BURHAN AiLESi
rak tayin etti (1238). Bundan sonra Burhan ailesi manevi ve siyasi nüfuzunu kaybetti. Ahmed Karahıtaylar'dan destek sağlayarak Buhara'ya tekrar hakim olmak istediyse de başarılı olamadı. 636 ( 1238) yılındaki olaylardan sonra Buhara'da sadr unvanını taşıyaniara rastlanması ise Mahbubi sülalesi sadrları ile ilgili olmalıdır. Çünkü Burhan sülalesinin yerine geçen Mahbubi sülalesi sadrlarında da Burhan ailesine ait bilinen unvan ve la kaplar. görülmektedir. Mahmud b. Ahmed el-Mahbubi "Tacü'ş-şeria " diye anılırken babası Ahmed b. İbrahim "Sadrü'ş-şerfa el-Ewel", tarunu Ubeydullah b. Mes'ud b. Mahmud da "Sadrü'ş-şeria es-Sani" olarak tanınmıştır.
BİBLİYOGRAFYA:
NerşahT, Tarff]- ·i Buf]-ara (nşr Ch. Schefer). Paris 1892, s. 2, 23-24, 33; Nizarnl-i Arüzi. Çehar Mal!:ale (nşr. Muhammed Kazvini). Lon· don 1909, s. 22-24; Sem'anT, el-Ensab (nşr D. Litt). London 1912, s. 36, 353; Beyhakl, Tarff](Hüseyni), s. 183 vd.; Nesevi, Siret-i Celaleddtn-i Mingburnr (tre. Anonim, nşr Mücteba MTnovT), Tahran 1344 hş./1965, s. 309-311; İbnü'I-Esir, el-Kamil, XI, 56-57, 205; XII, 170-171, 239; Avfi. Lübab, I, 169-180, 184, 186, 211, 269; ll, 332, 385, 393; Minhac-ı Sira c elCüzcanf. Tabakat-ı Nasırf(nşr. W. N. Lees), KalkOta 1864, s. 167 vd.; Cüveynf, Tarff]--i Cihangüşay, ll, 74, 85-90; Keşfü'?·?unan, ı , 46, 268 vd.; Muinülfukara. Kitab-ı Mollazade (nşr. Barthold, Turkestan içinde). Petersburg 1898, I, 44-45, 166-172; Zambaur. Manuel, s. 210; Hediyyetü'l-'ari{fn, ll, 107; Brockelmann, GAL, ı, 374; Suppl. , I, 639-640, 642; Kehhale, Mu 'cemü'lmü'elli{fn, X, 176; Xlll, 146; Barthold. Türkistan, s. 393-394, 398, 406-407, 414, 416, 438-441, 502 -504, 581-584; a.mlf .. "Buhara", iA, ll, 766, 767; a.mlf.. "Bürhan Ailesi", iA, ll, 839-840; İbrahim Kafesoğlu, Harezmşahlar Devleti Tarihi, Ankara 1984, s. 57, 97, 261, 270; Mehmet Altay Köymen. Büyük Selçuklu imparatorluğu Tarihi, Ankara 1984, ll, 158-163, 323-336; Ahmet Özel, Hanefi Fıkıh Alim leri, Ankara 1990, s. 46, 61, 62, ayrıca b k. İndeks; M. C. Defremery, "Histoire Des Khans Mongols du Turkistan", JA, XX (1852). s. 370-406; Omeiyan Pritsak. "Al-i Burhan", Isi. , XXX/ 1 (I 952). s. 81 -96; a.mlf .. "Kara-hanlılar", iA, VI, 266-269; A. Yakubovskiy, "Merv", iA, VII, 776; DMBi, I, 606-608; C. E. Bosworth. "Al-e Borhiin", Elr., ı. 753-754. Iii ALi ÖNGÜL
L
BURHAN-ı KATI' (tki! ot.ı..r.)
Muhammed Hüseyin b. Halef-i Tebrizi'nin yazdığı Farsça'dan Farsça'ya sözlük.
