gaziantep Üniversitesi teknoloji transfer ofisi: target

G A Z İ A N T E P Ü N İ V E R S İ T E S İ T E K N O L O J İ T R A N S F E R O F İ S İ

1

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

mTeknolojikGirişimcilikteYeni UfuklarDünyanın 86 farklı ülkesinden

gelen 2085 yabancı öğrenci-siyle uluslararası bir üniversite olma hüviyetine kavuşan Ga-ziantep Üniversitesi’nin Target

Dergisi aracılığıyla yeniden birlikteyiz. Tar-geT Teknoloji Transfer Ofisi’nin birinci proje yılını tamamladığı 2014’ün ardından, yeni yılın herkese hayırlı olmasını, iyilikler, gü-zellikler getirmesini diliyorum.

Target Dergimizin bu sayısında Gaziantep Üniversitesi’nin de bir “endüstriyel duyarlı-lık” göstergesi olarak faaliyetlerinin merke-zine koyduğu “Girişimcilik” temasının belir-lenmesi beni çok memnun etti. Gaziantep girişimcilikte başarı hikâyeleri ile dolu bir şehir. Şehrin bu alandaki başarılarını üst seviyelere taşımak ve gelişimini sürdürüle-bilir kılmak adına firma ve ürünlerin tek-nolojik kapasitelerini artırarak , Teknoloji Transferi ve Teknolojik Girişimcilik faaliyet-lerinde çıta yükseltmeye devam ediyoruz.

Girişimcilik konusu ekonomik bağımsızlı-ğın anahtarlarından olup, sürdürülebilir istihdam için de çok önemlidir. Gaziantep Üniversite’si öğrencileri ulusal ve uluslara-rası alanda birçok sektörün aranan elema-nı olmakla birlikte; başlattığımız intörnlük uygulamalarıyla istihdamın sürekli destek-çisi ve bölgesel insan kaynağı havuzunun en önemli tedarikçilerinden birisi olmayı başarmıştır. Türkiye’nin en güçlü sanayi kentlerinden olan Gaziantep’te bu istih-damın sürdürülebilir hale getirmek için değerli araçlardan bir tanesinin de “Tekno-lojik Girişimcilik” olduğuna yürekten ina-nıyoruz. Çünkü gelinen noktada rekabetçi sektörler ve iş dünyasının temel ayak-larından birinin ‘Teknoloji ve Yenilik Giri-şimleri’ yani bilgi ve teknolojiye dayalı girişimler olduğunu görüyoruz. Bu mânâda üstlendiğimiz sorumluluğun bilincinde ola-rak devam ettirdiğimiz bazı konularla önü-müzdeki dönemde ekosistemi daha fazla ivmelendirmeyi hedefliyoruz.

Girişimcilik eğitimlerinde, Gaziantep’in Böl-gesel bu alandaki deneyimlerinden yola çıkarak, yerel bilginin global varlığa dönüş-mesini hedefliyor, bu eğitimleri sınıf man-tığının ilerisine taşıyoruz. Eğitimlerimizde girişimci adaylarını pazarla buluşturuyor, mentör eşleştirmesi yapıyor, girişimcilik hikayeleri üzerinden örnekler veriyoruz. Drama ve yarışmalar düzenleyip uygula-malı olarak eğitim süreçlerini her geçen gün ayrı bir yenilikle destekliyoruz. Fakülte ve Enstitüler bünyesinde açılan girişim-cilik derslerine TargeT Teknoloji Transfer Ofisi’nin işbirlikleri ile iş modeli, yalın giri-şim, iş planı ile yoğrulmuş melez girişimci-lik eğitim modelimizi ortaya koyuyoruz. Bir yandan da KOSGEB ile birlikte üniversite dışına açtığımız girişimcilik eğitimleri ile ekosistemi harekete geçirebilmekten kı-vanç duyuyoruz.

Eğitim bu kadar önemliyken, girişimci mentörlüğü ve yatırımcılığı noktasında iş adamlarına çok büyük rol düşüyor. Önü-müzdeki dönemde girişimcileri çekirdek sermaye, risk sermayesi ve melek yatı-rımcılık alanlarındaki mekanizmalarla desteklemenin yanında iş adamlarımızın sektör deneyimleriyle girişimcilerle zaman geçirmesinin her şeyden önemli olduğuna inanıyoruz. Yine ilk ve yeni uygulamala-rımızdan olan “girişimcilik intörnlüğü” ve “girişimcilik stajı” gibi araçlarla yakında karşınızda olacağımızın bilgisini de bura-dan paylaşmak istiyorum.

Yenilikçi gelişmelere büyük önem veren üniversitemiz; Teknopark’ı, Teknoloji Trans-fer Ofisi, laboratuvarları, öğretim eleman-ları ve intörn mühendisleriyle herkesin aktörü olabileceği etkin bir inovasyon ik-limini estirmeye devam etmesi, bölgede girişimcilik adına ne varsa güçlendirmesi ümidiyle hepinize selam, saygı ve sevgile-rimi iletiyorum.

Prof. Dr.Mehmet Yavuz COŞKUNGaziantep Üniversitesi Rektörü /TARGET TTOYönetim Kurulu Başkanı

REKTÖR’DEN


2

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

MA

KA

LEYr

d. D

oç. D

r. N

ecip

Faz

ıl Y

ILM

AZ

MA

KA

LEP

rof.

Dr.

Türk

ay D

erel

i

Öğ

RE

Nci

RÖ

PO

RTA

J LA

Ri

Ahm

et Y

ağız

’ın g

özüy

le: A

li K

oç

RÖ

PO

RTA

J

RÖ

PO

RTA

J

RÖ

PO

RTA

J

RÖ

PO

RTA

J

RÖ

PO

RTA

J

“Uluslararası markalaryaratmalıyız”

Ünverdi PlastikYönetim Kurulu BaşkanıAdnan Ünverdi:

TİM BaşkanıMehmet Büyükekşi:

GAGİADYönetim Kurulu Başkanı Taner Özdurak:

Özpolat Makina Yönetim Kurulu Üyesi Ali Özpolat:

Gaziantep TeknoparkTeknik Destek ProjesiKilit UzmanıJane Davıes:

Zaman az bulunan bir kaynak

Gaziantep parlayan bir yıldız

“El - Ürün - Göz - Beyin”bu döngüyü sürekli kurmak lazım

Gaziantep’te gıda ve halı sektörüneodaklanmak gerekiyor”

12 30 44

18 36

06

MA

KA

LED

oç. D

r. O

ğuzh

an Y

ılmaz

16 33 482822

GİR

İŞİM

cİLİ

K

TE

KN

OLO

Jİ

AR

AŞT

iRM

A

32 54

PAT

ENT

VE

Tİc

AR

İLEŞ

ME

40 56

BİZ

DE

N H

AB

ER

LER

79

SAN

AYİ İ

ŞBİR

Lİğ

İ

77

BA

SiN

DA

TA

RG

ET

70

YU

RT

DIŞ

I FA

ALİ

YET

LER

İ

NE

YAP

TIK

?

İÇİNDEKİLER

İÇİNDEKİLER


3

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

2015Yeniliklerle Dolu!

SUNUŞ

2014, yaptığı atılımlar ile Tar-geT Teknoloji Transfer Ofisi-nin yılı oldu. Gelişen kapa-siteleriyle proje geliştirme destekleri, üniversite-sanayi

işbirliği, patent başvuruları, girişim hızlandırma programlarında bü-yük gayretlerle yakalanan çıkışımızı, 2015’te de gerçek mânâda teknoloji transferi ile taçlandırmak istiyoruz. 2014’te yenilikçilik ve girişimcilik to-humlarını tüm ekosisteme ektiğimizi düşünüyoruz. An itibariyle ektiğimiz bu tohumlardan hızlı meyve alama-sak da, şimdiden filizlendiğini görmek bize mutluluk veriyor. Bu umutlu yük-seliş macerasında en yakın örnekler şöyle;

İlk proje pazarında “50 projeyi” ya-kalamak bizim için büyük başarı iken,

2015 yılında 230 sergilenen proje ile tamamlamak

İlk yıl hedefimizde olmamasına rağmen, “Teknolojik Girişimciler” çı-karmış olmak

İlk lisans anlaşmalarımızı yapmış olmak

Fakat geriye baktığımızda 2014’te TargeT’in bölgeye en büyük katkılar-dan birisinin de, “Teknoloji Transferi” konusunda oluşan farkındalığın tetik-

leyicisi olması diyebiliriz. Bölgemizde-ki üniversiteler ve kuruluşların bünye-lerinde “Teknoloji Transfer Ofisi, Proje Geliştirme Ofisi, Üniversite-Sanayi İş-birliği Ofisi, Girişimci Kuluçka Merkez-leri kurma Teknoparka artan ilgi de bizler için kültürün yayılması adına en çok sevindiren gelişmelerden sade-ce birkaçı. Gaziantep’teki üniversitele-rin yanı sıra Kilis, Adıyaman’daki üni-versiteler ile Sakarya Üniversitesi’nin de Teknoloji Transfer Ofisi iş modelinin gelişimine verdiğimiz destekler birer örnek niteliğinde. Ofis, irtibat noktası ve ‘teknoloji transfer ofisi mentörlüğü’ modelimizle bu hizmetlerin talep eden herkese en kısa sürede ulaşması için gerekli tüm desteği sağlama gayretle-rimiz de devam ediyor. Bu artan ilgiye memnuniyetimizin yanında, taleplere daha güçlü ve profesyonel cevap ve-rebilme bu alanda edindiğimiz tecrü-benin yayılım stratejisini perçinliyor. Bu yayılım stratejimizi de ofisimizin ve personelimizin teknolojisini ve ve-rimliliğini artırarak gerçekleştirme-yi hedefliyoruz. Tüm paydaşlarımıza faydalı olmak için hizmet yelpazemizi hali hazırda başvuru aşamasında ol-duğumuz yeni üç Avrupa Birliği Pro-jesi ile geliştirmek istiyoruz. TargeT TTO’nun size ve işinize teknoloji kat-ması, yenilikler ile dolu bir 2015 geçir-meniz dileğiyle…

Tüm TargeT TTO çalışanları adına, Saygı ve Selamlarımla,

•

•

•

•

İmtiyaz SahibiGaziantep Üniversitesi TARGETTeknoloji Transfer Ofisi A.Ş. AdınaYön. Kur. Bşk.Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun

Genel Yayın Yönetmeni:Prof. Dr. Türkay Dereli

Yayın Koordinatörü:Prof. Dr. Mustafa Bayram

Yayın Danışmanı:Doç. Dr. M. Vural Özdemir

Sorumlu Müdür: Ekrem TekinEditör: Gamze Erden

Katkıda Bulunanlar:Prof.Dr.Fahrettin GöğüşProf.Dr. İbrahim Halil GüzelbeyDoç.Dr.Metin BedirYrd.Doç.Dr.Alptekin DurmuşoğluYrd.Doç.Dr.Deniz VuruşkanYrd.Doç.Dr.Necip Fazıl YılmazGSO Temsilcisi Ali ÖzpolatGTO Temsilcisi Ali DeğerAhmet KayaArzu DedeBülent AğcabayElif Eda DalkılıçFatih BalcıFeyza YılmazGizem Yarıcılarİ.Başar KılıçparlarLatife Çağla KoyuncuNeslihan EkenOnur AkarÖzge ErbağcıÖzkan KireçSamet Kürşat BaşolSedat ÖztürkSerap Özpolat ÇeteŞule DoğanYıldız BüyükdemirZeynel Taşdelen

Grafik & Tasarım Mark&Mark İletişim Danışmanlığı0342 232 80 81 - Faks: 232 80 82www.mark-mark.net

İçerik Yönetimi: Hüseyin Küpeli

Çevirmenler:M.Buğra SofuoğluAydan Dinler

Basım TarihiOcak 2015

Basım YeriGap Olay Medya Grubu A.Ş.Mücahitler Mah. 6 Nolu Cadde 35 Nolu Sk. No:1 Olay Medya Plaza Şehitkamil / GaziantepTelefon : +90.342.322 86 86 (Pbx)Fax : +90.342.322 86 87

Yönetim YeriKüçük Kızılhisar Mah. Burç Yolu Cad.Gaziantep Teknopark 4/A BlokŞehitkamil / Gaziantep Tel: 0(342) 360 06 11 - 317 10 95Faks: 0(342) 360 06 12www.ttotarget.come-posta: [email protected] Süreli Yayın

Ekrem TekinTARGETTeknoloji Transfer OfisiGenel Müdürü,Proje Yürütücüsü


4

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

Girişimcilikbu kentingenlerinde var

S evgili Okurlarımız,Dergimizin ikinci sayısında tekrar sizlerle buluşmanın mutluluğunu yaşıyoruz.

Sizlere Evliya Çelebi’nin Gaziantep ili ile ilgili bir ifadesini aktarmak isterim. Çelebi Gaziantep için şöyle der: “Dünya gözünde geniş bir il, göz alıcı büyük yapıları, her yerden aranan eşyası, birçok mezraları, bolluk ve verimliliği, bitimsiz yiyecek ve içecek pınarları, ırmaklarıyla burası “Şehr-i Ayıntab-ı Cihan” (Dünyanın Göz Bebeği Şehri )

Dergimizin ikinci sayısında bu güzel kentin, girişimci insanları ile sizleri buluşturmak adına “girişimcilik” temasını işledik. Bu kente emek vermiş pek çok girişimci – işadamı,

girişimci - gençler ve başarı hikâyesi olan firmalar ile sizleri buluşturduk. Yine çok değerli hocalarımızın makalelerine yer verdik. Bunun yanında basında TargeT, bizden haberler, nasıl başardılar, gündem, açılışlar, çeşitli röportajlar, ilginç teknoloji haberleri gibi çok çeşitli konulara yer verdik.

Dergimizin sürekliliğini sağlayan Rektörümüz Sayın Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun başta olmak üzere, değerli yazarlara, sanayicilere, çalışma arkadaşlarıma, Gaziantep Üniversitesi’nin hocalarına ve Gaziantep Üniversitesi’nin öğrencilerine ve dergide emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunarız.

Dergimizi keyifle okumanız dileğiyle.

Gamze ErdenTARGETTeknoloji Transfer OfisiHalkla İlişkiler Uzmanı

EDİTÖRDEN


5

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m


6

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

GİRİŞİMcİLİK

G

Girişimciler,Mentörlerle buluştu

aziantep Teknopark VIP Salonunda, “ enteggre programı” bünyesinde yer alan “mentör sunumları” çalışması, Gaziantep Sanayi Odası Genel Sek-reter Yardımcısı Yusuf İymen, Gazi-

antep Sanayi Odası Proje Planlama Dairesi Müdürü İbrahim Çalı, Gaziantep Teknopark ve TargeT Teknoloji Transfer Ofisi Uzmanları ve Girişimcilerin katılımıyla gerçekleşti. Giri-şimcilerden, GAÜN Endüstri Mühendisliği öğ-rencisi Bahar Buğur “Konsorsiyum Anlaşması Hazırlayan Site” , Gıda Mühendisliği öğrencisi Yalçın Uçar “Perakende Meyve Salatası”, GAÜN Meslek Yüksek Okulu Mekatronik bölümü öğ-rencisi Mehmet Mete Altan “Bas-Geç-Üret” iş fikirleri ile ilgili sunum yaptılar. Program ka-tılımcıların, girişimcilerin iş modelleri üzerine geri bildirimleri ile devam etti.


7

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

GİRİŞİMcİLİK

Girişimcilerin İş Fikirlerihayata geçiyor

5 hafta süren hızlandır-ma programında, Star-tup’ların başarı şansla-rını azaltan nedenlerin başında açık ara fark-

la “olmayan bir ihtiyaca yönelik ürün geliştirilmesi” yer aldı. Eğitim kapsamında, girişimcilerin hataya düşmesini engellemek, hızlı ve az maliyetle süreci geçirmeleri ve en önemlisi de öğrenerek ilerlemele-rini sağlamak üzerine odaklanıldı. Ayrıca; “Teknolojik ürün kimin han-gi problemini çözer?”, “nasıl çözer?” şeklindeki sorulara cevap arandı.Girişimciler ilk hafta iş fikirlerini iş modeline dönüştürürken, ardın-dan ürün geliştirme odağından, iş modeli ile kazanmaya yöneldi. Sonraki haftalarda ise, iş model-lerindeki iddialarını müşterilerine ispatlamak üzerine eğitimler alan

katılımcılar, önemli bir deneyim elde ettiler.

Programda ayrıca; Eğitim prog-ramı Yalın Yeni Girişim (The Lean Startup) yaklaşımının babası Steve Blank’ın Kasım ayında Türkçe’ye kazandırılan “Girişimcinin El Kita-bı, Adım adım şirket kurmak” ki-tabı ele alındı. Bu anlamda flipped clasroom(dönüştürülmüş sınıf mo-deli) yaklaşımı ile Türkçe kaynak ile yapılan ilk program olma özel-liğini taşımaktadır. Eğitime katılan kişiler iş fikirlerini iş modellerine nasıl çevireceklerini, müşteri odaklı bir ürün/servisi nasıl geliştirecek-lerini, iş modellerini nasıl zaman ve para kaybetmeden doğrulaya-caklarını ve yatırımcı sunumunu nasıl yapacaklarını öğrenme fırsa-tı buldu.

Gaziantep Üniversi-tesi işbirliği kapsa-

mında “Girişim Fab-rikası” ortaklığında

TargeT Kuluçka prog-ramında, girişim-

cilere ‘Hızlandırma Programı Eğitimi’ ve TargeT bünyesindeki uzmanlara ‘program

yönetimi’ eğitimi verildi.


8

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

GİRİŞİMcİLİK

T

‘İş Fikrim Var’diyen girişimcilere destek

Türkiye’nin en kapsamlı Girişim

Bankacılığı’nı sunan Türk Ekonomi Ban-kası (TEB), ihracat

potansiyeli bulunan yenilikçi projele-

rin desteklenmesi amacıyla Türkiye

İhracatçılar Mecli-si (TİM) işbirliğiyle, Gaziantep Üniversi-tesi, Teknopark ve Teknoloji Transfer

Ofisi’nin desteğiyle ilkini Gaziantep’te

açtığı TİM-TEB Giri-şim Evleri’nin sayı-

sını 2015 yılında 10’a çıkarmayı planlıyor.

ürk Ekonomi Bankası (TEB), yenilikçi iş fikirle-rini ekonomiye kazandır-mak amacıyla geçtiğimiz yıl başlattığı Türkiye’nin

en kapsamlı Girişim Bankacılığı ile girişimcilik ekosistemine katkı-da bulunmaya devam ediyor. Bu kapsamda, İstanbul Ataşehir’de hayata geçirdiği TEB Girişim Evi ile, parlak iş fikrine sahip tüm gi-rişimcilere ücretsiz eğitim, danış-manlık ve mentorluk desteği veri-yor. İstanbul dışındaki girişimcilere de ulaşmak amacıyla TEB Girişim Evi konseptini Anadolu’ya yayma kararı aldıklarını belirten TEB KOBİ Bankacılığı Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Müdür Veki-li Turgut Boz, bu konuda Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile işbirli-ğine gittiklerini söyledi. Boz, “Tekno-lojik ve katma değeri yüksek ihra-cat potansiyeli taşıyan girişimlerin sayısını artırmak için TİM-TEB Gi-rişim Evleri’nin ilkini Gaziantep’te açtık. İstanbul ve İzmir’de de kısa vadede TİM-TEB Girişim Evleri aça-cağız. 2015 yılında merkezlerimizin sayısını 10’a çıkarmayı planlıyo-ruz. Bir sonraki adımımız ise TİM ve ODTÜ Teknokent ile birlikte gi-rişimciliğin kalbi ABD’de Silikon Vadisi’nde TEB Girişim Evi açmak” diye konuştu.

600 milyon TL kredi desteği Geçtiğimiz yıl başlattıkları TEB Gi-rişim Bankacılığı ile girişimcilere projelerini geliştirme aşamasın-dan ticarileştirme aşamasına ka-dar tüm süreçlerde destek olduk-larını belirten Boz; “TEB Girişim Bankacılığı’nı tamamen girişimci-lerin dinamiklerini göz önünde bu-lundurarak yapılandırdık. Müşteri temsilcilerimize girişimcilerin di-linden anlayacak şekilde eğitimler verdik ve girişimcilerin dinamik-lerine uygun şekilde bir kredilen-dirme mekanizması oluşturduk. Örneğin, henüz yolun başında olan girişimcinin bir birikimi olmadığı-nı düşünürsek teminat, finansman temini konusunda bir engel oluş-turuyordu. Biz bu konuda önemli bir rahatlık sağladık ve kredi de-ğerlendirme sürecine girişimcinin projesinin potansiyelini de dahil ettik. Yani geleceğine inandığımız bir projeye finansman sağlarken gerekirse teminat almıyoruz. Bugü-ne kadar girişimcilere verdiğimiz 600 milyon TL’nin üzerinde kredi desteğinin neredeyse yüzde 60’ını teminatsız sağladık. Yine Kredi Garanti Fonu (KGF) ile girişimcile-re teminatsız kredi imkanı sunan tek bankayız. Girişimcilere 500 bin TL’ye kadar teminatsız kredi imka-nı veriyoruz” diye konuştu.


