elele - ocak 2013.pdf
TRANSCRIPT
OCAK SAYI: 2013 - 01
112567 - 7,00 TL
■ O
CA
K 20
13
■ YIL: 3
7 ■
SAYI: 2
01
3/0
1 1
12
56
7 ■
7,0
0 TL ■
YENİ KA
RARLA
R ALM
A ZA
MA
NI...
K.K.T.C. 8,50 TL
Cinsel hayatınıza renk katacak en etkili silahlar
Kimliğinizdekinden çok farklı çıkabilir!
BENİM İŞİM OYUNCULUK
Hayat böyle geçmez!ANI YAŞA, KEYFİNE BAK
KENDİNİZİ ŞIMARTMANIN TAM ZAMANI!
YATAK YAŞINIZ KAÇ?
SEKS
GÜZELLİK ROTALARI
Afrodizyak rehberi
Tuba Ünsal
EN ÇOK ONLARI
KONUŞTUK! Mehmet Erdem
Yıldız Çağrı Atiksoy Murat Dalkılıç
Fulya Zenginer İlker Kaleli
Derya Karadaş Alper Kul
RÖPORTAJ
HEDİYEMELEKLERAJANDASI
Ayşe ArmanORHAN GENCEBAY
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
VISIONNAIRE_44x30 con.pdf 1 20.12.2012 14:45
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
VISIONNAIRE_44x30 con.pdf 2 20.12.2012 14:45
MeMet Ali AlAborA ve eşi PınAr Öğün yeni oyunlArı
‘Mi MinÖr’ü AnlAtıyor.
RÖPORTAJ
34 SeKS Afrodizyak rehberine bir göz atın.
36 teSt Yatak yaşınız kaç?
46 PSiKoloJi Yarını düşünmeden anı yaşamaya hazır mısınız?
102 erKeKlere SorDuK Erkeklere zor soru; futbol mu, hoşlandığın kız mı?
126 elele tAKiPte Sami Özbudak şehrin nabzını tutuyor.
130 KAriyer Yves Rocher Türkiye Genel Müdürü Elif Berker’le kariyer sırlarını konuştuk.
138 otoMobil Mercedes A serisi hakkında bilmek isteyeceğiniz her şey!
148 yeMeK Kış sebzeleriyle harikalar yaratın.
160 AStroloJi Ocak ayının neler getireceğini merak ediyorsanız sayfaları çevirmeye başlayın.
162 AnKet Mine Tugay’ı soru yağmuruna tuttuk.
Her ay
38 tubA ünSAl Başarıya ve öğrenmeye doymuyor!
Kapak
Yazar106 PuCCA Pucca, psikopat kızın el kitabını yazdı.
108 yonCA toKbAş Yonca Tokbaş’dan ‘Vajinal gerçekler’
110 KürşAt bAşAr Erkekle kadın arasındaki farklar.
112 ÖZleM DeniZMen Sosyal çevrenizi yönetme kuralları.
ocakiçindekiler
Sayı: 2013/01
4 elele OCAK 2013
004_005_ELE_indeks.indd 4 12/22/12 2:51 AM
OCAK 2013 elele 5
Güzellik
Trend&Stil
58 beyAZ FAKtÖrü Beyazın aydınlatıcı etkisi güzellik dünyasını sarıyor.
60 rAKiPSiZ SiyAH Güzelliğin siyah dokunuşları.
66 vitAMin DeSteği Kış meyveleri güzelliğinize dokunuyor.
72 büyülü bAKışlAr Yeni nesil maskaraları mercek altına aldık.
78 PeelinG’iniZi nASıl AlırSınıZ? Temizleyici peeling’lerle cildinizin ışıltısını ortaya çıkarın.
80 SPor Hayatınıza hareket katın, kışı sağlıklı geçirin.
82 GüZelleştiren MeKAnlAr Kendinizi şımartabileceğiniz mekanları keşfe hazır mısınız?
14 SoKAK MoDASı Dünya sokaklarını renklendiren stiller bu sayfada görücüye çıkıyor.
16 rAHAtınA DüşKün Soğuk kış günlerinde içinizi ısıtacak kombinasyonlar.
24 KAriZMAtiK Gri Grinin klasik ve çarpıcı parçaları sezonun favorilerinden.
26 Düş MAviSi Gece mavisi podyumlardan sokaklara taşıyor.
30 PoDyuMDAn MAğAZAyA Podyumun ilham veren tasarımlarının benzerlerini mağazalarda bulduk!
52 eSKiZ Tuvana Büyükçınar’ın ilham veren dünyasını keşfe çıktık.
2012’in en çoK KonuşulAn iSiMlerini bir ArAyA GetirDiK.
ELELE ÖZEL
Ayşe ArMAn Efsane isim Orhan Gencebay, Ayşe Arman’ın sorularını Elele için yanıtladı.
86ModaMoDern AMAZonlAr CADDelerDe
004_005_ELE_indeks.indd 5 12/22/12 2:51 AM
editoYılın ilk sayısı… İlk heyecan… Yeni bir başlangıç…
Bu yazıyı 21 Aralık 2012’de yazıyorum. Maya takvimine göre bugün dünyanın son
günü olmalıydı. Saat 17.00. Ve biz hala yaşıyoruz!
Ve daha da önemlisi bugüne dair üretilen hikayeler, korkular ve Şirince efsanesi
hepimize gösterdi ki, ne kadar zor günler yaşasak da, ne kadar isyan etsek de, çok
yorulup zaman zaman durmak istesek de hepimiz bu dünyada kalmak istiyoruz.
Yaşamayı seviyoruz! Anı yaşayın! Evet bu sene aldığınız kararların en başında bu olsun. Sayfaları
çevirdiğinizde bunu nasıl yapabileceğinizi detaylarıyla bulacaksınız. Bizimkisi sadece bir rehber, ufak bir ok; gideceğiniz yönü bulmanıza yardım etmek için. Yolda karşılaştıklarınızla baş etme ve yaşadığınız her saniyeyi keyfe
dönüştürmek size düşüyor!
Kapağımızda Tuba Ünsal var. Yaramaz, şirin, çok hareketli biri o. Minik kızı Sare ile
geldi çekime. Sare, hepimizden daha alışıktı sanki flaşlara, gülücükler dağıttı bütün
gün. Şahane ve imrenilecek bir dialog var anne-kız arasında. Yeni yıl kararlarınız
arasında anne olmak varsa, gördüğümü söyleyeyim; bir çocuk yaşamınızda hiçbir şeye
engel değil; sadece onu da hayatınıza katın…
Aralık yılbaşı telaşı ile geldi-geçti işte… Ocak da başka bir telaş bulacağız kendimize…
Ve diğer tüm aylarda da… Sanırım bazı şeyler için harekete geçmek için şahane bir bahanemiz var: Yeni bir yıl! Umarım bu sene hayatınızın en
‘tatlı’ yılı olur.
Ve umarım içerideki renkli sayfalar çevrilirken yanınızda bir fincan da kahve olur…
Her şeye mutluluk katmak sizin elinizde!
YAŞAMAYI SEVIYORUZ!
Gözde Kaynak
6 elele OCAK 2013
KAPAK Elbise: Tuba Ünsal Loves KotonYüzük: Fenix
Güldük! Bazı çekimlerimiz sırasında yaşadıklarımızı anlatsak kitap olur! Orhan Gencebay çekiminin ‘hatıra’ fotoğrafı her şeyi anlatıyor.
Sevdik! Tuba Ünsal,
kapak çekimimize kızı Sare ile
geldi! Anne-kız bütün gün
enerjimizi yüksek
tutmayı başardı!
Öğrendik! Pınar Öğün ve
Memet Ali Alabora çifti yeni oyıuları
Mi Minör’ün hikayesini bizimle
paylaştı!
edito
ELELE_22X30_CN.indd 1 12/20/12 2:01 PM
EDA ŞENTÜRKSAĞLIK
4 elele EYLÜL 2011
AYŞE ARMANMüziğin efsane ismi Orhan Gencebay bu sene çıkardığı yeni albümüyle yine gündemi değiştirdi. Ayşe Arman bu ay onunla derin bir sohbete daldı. Sayfa 96’da...
KÜRŞAT BAŞARYalnız erkeklerin olduğu bir dünya çok daha farklı olurdu! Yazarımız bu ay erkekle kadının arasındaki farkı mercek altına aldı. Sayfa 110’da...
Elele’nin güçlü kalemleri bu ay
ne yazdı?
YONCA TOKBAŞYonca bu ay kadınlığın 11 sorunu ve 12 gerçeğini yazdı! Sayfa 108’de...
Abone olmak içinDB Abone Hizmetleri Hattı
Tel: (0212) 478 03 00E-mail: [email protected]
Abone olan kazanıyor
12 aylık abonelik
10 SAYı fİYATıNA¨70
OCAK SAYI: 2013 - 01
112567 - 7,00 TL
■ O
CA
K 2013 ■
YIL: 37 ■
SAYI: 2013/01 112567
■ 7,00 TL ■
YENİ KA
RARLA
R ALM
A ZA
MA
NI...
K.K.T.C. 8,50 TL
Cinsel hayatınıza renk katacak en etkili silahlar
Kimliğinizdekinden çok farklı çıkabilir!
BENİM İŞİM OYUNCULUK
Hayat böyle geçmez!ANI YAŞA, KEYFİNE BAK
KENDİNİZİ ŞIMARTMANIN TAM ZAMANI!
YATAK YAŞINIZ KAÇ?
SEKS
GÜZELLİK ROTALARI
Afrodizyak rehberi
Tuba Ünsal
EN ÇOK ONLARI
KONUŞTUK! Mehmet Erdem
Yıldız Çağrı Atiksoy Murat Dalkılıç
Fulya Zenginer İlker Kaleli
Derya Karadaş Alper Kul
RÖPORTAJ
HEDİYEMELEKLERAJANDASI
Ayşe ArmanORHAN GENCEBAY
YAYıNCı:
İCRA KURULU BAŞKANı:
YAYıN DİREKTÖRÜ: YAYıN YÖNETMENİ: YAYıN DANıŞMANı:
YAZı İŞLERİ MÜDÜRÜ YARDıMCıSı:GÖRSEL YÖNETMEN:
SAYfA TASARıM:MARKA MÜDÜRÜ:
YAZı İŞLERİGÜZELLİK EDİTÖRÜ:
fOTOğRAf:MUHABİR:
KATKıDA BULUNANLAR:
ANKARA TEMSİLCİSİ:
YÖNETİMGENEL YAYıN KOORDİNATÖRÜ:
İŞ GEL. vE PROjELER DİREKTÖRÜ(TÜZEL KİŞİ TEMSİLCİSİ):
SATıŞ DİREKTÖRÜ:fİNANS DİREKTÖRÜ:ÜRETİM DİREKTÖRÜ:
REKLAMGRUP BAŞKANı:
GRUP BAŞKAN YARDıMCıSı:SATıŞ MÜDÜRÜ:
SATıŞ YÖNETMENİ:TEKNİK MÜDÜR:
KURUMSAL İLETİŞİM DİREKTÖRÜ
REZERvASYON:
ANKARA REKLAM BÖLGE TEMSİLCİSİ:
HEDEf SAYfALAR:
YÖNETİM YERİ:
BASKı-CİLT:
DAğıTıM:YAYıN TÜRÜ:
DB Okur Hizmetleri Hattı:
DB Abone Hizmetleri Hattı:
Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş.
Mehmet Y. Yılmaz
Ferhan Kaya PoroyGözde Kaynak (Sorumlu) [email protected] Elif Taş [email protected] Filiz Şeref [email protected] Gökkaya [email protected] Hamitoğlu [email protected] Sözeri [email protected]
Eda Şentürk [email protected] Yönter [email protected] Gürleyük [email protected]
Boğaç Dalkıran, Cristina Cosentino, Cem Talu, Ceren Çağlar, Deniz Gürlek, Emre Göloğlu, Eren Aytuğ, Göçhan Yıldırım, İrem Akalın, Kerim Ayhan Yanık, Ozan Kutsal, Özlem Denizmen, Sami Özbudak, Semih Kanmaz, Şenay Bakın, Tayfun Çetinkaya
Erdal İpekeşen Tel: 0 312 207 00 70 (Direkt) 207 00 00/2259 (Sant) [email protected]
Yeşim Denizel
Ferit ÖzkaşıkçıOrhan TaşkınDidem KurucuServet Kavasoğlu
Viki HabifKoray BiliciAyça Özdem, Neslihan Can, Yelda TahtaişleyenDeniz KüçükhüseyinNusret KırımlıoğluTel: 0 212 336 53 60 - 3 hat Faks: 0 212 336 53 90
Neslihan Sadıkoğlu
Tel: 0 212 336 53 00 - 57 - 59 Faks: 0 212 336 53 92 - 93
Sezinur BalıkçıoğluTel: 0 312 207 00 72-73
Tel: 0 212 336 53 70 Faks: 0 212 336 53 91
Trump Towers, Kule 2, Kat:21-24, 34387 Şişli/İstanbulTel: (0212) 410 34 81 Faks: (0212) 410 35 27
APA Uniprint Basım Sanayi ve Ticaret AŞ Hadımköy İstanbul Asfaltı, Ömerli Köyü Çatalca - İstanbul Tel: 0 212 798 28 41
Yaysat A.Ş. 0 212 622 22 22Yerel, süreli, aylık
üyesidir.
(0212) 478 0 300 [email protected]
(0212) 478 0 300 Fax: (0212) 410 35 [email protected]/www.doganburda.comPazar hariç her gün saat 09.00-18.00 arasında hizmet verilmektedir.
© Elele dergisi, Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş. tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır. Elele Dergisi’nin isim ve yayın hakkı Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş.’ye aittir. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf, harita, illustrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.
008_ELE_12_kunye.indd 4 12/22/12 2:59 AM
Arçelik Yetkili Satıcılarıarcelik.com.tr/inloveserisi Yeniliği aşkla tasarlar
Şimdi trendArçelik in love.
K 8135 HB Hand Blender Set üstün tasarım ödülüne,
K 8175 EK Ekmek Kızartma Makinesi, K 8115 KM Kahve Makinesi ve
K 8105 KL Su Isıtıcı iyi tasarım ödülüne layık görülmüştür.
Teknoloji ve tasarımın eşsiz uyumu in love serisi küçük ev aletleri.Hayatınıza kolaylık ve güzellik katar.
ARCK_KEA_ILANLAR.indd 1ARCK_KEA_ILANLAR.indd 1 20.12.2012 12:2120.12.2012 12:21
İYİHİSSETTİĞİMDE
BEĞENİLMEKİSTEDİĞİMDE
BAŞARDIĞIMDA
ETKİLENDİĞİMDE HEYECANLANDIĞIMDA
ŞIMARDIĞIMDA
ÖZGE ÖZBERKMUTLU OLDUĞUMDA
HANDE SUBAŞIGÜZEL HİSSETTİĞİMDE
BURCU KARAKENDİME GÜVENDİĞİMDE
Bir oyuncu olarak pek çok farklı karaktere bürünüyorum. Bazen sert bir kadın oluyorum, bazen sıradışı, bazen de neşeli. O anlarda duygularımı saçlarımla ifade ediyorum. Saçlarımın hacimli olması önemli. Bu hacmi kaybetmemek için Pantene Aqua Light Serisi’ni kullanıyorum. Pantene Aqua Light Saç Bakım Kremi’ni her yıkamada uyguluyorum. Saçlarımı özgürce savuruyorum.
Her kadın gibi ben de aynaya baktığımda kendimi güzel görmek istiyorum. Ve ben güzelliğin sağlıklı görünen saçlardan geldiğine inanıyorum. Güzel ve sağlıklı görünen saçlara sahip olmak için en büyük yardımcım Pantene Aqua Light Serisi. İşte bu yüzden ben saçlarımın gücünü ve canlılığını korumak için haftada en az iki kere banyodan sonra Pantene Aqua Light Ağırlaştırmadan Güçlendiren Saç Bakım Kürü’nü uyguluyorum. Kendimi çok daha güzel hissediyorum.
Ben mükemmeliyetçi bir insanım. Saçlarımın her zaman güzel görünmesi benim için önemli. Saçlarım biraz dağılsa anında müdahale etmek isterim. İşte bu yüzden Pantene Aqua Light Serisi’ni kullanıyorum. Ama benim favorim Pantene Aqua Light Durulama Gerektirmeyen Sprey... Çantamdan ayırmadığım spreyim sayesinde kendime güvendiğim o anlar boyunca saçlarımı her savurduğumda kendimi dünyaca ünlü bir film yıldızı gibi hissediyorum.
inanıyorum. Güzel ve sağlıklı görünen saçlara sahip olmak için en büyük
gücünü ve canlılığını korumak için haftada en az iki kere banyodan sonra
BURCU KARAKENDİME GÜVENDİĞİMDEBen mükemmeliyetçi bir insanım. Saçlarımın her zaman güzel görünmesi benim için önemli. Saçlarım biraz dağılsa anında müdahale etmek isterim. İşte bu yüzden Pantene Aqua Light Serisi’ni kullanıyorum. Ama benim favorim Pantene Aqua Light Durulama Gerektirmeyen Sprey... Çantamdan ayırmadığım spreyim sayesinde kendime güvendiğim o anlar boyunca saçlarımı her savurduğumda kendimi dünyaca ünlü bir film yıldızı gibi hissediyorum.
SEN DE PANTENE AQUA LIGHT SERİSİ İLESAVUR SAÇLARINI; ANLAT DUYGULARINI.150 LİRALIK MARKALARIN GEÇEMEDİĞİ AĞIRLAŞTIRMAYAN BAKIMI* SAÇINA UYGULA, FOTOĞRAFINI PANTENE FACEBOOK SAYFASINA YÜKLE; BURCU KARA, ÖZGE ÖZBERK VE HANDE SUBAŞI İLE UNUTULMAZ BİR FOTOĞRAF ÇEKİMİ KAZAN.
%100 GÜÇ, SIFIR AĞIRLIK.**
* Pantene Aqua Light şampuan, saç kremi ve bakım ürünlerinden oluşan seri, 150 liralık ağırlaştırmayan bakım ürünleri serileri ile karşılaştırıldığında.** Taramadan kaynaklanan yıpranmalara karşı, saç kremi içermeyen şampuan ile karşılaştırıldığında.
bigidea_swissh_elle_440x300.indd 1 12/14/12 12:00 PMELE_PANTEN 6KADIN L.indd 2 12/21/12 5:55 PM
İYİHİSSETTİĞİMDE
BEĞENİLMEKİSTEDİĞİMDE
BAŞARDIĞIMDA
ETKİLENDİĞİMDE HEYECANLANDIĞIMDA
ŞIMARDIĞIMDA
ÖZGE ÖZBERKMUTLU OLDUĞUMDA
HANDE SUBAŞIGÜZEL HİSSETTİĞİMDE
BURCU KARAKENDİME GÜVENDİĞİMDE
Bir oyuncu olarak pek çok farklı karaktere bürünüyorum. Bazen sert bir kadın oluyorum, bazen sıradışı, bazen de neşeli. O anlarda duygularımı saçlarımla ifade ediyorum. Saçlarımın hacimli olması önemli. Bu hacmi kaybetmemek için Pantene Aqua Light Serisi’ni kullanıyorum. Pantene Aqua Light Saç Bakım Kremi’ni her yıkamada uyguluyorum. Saçlarımı özgürce savuruyorum.
Her kadın gibi ben de aynaya baktığımda kendimi güzel görmek istiyorum. Ve ben güzelliğin sağlıklı görünen saçlardan geldiğine inanıyorum. Güzel ve sağlıklı görünen saçlara sahip olmak için en büyük yardımcım Pantene Aqua Light Serisi. İşte bu yüzden ben saçlarımın gücünü ve canlılığını korumak için haftada en az iki kere banyodan sonra Pantene Aqua Light Ağırlaştırmadan Güçlendiren Saç Bakım Kürü’nü uyguluyorum. Kendimi çok daha güzel hissediyorum.
Ben mükemmeliyetçi bir insanım. Saçlarımın her zaman güzel görünmesi benim için önemli. Saçlarım biraz dağılsa anında müdahale etmek isterim. İşte bu yüzden Pantene Aqua Light Serisi’ni kullanıyorum. Ama benim favorim Pantene Aqua Light Durulama Gerektirmeyen Sprey... Çantamdan ayırmadığım spreyim sayesinde kendime güvendiğim o anlar boyunca saçlarımı her savurduğumda kendimi dünyaca ünlü bir film yıldızı gibi hissediyorum.
inanıyorum. Güzel ve sağlıklı görünen saçlara sahip olmak için en büyük
gücünü ve canlılığını korumak için haftada en az iki kere banyodan sonra
BURCU KARAKENDİME GÜVENDİĞİMDEBen mükemmeliyetçi bir insanım. Saçlarımın her zaman güzel görünmesi benim için önemli. Saçlarım biraz dağılsa anında müdahale etmek isterim. İşte bu yüzden Pantene Aqua Light Serisi’ni kullanıyorum. Ama benim favorim Pantene Aqua Light Durulama Gerektirmeyen Sprey... Çantamdan ayırmadığım spreyim sayesinde kendime güvendiğim o anlar boyunca saçlarımı her savurduğumda kendimi dünyaca ünlü bir film yıldızı gibi hissediyorum.
SEN DE PANTENE AQUA LIGHT SERİSİ İLESAVUR SAÇLARINI; ANLAT DUYGULARINI.150 LİRALIK MARKALARIN GEÇEMEDİĞİ AĞIRLAŞTIRMAYAN BAKIMI* SAÇINA UYGULA, FOTOĞRAFINI PANTENE FACEBOOK SAYFASINA YÜKLE; BURCU KARA, ÖZGE ÖZBERK VE HANDE SUBAŞI İLE UNUTULMAZ BİR FOTOĞRAF ÇEKİMİ KAZAN.
%100 GÜÇ, SIFIR AĞIRLIK.**
* Pantene Aqua Light şampuan, saç kremi ve bakım ürünlerinden oluşan seri, 150 liralık ağırlaştırmayan bakım ürünleri serileri ile karşılaştırıldığında.** Taramadan kaynaklanan yıpranmalara karşı, saç kremi içermeyen şampuan ile karşılaştırıldığında.
bigidea_swissh_elle_440x300.indd 1 12/14/12 12:00 PMELE_PANTEN 6KADIN R.indd 3 12/21/12 5:55 PM
Cameron Diaz, geçtiğimiz günlerde The Sunday Times’a verdiği röportajında “Her kadın arzu nesnesi olmak ister” şeklinde bir açıklama yaptı ve flaş ışıklarını üzerine döndürüverdi. Bu kimileri tarafından mantıklı bir açıklama olarak görülse de kimileri bu sözleri Diaz’ın artık 40’ında olmasına bağladı. Kadınların elbette fiziksel olarak beğenilmek gibi büyük bir kaygısı söz konusu, bu yadsınamaz bir gerçek. Arzu nesnesi olmak, arzulanan bir kadın olmak bazılarına göre hayattaki en önemli şey. Peki uzmanlar ne diyor? Fiziksel imajı üzerine odaklanan kadınların genellikle mutsuz olduklarını söylüyorlar. Beğenilmek istemek elbette normal. Ancak başkalarının sizi nasıl gördüğü üzerine odaklanmak çok tehlikeli bir durum olabiliyormuş. Çünkü ilgi çektiğinizde mutlu, ilgi çekemediğinizde ise mutsuz ve tatminsiz oluyorsunuz. Diaz da durumun farkında ki, röportajında bu isteğinin kontrolü altında olduğunu da ekliyor. Peki ya siz? Arzu objesi olmayı seviyor olabilir misiniz?
ilişki
12 elele OCAK 2013
•İyibiruykuçekin.Eğerazyorgunolursanız,sabahyataktandahakolaykalkabilirsiniz.Bununensağlıklıyoluiseyatağaerkendengirmekelbetteki.7-8saatlikbiruyku,günezindebaşlayabilmekiçinilkkural.Dokuzsaattenfazlasıdasabahzindekalkmanızamaniolabilir.Hergünaynısaatteyatmayıvekalkmayıdaalışkanlıkhalinegetirmeyeçalışın.
• Yataktan kalktıktan sonra camları açın ve biraz odayı havalandırın. Kendinize gelmeniz daha kolay olacak.
•Alarmınızı,yataktankalkıpbirkaçadımatıpöylekapatacağınızbiruzaklığakoyun.Böylecemecburenkalkacakvekapatmakzorundakalacaksınız.
• Akşam geç saatlerde kahve ve soda içmeyin. Bu içecekler, uyku düzeninizi bozabilir, kaliteli ve kesintisiz bir uyku çekmenizi engelleyebilir.
•Hedefinizeulaşanakadarhergün10dakikaerkenyatağagirinvealarmınızı10dakikaerkenekurun.
• Yatmadan en az iki saat önce bilgisayar ve PlayStation oyunlarıyla vedalaşın.
Sabah erken kalkmak çoğumuz için oldukça zor bir eylem. Hele ki kış aylarında, durum daha da depresif bir ruh haline yöneltir insanı. O sıcacık yorganın altından çıkıp işe/okula gitmemek için alarmlar ötelenir de ötelenir… Ancak elimiz mahkum, kalkacağız. Öyleyse, daha rahat uyanabilmenin yollarını bulmak gerekiyor…
Kontrollü arzu nesnesi olmak!
YATAĞA ÇAKILIP KALMAMA TAKTIKLERI
Kimi inanır kimiyse olur mu canım öyle şey der! Nörolog Mehmet Yavuz, yeni çıkan Dr. Beyin isimli kitabında, ilk görüşte yıldırım aşkının mümkün olduğunu söylüyor. Üstelik çok da enteresan bir durum söz konusu; yapılan bilimsel araştırmalar, yıldırım aşkında bilinçaltının bilinçten altı saniye önce karar verdiğini gösteriyor… Yani kişi aşık olduğunu fark etmeden altı saniye önce bilinçaltı çoktan aşka düşüveriyor. Peki bu nasıl oluyor? Dopamin
ve noradrenalin hormonları, bilinçaltı mekanizmaların ani yükselmesiyle beyinde fırtınalar koparmaya başlıyor. Dopamin kişiye coşku ve sevinç veriyor, noradrenalin ise adeta ayakları yerden kesiyor. İnsanın elleri titriyor, gözbebekleri büyüyor, yüzü kızarıyor, çarpıntısı oluyor, hatta ve hatta insanın nefesi bile kesilebiliyor… Yani bunların hepsi lafta değil, ciddi ciddi oluyor! Sizin başınıza hiç gelmedi mi yoksa? O halde, algılarınızı biraz açmanın vaktidir!
Yıldırımaşkıgerçektenvarmı?
OCAK 2013 elele 13
Yıldırımaşkıgerçektenvarmı?
Yağmurlu havalarda, kış soğuklarında sıkılıp bunalanlardan mısınız? Belki de bu günleri fırsat olarak değerlendirmelisiniz. İşte size yapabileceğiniz 15 alternatif öneri…
1. Yalnız başınıza kafa dinlemek için harika bir zaman. Ambiyansı güzel bir kafeye gidin, bir bardak kahve ısmarlayın ve keyfinize bakın. Bir saat bile yeter. Gerçekten iyi hissedeceksiniz.
2. Uzun zamandır kafanızı meşgul eden, kimselere anlatamadığınız, canınızı sıkan bir derdiniz mi var? Artık paylaşın ve rahatlayın. Anneniz ya da yakın arkadaşınızla konuşmayı deneyin. Tek başınıza altından kalkmak zor olabilir.
3. Islanmayı dert etmeden yağmur altında yürümenin keyfine varın. 15 dakika yürüyün. Tabii hasta olmamak için sıkı giyinin ve eve döndükten sonra bir bardak nane-limon içmeyi de ihmal etmeyin.
4. Evde yarım saat sessizce meditasyon yapın.
5. Kurabiye yapın. Ve sonra süt eşliğinde yiyin. Yapması da yemesi de iyi gelecek.
6. Yakında kimin doğum günü var? Organizasyon için detayları düşünün ve hazırlanın.
7. Spora gidin. 8. Fotoğraflarınızı ve albümlerinizi
düzenleyin. Dijital ortamda hala basılmayı bekleyenleri bir hafıza kartına yükleyin ve fotoğrafçının
yolunu tutun. 9. Online alışveriş yapın. 10. Uzun zamandır aramadığınız kişileri
arayın ya da mail atın. 11. Gardırobunuzu düzenleyin. 12. Oyun oynayın. Bu PlayStation da
olabilir, puzzle da! Ya da küçük yeğeniniz ya da komşunuzun çocuğuyla yağmur altında eğlenceli bir şeyler de…
13. Dans edin. Farklı dans figürleri geliştirin. Kim bilir belki sizde de ‘Gangnam Style’ oluşturacak kabiliyet vardır!
14. Bakım için şahane bir zaman dilimi. Kuaföre ya da iyi bir otelin spa’sına gidin.
15. Evde DVD ya da dışarıda sinema keyfi yapın.
YAĞMUR GÜZELDIR!
Amerika’da iki ay önce yaşanan kasırga kıtayı alt üst etti. İşte böyle oluyor, bazen ne kadar hayatınızda kontrolü ele almaya çalışırsanız çalışın, bir doğal afetle her şey karmakarışık olabiliyor. Sizin de hayatınızda dalgalı bir dönemse, bırakın fırtına kendiliğinden dinsin. Bazen elinizden gelebilecekler vardır ve onları yapmanız önemlidir. Bazense sadece olayları akışına bırakmak gerekir çünkü yapabilecek fazla da bir şey yoktur… Unutmayın, çok kötü olaylar yaşamış olabilirsiniz ama yarın yeni bir gün olacak... Umudu kaybetmemek gerek!
Kasırgakasıpkavurduysa…
14 elele OCAK 2013
SOKAK MODASI
Defileler bile ilhamını sokaktan
alırken, sokak stiline seyirci kalmayın! Sokaklar, kimliğini
stiline yansıtan renkli simalarla dolu. Farklı
stillerden ilham almak için dünya sokaklarına
bakıyoruz!
“İlhamını sokaktan al!”
DünyA SOKAKlArInIrEnKlEnDİrEn
ww
w.b
log.
styl
esig
ht.c
om
Kürk ve eldivensiz bir kış düşünülemez elbette! Burada olduğu gibi tek bir kürk etolle görüntünüze bambaşka bir hava katabilirsiniz. Kışın koyu renklerine inat, siz de bej ve toprak renkleriyle kombinler oluşturabilirsiniz.
Özgün ve yaratıcı bir kombinasyon var karşımızda. leoparın
değdiği bu güzel renklerle oluşturulmuş
zamansız görüntü hem nostaljik hem
de trendi olmayı başarmış. Etek
boyu ise geçmişten günümüze
uzanan bir detay niteliğinde…
ww
w.th
esar
tori
alis
t.co
m
İddialı ve farklı bir kombinasyonla karşı karşıyayız. Çorap ve Mary Jane ayakkabılar için biraz cesaret gerekebilir ama denemekte fayda var! Siyah uzun manto ve etekle kendinden emin bir tarz yakalanmış. İlham verici!
şİkago
Parİs
stillerrusya
Özgün ve yaratıcı bir kombinasyon var karşımızda. leoparın değdiği bu güzel renklerle oluşturulmuş zamansız görüntü hem nostaljik hem de trendi olmayı başarmış. Etek boyu ise geçmişten günümüze uzanan bir detay niteliğinde…
stockholm
ww
w.fa
cehu
nter
.com
ww
w.c
arol
ines
mod
e.co
m
014_ELE_01_SokakModasi.indd 14 12/22/12 2:59 AM
Yoğun arındırıcı bakım
Tüm cilt pürüzlerine karşıAkne eğilimli ciltler için
www.bioderma.com.tr www.biobonus.com.tr
En güncel bilimsel çalışmalara dayanan içeriği ile sebum yapısını normalleştirmeyi hedefleyen bakım.
YENİ Tüm cilt
pürüzlerine karşı
Akne eğilimli cildin bütün ihtiyaçları için
Sébium Global
ceren çağlarSTİl
Zara¨ 219.95
Superga ¨ 159
Pinko ¨ 1300
Aslı Filinta ¨ 172
Each Other (V2K) ¨ 795
Acne (Harvey Nichols)
¨ 1095
Opening Ceremony (Beymen)
¨ 1050
Each Other(V2K)¨ 795
Nike(V2K)¨ 195
Burak Uyan(Atelier 55)
¨ 2450
Mon Réve¨ 75
16 elele OCAK 2013
Anahtar parça
016_017_ELE_01_Kombin.indd 16 12/22/12 5:12 AM
OCAK 2013 elele 17
Nike(V2K)¨ 195
Mon Réve¨ 75Anahtar parça
Current Elliott
(Beymen) ¨ 740
Nazra¨ 1200
Minkpink (V2K) ¨ 595
Kate Spade ¨ 450
Louche¨ 220
Steve Madden ¨ 129.95 Kısmet by
Milka¨ 3400
Current Elliott (V2K) ¨ 745
Opening Ceremony
(Brandroom)¨ 920
Morine Comte Marant
(Bilstore)¨ 930
Christian Louboutin
¨ 3745
Burak Uyan (Atelier 55)
¨ 2750
Öyle bir pantolon seçin ki; gece de gündüz de giyilebilsin, dolabınızın kurtarıcı parçası olsun, tarzınıza trendi etkiler katsın...
016_017_ELE_01_Kombin.indd 17 12/22/12 5:13 AM
PANTENE KADINI SAĞLIKLI SAÇLARIYLA HER ZAMAN FARKLIDIR. ZARAFETİYLE KONUŞULUR.GÜZELLİĞİYLE IŞILDAR. NEREDE OLURSA OLSUN, HEMEN FARK EDİLİR.İŞTE GÜCÜNÜ SAÇLARINDAN ALAN PANTENE KADINLARI VE ONLARIN SIRLARI.
BİR ANNE, BİR OYUNCU,BİR PANTENE KADINI:
ÖZGE ÖZBERK
BİR DOĞA TUTKUNU, BİR OYUNCU, BİR PANTENE KADINI: BURCU KARA
BİR TÜRKİYE GÜZELİ, BİR OYUNCU,BİR PANTENE KADINI: HANDE SUBAŞI
UNUTMAYINGÜZELLİKSAĞLIKTAN GELİR.SAĞLIKLI GÖRÜNENSAÇLARINIZLAIŞILDAYIN.
Bir oyuncu olarak farklı karakterlere bürünmek keyifli ama zor. Tüm bunlara ben
dayanıyorum ama saçlarım nasıl dayanıyor diye sorarsanız, Pantene yıllardır hem benim
hem saçlarımın gücüne güç katıyor. Pantene’in, dediğini yapan güçlü bir duruşu var.
Bu yönlerini kendime benzetiyorum. Ben tam bir Pantene Kadınıyım. Kendime
güvendiğim, mutlu olduğum o anlarda gücümü saçlarımdan aldığımı söyleyebilirim.
Yoğun iş temposu arasında saçlarımda hafifliği hissetmek için benim seçimim Pantene Aqua Light Serisi. Şampuan ve saç bakım kremini zaten her yıkamada kullanıyorum. Ama favorilerim, ağırlaştırmadan güçlendiren saç bakım kürü ve
çantamın vazgeçilmezi, durulama gerektirmeyen iki fazlı sprey.
Çocukluğumdan beri hayalim oyuncu olmaktı.
Türk filmi izler, film bittikten sonra oyuncuların taklidini
yapardım. Yıllar geçse de hayallerimden vazgeçmedim.
Artık hayallerini gerçekleştirmiş biri olarak karşınızdayım.
Güçlü ve doğal duruşuyla Pantene’i kendime
benzetiyorum. Ben bir Pantene Kadınıyım. Pantene
yıllardır hem benim hem de saçlarımın gücüne güç katıyor.
Kendime güvendiğim, mutlu olduğum o anlarda
gücümü saçlarımdan aldığımı söyleyebilirim. Bu içten
gelen, doğal bir şey ve ben doğal olmayı seviyorum.
İşte bu yüzden benim seçimim Pantene Doğal Sentez Serisi. Şampuan ve saç kremini zaten her yıkamada kullanıyorum. Favorim haftada bir uyguladığım güçlendirici saç maskesi ve her gün kullandığım, çantamdan ayırmadığım güçlendirici serum.
Türkiye Güzeli seçildiğimde güzelliğimi her gün yeniden hak etmem gerektiğini
bilmiyordum. Mesela saçlarım. Onları her gün yeniden şekillendirip korumam gerekiyor.
Yoğun iş tempoma rağmen bu kadar güçlü ve zarif durabilmeme şaşıranlara şöyle diyorum:
Ben bir Pantene Kadınıyım! Pantene yıllardır hem saçlarımın hem de benim gücüme
güç katıyor. Kendime güvendiğim, mutlu olduğum o anlarda
gücümü saçlarımdan aldığımı söyleyebilirim.
Saçlarımın sağlığını ve gücünü korumak için benim seçimim Pantene Onarıcı ve Koruyucu Bakım Serisi. Şampuan ve saç kremini zaten her yıkamada kullanıyorum.
Ama benim favorim haftada bir uyguladığım yoğun onarıcı saç maskesi ve çantamdan ayırmadığım, günlük kullandığım kırık saç uçlarını onarıcı serum.
Bu
bir i
land
ır.
GÜZELLİKGÜZELLİKSAĞLIKTAN GELİR.SAĞLIKTAN GELİR.SAĞLIKLI GÖRÜNENSAĞLIKLI GÖRÜNENSAÇLARINIZLASAÇLARINIZLAIŞILDAYIN.IŞILDAYIN.
bigidea_elle_44x30.indd 1 12/14/12 11:05 AMELE_PANTEN 3KADIN L.indd 2 12/21/12 5:53 PM
PANTENE KADINI SAĞLIKLI SAÇLARIYLA HER ZAMAN FARKLIDIR. ZARAFETİYLE KONUŞULUR.GÜZELLİĞİYLE IŞILDAR. NEREDE OLURSA OLSUN, HEMEN FARK EDİLİR.İŞTE GÜCÜNÜ SAÇLARINDAN ALAN PANTENE KADINLARI VE ONLARIN SIRLARI.
BİR ANNE, BİR OYUNCU,BİR PANTENE KADINI:
ÖZGE ÖZBERK
BİR DOĞA TUTKUNU, BİR OYUNCU, BİR PANTENE KADINI: BURCU KARA
BİR TÜRKİYE GÜZELİ, BİR OYUNCU,BİR PANTENE KADINI: HANDE SUBAŞI
UNUTMAYINGÜZELLİKSAĞLIKTAN GELİR.SAĞLIKLI GÖRÜNENSAÇLARINIZLAIŞILDAYIN.
Bir oyuncu olarak farklı karakterlere bürünmek keyifli ama zor. Tüm bunlara ben
dayanıyorum ama saçlarım nasıl dayanıyor diye sorarsanız, Pantene yıllardır hem benim
hem saçlarımın gücüne güç katıyor. Pantene’in, dediğini yapan güçlü bir duruşu var.
Bu yönlerini kendime benzetiyorum. Ben tam bir Pantene Kadınıyım. Kendime
güvendiğim, mutlu olduğum o anlarda gücümü saçlarımdan aldığımı söyleyebilirim.
Yoğun iş temposu arasında saçlarımda hafifliği hissetmek için benim seçimim Pantene Aqua Light Serisi. Şampuan ve saç bakım kremini zaten her yıkamada kullanıyorum. Ama favorilerim, ağırlaştırmadan güçlendiren saç bakım kürü ve
çantamın vazgeçilmezi, durulama gerektirmeyen iki fazlı sprey.
Çocukluğumdan beri hayalim oyuncu olmaktı.
Türk filmi izler, film bittikten sonra oyuncuların taklidini
yapardım. Yıllar geçse de hayallerimden vazgeçmedim.
Artık hayallerini gerçekleştirmiş biri olarak karşınızdayım.
Güçlü ve doğal duruşuyla Pantene’i kendime
benzetiyorum. Ben bir Pantene Kadınıyım. Pantene
yıllardır hem benim hem de saçlarımın gücüne güç katıyor.
Kendime güvendiğim, mutlu olduğum o anlarda
gücümü saçlarımdan aldığımı söyleyebilirim. Bu içten
gelen, doğal bir şey ve ben doğal olmayı seviyorum.
İşte bu yüzden benim seçimim Pantene Doğal Sentez Serisi. Şampuan ve saç kremini zaten her yıkamada kullanıyorum. Favorim haftada bir uyguladığım güçlendirici saç maskesi ve her gün kullandığım, çantamdan ayırmadığım güçlendirici serum.
Türkiye Güzeli seçildiğimde güzelliğimi her gün yeniden hak etmem gerektiğini
bilmiyordum. Mesela saçlarım. Onları her gün yeniden şekillendirip korumam gerekiyor.
Yoğun iş tempoma rağmen bu kadar güçlü ve zarif durabilmeme şaşıranlara şöyle diyorum:
Ben bir Pantene Kadınıyım! Pantene yıllardır hem saçlarımın hem de benim gücüme
güç katıyor. Kendime güvendiğim, mutlu olduğum o anlarda
gücümü saçlarımdan aldığımı söyleyebilirim.
Saçlarımın sağlığını ve gücünü korumak için benim seçimim Pantene Onarıcı ve Koruyucu Bakım Serisi. Şampuan ve saç kremini zaten her yıkamada kullanıyorum.
Ama benim favorim haftada bir uyguladığım yoğun onarıcı saç maskesi ve çantamdan ayırmadığım, günlük kullandığım kırık saç uçlarını onarıcı serum.
Bu
bir i
land
ır.
GÜZELLİKGÜZELLİKSAĞLIKTAN GELİR.SAĞLIKTAN GELİR.SAĞLIKLI GÖRÜNENSAĞLIKLI GÖRÜNENSAÇLARINIZLASAÇLARINIZLAIŞILDAYIN.IŞILDAYIN.
bigidea_elle_44x30.indd 1 12/14/12 11:05 AMELE_PANTEN 3KADIN R.indd 3 12/21/12 5:53 PM
STİLCEREN ÇAĞLAR
20 elele OCAK 2013
Bütçe dostuYeni yıl kararlarınız arasında biraz daha tutumlu olmak varsa, şık ve trendi olduğu kadar fiyatıyla da cezbeden seçeneklere yönelebilirsiniz.
Coquet¨ 89.50
Marks&Spencer¨ 69.95
Deichmann¨ 14.90
NG Style¨ 89
Accessorize¨ 94.50
Batik¨ 49.90
Mango¨ 99.90
Adil Işık¨ 49.90
Topshop¨ 99.90
Koton¨ 49.99
BU SAYFADA YER ALAN
TÜM ÜRÜNLER 100 LİRANIN
ALTINDA! ŞIK OLMAK
İÇİN SADECE ZEVK SAHİBİ
OLMAK YETERLİ...
cekilis_ve_oscar_220x300 12/21/12 8:36 PM Page 1
Composite
C M Y CM MY CY CMY K
CEREN ÇAĞLARSTİL
22 elele OCAK 2013
Cazip yatırımGardırobunuz için güzel bir yatırım yapın. Biraz paraya kıysanız bile senelerce kullanacağınız, modası geçmeyen parçaları tercih edin.
Mon Réve¨ 745
Kenzo¨ 510
Tom Ford50 ml.,¨ 510
Stefanel¨ 209
H&M¨ 199
Que¨ 495
Perspective¨ 529
MaxMara¨ 980
Machka¨ 495
Tretorn (Puma)¨ 229.50
Ash¨ 870
Nazra¨ 445
Üzüm Çekirdeği
Resveratrol
Antioxidan
Anti-Aging
Hyaluronik Asit
Skin Care“Beauty from the Power of Grapes”
www.m-asam.com.tr facebook.com/m.asam.turkiye
Sadece Eczanelerde
Almanya’dan İthal
24 elele OCAK 2013
Grinin klasik ama çarpıcı etkisinden faydalanmanın tam zamanı. Çünkü gri ve her tonu, bu sezon hiç olmadığı kadar tasarımcılara ilham kaynağı oldu.
STİLCEREN ÇAĞLAR
ZAC
PO
SEN
Machka ¨ 495
Massimo Dutti¨ 299
Koton¨ 69.99
Lori Mücevher
¨ 1140
Cesare Paciotti¨ 1210
Mudo¨ 29.95
Closh¨ 2500
Inglot¨ 19
SPO
RTM
AX
Karizmatik gri
ISAB
EL M
ARAN
T
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
Juicy Couture
¨ 385
MorineComte Marant
(Bilstore)¨ 1450
26 elele OCAK 2013
Renk skalasının en cazibeli ve iddialı tonlarından gece mavisi, podyumların ardından sokaklara taştı. Şimdi de kış aylarına ihtişamıyla damgasını vurmak isteyenleri bekliyor...
