fransiz dİplomat boislecomte’a gÖre mehmed alİ paŞa İ … · 2019-03-18 · fransiz...

42
FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ (18331834) Özgür YILMAZ Aslı ŞENOL GHEBANTANİ Öz Fransa, Mehmed Ali Paşa’nın isyanının yarattığı kargaşa ortamında Babıâli’nin Rusya ile ittifak yapmasından oldukça rahatsız olmuştu ve Mısır Meselesi’nin kendi çıkarlarına uygun çözümlenmesini arzu ediyordu. Bunun için Fransız hükümeti, Mehmed Ali Paşa ve Babıâli arasında sürüp giden soruna kendi lehine bir çözüm bulma amacıyla, dışi şlerindeki kabiliyeti nedeniyle Baron de Boislecomte’u Mehmed Ali Paşa nezdinde arabuluculuk yapmak ve dolayısıyla Babıâli üzerindeki Rusya etkisini kaldırmak amacıyla Doğu’ya gönderdi. Mehmed Ali Paşa nezdindeki siyasi misyonu dışında Boislecomte, Dışişleri Bakanı Broglie’den artık sona yaklaşan Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili çok akıllıca gözlemler yapmak ve bu gözlemlerini raporlar haline getirerek Fransız hariciyesine sunmak talimatı da almıştı. Bu bakımdan Boislecomte imparatorluğu idari, askeri, ekonomik ve ticari açıdan geniş bir incelemeye tabi tuttu. Bu çalışma Boislecomte’un Doğu’ya gönderilme sürecini inceledikten sonra Baron’un Osmanlı ticareti hakkındaki değerlendirmeleri inceleme amacındadır. Çalışmanın kaynağı Fransız Dışi şleri Bakanlığı Arşivi’nin Paris’teki merkezinde yer alan “Mémoires et Documents: Turquie” kataloğunda yer alan dosyalardır. Anahtar Sözcükler Osmanlı İmparatorluğu, Fransa, Boislecomte, Mısır Meselesi, Osmanlı Ticareti OTTOMAN TRADE DURING THE REVOLT OF MEHMED ALI PASHA ACCORDING TO FRENCH DIPLOMAT BOISLECOMPTE Abstract France had been quite disturbed by the alliance of the Sublime Porte with Russia created by the revolt of Mehmed Ali Pasha, and hoped to resolve the Egyptian Question according to her own Yrd. Doç. Dr., Gümüşhane Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi, Gümüşhane/Türkiye. [email protected] Doktora Öğrencisi, Institut national des langues et civilisations orientales, INALCO-Paris/Fransa. [email protected] TARİHİN PEŞİNDE ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ‐ Yıl: 2015, Sayı: 14 Sayfa: 437477 THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY AND SOCIAL RESEARCHYear: 2015, Issue: 14 Page: 437477

Upload: others

Post on 21-Jun-2020

6 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

  

 

 

FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA 

İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ (1833‐1834) 

 

 

Özgür YILMAZ ‐ Aslı ŞENOL GHEBANTANİ 

 

 Öz 

Fransa, Mehmed Ali Paşa’nın isyanının yarattığı kargaşa ortamında Babıâli’nin Rusya ile 

ittifak yapmasından oldukça rahatsız olmuştu ve Mısır Meselesi’nin kendi çıkarlarına 

uygun çözümlenmesini arzu ediyordu. Bunun için Fransız hükümeti, Mehmed Ali Paşa 

ve Babıâli arasında sürüp giden soruna kendi lehine bir çözüm bulma amacıyla, 

dışişlerindeki kabiliyeti nedeniyle Baron de Boislecomte’u Mehmed Ali Paşa nezdinde 

arabuluculuk yapmak ve dolayısıyla Babıâli üzerindeki Rusya etkisini kaldırmak 

amacıyla Doğu’ya gönderdi. Mehmed Ali Paşa nezdindeki siyasi misyonu dışında 

Boislecomte, Dışişleri Bakanı Broglie’den artık sona yaklaşan Osmanlı İmparatorluğu ile 

ilgili çok akıllıca gözlemler yapmak ve bu gözlemlerini raporlar haline getirerek Fransız 

hariciyesine sunmak talimatı da almıştı. Bu bakımdan Boislecomte imparatorluğu idari, 

askeri, ekonomik ve ticari açıdan geniş bir incelemeye tabi tuttu. Bu çalışma 

Boislecomte’un Doğu’ya gönderilme sürecini inceledikten sonra Baron’un Osmanlı 

ticareti hakkındaki değerlendirmeleri inceleme amacındadır. Çalışmanın kaynağı Fransız 

Dışişleri Bakanlığı Arşivi’nin Paris’teki merkezinde yer alan “Mémoires et Documents: 

Turquie” kataloğunda yer alan dosyalardır. 

 

Anahtar Sözcükler 

Osmanlı İmparatorluğu, Fransa, Boislecomte, Mısır Meselesi, Osmanlı Ticareti 

 

OTTOMAN TRADE DURING THE REVOLT OF MEHMED ALI PASHA 

ACCORDING TO FRENCH DIPLOMAT BOISLECOMPTE 

 

Abstract 

France had been quite disturbed by the alliance of the Sublime Porte with Russia created by the 

revolt of Mehmed Ali Pasha, and hoped to resolve the Egyptian Question according to her own 

Yrd. Doç. Dr., Gümüşhane Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi, Gümüşhane/Türkiye.

[email protected] Doktora Öğrencisi, Institut national des langues et civilisations orientales, INALCO-Paris/Fransa.

[email protected]

TARİHİN PEŞİNDE ‐ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ‐ 

Yıl: 2015, Sayı: 14 

Sayfa: 437‐477 

THE PURSUIT OF HISTORY ‐INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY AND SOCIAL RESEARCH‐ 

Year: 2015, Issue: 14 

Page: 437‐477 

Page 2: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 438

interests. For this purpose the French goverment sent Boislecomte who was a talented diplomat in 

external affairs to the Orient to resolve the question in its favour, to mediate by Mehmed Ali Pasha 

and to remove Russian influence on the Sublime Porte. Apart from the political mission by 

Mehmed Ali Pasha, Boislecomte was instructed by French Foreign Minister, Broglie, to make very 

wise observation on the Ottoman Empire in this crisis period and to prepare detailed reports from 

these observations and to send them to the French Foreign Ministry. In this regard, Boislecomte 

examined the empire in detail from administrative, military, economic and commercial point of 

view. After reviewing the Oriental mission of Boislecomte, this paper aims to examine 

Boislecomteʹs assessments on the Ottoman trade. The main sources of the study are Boislecomteʹs 

correspondences located in French Foreign Ministry Archive in Paris under the catalogue of 

“Mémoires et Documents: Turquie”. 

 

Keywords 

Ottoman Empire, France, Boislecomte, Egyptian Question, Ottoman Commerce 

Page 3: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 439

GİRİŞ 

Fransa  Kralı  I.  Fransuva’nın  1535’te  de  La  Forêt’yi  Kanuni  Sultan 

Süleyman nezdinde ilk daimi elçi olarak göndermesi ile başlayan Osmanlı‐

Fransız  ilişkileri  bir  yıl  sonra  Fransa’ya  verilen  imtiyazlar  ile  daha  da 

sağlamlaştı.1  İki ülke arasındaki  ticari  ilişkiler 1569 ve 1740  tarihli  imtiyaz 

anlaşmasıyla  daha  da  genişledi.  Böylece  Fransa,  Osmanlı  ülkesindeki 

ticarette  en  önemli  pay  sahibi  ülke  konumuna  geldiği  gibi  siyasal  ve 

kültürel  nüfuzunu  arttırarak  Yakın  Doğu’nun  (Levant)  en  etkin  gücü 

olmuştur.2 Fakat başlangıcından  18. yüzyılın  sonlarına  kadar  iyi düzeyde 

seyreden Osmanlı‐Fransız ilişkileri Fransız İhtilali’nin ortaya çıkardığı hava 

nedeniyle  bir  duraksama  dönemine  girdi.  Bu  sırada  Babıâli  ihtilale  bir 

Avrupa meselesi olarak bakmış ve yeni  rejimi kabul etmekten çekinmişti. 

Nitekim  bu  çekimser  dönem  altı  yıl  boyunca  devam  etmiş  ve  Babıâli, 

Fransa’da kurulan yeni rejimi ancak 1795’te Prusya’nın tanımasından sonra 

kabul etmişti.3 Osmanlı‐Fransız ilişkileri temkinli olarak devam etse de asıl 

darbeyi  ihtilal  sonrasında  Fransa’nın  izlediği  saldırgan  ve  yayılmacı 

politikadan  yedi.  Avrupa’nın  dengesini  değiştiren  bu  politika  çok 

geçmeden Osmanlı topraklarına da sirayet etti. Napolyon hem İngiltere’nin 

Hindistan’daki  ticari çıkarlarına zarar verebilmek hem de  ihtilalden  sonra 

Levant bölgesinde yaşadığı ticari kaybı telafi etmek için Mısır’ı işgal etmeye 

karar  verdi.4  Gerçekten  de  ihtilal  Osmanlı‐Fransız  ticareti  için  bir  darbe 

olmuş ve  1789’dan  itibaren Fransa’nın Osmanlı ülkesine  yaptığı  ihracatın 

oranı beşte iki oranında azalma göstermişti.5 Napolyon’un Mısır’ı  işgali  ile 

beraber Fransa  ile  İngiltere  arasındaki üstünlük mücadelesi Akdeniz’e de 

yayılmış oluyordu.6 Öyle ki 18. yüzyılın sonlarına gelindiğinde, İngilizlerin 

Akdeniz  ve  Uzakdoğu’da  sömürgelerini  arttırması  ve  Süveyş  ve 

Kızıldeniz’deki ticaret üzerinde söz sahibi olması Fransa’yı oldukça rahatsız 

etmişti. Avrupa’daki en kadim müttefikinden bu şekilde bir darbe alan III. 

1 François-Emmanuel Guignard de Saint-Priest, Mémoires sur l’ambassade de France en Turquie et sur le commerce

des Français dans le Levant, E. Leroux, Paris 1877, s. 181. 2 Reşat Kasaba, Osmanlı İmparatorluğu ve Dünya Ekonomisi, (Çeviren: Kudret Emiroğlu), Belge Yayınları, İstanbul

1993, s. 33; Mübahat S. Kütükoğlu, Osmanlı-İngiliz İktisadi Münasebetleri II (1838-1850), Edebiyat Fakültesi Basımevi, İstanbul 1976, s. 2-3.

3 Oral Sander, Anka’nın Yükselişi ve Düşüşü, Osmanlı Diplomasi Tarihi Üzerine Bir Deneme, Ankara Ün. Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları, Ankara 1987, s.113.

4 M. Alaaddin Yalçınkaya, “III. Selim ve II. Mahmud Dönemleri Osmanlı Dış Politikası”, Türkler, (Editör: Kemal Çiçek), Cilt 12, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002, s. 629-659; Ayrıca bk. Enver Ziya Karal, Fransa - Mısır ve Osmanlı İmparatorluğu: (1797-1802), İstanbul Ün. Edebiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul 1938.

5 1787-1789 yıllarında Fransızların Osmanlı ülkesine ihracatı 39,9 ve ithalatı 19,5 milyon frank iken bu rakamlar 1797-1799 arasında ise ihracatta 5,2; ithalatta ise 3,8 milyon franka düşmüştür. Bk. Emile Levasseur, Histoire du commerce de la France, A. Rousseau, Paris 1912. s. 19; M. A. Ubucini, Lettres sur la Turquie, Librairie Militaire de j. Dumaine, Paris 1853, s. 404-405; Michelle Raccagni, “The French Economic Interets in the Ottoman Empire”, International Journal of Middle East Studies, Cilt 11, Sayı 3, Camridge 1980, s. 342; Edhem Eldem, French Trade in Istanbul in the Eighteenth Century, Brill, Leiden 1999, s. 13-33.

6 Kamil Çolak, “Mısır’ın Fransızlar Tarafından İşgali ve Tahliyesi”, Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Dergisi, Sayı II, Sakarya 2008, s.141-183.

Page 4: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 440

Selim ittifak arayışlarına girişti ve Aralık 1798’de Rusya ve Ocak 1799’da da 

İngiltere ile ittifak yaptı. 

Bu  sırada  sadece Mısır  ile  yetinmek  istemeyen  Napolyon  Suriye’ye 

doğru ilerlemiş; fakat hem Osmanlı‐İngiliz ordularının mukavemeti hem de 

Cezzar Ahmet Paşa’nın karşısındaki yenilgi sonrası geri dönmek zorunda 

kalmıştı.  Bunun  yanında  Avrupa’da  yaşanan  gelişmeler  ve  koalisyon 

ordularının Fransızları yenmeleri, Napolyon’un Mısır’dan kaçmasına neden 

oldu ve Fransızlar 1801’e kadar Mısır’da kalsalar da Mısır’ı Osmanlılara terk 

etmek  zorunda  kaldılar.7 Ancak  1800’deki  El‐Ariş  Sözleşmesi  ile Mısır’ın 

tahliyesini  garanti  altına  alan  Babıâli,  İngiltere  ve  Rusya’nın Akdeniz’de 

tehlikeli  bir  karakter  alan  siyasi  ihtiraslarından  endişelendiği  için  her 

ihtimale  karşı  Fransa  tarafına  kaymanın  daha  faydalı  olacağına  kanaat 

getirdi. 8  

Mısır’ın  işgali  ile  bozulan  Osmanlı‐Fransız  ilişkilerinin  düzeltilmesi 

maksadıyla Fransız hükümeti, Paris Sefiri Esseyid Ali Efendi vasıtası ile bazı 

teşebbüslerde bulunsa da, Ali Efendi her fırsatta Fransızların Mısır’ı tahliye 

etmelerini  şart koymuştu. Bu  süreçte Talleyrand  ile Ali Efendi arasında 9 

Ekim 1801’de bir ön barış antlaşması imzalanmıştı.9 Bu antlaşma ile Fransa 

Mısır’ın  tahliyesini  taahhüt  ederek,  işgal  öncesindeki  dostluk  ve  ilişkileri 

yeniden  ihya  etmeyi  istiyordu.  Bu  maksatla  Bonaparte,  General 

Sebastiani’yi  İstanbul’a  gönderdi.  Sebastiani’ye  verilen  talimatlarda 

Fransa’nın  Hindistan  yolu  üzerindeki  nüfuzunu  yayarak  ticaretini 

geliştirmesi  gerektiği  ifade  ediliyordu.  10  Bunun  yanında  Rusya  ve 

İngiltere’ye  karşı  güçlü  bir  Türkiye’nin  Fransa’nın  yararına  olacağı  ifade 

edilmekteydi.11 Hatta Osmanlı‐Fransız barış antlaşmasını müzakere etmek 

üzere Fransa’ya gönderilen Murahhas Galib Efendi, Bonapart’ın, Rusya gibi 

Fransa’nın  da  Karadeniz’de  ticaret  yapması  konusundaki  ısrarına  tanık 

olmuş  ve  Bâbıâli’nin  onayına  sunulması  gereken  bu  talebe  Rusya’nın 

muhalefet  edeceğini  ifade  etmişti. Galip Efendi’nin  Fransa’nın  taleplerine 

ilişkin  raporları  İstanbul’a  ulaşınca,  Fransızların  bu  talebi  incelenmiş  ve 

Fransa’yı gücendirmemek ve onunla bir an önce barış antlaşması yapmak 

7 Eyyub Şimşek, Osmanlı-Fransız Diplomatik İlişkileri ve Kırım Savaşı (1853-1856), Karadeniz Teknik Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Ana Bilim Dalı Basılmamış Doktora Tezi, Trabzon 2013, s. 38. 8 Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, Cilt V, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 2007, s. 43. 9 Maurice Herbette, Une ambassade turque sous le Directoire, Perrin et cie., Paris 1902, s. 248-284. 10 Sebastiani’nin İstanbul’daki görevi için bk. Stanford J. Shaw, Eski ve Yeni Arasında Sultan III. Selim, (Çeviren: Hür

Güldü), Kapı Yayınları, İstanbul 2008, s. 473-474; P. Coquelle, « La Mission de Sébastiani à Constantinople en 1801 », Revue d’Histoire Diplomatique, Sayı 17, Paris 1903, s. 438-455; J.-L. Bacqué-Grammont-S. Kuneralp-F. Hitzel, Representants Permanents de la France en Turquie (1536-1991) et de la Turquie en France (1797-1991), Éditions Isis, İstanbul 1991, s. 48-49.

11 İsmail Soysal, Fransız İhtilâli ve Türk Fransız Diplomasi Münasebetleri (1789-1802), Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1999, s. 315-327.

Page 5: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 441

için bu ticaret hakkının Fransa’ya tanınmasına karar verildi.12 İstanbul’dan 

gelen bu talimatlar doğrultusunda Galip Efendi  ile Talleyrand arasında 25 

Haziran 1802’de Türk‐Fransız Barış Antlaşması imzalandı.13  

Fransızların Mısır macerası her ne kadar Osmanlıların istediği biçimde 

neticelense  de Avrupa’nın  politik  dengeleri  açısından  önemli  bir  dönüm 

noktası  olmuştur.  Akdeniz  bundan  sonra  büyük  güçlerin  çatışma  alanı 

haline geldiği gibi, bu  işgal ve sonuçları ilk kez 1815 Viyana Kongresi’nde 

dile getirilen Doğu Sorunu’nun önemli adımlarından birini teşkil edecektir.14 

1821 Yunan İsyanı ise Osmanlı‐Fransız ilişkilerinde görülen sıkıntıları daha 

da derinleştirmiştir. Yunan İsyanı’nda Fransa, diğer tüm Avrupa Devletleri 

gibi  Yunanlıların  yanındaydı.  Zira  Mora’da  asilerle  Türkler  arasında 

yapılmakta  olan  savaş,  Avrupa  kamuoyunda  Hıristiyanlığın  İslamiyetle 

çarpışması olarak algılanıyordu. Fakat daha da önemlisi Yunan  İsyanı’nın 

ileride Mısır Meselesi  olarak  tarif  edilecek  ve  13  sene  devam  edecek  olan 

meselenin zeminini hazırlaması oldu.  

Girit  ve  Mora’da  ortaya  çıkan  isyan  hareketlerini  kendi  gücü  ile 

bastıramayan Babıâli, Mısır Valisi Mehmed Ali Paşa’ya başvurmak zorunda 

kaldı.15  Bunun  üzerine  Mehmed  Ali  Paşa,  oğlu  İbrahim  Paşa 

kumandasındaki donanmasını Mora’ya gönderdi. Mısır kuvvetleri kısa bir 

zamanda  Mora  İsyanı’nı  bastırmayı  başardı.  Fakat  Osmanlıların 

Yunanistan’daki bu gücü büyük güçlerin çıkarlarına uygun değildi. Bunun 

üzerine  İngiltere, Fransa ve Rusya Londra’da 6 Temmuz 1827’de bir araya 

gelerek  Yunanistan  konusunda  bir  mutabakata  vardı  ve  Babıâli’ye  bir 

ültimatom  verdi.  Osmanlı  hükümeti  üçlü  ittifakın  önerisini  reddedince 

koalisyona ait donanma Navarin’deki Osmanlı‐Mısır birleşik donanmasını 

yaktı. Donanmasının yakılması haberiyle sarsılan Mehmed Ali Paşa, Sultan 

II. Mahmud’a haber vermeden  İngiltere  ile anlaşarak donanmasının kalan 

kısmını  Mora’dan  geri  çekti.  Ardından  devletten,  yaptığı  fedakârlıklara 

karşı Suriye valiliğinin de uhdesine verilmesini  talep  etti.16 Babıâli’nin bu 

teklifi  reddetmesi  üzerine Mehmed Ali  Paşa,  Suriye’ye  saldırmaya  karar 

verdi. Aslında Mehmed Ali  Paşa,  uzun  yıllar  boyunca mücadele  ederek 

12 Soysal, age, s. 332-334. 13 Anlaşmanın ikinci maddesi ile Karadeniz’de serbestçe ticaret hakkı kazanan Fransa üçüncü madde ile de bu ticaretin

koruyucu ve uygulayıcıları ticari çıkarları için gerekli gördüğü yerlere görevliler veya ticari kömiserlikler kurma hakkı kazanıyordu. 1802 Paris Antlaşması için bk. Saint-Priest, Mémoires sur l'ambassade de France en Turquie, s. 523-537; Édouard Driault, Napoléon’un Şark Siyâseti, Selim- Sâlis, Napoléon, Sébastiani ve Gardane, (Çeviren: Köprülüzade M. Fuad), Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 2013, s. 7.

