·ULUSLARARASI •• ••
USKUDAR SEMPOZYUMU
VIII
21-23 Kasım 2014
BİLDİRİL E R
CİLT III
EDiTÖRLER
DR. COŞKUN YILMAZ
DOÇ. DR. CENGIZ TOMAR
DR. UGUR DEMİR
Türkiye Diyanet Vakfı İsliını Araştırmaları Merkezi
~ü&iphanesi
ÜSKÜDAR MEVLEVİHANESİ'NİN TARİHİ -
MiMARİ GELİŞİMİ VE GÜNCEL iŞLEVİNİN ÜSKÜDAR İLÇESİ'NİN SOSYAL YAŞAMINA
KATKlSININ DEGERLENDİRİLMESİ
MURAT A RAPOGLU İstanbul Aydın Üniversitesi
Giriş: Mevlevilik, Mevlevihaneler v e İstanbul Mevlevihaneleri
13. yüzyılın sonlarında Selçuklu Devletinin başkenti Konya'da Mevlana Celaleddin Rumi adına oğlu Sultan V ele d tarafından kurulmuş olan Mevleviye tarikatı yapılarına, M ev levihane denilmektedir. Mevlana'nın vefatından sonra müntesipleri Hüsameddin Çelebi'nin etrafında toplanmıştır. Mevlana'dan sonra yerine geçen Hüsameddin Çelebi, Mevlana'yı sevenleri ve müntesiplerini bir arada tutmuş, fakat bir tarikat ilidas etmemiştir.1 Hüsameddin.Çelebinin vefatından sonra da Mevlana Celaleddin Rumioğlu Sultan Veled, posta oturmuştur. Mevlevilerin Konya dışına çıkması ve organize olmasındaki büyük hamle ise, oğlu Ulu Arif Çelebi'ye aittir. Sultan Veled'in yanında yetişenler Amasya, Kırşehir ve Erzincan gibi şehirlere ulaşırken, Ulu Arif Çelebi bu halkayı genişletmiş ve Sivas, Tokat, Bayburt, Erzurum, Tebriz, Kastamonu, Denizli, Kütahya, Birgi gibi farklı beyliklerin yönetimi altmda olan şehir merkezlerine ulaştırrnıştır. Osmanlı dünyasının bu gönül ocaklarıyla karşılaşması, Bursa'nın fethirıden yüz sene sonra Il. Murat devrinde 1426 senesinde yapılan Edirne Mevlevihanesi ile
olrnuştur.2
Osmanlı İmparatorluğu'nun pay-i tahtı olan İstanbul'da ilk dergah, Fatih Sultan Mehrned zamanında kiliseden camiye çevrilen ve daha sonra Kalenderhane Zelviyesi olarak dervişlere tahsis edilen binada, tam manasıyla bir Mevlevihane yapısı
olarcik kurulmuştur. İstanbul'un fethirıden sonra camiye çevrilmiş olan Akataleptas
189
190
ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU VIII
(Diaconissa) Kilisesi'nin içinde veya yanında kurulmuş olduğu düşünülmektedir. Ka
lenderhane Camii'nin içerisinde olan bu yapı ile ilgili Fatih Sultan Mehmed, yapının vak:fiyesinde burada mesnevi okurımasını ve sema ayirıi düzenlenmesini istemiştir.3
Mevlevihane yapılannın İstanbul'da, Mevlevi tarikatının Osmanlı tasavvufkültiiründe
önemli bir yeri olmasına rağmen, diğer tarikat yapılanna göre az sayıda olması dikkat
çekici bir unsurdur. İstanbul'da ilk Mevlevihanerıirı açılmasından, tekkelerin kapa
tılma tarihi olan 4 Eylül 1925 taribine kadar geçen süreçte, beş Mevlevilıaneden söz
edilmektedir ve bunlara kaynaklarda isimlerine rastlanan, diğer üç Mevlevihanenin
de eklenmesi gerekmektedir.4 •
1491/92 senesinde, günümüzde Beyoğlu İlçesi Şahkulu Mahallesi Galip Dede Cadde
si'nde yer al~ Galata Mevlevihanesi veya halk arasında Galip Dede Dergaru olarak
da anılan Mevleviliane yapİsı, inşa edilmiştir.5 Evkaf-ı Hümayun Nezareti'nin 10 Teşriniewel1331'de (10 Ekim 1913) hazırlattığı haritaya göre, yapının semahane, derviş
hücreleri, HaletEfendi Kütüphanesi ve Sebili, hadikat'ül-ervah yani mezarlık alanı,
Şeyh Galip Türbesi, hamuşhane yani hazireler, matbah, Hasan Ağa Çeşmesi, sarnıç,
şadırvan, harem dairesi ve çamaşırhaneden meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Galata Mevlevihanesi 1765 yılında Tophane yangından sorıra büyük zarar görmüş
ve m. Selim zam~da yerıiden inşa edilmiştir. Tekke ve zaviyelerin ka~atılması ka-
- nundan sorıra bir dönem polis karakolu olarak kullanılmış ve kütüphane içerisindeki
eserler Süleymaniye Kütüphanesine devrolmuştur.
Galata Mevlevihanesi ile aynı yıllarda, Fatih'te Otlukçu Yokuşu'nda bazı kaynaklarda
adı Fatih Mevlevihanesi olarak geçen bir te kk e kurulmuş, 1918 büyük Fatih Yangınında
söz konusu tekke tarihe karışmıştır.6 Bu yapı hem Mevlevi hem Naleşi tarikatlannın
temsilciliğini yapmış, Mesnevi okutulmak ile beraber Naleşi zikri de icra edilmiş
tir.71918 büyük Fatih Yangını'nda zarar gören yapı günümüze ulaşamamıştır.