Düş mavisi
STİLCEREN ÇAĞLAR
Favori $ 3725
Kenzo ¨ 650
H&M ¨ 49.95
ALBE
RTA
FERR
ETTI
EMIL
IO P
UCC
I
MO
SCH
INO
Golden Rose ¨ 12
Salvatore Ferragamo
¨ 2175
ELE_PAREX.indd 1 12/22/12 2:06 PM
STİL
Podyumda gördüğümüz aksesuarların peşine düştük. Mağazalarda benzerlerini bulduk!
Podyumdan mağazayaCEREN ÇAĞLAR
Marks&Spencer¨ 69.95
SALV
ATO
RE F
ERRA
GAM
O
ICEB
ERG
Kenzo¨ 589
30 elele OCAK 2013
Zara¨ 259.95
MO
SCH
INO
Astoria’da sürprizler asla bitmez...
www.astoria.com.trT: (212) 215 22 22ESENTEPE
...yaşamınızın “en” leri yeni yılda da “Astoria”da!
sinemagüzellik
“en” güzel olmak ve yaşama daha sıkı sarılabilmek için...
“en” lezzetli dünya mutfaklarından,tatmak ve sevdiklerinizlegüzel paylaşımlar için...
“en” yeni filmleri özel konsept dekorasyonu ve3D teknolojisi ile izlemek için...
cafemoda “en” yeni trendleri gününde
takip etmeniz için...
ELE_ASTORIA.indd 1 12/21/12 5:50 PM
Bundan böyle, ‘kombin yapamadım, tarzımı oluşturamadım’ demek yok! Stiller ve trendlerle ilgili kafanıza takılan her şeyi sorun bize; hemen yanıtlayalım!
SORU&[email protected]
SDolabımda en çok sevdiğim parça, siyah deri pantolonum. Fakat onu
hiçbir şeyle kombinleyemiyorum, önerilerinize ihtiyacım var!
CDeri pantolon gardırobun olmazsa olmaz parçasıdır. Pantolonunuzu tarz bir deri ceketle veya kaşmir bir kabanla giyebilirsiniz. Aynı
zamanda deri, şık bir topuklu ayakkabıyla kıyafetinize hak ettiği değeri kazandırabilirsiniz.
SÇalıştığım şirketin yaş günü partisine katılacağım. Elbisem hazır fakat çanta konusunda
endişeliyim. Bana bu özel gecede ne tarz bir çanta seçmemi önerirsiniz?
CÇanta, şıklığınızı yansıtan en önemli aksesuardır. Eğer elbiseniz sade ise gösterişli,
örneğin renkli veya taşlı bir clutch tercih edebilirsiniz. Elbiseniz abartılıysa daha sade bir clutch ile kombinlemenizi öneririz.
CEREN ÇAĞLAR
Eğer elbiseniz sade ise gösterişli
bir çanta kullanabilirsiniz.
Örneğin renkli veya taşlı bir clutch tercih
edebilirsiniz.
SYakın arkadaşlarımla kayağa gitmeye karar verdik. Kaymayı çok sevmediğim için kayak kıyafetlerine ilgim de hiç
olmadı. Siyah renkte bir kayak pantolonum var; sizce onu hangi parçalarla kombinleyebilirim?
CKahverengi ve lacivertten uzak durun; bordo,
koyu yeşil, gri gibi renkleri tercih edin. Bunun yanı sıra kalın bir kayak montu, siyah eldivenler ve şık bir kar botu giyerseniz tarzınıza şık detaylar eklemiş olacaksınız.
DKNY¨ 2875
Perspective
¨ 149
Charles&Keith
¨ 99.50
R+Y Augousti(Atelier 55)
¨ 1750
Stil
Kate
Spade¨ 400
Stella McCartney
(Adidas)¨ 441
Derimod¨ 569
32 elele OCAK 2013
O’Neill¨ 285
Arzu
Kaprol¨ 1950
CH
RIST
IAN
DIO
R
ELE_REYNU.indd 1 12/18/12 12:45 PM
34 elele OCAK 2013
DENİZ GÜRLEKSEKS
Cinsel dürtüleri artıran maddelere genel olarak afrodizyak diyoruz. Peki sık sık karşılaştığımız bu kelimeyi gerçekte ne kadar iyi tanıyoruz? İşte kokulardan şarkılara, yiyeceklerden içeceklere afrodizyak rehberi!
• Afrodizyak kelimesinin kökeni Yunan mitolojisindeki aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit’e dayanıyor. Bir efsaneye göre Afrodit, her gece birlikte olacağı erkeğe, onun cinsel gücünü artırıcı ve uyarıcı bitkisel içecekler ve karışımlar hazırlamaktaymış. İşte bu nedenle uyarıcı etkisi olan karışımlara ‘afrodizyak’ adı verilmiş.
• Doğal taşların da afrodizyak etkileri var. Örneğin Romalılar Lapis taşının güçlü bir afrodizyak olduğuna inanıyordu.
• Spanish Fly, en ünlü afrodizyak ama bir o kadar da tehlikeli. Aslında yeşil renkli bir cins böcek kendisi. Böcek
kurutulup toz haline getiriliyor ve alkolle karıştırılıyor. Bu şekilde afrodizyak haline getirilen Spanish Fly, idrar yollarını etkileyerek ve hassas hale getirerek cinsel yönden aşırı uyarılmaya neden oluyor ve cinsel arzuyu yükseltiyor. Erkeklerde uzun süren ereksiyon sağlıyor, kadınlarda aşırı cinsel ilişkiye girme arzusu yaratıyor. Fakat bir tür zehir olmasından dolayı, kullanıldığında böbreklerde, idrar yollarında ve cinsel organlarda tahriş ve tahribata yol açabiliyor. Hatta fazla kullanıldığında böbrek iflasına neden olarak ölüme bile götürebiliyor.
REHBERİAfrodizyak
Bunları biliyor muydunuz?
• Fındık: FındıkhemEvitaminihemdeBvitaminibakımındanzengin.Evitamininincanlandırıcıetkisivarvecinselorganlaragidenkandolaşımınıartırıyor.Ayrıcafındık,Omega3yağasitiçeriğiilecinselgücüarttıranenönemlikuruyemişlerarasındasayılıyor.
• Keçiboynuzu:Yüksekorandaçinkoiçerenkeçiboynuzununeskiçağlardanberiafrodizyaketkisiolduğunainanılıyor.450ml.kaynamışveocaktanalınmışsudayediadetezilmişkeçiboynuzunu15-20dakikabekletipgündebirsubardağıiçmektestosteronseviyesiniarttırıyor.
• Ginseng: BinlerceyıllıkÇintarihindeilaçyapımındakullanılanbuşifalıbitki,kandamarlarınıgenişleterekereksiyonayardımcıoluyor,cinselperformansıveisteğiartırıyor.Ginseng’ieczanelerdenhapolarakteminedebileceğinizgibiaktardantozşeklindealarakGinsengçayıdayapabilirsiniz.Çayyapmakiçin,2-3gramkadartozGinseng’ibirdemliğekoyun.Üzerinedemliğinyarısınıdolduracakkadarsuilaveedin.Ondakikakadarkaynattıktansonrabardağınızakoyupdemlenmesiiçinbirsürebekleyin.
• İstiridye: Enetkiliafrodizyaklardan.Eskizamaninsanlarıbileistiridyeyi,cinselgücüarttırmakamacıylakullanıyorlardı.İstiridye,hemkadındahemdeerkektelibidoyuyükseltiyor.İçeriğindekiyüksekmiktardaçinkosayesindeerkektespermsayısınıvetestosteronseviyesiniarttıranbiretkiyesahip.
• Bal: Eskidenİran’dayenievlenençiftlerevlendiktensonrakibirayboyuncaenerjiiçinhergünballikörüiçermiş.‘Balayı’kelimesideburadangeliyormuş.Baldakifruktozhemgüçveriyorhemdeenerjiyiartırıyor.AyrıcabaldatestosteronüretimindeetkinolanBvitaminibolmiktarlardabulunuyor.
En klasik afrodizyaklar
OCAK 2013 elele 35
• Çikolata: En büyük afrodizyak etkiye sahip olan besin olarak biliniyor. İçeriğindeki dopamin maddesi, beynin keyif bölümünü olumlu yönde çalıştırırken, aynı zamanda da aşk olgusunu oluşturuyor. Anandamid maddesi ise, cinsel güç ile alakalı olan beyin işlevlerini canlandırıyor. Özellikle de bitter olanları.
• Salatalık: Araştırmalara göre kadınlarda cinsel arzu uyandıran kokulardan biri de salatalık kokusu!
• Tarçın: Afrodizyak olarak son derece etkili olan tarçının kokusu sinirleri rahatlatıyor. Bu yüzden tarçın gıda olarak tüketilebileceği gibi masaj yağı olarak da kullanılabiliyor.
• Karanfil: Doğal afrodizyakların en etkililerinden biri olan karanfili baharat olarak kullanabilirsiniz. Veya karanfilden çay yapıp yine cinsel isteği artırıcı etkisi olan adaçayıyla karıştırabilirsiniz. Nasıl mı? Bir litre suya beş gram kadar adaçayı, 2-3 gram kadar da karanfil koyun ve kaynamaya bırakın. Kaynadıktan sonra süzün ve yatmadan yaklaşık bir saat kadar önce için.
• Muz: Muzun içerisinde bufotenin denilen bir alkaloit (organik madde) bulunuyor. Bu madde kendine güven duygusunu ve cinsellik arzusunu artırıcı niteliğe sahip. Ayrıca içeriğindeki magnezyum, potasyum ve B vitamini de, kadınlarda libido arttırıcı minerallerden.
• Nine Inch Nails-Closer• Supermassive Black Hole-Muse• Running Up That Hill-Placebo• Sadeness-Enigma• Massive Attack-Dissolved Girl• Disco Science-Mirwais• Wild Thing-Troggs• The Knife-Marble House• Santa Maria-Gotan Project• Romeo&Juliet-Radiohead
• Badem: Cinsellik hormonlarının üretimi için gereken yağ kökenli maddeler bademde bol miktarda yer alır. Spermleri çok daha dayanıklı ve güçlü hale getiren E vitamini de bademde fazlasıyla mevcut.
• Kabak çekirdeği: Hollandalı bilim adamları tarafından yapılan bir araştırmaya göre folik asit ve çinko içerikli yiyecekler sperm miktarını büyük ölçüde artırıyor. Kabak çekirdeği de çinko açısından çok zengin olan yiyeceklerden biri.
• Karides: Kasların kasılması için gerekli magnezyum ve kalsiyum, cinsel isteği ve sperm sayısını artıran antioksidan ve selenyum ile bol bol çinko... Yani karideste bir erkeğin performansını artıracak her şey var.
• Kekik: Özellikle erkeklerde uyarıcı etkisi bulunan kekik, kurutulmuş olarak birçok yemekle beraber kullanılabilir veya kekik çayı olarak tüketilebilir.
• Acı biber: Acı yiyeceklere yakıcı özelliği veren madde kapsaisindir. Bu madde beynin endorfin salınım hızını artırır. Ayrıca acı biber sinir sistemini de harekete geçirir; bu da cinsel arzuda artış sağlar.
Malzemeler:• 100 ml. badem yağı • 6 damla gül yağı• 6 damla lavanta yağı• 6 damla kişniş otu yağı• Yarım vanilya çubuğu
Hazırlanışı:Malzemelerin tümünü iyice karıştırarak, koyu renkli cam bir şişeye koyun. Ardından vanilya çubuğunu da bütün halde şişeye atın. Karışımı karanlık bir yerde 48 saat dinlenmesi için bekletin.
Kadınlar için afrodizyak etkili gıdalar
AFRODIZYAK ETKISI YARATAN ŞARKILAR
Erkekler için afrodizyak etkili gıdalar
Afrodizyak masaj yağı
“GÜÇ, EN ETKILI AFRODIZYAKTIR.”Henry Kissinger
Parfümlerin genel amacı özellikle karşı cinsi etkilemek hatta tahrik etmektir. Ama bazı parfümler var ki içerikleriyle bu konuda çok daha ön plana çıkıyorlar.
Sevgilinize masaj yapmayı veya yaptırmayı seviyorsanız bu yağ tam size
göre! Ama kokusuna dikkat, bizden uyarması, çok etkili olabilir!
AFRODIZYAK ETKISI YARATAN PARFÜMLER
Kadınlar için...• “Chopard Wish. Üniversitede bile
hastasıydım. Hala hastasıyım.” Ahmet Y./Pazarlama Müdürü
• “Paco Rabanne Lady Million. İçinde afrodizyak bulunduğuna eminim!” Emre H./İnşaat Mühendisi
• “Tom Ford Black Orchid. Dikkat bağımlılık yapabilir!” Mert M./Aşçı
• “Lolita Lempicka. İlk koklayışta aşık olabilirim.” Burak H./İnsan Kaynakları Uzmanı
• “Chanel No.5. Güç çekicidir.” Mahir G./Sanat Direktörü
Erkekler için...• “Hermes Terre D Hermes.
İnanılmaz! Baştan çıkarıcı...” Banu M./Avukat
• “Victor&Rolf Spicebomb. Yolda sıkanı duysam peşinden giderim.” Ayça D./Finans Uzmanı
• “Rochas Man. Bir klasik!” İpek C./Mimar
• “Marc Jacobs Men. Bir erkeğin gizli silahı olabilir.” Defne A./Tasarımcı
• “Armani Code. Gelmiş geçmiş en seksi koku!” Melis S./Diş Doktoru
Son söz: Birçok afrodizyaktan bahsettik ama kabul etmek gerekir ki aşkın yarattığı afrodizyak etki hiçbir şeyle kıyaslanamaz.
36 elele OCAK 2013
TEST
Nüfus cüzdanınızda yazan yaşla, yatağınızın sizin için biçtiği yaş farklı olabilir. Testi çözün… Soruları da sonucu da çok ciddiye almayın. Ama kendinizi sorgulayın!
1. Sonzamanlardanesıklıklaseksyapıyorsunuz?
A. Sabah,öğlen,akşam!B. Haftadabirdefa…C. Haftadayedidefa…Hadiamadürüst
olun!Bazenüçhaftadabirdefamıyoksa?
2. Pekinekadarsürüyor?A. Birsaat…Bazendahadauzun!B. Değişiyor…Aslındaçocuklarınne
kadarderinuyuduğunabağlı.C. 8-10dakika.Neredeysestandart!
3. Keyfinizyerindedeğilçünkü…A. Sadecebirsaatsürdü…B. Onunladahafazlayataktavakit
geçirmekistiyorum.Amasanırımsalondakikanepeyeyapıştı.Futbolprogramlarındannefretediyorum!
C. Kolunuz,bacağınız,başınız,sırtınızağrıyor…Evet,uyumakistiyorsunuz…
4. Yatağınayakucundaduranşeydene?
A. Sütyeniniz…Geçengecedenkalmışolmalı.
B. Peluşbiroyuncak!C. Libidonuz!Yorucubirgünsonunda
orayasaklamışolabilirmisiniz?
5. Sekssırasındaışıklarınkapalıolmasınıtercihediyorsunuzçünkü…
A. Şartdeğil…B. Karanlıkkusurlarıkapatıyor.C. Burnunuzarahatnefesalmak
içintaktığınızbantıngörülmesiniistemiyorsunuz.
6. Sonzamanlardahiççılgınlıkyaptınızmı?Neredeseksyaptınızmesela?
A. Komşunuzdanbirgeceliğineödünçaldığınızkaravanda.
B. Tabiikiduşta!Dahaseksibirmekanvarmı?
C. Yataktaonuntarafınageçtiniz.Normaldesağtaraftauyumayıseviyorsunuzamabudefasolutercihettiniz.
7. Atletikmisiniz?A. Kendiyarattığınızpozisyonlarayeni
isimlervermeaşamasınageldiniz.B. Evdeyalnızolmadığımıziçinhızlı
olmakzorundayız.Budakondisyonistiyor.
C. Sonrasındayaşadığınızağrılarsizizorluyor.
YATAK YAŞINIZ KAÇ?
A’LAR ÇOĞUNLUKTAYSA: YAŞ 19Ya yalan söylüyorsunuz ya da bu testi balayı dönüşünde havaalanında çözüyorsunuz. Ancak yeni evli biri seksi bu kadar çekici bulabilir. ‘Hayır, iki çocuklu bir kadınım’ diyorsanız; ya çocukları yatılı bir okula gönderdiniz ya da afrodizyaklardan fazla destek alıyorsunuz.
B’LER ÇOĞUNLUKTAYSA: YAŞ 39Büyük ihtimalle geceye jartiyerlerinizi çoraplarınıza tokalayarak başlamıyorsunuz. Hatta büyük ihtimalle onların nerede olduğuna dair fikriniz bile yok. Çocuklarınız onları oyuncak bebeklerine toka olarak kullanıyor olabilir mi? Ama çabanızı takdir ediyoruz. Seks hayatınızı ayakta tutmak için uğraşıyorsunuz. Unutmayın bu işin kuralı yok; bazen en klasik olanı denemek de fazlasıyla zevk verir.
C’LER ÇOĞUNLUKTAYSA: YAŞ 69Maalesef şaka yapmıyoruz. Ama iyi bir haberimiz var; bu bir hastalık değil. Hadi ama kendinize gelin! Yoğun iş hayatı, stres ve yorgunluk öldüğünüz anlamına gelmiyor. Bu kadar aradan sonra size her şey iyi gelecek; sadece cesaretinizi toplayın ve partnerinizi baştan çıkartın. Hayat sizin için daha güzel olacak.
38 elele OCAK 2013
RÖPORTAJ
Elbise: H&M ¨ 99.95
OCAK 2013 elele 39
Röportaj: Filiz ŞerefFotoğraf: Semih Kanmaz-Boğaç DalkıranModa Editörü: Cristina CosentinoSaç: Nuri ŞekerciMakyaj: Ali Rıza ÖzdemirModa Editörü Asistanı: Burcu ErimSaç Asistanı: İsmail İnanMekan için İstabullux Otel’e teşekkür ederiz.
15 yıldır hayatımızda bir Tuba Ünsal’dır gidiyor… O da zaten, “Kendimi bildim bileli ünlüyüm” diyor. Lolitaydı, oyuncu oldu, anne oldu, tasarımcı oldu... Bu arada bolca magazin basınında karşımıza çıktı. Ama zamana ve boş söylentilere, gereksiz yere çıkan haberlere asla yenilmedi. Hala formunda, hala başarılı; en önemlisiyse başarıya ve öğrenmeye hiç doymayan bir açlığı var. Her gün kendini geliştirerek karşımıza çıkan Tuba Ünsal, şu sıralar ‘asıl işim’ dediği oyunculuğuyla tekrar karşımızda…
Tuba ÜnsalMultifonksiyonel
BİR GÜZEL
40 elele OCAK 2013
RÖPORTAJ
Bluz: Stefanel ¨ 209 İç çamaşırı: Eres ¨ 295 Çorap: Topshop ¨ 49.90 Ayakkabı: Nine West ¨ 179
OCAK 2013 elele 41
Bana ‘Ama sen şanslısın’ diyemezsiniz” diyor, şans konusu açıldığında… “Ben gerçekten şans bana geldiğinde hazır olmaya
çalışıyorum o kadar” diye de ekliyor. Enerjisiyle ortamın havasını pozitif yönde değiştiren kadınlara siz de hayran mısınız? Tuba Ünsal işte o kadınlardan. Ki o her ne kadar şansını kendi yarattığını belirtse de enerjisi, güzelliği ve neşeli karakteriyle pek çoklarından hayata bir adım önde başladığını düşünüyor insan doğal olarak… Belki de öyle düşündüğümüzü anladığı için kuruyor bu cümleleri… 16 yaşında ilk vergisini verdiğinden, o yaştan beri ne kadar çabaladığından bahsediyor… Kim ne derse desin, bildiğini yapan, yapmakta da son derece haklı bir kadın o. Çünkü hiç de öyle yaşında, hatta göründüğü gibi yaşından küçük bir durumu, öyle bir aklı yok! Önyargıları bir yana bırakmanız gerekiyor gerçek Tuba’yı tanımanız için… Ve saçı makyajı yapılırken başlıyoruz sohbete… Kızı Sare’nin komploları her ne kadar bizi engellemeye çalışsa da, (ses kayıt cihazını bir ara yere fırlatıyor, anne gelsene anne gelsene diye çağırıyor…) iki arada bir derede, başlıyoruz muhabbete…Bir anda ‘Öyle Bir Geçer Zaman ki’ dizisinde rastladık size. Bizim için sürpriz oldu, peki ya sizin için? Bu kadar iyi bir dizinin ekibine dahil olmak benim için de çok güzel bir sürpriz oldu. Çünkü benim televizyon izleme kültürüm yok ama bildiğim, izlediğim, karakterlerine aşina olduğum tek dizi buydu. Hamilelik dönemimde mesela, Amerika’dan diziyi takip ediyordum. Biraz havalı, burjuva bir karakteri canlandırıyorsunuz. Kolay oldu mu rolünüzü içselleştirmek?İlk set günümde çok gerildim ama yönetmenimiz Zeynep çok güzel oyuncu yönetiyor. Onunla birlikte çıkardık aslında karakteri. Biraz alternatifli bir rol yarattık. Tuba Ünsal’ın pek çok şeyde parmağı var. Ya da 10 parmağında 10 marifet var desek daha doğru aslında. Model, sunucu, oyuncu, yazar, tasarımcı… Peki siz en çok hangisisiniz acaba? Ana işim ve mesleğim, oyunculuk benim. Diğerleri, hobilerim. Hobilerimin hayatıma profesyonel olarak yansıması diyebilirim.Bu ‘hala büyümeyen kız çocuğu’ algısı sizi rahatsız ediyor mu? Yoksa §tam aksi mi?Yok, rahatsız olur muyum! Gayet memnunum ben. Genç kızlar için rol model oldum. Bir yanda anneyim, bir yanda başarılı bir iş kadınıyım, bir yanda da hala ‘bizim kız Tuba’ durumu var. Bu
algının olması için uğraşmıyorum ama bu benim. Kendimi gün içinde hepsine yakın hissediyorum. Toplantıda iş kadınıyım, Sare’yle oynarken çocuğum, onunla ilgili sorumluluklarımda anneyim. Biraz böyle multifonksiyonel bir kişiliğim var. Çocuk yaştan beri ünlüsünüz. Hiç, ünlü olmasaydınız acaba nasıl bir hayatınız olurdu diye düşündüğünüz oluyor mu? Evet, kendimi bildim bileli ünlüyüm. Aksi nasıl olurdu gerçekten bilmiyorum. Hani bunu şöyle analiz etmeye çalışıyorum. Okul dönemime baktığımda, o zaman da insanların bildiği bir kızdım. Şanlıurfa’daki okul dönemimde renk olarak farklıydım, o yüzden insanların bildiği bir öğrenciydim. İzmir’deki hayatıma bakarsanız, çok aktiftim, voleybol takımındaydım, tiyatro kulübündeydim, yine bilinen bir öğrenciydim. Ama hiçbir zaman ortamda ben ben diye dolanan biri de olmadım. Çünkü zaten biliniyordum. Hep pozitifsiniz, derdiniz tasanız yok mu sizin? Ben hayata mutlu, pozitif ve pembe bir pencereden bakıyorum. Bütün sıkıntı, dertler hayatın içinde var, hepimizin oluyor… Ama ben dertli, tasalı durumlarımı bile çok çabuk atlatabiliyorum. Hemen parlayıp ardından hemen sönüp “Tamam o zaman ne yapacağız?” diyorum. Bu piyasanın içinde sizi en çok ne mutsuz ediyor?Bu işin hala bir piyasa olması, sektör olmaması. Hala çalışma hakları yok, hala 120 dakika süren diziler var. Geçen gün bir gazetede; ‘Bir futbolcuya sırf futbol maçları çok iyi reyting alıyor diye, 170 dakika maç yapacaksın diyebilir misin?’ şeklinde bir yazı okudum. Bu da onun gibi bir şey. Bu sektörün gitgide çöküşünü görüyorum ve çok üzülüyorum. Diğer yandan da kimseyi takmayan bir havanız var…Evet doğru, kimseyi takmıyorum. Takacağım insanları seçiyorum, diğer durumları da takmıyorum. Şans! Hayatınızın neresinde?Öyle çok şanslı bir insan değilim. Ben şansını kendi yaratanlardanım. Hep çok daraldığım zamanlarda, “Neden hayat benim için bu kadar zor” ya da “Neden başarılı olmak için bu kadar çok çabalayıp bu kadar emek sarf etmem gerekiyor” derim hatta. Bana “Ama sen şanslısın” diyemezsiniz. Ben gerçekten şans bana geldiğinde hazır olmaya çalışıyorum o kadar. Böyle olması gerekiyor. Çünkü bir sürü şey hayatımızda es geçiyor. Bir sürü şey karşımıza çıkıyor, ama göremiyoruz. Geldiği zaman hazırsan eğer, sen dönüm noktanı yaratmış oluyorsun.
“GERÇEKTEN ‘ENDLESS LOVE’ DENILEN ŞEY INSANIN ÇOCUĞUYLA YAŞADIĞIYMIŞ. O BAMBAŞKA BIR ŞEY. BENIM SARE’DEN SONRA ARTIK AŞKA BAKIŞIM BAMBAŞKA. BU, GERÇEKTEN AŞK.”
“
42 elele OCAK 2013
RÖPORTAJ
30’lu yaşlar umduğunuz gibi mi geçiyor peki?Yaşın rakamsal haline takılmıyorum. Benim için pek bir ifadesi yok. Öyleyse şöyle soralım; kendinizde bir 10 yıl öncesi ile ne gibi farklar hissediyorsunuz?Çok daha bilinçliyim. Ayaklarım yere daha sağlam basıyor demeyeceğim, çünkü ben 16 yaşında ilk vergimi verdim. Ve ciddi vergiler ödedim. 16 yaşında da ayaklarım yere çok sağlam basıyordu; şimdi artık magma tabakasına ulaşmış durumda. Peki bunca şey içinde kendinizle en çok hangi konuda gurur duyuyorsunuz?Sare’ye iyi bir anne olduğum için gerçekten kendimle gurur duyuyorum. Kendinizle çatıştığınız, çelişkiye düştüğünüz durumlar oluyor mu? Benim felsefem, olabildiğim kadar iyi insan olmak. Gücüm yettiğince herkese yardım etmeye çalışıyorum. Bu, hayatımdaki insanlar olur, hayatımda olmayan elimin yetebildiği insanlar olur, fark etmez. Mümkün olduğu kadar herkese güzellik katmaya çalışıyorum ama sonrasında da beklentim fazla oluyor.
Bu ikisi birbiriyle çelişiyor. “Ben bunları bunları yaptım, peki neden benim başıma bu geldi” diyorum. Oysa, iyilik yap denize at diyebilmek gerekiyor ama olmuyor. Çok emek veriyorum gerçekten iyi bir insan olmak için çünkü. Çocukluğunuzla ilgili en çok hangi tabloyu özlüyorsunuz? Annem, babam, ablam, ben… Yani çekirdek aile olduğumuz zamanları. Ben çok şanslıydım; çünkü anne ve babayla büyümek bir sonraki jenerasyon için çok öteki bir durum olacak. Boşanma oranları çok arttı. Bizim ebeveynlerimizin bilinçaltı aile kurmak ve onu korumak yönündeydi. Şimdi bizde öyle bir bilinç yok. ‘Neden uğraşayım ki?’ durumundayız. Bu yüzden biz anne babasıyla büyüyen, bunu yaşayan son nesiliz galiba. Sare’ye bu konuda nasıl yardımcı olmaya çalışıyorsunuz?Biz yeni jenerasyon mutlu bir aileyiz. Sadece aynı evde yaşamıyoruz o kadar. Babasıyla mutlu bir hayatı var Sare’nin, benimle de ayrıca mutlu bir hayatı var. Aynı evin içinde mutsuz anne-baba ile yaşayan çocuklar büyük trajedi yaşıyorlar.
Oysa Sare, mümkün olabilecek en mutlu şekilde büyüyor. Aşkta nasıl bir evredesiniz? Gerçekten ‘endless love’ denilen şey insanın çocuğuyla yaşadığıymış. O bambaşka bir şey. Benim Sare’den sonra artık aşka bakışım bambaşka. Bu, gerçekten aşk. Ne zaman huysuzlaşırsınız?Sık sık huysuzlaşabilirim. Trafikte huysuzlaşırım örneğin. Bir de üzerime çok fazla sorumluluk almayı seviyorum. Başkalarının sorumluluklarını da alıyorum hatta. Böyle olunca bazen dolabiliyorum ve ‘dağılın’ oluyorum. O böyle beş dakikalık bir gerginlik süreci oluyor. Sonrasında hemen sakinleşiyorum. Her şeyden uzaklaşmak istediğinizde sık sık kaçtığınız kaçış duraklarınız var mıdır? Sık sık. İki ay boyunca çok yoğun çalışıp iki ayda bir de bir hafta, 10 gün kadar ortadan kaybolurum. Başka bir kültüre, hiçbir şey düşünmediğim bir yere giderim. O süre boyunca da aklıma işin ‘i’si gelmez. Örneğin en son geçtiğimiz haftalarda Tayland’daydım.
“TASARIMA HARCANAN PARAYI GEREKLI BULUYORUM. AMA KENDI STILIMI YARATIRKENKI EN ÖNEMLI DETAY, O ÖNEMLI PARÇALARLA NORMAL GÜNLÜK HAYATTA HERKESIN ULAŞABILECEĞI PARÇALARI KOMBINLEMEK. BU YÜZDEN HER YERDEN ALIŞVERIŞ YAPMAYI SEVIYORUM.”
OCAK 2013 elele 43
Kürk: Dilek Hanif ¨ 4600 Çorap: Penti ¨ 19.90
44 elele OCAK 2013
RÖPORTAJ
Stiliniz, tarzınız hep farklı ve dikkat çekiyor. Özel tasarım ve tasarımcı kıyafetlerini sevdiğinizi de biliyoruz. Alışveriş rotalarınız genellikle nereler oluyor? Tasarıma harcanan parayı gerekli buluyorum çünkü Chanel, Louis Vuitton gibi markaların tasarımlarına sahip olmak hoşuma gidiyor. Ama kendi stilimi yaratırkenki en önemli detay, o önemli parçalarla normal günlük hayatta herkesin ulaşabileceği parçaları kombinlemek. Bu yüzden her yerden alışveriş yapmayı seviyorum. Outlet’lerden alışveriş yapıyorum, çünkü sezon ve trend denilen şeyi takip etmiyorum. İnsanların bilmediği, görmediği tasarımları almak, satılmayan şeyleri keşfetmek daha heyecanlı oluyor. Onun dışında klasiklerim var. Superga ayakkabıları, her sezon her
şeyle kombinlerim. Vintage kıyafetleri seviyorum, her Los Angelas’a gittiğimde vintage parçalar topladığım pazarlar vardır. İstanbul da Pied de Poule var, oraya da sık sık uğrarım. Siyaset, gündem… Bunlarla da ilgilisiniz Twitter’dan takip ettiğimiz kadarıyla... Ülkemde neler oluyor neler bitiyor takip ediyorum ve duyarlıyım bu konuda. Kapalı ve kendi kutusunda yaşayan biri değilim. Bu yüzden sosyal medyada beni takip eden insanlara, duyurabileceğim kadar kendi fikirlerimi duyurmaya çalışıyorum. Çünkü sosyal medya sayesinde artık herkes kendi gazetesinin yazarı ne de olsa. Ne kadar başarılı olursanız olun, siz hep bir şekilde güzelliğinizle de anılıyorsunuz, anılacaksınız. Peki güzellik konusunda takıntılarınız var mı?
Cildime özen gösteriyorum. Makyajlı uyumamaya çalışıyorum. İçeriğinde paraben ve hiçbir kimyasal madde olmadığı için Ren markasının ürünlerini kullanıyorum. Sağlıklı beslenme kısmı ise bende pek yok. Şu sıralar hayatınızda sizi en çok heyecanlandıran gelişme ne? Koton’la yaptığım geçen sezonki mezuniyet koleksiyonu çok başarılı olunca, yılbaşı için de iş birliği yaptık. Böylece, yeni yıl parti kıyafetlerimiz çıktı ortaya. Ve Ortadoğu’da da satılmaya başladı. Bu benim için çok önemli. Beni oyunculuğumla tanıyan bir kültürde, Koton mağazalarında corner’ımın olması, sadece tasarımın satılmasından daha önemli. Çünkü görünürlüğümle de Ortadoğu’ya gitmiş oldum. Şu anda beni en çok heyecanlandıran gelişme bu.
“IKI AY BOYUNCA ÇOK YOĞUN ÇALIŞIP
IKI AYDA BIR DE BIR HAFTA, 10 GÜN
KADAR ORTADAN KAYBOLURUM.
BAŞKA BIR KÜLTÜRE,
HIÇBIR ŞEY DÜŞÜNMEDIĞIM
BIR YERE GIDERIM. O SÜRE BOYUNCA
DA AKLIMA IŞIN ‘I’SI GELMEZ.” Tişört: H&M ¨ 34.95
Pantolon: Kith&Kin (Building) ¨ 350
OCAK 2013 elele 45
Elbise: Alice+Olivia (Brandroom) ¨ 625
46 elele OCAK 2013
SİNEM GÜRLEYÜKPSİKOLOJİ
Anı yaşa mutlu ol
OCAK 2013 elele 47
Arkanıza bakmadan, yarını düşünmeden,
hayal kurmadan durabiliyor musunuz? Hep bir an önce
geleceği keşfetmenin, ona dair planlar yapmanın ya da geçmişin hesaplarını
kapamanın derdindeyiz... Aslında tüm bunları bırakıp sadece yaşadığımız ana
konsantre olmak bizi çok daha mutlu yapabilir.
Hayat dakiktir, durmaz, birden ileri atılmaz ya da geri dönmez. Hep ilerler. Dolayısıyla bizim de bir anda geleceğe gitmemiz ya da geçmişe
dönmemiz mümkün olmaz. Hepimiz şimdiki zamanı geçmiş düşüncelerle veya gelecek planlarıyla doldurmakta çok yetenekliyiz: “Niye böyle olmasına izin verdim?”, “Onu yapmasaydım her şey daha farklı olabilirdi?” gibi cümleleri sık kullanırız. Hatta bazen şimdiki zamanın bilincindeyken bile kendimizle ilgili analizlerle zamanımızı geçiririz: “Sıkıldım”, “Endişeliyim”, “Yorgunum”. Herhangi birimiz için sıradan bir gün geleceğe yönelik endişeler, geçmiş hakkında ayrıntılar ve şu anda gelen dikkat dağıtıcı bir listeden ibaret olabilir. Tüm bunların arasında anı yaşamak, hayattan zevk almak çok kolay değil elbette. Psikiyatr Nusret Kaya: “Aklı olan herkes bilir ki esas yaşam buradadır. Ne geçmiştedir ne de gelecekte. Abartılı bir şekilde geleceği düşünmek bir bunalım bulgusudur. İçindeki benle barışmayan insanlar şimdi ve burada olanı yaşamak yerine geçmişle meşgul olurlar” diyor. Medical Park Ordu Hastanesi’nden Psikolog Nagihan Akarsu ise anı yaşamamız gerektiğini hepimizin gayet iyi bildiğini fakat hayat koşuşturmacası içinde anı yaşamaya çalışmayı gereksiz ve saçma bulduğumuzu söylüyor: “Eğer anı yaşarsak geleceği planlamazsak hayattaki birçok noktayı kaçırır ve daha zorlaştırırız diye düşünüyoruz. ‘Hayat basittir. Zor olan basitleştirmektir’ sözü anı yaşamanın çok kısa bir özeti. Çevrenize baktığınız zaman herkesin ya geçmişin dertlerinde, pişmanlıklarında ya da geleceğin olumsuz kurgulamalarında olduğunu görebilirsiniz.”
HAYATINIZI BASİTLEŞTİRİNPeki, hayatı nasıl basitleştireceğiz? Bunun için önce anı yaşamanız gerektiğini sık sık kendinize hatırlatın. Kendinize ‘Ben ne yapıyorum?’, ‘Hayattan ne istiyorum?’, ‘İsteklerimi yerine getirmek için nasıl çabalıyorum?’ sorularını sorun. Burada konuya ayrı bir parantez açmak gerek… Anı yaşamak tüm istediklerinizi sonsuz bir özgürlükle yapmanız anlamına gelmiyor. Sadece yaptığınız her şeye konsantre olmanız, hayatı kaçırmamanız ve yaşamın güzelliklerine varmanız anlamına geliyor. Geçmişte biriktirdiğiniz taşları hayatınızdan çıkarmak ve gelecekle ilgili kurgu yapmamak yaşadığınız dakikaların tadını almanızı sağlayacak.
Anı yaşa mutlu ol
48 elele OCAK 2013
PSiKOLOJİ
Günü yakalaLatin edebiyatının ünlü ozanı Horatius’un bir dizesinde geçen ‘gününü gün et, zamanın tadını çıkar, günü yakala, anı yaşa’ veya ‘günü yaşa’ anlamlarına gelen ‘Carpe diem’ felsefesini yaşayan pek çok insan var. Ölü Ozanlar Derneği’nde başarılı ve bir o kadar da farklı edebiyat öğretmeni John Keating’in sözleri de ‘Carpe diem’ felsefesinin akıllara kazınmasına sebep olmuştu. Üstelik bir de kitabın filminde John Keating’i Robin Williams’ın canlandırması sözleri bir dönemin sloganı haline getirmişti. Sanırım film çekildiği yıllarda Twitter ya da Facebook gibi sosyal medya araçları olsaydı bu cümleler paylaşılma rekorları kırabilirdi: “Carpe diem’i dinleyin. O size yol gösterecektir”, “Vakit varken
tomurcukları topla zaman hala uçup gidiyor ve bugün gülümseyen bu çiçek yarın ölüyor olabilir...”, “Sadece bir tane hayatınız var ve şimdi yapmayacaksınız da ölünce mi yapacaksınız?” Peki, hayatın güzelliklerinin tadına varmak için geçmiş ve gelecek kaygısından nasıl kurtulacağız? Bazı insanlar anı yaşamak deyince bir dakika sonrasını bile düşünmediklerini söylerler. Oysaki anı yaşamak plan yapmamak anlamına gelmez. Kaygılı cümlelerle gelecekteki planları karamsarlaştırmamak buradaki en önemli nokta. Mesela çocuğunuzun hastalanmaması için dışarı çıkarmamanız, asansörde kalırım korkusuyla merdivenleri kullanmanız. “Niye bana öyle dedi?”, “Keşke onunla hiç karşılaşmasaydım” gibi öfkeli pişmanlık cümleleri kurmak da
geçmişten kurtulamamış olduğunuzu gösterir. Üstelik bunu yaptığınız zaman içinde bulunduğunuz anı da stres ve kaygıyla doldurursunuz. Bu noktada kimse size geçmişi unutun demiyor. Ama geçmişin taşlarını her defasında önünüze koymayın. Geçmişle ilgili sorunlarınıza çağrışım yapan kelimeleri bir kağıda yazın ve karşılarına çözüm odaklı cümleler yazın. Hatalarınızdan ders çıkarın ve hepsini kabullendikten sonra kağıdı yırtıp atın. Geçmişinizle barışıp affettikten sonra ne kadar basit noktalara takıldığınızı ve anı ne kadar kaçırdığınızı fark edeceksiniz. Sonra deyin ki kendinize “Şimdi ne yapmalıyım?” Gelecek kurgulamaları içinse tedbirinizi almak ve sonra da “Gerisine o anda karar verebilirim, olduğu anda” diyebilirsiniz.
OCAK 2013 elele 49
Tadını çıkarın Geçmiş ve geleceğinizi kontrol altına aldıktan sonra artık ne istediğinizi ve nasıl yaşamanız gerektiğini daha iyi göreceksiniz. Ne kadar boşa zaman harcayıp, neler için yorulduğunuzu keşfedeceksiniz. İnsan yaşamadıkları için pişman olur ve yaşlanmak istemez. Siz 40 yaşında dolu dolu bir hayat geçirmiş olarak mı ölmek istersiniz, yoksa 80 yaşında hiçbir şey yaşamadan mı, diye sorsaydık ne derdiniz? Tabii ki dolu dolu yaşamak isterdiniz. Şimdi kendinize şu soruyu sorun: “Hayatınızı dolu dolu geçirecek ne yaptınız?” Psikolog Nagihan
Akarsu yaşlılık yaşla değil anı ne kadar doldurduğunla ilişkilidir diyor ve ekliyor: “20 yaşındaki genç bir sene hiçbir şey yapmadan yatsa, 21 yaşında olmuş olur, 80 yaşındaki kişi de hiçbir şey yapmasa bir sene yaşlanmış 81 yaşında olur, öyle değil mi? O zaman mesleğinizi, parayı, çevrenizdeki birçok olay ve durumu hayatınızı daha kaliteli geçirmek adına kullanmayı tercih edin. Sonunda göreceksiniz ki ne geçmiş ne gelecek, sadece anda var kıymet…” Anı yaşamayı başardığınızda hem kendinizle hem gelecekle barışacağınızı göreceksiniz ve
hayatın tadını daha fazla çıkaracaksınız. Asıl önemlisi anın tadını çıkardığınızda her şeyden önce kendinizi seveceksiniz. Kendinizi sevmeden ne başkasını sevebilir ne de kendinizi keşfedebilirsiniz. Hayata hep çarpık bakar, bu yüzden de hep bir şeylerin yanlış gittiğini sanırsınız. Nerede ne yaptığımızı bilerek yaşamanın önemi, yaşam kalitemizi belirler. Nefes alışverişinizi bile bir anlığına dinlemek farkındalık demek. Hayatınıza bir bakın. En son ne zaman kendiniz için bir şey yaptınız ya da en son yaptığınız şeyi ne kadar istiyordunuz?
• Kimse izlemiyor gibi dans edin. Performansınızı başkaları için değil kendiniz için sergileyin.
• Yaşadığınız yerin tadını çıkarın, sizi çevreleyen anların farkına varın. Geçtiğiniz güzel bir köprü, her sabah kahve aldığınız kafenin üzerindeki eski bina, gökdelenlerin arasından yükselen güneş…
• Sadece nefes alın. Olabildiğince derin nefes alın. Vücudunuzun
içindeki hareketliliği hissedin. • Dünyayı dinleyin. Kuşları, arabaları,
trafiği, inşaatı, yan daireden gelen piyano sesini…
• Yan komşunuza bir sürahi limonata, kurabiye ya da çikolatayla uğrayın. Hikayesinin dinleyin. Hayatlarının sandığınızdan daha ilginç olduğunu fark edeceksiniz.
• Cep telefonu, bilgisayar, radyo, televizyon… Dikkatinizi hangisiyle
dağıtıyorsanız kendinize bir gün veya belirli bir saat aralığı seçerek hepsini kapatın. Bu süre içinde yeni bir kafe, semt keşfedin, resim yapın ya da pencereden dışarıyı izleyin…
• Çocuklarınızın geleceği hakkında endişelenmeyi bırakın. Onların şu anda oyun oynamaya ihtiyacı var. Sizinse bu anların tadını çıkarmaya!
• Affedin. Kin tutmayın ve tekrar incinmekten korkmayın.
BUNLARI YAPIN!
TEST
50 elele OCAK 2013
SIZI ‘AN’DAN NE ALIKOYUYOR?
Mutlu ve çok önemli bir günden önceki gün siz...A. Sakinolmayaçalışırım.B. Üzerimdeizbırakmışinsanlarıararım.C. Hazırlıklarınakonsantreolurum.D. Birsorunçıkarmıdiyeendişelenirim.
Bir aile albümünü incelerken siz...A. Fotoğraftakianlarınbirçoğunu
hatırlamam.B. ‘Yarınnegetirecek?Yinebirlikte
olabilecekmiyiz?’diyedüşünürüm.C. Bağlantılarımıveilişkilerimi
hatırlarım.D. Baktığımfotoğraflardakianların
bazılarınıyenidenyaşamakisterim.
