e¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · s›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan...

76
E⁄‹T‹M-Ö⁄RET‹M VE B‹L‹M ARAfiTIRMA DERG‹S‹ YIL: 1 / SAYI: 3 • N‹SAN 2005 ISSN 1305-1202 YIL: 1 / SAYI: 3 N‹SAN -MAYIS HAZ‹RAN- 2005 E⁄‹T‹M-Ö⁄RET‹M VE B‹L‹M ARAfiTIRMA DERG‹S‹ Hayattaki en önemli kararlardan birini üç saate s›¤d›ran bir s›nav: ÖSS Süleyman BALCI “Merkezi Doçentlik S›nav’lar›na son verilmelidir Yrd. Doç. Dr. Selami SERHATLIO⁄LU 21. Yüzy›l Türkiyesi’nin Ö¤retmenini Yetifltirmek Prof. Dr. Ömer As›m SAÇLI Prof.Dr. Ziya Selçuk ile söylefli Yeni Müfredat Üzerine Ö¤retmen Üniversitesi Prof. Dr. Osman ÇAKMAK S›navs›z Üniversite hayal mi, yoksa gerçek mi? Tuncer ÇET‹NKAYA

Upload: others

Post on 27-Oct-2019

28 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

E⁄‹T‹M

-Ö⁄

RET‹M VE B‹L‹M

ARAfiTIRMA D

ERG‹S‹ •

YIL: 1 / SAYI: 3• N

‹SAN 2005

ISSN 1305-1202

YIL: 1 / SAYI: 3N‹SAN -MAYIS

HAZ‹RAN- 2005

E⁄‹T‹M-Ö⁄RET‹M VE B‹L‹M ARAfiTIRMA DERG‹S‹

Hayattaki en önemli kararlardan birini üçsaate s›¤d›ran bir s›nav: ÖSSSüleyman BALCI

“Merkezi Doçentlik S›nav’lar›nason verilmelidirYrd. Doç. Dr. Selami SERHATLIO⁄LU

21. Yüzy›l Türkiyesi’nin Ö¤retmeniniYetifltirmekProf. Dr. Ömer As›m SAÇLI

Prof.Dr. Ziya Selçuk ile söylefliYeni Müfredat Üzerine

Ö¤retmen ÜniversitesiProf. Dr. Osman ÇAKMAK

S›navs›z Üniversite hayal mi,yoksa gerçek mi?Tuncer ÇET‹NKAYA

E¤itimin hizmetinde...E¤itimin hizmetinde...

E¤itimcinin yan›nda...E¤itimcinin yan›nda...

E⁄‹T‹M-B‹R-SENMemur-Sen Konfederasyonu

Page 2: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

Sayg›de¤er e¤itimçal›flanlar›,

E¤itime Bak›fl’›nyeni bir say›s›yla kar-

fl›n›zday›z. Dergimizin önceki say›lar›n›nçok büyük bir be¤eniyle karfl›lanm›fl olma-s›, ilk iki say›da ek bask›lar yapmam›za se-bep olduydu. Öyleki baz› illerde dergiyialamayan arkadafllar›m›z›n fotokopiyle ço-¤altt›¤›n›, bir ilde de flube baflkan›m›za“bana bir nüsha bulun, ücretini de ödeye-bilirim” diye ricada bulunuldu¤unu sevinç-le gözlemledik. Bu be¤eniye ba¤l› olarakdo¤an yo¤un talebi bir nebze olsun karfl›la-yabilmek için bu say›da bask› adedini20.000’e ç›kard›k.

E¤itime Bak›fl’›n bu ayki dosya konusu-nu s›navlar oluflturdu. E¤itim sistemimiziçinde s›nav›n, e¤itimin temel amaçlar›n›nda önüne geçecek derecede abart›l› bir yeredinmifl oluflunu ve sistemin s›nava ba¤›m-l›l›¤›n› sorgulayan, çözümleri tart›flan yaz›-lara a¤›rl›kl› bir yer ay›rd›k.

Ö¤retmen yetifltirme konusunu iflleyeniki de¤erli akademisyenimizin yaz›lar›nada yine bu say›da yer veriyoruz.

Yeni müfredat›n yap›s›, uygulan›fl›, ö¤-retmenlerin yeni programa uyumu konula-r› da bu say›n›n önemli de¤er yaz›lar›ndan.Konu kapsam›nda TTK baflkan› Prof. Dr.Ziya Selçuk ile de bir görüflme yapt›k.

Yay›n Dan›flma Kurulu’muzla da yapt›-¤›m›z istiflare sonucunda, E¤itime Bak›fl’›nönümüzdeki yaz tatilini müteakiben ç›kacak4. say›s›n›n “Dosya” konusunu “Türki-ye’de Din E¤itimi” olarak tespit ettik. Ko-nunun uzman› e¤itimci bilimadamlar›n›nmakalelerini bekledi¤imizi flimdiden duyur-mufl olal›m.

Gelecek say›da görüflmek üzere...

Editör’den....Bu Say›da..... Sayfa

YIL: 1 / SAYI: 3 / Nisan-May›s-Haziran 2005

E⁄‹T‹M-B‹R-SEN’‹N 3 AYLIK ÜCRETS‹Z YAYINIDIR.

E⁄‹T‹M-B‹R-SENAd›na Sahibi

Ahmet GÜNDO⁄DUGenel Baflkan

GenelYay›n Yönetmeni

fiaban ABAKGenel Bas›n Yay›n Sekreteri

Yay›n Dan›flma KuruluDr.Adil fiEN

Dr. Zübeyir BULUTAli GÜNEfi

Ali HATALMIfi‹smail AKBIYIKHarun ÇAKIR

Süleyman BALCI

e-posta: [email protected] site: www.egitimbirsen.org.tr

HAZIRLIK ve BASKI: GEM‹ TANITIM & OFSET: 0 312 353 29 61

Bilgi ‹çinTelefon: 231 23 06 (pbx)

Faks: 230 65 28Bürocell: 0 533 741 40 26

Adres:GMK Bulvar›

fi.Danifl Tunal›gil Sk.No: 3/13 Maltepe-ANKARA

Günlerden bir gün kurba¤alar›n yar›fl› var-m›fl. Hedef, çok yüksek bir kulenin tepesineç›kmakm›fl. Bir sürü kurba¤a da arkadafl-lar›n› seyretmek için toplanm›fllar. Veyar›fl bafllam›fl.

Gerçekte seyirciler aras›nda hiçbiriyar›flmac›lar›n kulenin tepesine ç›ka-bilece¤ine inanm›yormufl. Sadece flusesler duyulabiliyormufl: “Zavall›lar!Hiçbir zaman baflaramayacaklar!”

Yar›flmaya bafllayan kurba¤alar ku-lenin tepesine ulaflamay›nca teker te-ker yar›fl› b›rakmaya bafllam›fllar. Seyir-ciler ba¤›r›yorlarm›fl: “Zavall›lar›! Hiçbirzaman baflaramayacaklar!...” sonunda, birtanesi hariç, di¤er kurba¤alar›n hepsininümitleri k›r›lm›fl ve b›rakm›fllar. Ama kalanson kurba¤a büyük bir gayret ile mücadeleederek kulenin tepesine ç›kmay› baflarm›fl.

Di¤erleri hayret içinde bu ifli nas›l baflard›-¤›n› ö¤renmek istemifller.

Bir kurba¤a ona yaklaflm›flve sormufl: “Bu baflar›n›n s›r-r› nedir dostum?”

Ama yan›t alamam›fl. Oanda fark›na varm›fllarki... kuleye ç›kan kurba-¤a sa¤›rm›fl!

Hayallerinizi veümitlerinizi

gerçeklefltireme-yece¤inizi söyle-

yen, bunu neden yapamayaca¤›n›z› konusun-da size bir sürü olumsuz neden s›ralayan kifli-lere karfl› sa¤›r olmak en iyisi galiba...

Paul Estridge

Kurba¤a Yar›fl›S›nava De¤il Hayata Haz›rlayan E¤itimSistemine ‹htiyac›m›z Var / Ahmet GÜNDO⁄DU ................................1

Ne Olacak Çocuklar›m›z›n Hali?Ne Yapaca¤›z Biz? / Erol BATTAL ........................................................2

S›navs›z Üniversite hayal mi,yoksa gerçekmi? / Tuncer ÇET‹NKAYA ................................................3

Hayattaki en önemli kararlardan birini üç saate s›¤d›ranbir s›nav: ÖSS /Süleyman BALCI ..........................................................8

Meslek Liselerinden Yüksekokullar›naS›navs›z Geçiflle ‹lgili Uygulamalar, Sorunlar ve Çözüm Önerileri /Yrd.Doç. Dr. fieref KAVAK ..........................................................................14

"Merkezi Doçentlik S›nav"lar›nason verilmelidir /Dr. Selami SERHATLIO⁄LU ....................................20

Ö¤renci Baflar›s›zl›¤›n›n(Akademik Baflar›s›zl›¤›n) Nedenleri ve Baz›Pratik Çözüm Önerileri /Yrd. Doç. Dr. Nilüfer ÖZABACI ....................22

S›nav Kayg›s›n› Tan›, Baflar›y› Yakala /Ali ÇANKIRILI......................25

‹sviçre’de ‹lk ve Orta Ö¤retimdeÖlçme De¤erlendirme /Dr. Mustafa CAN ..........................................28

E¤itim Yönetiminde‹nsan ‹liflkileri /‹brahim BÜYÜKGÜZEL ..............................................31

Ö¤retmen Üniversitesi /Prof. Dr. Osman ÇAKMAK ..........................37

21. Yüzy›l Türkiyesi’ninÖ¤retmenini Yetifltirmek /Prof. Dr. Ömer As›m SAÇLI......................42

Beyninizi Etkili veVerimli Kullan›n /Ali Erkan KAVAKLI ..................................................46

Yabanc› dil s›nav›kald›r›lmal›d›r /Yrd. Doç. Dr. Selami SERHATLIO⁄LU ......................50

MEB’in Yeni E¤itim Felsefesi:CONSTRUCT‹V‹SM /Dr.Mustafa ÇEV‹K ..............................................52

TTK. Baflkan› Prof. Dr. Ziya Selçuk ileYeni Müfredat üzerine söylefli /Ali GÜNEfi ........................................54

Yeni Ö¤retim Programlar›ve Ö¤retmenler/ Dr. Zübeyir BULUT ..................................................58

Rehberlik Hizmetlerinde Yeni Düzenlemeler / Esan GÜL ..............63

Ne Okuyal›m? ....................................................................................66

‹cazetnåme’den ÖSYM’ye /Dr. Adil fiEN ............................................71

E¤itime Bak›fl’›n bu say›s› 20 bin adet bas›lm›flt›r. Kurum-lara ve e¤itim çal›flanlar›na da¤›t›m› il ve ilçe

teflkilatlar›m›z taraf›ndan yap›lmaktad›r.

fiaban ABAKGenel Yay›n Yö[email protected]

Page 3: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

¤itim sistemi, ö¤renciyi LGS ve ÖSS s›nav-lar›na haz›rl›yor ve hayat›n gerçeklerini yoksay›yor. fiehirlerin en büyük caddelerindekiköfle bafllar›n› dershaneler tuttu. Say›lar› hergeçen gün artmaktad›r. Dershanelerin hede-

fi, Fen ve Anadolu Liselerine ve üniversitelere ö¤rencisokmakt›r. Dershaneler olmasa da bu okullara girecekolan ö¤renci say›s› ayn›d›r. Dershanelerin e¤itim sistemi-nin kalitesine bir katk›s› yoktur. Devlet okullar› sadecediploma verir’e do¤ru tehlikeli bir gidifl var.

LGS ve ÖSS s›navlar›, sol beyinin fonksiyonlar›n› ölç-mekte, ezberci e¤itimi güçlendirmektedir.

Sa¤ beyin yar›m küresi ise icatç›, keflifçi, sezgici, bu-luflçudur, sanat faaliyetlerine ilgi duyar.

As›l zenginlik kayna¤›, yeniliklere aç›k, keflif yapabi-len, yetiflmifl insand›r.

Müfredat sisteminde yap›lacak de¤ifliklerle, ö¤rencile-rin s›nava de¤il, hayata haz›rlanmas› hedef al›nmal›, LGSve ÖSS s›navlar›ndan bir an önce vazgeçilmelidir. Okul-larda ö¤rencilerin yeteneklerini gelifltirmeyi esas alan e¤i-tim programlar› uygulamal› ve bu geliflme sürecini de¤er-lendiren s›nav sistemleri gelifltirmelidir.

Tek ÖSS s›nav›yla ö¤rencilerin gelece¤i belirleniyor.Böyle bir ölçme biçimi pedagojik de¤il, s›nava girecek li-se son s›n›f ö¤rencilerinin psikolojisi bozuluyor. Kaybe-denler, baflar›s›z damgas›n› yiyor. 1998 y›l›na kadar üni-versiteye girifl s›navlar› iki basamakl› idi. E¤itimciler s›-navlar›n en az›ndan üç basamakl› olmas›n› beklerken pe-dagojik ve psikolojik gerçekler göz ard› edilerek teke in-dirildi.

S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulansorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa obilgiyi ölçecek flekilde soru sorulmas› gerekir. ÖSYMmerkezinin müfredat programlar› ile çak›flmayan bir s›navmant›¤› var. Âdeta okullar› ve müfredat› yok say›yor.

Ya YÖK, müfredat› ve okullardaki verilen bilgileri öl-çecek bir s›nav sistemi gelifltirmeli veya s›nav yapma hak-k› Milli E¤itim Bakanl›¤›na devredilerek çeliflkili ölçmebiçimine son verilmelidir.

Hükümetin acil eylem plan›ndaki vaadlerine ra¤menmeslek lisesi ö¤rencilerinin ma¤duriyeti devam ediyor.ÖSS s›navlar›ndaki kat say› adaletsizli¤i, kanayan yarayadönmüfltür. Bu yaraya bir an önce neflter vurulmal›d›r.

Meslek lisesi ö¤rencileri kendi alanlar›nda üniversite-lerde mühendislik okuyabilmeli, meslek liseleri kalitelihâle getirilmelidir.

Kalk›nm›fl ülkelerde ö¤rencilerin meslek liselerine gidifloran› % 70, düz liselere giden ö¤renci yaklafl›k % 30’dur.Biz de tam tersi bir durum söz konusudur.

E¤itim sistemi, ülke kalk›nmas›n›, e¤itimin ekonomiyekatk›s›n›, gençlerimizin hayatta baflar›l› olmas›n› dikkatealmak zorundad›r. 1.700 bin ö¤renciyi üniversite kap›s›nay›¤›yor, 16 sene e¤itim verdi¤imiz gençlere bir meslek bi-le ö¤retemiyoruz ve iflsizler ordusuna kat›yoruz. Böyle bire¤itim anlay›fl› hiçbir izan ve vicdanla ba¤daflmaz. Genç-lerimizi israf etmenin mant›¤› yoktur. Onlara ya üniversi-

te kap›lar›n› açmal› veya geliflmifl ülkelerde oldu¤u gibi,meslek liselerine göndererek bir meslek ö¤retmeliyiz.

Ülkede her ifli yapan, ama asl›nda hiçbir ifli do¤ru dürüstyapamayan insan yetifltirmeye son verilmelidir. Gençlerhangi ifli yapacaksa onun mutlaka e¤itimini almal›d›r. Hiçkimse e¤itim almad›¤› alanda, yar›m yamalak bilgi ile iflyeri açmamal›, e¤itimini almad›¤› ifle al›nmamal›d›r. ‹flhayat›na, ekonomiye kalite getirmeye mecburuz.

Okullar›n baflar› puan›n›n ÖSS puan› hesaplamas›na et-kisi kald›r›lmal›d›r. Okullar de¤il, ö¤renciler yar›flmal›d›r.Okulun baflar› puan› sayesinde Galatasaray Lisesi ö¤ren-cisi Hakkari Lisesi veya Vefa Poyraz Lisesi ö¤rencisinigeride b›rakmaktad›r. Ayn› say›da soru çözen ö¤renci eflitpuan almal›d›r.

Geliflmifl ülkelerde, ö¤rencinin yeteneklerine uygune¤itim almas› için yönlendirme daha erken yafllarda yap›l-maktad›r. Almanya’da üniversiteye ö¤renci haz›rlayangmnasiumlara gidecek ö¤renci 4. ve 5. s›n›flarda seçil-mektedir. E¤itim sistemimiz hem yönlendirmeyi geciktir-mekte hem de meslekî e¤itimi ihmal etmektedir.

Geliflmifl ülkelerde her mesle¤in okulu bulunmaktad›r.Çantadan yetiflme marangoz, duvar ustas›, s›vac›, berber,ayyakkab› tamircisi bulunmamaktad›r.

Bugün internet sayesinde bilgiye ulaflmak kolaylaflt›.Birkaç saniye içinde istedi¤iniz bilgiyi masan›za indirme-niz hiç de zor de¤il. Art›k e¤itim sistemi, ö¤renciye bilgi-yi ö¤retme ve ezberletme çabas›ndan kurtulmal›d›r; genç-lere bilgiye nas›l ulaflabilece¤i ö¤retilmelidir.

Ö¤renilmesi gereken bilgi seçilirken flu sorular›n ceva-b› verilmelidir:

Bu bilgi neden ö¤renilecektir? Bilgi ne ifle yarayacakt›r?Kullan›lamayacak bilgiyi, ö¤rencinin haf›zas›na boca

etmenin faydas› yoktur. Kullan›lmayan ve önemsenme-yen bilgi, zaten unutulmaya mahkumdur.

E¤itim sistemi demokratiklefltirilmeli ve sivillefltirilme-lidir. Amerika’da yap›lan bir araflt›rmaya göre, ders kitap-lar›ndaki konular›n % 60’› ö¤rencinin ilgisini çekmiyor.

Bu oran›n Türkiye’de daha yüksek oldu¤u kanaatinde-yim. Ö¤renciler, s›nav ve not endiflesi ile hayatta lâz›m ol-mayacak bir y›¤›n bilgiyi ö¤renmeye zorlanmaktad›r.

Ö¤renci merkezli bir e¤itim sistemi gelifltirilmelidir.Sivil toplum önemsenmeli, ö¤rencinin kiflili¤ini ve kimli-¤ini gelifltirmesi hedef al›nmal›d›r.Sivil, kiflilikli ve kim-likli bireyler yetifltiremezsek sivil toplumu kuramay›z.Demokrasiyi ve ça¤dafllaflmay› sa¤layacak olan sivil top-lumdur.

Dünyada kalk›nm›fl olan ülkelerin demokrasi ile yöne-tilmeleri tesadüfi de¤ildir.

Darbeler, geri kalm›fl ülkelerde yap›lmaktad›r.K›saca söylemek gerekirse; ö¤renci merkezli, ö¤renme-

yi ö¤reten, kiflilikli ve kimlikli bireyler yetifltiren, demok-ratik, sivil toplum oluflturmay›, kalk›nmay› ve ileri ülke-lerle yar›flmay› hedef alan bir e¤itim sistemi gelifltirmekzorunday›z.

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 1E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

S›nava De¤il Hayata Haz›rlayanE¤itim Sistemine ‹htiyac›m›z Var

SUNUfi

AhmetGündo¤du

Genel Baflkan

EE

Page 4: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

ocuklar›ndan yak›nmayan anne, babaylakarfl›laflt›n›z m› hiç?

Ben karfl›laflmad›m:“ Çocuklar “yeterince” çal›flm›yorlar.”

“ Gelecekleri çal›flmalar›na ba¤l›, ama…”“ Kursa gidiyorlar, dersaneye gidiyorlar, annesi

yard›mc› oluyor… fakat yar›flmak zorunda oldu¤uyüzbinler var…”

“ Evde sürekli kavga, stres…”“Büyük çocuk “eh çal›fl›yor;” ancak, küçük çocuk

“o kadar” çal›flm›yor veya o¤lan, “biraz çal›fl›yor”;k›z,“pek çal›flm›yor.”

S›n›r› bir türlü çizilemeyen, “biraz”, “eh”, “o ka-dar”, “pek” s›fatlar›yla oluflturulmufl “çal›flma-lar”dan yak›nmalar.

‹nsafl› olanlar;“Asl›nda çocuklar da hakl›.”“Bunal›yorlar, yükleri a¤›r, oyuna zaman bulam›-

yorlar.”“Dersleri a¤›r, ama, neylersin gelecekleri çal›fl-

malar›na ba¤l›.”Özel okullar s›nav›na girecek, Anadolu Liseleri s›-

nav›na girecek, Fen Liseleri s›nav›na girecek, Para-s›z Yat›l› s›nav›na girecek, Burs s›nav›na girecek,Üniversite s›nav›na girecek, Memuriyet s›nav›na gi-recek…girecek, girecek.

Evet, gelece¤imiz 3 saatlik s›nava ba¤l›.180 sorunun aras›na s›k›flt›r›lm›fl, gelece¤imiz.

Ve yok edilmifl gelece¤imiz.Müfredatla uyumsuz sorular ve o sorulara yetiflti-

rilecek do¤ru cevaplar.“Bu s›nav çocu¤uma hangi gelece¤i sunacak? “ “Acaba çocu¤um s›navda baflar›l› olacak m›?”‹flte bütün anne babalar›n umudunu karartan kâ-

bus.Haks›z m› anne, baba?Haks›z demek mümkün mü?Ancak çocuklar›m›z bu yükü kald›rabiliyor mu?

Çocuklar›m›z›n c›l›z omuzlar›na yükledi¤imiz buyükün fark›nda m›y›z? Bu a¤›rl›¤›, hangi pedegojikdeha yüklüyor çocuklar›m›z›n gelece¤inin üstüne.

Bu durum çocuklar›m›z›n zihin sa¤l›¤›na ne kadaruygun?

Çocuklar›m›z›n yaflam›fl oldu¤u psikolojik trav-man›n fark›nda m›y›z?

Onlar›n agresif davran›fllar›n›n, antisosyal kiflilik-lerinin, kendi geleceklerine olumsuz etkilerinin vetoplumsal yaflamlar›nda karfl›laflacaklar› zorluklar›nfark›nda m›y›z?

Ana s›n›f›yla birlikte bafllayan s›nav s›k›nt›s›, ço-cuklar›m›zla iliflkimizin boyutunu hangi çerçevedebelirliyor. Sevgilerimize s›n›r çiziyor mu bu durum?

Çocuklar›m›za uygulatt›¤›m›z testlerin, çocuklar›-m›zla kurdu¤umuz iliflkilerimizde belirleyicili¤i neoranda? Bu sonuçlar›n ebeveynlere yaratt›¤› çare-sizli¤in aile yaflant›m›za katt›¤› olumsuzluklar, han-gi psikolo¤un rahle-i tedrisine sürüklüyor bizi.

“Demek ki benim çocu¤um 97 soruda kalacak!..”Bu psikolojiyi hangi ebeveyn kald›rabilir?“Çal›flmal›s›n çocu¤um”un s›n›r›n› hangi anne ba-

ba çizebiliyor?Çocuklar›m›z, onlar›n karfl›s›nda yaflad›¤›m›z ye-

tersizliklerin ne oranda sorumlusudurlar?Gelece¤imiz olan çocuklar›m›za bu tuza¤› kuran

hangi zihin dünyas›d›r?Ülkemizin gelece¤ini karartacak; bilgiyi yorumla-

ma, yeniden üretme, fikir ortaya koyma becerisin-den al›koyacak, sadece; robotça “a” fl›kk› m›, “b” se-çene¤i mi aras›nda s›k›flt›r›lm›fl e¤itim biçimini, ço-cuklar›m›za dayatan sistemin sorgulamas› ne zamanyap›lacak?

Katrilyonluk bütçelere ulaflm›fl dersaneler lobisi-nin cenderesinden ne zaman kurtulabilece¤iz? Bu-nun çabas›n› sürdüren bir güç oluflabilecek mi?

Dershane lobisi; yaln›zca olay›n sonucundan do-¤an rant›n eseri mi?

E¤itimi felç eden, gelece¤imizi bitiren, e¤itim sis-temimizin bu özelli¤e bürünmesini sa¤layan, dahabafl edilmez güçler mi var? Gibi komplo sorular› is-ter istemez zihinleri iflgal ediyor.

Ebeveyn olarak çocuklar›m›z›n her türlü e¤itimi-nin ve çocuklar›m›zdan gelecek ad›na beklentileri-mizin de fleklini oluflturan e¤itim sisteminin bütünverimini 180 dakikal›k bir s›nava odaklam›fl olma-s›, çocuklar›m›z ad›na tercihlerimizi teke indirmifl;iyi insan, iyi vatandafl, nitelikli birey olmalar› nokta-s›ndaki çaba ve umutlar›m›z› karfl›l›ks›z b›rakmak-tad›r. Bu da, e¤itim sistemimizin, yüre¤imizde aç-m›fl oldu¤u mutlaka tedavi edilmesi gereken bir ya-rad›r.

Tedaviye yard›mc› olacak herkes, üzerine düfleniyerine getirmelidir.

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi2E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Ne Olacak Çocuklar›m›z›n Hali?Ne Yapaca¤›z Biz?

DOSYAErolBattalGenel

Teflkilatlanma Sekreteri

ÇÇ

Page 5: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

niversiteye girifl s›nav sistemiile ilgili yorum yapmadan önce,durum tespiti yapmakta yarar

var. Türkiye, nüfusu genç bir ülke. Buözelli¤i ile gelecek ad›na çok iyi bir konu-ma sahip olabilece¤i gibi, gençleri israfederek onlar› potansiyel tehlike konu-muna da getirebilir.

Üniversite ça¤›nagelmifl (18-21yafl) 5 milyon210 bin genci-miz var. Ça-l›flma ça¤›olarak kabuledilen 25-44yafl grubundakiinsan›m›z›n sa-dece yüzde 10,2'siüniversite mezunu. Pe-kala herkesi üniversite mezu-nu yapmak zorunda m›y›z? Elbette hay›r.

Ancak en az›ndan yüzde 10 olan raka-m›n yüzde 30'lar›n üzerine ç›kmas› gere-kiyor.

Türkiye'de 25 yafl üstü grubun yüzde72'sinin ilkokul mezunu veya hiç okuma-m›fl oldu¤unu düflünürseniz durumun ve-hameti ayan beyan ortada.

Üniversiteye girifl sisteminde yaflananproblemler asl›nda iç içe birbirini etkile-yen ve tetikleyen olgulardan müteflekkil.Üniversite say›s›n›n azl›¤›, ö¤retim ele-man› s›k›nt›s›, yüksekö¤retime ayr›lanbütçenin yeterli olmay›fl›, ilkö¤retimdeverilen e¤itim eksikli¤i, yanl›fl

yönlendirme sonucu ö¤rencilerin ço¤u-nun mesleki e¤itime gitmemesi, orta ö¤re-

timdeki yanl›fl yap›lanma, mesleki e¤iti-min sanayi ile bütünleflememesi, s›navsisteminin adaletsizli¤i, gerek ilkö¤retimgerekse orta ö¤retimdeki ölçme ve de¤er-lendirme mekanizmas›ndaki subjektifyaklafl›mlar, ailenin e¤itimdeki etkisizli¤i,

yetiflen ö¤retmenlerin nicelik yoksun-lu¤u, e¤itim fakültelerinde

verilen e¤itimin kali-tesizli¤i, yeteri

kadar rehberlikve psikolojikdan›flmanl›ksisteminingel ifl t i r i l -m e m e s i ,

bölgeler veokullar aras›

e¤itim kalitesifark›, her fleyin 3 sa-

atlik bir s›navda ölçülebi-lece¤ine inan›lan yanl›fl yap›, s›nav

içeri¤inde orta ö¤retim müfredat›n›n yete-ri kadar temsil edilmeyifli, v.s.

S›ralamaya kalksan›z daha onlarca men-fi durum tespiti yapabilirsiniz. Yukar›dasayd›¤›m problemlerin ço¤u birbiri ileilintili. S›nav sistemini düflündü¤ünüz za-man olay› komple ele almak gerekiyor.Vak›an›n sadece bir yönüyle ilgilenmekveya birini çözdü¤ünüz zaman her fleyinhalloldu¤unu düflünmek kendi kendimizialdatmaktan ibaret deve kuflu mant›¤›olur.

Üniversite s›nav› araç de¤il amaç olduAma ortada bir gerçek var üniversite ka-

p›s›na dayanm›fl 1,5 milyon genç, "Benüniversite okumak istiyorum" diyor. Üni-

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 3E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

S›navs›z üniversite hayal mi,yoksa gerçek mi?

DOSYA

TuncerÇetinkaya

Zaman GazetesiE¤itim Editörü

[email protected]

ÜÜ

Page 6: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

versite s›nav›na baflvuran adaylara da bak-t›¤›n›zda üniversite kap›s›nda bekleyenle-rin durumundan daha ilginç vaziyetle kar-fl›lafl›yorsunuz.

Baflvuran adaylar›n yüzde 35,3'i lise sons›n›f ö¤rencisi, yüzde 43,7'si ÖSS'ye dahaönce girip kazanamayanlar ve yüzde 21 'iise daha önceki y›llarda bir yüksekö¤re-tim program›na yerlefltirilenlerden oluflu-yor. Bu rakamlar bize orta ö¤retimdekiçarp›k yap›y› gözler önüne serdi¤i gibi‘gelmeyen bir piflman gelen bin piflmanmisali’ üniversiteyi kazananlar›n da çokmemnun oldu¤unu söylemiyor. Ayr›caüniversite sonras› ifl beklentileri ve karfl›-lafl›labilecek zorluklar düflünüldü¤ündebugün çok say›da insan›n üniversite e¤iti-minden de çok fazla beklentisinin olmad›-¤›n› ortaya koyuyor.

Sisteme birde YÖK nazar›yla baka-l›m.Yüksekö¤retim Kurulu (YÖK) rapor-

lar›na da yans›yan, Newsweek dergisinde1999 y›l›nda ç›km›fl bir makale asl›ndabaflka ülkelerde oldu¤u gibi Türkiye'dekis›nav sisteminin problemini ortaya koyu-yordu. The Big Test (Büyük S›nav) bafll›-¤› ile verilen özel bölümde, üniversite gi-rifl s›navlar› ile ilgili flu tespitler yap›l›yor-du: "Tokyo'dan Taipei ve Singapur'a ka-dar uzanan alandaki hükümetler, çocukla-r›n›n çok say›daki s›nav ve afl›r› stres ne-deniyle, düflünme ve yarat›c›l›¤› ön plan-da tutan bilgi ça¤›na yeterince haz›rl›kl›olmad›klar›n› anlamaya bafllad›lar. Re-form yanl›s› e¤itimciler de benzer flikayet-lerde bulunmaktad›rlar. Koreli bir ö¤ren-ciden yarat›c› bir makale yazmas›, veyaJapon bir ö¤renciden flafl›rt›c›, zor bir sorusormas› ve hatta Hong Kong'lu bir ö¤ren-ciden sadece bir soru sormas› istendi¤in-de, büyük bir olas›l›kla yaz›l› metne bak-madan yapamazlar.

Birçok Asya hükümeti, bu sorunlar›n te-mel nedeninin s›navlar oldu¤u sonucunavarm›flt›r. Üniversite girifl s›nav›, y›llard›rTayvanl› gençlerin kaderini belirleyen tekfaktör olmufltur. Ö¤renciler, iki y›l boyun-ca akflam okullar›na da devam ederek s›-nava haz›rlan›rlard›. Ancak, okuldaki iyidavran›fllar› veya çok çal›flmalar›, s›navdabaflar›s›z olmalar› durumunda hiçbir fleyifade etmezdi." YÖK bu yaz›yla ilgili fluyorumu yap›yor:

“Çoktan seçmeli test yöntemiyle yap›lanbilgi yüklü s›navlar, e¤itim sürecinin so-nuçlar›n› ölçmede bir as›rdan beri baflar›y-la kullan›lan geçerli bir araçt›r. Ancak, butür s›navlar, ülkemizde ve Güney Asya ül-kelerinde oldu¤u gibi araç olmaktan ç›k›p,amaç haline dönüfltü¤ünde, ülke e¤itim

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi4E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 7: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

sistemi yan›nda ifl gücünün nitelikleri vedolay›s›yla ülke ekonomisi fevkaladeolumsuz bir biçimde etkilenmektedir.”

Evet, bugün üniversiteye girifl s›nav›araç olmaktan ç›km›fl ve tamamen amaçhaline gelmifltir. Üniversite ve s›nav siste-mini de¤ifltirmek, en verimli hale getir-mek öyle biranda yap›labilecek bir fley de-¤il. Hiç kimsenin elinde sihirli de¤nekyok. O zaman problemi iyice teflhis ettik-ten sonra k›sa, orta ve uzun vadeli çö-zümler üretmek gerekiyor.

Dünyan›n her yerinde s›nav varBu yaz›da biraz da ö¤renciler için hayat

memat meselesi haline gelen Ö¤renciSeçme S›nav› (ÖSS) meselesi üzerindedurmak istiyorum. Y›llardan bu yana baz›politikac›lar

'S›navs›z Üniversite' söylemi üzerindedurur. Üzülerek söylüyorum ki k›sa ve or-ta vadede s›navs›z üniversite Türkiye flart-lar›nda mümkün de¤il. Neden mümkünolmad›¤›n› di¤er yönleri bir kenara b›ra-karak sadece rakamsal olarak irdeleyelim.Bugün 1,5 milyona yak›n genç üniversites›nav›na giriyor. Her y›l 4 y›ll›k lisansprogramlar›na vak›f üniversitelerininkilerde dahil olmak üzere 250 bin civar›ndakontenjan ayr›l›yor. Mevcut ö¤rencilerieritmek için bile en az 100 üniversiteninkurulmas› gerekir. Üniversiteyi kurmakyeterli mi? Elbette de¤il, iç donan›m›ylabirlikte en az 50 bin ö¤retim eleman›n› da

yetifltirmek durumundas›n›z. Bir akade-misyenin 30-35 y›lda yetiflti¤ini bilgi notuolarak aktaral›m. Yani, anlayaca¤›n›z bo-yac› küpü de¤il.

O zaman k›sa sürede ne yap›labilir? Bu-

rada orta ö¤retim reformu ile üniversitereformunu efl zamanl› düflünmek gereki-yor. Ö¤rencilerimizin yüzde 65'lik diliminormal liselere, yüzde 35'lik dilimi isemeslek liselerine gitti¤i sürece üniversitekap›lar›nda bekleyen gençler bu toplumunyaras› olmaya devam eder. Bu oranlama-y› tersine çevirmek ve k›sa yoldan gençle-ri ifl hayat›na yönlendirmek laz›m.

S›nava endeksli bir e¤itim sistemindeö¤rencilerin bütün gayesinin 's›nav kazan-mak' oldu¤u kadar normal bir fley yoktur.Bugün baz›lar› dersanelerden flikayet edi-yor. Lise e¤itiminin yerine dersane e¤iti-minin monte edildi¤i yönünde serzenifltebulunuyorlar. Bana göre dersanelerinbunda suçu yok. Üniversite önündeki y›-¤›lman›n temelinde arz-talep meselesi ya-t›yor. Talebin çok oldu¤u durumlarda herzaman bir yar›fl olacakt›r. Üniversite kon-tenjanlar›n›z az ve bu kontenjanlara bafl-vuru yapan insanlar çok ise mutlaka birde¤erlendirmeye tabi tutacaks›n›z. Dün-yan›n geliflmifl ülkelerinde de durum bun-dan farkl› de¤il. ‹flte burada dersanelerdevreye giriyor. S›nava kim iyi haz›rlan›r-sa, yar›fl›n kurallar›n› kim eksiksiz yerinegetirirse o baflar›l› olur.

Geliflmifl baz› ülkelerdeki durumu dahaiyi anlamak için YÖK raporlar›na dayana-rak k›saca bir kaç ülkenin üniversiteye gi-rifl sistemini arzedeyim:

Almanya: Yüksekö¤retime girifl için üçyol vard›r: Birincisi; Giriflte bir s›n›rlamayok, ö¤renciler do¤rudan üniversiteyebaflvuru yapar. ‹kincisi; Talebin arz› geç-ti¤i durumlarda kontenjan s›n›rlamas› uy-gulan›r. Üçüncüsü; Herhangi bir program

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 5E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 8: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

için kontenjan s›n›rlamas› uygulanmas›izninin üniversitelerin ço¤unlu¤una veril-di¤i durumlarda, yerlefltirme ÖSYM ben-zeri kurum ZVS taraf›ndan yap›l›r. ZVSyerlefltirmede üç de¤iflik yöntem uygular:Talebin ulusal düzeyde karfl›land›¤› du-rumlarda ö¤rencilerin yüzde 80'i ilk tercihettikleri üniversitelere, geri kalanlar› isebaflka üniversitelere yerlefltirilir. Talebinçok fazla oldu¤u programlarda genel birseçme ifllemi uygulan›r. Mevcut kontenja-n›n yüzde 60'›, adaylar›n ortaö¤retimdekinot ortalamalar›na bak›larak doldurulur.Kontenjan›n geri kalan k›sm›, daha önce-ki y›llarda baflvurup yerlefltirilemeyenadaylara ayr›l›r. T›p, diflçilik ve veteriner-lik programlar› için özel bir seçme ifllemiuygulan›r. Adaylar›n, psikolojik yeteneks›nav›n› almalar› zorunludur. Baz› durum-larda kurumlar, program ile ilgili konular-da yaz›l› veya çoktan seçmeli girifl s›nav-lar› yapabilir. Kontenjanlar›n doldurulma-s›nda ise kontenjanlar›n yüzde 45'i, Abiturs›navlar›ndaki notlar›n yüzde 55'i ile girifls›navlar›nda al›nan notlar›n yüzde 45'inin

toplanmas› ile elde edilen yerlefltirme pu-an›na göre doldurulur.

Kontenjanlar›n yüzde 10'u, Abitur so-nuçlar›na bak›lmaks›z›n, girifl s›navlar›n-daki baflar›ya göre doldurulur. Kontenjan-lar›n yüzde 20'si, daha önceki y›llardabaflvuran ve bekleme listesinde bulunanadaylara ayr›l›r. Kontenjanlar›n yüzde 15'iiçin mülakatla aday seçilir. Kontenjanla-r›n yüzde 10'u da yabanc› uyruklulara,baflka programlardan mezunlara, v.b. ay-r›l›r. Talebin çok fazla oldu¤u durumlardaözürlü, evli, çocuklu, üniversiteyi özel birnedenle tercih eden ve ebeveynleri ile bir-likte oturan ö¤renciler s›ralamaya göretercih edilir.

‹ngiltere: Ö¤renciler 16 yafl›na kadar al-d›klar› e¤itiminden sonra Ortaö¤retim Ge-nel Sertifikas› (General Certificate of Se-condary Education) s›nav›na girer. Sonraçeflitli okullarda iki y›ll›k lise ö¤renimigörerek, yüksekö¤retime girmek için ge-reken s›navlara haz›rlan›rlar. Yüksekö¤re-tim kurumlar›na yerlefltirme, merkezi ola-

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi6E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 9: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

rak UCAS (Universities and CollegesAdmissions Service) taraf›ndan yap›l›r.Kurumlar, ö¤renci kabulünde izleyecekle-ri politikay› kendileri belirler. Kontenjansay›lar›, Higher Education FundingCouncil taraf›ndan üniversitelere da¤›t›lanmali deste¤e göre belirlenir. Adaylar, bafl-vuru formunda alt› tercih belirtirler. Ter-cihlerde öncelik s›ras› yoktur. Baflvuruformu UCAS'a gönderildikten sonra alt›kopya olarak ço¤alt›l›p ilgili üniversitele-re gönderilir. Yüksekö¤retim kurumlar›,baflvurular› kendi kabul koflullar›na görede¤erlendirir. Baz›lar› adaylarla mülakatyapar.

ABD: Amerikan üniversitelerinde lisansdüzeyinde ö¤renim yapabilmek için flart-lardan biri genel yetenek ve bilgi testinden(SAT) yeterli puan almakt›r. Okullar›nço¤u ö¤rencilerden bu s›nav›n birinci k›s-m› olan SAT Reasoning Test'i almalar›n›ister. Bu test, say›sal ve sözel olmak üze-re iki bölümden meydana gelmifltir. Tür-kiye' deki ÖSS ayar›nda

bir testtir. SAT'da en düflük puan 200, enyükse¤i ise 800'dür. Girifl için gerekli pu-an ise okuldan okula ve bölüme göre de-¤iflir. SAT'nin genel yetenek ve bilgi tes-tinden baflka, Alan testleri (Subject Tests;SAT II) ad› verilen testler de vard›r. Bun-lar fizik, matematik, biyoloji, kimya, ta-rih, edebiyat konular›nda veya yabanc›dillerde olabilir. Üniversitelerin bir k›sm›bu testlerden baz›lar›na da ayr›ca girilme-sini isteyebilirler.

Yukar›da geliflmifl üç ülkeyi örnek gös-terdim. Di¤er ülkelerde de durum farkl›de¤ildir. Yani dünyan›n neresine giderse-

niz gidin üniversiteye girmek için sizi de-¤erlendirmeye tabi tutacaklard›. ‹flte bura-da de¤erlendirmenin nas›l olaca¤› sorusugündeme geliyor. Türkiye'deki adaletsizde¤erlendirme sisteminden flikayet edebi-liriz ama 'Niye s›nav yap›l›yor?' diyeme-yiz.

Ö¤renciler ilkokuldan itibaren ölçülmeliS›nav sistemi için de küçük bir önerimvar. Bütün ilkö¤retim ve orta ö¤retimi 3saatlik s›nava indirgemek elbette gençleriçin y›k›c› ve onulmaz yaralar aç›yor. Aci-zane tavsiyem; öncelikle ilkö¤retim ve li-selerimizde ölçme ve de¤erlendirme siste-mini düzene sokmak, ard›ndan s›nav sis-temini dizayn etmek gerekti¤i yönünde-dir. Çünkü not sisteminde büyük s›k›nt›larvar. Geçti¤imiz y›llarda 5.00 ile Süper li-seleri dolduran gençlerin Anadolu ve fenlisesi s›navlar›nda baflar›s›z olmas› bununen somut göstergesidir. Ölçme ve de¤er-lendirme sistemi objektif kriterlere göreayarland›ktan sonra gerekirse ilkö¤retim6'›nc› s›n›ftan bafllayarak her y›l ö¤renci-leri merkezi s›nava tabi tutarak liselere gi-rifli de buna göre planlamak ve lise sonagelinceye kadar her y›l yap›lan s›navlar›nsonucuna göre üniversitelere yerlefltirmeyap›lmas› en mant›kl› yol olsa gerek. Çünkü ö¤rencinin düflük puan alsa bile bu s›-nav› telafi etme imkan› do¤acakt›r.