1598'de Yenikapı M~vlevihanesi olarak, Zeytinburnu Merkezefendi Mahallesi'nde
Mevlevihane Caddesi üzerinde sur dışında bir yapı inşa edilmiştir.8 Mevlevihane se
mahane, mescit ve on sekiz derviş hücresinden ibaret olarak inşa edilmiş, bu yapılara
daha sorıraları selamlık, harem, sebil, somathane, muvakkithane, hünkar mahfili,
matbalı-ı şerif, sarnıçlar, hamuşan ve türbeler eklenmiş, bu sayede yapı büyük bir
külliye haline gelerek, İstanbul'da Mevleviliğin merkezi konumuna yükselmiştir.9
1613 yılında Bostancı Ocağı'nda yetişerek, önce Kaptan-ı Derya sorıra da sadrazam
olan Ohrili Hüseyin Paşa tarafından bugünkü Çırağan Sahil Saraylarının arasında Be
şiktaş Mevlevihanesi kurulmuş, 1877 senesinde saray ve kışla inşaları yüzünden Eyüp
Bahariyesine geçmiştir. 10 Mevlevihane, semahane ve mescit yapısından oluşmuş,
ÜSKÜDAR MEVLEVIHANES I
daha sonraki senelerde Bahariye' de mescit ve semahane yapılarına har e mlik, selamlık
ve türbe alanları bağımsız olarak ilave edilmiştir. u
Kasımpaşa Mevlevihanesi, İstanbul Beyoğlu ilçesine bağlı Kasımpaşa semtinin Suniri
Mahallesi'nd~, Galata Mevlevihanesi şeyhlerinden Fırıncızade Sırri Abdi Dede tarafından 1631 senesinde kurulmuştur.12 Kasımpaşa Mevlevihanesi, ahşap ve üç katlı bir yapıdır. Semahane, selamlık, d.edegan hücreleri, harem, hünkar dairesi ve mutfaktan oluşmuştur.
İstanbul Rumeli yakasındaki Mevlevihaneler, zaman içerisinde çeşitli nedenlerle
yenilenmiş ve yeni fonksiyonuna göre yapılar ilave edilmiştir. Afetler sonrası veya yenilerıme ve enanlma süreçlerinde, yapılarda yapılan işlemlerde devrin mimari mal
zeme ve etkisi ile süsleme programı, bu yapılara da yansımışnr.
İstanbul Mevlevihanelerinden Galata, Yenikapı, Beşiktaş ile bunun devamı olan Ba
hariye ve Kasımpaşa'nın asitane niteliğinde, buna karşılık Üsküdar Mevlevihanesi'nin
seyyahların konaklaması içirı tasarlarımış bir zaviye olduğu bilinmektedir.13 Yapı ve
yapı gruplarının asitane ve zaviye olarak iki farklı fonksiyenda çözümlerımesi, yapı_ların mimarisine doğal olarak yansımıştır; asitaneler daha geniş bir alanda farklı yapı
grupları içerisinde çözümlenmiş, barınma, ibadet ve eğitim fonksiyonu için düşürıü
len mekanlar daha geniş kapsamlı ele alınmış ve öte yandan farklı fonksiyenlara sahip muvakkithane, çeşme, sebil ve kütüphane gibi yapı grupları ilave edilmiştir.
İstanbul'da Mevlevihaneler, şehir içerisinde fetihten sonra kiliseden çevrilen Kalenderhane Cami'nde faaliyet gösteren tekke dışında, yoğun yerleşim alanlarının dışında
bulunan yerlerde kurulmuştur. Galata Mevlevihanesi hanisi vezir İskender Paşa'ya
ait av çiftliğinin bir bölgesinde, Yenikapı Mevlevihanesi hanisi Yeniçeri Katibi Malkoç Mehmed Efendi'nin bahçesinde, Beşiktaş Mevlevihanesi Çırağan kıyısındaki sahil
sarayların arasında, Kasımpaşa Mevlevihanesi çiçek bahçeleri ve bostanlarla kaplı
bir vadirıin yamacında, Üsküdar Mevlevihanes~ bahçeli köşklerin olduğu bir alanda ve Bahariye Mevlevihanesi de Eyüp'ürı Bahariye kıyısındaki yalılar arasındaki yeşillik
bir alanda kurulmuştur. Yapıların şehir merkezinden uzakta sur dışındaki düşük yo
ğunluk alanlarda kurulmaları Mevlevilerin iç huzura önem vermeleri, maddi hayattan
uzak manevi dürıyaya dönük yaşam seçmeleri için bir tercih sebebiyken, Mevlevihanelerin geniş bir arazi içerisinde külliye yapısı gibi inşa edilmesi de bir diğer sebep olarak gösterilebilir.14
Mevlevihane yapıları ibadet, eğitim, konaklama ve diğer toplumsal hizmet amaçlı ya
pılardan oluşan bir külliye niteliğinde oluşturulmuştur. Mevlevi tekkeleri daima geniş
bir bahçe içinde yer alır ve bir yanında susanlar adı verilen mezarlık bulunur. Bahçenin yanında da şeyh ailesinin oturması için harem dairesi ve selamlık vardır. Mevlevi
tekkelerinde semahane merkezi bir noktaya yerleştirilmiş olup mukabele gürılerinde
191
192
ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU VIII
ibadet mekanı olarak kullanılır. 15 Tür be bölümü semahaneyle bir aradadır. Türbe ve
semahalıe birbirlerinden iç mekandaki parmaklıklarla ayrılmışlardır. Dedegan hüc
relerinin bulunduğu kolun bir böliimü matbahn.r. Meydan-ı şerif odası da matbalıla bağlantılı olarak yanında yer alır ve bu mekanların içinde mescit bulunur. Helruar,
dedegan hücrelerinin bulunduğu kolun bir ucuiıda topl~şn.r. ı6
Bu yapıların fonksiyonellikleri bakımından dört bölümü olduğu gözlemlenmekte
dir. Bu bölümler ibadet fonksiyonu için semahane, eğitim ve yeme fonksiyonu için
matbah, eğitim fonksiyonu için meydan-ı şerif ve barınma fonksiyonu için derviş hücreleridir.
