l (J.JJ '1 L
. Uluslararası
Bursa Tasavvuf l(ültürü Seınpozyuınu
4
BURSA KULTUR SANAT VE
TURIZM VAKFI
BURSA KÜLTÜR SANAT VE TURİZM VAKFI BURSA IdTAPLIGI 18
Uluslararası Bursa Tasa11vuj Kültiirii Scmpozyumu 4
ISBN ...-975-7003-16-6
B irinci Basım Eylül2005
Ya)luıa Hazırlayan
Mehrned Temelli
Baskı
F.Özsan Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti.
İzmiryolu No:221 Beşevler 1 BURSA
Tel: O (224) 441 33 82
e-mail: [email protected]
Açıkhava Tiyatrosu Yanı, Kültürpark 1 Bursa Tel: (O 224) 234 49 12 (3 hat)
Faks: (O 224) 234 49 ll E-posta: [email protected]
Liınni' deki Niyazi-i Mısri Dergahı'ndan Günümüze !(alan izler
Yrd. Doç. Dr. Kayahan Türkantoz
Tasavvuf tarihinin önemli simalarından, Anadolu'nun yetiştirdiği büyük velllerden olan ve Halvetiyye tarikatının Mısriyye kolunu kuran Şeyh Niyazi-i Mısri'nin, 1694 tarihinde, ilcinci kez sürüldüğü Limni (Lemnos) adasında vefat etmiş ve buraya defnedilmiştir1 • Prof. Dr. Mustafa Kara'nın Bursa'da Taıikatlar Jle Tekkeler adlı ldtabının "Mısriyye, Niyazi-i Mısd ve Mısri Dergalu" başlıklı VII. bölümünde, Niyazi-i Mısrl'nin Limni'deld türbesinin yanında, "tepfıidlıanesi ile birlikte oluşan müessesenin asrmııza kadar ulaşmış olduğu" kayıtlıdı~. Gerek bu kayıttan gerekse de. birtakım sözlü aktarımlardan3 hareketle, 2004 Ağustos'unda Kuzey Ege Adaları'na yaptı-
1 Niyazi-i Mısr'i'nin hayatı, tasavvufi kimliği, eserleri ve Mısrıyye kolunun tarihçesi için bkz. Niyazi Divam, İstanbul 1963; J. Spencer Trimingham, Tlıe Suji Orders ilı Islam, Oxford 1973, s. 76; Abdtilbaki Gölpınarlı, "Niyazi-i Mısri", Şarkiyat Mecnuıasr, VII(1972), s. 183-226; Selçuk Eraydın, Tasavvufve Tarikat/er, İstanbul 1981, s. 250; Hasan Turyan, Bursa Evliyalan ve Tarihi Eserleri, Bursa 1982, s. 119-127; Rahmi Serin, İslam Tasavvufimda Halvetilik ve Halvetiler, İstanbul 1984, s. 151-152; Baha Doğramacı, Niyazi-i Mrsrf, Hayatr ve Eserleri, Ankara 1988; Mustafa Kara, Bursa'da Tarikatlar ve Tekkeler, Bursa 1993, II, s. 175-228; a.y., Niyazi-i Mrsrf, Ankara 1994; Sadık Vicdiini, Tarikatler ve Silsile/eri (Tomar-r Turiik-r 'Aliyye), haz. İrfan Gü"ndüz, İstanbul1995, s. 247-249; Mustafa Aşkar, Niyazi-i Mrsrf ve Tasavvuf Anlayrşr, Ankara 1998; Necdet Yılmaz, Osmmılr Topimmmda Tasavvuf, Siifiler, Devlet ve Ulema, yay. Osmanlı Araştırmaları Vakfı, İstanbul2001, s. 173-195; Mustafa Armağan, "Bursa'da İki Rakip Sürgün: Niyazi-i Mısri ve Viini Mehmed Efendi", Bursa'da Dünden Bugüne TasavvufKültürü-2, yay. Büyükşehir Bel. Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı, Bursa 2003, s. 259-263; Ramazan Musliı, Osmaulr Top/rummda Tasavvuf[l8. Yüzyrlj, İstanbul2003, s. 125-144; H. Mahmut Yücer, Osmmılr Toplumrmda Tasavvuf [19. Yüzyrlj, İstanbul2003, s. 204-209.