14 Şimşek, agt, s. 39. 15 Şinasi Altundağ, Kavalalı Mehmet Ali Paşa İsyanı ve Mısır Meselesi, 1. Kısım (1831-1841), Türk Tarih Kurumu

Yayınları, Ankara 1988, s. 28. 16 Alan Palmer, Osmanlı İmparatorluğu Son 300 Yıl Bir Çöküşün Yeni Tarihi, (Çeviren: Belkıs Ç. Dişbudak), Sabah

Kitapları, İstanbul 1995, s. 110-11.

Page 6: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 442

kurduğu Mısır’daki düzenin  yaşamasını ve Mısır’ın  güvenliğini Suriye’yi 

ele geçirerek temin etmeyi amaçlamaktaydı.17  

Yunan  İsyanı,  arkasından  da  Mehmed  Ali  Paşa’nın  başkaldırısı 

Babıâli’nin  elini konunu bağladı.  1826’da Yeniçeri Ocağı’nın  ilga  edilmesi 

arkasından da 1827’de Navarin Baskını ile donanmanın yok edilmesi bir de 

ülke içinde âyanların neden olduğu çatışmalar askeri olarak devleti çaresiz 

bir  durumda  bıraktı. Mehmed Ali  Paşa  bu  durumdan  fazlasıyla  istifade 

etmeyi  bildi.  İbrahim  Paşa  kumandasındaki  Mısır  ordusu,  1831‐1832 

yıllarında Yafa, Kudüs, Hayfa  ve  ardından  Suriye’yi  ele  geçirip Anadolu 

sınırına ulaştı.  İbrahim Paşa,  sene  sonuna doğru, Toros Dağları’nı  aşarak 

Konya’ya  vardı.  21  Aralık  1832’de  Konya  Savaşı  olarak  bilinen  savaşta 

Osmanlı  ordusunu  yendikten  sonra  Kütahya’yı  ele  geçirdi.  İstanbul’a 

sadece  300 kilometrelik bir mesafe kalmıştı.18 Bunun üzerine  II. Mahmud 

İstanbul’a  kadar  dayanan  valisine  karşı  bir müttefik  arayışına  girişti.  Bu 

süreçte  ülke  içinde  ve  Avrupa’daki meseleleri  ile  ilgilenen  İngiltere’den 

istenilen  yardım  sözü  alınamadı.19  Cezayir’i  işgal  eden  Fransa  ile  olan 

ilişkiler bir kez daha bozulmuştu ve Fransa, Mısır’da Osmanlı idaresinden 

ziyade kendisiyle gayet  iyi  ilişkileri bulunan ve  İngiliz politikalarına sıcak 

bakmayan Mehmed Ali Paşa’nın hüküm  sürmesini  tercih  etmekteydi. Bu 

durumda II. Mahmud için Rusya’dan başka alternatif yoktu. II. Mahmud’un 

bu yardım  çağrısı Rusya’nın uzun  zamandan beri kolladığı bir  fırsattı ve 

bundan dolayı hemen olumlu bir karşılık buldu. Rus donanması 20 Şubat 

1833’te İstanbul’a geldi ve 14.000 kişilik bir Rus birliği de İstanbul’a yerleşti. 

Mehmed Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa’nın kararlığı ile İngiliz ve Fransız 

elçilerin  tavsiyeleri neticesinde Sultan  II. Mahmud, Mehmed Ali Paşa’nın 

isteklerini  kabul  etmek  zorunda  kaldı  ve Mehmed Ali Paşa’nın Mısır  ve 

Girid; oğlu  İbrahim Paşa’nın da Cidde ve Adana valiliklerini  tanıdı. Fakat 

daha  da  önemlisi  Rus  donanmasının  İstanbul’a  gelişinin  İngiltere  ve 

Fransa’da yarattığı endişe ile dâhili bir isyan olan bu meselenin uluslararası 

bir krize dönüşmesi oldu.20  

 

17 Butrus Abu-Manneh, “Mehmed Ali Paşa and Mahmud II: the genesis of a conflict”, Turkish Historical Review, Sayı 1,

Utrecht 2010, s. 9-14. 18 Stanford J. Shaw, E. K. Shaw, Osmanlı İmparatorluğu ve Modern Türkiye, Cilt II, (Çeviren: M. Harmancı), E Yayınları,

İstanbul 1983, s. 61-62; Palmer, age, s. 110-111. 19 Matthew Smith Anderson, Doğu Sorunu 1774-1923 Uluslararası İlişkiler Üzerine Bir İnceleme, (Çeviren: İdil Eser), Yapı

Kredi Yayınları, İstanbul 2000, s. 97. 20 Bu konuda bk. Muhammed H. Kutluoğlu, The Egyptian Question, Eren Yayınları, İstanbul 1988.

Page 7: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 443

I.  FRANSA’NIN  DOĞU  POLİTİKASI  ÇERÇEVESİNDE 

BOISLECOMTE’UN MİSYONU  

Osmanlı‐Rus yakınlaşması ve Rus donanmasının İstanbul boğazlarında 

demirlemesi en çok Fransa’yı rahatsız etti. Bu gelişme, Fransa’yı o ana kadar içinde  bulunduğu  rehavetten  çıkardı.  Hemen  harekete  geçen  Fransa  ve 

İngiltere, Babıâli  ile Mehmed Ali Paşa  arasında  arabuluculuk  yapmak ve 

esasında  kendi  çıkarları  için  tehdit  unsuru  oluşturan  Rus  donanmasını 

boğazlardan  çıkarmaya  çalışmak  için  girişimlerde  bulunacak  olan  elçileri 

İstanbul’a gönderdi. Bu doğrultuda Fransa, Babıâli nezdinde enerjik bir elçi 

olan Amiral  Roussin’i,  İngiltere  de  Lord  Ponsonby’yi  kendilerine  verilen 

görevleri  yerine getirmek üzere  İstanbul’a gönderdi.21 Fakat Mehmed Ali 

Paşa adı geçen devletlerin bu önerilerini kabul etmeyerek, Babıâli’ye, Suriye 

ve  Adana’nın  kendisine  bırakılması,  aksi  takdirde  İstanbul’a  saldıracağı 

ültimatomunu verdi.  İşte  tam bu esnada Fransa, bu meseleyi kendi  lehine 

çözüme  kavuşturması  ve  Osmanlı  ülkesindeki  çıkarlarını  tehdit  eden 

Rusya’nın boğazları  terk etmesi arzusu nedeniyle, Babıâli  ile Mehmed Ali 

Paşa  arasındaki  uzlaşmayı  sağlayabilecek  yetenekte  olan  bir  diplomat 

arayışına girdi. Fransız Elçisi Roussin’in teşebbüsleriyle Babıâli ile Mehmed 

Ali Paşa arasında Suriye’nin Mehmed Ali Paşa’ya verilmesi doğrultusunda 

bir antlaşma meydana geldiyse de Mehmed Ali Paşa’dan istenilen karşılık 

alınamadı.22 Üstelik Mehmed Ali Paşa’ya karşı Osmanlı‐Rus ittifakının daha 

da güçlendiği ve  yeni Rus birliklerinin  İstanbul’a varmaları haberini  alan 

Fransız  hariciyesi  daha  da  telaşlandı.  Fransa,  Rus  donanmasının 

İstanbul’dan  hareket  etmemesi  şöyle  dursun,  bundan  başka  hazırlıklar 

içinde  olmasından  da  endişe  etmekteydi.  Fransa’ya  göre,  Rusya’nın  bu 

hazırlıkları  ve  İstanbul  boğazına  yeni  kuvvetler  göndermesi,  Rusya’nın 

İstanbul Boğazı’ndaki pozisyonunu kuvvetlendirmekteydi.23 

Fransız  elçisi  Roussin  İstanbul’a  gelir  gelmez  arabuluculuk  için  işe 

koyulmuştu;  zira  Fransızların  istediği  şekilde  Rus  donanmasının 

İstanbul’dan  uzaklaşması  padişah  ile Mehmed Ali  Paşa’nın  anlaşmasına 

bağlıydı. Ancak Amiral  Roussin’in  bu  zamana  kadar  gereken  uzlaşmayı 

sağlayamaması  Fransızlar  için  bir  başarısızlık  olarak  algılanmaktaydı. 

Fransa, Mehmed  Ali  Paşa’yı  durdurma  adına  bir  hamle  daha  yaptı  ve 

Fransız elçisi Roussin, Mehmed Ali Paşa’ya Akka, Kudüs, Trablusşam ve 

Nablus  sancaklarını  vermeyi  taahhüt  ederek padişah  ile  barış  yapmasını; 

aksi takdirde Fransa’nın kendisine silahlı bir saldırıda bulunacağını söyledi. 

21 Karal, Osmanlı Tarihi, s. 135. 22 Emine Eren, Kavalalı Mehmet Ali Paşa İsyanı ve Mısır Meselesi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü Tarih Ana Bilim Dalı Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Eskişehir 2008, s. 47. 23 Georges Douin, La mission du Baron de Boislecomte, l’Egypte et la Syrie en 1833, L'Institut français d'archéologie

orientale du Caire, Caire 1927, s. XXXV.

Page 8: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 444

Mehmed Ali Paşa ise, bu teklifi kabul etmemekle birlikte, bütün Beytüşşam 

Eyaleti ile Adana’nın da kendisine bırakılması için Babıâli’ye bir ültimatom 

verdi. Bu ültimatomun kabul edilmemesi halinde, İbrahim Paşa’yı Üsküdar 

üzerine  yürümekle  görevlendirdiğini  söyledi.  Mehmed  Ali  Paşaʹnın 

isteklerinin geri çevrilmesi durumunda “Anadolu’da yeni bir yangının olanca 

şiddetiyle yeniden alevlenmesi” ihtimali söz konusuydu.24 

Bilindiği  üzere  Fransa, Cezayir’i  aldıktan  sonra  bölgede  hâkimiyetini 

sağlamlaştırma  arzusu  içerisindeydi.  Yukarıda  da  değindiğimiz  bu  kriz 

döneminde  Fransa  Mehmed  Ali  Paşa’nın  tarafında  yer  almış  ve 

Osmanlıların  Akdeniz’deki  varlığına  karşı  düşmanca  tutumunu  ortaya 

koymuştu. Çünkü  Fransa’nın Mısır üzerinde Napolyon’un  1798  seferi  ile 

belirginleşen bir  ilgisi vardı.25 Fransa, Mısır  ile çeşitli vesilelerle  ilişkilerini 

devam ettirmekteydi. Mehmed Ali Paşa özellikle Mısır ordusunun kurulup 

geliştirilmesinde  Fransa’dan  büyük  yardım  görmüştü.26  Yani  Mısır, 

Fransızlara  yabancı  bir memleket  değildi.  Bununla  birlikte  Fransa, Doğu 

Akdeniz’de  İngilizlere karşı Mehmed Ali Paşa’nın desteğini  sağlamayı da 

planlamaktaydı. Mehmed Ali Paşa’nın siyaseti, Fransa’nın Mısır’da manevi 

varlığını  da  ifade  ediyordu.  Fransızlar, Mısır’ın  padişaha  ait  olmasından 

daha  çok Mehmed Ali’ye  ait  olmasını  her  bakımdan  kendi  çıkarları  için 

daha elverişli görmekteydi.  

Elçi Roussin’in bu beklentilere cevap veremediğini ve Mehmed Ali Paşa 

ile istenilen antlaşmanın yapılamadığını gören Fransız hariciyesi bu görevi 

yerine  getirecek  bir  diplomat  arayışına  girişti.  Bu  görev  için  Fransız 

hükümeti seçimini, parlak zekâsı, dışişlerindeki  tecrübesi, üslubunda hem 

yumuşaklığı  hem  de  sertliği  aynı  anda  barındırması  gibi  yetenekleriyle 

Mehmed Ali Paşa’yı uzlaşma yoluna çekmekte başarılı olacağına  inandığı 

Baron de Boislecomte’dan yana kullandı.27 Fransız hükümeti Boislecomte’a 

özel  bir  misyon  yükleyerek  Mısır  Meselesi’nin  çözümü  için  Osmanlı 

ülkesine gönderdi.  

Boislecomte’un  diplomatik  kariyerine  baktığımızda  Baron’un, 

Fransa’nın  beklentilerini  yerine  getirebilecek  bir  birikime  sahip  olduğu 

görülebilir.  1796’da  doğan  Baron  1814  yılında  diplomasiye  girmişti. 

Diplomatik kariyerine Haziran 1816’da Viyana’ya üçüncü sekreter atanarak 

başlayan Boislecomte,28 3 yıl sonra Ekim 1819’da, Saint‐Petersburg’da ikinci 

24 Douin, age, s. XXXVI. 25 İsmail Soysal, “Fransa”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt 13, Ankara 2002, s.183. 26 Fahir Armaoğlu, 19. Yüzyıl Siyasi Tarihi (1789–1914), Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 2003, s. 200-201; Karal,

Osmanlı Tarihi, s. 132. 27 Douin, age, s. 137. 28 Boislecomte’un sicil dosyası için bk. AMAE, CADC, Série Personnel 1ère Série. Dossier Individuel : n° 476,

« Boislecomte Charles, comte de».

Page 9: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 445

sekreterliğe  yükselmiştir.  Baron  buradaki  görevi  esnasında  Troppau  ve 

Verona’da  İtalya’da  mutlakıyetin  kurulmasıyla  baş  gösteren  devrimci 

hareketlerin tehditkâr zararlarına karşı koymak amacıyla düzenlenmiş olan 

konferanslara  katılımcı  sekreter  olarak  iştirak  etmiştir.29  1821‐1823  yılları 

arasında  Saint‐Petersburg’da  maslahatgüzarlık  görevine  yükselen  Baron, 

ardından 1824‐1825 yıllarında Madrid’de birinci sekreter ve maslahatgüzar 

olarak görev yapmış; Eylül 1825’ten diplomatik kariyerine Fransa Dışişleri 

Bakanlığı’nın politika departmanında şef yardımcısı olarak devam etmiştir. 

Boislecomteʹun  Londra’da  Polignac  ile  taşınması  ona  yeni  fırsatlar 

doğurmuştur.  Bilhassa  Polignac’ın  Dışişleri  Bakanlığı’na  getirilmesi 

Boislecomte’un  bakanlık  bünyesinde  yüksek  bir  göreve,  bakanlığın 

yönetiminin  başına,  atanmasında  etkili  olmuştur.  Asıl  önemlisi 

Boislecomte’un,  Rusların  İstanbul’u  ciddi  olarak  tehdit  ettikleri  1829 

güzünde  Polignac’ın  öncülüğünde  Osmanlı  İmparatorluğu’nun 

paylaşılmasına ve  İstanbul’un başkent olacağı bir Yunan devletine yönelik 

planların  içinde  olmasıdır.30  Buradaki  görevine  1830  Temmuz  Devrimi 

nedeniyle geri çekilene kadar devam eden Boislecomte, 1830 yılında  tahta 

çıkan  Louis  Philippe’nin  hükümdarlığının  ilk  yıllarında,  Victor  de 

Broglie’nin  dışişleri  bakanlığına  geleceği  tarihe  kadar  dışişlerinden  ve 

görevinden uzak kalmıştır.  

Victor de Broglie’nin dışişleri bakanı olmasının ardından Boislecomte, 

“Türkiye’nin  paylaşılması  ve Avrupa’nın  yeniden  organize  edilmesi” projesinin 

yani “Doğu Misyonu”nun gerçekleştirilmesi ve tamamlanması için yeteneği 

ve dışişlerindeki hüneri sayesinde yeniden göreve çağrıldı.31 8 Nisan 1833 

tarihli  bir  görevlendirme  yazısını  alan  Baron  vakit  kaybetmeden bu  ayın 

ortalarında Fransa’dan hareket ederek 29 Nisan’da İskenderiye’ye ulaştı ve 

burada  Fransa’nın  İskenderiye  genel  konsolosu  olan Mimaut  tarafından 

karşılandı.32  Boislecomte’un Doğu Misyonunun  amacı  Broglie  tarafından 

kendisine verilen  talimatnamede açıkça belirtilmektedir. Broglie, bu  resmi 

yazıda dönemin siyasi yapısı üzerinde durarak, hâlihazırda Rus  filosunun 

boğaza  giriş  yaparak  demirlediğini,  Fransız  büyükelçisi  Roussin’in, 

Mehmed  Ali  Paşa’ya  bir  takım  barış  şartları  önererek  kendisini  barışa 

çağırdığını; ancak Mehmed Ali Paşa’nın barışa yaklaşmadığını belirtmiştir. 

29 Mark Jarrett, The Congress of Vienna and Its Legacy: War and Great Power Diplomacy After Napoleon, I.B. Tauris,

New York 2013, s. 322. 30 Jérôme Louis, La question d’Orient sous Louis-Philippe, Ecole pratique des hautes études – EPHE, Paris 2004, s. 17;

Douin, age, s. XXXVII. 31 Douin, age, s. XXXVIII. 32 AMAE, CADC, MD, Turquie, 72, Boislecomte’dan Broglie’ye, İskenderiye, 1 Mayıs 1833; Ayrıca bk. Jean Baillou

(Editör), Les Affaires étrangères et le corps diplomatique français, De l'Ancien Régime au Second Empire, vol. I, Editions du C.N.R.S, Paris 1984, s. 614-615; Ayrıca bk. M. Šedivý, “The Struggle for 'Diplomatic Glory': Anton Prokesch von Osten and Baron de Boislecomte in Alexandria in May 1833”, Egypt's Heritage in Europe. Egypt and Austria V, Univerza na Primorskem, Koper 2009. s. 191-198.

Page 10: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 446

Broglie’ye göre Suriyeʹnin Mısırlılar tarafından işgal edilmesi bir bakıma bir 

Avrupa sorunuydu ve Mehmed Ali Paşa’ya Suriye’yi terk etme gerekliliği 

anlatılmalıydı. Bu iş için de görevlendirilecek kişinin Baron de Boislecomte 

olduğunu şu sözlerle belirtmiştir.33  

“…  Krallık  hükümeti,  İskenderiye’ye  güvendiği  ve  bunun  yanı  sıra 

paşanın niyetini Mısır’ın gerçek menfaati yönünde etkileyerek, değiştirmek 

ve  bu  konuda  onu  yüreklendirecek  bir  sözcünün  gönderilmesi  kararını 

almıştı.  Bu  kişi  de  tereddütsüz  siz  olacaksınız  Baron  hazretleri. 

Majestelerinin hükümeti bu  konudaki  engin bilginizin  ve  tecrübelerinizin 

ışığında bu önemli görev için uygun olduğunuz konusunda kararlıdır. Sizi, 

Mehmed  Ali  Paşa’ya  bu  tehlikeli  ve  Avrupa’yı  tedirgin  eden  sorunda 

önderlik  edebilecek  duyguların  sesi  ve  görüşü  olarak  takdim  edeceğiz. 

Majestelerinin  İstanbul’daki büyükelçisinin Babıâli’ye  sunduğu  taahhütler 

bağlamında onu  ikna ederek, uygun açıklamalarda bulunmanız, kendisini 

bu  yöne  çevirmeniz,  onu  Koramiral  Roussin’e  danışmaya  mecbur 

hissetmesini sağlamanız her şeyden önce Avrupa’nın barışını ve dengesini 

tehdit eden sorumlulukları üstlenmekten kaçınmamasına yol açacaktır.”  

Broglie, Baron  için belirlenen  görevleri  sıralamaya devam  etmektedir. 

Buna  göre Baron, Mehmed Ali Paşa’yı, Fransa’nın kendisinin menfaatleri 

için hareket  ettiğine,  aralarında  süren dostluk  adına,  sonuçlarının kendisi 

için  felaket  olacak  olan  bu  krizin durdurulmasına  ikna  etmeliydi. Esasen 

Broglie,  Baron’un,  Suriye’nin  boşaltılması  ve  böylece  Avrupa’nın  genel 

menfaatleriyle  ilgili  olan  bir meseleyi  çözmeye  çalışmasını  istemekteydi. 