Sonuçta flunu söyleyebiliriz: S›navs›züniversite en az›ndan Türkiye flartlar›ndabizim için k›sa ve orta vadede tamamenhayaldir. Mademki k›sa vadede böyle birseçenek yok, en az›ndan girifl sistemi veorta ö¤retimin yeniden yap›land›r›lmas›gibi konularda acil tedbirler alal›m.

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 7E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 10: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

nsan hayat›ndaki en önemli kararla-r›n bafl›nda efl ve ifl seçiminin geldi-¤i bilinmektedir. Çünkü, birey birin-ci önemli seçiminde; iyi gününde de

kötü gününde de hayat boyu beraber olaca-¤› hayat arkadafl›n› seçerken di¤er önemliseçiminde, emekli olana kadar belki emek-li olduktan sonra da – bir insan›n genel ola-rak gününün üçte birini uyku halinde, üçtebirini çal›flarak ve geriye kalan zaman›n› dadi¤er ihtiyaçlar›n› karfl›lamak için harcad›-¤› düflünüldü¤ünde- günde en az›ndan se-kiz saat meflgul olaca¤› ve hayat›n›n üçtebirini harcayaca¤› bir mesle¤i belirlemekdurumundad›r. ‹flte bu bak›fl aç›s›yla eleal›nd›¤›nda ÖSS; genel ve mesleki orta ö¤-retim kurumlar›ndan mezun olarak bir mes-le¤e yönelik e¤itim alaca¤› bölümü belirle-mede, yüksek ö¤retime geçifl aflamas›ndakiö¤rencilerin ço¤unlu¤u için hayati birönem kazanmaktad›r.

2003 y›l›nda ÖSS’de yap›lan de¤ifliklik-ler sonucu; ÖSS puan da¤›l›m› 100-300

puan aral›¤›na dönüfltürülmüfl, ÖSS’de ba-flar›l› olma puan s›n›rlar› de¤ifltirilmifl, bafl-vuru puan›; önlisans ve aç›kö¤retim prog-ramlar› için 105’ten 160’a, lisans program-lar› için de 120’den 185’e yükseltilmifl,ÖSS puanlar›na eklenecek A¤›rl›kl› Orta-ö¤retim Baflar› Puan›n›n (AOBP) çarp›la-ca¤› katsay›lar de¤ifltirilmifltir. Bu katsay›-lar; alan›nda 0.5’ten 0.8’e, alan› d›fl›nda0.2’den 0.3’e ve 0.15 olarak uygulanan ekpuan katsay›s› da 0.24’e yükseltilmifltir.

Yap›lan yeni düzenlemeyle AOBP’n›n,Y-ÖSS puan› içerisindeki a¤›rl›¤› kendialan›nda %17.7’den %21.1’e; alan› d›fl›ndaise %8’den %9.1’e yükseltilmifltir. Bununsonucunda, 1999 y›l›ndan bu yana bir mes-le¤e yönelik program uygulayan orta ö¤re-tim kurumu mezunlar› aleyhine olan du-rum, 2003 y›l›nda yap›lan bu düzenleme-lerle daha da zorlaflt›r›lm›flt›r.

Aç›klama amac›yla flu örne¤in incelen-mesi yararl› olacakt›r: ÖSS’ye kat›lan tica-ret meslek lisesi muhasebe bölümü ile ge-nel lise Türkçe-matematik alan› mezunuolup ‹flletme program›n› tercih eden iki ö¤-rencinin s›nav puanlar›n›n 200, Ortaö¤re-tim Baflar› Puanlar›n›n 80 olmas› halindeY-ÖSS puanlar› s›ras›yla; 200+(80x0.3)=224 ve 200+(80x0.8)= 264 olmaktad›r. Ay-n› baflar› düzeyindeki iki farkl› okul mezu-nu aras›nda 40 puanl›k bir fark ortaya ç›k-maktad›r. Bu büyük fark›n fazladan soruçözülerek kapat›lmas› mümkün görünme-mektedir.

4702 say›l› Yasa ile meslek lisesi mezun-lar›na meslek yüksek okullar›na s›navs›zgeçifl imkan› sa¤lanm›fl ise de kendi alanla-

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi8E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Hayattaki en önemli kararlardanbirini üç saate s›¤d›ran bir s›nav:

ÖSS

DOSYA

SüleymanBalc›

E¤itime Bak›fl Yay›nKurulu Üyesi

‹‹

Page 11: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

r›ndaki lisans programlar›na geçifllerinde1999 y›l›ndan bu yana yaflanan sorunlar de-vam etmektedir. Örne¤in; Ticaret MeslekLiselerinden mezun olanlar›n iktisat, ifllet-me vb. fakültelerin lisans programlar›na,Anadolu ‹letiflim Meslek Liselerinden me-zun olanlar›n ‹letiflim Fakültelerinin lisans

programlar›na geçiflleri mümkün olama-maktad›r. Ayn› flekilde teknik liselerinelektrik, elektronik, bilgisayar gibi prog-ramlar›n› bitirenler mühendislik fakülteleri-nin benzer programlar›na devam edeme-mektedir.

Ayr›ca, bir mesle¤e yönelik e¤itim veren

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 9E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Okul TürüS›nav›GeçerliAdaySay›s›

S›nav›Kazanan

AdaySay›s›

S›nav›Kazanan

AdayYüzdesi

En Az BirPuan›

185’tenFazla Aday

Say›s›

En Az BirPuan›

185’tenFazla Aday

Yüzdesi

Liseler 864292 721070 83,4 510207 59,0

Liseler (Yabanc› Dil A¤›rl›kl›) 110190 107351 97,4 94886 86,1

Özel Liseler 11047 9986 90,4 7854 71,1

Anadolu Liseleri 124970 123540 98,9 117186 93,8

Yabanc› Dille E¤itim Yapan Özel Lise 25822 24524 95,0 21240 82,3

Fen Liseleri 5220 5188 99,4 5100 97,7

Özel Fen Liseleri 3658 3612 98,7 3448 94,3

Askeri Liseler 365 358 98,1 335 91,8

Akflam Liseleri 347 194 55,9 94 27,1

Özel Akflam Liseleri 1519 886 58,3 413 27,2

Aç›kö¤retim Liseleri (Lise Program›) 39367 26137 66,4 14370 36,5

Çok Programl› Liseler (Lise Program›) 54602 41282 75,6 27028 49,5

Güzel Sanatlar Liseleri 2389 2207 92,4 1690 70,7

L‹SELER TOPLAMI 1243788 1066335 85,7 803851 64,6

Ö¤retmen Liseleri 18055 17759 98,4 16851 93,3

‹mam Hatip Liseleri 59196 52225 88,2 42623 72,0

Ticaret Meslek Liseleri 109011 67235 61,7 35778 32,8

Teknik Liseler 17103 10507 61,4 4892 28,6

Endüstri Meslek Liseleri 166193 67612 40,7 26660 16,0

K›z Meslek Liseleri 79318 53490 67,4 29830 37,6

Sa¤l›k Meslek Liseleri 20117 15875 78,9 9889 49,2

Otelcilik ve Turizm Meslek Liseleri 5606 4322 77,1 2956 52,7

Sekreterlik Meslek Liseleri 366 325 88,8 253 69,1

Astsubay Haz›rlama Okullar› 2131 1800 84,5 1014 47,6

Di¤er Meslek Liseleri 4507 3604 80,0 2390 53,0

MESLEK L‹SELER‹ TOPLAMI 463548 276995 59,8 156285 33,7

Di¤erleri 2566 1119 43,6 394 15,4

GENEL TOPLAM 1727957 1362208 78,8 977381 56,6

Tablo 1: ÖSS 2004 Sonuçlar›n›n Okul Türlerine Göre Da¤›l›m›

Page 12: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi10E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

OK

UL

RL

ER

‹B

aflvu

ran

Top

lam

daki

%’s

i

Lis

ans

veÖ

nlis

ansa

Yer

lefle

nler

inT

opla

m %

’si

L‹S

AN

N L

‹SA

NS

(3-A

) ve

(3-B

)A

ÖF

TO

PLA

M

Say›

%T

opla

mda

ki %

’si

Say›

%T

opla

mda

ki %

’si

Say›

%T

opla

mda

ki %

’si

Say›

%T

opla

mda

ki %

’si

Lise

891

173

46,8

10,5

64 6

227.

333

,528

562

3.2

14,3

97 5

4410

.944

,719

0 72

821

.433

,1

Lise

(Y.D

il A

¤›rl›

kl›)

111

566

5,8

29,1

28 0

8425

.214

,54

299

3.9

2,6

8 24

77.

43,

740

630

36.4

7,06

Öze

l Lis

e11

474

0,6

25,4

2 63

322

.91,

328

62.

50,

11

162

10.1

0,5

4 08

135

.60,

7

Ana

dolu

Lis

esi

126

887

6,6

30,3

55 1

3643

.528

,62

134

1.7

1,3

5 13

64.

02,

362

406

49.2

10,8

Y.D

il E¤

.Yap

.Öz.

Lise

26 9

891,

442

,110

763

39.9

5,5

605

2.2

0,3

2 28

18.

51,

113

649

50.6

2,37

Fen

Lise

si5

371

0,3

63,3

3 38

963

.11,

79

0.2

0,01

841.

60,

133

482

64.8

0,6

Öze

l Fen

Lis

esi

3 77

00,

259

,32

217

58.8

1,1

200.

50,

0295

2.5

0,03

2 33

261

.90,

4

Ask

eri L

ise

483

0,02

19,0

8617

.80,

046

1.2

048

9.9

0,02

140

29.0

0,02

Akfl

am L

ises

i41

80,

020,

20

00

10.

20

112

26.8

0,04

113

27.0

0,01

Öze

l Akfl

am L

ises

i1

676

0,08

2,6

201.

20,

0124

1.4

0,2

497

29.7

0,22

541

32.3

0,09

Polis

Kol

eji

177

0,01

20,3

3620

.30,

020

00

2313

.00,

0159

33.3

0,01

Aç›

kö¤r

etim

Lis

.54

928

2,8

8,9

1 41

52.

60,

73

488

6.3

2,1

12 8

3523

.45,

817

738

32.3

3,08

Çok

Pro

gram

l› Li

s.89

522

4,7

16,5

3977

4.4

2,06

10 7

9712

.16,

45

042

5.6

2,2

19 8

1622

.13,

44

Güz

el S

anat

lar L

is.

2 44

00,

14,

170

2.9

0,03

291.

20,

0391

3.7

0,03

190

7.8

0,03

Ö¤r

etm

en L

ises

i18

553

0,97

50,2

9 17

049

.44,

715

30.

80,

897

65.

30,

4410

299

55.5

1,79

‹mam

Hat

ip L

ises

i71

689

3,76

7,9

2 05

72.

90,

93

573

5.0

2,2

20 3

1828

.39,

325

948

36.2

4,51

Tica

ret M

esle

k Li

sesi

128

283

7,4

27,5

939

0.7

0,3

34 3

5126

.820

,922

590

17.6

10,3

57 8

8045

.110

,0

Tekn

ik L

ise

19 2

141,

0124

,51

073

5.6

0,55

3 62

918

.92,

22

485

12.9

1,3

7 18

737

.41,

2

Endü

stri

Mes

.Lis

.19

6 92

310

,327

,33

548

1.8

1,83

50 2

0425

.530

,515

621

7.9

7,1

69 3

7335

.212

,06

K›z

Mes

lek

Lis.

84 8

354,

4617

,62

356

2.8

1,22

12 5

9114

.87,

67

842

9.2

4,3

22 7

8926

.93,

96

Sa¤l

›k M

esle

k Li

s.35

412

1,86

17,0

273

0.8

0,1

5 75

416

.23,

511

834

33.4

6,1

17 8

6150

.43,

1

Ote

l Ve

Tur.M

es.L

is.

6 87

90,

3640

,161

69.

00,

22

140

31.1

1,3

769

11.2

0,31

3 52

551

.20,

6

Sekr

eter

lik M

es.L

is.

451

0,02

33,0

204.

40,

0112

928

.60,

710

924

.20,

0425

857

.20,

03

Ast

suba

y H

az.O

k.28

920,

150,

53

0.1

011

0.4

0,01

965

33.4

0,43

979

33.9

0,21

Di¤

er M

es.L

is.

5172

0,27

30,2

126

2.4

0,05

1 43

727

.80,

889

917

.40,

402

462

47.6

0,6

Di¤

er

780,

001

2,6

0.0

22.

60

79.

00,

009

11.5

0,00

Oku

l Tür

ü B

elirs

iz48

270,

20,

53

0.1

017

0.4

037

27.

70,

1939

28.

10,

07

TOPL

AM

1 90

2 08

218

,719

2 63

216

4 25

18.

621

7 98

411

.557

4 86

730

.2

Tablo 2: ÖSS 2004’de Lisans, Önlisans ve Aç›kö¤retim Fakültesi (AÖF) Bölümlerine Yerleflenlerin Okul Türlerine Göre Da¤›l›m›

Page 13: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

liseler ile iliflkilendirilerek, tercih edildi¤in-de ek puan verilen bölümler konusunda daçeliflkiler bulunmaktad›r. Örne¤in sanat vespor alanlar›ndan mezun olan ö¤renciler,s›n›f ö¤retmenli¤i program›n› tercih ettikle-rinde ek puan alamad›klar› gibi, ilgiliOÖBP’lar› 0.3 katsay›s› kullan›ld›¤› içinbir bölüme yerlefltirmede kullan›lan Y-ÖSSpuanlar› azalmakta ve bir anlamda ceza-land›r›lm›fl gibi olmaktad›r. Bir baflka ör-nek olarak yabanc› dil alan›ndan mezunolanlar, Arapça görmemesine ra¤menOÖBP’lar› 0.8 katsay›s› çarp›l›rken orta-ö¤retimde Arapça dersi gören bir ö¤renciyüksek ö¤retimde bu program› tercih etti-¤inde meslek lisesi mezunu oldu¤u içinOÖBP’› 0.3 katsay› ile çarp›ld›¤›ndan yer-lefltirmede kullan›lan puan› azalmaktad›r.

Meslek lisesi mezunlar›n›n; farkl› katsay›uygulamas›, baflar› düzeyinin düflük olmas›gibi nedenlerle ÖSS’de bir bölüme yerlefl-me düzeylerinin di¤er lise türlerine göredüflmesine neden olmaktad›r.

ÖSYM’nin internet sitesindeki(http://www.osym.gov.tr) 2004 y›l› kay›tla-r›ndan yararlanarak haz›rlanan tablo 1 ve 2birlikte incelendi¤inde bir lisans program›-n› tercih edilebilmesi için yeterli olan 185ÖSS puan› alan meslek lisesi mezunu ö¤-rencilerin oran›, %16,0 ile % 93,3 aras›ndaoldukça genifl bir aral›k sergiledi¤i görül-mektedir. Bunun sonucu olarak, meslek li-sesi türlerine göre ÖSS’de 185 puan alan-lar›n oranlar› ile bir lisans ya da önlisansprogram›na yerlefltirilen mezunlar›n oran-lar› aras›nda büyük farkl›l›klar ortaya ç›k-maktad›r. Bu oranlar aras›ndaki büyükfarkl›l›¤›n, A¤›rl›kl› Ortaö¤retim Baflar›Puan› (AOBP) uygulamas›nda; alanlar›nda

ve alanlar› d›fl›ndaki programlara yerlefltir-mede esas al›nan katsay›lar aras›ndaki far-k›n yüksek olmas› ile okul baflar›s›n›n birgöstergesi olarak kabul edilen diploma no-tunun, ö¤rencilerin bireysel baflar›s›na yük-sek oranda etki etmesinden kaynakland›¤›anlafl›lmaktad›r.

ÖSS 2004’de baflvuranlar›n yaklafl›k yar›-s›n› oluflturan genel lise mezunlar›, lisansbölümlerini kazanan toplam içindeki oran-lar›n›n yaklafl›k % 30, önlisans bölümlerinikazanan toplam içindeki oranlar›n›n % 19,AÖF bölümlerini kazanan toplam içindekioranlar›n›n % 48 ve ÖSS 2004’de bir bölü-me yerleflenlerin genel toplam içindeki ora-n›n›n % 30 oldu¤u izlenmektedir. Yukar›-daki tablo 2’de meslek lisesi mezunlar›n›nbüyük ço¤unlu¤unun önlisans ya da Aç›kÖ¤retim Fakültesi bölümlerine yerleflti¤igörülmektedir.

Meslek lisesi türleri içerisinde baflar› ora-n› oldukça yüksek görünen ö¤retmen lise-lerinin bu baflar›s›n›n; bu lise türü mezunla-r›na tümüyle lisans program› olan e¤itimfakültelerinin ö¤retmen e¤itimi bölümleri-ne yönelik tercihlerinde uygulanan ek kat-say› uygulamas›ndan kaynakland›¤› bilin-mektedir.

Meslek alanlar› konusunda yeterince bilgisahibi olmayan, kendi ilgi ve yeteneklerineuygun alanlar› seçemeyen ö¤rencilere, e¤i-tim ö¤retim sürecinde ve ileriki yaflamla-r›nda mesleki huzursuzluklar yaflayabil-mektedirler. Dahas› bu ö¤renciler; bir yük-sek ö¤retim program›n› kazand›klar› ve ha-yat›n›n önemli y›llar›n› vererek devam et-tikleri halde ya sonradan bölüm de¤ifltir-mek için ya da uzun y›llar›n› vererek bitir-dikleri bölümden mutsuz olduklar› için tek-

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 11E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 14: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

rar ÖSS’ye girmektedirler veya istemedik-leri bir mesle¤i devam ettirmektedirler.

Bir bölüme devam ettikleri ya da bir bö-lümden mezun olduklar› halde tekrar üni-versite s›navlar›na giren ö¤rencilerin top-lam içerisindeki yüksek oranlar›n› gösterenafla¤›daki tablo 3’ün haz›rlanmas›nda,ÖSS’nin uygulanmas›yla ilgili ifllemleriyürüten ÖSYM’nin internet sitesindeki(http://www.osym.gov.tr) 2004 y›l› kay›tla-r›ndan yararlan›lm›flt›r.

Yukar›daki tablo incelendi¤inde daha ön-ce herhangi bir yüksek ö¤retim program›nayerleflti¤i, yani herhangi bir üniversiteprogram›n› kazand›¤› halde 2004 ÖSS’yegirerek s›nav› geçerli aday say›s› 245.361,bu s›nav› kazanarak tekrar baflka bir üniver-site bölümüne yerleflenlerin say›s› 83.141olarak görünüyor. Ayr›ca, daha önce üni-versiteyi kazanarak kay›t yapt›ran ve 2-5y›l aras›nda üniversiteye devam ederek me-zun olanlardan tekrar ÖSS’ye girerek ÖSS2004 kazananlar›n 23.393 kifli oldu¤u anla-fl›l›yor. Herhangi bir üniversite program›n›

kazand›¤› halde ve herhangi bir üniversiteprogram›n› kazand›¤› bitirdi¤i halde yeni-den s›nava girerek 2004 ÖSS’de bir üniver-site program›n› kazananlar›n say›s›n›n106.534 ve tüm kazananlar içindeki oran›-n›n % 18.53 oldu¤u anlafl›l›yor. Bir baflkaifadeyle, ÖSS 2004’de üniversiteyi kaza-nan yaklafl›k her befl ö¤renciden biri, dahaönce bir bölümü kazananlar ile bir bölüm-den mezun olan ö¤rencilerden oluflmakta-d›r. Bu durum hem zaman kayb›na hem deö¤renciler aras›nda mutsuzlu¤a sebep ol-maktad›r.

Meslek lisesi mezunlar›n›n; OÖBP konu-sunda farkl› katsay› uygulanmas› ve baflar›düzeyinin düflük olmas› gibi nedenlerleüniversite s›navlar›ndaki baflar› düzeyleridi¤er lise türleriyle karfl›laflt›r›ld›¤›nda düfl-mektedir. Bununla birlikte ülkemizde, lisedüzeyinde gidilecek okul türünün seçilme-sinde ö¤rencilerin kendisinden ziyade aile-lerin özellikle de anne ve babalar›n kararla-r›n›n belirleyici olmas› ve gidilecek lise tü-rünün seçiminde, öncelikli olarak lise son-

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi12E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Tablo 3: ÖSS 2004’de Ö¤renim Durumlar›na Göre Aday ve Yerleflme Say›lar›

Ö¤renim DurumuS›nav› GeçerliAday Say›s›

Yerleflen AdaylarSay› %

Son S›n›f Düzeyinde 711 287 192 324 27.0

Önceki Y›llarda Yerleflmemifl 704 472 276 006 39.2

Daha Önce Yerleflmifl 245 361 83 141 33.9

Bir Yüksekö¤retim Program›n›Bitirmifl

66 821 23 393 35.0

Ö¤renim Durumu Belirsiz 16 3 18.7

TOPLAM 1 727 957 574 867 33.3

Page 15: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

ras› devam edilebilecek bölümle iliflkilimesle¤in sosyoekonomik statüsünün dik-kate al›nmas› sonucunda; bu okullara gir-meye yönelik baflvurularda düflüfl gözlen-mektedir.

1998-1999 ile 2002-2003 ö¤retim y›llar›aras›nda genel lise ve meslek lisesine yenikay›t olan ö¤renci say›lar›ndaki de¤iflimigösteren afla¤›daki tablo, bu görüflü destek-lemektedir:

Tablo 4’de görüldü¤ü gibi orta ö¤retimkurumlar›na yeni kay›t yapt›ran toplam ö¤-renci say›s›, tablodaki befl y›l sonunda yak-lafl›k % 50 artmas›na ra¤men mesleki veteknik orta ö¤retim kurumlar›na yap›lankay›tlar›n azald›¤› ya da ayn› düzeyde kal-d›¤›; genel lise, fen lisesi ve anadolu lisesi-ni de kapsayan genel orta ö¤retim kurumla-r›na olan kay›tlar›n sürekli artt›¤› ve 2002-2003 ö¤retim y›l›nda befl y›l öncesine göreyaklafl›k iki kat›na ç›kt›¤› anlafl›lmaktad›r.

Sonuç olarak, ÖSS’de A¤›rl›kl› Ortaö¤re-tim Baflar› Puan› uygulamas›nda kullan›lankriterler, ö¤renciler aras›nda objektif ölçmeve de¤erlendirmeyi sa¤lamamaktad›r. Üni-

versiteye giriflte meslek liselerinin deza-vantajl› konumunu ortadan kald›rmak ama-c›yla, farkl› alan ve bölümlerin tercih edil-mesi halinde A¤›rl›kl› Ortaö¤retim Baflar›Puan›n› azaltan düflük katsay› uygulama-s›ndan vazgeçilerek, Y-ÖSS puanlar› he-saplan›rken AOBP’nin çarp›laca¤› katsay›-lar aras›ndaki aral›k, ö¤renci ma¤duriyetle-rini giderecek flekilde yeniden düzenlenme-si gerekmektedir. Böylece, mesleki ve tek-nik e¤itime a¤›rl›k verecek, belli koflullardaprogramlar aras›nda yatay ve dikey geçiflle-re imkan sa¤layacak, farkl› okul türleri ye-rine, program çeflitlili¤ine imkan verecek,hem orta ö¤retim hem de yüksekö¤retimprogramlar›na geçifllerde etkin ve verimlibir yönlendirme sistemini hayata geçirecekflekilde, orta ö¤retimin yeniden yap›land›-r›lmas›na yönelik çal›flmalarla birlikte vebir bütünlük içerisinde ele alacak bir dü-zenleme yap›lmas› gerekmektedir.

Kaynaklar: Ö¤renci Seçme ve Yerlefltirme Merkezi

(ÖSYM) Ö¤renci Seçme S›nav› 2004 ÖSYS Çi-zelge 4. http://www.osym.gov.tr

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 13E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Tablo 4: Orta Ö¤retim Kurumlar›na Yeni Kay›t Olan Ö¤rencilerin Y›llara Göre Da¤›l›m›

Okul Türleri 1998+1999 1999-2000 2000-2001 2001-2002 2002-2003

Genel Orta Ö¤retim 366.195 428.361 502.424 582.654 597.422

Toplam içindeki Oran› (%) 54.6 60.7 66.7 66.1 65.1

Mesleki ve TeknikOrtaÖ¤retim

304.939 277.675 255.169 298.178 320.356

Toplam içindeki oran› (%) 45.4 39.3 33.3 33.9 34.9

TOPLAM 671.134 706.036 757.593 880.832 917.778

Page 16: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

G‹R‹fi21. yüzy›lda görev alacak iflgücünde ara-

nan nitelikler, bugüne kadar iflgücünde ara-nan niteliklerden oldukça farkl›d›r. Bu du-rum, teknolojiyi anlayan, uygulayabilen,verimli ve kaliteli mal ve hizmet üretebileniflgücüne ihtiyaç oldu¤unu göstermektedir.Bilgi ça¤›, mal ve hizmet üreten iflgücündearan›lan beceri düzeyinin ve sorumlulu¤u-nu art›rm›fl bulunmaktad›r. Gelecekte ifldünyas›n›n talep etti¤i ifl gücünde aran›lanbaz› nitelikler;

*De¤iflim flartlara çabuk uyum sa¤lama*Problem çözebilme,*‹letiflim kurabilme,

*Ekip halinde çal›flabilme,*Mal ve hizmetin kalitesini gelifltirmekiçin sorumluluk alabilme, *De¤iflen flartlara uyumu kolaylaflt›ra-cak bir mesleki beceri taban›na ve tek-nolojinin dayand›¤› fen, matematik, ile-tiflim gibi temel bilgilere sahip olabilme,fleklinde s›ralanabilir (YÖK Nisan 2004Tarihli Rapor) Meslek yüksekokullar›iflte bu vas›flarla donat›lm›fl mesleki veteknik ara eleman yetifltirmeye yönelikbir yüksek ö¤retim kurumudur.

Meslek Yüksekokulu, 2547 Say›l› Yükse-kö¤retim Kanunu’nun 3. maddesinde “Be-lirli mesleklere yönelik ara insan gücü ye-

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi14E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Meslek LiselerindenYüksekokullar›na S›navs›z Geçiflle

‹lgili Uygulamalar, Sorunlar veÇözüm Önerileri

DOSYA

Yrd. Doç.Drfieref Kavak

Page 17: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

tifltirmeyi amaçlayan dört yar›y›ll›k e¤itim-ö¤retim sürdüren bir yüksekö¤retim kuru-mudur” biçiminde tan›mlanm›flt›r. 2003-2004 e¤itim-ö¤retim y›l› itibariyle devletve vak›f üniversiteleri bünyesinde 612meslek yüksekokulu bulunmaktad›r. Bun-lar›n 138 adedinin gayri faal oldu¤u bildi-rilmektedir.

1976 y›l›nda Türk E¤itim Sitemine girmiflolan meslek yüksekokullar› 4702 say›l› ka-nunla yeni bir döneme girmifltir.

Bu makalede 2002 y›l›ndan itibaren uy-gulanmakta olan mesleki ve teknik orta ö¤-retim okullar›ndan meslek yüksek okullar›-na s›navs›z geçifl uygulamas›n›n ortaya ç›-kard›¤› sorunlar ve çözüm önerileri tart›fl›l-m›flt›r.

Mesleki ve teknik e¤itimin gelece¤i aç›-s›ndan son derece önemli olan bu projeüzülerek ifade etmek gerekirse, gerekli altve üst yap› haz›rl›¤› yap›lmadan (15 prog-ramla ilgili müfredat gelifltirme çal›flmas›hariç) hayata geçirildi¤i için bir çok nokta-da olumsuzluk, s›k›nt› ve sorunlara sebepolmufltur.

Özellikle uygulamada ortaya ç›kan sorun-lar ana hatlar›yla özetlenmeye çal›fl›lm›flt›r.

1. Meslek Liselerinden Yüksekokullar›naS›navs›z Geçifl Uygulamas› ‹le ‹lgili Sorun-lar

Uygulama s›ras›nda karfl›lafl›lan sorunlarafla¤›da özetle belirtilmifltir.

1.1. Akademik Sorunlar1.1.1. Ö¤rencilerle ‹lgili Sorunlar

• S›navs›z geçifl uygulamalar› ile meslekyüksekokullar›ndaki baflar› oranlar› düfl-müfltür. Bir önceki y›l s›navl› sistemde

%70-80 baflar› oranlar›na sahip programlarda bu oran %10-15’lere kadar düflmüfltür. (YÖK Nisan 2004 Tarihli Rapor)

• S›navs›z geçifl uygulamas› ile MeslekYüksekokullar›na gelen ö¤rencilerin“e¤itim ve ö¤retim” düzeylerinin düflükoldu¤u, önceki ö¤renim dönemlerindeedindikleri mesleki bilgilerin yetersizli¤ive ço¤unun yüksek ö¤retimde baflar› sa¤-lamalar› için gerekli niteliklere sahip ol-mad›klar› gözlenmifltir. Beceri a¤›rl›kl›üç y›ll›k meslek lisesi mezunlar›n›n, dörty›ll›k teknik lise ve befl y›ll›k Anadoluteknik lisesi ç›k›fll› ö¤rencilere göre dahabaflar›s›z olduklar› tespit edilmifltir ( OD-TÜ MYO yap›lan araflt›rma sonuçlar› )

• S›navs›z geçiflle meslek yüksekokullar›nagelen meslek lisesi ö¤rencilerinin önemlibir bölümünün ailelerinin gelir seviyesi-nin düflük oluflundan kaynaklanan yeterlie¤itim alamam›fl, sa¤l›kl› beslenememiflolmalar›ndan dolay› ve gündüzleri bir ifl-te çal›flmak zorunda kalmalar› nedeniylebaflar›s›zl›klar›n›n artt›¤› tespit edilmifltir.(ODTÜ MYO yap›lan araflt›rma sonuç-lar›)

• Lise ö¤retmenlerinin üniversite ö¤retimeleman› olarak ders vermelerinde, ö¤ren-cilerin bu elemanlar› yetersiz bulmalar›ya da üniversite ö¤retim eleman› olarakkabul etmemelerinden kaynaklanan bi-limsel yeterlili¤e kuflkuyla bak›fl ve disip-lin sorunlar› ortaya ç›km›flt›r.

• Ders notu ve kitaplar› haz›rlanmadan bafl-lat›lan uygulama, özellikle dersleri, anla-t›ld›¤› s›rada alg›layamayacak yetenekteolan ö¤rencilerin baflar›s›zl›klar›ndaki et-kenlerden biri olmufltur. (Meslek lisesi

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 15E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 18: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

mezunlar›n›n kendi dallar›nda fakülteleregirebilmeleri zorlaflt›r›ld›ktan sonra yete-nekli ö¤rencilerin meslek liselerini tercihetmemelerinden dolay›, meslek liselerin-de bu durumdaki ö¤rencilerin ço¤unlu¤uoluflturdu¤u gerçe¤i üniversiteler taraf›n-dan, “s›navs›z geçifl” uygulamas› saye-sinde görülmüfl, puan kesilmesi uygula-mas›yla ülkemizdeki mesleki ve tekniklise e¤itiminin büyük bir çöküntüye u¤ra-t›lm›fl oldu¤u tespit edilmifltir.)

• Meslek lisesindeki e¤itim-ö¤retim eksik-li¤ini tamamlamak amac›yla veya düz li-selerden de ö¤renci al›naca¤› varsay›m›ile gelifltirilen müfredat, bir dönemde çoksay›da ders al›nmas› sonucunu do¤ur-mufl, bu da özellikle yetenekleri yetersizö¤renciler için iki y›ll›k yüksekokul ö¤re-timini alt›ndan kalk›lamayacak bir duru-ma getirmifltir.

• Baz› meslek yüksekokullar›nda derslerinmeslek liselerinde sürdürülmekte olmas›,ö¤rencilerin kendilerini hala lise ö¤renci-si gibi görmelerine yol açmaktad›r. Ö¤-renciler, üniversite ortam›nda olmamala-r› nedeniyle, üniversite e¤itimi alama-maktad›rlar.

• Ö¤rencilerin üniversitelere ait binalardae¤itim görememeleri, sosyal, kültürel vesportif etkinliklere kat›lamamalar›, onlar-da d›fllanm›fll›k duygusuna yol açmakta,bu da baflar›lar›n› düflürmekte üniversiteve ülke yöneticilerine karfl› olumsuz dü-flünceler beslemelerine yol açmaktad›r.

• Baz› liselerde laboratuvar ve atölyelerinsay› ve kapasite olarak yetersiz olmas›uygulamalar›n fazla say›da ö¤renciyleyap›lmas›na yol açmakta bu da ö¤rencile-

ri olumsuz olarak etkilemektedir.• Ö¤rencilerin, s›navs›z olarak üniversite-

lere girebilmifl olmalar› ve lise ortam›n-dan ç›kamam›fl olmalar› onlarda fazla ça-l›flmadan mezun olabilecekleri yan›lg›s›-na yol açm›fl, bu da baflar›s›zl›klar›n› art-t›rm›flt›r.

- Derslerin gece geç saatlerde ve/veya haf-ta sonlar›nda yap›lmas› sebebiyle, meslekliselerine uzak mesafede yaflayan ö¤ren-ciler evlerine ulafl›mda zorluk çekmekte-dirler.

• Baz› meslek yüksekokullar›nda kadroluö¤retim elemanlar›n›n olmamas› nede-niyle ö¤rencilere yeterli dan›flmanl›k hiz-meti verilememektedir.

• Mesleki ve Teknik E¤itim Bölgesi (ME-TEB) s›n›rlamas› ayn› liseden ö¤rencile-rin ayn› meslek yüksekokulunda, hattaayn› s›n›flarda ö¤retim görmelerine yolaçmakta bu da ö¤renci gruplaflmalar›naneden olabilmekte, kaynaflmay› önle-mekte ve disiplin suçlar›n› art›rmaktad›r.

• METEB s›n›rlamas› ö¤rencilerin kendido¤up büyüdükleri ilin d›fl›na ç›kmalar›n›dolayl› birflekil-d e

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi16E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 19: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

engelledi¤i için, ö¤rencilerin gençlik y›l-lar›nda kazanmalar› gereken öz güvenle-ri, aile yan›nda olmalar› nedeniyle yete-rince geliflmemektedir. Ayn› zamanda,bölgeler aras› kültürel ve ekonomik etki-leflim engellenmekte, dolay›s›yla yüksekö¤retimden bölge halk› yeterince istifadeedememektedir.

• Ek kontenjan uygulamas› e¤itim ö¤retimidaha da zorlaflt›rmakta, ek kontenjanlageç kay›t yapt›ran ö¤rencilerin baflar›lar›daha düflük olmaktad›r.

- Meslek lisesi ö¤renci ve velilerine s›nav-s›z geçiflle ilgili yeterli bilgilendirme ya-p›lamad›¤› için uyum sorunlar› yaflamak-tad›r.

1.1.2. Ö¤retim Elemanlar›yla ‹lgili Sorun-lar

Üniversite Ö¤retim Elemanlar›:• Yüksekokullarda aç›lan yeni program-

larda kadrolu ö¤retim eleman› ya hiç bu-lunamamakta ya da say›ca çok yeterizkalmaktad›r.

• Ders saati bafl›na üniversitelerin di¤er bi-rimlerinden görevlendirilen ö¤retim ele-manlar›, kendilerini sadece ders vermek-le yükümlü gördükleri için yüksekokulagerekli katk›y› sa¤layamamaktad›rlar.

- Ö¤retim elemanlar›n›n farkl› birimlerdengelmeleri sebebiyle ö¤renci baflar›s›n›ölçme ve de¤erlendirmede birlik sa¤lan-mas›nda güçlükler yaflanmaktad›r.

• Baz› üniversitelerde, yeni aç›lan prog-ramlar› destekleyebilecek fakültelerin ol-mamas› bir sorun teflkil etmektedir.

• ‹kinci ö¤retimde, bir ö¤retim eleman›na10 saatten fazla ders ücreti ödenememesinedeniyle çok say›da ö¤retim eleman›n›n

görevlendirilmesi gerekmekte, bu da yö-netimde güçlüklere yol açmaktad›r.

Meslek Lisesi Ö¤retmenleri:• Meslek lisesi ö¤retmenlerinin üniversite

e¤itim ve ö¤retimine haz›r ve yeterli ha-le getirilemeden yüksek okullarda görev-lendirilmeleri, ö¤retimi olumsuz etkile-mifltir.

• Meslek lisesi ö¤retmenlerinden baz›lar›-n›n ö¤renciyle iliflkileri ve tav›rlar› üni-versite ö¤retim elemanlar›ndan beklenennitelikte olmamaktad›r.

• Meslek lisesi ö¤retmenlerinin ölçme vede¤erlendirme konusunda farkl› yakla-fl›mlar göstermeleri bir sorun oluflturmak-tad›r

• Meslek lisesi ö¤retmenlerinin kendi lisemezunlar›na yüksekokulda da ders veri-yor olmalar› bu ö¤retmenlerde uyum so-runlar›na sebep olmaktad›r.

Di¤er Kaynaklardan Sa¤lanan Ö¤retimElemanlar›:

• Baz› özel derslerde her dönem d›flar›danö¤retim eleman› sa¤lanmas›nda güçlükleryaflanmaktad›r. • Bu elemanlar›n baz›lar›n›n üniversite e¤i-

timine yabanc› olmalar› ve formasyoneksiklikleri nedeniyle sorunlar yaflan-maktad›r.

• Baflka bir iflte çal›flmayan ö¤retim ele-manlar›n›n sosyal güvenlik kesintileriyüksekokul bütçesini ve ifl yükünü olum-suz etkilemektedir.

1.2. ‹kinci Ö¤retim Bütçesiyle ‹lgili Sorun-lar

• ‹flbirli¤i protokolünün mali konular ile il-gili k›sm›n›n uygulanmas› mevcut mev-

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 17E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 20: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

zuatla olas› görünmemektedir. Yükseko-kul bütçesinden, iflbirli¤i yap›lan meslekliselerine mali katk›n›n sa¤lanmas› teknikolarak mümkün olamamaktad›r. Bu ge-rekçe ile iflbirli¤i protokolleri imzalana-mamakta, imzalansa bile gere¤i yap›la-mamaktad›r. Bu konuda mutlaka yeni birdüzenlemenin yap›lmas› gerekmektedir.

• ‹kinci ö¤retim ö¤renci harçlar›ndan eldeedilen gelirler, giderleri karfl›lamayayetmemektedir.

• Genel bütçede cari giderlerle ilgili ‹kin-ci Ö¤retim Programlar› için ödenek tahsi-si gerçeklefltirilemedi¤i için sorunlar ya-flanmaktad›r.

1.3. ‹kinci Ö¤retim Kapsam›nda Yükseko-kullarla ‹liflkilendirilen

Meslek Liseleriyle ‹lgili YönetimSorunlar›

• Meslek liselerinin laboratuvar ve atölye-lerinin kullan›m›nda sorunlar yaflanmak-tad›r.

• E¤itim-ö¤retimin yürütüldü¤ü meslek li-seleri ile yüksekokullar›n farkl› kurumlarolmas›, yüksekokullarda görevlendirilenlise ö¤retmenlerinin sicil amirinin yükse-kokul müdürü olmay›fl› yönetimin otori-tesini azaltmaktad›r.

• Birden çok liseyle iliflkilendirilen yükse-kokullar›n, liselerden uzak olmas› yöne-tim zorluklar›na neden olmaktad›r.

• Yönetimi destekleyen yeterli idari perso-nel bulunmamaktad›r.

• Akademik ve idari teflkilatlanma henüztamamlanamam›flt›r.

• Ders yap›lan meslek liselerinde temizlik,kalorifer iflletilmesi, güvenli¤in sa¤lan-

mas› gibi hizmetlerin yürütülmesini sa¤-layacak personel deste¤i ya hiç verileme-mekte ya da verilenler yeterli olamamak-tad›r.

• Meslek liselerinde görevli müdür ve mü-dür yard›mc›lar›na ödenen fazla mesa-i ücreti kendilerinden beklenen hizmetegöre çok yetersizdir.

1.4. Fiziksel Altyap› Yetersizli¤inden Kay-naklanan Sorunlar

• Üniversite ö¤retiminin öngördü¤ü hizmetalanlar› liselerde bulunmamakta ya daçok yetersiz kalmaktad›r.

• Yüksekokullar ve meslek liselerinin fark-l› kurumlar olmas› sebebiyle, donan›myetersizli¤i olan meslek liselerine üniver-sitelerden gerekli demirbafl deste¤i veri-lememektedir. Sarf malzemesi sevk vekullan›m›nda da sorunlar yaflanmaktad›r.‹kinci ö¤retim kapsam›nda yüksekokul-

larla iliflkilendirilen liselerde karfl›lafl›lansorunlar ortak olmakla birlikte, bunlardanbaz›lar› sadece o meslek lisesinin yap›s›ylailgilidir.

Meslek lisesi yöneticilerinin ellerindengelen deste¤i vermelerine ra¤men, lise veüniversite yönetim anlay›fl›ndan kaynakla-nan ve e¤itim ö¤retimdeki farkl› yaklafl›m-lar nedeniyle özetle “doku uyuflmazl›¤›”olarak tan›mlayabilece¤imiz problemleryaflanmaktad›r.

2. Sonuç ve Çözüm ÖnerileriÖnerilebilecek K›sa Vadeli Çözümler:

• ‹kinci Ö¤retim kapsam›nda laboratuvarve atölyelerde yap›lan uygulamal› ders-ler hariç, di¤er bütün derslerin birinci ö¤-retimden sonra ulafl›m problemi olma-yan, üniversite birimlerinde yap›labilme-

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi18E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 21: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

sine olanak sa¤lanmal›d›r. • Kendi binas› olmayan meslek yükseko-

kullar›na özellefltirme kapsam›ndaki ka-mu binalar› (meslek yüksekokullar› ken-di binalar›na kavufluncaya kadar) tahsisedilebilmelidir.

• Mevcut uygulamadaki da¤›n›kl›¤› gidere-bilmek ve giderleri azaltabilmek içinmerkezi yerlerdeki meslek liseleri tamkapasite ile kullan›labilmelidir.

