ahmed Câvid Bey’in Müntehabâtı), s. 186.
47 III. Saadet Geray Han’ın, Şırın mirzalarının en nüfuzlusu olan Hacı Cantemür Mirza ile
ganimet paylaşımında yaşadığı husumet tüm Şırın mirzalarını da karşısına almasına neden
olmuştur. Bkz. Joseph von Hammer-Purgstall, Kırım Hanlığı Tarihi, Çev. Seyfi Say, (İstanbul:
İnsan Yayınları, 2013), s. 137-138.
48 Smirnov, age, s. 468-482; İnalcık, Kırım Hanlığı Tarihi Üzerine Araştırmalar 1441-1700, s.
352-353.
15
1727-1728 senelerinde II. Meñli Geray Han’a karşı Deli Baht Geray Sultan,
Nogayların desteğini alarak bir isyan başlattı ancak başarılı olamadı. 1728
senesinde bu kez Adil Geray Sultan, Kırım hanına karşı Kalmuk ve Nogayların
desteğiyle ayaklandı. Fakat II. Meñli Geray Han tarafından yenilgiye uğratıldı.49
II. Meñli Geray Han, Kırım içinde düzeni ve asayişi sağladıktan sonra Osmanlı
Devleti’nin İran Seferi’ne, Kalgay Safa Geray Sultan komutasında 6,000 süvari
gönderdi. Nitekim 1730 senesinde Osmanlı Devleti’nin başkentinde patlak veren
ve padişah Sultan III. Ahmed’in tahttan indirilmesine sebep olan Patrona Halil
İsyanı onun da tahtını etkilemiştir. Patrona Halil İsyanı’nın bastırılmasında
sorumluluk alarak önemli bir rol oynayan sâbık han Kaplan Geray Han, bu
yardımı sebebiyle Ekim 1730’da yeniden Kırım’a han tayin olundu.50
1.4. 1736-1739 OSMANLI-RUS SAVAŞI’NDA KIRIM’IN İSTİLÂSI
Osmanlı Devleti’nde Patrona Halil İsyanı bastırıldıktan ve Sultan I. Mahmud
devlet idaresini eline aldıktan sonraki süreçte Osmanlı-İran gerilimi iyice arttı.
1733 senesinde İran’a savaş ilân edildi. Bu savaş kararında Kırım hanı Kaplan
Geray Han’ın da etkisi oldu. Kaplan Geray Han, Rusya ve İran’ın müttefik
olabileceklerini işaret ederek henüz bu gerçekleşmemişken İran’ın üzerine bir
sefer yapılması taraftarıydı. Nitekim Kaplan Geray Han’a Kafkasya üzerinden
İran üzerine sefere çıkması tevcih edildi. Fakat hanlık ordusunun bu harekâtı
Rusya ile Osmanlı Devleti’nin arasının açılmasına sebep olunca İran ile barış
yapılmasına karar verildi. Osmanlı Devleti ile İran arasında 1736 senesinde
barış antlaşması imzalandı.51
İran ile imzalanan barış antlaşmasına rağmen Osmanlı Devleti ile Rusya, başka
bir mesele yüzünden savaşın eşiğine geldi. Lehistan kralı II. Augustus’un 11
Şubat 1733’te ölümü üzerine Lehistan tahtı üzerine Veraset Savaşları başladı.
Rusya, Lehistan’a asker sokarak kendi desteklediği III. Augustus’un kral
olmasını sağladı. Nitekim 1735’te imzalanan Viyana Antlaşması ile 1734’te
Kraków’da taç giymiş olan III. Augustus, tüm Lehistan’ın kralı olarak tanındı.
Onun döneminde Rus nüfuzu Lehistan’da giderek güçlendi.52
49 Alpargu, age, s. 117-118.
50 III. Saadet Geray Han, II. Meñli Geray Han ve Kaplan Geray Han dönemi hakkında daha
ayrıntılı bilgi için bkz. Halim Geray Sultan, Gülbün-i Hânân Yahud Kırım Tarihi, s. 142-151; 154-
167.
51 Abdülkadir Özcan, “Mahmud I”, DİA, C: 27, (İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı, 2003), s. 349;
Smirnov, age, s. 483-485.
52 Davies, age, s. 180-184; Kemal Beydilli, “Polonya”, DİA, C: 34, (İstanbul: Türkiye Diyanet
Vakfı, 2007), s. 314.
16
İran ile yaptığı uzun harpten yıpranmış olarak çıkan Osmanlı Devleti yeni bir
savaşa girme niyetinde değildi. Fakat Kafkasya’da Rusya ile yaşanan ihtilaf ve
Lehistan’da Rus askerî varlığı iki devleti tekrar karşı karşıya getirdi. Bu
hadiselerle birlikte Avusturya da Osmanlı Devleti’nin güç durumundan
faydalanmak için Rusya ile bir ittifak anlaşması yaptı. Rus Çariçesi Anna
İvanovna bu ittifakı Karadeniz’e inip vaktiyle zapt edilen ancak Prut’ta
kaybedilen Azak Kalesi’nin tekrar ele geçirilmesi için bir fırsat olarak görmüş ve
Osmanlı Devleti’ne karşı bir müttefikle daha kolay zafer kazanabileceğini
düşünmüştür.53
Rusya hiçbir savaş ilânına lüzum görmeden Osmanlı Devleti ve Kırım
Hanlığı’na karşı taarruza geçmişti. İki koldan yapılan bu taarruzun bir hedefi
Azak Kalesi diğeri ise Orkapı’ydı.54 Kırım Hanlığı’ndan Osmanlı Devleti’ne,
Rusların taarruza geçtiği haberi gelmiş ve İstanbul’daki Rus elçisi bunun Kırım
Tatarlarının uydurması olduğunu bildirmişse de 2 Mayıs 1736’da Osmanlı
Devleti, Rusya’ya savaş ilân etmiştir.55
Rus orduları generali Burkhard Christoph von Münnich 1736 senesinin
baharında savaştan beklentisini şu şekilde ifade ediyordu ve bu beklenti Çar I.
Pyotr’dan itibaren Rusya İmparatorluğu’nun en büyük emeliydi:
“1736’da Azak bizim olacak. Ten’in, Donetsk’in, Orkapı’nın ve Ten ile Özü arasındaki Nogayların efendileri olacağız ve belki Kırım da bizim olacak.
1737’de Kuban ile birlikte tüm Kırım’a boyun eğdireceğiz ve Kabarda’yı da ele geçireceğiz. İmparatoriçe Azak Denizi’ne ve Kırım ile Kuban arasındaki nehir boylarına hükmedecek.
1738’de en ufak bir risk olmadan Akkerman’a ve Bucak’a, Türk boyunduruğu altında olan Turla’nın öte yakasındaki Eflâk ve Moldova’ya egemen olacağız. Yunanlar, Rus kartalının kanatlarında özgürlüğe kavuşacaklar.
1739’da imparatoriçenin sancakları nerede yükselecek? Belki de İstanbul’da.”56
53 Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: IV, Kısım: I, s. 252-253.
54 St. Petersburg’dan İstanbul’a gönderilen mektupta “Beynimizde mün’akid musâlaha-i
mü’ebbedeye mugayir hududunuza bir hatve tecâvüz etmeyip lâkin bizim derdimiz Tatar iledir.”
yazmaktaydı. Fakat bu mektup Rusya’nın, Osmanlı Devleti’nin “gaflete duçar” etme amacının bir
âmiliydi. Bkz. Baycar, Osmanlı-Rus İlişkileri Tarihi (Ahmed Câvid Bey’in Müntehabâtı), s. 194.
55 Mustafa Nuri Paşa, Netayic Ül-Vukuat, Cilt: III-IV, Yay. Haz. Neşet Çağatay, (Ankara: Türk
Tarih Kurumu, 1980), s. 44; Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: IV, Kısım: I, s. 253-254.
56 Davies, age, s. 191.
17
Osmanlı Devleti, Rusların bu saldırısına karşı hazırlıksızdı. Savaş ilân edildikten
sonra Rusların Prut Antlaşması’na aykırı hareket etmelerinden dolayı Fransa,
Avusturya, İngiltere ve Venedik hükümetlerinden arabuluculuk istendi. Bu
devletlerden beklenilen cevap gelmeyince Osmanlı Devleti kuzeydeki Rusya
meselesi ile ilgilenmek için İran ile bir barış antlaşması imzaladı.57
General von Münnich, Kırım’ın istilâ edilmesi ve Azak’ın alınması için gereken
askerî gücü belirlemişti. Buna göre Kırım’ı istilâ edecek Dnepr Ordusu’nun
80,000 askere ihtiyacı vardı: 19,695 dragoon (10 alay), 24,372 muntazam
piyade (18 alay), 10,000 atlı ya da piyade milis kuvvetleri (10 alay), 500 hafif
süvari, Slobojanşina Kazak alayından 500, Don Kazaklarından 4,000,
Hetmanlık’tan 16,000 Kazak, Slobojanşina’daki başıbozuk Kazaklardan 3,700,
Çuguyev Kalmuklarından 150, Novopavlosk’tan 180 gönüllü, Zaporijya
Kazaklarından 6,000 ve 48 alay topu ile 18 sahra topu. Azak’ı kuşatacak Don
Ordusu’nun ise 37,352 düzenli ve 8,000 başıbozuk askere ihtiyacı vardı.58
Don Ordusu, Azak’ı 10 Nisan’da kuşattı.59 Kaleden Rus ordusunun soluna
doğru yapılan 2000 kişilik huruç hareketi geri püskürtüldü. 3 Haziran’da yapılan
en başarılı huruç hareketinde dahi aralarında subaylar da olmak üzere Rus
ordusu ancak 33 kayıp verdi ve 823 asker yaralandı.60 Süleyman Paşa
komutasındaki Osmanlı donanması 10 Haziran’da yola çıktı ve Kefe’deki Canım
Hoca Mehmed Paşa’nın kuvvetlerine katıldı.61 Osmanlı donanması hem Azak
Denizi’nin sığ olmasından dolayı hem de sahildeki Rus topçu atışları sebebiyle
kaleye yanaşamadı. Nitekim Azak Kalesi 26 Haziran’da Ruslara teslim oldu.62
General Spiegel’in komutasındaki öncü birlikler 7 Mayıs’ta Gazikerman’ı aldı.63
Rus ordusu Gazikerman’dan Özü’nün öte yakasına, Orkapı tarafına geçecekti.
Nitekim General von Münnich’in planı Orkapı’yı aşıp Kırım’ı istila etmekti.64
57 Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: IV, Kısım: I, s. 254.
58 Davies, age, s. 192.
59 Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: IV, Kısım: I, s. 255.
60 Davies, age, s. 193-194.
61 Öznur Tübençokrak, Keyfiyet-i Rusiyye’nin Transkripsiyon ve Tahlili (H. 1206/M.1791-1792),
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans
Tezi, Eskişehir 2017, s. 51.
62 Davies, age, s. 194.
63 Zinkeisen, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, C: 5, s. 474.
64 Davies, age, s. 194-195; 1721 senesinde Rus hizmetine giren Alman askerî ve sivil mühendis
von Münnich aynı zamanda Rus Askerî Akademisi’nin kurucusuydu ve onun Osmanlı Devleti ile
Kırım Hanlığı ordularına karşı hazırladığı askerî plan savaştan hemen önce kabul edilmişti.
18
Fakat Özü’nün öte yakasına geçmek Ruslar için kolay olmamıştı. Kırım Hanlığı
ordusunun kurduğu pusulara düşüyorlardı.65
200 kişilik bir Nogay birliği, Gazikerman’daki General Spiegel’in birliklerine
saldırarak peşine düşürmüştü. General, Kalgay Fetih Geray Sultan
komutasındaki 20,000 kişilik Kırım Tatar süvarisi tarafından pusuya
düşürüldüğünü anladığında süvari birliklerine piyade düzenine geçmelerini
emretmişti. Takviye güçler gelene kadar kendisini savunan Rus birliğinin kaybı
50 kişiden fazla olmadı ancak General Spiegel de yaralananlar arasındaydı.66
Rus ordularının Gazikerman’dan sonra Kırım üzerine yürüdükleri haberi
geldiğinde I. Kaplan Geray Han da ordularını Orkapı berzahında topluyordu. Bu
sırada Yedisan’dan gelen Tatar askeri de Kalgay Fetih Geray Sultan’ın askerine
koşuldu. Savaşın sırasında ağrıları artan Kaplan Geray Han hem guttan hem de
“sair emrâz-ı mütenevvî”den muzdaripti.67
General von Münnich komutasındaki Rus orduları 19 Mayıs’ta Or Kalesi’ne
ulaştılar. Kazaklar, Or Kalesi’nin tahkim edilmemiş olduğunu bildirmişlerdi.
Kalede Kırım Tatar ordusundan başka 4,000 kişilik bir yeniçeri birliği
bulunuyordu. 19 Mayıs gecesi von Münnich, I. Kaplan Geray Han’a bir
ültimatom gönderdi. Han’ın cevabı ise ertesi sabah kendisine ulaştı. Kaplan
Geray Han cevabında, Kırım Tatarlarının Rus topraklarını ihlal etmediğini ve
savaşmak için bir sebep olmadığını, kaledeki Türk askerlerini de teslim
etmeyeceğini söylüyordu.68
Orkapı berzahında konuşlanan Kırım Hanlığı ordusunun merkezinde Şırın beyi
ve ümerası ile birlikte I. Kaplan Geray Han bulunuyordu. Ordunun sağ kanadını
ağırlıklı olarak Yedisan Nogayları ile birlikte Kalgay Fetih Geray Sultan, solunu
ise Nureddin Arslan Geray Sultan komuta ediyordu.69 19 Mayıs’ı 20 Mayıs’a
bağlayan gece Rus ordusundaki Kazaklar, Hanlık ordusunun sol tarafına
saldırdı. Bu saldırı General von Münnich’in bir şaşırtmacasıydı ve Kaplan Geray
Han da Rusların, ordunun sol yanına saldıracağını düşündü. Bu sebeple hanlık
ordusunun birlikleri sola kaydırıldı. Fakat 20 Mayıs sabahı Rus ordusu asıl
Bruce W. Menning, “The Imperial Russian Army, 1725-1796”, The Military History of Tsarist
Russia, ed. Frederick W. Kagan & Robin Higham, (New York: Palgrave, 2002), s. 48-49.
65 Sefer Gazi Mirza’nın saldırıları hakkında bkz. Kırımî, age, s. 200.
66 Davies, age, s. 195-196.
67 Kırımî, age, s. 196-198.
68 Davies, age, s. 196.
69 Kırımî, age, s. 200-201.
19
saldırısını hanlık ordusunun sağ tarafına yaptı. Birliklerin sola kaydırılması
sebebiyle Kalgay’ın komutasındaki sağ kanat zayıf kalmıştı ve şiddetli ateş
altında geri çekilmek zorunda kaldı. Çok geçmeden Kırım Hanlığı ordusu
tümden bozularak geri çekilmeye başladı.70 Bu saldırıda Rus ordusunun kaybı
ise 30 ölü ve 176 yaralıydı.71
Ordunun geri çekilmesinin ardından Or Kalesi aynı gün Ruslar tarafından
kuşatıldı. Hanlık ordusu geri çekildiğinde kalede iki yeniçeri ortası ve 500 Tatar
askeri bulunuyordu. Kale iki gün boyunca savunuldu72 ancak Osmanlı
Devleti’nden beklenen yardım yetişmeyince 22 Mayıs’ta kale teslim edildi. Or
Kalesi’nin teslim alınmasının ardından General von Münnich burada yeni bir
savaş plânı hazırladı. Osmanlı ordusu Kefe’ye destek getirene kadar Rus
orduları Kırım’ı işgal edecekti. Plâna göre Haziran ayının sonuna kadar Kezlev
üzerinden Bahçesaray’a geçilecek ve hanlığın başkenti zapt edilecekti.73
General von Münnich’in ordusu Or Kalesi’nden 26 Mayıs’ta ayrılarak Kırım’a
girdi. 3 gün sonra Leontyev komutasındaki 10,000 Rus ve 3,000 Kazak’tan
oluşan Rus birliği, Kılburun Kalesi’ni teslim aldı. Rus ordusu, Kırım’ın içine
ilerleyişi sırasında Kırım Tatar birliklerinin saldırılarına maruz kalıyordu. Kırım
Tatarlarının mevzileri tespit edilip gece baskınları yapılsa dahi Rus ordusunun
kayıpları azımsanmayacak derecedeydi.74
Orkapı’daki mağlubiyetten sonra Kaplan Geray Han tahttan azledildi ve yerine
Fetih Geray Sultan75, han olarak nasb edildi. Fetih Geray Han, kardeşleri olan
Arslan Geray Sultan’ı kalgay76 ve Mahmud Geray Sultan’ı ise nureddin77 tayin
etti.78
70 Davies, age, s. 196-197.
71 Zinkeisen, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, C: 5, s. 475.
72 Or Kale’nin savunması sırasında Kaplan Geray Han’ın ve maiyetindeki el-Hac Cantemür
Mirza’nın atları vurulmuş ve “şehadete” yaklaşmışlardı. Kırımî, age, s. 200-203.
73 Davies, age, s. 197.
74 Bir gece baskını sırasında General Hein, 300 kişi kaybetti ve rütbesi von Münnich tarafından
düşürüldü. Davies, age, s. 197-198.
75 Kalgay Fetih Geray Sultan’ın han olarak tayin edilmesinin en önemli sebebi Kafkasya’da
Dağıstan’a kadar yaptığı seferde Kabarday ve Çeçen beylerinin kendisine sadakat ve bağlılık
yemini etmesidir. Hammer-Purgstall, age, s. 143.
76 Kalgay, Kırım Hanlığı’nda handan sonra gelen en yüksek rütbeli Geray hanzâdesi için
kullanılan bir unvandır. Han olmadığı vakitlerde hanın tüm yetkisine sahiptir. Osmanlı
Devleti’nde de kalgay olan Geray Sultan, muhakkak “Kalgay Sultan” ibaresi ile zikredilirdi. Bkz.
20
5 Haziran 1736’da Rus ordusu Kezlev’e vardı. Şehir Kırım Tatarları tarafından
boşaltılmış ve geride sadece Ermeni tüccarlar kalmıştı. General von Münnich
ordusunu 24 gün doyurabilecek erzakı bu tüccarlardan temin etti. Buradan St.
Petersburg’a yazdığı mektupta, temin edilen erzak ile birlikte Kırım’ın içlerine
daha fazla ilerleyebileceğini belirtiyordu.79 11 Haziran’da Rus ordusu
Bahçesaray’ı kuşattı. Bahçesaray şehrindeki ahali dağlara çekilmişti. Kırım
Tatar askerler ve yeniçeriler, Rus ordusuna saldırdı. Öncü saldırı başarılı olsa
da General Alexander Leslie’nin 5 piyade alayı ile takviye güç sağlaması ile
Ruslar, Bahçesaray’a girmeye muvaffak oldu. Kırım Hanlığı’nın başkenti ilk kez
Ruslar tarafından işgal ediliyordu. Rus ordusunun Bahçesaray’a girişi Osmanlı
Devleti’nde de büyük bir endişe ve şaşkınlık yaratmıştı.80
Rus orduları Bahçesaray’ı tahrip edip Hansaray’ı ateşe verdiler. Saray bu
felâketten ancak büyük bir hasarla kurtulabildi. Han Camii yakıldı, I. Selim
Geray Han’ın kurmuş olduğu kütüphane yok edildi ve şehirdeki 2000’e yakın ev
zarar gördü.81 Bahçesaray’ı mahv-u perişan bir halde bırakan Rus orduları 19
Haziran’da Alma Nehri’ne geldiler. 23 Haziran’da Akmescit’teki Kalgay Sultan’ın
sarayı yakıldı.82 Kırım Tatar birlikleri Rus ordularına karşı gayrinizami harp
yürütüyorlar ve çoğunlukla dağlarda saklanıyorlardı. Osmanlı Devleti ise yardım
için Kefe’ye takviye birliklerini göndermişti. General von Münnich, Kefe üzerine
Halil İnalcık, Kırım Hanlığı Tarihi Üzerine Araştırmalar 1441-1700, (İstanbul: Türkiye İş Bankası
Yayınları, 2017), s. 37-39.
77 Nureddin, Kırım Hanlığı’nda kalgaydan sonra gelen en yüksek rütbedir. Kalgaylıkta olduğu
gibi nureddin de Geray hanzâdeleri arasından seçilirdi. Nureddin olan Geray Sultan da Osmanlı
Devleti nezdinde “Nureddin Sultan” olarak bahsedilirdi. Hezarfen Hüseyin Efendi, Telhîsü’l-
Beyân fî Kavânîn-i Âl-i Osmân, Haz. Sevim İlgürel, (Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları,
1998), s. 170.
78 Halim Geray Sultan, age, s. 168, Kırımî, age, s. 204; Kaplan Geray Han hem Orkapı’da
yaşanan mağlubiyet hem de hastalığından dolayı hanlıktan azledildikten sonra Sakız Adası’na
sürgün edildi. 1738 senesi Kasım/Aralık ayında vefatına müteakip vasiyeti üzerine Çeşme’ye
defnedildi. Halim Geray Sultan, age, s. 146.
79 Davies, age, s. 198.
80 Uzunçarşılı, age, s. 256; Davies, age, s. 198; Smirnov, age, s. 489.
81 Kırımlı & Kançal-Ferrari vd., age, s. 180, 298; Zafer Karatay, “Bahçesaray”, DİA, C: 4,
(İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı, 1991), s. 482.
82 Davies, age, s. 198-199; Zinkeisen, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, C: 5, s. 477.
21
varmak istemişse de ordusunun yıpranmış olduğunun farkındaydı ve 26
Haziran’da Orkapı’ya döndü. Dnepr Ordusu buraya 7 Temmuz’da vardı.83
General von Münnich 18 Temmuz’da orduyu Samara kıyılarına çekti. Orkapı
berzahı çoğunlukla yakılmıştı. Leontyev’in ordusu 23 Ağustos’ta Kılburun’u
yakıp yıktıktan sonra Samara’ya varabildi. Rus ordusunun toplam zayiatı 36,000
civarındaydı ve bunların çoğu salgın hastalıklardandı. General, bu geri
çekilmeye rağmen Kırım’a bir işgal harekâtı daha planlıyordu. Yapılan ilk
harekâttan dersler çıkarmıştı.84
Kırım’ın Rus orduları tarafından istila edilmesi ve Kılburun kalesinin düşmesinde
Osmanlı Devleti ricalinin basiretsizliğinin doğrudan etkisi vardı.85 1736 kışındaki
barış görüşmeleri sonuçsuz kaldı. Nitekim 1737 senesinde General von
Münnich tekrar harekete geçerek Özü Kalesi’ni kuşattı. 13 Temmuz’da kale
düştü ve kale komutanı Yahya Paşa esir alındı. Kale muhasara sırasında
oldukça harap olmuş ve tahkimatları yıkılmıştı. Özü’nün düşmesi artık Rus
ordularına Bender’in yolunu açıyordu.86
1737 senesinde Kırım, Ruslar tarafından tekrar istila edildi. General Peter Lacy
komutasındaki Rus orduları, Mayıs-Haziran’da Kırım Hanlığı ordusunu Özü’nün
muhasarası sırasında meşgul etmek için Kırım’ın üzerine yürüdü. General Lacy
doğrudan St. Petersburg’dan gelen emirlere göre Kefe ve Yenikale’yi tahrip
edecekti.87
Fetih Geray Han bir sene önceki gibi Rus ordusunun Orkapı üzerinden
geleceğini düşünüyordu ve burayı tekrardan güçlendirmişti. 60,000 kişilik Kırım
Hanlığı ordusuyla birlikte Kırım’ı, Orkapı’da savunacaktı. Fakat General Lacy,
Kırım’a Arabat üzerinden girdi. Kırım’ı istila etmek isteyen hiçbir ordu daha önce
Arabat yolunu kullanmamıştı. Çünkü bu kıyı ili sadece kumdan ve deniz
kabuklarından ibaretti. 13 Temmuz’da Rus orduları Karasubazar’ın 28 kilometre
83 Rus ordusu özellikle humma ve kanlı ishal gibi salgın hastalıklardan muzdaripti. Davies, age,
s. 199; Düşmanı ancak salgın hastalıkların durdurabileceğine dair bir kanı da vardı. Smirnov,
age, s. 488.
84 Davies, age, s. 199-200; Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: IV, Kısım: I, s. 255-257.
85 Avusturya ile barış görüşmeleri sırasında Özü, Bender ve Vidin kalelerinin ihtiyaçları “devlet
malının boşu boşuna yok olup gitmesine yer yoktur, çok yakında barış anlaşması ile savaş sona
erecek ve ordu da geri dönecektir” denilerek karşılanmamıştır. Bkz. Mustafa Nuri Paşa, age, s.
45.
86 Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: IV, Kısım: I, s. 263-264; Mustafa Güler, “1737 Osmanlı-Rus
Savaşı’nda Özi’nin Elden Çıkması”, Tarih İncelemeleri Dergisi, XXIII, C: 1, s. 146-148.
87 Davies, age, s. 211.
22
ötesinde konuşlandılar. 17,000 kişilik Kırım Tatar birliği kampa saldırdıysa da
geri çekilmek zorunda kaldı. Ertesi gün Ruslar şehre yürüdüler. General
Lacy’nin emriyle şehir tümden yakılıp yıkılarak tahrip edildi. Fakat General, Rus
ordusunda savaşan başıbozuk Kalmuklara güvenemediği ve Kefe ile Yenikale
uzak olduğu için intikal sırasında orduda tekrar hastalıkların baş gösterebileceği
endişesiyle geri çekilme kararı aldı. Fetih Geray Han ise geri çekilen Rus
ordusunu takip etmedi. Bundan dolayı azledilerek yerine II. Meñli Geray Han
yeniden tahta geçti.88
1738 senesinde General Lacy bu kez hafif süvari ve Kazaklarla Kırım’ı istila etti.
Süvariler sayesinde plânladığı gibi hızlı hareket edebilecekti. 27-29 Haziran’da
Rus orduları Or Kalesi’ni teslim aldı. Fakat bu tarihte Osmanlı orduları da Özü
ve Kılburun kalelerini geri almak için savaşıyorlardı. Kalelerin önceki
muhasaralarda fazlasıyla tahrip olması Rus savunmasını güçleştiren en önemli
faktördü. Bu sebeple General von Münnich geri çekilme kararı almıştı.89 Nitekim
hem Özü ve Kılburun cephelerinde bu gelişmelerin yaşanması hem de salgın
hastalıkların yeniden yayılmaya başlaması General Lacy’yi endişelendirdi. 6
Temmuz’da orduyu Orkapı’dan Azak’a götürme kararı aldı.90
Osmanlı Devleti savaşın Avusturya cephesine ağırlık verdiğinden Rusya
cephesini az bir kuvvet ve bir seraskerle idare ediyordu. Kırım Hanlığı
neredeyse Rusya orduları ile tek başına karşı karşıya kalmıştı. Fakat Ekim
1738’de, Osmanlı ordusu ile Kırım Tatarlarının Özü ve Kılburun kalelerini geri
almak için kuşatma hazırlığı içinde olması, Rusların bu kalelerden çekilmesine
sebep olarak savaşın seyrini değiştirmişti.91 Bununla birlikte Avusturya
cephesinde barış görüşmelerine başlanmıştı. Fakat General von Münnich, Yaş
ve Hotin üzerine saldırarak bu kaleleri aldı. Rusların elde ettiği zaferlere dair
haberlerin Viyana’ya ulaşmasıyla beraber Habsburg İmparatoru, barış
antlaşmasını imzalamaktan imtina etse de Fransa’nın arabuluculuğu ile Belgrad
88 Davies, age, s. 211-213; Smirnov, age, s. 291-293; Kırımî, age, s. 208-210; Fetih Geray Han
azledildikten sonra Vize’de ikamete mecbur edildi. 9 sene kadar Çakıllı yaşadıktan sonra vefat
etti. Halim Geray Sultan, age, s. 168-169.
89 General von Münnich’in geri çekilme kararı almasında kaleye gelen erzak yardımlarının
Tatarlar tarafından ele geçirilmesi ve kalede bulunan erzak eksikliğinden dolayı hayvanların
dahi toplu halde ölmeleri etkili oldu. Bkz. Zinkeisen, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, C: 5, s. 479.
90 Davies, age, s. 213-215; Kırımî, age, s. 212-214; Smirnov, age, s. 493.
91 Güler, agm, s. 149-150; Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: IV, Kısım: I, s. 291.
23
Muahedesi, Osmanlı Devleti ve Habsburglar arasında imzalandı. Antlaşmanın
imzalanması üzerine Ruslarla da barış görüşmelerine başlandı.92
12 Aralık 1739’da Rusya ile yapılan antlaşmaya göre Azak Kalesi yıkılacaktı.
Ruslar, Azak Denizi’nde ve Karadeniz’de ticarî ve askerî gemi
bulunduramayacaklardı. Kırım Tatarları, Rusya’ya tabi olan Kazak ve
Kalmuklarla savaşmayacak, Rus topraklarına girip şehir ve kasabalara yağma
akınları düzenlemeyeceklerdi. Kuzey Kafkasya’daki Kabardaylar, Osmanlılar ile
Rusya arasında müstakil kalacaklardı. Osmanlılar, Ruslar veya Kırım Tatarları
hiçbir şekilde onlara müdahale etmeyeceklerdi. Ruslar, Boğdan ve Hotin’den
çekilerek buraları iade edeceklerdi. Antlaşmanın on ikinci maddesine göre de
Osmanlı Devleti, Rusya hükümdarına “imparator” elkabı üzerine nâme-i
hümâyûn yazmayı kabul ediyordu.93
1.5. 1768-1774 OSMANLI-RUS SAVAŞI ÖNCESİ KIRIM HANLIĞI
1739 senesinde imzalanan Belgrad Antlaşması ile savaştan oldukça tahrip
olmuş şekilde çıkan Kırım’da, hanlar yarımadada tamirat ve yeniden inşa
faaliyetlerine başladılar. 30 Aralık 1739 tarihinde II. Meñli Geray Han,
Bahçesaray’da vefat etti.94 Ondan sonra Kırım Hanlığı tahtına el-Hac Selim
Geray Han’ın en küçük oğlu Selamet Geray Sultan tayin edildi. Tahta geçen
Selamet Geray Han, ilk olarak Bahçesaray’da imar faaliyetlerine başladı.
Öncelikle, Ruslar tarafından neredeyse tamamen yıkılan Han Camii’ni tamir
ettirdi ve iki divanhane yaptırdı. Hansaray’ın tamirat faaliyetlerine de başlandı.
Yakılıp yıkılan kütüphane yerine yenisini inşa ettirdi. Bu kütüphaneye I. Mahmud
da İstanbul’dan gönderdiği kitaplarla destek oldu.95
II. Selamet Geray Han, Ruslarla yapılmış olan antlaşmanın gereğini yerine
getiremediğinden 1743 senesinde azledildi.96 Kırım ve Kuban taraflarındaki Rus
92 Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: IV, Kısım: I, s. 289-293; Kırımî, age, s. 220-222; Özcan,
“Mahmud I”, s. 350.
93 Kırım hanı Azak Kalesi’nden çok Özü ve Kılburun kalelerinin akıbetini önemsiyordu. Çünkü
asıl Özü ve Kılburun kaleleri Rusların eline geçerse o zaman Kırım için en büyük tehlikenin vuku
bulacağını düşünüyordu. Bkz. Smirnov, age, s. 496; Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: IV, Kısım: I,
s. 292-294; Antlaşmanın Osmanlı diplomasisi açısından tahlili için bkz. Uğur Kurtaran, “Sultan
Birinci Mahmud’un Rusya’ya Verdiği 1739 Tarihli Ahidnâmenin Diplomatik Açıdan Tahlili”, Tarih
İncelemeleri Dergisi, XXIX/1, 2014, s. 213-232.
94 Halim Geray Sultan, age, s. 167.
95 Kırımlı & Kançal-Ferrari vd., age, s. 192, 298; Halim Geray Sultan, age, s. 171; İsmail Hakkı
Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: IV, Kısım: II, (Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları, 2011), s.19.
96 Baycar, Osmanlı-Rus İlişkileri Tarihi (Ahmed Câvid Bey’in Müntehabâtı), s. 265.
24
esirlerinin serbest bırakılmaması, Ruslara bağlı Kazakların hayvanlarını ve
paralarını yağmalayan Kırım Tatarları ile Leh ve Kazakların topraklarına çapula
giden Nogaylara engel olamaması; II. Selamet Geray Han’ın Kırım’daki merkezî
otoritesinin zayıf olduğunun göstergesiydi.97
Kaplan Geray Han’ın oğlu Kalgay Selim Geray Sultan, Kırım tahtına
oturduğunda Osmanlı Devleti’nin ondan beklentisi öncelikle antlaşma
hükümlerine riayet noktasında titizlik göstermesiydi. Bununla birlikte
kendisinden İran seferi için Kırım Tatar askeri göndermesi de bekleniyordu.98
Nitekim II. Selim Geray Han, Rus esirlerinin iadesi konusunda muvaffak oldu ve
Kırım’ın kuzeyinde yaşayan Kırım Tatarları ile Nogaylar üzerinde otoritesini
sağladı. Bu muvaffakiyetlerinden ötürü kendisi İstanbul’a davet edildi.99
İstanbul’dan Kırım’a döndükten sonra 1748’de vefat etti.100
II. Selim Geray Han’ın vefatından sonra yerine II. Devlet Geray Han’ın oğlu
Kalgay Arslan Geray Sultan, Kırım Hanlığı tahtına oturdu. Arslan Geray
Han’dan da öncelikle Ruslar ile yapılan antlaşmaya riayet hususunda titizlik
bekleniyordu. Bu durum kendisine gönderilen nâme-i hümâyûnda açıkça
bildiriliyordu.101 Osmanlı Devleti, Ruslar ile harp sahasında karşı karşıya gelmek
istemiyordu ve bu yüzden de Kırım hanlarının, antlaşmaya harfi harfine riayet
etmeleri konusunda diretiyordu. Nitekim Arslan Geray Han’ın önceliği de
Kırım’ın yeniden imar edilmesi oldu.102
Arslan Geray Han kurduğu vakıflar sayesinde Kırım’daki imar faaliyetlerini
hızlandırdı. Özellikle Or ve Arabat kaleleri başta olmak üzere, Kırım’ın Ruslar
97 Kırım tarafında antlaşmaya mugayir durumlarla ilgili I. Mahmud’un nâme-i hümâyûnu için bkz.
Kırım Hanlarına Nâme-i Hümâyûn (2 Numaralı Name Defteri), Murat Cebecioğlu, Sinan Satar,
Dursun Küçükbaltacıoğlu, Vahdettin Atik vd. (Yay. Haz.), (İstanbul: Başbakanlık Osmanlı Arşivi
Yayınları, 2013), s. 83-84; Selamet Geray Han’ın azli için bkz. Halim Geray Sultan, age, s. 171-
172; Smirnov, age, s. 500-501.
98 Kırım Hanlarına Nâme-i Hümâyûn, s. 89-91.
99 II. Selim Geray Han “şiddet-i idare ve siyasetiyle meşhur” olduğundan Kırım Tatarları
tarafından Qattı Selim Geray nâmıyla anılıyordu. Halim Geray Sultan, age, s. 173; Kırım
Hanlarına Nâme-i Hümâyûn, s. 106-107.
100 Uzunçarşılı, hanın vefat tarihini 20 Cemaziyelevvel 1161 (18 Mayıs 1748) diye yazsa da
Halim Geray Sultan 20 Cemaziyelahir 1161 (17 Haziran 1746) olarak kaydetmektedir.
Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: IV, Kısım: II, s. 21; Halim Geray Sultan, age, s. 173.
101 I. Mahmud tarafından Arslan Geray’a gönderilen nâme-i hümâyûn ve onun, padişaha yazdığı
teşekkür mektubu için bkz. Kırım Hanlarına Nâme-i Hümâyûn, s. 108-111.
102 Smirnov, age, s. 504-505.
25
tarafından istila edildiği dönemde tahrip edilen kaleleri tamir ve tahkim ettirdi.103
Mayıs 1749’da ve Eylül 1751’de Kırım’a gönderilen nâme-i hümâyûnlarda
Arslan Geray Han; öncelikle Ruslarla yapılan barış antlaşmasına uyduğu,
Kırım’daki kaleleri tamir ve tahkim ettirdiği, Kırım Hanlığı topraklarında düzeni
ve huzuru sağladığı için övülüyordu. Mektubun sonunda da yine Ruslar ile
akdedilen antlaşmaya uyulması hususunda gayret göstermesi Kırım hanına
hatırlatılıyordu.104 Arslan Geray Han’ın kurduğu vakıflar sadece Bahçesaray gibi
büyük şehirlerde değil aynı zamanda köylerde de faaliyet göstermişlerdir.
Sadece kalelerin tamir ve tahkim edilmesi değil, Kırım içindeki kervansaray,
camii, iskele ve çeşmeleri hem tamir hem de yenilerini inşa ettirerek yarımadayı
yeniden ihya etmiştir.105
1754 senesinde Kırım hanının iyi ilişkilerinin bulunduğu Osmanlı padişahı
Sultan I. Mahmud vefat etti. Onun vefatının ardından Sultan III. Osman’ın tahta
geçmesiyle Kırım Hanlığı tahtına da Halim Geray Sultan tayin edildi. Aralık
1754’te Sultan III. Osman’ın tahta çıktığına dair bir nâme-i hümâyûn Kırım’a
gönderildi. On ay sonra, Ekim 1755’te ise Kırım Hanlığı tahtına Halim Geray
Sultan tayin edildi. Bu geçen süre içerisinde Kırım Tatarlar ve Kazaklar karşılıklı
olarak birbirlerinin sınırlarını ihlal edip hasım topraklarına saldırmışlardı.106
Ekim 1755 ile Mart 1756 tarihleri arasında Kırım hanı olan Halim Geray Han
gençliğini Rumeli’de geçirdiğinden Kırım’daki mirzaların âdetlerine de vakıf
değildi. Bununla birlikte hanlığı devrinde çıkan isyanı da bastırmakta muvaffak
olamayınca tahttan azledildi.107 Halim Geray Han’ın yerine II. Devlet Geray
Han’ın oğlu ve Arslan Geray Han’ın kardeşi sâbık Nureddin Kırım Geray Sultan
tayin edildi.108 Osmanlı Devleti, Rusya İmparatorluğu ile yeni bir savaşa
103 Hüseyin Çınar, “Arslan Giray Han ve Kırım’ın Yeniden İmârında Vakıfların Rolü”, Vakıflar
Dergisi, Sayı: 30, Ankara 2007, s. 120-121; Halim Geray Sultan, age, s. 176.