2 Mustafa Kara, Bursa'da Tarikatlar ve Tekkeler, Bursa 1993, II, s. 184-185. 3 Bu ziyareti birlikte gerçekleştirdiğim değerli meslektaşım Prof. Dr. M. Baha Tanınan, yıllar
önce, akrabası olan Münevver Ayaşlı'nın Beylerbeyi'ndeki yalısında, aslen Limni'li olan ve bu dergiiha mensup bir aileden gelen bir hanımefendi ile tanışmış, ayrıca, söz konusu adada
166 ULUSLARARASI BURSA TASAWUF KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU
ğırnız bir incelerne ge:ı..isi kapsanunda, özellikle bu türbeyi ziyaret etmek ve bazı ön tespitler yapabilrnek maksadıyla Lirnni'ye uğradık.
Türbe ve dergah, adanın batısında, tarih boyunca idari merkez olagelen Myrina kasabasında (Şek.l-2), kale ile liman arasında uzanan, Osmanlı Dönemi'ne ait sınırlı sayıda çeşrnenin ve çıkmalı evin hala görülebildiği, eski Türk mahallesinde (Şek.3), kasabanın rtlerkezini oluşturan, bugünkü adıyla 28 Ekim Meydanı'nın batısında, gi.ineyde Arvanitaki, batıda
Miltiadou, kuzeyde Thernistoldeous sokaldarı,:.doğuda da rneydanın sınırladığı yapı adasının merkezinde yer almaktadı( (Şek.4). Güney, doğu ve kuzey yönlerinde dülekanlar ve konutlarla, batı yönünde de ağaçlıldı bir arsayla kuşatılmış olan türbeyi günümüzde ne bu sakaldardan ne de ·rneydandan algılama!( mümkündür.
Gözden geçirilen matbu kaynaldar içinde, yalnızca M. Kara'nın, yukarıda adı geçen kitabında, Lirnni 'deki bu türbe ve yanındald dergaha ilişldn, Osmanlı dönemine ait ild eserden4 gelen bilgi bulunabilmişti~. Limni'deld türbenin yanında tesis edilen dergahın ilk postnişini Niyazi-i Mısri'nin halifelerinden Mahmud Efendi'dir (ö. ı 733). Aslen Boyabatlı olan Mal1rnud Efendi Niyazi-i Mısri ile Limni'de tanışarak kendisine intisap etmiş, vefatında gasil ve defin hizmetlerini yerine getim1iş, ı 733'teld vefatına kadar hem türbedar hem de dergalun şeyhi olara!( görevini yapmıştır6•
Türbenin yanındald dergahın tesis tarihi tespit edilemese de, Niyazi-i Mısri'nin vefatından Malmmd Efendi'nin vefatına kadar geçen 39 yıl zarfında kurulmuş olduğu kesindir. Mahmud Efendi'den sonra, sırayla Kıbrıslı Çalak Dede (ö.ı8ı9), Hoca Osman Efendi (ö.ı833), Abdi Siyah! (ö.ı85ı), Mustafa Efendi (ö.ı856), Ahmed Efendi, MehmedAbdal Baba (ö.ı883) ve Niyazi Efe~di (ö.ı892) türbedarlık ve şeyhlik görevlerini yürütmüşlerdie. Mısriyye kolunun merkezi yani asitanesi, Abdal Çelebi tarafından I669'da Bursa'da kurulmuş olan Mısri Dergahı'dır8 . Az sonra görüleceği üzere, her ne kadar Lirnni'deld dergahın ldtabesinde "Astilıı-ı Jıakfıyık" ibaresi geçse de, bunun daha ziyade "Huzur-u Pire" duyulan bir hürmetten kaynaldandığı, söz konusu tesisin daha ziyade "ziyaretgah" ağırlıklı bir dergah olduğu söylenebilir. Postnişinlerin aynı zamanda türbedar olmaları da bunu desteldemektedir.
