fifty+shades+of+grey

6
Fifty Shades of Grey by E.L. James Aynada kendime hüsran içinde kaş çattım. Kahrolasıca saçım bir türlü şekle girmiyordu ve kahrolasıca Katherine Kavanagh hasta olup beni bu sıkıntılara sokmuştu. Şu anda haftaya olan finallerime hazırlanıyor olacaktım ama onun yerine şimdi saçımı şekle sokmaya çalışıyorum. Islak bırakarak yatmamalıyım. Islak bırakarak yatmamalıyım. Bu cümleyi birkaç kere daha tekrarlarken son defa saçımı fırçayla kontrol altına almaya çalıştım. Öfkeyle gözlerimi devirirken solgun, yüzüne göre oldukça büyük mavi gözleri olan kahverengi saçlı yansımama bakıp bu çabamdan vazgeçtim. Tek seçeneğim saçlarımı at kuyruğu ile bir şekle sokabilmekti ve o halde düzgün görünebilir duracağımı umuyordum. Oda arkadaşım Kate bütün günler arasında gribe yakalanmak için bu günü seçmişti. Bu yüzden daha önce hiç duymadığım oldukça zengin bir sanayici ile okul gazetesi için ayarladığı röportaja kendi katılamıyordu. Bu yüzden gönüllü oldum. Hazırlanmam gereken finaller, bitirmem gereken bir deneme ve bu öğleden sonra iş yerinde çalışmam gerektiği halde Seattle’a kadar yüz altmış beş kilometre araba sürüp bu gizemli Grey Holding’in CEO’suyla tanışmaya gidiyorum. Üniversitemizin nadir bulunan girişimci ve önemli hayır severlerinden olduğu için vakti oldukça değerli – benimkinden çok daha fazla

Upload: onokumalar

Post on 09-Aug-2015

58 views

Category:

Documents


2 download

TRANSCRIPT

Page 1: Fifty+shades+of+grey

Fifty Shades of Grey by E.L. JamesAynada kendime hüsran içinde kaş çattım. Kahrolasıca saçım bir türlü şekle girmiyordu ve kahrolasıca Katherine Kavanagh hasta olup beni bu sıkıntılara sokmuştu. Şu anda haftaya olan finallerime hazırlanıyor olacaktım ama onun yerine şimdi saçımı şekle sokmaya çalışıyorum. Islak bırakarak yatmamalıyım. Islak bırakarak yatmamalıyım. Bu cümleyi birkaç kere daha tekrarlarken son defa saçımı fırçayla kontrol altına almaya çalıştım. Öfkeyle gözlerimi devirirken solgun, yüzüne göre oldukça büyük mavi gözleri olan kahverengi saçlı yansımama bakıp bu çabamdan vazgeçtim. Tek seçeneğim saçlarımı at kuyruğu ile bir şekle sokabilmekti ve o halde düzgün görünebilir duracağımı umuyordum.Oda arkadaşım Kate bütün günler arasında gribe yakalanmak için bu günü seçmişti. Bu yüzden daha önce hiç duymadığım oldukça zengin bir sanayici ile okul gazetesi için ayarladığı röportaja kendi katılamıyordu. Bu yüzden gönüllü oldum. Hazırlanmam gereken finaller, bitirmem gereken bir deneme ve bu öğleden sonra iş yerinde çalışmam gerektiği halde Seattle’a kadar yüz altmış beş kilometre araba sürüp bu gizemli Grey Holding’in CEO’suyla tanışmaya gidiyorum. Üniversitemizin nadir bulunan girişimci ve önemli hayır severlerinden olduğu için vakti oldukça değerli – benimkinden çok daha fazla değerli – ama Kate’in onun röportaj yapmasına izin verdi. Kate’in bana söylediğine göre oldukça büyük bir başarı. Hay ona da ders programı dışında ki aktivitelerine de!Kate oturma odasında kanepede kıvranmış yatıyordu.“Üzgünüm Ana. Bu röportajı kapmam dokuz ayımı aldı. Tekrar programlamak altı ayımı alacaktır ve o zamana kadar okuldan mezun olmuş oluruz. Editör olarak bu işi erteleyemem. Lütfen.” Kate tahriş olmuş, boğazdan gelen kısık sesiyle yalvarıyordu. Bunu nasıl başarıyordu? Hastayken bile oldukça dinç, harika görünüyordu. Kızılımsı sarı saçları yerli yerinde, yeşil gözleri kanlanmış olsa da parlak gözüküyordu. İçimde birden uyanan sempatiyi bastırdım. “Elbette gideceğim Kate. Yatağa dönmelisin. Biraz Nyquil veya Tylenol ister misin?”

