hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Haziran-Temmuz 2017 Sayı: 84

İad

e A

dre

si:

An

kara

Tab

ip O

dası

Mit

hat

paşa

Cad

. No:

62/

18

0642

0 K

ızıl

ay A

NK

AR

A

P.P.

44

Yen

işeh

ir A

nk

ara

GüncelGüncel Kültür SanatGüncel

“Hudut ve sahillerde”skandallar bitmiyor Sağlık Bakanlığına bağlı TürkiyeHudut ve Sahiller Sağlık GenelMüdürlüğü yeni iddialarlagündemde. Basına yansıyanhaberlere göre kurumda 2008-2013 yılları arasında yapılan 10milyon TL’lik vurguna ilişkinsoruşturma halatamamlanmadı. 2 ))

Asbestli fabrikaönlem alınmadanyıkıldıMaltepe HavagazıFabrikası'ndaki 350 ton asbestlimalzeme bulunan elektriksantralinin hiçbir önlem vetedbir alınmadan yıkıldığınıbilirkişi raporu da doğruladı. 3 ))

BES yenidengündemde Türkiye’de çalışan milyonlarcainsanı doğrudan ilgilendirenBireysel Emeklilik Sistemi(BES), AKP’nin ısrarı ile yeniden gündemde. BES’ten cayanların, iki yılda bir sisteme tekrar dahil edileceği duyuruldu. 10 ))

Hekime şiddete hapiscezasıAnkara TabipOdası HukukBürosu’nuntakip ettiğişiddetdavasındaMahkememahkumiyetkararı verdi. 11 ))

Genç hekimlerinmezuniyet sevinciAnkara Tabip Odası meslekhayatları süresince yanlarındaduracağı yeni mezun hekimlerimezuniyet töreninde de yalnızbırakmadı. Törenlerde AnkaraTabip Odası’nı Yönetim KuruluBaşkanı Dr. Vedat Bulut veYönetim Kurulu Üyesi Dr. EmelBayrak temsil etti. 15 ))

Güncel

Hekim fazlası yaratacağıbilinmesine rağmen tıpfakültesikontenjanlarında son beşyıldır yaşanan artışsürmeye devam ediyor.2017-2018 Eğitim-öğretim yılında tıpfakültelerine toplam 13bin 683 kontenjanayrıldı. 4 ))

Tıp fakültesikontenjanı 13 bin 683oldu

Şehir Hastanelerinde kaçınılmaz son

Kamu Özel Ortaklığıyla Yapİşlet modeliyle yapılan vedevletin 25 yıl boyunca 2,6milyar TL kira ödeyeceğiIsparta Şehir Hastanesi’ndeaçıldığı günden bugünesorunlar bitmiyor. 5 yıldızlıotel konforunda olduğu lanseedilen hastanenin, otel değilhastane olduğu ve sadece lüksbina yapmakla nitelikli sağlıkhizmeti verilemeyeceği, hastakabulünden sonra ortayaçıkmaya başladı.

Ankara’da ise Etlik ve BilkentŞehir Hastanelerininyaratacağı trafik sorununaBüyükşehir’in monoraylıçözümüne Mimarlar OdasıAnkara Şube’den kamuzararına yol açacağı yanıtıgeldi. 7-8-9 ))

Isparta Şehir Hastanesisorunlar yumağı

Sülük, larva, kupa terapisiniyasalaştıran Geleneksel veTamamlayıcı Tıp UygulamaYönetmeliğinin yayımlandığı 27Ekim 2014’ten bugüne uygulamamerkezleri Türkiye genelindeyaygınlaştı. Geleneksel vetamamlayıcı tıp uygulamalarınateşvik ve özendirme, ücretlere deyansıdı. 6 ))

Merkezler deücretler dearttı

15 Temmuz Darbe girişiminin birinciyılında bilanço ağır oldu. OHALsonrası çıkarılan KHK’lerle SağlıkBakanlığı’ndan 1960, tıpfakültelerinden 1355 olmak üzeretoplam 3315 hekim ihraç edildi. 13 ))

Son bir yıldaKHK’lerle 3315hekim ihraç edildi

Hekim PostasıSahibi:Ankara Tabip Odası adınaDr. Vedat BulutSorumlu Yazı İşleri Müdürü:Dr. Vedat Bulut

Yayımlayan:Ankara Tabip Odası Yayının Türü:Yerel, süreliYayının Şekli:Aylık Türkçe Yıl: 2017, Sayı: 8412.000 adet basılmıştır.

Yayın İdare Merkezi:Ankara Tabip Odası Mithatpaşa Cad. No: 62/18 Kızılay ANKARA www.ato.org.trTel : (312) 418 87 00 Faks : (312) 418 77 94

Yayın Kurulu: Dr. Çetin Atasoy, Dr. Selçuk Atalay, Dr. EbruBasa, Dr. Metin Baştuğ, Dr. Emel Bayrak,Dr. Zafer Çelik, Dr. Asuman Doğan, Dr.Gülriz Erişgen, Dr. Onur Naci Karahancı,Dr. Burhanettin Kaya, Dr. Benan Koyuncu,Dr. Serdar Koç, Dr. Mine Önal

Editör:Sibel Durak

Haber Merkezi:Kansu YıldırımSibel Durak

Haber, yorum veyazılarınızı ato@ato.org.tradresine gönderebilirsiniz.Ankara Tabip Odası BasınYayın Komisyonuürünüdür.Ayda bir yayınlanır.ATO üyelerine ücretsiz gönderilir.

Baskı öncesi hazırlık: GEO Tanıtım ve Reklam Turgut Reis Caddesi 47/606570 Maltepe /Ankara Tel :(0532) 664 08 98

geotanitim@gmail.comBasım yeri ve tarihi: İhlas Gazetecilik AŞ. KaracalarMahallesi 57. Sokak No: 21/A Akyurt Ankara Tel: 353 29 61 13 Haziran 2017

güncel

Sağlık Bakanlığına bağlı Tür-kiye Hudut ve Sahiller SağlıkGenel Müdürlüğü’nden kötükokular yükseldiği Ankara Ta-bip Odası tarafından 28 Eylül2013 tarihinde düzenlenen ba-sın toplantısında gündeme ge-tirildi ve kurumun düzenlediğiihalelerde ve banka promos-yonu paralarının harcanma-sında usulsüzlükler olduğu ka-muoyuna duyuruldu. SağlıkBakanlığı Teftiş Denetleme Ku-rulunun denetleme birimi ol-maktan çıkarılmasıyla yolsuz-lukların önünün açıldığı ifadeedilen açıklamada dönemin Ba-kanlık Müsteşarı Dr. Nihat To-sun’un da konu olduğu hukuk-suzluklara yer verildi. BakanlıkMüsteşarı Dr. Tosun’un akra-bası Dr. İbrahim Şentürk’ünHudut ve Sahiller Sağlık GenelMüdürlüğüne atandığı belirti-len açıklamada, bu dönemdegenel müdürlük bütçesindenMüsteşarın akrabaları RahmanTosun ve Şenel Tosun’a uçakbileti aldığı haberlerinin basınayansıdığı hatırlatıldı. İbrahimŞentürk hakkında yürütülensoruşturmaların sonlandırıl-madığına dikkat çekilen açık-lamada maliye bakanlığı mü-fettişlerinin genel müdürlüğünZiraat Bankasındaki promosyonparası hesaplarında kuşku ve-rici hareketler tespit ettiği veresmi yazıyla genel müdürlüğesorulan konunun bu sayedebelgelenmiş olduğu belirtildi.Aynı toplantıda, kurumun ci-haz alımı yoluyla da kamuyuzarara uğrattığı beyan edildi.ATO usulsüz harcama iddiala-rıyla ilgili adı geçen yetkilerdenkamuoyunu aydınlatmaları is-tendi. Sağlık bürokratları isetatmin edici bir açıklama yap-madıkları gibi Müsteşar NihatTosun ATO’ya tazminat davasıaçtı.

ATO’nun ortaya koyduğuiddialar basına yansıyan ha-berlerle doğrulanmaya başladı.

Hürriyet Gazetesi’nde 20 Eylül2014’te yer alan “Hudut ParasıBaldıza Akmış” başlıklı haberleyıllık bütçesi 150 milyon TLcivarında olan kurumun büt-çesinden tatil, seyahat, eşyaalımı gibi birçok özel harcamayapıldığı ortaya çıktı.

Vurgun raporlarabelgelendi

2014 yılının Aralık ayındaise Cumhuriyet Gazetesi’ndebakanlık denetçilerinin yaptığıinceleme sonucu hazırladıklarıraporlar yer almaya başladı.Haberlerde kurumda yapılanihalelerin, AKP İstanbul Mil-letvekili Harun Karaca’nın ku-rucularından olduğu İNKURadlı şirkete verilmesi için ya-pılan siyasi baskıya direnendönemin genel müdürünün is-tifaya zorlandığı, istifa etme-yince görevinden alındığı bilgisiyer aldı. İNKUR’un aldığı ihaleiçin verilen yürütmeyi durdur-ma kararının bakanlığa tebliğedildiği halde uygulanmadığı,İNKUR’un aldığı her ihaledeyüzde 20 iş artırımı yapılarakşirkete haksız kazanç sağlan-dığı, kamunun göz göre görezarara uğratıldığı da bu rapor-larla belgelendi.

13 Kasım 2014 tarihli ra-porda ağır suçlamalar yönel-tilen Bakanlık Müşaviri AhmetHamdi Bozgan ile eski TürkiyeHudut ve Sahiller Sağlık GenelMüdürü İbrahim Şentürk’ünde aralarında bulunduğu çoksayıda bürokrat hakkında ni-telikli dolandırıcılık, görevi kö-tüye kullanma suçlamasıyla is-tenen soruşturma izni de dö-nemin Sağlık Bakanı MehmetMüezzinoğlu’nun izniyle 26Kasım 2014’te verildi.

Aralık ayında ATO’da ku-rumda 2008-2013 yıllarındadeğişik hastanelere “Cyberk-nife” adı verilen radyoterapicihazlarının alınmasıyla ilgilibaşka bir usulsüzlüğü daha du-yurdu.

Cemaat ilişkisigündeme getirildi

Tüm bu usulsüzlüklerin oda-ğındaki kurumla ilgili bir iddiada Aydınlık Gazetesi tarafındanAğustos 2017’de ortaya atıldı.Gazetenin haberinde 2008-2013yılları arasında yapılan 10 mil-yon TL’lik vurguna ilişkin so-ruşturmanın hala tamamlan-madığı, vurgunun devam ettiğive buradan elde edilen paranınSağlık Bakanlığı’na yerleştiğiiddia edilen Menzil Cemaatineaktarıldığı bilgileri yer aldı.

Habere göre dönemin SağlıkBakanı Mehmet Müezzinoğ-lu’nun talimatıyla başlatılansoruşturmada yapılan vurgungün yüzüne çıkmıştı. Bununüzerine harekete geçen MaliyeBakanlığı, dosyaları İstanbulCumhuriyet Başsavcılığına ilet-ti. Ancak şüpheliler2013/122860 sayılı dosyaya Da-nıştay’a başvurarak itiraz et-tiler. Danıştay ise süreci so-ruşturmak için Sağlık Bakan-lığı’ndan ilgili evrakları talepetti. Sağlık Bakanlığı’nın gereklievrakları halen Danıştay’a tes-lim etmemesi ise yargı süreci-nin uzamasına neden oldu. Ay-dınlık’ın ulaştığı bilgilere göre

Danıştay kararını bekleyenCumhuriyet Savcısı yazdığı 4yazı ile kurumu uyardı ancakgerekli adımların atılmamasınedeniyle savcı dosya ile ilgiliişlem yapamadı.

