100
VESTİBÜLER TESTLER
ENG ve rotasyon testleri ancak horizontal yarım daire kanalları ve bunlardan doğan süperior
vestibüler siniri sorgulamaktadır. Vertikal kanalları ve otolitik sistemi muayene etmek için henüz
güvenilir bir yöntem yoktur. Bu yüzden bir çok periferik vestibüler sistem hastalığında (meniere,
süper market sendromu, perilenfatik fistül) ancak diğer nedenleri ekarte etmek yoluyla tanıya
ulaşılmaya çalışılmaktadır.
1-Elektronistagmografi (ENG) :
ENG’de temel olay: vestibüler sistemi stimüle ederek, ortaya çıkan göz hareketlerini ve bunun
sonucu oluşan korneo-retinal potansiyel değişiklerini ( kornea +,retina -) kaydetmektir. Elektrotlar
yatay hareketler için her iki göz küresinin dış kantuslarına; vertikal hareketler için ise pupilin alt ve
üstüne yerleştirilir. Toprak elektrodu ise alına konur. Göz hareketleri göz kapalı iken de
kaydedildiğinden, gözün fiksasyonundan doğan sakıncalar da ortadan kaldırılmış olur.
ENG vestibülospinal bozukluklar hakkında bilgi vermez, sadece periferik vestibüler sistemin sadece
bir kısmını sorgular; Bu sistemde organik bir bozukluk olup olmadığını araştırır. ENG’nin
yorumlanmasında göz hareketlerinin fonksiyonlarının da bilinmesinin büyük önemi vardır. Çünkü
vestibüler sistemdeki bozukluğun anatomik lokalizasyonu ve gerçek tanısı, ancak motor göz
fonksiyonlarının gerçek bir şekilde değerlendirilmesine bağlıdır. Bu yüzden ENG bir çok alt gruba
ayrılmıştır: Gaze testi, sakkadik göz hareketleri testi, oküler pursuit testi, optokinetik supresyon ve
fiksasyon testleri; santral vestibüler yolları ve göz motor yollarını sorgular. Geri kalan statik ve
dinamik pozisyon testleri ise periferik vestibüler sistemi sorgular.
a- Gaze (fiksasyon) testi:
Gaze (fiksasyon); normal kişilerde görme alanı içindeki bir cisme bakarken, bakışlarını
odaklayarak, görüntüyü sabit bir şekilde fovea üzerine düşürebilme yeteneğidir.Fiksasyon yeteneği
bozulmuş kişilerde gözler sabit kalmaz, rastgele göz hareketleri yada nistagmus ortaya çıkabilir.
Test sırasında hastaya 20-30° derece olmak üzere yukarı,aşağı ve yanlara baktırılır.Eğer hastada
tek taraflı periferik veya santral lezyon var ise fiksasyon olmaz .Genelde nistagmus olmak üzere
bazı göz hareketleri ortaya çıkar. Test yaptırılırken hastanın görme kusurları düzeltilmiş olmalıdır.
Görme kusuru varsa gözlük tercih edilmelidir.
Eğer tek taraflı bir labirent lezyonu var ise, hızlı faz sağlam tarafa olmak üzere nistagmus yönü aynı
kalır. Nedeni lezyon tarafında zayıflık sonucu iki VOR arasında dengesizlik olmasıdır.
SSS lezyonlarında ise hızlı komponent yönüne olan bakışlarda genelde nistagmusun frekans ve
amplitüdü artar. Fakat hızlı komponent yönünden farklı yönlere bakışlarda sıklıkla nistagmusun
yönü değişir. Hızlı komponent aksi yönünde, merkezin birkaç derece ilerisinde nistagmusun
minimal olduğu veya olmadığı Null bölgesi vardır. Bu bölgenin ötesine bakış sıklıkla nistagmusun
yönünde değişiklikle sonuçlanır. Vestibüler sistemi tutan beyin sapı lezyonlarında ise, gözün
horizontal ekseni etrafında döndüğü rotatuar nistagmus görülebilir. Göz – ve + kutuplardan eşit
101
uzaklıkda kaldığı için ENG’de düz bir çizgi oluşur. MS’de 4. ventrikül tabanının tutulumuna bağlı
olarak bu tip nistagmus görülebilir. Vertikal nistagmus’da genelde SSS lezyonlarına bağlı meydana
gelebilir. Özellikle kafa tabanı ve serviko-meduller lezyonlarda ve VBY’de yana bakışda aşağı
vuran vertikal nistagmus görülebilir.
