-
ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ
GENEL YETERLİKLERİ
Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü
Ankara -2017
-
I
ÖNSÖZ
Yirmi birinci yüzyılda ortaya çıkan büyük teknolojik gelişim ve beraberinde yaşanan
sosyolojik değişim, bütün toplumların bilgi çağının sürekli değişen ve yenilenen şartlarına
uyum sağlamasını gerekli kılmakta ve toplumları daha önce hiç olmadığı kadar iletişim ve
etkileşim içerisinde yaşamaya sevk etmektedir. Bu önemli toplumsal dönüşüm; etkili iletişim,
farklı kültürleri tanıma, yüksek düzeyde iş birliği geliştirebilme, küresel ölçekte rekabet
edebilme, çözüm odaklı düşünebilme gibi üst düzey bilişsel becerilerin önemini arttırmaktadır.
İçinde bulunduğumuz dönemde bireylerin sahip olması gereken nitelikler giderek
farklılaşmaktadır. Şüphesiz bu niteliklerin kazandırılmasında en önemli rol eğitime
atfedilmektedir. Öğretmenler, kendilerine, öğrencilere ve uzun vadede bütün topluma yeni
becerilerin ve değerlerin kazandırılmasında çeşitli sorumluluklar üstlenmektedir. Modern
toplumlarda öğretmenler yalnızca eğitim ve öğretim işini gerçekleştiren teknik elemanlar değil,
öğrencilere ve topluma rol model olacak insanlar olarak görülmektedir. Öğretmenlere yönelik
bu toplumsal beklentiler yetkin bir öğretmenin bütün özellikleriyle tanımlanmasını ve bu
çerçevede hazırlanan öğretmen yetiştirme politikalarının uygulanmasını zorunlu kılmaktadır.
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de dünyayı ve insanı yeniden şekillendiren gerçekleri
anlayabilmek ve doğrudan doğruya bu gerçeklere uygun politikaları hayata geçirebilmek için
eğitim alanında büyük dönüşümler gerçekleştirilmektedir. Bu dönüşümlerin temel ve öncelikli
basamağı ise öğretmenlerin yetiştirilmesine ve geliştirilmesine ilişkin çalışmalardır. Bu
kapsamda önemli çalışmalardan birisi olan “Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlikleri”
Bakanlığımızca 2006 yılında yayımlanmıştır. Yayımlanmasının ardından sahadan elde edilen
geri bildirimler ile eğitim alanında ulusal ve uluslararası gelişmeler ışığında ortaya çıkan yeni
ihtiyaçlar çerçevesinde Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlikleri güncellenerek eğitim
paydaşlarının kullanımına sunulmuştur.
Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlikleri’nin öğretmen yetiştirme ve geliştirme
sürecindeki paydaşlara temel bir referans olması amaçlanmaktadır. Başta Bakanlığımız olmak
üzere YÖK, ÖSYM, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve alandaki bilim insanları için
öğretmenlik mesleğine yönelik politikaların geliştirilmesinde önemli bir çerçeve belge olan
yeterlikler, öğretmenlerimiz açısından da kişisel ve mesleki gelişim konusunda bir rehber
niteliği taşımaktadır.
Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlikleri’nin hazırlanması ve güncellenmesi sürecinde
emeği geçen öğretmenlerimiz, Bakanlığımız çalışanları, akademisyenler, kamu kurum ve
kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine teşekkür eder, bu çalışmanın
öğretmenlerimiz ve ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ederim.
Dr. İsmet YILMAZ
Millî Eğitim Bakanı
-
II
TANIMLAR
Yeterlik Alanı :Belirli bir alanda birbiriyle ilişkili bilgi, beceri, tutum ve değerlerin bir
bütün olarak görülebildiği yapılardır.
Yeterlik :Bir işi etkili ve verimli biçimde yerine getirebilmek için sahip olunması
gereken bilgi, beceri, tutum ve değerlerdir.
Yeterlik Göstergesi :Yeterliklere sahip olabilme düzeyini ortaya koyan bilgi, beceri, tutum ve
davranışlardır.
-
1
I. GİRİŞ
İnsanı diğer canlılardan ayıran önemli özelliklerden biri, öğrendiğinin farkında
oluşudur. İnsan, öğrendikçe benliğinin farkına varır, güç ve erdem kazanır. Bu durum,
öğrenmeyi insan yaşamının vazgeçilmez ve en değerli parçası haline getirir. Bu nedenle insan,
tarih boyunca kimlerden ve nelerden öğreniyorsa, o kaynaklara büyük önem atfetmiştir. Bilim,
medeniyet, değerler ve bütünüyle insanlık hayatı, öğrenmeye atfedilen bu değer çerçevesinde
bilgi ve öğrenmenin sürekliliği etrafında şekillenmiştir.
İnsanlık tarihi boyunca öğretmenlik, toplumsal değerlerin gelecek kuşaklara aktarıcısı
ve bilgi ile bilgiye talepte bulunanlar arasında bir köprü olduğu için en saygın meslekler
arasında yer almıştır. Bilenlerle bilmeyenlerin aynı olmadıklarının vurgulandığı kültürümüzde,
ilim sahipleri çok önemsenmiş ve ilim öğretenlere her zaman büyük değer verilmiştir. Öyle ki
“Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.” söylemi toplumda geniş bir kabul görmüştür.
Öğretmenlik mesleğine yüklenen bu anlam öğretmenlerin toplumsal sorumluluklarını daha da
artırmıştır.
Millet olarak güç ve değer kazanabilme, sağlıklı bir toplumsal örgütlenme
gerçekleştirebilme, bilginin belirli amaçlar çerçevesinde etkin olarak öğretilmesiyle
sağlanabilmektedir. Bu durum eğitim ve öğretmen kavramlarını toplumlar için hayati bir hale
getirmektedir. Eğitim, mevcut değerleri yeni kuşaklara aktararak sosyalleşmeyi sağlamak,
bireysel yeteneklerin keşfedilmesi ve geliştirilmesinde bireye yardım ederek kişilik
kazanmasını sağlamak, hayatını sürdürebilmek ve toplumsal yaşama katkıda bulunmak üzere,
bireylerin ihtiyaç duyacağı bilgi, beceri ve davranışlar ile iş görme alışkanlığı kazandırarak
meslek sahibi olmalarını sağlamak gibi birçok önemli işlevi yerine getirir. Eğitim sistemlerinin
bu temel işlevleri etkin olarak yerine getirebilmesi, sistem içerisinde yer alan öğretmenlerin
niteliğine bağlıdır. Bu nedenle bir ülkede eğitimle ilgili çıktıları iyileştirmenin yolu, öncelikle
öğretmen niteliklerini geliştirmekten geçmektedir. Öğretmenler eğitimin başlatıcısı, geliştiricisi
ve uygulayıcısı olarak eğitim sisteminin en hayati öğesi olduğundan, nitelikli öğretmen
yetiştirme çabası ve kaygısı her zaman toplumların gündeminde önemli bir yer tutmuştur.