Devletin zararı 65milyon TL

THSSGM’deki soruşturma-nın ardından görevden alınangenel müdürün yerine hâlâkimse atanmadı. Ancak GenelMüdür Vekilliğini Türkiye’ninKuala Lumpur BüyükelçisiMerve Kavakçı’nın kardeşi AKPİstanbul Milletvekili Ravza Ka-vakçı Kan’ın eşi Osman Kanyürütüyor. Aydınlık’ın ulaştığıkaynakların iddiasına göre isekurumda geçmişte uygulananyolsuzluklar halen devam edi-yor. Fakat kurumun bankalarile olan faaliyetlerinde dikkatlidavrandığı ifade edildi. Ha-berde, vurgunun asıl boyutu-nun geçmişte müfettişlerce"Bu işin ucunun büyük yerleredayandığı ve bir cemaate uzan-dığı" endişesiyle gizlendiği be-lirtildi. Vurgunun boyutunun24 milyon TL civarında olduğuve kurum üzerinden yapılanihaleler de işin içine katıldı-ğında devlete verilen zararın

65 milyon TL’yi bulduğu ilerisürüldü.

Akdağ dönemindesoruşturmanın seyrideğişti

Haberde yer alan en çarpıcınokta ise vurgundan gelen bü-yük payın Menzil Cemaati ya-pılanmasına aktarılması oldu.Yakın zamanda görevi devre-den eski Sağlık Bakanı RecepAkdağ’ın uzun dönemden beriyakın arkadaşı olan ve söz ko-nusu raporda ismi geçen Prof.Dr. Nihat Tosun’un da bu ce-maat yapılanması içinde güçlübir konumda olduğu da iddialararasında yer aldı. Habere göresoruşturmanın seyrinin değiş-mesi ve görevden alınan kişi-lerin birçoğunun geri dönmesiise Sağlık Bakanı Recep Ak-dağ’ın yeniden göreve dönme-siyle başladı. Kaynakların id-diasına göre adı sık sık MenzilCemaati’yle anılan Akdağ gö-reve gelir gelmez soruşturmayael attı, görevden atılanlarınbirçoğu Temmuz 2016’da ye-niden göreve alındı. Sağlık Ba-kanlığı görevini devralan Ah-met Demircan’ın bu konudaadım atıp atmayacağı ise merakedilen konular arasında.

“Hudut ve sahillerde” skandallar bitmiyor

Hekim Postası

Sağlık Bakanlığına bağlı Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü yeni iddialarla gündemde. Basına yansıyanhaberlere göre kurumda 2008-2013 yılları arasında yapılan 10 milyon TL’lik vurguna ilişkin soruşturma halatamamlanmadı. Vurgunun devam ettiği ve buradan elde edilen paranın Menzil Cemaatine aktarıldığı ileri sürüldü.

Dr. Vedat Bulut ATO Yönetim Kurulu Başkanıvbulut@vedatbulut.com

Haziran ayında Ankarailimizde 1300 yenimezunumuzu daha

mezun ettik. Fakültelerin şölenhavasında kutladıkları mezu-niyet törenlerinde gözleri ışıl-dayan yeni meslektaşlarımızakavuştuk. Açılan pankartlardakive taşınan dövizlerdeki orantısızzeka ürünü söylemleri bizlereyüklüce umut verdi. Sınıf bi-rincilerinin yaptıkları mezuniyetkürsüsü konuşmaları önemlianlamlar içermekteydi ve bizleriçin bir ders niteliğindeydi. Karamizahla süslenmiş her satırla-rında intörn doktorluğun ve tıpeğitiminin ağır bir eleştirisiniyaptılar, çarpık sistemi hiciveylediler.

Hastaları sedyelerle taşıma-ları, laboratuarlara kan tüpleritaşımaları, gereksiz evrak işle-rine boğulmaları, eğitimde ye-terli ilgiyi görmedikleri ve dahanice nice sorunlarını gözler önü-ne serdiler. Bu söylemleri al-kışlayan öğretim üyeleri de var-dı, vefasızlıklarına öfkelenenlerde.

Törenlerde en büyük tebrikihak edenler onlardı, genç tıb-biyelilerdi. En uzun en ağır olaneğitim ve öğretim kulvarındankoşmuş ve ipi göğüslemişlerdi.Onları yetiştiren aileleri, anneve babaları da en az onlar kadarövgüyü hak edenlerdi. Yetişme-lerinde büyük emekleri olan veakademide idealizmleri için ka-lan seçkin öğretim üyeleri dealkışlamaya değerdi.

Dünün öğrencisi ve bugününmeslektaşı olan genç tıbbiyeli-lere yıllarca hastalıkların pa-tojenetik mekanizmaları anla-tıldı. Aslında onların bugüneleştirdikleri sorunlarının kay-nağını ve sistematik sorunu at-lamışlardı. Daha doğrusu onubilseler bile kürsülerden söyle-mek üstün cesaret işiydi. Tuzukuru cici beyler, yaşlı öğretimüyelerine düşerdi bunları söy-lemek. Ben de bu yazıda o sis-tematik hastalığı yazacağım.

Hastalığın adı net bir şekildeKAPİTALİZM. Hastalığın alev-lendiği gün bir 24 Ocak günüy-dü. 12 Eylül askeri darbesi he-nüz merhaba dememişti nete-

kim. O zamanlarda sıkça söy-lenen, tabu haline getirilen birkelime vardı, istikrar. Bu istikraremekçilerin, alın teriyle kaza-nanların istikrarı değildi. Ser-mayedarların, iş adamlarınınistikrarlı bir şekilde zenginlik-lerini sürdürmeleri için, fakirindaha fakir, zenginin daha zenginolması için uydurulmuş bir ma-saldı. Devlet küçültülecek,KİT’ler aşamalı olarak yok edi-lecek, kamu kaynakları zengin-lerin yağmasına ve talanına bı-rakılacaktı. Ve elbette bu ka-rarları uygulamak için görecelidemokrasi uygun değildi. Bizimoğlanlar yönetime el koydu ve12 Eylül emekçilerin, sendika-ların sırtına demir bir yumrukvurdu. Zaten 24 Ocak’ın mimarıolan esas oğlana görevi gereğiyönetim devredildi.

Geçmişte siyasilerin arpalıkhaline getirerek zarar ettirdiğiKİT’ler özelleştirme furyasıylayandaşlara yağmalatıldı. Servettransferleriyle yeni bir zenginsınıf kotarıldı. Çalınan servetkamudan ve emekçinin cebin-dendi. 657 sayılı yasa o zaman-lar da pek sevilmezdi kapita-lizmin kuklaları tarafından.Emekli olan memurların yerinesözleşmeli taşeron yapılar oluş-turuldu. Hastaneler de bundanpayını aldı. Binlerce hemşire,sağlık memuru, radyoloji tek-nikeri ve sağlık emekçileri asgariücrete muhtaç, taşeron işçilerhaline getirildiler. Binlerce tıbbisekreter işsizken, bu eğitimi al-mamış olsalar bile torpilli olan-lar hastanelerde sekreterlik sis-temlerine geçtiler. Emekli olan-ların yerine yeterli ve aynı sa-yıda kadrolar Maliye Bakanlığıtarafından verilmedi. Yağma-lanan KİT’lerin havuz dediklerigarabete aktarılan personelleriüleştirilip kadro sayıları kabarıkgösterilse de, özelleştirme söz-leşmeleri gereği gerekli işi ge-rektiği şekilde yapabilecek birpersonel politikası oluşturula-madı. Zaten bu politikanın biradı vardı. Sıkı personel politi-kası… Hastaneler için pek sı-kıcıydı kesinlikle. Bu nedenlebiz sıkıcı personel politikasıolarak adlandırdık bu taşerondüzeni. Ortalama 1000 yataklı

üniversite hastanesi için yıllıkortalama 24 milyon TL ek birmaliyet yarattı bu durum. Çün-kü artık ödemeleri hastanelerindöner sermayesi üstlenmişti.Aslına bakarsak artan hastaneve yoğun bakım enfeksiyonla-rının bile zemininde bu emekdüşmanı taşeron düzeni yat-maktaydı. O zamanlar henüzsağlıkta dönüşümün birinci fa-zından söz edilmezdi, henüz ooğlanlara sıra gelmemişti, rolverilmemişti. Borç batağına sü-rüklendi hastaneler. Yeterli venitelikli personel çalıştırmaktazorlanıldı. Sıkı personel politi-kasının bu çarpıklığı intörn dok-torları da vurdu. Az sayıdaki,yetersiz personelin görevleri in-törn doktorlara ve bir miktarda uzmanlık öğrencilerine yı-kılıverdi. Tıpkı kurbağanın kısıkısıda pişirildiği gibi, giderek sı-caklığı artan su sağlık sisteminipişiriyordu. Öğretim üyeleri me-murların görevlerini üstlenir,intörnler ve uzmanlık öğrenci-leri de yardımcı sağlık hizmet-lerini yerine getirir oldu.

36 yıl sonra zenginler çokdaha zengin, fakirler çok dahafakirdi. Zenginlerin ulufeleriyeni bir kölelik sistemini çağı-mıza taşıdı. Ulufe köleyi, kölelikyeni efendilerini yarattı. Siyasetçarkı bu kısır döngü üzerinekurulu hale getirildi.

Ve SONARŞİ kapımıza da-yandı.

Genç tıbbiyeliler, bugün eleş-tirdiğiniz sorunları asla unut-mayanız ve hastalığın temelindeyatan patojenetik mekanizmayıatlamayınız. Bizim kuşağımızyeterince savaşamadı KAPİTA-LİZM’in yıkıcı etkileriyle. Sizler,20 yıla kalmaz, çağı yakalayandonanım ve yetkinliğinizle yö-netenler haline geleceksiniz.İşte o gün bugünlerinizi unut-madan sorunları çözecek pro-jeler ve politikalar üretecekolanlar sizlersiniz.

Ve SONARŞİ bizlerin karşıkoymamıza rağmen sizin gele-ceğinize egemen hale gelmişse,yıkın gitsin çağdışı olanı. Ste-toskoplarınızdan başka kaybe-decek bir şeyiniz kalmamıştırartık.

Genç Tıbbiyeliler veSonarşi

ato’dan

Asbestlifabrika önlemalınmadanyıkıldıBilirkişi raporu Maltepe HavagazıFabrikasının gerekli önlemler alınmadanmevzuata aykırı şekilde yıkıldığınıdoğruladı.

Maltepe Havagazı Fabri-kası'ndaki 350 ton asbestlimalzeme bulunan elektriksantralinin hiçbir önlem vetedbir alınmadan yıkılmasınailişkin Ankara Tabip Odasıve Mimarlar Odası AnkaraŞubesi’nin açtığı davada bi-lirkişi raporu açıklandı. Ra-por, ATO ve Mimarlar Oda-sı’nın asbestli binanın gerekliönlemler alınmadan yıkıldığıiddialarını doğruladı.

ATO ve Mimarlar OdasıAnkara Şubesi tarafından 2Ağustos’ta düzenlenen basıntoplantısında kamuoyuylapaylaşılan bilirkişi raporun-da havagazı fabrikasının as-best yönetmeliğinin gerek-tirdiği önlemler alınmadanmevzuata aykırı şekilde yı-kıldığı belirtildi.

Mimarlar Odası AnkaraŞube Başkanı Tezcan Kara-kuş “O gün bize halkı gale-yana getiriyorsunuz öyle birşey yok diyenlerin bugüntekrar başlarını önlerine koy-malarını ve vicdanları nez-dinde kendilerini bir dahadeğerlendirmelerini isteriz.”diye konuştu.

Önlem alınsaydıalarm vermedurumuolmayacaktı

Ankara Tabip Odası Yö-netim Kurulu Başkanı Dr.Vedat Bulut da yıkım yönet-meliğe uygun yapılmış ol-

saydı halk sağlığı açısındanalarm verme durumu olma-yacaktı dedi. Yapılan uyarı-lardan sonra alınan önlem-lere dair örnekler veren Dr.Bulut “Branda yok dedik,branda koydular ama onunda hiçbir koruyuculuğu yok.İşçilerin koruyucu kıyafeti,maskeleri yok demiştik; birhafta kadar sonra işçilerinkıyafetleri değişti. Bizim uya-rılarımız üstüne önlem al-maları sevindirici ancak enbaşta yönetmeliğe uygundavransalardı işçilerin, çevresakinlerinin sağlığı tehlikeyeatılmamış olurdu” diye ko-nuştu.

