0208 342 70 7007816 646 34511 Salisbury Promenade Green Lanes, Ldn, N8 0RXE: sersan@ersans.co.uk - W: www.ersans.co.uk

KAZA Mi YAPTiNiZ ? Binlerce Pound Tazminat Alabilirsiniz

telgraf.co.ukHAFTALIK HABER GAZETESİ

28 HAZİRAN 2017ÇARŞAMBA

Londra’dan “Adalet Yürüyüşü’ne” Destek

HDK Britanya Seçim Sonuçları-nı Değerlendirdi

Siyahi Gencin Gözaltında Ölmesine Karşı Öfke Büyüyor

devamı sayfa 9’da...

devamı sayfa 11’de...

devamı sayfa 13’te...

sayfa 5, 7 ve 9’da

Therasa May wê zextê li welatiyên YE neke ku welêt biterikînin!

Li London û Brightonê jibo azadiya Ocalan çalakî

Hikûmeta Kraliyeta Yekbûyî, ku dest bi danûstandinên derketina ji nava Yekîtiya Ewropayê (YE) kir, hat hîn-bûn ku garantî daye ji bo welatiyên YE li welatê wan bimînin.

Li paytext Londonê û bajarê Brightonê jibo azadiya rêberê gelê Kurd Abdullah Ocalan jibo hefteyekê ça-lakî hatin lidarxistin. Di çalakiyan de bal kişandin ser tecrîda li ser Ocalan.

Berdewama nuçeyê di rûpelê 45´an de ye Berdewama nuçeyê di rûpelê 45´an de ye

SAY

I556

Resmi rakamlara göre 79, yerel kaynaklara göre ise 150’den fazla insanın hayatını kaybettiği Gren-fell Tower için farklı din ve inanç temsilcileri tek yürek oldular. Royal Borough of Kensington and Chelsea Belediye Meclisinin Kürt üyesi Muham-med Bakhtiyar tarafından organize edilen anma et-kinliğinde farklı inanç ve mezheplerin temsilcileri birer konuşma yaparak Grenfell Tower için adalet çağrısı yaptılar.

Alevi toplumundan da temsilcilerin katılarak Gülbanklar okuduğu anmaya Hristiyan, Yahudi, Müslüman ve Hindu toplumunun temsilcileri ka-tılarak, kendi kültür ve inançları çerçevesinde ha-yatlarını kaybedenler için dualar okudular.

Anmanın bitiminden sonra organizeyi yapan

Kürt belediye meclis üyesi Muhammed Bakhtiyar gazetemizin sorularını yanıtlayarak, meclis üyesi olduğu belediyenin mağdurları yalnız bıraktığını ve yöneticilerin istifa etmesi gerektiğini söyledi. Yangının çıktığı günden bu yana mağdurlara yar-dımcı olabilmek için gece gündüz çalıştığını ifade eden Bakhtiyar ölü sayısının da 150 civarında ol-duğunu ve birçoğunun cesedinin küle döndüğünü, bu yüzden de kimlik tespitinin asla mümkün olma-yacağını ifade etti.

Ülke genelinde dev soruşturmaÜlke genelinde Grenfell Tower benzeri 95

tane binanın yangına dayanıklı olmayan madde ile kaplı olması, hükümeti harekete geçirdi. Baş-bakan Theresa May, ülke genelinde ‘Dev ulusal

soruşturma’ başlattıklarını duyurdu. 32 belediyede tehlikeli kaplamaların bulunmasından sonra Baş-bakan May, dün kabineye konu ile önerge sundu. En fazla tehlikeli kaplamanın bulunduğu binalar Tower Hamlets, Shefield, Salford ve Cambridge bölgelerinde bulunuyor.

İsyanı durdurmak için ölü sayısı gizlendi

Grenfell Tower trajedisinin yaşandığı günden bu yana, olayı toplu cinayet olarak tanımlayan İşçi Partisi milletvekili David Lammy, yangında ölen-lerin gerçek sayısının isyana mahal vermemek için gizlendiğini iddia etti.

devamı sayfa 17’de...

sayfa 43’te

Farklı İnançlar

Tek Yürek Oldular

GlastonburyFestivalindeYüzbinlere Hitap Etti

Yayın Koordinatörü Aladdin Sinayiçeditor@telgrafnews.com

Haber Merkezi Dilan AlmazErem KansoyEsra TürkSuna AlanSuzan Doğan

Reklamlarınız için: Nimet Polatreklam@telgrafnews.com

Haberleriniz için: haber@telgrafnews.com

Soru ve Görüşleriniz için: director@telgrafnews.com

Telefon020 79230 838 – 0742 948 1490

Web: www.telgraf.co.uk

HAFTALIK HABER GAZETESİ ROJNAMEYA NÛÇEYAN A HEFTANE

HABERLER02 28 HAZİRAN 2017

İngiliz İşçi Partisi Lideri Jeremy Corbyn, dün-yanın en büyük açık hava festivali olarak kabul edilen Glastonbury Festivalinde sahneye çıkarak

gençlere hitap etti. İngiltere’nin Somerset bölgesinde bulunan Glas-

tonbury şehrinde her yıl düzenlenen festivale çoğun-luğu gençlerden oluşan yüzbinlerce insan katılıyor. Bu yılki festivalin onur konuklarından birisi geçti-ğimiz seçimlerde büyük bir çıkış yapan İşçi Parti-si Lideri Jeremy Corbyn oldu. Sahneye çıkarak 150.000’den fazla insana hitap eden Corbyn, ekolo-ji, küresel ısınma, işsizlik, eğitim ve sağlık konuları başta olmak üzere bir çok konuda açıklama yaptı. Trump’ın Meksikaya yönelik olan tutumuna da de-ğinen Corbyn, Duvarlar değil, köprüler inşa etmeli-yiz diye konuştu.

Yüzbinlerce insanın pür dikkat dinlediği Corbyn, başka bir dünya mümkün diyerek, farklılıklarımızla barış içinde bir arada yaşayabilmenin mümkün ol-duğunu ifade etti.

Sloganlar, çığlıklar ve alkışlar eşliğinde sahneye çıkan Corbyn, özlellikle de mültecilere de sahip çık-ma çağrısı yaptı.

‘‘Dünyamızın geldiği bu tehlikeli dönemlerde bu insanlar güven içerisinde yaşayabilecekleri arıyor-lar. Onlar da bizim gibi insanlar. Onların da toplu-mumuza katacağı değerler var.’’

Corbyn, küresel ısınmaya da dikkat çekerek şun-ları belirtti. ‘‘Şimdi tüm dünyamız için barış, insan hakları, adalet ve demokrasi inşa etmeye odakla-nalım. Dünyamızın küresel ısınma, hava kirliliği, doğa katliamı ile daha fazla yok edilmesine seyirci

kalamayız. Bundan başka dünya yok. Başka bir dünya mümkün.’’

Corbyn konuşmasının devamında, cinsiyetçilik, homofobi ve ötekileştirme gibi konulara da değine-rek bunlara karşı mücadele çağrısı yaptı.

Glastonbury FestivaliGlastonbury Çağdaş Performans Sanatları

Festivali (Glastonbury Festival of Contemporary Performing Arts), sadeleştirilmiş kullanımıyla Glastonbury ya da Glasto, yeşil alanda müzik ve canlı sanat performansların sergilendiği dünyanın en büyük açık hava festivalidir. 1970 ve sonrasında hippi akımları ve özgürlük hareketi etkisi ile yapıl-maya başlanmış ve günümüzde de her yıl yapılmaya devam etmektedir. İngiltere’nin Pilton, Somerset

bölgesinde Glastonbury şehrinde yapılan bir festi-valdir. Glastonbury şehri daha öncesinde 1914-1925 arasında yine benzer nitelikte bir başka festivale ev sahipliği yapmış olup bu festivalde bir nevi onun de-vamı niteliğindedir.

Her yılın Haziran ayının son hafta sonunda 3 günlük süre boyunca yapılır. Festival çağdaş müzik etkinlikleri ile her ne kadar tanınmış olsa da, dans, sirk, kabare, tiyatro vb. diğer performans sanatları da festivalde gösterilmektedir. Festivalde müzik olarak rock, elektronik, reggae, halk müziği, hiphop tarzlarında müzikler yanında dünyadaki çeşitli kül-türlere ve ülkelere ait müziklere de yer verilmekte-dir. Her yıl festivale 150 bin üzerinde insan katılıyor.

Corbyn,

GlastonburyFestivalindeYüzbinlere Hitap Etti

GlastonburyFestivalinde

0328 HAZİRAN 2017

0208 342 70 70 07816 646 345Ground Floor, The Coliseum, 11 Salisbury Promenade,Green Lanes, London, N8 0RXEmail: sersan@ersans.co.ukWeb: www.ersans.co.uk

Minicab sürücüleri için aynı gün PCO lisanslı kiralık araç temin edilir*

DAVALARINIZ SERPİL ERSAN YÖNETİMİNDE ÖZENLE TAKİP EDİLİR

KAZA DAVALARIAraba / Minicab Kazaları

İşyeri Kazalarıve Diğer Kazalar

GÖÇMENLİK DAVALARIEvlilik / Nişan VizesiAnkara Antlaşması

Turist VizesiSürekli Oturum Başvurusu

CONVEYANCINGİşyeri Alımsatım Ev Alımsatımı

AİLE HUKUKUAile Hukuku

Boşanma davalarıAyrılıkÇocuk

Aile içi şiddet

ERSAN&CO SOLICITORS

KAZA Ml YAPTlNlZ ?Binlerce Pound Tazminat Alabilirsiniz

*Terms and Conditions apply

İngiltere Barosu’nun verdiği Lexcel Kalite Belgesi ışığında hizmet vermektedir.

Avukat Serpil Ersan ile hukuk programı Euro Star ekranlarında

Corbyn,

GlastonburyFestivalinde

Azınlık Hükümeti İçin Anlaşma Sağlandı8 Haziran’daki erken genel seçimde Avam Ka-

marası’ndaki çoğunluğunu kaybeden Muhafazakar Parti, Kuzey İrlanda’daki Demokratik Birlik Partisi’yle (DUP) azınlık hükümeti için anlaşma sağladı.

Birleşik Krallık’ta yapılan, 8 Haziran erken genel seçiminde Avam Kamarası’ndaki çoğunluğunu kay-beden Muhafazakar Parti, Kuzey İrlanda’daki De-mokratik Birlik Partisi’yle (DUP) azınlık hükümeti için anlaşma sağladı. DUP, Kuzey İrlanda’ya 2 yıl boyunca 1 milyar sterlin ek mali destek sağlana-cağını açıkladı.

Varılan anlaşma uyarınca 10 milletvekili bulunan DUP, Avam Kamarası’ndaki oylamalarda Muhafa-zakar Parti’ye destek verecek. Ancak iki parti bir koalisyon hükümeti kurmayacak. İki parti arasında iki haftadır süren görüşmeler, Kuzey İrlanda’ya mali destek ve Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden (AB) çıkış müzakerelerine (Brexit) odaklanmıştı.

Başbakan ve Muhafazakar Parti lideri There-sa May DUP ile varılan anlaşmaya yönelik olarak “Güçlü bir hükümet kurulması konusundaki arzuyu paylaşıyoruz. Brexit müzakereleri ve ulusal güvenlik meselelerinde hükümet programını uygulamak isti-yoruz” dedi.

Başbakanlık konutu önünde gazetecilere konuşan DUP lideri Arlene Foster iki partinin “Birleşik Kral-lık’ın çıkarı için istikrarlı bir hükümet kurulmasını sağladığını” söyledi. Foster’ın yaptığı açıklamaya göre anlaşma 5 yıl geçerli olacak. 2 yıl sonra yeni-den gözden geçirilecek.

DUP lideri Arlene Foster ayrıca Kuzey İrlanda’ya, ekonomisini güçlendirmek ve yeni altyapı yatırımla-rı için önümüzdeki 2 yıl için 1 milyar sterlin tutarın-da ek mali destek sağlanacağını da açıkladı. Daha önce Kuzey İrlanda’ya 500 milyon sterlin tutarında bir mali destek verileceği açıklanmıştı.

8 Haziran’da yapılan erken genel seçimde Muha-fazakar Parti’nin, parlamentonun alt kanadı olan 650 üyeli Avam Kamarası’ndaki sandalye sayısı 330’dan 318’e düşmüştü. 2010-2015 yılları arası koalisyon hükümetinin büyük ortağı olarak, 2015’ten bu yana da tek başına ülkeyi yöneten parti böylece Parlamen-to’daki çoğunluğunu yitirmişti.

Muhafazakar Parti üyesi eski başbakan John Major, DUP ile yapılacak bir anlaşmanın Kuzey İr-landa’daki barış sürecini tehlikeye atabileceği uyarı-sında bulunmuştu.

DUP, eşcinsel evliliklere ve kürtaja da karşı çıkıyor.

İngiltere’de ana muhalefetteki İşçi Partisi varılan anlaşmanın halka ne kadara mal olacağını ve DUP’a başka ne tür mali sözler verildiğinin ayrıntılı şekilde açıklanmasını talep ediyor.

Başbakan Theresa May parlamentoda yaptığı konuşmada Brexit sonrası Avrupa Birliği vatan-daşlarının Birleşik Krallık’ta kalabileceklerini açıkladı. May Brexit süreci ve Avrupa Birliği vatan-daşlarının haklarına ilişkin olarak değerlendirmeler-de bulundu.

Avrupa Birliği vatandaşlarının haklarını koruya-caklarını, ülkeden gönderilmeyeceklerini ve 5 yıl boyunca yaşamış olanlara sürekli oturum izni veri-leceğini kaydeden May, daha az süre Birleşik Kral-lık’ta bulunan kişilere ise 5 yıla tamamlama fırsatı tanınacağını kaydetti ve şunları söyledi:

“Ailelerin parçalanmasını istemiyoruz. Aile bir-leşim yoluyla bir AB vatandaşının yanına gelerek yerleşmiş olanlar da Brexit gerçekleşmeden önce 5 yılı doldurduklarında oturma iznine başvurabilecek-ler. 5 yılını Brexit’in ardından dolduranlar AB va-tandaşları da AB vatandaşı olmayan aile üyelerini sonradan Birleşik Krallık’a getirebilecekler.”

Benzer hak ve muameleleri AB ülkelerinde ya-şayan Birleşik Krallık vatandaşları için de görmeyi beklediklerini söyleyen May, Brexit müzakereleri sırasında bu konuların da masaya yatırılacağının al-tını çizdi.

Birleşik Krallık’ta 3.2 milyon Avrupa Birliği vatandaşı bulunuyor. Bu kişilerin durumu ile ilgili olarak Brexit sonrasına ilişkin akıllarda çok sayıda soru mevcut. Şimdiye kadar verilen yanıtlar da ka-muoyunda yetersiz bulunmuştu.

HABERLER04 28 HAZİRAN 2017

Başbakan’dan

Güzel Haber

AB Vatandaşlarına

0528 HAZİRAN 2017 HABERLER

Faşistlerin Eylemine Geçit Vermedi

Faşizm Karşıtları

Aşırı sağcı İngiliz Savunma Ligi (English Defence

League-EDL) ile Faşiz-me Karşı Birleş (UAF) adlı faşizm karşıtı grup, başkent Londra’da eş za-manlı gösteri gerçekleş-tirdi.

Göçmen karşıtlığı üze-rinden örgütlenen ırkçı oluşum EDL’nin gösteri-sinde, yaklaşık 50 EDL destek-çisi Başbakanlık binası önünde toplandı. Polisinin yoğun güven-lik önlemleri aldığı gösteride, katılımcıların sayısının beklene-nin altında olması dikkati çekti.

Ülkede son aylarda yaşa-nan terör saldırıyla ilgili Müs-lüman toplumunu suçlayan göstericiler eylemde, İngiltere bayrağını andıran beyaz üze-rine kırmızı haç bulunan EDL bayrakları taşıyarak “İslam ce-henneme git” ve “Daha fazla camiye ve teröre hayır” gibi sloganlar attı.

Faşizm karşıtı gruplar da karşı eylem ile cevap verdi

EDL’nin gösterisini protesto eden yaklaşık 150 ırkçı ve faşizm karşıtı gösterici de “Nazi pislikleri sokaklarımızdan defolun” ve “Teröristsiniz” gibi sloganlar atarken, ellerinde de üzerinde “EDL’yi ezin, bitirin” ve “Nazilere hayır” yazılı pankartlar

tuttu.Alınan yoğun güvenlik önlemlerine rağ-

men her iki grup arasında arbede çıktı. Çı-kan olaylardan sonra polis her iki gruptan bazı göstericileri gözaltına aldı.

Bazı EDL göstericileri Başbakanlık bi-nasının önünden ayrılarak, bu ay başın-daki terör saldırısının yaşandığı Londra Köprüsü’ne doğru yürüdü. Polis, aşırı sağcı göstericilerin köprüye çıkmasına

engel olmak amacıyla köprüyü kısa süreliğine yaya ve araç trafiğine kapattı.

Faşizm karşıtları da mart ayındaki terör saldırısının ya-şandığı Westminster Köprüsü

yakınındaki Victoria Embank-ment caddesinde yürüdü.

HABERLER06 28 HAZİRAN 2017

Başkent Londra’da çalışmalarını yürüten Roj Kadın Meclisi bu yıl 14.sünü gerçekleşti-receği Zilan Kadın Festivali’nin startını

Cumartesi günü Londra’nın Edmonton bölgesindeki park alanında çocuklar için düzenlenen bir şenlik ile verdi. Ücretsiz olan şenlik kapsamında müzik, folklor, yüz boyama, gitar ve saz dinletisi, şarkı ya-rışması, resim yapma, dilek balonları uçurma, davul & zurna, tekwando gösterisi, çeşitli çocuk oyunları, çekiliş ve sürpriz etkinlikler gerçekleştirildi. Etkin-likte, çocuklara oyuncak ve kitaplar da dağıtıldı.

Annelerin de oldukça keyifli vakitler geçirdiği şenlikte, çocuklar gönüllerince eğlendiler. Etkinli-ğe ilişkin gazetemize konuşan Roj Kadın Meclisi eşsözcüsü Besime Başar, “Çocuklarımız bizlerin yarını ve geleceği. Bilhassa diasporada onların tüm kültürlere saygılı ve aynı zamanda kendi öz-değerlerini ve kültürlerini tanıyarak yetişmesini

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yö-nelik uygulanan tecride dikkat çekmek ve özgürlüğünü talep etmek amacıyla Londra

ve Brighton’da eylemler düzenlendi.Londra Demokratik Kürt Halk Meclisi tara-

fından dört gün boyunca Londra’nın Trafalgar mey-danında standlar açılarak Öcalan üzerindeki dikkat çekildi. Trafalgar meydanında dört gün boyunca bilgilendirme standları açılarak Öcalan üzerindeki tecridi konu alan bildiriler dağıtıldı.