104 Arslan Geray Han’a giden övgü dolu iki nâme-i hümâyûn için bkz. Kırım Hanlarına Nâme-i
Hümâyûn, s. 111-115; Kırım hanına gönderilen nâme-i hümâyûnların kısa bir değerlendirmesi
için bkz. Smirnov, age, s. 505.
105 Çınar, agm, s. 123-129; Ömer Bıyık, Kırım’ın İdarî ve Sosyo-Ekonomik Tarihi (1600-1774),
(İstanbul: Ötüken Neşriyât, 2014), s. 169-175.
106 Smirnov, age, s. 506.
107 Yedisan Nogaylarının isyanı ile ilgili nâme-i hümâyun için bkz. Kırım Hanlarına Nâme-i
Hümâyûn, s. 130-132; Smirnov, age, s. 508; Halim Geray Sultan, age, s. 178; Halim Geray
Han’ın bu muvaffakiyetsizliğinin sebepleri arasında tembelliği ve dirayetsizliği gösterilir.
Hammer-Purgstall, age, s. 147.
108 Kırım Hanlığı tahtına Kırım Geray Han’ın tayini için bkz. Kırım Hanlarına Nâme-i Hümâyûn,
s. 133-135; Halim Geray Sultan, age, s. 180.
26
girmekten çekindiği için Kırım hanından Kırım Tatarlarının ve Nogayların sınır
ihlallerini engellemesini istemekteydi. Nitekim Kırım hanının emrine itaat
etmeyen Nogaylar, Rus topraklarına yaptıkları akınlar sebebiyle 1757
senesinde Osmanlı Devleti tarafından 500 Rumî kese ödemeye mecbur
edilmişlerdir.109 Yeni Kırım hanı, halefinin aksine dirayet ve şecaat sahibiydi.110
Kırım Geray Han, Nogayların 1759 senesinde Eflâk ve Boğdan halkına karşı
“fenalıkları” dolayısıyla bunların üzerine yürüdü ve onları “tedib” etti.111
Çariçe II. Yekaterina, bu tarihte Kırım Hanlığı üzerinde daha “diplomatik”
politikalar yürütmek niyetindeydi. Bu sebeple danışmanı Nikita İvanoviç Panin’in
tavsiyeleri doğrultusunda, Kont Mihail Semyonoviç Vorontsov’un Bahçesaray’da
bir konsolosluk açılması fikrine sıcak bakmaktaydı.112 1763 senesinde Kırım’da
ilk Rus konsolosluğu açıldı. Bu konsolosluğun amacı Kırım Hanlığı ile Rusya
arasındaki ilişkileri düzenlemek ve özellikle de Kırım’daki Rus tüccarların
sorunlarını çözmekti. Kırım’a atanan ilk konsolos Aleksandr Nikoforov’un bir
diğer görevi de Kırım’daki gelişmeleri takip edip Çariçe II. Yekaterina’ya
bildirmekti.113 Fakat bu konsolosluğun ömrü uzun olmadı ve 1765 senesinde
Rus konsolosluğu kaldırıldı. Nikiforov’un, Kırım Geray Han ile iyi ilişkiler
geliştirebilmek adına Kırım Tatarlarının lehine bazı imtiyazları Çariçe II.
Yekaterina’ya kabul ettirebileceğini öne sürmesi ve Lehistan meselesinde Kırım
hanını engellemeye çalışması konsolosluğun kaldırılmasına sebep oldu.114
Yedisan Nogayları ve Bucak Tatarlarının gasp ettikleri malların iadesini ve bu
bölgelerdeki asayişi yeniden sağladığı için Kırım Geray Han, Osmanlı Devleti
tarafından taltif edildi.115 Kırım hanının bu başarıları onun Osmanlı Devleti
nezdindeki güvenilirliğini de arttırdı. Nitekim serhat kalelerin tahkim edilmesi,
109 Akdes Nimet Kurat, IV.-VXIII. Yüzyıllarda Karadeniz Kuzeyindeki Türk Kavimleri ve
Devletleri, (Ankara: TTK Yayınları, 1972), s. 265.
110 Hammer-Purgstall, age, s. 148-149.
111 Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: IV, Kısım: II, s. 25; Smirnov, age, s. 511-512.
112 Yelena İ. Drujinina, Kuçuk-Kaynardjiyskiy Mir 1774 goda, (Moskva: İzdatelstvo Akademii
Hauk SSSR), s. 84.
113 Alan Fisher, The Russian Annexation of the Crimea 1772-1783, (Cambridge: Cambridge
University Press, 1970), s. 27-28.
114 Kırım’daki ilk Rus konsolosluğuna dair bir değerlendirme için bkz. Uğur Demir, “Kırım’da İlk
Rus Konsolosluğunun Açılması, Faaliyetleri, Kapatılması ve Buna Dair Tartışmalar (1763-
1766)”, Krımskoe İstoriçeskoe Obrozrenie, No: 2, (Kazan: Şigabutdina Mardjani Akademii Nauk
Respubliki Tatarstan, 2014) s. 39-49.
115 Kırım Geray’ın taltif edildiği nâme-i hümâyûnlar için bkz. Kırım Hanlarına Nâme-i Hümâyûn,
s. 133-142.
27
Özü Kalesi’nin tamiri, Soğucak Kalesi hususunda yapılacak muamelenin tayin
edilmesi, Rusya ve Lehistan’a karşı alınacak önlemler ile Kırım hakkında görüş
alışverişinde bulunmak üzere 1764 senesinde Sultan III. Mustafa tarafından
İstanbul’a davet edildi.116
Kırım Geray Han, padişahın huzuruna çıktığında Rusya’nın Kırım’ı tekrar istila
etmek amacıyla faaliyetlerde bulunduğunu bildirirken Rusların Lehistan’da da
Stanisław August Poniatowski’yi kral tayin edip burayı ele geçirmek niyetinde
olduğunu belirtti. Rusların, Kabarda sınır boylarını Gürcistan için kendilerine bir
yol açmak için tahkim ettiğini de ekledi.117
Kırım hanı, Osmanlı Devleti’ne yapmış bu olduğu bu uyarılarda haklıydı. Fakat
Rusya’ya karşı Kırım Geray Han’ın saldırgan bir politika yürütmesinden Osmanlı
Devleti rahatsızdı. Çünkü Rusya ile yeni bir savaşa girmek istenmiyordu. Bu
sebeple Kırım Geray Han, “Rusya üzerine akınlar yapıp savaşa sebep olmadan
evvel” tahttan azledildi.118 Kırım Geray Han’ın yerine II. Fetih Geray Han’ın oğlu
III. Selim Geray Han, Eylül 1764 tarihinde Kırım hanı tayin edildi.119 Ancak Kırım
Hanlığı’ndaki bu taht değişikliği Osmanlı Devleti ile Rusya arasında yeni bir
savaşın vuku bulmasına engel olmadı.
116 III. Mustafa’nın Kırım Geray Han’ı daveti için bkz. Kırım Hanlarına Nâme-i Hümâyûn, s. 142-
143.
117 Smirnov, age, s. 513-514.
118 Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: IV, Kısım: II, s. 25-26.
119 Selim Geray’ın Kırım tahtına tayini için bkz. Kırım Hanlarına Nâme-i Hümâyûn, s. 133-142-
143; Halim Geray Sultan, age, s. 183.
28
2. BÖLÜM
1768-1774 OSMANLI-RUS HARBİ VE KIRIM HANLIĞI
2.1. SAVAŞ ÖNCESİNDE DOĞU AVRUPA’NIN SİYASÎ AHVALİ
1756-1763 Yedi Yıl Savaşları’nın sona ermesinin ardından Doğu Avrupa
başkentleri Lehistan tahtı meselesiyle yakından ilgilenmeye başladılar. Lehistan
kralı III. August ölüm döşeğindeydi ve Avrupa devletleri de ondan sonra tahta
kendi çıkarları doğrultusunda bir kralın geçmesini istemekteydiler. Kral seçimleri
hususunda 1763 senesinde Prusya, Rusya ile yakınlaşınca Fransa da Osmanlı
Devleti ile anlaşarak denge sağlamaya çalışmıştır. Habsburglar da her ne kadar
Lehistan tahtında Rus yanlısı bir kralın olmasını istemese de Lehistan’ın
taksimatında Prusya ile Rusya’ya katılmıştır.120
Lehistan’da Kral III. August’tan sonra tahta kimin geçeceği sorusuna aslında
1763’ten yaklaşık 10 sene önce cevap aranmaya başlanmış bulunmaktaydı.
“Milliyetçi-vatanperverler” ya da “cumhuriyetçiler” olarak adlandırılan ve Baş
Hetman Jan Klemens Branicki’nin başını çektiği grup bir taraf oluştururken;
başını Stanisław Augusut Poniatowski ile Adam Czartoryski’nin çektiği Rus
yanlısı olan “aile partisi” ya da “familia” grubu diğer bir taraftı.121 Poniatowski ile
Yekaterina Alekseyevna 1755 senesinde tanışmışlar ve birbirlerine “âşık”
olmuşlardı.122 1762 senesinde bir saray darbesi ile tahta geçen Çariçe II.
Yekaterina, eski âşığının Lehistan tahtına geçmesini destekliyordu. Fakat
Çariçe’nin niyeti eski âşığına duyduğu hatıra değil, Rusya’nın Lehistan’ı istila
etmesini kolaylaştırmaktı.123
Prusya, 1763 senesinden önce Osmanlı Devleti ile yakınlaşmaya başlamıştı.
Hatta Kırım Hanlığı da bu iki devlet arasındaki diplomasi trafiği içinde oldukça
öneme haizdi. Prusya kralı II. Friedrich, Kırım Tatarlarının Rusya’ya akınlar
120 Hacer Topaktaş, “Avrupa’nın Ortak Derdi Polonya Tahtı: Stanisław August Poniatowski’nin
Seçimi (1763-1764)”, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, C: 28, S: 1, Haziran
2011, s. 184.
121 Topaktaş, agm, s. 186-187.
122 Simon Sebag Montefiore, Catherine the Great & Potemkin: The Imperial Love Affair,
(London: Phoenix Press, 2007), s. 39.
123 II. Yekaterina, 1762’de Poniatowski’ye gönderdiği mektupta zor günler geçirdiğini ve güç
topladığını yazıyordu. Ayrıca bu mektupta gelecekteki âşığı genç Potyomkin’den de övgüyle
bahsetmişti. Bu mektup için bkz. L. Jay Olivia, Catherine the Great, (New Jersey: Prentice Hall,
1971), s. 37-41; Brian L. Davies, The Russo-Turkish War 1768-1774: Catherine the Great and
Ottoman Empire, (London: Bloomsbury Publishing, 2016), s. 3-6.
29
düzenlemesi konusunda ısrarcı ve destekçi bir politika güdüyordu.124 Bu
hususta Prusya kralı, Kırım hanına da bazı tekliflerde bulunmuştu. Buna göre
1711’de imzalanan Prut Antlaşması da tekrar onaylanacaktı. Prusya’nın bu
saldırgan tutumuna karşı Osmanlı Devleti ihtiyatlıydı ve iki devlet arasında bir
ittifak kurulamadı.125 Buna müteakip II. Friedrich, Rus Çariçesi II. Yekaterina ile
anlaşma yoluna gitti. Nitekim iki devlet arasındaki karşılıklı savunma antlaşması
St. Petersburg’da 31 Mart 1764’te imzalanmıştır.126
Osmanlı Devleti, Lehistan’ın siyasî serbestisinden yanaydı. Çünkü bu devletin
tahtına Rusya yanlısı bir kralın çıkması yahut Rusya tarafından işgal edilmesi,
Rusya’nın açık bir şekilde Osmanlı Devleti’nin kuzey sınırlarını kontrol etmeye
başlayacağı anlamına geliyordu. Bu sebeple Osmanlı Devleti, Lehistan ile olan
ilişkilerin Karlofça Antlaşması gereğince devam etmesini istemekteydi.127 Hatta
bunun için Rusya’ya karşı Prusya ile ittifak yapabilmek niyetiyle görüşmelere
tekrar başlanmak istendi. Ahmet Resmî Efendi elçi olarak Berlin’e gönderildi.128
Fakat Prusya artık Rusya ile bir antlaşma imzalamıştı ve Osmanlı Devleti’ne
iletilen cevap menfi oldu. Osmanlı elçisinin Prusya ile görüşmelere yeniden
başlamak için Berlin’e gitmesi, Sultan III. Mustafa’nın siyasî bakımdan zayıf bir
devlet adamı olduğu şeklinde de yorumlanmaktadır.129
1739 Belgrad Antlaşması’ndan sonra Kırım Hanlığı ile Lehistan arasında bir
barış dönemi yaşandı. Bu dönemde hem Lehistan kralları hem de Kırım hanları,
meseleleri diplomatik yollarla çözmeye çalıştılar. Leh baş hetmanları Jozef
Potocki ile Jan Klemens Branicki, Leh kralından bağımsız olarak da İstanbul ve
Bahçesaray ile diplomatik münasebetler kurdular. Aynı durum Kırım mirzaları
için de geçerliydi. Kırım hanından bağımsız olarak Geray hanedanı mensupları
ve mirzalar Leh devlet adamları ile temaslarda bulunmuşlar ve hatta Kırım
hanının ihtar etmesine karşın Lehistan’a sığınmışlardır. 1763 senesinde Kırımlı
tüccarların Lehistan’da soyulmaları, Lehistan ile Kırım Hanlığı arasında büyük
124 Prusya ve Kırım arasında karşılıklı gidip gelen elçiler Kırım Geray Han’ın, Prusya kralı ile
diplomatik yakınlığının artmasını da sağlamıştır. Theodore Mundt, Krim-Girai Khan of the
Crimea, (London: John Murray, 1856), s. 74-83.
125 Kemal Beydilli, Büyük Friedrich ve Osmanlılar, (İstanbul: İstanbul Üniversitesi Yayınları,
1985), s. 50-78.
126 H. M. Scott, The Emergence of the Eastern Powers 1756-1775, (Cambridge: Cambridge
University Press, 2001), s. 112-117; Davies, The Russo-Turkish War 1768-1774, s. 6.
127 Topaktaş, agm, s. 187.
128 Beydilli, age, s. 84-85; Scott, age, s. 113.
129 Kemal Beydilli, “Mustafa III”, DİA, C: 31, (İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 2006), s.
281.
30
bir sorun doğurdu. Öyle ki Kırım Geray Han ordusunu toplayarak Lehistan’ı istila
etmekle tehdit ediyordu. Fakat Fransız diplomatların arabuluculuk yapması ve
Leh kralının tazminat ödemeye razı olmasıyla mesele halloldu. Ekim 1763
tarihinde Lehistan kralı III. August’un vefat etmesi, Kırım Geray Han’ı da
harekete geçirdi. Kırım hanı “atına atlayıp Lehistan’a girmeye” ve Rus karşıtı
olan “cumhuriyetçi” tarafı desteklemeye neredeyse hazırdı.130
Kral III. August’un vefatının ardından kral vekili seçilen Wladislaw Aleksandrov
Lubienski, yeni kralın seçilmesi için 7 Mayıs 1764’te meclisin toplanması
kararını aldırmıştı. Rusya ve Prusya daha önceden imzalamış oldukları
antlaşmaya binaen ortak hareket edeceklerdi. İki ülkenin de elçileri hem
Varşova’da hem de İstanbul’da müşterek bir siyaset yürütmekteydi. Avusturya
ise önce Saksonya elektörü Prens Havier’i destekleme niyetinde olsa da St.
Petersburg’taki elçisinden gelen Rus birliklerinin sınıra doğru hareket ettiği
bilgisi üzerine seçimlere müdahil olmayacağını ilan etmiştir. Fransa da
Avusturya gibi Saksonya elektörünü destekliyordu. Bu hususta Osmanlı
Devleti’ni de yanına çekmek istemişti. Osmanlı Devleti, 16 Ocak 1764 tarihinde
ilân ettiği beyannâmede Lehistan’daki kraliyet seçimlerinin hiçbir müdahale
olmaksızın serbestçe yapılması gerektiğini ve seçilecek kralın da Lehistan asıllı
olması gerektiğini ifade etmiştir.131
Rus çariçesi II. Yekaterina Mart 1764’te, “cumhuriyetçiler” karşısında
üzerlerindeki baskıları azaltmak için Czartoryski ve Poniatowski’ye 3 bin kişilik
bir Rus birliği gönderebileceğini önerdi. Bu önerisine olumlu cevap alınca
Varşova’ya gönderdiği bu birlikten ayrı olarak 36 bin kişilik bir birliği de Lehistan
sınırlarına sevk etti. Bu askerî hareketliliğe karşı Osmanlı Devleti müdahalede
bulunmamıştı. Fakat hem Lehistan’ın ve hem de Osmanlı Devleti’nin
sınırlarında Rus askerinin olması Osmanlı Devleti ile Kırım Hanlığı için tehlike
arz eden bir durumdu. Buna önlem maiyetinde Kırım Geray Han, hanlık
ordusunu toplayarak savaş hazırlıklarına başlamıştı. Nitekim Poniatowski, 7
Eylül 1764 tarihinde Rus askerî denetiminin gölgesinde Lehistan kralı olarak
seçildi.132
Kırım Geray Han, Rusya’ya karşı düşmanca bir siyaset gütmesi ve Osmanlı
Devleti’nin onu kontrol edememesi sebebiyle hanlık tahtından 20 Eylül 1764
tarihinde azledildi. Lehistan’da Rus destekli bir kralın tahta geçmesinden sonra
130 Dariusz Kolodziejzcyk, The Crimean Khanate and Poland-Lithuanian International Diplomacy
on the European Periphery, (Leiden: Brill, 2011), s. 203-205.
131 Uğur Demir, 1768 Savaşı Öncesi Osmanlı Diplomasisi (1755-1768), Marmara Üniversitesi
Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, İstanbul 2012, s. 185-196.
132 Topaktaş, agm, s. 188-192; Demir, agt, s. 195-198.
31
Kırım hanının azledilmesi bir tesadüf olmasa gerekti. Çünkü Kırım Geray
Han’ın, Rusya’ya karşı askerî hazırlıkları biliniyordu. Esasında hanın bu
hazırlıkları, Rusların Osmanlı Devleti ve Kırım Hanlığı sınırlarına karşı
girişecekleri askerî harekâta karşı alınan önlemlerdi. Fakat Osmanlı Devleti,
Rusya ile barışçıl bir siyaset yürütüyor ve savaşa yol açacak hadiselerden
kaçınmaya çalışıyordu. Nitekim tahta çıkan III. Selim Geray Han, İstanbul’un
isteği üzerine sâbık Kırım hanının idarî kadrosunu değiştirdi. Boğdan ile sınır
meselesinin halledileceğini ve Eflâk ile Boğdan reayasından gayri hukukî tahsil
edilen cizyenin de kaldırılacağını vaat etti.133
Poniatowski, Lehistan tahtına seçildikten sonra Prusya’nın ve Rusya’nın
Lutheranların ve Ortodoksların da Katoliklerle eşit haklara sahip olması
yönündeki baskılarıyla karşılaştı. 1766 senesinde Rusya’nın, Lehistan’daki
Ortodoksların lehinde Katolik muhaliflere baskısını arttırması ve askerî
müdahalelerde bulunması başta Osmanlı Devleti olmak üzere Avusturya ve
Fransa’nın da tepkisine neden oldu.134
Mart 1767’de III. Selim Geray Han, memleket idaresindeki başarısızlığı
dolayısıyla tahttan azledildi. Yerine Arslan Geray Han tayin edildi. Ona da
Kırım’daki işleri düzene koyup Rusya ve Lehistan ile olan antlaşmaya riayet
etmesi bildirildi.135 Arslan Geray Han’ın iki ay sonra vefatı üzerine yerine
Maksud Geray Han tayin edildi.136 Amcaları Kırım Geray Han ile Arslan Geray
Han dönemlerinde kalgay olan Maksud Geray Han’dan da beklentiler farklı
değildi.137 Maksud Geray Han tahta çıktıktan sonra Lehistan’a bir temsilci
göndermiş ve bu temsilcinin hazırladığı takriri de İstanbul’a iletmiştir. Buna göre
Rusya, Lehistan üzerinde askerî bir baskı kurmuş, muhalifleri sindirmek için
şiddet politikasına başvurmuştu. Lehistan kralına muhalif olanlar Osmanlı
Devleti’nin bu duruma müdahil olmasını talep etmekteydiler.138 Aynı sene Baron
de Tott, Kırım’a Fransa konsolosu olarak tayin edilmişti. En önemli görevi ise
133 Kırım Geray Han’ın azlinin sebepleri ve yerine tayin olunan III. Selim Geray Han’dan
beklentiler için bkz. Kırım Hanlarına Nâme-i Hümâyûn, s. 144-146.
134 Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: IV, Kısım: I, s. 359; Scott, age, s. 180-181.
135 Kırım Hanlarına Nâme-i Hümâyûn, s. 149-151.
136 27 Haziran 1767’de Maksud Geray Han’a teşrifat gönderildi. BOA, C.MTZ, 12/577.
137 Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: IV, Kısım: II, s. 26-27; Maksud Geray Han’ın hanlığa tayini
için bkz. Kırım Hanlarına Nâme-i Hümâyûn, s. 152-154.
138 Demir, agt, s. 281-282.
32
İstanbul’daki Fransız elçisinin Osmanlı Devleti’ni Rusya’ya karşı kışkırtmasına
yardımcı olmaktı.139
24 Şubat 1768’de Lehistan meclisinin açıkladığı kararnâmede Katolik
olmayanlara da Katoliklerle eşit hakların sağlandığı bildirildi. Bu kararnâmenin
ardından, Lehistan’daki Rus askerî varlığını ve Katolik olmayanların da eşit
haklara sahip olmasını kabul etmeyen muhalifler, 28/29 Şubat 1768’te
Lehistan’ın güneydoğusunda bulunan Podolya Eyaleti’ne bağlı Bar kasabasında
bir konfederasyon kurmuşlardır.140
Rusya, Bar Konfederasyonu’na karşı askerî bir müdahalede bulundu ve
bulunduğu kasabayı ele geçirdi. Bununla birlikte Rus birlikleri, kaçan Leh
muhalifleri yakalamak amacıyla Haziran 1768’te Boğdan’a girmişlerdi. Temmuz
1768’de de Kırım Hanlığı’nın idaresinde bulunan Balta Kasabası’na giren Rus
birlikleri buradaki Yahudileri ve Lehleri katletmişlerdir. Ayrıca burada Rus yanlısı
Leh “Haydamaklar” ile yeniçeri garnizonu arasında bir çatışma vuku bulmuştu.
Neticede Balta’da yaklaşık bin kişi katledilmiştir.141
Bu katliam haberinden sonra Bender, Özü ve Hotin kalelerinde askerî
hazırlıklara başlayan Osmanlı Devleti’nde Rusya’ya savaş ilân etme hususunda
tartışmalar yaşanıyordu. Savaş aleyhtarı olan Sadrazam Muhsinzâde Mehmed
Paşa azledilerek yerine Silâhdar Hamza Mâhir Paşa tayin edildi. Nitekim yeni
sadrazam, padişah Sultan III. Mustafa gibi savaş ilân edilmesi taraftarıydı.
Böylece yeni sadrazamın ilk işi de Rusya’ya savaş ilân edilmesi hususunda 3
Ekim 1768’te bir meşveret meclisi toplamak oldu. Görüşmeler sonucunda 8
Ekim 1768’te Osmanlı Devleti, Rusya’ya savaş ilân etti.142
2.2. SAVAŞ BAŞLADIĞINDA OSMANLI DEVLETİ, KIRIM HANLIĞI VE
RUSYA’NIN AHVALİ
Osmanlı Devleti’nde savaşın ilânından hemen sonra Sadrazam Silâhdar Hamza
Mâhir Paşa, önceden de şüphelenilen akli zafiyetinin açığa çıkması üzerine
azledilmiştir. Onun yerine sadaret kaymakamı Yağlıkçızâde Mehmed Emin
139 Kolodziejzcyk, age, s. 206.
140 Scott, age, s. 182; Davies, The Russo-Turkish War 1768-1774, s. 9-10.
141 Davies, The Russo-Turkish War 1768-1774, s. 12; Fisher, The Russian Annexation of the
Crimea 1772-1783, s. 31.
142 Mustafa Nuri Paşa, age, s. 57; Ahmed Câvid Bey, Müntehabât adlı eserinde Kırım
Tatarlarının Ruslara yapmış oldukları akınlardan bahisle bu savaşa sebep olduklarını ifade
etmektedir: “Tatar tâ’ifesi ızrâr u ta’addîden hâlî olmamağla her zemân nakz-ı ahd ile ızhâr-ı
adâvet etmeleriyle Tatar sebeb olageldiği tevârihe âşinâ olanlara mekşûfdur.” Bkz. Baycar,
Osmanlı-Rus İlişkileri Tarihi (Ahmed Câvid Bey’in Müntehabâtı), s. 277.
33
Paşa sadrazam olarak 20 Ekim 1768’te tayin edildi. Yeni sadrazam ise savaşın
uzun sürmeyeceğini ve muharebeye dahi gerek kalmadan Rusların barış
isteyeceğini zannediyordu.143
Savaş kararı alınmadan önce sadrazam olan Muhsinzâde Mehmed Paşa,
gençliğinde babası ile birlikte kuzey hudutlarındaki muharebelerde bulunmuş ve
uzun süre Özü ile Hotin muhafızı olarak görev yapmıştı. Bu sebeple devletin
askerî ve ekonomik durumuyla birlikte hem sınır boylarını hem de düşmanın
gücünü iyi bilmekteydi. Nitekim savaş kararı alınmadan önce Bender, Hotin ve
Özü kalelerinin tahkimatları ve iaşeleriyle ilgilenilmesi gerektiğini bildirmişti.
Fakat bunların hiç biri yapılmamıştı. Osmanlı Devleti harbi yönetebilecek
tecrübeli komutanlardan, askerlerden yoksundu.144
Savaşın ilân edilmesinden önce bir hazırlık yapılmadığı için ilânın hemen
ardından hazırlıklara başlandı. Rumeli ve Anadolu’daki vilâyetlere sefer için
hazır olmaları ve ilkbahardan evvel Davutpaşa Sahrası’nda hazır bulunmaları
gerektiği yönünde fermanlar gönderildi. Aynı şekilde vilâyetlerdeki yeniçeri,
cebeci ve topçuların cümlesinin vaktinde Edirne’de olmaları isteniyordu. Asker
toplanmasına dair verilen bu emir ve hazırlıklardan ayrıca sınır boylarındaki
kalelerin muhafaza edilebilmesi için tahkimlerine başlandı.145
Osmanlı Devleti’nin politikasını değiştirip Rusya’ya savaş ilân etmesi Kırım
Hanlığı’ndaki mevcut siyasî vaziyeti de değiştirdi. Maksud Geray Han azledilip
yerine İstanbul’da Rusya’ya karşı “düşmanlığıyla” bilinen ama aslında Rusların
emellerinin her zaman farkında olan ve ona göre hareket eden Kırım Geray Han
yeniden tayin edildi.146 19 Ekim 1768’te ikinci kez Kırım hanı olan Kırım Geray,
mutantan bir törenle ağırlandı ve padişah kendisiyle sefer hakkında özel olarak
görüştü.147 Bu sefer istişaresinden sonra, Kırım Geray Han’ın sırkâtibinin takriri
143 Kemal Beydilli, “Yağlıkçızâde Mehmed Emin Paşa”, C: 28, (İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı
Yayınları, 2003), s. 465.
144 Mustafa Nuri Paşa, age, s. 57.
145 Osman Köse, 1774 Küçük Kaynarca Andlaşması (Oluşumu-Tahlili-Tatbiki), (Ankara: Türk
Tarih Kurumu, 2006), s. 14-15.
146 Halim Geray Sultan, age, s. 187; Mustafa Kesbî Efendi, Osmanlı Devleti nezdinde “kuvvet ü
şecâ‘ati meşhûr” olduğu üzere Kırım Geray Han’ın tayin edildiğini kaydetmektedir. Ahmet
Öğreten, Mustafa Kesbî İbretnümâ-yı Devlet (Tahlil ve Tenkitli Metin), İstanbul Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, İstanbul, 1996, s. 67; Ahmed Câvid Bey de Kırım Geray
Han hakkında aynı görüştedir. Baycar, Osmanlı-Rus İlişkileri Tarihi (Ahmed Câvid Bey’in
Müntehabâtı), s. 277.
147 “İklim-i Kırım’ın ve selâtin-i Tatar’ın celâdetlüsü, sâbıka hanlıktan münfasıl Kırım Giray Han,
civâr-ı saltanatda, Burgos çiftliğinde olmağla da’vet olunup, alay ile Âsitâne’ye getirilüp padişah
ile mülâkat ettikde, küffâra çapul etmeye ruhsat aldı.” Bkz. Şemdânizâde Fındıklılı Süleyman
34
üzerine Orakoğlu, Mansuroğlu ve Kusayoğlu mirzalarına Bucak’ta toplanılması,
Yedisan ve Yediçkul mirzalarına da sefere hazır olmaları için emirler
gönderildi.148 Kasım 1768’de Kırım Geray Han’a gönderilen nâme-i hümâyûnda;
Ruslar üzerine ilkbaharda sefere çıkılacağından Kırım Tatar askerini bir an
evvel toplaması, eskiden olduğu gibi düşman topraklarına girip yağma akınları
yapması ve Lehler üzerine şimdilik bir sefer düzenlenmeyeceği yazıyordu.149
18. yüzyılın ikinci yarısında artık çağın gereklerine uygun modern silah ve
teçhizata sahip ve merkezî yöntemlerle idare edilen Rus askerî organizasyonu
karşısında, Osmanlı Devleti’nin ordusu genel olarak merkezden uzak ayanlara
bağlıydı.150 Bununla birlikte Rus ordusu, Osmanlı ordusunun aksine tecrübeli
komutanlara sahipti. Çünkü Rusya, 1756-1763 Yedi Yıl Harpleri’ne dâhil olmuş
ve Avrupa’da değişen harp ve askerî usulleri tecrübe etmişti.151
Bununla birlikte Yedi Yıl Harpleri’nden sonra Rusya’da Askerî Kurul,
Feldmareşal Pyotr Semyonoviç Saltıkov’un komutasında yeni bir reform
programı başlatmıştı. Buna göre öncelikle piyade, süvari ve topçu sınıfının
talimine düzenlemeler getiriliyordu. Yedi Yıl Harpleri’nde kazanılan tecrübelere
göre piyadenin, süvarilere bire iki oranla orduda olmasına karar verildi.
Seferberlik, iaşe ve ikmal işlerinin sorunsuz bir şekilde yürütülebilmesi için de bir
dizi düzenlemeler yapıldı. Önceki harplerde kurmay sınıfının barınma, keşif ve
haritacılık ile ilgili bilgilerin sağlanamaması veya değerlendirilememesi askerî
harekâtların başarısızlığına sebep olmuştu. Bunun üstesinden gelmek için
kurmay sınıfı yeniden organize edildi ve kıdemli subay sayısı arttırıldı. Yedi Yıl
Harpleri’nden çıkartılan bu derslerle birlikte Çariçe II. Yekaterina, Osmanlı
Devleti’nin savaş ilânı üzerine bir Savaş Şurası da kurdu. Savaş Şurası,
Efendi, Mür’i’-t-Tevârih, C: II/A, Haz. Münir Aktepe, (İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi Yayınları, 1980), s. 113; Bu görüşmeden sonra Kırım Geray Han’ın tavsiyesi üzerine
Orkapı ve Çongar taraflarındaki tabyaların tamir ve tahkimi için emirler gönderildi. BOA, C.MTZ.,
11/548.
148 Baycar, Osmanlı-Rus İlişkileri Tarihi (Ahmed Câvid Bey’in Müntehabâtı), s. 280.
149 Kırım Hanlarına Nâme-i Hümâyûn, s. 154-155; Bununla birlikte Kırım’daki Or Kalesi’nin ve
Çongar’daki tahkimlerin tamir edilmelerine hemen başlanması konusunda mübaşir-i mahsusa
ve mimarlara hüküm verilmişti. BOA, C.MTZ., 11/548.
150 Davies, The Russo-Turkish War 1768-1774, s. 58-59; 18. yüzyılda Çar I. Pyotr’ın başlattığı
Rus askerî modernizasyonu hakkında bir değerlendirme için bkz. John L. Keep, Soldiers of the
Tsar: Army and Society in Russia 1462-1874, (Oxford: Oxford University Press, 1985), s. 143-
201.
151 Brian Davies, 18. yüzyıl boyunca Rus askerî doktrinindeki diyalektiğin varlığından söz
etmektedir. Brian Davies, “1453-1815 Rus Askeri Gücünün Gelişimi”, Top, Tüfek ve Süngü:
Yeniçağda Savaş Sanatı 1453-1815, (İstanbul: Kitap Yayınevi 2003), s. 183-185.
35
General von Münnich’in önceki harpte tutmuş olduğu kayıtlardan yeni savaşla
ilgili 3 yıllık bir harekât planı çıkarttı. Bu savaş planında Türklerin harekâtlarına
göre farklı harekât varyasyonları da mevcuttu.152
Osmanlı Devleti’nin savaş ilân ettikten sonra uzun bir süre sefere çıkmaması,
Rusya’ya ayrıca zaman kazandırdı. Hiçbir hazırlığı tamamlamadan savaş ilân
edilmesi de hâlihazırda Osmanlı askerî aklının ne derecede zayıfladığının bir
göstergesidir. Bu durum aynı zamanda Kırım Hanlığı’nı da doğrudan
etkilemiştir. Savaş ilânına kadar geçen kısa süredeki siyasî kararlardan Kırım
tahtı da etkilenmiştir. Osmanlı Devleti’ndeki siyasî ahvale göre Kırım tahtında
değişiklik yapılması Kırım Hanlığı’nın merkezî otoritesini zayıflatmış ve Rusların
Deşt-i Kıpçak’taki diğer halkları da yanına çekebilmesini de kolaylaştırmıştır.
2.3. KIRIM GERAY HAN’IN AKINLARI
Osmanlı ordusu sefere çıkmadan önce Kırım Geray Han, Ocak 1769’da
Rusya’ya bir akın düzenledi. Kırım hanının Bucak’ta toplanan ordusu yaklaşık
100 bin kişiydi ve bu sayıya, sefer çağrısına riayet etmeyen bazı Nogay
mirzaları olmasına karşın ulaşılabilmişti.153 Nitekim bu ordu, bir Kırım hanının
seferber edip akına çıkarabildiği son büyük ordu olmuştur. Bucak’taki hazırlıklar
sırasında ve sonrasında Fransız elçisi Baron de Tott da Kırım Geray Han’ın
yanındaydı. Hanın ordusunun 7 Ocak 1769 tarihinde hazırlıklarını
tamamladığını ve Bucak’tan hareket ettiğini bildirmektedir.154
Kırım Geray Han’ın ordusu Balta’da iaşe temin etmek ve Osmanlı birliklerinin
orduya katılımı için 8 gün duraksadı. Balta, Rusların sınır ihlali yapıp buraya
saldırmalarının ardından harap olmuş bir haldeydi ve kış oldukça sert
geçiyordu.155 Nitekim 15 Ocak’ta ordu buradan ayrılıp Aksu Nehri’ni geçerek
152 Davies, The Russo-Turkish War 1768-1774, s. 92-98; Çariçe II. Yekaterina döneminde
yapılan askerî düzenlemeler için bkz. Keep, age, s. 201-231; Bütün bu hazırlıklara karşın Rus
ordusunun bu savaştaki en büyük problemlerinden biri uzak mesafeli seferlerden dolayı ordu
yükünün fazla olmasıydı. Franco Venturi, The End of the Old Regime in Europe 1768-1776,
Çev. R. Burr Litchfield, (New Jersey: Princeton University Press, 1989), s. 133.
153 Şemdânizâde Fındıklılı Süleyman Efendi, Mür’i’-t-Tevârih, C: II/A, s. 126; Kabarday
kabilesinden Canbolat ve Kusay Beylere de Kırım Geray Han’ın ordusuna katılmaları için emir
gönderilmişti. BOA, C.MTZ., 14/691; BOA, AE.SMST.III, 371/29400.
154 Baron de Tott, Memoirs of the Baron de Tott: Containing of the State of the Turkish Empire
and the Crimea, During the War with Russia, (London: G. G. J. & J. Robinson, 1786), s. 155;
Davies, The Russo-Turkish War 1768-1774, s. 111-112.
155 Tott, age, s. 161; Kırım Geray Han seferden çıkmadan evvel daha önce Hotin’e sığınmış
olan Lipka Tatarlarının piyade ve süvari olarak kale muhafazasında istihdam edilmelerinin
faydalı olacağını Osmanlı Devleti’ne bildirdi. BOA, C.AS., 839/35815.