• METEB s›n›rlamas› kald›r›lmal›, notve/veya puan s›ralamas›na göre ö¤renci-ler merkezi olarak yerlefltirilmelidir.(METEB s›n›rlamas› ö¤rencilerin kendido¤up büyüdükleri ilin d›fl›na ç›kmalar›n›dolayl› bir flekilde engelledi¤i için, ö¤ren-cilerin gençlik y›llar›nda kazanmalar› ge-reken öz güvenleri, aile yan›nda olmalar›nedeniyle yeterince geliflmemektedir.Ayn› zamanda, bölgeler aras› kültürel veekonomik etkileflim engellenmekte, do-lay›s›yla yüksek ö¤retimden bölge halk›yeterince istifade edememektedir.)

• Ek kontenjan uygulamas› bütün ö¤renci-lerin ayn› zamanda derslere bafllayabile-cekleri flekilde yeniden düzenlenmelidir.

• Millî E¤itim Bakanl›¤› ile iflbirli¤i yap›-larak meslek lisesi ö¤renci ve velilerines›navs›z geçiflle ilgili yeterli bilgilendir-me yap›lmal›d›r.

• Milli E¤itim Bakanl›¤›, ‹kinci Ö¤retimprogramlar›n›n yürütüldü¤ü meslek lise-lerinin ödenekleri konusunda özel bir uy-gulama yapabilmelidir.

Uzun Vadeli Çözüm Önerileri:• Temel e¤itimde yönlendirme ve ortaö¤-

retimde eleme olmad›¤› sürece s›navs›zgeçifl bu haliyle uygulanmamal›d›r.

• Meslek liselerinde e¤itim-ö¤retimin kali-tesi, mezunlar›n›n yüksekokul ö¤retiminialabilecek düzeyde olmas›n› sa¤layacakflekilde muhakkak artt›r›lmal›, yükseko-kula s›navs›z al›nacak ö¤rencilerin sade-ce beceri a¤›rl›kl› e¤itim-ö¤retim almala-r› de¤il, yeterli fen ve matematik ö¤retimialmalar› da sa¤lanmal›d›r. Bu sa¤lanma-d›¤› takdirde “s›navs›z geçifl” uygulamas›kald›r›larak s›navl› girifle geri dönülerek,meslek lisesi mezunlar›n›n üniversite e¤i-timi baflarabilecek kapasitede olup olma-d›klar›n› test etmek amac›yla mutlaka bireleme s›nav› yap›lmal›d›r.

• Meslek liselerine olan talebi art›rmak, ye-tenekli ö¤rencilerin mesleki ve teknik ö¤-retimi tercih etmelerini sa¤lamak içinmeslek lisesi ö¤rencilerinin ÖSS’dekikat say› uygulamas›ndaki cezaland›rmakald›r›lmal›, alanlar› ile ilgili fakülte veyüksekokullara giriflte ek puanlarla teflvikedilmeli, bu fakülte ve yüksekokullarameslek liseleri d›fl›ndaki liselerden ö¤ren-ci al›nmamal›d›r.

• Meslek yüksekokullar›nda aç›lan yeniprogramlar için e¤itim ve ö¤retimi sürdü-recek akademik kadro oluflturulmal›, buamaçla üniversitelere gerekli kadro tahsi-si sa¤lanmal›d›r.

• Programlar›, meslek lisesi e¤itim-ö¤reti-mine ba¤l› olmayan meslek yüksekokul-lar›na düz liselerden de s›navla ö¤rencial›nabilmelidir.

• Meslek liselerindeki programlar ile mes-lek yüksekokullar›ndaki programlar›nbütünlü¤ü, devaml›l›¤› ve süreklili¤ininsa¤lanmas› için ilgili kurumlar›n temsil-cilerinden oluflan sürekli ihtisas komis-yonlar› oluflturulmal›d›r.

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 19E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 22: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

lk kez 1946 y›l›nda yürürlü¤e giren4936 say›l› Üniversiteler Kanunu ilebelirlenen doçentlik s›nav›na yöne-lik düzenlemeler günümüze kadar

dört kez çeflitli de¤iflikliklereu¤ramas›na karfl›n, ha-la istenen düzeyeulaflamam›fl-t›r.

Son ola-rak 1 Ey-lül 2000t a r i h l iR e s m iGazete'deyay›mlananyeni düzenle-me ile de beklenenolumlu geliflmeler gö-rülememifltir.

Günümüze kadar doçentlik s›nav› ile de-vam eden sorunlar flunlard›r:

1- S›nav jürilerinin belirlenmesinde nes-nel olmayan yöntemlerin kullan›lmas›,

2-Aday›n yay›nlar›n›n de¤erlendirilme-sinde nesnel ölçütlerin belirlenmemesi,

3-Aday› de¤erlendirecek jürinin yay›n de-¤erlendirme de dahil objektif kriterlerle be-lirlenmemifl olmas›,

Yüksekö¤retimi bafl›ndan sonuna basa-makland›ral›m:

1. Üniversiteye Girifl2. Lisans E¤itimi3. Lisansüstü ve Doktora E¤itimine Girifl4. Lisansüstü ve Doktora E¤itimi5. Doktora bitince kariyere devam et-

me/etmeme akademisyenli¤e girifl

6. Kariyere devam edilince akademisyen-lik basamaklar›; ö¤retim görevlili¤i ve ö¤-retim üyeli¤i Yard›mc› Doçentlik, Doçent-lik, Profesörlük.

Bu basamaklardan;1., 3. ve 5. basa-

maklar›n Üni-versiteye Gi-

rifl, Lisan-süstü veDoktoraE¤itimi-ne Giriflve aka-

d e m i s -yenli¤e gi-

rifl her üçü deG‹R‹fi basamak-

lar›d›r. Girifllerin mü-racaat say›lar›n›n ve kadrolar›n

fakl› yerlerde ve çok olmas› nedeni ile Mer-kezi s›nav olmas›n›n yararlar› say›lamaya-cak kadar çoktur. Aksi olunca da sak›ncala-r› çoktur. T›p Fakültelerinde Merkezi TUSs›nav›ndan önce; tan›d›k, bildik, efl, dost veadam kay›rmac›l›k ile uzmanl›k e¤itiminebafllamalar›n s›radan olaylar haline geldi¤ikonuya ilgisi olanlar›n haf›zas›nda tazeli¤i-ni korumaktad›r. TUS'tan sonra böyle birolay duyulmad› ve böyle bir keyfili¤in ol-mas› da asla mümkün de¤ildir.

Merkezi Doçentlik S›nav› bir G‹R‹fi s›na-v› de¤ildir. Kendine özgü, apayr›, farkl›, tu-haf ve uygulamada bir sürü adaletsizlikle-rin yafland›¤›, geliflmifl ülkelerin hiç birindeörne¤i bulunmayan yani yap›lmas›na hiçgerek olmayan bir "Unvan s›nav›" d›r.

Doçentlik; ö¤retim üyeli¤inin akademis-

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi20E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

"Merkezi Doçentlik S›nav"lar›nason verilmelidir

DOSYAYrd. Doç.

Dr. SelamiSerhatl›o¤luF›rat Ü. T›p Fak. Ö¤r.Üyesi -ELA⁄IZ

[email protected]

‹‹

Page 23: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

yenli¤in tam ortas›nda bir basamakt›r. Do-çentlik unvan›n›n bir alt› yard›mc› doçent-lik, bir üstü ise profesörlüktür. Her ikisindede böyle bir s›nav yoktur. Sadece, kadroilan› flart› ile her üniversitenin kendi yönet-meli¤indeki belli kriterlerin göz önüne al›n-d›¤› atama s›navlar›d›r.

Bu konudaki bir di¤er gerçekte; flu andauygulanan hali ile "Doçentlik S›navlar›"objektif bir merkezi s›navlarda de¤ildir.

Ayn› Anabilim/Bilim Dal›ndan ayn› seneDoçentlik s›nav› baflvuruda bulunan aday-lar üçer, dörderli gruplara bölünüyor, herüçlü, dörtlü grup farkl› jürilerde önce"Eserlerin ‹ncelemesi Aflamas›" sonrada"sözlü s›nav"a tabi tutuluyorlar. Bunun so-nucunda o kadar çok tuhafl›klar ortaya ç›k›-yor ki, yay›nlar› yek di¤erlerinden çok da-

ha az olan baz› kifliler bir ç›rp›da Doçent

olurken, yay›nlar› nicelik ve nitelik olarak

çok daha fazla olan adaylar›n bir k›sm› s›-

nav›n ilk aflamas›nda elenebiliyorlar. ‹flte

flimdi uygulanan Doçentlik s›nav› böyle

"tuhaf bir s›nav" ve geliflmifl ülkelerde hiç

bir örne¤i de yok.

‹flte bu nedenlerden dolay›; "Yard›mc›

doçent, Doçent ve Profesörlü¤e yükseltme

ve atanma ayn› prosedüre tabi tutulmal› ve

Merkezi Doçentlik s›navlar›na son verilme-

lidir. fiimdiki sistemde yard›mc› doçent ve

profesörlü¤e yükselme ve atanma nas›l ya-

p›l›yorsa, Doçentli¤e yükseltme ve atanma

da ayn› flekilde olmal›d›r, Niçin çifte stan-

dart uyguluyoruz?."

Kaynaklar:

1.http://www.yok.gov.tr/uak/yonetmelikler/docsin-

yon.html

2.http://www.birses.com/guncels.asp?sayfa=503

3.http://turk.internet.com/haber/yazigoster.php3?yazi-

id=9483

4.http://www.ttb.org.tr/docent.html

5.http://www.istanbul.edu.tr/genel/idari/Ogrenciisle-

ri/Docentlik.htm

6.http://www.msb.gov.tr/prgs/ayim/Ayim_karar_de-

tay.asp?ID NO=1669&ctg=000002000015000017

7.http://turk.internet.com/haber/yazigoster.php3?yazi-

id=9456

8.http://www.ogretmenlersitesi.com/duyuru/1999-

2001/duyuru28.htm

9.http://www.netyorum.com/sayi/152/20040120-09.htm

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 21E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 24: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

"Gerçek baflar›, baflar›s›z olma korku-sunu yenmektir. "

için baz› ö¤renciler okuldan hoflla-n›p ö¤renmek için çaba sarf eder-ken, di¤erleri okuldan nefret etmek-te ve baflar›lar› kapasitelerinin alt›n-

da olmaktad›r? Bu durumun tek sebebeba¤lanmas› mümkün gözükmemektedir.Ö¤renciler, geliflim özellikleri, zeka düzey-leri, bilme - ö¤renme biçimleri, ö¤renmebecerileri, yarat›c›l›klar›, tutumlar›, motiveolma düzeyleri ve ben kavram› gibi kifliliközellikleri bak›m›ndan birbirinden farkl›-d›r, bu farkl›l›k, ö¤renmelerini etkiler. Bafl-ka bir ifade ile her çocuk kendine özgü ayr›bir dünyad›r. Bu nedenle ö¤rencilerin bi-reysel farkl›l›klar›, ö¤retmenleri yak›ndanilgilendirmektedir.

Akademik baflar›s›zl›k, ö¤rencinin gerçekyetene¤i ile okuldaki baflar›s› aras›nda gö-rülen farkl›l›k olarak tan›mlanabilir. Aka-

demik baflar›s›zl›k gösteren çocuklar›n okulbaflar›lar› gerçek yeteneklerinin alt›nda sey-retmektedir. Di¤er alanlar›n aksine, e¤itim-de baflar›s›zl›k üst üste y›¤›l›r, birikerek ço-¤al›r. Bu nedenle baflar›s›zl›¤›n erken farkedilmesi önemlidir. Okul y›llar›n›n ilk dö-nemlerinde fark edilen baflar›s›zl›k, ilkö¤-retim süresince düzeltilmezse, çocu¤un bü-tün okul hayat›n› etkileyebilir. Akademikbaflar›s›zl›k gösteren çocuklarda; .• Ço¤unlukla amaç ve de¤er eksikli¤i,• Afla¤›lanma sonucu oluflan duygusal örse-

lenme,• Olgunlaflmam›fl, zay›f iliflkiler,• Kendilerini ve baflkalarm› yeterince de-

¤erlendirememe,• Endifle ve huzursuzluk,• Yetersiz çal›flma al›flkanl›¤›,• Dikkat yo¤unlaflt›ramama, dikkat eksik-

li¤i,

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi22E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Ö¤renci Baflar›s›zl›¤›n›n (AkademikBaflar›s›zl›¤›n) Nedenleri ve Baz›

Pratik Çözüm Önerileri

DOSYAYrd. Doç.

Dr. NilüferÖzabac›OGÜ E¤itimFakültesi

NN

Page 25: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

• Hayal kurma,• Afl›r› hareketlilik,• Ödevlerini tamamlayamama,• Organize olamama gibi davran›fllar göz-

lemlenmektedir.Akademik baflar›s›zl›¤› afla¤›da ifade edi-

len dört önemli etmen önemli derecede et-kilemektedir:• Ev ve aile ortam› (özgüven, kendi kendi-

ni yönetebilme becerisi, güdülenme, ba-flar› konusunda ailenin tutumu ve deste¤i,ailenin afl›r› bask›s›, olumsuz ev ortam›)

• Bireysel özellikler• Arkadafl grubu •Okul ve ö¤retmen

Biliflsel, fiziksel ve duygusal olgunluk ye-tersizlikleri, okul baflar›s›n› etkiler. Bu geli-flimsel düzensizliklerle, genelde ergenliktekarfl›lafl›l›r ve bu düzensizlikler daha çok il-kö¤retim ve lise düzeyindeki baflar›y› en-gelleyici rol oynar. Kiflisel özelliklere ba¤l›olarak geliflen problemlerin çözümünde,çocu¤a, ailesi ve ö¤retmeni taraf›ndan kü-çük ad›mlarla ilerleyen hedefler konulmas›ve bu hedeflere ulaflan çocu¤a ödül veril-mesi gerekir. Böylece çocu¤un neyi ne ka-dar iyi yapabildi¤inin fark›na varmas›n›sa¤lamak yararl› olabilmektedir.

Okulda neler yap›labilir?Her çocu¤un kendini duygusal ve sosyal

aç›dan güvenli hissedebilece¤i, ö¤retmeni-nin ve arkadafllar›n›n ona sayg› duyaca¤›bir ortama ihtiyac› vard›r. E¤er böyle birortam oluflturulursa çocuk korkular›n› vegüvensizli¤ini yenmeye ve okulda baflar›l›olmaya çal›fl›r. Bu konuda yap›lmas› gere-kenler:• Çocu¤a baflarabilece¤i görev ve sorumlu-

luklar verilmelidir (s›n›f gazetesini yönet-me. her hangi bir ö¤renci kulüp yönetici-li¤i gibi ).

• Ö¤retmen, ö¤rencinin ilerleyebilece¤ineve yeteneklerini kullanabilece¤ine inan›r-sa, çocuk kendine olan güvenini kazana-bilir ve baflar›l› olabilir. Bu nedenle aka-demik baflar›s›zl›k gösteren çocuklar, so-rumluluk almaya yönlendirilmeli, onlar›nçabalar› takdir edilmelidir.

• Akademik baflar›s›zl›k bir k›s›r döngüdür.Bu döngü, ancak ö¤retmenin beklentisiniyüksek tutarak, ö¤renciyi motive etme-siyle k›r›labilir. Ö¤retmenin beklentisidüflük ise ö¤renciye daha az övgü ve dik-kat gösterecektir. Bu do¤rultuda baflar›konusundaki beklentisi düflecektir. Dahaaz çaba sarf eden ö¤renci daha düflük notalacakt›r. Bu k›s›r döngüden kurtulmak

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 23E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 26: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

için beklenti yüksek tutulmal›d›r.Ö¤retmenler Nelere Dikkat Etmelidir?

• Ö¤rencilerinizi ayr› ayr› tan›y›n, k›yasla-ma yan›lg›s›na düflmeyin.

• Baflar›s›z ö¤renciler için baflarabilece¤ibir konu ya da etkinlik bulunuz, baflar-mas› ve arkadafllar›yla paylaflmas› içinonlar› destekleyiniz.

• Öncelikle davran›fl bozuklu¤u ve uyumsorunu gösteren ö¤rencilerin sorunlar›ylameflgul olunuz . Baflar›s›z ö¤renciyi, s›n›fiçinde afla¤›lamak ve d›fllamak onu hiçbirzaman baflar›ya yöneltmez.Tam tersine baflar›s›zl›k kayg›s›n›n pekifl-

mesini sa¤lar. Bu noktaya dikkat ediniz.• Baflar›l› olmufl kiflileri çocu¤a örnek gös-

terip sevdiriniz.• Sorumluluk duygusunu art›rmaya çal›fl›-

n›z.• Kendine güvenmesini sa¤lay›n›z.• Okul arkadafllar› ile iyi iliflkiler kurmas›n›

sa¤lay›n›z.• Ondan yapamayaca¤› fleyler istemeyiniz.• Onunla vakit geçiriniz, kendisini ifade et-

mesini sa¤lay›n›z.• Ona oldu¤undan daha küçükmüfl gibi

davranmay›n›z.• Kötü al›flkanl›klardan uzak durmas›n›

sa¤lay›n›z.• Ders için yeterli vakit ay›rmas›nda ona

yard›mc› olunuz.• Okul baflar›s›n› uygun bir flekilde ödüllen-

diriniz.• Her zaman cesaret veriniz, destekleyiniz.• Baflar›s›zl›klar›n›n nedenlerini konuflunuz

ve ö¤renciyi motive ediniz.

• Baflar›s›z çocuklara yard›m›n en önemliö¤elerinden biri; çocuklara baflar› tecrü-beleri tatt›r›larak güvenlerini güçlendir-mektir. Çünkü ö¤renmekten ve keflfet-mekten do¤an heyecan ve memnuniyetitadamam›fl çocuklar, okul çal›flmalar›ndayeterince gayretli olamazlar.Ö¤rencilerimiz, baflar› ya da baflar›s›zl›k-

lar›; yapabildikleri ya da yapamad›klar›;olumlu olumsuz bütün özellikleri ile birerbireydirler. ‹lgiye, sevgiye ve özel yöntem-lerle yönlendirilmeye ihtiyaçlar› vard›r.Her ö¤rencinizin bir di¤erine benzemedi¤i-ni kabul ederek, sizin istedi¤iniz özellikleresahip bireyler yerine onun kendine ait özel-liklerini kullanabilen, gelifltirebilen bir bi-rey olmas›n› sa¤lay›n›z ve s›n›f içinde kul-land›¤›n›z her yöntemin her ö¤rencide ayn›etkiyi yapmayaca¤›n› bilerek hareket edi-niz. O yüzden baflar›s›z ö¤renci yoktur, ba-flar›s›z yöntem ya da baflar›s›z yaklafl›mvard›r. Baflar›, belirlenen kriterlerle de¤il,ö¤rencinin geliflim düzeyi, yetenek ve ilgialanlar›na ba¤l› olarak belirlenmesi gere-ken bir kavramd›r. Baflar›da genel kriterlerde¤il, bireysel faktörler önceliklidir.

Bir Uzakdo¤u filozofunun söyledikleriylesözümüzü tamamlayal›m:

"Bir y›l sonras›ysa düflündü¤ün, tohum ekA¤aç dik, on y›l sonras›ysa tasarlad›¤›nAma düflünüyorsan yüzy›l ötesini, halk›

e¤it o zaman.Bir kez tohum ekersen bir kez ürün al›r-

s›n.Yüz kez olur bu ürün e¤itirsen milleti.Birisine bir bal›k verirsen, doyar bir defal›k.Bal›k tutmay› ö¤ret, doysun ömür boyun-

ca."

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi24E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 27: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

ötü Çocuk Yoktur” isimli kita-b›mda flöyle bir ifade kullanm›fl-t›m: “Kötü duygu yoktur, kon-

trol alt›na al›nmam›fl ve iyiye yönlendiril-memifl duygu vard›r.” Bu sözler “s›navkayg›s›” için de geçerlidir. Kayg›, sorumlu-luk sahibi ö¤renciler için bir uyan›kl›k vegörevini hat›rlama halidir. Kayg›s›z ö¤ren-ci, sorumluluk bilinci geliflmemifl ö¤renci-dir. “S›navdan zay›f al›rsam benden iyi pu-an bekleyen aileme, ö¤retmenlerime ve ar-kadafllar›ma karfl› mahcup olurum” diyekayg› duyan bir ö¤renci s›nava daha ciddihaz›rlan›r. Ancak çok çal›flt›¤› halde kendi-ne güvenemeyen, “Ya baflaramazsam! Ozaman her fley biter, hayat›m mahvolur,kimsenin yüzüne bakamam!” korkusu ya-flayan bir ö¤renci s›nav kayg›s›na yenik dü-fler ve sonunda korktu¤u bafl›na gelir. Za-rarl› olan kayg›n›n kendisi de¤ildir, kayg›y›ümitsizli¤e ve korkuya dönüfltüren ö¤renci-nin olumsuz duygu, düflünce ve davran›flla-r›d›r. Öyle ise, kayg› ile de¤il, kayg›y› kor-kuya dönüfltüren olumsuz duygu ve düflün-celerimizle nas›l bafl edece¤imizi ö¤-renmemiz gerekir.S›nav Kayg›s›n› Abartan Olumsuz

Duygu ve Düflünceler •Derslere çok çal›flt›¤› halde, yete-

rince çal›flmad›¤›n› düflünmek.•“Kazanan ö¤renci herkesin yan›nda

de¤erli, kazanamayan de¤ersizdir,”önyarg›s› ile s›nav› bilgi de¤erlendir-mesi olarak de¤il de kiflilik de¤erlen-dirmesi olarak görmek.

•Ailenin yapt›¤› masraflar›n ve feda-karl›klar›n karfl›l›¤›n› verememe, nan-kör duruma düflme korkusu.

•Üniversiteye girmeyi hayat›n›n tek ama-c› olarak görmek.

•Çok çal›flmaktan dolay› beynin doldu¤u-nu, art›k daha fazla bilgi almad›¤›n› düflün-mek.

•Anne baban›n çocu¤u hakk›nda gerçekçidavranmamas›. Ondan yetene¤ini ve çaba-s›n› aflan yüksek puanlar beklemesi.

•Anne baban›n ve ö¤retmenlerin devaml›ç›tay› yükselterek afl›r› yükleme yapmas›.Ç›tan›n devaml› yükseltilmesi ö¤renciningözünü korkutup yar›fltan çekilmesine yolaçabilir.

Afl›r› S›nav Kayg›s›ndan Do¤an Olum-suzluklar

•Afl›r› s›nav kayg›s› s›nava dakikalar kalakendisini göstermeye bafllar.

•Panik duygusu ile birlikte soluk al›p ver-meler h›zlan›r.

•Kaslar, özellikle boyun kaslar›, gerilme-ye bafllar.

•El ve ayaklarda üflüme, avuç içlerindeterleme olur.

•Mide bulant›s›, kalpçarp›nt›s› ve a¤›zda kuruluk hissedilir.

•Tuvalete s›k gitme ihtiyac› duyulur.S›nav öncesinde yaflanan bu gerginlik da-

marlarda daralmaya yol açmakta, beyinhücrelerine giden kan ve oksijen miktar›azalmakta, bu da bilginin hat›rlanmas›n›zorlaflt›rmaktad›r.

S›nav Kayg›s›n› Do¤ru De¤erlendirmeli-yiz

•S›nav kayg›s›, sorumlulu¤umuzu hat›rla-

DOSYA

AliÇank›r›l›

Pedagog-Yazar

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 25E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

S›nav Kayg›s›n› Tan›, Baflar›y›Yakala

KK

Page 28: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

mam›za ve elimizden geleninin en iyisiniyapmam›za hizmet etmeli; korkuya veümitsizli¤e yol açmamal›d›r.

•Düflünce biçimimiz objektif gerçekleredayanmal›, yeteneklerimizi abartmamal›-y›z.

•Olaylar› de¤erlendirme tarz›m›z ve yak-lafl›m›m›z sorunu çözmeye yard›mc›olmal›, k›sa ve uzun vadeliamaçlar›m›za katk›da bulun-mal›, kendimizi huzurluve rahat hissetmemizisa¤lamal›d›r.

•Tek bir olaya, örne-¤in bir deneme s›na-v›ndan düflük puanalmaya, dayal› ge-nellemeler yapmak-tan kaç›nmal›, ger-çekçi verilerle sonucaulaflmaya çal›flmal›y›z.

•Bizi kayg›land›ran s›-nav›n kendisi de¤il; s›na-va ve sonuçlar›na yak›flt›r-d›¤›m›z abart›l› de¤erler ve s›-nav hakk›nda üretti¤iniz olum-suz düflüncelerdir.

•S›navlarda uygulanan testler yetene¤imi-zi ve kiflili¤imizi de¤il, bilgimizi ölçmekte-dir.

•Geçmiflte kalan baflar›s›zl›klar›m›zaüzülmek yerine gelecekte baflar›l› olman›nyollar›n› aramal›y›z.

•S›nav› bir ölüm-kal›m mücadelesi olarakgörmemeli, sonuç ne olursa olsun, s›nav-dan sonra da hayat›n devam edece¤ini ka-bul etmeliyiz. Baflar›lar kadar baflar›s›zl›k-lar da bu hayat›n bir gerçe¤idir. Baflar›s›zl›-

¤›n bizi mutsuz etmesine ve hayattan ümi-dimizi kesmesine izin vermemeliyiz.

•S›navdan beklentimizi vazgeçilmez tekbir hedefe yönlendirmemeli, “Mutlaka üni-versiteye girmeliyim, mutlaka flu bölümükazanmal›y›m” diye kendimizi flartlama-mal›y›z.

Ö¤renci Ders Çal›flan Bir MakineDe¤ildir

•Anne babalar, dershaneve okul ö¤renciye ders ça-

l›flan bir makine gözüylebakmamal›, kendisinezaman ay›rmas›na vesosyal etkinliklerekat›lmas›na izin ver-melidir. Lise ikincis›n›fta üniversite s›-navlar›na haz›rlananbir ö¤rencim vard›.Çok iyi futbol oynu-

yordu, okul tak›m›n›nvazgeçilmez golcüsüy-

dü. Bir deneme s›nav›n-dan düflük not alm›flt›. Ba-

bas› bu duruma çok k›zd› vebir sonraki deneme s›nav›ndan yük-

sek not al›ncaya kadar o¤luna futbolu ya-saklad›. Bir hafta sonra okullar aras› futbolyar›flmalar› vard›. Babaya yasa¤› kald›rma-s›n›, o¤lunun antrenmanlara kat›lmas›naizin vermesini rica ettik. “Hay›r!” dedi ba-ba: “Karar›m kesindir. Notlar yükselinceyekadar futbol yok!” Kendisine futbolu ya-saklad›¤› ve yar›flmalara haz›rlanmas›naizin vermedi¤i için babaya k›zan ö¤renci-miz ders çal›flmay› tamamen b›rakt›. Dene-me s›nav›nda, baban›n bekledi¤inin aksine,

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi26E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 29: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

bir öncekinden daha kötü bir puan ald›. •Bütün gününü ders çal›flmaya ay›ran bir

ö¤renci için hayat monoton ve zevksiz halegelir. Planl› çal›flan, hem derslere hem dekendisine zaman ay›ran, sosyal etkinliklerekat›lan ö¤renciler daha enerjik ve daha ba-flar›l› olmaktad›r.

•Düzenli ve dengeli beslenmeli, yeterinceuyuyarak dinlenmeliyiz.

•Spor, müzik, tiyatro, resimgibi etkinliklere zamanay›rmal›y›z.

•S›nav s›ras›ndagerginlik ve yorgun-luk hissetti¤imizdea¤›r ve derin nefesalarak gevflemeyeçal›flmal›y›z. Ne-fes almadan öncesa¤ elimizin avuçiçini göbe¤imizinalt›na, sol elimizigö¤sümüzün üzerinekoymal›y›z. Derin ne-fes burundan al›nmal›,a¤›z kapal› olmal›, akci¤e-rin tamam› kullan›lmal›d›r.Nefes ald›¤›m›zda sa¤ elimiz hare-ket ediyorsa do¤ru nefes al›yoruz demektir.‹kifler saniye ara ile en az befl derin nefes al-mal›y›z. Derin nefes ald›¤›m›zda damarlargenifller, beyne daha çok kan ve oksijen gi-derek kayg› s›ras›nda ortaya ç›kan zararl›kimyasal maddeleri temizler. Protein ba¤-lar› oluflarak hat›rlamay› kolaylaflt›r›r.

•Derin nefes egzersizlerini deneme s›nav-lar› s›ras›nda uygulayarak ifle yarad›¤›n›görmeli, kendimizi buna al›flt›rmal›y›z. De-

rin nefes al›rken kan›m›z›n temizlendi¤ini,içimizin rahatlad›¤›n›, gevfledi¤imizi hayaletmeli; soluk verirken, nefesle birlikte kay-g›n›n vücudumuzdan d›flar› ç›kt›¤›n› düflün-meliyiz.

•S›nava giderken mevsime göre üflümeveya terleme yapmayan bol ve rahat bir el-bise giymeliyiz.

•S›navdan bir gün önce çal›flmaya sonvermeli, kazaya yol açacak dav-

ran›fllardan ve zor hareketler-den sak›nmal›y›z.

•Gününden önce s›-nav yerimizi gidip

görmeli, ne kadarsürede s›nav yerinevard›¤›m›z› ö¤ren-meliyiz. S›nav sa-bah› uykumuzu al-m›fl, kahvalt›m›z›yapm›fl, yar›m saatönce s›nav yerinde

olacak flekilde yolaç›km›fl olmal›y›z. •S›nav s›ras›nda zor

sorulara tak›l›p moralimizibozmamal›, zaman kaybet-

memek için di¤er sorulara geçme-liyiz. Zaman kald›¤›nda b›rakt›¤›m›z zorsorulara geri dönebiliriz.

•Evimizden ç›kmadan önce kimlik, s›na-va girifl belgesi, kalem, silgi gibi gerekli ev-rak ve malzemeleri yan›m›za ald›¤›m›z› birkez daha kontrol etmeliyiz.

Korkudan ve stresten uzak, baflar›l› bir s›-nav geçirmeniz dile¤iyle.

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 27E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 30: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

sviçre e¤itim sistemi, daha oraya vard›¤›milk günlerde üst üste yaflad›¤›m iki olaylaflafl›rtm›flt› beni. ‹ki o¤lumun tasdiknamele-rini mühürlü zarf içinde götürmeme ra¤-men, kay›t esnas›nda tüm bilgileri benimbeyanlar›ma göre yazm›fllard›. Yani sözle-rime güvenmifllerdi. Ne nüfus cüzdan›istemifllerdi, ne foto¤raf, ne de birbaflka belge.. Yine, daha ilkö¤retim4.s›n›fa giden küçük o¤lumunokula bafllar bafllamaz gösterdi¤iuyum ve memnuniyet de beni fla-fl›rtm›flt›. Zira, Türkiye’de iken,kendi ana dilinde e¤itim görmesine vehenüz 4. s›n›fa bilebafllamam›fl olmas›nara¤men “fiu okullarolmasa ne iyi olurdu.”diyecek kadar okulusevmeyen bir çocuk,Frans›zca e¤itim ya-pan bir okula kaydol-mufltu.. O ilk gün akfla-ma kadar, okuldan eve döndü¤ünde göste-rece¤i tepkiyi nas›l merak ediyordum bile-mezsiniz. ‹nan›n gayet nefleli idi. De¤il s›-n›f›nda, okulunda bile hiç Türk ö¤renciyoktu. Anadilini hiç konuflamam›flt› o günokulda. Neler yapt›klar›n›, okulu sevip sev-medi¤ini sordu¤umda, çok fleyler yapt›kla-r›n› ve okulu da çok sevdi¤ini ifade etti ba-na. Çok flafl›rm›flt›m do¤rusu. Çok fley dedi-¤inin çeflitli oyunlar oldu¤unu ö¤rendimsonradan.

‹kinci günün sabah› ise bir bayram günüheyecan›yla uyand›. Haz›rland› ve nefleiçinde okula gitti. Zira ne üzerine okul for-mas› giymiflti ne de aya¤›na koyu renkli is-karpin. Spor bir ayakkab›, tiflört ve bermu-

da pantolon.. ‹leriki günlerde de bisikleti ilegidip gelmeye bafllad› okula.

‹nsan›n farkl› ve flafl›rt›c› bir ortama za-manla al›fl›p sevmesi tabii bir fley de, bual›flma ve sevmenin birden bafllay›p hep de-vam etmesi tuhaf de¤il mi? Memnuniyet

verici bu flaflk›nl›¤›m ‹sviçre’de yafla-d›¤›m befl sene boyunca devam et-ti.Bu genel giriflten sonra, ‹sviç-

re’deki daha çok ilkö¤retimde, birazda ortaö¤retim okullar›ndaki ölçme

de¤erlendirme gözlemlerime geçmekistiyorum. Bu konuda

da yine çocuklar›-m›n tahsil tecrübe-lerinden yararla-naca¤›m. Ayr›ca,

2004 y›l›nda ‹sviçre-Bern E¤itim Müflavirli¤i

ad›na ö¤retmen arkadafl-larla birlikte haz›rlad›¤›m›z “‹sviçre’deE¤itim Sistemi” isimli çal›flmadan notlaraktaraca¤›m.

‹sviçre’de ö¤renci de¤erlendirmesi sade-ce notlarla ve s›navlarla yap›lmaz. Dolay›-s›yla, s›nav dönemlerine ait afl›r› stres yafla-maz ö¤renciler. Konular, daha ifllenirkenhemen tüm ö¤renciler taraf›ndan ö¤renildi-¤i için, s›navlar sadece rakamsal sonucungörülmesi içindir. Daha do¤rusu, konular›nzaman›nda ö¤renilmesine öncelik verilir.Derslerin müfredat› da yo¤un de¤ildir. Yi-ne küçük o¤lumun bir ifadesini aktaraca-¤›m size. Matematik dersinin oyun de¤il deders oldu¤unu ancak birkaç ay geçtiktensonra anlad›m, demiflti bana. K›sa konular-dan ve çok say›da yaz›l› s›nav› yap›l›r. Ya-

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi28E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

‹sviçre’de ‹lk ve Orta Ö¤retimdeÖlçme De¤erlendirme

DOSYA

Dr.MustafaCanDin Kültürü ve AhlakBil.Ö¤r./‹STANBUL

Page 31: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

z›l› öncesinde, genelde, konular›n basitlefl-tirilmifl flekilde sunuldu¤u metinler da¤›t›-l›r. Ya da dersler bu flekilde haz›rlanm›flmetinlerle ifllenir. Test uygulamas› da yay-g›nd›r. Ayr›ca, sürekli bir denetim ve de-¤erlendirme mekanizmas› söz konusudur.Mesela, defterlerin tertipli kullan›lmas›,tüm konular›n düzenle ifllenmesi, yaz›l› vesözlü notu gibi dikkate al›n›r ve notland›r›-l›r. Tekrar belirtmek gerekirse, s›nav stresiyok denecek kadar azd›r. Müstakil bir söz-lü s›nav› uygulamas› yoktur.

Çok önemli bir husus da, “Ödev Defteri”uygulamas›d›r. Hafta boyunca yap›lacakher fley önceki haftadan tüm detay›yla yaz-d›r›l›r ö¤renciye. Her bir çal›flmada ö¤ren-cinin gösterdi¤i her performans o deftereifllenir. Ald›¤› notlar da yaz›l›r. Sonuna ö¤-retmen haftal›k genel kanaatini ilave eder.Hafta sonunda ö¤renci, defterin o bölümü-nü velisine mutlaka imzalat›r. S›n›f ö¤ret-meni, sene bafl›nda her veliden imza örne-¤ini evlere giderek bizzat alm›flt›r. Veli is-terse kanaatini de yazar ilgili bölüme. Pa-zartesi sabah› ö¤retmenin yapt›¤› ilk fley,veli imzas›n› ve de¤erlendirmesini kontroletmektir. Bu yolla, ö¤retmen-veli iflbirli¤is›k› bir flekilde gerçekleflir. Ö¤renci de bu-nun bilinci ile kendisine ve çal›flmalar›nadikkat eder.

Not vermeye gelince, ‹lkö¤retimin 1. s›n›-f›ndan 3. s›n›f›na kadar notlu bir karne sis-temi yoktur. ‹lkö¤retimde Din Dersi ve Ya-banc› Dil dersi için, Ortaö¤retimde de DinDersi için not yerine ö¤rencinin buderslere kat›ld›¤› belirtilir sadece.

Kantonlar aras›nda baz› farkl›l›klar ol-makla birlikte, karne notlar› genelde, 1. dö-

nemde “geçti”, “yeterli” ve “yetersiz” flek-linde ifadelerle, 2. dönemde ise 1-6 aras› ra-kamlarla verilir. 4-6 aras› not alanlar geçer,1, 2 ve 3 alanlar ise yetersizdir. Yaz›l› not-lar›, di¤er ders performanslar› ve defter tut-malar›n hepsinin a¤›rl›kl› ortalamas› 3,5 veyukar› olanlar geçerli notu alm›fl say›l›rlar.

Sene sonunda, karnesinde 4’ün alt›ndanotu olan ö¤renciler bir alt seviyedeki s›nf-lara / okullara gidebildikleri gibi, velinin“kabul etmesi halinde” 1 y›l s›n›f tekrar› dayapabilirler. Sene sonu karar›n›, ‹lkö¤re-timde, ö¤renci-ö¤retmen-veli üçlüsü birlik-te verirler. Ya da, ö¤retmen onlar› ikna ede-rek bu karar› yazar karneye. Bir defas›nda,ayn› s›n›f› tekrar okuma sebebini sordu¤umbir ö¤rencim, “ö¤retmenim, biz bu karar›birlikte verdik. Bu s›n›fta bir daha okursam,ileriki y›llarda s›n›flar›m› daha rahat geçe-rim. Bir de, Gymnasium’da (Lise) okumaflans›m daha çok olur. Halimden memnu-num”, diye cevap vermiflti.

Her dönem sonunda ö¤rencilere karne ve-rilir. Ö¤renciler, karneleri ile birlikte geneltutum ve davran›fl de¤erlendirilmesinin ifl-lendi¤i belgelerini de al›rlar. Ders notlar›kadar davran›fl notlar› da önemlidir. Özel s›n›f ö¤rencileri

Normal s›n›flara (yaklafl›k 20 kiflilik)uyum sorunu yaflayan ö¤renciler için, “özels›n›f”, “küçük s›n›f” gibi adland›r›lan s›n›f-lar vard›r. Bizim kaynaflt›rma ö¤rencisi de-di¤imiz ö¤renciler de bu tür s›n›flarda oku-tulur. Bu s›n›flar yaklafl›k 10 kifliliktir. Hers›n›fta özel e¤itim alm›fl iki ö¤retmen gö-revlidir. Her zaman birlikte derslere girer-ler.

Bu s›n›flarda, Rehberlik Dan›flma Merke-

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 29E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 32: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

zi ile birlikte haz›rlanan basit testler uygu-lan›r ve ö¤rencilerin sosyalleflme ve gelifl-me düzeyleri takip edilir. Bu tür testlerinbilgi seviyesini tespit etme amac› yoktur.

Az önce de ifade etti¤im gibi, bu konudada veli öncelikle ikna edilir. ‹tiraz› varsa tu-tanakta ayr›nt›l› bir biçimde belirtilir. Nor-mal s›n›flardan “küçük/özel” s›n›flara ö¤-renci al›nmas›nda, Temel E¤itim 1. kade-mesinde s›n›f ö¤retmeninin, 2. kademedede, S›n›f Ö¤retmenler Kurulunun ö¤rencihakk›nda detayl› de¤erlendirme raporlar›velilere iletilir. Velilin uygun görmesi ha-linde, ö¤renci, Rehberlik Dan›flma Merke-zi’nden bu alanda yetkili bir pedagog tara-f›ndan çeflitli testlere tabi tutulur. Var›lansonuca göre ve de tüm taraflar›n uygun gör-mesi halinde ö¤rencinin devam edece¤i s›-n›f›n ifllemlerine bafllan›r.

S›n›f düzeyini aflarak baz› branfllardanormal s›n›flarda devam edilebilecek sevi-yeye gelen ö¤renciler, belli süre ile normals›n›flara gönderilir. Bu süre içinde, branflö¤retmeni, s›n›fa uyum, ders takip etme dü-zeyi ve motivasyonu ile s›n›f seviyesindeö¤renme kabiliyeti gibi alanlarda ö¤renciyigözlemler ve de¤erlendirir. Sonuca göreö¤renci o s›n›fta kal›r ya da tekrar s›n›f›nagönderilir. Bu tür kararlar da yine veli-s›-n›f-ö¤retmenleri-rehberlik dan›flma merke-zi temsilcisi birlikteli¤i ile al›n›r.Karneler

Ö¤renci karneleri de incelemeye de¤er ni-teliktedir. Sadece notlar bölümünde bile,her branfla ait detayl› de¤erlendirme mad-deleri vard›r. Bu detay, ö¤rencinin gelecekhayat›na ›fl›k tutacakt›r. Mesela matematikdersi için, “mant›ksal bölüm”, “say›sal bö-

lüm”, “geometrik bölüm” ve “araflt›rma ye-tene¤i” gibi de¤erlendirme haneleri vard›r.(Bu konuyu yazarken, gözüme karneninTürkçe nüshas›ndaki ifadeler iliflti. San›-r›m, bu çeviriyi sözlü¤ün beyan›na sad›kkalarak yapt›lar ki, “Genel icaplar” dedik-ten sonra, “geçti-kald›” yerine, “afl›lm›flt›r”,“eda edilmifltir”, ve “eda edilmemifltir” di-ye yazm›fllar.)

Her sömestrde, okulun verdi¤i karneyeilaveten, tamamen ö¤rencinin dolduraca¤›“Kendi Kendini De¤erlendirme Raporu”ad›nda bir de¤erlendirme belgesi de verilir.Ö¤renci yabanc› ise bu belge hem e¤itimdilinde olur hem ö¤rencinin anadilinde. Bubelgede, 32 maddelik ve 5 haneli bir sorulistesine ilaveten, iki sayfal›k serbest yaz›bölümü vard›r. Ö¤rencinin, kendi bilgi yö-nünü, baflar›s›n›, sosyal ve psikolojik taraf-lar›n› de¤erlendirmesi bizzat kendisindenistenir. Ö¤renci bu belgeyi doldurur, ö¤ret-meni de imzalar. Belge ö¤renci velisinegönderilir. Karneye ‹tiraz‹lgili kifli okul müdürlü¤ünün karar›n› ka-

bul etmedi¤i takdirde bunu beyan edebilir.Bu durumda karar ba¤›ms›z bir merci tara-f›ndan tekrar kontrol edilir. Karne da¤›t›m›s›ras›nda, okul müdürlü¤ü velileri yasal iti-raz haklar› vs. ifllemler konusunda ayd›nlat-mak zorundad›r.