Hala uyarılevhaları yok

Dr. Bulut alanda halen“Asbest” ibareli uyarı ve yön-lendirme levhalarının olma-dığını bunun da yönetmelikgereği zorunlu olduğunu ha-tırlattı. Asbestin etkilerinin10-15 yıl sonra ortaya çıka-bileceğini kaydeden Dr. Bulutsağlık açısından uyarılarınadevam edeceklerini duyurdu.Dr. Bulut “Herhangi bir ki-şinin siyasi itibarıyla uğraş-mıyoruz. Biz halk sağlığınıdüşünmek zorundayız. Aynıiçme suyu ya da hava kirli-liğinde kamuoyunu bilgilen-dirdiğimiz gibi... Yönetme-liğe uygun önlemler alarakdevam ederlerse halk sağlığıaçısından sıkıntı giderilmişolur.” sözlerini kaydetti.

Hekim Postası

Tıp fakültesikontenjanı 13 bin 683’eyükseldi Hekim fazlası yaratacağıbilinmesine rağmen tıpfakültesi kontenjanlarındason beş yıldır yaşanan artışhızını kesmiyor. 2017-2018eğitim-öğretim yılında tıpfakültelerine toplam 13 bin683 kontenjan ayrıldı.

ÖSYM tercih kılavuzunda2017-2018 eğitim öğretim yılıiçin kamu ve vakıf üniversite-

leri tıp fakültelerine toplam13 bin 683 kontenjan ayrıldı.Kontenjanların 11 bin 708’inikamu, 1975’ini de vakıf üni-versiteleri oluşturuyor. 2012

yılında 8 bin civarında olantıp fakültesi kontenjanları 2013yılında yapılan artışla 11.793olmuştu. Geçen süre zarfındada hem kontenjanlar hem tıp

fakültesi sayıları artmayadevam ediyor.

Önceki Bakanuyarmıştı

2013 yılında ya-pılan artışla fakül-te kontenjanları geç-miş yılların hayli üs-tüne çıkmıştı. Özellikleköklü tıp fakültelerineyapılan büyük kontenjanartışı nitelikli tıp eğitiminizedeleyecek seviyeye ulaşmıştı.Bu olumsuz tablodan geri adımatılacağını eski Sağlık Bakanı

MehmetMüezzinoğlu 2016 yılında yap-tığı açıklamada “Tıp fakülte-lerindeki kontenjanlarda 12binlere çıktık. Bu 12 bin olarakdevam ederse 2023’ten sonrada hızla hekim fazlasına dönergibi bir fotoğraf oluşacak. Onu1 Ocak’ta YÖK Başkanımızlagörüştük. Tıp fakültelerininkontenjanlarını şimdi dondu-ruyoruz. Yavaş yavaş da aşağıçekmeye başlayacağız ki çoköğrenci alarak yarın çok mezunvermek ve sonra da ‘çok me-zunu ne yapacağız’ demek gibibir fotoğrafla karşılaşmayalım”diyerek duyurmuştu.

Kontenjan artışısürüyor

Fakülte dekanlarının görüşüalınmadan 2013 yılında yapılankontenjan artışı ile tıp fakül-telerinin öğrenci sayısı öncekiyıllara göre neredeyse iki katıartmıştı. Üniversiteler arası iş-birliği ile farklı ülkelerden gelenöğrenciler ile az da olsa sınıftekrarı yapan öğrenciler de ek-lenince kontenjanlar özelliklelaboratuvarlarda nitelikli dersyapmayı zorlaştırır hale geldi.Tıp eğitimini olumsuz etkileyen

güncel

Hekim Postası

2003 2012 2013 2014 2015 2017

Akdeniz Tıp 134 226 272 272 272 267

Ankara Tıp 287 287 344 344 323 328

9 Eylül Tıp 123 246 298 298 277 287

Ege Tıp 267 308 369 369 349 349

Gazi Tıp (Türkçe) 144 252 303 304 288 299

Gazi Tıp (İng) - 88 108 108 103 103

Hacettepe Tıp (Türkçe) 123 175 211 211 195 216

Hacettepe Tıp (İng) 185 154 185 185 175 175

Hacettepe Tıp Kastamonu - 52 52 52 41 -

Cerrahpaşa Tıp (Türkçe) 257 308 369 369 328 308

Cerrahpaşa Tıp (İng) 62 62 77 77 77 72

İstanbul Tıp Türkçe 318 421 498 493 462 318

İstanbul Tıp (İng) - - - - - 62

Uludağ Tıp 205 236 282 282 282 277

Yıllara göre tıp fakültesi kontenjanları

2003 2013 2014 2015 2017

Kamu 4736 10.239 10.304 10.546 11.708

Vakıf 205 1554 1731 1953 1975

TOPLAM 4941 11.793 12.035 12.499 13.683

‘’Bilim, ülke sınırlarını tanımaz,çünkü bilgi insanlığa aittir.’’

Louis Pasteur

Hekim Postası’nı ayda bir çıkarmayaçalışıyoruz ve bir sonraki sayı için ge-nellikle yazmak istediğim belli bir konuoluyor aklımda. Ancak tüm şu olanbiten, içine düştüğüm umutsuzlukbeni herhangi bir şey yazmaktan alı-koyuyor bazen. Bizden sonra gelecekmeslektaşlarımıza, bilimi tek gerçekyol gösterici olarak alıp daha ileriyetaşıyabilecekleri bir hekimlik mesleğive çocuklarımıza tekrar yaşanabilirbir dünya devredemeyeceğimiz düşün-cesi, ileriye dönük her adımımızdageriye doğru sürükleniyor oluşumuzkapıldığım umutsuzluğun kaynağı.‘Bunca şey neden yazılıp çiziliyor ki?’, sorusunu düşünürken buluyorumkendimi sık sık. Aslına bakarsanız ya-zılacak her şey yüzyıllardır, bin yıllardıryazılmış. İnsan çabuk öğrenebilen bircanlı da insanlık mı yavaş, yoksa insanaklı, unutmakla malul olduğundan mıtüm bu yaşadıklarımız ?

Yazmak ve unutmak deyince;

M.Ö 2500 yılında Sümerli şair veöğretmen Ludingira’nın yazdığıdır;

“Ben küçük bir adamım, bunu ön-lemek elimden gelmez diye yakınıyor-dum. Bir gün birdenbire aklıma geldi.Ben bir yazar olduğuma göre, ulusu-muzun bulduklarını, başardıklarını,geçmişimizi, geleneklerimizi, ne kadaruygar olduğumuzu, gerek Sümerlilik-lerini unutmaya başlayan gençlerimize,gerek daha sonra gelecek kuşaklaraneden yazılarımla bildirmeyeyim de-dim ve yaşamöykümü yazmaya kararverdim. Böylece her tarafa, herkese,her çağa ulaşacağımı umut ediyorum”

“Bizim uygarlığımız belki binlerceyıl sonra yaşayan insanlara da geçecek.Bizim attığımız temeller üzerine ye-nilerini koyacaklardır. Ah! Onlar dabizi hatırlayıp bıraktığımız kültür mi-rası için teşekkür edebilseler.” *

Yazmak ve umutsuzluk konusunda,yalnızca yazıyı bulmaları değil aklımaSümerlileri getiren. Geçtiğimiz günlerdeEge’de meydana gelen depremlerin ar-dından, özellikle sosyal medyada ken-dine yer bulan, depremin neden oldu-ğuna dair yazılıp çizilen saçmalıklaraSümerlilerin M.Ö 3500-M.Ö 2000 yıllarıarasında bilimsel olarak açıklama ge-tirmeye çalışmış olmaları. Ne yazık kibu furyaya katılan bir hekim arkadaşımda olmuştu, ne yazık ki…

Bilim deyince;

Bildiğiniz üzere Tıp Fakültesi debulunan ve GATA’yı da bünyesine alanbir Sağlık Bilimleri Üniverstesi kuruldu.Ankara ve İstanbul’da iki kampüsteeğitime başlandı ve Türkiye’de top-lamda 58 Eğitim ve Araştırma Hasta-nesi ile afiliasyon protokolü imzalandı.Sağlık Bilimleri Üniverstesi’nde eğitimfaaliyetlerinin İstanbul Mekteb-i Tıb-biye-i Şahane’nin tarihi külliyesindeve Ankara Gülhane Külliyesi’nde sür-dürdüğünü okuyoruz yapılan açıkla-malardan. Günlük hayatta kullanılandilin, seçilen kelimelerin, her alandayaratılmaya çalışılan ideolojik ortamıninşâsı için nasıl seçilerek kullanıldığını,kulaklarımıza nasıl aşina hale getiril-meye çalışıldığını görüyoruz bu ta-nımlarda. Tabi işin bir de ironik kısmıvar ki o da SBÜ’nün Türkiye’deki ilkmodern tıp okulu olan Mekteb-i Tıb-biye-i Şahane’nin devamı niteliğindekurulduğunun altının çizilmesi; geçmişile geleceğe, gelenekçi ancak yenilikçianlayışıyla yola çıkmış bir üniversiteolduğu. Yani şimdi burda moderniteyebir övgü mü var emin olamıyor insan.Külliye kavramını çok sık duyar olduk,tam olarak ne olduğuna baktım, TürkDil Kurumu’nun internet sayfasından: ‘’Bir caminin çevresinde cami ile bir-likte kurulmuş medrese, imaret, sebil,kitaplık, hastane vb. yapıların bütünü.’’Bir de şöyle benzer bir tanım var Wi-kipedia’da: ‘’Külliye, cami ile birliktemedrese, imaret, türbe, kütüphane,hamam, aşevi, kervansaray, çarşı, okul,hastane, tekke, zaviye binalarındanoluşan yapılar topluluğu.’’

Gelenekçi ama ‘’yenilikçi ‘’?

Gelenekçi tıp illaki para getiren birsağlık sektörü haline getirildiğindenbu yana pek çok merkezde kontrolsüz,denetimsiz bir takım uygulamalar ya-pılmakta. Tabi bu merkezlerin rek-lamları ulaklarla ulaştırılmıyor halka,ya da güvercin ayaklarına bağlananmesajlarla değil, internet ve sosyalmedya kullanılıyor alabildiğince. Ceptelefonlarına mesajlar gidiyor anında.Bizi en çok tüketen, geleceğe, aydınlıkgünlere dönük umudumuzu törpüle-yense bu sitelerden birinde, kendi içi-mizden biri, Kadın Doğum Uzmanı birhekim arkadaşımız yazdığı yazıya ‘’Çocuklarınızı Aşıdan Uzak Tutun ‘’diye başlık atabiliyor. Aşının tarihi mi-lattan öncelere dayanıyor biliyorsunuz,tek başına aşı konusu bile bilimsel tıb-bın, insanlık tarihindeki bunca salgınarağmen insanlığı nasıl yüzyıllardır sağ-

lıklı nesillere aktardığını kanıtlamıyormu sizce ? Yapmayın ne olur. Ya, Tem-muz Ayı Hicri Hacamat Günleri rekla-mında panolarda kendinden emin birşekilde poz veren hekim arkadaşım,ya siz. Mezun olduğunuz üniversitedeokudum ben de, hangi hastalığa bilimselolarak çare aradınız, bulamadınız dahacamatla tedavi ettiniz hastalarınızı? Tüm bilim dünyasıyla paylaşmazmısınız? Pasteur’ün tüm bu gerileşmeçabalarını bir çırpıda boşa çıkaransözü: ‘’Bilim, ülke sınırlarını tanımaz,çünkü bilgi insanlığa aittir.’’ Biz nedenbunları konuşuyor ve bunları yazıyoruzhâlâ.