Page 2: Fifty+shades+of+grey

“Nyquil olur. Bunlarda soruların ve benim küçük kayıt cihazım. Sadece kayıt tuşuna bas. Not al, kopyaya geçireceğim.”“Adam hakkında hiçbir şey bilmiyorum.”diye mırıldandım. Gittikçe yükselen endişemi kontrol altına almaya çalışıyor ama başarısız oluyordum.“Sorular sana yardımcı olacaktır. Haydi. Oldukça uzun bir yolun var. Geç kalmanı istemiyorum.”“Pekala, gidiyorum. Yatağa dön. Sonradan ısıtman için biraz çorba yaptım sana.” Ona sevgiyle baktım. Bunu sadece senin için yapıyorum Kate.“Tamam dönüyorum. İyi şanslar. Teşekkürler Ana her zaman ki gibi hayatımı kurtardın.”Çantamı toplarken ona alaycı bir şekilde gülümsedim ve kapıya doğru ilerledim. Kate’in beni bu konuda kandırmasına izin verdiğime inanamıyorum. Ama Kate’in herkesi her konuda kandırabilirdi. Olağanüstü bir gazeteci olacaktı. Konuşkan güçlü, ikna edici, eleştirici ve güzeldi. Aynı zamanda benim canım arkadaşımdı.

Seattle’a doğru yola çıktığımda, yollar boştu. Saat daha erkendi ve benim öğleden sonra ikiye kadar Seattle’da olmama gerek yoktu. Kate bana spor Mercedes arabasını verdiği için şanslıydım. Wanda’mın yani eski Volkswagen Beetle’ımın bu yolculuğu zamanında yapacağını sanmıyordum. Ah, Mercedes ile sürmek bir zevkti ve pedala bastıkça yol hızla ayağımdan kayıp gidiyordu. Gideceğim yer Bay Grey’in evrensel girişimciliğinin genel merkeziydi. 21 katlık geniş ve tamamen camla kaplanmış, girişdeki camın önüne Grey House yazılmış bir binaydı. Binaya vardığımda saat bire ikiye çeyrek vardı ve binaya girerken geç kalmadığım için memnun ama ortamdan fazlasıyla etkilenmiştim. Sağlam, kumtaşı renginde masanın ardında oldukça çekici sarışın genç bir bayan bana memnuniyetle gülümsüyordu. Simsiyah bir ceket ve gördüğüm en beyaz gömleği giyiyordu. Oldukça temiz görünmekteydi.“Bay Grey’i görmek için gelmişti. Katherine Kavanagh’ın yerine geldim. Anastasia Steele.”“Bir dakika müsaade edin, Bayan Steele.” Önünde durunca kız hafifçe bir kaşını kaldırdı. Lacivert ceketim yerine Kate’in resmi blazerlarından birini ödünç almış olmayı diliyordum. Biraz çabayla tek eteğimi, kahverengi renkte diz boyunda botlarımı ve mavi kazağımı giydim. Bana göre bu oldukça akıllıca bir seçimdi. Yerinden çıkan birkaç saç telimi kulağımın arkasına atarak kız gözümü korkutmuyormuş gibi davrandım.“Miss Kavanagh bekleniyordu. Lütfen şurayı imzalayın, Bayan Steele. Sondaki asansöre gidip on ikinci kata çıkın.” İmzalarken nazikçe bana gülümsedi.Bana üstünde büyükçe “MİSAFİR” yazan bir kart verdi. Gülmeden edemedim. Ziyaret ettiğim oldukça belliydi. Buraya hiç uymuyordum. Kıza teşekkür ederek, benden daha zekice giyinen iki güvenlik görevlisini geçerek asansörlerin yanına gitti. Asansör hızla beni on ikinci kata çıkardı. Kapılar açıldı ve kendimi başka bir geniş lobide - yine tamamen cam, metal ve beyaz ağırlıklı döşenmiş – buldum. Yine siyah ceket ve beyaz gömlek giymiş sarışın bir bayan tarafından karşılandım.“Bayan Steele, burada biraz bekleyebilir misiniz lütfen?” Beyaz deriden sandalyelerin olduğu oturma alanını gösterdi.Deri sandalyelerin arkasında cam duvarları olan en az yirmi kişiyi alacak genişlikte masası olan bir toplantı salonu vardı. Arkasında ise duvardan duvara olarak tasarlanmış cam Seatle’ın güney yakasından güzel bir manzara gösteriyordu. Bir anlığına görüntü karşısında şaşkınlığa uğradım. Wow!