Bütün bunlardan sonra denebilir ki, bizdetemel bir sistem fark› vard›r. Ya da en az›n-dan kültür fark› vard›r. Ayn›s›n› burada dauygulamak mümkün de¤ildir. Medeni Ka-nunun hemen hemen tamam›n› ald›¤›m›z‹sviçre’nin (Nöflatel) e¤itim sisteminden ni-çin yararlanmayal›m ki..

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi30E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 33: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

G‹R‹fikul, e¤itim sisteminin temeli-ni oluflturmas› ve e¤itim veö¤retimin üretildi¤i yer olma-s› bak›m›ndan etkili insan

iliflkilerinin öncelikle oluflturulmas› gere-ken bir yap›d›r. Örgütlerin amaçlar›na ulafl-malar›n›n en önemli araçlar›ndan birisi de,etkili insan iliflkileridir. Etkili insan iliflkile-ri örgütlerin amaçlar›na ulaflmalar›n›n enönemli araçlar›ndan birisidir. Okulda insaniliflkilerinin niteli¤ini gelifltirmek bir örgütolarak okullar›n varolufl nedenleri aras›ndayer almaktad›r. Bütün örgütlerde oldu¤ugibi okullar›n da yasa ve yönetmeliklerlebelirlenmifl olan örgütsel, yönetsel ve e¤it-sel amaçlar› vard›r. Okullar›n kendilerineyüklenmifl olan ve kendilerinden beklenenbu görev ve sorumluluklar› yerine getirme-si ve okulun etkili ve verimli olmas› içinokulda iyi, sa¤l›kl› ve sürekli insan iliflkile-rinin olmas› gerekmektedir. ‹nsan iliflkileri-nin en yo¤un biçimde yafland›¤› e¤itim ku-rumlar›nda ö¤renci, ö¤retmen, yönetici vedi¤er personel aras›nda yaflanan iliflkilerinbirini öbüründen ay›rmak imkans›zd›r..

Örgütün tan›m› gere¤i, insanlar ayn›amaçla bir araya gelseler bile, her zamanayn› flekilde düflünmeyebilirler. Okul yöne-timlerinde de amaç ayn› olsa bile zaman za-man amaca giden yolda, görüfl ayr›l›klar›yaflanabilmektedir.

Genel anlamda insan iliflkileri, insanlar›nkarfl›l›kl› eylemleri arac›l›¤› ile amaçlar›n›gerçeklefltirebilmek için çevresindeki hertürlü nesne ve durum ile etkileflmeleridir.(Owens, 1981, akt: Baflaran, 1998, s.12)‹liflki, kifliler aras›nda yer alan düflünce ve

duygu al›flveriflini dile getiren bir terimdir.(Cücelo¤lu,1993, s.14) ‹nsanlar›n tan›nma-s›, onlarla ilgili yarg›ya var›lmas› ve anla-fl›lmas› yapm›fl olduklar› iliflki ve davran›fl-larla mümkündür. Bir insan›n iliflkilerininniteli¤i o insan›n yaflam›n›n kalitesini belir-ler. (Cücelo¤lu,1993, s.13)

‹nsan iliflkileri, bir örgütteki insanlar› bir-lefltirip, ahenklefltirerek, çal›flma durumu-na sokmay› amaç edinen bir yönetim eyle-midir. Böylece insanlar›n hem iflbirli¤i veverimi artar, hem sosyolojik ekonomik vepsikolojik gereksinmeleri karfl›lanm›fl olur.‹nsan iliflkileri kavram ve eylemi, üreticiyarar› ile örgüt yarar›n› birlefltirmeyi hedeftutar ve örgüt amaçlar›n›n en verimli biçim-de gerçekleflmesine katk›da bulunur. Bubak›mdan örgütteki insan iliflkilerinin seve-cenlik ve ac›ma gösteren yollar› kapsamas›gerekmez. Davran›fl›n anlafl›lmas›nda te-mel gereksinmelerin bilinmesi yeterlidir.

E¤itim Yönetiminde‹nsan ‹liflkileri

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 31E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

‹brahimBüyükgüzel

E¤itim Uzman›Karatafl ‹.Ö.O/Çankaya

[email protected]

OO

Page 34: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

Bu gereksemeler örgüt amac›na yard›medecek flekilde karfl›lan›rsa, örgüt yarar› ileüyelerin yararlar› bütünlefltirilmifl olur.(Bursal›o¤lu, 1999, s. 131)

Yönetimde insan iliflkileri ise, iflgörenleriörgütün amaçlar›n› gerçeklefltirmek, iflgö-renlerin gereksinimlerini karfl›lamak içintak›m çal›flmas› yapmaya güdülemektir.(Baflaran, 98, s.12) Yönetimde ‹nsan iliflki-lerinin amac› her sistemde oldu¤u gibi, ya-flama ülküsünü gerçeklefltirmektir(Baflaran,1998, s.15)

Yönetimlerdeki insan iliflkileri ola¤an in-san iliflkilerinden farkl›l›k göstermektedir.Örgütteki insan iliflkileri daha kat› ilke vekurallara ba¤l› oldu¤undan, toplumdakiola¤an insan iliflkilerinden ayr›l›r. Örgütte-ki karfl›l›kl› iliflkiler, genel olarak örgütselamaçlar› gerçeklefltirmeye ve iflgörenleringereksinimlerini karfl›lamaya, özel olarakda iflgören yetiflmesine ve örgütle özdefllefl-mesine yöneliktir. Bunlar yüksek düzeyiliflkilerdir. (Hicks ve Gulet, 1975, akt.Ba-flaran,1998, s.15) ‹fl yaflam›ndaki for-mal(resmi)ve informal(resmi olmayan) ilifl-kilerin düzeyi ne kadar iyi ayarlanabilirse,iflgören mutlulu¤u o derece artacak ve bumutluluk üretime yans›yacakt›r.

Gözlenebilen biçimsel örgütün arkas›ndaiflgörenlerin kümeleflerek oluflturduklar›,gözlenemeyen ikinci bir do¤al örgüt dahavard›r. Bu do¤al örgüt, bilinçsiz, gevflek ya-p›l› ve rastgele çal›fl›r. Bu örgütün içerisin-de astlar kadar üstler de vard›r. Bu do¤alörgütün biçimsel örgüte zarar› dokunabilir,bunun yan›nda faydas› da olabilir.(Barnard, 1963. akt. Baflaran, 2000,s. 59)

Her ne kadar biçimsel örgüt yan›nda kifli-

ler aras› iliflkilerin ve gruplar›n oluflturdu¤udo¤al örgütün gereklili¤ine ihtiyaç varsa dabiçimsel örgütün yan›nda var olan do¤al ör-güt, biçimsel örgütün önüne geçmeye bafl-lad›¤›nda, iyi yönetilmezse örgüt içi disip-lin ve ifl ak›m›n›n bozulmas› kaç›n›lmazd›r.Do¤al örgütlerin ifl disiplininden uzak, san-ki McGregor’un X teorisini destekleyeneylemlerde bulundu¤u gözlenmektedir.Do¤al örgütün ön plana ç›kt›¤› örgütlerdeise; insan iliflkileri olumsuz geliflmekte, buda yap›y› bozarak verimi düflürmektedir.Bir görevlinin davran›fl›n›n ne zaman bi-çimsel örgütün, ne zaman do¤al örgütün et-kisi alt›nda bulundu¤unu ay›rt etmek kolayde¤ildir. Ço¤u kez bu etkiler birlikte bulu-nur. (M›hç›o¤lu,1975, s. 80) Hal böyleolunca da yönetime düflen önemli görevle-rinden birisi de; personelin davran›fllar›n›kontrol etmek ve yönlendirmek olacakt›r.Kamu yönetiminin özel bir alan› olan e¤i-tim yönetimi, bir kamu görevidir. (Kaya,1996, s. 43) E¤itimin bir kamu görevi ol-mas› niteli¤iyle, tüm davran›fl ve iliflkilerkamu yarar› ad›na gerçeklefltirilmektedir.

Okuldaki iliflkiler çok yönlü olup, formalö¤renme ile s›n›rl› de¤ildir. Okul yöneti-minde insan iliflkileri a¤›rl›k tafl›maktad›r.(Ayd›n, 1991, s. 168) Bu iliflkiler yönetselve kiflisel iliflkiler olarak yaflansa da, herikisini birbirinden ay›rmak mümkün de¤il-dir.

Okulda insan iliflkilerinin amac›, tüm e¤i-tim iflgörenlerini okulun amaçlar›n› (sosyal,ekonomik ve politik) gelifltirmeye yönelt-mek ve e¤itim iflgörenlerinin gereksinimle-rini karfl›lamak için tak›m çal›flmas› yap-maya güdülemek olarak ifade edilebilir.Okul yönetimi, okulun iç ö¤eleri (ö¤ret-

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi32E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 35: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

men, ö¤renci. E¤itici olamayan personel)ve d›fl ö¤eleri ile (ailelere, ticari kurulufllar,bask› gruplar› ve merkez örgütü) iflbirli¤iyaparak her kesimi tatmin edebilecek sa¤-l›kl› ve sürekli insan iliflkileri ile okul kül-türü ve iklimi oluflturmaya çal›flmal›d›r.Okulda insan iliflkilerini “yönetim-ö¤renciiliflkileri”, “yönetici-ö¤retmen iliflkileri”,“ö¤retmen-ö¤renci iliflkileri”, “ö¤renci-ö¤-renci iliflkileri” ve “okul-çevre-ö¤renci ilifl-kileri” olmak üzere de¤iflik boyutlarda elealmak mümkündür. Bu befl grup aras›ndakurulan ve sürdürülen iliflkilerin niteli¤i,okullarda verilen e¤itimin niteli¤i ve ö¤ren-cilerin akademik baflar›lar› üzerinde olumluetkiye sahiptir.

Okul dedi¤imiz örgüt, ayn› amaçlar etra-f›nda toplanan farkl› yap›daki insanlardanmeydana geldi¤inden, her insan›n çeflitlidurumlar karfl›s›nda gösterece¤i tepkilerfarkl› olacakt›r. Her davran›fl›n temel birnedene dayand›¤› kabul edilecek olursa, in-san›n davran›fl›n›, alm›fl oldu¤u e¤itimin,inançlar›n›n ve içinde yetiflti¤i kültürelçevrenin etkisiyle oluflturmas› do¤ald›r.Ayr›ca insan davran›fllar›n›n temelinde psi-kolojik bir güdünün yatmas› da, insan ilifl-kilerinde gözetilmesi gereken önemli et-menlerden biridir. Tüm iliflkilerde insanla-r›n duygu, düflünce ve kiflilik özellikleri gi-bi etmenlerin gözetilmesi de iliflkilerin ayr›bir boyutudur.

Son y›llarda sosyal psikoloji alan›nda ya-p›lan çal›flmalar, insan iliflkilerini gelifltir-meye yönelik geliflmelere ›fl›k tutucu birbilgi sa¤lam›flt›r. Bu giriflim büyük ölçüdeinsan iliflkilerine dayal› olan e¤itim bilimiaç›s›ndan da önem tafl›maktad›r. E¤itimininsanlar arac›l›¤› ile insanlarla etkileflim

yolu ile sürdürüldü¤ü dikkate al›nd›¤›nda,insan iliflkilerinin e¤itim sürecindeki yeridaha iyi anlafl›lmaktad›r. Bu durum e¤itimsürecinde rol alanlar›n yaln›zca teknik bilgive becerilerde de¤il, ayn› zamanda insaniliflkileri konusunda da yeterli bilgiye sahipolmalar›n› zorunlu k›lmaktad›r.(Ayd›n,2000, s. 72)

Okulda ‹nsan ‹liflkilerinin ‹lkeleriBaflaran’›n(1998) da belirtti¤i gibi insan

iliflkileri iflletmelerde, yöneticilerin iflgö-renleri ve okullarda da müdür ve ö¤retmen-lerin, ö¤renciler baflta olmak üzere e¤itimiflgörenlerini diledikleri gibi kullanmalar›-n›n bir arac› de¤ildir. Okulu ele ald›¤›m›z-da; insan iliflkileri, e¤itim iflgörenlerinin veö¤rencilerin s›rt›n› okflamak, onlar› rahatl›-¤a kavuflturmak, onlarla sorunsuz yaflamak,onlara gereksiz ödün vermek, ac›mak, duy-gusal davranmak, gereksiz yard›mlara kofl-mak de¤ildir. (Baflaran, 1998, s. 12-13) Buanlay›fl içerisinde insan iliflkileri, insan in-sana, yetiflkin yetiflkine, efl duyumu, hoflgö-rüyü, ilgiyi, dostlu¤u, biz olmay›, güveninsaydaml›¤›, adaleti gerektiren karfl›l›kl› biretkileflimdir. ‹nsan iliflkilerinin özü, insan›nkendini bilmesidir. (Baflaran, 1998:11)

Bu genel çerçeve içerisinde insan iliflki-lerinin on bir ilkesinden söz edilebilir. ‹n-san iliflkilerinin bu ilkelerini okullarda dauygulamak mümkündür. Bunlar:

1. ‹nsan iliflkileri, insan insana iliflkilerdir.(‹nsan sevgisi): ‹nsan gizil güçlerle do¤an,bu güçlerini toplumda kültürleyebilen veyeni kültürel de¤erler yaratabilen canl›d›r.‹nsanlar›n kal›tsal (gizilgüç) güçlerinin ya-n› s›ra biliflsel, devinimsel ve duygusal güç-leri de vard›r. Neyi, ne zaman hangi nitelik-

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 33E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 36: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

te ve nicelikte yapabilece¤ini kestirmekgüçtür. Okulda etkili ve sürekli insan iliflki-leri kurman›n yolu insan sevgisinden geç-mektedir. Okulda her çal›flan›n sevgiye yö-nelik bir gizil gücünün bulundu¤una inan›-l›r ve buna ortam haz›rland›¤›nda okulunkendine özgü kültürel de¤erler üretebilece-¤ine inanmak, insan iliflkilerinin özüdür.

2. ‹nsan iliflkileri yetiflkin yetiflkine iliflki-lerdir: ‹flgörenler yetiflkin evresinde bulu-nan kiflilerdir. Yetiflkin yetiflkine, duygusalolmayan ussal iliflkilerdir. Yönetici ne ba-bad›r ne de yönetilenler onun çocu¤udur.Yöneticinin kendini baba yerine koymas›,iflgörenleri ona koflulsuz itaate zorlar. ‹flgö-renlerin kendilerini çocuk yerine koymas›ise, onlar› yöneticinin kanad› alt›na sokar.Bu durum insan iliflkilerini sa¤l›ks›z k›lar.

3. ‹nsan iliflkileri eflduyum gerektirir: Efl-duyum (empathy), insan›n karfl›s›ndakiniduygular›n› anlamas›d›r. Ama onun gibiduygulanmas› de¤ildir. Yönetici ve yöneti-lenler sorunlar›n› birbirlerine ilettiklerinde,sorunlar›n birlikte çözülmesi ya da çözül-

mesine yard›m edilmesi için, bir-birlerini iyi anlamalar›

gerekir. Bir okul-da yönetici ve

iflgörenlerinbirbirlerinianlama-lar› efldu-y u miçinde ol-

malar› in-san iliflkile-

rini daha dasa¤l›kl› k›lacakt›r.

4. ‹nsan iliflkileri hoflgörüyü gerektirir:Hoflgörü insanlar›n belli bir s›n›r içinde bir-birlerine kusurlu olma hakk› tan›malar›d›r.Hoflgörünün s›n›r›: a) insan›n geliflim düze-yi yükseldikçe, b) ayn› kusuru yineleme sa-y›s› artt›kça ve c) kusurun tehlike yaratmaolas›l›¤› artt›kça daral›r. Okulda insan ilifl-kilerinde hoflgörü, müdür-ö¤retmen-ö¤ren-ci ve di¤er personelin birbirlerinin kusurla-r›na katlanmalar› ya da bir birlerinin kusur-lar›n› görmezlikten gelmeleri de¤ildir. Ta-raflar kusurlu anlar›nda birbirlerine sayg›ve sevgi s›n›r› çerçevesinde kusurlu olduk-lar›n› söyleyebilmeli, kusurlar›n› kabuledebilmeli ve bundan dolay› üzgün olduk-lar›n› belirterek özür dilemeyi bilmelidir.

5. ‹nsan iliflkileri ilgi gerektirir: ‹lgi insan-lar›n en önemli gereksinimlerindendir.Okul çal›flanlar› özellikle okul yöneticisin-den ilgi beklerler. Sosyal hayatta bile insan-lar›n birbirlerini içtenlikle dinlemeleri, bir-birleri ile konuflmalar› insan iliflkilerini ge-lifltirir. Okul yöneticisi destekçi ve birlikçibir e¤itim ortam› oluflturarak, ö¤retmen vedi¤er çal›flanlara de¤er verip, herkese eflitmesafe ve duyarl›l›kta yaklaflmal›d›r.

6. ‹nsan iliflkileri dostluk ‹ster: Dostlukinsanlar›n birbirlerini iyi tan›maya çal›fl-malar›, özel s›rlar›n› saklayabilmeleri, bir-birlerinin dertlerini dinleyip gidermeye k›-lavuzluk etmeleridir. Okulda insan iliflkile-ri birbirlerinin düflman gibi görmeye baflla-mayla bozulabilece¤i gibi, birbirlerini göz-de olarak benimsemeleriyle de bozulur.Dostluk insanlar›n senli benli olmalar› de-¤ildir.

7. ‹nsan iliflkileri “biz” olmay› gerektirir:Yöneticinin her fleyi ben bilirim demesi

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi34E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 37: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

onu yaln›zl›¤a iter. “Sen” ya da “siz” bilir-siniz demesi de onu, iflgörenlerin yönlen-dirmesine ve kendini örgütten d›fllamas›nagötürür. Ama ben yerine biz duygusu gelifl-tirildi¤inde iflgörenler güç birli¤ine, birlikteyapmaya ve daha çok çaba sarf etmeye bafl-larlar. Böylelikle e¤itim-ö¤retimin niteli¤iartacak ve iliflkiler daha da olumlu olacak-t›r.

8. ‹nsan iliflkileri güven ister: Okulda heriflgören okulun yönetim biçimi ve ortam›elveriflli oldu¤unda, görevini yapmay› yük-lenir ve sorumluluk al›r. Okulun amaçlar›n›gerçeklefltirmek için güdülenir. Bunun içiniflgörenlere güvenmek gerekir. Ö¤retmen-lerin sürekli ve yak›ndan denetlenmeleriiliflkileri bozar. Ama ö¤retmenlere güven,görevlerin ussal bir düzeyde denetlenmesi-ni de engellememelidir.

9. ‹nsan iliflkileri yönetimde saydaml›k is-ter: Bir okulda yönetimin ö¤retmen-ö¤ren-ci ve di¤er çal›flanlardan saklayaca¤› yöne-tim ve üretim iflleri hemen hemen hiç yok-tur. Okuldaki yönetim süreci ö¤retmen ö¤-renci ve personelden ne derece saklan›rsa,insan iliflkileri o denli bozulur. Kapal› kap›-lar ard›nda yap›lan ifller kuflkular› o denliart›r›r. Ö¤renci-ö¤retmen ve di¤er perso-nelle ilgili her konu zaman›nda paylafl›lma-l›d›r.

10.‹nsan iliflkileri adalet besler: Okuldaö¤retmen-ö¤renci ve di¤er çal›flanlar›nemekleri maddi olamasa bile manevi olaraktakdir edilmesi insan iliflkilerini gelifltirir.‹nsanlara az ya da çok verilmesi, do¤rulukve dürüstlük inançlar›n› sarsar ve iliflkilerinbozulmas›na yol açar.

11. ‹nsan iliflkileri insan›n kendisini bil-

mesini gerektirir: ‹nsan›n gerçek gücünübilmesi, hangi davran›fl› yapabilece¤ini,hangisini yapamayaca¤›n› kestirmesineböylece davran›fllar›n›n s›n›r›n› kararlaflt›r-mas›na yard›m eder. Kendini oldu¤undanfazla ya da afla¤› gören insan baflkalar› ileiliflki kurmakta zorlan›r. Okulda yönetici,ö¤retmen ve di¤er personel kendi güçlü vezay›f yönlerini bilmeli ve iliflkilerini bunagöre yönlendirmelidir.Sonuç ve Öneriler:

Yöneticinin örgütünde verimlili¤i art›r-mas› için yaln›z çal›flanlar›n resmi yönleriile ilgilenmesi yetmez. Çal›flanlar›n de¤ifliktip, yarat›l›fl ve duygulara sahip oldu¤unugözden uzak tutmamas› ve bu bilinçle ha-reket etmesi gerekir. (Tortop, 1987. s, 252)

Karfl›l›kl› etkileflim ve iflbirli¤i içinde bu-lunan insanlar›n hem ifl birli¤i ve verimi ar-tar, hem sosyolojik, ekonomik ve psikolo-jik gereksemeleri karfl›lanm›fl olur(Bursal›-o¤lu, 1998:139) Ayr›ca bu alanda yap›lanaraflt›rmalar da göstermektedir ki, ekono-mik ihtiyaçlar›n karfl›lanmas›, kendine say-g› ihtiyac› karfl›lanmadan fazla etkili ola-mamakta ve üretimi art›ramamaktad›r. Bunedenle yönetimde insan iliflkileri faaliyet-leri, üretici yararlar› ile örgüt yararlar›n›birlefltirmeyi hedef tutar ve örgüt amaçlar›-n›n en verimli biçimde gerçeklefltirilmesinekatk›da bulunur. (Akçay, 1996:119)

Okulda çal›flan herkesin görev ve sorum-luluklar› vard›r. Okullar›n iflleyifli iflbirli¤iile yürütülür. Yöneticiler bu iflbirli¤ini sa¤-lamak için okulu belirli bir biçimde ifllet-mek zorundad›r. (Özo¤lu, 1978, s. 12)Okul denilen sosyal sistemin stratejik par-çalar›ndan biri ö¤retmendir. (Bursal›o¤-

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 35E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 38: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

lu,1987,s. 69)O halde ö¤retmenin çal›flma-s›n›, verimini olumlu etkileyecek yönde birokul havas› oluflturulmal›d›r.

Ö¤retmenler ile okul yöneticileri aras›n-daki iliflkiler okulun havas›n› ve personelinmoralini birinci derecede etkiler(Bursal›o¤-lu, 1987, s. 75 Okul ortam›nda yönetici veö¤retmen iliflkilerinin iyi olmas› ö¤rencibaflar›s›n› ve verilen e¤itimin kalitesiniyükseltmekte, bununla birlikte okulda benyerine biz duygusu ile hareket edebilen birtak›m ruhu yarat›lmaktad›r. Bir okulda yö-netici, yönetici yard›mc›lar›, ö¤retmen vedi¤er personel aras›ndaki resmi iliflkiler dü-zenli, kiflisel iliflkilerde ahenkli olmad›kçaokul verimli çal›flamaz. (Bursal›o¤-lu,1991,s.7)

ÖnerilerOkulun, belirlenen amaçlara ulaflmas› ve

toplumun iste¤ine cevap verebilmesi içinyönetmenlerin insan iliflkilerine inanmalar›,davran›fllar› ile bunu çevresine yans›tmala-r› gerekmektedir.

Yöneticinin insan iliflkilerine bak›fl aç›s›,ö¤retmenin performans› ve ö¤rencinin ba-flar›s›na ayn› oranda yans›yaca¤›ndan, yö-netici okulunda etkili bir insan iliflkileri a¤›oluflturma yolunda çaba sarf etmelidir .

‹nsan›n, çal›flt›¤› kurum içerisinde sorun-lar yaflamas› do¤ald›r. ‹nsanlar›n verimli vemutlu bir flekilde çal›flabilmesi için bu so-runlar›n uzlaflma yoluyla çözülmesi ya daen aza indirilmesi gerekmektedir.

‹liflkilerdeki ahengi sa¤layabilmek içinyöneticinin teknik bilgiler yan›nda kifliselve yönetsel iliflkiler konusunda da insanpsikolojisini ve insan ihtiyaçlar›n› iyi bil-melidir.

Okullarda sa¤l›kl› ve sürekli iliflkiler ku-

rabilmek ve baflar›y› sa¤lam temeller üzeri-

ne infla edebilmek için; sevgi, sayg›, dü-

rüstlük, güven, dostluk, adalet, do¤ruluk,

aç›kl›k, iletiflim, uyum, tarafs›zl›k, tutarl›-

l›k, sorumluluk, insan haklar›, hoflgörü,

eme¤in hakk› gibi insan iliflkilerinin kuru-

cu ilkeleri daima göz önünde bulundurul-

mal›d›r.

KaynaklarAkçay, Cengiz. 1996. Okul Yönetimi Ders Notlar›. Ça-

nakkale.

Ayd›n, Mustafa. 1991. E¤itim Yönetimi. Ankara: Hati-

po¤lu Yay›nlar›.

Ayd›n, Mustafa. 2000. Ça¤dafl E¤itim Denetimi. Anka-

ra: Hatipo¤lu Yay›nlar›.

Baflaran, ‹. Ethem. 1998. Yönetimde ‹nsan ‹liflkileri Yö-

netsel Davran›fl. Ankara. A. Ü. E¤itim Fakültesi Yay›nla-

r›. No: 111.

Baflaran ‹, Ethem. 2000. Yönetim. Feryal Matbaas›

Bursal›o¤lu, Ziya. 1981.E¤itim Yöneticisinin Yeterlilik-

leri.Ank. Ünv.E¤itim Fak. Yay›nlar› No:93

Bursal›o¤lu, Ziya. 1991. E¤itim Yönetiminde Teori ve

Uygulamalar. Ankara. Pegem Yay›nlar›. No: 1

Bursal›o¤lu, Ziya. 1999. Okul Yönetiminde Yeni Yap› ve

Davran›fl. Ankara. Pegem Yay›nlar›.

Cücelo¤lu, Do¤an. 1983. ‹nsan ‹nsana. ‹stanbul. Rem-

zi Kitapevi.

Kaya, Y. Kemal. 1996. E¤itim Yönetimi (Kuram ve Tür-

kiye’deki Uygulama). Ankara. Bilim Yay›nlar›

M›hç›o¤lu, Cemal. 1975. Kamu Yönetimi. Ank. Ü.

S.B.F. Yay›nlar›.

Özo¤lu, S. Çetin. ‹nsan ‹liflkileri ve Ö¤renciler. Ankara.

E¤itim ve Bilim Dergisi. Say› 12, Mart. 1979.

Tortop, Nuri. Kamu Personel Yönetimi.1987. Ankara.

Olgaç Matbaas›.

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi36E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 39: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

üzbinlerce ö¤retmenden biriside O.. Vazifesini iyi yapt›¤›nainan›yor. Ama her nedense ö¤-renciler derse ilgisiz. Dersi çok

da güzel anlatt›¤› kanaatinde. Ama sonuçde¤iflmiyor.

E¤itim dünyam›zda süregiden t›kanl›¤açözüm olarak Milli E¤itim Bakanl›¤›“Müfredat De¤iflikli¤i Reformu” diye yenibir çal›flma bafllatt›. Müfredat de¤iflikli¤iders kitaplar› de¤iflikli¤i ve pilot uygulama-lar› ile gündemde. Merak edilen konu isemüfredat de¤iflikli¤inin çözüm olup olma-yaca¤›.. Ya da daha önemlisi müfredat de-¤iflikli¤inin hayata geçirilmesi için yetkili-lerce gerekli kararl›l›k ve sistemsel yakla-fl›m sergilenebilecek mi?

E¤itim neden kavramlar›n “muhtevas›n›”merak etmeden yaln›zca onlar›n “adlar›n›”ö¤renmeyi “bilgi” zanneden bir anlay›fladönüfltü? Bilgi eriflim imkan ve flartlar›n-dan habersiz bir flekilde sürdürülen ve uy-gulama gibi hayati unsurlara dayanmayanmevcut e¤itimin insan› yüceli¤e ç›karmas›mümkün olabilir mi? Dahas› gönlümüzsevda ile açabilir mi; insani meziyet vemesleki beceriler ortaya ç›kabilir mi?

“Tek do¤rulu”, kayna¤›na kesin güveneve bilgi aktarmaya dayal›, ihtiyaç duyul-mayan, talepsiz bir zorunluluk süreci hali-ne gelmifl e¤itimi as›l mecras›na nas›l çeke-biliriz? “Yeni müfredat” bunu baflarabilirmi? K›saca yeni müfredat›n e¤itim felsefe-sini özetlersek yeni model, ö¤renciye ö¤-renmenin anahtar›n› vermeyi öngörüyor.Ö¤retmenler, yeni sistemde esasen derskonusunu anlatmayacak, o daha ziyadeyönlendirici, yol gösterici, ö¤renme orta-

m›n›n haz›rlay›c›s›, ö¤rencilerin rahatça da-n›flabilece¤i bir rehber konumuna yüksele-cek; ö¤retmek yerine ö¤renmenin yol vemetodunu ö¤retecek. Bu sistem, ö¤renci-nin yaparak, yaflayarak ö¤renmesini, ifl bir-li¤i yapmas›n›, proje üretmesini esas al›yor;bilginin nedenini sorgulayarak kavramas›n›ve beceri kazanmas›n› esas al›yor. Sonuçta,bilgiye ulaflmay› ve onu kullanmay› bilenve bilgiyi üreten özne konumuna ç›kabile-cek..

fiimdi as›l soru, yeni müfredat›n hayatageçirilip geçirilemiyece¤inde dü¤ümleni-yor. Bakanl›k, Müfredat de¤iflikli¤ini derskitaplar›n›n yenilenmesi ile sürdürüyor. So-run flurada dü¤ümleniyor: Ders kitaplar›

Ö¤retmen Üniversitesi

YY

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 37E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Prof. Dr.

OsmanÇakmak

GaziosmanpaflaÜniversitesi

Page 40: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

yenilense de “söyleme-anlatma” d›fl›ndae¤itim teknolojisi ve metodunu kullanma-yan (ülkemizde halihaz›rda neredeyse %90 okullarda kullan›lan e¤itim metodu bu)ö¤retmenler s›rf bir 'aktar›c›' olarak hareketederse yeni sistemin baflar› flans› ne olabi-lir? Yeni felsefenin getirdi¤i hüner ve be-ceriye kavuflmas› için mevcut 600 bin ö¤-retmenimiz nas›l bir modelle hizmet içie¤itime tabi tutulacak?

Reformlar›n ve dönüflümlerin oda¤›ndaö¤retmen bulundu¤una göre, ö¤retmeniesas almayan reformlar›n baflar› flans› za-y›fl›yor. Toplam Kalite Yönetimi gibi te-flebbüsler neden hayata geçirilemedi? Ö¤-retmeni mesle¤inde “profesyonellefltire-cek” bir akademik ortam sa¤lanmad›kça,onun halihaz›rda kaybolmufl imaj›n› mad-di-manevi düzeltecek tedbirler al›nmad›kça“müfredat de¤iflikli¤i” hedefine ne dereceulaflabilir?

ABD fiikago Ö¤retmenler Akademisindeyürütülen Bir Çal›flma Ö¤retmeni mesle-¤inde uzmanlaflt›rmak için neler yapabili-riz? Bu konuya geçmeden önce ABD’debaz› eyaletlerde uygulanan ilginç bir uygu-lamaya dikkat çekmek istiyorum.

Amerikada fiikago (Chicago) Ö¤retmen-ler Akademisinde yürütülen bir çal›flma fluflekilde gelifliyor:

Çal›flman›n öncülü¤ünü Nobel ÖdüllüProf. Leon Lederman yap›yor. Amaç, uy-gulanan “yanl›fl e¤itim metodu” ile bilim-den so¤umufl, e¤itilmeye karfl› yer yer nef-rete varan duygular içine girmifl çocuklar›nen de¤erli yetene¤i olan “bilgi -beceri ka-zanma ve ö¤renme kabiliyetini” “ö¤renmesürecinin” içine çekmek… Ö¤rencilere bi-

limi sevdirmek.Bunun için Lederman yedi y›ll›k bir plan

yap›yor. Bu süre içinde, bölgedeki mate-matik ve fen ö¤retmenlerinini tamam› (17bin kifli) yeniden e¤itime tabi tutuluyor.Akademinin amac› , “grup çal›flmas›n›n na-s›l yap›laca¤›n› ö¤retmek. “Ö¤rencilerindersleri oturduklar› yerde dinlemek yerine,ifl birli¤i yaparak ö¤renmelerini sa¤lamak.Zira art›k günümüzde ferdin tek bafl›naproblem çözme imkan› yok. Çünkü, prob-lemler eskisi gibi basit de¤il. Ekip çal›flma-s›n› ve çözmeyi daha küçük yafllarda ka-zand›rmak gerekiyor çocu¤a. Kafa bofl ku-tu içini bir fleyler dolduruyormuflcas›na ku-ru kuruya ezberleme ile ö¤renci bir fley ka-zan›yor görünse de uygulamaya dönüflmeimkan› bulmuyor. Ö¤renci bizzat yaflama-d›kça, denemedikçe ö¤renme mümkün ol-muyor. Ö¤renci, önce e¤itimi nas›l yapa-bileceklerini, yani ö¤renmeyi ö¤renecek-ler. Ders kitaplar›na ba¤l› kalmak yerine fa-aliyet gösterecekler deney yapacaklar.. K›-sacas› bilimi soyut kavramlardan çok, gün-delik hayatlar›n›n bir parças› olarak görme-ye bafllayacaklar.

Lederman , ‹llionois’deki laboratuarlar›n(FERM‹LAB) müdürüdür. Buras› “parça-c›k fizi¤i” araflt›rmalar›n›n yap›ld›¤› enönemli merkezlerden biridir ve enerji ba-kanl›¤›na ba¤l›d›r.1989 y›l›nda zaman›nEnerji bakan› James Watkins Lederman’atelefon eder.. Matematik ve fen dersleri ko-nusunda halktan bakana sürekli olumsuzraporlar ulaflmaktad›r. Bakan ülke çap›ndayaflanan baflar›s›zl›ktan,e¤itimin içine düfl-tü¤ü ç›kmazdan nas›l ç›kar›laca¤›n›, Leder-man’a sorar. Bu durumun düzelmesi konu-sunda araflt›rma laboratuarlar›n›n bir fleyler

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi38E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 41: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

yapmas› gerekti¤ini belirtir. Enerji bakan›,bir an önce harekete geçilmesi gerekti¤inibelirtir.

Lederman, hemen zaman geçirmeden birtoplant› düzenledi. Toplant›ya Chicago böl-gesindeki üniversitelerin rektörleri, civar-daki okullar›n yönetici ve ö¤retmenleri ileçevredeki flirketlerin araflt›rma birimlerin-den temsilciler ça¤r›ld›. K›sacas› bu konu-da bir ifl birli¤i yap›labilmesi için, e¤itimdepay› bulunan herkesin o toplant›ya kat›lma-s› sa¤land›. Bu toplant›lar neticesinde “fii-kago Ö¤retmenler Akademisi” nin kurul-mas› kararlaflt›r›ld›. Akademi , ö¤retmenle-ri teker teker belirlenecek, kritik bir kütle-nin ortaya ç›kmas› için ad›m ad›m ilerleye-cekti. Lederman, yapt›klar› çal›flmay› flöy-le özetliyor:

“Yapmakta olduklar› her fleyi att›k; asl›n-da bir fley yapt›klar› da söylenemez!”

Ö¤retmenler akademisinde yap›lan e¤i-timde, dersler uygulamal› olarak ö¤retili-yor. Mesela alan ve hacim hesaplar› yap›la-caksa, rengarenk kutular, küpler kullan›l›r,bunlarla binalar yap›l›r. Yap›lan deneyler-de, klasik bilimsel metotlar›n ö¤retilmesiyan›nda, ö¤renciler tart›flmaya ve düflün-meye yönlendirilir. Bir baflka derste, elle-rinde cetvel tafl›yan ö¤renciler tart›flmalar›ve beyin f›rt›nas› yapmalar› istenir. Bir bafl-ka derste, ellerinde cetvel tafl›yan ö¤renci-ler arkadafllar›n›n boylar›n› ve kollar›n›nuzunlu¤unu ölçerler. Bu arada önemli birbulufl yaparlar: Her insan›n iki yana aç›lm›flkollar› aras›ndaki uzunluk, o kiflinin boyuy-la hemen hemen ayn›d›r.

Bir baflka bulufl da pi say›s›yla ilgili. Her-kes, pi say›s›n›n 3.14 de¤erinde oldu¤unu

ezberlemekle yetinir. Bunun ötesine geçe-bilenlerin say›s› azd›r. Akademide pi say›s›konusunda flöyle bir deney yap›l›yor: De-¤iflik ebatlarda meflrubat kutular› al›n›yor;onlar›n çevrelerine eflit ipler kesiliyor ve buiplerle kutunun çap› aras›ndaki oran bulu-nuyor. Sonunda herkes görüyor ki kutununebad› ne olursa olsun, çevresininin ölçüsü,çap›n›n üç mislinden biraz fazla ç›k›yor. ‹fl-te pi say›s›n›n ve dolay›s›yla 3.14’ün anla-m› bu. Böyle bir sonuca bizzat kendi eliyleulaflan bir kimse , kolay kolay pi say›s›n›unutmayacakt›r!

Akademide süren 16 haftal›k e¤itimdensonra ö¤retmenler, kendi okullar›na döner-ler. Ama art›k yaln›z de¤iller. Yanlar›ndaakademiden birer uzman vard›r. ‹ki y›l bo-yunca bu uzmanla birlikte derse gireceklerve yeni metotlar›n uygulanmas›nda karfl›-laflt›klar› zorluklar› birlikte çözüyorlar.Ö¤retmenler, akademi ile aras›ndaki ba¤›hiçbir zaman koparm›yorlar. Akademininyeni faaliyetlerinden sürekli haberdar edile-cekler ve s›k›flt›¤› anlarda do¤rudan do¤ru-ya akademideki ö¤retmenleriyle ba¤lant›kurup gerekli yard›m› alabilecekler.

Ö¤retmen ÜniversitesiÖ¤retmenlik mesle¤inin alabildi¤ine de-

jenere oldu¤u, itibar›n›n s›f›rland›¤› flu or-tamda yapmam›z gereken nedir? Her mes-lek mutlaka önemlidir. Ama ö¤retmenlikmesle¤inin önde ve öncelikli yeri oldu-¤undan d›flar›da bir çok ülke ö¤retmen ye-tifltirmeyi özel ve ayr›cal›kl› bir konu ola-rak ele al›yorlar.

Art›k üniversiteler ihtisas üniversiteleriolma yolunda geliflme göstermektedir. Zi-raat üniversitesi, Otomotiv üniversitesi, Bi-

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 39E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 42: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

yoteknoloji ünivesitesi vd. ‹srail, Japonyadaha birçok ülke Ö¤retmen üniversiteleriniçoktan kurmufl bulunuyorlar. Dünya bunayönelmifl durumdad›r. Bunun faydalar›n›saymaya gerek yok.

Milli E¤itim Bakanl›¤› ç›kar›lacak birözel bir kanunla YÖK ten ba¤›ms›z (T›pk›Harp Okulu ve Akademileri gibi) olarakülkenin birkaç yerinde Ö¤retmen Üniversi-teleri kurmak için harekete geçebilir. Buflekilde oluflturulacak üniversitelerde çal›-flacak yetifltiriciler, oldukça dikkatli bir fle-kilde seçilir, bilimsellik, pedogojik kayg›ve milli kimlik ön plana ç›kar›l›rsa, seçim-de somut liyakat ölçütleri benimsenirse“ö¤retmen problemi” k›sa sürede hallola-bilir. Ayr›ca uygulamaya konulan uzmanve baflö¤retmenlik ünvanlar› için de üniver-site bünyesinde kurulacak akademilerdeal›nan e¤itim/araflt›rma/kurslar›n a¤›rl›kl›yeri olur ve böylece bu konu “bilimsel birtemele” oturmufl olur.

fiüphesiz iyi, kaliteli insan, ayn› ölçüdekaliteli yetifltiriciler eliyle yetifltirilebilir.Tarih bize büyük flahsiyetlerin arkas›ndahep büyük hocalar› gösterir. Ö¤retmenokullar› ve Yüksek Ö¤retmen Okullar› gü-zel bir örnek olarak hat›ralar›m›zda. De-mek ki ö¤retmen yetifltirmede mekan›n,kurumsallaflman›n ayr› bir yeri var. Hali-haz›rda ö¤retmen yetifltirme deyince aklaE¤itim Fakülteleri geliyorsa da, bu fakül-telerdeki e¤itimin ne “bilimsel düflünce bo-yutunun” ne de “pedagojik boyutunun”kald›¤›n› söyleyebiliyoruz. Kald› ise ka¤›tüzerinde. Bir di¤er nokta ise çok kere deE¤itim Fakültelerinin üniversite bünyele-rinde adeta bir s›¤›nt› gibi kalmas›, öne ç›-kamamas›d›r... Ayr›ca var olan Fen Edebi-

yat Fakültesi ve E¤itim Fakültesi çat›flmas›-na bakarsak, ö¤retmen meselesine art›kneflter atman›n zaman› gelmifltir. Fen Ede-biyat Fakülteleri mezunlar› garip bir uygu-lama ile yüksek lisanstan ö¤retmen yetifl-tirilmeye çal›fl›lmaktad›r. Fen Edebiyat Fa-kültesi ö¤rencileri e¤itim fakültelerininbünyesinde bir s›¤›nt› gibi durdu¤undankurumu benimsememektedirler. E¤itim fa-külteleri baflka görevleri yan›nda, 4+1.5tarz›nda yap›lan yüksek lisans çal›flmalar›-na kendilerini verememektedir. Böyleceson uygulama ile ö¤retmen yetifltirme ko-nusu iyice yozlaflt›r›lm›flt›r.