Bununla  beraber,  Broglie,  Fransa’nın  Mehmed  Ali  Paşa’ya  dostça  bir 

yaklaşım  içinde  olduğunu;  buna  ilave  olarak  Baron’un  bu  görev  ile 

Mehmed  Ali  Paşa’yı  Fransa’nın  dostluğuna  ve  Fransa’yı  şimdiye  kadar 

nasıl  ise  bundan  sonra  da  o  şekilde  iyi  niyetle  yanında  bulacağına 

inandıracağını  belirtmektedir.  Broglie,  Baron’un,  Mehmed  Ali  Paşa’yı, 

Fransa’nın  iyi niyeti ve barışın Avrupa’nın çıkarlarından ziyade, Mehmed 

Ali Paşa’nın  çıkarları  ile örtüştüğü hususunda  ikna  etmesi gerektiğini de 

belirtiyordu.34 Bu talimatlardan da anlaşılacağı gibi Boislecomte’un Doğu’ya 

gönderilmesinin en önemli amacı Mısır Meselesi’nin Fransa’nın lehinde bir 

çözüme  kavuşturulmasıydı.  Fakat  sonuçlarına  baktığımızda  Baron’un  bu 

misyonu tam olarak  icra ettiğini söylemek zordur. Douin’in de ifade ettiği 

gibi,  Baron’un  misyonunun  neticelerini  yine  onun  yapmış  olduğu 

33 AMAE, CADC, MD, Turquie, 72, Broglie’den Boislecomte’a, Paris, 8 Nisan 1833; Talimatlar için ayrıca bk. Douin, age,,

s. XXXIX-XLIV. 34 AMAE, CADC, MD, Turquie, 72, Broglie’den Boislecomte’a, Paris, 8 Nisan 1833.

Page 11: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 447

yazışmalar ve bunların sonuçları üzerinden dikkatli bir okuma ile anlamak 

gerekmektedir.35  

Burada  konumuz  itibarıyla  Boislecomte’un  Mısır’daki  misyonu 

üzerinde daha fazla durmayacağız. Öyle ki Baron İslenderiye’de iki aylık bir 

ikametten ve Mehmed Ali Paşa nezdindeki görevini  tamamladıktan sonra 

Temmuz  1833’ye  Suriye  ve  Lübnan’a  geçti.  Böylece  Boislecomte’un 

görevinin ikinci kısmı da başlamış oldu. Aslında Boislecomte’un bu görevi 

de  Broglie’den  almış  oldukları  talimatlara  dayanmaktaydı.  Mısır’daki 

misyonunun dışında Boislecomte’un Doğu’da yapması gereken ilerden biri 

de  çok  akıllıca gözlemler  yapmak ve bunları Fransız hariciyesine düzenli 

olarak  rapor  etmekti.36  Bu  bakımdan  aldığı  talimatlar  Baron’un 

İskenderiye’deki  görevini  bitirir  bitirmez  İstanbul’a  dönmesini,  burada 

şartların  elvermesi  durumunda  görevine  devam  etmesini,  aksi  takdirde 

hemen  Fransa’ya  dönmesini  öngörmekteydi.37  Yine  de  Broglie, 

İstanbul’daki görevi  esnasında Boislecomte’un  imparatorluğun koşullarını 

iyi bir  şekilde  incelemeye hizmet  edecek bir Doğu Seyahati’nin de  faydalı 

olacağına  dair  işaretler  de  veriyordu.  Douin’in  de  belirttiği  gibi, 

Boislecomte’un  görev  çerçevesi  biraz  da  kendisinin  belirleyeceği  bir 

misyondu.  Bu  görev  kapsamının  genişliği  özellikle  vurgulanırken 

Boislecomte’un mükemmel gözlem yeteneği ile Doğu’da önemli incelemeler 

yapması isteniyordu.38 Daha açık bir ifade ile, Boislecomte’un bu misyonu, 

Osmanlı  İmparatorluğu’nun  olası  bir  yıkılma  durumunda  Fransa’nın 

buradaki  gelişmelere  daha  da  vakıf  olmasının  bir  aracı  olarak 

görülmekteydi.  

Baron  misyonu  çerçevesinde  bu  incelemelerine  Suriyeʹdeyken 

başlamıştı.  İskenderiye’den Suriye’ye geçen Baron, burada daha uzun bir 

süre ikamet etmiş ve burada Mehmed Ali Paşa’nın Suriye’deki hâkimiyeti, 

Suriye’nin ticari önemi hakkında raporlar hazırladı.39 Fransız arşivinde yer 

alan  yazışmalarından  takip  ettiğimiz  gibi,  Baron  Eylül’e  kadar  Suriye’de 

kaldı  ve  buradan  İzmir’e  geçti. Daha  sonra  İzmit  üzerinde  Ekim  ayında 

İstanbul’a  ulaştı.  Burada  konumuza  kaynaklık  eden  ticari  raporlarını  da 

İstanbul’daki ikameti sırasında hazırladı.  

Burada yeri gelmişken kaynaklarımız hakkında kısa bir değerlendirme 

yapmak  yerinde  olur.  Baron’un  bu Doğu Misyonu’na  ilişkin  yazışmaları 

Fransa  Dışişleri  Bakanlığı  Arşivi’nin  Paris’teki  merkezinde  yer  alan 

35 Douin, age, s. LXIII. 36 Aslı Şenol, Fransız Diplomat Baron de Bois le Comte’un Raporlarına Göre Osmanlı Ekonomisi (1833-1834), Sakarya

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Ana Bilim Dalı Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Sakarya 2012, s. 15-16. 37 AMAE, CADC, MD, Turquie, 72, Broglie’den Boislecomte’a, Paris, 8 Nisan 1833. 38 Douin, age, s. XXXVIII. 39 Raporlar için bk. AMAE, CADC, MD, Turquie, 73, “Correspondance d’Orient, Syrie, Asie Mineure- Constantinople”

Page 12: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 448

“Memoires  et  documents”  tasnifinde  yer  almaktadır.40  Bu  tasnif,  Fransız 

merkezi  idaresi  hakkında  belgelerin  yanında  Fransa’nın  yurtdışındaki 

görevlilerinin  gönderdikleri  özel  rapor  ve  belgeleri  ihtiva  etmektedir.41 

Baron’un yazışmaları “Turquie” adlı alt tasnifte yer almaktadır.42 Bu tasnifte 

yer alan 20‐27 ve 72‐86 numaralı dosyalar Boislecomte’un Doğu misyonu 

sırasında  kaleme  aldığı  yazışmaları  içermektedir. Dış  tenkid  bakımından 

Baron’un  raporlarının bazıların mikrofilm olarak muhafaza  edildiği;  fakat 

büyük  oranda  kronolojik  biçimde  ve  konularına  göre  ciltlenmiş  kitaplar 

halinde  araştırmacılara  sunulmuş  olduğu  görülmektedir.  Belgelerin  ilk 

sayfalarının sol üst köşesinde belge numaraları, sağ tarafta yazıldığı yer ve 

tarih yer alırken belgenin sol tarafında yer alan derkenarlar belgelerin içeriği 

konusunda araştırmacılara büyük bir kolaylık sağlamaktadır. Boislecomte, 

raporlarını önceleri 1832‐1834 arasında Dışişleri Bakanı olan Broglie’ye ve 

akabinde Broglie’nin yerine göreve gelen Rigny’e hitaben kaleme almıştır.43  

Boislecomte’un yazışmaları imparatorluğun çok geniş bir bölgesine dair 

önemli  tespitler  içermektedir.  Bu  bakımdan  1834’ün  Aralık’ına  kadar 

İstanbul’da  kalan  Baron  buradan  Balkanlara  geçerek  Mayıs  ayı  sonuna 

kadar  Eflak‐Boğdan’da  kalmıştır.  Balkanlardaki  ikametini,  Arnavutluk, 

Rumeli,  Sırbistan’a  geçerek  sürdüren  Baron,  1  Ekim  1834  yılına  kadar 

bölgede kalmıştır. Bu  tarihten Kasım  ayının  sonuna kadar Yunanistan ve 

İyonya  Adalarında  incelemeler  yapan  Baron  Bulgaristan,  Makedonya, 

Teselya’da da gözlemler yaparak Osmanlı ülkesindeki  “Doğu Misyonu”nu 

sona erdirmiştir. Bizim  için asıl önemlisi  ise bu belgelerin  iç  tenkid olarak 

taşıdıkları  kaynak  değeridir.  Boislecomte  Mısır’daki  ikameti  sırasında 

tutmaya  başladığı  raporlarında  ilk  olarak  dönemin  siyasi  yapısına  ve 

gelişmelerine  değinmektedir.  Büyük  güçlerin  Mısır  Meselesiʹne  bakış 

açısına, İngiliz ordularının İskenderiye’ye gelişine, İngiliz elçisi Campbell ile 

yazışmalarına,  İbrahim Paşa’nın Mısır bunalımı  esnasındaki  faaliyetlerine, 

Doğu Sorunu çerçevesinde  İskenderiye’de yaşananlara, Mehmed Ali Paşa 

ile Babıâli arasında yaşanan gelişmeler ve yapılan müzakerelere, Kahire’ye 

yaptığı  seyahatine  ve  Mısır’ın  ekonomik  yapısına  değinmektedir.44 

40 Osmanlı tarihinin kaynakları olarak Fransa Dışişleri Bakanlığı Arşivleri hakkında bk. İsmail Soysal, “Fransa Dışişleri

Bakanlığı Arşivleri ve Türk-Fransız Diplomasi Münasebetlerine Ait Belgeleri”, Belleten, Cilt XV, Sayı 60, Ankara 1951, s. 709-712; İbrahim Güler, “Türkiye Dışındaki Bazı Arşivlerin Türk Tarih İncelemelerine Kazandırılması (Tunus ve Fransa Arşivleri Örneği)”, I. Milli Arşiv Şurası (20-21 Nisan 1998, Ankara), Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara 1998, s. 295-318.

41 http://www.diplomatie.gouv.fr/fr/IMG/pdf/md-turquie-1-136.pdf ve http://www.diplomatie.gouv.fr/fr/IMG/pdf/md-turquie-137-184.pdf, tarih: 15/03/2015.

42 Bu tasnifte Osmanlı İmparatorluğu hakkında yer alan dosyaların ayrıntılı incelenmesi için bk. B. G. Spiridonakis, Empire Ottoman Inventaire des Mémoires et Documents aux Archives du Ministère des Affaires Étrangères de France, Institute for Balkan Studies, Selanik 1973.

43 Şenol, agt, s. 19. 44 AMAE, CADC, MD, Turquie, 72, “Egypte, 8 Avril-3 Juillet 1833”.

Page 13: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 449

Mısır’dan  sonra  Suriye  üzerinden  Anadolu’ya  geçen  Baron  bu  seyahat 

esnasında gözlemler yapmaya devam etmiştir. Bu gözlemlerinde Osmanlı 

ordusunun yapısına ve Sultan Mahmud  tarafından uygulanan yeniliklere, 

Mehmed Ali  Paşa’nın  sahip  olduğu  orduya,  imparatorluğun  durumuna, 

imparatorlukta oluşturulmaya çalışılan yeni orduya ve askeri düzenlemeye, 

İstanbul’da açılan askeri, mühendislik, tıp ve cerrahlık okullarına, Osmanlı 

ordu  ve  donanmasının  durumuna,  imparatorluğun  doğal  limanlarına, 

denizcilik  okullarına,  Kaptan  Tahir  Paşa’nın  faaliyetlerine,  tersanelerin 

kaldırılmasına değinmektedir.45 

Baron’un  bu  raporunun  ikinci  kısmında  ise  Suriye  ve  Anadolu’da 

tuttuğu  notlar  yer  almaktadır.  Burada  kutsal  yerler  meselesine,  kutsal 

yerlerin korunmasına, bölgede bulunan Marunîler ve Dürzîlerin durumuna, 

Mısır’ın  askeri  yapısına,  Suriye’de  yer  alan  dinlere  ve  kültlere, 

Hıristiyanlığın  Doğu’daki  durumuna,  Suriye’deki  etnik  ve  dini  yapıya, 

Suriye’nin  ekonomik  ve  ticari  yapısına, Mehmed  Ali  Paşa’nın  Suriye’de 

otoritesini  sağlamak  için  yaptığı  girişimlere,  Hindistan  ve  Avrupa 

arasındaki  iletişimi  sağlayan  Fırat  yolunun  yeniden  açılması  projesine, 

Anadolu’nun  mevcut  politik  yapısına,  Osmanlı  İmparatorluğu 

sınırlarındaki  adalara  ve  bu  adaların  genel  idari  ve  mali  yapılarına 

değinmektedir.  Baron  bu  raporunun  sonlarında  ise  Suriye’den  İstanbul’a 

varışını ve 21  Şubat 1833’de Mısır’da çıkan  isyan üzerine Rus ordularının 

Osmanlı’ya yardıma gelmesi hadisesini ve genel durumu anlatmaktadır.46  

Konumuz  açısında  en  zengin bilgileri  ihtiva  eden dosya  ise Baron’un 

İstanbul’a gelişinin ardından yaptığı gözlemler ve  tuttuğu raporları  içeren 

74 numaralı dosyadır.47 Baron bu dosyada yer alan ve 16 Ocak 1833 tarihli 

olan  uzun  raporlarında  imparatorluğun  idari  yapısına,  II.  Mahmud’un 

45 AMAE, CADC, MD, Turquie, 73, “Correspondance d’Orient, Syrie, Asie Mineure- Constantinople, 21 Juillet-4

Décembre 1833”. 46 Baron İstanbul’dan sonra Balkanlara geçerek burada da incelemeler yapmıştır. Bu raporlarında, Rumeli, Trakya,

Bulgaristan’ın ticari yapısına, bölgedeki savunma sistemlerine ve nüfus yoğunluğuna değinmektedir. Raporunun diğer kısımlarında Tuna Eyaletlerinin, diğer Avrupa Devletleri ile olan ilişkilerine, Eflâk’ın sahip olduğu zenginliklerin miktarına ve değerlerine, idari yapısına, askeri gücüne ve vergi toplama sistemlerine, halkın çeşitli sınıflara ayrılmasına, Tuna’nın ticaret ve denizciliğine, Eflak ve Boğdan’ın politik yapısı hakkında birkaç detaylı bilgiye ve bölgede ikametine ve dair birkaç detaylı bilgiye yer vermektedir. Baron raporlarına Bosna, Sırbistan, Makedonya ve Arnavutluk hakkında gözlemler ile devam etmiştir. Fakat özellikle Girit ve Yunanistan hakkındaki değerlendirmeleri kayda değerdir. Yunanistan hakkındaki değerlendirmelerinde Yunanistan’ın bağımsızlığından sonra bölgede yaşanan siyasi değişimleri, bölgedeki İngiliz, Fransız ve Rus partilerinin varlığını, mevcut hükümetini ve idari yapısını, askeri gücünü, bölgenin ulusal finans yapısını, ticaret ve denizciliği, ülkenin demografik yapısı ve aristokrasisini, gazeteler ile genel kültürel yapıyı ele almaktadır. İyonya Adaları’na da geniş yer veren Baron Fransa’ya dönüşü sonrasında hazırladığı raporlarında ise Doğu’nun topraklarının verimliliğine ve Doğu’da bulunan verimli bölgelere, Doğu’da ailelerin yaptığı yıllık harcamalara, un ve hububatın genel fiyatlarına, Doğu’daki üretim endüstrisine, Doğu’daki ulaşım ve iletişim yollarına, Doğu’da ticarete, Türk tarifelerinin kullanılmasına, Doğu’da nüfusun genel yapısı ve yoğunluğuna, Doğuluların özel hayatlarına ve kamu yaşamlarına, Araplara, Türklere ve Ermenilere, İslav kökenli halklara, Yunanlara ve faaliyetlerine, Sultan II. Mahmud tarafından iç ve dış siyasette izlenen politikalara, Sultan II. Mahmud ve Mehmet Ali Paşa arasında kaynakların yıllık şekilde karşılaştırılmasına, İslam dinini mevcut durumuna, yayılmasına ve gerilemesine ve son olarak Rusya’nın Osmanlı siyasetine değinmektedir. Bk. Şenol, agt, s. 17-23.

47 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, “ Constantinople, suite, 8 Décembre 1833-7 Février 1834”.

Page 14: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 450

yaptığı reformları, finans sistemi ve ticarete değinmektedir. Baron, Osmanlı 

İmparatorluğu’nun  ticari  yapısına dair bir değerlendirme yaptıktan  sonra 

imparatorluğu  12  ticaret  bölgesine  ayırmakta  ve  buralardaki  ticaret 

hakkında  değerlendirmeler  yapmaktadır.  Bu  çalışma,  Boislecomte’un  bu 

raporlarından hareketle bahsedilen bu ticaret bölgeleri,  imparatorluğun en 

önemli ticaret merkezlerinden olan İstanbul ve İzmir’deki ticaret, Osmanlı‐

Fransız  ticareti  ve  bu  dönemde  yükselişe  geçen  Osmanlı‐İran  ticareti 

başlıkları  altında  değerlendirmeler  yapmayı  amaçlamaktadır.  Bu  şekilde 

kriz döneminde imparatorluğun siyasi ve ticari yapısına dair vermiş olduğu 

zengin bilgilere rağmen ülkemizde çok az çalışmaya konu olan48 bir Fransız 

diplomatın gözünden Osmanlı ticaretini ele alarak, döneme farklı bir bakış 

açısı ile yaklaşmayı hedeflemektedir.  

 

II.  OSMANLI‐AVRUPA  TİCARETİ  VE  BAŞLICA  TİCARET 

BÖLGELERİ 

18.  yüzyılın  büyük  bir  kısmında  Akdeniz’de  tam  bir  Fransız  ticari 

egemenliğinden  bahsetmek  mümkündür.  Akdeniz’deki  deniz  ticaretin 

hemen  hemen  yarısı  Fransız  tüccarlar  tarafından  kontrol  ediliyordu  ve 

Fransız  tüccarlar  özellikle  Suriye  ve  diğer  bölgelerden  önemli 

ticarethanelere  sahiplerdi.  Bu  hâkimiyette,  Fransız  tekstil  ürünlerinin 

İngiltere’de üretilen tekstil ürünlerinden daha hafif, ince ve yumuşak olması 

rol oynuyor; böylece Fransız ürünleri Levant bölgesinde önemli bir pazar 

payına  sahip  oluyordu.  Fakat  Fransa’nın  lehine  olan  bu  durum  çok 

geçmeden  değişecektir.49  Osmanlı  ekonomisi  1780–1830  arasında  senelik 

%1,5’lik  bir  büyüme  gösterse  de  dış  ticaret  tam  bir  kriz  dönemindeydi. 

Fransız  İhtilali, Napolyon’un Avrupa’daki  işgalleri ve Mısır’ı  işgal etmesi, 

1827–1828 Osmanlı‐Rus Savaşı, Yunanistan’ın bağımsızlık savaşı, Mehmed 

Ali  Paşa’nın  isyan  etmesi  ve  Suriye  ve  Anadolu’daki  işgalleri  etkilerini 

imparatorluğun  ticari  yaşamında  da  gösterdi  ve  ticaret  durma  noktasına 

geldi.50 Bu hadiselerden en çok etkilenen bölgeler Doğu Akdeniz limanları 

oldu.  Elbette  bu  gelişmeden  en  çok  etkilenen  ülke  ise  Fransa  oldu  ve 

Akdenizʹdeki  Fransız  ticareti  büyük  bir  gerileme  gösterdi. Mısırʹın  işgali 

doğuya yerleşik Fransız tüccarlarının işlerini de etkiledi. Bu ortamda sadece 

48 Ayşe Kayapınar, “Fransız Arşiv Belgelerine Göre XIX. Yüzyılda Aşağı Güney Tuna Havzasında Osmanlı Savunma

Sistemi”, XV. Türk Tarih Kongresi, Ankara 11-15 Eylül 2006, Kongreye Sunulan bildiriler, Cilt IV, Kısım 3, Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara 2010, s. 1631-1638; Turgut Subaşı-Aslı Şenol, “Baron de Bois le Comte'un Raporlarına Göre II Mahmud Döneminde Osmanlı'da Kadın”, International Journal of Human Sciences, Uluslararası Hakemli Digital Dergi, Sayı 9, Sakarya 2012, s. 1032–1048.

49 Roger Owen, The Middle East in the World Economy, 1800-1914, I.B. Tauris, London 2005, s. 83-84. 50 Donalt Quataert, “19. Yüzyıla Genel Bir Bakış, Islahatlar Devri 1812-1914”, Osmanlı İmparatorluğu’nun Ekonomik ve

Sosyal Tarihi 1600-1914, Cilt II, (Çeviren: Süphan Andıç), (Editör: H. İnalcık, D.Quataert), Eren Yayınları, İstanbul 2004, s. 946.