Muhtemelen endişelenirsiniz...A. Birdoktormuayenesindenönce.B. Yenibirortamagirdiğimdeinsanlarla
kuracağımilişkileriçin.C. İşyerindeyapılacakyıllık
değerlendirmeöncesi.D. Tatileçıkmadanöncehavadurumu
yüzünden.
Uzun toplantılar sırasında, zihniniz bazen (ya da sık sık) dağılır... A. Günlükhayalleredalarak.
B. Konuşulankonularabenzerdurumlararayarak.
C. Küçükayrıntılardatakılıkalarak.D. Yeniplanlarvestratejilerdüşünerek.
Sık sık unutursunuz...A. Şemsiyenizi,gözlüğünüzü,
anahtarınızı,telefonunuzu.B. Konuştuğunuzkişilerinneler
söylediğini.C. Randevularınızı.D. Yıldönümlerini,teşekkürkartlarını,
doğumgünlerini.
Zaman durdu. Bu fırsatı...A. Hiçdüşünmedenkendimiakışa
bırakırım.B. Geçmişteyaptığımseçimleriyeniden
değerlendiririm.C. Şuandakiyaşamımagözatarım.D. Geleceğidüşünürüm.
Meditasyon yapmaktan sizi ne alıkoyar?A. Takviminizdebununiçinyeryok.B. Düşüncelerinizitemizlemekyerine
onlarlayüzleşmeyitercihetmeniz.C. Kendimeditasyonunuzuhayalkurarak
yaptığınızıdüşünmeniz.D. Boşazamanharcadığınızdüşüncesi.
İş yerinde, beklenmedik bir aksilik yüzünden haksızlığa uğradığınızda siz... A. Kendinizikaybedersiniz.B. Tekrartekrarhaksızlıkanını
zihninizdeyaşatırsınız.C. Bir‘Bplanı’üzerindeçalışmaya
başlarsınız.D. Bunuyenmekiçinkendinize
zamantanırsınız.
Karamsar hissettiğiniz zamanlarda... A. Hayatınsizinyerinizekararlar
verdiğineinanırsınız.B. Eniyisenelerinizigeçmişte
bıraktığınızıdüşünürsünüz.C. Şanssızbiriolduğunuzu
hissedersiniz.D. ‘Enzorudahayaşanmadı’dersiniz.
Yakında taşınacaksınız. Evi taşımadan önce...A. İkihayatarasındagidipgeliyorgibi
hissedersiniz.B. Şimdidenevözlemibaşlar.C. Kendinizibudeğişimehazırlamak
içingünlerharcarsınız.D. Şimdidenbirayağınızyeni
hayatınızda.
Pişmanlıklar sizi geçmişe hapsedebilir, kaygılar sizi gelecekle ilgili endişeye
itebilir. Bu test sizi zamanın dışına atan alışkanlıklarınızı keşfetmenize yardımcı
olacak ve üstesinden gelmenin yollarını gösterecek.
A’LAR ÇOĞUNLUKTAYSA Fizikselolarakaklınızvebedeninizayrıyerdeduruyor.Yaşadıklarınızladuygularınızparalelilerlemiyor.Kısacaruhsalolarakvücudunuzundışındayaşıyorsunuz.Buyüzdendegenelliklekonsantreolamıyorsunuz.Duygularınızsizfarketmedenüstünüzdengeçipgidiyor.Çünküonlarıalgılayamıyorvekullanamıyorsunuz.Amayaşadığınızhayatısadecehissettiklerinizvasıtasıylatecrübeedebileceğiniziunutmayın.Zihin-bedenbölünmesininfarklınedenleriolabilir.Meselaerkenyaştayaşananduygusalbozukluklar,karışıkmesajlarverenebeveynler...Budurumunçözümüiçinsizeneyiniyineyinkötühissettirdiğinikeşfedinvebunusöyleyin.Buyaşadığınızanlaolangerçeklikbağlantısınıkurmanızısağlar.Veduygularınızıdahanetanlamanızayardımcıolur.Günlükhayattavarolmakistiyorsanızzihninizdeplanlarzincirikurmayaçalışın.İhtiyaçlarınızınveisteklerinizinyazılıolduğubirlistehazırlayın.Hergeceyatağagirmedenöncesessizbiryerdesahnesahneyaşadığınızgününfilminizihninizdeoynatın.Sonrahergünotomatikolarakyaptığınızşeylerdefilmiduraklatın.Meselakahvaltıyaptığınızanda,kahvealdığınızdükkanda…Dondurduğunuzkarelersırasındaduyularınızıveduygularınızıdüşününün.Oanlarıdahabilinçliyaşasaydınıznehissedeceğinizibulmayaçalışın.Sabahlarıkalktığınızzamangününüzüplanlayın.Gerekiyorsayapacağınızşeylerilisteleyinvegünlükrutinlerinizigerçekleştirirkenetrafadahadikkatlibakın.Vebuegzersizi1-2haftadevamettirin.Zihninizlebedeninizinyenidenbirarayageldiğinikeşfetmeyebaşlayacaksınız.
C’LER ÇOĞUNLUKTAYSA Anıyaşamayıbiliyorsunuz.Etrafınızdavekendiiçinizdeolanbütünolayları,duygularınızıiyideğerlendiriyorsunuz.Hayatın,iyizamanlarıntadınıçıkarıyorsunuz.Acıişaretverdiğindehemengeçmişeveyageleceğeuçmuyorsunuz.Bunlarsizinşuandaayaklarınızınyeresağlambastığınıgösteriyor.Negeçmişinizekarşıtepkilinedegeleceğinizedairkaygılısınız.Geçmiştecrübelerinizdenyararlanarakgelecekplanlarınızıyapabiliyorsunuz.Aslındabuyeteneğinizinkökenindekendinizeolangüveninizyatıyor.Sizhayattagerçekçibiryoldailerliyorsunuz.
B’LERÇOĞUNLUKTAYSAGeçmişteyaşıyorsunuz.Nostaljidenkurtulamıyorsanız,karakaradüşünüyorsanız,sürekliyorgunsanız,aynıhikayelerianlatıpduruyorsanız,sıksıkgeçmişedairpişmanlıklarduyuyorsanızsizbugündedeğilgeçmişteyaşıyorolabilirsiniz.Geçmişleilgili‘yapmalıydım’yada‘yapabilirdim’diyerekkurduğunuzcümleleraslındagelecekiçiniyideğerelendirmeyapabilmenizisağlar.Ancakbudüşüncelergeçmişleilgilipişmanlıktanbaşkabirşeyyansıtmıyorsayaptığınızzihninizikirletmektenöteyegeçmez.Budasizidepresyonagötürür.Dışavurmadığınız,geçmişteiçinizdetuttuğunuzdüşüncelerinizyaşamaenerjinizinazalmasınasebepolur.Dahasıgeçmiştetakılıkalmaknegatifduygularayolaçar.Süreklibaşkainsanlarıvehayatısuçlamaya;yanlışseçimleryapmayagötürür.Bunlardankurtulmakiçingeçmişibırakmanızlazım.Sizionaneyinbağladığınıveondanvazgeçmeninnedenbukadarzorolduğunudüşünün.Geçmişinizdekipişmanlıkyaratanolaylarıvezamandiliminibelirleyin.Bununsonucusizinkayıpnesnenizibulmanızısağlayacak.Kendikendinizesorun:‘Buolayıtekraryaşarsamnehissederim?’Fiziksel,zihinselvemaddiolaraksizeyaşattığıkaybıhesaplayın.Sonrayararlarınıbulunvelistelerinizikarşılaştırın.Ardındanbukayıplarınızınasılgerikazabileceğinizidüşünün.
Gelecekteyaşıyorsunuz.Aslaolmayacakşeyleriçinüzülüyor,komploteorileriüretiyorsunuz.Geleceğeyönelikkaygılaryaşamanızanedenolabilecekpekçokfarklınedenolabilir.Fakatsizyaşadıklarınızüzerindensenaryolaryazıp,kendinizikaygıyolculuklarınaçıkarıyorsunuz.Şuandayaşadıklarınızıdinginlikledeğerlendiremiyorsunuz.Budaiçseluyarısisteminizinbozulmasıylaaynıanlamıtaşıyor.Herolaydankaramsarmesajlarçıkartıp,tehlikeışıklarıyakıyorsunuzbeyninizde.Budaendişelerinizibesleyerek,enerjinizinçekilmesinesebepoluyor.Bunuyıkmakiçinkendinizibilinçlibirşekildeşimdikizamanaadapteetmenizgerekir.Unutmayınbugünolduğugibiyarındaiyiyadakötüpekçokolayyaşayabilirsiniz.Sizinyapmanızgerekentekşeyönlemalmak.Bununiçinsebugünüiyideğerlendirmenizveşuandaaldığınızkararlarısağlıklıbirbiçimdevermenizgerekiyor.
D’LERÇOĞUNLUKTAYSA
OCAK 2013 elele 51
52 elele OCAK 2013
SİNEM GÜRLEYÜK
Son yılların favori tasarımcılarından
Tuvana Büyükçınar, farklı, renkli ve aklımıza gelmeyeni üstümüze
başımıza getiren tarzıyla, dikkatimizi çekmeye
ve bizi yönlendirmeye devam ediyor...
Stil mi moda mı? Bence özgünlük. İnsanın kendini diğerlerinden farklı kılması stil sahibi olmanın en önemli faktörü. Bunun için
illa ki bir tasarımcıya ya da o sezonun moda akımlarına başvurulması şart değil. Elbette modanın getirdiği yenilikler, insanın stiline katkıda bulunabilir. Bana göre gerçek stil sahibi kişi, güncel trendlerin içerisinden her zaman taşıyabileceği, demode olmayacağı, zamansız parçaları süzmeyi başarabilen insandır. Her kadının gardırobunda mutlaka olmalı dediğiniz neler var? Bu bence herkesin anatomisine göre değişkenlik gösterse de, modası hiç
geçmeyen ipek gömleklerin her kadının dolabında bulunması gerektiğini düşünüyorum. Ben de bu sezon renk ve model olarak çeşitleyerek koleksiyonumda bolca
yer verdim ipek gömleklere. Hem şık hem spor kombinlerle rahatlıkla kullanılabileceğiniz, klas bir
görüntü yaratan kurtarıcı parçalar.Yeni sezonda en beğendiğiniz
ve beğenmediğiniz trendler hangileri?Asla, ‘asla’ların olmaması
gerektiğini düşündüğüm bir konu trend. Hiçbirinin
körü körüne takip edilmesinden yana olmasam da, her birini
insanların ufkunu genişletecek bir zenginlik unsuru olarak değerlendiriyorum. Trendler arasında tercih etmediklerim ya da beğenmediklerim olsa da, kullanmam gerektiği zaman doğru kombinle kendime
yakıştırdıklarım olabiliyor açıkçası.
Bir STil guruSunun moda defTeri
Bu kış çok fazla deri ağırlıklı ürünler ortaya çıktı. Derinin ofis ortamında nasıl bir kombinle giyilmesini tavsiye edersiniz?Kombine gerek kalmadan, tek başına giyilebilecek çok hoş, vücuda oturan, sade deri elbiseler bence ofis için ideal. Çünkü iş çıkışında spontane olarak gidilebilecek bir davet için de çok kurtarıcı bir parça. Deriyi ben de Ciddiyet Parodisi koleksiyonumda ekoseli, çizgili, yünlü business kumaşlarla kombinledim ve ortaya çok avangart elbiseler çıktı. Onlar da iş yaşamı için tercih edilebilir. Vücuda oturan deri kalem etekleri, şık bir gömlek-ceket ve stiletto’yla, ofis ortamına çok yakıştırıyorum. Bu sezon hangi parçalara yatırım yapmak akıllıca olur?
Bu sezon materyal olarak derinin yanı sıra payet çok fazla ön plana çıktı. Payet pantolon veya bluzların kullanım alanları ve renk skalaları çok geniş olduğu için hem sezon boyunca hem de mevsim geçişlerinde rahatlıkla kullanılabilirler. Göğüslerinin büyüklüğünden şikayet eden kadınlara nasıl giyinmelerini önerirsiniz?Bel oyuntusunu olabildiğince belirginleştirip korse gibi saran kıyafetleri tercih etmek gerekiyor. Göğüs dekoltesinin daha hacimli çalışıldığı modellere ağırlık verilebilir.Bir kombini tamamlayan en önemli aksesuar sizce ne?Aksesuarlar kesinlikle ya tamamlayıcı ve sade olmalı ya da sade bir kıyafete renk katan, hareketlendiren kilit parça olmalı. Örneğin küpe, kolye, bilezik ve yüzüğün
052_053_ELE_01_tuvana.indd 52 12/22/12 4:22 AM
OCAK 2013 elele 53
Vazgeçilmezleri • Cildim için vazgeçilmezim
Dr. Murad’ın ürünleri. • Bu aralar sürekli Stella
McCartney’nin siyah zincir detaylı çantasını takıyorum.
• Yeni yılda kendime aldığım ilk hediye, Simay Bülbül’den deri bir pantolon oldu.
Clutch’lar dışında hiçbir zaman küçük boy çanta kullanamadım. Çift saplı olması ve beni toparlaması çok önemli.
TUVaNa’NINFaVOrileri
bir arada kullanılmasına kesinlikle karşıyım. Bir ya da iki tanesi, uyumlu ve gözü yormayacak biçimde tercih edilmeli. Özel tasarım kıyafetlere sahip olmak isteyen ancak yeterli bütçesi olmayanlara neler tavsiye edebilirsiniz? Ben ve tüm tasarımcı arkadaşlarım, zaten ready-to-wear ürünlerimizi bile, insanların kendilerini özel hissetmeleri için son derece kısıtlı adetlerde üretiyoruz. Dolayısıyla özel dikim olmasa da gerek e-ticaret sitelerindeki kampanyaların, gerek Galata Moda, Bebek Şenliği gibi etkinliklerin, gerekse belli aralıklarla düzenlenen outlet günleri ve sample sale’lerin, tasarımlarımızı her bütçeye uygun şekilde kitlelerle buluşturduğunu düşünüyorum. Beş yıldızlı bir otelde düzenlenecek bir gece daveti için bize stil önerileri verebilir misiniz?Ben nerede olursa olsun bulunulan ortamın atmosferine, ambiyansına,
ruhuna çok aykırı, yani aşırı sönük ya da aşırı iddialı tercihlerden kaçınılması gerektiğini düşünüyorum. Siyah elbette böyle geceler için hala en kurtarıcı renk. Ancak ben siyahın haricinde lacivert, bordo ve antrasit gibi diğer koyu tonları da farklılık yaratmak adına alternatif olarak görüyor ve tavsiye ediyorum. Aksesuar konusundaysa şıklıkla abartıyı her zaman ters orantıyla bütünleştirmeli ve aksesuarlar sadeleştikçe daha zarif olunacağı unutulmamalı. Şıklık yüksek topuklu bir stiletto ve kontrast renkte bir clutch’la tamamlanabilir.Tasarımlarınızı kimin üzerinde görmek sizi mutlu eder? Türkiye’yle ilgili bugüne kadar tüm hayallerim gerçek oldu. Dünyada ise kırmızı halıda Natalie Portman, Cate Blanchett ya da Nicole Kidman’ın veya müzik ödüllerinde Lady Gaga ve Katy Perry’nin tasarımlarımla boy göstermeleri beni çok heyecanlandırır.
Murad Complete
Reform serum ¨ 290
Louis Vuitton ¨ 5900
Beymen¨ 995
Twist ¨ 50
Marc by Marc
Jacobs ¨ 1145
Miu Miu ¨ 2875
Rengi çok iddialı, boyu da çok ideal, mus çorapla, altına giydiğim her ayakkabının tarzına bürünebilecek bir elbise.
İlk bakışta beni yakaladı. Tarzımı tek başına özetleyen özel bir parça, her şeyle kombinleyebilirim.
Taytlar her zaman
kurtarıcılardan... Ben de yeni
koleksiyonumda hem düz
renklilere hem de desenlilerine
yer verdim.
052_053_ELE_01_tuvana.indd 53 12/22/12 4:22 AM
MODA GÜZELLİK SAĞLIK SEKS YAŞAM ASTROLOJİ
KADINA DAİR HER ŞEY
• Alışveriş • Şehir Hayatı • Test • Dekorasyon • Gezi • Evcil Hayvanlar • Yemek • Otomobil • Teknoloji
www.facebook.com/EleleDergisi twitter.com/eleledergisi
054_ELE_12_webilan.indd 114 12/22/12 3:27 AM
KIŞKIRTICI DUDAKLAR VE SEKSİ BAKIŞLARLA BÜYÜLEYİN...
DIOR
GÜZELLİK DÜNYASI SOĞUK GÜNLERE İNAT CANLI VE KIŞKIRTICI RENKLER
SUNUYOR BİZLERE. BEYAZ İSE İDDİALI VE ÇEKİCİ BİR GÖRÜNTÜ
SERGİLİYOR. PODYUMLARDAN CADDELERE UZANAN KIŞ TRENDLERİ
HER YANIMIZI SARMAYA HAZIR! ‘GÜZEL’ BAŞLANGIÇ
56 elele OCAK 2013
GÜZELLİK DOĞAL
YAĞLARIN GÜCÜ
Yves Saint Laurent’in Rouge Pure Couture ailesi dudaklarda şıklığı yakalamaya devam ediyor. Koleksiyona eklenen altı farklı renk seçeneği şu sıralar yeni heyecanlar yaratıyor. Bu kışkırtıcı rujlar ayrıca formülündeki yağsız silikon jeller ve küresel pudra tanecikleri sayesinde dudaklarınızın pürüzsüz ve nemli olmasını sağlıyor.
YSL Rouge Pure Couture ruj, ¨ 77
MAT BIR ÖPÜCÜK…
EDİTÖRÜNFAVORİLERİBİRBİRİ ARDINA GELEN YENİ ÜRÜNLER GÜZELLİK DÜNYASINI HAREKETE GEÇİRİYOR. BAKIM KREMLERİ VE YENİ NESİL RUJLAR EN GÜÇLÜ OYUNCULAR ARASINDA...
Ciltte aknenin oluşmasına sebep olan süreci önlemeye yardımcı olan ilk bakım ürünü Bioderma Sébium Global, etkin içeriği sayesinde siyah nokta ve akne eğilimli ciltlerin sağlıklı bir ciltle aynı yapıya kavuşmasına yardımcı oluyor. Sivilcelerle mücadelesi olanlara duyurulur!
AKNELERE VEDA…
Hassas cilt tiplerine özel olan Decléor
Aromessence Rose d’Orient, içeriğindeki
hareli gül, papatya çiçeği esansı ve petitgrain özü
ile doğal ve saf bir yağ olma özelliği taşıyor.
Diğer önemli özellikleri ise cildi yumuşatması,
hassasiyetini yatıştırması ve cilt
hassasiyetinden kaynaklı rahatsızlıkları
en aza indirmesi… Rahatlatan kokusu
ise bakımın en keyifli kısmını oluşturuyor.
Decléor
Aromessence Rose d’Orient bakım yağı,
¨ 130
Estée Lauder Revitalizing Supreme
Global Anti-Aging Eye Balm, Estée
ailesinin yeni üyesi… Çok amaçlı bu göz bakım ürünü; çizgi
kırışıklık, gözle görülür yaşlılık
belirtileri, yorgun görünüm ve sıkılık
kaybını önlemeye yardımcı oluyor. Göz
çevreniz için nem maskesi olarak da
kullanabiliyorsunuz.
GÖZLERE NEM DESTEĞI
Estée Lauder Revitalizing Supreme Global Anti-Aging göz bakım balm’ı, ¨ 160
Bioderma Sébium Global
akne karşıtı krem,
¨ 54.50
ÇIÇEK ÖZLERININ GÜCÜNuxe’un enerji veren anti-aging bakım kremi Nuxellence Jeunesse, cilt hücrelerine kaybettiği enerjiyi geri kazandırmaya yardımcı oluyor. İçeriğindeki Souci bitkisinin taç yaprakları, Araucaria tohumları, doğal hyalüronik asit, Galanga yaprakları ile kırışıklıklarınızın ve ince çizgilerinizin azalması için çalışan ürün, diğer yüz bakım ürünleriyle de birlikte kullanıldığında etkisini arttırma özelliğine de sahip.
Nuxe Nuxellence Jeunesse Anti-Aging bakım kremi, ¨ 199
www.cecileshop.com Kozmetik Sitemizden Alışverişinizde Hediye Kazanmak İçin, Ödeme Adımında Promosyon Kodu Alanına Cecile’i Seviyorum Yazın Anında Anında %25 İndirim Kazanın
01/12/2012 - 31/03/2013 Tarihleri Arasında Geçerlidir
perfect cover concealer
MATTE TOUCH PERFECT POWDER ile
ipeksi dokunuş...
Mat ve ipeksi dokusu ve pigmentinin özel yapısı dolayısı
ile mükemmel bir kapatıcılık sağlar. Suya karşı dayanıklıdır.
Islak ve kuru kullanıma uygundur. PARABEN İÇERMEZ.
matte touch perfect powder
PERFECT COVER CONCEALER ile
mükemmel kapatıcılık...Göz altındaki morlukları ve siyah halkaları kapatırken, cildinizle uyumlu
tonlarıyla günlük makyajınızın vazgeçilmezi olur.
PARABEN İÇERMEZ.
GÜZELLİKEDA ŞENTÜRK
Christian Dior oje,
¨ 69
Madonna Truth
or Dare 75 ml., ¨ 119
Giorgio Armani
Micro Loose transparan
pudra, ¨ 127
Sally Hansen
oje, ¨ 13
Inglot oje, ¨ 25
58 elele OCAK 2013
STEP
HAN
E RO
LLAN
D
Beyaz faktörü Make Up For Ever far,
¨ 45
YSL Boreal Palette far,
¨ 134
BEYAZIN ÇARPICI ETKISI
ÖZELLIKLE MAKYAJ
MALZEMELERINE CAN VERIYOR.
BU KIŞ BIR BEYAZ OJE MUTLAKA ALMALISINIZ...
Koyu renklere inat beyazın aydınlatıcı etkisiyle güzelliğinize güzellik katın. Ojeden fara, parfümden pudraya kar beyaz dokunuşun etkisi altına
girmeye hazır olun.
60 elele OCAK 2013
EDA ŞENTÜRKGÜZELLİK
ELIE
SAA
B
L’Oréal Superline Perfect Slim eyeliner, ¨ 36.99
Zamana, trendlere, yeniliklere boyun eğmeyen rakipsiz siyah her zaman olduğu
gibi kusursuz güzelliğin anahtarı olmaya devam ediyor.
Rakipsiz siyah
Lancôme Hypnose Star far, ¨ 72
Giorgio Armani Maestro Obsidian maskara, ¨ 87
Flormar matte oje, ¨ 3.50
Sally Hansen oje, ¨ 18
Nars oje, ¨ 43
Bvlgari Jasmine Noir L’exir 75 ml., ¨ 260
Inglot eyeliner,
¨ 31
Kryolan eyeliner,
¨ 82
Tom Ford Extreme maskara, ¨ 115
62 elele OCAK 2013
EDA ŞENTÜRKGÜZELLİK
Her an her yerde güzelliğinizi taçlandıracak ürünlere çantanızda yer açın! Mutluluk yayan güzellik oyuncakları
listenizin ilk sıralarında yer almalı…
FOTO
ĞRA
F: E
MRE
GÖ
LOĞ
LU
Zamansız güzel
1
2
3
4
5
6
7
8
9
1. Clinique Chubby Stick ruj, ¨ 492. Carita Haute Beaute 100 ml., ¨ 2303. The Body Shop All Over Shimmer pudra, ¨ 49.904. MAC allık, ¨ 745. Gucci Premiére 75 ml., ¨ 2746. Golden Rose Sexy Black maskara, ¨ 17.757. Chanel Poudre Universelle Libre pudra, ¨ 1228. Lancôme La Via Est Belle 75 ml., ¨ 2799. Chanel No. 5 100 ml., ¨ 335
Soğuk havalarda kendinizi daha iyi hissetmek için enerjisiyle büyüleyen mumlar, meyve ve çiçek kokulu vücut ürünleri ve yatıştırıcı yağların gizli gücünden faydalanın!
GÜZELLİKEDA ŞENTÜRK
64 elele OCAK 2013
Şımartan saatler
L’Occitane Creme
Douceur süt ve bal aromalı bakım kremi,
¨ 39
Sephora Chic
Guimauve banyo yağı,
¨ 28.90
Bliss Hot Salt Scrub ısı veren tuz peeling’i,
¨ 95
Victoria’s Secret Body by Victoria
vücut losyonu ¨ 59
Bath&Body Works Lavender Vanilla mum, ¨ 44
Burt’s Bees Radiance Exfoliating Body Wash arı sütü ve jojoba yağı içeren
duş jeli, ¨ 49
Nivea Milk besleyici vücut sütü, ¨ 12.90
The Body Shop
Vineyard Peach duş
jeli, ¨ 16.90
Molton Brown
Paradisiac Pink
Pepperpod duş jeli,
¨ 65
Gratis Bee Beauty Coconut&
Vanilla vücut peeling’i, ¨ 14.99
Rahatlatıcı etkileriyle
ön plana çıkan ürünler sayesinde kendinizi çok özel hissedebilirsiniz.
OCAK 2013 elele 65
Estetik dokunuş... Göğüs, kadınların annelik duygusunu pekiştirir. Ama
emzirme görevi dışında güzellik ve cinsel hayat üzerinde de doğrudan etkisi var. Yan tesiri de tabii
ki psikolojimiz üzerine… Ama unutmayın her kusurun bir çözümü var! Meme estetiği söz konusu olduğunda konuyu çevremizle paylaşmakta biraz zorlanıyoruz sanki. Bu nedenle
sorularımızı Op. Dr. Ayşen Bilge Sezgin’e sorduk.
Göğüs problemleri genellikle hangi yaşta başlıyor?Aslında estetik problemler daha gelişme çağlarında başlıyor. Ama genellikle
çevre tarafından, ileride doğum yapıldığında, bebek emzirildiğinde düzelir diye inanılır. Çevrenin bu sözlerine hastalarımızın geneli inanıyor. Hangi problemler yaşanıyor?Özellikle gelişme bozukluğu, asimetrik gelişme bozukluğu ve şekil bozukluğuna rastlıyoruz. Bunlar kişinin psikolojik durumunu da etkiliyor. Kendine güvenini kaybetmesine neden oluyor. Büyük göğüs mü, küçük göğüs mü daha büyük problem?En sıklıkla memenin gelişmemesi durumuyla karşılaşıyoruz. Memenin gelişme çağında aşırı ve hızlı büyümesi de sarkmaya sebep oluyor. Bu durum kilo alıp veren ve kilolu kişilerde daha sıklıkla görülüyor. Sarkma ne zaman müdahale edilmesi gereken bir durum haline geliyor?Sarkma dört evrede değerlendiriliyor. Eğer üçüncü ya da dördüncü derece ise operasyonu tavsiye ediyoruz. Bazen meme ucu aşağı bakacak şekilde sarkma oluyor. Meme yaşlı bir görünüme ve şekle geliyor. Operasyon genellikle 18 yaşın
üzerindekilere yapılabiliyor. Ancak ileri bir deformasyon oluştuğunda, memenin hiç gelişmemesi durumunda veya aşırı büyük olması halinde bu yaş sınırı düşebiliyor. Büyük göğüsler yaşamı nasıl etkiliyor? Memenin gelişme çağındaki kızlarda aşırı büyük ve sarkık olması genç kızın hareket eksikliğine neden oluyor. Büyük ve sarkık göğüslere göğüs küçültme ve dikleştirme işlemi yapılabiliyor. Göğüs küçültme operasyonları en sıklıkla aslında doğum yapıldıktan sonra gerçekleştiriliyor. Doğum ve emzirme meme deformitesini arttıran, göğüste sarkmaya sebep olan bir faktör. Ameliyat ne kadar sürüyor?Operasyon yaklaşık 3-4 saat sürüyor. Sarkmış olan meme ucu normal yerine getiriliyor. Fazla cilt ve meme dokusu çıkartılıyor. İyileşme süresi… Tam iyileşme 4-8 haftayı buluyor. En az altı ay vücut çok fazla zorlanmamalı, ağır spor yapılmamalı.Büyütme operasyonları nasıl gerçekleşiyor?Meme dokusu altına veya kas altına; silikon, kohesiv jel veya serum fizyolojik meme protezleri yerleştiriyoruz. Bu protezler meme dokusu yumuşaklığına yakın ve oldukça doğal görünümdeki ve
yumuşaklıktaki materyaller. Doğal olması önemli, kişinin omuz ve vücut yapısına uygun protezler kullanılmalı, çok büyük meme protezleri doğal görünümde olmadığı için tercih edilmemeli. Ayrıca memenin sadece sarkık olduğu durumlarda, mastopeksi denilen meme dikleştirme operasyonları da yapılabiliyor. Burada sarkmış meme dokusu ve cilt dokusu çıkartılıyor ve meme ucu kaldırılıyor. Meme operasyonları içinde en sıklıkla yapılan ve en basiti bu aslında. Oldukça çabuk bir iyileşme dönemi var. Birkaç haftada iyileşme tamamlanıyor. Operasyon sonrasında ne yapmak gerekiyor?Operasyon sonrası özel bir korseyi 6-8 hafta kullanmak gerekiyor. Daha sonra istenilen iç çamaşırı kullanılabilir.Peki, iz kalıyor mu?Operasyon sonrası meme küçültme sonrasında hafif bir iz kalabiliyor veya kızarıklık olabiliyor. Bu durumlarda lazer ile ve silikonlu bantlarla iyileşme hızlandırılabiliyor.Operasyon sonrası emzirmek mümkün mü?Emzirme genellikle mümkün. Ama üzerinden bir sene geçmesini tavsiye ediyoruz.
Murad Energizing
Pomegranate enerji veren
nar özlü temizleme jeli,
¨ 130
The Body Shop
limon özlü vücut yağı,
¨ 24.90
Oriflame Discover
Seville portakal
aromalı duş jeli,
¨ 6.90
GÜZELLİKEDA ŞENTÜRK
66 elele OCAK 2013
Kiehl’s Aromatic
Blends pembe greyfurt
özlü vücut nemlendiricisi,
¨ 59
Vitamin desteği
Organix Revitalizing nar ve yeşil çay özlü şampuan, ¨ 34
Sephora Bain Douche
limonlu banyo köpüğü ve vücut jeli,
¨ 22.90
Alessandro Hands!Up Fruit Bar limonlu el peeling’i,
¨ 39
Meyvelerin enerji veren
etkisini yemeden de tüm vücudunuzda
hissedebilirsiniz. Üstelik, mis kokuları
da cabası...
Burt’s Bees Replenishing
nar özlü dudak balm’ı ¨ 12
Kışın lezzetli meyveleri güzellik dünyasına da dokunuyor… Nar, portakal ve limonun mucizesini içeriklerinde barındıran ürünlerle cildinize kış desteği vermeyi ihmal etmeyin.
OCAK 2013 elele 67
Güzelliğimiz bizim için çok önemli! Tıp dünyası da buna kayıtsız kalmıyor. Her yeni gün yeni bir yöntem ile karşılaşıyoruz. Plastik ve Estetik Cerrah Op. Dr. Ergin Er, yeni Liposuction tekniği Mikrokanüler Vaser Liposuction hakkında bilgi verdi.Güzellik, insanoğlunun
varoluşundan bu yana bıkmak bilmeden peşinden koştuğu bir değer... Günümüzde ise kişilerin
konumunu, hayat tarzını, psikolojisini bile şekillendiriyor.Güzel bir yüzü taşıyan güzel bir vücut; Yunan heykellerinin karşısında büyülenmemizi sağlayan en büyük etkenlerden biri. Ancak günümüzde dengesiz beslenme, hareketsizlik, yoğun iş temposu gibi zorluklar nedeniyle görünüşümüze yeteri kadar vakit ayıramıyoruz ya da ayırdığımız vakte rağmen istediğimiz sonucu alamıyoruz. İşte bu dönemde imdadımıza kendini devamlı yenileyen Liposuction tekniği yetişiyor ve bizi aynada görmek istediğimiz vücuda ulaştırıyor. Sorularımızı Plastik ve Estetik Cerrah Op. Dr. Ergin Er cevapladı. Nedir Liposuction?Cilt altındaki yağların kanül ve güçlü vakum sistemi kullanılarak uzaklaştırılması işlemi. Bu işlem, aynı zamanda güzelliğin ortaya çıkarılmasını sağlayan bir sanat ve bir heykeltıraş gibi vücut silüeti üzerinde özenle uğraşmayı gerektiriyor. Nasıl uygulanıyor?Bu işlemi yapmanın birçok yolu var. İşlemin mükemmelliğini, maksimum hızda veya maksimum miktarda yapılması asla belirlemez. Mükemmellik; işlemin güvenli olması, hasta konforu, gösterilen özen ve sonucun güzelliği tarafından sağlanan hasta mutluluğu ile ölçülebilir. Bu işlem, mutlaka bir plastik cerrah tarafından uygulanmalı. Plastik cerrahlar arasındaki başlıca farkı da kullanılan teknik, bu konudaki tecrübe ve bu konuya yönelik özel eğitimin varlığı belirliyor.Yöntemler arasında ne gibi farklar var?Uygulanan yöntemler arasında en güvenli olanı tümesent Liposuction yöntemi. ‘Tumescent’ kelimesi şişirilmiş demek. Bu yöntemde yüksek miktarda özel sıvının, cilt altında çalışılacak alana verilmesiyle yağ emilecek dokular hazırlanıyor. Bu verilen sıvı sayesinde yağ emme işlemi tamamen lokal anestezi veya sedasyon altında yapılabiliyor ve genel anesteziye ihtiyaç olmuyor. Böyle olduğunda da aynı gün içerisinde güvenle evinize dönebiliyor
ve ertesi günden itibaren sosyal ve iş hayatınıza devam edebiliyorsunuz.Şimdiye kadar sık sık karşımıza çıkan klasik ‘Liposuction’dan farklı bir yöntemden bahsediyoruz yani... Klasik Liposuction, başlı başına bir devrimken, geliştirilen teknolojiler sayesinde bu teknik daha da mükemmel hale geldi. Liposuction’da etkin sonuç için en önemli şartlardan biri kullanılan kanüllerdir. Şu anda standart Liposuction işlemlerinde genellikle 3-4 mm.
boyutlarında kanüller kullanılmakta. Benim bahsettiğim yöntemde, ultrasonografik dalgalarla, sadece yağ dokularını selektif olarak parçalayan ‘Vaser’ teknolojisiyle birlikte mikrokanül teknik kullanılıyor. Mikrokanüller, 1-2 mm. çapında. Bu kanüllerle tüm yağ bölmeleri üzerinde detaylı çalışma mümkün olduğu için ciltte düzensizlik oluşma riski düşüyor. Bu kanüller, cildin alt tabakasına zarar vermediğinden ciltte alttan hasar da oluşmuyor.
Mikrokanüler Vaser Liposuction’ın diğer yöntemlerden farkı ne?
Vücut şekillendirme sanatı
Cilt düzensizliklerine karşı... Mikrokanüler Vaser Liposuction sonrası ciltte düzensizlik oluşma riski, diğer sistemlerle kıyasladığında daha az. Bu teknikte kanüllerle tüm yağ alanları üzerinde detaylı çalışma mümkün olduğu için cildin alt tabakasına zarar vermeden işlem tamamlanabiliyor ve ciltte alttan hasarlanma olmuyor.
GüvenlikBu sistemde, genel anestezi yapılmadığı için genel anestezi amacıyla kullanılan ilaçların tüm riskleri de ortadan kalkmış oluyor.
Daha az morarma Klasik Liposuction’da çoğu kez morarma ve şişlikler oluşuyor. Mikrokanüler Vaser Liposuction’da cilt altında kanama daha az oluyor. Ayrıca kanüller, mikro boylarda olduğu için giriş delikleri de mikro boyutlarda ve dikiş atılmadan açık bırakılıyor. Dolayısıyla işlem sonrası, cilt altında kalan sıvılar dışarı akıyor; morluk ve şişlik daha az görülüyor.
İyi sonuçBu sistemde, çapları 2 mm. veya daha altında olan mikrokanüllerle çalışılıyor. Dolayısıyla yağ alınacak bölgeler üzerinde detaylı olarak birçok noktadan girip, çalışmak mümkün olabiliyor. Bu da daha iyi sonuçlar alınabilmesine imkan sağlıyor.
İyileşme süresiBu teknikte, kanama minimal olduğu ve genel anestezi kullanılmadığı için operasyon sonrası hastalar, genellikle hemen ayağa kalkabiliyor ve aynı gün taburcu olabiliyor.
İz meselesi... Operasyonda, mikrokanüller kullanıldığı için giriş yerleri de küçük oluyor. Bu da fark edilemeyecek kadar az iz kalmasını sağlıyor.
68 elele OCAK 2013
EDA ŞENTÜRKGÜZELLİK
Günden güne doğallaşan saç modelleri hem günlük hayatta hem de gecelerde kendine güvenli ve bir o kadar kadınsı tablolar yaratıyor.
Birçok ünlü ismin saçlarını teslim ettiği ünlü saç tasarımcısı Uğur Alevyılmaz, saç trendlerini ve son günlerin favori saç modellerini anlatıyor.Bu kış gecelerde en çok hangi saçları göreceğiz?En çok doğal toplanmış balerin topuzlarını ve net taranmış atkuyruklarını göreceğiz. Davetlerde yüz yapısına uygun net topuzlar da hem çok şık hem de kurtarıcı modellerden…Gelecek yaz sezonunda öngördüğünüz renk ve modeller neler?Yüz şekline göre kahküller, volümlü ama natürel taranmış yandan atkuyruklu örgüler ve yüzü net açıkta bırakan ıslak görünümlü atkuyrukları.Bu dönem saçını en beğendiğiniz yerli-yabancı ünlüler arasında kimler var?Yerli olarak Ceyda Düvenci ve Ece Sükan’ın saçlarını çok beğeniyorum. Yabancılardan da Taylor Swift, Milla Jovovich ve Penelope Cruz favorilerimden…
Renk değişikliği yapmak isteyen kadınlar karar vermeden önce nelere dikkat etmeli? Renk değişikliği yapmak isteyen kadınlar öncelikle hayalindeki rengi kuaförlerine aktarsınlar ve daha sonra mutlaka iyi bir diyalogla; yüzünün mü yoksa saçının mı ön plana çıkmasını istediğini anlatsınlar. Genelde koyu renkler yüzü; açık renkler saçı ön plana çıkarır. Renk değişikliği yapılırken mümkün olduğu sürece saçlarına zarar verecek açıcılardan kaçınmaları ve çok radikal değişikliklerde iki kere düşünmelerini öneririm. Diğer önemli konu ise renk değiştirirken boyunuzu, yüz şeklinizi, saç cinsinizi ve mesleğinizi dikkate almanız…Siz bir kadın için saç tasarlarken nelere dikkat edersiniz?Ben saç tasarlarken öncelikle uzun uzun konuşurum; saçın yapısını, saç çıkışlarını, daha önceden saçta işlemler olup olmadığını, mesleğini, kişinin boyunu ve kilosunu dikkate alarak notlar alırım. Daha sonra hayalinde bir saç modeli olup olmadığını sorarım. Bütün bu konuşmalardan sonra kişinin yüz analizini yapıp istenilen model eğer olabilecek bir şey ise kendi yorumumu da katıp uygularım. Ama eğer istenilenler analizdeki detaylara aykırı çıkıyorsa bunların nedenlerini anlatıp saçı için neler yapabileceğimi anlatırım.
“Saç analizi çok önemli”
Doğal saçların gücü
• Duş sonrası özensizce toplanmış saçlar iddialı bir makyajla bir araya gelerek sıra dışı bir görüntüye imza atabilir.
• Son dönemin ilgi çeken ürünlerinden ‘Sea salt’ yani deniz tuzu içerikli spreylerle saçlarınıza denizden çıktıktan sonra doğal haliyle kurumuş görüntüsü verebilirsiniz.
• Saçlarınıza saç spreyi sıktıktan sonra burgu şeklinde döndüre döndüre kuruttuğunuzda doğal bukleler elde edebilirsiniz.
• Şimdiden sinyallerini veren kahkül modası için kahkül kestirmenize gerek yok! Saçınızla uyumlu renkte seçeceğiniz takma kahküllerle bu merakınızı giderebilirsiniz.
Osis Sparkler parlaklık spreyi,
¨ 43
Matrix Break Fix TM kırık onarıcı
durulanmayan iksir, ¨ 34.50
Toni&Guy deniz tuzu etkili
şekillendirici, ¨ 34
Kérastase Elixir Ultime bakım yağı,
¨ 125
DESTEKLEYICI ÜRÜNLERLE SAÇLARINIZA DILEDIĞINIZ FORMU
KAZANDIRMAK ÇOK KOLAY...
70 elele OCAK 2013
EDA ŞENTÜRKGÜZELLİK
Mevsim renkleri
Dior
¨ 69
Alessandro
¨ 18
Flormar ¨ 1.90
Mak
e Up
For E
ver
¨ 24.9
0
Essenc
e
¨ 2.49
Chanel ¨ 66.50
Ojeler, mevsimin renklerine dönüş yapıyor. Kurumuş yapraklar, gri bulutlar,
gökyüzünün karanlık rengi yeni sezon ojelerinin başlıca tonlarını oluşturuyor.
Sally Hansen
¨ 13
YSL ¨ 45
Sevi
lla
¨ 8
.90
Lancôme
¨ 39
YK Siz Neredeyseniz ilanlar.indd 1 18.06.2012 14:56
72 elele OCAK 2013
EDA ŞENTÜRKGÜZELLİK
• Kumral ya da sarışınsanız kirpiklerinizde kahverengi ağırlıklı maskaralar kullanabilirsiniz. Kahverengi göz farıyla destekleyeceğiniz göz makyajınız aynı tondaki maskarayla çok daha etkili olacak.
• Göz şeklinize göre kirpiklerinize yön verebilirsiniz. Örneğin gözleriniz küçükse tek tek uygulanan takma kirpiklerden destek alabilirsiniz. İri gözlüyseniz bütün olarak uygulanan takma kirpikler sizin için uygun olacak.
• Gözlerinizi daha çekik göstermek için maskaranızı en dıştan en içe doğru kullanmalısınız. Dış kirpiklerinizi yoğun bir şekilde dışa doğru kıvırmak gözlerinizi daha çekik gösterecek.
• Gözleriniz renkliyse bakışlarınızı daha da derinleştirmek için koyu renk maskara kullanmanızda fayda var. Koyu renkli gözler ise mor, lacivert, koyu yeşil gibi maskaraları deneyebilir.
Bakışlarınızı değiştirecek güçlü kirpikler teknolojinin sonsuz desteğiyle kusursuz görüntüler yaratıyor. Kirpik uzatıcı serumlar, ekstra güçlü maskaralar kısa sürede film sahnelerindeki kirpikleri yaratmaya yardımcı oluyor. Dünyaca ünlü yıldızlar ise bakışlarında güçlü etkiyi yakaladıkları kirpikleriyle tam bir ilham tablosu yaratıyorlar.
ADELE BLAKE LIVELY
JENNIFER LOPEZ OLIVIA PALERMORIHANNA
VICTORIA BECKHAM ANNE HATHAWAY SARAH JESSICA PARKER KATY PERRY
Bakışların en güçlü silahı şüphesiz hacimli ve dolgun kirpikler. Dünyaca ünlü yıldızlar da büyüleyen kirpikleriyle ilham veren karelere imza atıyor.
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
74 elele OCAK 2013
EDA ŞENTÜRKGÜZELLİK
Farklı fırça tasarımlarıyla ihtiyaca yönelik görevleri yerine getiren son teknoloji maskaralar hem pratik hem de çok etkili...
Maybelline Falsies Feather-Look,
¨ 18.49
YSL Shocking, ¨ 72
Cecile Sexy Long,
¨ 13
L’Oréal Lash Architect 4D,
¨ 44.99
Flormar Rotating,¨ 29.90
Chanel Sublime De Chanel,
¨ 89
Max Factor Masterpiece Eye
Brightening, ¨ 40.50
Yves Rocher Sexy Pulp Ultra Hacim,
¨ 44.90
Giorgio Armani Eyes to Kill Lash Streching,
¨ 87
Lancôme Hypnose Star,
¨ 72
Büyülü bakışlar
Falsies Feather-Look diğer
maskaralara göre daha az wax içeriyor.