Günümüzde toplumsal yaşam, tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar hızlı ve sürekli
bir değişim içerisindedir. Bu değişime sebep olan en önemli etkenlerden biri, insan bilgisinin
çoğalması, derinleşmesi ve tüm dünyaya hızla yayılmasıdır. “Değişim çağında yaşıyoruz.”
söylemi bilgideki bu hızlı değişimden dolayıdır. Tarih boyunca toplumların yaşamlarında
önemli değişimler, başta bilim ve teknikteki ilerlemeler olmak üzere ekonomik, sosyal ve
kültürel nedenlere dayanmıştır. Dünya, teknolojik gelişmelerdeki sıçramalarla, belirli
dönemlerde büyük atılımlar yaşamış, bu atılımlar ülkelerin ekonomik gelişmişliklerini, sosyal
yapısını ve bireylerin günlük yaşamlarını önemli oranda etkilemiştir. Birinci sanayi dönemi, su
ve buhar gücüne dayalı mekanik üretim ile tarım toplumu altyapısını yerinden sarsmış, ikinci
sanayi dönemi üretimde elektrik enerjisi kullanımı ile seri üretime geçişi başlatarak dünyadaki
sosyal, ekonomik, siyasal dönüşümlere sebep olmuş ve üçüncü sanayi dönemi ise dijital
dönüşüm, elektroniklerin kullanımı ve bilgi teknolojilerinin gelişmesiyle üretimin
otomatikleştirilmesini sağlamıştır. Önümüzdeki yılların toplumsal altyapısını ise şimdilerde
başlayan, siber-fiziksel sistemler kavramı, nesnelerin interneti ve hizmetlerin internetine dayalı
dördüncü sanayi dönemi şekillendirecektir. Dördüncü sanayi dönemi olarak adlandırılan içinde
bulunduğumuz yeni dönem, diğer sanayi atılımlarında olduğu gibi eğitim sistemlerini de önemli
ölçüde etkileyecektir.
-
2
Bilim ve teknolojideki bu gelişmeler tüm dünyada eğitim, siyaset, ekonomi, insan
ilişkileri gibi temel alanların hızlı ve köklü bir şekilde değişmesine yol açmaktadır. Bu karmaşık
süreçte devletlerin uluslararası ölçekte giderek artan rekabete odaklanmasının yanında kendi
millî değerlerini koruması da büyük önem arz etmektedir. Dünyada yaşanan değişimler
karşısında eğitim sistemlerinin, bireylerin kişisel becerilerini, mesleki becerilerini ve sosyal
değerlerini geliştirmesine imkân verecek şekilde yenilenmesi bir zorunluluk halini almıştır. Bu
bağlamda son yıllarda ülkemiz de dünyadaki eğilimlere paralel bir biçimde, 21.yüzyıl becerileri
olarak sayılan karmaşık problem çözme, eleştirel düşünme, yenilikçi üretim, etkili iletişim,
kültürel farklılıklara saygı, yüksek düzeyde iş birliği geliştirebilme, uluslararası ölçekte rekabet
edebilme becerilerini kazanmış ve kendi millî benlik ve bilincini koruyarak yüceltebilen nesiller
yetiştirebilmeyi amaçlamaktadır. Söz konusu bu amaçlar, öğretim programları yanında
öğretmenin toplum içerisindeki yeri ve sahip olması gereken niteliklerin de tartışılıp, yeniden
tanımlanması ihtiyacını doğurmuştur.
Türkiye, öğretmene verilen değer konusunda dünyada en önde gelen ülkelerden biridir.
Küresel Öğretmen Statüsü Endeksi’ne (Global Teacher Status Index) göre Türkiye’de
öğretmenler toplumda gördükleri saygınlık bakımından dünyada üçüncü sıradadır. Türkiye
Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu tarafından desteklenen “Türkiye Mesleki İtibar
Araştırması” başlıklı çalışmada öğretmenlik, Türkiye’de statüsü en yüksek dördüncü meslek
olarak değerlendirilmiştir. 2006 yılı PISA verilerine göre, 15 yaş grubu öğrenciler arasında
gelecekte öğretmen olmayı planladıklarını belirtenlerin ülkemizdeki oranı %25’tir. Türkiye bu
oran ile OECD ülkeleri arasında birinci sırada yer almaktadır.
Eğitim ve gelişmişlik ilişkisini araştıran çalışmalarda yıllarca, ülkelerin,
gelişmişliğinin eğitime ayrılan kaynakla ilişkisi olduğu vurgulanmaktaydı. Son yıllarda,
gelişmişliğin, eğitime ayrılan kaynaklar yanında eğitimin niteliği ile olan ilişkisi ön plana
çıkmakta ve çalışmalar bu alanda yapılmaktadır. Eğitim alanında gerçekleştirilecek her türlü
değişim, eğitimin bizzat uygulayıcısı olan öğretmenlerin elinde yeniden biçimlenerek anlam
kazanmaktadır. Dolayısıyla eğitimin niteliğine doğrudan ve en önemli etkiyi öğretmenler
yapmaktadır. Bu nedenle yüksek nitelikli öğretmenlere sahip olmak, eğitim alanında yapılacak
değişimler için bir ön şart niteliğindedir. Bu anlayış nedeniyle pek çok ülke, kendilerini uzun
vadeli hedeflere ulaştıracak olan öğretmenlerinin sahip olması gereken niteliklerini belirlemeye
çalışmaktadır. Ancak her ülke için ortak ve evrensel bir öğretmen niteliğinin tanımlaması
mümkün olmadığı gibi, bazı önemli alanlar benzer özellik gösterse de öğretmenlerde aranan
nitelikler tarihsel süreç içerisinde çağın ihtiyaçlarına ve eğitim felsefelerine göre değişiklik
göstermektedir. Bu görecelilik ve sürekli değişim, öğretmenlerin sahip olması gereken bilgi,
beceri, tutum ve değerlerin belirlenmesi çalışmalarında, her ülkenin kendi şartları ve eğitim
felsefeleri çerçevesinde bağımsız olarak yeterlik belirlemesini ve bu yeterliklerin de dinamik
olarak güncel ihtiyaçlar doğrultusunda yenilenerek belirlenmesini gerektirmiştir.
Günümüzde çağın eğitim gerekleri, eğitim ve öğretmene yüklenen yeni anlamlar,
öğrencilerin farklılaşan ihtiyaçları, bireyin eğitimi konusundaki yeni yaklaşımlar, öğretmene
mesleki anlamda yeni sorumluluklar yüklemektedir. Bu bağlamda, öğretmenlik bütünüyle insan
hayatının sorumluluğunu taşıyabilecek yüksek yeterlikler gerektiren bir meslek olarak kabul
edilmektedir. Bu anlayış, öğretmenlerin sürekli gelişime açık bireyler olmasını zorunlu
kılmaktadır. Öğretmenler, öğrencilerinin birey ve insan olarak yüce bir varlık olduğunun
bilinciyle, olumlu bir öğrenme iklimi oluşturmalı, farklı öğrenme ihtiyaçları olan öğrencileri
-
3
dikkate almalı, öğrencilerde analitik düşünme ve yaratıcı düşünceyi geliştirici çalışmalar
yapmalı, öğrencilerin kendilerini tanımalarına ve geliştirmelerine yardımcı olmalıdır. Ayrıca
güçlü bir iletişim becerisine sahip olmalı, eğitim öğretimi etkin şekilde planlayabilmeli ve
alanına ilişkin derin bir entelektüel bilginin yanı sıra gerekli mesleki becerilere sahip olmalıdır.
Öğretmenin mesleğini gereği gibi icra edebilmesi için kendisinden beklenen bu nitelikler
öğretmen yeterliklerinin temelini oluşturmaktadır.
Ülkemizde öğretmen yeterliklerinin yenilenmesi ihtiyacı, ulusal ve uluslararası
gelişmelerin eğitim alanına yansımalarından doğmuştur. Yeterlikler yenilenirken; öğrencilerin
çağın ihtiyaçlarına göre donanımlı olarak yetişmelerinin sağlanması, öğretmenlik mesleğinin
statüsünün iyileştirilmesine yardımcı olunması, yeterliklerin yakından izlenip sonuçlarının
etkili bir biçimde değerlendirilmesine imkân verilmesi amaçlanmıştır.