Şekil: Normal gaze
Periyodik alternan nistagmus (PAN) ;
Hastanın bakış yönü değişmeden ortalama 2-6 dakikada bir yön değiştiren nistagmusdur. En fazla
serebellum hastalıklarında olmak üzere, beyin sapının ve orta beynin vasküler ve yer kaplayıcı
lezyonlarında görülür. ENG’de kare dalgalar halinde kendini gösterir.
Gaze evoked nistagmus (GEN):
Simetrik olarak:Fenitoin, fenibarbütal, diazem, alkol alanlarda fiksasyon zayıflayacağı için ve yine
MG, MS ve serebellar atrofili hastalarda görülebilir.
Asimetrik horizontal GEN daima yapısal beyin sapı lezyonunu gösterir. Bu hastalarda lezyon
tarafına bakmakla, nistagmus ampitüdü artar. Brun’s nistagmusu serebello-pontin açı tümörlerinde
beyin sapı ve serebelluma bası sonucu oluşan asimetrik GEN’dur.
Dissosiye (diskonjuge) GEN (İnterokuler optalmopleji): Sıklıkla MLF lezyonlarında meydana gelir.
End-point nistagmus 30° fazla açıyla bakanlarda ortaya çıkan fizyolojik bir nistagmusdur.
Göz açık Göz kapalı
Şekil: Periferal gaze bulguları
102
b- Sakkadik Test:
Sakkadik göz hareketlerinin iki önemli görevi vardır: 1- gözün hızlı hareket eden bir cisimden
diğerine en kısa sürede çevrilmesi 2-mümkün olan en kısa sürede görüntünün fovea üzerine
düşürülmesi. Sakkadik göz hareketlerinin oluşması sırasında beyin sapındaki Pause hücreleri
bütün aktivitelerini keserken, Burst hücreleri aktif hale geçerler. İstemli sakkadik göz hareketleri
frontal lob ve korteks tarafından sağlanır. İstemsiz horizontal olanlar pontin paramedian retiküler
formasyon yolu, vertikal olanlar ise pretektal bölge aracılığı ile sağlanır.İki önemli parametre
değerlendirilir: Sakkadın hızı ve keskinliği.
Şekil: Normal Saccade
SSS lezyonlarında sakkad keskinliği azalır.Buna oküler dismetri denir.Bakış bir cisimden diğerine
kaydırılırken sakkad ampitüdü gerekenden ya büyük olur yada küçük kalır. Sonuçta ya cismin
önünde odaklanır (overshoot, hipermetri); yada arkasında odaklanır (undershoot, hipometri). MS,
VBY, dejeneratif hastalıklar gibi beyin sapı lezyonlarında ve parkinson hastalığı, huntington koresi,
wilson hastalığı gibi bazal ganglion hastalıklarında genellikle hipometrik sakkadlar görülür.Oküler
dismetri genellikle serebellar hastalıkların göstergesidir. Serebellar atrofide dismetri iki taraflı ve
hipermetrikdir. Periferik hastalıklarda ise dismetri çok seyrek görülür.
Şekil: Overshoot
103
Şekil; Sakkadik yavaşlama
Sakkad hızı periferik vestibüler ve serebellar hastalıklarda değişmez. Retiküler formasyon ve beyin
sapı hastalıklarında horizontal sakkad hızı yavaşlar
Abdusens paralizisinde ve MLF lezyonlarında sakkadik hareketler yanında pursuit ve optokinetik
hareketlerde de bozukluk meydana gelir.Bu test ile bu lezyonların erken tanısı yapılabilir.
c- Oküler pursuit test :
Yavaş hareket eden bir cisme bakarken, cismin hızıyla göz küresinin hızını eşitleyip, görüntünün
fovea üzerine düşmesini sağlamak oküler pursuit olarak adlandırılır. Test için sakkadların devre
dışı kaldığı 60-70 dereceden düşük hızda ve 1-15 frekans arasında sinusoidal hareket yapan bir
cisim kullanılır. Sonuçların değerlendirilmesinde iki parametre dikkate alınır: 1-Süperempoze
sakkadların sayımı (Düşük hızda sakkad görülmesi patolojiktir. Oküler pursuitde bozukluk
süperempoze sakkadlarla telafi edilmeye çalışılır) 2-Pursuit kazancın hesaplanması (pursui hızının
cismin hızına oranı).