9

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

GİRİŞİMcİLİK

TEB Kuluçka Merkezi’ne 1000 baş-vuruAncak sadece finansman deste-ğinin bir girişimcinin tüm sorun-larını çözmeyeceğini dile getiren Boz, “Yenilikçi bir fikir yakalamak ve bunun için finansman bulmak işin başlangıcı. Asıl süreç projenin ticari bir işe dönüştürülmesi aşa-masında başlıyor. İyi bir okuldan mezun olmuş ve parlak bir projesi olan birini düşünelim. Projesi tüm dünyayı değiştirecek kadar yenilik-çi olsun, sermayesi de yeterli ol-sun. Fakat hiçbir girişim tecrübesi yoksa, iş planının nasıl yapılaca-ğını bilmiyorsa, projenin hedef kit-lesini tanımlayamıyorsa, iş görüş-meleri hakkında deneyimi yoksa projenin ticarileşme ve başarıya ulaşma şansı çok zor. Bu haliyle

hem projenin hem de finansmanın ekonomiye kazandırılmadan çöpe gitme ihtimali çok yüksek. İşte biz TEB olarak bu noktada, Girişim Bankacılığı ile bir bankadan bekle-nenin fazlasını yaptık ve Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek İstanbul’da TEB Girişim Evi’ni kurduk. TEB Giri-şim Evi ile girişimcilerimize ihtiyaç duydukları konularda bilgi ve da-nışmanlık desteği veriyoruz” dedi.

TEB Girişim Evi çatısı altındaki Ku-luçka Merkezi’nde girişimcilere ça-lışma ortamı, yatırımcılarla buluş-ma, projelerini tanıtma gibi birçok imkan sunduklarına değinen Boz, “Kuluçka Merkezi’mize bugüne ka-dar 1000 başvuru geldi. Bunlardan 41’ine Kuluçka Merkezi kapsamında destek verdik. Desteklediğimiz bu

girişimcilerden 6’sı ise Melek Yatı-rımcı desteği almayı başardı” diye konuştu. Boz, TEB Girişim Bankacılı-ğı ile Ekim ayı itibarıyla 35 binden fazla girişimciye ulaştıklarını da sözlerine ekledi.

TEB, girişimcilik ekosisteminin merkezindeTEB, Girişim Bankacılığı çalışma-larını sadece İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde değil ülkenin en ücra köşelerine giderek hayata ge-çiriyor. Türkiye’nin dört bir yanın-daki girişimcilerin yanında olmayı hedefleyen TEB, farklı illere giderek iş kurma ve ticarileşme süreçle-ri gibi girişimcilere en çok ihtiyaç duyduğu konularda eğitimler dü-zenliyor.

Kamuda KOSGEB, KGF, TÜBİTAK, özelde TİM ve melek yatırım ağ-ları, akademik alanda da üniver-site teknokentleri işbirlikleriyle gi-rişimcilere ulaşan TEB, girişimcilik ekosistemi için bütünsel bir hizmet sunan tek kurum olma özelliği ta-şıyor.

TEB Girişim Evi çatısı altındaki Kuluçka Merkezi’nde girişimcilere çalışma ortamı, ya-tırımcılarla buluşma, projelerini tanıtma gibi

birçok imkan sunulmakta


10

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

GİRİŞİMcİLİK

Azmin, yetenekten daha önemli olduğunu keşfettim

TARGET TTO Enteggre Kuluçka Programı Girişim-ci adayı Ebubekir Doğru’nun, hedeflerini kaleme aldık. Makine Mühendisliği son sınıf öğrencisi olan Ebubekir Doğru, 2014 yılında ARGETİ Proje Pazarı’nda 4.lük elde eden projesinin öyküsünü de anlattı.

Herkesin küçükken bir ha-yali vardır. Sorarlar büyü-yünce ne olacaksın diye. Ben bana bu soruyu hep sorduklarında büyüyünce astronot olacağım derdim.

Biraz büyüyünce Türkiye’de uzay üssü olmadığını daha uçaklarımızın ve aletlerimizi dahi yapamadığımızı öğrendim. Bu benim için bir hayal kırıklığıydı. Bu durum üzerine makine mühendisliği eğitimini almaya karar verdim. Tarih ve coğrafya konusunda daha yetenekli iken ve sözel zekâmın daha iyi olduğunu düşünürken me-rakım olan alana yöneldim. Tüm ar-kadaş çevrem beni matematik özürlü bir insan olarak bilir. Çocukluğumda hayal ettiğim makinaları yapmak için sayısal yeteneğim olmasa da azmettim. İstemenin, azmin doğal yetenekten daha önemli olduğunu kendi hayatımda gördüm. Engeller zihnimizde aslında. Engelli bir insan tekerlekli sandalye ile basket dahi oynuyor. Her zaman hoşuma giden bir şeyi yapma merakım vardır. İlk tepegözü ortaokul birinci sınıfta gör-müştüm. Evde köpüklerden, lamba-lardan tepegöz yapmaya çalıştım. Bir öğrencinin harçlığı tutarı ile bunu imal ettim ve hemen, hemen aynı görevi görüyordu. Çeşitli matkaplar, görüntüleme cihazları yaptım. Ama yarışmalara gönderilmedim. Buna rağmen vazgeçmedim. Lisede okur-ken de çalışmalar yaptım. Kırk beş metre menzilli roket yapmaya çalış-tım. İlk defa İstanbul’a gittiğimde bo-ğazı gördüm, vapura bindim. Boğaz-daki büyük akıntının gemileri nasıl sürüklediğini gördüm. Boğaz akıntısı ile ilgili elektrik sistemleri tasarlama-ya çalıştığımda daha lise 2 öğrenci-siydim. Yaklaşık 15-16 proje yapmaya çalıştım. NanoTeknoloji dersleri aldım. Ancak etrafımdaki insanlar hep şev-kimi kırdı. Ben biliyorum diyen in-sanların zihninin öğrenmeye kapalı olduğunu fark ettim. Bir gün Endüstri Mühendisliğinde okuyan bir arkada-

şım bize tatile gelmişti. TargeT Tek-noloji Transfer Ofisinde çalışan ekibin insanlara yaklaşımının farklı olması, ARGETİ proje yarışmasına katılmam konusunda beni ikna etti.2014 yılında düzenlenen ARGETİ Paza-rında dördüncü oldum. Projem “Akan sularda kendi kendini pompalayan su pompası” idi. Bu su pompası Mazot veya benzin olmadan çalışmaktadır. Suyun zaten bir akış hareketi var. Bu akış hareketi ile kendi kendini pom-palıyor. Çiftçileri aylık ortalama 6-12 bin TL tutarındaki yakıt masrafından kurtarıyordu. Projemi biraz daha ge-liştirip, barajlar içinde olanını da ta-sarladım. ARGETİ’den sonra Enteggre Kuluçka programına seçildim. Bu programla TargeT Teknoloji transfer ofisinin bana sağladığı güzel konuş-ma, sunum teknikleri ve birçok eğitim aldım. İşadamları ile görüşmelerim

oldu. TargeT ile tanıştıktan sonra 23 senelik hayata bakış açım ve sosyal dünyam değişti. Aldığımız eğitimler sonucunda sunum yapmanın, yapı-lan işten daha önemli olduğunu gör-düm. En önemlisi benim gibi düşünen on beş arkadaşla buluşma imkânım oldu. Bilgi alışverişi yaptım ve yalnız olmadığımı fark ettim. TargeT “pes et-memeyi” öğretti. İlk defa fikrimizden dolayı dinlendik. Teknopark’ta bize bir çalışma ortamı hazırlandı. Teknik an-lamda eksiklerimi gidermek için men-tör desteği aldım. Bu nedenle bir fikri olan mutlaka TargeT’e gelsin. Bu Ofis-te, Fikri ve Sınai Hakları ve Patentleme, Proje Geliştirme, Girişimcilik ve Sanayi İşbirliği alanında uzman birçok mü-hendis var. En azından başarılı insan-ları görmek kendilerini motive edecek ve onlar için bir umut olacaktır.


11

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m


12

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

RÖPORTAJ

Uluslararası markalar yaratmalıyız

Ünverdi Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Sanayici Adnan Ünverdi ile Gaziantep’in girişimci ruhunu, Gaziantep’in sanayideki başarısının sırrını ve sanayinin dü-nünü ve bugününü konuştuk. Gaziantep Sanayi Odası Başkan Yardımcılığı görevini de yürüten Adnan Ünverdi, sanayicinin sürdürülebilir rekabet şansını artırmak için üniversite-sanayi işbirliğinin önemine dikkat çekiyor.

ÜNVERDİ PLASTİK YÖNETİM KURULU BAŞKANI ADnAn ÜnvERDİ:


13

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

RÖPORTAJ

SEKTÖRÜNDE HEP İLKLERİ YAPAN BİR İSİM

İş hayatı hikâyenizi bizimle payla-şır mısınız?1983 Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari bilimler fakültesinden me-zun olduktan sonra 1986 yılında iş hayatına atıldım. İlk yıllarda pa-muk ipliği ticareti yaptım.1993 yılın-da ise plastik sektörü ile tanıştım. Gaziantep’e ilk plastik kapı-pen-cere atölyesini biz getirdik. 2006 yılına kadar da tekstil sektöründe ağırlıklı olarak alım- satım firması olarak çalıştık. Daha sonra da plas-tik sektöründe “mühendislik karı-şımları” işine yani plastik sektörün-de kapı-pencere de cam çıtalarda kullanılan plastikleri, karışımları yapmaya başladık.2009’dan son-ra daha farklı çalışmalara yönel-dik. Yarı mamul hammadde (ter-mo plastik) üretmeye başladık. Bu ürettiğimiz hammadde sızdırmazlı-ğı önleyen conta kısmında kullanıl-maktadır. Bunu üreten Türkiye’de 5 firmadan biriyiz. Bu hammadde sadece plastik kapı-pencerelerde değil, ayakkabı tabanlarında, oto-motiv sektörü, medikal sektörü gibi çeşitli sektörlere göre hammadde ve karışımlar olarak kullanılmakta. Bugün Ünverdi Plastik olarak plas-tik sektörünün içerisinde ‘ESFLEX’ markası ile hizmet vermekteyiz. İşimizden memnunuz ve inşallah daha da ilerletmeyi düşünüyoruz.

“GAZİANTEP’İ ANLATMAK, ŞİİRDİR BENİM İÇİN”

Gaziantep Organize Sanayi Bölge-sinde ilk kurulan firma olarak ve Gaziantep Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Vekili olarak Gazi-antep sanayisinin bugün geldiği durum hakkında neler söylersiniz?Işıldayan demir paslanmaz. Allah çalışmadan geri koymasın. Bu an-lamda da kendi vizyonunuzu her an değiştirmek ve yeni ufuklara yelken açmak gerekiyor. Gaziantep durmuyor. Gaziantep aşığı bir in-

san olarak, Gaziantep’in gelişmesi bize mutluluk veriyor. Gaziantep’in rakamsal olarak büyümesi ve Türkiye’de farklı bir yere gelmesi çok önemli. Komşularındaki sorun-lar çözüldüğünde Gaziantep’i hiç kimse tutamayacak. Gaziantep’in bu anlamda önü çok açık. Çünkü Gaziantep Türkiye’nin Ortadoğu’ya açılan kapısı. Yıllardır Gazian-tep Sanayisine yön vermek adına işimden artakalan zamanı Gazi-antep Sanayi Odası’nda geçirdim. Arkadaşlar ile beraber pek çok pro-jeye imza attık. Şimdi o projelerin meyvesini topluyor olmak büyük bir keyif. Gaziantep’i anlatmak bir şiir benim için.

Kurtuluş Savaşında Atalarımız “Vurun Antepliler Namus Günü” demişler. Bugün ben de “Çalışın Antepliler Güzel Günler Yakın” di-yorum.

Gaziantep Sanayi Odası ola-rak, Şu an geldiğimiz nokta ise; Türkiye’den iki kat daha fazla bü-yüyen bir şehir olmamız. Komşula-rımızdaki durum elbette Gaziantep sanayisini etkiliyor. Ancak biz bunu ihracat ve tasarruf ile aşacağımıza inanıyorum. Ayağımızı yorganımıza

göre uzattığımızda bu zor günleri aşarız. Şu an 177 ülkeye ihracat yapan bir Gaziantep var. Bunlara yeni pazarlar ve yeni müşteri port-föyü ekleyebilirsek bu sıkıntılı gün-ler aşılacaktır.

“EN AZ 20 TANE ULUSLARARASI MARKAMIZ OLMALI”

Gaziantep sanayisinin katma de-ğerli ürün üretimine geçmesi için neler yapması gerekiyor?Kendimizi kıyasladığımız Denizli, Kayseri, Adana gibi iller var. Bu il-lere bakıldığında Gaziantep’in üre-tilen ürün yelpazesinin geniş oldu-ğunu görürsünüz. Fakat daha iyiyi nasıl yapabiliriz. Burada da Ar-Ge ön plana çıkıyor. En az 20 tane uluslararası marka yaratmalıyız ki! Gaziantep’i daha ileri noktalara taşıyalım. Ancak sektörel genişlik bir tek sanayi malları ile olmuyor. İç turizm, sağlık sektörü büyüyen sektörlerimiz. Bir makine sektörü-nü mutlaka geliştirmemiz gereki-yor. Özellikle halı makinası. Burada devletin teşviklerinden faydalan-mak önemli. Türkiye olarak maki-na üreten firmaların yurtdışına sa-tışlarına destek vermek gerekiyor. Bu noktada da üniversite-sanayi


14

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

RÖPORTAJ

işbirliği devreye giriyor. Üniversite-ler bilgi üretiyor. Ama bilgiyi pra-tiğe dönüştüremiyor. Makine sek-töründe alaylı olan insanlarımız, sanayicilerimiz ise proje yazamıyor veya imkanları kısıtlı kalıyor. Sa-nayici kendine imkan sağlayamı-yor. TÜBİTAK destek veriyor. Ancak sanayici TÜBİTAK’ın finansman desteklerinden faydalanamıyor. Sanayicinin sürdürülebilir rekabet şansını artırmak için üniversite-sanayi işbirliği çok önemli. Son dönemde Gaziantep Üniversitesi Rektörümüzün yaptığı çalışmalar ile sanayi-üniversite işbirliğini be-lirli noktalara taşıdık. Sanayici ile akademisyen işbirliğinin kurulması Gaziantep Sanayisi için büyük bir şans oldu. Biz bu modeli doğru şe-kilde yürüttüğümüz sürece üniver-sitemiz ile birlikte Gaziantep farklı noktalara gidecektir. Çünkü Gazian-tep Üniversitesi bilgili çok değerli hocalara sahip bir üniversite. Bu anlamda TargeT teknoloji trans-fer ofisinin kurulması bana heye-can verdi. Dolayısıyla arkadaşlara

“kendi alanımda her türlü desteğe hazırım” dedim. TargeT çok emin adımlar atıyor. Ve Teknopark’ta her gün yeni katılan şirket sayısının arttığını duyuyoruz. Eminim ileri de çok büyük projelere TargeT sa-yesinde Gaziantep imza atacaktır. Umutluyuz.

“İLKLERİ YAPMAK HER ZAMAN AVANTAJ”

Gaziantep’in girişimciliği ile ilgili düşünceleriniz nelerdir, yeni iş ha-yatına başlayan kişilere neler tav-siye edersiniz?Gaziantep tüm ülkelerin kabul etti-ği kazandığını yatırıma dönüştüren bir kent. Hatta Dünya Bankası tara-fından rekabetçi 7 şehirden biri se-çilmesi de önemli bir gösterge. Çe-

şitli sektörlere yatırım yapmayı da bilen bir sanayisi var. Atalarımızın ticaret yapın, üretin, yanınızda ça-lışanların rızıkları konusunda vesile olun gibi öğütleri, usta-çırak ilişki-sinin bu kentte bir kültür olması, tarihi İpek Yolunda bulunmamız bizleri her zaman girişimciliğe teş-vik etti. Devlet yatırımının olmama-sı bizi kendi içimizde büyümeye, üretim yolunu düşünmeye, sektör çeşitliliğine yöneltti. Bugün yeni işe başlayan arkadaşlara özellikle şunu tavsiye ediyorum. Herkesin yaptığı işi yapmasınlar. Herkesin yaptığı iş ezbercilik oluyor. Farklı işlere girsinler. İlkleri yaşamak her zaman bir avantaj. Ama bunları yaparken de ayaklarını yorganları-na göre uzatıp, gerçeğe yakın ha-yaller kursunlar.

Girişimci arkadaşlara tavsiyem, herkesin yaptığı işi yapmayın. Herkesin yaptığı iş ezbercilik olur. Fark-lı işlere girin. İlkleri yaşamak her zaman avantaj.

Bunu yaparken gerçeğe yakın hayaller kurun.


15

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m


16

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

MAKALE

niversite sanayi işbirliği’ yıllardır üzerinde çokça konuşulan, tartışılan, siya-set yapılan, vaatler verilen, tarafların olmasını istedi-

ği ancak bir türlü beklentileri karşı-layamayan; kimilerine göre hayal, kimilerine göre zaten başarılmış bir gerçeklik olarak karşımızda. Herkesin özellikle tarafların ortak kabul olarak gördüğü husus ise üniversite sanayi iş birliğinin faydalı olduğu/olacağı/olması gerektiğidir. Ancak toplumdan tüm kesimlerin özellikle bu iş birliğin-den doğrudan etkileneceklerin kafa-sında birçok soru var. Örneğin Üni-versite sanayi iş birliği nedir? Neden iş birliği yapılması gerekir/beklenir? Kim veya kimler kazanacak bu iş birliğinden? Ülkeye faydası var mı? Nasıl olacak bu iş birliği? Kimler ya-pacak? vb. Esasında bu tür soruların sorulması veya kaygıların olması bir dinamizmin işaretidir. Demek ki taraf-lar ve toplum durağanlığı istemiyor, gelişmeye açık ve hep ileriye bakı-yor. Bu noktada üzerinde durulması gereken hususlar ise, bu iş birliğinin tarafları olan üniversitelerin ne istedi-ği ve sanayinin ne beklediği, bununla birlikte yapılması gerekenler, atılacak adımlar ve geleceğe dönük hedefler olmalıdır.

Üniversiteler bilimin, teknolojinin ve bilginin üretildiği, topluma önderlik eden en üst seviyedeki eğitim kurum-larıdır. Sanayi ise üretimin merkezi, ülkelerin can damarları ve en önemli

iş alanlarıdır. Üniversiteler ürettiği bil-gi, bilim, teknoloji ve insan gücü ile sanayiyi besler, sanayi ise ülkenin ekonomisine ve toplumsal refaha kat-kı sağlar. Dolayısıyla üniversite ve sa-nayi arasında zaten organik bir bağ (iş birliği) vardır. ‘Üniversite Sanayi İş Birliği’nden beklenen ise genelde daha sistematik, formülüze edilmiş ve doğrudan fayda elde edilen bir ortaklık şeklindedir. İşte bu noktada belki de problemin tekrar tekrar tarif edilmesi, söylemlerin tekrarlanması, boş ve sonuç vermeyen toplantıların yapılmasından ziyade sonuç odaklı, vurucu, harekete geçiren, pratik ve çağın gerekliklerine uygun adımların derhal cesaretle atılması ve atılan adımların izlenilmesi gerekmektedir. Öncelikle bir akademisyen olarak iğ-neyi üniversitelerden tarafa batıra-lım. Bilimin, teknolojinin ve bilginin abartılı bir tarifle ışık hızıyla geliştiği, dünyanın küreselleştiği, bilgiye ve tek-nolojiye çok daha kolay ulaşılan bir çağda yaşıyoruz. Dolayısıyla üniver-siteler (akademi) de evrensel rolünü koruyarak ve prensiplerine sahip çı-karak bu gelişime ayak uydurmalıdır. Teknolojik gelişmeleri takip edebilmeli ve kendisini güncellemeyi öğrenmeli-dir. Bu aşamada öne çıkan unsur ise bilim insanlarıdır. Üniversitelerde çalı-şan bilim insanlarının, araştıran, sor-gulayan, düşünen, üretken, kendisini yenileyen ve topluma dönük bireyler olması beklenir. Ancak bu noktada kabiliyetli, başarılı, ideal sahibi ve zeki ve çalışkan kişilerin bilimsel ça-

ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ: ÜnİvERSİTELERnE İSTER,SAnAYİ nE BEKLER?