-
4
II. TÜRKİYE’DE ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE İLİŞKİN
YETERLİK BELİRLEME SÜRECİ
Öğretmen yeterlikleri, öğretmenlerin “öğretmenlik mesleğini etkili ve verimli bir
biçimde yerine getirebilmek için sahip olmaları gereken bilgi, beceri ve tutumlar” olarak
tanımlanmaktadır. Eğitim alanında tasarlanan hedeflere ulaşabilmek, bu sürece yön veren
öğretmenlerin nitelik ve yeterlikleriyle yakından ilişkilidir. Eğitim alanında hayata geçirilen bir
yenilik öğretmenler tarafından öğrenme ortamlarına yansıtılmaz ise tasarlanan hedefe
ulaşılamayacağı açıktır. Öğretmenlerin temel yeterliklere sahip olması, öğrencilerin başarılarını
artırmanın ve kişisel gelişimlerini sağlamalarının anahtarlarından biridir. Bu yüzden hızla
değişen dünyada, öğretmenlerin gelişimini teşvik etmek, yeterliklerini ve yeteneklerini artırmak
hayati öneme sahiptir.
Geçmişte olduğu gibi günümüzde de bilgiyi aktarmak ve onu ölçmekten öte
sorumlulukları bulunan öğretmenlik mesleği işlevi itibarıyla insanlık tarihinin tüm
aşamalarında var olmuştur. Düşünürler bireysel ve toplumsal gelişim hakkında fikir üretirken
öğretmenliğe özel bir değer atfetmişlerdir. Eflatun, yeryüzünde barışı sağlayabilecek insanların
öğretmenler olduğunu, Diyojen ise öğretmenlikten daha şerefli bir meslek tanımadığını
söylemiştir. Farabi, erdemli toplum oluşturmanın yolunun eğitimden geçtiğini, İbni Sina ise
eğitim ve öğretimin bir uzmanlık alanı olduğu ve herkesin eğitimci olamayacağını vurgularken
öğretmenlik mesleğinin toplumsal hayattaki önemine işaret etmişlerdir. İbni Sina’nın görüşünü
doğrular biçimde, tarihi süreçte öğretmenlerin diğer mesleklerden ayrı ve özel bir eğitimden
geçmeleri gerektiği fikri ağırlık kazanmış, buna uygun olarak öğretmen yetiştirmeye yönelik
çeşitli adımlar atılmıştır.
Osmanlı’da öğretmen yetiştirmek için ilk adımlar Fatih Sultan Mehmet zamanında
(1451-1481) atılmıştır. Fatih Sultan Mehmet, Eyüp ve Ayasofya medreselerinde, sıbyan
mektebi muallimi olacaklar için, genel medrese programından farklı bir program geliştirmiştir.
Muallim olacaklar için geliştirilen eğitim programına temel derslerin yanı sıra, öğretmen
niteliklerini geliştirmeyi hedefleyen “Adab-ı Mubahase ve Usul-i Tedris” dersi yerleştirilmiştir.
“Tartışma Kuralları ve Öğretim Yöntemleri” olarak çevrilebilecek bu derste öğretmen
adaylarına iletişim ve öğretim yöntemleri bilgi ve becerisi kazandırılması hedeflenmiştir.
Avrupa’da ise 19. yüzyıldan itibaren sanayileşmeyle birlikte şehir nüfuslarının ve
okullaşmanın artması nedeniyle, öğretmenliğin bir uzmanlık alanı olduğu ve öğretmenlerin bu
alanda uzmanlaşmış eğitim kurumlarında yetiştirilmeleri gerektiği fikri yaygınlık kazanmaya
başlamıştır. Avrupa’daki bu gelişimlerle eş zamanlı olarak Osmanlı Devleti’nde de öğretmen
yetiştirme konusunda çeşitli adımlar atılmıştır. Bu kapsamda öğretmen yetiştirmek maksadıyla
ayrı bir okul açma düşüncesi Tanzimat Dönemi’nde (1839-1876) hayata geçirilmiştir. II.
Mahmut döneminde (1808-1839) medresenin yanında Rüştiye adıyla okullar açılmış ve bu
okullarda eğitim öğretim faaliyetlerini maksada uygun bir şekilde yürütebilmek için iyi yetişmiş
öğretmen ihtiyacı doğmuştur. Bu ihtiyaç üzerine 16 Mart 1848’de “Dârülmuallimîn-i Rüşdî”
adıyla Maarif Nezaretine bağlı olarak ülkedeki ilk öğretmen okulu İstanbul’da açılmıştır. Daha
sonra 1868 yılında Sıbyan mekteplerine öğretmen yetiştirmek amacıyla İstanbul’da
Dârülmuallimîn-i Sıbyan ve Kız Rüştiyeleri açılınca da bu okullara öğretmen yetiştirmek üzere
1870 yılında Dârülmuallimat adıyla bir kız öğretmen okulu açılmıştır. Bu okullarda öğretim
programlarının hedefler doğrultusunda belirlenerek okul düzeylerine göre farklılaştırılması
-
5
Osmanlı Devletinde öğretmen niteliklerini arttırma ve standart hale getirme çabalarının bir
göstergesidir.
Cumhuriyet dönemi ile birlikte Dârülmuallimînlerin adı Erkek Muallim Mektebi,
Muallimatların adı ise Kız Muallim Mektebi olarak değiştirilmiştir. 1924 yılında yayınlanan
Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile ilköğrenimin zorunlu ve devlet okullarında parasız duruma
getirilmesi, ilkokul öğretmeni yetiştirme konusunda köklü ve kapsamlı tedbirler alınmasını
gerektirmiştir. Maarif Vekaleti’nin davetiyle Türkiye’ye gelen John Dewey’in (1924) ve diğer
bir eğitimci Alfred Kühne’ün (1925) raporlarında köye göre eğitim ve köy öğretmeni yetiştirme
konusuna yer vermeleri ve bu önerilerin yerli eğitimcilerce de benimsenmesi üzerine 1927
yılında Denizli ve Kayseri’de “Köy Muallim Mektepleri” açılmıştır. 17 Nisan 1940 tarihli ve
3803 sayılı Kanunla “Köy Enstitüleri” kurulduktan sonra, “Köy Muallim Mektepleri” “Köy
Enstitülerine” dönüştürülmüştür. 1954 yılında yayınlanan 6234 sayılı Kanunla öğretmen
yetiştiren kurumların “İlköğretmen Okulu” adı altında birleştirilmesi ile Köy Enstitüsü
uygulamasına son verilmiştir. 1954 yılında kapatılmalarına kadar geçen sürede “Köy
Enstitüleri” köy öğretmeni yetiştirmede aktif rol almıştır. 1973 yılında çıkarılan 1739 sayılı
Milli Eğitim Temel Kanunu ile öğretmenlere yükseköğrenim görme şartı getirilmiş ve 1974
yılında şartları uygun olan İlköğretmen okulları Eğitim Enstitüleri’ne dönüştürülmüştür.
1981'de çıkarılan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile tüm yükseköğretim kurumları
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) çatısı altında toplanmış, akademiler üniversitelere, eğitim
enstitüleri eğitim fakültelerine dönüştürülmüştür. 20 Temmuz 1982’de yürürlüğe giren 41
Sayılı Kanun Hükmündeki Kararname ile öğretmen yetiştiren tüm kurumlar, Milli Eğitim
Bakanlığından alınarak üniversite bünyesine verilmiştir.1989-1990 öğretim yılından itibaren
öğretmen yetiştiren bütün yükseköğretim kurumlarının öğretim süresi en az lisans seviyesine
çıkarılmıştır. Öğretmen yetiştirmenin, üniversiteye devrinden itibaren öğretmen yetiştiren
fakültelerin programları ulusal ve uluslararası gelişmelere göre birçok kez yenilenmiş olup bu
değişiklikler günümüzde de devam etmektedir.