Geçtiğimiz Pazar günü ise eylemi devir alan Ciwanen Azad üyeleri Kuzey Londra’da bulunan Wood Green Kütüphanesi önünde stand açarak bil-diriler dağıttı. ‘Kürt Halk Önderi Abdullah Öca-lan ve tüm siyasi tutsaklara özgürlük’ başlıklı bildiride, 5 yıldır Strasbourg’ta bulunan Avrupa Par-

sağlamak biz ebeveynlerin asli görevleri arasında. Çocuklarımız bugün hem doyasıya eğlenirken, hem de çok kapsamlı etkinlikler ile kültürlerini bi-raz daha yakından tanıma imkanı buldular. Ayrıca ebeveynlerin de çocuklar için yapılan bu etkinliğe dair oldukça olumlu yorumlarını aldık. Çocukları-mız için daha fazla etkinliklerin gerçekleştirilmesi için önümüzdeki süreçte Roj Kadın Meclisi olarak çalışmalarımız olacak” dedi. Başar, ayrıca her yıl geleneksel olarak düzenlenen Britanya 14. Zilan Ka-dın Festivali’nin bu yıl üç gün süreceğini ve Çocuk Şenliği ile başlayan festivalin 30 Haziran tarihinde “Jineoloji” konulu panel ve yine 1 Temmuz tari-hinde de konser ve çeşitli kültürel etkinlikler ile ta-mamlanacağını sözlerine ekledi. Roj Kadın Meclisi eşsözcüsü Besime Başar, Londra’daki tüm kadınları festivalde buluşmaya davet etti.

lamentosu önünde devam eden nöbet eylemine de dikkat çekildi.

Avrupa Demokratik Kürt Toplum Meclisi imzalı bildirilerde Öcalan üzerindeki tecritin kaldırılması için Uluslararası kurumlara da çağrı yapıldı. Tüm gün devam eden eylemde binlerce bildiri dağıtılıp, yoldan geçen insanlar sözlü olarak eylem hakkında bilgilendirildi.

Aynı amaçla İngiltere’nin Brighton kentinde yapı-lan eylem ise iki gün devam etti. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecride dikkat çekmek amacıyla şehrin en işlek yerlerinden biri olan Old Steine’da stand açıldı.

Brighton Kürt Halk Meclisi tarafından organize edilen eylemde ‘Öcalan’a Özgürlük’ pankartı açan Kürdistanlılar, etraftan geçenlere bildiri dağıttı.

Kadınlar Zilan Festivali’nin Startını Çocuk Şenliği İle Verdi

Londra ve Brighton’da

Standları AçıldıÖcalan’a Özgürlük

0728 HAZİRAN 2017

SINAV TARİHLERİMİZ 18 Mayıs’17, Perşembe 25 Mayıs’17, Perşembe 1 Haziran 17, Perşembe 7 Haziran 17, Perşembe

HABERLER

SINAV TARİHLERİMİZ

29 Haziran 17, Perşembe

06 Temmuz 17, Perşembe

13 Temmuz 17, Perşembe

20 Temmuz 17, Perşembe

24 katlı Grenfell Tower adlı binada çıkan ve 79 kişinin hayatını kaybettiği yangın sonrası Londra genelinde başlatılan incelemede top-

lam 15 bölgedeki 27 binanın yangın güvenlik test-lerini geçemediği açıklandı. Bu binaların bir çoğu tahliye edildi.

Camden belediyesi yetkilileri, bölgelerinde bu-lunan Chalcots adlı binada bulunan 650 daireyi, “gerekli” çalışmalar tamamlanana dek boşaltmaktan başka çareleri olmadığını açıkladı. Başbakan There-sa May, tahliye edilen insanlara kalacakları yerlerin ayarlanacağını söyledi.

Boşaltılan binaların hepsinde Grenfell Tower gibi yangına dayanıklı olmayan kaplamalar ve malzeme-ler kullanıldığı tespit edildi. Grenfell Tower yangını sonrası ülke genelinde yasaklanan bu kaplamaların

GİK-DER bünyesinde yapılan Türkiye ve Ortadoğu’da Siyasal İslam, Avrupa’da Irkçılık, Faşizmin Yükselişi konulu panel

HDP Van Milletvekili Tuğba Hezer Öztürk ve İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan’ın katılı-mıyla gerçekleşti.

GİK-DER binasında yapılan panele çok sayıda yurttaş katıldı. GİK-DER yöneticisi Kemal Den-li’nin sunumunu yaptığı toplantı ilk olarak İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan söz aldı. Orta-doğu’da yaşanan genel sorunların ulus devetlerin kendilerini ısrarla yaşatmak istediğinden kaynaklı olduğuna dikkat çeken Türkdoğan şunları söyledi: “20. yüzyılda kurulan ulus devletler kendilerini 21. yüzyılda da yaşatmak isterler. Aslında bu sorunla-rın kaynağı biraz da ulus devletlerin kendilerini yaşatmak istemelerinden geliyor. Ortadaoğu’daki ulus devletler değişip dönüşmedikleri müddetçe sa-vaşlar yaşanıyor. Ve buna karşı da direnişler olu-yor.” İngiltere Hükümet ile IRA arasındaki müzake-relere de değinen Türkdoğan, “İngiltere gibi büyük bir ülke bile IRA ile ilgili sorunlarını müzakere ile çözebildi. En son Kolombiya’ da çözüm üretebil-di. Ama Türkiye gibi ülkeler hala ısrarla çözüme yanaşmadıkları içinde Kürt Sorunu devam ediyor, Alevilerin talepleri kabul edilmiyor” diye ifade etti.

‘Uluslararası toplum üzerine düşeni yapmadı’

Türkiye’de son 2 yılda yaşanan çatışmalı sürece değinen Türkdoğan, Kürdistan’da yaşanan insan

tümü değiştirilecek. Boşaltılan binalarda çalışmala-rın dört beş hafta sürmesinin beklendiği belirtildi.

Farklı şehirlerde toplam 15 bölgeCamden’ın 50 yıllık sakini Michelle Urquhart,

yaşadığı Bray Tower binasının kolay tutuşan cephe kaplamasından yapıldığını öğrendikten sonra ‘çok öfkeli’ olduğunu söylemiş ve “Bizi duymazdan ge-liyorlardı. ‘Her şey çok güzel, burası ateşe daya-nıklı’ diyen mektuplar alıyorduk. Sonra bugün, binada ortasında politen olduğunu söyledikleri bir mektup attılar” demişti.

Urquhart, “Tüm komşular delirdi, bize neden başından beri dürüst olmadıklarını bilmek istiyo-ruz. Eğer ne olduğunu bilmiyorlarsa bize garanti vermemeleri gerekirdi” diye konuşmuştu.

hakkı ihlallerine ilişkin şu değerlendirmede bulun-du: “7 Haziran 2015 seçim sonuçları kabul edilme-di ve Türkiye 1 Kasım’da yeniden seçime gitmişti. Bir partinin iktidardan düşürülmesinin Türkiye’ye maliyeti ağır oldu. Tabii Temmuz ayında çatışmalar yeniden başladı ve Türkiye sokağa çıkma yasakla-rıyla tanıştı. 12 Eylül’de bile sokağa çıkma yasağı 1 gün sürmüştü. Mesela Sur’un bazı bölgelerinde sokağa çıkma yasakları sürüyor. İnsanlar bizimle telefonda dahi konuşmaktan korkuyor. O süreçte çok ağır insan hakkı ihlalleri yaşandı. Uluslarası toplum ve Türkiye bu konuda üzerine düşeni yeri-ne getirmedi. BM İnsan Hakları Komiserliği olay-ları yerinde incelemek istedi ama izin verilmedi.”

Çatışmaların ve patlamaların toplumda yarattığı travmaların hala devam ettiğine vurgu yapan Öztürk Türkdoğan son olarak şunları aktardı: “15 Temmuz darbe girişiminden sonra Meclis bünyesinde Darbe Araştırma Komisyonu kuruldu. Bu komisyon dar-benin arkasında neyin olup olmadığını dahi açığa çıkaramadı. Haliyle iktidar da zan altında. Sonra OHAL ve KHK’ler ile ülke yönetilmeye başlandı. Bu dönemde de Kürtlere özgü uygulamalar kendi-sini gösterdi. Gazeteciler, siyasetçiler tutuklu. Tür-kiye tarihinin en ağır hak ihlallerinin yaşandığı bir dönemdeyiz.”

Milletvekilliğinin düşürülmesi için hakkında Meclis’e önerge verilen HDP Van Milletvekili Tuğ-ba Hezer Öztürk ise, eş genel başkanları ve millet-vekillerininin tutuklanmasının AKP’nin HDP’yi tas-fiye etme girişiminin bir parçası olduğunu söyledi.

Londra’da Yangın Testini Geçemeyen Bina Sayısı 27’ye Ulaştı

‘Ortadoğu’daki Sorunların Kaynağında Ulus Devletler Var’

Standları AçıldıÖcalan’a Özgürlük

08 28 HAZİRAN 2017

0928 HAZİRAN 2017 HABERLER

Türkiye’de devam eden Adalet Yürüyüşü’ne destek vermek amacıyla Londra’da bir yü-rüyüş düzenlenecek. Britanya Demokratik

Güçbirliği bileşenleri ve CHP İngiltere Birliği’nin içerisinde yer aldığı ‘Britanya Adalet Yürüyüşü Tertip Komitesi’ tarafından organize edilecek yü-rüyüş 29 Haziran’da gerçekleşecek.

Cuma günü CHP İngiltere Birliği bürosunda ko-nuyla ilgili bir basın açıklaması yapıldı. Basın açık-lamasına CHP İngiltere Birliği Başkanı Hasan Dikme, Gik-Der temsilcisi İbrahim Avcıl, Day-Mer temsilcisi Ahmet Sezgin ve Britanya Alevi Federasyonu başkanı İsrafil Erbil katıldı.

Britanya Adalet Yürüyüşü tertip komitesi adına okunan ortak açıklamada, Türkiye’de devam eden Adalet Yürüyüşünü desteklemek amacıyla böylesi bir yürüyüş organize ettikleri ifade edildi.

“Ülkemizin içinde bulunduğu siyasi, ekonomik ve artık gün geçtikçe artan insan hakları ihlali du-rumu, 2002’den bu yana iktidarda olan hükümet partisiyle daha da çıkmaza doğru sürüklenmekte-dir. Kendinden olmayan her düşünceye karşı olan bu zihniyet, örgütsüzlük, birlikte hareket edememe ve siyasi yalnışlar nedeniyle her geçen gün bir dik-tatör yumruğu gibi üstümüze inmektedir. Durum böyle giderken artık buna dur demenin zamanı gel-miş, yurt içine CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun öncelikle bir birey olarak başlat-tığı bu haklı yürüyüş toplumumuzun her kesimi ta-

rafından destek görmüş, bu adalet yürüyüşü yurt-dışında da büyük kitleler halinde desteklenmiştir.”

‘Sadece Adalet dövizleri olacak ellerimizde’

Yapılan ortak açıklamadan sonra konuşan BAF Başkanı İsrafil Erbil, “Kurumsal kimliklerimizi bunun dışında bırakarak, adalet kaygısıyla, ülke-mizdeki bu gidişata dur demek için yürüyeceğiz. Ellerimizde sadece farklı dillerde Adalet yazan pankartlarla yürüyeceğiz. Onun dışında herhangi bir sembol veya bayrak taşımayacağız.” dedi.

Day-Mer temsilcisi Ahmet Sezgin ise yaptığı konuşmada, “Kamuoyu oluşturmak, gelişmelere bağlı olarak yeni adımlar atmak. Altı milyon almış bir partinin eş başkanları, milletvekilleri tutuklu. Belediyelere kayyım attanmış durumda. Binlerce insan işinden olmuş. Demokrasi güçlerinin daha geniş bir cephede ortaklaşması önemli, bu da ada-let yürüyüşünü daha da önemli kılıyor.” dedi.

Demokratik Güçbirliği temsilcisi İbrahim Av-cil ise, “HDP’nin içerisinde yer alan toplumsal kuruluşlar, aynı zamanda yıllardır Demokratik Güçbirliği içerisinde mücadele yürüten kurumlar olarak Adalet Yürüyüşü Tertip komitesi içerisinde de temsiliyeti var.” dedi.

Adalet Yürüyüşü, 29 Haziran Perşembe günü Ma-nor House İstasyonu önünden başlayacak.

Londra’da ‘Adalet Yürüyüşü’ Düzenlenecek

10 28 HAZİRAN 2017

İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn, gazetecileri hapseden, yargıçları hapseden ya da halkın ifade özgürlüğünü engelleyen hükümetlere karşı çıka-

cağız diyerek, Türkiye’deki baskılara dikkat çekti.İngiliz gazeteci Steve Sweeney’in Evrensel gaze-

tesi için yaptığı görüşmede çeşitli konulara değinen Corbyn, yeni kurulan azınlık hükümetinden duydu-ğu rahatsızlığı da dile getirdi.

İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn, Muhafazakar Parti’yi yenme “işini bitirmeye hazır” olduğunu kaydederek, bir erken seçim zorlamak için mücadele edeceğini ve “felaket getirmiş kemer sıkma” politi-kalarına son vereceğini taahhüt ediyor.

Corbyn, “Kamuoyu anketleri hakkında normal-de yorum yapmam” diyor ancak bir genel seçimde halkın tekrar İşçi Partisi’ne oy vermelerini ve par-tinin ortaya koymuş olduğu “tutarlı ve uyumlu” manifestoyu kabul ettiklerini görmekten mutlu ola-cağına değiniyor: “Çarşamba ve Perşembe günü parlamentoda oylamalarında bunlarının tümünü sınayacağız. Hükümet programına karşı oy kulla-nacağız ama aynı zamanda manifestomuzun teme-linde yer alan bazı noktaları içerecek bazı kapsamlı değişiklikler de önereceğiz.”

Erken genel seçimi zorlayacağız Corbyn, Tory hükümetinin geleceği konusunda

umutlu değil ve (Kuzey İrlandalı aşırı sağcı bir parti olan) DUP ile bir anlaşmaya varmış gibi görünme-diklerini belirtiyor.

“Theresa May bir kaos koalisyonu sözkonusu olmasından korktuğu için seçimlere gitti ve bana öyle görünüyor ki sonuç tam da öyle oldu” diyor.

Hükümete karşı çıkma konusunda kararlığını ifade ederek “erken bir genel seçimi zorlayacağı-nı” söyleyen Corbyn, “Halkın ciddi bir programı hayata geçirecek ve Brexit müzakerelerini düzgün yürütecek istikrarlı bir hükümet istediğini ve ona muhtaç olduğunu düşünüyorum” diyor.

İşbaşına gelen bir İşçi Partisi hükümetinin önce-liklerinin neler olacağını da “toplumumuzun gele-ceğine düzgün bir yatırım yapan ve ülkemizi etki-leyen konut krizine derhal yanıt veren ekonomik bir stratejiyi harekete geçirme” olarak özetliyor.

İşçi Partisi Lideri Jeremy Corbyn, Türkiye hal-kının uzun süredir yakın dostu ve bir demokrasi ve insan hakları savunucusu. Britanya’nın en büyük protesto hareketi olan ve Tony Blair’in 2003’deki Irak savaşına karşı yürüyen 2 milyon insanı harekete geçiren Savaşı Durdurun Koalisyonu’nun (Stop the War Coalition) ulusal başkanıydı.

Corbyn, Nükleer Silahsızlanma Kampanyası’nın (the Campaign for Nuclear Disarmament-CND) bir destekçisi olarak da yaygın biçimde tanınıyor ve bu nedenle partide birçok kişiyle de ters düşüyor.

HDK Britanya bileşenleri Birleşik Krallık genelinde yapılan 8 Haziran seçim sonuç-larını tartışmak üzere bir araya geldi. Kürt

ve Türk toplum temsilcilerinin katıldığı toplantı Bozca-Der konferans salonunda yapıldı. Toplantıya Halkların Demokratik Kongresi yöneticilerinden Av. Serpil Ersan, Bozca-Der’den Erbil Kömür, Britanya Alevi Federasyonu Başkanı İsrafil Er-bil, Day-Mer Başkanı Ahmet Sezgin, İşçi Parti-si’nden 8 Haziran’da aday olan İbrahim Doğuş, Kırkısraklılar Dayanışma Derneği Başkanı Ah-met Güven konuşmacı olarak katıldı.

GİK-DER Temsilcisi Helin Peköz’ün modera-törlüğünde yapılan toplantıda ilk konuşmayı Boz-ca-Der Başkanı Erbil Kömür yaptı. Muhafazakar Parti Lideri Theresa May’in seçim çalışmalarını yangından mal kaçırırcasına yürüttüğünü savunan Kömür, Birleşik Krallık tarihi boyunca Muhafaza-karların alabileceği en düşük oyu aldığını vurguladı. Türkiyeli toplumların mutlaka siyasette yer alması gerektiğine dikkat çeken Kömür şunları söyledi: “Burada 350 bin nüfusumuz var ve milletvekilimiz yok ama 247 bin nüfusa sahip başka bir milletin yak-laşık 40 tane milletvekili var. Bunu bir entegrasyon sorunu olarak görebiliriz. Bizim feodal yapılardan kurtulup artık ciddi ciddi görevler üstlenmemiz ge-rekiyor.”

‘Yönetilen değil yöneten olmalıyız’Britanya Alevi Federasyonu Başkanı İsrafil

Erbil ise şunları kaydetti: “Bin yıllık parlemanto geçmişi olan bir ülkede yaşıyoruz şüphesiz ki bizim de politik bir bilinci ve geçmi-şi olan bir toplumumuza var. Bizim toplumumuzdan olan ve siyaset yapmak isteyen birey-leri desteklemeliyiz. Örneğin parlamentoda bulunan Alevi Sekreteryası’ndan bizden 1-2 milletvekilinin olması çok şey değiştirirdi. Yönetilen değil yöneticiliği hedeflemeliyiz. Burada bulunan hemen hemen tüm üniversitelerden bizim çocuklarımız mezun oldu. Şu an siyasi partiler içerisinde faaliyet gösteren gençler var. Toplum olarak onlara destek olacak mıyız? Rol modeller oluşturacak mıyız? Bir sonraki seçime bu anlamda hazır olacak mıyız? Bu önemli.”

Kıskısraklılar Derneği Başkanı Ahmet Güven ise son seçimlerin iki durumu ortaya çıkardığını be-lirterek, şöyle açıkladı: “Birincisi sosyal devlet ikin-cisi ise neoliberal politikaların neden olduğu işsizlik ve özelleştirmeler. Sürekli işsizlik üreten neolibera-

‘Türkiye’deki İnsan Hakları ile ilgili ciddi kaygılarım var’

“Türkiye’ye birçok kez gittim ve hem Türk hem Kürt olan ve gerçekten de ülkesinde barış, demok-rasi ve insan hakları istemekte birlik olan birçok seçmenim var” diyor Corbyn. Dünya çapında de-mokrasi ve insan haklarıyla hareket edeceklerini söylüyor: “Gazetecileri hapseden, yargıçları hap-seden ya da halkın ifade özgürlüğünü engelleyen hükümetlere karşı çıkacağız.”