Page 3: Fifty+shades+of+grey

Yerime oturup, çantamdan soruları çıkarıp göz atarken iç içe Kate’e bana kısa bir biyografi bile sağlamadığı için kızıyordum. Röportaj yapacağım adam hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Doksan veya otuz yaşında olabilirdi. Bu belirsizlik rahatsız ediciydi ve sinirlerimi geriyordu. Yüz yüze yapılan röportajlarda hiç rahat olamamışımdır. Her zaman en arkalarda oturabileceğim grup tartışmaları bana daha cazip gelmiştir. Dürüst olmak gerekirse yalnız olmayı, kampus kütüphanesinde bir koltukta kıvrılıp İngiliz klasiklerinden bir roman okumayı daha çok tercih ederim. Burada böyle ellerim gerginlikten hafifçe titrer bir şekilde oturmaktan daha iyidir.

Kendime gözlerimi devirdim. Kendine gel, Steele. Binayı göze alırsak Grey’in kırklarında olduğunu sanıyordum. Fiziği düzgün, bronz tenli ve personellerine uygun bir şekilde gür saçarı olan bir adam olması yüksekle muhtemeldi.Bir tane zarif ve kusursuz elbiseli sarışın daha sağdaki odadan çıktı. Bütün bu kusursuz sarışınlarla ilgili olayda neydi böyleydi? Sanki Stephord filmi gibiydi. Derin bir nefes alarak ayağa kalktım. “Bayan Steele?” diye sordu en son gelen sarışın.“Evet.” dedim boğuk bir sesle. ‘’Evet. ‘’ İşte bu daha kendime güveniyormuşum gibiydi. ‘’ Bay , Grey birazdan sizi görecek.Ceketinizi alabilir miyim? ‘’‘’ Ah , evet lüften. ‘’ dedim ceketi çıkarmaya çalışarak. ‘’ Size içecek bir şeyler önerdiler mi?’’ ‘’ Şey , hayır.’’ Ah acaba Sarışın Bir’in başı belaya girer mi bunun için? Sarışın İki’nin gözleri masada kadına kaydı. ‘’ Kahve , çay veya su alır mıydınız?’’ dedi dikkatini bana vererek. ‘’ Bir bardak su alabilirim. Teşekkürler.’’ Dedim‘’ Olivia , su getirir misin?’’ Sesi kısıktı ama masadaki kadın kalkıp uzaklaştı. ‘’ Özür dilerim Bayan Steele . Olivia henüz yeni elemanımız. Lütfen kurulun , Bay Grey sizinle beş dakika içinde görüşecektir. ‘’Olivia soguk su ile geri döndü.‘’ Buyrun Bayan Steele. ‘’ ‘’Teşekkürler.’’Sarışı kadınların ikiside işlerine devam etmek üzere döndüler. Belki de Bay Grey çalışanlarını bilerek sarışın olarak seçiyordu. Bunun yasal olup olmadığını merak ettim. Ofisin kapısı açıldı ve Afro-Amerikalı bir adam kapının eşiğinde gözüktü. ‘’ Bu hafta Golf , ne dersin Grey?’’Gelen cevabı duymadım ama adam döndü ve beni görüp gülümsedi. Olivia hemen asansörü çağırmak için ayaklandı.Ayağa zıplamak genelde yaptığı bir şey gibiydi. Benden bile gergindi kadın. ‘’ İyi öğleden sonraları , bayanlar.’’ ‘’ Bayan Steele , Bay Grey şimdi sizi görecek.’’ Dedi Sarışın İki. ‘’ Kapıyı çalmanıza gerek yok direk girin. ‘’ Nazikçe gülümsüyordu.Kapıyı itiğim gibi ayaklarımın dolanmasıyla ofisin içine düşmem bir oldu. Lanet olsun , bana ve iki ayağıma! Ellerimin ve dizlerimin üstünde Bay Grey’in ofisinin içinde duruyordum. Nazik eller beni kaldırıp , dengemi sağladı O kadar utanmıştım ki! Dengemi sağlayınca başımı kaldırıp ona baktım. Hass.. çok genç!‘’ Bayan Kavanagh.’’ Uzun parmaklı ellerini uzattı. ‘’ Ben Christian Grey. İyi misiniz? Oturmak ister misiniz?’’