Öğretmenlerde aranan nitelik ve yeterliklerin belirlenmesi, ülkemizde Millî Eğitim
Bakanlığı tarafından yapılmaktadır. 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nda öğretmenliğin
bir “ihtisas mesleği” olduğu vurgulanmaktadır. Yine bu Kanunun 45’inci maddesinde
“Öğretmen adaylarında genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon bakımından
aranacak nitelikler Millî Eğitim Bakanlığınca tespit olunur.” ifadesi yer almaktadır. 652 sayılı
Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin
15. maddesinin (a) fıkrası gereği öğretmen nitelik ve yeterliklerin belirlenmesi görevi Öğretmen
Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğüne verilmiştir. Bu fıkraya göre Öğretmen Yetiştirme
ve Geliştirme Genel Müdürlüğünden “Öğretmenlerin nitelikleri ve yeterliklerin belirlenmesi ve
geliştirilmesine yönelik politikaları oluşturması, bu amaçla ilgili birim kurum ve kuruluşlarla iş
birliği yapması” beklenmektedir.
Öğretmen Yeterlikleri’nin belirlenmesi ve güncellenmesi pek çok önemli politika
metninde yer almaktadır. 10’uncu Kalkınma Planı’nda “öğretmen yetiştirme ve geliştirme
sisteminin yeterlikleri esas alan bir şekilde yeniden yapılandırılması” gerektiği
vurgulanmaktadır. Yüksek Planlama Kurulunca kabul edilerek 9 Haziran 2017 tarihinde Resmi
Gazete’de yayımlanan “Öğretmen Stratejisi Belgesi’nde “Öğretmen Yeterlikleri’nin İhtiyaçlar
Doğrultusunda Güncellenmesi” eylem maddesinin yanı sıra öğretmen yetiştirme ve geliştirme
sürecindeki pek çok faaliyet için öğretmen yeterliklerinin referans alınması anlayışı
-
6
benimsenmiştir. Millî Eğitim Şuralarında da öğretmen yeterliklerine pek çok kez vurgu
yapılmıştır. 19’uncu Millî Eğitim Şûrası’nda öğretmen yeterliklerinin güncellenmesi ve diğer
öğretmen yetiştirme politikalarının yeterlikler esas alınarak yürütülmesi konusunda tavsiye
niteliğinde kararlar alınmıştır. Bakanlığın güncel politikalarını ortaya koyan önemli belgelerden
biri olan 2015-2019 MEB Stratejik Planı’nda ise öğretmen yeterliklerinin belirlenmesi,
belirlenen yeterlikler doğrultusunda öğretmenlerin mesleki gelişimine yönelik Okul Temelli
Mesleki Gelişim (OTMG) Modeli’nin yaygınlaştırılması, hizmetiçi eğitim planlamalarında
yeterliklerin dikkate alınması, ayrıca öğretmen yeterliklerini temel alan çoklu performans
değerlendirme sisteminin oluşturulması gibi hedeflere yer verilmiştir.
1970’li yıllarda ABD ve İngiltere gibi ülkelerde başlayan, öğretmenlere ilişkin modern
anlamda standartlar ya da yeterlikler belirlenmesi yaklaşımı 2000’li yıllarda dünya geneline
yayılmaya başlamıştır. Avrupa Birliği ülkeleri de bu süreçte, bilgiye dayalı sürdürülebilir
ekonomik kalkınma hedeflerini gerçekleştirebilmek için öğretmen niteliklerinde ve
yeterliklerinde ortak bir standart oluşturma ihtiyacını hissetmiştir.
Türkiye’de öğretmen yeterlikleri ile ilgili ilk resmi çalışmalara 1998 yılında
başlanmıştır. 1998-1999 yıllarında YÖK ve Dünya Bankası iş birliği ile yapılan “YÖK/Dünya
Bankası Millî Eğitimi Geliştirme Projesi, Hizmet Öncesi Öğretmen Eğitimi” kapsamında
öğretmen yetiştirme standartlarını belirleme ve akreditasyon çalışmaları yapılmış ve Öğretmen
Yeterlikleri; “konu alanı ve alan eğitimine ilişkin yeterlikler”, “öğretme-öğrenme sürecine
ilişkin yeterlikler”, “öğrencilerin öğrenmelerini izleme, değerlendirme ve kayıt tutma” ve
“tamamlayıcı mesleki yeterlikler” olmak üzere dört başlık altında sıralanmıştır .
Millî Eğitim Bakanlığında Öğretmen Yeterlikleri ile ilgili ilk resmi çalışmalar ise 1999
yılında başlamıştır. İlk olarak Millî Eğitim Bakanlığı ve çeşitli üniversitelerin temsilcilerinden
oluşan “Öğretmen Yeterlilikleri Komisyonu” oluşturulmuştur. Bu komisyon, yeterlilik
belirleme sürecinde yabancı ülkelerdeki yeterlik belgelerinden, YÖK/Dünya Bankası Millî
Eğitimi Geliştirme Projesinden, Hizmet Öncesi Öğretmen Eğitimi kapsamında geliştirilen
dokümanlardan, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından öğretmen nitelikleri konusunda yürütülen
araştırma sonuçlarından ve ilgili kurum ve kuruluşlardan gelen eleştiri ve önerilerden
yararlanarak “Öğretmen Yeterlilikleri” belgesini hazırlamıştır. 1739 sayılı Kanuna uygun
olarak “eğitme-öğretme yeterlilikleri”, “genel kültür bilgi ve becerileri” ve “özel alan bilgi ve
becerileri” olmak üzere üç başlık altında hazırlanan “Öğretmen Yeterlilikleri”, 12/07/2002
tarihli Makam Oluru ile yürürlüğe girmiştir. Bu yeterlilikler lisans eğitimi süreçlerinde gerekli
düzenlemelerin yapılması için öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumlarına gönderilmiştir.
Öğretmen yeterlikleri konusunda bir sonraki çalışma Temel Eğitime Destek Programı
(TEDP) kapsamında yapılmıştır. Temel Eğitime Destek Projesi, Avrupa Birliği Komisyonu ile
Türk Hükümeti arasında 8 Şubat 2000 tarihinde imzalanan Finansman Anlaşması’yla yürürlüğe
girmiştir. Proje faaliyetlerine 2002 yılı Eylül ayında başlanmıştır. Temel Eğitime Destek Projesi
(TEDP); Öğretmen Eğitimi, Eğitimin Kalitesi, Yönetim ve Organizasyon, Yaygın Eğitim ve
İletişim olmak üzere 5 bileşenden oluşmuştur. Öğretmen Eğitimi bileşeni ile ilgili proje
çalışmalarının sorumluluğunu Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürlüğü üstlenmiştir.
