fatİra suresi ve kiraatİ kurt(*)- Özet -...
TRANSCRIPT
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 81 (1, 2)
EKEV AKADEMİ DERCİSİ Yıl: 9 Sayı: 24 (Yaz 2005)-· -------- 155
FATİRA SURESi VE KIRAATİ
Yaşar KURT(*)-
Özet Namaz, İslam 'ın önemli prensiplerinden biridir. Onun vazgeçilmez rükün/erinden bi
ri de kıraattir. Kıraat de Hz. Peygamberin ifadeleri ile Fatiha suresi okunarak yerine getiri/ebi/eceği ifade edilmiştir. Hz. Peygamber Fatiha suresini okuyarak namaz la/dırmış, sahabedebu uygulamayı devam ettirmiştir. Hz. Peygamber döneminde başlayan bu hassasiyet, mezhep imamları döneminde son şeklini almıştır. Bunun sonucu olarak Fatiha suresinin namazlarda okunması, mezhep/ere göre farz veya vacip şeklinde, belirlenmiştil: Kıraatin kabul, edilebilmesi, tabii olarak onun doğru ve yan/ışsız okunması zorunluluğunil gündeme getirmiştir. Bu çalışmada, Fatiha suresinin doğru okunması ile ilgili laraat imain/arının esaslarını belirlediği, mezhep· imamlarının deli/lendirdiğ i hükümlere yer verilmiştir.
Anahtar Kelime/er: Fatiha suresi, Kıraat, Namaz, Doğru okuma.
Soorah a/-Fatehah and Its Recitation (Qira'at)
Abstract
Sa/ath (prayer) is one of the importtint principles of Islam. One of the indispensable princip/es of salath is Qira' at (recitation). It is declared by the prophet Muhammad that the qira'at can be performed by reciting Soorah al-Fatehahfrom the Qur'an. Prophet Muhammad himselfperformed sa/ath by reciting Soorah a/-Fatehah and thefirstfo//owers of the prophet ( ashab) keep this procedure. The sensitiveness began in the era of prophet about this procedure to ok i ts /ast form at time of se ct le ader s (imam). At /ast, reciting al-Fatehah in performing sa/ath is determined as fard or wadjib. Approva/ of the reciting al~Fatehah, natura/ly give rises the importance ofnecessity ofreciting authentica/ly and legitimately. The basic ru/es about of reciting authentica/ly and legitimately were determined by recitation teader scholars and evidences of those ru/es were given by sect /eaders. In this study, the rules ofreciting authentica/ly and /egitimate/y Soorah al-Fatehah are stated.
Key Words: Soorah al-Fatehah, Qira'at (recitation), Sa/ath (Prayer), Recitation.
*) Yrd. Doç. Dr., G.Ü. Çorum ilahiyat Fak., Tefsir Anabilim Dalı Öğretim Üyesi. (e-posta: [email protected])
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 82 (1, 1)
156 1 Yrd. Doç. Dr. Yaşar KURT·------EKEV AKADEMİ DERCİSİ
Giriş
Fatiha; bir şeyin evvel i, başlangıcı, giriş veya önsöz gibi anlamlara gelmektedir I. Fatihanın aslı fetih manasında mastar yahut sıfattır. Kelimenin sonuna getirilen "ta" ise müen nesi ik alameti değil, sıfattan isme nakletmek veya mastar ismi olduğu için getirilmiştir2. Allah, Kur'an 'ın bütün surelerinin maksatlarını kendisinde topladığı için kitabına Fatiha suresi ile başlamaktadır3.
Fatiha, üzerinde en çok tefsir yazılan suredir. Bunun yanında rivayet, dirayet, fıkhi, tasiı.vvufi vb. hangi neşvede yazılırsa yazılsın kaleme alınan tefsirlerin Fatiha sureleri, müfessirin sahasına göre oldukça geniş yer almaktadır. Müfessirler bilgi, birikim ve sanatının en ince özelliklerini sergilercesine bütün gayretlerini bu surede ortaya koymaktadırlar. Fatiha suresinin namazlarda okunuyor olması onun değerini daha da artırmaktadır. Bizi bu çalışmayı yapmaya sevk eden saik de bu husus olmuştur. Fatiha suresini namazlarda okumanın gerekli olduğu hususunda mezheplerin ittifakı vardır. Ancak bu gerekliliğin derecesi, namaz rekatlanna ve türlerine göre bunun din1 hükmü, Fatihayı okumayı bilmeyen kimsenin durumu gibi konularda farklı görüşler ileri sürülmüştür. Namaz ibadeti her ne kadar Hz. Peygamber'in öğrettiği ve nesilden nesile intikal eden bir uygulamaya dayanıyor olsa da, bazı· konularda farklı yorumlara elverişli hadislerin ve uygulama örneklerinin bulunması mezhepler arasında görüş ayrılıklannın doğmasına sebep olmuştur. Bazı değişik varyantiarı olmakla birlikte Fatiha suresinin namazlarda okunınası ile ilgili hadisler; "Fatiha okumayan kimsenin namazı olmaz"4 ve "Kim kıldığı namazda Fatiha okumazsa onun namazı eksiktir, eksiktir, eksiktir,"5 rivayetlerine dayanmaktadır.
I) ei-Cevheıi, İsmail b. Hammad, es-Sıhiih tiicü'l-lüğah ve sıhahu'l-arabiyye, lhk: Ahmed Abdülğafur Atıar, Daru'I-İimi li'I-Melayin, I-V, Beyrut 1999, I, 389; İbn Manziir, Ebu'I-Fazi Muhammed b. Mükerrem, Lisiinü'l-arab, Daru Sadır, I-XV, Beyrut 1990, II, 538; ez-Zebidi, Ebulfeyz Murteza, Tiicü'larus min ceviihiri'l-ktlmus, Daru'I-Fikr, I-XX, Beyrut 1994, ·Iv, 149.
2) Ebıissufid, Muhammed b. Muhammed ei-İmadi, lrşfıdü'l-akli's-selfm illi meziiye'l-Kur'iin'i'l-Kerim, Daru İhyili't-Türasi'I-Arabi, I-IX, Beyrut ıs., I, 7; eş-Şevkani, Muhammed b. Ali, Fethu'l-kadir el-cfımiu beynefenni'r-riviiyeti ve'd-diriiyeti min ilmi't-tefsir, Daru'I-Fikr, 1-V, Beyrut ıs., I, 14; Alusi, Mahmud Ebu'l-Fazl, Ruhu'I-me/ini tefsiru'l-Kur'fın'i'l-Azim ve's-seb'i'l-mesfıni, Daru İhyili'tTürasi'l-Arabi, I-30, Beyrut ıs., I, 34.
3) es-Süyfiti, Celalüddin, Esrfıru tertibi'l-Kur'iin, thk: Abdülkadir Ahmed Ata, Daru'l-İ'tisam, Kahire ıs., s. 73.
4) el-Buhar!, M:.ıhammed b. İsmail, ed-Duajfıu's-sağir, lhk: Mahmud İbrahim zayed, Daru'l-Va'i, Halep 1396, s. 62; et-Tirmizi, Muhammed b. isa, Sünen, lhk: Ahmed Muhammed Şllir, Daru İhyili'tTürasi'l-Arabi, 1-V, Beyrut ıs., II, 26; en-Nesru, Ebu Abdurrahman, es-Sünenü'/-kübrii, thk: Abdülğaffar Süleyman el-Benan-Seyyid Küsrevi Hasen, Daru'l-Kütübi'I-İlmiyye, I-VI, Beyrut 1991, V, ll; İbn Hibban, Muhammed b. Ahmed, Sahlh, lhk: Şuayib el-Amavud, Müessesetü'r-Risrue, I-XVIII, Beyrut 1993, III, 54; V, 90.
5) et-Tayruisi, Süleyman b. Davud, Müsned, Daru'l-Ma'rife, Beyrut ıs., s. 334; Müslim, Ebu'I-Hüseyn b. ei-Haccac, Sahih, thk: Muhammed Fuad Abdülbaki, Daru İhyili't-Türasi'I-Arabi, I-V, Beyrut ıs., I, 296; et-Tirmizi, a.g.e., Il, 121; en-Nesru, es-Sünenü'l-kübrii, V, ll; VI, 283; İbn Huzeyme, Muhammed b. İshak en-Neysabiiıi, Sahfh, lhk: Muhammed M~stafa ei-A'zami, el-Mektebetü'l-İslami, I-IV, Beyrut 1970, I, 247, 252, 257; Ebu Avane, Ya'kiib b. Ishak EI-İsferruni, Müsned, thk: Eymen b. Arif ed-Dimeşki, Daru'l~Ma'rife, I-V, Beyrut 1998, I, 452; İbn Hibban, a.g.e., III, 54~ V, 84, 96.
~
ı J
1 ı ' 1
\
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 82 (1, 2)
FATİRA SURESİ VE KIRAATİ------------- 157
Dünyada milyonlarca Müslüman bu sureyi okuyarak ibadet etmektedir. Acaba Müslümanlar namazlannı kılarken özellikle bu surenin okunmasında Hz. Peygamber ve onun aslıalıının kıldığı ve mezhep imamlanmn aktardığı esaslara ne kadar riayet etmektedirler. Bu konu elbette pratiği gerektiren bir husustur. Yani; Fatiha suresini okurken harflerin yerli yerinden çi.kanlması, namazın bozulmasına sebep olabilecek lahnin (hata) neler olabileceği, vakıf ve ibtida kurallanna riayet, şerldeleri okurken harflerin sük:Unlannın tutulma süreleri vb. hususlar ancak birebir yapılacak karşılaştırma ile halledilebilir. Bu çalışmada gelenekte de var olan meselenin teorik yönÜ, meraını ifade etmedeki imkanlar ölçüsünde bir dil kullanılarak genel hatlan ile aktanlmaya çalışılmıştır. Bu çalışma konunun ehemmiyetine dikkat çekme ve teorik çerçeveyi ortaya koyma olarak kabul edilebilir.
Kıraat deyince, Kur'an'ın kelimelerinin okunuşlarındaki keyfiyet ve ihtilaflann yer. aldığı kıraat ilmi6 değil, Fatiha suresinin namazlarda okunınası ve harflerin kendi dilinde doğru olarak telaffuz edilmesi kastedilm~ktedir. ~tİn geçerli olması, harflerin mahreçlerinden çıkanlmasımn yanında cehr, hems, rihvet, şiddet, beyniyye, istila, istifale vb. sıfatiarın eda edilmesi ile mümkündür7. O nedenle bu çalışmada Fatiha suresinin harflerinin mahreç ve sıfatlannın terki, tebdili (değiştirilmesi) veya tağyirinden (bozulmasından) meydana gelecek olan hatalara ve hangi hatalardan dolayı namazın bozulacağına yer verilecektir.
Konu kıraat ve fıkıh kaynaklannda işlenmektedir. Fakihler düzgün okumanın güçlüğünden dolayı, halkın genelini düşünerek bu konuda yapılacak yanlışlarda daha ziyade namazın geçerli olacağı görüşünü tercih etmişlerdir. Kıraat yönünden konuyu inceleyenler ise fakibiere göre harflerin mahreç ve sıfatianna daha çok önem vermişlerdir. Bu nedenle varmış olduklan hükümlerde de fakibiere göre daha katı bir tutum sergilemektedirler. Kıraat alimlerine örnek olması bakımından Şeyhzade'nin (ö. 1264/1848) konuya yaklaşımın~ vermek istiyoruz. "İslam'ın en öneınli rükünlerinden biri namaz, namazın bir rükııü de kıraattir. Kıraat de harflerin mahreç ve sıfatianna riayetle hlisıl olur. Bu esaslara riayet etmemek lahndir. Okuyucu lahn-i hafi (gizli hata, tecvit ilmini bilenlerin fark edebileceği hata) ile okursa günahklir, lahn-i celi (açık hata, çoğu kimsenin fark edebileceği hata) yaparsa, Allahın kelamına mahliikun kelamını kattı ğı için okuduğu Kur' lin olmadığı aşikardır. Bu şekilde okuyan kimse, mananın değişmesine sebep olduğundan namazı bozulur. "8 ·
Okumadaki yanlışlardan dolayı namazın bozulması "lahn" etrafında odaklandığı için bu kavramın biraz açıklanması konunun daha iyi anlaşılması için uygun olacaktır. Lahn
6) Kıraat ilminin tarifi ile alakab bkz. Ebu'I-Beka el-Hüseyni, Kü/liydtü Ebi'l-Bekd, Diiru Tıbaati'IAmire, Bulak 1253, s. 289; Ragıb el-Isbeharu, el-Müfred!it fi ğaribi'I-Kurdn, Kahraman yay., İst., ı 986, s. 606.