Bu yüzden daha hafif bir yapısı
var. Yoğun siyah içeriğe sahip ürün,
kirpiklerinizi kıvırıp
ayırırken aynı zamanda
dolgunluk sağlıyor.
Shocking maskara
özel kesimli büyütülmüş
helezon fırça ile anında dolgun
kirpiklere kavuşmanıza
yardımcı oluyor. Ürünün
altı farklı siyah tonu bulunuyor.
İçeriğindeki şekillendirici
fiberlerle kirpikleri
tek tek sarıp yeniden
şekillendiren Lash Architect 4D, 4 boyutlu takma kirpik etkisi ile daha dolgun, kalın,
uzun ve kıvrık kirpiklere
sahip olmanızı sağlıyor.
360 derece esnek yapısı,
saf koyu karbon
pigmentlerle kirpiğinizi
tamamen saran Sublime
De Chanel maskara,
aynı zamanda antioksidan
içerikli vitamin kokteyli ile
kirpiklerinizi beslemeye yardımcı
oluyor.
Giorgio Armani Eyes to Kill
Lash Streching maskara, zengin
siyah pigmentleri sayesinde
kirpiklerinizde maksimum
siyahlık yaratıyor. Asimetrik bir
forma sahip olan maskara, kısa kirpiklere
çapraz bir form vererek kirpikleri
kökünden yakalamayı
başarıyor.
Kirpiklerinize dokunduğu
andan itibaren seksi kıvrımlar
yaratan Hypnose Star
maskara, özel fırçası sayesinde
hacimli ve uzun kirpikler
yaratıyor.
Flormar Rotating
maskara, 360 derece dönen
fırçası ve yeni formülü ile
tüm kirpikleri diplerinden
uçlarına kadar çevreleyerek
uzun ve hacimli bir görünüm
yaratıyor.
Max Factor’ün doğal göz
rengini vurgulayan ve
daha hacimli kirpikler yaratan
maskarası Masterpiece Eye
Brightening, aynı zamanda göz çevresinin ışıldamasına
yardımcı oluyor.
Özel formülü sayesinde
kirpikleri tek tek yakalayan
Sexy Pulp Ultra Hacim maskara
içeriğindeki yatıştırıcı
peygamber çiçeği suyuyla hassas göz
bölgesinde rahat kullanım sağlıyor.
Sexy Long maskaranın
en önemli özelliklerinden
biri olan esnek fırçası
sayesinde kirpiklerinize
dilediğiniz oranda hacim verebilirsiniz.
ELE_YVES ROCHER.indd 1 12/20/12 3:44 PM
76 elele OCAK 2013
EDA ŞENTÜRKGÜZELLİK
Kaş ve kirpiklerin bakışlarınız üzerindeki önemi tartışılmaz. Farklı fırça tasarımlarıyla kirpiklerinizi dolgunlaştıran maskaralar, kaş ve kirpik serumları doğal ve etkili sonuçlarla bakışlarınıza tam destek vermeye hazır.
Bir bakış yeterÉeose kaş ve kirpik bakım serumu, ¨ 93
Flormar Pretty Curling maskara, ¨ 10
BEŞ KAT HACİMYumuşak ve kremsi
dokusuyla kirpikleri tek tek ayırarak, belirginleştirmeye
yardımcı olan Flormar Pretty Curling maskara, kirpiklerinizin
daha uzun görünmesini sağlıyor. Aynı zamanda
içerdiği panthenol sayesinde kirpiklere bakım yaparak,
güçlü ve sağlıklı bir görünüm kazandırmayı hedefliyor.
GÜÇLÜ BAKIŞLARKüresel başlığa sahip patentli fırçası ile kirpiklerin tamamına ulaşan Yves Rocher Mascara Longueur 360, kirpiklerinizi ağırlaştırmadan derin bakışlar yaratmayı hedefliyor. Ayrıca içerdiği badem proteini ile kirpiklerinizde yoğun uzatma etkisi sağlıyor.
KUŞ TÜYÜ KİRPİKLERMaybelline Falsies Feather Look, yoğun siyah içeriği ve hafif dokusuyla kısa sürede yumuşak ve dolgun kirpikler yaratmaya yardımcı oluyor. Daha az wax içerikli formülü ile kirpiklerinizde yumuşacık bir etki yaratan Falsies Feather-Look, gün boyu etkisini koruyarak kirpiklerinize dayanıklılık katıyor.
KİRPİKLERE TAM DESTEKÉeose kaş ve kirpik bakım serumu, düzenli kullanıldığında hem kaş
hem de kirpiklerinizi hayalinizdeki forma kavuşturmayı hedefliyor. Serum, kirpikler ve kaşlar üzerindeki bu uzama ve gürleştirme
etkisini, içerisindeki aktif Peptide Complex sayesinde gösteriyor. Peptide Complex’in etkinliği ve güvenilirliği, Amerika merkezli AMA
Laboratuvarları’nda, Alman Merkezli Symrise, TPI (Therapeutic Peptide Institute) ve dermatologlar gözetiminde yapılan üç ayrı klinik çalışmayla kanıtlanmış. Éeose kaş ve kirpik bakım serumu, kısa olan
kirpikleri uzatıp, zayıf ve cılız kirpikleri kalınlaştırmakla kalmayıp aynı zamanda yeni kirpik üretimini destekleyerek kirpik sayısını artırıyor
ve böylece kirpikleri gürleştiriyor. Sabah ve akşam kirpik diplerinize uygulayarak kullanabilirsiniz.
BAKIŞLARINIZI YENİLEYİNNeuBrow serum; seyrek, beslenmemiş ve yaşlanan kaşlara yoğun peptit, vitamin ve panthenol uygulayarak kaşların güçlü, parlak ve yumuşak olmasını hedefleyen bir ürün. Özel Dual-Weight Protein Complex formülü ile 3-4 hafta içerisinde kaşlarınızın gür, belirgin ve sağlıklı hale gelmesine yardımcı oluyor. İçerisindeki keratin seyrek, beslenmemiş ve yaşlanan kaşları nemlendiriyor; tatlı badem proteini koruyucu tabaka oluşturarak kaş çizgisine yumuşaklık ve parlaklık kazandırıyor.
Yves Rocher Longueur 360
maskara, ¨ 42.90
NeuBrow kirpik
uzatıcı serum,
¨ 341
Maybelline Falsies Feather Look maskara, ¨ 18.49
ELE_EEOSE.indd 1 12/17/12 12:58 PM
78 elele OCAK 2013
EDA ŞENTÜRK
FOTO
ĞRA
F: E
MRE
GÖ
LOĞ
LU
GÜZELLİK
Derinlemesine cilt temizliği, bakım ritüellerinin bir numaralı kuralı! İçeriğindeki granüller sayesinde
cildinizdeki ölü deriyi temizlemeye yardımcı olan peeling’ler hücre döngüsünü hızlandırarak
cildinizin ışıltısını taze tutuyor.
1. Murad AHA/BHA arındırıcı peeling, ¨ 1302. Caudalie Gentle Buffing krem peeling, ¨ 573. REN Micro Polish peeling, ¨ 1204. Vichy Purete Thermale arındırıcı peeling, ¨ 395. Sephora arındırıcı peeling, ¨ 21.906. Neutrogena pembe greyfurt günlük peeling jel ¨ 16.70
Peeling’inizi nasıl alırsınız?
1
2
3
4
5
6
Untitled-16 1 12/22/12 12:58 PM
80 elele OCAK 2013
EDA ŞENTÜRKSPOR
Her kış artan fazla kilolar aslında alacağınız basit önlemlerle korkulu rüyanız olmaktan çıkabilir. Hayatınıza katacağınız
yeni hareketlerle ve değiştireceğiniz alışkanlıklarınızla yaza hayalinizdeki vücutla
merhaba diyebilirsiniz.
Günlük hayatımızda egzersiz yapmanın yemek-içmek ve dinlenmek gibi temel ihtiyaçlarımızdan hiçbir farkı
olmadığını biliyoruz. Sağlıklı bir yaşamın en önemli temel kurallarından biri şüphesiz spor yapmak… Günlük koşuşturma, iş stresi, yoğun tempo çoğu zaman spor yapmamızı engelliyor. Fakat işin uzmanları hayatınıza katacağınız yeni hareketlerle yaşam kalitenizi yükseltebileceğinizin altını çiziyor. Fitness hocası ve Intelligence Fitness kurucusu Serhat Sıdal, spor yapmaya vakti olmayanlar için şu önerilerde bulunuyor: • Gerçekten imkanınız olmadığını
düşünürsek günlük yaşamınızda egzersiz olarak uygulayabileceğiniz birtakım hareketler size yardımcı olabilir. Birinci kural, mutlaka erken kalkın ve yataktan kalkmadan önce gerinin. Gerinme, kasları ve eklemleri en iyi şekilde çalıştıran ve bizi güne hazırlayan en temel egzersizdir. Evde varsa kedi ve köpeğinizin de uyanır uyanmaz gerinme hareketleri yaptığını görmüşsünüzdür, hayvanlar bunu içgüdüsel olarak yapar ve kaslarını harekete hazırlar.
• Vücudunuzu 20 dakikadan fazla aynı pozisyonda tutmamaya çalışın. Örneğin televizyon kumandasını elinizin altında bulundurmak yerine sürekli gidip alabileceğiniz bir mesafede tutun.
• Sıra beklerken ya da ayakta dururken bacaklarınızı kilitlemeyin, bacak kalça ve karın kaslarınızı kullandığınızı hissederek dik durun. Toplu taşıma araçlarında bu pozisyonunuzu korumaya çalışarak ayakta kalmaya çalışın.
• Gün içinde uzun süre oturuyorsanız oturduğunuz yerde karın kaslarınızı sıkıp gevşeterek çalıştırın. Günde iki defa vücudunuzdaki tüm kasları düşünerek tamamını sıkıp gevşetin, zamanla sıkma sürelerini uzatın; bu hareketler hiçbir alet kullanmadan yapabileceğiniz en iyi kas çalıştırma hareketlerinden.
KÜÇÜK HAREKET;
BÜYÜK DEĞIŞIM
OCAK 2013 elele 81
1. STANDING LEG-LIFTHedef Bölge: Bacaklar, karın ve bel Bacaklarınızı omuz genişliğinde açın ve kollarınızı iki yanda serbest bırakın. Sağ dizinizi yukarı kaldırırken sol kolunuzu da yere paralel olacak şekilde ileri uzatın. Başlangıca dönün ve hareketi sol diz ve sağ kolla tekrar edin. Hareket boyunca karın kaslarını iyice sıkın ve bu hareketi bir dakika boyunca uygulayın.
2. SUMO SQUAT Hedef Bölge: Karın, kalça ve bacak Ayakta dik durun. Ayaklarınızı yanlara doğru iyice açın. Ayak parmak uçları ve dizler dışa dönük olmalı. Kollarınızı vücudunuzun üst bölümünde birbirine kavuşturun. Dizlerinizi yavaş yavaş bükün ve nefes verirken kalçanızı aşağıya doğru indirin. Başlangıç pozisyonuna dönerken kalça kaslarınızı iyice sıkın ve hareketi 20 kere tekrar edin.
3. WALL PUSH UPSHedef Bölge: Göğüs ve sırt kaslarıDuvara dönük pozisyonda ayaklar kapalı eller omuz hizasından daha geniş şekilde kollarınızı ileri uzatarak avuç içlerini duvara değdirin. Dirseklerinizi bükerek burnunuzun ucu duvara değecekmiş gibi yaklaşın ve nefes alın. Kollar gergin geriye dönerken nefes verin ve bu hareketi 20 kez tekrar edin.
4. CRISS CROSSHedef Bölge: Karın kaslarıSırtüstü yere uzanın. Bacaklar masa pozisyonunda (90 derece bükülü) olmalı. Dirsekler açık olacak şekilde ellerinizi kulaklarınızın arkasına koyarak başınızı destekleyin. Bir dirseğinizi çaprazınızdaki dizinizle yaklaştırın ve diğer bacağı uzatarak nefes verin. Başlangıç pozisyonuna dönerek nefes alın ve nefes verirken diğer dirseğinizi çaprazdaki dizinize yaklaştırın. Egzersizi kontrollü ve yavaş bir şekilde 10 tekrar uygulayın.
5. SWIMMINGHedef Bölge: Sırt ve kalça kaslarıYüzüstü yere yatın. Leğen kemiğinizi iyice yere bastırın ve kalçanızı sıkın. Sağ kol ileride, sol kol bükülü alnınızın altında dursun. Nefes vererek sağ el ve sol bacağınızı yavaşça havaya kaldırın. Sonra diğer kol ve bacakla aynısını yapın. Hareketi 10 kez tekrar ettikten sonra her iki kol ve bacağınızı yavaşça kaldırın ve çaprazlama şekilde yüzer gibi hareketi devam ettirin. 20 saniye yapın ve vücudunuzu serbest bırakın.
6. CAT STRETCH Hedef Bölge: Omurga esnetmeKedi pozisyonu (dizler ve avuç içi yerde kollar dik ve sırt düz) alın. Nefes verirken sırtınızı yapabildiğiniz kadar yükseltin. Baş içeride gözler göbek deliğine bakarken karnınızı iyice içeri çekin. Nefes alırken sırtınızı başlangıç pozisyonuna döndürün.10 tekrar uygulamayla hareketi bitirebilirsiniz.
• Eğer gerçekten istersek hayatımıza egzersiz sokabileceğimiz çok fırsat var. Ama bir şekilde hayat tarzımızı değiştirerek günlük yaşamımız içinde egzersiz için ayıracağımız bir zaman yaratmaya gayret etmeliyiz. Bahaneniz ne olursa olsun spora vakit ayıramamak hayat kalitesinden ciddi oranda çalmak demektir. Bize göre hareket etmenin
ve egzersiz yapmanın yeri ve zamanı yoktur. Tabii ki açık havada ya da spor salonlarında son teknoloji aletlerle eğitmenler eşliğinde yapılan spor çok daha efektif olacaktır. Ancak bu demek değildir ki bu imkanlara sahip değilseniz spor yapamazsınız! Evimizdeki gereçlerle vücudumuzdaki
birçok kası çalıştırmak mümkün. Aletlere gereksinim duyduğunuz zamanlarda evdeki kitaplar, su petleri, süpürge, sandalye de gerekli şekilde kullanıldıklarında bize birer spor ekipmanı olabilirler. Önemli olan hangi kaslarımızın hangi hareketlerle çalıştırıldığını bilmek ve doğru uygulayabilmek.
SPOR EĞITMENI NAZLI GENÇ EVDE UYGULAYABILECEĞINIZ BASIT HAREKETLERLE HEDEFE YÖNELIK ÇALIŞMALAR YAPABILECEĞINIZIN ALTINI ÇIZIYOR.
BIREYSEL OLARAK HAREKETE GEÇMENIZE RAĞMEN BAŞARILI OLAMADIĞINIZI DÜŞÜNÜYORSANIZ ALTERNATIF ÇÖZÜMLERE GÖZ ATIN. SPORTS INTERNATIONAL CEO’SU ORHAN KORAL: “HAREKETSIZ YAŞAMDAN VE GETIRECEĞI SORUNLARDAN KORUNMAK IÇIN YAPILMASI GEREKEN, YAŞAM TARZINIZI DEĞIŞTIRMEK. BIR SPOR SALONUNA YAZILDIĞINIZDA ALDIĞINIZ DERSLER, OLUŞTURDUĞUNUZ PROGRAMLAR, KURDUĞUNUZ ILIŞKILER YAŞAM TARZINIZI DEĞIŞTIRMENIZI BIREBIR ETKILIYOR” DIYOR VE SPORLA YAŞAM TARZININ NASIL DEĞIŞTIRILEBILECEĞINI ANLATIYOR:Birebir danışma (personal trainer): Vücut ağırlığınızı ve şeklini olması gereken noktaya taşırken hayattaki hedefleri ve planları geliştirmenize yardımcı olur.Grup eğitimi: Koordinasyon sağlama, rasyonel düşünme, senkronizasyon -birlikte hareket edebilme olgusu- ile davranışa yönelik sağlıklı yaşam becerileri sağlar.Grup desteği: Rol-modelleme, takım çalışması olgusu ile gerçek hayattan problem çözmeyi sağlar. Eğitim seçimleri ve hedefli çalışma: Sosyal, çevresel, biyolojik, duygusal ve zihinsel düşünce ile başa çıkmaya yardımcı olur.Güvenli bir ortamda, akademili antrenörler ile ağırlık, Uzakdoğu sporları ve kilo kaybı çalışması, toplam vücut fitness eğitimi: Kişisel konfor sağlarken sorunları stratejik bir şekilde ele almak için ideal.Kişiselleştirilmiş programlama: Istek, güven ve vücuda dair özeleştiri eksikliği, düşük benlik saygısı ve sağlıksız yaşam seçimleri ile başa çıkmaya yardımcı olur. Sürekli fitness eğitimi: Kendi kendine mutluluk eğitiminin sürdürülmesinde etkilidir.
82 elele OCAK 2013
EDA ŞENTÜRKFO
TOĞ
RAF:
ERE
N A
YTUĞ
GÜZELLİK
GÜZELLEŞTİRENmekanlar
Güzel kokular ve bakım ritüelleri eşliğinde şehir içinde kendinizi şımartabileceğiniz
adreslere yolculuğa çıkarıyoruz sizi. Kendinize ait
vakti değerlendirebileceğiniz, yeni ürünlerle
tanışabileceğiniz, içeri adım attığınız anda sizi saracak mekanlara bir göz atın!
Koku diyarı Teşvikiye’deki Reasürans Çarşısı’nda bulunan The Store of Ma sizi gerçek bir koku diyarına götürüyor. Duvarları kırmızıya boyanmış, etrafta yüzlerce şişenin bulunduğu şirin bir koku cenneti adeta burası. Markanın kurucusu Faruk Emcioğlu ‘Ma’nın Anadolu’nun ana tanrıçası Mother (anne)’dan geldiğini söylüyor. Kokularıyla sizi hatıralarınıza, çocukluğunuza, sevdiklerinize götürecek ürünler arasında kişisel kolonyalar, sprey kolonyalar, çubuklu oda kokuları, yastık örtüleri kokuları ve sabunlar var. Fiyatlar 14.50 lira ve 86.50 lira arasında değişiyor. Bodrum mandalinası, yeşil çay, incir, limon gibi 28 farklı kokuyu The Store of Ma’nın özel tasarımlı şişelerinde yeniden keşfe çıkabilirsiniz. İçeride keyifle vakit geçirebileceğiniz, hem kendinize hem de sevdiklerinize armağan edebileceğiniz kokularla dolu The Store of Ma ilk defa karşılaştığımız ‘Her koku bir başka ben’ sloganıyla yola çıkan mutluluk yayan bir mağaza…Reasürans Çarşısı Teşvikiye-İstanbulTel: (0212) 291 10 77
OCAK 2013 elele 83
Rengarenk ojelerle haşır neşir olabileceğiniz birbirinden özel bakım paketlerinin bulunduğu butik bir bakım merkezi The Nail Job. Çıkış noktası el ve ayak bakımı olan The Nail Job’ta bunların yanı sıra el ve ayak masajı, kirpik ve makyaj uygulamaları, cilt bakımı uygulamaları da yapılıyor. İnce ve yumuşak tırnaklar, dayanıklı tırnaklar ve kuru-kırılgan tırnaklar için farklı uygulanan üç farklı manikür paketi bulunuyor. Fonda ruhunuza iyi gelecek şarkılarla kendinizi kısa sürede yenilenmiş hissediyorsunuz burada. Manikür fiyatları 35 liradan, pedikür ise 45 liradan başlıyor. Mekanda en çok tercih edilen bakım paketleri gelin-damat bakımları, kalıcı oje uygulamaları, parafin bakımları. Geniş bir iç mekana sahip The Nail Job’ta arkadaşlarınızla bir araya gelerek manikür-pedikür partisi verebilir, kokteyl ya da kahve eşliğinde bakımınızı keyif dolu bir güne dönüştürebilirsiniz. Adres: Bağdat Cad. Kınayman Apt. No:343/3 Erenköy-İstanbul Tel: (0216) 411 29 77
Tırnak üssü
84 elele OCAK 2013
GÜZELLİK
Gizli mabetBünyesinde Creed, Sjal Skincare, June Jacobs Spa Collection, Neulash ve Neubrow gibi markaları barındıran Haker Group, ürünlerini Harvey Nichols ve Brandroom mağazalarından sonra Bebek’te açtığı hem showroom hem de bakım odası olarak tasarladığı sevimli mekanında sergiliyor. Ünlü bakım markası Sjal Skincare’in bakım odasında sadece tek bir bakım uygulanıyor. 60 dakika süren bakımın özelliği, cilde zindelik, parlaklık ve canlılık kazandırıyor olması. Fiyatı ise 120 lira. Bakım yaptırdıktan sonra dilediğiniz ürünleri satın da alabiliyorsunuz. Kolay bir lokasyonda ve sıcacık bir ortamda hizmet veren mekan şehir içinde kısa bir kaçamak yapmak için harika bir fırsat sunuyor. Gruba ait tüm markaların ürünlerini rahatça inceleyebileceğiniz ve satın alabileceğiniz bu showroom’da uzun süre vakit geçirmek isteyeceksiniz. Adres: Hamam Sok. Sehmen Apt. No:5/3 Bebek-İstanbulTel: (0212) 265 32 66
OCAK 2013 elele 85
Thann’le tanışıklığımız henüz çok yeni. Açılalı birkaç hafta olan bu konsept mağaza içeriye adım attığınız andan itibaren sizi bambaşka bir dünyaya götürüyor. Ruhunuzu dinlendiren bir müzik, her gün yenilenen günün çayı, tütsüler ve birbirinden ilgi çekici bakım ürünleriyle alışık olduğumuzun dışında bir mağazayla karşı karşıyayız. Thann dünyanın önde gelen; doğal terapileri modern dermatoloji bilimiyle birleştirerek bitkisel temelli bir dizi saç ve cilt bakım ürünü sunan bir marka. Markanın en önemli özelliklerinden biri 5000 yıllık Uzakdoğu bitkisi pirincin yağ özlerinden oluşturduğu bakım ürünlerinin yanı sıra Shiso bitkisinin özlerini kullanan ilk marka olması. Ürünlerin kokusu baştan çıkarıcı! Bizzat denediğim yaseminli ve limonlu el kremleri, duş jelleri, masaj yağları ancak denediğinizde hissedebileceğiniz nefis dokuya ve kokuya sahip. Sabunlar 26.50 lira, el kremleri 38 lira ve 58 lira arasında, şampuanlar 46 lira, duş jelleri ise 49 lira. Mağazanın içinde ürünleri keşfederken kendinizi farklı bir alemde hissetmeniz çok olası. Su sesleri, yeşil çimlerle bezenmiş dekoratif ürün stantları, ayrıca tekstil ürünlerinin bulunduğu alan bir anda şehir kalabalığının ortasında olduğunuzu unutturuyor.Adres: Kanyon Alışveriş Merkezi Giriş Katı No:116 Levent-İstanbul Tel: (0212) 353 53 00
Terapi yapan mağazaGizli mabet
86 elele OCAK 2013
Elbise: Fatima Lopez (L’Appart) € 410Yüzükler: Shebo Chic ¨ 75Küpe: Mango ¨ 34.99
MODA
OCAK 2013 elele 87
Fotoğraf: Koray ParlakModa Editörü: Cristina Cosentino
Saç: Nuri ŞekerciMakyaj: Melis İlkkılıç (Lancôme ürünleriyle)
Fotoğraf Asistanları: Hakan Yakupoğlu, İrem Bahar
Moda Editörü Asistanları: Burcu Erim, Rutkay Öziş, Güneş GülbiterSaç Asistanı: İsa Töre
Amazon kadınları tekrar sahnede… Modanın baş kahramanları olarak doğadan çıkıp keşmekeş şehre iniyor ve tarzlarına asalet katıyorlar. Güçlü renkler, materyaller ve dikkat çekici tasarımlar her birimizi
savaşçı bir ruha büründürmek için bekliyor…
MODERN AMAZON
88 elele OCAK 2013
MODA
Elbise: Arzu Kaprol ¨ 7900
OCAK 2013 elele 89
Elbise: Shebo Chic ¨ 1650Ayakkabı: Christian Louboutin ¨ 1125Çanta: Gucci ¨ 3578 Küpe: Shebo Chic ¨ 55 Bilezikler: Topshop ¨ 59.90
90 elele OCAK 2013
MODAEtek: Arzu Kaprol ¨ 1650Kolye: PP From Longwy (L’Appart) € 670 İkili yüzük: Zeckie ¨ 85Desenli yüzükler: Shebo Chic ¨ 75 Kare yüzük: Zeckie ¨ 85
OCAK 2013 elele 91
92 elele OCAK 2013
MODA
Elbise: Ralph Lauren (Brandroom) ¨ 1995 Kolye: Topshop ¨ 49.90 Kemer: Mango ¨ 49.99
OCAK 2013 elele 93
Elbise: Tuvanam (Fiyat sipariş üzerine belirleniyor.)Kolye: Topshop ¨ 59.90 Bilezik: Cem Evirgen ¨ 70
94 elele OCAK 2013
MODA
Büstiyer: Dilek Hanif ¨ 2750 Tayt: Shebo Chic ¨ 320 Yağmurluk: Terra New York (www.shopigo.com) ¨ 2750 Çanta: Fleet Ilya (www.shopigo.com) ¨ 2095Gümüş yüzük: Mango ¨ 26.99 Dallı yüzük: Zeckie ¨ 75Kolye: Zeckie ¨ 130
OCAK 2013 elele 95
Etek: Elif Cığızoğlu (Fiyat sipariş üzerine belirleniyor.)Aksesuar: Elif Domaniç (Building) ¨ 250 Küpe: Zeckie ¨ 90
96 elele OCAK 2013
RÖPORTAJ
Orhan Gencebay, 2012’ye adını altın harflerle yazdırdı
İşte yine karşımda… 10 yıl önce de röportaj yapmıştım, şu anda karşımda duran adamın aynısıydı! O hiç değişmiyor, nasıl oluyor bilmiyorum ama oluyor, yaş almıyor, yaşlanmıyor, gözlerinin içi hep gülüyor. Ve mis gibi kokuyor. Bebek pudrası gibi. Bir ara kulağına eğilip sordum, “Jean Paul Gaultier” dedi. Bu son albüm 2012’yi ‘Orhan Baba Yılı’ yaptı. 32 sanatçının yaptığı tribute albüm 800 bini geçti, bir milyona yürüyor. 32 ünlü sanatçı, 32 Orhan Gencebay şarkısını yorumladı. Evet anladınız siz beni, herkes onu seviyor. Ben de… 2013’e damgasını vuracak yaz konserlerini kulisten izleyecek gazeteci ben olacağım, heyecanla bekliyorum. İyi yıllar dilerim.
OCAK 2013 elele 97
Fotoğraf: Cem TaluProdüksiyon: Eda Şentürk-Cristina Cosentino Makyaj: Ebru Korkmaz (K.U.M Agency)
Orhan Gencebay, 2012’ye adını altın harflerle yazdırdı
98 elele OCAK 2013
RÖPORTAJ
T arih merakınız nereden geliyor? Sadece tarihe değil, astrofiziğe, arkeolojiye de meraklıyım. Arkeoloji
bölümü hocaları kazıda ilginç bir şey bulduklarında, sağ olsunlar, “Baba, burada şu var, gel” diyorlar. Atlayıp gidiyorum. (Cep telefonundan bir fotoğraf gösteriyor…) Nedir bu?8500 yaşında bir kadının iskeleti. Ne kadar heyecan verici değil mi? Marmaray kazılarında tesadüfen rastlıyorlar. Başka etkilendiğiniz bilim… Deprem bilimi. Deprem korkusundan mı?Yok, o da meraktan. Bir de Türk müziği nerelerden etkilendi, nereleri etkiledi… Bu konu da bana çok heyecan veriyor. Orta Asya’daki Türk kültürü Avrupa’daki kültürün temelini oluşturuyor. Elimde değil, müzeler, arkeolojik kazılar müthiş bir coşku veriyor bana, kendimi kaybediyorum.Sevim Hanım ne yapıyor?Deliriyor. Efes’te mesela…Siz tabii taşlara bakmaktan kendinizi alamadınız… Alamadım. Sevim Hanım sonunda
“Ne var bu taşlarda? Taş işte Orhan, nesine bakıyorsun, hava güzel, gel, deniz kenarına gidelim” dedi. Çok zayıflamış Sevim Emre…Çoook. Geçmişte, teşvik için “Zayıfla sana 20 bin dolar vereceğim” demiştim. O zaman başaramadı ama ben yine de ona cip aldım. Şimdi, herhangi bir ödül vadetmeden, kendi zayıfladı. Ne güzel! Ama emin olun, alacaktır o ödülü. (Gülüyor) Alacaktır tabii! Ama aldığım hediyeleri de kullanmıyor ki, satıyor. Hayatınızdan memnun musunuz?Çoook. Şükürler olsun. Nasıl oluyor da yıllar geçiyor siz hep aynı kalıyorsunuz?Öyle mi görünüyorum?Evet… Teşekkür ediyorum. Özel bir şey yapmıyorum, sağlıklı besleniyorum. Eskisi kadar ağır spor yapmadığım halde hala geçmişin mirasını yiyorum. Body çalıştık, bak kollarıma, yarısı burada, yarısı evde! Atletizm, atıcılık, jimnastik…62 yıldır bu meslektesiniz, sıkılmaz mı insan?Sıkılmak ne kelime. Eğer insan araştırmayı seviyorsa, becerebilecek yeteneği, isteği ve azmi de varsa… Bir
mesleğe bir ömür bile az gelebilir. Yeni parçalar yapıyor musunuz?Tabii… Sürekli. İlham en çok nerede geliyor?Her yerde. Yürüyüşte, rüyamda, sabah 6.30’da uyandığımda, cebime kaydediyorum.62’nci sanat yılı için yaptığınız tribute albümü 800 bin sattı değil mi?Milyonu geçecek! Ama biz 50 bin bile satmaz diye düşünüyorduk. Şaşırdık. Tabii çok hoşumuza gitti.Bu albümden kaç para kazanılıyor ve o para kime gidiyor?Para kazanmak için değil, manevi haz için yaptık biz bu albümü. O paraya ihtiyacımız yoktu. Camia zor durumda ya… Ama dünya da değişiyor… İnternete karşı değilim ama internette telif haklarının çiğnenmesi korkunç seviyede. Dünyada resmi olarak kayıp rakam 850 milyar dolar. Böyle giderse 2015 yılında 1 trilyon 650 milyar dolara ulaşacak. 180 ülkeyle irtibat halindeyim, ondan biliyorum.İnsan bu kadar başarılı olup nasıl bu kadar ağırbaşlı, alçak gönüllü olabiliyor?Estağfurullah! Tabii ağırbaşlı olacağım, bize yakışan odur. Aslında ben
“SEVIM HANIM BANA ‘BU DAIRENIN IÇINDE OTUR’ DEDI, SINIRLARIMI BELIRLEDI, BAKTIK KI MUTSUZ DEĞILIM,
‘TAMAM’ DEDIM, 38 SENEDIR ONUN BANA ÇIZDIĞI SINIRLARDA YAŞIYORUM. AMA HALIMDEN MEMNUNUM.”
Foto
ğra
f: Ta
yfun
Çe
tinka
ya
OCAK 2013 elele 99
utangacım. Çocukluğumdan beri. İlkokulda beşinci sınıfta müsamere vardı. Zeybek oyun havası çalacağım sazla. “Söyle” dediler, “Çalarım ama söylemem” dedim. “Niye?” dediler, “Utanırım” dedim. “Zayıf veririm” dedi öğretmen, “Siz bilirsiniz!” dedim. Utanırdım, hayatta türkü söyleyemezdim.Canlı konser vermemenizin sebebi de bu mu?Bu da sebeplerden biri. Ama tek nedeni bu değil. Ben üretmeyi daha çok seviyorum. Sahneye çıkmak üretimime zarar verir gibi düşündüm hep. Yıllarca da bu yüzden sahneye çıkmadım. Çünkü günde 10-15 saat müzik çalışıyorum, bu besteleri öyle yaptım. Albümdeki 33 beste, yüzlerce bestenin sadece bir kısmı. Ama bu sene Polat bana yapmadığım bir şeyi daha yaptırmak istiyor, beni sahneye çıkarmaya çalışıyor. Ben de “Peki” dedim. 2013’ün yaz aylarında konserler vereceğim. Vayyyy süpermiş! Turne gibi mi düşünüyorsunuz?En az 10-15 yere gitmek lazım. Gönül dostlarıyla buluşmamız lazım. Sonra yurt dışında da konserler olabilir. Büyük istek var. Sevim Hanım ne diyor bunlara?Teşvik ediyor. Hazırlıklar başladı bile. Şovuyla, mekanlarıyla büyük olacak. Bazı yerlerde, stadyumda planlanıyor.Danslar, şovlar falan da olacak yani...Şüphesiz! Sahnede 80-100 kişi olacak.
Her defasında müziğinize arabesk diyorlar, siz de “Hayır efendim, arabesk değil” diyorsunuz…Yine söyleyeyim o zaman, ‘arabesk’ çok değerli bir kavram. Ama benim yaptığım çalışmanın adı arabesk değil. Arabesk, eski Mısır’da bir mimari tarzı. Klasik balede, iki figürün adı.13’üncü yüzyılda İtalyanlar Akdeniz’e ‘Arabesko’ demiş. Arabesk, ‘Arap etkinliği’ demek. Oysa benim yaptığım çalışma, halk müziğinden sanat müziğine uzanır, Adriyatik’ten Çin’e kadar olan geniş bir alandaki özleri anlatır. Teknik olarak da tüm teknikleri kullanırım. Klasik batı, rock, caz… Özgürüm. Ama ruh, öz bizimdir. Daha da bitmedi, yapacağımız başka çalışmalar var. Armonik olarak, ritim olarak çok farklı formlar var sırada. Yapacağız inşallah. Sevim Hanım sizin için ne ifade ediyor?(Gülüyor) O benim yoldaşım. Patırtımız gürültümüz olmaz, fikirlerimiz bazen ayrılıyor olsa da, yıllardır sevgiyle aynı çatı altındayız. Biz aynı yöne doğru yan yana ilerliyoruz. 38 senedir birlikteyiz.Ne güzel! Artık böyle beraberlikler tarihe karışıyor. 38 sene kendisini bir tarafa koyup, sizin için mi yaşadı?Öyle de denilebilir. O da sanatçıydı, Türk sanat müziği assolistliği yaptı. Çok eski tanışıklığımız. Bana da gerçekten her konuda destek oldu, hala da olur. Lafını da dinlerim, ona saygı duyarım, anarşisttir biraz, kolay kolay her şeyi beğenmez. Üst düzey bir beğenisi vardır.Her şeyinizle ilgileniyor…Tabii ki ama besteleri ben yapıyorum!
İlham vermiştir, o ayrı! “Bunu böyle yapma”, “Şunu şöyle yapma” der mi?Farkında olmadan yapıyor galiba… Kıskanç mı peki?Basit kıskançlıkları çoktan aştık biz. Genelde uyumluyuz. Bana “Bu dairenin içinde otur” dedi, sınırlarımı belirledi, baktık ki mutsuz değilim, “Tamam” dedim, 38 senedir onun bana çizdiği sınırlarda yaşıyorum. Ama halimden memnunum. Her şeyi birlikte mi yaparsınız? Sabahları yürüyüşe birlikte gider misiniz mesela?Hayır, Sevim üşeniyor. Sabahları kalkamıyor. Ama kahvaltılarımızı, akşam yemeklerini mutlaka birlikte yeriz.Torun ne sıklıkta geliyor; o zaman nasıl bir cümbüş oluyor?Oooooo torun deyince, akan sular duruyor! O harika bir şey! “Beni daha çok sevsin” diye küçük rüşvetler veriyor musunuz?Farkında olmadan yapıyor olabiliriz! Ama nasıl yapmazsın, iki dedeye bir torun var. Ve o torun hepimizin ilgi odağı, adeta yaşama gücü… İki çocuğunuz var. Biriyle daha mı az görüşüyorsunuz?Doğru değil. Çok üstüne düşmüyoruz, konu etmenin de gereğini duymuyoruz. Herkes kendi doğrultusunda kendi özelini yaşayarak hayatına devam ediyor. Kaç yaşındalar?Biri 42, diğeri 30 yaşında. Biri Konservatuar, öbürü de Bilgi Üniversitesi Görsel İletişim ve Tasarım mezunu.
100 elele OCAK 2013
RÖPORTAJDaha az görüştüğünüz hangisi?Az görüştüğüm falan yok! Çocuklarım için canım feda. Siz nasıl bir çocukluk hatırlıyorsunuz?Dört kardeştik. Kolay kolay herkesin yakalayamayacağı kadar mutlu bir ailede büyüdük biz. İlginçtir, en küçük kardeşim hariç diğer kardeşlerim sarışın, yeşil gözlüdür.Kaç kuşak yetişti sizinle?Dördüncü kuşaktayız şu anda. Müthiş bir şey bu! Siz aynı zamanda şair misiniz?Yani, edebiyatçıyız. Şairliğimiz daha ağırlıklı. Söz yazıyoruz ama şairiz de. En beğendiğiniz şairler kimler?Beğendiğim, yararlandığım bir sürü şair, düşünür var. Nasıl sayayım ki, Mevlana’mızdan Yunus’umuza, Nazım Baba’mızdan, İkbal’den Nietzsche’ye… Aklınıza kim geliyorsa…Soyadınız Kencebay’mış, neden Gencebay’a çevirdiniz? ‘G’ daha kolay söylenebiliyor diye. Kencebay, Öztürkçe’de Küçükbey anlamına geliyor. Asıl soyadımız, baba tarafından Kencebayoğulları’ymış. Selçuklular’daki beylikler gibi…Evet, anne tarafı da Albatlar olarak geçiyor. Demek ki, yüzlerce yıllık geçmişi var ailenin. Varlıklı bir aile mi?Yok değil, babam sıfırdan bir hayat kurmuş. İkisi de gariban. Babam paltosunu satmış da, evlenmişler. Ama o zamanlar bütün Türkiye öyleymiş. O kadar sakin bir yapınız var ki, siz hiç delirmez misiniz? Duşun camına yumruk atmak istediğiniz zamanlar olmaz mı mesela… Ömrüm boyunca sadece 1-2 defa oldu. Genelde gerçekten sakinim. Benim annem, babam da sakindi. Çok kötü şeyler yapabilirdim ama yapmadım, hep durdum. O zaman sinirlendiğiniz zaman gerçekten yandık, öyle mi yani?Arkadaşlarım, bir şeye kızdığıma tanık olduklarında, olayın ne olduğunu bilmeden, “Orhan kesinlikle haklıdır!” derler. Çünkü yapı olarak, son raddeye kadar bir şey demem, sakinimdir. Ama sinirlenmişsem, mutlaka karşımdakiyle ilgili normal olmayan bir durum vardır. Ya gereğinden fazla üstüme gelmiştir, ya hak etmediğim bir şey yapmıştır ve sonunda beni çileden çıkartmıştır. Hiç Sevim Hanım delirtti mi sizi öyle?Hayır. Onunla mizaçlarımız tamamen farklı. O benim gibi sabırlı değil, volkan gibi patlar ama hemen geçer. 10 dakika sonra sanki öyle bir şey hiç olmamış zannedersin. Güzel bir özellik. Kont Orhan, Koca Yürek Orhan, Orhan Baba, Orhan Dede… Bütün bunlar
çok ‘büyük’ isimler. Nasıl bir his bu? Sorumluluk yüklemiyor mu insana? Hep koruyucu, kollayıcı, anlayışlı, sakin, dünyayı omuzlarında taşıyan adam…(Gülüyor) N’aparsın bu isimleri layık bulmuşlar. Yaşamda her şey var. Ben de yaşamın bir parçasıyım. Neler olup bittiğini anlamaya çalışıyorum. Anladıkça da, daha sakin biri oluyorum. Var olan bir şeye öfkelenemem. Benim kızacağım şeyler yalandır, güvenilmezliktir, anlaşılmazlıktır. Yaratılmış bir şey varsa, o gerçektir. Bir şey varsa vardır, yoksa yoktur. Varsa onu anla ve kabullen…Bir sürü filmde de yer aldınız. Dizilerden teklif gelse kabul eder misiniz?
Yok, dizi bu saatten sonra yorabilir. İki saat, iki buçuk saatlik dizi mi olur beş günde Allah aşkına! Ama uzun metraj neden olmasın? Yaptığım müziği engellemediği takdirde… Türkiye’nin siyasi durumu sizi endişelendiriyor mu?Hayır, hiç. Tarih boyu bakıldığında o kadar rejim değişikliği olmuş ki. Ama Anadolu insanı hep aynı insan. Kesinlikle sağduyu galip çıkıyor. Yanlış bir şey varsa da, Türk halkı kendi içinde eritir onu, hayat devam ediyor, hep edecek. Siz aynı zamanda filozofsunuz değil mi?Öyle diyorlar, takdiri dinleyicilerime bırakıyorum.Eklemek istediğiniz bir şey var mı?Berhudar olun!
“SAHNEYE ÇIKMAK ÜRETIMIME ZARAR
VERIR GIBI DÜŞÜNDÜM HEP. YILLARCA DA
BU YÜZDEN SAHNEYE ÇIKMADIM. ÇÜNKÜ GÜNDE 10-15 SAAT
MÜZIK ÇALIŞIYORUM, BU BESTELERI ÖYLE
YAPTIM.”
EL LE* Lagardere Active ve TNS Secodip Magtrack’in dünya genelindeki son verilerine göre
DÜNYANIN 1 NUMARALI*
MODA DERGİSİ
+ BİR ARADADERGİ2
9TL!
ELLE_ilan164(elele):Layout 1 12/22/12 9:27 PM Page 1
102 elele OCAK 2013
MERVE KIRALİİLİŞKİ
Erkekler futbol meraklısı olabilir. Ama kadınları sevdikleri de bir gerçek. Peki, uzun zamandır peşinden koştukları, birlikte olmak istedikleri kadınla buluşmaları bir derbi gecesine denk gelse acaba ne yaparlar? Merak ettik, sorduk!
Futbol mu hoşlandığın
kız mı?ERKEKLERE
SORDUK!