Niyazi-i Mısri Türbesi'nin harap bir durumda ayakta hala olduğu yolunda duyumlar almıştı. Kendisine yardımları için teşekkürü borç bilirim.
4 MustafaLütfi Efendi, Tulıfetü'l-Asrlfi Melllikıbı'l-Mısrl, Bursa 1309; Mehmed Şemseddin Efendi, Gülılir-ı Mısrl (Yadiglir-ı Şemsi içinde), Bursa 1332.
5 Bkz. Dipnotu l. Örneğin, E. Hakkı Ayverdi, Avrupa'da Osma11lı mimari Eserleri, Bulgaris-tall-Yımallistaii-Amavudluk, IV, İstanbul ı 982 'de herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır.
6 Kara, a.g.e., s. ı85-ı85 203. · 7 Kara, a.g.e., s. ı 85. 8 Kara, a.g.e., s. 220-223.
LiMNi'DEKİ NIYAzi-iMISRi DERGAHI 167
Yine bu kaynakta, IL Abdülhamid tarafından 1886 yılında türbenin tamir edildiğini, tevhidhanenin yeniden inşa edildiğini ve dergahın dört kagir hücreyle donatılarak genişletildiği bildirilmektedir9
•
Bu arada, meydan üzerindeki kahvehanenin duvannda, adanın Yunanistan'a intikal etmesinden az sonra çekilmiş olan bir fotoğrafa tesadüf edilmiştir (Şek.5). Osmanlı döneminden kalma kentdokusunun ve binaların henüz yerli yerinde durduğu bu fotoğrafta, kahvehanenin hemen yanında, dergaha komşu olan bir canliye ait minarenin yükseldiği görülmektedir. Muhtemelen bu cami, Niyazi-i Mısri'nin son günlerinde miluabının içinde riyazette bulunduğu camidir. Söz konusu camiyle dergah arasında, komşu olmanın ötesinde "manevi" bir bağlantının olması da ihtimal dahilindedir10.
Asıl konumuz açısından önemli olan ise, söz konusu fotoğrafın türbeye (batıya) yönelik olması ve ortadan kalkmış olan dergah kompleksine ilişkin -sınırlı da olsa- bilgi sunmasıdır. Şu anda Niyazi-i Mısri Dergahı'na ilişkin elimizdeki tek görsel belge olan bu fotoğraf incelendiğinde teşhis edilen hususlar şunlardır:
* Meydanın kuzeybatı köşesinde, türbenin kuzeyinde yer alan süpermarketin cephesinde, dal1a ilk gün dild<.atimizi çelmuş bulunan, kesme taştan yuvarlak kemerli giriş, özellilde de bunu taçlandıran, Osmanlı Barak üslubundald dalgalı alınlık aslında dergahın cümle kapısına aittir (Şek.6). Anlaşılan o ld, dergahın ortadan kalkmasından sonra, cün:ıle kapısı muhafaza edilmiş, bunun gerisine, halen süpern1arket olarak kulianılan bina inşa edilıniştir.
Buna benzer dalgalı profillerin özellilde, Osmanlı baroğunun son günlerini yaşadığı IL Mahmud döneminde (1809-1839) uygulandığı görülür. İlk aldınuza gelen örnek, Topkapı Sarayı'nın 1. avlusunda, Darphane-i Amire kompleksiyle Arkeoloji . Müzesi'nin arasında yer alan kapıdır (Şek. 7). Fakat asıl, Prof. Dr. Semavi Eyice'nin tespit ettiği, Selanik'teki bir konağın Sabri Paşa Caddesi üzerinden geçen köprüsünde buna çok benzeyen bir profil bulunmal<.taydııı (Şek.8). Selanik ile Limni'nin yalunlığı da bu bağlamda rastlantı olmasa gerektir.
9 Kara, a.g.e., s. 185. 10 Örneğin, İstanbul-Karagümrük'te, Halvetiyye tarikatının Cerrahiyye kolunu tesis eden Pir
Nureddin Cerrahi'nin (ö.l721) halvete girdiği Canfeda Hatun Camii ile buna komşu olan tekkesi (Cerrahi Asitanesi) arasında bu türden bir bağın bulunduğu bilinmektedir (Ö. Tuğrul İnançer- M. Baha Tanınan, "Nureddin Cerrahi", Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, 6[21994], s. 96).