Corbyn, Türkiye’deki insan hakları ve güvenlik meselesinin tümüyle de ilgili “Oldukça kaygılıyım” diyor.

Corbyn ayrıca, “Bunun yanında silah satışı so-rununda daha zorlu olacağız. Gölge dışişleri ba-kanı Emily Thornberry, benim adıma halihazırda Yemen’deki etkinliklerinden dolayı Suudi Arabis-tan’a silah satışlarının askıya alınması çağrısında bulundu ve Bahreyn’de kullanılan Britanya silah-larına dair büyük kaygılarım var” diyor.

Daha güvenli Sosyal KonutlarGrenfell Tower trajedisine de değinen Corbyn

şunları belirtti; “Kamu hizmetlerimize yeteri kadar fon ayırmamayı sürdürüp sonra da en yoksulların en kötü koşullarda hayatta kalmasını ve nihayetin-de bir bedel ödememesini bekleyemezsiniz. Gren-fell Tower soruşturması sürerken mevcut durum 79 kişinin öldüğünün açıklanmış olmasıdır. Bu in-sanlardan biri bile ölmemeliydi, ve onların ve daha adları açıklanmamışların hatırasına, tüm konutla-rımızı güvenli hale getirmek zorundayız, itfaiye ve kurtarma hizmetlerimiz için; daima halka yardım edebilmelerini sağlamak için düzgün biçimde fon ayırmalıyız”

“İşleri çok daha farklı biçimde yapacağız” sözünü veriyor Jeremy Corbyn: “Ama mesele aynı zamanda ne türlü bir toplum olduğumuz meselesi. En yoksul olanların ihtiyaçlarını gözardı mı edece-ğiz? Evsizlerin yoksulluğunu gözardı mı edeceğiz, yoksa geleceğe yatırım mı yapacağız? Geleceğe ya-tırım yapan bir hükümet istiyorum ve biliyor mu-sun, eğer bu olsaydı ne kadar uyumlu ve mutlu bir toplum olurduk.”

lizmin ekonomik krizleri de derinleştirdiğini geçmiş tecrübelerden gördük. Jeremy Corbyn liderliğindeki İşçi Partisi de diyor ki: ‘Sosyal devlete geri dönelim, özelleştirmeleri kaldıralım. Sağlık, eğitim bedava olacak’ bunlar insanca yaşamak için çok önemli.”

‘Bizi temsil edenler siyasette olmalı’Day-Mer adına toplantıda konuşan Ahmet

Sezgin, geçmiş tecrübelerden örnekler vererek, “İn-giltere olağanüstü koşullarda seçimlere gitti. There-sa May evdeki bulgurdan da dışarıdaki pirinçten de oldu. Jeremy Corbyn bizim taleplerimize sahip çıkıp, dillendirdiği müddetçe destek olacağız. Bizim tara-fımızdan seçilen, bizi temsil eden isimler siyasette olmalı. Bu olmadığı müddetçe sağdan sola savrulur dururuz ve bu da bizim ne ihtiyacımız ne de politi-kamız olur. Biz böyle bir şey istemiyoruz” şeklinde konuştu.

“2010 seçimlerini ve 2010 öncesi İşçi Parti-si iktidarındaki Irak Savaşı’ndan yaşanılanları hatırlamakta fayda var” diyen ve İşçi Partisi’n-den aday olan İbrahim Doğuş ise Brexit sürecini hatırlatarak “Birçok yabancı kökenli insan da dahil olmak üzere bunların içerisinde Kürtler ve Türkler de var yabancı karşıtlığı rüzgarına kapılarak ‘Evet’ oyu kullandılar. Bu ülkeye mülteci olarak gelenler kendisinden sonra gelenlere hor gözle bakıyor. Bu biraz da kendi içimizde ki bir problem. Bunlardan kurtulmadıkça yabancı düşmanlığından biz de zarar görmeye devam edeceğiz” diye konuştu. Doğuş, Türkiyeli kurumlara toplumu bilinçlendirme çağrı-sında bulundu.

HDK Britanya Eş Sözcüsü Av. Serpil Ersan ise, seçim sonuçlarına dair sayısal veri paylaşarak İşçi Partisi’nin oy artışına dikkat çekti. “1974 yılından beri ilk defa Birleşik Krallık Parlamentosu’nda iki partiye dönüş söz konusu” diyen Ersan, bu anlamda yeni bir dönemin başladığını belirtti.

1128 HAZİRAN 2017 HABERLER

Gazetecileri Hapseden Hükümetlere Karşı Çıkacağız

HDK Britanya Seçim Sonuçlarını Değerlendirdi

Corbyn:

“Gazetecileri hapseden, yargıçları hapseden ya da halkın ifade özgürlüğünü engelleyen hükümetlere karşı çıkacağız.”

12 28 HAZİRAN 2017

1328 HAZİRAN 2017 HABERLER

Başkent Londra’da siyahi bir gencin gö-zaltında ölümünün ardından düzenlenen protesto yürüyüşünde çatışma çıktı. 6 po-

lis memuru yaralandı, 4 kişi gözaltına alındı.Trafik kontrolü esnasında gözaltına alınan 25 ya-

şındaki Edir Frederico Da Costa’nın ölümünü pro-testo eden eylemciler Pazar akşamı Londra’nın do-ğusundaki Stratford bölgesinde yürüyüş düzenledi.

Öfkeli eylemciler, Da Costa’nın bu ay polis tara-fından “vahşice dövüldüğünü” iddia etti.

“Edson” adıyla bilinen Da Costa, trafik kontrolün-de durdurulduktan 6 gün sonra 21 Haziran’da haya-tını kaybetmişti. Costa’nın ailesinin verdiği bilgiye göre, polisin uyguladığı fiziki şiddetten kaynaklı Costa hayatını kaybetti. Da Costa için kampanya yürütenler, onun boynunun kırıldığını ve başı da da-hil olmak üzere vücudunun çeşitli yerlerinden darbe aldığını söylüyor.

Forest Gate polis karakolunun önünde toplanarak yürüyüşe geçen göstericiler “Adalet İstiyoruz” ve “Edson için Adalet” sloganları attı.

Polislerin eyleme müdahale etmesi sonucu çatış-ma çıktı. Polislerle eylemciler arasında çıkan çatış-mada 6 polisin yaralandığı belirtilirken, bu polisler-den dördünün hastaneye kaldırıldığını açıklandı.

Başkomiser Ian Larnder’ın protesto sırasında protestocuların yanına gelerek soruları yanıtlamaya çalıştı.

Polisle ilgili şikayetleri inceleyen Bağımsız Polis Şikayetleri Komisyonu’nun ön raporuna göre, erken otopsi sonuçları polisin müdahalesinin bir omurga yaralanmasına yol açmadığını gösteriyor. Komisyo-nun soruşturması devam ediyor.

Ramazan Bayramı Kutlaması İçin Birmingham’daBinlerce Müslüman Biraraya Geldi

Siyahi Gencin Gözaltında Ölmesine Karşı Öfke Büyüyor

Geçtiğimiz pazar günü İngilte-re’nin Birmingham kentinde binlerce Müslüman biraraya

gelerek Ramazan bayramını kutladı. Britanya medyasında geniş yankı bulan kutlama Avrupa’nın en büyük bayram buluşması olarak kayıtlara geçti.

Birmingham kentinde bulunan açık parkta bir araya gelen 100,000’e yakın Müslüman bayram namazını hep bera-ber kıldı. Kadınların ve erkeklerin ayrı ayrı saf tuttuğu bayram namazında ço-cuklar da yerlerini aldı.

14 28 HAZİRAN 2017

PANEL

FİLM GECESİ

FOTOĞRAF SERGİSİ - Mülteci Hayatlar

28. GELENEKSEL DAY-MER PARK ŞENLİĞİ • Don Kipper Balkan Grubu • Erkan Aydar ve Grubu • Folklor Dans Ekipleri • Konuşmacılar

“KÜLTÜR SANAT VE AYDINLARIN DEMOKRASİ MÜCADELESİNDEKİ ROLÜ”

Tarih: 19:30, 28 Haziran ÇarşambaYer: Londra Toplum Merkezi

Fotoğrafçılar: • Erem Kansoy • Yasin Akgül • Mürsel Çoban

DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN:020 7275 8440info@daymer.orgDay-Mer: Former Library, Howard Road, London, N16 8PULondra Toplum Merkezi: 22 Moorefield Road, London, N17 6PY

Türk ve Kürt Toplumu Dayanışma Merkezi

Tarih: 18:30, 30 Haziran CumaYer: Londra Toplum Merkezi

Aydın ÇubukçuYazar

Mehmet Ali AlaboraSanatçı

Prof. Naif BezwanAkademisyen

“Berber” “Temiz” “Meğer”“Britanya’nınSevdiği”

“Nave Te Çi Ye”

“Oyun İçinde Oyun”

Tarih: 10:00 - 17:00, 13 Haziran - 8 Temmuz

Yer: Dugdale Centre, Enfield, EN2 6DS

Tarih: 12:00 - 19:30, 2 Temmuz PazarYer: Clissold Park, N16

Giriş ücretsiz

1528 HAZİRAN 2017 HABERLER

TU

I T I O N C E NTRE

SEM

Neden bizi seçmelisiniz?

Bize Ulaşın

Öğretmen formasyonu olan deneyimli öğretmenlerimizle ilkokul, ortaokul ve kolej düzeyindeki her çocuğun ihtiyacına uygun İngilizce, Matematik, Fen Bilgisi, Türkçe ve İşletme dersleri veriyoruz. Çocuklarınızı SATs, GCSE ve A-Level sınavlarına hazırlıyoruz.

Sınıf Eğitimi Seçeneklerimiz:

Physics Biology

ChemistryEnglishMaths

Turkish

ScienceEnglishMaths

Turkish

GCSE PhysicsGCSE Biology

GCSE ChemistryGCSE Business Studies

GCSE English GCSE Maths

GCSE Turkish

A-Level PhysicsA-Level Biology

A-Level ChemistryA-Level EnglishA-Level Maths

A-Level Business StudiesBTEC Business Studies

A-Level Turkish

(Year 10 and 11)

(Year 12 and 13)

(Year 4, 5 and 6)

(Year 7, 8 and 9)

KEY STAGE 3

KEY STAGE 4

KEY STAGE 2

KEY STAGE 5

Science Specialist

www.semtuition.co.uk | info@semtuition.co.uk

Haftaiçi hergün 10:00 – 20:00 arasında, Haftasonu 09:00 – 20:00 arasında açığız.Adres: 33 Dalston Lane, London E8 3DF - T: 020 7684 3751 | M: 078 5470 2757 | M: 075 4739 2123

Biz Londra'da devlet okullarında öğretmenlik yapan deneyimli öğretmenleriz.Çocuklarınızın okulda gördükleri derslerin müfredatını en ince ayrıntısına kadar öğretiyoruz.Bizim fiyatlarımız sizin karşılayabileceğiniz düzeydedir ve taksit seçeneğimiz mevcuttur.Çocuğunuzun düzenli olarak derslerimize katılması halinde, gelişme katedeceğinin sözünü veriyoruz.

Sınıflarımız maksimum 8 öğrenciden oluşuyor.Çocuğunuzun gelişimi hakkında düzenli toplantı yapıyoruz.Bütün öğretmenlerimizin DBS kaydı bulunmaktadır.Çocuklarınızın ödevlerine yardım amaçlı Homework club’ımız mevcuttur.Senenin belli dönemlerinde sınav hazırlık sınıflarımız bulunmaktadır.

Uygun Fiyatlar Kaliteli Eğitim

ERKENKAYIT

İNDİRİMİ İÇİNHEMEN

ARAYIN!

Londra’da DAY-MER’in düzenlediği 28. Kültür ve Sanat Festivali’nde seçim sonuçları değerlendi-rildi.

Londra’da 28. kez Kültür ve Sanat Festivali düzenleyen Türk ve Kürt Toplumu Daya-nışma Merkezi (DAY-MER), sendikacı,

politikacı ve gazetecilerden oluşan konuşmacılarla seçim sonuçlarını değerlendirdi. Perşembe akşamı Londra Toplum Merkezi’nde yapılan toplantıya çok sayıda dinleyici katıldı.

“Seçimler ve bir sonraki adım” konulu panele, Morning Star Editörü Ben Chacko, Ulusal Öğret-menler Sendikası (NUT) Başkanı Louise Regan, Kamu İşçileri Sendikası (PCS) Genel Sekreter yardımcısı Chris Baugh, Savaş Karşıtı Koalisyon kurucularından ve yöneticisi Lindsey German ve DAY-MER Sekreteri Oktay Şahbaz katıldı.

‘Kemer sıkma politikaları toplumu derinden etkiliyor’

İlk sözü alan Şahbaz, son bir kaç ayda zor zaman-lardan geçildiğini, Manchester, Londra Köprüsü ve Finsbury Park terör saldırılarının yanı sıra Grenfell binası yangını meydana geldiğini ve bunların hep-sinde de hükümetin ve yetkililerin güvenlik zaafının açık olduğunu söyledi. Bu tartışmalar ve gündemle seçime gidildiğini kaydeden Şahbaz, kemer sıkma politikalarının toplumu derinden etkilediğini söyle-di. Başbakan May’in daha da güçlenmek için seçi-me gittiğini ve seçimden başarısız çıktığını belirten Şahbaz, daha ilerici bir seçim manifestosu ile halkın karşısına çıkan Jeremy Corbyn’e halkın destek ver-diğini söyledi.

‘Savaş ve nükleer silah politikası kabul edilemez’

Daha sonra söz alan Savaş Karşıtı Koalisyon yö-neticisi Lindsey German, demokrasinin 5 yılda bir yapılan seçimlerle ifade edilmesin doğru olmadığı-nı, asıl demokrasinin işçilerin getireceği demokra-si olduğunu söyledi. İşçi Partisi içindeki sağcıların daha iyi çalışması sonucu Jeremy Corbyn’in seçimi kazanabileceğini söyleyen German, işçilerin ken-di emekleriyle yarattığı zenginliklerin patronların elinden alınması gerektiğini belirtti. Bir soru üzerine German, İşçi Partisi ve Corbyn’in savaş ve nükleer silahlanma konusunda kendisini de üzdüğünü ve bu-nun kabul edilebilir bir durum olmadığını söyledi. German, hükümetteki çoğunluğunu kaybeden Baş-bakan May’in ise istifa etmesinin söz konusu olabi-leceğini belirtti.

‘Sendikalar mücadeleyi yükseltmeli’İşçilerin mücadelesiyle yaşanabilir bir sistemin

mümkün olacağını söyleyen Kamu İşçileri Sendika-sı (PCS) Genel Sekreter Yardımcısı Chris Baugh ise, medyanın ve parti içindeki sağcıların karalama kam-panyalarına rağmen, seçim bildirgesindeki talepler-den dolayı halkın büyük ilgisini çeken Corbyn ve grubunun başarılı bir seçim geçirdiklerini söyledi. Baugh, Corbyn ve öne sürdükleri düşüncelerin başa-rılı olabilmesi için sendikaların mücadeleyi daha da yükseltmesi gerektiğini belirtti.

‘Corbyn iktidar olsa da hemen sosyalizm gelmez’

Morning Star Editörü Ben Chacko ise konuşma-sında, Corbyn’in “Azınlık Değil Çoğunluk İçin” sloganının halk yığınları ve işçiler tarafından olumlu karşılandığını ve Muhafazakar Parti’nin para gücüy-le, İşçi Partisi’nin de halk gücüyle seçim çalışması yaptığını söyledi.

Bir soru üzerine Chacko, Corbyn’le “Hemen yarın sosyalizm gelmez elbette. Ama bu konuda onu zorla-yabiliriz. Bunun tek yolu; işçilerin ve sendikaların daha fazla örgütlenip, olası bir Corbyn hükümetini sosyalist bir programa sahip olması için zorlamalı-dır” dedi. 1970’lerdeki işçi haklarının tek tek alındı-ğı bir periodun, Corbyn’in bu manifestosu ile bunun sonlandırılabileceğini söyleyen Chacko, DAY-MER gibi kurumların toplumlarımızın örgütlenmesinde önemli bir rol oynadığının da altını çizdi.

Eğitimin özelleştirilmesi gündemdeUlusal Öğretmenler Sendikası (NUT) Başkanı

Louise Regan da yaptığı konuşmada, eğitim alanına yapılan yoğun saldırılardan sonra ailelerin örgüt-lendiğini ve eğitim alanındaki sorunların giderek kaygı verici duruma geldiğini söyledi. Regan, eği-timin özelleştirilmesinin de gündemde olduğunu belirterek, bu saldırıların kaynağı olan Muhafazakar Parti’nin iktidarına son vermenin önemli olacağını söyledi.

Festival devam ediyor14 Haziran’da yapılan resepsiyon ve Enfield’de

açılan, mültecileri konu alan fotoğraf sergisi ile baş-layan festival, bugün yapılacak gençlik şenliği ile devam edecek. 24 Haziran’da çocuk şenliği, 28 Ha-ziran’da Sinema gününün ardından, 30 Haziran’da Yazar Aydın Çubukçu, Sanatçı Mehmet Ali Ala-bora ve Akademisyen Naif Bezwan’ın konuşmacı olduğu “Kültür Sanatın ve Aydınların Demokrasi Mücadelesindeki Rolü” konulu panelle devam edi-lecek. DAY-MER 28. Kültür Sanat Festivali, Clis-sold Park’ta 2 Temmuz’da yapılacak Park Şenliği ile sona erecek.

DAY-MER Festivali’nde Seçimler Değerlendirildi

Arif Bektaş - Evrensel

16 28 HAZİRAN 2017

Pazar, 09 Temmuz 2017 | Saat 12.00Pymmes Park, Edmonton, London N9 9SU

GİKDER KÜLTÜR SANAT PARK FESTİVALİ

GİKDER ÇOCUK MODERN HALK DANSLARI

ÇAGDAŞ TOPRAK & GRUP EYLÜL

GRUP SEYRAN

DON KIPPER BALKAN GRUBU

CALUM BAIRD

CEM ADRIAN

AKADEMI ACCOUNTANCY

(Capital Restaurant ve Advantage Solicitors Arkasına Düşen Park)

ANASPONSORLUĞUNDA

www.londraparkfestivali.com www.londonparkfestival.com

Farklı din ve inanç temsilcileri Grenfell Tower yangınında hayatını kaybedenler ve mağdur olanlar için bir araya gelerek birlik ve adalet

çağrısı yaptılar. Londra’nın Kensington bölgesinde bulunan Gren-

fell Tower’da 14 Haziran’da çıkan yangında resmi rakamlara göre 79, yerel kaynaklara göre ise yüzden fazla insan yaşamını yitirdi.

Perşembe günü aralarında Hristiyan, Yahudi, Müslüman, Hindu ve Alevi kurumlarının temsilci-lerinin de olduğu çok sayıda farklı inanç Grenfell Tower yakınında bir araya gelip yaşamlarını yitiren-ler için dualar edilirken, adalet çağrısı yaptılar.