36
Rus topraklarına girdi.156 Kalgay ve Nureddin sultanların ordusu burada Kırım
hanının ordusundan ayrılarak Zaporojye üzerine yürüdü.157
19 Ocak’ta Kırım Geray Han’ın ordusu Yelisavetgrad’a vardı. Bu sırada soğuk
ve yağmurlu hava ayaza dönmüştü. Ordu bu ayazdan etkilenirken Kırım hanı da
hastalanarak atını süremeyecek kadar güçten düştü. Kalenin kuşatılması
sırasında ordunun bir kısmı çevre köy ve kasabalara akına gönderildi. Kırım
Tatarları, Yelisavetgrad’da binden fazla köle, toplamda yaklaşık 30 bin büyük ve
küçükbaş hayvan ele geçirdiler. 27 Ocak’ta Nureddin Kaplan Geray Sultan,
Bahmut’ta General Romanius’un komutasındaki Kiev valisi Pyotr Aleksandroviç
Rumyantsev’in İkinci Ordu’suna karşı mağlup olunca Kırım’a çekildi. Kalgay
Mesud Geray Sultan’ın ordusu da Don Kazakları üzerine akınlar düzenledi.
Kırım Geray Han’ın ordusu Yelisavetgrad’dan kuzeye yönelerek buradaki
kasabaları talan etti.158 Hanlık ordusu on beş bin esir aldı.159 Kırım Geray Han
bu seferden sonra Bender üzerinden Bucak’a dönerek Kavşan kasabasına
geldi.160 Baron de Tott’un ifade ettiği şekliyle, Kırım hanı burada seferin
yorgunluğunu atmaya çalışmıştır.161 Bununla beraber Kırım Geray Han kısa
zaman içerisinde Rus topraklarına tekrar bir akın düzenleyerek zahire ve
mühimmatları talan etmeyi planlamaktaydı.162 Bununla birlikte Kırım’a muhtemel
bir Rus hücumuna karşı önlem için Orkapı Kalesi başta olmak üzere Çongar,
İnceburun, Çavuş ve Üçtepe tabyalarının tamirine başlanacaktı.163
156 Kırım Geray Han’ın ilerleyişinin haberleri yayıldıkça Rus hududundaki gayrimüslim halk da
Kırım Hanlığı ordusundan kaçmaktaydı. Venturi, age, s. 515.
157 Davies, The Russo-Turkish War 1768-1774, s. 112; Zaporojye üzerine ordu seferber
edilmesinin en önemli sebebi buradaki Zaporoj Kazaklarının, Özü üzerine bir akın yapma
tehlikesiydi. BOA, C.HR., 112/5517.
158 Bu seferlerdeki başarılarından dolayı Kırım Geray Han taltif edildi. Kendisine gönderilen
nâme-i hümâyûnda Mehmed Emin Paşa’nın da o tarafa hareket edeceği ve Bender seraskeri ile
haberleşmesi yazıyordu. Kırım Hanlarına Nâme-i Hümâyûn, s. 156-158; Davies, The Russo-
Turkish War 1768-1774, s. 113-114.
159 Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: IV, Kısım: I, s. 374-375.
160 Mustafa Kesbî Efendi, Kırım Geray Han’ın Ocak ayının sonlarında Kavşan’a geldiğini
kaydeder. Öğreten, Mustafa Kesbî İbretnümâ-yı Devlet (Tahlil ve Tenkitli Metin), s. 94.
161 Tott, age, s. 205-206; Smirnov, age, s. 532-534; Bu sırada Kırım Geray Han, Bender, Özü ve
Akkerman kalelerinin zahire ihtiyaçları için Bucak ve Bender seraskerlerine yardımda
bulunmuştur. BOA, C.AS., 753/31744.
162 Ahmed Resmî Efendi, Hülâsatü’l-İtibar, (Dersaadet: Mühendisyan Matbaası, 1286), s. 24.
163 BOA, C.AS., 1166/51910.
37
Kırım Geray Han, Yelisavetgrad’ta da şiddetli bir soğuk algınlığı geçirmişti.
Kavşan’da zatülcenp hastalığının ilerlemesi dolayısıyla Mart 1769’da vefat
etti.164 Baron de Tott ise Kırım Geray Han’ın II. Yekaterina tarafından
zehirlettirilerek öldürüldüğünden şüphe etmektedir.165 Kırım Geray Han’ın vefatı
savaşın seyrini Kırım Hanlığı’nın ve Osmanlı Devleti’nin aleyhinde etkiledi.
Onun yerine tahta IV. Devlet Geray Han tayin edildi.166
2.4. RUS ORDULARININ İLERLEYİŞİ VE SINIR BOYLARI
Osmanlı ordusunun ancak Mart 1769’da İstanbul’dan ayrılabilmesi167, Kırım
Geray Han komutasındaki Kırım Tatar akınlarının bu savaşta ne derece önemli
olduğunu açıkça göstermektedir. Çünkü savaşın ilânından ancak yaklaşık 6 ay
sonra Osmanlı Devleti ordusunu sefere çıkarabilmişti. Bu durum, az önce
tasvire çalışılan Kırım Tatar akınlarının, sınır boylarının güvenliği açısından
önemini ortaya koymaktadır.
1768 senesinin sonlarına doğru Prens Aleksandr Mihailoviç Golitsın 47,280’i
piyade, 14,250’si hafif süvari ve 10,000’i Kazaklardan168 müteşekkil 71,530
kişilik bir ordu seferber etmişti. Bu ordu 25 Mart 1769’da Bug Nehri’ni geçmiş ve
sonraki hafta içinde de Turla Nehri’ni geçeceği noktaya ulaşmıştı.169 Rus
ordusunun harekât haberi Hotin Kalesi’ne ulaşınca kale komutanı olan Yeğen
Hüseyin Paşa, rütbeli birçok askerin karşı saldırı yapma önerisine karşın kalenin
güney surlarına siper kazılması emrini vermişti. Bu durum kalede bir kargaşanın
164 Halim Geray Sultan, age, s. 182.
165 Baron de Tott, Kırım Geray Han’ın Korfulu bir Yunan olan doktorunun casus olduğundan
şüphelendiğini yazmıştır. Tott, age, s. 207-209.
166 IV. Devlet Geray Han, Arslan Geray Han’ın ikinci oğluydu ve Kırım Geray Han’ın yeğeniydi.
Halim Geray Sultan, age, s. 188; Ahmed Câvid Bey, IV. Devlet Geray Han’ın Kırım Tatarları
arasında “Selâtin-i Cengiziyye’den her vecihle muktedir” olduğunu ve bu sebeple onun han tayin
edildiğini kaydetmektedir. Bkz. Baycar, Osmanlı-Rus İlişkileri Tarihi (Ahmed Câvid Bey’in
Müntehabâtı), s. 281.
167 Osmanlı ordusu Mayıs ayının başlarında İsakçı Sahrası’na varabilmiş ve ancak ayın
sonunda Kartal Sahrası’na geçebilmişti. Ahmed Resmî Efendi, Hülâsatü’l-İtibar, s. 25-26.
168 Kazakların kontrolü ve düzenli orduya kademeli olarak dâhil edilmeleri bu savaşta Rusların
önemli kazanımlarından biriydi. Virgihina H. Aksan, Ottomans and Europeans: Contact and
Conflicts, (İstanbul: The ISIS Press, 2004), s. 178.
169 Davies, The Russo-Turkish War 1768-1774, s. 114-115.
38
çıkmasına neden olmuş ve Yeğen Hüseyin Paşa öldürülerek yerine Kahraman
Paşa geçmiştir.170
Kahraman Paşa’nın komutasındaki 10,000 kişilik süvari birliği 18 Nisan’da
Ruslara karşı saldırı düzenlese de Aleksandr Aleksandroviç Prozorovskiy’nin
komutasındaki birliğe mağlup olup geri çekilmek zorunda kalmıştır. Golitsın’ın
ordusu Hotin’i kuşatmış ancak kaleyi bir yıldırım harekâtıyla düşüremeyeceğini
anlayan komutan, daha geniş bir kuşatma harekâtı düzenlemek için geri
çekilmeye karar vermiştir.171
Osmanlı ordusu 9 Mayıs 1769’da Babadağı’na varmıştı.172 Tuna boyuna doğru
ilerleyen ordu Hantepesi’ne vardığında, Rusların Hotin’e saldırdığı haberini aldı.
Bunun üzerine Hotin’in takviye edilmesine ve ordunun da Bender’e hareket
etmesine karar verildi. Fakat ordunun İstanbul’dan yola çıkışından itibaren
Sadrazam Mehmed Emin Paşa’nın kararsızlığı ve ordunun ikmâl yollarında
hazırlık yapılmamış olması, sadrazamın hiçbir askerî malûmatı olmadığını
göstermişti. Osmanlı ordusu savaşa hazırlıksızdı ve herhangi bir harekât plânı
yoktu.173
Prens Golitsın’ın ordusu Hotin’den Abaza Mehmed Paşa’nın gayretleri ile
püskürtülmüş ve bu muvaffakiyet hem ordugâhta hem de İstanbul’da büyük bir
sevinç yaratmıştı.174 Fakat Prens Golitsın bu geri çekilmenin üzerinden çok
geçmeden Temmuz 1769’da tekrar Hotin’e saldırdı. Bu kuşatma sırasında
kalenin yardımına yetişmiş olan IV. Devlet Geray Han, Abaza Mehmed Paşa,
Canikli Ali Paşa ve Moldovancı Ali Paşa Hotin’de bulunuyordu.175 Temmuz ile
Ağustos ayının başlarındaki Rus taarruzları, Kırım Tatarlarının Prozorovskiy’nin
birliklerine ısrarlı karşı saldırıları ve kalenin kuvvetli savunması ile
püskürtülmüştür. Peş peşe gelen bu başarısızlıklar üzerine Çariçe II.
170 Öğreten, Mustafa Kesbî İbretnümâ-yı Devlet (Tahlil ve Tenkitli Metin), s. 68; Uzunçarşılı,
Osmanlı Tarihi, IV. Cilt, I. Bölüm, s. 377-378.
171 Davies, The Russo-Turkish War 1768-1774, s. 115.
172 Baycar, Osmanlı-Rus İlişkileri Tarihi (Ahmed Câvid Bey’in Müntehabâtı), s. 311.
173 Ahmed Resmî Efendi, Hülâsatü’l-İtibar, s. 27; Osmanlı ordusu İsakçı’ya vardığında başta
Canbolat Bey olmak üzere ileri gelen Kabarday beylerine Kırım hanıyla birlikte Rusya’ya karşı
harp etmelerine dair bir ferman gönderilmiştir. BOA, AE.SABH.I, 371/29400.
174 Bu müjdeli haber Osmanlı Devleti’nin her yerinde Cuma hutbelerinde duyurulmuş ve III.
Mustafa’ya “gazi” unvanı verilmişti. Şemdânizâde Fındıklılı Süleyman Efendi, Mür’i’-t-Tevârih, C:
II/B, Haz. Münir Aktepe, (İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, 1980), s.
23.
175 Baycar, Osmanlı-Rus İlişkileri Tarihi (Ahmed Câvid Bey’in Müntehabâtı), s. 326-330.
39
Yekaterina, 13 Ağustos 1769’da Prens Golitsın’ı Birinci Ordu’nun
komutanlığından azlederek yerine Pyotr Aleksandroviç Rumyantsev’i tayin
etmiştir.176
Bu sırada Hantepesi’nde bulunan Sadrazam Yağlıkçızâde Mehmed Emin Paşa,
ordunun sevk ve idaresinde gösterdiği basiretsizlik ile savaş hazırlıklarındaki ve
ordudaki disiplinsizlikler sebebiyle 12 Ağustos 1769’da sadaret makamından
azledildi. Sadaret mührü Hotin’de bulunan Moldovancı Ali Paşa’ya 17
Ağustos’ta ulaştı.177
Ağustos ayının sonlarında tekrar taarruza geçen Rus ordusu karşısında
kaledeki Osmanlı ordusu oldukça zayıflamış, firarlardan, açlıktan ve soğuktan
dolayı sayısı da azalmıştı. Nitekim 9 Eylül 1769’da Rus ordusu, Hotin’e girdi.
Prens Golitsın, Turla’nın diğer yakasına doğru geri çekilen Osmanlı ordusunu
takip ederken 18 Eylül’de Rumyantsev, Hotin’e gelerek kalenin idaresini eline
aldı.178
Hotin’in düşmesi, Ruslara Özü ve Bender kalelerinin yolunu açmıştı.
Moldovancı Ali Paşa da bu sebeple orduyu Hantepesi’nde toplayarak Yaş’a
askerî takviye yapılmasını emretti. Canikli Ali Paşa ordunun büyük dertlerinden
biri olan firarları engellemek için Prut Nehri boyuna gönderildi. Abaza Mehmed
Paşa ise Eflâk ve Boğdan’da baş gösteren eşkıyalık faaliyetlerini bastırmakla
görevlendirilmişti.179 Alınan bu tedbirlere rağmen Kasım 1769’da Ruslar önce
Kalas’ı daha sonra da Yaş’ı işgal etmişlerdir. Bunun üzerine Yaş ve Kalas’ı geri
almak için Tuna sahili ve Sofya arasındaki kazalardaki eli silâh tutan her erkek
silâh altına alındı. İbrail Muhafızı Abdi Paşa’nın komutasındaki birlik Kalas’ı
kurtarmış ve bu başarısına istinaden Abdi Paşa, Boğdan Seraskeri olarak tayin
edilmiştir.180
Hotin’in düşmesi ve Rus ordularının durdurulamaması sebebiyle Moldovancı Ali
Paşa sadaret makamından azledilerek yerine 12 Aralık 1769’da İvazzâde Halil
176 Davies, The Russo-Turkish War 1768-1774, s. 122-123; Rumyantsev’in Birinci Ordu’nun
başkomutanı olması Tuna boyunda savaşın seyrini Osmanlı Devleti aleyhine değiştirecekti.
Kazakların, hafif süvari olarak düzenli orduya dâhil edilmesiyle Ruslar için bozkırda Kırım
Tatarlarına karşı gece baskınları ve süngü hücumunda güçlü ve hızlı bir taarruz imkânı doğdu.
Aksan, age, s. 186.
177 Ahmed Resmî Efendi, Hülâsatü’l-İtibar, s. 30; Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: IV, Kısım: I, s.
381-382.
178 Davies, The Russo-Turkish War 1768-1774, s. 127-128.
179 Köse, age, s. 26.
180 Şemdânizâde Fındıklılı Süleyman Efendi, Mür’i’-t-Tevârih, C: II/B, s. 17-19.
40
Paşa tayin edildi.181 Böylece savaşın başlamasından itibaren üçüncü defa
sadaret makamı el değiştirmiş oluyordu. Sultan III. Mustafa başarısızlığın
sebebini şahıslarda buluyor ve makamdaki paşanın değişmesi ile savaşın
seyrinin değişeceğine inanmaktaydı.
Boğdan’ı işgal eden Rus ordusu, buradan Eflâk’a yönelmişti. Eflâk’taki
gayrimüslim ahalinin Rusların tarafına geçmesi, Osmanlı Devleti’nin burayı
korumasını zorlaştırmış ve alınan tedbirleri de boşa çıkarmıştı. Nitekim Bükreş,
1770’in Şubat ayının sonunda Rusların eline geçti. Hotin, Boğdan ve Eflâk’ın
kısa zamanda Rusların eline geçmesi ile sınır boylarında yaşanan bu yenilgiler,
Osmanlı Devleti’ni orduyu takviye etmeye ve gayrimüslim reayayla barış içinde
anlaşmaya yöneltmiştir. Bunun kısa vadede geçici faydaları da oldu. Bu sırada
Rus ordusu da İbrail ve Yergöğü’ndeki kaleleri kuşatma hazırlığı içindeydi.182
Yergöğü Kalesi’nin takviye edilmesi sayesinde Rus ordusu geri çekilmek
zorunda kalmıştı ancak 1770 yılının baharında Rumyantsev komutasındaki Rus
ordusunun Boğdan üzerinden harekete geçeceği haberleri Sadrazam İvazzâde
Halil Paşa’yı ordunun yeni takviye hazırlıkları için hızlandırmıştır. Sadrazam, 2
Nisan 1770’de Babadağı’na tuğları dikerek takviye güçlerin toplanmasını
emretmişti.183 Mayıs ayı sonlarına doğru Kırım hanı II. Kaplan Geray ve Boğdan
Seraskeri Abdi Paşa’nın komutasındaki birlikler, Boğdan’ı kurtarmak için
harekete geçtiler ancak Prut Nehri’nin yakınlarında Rus birliklerinin saldırısına
uğradılar. Rumyantsev, Repnin, Potyomkin ve Bauer’in birlikleri tarafından
kuşatılmış bir vaziyette olan Kırım Hanlığı ve Osmanlı ordusu geri çekilmek
181 Fikret Sarıcaoğlu, “İvazzâde Halil Paşa”, DİA, C: 23, (İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı
Yayınları, 2001), s. 495.
182 Baycar, Osmanlı-Rus İlişkileri Tarihi (Ahmed Câvid Bey’in Müntehabâtı), s. 360-361; Mustafa
Nuri Paşa, Osmanlı ordusunun dağılmasının sebeplerini olağanüstü doğa olaylarına bağlayarak
şu şekilde nakletmektedir: “Tanrının hikmeti ile, birkaç gün süren şiddetli yağmurlar etkisi ile
Turla Nehri taşıp üzerindeki köprüler yıkıldı. Bu umulmadık kötü durum üzerine, nehrin karşı
yakasında bulunan Türk birliklerinin bir kısmı, oralardan elde edilen kayıklarla beri yakaya
geçirilip, o yakada kalan öteki birlikler ve mühimmatın hepsi dağıldı, yok olup gitti. Böyle
beklenmedik bir olayın ortaya çıkışı ve kış mevsiminin gelmesi nedenleri ile, Osmanlı ordu
birlikleri takım takım kaçmaya başladıklarından ve yiyecek, savaş araç ve gereçlerinin
azlığından dolayı, Hotin Kalesi’ne muhafız birlikler yerleştirmek de mümkün olmadı.” Mustafa
Nuri Paşa, age, s. 59-60.
183 Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: IV, Kısım: I, s. 381-384; 168 numaralı mühimme defterinin
404, 405, 406 ve 407. hükümleri birliklerin Babadağı’nda toplanmaları gerektiğini bildirmektedir.
Ersin Kırca, Başbakanlık Osmanlı Arşivi 168 Numaralı Mühimme Defteri (S. 1-200) (1183-1769-
1771) Transkripsiyon, Değerlendirme, Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü,
Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2007, s. 263-265.
41
zorunda kaldı. Buradaki muharebede şehit düşen yaklaşık 400 kişinin arasında
II. Kaplan Geray Han’ın oğlu da vardı.184
Geri çekilen Kırım Tatar ve Osmanlı kuvvetlerini takip eden Rumyantsev,
Potyomkin’e birlikleriyle Prut’un doğu yakasına ilerlemesini emrederken kendi
komutasındaki birlikleri de Larga’nın sağ yakasına sürdü. II. Kaplan Geray Han,
Abdi Paşa ve Kapıkıran Mehmed Paşa, Rus birliklerini Kartal’da karşılama
niyetinde olsalar da Larga ve Prut nehirlerinin kavşağında kalmışlardı. 185 6
Temmuz’da Prut’u geçen Rus ordusu, Repnin ve Potyomkin’in birliklerinin sağ
cenahtan yaptığı yoğun top ateşiyle saldırıya başladı. Kırım Hanlığı ordusunun
geri çekilmesiyle Osmanlı birlikleri de geri çekilmeye başladı ve buna askerlerin
firarları da eklendi. Böylece mağlup olan Kırım Hanlığı ve Osmanlı ordularının
bir kısmı Larga’da dağıldı.186
Rumyantsev geri çekilen Kırım ve Osmanlı birliklerini takip ederken Sadrazam
İvazzâde Halil Paşa’nın ordusunun Prut’un Tuna’ya kavuşan koluna vardığını
haber almıştı. Rus general, Çar I. Pyotr’ın 1711’de Prut Nehri’nde düştüğü
tuzağa düşmemek için 40.000 askeriyle piyade karesi oluşturttu. Bu askerî
strateji ile düşman üzerine doğrudan hücuma geçen Osmanlı askerini
oluşturduğu piyade karelerinin arasında imha etmeyi planlamaktaydı. 20
Temmuz’u 21’ine bağlayan gece Rus ordusu nehrin öte yakasına geçerek
Osmanlı ordusuna saldırdı. Nitekim gerçekleşen Kartal Muharabesi sonucunda
Osmanlı ordusu mağlup oldu ve dağıldı.187 Kaplan Geray Han ve Abdi Paşa
askerleriyle, Özü Kalesi’ne çekilirken Sadrazam İvazzâde Halil Paşa da
ordusuyla İsakçı’ya gelmişti. Osmanlı askerinin geri kalan kısmı ise İsmail
Kalesi’ne sığındı.188
II. Kaplan Geray Han, Rus ordularının İsmail Kalesi’ne doğru ilerlemesi
ihtimaline karşı bu kalenin savunmasına memur edildi. Öncelikle çocuklar ve
yaşlılar daha emin kaleler olan Kili ve Akkerman’a geçirilirken kalan sivil halk da
184 Davies, The Russo-Turkish War 1768-1774, s. 141-142.
185 Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: IV, Kısım: I, s. 386-387.
186 Davies, The Russo-Turkish War 1768-1774, s. 145.
187 Osmanlı ordusunun kaybı 2000 kişiyi aşarken Rusların ise 350 kişi civarındaydı. A. N.
Petrov, Voyna Rossii s Turtsiey i Polskimi Konfederatam s 1769-1774 god, Tom II, (St.
Petersburg: Tipografiy Eduarda Veymara, 1866), s. 134-135.
188 Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: IV, Kısım: I, s. 387-389; Rumyantsev, bu muharebelerden
sonra St. Petersburg’a gönderdiği raporunda Osmanlı askerlerinin sadrazama kendileriyle
savaşacak güçleri olmadığını dediğini ve bu yüzden geri çekildiklerini yazıyordu. Aksan, age, s.
188.
42
kalenin savunulması için görev aldı.189 Kırım Hanı, İsmail’e geldiğinde, kale
garnizonundaki askerlerin sadrazamın bulunduğu İsakçı’ya geçme talebiyle
karşılaşmıştı ve General Repnin’in ordusu kaleden birkaç günlük mesafe kadar
uzaktaydı. Nitekim sadrazamın kaleden ayrılmamaları yönündeki emir
göndermesine karşın askerler kaleyi tahliye etmeye başladılar. Pek çoğu Tuna
Nehri’nde boğulan askerlerin ancak bir kısmı Tulça’ya geçmeyi başarabildi.
General Repnin, ordusunda bulunan Potyomkin, Rjevskiy, Fabritsyan ve
Igelstrom’un birlikleriyle 26 Temmuz 1770’de İsmail Kalesi’ne vardı. Uzun bir
kuşatma öngören Ruslar, özellikle topçu birlikleri ile kaleyi muhasara etmişlerdi.
Potyomkin’in ağır piyade (grenaider) ve dört adet sahra topundan müteşekkil
birliği, kalenin sağ tarafındaki surları ele geçirdiğinde geri kalan asker de teslim
oldu. General Repnin, İsmail Kalesi’nde üç piyade taburu bırakarak Kili’ye doğru
ilerlemiştir.190
Önce Tulça’ya geçen Rus ordusu, Kili Kalesi’ne doğru ilerlediği sırada kalenin
gayrimüslim ahalisinden bir heyet General Repnin’in huzuruna çıktı. Bu
gayrimüslim heyet, kalede sadece yüz kadar Türk askerinin kaldığını ve onların
da gayrimüslim milis kuvvetleri tarafından esir alındığını, artık Rus ordusunu
memnuniyetle beklediklerini ifade etmiştir. Fakat General Repnin, 10 Ağustos’ta
Kili’ye vardığında kalede hâlâ 4,000 kadar Türk askerinin olduğunu gördü.
Üstelik gayrimüslim milis kuvvetlerinden de hiçbir iz yoktu.191 Buna karşın
muhasaranın başlamasından sonra kalenin muhafızı İskenderiyeli Mustafa
Paşa, askerleriyle birlikte kaleyi terk etme hazırlığına başlamıştı.192 Nitekim 21
Ağustos 1770’te, Kili Kalesi, Ruslar tarafından ele geçirilmiştir. Bu kuşatma
sırasında Larga ve Kartal muharebelerinde başarılar göstermiş olan General
Vnukov hayatını kaybederken, hafif piyade birliklerinin komutanı General
Fabritsyan yaralanmıştır.193
İsmail ve Kili kalelerini zapt eden Ruslar, Bender’i istilâ etmek için bu istikamete
doğru yönelmişlerdi. Bender Kalesi, Ruslar tarafından dört bir yandan
muhasaraya alındı. 17 Ağustos’ta General Panin’in Bender önlerindeki
ordugâhında, Ruslar ile Yedisan Nogaylarının mirzalarıyla bir antlaşma
189 Ahmed Vasıf Efendi, Tarih-i Vâsıf, Cilt: II, (Basım yeri yok, 1270), TBMM Kütüphanesi Açık
Erişim Koleksiyonu, s. 75.
190 Davies, age, s. 148-149.
191 Petrov, age, s. 151-154.
192 Mustafa Paşa’nın askerleri daha önceki muharebelere katıldıklarından düşmandan gözleri
korkmuştu ve muhasaranın en başından itibaren firar etme düşüncesindeydiler. Ahmed Vasıf
Efendi, age, s. 76.
193 Davies, age, s. 149.
43
imzalandı. Buna göre Osmanlı padişahının yahut Kırım hanının değil, Çariçe II.
Yekaterina’nın himayesi altında eskiden olduğu gibi öz gelenek ve kanunlarına
bağlı olarak yaşamaya devam edeceklerdi.194 Yedisan Nogaylarının Ruslar ile
gizlice anlaştığının öğrenilmesi üzerine Kırım Hanı bu durumun diğer Tatarlara
da sirâyet etmemesi için ordusuyla beraber Akkerman’a doğru çekildi.195 Bu
sırada kalede veba salgınının baş göstermesiyle birlikte askerlerin mukavemeti
kırılmıştı. Rus ordusu bu durumdan faydalanarak kaleyi ele geçirdi.196
Ahmed Vâsıf Efendi Tarih’inde Akkerman Kalesi’nin muhafazasındaki
askerlerin; Bender Kalesi, Rusların eline düşerse Akkerman’ı da kendilerinin
teslim etme niyetinde olduklarını ve nitekim Bender düştüğünde Akkerman’ın da
düştüğünü kaydeder. Fakat A. N. Petrov, General Panin’in, İkinci Ordu’dan
takviye olarak Kamenskiy komutasında dört tabur piyade, iki alay süvari ve on
adet top göndermesi sayesinde 10 günlük bir muhasara sonunda Akkerman’ın
düştüğünü bildirmektedir.197 Nitekim Akkerman Kalesi, 25 Eylül 1770’te Rusların
eline geçmiştir.198
Rus ordusu Bender’i ele geçirdikten sonra General Rumyantsev, Sadrazam
İvazzâde Halil Paşa’ya hiçbir devletin arabuluculuğu olmadan barış
görüşmelerine başlama talebinde bulunmuştu.199 Sadrazam da bir barış
antlaşmasına karar verme veya şartları belirlemeye yetkisi olmadığından bu
teklifi İstanbul’a bildirdi. Fakat Habsburglar ve Prusya’nın barış için arabuluculuk
girişimlerinde bulunması, Osmanlı Devleti’nin doğrudan Ruslar ile bir barış
görüşmesi yapmaktan imtina etmesine neden oldu. Bunun yanı sıra Osmanlı
devlet adamları Rusların barış antlaşması talebinde bulunmasını düşmanın
zayıflığına yoruyorlardı.200
Prusya İmparatoru II. Friedrich ile Habsburg İmparatoru II. Jozef, Rusya
İmparatorluğu’nun Tuna’yı geçmesinin Avusturya’nın aleyhine olacağı
konusunda hemfikirdiler. Nitekim 12 Ağustos 1770’de, Prusya ve Avusturya
194 Zinkeisen, s. 660.
195 Kırım hanı, Özü Kalesi’ne doğru yığınak yapan Rus birliklerinin üzerine saldırarak onları
dağıttı. Daha sonra Kırım’a döndü. Halim Geray Sultan, age, s. 190-191.
196 Bender’de bulunan ve Ruslara esir düşen Kırım Tatarları ise Yedisan Nogayları tarafından
Rusların elinden alınarak memleketleri Kırım’a gönderilmiştir. Ahmed Vasıf Efendi, age, s. 84.
197 Petrov, age, s. 164-167; Ahmed Vasıf Efendi, age, s. 89.
198 Davies, age, s. 149-150.
199 Ahmed Resmî Efendi, Hülâsatü’l-İtibar, s. 43.
200 Ahmed Vasıf Efendi, age, s. 88.
44
elçilerinin Bâb-ı Âli’deki girişimleri sonucunda Rusya ile yapılacak barış için
görüşmelerde arabulucu olmaları Osmanlı Devleti tarafından kabul edilmiştir.
Bunun üzerine Rusya ile barış görüşmelerini tanzim etmek için Avusturya ve
Prusya hükûmetleri, Çariçe II. Yekaterina ile görüştüler.201
Tuna Nehri’nin güvenliği için oldukça önemli iki kale olan İsmail ve Kili’nin
Rusların eline düşmesi, dolayısıyla Rusların Tuna'yı aşması tehlikesini
doğurmuştu. Bunun için Osmanlı Devleti, İsakçı ve Tuna sevâhilini tahkim
ettirdi. Osmanlı ordusunda yaşanan firarlar nedeniyle de Anadolu’nun orta kol
kazalarından asker tedarik etme yoluna gidilmişti.202 İbrail Kalesi de Rusların
hedefinde olduğundan tahkim ettirilmişti. 27 Eylül’de başlayan kuşatma, 24
Ekim’e kadar surların top atışlarına tutulması yoluyla devam etti. İbrail’in, kale
muhafızı Canikli Süleyman Paşa tarafından başarılı savunması, Rusların kaleyi
almalarını engellemişti. Fakat Süleyman Paşa vebadan dolayı vefat edince
yerine Sadık Paşa, İbrail muhafızlığına tayin olunurken203 İsakçı Seraskeri Ali
Paşa ve Şumnu’da bulunan Kalgay Maksud Geray Sultan kaleye yardıma
gönderilmiştir.204 Ruslar ikinci kuşatmaya hazırlandıkları sırada kale
garnizonunda huzursuzluklar baş göstermişti. Paralarını alamadıklarından
şikâyetçi olan askerler komutanlarının emirlerini yerine getirmiyorlardı.205
Nitekim askerlerin kaleyi savunmak yerine firar etmesi üzerine İbrail Kalesi de
diğer sınır kaleleri gibi Rusların eline düşmüştür.206
Sınır boylarındaki kalelerin kısa bir zamanda peş peşe kaybedilmesi üzerine
Sadrazam İvazzâde Halil Paşa azledildi ve yerine Silâhtar Mehmed Paşa tayin
edildi. Padişah III. Mustafa ordunun yedi aydır İsakçı’da bulunması sebebiyle
yaşanan yenilgilerden İvazzâde Halil Paşa’yı sorumlu tutuyordu.207 Kasım
1770’te II. Kaplan Geray Han da tahtından azledilerek yerine III. Selim Geray
Han tahta geçti.208
201 Davies, age, s. 161.
202 Köse, age, s. 37.
203 Ahmed Vasıf Efendi, age, s. 88.
204 Kırca, agt, 193-194.
205 Ahmed Vasıf Efendi, age, s. 88-89.
206 Askerlerin firar etmeye başlamaları üzerine ikinci bir kuşatmaya kalenin dayanamayacağını
düşünen kale muhafızı, 10 Kasım 1770’te İbrail’in komutası Albay Leontyev’e teslim edildi.
Davies, age, s. 149-150.
207 Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: IV, Kısım: I, s. 410-411.
208 Halim Geray Sultan, age, s. 183.
45
Sadrazam Silâhtar Mehmed Paşa ve III. Selim Geray Han’ın ordunun
Hacıoğlupazarı’nda kışlamasının daha uygun olduğunu çünkü Rusların artık
Tuna’yı geçtiğini bildirmelerine karşın Padişah III. Mustafa ordunun
Babadağı’nda kışlamasını emretmişti. Osmanlı ordusu Babadağı’nda kışlarken,
Selim Geray Han da ordusuyla beraber Babadağı ile Tulça arasında
bulunacaktı.209
Çariçe II. Yekaterina barış şartlarını II. Friedrich’e, Rumyantsev’in ordusunun
Tuna boyunda ilerlemesinden sonra 9 Aralık 1770’te iletmiştir. Rusya tarafından
teklif edilen ön şartların başında Azak ve Taganrog’un Rusların elinde kalması,
Karadeniz’de seyrüsefer hakkı, Büyük ve Küçük Kabarda’nın Rusya’ya
bırakılması ve Mora’daki isyan sebebiyle Rumların affedilmesi gelmekteydi.
Ocak 1771’de bunlara Kırım Hanlığı’nın bağımsızlığının kabul edilmesi ile
birlikte Besarabya ve Eflâk’ın istiklâli yahut 25 sene müddetle Rus hâkimiyetine
verilmesi şartları da eklenmiştir.210
Bu şartlar göz önünde bulundurulduğunda Çariçe II. Yekaterina’nın niçin barış
şartlarını bildirmek için Aralık ayına kadar beklediği ortaya çıkmaktadır. 1770
senesinde Eylül’den Aralık ayına kadar Tuna boyunda General Rumyantsev
komutasındaki Birinci Ordu’nun ilerleyişi Osmanlı Devleti tarafından
durdurulamamıştır. Rusya’nın barış müzâkeresinde teklif ettiği bu ağır şartlar
Osmanlı Devleti tarafından kabul edilmemiş ve elçiler vasıtasıyla General
Rumyantsev’e bildirilmiştir.211
Osmanlı ordusu Babadağı’nda kışladığı ve bahar için hazırlıklarını sürdürdüğü
sırada Rus ordusu Yergöğü Kalesi’nde yeniçerilerin ayaklanmasını fırsat olarak
görmüştü. Birinci Ordu, General Pyotr İvanoviç Olits komutasında Yergöğü
Kalesi’ni 17 Şubat 1771’de kuşattı. Kaleden gelebilecek saldırılara karşı
Saltıkov’un taburu kalenin dış mahallesinde konuşlanmıştı. Nitekim 20-21
Şubat’ta kaleye saldırı gerçekleştiren Ruslar, 24 Şubat 1771’de kaleyi teslim
almışlardır.212 Ruslar, 1771 senesinin baharında Yergöğü’nden Tulça üzerine
ilerleseler de başarılı bir harekât gerçekleştirememişlerdir.213
209 Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: IV, Kısım: I, s. 389.
210 Davies, age, s. 161.
211 Köse, age, s. 56.
212 Tuna boyundaki diğer kalelerin aksine Yergöğü Kalesi, Ruslara daha pahalıya mâl oldu. 173
asker hayatını kaybetmiş ve aralarında yüksek rütbeli subaylar da olmak üzere 794’ü
yaralanmıştı. Davies, age, s. 167-168.
213 Ahmed Resmî Efendi, Hülâsatü’l-İtibar, s. 48.
46
Mayıs 1771’de Osmanlı ordusu, Babadağı’ndan İsakçı’ya çıkmış ve 29 Mayıs’ta
Yergöğü Kalesi, Ruslardan geri alınmıştır. Ağustos ayında Ruslar, Yergöğü’nü
almak için karşı harekâtta bulunsalar da başarılı olamamışlardır. Bunun üzerine
Osmanlı ordusunda Rusların, Eflâk’tan çıkarılmasına yönelik bir umut doğmuş
ve harekete geçilmiştir. Fakat Bükreş üzerine hareket eden Osmanlı
ordusundaki piyade sayısının azlığı ve ordudaki disiplinsizlik, Ruslar karşısında
ağır bir mağlubiyete neden olmuştur. Nitekim bu muharebe sonunda Yergöğü
Kalesi, Rusların eline geçmiş ve Ekim 1771’in sonlarında Tulça da Ruslar
tarafından kuşatılarak ele geçirilmiştir.214
Rus ordusu Tulça’dan sonra Babadağı’na ilerlemiş ve burada da Osmanlı
ordusunu mağlup etmiştir. Kasım 1771’in sonlarında Ruslar artık Silistre’nin
kuşatılması için hazırlıklara başlamıştı. Osmanlı Devleti’nde ise Ruslara karşı
alınan mağlubiyetlerin sorumlusu olarak Sadrazam Silâhtar Mehmed Paşa
Aralık 1771’de makamından azledilerek yerine Muhsinzâde Mehmed Paşa tayin
edildi. Muhsinzâde Mehmed Paşa, henüz savaş başlamadan evvel Ruslarla
savaşa girilmesine karşı olduğu için sadaret makamından azledilmişti.215
Osmanlı Devleti’nin Ruslara karşı peş peşe aldığı yenilgiler savaşı Tuna boyuna
kadar getirmişti. Bununla birlikte Rus ordusunda da Tuna’nın ötesine geçme
amacı kuvvetlenmekteydi. Yenilgiler sebebiyle sadaret makamında da kısa
zamanda sık değişikler yaşanmış, Osmanlı ordusunun yönetim basireti ve
otoritesi zayıflamıştır. Orduda disiplinsizler baş göstererek firarların sayısı
artmıştır. Kırım Geray Han’ın vefatından sonra 1772 senesinin başlarına kadar
Osmanlı Devleti ve Kırım Hanlığı kuvvetleri yaptıkları savaşlar sonunda sınır
boylarında Ruslara mağlup olarak geri çekilmek zorunda kalmışlardır.
1771 senesinin baharında III. Selim Geray Han’ın komutasındaki hanlık
ordusunun Babadağı’nda olmasını fırsat olarak gören Rusya İmparatorluğu,
Kırım Yarımadası üzerine bir sefer düzenlemiştir. 12 Haziran 1771’de General
Vasiliy Mihailoviç Dolgorukov’un komutasındaki İkinci Ordu, Orkapı önlerinde
konuşlandı. 29 Haziran 1771’de İkinci Ordu, Kefe şehrine ulaştı. Dolgorukov,
Kırım Tatar mirzaları ile görüştükten sonra İkinci Ordu’nun komutasını General
Prozorovskiy’e bırakarak 25 Eylül 1772’de Kırım’dan ayrıldı. İkinci Ordu,
Akmescit’ten geçerek Azak Denizi’ne dökülen Salgır Nehri boyunda
konuşlanmıştı.216 Rus ordusunun Kırım’da ilerleyişini, Dolgorukov’un mirzalarla
yaptığı görüşmeleri ve Şahin Geray Sultan’ın Ruslarla olan münasebetlerini bir
sonraki bölümde daha detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
214 Davies, age, s. 170-171.
215 Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: IV, Kısım: I, s. 411-413.