7) Güzelhisan, Mustafa Hulusi Muradi, Hilyetü'n-Nfıci, Şirketi Sahafiyei Osmaniye, İst., 1904, s. 290; İmamzade Esad Efendi, Dürr-i ydcta şerhi, Şirketi Sahafiyei Osmaniye, İst., 1316, s. 59, 76. . .
8) Şeyhzade, Muhammed Esad ei-Hüseyn1, ei-Vırdü'l-müfidfi şerhi't-tecvid, Sahafıye-i Osmaniye Şirketi, İst., 1313, s. 40,43.
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 83 (1, 1)
158 1 Yrd. Doç. Dr. Yaşar KURT------EKEV AKADEMİDERGİSİ
lügat itibariyle; dil, lehçe, üstü kapalı konuşmak, anlamak, sözün üslfibu, söyleniş tarzı, sözün başından sonunu anlamak, birine söz anlatmak, güzel konuşmak, nağme, makam ve hata etmek gibi anlamlara gelmektedir9. İbn Fiiris'e (ö 39511005) göre lahn kelimesi hata etmek anlamını sonradan kazanmıştır. Bu manası itibariyle lahn, cahiliye döneminden beri bilinen ancak İslamiyet'in gelmesiyle yeni anlamlar kazanan bir kelimedir. Çünkü lahnın bu manası saf Araplar tarafından bilinmeyen yeni bir anlamdır!O. Terim anlamı itibariyle lahn; dilde ve kıraatte hata yapmak demektir. Buna göre dille ilgili kurallann ihlaline lahn denildiği gibi ı ı, Kur' an tilavetinde harflerin zat ve sıfatlannda yapılan yanlışa da Iahn denilmektedirl2.
Okuma hatalan, harflerin mahreç ve sıfatianndan bahsettiği için daha ziyade tecvidi ilgilendiren bir konudur. Ancak Fatiha suresinin namazlarda okunınası ve okumadan kaynaklanan namazın bozulması ile ilgili hususlar daha ziyadel3 fıkıh kaynaklannda işlenmektedirı4. Konu fıkıh kaynaklannda işiense de kullanılan kavramlar, işlediği konu-
9) Halil b; Ahmed, Kitiibü'l-ayn, Müessesetü'I-A'lemlli'l-Matbiliit,l-VHI, Beyrut İ988,lll, 299; Cahız, Ebu Osman Amr b. Babr, el-Beyan ve~-tebyln, Mektebetü'I-Hanci,l-ll, Kabire 1985, II, 210; İsmail İbn Abbad, el-Muhft fi'l-lüğah, Aıemü'I-Kütüb, I-X, Beyrut 1994, m. 102; İbn Faris, Ebu'! Hüseyin, Mu'cemu mekô.yisi'l-lüğah, Daru'l-Cif, I-VI, Beyrut 1991, V, 239; ei-Cevheri, a.g.e., VI, 2193; İbn Manzur, a.g.e., XIH. 379; ez-Zebidl, a.g.e., XIII, 502.
lO) İbn Faris, a.g.e., V, 239.
I I) Dille ilgili yanlışlar için bkz.: Ahmet Karadavut, Arap Dilinde Lahn'inDoğuşu, Selçuk Ün. İlabiyat Fak. Dergisi, Yıl: 1997, Sayı: 7, ss. 325-350.
12) Şeyhzade, a.g.e., s. 35.
13) Fatiha suresinin okunuşu konusunda müstakil tecvit kitaplanna rastlamak mümkündür (Ziya Demir, istanbul Kütüphanelerinde Mevcut Matbu ve Yazma Fatiha Tefsirleri, (Basılmarnış Yüksek Lisans Tezi), İst., 1987, s. 47, 69, 73, 145, 147, 148). Bunun yanında bazı geniş hacimli tecvit kitaplarında "Fatiha suresinin tecvidinin açıklanması" başlığı altında sadece bu surenin okunınasındaki incelikiere yer verildiği gibi (Hamza Miskin, Tecvfdi ediiiyye, Daru't-Tıbaati'I-Amire, İst., 1280, s. 60), "kıraat hatalan ve namaz" başlığı altında yine bu surenin ağırlıklı olarak işlendiği bölümlere de yer verilmektedir (İsmail Karaçam, Kur'an-ı Kerimin Faziletleri ve Okunma Kaide/eri, İst., 1976, ss. 263-268). Aynca genel manada tecvit konulan işienirken verilen örnekler, özellikle Fatiha suresinden seçilmektedir.
14) Kur'an nazil olduğu dönemde Hz. Peygamber, ashabını toplar inen ayetleri onlara okuyordu. Sahabe de Hz Peygamberden dinledikleri ayetleri tam ve eksiksiz olarak naklediyor, ondan duymadıklan bir ayet dinlediklerinde onu kabul etmiyorlardı. Aynca okuyuşunda yanlış yapan bir adamı işittiğinde Hz. Peygamber: "Kardeşinize doğrusunu öğretiniz" (ei~Hakim en-Neysaburi, Ebu Abdullah Muhammed b. Abdullah, el-Müstedrek a/e's-sahfhayn, thk: Mustafa Abdülkadir Ata, Daru'IKütübi'l-İimiyye, I-IV, Beyrut 1990, II, 477) buyurarak ikaz etıniştir. Konunun ehemmiyetini ortaya koyacak birçok örnek vardır. Bu durum Hz. Peygamber ve sahabenin Kur'an'ın muhafazasına verdiği önemi göstermesi bakımından önemlidir. Sonraki dönemlerde kurra, Kur'an'ın muhafazası için bu hususa dikkat ettikleri gibi fukaha da hükümlerin delili endirilmesinde kıraat değişikliklerinden istifade etınişlerdir. Dolayısıyla kıraat ihtilaflannın fıkha tesiri önemlidir. Kıraat erbabı okunan kıraali n kabul veya reddine hükmettiği gibi fukaha da kıraale göre hel al veya hararnlığa fetva vermektedir. Bu durum kurra ile fukaba arasında kuvvetli bir ilgi olduğunu göstermektedir. Konuya ışık tutan örnekler çoktur. İmam Malik'e, besınelenin namazlarda cehri okunmasının hükmünü soran kimseye; bunu Nati'e (ö. 169n05) sorun. Her ilim, ehline sorulur. Nati' kıraat hususunda insaniann imamıdır, dedi(Abdülkavi, Sabri Alıdürrauf Muhammed, Eseru'l-kıraatifi'l-fikhi'l-lsl!iml, Edvaü's-Selef, Riyad 1997, s. 175-177). İşleyeceğimiz bu konuda da fukaba, harflerin mahreç
!
.L
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 83 (1, 2)
FATİRA SURESİ VE KIRAATi------------- 159
lar itibariyle Arapça bilgisinden kaynaklanan bazı yaniışiann dışında genelde harflerin mahreç ve sıfatlannda meydana gelen değişikliklerden bahsetmektedir. Bu nedenle konunun, kavramiann daha iyi anlaşılması ve açıklanması ellietiyle bir de bu yönden incelenmesi uygun görülmüştür. Başlığından da anlaşılacağı üzere bu çalışma Fatiha suresinin orijinal şekliyle namazlarda okunmasının gerekliliği esasına dayanmaktadır. Dolayısıyla Fatiha suresinin başka dillerde okunınası ile alakah mezheplerin görüşlerine kısaca yer verilmekle birlikte, etraflı bilgi almak isteyenler daha önce bu konuyu işleyen uzmanlann çalışmalanna havale edilecektir15. Şimdi Fatiha suresinin namazlarda okunması ile alakalı, Hz. Peygamber ve sahabenin görüş ve uygulamalan esas alınarak şekillenen kıraat imamlannın belirlediği ve mezhep imamlarının da hükümlerini tayin ettiği hususlara yer verebiliriz.
1- Hanefi Mezhebi:
Hanefi mezhebine göre, kıraat namazın farzlanndandır16. Ses olmayınca ona kıraat denilemez. Bu nedenle kıraatİn sahih olması için sadece dilin hareket etmesi yetmez. Sesli okumanın en düşük seviyesi, kişinin okuduğunu kendisi duyması, e_n yükseği de yanındakinin duyacağı kadar bir sesle okumasıdır. Gizli okumanın en aşağısı ise harflerin yerli yerinden çıkanlması ile olur. Bir mani olmadıkça bunun dışındakine kıraat denmez. Hanefi mezhebine göre namazda kıraatİn sahih olabilmesi için üç kısa (Ebu Hanife'ye göre bir kısa ayet) veya bir uzun ayet okumak yeterlidir17.
Kıraatİn farz olduğu yer, dört rekatlı farz namaziann ilk iki rekatıdır. İlk iki rekatta Fatiha ile birlikte bir de sure okunur18. Bazılan kıraaiin iki rekatta farz olduğu görüşündedir. Bir kimse ilk iki rekatta kıraatİ terk ederse, ilk iki rekatın yerine geçmek üzere ikinci iki rekatta okur. Bu da, ilk iki rekatın kıraat için belirlenen yer olmasının delili-
ve sıfatianna yer veren tecvit ilminden oldukça istifade etmiştir. Dolayısıyla konunun temelini harflerin mahreç ve sıfatianna yer veren tecvit ilmi, hükmünü de fıkıh vermiştir. Delilleri sağlam tespit edilemeyen bir konuda, doğru ve güvenilir bir hüküm çıkarmanın mümkün olamayacağı aşikardır.
15) Bu çalışmaların bazıları için bakınız: M. Sait Şimşek, Fatiha Suresi ve Türkçe Namaz, Beyan Yayınları, İst., 1988; Halil Altuntaş, Kur'an 'ın Tercümesi ve Tercüme ile Namaz Meselesi, D.i.B. Yay., Ankara 1998; Kaşif Harndi Okur, Temel Fıkıh Kaynaklarına Göre İ badetin Dili, Dini Araştırmalar 1: 3, Ocak-Nisan 1999, ss. 171-203; Kiişif Harndi Okur, Ebu Hanife ve Ana Dilde ibadet, İslami Araştırmalar, c. 15, sayı: 1-2, 2002, ss. 83-90.
16) es-Semerkandi, Muhammed b. Ahmed, Tuhfetü'l-fukalı!i', Dfuu'l-Kütübi'l-İlmiyye, I-III, Beyrut 1405, I, 128; Alaüddin el-Kiisiini, Bedfiiu's-sanlii', Dfuu'I-Kitiibi'I-Arabi, I-VII, Beyrut 1982, I, li O; el-Merginiini, Ali b. Ebi Bekr, Bidayetü'l-mübtedi, thk: Hfunid İbrahim Kersun, Muhammed Abdülvelıhab Bahiô, Matbaa Muhammed Ali Sabih, Kalıire 1355, s. 14; el-Merginiini, el-Hidfiye şerhu '1-bidfiye, ei-Mektebetü'I-İslfuniyye, I-IV, Beyrut ts., I, 46; İbn Nüceym, Zeyn b. İbrahim, elBahru'r-rô.ik, Dfuıı'l Ma'rife, I-VII, Beyrut tS., I, 306. ,
17) Muhammed b. Hasan eş-Şeybiini, el-Cô.miu's-sağ/r; Aıemü'l-Kütüb, Beyrut 1406, s. 96-97; elMerginiini, el-Hidfiye, l, 54; İbn Nüceym, a.g.e., I, 309.