Royal Borough of Kensington and Chelsea Be-lediye Meclisinin Kürt üyesi Muhammed Bakhti-yar tarafından organize edilen anma etkinliğinde her inanç temsilci kalkıp duygularını paylaştı.

Grenfell Tower mağdurları için Gülbanklar okundu

Anmaya Britanya Alevi Federasyonu başkanı İsrafil Erbil ve Cemevi üyeleri de katılırken, grupla beraber gelen Alevi Dedesi, Grenfell Tower yangı-nında hayatlarını kaybedenler için Gülbank okudu. Yaşamlarını yitirenler için Gülbank okuyan dede, Grenfell Tower olayını ‘insanlık için büyük bir fe-laket’ olarak yorumladı.

Anmada Britanya Alevi Federasyonu Başkanı İs-rafil Erbil de bir konuşma yaparak, Grenfell Tower yangınında hayatını kaybedenlerin adalet diye bağı-ran çığlıklarını halen duyduklarını ve bu insanları adalet ve barışçıl bir dünya istemini haykırdıklarını ifade etti.

Anmanın bitmesinden sonra Britanya Alevi Fe-derasyonu üyeleri Grenfell Tower mağdurlarının resimlerinin ve mesajların asıldığı duvara, üzerinde ‘Grenfell için Adalet’ yazılı döviz asarken, beraber-lerinde getirdikleri gülleri de oraya bıraktılar.

Binada Kürtler de dahil Ortadoğu’nun tüm ülkelerinden insanlar vardı

Anmanın bitiminden sonra organizeyi yapan Mu-hammed Bakhtiyar gazetimizin sorularını yanıtladı. Aslen Güney Kürdistanlı olan Muhammed Bakh-tiyar, Grenfell Tower binasının sahibi olan Royal Brough Of Kensington and Chelsea belediyesinin meclis üyesi.

Grenfell Tower’ın çok yakınında yaşayan Bakhti-yar, yangından bir saat sonra olay yerine gelmiş ve

o günden bu yana eşi ile birlikte mağdur ailelere her konuda yardımcı olmaya çalışıyor. Belediye Meclis üyesi kimliğiyle değil, insani kimliğiyle olayın ilk anından bu yana mağdurlara yardımcı olduğunu söyleyen Bakhtiyar, meclis üyesi olduğu belediye-nin kesinlikle bu trajedide kötü bir sınav verdiğini ve belediye yöneticilerinin mutlaka istifa etmesi ge-rektiğini ifade etti.

‘‘Yangından hemen sonra buraya geldim. İlk andan itibaren ne kadar büyük bir felaket ile karşı karşıya olduğumuzu anladım. Yangından kurtulan, Kürt, Somali, Afgan, Etiyopya, Mısır, Suriye, Hin-distan ve Afrikalı insanlar vardı. Hepsi şok ve büyük çaresizlik içinde çığlık çığlığaydı.’’

‘‘Belediye insanları yalnız bıraktı’’Felaketin çok büyük olduğunu belirten Bakhtiyar,

dört gün boyunca ne devletin ne de belediyenin bir şey yapmadığını söyledi.

‘‘İnsanlar çok çaresiz ve perişan durumdaydı. Buradaki yerel toplum merkezleri dört gün boyunca mağdurların ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştı. Be-lediye sahip çıkmadı, yalnız bıraktı felaketin mağ-durlarını. Şuanda insanlar hotellerde, hostellerde, toplum merkezlerinde ve geçici evlerde kalıyor. Be-lediyenin bu yönlü hazırlıkları devam ediyor.’’

‘‘İnsanlar kül olmuş, kimliklerinin tespit edilmesi mümkün değil’’

Binadan çıkmayı başaramayan çok sayıda kişinin kimliğinin tespit edilmesinin asla mümkün olma-yacağını ifade eden Bakhtiyar, cesetlerin tamamen küle döndüğünü söyledi.

‘‘Resmi rakamlara göre ölü sayısı 79. Ama ölü sayısının bunun üzerinde olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. İnsanların cesetleri küle dönmüş durum-da. Kaç kişinin külü olduğu da bilinmiyor. Gözlem-lerimize göre ölü sayısı 150 civarında.’’

Belediye evlerinin yüzde 25’i gizli kiradaydı

Binada kimlerin yaşadığının belediye tarafından bilinmesi gerekmiyor mu sorumuza Bakhtiyar, bu-nun da mümkün olmadığını ifade etti.

‘‘Belediyemizde maalesef tam olarak kimlerin ya-şadığı ile ilgili net bir şey yok. Çünkü bu binadaki belediye evlerinin yüzde 25’i yasal olmayan şekilde kiraya verilmiş. Yani, belediyenin kiracısı olan kişi evi başkasına kiralamış. Mesela seçmen kaydına göre binada 200 seçmen var ancak bu binada 600 kişinin yaşadığını biliyoruz.’’

Aladdin Sinayiç

İçin Biraraya GeldiGrenfell TowerFarklı İnançların Temsilcileri

1728 HAZİRAN 2017 HABERLER

18 28 HAZİRAN 2017

1928 HAZİRAN 2017

Türkiye’nin hali özgüven sorunu olan birinin durumuna çok ben-ziyor. Nasıl mı? Anlatayım.

Low self-esteem yani özgüven ek-sikliği depresyon, kaygı, panik gibi psikolojik problemler yaşayan kişilerde yaygındır. Depresyon, kaygı vb. sorun-larla tedaviye gelen kişinin assessment sürecinde en çok dikkat ettiğim şey öz-güven probleminin olup olmadığıdır. Eğer özgüven problemleri varsa büyük bir ihtimalle yaşanılan psikolojik prob-lemler endişe ile ilgili olsa da kaynak oradadır ve çözülmelidir. Çünkü çözül-mediği takdirde ileride farklı şekillerde ya da aynı sorunun tekrarı olarak (ör-nek panik) kendisini gösterecektir.

Özgüven sorunu yaşayan kişinin davranışlarına, kararlarına, seçimlerine hükmeden belki de farkında olmadığı inanışlarıdır.

Nedir bu inanışlar? Örneğin, ben za-yıf biriyim, sevilmeyi hak etmiyorum, değersiz ve aşağılık biriyim, beceriksi-zim, başarısızım vb.

Kişide kendisi ile ilgili bu negatif inanışlar hakimken başkalarını da ken-disinden daha üstün, başarılı, sevilmeyi

hak eden, becerikli olarak görür. Dünya ise adil olmayan, onu sevmeyen, haksızlık ya-pan, devamlı tehlikelerin olduğu vb. bir yer-dir. Bütün dünya ona karşıdır. Tek başınadır.

Türkiye ile ilgili bağlantı herhalde kurul-maya başlandı.

Nereden gelir bu inanışlar? Tabii ki kişinin ailesinin genetik tarihi, kişinin mizacı etkili-dir ama belirleyici olan genellikle çevredir, context’dir. Context, kültürü, tarihi, zama-nı, eğitimi, gelenekleri, politik - ekonomik durumu en önemlisi aile ve en yakındaki insanları içerir. Bu yukarıdakilerin çorba halindeki karışımı kişide varlık bulur. Eğer ilişkiler ve deneyimler negatiflik bazında kuruluyorsa doğal olarak ona göre inanışlar kişiye yön verir.

Fakat kişinin çocukluk hali, olgun olama-ması demek bu durumu bilinçli olarak yaşa-mamasını koşullar. Yani kişi bu inanışların farkında olmaz. Bu durum beynin evrimsel gelişimi değişimi ile doğru orantılı bir şekil-de gelişir. Öncelikle Komplex ve daha ge-lişkin olan limbic sistem etkindir. Sonradan Frontol Lobes’un yani beynin düşünme, ka-rar, plan yapma bölümü devreye girer ama Limbic sistem gizliden iktidarını devam et-tirir.

Bu durum ilerki yıllarda şu anonim söz-le kendisini ortaya koyar. “Kafam, beynim inanıyor ama kalbim asla”. Bu cümlemin biyolojik yapımızda bir karşılığı vardır. Ta-bii ki kalple bir bağlantısı yok ama beyni-mizde bilinçli halin etkin olmadığı yerlere işlemiş duygusal bir kodlama durumu ha-kimdir. Negatif çevresel ilişkilerin, genetik mizaçla olumsuz işbirliği ile bu kodlama durumu kaçma, sakınma, tetikte olma hal-leri olarak yaşanır.

Kişi için aslolan hayatta kalmak ve var-lığını devam ettirmektir. Beslenmek, ba-rınmak, ve sevilmektir. Bunları dengeli bir şekilde ve onu besleyici, geliştirici, miza-cını anlayan bir ortamda bulamıyorsa con-text’ine uygun taktikler geliştirir. Taktik-lerin, stratejilerin amacı “hayatta kalmak” içindir. Çünkü var olan kültürel yapı içinde “aşağılık bir hiç” olarak yaşayamayacağını bilir. Örneğin; duygularını saklamayı öğre-nir, çünkü duyguyu paylaştığı yerde “ceza-landırılacaktır”. Bu yüzden duygusal olarak demir gibi sağlam olduğunu ispat etmeye çalışır. Başkalarının ona yaklaşmasına bir yere kadar izin verir. Ya da yaptığı her işin mükemmel olması için çaba sarfeder. Okul-da en yüksek notları alıp en akıllı olduğunu

kanıtlama derdindedir. Saklanmak, orta dü-zeyde kalıp hiç riske girmeden, “yabancıla-ra” bulaşmadan “güvenli” bir şekilde hayatı devam ettirme de sıkça görülür.

Bunların ve daha saymadığım birçok stratejiler kişinin context’ine göre ortaya çıkıp uygulanır. Herkeste aynı değildir ama benzer. İşin kötüsü kişi sonradan bu yaptık-larının doğru olmadığını bilse de müdahale etmede yetersiz kalır.

- Kendim için neyin doğru olduğunu bili-yorum ama bir türlü yapamıyorum” cümle-si bu durumu en yalın şekilde anlatır.

Çünkü “bilinç” halinin dışındaki meka-nizmalar kişiyi bebeklik ve çocukluk yılla-rında öğrendiği düzeneğe göre yönlendir-meye devam eder. Örneğin, kişi olgunluk yaşlarında her ne kadar çok sevilse de bir türlü buna ikna olmaz, ikna olmayacağını bildiği içinde ona uygun ilişkilere girer. Böylece kişinin içinde barındırdığı, ortaya çıkması gereken yetenekler körelir, pasla-nır, yıkıcı davranışlar hakimiyet kurar. Bu negatif davranışlar sadece kendisine doğ-ru yönelmez etrafındakileri de doğrudan olumsuz şekillerde etkiler, biçimlendirir.

Devamı gelecek haftaki sayımızda...

Türkiye: Bir Özgüvensizlik Hikayesi-1

Mahir GüdenPsikoterapist

mahircbt@yahoo.co.uk

20 28 HAZİRAN 2017

2128 HAZİRAN 2017 KÜLTÜR - SANAT

Hasret Müzik Okulunun geleneksel yıl sonu müzik şenliği yapıldı. Hasret Müzik oku-lunun bu eğitim yılında eğitim gören tüm öğrencileri gruplar halinde sahne alarak yıl içinde öğrendikleriyle güzel birer performans sergilediler.

Coşkulu geçen kültürel etkinliğe öğrenci-ler ve aileleri katıldı. Ramazan bayramının 1. gününe denk gelmesine rağmen etkinliğe katılım yüksek oldu. Yeni yıl saz ve müzik eğitimi ise 10 Eylül 2017 de başlayacağı açıklandı.

25 Haziran 2017 Pazar günü saat 13.00 de başlayan Müzik şenliği akşam saatlerinde sona erdi. Selby Centre’da yapılan etkinliğe yaklaşık 250 öğrenci ve aileleri katıldı. Prog-ram sonunda beş yıllık eğitim sonucu mezun olmayı hak eden 25 öğrenciye sertifikaları verildi. Büyük bir emekle yetiştirilen öğren-cilerin müzik, saz sanatı, enstrüman eğitimi,

kültürel gelişimine katkı sunulan merkezde haftanın 7 günü eğitim veriliyor.

Etkinlikte öğrenciler 10- 15 veya 20 kişilik gruplar halinde sahneye çıkarak her grup 3-4 dolayında türküyü saz eşliğinde okudu. Bağlama hocaları Seyfettin Çeki, Hasan Dur, Mustafa ve Hasan tarafından desteklenen sahne dinleyicilere orkestra orkestra tadında müzik ziyafeti verdi. 5-17 yaş arası çocukların ve gençlerin öğrencilik yaptığı okulun yıl sonu etkinliğinde Türkçe, Kürtçe ve Lazca türküler söylendi. Coşkulu geçen etkinlikte bir konuş-ma yapan okulun yönetici saz hocası Sey-fettin Çeki öğrencileriyle gurur duyduğunu, kendi olanaklarıyla kendi yağında kavrulan bir okuluz dedi ve gelecek te daha da geniş-lemek ve profesyonelleşmek için çalışmaları olduğunu ve herkesi 10 Eylül’de tekrar okul merkezinde buluşmaya davet etti.

Hasret Saz Okulu’nda Yıl Sonu Müzik Şenliği

24 28 HAZİRAN 2017

Guardian “Erdoğan Suudiler’in Türk bir-liklerinin Katar’dan çekilmesi çağrısına gücendi” başlığını atan Guardian Erdo-

ğan’ın “Türkiye’nin asker çekmesini talep etmek, bir defa Türkiye’ye karşı da maalesef saygısız-lıktır. Biz herhangi bir ülkeyle savunma işbirliği anlaşmasını yaparken birilerinden izin mi alaca-ğız?” dediğini aktarıyor.

Gazete ayrıca okuyucularına Erdoğan’ın “Ka-tar’ın 13 maddeye yönelik tavrını, Türkiye ola-rak biz hem takdir ediyoruz hem benimsiyoruz. Takdir ediyoruz, bir defa bu 13 maddeyle ilgili yaklaşımı biz uluslararası hukuka aykırı buluyo-ruz. Türkiye’nin 2014 itibarıyla savunma iş birli-ği yapmış olduğu Katar’la attığı bu adıma müda-hil olmak çok çok çirkin bir yaklaşım” şeklindeki sözlerini de aktarıyor.

Guardian Katar’ın talepleri reddettiğini söyledi-ğini, Erdoğan’ın bu pozisyonu desteklemesinin de “Doha’nın tutumunu sağlamlaştırdığını” belirtiyor.

Gazetenin açıklamalarına yer verdiği Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Enver Gargash ise “Bölgede büyük çıkarları ve Türkiye’nin önceli-ğinin ideoloji değil çıkarları olacağını umuyoruz. Ancak bin ila iki bin Türk askerinin varlığı Ka-tar hükümetinin istikrarına güvensizliğini göste-riyor. İstikrar bölgeyle entegrasyondan gelecek-tir” diyor.

Times da konuya dünya haberleri sayfalarında ge-niş yer veriyor.

Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Suudi Arabistan öncülüğündeki dört Arap ülkesinin Katar’la ilişkileri normalleştirmek için öne sürdüğü 13 şarttan birinin Türk askerinin Katar’dan çekilmesi olmasına verdiği tepki Guardian ve Times’ta yer buluyor.

“Körfez Krizi büyürken, Türkiye aceleyle as-ker yolluyor” başlıklı haberde takviye asker yollan-masının gerilimi arttıracağı kaydediliyor.

Arap Baharı’na dayanan Türkiye-Katar ittifakı

Gazete, Türkiye ve Katar arasındaki ittifakın Arap Baharı’na dayandığını ve her iki ülkenin de Müslü-man Kardeşler’le bağlantılı fraksiyonlara destek ve-rip, eski, militarist diktatörlüklere karşı çıktıklarını söylüyor. Times, “Erdoğan’ın da uzun süredir or-dunun kendisini devirebileceğinden korktuğunu ve bunun geçen yaz neredeyse gerçeğe dönüştü-ğünü” yazıyor.

Ankara ve Doha’nın Hamas’la ilişkiler kurduğu-nu Türkiye ve Katar’ın Muhammed Mursi’nin Müs-lüman Kardeşler yönetimini askeri darbeyle deviren Cumhurbaşkanı Sisi yönetimini tanımayı reddettiği de belirtiliyor. Gazetenin görüşlerine yer verdiği eski bir Türk diplomat “13 maddelik ültimatom açıkça Türkiye’ye de bir mesaj veriyor. Arap ül-keleri bir aile ve biz o ailenin üyesi değiliz. Özel-likle, bir dost olarak kendinizi dinletebilecek du-rumda değilseniz, kendi aralarındaki kavgalarda uzak kalmak en iyisi” şeklinde konuşuyor.

Suudi Arabistan ve Katar arasındaki krizde Türki-ye’nin tutumunu başyazılarından birinde de ele alan Times “Türkiye’nin Katar’a desteği NATO’yu aptalca bir bölgesel kavganın içine sürükleyebi-lir” diyor.

‘Türkiye’nin müdahalesi işi ciddileştiri-yor’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suudi Arabistan’ın taleplerini “saygısızlık” diye tanımladığını söyle-yen gazete, Katar’ın Riyad yönetiminin taleplerini reddettiğini, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emir-likleri’nin ise Katar’a yönelik suçlamalarını sürdür-düğünü, ambargoyu sürdürmekten ve “ek önlemler-den” bahsettiğini belirtiyor. “Tehlikeli ve tamamen gereksiz bir hesaplaşma için sahne hazır” diyen Ti-mes’ın makalesinde dikkat çeken satırlar şöyle;

Türkiye’nin müdahalesi işi ciddileştiriyor. Türk-ler şimdi de Katar’ı dış müdahaleden korumak için askerlerini kullanmaya hazır olduklarından bahsedi-yorlar ve bu nedenle silahlı kavga kaygıları artıyor. Erdoğan böyle yaparak, IŞİD’le mücadele koalis-yonun katılmak için isteksizce aldığı karar rağmen, İslamcı davalara verdiği destekten vazgeçmediğini gösteriyor. Ankara’nın yasaklı Müslüman Kardeş-lere verdiği destek nedeniyle hala öfkeli olan Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile baltaları gömme niyeti de

yok. Ayrıca, Suudi Arabistan ile Suriye konusundaki görüş ayrılığını derinleştirip İran’la yakınlaşmaktan da korkmuyor.”

‘Erdoğan yanlış nedenlerle doğru bir şey yapıyor’

Times Erdoğan’ın Katar konusundaki tutumuyla Batı için bir ikilem yarattığını söylüyor ve “Erdoğan yanlış nedenlerle doğru bir iş yapıp, bir ülkenin zor-balara karşı kendi egemenliğini savunmasına yardım ediyor” diyor.