Page 15: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 451

Fransız  tüccarlarına  değil  Fransaʹnın  müttefiklerine  de  ticaretin 

yasaklanması  İngiltereʹnin Akdeniz  ticaretine hâkim olması  için büyük bir 

fırsat verdi.51 Her ne kadar Osmanlı‐Fransız ilişkileri 1802 Paris Antlaşması 

ile düzelse de Fransa  ticari olarak eski konumuna bir daha ulaşamadı. Bu 

bağlamda özellikle Karadeniz’de geniş bir konsolosluk ağının tesis edilmesi 

ve yüksek  ticaret beklentileri olsa da Fransızlar  istedikleri  ticaret ortamına 

erişemediler.52  

Bu bakımdan 18. yüzyılda imparatorluğun en önemli ticari ortağı olan 

Fransa’nın bir görevlisi olarak Doğu’da  incelemeler yapan Boislecomte’un 

mutlaka bahsetmesi gereken konulardan biri de imparatorluğun ticareti ve 

bu  ticarette Fransa’nın durumuydu. Boislecomte’a göre Fransız  ticaretinin 

gerilemesinin nedeni ihtilâl döneminde İngiltere ve Avusturya’nın endüstri 

devrimini  hızlı  bir  şekilde  gerçekleştirmeleri  ve Osmanlı pazarına  hâkim 

olmak  için doğuluların  ihtiyaçları doğrultusunda,  ihtişam ve ucuzluk gibi 

kriterleri göz önüne alarak üretimlerini bu şekilde yapmalarıydı.53 

Gerçekten  de  İngiltere,  19.  yüzyılın  başlarında  sanayi  devrimini 

tamamlamış ve neredeyse Avrupa’da  rakipsiz bir halde gelmişti.  İngiltere 

gerçekleştirdiği bu  sanayi devrimi  ile  seri  şekilde ve bol miktarda ürettiği 

ürünler  için  kendisine  yeni  pazarlar  aramaya  başlamış  ve  Avrupa 

dengelerini  alt üst  etmişti. Zira  sanayileşme  sürecinde olan diğer Avrupa 

ülkeleri  aldıkları  bir  takım  tedbirlerle  kendi  sanayilerini  koruma  yoluna 

gitmişlerdi.54  Bu  durum,  İngiltere’yi  Osmanlı  topraklarına  yöneltmiş; 

Osmanlı toprakları adeta İngiltere’nin aradığı yeni pazar haline gelmiştir. 

1830’ların  sonlarına  kadar  Avrupalı  Devletler,  Osmanlı 

İmparatorluğu’nda  yıllardır  süregelen  kapitülasyonlara  sahip  olsalar  da, 

ekonomik  ve  ticari  yapı  çoğunlukla  yed‐i  vahid  sistemi  ile  yani  devlet 

kontrolü  altında  ilerliyordu. Osmanlı  dış  ticaret  politikası  ise,  geleneksel 

olarak ülke içinde mal bolluğunu arttırarak ekonomik kârlılığı, özellikle de 

fiyat  kârlılığını  amaçlayan  ithalatı  teşvik  edici,  ihracatı  kısıtlayıcı  bir 

uygulamaya  dayanmaktaydı.  Uygulanan  bu  politikaları  desteklemek 

amacıyla ihracat yüksek oranlarda vergilendirilirken bazı mallara da ihracat 

yasağı konmaktaydı.55 Elbette buradan,  imparatorluğun dış  ticarete kapalı 

olduğu  kanısına  varılmamalıdır;  İngiltere,  Fransa,  Amerika,  İtalya, 

51 Owen, age, s. 83-84. 52 Bu konuda bk. Faruk Bilici,, “La France et la mer Noire sous le Consulat et l’Empire : « la porte du harem ouverte »,

Méditerranée, Moyen-Orient: deux siècles de relations internationales, recherches en hommages à Jacques Thobie (Directeurs : W. Arbid, S. Kançal, J.-D Mizrahi, S. Saul), L’Harmattan, Paris 2003, s. 655-676.

53 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s. 81-86. 54 İbrahim Durhan, “1838 Tarihli Osmanlı-İngiliz Ticaret Sözleşmesi ve Sonuçları”, Atatürk Üniversitesi Erzincan Hukuk

Fakültesi Dergisi, Cilt VI, Sayı 1-2, Erzincan 2002, s. 84. 55 Burcu Kılınç ve diğr., “Osmanlı’nın Son Döneminden Günümüze Türkiye’de Dış Ticaretin Gelişimi”, Girişimcilik ve

Kalkınma Dergisi, Cilt VIII, Sayı 1, Çanakkale 2013, s. 57.

Page 16: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 452

Hollanda,  Rusya  gibi  devletlerle  ithalat  ve  ihracat  yapılmaktaydı;  ancak 

devlet birçok ürünün satışı üzerinde  tekelini korumaktaydı.56 Bu yönüyle, 

imparatorluğun  sınırları  dâhilinde  ticaret  yapan  gayrimüslimler  için 

gümrük  vergisi  oranları  oldukça  düşük  de  olsa  (%3),  dönem  itibariyle, 

Osmanlı  ticareti  için  henüz  serbest  bir  ticaretten  bahsetmek  mümkün 

değildi.  Bu  sebeple,  başta  kendisine  yeni  pazarlar  arayan  İngiltere  ile 

İngiltere’nin sanayi devrimi  ile başa çıkmaya çalışan ve  İngilizler  ile ciddi 

bir  rekabet  içinde olan Fransa, Osmanlıları  ticaretteki engelleri kaldırması 

için  ikna  etmeye  çalışmaktaydı.  İngiltere,  Osmanlı  hükümetine  serbest 

ticareti  kabul  ettirmek  ve  bölge  ticaretinde  en  çok  imtiyazı  olan  ülke 

konumuna gelmek için uygun koşulları beklemekteydi.57  

Nitekim  Osmanlı  ticari  sistemi  hakkında  bilgi  veren  Boislecomte’un 

üzerinde  en  çok  durduğu  konu  da Osmanlıların  gümrük  politikalarıydı. 

Boislecomte  özellikle  serbest  ticaretin  faydaları üzerinde durmakta  ve  bu 

konuda bazı örnekler vermektedir. Bu bakımdan Baron, Osmanlıların kendi 

çıkarları için tıpkı İngilizlerin arzu ettiği gibi, yed‐i vahid usulünü kaldırarak 

en  kısa  sürede  serbest  ticaret  sistemine  geçmesini  tavsiye  etmekteydi.58 

Boislecomte  bu  kanısını  güçlendirmek  için  çok  yakından  bir  örnek 

vermektedir. Örnek verdiği yer ise Trabzon üzerinden yapılan  İran transit 

ticaretidir.  Serbest  ticaret  politikalarının  önemini  vurgulamak  için  Baron, 

Rusların  İran  transit  ticareti  için  Tiflis’i  önemli  bir merkez  yapmak  için 

koymuş  oldukları  gümrük  muafiyetlerini  1832  yılının  başlarında 

kaldırmasının  ticaretin  Trabzon  yoluna  kaymasına  neden  olduğunu 

belirtiyordu.59 

Boislecomte’a  göre,  Babıâli  dönem  itibariyle  içinde  bulunduğu  mali 

sıkıntıdan kurtulmak istiyorsa, Fransa gibi liberal bir ticarete geçiş yapmalı 

ve  Fransa  ile  ticaret  hacmini  arttırmalıydı.  Bu  hususta  Osmanlıları  ikna 

etmek  içinse, yumuşak bir dil kullanılmalıydı. Barona göre, Babıâli’nin  ikna 

edilmesi  için, en çok üzerinde durulması gereken konu, Fransız ticaretinin 

avantajları ve bu ticaretteki güvenlik sisteminin mükemmelliğiydi.60 

Boislecomte’un  değerlendirmelerine  göre  imparatorluk  çağdaşlarına 

kıyasla gerilemekte olan bir ticari sistemin içindeydi. Aslında Baron’un bu 

öngörüleri sadece Fransa tarafında değil diğer Avrupalı devletler tarafından 

56 Avrupa Devletleri ile yapılan ticaret hakkında detaylı bilgi ve rakamsal değerler için bk. Şenol, agt, s. 31-40. 57 Durhan, agm, s. 85. 58 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s. 86. 59 1821’den itibaren Kafkasların güneyindeki Rus eyaletlerine uygulanan bazı vergi muafiyetleri ve yabancı mallar

üzerindeki gümrük vergilerinin düşürülmesi Avrupa ile İran arasındaki ticarette Sohumkale’yi daha avantajlı bir hale getirmişti. Bu güzergâh daha iyi koşullarına sahipti; fakat 1832 yılında Rusların Kafkas ötesindeki yerli tüccarları teşvik etmek ve İngiliz ve Fransız mallarının bu bölgeye ithalini sınırlamak amacıyla getirdiği yeni uygulamalar ticaretin Trabzon-Tebriz yoluna kaymasına neden oldu. Charles Issawi, “The Tabriz-Trabzon Trade, 1830–1900: The Rise and Decline of A Route”, International Journal of Middle East Studies, Sayı I, Cambridge 1970, s. 23.

60 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s. 86.

Page 17: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 453

paylaşılan kanaatlerdi. Bu bakımdan imparatorluğun en önemli ticari ortağı 

İngiltere’nin  talepleriyle  1838  yılında Balta Limanı Ticaret Antlaşması’nın 

imzalanması bir tesadüf değildir. Antlaşma iç ticaretteki ve ihracattaki tüm 

sınırlamaları kaldırıyor, yabancı tüccarlardan tıpkı yerli tüccarlar gibi, hiçbir 

iç gümrük vergisi alınmamasına karar veriyor ve ithal edilen ürünlerin tüm 

Osmanlı topraklarında sorunsuzca dolaşımını serbest bırakıyordu. Nitekim 

çok geçmeden benzer ticaret antlaşmaları Fransa ve diğer Avrupalı devletler 

ile  de  yapıldı.  Bu  bakımdan  Fransız  ticaretinin  geliştirilmesi  ve  Avrupa 

ticari  yayılımı  için  Boislecomte’un  öngörülerinin  de  gerçekleştiğini 

söyleyebiliriz.  Fakat  Baron  sadece  bu  tespitleri  yapmakla  kalmamış  ve 

imparatorluğun  önemli  ticari  bölgelerinin  sunmuş  olduğu  rezervleri 

tanımak  için ülkeyi önemli  ticari bölgelere ayırarak geniş raporlar halinde 

incelemişti.  

Boislecomte, Osmanlı eyaletlerinin Avrupa  ile yapmış oldukları  ticaret 

açısından  bunları  12  ticaret  bölgesi  olarak  incelemeyi  tercih  etmektedir. 

Baron bu bölgeleri Mısır, Arabistan, Kızıldeniz, Hint Okyanusu, Suriye ve 

Kıbrıs, Trabzon ve Tarsus ile birlikte İzmir, İstanbul, Edirne ve Meriç, Tuna 

Eyaletleri,  Adriyatik  eyaletleri,  Selanik  ve Makedonya,  Volo  ve  Teselya, 

Girit Adası olarak belirlemiştir. Bunun yanında Baron, önemleri dolayısıyla 

İstanbul ve İzmir’in ticaretini, Osmanlı‐Fransız ticaretini ve 1830’lu yıllarda 

yükselişe  geçen Osmanlı‐İran  ticaretini  ayrı  başlıklar  halinde  incelemiştir. 

Burada  Baron’un  bu  sınıflandırmasına  sadık  kalarak  bu  ticaret  bölgeleri 

hakkındaki tespitlerini inceleyeceğiz.  

1) Mısır 

Bilindiği  üzere  Mısır  Eyaleti,  batı  ve  doğu  arasındaki  ticaret  yolu 

üzerinde  stratejik  bir mevkideydi  ve  devlet merkezi  ile  güney  ve  doğu 

eyaletlerini  birleştirmesi  bakımından  ekonomik  önemi  oldukça  büyüktü. 

Aynı zamanda Mısır, Hindistan ve Uzak Doğu’ya giden yolların en kısası 

idi.  Bu  yönüyle Mısır  toprakları  hem  stratejik  öneme  sahip  hem  de  son 

derece  verimli  topraklardır.  Baron  da  Mısır’ın  bu  önemine  vurgu 

yapmaktadır  ve  Mısır’ın  hem  üretim,  hem  tüketim  hem  de  Avrupa 

ürünlerinin Afrika ve Arabistan ürünleri ile buluşmasına ve takasına imkân 

sağlayan  çok  önemli  bir pazar  olduğunu  vurgulamaktadır. Mısır’ın  ticari 

hareketliliğinde, bölgenin coğrafi konumu en önemli nedendir. Mısır’ın hac 

yolu üzerinde bulunması nedeniyle Berberiler ve Fas, Tunus, Cezayir, Circe 

ve Marakeş’ten gelen hac kervanları Mısır’a birbirinden farklı ticari ürünler 

getirmektedirler.  Mısırʹda  duraklayan  bu  kervanlar  burada  ticari 

faaliyetlerde  bulunmaktadırlar.  Baron,  Mısır’daki  Arap  gemilerinin 

Süveyş’e  kahve,  zamk,  güzel  kokular  ve  parfümler  taşırken,  diğer 

Page 18: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 454

kervanların ticari ürünlerini Al‐Qusayr kentine taşıdıklarını bildirmektedir. 

61  

Baron, Mısır’ın başlıca  tarım ürünlerinin pirinç, buğday,  şeker kamışı, 

mercimek,  nohut  gibi  ürünler  oldugunu  ve Mısır’da  bu  ürünlere  bağlı 

olarak gelişen şeker, pekmez, kumaş, sabun ve yağ sanayilerinin olduğunu 

belirtir.  Mısır’ın  ithalatına  dair  ise,  Darfur  ve  Sennar’dan  Arap  zamkı, 

devekuşu  tüyü,  fildişi,  altın  tozu  gibi  ticari  emtialar  ithal  edildiği  ve  bu 

ürünlerin  daha  sonra  Avrupa’ya  taşınması  için  Kahire’den  Nil  ve 

Mahmudiye limanlarını kullanılarak İskenderiye’ye geçerken az bir vergiye 

tabi olduğu bilgilerini vermektedir. Mısır’ın  en önemli gelir kaynağı  olan 

hububatın  ise  başlıca  ihracat maddesi  olduğunu  belirtmektedir. Mısır’ın 

hayat kaynağı Nil Nehri’nin en önemli kollarından olan Dimyat  ile Resid 

kollarına  da  değinen  Baron,  Avrupalıların  bu  iki  liman  kentine  henüz 

yabancı olduğunu ve özellikle Dimyat’ın pirinç üretimi sayesinde İstanbul 

ve diğer birçok Osmanlı şehri ile ticaret hacmini arttırdığını belirtmektedir.62 

2) Arabistan, Kızıldeniz, Hint Okyanusu 

Bilindiği üzere, Kızıldeniz’in  tarihinden bugüne önemi, hac yolları ve 

Avrupa‐  Hindistan‐Uzak  Doğu  ticaret  yolu  üzerinde  olmasından 

kaynaklanmaktadır. Konumu itibariyle, Hint Okyanusu, Akdeniz ve diğer 

birçok  bölgeden  gelen  gemiler  Kızıldeniz’e  gelmekte  ve  mallarını 

Hindistan’a, Arap Yarımadası’na, Akdeniz ve akabinde Avrupa’ya transfer 

etmekteydiler. 63 

19. yüzyıl başlarında Akdeniz  ticaretinde hareketlenmeler yaşandığını 

ve Babıâli’nin de Arabistan ticaretine yeniden yakınlaştığını belirten Baron, 

Avrupalıların  bölgede  ticaret  yapmak  için  kullandığı  dört  anayoldan 

bahsetmektedir. Baron’un verdiği bilgilere göre bölgede ticaret, Suriye’den 

Şam  kervanları  ile  gelenler;  Kızıldeniz’in  kuzeyinden  gelenler; Mısır’dan 

Kahire  kervanları  ile  gelenler  ve  Kızıldeniz  ile  Umman  limanlarının 

açılmasıyla birlikte  İran Körfezi’nden gelenler  ile  yapılmaktaydı. Yüzyılın 

başı itibariyle bu ticaretten elde edilen ithalat geliri 50 milyon frank; ihracat 

ise  35 milyonu  kahveden,  4 milyonu  inciden  olmak  üzere  toplamda  40 

milyon  frank  idi.64  Bunun  yanı  sıra  Baron,  Kızıldeniz  bölgesinde  yerel 

ticaretin çoğunlukla Arap Yarımadası’ndaki yerleşiklerin elinde olduğunu 

belirtmektedir.  Hicaz  eyaletlerinin  ticaret  hacmi  hakkında,  1808  yılında 

bölgede  bulunan  Arap  ticaret  filosunun  870  gemi  ve  19.000  gemiciden 

oluştuğu bilgisini vermektedir.65  

61 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s. 91. 62 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s. 91. 63 Mustafa L. Bilge, “Kızıldeniz”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. XXV, Ankara 2004, s.558. 64 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s. 92. 65 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s.92.

Page 19: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 455

Baron,  Amerikalılar,  Hintliler  ve  İngilizlerin  de  bölge  ticaretinde 

oldukça  aktif  olduklarını  ve  her  milletin  kendi  ürünlerini  İran  Körfezi 

üzerinden Hicaz eyaletlerine; Hint Okyanusu üzerinden Umman’ın Maskat 

kentine;  Kızıldeniz  üzerinden  Hicaz  ve  Yemen’e  direkt  olarak 

ulaştırdıklarını belirtmektedir. Bunun yanında bölgeden yapılan ihracata da 

değinen  Baron,  kıymetli  taşların,  incinin,  kahvenin,  kuru  hurmanın,  at 

derisinin, çividin, Hint Okyanusu’nda bulunan Sokotra Adası’nın aloe vera 

(sarısabır) bitkisinin, Yemen’deki Hadramut kentinin tütsü ve buhurlarının, 

çeşitli  zamkların  ve  Afrika’nın  içlerinden  gelen  parfümlerin  en  önemli 

ihracat ürünleri olduğu bilgisini vermektedir.66 

3) Fırat Eyaletleri ve İran Körfezi 

Ortaçağ’dan itibaren Irak için olduğu kadar Suriye için de önemli bir yol 

olan Fırat Nehri Osmanlı döneminde de önemini korumuştu.67 Bilindiği gibi 

Fırat Havzası, Türkiye, Suriye, Ürdün, Arabistan, Kuveyt ve  Irak’ı  içinde 

barındırmakta ve bu yönüyle  etrafında bulunan  şehirlere de  zenginlik ve 

refah  sağlamaktaydı.  19.  yüzyılın başları  itibariyle Fırat’ın özellikle de bu 

nehre komşu olan Osmanlı ve İran’ın eyaletlerinin ihtiyaçlarını sağladığına 

değinen  Baron,  bu  bölgelerde  yerli  ürünlerinin  Hindistan,  Suriye  ve 

İstanbul’dan  gelen  ticari  emtialar  satışı  veya  takasının  yapıldığını 

belirtmektedir. 

Bölge  ticaretinin  en  önemli  kolunu,  Fırat  ve  Dicle’nin  bitimindeki 

konumu  ile Basra oluşturmaktaydı. Bilindiği  gibi Basra’nın,  adını verdiği 

körfez  ve  Şattülarap  yoluyla Akdeniz  limanlarına  ulaşan  yolun üzerinde 

bulunması  önemini  daha  da  arttırmaktaydı.  Bununla  birlikte  bölgenin 

Baharat Yolu üzerinde bulunması da ticaretteki önemini arttıran önemli bir 

diğer  unsurdu.68  Baron  bu  sebeple  Basra’yı  bölgenin  en  önemli  ambarı 

olarak  adlandırmaktadır.69  Baron’un  verdiği  bilgilere  göre,  Basra  Limanı 

dönem itibariyle 400‐500 varillik gemileri alma kapasitesine sahipti. Bunun 

yanında, Baron,  İngiliz‐Hintlilerinin  (Les Anglo‐Hindous)  Surat, Bombay, 

Bangladeş  ve Madras’tan  Basra  Limanı’na  şallar, muslin  kumaşlar,  çivit, 

Hint  baharatları,  Avrupa  ticari  ürünleri,  Arap  zamkı,  parfüm,  kahve, 

Arabistan atları ve Bahreyn incileri getirdiklerini belirtmektedir. Bağdat’tan 

Basra ve Hindistan’a  ihraç edilen ürünler  ise doğrudan Kızıldeniz, Suriye, 

İstanbul  ve  İran’ın  içlerinden  kervanların  getirdiği  tütün,  safran,  kükürt, 

demir, bakır, şal gibi ürünler ve değerli halılardı.70 

66 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s.91. 67 Metin Tuncel, “Fırat”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C.XIII, Ankara 2004, s.33. 68 Yusuf Halaçoğlu, “Basra”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt V, Ankara 2004, s.113. 69 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s.92. 70 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s.92.