Hükümet, daha özelde Milli E¤itim Ba-kanl›¤›, ö¤retmenlerin e¤itimi probleminikökten halledecek YÖK’e ba¤›ml› olma-yan Ö¤retmen Üniversiteleri (özelde iseö¤retmen akademileri) kurabilir mi?“milli kimli¤e” ve bilimsel onura sahipdünya çap›ndaki bilim adamlar›m›z› buAkademi’lerin/üniversitelerin bafl›na geti-rebilir mi?

Her fleyden önce gerçek bir de¤iflimin bi-

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi40E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 43: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

rinci flart› “derin bilgi” ile ifle bafllamakt›r.Her baflar›l› de¤iflimin arkas›nda bir lidervard›r. Vizyon ve misyona sahip olan stra-tejik düflünebilen kararl› bir lider olmaks›-z›n de¤iflimi baflarmak elbette mümkün de-¤ildir. Yüksek Ö¤retim Reformu ve di¤erkonularda gördük ki hükümet ve bakanl›kifle “yüzeysel bilgi” ile ve amatör bir tu-tumla yaklaflmaktad›r. Bu yüzden de sürek-li geri ad›m atmak zorunda kalmaktad›r.Temenni ediyoruz ki yetkililer bundan böy-le bilgi, liyakat ve özellikle bilim haysiye-ti ve onuru olan bilim insanlar› ile çal›flma-ya bafllar; istiflareye ve bilim platformlar›n-da konuyu ele almaya özel önem göste-rirler.

‹çine girmeye çal›flt›¤›m›z AB ülkeleri gi-bi Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri de ar-t›k e¤itimi ve bilimi ülkenin birinci önce-likli meselesi haline getirmelidir. Nedenhükümet önceli¤i olmal›d›r e¤itim? Politi-kac›lar›m›z, baflbakan›m›z, sürekli kalk›n-madan dem vuruyorlar ama gerçek kalk›n-man›n sanayide, tar›mda, hizmetler sektö-ründe, kamu yönetiminde, politikada “ica-da dayal›” “Buluflçuluk Temelli” bir anla-y›flla mümkün olaca¤›n›n fark›na varm›flde¤iller. Günümüzde belirleyici tek gücünbuluflçuluk (yenilik, icat) oldu¤unu dünya-da çok say›da insan anlad› ise de biz he-nüz anlam›fl görünmüyoruz. Sanayide ne-den hep d›fla ba¤›ml› durumday›z? Nedentaklit ve kopya teknolojilere mahkum ka-l›yoruz? Üretkenli¤i ve düflünmeyi öldü-ren ezberci e¤itimle yo¤rulan neslimizinbeyin f›rt›nas› ile e¤itim gören toplumlarlayar›flmas› mümkün olabilir mi? O halde,as›l gündem, tüm sorunlar›n ortak elementidurumuna gelmifl bulunan ezberci e¤itim

yap›s›ndan kurtulmakt›r; bu yüzden düflün-ce faaliyetleri kal›planan insan›m›z› “zi-hinsel kölelikten” kurtaracak, ona s›n›r ta-n›madan düflünebilmeyi kazand›racak bire¤itim yap›s›n›n oluflturulmas›d›r.

Sonuç olarak, ö¤renciye “elefltirel düflün-ce” kazand›ran bir e¤itimin ikamesini ön-gören “ yeni müfredat” “üretememe”, ve“çözememe” hastal›¤›m›za bir çare olabilir.Yeni müfredat, bizi böylesine önemli birdönüflümün efli¤ine getirmiflken, konu sa-dece bakanl›¤› ilgilendiren mevzi bir mev-kide kalmamal›d›r. Hükümet konununönemini kavramal›, “müfredat de¤iflikli¤i”konusunu bir “hükümet önceli¤i” olarakele almal›d›r. Bu çerçevede ö¤retmen yetifl-tirme iflini ayr› bir konu olarak de¤erlen-dirmeye bafllamal›d›r.

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 41E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 44: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

G‹R‹fi¤itim -Ö¤retim, bir toplumun maddi ve manevi ya-flam bak›m›ndan, gelece¤ini flekillendiren en önem-li eylemlerin bafl›nda gelmektedir. Burada güdülenamaç; sosyokültürel,siyasal ve ekonomik yöndenmutlu bireyler ve sa¤l›kl› bir toplum yaratmakt›r.E¤itim yukar› do¤ru sosyal bir hareketlilik sa¤lama-

l›d›r. E¤itim etkinliklerinden, nitelik ve nicelik bak›m›ndandoyurucu geliflmeler beklenmelidir. Tüm zaman kesitleri;atom ça¤›, sanayi ça¤›,uzay ça¤›, bilgi ça¤›, toplam kalite ça-¤›,...gibi hangi moda isimle an›l›rsa an›ls›n, tüm ça¤lar›n, helede gelecek ça¤›n, iyi e¤itilmifl insan ça¤› olaca¤› tart›fl›lamaz.‹yiyi, do¤ruyu, güzeli Üretmek, Üretileni düzgün ve anlaml›bir flekilde kullanmak ve tüketmek ancak iyi e¤itilmifl insanla-r›n yapaca¤› fleylerdir. E¤itim -ö¤retim sürecinin en temelö¤elerinden birisi; e¤itim -ö¤retimin yürütüldü¤ü yerler olanokul ya da okul kampüsleri; derslikler, laboratuarlar, ifllikler,atölyeler, kütüphaneler ve konferans salonlar›d›r. Bir baflkaö¤e ise, e¤itim -ö¤retim programlar›d›r. E¤itim -ö¤retim et-kinlikleri içinde yer alan en önemli unsur ise kuflkusuz ö¤ret-mendir. Asl›nda e¤itim - ö¤retim teknolojileri ne kadar de¤i-flime u¤rarsa u¤ras›n, geliflirse geliflsin, e¤itim programlar› nekadar kusursuz haz›rlanmaya çal›fl›l›rsa çal›fl›ls›n, e¤itim - ö¤-retim mekanlar› ne kadar mükemmel olursa olsun, e¤itim et-kinli¤i onu uygulayan ö¤retmenin baflar›s›na s›k› s›k›ya ba¤l›-d›r. Bu bak›mdan, ö¤retmen yetifltirme politikalar›, ö¤retmenyetifltirme yöntemleri, gündemin önemli maddesi olamaya de-vam edecektir. Esasen ulusumuz, ö¤retmen yetifltirme konu-sunda hiçbir ulusa nasib olmayan belki de k›skan›lacak bir de-neyime sahiptir. imparatorluk ve özellikle cumhuriyet dönem-lerinde, her düzeyden ö¤retmen yetifltirilmesi için çok de¤iflikkurumlar oluflturulmufl, baflar›l› örnekler sergilenmifltir. Buamaçla aç›lan kurumlar›n adlar›n›n s›ralanmas› bile, bu alandamillet olarak ne kadar zengin bir birikme sahip oldu¤umuzugöstermeye yeterlidir. fiimdi, bu isimlerden. baz›lar›m s›rala-yal›m.

Darülmuallimin-i S›byan, Darulmuallimin, Darulmualli-mat, Darülmuallinin-i Aliye S›byan, Darülmuallimat› S›byan,Ana Muallime Mektebi, Darül Muallim‹n-i Rüfldi, YüksekMuallim Mektebi, Musiki Muallim Mektebi, Köy E¤itmenKurslar›, Köy Ö¤retmen Okullar›, Gazi Orta

Muallim Mektebi, Köy Enstitüleri, ‹lk Ö¤retmen Okullar›,‹ki Y›ll›k E¤itim Enstitüleri, Üç y›ll›k E¤itim Enstitüleri, K›zTeknik Yüksek Ö¤retmen Okullar›, Erkek Teknik Ö¤retmenOkullar›, K›z Sanat Yüksek Ö¤retmen Okullar›, Erkek SanatYüksek Ö¤retmen Okullar›, Ticaret ve Turizm Yüksek Ö¤ret-men Okulu, Endüstriyel Sanatlar Yüksek Ö¤retmen Okulu,Yüksek ‹slam Enstitüleri, Yüksek Ö¤retmen Okullar›, Dene-me Yüksek Ö¤retmen Okullar›, E¤itim Yüksek Okullar›, ila-hiyat Fakülteleri, Fen Edebiyat Fakülteleri, E¤itim Fakültele-ri, Teknik E¤itim Fakülteleri, E¤itim Bilimleri Enstitüleri.

Bu liste daha da zenginlefltirilebilir.Ancak, bu kadar› bile,ö¤retmen yetifltirme tarihimizin ne kadar dolu oldu¤unu aç›k-ca göstermektedir. Bu okullar›n kurulufllar›, programlar› v.b.gibi konular, bir makaleye s›¤mayacak kadar genifl ve etrafl›-d›r.( Bu konuda Doç. Dr. Cemil Öztürk'ün derledi¤i; Türki-ye'de Dünden Bugüne Ö¤retmen Yetifltiren Kurumlar; adl› ay-r›nt›l› ve güzel çal›flmaya baflvurulabilir)

Ö¤retmen yetifltirme konusunda, bu kadar deneyime sahipolan bir toplumun, daha iyisini araflt›rma çabalar›n› kesintisizsürdürmesini yads›mamak gerekir. Biz burada, ö¤retmen ye-

tifltirme modellerini, ça¤›n gereklerini de göz önüne alarak,yeniden yap›land›rma çal›flmalar›na,katk›da bulunmak ama-c›yla, görüfllerimizi, düflüncelerimizi, dilek ve beklentilerimi-zi s›ralamak istiyoruz.

Bu amaca yönelik olmak üzere, öncelikle, 21. yüzy›lda, e¤i-tilmifl insandan neyi anlad›¤›m›z› belirtmek, bu insanlarda netürden davran›fllar beklendi¤ini s›ralamak istiyoruz. Kuflkusuzbu, ö¤retmen yetifltirme modelimize de ›fl›k tutacakt›r. E¤iti-min temel ç›kt›s› olan e¤itilmifl insana, evrensel ve ulusal aç›-lardan hangi istendik davran›fllar› kazand›r›lmal›d›r. Bunungözden geçirilmesinin yararl› olaca¤›na inan›yoruz. Bu konu-da genel kabul görecek davran›fllar nelerdir? Bunlar› s›rala-mak istiyoruz.

Daha sonra, bu davran›fllar›n kazan›lmas›nda, baflat bir gö-rev üstlenecek ö¤retmenlerin hangi özeliklere sahip olmalar›gerekti¤ini belirtmek, sonra da, bu ö¤retmenlerin, bize göre,en iyi nas›l yetifltirilebilecekleri konusundaki düflüncelerimizisunmak istiyoruz.

E⁄‹T‹ML‹ ‹NSANDANBEKLENENLER

E¤itimli insan, bilime dayanmayan eylemlerin, bilimle gi-dilmeyen yollar›n sonunun

karanl›k oldu¤unu bilen insand›r. E¤itilmifl insan,özgür dü-flünceli, bilgiyi yarat›c› bir flekilde kullanan uygar insand›r.Elefltiriye ve kusurlar›n› düzeltmeye aç›k, kendisi de yap›c›elefltiri yapabilme medeni cesaretine sahip olan kimsedir.

Ça¤›m›z›n insan›, ö¤renmenin yaln›z okul yaflam› ile s›n›rl›olmad›¤›n›n, ömür boyu süren bir süreç oldu¤unun fark›ndaolmal›d›r.

E¤itimli insan; iyi tan›mlanm›fl, ulusal ve uluslar aras› süz-geçlerden geçerek genel kabul görmüfl de¤erler manzumesinesahip olan insand›r.

Kendi ulusal kültürünü koruyup gelifltiren, ancak çok kül-türlülü¤e aç›k ve uluslararas› toplulu¤a uyum sa¤lamakta zor-lanmayan. Bir bireydir e¤itilmifl insan.

E¤itilmifl insan, baflkalar› ile etkin bir flekilde iletiflim kura-bilen, onlarla farkl› alanlarda iflbirli¤ine girebilen kimsedir.Bazen, hatta ço¤u zaman, bir problemin çözümü, farkl› disip-linlerin iflbirli¤ini gerektirmektedir. E¤itimli insan bu iflbirli¤i-ni yaparken, bilgiyi yarat›c› bir flekilde kullanabilmelidir. Ça-¤›m›z›n insan›, gerekti¤inde birden çok ifli yapabilecek flekil-de yetifltirilmelidir. Hayat›n her zaman bir e¤lence olmad›¤›-n›n, baflar›lar›n arkas›nda s›k› bir çal›flma oldu¤unun fark›ndaolmal›d›r. ça¤›m›z insan›, ölçüyü kaç›rmadan, belli bir ölçüdeütopik olabilmelidir. Ço¤u zaman ütopya geliflmeyi h›zland›-r›r. Bazen insan›n hayali onun bilgisinin çok ötelerine gidebil-melidir.

E¤itimli insan teknoloji ile bar›fl›k olmal›, her geçen gün ka-ç›n›lmaz bir flekilde ileri at›l›mlar ve yeni ürünler sunacak olanteknoloji karfl›s›nda esnek olabilmelidir. Ça¤›m›z insan›; evin-de, iflyerinde, yolculukta ve tatilde iç içe olmas› kaç›n›lmazolan yeni teknoloji ürünlerini rahat bir flekilde kullanabilmeyatk›nl›¤›n› ve becerisini kazanm›fl bir kimse olmal›d›r. Uzakgörüfllü ve liderlik özeliklerine sahip olmak, e¤itimli insandanbeklenen davran›fllard›r.

‹fline adanm›fll›k, merakl› olmak, yarat›c› olmak ve çal›flkanolmak ça¤›m›z›n e¤itimli insanlarda görmek istedi¤i özelikler-dir.

Ça¤›m›z, e¤itimli insandan, enerjinin kullan›m› ve çevre ko-nular›mda bilinçli olmay› beklemektedir. E¤itimli insan, ola-

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi42E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

21. Yüzy›l Türkiyesi’ninÖ¤retmenini Yetifltirmek

Prof.

Dr.

ÖmerAs›m Saçl›Fen Edebiyat

Fak. Dekan›

EE

Page 45: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

naklar› ile arzular› aras›nda sa¤l›kl› bir denge kurabilmeli,ruh ve fiziki sa¤l›¤›na gerekli özeni göstermelidir. .E¤itilmifl insan; demokrasiyi, bütün kurumlar› ile tan›y›p

takdir eden, demokratik de¤erleri koruyup, bu de¤erlerin ge-liflmesi için çaba harcayan insand›r. Ça¤›m›z insan›, baflta ül-kesi olmak üzere tüm dünyan›n, ekonomik, sosyal ve politikyap›lar› hakk›nda bilgi sahibi olmal›, bunlar aras›nda bilgiyedayal› sa¤l›kl› karfl›laflt›rmalar yapabilmelidir. E¤itilmifl insan,yapmakta oldu¤u ifli etkilemesi muhtemel tüm de¤iflkenleregereken özeni göstermeli, ço¤u zaman baflar›n›n ayr›nt›lardayatt›¤› gerçe¤ini bilmelidir.

Ça¤›m›z insan›, standardizasyon ve toplam kalite kavramla-r›n›, yaflam felsefesinin ayr›lmaz bir parças› haline getirebil-melidir.

E¤itimli insan, dingin bir kafa ve ruh haline sahip olmal› vebu halin sürdürülmesi için devaml› bir çaba içinde olmal›d›r.Spor, müzik, plastik sanatlardan biri veya birkaç›nda aktif ol-mal›; gezmeyi, görmeyi sevmeli gezginci bir ruha sahip olma-l›d›r.

ÇA⁄IMIZ Ö⁄RETMEN‹N‹N SAH‹P OLMASIGEREKEN ÖZEL‹KLER

Yukar›da da belirtildi¤i gibi, E¤itim- Ö¤retim etkinliklerin-de en önemli görev ö¤retmene düflmektedir. O halde, gönlü-müzde yatan e¤itilmifl insan› yaratan sistemin ö¤retmenleri,hangi özeliklere sahip olmal›d›r. Bunlar› gözden geçirmek ya-rarl› olacakt›r.

Ça¤›m›z ö¤retmeni, alan bilgisi bak›m›ndan güçlü, pedogo-jik formasyon yönünden donan›ml›, E¤itim - Ö¤retim etkin-likleri aç›s›ndan deneyimli olmal›d›r.

Ö¤retmen ileri görüfllü ve liderlik vas›flar›na sahip olmal›-d›r. ‹yi okullar›n, iyi yetiflmifl liderlerce oluflturulaca¤›n› akl›n-dan ç›karmamal›d›r.

Beklenen ö¤retmen, mutlaka teknoloji okur yazar› olmal›,biliflim teknolojilerine dost ve onlarla bar›fl›k olmal›d›r.

‹deal bir ö¤retmen, okullar›n ö¤retmenler için de¤il, ö¤ren-ciler için oldu¤unu, hiç bir zaman akl›ndan ç›karmamal›d›r.Yani, ö¤rencilerin okullar için de¤il, okullar›n ö¤renciler içinoldu¤unun bilincinde olmal›d›r.

Ö¤retmen, ö¤retmekten çok birlikte ö¤renmeye odaklan-mal›d›r. Ö¤renci ve ö¤retmenlerin, birlikte ö¤renmeyi benim-semifl, bir ö¤renenler toplulu¤u oldu¤una inanmal›d›r. Ö¤ret-men;" hadi size flunu anlatay›m"dan çok, "hadi flunu birliktebulal›m" söyleminden flaflmamal›d›r.

Ö¤retmen, gelece¤in, sorgulay›c› ö¤renme yöntemleri üze-rine kurulaca¤› gerçe¤ini kabullenmelidir. Afl›r› bilgi yükle-mekten çok, neyin nerede bulunaca¤›n› bilmenin daha yararl›olaca¤›n› unutmamal›d›r.

Ö¤retmen, baflta ö¤rencileri olmak üzere herkese karfl› say-g›l› ve demokratik bir kiflili¤e sahip; toleransl›, sab›rl›, yarat›-c›, arkadaflça ve esnek olmal›d›r.

Ça¤›n ö¤retmeni, fleffaf, aç›k kafal›, evrensel kültür, ekono-mi, enerji ve çevre sorunlar›na duyarl› olmal›d›r. iletiflimi güç-lü olmal›, iyi bir konuflmac› oldu¤u kadar, iyi bir de dinleyiciolmal›d›r. Entelektüel etkinliklere aç›k, ancak rutinci ve çoktekrarlay›c› olmaktan da kaç›nmal›d›r. Ö¤retmen her ö¤renci-nin ayr› bir kiflilik oldu¤unu kabul etmeli, onlar› heveslendir-mekte ve hayal güçlerini zenginlefltirebilmekte usta olmal›d›r.

Ö¤retmen, ö¤rencilerini soru sormaya teflvik etmeli, her so-runun bir ›fl›k oldu¤unu bilmeli ve her sorunun bir meflale ol-du¤u gerçe¤ini akl›ndan ç›karmamal›d›r. Ö¤retmen, çocu¤useven, ona sayg› duyan bir yaklafl›m içinde olmal›, çocuktakorku duygusu yaratacak hiç bir davran›fl içinde olmamal›d›r.

Yüzy›l›m›z›n ö¤retmeni, ö¤renciyi, E¤itim - Ö¤retim etkinli-¤inin tam merkezine yerlefltirmeli, ezber ve aktarma hege-monyas›ndan kesinlikle kaç›nmal›d›r. Ö¤retmen, ulusal dil vekültürü,k›skançl›k derecesinde korumal›,ulusal tarih ve de¤er-lerin bilincinde olmal›, bunlardan olumlu ç›karmalarda bulu-nabilmelidir.

Ö¤retmen, s›cak bir ö¤renme iklimini, so¤uk bir ö¤renmeiklimine dönüfltürmemek için ö¤rencilerinin, hayal gücü, dü-flünce, mizah oyun ve hobilerini asla küçümsememelidir.

Ö⁄RETMEN YET‹fiT‹R‹LMES‹VE ‹ST‹HDAMI

Ülkemizde ö¤retmen yetifltirilmesi ve istihdam›, ka¤›t üze-rinde de olsa sözü en çok edilen bir konu olmufltur. Bu maka-lenin giriflinde, bu konuda ne kadar zengin bir deneyime sahipoldu¤umuz vurgulanm›flt›r. Tamamen bu konuyu ele alanMilli E¤itim fiuralar› toplanm›fl, di¤er fluralar›n da hat›r› say›-l›r bir bölümü bu konuya ayr›lm›flt›r. Ö¤retmen yetifltirilmesive istihdam›, tüm Befl Y›ll›k Kalk›nma Planlar›n›n ana konu-lar›ndan biri olmufltur. Cumhuriyet Hükümetlerinin tamam›-n›n programlar›nda bu konu hep öne ç›kar›lm›flt›r. Bu durumçok memnuniyet vericidir. Kuflkusuz bu çabalar bofla gitme-mifl, aksayan ve eksik yönleri bir tarafa ö¤retmen yetifltirilme-si konusunda belirli bir baflar› sa¤lanm›flt›r.

Biz, yukar›da da de¤indi¤imiz gibi, bu konunun tarihine gi-recek de¤iliz.Burada daha çok sistemin aksayan yönlerini be-lirlemek ve bunlara çözüm önerileri sunmak istiyoruz.

Her ne kadar bu konunun tarihine girmek istemiyorsak da,bizce en baflar›l› üç örne¤i bir kere daha hat›rlamakta yarar gö-rüyoruz. Bu üç baflar›l› örnek, ‹lkö¤retmen Okullar›, De¤iflik'E¤itim Enstitüleri ve kayna¤›n› ‹lkö¤retmen Okullar›ndanalan Yüksek Ö¤retmen Okullar›d›r.

Kuflkusuz, burada ö¤retmen yetifltiren kurumlara iliflkin,Yüksek Ö¤retim Kurulu, YÖK'ün son düzenlemelerini de an-mak durumunday›z Niçin bu okullar› öne ç›kard›¤›m›z birazsonra daha iyi anlafl›lacakt›r.

Ö¤retmen yetifltirilmesinin temeli, ö¤retmenli¤in profesyo-nel bir meslek oldu¤unun ve bu meslek mensuplar›na, hak et-tikleri yüksek statünün verilmesi fikrinin kabulüne dayand›r›l-mal›d›r.

Ayr›ca ö¤retmen yetifltirilmesi konusu, ne tek bafl›na YükseÖ¤retim Kurulu, ne tek bafl›na Milli E¤itim Bakanl›¤› ne detek bafl›na Maliye Bakanl›¤›’n›n konusu olamaz. Ö¤retmenyetifltirilmesi konusu, tüm bunlar›n ve daha baflka ilgili kifli vekurulufllar›n da kat›l›m› ile ele al›nmal›d›r. Çok genifl bir isti-flare ve dan›flma mekanizmalar› ile köklü çözümlere götürüle-bilecek bir milli meseledir.

Ö¤retmen yetifltirilmesi; hizmet öncesi ve hizmet içi e¤i-tim,evrelerini kapsamaktad›r. Bunun bir de sosyoekonomiktaraf›n›n, yani akçeli yönünün, daha do¤rusu aya¤›n›n oldu¤u-nu unutmamak gerekir. Tüm önlemler al›n›p, ifllerin yolunakonuldu¤u san›lsa bile; bu ayak ihmal edilirse ifllerin aksama-s› kaç›n›lmazd›r.

Hizmet içi e¤itim aç›s›ndan en önemli faktörlerin bafl›nda,ö¤retmen yetifltiren kurumlara ö¤retmenli¤e motivasyonuyüksek geçlerimizin yönlendirilmesi gelmektedir. Yukar›daad›m sayd›¤›m›z ö¤retmen yetifltiren kurumlarda bu sorun pekyoktu. Daha ilkokulu bitiren, çocuklar, o yafltan, ö¤retmenli¤eyönlendirilip, e¤itim süreleri içinde artan bir oranda motivas-yonlar› sa¤lanmakta ve bu motivasyon diri tutulmakta idi.Nesnel bir seçme mekanizmas›na dayanan bu ö¤renci kayna-¤›, tüm ülke sath›na yay›lm›fl orta s›n›f›n, yetenekli çocuklar›-n› hedefliyordu.Bu kaynaktan ö¤retmenli¤e yönlendirilen

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 43E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 46: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

gençler sistemin, belli noktalar›ndan mezun olarak her türdene¤itim düzeyinin ö¤retmen ihtiyac›n› karfl›l›yordu. Seksenliy›llara gelinceye kadar, ö¤retmen yetifltirilmesi afla¤› yukar›bu düzende yürütülüyordu. Bu düzende ö¤retmen yetifltirme-nin lehinde ve aleyhinde söylenebilecek fikirler, görüfller mut-laka olacakt›r. Bizce lehinde söylenebilecekler çok daha faz-lad›r. Nihayet, 1982 y›l›nda, 2547 say›l›, Yüksek Ö¤retim Ka-nunu ve bu kanuna dayal› olarak ç›kar›lan 20 Temmuz 1982tarih ve 41 say›l› kararname ile tüm ö¤retmen yetifltiren ku-rumlar üniversiteler bünyesine al›nm›flt›r. Daha sonra yap›lande¤iflik düzenlemelerle de her düzeyden ö¤retmen yetifltirenkurumlar dört y›ll›k lisans e¤itimi verir hale getirilmifllerdir.

Son olarak da, bir Dünya Bankas› projesi kapsam›nda, ö¤-retmen yetifltirilmesi konusu, Yüksek Ö¤retim Kurulunun da-ha çok ilgisine mahzar olmufl ve 1997 y›l›nda yeniden yap›-land›r›lm›flt›r. Tüm bu oluflumlar hakk›nda yaz›lacak ve söyle-necek pek çok fley vard›r.

Tüm bu oluflumlar›n art›lar›, eksileri vard›r. Ama çekincele-rimizi biraz sonraya b›rakarak, öz olarak söylemek gerekirse,ö¤retmen yetifltiren kurumlar›n, üniversiter e¤itim sistemi içe-risine al›nmas› yerinde olmufltur. Bu flekilde, bu kurumlarmuhtemel politik çekiflmelere karfl› korunmak istenmifltir. Ay-r›ca, bu kurum mensuplar›na belirli bir psikolojik destek desa¤lanm›flt›r. Yine aksayan yönlerinin s›ralanmas›n› biraz son-raya b›rakarak, YÖK'ün son. düzenlemelerinin de do¤ru yön-de at›lm›fl bir ad›m oldu¤unu belirtmek isteriz. Esasen bu yön-deki düflüncelerimizi, hiç bir art niyet tafl›maks›z›n muhtelifforum ve yaz›lar›m›zda da belirtmifl bulunmaktay›z.

Gelinen noktada, seksenli y›llar›n öncesine dönülemeyece-¤ine, esasen ,buna gerek de olmad›¤›na göre, sistemin aksayanyönlerinin düzeltilmesi için ne yap›labilir onlar üzerinde dur-may›, bekçiyi dövmekten çok üzüm yemek felsefemizin birgere¤i saymaktay›z. Felsefemizi, yeni teknoloji ve yap›ya,öz-lenen ö¤retmen motivasyonunun afl›lanmas› fleklinde özetle-yebiliriz. Yani ö¤retmenlik aflk ve flevkinin çok yükseklerdeuçtu¤u eski devrin anlay›fl› yeni sisteme nas›l afl›lanabilir, na-s›l monte edilebilir. Bu konudaki önerilerimizi s›ralamak isti-yoruz.Bunu da pek imkans›z görmüyoruz.

Ö¤retmen yetifltiren kurumlar›n, üniversitelerimiz bünyesi-ne al›nmas›ndan beklenen psikolojik destek üzüntü ile belirte-lim ki sa¤lanamam›flt›r. Maalesef, E¤itim Fakültelerimiz, bu-lunduklar› üniversitelerin gözde fakülteleri haline getirileme-mifltir. Bina, araç gereç ve ö¤retim üyesi istihdam› ve perso-nel deste¤i bak›m›ndan gerekli ilgiyi görmemifllerdir.

Bütçe paylafl›m› konusunda ço¤u kez art s›ralarda yer alm›fl-lard›r. Ö¤renci say›lar› bak›m›ndan afl›r› yüklenen bu Fakülte-lere bununla orant›l› destek sa¤lanmam›flt›r.Bunun sonucuolarak arzulanan e¤itimin verildi¤i söylenemez.

Yukar›da da belirtti¤imiz gibi ö¤retmen yetifltirilmesi konu-sunun en önemli girdisi, motivasyonu yüksek ve ö¤retmenolabilir gençlerimizin bu kurumlara yönlendirilmesidir. Çoks›n›rl› bir iyileflmeye ra¤men, bu sa¤lanamam›flt›r, mevcutpersonel rejimi ile sa¤lanmas› da mümkün gözükmemektedir.Burada Milli E¤itim Bakanl›¤›, Maliye Bakanl›¤›, Devlet Per-sonel Dairesi ve tabi-i ki Yüksek Ö¤retim Kuruluna büyük ifl düflmektedir. Gerek-ti¤inde büyük kaynaklar yaratabilen devletimiz, bu kurumlar›seçen gençlere e¤itimleri s›ras›nda ve ondan sonra yeterli soy-sal olanaklar› sa¤lamal›d›r.

Yüksek Ö¤retim Kurulunun son düzenlemelerine gelince,yukar›da da belirtti¤imiz gibi bu do¤ru yönde at›lm›fl bir ad›m-d›r. Burada özellikle liselerin alan bilgisi ö¤retmenlerinin, li-

sansüstü bir e¤itim görmeleri bizim çok evvelden beri savun-du¤umuz bir konudur.

‹kibinli y›llar›n gerektirdi¤i ö¤retmenin yetifltirilmesininbaflka türlü mümkün olamayaca¤›n›

herkes kabul etmelidir. Ancak, bu yap›lanman›n öngördü¤üYüksek Lisans Ö¤reniminin program› ciddi bir biçimde eleal›nmal›d›r. Mevcut hali ile, daha önce lisans y›llar›nda Peda-gojik Formasyon ad› alt›nda verilen derslerin, çok az bir de¤i-fliklikle bir buçuk ve bazen da iki y›la yay›larak yüksek lisansdersleri olarak verilmesini yeterli görmüyoruz.

Bu program, geliflen e¤itim teknolojilerini de içine alacakflekilde, konu pekifltirme ve ö¤retmenlik prati¤ini güçlendire-cek flekilde yeniden düzenlenmelidir.

Bize göre çeliflki yaratan baflka bir durum da, E¤itim Fakül-teleri ö¤rencileri, Fen - Edebiyat Fakültesi ö¤rencileri ve ö¤-retmen yetifltiren baflka fakülte ö¤rencileri, aras›nda bir farkl›-l›k yarat›lmas›d›r. E¤itim Fakülteleri ö¤rencileri için üç buçuky›ll›k bir lisans e¤itiminden sonra öngörülen yüksek lisanse¤itimi, Fen - Edebiyat Fakülteleri ö¤rencileri için girifl s›na-v›n› kazanmalar› kayd›yla dört y›ll›k bir e¤itimden sonra ön-görülmektedir. Üç buçuk y›lda lisans mezunu olunamayaca¤›-na göre, E¤itim Fakülteleri ö¤rencilerinin gördü¤ü e¤itim na-s›l yüksek lisans diye adland›r›labilecektir. Bizce, bu üç buçukve dört y›l çeliflkisi tez elden giderilmeli, ve dört y›ll›k alan li-sans›n› bitiren ö¤renciler, yüksek lisans e¤itimine al›nmal›d›r-lar.

Biz burada daha ay›rt edici bir sistem önermek isteriz. Önü-müzde daha uzun bir süre, Türkiye’de esas ihtiyaç duyulanö¤retmenler, Temel E¤itimde görev alacak ö¤retmenler ola-cakt›r. Yani büyük oranda, s›n›f ö¤retmeni ve ilkö¤retim alanö¤retmenine ihtiyaç olacakt›r.

Bu bak›mdan, E¤itim Fakültelerimiz, yeniden yap›lacak birplanlama ile tüm potansiyel ve kaynaklar›n› Temel E¤itim ö¤-retmeni yetifltirmeye harcamal›d›rlar. Yani, bu Fakülteler Li-selere ö¤retmen yetifltirme iflinde kurtar›lmal›d›rlar.Ö¤rencisay›lar›ndaki azalma, alt yap› deste¤i, uygulama okullar›n›nsay›ca art›r›lmas› ve olumlu desteklerinin sa¤lanmas› ile, buFakülteler, Temel E¤itim için arzulanan ö¤retmenleri yetiflti-recek hale gelebilirler. Bunun, yaratmas› muhtemel, ço¤u psi-kolojik, baz› s›k›nt›lar› tahmin etmek güç de¤ildir.Ama buzorluklar yenilebilmeli, bazen kendimizi aflmas›n› bilmeliyiz.

Lise alan ö¤retmenlerinin yetifltirilmesi ifline gelince, bu ta-mamen Fen - Edebiyat Fakülteleri mezunlar› hedef al›narak,E¤itim Bilimleri Enstitülerince ya da daha ciddi bir planlamaile kurulacak Yüksek Ö¤retmen Enstitülerince yürütülmelidir.Bu flekilde, hem alanlar›nda gerçek lisans mezunlar›na dönül-mesi sa¤lanm›fl olacak, hem de bir s›zlanma konusu olan üçbuçuk y›l, dört y›l çeliflkisi giderilecektir. Esasen bu konudakaynak oluflturabilecek alan lisans mezunlar› yeteri kadarmevcuttur. ‹yi bir ön haz›rl›ktan soma,ö¤retmenlik yüksek li-sans programlar›; mesela, elektrik, elektronik, bilgisayar vemakine mühendisli¤i mezunlar›na da aç›labilir. Bizce bu ko-nunun da ciddi bir flekilde düflünülmesi yerinde olur. fiüphesizbu yap›l›rken ö¤retmenli¤in, iyi tan›mlanm›fl, uzmanl›k gerek-tiren, profesyonel bir meslek oldu¤u keyfiyetinden asla ödünverilmemelidir.Bu flekilde daha kaliteli kimselerin de ö¤ret-menli¤i bir meslek olarak seçmelerinin önü aç›l›r, çeflitlilik verekabet ortam› da sa¤lanm›fl olur ki rekabetin baflar›n›n flartla-r›ndan oldu¤u bir s›r de¤ildir.

Bu önerdi¤imiz yöntemde, en önemli soru, ö¤retmenlik ruhve motivasyonunun ne olaca¤›d›r.

Esasen bu problem, hali haz›rdaki ö¤retmen yetifltiren ku-

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi44E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 47: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

rumlara kabul edilen ö¤renciler için de söz konusudur. Biz bukonuda flunu önermekte, öngörmekteyiz. Fen - Edebiyat fa-kültelerinin ve benzeri potansiyel ö¤retmen aday› yetifltirenfakültelerin. programlar›,esas çat›lar›nda bir de¤iflikli¤e gidil-meden, müstakbel ö¤retmen adaylar› için yeniden kolayca dü-zenlenebilir. ‹lk iki y›l›n programlar›nda herhangi bir de¤iflik-lik yap›lmadan, üçüncü ve dördüncü s›n›flar›n dersler listesi-ne ö¤retmenli¤e haz›rlay›c› seçmeli dersler konulabilir.

‹lk iki y›ll›k e¤itimlerinde belli bir akademik ortalamay› tut-turan ö¤rencilerden, ilerde ö¤retmen olmak isteyenlere bu seç-meli dersler ald›r›larak, onlar›n ö¤retmenlik için ilk haz›rl›¤agiriflmeleri sa¤lanabilir. Bu yap›ld›¤›nda, ö¤retmen adaylar›n-da beklenen belli bir kalite de sa¤lanm›fl olur. Bu flekilde ö¤-retmen yetifltiren kurumlara, baflka bir yeri kazanamad›¤› içingirenlerin, ya da tesadüfen girenlerin, ö¤retmen olmalar›n›nönü al›nm›fl ve böylece mevcut durumun en önemli sak›ncala-r›ndan birisi giderilmifl olur. Bu yap›ld›¤›nda, ö¤retmenlik içinkabul edilemez olan, bedeni ve di¤er kusurlardan da daha iflinbafl›nda kaç›n›lm›fl olunur. Bu flekilde, lisans e¤itiminin soniki y›l›nda, ö¤retmenlik ön haz›rl›¤›ndan geçen ö¤renciler,E¤itim Bilimleri Enstitüsü ya da tercihen kurulmas›n› arzula-d›¤›m›z, Yüksek Ö¤retmen Enstitülerine kabul edilerek, bura-larda ö¤retmenlefltirilebilirler.

Milli E¤itim Bakanl›¤›, y›llara göre, her alandan ne kadarö¤retmene gereksinim olaca¤›n› belli bir toleransla öncedenbilebilece¤inden, yeterli ö¤renci belli bir seçimle bu program-lara yönlendirilerek, bir anlamda bunlar için bir istihdam ga-rantisi de yarat›labilir. Bu flekilde mevcut sistemin bir baflkasak›ncas› daha ortadan kald›r›lm›fl olur.

Bu düzenlemeler ne kadar mükemmel yap›l›rsa yap›ls›n,beraberinde sosyal önlemler de al›nmazsa baflar› çok zor hat-ta imkans›zd›r. Lisans ö¤renimlerinin son iki y›l›nda, ö¤ret-men adayl›¤› statüsünü kazanan ö¤renciler,sosyoekonomikolarak birden çok flekilde desteklenebilirler. Bizim benimsedi-¤imiz model flunu önermektedir.

Büyük flehirlerden bafllamak üzere, bu ö¤rencilerin kalaca-¤›, alt yap›s›, ö¤retmen e¤itimi vermeye de uygun, ö¤retmenyurtlar› aç›lmal›d›r. Bu ö¤renciler, adayl›k statüsünü kazan-d›ktan soma, bu yurtlarda bar›nd›r›lmal›, tüm ihtiyaçlar› dev-let taraf›ndan, daha soma karfl›l›¤›n› mecburi hizmet olarak is-temek kayd›yla, karfl›lanmal›d›r. Buna ek olarak bu, adaylarabelli bir miktar da cep harçl›¤› sa¤lanmal›d›r. Yani devlet, ö¤-retmenine sahip ç›kt›¤›n› daha iflin bafl›ndan göstermelidirler.Gündüzleri alan Fakültelerinde formal e¤itimlerini alan bu ö¤-rencilerin e¤itimi, akflamlar› da belli saatlerle s›n›rl› olarak de-vam etmelidir.Bu yurtlarda görevlendirilecek, deneyimli vee¤itim vermeye yatk›n a¤abey ö¤retmenler,bu adaylara ö¤ret-menlik ruhunu afl›layabilirler. Ayr›ca, e¤itim sahas›nda uzmankiflilerle de bu adaylar›n temas› sa¤lanabilir. Bu flekilde kuv-vetli bir alan bilgisine ek olarak, müstakbel ö¤retmenlere,meslek aflk› ve becerisi kazand›r›labilir. Bu, bizim yukar›dasözünü etti¤imiz,yeni e¤itim- ö¤retim teknolojilerine,ayn› za-manda yeni yap›lanmaya, pek çok kimsenin özlem duydu-¤u,cumhuriyetimizin genç y›llar›ndaki ö¤retmenlik ruh ve he-yecan›n› vermenin baflar›labilir bir yoludur. Essah ö¤retmenyetifltirmek istiyorsak, belki de kaç›namayaca¤›m›z bir yoldur.

Kuflkusuz, bu sayd›klar›m›z›n gerçeklefltirilebilmesi parasalbir yükü de beraberinde getirmektedir. Do¤ru girdileri verme-den, arzulanan ç›kt›lar›n al›namayaca¤› ça¤›m›z›n en ç›plakbir gerçe¤i olarak karfl›m›zdad›r. Gerekti¤inde devasa projele-re, cesaretle giriflebilen ulusumuzun, do¤ru anlat›l›r ve sunu-lursa bu projemizi de gönülden destekleyece¤ini biliyoruz.Daha uzaklara gitmeye gerek yok, sekiz y›ll›k kesintisiz e¤i-

tim için kendisinden istene hiç bir fedakarl›ktan kaç›nmayanulusumuzun, gelece¤ini bire bir ilgilendiren böyle bir projeyegönülden destek verece¤ine inanmaktay›z. Esasen flimdiyekadar, yarat›lan kaynaklar›n bir kesiminin de ö¤retmen yetifl-tirilmesi ifline ayr›lmam›fl olmas›n› anlamakta güçlük çekmek-teyiz.‹yi yetifltirilememifl ö¤retmenlerle hiç bir e¤itim sistemi-nin baflar›ya ulaflmas›n›n mümkün olmad›¤›, bunca kimse ta-raf›ndan daha ne kadar hayk›r›lacakt›r.

Ekonomik konularda kaynak yaratmak için bunca deneyi-me sahip olan ulusumuz, bu konuda da gerekli ref1eksi mut-laka göstermelidir. Bu arada yarat›lan kayna¤›n, rasyonel birflekilde kullan›lmas› gere¤ini de yeniden vurgulamal›y›z.

Önerdi¤imiz, bu sistemin ürünü olacak olan yetkin ö¤ret-menlerimizin hat›r› say›l›r bir kesimi de özel sektörce istihdamedilecektir. Bu bak›mdan, bu projeye özel sektörün katk›lar›n›sa¤lay›c› mekanizmalar bulunabilir ve bulunmal›d›r. Sözgeli-mi, özel üniversitelerin faaliyetlerine devam edebilmeleri, butürden faaliyetlerde de bulunmalar› flart›na ba¤lanabilir. Ayr›-ca zaman geçmeden, bir Ö¤retmen Yetifltirme fonu kurulma-l›d›r. Gerek bu fon, gerek devletin katma de¤erli bütçesi, ge-rekse sa¤lanacak di¤er iç ve d›fl kaynaklar kullan›larak, zamankaybetmeden, Yüksek Ö¤retmen Enstitüleri ve ö¤retmenyurtlar› derhal planlanmal›, gerekli mevzuat de¤ifliklikleri ya-p›lmal› ve bu proje derhal iflletilmeye bafllanmal›d›r.