Gazete makaleye şöyle son veriyor;Erdoğan’ın gündemi, bölge genelindeki İslamcı

davaları desteklemek, Suriyeli Kürtler ‘in yenilgisi ve eski Osmanlı hegemonyasının aşama aşama ye-niden yaratılması. Bunlar Batı’nın amaçları değil. Ve Türkiye bir NATO üyesi olduğundan, herhangi bir askeri macera ittifakı da kavganın içine sokabi-lir. Gururları ve otoritelerine meydan okunduğunda Arap prensleri pervasızca yanıt verebilir. Ortado-ğu’nun bir başka büyük yangına ihtiyacı yok.” BBC

Birleşik Krallık Basınında Erdoğan’ın ‘Katar’ Çıkışı

2528 HAZİRAN 2017 HABERLER

26 28 HAZİRAN 2017

2728 HAZİRAN 2017 HABERLER

New York’lu Demhak, uzun yıllar Kürt öz-gürlük mücadelesini takip ediyor, ilgi duyu-yor, Kürt toplumuyla iletişime geçiyor. Aile-

sini ve çevresindekileri Rojava Devrimi, Kürdistan ve Kürt halkının özgürlük mücadelesine duyarlı hale getiriyor. Bununla yetinmiyor Demhak, bebeğini bü-yüttükten sonra Rojava’ya uzanıyor. Demhak New-york, şimdi Reqa cephesinde DAİŞ çetesine karşı savaşan bir YPG’li.

YPG’ye katılmadan önce insani yardımlarda bulunan bir vakıfta çalışmalar yürüten 28 yaşında-ki Demhak Newyork, geçimini sağlayabilmek için kaynakçılık yapıyor ama başka işlere de koşturuyor. Evli ve 5 yaşına gelmek üzere olan bir kız çocuğu babası olan Demhak, YPG’nin çok sayıda Batılı savaşçılarından. New York’u ve oradaki yaşantısını bırakıp YPG’ye katılmasını ve Reqa cephesine ka-dar gelmesini sağlayan nedir, sorusuna yabancı de-ğil. Anlattığına göre; yaklaşık 2004’ten bu yana kürt mücadelesine ilgi duyuyor. Bir çalışma arkadaşı her zaman yakasında küçük bir Kürdistan arması taşı-yormuş. Kendisine hediye ettiği bu rozeti, Kürtlere duyduğu ilgi ve verdikleri mücadeleye inancından dolayı takıyor. Böylece merak edip soran herkese Kürtleri ve mücadelelerini anlatıyor.

Kobanê direnişinde karar veriyorTürk devleti desteğindeki DAİŞ, Kobanê’yi işgal

etmek için saldırıya geçtiğinde büyük bir direnişle karşılaştı. YPG ve YPJ’nin imkansızlıklara ve kuşa-tılmışlığa rağmen gösterdiği direniş, tüm danyanın ilgisi çekiyor. 2014 yılında Kobanê’de yaşananlar Demhak’ı Kürt mücadelesine daha da yakınlaştırı-yor ve kendi içinde savaşa katılmayı tartışıyor. Artık Rojava’da savaşmak istediğinden emin oluyor. Ha-yatını buna göre düzenlemeye başlıyor.

Geçen yıl yakın bir arkadaşı Rojava’ya gelince artık yerinde duramıyor. Çocuğunun annesini ve ai-lesiyle oturup konuşuyor, bilgilendiriyor ve kararı-nın kesin olduğunu söylüyor.

YPG Enternasyonal ile iletişime geçip New york’u terk ediyor. Bir YPG’li olarak hiçbir savaş

cephesinde geri durmuyor. Şimdi Reqa’nın doğu ta-rafında çatışıyor. Kürtçeyi öğrenmeye çalışıyor ama bunun bile yetmediğini, neredeyse 5 dilin konuşul-duğunu ifade ediyor.

Devrimden beklentisi büyükDemhak Newyork, ABD’nin dünya siyasetinin,

uluslararası ilişkilerin, toplumsal adaletsizliğini ve sınıf çatışmasının farkında. Nerede ve niçin bulun-duğunu biliyor, dolayısıyla hem ABD’ye hem de ABD toplumun aeleştirilerini de sakınmıyor. Rojava Devrimi’ni çok önemsiyor, kendisi ve benzer du-rumdaki arkadaşlarının bu devrimin içinde olması-nın olumlu yansımalarından da umutlu.

Kürtler, Kürdistan dışında savaşıyorReqa’nın özgürleştirilmesinin anlamı soruldu-

ğunda Demhak Newyor, Kürtlerin dünyanın başına gelen bir problemi çözmeye, DAİŞ gibi bir belayı yok etmeye çalıştığını belirterek, şunları söylüyor: “Bakınız burası Reqa cephesi. Biz şimdi Kürdis-tan’da değiliz fakat Kürtler ne kadar önemli birşey yapıyor? DAİŞ’i sadece Rojava’da, kendi toprakla-rında değil, tüm coğrafyada silip atmaya çalışıyor, komşularını da koruyup özgürleştiriyor. Tüm halk-lara demokratikleşmeyi getiriyor. Bu benim için çok anlamlı ve özeldir. Kürtlerin mücadelesi dünya barı-şı, özgürlükler ve demokrasi için çok önemlidir. Bu anlamlı savaşta bulunmanın sebebi de budur.

Yeniden yapılanmanın önemiReqa operasyonunda sonra Rojava’dan ayrılma-

yacağını belirten Demhak Newyork, TEV-DEM bünyesinde eğitimci olarak çalışmak istediğini ak-tarıyor. YPG’li Newyork, şunların altını özellikle çiziyor: “İnsanları savaş üzerinden motive etmek çok daha kolaydır, çünkü savaş daha dramatiktir ve insanları etkiler. Buna rağmen savaş sürerken de yoğunlaşılması gereken şey yeniden yapılan-madır; okullar, hastaneler, yollar yapılması savaş-mak kadar önemlidir. Uygar insanlığın bu konuda Rojava’yı ve Kürtlerin öncülüğündeki demokratik güçleri yalnız bırakmaması lazım.”

Roza 22 yaşında genç bir İsveçli, iki yılı aş-kındır YPJ’li kadın arkadaşları ile beraber sayısız operasyonlara katılıp onlarca bölge-

nin özgürleştirilmesinde hep ön cephelerde savaştı. Mütevaziliği ve güler yüzüyle Roza YPJ’li arka-daşları tarafından ‘cephelerin İsveç çiçeği’ olarak biliniyor.

Liseyi bitireli bir kaç yıl olmuş, ailesine ait kuru temizleme dükkanında çalışıp sıradan bir hayat sürdürüyor. Medyadan dünyayı, Ortadoğu’yu takip ediyor. Bu arada DAİŞ barbarlığı, Rojava Devrimi ve Kürtlerin DAİŞ’e karşı mücadelesinin doğal bir parçası olarak hissetmeye başlıyor. Giderek yoğun-laşıyor, araştırıyor ve benimsiyor. Zaten dayanışma ve yardımlaşma duygularını hep muhafaza etmiş-ti. İşte bütün bunlar, onu yeni bir karar vermesine neden oluyor. “Bugün bir kadının dünyadaki tüm kadınlar ve insanlar için en faydalı olabileceği ve devrime katkı sunabileceği en önemli yerlerden birisinin YPJ olduğunu daha YPJ’ye katılmadan aslında anlamıştım ve katılımının kısa süre önce-sinde bu fikir aklıma yatmıştı” diyor. 20 yaşında ailesini ve işyerini bırakıp Rojava’ya geliyor.

Şedadê’den Minbic’e kadarKobanê direnişinin son anlarına yetişiyor. Şedadê

ve Minbic hamlelerinde başından itibaren bulunu-yor. Özellikle Minbic operasyonunda sonuna kadar savaşıyor. Rojava’nın hemen hemen her bölgesinde hem cephelerde hem de özgürleştirilen alanlardaki çalışmalarda yer alıyor.

YPJ benim için çok anlamlıAvrupa’daki rutin hayatı hatırlatarak, YPJ’nin

kendisi için ne kadar anlamlı olduğunu anlatıyor: “YPJ’ye katılan genç kadınlar özgürlüklerini öğ-reniyor, mevcut sistemden kopuyor ve birer birey haline geliyor. Kadın ideolojisi ve hayata bakış açısı kazanıyor. Bu güzel bir döngü olarak devam ediyor. Ortadoğu’da da kadın mücadelesi yüceliyor ve kadınlar özgürleşiyor. Üstelik kadınlar bununla da kalmayıp DAİŞ gibi barbar bir unsura karşı en önde savaşıyor. Burada, Reqa cephesinde olmak benim için olmazsa olmazdı. Savaşı, zaferi, özgür-lük sevincini paylaşmak istiyorum.”

Ailesi de gurur duyuyorAilesi bir sorun yaşamıyor Roza. Onları ikna etti-

ğini ifade ediyor. Kürdistan’daki kadın mücadelesini daha iyi tanıdıklarını ve şimdi çevrelerine de anlat-tıklarını kaydeden Roza, “Elbette benim burada yaralanmam veya şahadetimden çok korkuyorlar ama o kadar da benimle gurur duyuyorlar” diyor.

Rojava’da kalıp çalışacakYPJ’li Roza’nın gelecek planlamasında da Rojava

var. Rojava’da kalmak, buraya yerleşmek ve bura-da halka hizmet etmek; özellikle çocuklara, çocuk ve gençlerin gelişimine, eğitimine yardımcı olmak istiyor. Ayrıca en büyük hayallerinden biri de hasta-hanelerde çalışmak.

Erem Kansoy - Reqa

YPJ’li Roza

Kürtler Dünyanın Problemini Çözüyor

Cephelerin İsveç Çiçeği:

Newyorker YPG’li:

Erem Kansoy - Reqa

28 28 HAZİRAN 2017

İnşaat yapı malzemeleri satış noktası denilince Londra’da ilk akla gelen yer DIY Center oluyor. Yılların verdiği tecrübeyi güven ile birleştirerek müşteri portföylerine her geçen gün yenisini ekleyen firma, kaliteden ödün vermeden verdiği hizmeti önü-müzdeki yıl farklı noktalara da taşımayı öngörüyor. 2020 yılına kadar 4 ayrı noktada müşterilerine hiz-met vermeyi planladıklarını aktaran firma yetkilisi İbrahim Taş, adlarını kullanarak müşteri hırsızlığı-na soyunan sektördeki yeni oyunculara da “Dürüst çalışan kazanır, yalan dolan bizi yıpratamaz tam tersi genişlememizi sağlar” diyerek göndermede bulundu.

YAPI MALZEMESİ DENİLİNCE İLK AKLA GELEN İSİM “DIY CENTER”

İngilizlerin “Do It Yourself” yani “kendin üret, kendin yap” diyerek tanımladıkları yapı malzeme-lerinin Londra’daki satış noktası olarak bilinen DIY Center, 2018 yılını büyüme yılı olarak değerlen-direceğini açıkladı. 2006 yılında Londra’da hizmet vermeye başlayan firma, yapı malzemeleri alanında yıllar içerisinde Türkiyeli toplumun ihtiyaçlarına cevap olmayı başardı. Bugün İngiltere çapında ‘ev yapı malzemesi alacağım’ diyen her Türkiyelinin beyninde isim olarak yer edindiklerini anlatan firma sahibi İbrahim Taş, “Biz halkımızın isteklerini bili-yor, hassasiyetlerine duyarlı olarak hizmet vermeye çalışıyoruz. Yıllar içerisinde insanlarımıza verdiği-miz güveni kolay elde etmedik. Her bir müşterimi-zin isteği bizim için kıymetlidir” dedi.

“KALİTE VE DÜRÜSTLÜK KİMLİĞİMİZ”2006 yılında Londra’da DIY Center’ı açarken

farklı bir firma olarak düşündüklerini ama zaman içerisinde toplumun ihtiyaçlarının firma çizgisini belirlediğini belirten Taş, ilk bu işi yapmaya Türki-ye’de başladığını anlattı. İbrahim Taş, yıllar içerisin-de yaşam koşullarının kendilerini gurbete sürükle-

diğini ve 1997 yılında Almanya’da kendi firmasını açtığını anlattı. Almanya’da 7 ayrı bölgede hizmet-lerini verirken; devlet politikasının gereği küçük işletmeleri kapanma aşamasına getirdiğini anlatan Taş, 2006 yılında devrim gibi bir karar aldığını ve bütün bu işyerlerini kapatarak İngiltere’de sıfırdan başlama atılımına girdiğini söyledi. Aldığı kararlar-dan hiçbir zaman pişman olmadığının altını çizen İbrahim Taş, “Hayatımda aldığım kararlardan ve yaptıklarımdan hiçbir zaman pişman olmayan bir insanım. Kendime olan güvenim ve yaptığım işte-ki bilgi birikimim benim kimliğimdir. Biz ticaret yaparız ama bu ticareti yaparken önemli olanın insanımıza kaliteyi dürüstlükten ödün vermeden sunmaktan geçtiğini biliriz. Bizi ayakta tutan ve bu günlere getiren de bu düşüncedir” dedi.

2018 ATILIM YILI OLACAKSektördeki 30 yıllık deneyimi İngiltere’de farklı

bölgelerde açacakları şubeler ile taçlandıracaklarının altını çizen Taş, 2018 yılının kendileri için atılım yılı olacağını söyledi. Bugüne kadar kapasite artırımına gitmeme nedenlerini sektördeki yetişmiş eleman eksikliğine bağladığını anlatan Taş, artık her türlü riski göğüsleyebilecek güce sahip olduklarını dile getirdi. “Firma olarak şu anda yüzde 30 kapasite ile çalıştığımızı söylesek yalan olmaz” diyen Taş, “Biz kapasitemizin çok altında hizmet veriyoruz. Toplumumuzun isteklerini ve taleplerini biliyo-ruz ve artık gördük ki büyümekten başka çaremiz yok. İnsanlarımız bizim piyasada oluşturduğumuz kalite ve güveni kendilerine yakın olan bölgeler-de istiyor. Bizde onların taleplerini bugüne kadar öteledik. Çünkü yetişmiş eleman eksikliği belimizi büküyordu. Ama artık gördük ki korkunun ecele faydası yok ve biz her türlü zorluğu aşabilecek güç ve kudrette bir firmayız. Birikimimizle, kalitemizle, güler yüzlü hizmet anlayışımızla elimize su döke-cek bir firma tanımıyoruz. Toplumumuzun istekleri bizim baş tacımız. Bu anlamda büyüme hedefimiz-den ödün vermeden çalışmalarımıza devam edece-ğiz” dedi.

DIY’IN RAKİBİ DIY OLABİLİRSektörde kendilerinden sonra farklı isimlerle aynı

alanda hizmet verme anlayışıyla yola çıkan firmalar olduğunu dile getiren İbrahim Taş, bu firmaların za-man içerisinde toplumun isteklerini yerine getireme-diğini ve kapandığını söyledi. Bunun gibi firmaların her daim olacağını da bildiklerini belirten Taş, “Şu anda da bizim gibi hizmet vermeye çalışan bazı fir-malar var. Biz kendimize rakip tanımıyoruz. Benim rakibim ben olabilirim. Bu kadar da iddialıyım. Çünkü kaliteli ve dürüst hizmet veriyorum. Firma-

mızın adını kullanarak müşterilerimize ulaşmaya çalışan kişiler olduğunu da gördük. Nitekim şu an piyasada böyle çalışan firma olduğunu da biliyo-ruz. Çünkü müşterilerimiz onlarla görüşüp sonra bizi arıyorlar. Bizim müşterimiz bizden başkasına gitmez. Arada uçurum kadar fiyat farkı dahi olsa bilir ki en ufak bir sorunu çok büyük problem ola-rak algılar öyle çözüm üretiriz. Bu fiyatlarımız çok uçuk anlamına gelmesin. Biz fiyat konusunda da

üreticiden halka mantığı ile çalışıyor ve fabrikadan halka satış gerçekleştirdiğimiz için sattığımız kalite bazında en uygun ücretle satış yapıyoruz” diyerek rakip tanımadıklarının da altını çizdi.

ETİK ÇALIŞANIN ELİNİ SIKARIMEtik çalışan firmalara toplumdan da kendisinde de

her zaman destek olunduğunu da cümle aralarında aktaran Taş, “Yeni yer açan kişileri hangi alanda olursa olsun girişimlerinden dolayı kutlarım. Bu-yursunlar bana da rakip olsunlar. Mutlu olurum. Çünkü rekabet kaliteyi getirir. Bizim halkımız her şeyin en iyisini hak eden insanlar. Dürüst bir şe-kilde gelip benim firmamın karşısında bile açacak firma olsun elini sıkarım. Ama arkamızda adımızı kullanarak müşteriyi kandırması bunlar kabul edi-lecek şeyler değil” dedi.

“TOPLUMUN SESİ OLANA KAPIMIZ AÇIK”

Son olarak Telgraf Gazetesi ile ilgili görüşlerini de büyük samimiyetle aktaran DIY İşletmecisi İbra-him Taş, yıllardır sadece Telgraf Gazetesi’ne reklam verdiğinin altını çizdi. Diğer gazeteleri evlerine gö-

türmeye çekindiklerini dile getiren Taş, “Londra’da yayın yapan diğer gazetelerde çalışan insanlara da saygım var. Ama reklam anlayışları ve ayakta durabilmek için sayfalarında yer verdikleri çeşitli uygunsuz içerikler bizim o gazeteleri elimize al-mamızı engelliyor. Ben bu kurumlara da zaman zaman reklam vermek isterim ama evime götür-meye çekindiğim bir yayına destek vermek; ilerde çocuklarıma kötü örnek olmam anlamına gelir. O

nedenle toplumun sesi olan ve onların hassasiyet-lerini gözeterek yayın yapan her kişi ve kurumu yanımızda görmek bizim için de bir saygınlık gös-tergesidir” dedi.

YANLIŞ İNSANA YANLIŞ DEĞER VERİLİYOR

Ayrıca İbrahim Taş, basın camiasında çok değerli insanların olduğunu da sözlerine ekleyerek, “Top-lumumuzda belli bir kimlik sahibi olan arkadaş-larımız; farkında olmadan yanlış insanlara yanlış değerler verip baş tacı ediyorlar. Biz yıllardır siya-setin de içerisinde olmamızdan kaynaklı insanları tanıyoruz artık. Değerli basın çalışanlarının emek-lerini hiçe sayan karaktersiz kişilikleri ayırt edecek birikime de sahibiz. Bu nedenle sesimizi toplumu-muza doğru aktaran her kişi ve kurumu destek-lemek bizim boynumuzun borcu. Hatalarımızı da bize gösterir böyle emekçiler. Yeri gelir yerden yere vururlar sesimiz çıkmaz. Haklı oldukları noktada boynumuz kıldan ince tabi. Ama üzerlerine vazife olmayan işlere el atan kişilere karşı da toplumu-muzu uyarmak vazifemiz” diyerek, her mesleğin içerisinde iyi ve kötünün olduğunu aktardı.

2928 HAZİRAN 2017 TİCARİ HABER

Centre: Bizi Ayakta Tutan ve BüyütenD I Y

İbrahim TAŞ

Kalite ve Dürüstlük

30 28 HAZİRAN 2017

3128 HAZİRAN 2017 HABERLER

Tatilde hastalandım tazminat isterim davaları Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı’nı hare-kete geçirdi. Daha önce İspanya ve Portekiz

tatilleri sonrası açılan sahte davaların riskleri ko-nusunda vatandaşlarını uyaran Dışişleri Bakanlığı, buna benzer bir uyarıyı Türkiye ve Bulgaristan için yaptı.