18) Ebu Yusuf, Yakub b. İbrahim, Kitô.bü'l-ô.sô.r, thk: Ebu'l-Veffi, Dfuu'l-Kütübi'I-İlmiyye, Beyrut 1355, s. 23; eş-Şeybiini, el-Hucce, thk: Mehdi Hasan el-Giliini, Aıemü'l-Kütüb, I-IV, Beyrut 1403, I, 106.
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 84 (1, 1)
1
!
160 1 Yrd. Doç. Dr. Yaşar KURT------EKEV AKADEMİ DERCİSİ
diri9. Buna örnek Hz. Ömer'in kıldırdığı bir akşam namazının ilk iki rekatından birinde terk ettiği kıraatİ üçüncü rekatta cehri olarak okuması ile Hz. Osman'ın (ö. 35/655) kıldırdığı bir yatsı namazının ilk iki rekatında terk ettiği kıraatİ ikinci iki rekattiı cehri olarak okumasıdır20. Hz. Ali (ö. 40/660) ve İbn Mes'Od (ö. 32/652), dört rekatlı namazın ikinci iki rekatını kılan kimse hakkında; okuması, susması veya tespih etmesi konusunda serbest olduğunu söylemeleri kıraatİn ilk iki rekatta ifa edilmesi gerektiğini göster
. mektedir. Hz. Aişe (ö. 56/676) de, namaz iki rekat olarak farz kılındı; mukim iken iki re-. kat ilave edildi, yolculukta tekrar aslına dönülmesi uygun görüldü2I değerlendirmesini · yapmaktadır. Bu da kıraatİn ilk iki rekatta yapılacağını desteklemektedir. İlk iki rekatta Fatiha suresini okuyan ikinci iki rekatta dilerse Fatihayı okur, dilerse bir şey okumaz22. Yahut ikinci iki rekatın birinde okur da diğerinde okumazsa yeterli olur23. Bu ifadeler farz namazlar için geçerlidir. Nafile namazlar iki rekat olarak kabul edildiği için kıraat her rekatta gereklidir.
Hanefi mezhebine göre Fatihanın yerine Kur'an'dan başka bir yer okumak mekruhtur24. Bir kimse namazın ilk iki rekatında Fatihayı okumadan başka bir sureyi okumaya başlarsa hatırladığında geri döner, önce Fatihayı sonra da diğer sureyi okur. Çünkü Fatiha suresine, namazda kıraate kendisiyle başlandığı için bu isim verilmiştir. Ayrıca kıraatte tertibe riayet vaciptir. Terk edildiğinde namaz eksik olur25. İlk iki rekatta Fatiha ve bir sure okumak ise vaciptir26. İkinci iki rekatta Fatihayı okumak sünnettir27.
· Bütün bu açıklamalardan sonra anlaşılabileceği gibi, Fatiha ve bir sureyi ezberlemek her Müslüman'a vaciptir. Vacipten bir şey eksiltmek ise mekruhtur28. Hanefi mezhebine göre rnekruh olarak eda edilen bir namazın iade edilmesi gerekir29. Bu n~enle denili-
19) eş-Şeybiini, e/-Cô.miu 's-sağir, s. 96-97; el-Cessas, Ebu Bekir Ahmed b. Ali, Ahkfimü'I-Kur'ô.n, Daru'I-Fikr, I-III, Beyrut 1993, I, 25; es-Semerkandi, a.g.e., I, 128; el-Kasfıni, Bedô.iu's-sanô.i', I, lll; el-Merginani, Bidô.yetü'l-mübtedi, s. 16.
20) Şemsüleimme es-Serahsi, ei-Mebsut, Diiru'I-Marife, I-XXX, Beyrut 1406, I, 221; el-Kasiini, a.g.e., I, lll. (ei-Kurtubi(ö. 67lil273), bu hadisin münkeru'I-lafz ve münkatıu'l-hadis olduğu, ravilerinin güvenilir olmadığı, peygamberin "Fatihasız namaz eksiktir'' hadisi göz önüne alındığında bu hadisle amel edilemeyeceği, Hz. Ömer'in de namazını iade ettiğine dair rivayetlere yer vermektedir. elKurtubi. a.g.e., I, 124.)
21) el-Kasfıni, a.g.e., I, lll. 22) Ebu Yusuf, a.g.e., 24; eş-Şeybfıni, ei-Mebsut, thk: Ebu'I- Vera el-Efğfıni, İdaretü'I-Kur'fın ve Ulil
mu'l-İslamiyye, I-V, Küratşi ts., I, 4.
23) eş-Şey!>fıni, e/-Mebsut, ı, 4.
24) es-Suğdi, Ali b. Hüseyin, en-Nüteffi'/-fetô.vô., thk: Salahüddin en- Niihl, Müessesetü'r-Risii!e, I-II, Beyrut 1404, I, 69. ·
25) es-Serahsi, ei-Mebsut, I, 220-221; es-Semerkandi, a.g.e., I, 96.
26) es-Semerkandi, a.g.e., I, 96; el-Kasfıni, a.g.e., I, 160; er-Riizi, Muhammed b. Ebu Bekir, Tuhfetü'l-müluk, thk: Abdullah Nezir Ahmed, Diiru'I-Beşruri'l-İslamiyye, Beyrut 1417, s. 71.
27) es-Semerkandi, a.g.e., I, 129.
28) el-Haskefi,Alaüddin Muhammed b. Ali, ed-Dürrü'l-muhtô.r, Diiru'l-Fikr, I-VI, Beyrut 1386, I, 538.
29) el-Merginfıni, ei-Hidfiye, I, 64-65.
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 84 (1, 2)
FATİRA SURESİ VE KIRAATİ------------- 161
yor ki, bir namaz birçok yönlerden sahih olduğu halde, bir yönden bozuk olsa ihtiyat olarak bozuk olduğuna hükmedilir. Kıraatin düzgün okunmasının güçlüğünden dolayı, bu konuda yapılan yanlışlarda daha ziyade namazın geçerli olacağı tercih edilmiştir. Bununla beraber namazı yeniden kılmak ihtiyata daha uygundur30. Dolayısıyla Hanefi mezhebine göı;e Fatiha okunmadan veya yanlış okunarak kılınan bir namaz kerahetle caiz olacağı için iade edilmesi tercih edilir.
Hanefi mezhebi Fatiha suresini okumayı namazın asıl rüknü olarak kabul etmediği için31 bu surenin okunınasındaki yaniışiara ihtiyatla yaklaşmaktadır. Hanefi mezhebinde diğer mezheplerin aksine sadece Fatihaya değil, genel manada okuyucu hatalarma yer verilmektedir. Mezhebe ait ilk kaynaklarda okuma hatalarından ziyade, cebri (açık) ve hafi (gizli) okumanın ölçülerine işaret edilmektedir. Cebri okumanın ölçüsü yanındakinin duyacağı, hafi okumanın ölçüsü kendi duyacağı kadar bir sesle okumakla olur. "Gizli okumanın en düşük seviyesi harflerin yerli yerinden çıkarılınası ile olur" ifadeleri ile namaz kılarken doğru okumanın gerekliliğine işaret edilmektedif32.
Hanefi mezhebi genel kabule göre hareket ederek, manayı bozmayan okumanın namazı. da bozmayacağını ifade etmektedir. Bunun yanında Fatiha suresi ile alakah zelletü'I-karl (okuyucunun yanılması) bahislerinde bazı yaniışiara işaret edilmektedir. Hanefi mezhebine göre yanlış okuma ile ilgili genel kabul şöyledir. Yanılarak okunan bir lafzın benzeri Kur'an'da varsa, Ebu Hanife (ö. 1501767) ile İmam Muhaınmed'e (ö. 189/805) göre mana bozulursa namaz bozulur. İki imama göre mana asıldır. Ebu Yusuf'a (ö. 1821798) göre benzeri Kur'an'da olan lafızdan dolayı namaz bozulınaz. Ona göre asıl olan benzerinin Kur'an'da bulunup bulunmamasıdır33.
Bunun yanında Fatiha suresinin okunınasındaki yanlışlarla ilgili şu bilgilere yer verilmektedir. Bir kimse "el-hamdü", "er-rahman" ve "er-rahim" kelimelerindeki "ha" harflerini "he" olarak okursa: Gece gündüz çalışır da düzeltemezse namazı caizdir. Gayretini terk ederse namazı fasit olur. Ömrünün sonuna kadar da bu hususta gayretini terk etmemesi gerekir. Okunuşundaki zorluğundan dolayı "dat" ile ''zı" harflerini birbirinden ayırt ederneyenin namazının bozulacağım söyleyenler olduğu gibi çoğunluğa göre bozuiınaz34. Peltek okuyan veya "fe" veya "te" harflerini tekrar eden pepe kimseler: Oku-
30) Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük Islam llmihali, Bilmen Yayınevi, İst., 1986, s. 204-205.
31) es-Serahsi, ei-Mebsut, I, 19.
32) eş-Şeybani, e/-Camiu's-sağir, s. crl; Aynca aynı konuda bkz.: ei-Klisfuıi, a.g.e., I, 161-162.
33) Kemaleddin İbnü'I-Hümam, Fethü'l-kadir, Daru'I-Kütübi'I-İimiyye, I-IX, Beyrut ts., I, 281-283.
34) Yeri geldikçe ifade ettigirniz gibi fakihler namazda kıraat ile ilgili, geçerli/geçersiz, bozulurlbozulmaz gibi hükümlere yer vermektedir. Genel kabul olarak da mananın bozulup bozulmayacağını esas almaktadır. Ancak hangi sebepten dolayı mananın bozulup bozulmayacağı ile ilgili hususlara genelde yer verilmemektedir. Bu konunun daha ziyade Tecvit ilmini ilgilendirdigini beyan etmiştHe. Fatiha suresindeki son kelimede yer alan "dat" harfinin telaffuzu ile alakalı çok söz söylenmiş, sadece bu harfle ilgili risaleler kaleme alınmıştır. Özellikle Hanefi fakihler Fatihanın okunmasını vacip olarak kabul ettikleri için bu harfteki eksikliklere ihtiyatla yaklaşmışlardır. Diğer mezheplerde fatihasız namaz olmayacagi için onlar Fatihadaki eksiklere daha çok önem vermişlerdir. "Dat" harfi ile alakalı yeri gelmişken birkaç söz söylemek gerekir. Bu harf Arap alfabesi içinde telaffuzu en zor olan harftir. "Dat" harfi çoğu zaman "zı" harfi ile birbirine kanştınlmaktadır. "Dat" harfi ile
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 85 (1, 1)
162 1 Yrd. Doç. Dr. Yaşar KURT------EKEV AKADEMİ DERCİSİ
makta zorluk çektikleri yerleri düzeltmek için gayret gösteriderse namazlan fasit olmaz. Eğer mümkün olursa okurluklan yerleri Fatiha hariç, yanlış telaffuz ettikleri harflerin olmadıklafı yerden seçerler. Ancak bu kimselere kendileri gibi olanların dışında başkalan uyamaz. Uyarsa namazı caiz olmaz. Makam yapmak için kıraate bazı ilaveler yapmak da uygun değildir. Çünkü bu durumda makama riayet edeceğim diye harekeye bazen ilaveler yapılmaktadır. Harf veya harekede yapılacak olan bu ilaveler manayı bozacak derecede olursa. namaz bozulur35. Günümüzde de maalesef bu şekilde okuyuculam rastlamak mümkündür.
Bu açıklamalardan anlıyoruz ki, Hanefi mezhebine göre asıl itibariyle kıraat farzdır. · Farz olan kıraatİn okunacağı yer de dört rekatlı farz namaziann ilk iki rekatıdır. Dört rekatlı namaziann ilk iki rekatında Fatiha ile birlikte bir uzun (Ebu Hanife'ye göre bir kısa ayet) veya üç kısa ayet okumak vacip, ikinci iki rekatta ise kıraat sünnettir.