Page 20: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 456

4) Suriye ve Kıbrıs 

Baron Suriye’nin Avrupa için hammadde açısından çok zayıf bir pazar 

olduğu  ve  Suriye’nin  sürekli  artan  kendi  ihtiyaçlarına  dahi  yetemediği 

bilgisini  vermektedir.  Bundan  dolayı  Avrupa  ürünleri  Suriye’de  gün 

geçtikçe  nüfuz  etmekte  ve  Suriye’de  Avrupa  mallarına  karşı  beğeniyi 

arttırmaktadır.  Zira  Baron,  Avrupa  ürünlerinin  Suriye’nin  ithalatında 

önemli  bir  payı  bulunduğunu  ve  Suriye’nin  ithal  ettiği  ürünler  arasında 

pamuklu  bez,  saf  pamuk,  yünlü  kumaş,  ipekli  ürünler,  hırdavat,  çiniler, 

demir‐çelik, deri, kâğıt, kahve,  şeker, çeşitli ecza ürünleri, baharat, kırmız 

böceği,  çivit, pirinç, baklagiller,  arpa‐buğday, gümüş ve  altın  eşyalar gibi 

ürünler bulunduğunu belirtmektedir.71 

Baron’a göre Suriye’nin temel ticareti Fırat bölgesi, Arabistan ve İran’ın 

belirli yerlerinden gelen kervanlar aracılığıyla yapılmaktaydı.72 Suriye’den 

ihraç  edilen  ürünler  ise,  balmumu,  safran,  galbanum  (kasnı  otu  sakızı), 

meyve kurusu,  inci, bakır ve çinko alaşımı  (tombak), çivit,  sünger,  sabun, 

tütün, ipekli kumaş, altın ve gümüş eşyalar gibi ürünlerdi.73 Suriye ticareti 

ile  ilgili olarak  Şam üzerinde  ayrıca duran Baron,  1825 yılına  ait gümrük 

kayıtlarından hareketle birkaç rakama yer vermektedir. Buna göre Şam 1825 

yılında neredeyse Asya’nın tüm ticari ürünlerinden almıştır ve bu ürünlerin 

toplam değeri 18.528.000  franktır. Baron’un yaptığı hesaba göre bu rakam, 

bütün Suriye’nin aldığı ve Avrupa’dan gelen ticari ürünlerinin değerinin iki 

katıdır.74 Buradan da anlaşılacağı üzere Şam Suriye’nin  ticaretinde önemli 

bir konumdaydı. 

Suriye’nin  ardından  Kıbrıs  Adası’na  da  değinen  Baron,  Kıbrıs’ın, 

Suriye’nin Akdeniz  ticareti  için  bir  depo  veya  ambar  vazifesini  gördüğü 

kanısındadır. Kıbrıs Adası sahip olduğu coğrafi konum ve doğal  limanlar 

sayesinde  Doğu  Akdeniz  ticaretinde  önemli  bir  yere  sahiptir.  Baron’un 

verdiği bilgilere göre adada, pamuk,  ipek, yün, kökboyası, acı hıyar, yağ, 

buğday, arpa, değişik kalitede  şaraplar,  tuz, keçiboynuzu,  sünger, keçi ve 

sığır derisi, pamuklu boyalı Hint bezi gibi ürünler üretilmekteydi. Baron’un 

raporlarına göre, Kıbrıs Adası’nın ithal ettiği ürünler sabun, yağ, pamuklu 

kumaş, şarap, deri, kahve, kuru sebze ve meyveler, zücaciye, demir, şeker, 

çivit, kâğıt, pamuk, fayans, parfüm, hırdavat, likör, çelik, kırmız böceği gibi 

ürünlerdi. Adanın  ihraç  ettiği ürünler  ise,  ham pamuk,  buğday  ve  arpa, 

ipek, şarap ve brendi, yün, sünger, kökboyası, keçiboynuzu, ayakkabı, tuz, 

sığır derisi,  zift, keçi derisi,  sarı balmumu, bakır,  acı hıyar, meşeden  elde 

71 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, İzmir, 1 Eylül 1833, s.101. 72 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s.93. 73 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, İzmir, 1 Eylül 1833, s.101. 74 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, İzmir, 1 Eylül 1833, s.101.

Page 21: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 457

edilen  boya,  yağ  ve  metal  gibi  ürünlerdi  ve  Kıbrıs  Adası’nın1830’lu 

yıllardaki  ithalat  ve  ihracatında  Fransa,  Rusya,  İtalya,  Avusturya, 

Yunanistan gibi birçok devlet bulunmaktadır.75 

 

Tablo  1:  Kıbrıs’ın  İthalatında  Çeşitli  Devletlerin  Aldıkları  Paylar 

(1832) Ülke   Pay (Frank)

Türkiye (Osmanlı)  652. 057 

Fransa  161.411

Toskana  126.796

Yunanistan  125.440

Avusturya  99.789

Diğer Devletler 10.862

TOPLAM  1.776.355 

Kaynak: AMAE, CADC, MD, Turquie, 74. 

 

5) Tarsus, Trabzon, İzmir ve Anadolu 

Baron,  Tarsus’un  coğrafi  konumundan  iyi  bir  derecede 

yararlanamadığını  ve  içe  dönük  bir  ticari  yapısının  olduğunu 

belirtmektedir.  Verdiği  bilgilere  göre,  Tarsus’un  1833  yılında  denizden 

yaptığı  ithalat  600.000;  ihracatı  ise  250.000  frank  değerindeydi.  Baron, 

Tarsus’ta en çok bulunan ve bölge  ticaretinin  temelini oluşturan ürünlerin 

ise, ekin sapı, zamk, sarı tohum, bakır, yün, keçi kılı, tütün, bakır ve pamuk 

olduğunu belirtmektedir.76 

İran’dan  gelen ürünlerin, Erzurum üzerinden Anadolu’ya,  İzmir’e  ve 

İstanbul’a ulaştığını belirten Baron, bu sistemin yaklaşık iki yıldır değiştiğini 

ve  ticaretin  artık  Trabzon  üzerinden  yapıldığını  belirtmektedir.  1830’lu 

yıllarda  buharlı  gemi  hatlarının  kurulmasıyla  Trabzon  limanı  önem 

kazanmaya  başlamış,  İngilizler  yükleme  ve  satış  yapmak  için  Trabzon 

limanını  kullanmaya  başlamışlardı.  Karadeniz  limanlarının  yabancı 

gemilere açılmasından sonra  İran  ipeğinin  ihraç  limanı olması yönüyle de 

Trabzon’un önemi artmıştı. 

Raporunun bu kısmında İzmir’e de değinen Baronʹa göre, İzmir ticareti 

çoğunlukla Erzurum’dan yola çıkan kervanların getirdikleri emtialar veya 

Anadolu’da  ve  adaların  kıyı  şeridinde  üretilen  ürünlerin  satışları  ile 

beslenmekteydi.  Bu  adalarda  yaşayan  tüccarlar  kendi  topraklarının 

ürünlerini  İzmir’e  getirmekteydiler.  Örneğin  Sisam’ın  şarapları,  kuru 

meyveler,  portakalları,  sakız mayaları,  ipekleri  ile Midilli’nin  yağları  bu 

gelen  ürünler  arasındadır.  Bunlardan  başka,  İzmir  limanının  ithal  ettiği 

75 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 10 Ekim 1833, s.135. 76 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s.110.

Page 22: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 458

ürünler arasında çuha, kalay, kurşun, kâğıt, şeker, gök ve mor bakkam da 

bulunmaktaydı.77 İzmir’in ürettiği zeytin, zeytinyağı, üzüm, incir, pamuk ve 

sebzelerin  ihracatından  başka, Erzurum‐Tokat  yolu  ile  İzmir’e  gelen  İran 

ipeği  de  Avrupa’ya  ihraç  edilen  ürünlerdendi.78  Baron,  İzmir’in 

ticaretindeki  bu  hareketlilikten  ve  çeşitlilikten  yola  çıkarak,  Avrupalı 

gemilerin,  İzmir’de  bolca  bulunan  ve  ticareti  yapılan  bu  ürünleri  almak, 

Anadolu’nun  bu  zenginliklerini,  ihtiyaç  duydukları  hammaddeleri, 

dokunmuş  kumaşları  ve diğer  endüstriyel  objeleri,  kendi  endüstrilerinde 

kullanmak maksadıyla ülkelerine nakletmek  için  İzmir’e sıkça geldiklerini 

belirtmektedir.79  

Fransız Devrimi’nden sonra İzmir’in Fransa ile ticaret hacmi düşmüşse 

de, İngiltere ile hızla artmış; özellikle 19. yüzyılda İngiltere İzmir’in ithalat 

ve ihracatında ilk sırada yer almıştır. Bununla beraber, İzmir’in bu avantajlı 

konumuyla temel ticaret ambarı haline getirdiğini belirten Baron, bu coğrafi 

konum sayesinde tarihin tüm dönemlerinde Anadolu ile İzmir’in bir ticaret 

bağlantısı  olduğunu  ifade  etmektedir.  Öyle  ki,  yıllardan  beri,  İzmir’in 

yakınındaki kentlerle ilişkili olan Anadolu ticareti, bazen Sardes’ten, bazen 

Efes’ten, bazen Bergama’dan ya da Milet’ten Anadolu’ya doğru yapılırdı. 

Bu  yönüyle  Ege  ve  Akdeniz  bölgelerinin  ticaretinde merkez  konumuna 

yükselen  İzmir,  Avrupa  ticareti  için  ise  Anadolu’nun  adeta  son  durağı 

pozisyonunda idi. 80  

6) İstanbul ve Karadeniz  

Baron’a göre İstanbul bulunduğu konum itibariyle Karadeniz ticaretini 

dünyanın  diğer  kısmına  bağlayan  bir  bölgeydi.  Karadeniz’deki  ticaretin 

zorluklarının  zaman  zaman  gemicileri  korkutup,  vazgeçirdiğini  belirten 

Baron,  bu  sebepten  deniz  yolu  ile  ticaretini  sürdüren  birçok  tüccarın, 

Rusya’da, Tuna’da ve Ermenistan’da üretilip  İstanbul’a getirilen ürünleri, 

üretim yerlerine gidip almaktansa, daha pahalı da olsa İstanbul’dan almakta 

olduklarını  ilave  eder.  İstanbul  bu  yönüyle  önem  arz  etmektedir. Ancak 

İstanbul,  Karadeniz’in  ticaretini  yapmak  için  ne  kadar  avantajlı  ise, 

imparatorlukta  üretilen  ürünlerin  ihracatı  ve  satışını  yapmak  için  bir  o 

kadar zayıftı.81 Baron, Osmanlıların  İstanbul’un bu avantajlı konumundan 

77 Mübahat S. Kütükoğlu, “İzmir”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. XXIII, Ankara 2004, s. 522. 78 Kütükoğlu, agm. s. 523. 79 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s.93. 80 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s. 93 81 Baron’un bu tespiti dönemin İngiliz kaynaklarınca da teyit edilmektedir. İngiliz konsolosluk belgelerinde bu durum

“Osmanlı İmparatorluğu’nun başkentinin şu andaki ticareti sınırlı bir öneme sahiptir ve doğal olarak dünyanın en büyük ticaret depolarından olmasına rağmen, bu muhteşem ticaretin keyfini sürmek yerine, nüfusun cari tüketimi ile sınırlıdır… Türklerin ruhları ve alışkanlıkları ticari değildir ve Hıristiyan nüfus satıca artıp Türkler tarafından kontrol edilmeyecek kadar baskın oluncaya kadar İstanbul ikincil bir ticari pazar olmaya devam edecektir” şeklide ifade edilmektedir. Mehmet Murat Baskıcı, 1800-1914 Yıllarında Anadolu’da İktisadi Değişim, Turhan Kitabevi, Ankara 2005, s.102.

Page 23: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 459

yararlanmadığını,  İzmir’deki  ticareti  hiçbir  şekilde  İstanbul’a  kaydırmak 

için  uğraşmadığını  belirtmektedir.  Bu  durumu,  İstanbul’un  tek  başına 

oldukça kalabalık olmasına ve bu sebeple üretilenin ancak kendi tüketimleri 

için kullanmasına bağlamaktadır.82 

Başkentin nüfusunun sadece kendi başına hayli geniş bir tüketim içinde 

olduğuna değinen Baron, Fransa’nın gelenek, adet ve giysilerini benimseyip 

kabul eden Sultan’ın  ‐ki bu Sultan yaptığı reformlarla ve giydiği pantolon 

ile  ses  getiren  II.  Mahmud’tur‐  bu  tüketimi  karşılamak  için  Fransız 

mallarının satışını büyük ölçüde arttırdığını ifade etmektedir.83 

7) Edirne ve Meriç 

Bilindiği üzere Edirne, Anadolu’yu Avrupa’ya bağlayan yol üzerinde 

çok önemli bir noktada bulunuyordu. Bu yönüyle Baron’a göre Edirne, hem 

hatırı sayılır bir nüfusa hem de ciddi bir ticari öneme sahipti ve bu avantajlı 

konumundan  yararlanarak  ihtiyaç  duyduğu  iaşeyi  hem  kara  yolu  ile 

İstanbul’dan  hem  de  Meriç  ve  Tunca  nehirleri  vasıtasıyla  İzmir’den 

sağlayabiliyordu. Baron, Edirne’nin bu nehirler aracılığıyla Filibe’den pirinç 

tedarik  ettiğini,  elde  ettiği  bu  pirincin  büyük  bir  kısmını  da  İstanbul’a 

ilettiğini belirtmektedir. Bu yolla gelen pirinç İstanbul’un en önemli ihracat 

ürünü haline gelmişti. Edirne’ye gelen Avrupalı  tüccarların manda derisi, 

tahıl, balmumu, yün, ipek, gül yağı gibi ürünleri de satın aldıklarını belirten 

Baron, bunun Edirne  ticaretinin önemi  arttıran diğer bir  sebep olduğunu 

ifade etmektedir. 84 

8) Tuna Eyaleti 

Baronʹa göre Tuna stratejik olarak önemli mevkideydi. Tuna Nehri ve 

kollarının,  doğanın  insanlara  sunduğu  en  güzel,  en  geniş  ve  en  önemli 

ticaret yollarından biri olduğunu belirtir. Tuna Eyaleti olarak tanınan Eflak 

ve  Boğdan’ın  gösterdiği  gelişimle  Aşağı  Tuna’da  ticari  faaliyetlerin  de 

geliştiğini  belirten  Baron, Avrupalı  devletlerin  özellikle  Tuna’nın  önemli 

ticaret merkezleri olan Galati (Kalas) ve İbrail limanlarına kürk, buğday, iç 

yağı almak  için yeniden gelmeye başladıklarını  ifade etmektedir. Eflak ve 

Boğdan,  bu  konumu  itibariyle  İstanbul’un  yiyecek  ambarı  olarak 

tanımlanmakta  ve  Osmanlılar  için  bir  hububat,  büyükbaş  hayvan, 

balmumu ve süt ürünleri kaynağı özelliğini taşımaktaydı. Yukarı Tuna’nın 

ticareti ile ilgili de birkaç noktaya değinen Baron, yukarı Tuna’da Sırbistan 

ve  Bosna’nın,  nehrin  kolları  arasında  yaptıkları  hayvan,  sığır,  kumaş, 

82 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s. 94. 83 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s. 94. 84 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s.95.

Page 24: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 460

dokuma, zücaciye, Avusturya kâğıdı  ticaretinde son dönemlerde sıkıntılar 

olduğunu bildirmektedir. 85 

9) Arnavutluk ve Adriyatik 

Arnavutluk,  Akdeniz’in  İtalya  yarımadası  ile  Balkan  Yarımadası 

arasında ve Adriyatik Denizi’ne açılan bir ülkedir. Bu bölgenin  ticareti  ile 

ilgili  bilgi  veren  Baron,  dönem  itibariyle  bölgenin  sürekli  bir  hareketlilik 

içinde  olduğunu  ve  bölgede  bir  takım  huzursuzluklar  yaşandığını 

belirterek,  bu  sebeple  burada  ticaret  yapmanın  tüccarları  biraz 

korkuttuğunu ifade etmektedir.  

Baron, Arnavutluk’un,  İşkodra kentinin bulunduğu  avantajlı konumu 

ve Adriyatik Denizi  ile Avusturya’ya yakınlığı  ile Osmanlı  İmparatorluğu 

için  Dıraç  üzerinden  en  önemli  ana  iletişim  yolu  haline  geldiğini 

belirtmektedir.  Ticari  emtiaların  tümünün  bu  yol  sayesinde  Sırbistan, 

Bulgaristan, Makedonya’ya kadar tüm Rumeli’nin içlerine kadar iletildiğini 

ve Anadolu’dan gelen ürünleri tüm Rumeli’ye yaymak noktasında önemli 

bir merkez olduğunu ifade etmektedir.86 

10) Selanik ve Makedonya 

Makedonya şehrinin yeni bir ticaret yolu olarak kullanıma açılmasından 

bahsederek konuya başlayan Baron, bu yeni yolun, Selanik ticaret yolunun 

önemini  azaltan  unsurlardan  biri  olduğunu  belirtmektedir.  Öyle  ki 

Termakios Körfezi ve  Selanik  limanı  gemiler  için demirleme  imkânı olan 

mükemmel  bir  doğal  limandı  ve  bu  sebeple  çok  aktif  bir  dış  ticarete  de 

sahipti.87 

11) Teselya ve Volos 

Baron’a  göre,  tıpkı  Makedonya  ticaret  yolunun  önem  kazanması 

nedeniyle  Selanik’in  önemini  bir  miktar  kaybetmesi  gibi,  Volos  liman 

kentinin  önem  kazanması  ile  Teselya  da  ikinci  planda  kalmıştır.  Bunun 

yanında,  Baron,  bölgede  hububatın  serbest  bir  şekilde  ihracatına  izin 

verilmemesinden  dolayı  bu  iki  liman  kentinin  hak  ettiği  konumu 

bulamadığını belirtmektedir.88 

12) Girit Adası 

Baron, Girit Adası’nın daha çok Yunan Adaları ve Mora ile ilişkisi olan 

bir  ada  olduğunu  belirtmektedir.  Baron’un  verdiği  bilgilere  göre  adada 

satışının  en  çok yapıldığı ürün  zeytinyağı,  zeytin ve narenciyedir ve  ada, 

İstanbul  ve  Mısır  yolu  üzerindeki  önemli  limanlardandır.  Baron’a  göre 

adada yüzyılın başından beri süren milliyetçilik akımları ve huzursuzluklar 

85 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s.94. 86 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s.95. 87 Meropi Anastassiadou, Tanzimat Çağında Bir Osmanlı Şehri Selanik, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 2001, s. 44 88 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s. 95.

Page 25: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 461

adanın  ticari canlılığını yitirmesine neden olmuştur.89 Baron, Mehmed Ali 

Paşa’nın,  adanın  ticari  kazancını  ön  planda  tutarak  gerçekleştirdiği  sert 

yönetiminin  devam  etmesi  ve  bu  duruma  Girit  halkının  alışması 

durumunda  adanın  eski  ticari  önemine  kavuşacağını  öngörmektedir.90 

Baron’a göre, Mehmed Ali Paşa hükümeti halkı düşünmekten çok, ürünleri 

ve  kazancı  göz  önünde  bulundurmakta  ve  sadece  adadaki  üretimi  ve 

gelirleri arttırmaya çalışıyordu. Fakat bilindiği gibi, adada 1840 yılına kadar 

kalacak  olan  Mehmed  Ali  Paşa’dan  sonra  dahi  huzursuzluk  sona 

ermeyecektir. 