Şekil; Normal Pursuit
Kr. Periferik vestibüler bozukluklarda pursuit testi normal sonuçlar vermesine rağmen, akut
hadiselerde optokinetik nistagmus ve pursuit bozukluk ortaya çıkar. MS başta olmak üzere beyin
sapı lezyonlarında ,bazal ganglion ve supratententoriyel hastalıklarda ve SSS’nin dejeneratif
104
hastalıklarında bilateral pursuit bozukluk ortaya çıkar. Barbitüratlar, hipnotikler ve antikonvülzanlar
pursuit hızı düşürürler.
Şekil; Sakkadik pursuit
d- Optokinetik Test:
Vestibüler sistem VOR yardımıyla, başın hızlı hareketleri sırasında görüntüyü fovea üzerine
düşürmeyi sağlarken; başın yavaş hareketleri sırasında bu görevi optokinetik sistem üstlenmişdir.
Optokinetik sistem nistagmusunu ortaya çıkarmak için üzerinde düşey çizgiler bulunan, yavaş
hareket eden, ışıklı farlar veya silindirler kullanılır. Nistagmus genelde düşük ampitüdlü, asimetrik,
zayıf dalgalara sahip ve sağlam tarafa vuran bir nistagmusdur. Optokinetik nistagmus (ON) kortikal
(aktif ) veya subkortikal (pasif) olarak oluşabilir. (Aksesuar optik traktus yoluyla kortekse
uğramadan vestibüler çekirdeklerde meydana gelir.)
Şekil; Normal Optokinetik test
Tek başına ON serebral korteks lezyonlarında görülür.Yönü değişen gaze nistagmus ile beraber
ise beyin sapı ve serebellar bozukluğa işaret eder. Lezyon beyin sapında ise daha çok asimetrik
nistagmuslar görülür. Kr vestibüler bozukluklarda ON görülmez fakat akut tek taraflı hadiselerde
spontan nistagmusla beraber ON’da görülür. Stimülüsün yönünün değişmesiyle değişen nistagmus
(reverse ON), MS’de ve madencilerin nistagmusunda görülür.
105
Şekil; Anormal Optokinetik Test (Asimetri)
e- Statik Pozisyonel Testler:
Bu testlerin amacı baş pozisyonundaki değişikliklerin nistagmusun şeklini değiştirip değiştirmediğini
saptamaktır. Visüel supresyonu ortadan kaldırmak için gözler kapalı olmalıdır.Baş hareketsiz iken
vücuda değişik pozisyonlar verilir. Bu durumda ortaya çıkan nistagmus genelde organik bir
hastalığın göstergesidir.
Pozisyonel nistagmusda başın pozisyonuyla nistagmusun yönü değişmiyor ise statik pozisyonel
nistagmus; yönü değişiyor ise yön değiştiren pozisyonel nistagmus adını alır. Periferik vestibüler
hastalıklarda daha çok olmak üzere santral patolojilerde de görülür.
Spontan nistagmus gözler kapalı, oturur pozisyonda ortaya çıkan nistagmusdur. Başın
pozisyonuyla nistagmusun yönü değişiyor ise Spontan pozisyonel nistagmus; Başın pozisyonuyla
ortaya çıkıyor ise salt pozisyonel nistagmus denir.
Sabit pozisyonda değişen yönlü nistagmus genelde SSS lezyonlarında görülür.
Şekil; Sabit pozisyonda değişen yönlü nistagmus
Pozisyonel veya spontan nistagmuslarda hızlı fazın yönü ve yavaş fazın ampitüdü
saptanmalıdır.Eğer nistagmus üzerine yatılan kulağa vuruyor ise geotropik nistagmus denir ve
genelde periferik vestibüler bozukluklarda görülür. Üste kalan kulağa vuruyor ise ageotropik
nistagmus denir ve genelde santral nedenlidir.