Somathane, şerbethane, gusillhane, çamaşırhane, kütüphane, muvakkithane, ldler, bela ve hamamdan oluşan diğer fonksiyonlar için yapı ve mekanlar, Mevlevihane yapı
gruplarını tamamlamaktadır. Çeşm,e,sebil, şadırvan, sarmç ve kameriye mimari diğer unsurlar olarak Mevlevihanelerde bulunmaktadır.
Osmarılı tarikat kültüründe önemli bir mevkiye sahip olmasına rağmen, İstanbul'daki diğer tarikatların çoğundan daha az sayıda, diğer bir deyişle beş taneden fazla Mevlevihane yap~sı olmamıştır. Diğer tarikatlardan farklı olarak, Mevlevlliğin bazı araştır
macılar tarafından "popüler sufi.zm" diye adlandırıldığı, geniş tabanlı tasavvuf hayatı
yerine, "entelektüel sufi.znı'" diye tarif edilen ve başından beri tasavvuf kültürünün klasik boyutunu te_msil ederek düşüncesi, edebiyatı, mus.ikisi, irfanı, adab ve erkanı ile
daha seçkin bir düzeye hitap ettiği kabul edilmektedir.ı7
Mevlevilik, İstanbtil sosyal hayatında üst düzey yöneticilerden ve entelektüel çevrelerden ilgi görmüştür. İstanbul Mevlevihane yapılarının saray ve saraya yakın çevreler tarafından da ilgi görmesiyle ilave yapılar ve onarım işleri yapılara fazlasıyla yansımıştır. Mevleviliği sevenler ve intisap eden kimseler, kadılardan, divan katiplerinden, resı:nl memurlardan,. valilerden, mevkisahibi yüksek kişilerden, bey lerden,
beyzadelerden oluşmaktadır; aksine halk tabakasına mensup olanlar pek az görülmektedir.18
İstanbul'daki tarikat yapılarının ve Mevle~anelerin mimarisi ile yerel sivil mimari
arasında malzeme, tasarım ve ayrıntı Özelliklerinde gözlenen benzerlikler, yapıların şeyhin_ ve müntesiplerinin bir arada ibadet, barınma ve eğitim eylemlerini gördüğü
yapı olma geleneğinden gelmektedir. Mescid-i Nebevi'nin Hz.Peygamber dönemindeki fonksiyonu göz önüne alarak yapılan dergah yapıları, bu geleneğin bir parçası
olmuştur. Dört eyvarılı Horasan· evlerinden kaynaklanan kagir hankahların yerini,
Anadolu'da olduğu gibi İstanbul'da da yaygııi olan ahşap konutlara yaklaşan, ahşap tekke yapıları ve Mevlevihaneler almıştır. Kasımpaşa Mevlevihanesi bir ahşap konak
görüntüsünde olduğu gibi Bahariye Mevlevihanesi de çevresindeki yalılar ile uyumludur.19
ÜSKÜDAR MEVLEViHANESi
Semahaneler ile türpeler arasında, Kasımpaşa Mevlevihanesi hariç, bütün diğer örnekler içinde Galata ve Üsküdar da dolaylı veya Yenikapı ve Bahariye gibi doğrudan bağlantılar bulurunaktadrr. Mevlevihanelerdeki türbelerde karşılaşılan, buna karşılık hünkar ve rical türhelerinde hemen hiç görülmeyen, niyaz/muvacehe pencereleri
bulunur.
Semahanelerin mimari tasarliİllnda sema ibadetinin düzerılenrnesi ve Mevlevi mukabelesinin koreografi, akustik ve görsel boyutlan birinci derecede rol oynamıştır. Semahaneler Kasımpaşa Mevlevihane'sinde palılı kare, Bahariye de .köşeleri çeyrek dairelerle yumuşanlmış kare, Galata Mevlevihane'sinde sekizgen kare ve Yenikapı
da daire şeklinde tasarlanmıştır. Üsküdar Mevlevihane'sinde semahane dikdörtgen
planlıdrr. 20
Üsküdar Mevlevihanesi
Tarih çe
Eskiden İmrahor Tekkesi adıyla bilinen Üsküdar Mevlevihanesi, İstanbul Mevlevihaneleri içerisinde en son tesis edilmiş yapıdrr. Üsküdar Mevlevihanesi'ni Yeğen Ali Paşa'nın oğlu, Galata Mevlevihanesi postnişini Halil Nurnan Dede, burada bulunan
evini de içerisine katarak 1792 senesinde kurınuştur.21
Üsküdar Mevlevihanesi 19.yüzyıl içinde çeşitli yenileme ve onarım faaliyetleri geçirmiştir. II. Mahmud, 1843-35 yıllarmda yapıyı yeni baştan inşa ettirmiştir. Abdülmecid döneminde de 1844, 1845 ve 1851 yıllarında yapının onarımı yapılmış ve bir takım eksiklikleri giderilmeye çalışılmıştır. Yapının günümüzdeki şekline kavuşmasını sağlayan onarım ise Kaptan-ı Derya Hacı AhmedVesim Paşa tarafından 1872 yılında gerçekleştirilmiştir. Bu haliyle yapı, bugünkü şekli olan semahane-türbe, matbalı-ı ş~rif, dedegan ve harem dairelerinden meydana gelmiştir. B aha Tarıman yapının 19. yy son çeyreği içerisinde de birtakım onarımlardan geçmiş olabileceğini belirtmektedir.22
Yapı bundan sonra harap duruma düşmüş ve ancak son postnişin Şeyh Ahmed Remzi Dede Efendi zamanmda onarılmıştır. İkinci Meşrutiyet döneminde Sultan V. Mehmed (Reşad) tarafından, yapının yenilenmesi düşünülmüş ve bu doğrultuda Mimar Kemaleddin Bey tarafından bir taslak hazırlanrnışsa da, gerek Balkan Savaşı ve gerek I. Dünya savaşının araya girmesiyle bu proje hayata geçirilememiştir.23
Konum
Üsküdar Mevlevihanesi, İstanbul'un Üsküdar ilçesiıide, İmrahor semtinde, Ayazma Mahallesi' nde, Doğancılar Caddesi'nin batı yakasında yer almaktadır. Yapı Doğancılar Caddesi ile Tulumbacılar sokağının birleştiği köşede bulunur. Yapının konwnunu
gösteren çizimler Alınan Mavileri ve Pertvititch'de de bulunmaktadır {Şekil 1). Yapı
193
194
ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU VIII
Şekil 1: Solda Alman Mavllerinde Mevlevijıane'nin yeri (İ. Dağdelen, (yay.haz.), Alman Mavlleri, 1913· 1914 I. Dünya Savaşı Öncesi
İstanbul Haritaları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kütüphane ve Miizeler Müdürlüğü, istanbul2006). Sağda Pervititch'de ayru yer (J. Pervititch,J.Pervititch Sigorta Haritalannda İstanbul, Tarih Vakfı Yayınları, İstanbul2001).
