e-curcuna 10. sayı

8
curcuna sayıonbir facebook.com/curcunasyon ankarahukuk’un aylık mizah yirmidörtnisanikibinoniki twitter.com/curcunasyon platformu,bağımsızdır-illegaldir 0.5

Upload: furkan-tastan

Post on 10-Mar-2016

223 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

Ankara Hukuk mizah platformu Curcuna'nın 10. sayısı geçtiğimiz günlerde yayınlandı.

TRANSCRIPT

Page 1: e-Curcuna 10. Sayı

curcuna sayıonbir facebook.com/curcunasyon ankarahukuk’un aylık mizah yirmidörtnisanikibinoniki twitter.com/curcunasyon platformu,bağımsızdır-illegaldir

0.5

0.5

Page 2: e-Curcuna 10. Sayı

babu 1971 nedir?bir yayın kolektifidir.Nefret söylemi içermeyen her tür eseri elektronik olarak basmak ve dağıtmak amacıyla kurulmuş bir dernektir.Kurucuları arasında fakültenin hocalarından Cenk Yiğiter,Abdurrahman Saygılı da vardır.Blog içerisinde Cenk hocanın MeCaz adlı radyo programının kayıtları da vardır.Oldukça eğlencelidir.Yan tarafta iki hocanın birer portre denemesi mevcuttur.Asıllarına pek benzememektedir,ama olsun el emeği göz nurudur.Hangisi, hangisi? bulun bakalım. BİLGİ İÇİN:www.babu1971.org

www.facebook.com/curcunasyon

aühf gündem

yapılan bir araş-tırmaya göre, aühfkantiniöğle vakti en yoğun halini alıyor...

okulun içine ası-

lan sınav listeleri için tam 176 ağaç kesildi-ğini bi

liyor muydunuz??

finaller

GÖK

HAN

Page 3: e-Curcuna 10. Sayı

ÜSTÜ KALSIN-g.can

Selam canlar,

Bu sefer arayı uzatmadık, hiçbir masraftan kaçınmayıp tutuşturuverdik elinize renkli resim-li, birinci kalite kuşe kâğıda basılı curcunaları. En azından bendeniz bu satırları yazarken bizim ekip de renklendirme çalışmaları yapıyor diye duydum. Ben bu nasıl yetenek, ne güzel çiziyor-lar diye kıskançlıktan çatlarken, onlar oturmuş bi de boyuyorlar. Aman ne güzel şahdınız şahbaz oldunuz. Bense iki satır karalayabilmek için KYK yurdunun kirli camından bakıp yıldızlardan gele-cek ilhamı bekliyorum.... Yine gecenin körü ve benim ilhamın keyfini bekleyecek lüksüm yok Sabahki ders yalan oldu hühüüü.

Ajandama bir şeyler karalarken altını çiz-diğim şu satırlar çekiyor dikkatimi ‘... zaman böyle ağır ağır geçip gidiyor, ve zamanın mekana sürtünerek çıkardığı ses ‘ sessizlik’ olarak duyu-luyordu.’ Şu an tek hissedebildiğim sessizlik ve yalnızlık sanırım... Diğer tüm duyguları adamın birine rehin bırakmış gibiyim. Ve işin kötüsü Raskolnikov olma cesaretim de yok. Şaka bir yana ben çok yorgunum yahu. Ve bence zaman öyle hızlı geçiyor ki mekanlara sürtünürken çı-kardığı sesler uyutmuyor beni... Parçalara ay-rılıyorum hızına yetişmek için ama birleşince de bir bakıyorum ki kimi parçam eksik, kimisi kı-rık... Nerden çıktı bu romantik tripler derseniz, ayıptır söylemesi haftasonu İzmir havası soludu bu bünye. Bu mevsimde bile ne güzel memleket-miş ora. Denizinden insanına, martısından gev-reğine her şey kendi aleminde. Ankara’nın sabah 8 akşam 5 memur sendromuna yakalanmışsanız afallatır adamı. Vapurla karşıya geçmenin paha biçilmezliğini nasıl anlatsam ki an’karasal’ına. Neyse amacım tur rehberliği yapmak değil tabi ki. Bu arada Kordon’da evlere paha biçmişler. 1,3 milyon lira ( yeni simgeyi beceremedim ku-sura bakmayın!) ama içiniz rahat olsun pazarlık payı varmuş. Gelelim asıl meseleye. Alsancak’da ara sokakta bir yer keşfettim. ‘Neşe ve Kari-katür Müzesi’ . Küçük gülümseten bir yer. Mi-zah gülen düşüncedir der Einstein. Ne yaşanır-sa yaşansın gülen düşünce... ilk karikatür dergisi denemeleri 1870’ler. Sonra Markopaşalı yıllara gidiyorum. Derken Abdülcanbaz’la Avanak Avni selamlıyor beni. Ve gün curcuna’ nın günüdür. Onların ilhamıyla yazıp çiziyoruz.