11 Semavi Eyice, "Atatürk'ün Doğduğu Yıllarda Selanik", Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi- Doğunumun 100. Yılmda Ataiirk'e Armağan, Istanbul 1981, s. 461-518 (s. 513, Res. 33).
168 ULUSLARARASI BURSA TASAWUF KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU
* Kernerin üzerinde, halen yerinde durduğu halde kazınmış olan rnerrner kitabe görülmektedir. Söz konusu kitabe, M. Kara'nın sözünü ettiği 1304(1886) tarihli onarım ve genişletme arneliyesine ait olabileceği gibi, mimari üslubun işaret ettiği IL Mahmud dönemine ait daha eski bir onarımdan da kalma olabilir.
Kitabenin yanlarında, yuvarlal<:. kemercikleri olan birer niş bulunmaktadır. Günümüzde içieri boş olan bu nişlerin sırf bezerne olarak mı tasarlandığı, yoksa içlerinde, örneğin taştan .yontulrnuş Halveti-Mısr! tac-ı şerifleri gibi, yapının kimliğiyle ilgili birtakırnunsurların mı yer aldığı tespit edilememektedir. Nitekim, geç dönem tarikat yapılarının çoğunda, tac-ı
şerifler başta olrnal<:. üzere, tarikat "cihazının" amblem niteliidi bezerne öğesi olarak kullanıldığını biliyoruz 12
• Birçok örnek arasında, İstanbulTophane'de bulunan Kadir!hane Teld<:.esi'nde, Pir İsmail Rüml'nin Türbesi'nde, köşe sütunçeleri üzerindeki Kadir!-Rürni tac-ı şerifleri verilebilir13
(Şek.9). Ayrıca, kapı kemerinin içine asılı duran bir levha dild<:.ati çeker.
* Cümle kapısının her iki yanında demir parn1aklıldar uzanrnal<:.ta, solda (güney yönünde) bu parrnaldıldarın sonunda, muhtemelen dergah kompleksine ait, çevre duvarı üzerinde çıkmalı bir bina görülmektedir.
* Parrnaldıldarın arkasında bir hazirenin bulunduğu tahmin edilebilir. Cümle kapısının solunda, parn1aldıldarın gerisine dild<:.atlice bakıldığında, geç dönem Osmanlı mezarlarında sıkça görülen madeni bir baldaken iskeleti, ayrıca sağda birtakım mezar taşlarının uçları seçilrnektedir. Tarikat yapılarının bünyesindeld veli türbelerinin çevresinde zamanla bir hazirenin oluşmasından daha doğal bir şey olamaz.
* En arka planda, ağaçların arkasında ild katlı bir yapı seçilir. Cephesinde dikdörtgen pencerelerin sıralandığİ bu yapı, büyük bir ihtimalle, fotoğrafta ağaçlar tarafından tamamen gizlenen türbeye bitişik olan, içinde rnescit-tevhidhaneyi barındıran dergalun ana binasıydı. Türbeye kuzey yönünde sapianan ve üzerinde ldtabesi olan kapı bu yapının ana girişi olmalıdır.
* Bunun yanı sıra, fotoğrafın sağında, arsanın kuzey kesiminde, kısmen tek lGsrnen çift katlı bağımsız bir yapı daha görülmektedir. Bu yapıyla fotoğrafın solundald çıkmalı yapıdan birisinin, dergah şeyhiyle ailesinin
12 M. Baba Tanınan, "Osmanlı Dönemi Tarikat Yapılarında Silfi İnançlarının ve Simgelerinin Yansımaları", Sanat ve İnanç- Rljk1 MeliU Meriç Amsma, haz. Banu Mabir- Halenur Kiitipoğlu, yay. M.S.Ü. Türk Sanatı Uygulama ve Araştırma Merkezi, İstanbul Şubat 2004, II, s. 265-280. -
13 M. Baba Tanınan, "Kadirihane Tekkesi", Dünden Bugüne İstanbul Ansikfopedisi, 4(1994), s. 369-372.
LiMNi'DEKi NIYAZI-i MISRl DERGAHI 169
yaşadığı harem dairesi, diğerinin de, şeyh efendinin misafirlerini ağıdadığı ve sohbet toplantılarını düzenlendiği, ayrıca derviş hücrelerini barındıran selamlık bölümü olduğu tahmin edilebilir.