Ayrıca bir hekimin hasta üzerindekimesleki etkisini, tıbbi amaçlar dışındakullanması suçtur. Bu suça ortak ol-mayalım.

Tüm bunları yazarken psikolojidebir saptama, bir sendrom geldi aklıma,Dunning-Kruger etkisi ya da Dunning-Kruger sendromu. Şöyle tanımlanıyor;‘’yanlış sonuçlara veya talihsiz seçim-lere varanlar, sonuçların yanlışlığınıveya seçimlerinin talihsizliğini anla-yabilecek yetkinlikte de olmayabilirler’’.Bu durumun dayandığı varsayımlarsaşöyle:

1. Yetkin olmayan insanlar beceri-lerine aşırı değer biçme eğiliminde-dirler.

2.Yetkin olmayan insanlar diğer in-sanlardaki gerçek beceriyi fark ede-memektedirler.

3.Yetkin olmayan insanlar kendile-rindeki yetersizliğin boyutunu göre-memektedirler.

4.Eğer bu yetkin olmayan insanlarbecerilerini geliştirmek üzere eğitilir-lerse, geçmişteki eksikliklerini farkedip kabul etmektedirler.

“Cehalet, genellikle bilgi sahibi ol-maktan daha çok özgüvene sebep olur”diyen Charles Darwin’i hatırlayarakyazımı sonlandırmaya çalışırken geç-tiğimiz günlerde okuduğum bir haberipaylaşayım sizinle. ‘’By-pass ameli-yatlarında koldan alınan damarın kul-lanılmasının, cerrahiye bağlı kompli-kasyonların engellenmesiyle birliktedaha yüz güldürücü sonuçlar doğura-cağını, evrimsel argümanlarla açıklayandoktorun makalesi, Marmara Üniver-sitesi Tıp Fakültesi’nden red yanıtıaldı. Gerekçe: ‘Evrim teorisi ve evrimselargüman çok fazla kullanılmış, sıkıntıyaşarız!’. ‘’ Heyecan verici bir buluş.Bu makaleyi reddeden kuruldan birbilim insanının bir gün by-pass olmasıgerekirse aklına bu makale gelir dealır bir kez daha okur mu dersinizgizli gizli ?

İnsanlığın, bin yıllardır, bilimselgerçeklerin uzun süre gizlenemeyece-ğini, reddedilemeyeceğini ve baskı al-tına alınamayacağını öğrenmiş olmasıgerekiyordu oysa…

* Ludingarra adında Sümerli biröğretmenin yazdığı, Muazzez İlmiyeÇığ’ın tabletlerden çevirerek günümüzekazandırdığı anı kitaptan, ‘Sümerli Lu-dingarra’.

Cehalet ve Özgüven

Dr. Emel BayrakATO Yönetim Kurulu Üyesiemel.bayrak@gmail.com

artış sonrasında, fiziki sıkın-tılardan ötürü derslikler velaboratuvarlar ikiye bölünerek,sinevizyon yoluyla eğitim ve-rilerek dersler işlenmeye çalı-şılmıştı. Geçen süre zarfındaaz sayıdaki tıp fakültesininkontenjanlarında küçük azal-malar yapılsa da fakültelerinçoğunda kontenjanlar 2013 yı-lındaki seviyeyi koruyor ya dakontenjanları artmaya devamediyor.

Fakülte sayıları dayıldan yıla arttı

Kontenjanlar kadar tıp fa-külteleri sayıları da yıllar içindebüyük artış gösterdi. 2003 yı-lında Gülhane Askeri Tıp Aka-demisinin de aralarında bu-lunduğu 38 kamu üniversitesitıp fakültesi varken bu sayı2013 yılında 58’e, 2015 yılında59’a çıktı. 2017’ye gelindiğindekamu üniversiteleri tıp fakül-tesi sayısı 66 oldu.

Vakıf üniversitelerinin tıpfakültesi sayısı da kamu gibiyıllar içinde büyük artış gös-terdi. 2003 yılında Türkiye’desadece 4 vakıf üniversitesindetıp eğitimi verilirken bu sayı2013 yılında 19’a, 2015 yılında24’e ulaştı. OHAL sonrasıKHK’lerle tıp fakültesi de bu-lunan Fatih, İzmir, Mevlana,Şifa, Turgut Özal ile Zirve üni-versitelerinin kapatılmasınarağmen fakülte sayısı 2017 yı-lında 24 olarak kaldı. Bu üni-versitelere ek olarak Kıbrıs veAzerbaycan’da bulunan 4 üni-versitede de tıp eğitimi verili-yor.

YÖK’ünsitesinden alınanbilgilere göreAğustos ayıitibariyle tıpfakültelerinde 28bin 665 öğretimüyesi bulunuyor.Öğretimüyelerinin 6701’iprofesör, 2576’sıdoçent, 4251’iyardımcı doçent,151’i öğretimgörevlisi, 15’iokutman, 545’iuzman, 14 bin259’u araştırmagörevlisi, 167’sidoktor unvanınasahip.

güncel

Sülük, larva, kupa terapisiniyasalaştıran Geleneksel ve Ta-mamlayıcı Tıp Uygulama Yö-netmeliğinin yayımlandığı 27Ekim 2014’ten bugüne uygu-lama merkezleri Türkiye ge-nelinde yaygınlaştı.

2017 yılı itibariyle Gelenek-sel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT)Uygulama Merkezleri listesindeKonya Selçuk Üniversitesi, İs-tanbul Yeditepe Üniversitesi,Harran Üniversitesi, AdnanMenderes Üniversitesi, KonyaNecmettin Erbakan Üniversi-tesi, Sakarya Üniversitesi,Cumhuriyet Üniversitesi, EgeÜniversitesi, Hacettepe Üni-versitesi, İstanbul Medipol Üni-versitesi, Bezmialem Vakıf Üni-versitesi, Ankara Yıldırım Be-yazıt Üniversitesi, Gazi Üni-versitesi, Fırat Üniversitesi,Başkent Üniversitesi, BalıkesirÜniversitesi ve Atatürk Üni-versitesi’nin ismi bulunuyor.

Türkiye Kamu HastaneleriKurumuna Bağlı UygulamaMerkezleri ise şöyle: NiğdeÖmer Halisdemir ÜniversitesiEğitim ve Araştırma Hastanesi,Karabük Eğitim ve AraştırmaHastanesi, Elazığ Eğitim veAraştırma Hastanesi, KayseriEğitim ve Araştırma Hastanesi,İzmir Katip Çelebi ÜniversitesiAtatürk Eğitim ve AraştırmaHastanesi, İzmir Bozyaka Eği-tim ve Araştırma Hastanesi,İstanbul Bağcılar Eğitim veAraştırma Hastanesi, İstanbulÜmraniye Eğitim ve AraştırmaHastanesi, Antalya Eğitim veAraştırma Hastanesi, AnkaraEğitim ve Araştırma Hastanesi,

Keçiören Eğitim ve AraştırmaHastanesi, Ankara Gülhane Eği-tim ve Araştırma Hastanesi.

Yönetmelik gereği Bakan-lıkça yetkilendirilmiş ünite ileuygulama merkezleri dışındabu uygulamaların yapılmamasıgerekirken, merdiven altı tabiredilen yerlerde uygulamalarınyaygınlık kazandığı bilinen birgerçek.

Eğitim merkezleri dearttı

Uygulamalar kadar eğitim-lerin de yine yönetmelik hü-kümleri gereğince yetkilendi-rilmiş eğitim merkezlerindeverilmesi gerekiyor. Ocak 2016itibariyle sadece Gazi Üniver-

sitesi’ne akupunktur uygula-maları için verilen eğitim yet-kisi bir yılın ardından yaygın-laştı. 2017 yılı içinde Ege, Cum-huriyet, İstanbul Medipol, An-kara, Bezmialem, Gazi, YıldırımBeyazıt üniversiteleri Gelenek-sel ve Tamamlayıcı Tıp EğitimMerkezi olarak yetkilendirilmişüniversiteler arasında bulunu-yor.

Sağlık Bilimleri Üniversite-si-Türkiye Kamu HastaneleriKurumu Eğitim Merkezleri ara-sında da Antalya Eğitim veAraştırma Hastanesi, GülhaneEğitim ve Araştırma Hastanesi,Ümraniye Eğitim ve AraştırmaHastanesi, Bağcılar Eğitim veAraştırma Hastanesi, Kayseri

Eğitim ve Araştırma Hastanesiyer alıyor.

Osteopati için 24 binlira isteniyor

Geleneksel ve tamamlayıcıtıp uygulamalarına teşvik veözendirme, ücretlere de yan-sıyor. Sağlık Bakanlığı Sertifi-kalı Eğitim Yönetmeliği kap-samında 2017 yılı için belirle-nen kişi başı tavan ücretlerde24.014 TL ile osteopati geldi.Bunu 12.007 TL ile akupunkturizledi. Hekimlerin, klasik ho-meopati eğitimi için 8.405 TL,fitoterapi için 6.724, müzikte-rapi için 4.923 TL, hipnoz için4.802 TL, mezoterapi için 3.073TL, proloterapi için 2.881 TL,

ozon uygulamışı için 2.881 TL,refleksoloji için 1.536 TL, api-terapi için 1.921 TL, sülük için1.494 TL, larva için 1.494 TLödemesi gerekiyor. Ücret sıra-lamasında son sırada yer alankupa tedavisinin bedeli ise 960TL.

Hekim Postasında yer alanhabere göre 2016 yılının Ocakayında akupunktur için 9 bin624 TL, klasik homeopati için7.270 TL, fitoterapi için 5.816TL, hipnoz uygulaması için4.154 TL, mezoterapi için 2.659TL, ozon uygulaması için 2.493TL,sülük uygulaması için 1.246TL, kupa uygulaması için 830TL ücret isteniyordu.

Hekim Postası

Merkezler deücretler dearttıGeleneksel ve tamamlayıcıtıp uygulamalarınınsürdürüldüğü merkezsayısı artarken aynı artış,eğitim ücretlerine deyansıdı.

güncel

Büyükşehir Belediyesi’nin şehir has-tanelerine ulaşım için 1 kilometresiyaklaşık 40 milyon dolara mal olanmonoray yapılacağına dair açıklamasınıdeğerlendiren Mimarlar Odası AnkaraŞube Başkanı Tezcan Karakuş Candan,monorayın dünyada taşıma kapasitesive maliyetli olması nedeniyle büyüktoplu taşımlarda tercih edilen bir ulaşımaracı olmadığına dikkat çekti. Candanşunları söyledi: “Bilkent ve Etlik şehirhastanelerine ulaşım için BüyükşehirBelediyesi tarafından yürütülen yol ça-lışmaları kapsamında; Eskişehir Yo-lu’ndaki metro durağından Bil-kent Hasta-ne bölgesine1 km uzun-luğunda, Et-lik Hastanebölgesine deUlus’tan baş-layarak 20kilometrelikmonoray ya-pılacağı belir-tiliyor. Büyük-şehir’in açıkla-masına göre top-lam uzunluğu 33 ki-lometre olan kav-şaklar, yollar ve

monoray sistemi yapılacakmış. Bunlarında büyük bir bölümü ağırlıklı şehirhastanelerine ulaşımı sağlamak üzereplanlanıyor. Şehir hastanelerini hemsağlık açısından hem de yer seçimleriaçısından ölü yatırımlar olarak görü-yoruz. 2 milyon metrekareleri bulanhastanelere, saatte 25-30 bin hastanıngirmesi bekleniyor. Ankara’nın altyapıolarak bu potansiyeli kaldırılması müm-kün değil. Şehir hastaneleri kenti tıka-yacak ve bir yerden bir yere ulaşılamazhale gelinecek. Akılsız başın planınıda Ankaralı çekecek”

“Pahalı ve kapasitesidüşük”

Candan, monoray projesinin 2038Ankara ulaşım alan planında olmadığını,onaylanmamış bir planın delinmeyeçalışıldığını kaydetti. Candan, “Bir ki-lometrelik monorayın maliyeti yaklaşık40 milyon dolar, bir monoray saatte 5,6 bin kişi taşıyor. Hem Etlik hem deBilkent için bu hastanelere saatte 25-30 bin kişinin girmesi gerekiyor. Bunlarıyapabilmesi için 6 monoray hattı yap-

ması gerekiyor. Monoray pahalı vekapasitesi düşük.” açıklamasını yap-tı. Eğer monoray tünelle geçilirse1 kilometre monorayın 80 milyondolara mal olacağını da bildirenCandan, bu ulaşım sistemiylehastaların sadece beşte biri has-taneye ulaşabilecekken Anka-ralıların hiçbir yere ulaşama-yacağına işaret etti.