Hanefi mezhebine göre, "Kur'an'dan kolayımza geleni okuyun"36 mealindeki ayet mutlak bir hüküm ifade etmekte, bu hükmün Fatiha suresinin okunmasının farz olacağı ile kayıtlanması mutlak neshi gerektirir ki, haber-ivahidile Kur'an'ın neshi caiz değildir37. Dolayısıyla Hanefi uleması, ilgili ayeti mutlak bir hüküm olarak ele almakta ve namazda Kur'an'dan herhangi bir sure veya surenin bir bölümünü okumayı rükün, yani farz olacağı görüşündedir. İlgili hadisiere dayanarak da Fatiha'yı namazlarda okumayı vacip kabul etmişlerdir.
"zı" harfinin mahreçleri, yani çıkış yerleri birbirine yakındır. "Dat" harfi dilin yanlarının bizasındaki üst azı dişlerinden, "zı" harfi dilin ucu ile üst ön dişierin ucundan çıkarılır. Her iki harf de dil ve dişlerden çıkarılır. "Dat" ve "zı" harfi cehr (harf harekeli olarak telaffuz edilirken mahreç bölgesine kuvvetli temas nedeniyle sesin açık olarak çıkması), rihvet (harf sakin olarak telaffuz edilirken mahreç bölgesine temasın zayıf olması nedeniyle sesin nefes! e birlikte akması), istila (ağza gelen havayı keserek harfe kalınlık vermek için dilin ortasının damağa yükselmesi), ıtbak (harfi daha da kalın yapmak için dilin kökünün de üst damağa yapışması) ve tefhim (bartin kalın okunması) itibariyle aynı sıfatları taşımaktadır. Sadece "dat" harfinde fazladan olarak istitale (daı harfi okunurken sesin Him harfinin mahrecine kadar uzaması) sıfaU vardır. Bu açıklamalardan "dat" ve "zı" harflerinin mahreç ve sıfatları itibariyle birbirine yakın harfler olduğunu söyleyebiliriz. Bu yakınlığından dolayı özellikle bu sahada özel eğitim almayan halkın bu iki harfi birbirinden ayırt etmesi zordur. Fakihler her halde bu ihtimali göz önüne alarak "dat" harfi yerine "zı" harfi okuyanın namazının geçerli olabileceği hükmünü vermişlerdir. Ancak bu durumu genele şamil kılarak sahalannın mütehassısı olmaları gereken bu hizmeti üstlenen kimseleri de halk gibi mütalaa etmek doğru değildir. Onların sorumluluklarının bilincinde olarak bu iki harfi birbirinden ayırt etmeleri beklenir. Bunun yanında çoğu Arap ve bazı Türk okuyucuların yaptığı "dat" harfi yerine "U" harfini okumak ise belirlenen okuma esasları itibariyle yanlışUr. "Dat" harfi ile "tı" harfi ne mahreç ("tı" harfi dilin ucu ile üst ön dişierin damağa bitiştiği yerden çıkarılır) ne de sıfatları itibariyle ("dat" harfinde rihvet - sesin nefesle birlikte akması- sıfau varken "tı" harfinde tam aksine şiddet - sesin nefesle birlikte akmaması- birbirine yakın değildir. Dolayısıyla fakihler "dat" harfi yerine "U" harfi okunınası ihtimaline bile yer vermemektedir! er.
35) İbnü'I-Hümam, a.g.e., I, 28ı-283; Mağnisi, Mahmud b. Hasan, Terceme-i Cezeri, Daru't-Tıbaati'IAmire, İst., ı280, s. ı 47; Eskicizade, Ali b. Hüseyin, Terceme-i dürr-i ye tim, Daru 't-Tıbaati'I-Amire, İst., ı280, s. 24; 141; Hamza Miskin, a.g.e., s. 59; Şeyhzade, a.g.e., s. 43.
36) Müzzemınil, 73/20. 37) ei-Cessas, a.g.e., I, 3 ı; es-Serahsi, el-Mebsut, ı, ı9; el-Kasani, a.g.e., I, 160.
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 85 (1, 2)
FATİRA SURESİ VE KIRAATİ------------- 163
Fatihanın Farsça okunınası ile ilgili olarak; Ebu Hanife caiz olduğu görüşündedir. Ebu Yusuf ve Muhammed ise, Arapçayı telaffuz edemiyorsa caiz olabileceğini söylemektedirler38. Bunun yanında iki imam, Kur'an'ın muciz, icazının da nazım ve manada olduğuna inanmaktadırlar. Dolayısıyla, nazım ve manayı yerine getirebilecek olan kimse, an~ak bu ikisini yerine getirmekle vacibi yerine getirmiş olur. Nazmı yerine getiremeyen, rükfi ve secdeye güç yetiremeyenin ima ile namaz kılması gibi gücü yettiğini yapar39.
2- Maliki Mezhebi:
Malild mezhebine göre kıraat namazın rükünlerindendi.J:'W. Kıraatte okunınası gereken yer belirlenmiştir, bu da Fatihadır. Ondan başkası ile kıraat kabul edilmez4I. Kıraat, kişinin okuduğunu duyması ile gerçekleşir. Gizli okumak, okuduğunu işitmek demektif42.
Malild mezhebine göre bir kimse Fatihadan önce dua okumaz (sübhaneke), gizli veya açık okunan namazlarda (nafile namazlar müstesna) istiaze ve besınele de okumaz43. Tekbiri hemen Fatiha takip eder. Tekbir ile kıraatİn arasını dua ve tesbih. ile ayırma yı İmam Malik (ö. 1791795) rnekruh görmektediı44.Maliki mezhebine göre Fatihanın besmelesi, gizli veya açıktan okunan namazlarda okunınaz. Nafile namazlarda okuyup okurnama konusunda kişi serbesttif45. Besınele Fatiha suresinin taksim edildiği hadiste işaret edildiği üzere Fatiha'dan değildif46. Nemi suresindeki besınele hariç Fatiha ve onun dışındaki bütün besıneleler ayet değildir. Hz. Aişe Hz. Peygamber'in "Elhamdü lillahi rabbilalemin" ile namaza başladığını nakletmektedir. Ebu Bekir, Ömer, Osman hepsi na-
38) es-Suğdi, a.g.e., I, 50; es-Serahsi, e/-Mebsut, ı, 37; es-Semerkandi, a.g.e., I, 130; ei-Kasaru, a.g.e., I, 112.
39) es-Serahsi, e/-Mebslit, I, 37; es-Semerkandi, a.g.e., I, 130; ei-Kasaru, a.g.e., I, 113.
40) es-Sa'Jebi, Abdülvehhab b. Ali, et-Telkin, thk: Muhiımmed Salis Seid el-Öani, el-Mektebetü't- Tı-cariyye, I"II, Mekke 1415, I, 97.
41) es-Sa'lebi, a.g.e., I, 98.
42) İbn Cüzey, Muhammed b. Ahmed, el-Kav/inlnü'/-Fıkhiyye, yy., ts., s. 44.
43) İbn Cüzey, a.g.e., s. 44.
44) Salih Abdüsseıni ', es-Semeru 'd-D/ini şerhu ris/ileti '1-Kayrav/ini, ei-Mektebetü 's-Sekafiyye, Beyrut ts., s. 103.
45) et-Tenıihl, Salınlin Abdüsselam b. Said, el-Müdevvenetü'I-Kübra, Daru Sadır, I-VI, Beyrut ts., I, 64; İbn Abdiiber en-Nemeri, el-Kafi, Daru'I-Kütübi'l-İiıniyye, Beyrut 1417, s. 40; ei-Meniifi, Ali b. Muhammed, Kif/iyetü't-t/ilibi'r-rabb/inl, Daru'l-Fikr, I-II, Beyrut 1402, I, 329; İbn Abdiiber enNemeri, et-Temhld, Vizaretü Umuıni'I-Evkaf ve'ş-Şuuni'l-İslaıniyye, I-XXII, Mağrib 1387, Il, 231; xx, 201-202.
46) İlgili hadis için bakınız: Said b. Mansiir, Sünen, thk: Sa'd b. Alıdülaziz b. Ali Hamid, I-V, Diiru'lAsimi, Riyad 1414, II, 505-506; en-Nesw, es-Sünenü'l-kübr/i, V, 11-12; VI, 283; el-Hakim et-Tirmizi, Ebu Abdullah Muhammed b. Ali, Nev/idiru'/-usü/ fi eh/idlsi'r-Resul, thk: Abdurrahman Umeyre, I-IV, Dliru'l-Cil, Beyrut 1992, IV, 123; Konuya yer veren fıkıh kaynakları: et-Teniihi, a.g.e., 67; İbn Abdilber, et-Temhld, XX, 201-206; el-Meniifi, a.g.e., 329; İbn Cüzey, a.g.e., s. 44; Salih Abdüsseıni ', a.g.e., I, 103.
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 86 (1, 1)
164 1 Yrd. Doç. Dr. Yaşar KURT------EKEV AKADEMİ DERCİSİ
maza başlarken "Elhamdü lillahi rabbilalemin" ile başlamaktadırlar. Kıraate başlamadan önce (İmam Malik'ten okuyabileceğine dair bir rivayet olmakla birlikte) istiaze de okunmaz47.
Hangi namaz olursa olsun Maliki mezhebine göre her rekatta kıraat gerekir. Dört rekatlı namazın iki rekatında okuyup sonraki iki rekatta okumayan kimse namazı iade etmesi gerekir. Dört veya üç rekatlı namazın bir rekatında unutursa İmam Malik'ten nakledilen bir görüşe göre namazı iade eder, bir başka görüşe göre sehiv secdesi yapar48. İlk
• iki rekatta Fatiha suresini okumayanın namazı iade etmesi gerektiği konusunda ulemanın ittifakı vardır49. İmam Malik ikinci iki rekatta da okunınası gerektiğini kabul etmek-. tedir50. Bir kimse üç ve dört rekatlı namazların birer rekatında Fatihanın tamamını veya bir kısmını sehven terk ederse, namazın sonunda sehiv secdesi yapar. Bunun yanında ihtiyaten namazını iade eder51. Ancak Maliki mezhebi, ilgili hadislerin Fatiha suresinin ilk rekatta okunmasına delil olacağını, diğer rekatlann birinci rekata kıyasla okunmasını kabul etmektedir. Hicr suresinde geçen "seb'un mine'l-mesani-ikililerden yedi" ayeti de ulemanın yorumu ile Fatiha suresi olduğuna tevil edilmektedir52.
Bir kimse namazın her rekatında Fatiha suresini okur da başka sure okumaısa selamdan önce sehiv secdesi yaptığında namazı sahihtir. İlk iki rekatta Fatiha ile birlikte bir sure okuma yı terk ederse hata secdesi eder; ikinci iki rekatta terk ederse hata secdesi gerekmez. İlk iki rekatta Fatiha suresini terk edip, Fatihanın dışında bir sure okursa namazı iade etmesi gerekir. Bir sureyi okuyuncaya kadar Fatiha suresini oktimadığını hatırlarsa, geri döner önce Fatiha suresini sonra da okuduğu sureyi tekrar okur53. Maliki mezhebine göre, imama uyan müstesna her rekatta Fatiha suresi okunmalıdır54. Fatihasız namaz olamayacağına dair hadisiere yer verilen kaynaklarda aynca mescitlerde Fatihasız namaz olamayacağına dair görüşlere de yer verilmektedir55.
Fatihadan sonra amin demek hususunda; namaz kılan kimse Fatihanın bitiminde "amin" derse, melekler de onun bu sözüne muvafakat eder ve geçmiş günahlan bağışla-
47) et-TenCihi', a.g.e., I, 64; İbn Abdilber, et-Temhid, XX, 220; el-Menilfi, a.g.e., I, 329; Salih Abdüssemi', a.g.e., I, 103.