216 Davies, age, s. 173-175.
47
Sınır boylarındaki bu Rus ilerlemesi kendisini Akdeniz’de de göstermiştir. 1762
senesinden itibaren Rusya İmparatorluğu; Grigoriy Orlov ile kardeşleri Aleksey
Orlov ve Fyodor Orlov önderliğinde bir Akdeniz harekâtı hazırlığındaydılar.
İtalya’da, Teselyalı Rum bir tüccar olan Papazoğlu217 ile irtibatta olan Orlov
kardeşler, bu harekât öncesi Mora’da bir isyan planı hazırlamışlardı. Nitekim
Rus filosunun Akdeniz Harekâtı sırasında burada planlanan isyan başlatılmış
ancak Mora valisi Muhsinzâde Mehmed Paşa tarafından Mora’daki bu isyan
bastırılmıştır. Bu isyanın bastırılmasına karşın Çeşme Limanı’nda demirleyen
Osmanlı donanması bir baskın ile 6 Temmuz 1770’te Rus donanması
tarafından imha edilmiştir. Osmanlı Devleti ise bunun üzerine Çanakkale
Boğazı’nı tahkim ettirdi. Rusların saldırabileceği limanlarda önlemler alındı.
Nitekim Ruslar da İstanbul’un iaşe yollarını kapatmak ve kışı geçirmek için 8
Temmuz 1770’te Limni Adası’nı muhasaraya aldılar. Cezayirli Hasan Bey
tarafından yenilgiye uğratılan Rus filosu daha sonra Paros Körfezi’ne doğru
çekilmek zorunda kalmıştır.218 1770 senesindeki Rusların bu Akdeniz
harekâtıyla, daha önceki Osmanlı-Rus savaşlarından farklı olarak muharebeler
ilk kez Tuna, Karadeniz ve Akdeniz olarak üç cephede gerçekleşmiş oldu.
2.5. SAVAŞIN SONA ERMESİNE DOĞRU BARIŞ GÖRÜŞMELERİ
Lehistan’da Kral II. Stanisław August Poniatowski’ye karşı Bar
Konfederasyonu’nun isyan hareketi, 15 Nisan 1772’de Krakow’un düşmesi ile
birlikte sona ermiştir. Bu tarihten sonra Prusya, Avusturya ve Rusya arasında
gerçekleşen müzakereler sonunda Lehistan’ın taksimatı konusunda bir
anlaşmaya varıldı. 5 Ağustos 1772’de imzalanan antlaşmaya göre Avusturya,
Zips ve Nowy Sacz, Belz ve Szeszow ile birlikte Malopolska’nın güneyini;
Prusya, Batı Pomeranya, Netze ve Erneland ile birlikte Marienburg, Elbing,
Graudenz, Culm, Bromberg ve Dzikowa’yı alarak Doğu ve Batı Prusya bölgeleri
arasında kara bağlantısını sağlarken Rusya ise güney Livonya, Litvanya ve
Dvina Nehri’nin doğu yakasını topraklarına katacaktı. Varşova’daki Rus elçisi
von Stackelberg, Çariçe II. Yekaterina’nın antlaşmayı ve kendisinden
beklentilerini Kral Stanisław August’a 1772’nin Eylül ayında bildirmiştir.219 Rus
yanlısı olan Czartoryski’nin mecliste güç kaybetmiş olması nedeniyle de von
Stackelberg 120,000 bin ruble harcayarak mecliste Rusya yanlısı bir
çoğunluğun oluşmasını sağlamıştır. Nitekim 1773’te Ağustos ve Eylül
217 Gregori Papazoğlu, Orlovlar ile 3 seneden beri irtibat halindeydi ve Ruslar için Rumlar
arasında casusluk yapmaktaydı. İtalya’dan aldığı hediyeleri Çariçe II. Yekaterina adına Rum
papazlarına ve kiliselerine dağıtıyordu. Venturi, age, s. 24.
218 Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: IV, Kısım: I, s. 391-404; Mustafa Nuri Paşa, age, s. 62-63.
219 Lehistan kralı, bu talepler karşısında Rus elçisine “kendi ülkesinin celladı” olmak için Çariçe
II. Yekaterina’nın daha neleri isteyeceğini merak ettiğini söylemiştir. Venturi, age, s. 514.
48
aylarındaki oturumlardan sonra Diet Meclisi, Lehistan’ın taksimatını kabul etmiş
ve Kral Stanisław August Poniatowski de antlaşmayı 8 Ekim 1773’te
imzalamıştır.220
Osmanlı Devleti’nde sadaret makamına yeniden Muhsinzâde Mehmed Paşa
tayin edilmişti. Savaştan önce de barış taraftarı olan sadrazam, 1772’nin Mart
ayı başlarında Ruslardan gelen barış görüşmesi teklifini kabul etti. Savaşın
uzun sürmesi her iki tarafı da yıpratmış ve Rusya, Lehistan’ın taksimatı
konusunda Avusturya ve Prusya ile antlaşmıştı. Osmanlı Devleti ile Rusya
arasındaki barış görüşmeleri Nisan ayında Yergöğü’nde başladı ve Mayıs
ayında Yergöğü Mütarekesi imzalandı. 1772 Ekim ayının sonuna dek geçerli
olacak antlaşmaya göre iki taraf da bulundukları yerlerde muharebe
etmeyeceklerdi.221 Bu mütarekeden sonra Akdeniz’de bir sulh için Bahr-i Sefid
Mütarekesi 12 Temmuz 1772’de imzalanmıştır. Buna göre her iki devletin
donanması nerede ise orada kalacaktı.222
Osmanlı Devleti ile Rusya arasında ateşkes mütarekeleri imzalandıktan sonra
barış görüşmelerine Fokşan’da devam edilmesi kararlaştırılmıştır. Ağustos
1772’de başlayan görüşmelerde Rus elçisi Grigoriy Orlov, Çariçe II.
Yekaterina’nın barış şartlarını Osmanlı Devleti’ne iletti. Buna göre Rusya,
Karadeniz’de serbest ticaret ve seyrüsefer hakkı, Kafkasya’daki Hıristiyanların
hamisi olmayı, Büyük ve Küçük Kabarda’nın hâkimiyetini, Rus sınırının
Kuban’dan Azak’a kadar genişletilmesini, Azak’ın Rusya’nın elinde kalmasını ve
hepsinden de önemlisi Kırım Tatarları ve Nogayların, Rusya İmparatorluğu’nun
hamiliği altında olmasını teklif etmişti. Bu ağır şartlar Osmanlı Devleti tarafından
hemen reddedilmedi ve görüşmeler bir ay boyunca devam etti. Fakat yine de bir
sonuca varılamadı.223
Sadrazam Muhsinzâde Mehmed Paşa ordunun içinde bulunduğu disiplinsizliği
ve sıkıntıları çok iyi bildiğinden barış görüşmelerinin devam etmesini
istemekteydi. Bunun için Yaş’ta bulunan General Rumyantsev’e, Ahmed Vâsıf
Efendi vasıtasıyla mütarekelerin uzatılması yönündeki teklifini içeren bir mektup
göndermiştir. General, Osmanlı Devleti’nin yeni bir askerî harekât için
220 Çariçe II. Yekaterina, Kral Stanisław August’tan Lehistan’ın taksimatı konusunda Prusya,
Rusya ve Avusturya’nın imzalamış olduğu antlaşmayı Diet Meclisi’nde kabul ettirmesini
bekliyordu. Davies, age, s. 186-187.
221 Yergöğü Mütarekesi’nin imzalanma tarihi kaynaklara göre değişiklik göstermektedir ancak
Mayıs ayı içerisinde olduğu vakidir. Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: IV, Kısım: I, s. 413-414;
Mütareke şartları için bkz. Ahmed Vasıf Efendi, age, s. 162.
222 Köse, age, s. 73-75.
223 Davies, age, s. 186-188.
49
hazırlıklarını tamamlama adına mütarekelerin uzatılmasını istediğinden
şüphelense de 40 gün müddetli bir mütarekeyi kabul etmiştir.224
Barış müzakereleri 2 Kasım 1772’de tekrar başlamıştı.225 Ruslar, Kırım
Tatarlarının hanlarının kendilerinin seçmesi ve Osmanlı Devleti’nden bağımsız
olmaları yönünde ısrarcıydılar. İstanbul’daki Rus elçisi Aleksey Mihailoviç
Obreskov’un ifadesi ile Kırım Tatarları, Osmanlı Devleti’nin desteğini alarak
Rusların sınırlarına akın ediyorlardı; şayet Kırım Hanlığı bağımsız olursa bu
destek ortadan kalkacağından, Kırım Tatarları da Ruslar üzerine akın etmekten
imtina edeceklerdi.226 Kafkasya’da Küçük ve Büyük Kabarda’nın, Kırım’da ise
Yenikale ve Kerç’in, Rusya’ya bırakılması, Akdeniz ve Karadeniz’de Rus harp
ve ticaret gemilerinin seyrüsefer serbestliği, Kılburun’un Rusya’ya verilmesi ve
Özü Kalesi’nin tamamen yıkılması da bu müzakere şartları arasındaydı.227
Rusya İmparatorluğu’nun barış şartları oldukça ağırdı. Muhsinzâde Mehmed
Paşa’nın riyasetinde Şumnu’da bir divan toplanarak bu şartlar tartışıldı.
Ordunun durumunu oldukça iyi bilen sadrazam, Kırım’ın serbestliğinin Rusların
burayı işgal etmelerinden daha iyi olduğuna ve kazanılacak zaman ile ordudaki
eksikliklerin giderileceği kanaatine divandakileri ikna etmişti. Nitekim Rusların
barış şartları ile Şumnu’da yapılan meşveretin neticesi İstanbul’a iletildi.
Padişah III. Mustafa’nın huzurunda gerçekleşen divanda barış şartları çok ağır
bulunarak reddedilmiştir.228 Ruslarla barış görüşmelerinde bulunmuş olan
Yasinzâde Osman Efendi, bu barış şartlarının Rusların bir hilesi olduğunu ve
diğer kazaskerlerle birlikte Kırım Tatarlarının serbestliğinin lafzının bile günah
olduğunu belirtmiştir.229
Sadrazam Muhsinzâde Mehmed Paşa, İstanbul’dan gelen cevaba karşın barış
için umutlarını sürdürmekteydi. Bükreş’teki murahhasların görüşmeleri hemen
kesmemesini tembih etmiş olsa da Rus elçisi Obreskov barış şartları konusunda
gayet ısrarcıydı. Bunun üzerine 1773 yılının Mart ayının sonlarına doğru
Osmanlı murahhasları Bükreş’ten ayrıldılar. Osmanlı ulemasının Kırım’ın
224 Ahmed Resmî Efendi, Hülâsatü’l-İtibar, s. 56.
225 Bu barış görüşmelerine Ahmed Vasıf Efendi murahhas olarak gönderilmiştir. Ahmed Vasıf
Efendi, age, s. 177.
226 “Tatar başlu başuna olsun dimekden muradımız budur ki, Tatar sizin hâkimiyetinizde oldukça
size arka virüb bize eziyet eder.” Ahmed Resmî Efendi, Hülâsatü’l-İtibar, s. 56.
227 Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: IV, Kısım: I, s. 417-418; Davies, age, s. 188.
228 Mustafa Nuri Paşa, age, s. 69-70.
229 Ahmed Resmî Efendi, Hülâsatü’l-İtibar, s. 59.
50
serbestliği, Yenikale ve Kerç kalelerinin Ruslara bırakılmaması konusundaki
muhalefeti üzerine savaş yeniden başlamıştır.230
230 Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C: IV, Kısım: I, s. 418-419.
51
3. BÖLÜM
MÜSTAKİL KIRIM HANLIĞI’NIN İLK DÖNEMİ 1772-1777
3.1. RUSYA İMPARATORLUĞU’NUN KIRIM HANLIĞI SİYASETİ
Rusya İmparatorluğu’nun 18. yüzyıl içerisinde sınırlarının genişlemesi Kırım
Hanlığı’nın ve dolayısıyla Osmanlı Devleti’nin aleyhinde olmuştur. Nitekim
Rusya İmparatorluğu’nun bundaki en önemli amacı Kırım’ı işgal etmek ve
yarımadada kurulacak donanmayla Osmanlı Devleti’nin başkenti İstanbul’a
ulaşmaktı. Bununla birlikte General Potyomkin’in “Yunan Projesi”, İstanbul
başkent olmak üzere bir Yunan devleti kurulmasını amaçlarken Kırım’ı bu
projenin ilk adımı olarak görmekteydi.231 Bu sebeple Kırım, Osmanlı Devleti’nin
sadece Karadeniz güvenliği için değil, doğrudan doğruya başkenti için de
stratejik bir öneme sahipti.
Bu yüzyıl içerisinde Kırım Tatarları ve hanlığa bağlı Nogaylar, Rusya üzerine
akınlar düzenlemeye devam etmişti. Bu akınlar fetih amaçlı olmasa da Rusların
ekonomik ve siyasî otoritesini sarsacak güçteydi. Bu yüzyılda Osmanlı Devleti
ve Kırım Hanlığı’nın, Rusya’ya karşı yaptıkları savaşlarda en önemli
meselelerden biri Azak Kalesi vasıtasıyla Rusların Karadeniz’e inmelerini
engellemek olmuştu. Bu durumda iki ayrı cephede savaşan Rusya, Kırım
Yarımadası’nı işgal etmek için öncelikle Kırım Hanlığı’nı Osmanlı Devleti’nden
ayırmayı hedeflemekteydi.232
Savaşın başlamasından itibaren geçen 3 yıl içerisinde Kırım Hanlığı tahtına 3
farklı hanın geçmesi hanlığın merkezî otoritesini zayıflatmıştır. Bunun
sonucunda Rusların, Kırım Hanlığı’na bağlı kabileleri kendi yanlarına çekmeleri
kolaylaşmıştır. Nitekim General Rumyantsev’in çabaları sonucunda Yedisan ve
Bucak’taki Nogaylar, savaşın başlarında 6 Temmuz 1769’da, Kırım Hanlığı’na
231 Çariçe II. Yekaterina, Voltaire Ağustos 1771’de gönderdiği mektubunda Kırım’ın, Mora ve
Sparta’nın ele geçirilmesi için sağlam bir zemin olacağından bahsetmektedir. Bkz. Simon Dixon,
Catherine the Great, (London: Profil Books, 2001) s. 209; Çariçe II. Yekaterina bu “Yunan
Projesi”ni meşru kılmak amacıyla Kırım’ı 19 Nisan 1783 senesinde ilhak ettikten sonra
yarımadadaki kadim Kırım Tatar yerleşimlerinin isimlerini Yunanca isimlerle değiştirecekti. Bkz.
Hakan Kırımlı, Kırım Tatarlarında Millî Kimlik ve Millî Hareketler (1905-1916), (Ankara: Türk
Tarih Kurumu Yayınları, 2010), s. 7-8.
232 Fisher, The Russian Annexation of the Crimea, s. 25-28; Halil İnalcık, “Kırım Hanlığı”, DİA,
C: 25, (İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 2006), s. 453-454.
52
ve Osmanlı Devleti’ne karşı Ruslarla bir ittifak antlaşması imzalamışlardı.233 Bu
antlaşmadan sonra Ruslar, savaş sırasında Yediçkul ve Cemboyluk’taki
Nogayları ve Tatarları da yanlarına çekebileceklerini düşünüyorlardı. Nitekim
Rusya İmparatorluğu, Nogayları yanına çekerek Deşt-i Kıpçak’ta kendisine
güçlü bir müttefik edinmek istiyordu. Çünkü Rus ordusu kendi ülkesinin
sınırlarının ötesinde savaşmaktaydı. Buna karşın Yediçkul Nogayları 25.000,
Cemboyluk Nogayları 750 ve Bender’deki Yedisan Nogayları ise 5.000 aileden
müteşekkildi.234 Bununla birlikte Çariçe II. Yekaterina, Kırım Tatarları ile de
Osmanlı Devleti’ne karşı bir antlaşma yapılmasını istediğini danışmanı Nikita
İvanoviç Panin’e iletmiştir.235
1770 senesinin Kasım ayından itibaren Rusya, doğrudan Kırım Tatarları üzerine
siyasetini yoğunlaştırmaya başlamıştır. Kırım Tatarlarına, Rusya
İmparatorluğu’nun koruması altında bir bağımsızlık ve Kırım hanının Nogaylar
üzerindeki siyasî otoritesinde hanlık lehinde düzenlemeler teklif edilecekti.
Panin sağlık sorunları nedeniyle bu müzakereleri yürütemeyince onun yerine
İkinci Ordu’nun ve Kırım Tatarları ile yapılacak müzakerelerin idaresi General
Vasiliy Mihailoviç Dolgorukov’a verilmiştir.236 Bu sırada III. Selim Geray Han
Tuna boyundayken bunu fırsat olarak değerlendiren Dolgorukov, Canmambet
Mirza’nın kardeşi Musa Mirza’ya, Mavroyev adında Rus bir tercüman göndermiş
ve görüşmelere başlamak istediğini bildirmiştir.237
10 Mayıs 1771’de Çariçe II. Yekaterina, General Dolgorukov’a İkinci Ordu’nun
Kırım’ı istila etmek için hazırlıklarını tamamlamasını emretmiştir. Bununla birlikte
233 Nikita Panin, Zaporoj Kazakları vasıtasıyla Nogaylara, Çariçe II. Yekaterina’nın onlarla hiçbir
şekilde husumetinin bulunmadığını hatta onlara hiçbir boyunduruk altında bulunmadan serbest
şekilde yaşayabileceklerini vaat etmişti. Drujinina, age, s. 108; Fisher, The Russian Annexation
of the Crimea 1772-1783, s. 34; Yedisan mirzaları Canmambet Mirza’nın altında birleşmişler ve
Kırım Geray Han’ın, Rusya üzerine düzenlediği akınlara katılmamışlardır. Davies, age, s. 172.
234 Alpargu, age, s. 121.
235 F. F. Laşkov, Şagin-Girey. Poslednıy Krımskiy Han, (Kyiv: Tipografiya A. Davidenko, 1886),
s. 2-3; Fisher, The Russian Annexation of the Crimea 1772-1783, s. 33-34.
236 General Dolgorukov, 1736 senesindeki Kırım Seferi’nde Orkapı’daki muharebede gösterdiği
başarı sayesinde yüzbaşı rütbesine yükselmişti. 1741-1743 İsveç-Rus ve Yedi Yıl Savaşları’na
katılan ve defalarca yaralanan Dolgorukov, savaşlarda gösterdiği başarılarla hızlı bir şekilde
rütbe atlamıştır. 1767 senesinde de Çariçe II. Yekaterina tarafından General rütbesine
yükseltilen Dolgorukov, Çariçe’nin güvenini kazanmıştı. Davies, age, s. 172; s. 284-285.
237 Smirnov, age, s. 550.
53
Çariçe, bu hazırlıkların tamamlanması için Nogaylar ile olan ilişkilerden sorumlu
General Şçerbinin aracılığıyla Nogay mirzalarından kaynak temin etmesini de
Dolgorukov’a bildirmişti. Çünkü Nogay mirzalarına, üzerlerindeki Kırım Hanlığı
otoritesinin zayıflatılacağı vaat edilmişti ve Çariçe’ye göre bunun bir karşılığı
olmalıydı.238
III. Selim Geray Han, Mavroyev ve Musa Mirza’nın Bahçesaray’daki
faaliyetlerini haber aldığında ikisinin de tutuklanıp idam edilmelerini emretmişti.
Fakat Nogayların seraskeri olan Şahin Geray Sultan’ın aracılığı ile ikisi de idam
edilmekten kurtuldu. Şahin Geray Sultan, Mavroyev’i idam etmenin Rus
ordusunun Kırım’a saldırmasına sebep olacağını ve Kırım Hanlığı ordusu ile
Osmanlı ordusunun Babadağı’ndan Kırım’a yardıma gelemeyeceğini bildirerek
III. Selim Geray Han’ı ikna etmişti.239
Nisan 1771’de General Dolgorukov, İkinci Ordu’yu Poltava yakınlarında topladı.
53,000 kişiden müteşekkil ordunun 23,950’si doğrudan Dolgorukov’un
komutasında Özü Nehri boyunca ilerleyerek Orkapı’ya ulaşacak ve Kırım’a
girdikten sonra Kefe’ye yönelecekti. 3,395’i Tümgeneral Şçerbatov’un
komutasında ve Amiral A. N. Senyavin’in Azak Filosu’nun yardımıyla Arabat
Limanı’nı aldıktan sonra Kerç ve Yenikale’yi kuşatacaktı. Kırım’ın doğusunda
bulunan bu kaleler, Karadeniz ve Azak Denizi’nin birbirine birleştiği boğazda
konumlanmaları bakımından önemliydi. 2,500 asker ise Kırım’a girdikten sonra
Tümgeneral Braun’un komutasında İkinci Ordu’dan ayrılarak Kezlev’e
ilerleyecekti. Nitekim 1771’in ilkbaharında III. Selim Geray Han ve Kırım Hanlığı
ordusunun Babadağı’nda bulunması İkinci Ordu’ya önemli bir harekât fırsatı
vermişti.240
General Dolgorukov, Çariçe II. Yekaterina’nın emri doğrultusunda Kırım
seferine çıkmadan evvel bir manifesto yayınlamıştı. Geray hanedanı mensupları
başta olmak üzere; Yedisan, Bucak, Cemboyluk, Yediçkul ile Kırım mirzaları ve
diğer Kırım Hanlığı ileri gelenlerine, Geray Hanedanı’nın müstakil bir devleti
olduğunu ancak haksız yere “Âl-i Osman’ın taht-ı tahakkümü” altında
238 Çariçe II. Yekaterina kendi siyasetini yürütebilmek adına Nogaylara ve Kırım Tatarlarına ayrı
vaatlerde bulunuyordu. Davies, age, s. 173.
239 Halim Geray Sultan, age, s. 207; Laşkov, age, s. 5-6.
240 Davies, age, s. 174.
54
bulunduğunu bildiren bu manifesto, Kırım Tatarlarının Ruslarla ittifak kurarsa
“istiklâl-i kadiminin” sağlanacağını vaat ediyordu.241
İkinci Ordu, 20 Nisan 1771’de Poltava’dan Kırım üzerine yürüyüşüne başlamış
ve 12 Haziran’da Orkapı önlerine varmıştı. General Dolgorukov, 13-14 Haziran
gecesi Prozorovskiy’e hafif süvari birlikleriyle kalenin doğu kanadına bir
şaşırtma saldırısı düzenlemesini emretti. General Dolgorukov’un üç ağır piyade
bölüğü de General Valentin Platonoviç Musin-Puşkin komutasında batı
kanadına bir saldırı harekâtı yapacaktı. Prozorovskiy’nin birliği, Kırım
Tatarlarının karşı saldırısını püskürttükten sonra kale duvarını ele geçirdi.
Musin-Puşkin’in ağır piyadesinin de batı kanadını ele geçirmesinden sonra 15
Haziran’da Orkapı teslim olmuştur. General Dolgorukov Orkapı’dan Kefe
üzerine hareket ederken Tümgeneral Braun’un ordusu ise Kezlev üzerine
ilerlemiştir.242
III. Selim Geray Han kışı Babadağı’nda geçirmiş ve ancak General
Dolgorukov’un harekâtını öğrendikten sonra Haziran ayının başlarında Kırım’a
dönmüştü. Kırım hanı, Orkapı’daki mağlubiyetten sonra General Dolgorukov ile
anlaşma yoluna giderek Rusların “müstakil Kırım Hanlığı” vaadine karşı İslâmî
hükümdarlık sembolleri olan hilât ve kılıç istemişti. Fakat III. Selim Geray Han,
Rusların Yenikale, Kerç ve Kefe’yi istemesi üzerine, Rus askerî hâkimiyetinden
çekinerek tahtı bırakıp Kırım’dan bir gemi ile ayrılmış Osmanlı Devleti’ne
sığınmıştır.243
29 Haziran’da General Dolgorukov’un ordusu Kefe önlerine varmıştı. Kırım
Tatar süvarileri bir karşı saldırı düzenlese de karabinalı244 hafif süvariler
tarafından geri püskürtülmüşlerdir. Daha sonra Kefe Kalesi, Ruslar tarafından
241 Fisher, The Russian Annexation of the Crimea 1772-1783, s. 41-42; Mustafa Nuri Paşa, age,
s. 65-66.
242 Davies, age, s. 175.
243 Fisher, The Russian Annexation of the Crimea 1772-1783, s. 43-44; III. Selim Geray Han,
1777’de tekrar Kırım’a gönderilene kadar Çakıllı Çiftliği’nde ikamet etmiştir. 1786’da vefat eden
III. Selim Geray Han, Saray yakınlarındaki Ayas Paşa Camii’nde medfundur. Bkz. Halim Geray
Sultan, age, s. 183.
244 Karabina, süvarilerin kullandıkları kısa namlulu ve hafif ateşli bir silahtı. Geoffrey Parker,
Cambridge Savaş Tarihi, Çev. Füsun Tayanç & Tunç Tayanç, (İstanbul: İş Bankası Kültür
Yayınları, 2014), s. 494.
55
kuşatılmış ve kale komutanı Silâhtar İbrahim Paşa da dâhil olmak üzere245 700
Osmanlı askeri esir edilmiştir. Tümgeneral Braun ise Kezlev’i 22 Haziran’da
savaşmadan ele geçirmiş ve 29 Haziran’daki Kefe kuşatmasına katılmıştı.
Kefe’nin düşmesinden sonra Kırım Tatar ordusunun direnişi kırılmaya
başlamıştı. Kırım Tatar birlikleri birbirleriyle olan irtibatlarını kaybetmiş ve
dağınık bir hâlde Kırım’daki tepeliklere ve dağlık alanlara doğru çekilmişti. İkinci
Ordu artık Kırım yarımadasının en önemli stratejik noktalarını ele geçirdiğinden
General Dolgorukov’un da savaşı dağlara taşımaya ihtiyacı yoktu. Bunun yerine
Kırım Tatar mirzalarını yanına çekmeyi düşünüyordu.246
3.2. 1772 KARASUBAZAR ANTLAŞMASI
General Dolgorukov, Kırım’daki hâkimiyetine güvenerek Şırın mirzalarını da
kendisine katılmaya ikna edebileceğini düşünmekteydi. Nitekim 22 Haziran’da
Şırınlardan İsmail Mirza ve Azamet Aga, General Dolgorukov’un kampına
“Kırım Tatar halkının temsilcileri” olarak geldiler ve Çariçe II. Yekaterina’dan
Kırım’ı koruma altına alması talebinde bulundular. General Dolgorukov, 8
Temmuz’da Şahin Geray Sultan’dan bir mektup aldı. Buna göre Kırım’daki
mirzalar III. Selim Geray Han yerine Sahib Geray Sultan’ı247 han seçmişlerdi ve
Şahin Geray Sultan da yeni hanın kalgayı olmuştu.248 3 Temmuz 1771’de
Sçerbatov’un komutasındaki Rus birlikleri Yenikale ve Kerç’i ele geçirmişti.249
Dolayısıyla Sahib Geray Sultan, mirzalar tarafından han olarak seçildiğinde
Kırım Yarımadası’nın önemli stratejik mevkileri tamamen Rus askerleri
tarafından ele geçirilmiş bir vaziyetteydi.
Şçerbinin, Kırım’daki mirzaların Bahçesaray’da toplandığını ve III. Selim Geray
Han’ın yerine Sahib Geray Sultan’ı Kırım hanı olarak seçtiklerini St.
Petersburg’a bildirdi. Kasım ayında Kalgay Şahin Geray Sultan, St.
245 Mustafa Nuri Paşa, Kefe Kalesi’nin komutanı Silahtar İbrahim Paşa’nın ve Osmanlı
ordusunun teslim olmasının ana sebebini Şahin Geray Sultan’ın kaleye gelip Ruslarla anlaşmış
olmalarını açıklamasına bağlamaktadır. Bkz. Mustafa Nuri Paşa, age, s. 66.
246 Davies, age, s. 176.
247 II. Sahib Geray Han, Devlet Geray Han’ın oğullarından Topal Ahmed Geray Sultan’ın
oğludur. Gençliğini Çerkes kabileleri arasında geçirmiş ve Kırım hanlarının emrinde
seraskerliklerde bulunmuştu. Halim Geray Sultan, age, s. 191.
248 Davies, age, s. 176-177.
249 Vladimir Dmitriyeviç Ovçinnikov, Borba Za Krım. VXIII vek. İstoriko-Dokumentalnoe
İssledovaniye, (Moskva: Russkiy Mir, 2015), s. 41.
56
Petersburg’un Bahçesaray’daki taht değişikliğini ve II. Sahib Geray Han’ın
Nogaylar üzerindeki otoritesini tanıması için Rus başkentine gitti.250
Kırım’daki bu gelişmeler karşısında Osmanlı Devleti ise Kasım 1771’de Maksud
Geray Sultan’ı han ve müteveffa Kırım Geray Han’ın oğlu Baht Geray Sultan’ı
da kalgay tayin etti. Maksud Geray Han komutasındaki 10,000 kişilik birlik ile
Rusçuk’a geldi. Burada Devlet Geray Sultan’ın İstanbul’a davet edildiğini ve
Kırım’a yapılacak sefer için istişarelerde bulunulduğunu öğrenen Maksud Geray
Han, Kırım hanı olarak bu istişarenin kendisiyle yapılması gerektiğini bildirerek
çiftliğine geri döndü.251 Bunun üzerine Kırım hanı azledilerek Samokov’a
sürülmüştür.252
II. Sahib Geray Han, Çariçe II. Yekaterina’nın Nogaylara vaat ettiği
bağımsızlığın aksine Nogaylar üzerinde tam hâkimiyet istemekteydi. Çariçe,
Nogayları II. Sahib Geray Han’a biat etmeleri hususunda ikna etmeye çalışmayı
denese de onlara vaat ettiği bağımsızlık sonrası bu neredeyse mümkün
gözükmüyordu. Fakat Şçerbinin, Kuban’daki Nogay beylerinin II. Sahib Geray
Han’a biat etmelerini sağlayabildi.253
25 Eylül 1772’de General Dolgorukov, Kırım’daki İkinci Ordu’nun idaresini
Prozorovskiy’e bıraktı. Prozorovskiy, Yergöğü Mütarekesi’nden sonra da
dağlardaki Kırım Tatar askerlerine karşı askerî harekâtlar yürüttü. 1772
senesindeki Osmanlı-Rus barış görüşmeleri sırasında bu askerî harekâtlar ufak
çaplı olsa da devam etti.254
250 Laşkov, Şagin-Girey. Poslednıy Krımskiy Han, 6-7; Halim Geray Sultan, age, s. 207.
251 “Ben bil-fi’l Kırım hânı olmam takrîbiyle bunun hüsn ve kubhu bir kerre benden dahı su’âl
olunmak iktizâ ider iken tarafımızdan teftîş olunmadığından mâ’adâ Devlet Geray’ın bu gûne
rikâb-ı hümâyûna da’vet olunup me’muriyyeti hemân mesned-i hâniyyetden munfasıl olmamız
mukaddemâtının tertîb olunmasıdır” Bkz. Baycar, Osmanlı-Rus İlişkileri Tarihi (Ahmed Câvid
Bey’in Müntehabâtı), s. 467.
252 Halim Geray Sultan, Maksud Geray Han’ın, Devlet Geray Sultan’ın Kuban’daki Nogaylar
üzerine gönderilmesinden sonra çiftliğine döndüğü kaydetmektedir. Halim Geray Sultan, age, s.
187; Smirnov ise Maksud Geray Han’ın sadece kendi keyfini düşündüğünü ve en başından beri
sefere çıkmak gibi bir niyetinin olmadığını yazar. Bkz. Smirnov, age, s. 563-564; Ahmed Resmî
Efendi de Maksud Geray Han için yardımlarına gelmediğini kaydetmektedir. Bkz. Ahmed Resmî
Efendi, Hülâsatü’l-İtibar, s. 79.
253 Fisher, The Russian Annexation of the Crimea 1772-1783, s. 44.
254 Davies, age, s. 177.
57
1771 senesinin Kasım ayında Kalgay Şahin Geray Sultan riyasetinde bir heyet,
St. Petersburg’da Çariçe II. Yekaterina ile Kırım hakkında görüşmüştü. Bu
görüşmeler sırasında Çariçe, “genç ve yakışıklı” bulduğu Şahin Geray
Sultan’dan oldukça etkilenmişti. Nitekim Voltaire’e 3 Nisan 1772 tarihinde
gönderdiği mektupta Şahin Geray Sultan’ın “zeki olduğu kadar kibar bir ruha
sahip” olduğunu ve piyesleri izlemekten keyif aldığını yazmaktaydı.255 Çariçe II.
Yekaterina’nın Şahin Geray Han ile tanışması, onun Kırım Tatarlarını ve
Nogayları Rusya İmparatorluğu lehine kullanamayacağına dair endişelerini de
gidermişti.256
Şahin Geray Sultan Venedik’te eğitim almış ve İtalyanca öğrenmiş, Avrupaî
adetleri benimsemiş ve entelektüel birikimi olan bir Geray Sultan olarak
hanedanın diğer mensuplarından oldukça farklıydı. 1772 senesinin başlarında
St. Petersburg ve Bahçesaray arasındaki ilişkiler Şahin Geray Sultan’ın
marifetiyle gelişti. Nitekim Şçerbinin’in de Kırım’da II. Sahib Geray Han ve
mirzalarla yaptığı görüşmeler sonunda bir antlaşma imzalandı. 1 Kasım 1772’de
imzalanan Karasubazar Antlaşması, Rusya İmparatorluğu ve Kırım Hanlığı
arasında “ebedi bir dostluk” öngörüyordu. Antlaşmaya göre Kırım hanı,
Kırımlılar tarafından serbest bir şekilde seçilecek ancak Rusya bu seçimler
hususunda bilgilendirilecekti. Rusya tarafından Nogaylar ve Çerkesler üzerinde
Kırım hanının otoritesi tanınacaktı. Kuban’daki Nogaylar bu antlaşmaya destek
verirken Çerkes ve Abaza kabilelerinin de Kırım Hanlığı’nın otoritesi altında
olmayı desteklemelerini istemişlerdi. Fakat Çerkesler ve Abazalar, Kırım
hanının otoritesini kabul etmediler. Nitekim Karasubazar Antlaşması 29 Ocak
1773’te St. Petersrburg’ta Çariçe II. Yekaterina tarafından imzalandı.257 İki
devlet birbirlerine savaş açmayacaklardı. Fakat Osmanlı Devleti’nin herhangi bir
saldırısına karşı Yenikale, Kerç ve Kılburun kalelerinde birer Rus garnizonu
bulunacaktı. Bununla birlikte Kırım’da bulunan Rus esirler, Kırım Hanlığı
tarafından serbest bırakılacaktı.258
İmzalanan bu antlaşmaya dayanarak Aralık 1772’de Sahib Geray Han, bir yarlık
ile Şırın beyleri başta olmak üzere Kırımlılar ve Nogaylar tarafından han olarak
seçildiğini hem Osmanlı Devleti’ne hem de Rusya İmparatorluğu’na bildiriyor ve
255 Catherine the Great: Selected Letters, Haz. Andrew Kahn & Kelsey Rubin-Detlev, (New
York: Oxford University Press, 2018), s. 121.
256 Alan Fisher, “Şahin Giray, The Reformer Khan, And the Russian Annexation of the Crimea”,
Between Russian, Ottomans and Turks: Crimea and Crimean Tatars, (İstanbul: The ISIS Press,
1998), s. 93-94.
257 Alpargu, age, s. 123.
258 Fisher, The Russian Annexation of the Crimea 1772-1783, s. 45-50.
58
Kırım Hanlığı’nın Kırım Yarımadası ile Nogay ordaları üzerindeki hâkimiyetiyle
beraber bağımsızlığını ilan ediyordu.259 Bu yarlıkta, Kırım Hanlığı’nın “istiklâl-i
kadim”ine vurgu yapılmaktaydı. Kırım Hanlığı’nın “istiklâl-i kadimi” ifadesi ise
1771’de General Dolgorukov’un yayınladığı manifestoda yer almaktaydı.
Dolayısıyla 1772’de imzalanan Karasubazar Antlaşması’nı ve ona dayanan bu
yarlığı, bahsi geçen manifestoda yer alan “istiklâl-i kadim” vaadinin bir tezahürü
olarak görmek mümkündür.
II. Sahib Geray Han, Osmanlı Devleti’nden hiçbir şekilde teşrifat beklenilmeden
ve talep edilmeden Ruslarla bir antlaşma imzalayarak hanlığının tanınmasını da
sağlamıştı. Bu açıdan değerlendirildiğinde 1772 Karasubazar Antlaşması ile ilk
kez müstakil bir Kırım Hanlığı’nın tanındığını söyleyebiliriz. Nitekim Kırım
hanının Aralık 1772’teki yarlığı da bu bağımsızlığın resmîleşmesi hususunda
kabul edilebilir.