grubunun çevresi yala.n zamana kadar yoğun olmayan bir iskana sahip ve ahşap evierden oluşmaktaydı. Her ne kadar çevresi son zamanlardaki apartınarı yapılaşmasından payını almışsa da, yine de İstanbul'un diğer mahallelerine nazaran daha fazla korunmuş durumda olduğu söylenebilir. Yapının arsası doğuda Doğancılar Caddesi ile _diğer yönlerden ise bahçeli meskerılerle çevrilmiş durumdadır. Yapının birimleri bu arsa içinde dağılmaktadır. Arsanın güneydoğu köşesinde, cadde üzerinde semahane-türbe ~inası yer alır. Kuzeybatısında yine cadde üzerinde selaıp.lık -mutfak
. binası ve bu yapının güneyinde ise yedi kab ri barinciıran bir hazire bulunur. Arsa batı sınırında dedegan dairesi ve kuzeydoğu köşesinde cadde Üzerirıde de harem bölümü yer almaktadır. Arazirıin yapılar dışında kalan bölümünü ise büyük bir bahçe oluşturm<ikt:adır.
Yapı konum özelliği açısından diğer İstanbul Mevlevihanelerinden ayrı bir özellik göstermektedir. Öncelikli olarak bu yapı İstanbul'daki Mevlevihaneler içerisinde İstanbul'un Arıadolu yakasında olan tek Mevlevihane'dir. Üskijdar Mevlevihanesi'nirı yapılışamacı da İstanbul'dan Arıadolu'ya giden veya gelen dervişlerin konaklamaları için kurulmuş olmasıdır. Yapı bir asitane değil, zaviyedir. Bu özeliği nedeniyle hem mimari açıdan hem de konumlarıması açısından İstanbul'un diğer Mevlevihanelerinden ayiılır (Şeldl2).24
Türbe-Semahane Binası
Türbe-semahane yapısı, Mevlevihane'nirı üzerinde olduğu arsanın güneydoğu köşesinde cad de üzerinde yer almaktadır ve Mevlevihane girişirıirı sol tarafında bulunmaktadır. Yapı dörtgen bir yamuk planına sahiptir ve boyutları kuzeyde 5.89, batıda 14.42,
Ü SK Ü DAR ME V lEViH AN ESI
Şekil ı: Solda Oskiidar Belediyesi imar Plaw, Oskiidar Mevlevlhanesi PaftasL Sağda ise Hava Fotoğnfı. Os ldldar Belediyesi'nden (Analiz:
MuratArapoğlu, 2014)
güneyde 9.58 ve doğuda 15.90 metredir. Yapının duvarlan moloz taş ve tuğla malzeme kullamlarak örülmüş ve her iki yanından sıva ile kaplanmış olup 56-58 sarıtimetre kalınlığında dır. Yapının pencere ve kapı söveleri kesme küfeki taşındandır. Zemin kat pencereleri ayrıca demir parmaklıklarla teçhiz edilmiştir. Ahşap kırma çatısı alaturka kiremitle kaplanmıştır fakat binanın kırma çatısı bir yenileme sırasında MarsUya tipi
kiremitle değiştirilmiştir.
Yapı iki katlı olup zemin katı türbe üst katı ise semahane olarak tasarlanmıştır. Zemin kata giriş yapının batı duvarında bulunan bir kapıdan sağlanmaktadır. Giriş salıarılığına altı rıhtlı merdivenle çıkılmaktadır ve girişin her iki yarıında üçgen kemerli birer pencere bulunmaktadır. Buradaki merdiverıin orijinal olduğu fakat giriş saharılığının üstünde bulunarı sundunnanın sonradan eklendiği görülmektedir ve bu sundurmanın yerine girişin üstünde bir üçgen alınlık bulunduğu görülmektedir. Yapının zemin-türbe katının pencere şebekelerinin düzeni doğrultusunda batı cephesindeki girişin yanında yer aları pencereler hariç kuzey duvarında bir ve doğancılar caddesi üzerinde kaları doğu duvarında beş penceresi daha bulurunaktadır (Resim 1). Güney duvarı ise sağır durumda bulunmaktadır. Yapının doğu cephesinde ortada bulurıan pencere hariç diğer dört pencere ve yapının batı cephesinde girişin her iki yarıında bulurıarı pencereler duvarın dış satlımdaki sövelerie oluşturulmuş üçgen görünümlü kemeriere sahiptirler. Fakat yapının içerisinden bakıldığında bu pencerelerin de sepetkulpu kemeriere sahip olduğu görülmektedir.