Bu proje kapsamında "yeterlik" belirlemeye ilişkin, 13-16 Nisan 2004 tarihleri arasında bir
çalıştay düzenlenmiştir. Öğretmen Yeterlikleri ile ilgili ülkemizde Millî Eğitimi Geliştirme
Projesi kapsamında YÖK-MEB, Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürlüğü ve Eğitim
Araştırma ve Geliştirme Dairesi Başkanlığı (EARGED) tarafından daha önce hazırlanan tüm
-
7
çalışmalar ile farklı ülkelere ait yeterlik dokümanları incelenerek konuya ilişkin kavram ve
terimler üzerinde ortak bir anlayış oluşturulmaya çalışılmıştır. Başlatılan bu çalışmada
öğretmen yeterliklerinin, Avrupa Birliği ülkeleriyle uyumlu olacak şekilde yeniden
belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda, ulusal ve uluslararası uzmanlar, akademisyenler,
öğretmenler ve çok sayıda katılımcının bulunduğu çalıştaylar, pilot uygulamalar ve paydaş
görüşleri neticesinde;
a) Kişisel ve meslekî değerler- meslekî gelişim,
b) Öğrenciyi tanıma,
c) Öğrenme ve öğretme süreci,
d) Öğrenmeyi, gelişimi izleme ve değerlendirme,
e) Okul, aile ve toplum ilişkileri,
f) Program ve içerik bilgisi
olmak üzere 6 ana yeterlik alanı, bu yeterliklere ilişkin 31 alt yeterlik ve 233 performans
göstergesinden oluşan “Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlikleri” belirlenmiştir. Ardından
Bakanlık temsilcileri, öğretmenler, akademisyenler, müfettişler, sendika temsilcileri gibi farklı
görevden çok sayıda kişinin katıldığı çalıştaylar düzenlenerek “Öğretmenlik Mesleği Genel
Yeterlikleri Taslağı”na son hâli verilmiş ve 17/04/2006 tarihli Makam Oluru ile uygun bulunan
bu yeterlikler, 2006 yılında 2590 sayılı Tebliğler Dergisi’nde yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlikleri’nin yürürlüğe girmesinin ardından öğretmenlerin
kendi alanlarında sahip olmaları gereken bilgi, beceri, tutum ve değerleri ifade eden
“Öğretmenlik Mesleği Özel Alan Yeterlikleri”nin belirlenmesine yönelik çalışmalar
başlatılmıştır. Bu çalışmaların neticesinde ilköğretim kademesi öğretmenlerine yönelik Türkçe,
İngilizce, Fen ve Teknoloji, Bilişim Teknolojileri, Görsel Sanatlar, Okul Öncesi, Matematik,
Sınıf Öğretmenliği, Sosyal Bilgiler, Müzik, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Beden Eğitimi,
Teknoloji Tasarım, Özel Eğitim (görme, işitme, zihinsel engelliler) olmak üzere 14 alanda Özel
Alan Yeterlikleri hazırlanarak 04/06/2008 ve 25/07/2008 tarihli Makam Onayları ile yürürlüğe
konulmuştur. Ortaöğretim kademesi öğretmenlerine yönelik ise Orta Öğretim Projesi (OÖP)
kapsamında Türk Dili ve Edebiyatı, Matematik, Fizik, Kimya, Biyoloji, Tarih, Coğrafya ve
Felsefe olmak üzere sekiz alanda Özel Alan Yeterlikleri hazırlanmış ve 26/01/2011 tarihli
Makam Onayı ile yürürlüğe konulmuştur.
Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlikleri’nin yayımlanması sonrasında 23/04/2008
tarihinde Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi, Avrupa Yeterlilikler Çerçevesini kabul
etmiştir. Tavsiye niteliğinde olan bu kararla ülkelerin Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi ile ilişkili
şekilde ulusal yeterlilik çerçeveleri oluşturmaları istenmiştir. Ülkemizde buna uygun olarak
19/11/2015 tarihli ve 29537 sayılı Resmi Gazete’de Türkiye Yeterlilikler Çerçevesinin
Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik yayımlanmış ve böylelikle
“Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ)” yürürlüğe girmiştir. Söz konusu yeterlilikler
çerçevesine dayalı Türkiye Referanslama Raporu 29-30 Mart 2017 tarihlerinde Avrupa
Yeterlilikler Çerçevesi Danışma Kurulu’na sunulmuş; TYÇ’nin Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi
ile referanslanması ve Avrupa Yükseköğretim Alanı Yeterlilikler Çerçevesi (AYA-YÇ) ile
uyumluluğu onaylanarak resmiyet kazanmıştır. Ayrıca 2000 yılında yayınlanan Lizbon
Stratejisi hedefleri ve ülkemizin 2001 yılında dâhil olduğu Bologna Süreci hedeflerine yönelik
olarak “Yükseköğretim Yeterlilikler Çerçevesi” ve “Yükseköğretim Yeterlilikler Çerçevesi
Temel Alan Yeterlilikleri” 13/01/2011 tarihinde kabul edilmiştir.
-
8
Ulusal ve uluslararası düzeydeki bu düzenlemelerin yanı sıra, eğitim alanındaki yeni
gelişmeler ile eğitim sistemimizdeki yeniliklere uyum sağlayabilmek adına Öğretmenlik
Mesleği Genel Yeterlikleri’nin güncellenmesi ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bu ihtiyaç
doğrultusunda başlatılan Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlikleri’ne yönelik güncelleme
çalışmaları süresince çok sayıda paydaşın görüşüne başvurulmuştur. YÖK, ÖSYM, Mesleki
Yeterlik Kurumu, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı ve Bakanlığın diğer birimlerinin yanı
sıra çok sayıda akademisyen ve öğretmen ile de iş birliği gerçekleştirilmiştir. Bu süreçte,
Avrupa Konseyi, Dünya Bankası, ILO, OECD, UNESCO ve UNICEF gibi uluslararası
kuruluşların eğitim ve öğretmenlikle ilgili temel politika metinleri ve ABD, Avustralya
Finlandiya, Fransa, Hong-Kong, İngiltere, Kanada ve Singapur gibi birçok farklı ülkenin
yeterlik belgeleri incelenmiş, paydaşların katıldığı toplantılar düzenlenmiş ve öğretmen
yeterlikleri geniş ölçekli bir katılımla güncellenmiştir.
Yeterlik güncelleme çalışmaları sürecinde her bir öğretmenlik alanı için ayrı bir özel
alan yeterliği belirlemek yerine, genel yeterliklere alan bilgisi ve alan eğitimi bilgisi yeterlikleri
eklenmiş, böylece her bir öğretmenin kendi alanına ilişkin yeterliklerini de kapsayacak
mahiyette bütünsel ve tek bir metin oluşturulmuştur. Bu kapsamda güncellenen Öğretmenlik
Mesleği Genel Yeterlikleri; “mesleki bilgi”, “mesleki beceri”, “tutum ve değerler” olmak üzere
birbiriyle ilişkili ve birbirini tamamlayan 3 yeterlik alanı ile bunlar altında yer alan 11 yeterlik
ve bu yeterliklere ilişkin 65 göstergeden oluşmaktadır. Söz konusu yeterlik alanları ve bu
alanlar içerisinde yer alan genel yeterlikler Tablo 1’de yer almaktadır.
Tablo 1. Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlikleri
A Mesleki Bilgi B Mesleki Beceri C Tutum ve Değerler
A1. Alan Bilgisi B1. Eğitim Öğretimi Planlama C1. Millî, Manevi ve Evrensel
Değerler
Alanında sorgulayıcı bakış
açısını kapsayacak şekilde
ileri düzeyde kuramsal,
metodolojik ve olgusal
bilgiye sahiptir.
Eğitim öğretim süreçlerini etkin
bir şekilde planlar.
Millî, manevi ve evrensel
değerleri gözetir.
A2. Alan Eğitimi Bilgisi B2. Öğrenme Ortamları
Oluşturma C2. Öğrenciye Yaklaşım
Alanının öğretim programına
ve pedagojik alan bilgisine
hâkimdir.
Bütün öğrenciler için etkili
öğrenmenin gerçekleşebileceği
sağlıklı ve güvenli öğrenme
ortamları ile uygun öğretim
materyalleri hazırlar.
Öğrencilerin gelişimini
destekleyici tutum sergiler.
A3. Mevzuat Bilgisi B3. Öğretme ve Öğrenme
Sürecini Yönetme C3. İletişim ve İş Birliği
Birey ve öğretmen olarak
görev, hak ve
sorumluluklarına ilişkin
mevzuata uygun davranır.
Öğretme ve öğrenme sürecini
etkili bir şekilde yürütür.
Öğrenci, meslektaş, aile ve
eğitimin diğer paydaşları ile
etkili iletişim ve iş birliği
kurar.
B4. Ölçme ve Değerlendirme C4. Kişisel ve Mesleki
Gelişim
Ölçme ve değerlendirme,
yöntem, teknik ve araçlarını
amacına uygun kullanır.
Öz değerlendirme yaparak,
kişisel ve mesleki gelişimine
yönelik çalışmalara katılır.