Futbol izlemekten pek keyif almıyorum. Benim için çok sorun olmaz. Gayet rahat bir şekilde buluşmaya gidebilirdim. Bir kadını derbiye değişebilecek erkeklerden değilim. Göksel, 25 yaşında / İşletmeci
Madem çok hoşlandığım biri, o zaman maça gitmezdim. Deli miyim, maçı tercih edeceğim! Tabii ki bu fırsatı asla kaçırmazdım. Efkan, 26 yaşında / İnşaat Mühendisi
Tabii ki de onu alır maça götürürüm. Hem biraz değişiklik olur hem de biraz eğleniriz. Yani umarım eğlenir...Ataberk, 25 yaşında / Yüzücü
Eğer kabul ederse ona beraber gitmeyi teklif ederim; istemezse de maçı televizyondan kaydeder sonra izlerim. İlk izlenim önemli.Mahir, 28 yaşında / Grafik Tasarımcı
OCAK 2013 elele 103
Bu mühim sorumuzu çevremizdeki 100 erkeğe yönelttik. Sonuç, beklediğimizden çok da farklı değil. Şıklarımız şu şekildeydi… a. Maçtan sonra buluşurum b. Beraber maç izlemeyi teklif ederim c. Maç umurumda olmazErkeklerin yüzde 51’i beraber maç izlemeyi teklif ederim diyor. Yüzde 33’ü maç umrumda olmaz derken, yüzde 16’sı maçtan sonra buluşmaktan yana. Anlaşılan o ki, birçoğu ne yardan vazgeçebiliyor ne de futboldan…
Ne yardan ne futboldan…Maçı izleyebileceğim bir mekan seçerim ve hoşlandığım kızla orada buluşurum. Böylece iki işi de halletmiş olurum. Gerçi böyle bir durumda ertesi gün benimle tekrar buluşmak ister mi, bilemiyorum tabii... Atacan, 22 yaşında / Çağrı Merkezi Çalışanı
Önce maça giderim daha sonra hoşlandığım kızla çok romantik bir buluşma ayarlarım. Yaptığım şeyin olumsuz olduğunu bildiğim için de, romantik ve düşünceli olduğumu göstermek için ekstra çabalarım. Atınç, 28 yaşında / Gazeteci
Uzun zamandır aklımda olan kızla buluşmak varken kim takar futbolu. Onunla beraberken her şeyi unuturum.Ömer, 30 yaşında / Müzisyen
Tabii ki hoşlandığım kızı seçerdim. Sürekli spor yaptığım için spor izlemek her zaman keyif vermiyor. Ne olursa olsun onunla buluşmak isterdim. Aykut, Milli Sporcu / 20 yaşında
Randevuyu anında ertelerdim. Başka gün mü yok derbi günü buluşacağım!Mert, 34 yaşında / Gazeteci
Tabii ki derbiyi aklımdan çıkarırım ve o kişiyle görüşürüm. Maçın tekrarını izlemek mümkün ama onunla randevu ayarlamak oldukça zor. Tuğberk, 24 yaşında / Mimar
Umarım aynı takımlıyızdır ve futbola benim kadar düşkündür. Çünkü takımımın maçlarını asla kaçırmam. Böylece derbiyi birlikte izleriz. Mekan düşünme derdinden de kurtulurum. Mete, 32 yaşında / Öğretmen
Hoşlandığım kişiyle birlikte geçireceğim ilk gece elbette çok önemli ancak tuttuğum takımın derbisi ile çakışıyorsa tabii ki derbiye gitmeyi tercih ederim. Ona da beraber gitmek istediğimi söylerim.Burak, 22 yaşında / Öğrenci
Seks hayatınız nasıl gidiyor? Kafanızdaki sorulara cevap arıyor ama kimseyle sorunlarınızı paylaşamıyorsanız bize yazın, yanıtlayalım…
SORU&CEVAPSeks
104 elele OCAK 2013
SRÜYAMDA BIR KADINLA CINSEL ANLAMDA YAKINLAŞTIĞIMI GÖRDÜM. UYANDIĞIMDA RÜYADAN EPEY
ETKILENDIĞIMI FARK ETTIM. ACABA GAY YA DA BISEKSÜEL EĞILIMLERIM VAR DA BEN MI FARKINDA DEĞILIM?
C Çok sık olmamak kaydıyla kadınların kadınlarla ilgili bu tip rüyalar görmesi normal sayılıyor.
Eğer bir erkek arkadaşınız varsa zaten kendinizden şüpheye düşmenize hiç gerek yok. Üzerinde çok fazla düşünmeyin bile. Bu tip rüyalar, sizin cinsel kimliğinizi belirleyecek bir kıstas değil.
SSEKS KONUSUNDA BIRAZ TEMBELIM. YATAKTA HIÇBIR HAREKET YAPMAYIP ÖYLECE DURMAYI
TERCIH EDIYORUM. ANCAK YA ERKEK ARKADAŞIM BU DURUMDAN SIKILIRSA DIYE DE DÜŞÜNMEDEN EDEMIYORUM. BAZI EGZERSIZLERIN, DAHA IYI SEKS IÇIN YÖNLENDIRICI OLABILDIĞINI OKUDUM. ACABA BU KONUDA NE YAPABILIRIM?
C Evet, spor yapmak sadece sağlıklı bir yaşam için değil, sağlıklı bir seks hayatı için de
oldukça faydalı. Özellikle cinsel hayata yeni adım atanlar için kardiyovasküler egzersizlerin enerjiyi arttırdığı söyleniyor. Esneme (stretching) hareketleri ise kasları güçlendiriyor ve elastikiyeti arttırıyor. Seks hayatını canlandırmak için önerilen en iyi egzersiz ise Kegel egzersizleri. Kegel egzersizlerini şu şekilde yapabilirsiniz: Pelvik kaslarınızı kasın ve beş saniye bu şekilde durun (sanki tuvaletinizi tutuyormuş gibi) ve bırakın. Günde beş kere 10’ar kez tekrarlayın.
S‘G NOKTASI’ NEREDE ÇOK MERAK EDIYORUM. ORGAZM OLMA KONUSUNDA ÇOK CIDDI SORUNLAR
YAŞIYORUM. BELKI BU NOKTAYI UYARARAK DURUMU ÇÖZEBILIRIZ. YARDIMCI OLABILIR MISINIZ?
C İşte milyon dolarlık seks sorusu. Bazı uzmanlar G noktasına inanmıyor, bir kısmı ise varlığına inanmakla
birlikte yeri konusunda çelişkiye düşüyor. Ama genel görüş şu yönde; G noktası vajinanın içinden saat 12 yönünde, 3-4 cm. içeride, süngersi bir his veren 2-3 cm. boyutlarında bir alan. Ancak yerini bulmak yetmiyor. Bu noktanın uyarılması için, sizin kafanızı orgazma hazırlamanız, gerçekten istekli ve buna hazır olmanız gerekiyor.
S‘GRININ ELLI TONU’ KITABINI OKUDUM VE SEKS HAYATIMIN NE KADAR MONOTON OLDUĞUNU FARK ETTIM.
ACABA SEKS OYUNCAKLARI ILE CINSEL HAYATIMIZA BIRAZ RENK KATSAM NASIL OLUR? AMA BIR YANDAN DA BU TIP ŞEYLERI SAĞLIKLI BULMUYORUM. KAFAMDA TABULAR VAR. ÇOK NORMAL BIR ŞEYMIŞ GIBI GELMIYOR BANA… NORMAL MI?
C Evet, tek başınıza ya da erkek arkadaşınızla birlikte kullanabileceğiniz bu
oyuncaklarla, farklı zevkler yaşamanız elbette mümkün. Dikkat etmeniz gereken hususlar, hijyenik olmak ve oyuncaklarla oynamaya kendinizi
fazla kaptırmamak. Örneğin, eğer vibratör kullanacaksanız, bakterilerin bulaşmaması için üzerine prezarvatif geçirmeli, kullandıktan sonra ılık sabunlu suyla yıkayarak temizlemelisiniz. Uzmanlar, çok abartmadığınız, onlara bağlanıp kalmadığınız ve her ilişkinizde denemediğiniz takdirde bu oyuncakların masum olduğu görüşünde. Eğer bir seks shop’tan alışveriş yapmaya çekiniyorsanız ya da konuyla ilgili ufkunuzu genişletmek istiyorsanız www.pembebulutlar.com ve www.sihirlidokunuslar.com.tr sitelerine göz atabilirsiniz.
SPOR YAPMAK SADECE SAĞLIKLI BIR YAŞAM IÇIN
DEĞIL, SAĞLIKLI BIR SEKS HAYATI IÇIN DE OLDUKÇA FAYDALI. SEKS HAYATINI
CANLANDIRMAK IÇIN ÖNERILEN EN IYI EGZERSIZ ISE KEGEL EGZERSIZLERI.
D Ü N Y A N I N B İ R N U M A R A L ID E K O R A S Y O N V E S T İ L D E R G İ S İ
290 SAYFAALIŞVERİŞ ÖNERİSİ
VE İLHAM
NOSTALJİ VE MODERNİ BULUŞTURAN 10 EVBAKIR, BRONZ VE ALTIN RENKLERİYLE İHTİŞAMLI SOFRALAR
EN GÜNCEL TASARIMLARLA SALON MOBİLYALARI
2013 KIŞ SEZONU İÇİN SICACIK DEKO-FİKİRLER
PUCCAYAZAR
106 elele OCAK 2013
PSIKOPAT KIZIN EL KİTABI
Evini kurcalama
Benim her zaman yaptığım bir olay vardır, sevgilinin evine adım attığım
ilk günden itibaren çaktırmadan eşyaları yerleştirme. Özellikle siyah tel tokalar; bir avuç tel tokayı evin
öyle yerlerine koyuyorum ki benden sonra gelen kadın o evde birinin
varlığından haberdar olmalı. O sebeple adamın evini ıncık cıncık arayabiliriz. Arkeolog titizliğiyle
yapılan aramalarda bulunan kalıntıları birleştirip, bir önceki ilişkisi hakkında bilgi sahibi olabiliriz. Mesela
iç çamaşırı çekmecesinde külot bulmuşsak, kız çok uzaklarda değil, yeniden birlikte olmaları muhtemel
ve birbirlerine çok alışmışlar demek. Yatağın kenarındaki komodinin
içinde ıvır zıvır takılar bulmuş olabilirsin, bundan korkmana
gerek yok ama eğer oje bulduysan korkabilirsin. Bir de mutlaka ama mutlaka sevgilinin duşunun içine
‘mantar şampuanı’ koy, adam bunu büyük ihtimalle fark etmeyecektir
ama senden sonra gelen kadın onu şak diye bulacaktır, sonra gelsin
tedirginlik...
Bir erkeğin kartviziti geçmişteki ilişkileri derler, ne kadar doğru bilinmez ama ne olursa olsun hayatının bir bölümünü geçirdiği kız arkadaşı benim için rakiptir. Kafamda deli sorularla o ilişkinin içine her seferinde limon sıkıyorum. Önce kendi kendime sorular soruyorum: ‘Hala aklının içinde yer alıyor mu? Acaba onunla da buraya gelir miydi? Telefonuyla çok ilgileniyor, hala mesajlaşıyor olabilirler mi? Bu şarkı onların şarkısı mıydı? Neden durup dururken yüzü asıldı şimdi?’ Sonra bu soruların cevaplarını didiklemeye çalışıyorum, ardından da kendimi üç kişilik saçma bir aşkın ortasında buluyorum. Bu aşktan bazen üçüncü kişinin haberi olmuyor, bazen adamın bile haberi olmuyor... Ben gizli gizli telefon kurcalarken kafamda onları pozisyondan pozisyona sokuyorum, ardından da ‘Aaaa canım nereye ya? İyiydik böyle’ diye adamın arkasından el sallıyorum. O yüzden keşke gökten zembille daha önce sevgilisi olmamış ama manita işlerinde özel Allah vergisi yeteneği olan, yakışıklı, komik bir adam türü ortaya çıksa da psikopat kızlar olarak hepimiz rahatlasak.
OCAK 2013 elele 107
Arkadaş sohbetleriİşte en nefret ettiğim kısım, ilişkiniz yeniyse bu adamın arkadaşları size zerre kadar değer vermez, yanınızda dambır dumbur konuşmaya hakları olduğunu düşünürler. Bir defasında tam iki saat boyunca sevgilim ve eski karısının balayı hikayelerini arkadaşlarından dinlemiştim. Acı üzerine acı çekiyordum, kahrolmaktan artık devrelerim yanmıştı, ben ne günah işledim de bana yaşarken cehennemi gösteriyorsun Allah’ım diye dualar ettim. Yine de yılmadılar, anlattılar da anlattılar sonra şükrettim iyi ki yatak odalarına girmemişler, şu an halvet pozisyonlarını dinliyor olurdum diye. O sebeple, midem bunu kaldırır, sinirlerim sağlamdır yeter ki kızla ilgili bir şeyler öğreneyim diyorsan işe arkadaşlarından nefret ederek, bunu da onlara göstere göstere yaparak başlayabilirsin. Emin ol, bir şey kaybetmeyeceksin, evrenin sırlarını çözen bir bilim adamı bile olsa sevgilinin arkadaşı, sevgilinin arkadaşıdır yani, hayatın boyunca hiç işine yaramayacak, sadece senin sinirlerini bozacak biri. Baştan sınırlarını koymakta belki faydası bile olur.
Telefon Telefonlara şifre koyma özelliğini kim bulduysa
benden o kadar büyük bir beddua alıyor ki anlatmamın imkanı yok! Tuttuğu takımın kuruluş yılından başlıyorum
annesinin doğum gününe kadar telefonu kitleyene kadar uğraştığım günleri biliyorum.
Evet, dünyanın en ayıp şeyi başkasının telefonunu
kurcalamak, ahlak kuralları arasında üçüncü sıraya
oturabilecek pozisyonda bir durum bu ama ne yapabilirim,
dünyanın en eğlenceli şeyleri ya ayıp ya günah ya da yasak
zaten. Bir arkadaşım, adamın eski sevgilisinin numarasını
kardeşinin telefon numarasıyla değiştirmişti. Nasılsa birini
ararken oturup bütün telefon numarasına bakmıyor, şak diye arıyor diye düşünmüş.
İyi de etmiş, yaptığının ertesi günü eski sevgilisini arıyor
diye, kızın kardeşini aramıştı. Bu sayede hala görüştükleri
ortaya çıkmıştı ama bizim kız için ayrılırken ‘o hatun manyağın teki, aman uzak
durun’ gibi laflar söylüyordu, bunu da ekleyeyim de sonra
karışıklık olmasın. Bir de bir şeyi daha söylemem
gerek, sevgilisinin telefonunu karıştırıp mutlu olan bir kişi
bile görmedim.
NOT: Pucca Günlük serisinin üçüncü kitabı olan ‘Allah Beni Böyle Yaratmış’ bütün kitapçılarda. Ben yazarken çok ağladım ama büyük ihtimalle siz güleceksiniz, ne yapalım alıştık. Üstelik bu kez hikayenin sonunda adam ölüyor, gebersin pislik!
Sosyal medya hesaplarıEn kötüsü bu sanırım, adam bir okyanusun içerisinde yüzüyor ve onu bulman o kadar zor ki. Twitter, Facebook gibi yerler emin olun en az korkacağınız hesaplar. Sizin araştırmanıza bile gerek yok o hesapları, zaten biriyle fingirdeşiyorsa oradan, kadın mutlaka belli eder. Fotoğrafların altına yapmacık şirinlik ve komikliklerle bir şeyler yazma çabasında olan tipleri hemen görürsün zaten. Asıl korkulması gereken internette öyle siteler var ki küçük butik siteler, sadece referansla alınan siteler, üye sayısı 100 kişinin üstüne çıkmaması gereken yerler, neler neler dönüyor, o yüzden internet geçmişini iyice kurcalamak gerekli. Eğer internet geçmişini sürekli silen bir adamla karşı karşıyaysan kesin ama kesin bir nane yiyor demektir.
YONCA TOKBAŞYAZAR
Vajinal gerçekler
Yonca “döke saça”
Şimdi bi kere önce kendimize dürüst olalım şekerim. Aslında bütün kadınların bildiği; ama kendinden bile sakladığı bazı gerçekler var. Ha diyeceksin ki, ‘ayol gerçekleri bilince ne değişecek?’ İşte göğe ereceğiz filan herhalde. Ay bi şey değişmeyecek tabii! İlla bi şey olması için değil, yazmış olmak için yazıyorum hani. Zaten bu yazı da bitince kendi kendini imha edecek.
Etsin e mi...Bu dergi Elele, biz kadın dergisiyiz değil mi?E kendi aramızda dökülüp saçılıyoruz yani.Okuyun gülün geçin.Çok düşünmeyin sakın. Baksanıza ayol 2013 geldi!Zaman hızlı geçiyor, vakit kaybetmeye değmez bu hayat.Ciddi.
Biz niye sürekli güzel olmaya çalışıyoruz ki?Kime beğendirmek için?Erkeğimize! Varsa olana, yoksa olası olana.E tamam anladım yavrucuğum da, erkek dediğin hep senden daha güzelini bulma kabiliyetine sahip bi yaratık. Pardooon, bulduğunun illa senden güzel olması da gerekmiyor. Çirkin de olabiliyor ‘öteki’. Ama tabii bize göre çirkin o. Çünkü aranan güzellik, zeka filan değil. Ama biz öyle olduğunu düşünmek istiyoruz. Hani o daha doğru ya! Hayır işte doğru değil. O öğretilmiş olan suni gerçek. İşin özü farklı tabii. Alooo uyan şekerim uyan! Harbi harbi sarışının aptalı makbul. E niye olmasın ki!Daha açık söyleyeyim, beynin olmasa da olur ama gencecik bi vajinan varsa, bak o ömre bedel!Bilesin yani.
Vır vır vır zeka kusan bi kadın her erkeğe bela. Valla öyle. Ben anlıyorum erkekleri aslında. Bi kere zeki kadın başarılı oluyor; kariyer-çocuk-güzellik bermuda üçgeninin en mükemmelini yaptıkça yapıyor, adamcağızlar da ezikleşiyor. (-cağız eki acındırmak için kullanılmıştır, vah vah!)
Sorun 1: Güzellik
Sorun 2: Z eka
Yapraklı Yonca4
108 elele OCAK 2013
108_109_ELE_01_yonca.indd 108 12/22/12 3:47 AM
OCAK 2013 elele 109
Yonca “Müzelik”
Ennnn sana destek, sana aşık, sana ölen biten adamın bile -yaşı kaç olursa olsun- taze kan görünce totosu başı oynuyor.Doğal bi durum bu. Muş yani. Baksanıza herrrkes bunu söylüyor. E tamam yani doğal olunca kabul etmek zorundayız öyle mi?Edemiyorum n’olcak şimdi?
Yaradılış ve biyoloji diye bi şey var kesin. Bak bunu da anladık.Anasını satayım anlamaktan bittik gari! Ama kadın dediğin hayal dünyasında yaşamayı seviyor. N’apcaz şimdi?
Bak bak bak, erkek anası olarak yazıyorum bunları, sen erkek evladını ne kadar iyi eğittiğini ve bir kadına gül gibi koca yarattığını düşünürsen düşün, bi öz var ki erkek çocukta, o öze ne yapsan yap boş! (Allah’ım beni affet bu gerçekleri yazdığım için. Amin.)Hani özünde her erkek odun diyeceğim ama, demeyeyim diyorum, oduna ayıp neticede. Anneyim utanmadan bir de!Sen onu hayallerinin adamı olarak yetiştirmek için yırtın, ama o gitsin iki dişiyi bi yerde görünce sapıtsın! Ay gel delirme! “Oğlum ben sana sadık olacaksın demedim mi!” desen de, nafile.
İyi ‘karı’ kabus gibi çöküyor adamın ruhuna.Neden mi? E abicim kadın anne oluyor, kiloyu da veriyor, veremese de uğraşıyor, bakımlı, hala güzel, hala çalışkan, işi de var, para kazanıyor, ikinciyi de yapıyor, gittikçe güçleniyor, pes etmiyor! Kabus olmasın da ne olsun!Dayanıyor yani kadın her zorluğa...E başlıyor adam şişmeye. Kendini kadından daha güçlü hissetmesi lazım oysa, ki doğası yerini bulsun.
Ben masallar ve hayaller dünyasında yaşayan bi tipim.Benim için hayat; romantik komedi! Hatta Külkedisi benim de siz bilmiyorsunuz, o denli. O prens beni seçti ve pek tabii sonsuza kadar mutlu mesut yaşayacağım. Ben öyle inanıyorum. Nokta.İnandığım zaman olur di mi?Babam bana bıkmadan usanmadan: “Kızım sen hayatı Amerikan filmleri gibi sanıyorsun, ama hayat film değil!” derdi sinir olurdum! Ama işte senden büyük ve yaşamış tecrübeli birilerinin bi bildikleri var da söylüyorlar bunları. İyi de sen de çocuksun o saatte, gerçeklere inanasın gelmiyor ki! Hem ben hep iyi şeylere inanan bi insan olmayı seviyorum, sevdiğim için de iyi şeyler oluyor.Ellemeyin beni!
Sorun 1: Güzellik
Sorun 3: Çıtırlık
Sorun 5: Annelik
Sorun 7: Karılık
Sorun 4: Hayal dünyası
Anneleri çok uğraşıp emek verdiği ve mürüvvetini görüp torun istediği için, erkekler de dengesizleşip ister istemez iyi koca ve aile babası filan olmak istiyorlar bi dönem tabii. Ya da zaten erkeğe körkütük aşık olan kadın, onu o noktaya getiriyor. Ama işte alışmadık totoda don durmuyor şekerim. Adam bir süre sonra boğuluyor. Adam ol, boğulma abi!
Sorun 6: Kocalık
Haaa n’oluyor işte kadın güçlendikçe, adam ya dövüyor ya da psikolojik şiddete başlıyor. Kadına iltifat yok, eleştiri had safhada, ne yapsa olmadı oluyor bi anda. Kadınsa anlayamıyor olanı biteni. Hayal dünyasındayız diyoruz ya, orada takılmış evladım. E onun da doğasında anaçlık ve eğitmenlik var; kocasını eğitmek/düzeltmek/iyileştirmek istiyor, pes etmez ki kadın. Herkes ters yönde gider oluyor yani...E ne olacak şimdi?
Kadın daha da çalışıyor; daha seksi daha güzel daha çalışkan olursa her şey düzelecek sanıyor. Oysa yok öyle de olmaz. Ya sus pus olması makbul ya da ne yapsa boş... Oysa adamın keyif kebap! Evde süper bi kadın var kendisine köle, sinmiş susmuş, bitap. Dışarıda da yine adama kul köle olmaya hazır aynı hayal dünyasının ta başında olan kadın var sürüyle. Ha o da olmadı paralı işçiler de var. Bakın kimseye hakaret değil bu dediklerim, nitekim saygım sonsuz her dişiye!
Bi sürü adamın bi ev bi sokak hayatı var. Kimi adam bu ikili hayattan rahatsız oluyor; e annesi eğitmişti ya onu iyi adam olarak, ondan. Ya daha sinirli oluyor, ya da fazla iyi. Ama her iki şekilde de suni, ikiyüzlü bir hayat değil mi?Adam da anasının iyi evladı ile içindeki erkek arasında, yani kadınlar arasında kalmış oluyor... Bak gördünüz mü sorun yine kadında yani! Kendimiz ettik, kendimiz bulduk öyle mi!
Nitekim gerçekler gizlendikçe güzel. İkiyüzlülüklerdir ilişkilerdeki masumiyeti kaybettiren.Bir kadın bekareti gittiğinde değil, inandığı masaldaki masumiyet gittiğinde ağlar...İçten.
Sorun 8: Şiddet
Sorun 9: Rekabet
Sorun 11: Masumiyet
Kadınsal gerçekler1. Giydiğin şeyle rahat değilsen, kendini çirkin hissedersin. 2. O gün kötü kalktıysan, acın varsa yani, kafana kuş konsa fark etmez, kendini beğenmezsin.3. Alkol aldığın her gün şiş ve ödemlisin.4. Nutella’yı eline aldın mı kavanozun dibini görmeyen n’olsun!5. Kışın ince çorap yazın yanık ten kendini iyi hissettirir.6. Hem sana bakılsın istersin, bakıldı mı
da sinirlenirsin.7. Parayı sevmezsin ama seversin.8. Regl olsan bi türlü olmasan bi türlü...9. Memelerin küçük olsa dert, büyük olsa dert.10. Kim ne derse desin incelikten kopsan da kilo yine dert.11. Spor yapmadın mı ne yapsan olmaz!12. Estetik makyajla saklandığı sürece güzel, doğal ortamda berbat.
Sorun 10: İkiyüzlülük .
108_109_ELE_01_yonca.indd 109 12/22/12 3:47 AM
Tarih boyunca, fal, büyü, mistik öğretiler, gizemli bir gelecekten haber veren kahinler,
geçmişinizi bilenler, isim söyleyenler hep vardır ve herhalde hep de olacak... Hepimiz, hiç
tanımadığı birinin geleceğini bilen, ona kaderini nasıl değiştireceğini söyleyebilecek yetkide
birinin, eciş bücüş bir yerde üç kuruşa fal bakmasının saçma olduğunun farkındayız ama
yine de bunlara inanmaya hazırız. Geçenlerde bir arkadaşım sevgilisinden ayrılmış, önce
epeyce bir kıyametleri kopartmış, sonra bir o kadar ağlamış, sonra psikoloğa gitmiş. Bütün
bunlardan bir fayda görmemiş olacak ki sonunda çok ünlü bir falcıya gitmiş. Falcının
telkinleri üzerine yaptıklarını bana anlattığında gülmekten yerlere yattım. Önce şaka
yapıyor sandım. Ama değilmiş. Falcı bizimkine okunmuş, üflenmiş artık her neyse bir
kese veriyor. Bunu götürüp adamın evinin yanındaki bir toprağa gömmesini istiyor. Ama
küçük bir sorun var. Adam dip dibe yapılmış apartmanlarla dolu bir sitede oturuyor. Yani
yakınlarda bir toprak yok. Tarih boyunca, fal, büyü, mistik öğretiler, gizemli bir gelecekten
haber veren kahinler, geçmişinizi bilenler, isim söyleyenler hep vardır ve herhalde hep de
olacak... Hepimiz, hiç tanımadığı birinin geleceğini bilen, ona kaderini nasıl değiştireceğini
söyleyebilecek yetkide birinin, eciş bücüş bir yerde üç kuruşa fal bakmasının saçma olduğunun
KÜRŞAT BAŞARYAZAR
110 elele OCAK 2013
Kürşat Başar
arasındakifark mı?E
Yalnız erkeklerin olduğu bir dünyada
kimse aralık ayı geldiğinde ağaç süsleme peşine
düşmezdi. Çocuklar için
alınsa bile ağaçlar kesinlikle bu kadar
süslü olmazdı.
Kadınlarla kutlamalar arasında yadsınamaz bir bağlantı var. Yalnız erkeklerin olduğu bir dünyada kimse aralık ayı geldiğinde ağaç süsleme peşine düşmezdi. Çocuklar için alınsa bile ağaçlar kesinlikle bu kadar süslü olmazdı. Doğum günü diye bu kadar ciddi bir etkinlik olur muydu peki? Hiç sanmıyorum. Eh öyle bir dünyada düğün de olmayacaktı tabii...Hele evlilik yıl dönümlerini, Sevgililer Günü’nü filan hiç saymıyorum. Erkeklerin dünyasında ancak takımın şampiyonluğu kutlanırdı herhalde yılda bir kere. Bir de kupa filan alırlarsa ne ala... O da sokaklara formayla çıkıp avazı çıktığı kadar bağırmak şeklinde bir kutlama!Kadınlarla kutlamalar arasındaki bağ öyle basit bir şey değil.
Söylendiği gibi kapitalizmin oyunları nedeniyle yaratılmış hediye satma numarası filan da değil. Çok daha derin bir şey. Kutlama dediğiniz görkemli bir şey. En küçük bir ev partisinde bile mumlar yakılıyor, masalar yeniden düzenleniyor, özel tabaklar, bardaklar çıkıyor, vazolara çiçekler yerleştiriliyor, renkler gözden geçiriliyor, biblolar, süsler konuluyor, ışık ve ses düzeni yapılıyor. Yemekler, önden sunulacak içkiler her şey tek tek elden geçiyor. Günler öncesinden hazırlık yapılıyor. Kim kimin yanına oturacak hesaplanıyor. Adeta bir tiyatro sahnesi kuruluyor.
HHHTam bu anda kadınlarla tiyatro arasında bir bağ olduğu aklıma gelmesin mi? Bütün bu kutlamalar için bir de kişisel hazırlık gerekiyor. Sahne hazır ama oyuncu da hazırlanmalı.
rkekle kadın
Tarih boyunca, fal, büyü, mistik öğretiler, gizemli bir gelecekten haber veren kahinler,
geçmişinizi bilenler, isim söyleyenler hep vardır ve herhalde hep de olacak... Hepimiz, hiç
tanımadığı birinin geleceğini bilen, ona kaderini nasıl değiştireceğini söyleyebilecek yetkide
birinin, eciş bücüş bir yerde üç kuruşa fal bakmasının saçma olduğunun farkındayız ama
yine de bunlara inanmaya hazırız. Geçenlerde bir arkadaşım sevgilisinden ayrılmış, önce
epeyce bir kıyametleri kopartmış, sonra bir o kadar ağlamış, sonra psikoloğa gitmiş. Bütün
bunlardan bir fayda görmemiş olacak ki sonunda çok ünlü bir falcıya gitmiş. Falcının
telkinleri üzerine yaptıklarını bana anlattığında gülmekten yerlere yattım. Önce şaka
yapıyor sandım. Ama değilmiş. Falcı bizimkine okunmuş, üflenmiş artık her neyse bir
kese veriyor. Bunu götürüp adamın evinin yanındaki bir toprağa gömmesini istiyor. Ama
küçük bir sorun var. Adam dip dibe yapılmış apartmanlarla dolu bir sitede oturuyor. Yani
yakınlarda bir toprak yok. Tarih boyunca, fal, büyü, mistik öğretiler, gizemli bir gelecekten
haber veren kahinler, geçmişinizi bilenler, isim söyleyenler hep vardır ve herhalde hep de
olacak... Hepimiz, hiç tanımadığı birinin geleceğini bilen, ona kaderini nasıl değiştireceğini
söyleyebilecek yetkide birinin, eciş bücüş bir yerde üç kuruşa fal bakmasının saçma olduğunun
Elbise giyilecek, saç yapılacak, gözler, dudaklar boyanacak, oje sürülecek...Hatta baş oyuncunun giyinmesi, süslenmesi yetmez, gelenlerden de beklenir bu. Ancak bir tiyatro kostümcüsü tüyleri, peluşları, simli kumaşları, bin türlü süsü püsü böyle bir araya getirebilir. Küçük bir kız çocuğu bile yüzünü, gözünü, parmaklarını boyamaya meraklı. Saçları yapıldığında keyiften dört köşe oluyor, sabah okula giderken bile elbise beğenmiyor. Yeğenim erkekti, ona giyecek bir şeyler aldığım zaman kutuyu bile açmadan annesine uzatır, oyuncak ne gelmiş diye bakardı. Kadınlar öyle değil. Yılların oyuncusu gibi anında makyajını, saçını yapıverir. Hatta eğer geç kaldıysa araba kullanırken bile yapabilir bunu...Bu, kesinlikle sonradan kazanılmış, öğrenilmiş bir özellik olamaz. İsteyerek bunu öğrenmeyen daha doğrusu geliştirmeyen kadınlar elbette var. Ama basit bir örnek vermek gerekirse, uzun saçlı, havalı, kendisine pek düşkün bir erkekle, sıradan bir kızı yan yana koyalım. Hani şu ünlü saç atma hareketi vardır. İkisine de yaptıralım. Bakalım erkek yapabiliyor mu görelim. Bu, ip atlama oyunu gibi bir şey. Kız çocuğu gelir çatır çatır atlar. Erkekler ancak boks antrenmanına filan giderse doğru dürüst ip atlayabilir.
HHHKutlamalar, törenler, partiler kadınlar için yaratılmış adeta. Evlenmeye kalkışıp düğün hazırlığı için görüşmeye giden erkekler kadınların sorduğu soruları duyunca ne demek istediğimi anlar. Çünkü bu sorular ya da törenle ilgili hazırlıkları incelerken görülen eksiklikler bir erkeğin aklına gelmez. Yüz kere evlenmiş bile olsa...Tarihin ilk dönemlerinden kalan eşyaların sergilendiği müzelere hiç gitmediniz mi? Bir yanda balta, mızrak, bıçak, ok türü şeyler, öte yanda bugün de hemen hemen aynıları kullanılan küpe, gerdanlık, bilezik, göz boyası gibi şeyler...Erkekle kadın arasındaki farkı soruyorsanız buyurun: Baltayla küpe arasındaki fark.Düşünün, kılıç kalkandan bugüne erkek milleti nükleer silaha geçmiş, binlerce yıl çalışıp çabalamış. Kadınların küpesi, gerdanlığı, bileziği aynen duruyor. O zamandan bulmuşlar, bitmiş. Geri kalan binlerce yıl bizimle uğraşmaya zaman ayırabilmişler böylece.
HHHDüğün dediğiniz şeyi bir düşünsenize...Düğünün en önemli anı gelinle damadın merdivenlerden indiği andır değil mi?
Evet ama aslında herkes geline bakar. Yalnızca gelin saçı denilen şey bile bakmayı hak ediyor tabii... Gelinlik deseniz ayrı bir hadise... Makyaj özel yapılmış. Kirpikler beş santim uzunluğunda... Başka bir yaratık yürüyor orada. Bir saat önce gördüğünüz kızla ilgisi bile yok. Ama damat aynı damat. Düğüne gelirken giydiği elbisenin biraz daha iyisini giymiş, bir de fazladan papyon takmış. Aksesuar olarak binlerce yılda ancak bir kravat, bir de papyon bulabilmiş bir cinsten söz ediyoruz. Nesine bakacaksın? Adamın hayatının en önemli anında üstündeki en değişik şey bu: Papyon. Onun için düğün dediğiniz şey de kadınlarla ilgilidir. Gelin, anne, kaynana, elti, hala, teyze, kız arkadaşlar... Düğünün nasıl olduğuna da karar verecek olan yine onlardır.
Şimdi bana kızmaya başlayacaksınız ama çocuk doğum günleri bile öyle değil mi? Verilen partinin çocukla ne derece ilgisi var bilemiyorum. Çünkü çocuklar zaten öyle bir giydirilip süsleniyor ki (tabii kız çocukları özellikle) dağıtıp yerlerde yuvarlanacak bir halleri yok. Bir de annelere bakın. Kızın doğum günü mü yoksa annenin bekarlığa veda partisi mi belli değil. Kadınlarla tiyatronun bağlantısı var derken boşa konuşmuyorum. Bunların hepsi bir gösteri. Sahneleniyor ve sonunda alkış bekleniyor. Kesinlikle kadınlar oyuncudur filan demek istemiyorum. Ağzımdan yel alsın. Hatta denilebilir ki sıradan bir kadın bile hayatının belli günlerinde kendiliğinden bir sanatçıdır.
UZUN SAÇLI, HAVALI, KENDISINE PEK DÜŞKÜN BIR ERKEKLE, SIRADAN BIR KIZI YAN YANA
KOYALIM. HANI ŞU ÜNLÜ SAÇ ATMA HAREKETI VARDIR... IKISINE DE YAPTIRALIM. BAKALIM ERKEK
YAPABILIYOR MU GÖRELIM.
OCAK 2013 elele 111
Kadınlarla kutlamalar arasında yadsınamaz bir bağlantı var. Yalnız erkeklerin olduğu bir dünyada kimse aralık ayı geldiğinde ağaç süsleme peşine düşmezdi. Çocuklar için alınsa bile ağaçlar kesinlikle bu kadar süslü olmazdı. Doğum günü diye bu kadar ciddi bir etkinlik olur muydu peki? Hiç sanmıyorum. Eh öyle bir dünyada düğün de olmayacaktı tabii...Hele evlilik yıl dönümlerini, sevgililer gününü filan hiç saymıyorum. Erkeklerin dünyasında ancak takımın şampiyonluğu kutlanırdı herhalde yılda bir kere. Bir de kupa filan alırlarsa ne ala... O da sokaklara formayla çıkıp avazı çıktığı kadar bağırmak şeklinde bir kutlama!Kadınlarla kutlamalar arasındaki bağ öyle basit bir şey değil. Söylendiği gibi kapitalizmin oyunları nedeni-yle yaratılmış hediye satma numarası filan da değil. Çok daha derin bir şey. Kutlama dediğiniz görkemli bir şey. En küçük bir ev partisinde bile mumlar yakılıyor, masa-lar yeniden düzenleniyor, özel tabaklar, bar-daklar çıkıyor, vazolara çiçekler yerleştiriliyor, renkler gözden geçiriliyor, biblolar, süsler konuluyor, ışık ve ses düzeni yapılıyor. Yemekler, önden sunulacak içkiler her şey tek tek elden geçiyor. Günler öncesinden hazırlık yapılıyor. Kim kimin yanına oturacak hesaplanıyor. Adeta bir tiyatro sahnesi kuruluyor.
HHHTam bu anda kadınlarla tiyatro arasında bir bağ olduğu aklıma gelmesin mi? Bütün bu kutlamalar için bir de kişisel hazırlık gerekiyor. Sahne hazır ama oyuncu da hazırlanmalı. Elbise giyilecek, saç yapılacak, gözler, dudak-lar boyanacak, oje sürülecek...Hatta baş oyuncunun giyinmesi, süslenmesi yetmez, gelenlerden de beklenir bu. Ancak bir tiyatro kostümcüsü tüyleri, peluşları, simli kumaşları, bin türlü süsü püsü böyle bir araya getirebilir. Küçük bir kız çocuğu bile yüzünü, gözünü, parmaklarını boyamaya meraklı. Saçları yapıldığında keyiften dört köşe oluyor, sabah okula giderken bile elbise beğenmiyor. Yeğenim erkekti, ona giyecek bir şeyler aldığım zaman kutuyu bile açmadan annesine uzatır, oyuncak ne gelmiş diye bakardı. Kadınlar öyle değil. Yılların oyuncusu gibi anında makyajını, saçını yapıverir. Hatta eğer geç kaldıysa araba kullanırken bile yapabilir
FİNANS
Gelin senelik plan yapalım, hedef koyalım. Ne o, yoksa siz şimdiden yaptınız mı planları? Şahanesiniz ne diyeyim. Buna hiç şaşırmadım çünkü geçen sene bu sayfalarda senelik bütçeniz, birikim hedefleriniz, eşler arası para yönetimi, kendi paranı kazanmak, iş kurmak, tatil planlamak, düğün finansmanı gibi birçok finansal planlama metodunu konuştuk. Bu sene başında, sizi hayatınızı yönetmek üzere yeni bir alışkanlıkla tanıştırmak istiyorum: ‘Networking’, yani sosyal çevre yönetimi. İyi bir ‘sosyal çevre’ oluşturmanız ve onu yönetmeye başlamanızın tam zamanı. Siz ayda kaç davet alıyorsunuz? Ev daveti, oturma daveti, yemek daveti, kahve daveti, kokteyl daveti, sergi daveti… Sosyal hayatınızdan memnun musunuz? Bu davetlerin sayısını, kalitesini artırmak ister misiniz? Haydi bu yeni yıl enerjisi ile yeni bir alışkanlık ekleyelim hayatımıza, sosyal çevremizi yönetelim. Hayatta başarılı olmanın unsurlarından biri, etkili bir çevre oluşturmak ve bu ilişkileri iyi yönetip sürdürmek. Dünyada bilinen adı ile ‘networking’, bu konuda mahir olanlara, kendini geliştirenlere ve alışkanlık haline getirebilenlere olağanüstü imkanlar ve fırsatlar yaratıyor. Tabii ki ailemiz dostlarımız bir yana, ama bir de ‘tanıdıklarımız’ ve ‘bulunduğumuz çevreler’de geçirdiğimiz zaman da çok önemli. Çünkü esas iş görüşmeleri, iş anlaşmaları, fırsatlar, bu değişik çevrelerde yeşeriyor. Bazen en ummayacağınız bir ev yemeği davetinde tanışacağınız birinin vereceği fikir, sizi alıp hiç tahmin etmediğiniz yerlere götürebilir. İşte bu fırsatları kaçırmamak ve onları iyi değerlendirmek lazım.Etkili bir şekilde sosyal çevre oluşturmak şansla açıklanacak bir şey değil, gerçekten büyük çaba ve özen gerektiriyor. ‘İyi de bu beceri nasıl geliştirilir’ diyorsanız, geçenlerde bu konuyu bir bilim olarak inceleyen Lewis Howes’un yazısından da etkilenerek, sizlere çevre oluşturmak için işinize yarayacak çok önemli yedi alışkanlık listeledim.
Öncelikle herkesin yeni yılını kutlar, şahane ışıltılı pırıltılı sağlık sevgi ve para dolu bir sene dilerim. Çok heyecanlıyım, neler neler olacak kim bilir bu sene. Aile, çocuklar, aşk, para, iş...
twitter.com/ozlem_denizmen
112 elele OCAK 2013
1. Bir davet ya da toplantıya katılmadan önce, orada olacak kişilere samimi ve içtenlikli sorular sorabilmek için hazırlanın.Orada olması muhtemel kişilerin isimlerini öğrenin. Ve Linkedin, Facebook gibi internet sitelerinden yapacağınız araştırma ile en çok ilgi duydukları alanlar hakkında bilgi edinmeye çalışın. Önceden tanıdığınız kişiler ile ilgili ‘ben zaten onu biliyorum’ tembelliğine kapılmayın. Şu an için ne ile ilgileniyor, en son neler başarmış, araştırıp öğrenin. Karşı karşıya geldiğinizde onların son durumları hakkında bilgi sahibi olmanız ve ilgi ile sohbet etmeniz, size karşı büyük sempati yaratır.
2. Bağlantılarınıza değer katın, katkı sağlayın.Yeni bir bağlantınıza anında katkı sağlayın. Sosyal çevrenizde bulunan birinin, yeni tanıştığınız birine, bir problemi hakkında yardım edebileceğini fark ettiğiniz anda, ne yapıyorsanız bırakıp, hemen bu iki kişiyi tanıştırın, bu çok önemli. Sizin aracılığınız sonucunda sorunu çözülen bağlantınız bu konudaki yakın ilginizi her zaman olumlu düşüncelerle hatırlayacak. Hem insanlığa yardım, hakikaten çok ulvi bir şey. Ben her hafta kendimi en az 2-3 arkadaşımı başka 2-3 arkadaşımla tanıştırırken buluveriyorum ve bu beni müthiş mutlu ediyor. Sanki telefon santral memuru ya da köprü gibi verimli bir iş yapmış hissine kapılıyor insan.
3. ‘Hikaye’lerini öğrenin.Diyelim siz kendi işinizi kurmak ve girişimci olmak istiyorsunuz. Ve gittiğiniz davette ya da ortamda başarılı girişimciler var. Onlara bulundukları yere nasıl geldiklerini sorun. Sormayan öğrenemez, unutmayın. Hikayeleri, bu kişilerin iş hayatına, para kazanmaya, yatırmaya olan yaklaşımları hakkında size önemli ipuçları verir. Yeni kontağınızın mantalitesini daha iyi anladıkça işle ilgili değer katma ve fayda sağlama imkanınız da o kadar genişler.Bazı girişimciler günde 16 saat çalışmayı ve bedeli ne olursa olsun hedefe ulaşmayı gurur kaynağı sayarken, diğerleri stratejik hamleleri ve doğru fırsatı beklemek konusundaki
Özlem Denizmen ilePara Durumu
Ayda kaç yere davet ediliyorsunuz?
Bu sene başında, hayatınızı yönetmek üzere sizi yeni bir alışkanlıkla tanıştırmak istiyorum: ‘Sosyal
çevre’ oluşturmak ve onu yönetmek. Sosyal hayatınızdan memnun musunuz? Bu davetlerin
sayısını, kalitesini artırmak ister misiniz? Haydi bu yeni yıl enerjisiyle yeni bir alışkanlık ekleyelim
hayatımıza, sosyal çevremizi yönetelim.
Bu alışkanlıklar sadece iş yaşamında değil sosyal hayatta da yeni yılda sizi parıl parıl parlatacak. Bu saydıklarımı uyguladığınız zaman, emin olun, aldığınız davet sayıları ve kalitesi artacak, benden söylemesi... Hepinizi sevgi ile kucaklıyor, yeni yılda sağlık sevgi ve para ile kalmanızı diliyorum…
OCAK 2013 elele 113
sabırlarını kendilerine övünme kaynağı yapar. Bunları bilmek, onlarla çalışmanın neye benzeyeceği hakkında size fikir verir.
4. Akılda kalacak bilgileri paylaşın. Özgeçmişinizi anlatmayın.Biri size “Siz ne yapıyorsunuz?” diye sorduğunda, ona kariyeriniz ve iş yerinizle ilgili sıkıcı şeyler sıralamayın. Sizin aslında kim olduğunuzu ifade edebilecek kişisel bir ilginizi paylaşın. Antika toplamak ya da bir müzik enstrümanı çalmak da ‘yaptığınız şeyler’ içindedir. Böyle bir beceriniz ya da ilgi alanınız varsa, bunları paylaşmak sohbeti canlandırıp karşınızdaki insanları konuşturabilir. Örneğin ben genelde (bir finansal okuryazarlık aktivisti olduğumu belirttikten sonra), karşımdakinin ilgi alanına göre ortak ilgi alanlarımız olabilir fırsatı ile bitki ile tedavi, opera, mistik konulara olan ilgilerimi de paylaşıyorum. Böyle birçok arkadaşım oluştu, hatta bir tane bitki uzmanı benim bu konuda hocam bile oldu. Bana öğrettiği bilgiler ile birçok kişiye şifa tüyoları verebildim.