‘Kalbim Ege’de kaldı’ şarkısını mırıldanarak kürkçü dükkanına adım attım; ama hiç soluklan-madan teatroya gittim. ‘ORKESTRA’ - Normalde ben tembelimdir vesselam, uyuşuk, üşengeç. Bir güne dair tek hayalim yatağımın üstünde gaste okumaktır arkadaş. Neyin peşindeyim ben anla-madım. Koştur koştur her yerim ağrıyor yahu. Ama yorgunluğa da değdi hani.- Çok sarsıldım, 2. Dünya Savaşı’nda Nazizm’in sembollerinden biri olan ’Auschwitz’ kampında bir avuç kadın. Çaresizlik ve gözlerindeki ölüm korkusu... Nazım’ ın dizeleri yankılandı kulaklarımda ‘... ve açsak yorgunsak /al kan içindeysek/ ve hala şarabımızı almak için üzüm gibi eziliyorsak/ kabahat senin/ demeye de dilim varmıyor ama/ kabahatin çoğu senin canım kardeşim...’

Ve ona utanarak yine onun dizeleriyle söyle-yebileceğim tek şey ‘ fasulya gibi yaşıyorum son zamanlarda,/ kuru fasulya gibi./ kuru kasulyanın pilakisi yapılır/ benden o da yapılmaz...’

Final kabusu çökmek üzere gençler. Ama unut-mayın. ARBEİT MACHT FREİ?..

İYİ BAKIN KENDİNİZE..

İLETİŞİM MAĞDURU VS CURÇ

Page 4: e-Curcuna 10. Sayı

KERA

MET

KO

LTU

KTA

DEĞ

İL.S

ON

.

Page 5: e-Curcuna 10. Sayı

THE A.Ü.H.F LÜ FİNALE ÇALIŞANLARI KORUMA VE KOLLAMA MERKEZİ (hazırlayan:gökhan)

DERGİYİ HAZIRLARKEN NELER OLDU?¶Aybeg kodadlı kişiyle birlikte 3 gece sabahladık.Sonra ben 2 gece daha sabahladım.Çünkü Star Wars izledim.Koskoca Usta Yoda öldü.Bu uzay size de kalmaz.¶Dergiyi bu sefer bilgisayarda hazırlayalım dedik.Bir sürü teknik arıza şeysiyle uğraştık.Hesapladım,gidermek en az 2 gün harcamışız.Bizim neyimize gerek bilgisayarda hazırlamak la?Ne güzel uhu koklaya koklaya çalışıyoduk.Destursuz bağa girdik.¶Etkisi cırcır edebilecek kadar güçlü milyonlarca aburcubur yedik ama cırcır olmadık.¶Üstteki köşeyi hazırlayan HHK arkadaşımız bu sayı dergimize katıldı.O bir... İ-meylli karikatü[email protected].¶Curcunanın nasıl hazırlandığını merak eden arkadaşlar olduğunu öğrendik.”İlgi mi görüyoruz la?” diye şöyle bi sevindik.Ama çok da şey yapmadık.¶Dergiyi 1 ay önce hazırladık.Ama yeni bastırcaz.İşte fakirlik napıcaksın? (derleyen:gökhan) SO

N.