Ü

Doç. Dr.Oğuzhan YILMAZ kimdir?

Gaziantep Üniversitesi Makine Mü-hendisliği Öğretim Üyesidir. Halen Fen Bilimleri Enstitüsü Müdür Yar-dımcılığı ve TÜBİTAK Mühendislik Araştırma Grubu (MAG) Danışma Kurulu Üyesi olarak görev yap-maktadır. Ulusal ve uluslararası akademik/sanayi Ar-Ge projelerin-de araştırmacı, akademik danış-man ve yürütücülük görevlerinde bulunmuştur. Kurmuş olduğu İleri İmalat Teknolojileri Araştırma Grubu (İLİTAG-AMTRG www.amtrg.com) ile İleri imalat teknolojileri, uçak motor parçaları imalat ve tamir teknolo-jileri, katmanlı üretim teknolojileri üzerine bilimsel ve ar-ge çalışma-larını sürdürmektedir.)

Doç. Dr.Oğuzhan Yılmaz


17

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

mlışmalara yönlendirilmesi ve teşvik edilmesi gerekmektedir. Futbolda bir tabir vardır: ‘iyi futbol iyi futbolcu ile oynanır’. Aynı durum bilim içinde geçerlidir: ‘Başarılı bilimsel çalışma-lar, zeki ve çok çalışan insanlarla elde edilir’. Diğer bir husus ise üni-versitelerin alt yapı imkânlarının yetersizliğidir. Her ne kadar bu nok-tada destekler artmış olsa da, yapı-lan yatırımların dağınık, kişiye özel ve gerektiği şekilde yönetilememe-si bir sorun olarak karşımızdadır. Günümüzde bu sorun özel amaçlı ‘Araştırma Merkezlerinin/grupları-nın’ kurulması ile aşılmış ve büyük başarılar sağlanmış durumdadır. Çünkü bu araştırma merkezleri ihti-yaç duyulan alanlarda hem alet ve teçhizatın ve hem de insan gücü-nün kümelendiği, belirli hedeflerin, amaçların ve ideallerin oluşturuldu-ğu, doğrudan sanayinin problemle-rine yönelen veya onları teknolojik olarak yönlendiren yine üniversite-ler bünyesindeki oluşumlardır. Bu tür merkezlerde yapılan her yüksek lisans ve doktora çalışmasının sa-nayiden bir proje ortağı, bir araş-tırmacısı ve bütçesi vardır. Üniver-siteler sanayi ile birlikte bu tür özel araştırma merkezlerinin kurulması-na destek vermeli ve bilim insanla-rını ortak çalışmaya, kümelenmeye, çözüm odaklı bilimsel çalışmalar yapmaya yönlendirmelidir.

Sanayi ve sanayici ise üniversite-lerden çok şeyler bekliyor. Hepsi çalışkan, dinamik, fedakâr, cefakâr ve zamanının bir anını bile boşa harcamak istemiyorlar. Bu neden-le aceleciler. Kaybedilecek, duracak, beklenecek vakitleri yok. Ama şunu da biliyorlar ki Ar-Ge çok önemli, re-kabet kaçınılmaz ve hayati, yenilik (inovasyon) yapmak zorundalar. İşte bu noktada üniversiteler devreye girmeli. Ancak sanayi, üniversiteler ile günü kurtarmak için değil, tam aksine kısa ve uzun vadede yenilik için, rekabet için ve Ar-Ge için iş birliği yapmalıdır. Sanayi kuruluşla-

rı yaptıkları/yapacakları projelerde, konusunda uzman bilim insanları-nı dâhil etmekten kaçınmamalıdır. Üniversitelerdeki araştırma merkez-lerine destek vermeli, yakın ve uzun vadeli projeleri için ön araştırmaları üniversiteler ile birlikte yürütmelidir. Benzer alanlarda hizmet veren sa-nayi kuruluşları gerekirse rekabet öncesi iş birlikleri oluşturmalı ve ar-ge çalışmalarını yine üniversiteler-de kurulan araştırma merkezlerinde yürütmelidir. İşte bu noktada TÜBİ-

TAK ve Sanayi Bakanlığının destek-leri çok büyük bir fırsat olmaktadır. Sanayi bu kurumların sağlamış olduğu imkânları, destekleri ve teş-vikleri kullanmalı ve kendisinin de yapacağı katkıyla bilim insanları-na ve üniversitelere güvenerek arzu edilen sonuçlara ulaşmalıdır. Sözün özü, ‘Üniversite sanayi iş birliği’ kay-bedeninin olmadığı, kazananının ise çok olduğu bir ortaklıktan başka bir şey değildir.

MAKALE


18

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

“El - Ürün - Göz - Beyin”bu döngüyü sürekli kurmak lazım

Başarılı ve girişimci kimliğiyle de tanınan, Gaziantep Sanayi Odası’nda da aktif görevler üstlenen Özpolat Makina Yönetim Kurulu Üyesi Ali Özpolat, ba-şarılı olmanın “Kurtuluş mücadelesinden” bu yana Gazianteplinin genlerinde olduğunu söyledi. Gaziantep Teknopark Yönetim Kurulu üyesi de olan Özpolat “İnsanoğlu var olduğu müddetçe sorun olacaktır ama önemli olan çözüm odaklı çalışmak” diyerek, başarmanın ipuçlarını verdi.

ÖZPOLAT MAKİNA YÖNETİM KURULU ÜYESİ ALİ ÖzPOLAT:

RÖPORTAJ


19

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

RÖPORTAJ

İş hayatınıza ne zaman ve nasıl başladınız?Ben iş hayatına ilkokulda başla-dım. Yarım gün babamın torna atölyesine gidip, yarım günde oku-la giderek çıraklıktan iş hayatına adım attım. Makinalarla haşır neşir olmam çocuk yaşlarda başladı. İşin temelinden, mutfağından geldiği-miz için bütün detayları öğrenerek bugünlere geldim. Sonra da mes-leğimi geliştirmek için öğrenimimi İTÜ Endüstri Mühendisliği’nde ta-mamladım.

TEKNOLOJİYE HEP ÖNEM VERDİK

Firmanızın faaliyetleri hakkında bizi bilgilendirir misiniz?Özpolat Makine olarak dünyada makina imalatında kullanılan en son teknolojileri kullanıyoruz. Lazer teknolojisi, yönetim ve bilişim sis-temindeki diğer teknolojiler, planla-ma ve dizaynda AutoCad ve diğer çizim sistemlerini kullanıyoruz. Ta-sarımlarımızın tamamını dijital or-tamda iki ve üç boyutlu yapıyoruz. Bilgisayar üzerinde makinamızı çalıştırıp, test edip, deneyip ondan sonra prototip aşamasına getiri-yoruz. Tabi bunu Türkiye’de yapan

çok az firma var. Bu üretim alt yapısına sahibiz. Ürettiklerimiz ko-nusuna gelince; 1966 yılında baba-mızın resmi olarak makina üretim işine başlaması ile (tamir, bakım, yenileme hariç tutuyorum) 1-2 de-ğil 8-10 makine ile üretime başla-dık. 1978-1979 yıllarında Türkiye’de ilk defa ‘tek parça döküm gövdeli vals’ makinesi yaptık. Biz babamız-dan kalan bu işletmede bu tekno-lojileri geliştirerek, 1986-1987 yılları arasında anahtar teslimi fabrika-lar kurmaya başladık. İlk anahtar teslimi yaptığımız fabrika, Gazian-tep Kenan Evren Bulvarında bir un fabrikası idi. Şu an geldiğimiz nokta; insansız çalışan fabrikalar. Tamamen bilgisayar kontrolü ve denetiminde olan bu fabrikalarda bu teknolojiyi gerçekleştirmiş du-rumdayız. 1995 yılından itibaren makine sektöründe çetin ceviz de-diğimiz ülke Almanya’ya makine satmaya başladık. Bu durum bizi

hem heyecanlandırdı, hem de teş-vik etti. Bugün itibari ile 25 ülkede 300’ün üzerinde şehirde kurduğu-muz fabrikalar çalışmaktadır.

Üniversite ve Sanayi işbirliğine önem veren bir firma olarak konu ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?

Üniversite ile sanayi aslında et ile tırnak gibi. Birbirini korur. Birisi ol-maz ise diğeri olmaz. Tırnağın ol-madığı bir parmakta doku sağlıklı değildir. Bu işbirliğinin olmasından her ikisi de yarar görür. Bu işbirli-ğinin doğmasından oluşacak siner-jiden de toplum faydalanır. Hatta bu sinerji önce şehir, sonra ülke ve dünyaya yansır.

Teknolojiye, bilime önem veren fir-ma olma misyonuna sizi iten ne oldu?Tabi ki! bu bir günde olmadı. Şartlar bunu yoğurdu ve oluşturdu. İşimi

Üniversite ile sanayi aslında et ile tırnak gibi. Birbirini korur. Birisi olmaz ise diğeri olmaz. Bu işbirliğinin olmasından her ikisi de yarar görür.


20

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

sevmem, işi hassasiyet ile yapıyor olmam en iyisini, en mükemme-lini yapma isteğim beni araştır-maya teşvik etti. Kendinizi, işinizi yenileme noktasında üniversite ile işbirliği olmaz ise başarı olmaz di-yebilirim.

“SORUN VE SIKINTI KELİMESİNİ KA-BUL ETMİYORUM”

Gaziantep iş dünyası ile ilgili dü-şünceleriniz nelerdir?Bugün Gaziantep’in ihracatının yüzde 33’ünü Irak karşılamaktadır. Ortadoğu’da yaşananlar Gaziantep sanayisini etkilese de sorun ve sı-kıntı var demeyi, böyle bir kelime kullanmayı ben kabul etmiyorum.

Tarih boyunca insan var ise sorun var demektir. Sorun ve sıkıntı insa-nın doğasında var. Çözüm odaklı bakıp, “nasıl fırsata çevirebilirim?” diye bakmak gerekiyor. Bir proble-mi sorun olarak değil, doğal yaşa-mın bir parçası olarak görmek la-zım. Her sorun çözüldüğünde yeni bir ortam ve dünya kurar. Bugün Gaziantep sanayicisinin geldiği yol ve aldığı aşama çok iyi bir nok-tada. Yeterli mi? Yeterli değil. Ga-ziantep sanayicisi olarak size bir anımı anlatayım.1985’te üniversite-yi bitirip geldiğimde yeni bir ma-kina yapmıştım. O zamanlar Kara-köy Perşembe Pazarında tüccarlar vardı. Yaptığım makinayı gören bu tüccarları Gaziantep’e davet ettim.

El üretir, çıkan ürünü göz görür, beyine algıladığı bilgiyi gönderir. Beyin de bunu

işler.

RÖPORTAJ


21

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

mO zamanlar davet ettiğim tüccarlar bana “makina üretimi senin olsun” ancak ‘İstanbul üretimi’ şeklin-de piyasaya sürelim dediler. Ben bunu kabul etmedim. Ve makina “Gaziantep üretimi” diye piyasaya sunuldu. Bugün gerek halı, gerek ayakkabı ve diğer sektördeki Ga-ziantepli işadamı arkadaşlarımın Gaziantep milliyetçisi düşüncesi ile bu şehir marka şehir oldu. Av-rupa da bugün ne, hangi kalitede üretiliyor ise Gaziantep adına biz burada üretiyoruz. Ve daha iyisi-ni üretmeye çalışıyoruz. Bugün Almanya’dan, Avrupa’dan arayan insanlar Gaziantep firması ol-duğumuz için arıyor. Gaziantep’i Gaziantep yapan düşüncelerden biri o günkü işadamlarının bu dü-şüncesiydi. Gaziantep sanayisinin bundan sonra ne yapması lazım derseniz; yapacak çok işimiz var. Ar-Ge yapacağız. Yenilik yapacağız. Yeni ürünlere katma değer kata-cağız. Maliyetleri düşürüp, kaliteyi yükselteceğiz. Biz makinacılar ola-rak yeni teknolojilere yöneleceğiz. Patenti bize ait olan yeni projeler üreteceğiz.

“AR-GE KÜLTÜRÜMÜZ HEP OLDU”

Gaziantep’te ilk Patent alan, Ar-Ge yapan ve TÜBİTAK projesi yazan firmalardan birisiniz, bunun nasıl olduğu ile ilgili bilgiler aktarır mı-sınız?Resmi olarak devletin kaydına gi-ren Ar-Ge çalışmamız 1990’lı yıl-ların sonlarında gerçekleşti. Fakat bizim Ar-Ge kültürümüz mesleğe başladığımız günden itibaren var. Bir makinacı makineyi yapar iken bir döngü sürekli vardır. Bu döngü El-Ürün-Göz-Beyin’dir. Bu döngüyü Ar-Ge yapan her sanayici kurmak zorundadır. El üretir, çıkan ürünü göz görür, beyine algıladığı bilgiyi gönderir. Beyinde bunu işler. Ga-ziantep sanayisinin en önemli sı-kıntısı kurumsal kimlik sorunudur. Bizim kurumsal zihniyetimiz kağıt üzerinde değil. Bugün üniversitede

Akademisyen belge ile konuşuyor. Belki de ‘prototip çizim’ yap de-diğinde yapamaz. Sanayiciyi ise daha fazla yazı yazmaya ikna edemezsiniz. Ancak bir Sanayici saatlerce konuşup seri üretimini anlatabilir. Bu nedenle sanayici ile akademisyen birbirinin eksiğini tamamlamak için bir araya gel-melidir. Başarının olmaz ise olmazı bu iki tarafın bu işbirliğine inan-masıdır.

“ÇÖZÜM ODAKLI BAKIŞ AÇISI BU KENTİN GENLERİNDE VAR”

Gaziantep’in girişimci bir kent ol-ması ile ilgili düşünceleriniz ne-lerdir?Gaziantep girişimciliğin nüvesidir. Girişimcilik Gazianteplinin genle-rinde var. Gaziantep’in devlet ya-tırımı yok. Büyük tarım arazileri yok. Gaziantep’in hiç bir şeyi yoktu. Kurtuluş savaşında Gaziantep’in savunmasında hiç kimse yoktu. Teslim mi? Olduk. Hayır olmadık. Top, tüfek, yiyecek ekmek yoktu. Zerdali çekirdeğini öğütüp un yap-tık. Pes etmek en kolayıydı. Ama

Gaziantepli pes etmedi. Dayanacak tek şeyi iradesi idi. Bütün olumsuz şartlar içerisinde çözüme odaklan-dı. Çözeceğim iradesi vardı. O ira-de, girişimcilik, çözüm odaklı ba-kış açısı bu kentin genlerinde var. Bugün gençlere tavsiyem işlerini sevmeleri ve kendilerini geliştir-meleridir. Kendi mesleğinde daha iyiyi hedeflediğin zaman mutla-ka girişmek zorundasın. Bir şeyler yapmak ve atılmak zorundasın. Girişimcilikte kendiliğinden geliyor zaten.

Gaziantep Üniversitesi TargeT Tek-noloji Transfer ofisinin çalışmala-rını takip ediyor musunuz?Yakından takip ediyorum. TargeT çok güzel şeyler yapıyor. Sanayici buluşmaları, yeni fikirlerin ortaya çıkması için bütün buluşmaları hazırlıyor. Bugün üniversitemizin bulunduğu nokta iyi ama daha iyilerini kendisine hedef yapmalı. Çalışmalarını artırarak yoluna de-vam etmeli. Dolayısıyla Gaziantep Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi Gaziantep için bir fırsat. Gerçekten bu fırsatı kullanmamız lazım.

RÖPORTAJ


22

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

ABD’de uzun yıllardır yaptığı bi-limsel çalışmalarla bilinen, Portland State Üniversitesi Mü-hendislik ve Teknoloji Yönetimi Bölümü’nde kariyer yaşamına

devam eden Prof. Dr. Tuğrul Daim, GAÜN TargeT Teknoloji Transfer Ofisi’nin daveti üzerine Türkiye’ye geldi.

Türkiye’de teknoloji geliştirme alnında çok fazla çalışma olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Tuğrul Daim, günümüzde güçlü ekonomisi olan bir ülke olarak daha faz-la çalışmalar yaptığımızı söyledi. Prof. Dr. Daim, Türkiye’nin teknolojik ürün geliştir-me endüstrisine geçmesi gerektiğini de vurguladı.

“TTO’LARIN SAYISI ARTMALI”Türkiye’de sayıları artan Teknoloji Trans-fer Ofislerini faydalı bulduğunu aktaran Prof. Dr. Tuğrul Daim, “Türkiye’de çok şeyler yapılıyor. Son zamanlarda artış gösteren, Teknoloji Transfer Ofislerini faydalı buluyo-rum. Ancak üniversite ile sanayiyi daha fazla entegre etmek için, ABD’de olduğu gibi doktora bitirme koşulu sanayiden proje getirmek ile olmalı. Güney Kore ve Çin’in bu konudaki çalışmaları da dikkate alınmalı. Çin Devleti, ABD’deki Çin Profe-sörlerine ülkelerinde laboratuvar ve teknik imkân desteği sağlıyor. Böylece Çin’deki öğrenciler kendilerine liderlik edebilecek bilim adamına ulaşabiliyorlar. Ülkemizde bu örnekte kurulacak bir organizasyona

Teknolojininyol haritasını çizecekler

Türk Profesör Tuğrul Daim, 30 yıldır bilimsel çalışmalar yaptığı ABD’deki deneyimlerini aktaracağı eğitimi vermek üzere TargeT’i ziyaret etti.

TEKNOLOJİ


23

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

yardım edebilecek yurtdışında pek çok “Türk Bilim Adamı” var ifadele-rini kullandı.

“SANAYİNİN DE DUYARLI OLMASI GEREK”Türkiye’de üniversite sayısındaki artışa dikkat çeken Prof. Dr. Tuğrul Daim şunları söyledi: “Bilim adamı yetiştirmek için elit üniversiteler oluşturmak gerekiyor. Bu duruma sadece devlet ve üniversite değil sanayinin de duyarlı olması gereki-yor. Sırf maliyet üzerine bir ekonomi kurulamaz. Sanayide teknoloji lider-liğine soyunan firmaların olması gerekiyor. Gaziantep’e baktığınız za-man bir Almanya, Japonya, Güney Kore şehirlerine benziyor. Gaziantep Üniversitesi ile Portland State Üni-versitesi arasında öğrenci değişim anlamında işbirliği anlaşması im-zaladık. Gaziantep Üniversitesi’nde 3+2 programına kayıt olan başa-rılı öğrenciler üç sene Gaziantep Üniversitesi’nde, iki sene Portland State Üniversitesi’nde okuyup mü-hendislik ve teknoloji yönetimi ko-nusunda yüksek mühendis olarak mezun olacaklar.”

“YOL HARİTASI”Gaziantep Üniversitesi TargeT Tek-noloji Transfer Ofisi’nde gerçekleşen iki günlük atölye çalışmalarından bahseden Daim, “Uludağ Üniver-sitesi TTO, Yıldız Teknik Üniversite-si TTO, Gazi Üniversitesi TTO, Ga-ziantep Sanayi Odası, Gaziantep Üniversitesi Teknopark ve TARGET

Teknoloji Transfer Ofisi çalışanları-nın katılımıyla teknoloji yol haritası çizme konusunda çalışmalar yaptık. Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. M. Yavuz Coşkun ile birlikte katı-lımcıların sertifikaları ödül törenleri ile takdim edildi” diyerek sözlerini tamamladı.

TEKNOLOJİ


24

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

TEKNOLOJİ

Kubilay Akdemir ile gökyüzüne farklı bir bakış

ısaca kendinizden bahse-der misiniz? Gökyüzü ile buluşmanız ne zaman baş-ladı?

1976 yılında Gaziantep’te doğdum. İlk ve orta öğrenimini doğdu-ğum şehirde tamamladım. 1997-2005 yılları arasında Dokuz Eylül Üniver-sitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğ-rafçılık Bölümü’nde eğitim gördüm. 1996’dan beri gökyüzü fotoğrafçılığıy-la uğraşmaktayım.1996-2002 yılları arasında Ege Mimarlık Dergisi’nde ça-lışmalar yaptım. Ege Üniversitesi Ast-ronomi Bölümü’nün düzenlediği yaz okullarında gökyüzü fotoğrafçılığıyla ilgili dersler verdim. İlk gökyüzü ile buluşmam 11 Ağustos 1999 Elazığ’da Güneş tutulması ile gerçekleşti.

Gökyüzüne olan ilginiz ne zaman başladı? Çocuklukta gökyüzü sizin için ne anlam ifade ediyordu?

Ay dedeli hikâyeler ilgimi çeker, hayal gücümü tetiklerdi. Daha sonrasında bilim kurgu filmleri uzaya olan ilgimi artırdı.

İlk güneş tutulmasını fotoğraflar iken neler hissettiniz? ve sonrasında neler oldu?