195
196
ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU VIII
Resim 1: Soldan sağa sırasıyla, geçmişten bugüne Semahane-Tiirbe Binası Doğu Cephesinden Görünüşler a) Murat ArapoğluArşivi b) ve c) İsmail Hakkı Konyalı Kitaplığı, İsmail Hakkı Ko.nyalı Arşivi, Selimiye.
Resim 2: Soldan sağa sırasıyla, Doğu Cephesiniyaz penceresi cad de ilişkisi a) İsmail Hakkı !Konyalıl<itaplığı, İsmail Hakkı KonyalıArş!vi,
Selimiye b) Valallar Arşivi 1948 c)Valallar Arşivi, 1964.
Bu üçgen kemerler hiçbir mimari tarz tarafından tanırn.lanarnarnaktadır. Dışandan üçgen kemerli olarak gözüken bu pencereler içerden üst noktasında yuvarlak birnişle çevrelenrniştir ve bu arııda kalan boşluğa daha sonradan kalem işleri tezyin edilmiştir. Kuzey duvarında ve doğu duvarının ortasında kalan diğer pencereler ise dışandan da sepetkulpu kemer düzenine sahiptir. Yapıda bulunan pencerelerin tamarnının yan duvarlan kavis oluşturacak şekilde pahlanmıştır. Doğu cephesindeki pencerelerinden orta pencerenin kuzey yönüne doğru yaninda bulunan pencerenin önünde her iki yanından birer hasarnakla çıkılan ufak bir salıanlık bulunmaktadır. Bu sahanlığın varlığı, bu pencerenin ziyaretçilerin dua etmesi amacıyla oluşturulmuş olduğunu göstermektedir. Bu pencerenin niyaz penceresi ya da hacetpenceresi olarak isimlendirilen pencereye çevrilmesinin, daha sonradan olduğu düşünülmektedir. Çünkü doğu duvarında yer alan hem şekil hem de ebat olarak farklılaşan pencere orta pencere olmaktadır. Aynı zamanda yine bu· orta pencerenin yanlarında kandil asla.lıkl.arı bulunmaktadır. Bu durum, esas hacet penceresinin bu pencere olduğu yönünde bir izienim vermektedir. Bu kandiller aynı zamanda sokak aydınlatılmasında da kullanılmıştır. (Resim 2).
Yapının içindeki mekanın ortasında 14xl4 santimetre ebatlarında 3 ahşap sütun bulunmaktadır. Yapının tavanı sunta kaplı olup zernin döşemesi ise beyaz kırçıllı, dikdörtgen formda mozaik kaplıdır.
ÜSKÜDAR MEVLEViHANESi
Şeldl3: Soldan sağa sırasıyla, Tıirbedar Dairesi Planı a) Pervititch Haritalan'ndan (Pervititch, a.g.e.) b) Alman Mavileri'nde (İ. Dağdelen (yay.haz.), a.g.e.) c) Osmanlı DevletArşivi'nden {Osmanlı DevletArşivi i. DH 595Numaralı I286Tarihli Belge)
Türbenin sağır olan güney cephesinin güneybatı yönünde, bu yapıyla bitişik nizamda, bugün olmayan, tek katlı, dikdörtgen planlı bir türbedar dairesinin varlığı tespit edilmektedir. B aha Tanman'a göre tek katlı ve 20 santimetre kalınlığında ahşap duvarlara sahip olan türbedar dairesi yapıya sonradan eklendiği izlenimini vermektedir. 25
Türbenirı batı cephesinin güney ucuna bitişik, günümüzde örülmüş olan bir kapıdan buraya geçiş sağlanmaktadır vebu da buradaki yapnun doğrudan türbe ile ilgili olduğurıu göstermektedir .. Bu yapıyla ilgili elde, Pervititch, Alınan Mavileri ve Osmanlı Devlet Arşivi'nden elde edilen bir krokide görülen çizimden başka bir şey bulunmamaktadır (Şekil3).
Türbedar dairesinin kuzeybatı köşesinden başlayan 28 rıhtlı, iki kollu ve moloz taş örgülü kagir bir merdiven üst kattaki semahane bölümüne çıkışı sağlamaktadır. Üst kat dayamuk planlı olup, bütünüyle semahaneye ayrılmıştır. Bu katta duvar kalınlığı 40-42 santimetre k?,dardır. Kat silmesinin saçaksilmesi ile aynı profilde olmayışı, bize semahane bölümünün yapıya sonradan eklenmiş olabileceğini düşündürtmektedir.
Üst katın bütününü işgal eden semahanenirı kuzeyyönünde yer alan, yaklaşık 5.5x5.5 metre boyutlarındaki kesim, iki ucu kavisli bir ahşap parmaklıkla ayrılarak losmen "mutrıb" losmen de ('züvvara" mahsus bir makSureye dönüştürülmüştür. Ayrıca yine bu yönde parmaklıkların az gerisinde dört adet kare kesiili ahşap sütunun taşıdığı üç ahşap kemer sıralanmaktadır. Maksureden geriye kalan, ortalama 8.50x6.50 metre boyutlarındaki bölüm sema alanı olarak ayrılmıştır. 26
Yapı içerden kuzey bölümünde maksureye ayrılmıştır ve bu bölümden açılan yuvarlak bir kapı kuzey yönünde dışarıya taşan yarım daire planlı bir mükebbireye açılır (Resim 3).