48) İbn Abdilber, et-Temhid, XX, 192; İbn Abdilber, el-Kafi, s. 40; Mevvak, Ebu Abdullah Muhammed · b. Yusuf el·A.bderi, et-Tae ve'l-iklil (Mevahibü'l-celi'l kenannda), Daru'l-Fikr, I-VI, Beyrut 1398,
I, 519; ed-lıt!süki', Muhammed Arafe, Haşiye ed-Desuk'i, thk: Muhammed Aliş, Dfuu'l-Fikr, I-IV, Beyrut t~ .• 1,182, 238.
49) İbn Abdilber, et-Temh'id, XX,194.
50) İbn Abdilber, et-Temhid, XX, 194.
51) ed-Desüki, a.g.e. I, 238.
52) İbn Abdilber, et-Temh'id, XX, 220-221.
53) et-Tenühi', a.g.e., I, 65-66; İbn Abdilber, et-Temhid, XX, 198; en-Nefrnvi,Ahmed b. Öanim, Feviikihü'd-Devviini, Daru'l-Fikr, 1-11, Beyrut 1415, I, 178-179.
54) et-TenCihi', a.g.e., 67; ed-DesCiki, a.g.e., I, 238. 55) et-Tenühi, a.g.e., 68.
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 86 (1, 2)
FATIHA SURESİ VE KIRAATİ------------- 165
nır, sözlerine yer verilen hadise işaret edilerek amin demenin sünnet olduğu vurgulanmaktadır56,
Maliki mezhebi namazda kıraatİn sahih olması hususunda Fatiha suresini esas aldığı için, kıraatteki hatalarda Fatiha suresine yer vermekte, diğer surelere ise yer vermemektedir. Mezheplerin genel görüşü mana bozulmadığı sürece, okumadaki hatadan namaz bozulmayacağı doğrultusundadır. Malik1 mezhebi de aynı görüştedif57.
Fatihadaki "dat" ve "zı" harfini birbirinden ayırt edemeyen hakkında farklı iki görüş vardır. Birinci görüşe göre bu şekilde okuyan kimsenin namazı sahihtir. Ancak bu konuda, eksikliğini bildiği halde kasten gayretini terk etmemesi ve gayret gösterdiği halde bu harfleri yapmakta aciz kalması kaydıyla buna cevaz verilmektedir. İkinci görüşe göre Fatiha suresinin sonundaki "dat" ı "zı" şeklinde okursa namazını iade etmesi gerekif58, Bu konuda farklı bir görüş de söz konusudur. Arap olmayan biri "dat" harfini "zı" harfi ile okur veya peltek biri "ra" harfıni "ğayın" harfini andırır şekilde okursa bu kişinin imameti sahihtir. Çünkü bu durumda mana bozulmamakta, haıfte bir eksiklik olmaktadır. Ancak kendisinin dışında daha güzel okuyan biri varsa o zaman imamete geçirilmez. Buna rağmen imam olursa onun ve ona uyanların namazı geçerlidir. ÇünkÜ yaptığı yanlış namazını bozmaz59. Burada belirtilen husus, "dat" veya "ra" harflerindeki eksikliğin namazı bozmasını gerektirecek kadar eksik olmamasıdır. Bu olsa olsa aynı seviyede okuyan kimselerden birinin imamete geçmesini ifade eder. Yoksa daha önce de ifade edildiği gibi mezhebin kabul ettiği görüş, Fatiha suresinde yaniışı olan kimsenin imamlık yapmasının caiz olmayacağıdır. "Dat" harfi ile ilgili daha önce geniş bilgi vermiştik. Aynca nı1nun sükı1nu, tenvin, "ya" ve "vav" harflerini güzel yapamayan kimsenin arkasında namaz kılmak ise mekruhtur. Çünkü bu kimse, hiçbir kimsenin yapmadığı bir okuma ile icma geleneğini bozmuştı.ır60.
3- Şafii Mezhebi:
Fatiha suresinin namazda okumasına en fazla yer veren Şafıi mezhebidir. Mezhebin kurucusu Muhammed b. İdris eş-Şafıi (ö. 204/819) ve daha sonra gelenler bu konu üzerinde ehemmiyetle durmuşlar ve geniş açıklamalarda bulunmuşlardır.
eş-Şafıi, güzel okuyabildiğinde Fatiha suresini okumanın farz olduğunu kabul eder. iddiasını daha önce kaynakları ile verdiğimiz Hz. Peygamberin: "Fatiha okumayan kim-
56) Hadis kaynağı için bkz.: en-Nesru, es-Sünenü'l-kübra, VI, 284; Ebu Avfuıe, Ya'kiib b. İshak el-İsferiüıll, Müsned, thk: Eymen b. Arif ed-Dimeşki, Daru'l-Ma'rife, 1-V, Beyrut 1998, I, 455-456; Fıkıh kaynakları için bkz.: Malik b. Enes, Muvatta', thk: Muhammed FuadAbdülbaki, Daru İhyai'tTürasi'I-Arabi, I-II, Mısır ts., I, 87-88; el-Meniifi, a.g.e., I, 329; en-Nefnivi, a.g.e., I, 178.
57) el-Hattab, Ebu Abdullalı Muhammed b. Abdurrahman, Mevahibu'l-cetu li şerhi Muhtasari Ha/U, Daru'l-Fikr, I-VI, Beyrut 1398, Il, 100.
58) el-Hattab, a.g.e., Il, 101.
59) el-Hattab, a.g.e., Il, 100; ed-Derdir, Ebu'l-BeıakatAhmed b. Muhammed, eş-Şerhu'l-kebir (ed-Desiiki'nin haşiyesi ile), thk: Muhammed Aliş, Daru'l-Fikr, I-IV, Beyrut ts., I, 329.
60) el-Hattab, a.g.e., Il, 103.
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 87 (1, 1)
166 1 Yrd. Doç. Dr. Yaşar KURT·------EKEV AKADEMİ DERCİSİ
senin namazı olmaz" ve "Kim kıldığı namazda Fatiha okumazsa onun namazı eksiktir, eksiktir, eksiktir." hadislerine dayandırmaktadır61.
Şafii mezhebine göre Fatihayı unutarak terk eden kimse için iki görüş söz konusudur. Bunlardan birincisi; namazın kabul olacağını ifade eden eski görüştür. Buna göre, kıraatİ terk eden Hz. Ömer' e oradakiler bunun sebebini sordular. O da, "rükfi ve seedesi nasıldı" diye sorduğunda onlar, güzeldi (tamdı) cevabını verdiler. Hz. Ömer "o zaman bir şey gerekmez" diye cevap vermesini delil olarak kabul etmektedirler. İkincisi ise namazın geçersiz olacağını kabul eder. Buna göre rükfi ve secdede olduğu gibi namazın şartlanndan olan kıraat da unutınakla düşmez62.
Şafii mezhebi besınelenin Fatihadan bir ayet olduğu görüşündediJ-63. Dolayısıyla besınelesiz Fatiha, Fatihasız da namaz olmaz görüşünde olduklannı söyleyebiliriz. Şafii mezhebine göre cemaatle kılınan namazlarda da, "Fatiha okumayan kimsenin namazı olmaz" hadisi gereği Fatiha suresi imam ve cemaat tarafından okunınası gerekiı-64.
Bir kimse Fatiha suresinden bir harfi unutarak veya yanılarak terk ederse o rekatı kılmamış sayılır. Çünkü bir harfterk etmek, kemal (tamam olma) bakımından Fatiha suresini okumamış demektir. Aynca pek çok sahabeden yapılan nakille besınelenin Fatihadan bir ayet olduğu, terk edenin namazı kabul olmayacağı ifade edilir. Öyle ki, besmeleyi unutup Fatihayı sonuna kadar okuyan kimse, geriye dönüp besıneleden başlayarak sureyi tekrar sonuna kadar okuması gerekir. Sadece besmeleyi unuttuğunda değil Fatihadan herhangi bir ayeti unuttuğunda da tekrar baştan başlayarak sureyi sonuna kadar okur. Mesela, "Maliki yevmi'd-din"'i unutan kimse sureyi tekrar baştan alarak sonuna kadar okur. Surede herhangi bir ayetin yerini değiştirm,ek veya bir ya da birkaç başka ayeti surenin içine katmak da doğru değildir. Her ayet yerli yerinde ve birbirini takip etmesi gerekir65.
Şafii mezhebi Fatihanın bitiminde "amin" denmesinin sünnet olduğunu kabul edeı-66.
61) eş-Şafii, Muhammed b. İdris, el-Ümm, Daru'I-Marife, I-VIII, Beyrut 1393, I, 107.
62) eş-Şiriizi, Ebu İshak, el-Mühezzeb, Daru'l-Fikr, I-II, Beyrut ts., I, 72. 63) eş-Şiriizi. ei-Mühezzeb, I, 72; Gazziili, Ebu Hamid Muhammed b. Muhammed, e/-Veslt, thk.: Ah
med Muhammed İbriihim-Muhammed Muhammed Tiimur, Daru's-Seliim, I-VII, Klüıire 1417, II, 110-1 15; eş-Şiişi, Muhammed b. Ahmed, Hilyetü'l-ulemaft ma'rifeti mezôhibi'l-fukalıii, thk.: Yasin Ahmed İbriihim, Müessesetü'r-Risii!e, I-III, Beyrut 1400, II, 85-87; Hatib eş-Şirbini, el-ikna'fi Hal/i elfazi Ebi Şüca', Daru'l-Fikr, I-Il, Beyrut 1415, I, 132; el-Melibfui, Zeynüddin b. Abdülaziz, Fethu'l-Muln, Daru'l-Fikr, I-IV, Beyrut ts. I, 139; er-Remli, Muhammed b. Ahmed, Mütünü Zebid b. Raslan, Daru'l-Ma'rife, Beyrut ts. s. 85; er-Remli, Muhammed b. Ahmed, Şerhu Mütüni Zebid b. Raslan (Gayetii'l-beyan), Daru'l-Ma'rife, Beyrut ts., s. 85.
64) eş-Şiriizi, el-Miihezzeb, I, 72. 65) eş-Şafii, a.g.e., I, 107-108; el-Heytemi, Ahmed b. Hacer, el-Menhecii'l-kavlm, yy. ts., s. 180; el
Melibfui, a.g.e., I, 143-144; ed-Dimyati, es-Seyyid Muhammed Şatta, Hô.şiyetii iô.neti't-tô.libln, Diiru'I-Fikr, I-IV, Beyrut ts., I, 143.
66) eş-Şafii, a.g.e., I, 109; eş-Şiriizi, el-Mühezzeb, I, 72,73; en-Nevev'i, Ebu Zekeriyya Yahya b. Şerif, Ravdatü't-talibln ve umdetü'l-müftln, el-Mektebetü'l-İsliimi, Beyrut 1405, I, 247; Hatib eş-Şirbin'i, Miiğni'l-muhtô.c, Daru'l-Fikr, I-IV, Beyrut ts., I, 160-161.
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 87 (1, 2)
1 1 1 1
FATİRA SURESİ VE KIRAATİ------------- 167
Ürrıınl, lügat itibariyle öğrenim gönnemiş kimse demektir. Ancak Şafii uleması ümınlden kastın; Fatihayı veya onun bir kısmını güzel okuyamayan kimse olduğu görüşündedir. Buna dilsiz ve diş yapısının bozukluğundan dolayı yanlış telaffuz eden kimseyi de dahil ederler. "sin" harfıni peltek "se" ile "ra" harfıni "ğayn" harfi ile okuyan, aynca dilinin ~vşekliğinden dolayı idğiimı yapamayan peltek kimse de böyledir. Dilini düzeltmek için gayret gösterdiği halde, doğru okuyamayan kimseye uyulur. Ancak zaman geçer de öğrenmeyi terk ederse ona uyulmaz. Çünkü bu durumda onun namazı, su ve toprak bulamayan kimsenin )lamazı gibidif67.