 

III. İSTANBUL VE İZMİR’İN TİCARETİ 

On  iki  ticaret  bölgeleri  arasında  saymasına  rağmen  Boislecomte, 

imparatorluğun  en  önemli  ticari  merkezleri  olan  İstanbul  ve  İzmir’in 

ticaretine ayrı bir başlık halinde değinme gereği duymuştur. Bu iki limanın 

ticari faaliyetlerde birbirlerine sıkı sıkıya bağlı olduğunu belirterek konuya 

giren Baron,  raporunun bu kısmında  İstanbul  ticareti  için önem  arz  eden 

ürünleri  ele  almaktadır.  Yün  ticareti  ile  konuya  giriş  yapan  Baron, 

İstanbul’da  yün  ticaretinin  hızlı  bir  şekilde  gelişim  gösterdiğini  belirtir. 

Baron’a göre bu yükselişin nedeni hiç şüphesiz başkent İstanbul’a en yakın 

olan Avrupa topraklarında yani Rumeli ve Bulgaristan’da yaklaşık 5 milyon 

kişinin yaşaması ve bu bölgede yaşayan halkın dönem itibariyle yaklaşık 8 

milyon koyun beslemesidir. Hesaplamalara göre bu koyunların başkentte 

toplam  değeri  ise  54 milyon  franktı.  Baron,  hükümetin  bir  dönem  yün 

ticaretini  yed‐i  vahid  sistemi  ile  elinde  tuttuğunu  ve  bunun  koyun 

yetiştiriciliğini  neredeyse  durma  noktasına  getirecek  derecede  olumsuz 

manada etkilediğini de eklemektedir. Son yıllarda yed‐i vahid sisteminden 

vazgeçilse  de,  yün  ticaretine  ek  vergiler  getirildiğini;  böylece  İstanbul’da 

1816 yılında 1 kental yün, 10 franga satılırken,1832 yılında ciddi bir artışla 

48  franga  satılmaya  başlandığını  belirtmektedir.  Yünün  yanında  başkent 

için oldukça önemli olan bir başka ürün olan tavşan derisinden de bahseden 

Baron,  tavşan  derisinin  fiyatının  artmasından  dolayı,  satışının  azaldığı 

bilgisini vermektedir. Baron’un verdiği rakamlara göre,  tavşan derisi 1816 

yılında  45  franga  satılırken,  1832  yılında  77  franga  satılmaktaydı  ki  bu 

durum  tavşan  derisi  ihracatının  1833  yılında  neredeyse  kesilmesinin 

nedeniydi.91 

İstanbul için oldukça önemli olan buğday ticaretine de değinen Baron, 

bunun  sadece özel bir  izinle  yapılabildiğini ve hükümetin  tekel  sistemini 

89 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s. 95. 90 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s. 95. 91 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s. 101.

Page 26: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 462

buğday  üzerinde  halen  koruduğunu  belirtmektedir.  Baron’un  verdiği 

bilgilere  göre  İstanbul’un  ihtiyaç  duyduğu  buğday,  daha  önceden 

hükümetin  tahıl  ambarı  olan Tuna  eyaletleri  aracılığıyla  sağlanmaktaydı, 

1833‐34’lü  yıllarda  ise  bu  ihtiyacın  başlıca  Trakya  ve  Makedonya’dan 

sağlandığı görülmektedir. 

Baron  İstanbul  ticareti  ile  ilgili  tüccarlardan aldığı bilgilere dayanarak 

genel  değerlendirmelerde  bulunmaktadır.  Buna  göre  İstanbul’un  başlıca 

ticaret emtialarını oluşturan yün, afyon, ipek ve buğdayın ihracat değeri 12 

milyon  franktır.  İthalatının  yapıldığı  şarap, döşeme  eşyası, pamuklu  bez, 

çuha gibi ürünlerin tahmini değeri ise 20 milyon franktır. Baron İstanbul’un 

ithalatındaki artışı Avrupa kültürü, Avrupa kıyafetleri ve Avrupa modası 

ile  ilişkilendirmektedir.92 Bilindiği üzere,  II. Mahmud’un  kıyafet  alanında 

yaptığı reformlar neticesinde orduyu ve memurları giydirmek için işlenmiş 

kumaşlara  ihtiyaç  artmış,  Osmanlı’nın  yerli  ürünleri  ve  endüstrisi 

Avrupa’dan ithal edilenler tarafından tehdit edilir hale gelmişti. 

Baron,  başkentin  bir  diğer  önemli  bir  kaynağı  olan  denizciliğe  de 

değinmektedir.  Akdeniz  ve  Karadeniz’den  gelen  gemiler  için  doğal  bir 

durak  özelliği  taşıyan  İstanbul  limanı,  bu  yönüyle  çok  sayıda  gemiyi  de 

ağırlamaktaydı.  Baron,  İstanbul  limanına  uğrayan  gemilerin  sayısını, 

kabotajı  hesaba  katmadan  1828  yılında,  yaklaşık  1.589  adet  olarak 

bildirmektedir.  Bu  sayı  1830  yılında  2.774’e  çıkarken,  1831’de  2.201’e 

düşmüştür. 1832 yılında  ise  toplamda 400.000 varil yükü olan 3.237 gemi 

İstanbul  limanına uğramıştır. Bu bilgiler  ışığında gelen gemilerin ülkelere 

göre dağılımı 774 Sardunya, 698 Rus, 598 Avusturya, 566 İngiliz ve İyonya, 

503 Rum, 53 Fransız gemisi şeklindeydi.93 

Yüzyıllar  boyunca  farklı  kimliklere  sahip  birçok  topluluğu  içinde 

barındıran İzmir, adeta doğu ve batı dünyalarının bir buluşma ve kaynaşma 

yeriydi.  Boislecomte  da  “İzmir  ticareti  beslenmek  içindir.  İzmir  bir  taraftan 

Anadolu’nun  ürünlerinin  satış  için  piyasa  sürüldüğü;  diğer  taraftan  Avrupa 

ürünlerinin  tüketiminin  yapıldığı  bir  bölgedir”  diyerek,  İzmir’i  Doğu’nun 

Batı’ya açılan kapısı olarak nitelemektedir.94 Baron’un verdiği bilgilere göre, 

hem iç hem de dış ticaret için çok önemli bir merkez olan İzmir’in ihracat ve 

ithalatında genel itibarla büyük bir düşüş yaşanmaktaydı. 1816‐1832 yılları 

arasında, İzmir ihracatı 40 milyon franktan, 22 milyon franga; ithalatı ise 30 

milyon  franktan  19 milyon  franga  düşmüştür.  Baron’a  göre  bu  düşüşün 

sebepleri,  yukarı  Asya  ticaretinin  bir  kısmının  Trabzon  ve  Tarsus’a 

yönelmesi,  İskenderiye ve Avrupa’nın arasındaki  ilişkilerin artması ve bu 

92 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s. 103. 93 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s. 103. 94 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s. 97.

Page 27: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 463

sebeple Mısır’ın ihtiyaç duyduğu ürünleri artık Avrupa ülkelerinden alması 

ve kendi ürünleri  ile Afrika ve Arabistan’ın ürünlerini Avrupa ülkelerine 

aracısız şekilde satabilmesi idi. Bunun yanında, Halep ve Şam’ın da Avrupa 

ürünlerini direkt olarak  alabilmesi, Mora ve Adalarda yaşayan Rumların, 

önceden  ürünlerini  satmaya  İzmir’e  giderken  artık  Venedik  ve  Trieste’e 

gitmeleri ve yed‐i vahid  sistemi  İzmir  ticaretini zora  sokan ve bu  ticarete 

alternatif oluşturan unsurlardı. 95 

Baron, İzmir’de ticaretinin en çok yapıldığı ürünlere de değinmekte ve 

ilk olarak İzmir ticaretinde en önemli yere sahip olan pamuk ticaretini ve bu 

ticarette  yaşanan  dönemsel  düşüşü  ele  almaktadır.  Yunan  İsyanı 

döneminde  (1821‐29)  İzmir  her  yıl  yaklaşık  60.000  balya  pamuk 

satmaktayken,  1832  yılında  ise  pamuk  satışı  22.000  balyayı  geçmemişti. 

Baron, pamuk ticaretindeki azalmayı Amerika’da da yapılan pamuk tarımı 

ve  bu  bölgeye  yönelen  Avrupa  devletlerinin  tercihleri  ile 

ilişkilendirmektedir.96 

Baron’a  göre  afyon  da  İzmir  ticareti  için  çok  önemli  bir  üründür. 

Avrupalı devletler ve Amerikalılar kalitesi nedeniyle İzmir afyonunu satın 

almayı  tercih etmekte ve bunu daha sonra Çin’e satmaktaydılar. Baron’un 

verdiği rakamlara göre İzmir’de afyon satışı 1820 yılında 250.000 kilograma 

(3000 küfe) çıkarken, 1832 yılında 78.000 kilograma  (952 küfe) düşmüştür. 

Rakamlardan da açıkça görüldüğü üzere afyon  ticaretinde bir azalma  söz 

konusudur.97 İzmir ticaretinde, kuru üzüm ile incirin üretiminin ve satışının 

son  derece  geliştiğini  belirten  Baronʹa  göre,  İzmir  ve  yakın  çevresinde, 

özellikle  1831  yılında  ticaretinin  bu  denli  yüksek  olmasının  nedeni  kuru 

üzüm ve incirdi. Meşe palamudunun ise, Anadolu topraklarında özel hiçbir 

tarım faaliyeti istemeden bolca yetiştiğini ve Anadolu’nun en önemli ticaret 

emtialarından biri haline geldiğini bildiren Baron, satışının son 4 yılda 3 kat 

arttığını; fakat buna karşın, kökboyasının satışının neredeyse yarıdan fazla 

oranda azaldığını ifade etmektedir. İzmir’in bir diğer önemli ticaret maddesi 

olan hububatın en önemli müşterisinin Fransızlar olduğunu belirten Baron, 

İzmir  ticaretine  dâhil  ettiği,  Kütahya,  Konya  ve Antalya  ve Ankara’dan 

gelen  keçi  yününün  3’te  1  oranında  bir  azalmaya maruz  kaldığı  bilgisini 

vermektedir.  İpek  ticaretine de değinen Baron  1829  yılı  rakamlarına  göre 

95 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s. 97. 96 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s. 98; Owen, age, s. 83-84. 97 Bu konuda bk. A. Üner Turgay, “The Nineteenth Century Golden Triangle: Chinese Consumption, Ottoman Production,

American Connection”, International Journal of Turkish Studies, Sayı II, Utrecht 1983, s. 105-125; A. Üner Turgay, “Ottoman Opium Production and Government Policies--Changing Trade Patterns”, International Journal of Turkish Studies, Sayı III, Utrecht 1983, s. 65-91.

Page 28: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 464

1832’de bir düşüş olmasına karşın ipek ticaretinin bilhassa İstanbul ve Bursa 

pazarı için önemli olduğunu belirtmekteydi. 98 

Bilindiği  üzere  19.  yüzyıl  sanayi  devriminin  yol  açtığı,  üretimde 

patlama  ve  ulaşımda  hızlanma  ile  birlikte,  Avrupa  ülkelerinin  ticarette 

pazar  arayışına  ve  rekabete  giriştikleri  bir  yüzyıl  idi.  Osmanlı 

İmparatorluğu  da  yüzyılın  ilk  çeyreğinden  itibaren  başlayan  yenidünya 

düzeninin etkilerini derinden hissetmeye başlamıştı.99 İmparatorluk her ne 

kadar bu yeni düzene ayak uydurmaya çalışsa da, halen geleneksel yapısını 

sürdürmekteydi. Baron, raporlarında bu hususa sıklıkla değinmektedir ve 

Osmanlı  İmparatorluğu’nun  İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerinden gelen 

ucuz mamul mallar karşısında köşeye sıkıştığını belirtmektedir. Baron, bu 

rekabete  rağmen,  Anadolu’da  üretiminin  halen  devam  ettiği  ürünler 

olduğunu İzmir ve Kayseri halılarını örnek göstererek belirtmekte ve ucuz 

İngiliz halıları karşısında yerli ürünlerin kalitelerini ve parlaklıklarını halen 

koruduklarını belirtmektedir.100 

 

Tablo 2: İzmir Limanı’nın 1832 Yılındaki Faaliyeti  

Ülke 

Giren  Çıkan

Gemi  Varil Gemi Varil

Avusturya  78  15.783 89 18.175 

İngiltere  80  11.163 112 15.484 

Fransa  40  7.604 38 6.314

Rusya  11  1.346 16 3.488

Berberiye  24  3.067 14 1.371

Amerika  15  3.035 37 6.645

Toskana  10  2.192 11 1.645

Sardunya  12  2.200 8 1.462

Hollanda  2  330 13 2.263

Diğer Ülkeler 13  2.105 61 1.130

TOPLAM  285  49.105 344 38.274 

Kaynak: AMAE, CADC, MD, Turquie, 74. 

 

Baron İzmir ticareti ile ilgili bu raporunu tamamlarken, bölge ticaretini 

daha  iyi anlamak maksadıyla gümrükler  tarafından verilen bir  tabloya ve 

İzmirli  tüccarların  yaptıkları  değerlendirmeye  göre  bölgenin  ihracat  ve 

ithalat  hacmine  yer  vermektedir.  Bu  bilgilere  göre  1833  yılında  İzmir’in 

98 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s. 99. 99 Abdullah Martal, Belgelerle Osmanlı Döneminde İzmir, Yazıt Yayıncılık, İzmir 2007, s. 38. 100 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s.100.

Page 29: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 465

ithalatı  toplamda  14.385.000  frank;  ihracatı  ise  21.430.000  frank 

değerindeydi.  Baron’un  verdiği  bilgilere  göre,  gümrük  kayıtlarında  dahi 

belirtilmeyen  sıvı  yağın  14.000.000  frank,  kuru meyvenin  7.000.000  frank, 

pamuğun  5.000.000  frank,  yünün  3.000.000  frank,  meşe  palamudunun 

2.000.000  frank  ve  kökboyasının  500.000  frank  değerinde  olduğu 

görülmektedir.101 

 

IV. OSMANLI‐ FRANSIZ ve OSMANLI‐İRAN TİCARETİ 

Yukarıda  da  değindiğimiz  gibi  Osmanlı‐Fransız  ekonomik  ilişkileri, 

Fransız İhtilali’ne kadar oldukça iyi seyretmekteydi. Özellikle 18. yüzyılda 

imparatorluğun en önemli  ticari ortağı olan Fransa 19. yüzyıl  itibariyle bu 

avantajlı  konumunu  kaybetmeye  başlamıştı.102  Fransa’nın  Doğu’daki 

durumunu  inceleyen her görevli gibi Baron da bu konuya değinmektedir. 

Baron, Osmanlı  İmparatorluğu  ile  yaptıkları  ticaretin  genel  itibariyle  bir 

düşüş  yaşadığını  ve  bu  düşüşün  özellikle  İzmir  ve  İstanbul  ile  yapılan 

ticarette  kendisini  gösterdiğini  belirtmektedir.  Bu  gerilemenin  sebeplerini 

ele  alan  Baron,  ilk  olarak  Fransa’nın  ihtilal  ile  meşgul  olduğu  sırada, 

Avusturya  ve  İngiltere’de  başlayan  ve  çok  büyük  bir  kitleye  hitap  eden 

Sanayi  Devrimi’nden  bahsetmektedir.  Baron’a  göre  dönemin  iki  büyük 

gücü  olan  İngiltere  ve  Avusturya,  Doğu’yu  çok  iyi  analiz  ederek 

üretimlerini  ve  ticaretlerini  Doğu’nun  ihtiyaçlarına  göre  geliştirmişlerdi. 

Böylece,  özellikle  İngiltere’nin,  Trabzon  ve  Şam  ticaret  yollarını  açarak 

ithalat ve  ihracat gelirlerini  son  4  yılda hızla  arttırmıştı. Baron’un verdiği 

rakamlara göre  İngiltere bu vesileyle Osmanlı  topraklarından  satın  aldığı 

ürünlerin değerini 30 milyon  franka, Osmanlı’ya sattığı ürünlerin değerini 

ise 70 milyon franka yükseltmişti.103 

Baron’un  bu  tespitleri  birkaç  sene  önce  dönemin  Dışişleri  Bakanı 

Polignac  tarafından  da  dile  getirilmişti.  Trabzon’a  konsolos  olarak  tayin 

edilen  Victor  Fontanier’ye  verdiği  talimatlarda  bakan,  Osmanlı‐Fransız 

ticaretine  dair  ayrıntılı  değerlendirmeler  yapıyordu.  Buna  göre  1791’de 

Fransa ile Osmanlılar arasındaki ticaret, 38 milyon ithalat ve 32 milyon da 

ihracat toplam 70 milyon franktı. Devrim döneminde tamamen kesilen bu 

ilişkiler  1814’teki  barış  ile  başlasa  da  ticaret  hacminin  çok  düşük  oranda 

kalmıştı. 1817‐1817’deki verilere göre göre ihracat 11 milyon; ihracat da 12 

milyon  frank civarlarındaydı. 1827 yılı verilerinin  (23.243.929  frank  ithalat; 

13.929.55  frank  ihracat) daha yüksek olmasına rağmen yine Fransız  ticaret 

101 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s.100. 102 Charles Issawi, The Economic History of Turkey 1800-1914, The University of Chicago Press, Chicago and London

1980, s. 134-135. 103 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s. 119.

Page 30: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 466

hacminin  memnuniyet  verici  olmadığı  vurgulanıyordu.  Bu  düşüşün 

nedenleri  olarak da Osmanlı  eyaletlerinde  görülen  fakirleşme,  Fransa’nın 

Amerika’daki  kolonilerini  kaybetmesi  ve  Fransız  pamuklu  ürünlerinin 

Osmanlı  ülkesinde  pazar  payının  kaybedilmesi  gösteriliyordu.  Diğer  bir 

neden  olarak  da  Fransız  hükümetinin  1814’ten  beri  uygulamış  olduğu 

kararsız  ticaret  politikalarının  üzerinde  duruluyordu.  Fransız  ticaretinin 

içinde  bulunduğu  bu  durumdan  kurtulması  için  Fransız  tüccar  ve 

müteşebbislerin  Marsilya  ile  bağlantılı  olarak  izlemesi  gereken  adımlar 

belirleniyordu.104 Bu bakımdan Fransızlar için İngilizlerin takip ettiği yolun 

izlenmesi  Doğu’daki  ticaret  hacminin  telafisi  için  yapılması  gereken  en 

önemli hamle idi.  

Baron  da  Fransa’nın  Osmanlı  topraklarındaki  avantajlı  konumunu 

İngiltere’ye  kaptırmanın üzüntüsünü dile getirirken, özeleştiri  yapmaktan 

da  geri  durmamış  ve  Fransız  tüccarların  büyük  bir  rehavet  içinde 

bulunduğundan  söz  etmiştir.105  Baron’a  göre,  Doğu  içinde  barındırdığı 

zenginlikler ve avantajlar ile dünyadaki tüm halkları ilerlemeye ve adeta bu 

zenginlikten yararlanmaya davet ederken Fransa içinde bulunduğu rehavet 

nedeniyle  bundan  faydalanamıyordu.106 Bundan dolayı  Fransa  1830’larda 

18. yüzyılın sonunda sahip olduğu ticaret hacminin yarısına sahipti.107  

 

104 Talimatlar için bk. AMAE, CADN, Ambassade, Série D, Trébizonde, Tome 3, « Instructions pour M. Fontanier, Gérant

du Vice Consulat de Trébizonde », Paris, 10 Haziran 1830; Fontanier’nin konsolosluğu için bk. Victor Fontanier, Doğuya Seyahat, Bir Fransız Konsolosun Gözüyle 1830’ların Trabzonu’ndan Siyaset ve Toplum, (Çeviri ve Editör: Özgür Yılmaz), Heyamola Yayınları, İstanbul 2015, s. 13-75; Özgür Yılmaz, “Victor Fontanier’nin Trabzon Konsolosluğu (1830-1832)”, OTAM, Sayı 35, Ankara 2014, s. 153-196

105 Fransız müteşebbis ve tüccarlarının bu ilgisizliği ve Fransız ticaretinin geriliği Fransız konsoloslar için bir eleştiri konusu olarak 19. yüzyılın sonlarına kadar izlenebilecek bir gelişmeydi. Bk. Özgür Yılmaz, “20. Yüzyılın Başlarında Samsun Limanı: Fransız Konsolosu H. de Cortanze’nin Raporlarına Göre”, Tarih Boyunca Karadeniz Ticareti ve Canik, Samsun, C. I, (Editör: Osman Köse), Canik Belediyesi Kültür Yayınları, Ankara 2013, s. 191-192.