İlk güneş tutulmasını Elazığ’da görün-tüledim. Ortada devasal bir kare var-dı. Harput kalesinin etrafında insanlar yığılmıştı. Panayır havası gibi idi. Ja-ponya ve dünyanın her yerinden bin-lerce insan vardı. Tutulma çok büyük bir etki yaratmıştı.11 Ağustos 1999 ta-

Gaziantepli bir gökyüzü fotoğrafçısı ve güneş tutulma avcısı

K


25

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

TEKNOLOJİ

rihinde gerçekleşen “Tam Güneş Tu-tulması Fotoğrafları” TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi tarafından yayın-landı. 2000 yılından bu yana Mısır, Güney Afrika, Birleşik Arap Emir-likleri ve Türkiye’de belgesel fotoğ-rafları alanında çalışmalarım oldu. 2006 yılında bu konudaki tecrübe-lerimi toparlayıp, marka oluştura-yım istedim. 2006 yılında “tutulma projesini” hayata geçiren gönüllüler-den oluşan büyük bir ekip haline geldik. “Tutulma Avcıları” ekibimiz, çalışmalarımızda bazen yüz kişiye kadar ulaştı. 2002 yılında Güney Af-rika, 2006 Antalya, 2009 Çin, 2010 Sri Lanka, 2012 Avustralya, 2013’te Uganda’da güneş tutulmalarını fo-toğrafladım. 2006 yılı Ocak ayında Atlas dergisi ile bildiğim kadarı ile bir ilk olan tarımsal takvimin ay ev-releri ile ilişkisini bilimsel bir şekilde ortaya koyan Ay takvimi çalışması-nı yaptım.

Gökyüzü fotoğrafçılığında nasıl aletler kullanılır? Astronomi bilmek gerekir mi?Gökyüzü fotoğrafçılığı teknik ekip-man gücünüze bağlı. Diğer bir de-yişle teknik ekipman ne kadar çe-şitli ise çekebileceğiniz o kadar gök cismi var demektir. Yaklaştırma gücü yüksek bir teleskoba adapte edilen SLR bir fotoğraf makinesiy-le, gezegenler, Ay’ın kraterleri, güneş lekeleri ve gök adaları çekebilirsiniz. Profesyonel gökyüzü fotoğrafçıları

takip mekanizmasına sahip teles-koplarla ve gök cisimlerinin fotoğ-raflarını çekmek için özel olarak tasarlanmış CCD kameralar yardı-mıyla çeşitli fotoğraf elde ederken, bu iş ile amatör ilgilenen insanlarda önemli gök fotoğraflarını fotoğrafla-yarak bilimsel çalışmalara katkıda bulunabilmektedir. Bugün pek çok amatör, profesyonel fotoğrafçının kullandığı basit makinelerle ve çe-şitli ekipmanlarla etkileyici gökyüzü fotoğrafları çekebilmektedir. Sadece poz süresi ayarlanabilir bir fotoğraf makinasıyla yapılacak şeylerin sa-yısı neredeyse sınırsızdır. Astronomi bilgisi bu çekimler sırasında şüphe-siz yardımcı olmaktadır. İleri sevi-yede olmasa bile amatör düzeyde

astronomi bilmek gerekir.Saha çalışmalarınız? Bu işin zorluk-ları ve yaşadığınız ilginç hikâyeler ve tepkiler oldu mu? Tutulmanın görüleceği bir hat var. Bu hattın genişliği 30-40 km, ba-zen 100 km olabiliyor. O hat üzerin-de öyle bir nokta yakalamanız la-zım ki! tam tutulmayı çekebilesiniz. Bazen o hat bir ülkedeki küçük bir köy dahi olabiliyor. Saha çalışma-larımız bazen 1 ay gibi bir zaman diliminde gerçekleşebiliyor. Çekim yapacağınız bölgenin hava koşulla-rı, gideceğiniz ülkenin ekonomik ve siyasi koşulları vs. çalışmalarımızda önemli etkenler. Çok insan ile çalış-mak yapılan işi hantallaştırıyor, az insan ise stres yaratıyor. Tutulma


26

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

TEKNOLOJİ

esnasında güneş ile dünya arası-na 73 milyar tonluk gök cismi ‘Ay’ giriyor. Atmosfere güneş ışınları gi-remiyor. Ve etrafta yıldızlar var. Çok zaman ve emek isteyen bir o ka-dar da ekonomik açıdan yıpratan bir alan. Gökyüzünün tarifi imkânsız anlarını fotoğraflama ihtiyacı birçok insanın vazgeçilmez tutkularından biri olmuştur. Tamamıyla severek yapılacak bir iş. Gerçekten saha ça-lışmalarımızda ciddi bir emek sarf ediliyor. 9 Ocak 2001’deki tam ay tutulmasında soğuktan parmakları-mı hissedememiş, tutulma çekimi-nin yarısındayken filmim bitmişti. En ilginç bulduğum ve herkesin or-tak tepkisi “bu işten ne kadar para aldın” sorusu oluyor. İnsanlık tarihi boyunca savaşları sona erdirmiş, uğruna kurbanlar verilmiş bu gök-yüzü olayını insanlara tekrar tekrar yaşamanın büyüsünü anlatmakta zorluk çekiyorum.

Güneş tutulmasının yarattığı etkiler neler oluyor?

Bazı İslam ülkelerinde halk ay tu-tulması sırasında sokağa çıkma-ması, namaz kılması gerektiğine inanıyor. Bir hatıramı anlatayım; 4 Aralık 2002 yılında güneş tutul-masını görüntülemek için Güney Afrika’ya gitmiştim. Bir ay öncesin-den tutulma hattındaki insanların yaşantılarını ve etkilerini fotoğraf-layacaktım. Güney Afrika’da Lim-popo eyaletinin düzenlediği festival kente vardığım gün başlamıştı. Bir-çok yerden gelen kabile dansçıları gruplar halinde gösteri yapıyorlardı. Bunlardan biri de “zululardı”. Yüzü aşkın erkek dansçı ağızlarında üf-lemeli çalgıdan çıkan ses havada büyülü titreşimler yaratıyordu. Gü-neşi sembolize edecek şekilde dans ediyorlardı. Çok etkilenmiştim. Yine eskiden Anadolu’da tutulma sıra-sında tencere, tava çalınıyormuş. Bu

davranışın Çin kaynaklı olduğunu keşfettik. Anadolu’da dolunay evre-sinde asla ağaç kesmezlermiş. Çün-kü dolunay’da ağaçların su çekimi fazla. Kısaca ‘güneş tutulması çe-kimleri’ sırasında en iyi teknolojile-rin kullanılmasından tutun, bilimsel etkilerine kadar “güneş tutulması” teknoloji, bilim, keşif, serüven, kül-türler arası ilişki, astronomi, arkeo-loji, tarih, mitoloji gibi birden fazla disiplini barındırıyor. Kısaca önemli bir belgesel söz konusu.

Gaziantep Üniversitesi ile yürüttü-ğünüz çalışmalar var mı?

Gaziantep Üniversitesi bünye-sinde Havacılık ve Uzay Bilimle-ri Fakültesi’nin yanı sıra Optik ve Akustik Mühendisliği ile ilgili bölüm-ler olduğunu biliyorum. Ve bunları önemsiyorum. Gelecekte Gaziantep Üniversite ile işbirliği yapmayı, tec-rübelerimi paylaşmayı arzu ederim.

Editörün Notu:Çocukluk arkadaşım Kubilay Akdemir ile röportaj yapmak benim için çok keyifli ve anlamlı idi.


27

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

TEKNOLOJİ

Optik MühendisliğiGelişen teknoloji ile birlikte artık günlük hayatta kul-landığımız çok sayıda sistemlerde optik cihazlar mev-cuttur. Optik mühendisleri ışığı kullanan tüm cihaz ve donanımların araştırılması, tasarlanması, geliştirilmesi ve günlük hayatta pratik uygulanması üzerine odakla-narak hizmet vermektedirler. Optik mühendisliği, ağırlıklı olarak fizik temel biliminin üstüne oturmakla birlikte aslında elektrik-elektronikten haberleşmeye, malzeme biliminden makineye, bilgi-sayar programcılığından tıpa varana kadar çok farklı programların karışımından oluşmuş çok disiplinli bir program niteliğindedir.

Optik mühendisleri hangi sektörlerde çalışabilir?• Astronomide teleskop vb tasarımı; • Fotoğrafçılıkta mercek, kamera vb tasarımı; • Askeri uygulamalarda dürbün, periskop, topoğraf ci-hazı vb tasarımı; • Tıpta gözlük camı, optometri, lazer epilasyon, mikros-kop, endoskop, yarık lamba, foropter, oküler tonometri, fundus fotoğraf, Lensmetre, otorefraktometre, otokerato-metre vb tasarımı;• Aydınlatma sektöründe ayna, lamba, LED vb tasarımı; iletişim sektöründe cep telefonu, fiber optik vb tasarımı; endüstride optik lazer yazıcı, lazer, ekran vb tasarımı rahatlıkla görülebilir.

Akustik MühendisliğiToplu ya da bireysel yaşanılan hastane, kütüphane, okul, fabrika, iş yeri, caddeler, havaalanları, kara-yolları, demiryolları, ev gibi ortamlarda gürültünün kontrol edilebilmesi için gerekli tasarımlar (gürültü bariyerleri, ses emiciler, susturucular, tampon bölge-ler) ve hesaplamaları akustik mühendisleri yapar. Akustik mühendisliğinin en çok bilinen diğer bir uygulaması da sesin niteliğinin çok büyük önem taşıdığı, cami, kilise, konser ve konferans salonları gibi yerlerin tasarımında, bu gibi yerlerde söylenen sözün her yandan net duyulmasında, sesin or-tamdaki dağılımı ve netliği hesaplanmasında görev almak ve araştırmalar yapmaktadır.

Akustik Mühendisleri hangi alanlarda görev alırlar?• İşitme cihazlarının tasarlanması • Ultrases uygulamaları, • Elektronik ve haberleşme alanında tüm ses sis-temlerinin tasarlanması (örneğin hoparlör ve mik-rofon gibi), • Ses kayıt ve test stüdyo uygulamaları, • Bilgisayar alanında dijital seslerin tasarımı ve programlanması • Sifreli sinyallerin geliştirilmesi, • Seslerin kayıt edilip sunulduğu sinema ve televiz-yon yayıncılığı

Türkiye’de bir ilk:GAÜN Optik ve Akustik MühendisliğiOptik ve Akustik Mühendisliği bölümü Türkiyede ilk defa 2013 yı-lında Gaziantep Üniversitesinde açılmıştır. Bölüm Başkanı Prof. Dr. A.necmeddin Yazıcı, Optik ve Akustik Mühendisliği ile ilgili bilgileri TargeT Dergisi ile paylaştı. Daha detaylı bilgi:(http://opac.gantep.edu.tr) web adresinde yer almaktadır.


28

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

ARAŞTiRMA

TÜBİTAK’ın programı akademisyenlere tanıtıldı

T

TÜBİTAK’ın 5000 Diji-tal İçerikli Açık Ders

Kaynakları Destekleme Programı Gaziantep Üni-

versitesi TARGET Tek-noloji Transfer Ofisi VIP Salonu’nda akademis-

yenlere tanıtıldı ÜBİTAK Bilim ve ToplumDaire Başkanlığı Kitaplar Müdürlüğü tarafından Gaziantep Üniversitesi TARGET Teknoloji Trans-

fer Ofisi’nde “Akademik E-Kitap Çağrısı ve Akademik E-Ders Çağ-rısı” konulu bilgilendirme toplan-tısı gerçekleştirildi.

Toplantıya, Gaziantep Üniversi-tesi Tıp, Mühendislik Fakülteleri, Fen-Edebiyat, İktisadi ve İdari Bilimler, Eğitim fakültelerinden çok sayıda akademisyen katıldı.

TÜBİTAK Bilim ve Toplum Daire Başkanlığı Uzmanı İhsan Erdem Kayral tarafından gerçekleştiri-len sunumda, çağrıların kapsa-mı ile ilgili detaylı bilgiler verildi ve akademisyenlerin konu ile il-gili soruları cevaplandırıldı.

TARGET Teknoloji Ofisi’nin tanıtı-mına, TÜBİTAK’ın web sitesinde de geniş yer yerildi. Sitenin ana sayfasında yayınlanan haber sa-yesinde, destek ile ilgilenen tüm araştırmacılar, etkinlikten yarar-lanma fırsatı buldu.


29

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m


30

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

RÖPORTAJ

Gaziantep Genç İşadamları Derneği (GAGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Taner Özdurak, bir girişimcinin başarılı olabilmesi için markalaşmaya ve inovasyo-na mutlaka önem vermesi gerektiğini söyledi. GAGİAD’ın iki dönemden beri başkanlığını başarıyla yürüten Özdurak “Önemli olan aldığımız sorumlulukları yerine getirmek. Benim hayatımda hiçbir zaman erteleme yoktur” dedi.

zaman az bulunanbir kaynak

GAGİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI TAnER ÖzDURAK:


31

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

RÖPORTAJ

Önemli bir sorumluluk üstlenmiş durumdasınız. İşlerinize nasıl vakit ayırıyorsunuz? Önemli olan sorumlulukları üstlen-mek değil de almış olduğumuz so-rumlulukları hakkı ile yerine getir-mektir. Eğer bir sorumluluk ya da bir görevi almışsam yolun sonun-da başarı görmek isterim. Bunun içinde sistemli ve programlı çalış-mak gerekiyor. Her şeye çok çabuk ulaşabileceğimiz bir dünyada yaşı-yoruz artık. Zaman az bulunan bir kaynak bana göre. Hayatımda hiç-bir zaman erteleme yoktur. Belkide zaman yönetimi konusunda işin sırrı budur.

“İHRACATA DAYALI BÜYÜME MODE-Lİ SEYREDİYORUZ”

Türkiye’nin son yıllardaki ihracat rakamları ekonomimizle ilgili ne ifade ediyor?Türkiye 200’den fazla ülkeye ihra-cat yapan dünyanın 16, Avrupa’nın ise 6. büyük ekonomisi arasında yer alan ekonomik anlamda di-namik bir ülke. İç pazarımızdaki dinamikler, son yıllarda yaşanan ekonomik reformlar, komşu ülke-lerimizle bölgesel ticareti geliştirici

ekonomik stratejiler sayesinde ih-racatımızdaki gelişmeler rakamları olumlu etkilemektedir. Bunun ya-nında Dünyada yaşanan ekonomik dalgalanmalar ekonomimize çabuk yansıyor. Bu yaşanan dalgalanma-lar ve riskler istikrarlı gittiğimiz tak-dirde olumlu yönde etki yapacaktır. İhracata dayalı bir büyüme modeli seyrediyoruz. Bunun içinde daha fazla üretmeye, satmaya ihtiyacı-mız var. 2014 Kasım ayına baktığı-mızda yılın aynı ayına göre yüzde 6,4 azalışla 12 milyar 875 milyon dolarlık ihracat gerçekleşmiş, 2014 11 aylık döneme baktığımızda ise yüzde 4,4 artışla 144 milyar 267 milyon dolar ihracat yapılmış du-rumda. Bu rakamlarla diyebiliriz ki 2014 ihracat hedefimize yakınız. Tabi ihracat hedefimizde şehirleri-mizin de katkıları büyük. Gaziantep olarak Kasım ayında 2,2 artışla 6 milyar 25 milyon dolarlık ihracat yapıldı. En fazla ihracat yapan iller arasında 6. sıradayız. Sürekli yine-lediğimiz gibi ihracatımızı arttırıcı yapılanmaya daha fazla önem ve-rilmeli ,yüksek katma değerli ürün-leri üretmeye ve yeni pazarlara açılmamız gerekiyor.

“GAZİANTEP HEP BÜYÜMEYE DE-VAM ETTİ”

Ortadoğu coğrafyasında yaşa-nan karışıklık Türkiye ve özellikle Gaziantep’in ihracatına, ekonomi-sine hangi oranda etki yaptı?Bu coğrafyada yaşanan sıkıntılar dünya ekonomisini etkilediği gibi Türkiye’ye yakın pazar olduğu için Gaziantep’i oldukça etkiledi. Ortado-ğu’daki iç karışıklık ihracatta dö-nemsel düşüşler yaşattı. Gaziantep olarak oldukça zor bir süreç. Orta-doğu odaklı ihracat yapan birçok firmalarımız var. Buna rağmen genel olarak ihracat rakamlarımı-zı artırmaya, Türkiye ekonomisinin iki katı büyümeye devam ettik. Gaziantep ekonomisi bu bağlam-da güçlü bir yapıya sahip. Bölgede yaşanan olumsuz gelişmelerin biti-miyle bu pazarın eskisinden daha da tempolu olarak ekonomimize katkı yapacağına inanıyorum.

Gaziantep’in iş dünyası potansiye-linin daha da artması adına sizin görüş ve önerileriniz nelerdir?Gaziantep vizyonunda geniş yelpa-zesi olan dinamik bir şehir. Beş organize sanayi bölgesi, küçük sa-nayi alanları, ticaret yolu üzerinde bulunması ve liman şehirlere ya-kınlığı ile şehrimiz hem tarihi hem sosyal zenginliği hem de ticari ko-numu itibari ile merak edilen be-ğenilen cazip bir şehir. Bu şehrin zaten sahip olduğu birçok zenginli-ği var. Önemli olan bunu tanıtabil-mek. İş dünyasındaki başarılarımız güçlü ve köklü firmalarımız, 20’ye yakın markalarımızla biraz daha dışa açılırsak potansiyelimizi daha da yükselttiğimizde başarılarımıza başarı katacağımız kaçınılmazdır. Bu konuda özellikle de Gaziantep’e büyük katkıları bulunan kurumla-rımıza, sivil toplum kuruluşlarına, iş dünyasını temsil eden oluşum-lara büyük işler düşüyor. Bununla beraber üniversitelerimizin bilgi birikimlerinden de faydalanmamız kaçınılmazdır. Gerek iş adamları-mızın gerek sanayimizin gerekse üniversitelerimizin üstlenmiş oldu-ğu “Üniversite- Sanayi” iş birliğin-deki iletişimimiz gerçekten önem-


32

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

lidir. İnovatif ürünlerin artması ve geliştirilmesi konusunda karşılıklı girişimler gerekmektedir.

“MARKA VE PATENTE ÖNEM VER-MEK ZORUNDAYIZ”Gaziantep Sanayisi geleneksel ürün üretiminden katma değerli ürün üretimine geçmesi için nelere öncelik vermelidir?Gaziantep sanayisi örnek gösterilen bir sanayi. Globalleşen dünyada rekabet artık çok farklı noktalarda. Biz de Gaziantep olarak sanayide-ki güçlü yönümüzü daha da güç-lendirmek için yükte hafif pahada ağır ürünleri üretmeli ve yenilikler konularak daha fazla marka değeri yüksek ürünleri yeni pazarlara sun-malıyız. Tüm bunlar içinde marka ve patente önem vermek gerekiyor. Ülkemizin hassas ekonomik şart-larına rağmen Gaziantep istikrarlı bir ekonomide ilerliyor. Bunun da en önemli payı sanayimiz. Aynı za-man da ben hizmet sektörümüzün de gelişmesi inancındayım. Tabi tüm bunları sadece bir sanayi alt yapısıyla yapamayız. Bu konuda

üniversitelerimize, Ar-Ge, patent bi-rimlerine ve girişimcilerimize ciddi çalışmalar düşüyor. Ar-Ge konu-sunda teknoparklardan ve TargeT gibi Teknoloji Transfer Ofisi’nden daha çok faydalanmak gerektiği inancındayım.

Gaziantep girişimciliğin başkenti olarak bilinir. Katılıyor musunuz? Girişimcilik konusunda gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?Biz Gazianteplilerin doğuştan gelen bir girişimci ruhu var. Dünyanın hızla büyüyen ilk 10 şehri arasında-yız, İhracatta Türkiye ortalamasının üzerindeyiz, en çok yatırım yapan şehirler arasında yer alıyoruz. Tüm bunlar aslında girişimci olduğumu-zun kanıtıdır. Tabi bununla beraber risk almayı da seviyoruz. Gaziantep girişimcilikte kendini kanıtlamış bir şehir. Ama bu önemli özelliğimizi geliştirmek için yetersiz olduğumu-zu düşünüyorum. Bir girişimcinin başarılı olabilmesi için bu özelliğini kurumsal kimlikle bütünleştirme-li, markalaşmaya ve inovasyona önem vermeli ve en önemlisi de

bir girişimci bu özelliğini bilgi ve tecrübeyle birleştirmelidir.

“ŞEHRİN KALKINMASINDA ÜNİVER-SİTELERİN GÜCÜ ÖNEMLİ”

Gaziantep Üniversitesi TargeT Tek-noloji Transfer Ofisi çalışmalarını takip ediyor musunuz? Türkiye’de-ki Teknopark ve Teknoloji Transfer Ofisi ile ilgili düşünceleriniz neler-dir?