Page 6: e-Curcuna 10. Sayı

üçsaniyekiprik kendimden bahsetmek istiyorum.

-ilk gerçek günahımı 13 yaşındayken buzdolabındaki 1 lt’lik kolayı kimse bulmasın diye kıvırcıkların arasına gömerek işledim. -ilk sıradışılığımı lisede edebiyat dersinde hiç beklenmeyen bir anda uzay-zaman sürekliliğini bozarak gerçekleştirdim. dede korkut anonimdir diyen öğretmenin karşısına eserin asıl sahibini çıkarttım. adam “eser bana ait ne anonimi hoca hanım ? ayrıca buna nolmuş hep değiştirmişsiniz yaa” diye ağladı, baya kötü olduk.ama sınıfın en güzel kızı o hüzünle bana sarıldı o atmosferden de ekmeğimi çıkarmayı başardım. -ilk liderlik tecrübemi bir ramazan ayında yaşadım. Pide kuyruğunda en öndeydim ve arkama baktığımda yaklaşık yirmi üç kişi var-dı. gaza gelip nara attım. ezan okundu sandılar. gerçeği öğrendiklerinde dayak yemedim çün-kü sara krizi geçiriyormuş gibi yaptım. sonra bana soğan koklatıldı, dayanamayıp bir buçuk ısırık aldım. oruç gümledi. ağzım koktu.

-ilk kumar tecrübemi arkadaşlarımla beraber ortaokulda yaşadım. yasal olarak oy-namamızın legal olmadığı iddaayı sokağın balici-sine oynattık. dayının kafası yerinde ol-madığından gelene kadar kuponları yemiş. ardın-dan bizden 5 lira istedi. hayatım üzerine yapaca-ğım ilk bahsi biraz erteledim.5 lirayı verip evlere dağıldık. evde küçük kardeşime sokağımızda dola-şan evkaftan emekli bebek katili kumarbaz balici-nin sergüzeştini anlattım.çocuk gece uyuyamamış. haklı... -ilk sinir krizimi anne karnında yaşa-dım. beni ultrasonda kız zanneden mal jineko-loga çok bozuldum. sinirimi annemi tekmele-yerek çıkartmaya çalıştım. sonra “ka-dının ne günahı var la” diye düşündüğümden kendimi kordona doladım. lakin kendi sabiliğimin ayır-dına varmamla bu buhranı daha sonraya erteledim. aslında bu davayı unutmuş gibiydim ama do-ğumdan sonra kıçıma vurdu.bu bardağı taşıran son damlaydı doğduktan on yedi yıl sonra adamı vurdum. düzeltme:adama vurdum.(kıçına)