Semahanenin doğu duvarında 5 adet pencere sıralanmaktadır. Bu cephenirı kuzeyyönündeki pencere hariç diğer pencereler ikili olarak gruplanmış ve birbirine yakın görünümdedir. Bu ikili pencere gruplarnun ortasında dışarıya çıkıntı yapmayan mihrap
197
198
ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU VIII
Resim 3. Solda
Mü.kebbire Fotoğrafı (Süleymaniye
Kütüphanesi,
42Numaralı
Defter, akt. Süheyl
Onver, Osmanlı İmparatorluğu Meuleufhaneleri ue
Son ŞeylılerL Meulana Güldestesi, Konya 1964). Sağda Kı.ııey
Cephesi Görüntüsü
(Murat Arapoğlu
Arşivi, 2014)
nişi bulunmaktadır. Mihrap yarım sekizgen planlı olup mihrap nişi yan taraflanndan payelerle belirginleştirilmiştir. Semahanede mevcut pencerelerin hepsi yarım daire kemerlerle donatı.lmıştır. Semahanenin m.ihrap nişi çevresinde uçları püsküllü kordonlar ile tutturulmuş perde ve kandil motifi yer almaktadır. Dış cephede ise içerden mihrap nişinin olduğu lasmın üstüne denk gelen yerde sıva ile oluşturulmuş bir . . "Mevlevi Sikkesi"kabartması bulunmaktadır. Bu süsleme, geç devir tarikatyapılannda sıklıkla görülen tekke eşyaları ve tasavvufi simgelerin mimari süslemede kullanılması anlayışıyla uyumludur (Resim 4).
Selamlık-Mutfak Binası
Selamlık-Mutfak binası MevleVihane alanının kuzeybatı yönünde bulunmaktadır. Yapı arnpir üsluplu olup, badrum zemin ve birinci kattan oluşmaktadır. Yapı planı kareye yalan olup ebatlan doğuda 12.42, batıda 12.34, kuzeyde 11.47 ve güneyde 11.00 metre ölçülerine sahiptir. Şu anda ortası safalı plan tipi gösterse de Pervititch haritasına göre orijinal plan tipi karnıyarık Türk evi şeklinde ve yapının orijinalhali tek katlıdır (Şeldl4) .
Giriş holü yönünde önce bir rıht yükselir ve daha sonra ocak bölümüne geçiş üç nhtlı m erdiverıle inerek sağlanır ve bu sofa koridorunun sağ tarafında kalan oda şeyh odasıdır. Baha Tanman'ın tezinde belirtildiğille göre, girişteki taşlıktan ahşap kaplamalı esas safaya çılalmaktadır. Yıne sağ tarafta şeyh odası ve sol tarafta taarnhane odası görülmektedir. 27
ön ve arka cephelerdeki kot farkı nedeniyle daha sonra ocak bölümüne doğru üç rahtlı bir iniş bulunmaktadır. Sofarun sonunda, binanın güneybatı köşesinde tuğla ile
ÜSKÜDAR MEVLEViHANESi
Resim 5: Selamlık Mutfak Binası. Solda Pervititch Sigorta Haritalan'nda (Pervititch, a.g.e.) SağdaAlman Mavileri'nin planlan (İ.Dağdelen (yay.baz.), a.g.e.).
örülmüş yarım daire kemerli ocak yer alır. Mutfağın güneydoğu köşesinde bodrum
kata inen kagir merdiven varı:iıı28
Bo drum katında kuzey ve güney yönünde açılmış olan pencerelerden ışık alan, bir
birlerine kapılarla ba&anmış alçak tavarılı birimler mevcuttur. Buradaki birimlerin kiler ve benzeri kullanımlarının yanı sıra kimi zaman yatakhane olarak da kullanıldığı
düşünülmektedir
Yapının üst katı orijinal değildir ve tam olarak ne zaman yapıya eklendiği bilinme
mektedir. Bu kısma-geçiş de giriş katındaki ocak bölümünün giriş yönünde solundaki
bölümden uzanan bir merdivenle sağlanmaktadır. Bu bölümde bir sofa oluşturulmuş
ve çevresine altı tane oda yerleştirilmiştir. Bu yüzden bu katta bulunan bu altı odanın burada konaklayan dervişlerle ilgili olduğu düşünülmektedir. Fakat alt kattaki şeyh
odasının üstüne gelen oda diğerlerinden konum ve ebatlanyla farklılaşmaktad.ır. Bu
Reslm4: İç kısımdaki nıilır. nişinin olduğu kısma denk düş:en
dış cephedeki sava ileyapılan "Mevle tacı• kabartması.
Soldaki İsmail Hakkı Konyalı Kitap lı ğı, İsmail Hakkı Konyalı
Arşivi'nden,
Selimiye Vakı11ar Arşivi 1948. Sağda MuratArapoğlu Arşivi, 2014.
199
200
ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU VIII
Resim 5: Selamlık Mutfalc Binası. Soldaki görsel İsmail hakkı Konyalı Arşlvi'nden. Sağdaki Murat Arapoğlu Arşivi.
da, bu mekanın alelade bir oda olmak yerine buranın "meydan-ı şerif" ya da 'ayin-i cem"lere mahsus bir oda olduğunu düşündürtmektedir. Üst kattaki koridorun sonundan sağa doğru dönili ür, üç yönden pencerelere sahip olan ve girişin üstünde yer alan cumba ile noktalanır.
Yapının alt katı kagir üst katı ahşaptır. Yapı bo drum, zemin ve bir normal kattan oluşur. Cephe özellı!deri bala..mından zemin katı taş tuğla karışık örgü tekniği ile inşa edilmiştir. Üst kat ise bağdadi ahşap tır. Binanın çatısı dört yöne eğimli la.rma çatı dır. Çatının üstü alaturka kiremit ile kaplanmıştır. Çatı saçakları ahşap profil olup yine alt lasımları da ahşap kaplamalıdır (Resim 5).