Sonuçta, başta adlarını verdiğimiz sokaklar tarafından kuşatılan yapı adasının tümüyle derga.ha ait olduğu, bu arsa içinde, türbenin yanı sıra, en az üç yapının mevcut olduğu anlaşılmaktadır (Şek.l0-11). Söz konusu yapılar içinde yalnızca cümle kapısıyla Niyazi-i Mısri'nin Türbesi günümüze intikal edebilmiştir.
Bu makalenin kapsamında, ancal<. yarım gün zarfında yapabildiğimiz tespitleri konuyla ilgili araştım1acıların dikkatlerine sunmal<. istedik. Öncelikle şunu belirtmeliyiz Id, türbenin içine girme imkanına sahip olamadık14 • Dışarıdan inceleyebildiğimiz kadarıyla türbe, kenan yaklaşık 3.60 m. uzunluğunda bir seldzgen prizma biçimindedir ve kubbeyle örtülüdür (Şek.l2). Duvarlar küçük moloz taşlar ve tuğla kırıklarıyla örülerek üstleri sıvannuş, köşe pilastırlarında, kapı ve pencere söveleriyle kemerlerinde, saçak silmesinde, koyu bej renginde yöresel kesme taş kullanılmıştır (Şek.l3). Tuğla örgülü ve zamanında kurşun kaplı olduğu tahmin edilebilin kubbe halen dışarıdan sıvalıdır. Bir zamanlar kuzey yönündeld dergah binasının yerini işgal eden çağdaş yapı türbenin kuzey ve kuzeybatı kenarlan na ( 6 ve 7. no.lu kenarlara) bitiştiği için bu yönlerden yapıyı incelemek imkansızdır. Dergahın ana binasından türbeye açılan bir kapının bulunduğu ve bunun türbenin kuzey (7 no.lu) kenarında yer aldığı tahmin edilebilir.
Cümle kapısı yönüne (doğuya) bal<.an kenarda (l nq.lu kenarda) türbe kapısı (Şek.l4), güneydoğu, güney, batı, ve kuzeydoğu kenarlarında (2, 3, 5 ve 8 no.lu kenarlarda) birer pencere (Şek.lS-16), güneybatı kenarında da ( 4 no .lu kenarda), aynı boyutlarda, içi örülmüş ve sıvanmış bir "yalancı pencere" yer alır (Şek.l7). 1.20 m.'lik açıldığa sahip kapı ve pencereler 20 cm. eninde kesme taştan sövelerle kuşatılnuş, aynı taştan gotik (daha doğrusu neo-gotik) üslupta sivri kemerlerle taçlandırılnuştır. Arnpir üslubunu yansıtan, 35 cm. enindeld köşe pilastırları bombeli kaidelere salüptir (Şek.l8). Bir diş ve bir armudiden oluşan saçal<. silmesi pilastırların hizasında ileriye doğru çıkaral<. başlık görünümü kazanmaktadır (Şek.l9).
Kuzey ve kuzeydoğu kenarlarının (7 ve 8 no.lu kenarların) köşesine saplanan, türbe duvarlarıyla aynı örgüye salüp duvar üzerindeld dergah kapısı da türbedeld açıldıldarla aynı özelliideri paylaşır (Şek.20). Ancak
14 Türbenin dışa açılan kapısı kilitli olup anaht-ann kimde olduğu tespit edilemedi. Anahtarın sahibi olduğundan şüphe ettiğimiz süpermarketin sahibi anahtarının kimde bulunduğunu bilmediğini, esasen yapının içinde de görülecek bir şey bulunmadığını (!) söyledi. Kimisinde kapalı demir kepenkler bulunan, kimisinde ahşap kaplama tahtaları çakılı olan pencerelerden içerisini görmek de mümkün olamadı. Türbeyi içeriden ziyaret edemediğimiz için malızun olmuştuk. Ne var ki, bakımsız ve harap durumda da olsa, içinin mezbelelik veyahut kedi-köpek barınağı haline gelmemiş olmasından da memnuniyet duyduk.