Kırım Hanlığı ile Rusya arasında Karasubazar Antlaşması’nın imzalanması
üzerine Osmanlı Devleti, Kırım’ı Ruslardan kurtarmak amacıyla askerî
tecrübeye sahip Devlet Geray Sultan ile görüşmüştür.260 Kırım Seraskeri tayin
edilen Canikli Ali Paşa ve Devlet Geray Sultan, 25,000 kişiden müteşekkil bir
birliğin gerektiğini İstanbul’a bildirmişlerdi. Buna karşın uzun süre bir girişimde
bulunulmadı. Canikli Ali Paşa ve Devlet Geray Sultan, Küçük Kaynarca
Antlaşması imzalanmadan evvel Kırım’a bir çıkartma yaptılarsa da başarılı
olamamışlardır.261
II. Sahib Geray Han ve Kalgay Şahin Geray Sultan, Çariçe II. Yekaterina’dan
önemli miktarda malî destek almışlardır. Öyle ki, bu miktar Kırım Hanlığı’nın
Kefe’deki ticaretten aldığı vergiden bile fazlaydı. Çariçe bu malî destekle nihayet
Rusya İmparatorluğu’nun güneyinde “dost bir devlet” kurulmasını sağlayacağını
düşünmekteydi. Bu sebeple 1772’deki Osmanlı-Rus barış müzakerelerinde
Kırım Hanlığı’nın bağımsızlığına büyük önem vermiş olması açıklanabilir. Kırım
Hanlığı’nın, Osmanlı Devleti’nden ayırma siyaseti hem askerî hem malî açıdan
oldukça masraflı olmuştu ve Çariçe bu maliyetin boşa gitmesini kesinlikle
istemiyordu.262 Bunun için Kalgay Şahin Geray Sultan ile ilişkileri yakın tutmakta
fayda görmekteydi. Nitekim Alan Fisher, Kalgay Sultan’ın Akmescit’teki
259 Sahib Geray Han’ın bu yarlığı için bkz. Ovçinnikov, age, s. 43-44.
260 NBKM, 1/4203.
261 Smirnov, age, s. 565-566.
262 Fisher, The Russian Annexation of the Crimea 1772-1783, s. 44.
59
sarayının 1773 senesinin ortalarında Rusların “ikinci evi” haline geldiğini
yazmaktadır.263
3.3. SAVAŞIN SONA ERMESİ VE KÜÇÜK KAYNARCA ANTLAŞMASI’NDA
KIRIM HANLIĞI
Osmanlı Devleti ile Rusya İmparatorluğu arasında Bükreş’te gerçekleştirilen
barış görüşmeleri 1773’ün Ocak ayında başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Çariçe II.
Yekaretina, 28 Şubat’ta Birinci Ordu’nun komutanı General Rumyantsev’e
gönderdiği mektupta artık Tuna’nın güney sahiline inmesini ve doğrudan
Osmanlı ordugâhını hedef almasını emrediyordu. Buna karşın General
Rumyantsev Tuna’yı aşmak yerine peşi sıra saldırılarla Osmanlı ordusunu
yıpratmanın daha başarılı olacağı görüşündeydi. Nitekim tümen komutanları
Weissman, Saltıkov ve Potyomkin de General ile aynı fikirdelerdi.264
General Rumyantsev’in planı Tuna’nın güneyine Hırşova mevkiinden geçmekti
ve Birinci Ordu’nun hazırlıkları 1773’ün ilkbaharında tamamlanabilmişti.
Potyomkin, Hırşova’nın ele geçirilmesiyle görevlendirilirken Weissman da
Hırşova-Silistre yolunu denetimi altında tutacaktı. Nitekim Potyomkin, Nisan
ayının sonunda Hırşova’yı ele geçirdi. Potyomkin ve Weissman’ın birlikleri 15-
16 Haziran’da Silistre yakınlarına ulaştı. Silistre, Birinci Ordu tarafından Haziran
ayının sonlarında kuşatıldı. Silistre kuşatmasında başarılı olamayan General
Rumyantsev, Tutrakan’a birlik göndermiş ve burası Ruslar tarafından ele
geçirilmişti. Silistre üzerine yapılan harekâtın başarısız olmasından sonra
Korgeneral Karl Karloviç Ungern-Sternberg ve General Aleksandr Vasilyeviç
Suvorov, General Rumyantsev’i, Karasu ve Pazarcık yönüne doğru ilerlemeye
ikna etmişlerdir.265
Sadrazam Muhsinzâde Mehmed Paşa’nın ordugâhı Şumnu’da bulunmaktaydı.
Rusların Silistre’yi kuşatmalarından sonra Şumnu üzerine hareket etmeleri
bekleniyordu. Bu sebeple sadrazam burayı tahkim ettirmişti. Fakat Ungern
komutasındaki birlikler, Ekim ayı başlarında Karasu ve Pazarcık’a ilerleyerek bu
kasabaları yakmışlardır. Buradan Varna üzerine ilerleyen Ungern, 30 Ekim’de
bir harekât düzenlese de Varna’nın iyi tahkim edilmesi nedeniyle başarılı
263 Fisher, “Şahin Giray, The Reformer Khan, And the Russian Annexation of the Crimea”, 96-
97.
264 General Rumyantsev’in ağır bir harekâtı uygun görmemesinin sebebi bu harekâtın ağır
işgücüne ve teçhizata mâl olacağıydı. Davies, age, s. 193.
265 Ahmed Resmî Efendi, Hülâsatü’l-İtibar, s. 67; Davies, age, s. 193-198.
60
olamadı.266 Bunun üzerine Ungern komutasındaki Rus birlikleri Karasu’ya doğru
çekilmişlerdir.267
Birinci Ordu’nun Silistre ve Varna’daki başarısızlıklarından Çariçe II.
Yekaterina’nın da haberi vardı. 1773 senesi başlarında Rumyantsev ağır bir
soğuk algınlığı geçirmişti. Henüz tam sağlığına kavuşmamış olsa da Silistre’yi
kuşatmasında ordunun başında olan General Rumyantsev, başarısızlığın
sebebini yeterli askere ve teçhizata sahip olmamalarına bağlamıştı. Bununla
birlikte Eylül ayında hastalığı kendisini tekrar kuvvetli bir şekilde hissettirmişti.
Repnin, 14 Eylül 1773’te Çariçe II. Yekaterina’ya yazdığı mektupta General
Rumyantsev’in yatağından çıkamayacak kadar hasta olduğunu, hatta Igelstrom
başta olmak üzere birçok komutanın da hastalıklardan muzdarip olduğunu
yazıyordu. 1773’te kışın erken gelmesi, yoğun yağmur ve kar yağışının
bastırması nedeniyle Ungern ve Saltıkov da daha fazla ilerlemenin mümkün
olmadığını St. Petersburg’a bildirmişlerdi. Potyomkin hariç Rus birlikleri
kışlalarına çekilmeye başlamışlardı. Potyomkin, Kasım-Aralık ayları süresince
Silistre’ye ve Osmanlı ordusuna taciz saldırılarına devam etmiştir.268
1774 senesinin başlarında Osmanlı Devleti’nde bir taht değişikliği yaşandı.
Sultan III. Mustafa, 21 Ocak 1774 tarihinde vefat etti. Aynı gün tahta Sultan I.
Abdülhamid çıktı.269 Sultan III. Mustafa, Osmanlı ordusunun savaştaki
başarısızlığının temel sebeplerinden biri olarak yeniçerilerdeki disiplinsizliği
idrak etmiş ancak ocağın ıslah edilmesi yolunda bir girişimde bulunmaya
cesaret edememişti. Askerî alanda Baron de Tott’un hizmetlerinden istifade
ederek süratle topçu birliklerini kurdurmuş olsa da savaşın gidişatına Osmanlı
lehine bir etkisi olmamıştır.270 Sultan I. Abdülhamid’in ise tahta çıkana kadar 43
sene boyunca sarayda yaşadığı ve siyasî meselelere dair bilgisinin yeterli
olmadığı kaydedilmektedir. Nitekim cülusundan sonra, barış yanlısı olması
266 Uzunçarşılı, age, s. 419-420.
267 Ahmed Resmî Efendi, Hülâsatü’l-İtibar, s. 69.
268 6 Kasım 1773 gecesi Saltıkov’un birliğindeki 15 asker ölmüştü. Bu sırada 447 askeri de
yataktan kalkamayacak derecede hastaydı. Davies, age, s. 199-200.
269 Münir Aktepe, “Abdülhamid I”, DİA, C: I, (İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 1988), s.
213.
270 Kemal Beydilli, “Mustafa III”, s. 282-283.
61
sebebiyle de Sadrazam Muhsinzâde Mehmed Paşa’nın makamını muhafaza
etmesine izin vermişti.271
Sultan I. Abdülhamid’in cülusundan sonra Sadrazam Muhsinzâde Mehmed
Paşa’nın Şumnu’daki ordugâhına bir Rus subayı gönderilmişti. General
Rumyantsev, Sultan I. Abdülhamid’in tahta çıkışına dair tebrikleriyle birlikte
Bükreş’teki müzakerelerde mutabakata varılan maddeleri kapsayan bir barış
antlaşması teklif etmiştir. Fakat Sadrazam, Bükreş’teki müzakerelere dair
ulemanın ve İstanbul’un görüşlerini bildiğinden bu barış antlaşması teklifini
yanıtsız bırakmıştır.272
Rusya ordusuna, Çariçe II. Yekaterina’dan gelen emirler Silistre ve Varna’nın
ele geçirilip Osmanlı Devleti’ni barışa zorlamak yönündeydi.273 General
Rumyantsev ise iyi tahkim edilmiş bu iki kalenin elindeki mevcut askerî
kaynaklarla ele geçirilemeyeceğini düşündüğünden Şumnu’daki Osmanlı
ordugâhının hedef alınması taraftarıydı. Bununla birlikte Şumnu ve Rusçuk
kaleleri de askerî bir abluka için kuşatılacaktı.274
Birinci Ordu, 1774 senesinin Nisan ayı başlarında Osmanlı ordusu üzerine yeni
bir harekâta başlamıştı. Saltıkov’un birliği 6 Haziran’da Tutrakan’a ulaşarak
buradaki Osmanlı askerini mağlup edip 16 Haziran’da Rusçuk’u kuşattı.
General Rumyantsev’in birlikleri de 10 Haziran’da Silistre’ye 6 kilometre
mesafede bulunan Galati Gölü’nün yakınlarında konuşlanmıştı. Fakat Osmanlı
ordusuna asıl mağlubiyeti Suvorov ve Kamenskiy’nin birlikleri yaşatmıştır.
Kamenskiy 2 Haziran’da Pazarcık’ı ele geçirdiği sırada Suvorov, Karaca’ya
varmıştı. 9 Haziran’da Suvorov’un Kazak birlikleri Kozluca üzerine ilerledi.
Kozluca’ya 12 kilometre uzaklığındaki Deliorman yakınlarında Suvorov’un birliği,
Yeniçeri ağası Yeğen Mehmed Paşa ve Abdürrezzak Efendi’nin komutasındaki
271 Padişah I. Abdülhamid’in detaylı bir biyografisi için bkz. Fikret Sarıcaoğlu, Kendi Kaleminden
Bir Padişahın Portresi Sultan I. Abdülhamid (1774-1789), (İstanbul: Tarih ve Tabiat Vakfı, 2001),
s. 1-37.
272 Ahmed Resmî Efendi, Hülâsatü’l-İtibar, s. 71.
273 1774 senesinin Ocak ayında St. Petersburg’a dönen Potyomkin, Birinci Ordu’nun ve Osmanlı
askerlerinin durumu hakkında Çariçe II. Yekaterina’yı bilgilendirmişti. Bu görüşmeler sonunda
Potyomkin ile Çariçe II. Yekaterina arasındaki yakın ilişkinin başlamış olduğu kaydedilir. Nitekim
Çariçe II. Yekaterina 20 Mart 1774’te General Rumyantsev’e gönderdiği mektubunda
Potyomkin’in St. Petersburg’a gelmesinden sonra başkentte çok şeyin değiştiğini yazmıştır. Bkz.
Montefiore, Catherine the Great & Potemkin: The Imperial Love Affair, s. 106-107.
274 Davies, age, s. 200-201.
62
askerler tarafından ani bir saldırıya uğradı. Suvorov bu saldırıdan yoğun topçu
ateşiyle karşılık vererek kurtulmuş ve Osmanlı askerini geri çekilmeye
zorlamıştır. 275
Rus birlikleri Kozluca’dan sonra doğrudan Şumnu’daki Osmanlı ordugâhı
üzerine yürümeye başladı. Sadrazam ordugâhta bulunan askerlere müdafaa
için metrisler kazmalarını emretmiş ve askerî idareyi Dağıstanî Ali Paşa’ya
bırakmıştı. Kamenskiy’nin birlikleri Haziran ayının sonlarında Osmanlı
ordugâhını kuşattı. Osmanlı askeri karşı saldırı düzenlese de Rus birliklerinin
yoğun top atışı sonucunda geri çekilmek zorunda kaldı. Rus askerinin
ablukasında kalan Osmanlı ordusunda firarlar yeniden baş gösterdi. Bu
muvaffakiyetsizlerle birlikte Sadrazam Muhsinzâde Mehmed Paşa, ordunun ve
devletin içinde bulunduğu durumu iyi bildiğinden Ruslarla barış yapmaktan
başka bir çaresinin kalmadığına kanaat getirmişti. Nitekim 20 Haziran’da
General Rumyantsev’e barış görüşmelerine başlanması teklif edildi. 5
Temmuz’da Ahmed Resmî Efendi ile İbrahim Münib Efendi, General
Rumyantsev’in Küçük Kaynarca’daki ordugâhına vardıklarında barış
görüşmelerine başladılar.276
Osmanlı Devleti uzun süren savaşta ağır askerî mağlubiyetler almış ve birçok
serhat kalesini de kaybetmişti. Kırım Hanlığı toprakları da Ruslar tarafından
işgal edilmişti. Savaşın uzun sürmesinin getirdiği malî külfet de savaş sırasında
askerlerin firar etmelerine sebep olmuştu. Rusya İmparatorluğu ise Kırım’ı işgal
ederek en önemli hedeflerinden birini gerçekleştirmiş ve Tuna’nın güneyine
inmiş vaziyetteydi. Fakat savaşın uzaması Rus ordusunda salgın hastalıkların
baş göstermesine neden olmuştu. Bununla birlikte 1773 senesinde Rusya’da
Pugaçov İsyan’ı başlamıştı. Kendisinin III. Pyotr olduğunu iddia eden Yemelyan
İvanoviç Pugaçov, Don Kazaklarından olmasına karşın mevcut merkezî
otoriteye karşı bir isyan başlattığı ve toprak sahiplerini hedef aldığı için isyan
sosyal bir hüviyet kazanmıştı. Bu durum isyanın Kazan ve Orenburg şehirlerine
de yayılmasına neden oldu. İsyana Başkurtlar başta olmak üzere özellikle Rus
275 Uzuçarşılı, age, s. 420-421; Davies, age, s. 202-203.
276 Osmanlı ordusunda başlayan firarlar için bkz. Ahmed Resmî Efendi, Hülâsatü’l-İtibar, s. 71;
Davies, age, s. 203-204; Sadrazamın barış teklifi için bkz. Uzuçarşılı, age, s. 422; Virginia
Aksan, Savaşta ve Barışta Bir Osmanlı Devlet Adamı Ahmed Resmi Efendi (1700-1783),
(İstanbul: Türk Tarih Vakfı Yayınları, 1997), s. 101-102.
63
olmayan ahali de katılmıştı.277 1773-1775 seneleri arasında süren bu isyan İdil
Boyu’nda Rusya İmparatorluğu’nun başını oldukça ağrıtmıştı.278
General Rumyantsev ve Osmanlı murahhasları arasında geçen barış
müzakerelerinde daha önce gerçekleşen Bükreş görüşmesi esas alındı. Buna
göre bazı maddelerin yeniden düzenlenmesi gerektiğine karar verildi. Fakat
barış müzakeresinin ilk gününde General Rumyantsev’in ısrarla Yenikale, Kerç
ve Kılburun kalelerinin Ruslara bırakılmasında ısrar etmesi üzerine bir antlaşma
sağlanamadı. Ertesi gün Ahmed Resmî Efendi, görüşmelerin tıkanmaması için
Yenikale, Kerç ve Kılburun kalelerinin Ruslara bırakılması şartını kabul etti.
Çünkü Osmanlı Devleti’nin savaşa devam edebilecek güçte olmadığını çok iyi
bilmekteydi. Bu sebeple Rusların şartları Osmanlı murahhasları tarafından
kabul edilerek 21 Temmuz 1774 tarihinde antlaşma metni imzalandı. 23
Temmuz’da bu antlaşma Sadrazam Muhsinzâde Mehmed Paşa tarafından
tasdiklendi. General Rumyantsev antlaşmanın Ruslar tarafından hazırlanan
tasdikini 28 Temmuz’da sadrazama gönderdi. Küçük Kaynarca Antlaşması,
Türkçe ve Rusçanın yanı sıra İtalyanca da hazırlanıp teati edilmiştir.279
Küçük Kaynarca Antlaşması’nın 3. maddesine göre Kırım, Bucak, Kuban,
Yedisan, Yediçkul ve Cemboyluk’taki Tatarlar, Osmanlı Devleti ve Rusya’dan
bağımsız olarak Selâtin-i Cengiziyye’den kendi hanlarını yine kendileri
seçeceklerdi. Bununla birlikte Osmanlı padişahı aynı zamanda İslâm halifesi
olduğundan ve Tatar halkı da Müslüman olduğundan, Kırım Hanlığı’nın
serbestliğine bir müdahalede bulunmadan dinî işlerini düzenleyebilecekti. Özü
Kalesi, Osmanlı Devleti’ne bırakılmakla beraber Kerç ve Yenikale Ruslara
bırakılacaktı. Ruslara bırakılan bu iki kale hariç Ruslar, Kırım ve Kuban’da işgal
ettikleri yerlerden çekileceklerdi. Kırım Hanlığı’nın bağımsızlığı, Rusya
İmparatorluğu ve Osmanlı Devleti tarafından tanınacaktı. Kırım Tatarları
müstakil bir şekilde kendi gelenekleri ve şeri’ hukukla idare edileceklerdi. 16.
maddeye göre; Ruslar işgal ettikleri Akkerman, Kili ve İsmail kalelerini Osmanlı
Devleti’ne bırakacaklardı. 18. maddeye göre Kılburun Kalesi ile birlikte Özü ve
277 Venturi, age, s. 158-159.
278 Pugaçov İsyanı için bkz. Akdes Nimet Kurat, Rusya Tarihi: Başlangıçtan 1917’ye Kadar,
(Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları, 2014), s. 303-304; Venturi, age, s. 154-165.
279 Kemal Beydilli, “Küçük Kaynarca Antlaşması”, DİA, C: 26, (İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı
Yayınları, 2002), s. 525-526.
64
Aksu nehirleri arasındaki topraklar Rusya’ya verilecekti. 19. maddeye göre Kerç
Kalesi’nden Azak Kalesi’ne kadar olan sevâhil Ruslara bırakılacaktı.280
Küçük Kaynarca Antlaşması’nın 3. maddesi gereğince “cezire-i Kırım’da ve
Kuban’da sakin bilcümle tevâif-i Tatar’a beyannâme” hazırlanarak
gönderilmiştir. Bu beyannâmede Osmanlı Devleti ve Rusya İmparatorluğu başta
olmak üzere hiçbir devletin müdahalesi olmaksızın serbest bir şekilde “Kırım ve
Bucak ve Kuban ve Yedisan ve Canboyluk [Cemboyluk] ve Yediçkul kabâil-i ve
tevâif-i Tatar’ın bi’l-cümlesi” hanlarını kendileri seçeceklerdi.281 Böylece hem
Küçük Kaynarca Antlaşması’nın 3. maddesinde hem de bu beyannâmede
müstakil Kırım Hanlığı’nın sınırları da belirlenmiş oluyordu. Azak ve Özü
arasındaki Karadeniz sahili hariç, Batıda Turla Nehri’nin doğu yakasından,
doğuda Kuban’a kadar olan topraklar müstakil Kırım Hanlığı’na aitti.
Müstakil Kırım Hanlığı’nın sınırları belirlendikten ve serbestliği tanındıktan sonra
Karasubazar Antlaşması ile 1772’de Kırım’daki mirzalar tarafından han kabul
edilmiş olan II. Sahib Geray Han, Osmanlı Devleti’nde de han olarak kabul
edilmiştir. Ahmed Resmî Efendi eserinde bu durumu “Tatar’ın muhtarı Sahib
Geray iki devletin rızasıyla Kırım hanı olub” şeklinde kaydederek Osmanlı
Devleti nezdinde II. Sahib Geray Han’ın hanlığının Küçük Kaynarca
Antlaşması’ndan sonra tanındığını izah etmektedir.282 Nitekim Ahmed Resmî
Efendi’nin burada II. Sahib Geray Han’dan “Tatar’ın muhtarı” olarak bahsetmesi
de diplomatik açıdan önemli bir göstergedir. Osmanlı belgelerinde ve
tarihyazımında, İstanbul tarafından tanınan Kırım hanı muhakkak “han”
unvanıyla anılırdı. Bu sebeple Osmanlı Devleti, Küçük Kaynarca
Antlaşması’nda yeni bir Kırım hanını kabul etmiş olmadı. 1772’de II. Sahib
Geray tarafından imzalanan Karasubazar Antlaşması ile ilân edilmiş ve Aralık
1772’deki yarlık ile desteklenmiş Kırım Hanlığı’nın “istiklâl-i kadimi”ni tanımış
oldu. 1772-1774 senelerinde her ne kadar yarımada Rus askerî gücünün
altında olsa da Kırım Hanlığı, Karasubazar Antlaşması’na dayanarak müstakil
bir hanlıktı. Rusya İmparatorluğu tarafından “istiklâl-i kadimi” tanınmıştı ve
Osmanlı Devleti’nin bir otoritesi yoktu. Bu açıdan bakıldığında 1774 Küçük
280 Küçük Kaynarca Antlaşması’nın adı geçen maddeleri için bkz. Mustafa Nuri Paşa, age, s. 74-
82; Antlaşmanın tüm maddeleri için bkz. Muahedat Mecmuası, C: 3, Haz. Mahmud Mesud,
(İstanbul: Ceride-i Askeriyye Matbaası, 1297), s. 254-273.
281 “Cezire-i Kırım’da ve Kuban’da Sakin Bi’l-Cümle Tevâif-i Tatar’a Beyannâme İlânının Suret-i
Tercümesidir” başlıklı beyannâme 9 numaralı nâme-i hümâyun defterinin 486. sayfasında
bulunmaktadır. Bkz. BOA, A.DVNS.NMH.d, 9, madde 503.
282 Ahmed Resmî Efendi, age, s. 83.
65
Kaynarca Antlaşması, 1772 Karasubazar Antlaşması’na dayanarak müstakil bir
devlet olan Kırım Hanlığı’nın Osmanlı Devleti tarafından varlığının kabul edildiği
bir antlaşma olmuştur.
3.4. MÜSTAKİL KIRIM HANLIĞI’NIN TEŞEKKÜLÜ
Kırım Hanlığı’nın, Osmanlı Devleti’nin tabiliğine girişi meselesi tarihçiler
tarafından yeterince açık bir şekilde ortaya konulamamıştır. Halil İnalcık,
Osmanlı Devleti ile Kırım Hanlığı arasında bu tabiiliğe dair bir ahidnâmenin
bulunmadığını meşhur makalesinde belirtir. Bununla birlikte aynı makalede
Osmanlı Devleti’nin, Kırım Hanlığı üzerindeki hâkimiyetinin Rusya’nın Kazan ve
Hacıtarhan’ı ele geçirmesinden sonra başladığını kaydeder.283 Nitekim Kırım’da
Osmanlı padişahı adına ilk hutbe 16. yüzyılın son çeyreğinde II. İslâm Geray
Han döneminde okunmaya başlanmıştır.284 Kırım hanının adı padişahın adıyla
hutbede okunmaya devam etmekle beraber Kırım hanı, Türk-İslâm
devletlerindeki hükümdarlık alametlerine sahipti. Rusya’ya yahut Lehistan’a
gönderilen yarlığlarda da Altın Orda’dan kalan adetler devam ettiriliyor ve Kırım
hanı kendisinden “Uluğ Orda ve Uluğ Yurtnıñ ve Deşt-i Qıpçaqnıñ ve Taht-ı
Qırımnıñ ve sansız kop Tatarnıñ ve sağışsız Nogaynıñ ve Tat bile Tavgaçnıñ
Tağ ara Çerkesniñ ve cümle Müminîn ve Müslimînniñ uluğ padişahı azametli ve
rifatli ve şevketli uluğ han-ı azam ve haqan-ı muazzam”ı olarak bahsediyordu.285
Bu hususlar Kırım hanlarının belirli bir ölçüde 17. yüzyıla kadar Osmanlı
Devleti’nden bağımsız hareket edebildiğini göstermektedir. Fakat bu yüzyıldan
sonra Osmanlı Devleti daha sık bir şekilde, kendi siyasetine mutabık olmayan
Kırım hanlarını azledip yerine Rumeli’deki çiftliklerde ikamet ettirilen Cengiz
soyundan bir Geray’ı Kırım’a han olarak tayin edebiliyordu.286 Bu sebeple Kırım
283 Halil İnalcık, “Yeni Vesikalara Göre Kırım Hanlığı’nın Osmanlı Tâbiliğine Girmesi ve
Ahidname Meselesi”, Belleten, Cilt: VIII, Sayı: 30, (Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1944),
s. 185-229.
284 II. İslâm Geray Han 1584-1588 tarihlerinde tahtta oturmuştur. Halim Geray Sultan, age, s.
58.
285 Bahsi geçen Canıbek Geray Han’ın 1634 yılında Leh kralı IV. Wladyslaw Waza’ya göndermiş
olduğu yarlığ için bkz. Materaialı dlya İstori Krımskago Hanstva, Yay. Haz. Vladimir
Vladimiroviç Velyaminov Zernov, (St. Petersburg: Tipografii İmperatorskoy Nauk, 1864), s. 113.
286 Halim Geray Sultan’ın aslında bir Kırım hanları biyografisi olan Gülbün-ü Hânân adlı
eserinde 17. yüzyıldan itibaren sâbık Kırım hanlarının Rumeli’deki çiftliklerde ikamet ettikleri
görülmektedir. Bununla birlikte İsmail Uzunçarşılı, tahttan azledilen Kırım hanının Osmanlı
Devleti’nin izin verdiği mahallerde (Yanbolu, Karinabad, İslimye, Çatalca ve Aydos örnek
gösterilebilir), hanedan arasında “kan dökülmemesi” için ikamet edeceklerini belirtir. İsmail
66
Hanlığı’nın Küçük Kaynarca Antlaşması’nda müstakil olması meselesi özellikle,
“Kırım ve Bucak ve Kuban ve Yedisan ve Cemboyluk ve Yediçkul kabâil-i ve
tevâif-i Tatar’ın” tamamının hanlarını kendi aralarında seçmesi üzerinde
yoğunlaşmıştır.
1771’de Canmambet Mirza ve önde gelen Şırın beylerinin riyasetinde hanlığa
seçilmiş olan II. Sahib Geray Han, bağımsızlığın tanınmasından sonra
Kırım’daki ulemanın baskısıyla karşılaşmıştır. Nitekim Küçük Kaynarca
Antlaşması’nın tasdik edilmesinden birkaç gün sonra Kırım’dan bir heyet
İstanbul’a gelmiş ve “Tevâif-i Tatarın devleteyn beyninde serbest kalmaları
Moskov keferesinin matlubu iken tevâif-i mezkurenin serbest olmaları meşru
olmadığından”287 Sultan I. Abdülhamid’e Kırım hanlarının yine Osmanlı Devleti
tarafından tayin edilmesini, menşur ve teşrifat gönderilmesini, hutbenin de
padişah adına okunmaya devam etmesini, II. Sahib Geray Han’dan memnun
olduklarını bildiren arzlar sunmuşlardı.288 Kırım Tatar mirzalarının bu talepleri,
Osmanlı Devleti’nde Küçük Kaynarca Antlaşması’na aykırı bir hâl doğurur
endişesi yaratmıştır.289 Bunun için Reisülküttap İsmail Raif Efendi, General
Rumyantsev’e bir takrir yazıp göndermiştir. Buna göre Kırım ulemasının bu
talebinin sebebini Kırımlıların “teba’iyyet-i dîniyyeleri ta’ayyün etmek” ve
“ta’addüd-i halîfeteyn kaziysini ahâli-i kabâile işâ’at ve umûr-ı dîniyyelerine
fesâd tatarrukunu beyân ile kavm-i mezkûru îkâz ve irşâd ve bu hutûb-ı lâzımü’l-
ihtimâmı şer’e tatbik” etmek olarak bildirmiştir.290 Gelen cevapta Osmanlı
Devleti’nin Kırım’dan gelen bu istekleri gerçekleştirmesinin bir mahsurunun
olmayacağı belirtilmiştir. Bunun üzerine II. Sahib Geray Han’a bir nişân-ı
Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, III. Cilt II. Kısım, (Ankara: Türk Tarih Kurumu, 2011), s. 40-
41.
287 BOA, A.DVN.KRM, 1/19.
288 Hikmet Çiçek, (Vekâyi’nüvis) Sadullah Enverî Efendi ve Tarihi’nin II. Cildinin Metin ve Tahlili
(1187-1197/1774-1783), Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Yayınlanmamış
Doktora Tezi, Erzurum 2018, s. 341; Kırım’dan gelen heyet 36 mirza ve maiyetlerinden
müteşekkildi. Memleketlerine dönene kadar kendilerine oturmaları için hane ve tayinatları için
ödenek ayrılmıştı. BOA, C.HR, 80/3974.
289 BOA, A.DVN.KRM, 1/19.
290 Ahmed Vâsıf Efendi, Mehâsinü’l-Âsâr ve Hakâikü’l-Ahbâr 1774-1779 (H. 1188-1193), Yay.
Haz. Mücteba İlgürel, (Ankara: TTK Yayınları, 2014), s. 9.
67
hümâyun hazırlanıp mirza heyeti ile birlikte Kırım’a gönderilmiştir.291 Osmanlı
Devleti’nin bu teşrifat talebi karşısında Rusya’ya danışmadan bir girişimde
bulunmaması, herhangi bir sebeple barış antlaşmasının hükümlerini bozup yeni
bir savaşa sebebiyet vermekten kaçınması anlamına gelmekteydi.292
Kırım mirzaları ve ulemasının bu talebi yeni bir diplomatik süreç yaratmıştır.
Küçük Kaynarca Antlaşması’na uygun olarak Kırım hanları öncelikle Kırım
mirzaları ve uleması tarafından seçilecek ve bu mirzalar aracılığı ile
Bahçesaray’dan İstanbul’a bir mazhar gelecek ve Osmanlı padişahından Kırım
hanı için teşrifat talebinde bulunulacaktı. Bu durum Osmanlı Devleti’nin
Rumeli’deki çiftliklerde ikamet eden Geray hanedanı mensuplarının İstanbul’dan
yapılan tayinlerle Kırım tahtına çıkmalarını engelleyecekti. Çünkü İstanbul’dan
bir sebeple Kırım’a gönderilse dahi hanlığının, antlaşma hükümlerince kabul
görebilmesi için Kırım Tatar mirza ve beylerinin ittifakını kazanması gerekecekti.
21 Temmuz 1774’te imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması’na göre Kırım
Hanlığı bağımsız bir devlet olarak tanınmış ve Kırım tahtına doğrudan
Rumeli’deki çiftliklerden bir Geray’ın atanması engellenmiş de olsa Kırım hanı
önünde sonunda Osmanlı Devleti ve Rusya arasında bir tercih yapması
gerektiğini hissedecekti. Bu sonuca; Kırım Hanlığı’nın kendi iç dinamikleri ve
hâlihazırdaki Rus ordusunun Kırım’ı tehdidi sebep olacaktı. Bununla birlikte
Kırım hanının, her ne kadar serbestçe ve ittifakla seçilse dahi ulemanın arzusu
üzere hanlığının kabul görmesi için Osmanlı Devleti’nden teşrifat almak zorunda
olması, Kırım Hanlığı’nın tamamen bağımsız bir devlet olamadığının bir
göstergesi olarak kabul edilebilir. Bu durum Kırım ulemasının memnuniyetini
sağlayamayan Kırım hanının kendi ülkesinde bağımsız bir hükümdar olmasının
önünde duracaktı. Böylece ittifakla ve serbestçe seçilen bağımsız Kırım hanı,
otoritesinin tanınması için eskiden olduğu gibi Osmanlı Devleti’nin hanlığını
tasdikine ihtiyaç duyacaktı.
3.5. IV. DEVLET GERAY HAN DÖNEMİNDE KIRIM
Küçük Kaynarca Antlaşması’nın imzalanmasından sonra Devlet Geray Sultan,
Kuban’a geçmişti. II. Sahib Geray Han’ın yerine tahta geçmek isteyen Devlet
Geray Sultan, Kırım Hanlığı’nın Osmanlı Devleti’nden ayrılmasını bahane olarak
kullanıp ahaliyi mevcut hana karşı kışkırtmaya ve kendi yanına çekmeye
291 29 Ocak 1775 tarihli bu nişân-ı hümâyûn için bkz. BOA, A.DVN.KRM, 1/9; Çiçek,
(Vekâyi’nüvis) Sadullah Enverî Efendi ve Tarihi’nin II. Cildinin Metin ve Tahlili (1187-1197/1774-
1783), s. 342.
292 Ahmed Cevdet Paşa, Tarih-i Cevdet, II. Cild, (İstanbul: Matbaa-i Osmaniyye, 1309), s. 5-6.
68
çalışmaktaydı.293 Devlet Geray Sultan ayrıca Kerç, Yenikale ve Kılburun
kalelerini Ruslardan kurtaracağını da vaat etmekteydi. Bununla birlikte II. Sahib
Geray Han, Kırım’da Rusların beklediği işbirliğini sağlamadığından kendini
güvende hissetmiyordu.294
General Rumyantsev, Mart ayında İstanbul’da Reis Efendi’den gönderilen
mektupta Osmanlı Devleti’nin sâbık han IV. Devlet Geray Han’a II. Sahib
Geray’ın hanlığını tanıması ve Kırım’ı terk etmesi yönünde bir mektup
gönderdiğini öğrenmişti.295 Bu mektup Osmanlı Devleti’nin Kırım Hanlığı’ndaki
taht mücadelelerine doğrudan müdahil olarak Rusya ile tekrar bir savaşın
eşiğine gelmekten imtina ettiğini de göstermektedir. Ancak Devlet Geray Sultan
bu mektuba karşın Kırım’dan ayrılmamıştır. Bunun yanında Kırım’da ahaliyi
mevcut hana ve “kabûl-i serbestiyyet” ile Ruslara kışkırtmaya devam etmiştir.
Bunun üzerine artık Kırım’da can güvenliğinden endişe eden II. Sahib Geray
Han, yarımadadan deniz yoluyla ayrılarak Büyükdere’ye geldi.296 Kırım hanının
yarımadayı terk etmesi üzerine de Kırım’daki mirzaların ittifakıyla 1775
senesinin Nisan ayı sonlarında Devlet Geray Sultan geçmiştir.297
IV. Devlet Geray Han, Kırım Hanlığı tahtına Bahçesaray’daki Kazasker-i Hanî
Mevlana Feyzullah Efendi, sâbıka Serhazine-i Hanî Mehmed Ağa, İvaz Ağa ve
sâbıka Kadı-i Sultanî Abdurrahman Efendi, Şırın beylerinden Mehmedşah
Mirza, Timurşah Mirza, Hacı Geray Mirza ve Kaya Mirza, Mansur beylerinden
Ali Mirza ve Kaplanşah Mirza, Argın beylerinden Mehmedşah Mirza, Kasayoğlu
beylerinden Orak Hacı Mirza, Yedisan beylerinden Kanay Mirza ve Yediçkul
beylerinden Ali Mirza tarafından intihap olundu. Sultan I. Abdülhamid’in, IV.
Devlet Geray Han’ın hanlığını tasdiklediği nâme-i hümâyûn Küçük Kaynarca
Antlaşması’ndan önceki hanlık tayini için yazılanlardan farklılık gösterir. Nitekim
293 Baycar, Ahmed Câvid Bey’in Müntehabâtı (Tahlil ve Tenkitli Metin), s. 328.
294 Fisher, The Russian Annexation of the Crimea 1772-1783, s. 59-60; Yedisan mirzalarından
Canmehmed Bey’e, II. Sahib Geray Han’a itaatsizlik etmemesi yönünde bir nâme-i hümâyûn da
gönderilmiştir. Kırım Hanlarına Nâme-i Hümâyûn (2 Numaralı Nâme Defteri), s. 168-169.
295 Mektupta “Reis Efendi” olarak anılan bu kişinin Reisülküttap İsmail Efendi olduğunu tahmin
etmekteyiz. General Rumyantsev’in Prozorovskiy’e gönderdiği ve sonra Potyomkin’e iletilen
mektup için bkz. N. A. Dubrovin, Prisoyedineniye Krıma k Rossii. Reskriptı, Pisma, Relyatsii i
Doneseniya. C: I (1775-1777), (St. Petersburg: Tipografiya İmperatorskoy Akademii Nauk,
1885), s. 25-26.