Bu proje sonunda yetifltirilecek ö¤retmenlerin görevlerinihuzur içinde yapabilmeleri, kendilerini yaln›zca mesleklerine,yani bu ülkenin gelece¤i olan gençleri e¤itmeye adayabilme-leri için, mutlaka yeni bir personel rejimi ile desteklenmelidir.Öyle ya hem s›k› bir elekten geçeceksin, hem gece gündüz s›-k› bir flekilde yetifltirileceksin hem de Yüksek Ö¤retmenlik Li-sans› yapacaks›n, sonra da hiç bir ayr›cal›k tan›mayan perso-nel rejimine tabi olacaks›n. Bunun kabul edilmesi mümkünolamaz. K›saca e¤itime önem verdi¤i iddias›nda olan devlet,öncelikle ö¤retmenine sahip ç›kt›¤›n› da kan›tlamak zorunda-d›r. Marifetin , iltifata ba¤l› oldu¤unu akl›m›zdan ç›karmama-l›y›z. Yirmi birinci yüz y›lda, bu söylemin geçerlili¤i her ge-çen gün daha da bir önem kazanaca¤› aç›kt›r. Evet Büyük Ata-türk'ün veciz bir flekilde buyurduklar› gibi; "Ö¤retmenler dün-yan›n her taraf›nda, insan toplulu¤unun, en fedakar ve enmuhterem unsurlar›d›r." Ancak unutmamak gerekir ki Ata-türk’ün ö¤retmenlere iltifat› yaln›zca sözde kalan bir iltifat ol-mam›flt›r. O, ayn› zamanda ö¤retmenlerin madden de destek-lenmesi için direktifler ya¤d›rm›fl ve bu direktiflerinin de ta-kipçisi olmufltur.

Bu önerdi¤imiz sistem yaflama geçirilebilirse; iki binli y›lla-r›n, e¤itimli insanlar›n› yetifltirecek; alan›nda güçlü, e¤itim ö¤-retim teknolojilerini kullanmakta mahir, e¤itim -ö¤retimdedeneyimli ö¤retmenlerimize kavuflabiliriz.Bu sistemin ürünle-ri olarak hizmete bafllayacak ö¤retmenlerimizin hizmet içi sü-rekli e¤itimleri de sistemin ayr›lmaz bir parças›d›r. S›rf bu ifliçin haz›rlanm›fl ciddi hizmet içi e¤itim merkezleri kurulmal›ve buralarda iyi planlanm›fl programlarla, ö¤retmenlerimiz, enaz›ndan befler y›ll›k aralarla güçlendirilmeleri sa¤lanmal›d›r.Bunlar›n gerçekleflti¤ini düflünmenin bize engin bir haz verdi-¤ini belirtmeliyiz. Ülkemizin, bu flekilde yetiflen ö¤retmenle-rin gayretleri ile kanatlan›p uçtu¤unun hayali bile bizlere en-gin bir mutluluk kayna¤› olmaktad›r. Unutmayal›m ki her fle-yin, bafl› da, ortas› da, sonu da e¤itimden geçmektedir. ‹yi bire¤itimin de ancak iyi yetiflmifl ö¤retmenlerle gerçekleflebilece-¤i aç›kt›r.

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 45E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 48: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

nsan beyni mükemmel bir bilgisayarve harikulâde bir cihaz. Harikulâdegüzel çal›fl›yor. En basit bir elektro-nik aletin bile kullanma k›lavuzu

var, onu okumadan kullanam›yorsunuz.Ama beyin öyle mi? Onu çocuklar bile kul-lan›yor.

Allah, flefkat ve merhametinden dolay›bize böyle güzel ve t›k›r t›k›r iflleyen bir or-gan vermifl. Bunu kullanmay› da zamaniçinde ö¤retiyor.

Dünyaca ünlü beyin cerrah› Prof. GaziYaflargil, “Bilgisayar iki boyutlu bir maki-ne, insan beyni 11 boyutludur”, diyor. (1)

Bilgisayardaki exel, word, powerpoint gibi farkl› program-lar› bile verimli kul-lanabilmek içinkurs almak veya bi-len birinden ö¤ren-mek gerekiyor.Beynimizi de tamkapasite ve verimlikullanmak içinonu iyi kullananinsanlardan ö¤-renmek gerekir.Kitap okumak,resim yapmak,eskilerin yapt›-¤› bulufllar› ö¤-renmek, hayal kur-mak, merak edipyeni bilgilerö¤renmek, birbak›ma beynidaha iyi kullan-ma yollar›n›

ö¤renmektir. Yeni beyin araflt›rmalar›, beynimizin sa-

n›landan daha kapasiteli oldu¤unu ve dahaverimli kullan›labilece¤ini ortaya koydu.Beyinle ilgili bilinen ve söylenen pek çokfley yanl›fl. E¤itim ve alan›na giren yanl›fllarbile var. Bunlara birkaç örnek vermek gere-kirse çok yayg›n flu sözleri s›ralayabiliriz:

“Çok okuma beynin durur.”“Çok çal›flma beynin sulan›r.”

“Tatilde çocuklara ödev vermeyin, din-lensinler.”

Yeni beyin araflt›rmalar›na göre, 70 y›ll›kbir insan ömründe beynimiz

her saniye 11 olay kayde-der. Buna ra¤men beyni-

mizde potansiyel ola-rak kullan›lmay›bekleyen büyük biralan vard›r. (2)Dahilerin bile beyin

kapasitelerinin % 10-15 oran›nda kullan-d›¤› san›l›yor. Bey-ni bir bilgisayarhaf›zas›na benze-

tirsek, harddiskteher zaman ve çok

büyük bofl yerbulunuyor. Beynin Ö¤ren-

me Kapasitesi‹ngiliz Beyin

Araflt›rmac›s›Tony Buzan,beynin ö¤renmekapasitesinin s›-

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi46E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Beyninizi Etkili veVerimli Kullan›n

Ali ErkanKavakl›E¤itimci/Yazar

‹‹

Page 49: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

n›rs›z oldu¤unu söylüyor.7 ton a¤›rl›¤›ndaki Cray bilgisayar›, bir

saniyede 400 milyon hesaplama yapsa bilebeynin bir dakikada yapabildi¤ini baflara-bilmesi 100 y›l gibi bir zaman alabilir. (3)

Bu durum gösteriyor ki beynimizi dahaverimli kullanabiliriz. Onun kapasitesinindoldu¤u falan yok.

Hele yaflland›kça insan beyni-nin durdu¤u, art›k insanlar›nö¤renemedi¤i fleklindekiyarg›lar tamamen yanl›fl.‹nsan beyni, her zamanö¤renmeye devam et-mektedir.

Beynimizdeki nörondenilen sinir hücrele-rinden olufluyor. Bilimadamlar›, beyin hücre-lerinin ahtapotun kollar›gibi kollar› oldu¤unu kefl-fetti. Bilgiler, bir hücredenötekine bu kollar vas›tas›ylailetiliyor. Yeni beyin araflt›rmalar›,insan›n yeni bilgiler ö¤rendikçe nöronlardayeni ç›k›nt›lar meydana geldi¤ini ortayakoydu. Bu ç›k›nt›lar, çok büyük yüzeye sa-hip.

Beyinde yaklafl›k 120 milyar nöron bulu-nuyor. Kapasite olarak her insan benzer birnöron deposuna sahip. Hepimiz Einsetin,Mimar Sinan, Necip Faz›l, Mehmet Akif,Bediüzzaman, Napolyon, Edison gibi ben-zer bir beyin kapasitesine sahibiz.

Nöronlar kullan›ld›kça nöron yüzeyindeç›k›nt›lar meydana geliyor ve nöronlar ara-s›nda iletiflim ba¤lant›lar› kuruluyor. ‹nsan-lar aras›ndaki zekâ fark› burada meydana

geliyor. Yeni bilgiler ö¤renerek beyin hüc-relerini gelifltirenler, daha zeki ve baflar›l›oluyor.

Zekâ ölçüsü, beynin küçüklü¤ü ve büyük-lü¤ü de¤il; nöronlar›n verimli kullan›lmas›-d›r.

Profesör Pyotr Anokhin, araflt›rmalar› s›-ras›nda zekây›, nöronlar›n üzerindeki ç›k›n-

t›lar›n belirledi¤in keflfetmifltir.Nöronlar üzerinde meydana

gelen her ç›k›nt›, di¤erle-riyle ba¤lant›l›d›r. Di¤er

hücreler ile elektro-kimyasal iletiflimlerkurar. Her beyindeö¤rendikçe artan vetrilyonlar› bulan buç›k›nt›lar, birbirinekenetlenmifl bir model

oluflturur. Prof. Anokhin, ömrü-

nün son y›llar›nda, beyinhücrelerinin kurabilece¤i bu

sinaptik ba¤lant›lar› hesaplam›flve flu yarg›ya varm›flt›r:

“Hiç kimse beyin kapasitesinintamam›n› kullanamaz.”

Prof. Anokhin’in hesaplar›na göre; beyin-deki sinaptik ba¤lant›lar›n say›s›, 1’in yan›-na eklenecek 10 milyon kilometrelik s›f›rdizisi uzunlu¤undad›r.

Beyni Verimli Kullanma ve Zekay›Art›rma

Araflt›rmalar gösteriyor ki insan ömür bo-yu ö¤renmeye devam ediyor. Beynin enh›zl› geliflti¤i dönem s›f›r ile ergenlik ça¤›aras›ndaki dönemdir. Ergenlik ça¤›nda be-yin h›zl› geliflimin tamaml›yor. Fakat ö¤-

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 47E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 50: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

renme devam ediyor ve nöronlarda yeni ç›-k›nt›lar meydana geliyor. Yaflland›kça nö-ronlar›n üzerinde meydana gelen ç›k›nt›larart›yor.

Beyin k›yaslayarak ö¤reniyor. Yeni ö¤re-nilen bilgileri eskileri ile k›yasl›yor. Bu se-beple, yafll› insanlar daha iyi ö¤renme stra-tejisine sahip. Beyinde bilgi yoksa, beyninkarfl›laflt›rabilece¤i bir kriter yok, demektir.O zaman haf›za gelen bilgiyi k›yaslamadankaydedecektir.

Beyindeki verimlilik,onu kullanma oran›ndaart›yor. Diyelim ki her-kes benzer bir donan›-ma sahip. Bunu bilgisa-yar›n ana haf›zas›na(hardware) benzetelim.Bu haf›zay› programlarve yaz›l›mlar (software)ile donat›r ve kullan›r-sak onu daha verimlikullanm›fl oluruz. Zekiolup olmamak bunaba¤l›. Beyin kapasitesi-ni en iyi ve verimli kullanan daha zekidir.Bu sebeple okumak, bilgi sahibi olmak, ha-yal kurmak, yeni fleyler ö¤renmek insan›nzekâs›n› ve verimlili¤ini art›r›r.

‹nsan›n sa¤ ve sol beynini birlikte kullan-mas› verimlili¤i art›r›yor. Bilindi¤i gibi solbeyin, bilgiyi ö¤renme, ezberleme, mant›k-l› düflünme, analiz yapma, matematik ifl-lemler yap›yor.

Sa¤ beyin ise hayal kuruyor, resim çeki-yor, rüya görüyor, yeni fleyler düflünüyor,hacimle, resimle, müzikle ilgileniyor. Ye-nilikçi, buluflçu, sezgici ve sanatç›d›r.

‹ki beyin küresini birlikte ve etkili kullan-mak, beynin verimlili¤ini art›r›yor. TonyBuzan, iki yar›m küreyi birlikte kullanmay›iki ayakla yürümeye benzetiyor. Tek ayak-la yürüyen, iki ayakla yürüyene hiçbir za-man yetiflemez.

Bizim e¤itim sistemi, analitik düflünme-ye, mant›kl› olmaya, rasyonelizme, bilgiyiezberlemeye çok önem veriyor. Sol beynia¤›rl›kl› kullan›yor ve sa¤ beyni ihmal edi-yor. Böyle bir sistemde sa¤ beyin ihmal

ediliyor ve köreliyor.Halbuki sanat, bulufl, icat,

keflif sa¤ beynin fonksiyonla-r›. Sa¤ beyin ö¤renmede da-ha etkili. E¤itim sistemindesa¤ beyne gereken önem ve-rilmelidir. Günlük hayatta dasa¤ beyin yar›m küremizikullanmay› önemsemeliyiz.

-Sa¤ Beyin Resmi ÇekerFatih Sultan Kolejinde veli-

lere, “Evde ve Okulda Bafla-r›l› E¤itimin S›rlar›” konulu

bir konferans veriyordum. Birden velileriçindeki bir yüzün tan›d›k oldu¤unu fark et-tim. Bu dost, Kas›mpafla’da oturdu¤umuzy›llarda komflumuz olan bir han›md›. 16 se-ne önce Kas›mpafla’dan tafl›nm›flt›k. Haf›-zam› yoklad›m. Komflunun ad›n› kay›tlardabulamad›m.

Kendisine, komflu hofl geldiniz, diyerekiltifat ettim. Memnun oldu, gülümsedi vebeni bafl›yla selâmlad›. Konferans›m› bü-yük bir dikkat ve ilgiyle takip etti.

Bu durum, benim de hofluma gitti. Konfe-rans verenler bilirler, dinleyicileriniz ne ka-

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi48E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 51: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

dar ilgi ve dikkatle dinlerse konuflmaktan okadar keyif al›rs›n›z. Birkaç kifli esnemeye,hatta uyumaya bafllarsa keyfiniz kaçar.Hatta salondan ç›kanlar olursa, bu ifl s›kma-ya bafllad›, bir an önce bitirmeliyim, diyedüflünürsünüz.

Konferans›n ortalar›na do¤ru komflumu-zun ismi hat›rama düfltü. Konferans süresiiçinde haf›za merkezi, eski kay›tlar› taram›flve komflumuzun ismini bulup ç›karm›flt›.Slayt gösterisi yap›yordum. Hemen haf›za-m›n sundu¤u bu jesti de¤erlendirdim:

“Kadriye Han›m, sizden rica etsem, buslayt› okur musunuz?”

Kadriye Han›m›n mutlulu¤u yüzündenokunuyordu. Sadece komflu olarak de¤il,ismiyle de hat›rlanm›flt›.

“Tabii, okurum.”dedi ve slayt› güzel birflekilde okudu.

Netice olarak sa¤ beynim komflumuzKadriye Han›m›n yüz resmin çekmifl ve ha-f›zaya kaydetmiflti. Sol beyin lobum ise is-mini ö¤renip yazm›flt›. Sa¤ beyin lobu, solbeyin yar›m küresinden önce davran›pKadriye Han›m›n yüzünü hat›rlad›. Sol be-yin lobu ise nice zaman sonra ismini bulupç›kard›. Her zaman bu kadar flansl› olmad›-¤›m›z›, bazen çok iyi tan›d›¤›m›z bir yüzünismini bir türlü hat›rlayamad›¤›m›z› hepi-miz biliriz.

Sa¤ beyin lobu ö¤renmede daha etkilidir.Onun için ö¤renmeye onu dahil etmeliyiz.Bilgiyi mümkün oldu¤u kadar resimli hâlegetirmeliyiz. fiekil, resim ve grafikler çize-rek bilginin sa¤ beyin yar›m küresi taraf›n-dan da ö¤renilmesini sa¤lamal›y›z.

Sa¤ beynimiz devaml› foto¤raf çekmeyeve bunlar› depolamaya devam ediyor. Çek-

ti¤i resimleri, daha önceki bilgilerle karfl›-laflt›r›yor, s›n›fland›r›yor, bunlar üzerinedüflünüyor, yeni düflünceler üretiyor.

Büyük Usta Mimar Sinan’›n emekliye ay-r›lmad›¤› ve ömrünün sonuna kadar mü-kemmel eserler verdi¤i, Edirne’deki Seli-miye Camisini 80 yafl›nda yapt›¤› biliniyor.Pablo Picasso, en güzel eserlerini 90 yafl›n-da iken yapm›flt›r.

Beyin basit bir beslenme sistemine sahip.Sadece glikozla besleniyor ve oksijen tüke-tiyor.

Beyin kapasitemizi daha iyi ve verimlikullanmak elimizde. Onun nas›l ö¤rendi¤i-ni, bilgiyi nas›l depolad›¤›n›, nas›l saklad›-¤›n›, bilgilerin haf›zada daha uzun süre sak-lanmas› için neler yap›lmas› gerekti¤ini bil-memiz gerekiyor. Yeni beyin araflt›rmalar›,bu konularda bize yard›m ediyor.

ABD’de insanlar, % 70 oran›nda sol be-yin faaliyeti, % 30 oran›nda sa¤ beyin faali-yetin bulunuyorlar. (4)

Bizim e¤itim sistemi; sanata, sezgiye,müzi¤e, rüyaya, duaya ve metafizik konu-lara flafl› bak›yor. Bu alanlar, sa¤ beynin ça-l›flt›¤› alan. Ezberci e¤itim sistemi hep solbeyin yar›m küresin kullan›r.

Önemli olan beynimizin sol ve sa¤ yar›mkürelerini eflit oranda ve dengeli kullanabil-mektir. ‹ki yar›m küreyi birlikte kullanmak,iki ayakla yürümek demek oldu¤una göre,tek ayakla yürümek, kimseyi çok baflar›l›yapmaz.

1. Doç. Dr. Sefa Sayg›l›, Beyin ve Ruh, Elit Yay›nla-r›, sh. 95.

2. Sa¤ Beyin Yöneticisi, Dr. Harry Alder, Kariyer,sh. 11, 2000 ‹stanbul.

3. Age, sh.14. 4. Akl›n› En ‹yi fiekilde Kullan, Tony Buzan, sh. 42.

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 49E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 52: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

kademik yükselmelerde uygula-nan Zorunlu Yabanc› Dil S›navlar›kald›r›lmal›d›r.

Ülkeler aras›nda etkileflimin veiletiflimin çok h›zland›¤› günümüz dünya-s›nda yabanc› dil ö¤renmenin gereklili¤inive yararlar›n› hepimiz bilmekteyiz. Hiçbirakademisyen yabanc› dil ö¤renmeye ve ö¤-retmeye karfl› olamaz.

Ancak yabanc› dil ö¤renme ile üniversite-lerimizdeki akademik yükseltmelerde bugün uygulanan flekli ile zorunlu yabanc› dils›navlar› bir birinden çok farkl› uygulama-lard›r.

Globalleflen dünyam›zda insanlar aras›iliflki konuflarak ve yaz›flarak sa¤lanmakta-d›r. Dünyada yaln›z kalmamak, geliflen tek-noloji ve ticaretin d›fl›nda olmamak, refah-

tan pay almak için mut-laka dünyaya aç›lmakzorunday›z. Bunun içinde de¤il sadece akade-misyenler her fert en azbir, mümkünse birdenfazla yabanc› dil ö¤ren-sin. Ancak bu aradakendi öz dilimizi, benli-¤imizi, kültürümüzü vetarihsel birikimlerimizide kaybetmememiz,aksi halde bir milletinyok olmas›n›n, günü-müzde çok daha kolaygerçekleflebilece¤iniunutmamam›z gerek-mektedir.

Ülkemizde dil ö¤reti-mi ve ö¤renimine her

zaman önem ve öncelik verilmeye çal›fl›l-m›flt›r. Ancak bunda ne kadar baflar›l› olun-mufltur, bunun görünen sonuçlar› hiçte içaç›c› de¤ildir. Öncelikle izlenen yolunuygun olup olmad›¤›, ülkemiz için yararl›olup olmad›¤› e¤itimde f›rsat eflitli¤i vesosyal adalet aç›s›ndan tart›fl›lmal›d›r.

Ö¤renim ça¤›ndaki gençlerimizin ve aka-demisyenlerimizin yüzde kaç›na bir yaban-c› dili yeterli derecede ö¤retebiliyoruz?

Bu sorular›n ve cevaplar›n›n da aç›kçatart›fl›lmas› gerekir.

Kanaatimiz o dur ki; ö¤renim ça¤›ndakitüm gençlerimize en az bir yabanc› dili hemde en iyi düzeyde ö¤retmeliyiz. Ama e¤i-tim-ö¤retim dili mutlaka kendi resmi dili-miz, ana dilimiz olan Türkçe ile yap›lmal›-d›r. Birey duygu, düflünce ve hayallerini enkolay ancak kendi anadilinde ifade edebilir.Ata sözleri özdeyifller, nükteler, sevgi veüzüntüler en iyi ancak ilk ifade edildikleridillerde anlafl›l›r. Yabanc› dil ile e¤itimyayg›nlaflt›r›ld›¤› taktirde; dilimiz ça¤aayak uyduramaz, geliflmelerin d›fl›nda ka-l›r, teknoloji ve bilimsel terimler halk›m›ztaraf›ndan anlafl›lamaz ve kavranamaz.

Dünyan›n hiçbir ülkesinde ülkemizdeflimdi uygulanan hali ile Yabanc› Dil S›na-v› akademisyenlerin önüne engel olarakkonmuyor. Bunun bir benzeri veya örne¤idünyan›n hiçbir yerinde yok.

‹ngiliz’in ‹ngiliz’den istemedi¤i a¤›r gra-mer özellikli yabanc› dil s›navlar›n› akade-misyenlerin önüne engel olarak koymakbüyük yanl›fll›kt›r.

Yabanc› dil ö¤renmeye hiç flüphesiz evet,ama, yabanc› dilde e¤itime ve Yabanc› DilS›navlar›n›n akademisyenlerin önüne engel

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi50E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Yabanc› dil s›nav› kald›r›lmal›d›r

AA

DOSYAYrd. Doç.

Dr. SelamiSerhatl›o¤luF.Ü.Ö¤r.Ü. ELAZI⁄

Page 53: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

olarak konmas›na ise hay›r diyoruz. Anayasam›zda Türkçe’nin resmi dil oldu-

¤u aç›kça ifade edilmifltir. Buna ra¤men ül-kemizde yabanc› dil konusundaki zorlama-lar Türkçe’mizin önünü kesecek boyutlaraulaflmaktad›r.

Türkçe’miz hem yaz›m ve hem de iyi birbilim dilidir.

Resmi ve Anadilimiz dururken yabanc›dille e¤itim yapman›n gelecekteki olumsuzsonuçlar› çok iyi de¤erlendirilmelidir.

Yabanc› dil ö¤renme ile yabanc› dil s›-navlar› bir birlerinden tamamen farkl› uy-gulamalard›r. Yabanc› dil ö¤retmenin ga-yesi, ö¤renilen yabanc› dilin faydal› bir fle-kilde kullan›lmas› olmal›d›r. Ancak üniver-sitelerimizde akademisyenlerin tabi tutul-duklar› zorunlu yabanc› dil s›nav uygula-malar›n›n yabanc› dil ö¤renmeye pratiktene kadar faydas› oldu¤u tart›flmal›d›r. Bugünkü uygulanan hali ile yabanc› dil s›nav-lar›n›n pratik sonuçlar› bilimsel olarak irde-lenmelidir.

E¤itimin her basama¤›nda ve akademis-yenlikte Yabanc› dil ö¤renimi imkanlar› ar-t›r›lmal› ve teflvik edilmelidir. Ancak aka-demik yükseltmelerde bu gün uygulananflekli ile zorunlu yabanc› dil s›navlar›na sonverilmelidir.

Her üniversitede, her kademedeki tümö¤retim elemanlar›n›n en az bir yabanc› di-li mümkünse birden fazla yabanc› dili eniyi flekilde ö¤renmeleri için bütün imkanlardüflünülmeli ve temin edilmeye çal›fl›lmal›-d›r.

Akademik yükseltmelerde; ö¤retim ele-manlar›na mutlaka bir yabanc› dil s›nav›uygulanmas› gerekiyor ise; bu s›nav akade-

mik hayat›n bafl›nda, yüksek lisans veyadoktora öncesi ve sadece bir kez okudu¤u-nu anlamaya yönelik olarak yani Türk-çe’den yabanc› dile/yabanc› dilden Türk-çe’ye tercüme fleklinde yap›lmal›, sonrakihiç bir kariyer basama¤›nda art›k yabanc›dil s›nav› yap›lmamal›d›r.

Yabanc› dili amaç olmaktan ç›kar›p bi-limsel geliflmenin arac› haline getirmeninyöntemini oluflturmam›z ve Yabanc› diliakademik hayat›n her safhas›nda bir prob-lem olmaktan ç›karmam›z gerekmektedir.

Kaynaklarhttp://www.birses.com/guncels.asp?sayfa=485

http://members.tripod.com/efrasiyap/gorus/go-rus.html

http://yunus.hacettepe.edu.tr/~dogan/38.html

http://www.tdk.gov.tr/ataturk.html

5. http://www.tgsh.de/turkce/egitim/turkcedi-li/barcin_turkceninonemi.html

http://www.westtrakien.com/duenyadatuerklu-ek/tuerkceninduenyadaoenemi/index.html

http://www.site.uottawa.ca/~oren/pres/2003-10-07-BBO-BOTO.pdf

h t t p : / / w w w . i s i l a y s a y g i n . n e t / t r / i n -dex.php?pg=akdtyk&sayfano=5

http://www.dilimiz.gen.tr/makaleler/s_sakaog-lu_anlayis.html

http://www.dilimiz.gen.tr/makaleler/hilmi_haci-salihoglu.html

http://www.aydinlanma1923.org/sayi/36/36-11.htm

http://www.birses.com/gundem/gundem.asp?ac-tion=turkcemiz&id=217

http://www.dilimiz.gen.tr/makaleler/isaoz-kan.html

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 51E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 54: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

illi E¤itim Bakanl›¤› yeni müfredatde¤iflikli¤ine gitmektedir. 2005-2006 e¤iti-ö¤retim y›l›nda ilk 1-5.s›n›flarda tamamen 6. s›n›flarda ise

pilot uygulamas› düflünülmektedir. Bakan-l›k bürokratlar› bu yeni anlay›fl›n bir reformoldu¤unu iddia etmektedirler. MEB’de ya-p›lan de¤iflikliklerin bir reform olarak isim-lendirilmesine al›flt›k desek yeridir.

Daha önce yap›lan de¤ifliklik çal›flmalar›-n›n genelde yap›sal de¤ifliklikler oldu¤unusöylemek mümkündür. Talim Terbiye Ku-rulu Baflkan› Prof. Dr. Ziya Selçuk’un bafl-kal›¤›nda bafllat›lan bu de¤ifliklik daha ön-ce yap›lanlar›n aksine ço¤unlukla bilgininve bilmenin do¤as›na yönelik felsefi bir de-¤iflikliktir. E¤itim çal›flanlar› uzun süredirbu amaçla hizmet içi e¤itimden geçirilmek-tedirler. Söz konusu bu e¤itim seminerle-

rinden birine kat›lma ve yeni anlay›fl› tan›-ma f›rsat› edindim.

Yeni program›n hedefi 1940’lardan beritakip edilen “bihevyorist” (Davran›flç›)yaklafl›m› terk etmektir. Çünkü mevcutdavran›flç› yaklafl›mda bilgiler ve o bilgiler-le hedeflenen davran›fllar vard›r. Bu da me-kanist-ezberci bir yaklafl›m sergilemekte-dir. Türkiye’nin e¤itim kalitesi yap›lanuluslar aras› araflt›rmalarda gerçekten içlerac›s›d›r. Örne¤in, Ekonomik Kalk›nma ve‹flbirli¤i Örgütü (OECD) taraf›ndan 40 ül-kenin 15 yafl›ndaki 250 bin ö¤renciyi kap-sayan araflt›rmada Türkiye 30 OECD ülke-si aras›nda sondan birinci, genel s›ralamadaise 35'inci olmufltur. Bu araflt›rma,OECD'nin e¤itim birimi PISA (Uluslarara-s› Ö¤renci Performans› De¤erlendirmeProgram›) taraf›ndan 3 y›lda bir yap›l›r. Buaraflt›rma ö¤rencilerin "matematik, okudu-¤unu anlama, fen ve problem çözme" ko-nular›n› içeren 2 saatlik yaz›l› s›nav ve 30dakikal›k anket ile yap›l›r. Bakanl›¤›nprogram de¤iflikli¤ine gitmeyi düflünme-sinde bu araflt›rmalar›n sonuçlar› etkili ol-mufltur.

Peki acaba constructivism yaklafl›m› ne-dir? Henüz Türkçe karfl›l›¤› e¤itim bilimci-ler aras›nda netleflmemifl olmamakla birlik-te genel olarak ODTÜ çevresi, ‘oluflturma-c›l›k’, Gazi Üniversitesi çevresinin ‘yap›-land›rmac›l›k’ olarak Türkçe’lefltirdi¤i bukelime kimi zaman da ‘yap›c›l›k’ veya ‘in-flac›l›k’ fleklinde karfl›lanm›flt›r. Bu e¤itimanlay›fl›n› k›saca tan›tacak olursak flunlar›söyleyebiliriz:

Bu program, kat› ve makanistik neden-so-nuç iliflkisine dayanan Newton’cu paradig-

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi52E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

MEB’in Yeni E¤itim Felsefesi:CONSTRUCT‹V‹SM

MM

Dr.

MustafaÇevikAd›yaman Malazgirt‹.Ö.O Ö¤rt.

Page 55: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

ma yerine, birden fazla neden ve sonucugöz önünde bulunduran Quantom’cu para-digma ile e¤itim vermeyi öngörür. Bunune¤itim felsefesindeki anlam› fludur: Bundanböyle bihevyorist yaklafl›m yerine cognitifve constructivist yaklafl›m tercih edilecek-tir. Talim Terbiye Kurulu’nun web porta-l›nda da dile getirildi¤i gibi bu e¤itim anla-y›fl ile “bask›n lineer düflünce yerine, karfl›-l›kl› nedensellik ilkesi ve çoklu sebep-çok-lu sonuç anlay›fl› öne ç›kar›lm›flt›r."(http://ttkb.meb.gov.tr/index/baskan.htm)

Constructivism’in kurucular› aras›ndaPiaget, Dewey, Bruner ve Von Glasersfeldgibi düflünürleri sayabiliriz. Bu e¤itim anla-y›fl›nda ö¤renen birey pasif al›c› konumun-da de¤il; ö¤renmeye yöneldi¤i d›fl dünyayazihnindeki flemay› ve kategorileri giydire-rek bilgisini flekillendirir. Kifli kendi anlay›-fl›n› oluflturur. Bu anlay›flta amaç, bilgi ko-nusu olan materyalin üzerini haz›r bilgiler-le örtmek de¤il. O konuyla ilgili bilgilerinortaya ç›kmas›n› ö¤retmektir. Çünkü bilgi,kal›plar halinde, karfl›m›zda, öyle öznedenba¤›ms›z olarak bekleyen bir fley de¤ildir.Kifli bilgiyi olufltururken kendisi de etkile-nir. Bu yaklafl›ma göre bilgi içinde bulunu-lan duruma göre do¤ru veya yanl›fl niteli¤i-ni kazan›r. fiimdi ve burada do¤ru olan bil-gi baflka bir yerde ve zamanda yanl›fl olabi-lir. Bu nedenle bilgi bir süreç içinde olufltu-rulur. Bilginin toplumsal, tarihsel ve uzlafl›-ya ba¤l› bir de¤eri vard›r.

Constructivisme göre ö¤renenin özerkli¤ive farkl› oluflu göz önünde tutulmal›d›r. Budo¤rultuda s›n›f içi uygulamalarda etkinlik-ler düzenlenmelidir.

K›saca böyle özetlenebilecek olan yeni

e¤itim anlay›fl›n baflar›l› olmas› durumundabir çok olumlu sonuçlara gebe oldu¤unusöylemek mümkündür. Ancak baflar›s›z ol-mas› durumunda hem siyasi irade hem deprojeyi gerçeklefltirmeye koyulan akade-mik kadro için bir risktir. Bu riski göze al-malar›n›n takdire de¤ir bir cesaret oldu¤u-nu söylemeden geçmek haks›zl›k olur.

Bu program›n kimi dersler için s›k›nt›oluflturmas› gibi bir riski de söylemedengeçemeyece¤iz. Din Kültürü ve Ahlak Bil-gisi, Hayat Bilgisinin kimi konular›, SosyalBilgiler dersinin hedeflenen sosyal davra-n›fllar› için düflündü¤ümüzde, constructi-vismin getirdi¤i ‘bilgilerin’ relativist (göre-li) anlay›fl› bir tehlikedir. Çünkü sözü edi-len derslerin amaçlad›¤› fley bilgi olmaktanöte de¤er olan baz› normlar› kavratmakt›r.

Her fleye ra¤men yeni e¤itim anlay›fl›n›nhay›rlar getirmesini temenni ederiz.

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 53E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 56: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

Yeni müfredatla önceki aras›ndaki te-mel farklar nelerdir? Bunun ölçme vede¤erlendirme sistemine yans›malar›nas›l olacakt›r?

eni ö¤retim programlar›, ö¤rencile-rin karfl›laflt›klar› yeni durumlardaön bilgilerini de kullanarak bilgiyikendilerinin yap›land›rmas›n› ge-

rektirir. Bu programlarda ö¤renci pasif bil-gi al›c› de¤il, bilgiyi yap›land›rand›r.

Bu program anlay›fl› ile ölçme ve de¤er-lendirme yaklafl›m› da de¤iflmifltir. Bu de-¤ifliklikler flunlard›r:

De¤erlendirme ö¤renmenin ayr›lmaz birparças›d›r. Ö¤renciler ö¤renirken ö¤ret-menler de ö¤rencilerin ö¤renmeleri hakk›n-da bilgi edinir. Ölçme ve de¤erlendirme et-kinlikleriyle hem ö¤renme sürecinin hemde sonucunun de¤erlendirilmesi hedeflen-mifltir.

Program ö¤rencilerin bireysel farkl›l›kla-

r›n› dikkate al›r. Her ö¤rencinin deneyimle-ri, ö¤renme h›zlar› ve bireysel geliflimlerifarkl› oldu¤u için bilgiyi edinmeleri defarkl› olacakt›r. Dolay›s›yla bireysel olarakfarkl› olan ö¤rencilerin ayn› standart test-lerle de¤erlendirilmesi program›n felsefe-siyle çak›fl›r. Bu nedenle program çok fark-l› ölçme de¤erlendirme araç ve yöntemleri-nin kullan›lmas›n› önermektedir.

Ayr›ca programda yer alan kazan›mlarlaö¤rencilerde ulafl›lmas› beklenen problemçözme, araflt›rma yapma, elefltirel düflün-me, karar verme vb. becerilerin gelifltirilipgelifltirilmedi¤inin ölçülüp de¤erlendirme-sinde klasik ölçme de¤erlendirme araç veyöntemlerinin (çoktan seçmeli, boflluk dol-durma, do¤ru – yanl›fl vb.) kullanmas› ye-tersiz kal›r. Bundan dolay› klasik araçlar›nyan›nda alternatif ölçme ve de¤erlendirmeyöntemlerinin (performans de¤erlendirme,ö¤renci ürün dosyalar›, proje yapma, modelyapma, dereceleme ölçekler (rubric), kon-trol listeleri vb.) de kullan›lmas›n› öner-mektedir.

Alternatif ölçme ve de¤erlendirme tek-niklerinin uygulanmas›nda size görehangi s›k›nt›lar ç›kabilir? Bunun önle-minin al›nmas› konusunda neler düflü-nüyorsunuz?

Yeni yaklafl›mlar›n uygulanmas›nda enönemli s›k›nt›, ö¤retmenlerin yeni ölçme vede¤erlendirme yaklafl›mlar›n› yeterince bil-memesinden kaynaklanacakt›r. Bunun içinhizmet içi e¤itimle hem müfettiflleri hem deformatör ö¤retmenleri yetifltiriyoruz. Ayr›-ca ö¤retmenlere “Program K›lavuzlar›” ve“Ö¤retmen Kitaplar›” ile de ölçme ve de-¤erlendirme araç ve yöntemleri konusundabilgiler verilecektir.

Alternatif ölçme ve de¤erlendirme et-

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi54E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

SÖYLEfi‹

TTK. Baflkan› Prof. Dr. Ziya Selçukile Yeni Müfredat üzerine söylefliAli Günefl

E¤itime Bak›fl Yay›nKurulu Üyesi

YY

Page 57: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

kinliklerinin ö¤retmenler taraf›ndan uy-gulan›p uygulanmad›¤›n› nas›l anlayaca-¤›z.?

Alternatif etkinliklerin uygulanmas›n›gösteren çal›flmalar, geleneksel yaklafl›m-daki gibi ö¤retmenin ve ö¤rencinin elindeolacakt›r. Sicil amirleri (müfettifl ya da okulmüdürleri) istedi¤i takdirde bunlar› görebi-lirler.

‹nsan haklar› ve kültürel ve etik de¤er-lerin ilkö¤retimde ö¤retilmesine yönelikbir çal›flma olarak ta düflünebilece¤imizbu kazan›mlar›n haz›rlanmas›nda nas›lbir süreç izlenmifltir?

Vatandafll›k ve ‹nsan Haklar›, 1-8. s›n›f-larda ara disiplin alan› olarak yer alm›flt›r.Bu alanla ilgili kazan›mlar alan uzmanlar›taraf›ndan 1-8. s›n›flar›n biliflsel geliflimlerive haz›r bulunuflluk düzeyleri göz önüneal›narak oluflturulmufltur. Haz›rlanan kaza-n›mlar gelifltirilen ö¤retim programlar›n›nkazan›mlar› ile efllefltirilmifltir. Bu süreçtensonra efllefltirilen kazan›mlarla ilgili olaraketkinlikler yap›lm›flt›r.

Türkiye flartlar›nda ortaö¤retime veyüksekö¤retime geçiflte s›nav yap›lmas›zorunlu görünmektedir. Bu durumda s›-nav›n içeri¤inde yeni müfredata göre na-s›l bir de¤ifliklik öngörüyorsunuz?

ÖSS ve LGS’de sorulan sorular›n ço¤uö¤rencilerin sahip olduklar› bilgileri trans-fer etmelerini, elefltirel düflünmelerini,problem çözmelerini, yorum yapmalar›n›,karar vermelerini gerektirecek üst düzeybecerilere yönelik sorulard›r. E¤er biz ö¤-rencilerimize bu becerileri kazand›r›rsak butür s›navlarda daha baflar›l› olacaklard›r.

Programlar›n temel yaklafl›m›, felsefe-si, dayand›¤› temel ö¤renme kuramlar›

hakk›nda neler söylersiniz?Türkiye’de ekonomiyle ilgili olarak

1980’lerin bafl›ndan itibaren dünyayla en-tegrasyon ve ekonominin yeniden yap›lan-mas› çal›flmalar› bafllad› ve o günden bugü-ne de ekonomideki bu yap›sal de¤ifliklikçabalar› devam ediyor. ‹kinci bir faktör de-mokrasidir. Demokratikleflmeyle ilgili deözellikle son 20 y›lda bir tak›m çabalar or-taya konuldu. Avrupa Birli¤i sürecinin ge-rektirdi¤i baz› önlemler al›nd›. Bunun d›-fl›nda, toplumun kendi içinden kaynaklananbaz› faktörlere dayal› olarak demokratik-leflme çabalar› sürüyor. Üçüncü faktör e¤i-timle ilgili oland›r. Çünkü, e¤er bir ülkenine¤itim sistemi ekonomiye ve demokrasiyeduyarl› de¤ilse o zaman o ülkede kalk›nmaortaya ç›km›yor; kalk›nma oluflmuyor. E¤i-tim, ekonomi ve demokrasi: Bu üçleme,birbiriyle son derece yak›ndan iliflkili veTürkiye’de e¤itimin, ekonominin ve de-mokrasinin alt yap›s›n›n dünyayla entegrebiçime dönüfltürülmesi gerekti¤i, biraz ön-ce de söyledi¤im gibi demokratikleflme veekonomide dünyayla entegrasyon nokta-s›nda alt yap› de¤ifltirme, yap›sal de¤ifliklikyapma konusunda ciddi mesafeler al›nd›Türkiye’de. Kala kala bir tek e¤itim kald›.Nas›l ki demir yollar›m›z›n alt yap›s›1940’l› y›llardan kalma ve çok da yeterlibir nitelik tafl›m›yorsa, ayn› flekilde, e¤iti-min alt yap›s› da o y›llardan kalma bir altyap›ya sahip. Ve bugün dünya, sanayi top-lumundan bilgi toplumuna geçifl için bire¤itim reformu peflinde. Ama biz, Türkiyeolarak, sanayi toplumu için bile çok fonksi-yonel olan bir e¤itim modelini flu ana kadargerçeklefltirmifl de¤iliz. Millî E¤itim Ba-kanl›¤› olarak bizim sanayi toplumundanbilgi toplumuna geçifli çok daha kolay k›la-

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 55E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 58: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

cak bir tak›m yap›sal de¤iflikliklere ihtiya-c›m›z vard›. Bunun için de, dünyadaki pa-radigma de¤iflikliklerini izleyerek, dünya-daki geliflmelerin nereye do¤ru gitti¤ini,önümüzdeki 20 y›l içerisinde ne gibi de¤i-fliklikler olabilece¤ini hissederek bir tak›myap›sal dönüflümler gerçeklefltirmek gerek-ti¤ini yeni fark ettik. Bu konuyla ilgili ola-rak da birkaç terim öne ç›kt›. Bir tanesi,Newton paradigmas›. Basit, sebep-sonuçetki-tepki biçimindeki aç›klamalar yerineçoklu sebep ve çoklu sonuçlara dayal› kar-fl›l›kl› illiyet prensibinin hâkim oldu¤u biranlay›fl oluflsun istedik. Elbette bu Newtonparadigmas›n›n tümüyle gözden ç›kar›lma-s› ya da dikkate al›nmamas› demek de¤il-dir. Bunlar›n ikisinin birlikte düflünülmesigerekti¤ini vurgulamakt›r. Bu çerçevede deyap›lan ifllerin ö¤renme teorisi olarak bak›l-d›¤›nda davran›flç› bir teoriden yap›land›r›-c› (konstruktif) bir teoriye do¤ru gidilmesisöz konusudur. fiu anda çok kat› bir davra-n›flç› yap› hâkim bizim programlar›m›zda.Planlar›n çok da ifllevsel olmad›¤›n› vemevcut e¤itim sisteminde bir memnuniyet-sizler kitlesinin bulundu¤unu biliyoruz.Veliler çok memnun de¤il, çocuklar mem-nun de¤il, ö¤retmenler memnun de¤il, yö-neticiler memnun de¤il. D›fl dünyayla kar-fl›laflt›¤›m›zda uluslar aras› istatistikler, e¤i-tim istatistikleri çok iyi sonuçlar göstermi-yor. Göstergeler olumsuz. Bu aç›dan bakt›-¤›m›zda hakikaten bir de¤iflikli¤e ihtiyaçvar. Bu kadar memnuniyetsizler kitlesininolmas› bunun somut bir delilidir. Yap›lançal›flmalar, yap›n›n, sistemati¤in de¤iflmesi,dönüfltürülmesi ve ça¤a uygun hâle getiril-mesi gibi düflüncelerden kaynaklan›yor.