170 ULUSLARARASI BURSA TASAWUF KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU
burada kapı açıklığının üzerine bir lento kanarak sivri kemer hafiflet..-ae kemeri olarak değerlendirilmiştir. Bu kemerin üzerinde ise, az önce metni verilen kitabe yer alır (Şek.21-22-23-24). Kitabe, yanlardan tuğla konsalIara oturan armudi profilli, kesme taştan bir saçakla korunmuştur.
Dergah kapının üzerindeki sülüs hatlı ve "Abdülkadir Kıbti el-Mısri" imzalı manzum kitabenin metni şöyledir: - · · · .
Dü1rymım güzide mif!ıar-i asrı budurin iistfm-ı hakayık dergelı-i Mısrf bıjdur
fi 15 Siferü'llıayr sene 1328(26 Şubat 1910) ketebe Abdülkadir Kıbtf elMısrf
Türbenin, neo-gotilc ve aınpir üsluplarından izler taşıyan eklektik mimarisi de bu döneme uygun düşmektedir. Görüldüğü gibi kitabe, Limni'nin elimizden çıktığı ı 9 ı 2 tarihli Balkan Savaşı'ndan iki yıl öncesine aittir.
Türbenin ve dergalun zaman içindeki mimari gelişimini bütün aşamalarıyla aydınlatabilmek için, arşiv belgelerinin ve Liınni'den söz eden seyahatnamderin taranınası kuşkusuz faydalı olacalctır. Şirı,1dilik Limni'de Niyazi-i Mısri Türbe ve Dergalu'nın ı 694- ı 733 arasında tesis edildiğini, biri 18 8 6 ~da, diğeri de ı 9 ı O' da olmak üzere, en az iki kere onarım, genişletine ve yeniden inşa faaliyetlerine sahne olduğu söylenebilir.
Linmi'deki Niyazi-i Mısri Dergalu ve Türbesi'nin, ülkemiz ve Yunanistan arasında karşılıklı olarak gerçekleştirilecek araştım1a ve restorasyon projeleri kapsaınında ele alınmasını temenni ediyoruzı 5 • Böylece, bir yandan, Osmanlı'nın Ege Adalan'nda inşa ettiği belki de son eser yok olmaktan kurtarılacak, öte yandan, anaylırdundan uzalcta, sürgünde vefat eden, manevi ve kültürel hayatımızdaki önemli yerini hala koruyan bu büyülc veliye ilişkin bir vefa borcu ödenmiş olacalctır.
15 Günümüzde Yunanistan'da, Avrupa Birliği'nden gelen fonlarla birçok Osmanlı eseri onarılmaktadır. Son yıllarda yaptığım yolculuklarda, Kavala'da, Rodos'ta ve Midilli'de bunun pek çok örneğine tanık oldum. Söz konusu fonlar, Türkiye ve Yunanistan gibi komşu ülkeler arasında, her iki taraftan yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının sunacağı "mütekabil" araştırma ve restorasyon projelerine özellikle sıcak bakmaktadır. Daha somut bir ifadeyle, ülkemizden böylesi bir kuruluşun (örneğin, Niyazi-i Mısri'nin yıllarca irşat faaliyetlerini yürüttüğü Bursa'da, Büyükşehir Belediyesi'nin veya bu sempozyumu düzenleyen Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı'nın) Limru'deki türbe ve dergıi.ha ilişkin bir projesi, öte yandan Yunanistan'daki benzer bir kuruluşun, Bursa çevresindeki bir Bizans eserine veya Osmanlı Dönemi Rum eserine ilişkin bir projesiyle birlikte, ilgili merciiere sunulabilir.