296 Ahmed Vâsıf Efendi, Mehâsinü’l-Âsâr ve Hakâikü’l-Ahbâr 1774-1779 (H. 1188-1193), s. 31.
297 Halim Geray Sultan, age, s. 189.
69
bu nâme-i hümâyûnda IV. Devlet Geray Han’ı intihap eden Kırım beylerinin
isimleri sıralandıktan sonra yeni Kırım hanını, padişahın tasdik etmesinin Küçük
Kaynarca Antlaşması’na mugayir olmadığı ve bunu General Rumyantsev ile
Çariçe II. Yekaterina’nın antlaşmaya aykırı bulmadıkları belirtilir.298
Kırım hanına gönderilen nâme-i hümâyun ile birlikte IV. Devlet Geray Han’ın
İstanbul’a gönderdiği mirza heyeti, Osmanlı Devleti’ne “kabâil-i Tatar ve Kırım
halkının” ekseriyetinin “serbestiyet” ve “teslîm-i kılâ’ maddelerinden mahzuz”
olmadıklarını bildirmişti. Bu maddelerin ilga edilmesini talep eden Kırım
mirzalarına karşı Osmanlı Devleti, “Tatar kavmi ve Kırım halkı mülâhaza-i
fevâ’id-i amîme ile fî-bâdii’l-emr serbestiyete kâil ve devleteyn muhârebe üzere
iken miyânelerinde nihânî te’âtî-i senedât ile alâ-zu’mihim def’-i gavâil etmişler
idi. Giderek sûret-i serbestiyyet mizâclarına muvafık ve me’mûl ve ümniyelerine
mutâbık gelmeyüp feshini istid’â ve Devlet-i Aliyye’yi müceddeden envâ-i
tekellüfât ve meşâkka mübtelâ edecekleri hüveydâ olduğundan” bahisle şu
hâlde reddine ancak bu maddelerin Rus büyükelçisi İstanbul’a geldiğinde
görüşüleceğine karar verdi.299
Bu talebin geri çevrilmesinde öncelik olarak 1772’de imzalanan Karasubazar
Antlaşması’na atıf yapılması ve Kırımlıların bu “serbestiyet”e kendilerinin karar
verdiğinin belirtilmesi önemlidir. Bu durum Kırım Hanlığı’nın serbestliğinin, 1774
Küçük Kaynarca Antlaşması’nda Osmanlı Devleti tarafından Kırım’da var olan
talebe karşın kabul edildiğini göstermektedir.
Rusya İmparatorluğu, IV. Devlet Geray Han’ın tahta geçmesini hoş
karşılamamış olsa dahi onun hanlığını tanımıştı. Nitekim II. Sahib Geray Han da
işbirliği için söz vermesine karşın Ruslara bir yakınlık göstermemişti. İdil
Boyu’nda Pugaçov İsyanı ile uğraşmakta olan Çariçe, yeni han ile diplomatik bir
görüşme yapılmasını emretti. Şçerbinin, Haziran 1775’te IV. Devlet Geray Han
ile resmî bir görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmede Şçerbinin’in diğer bir amacı
da yeni Kırım hanına hiç de güvenmeyen Çariçe’nin emri doğrultusunda Kırımlı
mirzalarla ittifak kurmaktı.300
IV. Devlet Geray Han’ın tahta geçişinde etkili olan “Kırım Hanlığı’nın
serbestliğini kabul etmeme” ve “Osmanlı Devleti’nin himayesinde olma”
siyasetiydi. Osmanlı yanlısı Kırım uleması ve mirzalarına vermiş olduğu sözü,
İstanbul’dan bir nâme-i hümâyûn ile gönderilen menşur ve teşrifatla yerine
298 Kırım Hanlarına Nâme-i Hümâyûn (2 Numaralı Nâme Defteri), s. 170-171.
299 Ahmed Vâsıf Efendi, Mehâsinü’l-Âsâr ve Hakâikü’l-Ahbâr 1774-1779 (H. 1188-1193), s. 36.
300 IV. Devlet Geray Han, Çariçe’ye iyi niyet göstergesi olarak tevkif ettirilen Rus temsilcisi
Veselitskiy’i serbest bırakmıştı. Fisher, The Russian Annexation of the Crimea 1772-1783, s. 62.
70
getirdiğini düşünmekteydi. Buna karşın tahtını koruyabilmesinin Rusların
Kırım’daki iç işlerine müdahil olmamasına bağlı olduğunun da farkındaydı.
Nitekim Kırım Hanlığı’nın Osmanlı Devleti ile olan ilişkisi hem Kırım’da hem de
İstanbul’da Ruslar tarafından yakından takip edilmekteydi.301
Bu sırada Rusya İmparatorluğu içerisinde otonom bir yönetime sahip olan
Zaporog Kazakları, Osmanlı Devleti’nden yardım istemek için IV. Devlet Geray
Han’a başvurdular. Çünkü Çariçe II. Yekaterina’nın emriyle General Tekeli’nin
komutasındaki Rus ordusu Zaporog Kazaklarının topraklarına girmişti. Nitekim
IV. Devlet Geray Han durumu Osmanlı Devleti’ne bildirirken Küçük Kaynarca
Antlaşması’na mugayir olabilecek bir durumdan kaçınılması gerektiğini de
özellikle belirtmiştir. Bunun üzerine Osmanlı Devleti antlaşmaya aykırı bir husus
yaratmadan Zaporog Kazaklarının topraklarına sığınmalarına izin verdi.
Zaporog Kazaklarının, Osmanlı Devleti’ne ilticası 1778’in Mayıs ayına kadar
sürdü. Fakat iltica edenlerin sayılarının artmasından da endişe edilmekteydi.302
Nitekim Osmanlı Devleti ve Rusya İmparatorluığu arasında imzalanan 1779
senesinde imzalanan Aynalıkavak Tenkihnamesi ile Zaporog Kazaklarının Özü
boyundan Tuna boyuna iskân edilmeleri kararlaştırılmıştır.303
1775 Eylül’ünden sonra Kırım’da ulema ve mirzalar IV. Devlet Geray Han
aleyhine dönmeye başlamışlardı. Kırım Hanlığı’nın Osmanlı Devleti
himayesinde olmaması ve İstanbul’dan gönderilen menşur ve teşrifat için bile bir
anlamda Ruslardan izin istenmesi ulemanın hoşuna gitmemişti. IV. Devlet
Geray Han’ın Kırım’ı Ruslardan kurtaracağı vaadine karşılık Rus birliklerinin
hâlâ daha Yenikale, Kerç ve Kılburun’da bulunmaları da mirzalarla arasını
açmıştı. Ayrıca tahta geçmesinde önemli rolü bulunan Yediçkul mirzalarına
Kuban’da destek olmaması burada rüzgârın Şahin Geray Sultan lehine
esmesine sebep olmuştur. Bununla birlikte Ruslarla işbirliği içerisinde olan
Canmambet Bey’in IV. Devlet Geray Han’ın aleyhine faaliyetler yürütmüş
301 General Rumyantsev, İstanbul’daki Rus sefiri Peterson’dan mirzaların faaliyetlerini takip
ediyor ve Prozovoskiy’e bildiriyordu. 1775’in Eylül ayına kadar Peterson, Rumyantsev ve
Prozorovskiy üçgeninde gidip gelen raporlar ve mektuplar için bkz. Dubrovin, Prisoyedineniye
Krıma k Rossii, s. 29-37.
302 Özü Tabya Ağası Bolad Ağa’nın takrir için bkz. BOA, A.AMD.KRM, 1/9.
303 Zaporog Kazaklarının, Osmanlı Devleti’nde iskânı hakkında daha ayrıntılı bir değerlendirme
için bkz. Alper Başer, “Osmanlı Devleti’ne Sığınan Potkalı Kazaklarının İskânlarına ve
Faaliyetlerine Dair Gözlemler (1775-1826)”, Uluslararası Türkiye-Ukrayna İlişkileri
Sempozyumu: Kazak Dönemi (1500-1800) Bildiriler, ed. Yücel Öztürk, (İstanbul: Çamlıca
Yayınları, 2015), s. 535-554.
71
olduğuna da değinmek gerekir. Nitekim Yedisan beyi Canmambet, Rumyantsev
ve Prozorovskiy aracılığı ile Rusya İmparatorluğu’ndan malî destek
almaktaydı.304
1775 senesinin sonlarına doğru Prozorovskiy birliklerini Poltava’dan Herson’a
intikal ettirmeye başlamıştı. 1774 senesine kadar Kırım Hanlığı’na ait olan bu
bölge Küçük Kaynarca Antlaşması’ndan sonra Rusya’ya bırakılmıştı. Bu askerî
hazırlıklar Herson’da Rusların bir kale inşa etmek ve Orkapı’ya yakın bir
garnizon oluşturmak istemelerinin bir tezahürüydü.305 Çariçe II. Yekaterina,
Şahin Geray Sultan’ı desteklemekteydi. Çariçe bunun için Canmambet Mirza ile
anlaşmış ve ondan, Yedisan’daki Nogayların Şahin Geray Sultan’ı
desteklemesinin sözünü almıştı.306
1775 senesinin sonuna doğru Devlet Geray Han’ın tahtı sallanmaya
başlamışken 1776’nın Ocak ayında Canmambet Mirza’nın vefat etmesinden
sonra Kırım hanının geleceği kısa süreli olsa da aydınlandı. Kuban’daki ve
Yedisan’daki Nogayları kendisine itaat etmeye zorlayan Kırım hanı, Kuban’da
bulunan Şahin Geray Sultan’ın üzerine Toktamış Geray Sultan komutasında bir
birlik gönderdi. Şahin Geray Sultan’ın yenilmesinin ardından Nogayların yeniden
Rusya İmparatorluğu’nun hâkimiyetinde bir beylerinin olması gündeme
gelmiştir. Panin, Rumyantsev’e gönderdiği raporda Nogay mirzalarından
herhangi birinin her an Osmanlı Devleti’nin “kuklası” olabileceğini belirtmiştir.307
Kırım’da hadiselerin Rusya İmparatorluğu’nun aleyhine seyretmesi üzerine
Çariçe II. Yekaterina’nın danışmanları Potyomkin ve Aleksandr Andreyeviç
Bezborodko, Kırım Tatarlarına karşı daha mütecaviz bir politika yürütülmesi
gerektiğini bildirdiler. Nitekim Bezborodko, Çariçe’ye 1775’te Ruslar ve Kırım
Tatarları arasındaki savaşların tarihine dair bir araştırma sunmuştu. Bu
çalışmasında, Rusya’nın “ebedî düşmanları” (Tatarlar) karşısında her zaman
tedbirli olması ve fırsatını yakaladığında da bu düşmanı ortadan kaldırması
gerektiği sonucuna varıyordu. Çariçe II. Yekaterina ve General Potyomkin de bu
304 Fisher, The Russian Annexation of the Crimea 1772-1783, s. 61-62; Smirnov, age, s. 575-
576; Dubrovin, Prisoyedineniye Krıma k Rossii, s. 37-38; 47; 50.
305 Herson tarafına istihbarat için gönderilen bir “adem kulunun” takriri için bkz. BOA,
A.DVN.KRM, 1/24.
306 Fisher, The Russian Annexation of the Crimea 1772-1783, s. 65.
307 Repnin’in Rumyantsev’e gönderdiği 8 Mart 1776 tarihli rapor için bkz. Dubrovin,
Prisoyedineniye Krıma k Rossii, s. 49-50; Fisher, The Russian Annexation of the Crimea 1772-
1783, s. 69-70.
72
çalışmanın tavsiyesini hayata geçirmenin imkân dâhilinde olduğuna
inanmaktaydılar.308
IV. Devlet Geray Han, Kırım’daki siyasî ahvalin kendi lehine seyretmesinden
cesaret alarak Osmanlı Devleti’nden hanlık tahtının veraset yoluyla
değişmesine müsaade etmesini istemiştir. Bu durum Cengizli geleneklerine
aykırı olduğu için ulema ve mirzaların tepkisine neden oldu. Bununla birlikte
Osmanlı Devleti böyle bir müsaadeye yetkisinin olmadığını, şayet buna
müsaade verilirse Küçük Kaynarca Antlaşması’nın ihlâl edilmiş olacağını
bildirmiştir. Buna karşın IV. Devlet Geray Han, Şahin Geray Sultan’ı mağlup
ettiği için İstanbul’dan bir hilat gönderilmesini istemiştir. Nitekim hilatın
gönderilmesinden sonra 1776 senesinin Nisan ayında IV. Devlet Geray Han,
Kırım’daki ahvali kendi lehine çevirmek adına mirza ve ulemaya Osmanlı
Devleti’nin askerî yardım göndereceğini ve böylece Rusları tamamen Kırım’dan
çıkaracaklarını söylemiştir. Fakat Osmanlı Devleti’nin herhangi bir yardım
gönderebilecek askerî ve malî gücü yoktu. Ayrıca İran’ın Basra’yı işgal etmesi
üzerine Osmanlı Devleti, İran’a savaş açmış durumdaydı.309
Kırım Hanlığı bağımsız bir devlet olmasına karşın IV. Devlet Geray Han’ın tahtın
veraset yoluyla değişmesi hususunda Osmanlı Devleti’ne yaptığı müracaat,
hanlığın iç dinamiklerinin hâlâ İstanbul’a bağlı olduğunu göstermektedir.
1772’de imzalanan Karasubazar Antlaşması’nın üzerinden 4 sene geçmiş
olmasına karşın Kırım hanının merkezî otoritesinin mirza ve ulema karşısında
zayıf olması, Kırım Hanlığı’nın bağımsızlığının çoğu zaman Osmanlı Devleti ve
Rusya İmparatorluğu arasında imzalanan bir antlaşma üzerinde kalmasına
sebep olmuştur. Bu açıdan IV. Devlet Geray Han’ın bu kararını Osmanlı
Devleti’ne onaylatmak ihtiyacını hissetmesi Kırım’daki mirzaların ve ulemanın
tepkisini en aza indirmek olarak değerlendirilebilir. Çünkü Kırım mirzaları da
Kırım Hanlığı tahtı üzerindeki güçlerini kaybetmek istemiyorlardı. Bununla
birlikte IV. Devlet Geray Han’ın bu arzusu Küçük Kaynarca Antlaşması’na da
aykırıydı. Çünkü antlaşma akdince Kırım hanı, veraset yoluyla değil “kabail-i
Tatar” tarafından intihap edilerek belirlenmeliydi.
1775’te Pugaçov İsyanı’nın bastırılması ve isyanın lideri Yemelyan İvanoviç
Pugaçov’un idam edilmesinden sonra Çariçe II. Yekaterina, Kırım mirzalarıyla
daha yakından ilgilenmeye başladı. Nitekim General Rumyantsev de tam
yetkiyle Yedisan ve Cemboyluk mirzaları ile görüşmekteydi. Bununla beraber
308 John T. Alexander, Catherine the Great: Life and Legend, (New York: Oxford University
Press, 1989), s. 237-238.
309 Davies, age, s. 230-231; Fisher, The Russian Annexation of the Crimea 1772-1783, s. 70-71;
Smirnov, age, s. 576-578.
73
Şırın mirzalarının bir kısmı da hediyelerle ve maaş tahsis edilmek suretiyle
Rusya İmparatorluğu’nun siyasetine katılmışlardır.310
310 Dubrovin, Prisoyedineniye Krıma k Rossii, s. 624-627.
74
4. BÖLÜM
MÜSTAKİL KIRIM HANLIĞI’NIN İKİNCİ DÖNEMİ 1777-1783
4.1. ŞAHİN GERAY HAN’IN KIRIM TAHTINA GEÇİŞİ
Şahin Geray Sultan, Kuban’da tamamen Rusya İmparatorluğu’nun mâlî
desteğiyle Kuban’daki Nogaylardan müteşekkil Avrupa askerî usulüyle
teşkilatlandırılmış ve teçhizatlandırılmış “Beşli” adını verdiği bir muhafız birliği
kurmuştu. Bununla birlikte Şahin Geray Sultan, kardeşleri Arslan Geray Sultan
ve Bahadır Geray Sultan’a da kendisine katılmalarını teklif etti. Kardeşlerinin
desteğini sağlayamasa da Kırım’ın içerisinde Şırın ve Mansur beyleri IV. Devlet
Geray Han’ın aleyhine dönmüşlerdi. Çariçe II. Yekaterina, Şahin Geray
Sultan’ın Kırım tahtına geçmesini sağlamak için Prozorovskiy’e harekete
geçmesi emrini verdi. Bunun üzerine Prozorovskiy, 21 Kasım 1776’da Orkapı’yı
14,500 kişilik birliğiyle kuşattı. Nitekim ciddi bir direnişle karşılaşmadan burayı
ele geçirdi.311
Rus ordusunun Orkapı’ya yürümesinin ardından IV. Devlet Geray Han, Kırım’da
bir ordu toplama girişimlerinde bulunmuştu. Fakat Kırım içerisinde artık Kırım
hanı lehine bir askerî hazırlık yapılması neredeyse imkânsızdı. Çünkü Ruslar
mirzalara verdikleri hediyeler ve tahsis ettikleri maaşların karşılığını almışlardı.
Temirgazi Mirza, Prozorovskiy’e gönderdiği mektupta artık hiçbir mirzanın IV.
Devlet Geray Han için asker toplamayacağını belirtmekteydi.312
IV. Devlet Geray Han, Kırım içerisinde mirzaların kendisinin aleyhinde olduğunu
ve Osmanlı Devleti’nin yardım gönderemeyeceğini anlamıştı. Nitekim Mansur
ve Şırın beyleri, Orkapı’da Şahin Geray Sultan’ı karşılamaya
hazırlanmaktaydılar. Bu sebeple Kırım mirzaları, Rus ordusu ile IV. Devlet
Geray Han’ın yanında savaşmak istemiyorlardı.313
Şahin Geray Sultan ise rüştünü göstermek için Beşliler’i ile Ocak 1777’de
Taman’ı kuşattı. Kuşatma sırasında 3000 Beşli ve 2000 Nogay’dan oluşan
birliğinden 300 kişiyi kaybetti.314 Şahin Geray Sultan’ın askerî kabiliyetinin
yetersiz olduğunu, IV. Devlet Geray Han’a bağlı olan Nogaylardan Taman’ı
311 Fisher, The Russian Annexation of the Crimea 1772-1783, s. 73-74.
312 Dubrovin, Prisoyedineniye Krıma k Rossii, s. 385-390.
313 Fisher, The Russian Annexation of the Crimea 1772-1783, s. 77-78; Smirnov, age, s. 587-
588.
314 Davies, age, s. 232.
75
askerî güçle değil rüşvetle alması göstermektedir. Nitekim bu başarısızlıktan
sonra Prozorovskiy, Şahin Geray Sultan’ın Orkapı’dan Kırım’a girmesinin daha
güvenli olacağını da anlamıştı.315
Şahin Geray Sultan’ın Orkapı’ya geçmesinden sonra, hayatını kurtarabilmek
için Kırım’ı terk etmekten başka çaresinin kalmadığını anlayan IV. Devlet Geray
Han, Mart 1777’te Kırım’dan ayrılarak Osmanlı Devleti’ne sığındı. Burada
Saray’daki çiftliğinde yaşamını sürdürdü. Ağustos 1780’de vefat etmiş olan IV.
Devlet Geray Han, Saray’daki Ayas Paşa Camii haziresine defnedilmiştir.316
Prozorovskiy’nin birliklerinin Kasım’dan itibaren Orkapı’da olmasına karşın
Kırım’a girmek için Şahin Geray Sultan’ı beklemesi yeni Kırım hanını Rusların
getirmediğini Kırımlıların seçtiğini göstermek adınaydı. Şahin Geray Sultan,
Orkapı’dan Bahçesaray’a, Şırın ve Mansur beyleri başta olmak üzere Kırım’daki
mirza ve ulema tarafından seçilmiş bir han olarak tahta yürüdüğünü
düşünmekteydi. Fakat Prozorovskiy, General Rumyantsev’e gönderdiği
mektupta Şahin Geray Sultan’ın tahta geçişini General’in başarısı olarak
görüyor ve onurlandırıyordu. Nitekim Panin de Şahin Geray Sultan’ın “sözde”
seçilmiş bir han olarak kabul görmesi hususunda Çariçe II. Yekaterina’yı tebrik
etmiştir.317
Şahin Geray Sultan, 21 Nisan 1777’de Karasubazar’da Kırım’daki mirza ve
ulemanın kendisine tâbi olduklarını bildirmesi ile resmen Kırım hanı olmuştur.
Mirzalar tarafından Şahin Geray Sultan’a hilat giydirilmiş, ulema onun hanlığa
şeriata uygun seçildiğine dair bir fetva vermiş ve hanlığı Kefe limanında yapılan
top atışları ile kutlanmıştır.318
Osmanlı Devleti, Kırım’da yaşanan bu taht değişikliğinin Küçük Kaynarca
Antlaşması’na göre uygun olmadığını savunmaktaydı. Çünkü Şahin Geray Han,
Rus askerinin desteğini alarak Kırım hanı olmuştu. Buna karşın İstanbul, “kavm-
i Tatar” tarafından seçilmiş olan Kırım hanına sadece menşur ve teşrifat
göndermiş, hiçbir şekilde hanlık seçimlerine müdahalede bulunmamıştı.
Kırım’dan İstanbul’a gelen haberlerden sonra Şahin Geray Han’ın hanlığını
destekleyen beyler tarafından bir takrir gönderilmiştir. Osmanlı Devleti ise “Kırım
315 Fisher, The Russian Annexation of the Crimea 1772-1783, s. 79.
316 Halim Geray Sultan, age, s. 189.
317 Fisher, The Russian Annexation of the Crimea 1772-1783, s. 81.
318 Smirnov, age, s. 588-589; Şahin Geray Han’ın Rumyantsev’e gönderdiği ve mirzaların onu
han olarak kabul ettiklerini bildiren 2 Mayıs 1776 tarihli mektup için bkz. Dubrovin, s. 493.
76
halkına imdâd suretlerini ihtiyâr ettiyse dahi bu gailenin ahde muvafık cihât ile
indifâ’ına tâlib ve sulhü cenge tercih” etmişti.319
4.2. ŞAHİN GERAY HAN’IN REFORM GİRİŞİMLERİ
1745 senesinde Edirne’de doğmuş olan Şahin Geray Han, Topal Ahmed Geray
Sultan’ın oğlu ve II. Devlet Geray Han’ın torunudur. Halim Geray Sultan, Gülbin-
i Hânân adlı eserinde gençliğini “ümera-yı Çerâkise’den Tamgan nam zatın”
yanında geçirdiğini kaydetmektedir. Gençliği hakkında ise detaylı bilgi
vermemektedir.320 Laşkov ise Şahin Geray Han’ın babası vefat ettikten sonra
annesiyle birlikte bir süre Selânik’te yaşadığını daha sonra Venedik’te Batılı
usulde eğitim alıp İtalyanca ve Grekçe öğrendiğini kaydeder. Sadece eğitimde
değil, hayat tarzı anlamında da Avrupaî alışkanlıklar kazandığını belirtir.321
Şahin Geray Han, 1771 senesinin Kasım ayında Rusya İmparatorluğu’nun
başkenti olan St. Petersburg’a gitmişti. Burada Çariçe II. Yekaterina ile Aralık
ayında görüşen Şahin Geray Han, daha ilk görüşmede Çariçe’yi etkilemişti.
Genç Geray Sultan sadece yakışıklı değil aynı zamanda da iyi eğitimliydi.
Avrupa hayat tarzını bilmesi, hatta bu tarzda alışkanlıklarının olması St.
Petersburg’ta dikkatleri üzerine çekmesine neden olmuştu. Nitekim Çariçe II.
Yekaterina, dostu meşhur Fransız filozof Voltaire’e gönderdiği mektupta Şahin
Geray Han’ın tatlı bir karakteri olduğunu, şiir yazdığını, pazarları akşam
yemeğinden sonra huzuruna geldiğini yazmaktadır. Bununla birlikte Şahin
Geray Han, St. Petersburg’dan 20.000 ruble ve altın bir kılıçla ayrılmıştır.322
Şahin Geray Han’ın Kırım tahtına geçtiğini öğrenen Sultan I. Abdülhamid,
sadrazama yazmış olduğu hatt-ı hümâyûnunda “Şahin Geray bir alet-i
mülahazadır, Rusların meramı Kırım’ı zabt eylemektir.” yazmaktadır.323 Fakat
319 Ahmed Vâsıf Efendi, Mehâsinü’l-Âsâr ve Hakâikü’l-Ahbâr 1774-1779 (H. 1188-1193), s. 101-
103.
320 Halim Geray Sultan, age, s. 207.
321 Laşkov, Şagin-Girey. Poslednıy Krımskiy Han, s. 2; Şahin Geray Han’ın Avrupaî hayat
tarzına aşina olması ve Batılı tarzda alışkanlıklar kazanmasına kanıt olarak 1787 senesinde
idam edildikten sonra muhallefatında yer alanlar gösterilebilir. Venedik, Çin ve Viyana
porselenleri bu muhallefatın en dikkat çekici örneklerindendir. Cengiz Fedakar, “Son Kırım Hanı
Şahin Giray’ın Muhallefatına Dair”, İslam Öncesinden Çağdaş Türk Dünyasına Prof. Dr. Gülçin
Çandarlıoğlu’na Armağan, (İstanbul: Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, 2015), s. 385-408.
322 Montefiore, age, s. 272.
323 BOA, AE.SABH.I, 92.
77
bu hatt-ı hümâyûnda herhangi bir tarih bulunmamaktadır. Bu sebeple Sultan I.
Abdülhamid’in bu hatt-ı hümâyûnu 1777’de mi, yoksa Şahin Geray Han’ın ikinci
hanlık döneminin başlangıcı olan 1782’de mi yazdığı kesin değildir. Fakat İsmail
Hakkı Uzunçarşılı, I. Abdülhamid’in bu hatt-ı hümâyûnunu 1777 senesinde
başlayan hanlığına atfetmektedir.324
Kırım yarımadasının stratejik önemi ve tarihî ile yakından ilgili olan Potyomkin
yapmak istediği reformlar sebebiyle Şahin Geray Han’ı, “Kırım Tatarlarının
Büyük Pyotr’ı” olarak isimlendirmiştir.325 Şahin Geray Han’ın Çar I. Pyotr’a
özenip özenmediği hususunda bir kanıt bulunmasa dahi Kırım Hanlığı’nda
yapmak istediği reformlar hem Rusya’da Çar I. Pyotr’ın hem de Osmanlı
Devleti’nde Sultan III. Selim’in hedeflerine benzerlik göstermektedir. Nitekim
Şahin Geray Han, Kırım hanının bir ordu toplayabilmek için mirza ve beylere
bağlı olduğunun farkındaydı. Petersburg’ta geçirdiği günlerde Çariçe II.
Yekaterina’nın sahip olduğu kudret karşısında Kırım hanının kendi ülkesinde
merkezî otoritesinin zayıf olduğunu anlamıştı. Bununla birlikte Kırım hanı, mirza
ve beyler ile Kırım ulemasının bağlılıklarını sağlama almak ve onları hoş tutmak
için çoğunlukla Osmanlı Devleti’nden gelen hediyelere ihtiyaç duymaktaydı. Bu
sebeple Şahin Geray Han, hanlık makamının merkezî otoritesini
kuvvetlendirmek ve Kırım Hanlığı’nın müstakil bir devlet olarak varlığını devam
ettirebilmesi için idarî ve askerî olarak bir dizi reform gerektiğine karar
vermişti.326
Şahin Geray Han’ın Kırım’daki ulema tarafından “kâfir” ilan edilmesinin sebebi
“gâvur yatağında yatması” yahut “sandalyeye oturması” gibi kişisel hayatıyla
ilgili değildir. Bunlar ancak Şahin Geray Han, hanlığın idarî ve askerî
müesseselerinde yapmak istediği reformları başlatmasından sonra gösterilen
sebeplerdendir.327 Nitekim ahali arasında onun namaz dahi kılmadığı
söylentileri yayılmaya başlamıştır. Böylece hanın yapmaya çalıştığı reformları,
Kırım uleması tarafından onun “kâfir” olmasına yorulmuştur. Bu söylentilere
karşı Prozorovskiy, tercümanı Kotlubitskiy aracılığı ile Şahin Geray’ın İslâm
dinine bağlı olduğuna, somyada uyumadığını ve sandalyede oturmadığını,
namazlarını vakitlice kıldığına dair söylentiler yaymıştır.328
324 Uzunçarşılı, age, s. 446.
325 Montefiore, age, s. 273.
326 Fisher, The Russian Annexation of the Crimea 1772-1783, s. 82.
327 Laşkov, Şagin-Girey. Poslednıy Krımskiy Han, s. 26-27.
328 Smirnov, age, s. 584.
78
Kırım mirzaları tarafından Şahin Geray Han’ın hanlığa seçildiğine dair
imzalanan ahidnâmenin ikinci maddesinde hanlığın taht değişikliğine dairdi.
Buna göre, Kırım mirzaları kendi aralarında gelecekte bir ihtilafa düşmemek için
mevcut Kırım hanının kendisine bir varis atamasını isteniyordu. Fakat bu
madde, IV. Devlet Geray Han’ın aksine Şahin Geray Han’ın talebiyle eklenmiş
bir madde değildi.329 Nitekim Şahin Geray Han, kendisine bir varis görmediği
gibi göstereceği bir varisin mirzalar kendi aleyhine döndüğünde kendisi için bir
tehdit olabileceğinin de farkındaydı. Bu sebeple ilk olarak Kırım hanının merkezî
otoritesini zayıflatan unsurlardan biri olarak düşündüğü hanlık divanıyla ilgilendi.
Şahin Geray Han, sadece kendisini destekleyen Şırın ve Mansur beylerinden
altışar mirzayı divana atadı. Böylece ileride yapacağı reformlarda kendisine
destek sağlayacaktı. Çünkü kendisine destek olmayan kabilelerden hiçbir
mirzayı divana kabul etmemişti.330
Şahin Geray Han tahta geçtikten sonra Prozorovskiy’den kendisine vaat edilen
malî desteğin bir an önce gerçekleşmesini istemiştir. Prozorovskiy, 30 Haziran
1777’de Bahçesaray’dan General Rumyantsev’e gönderdiği raporda; Şahin
Geray Han’ın Hansaray yerine daha yüksek bir mevkide bir saray inşa etmek
istediğini, bu saray inşaatı için St. Petersburg’tan taş ustaları gönderilmesini
talep ettiğini, top dökümünde mahir olan ustalar gönderilmesini ve Beşliler’i için
tüfek, pistolet, süvari kılıcı ve mızrak almasına izin verilmesini talep ettiğini
bildirmiştir.331 Prozorovskiy, Şahin Geray Han’ın saray inşası ve askerî
taleplerini kendisine karşı başlayacak herhangi bir isyana tedbir olarak
değerlendirmiştir.332 Şahin Geray Han 20,000 askerden müteşekkil bir ordu
kurmak niyetindeydi. Prozorovskiy ise Osmanlı Devleti’nin olası bir
müdahalesine karşı bu sayının yeterli olmayacağını düşünmekteydi.333
Kırım Hanlığı divanına kendisi destekleyen beyleri atayan Şahin Geray Han,
Kırım ulemasına da kendi otoritesini Osmanlı Devleti’nin otoritesinin üzerinde
gören müftü ve kadıları atadı. Müftü ve kadılara üç soru sormuştu: (1) “Bir
hanzâde, Osmanlı padişahının tayini olmadan Kırım hanı olabilir mi?”, (2)
“Osmanlı padişahına karşı savaşılabilir mi?”, (3) “Osmanlı padişahına karşı
Rusya İmparatorluğu’ndan yardım istenebilir mi?”. Şahin Geray Han, Kırım
329 9 maddeden müteşekkil olan bu ahidnâme için bkz. Dubrovin, Prisoyedineniye Krıma k
Rossii, s. 496-500.
330 Fisher, The Russian Annexation of the Crimea 1772-1783, s. 85.
331 Dubrovin, Prisoyedineniye Krıma k Rossii, s. 755.
332 Smirnov, age, s. 593
333 Dubrovin, Prisoyedineniye Krıma k Rossii, s. 637.
79
ulemasından bu soruları onaylayanları ilgili makamlara atadı.334 Şahin Geray
Han’ın ulema hususundaki bu atamaları Osmanlı Devleti’ne bağlılığı olan
ulemanın kendi reformlarına karşı durmasını engellemekti. Böylece Kırım
Hanlığı’nda hanın otoritesini sarsabilecek divan ve ulema kadrolarını kendisini
destekleyenlerle doldurmuş oldu.
Şahin Geray Han, Beşliler’i askerî reformunun ve yeni kuracağı ordunun nüvesi
olarak görmekteydi. Bunun için de sadece Kırım hanı makamına yani kendisine
bağlı düzenli bir ordu ve hassa alayı kurma niyetindeydi. Esasında hassa
ordusu Cengizli geleneklerinde de yer almaktaydı. Gece ve gündüz hanın
sarayını koruyan ve sıkı bir disipline sahip olan bu hassa ordusu, sadece
Cengiz Han ile birlikte sefere çıkardı.335 Bunun için Şahin Geray Han, ilk olarak
1,000 nefer Beşli ve 2,000 nefer sekban da dâhil olmak üzere 20,000 kişilik bir
ordu kurmayı amaçlıyordu. Bu ordu kurulana kadar Rusya İmparatorluğu, Şahin
Geray Han’a ve onun adamlarına tam koruma vaat etmişti.336
Bahçesaray’da henüz 800 nefer Beşli vardı ve Şahin Geray Han bu sayıyı
Kırımlı gençleri askere alarak birkaç bine çıkarmayı planlamaktaydı. Bunun için
de Beşlilere, Kırım’daki her beş evden bir asker yazdıracaktı. İkinci olarak da bu
asker, at ve silah ile donatılacaktı. Kırım hanının kuracağı ordu tamamen
modern Avrupa usullerine göre teçhizatlandırılmış ve giydirilmiş olacaktı.
Burada Şahin Geray Han, Rus ordusunu örnek almıştır. Askerlerini onluk
sisteme göre teşkilatlandırdı ve Rus askerinin talim ettiği gibi talim ettirmeyi
denedi. Bununla birlikte askerlerine Rus askerî üniformalarından giydirdi.
Böylece Şahin Geray Han, St. Petersburg’da gördüğü ve hayran kaldığı sadece
merkezî otoriteye bağlı düzenli ordusunu kurma yolunda ilk adımları atmış
oldu.337 Bununla birlikte Şahin Geray Han, kuracağı ordunun ateş gücünü
sağlamak için Bahçesaray’da bir baruthane ve tophane kurmanın planlarını da
yapmaktaydı.338 Tatarlarının en çok tepkisini çeken, zorunlu asker alımı ve
askerî reform askerlere “kâfir libası” giydirilmesi olmuştur.
Şahin Geray Han’ın Kırım ulemasının tepkisini çeken diğer bir reformu ise vakıf
topraklarına el koyması olmuştur. El koyulan bu vakıf toprakları, çiftçilere
334 Fisher, The Russian Annexation of the Crimea 1772-1783, s. 85.
335 Abdülkadir Özcan, “Hassa Ordusu”, DİA, C: Ek-1, (İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı, 2016), s.
542.
336 Dubrovin, Prisoyedineniye Krıma k Rossii, s. 636-639.
337 Fisher, “Şahin Giray, The Reformer Khan, And the Russian Annexation of the Crimea”, s.
104-105.
338 Ahiezer, age, s. 159.
80
dağıtıldı. Bununla birlikte tüm Kırımlıları vergiye bağladı. Buna göre üç aşamalı
bir vergi sistemi oluşturulmuştu: 48, 24 ve 12 miksal gümüş vergi, mükellefin
gelirine göre hesaplanıp toplanacaktı. Bundan önce çiftçiler, bağlı oldukları
mirzaya vergilerini ödüyordu. Bu da Kırım hanının tüm yarımadadan vergi
toplamasını engellemekteydi. Böylece mirza ve beylerin gelirleri, doğrudan
Bahçesaray’da Kırım hanının elinde toplanacaktı. Şahin Geray Han bu gelirler
ile reformlarını finanse edebilmeyi hedeflemekteydi.339 Bununla birlikte bu mâlî
reformun yeni bir vergi tahsil sistemine ihtiyacı vardı. Bu sebeple iltizam
usulüyle Orkapısı, Kezlev ve Kefe’nin vergi gelirleri Marvoyev isimli bir tüccara
215,000 ruble karşılığında satılmıştır.340
Yapılan bu mâlî reformların yanı sıra Şahin Geray Han, Prozorovskiy’e Rusya
İmparatorluğu’ndan yüklü meblağda borç alıp alamayacağını sormuştur. Kırım
hanı bu gelecek para ile kendisine bağlı adamlarının, memurlarının ve
askerlerinin ödemelerini yapacaktı.341 Bununla birlikte Rusya ile ticareti
arttırmak için 15,000 koyun istemiş ve parasının da vergi tahsillerinden sonra
ödeneceğini beyan etmişti. Bu hamleler ise Kırım Hanlığı’nın mâlî yapısı
üzerinde Rusya İmparatorluğu’na bir bağımlılık doğuracaktı.342
Şahin Geray Han hem vergi gelirlerini hem de hükümdarlık sahasını
genişletmek niyetiyle önceden Kırım hanına bağlı olan Kavşan, Balta ve
Bucak’taki Nogaylardan vergi tahsil etmek istiyordu. Prozorovskiy bu durumu 12
Eylül 1777’de Rumyantsev’e etmişti.343 Osmanlı Devleti ise Kırım hanının bu
talebine şiddetle karşı çıktı. Bununla birlikte Şahin Geray Han'ın Kırım hanı
olmasına karşı İstanbul’un muhalefeti bu tarihten itibaren daha da
şiddetlenmiştir.344
4.3. KIRIMLILARIN ŞAHİN GERAY HAN’A KARŞI İSYANI
Şahin Geray Han’ın reform girişimlerinin haricinde Kırım Tatarları, Rusya
İmparatorluğu’nun Kırım’da kendi hâkimiyetinde olan yerlere Rumları
yerleştirmesinden de rahatsızdı. Bu gayrimüslimler, Rusya’nın Akdeniz harekâtı
sırasında Osmanlı Devleti’ne karşı vuku bulan Mora İsyanı’na katılanlardandı.
339 Fisher, The Russian Annexation of the Crimea 1772-1783, s. 88.
340 Laşkov, Şagin-Girey. Poslednıy Krımskiy Han, s. 23.
341 Prozorovskiy’nin 8 Mayıs 1777’de Rumyantsev’e gönderdiği ve Şahin Geray Han’ın
taleplerini ilettiği raporu için bkz. Dubrovin, Prisoyedineniye Krıma k Rossii, s. 569-570.