İngiliz Seyahat Acenteleri Birliği (ABTA), ta-tilde sahte hastalık davalarının oluşturduğu finansal risklere karşı bir medya kampanyası başlatırken, Dışişleri Bakanlığı da harekete geçerek İspanya ve Portekiz için yaptığı uyarıya Türkiye ve Bulgaris-tan’ı da dahil etti. Uyarıda, “Türkiye’de sadece yaralanmanız veya gerçekten hastalanmanız du-rumunda yasal işlem başlatabilirsiniz. Eğer sah-te bir iddia ile dava açarsanız, İngiltere’de veya Türkiye’de hakkınızda yasal işlem başlatılabilir’’ denildi.

Dışişleri Bakanlığı, hastalık iddialarının Bulga-ristan’da da arttığına dikkat çekerek, “Bulgaristan tatilinde yaralandıysanız veya mide rahatsızlığı geçirdiyseniz dava açalım’’ şeklinde tatilciyi teşvik eden çalışmalar yapıldığına dair raporlar da ellerin-de bulunduğunu ve konuyla ilgili gereken çalışmala-rı yapmaya çalıştıklarını açıkladı.

ABTA SAHTE DAVALARA KARŞI REKLAM KAMPANYASI BAŞLATTI

Son birkaç senedir yoğunlukta olan asılsız tatil hastalığı davaları konusunda İngiliz Seyahat Acen-teleri Birliği (ABTA)’de çalışmalar yürütüyor. Bu anlamda Adalet Bakanlığı ile görüşmeler yaparak “Hastalık dolandırıcılıklarını durdurun” başlıklı kampanya da düzenleyen ABTA yetkilileri, hüküme-tin yasadaki boşlukları ortadan kaldıracak önlemler almasına yönelik taleplerde bulundular.

ABTA CEO’su Mark Tanzer, kampanyaya iliş-kin, “Tatilcileri asılsız şikayetlerde bulunmaya teşvik ederek sektöre ciddi zarar veren firmala-rın son derece yanıltıcı yöntemleri konusunda tatilcilerin bilgi sahibi olması gerekiyor’’ değer-lendirmesini yaptı.

BAKANA MEKTUP GÖNDERDİLERİngiliz acenteler, Birleşik Krallık’ın yeni Adalet

Bakanı David Lidington’a konunun üzerine gidilme-sine ilişkin baskı uygulamaya başladı. İngiliz turiz-mciler bu amaçla Adalet Bakanı’na ABTA CEO’su Tanzer ile birlikte Thomas Cook, TUI, Carnival UK, Flight Centre ve Jet2Holidays CEO’ları tarafından imzalanan bir mektup gönderdi.

Mektupta, şu ifadelere yer verildi: “Sektör tem-silcileri olarak son dönemde asılsız hastalık id-dialarının yüksek oranlarda artmasının, bu tür

firmaların faaliyetlerini yoğunlaştırmasından kaynaklandığını düşünüyoruz. Rakip Avrupa pazarlarında belirgin olmayan bu tablonun İn-giltere’de bu derece yoğun bir şekilde yaşanma-sı, İngiliz tur operatörlerinin destinasyonlardaki oteller ve sigorta şirketleri ile büyük sorunlar ya-şamasına neden oluyor.’’

ABTA tarafından açıklanan verilere göre, İngilte-re’deki kişisel yaralanma taleplerinin yüzde 90’ı ta-til hastalığı iddialarından oluşuyor. Bu oranın uzun yıllar boyunca yüzde 60 seviyelerinde olduğu ifade ediliyor.

Adalet Bakanı ile acil toplantı çağrısı yapan ABTA, şikayette bulunma sürecinde değişiklik ya-pılmasını talep ediyor. ABTA yetkilileri, şikayette bulunmak isteyenlerden belirli bir ücret talep edil-mesinin şikayetleri bir nebze de olsa durduracağı görüşünde.

ABTA, üyelerine de bir çağrı yaparak kampanya-yı sosyal medyadan duyurulması konusunda destek istedi.

İSPANYOL OTELCİLER İNGİLTERE PAKETLERİNİ DURDURDU

Son yaşanan bu gelişmeler sonrası İspanyol otel-cilerin, her şey dahil paketleri artık Birleşik Krallık pazarına sunmayı durdurduğu açıklandı. İspanyol otelcilerin İngiliz basınına yaptığı açıklamaya göre; Thomson ve Thomas Cook’un Birleşik Krallık inter-net sitelerinde uygun fiyatlı tatil paketlerini satmayı durdurdukları, durum daha da kötüleşirse İngiliz müşterileri otellere kabul etmeyeceklerini aktardılar.

İspanya’nın popüler turistik destinasyonlarının Thomson ve Thomas Cook’un Birleşik Krallık inter-net sitelerinde uygun fiyatlı tatil paketlerini satmayı durdurduğu, fırsatların Almanya pazarında ise hala geçerli olduğu belirtiliyor.

Otelcilerin bu kararı Britanyalı tatilcilerin ‘tatilde hastalandım’ iddialarındaki patlamadan dolayı aldığı ifade ediliyor.

İngiltere pazarına hala satışı yapılan yarım pansi-yon paketlerin aksine, tüm gün boyunca yeme-içme imkanı tanıyan her şey dahil paketlerin hastalık id-dialarını kolaylaştırdığı değerlendirmesi yapılıyor.

Tatilde Sahte Hastalık İddialarınaDışişleri Bakanlığı’ndan Uyarı

32 28 HAZİRAN 2017

3328 HAZİRAN 2017

Özellikle kuzey Londra’da artık her köşede bir dershane görmek mümkün. Kiliseler, camiler, dernekler, belediyeler ve özel girişimciler farklı biçimlerde de olsa okul eğitimini destekleyen ve sınav hazırlığı yapan eğitim merkezleri kurmuşlar. Ortaokul ve kolejler bile sınav dönemlerinde haftaiçi okuldan sonra ve Cumartesi günleri ek desler düzenliyorlar. Bazı istatistiklere göre İngiltere’de özel ders ve dershane eğitimi için ailelerin harcadığı yıllık miktar yüz milyon sterlini aşıyor. Dershane eğitimi ve özel ders eğitimi neden bu kadar fazla yaygınlaştı? Bu soruyu yanıtlamak için herbirimiz farklı bir şeyler söyleyebiliriz. Farklı yaklaşımlarımız bir yana, ortak yanıtlarımız şunlar olabilir:

• çocuklarımızın sınavlarından yüksek not alması,• istedikleri üniversitelerde istedikleri kursları yapabilmeleri,• istedikleri meslekleri icra ederek mutlu olmalarıdır. SEM Tuition Centre olarak amacımız, öğrencilerimizin bizimle çalışmayı seçtikleri derslerde istedikleri başarıyı elde etmeleri ve arzu ettikleri üniversiteye girmeleridir.

Neden adımız SEM?SEM Tuition Centre adından da anlaşıldığı üzere Science, English ve Maths kelimelerinin birinci harflerinden oluşuyor. Bunlar dershanemizin verdiği ana derslerdir. Bu derslere ek olarak

Türkçe, İşletme gibi diger popüler olan dersleri de öğretiyoruz.

Uzmanlık alanımız Fen Bilimleri - Biyoloji, Kimya ve FizikSEM dershanesi olarak 2017 Eylül ayında başlayacağımız eğitim ve öğretim yılına tam donanımlı öğretmenlerimiz ve sınıflarımız ile hazırız. Akla ilk gelecek soru ile başlamak istiyoruz: biz

kimiz? Biz İngiltere üniversitelerinde eğitim almış, öğretmen formasyonu olan ve alanlarında yıllardır eğitim veren deneyimli ilkokul, ortaokul ve kolej öğretmenleriyiz. Dershanemizin uzmanlık alanının Fen Bilimleri olmasının yegane nedeni dershanenin kurucusunun King’s College, University of London da Neuroscience alanında lisans eğitimini almış ve

daha sonra da yine Londra üniversitesi olan Queen Mary’de Moleküler Biyoloji ve Nöro-onkoloji alanında PhD’sini tamamlayarak doktor ünvanına sahip olmasıdır. Kendisi daha sonra İngiltere Sağlık Bakanlığına bağlı araştırma merkezinde kök hücre ve fizik alanında çalışarak bilimin insanlık yararına kullanılmasında katkıda bulunmuştur. Sonrasında öğretmenlik formasyonu ala-rak ortaokul ve lise öğretmenliği yapmaya başlamıştır. Yarı özel ve devlet okullarında edindiği tecrübe ve birikimini şimdi SEM Tuition Centre’da ufku geniş ve hayalleri büyük olan gençlerle paylaşmayı amaçlamaktadır.

Eylük 2017 kayıtlarımız başlamıştır!Aşağıdaki tabloda belirtilen kayıt günlerinde, bizi dershanemizde ziyaret ederek erken kayıt yaptıran aileler, özel indirim paketlerimizden faydalanabilirler.

SEM Tuition Centre - Yine Bir Dershane Değil - Yeni Bir Dershane

Haftasonu Saat Haftaiçi Saat

1 Temmuz 12 am - 4 pm 28 Haziran, Çarşamba 10 am- 1 pm

8 Temmuz 12 am - 4 pm 29 Haziran, Perşembe 10 am- 1 pm

15 Temmuz 12 am - 4 pm 30 Haziran, Cuma 10 am- 1 pm

16 Temmuz 12 am - 4 pm 4 Temmuz, Salı 10 am- 1 pm

22 Temmuz 12 am - 4 pm 5 Temmuz, Çarşamba 10 am- 1 pm

23 Temmuz 12 am - 4 pm 6 Temmuz, Perşembe 10 am- 1 pm

KINGS FOOD CENTRE

SERi iLANLARilanlarınızı reklam@telgrafnews.com adresine gönderebilirsiniz 0742 948 1490

4

34 35 ÇARŞAMBA, 19 EKİM 2016 ÇARŞAMBA, 19 EKİM 2016

İlanlarınızı reklam@telgrafnews.com adresine gönderebilirsiniz İlanlarınızı reklam@telgrafnews.com adresine gönderebilirsiniz

£100742 948 1490

İlanlarınızı Pazartesi günü saat 16.00’ya kadar gönderebilirsiniz. İlanlarınızı Pazartesi günü saat 16.00’ya kadar gönderebilirsiniz.

SERi iLANLAR SERi iLANLARBu sayfada1 kutu ilan

Personel AranıyorCash and Carry firmamızda kasa ve

kontrol pozisyonlarında çalışabilecek gece ve gündüz vardiyaları için

personel alınacaktır.

info@artosfoods.com email adresinden iletişime geçebilirsiniz.

£100742 948 1490

Bu sayfada1 kutu ilan

TOPCU MOBILE CAR MECHANICHer türlü araba tamiri işleriniz yapılır

REPAIRS SERVICING DIAGNOSTICS PRE-MOT/FAILURES

AHMET TOPCU07415106521 07405756462

İletişim: 0796 053 0714 (Mahmut)

İş İlanıTecrübeli Coffee Shop

Şefi aranıyorMille End bölgesinde

Hurdar Hand CraftsEl sanatları kursu verilir Takı, Mosaic, geleneksel el sanatları.

Hurdar Sinop Tel:07448 654 828

MERCAN FRUIT AND VEGETABLE

BRANTWOOD ROAD, BRANTWOOD ESTATE UNIT A1/A3 TOTTENHAM, N17 0DX LONDON

07440 041 718

Tottenham’da bulunan Meditaste Takeaway de çalışacak servis

elamanı aranıyor.Tercübe ve ingilizce istenir.

Daha fazla bilgi için 07951033825 (Aslan bey)

10 white hart lane, Tottenham, N17

Servis Elemanı Aranıyor

ACİLENDeneyimli Resoran şefi ve servis elemanı aranıyor.

Yatma yeri verilir.Adres:Cutty Sark Café and Restaurant

38 Greenwıch Church StreetSE10 9BL London

İletişim: Ruslan Usta 07710583091

Eleman aranıyorWaterloo’daki restorana

- grill şefi- et hazırlıkçısı/kasap

olarak çalışacak elemanlar aranıyor

Satılık Restaurant80-90 oturma yeri olan, bölgesinin en iyi Türk

Restaurantı ünvanına sahipLease: 20 yıl - Kira:13.250 (bütün bina)

Business Rate : 0 - Üstünde 3 daireHasting şehir merkezindeLicence; Gece 1’e kadar

Can: 07729430689 Ciddi alıcılar arasın lütfen

Satılık Fish and Chips

270 philip lane, Tottenham’da Kira; 12000 bin

Bussines rate; yok Taking 2000-2500 arası

İletişim: 07453544308

Satılık Offlicence Islington N1 bölgesinde

Kira: 16,000Rates: 4,000

(Oyster ve payzone vardır)

iletişim: 07539593605

AIR CON & ELECTRICSOĞUK ODALAR, AİR CONDITION, ELEKTİRİK

Restaurant, market ve kasaplar başta olmak üzere tüm işyerlerine soğuk odalar ve air conditioning kurulumu, tamir ve bakımı profesyonel ekiplerimiz tarafından yapılır.

Ticari, endüstriyel ve evlere sertifika verilir.

• Commercial Soğutucular• Air Conditioning• Cold Rooms (Soğuk Odalar)• Fridge, Freezer• Elektrik İşleri dahil

Elektric Sertifikası verilir. Approved Certificate Given

ivkaircon@hotmail.com07792 367 306

185 Angel Place, Fore Street, Edmonton, London N18 2UD

Bakıcı Aranıyor

‘53 yaşında fiziksel özürlü bayanım, Camden da

yaşıyorum.

Hafta’da 18 saat ve saat’i £12.50 olmak üzre Kürtçe

(Kurmanci) / Türkce konuşan bayan bakıcı arıyorum.Referans

gerekli.’

Kontak:l.aslan0@outlook.com

PSYCHE CONSULTANCYPsikolog Dr. Duygu Cantekin

• Psikoterapi• Araştırma• Eğitim• Danışmanlıkwww.duygucantekin.cominfo@duygucantekin.com

36 28 HAZİRAN 2017

Kasiyer Aranıyor

Personel Aranıyor

İletişim: 07459036737

İletişim: 0208 803 80040795 626 0367

Edmonton’da yeni açılan Kings Food Centre adlı markette çalışmak üzere bayan kasiyerler aranıyor.

Ada Windows’ta üretim ve montaj ala-nında çalışacak deneyimli personel aranıyor.

07745824025

ŞAHİN KOŞAR

KEBENC BOOKKEEPING

0745 9115606kebencsehriban@hotmail.com

Şehriban KebencBookkeeping

MutfakBanyoPainting

FREE ESTIMATE

sahinkosar34@gmail.com

SHINE CONSTRUCTIONCOMPLETE BUILDERS

BUILDING-ELECTRICAL-PLUMBINGLoftPorchExtention

Personel Aranıyor Satılık Ocakbaşı Restaurant

İletişim: İletişim: 020 8683 1116 07799 402024

İpek Mobilya Croydon ŞubesindeÇalışacak İngilizce ve Türkçe bilen Personel aranıyor.

Leicester bölgesinde Detaylar için

Hatun USTARed Nose CLOWN

Professional Clown Services

For Wedding, Birthday partiesand all other special partiesFeel Free Contact:34 Bexley Gardens, London, N9 9BX0744 818 5815www.rednoseclown.co.uk

478 Green Lanes Palmers GreenEnfield, London

07447727890

44 Prescott Road Waltham Cross, EN8 0PG

07459646883g.cicek38@hotmail.com

Bookkeeping ServisiGuler CICEK

3728 HAZİRAN 2017 TEKNOLOJİ

Avrupa Birliği internet arama motoru Google’a in-ternet alışverişinde rekabet kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle 2.42 milyar euro ceza verdi.

Avrupa Birliği Komisyonu Google’a internet aramala-rındaki hakim konumunu kötüye kullanmaktan dolayı 2.42 milyar euroluk rekor para cezası verirken, çalışma biçimini değiştirmesi için 90 gün süre tanıdı.

AB Komisyonu’nun Rekabetten Sorumlu Üyesi Marg-rethe Vestager yaptığı açıklamada, Amerikan şirketinin

Twitter, Çarşamba günü başlayacak bir güncelleme ile Periscope uygulaması üzerinden canlı yayın yapan kul-lanıcıların para kazanmaya başlayacağını açıkladı. Goog-le’ın video hizmeti YouTube ile rekabet edecek olan bu güncelleştirmenin amacı internetteki yeni yetenekleri keşfetmek.

Twitter’ın bünyesinde bulunan canlı yayın hizmeti Periscope üzerinden kullanıcılar, artık sanal bir para birimi olan satın alabilecekleri çeşitli kalpleri izledikleri yayıncılara gönderebilecekler.175 dolar değerinde kalp

alışveriş hizmetindeki karşılaştırma stratejisinin rekabet kuralları ihlal ettiğini belirterek, “Google, arama sonuçla-rında kendi karşılaştırma hizmetini teşvik ederek ve ra-kiplerinin görünürlülüğünü azaltarak, bir arama motoru olarak pazar hakimiyetini suistimal etti” dedi.

Suistimalin ciddiyetini gösteren karar çerçevesinde Google’a 2.42 milyar euroluk rekor para cezası verilir-ken, arama motorundan alışveriş hizmetinde rakiplerine “eşit muamele” yapması istendi.

yollanan yayıncılar ‘süper yayıncı’ ünvanını kazanacak ve kazançlarını nakite çevirme hakkını sahip olacak.

Twitter, ücretlerin ve ödeme işlemlerinin ardından ya-yıncıların geriye kalan gelirin yaklaşık yüzde 70’ini alaca-ğını duyurdu. Ancak kendisinin bu uygulama üzerinden edineceği gelirin ne olacağını açıklamaya yanaşmadı.

Periscope mühendisi Sara Haider ise “Amacımız bütün yayıncıların bu uygulama üzerinden para kazanabilmesi” dedi.

2.42 Milyar Euro Ceza

Avrupa Birliği’nden

Birleşik Krallık Parlamentosu yine bir siber saldırıyla karşı karşıya. Milletvekilleri parlamento binası dışından e-mail hesaplarına giremiyor.

İngiliz Parlamentosu siber saldırıya uğradı. Reuters’ın haberine göre, milletvekillerinin parlamento binası dı-şından e-mail hesaplarına girmesini engelleyen saldırıy-la ilgili Ulusal Siber Güvenlik Merkezi, saldırının boyutları ve kullanıcı hesaplarına izinsiz girişlerin ne boyutta oldu-ğuyla ilgili inceleme başlattı.

Birleşik Krallık’ta mayıs ayında yaşanan büyük bir si-ber saldırı ile ulusal hastane sistemi çökmüş ve aynı gün WannaCry yazılımıyla global ölçeğe yayılan bir siber sal-dırıyla dünyanın dört bir yanında windows kullanan bil-gisayarlar fidye yazılımına kurban gitmişti.