Page 4: Fifty+shades+of+grey

Genç ve çekici , baya çekici. Uuzun boylu , çok iyi bir takım elbise giymiş Gri bir takım , beyaz gömlek ve siyah kravat. O siyah saçlar ve parlak gri gözler yüzünden toparlanmam biraz zaman aldı. ‘’ Ah , şey.’’ Eğer bu adam otuzlarındaysa bende maymun soyundan geliyorum. Bana uzatığı elini sıktım ve garip bir elektirik akımı ondan gelip bütün bedenime yayıldı. Statik elektirik olmalıydı. ‘’ Bayan Kavanagh bu gün gelemedi ben onun yerine geldim.Umarım rahatsız olmazsınız Bay Grey.’’ ‘’Ve siz de?’’ Sesi sıcaktı , keyif almış gibi bir hali vardı ama yüz ifadesini okumak zordu. ‘’ Anastasian Steele , ben Kate ...şey... Katherine ...şey...Bayan Kavanagh ile İngilizce Edebiyatı okuyorum. ‘’‘’ Anlıyorum. Oturmak ister misiniz? ’ ----------- ‘’ Üzgünüm. Buna alışık değilim.’’ Dedim.‘’ İstediğiniz zaman başlayabilirsiniz Bayan Steele.’’‘’Cevaplarınızı kaydedebilir miyim Bay Grey? ‘’ ‘’ Kaseti çalıştırmak için o kadar çaba harcadıktan sonra mı soruyorsunuz?’’ Kızardım. Benimle şakalaşıyor muydu? Ne cevap vereceğimi bilemedim. Bana acımış olacak ki ‘’ Evet , kaydedebilirsiniz.’’ dedi. ‘’ Katie , yani Bayan Kavaganh size görüşmenin ne için olduğunu açıkladı mı?’’‘’ Evet , benimde katılacağım mezuniyetin öncesi öğrenci gazatesi için olacak. ‘’‘’Güzel.’’ Dedim gergince yutkunarak. ‘’ Size bir kaç sorum olacak Bay Grey.’’ ‘’ Bende öyle düşünüyordum.’’ Dedi gülümseyerek.‘’ Bu kadar büyük bir imparatorluğu yöneten birisi için çok genç görünüyorsunuz.Başarınızı neye borçlusunuz?’’Gülümsemesi duruyordu ama biraz hayal kırıklığına uğramış gibiydi. ____

Onokumalar.ComÇeviri : Hanife Albayrak / Buket K.

*Seri yurtdışında hemen hemen bütün kitap listelerini altüst etti. Ülkemizde ise Pegasus Yayınlarından çıkması bekleniyor.

* Toplam üç kitaptan oluşuyor. Aşırı cinsel sahneler içerdiğinden dolayı yetişkin kitleye hitap etmekte.

* Yazar Alacakaranlığın fanfiction’ı olarak başladığı serisi ile S. Meyer’in başarısını geçti ve küçük bir servete kavuştu.

* Daha fazla haber ve ön okuma için bizi takip etmeye devam edin.