_j
Güney Hindistan'da kurulan KutubşahTier Devleti sultanlarından Abdullah adına 1 062'de ( 1652) kaleme alınmıştır. Sözlük, Mir Cemaleddin b. Fahreddin-i Şira-
432
zi' nin Ferheng -i Cihangiri, Süruri-yi Kaşanf'nin Mecma'u'l-Fürs (Ferheng-i
Sürurf) . Takr-i Evhadf'nin Sürme-i Süleymani, Hüseyn-i Ensarf'nin ŞıJ:ıaJ:ıu'ledviye adlı eserlerine dayanmakla birlikte bunların dışında başka kaynaklardan da faydalanıldığı anlaşılmaktadır.
İran edebiyatının Hindistan'da geliştiği bir dönemde bu edebiyatı anlayabilmek için sözlük çalışmalarına hız verildiği görülmektedir. Ancak bu alanda yazılan eserler daha çok belirli sayıda kelimeleri ihtiva ediyordu. Muhammed Hüseyin b. Halef-i Tebrizi bu eksikliği gidermek amacıyla Burhan-ı Kat/ı hazırladı. Nitekim o zamana kadar yazılan Luğat-i Fürs 2278, Mecma 'u'l-Fürs 6000, Ferheng- i Cihangiri ise 6950 kelime ihtiva ediyordu; buna karşılık Burhan-ı Kap.' 20.000'i aşkın kelimeyi içine almaktadır. Eser sadece hacim bakımından değil tertip bakımından da önce Hindistan'da, daha sonra iran'da bu alanda çalışanların büyük ölçüde ilgisini çekti. Bundan önceki sözlüklerin bazılarında sıralama kelimelerin son harflerine, bazılannda baştan ikinci, bazılarında ise ilk ve son harfiere göre yapılmıştı. Burhan-ı ~ap.'da ise kelimeler Fars alfabesine göre sıralanmıştır. Ancak Farsça'ya has "p" ( Y, ). "ç" ( r ) ve "g" ( ~ ) harfleri kelime başlarında belirtildiği halde ikinci ve üçüncü harflerde birbirine karıştırılmıştır.
Burhan-ı ~atı' oldukça uzun bir mukaddime ile başlar. Burada esere "sağlam ve reddi mümkün olmayan delil" anlamında "Burhan-ı f5,atı '" adı verildiği ifade edilir. Daha sonra Deri, Pehlevi, Fars dilleri ve Farsça'nın grameriyle ilgili bilgiler ve alfabe sırasına göre kelimeler yer alır. Her harf bir bölüm gibi tasarlandığı için bölümler "Goftar" (söz) adıyla belirtilmiştir.
Farsça yanında diğer dillerden de kelime ihtiva eden sözlükte, başta Arapça oldukları belirtilmeden alınan Arapça kelimeler olmak üzere Türkçe, Süryanice, İbranice, Hintçe, Yunanca. Latince, Ermenice, Zend ve Pazend dillerinden gelen kelimelere de yer verilmiştir.
Önce Hindistan'da, daha sonra İran ve diğer islam ülkelerinde büyük rağbet gördüğü yazma nüshalarından anlaşılan Burhan-ı ~ap.'da birtakım eksiklik ve yanlışlar yer almaktadır. Başka sözlüklerde de rastlanan bazı yanlışla
rın Burhan-ı ~iitı'da daha çok olması şüphesiz onun hacminin genişliğiyle il-
gilidir. Burhan-ı ~iitı'ın en önemli eksikliği -benzeri sözlüklerde olduğu gibiaçıklamalarda örneklere (şevahid) yer verilmemiş olmasıdır. Sözlükte rastlanan yaniışiara gelince, bunlar yazarın eski Farsça 'yı yeterli derecede bilmemesinden kaynaklanan hataları, ayrıca Arapça kelimeleri Farsça kelimelerle karış
tırması, Farsça'ya geçen Yunanca, Sür~.
yanice ve Latince kelimelere yanlış mana vermesi, bunun yanında şahıs adları, tarih ve coğrafya ile ilgili özel isimlerdeki hataları ve nihayet faydalandığı yazmalardaki imla yanlışlarından ibarettir.