Bir şehrin kalkınmasında üniver-sitelerin gücü oldukça önemlidir. Gaziantep Üniversitesi gibi alt ya-pısı kuvvetli bir üniversitenin bün-yesinde bulunan bu birimin şeh-rimize önemli katkıları olacaktır. Artık bölgesel değil küresel rekabet içerisindeyiz. Bu bağlamda TargeT Teknoloji Transfer Ofisi şehrimizi geliştirecek önemli birimler arasın-dadır. Girişimcilerimizin, sanayici-lerimizin tamamen faydalanması ve farkında olması gereken önemli bir oluşum. Yenilikçiliğe ve tek-nolojiye artık çok daha fazla ihti-yacımız var. Bu bağlamda TargeT Transfer Ofisinin birçok çalışma ve projeleri Üniversite - sanayi işbirli-ğine önemli bir köprü niteliğinde. Sanayicilerimizin ve işadamlarımı-zın üniversitelerimizden muhakkak faydalanması gerektiğini düşünü-yorum.

RÖPORTAJ

Bir girişimcinin başarılı olabilmesi için, markalaş-maya ve inovasyona önem vermeli ve en önemli-

si de bunu bilgi ve tecrübeyle birleştirmelidir.


33

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

YURTDiŞi FAALİYETLERİ

FİNLANDİYA GEZİSİGAÜN Rektörü ve Yönetim Kurulu Başkanımız Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Türkay Dereli, TTO Yöneticisi ve Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Bayram, TargeT Genel Müdürü Ekrem Tekin ve Teknopark Genel Müdür Yrd. Doç. Dr. Deniz Vu-ruşkan olmak üzere 5 kişilik delegasyon “Finlandiya’ ya çalışma ziyareti” gerçekleştirdi. Finlandiya’nın Helsinki ve Turku illerinde çeşitli temaslarda bulunuldu.

AVRASYA’NIN EN BÜYÜK GİRİŞİMCİ ETKİNLİĞİZiyareti değerlendiren TargeT Teknoloji Transfer Ofisi Ge-nel Müdürü Ekrem Tekin, Kasım ayında gerçekleşen ziyaretin ilk gününde “SLUSH” adı verilen, 13 bin katılım-cısıyla Avrasya’nın en büyük “Girişimcilik” etkinliğine katıldık. Tekin “Finlandiya ve Estonya Başbakanları-nın konuşmaları ardından Rusya ile Fransa’dan İno-vasyon ve Teknoloji alanında diplomatların sunumları oldu. Etkinlikte girişimciler kendi projelerini sergileyip, ikili görüşmeler yapma imkanı buldu. Sadece Helsinki şehrinde 5 ayrı Teknopark olması dikkat çekiciydi” dedi

TARGET TTO SUNUM YAPTIİkinci gün resmi görüşmeler yapıldığını anlatan Tekin, “Çalışma ve Ekonomi Bakanlığı’ndan Bakan danışma-larının olduğu toplantıda TargeT TTO olarak inovasyon, girişimcilik ve Ar-Ge çalışmalarını anlatan bir sunum yaptık. Ardından “TEKES” denilen TÜBİTAK alternatifi di-yebileceğimiz bir kuruluşla temaslarımız oldu. TEKES’in sunduğu destekler, projeler, teşvik mekanizmaları, fark-lı yaklaşımlar gibi istatistikler incelendi. TEKES ve Ba-kanlık yetkililerine hatıra olarak Rektörümüz tarafından ödül takdim edildi. Üçüncü gün ise Finlandiya’nın en

Finlandiya çalışma ziyareti Turku Science Park ve Turku Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi Çalışma ziyareti

Finlandiya Ekonomi ve Çalışma Bakanlığından çalışmalar

Avrasya’nın en büyük girişimcilik etkinliği SLUSH’14 Finlandiya Başbakanının Konuşmasıyla başladı

Finlandiye Ekonomi ve Çalışma Bakanlığında Finlandiya Ulusal İnovasyon sistemini tartışıyoruz


34

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

köklü üniversitesini barındıran “Turku” kentine geçildi. Turku Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisinin ve Turku Bilim Parkı incelemelerinden sonra gezi programımızı tamamladık” diye konuştu.

ABD GEZİSİGAÜN Rektörü ve Yönetim Kurulu Başkanımız Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Türkay Dereli, TTO Yöneticisi ve Mühendislik Fakültesi Dekanı-mız Prof. Dr. Mustafa Bayram, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Tevfik Gülsoy, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Vural Özdemir , TargeT Genel Müdürü Ekrem Tekin ve Teknopark Genel Müdürü Yrd. Doç. Dr. Deniz Vuruş-kan ve TTO Yönetim Kurulu Üyesi –TargeT TTO Fikri ve Mülkiyet Hakları Modül Sorumlusu Yrd. Doç. Dr Alptekin Durmuşoğlu’nun katıldığı 8 kişilik delegasyon ile ziyaret gerçekleştirildi.

YARARLI GÖRÜŞMELER YAPILDIAralık ayında gerçekleşen ziyareti değerlendiren TargeT Teknoloji Transferi Genel Müdürü Ekrem Tekin, ulusla-rası anlamda tecrübe paylaşımı için atılan adımlar ve temasların önemine dikkat çekti. Tekin, ziyaretle ilgili olarak “Portland şehrinde Portland State Üniversitesi Mühendislik Fakültesi ile görüşmelerimiz oldu. Teknoloji-nin etiği ve geleceği ile ilgili konuşmalar yapıldı. Sosyal inovasyonun dünyanın akışını değiştirme de önemin-den bahsedildi. Gaziantep Üniversitesinin Mühendislik kökenli, kaliteli bir üniversite olmasının ve İngilizcesinin iyi olması gibi nedenler ile işbirliği içerisinde olabile-ceğimiz konularına değinildi. Karşılıklı iyi niyetler dile getirildi” dedi.

ÖĞRENCİ DEĞİŞİM PROTOKOLÜ İMZALANDIPortland State Üniversitesinde Mühendislik ve Teknolo-ji Yönetimi konusunda ünlü Türk bilim adamları olan Prof. Dr. Dündar Kocaoğlu ve Prof. Dr. Tuğrul Daim ile bir araya geldiklerini de belirten Tekin “Prof. Dr. Dün-dar Kocaoğlu tarafından Gaziantep şehrinin parlayan yıldız olduğu vurgulandı. Rektörümüz Prof. Dr. Yavuz Coşkun’un öncülüğü ile GAÜN ve TARGET TTO’dan öv-güyle bahsedildi. Yapılan görüşmelerin ardından Gazi-antep Üniversitesi ile Portland State Üniversitesi arasın-da 3+2 modeli ile yıllık 15 öğrenci değişimi sağlayacak bir protokole imza atıldı. ABD çalışma ziyaretimiz “en iyi 10 üniversite” arasında anılan Washington Üniver-sitesi Ticarileşme Merkezindeki temaslarımızdan sonra tamamlandı” ifadelerini kullandı.


Tekes Finlandiyanın Arge ve İnovasyon Projelerini Fonluyor.

ABD Portland State Üniversitesindeki çalışmalarımız

ABD çalışmalarımız en iyi 10 Üniversite arasında anılan Was-hington Üniversitesi Ticarileşme Merkezinde Devam Ediyor.

Washington Üniversitesi patentine bakmaksızın tüm çıktıları ticarileştiriyor

Portland State Üniversitesi Mühendislik ve Teknoloji Yönetimi alanında 3+2 modeli ile yılda 15 öğrenci değişimi olacak


35

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m


Prof. Dr. Dündar Kocaoğlu Kimdir?Dündar Kocaoğlu; Portland Devlet Üniversitesi’nin “Mühendislik ve Teknoloji Yö-netimi Bölümünde”, Profesör ve Kurucu Baş-kanıdır. Sürdürülebilir Enerji için Araştırma Enstitüsünün Yöneticisi ve Portland Uluslara-rası Mühendislik ve Teknoloji Yönetimi Mer-kezi CEO’su ve başkanıdır. Araştırma alanla-rı; karar teorisi, teknoloji, proje ve inovasyon yönetimi, teknolojinin değerlendirilmesi, Ar-Ge yönetimi ve kaynak optimizasyonudur.

Prof. Dr. Kocaoğlu, lisansını 1960’da Ro-bert Koleji’nde İnşaat Mühendisliği, yüksek lisansını 1962’de Lehigh Üniversitesi’nde Yapı Mühendisliği bölümde ve 1972’de Pitt-sburgh Üniversitesi’nde Endüstri Mühendis-liğinde, doktorasını da 1976’da Pittsburgh Üniversitesi’nde Yöneylem Araştırması ve Sistem Yönetimi alanında yapmıştır. 1987’de Portland Devlet Üniversitesi’nde Mühendislik Yönetimi Programına katıldı.

Prof. Dr. Tuğrul Daim Kimdir?Tuğrul Daim, Portland State Üniversitesi, “Mühendislik ve Teknoloji Yönetimi” bölümünde Profesör ve bölüm başkan yardımcısıdır. Portland State Üniversitesi’nde çalışmaya başlamadan önce, Intel’de 10 yıl boyunca farklı yönetici pozisyonlarında çalışmıştır. Ayrıca yine Intel’de ürün ve teknoloji geliştirme departmanını yönetmiştir. Kendisine Güney Afrika Pretoria Üniversitesi teknoloji yönetimi yük-sek lisans okulu tarafından “Sıra Dışı Profesör” ünvanı ve-rilmiştir. “International Journal of Innovation and Techno-logy Management” dergisinin baş editörü ve “Technological Forecasting and Social Change” dergisinin Kuzey Amerika editörüdür.

Lisans derecesini Boğaziçi Üniversitesi (İstanbul, Türkiye) Makine Mühendisliği Bölümünden, yüksek lisans derece-sini Lehigh Üniversitesi (Pennsylvania, U.S.) Makine Mü-hendisliği Bölümünden, diğer bir yüksek lisans derecesini Portland Üniversitesi (Oregon, U.S.) Mühendislik Yönetimi Bölümü’nden ve son olarak doktora derecesini Portland Üniversitesi (Oregon, U.S.) “Sistem Bilimi: Mühendislik Yöne-timi” alanında yapmıştır.


36

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

RÖPORTAJ

Gaziantep’te gıda ve halı sektöründe “Yüksek Teknolojiye”odaklanmak gerekiyor

It is necessary to focus on Hi-Tech in food and carpet industries in Gaziantep

Manchester Teknopark’ta uzun yıllar yöneticilik yapan Jane Davies Gaziantep Teknopark’ı ziyaretinde, İngiltere’deki Teknopark ve Teknoloji Transfer Ofisleri ile ilgili tecrübelerini bizlerle paylaştı.

GAZİANTEP TEKNOPARK TEKNİK DESTEK PROJESİ KİLİT UZMANI JAnE DAvIES:

GAZİANTEP TECHNOPARK TECHNICAL SUPPORT PROJECT HEAD EXPERT JAnE DAvIES:


37

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

RÖPORTAJ

Kısaca kendinizden bahseder misiniz? Gaziantep Teknopark’ta bulunma nedeniniz nedir?Adım Jane Davies. İngiltere’nin kuzeyinde Leeds’te doğdum. Oxford Üniversitesi’nde kimya bölümünde eğitim gördüm. Mezun olduktan sonra British Petrol’de onsekiz yıl çeşitli işlerde çalıştım. Daha sonra Kuzey İngiltere’de müzik festivalleri düzenlemeye başladım. 2000 yılında Manchester Teknopark’a girdim ve 12 yıl müdür olarak görev aldıktan sonra emekli oldum. Emekli olduktan sonra, uzman olarak, bilim, inovasyon parklarında çalışmaya başladım. Gaziantep Teknopark takım lideri olan Lauri juhani Kuukasäjrvı’nın daveti üzerine geldim. Şu anda sizlerle birlikteyim.

Gaziantep sanayisini ve teknolojisini nasıl konumlan-dırıyorsunuz?Türkiye endüstrisi ile ilgili çok fazla bilgim yok. Sade-ce Gaziantep Sanayisi ve Gaziantep Teknopark ile ilgili yorum yapabilirim. Herhangi bir değerlendirme yapmam gerekir ise; Gaziantep Teknopark’ın birinci jenerasyon aşamasında olduğunu söyleyebilirim. Pek çok temel gereklilikler şu an hazırlanmış durumda.

Uzun süre yöneticiliğini yaptığınız Manchester Scien-ce Parks ile Gaziantep Teknopark kıyaslar mısınız?Öncelikle teknopark ile şehrin bütünleşmesinin na-sıl olduğuna bakmak lazım. Bu anlamda öncelikle Manchester şehri ile Gaziantep’i kıyaslamak gereki-yor. Manchester gelişme anlamında Gaziantep’in 20 yıl önünde diyebiliriz. Manchester’da 1980’li yıllara ka-

Could you briefly talk about yourself? What is the reason that you are visiting Gaziantep Teknopark?My name is Jane Davies. I was born in Leeds, in the North of England. I attended the Oxford University to study chemistry. After I graduated, I worked at vari-ous positions in the British Petroleum. Following that I began organising music festivals in the North of Eng-land. I entered the Manchester Technopark in 2000, and retired after working 12 years as its Director. After I retired, I began working in science and innovation parks as an expert. I came here on the invitation of Technical Assistance Team to Gaziantep Teknopark Team Leader Lauri Juhani Kuukasjärvi. Now I am with you.

How do you place Gaziantep industry and technol-ogy?I haven’t got much information on Turkish industry. I can only comment on the Gaziantep Industry, and on the Gaziantep Teknopark. If I need to make an evalu-ation; I can say that the Gaziantep Teknopark is at the first generation stage. A lot of basic necessities are ready as of the time being.

Would you compare the Gaziantep Teknopark to the Manchester Science Parks where you served as Direc-tor for a long time?One should first look at how the city and the Teknopark integrate. In this respect, one should first compare the city of Manchester to the city of Gaziantep. Man-

En


38

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

dar güçlü bir tekstil endüstrisi vardı. Daha sonra bu sektör İngiltere’den işgücünün daha ucuz olduğu yerlere göç etti. Şu anda Manchester’da bilgi ekonomisine dayalı sektörler ağırlıkta. Tabi ki! Gaziantep ile Manc-hester benzer yönleri de mevcut. Mesela her ikisinde de dört üniversite var. Fakat Manchester’da yüz bin öğrenci var. Ayrıca üniversiteler daha çok araştırmaya odaklanmış durumda. İngiltere’deki yasalar akademis-yenleri sanayide çalışmaya zorunlu tutuyor diyebiliriz. Devletin bu işe aktarmış olduğu para ile akademisyenlerin sanayide çalışma zorunlu-lukları ödüllendiriliyor. Akademisyenler ne kadar bu işin içine girerler ise o kadar çok teşvik alıyorlar.

Gaziantep Teknopark ve TargeT Teknoloji Transfer Ofisi, Gaziantep Sana-yisi için ilk önce hangi konulara rehberlik etmesi gerekiyor?İyi bir işadamı plan yapmalı. Gaziantep’in komşularında savaş var. An-cak bu savaşlar bittiğinde bu bölgelerde işçilik ücretleri çok düşük ola-cak. Dolayısıyla Gaziantep Sanayicisi komşu ülkelerde yatırım yapma-ya başlayacak. Oraya gidip yatırım yaptıklarında rekabet edebilmeleri içinde kendi ürünlerine yenilik, Ar-Ge yapmaları gerekecek. Gaziantep’te gıda sektörü çok güçlü durumda. Özellikle bu sektörde bir yenilik yapıla-bilir. Bunu halı sektörü içinde düşünebiliriz. Geleneksel desenler yerine daha modern ve göz alıcı desenler kullanarak yenilik yapılabilir. Bel-

chester city can be said to be 20 years ahead of Gaziantep in terms of development. There was a strong textile industry in Manchester until the 1980’s. After that time, the in-dustry emigrated to places where there is a cheaper labour force. Now, the knowledge-based sectors are in the majority in Manchester. Of course, similarities exist between Gaziantep and Manchester! Both cit-ies have four universities each for example. Manchester however has 100,000 students. Besides that the universities are focused more on research. British Laws can be said to be forcing academics to work in/with the industry. The money that the Government allocated for this purpose actually goes to award the academics for the requirement of working with the industry. Aca-demics receive as many incentives as they engage in the industry.

What are the priority areas that the Gaziantep Teknopark and Tar-geT Technology Transfer Office should take the lead for the Gazi-antep Industry?A good businessperson should make a plan. There is a war raging in Gaziantep’s neighbours. When these wars are over the labour costs in those regions will be very low. The Gaziantep Industrialists therefore will be investing in the neighbouring countries. They will need to have innovation for their products, and invest in R&D to be able to be competitive when they go there to invest. The food indus-try is quite strong in Gaziantep. In-novation is particularly necessary for this industrial sector. Innova-tion should be considered for the carpet industry as well. Innovation could materialise in the utilisation of more modern and alluringly glamorous designs in place of the traditional designs. Perhaps, new designers from abroad should be engaged to be able to have more attractive products with the same

RÖPORTAJ

En


39

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

mki de yurtdışından desinatörler getirilerek aynı üretim şartları ile göze daha çok hitap eden üretim gerçekleştirmek gerekir. Bunun örneklerini Gaziantep’te gördüm. Royal Halı’da kendi-ni temizleyen halı üretimi var. Özpolat Makine firmasında da yenilikçi bakış açısı ve üretim gördüm. Gaziantep Teknopark ve TargeT Teknoloji Transfer Ofi-sinin bunları göz önüne alarak çalışmalarını sürdürmesi ve he-deflerini belirlemesi gerekiyor.

Türkiye’nin en büyük potan-siyeli genç nüfusunun olması. Gençlerimizi yenilikçi düşün-meye nasıl teşvik edebiliriz?Eğitim konusunda sıkıntılar ol-duğunu fark ettim. Normalde genç insanlar yenilikçidir, me-raklıdır, yaratıcıdır. Çocuklarınızı küçük yaştan itibaren serbest, gözü açık ve bu kavramları empoze ederek yetiştirebilirsiniz. Dünyada, girişimci fikirleri olan kişilere yarışmalar düzenleniyor. İş planı dokümanı hazırlama desteği veriliyor. Gaziantep Tek-nopark “Enteggre” programında yapılan yarışmalar bunun bir örneği aslında. Bu da yeni je-nerasyon için bir çözüm olabilir. Ancak bu tür işlere mümkün ol-duğunca küçük yaşlardan baş-lamalı ve çok geç kalınmamalı.

Tecrübelerinizden nasıl yararla-nabiliriz?Tecrübelerime dayanarak şunu söyleyebilirim. Gaziantep Teknopark’ta neler oluyor, neler bitiyor insanlara anlatmak la-zım. Bunun için yoğunlaşmak gerekiyor. Aynı zamanda üst seviyede işadamların şirketle-rinin burada yer alması gere-kiyor. Teknopark çatısı altındaki tüm uzmanların bir araya ge-lerek, aynı hedef doğrultusun-da çalıştıklarını gördüm. Bunu sürdürdükleri taktirde başarıyı yakalayacaktırlar.

production facilities. I’ve witnessed such examples in Gaziantep. Royal Halı (Carpet) for instance have the production of self-cleaning carpets. I’ve seen an innovative angle in manufacturing at the Özpolat Makine (Machinery) Company. The Gaziantep Teknopark and TargeT Technology Transfer Office should take these in their sights in their work and for identifying their aims.

The largest potential in Turkey is her Youth. How can we encourage our Youth to think innovatively?I’ve noticed some difficulties in education. Normally, young people are in-novative, inquisitive, and creative. You can raise your children from an early age as open and free-thinking individuals and enforce these traits. Competi-tions are organised all over the World similar to the Gaziantep Teknopark’s “Enteggre” Programme, and documents similar to the Business Plans are prepared. The “Enteggre” Programme is really an example of this style of thinking. It can be a solution for the new generation. Such efforts should commence at as early an age as possible however, and should not be too late.

How can we make use of your experiences?I can claim this based on my experience: we should be able to explain people what exactly is going on at the Gaziantep Teknopark. It requires be-ing focused. At the same time, companies owned by top people should be placed here. I’ve seen all experts in the Teknopark come together to work for the same purpose. They will surely be able to catch success if they can sustain that.

RÖPORTAJ

En


40

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

Fikrine iyi gelecek

TargeT Teknoloji Trans-fer Ofisi’nin kısa tanı-tım filmiyle başlayan seminerin açılışında konuşan GAÜN Fen Bi-

limleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Metin Bedir, TargeT Teknoloji Transfer Ofisi’nin hem Gaziantep sanayisinde hem de Gaziantep Üniversitesi’nde büyük bir farkın-dalık oluşturduğunu söyledi.