Yapının güney lasrnında Mevlevilerin "hamuşan" dedikleri, yedi adet kabrin olduğu küçük bir hazire semahane merdivenlerinin olduğu yere kadar uzanmaktadır.
Şeyh odası, matbalı-mutfak, ocak ve yaşam birimleri gibi bölümler burada bulurımaktadır. Diğer İstanbul Mevlevihiınelerinden ayrılan özeliği mutfak bölümünün oldukça küçük olarak tasarlanmış olmasıdır. Bunun nedeni, daha önce belirttiğimiz gibi burasının bir asitane olmaması ve zaviyeden ibaret bulurımasıdır.
Dedegan Binası
Dedegan binası tek katlı bir yapıdır ve dikdörtgen planlıdır. Hamuşan ve selamlık-mutfak binasının kuzeybatısında yer almaktadır. Yapının dış ölçüleri kuzeyde 7.77, güneyde 7.74, doğuda 14.43 ve batıda 14.49 metredir. Duvarlar moloz taş ve tuğla ile örülmüş olup üstü sonradan sıvanmıştır.
Yapının girişi güney cephesinin batı ucunda yer almaktadır ve girişten itibaren duvar boyunca bir koridor uzanmaktadır. Bu koridor boyunca dört adet oda sıralanmakta
dır. Burası Mevlevihane dedelerinin kaldığı bölümdür. Bu odalarda ocak ya da baca
ÜSKÜDAR MEVlEV iH AN E S i
Resim 6: Dedegan HUcreleri, Doğu Cepheleri. Soldaki İsmail hakkı Konyalı Arşivi'nden. Sagdaki Murat Arapoğlu Arşivi'nden.
bulunmamakta olduğundan burada ısıunanın mangallarla yapıldığı düşünülmektedir. Aydınlatma bu odalardan güneydeki hariç her birinin doğu cephesine açılan ikişer penceresi ile sağlanmaktadır. Güneydeki odada ise güney yönünde fazladan bir pencere daha bulunmakta ve oda üç pencereli bir oda olmaktadır. Yapının bu durumda doğu cephesinde sekiz ve güney cephesinde bir tane olmak üzere dokuz penceresi
· bulunmaktadır. Pencere yatay hizaları birbirini tutmaktadır. Pencereler dışarıdan basık tuğla kemerli ve demir korkulukludur Yapının batı cephesi ise tümüyle s ağırdır.
Dedegan binası oturtma ahşap bir çatı ya sahiptir. Çatı alaturka kiremit örgüsü ile kaplanmıştır (Resim 6).
Su Samıcı ve 'fiıvalet Binası
Yapı selamlık binasınırı batı cephesi ile dedegan binasınırı kuzey cephesi arasında bulunmaktadır. Duvar örgüsü içeride tuğla dışarıda taş tuğla karışık örgülü olup üzeri sıvalıdır. Yapının ebatları 4.42/4.39/5.40-5.56 metredir.
Yapıda bugün bulunan bölmelerin hiçbiri orijinal halinde bulunmamaktadır. Yapı tek mekan bir su deposundan ibarettir. Zemini tuğla üst kısmı malta taşı döşeli olup, kuzey cephesinden üç adet abdest musluğu bulunmaktadır. Yine kuzey cephesinde küçük bir tuğla kemerli pencere bulunmaktadır. Çatı kaplaması kesme küfeki taşından tonozludur. Tonazun üstü yine taş tuğla karışık dolguludur.
Tuvaletler bugün bulunmamaktadır. Buraya selarnlığın arka kapısından çıkılan bir taşlıktan geçilerek varılır. Ve yapının bir koridor ve üç adet kabini olduğu bilinmektedir. 29
Tuvaletlerin arka cephesi parsel sınırına dayanmaktadır.
201
202
ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU VIII
Sonuç
Anadolu coğrafyasında Mevlevilik-tarikatıyla başlayan ve sayılan yüzü geçen Mevlevihane yapılan, Anadolu'da bulunduğu şehirler gibi, İstanbul'da da şehirlinin sosyal yaşamına ve kültürüne etkide bulwıınuş t~at yapıları anisındad.ır. Başta Vakıflar Genel Müdililüğü olmak üzere, çeşitli kurumlar tarafından onarınılan ve restorasyonları üstlenilen bu yapılar, semahaıre bölümleri cami olarak kullanılmakla beraber, diğer bölümleri müze, eğitim ve kütüphane işleviyle günümüzde işlev görmektedirler. Mevlevihaneler, kurulduklan slireçten I$25 yılındaki Tekke, Zaviye ve Türbelerin kapatılmasına yönelik çıkarılan kanuna kadar, ibadethane ve eğitim başta olmak üzere devam eden fonksiyonları, bitirilerek uzunca bir sfue atıl, hatta terk edilmiş olarak bırakılmıştır. Günümüzde milli kültürü meydana getiren ve devam ettiren kültfu peyzajının önemli unsurlan olarak yeQ.iden gün yüzüne çılanaktadırlar. İşte bu sfueçte Üsküdar Mevlevihanesi de, İstanbul'un Anadolu yakasındaki tek Mevlevihane olarak ve İstanbul'daki diğer Mevlevihanelerden farklı yapılış amacı ve bunun getirdiği mimari programla, Üsküdar İmrahor Semti'nde Üsküdar Semti'nin sosyal hayatına yeniden etki etmektedir. Şu an da Mevlevihane'yi kullanan Klasik Türk Sanatlan Vakfı, 2007 yılında biten restorasyon sonucunda hat, tezhip, ebru, minyatfu, kalem işi, edirnekan, kündekan vb. çeşitli klasik Türk sanatlan branşlarında akademisyenleri ve konuyla ilgili sanatkarlan bir araya getirmekte ve sanatsevedere bu konuda eğitimler, seminerler ve atölye çalışmalan sağlamaktadır. Bu haliyle Üsküdar Mevlevihanesi 1792 yılındaki kuruluşundan beri Üsküdar semtinin mimarisine ve semt sakinlerinin kültfu hayatına verdiği pozitif katkıları, kaldığı yerden devam ettirmektedir.