5. Kayıt tutun.Eve döndüğünüzde, aktivitede aklınızda kalan önemli başlıkları not alın. Bu alışkanlık size hiç beklenmedik anlarda çeşitli fırsatlar yaratır. Aynı zamanda bir sonraki görüşmenizde referans oluşturur. İlişkilerinize ne kadar değer verdiğinizi gösterir. Bu arada hafızanız ve dikkatiniz ile de takdir toplar. Bir de kimle nerede tanıştığınız, onların çocukları var mı, yaşları, önem verdiği değerleri de not alın. Sonradan görüştüğünüzde onun şahsına verdiğiniz değerin, samimiyetinizin bir göstergesi olacak, takdir kazanacaktır. ‘Önce insan, sonra para’ derken bu insani değerlerimizin önemini tekrar tekrar vurguluyorum, bizi biz yapan insani değerlerimizdir.
6. Küçük taahhütlerde bulunursanız, mutlaka bunları yerine getirin.İster gönderilecek bir e-posta olsun, ister yapılacak bir telefon hatırlatması, bir sözü yerine getirmek karakterinizi yansıtır. Sözünüzü yerine getirerek, karşınızdakinin güvenilirliğiniz hakkındaki düşüncelerini inşa etmeye başlarsınız. Bu, iyi bir sosyal çevre yönetimi için vazgeçilmezdir.
7. ‘Önemli’ kontaklarınıza özel vakit ayırın.En önemli beş ya da 10 kontağınızın listesini çıkarın ve her hafta onların iş ya da özel hayatlarına katkı sağlayacak bir hamle yapın. Bir kitap gönderebilir, işlerini kolaylaştıracak biri ile tanışacakları bir yemek ayarlayabilirsiniz. Bu en güçlü kontaklarınızla sürekli etkileşim halinde kalmanızı sağlar. Aynı sağlık ya da yatırımda olduğu gibi sosyal çevre yönetiminde de en başarılı olanlar hareketlerinde kararlı ve tutarlı olanlardır.
Kariyer Eğitim Kurumları öğrencileri, geçtiğimiz ay uzun süre hafızalardan silinmeyecek bir koleksiyonla mezuniyetlerini kutladı. Defilede, dünyaca ünlü ultra skinny top model Chloe Memisevic de, öğrencilere destek vermek için podyuma çıktı.
Kariyer Eğitim Kurumları, her yıl düzenlediği geleneksel mezuniyet defilesini geçtiğimiz ay WOW Otel’de gerçekleştirdi. Eğitim süresince almış oldukları bilgi ve becerileri, bir proje hazırlayarak
moda ve tekstil dünyasına sunan Moda Bölümü öğrencilerinin hazırladığı koleksiyon 82 kıyafetten oluşuyordu. Kristal adı verilen koleksiyonda hayal tüller, işlemeli kumaşlar, ipek satenler, şifonlar ve monaray kumaşlar kullanılırken, geometrik ve asimetrik kesimler öne çıktı. Renk skalası ise özellikle siyah, fuşya,
bakır ve gümüş olarak dikkat çekti. Defilede saç ve makyajlar, Kariyer Eğitim Kurumları Kozmetik Bölümü öğrencileri tarafından yapıldı. Defilenin koreografisi, Öner Evez tarafından yapılırken defilede aralarında Merve Büyüksaraç, Didem Soydan, Selda Car ve Nur Gümüşdoğrayan’ın da bulunduğu 30 model boy gösterdi. Defilenin sürpriz ismi ise şüphesiz ki Chloe Memisevic oldu. Memisevic, genç yeteneklere destek olmak ve kendisi için özel olarak hazırlanan dört farklı tasarımı sunmak için ilk kez Türkiye’ye geldi. Defileyi yaklaşık 1500 kişi izledi.
Kristal şov
114 elele OCAK 2013
114_115_ELE_01_kariyer_adv.indd 114 12/22/12 5:30 AM
OCAK 2013 elele 115
Moda ve KozMetiK eğitiMinin adresiİstanbul’da dört farklı lokasyonda bulunan Kariyer Eğitim Kurumları, çeyrek asırdır Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak moda ve kozmetik sektörleri için profesyoneller yetiştiriyor. Türkiye’de ‘Moda Tasarımı’ eğitimlerini ilk resmi olarak başlatan ve günümüzde moda sektörünün gelişiminde önemli rol oynayan kurum, hem eğitim hem de yönetim kalitesini 2009 yılında Dünya Kalite Belgesi ISO 9001 ile tescilledi. Hedef ise, 25’inci yılda Londra şubesi açmak. Moda eğitimlerinde moda tasarımı, modelistlik, stilistlik ve Gerber Sistem Uzmanlığı eğitimleri; kozmetik eğitimlerinde ise güzellik uzmanlığı, kuaförlük, profesyonel makyaj ve el-ayak bakımı eğitimleri veriliyor. Eğitimler haftada iki gün oluyor ve 12 ay sürüyor. BU
BİR
İLAN
DIR
.
114_115_ELE_01_kariyer_adv.indd 115 12/22/12 5:31 AM
116 elele OCAK 2013
ELELE ÖZEL
En çok onları konuştuk!
Sempatik, yakışıklı, yetenekli, eğlenceli, profesyonel, çalışkan, merhametli, centilmen… Bu saydığımız özellikler 2012’nin en çok dinlenen şarkısının sahibi Murat Dalkılıç’a ait. ‘Bir Güzellik Yapsana’ şarkısıyla zirveye tırmanan şarkıcıyla geçirdiğimiz birkaç saatin özeti olarak bunları söyleyebiliriz. Devamını kendi anlatsın… ‘Bir Güzellik Yapsana’ şarkısı internet üzerinden en çok dinlenen şarkı unvanını aldı. Bekliyor muydunuz bunu? Çok ince eleyip sık dokuduk albüm için. Bir şeylerin iyi olacağını biliyorduk ama şarkının rekor kıracağını tahmin etmiyorduk. Peki, şarkının başarısını neye bağlıyorsunuz? Şarkının sözleri biraz arsız ve gerçekten sekse davet ediyor. Bu bizim için çok alışılagelmiş bir durum değil. Bunu genelde daha mizahi bir dille ifade ediyordu insanlar. Ama bu şarkıdaki açıklık insanların ilgisini çekti. Aslında gerçek bir şey var şarkının içinde. Çünkü seks insanların hayatlarında başrolde aslında. Herkes için flört etme aracı oldu bu şarkı. Şarkı sayesinde çok fazla konuşmaya gerek kalmadan insanlar duygularını anlatabildi. ‘Bir Güzellik Yap’ albümünü öncekinden ayıran en büyük özellik ne senin için? Ozan Çolakoğlu’yla çalışmam.
En son kim sana bir güzellik yaptı? Hayatımdaki herkes bana bir güzellik yapmak için benimle. Çalıştığım insanlar, özel hayatımdaki insanlar… Herkes benim için bir güzellik. Aşık Murat’la aşık olmayan Murat arasında nasıl bir fark var?Of çok acayip bir fark var. Aşk; hayatımı düzene sokan, beni hayata bağlayan şey. Aşk yokken hiçbir şeye konsantre olamıyorum. Bir kadın seni ne yaparsa çıldırtır? Ne yaparsa yapsın çıldırtamaz. Nasıl yani! Aldatsa bile çıldırtamaz. Çünkü insanın yaptığı her şey dönüp dolaşıp kendini buluyor. Eskiden böyle düşünmüyordum, hayatımda beni en çok sinirlendiren şey kadındı. Ama öyle olmaması gerektiğini öğrendim. Ne zaman, nasıl oldu bu? Ekin’le (Türkmen).2013 yılında televizyonda ya da sinemada yeni bir projede görebilecek miyiz seni? Oyunculuk mezunu olduğum için gündemimizde hep bu var. Ayda iki tane metin okuyorum diyebilirim. Ama işim gereği dizi yapamayabilirim. Çok ağır bir temposu var. Sinema filminde yer almayı istiyorum. Keşke içinde ben de yer alsaydım dediğin bir proje var mı? ‘O Ses Türkiye’de olmak isterdim ya da onun gibi bir projede…
MURAT DALKILIÇ“Hayatımdaki insanlar benim için güzellik”
OCAK 2013 elele 117
Prodüksiyon: Filiz Şeref, Sinem Gürleyük Röportaj: Sinem Gürleyük Fotoğraf: Tayfun Çetinkaya Moda Editörü: İrem Akalın Saç: Hüseyin Açıkgöz, İsa Töre Makyaj: Rıfat Yüzüak Prodüksiyon Asistanı: Burcu Erim Moda Editörü Asistanları: Tuğçem Gürakar, Naz Akdeniz Tepe Home, Beymen, V2K, Topshop, BCBG, Arzu Kaprol, L’Appart, Scotch&Soda, Desa ve Tommy Hilfiger’a teşekkür ederiz.
Geçtiğimiz sene dilimize pelesenk olan cümleler, şarkılar onlarındı! Tekrar tekrar izlediğimiz oyunlar, en çok konuştuğumuz diziler onların yer aldıklarıydı! Kimlerden mi bahsediyoruz? ‘Yalan Dünya’nın Zerrin’i Derya Karadaş, ‘Öyle Bir Geçer Zaman ki’nin Berrin’i Yıldız Çağrı Atiksoy, ‘Kayıp Şehir’in İrfan’ı İlker Kaleli, ‘Benim İçin Üzülme’nin Buke’si Fulya Zenginer, tiyatro, televizyon ve sinema için pek çok proje üreten Alper Kul, ‘Hakim Bey’ şarkısına getirdiği yeni yorumla bir anda müzik dünyasının gündemine oturan Mehmet Erdem ve ‘Bir Güzellik Yapsana’ şarkısıyla internette tıklanma rekorları kıran Murat Dalkılıç. Onlarla bir araya geldik, başarılarını, yeni hedeflerini, 2013 projelerini öğrendik…
118 elele OCAK 2013
ELELE ÖZEL
Müziğini yıllardır farklı gruplarda, dizilerde, filmlerde duyduk. Belli bir kitlesi vardı ama Türkiye onu bu kadar tanımıyordu. ‘Hakim Bey’ parçasına getirdiği yorumla bir anda parladı. Çekime başlamadan önce onu kafamda çok sakin biri olarak canlandırmıştım. Fakat Mehmet Erdem’in yanından sakinliğin herhangi bir harfinin geçmediğini söyleyebilirim. “Hiç bitmeyecek bir enerji var sende galiba” diyorum: “Kafam hiç durmuyor. Sürekli düşünüyorum ama müziğimi yaparken sakinim” diyor…‘Hakim Bey’ şarkısına yaptığın yorum çok beğenildi. Bu kadar büyük bir ilgi bekliyor muydun? Biz iyi bir iş yaptığımızı biliyorduk. Ama bu kadar büyük bir ilgi beklemiyorduk. Piyasada açık vardı bence. İnsanlar alternatif bir şeyler arıyorlardı. Normal gidişatın dışında bir şey yaptığımız için bu kadar çok beğenilmiş olabilir. Hayatta en çok şikayet ettiğin şey ne?Genelde saygısızlık. İnsanların birbirlerine tahammülsüzlüğü, beraber yaşama kültürünün hala tam oturmamış olması. Dizi ve filmlere birçok müzik yaptınız, bazılarına konuk oyuncu
oldunuz, var mı yeni dönem projeler arasında oyunculuk?Sembolik olarak var. Müzisyen olarak yer alacağım bir şey olursa kabul ediyorum. Ama başka anlamda bir oyunculuğu beceremem. Şimdi ‘Behzat Ç.’de oynayacağım. Neşet Ertaş’ı anacağız ‘Yalan Dünya’yı söyleyeceğim.Nasıl biridir Mehmet Erdem? Duramam ben yerimde. Her an bir atraksiyondayız. Aceleciyimdir. Bir şey yapılacaksa hemen yapmak isterim. Biraz sıkıştırıyorum insanları galiba. Sosyal medyayla aran nasıl? Hesabım var ama ben kullanmıyorum. Resmi olarak yönetiliyorlar. Konser tarihlerini, işleri duyuruyoruz. Genelde söyleyeceğim şeyleri konserlerde söylemeyi ya da bir insanın gözünün içine bakarak söylemeyi tercih ediyorum. Twitter’a bir aforizma yazmak benim için bir şey ifade etmiyor. Onun yerine şarkı yazıyorum, söylüyorum. Zaten hayatım çok hareketli bir de onunla vakit kaybedemem. Hayatta gıpta ile baktığın bir insan var mı?Erkan Oğur. Hem hayattaki duruşu hem de müzikal hakimiyetiyle benim idolüm.
MEHMET ERDEM “Tweet atmak yerine şarkı yazıyorum”
Saç
-Ma
kya
j: M
ehm
et
Tatlı
Kua
för
OCAK 2013 elele 119
YILDIZ ÇAĞRI ATİKSOY “‘Öyle Bir Geçer Zaman ki’ hayatımın dönüm noktası”Atiksoy stüdyoya girdiği anda bütün bakışları üzerine çeviri verdi. İncecik fiziği, hakkında çok konuşulan pürüzsüz cildi, çekingen gülümsemesiyle makyaj masasındaki yerini aldı. Çok fazla konuşmayan, sadece gülümsemek ve kısa cevaplar vermekle yetinen biri o. Birlikte geçirdiğimiz vakit çoğaldıkça gülümsemesi kahkahalara bıraktı yerini. Sana ‘Öyle Bir Geçer Zaman ki’ desek sen bize ne dersin?Dönüm noktası ve şans derim.Nasıl bir sinema filminde, nasıl bir karakter canlandırmak ve kiminle başrol oynamayı istersin?Gerçek bir yaşam öyküsü olsun isterdim. Şener Şen, Çetin Tekindor en çok birlikte çalışmak istediğim isimler. Yönetmen konusuna gelince de Zeki Demirkubuz, Fatih Akın ya da Zeynep Günay Tan olabilir. Ünlü olduğunu ilk ne zaman hissettin?Yakalandığım zaman.Magazine mi?Evet. Arkadaşlarımla dışarı çıkmıştım ve magazin basını fotoğraflarımızı çekmişti. Ertesi gün gazetede benimle ilgili aşk haberleri vardı. Üzüldün mü? Evet, ilk yazılanları çok kafama takmıştım. Ama sonra bunun önüne geçemeyeceğimi anladım. Oyuncu olmasaydın ne olurdun? Anaokulu öğretmeni. Hayatta en önem verdiğin şey ne?Vicdan.Şu anki gündemde vicdanını en çok rahatsız eden şey ne? Türkiye. Genel olarak gidişat. Umudun yok mu? Umut olmadan yaşanmaz. En büyük güzellik sırrın ne? Gülümsemek. Bir erkekte tahammül edemediğin şey? Çok var! Sözlerinin arkasında durmamaları, oyun oynamaları… Aslında kısaca seviyorum deyip ertesi gün çekip gitmeleri…
50 FİTNESS KARTI
HEDİYENİZ
SAĞLIKLI, AKTİF VE DOĞAL YAŞAMIN DERGİSİ
BU AY YİNE DOPDOLU... KAÇIRMAYIN, TÜKENMEDEN ALIN
www.formsante.com.tr
Onun için söylenebilecek çok fazla şey var, enerjisi, disiplini ve tabii ki güzelliğiyle ilgili. Fulya Zenginer kısa zamanda çok çalışarak uzun yol kat edenlerden. 29 yaşındaki oyuncu ikinci kez, ‘Benim İçin Üzülme’ dizisinde başrol deneyimini yaşıyor. Seni bir adım öne çıkaran şey ne? Azim ve samimiyet! Özel hayatı, eğlenceyi hatta 18’li yaşları bir kenara koyup çok çalıştım, dürüst oldum, ekranda gerçek bir şeyler ortaya koymayı hedefledim. Sanırım insanlar da bunu fark etti. İş hayatındaki prensiplerin neler? Disiplinli, uyumlu ve anlayışlı olmak. Kalabalık ekiplerle çalışıyoruz. Benim aksatacağım bir şey 50 kişiyi birden etkileyebiliyor. Bu yüzden daima dikkatli davranıyorum hatta bazen kendime çok fazla sorumluluk yüklüyorum. Hayattaki sloganın ne? Anı yaşa! Evet, geleceği de düşünmek lazım ama geleceği planlayacağım derken anı kaçırmamak önemli. Bir de mutluluğu, manevi ve maddi kazancı paylaşmak gerek. O zaman evren büyük bir huzurla karşılık veriyor sana. ‘Benim İçin Üzülme’ dizisinde seni en çok heyecanlandıran şey ne oldu? Her projede başka biri oldum. Farklı birbirine benzemeyen roller seçtim. Dramdan komediye, komediden drama atlayıp biraz riskli ama neticede beni geliştiren bir yol çizdim kendime. Buke de zorluğuyla beni kamçılayacak düzeyde bir karakter. Onu oynarken korkuyla gelen bir heyecanım da var. Bu duyguyu yaşamak istedim açıkçası. 10 yıl sonra hangi basamakları tırmanmış olmayı istiyorsun? İyi filmlerde, söyleyecek sözü olan filmlerde yer almış olmak istiyorum. Filmlerini izleyip hayranlık duyduğum Reha Erdem’in filmlerinden birinde oynamış olmayı istiyorum. Ve 10 yıl sonra yaptığım bütün işleri gururla izleyebilmeyi istiyorum.
FULYA ZENGİNER “Mutluluğu, manevi ve maddi kazancı paylaşmak gerek”
120 elele OCAK 2013
ELELE ÖZEL
OCAK 2013 elele 121
Sakin, temkinli, eğlenceli, yavaş ama sağlam adımlar atan biri İlker Kaleli. Bir de gerçek bir kapalı kutu! Ağzından lafı kerpetenle alıyorsunuz ama buna rağmen samimiyetine inanıyorsunuz… Belli ki kendini anlatmayı seven biri değil. Londra’da yaşıyordun. İstanbul’a ‘Kayıp Şehir’ için mi döndün? Evet, hala evim duruyor Londra’da, dizi için döndüm. Seni bu kadar heyecanlandıran şey ne oldu bu dizide? Hikayesi. İrfan nasıl bir karakter sence?Ateş gibi. Peki İlker’in nasıl bir karakteri var? Çok değişken bir karakterim var. Kendimden çok çabuk sıkılırım. Herkes seni konuşuyor. Sen ünlü olduğunu hissediyor musun? Yaklaşık iki ay önce fark ettim. O zamanlar bir dizide oynadığımı unutuyordum. İnsanlar bana bakıyor,
yanıma gelip konuşuyorlardı. Kendi kendime “Biz nereden tanıştık acaba?” diye düşünüyordum. Sonra dizide oynadığımı hatırlıyordum. Bir de eskiden biri bana baktığında bunun elektrikle ilgili olduğunu düşünüyordum ama şimdi öyle olmuyor. İnsanların bana neden baktığını pek ayırt edemiyorum!Oyuncu olmasaydın ne olurdun? Bir şey olamazdım herhalde. Küçükken rock yıldızı olmak istiyordum ama… Bazen hala düşünüyorum aslında… Sanırım hayatımın sonuna kadar düşünürüm ben bunu. Arkadaşların seninle ilgili en çok neden şikayet eder? Anlattıkları şeylere karşı bekledikleri reaksiyonları göremediklerinden şikayet ederler.En çok neyini severler peki? Çok yalansız dolansız biriyim. Birçok konuda düzüm, netim! Ne düşünüyorsam onu söylerim. Politik olmayı
beceremiyorum. Bu bazılarını üzse de bu yönümü seviyorlar herhalde. Sevgilin ne yaparsa seni çıldırtır?Bir konuyu bin defa konuşmuşsak ve aynı şeyi yapmaya devam ediyorsa konu ne olursa olsun beni çıldırtır. Kendini yakışıklı bulmuyormuşsun. Nasıl tavlıyorsun kızları? Karizmayla. Ruhta bir şey var herhalde.Aşık olduğunda nasıl biri olursun?Tam da üstüne geldin. Aşık olunca deli tarafım çıkıyor ortaya. İyice kabına sığmayan birine dönüşüyorum. Şu anda aşıksın yani? Aşık olmak çok iddialı ve içi dolu bir kelime bence.2013 nasıl bir yıl olsun? ‘Kayıp Şehir’in aynı hızda devam ettiği, benim dünyama uyan bir yönetmenle sinema filmi çektiğim, yurt dışı hayallerimin de gerçek olduğu bir yıl olsun.
İLKER KALELİ “Politik olmayı beceremiyorum”
122 elele OCAK 2013
ELELE ÖZEL
‘Babamın Oğlu’, ‘Aut’, ‘Barcelo’, ‘Moskova’nın Şifresi’, ‘İnsanlar Alemi’… Saydığımız tüm bu proje isimlerinde adı geçiyor Alper Kul’un. Kiminde yazar kimliğiyle karşımızda, kiminde oyuncu kimliğiyle. 2012 ödüllü, bol alkışlı bir yıl oldu onun için. Açıkçası tüm bunlara nasıl yetiştiğini biz de merak ettik. Çekimden sonra röportaj için masaya oturduğunda bir kadeh şarap söyledi kendine ve şöyle dedi “Bu aralar her şeye biraz fazla koşturuyor gibi hissediyorum kendimi. Hayatım benim elimde olmadan hızla akıp gidiyor. O yüzden biraz olayların tadını çıkarmaya karar verdim.” Bu sene tam anlamıyla sizin için özel bir yıl oldu diyebilir miyiz? Evet, 2012 benim yılım oldu. 2012’de çok farklı disiplinlerde ödüllendirildim mesleki anlamda. Özel hayatımda çok farklı bir yola gittim, evleniyorum. Bu dergi çıktığında eğer gelin düğünden kaçmamış olursa evlenmiş olacağım. (Ve biz sayfaları hazırlarken öğrendik ki, gelin kaçmamış... O şimdi evli!) 2012’nin tadı damağımda kaldı resmen. ‘Sümela’nın Şifresi’nden sonra bu yıl ‘Moskova’nın Şifresi Temel’i çektiniz. Nasıl gidiyor gişe? Çok iyi gidiyor. Seyircinin çok fazla ilgisi var. TOBAV ve Tiyatro Dergisi tarafından yazdığın oyunlar ödüllendirildi. Yeni bir motivasyon kazandırdı mı bu sana? Bu sene yazarlık üzerine aldığım ödüller oyunculukla ilgili yaşadığım hiçbir duyguya benzemedi. Çok onur duydum. Yazmak nasıl bir motivasyon sağlıyor? Terapi! Keşke daha önce yazmaya başlasaydım. Ne kadar derdim, sıkıntım varsa hepsiyle yazarak hesaplaşıyorum. Samimiyetle söylüyorum ki çözemediğim bir sürü hususu yazarak çözüyorum. ‘Aut’ ve ‘Barcelo’ oyunlarını yazarken dört tane arkadaşımla barıştım. Hayattaki felsefen ne? Yettiği kadarı benim. Fazlası hazımsızlık yaratır.
ALPER KUL “Yettiği kadarı benim”
ALPER KUL “Yettiği kadarı benim”
‘Yalan Dünya’nın Zerrin’i Derya Karadaş, gerçek hayatta da bir o kadar eğlenceli biri. Çekim boyunca ekibi kahkahalara boğan Karadaş için söylenebilecek en önemli şey alçak gönüllüğü. Heyecanı ve tutkusuyla daha uzun yıllar izleyeceğimiz isimlerden biri olacak o. Zerrin karakteri hayatını nasıl etkiledi?Özel hayatımı çok etkilemedi. Günlük hayatta çok tanınmıyorum. İnsanlar Zerrin’i saçı, makyajı, kostümleri olmadan tanıyamıyorlar. Ama işime, oyunculuğuma çok katkısı oldu. Bir de tiyatrodaki oyunuma gişe katkısı sağladı. Zerrin’in en sevdiğin yanı ne? Ben Derya olarak Zerrin’in bilgisine sahip değilim. Ekonomiden, futboldan, dünya sinemasından anlıyor! Zerrin’in şuursuz bilgisi beni çok heyecanlandırıyor. Bir de tiyatro oyunun var: ‘Dur Bi Dakka’. O nasıl gidiyor? Oyun ikinci sezonunda. Bu sezon diziden kaynaklı gişemizde çok büyük bir değişiklik oldu. Zerrin’i ekranlardan çok seven bir kitle var. Yine komedi oynuyorum. Bu benim özel tercihim değil, dizideki
rolümle denk geldi. Hayat felsefen ne?Sevgiyle yapılan her iş başarıyı getirir. Kendi kendinize en çok çelişkiye düştüğünüz konu ne?Özeleştiri mekanizması çok gelişmiş biri olduğuma inanıyorum. Bu yönüme çok güvenirim ama yakınlarım eleştiriye açık olmadığımı söylüyorlar. Halbuki ben tam tersine inanıyorum ve onlar benim bütün ezberimi bozuyor! Hayatta en çok neye sinirlenirsin?Çocukları çok önemserim. Çocuklara yapılan haksızlık onlara yapılan istismar beni çok sinirlendirir. Oyuncu olmasaydın ne olurdun?Gazeteci olmak istiyordum.Bir dergide, gazetede bir şeyler yapmak ister miydin şu anda?Bunun için altyapıyı biraz daha desteklemek gerektiğini düşünüyorum. Kiminle röportaj yapmak isterdin?Ayşe Arman’la... Ne sorardın?Yine soruları o sorardı galiba!
DERYA KARADAŞ “Sevgiyle yapılan her iş başarıyı getirir”
OCAK 2013 elele 123
SİNEM GÜRLEYÜK AJANDA
Molton Brown
Warming Eucalyptus
duş jeli, ¨ 65
Ocak programınızı 1 2 3
98 10 11
1716 18
2524 26 27
Ocak ayında konserler, tiyatrolar hız kesmiyor. Markaların indirim döneminde olması da bu ayın güzelliklerinden. Kendinizi bolca ödüllendirdiğiniz, bol bol kahkaha attığınız bir ay olsun ocak…
Yılbaşı gecesinin
yorgunluğunu atmak için rahatlatıcı bir duşa ne dersiniz?
Yorgunum bahanelerini bir kenara bırakın, gece kokteyller sizi bekler...
Sakin bir hafta sonu için: Kırmızı şarap Peynir Yeni DVD’ler
Yeni programlar, toplantılar,
buluşmalar, faturalar, doğum günleri...
Nostaljiden vazgeçmeyenlerdenseniz ajandanızı bir an önce
alın.Moleskine
haftalık ajanda (D&R) ¨ 20.49
Haftanın son günü.
Partinin en iddialı kızı siz olun.
Skinny bir jean ve deri ceketle bu ayakkabıları
tamamlayabilirsiniz.
Christian Louboutin
ayakkabı ¨ 2145
19
Bülent Ortaçgil son albümü ‘Sen’le Karşıyaka Opera ve Tiyatro Sahnesi’nde. Biletler 45 lira.
Murat Dalkılıç’ın görsel bir şova dönüştüreceği Bostancı Gösteri Merkezi’ndeki konseri saat 18.00’de. Biletler 34 lira.
124 elele OCAK 2013
124_125_ELE_01_takvim.indd 124 12/22/12 5:06 AM
Ocak programınızı yaptınız mı? 4 5 6 7
12 13 14 15
20 21 22 23
28 29 30 31
Laduree, İstinye Park’a geliyor. Haftanın yorgunluğunu kendinizi ödüllendirerek atın.
Pınar Öğün ve Memet Ali Alabora’nın yeni
oyunu ‘Mi Minör’ü görme vakti.
Oyun saat 18.00’de
Küçükçiftlik Park’ta perde açacak. Oyunla
ilgili merak ettikleriniz için sayfa 132’yi açın!
Hayalini kurduğunuz botları
almanın vakti gelmedi mi?
Marc Jacobs (Beymen) bot ¨ 975
Özge Özberk, Bülent Seyran, Umran Ertok ve Suna Keskin’in oynadığı ‘Aşk’a 103 Adım’ İzmir AKM Adnan Saygun Salonu’nda saat 20.30’da sizi bekliyor. Biletler 39.50 lira.
Pazartesi sendromuna karşı
Marie Antoinette
Chocolatier trüf çikolata
¨ 20.50 (100 gr.)
Fosfor şart. Hem Kuzguncuk’ta hem de yemekleri çok lezzetli. Balık yemek için rotanızı İsmet Baba’ya çevirin. Tel: (0216) 553 12 32
Soğuk kış günlerinde etek giymekten vazgeçmeyenler için sıcacık bir öneri.
Ona karşı koymak mümkün değil.
Ziya Mücevher
Bone Collection
bileklik ¨ 1750
İndirimin tadını çıkarın.
İpekyolpalto
¨ 500
Burberry trençkot ¨ 5026
Que etek ¨ 255
Geçen sene Piyasa’nın işletmeciliğini yapan Onur Gülmek Kuruçeşme’de yeni bir mekan açtı: Gaia. Her gün farklı DJ’ler ağırlayan mekanı keşfe çıkma zamanı!
OCAK 2013 elele 125
124_125_ELE_01_takvim.indd 125 12/22/12 5:06 AM
takipte!
126 elele OCAK 2013
Kim ne demiş?“GENELLIKLE
YAPMADIĞIM ŞEYLERI YAPARAK INSANLARI
ŞAŞIRTIYORUM.”NICOLE KIDMAN
A. SAMI ÖZBUDAK
YENİ ÇIKANLAR, ÇOK KONUŞULANLARVİZYONDAKİLER...
• Caz müzikle aranız iyi mi? Cevabınız evetse, Almanya’nın ünlü caz gruplarından Trio Elf performansını kaçırmayın deriz. Konser 22 Ocak akşamı Akbank Sanat’ta gerçekleşecek.
• Babylon ocak ayında şehri ısıtacak. Kulüpte gerçekleşecek olan güzel etkinliklerden bir tanesi, Rus asıllı Kanadalı müzisyen Chinawoman performansı. 9 ve 10 Ocak’ta gerçekleşiyor.
• ‘Valparaiso’, ‘Mourir dans tes bras’, ‘Dis moi’ gibi seslendirdiği şarkılara başka bir boyut katan Kanadalı sanatçı IMA, 29 Ocak akşamı Iş Sanat’ta sahneye çıkıyor. Kendisini tanıyan veya tanımak isteyenlere duyurulur.
• Haluk Bilginer hayranları için bu ay bir haberimiz var. Sanatçının Zerrin Tekindor’la birlikte rol aldığı ‘Antoinus ile Kleopatra’ isimli oyun 5 Ocak saat 16.00’da Trump Towers Mall’da perde açıyor.
• Athena’yı özleyenler, onların şarkılarıyla dans etmek isteyenler… Topluluk 10 Ocak’ta Jolly Joker Istanbul’da sahneye çıkıyor.
• Tiyatro sevenler veya tiyatroya ısınmak isteyenler bu ay sahnelenecek olan ‘Sherlock Holmes’e şans verebilir. Oyun ocak ayı boyunca her pazar saat 17.00’de seyirciyle buluşuyor.
Ayın güzelleri
IMA
Sherlock Holmes
Kiki: Cihangir’den tanıdığımız Kiki, Ortaköy’ü mesken seçti. Burcu Denizer’in işlettiği yeni Kiki iki kattan oluşuyor. Gri tonlarının ağırlıklı olduğu mekanda özel tasarım mobilyalar kullanılmış. Salata ve pizza seçenekleri enfes. Pizzalar 28-24 lira, salatalar 14-24 lira, makarnalar 14-24 lira, ana yemekler 24-34 lira arasında değişiyor.Unter: Karaköy gitgide bir cennete dönüşüyor. Semtin son sakini Unter. Kahvaltıdan akşam yemeğine, hatta özel partilere ev sahipliği yapacak olan mekan, dekorasyonuyla da göz dolduruyor. Kahvaltı seçenekleri 10-24 lira, kahveler 6-12 lira, ana yemekler
10-22 lira arasında değişiyor.Smyrna: Cihangirli Smyrna’yı tanımayan yoktur. Ortaköy’e çok iddialı bir şubeyle geldi. Hem mönüsüyle hem de atmosferiyle insanın içini ısıtan Smyrna Ortaköy bu ayki keşifleriniz arasında yer almalı. Başlangıçlar 8-15 lira, ana yemekler 15-29.90 lira, tatlılar ise 9.90-12.90 lira arasında değişiyor.Wanna Pop: Istanbul Doors Group yıllar önce Istanbul gece hayatı içinde kült bir adrese dönüşen Wanna’yı Wanna Pop adıyla yeniden hayata geçirdi. Mekanda Fleming Ferrari, Wanna Cocktail, Apple Martini gibi kokteyller çok revaçta. Fiyatları 27 liradan başlıyor.
KARAOĞLANTür: MaceraYönetmen: Kudret SabancıOyuncular: Volkan Keskin, Müge Boz, Özlem Yılmaz ve Hasan YalnızoğluSuat Yalaz’ın unutulmaz eseri ‘Karaoğlan’, Kudret Sabancı, Melek Öztürk ve Rana Mamatlıoğlu tarafından yazılan senaryoyla izleyiciyle buluşuyor. 6720 figüranın yer aldığı dev prodüksiyonun her sahnesinde nefesiniz kesilecek. Vizyon tarihi 11 Ocak.
HÜKÜMET KADINTür: DramYönetmen: Sermiyan MidyatOyuncular: Demet Akbağ, Ercan Kesal, Bülent Çolak ve Cezmi BaskınAyın iddialı yapımlarından biri de ‘Hükümet Kadın’. Sekiz çocuklu bir kadın olan Xate, Güneydoğu’nun ilk kadın belediye başkanıdır. Görevi sırasında yaşadığı eğlenceli ve sıra dışı anlar bu filmin konusu olmuş. 25 Ocak’ta seyirciyle buluşuyor.
SİNEMAYAKIN TEHDİTTür: MaceraYönetmen: Joel Schumacher Oyuncular: Nicolas Cage, Nicole Kidman, Cam Gigandet ile Liana LiberatoHayata dair çoğu imkana sahip olan Kyle ve Sarah Miller çiftinin hayatı bir iş gezisi sonrası allak bullak olur. Hırsızların çifti rehin almasıyla işler karmaşık bir hal almıştır. 4 Ocak’ta vizyona giriyor.
OCAK 2013 elele 127
• STFA’nın kurum arşivinde yer alan fotoğraf, çizim, plan gibi belgelerin yer aldığı ‘KM. 441-Ilkler’ sergisi, 20 Ocak’a kadar Istanbul Modern’de izlenebilir.
• Selma Gürbüz’ün ‘Uzun Gece/Uzak Yolculuklar’ adlı sergisi Rampa’da görülebilir.
• Ahmet Müderrisoğlu’nun ‘Kurt Duruşu’ sergisi Galeri Selvin’de görülebilir.
• Işıl Güleçyüz’ün ‘Yukarı Bak’ adlı sergisi Beyoğlu Akademililer Sanat Merkezi’nde izlenebilir.
Zeynep Türkkan Özcan ve Yelda Süren Elmas’ın Galata’da birlikte açtığı Magnolia sevimli ve şık bir kitapçı dükkanı. Özellikle sanat kitaplarına ilgi duyanlar bu dükkanı keşfetmeli. Tashen, Boyut, Marilyn Monroe ve The Beatles Limited Edition gibi yayınevlerinin çalışmalarına yer veriyorlar.
İzlemelik liste
Ocak ayını ısıtacak mekanları keşfetmeye ne dersiniz? Her zevke uygun seçenekler burada.
Nereler gözde?
Sofistike ve dingin bir kitabevi
5’I 1 YERDE
Walkin 29: 29 Group, Ulus’taki evinden çıktı ve Aqua Florya içinde Walkin 29’u açtı. Mutfakta Ulus 29’dan tanıdığımız Mert Şeran bulunuyor. Kalamar mürekkepli karides tempura, trüflü füme dana eti, lime crème brulee, ızgara bonfile gözde seçenekler arasında. Başlangıçlar 14-32 lira, ana yemekler 28-65 lira, tatlılar ise 15-24 lira arasında değişiyor.
Sherlock Holmes
TAKIPTE
128 elele OCAK 2013
Şu an sizi nerelerde takip edebiliriz?Beni her akşam Corridor’da barın arkasında deli gibi koştururken görebilirsiniz. Öğleden sonraları ise yeni yılda çıkacak olan bir rakı kitabına danışmanlık yaptığım için Tophane ve etrafında fıldır fıldır dolaşırken görebilirsiniz.Bir yıl sonra hayatınızda neler olacak, hiç düşündünüz mü?Mesleğim, yatırım yapıp karşılığını bir yıl sonra alabileceğim gibi değil. Ister istemez sürekli üretip anlaşılmayı ve değer bulmayı
bekliyorsunuz. Ama hedeflerim büyük. Yaşlanmadan değer kazanacağımı umuyorum. Bir de Corridor’daki dostlarımız ve ailemiz için bir meyhane projemiz var. Bir cümleyle kendinizi anlatın desek...Ne kadar yaşlı olursam olayım barımın arkasında çalışırken ölmek isteyen bir adamım.Mutluluk için sadece üç neden gösterseniz, ne olurdu?Corridor, Bodrum ve rakı.
• Büyük ve renkli eldivenler takıyor.• Yazın olduğu gibi kışın da pantolon
paçalarını kıvırıyor. • Küçük arabalara doğru eğilim
içinde.
• ‘Türkiye Şarkıları’ konserini bir DVD olarak hayranlarıyla paylaşan Sezen Aksu’ya.
• ‘Yıldızlar Altında Istanbul’ isimli deneme kitabını yazan Selim Ileri’ye.
• Araf’ı coşturan ‘Cümbüş Cemaat’ topluluğuna.
ALBÜM KELLY CLARKSON ‘GREATEST HITS – CHAPTER ONE DELUXE EDITION’Grammy ödüllü dünyaca ünlü pop yıldızı Kelly Clarkson, şahane bir derleme albümle geliyor. Sanatçının ‘Since U Been Gone’, ‘My Life Would Suck Without You’, ‘Because of You’, ‘Walk Away’ ve ‘Stronger’ gibi hitleri bu albümde yer alıyor.
KITAPHALİL BEZMEN‘BARBAROS! SEVGILIM…’Sürükleyici ve tarihi bir hikaye okumak isteyenleri ayın en iddialı yapıtıyla tanıştıralım: Halil Bezmen’in kaleme aldığı ‘Barbaros! Sevgilim…’ Osmanlı donanmasının efsane ismi Barbaros’un hayatından çarpıcı kesitler sunuyor.
ALBÜMBEDÜK‘OVERLOAD’Bedük’ün yeni albümü bu ayın ortasında çıkıyor. ‘Overload’ ismini verdiği çalışmada sanatçı ‘Rock’n Roll Queen’ ve ‘I Only Want You’ adlı cover şarkılara da yer vermiş. Geri kalan tüm çalışmalar Bedük’ün kendisine ait.
Koy sepeteBak
bu da kim?
Bu ara ‘erkek’ler!
Öpücükler kime?
Sayfaya taş düştü!
Gökçe Hutoğlu, Corridor’un barmeni ve ortağı.
Ünlü oyuncu Tobey Maguire
• 40’ına merdiven dayarken seksiliğini keşfettiğimiz bir adam.
• Yoga ve yemek yapmak gibi iki tutkusu var.
• Esaslı bir vejetaryen!
130 elele OCAK 2013
SİNEM GÜRLEYÜK FO
TOĞ
RAF:
OZA
N K
UTSA
L KARİYER
Yves Rocher Türkiye Genel Müdürü Elif Berker, uzun yıllar
kozmetik sektörüne hizmet etmiş bir isim. Markanın başına
geçtikten sonra, ‘dünyada en hızlı büyüyen Yves Rocher’ tanımını Türkiye’ye kazandırmış. Şu anda
60 mağazalık dev bir zincir yönetiyor. Kariyerinin zirvesinde
olan Berker yolculuğunu; “Hayallerimin peşinden koştum”
diyerek özetliyor.
Çocukken hayalinizde hangi meslek vardı?Çocukluğumda çok net bir hayalim yoktu. Hemşire bir annenin kızıyım. Bu yüzden hep ‘doktor ol’ gibi bir yönlendirmeyle büyüdüm. Ama doktorluk yerine daha sosyal bir meslek yapmak istiyordum. Eğitiminizi nerelerde aldınız? Liseyi Saint Michel Fransız Lisesi’nde okudum. Okul birincisiydim, derslerim hep iyiydi. Lisenin son yıllarında turist rehberliği, turist transferleri gibi işlerde çalıştım. Bu hem Fransızcamın gelişmesine yardımcı oldu hem de beni sosyal açıdan geliştirdi. Ailem de bu çalışmamı çok destekledi. Daha sonra Marmara Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’nde okudum. Okulun ikinci senesinde başarılı bir öğrenci olduğum için okul beni bursla Amerika’ya gönderdi. Amerika’ya gidince ‘burada bir sene okuyup geri dönülmez, bu işi burada bitireyim’ dedim ve orada Universal Wisconsin’e transfer oldum. İş hayatına orada mı başladınız? Okul bittikten sonra Amerika’dan deneyim kazanmadan dönmek istemedim. Biraz çalışmaya karar verdim ve uluslararası İrlandalı gıda hammaddesi üreten bir firmada, Kerry Ingredients’te işe başladım. Finans bölümünde 1-1.5 yıl kadar çalıştıktan sonra finans müdürü olarak atandım. Bu sırada Wisconsin’de
yaşıyordum ve aslında orada olmaktan sıkılmıştım. Şikago’ya taşındım ve hayal ettiğim bir işte çalışmaya başladım. Amerika’nın tarihi oteller zincirlerinden birinde finans müdürlüğü yaptım. Türkiye’ye dönmeyi düşünmediniz mi? Düşünmez olur muyum? Bir karar vermem gerekiyordu; hayatımı orada mı kuracaktım yoksa burada mı? Zor bir karar oldu benim için. Önce Türkiye’ye geldim 1-2 ay kaldım ve yapamıyorum deyip Amerika’ya gittim. Fakat iki haftanın sonunda tekrar Türkiye’ye geldim ve burada kaldım. Burada L’Oréal’de finans müdürü olarak işe başladım.
Zirveye çıkana kadar nasıl deneyimler kazandınız? 2000 yılında kozmetik sektörüyle tanıştım ve ben aslında finansçı olmak istemiyordum artık. Biraz daha işi yöneten, yönlendiren bir karakterde olmak istiyordum. Bu isteğim de L’Oréal’de bir şekilde keşfedildi. Türkiye pazarına girecek yeni markaların lansmanları üzerine pazarlama ve satış ekibiyle çalışırken işin çok fazla içindeydim ve çok hevesliydim. Direktörüm bana “Sen neden gelecek yeni markaların başına geçmiyorsun?” dedi. Hayatım boyunca beklediğim teklif geldi sonunda. Tabii hemen kabul ettim. L’Oréal’de pazarlama alanına geçmeden önce satış bölümünde altı ay zorunlu staj yapmanız gerekiyor. Ben finans müdürlüğü bölümünü, odamı, ofisimi her şeyi bıraktım ve çantamı alarak altı ay satış temsilciliği yaptım. Çok keyif aldım. Pazarlamacı olarak ofise geri döndüm iki yıl marketing yaptım. Ama gönlüm satış ayağında kalmıştı. Yönetime gidip, “Ben satış bölümüne geçmek istiyorum” dedim. Beni zincir mağazalar müdürü olarak satış bölümüne geçirdiler. 1-1.5 yılın sonunda ulusal zincir kanalından sorumlu oldum. Bu sırada hamileydim ve altı ay doğum izni aldım. Aslında işe ara vermeyi ve oğlum Ali ile ilgilenmeyi düşünüyordum ama oğlum bir haftalıkken şirketten
“Hayallerimin peşinden koştum”
OCAK 2013 elele 131
telefon geldi ve satış direktörlüğü teklif ettiler. İşe geri döndüm. 3.5 yılın sonunda tekrar hamile kaldım ve bu defa tamam dedim işe ara vereceğim. Hamileliğimin altıncı ayında işten ayrıldım. Doğum yaptım. Çalışmamanın hayal ettiğim gibi olmadığını anladım; siz yaşamın ritmine, dinamizmine hatta strese bile alışıyorsunuz. Bütün bunlar gidince kendinizi boşlukta hissediyorsunuz. Bu sırada L’Oréal’den bir direktörüm beni aradı ve Yves Rocher’nin başına geçmek isteyip, istemeyeceğimi sordu. Seve seve kabul ettim. Kızım 10 aylıkken işe başladım. Kariyerinizin dönüm noktası bu anlattığınız olaylardan hangisi peki? Finansı bırakıp, pazarlamaya geçmek. En çok gurur duyduğunuz olay hangisi? Şu anda çok gururluyum. Çünkü Yves Rocher markası 10 yıldır Türkiye’de
ama varlığı bu kadar ön planda değildi. Markanın dünya üzerinde en iyi büyümeyi gösteren ülkesiyiz. Profesyonelliğin sırrı sizce ne?Birincisi, yapmakta olduğunuz işi biliyor olmanız gerekiyor. İkincisi, her türlü iş önemli bir takım işidir. Dolayısıyla iyi bir ekip kurabilmek ve iyi bir ekiple etkin bir şekilde çalışabiliyor olmak çok önemli. Gençlere vereceğiniz tavsiyeleriniz neler? ‘Ben ne yapmak istiyorum?’ sorusunun cevabını aramak ve ona doğru koşmak lazım. ‘Bu benim kaderimmiş’ deyip aynı şeylere devam etmemek gerekiyor. Yves Rocher’nin sektörde yarattığı en büyük farklılık ne?Yves Rocher kozmetik sektörünün etkin bitkisel ürünler sunan tek markası. Bitkisel kozmetik genelde doğaldır,
hoştur ama ne kadar etkin olduğu konusunda hep bir soru işareti vardır tüketicinin aklında. Bu soruyu ortadan kaldıran ilk ve tek markayız biz. Çünkü bilimi doğa ile birleştiriyoruz. Yves Rocher kadınını nasıl tanımlarsınız?Ne istediğini bilen, kendinden emin, kendini seven, doğal görünüme önem veren ve mutlu bir kadın. Ürünleri piyasaya çıkartmadan önce mutlaka dener misiniz?Tabii mutlaka. Türk tüketicisini tatmin etmeyeceğini düşündüğümüz ürünler varsa onları Türkiye’ye piyasasına sokmuyoruz. Son dönemde sizi en çok etkileyen ürün hangisi oldu?Bitkiselliğin en gelişmiş yöntemiyle buluştuğu yeni bakım kremimiz ‘Anti-Age Global’ oldu.