Bir kimse besınelenin "sin" i ve Fatilıadaki diğer "sin" harflerini; harlin çıkış yeri olan dilin ucu ile ön dişierin uçlanna yakın yerinden çıkannayıp, dilin ucunu.ön dişlerden dışarıya çıkararak sinin safiyetini bozar ve peltek bir şekilde okursa bakılır. Bu pelteklik aşın derecede olursa fasilı, anlaşılır bir dil kullanmadığı için imameti caiz değildir. Peltekliği azsa ve okuduğunda sin harfmin sıfatiarını değiştinniyorsa o zaman imameti caizdif68. Takdir edilecektir ki, harflerin malıreç ve sıfatlarındaki bu keyfiyetin tespiti, ancak tecvit ilminde hazık birinin vereceği görüşe göre değerlendirilebilir.
Fatiha ile ilgili okuma yanlışları hususunda şu görüşlere yer verilmektedir. Bir kimse "el-hamdü" deki "ha" yı "he" olarak bilerek ve kasten okursa namazı geçersiz olur. Bir kişi, "er-ralıman" daki şeddeyi yapmayarak "el-rahman" şeklinde bilerek ve kasten okursa namazı bozulur69. "Alerl:ıin" i "a:temfin" şeklinde okursa mana bozulmadığından namazı bozulmaz, ancak bu kelimedeki yaniışından dolayı kıraari geçersiz olur. Eğer rükOa gitmeden önce doğrusunu okumaz da, yaniışı olduğunu bildiği halde rükOa giderse namazı batıl olur70. Aynca "kaf' harfini, Araplann okuduğu gibi "kaf' ile "kef' arasında bir tarzda telaffuz edilmesinin caiz71 fakat rnekruh olduğu ifade edilmektedir72.
Bir kimse "na'büdü" deki "dü" yü "de", "nesteinü" deki "nü" yü "ne", "sıriita" deki "sı" yı "sa" vb. şeklinde okuduğunda mana bozulmadığı için kıraati da namazı da geçersiz olmaz, ancak rnekruh olur. Öğrenme konusunda aciz kalıyorsa her halUkarda okuyuşu geçersiz değildir. Lahn ile ilgili genel kabul; nıana bozulmadığında namazın da bozulmayacağıdır73. Bir kişi "nestein" deki "te" yi "dal" harfıne benzetir veya Fatihadaki
67) en-Nevevi, Ravdatü't-talibln, l, 350; en-Nevevi, Minluicü't-tôlihTn, Daru'I-Ma'rife, Beyrut ıs., s. 17; Ebu Yahya Zekeriya el-Ensan, Menhecü't-tullab, Daru'I-Ma'rife, Beyrut ıs., s. 16; Ebil Yahya Zekeriyya el-Ensan, Fethu'l-vehhab, Daru'l-kütübi'I-İimiyye, I-II, Beyrut 1418, I, 111.
68) en-Nevevi, Ebu Zekeriyya Yahya b. Şeref, el-Mecmu', thk: Mahmud Matrahi, Beyrut 1996, III, 348. .
69) ei-Meliban, a.g.e., I, 141; ed-Dimyati, a.g.e., I, 141. 70) Nevevi, Muhammed b. Ömer, a.g.e., s. 61. 71) Zekeriyya el-Ensan, Fethu'l-vehhab, l, 72; ed-Dimyati, a.g.e., I, 141. 72) Hatı'"b eş-Şirbini, el-Ikna', I, 134; Hatib eş-Şirbini, Müğni'l-Muhtllc, l, 158; er-RemJi, Şerhu Mütü
ni Zebid b. Raslan, s. 85; el-Büceyrimi, a.g.e., I, 194. 73) en-Nevevi, el-Mecmu',III, 242; el-Meliban, a.g.e., I, 139; er-Reınli, Şerhu Mütüni Zebid b. Ras;
lan, s. 85; el-Büceyrimi, Süleyman b. Ömer, Haşiye el-Büceyrimi, el-Mektebetü'I-İsllimiyye, I-IV, Diyarbakır ıs., I, 194.
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 88 (1, 1)
168 1 Yrd. Doç. Dr. Yaşar KURT'------EKEV AKADEMi DERCİSİ
"sad" harflerini ne tam "sad" ne de tam "sin" şeklinde, ikisi arası bir şekilde okursa; eğer doğrusunu öğrenme konusunda imkan bularnazsa namazı sahih olur, imkan bulduğunda öğrenmesi gerekir. Öğrenme konusunda ihmal ettiği, gevşek davrandığı bütün namazlarını kaza etmek zorundadır. Bu zorunluluk Fatiha suresi içindir. Fatiha suresinin dışındaki yerlerde, ancak kasten manayı bozacak okumadakaza gerekir74.
Bir kişi, "sıratallezlne" deki peltek "ze" yi keskin "ze" okursa da aynı şekilde okuması geçersiz olur75. "Zel" ve "ze" harfi mahreç yönünden birbirine uzaktır("zel" harfi pel tek, "ze" harfi ise keskin harflerdendir). Ayrıca bu iki harf bazı sıfatları yönünden birbirine yakın olsa da (cehr, rihvet, istifale, infitah ve terkik sıfatları aynıdır) "ze" harfindeki safir (harf okunurken çıkarılan keskin bir ses) sıfatı itibariyle birbirinden ayrılmaktadır. Ayrıca bir kişi "en'amte" deki "te"yi "ti" veya "tü"; "iyyake" deki "ke" yi "ki" şeklinde okursa, mana değişeceği için namazı geçersiz olur. Kasten bu şekilde okursa namazı batıldır. Ancak kasıt yoksa okuyuşunu tekrar ederek doğrusunu okuması gerekir76.
Doğrusunu yapmaya veya öğrenmeye gücü yetmezse kendi kendine kılacağı namaz geçerlidir. Kendisi gibi okuyaniara da imameti sahihtir77.
Ancak"dat" harfi yerine "zı" harfini okuyan kimse; iki harfin çıkış yerlerinin yakınlığı ve birbirlerinden ayırt edilmelerinin zorluğu nedeniyle bu konu tartışılmıştır78. "Dat'' harfini "zı" harfi ile değiştirmek, bir görüşe göre halkın bu iki harfteki mahreci ayırt etmek ve uygulamadaki zorluğundan dolayı n;ımaza zarar vermez79. Esah olan gö-rüş, bu şekilde okuyan kimsenin namazının sahih olmayacağıdırSO. ·
Fatiha suresinin her harfinin yerine getirilmesi gerekir. Fatihada üç tanesi besmelede olmak üzere on dört tane şedde vardır81. Ondan bir harf eksilten, şerldenin birini terk eden veya bir harfi başka bir harfle değiştirenin kıraatİ geçersizdir. "İyyake" deki şerldeyi bilerek ve kasten terk eden kimsenin okuyuşu batıl olur ve kendisi de küfre girer. Çünkü şeddenin tahfifi (iki harften birinin terki) durumunda okuyuş "iyake" olur ki, bu gü-
74) en-Nevevi, el-Mecmu', III, 348-349; el-Heytemi, a.g.e., s. ı79; el-Melibfui, a.g.e., I, 14ı; ed-Dimyati, a.g.e., l, ı4ı.
75) Hatib eş-Şirbini, el-ikna', I, 134; Hatib eş-Şirbini, Müğni'l-Muhtfic, I, 158; er-Remli, Şerhu Mütüni Zebid b. Raslan, s. 85; ed-Dimyati, a.g.e., l, 140; Nevevi, Muhammed b. Ömer, Nilıiiyetü'z-zeyn, s. 61.
76) en-Nevevi. Ravdatü~-talibln, l, 242, 350; en-Nevevi, el-Mecmu', III, 348; Zekeriyya el-Ensiiri, Fethu'l-vehhab, I, ı ı I; el-Melibfui, a.g.e., l, 139-ı40; er-Remli, Şerhu Mütüni Zebid b. Raslan, s. 85.
77) Nevevi, Muhammed b. Ömer, Nihtiyetü'z-zeyn, Diiru'l-Fikr, Beyrut ts., s. 61. 78) Gazzaii, el-Veslt, Il, ı ı5.("dat" ve "zı" harflerinin çıkış yerleri ve sıfatları ile alakah geniş bilgi için
34 nolu dipnota bakılabiHr.) 79) en-Nevevi, Ravdatü~-talibln, l, 242; en-Nevevi, el-Mecmu', III, 348; Hatib eş-Şirbini, Müğni'l
Muhtfic, l, ı58; ed-Dimyati, a.g.e., l, 140 (Bu konuyu genişçe izah etmiştik). 80) en-Nevevi, Minhticü't-tfilibln, s. 10; en-Nevevi, el-Mecmu', III, 348; Zekeri;ya el-Ensfui, Fethu'l
vehhab, l, 72; Hatib eş-Şirbini, Müğni'l-Muhıfic, l, 158; er-Remli, Şerhu Mütüni Zebid b. Raslan, s. 85; el-Büceyrimi, a.g.e., I, 194.
81) Hatib eş-Şirbini, el-Ikna', I, 134; el-Melibiiri, a.g.e., I, ı39; er-Remli, Şerhu Mütüni Zebid b. Raslan, s. 85.
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 88 (1, 2)
FATlHA SURESİ VE KIRAATİ------------- 169
neşin ışığı anlamına gelif82. Böylece Allah'a işaret eden zamir yerine güneşin ışığı getirilmiş olur: Bu durumda mana, yalnız güneşin ışığına ibadet ederiz olur.
Bir kimse Fatiha suresini bitirir, onun tam~ olduğuna inanır ve bu konuda hiçbir şüphesi olmaz, sonra ondan bir kelime veya bir harf eksik oldu diye şüphesi olursa, kıraati ve şüphesi hususunda bir alamet, işaret yoksa doğru okuduğuna hükmedilir. Fa~ayı bitirir de tamam olduğu konusunda şüphesi olursa iade etmesi gerekir. Fatihayı okurken de şüphe ederse, aynı şekilde yeniden baştan okuması gerek:if83.
Şafii mezhebinde Fatihayı güzel okuyamayan veya tamamını ezberleyemeyen kimse ile alakalı farklı görüşler söz konusudur. Bir kimse Fatihadan bir ayeti güzel bilip, bunun dışında başka surelerden güzel okuyabiliyorsa; önce Fatihadan bildiği güzel ayeti ondan sonra diğer surelerden bildiği altı ayeti okur. Tercih edilen görüş budur. Bir diğer görüşe göre ise Fatihadan bildiği güzel ayeti tekrar eder84. Fatihayı okurken tertile (her harfin hakkını vererek okumaya), ve tertibe ( atlamadan ayetleri peş peşe okumaya) dikkat etmek gerekir. Bu hususlara dikkat edilmediği durumda namazın iadesi gerek:if85.
Kıraatİ düzgün olmayan kimse ile alakah eş-Şafll el-Ümm'de şu hadise yer vermektedir: "Sizden biriniz namaz kılmaya kalktığında Allah'ın emrettiği şekilde güzelce abdestini alsın, sonra "Allah-u Ekber'' diyerek namaza dursun. Kur'an'dan bir şey biliyorsa onu okusun, Kur'an'dan hiçbir şey bilmiyorsa "Elhamdü lillah" ve "Allah-u Ekber'' desin. Sonra mutmain (sükUnet bulmak, hareketsiz bir şekilde durmak veya iki hareket arasındaki sükunet) oluncaya kadar rükii etsin, sonra kalksın mutmain oluncaya kadar ayakta dursun, sonra sükunet buluncayakadar secde etsin, sonra başını kaldırsın mutmain oluncaya kadar otıırsun. Kim bu sayılanlardan bir şey eksiltirse namazından bir şeyler eksiitmiş olur."86 eş-Şafll bu hadisten şu sonuçları çıkarmaktadır. Namazla ilgili hadiste yer verilen hususların hepsi gerçekleştirilebilir şeylerdir. Güzel okuyamayan kimse, tahınld ve tekbir ile Allah'ı zikrederek kıraatİ yerine getirmekle yükümlüdür. Güzel okuyamayan kimse için Allah'ı zikretmekten başka yol yoktıır''87.