106 Bu konuda Trabzon örneğinde Fransız ticareti için bk. Özgür Yılmaz, Tanzimat Döneminde Trabzon, Libra Kitapçılık ve Yayıncılık, İstanbul 2014, s. 271-283; Özgür Yılmaz, “19. Yüzyılda Trabzon’da Fransız Ticareti ve Yatırımları”, Karadeniz İncelemeleri Dergisi, 15 (2013), s. 39-76.

107 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s.119.

Page 31: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 467

Tablo 3: Fransa’nın Levant Bölgesindeki Ticareti  

Ticari Bölge 

1789  1816 1832

İthalat  İhracat İthalat İhracat İthalat İhracat 

İskenderiye  3.000.000  2.500.000 1.000.000 500.000 4.566.000 2.860.000 

Kıbrıs  6.300.000  4.150.000 3.000.000 3.000.000 4.654.000 5.900.000 

İzmir ve Tarsus  12.000.000  7.000.000 7.000.000 5.000.000 3.100.000 1.500.000 

İstanbul  2.400.000  5.400.000 1.000.000 2.000.000 2.835.000 1.182.000 

Selanik ve Edirne  6.000.000  5.000.000 400.000 600.000 1.000.000 900.000 

Girit  1.000.000  500.000 900.000 100.000 Bilinmiyor Bilinmiyor 

Mora  ve  Diğer 

Yunan  Adaları 

(1789‐1831) 

2.000.000  500.000

“  “ 

347.000 596.000 

Trablus ve Tunus  5.350.000  1.050.000 “ “ 995.000 1.726.000 

Cezayir  1.000.000  600.000 “ “ 2.438.000 6.761.000 

Toplam  33.250.000  26.700.000 13.300.000 11.200.000 19.983.000 21.425.000 

İzmir, İstanbul ve 

Selanik  gibi 

Doğrudan 

Babıâli’nin 

kontrolündeki 

bölgeler 

20.600.000  17.400.000 8.400.000 7.600.000 6.935.000 3.582.000 

Kaynak: AMAE, CADC, MD, Turquie, 74. 

 

Fransa’nın  doğu  ticaretinde  güçten  düşmesinde,  hiç  şüphesiz 

kolonilerinin çoğunu kaybetmesi de önemli bir rol oynamıştır. Baron’a göre, 

buna  ek  olarak  Amerikan  ve  İngiliz  denizciliğinin  hızla  gelişmesi, 

Fransızları Osmanlı ülkesine  şeker ve kahve  tedarik  etmekten  alıkoymuş; 

hatta İngilizler, Avusturyalılar, Belçikalılar mamul malları satmakta, İngiliz 

ve  Amerikanlar  ise  hammaddeleri  temin  etmekte  Fransa’nın  yerini 

almıştı.108 Fransa’nın bu gibi sebeplerle gerilediğini belirten Baron, Fransız 

ihtilalinden  önce  doğu  ticaretinin  yarısını  ellerinde  bulundururken, 

1830’larda  ancak  altıda  birini  yaptıkları  bilgisini  vermektedir.  İngiltere, 

önceden bu  ticaretin onda birine hâkimken, 1830’larda dörtte birini elinde 

tutmaktadır.  Avusturya  ise,  doğuda  yapılan  ticaretin  diğer  dörtte  birlik 

kısmını elinde tutmaktadır.109 

Fransız  ticaretindeki bu daralma, kendisini özellikle  İzmir,  İstanbul ve 

Suriye’de  hissettirmişti.110  Buna  karşın,  Baron’un  verdiği  bilgilere  göre, 

Mısır’daki  Fransız  ticareti  ilerleme  kaydetmekte  ve  Mısır  bu  yönüyle 

Fransızları  kendisine  çekmekteydi.  Bu  tespitlerine  rakamsal  değerler  de 

ekleyen Baron, Fransa’nın 1832 yılında Mısır başta olmak üzere genel olarak 

Osmanlı  İmparatorluğu’ndan  ithal  ettiği  ürünlerin  23  milyon  franka 

ulaştığını belirtmektedir. Fransa’nın ithal ettiği başlıca ürünler arasında 4,5 

108 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s.120. 109 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s.120. 110 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s.120.

Page 32: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 468

milyon  frank  değerindeki  pamuk,  4  milyon  frank  değerindeki  şapka 

yapımında kullanılan yün, 3,5 milyon  frank değerindeki  ipek ve 1 milyon 

frank değerindeki yün bulunmaktadır.111 Baron, Fransa’nın 1832 yılındaki 

ihracatının  ise  ithalatına  göre  daha  düşük  olduğuna  dikkat  çekmektedir. 

Buna göre Fransa, 7 milyon frank değerinde yünlü kumaş‐çuha ve şapka, 5 

milyon  frank  değerinde  sömürgelerden  elde  ettiği  ürün,  500  bin  frank 

değerinde  ipekli  kumaş  ve  1  milyon  frank  değerinde  cam  eşya  ihraç 

etmekteydi.112  Fransız  ticaretindeki  daralma,  şüphesiz  Osmanlı 

topraklarındaki Fransız  şirketlerinin  sayısında da düşüşe neden olmuştur. 

Baron’un verdiği bilgilere göre, 1783‐1832 arasında Doğu’daki Fransız şirket 

sayısında önemli düşüşler olmuştu. 113 

 

Tablo 4: Doğu’daki Fransız Şirketlerin Sayısı Şehirler  1783  1816 1833

İzmir  19  12 9

İstanbul  11  14 14

Selanik  8  4 4

Genel Toplam 38  30 27

Kaynak: AMAE, CADC, MD, Turquie, 74. 

 

Raporunda Fransız denizciliğine de değinen Baron, Doğu ile yürütülen 

ticari  ilişkilerde  en  önemli  liman  kenti  olan  Marsilya  üzerinde  sıklıkla 

durmaktadır.  Fransız denizciliğinin daha  önceki  yıllara  göre daha  iyi  bir 

konumda  olduğunu  belirtse  de,  denizcilik  de  halen  istenilen  konuma 

gelinemediğini,  örneğin  İtalya’nın  Fransa’dan  üstün  olan  pozisyonunu 

halen koruduğunu, 1832 yılında  İstanbul’a 52 Fransız gemisi gelirken; 774 

adet Sardunya gemisinin geldiğini belirtmektedir.114 Baron, ihtilalden önce 

Marsilya, Doğu’ya  3.530 bahriyelinin  çalıştığı ve  1.800.000  frank kâr  eden 

280  gemi  gönderirken,  1828,  1829,  1830  yıllarının  ortalaması  alındığında 

Marsilya’nın  Doğu’ya  ancak  700  bahriyelinin  çalıştığı  96  gemi 

gönderebildiğini  hesaplamaktadır.115  Bu  da  1830’lu  yıllarda  Fransa’nın 

Doğu’daki  ticaret potansiyelini göstermesi açısından oldukça açıklayıcı bir 

örnektir.  

Osmanlı  İmparatorluğu  ile  İran  arasında  hatırı  sayılır  bir  ticaret  ağı 

bulunmaktaydı.  İmparatorluğun,  İran’ın Avrupa  ticareti  için  stratejik  bir 

konumda bulunması  ise bu  ticareti ve önemini arttıran unsurlardandı.  İki 

111 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s.118. 112 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s.118. 113 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s.114. 114 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye,Pera, 16 Ocak 1834, s.122. 115 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s.122.

Page 33: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 469

devlet arasında yapılan ticarette özellikle  İranlı tüccarlar tarafından en çok 

yararlanılan  ve  hatta  antrepo  olarak  kullanılan  şehirler  ise  Erzurum  ve 

Bağdat  şehirleriydi. Baron’un verdiği bilgilere göre,  İran ve Türk emtiaları 

arasındaki ticaret ve takas Bağdat şehri üzerinden, İran ve Avrupa emtiaları 

arasındaki takas ise Erzurum şehri üzerinden yapılmaktaydı.  

İran  ticaretinin  güneydeki  başlıca  antreposu  olan  Bağdat  bölgesinde 

Basra ve Şam şehirleri yer almaktaydı ve Basra’da, Basra’nın kendi ürünleri 

Arap ve Hint ürünleri ile takas edilirdi; Şam’da ise Şam’ın kendi ürünlerinin 

değişimi gelen Türk malları  ile  yapılırdı. Bu hususta  İngiliz kaynaklarına 

dayanarak  birkaç  rakama  yer  veren  Baron,  Hintli,  Arap  ve  Avrupalı 

tüccarlar  tarafından  İran Körfezi’ne getirilen  ticari emtianın 1827 yılındaki 

değerini  14.500.000  frank;  İran  Körfezi’nden  Hindistan,  Arabistan  ve 

Avrupa’ya  gönderilen  ürünlerin  değerini  ise  12.800.000  frank  olarak 

belirtmektedir.  Baron  bu  ticaretin  yarısı  Araplara  ait  55  gemi  ile 

gerçekleştiğini  ve  bu  ticaretin  Basra’daki  Türk  limanı  ve  İran  limanları 

arasında paylaşıldığını ifade etmektedir.116 

Fransız  ticaretinin  yanında,  bu  kısım  kadar  geniş  olmasa  da 

Boislecompte, Osmanlı ülkesi ile İran arasındaki ticarete de bir bölüm tahsis 

etmiştir.  1830’lu  yıllarda  Osmanlı  ticaretinde  görülen  en  önemli 

değişimlerden  biri  de  İngiltere’nin  İran’a  yönelik  transit  ticaretinin  Poti‐

Tiflis  yolundan  Trabzon‐Tebriz  hattına  kaymasıydı.117  Bu  bakımdan 

İran’dan ve Avrupa’dan gelen ticari malların geçiş bölgesi olması sebebiyle 

önem arz eden Erzurum’dan da, İstanbul’a, İzmir’e, Tarsus’a ve Trabzon’a 

birçok  emtia  gönderilmekteydi.  Bunun  yanı  sıra,  Erzurum’un  ipek  yolu 

üzerinde  bulunması  önemini  arttırmış,  şehir  Asya  ülkelerinden  getirilen 

ipek,  deri,  pirinç  ve  baharat  gibi  malları  Avrupa  ülkelerine;  Batı 

ülkelerinden  gelen  hırdavat,  kumaş  gibi  mamul  maddeleri  de  Asya 

ülkelerine  nakletmekte  aktif  bir  rol  oynamıştır.  Baron,  İran’ın  Erzurum 

üzerinden yaptığı  ticaret  için  İngiliz kaynaklarından aldığı yaklaşık değeri 

25‐30 milyon frank olarak vermektedir.118  

İran  ticaretinde,  bulunduğu  konum  itibariyle  Trabzon  da  en  önemli 

merkezlerdendi.  Aynı  zamanda  Trabzon,  Erzurum,  Tahran  ve  Tebriz’in 

limanıydı.119  Avrupa’nın  sanayi  ürünleri  Trabzon  limanı  ve  Trabzon‐

Erzurum‐Tebriz yolundan, Osmanlı  İmparatorluğu’nun doğu eyaletleriyle 

İran’daki pazarlara ulaşabiliyordu. Buna karşılık, İran ve Osmanlı ürünleri 

116 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s.107. 117 Charles Issawi, age, s. 92-103. 118 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s.107. 119 Özgür Yılmaz, “Karadeniz’in Uluslararası Ticarete Açılması ve Trabzon”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt

II, Sayı 7, Samsun 2009, s. 370.

Page 34: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 470

de  ‐özellikle  İran  ipeği‐  Batı  Avrupa’ya  ulaşma  imkânı  bulmaktaydı.120 

Baron da Trabzon’un, dönem itibariyle, İskenderiye, İzmir ve İstanbul’dan 

sonra, Doğu’da en önemli işlerinin yapıldığı liman kenti olduğunu ve eşsiz 

konumu  sayesinde  Kuzey  İran  ve  Ermenistan’ın  ürünlerini  elde  etme 

imkânını  yakaladığını  belirtmektedir.  Trabzon  limanının  öneminin  her 

geçen gün arttığına değinen Baron, 1830ʹlara kadar ihtiyaçlarını Bağdat’tan, 

Ümit Burnu’ndan,  İstanbul’dan,  İzmir’den, Halep’ten veya Gürcistan’dan 

tedarik eden tüccarların artık Trabzon Limanı’nı ve Trabzon ticaret yolunu 

kullandıkları bilgisini vermektedir. Baron, Trabzon’un İran ile sürdürdüğü 

bu  transit  ticaret  vasıtasıyla  yaptığı  ithalattan  1‐2 milyon  frank  arasında 

gelir elde ettiğini; ihracattan da aşağı yukarı aynı oranda bir kâr sağladığını 

belirtmektedir. 121  

Bilindiği  gibi,  1774  Küçük  Kaynarca  Antlaşması  ile  Rus  gemilerine 

Karadeniz’de  özgürce  dolaşma  ve  ticaret  yapma  hakkını  tanımış;  bu 

ayrıcalık bir müddet sonra diğer Avrupa devletlerine de tanınmıştı.122 Bu da 

19.  yüzyılda  İran  transit  ticareti üzerinde  ciddi  bir  rekabet  oluşturmuştu. 

Rusya gibi İngiltere de bölge ticaretinde hâkim güç olmak istiyordu. Çarlık 

yönetimi  Avrupa  mallarının  Rusya  üzerinden  taşınmasına  çalışırken, 

İngilizler  ise  İran’dan Rus mallarını çıkartmaya ve Avrupa  transit yolunu 

Rusya’dan kaydırmaya uğraşıyorlardı.123 Baron bu hususta İngiltere ticareti 

ile ilgili ufak bir değerlendirmeye yer vermektedir. Buna göre, İngiltere’nin, 

Erzurum,  İstanbul  ve  İzmir  yolunu  kullanarak  İran’dan  aldığı  ürünlerin 

değeri 12‐ 15 milyon frank arasındadır.124 

Baron, 19. yüzyıl başında İstanbul Fransız Büyükelçiliği’nde çalışmış bir 

diplomat ve bu dönemde Trabzon’da Fransız konsolosu olan Outrey’den 

aldığı  bilgilere  göre, Avrupa’dan  ve Osmanlı  İmparatorluğu’ndan  İran’a 

gönderilen  ürünlerin  1834  yılındaki  değerlerini  vermektedir.  Buna  göre 

İran,  13.840.000  franklık  ithalat,  12.612.000  franklık  ihracat  yapmıştır. 

Ticaretinin yapıldığı ürünler  ise dokunmuş kumaşlar, hırdavat ve silahlar, 

şeker,  rom,  şarap,  bira,  saatçilik  malzemeleridir.125  Baron  1833  yılında 

İran’dan  İstanbul’a gönderilen ürünler  ile  ilgili de bilgi vermektedir. Buna 

göre,  İran’dan  İstanbul’a  1.203.000  frank değerinde,  şeker,  bakır  ve  çinko 

120 Yılmaz, agm, s. 370. 121 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s.108. 122 A. Üner Turgay, “Trabzon”, Doğu Akdeniz’de Liman Kentleri (1800-1914), (Editör: Ç. Keyder, Y. E. Özveren, D.

Quataert), Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 1994, s.50. 123 Hüseyin Kaleli, “XIX. yüzyılda İran Transit Ticaret Yolu İçin Osmanlı-Rus Rekabeti”, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal

Bilimler Dergisi, Sayı 9, Kütahya 2003, s. 4. 124 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s.109. 125 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s.108.

Page 35: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 471

alaşımı  tombak, çivit,  İran kumaşları ve Hint kaşmiri, mazı, safran, zamk, 

afyon, sarı tohum gibi ticari metalar gönderilmişti.126 

Doğrudan  Anadolu  ticaretini  ilgilendiren  bu  başlık  altında  Baron 

Tarsus’un  ticareti  hakkında  da  bazı  kısa  bilgiler  vermiştir.  Baron  Tarsus 

hakkına  elinde  olan  bilgilerin  muğlaklığından  bahsetmenin  yanında  bu 

bölge hakkında en önemli tespiti, Mehmed Ali Paşa’nın isyanı sürecindeki 

askeri  hareketliliğin  Kayseri  üzerinden  Tarsus’a  gelen  kervanların 

hareketlerini kısıtladığı ve Tarsus’un 1833’te sadece 600.000 frank ihracat ve 

250.000 frank ithalat yaptığı yönündedir. Bu rakamlar içinde İran’dan gelen 

eski  ürünlerin  hiçbir  payı  olmadığını  ve  Tarsus  bölgesinde  önemli  bir 

üretim hacminin  ise pamuktan elde edildiğini de belirtmektedir. Anadolu 

ticaretine  dolaylı  da  olsa  etkileyen  bir  diğer  saha  olarak  Rusya’nın 

Kafkasya’daki  eyaletleri  ile  olan  ticarete  de  değinen  Baron,  Rusların 

yasaklamalarına rağmen Osmanlı  tüccarlarının Avrupa mamulü ürünlerin 

bu  bölgeye  satışını  yaptıklarını,  karşılığında  da  buralardan  yerli  ürünler 

aldıklarını belirtmektedir.127  

 

SONUÇ 

Avrupa’da  Endüstri  Devrimi’nin  ortaya  çıkardığı  koşullar  hem 

hammadde  ihtiyacı  hem  de mamul malların  pazarlanması  için Osmanlı 

coğrafyasını  daha  da  önemli  bir  hale  getirmişti.  Bilhassa  bu  süreçte 

İngiltere’nin  başı  çekmesi  ve  buna  bağlı  olarak  ticaret  alanında Osmanlı 

topraklarında  bir  üstünlük  elde  etmesi  diğer  Avrupa  devletlerini  de 

harekete  geçirmişti.  Özellikle  ihtilalden  sonra  Osmanlı  coğrafyasındaki 

siyasi  ve  ticari  potansiyelini  kaybetmeye  başlayan  Fransa,  eski 

kazanımlarını  yeniden  elde  etmek  için  Babıâli’ye  yaklaştığı  gibi  Mısır 

Meselesi’nden de istifade etmeye çalışmıştı. Osmanlı‐Rus yakınlaşmasından 

Doğu’daki menfaatleri açısından oldukça rahatsız olan Fransa, Mehmed Ali 

Paşa’ya  yanında  yer  alarak  bu  sorunun  kendi  lehine  çözülmesi  için 

İstanbul’daki Fransız elçisi vasıtasıyla hamleler yaptığı gibi bizzat Mehmed 

Ali Paşa’ya  özel  görevliler de  gönderdi. Bu  bağlamda Mısır’a  gönderilen 

Boislecomte, Fransız hariciyesinin beklentilerini  tam olarak karşılayamadı. 

Öyle  ki  Osmanlı‐Rus  yakınlaşmasını  zirveye  çıkaran  Hünkâr  İskelesi 

Antlaşması  ne  Fransa’nın  ne  de  İngiltere’nin  memnun  olduğu  bir 

antlaşmaydı.  Fakat  Boislecomte  görevinin  ikinci  ayağında  iyi  bir  siyasi 

gözlemci olarak bir  seyahat programı altında  imparatorluğu çok geniş bir 

çerçeveden  inceleme  görevini  icra  etti.  Boislecomte  İskenderiye’ye 

126 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s.109. 127 AMAE, CADC, MD, Turquie, 74, Boislecomte’dan Broglie’ye, Pera, 16 Ocak 1834, s.109-110.

Page 36: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 472

varışından itibaren yapmış olduğu hamleleri ve gözlemlerini düzenli olarak 

Fransız hariciyesine bildirdi. Bu raporlar Mısır Meslesi sürecinde Fransa’nın 

politikalarını  anlamanın  yanında  imparatorluğun  koşullarını  bir  Fransız 

diplomatın gözünden izlemek açısından da ilginçtir. 

Boislecomte’un raporlarına iki farklı açıdan yaklaşmak mümkündür. Bu 

raporları  içerik açısından  tahlil ettiğimizde en önemli kısımların, Douin’in 

de  kitaplaştırdığı  gibi  bizzat  siyasi misyonu  çerçevesinde  yapmış  olduğu 

hamleleri  anlattığı  kısımlar  olduğunu  söylemek  mümkündür.  Lakin  bu 

siyasi misyonun kısa sürmesi bu yöndeki raporların da az olması sonucunu 

doğurdu.  Buna  karşın,  Boislecomte  iyi  bir  gözlemci  olarak  İstanbul’da 

bulunduğu  sırada  imparatorluğun  idari,  askeri,  ekonomik  ve  ticari 

koşullarına  hem  de misyonu  doğrultusunda  incelemeler  yaptığı  bölgeler 

hakkında  ayrıntılı  raporlar  kaleme  aldı  önemli  raporlar  hazırladı. Elbette 

tüm  bu  raporların  bizzat  Boislecomte’un  gözlemlerine  dayandığını 

söylemek  doğru  olmaz.  Kendisinin  de  ifade  ettiği  gibi  bazı  kaynakları 

tüccarlardan  ve  dönemin  çağdaş  bilgi  kaynaklarından  derlemişti. 