Gördüğü rağbet sebebiyle üzerinde çok durulan Burhan-ı Katıc tenkit konusu olmuş, lehinde ve aleyhinde birtakım eserler yazılmıştır. Bunlar arasında Galib Mirza Esedullah Han-ı Dihlevf'nin ~atı' -ı Burhan, Seyyid Saadet Ali Mir Münşf'nin Muhrik-ı Katı' -ı Burhdn, Mirza Rahim Big~i Mirt~hfnin Satı' -ı Bur~ hdn, Aga Ahmed Ali -yi Sirazi'nin Mü' eyyid-i Burhan ve Eminüddin-i Dihlevf'nin ~ap.'u1 -~at/ adlı eserleri zikredilebilir. Ayrıca Necef Ali Han Dafic -i He?eyan adıyla MuJ:ıri~-ı ~atı' -ı Burhdn'a, Galib de Tig-i Tiz adıyla Mü' eyyid-i Burhan ·a reddiyeler yazmışlardır. Siraceddin Ali Han Arzu da Burhan-ı Katıcdaki bazı yanlışları Sira cü '1-luga adlı
eserinde düzeltmiştir.
Burhan-ı ~ap.'ın yazılışından bir süre sonra Muhammed Kerim b. Mehdi Kulı-i Tebrizi, eseri gözden geçirerek Burhan-ı Cami' adıyla yeni bir sözlük meydana getirmiştir. Onu takip eden Rıza Kulı Han Ferheng- i Encümen- ara- yı Naşiri, Muhammed Padş'ah Anendrac, J. A. Vullers Lexicon Persico Latinum (l-ll. Bonnae 1855-1864). Francis Johnson Dictionary Persian, Arabic and English (London 1852). F. Steingass A Comprehensive Persian - English Dictionary (London 1892). J. J. P. Desmaison Dictionnaire Persan- Français (!-IV. Roma ı 908). Ziya Şükun Farsça- Türkçe Lı1gat Gencine-i Güttar Ferheng-i Ziya (I
XI. fa si kül. istanbul 1944-1951) adlı eserlerinde Burhan-ı Kap'dan geniş ölçüde faydalanmışlardır.
Birçok baskısı yapılmış olan Burhan-ı Katıc (bk Elr., IV. 370). oldukça ayrıntılı bir önsöz ve geniş açıklamalarla bir likte mükemmel denecek bir biçimde Muhammed Muin tarafından önce dört cilt (Tahran I 330 hş . 1 195 ı), daha sonra beş ci lt halinde (Tahran I 342 hş ./ 1963) yayımlan
mıştır.
Mevlevi Bediüddin, Abdullah ve Mücibürrahman gibi müellifler le birlikte Abdülmecid Kaimmakami tarafından Mül}ıa~at-ı Burhôn (Kalküta 1250, 1274) adıy
la bir zeyli yazılan Burhan-ı ~at/ı Mütercim Asım birtakım eklemelerle birlikte Tibyan-ı Nati' der Terceme-i Burhan-ı Katı ' adıyla Türkçe'ye çevirmiştir (aş bk ).
BİBLİYOGRAFYA : Muhammed Hüseyin b. Halef-i Tebrizi, Bur
han- ı Ka!ı ' (nşr. Muhammed Muin). Tahran 1342 hş. , 1, naşirin mukaddimesi; a.e. (nşr. Muhammed AbbasiL Tahran 1344 hş. , n iiş iri n mukaddimesi, s. 36-37 ; Reyhanetü'l-edeb, 1, 162 ; Zebihullah Safa. Mu!Jtaşar der Tarf!]-i Tahavuül-i Nazm u Neşr-i Parsf, Tahran, ts ., s. 82-83; Bahar. Sebk-i Şinasi, Tahran 1349 hş., lll, 290-291 ; Münzevi. Fihrist, lll , 1922-1924 ; Hanbaba, Fihrist, ı , 754-756 ; Ali Asgar Hikmet. "Sisadumin Sal-i Te'lif-i Kitab-ı Burhan-ı Katı' ", Name-i Ferhengistan, lll jl, Tahra n 1324 hş . , s. 1-24 ; Abdülemir Selim, "Lugat-i Zend u Pazend der Burhan-ı Katı'", Neşriyye-i Danişkede·i Edebiyyat ve 'Utam u insan[, XVII / 1, Tebriz 1344 hş., s . 