Birleşik Krallık Parlamentosu Siber Saldırıya Uğradı

Twitter’dan Kullanıcılara Para Kazandıracak Güncelleme

Renkli

...Hızlıfikirler

...

üretim...

hizmet...

Renkli

...Kaliteli

...Kaliteli...Hızlı

fikirler...

hizmet...

üretim...

40 28 HAZİRAN 2017

Kürt ilLerine atanan kayyumların, park ve bah-çelerde bulunan heykel, anıt tahammülsüzlüğüne bir yenisi eklendi. Doğubayazıt kayyumu, Eh-medê Xanî Parkı’nda bulunan anıtı yıktırdı.

Doğubayazıt Belediyesi’ne atanan kayyum Ulaş Akhan, Uluyol Mahallesin’de bulunan Ehmedê Xani Parkında ki Xanî’nin anıtını yıktırdı.

Kürt illerine atanan kayyumların park, bahçe ve ortak yaşam alanlarındaki heykel ve anıt ta-hammülsüzlüğüne en son 10 Haziran’da Mar-

Ahmet Türk, Kılıçdaroğlu’nun Adalet Yü-rüyüşü’nün desteklenmesi gerektiğini söyledi. HDP’lilerle birlikte Kandıra’dan Adalet Yürüyü-şü’ne katılacağını açıklayan Türk, “Sağlığımın el verdiği kadar yürüyüşe eşlik edeceğim” dedi.

Ahmet Türk, yürüyüşe, HDP’nin vekilliği dü-şürülen eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksek-dağ’ın kaldığı Kandıra Cezaevi’nin bulunduğu Kandıra’dan katılacağını hatırlattıktan sonra şöy-le dedi: “Partideki arkadaşlarla görüştük. Günü kararlaştırıp ona göre hareket edeceğiz. Yürüyüşü yapan CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçda-roğlu’nu ziyaret edeceğiz. Sağlığımın el verdiği kadar yürüyüşe eşlik edeceğim” dedi.

Ahmet Türk, adaletin herkes için gerekli ol-duğunu, ömrünün bunu savunmak ile geçtiğini söyledi. Türkiye’de Kürtler, Aleviler, toplumun

Aralarında Ataol Behramoğlu, Ayşe Kulin, Ahmet Ümit, Barış Pirhasan, Ercan Kesal, Fer-zan Özpetek, Gülriz Suriri, Hale Soygazi, Halil Ergün, Hasibe Eren, Hayko Cepkin, Lale Mansur, Latife Tekin, Meltem Cumbul, Murathan Mun-gan, Müjde Ar, Müjdat Gezen, Nejat Yavaşoğul-ları, Pelin Batu, Rutkay Aziz, Selçuk Yöntem, Sabahat Akkiraz, Sıla Gençoğlu, Sevinç Erbulak, Suavi, Şevket Çoruh, Tolga Sağ, Tilbe Saran, Zeynep Tanbay, Zülfü Livaneli ve Zuhal Olcay’ın da bulunduğu 111 isim, 111 gündür açlık grevin-de olan eğitimciler için bir açıklama yayımladı.

Akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Se-mih Özakça’nın açlık grevi eylemi 111. gününde. Eğitimcilerin taleplerinin kabul edilmesi ama-cıyla yayımlanan açıklamada, “Nuriye ve Semih ölmesin. Çalışma hakları geri verilsin. Okullarına dönebilmeleri ve hayatlarına devam edebilmeleri için devletin gereken adımları atmasını istiyoruz” denildi.

İçişleri Bakanı’ndan şanına yakışır tehdit!

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise geleneği

Danıştay 14. Dairesi, Şırnak’ın Silopi ilçesinde 7 bin 618 yapının yıkılmasına dair Bakanlar Ku-rulu tarafından alınan kararın yürütmesinin dur-durulmasına ilişkin başvuruyu reddetti.

Bakanlar Kurulu tarafından Şırnak’ın Silopi ilçesine ilişkin olarak sokağa çıkma yasakları ve ablukalar sırasında hasar gören binaların yıkımı-na ilişkin alınan karara yapılan itiraz Danıştay 14’üncü Dairesi tarafından reddedildi.

Silopi’nin Barbaros, Başak, Cudi, Karşıyaka, Şehit Harun Boy, Nuh, Yenişehir ve Yeşiltepe mahallerinin “riskli alan” ilan edilerek, 6306 Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hak-

din’in Kızıltepe ilçesinde 13 kurşun ile öldürülen 12 yaşındaki Uğur Kaymaz adına yaptırılan anıt kaldırılmıştı.

Kayyumlar daha önce de, Diyarbakır’da Bü-yükşehir Belediyesi önündeki Lamassus heykeli, Roboski Anıtı, Mervani medeniyetine ait kabart-malar, Ahmed Arif’in heykeli, Cizre’de Orhan Doğan’ın kabartma anıtı, Çatak’ta Tahir Eçi Par-kı’nın ismi kayyumlar tarafından kaldırıldı, de-ğiştirildi ya da tahrip edildi.

çeşitli kesimlerinin mağdur edildiğini de ifade ederek, “Yürüyüş desteklenmelidir. Otoriter re-jim karşısında ortak bir birlik oluşturmamız ge-rekir” diye konuştu.

Pervin Buldan: Adalet Yürüyüşü’nün Gideceği Nokta Edirne Cezaevi’dir

Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Milletvekili Abdullah Zeydan’ı ziyaretlerine izin verilmeyen TBMM Başkanvekili ve HDP İstanbul Milletvekili Pervin Buldan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıç-daroğlu’nun Adalet Yürüyüşü’ne değindi. Buldan, “Sadece bir milletvekili tutuklandı diye yollara düşülüp adalet arayışı ebette ki yanlıştır. Bu adalet yürüyüşünün gideceği yer, bu adalet yürüyüşünün gideceği nokta, Edirne Cezaevi’dir” dedi.

bozmayarak Özakça ve Gülmen için bir araya ge-lenleri tehdit etti.

Soylu, imzacı 111 isme “Neyin altına imza attı-ğınızın farkında mısınız?” diye sordu.

Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında yayınla-nan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile mesleklerinden ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın işe geri dönme talebiyle başlattıkları açlık grevi eylemi 111. gününde.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, aralarında Ayşe Kulin, Ahmet Ümit, Ferzan Özpetek, Mel-tem Cumbul, Murathan Mungan, Müjde Ar, Sel-çuk Yöntem, Sıla Gençoğlu, Zülfü Livaneli ve Zuhal Olcay’ın da bulunduğu 111 isimin 111 gün-dür açlık grevinde olan eğitimciler için yayımla-dığı açıklamaya sert tepki göstererek, imzacıları hedef gösterdi.

Ayrıca Soylu, bu ilanı yayımlayam Hürriyet, Cumhuriyet, Evrensel ve BirGün gazetelerini de üstü kapalı olarak “Peki terör örgütlerine cesaret vermek için bu ilanı yayınlayanlar?” sözleriyle gözdağı verdi.

kındaki Kanunu gereğince yıkılmasına ilişkin Bakan Kurulu kararına itiraz eden Ahmet Ediz, Yusuf Deniz ve Musa Çetin’in itirazlarını ince-leyen Danıştay 14’üncü Dairesi, Tetkik Hakim Demet Gül’ün istemi doğrultusunda “talebin red-dedilmesine” karar verdi.

Yürütmeyi durdurma talebi reddedildiDanıştay 14’üncü Dairesi tarafından açıklanan

kararda ulusal ve uluslararası hukuktaki mülkiyet hakkına yer verilirken, bu hakkın yalnızca ‘kamu yararı’ için sınırlandırılabileceği belirtilerek yü-rütmenin durdurulması talebi reddedildi.

Kayyım Ehmedê Xanî Heykelini Yıktırdı

Ahmet Türk, Kılıçdaroğlu’na Eşlik Edecek

111 İsim 111 Gündür Grev Yapan Eğitimciler İçin Açıklama Yaptı

Danıştay, Silopi’de de Yıkımı Onayladı

4128 HAZİRAN 2017 TÜRKİYE VE KÜRDİSTAN’DAN

Roza ciwaneke 22 salî ya ji Swêdê ye, ev bêhtirî du salan e ku tevî hevalên xwe yên YPJ´yî di şerê rizgarkirina bi dehan deverên

şên de cihê xwe timî di sengerên pêş de girtiye di azadkirina herêman de. Bi nefspiçûkiya xwe û rûke-niya xwe hevalên Rozayê, wê wek “kulîlka bereyan a Swêdî” bi nav dikin.

Dema ku çend sal di ser re bihurîbûn ku wê lîse qedandibû û li dikana paqijkirina cilûbergan a dêû-bavê xwe kar dikir, jiyana wê besît bû. Ji çapeme-niyê dinya û Rojhilata Navîn dişopand. Ha di wê navê de, di nava hovîtiya DAIŞ´ê de Şoreşa Rojava û têkoşîna Kurdan li dijî DAIŞ´ê wek parçeyekî xwe yê tebîî dît. Her diçe bêhtir li ser dihizire, lêdikole û qebûl dike. Jixwe hestên wê yên alîkariyê û piştgi-riyê her parastî bûn. Ev hemû dikin ku ew biryareke nû bide. Ew dibêje, “Îro, hîna beriya ku tevlî nav refên YPJ´ê bibim, ez têgihiştibûm ku yek ji cihên ku jinek dikare ji bo tevahiya jinên cihanê û ji bo tevahiya mirovan dikare herî zêde bi kêr bêt, û alîkar be bi şoreşê re nav refên YPJ´ê ye. Û hîna beriya bi tevlîbûna min a nav refan, ev fikr bi serê min keti-bû.”. Di 20 saliya xwe de wê dev ji malbata xwe û cihê karê xwe berda û çû Rojava.”

Ew digihîje demên dawî yên berxwedana Ko-banê. Di pêngavên Şedadê û Minbicê de ji destpêkê ve cihê xwe digire. nexasim jî di pêngava Minbicê de heta bi dawiyê şer dike. Hema hema li tevahiya Rojava hem li bereyan û hem jî li deverên rizgarkirî di nava xebatan de cihê xwe digire.

YPJ ji bo min gelekî manedar eEw jiyana rûtîn ya li Ewrûpayê bi bîr dixe, û dibê-

je ka YPJ ji bo wê çiqasî manedar e: “Jinên ciwan ên tevlî nav refên YPJ’ê dibin azadiya xwe nas dikin, ji sîstema heyî qut dibin û dibin ferd. Ew îdeolojiya jinê û nihêrîna li jiyanê bi dest dixin. Ev wek çerxe-ke xweş dewam dike. Li rojhilata Navîn jî têkoşîna jinê xurt û bilind dibe û jin azad dibin. Bi ser vê de jî jin bi vê razî nabin û li sengerên herî pêş li dijî unsû-rekî wek DAIŞ´ê hov şer dikin. Ji bo min ferz bû ku ez li bereya Reqayê bim. Ez dixwazim şer, serketinê û dilşadiya azadiyê parve bikim.”

Malbata wê pê serbilind ePirsgirêka Rozayê bi malbata wê re nîne. ew dibê-

je, wê ew qanih kirine. Roza dibêje, ew niha têkoşî-na jinê ya li Kurdistanê çêtir nas dikin û ji derdora xwe re jî behsa wê dikin û dibêje, “Helbet ew gelekî ditirsin ku ez li vir birîndar bibim yan jî şehîd bibim, lê belê ewqasî jî ew bi min serbilind in”.

Şervana YPJ’ê Roza difikire ku siberojê li Rojava bimîne. Li Rojava bimîne, li wir bi cih bibe û li wir xizmeta xelkê bike; ew nexasim dixwaze alîkariyê bi zarokan re, bi bipêşketina zarok û ciwanan re û bi perwerdeya wan re bike.

Wekî din yek ji xeyalên wê yên herî mezin ew e ku li nexweşxaneyan bixebite.

Demhak ê ji New Yorkê ev demeke dirêj e Tê-koşîna Rizgariya Gelê Kurd dişopîne, elaqe-ya wê jê re heye, bi civaka Kurd re têkiliyê

datîne. Malbata xwe, mirovên li dora xwe hestyar dike di biwara Şoreşa Rojava û Têkoşîna Rizgariya Gelê Kurd de. Ev têra Demhak nake, ew bi vê razî nabe, piştî ku pitika xwe mezin kir, berê xwe dide Rojava, Demhak New York niha li bereya Reqayê şervanekî YPG´yê ye ku li dijî çeteyên DAIŞ´ê şer dike. Demhak New York ê 28 salî, beriya beşdarî nav refên YPG´ê bibe, di weqfeke alîkariya insanî de dixebite, û ji bo ku debara xwe bike jî lehimkari-ya metalan dike û karên din jî dike. Ji gelek şervanên ji welatên rojava, Demhak zewicî ye û keçeke wî ya ku hindik maye 5 salên xwe temam bike. Pirsa çima te dev ji New York û jiyana xwe ya berê berda û tevlî nav refên YPG´ê bûyî ji bo wî pirseke nû nîne. ew dibêje, ji teqrîben 2004´an ve elaqeya wî ji bo Têkoşîna Rizgariya Gelê Kurd heye. Hevalekî wî yê kar, timî bi armayeke Kurdistanê digeriya. Piştî ku vê armayê didin wê, ji bo elaqeya xwe ya ji bo Kurdan û rêza ji bo têkoşîna wan, bi xwe ve dike. Bi vî rengî behsa Kurdan û têkoşîna wan ji her kesa meraq kirî re, dike.

Berxwedana Kobanê Demhak nêzîktirî Kurdan dike û di nava xwe de dest bi mihasebeya çûna şerî dike. Paşê piştrast dibe ku dixwaze biçe Rojava şer bike. Pê re jî dest pê dike jiyana xwe li gorî vê bi rêkûpêk dike.

Li ser maneya rizgarkirina Reqayê, Demhak New York dibêje, Kurd hewl didin pirsgirêkeke dinyayê çareser bikin, belayeke mîna DAIŞ´ê tine bikin û wiha dipeyive: „Binihêrin, ev der bereya Reqayê ye. Em niha ne li Kurdistanê ne, lê belê Kurd tiştekî çi qasî girîng dikin? ew hewl didin DAIŞ´ê ne bi tenê ji erdên xwe ji Rojava bikin der, ew dixwazin wê ji temamê cografyayê bikin der, cîranên xwe jî diparê-zin wan rizgar dikin. Ew demokratîkbûnê ji bo hemû gelan tînin. Ji bo min ev gelekî manedar e, taybet e. Têkoşîna Kurdan ji bo aştiya dinyayê, azadiyan û demokrasiyê gelekî muhim e. Sedema ku ez di nava vî şerî watedar de cihê xwe digirim jî ev e.”

Roza ciwaneke 22 salî ya ji Swêdê ye, ev bêhtirî du salan e ku tevî hevalên xwe yên YPJ´yî di şerê rizgarkirina bi dehan deverên

şên de cihê xwe timî di sengerên pêş de girtiye di azadkirina herêman de. Bi nefspiçûkiya xwe û rûke-niya xwe hevalên Rozayê, wê wek “kulîlka bereyan a Swêdî” bi nav dikin.

Dema ku çend sal di ser re bihurîbûn ku wê lîse qedandibû û li dikana paqijkirina cilûbergan a dêû-bavê xwe kar dikir, jiyana wê besît bû. Ji çapeme-niyê dinya û Rojhilata Navîn dişopand. Ha di wê navê de, di nava hovîtiya DAIŞ´ê de Şoreşa Rojava û têkoşîna Kurdan li dijî DAIŞ´ê wek parçeyekî xwe yê tebîî dît. Her diçe bêhtir li ser dihizire, lêdikole û qebûl dike. Jixwe hestên wê yên alîkariyê û piştgi-riyê her parastî bûn. Ev hemû dikin ku ew biryareke nû bide. Ew dibêje, “Îro, hîna beriya ku tevlî nav refên YPJ´ê bibim, ez têgihiştibûm ku yek ji cihên ku jinek dikare ji bo tevahiya jinên cihanê û ji bo tevahiya mirovan dikare herî zêde bi kêr bêt, û alîkar be bi şoreşê re nav refên YPJ´ê ye. Û hîna beriya bi tevlîbûna min a nav refan, ev fikr bi serê min keti-bû.”. Di 20 saliya xwe de wê dev ji malbata xwe û cihê karê xwe berda û çû Rojava.”

Ew digihîje demên dawî yên berxwedana Ko-banê. Di pêngavên Şedadê û Minbicê de ji destpêkê ve cihê xwe digire. nexasim jî di pêngava Minbicê de heta bi dawiyê şer dike. Hema hema li tevahiya Rojava hem li bereyan û hem jî li deverên rizgarkirî di nava xebatan de cihê xwe digire.

YPJ ji bo min gelekî manedar eEw jiyana rûtîn ya li Ewrûpayê bi bîr dixe, û dibê-

je ka YPJ ji bo wê çiqasî manedar e: “Jinên ciwan ên tevlî nav refên YPJ’ê dibin azadiya xwe nas dikin, ji sîstema heyî qut dibin û dibin ferd. Ew îdeolojiya jinê û nihêrîna li jiyanê bi dest dixin. Ev wek çerxe-ke xweş dewam dike. Li rojhilata Navîn jî têkoşîna jinê xurt û bilind dibe û jin azad dibin. Bi ser vê de jî jin bi vê razî nabin û li sengerên herî pêş li dijî unsû-rekî wek DAIŞ´ê hov şer dikin. Ji bo min ferz bû ku ez li bereya Reqayê bim. Ez dixwazim şer, serketinê û dilşadiya azadiyê parve bikim.”

Malbata wê pê serbilind ePirsgirêka Rozayê bi malbata wê re nîne. ew dibê-

je, wê ew qanih kirine. Roza dibêje, ew niha têkoşî-na jinê ya li Kurdistanê çêtir nas dikin û ji derdora xwe re jî behsa wê dikin û dibêje, “Helbet ew gelekî ditirsin ku ez li vir birîndar bibim yan jî şehîd bibim, lê belê ewqasî jî ew bi min serbilind in”.

Şervana YPJ’ê Roza difikire ku siberojê li Rojava bimîne. Li Rojava bimîne, li wir bi cih bibe û li wir xizmeta xelkê bike; ew nexasim dixwaze alîkariyê bi zarokan re, bi bipêşketina zarok û ciwanan re û bi perwerdeya wan re bike.

Wekî din yek ji xeyalên wê yên herî mezin ew e ku li nexweşxaneyan bixebite.Roza

“Kurd pirsgirêka dinyayê çareser dikin”

Li eniya şer ciwaneke Swêdî:

Erem Kansoy - Reqa

Erem Kansoy - Reqa

NÛÇEYÊN KURDÎ44 28 HEZÎRAN 2017

4528 HEZÎRAN 2017 NÛÇEYÊN KURDÎ

Meclîsa Jinan a Roj di çarçoweya 14´emîn Festîvala Jinan ya Zîlan de şahiyeke zarokan li-darxist. Şahî roja Şemiyê li parka herêma Edmon-tonê hat organîze kirin.