106
Greçek spontan veya pozisyonel nistagmuslar baş pozisyonu değişmeden kaybolmazlar. Eğer baş
yana bakar pozisyonda nistagmus oluşmuş ise boyuna ait nedenleri ekarte etmek için baş sabit
tutularak vücut çevrilir. Saniyede 6-7° altında çıkan nistagmuslar ancak belirlenmiş vestibüler
sistem anomalileri var ise dikkate alınmalıdır, aksi halde normal kabul edilmelidir.
f- Dinamik Pozisyonel Testler :
Dix-Hallpike manevrası:
40-70 yaşları arasında ortaya çıkan vertigo nedenlerinin çoğunu Benign Paroksismal Pozisyonel
Vertigo (BPPV) oluşturmaktadır. En önemli bulgusu baş hareketleriyle vertigo ve nistagmusun
ortaya çıkmasıdır.
Hasta öne oturur ve karşıya bakar pozisyondadır. Baş 45° yana çevirilir ve hasta yatar ve baş
sarkık duruma getirilir.Her iki taraf için de yapılır.Şu kriterler değerlendirilir:
*Hasta final pozisyonda baş dömesi hissetmelidir.
*Nistagmus ve vertigonun şiddeti ve süresi,test yinelendikce giderek azalmalıdır.
(fatigue=yorgunluk)
*Latent süre olmalıdır.(1-10 sn)
BPPV’de oluşan nistagmus rotatuar tiptedir. Elektrot yerleşimi buna uygun olur ise ENG’de
görülür. Veya test göz açık konumda Frenzel Gözlüğü ile yapılmalıdır.(20 dioptri olduğundan
fiksasyon olmaz.
Kriterlerin tamamının olduğu durumlara klasik yanıt denir ve hasta kulak altta olduğu zaman
ortaya çıkar ve periferik bir nedene bağlıdır.
Kriterlerin bir kısmının olmadığı durumlara ise klasik olmayan yanıt denir.Lezyon tarafı
belirsizdir.Periferik veya santral kaynaklı olabilir.
107
Şekil; Dix-Hallpike Manevrası
f- Bitermal Kalorik Test:
Isıtılması veya soğutulması ile endolenf de bir akım oluşturma prensibine dayanır. Vücut
ısısından 0.5° bir fark akım için yeterlidir.+7 ve -7° sınırları içinde ısı farkındaki artış, oluşan
nistagmusun şiddeti ve süresini doğru orantılı olarak artırır.Bu nedenle testte 30 ve 44 derecelik
stimüluslar kullanılır.
Etkilenen kanal en yüzeyel ve ulaşılması en kolay olan lateral yarım daire kanallarıdır. Test
DKY’na su verilerek yapılır. Perfore kulaklarda hava verilir. Soğukta endolenfin ısısı düşer, özgül
ağırlığı artar, yerçekiminin etkisi ile aşağı doğru hareket eder. Isı artışıyla bu olayın tersi olur.
Sonuçta endolenf akımı kupulada harekete, bu da istirahat elektrik yükünü değiştirerek nistagmusa
neden olur. Nistagmus yönü soğukla karşı kulağa, sıcakla aynı kulağa doğrudur.
Test yapılırken hastanın horizontal kanalı vertikal konuma getirilmelidir. Göz dış açısı ve DKY
üstünden geçen doğru kanalın doğrultusudur. Baş yatar pozisyonda 30° anterofleksiyonda; oturur
pozisyonda 60 posterofleksiyonda olmalıdır.
SSS’e baskılayıcı etkisi olan ilaçlar testten en az 48 saat önce kesilmelidir. Günümüzde kalorik
test ENG ile yapılmaktadır.Ancak pratikde sık kullanılan minimal kalorik testdir.
Bitermal kalorik test (Fitzgerald-Hallpike Testi ) : Yatar pozisyonda,baş 30° anterofleksiyonda iken;
30 ve 44 °C’lık en az 250 cc su ile enaz 30 sn her iki kulağın uyarılması ve meydana gelen
nistagmusun yazdırılması esasına dayanır. Testler arası en az 5 dakikalık süre geçmelidir. Normal
kişilerde su verilmesinden 60-90 sn sonra nistagmus en yüksek düzeyine ulaşır. Sonuçların
değerlendirilmesinde testten sonraki nistagmusun süresi esas alınır. Yine sonuçların
değerlendirilmesinde iki farklı terim kullanılır:
*kanal parezisi ;her iki kanalın sıcak ve soğukla meydana getirilen nistagmus süreleri arasında
%20’den fazla fark var ise
108
*Yön üstünlüğü;Sağa ve sola doğru olan nistagmus süreleri ayrı ayrı toplanıp aralarındaki
farka bakılır. %30’dan fazla ise yön üstünlüğünden bahsedilir.