İnsanlar hastanelereulaşamayacak

Monorayın çözüm olma-yacağını kaydeden Candan,“Önce tepeden inme hasta-neyi yapmışlar, bu hastaneyekim, nasıl ulaşılır, hangi yol-dan ulaşır bunların hiçbiri dü-

şünülmemiş. Ulaşım kitlenecek, kana-lizasyon patlayacak, insanlar hastane-

lere ulaşamayacak. Ankara Tabip Odasıve Türk Tabipleri Birliği ile birlikteyaptığımız şehir hastaneleri sempoz-yumunda da ortaya çıktığı gibi ölü biryatırım. İnsan sağlığını hiçe sayan,doktorla hasta arasındaki ilişkiyi me-kanikleştiren, hem metrekare bazındahem de hastanenin işletme sistemi açı-sından baktığımızda tıbbi ve etik ku-rallara aykırı olan bir süreçle karşıkarşıyayken bir de kentsel ulaşım vekentsel planlama açısından da ciddibir tıkanıkla karşı karşıyayız.” diye ko-nuştu.

Candan, sürdürülen yaklaşımın ken-tin yeşil alanlarını parçalayarak AOÇVE ODTÜ arazilerinin talan edilmesinesebep olacağını söyledi.

Şehir hastanesinin açılmasıylakapatılan, Mersin Devlet Has-tanesi’nde temizlik, güvenlik,bilgisayar ve hizmetli gibi çeşitlibirimlerde taşeron işçi olarakçalışan işçiler, hizmet akitlerininfeshedilmesinden doğan tazmi-natlarının yaklaşık 7 aydan buyana ödenmediği gerekçesiyleMersin Kamu Hastaneleri BirliğiGenel Sekreterliği önünde top-landı. Sorunları konusunda yet-kililerle görüşmek için bekleyenişçiler ile güvenlik görevlileriarasında gerginlik yaşandı.

Taşeron işçiler adına açıklamayapan Yaşar Aşık, Mersin DevletHastanesi’nin kapanmasıyla bir-likte burada çalışan taşeron iş-çilerin hizmet akitlerinin feshe-

dilerek Şehir Hastanesi’nde başkabir şirkette istihdam edildiklerinibelirtti. Aşık "Bize, hizmet akit-lerimizin feshedilmesinden doğantazminatlarımızın 45 gün içeri-sinde ödeneceği söylendi. Ancakmaalesef üzerinden 6 ay geçme-sine rağmen hala bir ödeme ya-pılmadı. Kadın Doğum Hastanesi,bizden 2 ay sonra taşınmasınarağmen, orada çalışan taşeronişçilerin tazminatları ödendi. Bu-nun yanında sendika paraları daödendi. Bizim sendika alacağımızda duruyor. Sendika paralarınıntaşeron firmaya ödendiği söyle-niyor, ancak firma hala işçilereödeme yapmadı" dedi. Aşık’ınverdiği bilgilere göre yaklaşık200’e yakın işçinin 2003-2017yılları arasını kapsayan alacaklarıbulunuyor.

Hekim Postası

Hekim Postası

İşçilerinşehirhastanesimağduriyeti

Mersin Şehir Hastanesi’nin açılmasıyla işlerindenolan taşeron işçiler aylardır haklarını almak içinmücadele ediyorlar.

Monoray kamu zararına yol açacakAnkara Bilkent ve Etlik Şehir Hastaneleri’nin hizmete girmesiyle birlikte yaşanacak trafik sorununu monoray yaparakçözmeye çalışan Büyükşehir’e Mimarlar Odası Ankara Şube’den kamu zararına yol açacağı yanıtı geldi.

Sabah / 23.06.2016

Tezcan Karakuş Candan

güncel

IspartaŞehirHastanesisorunlaryumağı

Şehir Hastanelerinde kaçınılmaz son

Kamu Özel Ortaklığıyla Yapİşlet modeliyle yapılan ve dev-letin 25 yıl boyunca 2,6 milyarTL kira ödeyeceği Isparta ŞehirHastanesi’nde açıldığı gündenbugüne sorunlar bitmiyor. 5yıldızlı otel konforunda olduğulanse edilen hastanenin, oteldeğil hastane olduğu ve sadecelüks bina yapmakla niteliklisağlık hizmeti verilemeyeceği,hasta kabulünden sonra ortayaçıkmaya başladı.

Konfor var hekim yokAkfen Holding tarafından

225 bin metrekarelik alana inşaedilen ve 1 milyar 150 milyonliraya mal olan hastanede 20Mart’ta hasta kabulüne baş-landı. İlk on beş günde 50 bineyakın hastanın bakıldığı has-tanede çalışan hekim sayısı isesadece 160.

Hastanede Nisan ayındanbu yana döner sermaye payla-rının yatırılması konusundasorunlar yaşanıyor. 100-200TL döner sermaye ücreti alan,icap ve nöbet ücreti yatmayan

hekimler idari muhattap bu-lamıyor. Isparta yerel basınındayer alan haberlere göre yaşa-dıkları sorunları anlatmak veçözüm aramak için Başhekim-likten istedikleri randevuyubir türlü alamayan 60 kadarhekim Başhekimlik makamınıbastılar. Genel Sekreterlik veBaşhekimlik ise sorunlara çö-züm üretmek yerine, yaşanansıkıntıları kimin basına sızdır-dığının peşine düştü. Yerel kay-naklar, hekimlerin Temmuzayında iş bırakmaya hazırlan-dığını belirtiyor.

Taşeronlar kadrobeklerken işlerindenoldular

AKP’nin taşeron çalışanlarınkadroya alınacağı seçim vaadide karşılıksız çıktı. 2 bin 500’eyakın kişinin istihdam edildiğiIsparta Şehir Hastanesi’nde ta-şeron kıyımı yaşandı. Hasta-nenin açılışından kısa bir süresonra hekimlerin yanında ça-lışan tıbbi sekreterlerin gör-evine son verildi. Isparta KamuHastaneler Birliği Genel Se-kreteri Dr. Hüseyin Yavuz,

“Sağlık Bakanlığı’nın IspartaŞehir Hastanesi’nde hasta mah-remiyeti açısından doktorlaratıbbi sekreter vermediğini”açıkladı. Ancak hastanede tıbbihizmetler Sağlık Bakanlığı ta-rafından yürütülürken, hasta-nenin hizmet satın alma yön-temiyle karşıladığı MR, görün-tüleme, temizlik, yemek, me-dikal, güvenlik ve benzeri hiz-metlerin temsilcisi Akfen Hol-ding. Akfen Holding MurahhasAzası İrfan Erciyas, 2014 yı-lında verdiği demeçte mevcuthastanelerde çalışan 700'e ya-kın yardımcı elemanın hasta-nede çalıştırılacağını, ekstradan300-400 kişiye istihdam sağ-

lanacağını söylemişti. Bu açık-lamaya rağmen, işten çıkarılanpersonel arasında eski devlethastanesinde çalışanların daolduğu belirtiliyor.

Ispartalılar sabretsin,hasta olmasın…

Sayıca da az olan hekimlerintıbbi sekreterlerin işten çıka-rılmasıyla iş yükleri iyice arttı.Genel Sekreter Dr. Hüseyin Ya-vuz yaşanan sorunları verigirişlerini hekimlerin yapma-sından ötürü işleyişte meydanagelen yavaşlığa bağladı. Vatan-daşların poliklinik yerine acilservise başvurmasının bura-larda yoğunluk oluşturduğunu

anlatan Dr. Yavuz, hastaneninyeni bir hastane olduğunu be-lirterek, sistemin oturması içinIspartalıların sabır gösterme-lerini istedi.

Sorunlar var amabinamız yeni valemizvar

Dr. Yavuz açıklamasında “Birev taşıdığınız zaman bile birtakım sıkıntılarınız olabiliyor.Bu anlamda bu sıkıntılar ol-masın diye tüm personelimizlehastanemize geldik ve eğitim-lerimizi verdik. Ama yepyenibir binadayız. Yatan hastala-rımızı ziyaret ettim. İstisnasızhepsi yapandan yaptırandanAllah razı olsun diyor. Otelkonforunda üst düzey bir hiz-met veriyoruz. Sadece polikli-nik hizmetlerinde çalışanları-mızın sisteme alışma sürecivar. Ona da alışınca bir çokhizmetimizin daha güzel oldu-ğunu göreceğiz. Acil servisegelen hastalarımız rahatlıklaaraçlarını oraya bırakıyorlarve valeler park hizmetini yü-rütmektedir.” sözlerine yer ver-di.

Hekim Postası

Emek meslek örgütlerinin uyarılarına rağmen hayata geçirilen şehir hastaneleri için öngörülen sorunlar gün yüzüneçıkmaya başladı. 24 Mart’ta açılışı gerçekleştirilen Isparta Şehir Hastanesi’nde doktorlar döner sermayelerini alamazken,birçok taşeron çalışan işten çıkarıldı. Hasta ve hasta yakınları ise en basit işlemleri bile yaptıramamaktan, hastaneninbüyüklüğü ve şehre uzaklığından şikayetçi…

güncel

Hastaneye, otelcilik hizmeti değil sağlık hizmeti almaya gelenler Ispartalılarhastanenin konforunun nitelikli sağlık hizmeti almak için yeterli olmadığınıgörmeye başladılar. İlk günden itibaren yaşadıkları sorunları internette çeşitlimecralarda yaymaya başlayan Ispartalılar en çok acil servislerdeki hasta sayısı,hastanenin büyüklüğü, ulaşım zorluğu ve rapor imzalatmak gibi en basitişlemler için saatler harcamaktan şikayetçi oldular.

Otel değil hastane

Hastanenin açılmasıylaIsparta’nın diğer kamuhastaneleri olan IspartaDevlet Hastanesimerkez bina, Gülkent ekbina, Isparta Doğum veÇocuk HastalıklarıHastaneleri dekapatıldı. Hastanedekisorunlar yüzündenIspartalıların birbölümü çareyi özelhastanelerebaşvurmakta buluyor.

Şiddetezemin

hazırlıyorEn başından sorunların kaynağı olarak he-

kimleri işaret etmek, iş gücüne yatırım yapma-dan yeni ve konforlu binanın tek başına yeterliolabileceği algısı yaratmak sağlık hizmeti al-

maya gelenleri yanlış yönlendiriyor. “Yenihastanede bir sorun varsa sebebi hekim ve

sağlık çalışanlarıdır” düşüncesi şehirhastanelerinde şiddet vakaları-

na da zemin hazırlıyor.

Enkarlı

Akfen HoldingHekimler, sağlık çalışanları ve hastalar

sorunlarla boğuşurken süreçten en karlı çı-kan hastaneyi inşa eden Akfen Holding oldu.