Page 7: e-Curcuna 10. Sayı

-ilk cinsel içerikli diyalogum saçı-mı ümit davala saçı yaptırmak için gittiğim berberde yaşandı.üzerime çok geldiler. travma beklenenden büyük oldu. terapi masraflarını karşılayamadığımız için akçaydaki yazlığımızı sattık.ama yazlığın bahçesindeki elmala-rın ilaçlı olduğunu söylemedik. -ilk yaptığım kurabiye ağızda dağıl-madı ama ağzı dağıttı. babam hay-vansever olduğu için kurabiyeleri kedilere vermeyi reddetti. yedi gün suda beklettik.kâr etmediğini anla-yınca akvaryuma koyduk. halen ilk günkü gibi durur. -ilk kez ülkemiz sınırları dışına çık-tığımda daha el kadardım. ailem ve kuzenlerimle gemi yolculuğuna çıktık. büyük kuzen gemideki rus kıza aşık oldu. nikah kıyma yetkisi olduğu bilinen kaptana başvurdular düğün hazırlıkları baş-ladı. lakin kaptanın gerekli belgeleri getirme-diği anlaşılınca gemide moraller bozuldu. depres-yonun getirdiği yeme güdüsünün önüne geçilemeyince erzak ko-nusunda sıkıntılar yaşayan gemi yönetimi çareyi beni sünnet ederek gemiye bir başka düğünle moral aşılamakta buldu. ulusal karasularında sünnet edilen altıncı insan oldum.(ilk beşten üçü kardeş biri de 37 yaşında)(bir de beni sünnet eden doktor tus’u ye-dinci girişinde kazanmış) -ilk kez birinin bana taktığını dü-şündüğümde boyum 1.57’ydi.öğretmen beni pa-taklamıştı. boyum 1.65 olsa yeter dedim. oldu nite-kim ama yine patakladı. dedim ki 1.75 tamamdır.o da oldu ama yine pataklandım. biraz daha uza-yım lan dedim. sonra bir baktım hocadan 8 cm fazlam var. adamın kamburu falan çıkmış, acıdım haliyle. elini öptüm helallik aldım.ama kin kötü şey tabi yatağına at kafası koyup duva-ra ali ata bak yazdım. kalp krizin-den ölmüş. toprağı bol olsun -ilk kez bir topluluk önüne çıktı-ğımda mustafa sandal rolündey-dim. lakin yanımda yedi tane daha mustafa sandal vardı. altı yaşların-da sekiz sandal “yenilmez armada” olarak nitelendirildi.o sekiz kişiden dördünün hiç sevgilisi ol-madı.üçü hayatı boyunca bir daha mustafa sandal dinlemedi. biriyse milyonlarca insanın katlinden so-rumlu adorfitlerdir. veya değildir. -ilk son. -saygılar.

-aühf sözlükten susen suzer-

emin

Page 8: e-Curcuna 10. Sayı

felmiz |aybeg|Selam[]İstanbul büyükşehir belediyesi ikarus otobüsleri pakistan’a hediye ediyormuş.[]ıslak mendillere sesleniyorum buradan.çok büyük bir kitlenin sesiyim.lütfen çekince hepiniz gelmeyin canlarım.üzülüyorum çünkü ben.hepimiz üzülüyoruz.[]msn diye bir şey vardı ya biz lisedeyken;ulan neden herkes il plaka kodunu msn adres-ine koyardı?ne yıllardı bee.neyse ki geçti gitti.[]zenginin robdöşambrı varsa fakirin de içlik’i var gardaş![]fakiriz lan biz.tek adresimiz bim.bim’de daha pahalı olsa bile alırız.peripella var mesela;nutella gibi evlat olsa sevilmeyecek bir şey değil.yaşasın fakirlik,yaşasın peripel-la![]ilim cehaleti alır;çoli’lik bâki kalır.[]çeliknaz’da çelik’i boynuzlayacakmış havası var.hatun daha daha iyi bence.[]okuldan kolej’e doğru yürüyüp de kolej’deki noterin camında tipine bakmayan insan, insan değildir.[]bilim ve teknoloji bakanlığı’ndan yetkililer gelip siz google’da ne saçma şeyler aratıyorsunuz lan dese, haklısınız abi derim.[]helvacıoğlu flütlerle yaşadık biz travmayı.şimdi de genşlere me-lodika diye bir alet icat etmişler.travma geçirtici.[]betacıların betalardaki aforizmalarıdır bizi kültürleyen.[]mahzen açıldı.savaş kitabevi’nin karşısına ‘aühf müzesi’ açılacakmış.mahzende çalışmaktan fosilleşenlerin di-rekt oraya alınması gibi çılgın bir projem var aslında.[]r e n k l i curcuna için çok uğraştık.oku-lumuz güzelleşsin diye.[]okulun cam tavanı için yağmur yağmayan bir dönemde acil bir çözüm gerekiyor.[]baharın gelmesiyle gönül yaylarının gevşemesine dikkat ediyoruz.mahzen’dir, vip’tir; atıyoruz kendimizi bir yerlere.buradan sesleniyorum lütfen mahzen’de kesişmeyin.önüne bak ders çalış!şaka lan (bana ne).seviyosan git konuş reyiz.[]sağlıklı ve esen kalın efenim.