Kalorik teste etki eden bazı faktörler: DKY’nun çap ve uzunluğu, mastoidin pnömatizasyonu,
su sıcaklığının test boyunca sabit kalmasıdır.
Bazı beyin sapı lezyonlarında da görülmekle beraber tek ve iki taraflı kanal parezisi, periferik
vestibüler organ bozukluğunu gösterir.
Kalorik teste nistagmusun en yüksek hıza erişmesinden sonra hastanın gözlerini açması ve bir
cisme fkse etmesi sağlanır. Nistagmus yavaş faz amplitüdü ve süresi normal kişilerde ve periferik
bozukluklarda düşer.SSS bozukluğu olan şahıslarda nistagmus amplitüd ve süresinde değişiklik
meydana gelmez.Buna göre optik fiksasyon indeksi (OFİ) gözler açık iken olan nistagmus
şiddetinin,gözler kapalı iken olan nistagmus şiddetine oranıdır.Normal kişilerde ve periferik
bozukluklarda genelde %18-25 arasında değişmekle beraber %50’nin altındadır.SSS
hastalıklarında bu değer %25-200 hata daha yüksektir.Optik fiksasyon etkinin kaybolması;
inhibisyon etkinin ortadan kalkmasına bağlı olarak en sık serebellum hastalıklarında
görülür.Supratentoryal lezyonlarda ise bu etki artar.
Yine test sırasında olan nistagmusun ampitüdünün çok yüksek olmasıyla karekterize
durumlara vestibüler hiperaktivite denir.(yavaş faz hızı 60-80 /sn ve süre 3 dakikanın üstündedir.
)Bu olay posterior fossa orta hat lezyonları,kafa travmaları,serebral ve serebellar tümörler,subdural
hematom gibi SSS hastalıklarında görülür.
Test ile beraber koklear bulgular da değerlendirilmelidir.Labirent bozukluklarında genelde hem
işitme hem de denge bozuklukları görülür.Ancak iştme fonksiyonlarında herhangi bir bozukluk
olmadan vestibüler belirtilerin ortaya çıkmasına vestibülo-koklear disosiyasyon denir.En tipik örneği
vestibüler nörit olmasına rağmen,ototoksik ilaçlar da neden olabilir.
2-Fistül Testi :
DKY’nu sıkıca tıkayan bir kanülden – veya + basınç uygulanması ile şiddetli vertigo ve
nistagmusun ortaya çıkmasıdır.Genelde kolesteatomların yarım daire kanallarını erode etmesi ile
ortaya çıkar.Bazı perilenfatik fistülalarda ani işitme kaybı olabilir.Burada gerçek bir vertigodan çok
disoryantasyon hissi vardır.Bu tip şüpheli vakalarda test pnemotoksik otoskopla yapılır
Tipik pozitif reaksiyon: + basınç ampullopedal akıma neden olur ve aynı kulağa vuran nistagmus
görülür.Kemik duvar defekti ile membranöz labirent arasında perilenf olduğunu gösterir.
Paradoksik reaksiyon: - basınç ampullofugal akıma neden olur ve karşı kulağa vuran nistagmus
görülür.Kemik duvar defekti ile membranöz labirent arasında perilenf olmadığını gösterir.Bu test %
25 vakada pozitif sonuç verir.
Diğer bir test ise Turning testidir.Hasta düz bir çizgi üzerinde gözler kapalı olarak yürütülür.180
derece sağa ve sola döndürülür.Perilenfatik fistül var ise hasta lezyon tarafına doğru sapar.Bu
testin güvenilirliği %90 dır.
109
3- Sono-oküler Refleksin aranması :
Perilenfatik fistülalarda ve bazı sensörinöral işitme kayıplarında hasta kulağa yüksek şiddetle ses
verilmesi sonucu vertigo ortaya çıkar.Bu ENG ile kaydedilir.Çocuklarda görülmesi kongenital bir
anomaliyi düşündürür.