25 yıl boyunca devletten kira alacak olan AkfenHolding hastanenin ticari alanının da işletme-sini sürdürecek. Bu alanda eczane, medikal ve

optik sektör temsilcilerine yer verilecek ay-rıca üniversite öğrencileri ile başka şehir-

lerden gelen hasta ve yakınlarının ko-naklama ihtiyacına çözüm bula-

cak bir proje hayata geçi-rilecek.

güncel

1 Ocak 2017’den itibaren yürürlükte olanBES’e ilk aşamada bin ve üzeri çalışanı olan iş-letmeler geçti. Memurlar ve 250 ile 1000 çalışanıbulunan özel sektör işletmelerinde çalışanlarise 1 Nisan’da sisteme otomatik olarak katıldı.100 ile 249 kişinin çalıştığı işletmelerdeki çalı-şanlar 1 Temmuz’da sisteme dahil olurken, ma-halli idareler ve KİT’lerde ise 1 Ocak 2018’denitibaren sistem geçerli olacak. Özel sektördefaaliyet gösteren ve 10 ile 49 çalışanı olan iş-yerlerinde çalışanlar işverenler aracılığıyla 1Temmuz 2018’den itibaren, 5 ile 9 çalışanıolanlar da 1 Ocak 2019’dan itibaren sistemedahil edilecek.

BES yeniden gündemde Türkiye’de çalışan milyonlarca insanı doğrudan ilgilendiren Bireysel Emeklilik Sistemi (BES), AKP’nin ısrarı ileyeniden gündemde.

Hekim Postası

BES’ten cayma oranları süreçiçerisinde hızla artmaya devamederken, AKP Hükümeti, yeni-den BES ısrarı ile gündeme gel-di. Başbakan Yardımcısı Şimşekve Türkiye Sigorta Birliği (TSB)Başkan Yardımcısı MehmetUğur Erkan’ın yaptığı basıntoplantısında BES’ten cayan-ların, iki yılda bir sisteme tekrardahil edileceği duyuruldu. Ay-rıca, “18 yaş ve altında olanlarıda BES’e dahil edip, uzun vadelitasarruflarının artıp artmadı-ğına bakacağız” denildi.

Şimşek, sistemden ayrılansayısının beklediklerinin üze-rinde çıktığını tekrar belirterek,“Biz yüzde 10’lar civarında bircayma bekliyorduk. Demek kiçok iyimsermişiz” diye konuştu.

1 milyon 131 binkişi ayrıldı

Bireysel emeklilik sis-teminde katılımcı sayı-sının 6,8 milyon kişiye,fon tutarının ise verilendevlet katkısıyla yakla-şık 69 milyar liraya ulaş-tığını açıklayan Şimşek,otomatik katılım saye-sinde 6 ay gibi kısa birsürede 490 milyon lirayayakın fon birikimi sağ-ladıklarını bildirdi. Şim-şek, “Her ne kadar cay-ma oranları şu an içinistediğimiz gibi gerçek-leşmese de toplam fontutarı önemli bir rakamaulaşmıştır” dedi.

AKP'ye yenikaynak:6 ayda 490milyon

Türkiye’de çalışanmilyonların ilk baştanbu yana karşı çıktığıBES’te işlerin AKP’ninistediği gibi yürümediğisürekli gündeme geldi.İlk olarak Haziran ayın-da açıklama yapan Baş-bakan Yardımcısı Meh-met Şimşek, memurlardacayma oranının 7 Hazi-ran itibariyle yüzde 45olduğunu kamuoyunaaçıklamak zorunda kal-dı. Şimşek, BES’te caymahakkını kullananların sa-yısının beklediklerininüzerinde olduğunu söy-lerken, emeklilik şirket-lerini suçlamayı da ih-mal etmedi. Şimşek, şir-ketleri “yeterince eforsarf etmemekle” suçladı.Şimşek, kamu çalışanla-rının sistemde birikenfon tutarının da 170,3milyon lirayı bulduğunukaydetti.

İşleristendiği gibiyürümedi

1 Ocak itibarıyla 2 milyon 200 bindenfazla kişi, işverenleri tarafından sistemedahil edildi. Ardından 1 Nisan'da 1 milyon628 bini özel sektör, 2 milyon 100 bini dekamu çalışanı olmak üzere toplam 3.7milyon kişi BES'e zorunlu giriş yaptı. Böylece,Ocak ve Nisan'da toplam 6 milyona yakınkişi sisteme dahil edilmiş oldu. Sistemden,ilk iki ayın ardından çıkılabiliyor. 6 milyonayakın çalışandan 3,4 milyonu, cayma hakkınıkullanarak, otomatik BES'ten ayrıldı.

Zorunlu BES hızla terkedildi

şiddet

Ankara TabipOdası’nın Bilgi

Edinme Kanunukapsamındabaşvurduğu

Sağlık BakanlığıBeyaz Kod

biriminden gelencevap, sağlıkta

şiddetin azalmak biryana artarak

sürdüğünü bir kez dahagösterdi. ATO’nun edindiği bilgilere

göre son 12 ayda 10.600 şiddet vakasıyaşandı. Bu rakam 16 aylık süreyi

içeren 9 Mart 2015- 27 Haziran 2016tarihleri arasında 7600’dü.

Hekim ve sağlık çalışanları,yaşamlarını tehdit eden, nitelikli

sağlık hizmeti sunmalarınıengelleyen şiddet olaylarının

önlenmesi için Sağlık Bakanlığı'ndanyasal düzenlemelerin hayata

geçirilmesi, cezai yaptırımlarınartırılmasını bekliyor.

Şiddetin önlenmesi için sistemin değişmesi gerekiyor

Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eği-tim ve Araştırma Hastanesi’ndehekime şiddet uygulayan üçhasta yakını toplamda 7 yıl 2ay hapis cezasına çarptırıldı.

Dışkapı Yıldırım BeyazıtEAH Genel Cerrahi Bölümünde2 Aralık 2016 günü yaşananşiddet olayında eğitim görevlisiolarak görev yapan bir hekimhastanede üç hasta yakınınınfiziki saldırısına uğramış vealdığı darbeler sonucunda ba-cağı kırılmıştı. Polisler tara-fından gözaltına alınan zanlılarhakkında ceza davası açılmıştı.

Ankara 18. Asliye Ceza Mah-kemesi'nde 2017/275 Esas no’suile görülen ceza davasını hekimadına, aile yakınlarının yanısıra, TTB ve Ankara Tabip Oda-sı Hukuk Bürosu ile SES AnkaraŞubesi ve Sağlık Bakanlığı avu-katları takip etti. Davanın 11Temmuz 2017 günü yapılanüçüncü celsesinde Mahkemesanıkların, nitelikli kasten ya-ralama suçunu işlediğini sabitgörerek her üç sanık için ayrıayrı olmak üzere 2 yıl 4 ay 20gün, toplamda 7 yıl 2 ay hapiscezasına hükmetti. Mahkemeusul gereği cezaları erteleme-diği gibi hükmün açıklamasınıda geriye bırakmadı.

HekimeşiddetehapiscezasıAnkara Tabip OdasıHukuk Bürosu’nuntakip ettiği şiddetdavasında Mahkememahkumiyet kararıverdi.

Hekim Postası

Sağlık meslek örgütlerinin ısrarla vur-gulamasına rağmen yetkililer gerekliadımları atmadığı için sürmeye devameden sağlıkta şiddet olaylarının bir yenisiTürkiye Yüksek İhtisas Hastanesindeyaşandı. 24 Temmuz Salı gecesi, hayatınıkaybeden bir hastanın yakınları iki kalpdamar cerrahisi asistanını darp etti.

Yaşanan olay üzerine 25 Temmuzgünü hastane önünde “Sağlıkta ŞiddeteHayır” eylemi yapıldı. Eyleme hastaneninkendi çalışanlarının yanında diğer has-tanelerden sağlık emekçileri de katıldı.ATO adına eyleme destek veren GenelSekreter Dr. Mine Önal, Beyaz Kod ve-rilerine göre her yıl 30 binin üzerindesağlık çalışanının sözel ya da fizikselşiddete uğradığını belirterek başladığı

konuşmada “Yıllardır tabip odaları ola-rak sağlıkta şiddete dikkat çekmeye ça-lışıyoruz. Dr. Ersin Arslan’ın ölümündensonra Bakanlık da bu durumu görmezdengelemez hale geldi ve Beyaz Kodu uy-gulamaya soktu. Ancak Dr. Ersin Ars-lan’dan önce de Dr. Ali Menekşe, Dr.Göksel Kalaycı hasta yakınlarının şiddetisonucu hayatlarını kaybetmişlerdi” dedi.

Sağlıkta şiddetin ananedeni Sağlıkta DönüşümProgramı

Sağlık kurumlarında görev yapan sağ-lıkçıların çok ağır iş yükü altında çalış-tıklarını söyleyen Dr.Önal hekim emeğinideğersizleştiren söylemler nedeniylesağlık çalışanlarıyla hasta ve hasta ya-kınlarının yüz yüze kaldığına dikkatçekti. Sağlıkta şiddetin ana nedeninin

Sağlıkta Dönüşüm Programı olduğunukaydeden Dr. Önal, “ Çünkü sağlıktadönüşüm programı kendi içerisinde sağ-lık çalışanlarına şiddeti üreten bir prog-ram. Bu programla birlikte sağlık çalı-şanları şiddetle tanıştı” diye konuştu.

Taleplerinin şiddetle mücadele oldu-ğunu belirten Dr. Önal “Biliyoruz ki sa-dece emniyet güçleriyle şiddetin engel-lenmesi mümkün değil. Şiddetin engel-lenmesi için sistemin değiştirilmesi ge-rekiyor” sözlerini kaydetti. Dr. Önal ko-nuşmasını yetkililerden, sağlıkta şiddetisona erdirmelerini isteyerek sonlandırdı.

ATO Hukuk Bürosu AvukatlarındanEnder Büyükçulha da hastaneye gelerekdarp edilen hekimlerin arkadaşlarıylagörüştü ve her türlü hukuki desteğinkendilerine ATO tarafından sunulacağınıbelirtti.

Hekim Postası

Sağlık çalışanlarınayönelik şiddet

artmaya devamediyor!

9 Mart 201527 Haziran 2016

7.602

27 Haziran 201612 Temmuz 2017

10.591

Sözel Şiddet

13.407Sözel + Fiziksel Şiddet

2.987

Fiziksel Şiddet

1.799

İnfografik

Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesinde yaşanan şiddet olayını kınamak için yapılan eylemde,ATO Genel Sekreteri Dr. Mine Önal, Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın şiddetin kaynağıolduğunu ve şiddetin önlenmesi için sistemin değişmesi gerektiğini söyledi.

iş güvenliği

OHAL 1963 işçinin hayatına mal oldu

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin Raporları. http://www.guvenlicalisma.org/

OHAL’li bir yılda işçilerin grev hakkıkadar yaşam hakkı da gasp edildi. Biryılda 1963 işçi can verdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan15 Temmuz Darbe Girişimi’nin birinciyılı kapsamında düzenlenen etkinlikteyabancı sermayeli yatırımcılara, “Grevtehdidi olan yere biz OHAL’den istifadeederek anında müdahale ediyoruz” di-yerek, OHAL’i işçilerin anayasal hakkıolan grev hakkına engel olmak için kul-landıklarını itiraf etti.

Bir yılını bulan OHAL dönemi işçilerinanayasal haklarına engel olduğu kadarcanlarına da sebep oldu. İşçi Sağlığı ve

İş Güvenliği Meclisi’nin raporlarına göreOHAL’le geçen bir yılda 1963 işçi hayatınıkaybetti.

1963 işçinin 63’ü 2016 Temmuz’ununson on gününde, 206’sı Ağustos, 150’siEylül, 169’u Ekim, 196’sı Kasım, 141’iAralık, 161’i Ocak, 133’ü Şubat, 152’siMart, 151’i Nisan, 146’sı Mayıs, 165’iHaziran 130’u da 2017 Temmuz’ununilk yirmi gününde yaşamını kaybetti.

OHAL’li bir yılda yaşanan iş cinayet-lerinin iş kollarına göre dağılımında 449ölümle inşaat yol, 360 ölümle tarım-or-man, 287 ölümle taşımacılık iş kollarıilk üç sırada yer aldı.

İş cinayetlerinin nedenleri dağılımında bir yılda 486 ölümle trafik servis kazalarıilk sırada yer aldı. Bunu 358 ölümle ezilme ve göçük, 335 ölümle yüksekten düşmeizledi.