-
9
III. ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ GENEL YETERLİKLERİ’NİN
KULLANIM ALANLARI
“Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlikleri” öğretmenlerin kendi yetkinlik düzeylerini ve
geliştirilmesi gereken yönlerini belirlemelerinde, öğretmen adayı yetiştiren yükseköğretim
kurumlarının öğretim programlarının düzenlenmesinde, öğretmenlerin mesleğe kabul ve
adaylık süreçlerinde, mesleki gelişim ihtiyaçlarının tespit edilmesinde ve bu ihtiyaçları
gidermeye yönelik faaliyetlerin planlanmasında, öğretmenlerin performanslarının
değerlendirilmesinde, kariyerlerini geliştirmelerinde ve öğretmenlik mesleğinin statüsünün
güçlendirilmesi çalışmalarında dikkate alınacak temel bir referans metin olma özelliği
taşımaktadır.
Yeterlikler, öğretmen yetiştirme ve geliştirme sürecinde bütün paydaşlar açısından
dikkate alınması gereken temel bir kaynak olmasının yanı sıra, YÖK, ilgili diğer kamu kurum
ve kuruluşları, sendikalar ve çeşitli sivil toplum kuruluşları tarafından ortaya konulacak politika
ve uygulamalarda eşgüdüm sağlayabilecek ortak bir hareket noktası olma niteliğindedir. Bu
paydaş kurumlar öğretmen yetiştirme ve geliştirme süreçlerindeki uygulamalarını karşılıklı iş
birliği içerisinde yeterliklere dayandırdıklarında bu alanda asgari bir standart oluşturulabilecek
ve böylelikle birbirini destekleyen bütüncül bir yapı tesis edilebilecektir.
Öğretmen yetiştirme ve geliştirme süreçlerinde Öğretmenlik Mesleği Genel
Yeterlikleri’nin kullanılacağı alanlar Şekil 1’de gösterilmiştir.
Şekil 1. Öğretmen Yeterliklerinin Kullanım Alanları
Sürekli Mesleki Gelişim
Kariyer Gelişimi ve
Ödüllendirme
Öğretmenlik
Uygulaması
Akademik Derslerin
İçerikleri
Performans
Değerlendirme
Öz Değerlendirme
Hizmet Öncesi
Öğretmen Yetiştirme
Öğretmen
Yeterlikleri Aday Öğretmen
Yetiştirme Süreci
-
10
1. Öğretmen Yetiştirmeye Yönelik Programların Düzenlenmesi
Toplumsal iyileşme ve gelişme sağlanabilmesinde okullar önemli bir yer tutar.
Okullarda verilen eğitimin niteliği ise öğretmen niteliklerinin iyileştirilmesi ile doğru
orantılıdır. Nitelikli öğretmenler olmadan okulların başarısının yükseltilmesi, öğrencilerin
kişisel gelişimi ve başarısının artırılması mümkün değildir. Bu yüzden öğretmen yetiştiren
kurumlara çok fazla sorumluluk düşmektedir. İstenilen nitelikte öğretmen yetiştirmek için bazı
standartlara ihtiyaç vardır. Öğretmen yeterlikleri çalışması bu standartları belirlemek
bakımından gerekli ve önemlidir.
Üniversitelerin öğretmen yetiştirmeye yönelik programlarında zorunlu ve seçmeli
derslerin ve ders içeriklerinin belirlenmesinde, derslerde kullanılacak materyallerin
tasarımında, öğrenme ortamlarının düzenlenmesinde, fakülte-okul iş birliğinin sağlanmasında,
öğretmen yetiştirme süreçlerinin planlanmasında Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlikleri yol
gösterici olacaktır. Böylelikle öğretmenlik mesleğine kaynak teşkil eden fakülte ve
bölümlerdeki öğrencilere yeterlikler kapsamında belirlenmiş olan bilgi, beceri, tutum ve
değerler kazandırılabilecek ve eğitim öğretim sistemimizde yer alacak öğretmenlerimizin
yetkinliklerini arttırmak suretiyle genel bir kalite artışı sağlanacaktır.
2. Öğretmen İstihdamı, Adaylık ve Yetiştirme Süreçleri
Öğretmenlik mesleğine kaynak teşkil eden bölümlerden mezun olanların Millî Eğitim
Bakanlığında öğretmen olarak istihdam edilebilmelerine yönelik olarak Kamu Personeli Seçme
Sınavı (KPSS), Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi (ÖABT) ve sözlü gibi çeşitli sınavlar
gerçekleştirilmektedir. Söz konusu sınavların Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlikleri
çerçevesinde sahip olunması gereken bilgi, beceri ve tutum ve değerleri ölçebilecek şekilde
yeniden yapılandırılması üniversite mezunları arasından öğretmenlik konusunda en yetenekli
olanların istihdamını sağlayacaktır.
Öğretmenlerin mesleğe kabulünde diğer bir aşama olan adaylık ve yetiştirme süreci de
yeterlikler çerçevesinde oluşturulacak ve böylelikle aday öğretmenlerin mesleğe hazır hale
gelmeleri sağlanabilecektir.
3. Öğretmenin Öz Değerlendirme Yapması
Öz değerlendirme, bireyin kendi kendini değerlendirmesidir. Öz değerlendirme yapmak
sıradan bir mesleki edim değil, üst düzeyde bireysel ve mesleki sorumluluğun yanı sıra öz
değerlendirme yapabilme bilinci ve yetkinliğini gerektiren bir süreçtir. Öz değerlendirme,
öğretmenlerin mesleki yeterliklerini sorgulamalarına, mevcut durumlarını belirlemelerine,
gelişim hedefleri oluşturmalarına ve bu hedefe ulaşmak için gerekli uygulamaları yapmalarına
yardımcı olmaktadır. Özellikle öğretmenlik gibi çok boyutlu ve çeşitli yetkinlikler gerektiren
mesleklerde, kapsamlı ve gerçekçi bir öz değerlendirme yapmak, referans alınabilecek temel
ölçütlerin yokluğunda neredeyse imkânsızdır.
Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlikleri bu anlamda oldukça önemli bir işleve sahiptir.
Yeterlikler öğretmenlere yönelik beklentileri göstermesi açısından temel bir kaynaktır.
Öğretmenler, kendilerini yeterlikler çerçevesinde değerlendirerek bu konulardaki durumlarını
belirleyebilecektir. Ayrıca aynı ölçütler çerçevesinde diğer meslektaşlarını da gözlemleyip
-
11
kendisinin geliştirilmesi gereken yönleri ile güçlü yönlerini görebilecektir. Böylelikle ulaşmak
istedikleri hedefler doğrultusunda kişisel ve mesleki gelişim planları yapabilecek, bu
doğrultuda diğer meslektaşlarıyla iş birliği geliştirebileceklerdir.
4. Performans Değerlendirme, Kariyer Gelişimi ve Ödüllendirme
Performans değerlendirme, insan kaynakları yönetiminin en önemli işlevlerinden
biridir. Performans değerlendirme ile kişinin, kurumun ya da grubun herhangi bir konudaki
etkinliği analiz edilmekte ve başarı düzeyi belirlenmektedir. Performans değerlendirme,
çalışanların belirlenen standartlara ne ölçüde yaklaştıkları konusunda geribildirim
sağlamaktadır. Bu geri bildirimler, çalışanların eğitimi ve geliştirilmesinde, eğitim
programlarının ve politikalarının değerlendirilmesinde, çalışanları seçme sürecinde ve
ödüllendirme aşamalarında önemli bir yere sahiptir.
Millî Eğitim Bakanlığı performans değerlendirme çalışmalarını, aday öğretmen ve
mevcut öğretmenlerin; görevindeki gayret, verimlilik ve başarısının tespit edilmesi, bilgi ve
beceri düzeyinin belirlenerek gerekli eğitim ihtiyacının belirlenmesi ve buna yönelik tedbirlerin
alınması ile ödüllendirilmelerin yapılması amaçlarıyla yürütmektedir. Bu amaçları
gerçekleştirebilmek doğru ve gerçekçi şekilde belirlenmiş ölçütler üzerine inşa edilen bir
performans geliştirme sistemiyle mümkün olabilir.
Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlikleri öğretmen performansının doğru ve objektif
biçimde değerlendirilebilmesi ve geliştirilebilmesi konusunda bir rehber niteliği taşımaktadır.
Yeterliklere dayanarak oluşturulacak performans ölçütleri öğretmenin performansını belirleme
konusunda kapsamlı ve objektif bir değerlendirme imkânı sağlayacaktır. Kariyer
basamaklarında yükselmeler ile ödüllendirmelerde yeterlikler çerçevesinde yüksek performans
gösteren öğretmenlerin öncelikle dikkate alınması, şeffaf, adil ve hakkaniyetli bir sistemin
tesisinde önemli bir katkı sağlayacaktır.
5. Hizmetiçi Eğitim Programlarının Planlanması ve Sürekli Mesleki Gelişim
Dünyada yaşanan hızlı değişimler öğrencilerin ilgi ve ihtiyaçları ile eğitimden
beklentilerini de değiştirmektedir. Öğretmenlerin bu hızlı değişime ve ortaya çıkan farklı eğitim
ihtiyaçlarına uyum sağlayabilmeleri ve çözüm üretebilmeleri için, hizmetiçi eğitim faaliyetleri
bu yönde işe koşularak sürece önemli katkıda bulunacaktır. Nitelikli öğretmen ve nitelikli
öğretim amacıyla Bakanlığımızca öğretmenlere yönelik birçok mesleki gelişim faaliyetleri
düzenlenmektedir. Bu faaliyetler, Bakanlık politikaları, ihtiyaç analizleriyle belirlenen kişisel-
mesleki gelişim ihtiyaçları, eylem planları, ulusal veya uluslararası kurum ve kuruluşlarla
yapılan iş birliği protokolleri doğrultusunda planlanmakta ve yürütülmektedir.
Bu bağlamda hizmetiçi eğitim programlarının planlanmasında ve yürütülmesinde
Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlikleri önemli bir kılavuz olacaktır. Öğretmenlerin mesleki
gelişim ihtiyaçları, yeterlikler çerçevesinde yapılacak öz değerlendirmeler ve performans
değerlendirmeleri sonucunda gerçekçi bir biçimde tespit edilebilecek ve bu ihtiyaçları
gidermeye yönelik çeşitli politikalar geliştirilebilecektir. Öğretmen yeterlikleri çerçevesinde
öğretmenlerimizin mevcut durumlarının tespiti yanında, güçlü oldukları alanlar ile desteklenip
geliştirilmesi gereken hususların ortaya konulması büyük önem arz etmektedir. Bu kapsamda
-
12
Bakanlıkça hizmetiçi eğitim faaliyetleri planlanabilecek ve her öğretmene kendi ihtiyaçları
doğrultusunda mesleki gelişim desteği sunulabilecektir.
Sonuç olarak, Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlikleri bir öğretmende var olması
gereken bilgi, beceri, tutum ve değerleri somut biçimde ortaya koyarak bu alanda geliştirilecek
politikalara yol gösteren temel bir referans metin işlevi görecektir. Öğretmen Yeterlikleri
belgesiyle üniversitelerin öğretmen yetiştirmeye yönelik teorik ve uygulamalı derslerinin
içeriklerini belirleme ve geliştirme yanında, istihdam edilecek öğretmenlerde aranacak
nitelikler somut bir biçimde belirlenebilecek ve mesleğe kabul süreci yeterliklerle uyumlu
biçimde düzenlenebilecektir. Ayrıca görev yapmakta olan öğretmenlerin kendi güçlü yönleri
ile geliştirilmesi gereken yönlerini objektif biçimde görebilmeleri mümkün olabilecektir.
Böylece öğretmenler mesleki gelişimlerini sağlayabilmek için daha kolay motive olabilecek ve
sürekli mesleki gelişim sağlayabilmek için sorumluluk alabileceklerdir. Aynı zamanda
yeterliklere dayanarak ortaya konulacak objektif bir performans değerlendirme sistemiyle,
öğretmenlerin mevcut durumu nesnel olarak analiz edilebilecek, öğretmenlere daha nitelikli
kişisel ve mesleki gelişim imkânları sunulabilecek ve öğretmenlik mesleğini ilgilendiren tüm
politikaların, verilere dayalı, bütünsel ve etkin bir biçimde geliştirilebilmesi mümkün
olabilecektir. Böylelikle öğretmen yetiştirme süreçlerinde tüm paydaşların etkin iş birliğiyle,
mesleki gelişimlerini sağlamış, kendisini sürekli yenileyen ve yaptığı işi seven, yüksek nitelikli
öğretmenlerimiz ile öğretmenlik mesleğinin toplumsal statüsünün yanı sıra öğretmenin güven
duygusu ve çalışma azmi de artacaktır.
Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlikleri Belgesi, eğitim sürecinde yer alan pek çok
paydaşın katılımıyla oluşturulmuş ve güncel ihtiyaçlar doğrultusunda revize edilmiştir. Mevcut
belge, yeterlik belirleme anlayışının doğası gereği, sürekli değişen ve gelişen şartlar
doğrultusunda tüm paydaşların görüş ve önerileriyle, gerektiğinde geliştirilmeye ve
güncellenmeye açık bir metindir.
-
13
ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ GENEL YETERLİKLERİ
A YETERLİK ALANI: MESLEKİ BİLGİ
KAPSAM: Bu yeterlik alanı, öğretmenin öğretmenlik mesleğine ilişkin sahip olması gereken
alan bilgisi, alan eğitimi bilgisi ve mevzuat bilgisi yeterliklerini kapsamaktadır.
YETERLİKLER YETERLİK GÖSTERGELERİ
A1. ALAN BİLGİSİ
Alanında sorgulayıcı
bakış açısını kapsayacak
şekilde ileri düzeyde
kuramsal, metodolojik ve
olgusal bilgiye sahiptir.
A1.1. Alanı ile ilgili konu ve kavramları analiz eder.
A1.2. Alanındaki temel kuram ve yaklaşımların alanına yansımalarını
yorumlar.
A1.3. Alanı ile ilgili temel bilgi ve veri kaynaklarını sınıflandırır.
A1.4. Alanına ilişkin temel araştırma yöntem ve tekniklerini
sınıflandırır.
A1.5. Millî ve manevi değerlerin alanına yansımalarını yorumlar.
A2. ALAN EĞİTİMİ
BİLGİSİ
Alanının öğretim
programı ve pedagojik
alan bilgisine hâkimdir.
A2.1. Alanının öğretim programını tüm öğeleriyle açıklar.
A2.2. Alanının öğretim programını, ilgili diğer öğretim programları ile
ilişkilendirir.
A2.3. Öğrencilerin gelişim ve öğrenme özelliklerine ilişkin bilgisini
öğretim süreçleri ile ilişkilendirir.
A2.4. Alanın öğretiminde kullanılabilecek farklı strateji, yöntem ve
teknikleri karşılaştırır.
A2.5. Alanın öğretim süreçlerinde kullanılabilecek ölçme ve
değerlendirme yöntemlerini karşılaştırır.
A2.6. Alanının öğretiminde millî ve manevi değerlerden nasıl
yararlanacağına karar verir.
A3. MEVZUAT
BİLGİSİ
Birey ve öğretmen olarak
görev, hak ve
sorumluluklarına ilişkin
mevzuata uygun davranır.
A3.1. Vatandaş olarak bireysel hak ve sorumluluklarını açıklar.
A3.2. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının içeriğini açıklar.
A3.3. Atatürk’ün eğitim sistemimize katkılarını değerlendirir.
A3.4. Öğretmenlik mesleğini ilgilendiren mevzuatı açıklar.
A3.5. Eğitim paydaşlarının hak ve sorumluluklarını ayırt eder.
-
14
B YETERLİK ALANI: MESLEKİ BECERİ
KAPSAM: Bu yeterlik alanı, öğretmenin sınıf içi ve sınıf dışı uygulamalarıyla ilgili eğitim
öğretimi planlama, öğrenme ortamları oluşturma, öğretme ve öğrenme sürecini yönetme ile
izleme ve değerlendirme yeterliklerini kapsamaktadır.