4-Rotasyon Testleri :
Komputerize edilmiş aletin, motorla dönme hareketi yaptırılan sandelyesine hasta oturtulur.Oda
karanlıktır.Hastanın başı 30 öne eğik pozisyondadır. Göz hareketleri ENG yardımıyla
kaydedilir.Sandelye yerçekimi doğrultusu çevresinde dönmeye başlar.Dönme yönünün tersi
yönünde göz hareketleri ortaya çıkar.Sakkadik göz hareketleri Fourier transformatörü ile elimine
edilir.
Şekil; Rotasyon Testi
Nistagmusun yavaş faz hızı, düşük frekanslı sandelye hareketlerine hemen hemen eşittir. Buna faz
denir. Bu uyum hız artıkça bozulur. Simetri ise bir tarafa doğru elde edilen nistagmusun en yüksek
ampitüdü ile, diğer tarafa doğru olan nistagmus ampitüdünün % olarak karşılaştılmasıdır.Bu oran
normal kişilerde eşittir. Kazanç: yavaş faz hızının en yüksek değeri ile sandelye hızının en yüksek
değerinin karşılaştırılmasıdır.
Kompüterize rotasyon test sonuçları, bu 3 parametreye göre değerlendirilir. Bunun için rotasyon
alçak ve yüksek frekanslarda tekrarlanır. Testin santral veya periferik bozukluklara ait özel bulguları
yoktur. Sadece vestibüler sistem içinde ve özellikle periferde meydana gelen değişiklikleri haber
verir.
5-Postürografi :
SSS birçok sistemden gelen bilgileri birleştirip ilgili kas gruplarının tonüslerini düzenleyerek, kişinin
gerek dinamik gerekse statik olarak dengesinin sürmesini sağlar. Bu olaya dengenin motor
fonksiyonu denmektedir. VOR motor fonksiyonların göz hareketleri ile ilgili olan parçasıdır,
vestibülospinal reflekslerle ilgili bilgi vermez.
110
Resim; Dinamik Posturografi
Proprioseptif sistem ve motor muskuler sistemi son yıllarda kullanıma giren kompüterize dinamik
postürografi ile sorgulayabilmekteyiz(KDP). KDP bilgisayarla kontrol edilen ve hastanın üzerine
bastığı hareketli bir platform ile ayrı olarak hareket edebilen, hastanın bütün görme alanını
dolduran, fiksasyon amaçlı renkli noktalar içeren bir geri plan platformu mevcuttur. Bacak omuz
genişliğinde, olacak şekilde yapılan hareketler sırasında hastanın dengesini koruması istenir. Hasta
düşme ihtimaline karşı arkadan kayışlarla korunur. Klinik olarak KDP ile 2 grup test yapılır: Motor
kontrol testleri, Sensoryal organizasyon testleri
a- Motor Kontrol Testleri:
Küçük, orta ve büyük ampitüdlerde olmak üzere; Önce önden arkaya, sonra arkadan öne doğru
ani platform hareketleri yaptırılır. Bundan 5 seri topuk aşağı ve topuk yukarı testleri yaptırılır.
Değerlendirmede:
1-Platform haraketi sırasında her 2 ayağın platforma uyguladığı basınç eşit olup olmadığı
2-Bu basıncın hareketle orantılı artıp artmadığı
3-Platfom hareketi sonrası hastanın verdiği yanıtın süresi (latent süre )
4-Tekrarlarda basınç azalıyor mu? (alışma)
Bu soruların yanıtlarına göre hastada nörolojik, ortopedik bir hastalık varlığı; var ise hastanın
dengesi üzerine etkisi araştırılır.
b- Sensoriyal Organizasyon Testleri:
Her biri 20 sn süren 6 testten oluşur.
a - Hasta dik durur, gözler açıktır. Normal kişiler bozukluk göstermez.
b - Gözler kapalı, bütün kaslar simetrik konumdadır. Eğer vestibüler sistem sağlamsa denge
bozukluğundan somatosensoriyal sistem sorumludur.