ÇÖZÜM ODAKLI ÇALIŞMAProf. Dr. Bedir, “Son beş ayda sanayicilerle birebir görüşüp, sa-nayicilerin problemlerini teşhis edip, Gaziantep Üniversitesinden öğretim üyesi belirleyerek prob-lemlerin çözümüne gidilmiştir. TargeT TTO’nun akademisyenle-rin yapmış olduğu bilimsel pro-jelerde çözmüş olduğu problem-lerle ilgili şu ana kadar 11 adet patent başvurusunu gerçekleşti-rildiğini ve süreç olarak da çalış-tıkları 12 tane patent başvurusu

bulunduğunu öğrendim. Bu Üni-versitemiz ve Gaziantep sanayisi açısından belirleyici bir etki oldu. Başta Teknoloji Transfer Ofisi’ni Üniversitemize kazandıran Rek-tör Yrd. Prof. Dr. Türkay Dereli olmak üzere bu konuda üniver-sitemizdeki bilinci ve sanayi ile üniversite arasındaki bağı tüm gayretleri ile kurmaya çalışan Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Yavuz Coşkun’u tebrik ediyorum” dedi. Videoanaskop adlı buluşuyla üçlü patent alan Adnan Men-deres Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Prof. Dr. Ali Doğan Bozdağ, Türkiye’de hemorodıal hastalığı olanlara müjdeli icatı “videoanaskoptan” bahsetti. 2007’de başlayan pa-tent mücadelesinin “üçlü patent” ile bitişini anlattı. Toplam 11 pa-tent başvurusu olduğunu belirte-rek, patent alınması ve patentin ticarileşmesi sürecinde yaşadık-larını katılımcılarla paylaştı.

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) TargeT

Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) tarafından

patent ana temalı “Fikri-Sınai Mülkiyet Hakları Farkındalık

Semineri” gerçekleşti. GAÜN Mühendislik

Fakültesi Konferans Salonunda ve Tıp

Fakültesi Oditoryumu’nda gerçekleştirilen

seminer, ile GAÜN akademisyenlerinde

farkındalık oluşturmak ve Fikri- Sınai Mülkiyet

Haklarının korunması amaçlanıyor.

PATENT VE TİcARİLEŞME


41

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

TARGET TTO DESTEKLERİ ANLATILDITargeT TTO Fikri- Sınai Mülkiyet Hakları Uzmanı Sedat Öztürk “Teslim alınan buluş bildirim form-larının üzerinde çalışılıyor. Çalışılan formlar pa-tent başvuru dosyası haline getiriliyor. Sonrasında elektronik olarak size yönlendiriyoruz. Onay verme-niz durumunda da Türk Patent Enstitüsüne başvu-

rusunu yapıyoruz ve bundan hiçbir hak talep et-miyoruz” diyerek, patent sürecinde TargeT TTO’nun sağlayacağı destekler ile ilgili bilgi verdi. Buluşa patenti verirken patentlenebilme kriterlerine sahip olması gerektiğini belirten Türk Patent Enstitüsü Patent Uzmanı Bülent Daloğlu, “Aklınıza gelecek her şey patentlenebilir. Yeter ki! teknik bilgi içersin, teknik bir problemin çözümü olsun. Teknik fayda-lar ortaya çıksın. Ürünler ve ürünleri üretmek için kullanılan aletler, ürünün üretim metodları veya ürünlerin başka amaçlar için kullanımı gibi bir takım durumlar söz konusu olduğu zaman bun-ların hepsini teknik çözüm olarak kabul ediyoruz. Başvuru olarak alıp patent olup olmayacağını ko-

nusunda işlemlerini başlatıyoruz” diyerek, mühendisliğe yö-nelik alanlarda örnek patent uygulamalarını katılımcılarla paylaştı.

Seminerin sonunda, GAÜN Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Metin Bedir ve Mühendislik Fakültesi Dekan Yar-dımcısı Doç. Dr. Abdulkadir Çevik tarafından konuşmacılara hediye takdim edildi.

PATENT VE TİcARİLEŞME


42

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

Bilginin ekonomikfaydayadönüşebilmesi içininovasyon şart

novasyon kelimesi kökeni itiba-riyle Türkçe olmaması ve içinde birçok bileşeni barındırması ne-deniyle, inovasyon nedir denildi-ğinde farklı tanımlamalarla kar-

şılaşılmaktadır. İşte bu noktada Yenilik, Araştırma Geliştirme, İcat gibi kavram-lar zaman zaman inovasyonun yerine kullanılsa da bu kelimelerin yetersiz kaldığı görülmektedir. Uluslararası dü-zeyde kabul gören Oslo Kılavuzu’nda (2005) inovasyon; “Yeni veya önemli ölçüde geliştirilmiş ürünün (mal veya hizmet) veya sürecin, yeni pazarlama yönteminin veya yeni örgütsel yönte-min işletme içi uygulamalarında, işyeri organizasyonunda veya dış ilişkilerde uygulanması” olarak ifade edilmiştir. Bir diğer tanımlamaya göre ise “inovasyon” kavramı, bireysel ve toplumsal ihtiyaç-ların (sağlık, dinlenme, çalışma, ulaşım vb.) daha iyi bir düzeyde karşılanması anlamını taşımaktadır (OECD:2004). Do-layısıyla yaygın olarak bilinenin aksine

inovasyon, salt teknoloji veya buna da-yalı ürünlerle ve süreçlerle ilgili olma-makla birlikte eğitim, okullaşma oranı, üniversite sanayi işbirliği gibi alt gös-tergeleri de içeren geniş bir kavramdır. Ayrıca inovasyon, hem ülkeler hem de firmalar bazında ulusal ve uluslarara-sı alanda rekabet gücü kazanmanın, verimlilik artışı sağlamanın, ekonomik büyüme ve kalkınmanın, dolayısıyla da refah ve yaşam kalitesi artışının en temel unsurlarından biri olarak ifade edilmektedir.

OECD rakamlarına göre, son 25 yılda özellikle gelişmiş ülkelerin ekonomik büyümelerinde inovasyonun katkısının %50’den fazla olduğu görülmektedir. Bu ülkelerin ekonomik süreçleri inceledi-ğinde inovasyon çalışmalarına önemli oranlarda destek verildiği görülmekte-dir. Aşağıdaki Tablo 1 Türkiye, ABD, İn-giltere ve Japonya’nın çeşitli inovasyon gösterge endekslerini içermektedir.

Yrd. Doç. Dr.necip Fazıl YILMAz

İ

Yrd. Doç. Dr.Necip Fazıl Yılmaz kimdir?

(Yrd. Doç. Dr. necip Fazıl Yılmaz Kısa Özgeçmiş; Gaziantep Üniver-sitesi Mühendislik Fakültesi Maki-ne Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Oğuzeli Meslek Yükseko-kulu Müdürü’dür. Kalkınma Ajansı, Kosgeb, AB ve TÜBİTAK projelerinde 300’ün üzerinde projeye hakemlik yapmıştır. Dr. necip Fazıl Yılmaz, Gaziantep Kosgeb Ar-Ge kurulu ve GAÜn TARGET TTO Yönetim Kurulu Üyesidir.)

MAKALE

Endeksler

Beşeri Sermaye ve Araştırma

Eğitim

Eğitim Harcamaları

Okullaşma Oranı

ARGE

ARGE Harcamaları

Üniversite Sanayi İşbirliği

Türkiye

33.3

41.7

17.0

62.2

22.5

19.5

47.7

ABD

58.3

52.6

38.0

76.8

81.3

64.0

79.0

İngiltere

60.3

57.2

44.6

74.7

67.5

39.4

76.3

Japonya

54.4

50.8

24.5

68.2

74.8

76.6

66.0


43

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

Ülkeler

Türkiye

İsveç

İngiltere

İsviçre

Finlandiya

Hollanda

ABD

Almanya

İsrail

Kore

Japonya

İtalya

Togo

Sudan

Sıralama

54

1

2

3

4

5

6

13

15

16

21

31

142

143

Endeks Değeri

38.1

64.8

62.4

62.3

60.7

60.6

60.1

56

55.5

55.3

52.4

45.7

17.6

12.7

versite ile sanayi arasındaki bağların çok sıkı bir şekilde tesis edilmesi bir tercih değil zorunluluk haline getirilmelidir. Ayrıca Üniversiteler ürettikleri bilgiyi de sorgulamak duru-mundadır. Dünyadaki mevcut bilgi teknolojisiyle rekabet ha-linde olduğumuz konularda sürekliliğin sağlanması, yeter-siz olduğu görülen alanlarda ise ilave tedbirlerin alınması büyük önem taşımaktadır. Sa-nayi açısından ise uluslarara-sı çerçevede rekabet gücünün oluşabilmesi için yüksek tek-noloji gerektiren dönüşümlerin sektörel bazda tamamlanma-sı gerekmektedir.

Tüketim ekonomisinden üre-tim ekonomisine geçebilmek için mutlak surette bilgi üretil-mesi ve üretilen bilginin etkin bir şekilde kullanılarak katma değeri yüksek ürünlere dönüş-türülmesi, Ülke için vazgeçil-mez prensibimiz olmalıdır. Bu amaçla sanayicilerimizin ken-di sorunlarının çözümünde ve yeni ürün geliştirmede üniver-sitelerle işbirliği yaparak kısa, orta ve uzun vadeli planlama-lar yapması, üniversitelerin ise performans kriterlerine tabi tutularak sanayi ile işbirliği kapsamında ortaya çıkan Ar-Ge çalışmaları oranında ilave destek kapsamına alınması, somut katkısı bulunan perso-nelin de bu destekten yarar-lanması sağlanmalıdır.

Tablo 1’den de görüleceği üzere, eği-tim ve okullaşma oranı açısından ABD, İngiltere ve Japonya ile kar-şılaştırıldığında birbirine yakın de-ğerler görülürken, Ar-Ge harcamala-rında çok çarpıcı bir şekilde geride kaldığımız görülmektedir. Diğer yan-dan “Ulusal İnovasyon Sistemi”nin geliştirilmesi için en önemli göster-gelerden birisi olan üniversite sa-nayi İşbirliği Endeksi ise Türkiye’de 47.7 iken ABD’de 79.0, İngiltere’de 76.3 ve Japonya’da 66.0 düzendedir. Gelişmiş ülkelerde, üniversite-sanayi işbirliğine büyük bir önem verildiği ve bu ortamın yaratılabilmesi için yaklaşımlar ve strateji planlarının oluşturulduğu ayrıca işbirliğinin teşvikine yönelik finansman des-tek programlarının artırıldığı bilin-mektedir. Üniversite-sanayi ilişkileri, “Ulusal İnovasyon Sistemi” kavramı çerçevesinde değerlendirildiğinde işletmelerin her şeyden önce dünya piyasaları ile rekabet edebilmesi için teknolojiyi içselleştirmesi gerekmek-tedir. Bilginin ekonomik bir faydaya dönüşebilmesi için inovasyon süre-cinin üç ana unsurunu teşkil eden Üniversite, Sanayi ve Devlet Meka-nizmasının iyi çalışması gerekmek-tedir. Bu kapsamda Üniversiteleri-miz gerekli araştırmaları yaparak bilgiyi üretmeli, sanayi kuruluşları-mız da üretilen bu bilgiyi ticari bir ürüne dönüştürmelidir. Üniversite ve sanayinin, beklenen işlevleri yerine getirebilecek düzeyde geliştirilebil-mesi ve inovasyon sürecinin doğası gereği, sistemsel bir bütünlük içinde çalıştırılabilmesi için gerekli önlem-leri ise Devletimizin alması gerek-mektedir. Bu üç unsurdan herhangi birinin bekleneni yerine getireme-mesi durumunda yapılan tüm ça-lışmaların ivme kazanması müm-kün değildir. Şu anda Ülkemizde bu konularda ciddi çalışmalar olmakla birlikte halen çok geride olduğu-muz bir gerçektir. Örneğin Global İnovasyon Endeksine baktığımızda, Türkiye’de inovasyonun ekonomik olarak Dünyadaki yeri maalesef içi açıcı değildir. Aşağıdaki Tablo 2’de bazı ülkelerin global inovasyon en-

deks değerleri ve ülke sıralamaları yer almaktadır. Buna göre; Türkiye’nin Global İnovasyon Endeksi Ülke sıralamasında 38.1 endeks değeri ile 54. Sırada olduğu görülmektedir.

Ulaşım ve iletişimin çok ileri noktalara geldiği günümüz dünyasında, iddialı ve sektöründe lider olmak isteyen firmaların artık yerel pazarlardan global pazarlara hitap edebilecek ürünlere yönelmesi ka-çınılmazdır. Bu amaçla dünya pazarında yer alan firmalar stratejilerini Ar-Ge fa-aliyetlerinin sürdürülmesine bağlı olarak, yeni teknolojilerin kullanımı ve uygulan-ması esası üzerine oluşturmaktadırlar. Ülkemizdeki Ar-Ge harcamalarının nite-liksel olarak artırılması ve özellikle Üni-

MAKALE


44

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

Gaziantep parlayan bir yıldız

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, Gaziantep’in sadece Güneydoğu’nun değil, Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olduğunu belirterek, kentteki ticaretin, sanayideki verilerin ve ekonomik göstergelerin bunun en iyi kanıtı olduğunu söyledi. TARGET Teknoloji Transferi Ofisi’nin çalışma-larını son derece yararlı bulduğunu belirten Mehmet Büyükekşi, gençlere gelişen dünya trendlerini yakından takip etmeleri tavsiyesinde bulundu.

TİM BAŞKANI MEHMET BÜYÜKEKŞİ:

RÖPORTAJ


45

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

RÖPORTAJ

Türkiye’ye örnek olan Gaziantep, son 10 yılda ih-racatta da büyük başarılara imza attı. 10 yılda, Türkiye’nin ortalama ihracat artış performansı-

nın iki kat üstünde bir başarı gösterdi.

Türkiye’nin son yıllardaki ihracat rakamları ekonomimizle ilgili ne-leri ifade ediyor?Türkiye’nin mal ihracatı 2014’ün ilk 9 ayında yüzde 5,6, altın dâhil genel ihracatı ise yüzde 5,7 arttı, bu oran Dünya’daki ilk 70 eko-nominin aynı dönemdeki yüzde 2,6’lık ihracat artış performansının 2 katından fazla. Türkiye’nin böl-gesinde gerçekleşen ve yoğunlu-ğunu artarak hissettiren jeopolitik gerginlikler ile karşılaştığı engeller ve gümrüklerde yaşadığı sorunla-ra rağmen yılın ilk 9 ayında net ihracatın büyümeye 2,7 puan ile katkısı ile ortaya konulan yüzde 2,8’lik büyümeyi oldukça başarı-lı buluyoruz. Keza sadece üçüncü çeyrek büyümesine net ihracatın

katkısının gözle görülür şekilde artması oldukça sevindirici oldu. Büyümenin tamamen net ihracat katkısıyla gerçekleştiğini söyle-mek mümkün. AB’deki durgunluk devam ederken, Japonya’da re-sesyon derinleşirken, bölgesel pa-zarlarda yüzde 40’lara varan talep düşüşleri yaşanırken her şeye rağ-men ihracatın artmasını ve bü-yümenin gerçekleşmesini olumlu buluyoruz. İlk 11 ayda ihracatımızı %4,4 artırdık, son 12 aylık ihracatı-mızda yine aynı oranda artışla 158 milyar dolara yaklaştı. Bu bir rekor. Tüm olumsuzluklara ve jeopolitik gerginliklere rağmen bunu başa-ran, adeta birer kahraman olan ihracatçılarımızı yürekten tebrik ediyorum.

İş hayatına nasıl başladınız?İş hayatıma çok küçük yaşlar-da başladım. Bunun da gerek iş gerek özel hayatımın her ala-nında çok büyük faydalarını gör-düm. 1984 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi-ni bitirdim. Halen; Türkiye İhra-catçılar Meclisi (TİM) Başkanlığı, Türk Eximbank Yönetim Kurulu Üyeliği, Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Üyeliği, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis Üyeliği, İstanbul Kalkınma Ajansı Yöne-tim Kurulu Üyeliği, İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıla-rı Birliği (İDMİB) Yönetim Kuru-lu Üyeliği, Türkiye’nin en büyük ayakkabı üreticisi ve perakende mağazalar zincirini bünyesinde bulunduran Ziylan Şirketler Gru-bu Yönetim Kurulu üyeliği görev-lerini sürdürüyorum.

VERİMLİLİK VE ETKİNLİK ÖNEMLİ BİR UNSUR

Zaman yönetimi konusunda dü-şünceleriniz nelerdir?İyi bir zaman yönetimi ilkoku-la yeni başlayan bir öğrenciden tutun da bir devlet yöneticisine kadar herkes için çok önem ta-şır ve hayatın bir parçası haline getirilmesi de bir o kadar kolay-lık sağlar. Buna ilaveten anlayışlı ve yaptığınız işin büyüklüğünün ve öneminin bilincinde olan bir aileye sahip olmak da açıkçası ayrı bir şans. Zaman yönetimiy-le ilgili olarak hep verdiğim bir örnek vardır. On parçalık bir işi on günde tamamlamanız ge-rekiyorsa eğer bunu parçalara bölerek günlük planlamazsanız, işi son günlere bırakarak geç kalmanız ya da düşük kalitede bir çıktı üretmeniz olasılığı yük-sektir. Bu yüzden benim bilhassa gençlere her zaman önerim her gün bir yada iki parça bitirmeyi hedefleyerek on günden daha az zamanda daha yüksek kalitey-le işleri üretmeyi hedeflemelidir. Günümüz rekabet ortamında ve-rimlilik ve etkinliğin en önemli unsurunun doğru zaman yöneti-mi olduğuna inanıyorum.


46

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

RÖPORTAJ

GAZİANTEP TÜRKİYE’NİN PARLAYAN YILDIZI

Gaziantep’in ihracat rakamları ile ilgili TİM başkanı olarak neler söy-leyebilirsiniz?Güneydoğu’nun ve Türkiye’nin parlayan yıldızı olan Gaziantep, bölgesinin istihdam merkezi ve Türkiye’nin Orta Doğu’ya açılan ih-racat kapısı haline geldi. Bu özel-likleriyle tüm Türkiye’ye örnek olan Gaziantep, son 10 yılda ihracatta da büyük başarılara imza attı. 10 yılda, Türkiye’nin ortalama ihracat artış performansının iki kat üs-tünde bir başarı gösterdi. Toplam ihracatımızdan aldığı pay yüzde 4’e ulaştı. Bu performansı sonucu, 2013’te bir önceki yıla göre %10’luk ihracat artışı ile 6 milyar dolarlık ihracata ve Türkiye’nin en fazla ih-racat yapan 6. ili konumuna ulaştı. 2014 yılı Ocak-Kasım arasında ise yüzde 2 oranında artış ile 6 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi.

2014 yılı ilk 11 aylık ihracat rakam-larına göre, 1,5 milyar dolar ihra-cat ile halı sektörü, Gaziantep’in en fazla ihracat yaptığı sektörlerin ba-şında geliyor. Bu sektörü yaklaşık 1,3 milyar dolar ihracat ile hubu-bat, bakliyat ve yağlı tohumlar ve tekstil sektörü, 702 milyon dolar ile

kimya sektörü takip ediyor.

Ortadoğu coğrafyasında yaşa-nan karışıklık Türkiye ve özellikle Gaziantep’in ihracatına, ekonomi-sine hangi oranda etki yaptı?Türkiye’nin ihracatı Ocak-Kasım döneminde yüzde 4,4 oranında ar-tış ile 144 milyar doları aştı. Son 12 aylık dönemde 158 milyar dolarlık bir rakama yaklaştık. Gaziantep ise aynı dönemde yüzde 2 oranında artış yakalayarak 6 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Gaziantep aynı dönemde Irak’a ihracatında önceki yıla göre %5 oranında düşüş yaşanmasına rağmen, Gaziantep’in toplam ihracatından %33 ile en yüksek payı Irak aldı. Yakın coğ-rafyamızdaki gerginliklere rağmen ilimiz ihracatını artırmaya devam ediyor.

“YÜKSEK KATMA DEĞERLİ ÜRETİME ODAKLANMAK GEREKİYOR”

Gaziantep’in iş dünyası potansiye-linin daha da artması adına sizin görüş ve önerileriniz nelerdir?Meclisimiz tarafından belirlenen Türkiye geneli ilk 1000 ihracat-çı firma arasında Gaziantepli fir-ma sayısı her geçen yıl artıyor. 2008’de listede 48 firma varken bu sayı 2012’de 71’e çıktı. ISO 500 sı-

ralamasında ise 19 Gaziantepli fir-ma yer alıyor. Ben bu sayıların çok daha yukarılara çıkacağına inanı-yorum. Bunun için de, Gaziantep’in konumu, kaynakları, cesaret ve dinamizm dolu insanları ile sa-hip olduğu bu potansiyeli kullana-rak yüksek katma değerli üretime odaklanması gerekiyor.