342 Fisher, The Russian Annexation of the Crimea 1772-1783, s. 89.
343 Dubrovin, Prisoyedineniye Krıma k Rossii, s. 768-770.
344 Fisher, The Russian Annexation of the Crimea 1772-1783, s. 90.
81
Her ne kadar Rusya İmparatorluğu’nun niyeti bu gayrimüslimler sayesinde Kerç
ve Yenikale’deki ticareti zenginleştirmek olsa da Kırım ahalisi bunun aksini
düşünmekteydi. Fakat Bezborodko'nun da Çariçe II. Yekaterina’ya tavsiye ettiği
üzere bu gayrimüslimler, Kırım ahalisinin endişesini doğrular şekilde siyasî
amaçlar için de kullanılacaklardı.345
General Prozorovskiy’nin, Şahin Geray Han’ın bir isyana karşı hazırlık içinde
olduğu değerlendirmesini kanıtlar nitelikte birkaç ay içerisinde Kırım ahalisi,
Kırım mirzalarının askerlerine Rus askerî üniforması giydirilmesi karşısında
isyana kalkıştı. Fakat bu Rus askerî üniforması meselesi görünürdeki ilk
sebepti. Şahin Geray Han kuracağı orduya Kırım ahalisinden 6 bin süvari ve 6
bin piyade tahrir ettirdiği sırada içlerinden 150 tanesi Kaçıbağçe’den
Balaklava’ya irsal edilmek üzere seçilmişti. Seçilen askerler Balaklava’ya
vardıklarında Rus askerleri tarafından etrafları çevrilip Rus askerî üniforması
giydirildi. Askerlerin Ruslar tarafından alıkonulduğunu öğrenen Şırın beylerinden
Şeyh Mirza, bu durumu Kaçıbağçe’deki Kırım askerine bildirdi. Bunun üzerine
Şahin Geray Han muhtemel bir isyana karşı Kusay Mirza’yı Kaçıbağçe’deki
askerlerin silahlarını teslim almak üzere gönderdi. Bu askerler arasındaki
Seyyid Ahmed adlı bir onbaşı, silahlarını teslim etmeyeceğini ve niyetlerinin
kendilerini Ruslara teslim etmek olduğunu bildiklerini söylediğinde diğer askerler
de galeyana gelip Kusay Mirza’nın üzerine hücum ettiler. Kusay Mirza
öldürülürken yanındaki bin nefer Kazak da kılıçtan geçirildi. Çıkan isyanda
Şahin Geray Han ancak yaralı bir halde Yenikale’ye Prozorovskiy’nin yanına
sığınabildi. Bunun üzerine Kırım ahalisi Prozorovskiy’den Şahin Geray Han’ı ve
ona bağlı mirzaların kendilerine verilmesini talep etti.346 Fakat Prozorovskiy;
Şahin Geray Han’ın Çariçe II. Yekaterina’nın misafiri olduğunu, onun Çariçe’ye
12 bin asker ve at vermek taahhüdünde bulunduğunu ve bu yüzden askerler
toplandığı cevabını verdi. Şahin Geray Han’ı, Kırım ahalisine teslim etmeyen
Prozorovskiy, isyancılardan iki hafta süre isteyip Çariçe II. Yekaterina’nın
emrine göre hareket edeceğini bildirdi. Çıkan isyanda Şahin Geray Han’ın
345 Marc Raeff, “On the Imperial Manner”, Catherine the Great: A Profile, ed. Marc Raeff, (New
York: Palgrive McMillan, 1972), s. 216-217.
346 Karay Azari bin Eli, kroniğinde isyancıların Kırım hanının elçisine “Eğer Şahin Geray Han ve
para alamayacaksak burada şimdi ölürüz!” şeklinde cevap verdiğini nakletmektedir. Bu
isyandan bahseden Azari bin Eli’nin kroniği için bkz. Golida Ahiezer, Zavoyevanie Krıma
Rossiyskoy İmperey Glazami Karaimskih Xronistov, (Moskva: Gesharim, 2015), s. 138-139.
82
taraftarı olan Kusay, Selmanşah ve Arslanşah mirzalar katledilirken Celâl Bey
ise Orkapı’ya kaçarak kurtulabilmiştir.347
Baht Geray Sultan’ın Kırım’daki adamı Mehmed Çelebi bu hadiseden sonra
yarımadadan çıkarak Kırım’da ahalinin Şahin Geray Han’a karşı koyduklarını
bildirmiştir.348 Bununla birlikte 12 Kasım 1777’de Baht Geray Sultan, Kırım’da
vuku bulan hadiseleri ayrıca bir takrirle İstanbul’a bildirdi.349 Bu hadiseden sonra
1777’nin Aralık ayının ortalarına kadar Kırım’dan İstanbul’a gönderilen
takrirlerde Rusların, Küçük Kaynarca Antlaşması’na aykırı olarak Şahin Geray
Han’ı tahta oturttukları ve Kırım ahalisinin Şahin Geray Han’ı kabul etmediklerini
yazmaktaydı.350
Bu isyan sırasında Şahin Geray Han’ın kendini güvene alabileceği ve destek
bulabileceği tek yer ancak Rus ordusuydu. Fakat General Rumyantsev çıkan
isyana Rus askerinin müdahil olmamasını, Şahin Geray Han bu isyanı yeni
kurmaya başladığı ordusuyla bastırmasını istiyordu.351 Fakat bu mümkün
olmayacaktı. Çünkü Şahin Geray Han'ın isyancılar üzerine gönderdiği ordusu
da ahaliye katılmıştı.352
Şahin Geray Han 21 Nisan’da tahta geçtiğinde sabık Kırım hanı III. Selim Geray
Han, Rumeli’deki Çakıllı Çiftliği’nde ikamet etmekteydi.353 14 Mayıs 1777’de
buradan ayrılarak Özü’ye doğru hareket etti.354 Nitekim Özü’ye Aralık ayında
varabildiğinde Şahin Geray Han’a karşı isyan eden Kırımlı ahalisi, Özü valisi
Yeğen Mehmed Paşa’dan topçu neferi, barut ve sair cephane talep etmişlerdi.
Bununla birlikte Kırım’dan Özü’ye gelen haberlerde isyana katılan yaklaşık
80,000 Kırım Tatar süvarisinin beş farklı merkezde konuşlanan Rus ordusunu
yer yer kuşatmış olduğu belirtiliyordu. Selamet Ağa’nın gönderdiği takrirde,
347 Şahin Geray Han’ın askerlerine Rus askerî üniforması giydirmesi Osmanlı Devleti’ne gelen
takrirlere “Moskoflu şayka ve soldat libası” giydirmesi şeklinde yansımıştır. BOA, DVN.KRM,
1/35.
348 BOA, A.DVN.KRM, 1/31.
349 BOA, A.DVN.KRM, 1/32.
350 BOA, C.HR, 5853; BOA, A.AMD.KRM, 1/3.
351 Dubrovin, Prisoyedineniye Krıma k Rossii, s. 791-792.
352 Fisher, The Russian Annexation of the Crimea 1772-1783, s. 94.
353 Halim Geray Sultan, age, s. 184.
354 BOA, AE.SABH.I, 189/12631.
83
Kırım Tatar askerinin “düşmanı Kırım’dan çıkarmadıkça atlarından inmemek
üzere” yemin ettiklerini ancak Osmanlı Devleti’nin yardımı olmazsa mukavemet
edemeyeceklerini yazmaktaydı. Çünkü Rus ordusunun asıl gücü General
Prozorovskiy’nin karargâhının da olduğu Karasubazar’da bulunmaktaydı ve
Kırım Tatar süvarisine karşı ateş gücü üstlüğüne sahipti.355
Osmanlı Devleti, Şahin Geray Han’ın Kırım Hanlığı tahtına geçmesini
tanımamıştı. Çünkü Rusya’nın General Prozorovskiy’nin komutasında Kırım’a
askerî bir harekâtla hanlık seçimlerine müdahalesi söz konusuydu. Kırım’daki
mirzalar ve ulema, Prozorovskiy’nin zorlamasıyla cebren arz-ı mazhar
imzalamıştı. Bu sebeple Osmanlı Devleti, Şahin Geray Han’a karşı “Tatar
imdâdı” unvanıyla356 III. Selim Geray Han’ı destekleyecekti.357 Bununla birlikte
Kırım’da Şahin Geray Han’a karşı çıkan isyanda Kırım ahalisi ile Rusya
arasında “katl u kıtal” olduğu ve gereken yardımların gönderilmesine karar
verildi.358
29 Ekim 1777’de Kırım’daki isyancılar ile Rus ordusu arasında bir muharebe
yaşanmış ve Prozorovskiy de başından yaralanmıştı. 11 Kasım’da Prozorovskiy
askeriyle İndal Suyu’na vardığında burada bir muharebe daha vuku buldu ve
150 kadar askerini kaybetti. Birkaç gün sonra Karasubazar üzerine hareket
eden Prozorovskiy, buraya Kırım Tatar süvarilerinin ilerleyemediği sarp bir geçit
olan Akkaya üzerinden geldi. Karasubazar’daki ahalinin çoğu ancak dağlara
kaçarak kendisini Rus ordusundan kurtarabildi. Fakat Ruslar, dağlara
kaçamayan “aceze ve etfâli” katletmişlerdi. Karasubazar’ı yağmalayan ve
burada 10 gün kalan Prozorovskiy’nin taburu daha sonra Bahçesaray’a iki saat
mesafedeki Alma’ya geldi. Buradan Akmescid’e ilerleyen Prozorovskiy,
Kırım’daki askerleri buraya toplayarak 20 bini aşkın bir kuvvet elde etti.359
Nitekim Aralık 1777’de Kırım’dan İstanbul’a gelen takrirlerde Rus birliklerinin
Kırım’da Bahçesaray, Karasubazar ve Salgır Suyu merkez olmak üzere beş
mahalde bulunduğunu yazmaktaydı.360 General Prozorovskiy kuvvetlerini
topladıktan sonra Akmescid’den Orkapı üzerine ilerledi. Burada 3 bin asker
355 BOA, C.HR, 6558.
356 Ahmed Vâsıf Efendi, Mehâsinü’l-Âsâr ve Hakâikü’l-Ahbâr 1774-1779 (H. 1188-1193), s. 104.
357 BOA, C.MTZ, 3/147.
358 BOA, A.DVN.KRM, 1/38; BOA, C.HR, 118/5853.
359 17 Aralık 1777’de Kırım’dan çıkıp İstanbul’a ancak 15 Ocak 1778’de varabilmiş olan Kasay
Mirza ve Sülüş Ağa’nın takrirleri için bkz. BOA, A.DVN.KRM, 1/42.
360 BOA, A.DVN.KRM, 1/37.
84
daha ordusuna katıldı. Bu sırada Şahin Geray Han da Kefe üzerine giderek
burayı zapt etti. Nitekim Taman ve Kuban’a gönderdiği kâğıtlarda “Kırım ahalisi
bir mikdar başkaldırdılar, lâkin üzerlerine varıp ekserisini katlettim ve kusuru
hanelerine girdiler ve aman verdim sakınub yerinizden hareket etmeyesiz”
yazmaktaydı.361
Kefe’de özellikle General de Balmen’in birlikleri tam bir katliam gerçekleştirmiş
ve 600 kadar Kırım Tatarını kadın yahut çocuk demeden katlettirmişti. Ahalinin
dağlara kaçması üzerine Prozorovskiy, de Balmen’e kaçanları takip edip
öldürmesini etmesini emretmişti. Bu isyan ile birlikte Şahin Geray Han’ın “kâfir”
olduğuna ve adını “İvan Pavloviç” olarak değiştirdiğine dair söylentiler iyice
yayılmıştı.362
4.4. 1779 AYNALIKAVAK TENKİHNÂMESİ’NE KADAR KIRIM’IN AHVALİ
Kırım’da Aralık ayındaki bu kargaşa sırasında III. Selim Geray Han, 27 Aralık
1777’de maiyetiyle birlikte Özü’den ayrılarak Kırım’a yola çıktı. Ocak ayının
başlarında Kırım’a vardı.363 Nitekim 30 Aralık 1777’de Prozorovskiy, General
Rumyantsev’e gönderdiği raporda III. Selim Geray Han’ın Şahin Geray Han’a
karşı olan mirzalar tarafından han olarak seçilip kabul edildiğini yazıyordu.364 6
Ocak 1778’de III. Selim Geray Han, Kırım’dan İstanbul’a gönderdiği kaimesinde
“ceddi memleketi” Kırım’a vardığını ve buradaki ahalinin Osmanlı Devleti’nden
yardım talep ettiğini yazmaktaydı.365
III. Selim Geray Han’ın Kırım mirzaları tarafından han olarak kabul edilmesi
haberinden sonra Osmanlı Devleti Kırım’a muavenet için donanma göndermeye
karar vermişti.366 Fakat bu donanma Kırım’a dahi ulaşamadı. Kırım seraskeri
tayin edilen Hacı Ali Paşa’nın 18 Ocak 1778’de İstanbul’a gönderdiği tahriratta,
beş kalyonun kötü hava şartlarından dolayı Sinop Limanı’na sığınmak zorunda
kaldığı yazmaktaydı.367 Bununla birlikte Osmanlı Devleti, Rusya’nın Şahin
Geray Han’dan desteğini çekmesi ve Kırım’daki hanlık seçimine müdahil
361 17 Aralık 1777’de Kırım’dan çıkıp İstanbul’a ancak 15 Ocak 1778’de varabilmiş olan Kasay
Mirza ve Sülüş Ağa’nın takrirleri için bkz. BOA, A.DVN.KRM, 1/42.
362 Fisher, “Şahin Giray, The Reformer Khan, And the Russian Annexation of the Crimea”, s.
108.
363 BOA, C.HR, 6568.
364 Dubrovin, Prisoyedineniye Krıma k Rossii, s. 848.
365 III. Selim Geray Han’ın İstanbul’a gönderdiği kaime için bkz. BOA, A.DVN.KRM, 1/39.
366 BOA, C.HR, 3977.
367 BOA, HAT, 17/743.
85
olmaması hususunda Prusya’dan da arabulucu olmasını talep etmişti. Fakat
Prusya Kralı Friedrich’in, Çariçe II. Yekaterina ile olan ittifak antlaşmasının
devam etmesi dolayısıyla bu girişimler sonuçsuz kalmıştır.368
1778 senesinin Ocak ayından kadar Osmanlı Devleti, Kırım’a yapılacak yardım
için kuvvet toplamaya başladı.369 3 Şubat 1778’te Kırım’dan İstanbul’a gelen
Karadağlı Mahmud yazmış olduğu takrirde Şahin Geray Han’ı “bî-din” olarak
anıyor ve onun, III. Selim Geray Han’a gönderdiği tahririnde “Sen bu kara halkın
sözüne uyup niçün geldin? Var geldiğin yere rücu eyle bu memleket benimdir,
dilersem bütününü ihlâk ederim ve istersem Moskov vilâyetine sürer
götürürüm.” yazdığını beyan ediyordu. Kırım’da yaşanan muharebelerde
özellikle “etfâl ve nisvân ve eytâm ve erâmilin gözyaşı içinde dua ettikleri” ve en
çok zararı bu ahalinin gördüğü açıktı. Osmanlı Devleti’nden yardım
beklenmekteydi.370 11 Şubat’ta ise Şahin Geray Han’dan İstanbul’a gelen
mektupta Kırım’da yaşananları bazı “müfsidin ifsadâtından” dolayı gerçekleştiği
yazıyordu.371
Osmanlı donanmasının gecikmesi ve yarımadadaki kanlı iç savaş Kırım
Tatarlarının, 1778’in ilkbaharından itibaren Kırım’dan Anadolu sahillerine göç
etmelerine sebep oldu. Nitekim Nisan 1778’ten itibaren Giresun372, Tirebolu373,
Görele374, Ünye375, Samsun376, Sinop377 ve Akçaabad378 kadılarından
İstanbul’a, Kırım’dan Anadolu sahillerine mültecilerin geldiği bildirilmiştir.379
Kırım Tatarlarının, Anadolu’ya göçü 1783 senesine kadar küçük ilticalar
368 Beydilli, Büyük Friedrich ve Osmanlılar, s. 105-106.
369 Kırım’a yapılacak gıda yardımları için bkz. BOA, A.DVN.KRM, 1/54; Kırım ordusunu
kuvvetlendirmek için asker toplanması hakkında bkz. BOA, A.DVN.KRM, 1/56.
370 BOA, A.AMD.KRM, 1/6.
371 BOA, C.HR, 31/1550.
372 BOA, A.DVN.KRM, 1/65.
373 BOA, A.DVN.KRM, 1/71.
374 BOA, A.DVN.KRM, 1/74.
375 BOA, A.DVN.KRM, 1/67.
376 BOA, A.DVN.KRM, 1/61.
377 BOA, A.DVN.KRM, 1/60.
378 BOA, A.DVN.KRM, 1/69.
379 BOA, A.DVN.KRM, 1/62, 1/63, 1/73.
86
şeklinde devam edecek içlerinde Kırım’ın önde gelen mirza ve beylerinin
maiyetleri olacağı gibi Geray hanedanı mensupları da bulunacaktı.380
1778’in ilkbaharında Kırım Tatarları Anadolu sahillerine iltica ederken; Çariçe II.
Yekaterina, Rus ordusu sebebiyle gayrimüslimlerin saldırıya uğramaması için
yarımadadan çıkarılmaları gerektiğine karar verdi. Bunda diğer bir amaç ise
gayrimüslimleri Kırım’ın kuzeyindeki bozkırlara iskân ederek burada
kolonizasyon kurmak ve Kırım’ın ekonomisine zarar vermekti. Prozorovskiy ise
Kırım’ın ilhakından sonra bu gayrimüslim nüfusa ihtiyaç duyacaklarını
düşünmekteydi.381 Çariçe II. Yekaterina 9 Mart 1778’de tarihinde Potyomkin’e
gönderdiği fermanda (ukaz), gayrimüslimlerin Kırım’dan çıkarılacağını
emretmekteydi.382 Ağustos ayında 10 bini aşan bir sayıda gayrimüslim
Kırım’dan çıkartıldı. Eylül ayında bu sayı 20 bini bulacaktı. Şahin Geray Han’a
ise gayrimüslimlerin çıkarılması dolayısıyla yaşanacak maddî zarar karşılığında
100,000 ruble ödenmiştir.383 Fakat bu ödenen meblağ, uzun vadede Kırım
Hanlığı’nın maliyesinin zararını karşılayamayacaktı. 12 bin civarındaki
gayrimüslim iş gücünün yarımadadan ayrılması, Kırım’da ekonomik dengenin
bozulmasına sebep olacaktı. Çünkü Kırım’daki toplam nüfusun yaklaşık
%10’una tekabül eden gayrimüslim tebaanın çıkarılması, hanlığın merkezî
gelirine büyük bir darbe vurmuştur.384
Ağustos 1778’te Kaptan-ı Derya Gazi Hasan Paşa komutasında Osmanlı
donanması Samsun’dan hareket etti ve Soğucak üzerinden Kefe’ye ulaştı.
Fakat ne Ağustos ayında ne de Eylül ayında Osmanlı donanması askerî bir
çıkartma yapamadı.385 General Suvorov, olası bir çıkartmayı engellemek için
tabya ve palankalar hazırlatmış, top çektirmişti.386 Şahin Geray Han, Osmanlı
380 Hakan Kırımlı, Türkiye’deki Kırım Tatar ve Nogay Köy Yerleşimleri, (İstanbul: Tarih Vakfı Yurt
Yayınları, 2011) s. 10.
381 Fisher, The Russian Annexation of the Crimea, s. 100-102; Aynı zamanda Çariçe II.
Yekaterina İtalya’dan gelen kolonistleri yeni kurulan Herson şehrine yerleştiriyordu. Venturi,
age, s. 96.
382 . N. A. Dubrovin, Prisoyedineniye Krıma k Rossii. Reskriptı, Pisma, Relyatsii i Doneseniya.
C: II (1778), (St. Petersburg: Tipografiya İmperatorskoy Akademii Nauk, 1885), s. 318-319.
383 Fisher, The Russian Annexation of the Crimea, s. 104-105; Şahin Geray Han’ın idaresinden
kaçıp 1778’de Kırım’dan geldiği anlaşılan bir âdemin aktardığına göre en başta Rumlar ve
Ermeniler çıkarılmaktaydılar. NBKM, 315/190.
384 Fehmi Yılmaz, “18. Yüzyılın İkinci Yarısında Kırım’da Gayrimüslimler”, Osmanlı
Araştırmaları, S: XXXIII, İstanbul 2009, s. 237-268.
385 Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, IV. Cilt, II. Kısım, s. 449-450.
386 BOA, HAT, 18/797.
87
donanmamasının bir çıkartma yapamamasının ardından İstanbul’a bir elçi
heyeti göndererek “dahil-i memlekette vuku bulan ihtilâlin isimleri meçhul
kimselerin ifsadâtından” dolayı gerçekleştiğini ve III. Selim Geray Han’ın han
olarak seçilmesinden “ümera-yı Kırım’ın malumatları” olmadığını bildirmişti.387
Osmanlı Devleti, Şahin Geray Han’ın gönderdiği tahrir üzerine, onun hanlığını
tanımak yerine elçilerini hapsetti.388 III. Selim Geray Han da Kırım’dan İstanbul’a
geldiğinde “Rusyalu’nun metâlib-i kâmineleri münkeşif ve müttezih ve bu
bahâneler ile hudûd-ı İslâmiyeye duhul ihtimâli” olduğunu bildirmiştir.389
Osmanlı Devleti ve Rusya arasında başlayan bu gerilim Avrupa devletlerinin de
arabuluculuğu ile barış yollu çözülmeye çalışılmıştır. Nitekim iki devletin
murahhasları arasında 28 Ocak 1779’ta Aynalıkavak’ta bir görüşme
gerçekleştirilmiştir. Burada Küçük Kaynarca Antlaşması’nın bazı maddelerinin
düzenlenmesi görüşülmüştür. Nitekim 21 Mart 1779’da imzalanan Aynalıkavak
Tenkihnâmesi’ne göre; Osmanlı Devleti, seçilmiş olan Kırım hanlarına
Müslümanların halifesi olarak menşur gönderebilecek ve Rusya buna
karışmayacaktı. Osmanlı Devleti, Kırımlıların bağımsızlıklarına müdahalede
bulunmayacaktı. Kırım hanı vefat ettiğinde Kırım Tatarları tarafından seçilen
Kırım hanına menşur gönderilecekti. Menşurlar bu zamana dek nasıl yazılmışsa
bundan sonra da öyle yazılacaktı. Osmanlı Devleti, Küçük Kaynarca Antlaşması
gereğince Kırım Hanlığı’nın içişlerinden el çektiği gibi Aynalıkavak
Tenkihnâmesi gereğince de hiçbir şekilde Kırım Hanlığı’nın içişlerinde hak iddia
etmeyecekti. Şahin Geray Han, Kırım hanı olarak Osmanlı Devleti tarafından
tanınacaktı.390
Bu antlaşma sonunda Osmanlı Devleti ve Rusya arasındaki kriz geçici olarak
son bulmuştu. Bunun üzerine Çariçe II. Yekaterina, Rumyantsev’e tenkihnâme
gereğince Nisan ayının sonuna kadar askerlerin Kırım’dan çekilmesini
emretti.391 Fakat Şahin Geray Han, Suvorov’a bu sürenin uzatılmasını istediğini
bildirse de kabul olmamıştır. Çünkü Şahin Geray Han, Rus ordusunun 387 BOA, C.MTZ, 19/905.
388 Müstecib Ülküsal, Kırım Türk-Tatarları: Dünü, Bugünü, Yarını, (İstanbul: Baha Matbaası,
1980), s. 111-112.
389 Ahmed Vâsıf Efendi, Mehâsinü’l-Âsâr ve Hakâikü’l-Ahbâr 1774-1779 (H. 1188-1193), s. 104.
390 Aynalıkavak Tenkihnâmesi’nin tüm maddeleri için bkz. Muahedat Mecmuası, C: 3, s. 275-
284; Ahmed Vâsıf Efendi, Aynalıkavak Tenkihnâmesi’nde Rusya’nın Şahin Geray Han’ın
hanlığının tanınması yönündeki ısrarını Çariçe II. Yekaterina’nın “memleket-i Kırım’ı zabt ve
ahâlisini Kazan Tatarı gibi re’âyâ etmek zımnında” olduğunu kaydetmektedir. Ahmed Vâsıf
Efendi, Mehâsinü’l-Âsâr ve Hakâikü’l-Ahbâr, (Ankara: TTK Yayınları, 1994), s. 11.
391 Dubrovin, Prisoyedineniye Krıma k Rossii. Reskriptı, Pisma, Relyatsii i Doneseniya. C: III
(1779-1780), (St. Petersburg: Tipografiya İmperatorskoy Akademii Nauk, 1887), s. 148.
88
Kırım’dan Herson’a çekilmesiyle birlikte reformlarını gerçekleştiremeyeceğini
düşünmekteydi. Kırım ahalisi hâlâ daha kendisini desteklemiyordu ve reform
girişimlerine devam ederse yeni bir isyanın çıkmasından endişeliydi.392
Aynalıkavak Tenkihnâmesi’nden sonra Şahin Geray Han, Osmanlı Devleti’nden
Özü’den Tuna’ya kadar olan bölgeyi Kırım Hanlığı’na teslim etmesini talep etti.
Han bu sınırın Kırım Hanlığı’nın batıdaki kadim sınırları olduğunu bildirerek hak
iddia etmekteydi. Nitekim Osmanlı Devleti tarafından bu talep reddedildi.393
Bununla birlikte Şahin Geray Han’ın talebinden sonra Bender Kalesi tahkim
ettirildi.394
4.5. RUSYA İMPARATORLUĞU’NUN KIRIM’I İLHAKI
Şahin Geray Han, Kırım Hanlığı’nın içerisinde bulunduğu malî sıkıntılara ve
Kırım ahalisinin kendisine karşı olmasına rağmen reformlarına devam etmeye
çalıştı. Fakat Kırım’da ticaret neredeyse durma noktasına gelmişti. Şahin Geray
Han, İstanbul’a ticaret için gelen her gayrimüslimin Kırım’da memnuniyetle
kabul edileceğini bildirdi. Nitekim bu girişime rağmen müspet bir sonuç elde
edemeyen Şahin Geray Han’ın maliyesi tamamen Rusya İmparatorluğu’nun
bağışlarına muhtaç kaldı.395
Özü ile Tuna boyu arasındaki toprak taleplerinden sonra Şahin Geray Han,
henüz Kırım Yarımadası içerisindeki otoritesini sağlayamadığı halde Kuban’daki
Nogayları ve Kuzey Kafkasya’daki Abaza ve Çerkesleri idaresi altına almak
niyetindeydi. Arslan Geray Han’ın oğlu Gazi Geray Sultan, Kırım’dan Bucak’a
geldiğinde Şahin Geray Han’ın bu niyetini Osmanlı Devleti’ne bildirdi. Bununla
birlikte Şahin Geray Han’ın bu niyetini Rusya’nın askerî desteği ile
gerçekleştireceğini ve Abaza ile Çerkes kabilelerinin bu harekâta karşı
koyabilmek için top ve cephane ile “mühimmât-ı sâire ve asâkir” ihtiyacında
olduğunu da iletmiştir.396 Çariçe II. Yekaterina ve Panin’in uyarılarına rağmen
Şahin Geray Han bu niyetinden vazgeçmedi ve kendi idaresini kurmak adına
392 Fisher, The Russian Annexation of the Crimea 1772-1783, s. 110-111; Ahmed Vâsıf Efendi,
Mehâsinü’l-Âsâr ve Hakâikü’l-Ahbâr, s. 19.
393 Alan Fisher, Between Russian, Ottomans and Turks: Crimea and Crimean Tatars, (İstanbul:
The ISIS Press, 1998), s. 113.
394 BOA, HAT, 10/346.
395 Fisher, The Russian Annexation of the Crimea 1772-1783, s. 119-120.
396 Ahmed Vâsıf Efendi, Mehâsinü’l-Âsâr ve Hakâikü’l-Ahbâr, 25.
89
adamlarını gönderdi. Uyarılara rağmen niyetinden vazgeçmemesi üzerine
Panin, Şahin Geray Han’ı “kibirli” biri olarak tanımlayacaktı.397
Şahin Geray Han’ın Kuban ve Kuzey Kafkasya’daki bu faaliyetleri yeni bir
isyana neden oldu. Bu kez Şahin Geray Han’a isyan edenler, ona ilk olarak biat
eden Kuban’daki Nogaylardı. İsyan Nogayların, Don Kazaklarına saldırmalarıyla
başladı. Şahin Geray Han bir isyan çıkmasını önlemek için Nogaylarla uzlaşma
yoluna gitse de başarılı olamadı. Bunun üzerine Rusya İmparatorluğu’ndan
yardım istedi. Nogayların da Osmanlı Devleti’nden yardım istemesi üzerine
isyan büyüdü. Bahadır Geray Sultan ve Arslan Geray Sultan, Osmanlı
donanması vasıtasıyla Soğucak’a gelerek Nogayların başına geçtiler.398
Şahin Geray Han’ın Taman kaymakamı Hacı Aziz Ağa, Bahadır Geray Sultan
ve Arslan Geray’ın Kuban’da Abaza ve Çerkes beyleri ile görüştüğü haberini
Bahçesaray’a ulaştırmıştı. Burada Abaza ve Çerkes beylerine Osmanlı
Devleti’nden armağanlar verildiğini ve bağlılık yemini alındığını bildirmiş fakat bu
bağlılık yemininin “sözde” bir bağlılık olduğunu da eklemiştir. Buna dayanarak
Şahin Geray Han, Kuzey Kafkasya seferinin başarılı olduğunu ve buranın
“yeniden” Kırım Hanlığı’na bağlı olduğunu iddia etmiştir.399 Fakat bu sadece bir
iddia olarak kalmıştır çünkü Çerkesler, hiçbir zaman Şahin Geray Han’ın
otoritesini tanımamışlardır.400 2 Nisan 1780 tarihinde Konstantinov, Kuban’da
Bahadır Geray Sultan ve Arslan Geray Sultan’ın büyük bir ordu topladığını ve
Kırım’a doğru hareket hazırlıklarında olduğunu bildirmiştir.401 Şahin Geray Han
bu isyanı bastırmaya çalışsa da önceki isyanda olduğu gibi askerleri yine
isyancılara katılmıştır.402
397 Fisher, Between Russian, Ottomans and Turks: Crimea and Crimean Tatars, 113.
398 Feridun Emecen, “Şahin Giray”, DİA, C: 38, (İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 2010),
s. 276.
399 Fisher, “Şahin Giray, The Reformer Khan, And the Russian Annexation of the Crimea”, s.
115.
400 Korgeneral Suvorov’un, General Rumyantsev’e gönderdiği 25 Haziran 1778 tarihli rapor için
bkz. Dubrovin, Prisoyedineniye Krıma k Rossii, C: III, s. 552.
401 Konstantinov’un mektubu için bkz. Dubrovin, Prisoyedineniye Krıma k Rossii, C: II, s. 553-
554.
402 N. A. Dubrovin, Prisoyedineniye Krıma k Rossii. Reskriptı, Pisma, Relyatsii i Doneseniya, C:
IV (1781-1782), (St. Petersburg: Tipografiya İmperatorskoy Akademii Nauk, 1889), s. 495-496.
90
Şahin Geray Han’ın askerlerinin de isyancılara katılması üzerine General
Rumyantsev, Azak’taki askerî hattı tahkim ettirdi.403 1782 senesinin Eylül ayının
ortalarında Kuban’da, Yarbay Leşkeviç’in birlikleri yaklaşık 500 Nogay ve
Çerkes’den müteşekkil isyancı birlikleri mağlup etti ve onları dağlara kaçmaya
zorladı.404 Ekim ayında da General Fabritsyan hafif piyade alayı ile Kuban’daki
isyancı Nogayları ikiye ayırıp güçlerini bölmek için harekete geçmiştir.405 Şahin
Geray Han ise General Potyomkin’e Nogayları tamamen ayırmayı teklif etti.
Nogayların güçlerinin kırılabilmesi için bir kısmının Orkapı’ya bir kısmının ise
yarımada içerisine yerleştirilmesi gerektiğini düşünmekteydi.406 Fakat bu teklifi
General Potyomkin tarafından geri çevrilmişti. Çünkü Rus General’e göre
Kuban’daki Nogayların Kırım yarımadasına ve çevresine yerleştirilmesi hem var
olan hem de gelecekte arttırılması planlanan Rus varlığına bir tehdit
doğuracaktı. Çariçe II. Yekaterina da General Potyomkin ile aynı fikirdeydi.407
Kefe’de bulunan Rus müsteşar Veselitskiy 19 Nisan 1782 tarihli raporunda,
Arslan Geray Sultan ile Bahadır Geray Sultan’ın Şahin Geray Han hakkında bir
beyannâme ilan ettiklerini bildirmekteydi. Buna göre Geray Sultanlar, Şahin
Geray Han’ın hanlığını Rus ordusunun desteği ile sağlamasından bahisle eski
hanlara göre Kırım Hanlığı’nı istibdat idaresi ile yönetmek ve Avrupa tarzında bir
ordu kurmak ile suçlamaktaydılar.408 Veselitskiy, 25 Mayıs 1782 tarihindeki
raporunda ise Bahadır Geray Sultan ve Arslan Geray Sultan’ın Kefe’deki Kırım
uleması ve mirzalar ile temas hâlinde olduğunu yazmaktaydı.409
Bahadır Geray Sultan ve Arslan Geray Sultan Mayıs 1782’deki bu faaliyetleri
sırasında, Şahin Geray Han’ın siyaseti hakkında yapılacak müzakere için
Taman’daki mirzaların Kuban’a temsilcilerini göndermesini istemişti.410
403 Fisher, “Şahin Giray, The Reformer Khan, And the Russian Annexation of the Crimea”, s.
115.
404 General Rumyantsev’in 14 Eylül 1781’de Yarbay Leşkeviç’e gönderdiği emir ve 19 Eylül
tarihli Leşkeviç’in raporu için bkz. Dubrovin, Prisoyedineniye Krıma k Rossii, C: IV, s. 213-215.
405 Fabritsyan’ın 23 Ekim 1781 tarihli mektubu için bkz. Dubrovin, Prisoyedineniye Krıma k
Rossii, C: IV, s. 271-274.
406 Fisher, “Şahin Giray, The Reformer Khan, And the Russian Annexation of the Crimea”, s.
116.
407 Dubrovin, Prisoyedineniye Krıma k Rossii, C: IV, s. 270, 274.
408 Veselitskiy’nin bahsi geçen raporu için bkz. Dubrovin, Prisoyedineniye Krıma k Rossii, C: IV,
s. 226-227.
409 Dubrovin, Prisoyedineniye Krıma k Rossii, C: IV, s. 495-496.
410 Fisher, “Şahin Giray, The Reformer Khan, And the Russian Annexation of the Crimea”, s.
116.
91
Taman’daki mirzalara gönderilen mektup Şahin Geray Han’ın casusları
tarafından ele geçirildi. Bunun üzerine Şahin Geray Han, Bahadır Geray Sultan
ve Arslan Geray Sultan’a cevaben bir mektup yazdı. Buna göre Şahin Geray,
Kırım Hanlığı’nın bi “cumhuriyet” olmadığını ve dolayısıyla Kuban’daki
müzakerelere temsilcilerin gidemeyeceğini bildirmekteydi. Buna karşın Kırım
hanı, kardeşlerini Bahçesaray’a bir antlaşma yapmak için davet etmekteydi.411
Bu davetin bir tuzak olabileceğinden endişe eden Bahadır Geray Sultan ve
Arslan Geray Sultan, Bahçesaray’a gitmemişlerdir.412
1782 senesinin Mayıs ayında Halim Geray Sultan, Kefe’de bulunan Şahin
Geray Han’a saldırdı. Yarımadada Şahin Geray Han’a karşı olan yaklaşık 200
adam toplayabilmişti ve Kefe’de Şahin Geray Han’ın yanında 300 nefer Beşli
bulunuyordu. Halim Geray Sultan, isyancılarla beraber Beşlileri burada mağlup
etti. Bunun üzerine Şahin Geray Han, Kefe’den Rus kontrolündeki Kerç’e firar
etmiştir.413 Beşlilerin, Rus askerî gücünün desteği olmadan isyancıları
bastıramaması yahut bir zafer kazanamaması, Şahin Geray Han’ın reformlarını
başarılı bir şekilde gerçekleştiremediğini göstermektedir.
Şahin Geray Han’ın Kerç’e firar etmesi üzerine Halim Geray Sultan ve ona
katılmış olan Kırım ahalisi, Bahadır Geray Sultan’ı Kırım hanı ve kardeşi Arslan
Geray Sultan’ı da kalgay olarak seçmişlerdir.414 Şahin Geray Han, Kerç’e
geldiğinde ise yanında sadece 160 kişi kalmıştı. Bu 160 kişi arasında Mengli
Geray Sultan ve Selâmet Geray Sultan olmak üzere iki Geray Sultan, Şırın
beylerinden Murad Mirza ve Şahin Geray Mirza ile Mansur beylerinden
Arslanşah Mirza ve Kutluşah Mirza bulunmaktaydı.415
Bu durumda Çariçe II. Yekaterina isyanı bastırmak ve Şahin Geray Han’ın
otoritesini sağlamak için askerî müdahalede bulunmaya karar vermişti. Rusya
İmparatorluğu’nun Hariciye Nazırı İvan Andreyeviç Osterman, 15 Haziran
1782’de Veselitskiy’e gönderdiği mektupta Çariçe II. Yekaterina’nın Şahin
Geray Han’ın üzerinde korumasının devam ettiğini yazmaktaydı.416 Bununla
411 Şahin Geray Han’ın mektubu için bkz. Dubrovin, Prisoyedineniye Krıma k Rossiii, C: IV, s.
508.
412 Fisher, “Şahin Giray, The Reformer Khan, And the Russian Annexation of the Crimea”, s.
117.
413 Bu hadise sırasında Veselitskiy de Kefe’de Şahin Geray Han’ın yanındaydı. Bkz. Dubrovin,
Prisoyedineniye Krıma k Rossii, C: IV, s. 512-513.