33-76; a.mlf. , "Vajeh&yi Çend ez Burhan-ı Katı'", a.e., XVII /2 (1344 hş.). s. 241-260; XVII / 3 (1344 hş). s. 377-389; Z. A. A. Desai. "17'h Century Iranian Calligrapher of India and the Identity of the Father of the Author of Burhan-i Qati", lndolranica, XXX/1 ·2, Calcutta 1977, s. 49-61; DMF, ı , 421; Dihhuda. Lugatname, ı , 199-217 ; Mohammad Dabirsiaqi, "Borhan- e Qate'", Elr., N , 369-370. ı:;:-ı
ıııllıı AYLA DEMİROGLU
Burhan-ı Katı' Tercümesi. Türk okuyucusu arasında daha çok Burhan-ı Katı' Tercümesi adıyla tanınan eserin önsözünde Mütercim Asım Efendi (ö. 1819). Burhan-ı ~at/a, çeşitli ilim dallarında ihtiva ettiği bilgiler dolayısıyla Farsça 'nın büyük sözlüğü anlamında "KamOsü' I- cAcem" unvanını vererek o~ u övmekte ve "Kitab-ı Burhan-ı Katıcu 'l-be
yan" diye adlandırmaktadır. Ayrıca Türkiye'de elde dolaşan Farsça sözlüklerin. sonradan ortaya çıkan kelimeleri de (müvelledat) ihtiva etmelerinden dolayı değer verilmeye layık olmadıklarını söyleyen Mütercim Asım , Burhan -ı Katıcın
Farsça kelimelerin aslı ve anlamları. terimlerin doğru ve açık karşılıkları, hendese. nücOm, hikmet, kelam, tasawuf gibi otuzdan fazla ilim dalının belli başlı konuları ve bunların incelikleri üzerinde bilgiler verdiğini, bunun da bütün Acem ve Türk bilginleri tarafından kabul edildiğini göz önünde tutarak eseri Türkçe'ye çevirmeye karar verdiğini belirtmektedir. Bu kararda yakın arkadaşlarından birinin, çeşitli konularda kalem oynatmaktansa "bir eser-i cedid ve cemi!" ya-
digar bırakmasının her bakımdan daha uygun olacağını söylemesi de etkili olmuştur. Bunun üzerine Asım Efendi 1204'te ( 1789-90) Antep'ten İstanbul'a gitmiştir ( Tibyan-ı Nafi ' der Terceme- i Bur
han- ı Katı', Bulak 1251, s. 5 vd.) istanbul'da tercüme işine başlayan Asım Efendi bu konuda Müşkilat-i Şahname, Nevadirü'l-luga, Ahterf, Vankulu Lugatı, Ferheng-i Şuurf, Bahrü'l-garaib, Kenzü'l-luga gibi tanınmış birçok sözlükten de faydalanmıştır. Asım Efendi Burhôn-ı ~ap c ı tercüme ederken bedence ve ruhça bir hayli yorulduğunu , bu durumunu bilenlerin kendisini takdir edeceklerini de kaydetmektedir. İstanbul'a geldikten iki yıl sonra başladığı ve altı yıllık bir çalışma ile 1 Cemaziyelewel 1212'de (22 Ekim 1797) tamamladığı eserine Tibyan-ı Nafi ' der Terceme -i Burhan-ı Katı' adını vermiştir.