Di şahiya ku bi dehan zarok tevlî bûyîn de ber-name bi mûzîk, rû boyaxkirin, pêşbirka stranan, lîstikên cûrbe cûr yên zarokan hat tijî kirin û mal-batên zarokan jî li ber dahol û zurneyê govend girtin. Di şahiyê de pêlîstok û pirtûk diyarî zaro-kan hat kirin.

Festîvala Jinan a Zîlan dê bi panel û konserê berdewam bike.

30 Hezîran 2017 - În - Saet:16:00Panel: Jineoloji Axaftvan: Parlementera HDPêCih: Navenda Civaka Kurd-Haringey1 Tîrmeh 2017-Şemî-Saet:16:00KonserHûnermend: Zozan Zudem, Deniz Deman ve

Pınar YıldızCih: Navenda Civaka Kurd-Haringey

Hikûmeta Kraliyeta Yekbûyî, ku dest bi danûs-tandinên derketina ji nava Yekîtiya Ewropayê (YE) kir, hat hînbûn ku garantî daye ji bo wela-tiyên YE li welatê wan bimînin.

Danûstandinên li ser derketina Brîtanyayê ji nava Yekîtiya Ewropayê li pişt deriyên girtî dewam dikin. Tê gotin, Serokwezîra Kraliyeta Yekbûyî Theresa May, li ser siberoja welatiyên Yekîtiya Ewropayê yên li welatê wan, biryar daye.

May, li paytexta Belçîka Brukselê di civîna bi-

Li paytext Londonê jibo piştevaniya bi ´Meşa Edaletê´ dê çalakiyek were lidarxistin. Meş dê 29´ê Hezîranê ji Manor House dest pê bike û li Wood Green bi dawî bibe.

Jibo meşê bi navê Komîteya Amadekar ya Meşa Edaletê ya Brîtanya komek hat avakirin. Komîte ji rêxistina CHP ya Brîtanya û saziyên di nav Yekitiya Hêza Demokratîk de cih digirin ava bû. Jibo bangewaziya meşê ji hêla komîteya ama-dekar ve daxûyaniyek hat dayîn.

Meşa Edaletê di roja 13´emîn de ye“Meşa Edaletê” kete roja 13’emîn. Îro 22 kîlo-

Li paytext Londonê û bajarê Brightonê jibo azadiya rêberê gelê Kurd Abdullah Ocalan çalakî hatin lidarxistin.

Ji hêla Meclîsa Demokratîk ya Gelê Kurd ya Londonê ve li qada Trafalgarê çar rojan stand hatin vekirin û belavok hatin belav kirin. Di be-lavokan de bal kişandin ser tecrîda li ser rêberê Kurd û azadî jibo Ocalan û hemû girtiyên siyasî hat xwestin.

Roja Yekşemê jî endamên Meclîsa Ciwanên Azad li Wood Greenê tevahiya rojê stand vekirin û belavok belav kirin. Bi heman armancê li bajarê Brightonê du rojan çalakî hatin lidarxistin.

1826 roj in li heman qadê dibêjin AZADÎÇalakiya li ber Konseya Ewropayê ya ‘Azadî ji

Ocalan re’ 5 sal li dû xwe hiştin. Kurd û kurdista-niyan sala 5’an bi mîtîngekê pîroz kir û da zanîn ku dê ji bo azadiyê çalakiyên xwe bidomînin.

Nobeta ‘Azadî ji Ocalan re’, di 25’ê Hezîrana 2012’an de li ber avahiya Konseya Ewropayê ya li bajarê Strasbourg ê Fransayê dest pê kir û heta roja îro bi rengekî bê navber dewam dike. Bi wesîleya salvegera pêncemîn a nobetê, li Stras-boûrgê mîtîngek hate lidarxistin. Di destpêka mîtîngê de Hevserokên KCDK-E’yê Fatoş Gok-sungur û Yuksel Koç axivîn û ev çalakiya dîrokî ya pênc sal in didome, silav kirin. Hat bibîrxistin ku di nava 5 salan de bi qasî hezar û 500 kurd û dostên wan cihê xwe di nava çalakiya nobedê de girtin û hat destnîşankirin, çalakî ji bo azadiya Rêberê Gelê Kurd Abdullah Ocalan çalakiyeke girîng e.

Nûnerê Civaka Îslamî ya Kurdistanê Mela

lind de li gel lîderên din rûnişt û garantî da ku wê zext û zorî li welatiyên Yekîtiya Ewropayê neyê kirin ku ji welêt derkevin.

Lê belê tê gotin, May li dij e ku piştî derketina ji nava Yekîtiya Ewropayê, welatê wan bi bici-hanîna biryarên Dîwana Edaletê ya Ewropayê berpirsyar be.

Theresa May destnîşan kir, ku li Kraliyeta Yek-bûyî yekane saziya ku li ser mijarên nirxandin û çareserkirina lihevnekirinan, dadgehên li Krali-yeta Yekbûyî ne.

metre meş hate kirin. Piştî nîvroyê birayê pêşengê şoreşger ê Tirkiyeyê Denîz Gezmîş Bora Gezmîş û hunermend Mûstafa Ozarslan tevî Kiliçdaroglû meşiyan.

Di dema meşê de komên AKP û MHP’ê xwes-tin girseyê provake bikin. Li hemberî vêya jî meş-vanan bi dirûşmên “Heq, hiqûq, edalet” bersiv dan provakasyonan.

Di meşê de, di navbera komên xwepêşander û polîsan de jî alozî derketin. Hin xwepêşanderan xwestin meşê provake bikin. Meşa ku îro li Duz-ceyê bi dawî bû, wê sibê dîsa bidome.

Hafiz Turhalli li mîtîngê axivî û ji ber helwesta wan a xemsar, welat û saziyê Ewropayê şerme-zar kir. Turhalli rexne li welatên Ewropayê kir ku demokrasiyê tenê ji bo aramiya xwe dixwazin û ji welatên Ewropayê xwest, bi berpirsyariya xwe rabin. Li ser navê PYD’ê jî axaftin hate kirin û hat ragihandin, pêşengê Şoreşa Rojava Ocalan e û heta Ocalan azad bibe dê têkoşîna xwe bidomî-nin. Qiseker ji bo geşkirina têkoşîna li dijî dew-letên dagirker, bang kir. Nûnerê Ciwanên Azad jî destnîşan kir ku ciwanên kurd dê ji bo azadiya Ocalan dest ji têkoşînê bernedin. Nûner, bi navê ciwanên Apoyî ji hemû ciwanên Kurd xwest, ku li dijî dagirkeriya faşîst bibin yek.

Li ser navê Tevgera Jinên Kurd a li Ewropayê (TJK-E) daxuyanî hat xwendin û çalakiya nobedê ya 5 sal li pey xwe hişt, hat silavkirin. Di daxuya-niyê de bal hat kişandin ser tecrîda giran a li ser Ocalan û hat bibîrxistin, ji Nîsana 2015’an û vir ve tenê carekê Mehmet Ocalan çûye dîtina Oca-lan. Di dewama daxuyaniyê de îşaret bi gumanên li ser tenduristî û ewlekariya Ocalan hate kirin û hat destnîşankirin, cihê tecrîdê di tu hiqûqê de nîne. TJK-E’yê bal bir ser girîngiya pêşniyarên Ocalan ên ji bo çareseriya pirsgirêkên gelên Roj-hilata Navîn û destnîşan kir ku her kesên daxwa-za çareseriyê dikin divê xwedî li azadiya Ocalan derkevin.

Di daxuyaniyê de nobeda ‘Azadî ji Ocalan re’ ku çalakiya herî demdirêj û bênavber a Kurdan e hate silavkirin û hat xwestin, li qadên din jî çalakiyên ‘hê afirîner’ bên kirin. Di daxuyaniya Partiya Jiyana Azad a Kurdistanê (PJAK) de jî hat destnîşankirin, azadiya Ocalan armanca wan a bingehîn e.

Festîvala Jinan a Zîlan bi şahiya zarokan dest pê kir

Therasa May wê zextê li welatiyên YE neke ku welêt biterikînin!Li Londonê piştevaniya ´Meşa Edaletê

Li London û Brightonê jibo azadiya Ocalan çalakî

NÛÇEYÊN KURDÎ46 28 HEZÎRAN 2017

Seyit Evran-Reqa

Wêne: Erem Kansoy

Reqqa û tirsa rejîmê

Rejîma Baasê ku ji aliyê Rûsya û Îranê ve tê birêvebirin, piştî Tebqayê bi operasyona Reqqayê tirs ket dilê wê. Rejîma ku qîma

xwe bi kampanyaya reşkirinê neanî, êrîşî HSD’ê kir û bersiva xwe jî girt.

Piştî ku Hêzên Sûriyeya Demokratîk (HSD) a bi pêşengiya YPG’ê dest bi pêngava rizgarkirina Tebqayê kir, helwesta Rûsyayê guherî. Rûsyayê piştî Helebê têkildarî Bab û Şehbayê ji aliyekî ve bi HSD/YPG’ê re têkilî danî, li aliyê din jî bi Tirkiyeyê re da û stand û bi vî rengî bi durûtî tev geriya.

Piştî pêngava rizgarkirina Tebqayê dest pê kir, helwesta Rûsyayê bêhtir guherî. Di hin mijaran de gef jî xwarin. Ev helwesta Rûsyayê, çend roj beriya ragihandina destpêkirina operasyona riz-garkirina navenda bajarê Reqqayê, bi rengekî zelal xwe di daxuyaniyekê de nîşan da. Wezîrê Karên Derve yê Rûsyayê Sergey Lavrov daxuya-niyek da û diyar kir ku DAIŞ dê li Reqqayê li ber xwe bide.

Piştî vê daxuyaniya Lavrov, pêngava Reqqayê dest pê kir. Piştî ku şervanên HSD’ê ketin nava bajêr, rejîma Baas a Sûriyeyê jî ji xeta başûrê rojavayê Reqqayê yanî ji xeta Tebqayê bi pêş ve çû. Ev rêveçûn ji bo bêhnê bide ber çeteyên DAIŞ’ê yên li navenda bajêr, ji bo vekirina rêyên lojîstîk bû. Her wiha dixwest HSD’ê li aliyê Te-bqayê yanî li xeta başûrê rojava bixe nava şer û bi vî rengî operasyona rizgarkirina navenda bajarê Reqqayê qels bike.

Dubareya lîstikên li BabêRûsya û Baasê li hev kiribûn ku Tirkiye Babê

dagir bike. Ev peyman di berdêla vekişîna çe-teyên li Helebê bû. Rejîm dê ji Deer Hafîrê bi pêş ve biçûya, Tedef bigirta û rêyên DAIŞ’ê bibiri-yana. Lê belê Rûsya û Baas li gorî vê peymanê tev negeriyan. Rêya lojîstîk, veguhestina çek û cebilxaneyan a ji Tedefê vekirî hişt. Her wiha hat îdiakirin ku di ser Helebê re çek-cebilxane şan-dine ji DAIŞ’ê re. Ev têkiliya bi DAIŞ’ê re, di rewşeke gengaz a vekişînê de ji bo hiştina Babê ji

mijarê de daxuyaniyeke nivîskî weşand. Di daxu-yaniyê de wiha hate gotin: “Piştî berxwedana lehengî ya hêzên me ya Pêngava Xezeba Firatê û bi taybetî piştî pêşveçûna hêzên me û hevalben-dên me di Cenga Mezin de a ji bo rizgarkirina bajarê Reqqayê, hêzên rejîmê di 17’ê hezîranê de bi balafir, top û tangan bi zanebûn êrîşî herêmên hatine rizgarkirin kir. Êrîş li herêma ku 3 meh berê di çarçoveya operasyona rizgarkirina bajar û bendava Tebqayê de hatibû rizgarkirin, pêk hat. Armanc ji vê êrîşê, pêşîgirtina li Pêngava Rizgar-kirina Reqqayê ye. Heke hêzên rejîmê êrîşên xwe yên li dijî çeperên me yên li Reqqayê bidomînin, em ê mafê xwe yê parastina rewa bi kar bînin û bersivê bidin.”

Rûsyayê dîsa gef xwarinWezareta Parastinê ya Rûsyayê ku piştgiriyê

dide rêveberiya Baasê, îlan kir ku herêmên Sû-riyeyê yên hêzên wan lê wezîfeyê dikin, dê ‘her tişta difire’ wek hedef bibînin. Rûsyayê peymana li ser rasthatina li hev a li hewayê ya bi rêveberi-ya DYA’yê re mohr kiribû, betal kir. Ev peyman, piştî ku rêveberiya Trump li Baregeha Hewayî ya Şayrat a li Sûriyeyê xist, ji bo demeke kin hatibû betalkirin. Di daxuyaniya Wezareta Parastinê ya Rûsyayê de îdia kir ku DYA’yê beriya xistina ba-lafira Sûriyeyê agahî nedaye wan. Rejîma Baasê jî piştî xistina balafirê, hêzên zirxî û hêzên nû şan-din herêmê. Ev yek jî nîşan dide ku ji bo êrîşên nû amadekarî tê kirin.

Haya Rûsyayê jê hebûSê roj beriya xistina balafirê, yek ji daxuya-

niyên meqamên fermî yên Rûsyayê radixist pêş çavan ku pêkan e DYA li artêşa Sûriyeyê bixe. Gelo Rûsyayê ji bo balafira şer a artêşa Sûri-yeyê bi DYA bide xistin, berê rejîmê da herêmên HSD’ê? Ev pirs bi rengekî mafdar, li benda ber-sivê ye.

Helwesta HSD’ê ya li ser rûyê erdê û koalîs-yona bi pêşengiya DYA’yê zelal e. Rûsya di dest-pêkê de bi rengekî maqûl tev geriya, lê piştre dest bi gefan kir. Sewqiyata Baasê jî didome. Ne zelal

rejîma Baasê re bû. Lê belê DAIŞ jî mîna Rûsya û Baasê tev geriya û berevajî vê lihevkirinê, ew hilkumand. Bab radestî dewleta tirk kir.

Rûsya û rejîma Baas, niha jî li Reqqayê bi DAIŞ’ê re heman taktîkê dimeşînin. Mîna taktîka ji Tirkiyeyê re nîşan da, ji başûrê rojavayê berê xwe dide hêzên HSD’ê, rêyên Dêrazor û Meya-dinê negirt û êrîşî gund û herêmên li başûrê rojava yên di destê HSD’ê de kir.

Êrîşên Baas û DAIŞ’êRejîma Baasê ku ev demek e li başûr û başûrê

rojavayê Reqqayê HSD’ê mijûl dike, pêr êrîşî gundê Jadînê kir. DAIŞ’ê jî di heman demê de êrîşî çeperên HSD’ê yên li taxên Battanî, El Berî, Qadisiye û Sînaa yên Reqqayê kir. Tesaduf nîn e ku van êrîşên rejîmê û DAIŞ’ê di heman demê de dest pê kir. Êrîş bi hevdemî û plan hatin kirin. Ji ber bersiva şervanên HSD’ê li taxên navborî şerekî dijwar qewimî û heta duh jî vî şerî dewam dikir.

Koalîsyon ket dewreyêPiştî ku balafirên şer ên Baasê jî tev li êrîşa

li herêma Jadînê bûn, koalîsyon kete dewrê. Li gorî daxuyaniya hêzên koalîsyonê, li gorî dema Sûriyeyê saet di 18:43’an de li Jadîna li başûrê Tebqayê, balafireke bi tîpa SU-22 a Sûriyeyê ya êrîşî çeperên HSD’ê kir, ji aliyê balafireke bi tîpa F18 a hêzên koalîsyonê ve hate xistin. Di daxuya-niya koalîsyonê de hate ragihandin ku balafirên Sûriyeyê danê nîvro êrîşî çeperên HSD’ê yên li başûrê Tebqayê kirine û piştî vê êrîşê wan bi Rûs-yayê re têkilî daniye û hişyarî dane Sûriyeyê.

Koalîsyonê her wiha destnîşan kir ku ew naxwazin li dijî rejîma Sûriyeyê yan jî Rûsyayê şer bikin, lê belê dê hêzên HSD’ê yên li bejahiyê, li hemberî tehdîtan biparêze. Jixwe rejîma Baasê, xistina balafireke xwe beriya vê daxuyaniyê ra-gihandibû.

Daxuyaniya fermî ya HSD’êBerdevkê HSD’ê Mîralay Telal Silo jî der barê

e ku Rûsya hêzên Baasê dehf bide yan na. Eger dehf bide û careke din li hêzên rejîmê were xistin, dibe ku helwesta xwe vê carê tundtir bike. Tirkiye jî li benda rewşeke bi vî rengî ya aloz e.

Êrîşên li ŞehbayêÇeteyên dewleta tirk bi rengekî berfireh êrîşî

aliyê Efrîn û Şehbayê dikin. Çeteyên dewleta tirk ên li Ezazê bi cih bûne, duh danê sibehê bom-be li gundên Enab, Teneb, Qetma, Qestel Cîndo û Welat Qadî yên li navçeya Şera ya Efrînê ba-randin. Êrîşî gundê Qetamê kirin, ku ji vê derê bi hezaran koçber derbasî kantona Efrînê dibin. Çeteyên dewleta tirk ên li Marî bi cih bûne, teva-hiya rojê bombe li herêmên Til Rifet û Şêx Hîlalê barandin. Hêzên Şoreşger jî bersiv dan êrîşan. Bi dehan top li zeviyên gundiyên Efrîn û Şehbayê ketin. Balkêş e ji aliyê Kîlîsê ve jî bombe li gun-dan hatin barandin.

Helwesta DYA’yêOperasyona rizgarkirina Reqqayê bi lez û bez

dewam dike. Lê belê eger ji aliyekî ve êrîş li Efrîn û Şehbayê were kirin, li aliyê din jî êrîş li dijî gun-dên Tebqayê bên kirin, dibe ku HSD zehmetiyê bikişîne. DYA’yê ji bo pêşî li pêngava Reqqayê neyê girtin, bi xistina balafira Rûsyayê helwesta xwe bi zelalî nîşan da. Lê belê hin aliyên nediyar helwesta Rûsyayê berdewam dikin.

Çi eleqeya Jadînê bi DAIŞ’ê re heye?Baasê û bloka wê ya hevalbendiyê, dest bi êrîşa

dezenformasyonê kir. Baasê îdia kir ku balafira wan dema li herêmên DAIŞ’ê dixist hatiye xis-tin. SOHR’ê jî ev îdia dubare kir. Lê belê balafira şer li nêzî gundê Jadînê ket. Gundê Jadînê ji aliyê hêzên HSD’ê ve çend meh berê hatibû rizgarki-rin. Di navbera gundê Jadînê û gundekî ku DAIŞ lê, yê bi navê Bîr Delî de 22 kîlometre hene. Ba-lafir li gundê Jadînê hate xistin. Ne li cihên DAIŞ lê bû. Bi vê yekê re hat xwestin ku têkiliya di navbera êrîşa li gundê Jadîn û êrîşa DAIŞ’ê ya li navenda Reqqayê de bê birîn.

4728 HAZİRAN 2017

48 28 HAZİRAN 2017