LiMNi'DEKi NIYAZi-i MISRi DERGAHI
Şek.2 Myrina kasabasının doğudan genel görünümü (uzaktaki yanmada
Aynoroz'dur)
Şek.3 Myrina kasabası içinde Niyazi-i Mısn Dergahı'nın konumu
(Türkantoz) kasabasının konumu Şek.4 Niyazi-i Mısn Dergahı'ndan günümüze kalan izler ve çevresi
(Tü rkan toz)
Şek.1 Limni Adası'nda Myrina kasabasının konumu
171
172 ULUSLARARASI BURSA TASAWUF KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU
Şek.5 Niyaz1·i Mısn Dergahı'nı ve çevresini gösteren eski fotoğraf
Şek.6 Niyaz1·i Mısn Dergahı'nın cümle kapısının günümüzdeki görünümü (Türkantoz ·
Ağustos 20,04)
Şek.7 istanbul'da Darphane·i Amire ile Arkeoloji Müzesi arasındaki kapı (Türkantoz ·Ağustos 2005)
LiMNi'D!:Ki NIYAzi-iMISRi DERGAHI 173
Şek. B Selanik'te Sabri Paşa Caddesi üzerinc!eki bir konağın köprüsü (S. Eyice)
Şek.9 istanbul-Tophane'de Kadinlıane Tekkesi'nde P1r ismail R0m1 Türbesi'nin köşe sütunçeterindeki Kadiıi-R0m1 tac-ı
şerifi (M. B. Tanman- Haziran 1985)
Şek.10 Niyaz1-i Mısıi Dergahı'nın tahmin] vaziyet planıyla bugünkü dokunun karşıtaştınlması (Türkantoz - Ağustos 2004)
Ot.s$.0 fll.O~. ~.
Şek.11 Niyaz1-i Mısıi Dergahı'nın tahmin] vaziyet planı (Türkantoz - Ağustos 2004)
174 ULUSLARARASI BURSA TASAWUF KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU
/
Şek.12 Niyazi-i Mısıi Türbesi'nin plan krokisi (Türkantoz - Ağustos 2004)
Şek.13 Niyazi-i Mısıi Türbesi'nin batı (5 no.lu) ve güneybatı (4 no.lu) kenarlannın köşesi (Türkantoz- Ağustos 2004)
LiMNi'DEKi NIYAZI-i MISRl DERGAHI 175
Şek.14 Niyaz1-i Mısri Türbesi'nin kapısı (Türkantoz- Ağustos 2004)
Şek. 16 Niyaz1-i Mısri Türbesi'nin güney (3 no. lu) kenanndaki pencere (TürkantozAğustos 2004)
Şek.15 NiyaZı-i Mısr1 Türbesi'nin güneydoğu (2 no. lu) kenanndaki pencere (TürkantozAğustos 2004)
Şek.17 Niyaz1-i MısriTürbesi'nin güneybatı (4 no. lu) kenanndaki yalancı pencere (Türkantoz- Ağustos 2004)
176 ULUSLARARASI BURSA TASAWUF KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU
Şek.18 Niyazi-i Mısıi Türbesi'nde pilastır kaidesi (Tü rkantoz - Ağustos 2004)
Şek.20 Niyazi-i Mısıi Dergahı'nın kapısı (Türkantoz- Ağustos 2004)
Şek. 19 Niyazi-i Mısıi Türbesi'nden pilastır ve saçaksilmesi (Türkantoz- Ağustos 2004)
Şek.21 Niyazi-i Mısn Dergahı'nın kapısı üzerindeki kitabe ve çevresi (Türkantoz - Ağustos 2004)
LiMNi'DEKi NIYAzi-i MISRT DERGAHI 177
Şek.22 Niyazi-i Mısn Dergahı'nın kapısı üzerindeki kitabe (Türkantoz- Ağustos 2004)
Şek.24 Niyazi-i Mısn Dergahı'nın kapısı üzerindeki
kitabede hatta imzası (Türkantoz- Ağustos 2004)
Şek.23 Niyazi-i Mısn Dergahı'nın kapısı üzerindeki kitabede tarih (Türkantoz -Ağustos 2004)