Çalışmamıza konu olan ticari kısımlar ile ilgili bölümü İstanbul’daki ikameti 

sırasında  hazırlamış  olduğundan  hareket  edersek  Boislecomte’un, 

imparatorluğun geniş bir sahasında yayılmış olan konsoloslukların elçiliğe 

göndermiş  oldukları  yazışmalardan  istifade  ettiği  kolaylıkla  anlaşılabilir. 

Mesela Trabzon  ile  ilgili bilgiler bizzat Konsolos Outrey’e atıfla verilmişti. 

Sadece bu örnek bile bize, diğer kısımlar için bir genelleme yapma imkânı 

vermektedir.  O  halde  bir  bütün  olarak  değerlendirdiğimizde 

Boislecomte’un  ticarete  dair  gözlemlerini  farklı  kılanın  özellikle Osmanlı 

gümrük politikalarını eleştirmesi ve bu haliyle 1838 Ticaret Antlaşması’nın 

ortaya  çıkış  sürecine  dair  öngörüleri  ve  ilerde  Avrupa  endüstrisinin 

imparatorluğun hangi bölgelerinden daha  fazla  istifade edebileceğine dair 

tespitleri olduğu söylenebilir.  

Son söz olarak Boislecomte’un Doğu misyonunu, genelde Doğu Sorunu 

ve  özelde  Osmanlı‐Fransız  ilişkileri  açısından  değerlendirdiğimizde, 

Fransa’nın  Osmanlı  politikasındaki  değişimi  de  görmek  mümkündür. 

Avrupalı devletlerin,  imparatorluğa çok uzun bir ömür biçmediği bu kriz 

ortamında  Fransa  da  imparatorluğun  olası  bir  dağılma  ihtimaline  karşı 

önlem  almak  ve  bu  yönde  politikalar  geliştirmek  amacındaydı.  Bu  da 

ülkenin  koşullarının  değişik  açılardan  iyi  bir  şekilde  tahlil  edilmesine 

bağlıydı.  Boislecomte’un,  imparatorluğu  gelir‐giderlerine,  sahip  olduğu 

zenginliklerine, bunların değerlerine, imparatorluğun askeri gücüne ilişkin 

yaptığı tespitleri de bu açıdan değerlendirmek gerekmektedir.  

 

Page 37: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 473

KAYNAKÇA  

I. Arşiv Belgeleri 

Archives du ministère des Affaires étrangères (AMAE) (Dışişleri Bakanlığı Arşivi, Fransa) 

a) Centre des Archives diplomatiques de La Courneuve (CADC) 

‐Série Personnel 1ère Série. Dossier Individuel: n° 476, “Boislecomte Charles, comte de”. 

Mémoires et Documents (MD): Turquie: 

‐Tome 72, “ Egypte, 8 Avril‐3 Juillet 1833”  

‐Tome 73, “Correspondance d’Orient, Syrie, Asie Mineure‐ Constantinople, 21  Juillet‐4 

Décembre 1833”  

‐Tome 74, “ Constantinople, suite, 8 Décembre 1833‐7 Février 1834”. 

b) Centre des Archives diplomatiques de Nantes (CADN) 

‐Ambassade, Constantinople, Série D : Trébizonde, Tome 3. 

II. Araştırma ve İncelemeler  

‐Abu‐Manneh, Butrus, “Mehmed Ali Paşa and Mahmud  II: The Genesis of a Conflict”, 

Turkish Historical Review, Sayı 1, Leiden 2010, s. 9‐14. 

‐Altundağ, Şinasi, Kavalalı Mehmet Ali Paşa İsyanı ve Mısır Meselesi, 1. Kısım (1831‐1841), 

Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1988. 

‐Anastassiadou, Meropi,  Tanzimat  Çağında  Bir Osmanlı  Şehri  Selanik,  Tarih  Vakfı  Yurt 

Yayınları, İstanbul 2001. 

‐Anderson,  Matthew  Smith,  Doğu  Sorunu  1774‐1923  Uluslararası  İlişkiler  Üzerine  Bir 

İnceleme, (Çeviren: İdil Eser), Yapı Kredi Yayınları, İstanbul 2000.  

‐Armaoğlu,  Fahir,  19.  Yüzyıl  Siyasi  Tarihi  (1789–1914),  Türk  Tarih  Kurumu  Yayınları, 

Ankara 2003. 

‐Bacqué‐Grammont J.‐L., ‐ Kuneralp, S.,‐ Hitzel, F., Representants Permanents de la France en 

Turquie (1536‐1991) et de la Turquie en France (1797‐1991, Éditions Isis, İstanbul 1991. 

‐Baillou  Jean,  (Editör), Les Affaires  étrangères  et  le  corps diplomatique  français, De  lʹAncien 

Régime au Second Empire, vol. I, Editions du C.N.R.S, Paris 1984. 

‐Baskıcı, Mehmet Murat, 1800‐1914 Yıllarında Anadolu’da İktisadi Değişim, Turhan Kitabevi, 

Ankara 2005. 

‐Bilge, Mustafa L., “Kızıldeniz”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi Cilt XXV, Ankara 

2004, s.558‐559. 

‐Bilici, Faruk,  “La France  et  la mer Noire  sous  le Consulat  et  l’Empire  :  « la porte du 

harem ouverte », Méditerranée, Moyen‐Orient  : deux  siècles de relations  internationales, 

recherches en hommages à Jacques Thobie (dir. W. Arbid, S. Kançal, J.‐D Mizrahi, S. Saul), 

L’Harmattan, Paris 2003, s. 655‐676. 

‐Coquelle, P.,  « La Mission de  Sébastiani  à Constantinople  en  1801  », Revue  d’Histoire 

Diplomatique, Sayı 17, Paris 1903, s. 438‐455. 

‐Çolak, Kamil, “Mısır’ın Fransızlar Tarafından İşgali ve Tahliyesi”, Sakarya Üniversitesi Fen 

Edebiyat Dergisi, Sayı 2, Sakarya 2008, s.141‐183. 

‐de  Saint‐Priest,  François‐Emmanuel  Guignard, Mémoires  sur  l’ambassade  de  France  en 

Turquie et sur le commerce des Français dans le Levant, E. Leroux, Paris 1877. 

‐Douin, Georges, La mission du Baron de Boislecomte,  l’Egypte et  la Syrie en 1833, LʹInstuit 

français dʹarchéologie orientale du Caire, Caire 1927. 

‐Driault, Édouard, Napoléon’un Şark Siyâseti, Selim‐ Sâlis, Napoléon, Sébastiani ve Gardane, 

(Çeviren: Köprülüzade M. Fuad, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 2013. 

‐Durhan, İbrahim, “1838 Tarihli Osmanlı‐İngiliz Ticaret Sözleşmesi ve Sonuçları”, Atatürk 

Üniversitesi Erzincan Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt VI, Sayı 1‐2, Erzincan 2002, s. 77‐104. 

‐Eldem, Edhem, French Trade in Istanbul in the Eighteenth Century, Brill, Leiden 1999. 

Page 38: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 474

‐Eren,  Emine,  Kavalalı Mehmet  Ali  Paşa  İsyanı  ve Mısır Meselesi,  Eskişehir  Osmangazi 

Üniversitesi  Sosyal  Bilimler  Enstitüsü  Tarih  Ana  Bilim  Dalı  Basılmamış  Yüksek 

Lisans Tezi, Eskişehir 2008.  

‐Fontanier, Victor, Doğuya Seyahat, Bir Fransız Konsolosun Gözüyle 1830’ların Trabzonu’ndan 

Siyaset ve Toplum,  (Çeviri ve Editör: Özgür Yılmaz), Heyamola Yayınları,  İstanbul 

2015. 

‐Güler,  İbrahim,  “Türkiye  Dışındaki  Bazı  Arşivlerin  Türk  Tarih  İncelemelerine 

Kazandırılması (Tunus ve Fransa Arşivleri Örneği)”, I. Milli Arşiv Şurası (20‐21 Nisan 

1998, Ankara), Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara 1998, s. 295‐318. 

‐Halaçoğlu, Yusuf, “Basra”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt V, Ankara 2004, 

s. 112‐114. 

‐Herbette, Maurice, Une ambassade turque sous le Directoire, Perrin et cie., Paris 1902. 

‐Issawi,  Charles,  “The  Tabriz‐Trabzon  Trade,  1830–1900:  The  Rise  and  Decline  of  A 

Route”, International Journal of Middle East Studies, Sayı I, Cambridge 1970, s. 18‐27. 

‐______,  The  Economic  History  of  Turkey  1800‐1914,  The  University  of  Chicago  Press, 

Chicago and London 1980. 

‐______, The Economic History of Iran 1800‐1914, The University of Chicago Press, Chicago 

1971. 

‐Jarrett, Mark, The Congress of Vienna and Its Legacy: War and Great Power Diplomacy After 

Napoleon, I.B. Tauris, New York 2013. 

‐Kaleli, Hüseyin, “XIX. yüzyılda  İran Transit Ticaret Yolu  İçin Osmanlı‐Rus Rekabeti”, 

Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı 9, Kütahya 2003, s. 1‐19. 

‐Karal,  Enver  Ziya,  Fransa  ‐  Mısır  ve  Osmanlı  İmparatorluğu:  (1797‐1802),  İstanbul 

Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul 1938. 

‐______, Osmanlı Tarihi, Cilt V, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 2007. 

‐Kasaba, Reşat, Osmanlı  İmparatorluğu ve Dünya Ekonomisi,  (Çeviren: Kudret Emiroğlu), 

Belge Yayınları, İstanbul 1993. 

‐Kayapınar, Ayşe,  “Fransız Arşiv  Belgelerine Göre XIX.  Yüzyılda Aşağı Güney  Tuna 

Havzasında Osmanlı Savunma Sistemi”, XV. Türk Tarih Kongresi, Ankara 11‐15 Eylül 

2006,  Kongreye  Sunulan  bildiriler, Cilt  IV, Kısım  3,  Türk  Tarih  Kurumu Yayınları, 

Ankara 2010, s. 1631‐1638. 

‐Kılınç  Burcu,  ve  diğr.,  “Osmanlı’nın  Son  Döneminden  Günümüze  Türkiye’de  Dış 

Ticaretin Gelişimi”, Girişimcilik ve Kalkınma Dergisi, Cilt VIII, Sayı 1, Çanakkale 2013, 

s. 55‐77. 

‐Kutluoğlu, Muhammed H., The Egyptian Question, Eren Yayınları, İstanbul 1988.  

‐Kütükoğlu, Mübahat  S.,  Osmanlı‐İngiliz  İktisadi Münasebetleri  II  (1838‐1850),  Edebiyat 

Fakültesi Basımevi, İstanbul 1976. 

‐______, “İzmir”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt XXIII, Ankara 2004, s. 515‐ 

524. 

‐Levasseur, Emile, Histoire du commerce de la France, A. Rousseau, Paris 1912. 

‐Louis, Jérôme, La question d’Orient sous Louis‐Philippe, Ecole pratique des hautes études – 

EPHE, Paris 2004. 

‐Martal, Abdullah, Belgelerle Osmanlı Döneminde İzmir, Yazıt Yayıncılık, İzmir 2007. 

‐Owen, Roger, The Middle East in the World Economy, 1800‐1914, I.B. Tauris, London 2005. 

‐Palmer, Alan, Osmanlı İmparatorluğu Son 300 Yıl Bir Çöküşün Yeni Tarihi, (Çeviren: Belkıs 

Ç. Dişbudak), Sabah Kitapları, İstanbul 1995. 

‐Quataert, Donalt,  “19.  Yüzyıla Genel  Bir  Bakış,  Islahatlar Devri  1812‐1914”, Osmanlı 

İmparatorluğu’nun  Ekonomik  ve  Sosyal  Tarihi  1600‐1914,  Cilt  II,  (Çeviren:  Süphan 

Page 39: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 475

Andıç), (Editör: Halil İnalcık), Donald Quataert, Eren Yayınları, İstanbul 2004, s. 885‐

1051. 

‐Raccagni, Michelle, “The French Economic Interets in the Ottoman Empire”, International 

Journal of Middle East Studies, Cilt XI, Sayı 3, Cambridge 1980, s. 339‐376. 

‐Sander, Oral, Anka’nın Yükselişi ve Düşüşü, Osmanlı Diplomasi Tarihi Üzerine Bir Deneme, 

A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları, Ankara 1987. 

‐Šedivý, M., “The Struggle for  ʹDiplomatic Glory :́ Anton Prokesch von Osten and Baron 

de Boislecomte  in Alexandria  in May  1833”, Egyptʹs Heritage  in  Europe. Egypt  and 

Austria V, Univerza na Primorskem, Koper 2009. s. 191‐198. 

‐Shaw, Stanford J.‐Shaw, E. K., Osmanlı İmparatorluğu ve Modern Türkiye, Cilt II, Çeviren: 

M. Harmancı), E Yayınları, İstanbul 1983. 

‐Shaw,  Stanford  J., Eski  ve Yeni Arasında Sultan  III. Selim,  (Çeviren: Hür Güldü), Kapı 

Yayınları, İstanbul 2008. 

‐Soysal,  İsmail, Fransız  İhtilâli  ve Türk Fransız Diplomasi Münasebetleri  (1789‐1802),  Türk 

Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1999. 

‐______, “Fransa Dışişleri Bakanlığı Arşivleri ve Türk‐Fransız Diplomasi Münasebetlerine 

Ait Belgeleri”, Belleten, Cilt XV, Sayı 60, Ankara 1951, s. 709‐712. 

‐______, “Fransa”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt XIII, Ankara 2002, s.182‐

184. 

‐Spiridonakis, B. G., Empire Ottoman Inventaire des Mémoires et Documents aux Archives du 

Ministère des Affaires Étrangères de France, Institute for Balkan Studies, Selanik 1973. 

‐Subaşı Turgut,  ‐ Şenol, Aslı, “Baron de Bois le Comteʹun Raporlarına Göre  II Mahmud 

Döneminde Osmanlıʹda Kadın”,  International  Journal of Human Sciences, Uluslararası 

Hakemli Dijital Dergi, Sayı 9, Sakarya 2012, s. 1032‐1048. 

‐Şenol, Aslı, Fransız Diplomat Baron de Bois le Comte’un Raporlarına Göre Osmanlı Ekonomisi 

(1833‐1834), Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek 

Lisans Tezi, Sakarya 2012.  

‐Şimşek, Eyyub, Osmanlı‐Fransız Diplomatik İlişkileri ve Kırım Savaşı (1853‐1856), Karadeniz 

Teknik  Üniversitesi  Sosyal  Bilimler  Enstitüsü,  Tarih  Ana  Bilim  Dalı  Basılmamış 

Doktora Tezi, Trabzon 2013. 

‐Tuncel, Metin, “Fırat”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C.XIII, Ankara 2004, s. 31‐

33. 

Turgay,  A.  Üner,  “Ottoman  Opium  Production  and  Government  Policies‐Changing 

Trade Patterns”,  International  Journal of Turkish Studies, Sayı  II, Utrecht 1983, s. 105‐

125. 

‐______,  “The  Nineteenth  Century  Golden  Triangle:  Chinese  Consumption,  Ottoman 

Production, American Connection”,  International  Journal  of Turkish Studies, Sayı  III, 

Utrecht 1983‐84, s. 65‐91. 

‐______, “Trabzon”, Doğu Akdeniz’de Liman Kentleri (1800‐1914), (Editör: Ç. Keyder, Y. E. 

Özveren, D. Quataert), Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 1994, s. 45‐73. 

‐Ubucini, M. A., Lettres sur la Turquie, Librairie Militaire de j. Dumaine, Paris 1853. 

‐Yalçınkaya, M. Alaaddin, “III. Selim ve II. Mahmud Dönemleri Osmanlı Dış Politikası”, 

Türkler, (Editör: Kemal Çiçek), Cilt XII, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002, s. 620‐

650. 

‐Yılmaz, Özgür  “Karadeniz’in Uluslararası  Ticarete Açılması  ve  Trabzon”, Uluslararası 

Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt II, Sayı 7, Samsun 2009, s.359‐382. 

‐______, “19. Yüzyılda Trabzon’da Fransız Ticareti ve Yatırımları”, Karadeniz İncelemeleri 

Dergisi, Sayı 15, Trabzon 2013, s. 39‐76.  

Page 40: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 476

‐______,  “Victor  Fontanier’nin  Trabzon  Konsolosluğu  (1830‐1832)”,  OTAM,  Sayı  35, 

Ankara 2014, s. 153‐196. 

______, “20. Yüzyılın Başlarında Samsun Limanı: Fransız Konsolosu H. de Cortanze’nin 

Raporlarına Göre”, Tarih Boyunca Karadeniz Ticareti ve Canik, Samsun, Cilt I, (Editör: 

Osman Köse), Canik Belediyesi Kültür Yayınları, Ankara 2013, s. 181‐193. 

‐______, Tanzimat Döneminde Trabzon, Libra Kitapçılık ve Yayıncılık, İstanbul 2014. 

‐http://www.diplomatie.gouv.fr/fr/IMG/pdf/md‐turquie‐1‐136.pdf, tarih: 15.03.2015.  

‐http://www.diplomatie.gouv.fr/fr/IMG/pdf/md‐turquie‐137‐184.pdf, tarih: 15.03.2015. 

 

Page 41: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 477

EK 1: Osmanlı Gümrük Verilerine Göre İmparatorluğun Genel Ticareti 

 

Ana Ticari Bölge  Alt Bölge  İthalat İhracat Yıl

Mısır Bölgesi Mısır  42.100.000 39.100.000 1832, 1833, 1834 ortalaması 

Suriye Bölgesi Suriye  18.600.000 11.200.000 1832 yaklaşık değer

Kıbrıs  1.176.000 1.516.000 1832

 

 

 

Asya Bölgesi 

Tarsus  360.000 1.000.000 1833 ortalaması

İzmir  22.200.000 16.234.000 1831,1832 ortalamaları 

Trabzon  15.464.000 14.079.000 1833

İstanbul Bölgesi  İstanbul  19.000.000 12.000.000 Okunmuyor

Edirne Bölgesi Edirne  1.000.000 1.500.000 Okunmuyor

 

Tuna Eyaleti 

Eflak, Boğdan 16.475.000 19.997.000 1833

Sırbistan  2.000.000 4.000.000 1834 yılı yaklaşık değer 

Adriyatik Bölgesi  Bosna  7.300.000 14.780.000 1808

Arnavutluk  6.600.000 7.800.000 1812

Makedonya 

Bölgesi 

Selanik  4.866.000 5.666.000 1830, 1831, 1832 ortalamaları 

Logos, 

Kavala, 

O f

Bilinmiyor 2.500.000 1833

Serez, 

Drama 

Bilinmiyor 3.000.000 1833

Teselya Bölgesi Volo  Bilinmiyor 3.000.000 1833

Girit Bölgesi  Girit  662.000 3.000.000 Resmo  ve  Hanya,  yıl 

Avrupa  ve  Amerika  ile  Yapılan 

Ticaretin Genel Toplamı 

156.743.000 166.172.000 322.915.000

 

 

 

 

Asya Ticareti 

 

 

İran Ticareti  30.000.000 31.000.000 Yıl belirtilmiyor

Arabistan, 

Mısır ve 

Körfezlerin 

ticareti 

50.000.000 40.000.000 Yıl belirtilmiyor

1827 yılı 

Hindistan, 

İran  ve  Arap 

Ticareti 

14.500.000 12.800.000 Yıl belirtilmiyor

Asya Ticaretinin Genel Toplamı  94.500.000 83.800.000 178.300.000

 

Kaynak: AMAE, CADC, MD, Turquie, 74. 

 

 

 

Page 42: FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İ … · 2019-03-18 · FRANSIZ DİPLOMAT BOISLECOMTE’A GÖRE MEHMED ALİ PAŞA İSYANI DÖNEMİNDE OSMANLI TİCARETİ

7/14 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 478