Bu görüşler ışığında Şafu mezhebine göre namaz kılan kimse, ister tek başına kılsın, ister imam olsun her rekatta Fatihayı okuması farzdır. Fatihanın bir kısmını güzel okuyan kimse; önce güzel okuduğu yeri, sonraki kısmın yerine de önceki güzel okuduğu yeri 'tekrar okur. Asıl ve bedel arasında tertibe riayet eder. Fatihanın ilk kısmını güzel oku-
82) el-Heyteıni, a.g.e., s. 178; Hatib eş-Şirbini, Müğni'l-Muhtôc, l, 157; el-Meliban, a.g.e., I, 141; edDimyiiti, a.g.e., I, 140; Nevevl, Muhammed b. Ömer, a.g.e., s. 60.
83) en-Nevevl, el-Mecmu', III, 348-349; ed-Dimyiiti, a.g.e., I, 143. 84) eş-Şiriizl, el-Mühezzeb, l, 73; en-Nevevl, Ravdatü't-talibin, l, 246; Hatib eş-Şirblnl, Müğni'l-Muh
tık, ı. 160.
85) eş-Şiriizl, et-Tenbih, s. 30; Gazz.aıi, el-Vesit, Il, 116; en-Nevevl, Ravdatü't-talibin, l, 243; Hatib eşŞirbini, el-ikna', I, 134; er-Remli, Şerhu Mütüni Zebid b. Raslan, s. 85.
86) Hadis kaynağı için bkz.: İbn Huzeyme, a.g.e., I, 299; el-Hakim en-NeysiibOri, a.g.e., I, 368; et-TahiM, Ahmed b. Muhammed, Şerhu medni'l-astir, thk. Muhammed Zühri Neccar, Diiru'l-Kütübi'lİlmiyye, I-IV, Beyrut 1399, I, 232; Fıkıh kaynağı için bkz.: eş-Şafii, a.g.e., I, 102.
87) eş-Şafii, a.g.e., I, 102.
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 89 (1, 1)
170 1 Yrd. Doç. Dr. Yaşar KURT:..------EKEV AKADEMİ DERCİSİ
yabiliyorsa önce orayı, sonra ikinci kısmın yerine birinci kısmı tekrar okur. Eğer Fatihanın sonunu güzel okuyorsa ilk bölümün yerine burayı okur, sonraki bölüm yerine aynı yeri tekrar eder. Fatihanın ortasını güzell)kuyorsa burayı hem ilk, hem orta, hem de son bölümü yerine tertibe riayet ederek okur. Eğer Fatiha suresini güzel okuyarnıyorsa onun dışında okuyacağı yer, yazımdaki değil okuyuştaki harflerine itibar edilerek yedi ayetten daha az olmamalıdır. Bu yedi ayet, besınele ve "maliki" deki elif de dahil olmak üzere yüz elli altı harften oluşmaktadır. Eğer Kur'an'dan hiçbir şeyi güzel okuy~ıyorsa; Süb-
• haneliahi ve'I-hamdüli'I-Iahi ve la ilahe illellahü ve'l-lahü ekber ve la havle ve la kuvvete ila billah duasını okur88. Abdullah b. Bb! Evfa'nın (ö. 861705) anlattığına göre bir adam peygambere gelerek: Ya Rast1lellah! Ben Kur'an'dan hiçbir şey ezberleyemiyorum. Bana öyle bir şey öğret ki, okuduğumda namazım kabul olsun. Hz. Peygamber de ona yukandaki duayı öğretti89. Bu duayı da güzel okuyamayan kimse tahmld "Elhamdü lillah" veya tekbir "Allahu Ekber" der90.
Dilsiz kimseye (ahras) gelince, böyle birinin Kur'an okumak kastı ile telaffuz edebileceği kadanyla dilini hareker ettirmesi yeterlidir. Çünkü kıraat için gereken, dilin hareket ettirilmesi ve telaffuzdur. Peygamber' in; "Size bir şey emrettiğimde ondan gücünüz yettiğini yerine getirin", sözü gereği dilsizden yapmakta aciz olduğu şey (kelimeleri telaffuz etme) düşer, yapabildiğini (dilini hareket ettirme) yerine getirmesi yeterli olur9I.
Şafii mezhebi Fatihanın başka bir dilde okunmasını kabul etmemektedir. Kur'an'ı '·· Arapça güzel okuyamayan kimsenin Farsça okuması caiz değildir92. Çünkü Kur'an'dan
kasıt, lafız ve nazımdır. Bu da Kur'an'dan başka bir şeyde bulunmaz93. Tercümesi veya Kur'an'ın dışındaki herhangi bir şey onun yerine geçmez94. Kur'an okunmak üzere başka bir dile aktanlması ile ilgili Hz. Selman'dan nakledilen olay şöyledir: İran' dan bir kavim kendilerine Kur'an'dan bir şey yazmasını istediler. O da onlara Fatihayı Farsça yazdı. Hz. Selman'ın yazdığı Fatihanın kendisi değil, tefsiridir95. Dolayısıyla Fatihayı Farsça okumak, Fatihayı okumak değil onun tefsirini Farsça okumak demektir.
88) eş-Şirazi, et-Tenbih, s. 30; Öazzali, e/-Veslt, II, 118; eş-ާşi, a.g.e., II, 91; Hatib eş-Şirbiıll, Müğni'I-Mulııfıc, I, 160; ed-Dimyati, a.g.e., I, 144.
89) Hadis kaynağı için bkz.: Ebu Davud, Süleyman b. Eş'as, Sünenu Ebi Davud, thk. Muhammed Muhyiddin Abdülhamid, I-IV, Daru'l-Fikr, yy. ts., I, 220; İbn Hibban, a.g.e., V, 116; ei-Beyhaki, Ebu Bekir Ahmed b. Hüseyin, Sünenü'l-kübra, thk. MuhammedAbdülkadir Ata, Mektebetü Dfui'lBaz, 1-X, Mekke 1994, Il, 381; fıkıh kaynağı için bkz.: eş-Şirazı, el-Mühezzeb, I, 73.
90) Zekeriyya el-Ensan, Fethu'l-vehhab, I, 73; Hatib eş-Şirb1ıll, Müğni'l-Muhtiic, I, 158; ei-Meliban, a.g.e., I, 139-140, 143; er-Remli, Şerhu Mütüni Zebid b. Raslan, s. 86; Nevevi, Muhammed b. Ömer, a.g.e., s. 62.
91) en-Nevevi, el-Mecmu', III, 349. 92) ei-Maverdi, el-Ikna', s. 44.
93) eş-Şirazı, el-Mühezzeb, 1, 73. 94) en-Nevevi, Ravdatü't-talibln, I, 241; ei-Heytemi, a.g.e., s. 181; er-Remli, Şerhu Mütüni Zebid b.
Raslan, s. 86; Abdülhamid eş-Şirvani, Havflşt eş-Şirviint, Daru'l-Fıkr, Beyrut ts., II, 44. ·
95) ed-Dimyati, a.g.e., I, 68.
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 89 (1, 2)
FATİRA SURESİ VE KİRAATİ------------- 171
4- Hanbeli Mezhebi:
Hanbeli mezhebine ait temel kaynaklarda Fatiha suresinin namazlarda okunınası ve kıraatİndeki incelikler ile alakalı şu bilgilere yer verilmektedir.
Namaz kılınırken sübhaneke duasının ardından istiaze ve besıneleden sonra imama uyan hariç Fatiha okunur. Fatihanın bitiminde funin denilir. İmama uyan kişi imarnın sesini d'iıyduğunda "Kur' an okunduğu zaman onu dinleyin ve susun ki, size ralımet edilsin"% ayeti gereğince herhangi bir şey okurnaz. Müstehap olan imarnın durduğu zamanlarda okumasıdır. Okumasa da namazı tamamdır. Çünkü imaını olan bir kimsenin imamının kıraati, kendisi için de geçerlidir97. Ancak imarnın sesini rluymadığı veya imarnın sessiz okuduğu durumlarda kendisi okuyabilir. İmam sesli okuyorsa o zaman imaını dinler98.
Hanbeit mezhebine göre besınelenin Fatihadan bir ayet olduğuna dair görüşler olmakla birlikte yaygın olan görüş, Fatihadan olmadığı şeklindedir99. Hz. Enes'in (ö. 93/712), "Hz. Peygamber, Ebu Bekir, Ömer ve Osman'ın arkasında namaz kıldım, hiç birinin besmeleyi sesli okuduklarına şahit olmadım" sözüne itibar edilerek istiaze ve besınele açıktan okunmazlOO. ·
Hanbeli mezhebine göre namazın sahilı olması için gereken kıraat, Fatiha suresi olarak belirleİııniştir. Bu durumda doğru okumaya kudreti yeten kimsenin yanlış yapmaması gerekir. Bir kimse manayı bozacak bir lahn (yanlış) yaparsa kıraatİ geçersiz olur. Yeniden okuması gerekir. Mana bozulmayacak bir lahn (yanlış) yaparsa okuyuşu geçersiz olmaz, haram olacak bir şekle ulaşınazsa da rnekruh olur. Manayı bozmayacak bir yanIışı kasten yaparsa, Fatihanın kıraatini hafıfe aldığı ve yapabildiği halde harflerin sıfatIarını değiştirdiğinden dolayı namazı sahih olmaz. Kur'an'ın bir yazılışı bir de okunuşu vardır. Telhtn (harflerin zat veya sıfatlarında değişiklik yapmak) ve terci' (sesi boğaıda titretmek, name yapmak) şayet yazıya dökülse şu elimizde yazılı olan Mushaf'tan başka bir şey olurdu. Çünkü telhtn ve tercili okumayla bazı harflerin sıfatıarını değiştirmek veya boğaıda sesi titretmek suretiyle Kur'fuı'a hica (alfabe) harflerinden olmayan harfleri
96) A'raf, 7/204. 97) Ebu'I-Kasım ei-Hıraki, el-Muhtesar, thk.: Zübeyr eş-Şiiviş, el-Mektebetü'I-İsliimi, Beyrut 1403, s.
25; Muvaffakuddin İbn Kudame el-Makdisi, Umdefi'l-fıklıi'l-Hambeli, Mektebetü't-Tarafeyn, Taif ts., s. 17-18; İbn Müflih, en-Nüket ve'l-fevaidü's-seniyye ala müşkili'l-muharrar li Mecdiddin lbn Teymiyye, Mektebetü'l-Me3rif, I-11, Riyad 1404, I, 60; ei-Buhuti, Keşşafii'l-kına' an metni'l-ikna', Diiru'I-Fikr, I-VI, Beyrut 1402, I, 342; İbn Duveyyiin, İbrahim b. Muhammed, Meniiru's-sebll, Mektebetü'l-Me3rif, I-11, Riyad 1405, I, 119.
98) İbn Müflih, en-Nüket, I, 60. 99) Haccavi, Ebu'n-Neca Musa b. Ahmed, Zadü'l-müstekni', thk.: Ali Muhammed Abdülaziz el-Hin
di, Mektebetü'n-Nehzati'I-Hadise, Mekke ts., s. 41; İbn Teymiyye, Ahmed b. Abdülhalim, el-Muharrar fi'l-fıklı, Mektebetü'I-Me3rif, I-11, Riyad 1404, I, 53; İbn Müflih, el-Furu'(Merdavi'nin Tashihu'l-furu ile), thk.: Ebu Zehrii Hazını el-Kiidi, Diiru'I-Kütübi'I-İiıniyye, I-Vl, Beyrut 1418, I, 369; el-Merdiivi, Ebu'I-Hasan Ali b. Süleyman, el-lnsaf, Diiru İhyii.i't-Türiisi'l-Arabi, I-X, Beyrut ts., Il, 48.
100) İbn Kndame, llmde, s 17; el-Bııhfiti, Marısıır b. Yunus, er-Ravdü'l-mürbi', Mektebetü'r-Riyiid, IIII, Riyiid 1390, I, 171.
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 90 (1, 1)
172 1 Yrd. Doç. Dr. Yaşar KURT------EKEV AKADEMİ DERCİSİ
katmaktayızlOI. Dolayısıyla bu şekilde okunan Kur'an, ilave ve değişiklikleri nedeniyle Allah'ın indirdiği Kur'an olması mümkün değildir.