414 NBKM, 315/535; Ahmed Vâsıf Efendi, Mehâsinü’l-Âsâr ve Hakâikü’l-Ahbâr, s. 11.
415 Kerç’te Şahin Geray Han’ın yanında bulunanların listesi için bkz. Dubrovin, Prisoyedineniye
Krıma k Rossii, C: IV, s. 529-530.
416 Osterman’ın mektubu için bkz. Dubrovin, Prisoyedineniye Krıma k Rossii, C: IV, s. 583-585.
92
birlikte Çariçe, General Potyomkin’e Kırım’ı istilâ etmesi yönündeki emrinde
şöyle demekteydi: “Görünen o ki teşvik [rüşvet] gibi barışçıl önlemler, Kırım
hanına karşı Tatarların isyanını bastırmaya yeterli değildir. Bir an evvel
kuvvetlerimiz Kırım’a girmeli, isyancıları yok etmeli ve Şahin Geray’ı yeniden
onların meşru hanı olarak kabul ettirmelidir.”417
Eylül 1782’de Potyomkin’in emriyle General de Balmen, Orkapı üzerinden
Kırım’a girerek Bahçesaray’a ilerledi. Şahin Geray Han ve Potyomkin, Kerç’ten
Kefe’ye geldiler.418 Bahadır Geray Han ve maiyeti bunun üzerine Kuban Nehri’ni
geçerek Osmanlı Devleti’ne sığındı. Bahadır Geray Han’ın Kırım’ı terk etmesinin
ardından Mansur beyi ve Karasubazar’daki ahali Şahin Geray Han’a biat ettiler.
Fakat Şahin Geray Han’a biat, mirza ve ahalinin hana karşı hürmet yahut
sevgisinden değil, tamamen Rus ordusunun ateş gücünün zoruylaydı.419
Osmanlı Devleti ise Kırım’da yaşanan hadiseler sebebiyle Rusya İmparatorluğu
ile muhtemel bir savaş için tedbirler almaya başladı. Bender, Hotin ve İsmail
kaleleri tahkim ettirildi. Rus donanmasının muhtemel bir saldırısına karşı
İstanbul’u korumak için Karadeniz sahilindeki tahkimatlar güçlendirildi.420
Şahin Geray Han’ın bu isyanı da bastıramaması ve yine Rusya
İmparatorluğu’nun desteğine ihtiyaç duyması, Çariçe II. Yekaterina’nın
gözündeki itibarını kaybetmesine sebep olmuştur. Bununla birlikte Çariçe,
Potyomkin ve Bezborodko’nun tavsiyelerine itimadı artmıştı. Potyomkin, Kırım
Hanlığı’nın müstakil bir devlet olarak varlığını sürdürmesi yerine Rusya’ya ilhak
edilmesi gerektiğini savunuyordu.421 Çünkü Şahin Geray Han’ın tahtını korumak
külfetli bir hale gelmişti ve hanın bütçesi ancak Rusya İmparatorluğu’nun
desteği ile ayakta durabiliyordu. İstanbul’daki Rus sefiri aynı zamanda Şahin
Geray Han’ı da temsil etmekteydi. Hanın Kırım’daki ilişkileri de en başta
Prozorovskiy olmak üzere Ruslarla sınırlıydı.422
417 Fisher, “Şahin Giray, The Reformer Khan, And the Russian Annexation of the Crimea”, s.
117-118.
418 Potyomkin’in ordusu Kırım’da bir katliam yaparak 30,000’e yakın insanı öldürmüştür. Bkz.
İnalcık, “Kırım Hanlığı”, s. 454.
419 Fisher, The Russian Annexation of the Crimea 1772-1783, s. 128-130.
420 Sarıcaoğlu, age, s. 175.
421 Laşkov, age, s. 30.
422 Fisher, The Russian Annexation of the Crimea 1772-1783, s. 135.
93
1782 senesinin Kasım ayının sonlarına doğru, yarımadada 1776’dan itibaren
General Prozorovskiy’e Kırım Tatarca-Rusça tercümanlık yapan Yakup Ağa423,
Şırın mirzaları ile yaptığı görüşmede onlara Rusya İmparatorluğu’na bağlı
olarak yaşayan diğer Müslüman halkların “bahtiyarlığından” bahsetmişti. Bu
görüşmede, Kazan Tatarları ve Çariçe II. Yekaterina’ya bağlılıklarını bildiren
diğer Müslümanlar halkların sahip olduğu menfaatlere özellikle değinmişti.424
Yakup Ağa’nın bu Rus idaresini güzellemeye dair propaganda faaliyetleri, onun
Çariçe II. Yekaterina adına casusluk yaptığını ve Çariçe’nin de artık Şahin
Geray Han’a güveninin kalmadığını göstermektedir.
Çariçe II. Yekaterina, Potyomkin’e gönderdiği mektupta artık Kırım’ı ilhak etmek
için hazırlıkların yapılmasını emrediyordu. Osmanlı Devleti tarafından herhangi
bir hamlenin yapılmasına müsaade edilmeden “Kırım meselesinin nihayete
ermesini” dilediğini de eklemekteydi. Bununla birlikte Şahin Geray Han’ın
kendisine Aziz Andrey Nişanı verilmesini talep ettiğini de yazmaktaydı. Çariçe II.
Yekaterina, Şahin Geray Han’ın bu talebi için ortasında bir elmas bulunan oval
bir madalyon hazırlatmıştı. Bu elmasın etrafında da “sadakat” sözcüğü yer
alıyordu. Şahin Geray Han’ın Müslüman olduğu için haç takamayacağını
bildirmesi üzerine böyle bir nişan hazırlatmıştı. Bu nişanla birlikte Şahin Geray
Han’a korgeneral payesi de verilecekti.425
1783’ün başlarında Kırım’dan ve Kuban’dan, İstanbul’a gelen takrirlerde Rus
ordusunun Kırım’ı istila ettiği ve Şahin Geray Han’ın mukavemet göstermediği
yazmaktaydı.426 50,000’i aşkın Rus askeri Kırım’daydı ve askerî sevkiyatlar
devam etmekteydi.427 Rus ordusunun bu harekâtının tek amacı Kırım’ı işgal
etmek ve Şahin Geray Han’ın hanlığına son verip Kırım Hanlığı’nın topraklarını
ilhak etmekti. Nitekim Rus ordusu General Potyomkin komutasında, Kırım’daki
hâkimiyeti sağlamak ve ilhakı kabul ettirmek için “Kırım ahalisinden olup
salâbet-i dîniyye iktizâsiyle hevâlarına tâbi’ olmayanları katl ü idam” ederek
“nâire-i cevr ü zulm” eylemişti. Bununla birlikte Kırım hanı ve biraderlerini de
423 Prozorovskiy, Rumyantsev’e 27 Kasım 1776 tarihinde gönderdiği raporda Türkçe de dâhil
olmak üzere tercümanlığını Yakup Ağa’nın yaptığını yazmaktaydı. Bkz. Dubrovin,
Prisoyedineniye Krıma k Rossii, C: I, s. 144.
424 Litvanya Tatarı olan Yakup Ağa, Kırım’ın işgalinden sonra adını Yan Rudzeviç olarak
değiştirecek, Hristiyanlığa geçecek ve Rus idaresinde görev alacaktı. Fisher, “Şahin Giray, The
Reformer Khan, And the Russian Annexation of the Crimea”, s. 118.
425 Bu mektup için bkz. Catherine the Great: Selected Letters, s. 239-240.
426 BOA, HAT, 18/796.
427 BOA, HAT, 10/346, 12/140.
94
hapsettirmişti.428 Çariçe II. Yekaterina’nın 19 Nisan 1783 tarihli fermanı ile
Kırım, Rusya İmparatorluğu tarafından ilhak edildi.429
Kırım Hanlığı’nın yıkılmasından ve topraklarının ilhak edilmesinden sonra
Çariçe II. Yekaterina tarafından Osmanlı Devleti’ne bir beyannâme gönderildi.
Bu beyannâmede öncelikle, Rusya İmparatorluğu’nun savaşta Kırım Hanlığı
topraklarını ele geçirdiği ancak buna karşın Kırım Tatarlarının serbestliğini
tanıdığı belirtiliyordu. Bununla birlikte Kırım içerisinde hanların yapılan
antlaşmaya uygun şekilde intihap edildiği fakat yarımada içerisinde hanların
güvenliği ve barışı sağlayamadığından bahisle Rus ordusunun bunu sağlamak
niyetinde olduğu yazılmıştı. Bu barış ve sükûneti sağlamak için de Rusya
İmparatorluğu, beyannâmede yer alan şekliyle: “ahvâl-i Kırım’ın icâb eylediği
mübâhasât-ı dâimeyi ref’ ile Devlet-i Aliyye ile mün’akid musâlâhanın vikâyet ve
tesdîdine hâlisâne şevk ve garâmımız derkâr olmağla gerek bize âid olan
vazifemize nazaran ve gerek devletimizin emniyyeti zımnında min-ba’d Kırım’ın
ihtilâlini bir def’a dahi kat’ ü feysâl vermeğe karâr-ı meczûmânemiz iktizâ edüp
cezîre-i Taman ve bi’l-cümle Kuban’ı eyâlât-ı mezkûrenin hıfz-ı nizâmı ve
müsâlâhanın devâmiyçün mecburen vâki’ olan masârif ve mazârrımıza tazmin
olarak bizim devletimize ilhâk ve zamîme” kılmıştı.430
Şahin Geray Han, Kırım’ın Rusya tarafından ilhak edilmesinden sonra bir
müddet Rusya İmparatorluğu sınırları içerisinde Voronej’de431 20.000 ruble
maaşla yaşamıştır. 1786’da hacca gitmek için Osmanlı Devleti’ne iltica
başvurusunda bulunmuştur. Osmanlı topraklarına girdiğinde Rodos’a sürgün
edilmiş ve 1787 senesinin Ağustos ayının ikinci haftasında idam edilmiştir.432
428 Ahmed Vâsıf Efendi, Mehâsinü’l-Âsâr ve Hakâikü’l-Ahbâr, 25.
429 Fisher, The Russian Annexation of the Crimea 1772-1783, s. 135.
430 Bu beyannâmenin metni için bkz. Ahmed Vâsıf Efendi, Mehâsinü’l-Âsâr ve Hakâikü’l-Ahbâr,
25-29.
431 Şahin Geray Han’ın ikamet ettirildiği Voronej, aynı zamanda Çar I. Pyotr’ın askerî
reformlarına başladığı şehirdir. Çar I. Pyotr burada Azak’a inebilmek için bir tersane inşa
ettirmiştir. Bkz. Keep, Soldiers of the Tsar: Army and Society in Russia (1462-1874), s. 95-117.
432 Şahin Geray Han’ın kısa biyografisi için bkz. Halim Geray Sultan, age, s. 207-215.
95
SONUÇ
Kırım Hanlığı’nın müstakil bir devlet olarak kabul edilmesi 1774 senesinde
Rusya İmparatorluğu ve Osmanlı Devleti arasında imzalanan Küçük Kaynarca
Antlaşması’nın 3. maddesine dayandırılmaktadır. Bu maddeye göre Kırım hanı,
bu iki devletin hiçbir müdahalesi olmaksızın serbest bir şekilde “Kırım ve Bucak
ve Kuban ve Yedisan ve Cemboyluk ve Yediçkul kabâil-i ve tevâif-i Tatar’ın bi’l-
cümlesi” tarafından seçilecekti. Fakat Kırım Hanlığı’nın bağımsız bir devlet
olmasını, sadece 1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı sonucunda imzalanan bir
antlaşmanın sonucu olarak değerlendirmek oldukça eksik olacaktır.
Kırım Hanlığı’nın bağımsızlığına giden ilk adım olarak General Dolgorukov’un,
Kırım Seferi öncesinde 1771’de yayınladığı manifesto gösterilebilir. Bu
manifestoda Kırım Tatarlarının eskiden müstakil bir devleti olduğu ancak
Osmanlı Devleti’nin tahakkümü altında bulunduğu bildiriliyordu. Bununla birlikte
Rusya İmparatorluğu ile ittifak kurulursa Kırım Hanlığı’nın “istiklâl-i kadiminin”
sağlanacağı vaat edilmekteydi. Çariçe II. Yekaterina’nın bu manifestodaki
amacı devletinin güneyinde Osmanlı Devleti’ne karşı kendisine müttefik bir
devlet yaratmaktı. Ayrıca Kırım’ı Osmanlı Devleti’nden ayırmanın, Çariçe’nin
“Yunan Projesi”nin bir parçası olduğuna da değinmek gerekmektedir.
Bu manifestodan sonra 1772 senesinde Rusya İmparatorluğu ile Kırım Hanlığı
arasında Karasubazar Antlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşmayı imzalayan II.
Sahib Geray Han, Kırım’da ulema ve mirzaların ittifakıyla serbestçe seçilmişti.
Osmanlı Devleti tarafından tayin edilen bir han değildi ve İstanbul’dan bağımsız
olarak Rusya İmparatorluğu ile bir antlaşma imzalamıştı. II. Sahib Geray Han bu
antlaşmadan sonra Aralık 1772’de, Kırım Hanlığı’nın “istiklâl-i kadimine” vurgu
yaparak, Şırın beyleri başta olmak üzere Kırımlılar ve Nogaylar tarafından han
olarak seçildiğini hem Osmanlı Devleti’ne hem de Rusya İmparatorluğu’na
bildiriyor ve Kırım Hanlığı’nın Kırım Yarımadası ile Nogay ordaları üzerindeki
hâkimiyetiyle beraber bağımsızlığını ilân ediyordu.
1772 senesinde ilân edilen Kırım Hanlığı’nın bağımsızlığı, 1774 senesinde
imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması’nda Osmanlı Devleti tarafından kabul
edilmiştir. Nitekim imzalanan bu antlaşmadan hemen sonra yeni bir Kırım hanı
seçilmemiştir. II. Sahib Geray Han’ın hanlığı, antlaşmanın 3. maddesine uygun
şekilde seçilmiş olması hasebiyle Osmanlı Devleti tarafından tanınmıştır.
Bununla birlikte 1775 senesinde IV. Devlet Geray Han tahta geçtiğinde beyler
ve mirzalar İstanbul’a “serbestiyet” maddesinden memnun olmadıklarını
bildirmiştir. Osmanlı Devleti ise “serbestiyet”e 1772 senesinde Kırımlıların
kendilerinin karar verdiğine atıf yaparak bu maddenin kaldırılması talebini geri
çevirmiştir. Bu husus, Osmanlı Devleti’nin 1774’te, Kırım Hanı’nın 1772’deki
“istiklâl-i kadim” ilânını kabul ettiğinin bir göstergesidir.
96
Kırım Hanlığı’nın müstakil bir devlet olarak Rusya İmparatorluğu ve Osmanlı
Devleti tarafından tanınması, Kırım hanının makamının Kırım uleması ve
mirzalarından “bağımsız” olduğu anlamına gelmemekteydi. Nitekim bu, Kırım
ulemasının ve mirzalarının Osmanlı padişahından Kırım hanı için menşur ve
teşrifat istemesinde açıkça görülmektedir. Bu sebeple, Küçük Kaynarca
Antlaşması’ndan sonra Osmanlı Devleti ve Kırım Hanlığı arasındaki diplomatik
ilişki yeniden düzenlenmiştir. Kırım hanı, “kabâil ve tevâif-i Tatar’ın bi’l-cümlesi”
tarafından seçildikten sonra Bahçesaray’dan İstanbul’a bir mazhar gelecek ve
Osmanlı padişahından Kırım hanı için teşrifat talebinde bulunulacaktı. Kırım
ulemasının talep ettiği bu teşrifat ile birlikte “Kırım ahalisinin dinî olarak
İstanbul’a bağlılığı” sağlanacaktı.
1775 senesinde IV. Devlet Geray Han’ın, II. Sahib Geray Han’ın yerine tahta
geçebilmesi de Kırım ulemasına ve mirzalarına Osmanlı Devleti’ne bağlanma
vaadi sayesinde olmuştu. Nitekim Küçük Kaynarca Antlaşması’nın 3.
maddesinin kaldırılması talebi de IV. Devlet Geray Han’ın devrinde
gerçeklemiştir. Bu durum IV. Devlet Geray Han’ın müstakil bir Kırım hanı olmak
niyetinde olmadığı göstermektedir.
1777 senesinde Kırım Hanlığı tahtına geçen Şahin Geray Han devrinde, Kırım
Hanlığı ve “Kırım hanı” makamı müstakil olma yolunda 1772 Karasubazar ve
1774 Küçük Kaynarca antlaşmalarından sonra ilk somut adımlar atılmıştır. Bu
sebeple Şahin Geray Han’ın tahtta olduğu süreci “Müstakil Kırım Hanlığı’nın
ikinci dönemi” olarak adlandırmak mümkündür. Nitekim Çariçe II. Yekaterina da,
Şahin Geray Han ile 1772’de tanıştıktan sonra Rus desteği ile müstakil ve
modern bir Kırım Hanlığı’nın var olabileceğine inanmıştı.
Çariçe II. Yekaterina’nın Şahin Geray Han’a olan uzun süreli ve oldukça
masraflı desteğini433 sadece, Rusya İmparatorluğu’nun savaştan yeni çıkmış ve
Pugaçov İsyanı ile boğuşmakta olmasından kaynaklandığı ile açıklamak
mümkün gözükmemektedir. Çünkü Kırım’ın önemli stratejik kaleleri zaten 1772
senesinden itibaren Rus askerlerinin kontrolündeydi. Bu sebeple Çariçe II.
Yekaterina’nın, Şahin Geray Han’ın reformlarını gerçekleştirebileceğine ve
Osmanlı Devleti’ne karşı müttefik ve müstakil bir devlet olarak Kırım Hanlığı’nı
var edebileceğine inandığını söylemek mümkündür.
Şahin Geray Han, müstakil Kırım Hanlığı’nın var olabilmesi için “Kırım Hanı”
makamının merkezî otoritesini kuvvetlendirmesi gerektiğinin farkındaydı. Bunun
için de ilk olarak idarî ve askerî reformlarını gerçekleştirmeyi denemiştir. Daha
önceden hiçbir Kırım hanının yapmadığı şekilde, Kırım uleması üzerindeki
433 1774-1783 seneleri arasında Çariçe II. Yekaterina’nın Şahin Geray Han’a mâlî desteği
yaklaşık 7 milyon ruble tutarındadı. Dixon, age, s. 263.
97
otoritesini arttırmak için vakıf topraklarına el koydu. Hanlık divanına ve
kadılıklara sadece kendisini destekleyen mirzaları tayin etti. Tamamen
kendisine bağlı olan ve Avrupaî usulde teşkilatlandırılmış Beşliler adını verdiği
askerî bir birlik kurdu.
Şahin Geray Han’ın bu reform girişimleri onun, haleflerinin aksine “müstakil” bir
Kırım Hanlığı hayalinde olduğunu göstermektedir. Her ne kadar bu reformlarının
pek çoğu başarıya ulaşamamış olsa da Şahin Geray Han, kendisini müstakil
Kırım Hanlığı’nın hanı olarak görmekteydi. II. Sahib Geray Han gibi Kırım’ı taht
mücadelesi sonunda tamamen terk etmemişti. Gönderdiği askerler defaten
isyancılara katıldıktan sonra dahi reformlarını gerçekleştirmek için çalışmıştır.
Bu sebeple son Kırım hanı olan Şahin Geray Han’ın, kendi kaderini Kırım
Hanlığı ile özdeştirdiğini söylemek de mümkündür.
98
KAYNAKÇA
YAYINLANMAMIŞ KAYNAKLAR
Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA)
Ali Emiri Tasnifi
I. Abdülhamid: AE.SABH.I. 92, 189/12631, 371/29400.
III. Mustafa: AE.SMST.III. 371/29400.
Âmedî Kalemi Defterleri
Âmedi Kalemi Kırım Hanlığı Belgeleri (A.AMD.KRM)
1/3, 1/5, 1/6, 1/7, 1/12, 1/19, 1/61.
Hatt-ı Hümâyûn Tasnifi (HAT)
10/346, 12/140, 17/743, 18/796, 18/797, 201/10336, 748/35322, 752/35512.
Bab-ı Asafî Tasnifi
Kırım Hanlığı Kalemi Belgeleri (A.DVN.KRM)
1/9, 1/,19, 1/24, 1/31, 1/32, 1/33, 1/35, 1/37, 1/38, 1/39, 1/42, 1/60, 1/61, 1/62,
1/63, 1/65, 1/67, 1/69, 1/71, 1/73, 1/74, 2/21.
Nâme-i Hümâyûn Defterleri (A.DVNS.NMH.d)
9 Numaralı Nâme-i Hümâyûn Defteri.
Muallim Cevdet Tasnifi
Askeriye (C.AS)
753/31744, 828/35269, 839/35815, 1138/50539, 1166/51910.
Eyalet-i Mümtaze (C.MTZ)
3/147, 11/548, 11/548, 12/577, 14/691, 19/905, 828/35269, 1138/50539.
Hariciye (C.HR)
31/1550, 80/3974, 112/5517, 118/5853, 3977, 5853, 6558, 6568.
NATSİONALNA BİBLİOTEKA SVETİ SVETİ KİRİL İ METODİİ (NBKM)
1/4203, 35/190, 315/535.
99
YAYINLANMIŞ KAYNAKLAR
AHIEZER, Golida. (2015). Zavoyevanie Krıma Rossiyskoy İmperey Glazami
Karaimskih Xronistov.
AHMED CEVDET PAŞA. (1309). Tarih-i Cevdet. II. Cild. İstanbul: Matbaa-i
Osmaniyye.
ABOU-EL-HAJ, Rifa’at Ali. (2004). “Ottoman Diplomcay at Karlowitz”, Ottoman
Diplomacy. Conventional or Unconventional?. Ed. A. Nuri Yurdusev. New York:
Palgrive Macmillan, s. 89-113.
AHMED RESMÎ EFENDİ. (1286). Hülâsatü’l-İtibar. Dersaadet: Mühendisyan
Matbaası.
AHMED VASIF EFENDİ. (1270). Tarih-i Vâsıf. Cilt: II. Basım yeri yok: TBMM
Kütüphanesi Açık Erişim Koleksiyonu.
AKSAN, Virginia. (1997). Savaşta ve Barışta Bir Osmanlı Devlet Adamı Ahmed
Resmi Efendi (1700-1783). İstanbul: Türk Tarih Vakfı Yayınları.
AKTEPE, Münir. (1988). “Abdülhamid I”, DİA, C: I, İstanbul: Türkiye Diyanet
Vakfı Yayınları, s. 213-216.
ALEXANDER, John. (1989). Catherine the Great: Life and Legend. New York:
Oxford University Press.
BARON DE TOTT. (1786). Memoirs of the Baron de Tott: Containing of the
State of the Turkish Empire and the Crimea, During the War with Russia.
London: G. G. J. & J. Robinson.
BAŞER, Alper. (2015). “Osmanlı Devleti’ne Sığınan Potkalı Kazaklarının
İskânlarına ve Faaliyetlerine Dair Gözlemler (1775-1826)”, Uluslararası Türkiye-
Ukrayna İlişkileri Sempozyumu: Kazak Dönemi (1500-1800) Bildiriler. ed. Yücel
Öztürk. İstanbul: Çamlıca Yayınları, s. 535-554.
BAYCAR, Adnan. (1999). Ahmed Câvid Bey’in Müntehabâtı (Tahlil ve Tenkitli
Metin). İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, İstanbul.
BEYDİLLİ, Kemal. (1985). Büyük Friedrich ve Osmanlılar. İstanbul: İstanbul
Üniversitesi Yayınları.
______________ (2002). “Küçük Kaynarca Antlaşması”, DİA, C: 26, İstanbul:
Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, s. 524-527.
_____________. (2006). “Mustafa III”, DİA, C: 31, İstanbul: Türkiye Diyanet
Vakfı Yayınları, s. 280-283.
100
______________. (2007). “Polonya: Tarih”, DİA, C: 34, İstanbul: Türkiye
Diyanet Vakfı, s. 309-317.
______________. (2007). “Prut Antlaşması”, DİA, C: 34, İstanbul: Türkiye
Diyanet Vakfı, s. 359-362.
______________. (2003). “Yağlıkçızâde Mehmed Emin Paşa”, C: 28, (İstanbul:
Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, s. 464-465.
BIYIK, Ömer. (2014). Kırım’ın İdarî ve Sosyo-Ekonomik Tarihi (1600-1774).
İstanbul: Ötüken Neşriyât.
BUSKOVITCH, Paul. (2006). “Peter the Great and Northern War”, The
Cambridge History of Russia. Vol: II. Cambridge: Cambridge University Press,
s. 487-503.
ÇINAR, Hüseyin. (2007). “Arslan Giray Han ve Kırım’ın Yeniden İmârında
Vakıfların Rolü”, Vakıflar Dergisi, Sayı: 30, Ankara 2007, s. 117-138.
ÇİÇEK, Hikmet. (2018). (Vekâyi’nüvis) Sadullah Enverî Efendi ve Tarihi’nin II.
Cildinin Metin ve Tahlili (1187-1197/1774-1783). Atatürk Üniversitesi Türkiyat
Araştırmaları Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Erzurum.
DAVIES, Brian. (2011). Empire and Military Revolution in Eastern Europe:
Russia’s Turkish Wars in the Eighteenth Century. London: Continuum
International Publishing.
____________. (2003). “1453-1815 Rus Askeri Gücünün Gelişimi”. Top, Tüfek
ve Süngü: Yeniçağda Savaş Sanatı 1453-1815. İstanbul: Kitap Yayınevi, s. 160-
185.
_____________. (2016). The Russo-Turkish War 1768-1774: Catherine the
Great and Ottoman Empire. London: Bloomsbury Publishing.
DEMİR, Uğur. (2012). 1768 Savaşı Öncesi Osmanlı Diplomasisi (1755-1768).
Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora
Tezi, İstanbul.
DIXON, Simon. (2001). Catherine the Great. London: Profil Books.
DRUJİNİNA, Yelena İ. (1955). Kuçuk-Kaynardjiyskiy Mir 1774 goda. Moskva:
İzdatelstvo Akademii Hauk SSSR.
DUBROVİN, N. A. (1885). Prisoyedineniye Krıma k Rossii. Reskriptı, Pisma,
Relyatsii i Doneseniya. C: I (1775-1777). St. Petersburg: Tipografiya
İmperatorskoy Akademii Nauk.
101
_________________. (1885). Prisoyedineniye Krıma k Rossii. Reskriptı, Pisma,
Relyatsii i Doneseniya. C: II (1778). St. Petersburg: Tipografiya İmperatorskoy
Akademii Nauk.
_________________. (1887). Prisoyedineniye Krıma k Rossii. Reskriptı, Pisma,
Relyatsii i Doneseniya. C: III (1779-1780). St. Petersburg: Tipografiya
İmperatorskoy Akademii Nauk.
_________________. (1889). Prisoyedineniye Krıma k Rossii. Reskriptı, Pisma,
Relyatsii i Doneseniya. C: IV (1781-1782). St. Petersburg: Tipografiya
İmperatorskoy Akademii Nauk.
EMECEN, Feridun. (2010). “Şahin Giray”, DİA, C: 38, İstanbul: Türkiye Diyanet
Vakfı Yayınları, s. 275-277.
FEDAKAR, Cengiz. (2015). “Son Kırım Hanı Şahin Giray’ın Muhallefatına Dair”,
İslam Öncesinden Çağdaş Türk Dünyasına Prof. Dr. Gülçin Çandarlıoğlu’na
Armağan, (İstanbul: Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, s. 385-408.
FISHER, Alan. (1988). Between Russian, Ottomans and Turks: Crimea and
Crimean Tatars. İstanbul: The ISIS Press.
____________. (1970). The Russian Annexation of the Crimea 1772-1783.
Cambridge: Cambridge University Press.
GÜLER, Mustafa. (2008). “1737 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Özi’nin Elden
Çıkması”, Tarih İncelemeleri Dergisi, XXIII, C: 1, s. 137-156.
HALİM GERAY SULTAN. (1327). Gülbün-i Hânân Yahud Kırım Tarihi. Yay.
Haz. Ablâkim İlmiy. İstanbul: Necm-i İstikbal Matbaası.
HATTON, Ragnhill. (1970). “Charles XII and the Great Northern War”, The
Cambridge Modern History. Vol: IV. Cambrdige: Cambridge University Press, s.
648-680.
HEZARFEN HÜSEYİN EFENDİ. (1998). Telhîsü’l-Beyân fî Kavânîn-i Âl-i
Osmân. Haz. Sevim İlgürel. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.
İNALCIK, Halil. (2017). Kırım Hanlığı Tarihi Üzerine Araştırmalar 1441-1700.
İstanbul: Türkiye İş Bankası Yayınları.
____________. (2006). “Kırım Hanlığı”, DİA, C: 25, İstanbul: Türkiye Diyanet
Vakfı Yayınları, s. 450-458.
____________. (1944). “Yeni Vesikalara Göre Kırım Hanlığı’nın Osmanlı
Tâbiliğine Girmesi ve Ahidname Meselesi”, Belleten, Cilt: VIII, Sayı: 30,
(Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi, s. 185-229.
102
KARATAY, Zafer. (1991). “Bahçesaray”, DİA, C: 4, (stanbul: Türkiye Diyanet
Vakfı, s. 482-483.
KEEP, John Lee. (1985). Soldiers of the Tsar: Army and Society in Russia
1462-1874. Oxford: Oxford University Press.
KIRCA, Ersin. (2007). Başbakanlık Osmanlı Arşivi 168 Numaralı Mühimme
Defteri (S. 1-200) (1183-1769-1771) Transkripsiyon, Değerlendirme. Marmara
Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans
Tezi, İstanbul.
Kırım Hanlarına Nâme-i Hümâyûn (2 Numaralı Name Defteri). (2013). Murat
Cebecioğlu, Sinan Satar, Dursun Küçükbaltacıoğlu, Vahdettin Atik vd. (Yay.
Haz.). İstanbul: Başbakanlık Osmanlı Arşivi Yayınları.
KIRIMÎ, Abdülgaffar. (2014). , Umdetü’l-Ahbar. Haz. Derya Derin Paşaoğlu.
Kazan: Şehabettin Mercanî Tarih Enstitüsü.
KIRIMLI, Hakan & KANÇAL-FERRARİ, vd. (2016). Kırım’daki Kırım Tatar (Türk-
İslâm) Mimarî Yadigârları. İstanbul: Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar
Başkanlığı.
KIRIMLI, Hakan & Yaycıoğlu Ali. (2017). “Heirs of Chingis Khan in the Age of
Revolutions: An Unruly Crimean Prince in the Ottoman Empire and Beyond”,
Der Islam, 94 (2), s. 496-526.
KIRIMLI, Hakan. (2010). Kırım Tatarlarında Millî Kimlik ve Millî Hareketler
(1905-1916). Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.
KOLODZIEJZCYK, Dariusz. (2011). The Crimean Khanate and Poland-
Lithuanian International Diplomacy on the European Periphery. Leiden: Brill.
KURAT, Akdes Nimet. (1951). Prut Seferi ve Barışı 1123 (1711). C: I. Ankara:
Türk Tarih Kurumu Yayınları.
__________________. (1953). Prut Seferi ve Barışı 1123 (1711). C: II. Ankara:
Türk Tarih Kurumu Yayınları.
__________________. (2014). Rusya Tarihi: Başlangıçtan 1917’ye Kadar.
Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.
KURTARAN, Uğur. (2014). “Sultan Birinci Mahmud’un Rusya’ya Verdiği 1739
Tarihli Ahidnâmenin Diplomatik Açıdan Tahlili”, Tarih İncelemeleri Dergisi,
XXIX/1, s. 213-222.
LAŞKOV, F. F. (1886). Şagin-Girey. Poslednıy Krımskiy Han. Kyiv: Tipografiya
A. Davidenko.
103
Materaialı dlya İstori Krımskago Hanstva. (1864). Yay. Haz. Vladimir
Vladimiroviç Velyaminov Zernov. St. Petersburg: Tipografii İmperatorskoy Nauk.
MENNING, Bruce. (2002). “The Imperial Russian Army, 1725-1796”. The
Military History of Tsarist Russia. ed. Frederick W. Kagan & Robin Higham.
New York: Palgrave, 2002, s. 47-76.
MONTEFIORE, Simon Sebag. (2007). Catherine the Great & Potemkin: The
Imperial Love Affair. London: Phoenix Press.
Muahedat Mecmuası. (1297). C: 3. Haz. Mahmud Mesud. İstanbul: Ceride-i
Askeriyye Matbaası.
MUNDT, Theodore. (1856). Krim-Giraiy Khan of the Crimea. London: John
Murray.
MUSTAFA NURİ PAŞA. (1980). Netayic Ül-Vukuat. Cilt: III-IV. Yay. Haz. Neşet
Çağatay. Ankara: Türk Tarih Kurumu.
OLIVIA, L. Jay. (1971). Catherine the Great. New Jersey: Prentice Hall.
ÖĞRETEN, Ahmet. (1996). Mustafa Kesbî İbretnümâ-yı Devlet (Tahlil ve
Tenkitli Metin). İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi,
İstanbul.
ÖZCAN, Abdülkadir. (2001). “Karlofça: Karlofça Antlaşması”, DİA, C: 24, s. 504-
507.
________________. (2003). “Mahmud I”, DİA, C: 27, (İstanbul: Türkiye Diyanet
Vakfı, s. 348-352.
________________. (2007). “Pasarofça Antlaşması”, DİA, C: 34, İstanbul:
Türkiye Diyanet Vakfı, s. 177-181.
________________. (2007). “Patrona İsyanı”, DİA, C: 34, İstanbul: Türkiye
Diyanet Vakfı, s. 189-192.
PARKER, Geoffrey. (2014). Cambridge Savaş Tarihi. Çev. Füsun Tayanç &
Tunç Tayanç, (stanbul: İş Bankası Kültür Yayınları.
RAEFF, Marc. (1972). “On the Imperial Manner”, Catherine the Great: A Profile.
ed. Marc Raeff. New York: Palgrive McMillan.
PETROV, N. A. (1866). Voyna Rossii s Turtsiey i Polskimi Konfederatam s
1769-1774 god. Tom II. St. Petersburg: Tipografiy Eduarda Veymara.
REFİK, Ahmed. (2015). Memâlik-i Osmaniye’de Demirbaş Şarl. Yay. Haz.
Bülent Arı. İstanbul: Yeditepe Yayınları.
104
ROTHSTEIN, Andrew. (1986). Peter The Great & Marlborough. Politics and
Diplomacy in Converning Wars. New York: Palgrive Macmillan.
RİASANOVSKY, Nicholas. (2011). A History of Russia. Oxford: Oxford
University Press.
SARICAOĞLU, Fikret. (2001). Kendi Kaleminden Bir Padişahın Portresi Sultan
I. Abdülhamid (1774-1789). İstanbul: Tarih ve Tabiat Vakfı.
_________________. (2001). “İvazzâde Halil Paşa”, DİA, C: 23, (İstanbul:
Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, s. 494-496.
SCOTT, H. M. (2001). The Emergence of the Eastern Powers 1756-1775.
Cambridge: Cambridge University Press.
SMİRNOV, Vasiliy Dmitriyeviç. (2016). Osmanlı Dönemi Kırım Hanlığı. Çev.
Ahsen Batur. İstanbul: Selenge Yayınları.
ŞEMDÂNİZÂDE FINDIKLILI SÜLEYMAN EFENDİ. (1980). Mür’i’-t-Tevârih. C:
II/A. Haz. Münir Aktepe. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Yayınları.
ŞEMDÂNİZÂDE FINDIKLILI SÜLEYMAN EFENDİ. (1980). Mür’i’-t-Tevârih. C:
II/B. Haz. Münir Aktepe. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Yayınları.
TOPAKTAŞ, Hacer. (2011). “Avrupa’nın Ortak Derdi Polonya Tahtı: Stanisław
August Poniatowski’nin Seçimi (1763-1764)”, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi Dergisi, C: 28, S: 1, Haziran, s. 183-196.
TÜBENÇOKRAK, Öznur. (2017). Keyfiyet-i Rusiyye’nin Transkripsiyon ve Tahlili
(H. 1206/M.1791-1792). Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Eskişehir.
UZUNÇARŞILI, İsmail Hakkı. (2011). Osmanlı Tarihi. C: III, Kısım: I. Ankara:
Türk Tarih Kurumu Yayınları.
________________________. (2011). Osmanlı Tarihi. C: III, Kısım: II. Ankara:
Türk Tarih Kurumu Yayınları.
________________________. (2011). Osmanlı Tarihi. C: IV, Kısım: I. Ankara:
Türk Tarih Kurumu Yayınları.
________________________. (2011). Osmanlı Tarihi. C: IV, Kısım: II. Ankara:
Türk Tarih Kurumu Yayınları.
105
ÜLKÜSAL, Müstecib. (1980). Kırım Türk-Tatarları: Dünü, Bugünü, Yarını.
İstanbul: Baha Matbaası.
VELYAMİNOV-ZERNOV V. V. (Yay. Haz.). (1864). Materaialı dlya İstori
Krımskago Hanstva. St. Petersburg: Tipografii İmperatorskoy Nauk.
VERNADSKY, George (Ed.). (1972). A Source Book for Russian History from
Early Times to 1917. New Haven: Yale University Press.
_______________________. (2011). Rusya Tarihi. İstanbul: Selenge Yayınları.
106
EKLER
EK 1 : Etik Kurul Muafiyet Formu
107
108
EK 2 : Orijinallik Raporu
109
110
ÖZGEÇMİŞ
Kişisel Bilgiler
Adı Soyadı : Ufuk AYKOL
Doğum Yeri ve Tarihi : Beykoz, 12.08.1992
.
Eğitim Durumu
Lisans Öğrenimi : Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi,
Tarih Bölümü, (2011-2015)
Yabancı Dil : İngilizce, Bulgarca, Rusça
İletişim Bilgileri
E-posta Adresi : [email protected]