HAYATA DAİR…Sabahları kaçta uyanırsınız?
06.00.
Güne nasıl başlarsınız?
İki çocuğuma kahvaltı hazırlayıp
ardından onları servise bindirerek.
En sevdiğiniz müze?
Topkapı Sarayı Müzesi.
En son hangi kitabı okudunuz?
Zülfi Livaneli, Bir Adam Bir Kedi Bir
Ölüm.
Hafta sonları neler yaparsınız?
Hafta sonları ağırlıklı olarak çocuklarımı
eğlendirecek şeyler yaparım.
Yurt dışında en çok nerelere gitmeyi
seviyorsunuz?
Aslında ben en çok Türkiye’de
dolaşmayı seviyorum. Çok uzun
süre yurt dışında kaldım, bu yüzden
Türkiye’nin küçük kasabalarında
kalmak daha çok hoşuma gidiyor.
En sevdiğiniz kafe/restaurant
hangisi?
En çok Park Hyatt’ın terasını seviyorum.
Hem hareketin göbeğinde hem de
huzurun dibindesiniz.
132 elele OCAK 2013
Röportaj: Sinem Gürleyük Fotoğraf: Hakan Adil Styling: İrem AkalınSaç: İsa Töre Makyaj: Rıfat YüzüakFotoğraf Asistanı: Merve Girgin Styling Asistanı: Naz Akdeniz Avusturya Kültür Ofisi, Vakko, Ramsey, Kip, Burberry, Desa, BCBG, Brandroom, Harvey Nichols, A46, Beymen, L’Appart, Arzu Kaprol, Christian Louboutin, Roman, Aslı Filinta ve Taji’ye teşekkür ederiz.
RÖPORTAJ
Memet Ali Alabora ve Pınar Öğün çifti tiyatro dünyasının tüm ışıklarını onlara çeviren bir oyunla, ‘Mi Minör’le sahneye çıktı. Bu oyunda her şey yasak ama aslında her şey serbest! Twitter’da oynandığı sırada trend topic olan oyun, Yazar Meltem Arıkan’ın imzasını taşıyor.
Yasakların güldürdüğü tek ülke!
OCAK 2013 elele 133
134 elele OCAK 2013
RÖPORTAJ
“SEYIRCI OYUN ALANINA GELDIĞI ANDAN ITIBAREN PINIMA’DA YAŞAMAYA BAŞLIYOR.BAŞKANIN HALKI IÇIN YAPTIĞI DÜZENLEMELERI BIREBIR TECRÜBE EDIYOR.”
OCAK 2013 elele 135
Geçtiğimiz ay yeni bir ülke keşfettim. Adı; Pinima. ‘Kendine özgür bir ülke.’ Lisanı Piniş. Yönetilme şekli demokrasi. Tüm kadınların ve erkeklerin hemcinsleri arasında eşit olduğu, başkanlarının yani Memet Ali Alabora’nın tüm
halkı için gece gündüz uyumadan çalıştığı bir ülke… Pinima’da düşünce özgürlüğü parayla satılıyor. Ama yanlış anlamayın, düşünce özgürlüğü verildi diye düşündüğünüzü söylemek gibi bir özgürlüğünüz yok. Anneler burada saat 21.00’den sonra sokağa çıkamıyor. Egemenliğin kayıtsız şartsız başkanda olduğu bir yer Pinima. Bir de sokak sanatçısı bir piyanist var; Pınar Öğün. Başkanın özgürlükler ülkesinde tiz seslerini yasaklamasıyla başlıyor isyana. Notalarını geri istiyor! Bunun için dans ediyor, şarkı söylüyor, demokrasiyi sorguluyor, var gücüyle özgürlüğünün, notalarının peşinden koşuyor. Onlar için savaşıyor... ‘Mi Minör’ bütün dünyada geçerli olan güç, düşman ve halk üçlemesini masaya yatırıyor. Burada düşman uzaylılar, güç başkan, halk ise piyanist ve arkadaşları. Oyunda şaşkınlığa uğratıyorlar, damarınıza basıyorlar, kahkahalar eşliğinde sizi düşünmeye sevk ediyorlar, kızdırıyorlar, isyan ettiriyorlar hatta ayakkabı fırlattırıyorlar. Başkanın yaptıklarına dayanamayan bir seyirci Memet Ali Alabora’ya oyun sırasında ayakkabısını fırlatmış. Evet, buraya kadar ayakkabı olayı da dahil olmak üzere her şey size normal gelebilir. Başka
oyunlarda da bunlarla karşılaşabilirsiniz. ‘Mi Minör’ü bu noktada farklı kılan şey sergilenme biçimi. ‘Mi Minör’ü sosyal medya üzerinden takip edebilirsiniz. Yasaklar ülkesi Pinima’da serbest olan tek şey oyun boyunca akıllı telefonlar ve tabletlerle Ustream, Twitter ve Facebook üzerinden oyunu takip edebiliyor olmanız. Ayrıca oyunda olmasanız bile oyunu bu siteler üzerinden takip edebilirsiniz. Sahne sırasında konuşmak, fotoğraf çekmek, oyuncularla iletişim kurmak serbest. Klasik bir tiyatrodaki gibi salondaki koltuklarda yerinizi alarak izlemiyorsunuz ‘Mi Minör’ü. İsterseniz oturduğunuz yerden isterseniz oyuncularla birlikte salonun içinde koşturarak oyuna dahil olabiliyorsunuz. Hangi tiyatroya girerken polisler size kimlik soruyor? Kapıdan adımınızı atar atmaz Pinima polisleri kimliğinizi görmek istiyor. Oyuna girerken alacağınız Pinima paralarıyla içeride alışveriş yapabiliyorsunuz. Ayrıca bu oyunda kapılar kapanmıyor. İstediğiniz zaman girip çıkabilirsiniz. Ara yok! Meltem Arıkan’ın kaleminden çıkan oyunda Can Kahraman, Sennur Nogaylar, Fuat Onan gibi usta oyuncular da yer alıyor. Hatta Pinima’nın polis şefi Can Kahraman ve polis ekibinden Bora Cengiz ile Onur Ay da çekimler sırasında bize eşlik etti. Piyanist önde, polisler arkada, başkan ise her zamanki gibi yükseklerde bir yerlerdeydi çekim boyunca. Biz hem çekimlerde hem de oyunda çok eğlendik. Vizenizi alıp bir an önce bu ülkeyi ziyarete gitmenizi şiddetle tavsiye ederiz!
‘Mi Minör’ için tiyatronun son icadı diyebiliriz. Nasıl çıktı bu oyun ortaya? Pınar Öğün: Ben ‘Türkan’ dizisinde oynarken, Meltem Arıkan’a rica ettim: “Bana bir senaryo yazar mısın?” diye. O da yaşadığı bütün sosyal medya sürecini içeren ve kendi görüşlerini ifade eden bir metin yazdı. Ne anlatıyor bu oyun bize? Memet Ali Alabora: Pinima demokrasiyle yönetilen ama her şeye başkanın karar verdiği bir ülke. Kadın-erkek eşitliğinin sorun olmadığı çünkü kadınların kendi aralarında erkeklerin de kendi aralarında eşit oldukları bir ülke. Seyirci oyun alanına geldiği andan itibaren bu ülkede yaşamaya başlıyor. Oyunda yaşanan ve başkanın halkı için yaptığı düzenlemeleri birebir tecrübe edebiliyor. Seyirci Pinima ülkesinde olup bitenleri bir gösteri olarak izlerken, piyanist ve ekibi tarafından da bir oyuna katılmaya davet ediliyor. Aslında bu oyun seyircinin oyunu. Seyircinin seçimleriyle yönlendiriliyor. Ayrıca yaşanan her şeyi sosyal medya üzerinden de takip edebiliyorlar. Oyunun adı neden ‘Mi Minör’?MAA: Meltem’in (Arıkan) kendi kişisel hikayesiyle ilgili. Üç yıldır oyunun müziklerini yapan Evrim Demirel’den piyano dersi alıyor ve aynı zamanda özel bir nedeni de var. Ayrıca Meltem ‘Mi
Minör’ tonunun kadın sesini ifade ettiğini düşünüyor. Bu yüzden de oyunun ismi en başından beri ‘Mi Minör’. PÖ: Mi sesi aynı zamanda isyanın sesi. Peki Pinima’nın bir anlamı var mı? PÖ: Bütün uzay matematiği ve gezegenlerin birbirine olan mesafesi pi sayısıyla hesaplanıyor. Değişmeyen tek sayı pi sayısı. Matematiğin bir mucizesi. Değişmezliği ifade ediyor. Ülkenin kurallarının değişmezliğini ifade edebilmesi için de seçilen isim pi sayısından geliyor. Meltem’in kendi içinde kurguladığı bir dramatolojisi var. Pinima’yı kurarken model alınan bir ülke var mıydı? MAA: Yok. Pinima dünyanın her yerinde olabilir ya da hiçbir yerinde olmayabilir. Zaten bir sürü tepki bunu çok net anlattı. Oyunu izleyen arkadaşlarımızdan biri “Aynı Amerika olmuş” dedi. Başka biri Türkmenistan’a benzetti. Biri “Pinima tam anlamıyla Kore olmuş” dedi. Oyunun afişlerinde: “Kendine özgü ve kendinden laik bir ülke” yazıyor. Nasıl olabiliyor bu?MAA: Ülkemiz kendine özgür ve kendinden laik çünkü dini hukukuna göre düzenlenmiş. Aslında bugüne kadar dünyada bize ideal ve en iyi gibi gösterilen demokrasiyle uğraşıyor ‘Mi Minör’. Demokrasi nedir, ne değildir?
Demokrasi sorgulanamaz bir şey midir? Biraz bunlarla uğraşıyor. Onun için sadece tek bir ülkeyle uğraşmıyor. Oyunda kullanılan bazı yasaklar da dünyanın farklı ülkelerinde uygulanıyor değil mi? MAA: Evet, mesela pazar günleri pembe pantolon giymek Avustralya’nın belli yerlerinde yasak. Yani oyunda seyirciye çok saçma gibi görünen yasaklar dünyanın çeşitli yerlerinde gerçekten var olan yasaklar. Tavus kuşlarına öncelik tanınması, kutup ayısının uyandırılmasının yasaklanması, barlara çorba zorunluluğunun getirilmesi gibi. PÖ: Eşeklerin küvette yıkanmamasını unuttun.Oyuna seyirciyi dahil etme fikri tamam da sosyal medya üzerinden oyunu anlatmak ve oradan da dijital oyuncuları ‘Mi Minör’e dahil etme fikri nasıl çıktı ortaya? MAA: Meltem oyunu yazdıktan sonra oyunu nasıl realize edeceğimizi düşünmeye başladık. Nasıl bir evren yaratacağımıza karar verdik. Onun kurgusunu yaparken oyunun içine seyircileri daha fazla çekebilmek için kendi hayatımızdan yola çıkarak sosyal medyayı oyuna dahil ettik. PÖ: Oyun çok fazla ilke imza atıyor. Bunlardan birincisi Roll Playing Games’i
136 elele OCAK 2013
RÖPORTAJoyuna dahil etmesi. Ben oyunu belli bir dramatoloji içinde internet üzerinden yayına veriyorum. Bir yere kamerayı koyup anlatmıyorum. Oyun içinde elimde kamerayla her yere koşturuyorum. Böylece siz dünyanın neresinde olursanız olun benim karakterimin web sayfası üzerinden oyuna ulaşabiliyorsunuz. Muhaliflerin susturulmaya çalışıldığı bir dönemde bu kadar muhalif bir oyun oynamak konusunda çekinceleriniz oldu mu? MAA: Benim olmadı.PÖ: Aslında biz muhalif bir oyun oynamıyoruz. Absürt tiyatronun bunda çok büyük bir etkisi var. Hangi kültürden olursan ol, oyun sana kendinle ilgili bir ilişki kurdurtuyor. Bizim oyunumuzda da herkes olaya kendi kişisel tarihinden bakıyor. Çağrışımlar kişinin kendi kafasının içinde animasyonların oluşmasına sebep oluyor. Bu animasyonlar da benzetme, rahatsız oma, hiç beğenmeme, acayip etkilenme, hiç etkilenmeme gibi sonuçlar yaratabiliyor. Ya da muhalif gözükme algısı yaratabiliyor. Memet Ali Alabora için başka bir özelliği daha var oyunun; ilk kez yönetmenlik yaptınız bu oyunda… Nasıl bir deneyim? MAA: Zor. Ben hiçbir zaman oyunun tam anlamıyla nasıl ilerlediğini göremiyorum. Çünkü bir yandan da oyunculuk yapıyorum. İktidarın ulaşılamaz olduğunu vurgulamak için başkan karakterini seyircinin içine hiç karıştırmıyoruz. Hem oyunculuk hem yönetmenlik yapmak bu anlamda zor. Ama salt yönetmenliği düşündüğüm zaman hazırdım yönetmenlik yapmaya. Bu yönüyle çok zorlandığım bir şey olduğunu söyleyemeyeceğim. Evet, yönetmen olarak bir oyun sahneye koymadım ama çok projede yer aldım. Sizin yeni bir projeniz var mı? PÖ: Benim oynadığım bir film gösterime girecek. Eric Bana başrolde oynuyor. John Crowley’nin filmi. Filmin adı ‘Closed Circut’. Holywood yapımı bir film. Orada travmatik hayatı olan bir Türk kızını oynuyorum. Film Almanya’dan İngiltere’ye gelmiş bir ajanın Londra’daki bir patlamanın şüphelileri arasında olmasını ve bunun üzerine dönen olayları anlatıyor. Ben de ajanın karısını canlandırıyorum. Film önümüzdeki yaz gösterime girecek. Nasıl dahil oldunuz projeye?PÖ: Yurt dışında da eğitim aldığım için orada da audition (seçmeler)’lara katılıyorum. John Crowley’nin audition’ına gittim ve çok iyi anlaştık. Sonra çalışmaya başladık. Çok acayip
“OYUNDA YENI DÜNYA DÜZENI
IÇIN BIR SÖYLEM VAR. BU SÖYLEM BÜTÜN DÜNYAYI
IÇINE ALIYOR. BIR IDEOLOJIYE,
HERHANGI BIR KÜLTÜRE
YA DA DINE GÖNDERME YOK.”
OCAK 2013 elele 137
bir set ortamı var orada. Her şey çok büyük ve kurallara uygun. Dört gün sürdü benim sahnelerimin çekimi. Herkes için dev konteyner’lar var ve herkesin ismi bir konteyner’ın üzerinde yazılı. İçeri giriyorsunuz yataklar, DVD seti, filmler, televizyon, içi doldurulmuş bir buzdolabı… Acayip büyük bir prodüksiyondan bahsediyorum. Her oyuncunun kendine ait bir şoförü var. Çekimler bitince bana mail attılar. Adresiniz gerekiyor diye. Adresi yolladım ve bana filmlerinde oynadığım için hediye gönderdiler. Resmen şoka girdim diyebilirim. Bunların hiçbirini beni sevdikleri için yapmadılar. Bu onlar için bir kural. Siz de Türkiye’de bazı şeyleri düzene sokmaya çalışıyorsunuz. Neler yapıyorsunuz?MAA: Oyuncular Sendikası olarak temelde yapmak istediğimiz şey; oyuncuların çalışma koşullarını ve dolayısıyla da setin, sektörün emekçilerinin çalışma koşullarını uluslararası standartlara getirebilmek. Etap etap bunları yapmak mümkün. Yıllar içinde birikmiş çok sorun var. Birinci meselemiz çalışma koşullarını düzenleyebilmek. Oyuncuyla yapımcı arasındaki ilişkiyi işçi-işveren ilişkisi haline getirmeye, çalışma saatlerini, çalışma koşullarını, iş güvenliğini ve sağlığını düzenlemeye çalışıyoruz. Şu anda en öncelikli gündemimiz çocuk oyuncularla ilgili. Bununla ilgili olarak Ankara’yla görüşmelerimiz devam ediyor. 2013 yılında daha önce attığımız tohumların karşılığını almaya başlayacağız gibi görünüyor. İlişkiniz başladığından beri beraber yaptığınız ilk iş bu değil mi?MAA: Aslında biz 2004’te ‘Hayalet’ diye bir dizinin çekimlerinde tanıştık. Ancak çok kısa altı bölüm sürmüştü. 2004 yılında yapmıştık. Ben bir piyanisttim. Erkeğin piyanist kadın başrolün boksör olduğu herhalde ilk diziydi. Şimdi beraber çalışmak zor oldu mu?PÖ: Oldu tabii.Neler yaşadınız?PÖ: Bir dakika ya! Memet Ali sen benim senden memnun olup olmadığımı biliyorsun. Sen benden memnun musun?MMA: Pınar ilk provalarda beni gerçekten zorladı. Çünkü ikimiz de farklı oynama halleriyle ilgileniyorduk. Pınar bir karakteri yaratmak ve o karakteri oynamak üzerine klasik bir eğitim aldı. Ona metni unutturup oyun oynatma haline geçirmek biraz zor oldu. İlk 15-20 gün biraz sancılıydı ama sonra uyum sağladık. PÖ: Ben eve gidip ağladığımı biliyorum
sinirden. Yanlış anlaşılmasın Memet Ali beni ağlatmadı. Ben sinirimden ağladım. Onun anlatmak istediğini anlamadım. Gerçekten çok zorlandım. Öğrendiğim bütün disiplinlere aykırı şeyler söylüyordu çünkü. Neler söylüyordu mesela?MMA: Mesela şarkı sözleri var şarkı yok. Şarkı varmış gibi oyna diyordum. PÖ: “Önünde 50 kişi varmış farz et ve onları organize et” diyordu. Ama orada 50 kişi yok! Boş orası. MMA: Mesela ben “Bırak lafları” diyordum. “Nasıl bırakayım laflar bırakılır mı?” diye cevap veriyordu bana. PÖ: Metin yoksa neye tutunacağımı bilmiyordum. Çok zordu ama sonra neyse ki Meltem devreye girdi. Ben anlamadığımda bana gelip “Memet Ali şunu demek istiyor” dedi, Memet Ali beni anlamadığında “Pınar şu yüzden anlamıyor” deyip bize arabuluculuk yaptı. O olmasa birbirimizi yerdik. Çok göz önünde olmayan bir hayatınız var. Nasıl koruyorsunuz kendinizi?PÖ: Ben gerçek bir ev kuşuyum. Pijama, televizyon ve battaniye benim için mutluluğun resmi. Evde iş bölümü yapar mısınız? Kim ne yapar?MMA: Değişiyor. Ben bir tek çamaşır yıkamaktan anlamam. Yani zorda kaldığımda yıkıyorum ama anlamam. Londra’daki evde yıkamıştım. PÖ: Ben 3.5 sene yurt dışında okudum.
O sırada Memet Ali yanıma geldiğinde yemek yapıyordu, evi temizliyordu. Ben okuldan dönünce onun yaptığı yemeği yiyordum. MAA: Ben en son Londra’da yemek yaptım di mi ya? Çocuk yapmayı düşünüyor musunuz?PÖ: Hımm! Şimdi şöyle anlatayım: Çocuk, bir insan dünyaya getirmek anlamına geliyor! Gerçekten çok büyük bir sorumluluk olduğunu düşünüyorum bunun. Her kadının çocuk yapması gerekir diye bir klişeye inanmıyorum. Evli çiftlere bu sorunun sorulmasını kadına baskı olarak görüyorum. Hayatta herkes biricik bunu kabul ediyoruz değil mi? Bunun sebebi de yaşadığın hikayeler, genetik bağlantıların falan filan. Herkesin kendine ait bir yaşamı, algısı ve kendini tanımlama biçimi var. Ben kendi dünyamı biliyorum. Sırf dünyaya bir insan getirmek uğruna bir çocuğun hayatını, kendi mesleğime daha çok değer verdiğim için geri planda bırakamam. Kedimle doğru düzgün ilgilenemiyorum ben daha! Çünkü oyunculuk başka mesleklere benzemiyor, ne zaman ne geleceği belli olmuyor. Zaten 28 yaşındayım önümde seneler var. Başkaları istiyor diye niye çocuk yapayım? Birbirinizle ilgili üç sıfat sıralamanızı istesem bana neler söylersiniz? MMA: Güzel, doğal, komik. PÖ: Sakin, huzurlu, yakışıklı.
“PINAR ILK PROVALARDA BENI GERÇEKTEN ZORLADI. ÇÜNKÜ IKIMIZ DE FARKLI OYNAMA HALLERIYLE ILGILENIYORDUK.”
138 elele OCAK 2013
ARZU SÖZERİOTOMOBİL
Bir gençlik gelmiş Mercedes A-Serisi’ne... Nasıl da hoş ve havalı olmuş öyle. Beni öncelikle sportif görünüşüyle etkilemeyi başardı. Sonra da...
PARK RAHATLIĞIOrta konsol üzerinde bulunan ekranda yer alan geri görüş kamerası sayesinde, park etmek bile bir keyfe dönüşüyor. Kamerası, oldukça net bir görüntüye sahip. Yaşadığım birkaç günün ardından, aracı alıp-bırakmak için gittiğim uzun Hadımköy yoluna değdiğini düşünüyorum. Özellikle trafiksiz bölümlerimiz müthişti.
TEKNİK ÖZELLIKLER Max. Hız: 202 km/hSilindir Adedi: 4Motor Hacmi (cc): 1595Yakıt TüketimiŞehir içi: 7.2 lt /100 kmŞehirlerarası: 4.7 lt /100 kmOrtalama: 5.6 lt /100 kmMotor Gücü (PS): 122 PS @ 5000 d/dAzami Tork: 200 Nm @ 1250-4000 d/d
Mercedes A, her an yerinden fırlayacakmış gibi bir görünüme, keskin ve güçlü hatlara sahip. Ben güney denizi
mavisini denedim. Jüpiter kırmızısı, gece siyahı, sirrus beyazı gibi farklı renk seçenekleri de var. Hepsi de son derece göz alıcı... İlk görüşte aşkın etkisinden çıktıktan sonra, iç güzellik de bir o kadar önemli diyerek hooop atlıyorum otomobilin içine... Açık renk koltuklar
içime bir ferahlık veriyor. Ve bir anda o alışık olduğum vites kolunu olması gerektiği yerde göremiyorum. Nefis bir nostalji ile direksiyonun hemen yanında, hani genelde silecek kolunun yer aldığı kısımda karşılaşıyoruz. Eski Amerikan otomobilleri gibi. Ve tabii doğal olarak silecek kolu direksiyonun sol tarafında yerini almış. Mercedes kullanıcıları bu duruma çoktan alışmışlar. Ancak benim için öyle kolay olmadı. Belki yağmur yağmasaydı daha çabuk alışabilirdim.
DAH
A
genç güzel yeni
OCAK 2013 elele 139
Lüksü kim sevmez? Söz konusu otomobil olduğunda, insan en iyisine, en gösterişlisine ve en güçlüsüne sahip olmak istiyor haliyle. Duyduk ki, İtalyan lüks ve prestijli spor otomobil üreticisi Maserati’nin sportif sedan segmentinin öncüsü olarak tarihe geçen Quattroporte modelinin 6’ncı nesli yollara çıkıyormuş. 2013 yılının ocak ayından itibaren
ülkemizde satışına başlanacak olan Yeni Maserati Quattroporte, yüksek performanslı, sportif ve lüks bir sedan model. Zarif ve kıvrımlı bir tasarıma sahip. Şimdiye kadar üretilmiş en güçlü ve hızlı dört kapılı Maserati olmakla kalmıyor, aynı zamanda Maserati’nin en ekonomik sedan modeli olmasıyla da farkını ortaya koyuyor.
O, Avrupa’nın en prestijli ödüllerinden ‘2009 Red Dot Tasarım Ödülü’ne sahip. ‘Global Stil İkonu’ olarak tanımlanıyor... Ve modayı yakından takip edenler onu çok iyi tanıyor. Ford Fiesta, yeni versiyonu ‘MyFiesta’ ile yine dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor. Stil ikonu Fiesta’nın özel versiyonu MyFiesta, kullanıcısına kişisel zevklerine uygun iç döşeme seçenekleri de sunuyor. Sezonun moda renkleriyle üretilen bu özel versiyonda renk uyumu dış gövdeden koltuk ve paspaslara kadar uzanarak MyFiesta’ya çarpıcı bir şıklık kazandırıyor. Beyaz gövde ve gri döşeme, siyah gövde ve turuncu döşeme, su yeşili gövde ve yeşil döşeme ile elektrik kırmızısı
gövde ve kırmızı döşeme eşleşmesi, bu yeni stil ikonuna göz alıcı bir görünüm kazandırıyor. Sadece görüntüsü değil elbette onu özel kılan. MyFiesta, şıklığını konfor ve güvenlik özellikleriyle tamamlıyor. Direksiyondan kumandalı radyo/CD/MP3 çalarlı müzik sistemi gözünüzü yoldan, ellerinizi direksiyondan ayırmadan güvenli bir sürüş keyfi sağlarken, portatif müzik çalar bağlantı soketi ile en sevdiğiniz şarkılar yolda da size eşlik ediyor. Diğer yandan ABS+EBD, sürücü ve yolcu ön hava yastıkları, ön sis farlarıyla güvenliğinizi en üst düzeye çıkartıyor. Deri direksiyon simidi, hız kontrol sistemi ve karartılmış arka camları da cabası...
ARTISI ÇOK!Yuvarlak havalandırmalar, çok şık ve tüm fonksiyonları barındıran direksiyon simidi ile son derece sportif bir görüntüye sahip. Biz kadınlar için özel bir yeri olan ıvır zıvır alanı, kapaklı olarak koltukların arasında yerini almış. Yanında ise yine kapaklı kül tablası ve hemen yanında ekranı kontrol edebildiğimiz düğme bulunmakta. Koltukların konforundan da bahsetmeden geçemeyeceğim. Tasarımı ve sunduğu ergonomik yapısıyla sürüş zevkini ikiye katlıyor. Işıklandırma ise hoş bir gece kulübü havası yaratıyor; kapılar açıldığında eşikler Mercedes-Benz yazısıyla aydınlanıyor. Yeni A Serisi, standart versiyonda bile kapsamlı donanıma ve ayrıntılara sahip... Üç tasarım ve donanım serisi Style, Urban ve AMG Sport arasından seçiminizi yapabilirsiniz. Yani klasik, dinamik ve sportif tasarımlardan birini seçebilirsiniz.
Lüks sedan gaza bastı geliyor
Global stil ikonu
140 elele OCAK 2013
TEKNOLOJİ
Bu hem minik hem eğlenceli hem işlevsel bir hoparlör… Hemen cep telefonunuza bağlayıp ortama parti havası getirebilirsiniz. Taşıması da çok kolay. Neredeyse bir anahtarlık boyutunda. Karınca Design’ı duymayan kalmadı sanırım. Orada satılıyor. Bir uğrayın derim. İnternet üzerinden sipariş de verebilirsiniz. Fiyatı: ¨ 39
BENCE IYI BIR TEKNOLOJI! İşte tam bir şehir bisikleti. TILT 9 Cooper katlanabilen bisikletin teknoloji sayfasında ne işi var diye soracak olursanız, cevabım, ‘siz küçüklüğünüzde bisikletinizi apartmanda hiç yukarıya çıkarmak zorunda kalmadınız’ herhalde olur. Benim aklımdan hep aynı şey geçerdi; ‘Bunun neden katlanabilenini yapmıyorlar?’ Artık yapıyorlar. Ve bence bu iyi bir keşif! Fiyatı: ¨ 1869
RENKLENEN IPOD’LAR...Telefonumuz, tablet bilgisayarımız, laptop’ımız varken neden müzik dinlemek için ekstra bir şeye ihtiyaç duyalım diye düşünüyordum… Ta ki geçen hafta 11 yaşındaki Nev ile yemek yiyene kadar. Annesinden ona Yeni iPod touch almasını istiyordu. O zaman kendimi onun yerine koymayı başardım. Onun
için ne telefonu ne bilgisayarı bizim kadar hayati değil. Onun daha çok eğlenmeye ihtiyacı var. Ve sanırım çok haklı! Bunun üzerine hemen yeni touch’ı
incelemeye aldım. Gerçekten şahane. iPhone ile yapılan her şey yapılıyor ve dahası çok renkli. Yani 11 yaşında bir kızın hayal ettiği her şey var onda.
İnternette sörf yapma, panoramik fotoğraflama, mesajlaşma… 32 GB ve 64 GB hafıza seçenekleri var.
Fiyatı: ¨ 800
Yeni başlangıçlar...Bu sene kendinize bir iyilik yapın! Sizi en çok mutlu eden şey için para harcayın. Evet bu
kıyafet de olabilir, bir hobi ya da tatil de… Bazı teknoloji canavarları için mutluluğa giden yolun teknoloji marketlerden geçtiğini biliyorum. İşte
onlar için öneriler…
Tasarım, renk ve teknoloji dehasıyla küçük elektrikli ev aletlerine ruh ve tarz kazandıran İtalyan Casa Bugatti, elit müşterileri için tasarladığı Individual (kişiye özel) modelleriyle, her biri adeta bir mücevher kadar estetik ve değerli armağan seçenekleri sunuyor. İtalyan Bugatti, su ısıtıcısı, ekmek kızartma
ya da espresso kahve makineleri başta olmak üzere, tüm küçük elektrikli ev aletleri
modellerini, özel sipariş üzerine, Swarovski taşlarla bezeli ya da deri kaplı modayı yansıtan tasarımlarla, kişiye özel üretiyor.
1500 liradan başlayan fiyatlarla satılıyor.
BAĞLANTIYI KOPARMAYALIMAkıllı telefonlar ve tabletler hayatımızın vazgeçilmezleri. Pillerinin tükenmesiyse zaman zaman bizi çıldırtabiliyor. Sony’nin sunduğu yeni CP-F1L taşınabilir pil şarj cihazı ile hayat daha kolay olacak. Sadece 9.4 mm. kalınlığında ve 125 gr. ağırlığında. 3.500 mAh’lik pil kapasitesi, akıllı telefon kullanıcılarının 1.5A’lık yüksek çıktı ile telefonlarını 1.5 defa şarj etmesine imkan veriyor. Daha ne olsun? Fiyatı: $ 80
DEĞERLI!MINIK YARDIMCI…
GÖZDE KAYNAK
Kadının dünyası bu dergİde!
www.seninle.com.tr
röportaj l moda l güzellİK l yemeK l psİKolojİ l deKorasyon
HEDİYE!
Filiz Özkol’un
yorumlarıyla
Astroloji
Kitabı
senınleF
yorumlarıyla
Ünlü AstrologFİLİZ ÖZKOL’UN
ASTROL Jİ
142 elele OCAK 2013
RÖPORTAJ
Melekler ona BIR ŞEYLER FISILDADI!
Beki İkala Erikli… Kitapları en çok satanlar listesinden inmiyor. ‘Meleklerle Yaşamak’ 150’nci baskısını yaptı. Bu ay dergimizle birlikte hediye ettiğimiz ajandayı hazırladı. Ajandayı hazırladığımız süre boyunca ona çok fazla soru sormak istedik. Sorduk! Mutlaka okuyun! Melekleriniz size hep yardımcı olsun…
Kimdir Beki İkala Erikli? Son derece klasik bir yoldan geçtikten sonra; hayatının bir noktasında tam bir u-dönüşü yapmış
biri. İsterseniz, gerçeği kariyerinin doruğundaki pozisyonunu bıraktıktan sonra, alay ettiği konuya bir açık kapı bıraktığı için bulmuş biri diyelim... Robert Kolej ve Boğaziçi İşletme’den sonra Procter&Gamble’da üst düzey yöneticilik pozisyonuna giden bir hikayeniz var. Peki bu arada nasıl oldu da meleklerle tanıştınız? Annem doktor. Mantığın sesini ve sol beynimi kullanmak üzere yetiştirildim küçüklüğümden beri. Frankfurt’ta
yaşadığım dönemde, oğluma daha yakın olmak amacıyla, kariyerime ara verdiğim sırada bir arkadaşım elime bir kitap tutuşturdu. Okumaya niyetim yoktu, fakat öyle bir anda geldi ki kitap bana… Elimde okuyacak İngilizce kitap kalmamış, Almanca kitaplarla da aram yok, can sıkıntısından başladım kitabı okumaya… Tabii bu kadar eğitimden ve iş dünyası geçmişinin ardından ilk tepkim, kitapla alay etmek oldu. Meleklerden bahsediyordu kitap ve meleklerle iletişim kurmaktan. Benimki gibi bir yoldan gelmiş olsanız, “Daha neler! Şimdi de bunu çıkarmışlar... Bakalım daha neler çıkaracaklar?” demez miydiniz... Dedim. Nereden bilecektim
ki meleklerin hayatımı tamamen değiştireceğini!Yani dalga geçerek başladınız bu işe… Şaka gibi ama öyle. Aslında Türkiye’deki pek çok kişi, benim meleklerle ilk tanıştığım zamana göre çok daha ileride ve açık görüşlü. Peki ya sonra? Sonra tuhaf şeyler olmaya başladı. Olmayacak yerde karşıma çıkan tüyler, hiç mantıklı gelmeyen içsel uyarıların doğru çıkması, istediğimi bile unuttuğum işlerin oluvermesi… Önce tesadüf dedim, sonra algıda seçicilik dedim, ama 70’inci tesadüften sonra bir yerlerde ‘Bu işte bir iş var’ demeye başlıyorsunuz… “Artık bu kadarı da tesadüf olamaz.” ya da “Yok artık!” dediğim noktada “Bundan sonrası benim için veridir.” dedim ve olayı araştırmaya başladım. 2009’da Avrupa’dan Türkiye’ye döndük. İstanbul’a döndüğümde iş dünyasına geri dönmüştüm, ama yüreğim bildiklerimi paylaşmak için atıyordu. İşten ayrıldıktan sonra önce meleklerle ilgili eğitimler vermeye başladım, sonra da ‘Meleklerle Yaşamak’ doğdu. Ardından da diğer kitaplar ve eserler; ‘Meleklerin Gücü’, ‘Meleklerle Geçmişi Şifalandırın!’ adlı
OCAK 2013 elele 143
CD’li kitap, ‘Meleklerle Yaşamak Melek Kartları’... Mesleğiniz sorulduğunda cevabınız ne oluyor? Açıkçası kimin sorduğuna bağlı. Bazılarımız için meleklerle tanışma zamanı henüz gelmedi. Onlara “Kişisel gelişim üzerine eğitimler veriyorum” diyorum. Açıksanız eğer, yazarlıktan başlıyor, kitabı anlatıyor, kısaca ‘Yazar ve Meleklerle Yaşam Eğitmeni’ diyorum.Ne getirdi melekler size? Hayatım değişti. Meğer hayat aslında ne kadar kolaymış, bunu öğrendim. Kısacası meleklerden isteyin, unutun ve olsun. Mucizeler artık hayatımın bir parçası oldu, abartmıyorum. Peki hayat bu kadar kolay mı? Bu iş bu kadar basit mi? Evet bu kadar basit. Gerçek basittir. Nasıl olur diyorsanız inanmayın, deneyin! Ben meleklere, bu söylediklerimi ilk duyduğumda kesinlikle inanmadım. Yaşadıklarım beni inandırdı. Sadece bu da değil. Meleklerle iletişim kurmayı öğrendikten sonra iç sesimi duyabiliyor oldum. Anladım ki, meleklerin tavsiyeleri, sezgi ya da içgüdü dediğimiz şey o kadar önemliymiş ki… Doğru yolu seçmek, bir işe girip girmemeye karar vermek, ekibe doğru insanı almak, kısacası doğru karar vermek bazen sadece mantıkla olmuyor. Bunun ötesinde mantığınız ne derse desin, o her şeyi bilen parçanızı kullanmak çok önemli. Yoksa sonra ‘Ah kafam!’ diyorsunuz.Meleklerle Yaşamak kitabı tam olarak ne anlatıyor? Bizlere yardım eden meleklerin bize yardım etmek için tek bir ricamızı beklediklerini… Biz meleklerden yardım istemeden sevgili meleklerimiz bizlere yardım edemiyor. Çünkü bizim özgür irademize müdahale edemiyorlar. Allah, evren, kuantum alanı, adına ne derseniz deyin o büyük güç, her şeye kadir ve onun sevgi dolu elleri olan melekler de her şeye kadir. Yeter ki biz, ‘İstedim ama bu olmaz’ demeyelim ve bir açık kapı bırakalım. Çünkü olmaz dersek, olmaz. Endişe edersek meleklere kapıyı kapatmaya başlarız. Önemli olan Allah’tan ya da Allah’ın izniyle bize yardım eden sevgili meleklerimizden bir şey istemek ve unutmak. Sonra da eğer içimizden bir şey yapmak, örneğin birini aramak gelirse bunu yapmak. Bunları yapıp da mucizeler yaşayan onlarca insanın hikayesi var kitapta. Melekleri nasıl duyabileceğimizi de anlatıyor kitap.Sizce kitap neden bu kadar ilgi gördü? Çünkü işe yarıyor. İnsanlar kitabı birbirlerine hediye ediyorlar. ‘Benim
hayatım değişti, sen de oku, bu mucizeleri sen de yaşa’ diye.Size göre mucize nedir? Aslında mucizeler her gün oluyor. Sadece onları çoğumuz fark etmiyoruz. Mucize bence bizim imkansız veya çok zor diye düşündüğümüz şey. Oysa aslında imkansız olan hiçbir şey yok. Eğer biz herhangi bir konu için imkansız dersek, o gerçekten de imkansızdır. Dua etmekten ne farkı var bunların? Yok. Sadece her an, her şey için dua etmiyoruz çoğumuz. Yardım istemeyi unuttuk. Ya da istemeyi unuttuk. Çoğu kez yuvarlanıp gidiyor, zorlukların içinden çıkmaya çalışıyoruz. Kaçımız trafikte kalınca dua ediyoruz? Veya ‘şuracıkta bir park yeri’ için?Bize ‘kötü giden bir şeyi nasıl iyiye çevirebiliriz’in tüyolarını verebilir misiniz? Olayın nasıl olmasını istiyorsanız o konuda yardım isteyin ve meleklere güvenin. Diyelim ki işler sarpa sardı, işin içinden nasıl çıkacağınızı bilmiyorsunuz. “Meleklerim, Başmelek Uriel, lütfen şu konuyu halledin, çözülsün!” deyin ve konuyu yukarıya havale edin. Sonra da ‘nasıl olacak ki’, ‘hayatta bu konu çözülmez’ gibi düşünceleri atın kafanızdan. ‘Yukarıya bıraktım, bir şekilde hallolacak’ deyin, ve göreceksiniz, gerçekten olacak.Bir de ‘tüy’ olayı var… Dergimizi alan okurlarımıza hediye ettiğimiz ajanda da bir ‘ilk tüy’ var. Nedir bu tüy? Melekler bize tüylerle, metal paralarla, gökkuşakları ve ard arda karşımıza çıkadıkları sayılarla mesaj verirler. Okurların, hediye ettiğimiz ajandanın ilk sayfalarında ilk sürprizle karşılaşmasını istedim. İnanması güzel ama bir o kadar da zor gibi geliyor… Bize öyle bir örnek verin ki ‘Evet bu olduysa, Beki İkala’nın anlattıklarını yapmalıyım’ diyelim.
Lütfen inanmayın! Sakın inanmayın okuduklarınıza, sadece deneyin. Yine de örnek vermek gerektiğinde zorlanıyorum. Yaşadığım, birebir dinlediğim öyle çok mucize var ki... Yağmurlu bir cumartesi akşamı Dragos’tan Taksim’e yirmi beş dakikada varan bir çifti mi, doktorların ‘akciğer kanseri, acil ameliyat’ teşhisini duyduktan sonra Allah’a teslim olup, meleklerden yardım istedikten sonra iyileşen kadını mı… Hepsi birer mucize.
144 elele OCAK 2013
DEKORASYON All Happy Days ¨ 62
Lazzoni ¨ 1629
By Kepi ¨ 7655
Vazgeçilmeyenler Girdiği her eve nostaljik ve şık bir görünüm kazandıran beyaz ve ahşap seçimlerle evinizde harikalar yaratın!
Son yılların favori dekorasyon rengi beyaz, sadeliğiyle ferah bir dokunuşun izini sürüyor.
SİNEM GÜRLEYÜK
Prestige € 450
Cumba € 1550
Mis En Demeure
€ 655
Decorise € 326
Sade ve şık
Mudo ¨ 545
Ikea ¨ 199
Thanx Co.¨ 1820
Modası asla geçmeyen, her renge her desene uyum sağlayan ahşap mobilyalarla, evinizde geçmişle bugün arasında bir dünya yaratabilirsiniz.
Nordist ¨ 3800
Mis En Demeure
€ 380
Mozaik € 6496
Cumba € 1200 Serenk
¨ 270
Rooms ¨ 1516
BS Création
¨ 85
Hane 78 ¨ 2500
Mudo Concept¨ 1250
Prestige€ 519
OCAK 2012 elele 145
Vazgeçilmeyenler
Decorise € 326
Sıcak dokunuş
146 elele OCAK 2013
GÖZDE KAYNAK SEYAHAT
Abu Dhabi… İsmi kulağa fazlasıyla eğlenceli geliyor. Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti… Dubai’nin kapı komşusu… Yüksek binaları, büyük alışveriş merkezleri, sahilleri ve ihtişamlı otelleri var. P&G’nin, 2008’den beri her yıl düzenli olarak yaptığı ‘güzellik buluşmaları’nın adresi bu defa bu görkemli şehirdi. Gittim… Sıra gördüklerimi anlatmaya geldi…
• İlk defa yolum bu ‘yöne’ düştü. Uçak kalkarken dua okunması ilginç bir tecrübeydi.
• Yolculuk yaklaşık dört saat sürdü. Türkiye’den üç derginin editörü birlikte yolculuk ettik. Üç kişiden ikisinin ‘Grinin Elli Tonu’nu yanına yol arkadaşı olarak alması şaşırtıcı mıydı? Sanırım değildi.
• Uçakta yemek yemek keyiflidir. Ama bol baharatlı mönü, gittiğimizde bizi nelerin beklediği konusunda endişelenmemize neden oldu.
• Uçaktan indikten sonra, bizi bekleyen pasaport kontrol kuyruğu bir an geri dönme isteği yaratmadı desem yalan olur. Hele bir de sıra bize gelmek üzereyken, göz taramasından geçmemiz gerektiğini öğrenmemiz pek şahane oldu. Aman dikkat şehre
ilk gidenler pasaport kontrolüne girmeden göz tarama ofisine uğramalı.