Fatiha suresindeki ayetleri peş peşe okumak gerekir. Bazı ayetleri bazı ayetlerden önce okumak doğru değildir. Çünkii tertibe riayet etmek kıraatİn sıhhatinin şartlarındandır. Ayet! erin yerlerini değiştirerek, mesela sondan başa doğru okumak, örf itibariyle okuma sııyılmaz. Fatihadaki bir ayeti kasten bulunduğu yerden önce okumak namazı bozar. Yanlışlıkla okursa yeniden başlayıp tamamlaması gerekirl02. Ayetler arasında uzun bir
. süre zikir yapar veya kasten kıraatten aynlırsa, yeniden okuınıısı gerekir. Unutur, dua ve
. ya kıraat nevinden bir zikirle zikreder, amin, okuma secdesi, birini uyarmak için "sübhanellah" demesi, devamını getiremediğinde.j_mamın kıraatinin önünü açmak için okuması ya da kısa bir ara vermesi durumunda ise Fatihası tamamdırl03.
Fatihayı Arapça aslıyla güzel okuyamayan kimsenin, başka bir dilde onun tercilmesini okuması caiz değildir. Çünkü Allah, Kur'an'ı Arapça indirdi. Hiçbir kimse Fatihanın bir lafzını Arapça bir başka kelimeyle değiştiremez. Bu konuda Arapça'yı iyi bilip bilmemesi de önemli değildir. Kur'an lafız ve mana yönüyle mucizedir. Lafız giderse, ne Kur'an ne de onun benzerinden söz edilemez. Bu ancak onun tefsiri olur. Şayet tefsiri aynısı olsaydı, onun bir benzerinin meydana getirilmesi konusunda Kur'an'ın meydan okumasının bir kıymeti olmazdı. O halde Arapça güzel okuyamayan kimsenin onu öğrenmesi gerekir. Bu konuda gayretini ortaya koymazsa namazı sahih olmaz. Gayret eder
.. .. de yapamaz veya bir namaz vaktinin geçmesinden korkarsa, güzel ezberlediği Fatihanın "··:. bir ayetini yedi defa tekrar eder. Çünkü Fatiha suresinden okunacak bir ayet, onun dışın
daki surelerden okunacak ayetlerden daha efdaldir. Ancak Fatihanın dışında güzel okuyabildiği başka ayetler varsa Fatihadan bildiği bir ayeti tekrar etmesi gerekmez. Çünkü Hz. Peygamber "Sizden biri namaza kalktığında Kur'an'dan bir şey biliyorsa onu okusun, bilmiyorsa Allah' a hamdelsin ( elhamdülillah), tehlil (La ilah e illellah) ve tekbir (Allah'u Ekber) okusun" buyurmaktadırl04.
Fatihanın dışında okuyacağı ayet konusunda; Fatihanın ayet veya harfleri sayısına . denk olacağı ile ilgili farklı görüşler vardır. Bu durumda bakılır. Öğrenmeye imkanı yok
sa öğrendiği bir ayeti tekrar eder. Eğer Kur'an'dan hiçbir şeyi güzel okuyamıyorsa; Sübhanellahi ve'l-hamdüli'l-lahi ve la illlhe illellahü ve'l-lahü ekber ve la havle ve la kuvvete ila bi!Hih duasını okur. Bunun bir kısmını güzel okuyabiliyorsa, bildiği kadarını
101) İbn Mütlih, en-Nüket, I, 73-74,439.
102) el-Buhı1ti, Keşşafii'l-kına', l, 337-338; İbn Duveyyan, a.g.e., l, 85.
103) İbn Kudfune, el-Kafi fi fiklıi'/-İmô.mi'l-mübeccel Ahmed b. Hambel, thk.: Zübeyr eş-Şaviş, eiMektebetü'l-İslfuni, I-IV, Beyrut 1988, I, 131; İbn Teymiyye, a.g.e., ı, 54; İbn Mlitlih, el-Furu', I, 365; Ebu İshak İbrahim b. Muhammed, e/-Mübdi', ei-Mektebetü'I-İsliimi, I-X, Beyrut 1400, I, 437-438; el-Merdavi, a.g.e., Il, 49; el-Buhiiti, er-Ravdü'l-mürbi', I, 171; el-Buhiit1, Keşşafii'l-kına', I, 338.
104) Hadis kaynağı için bkz.: İbn Huzeyme, a.g.e., I, 274; fıkıh kaynaklan için bkz.: İbn Kudfune, elKafi, I, 132-133; İbn Kudfune, el-Müğni, I, 289-290; İbn Teymiyye, a.g.e., I, 61; İbn Mütlih, e/Furu', ı. 367; İbn Mütlih, en-Nüket, I, 70, 440-441; İbn Duveyyan, a.g.e., I, 85-86.
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 90 (1, 2)
FATİHA SURESİ VE KIRAATİ------------- 173
okur. Ok:uyamıyorsa yukanda Hz. Peygamberden naklettiğimiz şekilde tahmid; tehlil ve tekbir okur. Hiçbir şey bilmiyorsa, dilsiz bir kimsenin yaptığı gibi Fatihayı okuyacak kadar bir süre ayakta dururlOS.
Kıraat konusunda kişi gücü nispetinde sorumludur. Çünkü Hz. Peygamber "size bir şey emrettiğimde gücünüz ruspetinde onu yerine getirin" buyurmaktadırl06. Dolayısıyla herk.es yerine getirilmesi gereken diğer meselelerde olduğu gibi Fatihanın kıraatinde de dilinin dönmesi, h;ıfızası gibi yetenekleri ruspetinde sorumludur.
Hanbeli mezhebi kaynaklarında da Fatihanın bitiminde "funin" denilmesinin sünnet olduğu hususuna yer verilmektedirl07.
Sonuç
Fatiha suresi, müfessirlerin eğilimleri ve bilgi birikimleri doğrultusunda, her. 'dönemde çok yönlü olarak ele alınıp tefsir edilmiştir. Bunun yanında; gerek "es-sebu~l-mesani" ayetinin Fatiha suresine işaret etmesi, gerekse "Fatihasız namaz olmaz" veya "Fatihasız namaz eksiktir" mealindeki hadisi şerifler, Hz. Peygamber ve sonraki nesle mensup kıraat ve mezhep imamlarının Fatiha suresini güzel okumaya özel bir önem atfetmesine sebep olmuştUr. Namazın, İslam'ın önemli prensiplerinden biri olduğu herkesin mahimudur. Onun vazgeçilmez rükünlerinden biri de kıraattir. Kıraat de Hz. Peygamberin ifadeleri ile Fatiha suresi okunarak yerine getirilebileceği kayıt altına alınmıştır.: Bu husus, bizzat Hz. Peygamber tarafından icra edilmiş; yani Hz. Peygamber Fatiha suresini okuyarak namaz kıldırmış, saıiabe de bu uygulamayı devam ettirmiştir. Bunun·,sonucu olarak Fatiha suresinin namazlarda okunması, mezheplere göre farz veya vacip olarak yerini alınıştır. Kıraatin kabul edilebilmesi, tabü olarak onun doğru ve yanlışsız okunması zorunluluğunu gündeme getirmiştir. Hz. Peygamber döneminde başlayan bu hassasiyet, mezhep imamları döneminde son şeklini almıştır.
Hanefiler dışındaki mezheplere göre kıraat, namazların bütün rekatlarında yerine getirilmesi gereken bir farzdır. Hanefi mezhebine göre ise bu farz, ~afıle namazların tüm rekatlarına şamil iken, farz namazların sadece ilk iki rekatı için geçerlidir. Mezhepler arasında kıraatin içeriğine ilişkin de görüş ayrılığı mevcuttur. Hanefi mezhebine.göre üç kısa veya bir uzun ayet okumak yeterli iken; Maliki, Şafu ve Hanbeli mezheplerine göre bu farzın edası, ancak Fatiha suresini okumakla mümkündür. Dolayısıyla, Fatiha suresinin doğru ve yanlışsız okunınası fevkalade önemli bir keyfiyet arz etmektedir.
Kıraatte Fatiha suresini okumayı farz sayan ve mana değişsin veya değişmesin bu surede yapılacak yanlışın namazı bozacağında ittifak eden Maliki, Şafu ve Hanbeli mezheplerine göre; Fatihada yaniışı olan biri gayret eder de yanlışını düzeltemezse cemaat olur veya tek başına namazını kılar. Böyle birinin imam olması durumunda hem kendi
105) İbn Kudfune, el-Kafi, l, 132-133; İbn Kudfune, el-Müğnt, l, 289-290; İbn Teymiyye, a.g:e., l, 61; İbn Müflih, el-Furu', l, 367; İbn Müflih, en-Nüket, l, 70,440-441; İbn Duveyyan, a.g.e.;ı, 85-86.
106) İbn Müflih, en-Nüket, ı, 442; e1-Merdivi, a.g.e., U, 52; ei-BuhOti, Keşşafti'l-kma', ı, 341.
107) İbn Kudfune, el-Kafi, ı, 132; İbn Kudfune, el-Müğnt, ı, 290; İbn Müflih, en-Nüket, l, 349; el-BuhO.ti, Keşşafti'l-/ana', ı, 339.
D01777c9s24y2005.pdf 25.02.2010 15:43:32 Page 91 (1, 1)
T
174 1 Yrd. Doç. Dr. Yaşar KURT------EKEV AKADEMi DERCİSİ
hem de ona uyanların namazı geçersiz olur. Hanefi mezhebinden Ebu Hanife ile İmam Muhammed'e göre mana bozulursa namaz bozulur. Ebu Yusuf'a göre ise, benzeri Kur'an'da olan lafızdan dolayı namaz bozulmaz.
Hanefiler dışındaki üç mezhebe göre Fatihayı güzel okuyamayan kimse onu öğrenmesi gerekir. İmkanı olduğu halde öğrenmezse, edasına muktedir olduğu farzlardan bijni terk ettiği için namazı geçersiz olur. Eğer vakti olmaz veya ezberleyemezse, harflerinin sayısı Fatihaya eşit olan başka yedi ayet okur. Eğer ezberinde usulüne uygun okuyabildiği yedi ayet yoksa güzel okuyabildiği daha az sayıdaki ayeti, Fatihanın harfleri say ısınca tekrar eder. Bunu da öğrenmeye imkanı yoksa öğrendiği bir ayeti Fatiha harfleri sayısınca tekrar eder. Eğer Kur'an'dan hiçbir şeyi güzel okuyarnıyorsa Sübhanellahi ve'l-hamdüli'l-lahi ve Hi ilahe illellahü ve'l-Iahii-ekber ve la havle ve la kuvvete ila billah duasını okur. Bunun bir kısmını güzel okuyabiliyorsa, bildiği kadannı okur. Bunu da okuyarnıyorsa tahmid, tehlil ve tekbir okur. Hiçbir şey bilmiyorsa, dilsiz bir kimsenin yaptığı gibi Fatihayı okuyacak kadar bir süre ayakta durur. Hanefi mezhebine göre, Fatiha ve bir sureyi ezberlemek her Müslüman'a vaciptir. Vacipten bir şey eksiltmek ise mekruhtur. Hanefi mezhebine göre rnekruh olarak eda edilen bir namazın iade edilmesi gerekir. ·
Görüldüğü gibi bütün mezhepler namazın önemli bir rüknü olması nedeniyle Fatiha suresinin doğru ve yanlışsız okunmasına büyük önem vermişlerdir. Ancak ne var ki bu husus, çağın sunduğu sayısız öğrenme imkanianna rağmen gerek bu görevi ifa eden görevliler gerekse namaz ibadetini yerine getiren Müslümanlar tarafından maalesef gerektiği şekilde algılanmamaktadır. O nedenle bu çalışma, Fatiha suresinin kıraat imamlan tarafından şekli ve önemi belirlenen, fakihler tarafından hükme bağlanan böylesine önemli bir hususa işaret etmektedir.