YETERLİKLER YETERLİK GÖSTERGELERİ
B1. EĞİTİM
ÖĞRETİMİ
PLANLAMA
Eğitim öğretim süreçlerini
etkin bir şekilde planlar.
B1.1. Planlarını alanının öğretim programına uygun olarak hazırlar.
B1.2. Öğretim sürecini çevresel şartları, maliyeti ve zamanı dikkate
alarak planlar.
B1.3. Öğrencilerin bireysel farklılıklarını ve sosyokültürel
özelliklerini dikkate alarak esnek öğretim planları hazırlar.
B1.4. Öğretim sürecini planlarken millî ve manevi değerleri dikkate
alır.
B2. ÖĞRENME
ORTAMLARI
OLUŞTURMA
Bütün öğrenciler için etkili
öğrenmenin
gerçekleşebileceği sağlıklı
ve güvenli öğrenme
ortamları ile uygun
öğretim materyalleri
hazırlar.
B2.1. Sağlıklı, güvenli ve estetik öğrenme ortamları düzenler.
B2.2. Kazanımlara uygun öğretim materyalleri hazırlar.
B2.3. Öğrenme ortamlarını öğrencilerin bireysel farklılıklarını ve
ihtiyaçlarını dikkate alarak düzenler.
B2.4. Öğrenme ortamlarını dersin kazanımlarına göre düzenler.
B2.5. Öğrencilerle etkili iletişim kurabileceği demokratik öğrenme
ortamları hazırlar.
B2.6. Öğrencilerin üst düzey bilişsel becerilerini geliştirici öğrenme
ortamları oluşturur.
B2.7. Öğrencilerin millî ve manevi değerleri içselleştirmesine
katkıda bulunacak öğrenme ortamları oluşturur.
B3. ÖĞRETME VE
ÖĞRENME SÜRECİNİ
YÖNETME
Öğretme ve öğrenme
sürecini etkili bir şekilde
yürütür.
B3.1. Alanının eğitim ve öğretimi için gerekli olan becerileri sergiler.
B3.2. Öğretme ve öğrenme sürecinde zamanı etkin kullanır.
B3.3. Öğrencilerin öğrenme süreçlerine aktif katılımlarını sağlar.
B3.4. Derslerini öğrencilerin günlük yaşamlarıyla ilişkilendirir.
B3.5. Öğretme ve öğrenme sürecini yürütürken, özel gereksinimleri
olan öğrencileri dikkate alır.
B3.6. Uygulamalarında, çalıştığı çevrenin doğal, kültürel ve
sosyoekonomik özelliklerini dikkate alır.
B3.7. Öğrencilerin derslerde analitik düşünmelerine yönelik
etkinlikler hazırlar.
B3.8. Eğitim öğretim faaliyetlerinde ilgili kişi, kurum, kuruluş ve
meslektaşları ile iş birliği yapar.
B3.9. Öğretme ve öğrenme sürecinde bilgi ve iletişim teknolojilerini
etkin olarak kullanır.
B3.10. Öğretme ve öğrenme sürecinde uygun strateji, yöntem ve
teknikleri kullanarak etkili öğrenmeyi gerçekleştirir.
B3.11. Öğretme ve öğrenme sürecinde uygun araç, gereç ve
materyalleri etkin kullanır.
B3.12. Sınıfta istenmeyen davranış ve durumlarla etkin ve yapıcı bir
şekilde baş eder.
-
15
B YETERLİK ALANI: MESLEKİ BECERİ
KAPSAM: Bu yeterlik alanı, öğretmenin sınıf içi ve sınıf dışı uygulamalarıyla ilgili eğitim
öğretimi planlama, öğrenme ortamları oluşturma, öğretme ve öğrenme sürecini yönetme ile
izleme ve değerlendirme yeterliklerini kapsamaktadır.
YETERLİKLER YETERLİK GÖSTERGELERİ
B4. ÖLÇME VE
DEĞERLENDİRME
Ölçme ve değerlendirme,
yöntem, teknik ve
araçlarını amacına uygun
kullanır.
B4.1. Alanına ve öğrencilerin gelişimsel özelliklerine uygun ölçme
ve değerlendirme araçları hazırlar ve kullanır.
B4.2. Ölçme ve değerlendirmede süreç ve sonuç odaklı yöntemler
kullanır.
B4.3. Ölçme ve değerlendirmeyi objektif ve adil olarak yapar.
B4.4. Ölçme ve değerlendirme sonuçlarına göre öğrencilere ve
diğer paydaşlara doğru ve yapıcı geribildirimler verir.
B4.5. Ölçme ve değerlendirme sonuçlarına göre öğretme ve
öğrenme süreçlerini yeniden düzenler.
-
16
C YETERLİK ALANI: TUTUM VE DEĞERLER
KAPSAM: Bu yeterlik alanı, öğretmenlik mesleği genel tutum ve değerlerini içeren,
öğrenciye yaklaşım, millî, manevi, evrensel değerler, iletişim ve iş birliği ile kişisel ve
mesleki gelişim yeterliklerini kapsamaktadır.
YETERLİKLER YETERLİK GÖSTERGELERİ
C1. MİLLÎ, MANEVİ
VE EVRENSEL
DEĞERLER
Millî, manevi ve evrensel
değerleri gözetir.
C1.1. Çocuk ve insan haklarını gözetir.
C1.2. Bireysel ve kültürel farklılıklara saygılıdır.
C1.3. Öğrencilerin millî ve manevi değerlere saygılı, evrensel
değerlere açık bireyler olarak yetişmelerine katkıda bulunur.
C1.4. Doğal çevre ile tarihsel ve kültürel mirasın korunmasına
duyarlıdır.
C2. ÖĞRENCİYE
YAKLAŞIM
Öğrencilerin gelişimini
destekleyici tutum
sergiler.
C2.1. Her öğrenciye insan ve birey olarak değer verir.
C2.2. Her öğrencinin öğrenebileceğini savunur.
C2.3. Öğrencilerin kişisel gelişimini ve geleceğini planlamalarında
rehberlik yapar.
C2.4. Tutum ve davranışlarıyla öğrencilere rol-model olur.
C3. İLETİŞİM VE İŞ
BİRLİĞİ
Öğrenci, meslektaş, aile
ve eğitimin diğer
paydaşları ile etkili
iletişim ve iş birliği kurar.
C3.1. Türkçeyi kurallarına uygun ve etkili biçimde kullanır.
C3.2. Etkili iletişim yöntem ve tekniklerini kullanmaya özen
gösterir.
C3.3. İnsan ilişkilerinde empati ve hoşgörüyü esas alır.
C3.4. Meslektaşlarıyla bilgi ve deneyim paylaşımına açıktır.
C3.5. Eğitim öğretim faaliyetlerinde ailelerle iş birliği yapar.
C3.6. Okul gelişimine yönelik faaliyetlere aktif olarak katılır.
C4. KİŞİSEL VE
MESLEKÎ GELİŞİM
Öz değerlendirme
yaparak, kişisel ve
mesleki gelişimine
yönelik çalışmalara
katılır.
C4.1. Mesleğini severek ve isteyerek yapar.
C4.2. Paydaşlardan gelen görüş ve önerilerden de yararlanarak öz
değerlendirme yapar.
C4.3. Kişisel ve meslekî yönden kendisini geliştirmeye yönelik
faaliyetlerde bulunur.
C4.4. Kişisel bakımına ve sağlığına özen gösterir.
C4.5. Kültürel ve sanatsal etkinliklere katılır.
C4.6. Mesleki etik ilkelere uyarak mesleki bağlılık ve saygınlığını
korur.
C4.7. Türkiye ve dünya gündemini takip eder.