Ülkemiz ekonomik, sosyal, bölgesel, kül-türel yap› ve bir çok bak›mdan farkl›l›klar›

içinde bar›nd›r›yor. Program çal›flmalar›n-da bu farkl›l›klar göz önünde bulunduruldumu? Bu farkl›l›klar›n uyumu ve birlikteli¤inas›l sa¤lanmaya çal›fl›ld›? Bu anlamda negibi de¤ifliklikler ve gelifltirmeler yap›ld›?

Biz bu farkl›l›klar› hem bireysel farkl›l›k-lar hem toplumsal farkl›l›klar olarak planla-d›k. Bireysel farkl›l›klar çocuklar›n ilgileri-ne, yeteneklerine, bask›n olduklar› zekâalanlar›na göre programlarda farkl› etkin-likler, farkl› kazan›mlar ve bunlar›n dikka-te al›nmas›n› gerektiren metodolojik bir ta-k›m prensiplerle tespit edildi. Böylece fark-l› niteliklere sahip olsalar da çocuklar›nkendilerine yönelik bir frekans yakalayabi-lecekleri bir ö¤retim alt yap›s› oluflturmayaçal›flt›k. Bu, iflin bireysel olan k›sm› ile ilgi-li. Toplumsal olan k›sm› için ise, Türki-ye’de toplumsal dokuyu besleyebilecek vebizim bir millet olma, bir ulus olma bilinci-mizi diri tutacak, farkl› bölgelerimizin fark-l› niteliklerinin ayn› potada eritilerek yenibir zenginleflmeye yol açacak bir toplumsalduyarl›l›k alan› oluflturmay› hedefledik.Bunun için de o bölgelerin sanat eserlerini,mimarî yap›lar›n›, de¤erlerini, kültür ögesi,kültür nesnesi olabilecek bir çok unsurukaynaflt›rarak toplumun tümünün ayn› he-def do¤rultusunda, ayn› ülkülerle, ayn› ide-allerle yola ç›kmas›na katk›da bulunmak is-tedik. Toplumda ortak bir dil, ortak bir du-yarl›k, ortak bir hissiyat oluflturman›n ya-n›nda, ulusal kültürden evrensel kültüre gi-debilmeyi kolaylaflt›racak, hem dünyayaaç›k hem kendi millî de¤erlerine karfl› du-yarl› olabilecek, yaflayan bütün kültür de-¤erlerimizin devam etmesi ve geliflerekvarl›¤›n› sürdürebilmesine katk› verecekortak bir vizyon oluflmas›n› önemsedik.

Ö¤retim programlar›n›n haz›rlanmas› sü-

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi56E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 59: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

recinde demokratik kat›l›m sa¤lanabildimi? Bu anlamda üniversite, sivil toplum ör-gütleri ve e¤itim sendikalar›yla diyalog veiflbirli¤i ne ölçüde gerçeklefltirilebildi?

Bütün çal›flmalar›m›z› yaparken belirledi-¤imiz ana prensiplerden bir tanesi kat›l›m-d›. Daha önce hep masa bafl›nda yap›l›yordiye flikayet edilen programlar›n sak›ncala-r›n› gördü¤ümüz için, kat›l›m sürecini çokönemsedik ve bütün programlar›m›z› beflaflamada gerçeklefltirdik: ‹lk aflamada ko-nuyla ilgili konsey toplant›s› yapt›k. Kimlervarsa bu konuda söz sahibi olabilecek; siviltoplum kuruluflu, akademisyenler, müfet-tifller ,özel sektör temsilcileri vs. Bunlar› birilk tart›flma toplant›s›na ça¤›rd›k. Dahasonra akademisyenlerden, müfettifllerdenve ö¤retmenlerden oluflan bir komisyonkurduk. Bu komisyon marifetiyle programçal›flmalar›n› gerçeklefltirdik. Program ça-l›flmalar›n›n taslaklar› ç›kt›¤›nda bunlar›farkl› akademisyenlere, farkl› ö¤retmenle-re, farkl› müfettifllere, müdürlere vs. sun-duk ve tekrar bir tart›flmaya açt›k. Tart›fl›lanbu taslaklar› komisyonlar tekrar düzeltme-ye tâbi tuttu. Daha sonra bütün illerden da-vet edilen müfettifl ve ö¤retmenler bunu be-lirli illerde yeniden bir elefltiriye tâbi tuttu-lar. Son aflamada programlara son hâli ve-rildi. Bu arada 38 sivil toplum kuruluflu,yaklafl›k 30 bin kadar ö¤renci, 3 bin kadarveli, yaklafl›k 700 kadar müfettiflin görüflle-ri al›nd›. Bunlara baflvuruldu ve haz›rl›k ya-p›l›rken muhakkak surette uygulamac›lar›ngörüflleri çok fazla önemsendi. Bu arada 11ülkenin ö¤retim programlar› incelendi,gözden geçirildi. Meselâ Kanada, ‹ngiltere,Japonya, Kore, Singapur, ‹rlanda gibi birtak›m ülkelerin programlar› gözden geçiril-di. Ayr›ca haz›rlad›¤›m›z bu programlar›

baz› yabanc› akademisyenlere de inceletmef›rsat› bulabildik. Böylece Avrupa birli¤ivizyonuyla da örtüflen, çok genifl, binlercekiflinin emek verdi¤i, kat›l›mc› bir çal›flmasistemati¤i kuruldu ve programlar haz›rlan-d›.

Yeni program›n baflar›ya ulaflmas›ndaen önemli etken olan ö¤retmenlerimizinyetifltirilmesi konusunda ne gibi çal›flma-lar yapmay› düflünüyorsunuz?

Yeni müfredatlar›n pilot uygulamas›nabafllanmadan önce, pilot uygulama yap›la-cak okuldaki görevli s›n›f ö¤retmenlerininve yöneticilerinin tamam› (yaklafl›k 1600kifli), Eylül 2004’te Ankara’da programlarile ilgili bir e¤itim alm›fllard›r.

Ayr›ca, ‹lkö¤retim müfettifllerinin tama-m› (yaklafl›k 3000 kifli), fiubat 2005’te bafl-layan ve hâlen devam etmekte olan hizmetiçi e¤itim kursuna al›nmaktad›r. Burada ö¤-retmenlerimize rehberlik eden 3000’e ya-k›n ilkö¤retim müfettifllerimize ilkö¤retimprogramlar›n› tan›t›yoruz.

Ayn› zamanda 1200’e yak›n ö¤retmeni-mizi hizmet içi e¤itim kurslar›na al›nmak-tad›r. Bu ö¤retmenler bulunduklar› illerde-ki ö¤retmenlere yenilenen müfredat› tan›ta-caklard›r. Yenilenen Ö¤retim Programla-r›nda görev alan uzmanlar ve ö¤retmenleri-miz, öncelikli olarak pilot iller olmak üze-re, bir çok ilde yenilenen ö¤retim program-lar›n› tan›tmaktad›rlar. Bu çal›flmalar yeniprogramlar ülke geneline yay›lana kadardevam edece¤i gibi, önümüzdeki senelerdede ayn› yo¤unlukta devam edecektir. Ayr›-ca yenilene ö¤retim programlar›n›n içeri¤i-nin özetlendi¤i ve uygulan›fl› ile ilgili ör-neklerin bulundu¤u broflürler ve CD’lerhem velilere, hem ö¤retmenlere, hem deyöneticilere ulaflt›r›lacakt›r.

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 57E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 60: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

I. G‹R‹fiÖ¤retmen, ö¤renci, yönetici, veli, ö¤ren-

me ortam› ve program e¤itim sistemimizioluflturan bütünün ayr›lmaz parçalard›r. Buparçalar›n bir bütün halinde uyumlu bir bi-çimde çal›flmas› beklenir. Sistemin iyilefl-mesi bütün ö¤elerinin ayn› a¤›rl›kta ele al›-n›p gelifltirilmesiyle mümkündür. Ö¤ret-menler programlarla belirlenmifl olan kaza-n›mlar›, becerileri, tutum ve de¤erlerin ö¤-rencilere kazand›r›lmas›nda rehber olarakrol al›rlar. Programlarda yap›lacak tüm de-¤ifliklikler ö¤retmenler arac›l›¤›yla ö¤renci-lere ulaflt›r›lmaktad›r. Bu husus dikkateal›nd›¤›nda programlar kuramsal olarak nekadar mükemmel olursa olsun ö¤retmenle-rin nitelikleri ayn› oranda gelifltirilmedi¤isürece istenen baflar›n›n elde edilmesi olas›de¤ildir.

‹çinde yaflad›¤›m›z ça¤›n her alanda getir-di¤i yenilikler toplum içinde yaflayan in-sanlar›n da buna uygun yeni kazan›m, be-ceri, tutum ve de¤erlere sahip olmas›n› ge-rekli k›lmaktad›r. Bu yeniliklerin sistemioluflturan tüm unsurlar›na belli oranlardayans›t›lmas› gerekmektedir. Yeniliklerprogramlara gerekti¤i oranda yans›t›lmazsatoplumun gelece¤ini oluflturan ö¤rencilerça¤›n getirdi¤i yeniliklerden uzak olarakyetifltirilirler. Ayn› flekilde ö¤retmenlerinnitelikleri de ça¤›n getirdi¤i yeniliklere uy-gun olarak programlarda ortaya ç›kan yeni-likler do¤rultusunda de¤ifltirilip gelifltiril-melidir.

Ülkemizde yap›lan çeflitli araflt›rmalar ö¤-retmenlerin mesleki doyumlar› ile dersprogramlar› aras›nda do¤rudan bir iliflki ol-du¤unu göstermektedir. Bu araflt›rmalar›nsonuçlar›na göre ö¤retmenlerin yaklafl›k %

75’i ders programlar›ndan sa¤lanan mesle-ki doyuma ulaflamad›klar›n› göstermekte-dir.

Bu sonuçlar, e¤itim sistemimiz içinde enönemli ö¤elerden birisi olan ö¤retmenlerinyine sistemin bir baflka önemli ö¤esi olanprogramlar konusunda olumsuz kanaat vetutumlara sahip bulunduklar›n› göstermek-tedir.

Bu de¤erlendirmelerden hareketle MEBö¤renme teorisi olarak davran›flç› bir teori-den yap›land›r›c› (konstruktif) bir teoriyeyönelmifltir. Gerekçe olarak da kat› davra-n›flç› yap›n›n do¤urdu¤u olumsuzluklar›nsonucu oluflan memnuniyetsizler kitlesinigöstermektedir. Yap›lan çal›flmalar›n, yap›-n›n, sistemati¤in de¤iflmesi, dönüfltürülme-si ve ça¤a uygun hale getirilmesi düflünce-sinden kaynakland›¤› ifade edilmektedir.

II. YEN‹ PROGRAMLARINYAKLAfiIMI VE ÖZELL‹KLER‹

Yeni programlar›n genel yaklafl›m›n›; 1. Yap›land›rmac›l›k,2. Sarmal Program Anlay›fl›,3. Bütüncül Yaklafl›m,4. Ö¤renci Merkezli E¤itim,5. Etkin Ö¤renme,6. Çoklu Zeka Kuram›,fleklinde ifade etmek mümkündür. Yap›salc› kuram, bir bireyin nas›l anlad›-

¤›n› ve ö¤rendi¤ini aç›klayan felsefi biryaklafl›md›r. Yap›salc› kurama göre ö¤ren-me, insan zihnindeki bir yap›land›rma so-nucu meydana gelir; yani, ö¤renme, bireyinzihninde oluflan bir iç-süreçtir. Bu durumdabirey, d›flardan gelen uyar›c›lar›n pasif biral›c›s› de¤il, fakat onlar›n aktif özümleyici-

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi58E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Yeni Ö¤retim Programlar›ve Ö¤retmenler

Dr.ZübeyirBulutAnkara Y. Özsoy‹flitme Engelliler‹.Ö.O Ö¤retmeni

Page 61: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

si ve davran›fl oluflturucusudur. Çünkü, in-san zihni bofl bir depo de¤ildir ve bilgilerinsan zihninde aynen tafl›narak depolana-maz. Dolay›s›yla, yap›salc› teoriye göre,her birey, ö¤renme sürecinde aktif hale ge-tirilmeli ve kendi ö¤renmesinden sorumluolmal›d›r.

Gerçekte, yap›salc› kuram, ö¤rencilere birtak›m temel bilgi ve becerilerin kazand›r›l-mas› gerekti¤i görüflünü inkar etmez, fakate¤itimde bireylerin daha çok düflünmeyi,anlamay›, kendi ö¤renmelerinden sorumluolmay› ve kendi davran›fllar›n› kontrol et-meyi ö¤renmeleri gerekti¤ini vurgular. Do-lay›s›yla, yap›salc› kuram›n temelinde bafl-kalar›n›n bilgilerini oldu¤u gibi bireylereaktarmak yerine, insanlar›n kendi bilgileri-ni yine kendilerinin yap›land›rmas› gerekti-¤i görüflü vard›r. Bu durum bilginin do¤as›-n›n da bir gere¤idir. Aktif ö¤renme, yap›-land›rmac› ö¤renmenin en temel noktala-r›ndan biridir.

Bu çerçevede haz›rlanm›fl olan program-lar›n sorgulayan ve elefltirel düflünen ö¤ren-ci merkezli, ö¤renmeyi ö¤reten, kiflilikli vekimlikli bireyler yetifltiren, demokratik vesivil toplumu oluflturmay›, kalk›nmay› veileri ülkelerle yar›flmay›, ö¤retmenin reh-berli¤ini ve ça¤dafl rollerini ön plana alanbir sonucu ortaya ç›karmas› öngörülmekte-dir. Yeni programlarda bilginin yan›nda be-ceriler, de¤erler ve tutumlar da önem kaza-nan ö¤eler konumuna gelmifltir. Bu prog-ramla okul yönetimi, e¤itim ve ö¤retim fa-aliyetlerinin denetimi ile de¤erlendirilmesi,okul aile iliflkileri ile birlikte ö¤retmeninrollerinde de bir tak›m de¤ifliklikler söz ko-nusudur.

III. YEN‹ PROGRAMANLAYIfiINDA Ö⁄RETMEN‹N

ROLÜYap›land›rmac› ö¤renmeyi temel alan bir

e¤itim program›n›n baflar›l› olabilmesi için,program› uygulayacak ö¤retmenlerin birtak›m niteliklere sahip olmas› gerekir. Yeniprogram ö¤retmenlerde var olan eski e¤i-tim ö¤retim al›flkanl›klar›n› de¤ifltirme,kendisini yeni programa uydurma olgusuy-la karfl› karfl›ya getirecektir.

Bu program›n temel karakteristi¤i yap›-land›rmac› yaklafl›md›r. Bu nedenle ö¤ret-men bu yaklafl›ma uygun olarak s›n›ftayöntem çeflitlili¤ine gitmeli ve sorun çöz-meye dayal› ö¤renme, proje temelli ö¤ren-me, iflbirli¤ine dayal› ö¤renme ve örnekolay incelemesi gibi ça¤dafl ö¤retim strate-jilerine daha fazla yer vermelidir. Bu du-rumda ö¤retmenin rolü, ö¤rencilerin ö¤ren-melerini kolaylaflt›r›c› bir rehberlik, yar-d›mc›l›k veya k›lavuzluk olacakt›r.

Yap›land›rmac› ö¤retmen aç›k fikirli,ça¤dafl, kendini yenileyebilen bireysel fark-l›l›klar› dikkate alan ve alanda da çok iyi ol-man›n yan›nda bilgiyi aktaran de¤il uygunö¤renme yaflant›lar›n› sa¤layan ve ö¤renen-lerle birlikte ö¤renen olmal›d›r.

Yap›land›rmac› ö¤retmen; bireye uygunetkinlikler yapma, ortaya koyma, ö¤renen-lerin hem birbirleri hem de kendisiyle iflbir-li¤i kurmalar›n› cesaretlendirme, iflbirli¤initeflvik etme, ö¤renenlerin fikir ve sorular›n›aç›kça ifade edecekleri ö¤renme ortamlar›oluflturma gibi rolleri yerine getirme duru-mundad›r.

Ö¤retmen ö¤renenlerin bireysel farkl›l›k-lar›na uygun seçenekler sunar, yönergeler

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 59E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 62: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

verir, her ö¤renenin kendi karar›n› kendisi-nin oluflturmas›na yard›mc› olur. Bu nokta-da ö¤retmen yol gösterici ve rehberdir. Ö¤-retmenler sorunlar› ö¤renenler ad›na çöz-mek yerine ö¤renenlerin yetenek ve beceri-lerini devreye sokarak onlar›n daha iyi so-run çözmeleri için ortam haz›rlarlar.

Ö¤retmen düflündürücü sorular sorarakö¤renenleri araflt›rmaya ve sorun çözmeyeteflvik eder. Ö¤retmen, ö¤renene soru sorarama neyi ya da nas›l düflünece¤ini söyle-mez. Ona sadece yol gösterir.

Ö¤retmen s›n›f ortam›nda otorite de¤ilgözlemcidir. S›n›f yönetimi emir verme yada zor kullanma ile yap›lmaz. Denetim do-layl›, duygusal ve zihinseldir. Bu süreçteö¤retmen daha çok ö¤renme ortam›n› dü-zenleme ve dan›flmanl›k rollerini üstlenir.Bu yaklafl›mda as›l olan ö¤renenin ö¤ren-me sürecinde aktif olmas› ve ö¤rendiklerinivar olan bilgileri ile yap›land›r›p anlamlan-d›rmas›d›r.

Bu yaklafl›mla ö¤retmenler programlar›sabit, de¤iflmeyen yap›lar, kendilerini debilginin yegane kayna¤› olarak görmezler.Bu anlay›flla ö¤retmenler koordinatör, ko-laylaflt›r›c›, kaynak dan›flman›d›r.

Yap›land›rmac› yaklafl›m, ö¤retmenlerinö¤retim programlar›n› sabit, de¤iflmeyenyap›lar, kendilerini de bilginin yegane kay-na¤› olarak görmeleri yerine hem ö¤retimprogramlar›n› hem ders iflleme yöntemleri-ni sürekli analiz etmelerini gerektirir.

Ö¤retmenin rolü bilgi vermek de¤ildir,ama ö¤rencilere bilgiyi infla etmeleri içinf›rsatlar ve motivasyon sa¤lamakt›r. Ö¤ret-menler rehberler ve ö¤renenler de “anlamoluflturucular” olarak görülür.

Yap›land›rmac› e¤itim anlay›fl›nda ö¤ret-menler, koordinatör, kolaylaflt›r›c›, kaynakdan›flman›d›r. Yap›land›rmac› ö¤renme an-lay›fl› s›n›fta ö¤retmenin rolünü belirleme-de farkl› bir bak›fl aç›s› sunar. Ö¤retmenler,ö¤rencilerin belli bir konudaki görüfl ve fi-kirlerini anlamak için u¤rafl›rlar. Ö¤ret-menler, ö¤renme sürecinde bir ö¤renen ola-rak, ö¤rencilerle karfl›l›kl› etkileflime girerve ö¤renme ortam›n› düzenlerler.

De¤erlendirme, ö¤retim sürecinden ayr›de¤ildir. Ö¤retim devam ederken ö¤retmengözlemleri veya ö¤renci çal›flmalar›n›n top-lanmas› ile gerçekleflebilir.

Yap›salc› ö¤renme yaklafl›m›n› benimse-mifl ö¤retmenlerin ö¤retimde afla¤›daki tu-tum ve davran›fllar› sergilemeleri beklenir:

Ö¤rencileri özerk ve giriflken olmaya yü-reklendirmek,

Ö¤rencilerin öne sürdükleri fikirleri des-teklemek,

Ham veriler ve temel kaynaklar›n yan› s›-ra ö¤rencilerin etkileflimini sa¤layan di¤erkaynaklar› ve materyalleri kullanmak,

Ö¤rencilere ödev verirken s›n›fland›rma,analiz, tahmin ve yarat›c›l›k gibi biliflselkavramlara yer vermek,

Ö¤renci görüfllerinin dersi yönlendirme-sine, ö¤retim yöntemlerini ve stratejilerinietkilemesine, de¤ifltirmesine ve dersin içe-ri¤inin de¤iflmesine izin vermek,

Ö¤rencinin kendi bak›fl aç›s›n› oluflturma-s›na izin vermek,

Aç›k uçlu sorularla ö¤rencileri sorgula-maya zorlamak ve soru sormalar›n›n yolu-nu açmak,

Ö¤renciye kendi düflüncelerini getirmele-ri için f›rsat vermek,

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi60E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 63: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

Ö¤renciye kendi görüflü içindeki tutars›z-l›klar› ortaya ç›karabilece¤i deneyimlersunmak,

Çeflitli kavramlar hakk›ndaki anlay›fllar›n›belirtmeden önce, ö¤rencilerin o kavramlarhakk›ndaki fikirlerini ve anlay›fllar›n› bul-mak için çaba sarf etmek,

Ö¤rencilerin, birbirleriyle ve ö¤retmenlekarfl›l›kl› iletiflime ve etkileflime girmeleri-ni özendirmek,

Ö¤rencilerin birbirlerine aç›k uçlu ve an-laml› sorular yönelterek araflt›rma yapma-lar›n› özendirmek,

Ö¤rencilerin ilk cevaplar›n› geniflleterek,onlara ilaveler yaparak ve örnekler vererek,ifllenen konular› ayd›nl›¤a kavuflturmayaçal›flmak,

Ö¤rencilerin do¤al meraklar›n› gelifltir-mek için ö¤retim stratejilerinde s›k s›k de-¤ifliklik yapmak,

Sorular› cevaplamalar› için ö¤rencileredaha uzun süre tan›mak,

Ö¤rendiklerini ötelemeleri, do¤ada ben-zerlikler kurmalar› için ö¤rencilere f›rsatvermek

Ö¤rencilerin merak›n› canl› tutmak,Alternatif görüfller sunarak ö¤rencilerin

genifl bir bak›fl aç›s› kazanmalar›na yard›m-c› olmak ve farkl›l›ktaki güzellikleri yaka-lamalar›n› sa¤lamak.

Ö¤rendiklerini kendince anlamland›rmasürecinde ö¤renciye rehberlik etmek.

Ö¤rencinin düflünmeyi düflünmesi ve na-s›l ö¤rendi¤i üzerine kafa yormas›n› sa¤la-mak,

Olaylar› yorumlarken basite indirgemekyerine, gerçek dünyan›n karmafl›kl›¤›n› gözönünde bulundurmak,

Ö¤renmeyi kitap sat›rlar› aras›ndan de¤il,gerçek hayat›n içinden örneklerle yapmak,

Hatalar› ö¤rencilerin anlamas› üzerinedönüt sa¤lamak için bir f›rsat olarak kullan-mak.

Yap›land›rmac› bir ö¤retmen olma, ço¤uö¤retmenin yetiflme tarz›ndan dolay› zorbir dönüflüm olabilir. Yeni program›n tan›-t›lmas› buna fazlas›yla ihtiyaç göstermekte-dir. Çünkü bu program, yukar›da en genelçizgileriyle ifade edildi¤i üzere ö¤retmeninyeni bir donan›m ve anlay›flla ö¤retim süre-cine kat›lmas›n› zorunlu hale getirmektedir.

Hizmet içinde gerçeklefltirilen meslekîe¤itim programlar›yla ilgili olarak yap›lanaraflt›rmalarda, uygulanan programlar›n et-kili olabilmesinde, kurum d›fl›ndan gelendan›flmanlar›n yerine kurum içi uzmanlar›n(ö¤retmenlerin uzmanl›¤›n›n) ve onlar›nkarar verme süreçlerine kat›l›mlar›n›nönemli oldu¤u gerçe¤ine ulafl›lm›flt›r. Birmeslekî geliflim program› tasarlan›rkenalan d›fl›ndan profesyoneller yerine bizzatö¤retmenlerin görüfl ve düflüncelerine bafl-vurulmal›d›r. Alan d›fl›ndan kiflilerin sun-du¤u yard›mlar veya çözüm önerileri çokgenel ve bazen de sorunlar› çözmektenuzak olabilmektedir. Oysa sorunun bizzatiçinde olan ö¤retmenler çözüm önerebile-cek en iyi pozisyondad›rlar. Sorunu bizzatyaflayan ö¤retmenlerin, en gerçekçi sapta-malar› ve yapabilecekleri ve uygulanabilirçözüm önerileri sunabilecekleri söylenebi-lir. Öte yandan meslekî e¤itim program›önemli ölçüde ö¤retmenin katk›s›n› içeri-yorsa onlar›n program› sahiplenmeleri veprogram›n verimli olmas› için daha çok ça-ba harcamalar› da do¤al olacakt›r.

Hizmet içi e¤itim programlar›nda görev

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 61E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 64: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

alacak ö¤retim görevlilerinin, akademis-yenlerin yan›nda sorunlar› birebir yaflayanö¤retmenler ve e¤itim ö¤retimle ilgili di¤erpersonel aras›ndan da seçilmesi ve bu kifli-lerin bizzat uygulay›c›lar›n aras›nda onlarayol gösteren kifliler haline getirilmesininsa¤lanmas› gerekmektedir.

Yap›lan program gelifltirme çal›flmalar›-n›n s›n›f ortam›nda baflar›l› olabilmesi ö¤-retmenlerin bu çal›flmalar› benimsemesineve uygun materyallerle desteklemesineba¤l›d›r. Bir s›n›f›n fiziksel organizasyonu,o s›n›ftaki ö¤renmenin dinami¤ini etkile-yen en önemli etmenlerden birisi oldu¤unusöylemek mümkündür. S›n›f organizasyo-nu, ö¤rencilerde arzu edilen bilgilerin, be-cerilerin, tutumlar›n ve anlay›fllar›n kazan-d›r›lmas›nda etkili bir ö¤retim arac› olarakkullan›labilir. Bir s›n›f yap›s›n›n düzenlen-me flekli, ö¤rencilerin o s›n›fta pasif veyaaktif bir role sahip olup olmad›klar›n›n daönemli bir belirleyicisidir.

Programlar e¤itim teknolojilerinin etkinkullan›m›n› ön plana ç›karmaktad›r. Buprogram anlay›fl› sabit s›n›f sistemi yerinebranfllara dayal› olarak düzenlenmifl özels›n›flara ihtiyaç göstermektedir. Bu sayededemokratik ve etkin ö¤renmenin fiziki or-tam› da sa¤lanm›fl olacakt›r.

Yeni programlar teknolojik geliflmelereparalel olarak haz›rlanacak görsel, iflitsele¤itim malzemeleri ile desteklenmelidir.Ö¤retmen bu malzemenin ders ortam›ndakullan›lmas› konusunda beceri sahibi k›l›n-mal›d›r.

Ö¤retmen ders kitab›, program k›lavuzkitab› ve ö¤renci çal›flma kitaplar›n›n prog-ram›n baflar›l› bir biçimde uygulanmas›ndaö¤retmene büyük yard›m›n›n olaca¤› kufl-

kusuzdur. Ancak bütün bunlara ra¤men bü-tün e¤itim ve ö¤retim faaliyetlerinin temelkayna¤›n›n program›n kendisi oldu¤u bilgi-si ve bilinci ö¤retmene muhakkak verilme-lidir.

‹lkö¤retim sonras›, üniversiteye girifl afla-mas›na kadar olan evrede yap›lan s›navla-r›n sistem, içerik ve yöntemleriyle yeniprogram aras›nda uyum sa¤lanmal›d›r.

Programlar›n ideal e¤itim ve ö¤retim dü-zeyini yakalamak ve gerçeklefltirmek ama-c›yla düzenlendi¤i bilinmektedir. Ancak ül-kemizin, geliflmifllik düzeyi bak›m›ndanfarkl› bölgesel özellikler tafl›d›¤› da bir ger-çektir. Bu nedenle, program›n uygulanma-s›nda bu farkl›l›klar› ve okul türlerini dik-kate alan yaklafl›mlar›n gelifltirilmesineözel önem verilmelidir. Bu ba¤lamda sözüedilen bölgeler ve okullarda ö¤retmeneyard›mc› olmak üzere program›n mant›k veyap›s›n› bozmayan model uygulamalar ya-p›lmal›d›r.

KAYNAKÇA:Akl›n ve Bilimin Ayd›nl›¤›nda E¤itim, “TTK Bafl-

kan› Prof. Dr. Ziya SELÇUK’la Söylefli”, A¤ustos-Eylül Say› 54-55, Ankara 2004.

Hasan H. fiAfiAN, “Yap›land›rmac› Ö¤renme”,Yaflad›kça E¤itim, 74-75, s. 49-52, (2002).

Tuncer CAN, Yabanc› Dil Olarak ‹ngilizce Ö¤ret-menlerinin Yetifltirilmesinde Kuram ve UygulamaBoyutuyla Oluflturmac› Yaklafl›m, ‹st. Ünv., Sos. Bil.Enst. ‹ngiliz Dili E¤itimi Bölümü, Yüksek Lisans Te-zi, ‹stanbul 2004.

Ahmet SABAN, Ö¤renme Ö¤retme Süreci, YeniTeori ve Yaklafl›mlar, (3. Bask›), Ankara 2004.

Yüksel ÖZDEN, Ö¤renme ve Ö¤retme, (6. Bask›),Ankara 2003.

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi62E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 65: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

illi E¤itim Bakanl›¤›n›n okullar-daki Rehber Ö¤retmenleri mer-kezlerde toplamaya yönelik ça-

l›flmalardan sonra olay›n objektif bir flekil-de de¤erlendirilmesinin gereklili¤i ortada-d›r. Yeni uygulama ile Rehber Ö¤retmenlerRehberlik Araflt›rma Merkezlerinde(RAM) toplanacak ve buradan ihtiyac› olanokullara gönderilecektir. Ayr›ca RehberÖ¤retmenler geçici olarak birden fazlaokullarda da görev yapabilecek ve bu flekil-de Rehber Ö¤retmeni olmayan okullar›n daihtiyac› k›smi olarak giderilecektir. Bu an-lay›fl ile Rehber Ö¤retmenler ö¤rencilerdenve okuldan koparak geçici çözüm yollar›üretilmeye çal›fl›lmaktad›r.

Bu uygulaman›n hayata geçirilebilmesiiçin il merkezleri ve ilçelerde yeni merkez-lerin aç›lmas› sorununu da E¤itime % 100Destek Kampanyas›ndan gelen gelirler ilekarfl›lanmas› planlanmaktad›r. Bu flekildeRehber Ö¤retmenler Norm kadro ile ilgiliyönetmeliklerde gerekli de¤ifliklikler yap›-lana kadar bölgelerindeki RAM’larda, bumerkezlerin bulunmad›¤› bölgelerde ise ‹l-çe Milli E¤itim Müdürlüklerinde geçiciolarak görevlendirilecektir. Bu flekilde ö¤-retmenlerin hizmet bölgesi genelinde, ö¤-renci say›s›na göre dengeli bir da¤›l›m› vehizmetlerin tüm ö¤rencilere ulaflt›r›lmas›hedeflenmektedir.

E¤itim kurumlar›nda yer alan Rehberlikve Psikolojik Dan›flma HizmetleriM.E.B.”n›n ilgili yönetmeli¤inde tan›mla-d›¤› gibi; “ö¤rencilerin kendilerini gerçek-lefltirmelerine, e¤itim sürecinden yetenekve özelliklerine göre en üst düzeyde yarar-lanmalar›na ve gizil güçlerini en uygun fle-kilde kullanmalar›na ve gelifltirmelerine

yönelik hizmetlerdir.” (MEB.Tebli¤ler der-gisi.say› 2524) Genel anlamda bireyi gelifl-tirici ve koruyucu-önleyici ruh sa¤l›¤› hiz-meti olarak tan›mlanan Psikolojik Dan›flmave Rehberlik Hizmetlerinin, bu alanda e¤i-tim alm›fl profesyonel kiflilerce ve yeterlidüzeyde verilmesi, ö¤rencilerin psiko-sos-yal geliflimleri aç›s›ndan son derece önem-lidir.

Ö¤renciler aras›nda uyuflturucu madde,sigara kullan›m›n›n h›zla yükseldi¤i, fliddet,sald›rganl›k ve intihar e¤ilimlerinin artt›¤›,e¤itsel ve mesleki yönlendirmenin daha daönem kazand›¤› bir dönemde Milli E¤itimBakanl›¤›n›n Rehber Ö¤retmenleri (Psiko-lojik Dan›flman) okullardan çekmeyle ilgiliaç›klama ve uygulama haz›rl›klar›n›n sa¤-l›kl› bir flekilde ve objektif olarak de¤erlen-dirilmesi gereklili¤i ortadad›r. Bu cümle-den olarak uygulanmas› düflünülen proje-nin E¤itim-Ö¤retim aç›s›ndan zararlar› vefaydalar›n›n taraflar taraf›ndan tart›fl›lmas›ve bilimsel verilerden hareketle bir “oldu-bittiye” getirilmeden konuflulmas› önemli-dir. Yoksa yap›lan çal›flmalar hep “yap-boz” misali deneme tahtas›na dönüfltürüle-cektir. Art›k olaylar›n de¤erlendirilmesi,as›l amac›n ö¤renci yarar›na düflünmek ol-du¤unu ve en sa¤l›kl› biçimde nas›l dahaiyi sonuçlar elde edilebilece¤i üzerindenyap›lmas› gerekir.

Uygulaman›n zararlar› çok aç›k bir flekil-de ortadad›r. fiöyle ki;

• Rehber Ö¤retmenlerin (Psikolojik Da-n›flman) dengesiz da¤›l›m› sorunu, yereltedbirlerle ve atamalar konusunda yap›la-cak düzenlemelerle çözümlenmesi gerekenbir sorundur.

Rehberlik Hizmetlerinde YeniDüzenlemeler

EsanGül

Rehber Ö¤retmen

[email protected]

MM

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 63E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 66: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

• Rehber Ö¤retmenlerin okul ortam›ndabulunma amac› sadece problemli ö¤renci-lere yard›m etmek de¤il, orada bir de¤iflimunsuru olarak okulun ö¤renci merkezli e¤i-tim ilkelerine sahip bir ortam olmas›na dakatk›da bulunmaktad›r.

• Rehber Ö¤retmen görüfltü¤ü ö¤rencinin,yaflad›¤› çevrenin sosyo-ekonomik, kültü-rel yap›s›n›, dersine giren ö¤retmenini, okulyönetimini, ö¤renci velisini, ö¤renciyi ye-terince tan›yamayacak, uzaktan rehberlikformaliteleri geliflecektir. Ö¤rencidenuzakta yap›lacak bir yeni yap›lanmada ge-rekti¤i kadar etkin olamayacakt›r ve baz›sorunlar› beraberinde getirecektir.

• Okullarda rehberlik servisleri yeni yenianlafl›lmaya bafllam›flken bu anlay›fl yokolacak, yeni duruma adaptasyonda farkl›sorunlar oluflabilecektir.

• E¤itim içine girmifl rehberlik etkinlikle-ri bitecek ve sadece sorunlu ve problemiolan ö¤renciler yönlendirilerek etkin ö¤ren-me, verimli ders çal›flma yöntemlerinin ö¤-renilmesi, hayata haz›rlama programlar›,yaflam becerilerini kazanma, s›n›f içi etkin-liklere kat›l›mdaki güvensizlik ve daha birçok sorunun afl›lmas›nda ö¤renci yaln›z ka-labilecektir.

• Bireysel görüflme ve dan›flma sona ere-cek ve ö¤renci yan› bafl›ndaki rehberinikaybedecektir.

• Rehberlik hizmetlerinin okul ortam›ndageliflimsel yaklafl›ma göre sürekli, sistemlive profesyonelce yürütülmesi gerekir. So-runlar en iyi bulunduklar› ortamda çözüle-bilirler ve ancak bir ortamda sürekli olarakçal›flan personel o sorunu çözecek koflulla-r› daha iyi tan›r, uygulamalarda etkin rol

al›r ve gözetimini, izlemesini sürdürür. ‹lgi-li personelle ve yak›nlarla iflbirli¤ini yürü-tür, desteklerini sa¤lar. Sorunu d›fla gönder-melerde ise büyük kay›p yaflan›r. Kiflilergerek pratik olmamas›ndan, gerek güvenve kaynak eksikli¤inden ötürü yard›m al-maktan kaç›n›rlar. Bu durumda var olan so-run zamanla krize dönüflebilir.

• Ö¤rencilerin kendi problemlerini çöze-bilecek donan›ma sahip olabilmesi için ya-p›lan çal›flmalar ve önleyici yaklafl›m önle-necektir.

• Bu uygulama ile e¤itsel, geliflimsel,mesleki rehberlik hizmetleri tamamen gözard› edilmifl ve ö¤rencilerin kendini gerçek-lefltirebilmeleri için yap›lan çal›flmalar ta-mamen yok olmufl oluyor.

• Okullar›m›zda yaflanan sorun model ek-sikli¤inden kaynaklanmamaktad›r. Varolan modelin kaynaklarla desteklenmesi ileilgilidir. Bu kaynak deste¤i sunuldu¤unda,okullar›m›zdaki psikolojik dan›flma ve reh-berlik hizmetleri varoldu¤undan daha ilerinoktalara tafl›nabilecektir.

• Bakanl›¤›n norm kadrolarda düzenlemeyap›p Rehber Ö¤retmenleri okullardan çek-tikten sonra yeniden yapaca¤› görevlendir-melerde bir çok ö¤retmen ayr›ca ma¤durolacakt›r.

• Yeni PDR mezunlar› atama flans› bula-mayacaklar.

Geliflmifl ülkelerde psikolojik destek et-kinli¤inin artmas› için yayg›nlaflt›r›lmas›na,yerellefltirilmesine ve olabildi¤ince hizmetalanlara tafl›nmas›na do¤ru bir geliflim var-ken bu hizmetleri genel bir merkez yadamerkezlerde toplamak Rehberlik Araflt›rmaMerkezlerinde de (RAM) baz› sorunlar›n

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfiE⁄‹T‹M-B‹R-SEN

64

Page 67: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

oluflmas›na da neden olabilecektir. fiöyleki;

• RAM’ lara yap›lan baflvurulara bakt›¤›-m›zda bir istatistik yap›l›rsa genellikleokullardan sevk edilen ve tabi-i ki taramalarda tespit edilenlerin hizmetverilen kesim oldu¤u görülür. Bizzat kendi-si baflvuranlar›n oran› düflüktür.

• Halihaz›rda rehberlik araflt›rma merkez-leri onlara sunulan kaynaklarla karfl›lanma-yacak büyük görevlerle karfl› karfl›yad›r.Merkezlerden hem özel e¤itim, hem testverme hem de okul rehberlik hizmetlerinedestek vermeleri beklenmektedir. Bu mer-kezlerin özel e¤itim ve psikolojik dan›flmave rehberlik bölümlerinin ayr› birimlere ay-r›l›p her birinin daha uzman personel vekaynakla beslenmelerine ihtiyaç vard›r. Buda mekan ve uzman aç›s›ndan yeni sorun-lar› beraberinde getirecektir.

• Rehber ö¤retmenler özel e¤itimö¤retmeni de¤ildir ve Özel E¤itimö¤retmeni gibi çal›flt›r›lmas›, bualanlar›n birbirine kar›flt›r›lmas› sa¤-l›kl› sonuçlar›n ç›kmamas›na nedenolacakt›r. Çünkü flu an ki uygulama-ya bak›ld›¤› zaman; Özel e¤itim,psikolojik hizmetler ve Rehber Ö¤-retmenlik biri birine kar›flt›r›l›yorgaliba…

• Ayr›ca Rehber Ö¤retmenler git-tikleri okullarda Müfettifl gibi alg›la-nacak, ö¤renci, ö¤retmen ve idareile iletiflimde, ö¤renciyi tan›mada verehberlik hizmetlerini sunmada yeniproblemler yaflayabileceklerdir.

• Rehber Ö¤retmenler (PsikolojikDan›flman) okullara ulafl›mda ciddi

sorunlar yaflayacaklar, zamanlar›n›n ço¤u-nu yollarda geçireceklerdir. Zaman olarakhizmetlerini eksik sunabileceklerdir.

SONUÇ:

Milli E¤itim Bakanl›¤› Psikolojik Dan›fl-ma ve Rehberlik Hizmetlerinin yeniden ya-p›land›r›lmas› konusundaki düflünceleriniilgili taraflar ve alan akademisyenleri iletart›flmaya açmal›, sorunun bilimsel plat-formlarda yeniden ele al›nmas› sa¤lanmal›-d›r. Alanda çal›flanlar›n fikirlerini de alarakve karara katarak, yap›lacak de¤iflikliklerdaha sa¤l›kl› ve olumlu temeller üzerineoturtulmal›d›r. Olay bir oldu-bittiye getiril-meden ilgili taraflarla konsensüs sa¤lanma-s› hem uygulanmas› hem de ifl doyumu aç›-s›ndan önemlidir.

Ve umar›z ki art›k Milli E¤itimde dene-me-yan›lma dönemi bitmifltir…

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 65E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 68: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

MMilli E¤itim Bakanl›¤› tara-f›ndan Anadolu liseleri-nin haz›rl›k s›n›flar› için

‹ngilizce derslerinde okutulmak üzere ha-z›rlat›lan New Bridge to Success (Baflar›yaGötüren Yeni Köprü) bafll›kl› eserde birçok hata mevcut. New Bridge to Success 1ile bu cildin uzant›lar› olan Workbook 1 vesözkonusu cildin ö¤retmen kitab›n›n 1. ve10. üniteleri [10. ünite dahil] aras›nda kalank›s›mlar›n ele al›nd›¤› afla¤›daki inceleme,ilgili yerlere gönderilen daha ayr›nt›l› birincelemenin bir özeti mahiyetindedir.

Afla¤›da, ö¤retmen kitab› TB, al›flt›rmakitab› WB, ö¤renci kitab› ise SB k›saltmas›ile verilecektir.

Sözkonusu eserdeki kusurlar› bir kaç bafl-l›k alt›nda incelemek mümkündür: ‹ç tutar-s›zl›klar, dilbilgisi/imla/ifade hatalar›, dizgive resimleme hatalar›, mant›k hatalar› veö¤retmenler için zorluk ç›karan unsurlar.