111
c - Platform öne doğru eğilir. Çevre durumu değiştiğinden görme alanı bozulur. Bu durumda
SSS vestibüler ve somatosensoriyal sistemi kullanarak dengeyi sağlamaya çalışır. Vestibüler
lezyonlarda önemli bir değişiklik olmamasına rağmen somatosensoriyal bozukluklarda denge
kaybı önemlidir. Diğer 3 testte platform hareketlidir.
d - Görme alanı sabit tutulur. Fakat hasta ön arka doğrultuda hareket halindedir. Vizüel sistem
sağlamsa vestibüler sistem bozuklukları dengede önemli bir bozukluk yapmaz.
e - Gözler kapatılır, bu şekilde visüel sistem devre dışı kalır. Çevreye dokunma olmaz ise
sadece vestibüler sistem ile denge sağlanır. Santral veya periferik bozukluklarda hasta eğilme
tarafına doğru hareket eder.
f -Hem platform hemde çevre platformu hareket eder. Somatosensoriel ve vizüel sistemler bu
durumda devre dışı kalmıştır. Ve SSS salt vestibüler sistemden gelen komutlarla dengeyi
sağlamaya çalışır. Lezyon varlığında büyük bozukluklar ortaya çıkar.
6-Konvansiyonel Vestibülospinal Testler:
Vestibüler çekirdekler, vestibülospinal lifler yoluyla agonist adalelerin, kısmen de antagonist
adalelerin tonüslerini ayarlayarak denge olayında büyük yer tutar. Bu sisteme ait bozuklukların
ortaya konulabilmesi için denge merkezinin diğer uzay oryantasyon bilgisi veren uyarılardan
yoksun bırakılması lazımdır. Bunun için gözler kapatılır, dayanma düzlemleri en küçük yüzeye
indirilir, hasta hiçbir yere dokunmaz ve kas grupları simetrik konumda tutulur. Bu durumda denge
sadece vestibülden gelen oryantasyon duyusuna göre sağlanır.
a- Romberg Testi:
Ayak topukları ve uçları bitişik hazır-ol konumda, gözler kapalıdır.Hasta olan vestibül tarafında kas
tonüsleri azalmıştır. Bu tarafa sapma olur. Baş hareketleriyle vestibül konumu değişir ise düşme o
tarafa doğru olur.
Merkezi bozukluklarda hastada sapma yerine küçük çemberler çizme hali vardır. Baş hareketlerinin
sapma yönüne etkisi yoktur. Serebellar bozukluklarda sapma genelde yana ve arkaya doğrudur.
Gözlerin açık veya kapalı olmasının test üzerine etkisi yoktur.
Eskimiş vakalarda test negatif çıkar. Bu vakalarda hastanın tek-ayak üzerinde durduğu
Hassaslaştırılmış Romberg Testi yaptırılır.
b- İşaret Testi (Barany Deneyi):
Hasta oturur pozisyonda, eller paralel olarak ileri uzatılmış, karşısında aynı durumda olan hekimin
parmağına değmesi istenir. Ancak derin duyunun işe karışmaması için dokunma olmamalıdır. Test
gözler açık ve kapalı olarak tekrar edilir. Belirtilerin çıkması için en az 20 kez veya 1 dakika
sürmelidir.
Periferik vestibüler bozukluklarda, ellerin her ikisi de lezyon tarafına doğru kayar. Kayma tek elde
112
olur ise tek taraflı serebellar bozukluğu; yatay düzlemde değilde düşey düzlemde olur ise
ekstrapiramidal bozukluğu gösterir.
c- Yürüme (Babinski-Weil) Testi :
Ani hareketlerde vestibülospinal etkiler devreye girer. Hasta dengesini koruyamaz. Hastadan düz
bir çizgi üzerinde gözleri açık ve kapalı yürümesi istenir. 6-8 metrede bir geri dönderilir.
Periferik vestibüler bozukluklarda, hasta paralitik tarafa doğru sapar. Geri dönderildiğinde tekrar
sapıp ilk pozisyonundaki konumuna gelir (Yıldız biçimli yürüyüş).
Merkezi bozukluklarda,dengeyi sağlamak için hasta küçük adımlarla yürür. Serebellar lezyonlarda
ise dayanma düzlemini artırmak için ayaklarını açarak yürür (ördek yürüyüşü).
d- Fukuda (Unterberger) Testi :
Kollar açık ileri doğru uzatılmış iken, olduğu yerde hızlı bir şekilde 50-100 adım atması hastadan
istenir. Lezyon tarafına deviasyon meydana gelir. Gözler açık iken serebellar fonksiyon; kapalıyken
vestibüler fonksiyon test edilir.