Bir yıl içinde Türkiye’nin 80 şehrinde iş cinayeti yaşandı. İş cinayetlerinin enfazla yaşandığı iller arasında İstanbul, Kocaeli, Bursa ve İzmir geldi.

% 6Diğer işkolları

% 22Tarım,Orman

% 22İnşaat, yol

% 5 Belediye, Genel işler

% 6 Savunma,Güvenlik % 12

Taşımacılık% 7 Ticaret,Büro

% 4 Enerji

% 3 Kimya

% 3 Konaklama

% 5 Madencilik

% 5 Metal

Kademeli olarak devreye gi-ren 6331 Sayılı İş Sağlığı veGüvenliği Kanunun 1 Temmuz2017’de yürürlüğe girmesi bek-lenen maddeleri 2020 yılınaertelendi.

Değişiklik, 1 Temmuz 2017tarihli ve 30111 sayılı ResmiGazetede yayımlanarak yürür-lüğe giren 7033 sayılı “Sanayi-nin Geliştirilmesi ve ÜretiminDesteklenmesi Amacıyla BazıKanun ve Kanun HükmündeKararnamelerde Değişiklik Ya-pılmasına Dair Kanun” kapsa-mında yapıldı. 6331 sayılı ka-nun yayımlandığında kamu ku-rumlarında iş güvenliği pro-fesyoneli görevlendirme zo-runluluğu için belirtilen tarih1 Temmuz 2014’tü. Fakat dahasonra yapılan değişikliklerlebu zorunluluk önce 1 Temmuz2016’ya ertelendi. Ardından da“Türkiye Varlık Fonu Kurulmasıile Bazı Kanun ve Kanun Hük-münde Kararnamelerde Deği-şiklik Yapılmasına Dair Kanun”ile süre 1 Temmuz 2017’ye

uzatıldı. 2020 yılına yapılanerteleme ile yasanın ilgili mad-desi 6 yıllık bir gecikme ileyürürlüğe girmiş olacak.

10 kişiden azken, 50kişiden az oldu

Yapılan değişiklikle dahaönce 10’dan az işçi çalıştıranaz tehlikeli işyerlerinde işe girişve periyodik muayeneler vetetkikler hariç olmak üzere işsağlığı ve güvenliği hizmetle-rinin işveren ya da işveren ve-kili tarafından yürütülmesineimkân sağlayan yasa madde-sinde geçen 10’dan az ifadesi50’den az olarak değiştirildi.Buna göre 50’den az çalışanıbulunan ve az tehlikeli sınıftayer alan iş yerlerinde; iş gü-venliği sertifikası bulunan iş-veren ya da işveren vekilleriiş sağlığı ve güvenliği hizmet-lerini yürütebilecek. Ayrıca buişyerlerinde, işyeri hekimleriyerine aile hekimleri ve kamusağlık hizmeti sunucularındanhizmet alınabilecek.

Hekim Postası

% 11 Diğernedenler

% 19 Ezilme,göçük

% 13Düşme

% 23Trafikkazası

% 5 İntihar

% 8Zehirlenme,

boğulma

% 8Silahlı şiddet% 10

Kalp krizi

% 5 Elektrik

çarpması

İş Sağlığı veGüvenliğiYasasındaüçüncüerteleme

İş Sağlığı ve Güvenliği Yasasının az tehlikelisınıfta faaliyet gösteren 50’den az çalışanı olanişletmeler ile kamu kurumlarında sürekli işgüvenliği uzmanı ve iş yeri hekiminden işsağlığı ve güvenliği hizmeti alınmasını zorunlukılan maddeleri üçüncü kez ertelendi.

güncel

15 Temmuz Darbe girişimi-nin birinci yılında bilanço ağıroldu. OHAL sonrası çıkarılanKHK’lerle Sağlık Bakanlığından1960, tıp fakültelerinden 1355olmak üzere toplam 3315 he-kim ihraç edildi.

Ankara Tabip Odası’nın ra-porlarına göre, Sağlık Bakan-lığ’ından 1 Eylül 2016 tarihli672 sayılı KHK ile 316, 29 Ekim2016 tarihli 675 sayılı KHKile 760, 22 Kasım 2016 tarihli677 sayılı KHK ile 221, 6 Ocak2017 tarihli 679 sayılı KHK ile245, 23 Ocak 2017 tarihli 683sayılı KHK ile 51 ve 29 Nisan2017 tarihli 689 sayılı KHK ile77 hekim ihraç edildi. 14 Tem-muz’da yayımlanan 692 sayılıKHK ile de 291 hekimin gör-evine son verildi. Sağlık Ba-kanlığından ihraç edilen he-kimler arasında 836 uzman,977 tabip, 19 eğitim görevlisi,42 başasistan, 86 asistan bu-lunuyor.

Tıp fakültelerinde ise, 672sayılı KHK ile 617, 675 sayılıKHK ile 311, 677 sayılı KHK

ile 64, 679 sayılı KHK ile 160,686 sayılı KHK ile 39, 689 sayılı

KHK ile 87 692 sayılı KHK ile77 hekim görevinden alındı.

Tıp fakültelerinden ihraç edilen1355 hekimden 318’i profesör,

336’sıdoçent, 453’ü yardımcıdoçent, 31’i uzman, 217’si araş-tırma görevlisiydi.

Bugüne kadar tıp fakültele-rinden 28, Sağlık Bakanlığındanda 60 hekim görevlerine iadeedildi.

14 Temmuz’da yayımlanan692 sayılı KHK ile ihraç edilenhekimler arasında TTB MerkezKonseyi Üyesi Ayfer Horasan,TTB Merkez Konseyi Eski ÜyesiDr. Hüseyin Demirdizen, ileAnkara Tabip Odası'nın eskiYönetim Kurulu ve Onur Ku-rulu'nda görev almış, Türk Ta-bipleri Birliği Büyük KongreDelegelerinden, emekli hekimDr. Sabri Dokuzoğuz da bulu-nuyor.

Hekim Postası

Son bir yılda KHK’lerle 3315 hekim ihraç edildi

OHAL sonrası çıkarılan KHK’lerle Sağlık Bakanlığından 1960, tıpfakültelerinden 1355 olmak üzere toplam 3315 hekim ihraç edildi.

Referandum sonrası yapılmasıbeklenen kabine değişikliği 19Temmuz 2017 tarihinde BaşbakanBinali Yıldırım tarafından açık-landı. Kabinede, 11 bakanlıkta de-ğişikliğe gidildi. 5 başbakan yar-dımcısından 4'ü değişti. Yeni ka-binede Sağlık Bakanı Recep Akdağbaşbakan yardımcısı olurken, Ak-dağ’dan boşalan koltuğa AKP Sam-sun Milletvekili Ahmet Demircanoturdu.

Atatürk Üniversitesi Tıp Fakül-tesini mezunu olan Bakan Demir-can, Samsun 1 No’lu Sağlık Oca-ğında 8 ay pratisyen doktor olarakçalıştıktan sonra genel cerrahi ih-

tisası yaptı. Zorunlu hizmetiniMuş Devlet Hastanesi’nde, asker-lik hizmetini de Sarıkamış AskerHastanesinde tabip asteğmen ola-rak yerine getirdi. 1989-1995 Sam-sun Bafra Devlet Hastanesindegenel cerrahi uzmanı olarak çalıştı.Demircan Refah Partisinden 20.Dönem, Fazilet Partisinden 21. Dö-nem Samsun Milletvekili seçildi.54. Erbakan Hükümetinde DevletBakanlığı yaptı. Saadet Partisi veHalkın Sesi Partisi Genel BaşkanYardımcılığında bulundu. 30 Eylül2012’de 4. Büyük Kongrede AKParti MKYK üyeliğine seçildi. HalenMKYK üyesi ve Siyasi ve Hukukiİşler Başkan Yardımcısı olarak gör-evini yürütüyor.

“Hizmet alan kadarveren de memnunolmalı”

Yeni Bakan ilk açıklamasını çe-şitli temaslarda bulunmak için gel-diği Erzincan’da yaptı. Sağlık hiz-metinde halkın memnuniyet ora-nının yüzde 70-75'lere çıktığını dilegetiren Bakan Demircan şunlarısöyledi: “Türkiye sağlık hizmetindehalkın memnuniyet oranı yüzde35-40'lardan, yüzde 70-75'lere çıktı.Tabi bu burada kalmayacak bunudaha da yukarılara taşımak zorun-dayız. Bu hizmetin kalitesinin sür-dürülebilir olması, geliştirilmesi,hizmeti alan ile birlikte verenin dememnuniyeti üzerine oturur. Biz

bunu ilke olarak benimsedik ve di-yoruz ki, sağlık hizmeti bir bütün-dür. Sağlık hizmetinde çalışan daalan da birlikte memnun olacaklar.Bunun çalışmaları yapılıyor ve ya-pılmaya devam edecektir.”

Yeni faza yeni bakanSağlıkta Dönüşüm Programının ikinci fazına geçilirken, Dr. Ahmet Demircanyeni Sağlık Bakanı oldu

Hekim Postası

dünyadan

Yanıtına www.hekimpostasi.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

Sudoku

Birleşmiş Milletler Çocuk Yardım FonuUNICEF, çocuk ölümleriyle ilgili hazırladığıson raporda, çocuk ölümlerini azaltmadailerleme sağlanmazsa 2030 yılına kadar 70milyon çocuğun henüz beş yaşına gelmedenyaşamını yitireceğini açıkladı.

UNICEF raporunda, yoksul ama durum-ları diğerlerine göre daha iyi olan çocuklarınyerine en yoksul çocuk guruplarına dahaçok yardım ve sağlık alanında yatırım ya-pılması gerektiğini belirtti.

Durumları daha iyi olan gruplardaki ço-cuklara yapılacak eş değer yardımlar kar-şılaştırıldığında, harcanan her 1 milyondolar karşılığında, en yoksul çocuk grupla-rına yapılan yardımla neredeyse iki katdaha fazla çocuğun yaşamının kurtarılabi-leceğine işaret edildi.

Çocuk ölümlerinin en fazla olduğu 51ülkenin veri tabanı kullanıldı

Araştırma tüm yeni doğan ve beş yaşaltı ölümlerin yaklaşık yüzde 80’inin mey-dana geldiği 51 ülkeye ait yeni veri tabanlarıkullanılarak hazırlandı.

Yoksul gruplara yönelik yaşam kurtarıcımüdahalelerin kapsamının genişletilmesinin,bu ülkelerde çocuk ölümlerinin yoksul ol-mayan gruplara kıyasla hemen hemen üçkat daha hızlı azaltılmasına yardımcı ol-duğunun kanıtlandığı kaydedildi.

Lake:’ Çocuklara harcanan herdolarla daha çok sayıda yaşamkurtarılması gerekiyor’

UNICEF Direktörü Anthony Lake yayın-lanan son raporu şöyle değerlendirdi:

"Çocuk sağlığına adil bir şekilde yardımyapılması gerekiyor. Araştırmada ortayaçıkan kanıtlar gerçekten ikna edici. En yok-sul durumdaki çocuklara yatırım hem ilkesel

hem de uygulama açısından doğru. Çocuk-lara harcanan her dolarla daha çok sayıdayaşam kurtarılması gerekiyor. Her dolarınönem taşıdığı böyle bir dönemde tüm çocukölümlerine son verme konusunda çalışanhükümetler açısından son derece kritik veönemli bir rapor. Çocuk sağlığı alanına hak-kaniyetle yapılacak yatırımlar geleceği kur-tarmakta, kuşaktan kuşağa aktarılan yok-sulluk döngülerinin kırılmasına yardımcıolmaktadır” dedi.

Araştırmada ulaşılan diğerbulgular

Çocukların sağlık ve beslenme alanındakietkisi yüksek müdahalelere erişimi, son se-nelerde en hızlı şekilde yoksul gruplar ara-sında yaygınlaştı. Bu da çocuk ölümleriniengellemek için çok önemli iyileşmeleri be-raberinde getirdi.