‹ç Tutars›zl›klar:Ö¤renci kitab› ile ö¤retmen kitab›ndaki

metinler aras›nda ve resimlerle metinleraras›nda birbirini tutmayan yerler mevcut-tur. Örne¤in:

* SB s. 13’teki “Kittens and mice are inthe same place!” ifadesi, TB’ta “Kittensand mice in the same place!” fleklinde yeral›yor.

* SB s. 34’te iki aya¤› da k›r›k oldu¤u be-lirtilen kazazedenin bir sonraki sayfada biraya¤›n›n k›r›k oldu¤u söyleniyor.

* SB s. 33’teki ‘Oh my God!’ ifadesiTB’ta ‘Oh my Goodness!’ fleklinde yer al›-yor

* SB ss. 33-35’te “radio” kelimesi yeral›rken, TB s. 22’de ayn› kelime “wire-less” diye veriliyor.

Dilbilgisi/‹mla/‹fade Hatalar›:* SB s. 13: “Those are my diaries on

the shelves.” [=fiunlar, benim raflardakigünlüklerimdir].

Do¤rusu: “Those diaries on the shel-ves are mine.” [=Raflardaki flu günlük-ler benimdir].

* SB s. 15: “It’s my father’s favouriteteam poster” [=O, babam›n favori tak›mposteridir.”

Do¤rusu: “It’s my father’s favouriteteam’s poster” [=O, babam›n tuttu¤u ta-k›m›n posteridir”].

* SB s. 10: “His favourite lesson subjectat school . . .”

Bu cümlede “lesson” kelimesi zaittir.* SB s. 17: “fair blonde hair”Do¤rusu: “fair hair” veya “blonde hair”

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi66E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

New Bridge to Success’tekiÇatlaklar

K‹TAPLIK

Kitab›n Ad›: New

Bridge to Success

Yay›nc›: Mili E¤itim

Bakanl›¤›

‹hsan DurduE¤itimci/Yazar

New Bridgeto

Success

Yay›nc›MEB

Page 69: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

* WB s. 2: “The verb have got / has got ”Do¤rusu: “The verb phrase have got / has

got”* SB s. 34: “I’m at the accident.”Do¤rusu: “I’m at the scene of the acci-

dent.”* SB s. 46: “He is also the mad about …”Do¤rusu: “He is also mad about …”* SB s. 54: “.. willing to stay me the who-

le at home” [yaklafl›k çevirisi: “evde bütü-nü beni kalmak isteyen” –??–]

Muhtemel do¤ru flekli: “willing me tostay always at home” [=daima evde kalma-m› isteyen].

* SB s. 61: “… how to stay young …”Do¤rusu: “… how to remain young …”* SB s. 74: “My big brother”Do¤rusu: “My elder brother”

Dizgi Ve Resimleme Hatalar›:* SB s. 1’de yer alan ve günün farkl› di-

limlerini göstermeyi amaçlayan resimlerebak›p da günün hangi diliminin hangisindegösterildi¤ini tespit etmeniz mümkün de¤il.

* SB s. 56’da 9 adet resim ve her resminalt›nda bir isim yer al›yor. Bizden isimleriverilen kiflilerin “ne yapacak” olduklar›n›sormam›z ve resimlere göre cevap verme-miz bekleniyor. Oysa, sözkonusu isimler,bizim “yapacak” olduklar›n› söyleyece¤i-miz fleyleri yap›yor görünmekteler. Bunun-la birlikte, düflünce baloncuklar› kullan›l-sayd›, bu al›flt›rman›n iyi bir al›flt›rma ol-mas› mümkündü.

* SB s. 62’nin sonunda flu bafll›k yer al›-yor: Sorular› cevaplay›n.

Bununla birlikte, bu al›flt›rman›n sorular›-

n› göremedi¤iniz gibi, bir sonraki al›flt›rma-n›n bafll›¤›n› da göremiyorsunuz.

Mant›k Hatalar›:* SB s. 10: “Emel is 63 and Tar›k is 70.

They are teachers.” [=Emel 63, Tar›k ise 70yafl›ndad›r. Onlar ö¤retmendirler”].

Do¤rusu: “They are retired teachers”[=Onlar emekli ö¤retmendirler].

* SB s. 15: “a piece of paper”Do¤rusu: “a sheet of paper”.* WB s. 2’deki 2 nolu al›flt›rman›n “c”

k›sm›nda soru ve cevaplara yer verilmekteve bunlar aras›nda 3 no’lu flu soru/cevapçifti yer almaktad›r:

A: Is Costa Danish? [=Costa, Danimarka-l› m›d›r?]

B: No. He is Greek. [=Hay›r, Yunanl›d›r.]Ne soruda ne de cevapta bir hata mevcut

de¤il. TB’ta ise do¤ru biçim verilmemifl vesadece “3. Greek” denilip geçilmifl.

* SB ss. 33-34’te Arizona’da meydanagelen bir trafik kazas› anlat›l›yor. Kaza ma-hallindeki polis memuru ile doktorun arala-r›nda geçen diyalogta çok daha anlafl›lmazbir bölüm var. Sözkonusu k›sm›n Türkçesiflöyle:

Doktor: Ambülans gecikirse onu [kazaze-deyi] polis arabas›yla hastaneye götürebilirmisiniz? ‹ç kanama tehlikesi var.

Polis memuru : Hay›r, doktor. Üzgünüm.Kesinlikle yasak.

Arizonal› polis memuru, Arizonal› dokto-ra iflini ö¤retiyor!

* SB s. 43’teki diyalogta, Jane ile Sue, si-nema oyuncular›ndan ve filmlerden sözederken, muhtemelen ifllenmekte olan gra-

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 67E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 70: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

mer kural›na bir örnek vermek amac›yla fludiyaloga giriyorlar birden:

Sue: Bak, Jane. Biz iyi arkadafl›z ama çoktart›fl›yoruz.

Jane: Evet, hakl›s›n. Sen bana tak›l›yor-sun, ben de sana tak›l›yorum.

* SB s. 50’de ünlü müzisyen Sting ile il-gili olarak verilen flu cümle, bence, bu ki-taptaki en ak›l almaz cümleyi oluflturuyor:“He even likes classical music” [O, klasikmüzi¤i bile sever].

* WB s. 14: “Take the first leftto the second street.” Burada“second street” diye veri-len ibare, bir önceki say-fadaki krokide bir cad-denin özel ismi olarakverilmifl. Burada buibarenin “the SecondStreet” fleklinde veril-memesi durumundaafla¤› yukar› flu anlamolufluyor: “‹kinci caddeyeilk sola dön.” Cadde ismiolarak kafa kar›flt›rabilecekisimlerin seçilmesi ise pedagojikbir zaaf teflkil ediyor.

* SB s. 73’te dört farkl› resim var amasayfan›n alt k›sm›ndaki “1” nolu soru flöy-le: “Resimde kaç kifli var?”

Ö¤retmenler ‹çin Zorluk Ç›karanUnsurlar:

* Kitaptaki ünitelerin alt bafll›klar› numa-raland›r›lmad›¤›ndan ve her ünitede farkl›bir s›ralama izlendi¤inden, ö¤retmen kita-b›ndaki koflut k›s›mlar› bulmak için adetasat›r sat›r arama gerçeklefltirmeniz, buldu-¤unuzda da do¤ru yerde olup olmad›¤›n›z-

dan emin olmak için bir önceki k›s›m ile birsonraki k›sm› da kontrol etmeniz gerekiyor.

* Kitab›n hangi ö¤retim metodu ve yakla-fl›m›na dayal› olarak kaleme al›nd›¤›na dairbir bilgi olmad›¤› gibi, kitap, bilinen her-hangi bir metot veya yaklafl›ma göre bir tu-tarl›l›k da arz etmiyor.

* Yabanc› dil ö¤retici kitaplar satan ya-banc› yay›nevleri bile Türk ö¤retmenleriçin Türkçe aç›klamal› ö¤retmen kitaplar›

haz›rlat›rlarken, Türkler taraf›ndanTürk ö¤retmenler için haz›rlat›-

lan bir ö¤retmen kitab›n›n‹ngilizce haz›rlat›lmas›n›

insan›n akl› alm›yor. Kitapta yer alan ve

hat›r› say›l›r sözlükle-rin büyük bir k›sm›n-da bile karfl›l›klar› bu-lunmayan terim ve ta-birler [örne¤in: couch

potato] konusunda ö¤-retmenlere yard›m su-

nulmamas› yüzünden buterim ve tabirler konusunda

ö¤retmenler çaresiz kalabiliyorve ö¤rencilere yak›flt›rma anlamlar su-

nulabiliyorlar. Birinci ciltte yer alan ve burada örnekleri-

ne yer verilen hatalar›n benzerleri, farkl› biryazar kadrosu taraf›ndan haz›rlanan ikinciciltte de yer al›yor. Sözkonusu yazar kadro-lar›n›n gösterdikleri gayreti takdir etmeklebirlikte, kendimi, bu kitaplar›n tashih yo-luyla düzeltilemeyecek kusurlar tafl›d›klar›-n› ve derhal tedrisattan kald›r›lmalar› ge-rekti¤ini belirtmekle yükümlü hissediyo-rum.

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi68E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 71: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 69E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

itap genel olarak; bilginin do¤as›ve e¤itimin amac›, ö¤renme ku-ramlar› ve ö¤retim ilkeleri, düflün-

me ve ö¤renmebiçemleri, düflünmeyi ö¤renme, yarat›c›l›¤›gelifltirme, ö¤retim yöntem ve teknikleri, ö¤-retim etkinliklerini planlama bafll›klar› alt›n-da yedi bölümden oluflmaktad›r.

Yazar kitab›na bafllamadan evvel bir ça¤r›-da bulunmaktad›r. Ça¤r›s›nda, toplum olaraksihirli bir de¤ne¤in aray›fl›nda oldu¤umuzubelirtmekte ve fakat her y›l bilgi ihtiyac›n›niki kat artmakta oldu¤unu bu geliflmeleri gö-remeyen ve alg›lamayan e¤itim camias› pay-dafllar›n›n, yirmi y›l önce ö¤rendiklerini yeninesillere kutsal metinmifl gibi ezberletmeleri-nin kaç›n›lmaz olaca¤›n› hat›rlatmaktad›r.

Yazar bu ça¤r›s›ndan sonra; e¤itimi yeni-den tan›mlay›p okulun ifllevlerini de yenidenbelirleyerek e¤itim sistemine yeni aç›l›mlargetirmenin, hem alandaki kuramc›lar›n hemde uygulamac›lar›n görevi oldu¤unu belirte-rek yap›lmas› gerekeni yapmay›p sonrada it-hal yöntemler çözüm üretmiyor yak›nmas›-n›n anlams›z oldu¤unu sal›k vermektedir.

Yazar kitab›n önsözünde, ifllenen konular›nruhunun özümsenebilmesi için adeta bir yolharitas› çizerek flunlar› söylemektedir. “Okul-daki ö¤renme bilgi depolamaktan öteye geç-memekte, ö¤renci zihnini köreltmekte dola-y›s›yla bu ezberci e¤itim sadece gerçek ö¤-renmeyi engellemekle kalmamakta; ö¤renci-nin bireyselli¤ini yok ederek özgün düflünce-yi s›n›rlamaktad›r.”

Di¤er yandan, yirmibirinci yüzy›ldae¤itim programlar›n›n ö¤rencilere çokyönlü, soyut, elefltirel, yarat›c›, ba¤›m-s›z düflünme, problem çözme ve iletiflim be-cerilerini kazand›rmas›; bilgi üretmeyi ve ö¤-renmeyi ö¤retmesi; kendilerini de¤erli bir in-san olarak hissetme, kapasitelerine güvenmefarkl›l›klara de¤er vermede rehberlik etmesi-nin gereklili¤i vurgulanmaktad›r.

Kitab›n dokusu irdelendi¤inde canh›rafl birpaylaflma iste¤i görülmekte, adeta kiflisel ro-talamada pusula görevine talip olundu¤u se-zilmektedir. Bu ba¤lamda; bireysel ö¤renmeihtiyaçlar›n›n karfl›lanmas›ndan, yarat›c›l›¤›gelifltirmeye, elefltirel düflünceyi ö¤retmeyekadar de¤iflik yöntemlerle ö¤retimi zengin-lefltirmeye yönelik uygulamalar aç›klanmak-tad›r.

Bir baflka veri ise; insanlar›n genetik yap›-lar› ve çevresel etkiler sonucu sahip oldukla-r› farkl› düflünme biçemlerine ba¤l› olarakher insan›n ö¤renme ihtiyac›n›n da farkl› ola-bilece¤i vurgulanarak ö¤rencilerin ö¤renmeihtiyaçlar›n› karfl›lamak amac›yla aray›fl için-de olan ö¤retmenlere yönelik aç›l›mlar servisedilmektedir. Bu çerçevede, kitapta elefltireldüflünme, problem çözme ve yarat›c› düflün-me gibi yeteneklerin gelifltirilmesine yönelikilkelere yer verildi¤i görülmektedir.

Kitapta e¤itimde yeniden yap›lanma konu-suna da de¤inilmekte ve sistemlerin ifllevleri-ni yerine getirememesinin onlar›n varl›k se-beplerini ortadan kald›raca¤›n› ancak sosyalsistemlerin özellikleri gere¤i kendilerini ye-nileyebilecek kontra harekete sahip oldukla-r›na dikkat çekilmektedir. Bu konuda Türki-ye özelinde Onbeflinci Milli E¤itim fiura-s›’nda (1996) e¤itimle ilgilenen tüm kesimle-rin yeniden yap›lanma için büyük bir uzlafl-ma içinde olduklar› tespiti de yap›lmaktad›r.

Ö¤renme ve Ö¤retme

K‹TAPLIK

Kitab›n Ad›:

Ö¤renme ve

Ö¤retme

Yazar›: Yüksel

Özden

Yay›nevi:

‹letiflim adresi:

YYYYirmibirinci yüzy›l›n cahilleri, okuma

yazmas› olmayanlar de¤il; ö¤reneme-

yen, ö¤rendi¤ini unutamayan ve yeniden

ö¤renemeyenler olacakt›r.Alfin Tofler

KK‹lyas Sar›yerliÖ¤retmen-TODA‹E Master Ö¤rencisi

Ö¤renmeve

Ö¤retme

Yazar›: Yüksel Özden

Page 72: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

ÜÜniversite niçin okunur, nas›l ka-zan›l›r?

Üniversite s›nav›n› kazanmak, ders-lere çal›flman›n yan› s›ra s›nav

sürecinde oyunun kurallar›n› da iyi bil-mekle mümkün hale geliyor. Zaman Gaze-tesi E¤itim Editörü Tuncer Çetinkaya'n›nZaman Kitap Yay›nlar› aras›nda ç›kan'Kampüse Giden Yol (Üniversite niçin oku-nur, nas›l kazan›l›r?)' isimli kitab› lise ö¤-rencileri, ö¤retmen ve ailelerine hitap edenfaydal› bir eser. Tuncer Çetinkaya, kitab›n-da üniversiteyi kazanman›n püf noktalar›denilebilecek pratik bilgilerle ö¤rencilereavantaj sa¤layacak konular› anlat›rken, ya-flanm›fl baflar› öyküleri ile de motive ediyor.13 senelik gazetecilik hayat›nda e¤itim ala-n›nda yaflad›¤› konularla ilgili çözüm öne-rileri sunan Çetinkaya, "Üniversite niçinokunmal›? Üniversite diplomas› ne türavantajlar sa¤lar? Hangi mesle¤in ifl garan-tisi var? Gelece¤in popüler meslekleri nelerolacak? Üniversite mi yoksa bölüm müseçmeli? Türkiye'nin en iyi üniversite vefakülteleri hangisi? Yabanc› dil üniversitediplomas› kadar önemli mi? Üniversiteyizeki olanlar m› yoksa çal›flanlar m› kazan›-yor? Üniversite s›nav›n› kazanman›n for-mülü ne? ‹lkö¤retim, üniversiteye girifle et-ki edebilir mi?

Dershaneye gitmeden s›nav kazanmakmümkün mü?, Kitap okuman›n üniversites›nav›nda ne gibi faydas› olur?, Yurt ortam›s›nava nas›l etki eder?

S›nav heyecan›n› yenmek mümkün mü"gibi sorular›n cevab›n› veriyor.

Milyonlarca ö¤rencinin üniversiteye gir-mek için çaba gösterdi¤i bir ortamda kitab›

okuyanlar›n ayn› kulvarda yar›flanlara göredaha avantajl› olaca¤› muhakkak. Türki-ye'de üniversiteyi kazand›¤› halde mezuni-yet sonras› iflsiz kalan binlerce genç var.kampuse Giden Yol kitab› lise ça¤›ndakigençlere çizdi¤i üniversite perspektifi ilegelecekte 'diplomal› iflsiz' olmaman›n yön-temlerini de anlat›yor. Üniversiteyi kazan-mak çok say›da etkene ba¤l›. Bu etkenleriizah ederek, ö¤renci, ö¤retmen ve ailelererehberlik yapan kitapta yabanc› bir dil bil-menin üniversite dipolamas› kadar önemtafl›d›¤›na da dikkat çekiliyor.

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi70E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Kampüse Giden Yol

K‹TAPLIK

Kitab›n Ad›:

Kampüse Giden Yol

Yazar›: Tuncer

Çetinkaya

Yay›nevi: Zaman

Kitap‹letiflim adresi:(0212) 639 34 50

KK imya hocas› bir deneyesnas›nda ö¤rencilerine ders

vermek amac›yla, “Hiç gözlemyapm›yorsunuz. Ezbere hareket ediy-orsunuz. Yapt›klar›n›z›n fark›navar›n ve ona göre hareket edin”dedikten sonra masan›n üzerindeduran i¤renç kokulu s›v›n›n içineparma¤›n› dald›rd› ve a¤z›na götürdü.Ö¤rencilerinden de yapt›klar›n›tekrar etmesini istedi. Ö¤rencileristeksiz bir flekilde ama karfl›gelmemek için söyleneni yapt›lar.Yapar yapmaz da hepsinin yüz-lerinde ac› dolu bir ifade belirdi.

Bunun üzerine ö¤retmen ö¤renci-lerini yeniden uyard›:

“Bir daha söylüyorum: Gözlemyapm›yorsunuz. E¤er dikkatli bakm›flolsayd›n›z, a¤z›ma götürdü¤ümparma¤›n s›v›ya bat›rd›¤›m parmakolmad›¤›n› fark ederdiniz...”

Bakmak ve Görmek

Page 73: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

lim ve ilmi faaliyetler, ‹slam medeniyethavzas›nda bafl›ndan beri büyük birra¤bet görmüfltür. Gerek ‹slam’›n anakayna¤› Kuran-› Kerim’in ilim, araflt›r-ma ve incelemeyi teflvik eden ayetleri,

gerekse Hz. Muhammed’in bu faaliyetleri öncele-yen tutum ve davran›fllar› sayesinde, ilk Müslüman-lar adeta okuma-yazma yar›fl›na girmifllerdir.

Hz. Peygamber döneminde cami en önemli e¤i-tim-ö¤retim merkezi olmufltur. Resulullah’›n Medi-ne’ye hicretini müteakip yap›lan ilk bina olan, mes-cide namaz için bir k›sm›n tahsis edilmesinden son-ra, ikinci bölümün de e¤itim-ö¤retim faaliyetlerineayr›lan Suffa oldu¤unu biliyoruz. Suffa, bugün ‹s-lam dünyas›n›n ilk üniversitesi olarak kabul edil-mektedir. Cami bu ifllevini uzun as›rlar boyunca de-vam ettirmifl, inkiflaf eden medeni hayata ayak uy-durarak zaman içinde bu görevini ihtisaslaflma gere-¤i medreselere devretmifltir. Medreseler devrald›k-lar› bu fonksiyonu, camiden ve cemiyetten beslene-rek; camiyi ve cemiyeti destekleyerek, çeflitli afla-malardan geçmek suretiyle, XX. Asr›n bafllar›na ka-dar getirmifllerdir. Bilhassa memleketimizde, I. Ci-han harbi arkas›ndan medreseler, Osmanl› Devletiile ayn› kaderi paylaflm›fl, 3 mart 1924 tarihindeT.B.M.M. de kabul edilen “Tehvid-i Tedrisat Kanu-nu” ile M.E.B.’ye ba¤l› okullara dönüfltürülmüfltür.

ProgramÇocuklar›n ö¤retimi için ilk sistematik müfredat›n

Hz. Ömer taraf›ndan kaleme al›n›p, o günkü ‹slammemleketlerine gönderildi¤ini biliyoruz. ‹slam kül-tür ve e¤itim faaliyetlerinin bulunduklar› co¤rafya-larda oldukça hareketli ve muas›rlar›na göre de ol-dukça tekamül ve temayüz etti¤ini de biliyoruz. Bugün eskiye dair ne varsa tahkir ve tezyif etmeninmoda oldu¤u bir zamanda, di¤er medeniyet men-suplar›na iftihar vesilesi olarak sundu¤umuz, ilimidare ve teknik adamlar›m›zdan, ‹bni Sina, Farabi,Mevlana, Fatih Sultan Mehmed, Mimar Sinan, A.Cevdet Pafla Elmal›l› Hamdi Yaz›r v.b. de¤erlerimi-zin bu kurumlardan yetiflti¤ini unutmaman›n kadir-flinasl›k gere¤i oldu¤u kanaatindeyim.

F›rsat Eflitli¤i‹slam aleminde e¤itim-ö¤retim imkan›, hiç tered-

dütsüz rahatl›kla ifade edilebilir ki, zengin fakir her-kes için eflit bir garantiye al›nm›flt›r. Fakirlik ilmeteflne ve marifete susam›fl kimselerin önüne bir en-gel olarak dikilmemifltir. Medreselerin kurulmas›ylafakir ve kabiliyetli gençlerin ilim tahsil etme f›rsat›daha genifl, daha avantajl› ve daha flumüllü olmufl-tur. Leyli meccânî= paras›z yat›l› ve burslu okullar

gelene¤i bu müesseselere dayan›r. ‹slam dünyas›ndameflhur olan Ebu Yusuf, ‹mam fiafi, ‹mam Gazaliv.s. birçok alim, yoksul olmalar›na ra¤men, bu im-kanlardan yararlanarak okumufllard›r. Memleketi-mizde 9. Cumhurbaflkan› Süleyman Demirel, mev-cut Baflbakan R. Tayip Erdo¤an ve M. E¤itim Baka-n› Hüseyin Çelik’in paras›z yat›l› Liselerden mezunoldu¤u göz önüne al›n›rsa gelene¤in ne kadar köklüoldu¤unu izahtan varestedir.

Yönlendirme‹slam e¤itimcileri ö¤rencilerin kabiliyetlerine gö-

re yönlendirilmesi fikrini biliyorlard›. Bu yönlendir-me ifli ö¤rencinin ilkö¤retim e¤itiminden sonra ya-p›l›yordu. Nitekim zeka farkl›l›klar›, Müslüman ter-biyecilerince aç›k aç›kl›¤a kavuflturulmufl olup, birö¤renci herhangi bir programa kabul edilirken, birtak›m zeka testlerinden geçirildikten sonra bu ifllemgerçeklefliyordu. Mesela ezbere yatk›n ö¤rencilerKur’an h›fz› ve Hadis ilmi okumaya; araflt›rma vedüflünmeye yatk›n ö¤renciler Felsefe, Münazara Ce-del ve Kelam ilmi tahsil etmeye; el becerisi geliflmiflgençler de Cerrahl›k ve mühendislik gibi sahalarateflvik ediyordu. Bu konuya çok güzel bir örnek,Meflhur Türk-‹slam Muhaddisi ‹mam Buhari (Ö.256/870), hocas› Muhammed b. Hasan (ö.189/805)’dan F›k›h okurken, hocas› O’nun mizaç vezekâs›na daha uygun olmas› hasebiyle “Hadis” oku-mas›n› tavsiye etmifl ve ‹slam alemi, bir büyük oto-riteyi kazanm›flt›r.

Ö¤renim Belgesi‹slam’›n ilk devirlerinde “Tahsil Diplomas›” is-

tenmiyordu. Bir kifli vakti ve kabiliyeti ölçüsündeilim tahsilinde bulunuyordu. Az bir ilimle yetinenleroldu¤u gibi, en son noktaya kadar gayret edenler deoluyordu. Bir medrese veya camide görev almak is-teyenler, talebe ve cemaat taraf›ndan soru ya¤muru-na tutulur, hocal›¤a talip olan kimsenin ikna kabili-yeti, ilmi ihatas› ve yöneltilen sorular karfl›s›nda di-kifl tutturabilmesi sayesinde görev elde edebiliyor-lard›.

Ancak Müslümanlar›n Hadis ilmi ve nakli husu-sunda gösterdikleri titizlik münasebetiyle, Muhad-disler çok erken bir devirden itibaren kendilerindenhadis ö¤renen talebelerine ve ald›klar› hadislerin birbaflkas›na rivayeti için de “‹cazetname” vermifller-dir.

Bu icazetnamelere “sema=an’ane” belgesi dendi-¤i gibi rivayet hakk› verildi¤i ifade edilen “bi hak-k›’r-rivaye” tabiri, bizden Bat›’ya geçmifl, Avrupal›-lar›n diploma anlam›na kulland›klar› “bakölar-ya=baccalauria” flekline dönüflmüfltür.

‹cazetnâme’den ÖSYM’ye

‹‹

Nisan 2005 E⁄‹T‹ME BAKIfi 71E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

DOSYA

Page 74: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

Zamanla icazet verme usulü di¤er ilimlere de inti-kal etmifltir. ‹cazetname bugünkü tabir ile bir med-rese ö¤rencisi derslerine bafllad›¤› tarihten itibaren,hangi dersten hangi eseri veya eserleri okumuflsa,okudu¤u eserlerin adlar›n›n zikredilmesi suretiyleders okudu¤u hocas›ndan bir belge al›r ve bununladaha yüksek bir müderrisin dersine devam eder veböylece medrese derslerini ikmal edip, ders okutma-¤a müsaade ve selâhîyeti hâvi en son bir vesika ilemüderrislik veya kad›l›k yoluna girerdi.

‹cazetnamede okunan dersi ‹slam›n do¤uflundan,o ana kadar kimler okutmuflsa, onlar›n isimleri yaz›-l›rd›. Bu itibarla icazetnameler ayn› zamanda bir sil-silename idiler. ‹cazetnameler bir baflka yönüylemürettep ilimlerin tahsil ve ikmal edildi¤ini göste-ren bir ehliyet berat›=yeterlik belgesi yerine geçi-yordu.

‹cazetnameler resmî dersleri göstermekle birliktebir üst medrese veya kurum, icazetname sahibinisözlü s›navdan=mülakattan geçirebiliyordu. Böyle-ce aday›n, ehliyet ve liyakat flartlar›n› tafl›y›p tafl›-mad›¤› do¤rudan tecrübe edilmifl oluyordu. Gerek-li ehliyet ve liyakati gösterenler için icazetname ye-gâne flart de¤ildi. Mesela meflhur Osmanl› düflünür-lerinden Kâtip Çelebinin (Ö. 1657)’nin icazetname-si bulunmamaktad›r. Osmanl›n›n son dönem mek-tepleri de medreselerdeki usulü benimsemifller, ica-zatname=flahadetname ile ö¤renci kabul etmifllerdir.

Cumhuriyet döneminde, 1960'l› y›llara gelinceyekadar lise mezunlar› az oldu¤undan pek çok fakülte,kendisine baflvuran bu mezunlar› s›navs›z kabul et-mifltir. Kontenjanlar›n› aflan bir taleple karfl›laflan fa-külteler seçme iflini, genellikle flu yollar›n birini iz-leyerek yapm›flt›r: (a) Baflvuru s›ras›n› dikkate almave ihtiyaç kadar aday› kabul ettikten sonra kay›tlar›durdurma, (b) Fakültede verilen e¤itimin niteli¤inidikkate alarak liselerin fen ya da edebiyat kolu me-zunlar›n› kabul etme, (c) Baflvuranlar› lise bitirmederecesine göre s›ralayarak bu s›raya göre ö¤rencialma.

Lise mezunlar›n›n artmas› ve lise dengi okul me-zunlar›na da yüksekö¤retime baflvurma hakk› veril-mesiyle, yukar›da özetlenen ö¤renci seçme yöntem-leri ihtiyaca cevap veremez duruma gelmifl; fakülte-ler kendi amaçlar›na uygun girifl s›navlar› düzenle-meye bafllam›flt›r. Bu son durumda ö¤renciler, s›-navlara kat›labilmek için ülke içerisinde flehirdenflehire kofluflturmak zorunda kalm›fllar; ayn› gün vesaatlere rastlayabilen s›navlardan birine kat›l›p di¤e-rine kat›lamama durumlar›yla karfl› karfl›ya kalm›fl-lard›r. Bu durum, adaylar ve velileri aras›nda önem-

li yak›nmalara yol açm›flt›r.1960'l› y›llarda, önce baz› üniversiteler kendileri

için girifl s›navlar› düzenlemeye bafllam›fllar; sonrabaz› üniversiteler bu amaçla birlikte hareket etmeyoluna gitmifllerdir. Aday say›lar›ndaki art›fl, s›nav-larda çok sorulu ve objektif tip testlerin haz›rlanma-s›n›, baflvurma, puanlama, seçme ve yerlefltirme, so-nuçlar› bildirme gibi ifllemlerde bilgiifllem yöntemve araçlar›ndan yararlan›lmas›n› gerektirmifltir.

1974 y›l›nda, Üniversiteleraras› Kurul, üniversite-ye girifl s›navlar›n›n tek merkezden yap›lmas›n› uy-gun bulmufl ve 1750 say›l› Üniversiteler Kanununun52. Maddesine dayanarak 22 Kas›m 1974 tarihindeÜniversiteleraras› Ö¤renci Seçme ve YerlefltirmeMerkezini (ÜSYM) kurmufltur. Üniversitelere ö¤-renci seçme ve yerlefltirme ifllemleri, 1981 y›l›na ka-dar bu merkez taraf›ndan yürütülmüfltür.

1981 y›l›nda, Merkez, 2547 say›l› Yüksekö¤retimKanununun 10. ve 45. maddeleriyle Ö¤renci Seçmeve Yerlefltirme Merkezi (ÖSYM) ad› ile Yüksekö¤-retim Kurulunun bir alt kuruluflu haline getirilmifltir.

Ö¤renci Seçme ve Yerlefltirme S›nav›, 1974 ve1975 y›llar›nda ayn› gün sabah ve ö¤leden sonra bi-rer olmak üzere iki oturumda, 1976-1980 y›llar›ndaayn› günde ve bir oturumda uygulanm›fl; 1981 y›l›n-dan itibaren iki basamakl› bir s›nav haline getiril-mifltir.

‹ki basamakl› s›nav sisteminde ilk basama¤› olufl-turan ö¤renci Seçme S›nav› (ÖSS) nisan, ikinci ba-sama¤› oluflturan ö¤renci Yerlefltirme S›nav› (ÖYS)ise haziran ay› içinde uygulanmaktad›r.

1987 y›l›ndan itibaren, yüksekö¤retim programla-r› ile ilgili tercihlerini belli alanlarda toplayan aday-lara, s›navda belli testleri cevaplama, di¤erlerini ce-vaplamama imkan› tan›nm›flt›r.

Böylece oluflan ö¤renci Seçme ve Yerlefltirme S›-nav› sistemi, nispeten daha küçük çapl› baz› de¤iflik-liklerle günümüze de¤in sürüp gelmifltir.

KAYNAKÇAUzunçarfl›l› ‹.H. Osmanl› Devletinin ilmiye Teflkilat› Ank.

1988; Ahmed Çelebi. Îslamda E¤itim-Ö¤retim Tarihi (Terç.Ali Yard›m) ist. 1983, ‹smail Raci el-Faruki-Luis lamia el-Faruki. ‹slam Kültür Atlas› (Terc. M. Okan Kibaro¤lu-ZerrinKibaro¤lu ) Ank. 1999, Pakal›n M.Z. Osmanl› Tarih Deyim-leri ve Terimleri Sözlü¤ü C. II. ‹st. 1993, Akp›nar. CemilT.D.V. ‹.A. C.VII. “icazatname” mad., Özbilgen Erol. Osm.Ans. C. III. “icazatname” mad. Gözütok fiakir. ‹lk Dönem ‹s-lam E¤itim Tarihi Ank. 2002. Kaz›c› Ziya ‹slam Kültür veMecdeniyeti ‹st. 1996. www.osym.gov.tr

Nisan 2005E⁄‹T‹ME BAKIfi72E⁄‹T‹M-B‹R-SEN

Page 75: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

Sayg›de¤er e¤itimçal›flanlar›,

E¤itime Bak›fl’›nyeni bir say›s›yla kar-

fl›n›zday›z. Dergimizin önceki say›lar›n›nçok büyük bir be¤eniyle karfl›lanm›fl olma-s›, ilk iki say›da ek bask›lar yapmam›za se-bep olduydu. Öyleki baz› illerde dergiyialamayan arkadafllar›m›z›n fotokopiyle ço-¤altt›¤›n›, bir ilde de flube baflkan›m›za“bana bir nüsha bulun, ücretini de ödeye-bilirim” diye ricada bulunuldu¤unu sevinç-le gözlemledik. Bu be¤eniye ba¤l› olarakdo¤an yo¤un talebi bir nebze olsun karfl›la-yabilmek için bu say›da bask› adedini20.000’e ç›kard›k.

E¤itime Bak›fl’›n bu ayki dosya konusu-nu s›navlar oluflturdu. E¤itim sistemimiziçinde s›nav›n, e¤itimin temel amaçlar›n›nda önüne geçecek derecede abart›l› bir yeredinmifl oluflunu ve sistemin s›nava ba¤›m-l›l›¤›n› sorgulayan, çözümleri tart›flan yaz›-lara a¤›rl›kl› bir yer ay›rd›k.

Ö¤retmen yetifltirme konusunu iflleyeniki de¤erli akademisyenimizin yaz›lar›nada yine bu say›da yer veriyoruz.

Yeni müfredat›n yap›s›, uygulan›fl›, ö¤-retmenlerin yeni programa uyumu konula-r› da bu say›n›n önemli de¤er yaz›lar›ndan.Konu kapsam›nda TTK baflkan› Prof. Dr.Ziya Selçuk ile de bir görüflme yapt›k.

Yay›n Dan›flma Kurulu’muzla da yapt›-¤›m›z istiflare sonucunda, E¤itime Bak›fl’›nönümüzdeki yaz tatilini müteakiben ç›kacak4. say›s›n›n “Dosya” konusunu “Türki-ye’de Din E¤itimi” olarak tespit ettik. Ko-nunun uzman› e¤itimci bilimadamlar›n›nmakalelerini bekledi¤imizi flimdiden duyur-mufl olal›m.

Gelecek say›da görüflmek üzere...

Editör’den....Bu Say›da..... Sayfa

YIL: 1 / SAYI: 3 / Nisan-May›s-Haziran 2005

E⁄‹T‹M-B‹R-SEN’‹N 3 AYLIK ÜCRETS‹Z YAYINIDIR.

E⁄‹T‹M-B‹R-SENAd›na Sahibi

Ahmet GÜNDO⁄DUGenel Baflkan

GenelYay›n Yönetmeni

fiaban ABAKGenel Bas›n Yay›n Sekreteri

Yay›n Dan›flma KuruluDr.Adil fiEN

Dr. Zübeyir BULUTAli GÜNEfi

Ali HATALMIfi‹smail AKBIYIKHarun ÇAKIR

Süleyman BALCI

e-posta: [email protected] site: www.egitimbirsen.org.tr

HAZIRLIK ve BASKI: GEM‹ TANITIM & OFSET: 0 312 353 29 61

Bilgi ‹çinTelefon: 231 23 06 (pbx)

Faks: 230 65 28Bürocell: 0 533 741 40 26

Adres:GMK Bulvar›

fi.Danifl Tunal›gil Sk.No: 3/13 Maltepe-ANKARA

Günlerden bir gün kurba¤alar›n yar›fl› var-m›fl. Hedef, çok yüksek bir kulenin tepesineç›kmakm›fl. Bir sürü kurba¤a da arkadafl-lar›n› seyretmek için toplanm›fllar. Veyar›fl bafllam›fl.

Gerçekte seyirciler aras›nda hiçbiriyar›flmac›lar›n kulenin tepesine ç›ka-bilece¤ine inanm›yormufl. Sadece flusesler duyulabiliyormufl: “Zavall›lar!Hiçbir zaman baflaramayacaklar!”

Yar›flmaya bafllayan kurba¤alar ku-lenin tepesine ulaflamay›nca teker te-ker yar›fl› b›rakmaya bafllam›fllar. Seyir-ciler ba¤›r›yorlarm›fl: “Zavall›lar›! Hiçbirzaman baflaramayacaklar!...” sonunda, birtanesi hariç, di¤er kurba¤alar›n hepsininümitleri k›r›lm›fl ve b›rakm›fllar. Ama kalanson kurba¤a büyük bir gayret ile mücadeleederek kulenin tepesine ç›kmay› baflarm›fl.

Di¤erleri hayret içinde bu ifli nas›l baflard›-¤›n› ö¤renmek istemifller.

Bir kurba¤a ona yaklaflm›flve sormufl: “Bu baflar›n›n s›r-r› nedir dostum?”

Ama yan›t alamam›fl. Oanda fark›na varm›fllarki... kuleye ç›kan kurba-¤a sa¤›rm›fl!

Hayallerinizi veümitlerinizi

gerçeklefltireme-yece¤inizi söyle-

yen, bunu neden yapamayaca¤›n›z› konusun-da size bir sürü olumsuz neden s›ralayan kifli-lere karfl› sa¤›r olmak en iyisi galiba...

Paul Estridge

Kurba¤a Yar›fl›S›nava De¤il Hayata Haz›rlayan E¤itimSistemine ‹htiyac›m›z Var / Ahmet GÜNDO⁄DU ................................1

Ne Olacak Çocuklar›m›z›n Hali?Ne Yapaca¤›z Biz? / Erol BATTAL ........................................................2

S›navs›z Üniversite hayal mi,yoksa gerçekmi? / Tuncer ÇET‹NKAYA ................................................3

Hayattaki en önemli kararlardan birini üç saate s›¤d›ranbir s›nav: ÖSS /Süleyman BALCI ..........................................................8

Meslek Liselerinden Yüksekokullar›naS›navs›z Geçiflle ‹lgili Uygulamalar, Sorunlar ve Çözüm Önerileri /Yrd.Doç. Dr. fieref KAVAK ..........................................................................14

"Merkezi Doçentlik S›nav"lar›nason verilmelidir /Dr. Selami SERHATLIO⁄LU ....................................20

Ö¤renci Baflar›s›zl›¤›n›n(Akademik Baflar›s›zl›¤›n) Nedenleri ve Baz›Pratik Çözüm Önerileri /Yrd. Doç. Dr. Nilüfer ÖZABACI ....................22

S›nav Kayg›s›n› Tan›, Baflar›y› Yakala /Ali ÇANKIRILI......................25

‹sviçre’de ‹lk ve Orta Ö¤retimdeÖlçme De¤erlendirme /Dr. Mustafa CAN ..........................................28

E¤itim Yönetiminde‹nsan ‹liflkileri /‹brahim BÜYÜKGÜZEL ..............................................31

Ö¤retmen Üniversitesi /Prof. Dr. Osman ÇAKMAK ..........................37

21. Yüzy›l Türkiyesi’ninÖ¤retmenini Yetifltirmek /Prof. Dr. Ömer As›m SAÇLI......................42

Beyninizi Etkili veVerimli Kullan›n /Ali Erkan KAVAKLI ..................................................46

Yabanc› dil s›nav›kald›r›lmal›d›r /Yrd. Doç. Dr. Selami SERHATLIO⁄LU ......................50

MEB’in Yeni E¤itim Felsefesi:CONSTRUCT‹V‹SM /Dr.Mustafa ÇEV‹K ..............................................52

TTK. Baflkan› Prof. Dr. Ziya Selçuk ileYeni Müfredat üzerine söylefli /Ali GÜNEfi ........................................54

Yeni Ö¤retim Programlar›ve Ö¤retmenler/ Dr. Zübeyir BULUT ..................................................58

Rehberlik Hizmetlerinde Yeni Düzenlemeler / Esan GÜL ..............63

Ne Okuyal›m? ....................................................................................66

‹cazetnåme’den ÖSYM’ye /Dr. Adil fiEN ............................................71

E¤itime Bak›fl’›n bu say›s› 20 bin adet bas›lm›flt›r. Kurum-lara ve e¤itim çal›flanlar›na da¤›t›m› il ve ilçe

teflkilatlar›m›z taraf›ndan yap›lmaktad›r.

fiaban ABAKGenel Yay›n Yö[email protected]

Page 76: E¤itimin hizmetinde - ebs.org.tr · S›navlarda sorulan sorular, okulda anlat›lan ve sorulan sorularla örtüflmüyor. Ö¤renciye nas›l ders anlat›l›yorsa o bilgiyi ölçecek

E⁄‹T‹M

-Ö⁄

RET‹M VE B‹L‹M

ARAfiTIRMA D

ERG‹S‹ •

YIL: 1 / SAYI: 3• N

‹SAN 2005

ISSN 1305-1202

YIL: 1 / SAYI: 3N‹SAN -MAYIS

HAZ‹RAN- 2005

E⁄‹T‹M-Ö⁄RET‹M VE B‹L‹M ARAfiTIRMA DERG‹S‹

Hayattaki en önemli kararlardan birini üçsaate s›¤d›ran bir s›nav: ÖSSSüleyman BALCI

“Merkezi Doçentlik S›nav’lar›nason verilmelidirYrd. Doç. Dr. Selami SERHATLIO⁄LU

21. Yüzy›l Türkiyesi’nin Ö¤retmeniniYetifltirmekProf. Dr. Ömer As›m SAÇLI

Prof.Dr. Ziya Selçuk ile söylefliYeni Müfredat Üzerine

Ö¤retmen ÜniversitesiProf. Dr. Osman ÇAKMAK

S›navs›z Üniversite hayal mi,yoksa gerçek mi?Tuncer ÇET‹NKAYA

E¤itimin hizmetinde...E¤itimin hizmetinde...

E¤itimcinin yan›nda...E¤itimcinin yan›nda...

E⁄‹T‹M-B‹R-SENMemur-Sen Konfederasyonu