Gaziantep Sanayisi geleneksel ürün üretiminden katma değerli ürün üretimine geçmesi için nelere öncelik vermelidir?Gaziantep’in kilogram başına ih-racat değerinin ise 1,55 dolar ile Türkiye ortalaması seviyesinde olduğunu görüyoruz. İnovasyon ve markalaşma atılımı ile ihracatın-da yarattığı katma değeri daha da artırmasını ve ortalamayı yukarı çekmesini bekliyoruz. Bu doğrul-tuda, TİM olarak Güneydoğu Ana-dolu İhracatçılar Birliği’nin her yıl düzenlediği Halı Desen Tasarım Yarışması’na destek veriyoruz.

Türk Patent Enstitüsü’ne yapılan marka ve patent başvuru ve tes-cil sayılarında yaşanan artışlar da oldukça dikkat çekiyor. Buna göre; 2001 yılında Gaziantep’in marka başvurusu 300, patent başvurusu 4 iken; 2012 yılında marka başvu-rusu 2.898’e, patent başvurusu ise


47

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

RÖPORTAJ

51’e çıktı. Aynı oranda tescil sayıla-rında da artış yaşanmıştır. 2001’de 221 olan marka tescil sayısı 2012’de 1.289’a, patent sayısı ise 1’den 7’ye çıktı. Dolayısıyla Gaziantep’in hızlı bir şekilde markalaşmaya önem verdiği görmek, patent ve sayısının artması ile birlikte bizleri son dere-ce mutlu ediyor.

Katma değerli ihracat hedefi ile ülkemizin inovasyon bi-lincini artırmaya yönelik 3 yıldır düzenlediğimiz Türkiye İnovasyon Haf-tası etkinliklerine bu yıl Gaziantep’i de dahil et-tik. 8 bin kişilik yoğun bir katılım ve aldığımız geri dönüşler sonucu bu kararımızın ne kadar ye-rinde olduğunu gördük.

“GENÇLER, DÜNYA TRENDLERİNİ YAKINDAN TAKİP ETSİN”

Gaziantep girişimciliğin başkenti olarak bilinir? Katılıyor musunuz? Gi-rişimcilik konusunda gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?Toplumların ileri gitmesi, yeni teknolojilerin üre-tilmesi aslında girişim-cilikle meydana geliyor. Daha çok iş fikrinin gi-rişime dönüşmesi ise iyi bir girişimcilik eko-sisteminin bulunmasına bağlı.

60 bini aşkın ihracatçıyı temsil eden Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak bizler de bu doğrultuda, gi-rişimcilik ekosistemi projeleri geliş-tirerek, yeni inovatif şirketlerin ve çözümlerin gelişimine katkı sağla-mak, inovatif ihracatçı KOBİ’leri ge-liştirerek 2023 hedeflerine ulaşmak için Türkiye Ekonomi Bankası (TEB) ile Girişim Evi adıyla bu yıl bir pro-jeye daha imza attık. Girişim Evleri, hem kuluçka merkezi niteliği taşı-yor hem de Melek Yatırımcı Ağı’nı içeriyor. Girişim Evleri; girişimcile-

re eğitimden krediye, danışmanlık hizmetinden, ofis desteğine, finans-muhasebeden marka-patent yö-netimine pek çok alanda ücretsiz danışmanlık hizmeti sunacak. Gi-rişimcilere projelerini tanıtmaları için imkan yaratacak ve aynı za-manda pek çok farklı sektördeki girişimi alanındaki profesyonellerle buluşturacak. Girişim Evi’nin ilkini, Gaziantep’te 5-7 Kasım 2014 tarih-

leri arasında gerçekleştirdiğimiz Gaziantep İnovasyon Haftası’nda açmış bulunuyoruz.

Gençlere bu noktada en önemli tavsiyem, dünya trendlerini takip etmeleri ve yaşanmakta olan bü-yük değişime uyum göstermeleri. Çünkü küreselleşmenin yeni di-namikleri artık tamamen inovas-yon yapabilme kabiliyeti üzerine kuruluyor. Dünyanın değer üretim süreçleri inovasyon temelinde de-ğişiyor. Yüksek katma değer sağla-yan teknolojik ürünlerin üretiminde

Türkiye gelişmiş ekonomilerin yap-tığı gibi, tedarik zincirinde başarılı işlere imza atabilir. Nitekim, ülke-mizde akıllı telefon üretimine yöne-lik güzel girişimlere imza atılmaya başlandı. Benzer endüstrilerde ve otomobil üretiminde de Türkiye kendi markalarını yaratabilir. Bunu gerçekleştirdiğimizde, küresel pa-zarlarda rekabet daha da lehimize çevrilmiş olacak.

Gaziantep Üniversitesi TargeT Teknoloji Trans-fer Ofisinin çalışmalarını takip ediyor musunuz? Türkiye’deki Teknopark ve Teknoloji Transfer Ofisi ile ilgili düşüncele-riniz nelerdir?Bilgi teknolojileri ve inovasyonun ülkelerin sahip olduğu en bü-yük güç haline geldiği 21. yüzyılda tüm dün-ya ekonomileri Ar-Ge ve İnovasyon temelli bir değişim sürecinden geçiyor. Türkiye de bu dinamizmin en önemli noktasında teknoloji ve bilgi yoğun sektörlere doğru önemli bir atılım gerçekleştiriyor. Ülkemiz-deki teknopark ve tek-noloji ofisleri, bilim ve teknoloji merkezlerinin bunda önemli bir katkı-sı var. 3 yıldan bu yana gerçekleştirdiğimiz Tür-kiye İnovasyon Haftası etkinliklerinde Türkiye’de faaliyet gösteren Ar-Ge

merkezlerine, teknoparklar ile bilim ve teknoloji merkezlerine de sergi-leme alanlarında kendilerine tah-sis edilen stantlarda çalışmalarını ziyaretçilere tanıtma fırsatı sunduk. Bu anlamda, Gaziantep Üniversitesi TARGET Teknoloji Ofisi’nin çalışma-larını da oldukça yararlı buluyor, tıpkı adının kısaltmasının anlamı olan hedef kelimesinin önemini teyit eder nitelikte Türkiye’nin 500 milyar dolar ihracat hedeflerine ve vizyonuna önemli katkılar sağla-maya devam etmesini diliyorum.

Türkiye Ekonomi Bankası (TEB) ile Girişim Evi adıyla bu yıl bir projeye daha imza attık. Girişim Evleri, hem kuluçka merkezi niteliği taşıyor hem de Melek Yatırımcı Ağı’nı içeriyor.


48

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

Teknoparklar Zirvesi için Ankara’dayız

GAÜN’lü Araştırmacılarla ARDEB Çalıştayı’nda buluştuk.

GAÜN Gastronomi akademisyenleri ve öğrencileri ile buluştuk

Uluslar arası uzmanlar ile beyin fırtınası...

NE YAPTiK ?

ARDEB (Araştırma Destek Programları Başkanlığı) Çalış-tayı, İnşaat Mühendisliği Bölüm Konferans Salonunda yapıldı.

GAÜN Rektör Yrd. Prof. Dr. Türkay Dereli’ nin açılış ko-nuşmasını yaptığı çalıştaya, GAÜN araştırma görevlileri ve öğretim üyeleri katıldı. Çalıştay akışında ‘Araştırma Destek Programları’ proje başvuru şartları, proje taban-lı çalışmanın önemi, proje hazırlanırken dikkat edilmesi gereken hususlar en çok ilgi çeken konular oldu. Prog-ramın birinci bölümü, GAÜN Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fahrettin Göğüş’ün proje tabanlı çalışmanın önemi ko-nulu sunumuyla başladı. İkinci bölümde ise; GAÜN Ma-kine Mühendisliği bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Oğuzhan Yılmaz’ın sunumuyla ‘Proje nasıl yazılır? Nelere dikkat etmek gerekir’ konuları örneklerle anlatıldığı su-numlar gün boyu devam etti.


49

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

NE YAPTiK ?

Gaziantep’in Yıldızlarıyla Birlikteyiz

Gaziantep Sanayi Odası’nın geleneksel olarak düzenle-diği ‘Gaziantep’in Yıldızları’ ödül töreninde yerimizi aldık. Açılış konuşmasını Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adil Konukoğlu’nun gerçekleştirildiği törende, Başbaka-nımız Sn. Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu ve eşi Sare Davu-toğlu da katılım gösterdi. GSO’nun 25. kuruluş yıl dö-nümü belgeselinin izlenmesinin ardından ‘’Türkiye’nin En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu’’, ‘’Türkiye’nin En Büyük İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’’, ‘’TÜBİTAK Ar-Ge Ödülleri’’, ‘’En Fazla Patent Başvurusu Yapan Firmalar’’, ‘’En Fazla Faydalı Model Başvurusu yapan Firmalar’’, ‘’En Fazla Marka Başvurusu Yapan Firmalar’’ ve ‘’En Fazla Tasarım Başvurusu Yapan Firmalar’’ kategorisin-de ödüller dağıtıldı.

GAÜN Rektör Yrd. Prof. Dr. Türkay Dereli Hocamız ile birlikte Nizip Ticaret Odası ziyaretindeyiz

GAÜN Teknopark ve TargeT TTO İnovasyon Türkiye fuarındayız

Metal Sanayicileri ile bir araya geldik

Mehmet Rüştü Uzel Teknik ve Endüstri Meslek lisesinde düzenlenen toplantıda Ak Değirmen, Mitaş Makine, Yaşar Makine, Özpolat Makine, Hemaks, Tüfekçi Makine Öz Tüzün Makine, Güven Saç gibi firmaların yetkilileri, TargeT TTO uzmanları ile buluştu. Toplantıya Mehmet Rüştü Uzel Meslek Lisesi öğretmenleri de katıldı. Toplantıda meslek lisesi öğrencilerinin firmalarda staj şartları , meslek lisesi-sanayi, üniversite-sanayi entegrasyonu konularına değinildi.


50

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

NE YAPTiK ?

Girişimcilerimiz beden dili eğitiminde.

Onların Projeleri Jet Gibi çıkıyor: ProJET

TÜBİTAK -TEYDEB Projeleri baş-vurusunda eğitim-danışmanlık-mentörlük modeliyle hızlı proje başvuru sürecini hedefleyen modelde, eğitimler boyunca, fir-ma temsilcileri, uzmanlarımız Fatih Balcı, İ. Başar Kılıçparlar ve Neslihan Eken’in çeşitli su-numlardan yararlanmak için bir araya geldi. TargeT Teknoloji Transfer Ofisi üniversite-sanayi işbirliği uzmanlarımız tarafın-dan verilen eğitimlerin ardın-dan 18 firmanın proje başvuru-ları tamamlandı.

Horizon 2020’de Araştırma ve KOBİ Destekleri

Horizon 2020 Eğitimi Gaziantep Teknopark VIP Salonunda TargeT TTO uzmanlarının katılımıyla gerçekleşti. Eğitim-de, Avrupa Birliği’nin yeni dönem Araştırma ve Yenilik Çerçeve Programı olan Horizon 2020 programının, 2014-2020 yılları arasında Avrupa Komisyonu tarafından yürütülecek olduğu bilgisi aktarıldı. TargeT TTO uzmanlarımız Horizon 2020 “Araştırma ve KOBİ” destekleri programının içeriği ile ilgili detaylı bilgi aldılar.


51

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

NE YAPTiK ?

TargeT paydaşlığında TEB -TİM Girişim Evi’nin Açılışındayız

@rfadiloglu

Rıdvan Fadıloğlu;GAİB’de kurulan

girişim evinin açılışını gerçekleştirdik.

Gençlerimize inanıyor ve güveniyoruz.

Teknoloji yol haritası hazırlama eğitimindeyiz

IP 2014 BOĞAZİÇİ üniversitesi fikri mülkiyet hakları konferansı

MOBEF Gaziantep Mobilya ve Dekorasyon Fuarındayız

Üniversitelerde Fikri Mülkiyet Hakları Yönetimi Ulus-larası Konferansı için Boğaziçi Üniversitesi’nde (IP 2014),TargeT’i fikri ve sinai mülkiyet hakları uzmanları Sedat Öztürk ve Çağla Koyuncu temsil etti.Bu yıl dördüncüsü düzenlenen konferans, Türk Patent Enstitüsü (TPE), Avrupa Patent Ofisi (EPO), Birleşmiş Mil-letler Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) ve Türkiye Bi-limsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ortak organizasyonunda gerçekleşti. Konferansta “üniversite-sanayi İşbirliği: Başarı Öyküleri” seçildi. Ulusal, bölgesel ve global olarak bilhassa kamu kurumlarının ve ulus-lararası örgütlerin “üniversite-sanayi” işbirliği konusun-da TTO’ların etkinliklerini artırmaları için geliştirdikleri stratejileri ve uygulamaya koydukları programları de-ğerlendirildi.

Yerel-Bölgesel Demokratik Yönetişim Çalıştayındayız

Helsinki Yurttaşlar Derneği tarafından düzenlenen, Yerel-Bölgesel Demokratik Yönetişim Projesi Gazian-tep Çalıştayı, Gaziantep ve çevre kentlerden yaklaşık 30 kişinin katılımıyla gerçekleşti.

GAPSHOES Fuarı’ndayız


52

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

NE YAPTiK ?

Girişimcilerimiz ile Gaziantep Milletvekili Halil Mazıcıoğlu’nuziyaret ettik.

TPE; Bilgi ve Doküman Birimleri Staj Programındayız

Yıldızlı Patentler Proje Pazarındayız

Uluslarası Enerji Kongresindeyiz

Gaziantep Sanayi Odası veTargeT TTO koordinasyon toplantısındayız Girişimciler Beden Dili Eğitiminde

TargeT, Yıldızlı Patentler Temiz Çevre Teknolojileri Proje Pazarı için Yıldız Teknik Üniversitesi, ‘ev sahipliğinde’ gerçekleşen etkinlikte yerini aldı.Etkinlikte Ar-Ge, yenilik, Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları konularında bilgilendirmeler yapıldı. Projeler sergilene-rek yatırımcılara tanıtıldı. Etkinlik; sanayi kuruluşların-dan gelenler, akademisyenler, araştırmacıların yoğun katılımıyla gerçekleşti.

Türk Patent Enstitüsü (TPE) ile Avrupa Patent Ofisi (EPO) “İkili İşbirliği Planı” dahilindeki çalışmalarından biri olan “Patent Bilgi Merkezlerinin Yeniden Yapılandırıl-ması” başlıklı PATLIB Projesi dâhilinde, TPE bünyesinde dört günlük bir eğitim olan “Bilgi ve Doküman Birimleri Staj Programı’na Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları uz-manımız Sedat Öztürk katıldı. Staj Programı boyunca, patent araştırma prosedürleri, patent veri tabanları, TPE uzmanı ile birebir patent araştırması ve patent araş-tırması sonrası patent stratejileri konularını ve teknoloji transfer ofisi kapasitelerini arttırmaya yönelik eğitimleri kapsadı.


53

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m


54

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

E ndüstri Mühendisliği Öğren-cisi Ahmet Yağız’ın pence-resinden Ali Koç’u birazcık yakından tanıyalım.

Türkiye İnovasyon Haftası 5-7 Ka-sım tarihleri arasında ilk defa İs-tanbul dışında, Gaziantep’te yapıldı. Konuşma sırası Ali Koç’a geldiğinde ise salonda ayrı bir heyecan uyandı. Sadece Ali Koç’u dinlemeye gelenler bile vardı.

Neydi bu heyecanının sebebi? Türkiye’nin en zengin iş adamların-dan biri olması mı?

Fenerbahçe taraftarının kalbinde olan yeri mi? Rahat ve kendine has tavrını mütevazilikle süslemesi mi ? Herhangi bir tanesi ya da bambaşka sebepleri olabilir ama herkesçe ama kesin olan bir şey vardı ki! O da, Ali Koç’un ‘ işadamı kimliği’ dışında da, kalplerde yer alması idi.

GAÜN Endüstri Mühendisliği Öğrencisi Ahmet Yağız Yaldız, İnovasyon Haftası kapsamında Gaziantep’e gelen Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ali Koç ile ayaküstü de olsa kısa bir söyleşi yapma imkânı buldu.

Ahmet Yağız’ın gözüyle: Ali Koç

ÖğRENcİ RÖPORTAJLARi

Ahmet Yağız Yaldız kimdir?

(Lisans eğitimine Karadeniz Teknik Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliğinde başlayan A.Y.Y eğitimini yarıda bırakarak Gazian-tep Üniversitesi Endüstri Mühendis-liğinde eğitimine devam etmektedir.Okulumuz Yönetim Kariyer kulübün-de iki sene aktif rol arkadaşımız şu an endüstrimuhendisligi.com da gö-nüllü olarak yer almaktadır.)


55

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

Öncelikle organizasyonda “Ali Koç” neler söyledi bunları size ak-tarmak istiyorum;

“İnovasyon herşeyden önce bir zihniyet ve kültür işi”İnovasyon yarışını dünyada tekno-lojiye hakim olanların kazandığını görüyoruz diyerek söze başlayan Ali Koç , “İnovasyonun her şeyden önce bir zihniyet, kültür işi oldu-ğunu vurguladı.” Bu kültür sevgi ve beraberlik ile gelişir. İnovasyo-nun sadece ürünü değil tüm te-darik zincirini kapsaması gerekir. Kalbinde müşteri olmalıdır. Bugün, Türkiye gelişiyor. Ama sizin gelişi-miniz dünyadan yavaşsa bunun pek bir anlamı olmuyor. Küresel Rekabet verilerine göre Türkiye 144 ülke içinde inovasyon da, 46. sırada iken son yıllarda 72. sıra-da yer alıyor. Ar-Ge’ de 76. sırada iken 89. sıraya gerilediğimiz gö-rülüyor. Genel eğitim sıralamasın-da 84. sıradayız. Durum ve şartlar ne olursa olsun insan kaynağını geliştirmeliyiz, genç nesli doğru konumlandırmalı , doğru yatırım yapmalıyız. Genç nüfus bir avan-taj iken bunun dezavantaja dö-nüşmesinin önlemlerini almalıyız” dedi.

“Türkiye’ de Patentlerin 3’te 1’i Arçelik’in”İnovosyana dair, Koç Grubundan örnekler sunan Ali Koç ; “Türki-ye de ki toplam patentlerin üçte birinin sahibi Arçelik. Dünyadaki toplam patent sayısına göre yine Arçelik’in ilk 200 de olduğunu gö-rüyoruz. Koç Grubunda teknoloji ve inovasyon kurulunu kurduk. Bu işin öneminin farkındayız. Bunun

ispatı olarak Türkiye de ki, toplam patent sayısında ilk on sıralama-sına baktığımızda Arçelik’in 1, Ford Otosan’ın 2, Türk Traktör’ ün 6. sı-rada olduğunu görmekteyiz” dedi. Koç, “Bakınız Arçelik Telve ; Gele-neği teknolojiyle buluşturan ürün. Hem zamandan tasarrufu hem de geleneksel lezzete öncülük lez-zeti sunuyor. Eskiden Türk kahvesi

yapan Telve’ye zaman kaybı gö-züyle bakan işletmelerin nerdey-se tamamı bu ürünü kullanmaya başladı” ifadelerini kullandı. Dün-ya da bizim gibi gelişmekte olan ülkelerinin en büyük tehlikesinin orta gelir tuzağı olduğuna deği-nen Koç “ Orta gelir tuzağı öyle

bir tehlikedir ki! Bir yere kadar ge-lişip daha sonra gelişemeyen, ya da gelişimi durdurup gerilemeye götüren bir tuzaktır. Bunu da yen-menin en önemli adımı katma değeri yüksek ürünler üretmektir” diyerek madalyonun birazda arka yüzüne değinmiş oldu.

Ali Koç’ un kendine has inovas-yon tanımı nedir?

Bence gayet kısa ve net. Türkiye’de acil ve öncelikli olarak hangi alan-larda başlatmalı ya da başlayan alan varsa orada daha da geliş-tirmeliyiz? Türkiye’nin, inovatif bir toplum olması uzun vadeli plan-lar içeriyor. Devletin öncülüğün-de, özel sektörün, üniversitelerin ve sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelip, geleceği tasarladığı bir ortamdan geçmesi gerekiyor. Dünyanın en güzel planını da yapsan bunu dolduracak yeterli ve doğru insan kaynağın yoksa , nitelikli insan kaynağın yoksa ol-muyor. Dolayısıyla insan kaynağı, İnovasyon tohumlarının yeşerece-ği iklimin yaratılması için öncelik-li hedef olmalı.