Burhan -ı Katı' Tercümesi, tertip ve muhteva bakımından aslından daha üstün bir eser olarak kabul edilmektedir. Nitekim kendisinin de işaret ettiği gibi Asım Efendi'yi Burhan-ı Kapcın "bi 'ttercüme müellifi" saymak yerinde olur. Eserin Farsça aslında kelimeler kısa sesliler göz önünde tutulmaksızın sessiz harfiere göre sıralanmış, ancak tercümede bunların ilk kısa seslileri de hesaba katılarak fetha, kesre ve zammelere göre sıralanmak suretiyle okuyucuya kolaylık sağlanmıştır. Muhteva bakımından bir özelliği de mevcut kelimelere ve kelimelerin anlamlarına faydalandığı eserlerden eklemeler yapmış olmasıdır. Bu şekliyle Farsça aslından daha mükemmel hale gelen tercümede Asım Efendi Türkçe kelimeleri Türkçe'deki kullanımlarına göre şu adlarla belirtmektedir :
a) Türkçe'nin herkesin malı olan kelimelerini "Türki'de" diye vermiş ve bununla Türkiye'de konuşulan ve bir dereceye kadar yazılan Türkçe kelimeleri kastetmiştir. Türkiye dışında yaşayan
Türkler'in dilinde bulunan kelimeler ise "Türkistan'da" diye adlandırılmıştır. Asım Efendi'ye göre Türkçe'nin başka ayırım
ları da vardır. Bunlardan biri "Türki-i kadim"dir (eski Türkçe) . Bir diğeri olan "Türki-i gayr-i m-eşhur" ne · hangi kelimelerin kastedildiği pek belli değilse de bu tabirin herkesçe bilinmeyen ve yaygın olmayan Türkçe kelimeler için kullanıl
dığı kabul edilebilir. "Türki-i mehcOr" tabiriyle artık kullanımdan düşmüş olan kelimeler ifade edilmiştir. "Taşra Türkçesi "yle de İstanbul dışında kullanılan Türkçe kelimeler kastedilmişti r. "ROmi",
BURHAN- ı KATI '
birçok eserde görüldüğü üzere Anadolu veya doğrudan Türk ve Türkiye yerine kullanılmıştır. "lstılah " kelimesi deyim ve kelimelerin daha dar ve özel anlamlarını karşılamaktadır. Nitekim bazı kelime ve deyimierin daha dar bir sınır içinde kullanıldıklarına işaret eden Asım Efendi bunu da " ... ıstılahlarında" diye belirtmektedir. "Avami Türki"den ise halk ağızındaki Türkçe kelimeler kastedilmiştir.
b) Tercümede geçen kelime ve deyimIerin bir kısmı Asım Efendi'nin doğup büyüdüğü Gaziantep çevresinden alın
mış ve bunlar "bizim diyarda, bizim diyarımızda" veya "bizim diyar ıstılahında" diye belirtilmiştir. Ancak "bizim diyarda " diye belirtilen kelimeler yalnız Gaziantep yöresinde değil bütün Güneydoğu Anadolu'da kullanılan kelime ve deyimlerdir. Bunların dışında Asım Efendi'nin " bazı diyarda" diye ayırdığı kelimeler de vardır. Bu tabirle onun yetiştiği Gaziantep çevresi dışında kalan bölgeler kastedilmiş olmalıdır.
Burhan-ı Katı' Tercümesi'nin dikkate değer bir yönü de Türkçe kelime ve deyimierin tanıklarıyla gösterilmesidir. Tercümede atasözlerine, yiyecek ve içeceklerle bunların nelerden ve nasıl yapıld ığına geniş yer verilmiştir. Ayrıca birçok bitki, çiçek ve ağaç adıyla bunların çoğunun hangi hastalığın ilacı olarak kullanıldığı hakkında bilgi bulunmaktadır. Çeşitli zenaatleri ve bu zenaatlerde kullanılan aletlerin adlarını bildiren kelime: ler, Türk kültür tarihi bakımından ayrı bir önem taşımaktadır. Başta çocuk oyunları olmak üzere birçok oyun adıyla bu oyunların nasıl oynandığı hakkındaki bilgiler de benzerleriyle birlikte Türk folkloru açısından büyük bir değere sahiptir. Bu özellikleriyle eseri sıradan bir sözlük değil bir ansiklopedi olarak kabul etmek daha uygun olur.
Burhan-ı Katı' Tercümesi'nin Türk dili bakımından önemi üzerinde ilk defa Ziya Paşa durmuş ("Şür ve İnşa", Hür
riyet, nr. ll , London, 20 Cemaziyelewel 1285). onu Namık Kemal (Bahar-ı Daniş,
istanbul 130l, Mukaddime, s. 15) ve Ebüzziya Tevfik (f'lumane·i Edebiyyat-ı Osma
niyye, İ stanbul 1329, s. 98) takip etmiştir. Burhan-ı Katı' Tercümesi ilk defa 1214'te ( 1799) tek cilt olarak İstanbul'da, daha sonra 1251 (1835) ve 1268 (1870) yıllarında Bulak'ta basılmış, bunu iki cilt halindeki İstanbul baskısı takip etmiştir (I 287) Ziya · ŞükOn 'un başka sözlüklerden de faydalanmak suretiyle hazır-
433