Dipnotlar
ı
2
3
4
5
6
7
8
9
lO
ll
12
Feridüdclin b. Abmed-i Sipahsalar, Risfıle-i Sipahsalar(Mevlana ve Etrafındakiler) (tre. Tahsin Yazıcı),
Tercümarı1001 Temel Eser, İstarıbul1977, s. 138-144.
Süheyl Onver, Edirne Mevlevihanesi'nin Tarihine Giriş, Anıt, İstarıbul1962, I, 7.
Taha Tarımarı, İstanbulMeuleuihaneler~ Osmanlı Araştırmalan Dergisi, XIY, İstarıbul1994, 177-183.
E.HakkıAyverdi, FatihDeuriMimarisi,, İstarıbul1953,1, 17.
Baba Tarımarı, a.g.m., xıv, 178; BahrihüdaTannkonır, Türldye MevlevihanelerininMimari Özellikleri, doktora tezi, Selçuk Üniversitesi, Konya 2000, III, 110.
Baba Tarımarı, Abid Çelebi Tekkesi, DBİA, İstarıbul1993, I, 57.
Abdilibaki Gölpmarlı, Mevlana'dan Sonra Meulevilik, İnlo.lap ve Aka Yay., İstarıbull983, s. 338.
Hüseyin b. İsmail Ayvarısarayi, Hadikatü'l-Cevtimi, İstarıbull281 (1865), I, 228.
Ekrem Işm, "İstanbul' un Mistik Tarihinde Mevleuihaneler'; İstarıbul Dergisi, İstarıbull997, s.14.
Hüseyin b. İsmailAyvarısarayi, a.g.e., I, 104.
Bahrihüda Tarınkonır, a.g.e., I, 284.
Bahrihüda Tarınkorur, a.g.e., I, 285.
ÜSKÜDAR MEVLEViHANESI
13 Baba Tanman, a.g.~., :x:rv; 178.
14 Ahmet Işık Doğan, Osmanlı Mimarisinde Tarikat Yapıları, Tekke, Zaviye ve Benzeri Nitelikteki Fütüvuet Yapıları, İstanbul1977, s. 138-161.
15 Baba Tanman, İstanbul TekkeZerinin Mimarileri ve Süsleme Özellikleri, (doktora tezi), İ.Ü.E.F. Kütüp-hanesi, İs~bul 1990, Kayıt No: TF 39, s. 342-370, 423-448, 499-513, 569-596.
16 Baba Tanman, a.g.e., s 346. BalırihüdaTanrı.korur, a.g.e., I, 89-109.
17. Baba Tanman, İstanbul Mevleuihaneleri, Osmanlı Araştırmalan Dergisi, :x:rv; İstanbul 1994, 178-183.
18 Abdilibaki Göl pınarlı, a.g.e., s. 256.
19 Baba Tanman, a.g.m., :x:rv; s. 178-183, BahrihüdaTanrı.kon.u, a.g.e., I, 89-109.
20 Baba Tanman, a.g.m., :x:rv; s. 178-183, BahrihüdaTanrı.kon.u, a.g.e., I, 89-109.
21 Erdem Yticel, İstanbulMevlevihaneleri, İstanbul2004, s. 125.
22 Baba Tanman, a.g.e. , s. 346-352.
23 Baba Tanman, a.g.e. , s. 346-352.
24 Baba Tanman, a.g.e., s 346-352, Abdilibaki Gölpınarlı, a.g.e., s. 256. Sezai Küçük, Defter-iDerviş/ın'dan şu anekdotu aktarmaktadır: "1230/1815'te İstanbul'a gelen Said Hemdem Çelebi, İstanbul'da bir ay kadar kalmış, Yenikapı Mevlevihtınesi'ne uğramış/ar, 4 Cemaziye'l-Evvel1230/1815 cuma /iünüBeşiktaş Mevlevihlınesi'nden ayrılıp tJsküdar'a geçmiş, tJsküdarMevlevfhanesi'nde misafir olmuş, aynı ayın onuncuperşembe günü, oradan da ayrılıp ''ayrılık çeşmesi"ne kadar atla gitmiş, bütün M evievi _şeyhleriyle derviş ler~ orada el öpmüşler, dua edilip gülbank çekilmiş, Çelebi, geçirenler in geri dönmelerine müsaade etmiş, taht-ı revana binerekKonya'ya uğurlanmıştır." Dejter-iDervişan, II, 41; aktaran Sezai Küçük, Geçmişten Günümüze tJsküdar Mevlevihanesi, I. tJsküdar Sempozyumu, İstanbul2003, s.169.
25 Baba Tanman, Yenikapı Mevlevihanesi (mimari) (Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi), Yenikapı Mevlevihanesi içinde, İstanbul1994, VII, 481-485.
26 Baba Tanman, a.g.e., VII, 481-485. BahrihüdaTanrı.kon.u, a.g.e., I.
27 aha Tanman, İstanbul TekkeZerinin Mimarileri ve Süsleme Özellikleri, (doktora tezi), İ.Ü.E.F. Kütüphanesi, İstanbull990, Kayıt No: TF 39, s. 342-370, 423-448, 499-513, 569-596.
28 Baha Tanman, a.g.e.,s. 342-370, 423-448, 499-513, 569-596. Ayrıca bk. BahrihüdaTanrı.korur, a.g.e., I.
29 Baha Tanman, a:g.e. Ayrıca bk. BahrihüdaTannkorur~ a.g.e., I.
203