• Otele doğru ilerlerken caddelerin ne kadar boş olduğunu hemen fark ediyorsunuz. Bunun nedeni hem sıcak hava hem de kapalı mekanlarda daha özgür bir yaşam ortamının olması.
• Ve en tatlı sürpriz: Hava aralık ayında 30 dereceydi!
Çok kısa sayılmayacak bir uçak yolcuğunun ardından, havaalanından çıkmayı başarır başarmaz hemen kendimizi, hem etkinliğin gerçekleşeceği hem de konaklayacağımız Shangri-La Hotel’a attık. Tahmin ettiğimizden uzun süren yolculuğun üzerine bir de iki saatlik saat farkını eklediğimizde, herkesin gözünün otel odasının anahtarında olması normaldi tabii… Otelin terasında özlediğimiz yaz kokusunu biraz içimize çekip dağıldık.
Şaşırtıcı notlar
Abu Dhabi’de ‘güzel’ birkaç gün!
OCAK 2013 elele 147
Öyle Sex and City 2’de gördüm şahane, çok eğlenirim, kızları da yanıma aldım mı değmeyin keyfime durumu yok. Dubai’ye göre daha tutucu ve geleneksel bir yapısı var. En büyük eğlence; alışveriş merkezine gitmek. Ama ülkemizdekilerden büyük farkı yok… Tabii ki iPhone 5 fiyatı soruldu sizler için; 1800 lira civarında bulabiliyorsunuz. Marina’da yemek yemenizi öneririm. Biz Yat Club’ü tercih ettik hiç pişman olmadık. Gecenin ilerleyen saatlerinde bir kulüp rüzgarı esiyor içeride ama biz dışarıdaki ılık rüzgarı tercih ettik. Sheikh Zayed Camii, Taj Mahal’i andırıyor. Biz gidemedik ama içi çok modern ve etkileyiciymiş. Ve işin ‘abartalım’ kısmına gelirsek; Emirates Palace Hotel! Görüntüsü bile yeterdi ama biz içeriye girip altın tozlu kahvenin tadına baktık. Çok mu güzeldi, bildiğimiz kahvenin şımartan cinsi diyebiliriz. Gerek var mı? Kendinizi ne kadar şımartmak istediğinize bağlı…
İlk gün, güzellik ve kişisel bakım konusunda P&G’nin bize anlatmak istediği çok şey vardı. Öyle ki bir oturumdan diğerine koşuşturduğumuz ilk gün sonunda hiç kimse durumdan şikayetçi değildi. Sıkıcı toplantılar yerine, rengarenk kozmetiklerle dolu bir hayatımız olduğu için şanslı olduğumuzu düşünüyorum hep. İşte önümüzdeki günlerde bizi bekleyenler; • Josh Wood geçen sene Londra’da da, bu sene
burada da en dikkatli dinlediğim isim oldu. O bir saç rengi uzmanı! Saçlarını hiç boyamamış biri olarak benim dikkatimi çekme nedeni ise kesinlikle kullandığı doğal ama iddialı renkler. Yaptıkları arasında bayıldığım ise kesinlikle yeşili, fuşyayı ve kahveyi birlikte kullandığı uygulama oldu.
• Gala gecesinin şahane bir sürprizi vardı! Şahane derken abartmıyorum. Gwyneth Paltrow’un sahneye çıktığı an görülmeye değerdi. Max Factor’ün Amerika’daki yeni yüzü… Gerçekten çok güzel bir kadın. Sade ve sadece dikkat çekici!
• Yeni teknolojik gelişmeler geliyor… Örneğin artık saç düzleştiriciniz saçınız ıslakken kendini kapatacak, epilatörünüz aynı anda masaj yapacak. Ama bunlar için bir miktar bekleyeceğiz.
• Bu sene geçen sene olduğu kadar sade olmayacağız. Ama abartıdan yine de uzak durun.
• Ve evet en sevdiğim ürün. Pantene’in yeni bir ürünü geliyor. Çok çok yakında… Souffle! Köpük şeklinde ama bana sorarsanız pasta kremasına benziyor. Saçları nemlendiriyor ama yağlandırmıyor. Parlatıyor ve gün boyu ışıldamasını sağlıyor. Etkinlikte tanıştığım favori ürünüm kesinlikle o!
Abu Dhabi’de ne var?
Güzelleşelim!
Gwyneth Paltrow
Shangri-La Hotel
Josh Wood
148 elele OCAK 2013
SINEM GÜRLEYÜKYEMEK
FOTOĞRAF: KERIM AYHAN YANIK TARIFLER: AYŞECAN TÜFEKÇIOĞLU
Pırasa, kestane, karalahana, karnabahar, portakal! Hepsi kışın içinizi ısıtması için, hepsi
damakları tatlandırmak için. Kış mevsiminin en güzel lezzetleri
tadını çıkarmanız için sizi bekliyor!
Kışın tadını
çıkarın
OCAK 2013 elele 149
ÇIKOLATALI KESTANELI PORTAKALLI MOUSSE 6 kişilikMalzemeler: u 280 gr. krema, yumuşakça çırpılmış
(yarısı servis için)u 200 gr. bitter çikolata, erimişu 250 gr. tatlandırılmış kestane püresi u 1 tatlı kaşığı portakal kabuğu rendesiu 2 çorba kaşığı kanyaku Süsleme için çikolata rendesi veya
kestane şekeri
Hazırlanışı: Bitter çikolatayı eritin. Içine portakal kabuğu rendesini ilave edin ve kestane püresine yedirin. Kremayı çırpın ve yarısını kanyakla birlikte hazırladığınız karışıma ekleyin. Servis tabaklarına bir krema torbası yardımıyla doldurun. Üzerlerine kalan çırpılmış kremayı paylaştırın ve dolapta soğuyup şekil alıncaya kadar bekletin. Üzerlerini çikolata rendesi veya kestane şekeri ile süsleyip servis edin.
150 elele OCAK 2013
YEMEK
FIRINDA SEBZELI TAVUK 4 kişilikMalzemeler: u 4 tavuk butu 1 küçük karnabaharu 300 gr. brokoliu 8 adet arpacık soğanu 2 baş sarımsaku 2 orta boy havuçu 2 pırasau 2 dal biberiyeu 5 dal taze kekiku 1/2 çay bardağı suu Zeytinyağıu Deniz tuzu, karabiber
Hazırlanışı: Fırını 150 dereceye ısıtın. Karnabahar ve brokoliyi ufak parçalara ayırın. Sarımsakların tepesinde ufak bir parça kesin. Havuçları iki parmak, pırasaları üç parmak kalınlığında kesin. Sebzeleri fırın kabına dizin. Biberiye ve kekiği ayıklayıp ince kıyın. Tavuk butlarını kıyılmış otlarla kaplayıp sebzelerin arasına yerleştirin. Sebzelerin üzerine su gezdirin. Kabın üzerini alüminyum folyo ile kaplayıp fırına verin. 50 dakika, üzeri kapalı pişirdikten sonra karnabahar ve brokolileri başka bir kaba alıp tavukların üzeri kızarana kadar ızgara ayarında pişirin. Kabı fırından çıkartınca brokoli ve karnabaharları tekrar fırın kabına koyup üzerlerine zeytinyağı gezdirip, tuz ve karabiberle tatlandırın.
OCAK 2013 elele 151
PEYNIR FONDÜ 4 kişilikMalzemeler: u 250 gr. gravyer peyniru 250 gr. kaşar peyniru 2 yemek kaşığı mısır nişastasıu 1 diş sarımsaku 1 bardak beyaz şarapu 1 yemek kaşığı limon suyuu Küp küp doğranmış bayat ekmek,
diri haşlanmış sebzeler
Hazırlanışı: Peynirleri rendeleyip bir buzdolabı poşetine koyun. Nişastayı da ilave edip peynirlerle karışana kadar sallayın. Tencerenin dibini sarımsakla iyice ovaladıktan sonra sarımsağı çıkartın. Beyaz şarap ve limon suyunu tencereye koyup kısık ateşte kaynatın. Peyniri azar azar ilave ederek devamlı karıştırın. Peynir eriyip pürüzsüz hale gelene kadar kısık ateşte tutun, kaynatmayın. Karışımı ateş üzerindeki fondü kabına alın. Yanında küp kesilmiş ekmekler ve sebzelerle birlikte servis edebilirsiniz.
152 elele OCAK 2013
YEMEK
SOMONLU KIŞ 8 kişilik
Tart hamuru için malzemeler: u 220 gr. unu 130 gr. tereyağıu 2 yumurta sarısıu 1/2 çay kaşığı tuzu 1/2 çay kaşığı şeker
Iç malzemeleri: u 300 gr. ayıklanmış somonu 200 ml. kremau 2 yumurtau 200 gr. ayıklanmış pırasau 2 diş sarımsaku 2 yemek kaşığı zeytinyağı u Tuz, karabiber
Hazırlanışı: Tart hamuru için un, tuz ve şekeri karıştırın. Küçük küplere böldüğünüz tereyağını elinizle una yedirin. Yumurta sarılarını ilave edip homojen bir hamur elde edene kadar elinizle hamura yedirin. Elde ettiğiniz hamuru yoğurmadan toplayıp buzdolabında dinlenmeye alın. Pırasaları ince halkalar şeklinde doğrayın. Isıttığınız tavaya zeytinyağını koyup orta ateşte pırasaları soteleyin. Sarımsakları ezip pırasalara ilave edin. Pırasalar renklerini ve diriliklerini kaybetmeden hafifçe yumuşamaya başladıklarında ocaktan alın. Fırınınızı 180 dereceye ayarlayın. Dolapta beklettiğiniz hamuru dışarı çıkartın. Tart kalıbına uygun şekilde açıp, kalıba yerleştirin. Hamuru kenarlara iyice oturtun. Merdane ile kalıbın üzerinden geçip fazla hamurların kesilmesini sağlayın. Tart hamurunun kabarmaması için bir çatalla tabana bastırın. Isınmış fırında 15 dakika tart hamurunu pişirdikten sonra dışarı alın. Fırın sıcaklığını 160 dereceye düşürün. Tartın içini döşemeden soğumasını bekleyin. Içi için, kremayı ve yumurtaları karıştırıp tuz ve karabiberle lezzetlendirin. Somonları küp şeklinde kesin. Tabana sotelediğiniz pırasaları dizip üzerine somon parçalarını döşeyin. Üzerine de hazırladığınız kremalı karışımı döküp tekrar fırına verin. 15-20 dakika ya da kremalı karışım set edene kadar pişirin. Sıcakken servis edin.
OCAK 2013 elele 153
KESTANELI KARALAHANA ÇORBASI 4 kişilik
Malzemeler: u 200 gr. karalahanau 2 yemek kaşığı zeytinyağıu 1 soğanu 2 diş sarımsaku 3 dal taze biberiyeu 200 gr. kestaneu 200 ml. kırmızı şarapu 4 parça kızarmış ekmek dilimiu Tuz, karabiberu Servis için zeytinyağı ve rendelenmiş
parmesan
Hazırlanışı: Karalahanaların kalın saplarını ayıklayıp yaprakları irice doğrayın. Iyice yıkayıp 1.5 litre kaynar suda, 10 dakika sapları yumuşayıncaya kadar haşlayın. Yaprakları büyük bir kaba koyduğunuz süzgeçle süzdürüp kenara alın. Haşlama suyunu kullanmak için saklayın. Bir tencerenin içinde kestaneleri yumuşayıncaya kadar haşlayın ve kabuklarını soyun. Karalahanaları haşladığınız tencerede, biraz zeytinyağı kullanarak ince doğranmış soğanı yumuşayıncaya kadar soteleyin. Sarımsak ve ince kıyılmış biberiyeyi ilave edip birkaç dakika pişirin. Kestaneleri ekleyip karıştırın, karalahanaları ilave edip tuz ve karabiberle tatlandırın. Kırmızı şarabı ilave edip kaynatın. Şarap kaynamaya başlayınca birkaç dakika daha pişirmeye devam edin. Kalan haşlama suyunu ilave edip 10 dakika kısık ateşte kaynatmaya devam edin. Çorbanın üçte birini püre haline getirin, kalanını doku katması için ilave edin. Çorbayı, üzerine taze kızarmış ekmek koyup, zeytinyağı gezdirerek ve rende parmesan serpiştirerek servis edin.
154 elele OCAK 2013
SİNEM GÜRLEYÜK GEZİ
Jeffrey J. Vella, Hilton Bursa Convention Center & Spa ve Hampton by Hilton Bursa için özel bir mönü hazırladı. Bize de bu enfes lezzetleri tatmak düştü. Burada sizi huzurlu bir hafta sonunun beklediğini söyleyebilirim. SPA’sında geçireceğiniz özel saatler, Speed City’de biraz eğlence ve ardından Skylight Restaurant’da Jeffrey J. Vella’nın yemekleriyle bir lezzet şöleni...
Geçen ay Bursa çok önemli bir konuk ağırladı. Ünlü şef Jeffrey J. Vella, Hilton Bursa Skylight Restaurant için şehirdeydi. Biz
de hem şefle tanışmak hem de leziz yemeklerini tatmak için oradaydık. Jeffrey J. Vella, Jean Cristophe Novelli, Heston Blumenthal, Alain Ducasse gibi Michelin yıldızlı mekanların efsane şeflerinin öğrencisi. George Bush, Bill Clinton, Tony Blair, Nicholas Sarkozy, Madonna, Robert de Niro ve Al Pacino gibi birçok ünlüye mönü hazırlamış bir isim. Yılın Avrupalı Şefi ödüllü Jeffrey J. Vella şimdi de Skylight için özel bir mönü hazırladı. Mevsimsel olarak üç ayda bir değişecek olan mönünün içinde şu anda barbun, ıstakozlu tortellini, bonfile, morina balığı gibi lezzetler bulunuyor. Hurmanın, Bursa çileğinin, kestanenin birleştiği tatlı içinse özel bir parantez açmak gerek. Vella için mevsimler de son derece önemli bir değişken. Bu yüzden hazırladığı mönüler yazdan kışa, ilkbahardan sonbahara farklılıklar gösteriyor. Görünen o ki, Hilton Bursa’da kış mevsimi ile başlayan lezzet yolculuğu her mevsimde yepyeni deneyimlerle devam edecek. Ayrıca konuklara sunulan
yeme-içme mekanları arasında yer alan Brasserie Restaurant’ın lezzetlerinin de çok başarılı olduğunu söyleyebilirim. Kahvaltılık yoğurtları, çorbaları ve kuzu sırtı tadı damağımda kalan lezzetlerinden. Gün içinde atıştırmalık bir şeyler isterseniz Atrium Lounge’a uğrayabilirsiniz. Çay, kahve ve pasta içinse yönünüzü Patisserie Vivienne’e çevirmenizi tavsiye ederim.
Eğlence, lezzet ve huzur bir arada!
Jeffrey J. Vella, Skylight
Restaurant için hazırladığı
mönüyü üç ayda bir
değiştirecek.
Huzur burada Arınma ve zindelik arayışında olanlar için Aneta Spa&Wellness Merkezi pek çok özel seçenek sunuyor. Fitness salonu, kapalı havuz, sauna, buhar odası, jakuzi, Türk hamamı, organik bakım ve masajlar merkezin sağlık dolu olanakları arasında yer alıyor. Özellikle organik masajlarını ve cilt bakımlarını denemelisiniz.
EĞLENİN Biraz da eğlence derseniz otelin 19’uncu katında bulunan aileler ve takım oyunları meraklılarına mükemmel bir deneyim yaşatacak Speed City Eğlence Merkezi’ne mutlaka uğrayın. Dört adet tam simülasyon ile keyifli bir Formula deneyimi yaşayabilirsiniz.
154_155_ELE_01_hilton.indd 154 12/22/12 4:14 AM
ELLE STYLE aWardS 2012 ‘STİL ÖdÜLLErİ’ SaHİPLErİNİ buLdu! Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Türkiye’nin en prestijli ve ayrıcalıklı organizasyonu ELLE STYLE AWARDS 2012, Esma Sultan Yalısı’nda düzenlenen görkemli törenle sahiplerini buldu.
ELLE Style Awards, 7 Aralık 2012 Cuma gecesi Esma Sultan’da, Akmerkez’in ana sponsorluğunda gerçekleşen muhteşem bir tören ile sahiplerini buldu. Düzenlendiği her ülkede yılın heyecanla beklenen en büyük organizasyonlarından biri olan ELLE Style Awards, Kırmızı Halı ve Ödül Töreni ile gecenin medya sponsoru olan CNN Türk tarafından naklen yayınlandı. Bu muhteşem gecede kırmızı halıyı Nefise Karatay ve Alexander Kokoskeriya, ödül törenini ise Tanem Sivar sundu. Dünya starları da ELLE Style Awards 2012’de buluştu! ELLE Style Awards’un en büyük sürprizlerinden biri dünyanın en önemli stil ikonlarından
Olivia Palermo’ydu. Palermo, ‘Uluslararası Stil İkonu’ ödülüne layık görüldü.Moda blogu denince akla ilk gelen isim olan Bryanboy ELLE Style Awards’da, ‘Yılın Uluslararası Bloggerı’ ödülününü kazandı. La Maison Sonia Rykiel markasının başkan yardımcılığını ve kreatif direktörlüğünü 1996’dan beri üstlenen Nathalie Rykiel, Sonia Rykiel’i temsilen ödül törenine katıldı ve ‘Yaşam Boyu Başarı Ödülü (Moda)’ aldı. ‘Yaşam Boyu Başarı Ödülü (Mücevher)’ ise dünyaca ünlü mücevher evi Adler’in sahiplerinden Leyla Adler’e verildi. En zarif ve asil tasarımların sahibi olan Barbara Bui ise geceden ‘Moda Vizyoneri’ ödülü ile döndü.
ELLE STYLE aWardS
gecesine katılan ünlü isimler arasında Nevbahar Koç, arzu Kaprol, Eda Taşpınar,
Oben budak, Pınar-Yağmur atacan, buse Terim, deniz
berdan, Onur baştürk, Hadise, Nebahat
Çehre, Sinan Öncel yer alıyordu.
ELLE STYLE aWardS 2012www.ellestyleawards.com web sayfasından oylama ile seçilenlerELLE STYLE ERKEK MÜZİK STARI-MURAT BOZ ELLE STYLE KADIN MÜZİK STARI-NİL KARAİBRAHİMGİLELLE STYLE ERKEK OYUNCU-MEHMET GÜNSÜRELLE STYLE KADIN OYUNCU-DEMET EVGARELLE STYLE İŞ KADINI-OYA ECZACIBAŞI ELLE STYLE İŞ ADAMI-ALİ KOÇELLE STYLE STİL İKONU-BURCU ESMERSOYJürinin seçtiği kategori ve kazananlarELLE STYLE ‘MEKAN’-SALT GALATA ELLE STYLE YILIN MÜCEVHER TASARIMCISI-NAZAN
PAK&ELA CİNDORUK ELLE STYLE YILIN FOTOĞRAFÇISI-EMRE GÜVEN ELLE STYLE YILIN GENÇ MODA TASARIMCISI-TOLGA TURANELLE STYLE YILIN TASARIMCISI-BORA AKSU Jüri özel ödülleriULUSLARARASI STİL İKONU-OLIVIA PALERMOMODA VİZYONERİ-BARBARA BUIYAŞAM BOYU BAŞARI ÖDÜLÜ (MODA)-NATHALIE RYKIELYAŞAM BOYU BAŞARI ÖDÜLÜ (MÜCEVHER)-LEYLA ADLERAkmerkez özel ödülüYILIN ULUSLARARASI BLOGGERI-BRYANBOY
Peroni Nastro azzuro ile after Party keyfi! Ödül töreninden sonra gecenin heyecanı, İtalyan stilini bira ile buluşturan, dünyanın en prestijli İtalyan bira markası PErONI NaSTrO azzurO sponsorluğunda gerçekleşti. Ünlü isimlerin stillerini konuşturduğu gecede Peroni after Party Levthand’in canlı performansı ile başladı ve gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam etti.Tüm yabancı davetlilerin OPEL sponsorluğunda karşılandığı bu müthiş gecede, yarattığı birbirinden farklı saç tasarımlarıyla ünlü TONI&GuY, saçları stil ile adeta bütünleştirdi. arzu Kaprol’ün YÜNSa kumaşları ile tasarladığı host ve hosteslerin pelerinleri büyük ilgi topladı. Gecenin dekorasyonunda ise a46 imzası vardı. Özel olarak tasarlanan sahne ve Neotek ürünleri ise geceye damgasını vurdu.
aHmET-bEGÜmHaN dOĞaN FaraLYaLI
aSLaN badI-brYaNbOY
mEHmET Y. YILmaz-NEvbaHar KOÇ
dEmET SabaNcI ÇETİNdOĞaN-mEHmET GÜNSÜr
mErİH ErmaKaSTar-aYşE ErHaNGİLPINar aLTuĞ
IşIN GÖrmÜş-IşIK şImşEK
barbara buI
OYa EczacIbaşI
HaNzadE dOĞaN bOYNEr
“www.ellestyleawards.com adresinden yapılan oylamaya katılanlar içinden seçilen 10 şanslı okur” Tuba Ünsal Loves Koton” koleksiyonu ile göz kamaştırdı!”
Gecede tüm yabancı davetliler OPEL
sponsorluğunda karşılandı.
OCAK 2013 elele 155
154_155_ELE_01_hilton.indd 155 12/22/12 4:14 AM
BLOKNOT
156 elele OCAK 2013
Bu ay kapak çekimimizi Galata’da yer alan İstanbullux Otel’de yaptık. Farklı, Galata’nın eski dokusuna net çizgileriyle baş kaldıran bir oteldi, hikayesini bilmek istedik. Bizimle paylaştılar. Biz de sizinle paylaşmak istedik. Otelin kurucularının hep Beyoğlu’nda bir otel açma hayali varmış. Eylül ayında ani bir kararla çok beğendikleri Ipera 25 binasını birkaç arkadaş ortak olarak sahiplendikten sonra da hikaye başlamış. İşte şimdi yaptıkları: • Otel altı evli/odalı olduğu icin, maksimum kisisel hizmet, ilgi ve bilgi veriliyor.
• En çok önemsedikleri şey müşterilerine verdikleri kişiye özel hizmet. • Dekorasyon şahane. İlham kaynakları tabii ki İstanbul… Eski İstanbul evlerindeki alçak kolsuz sedirler, silindir yastıklar günümüze uyarlanmış. Deri, kadife, pirinç, porselen, demir ve mermerse dekorasyonun temelini oluşturuyor. • Genç sanatçılarımızdan Pınar Yeğin’in otel için ürettiği esprili padişah resimleri alt kattaki mağazada satılıyor.• Gecelik oda fiyatlarına KDV ve kahvaltı dahil sezona göre 145-245 euro arasında değişiyor.
GALATA’NIN EN LÜKSÜ…
Luna ve Lezzet dergisi iş birliği ile gerçekleşen ‘Luna ile Lezzet Mutfak Atölyesi’nde’ 10 şanslı tüketici, İstanbul Sheraton Maslak Otel’in Şefi Ömer Esen ile birlikte birbirinden lezzetli kurabiyeler yaptı. Atölyeye Luna’nın Twitter hesabı ve Lezzet Dergisi’nin web sitesi üzerinden başvuran tüketiciler, Luna ile leziz kurabiyeler hazırlarken aynı zamanda mutfaktaki püf noktalarını da bizzat Şef Ömer Esen’den
öğrenme fırsatı yakalayarak, keyifli bir gün geçirdi.Luna ile Lezzet Mutfak Atölyesi’nde bir araya gelen tüketiciler, birbirinden farklı ve leziz kurabiye tarifleri hazırladı. Ardından hazırladıkları enfes kurabiyeleri Şef Ömer Esen’in eşliğinde sergileyerek, afiyetle tattılar. Lezzet dolu günün sonunda katılımcılar sertifikalarını ve Luna hediye paketlerini Şef Ömer Esen’in elinden aldı.
Yeni formülüyle doğanın mucizesi fındık ve ceviz yağlarını eşsiz bir bileşimle bir araya getiren Luna, ‘Luna ile Lezzet Mutfak Atölyesi’nde’ kurabiye tutkunlarını buluşturdu.
‘Luna ile Lezzet Mutfak Atölyesi’ kurabiye tutkunlarını buluşturdu
Yeni Luna ‘Fındık ve Ceviz Yağı’Buzdolabından çıktığında bile yumuşacık olan yeni Luna, doğanın mucizesi fındık ve ceviz yağlarının eşsiz bileşimiyle hazırlandı. Yeni Luna yağ pazarına büyük bir yenilik getirerek tüketicilerine, vücudumuzun işleyişi için faydalı, doğanın hediyesi fındık ve ceviz yağlarının eşsiz bileşiminden oluşan yeni ürününü sundu. Hem kahvaltı sofralarında hem de yemeklerde kullanmak için Türkiye’nin ilk oval kase formatında hazırlanan Luna, yenilenen içeriği ve modern ambalajıyla marketlerde yerini aldı.
OCAK 2013 elele 157
Büyüklere bale2009 yılında Yonca Anıl tarafından açılan ve Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren Yonca Bale ve Müzik Okulu, yaş ayrımı yapmaksızın tüm bireylere sanat sevgisini aşılamak ve yaymak amacıyla eğitim ve öğretim veren bir kurum. Siz de biliyorsunuz ki klasik bale çok küçük yaşlarda başlanan ve uzun yıllar eğitim görülen bir sanat dalı. Fakat Yonca Bale’de her yaştan bireyin baleye ve sağlıklı yaşama ayak uydurması hedefleniyor. Bu nedenle de Türkiye’de bir ilk olarak Yetişkin Balesi eğitimi veriyorlar. Çocukluğunuzda içinizde bir ukde kaldıysa duyurulur!
Dönere bambaşka bir yorum!Günümüzde ne yediğimizi bilmek istiyoruz. İyi beslenmek, iyi
yerlere gitmek ve uzun sağlıklı yaşamak en büyük arzumuz değil mi? Yeme-içme trendlerimize sıra dışı çözümler sunmak ve uygulamak adına ve döner ile ilgili bildiklerimizi değiştirmek
için hayatımıza ‘Yanar Döner’ geldi. Her şey şeffaf, her şey gözünüzün önünde olacak şekilde özel olarak tasarlanarak
gerçek ve sıra dışı bir dönerci yaratıldı. İlk şubesini City’s Mahalle projesinde açan ‘Yanar Döner’e bir uğrayın. Kendi sosunu, içeriğini ve ekmeğini seçerek kişiselleştirilen bambaşka bir
döner tecrübesi yaşanması için geliştirildi. Mönüsü aylar süren çalışmalarla oluşturuldu. Mykonos Döner, Osmanlı Döner, Ayrılık Acısı gibi dönerler mönüde bulunan sadece birkaç alternatif…
Damağınız tatlansın... Şirin Üzdiyen’in hayallerini gerçeğe dönüştürerek yarattığı ‘Mrs. Cupcake’in ilk şubesi Trump Towers Mall’da açıldı. Mrs. Cupcake, sıradan bir pastane değil; sizi hangisini yesem, bu neli ya da bunları nasıl yaptın gibi sorular sordurtarak heyecanlandıran ve mutlu eden bir kek butiği… Ürünlerinde dünyanın en iyi markalarından ‘Valrhona’ ve ‘Callebaut’un kakao ve çikolatalarını ve ‘Madagaskar Bourbon Vanilya’ esansını kullanan marka, diğer tüm ürünlerinde organik besinleri tercih ediyor. Mrs. Cupcake’in ürünleri günlük ve dayanıklılık artırmak için hiçbir katkı maddesi kullanılmıyor. Ağırlığı tatlı olmak üzere 27 çeşit cupcake sizleri bekliyor. Ayrıntılı bilgiyewww.mrscupcake.com.tr’den ulaşabilirsiniz.
Kendinizi sevin! M. Asam Aqua Intense Hyaluron Kremin içeriği zenginleştirildi. Ürün artık M. Asam Hyaluron Asidi kompleksi de içeriyor. Kırışıklıkların düzelmesine yardımcı olan bu kremle cildin nem depolamasına da olanak sağlanıyor.
Lezzet ustası 1970 yılında Caddebostan’da küçük bir lokanta olarak kurulan Sahan’ın ilk şubesi 1984’te şimdiki sahibi Tahir Tekin Öztan tarafından Plajyolu’nda açıldı. Restoran zincirinin her bir halkası, genç bir girişimcinin, ustasından ve ailesinden öğrendiği zanaati, yenilikçi ve yaratıcı fikirleriyle birleştirmesi sonucunda oluştu. 40 yıllık tarihinde, bugün sıradan gibi görünen fakat uygulandığı dönem için ilk olan pek çok atılım Sahan tarafından gerçekleştirildi. Sahan’ın genç ve yenilikçi bir işletmecisinin olması, büyümeyi ve gelişmeyi de beraberinde getirdi. Dünyada ilk kez Türk yemeklerini donduran Sahan, şimdilerde seçkin marketlerde satılan ürünleriyle damağımızı tatlandırmaya aday.
158 elele OCAK 2013
Modanın arama motoru
Pazar payını her geçen gün arttıran online alışveriş sitelerine bir yenisi daha
eklendi... Ama bir farkla: stilgiyin.com bir arama motoru olarak çalışıyor.
2012’nin eylül ayından itibaren Türkiye’nin önde gelen online mağazalarını tek
çatı altında toplayan sitede son moda ayakkabılar, giysiler, çantalar, parfümler,
aksesuarlar bulunuyor. Şu anda 1000’in üzerinde marka, 20 alışveriş sitesi ve 100 bin ürünün bulunduğu site hızla
büyümeye devam ediyor.
Mutluluğunuz da büyüsün!
Evlenecek çiftlerin vazgeçilmez adresi olan Evlilik Dünyası Fuarı, 11’inci
yıldönümünü büyüyerek kutluyor. Bu yıl 11-13 Ocak 2013 tarihleri arasında
kapılarını açacak olan Evlilik Dünyası Fuarı, İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı
ile İstanbul Kongre Merkezi salonlarının tamamında, toplam 25 bin metrekarede
düzenlenecek. Bu yıl bir ilki gerçekleştirerek ev dekorasyonu firmalarına da yer
verecek olan Evlilik Dünyası Fuarı’nı ziyaret edecek çiftler, hem düğün hem ev
ihtiyaçlarını aynı anda karşılayabilecek, fuara özel çeşitli kampanyalardan yararlanma fırsatı yakalayacaklar.
Kahve keyfi... Filizler Köftecisi’nin içinde yer alan Filizler Cafe eşsiz manzarası ve kaliteli hizmeti ile sizleri bekliyor. Dilden dile dolaşan meşhur köftesi kadar kafe bölümü ile de iddialı olan Filizler, misafirlerine sunduğu tatlı çeşitleri ve özel hazırlanmış Türk kahvesi ile günün her saati eşsiz manzara eşliğinde kaliteli hizmet sunuyor.
Büyük ekranLG Electronics, Berlin’de gerçekleştirilen IFA 2012 Fuarı’nda 84 inç yeni Ultra HD TV’nin tanıtımını yaptı. Avrupalı tüketicilerin ilk kez beğenisine sunulan 84 inç Ultra HD TV, tüketicilerin daha büyük ekranda 3D TV izleme yönündeki talepleri doğrultusunda geliştirildi. LG Ultra HD bir dizi yeni akıllı uygulamayı barındırıyor ve daha kolay kullanım özellikleriyle dikkat çekiyor. Ürün, 84 inç ekranının yanı sıra ev eğlencesi alanına yeni bir boyut kazandıran innovatif ekran teknolojilerine sahip.
Karadeniz mutfağıAdını Perşembe’nin eski adı Vona’dan alan, 1976 yılından bu yana Ordu’da hizmet veren Vonalı Celal, Sultanahmet Sahili’nde ve 4. Levent Sapphire AVM’de açtığı şubesinde Karadeniz mutfağının sağlıklı ve lezzetli yemeklerini misafirlerine sunuyor. Vonalı Celal’de karalahana, fındık ve balık çorbasından, soğuk ve sıcak servis edilen galdirik ile merulcan otu ve kurukabak mantısına; Karadeniz’in benzersiz lezzeti muhlamadan, sakarca otuyla yapılan Karadeniz omleti gayganaya kadar pek çok lezzeti tadabilirsiniz.
Yenileniyor! 1885 yılında Halep Valisi Cemil Bey’in talimatıyla yapılan Şirehanı, Osmanlı döneminin en güzel ve sağlam eserlerinden biri. Şirehan, II. Abdülhamit’in padişahlığı döneminde Antep Kaymakamı Rıfat Bey’in girişimleri ile dönemin belediye başkanı Mustafa Ağa’nın halktan topladığı paralarla yapılmış. 1994 yılında ciddi bir yangın geçiren hanın, halen restorasyonu sürüyor. Han, bir kral dairesi, üç süit ve 116 standart odalı çok şık bir otele dönüştürülüyor. 2013’ün ilk aylarında hizmete açılacağını duyduk, çok sevindik!
Hem şık hem kullanışlıÜnlü İtalyan cam ürünleri markası Bormioli Rocco’nun yeni koleksiyonunda yer alan Diamond serisini tüketici ile buluşturan Tantitoni, mutfağında da tasarımdan ödün vermek istemeyenlerin ilk tercihi olmaya devam ediyor. İnce tasarımı ile sofralara şıklık katan Diamond serisinde yer alan bardak ve tatlı kaseleri, bulaşık makinelerinde yıkanabilme özelliği ile de kolaylık sağlıyor.
‘13’üncü Bayındır Hastaneleri Tıp Ödülleri’ sahiplerini buldu!Özel sağlık sektörünün tıp alanında ilk bilim ödülü olan ‘Bayındır Hastaneleri Tıp Ödülleri’nin 13’üncüsü Cüneyt Gökçer Sahnesi’nde düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Törende, Bayındır Sağlık Grubu Genel Müdürü Doğan Sarban, ödüllerin 1996 yılından bu yana düzenlendiğini dile getirerek, “Ödüller, sağlık ve tıp alanındaki bilimsel gelişmeye katkıda bulunmak amacıyla veriliyor” dedi. Sarban, Ankara’da Söğütözü ve Kavaklıdere, İstanbul’da İçerenköy’de olmak üzere 320 yatak kapasiteli üç hastane, Levent’te tıp merkezi ve altı adet diş kliniği bulunan Bayındır Sağlık Grubu’nun İstanbul’da Avrupa yakasında da bir hastane açmayı planladığının müjdesini de verdi.
Ayaklar bayram ediyor! Deri ve modayı bütünleştirerek zamanın ötesine taşıyan
Derimod, 2012-2013 yeni sezon koleksiyonunda zımbanın tüm ihtişamını modellerine
taşıdı! Vizon renginden siyaha, eskitilmiş görünüm zımbalı demirli aksesuarlara kadar
alışılmışın dışına çıkan Derimod, birçok farklı tarzı,
deri ile buluşturdu.
Evde şıklık... Kyo My Friend 2012-2013 kış
sezonunda ev hayatına neşe getiriyor. Evde de giyimine özen gösteren
kadınların yüzünü güldüren Kyo’nun, mağazalarında satışa sunduğu yeni
kış koleksiyonu çok keyifli... Her yeni koleksiyonunda olduğu gibi bu sezon
da hayatı kolaylaştırırken yaratıcılığı elden bırakmamayı hedefledi. Her
zaman olduğu gibi bu kış da kadınlar diledikleri ürünü diledikleri bir ürünle
kombinleyebilecek.
2002 yılında Doğan Grubu bünyesinde, dergiler ve yabancı yayınlar için planlama ve pazarlama hizmeti vermek üzere kurulan DPP 10’uncu yaşını personeli ve iş ortağı yayınevleriyle birlikte kutladı. Gecede DPP personelinin yanı sıra hizmet verdikleri yayınevlerinin temsilcilerine de plaket verildi. Satış noktası bazlı planlama ve 43 kişilik motorize ekibiyle dergilere saha hizmeti veren DPP, etkin teşhir ve bulunurluk desteği vererek yayınevlerinin ürünlerinin yok satmalara
düşmeden minimum iade oranlarıyla çalışmasında önemli rol oynuyor. DPP’nin planlama ve pazarlama hizmeti verdiği 133 yayınevine ait 546’sı yerli 733’ü yabancı 1279 çeşit ürünün, bayilere ve satış noktalarına dağıtımı ise Yaysat A.Ş. tarafından yapılıyor. Gecede DPP’nin fark yaratan ve iş ortaklarına değer katan faaliyetleri sonucunda, dergi pazarının yüzde 70’ine sahip olduğu ve bundan sonraki yıllarda da liderliğini tartışmasız olarak sürdüreceği açıklandı.
DPP YAŞINDA 10
Yorulmadan mutlu edinYorulmadan, zaman kaybetmeden ama kaliteli, özel ve şık paketli hediyeler göndermek ister misiniz? O zaman luksbazaar.com ziyaret etmenizi tavsiye ederiz. Özel tasarım takılardan, rengarenk çantalara, mücevher kutularından, sabahlıklara, şık evrak çantalarından, teknolojik cihazlara kadar yüzlerce farklı alternatifi bulabileceğiniz luksbazaar.com hediye alma sürecini başından sonuna kadar keyifli bir deneyim haline getiriyor.
OCAK 2013 elele 159
160 elele OCAK 2013
twitter.com/binnurzaimlerBinnur Zaimler
Bu ay sizi ne bekliyor? Öncelikle yükselen burcunuzu okuyun!
Ocak ayında gökyüzü:Çılgın geçen 2012 sonrasında, ağırbaşlı, sorumluluklara odaklanacağımız bir ay başlıyor. Ocak ayı, üretkenliğin ve gerçekçiliğin hakim olduğu günler getiriyor. Ayın dokuzunda Venüs’ün Oğlak burcuna geçmesi, iş ilişkilerini öne çıkaracak. 11 Ocak’ta Oğlak burcunda gerçekleşecek yeni ay, iş kurmak ve ciddi ve uzun dönemli birliktelikler için bizi motive ediyor. Ay sonundaki dolunayda eğlence ve müziği yanınızdan ayırmayın.
BOĞa 20 Nisan-20 MayısBu ay büyük düşünün. 2013 yılı hayatınızda yepyeni gelişmeler olacak. Ocak ayında işe kişisel gelişimle başlayın. Yabancı dil, yemek, sosyal bilimler alanlarında kurslara katılabilirsiniz. Yurt dışı seyahatler için doğru günler yılın ikinci yarısı.
akREP 23 Ekim-21 Kasımİletişimin her türü bu ay size büyük fırsatlar getiriyor. Kısa geziler yapmak, bir süredir görmediğiniz tanıdıkları ziyaret etmek yaşam enerjinizi yükseltecek. Çocukluk arkadaşlarınızla bir araya gelebilirsiniz. Ay sonunda oluşan dolunay, belli kararlar vermenizi öneriyor.
kOÇ 21 Mart-19 NisanBu ay, aşkı, flörtleri bir kenara bırakıp işe odaklanıyorsunuz. İşinizi değiştirmek istiyorsanız başvuru için en doğru gün 12 Ocak sonrası. Bu tarihten sonra göreviniz değişebilir. 26-27 Ocak kendinizi oldukça iyi hissedeceğiniz güzel günler.
TERazİ 23 Eylül-22 EkimBu ay herkes daha çok dış dünyada ve kariyer peşinde koşarken, siz evinizde daha fazla zaman geçirme arzusundasınız. Özellikle ayın ilk üç haftası evinize, ailenize özen gösterin. Taşınmayı düşünüyorsanız 12 Ocak sonrası uygun günler.
İkİzLER 21 Mayıs-21 HaziranSevgilinizle ortaklaşa paylaşımlar için zaman ayırın. Diğer taraftan ciddi yatırım kararları için uygun günler. 11 Ocak sonrası ortaklaşa satın alma yaparak büyük kazanç sağlayabilirsiniz. Ay sonuna doğru kısa geziler yapın.
yay 22 Kasım-21 AralıkÖnce para durumunuzu organize edin ve bu konuda artık ciddi olun. Daha fazla para kazanmak için önünüzde hiçbir engel yok. Özellikle 12 Ocak sonrasında daha istekli olun. Ay sonundaki dolunayda seyahat planları ortaya çıkabilir.
BaŞak 23 Ağustos-22 EylülHobilerinize, eğlenceli işlere, ilgi alanlarınıza zaman ayırmayı ihmal etmeyin. 12 Ocak sonrasında yeni biriyle karşılaşabilirsiniz. Farkındalığınızı artırın. Ay sonuna doğru sizden beklenen tüm çalışmaları yerine getirebilecek kapasitede olacaksınız.
BaLık 19 Şubat-20 MartBüyük grupların içinde yer alıp, tam istediğiniz tarzda çalışmalar yapabilirsiniz. Önemli kişilerle, statü olarak sizden üstte görünen insanlarla aynı ortamlarda bulunmak, size büyük güç verecek. Sağlığınız ayın son haftası özen istiyor.
aSLan 23 Temmuz-22 AğustosOcak ayının ilk üç haftası büyük bir çalışma içine giriyorsunuz. Sağlığınıza da bu ara özen göstermeniz, kendinizi yıpratmamanız önemli. 27 Ocak’ta Aslan burcunda gerçekleşen dolunay döneminde gerginlikleri büyütmeyin.
kOVa 20 Ocak-18 ŞubatMars’ın burcunuzda bulunması, atılım yapmanızı kolaylaştırıyor. İlgi çekici, yepyeni ve kimsenin aklına gelmeyen işlere girişmek için uygun bir ay. Ay sonunda oluşan dolunay, bir süredir ertelediğiniz kararları vermenizi sağlayacak.
yEngEÇ 22 Haziran-22 TemmuzBu ay hiç yalnız olmayacaksınız. Hem evde hem işte hem de sokakta hep başkalarıyla berabersiniz. İkili ilişkiler kurmak, başkalarından öğrenebilmek, iş birliği için harika bir dönem. 12 Ocak sonrası yepyeni bir ilişki başlayabilir.
OĞLak 22 Aralık-19 OcakYıla hızlı başladınız. Giderek güçleniyorsunuz. Kendi kararlarınızı kendiniz verin ve doğru yaptığınıza inanın. 12 Ocak sonrası özel hayatınız ve iş hayatınız tazeleniyor. Spora başlamak, uzun zamandır istediğiniz bir konuya eğilmek için uygun günler.
160_ELE_01_astro.indd 160 12/22/12 4:12 AM
C M Y CM MY CY CMY K
SİNEM GÜRLEYÜKANKET
162 elele OCAK 2013
* Ünlü Fransız yazar Marcel Proust'un (1871-1922), 13 yaşındayken, hem kendisinin yanıtladığı hem de arkadaşlarının yanıtlaması için hatıra defterine yazdığı anket.
Proust'a selam*
mine tugay
Havalar bulutlu
Sizi en çok üzecek olay?
Yaşayabileceğiniz en mutlu an?
Gerçek hayatta favori kadın kahramanınız?
Hangi hataları hoşgörüyle karşılayabilirsiniz?
Nerede yaşamak isterdiniz?
En sevdiğiniz ressam?
En sevdiğiniz kuş?
Bir erkekte en beğendiğiniz özellik?
En sevdiğiniz erdem?
En sevdiğiniz şair?
Arkadaşlarınızda en çok olmasını isteyeceğiniz özellik?
Nasıl ölmek istersiniz?
Şu anki ruh haliniz?
Kimin yerinde olmak isterdiniz?
Sevdiklerimi kaybetmek.
Çocuğumu doğurduğum an.
Marilyn Monroe.
Alt metninde kötülük olmayanları.
Kalıcı olmasa da Roma’da.
Vincent Van Gogh.
Flamingo.
Sahicilik.
Kendine saygı.
Charles Baudelaire.
Pozitif bakış açısı.
Hazır olduğumda.
Bulutlu.
Kimsenin.
‘Öyle Bir Geçer Zaman ki’ dizisinde Bahar
karakterine hayat veren Mine Tugay,
şu sıralar ruh halinin bulutlu olduğunu
söylüyor. Alt metninde kötülük olmayan
hataları ise hoşgörüyle karşılıyor...
162_ELE_01_anket.indd 162 12/22/12 4:11 AM
ELE_YATSAN.indd 1 12/21/12 5:51 PM
ELE_IMEDEENN.indd 1 12/21/12 5:59 PM