Araştırmanın yapıldığı dönemde, beş yaşaltı çocuk ölümlerinde azalma kaydedildi.En yoksul çocuk gruplarında da az yoksulolan veya yoksul olmayan gruplara göreüç kat daha hızla çocuk ölümleri engellen-di.

Son bir yıl içinde 51 ülkede kurtarılan1,1 milyon çocuk yaşamın yüzde 85’i yok-sullar arasında önlenen ölümler oldu.

Araştırmada Afganistan, Bangladeş veMalawi beş yaş altı yaş altı çocuk ölümoranlarının yüksek olduğu ülkeler olaraksaptandı. Bu ülkelerde en yoksul kesimdeolan çocuklara odaklanıldığında, 1990 yılıyla2015 yılları arasında beş yaş altı çocukölümleri Afganistan’da yarı yarıya, Ban-gladeş ve Malawi’de ise yüzde 74 azaldı.

VOA, 02 Temmuz 2017

UNICEF: ’Önlem Alınmazsa 70 Milyon Çocuk BeşYaşına Gelmeden Ölecek’

İtalya'da 28 Temmuz2017’de parlamentoda kabuledilen yasayla çocuklara okulayazılabilmeleri için aşı zorun-luluğu geldi.

Uzun tartışmaların ardın-dan geçen hafta Senato'da ka-bul edilen yasa tasarısı par-lamentonun alt kanadı olanTemsilciler Meclisi'nden ge-çerek yasalaştı.

Yeni yasayla aralarında ço-cuk felci, tetanos, difteri, boğ-maca, kızamık, kabakulak vesuçiçeğinin de yer aldığı 10aşı, 16 yaş altı çocuklar içinzorunlu hale geldi.

Bu aşıları yaptırmayan ço-cukların okullara kaydı ya-pılmayacak ve velilere 500Euro'ya varan cezalar verile-cek.

Kızamık vakaları 3katına çıktı

İtalya'da aşı karşıtı komploteorilerinin yaygınlaşması yü-zünden, gelişmiş ülkelerde git-tikçe azalan kızamık gibi has-talıkların oranı artmaya baş-lamıştı. Dünya Sağlık Örgütü,ülke nüfuslarının en az yüzde95'inin kızamık aşısı yaptır-ması gerektiğini belirtirkenİtalya'da bu oran yüzde 80'inaltında bulunuyor.

Kızamık aşısı yaptıranlarınsayısının düşmesi nedeniyleson bir yılda kızamık vakala-

rının 3 katına çıktığı belirti-liyor. Ülkede bu yılın başındanbu yana 3672 kızamık vakasıkayıtlara geçerken üç kişi debu hastalıktan hayatını kay-betti.

Aralarında muhalif 5 YıldızHareketi'nin de yer aldığı bazıkesimler, aşı karşıtı komploteorilerinin yayılmasına sebepolmakla suçlanıyor.

'İtalyan ailelerinsağlık korumaseviyesi artacak'

Başbakan Paolo Gentilonigeçen Mayıs'ta yaptığı biraçıklamada, aşıyla ilgili "bi-limsel olmayan teorilerin ya-yılması" nedeniyle çocuklaraaşı yaptırmayı zorunlu halegetirme kararı aldıklarını söy-lemişti.

Gentiloni Temsilciler Mec-lisi'nin onayıyla aşı zorunlu-luğu getirilmesinin ardındanTwitter'a yazdığı mesajda "Aşıyasasının kesinleşmesiyle İtal-yan ailelerin sağlık korumaseviyesi artacak" dedi.

Öte yandan aşı karşıtlarıyasanın oylandığı saatlerdeTemsilciler Meclisi önündeprotesto gösterisi yaptı ve ik-tidardaki Demokratik Par-ti'den 3 milletvekilini darpetti.

BBC, 28 Temmuz 2017

Dünya Sağlık Örgütü'nün(DSÖ) yaptığı yazılı açıkla-maya göre Yemen’de dörtaydır devam eden kolera sal-gınında şu ana kadar bin975 kişi hayatını kaybettive yarım milyondan fazlainsana hastalık bulaştı.

Yemen'de her gün 5 bin-den fazla yeni kolera vakasıtespit edilirken, su yoluylageçen hastalık eğer hemenkontrol altına alınmazsa bir-kaç saat içinde ölüme nedenolabiliyor.

Hastalığın yayılmasınınülkede bazı bölgelerde ya-vaşladığını kaydeden WHOGenel Direktörü Tedros Ad-hanom Ghebreyesus, devameden iç savaşın getirdiği yı-

kımdan dolayı salgının hergeçen gün yeni yerleşim böl-gelerinde görüldüğünü söy-ledi.

İnsan dışkısı bulaşmış suve gıda maddelerinin tüke-tilmesi ile bulaşan hastalıkakut ishal ve su kaybı ilebelirtilerini gösteriyor.

Çöken sağlıksistemi

Dünya Sağlık Örgütü ay-rıca Yemen'de 30 binin üze-rinde sağlık çalışanının yak-laşık bir yıldır maaşlarınıalamadığını ve hastalığınyayılmasını önlemek için ge-reken kritik önemdeki bazıilaçların temin edilemediğinikaydetti.

Ghebreyesus, "Bu doktor-lar ve hemşireler sağlık bi-rimlerinin bel kemiğini oluş-turuyor ve onlar olmadanYemen'de hiçbir şey yapa-mayız. Hayat kurtarmayadevam edebilmeleri için ma-aşlarını almaları gerekiyor"şeklinde konuştu.

Birleşmiş Milletler'e bağlıbir birim olan WHO'nun Söz-cüsü Fadela Chaib, son dörthaftada felaketten en çoketkilenen vilayetlerde şüp-helenilen kolera vakalarındabir azalma görülürken, ül-kede çatışmalardan etkile-nen bölgelerde ise artış gö-rüldüğünü kaydetti.

Deutsche Welle, 14Ağustos 2017

Yemen'de 500 binden fazla kolera vakası

İtalya'da çocuklara aşıyı zorunluhale getiren yasa onaylandı

Abluka

kültür sanat

Yönetmen-Senarist:Emin Alper

Oyuncular: MehmetÖzgür, Berkay Ateş,

Tülin Özen,

Tür: Dram

Ülke: Fransa, Katar,Türkiye

İlhamını 90’lar Türkiye’sinden alanfilm, 20 yıllık mahkumiyetin ardındanşartlı tahliye olan ve kağıt toplayıcısıgörüntüsü altında emniyet içinmuhbirlik yapmaya başlayan Kadir’inkardeşi Ahmet ile sürdürdüğü gelgitliilişki çerçevesinde insanlarınzaaflarını ortaya koyuyor. İyi seyirler…

Ankara Tabip Odası, Ankara’da düzenlenen mezuniyettörenlerinde genç hekimleri, yalnız bırakmadı.

Ankara Tabip Odasıile CerModernarasında yapılanişbirliği ile AnkaraTabip Odası üyeleriCerModern’dedüzenlenen kültür-sanatetkinliklerindenindirimlifaydalanabilecek. İşbirliğikapsamında tıpdoktoru kimlikkartını gösterenATO üyelerinesergi, sinemagösterimi,konserler biletleriile Cafe Modern,CerModern Shop veKonferans salonukullanımında bellioranlarda indirimuygulanacak.

Genç hekimlerin mezuniyet sevinci

CerModern’denATO üyelerine

indirim

Ankara Tabip Odası meslek ha-yatları süresince yanlarında dura-cağı yeni mezun hekimleri mezu-niyet töreninde de yalnız bırakmadı.Ankara, Hacettepe, Ufuk ve BaşkentÜniversitelerinde düzenlenen me-zuniyet törenlerinde Ankara TabipOdası’nı Yönetim Kurulu BaşkanıDr. Vedat Bulut ve Yönetim KuruluÜyesi Dr. Emel Bayrak temsil etti.

Hacettepe, Ufuk ve Başkent Üni-versitelerinde düzenlenen tören-lerde ATO adına Yönetim KuruluBaşkanı Dr. Vedat Bulut birer ko-nuşma yaptı. Dr. Bulut’un yaptığıkonuşmaların ortak vurgusu gençhekimlerin beyaz önlüklerine aslaleke düşürmemeleri ve hastaların-dan tebessümü esirgememeleri oldu.Dr. Bulut meslek hayatı içinde za-man zaman karşılaşacakları şika-yetlere karşı meslek örgütünün,haklarını sonuna kadar savunaca-ğını hatırlatarak genç hekimlerdengittikleri yerlerde tabip odalarınaüye olmalarını ve meslek örgütünesahip çıkmalarını istedi. Dr. Bulut,Ufuk Üniversitesi’nde yaptığı ko-nuşmada yakın zamanda kaybetti-ğimiz üniversitenin kurucusu Dr.Rıdvan Ege’yi de anmayı ihmal et-medi.

Sistem sorunlarını belkide onlar çözecek

Hacettepe Üniversitesi’ndeki tö-rende genç hekimler tarafından ya-pılan konuşmalarda intörn hekim-lerin yaşadıkları sorunlardan has-tane kadar öğretim üyelerinin desorumlu tutulması üzerine Dr. Bu-lut, konuşmasında bu konuya açıklıkgetirdi. Dr. Bulut bu düşünceninyanlış olduğunu, öğretim üyelerinin

de birer sağlık emekçisi olarak sis-temin kurbanı olduğunu aktardı.Gereksiz ve angarya olarak görülenişlerin gerçek nedeninin Maliye Ba-kanlığı’nın sıkı personel uygulamasıolduğunu belirten Dr. Bulut emekliolan personel yerine kadro veril-meyip döner sermayeden taşeronçalıştırılarak sorunların çözülmeyeçalışıldığını anlattı. Dr. Bulut,“Buyanlış politikalar nedeniyle öğren-ciler yardımcı sağlık personelininişlerini, öğretim üyeleri de memur-ların, sekreterlerin görevlerini yaparhale gelmiştir. Bugün bunları eleş-tiren sizler yarın öbür gün SağlıkBakanlığı’nda bir bürokrat, millet-vekili, bakan olabilirsiniz. O zamanbu eleştirilerinizi unutmadan, dahauygun politikalar geliştirerek sizlersistem sorunlarını çözebilirsiniz.”diye konuştu.

“Hekimlik doğrudan biryaşam tarzı, bir dünyagörüşü”

ATO Yönetim Kurulu Üyesi Dr.Emel Bayrak da Ankara Üniversi-tesi’nde genç hekimlere “Ailemizeyeni katılan meslektaşlarım eminimhepiniz hekimliğin sadece bir mes-lek değil doğrudan bir yaşam tarzı,bir dünya görüşü, yaşama karşı alı-nan bir tutum olduğunu çok iyi bi-liyorsunuz. Lütfen her şeyden öncekendi kıymetinizi sonrasında tümmeslektaşlarımızla bir aile olduğu-muzu unutmadan birbirimizin kıy-metini çok iyi bilmemiz gerektiğiniunutmayın” diye seslendi. Hepimizyaşadığımız topluma karşı sorum-luyuz diyen Dr. Bayrak genç he-kimlerin katılımıyla tabip odalarınındaha da güçleneceğini kaydetti.

Hekim Postası

sen bu şiiri okurken ben belki başka bir şehirde

olurumkötü geçen bir güzü

ve umutsuz bir aşkı anlatanrüzgarla savrulankağıt parçalarına

yazılmışdağıtılmamışbildiriler gibi

uzun bir yolculuğa hazırlananyalnız bir yolculuğa.

çünkü beyaz bir gemidir ölümsiyah denizlerin hep

çağırdığıbatık bir gemi

sönmüş yıldızlar gibidiryitik adreslere benzer

ölümyanık otlar gibi

sen bu şiiri okurkenben belki başka bir şehirde

ölürüm..Behçet Aysan