Ahmet Yağız Yaldız’ın notu“Ali Koç Salondan büyük kalabalık eşliğinde ayrılırken hem soruları-mızı sorma, hem de bizden bah-setmenin vaktinin geldiğini bili-yordum ama nasıl? Sanırım çare tek ortak paydamız Fenerbahçe t-shört’ü idi. Kalabalıktan bir şe-kilde sıyrıldıktan sonra bizden ve amacımızın sadece endüstri mü-hendisliğine hizmet olduğundan bahsedince röportaj verme deste-ğini esirgemedi

Türkiye’nin, inova-tif bir toplum olması uzun vadeli planlar içeriyor. Devletin öncülüğünde, özel sektörün, üniversi-telerin ve sivil top-lum kuruluşlarının bir araya gelip, ge-leceği tasarladığı bir ortamdan geçmesi gerekiyor. Doğru ve nitelikli insan kay-nağının gücü ile inovasyon tohum-larının yeşereceği iklimin yaratılması öncelikli hedef ol-malı.

ÖğRENcİ RÖPORTAJLARi


56

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

BİZDEN HABERLER

Proje ve FikirlerARGETİ ile yatırıma koşuyor

Gaziantep Üniversitesi’nin yenilikçi proje ve fikirlerin tanıtılması, desteklenme-si ve ticarileştirilmesinin önünü açmak amacıy-la, ticarileşme odak-

lı başarılı “50 proje” önümüzdeki Mart Ayı’nda yapılacak, “ARGETİ 15 Uluslararası Yatırım Fikirleri Proje Pazarı” ile ulusal ve uluslararası çekirdek sermaye yatırımcıları ile buluşacak.Mart ayında yapılacak organizasyonda, yatırımcı, girişim-ci, melek, mentör, sanayici, kamu-da belirli kişi kurum ve kuruluşlar davet edilecek.

Bilindiği gibi, Türkiye’nin en büyük Proje Pazarı, “yeni fikri olan yine beri gelsin” çağrısıyla birbirinden ilginç proje ve müthiş buluşların


57

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

BİZDEN HABERLER

yer aldığı etkinlik “230 pro-je başvurusu” ile rekor kır-mıştı. Proje pazarında ”Ekoloji Bilinci Oluşturmak ”amacıyla “Kim Korkar Böcekten”,”Sulu Ortamlarda Ağır Metal Gide-rimi”, “Garsonsuz Restaurant”, “Mikro İnsansız Hava Aracı (İHA)”, “Sudan Ağır Metal Gi-derimi Projesi”,Gassoff, “Güneş Takip Sistemi”, “Jelibal Projesi”, “İnternet Üzerinden Sera Oto-masyonu” gibi pek çok farklı proje yer almıştı. Başarılı pro-jeler, ARGETİ 15 Uluslararası Yatırım Fikirleri Proje Pazarı’na kadar olan süreçte Gaziantep Teknopark’ta Enteggre Kuluçka Merkezi’nde yoğunlaştırılmış girişim hızlandırma programı-na alınacak.

Kendi alanında en güvenilir ve bölgenin en prestijli Proje Pazarı “ARGETİ” Mart ayında ticarileşme sayısının artması, daha fazla akademisyen ve girişimcinin firma kurmasına rehberlik etmek, yatırım bu-lunmayan alanlarda fikir ve projenin bulunması,yatırıma dönüşmesi, ulusal ve ulusla-rası yatırımcıları bölgeye çek-mek ve “girişimci-yatırımcı” buluşmasını gerçekleştirmek üzere şimdiden yoğun hazır-lıklara başladı.


58

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

BİZDEN HABERLER

Lokum gibi birincilik

TOBB Gaziantep Kadın Giri-şimciler Kurulunun üniver-site öğrencilerine yönelik olarak düzenlediği “Biraz Girişimcilik Biraz Fikir” slo-ganıyla düzenlenen “2. Giri-

şimcilik İş Fikri Yarışması” ödül töreni, Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezin-de yapıldı. Yarışmada Gaziantep Üni-versitesi Gıda Mühendisliği Bölümün-den Bengisu Erşan “Lokipa Lokum” fikriyle birinci oldu. Ödül töreninde ko-nuşan Gaziantep Milletvekili Nejat Ko-çer “Türkiye’de girişimciliğin başkenti Gaziantep. İnsan yapısı ve karakter-leriyle bunu ispat etmiş durumda. Kadın Girişimcilerimizi yüreklendire-lim. Kadınların iş yaşamına girmesini her zaman arzu ettim. Sizler ne ka-dar güçlü olursanız, o kadar güçsüze el uzatırsınız. Bu anlamda ben TOBB Kadın Girişimciler Kurulunu, yarışma-ya katılmış kardeşlerimi kutluyor ve bu tür etkinliklerin büyüyerek devam etmesini diliyorum” şeklinde konuştu.TOBB Gaziantep Kadın Girişimciler Ku-

rulu Başkanı Mehpare Şayan Kileci, “Girişimcilik bilinci ilköğretim seviye-sine inmeli. Pek çok meslek lisesi, lise öğrencisi arkadaşlarımıza girişimcilik bilinci verilmesi için rol model olma anlamında etkinlik yaptık. Bu seneki son etkinliğimizi üniversite öğrencile-rine düzenledik. Zenginleşmek, işletme sayısını artırmak istiyorsak, girişim-cilik bilincini ilköğretim seviyesine çekmeliyiz ki, girişimcilik bilinci zi-hinlere küçük yaşlarda yerleşsin. Bu sene 18 başvuru aldık. Geçen seneye göre başvuru sayısı sayıca fazla. İçe-rik ve performans da farklı” dedi. Ki-leci “Bizden desteklerini esirgemeyen tüm oda, dernek başkan ve temsil-cilerine, üniversitelerimize, ön değer-lendirme aşamasında bizlere destek veren jüri üyelerimizden Ticaret odası, Kuyap, 4K danışmanlık, İpekyolu Kal-kınma Ajansı ve Gaziantep Üniversi-tesi Teknopark’tan Serap Özpolat Çete ve ana konuşmacımız TOBB Ankara Girişimciler Kurulu Başkanı Birten Gökyay’a katılımlarından dolayı teşek-

TOBB Gaziantep Kadın Girişimciler Kurulunun üniversite öğrencilerine yönelik olarak düzenlediği “Biraz Girişimcilik Biraz Fikir” sloganıyla düzenlenen 2. Girişimcilik İş Fikri Yarışmasının birincisi “Lokipa Lokum” fikriyle Bengisu Erşanoldu


59

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

BİZDEN HABERLER

kürlerimi iletiyorum” diye konuştu.Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adil Konukoğlu törende yaptığı ko-nuşmada “Girişimcilik deyince, ka-dınıyla, erkeğiyle topyekûn olması gerekiyor. Girişimcilik anaokulun-dan başlamalı. Çocuklara yeni şeyler yapmayı yasaklamamalıyız. Çocukluğumuzda elimizi neye el attıysak onu yapma bunu yapma derlerdi. Anneler, bırakın çocukları-nız kırsın, döksün. Biz gençlerimizi, çocuklarımız yetiştirirken bırakalım ellerinden geldiği kadar yeni şeyle-ri yapmaya çalışsınlar. Girişimciliği, Türkiye geneline yaymak zorunda-yız. Bizim petrolümüz yok. Herhangi bir yerde doğal kaynağımız yok ki! onunla geçinelim. Kişi başı 25 bin dolar hedeflemiş bir ülkeyiz. Bunu tek başına yapma şansımız yok. Kadınların iş hayatına daha fazla katılması gerekmektedir” dedi. Nü-

fusun yarısından fazlasını oluştu-ran kadınların ekonomik gücünden yararlanmak gerektiğini, kadınsız kalkınma olamayacağını belirten Konukoğlu, “Nasıl ki İnovasyon tek başına olmuyorsa, kafadaki fikirle-rin ortaya konması ile oluyor ise, sizde bize sahip çıkın” ifadelerini kullandı.

Girişimciliğin rol modellerinden ve TOBB Ankara KGK Başkanı Birten Gökyay, “Gaziantep benim için çok değerli bir kent. Gelenekten, gelece-ğe gelmeyi becermiş, müthiş birlik-teliğin sergilendiği bir şehir. Böyle bir kültürün içinde sizinle olmak benim için onur ve gurur verici bir olay. Bu kentin bu güzel duygusu beni sarıp sarmalıyor. Kültürel alt-yapısı ile her zaman farklı ve muh-teşem. Gerçekten marka olmuş bir şehir. Ve bu marka değeri de sü-

rekli artıyor. Gaziantep’teki gençle-rime hitap etmek istiyorum. Bugün onlar için buradayız. Gençler bizim geleceğimiz. Bizler bu makamları bırakacağız, sizler gelişip sizler ye-tişeceksiniz” diyerek, global girişim-cilik haftası içerisinde düzenlenen bu etkinlikte tecrübelerini ve giri-şimcilik hikayesini paylaşacağını söyledi.

Törende, ayrıca Gaziantep Milletve-killeri Derya Bakbak ve Halil Mazı-cıoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu,Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Eyüp Bartık, GAGİAD Yönetim Kurulu Başka-nı Taner Özdurak, Sanko Holding Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Ko-nukoğlu ve Özel Sanko Okulları Danışma Kurulu Başkanı Jülide Konukoğlu da yer aldı.

@MehpareKileci

Mehpare Kileci;Antep fıstığı ağacının

reçinesinden yapılan Lokipa Lokumu ferahlatıcı yanısıra hem mide dostu, hemde

dişe yapışmıyor.


60

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

GAÜn, Dünya Bilim İnsanlarıylaNarenciye İşleme, atıkları değerlendirme Çalıştayı’nda

BİZDEN HABERLER

Çeşitli dünya ülkelerinden “40 bilim in-sanının” katılımıyla gerçekleştirilen Narenciye İşleme Atıkları Değerlendir-me Çalıştayı, GAÜN Rektör Yardımcısı ve Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fahrettin Göğüş’ün yö-

netiminde Mersin’de yapıldı. Aralarında İngiltere, Yunanistan, Fransa, İtalya gibi ülkelerin de bu-lunduğu çok sayıda ülkeden katılımcıların sunum yaptıkları Avrupa Birliği COST TD1203 nolu proje kapsamındaki Narenciye İşleme Atıkları Değer-lendirme Çalıştayı’nın açılış konuşmasını yapan İngiltere York Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. James Clark, narenciye atıklarının problem ol-maktan çıkarılıp, gelecek için önemli kaynak ha-line getirilebileceğini vurguladı. Clark, “Gıda, tekstil, polimer endüstrilerinden çıkan atıklar önemli yan ürünler elde edilmek suretiyle hem atık sorunu bertaraf edilebilmekte, hem de bu yolla ekonomi-ye kazandırılabilmektedir” dedi.

GAÜN Rektör Yardımcısı ve Gaziantep Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fahrettin Göğüş ise, Türkiye’deki üretimi gerçek-leştirilen 44.7 milyon ton bitkisel üretimin yüzde


61

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

BİZDEN HABERLER

56’sının meyve ve sebze sektöründen elde edildiğini vurgularken şunları söyledi: “Bu-nun yüzde 8.2 ve 6’sını yaş narenciye ve elma oluşturuyor. 2012 rakamlarına göre, 1 milyon ton taze meyve; meyve suyu iş-lenmesinde kullanılıyor. Bu veriler; önemli ölçüde gıda işleme atığı çıktığını ve bunun çevreyi tehdit etmemesi için değerlendiril-mesi gerektiğini gösteriyor. Biz, Gaziantep Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nde gıda işleme atıklarını değerlendirmek üze-re projeler üretiyoruz. Çalışmalarımızın önemli bölümünü zeytinyağı ve meyve suyu üretiminin yan ürünlerinin değerlen-dirilmesine yönelik çalışmalar oluşturuyor.”Çeşitli ülkelere mensup bilim insanlarının sunumlar yaptığı çalıştayda, Türkiye’nin en büyük meyve işleme şirketi olan Ana-dolu Etap’ın hammaddesini tedarik ettiği portakal bahçeleri ziyaret edildi. Hasat zamanında endüstriyel ve sofralık meyve atık miktarı ve bu atığın nasıl değerlen-dirilebileceği sahada tartışıldı. Çalıştay paydaşları, kendi ülkelerinde yaptıkları çalışmaları anlattı.


62

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

ünya Sağlık Örgütü, Gazi-antep Üniversitesi (GAÜN) TargeT Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) ve Gaziantep Teknopark işbirliği ile dü-

zenlenen Suriyeli Doktorlara Uyum Eğitimi 24-29 Kasım tarihleri ara-sında Gaziantep’te gerçekleşti. Prog-ram çerçevesinde ilk etapta 25 Suri-yeli doktor, Türkiye sağlık hizmetleri ve pratikleri hakkında uyum eğitimi aldılar.

Acılarınızı En İyi Biz HissediyoruzGaziantep Üniversitesi’nin savaş ön-cesinde Halep Üniversitesi ile çok iyi ilişkiler içinde olduğunu, Halep’te GAÜN Hastanesine hasta sevki ya-pan bir ofisin dahi açıldığını hatır-latan GAÜN Rektörü Prof. Dr. M. Ya-vuz Coşkun ise, “Suriye’deki yangına seyirci kalamazdık. Üç yıldır siz acı çekiyorsunuz. Ama biz de acınızı hissediyoruz. İnşallah, kısa zaman-da bu zor durum sulh ile neticelenir ve bu yangın sona erer. Biz ülke ola-

rak, şehir olarak, GAÜN olarak eli-mizden gelen çabaları en yapıcı ve verimli şekilde sarf ediyoruz. Bunu gönülden ve de bir misafire yapıl-ması gerektiği şekilde yerine geti-riyoruz” dedi. Suriyelilerin barındığı kamplarda Türkçe eğitimi verildiği-ni, öğrencilere yüksek öğrenim im-kanı sağlandığını da hatırlatan Rek-tör Prof. Dr. Coşkun, “Sağlık alanında hastanemiz her daim Suriyelilere açık. Her zaman en az 40-50 Suriyeli hasta hastanemizde yatıyor. Suriyeli hekim arkadaşlarımızın bilgilerinin taze kalması için neler yapmamız gerektiğine kafa yoruyoruz. Özellikle hekimlerin hiçbir zorluk çekmeden mesleklerinin devamının sağlan-ması için üniversite olarak elimiz-den gelen tüm desteği vereceğiz. İnsana ve topluma dokunan sosyal ve sorumlu inovasyon konseptlerini uygulayan anlayışlara üniversite-mizde önem veriyoruz ve bu eğitim inovasyonunu da bu ilkeler ışığında düzenliyoruz” diye konuştu.

Sağlık Hizmetleri Eğitiminde “İno-vasyon”Düzenlenen programının yürütücü-sü Gaziantep Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Ulusla-rarası Teknoloji ve İnovasyon Poli-tikaları Rektör Danışmanı Doç. Dr. Mehmet Vural Özdemir’in şu ifade-leriyle programın sağlık hizmetleri alanında Teknoloji Tranfer Ofisi’nin bir inovasyonu olduğu vurgulandı;“Sadece tıp eğitimi değil, aynı za-manda toplumsal bütünlük, kalkın-ma ve sağlık diplomasisi çıktıları olan program, hali hazırda Birleş-miş Milletlerin ve küresel kalkınma uzmanı düşünürlerin ,2015 sonrası stratejik kalkınma hedeflerini (Post-2015 Sustainable Development Goals: SDGs) belirliyor. Hangi ülke, dil, kültür coğrafya olursa olsun, ’sağlık’ top-lum içinde ve toplumlararası birleş-tirici ortak payda olarak fonksiyonu görmektedir. Dolayısı ile tıp eğitimi, sağlık hizmetlerine daha geniş açı-lardan bakmalı ve tıp, kalkınma ve diplomasi arasındaki mevcut olan bağları daha görünür ve somut hale getirmeliyiz. 2015 sonrası sürdürüle-bilir küresel kalkınma hedeflerinin tasarlandığı günümüzde Türkiye ve tıp düşünürleri küresel sağlık diplo-masisine katkıda bulunmalı ve di-siplinler arası çalışmalı. GAÜN – DSÖ

BİZDEN HABERLER

Dünya Sağlık Örgütü ile önemli işbirliği

Dünya Sağlık Örgütü ve Gaziantep Üniversitesi TARGET TTO arasında “Toplumlararası Sağlık

Diplomasisi” konusunu içeren önemli bir işbirliğine imza atıldı.

D


63

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

– TargeT TTO işbirliği bu anlamda bir yandan sağlık hizmetleri eğiti-minde inovasyona imza atılmasını sağlarken, diğer yandan da kalkın-ma ve barış alanında da önemli bir katkı yapmaktadır.”

GAÜN Ve DSÖ İşbirliği ile Gerçekle-şecek Bu Eğitim Bize Işık TutacakKoordinatör Vali Veysel Dalmaz, “Suriye’deki iç savaşın en fazla Türkiye’yi etkilediğini ifade eder-ken, Sağlık Bakanlığı’nın yapıcı bir kararla Suriyelilerin masraflarının karşılanması için uygulamalar geliştirdiğini kaydetti. Bu sosyal girişimin şu ana kadar Türkiye’ye maliyetinin 4.5 milyar dolar oldu-ğunu ifade eden Dalmaz konuş-masını şöyle sürdürdü: “Bu önemli bir yüktür. Yükümüzün azaltılması için uluslararası kuruluşlar da bir yol haritasıyla Türkiye’ye destek olmalıdır. Şu ana kadar karşılaya-madığımız bir eksiklik vardı. O da, hekimlik gibi “kutsal meslek sahip-leri Suriyeli doktorların” Türkiye’de boş durmalarını önlemekti. Bu kali-fiye sağlık sektörü elemanlarından bugüne kadar yararlanamadık. Bu-

gün GAÜN ve Dünya Sağlık Örgü-tü işbirliği ile başlatılan bu önemli eğitim programı bize ışık tutacak” ifadelerini kullandı.

Suriyeli Meslektaşlarımıza Türki-ye’deki Sağlık Sistemi ile İlgili Eği-tim VereceğizTürkiye’ye göç eden Suriyeliler ile ilgili olarak yaptıkları araştırmalar sonucu ilk tespitin özellikle sağlık-la ilgili önemli bir eğitim eksikliği olduğunu ifade eden Dünya Sağlık Örgütü Gaziantep Saha Ofisi Yöne-ticisi Dr. Corinna Reinicke ise, “Ko-nuyu buradaki meslektaşlarımızla tartıştıktan sonra bunun çözümü için çalışmaya başladık. Gaziantep Üniversitesi’nin desteğiyle Suriyeli doktorlara aile sağlığı, temel sağlık hizmetleriyle ilgili bir eğitim sun-maya karar verdik. Suriyeli doktor-lara Türkiye’deki sağlık sistemiyle ilgili 6 gün sürecek eğitim verece-ğiz. Bu eğitim, doktorların burada uyumu için önemli olacak. Suriyeli doktorlarımız şuanda gönüllü ola-rak çalışıyor. Önümüzdeki süreçte ücretli olarak çalışmaları konusun-da çalışmalarımız olacak” dedi.

Gönüllü Suriyeli Doktorların Çalış-masıyla Sıkıntılar GiderilecekGaziantep İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Metin Karakök ise, Suriye’ye en fazla yardımın Türkiye tarafından yapıldığını vurgularken, “Misafirle-rimiz akın akın ülkemize gelirken, sağlık sistemini çok hızlı bir şekilde harekete geçirerek, büyük hizmetler verdik. Suriyeli meslektaşlarımızın da bu hizmetin içine dahil edilme-si yolunda çaba gösterdik. Ancak, bu açık tamamı ile kapatılamadı. Şimdi bu çözülme aşamasına gel-di. İnşallah, gönüllü doktorlarımızın çalışmalarıyla sıkıntılar giderilecek-tir” diye konuştu.

Yurtdışında ses getirdiDünya Sağlık Örgütü ve Gaziantep Üniversitesi TARGET TTO arasındaki “Toplumlararası Sağlık Diplomasi-si” yurt içinin yanı sıra yurt dışında da yankı uyandırdı. ABD’nin ünlü yayın organı Newyork Times habe-rimize yer verirken, DSO web sitesi de haberi, ana sayfasından okurla-rıyla paylaştı.

BİZDEN HABERLER


64

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

BİZDEN HABERLER

GAÜN’de tarihi imza

aziantep Üniversitesi (GAÜN) ile Gaziantep Bü-yükşehir Belediyesi (GBB) arasında 4 yıl süreli, 26 alanda işbirliği yapılma-

sına öngören protokol imzalandı. Protokole imza atan Gaziantep Bü-yükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, “Gaziantep Üniversitesi bizim göz bebeğimiz” dedi. Rektör Coşkun ise, “Bugüne kadar üniversite olarak Gaziantep’in dertlerini dert edindik. Bundan böyle de Büyükşehir Bele-diyesi ile Gaziantep’e katma değer sağlayacak tüm projelerde birlikte olacağız” diye konuştu.

Gaziantep Üniversite Senato Salo-nu’ndaki protokol imza törenine, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi adına başkan yardımcıları, genel sekreter ve yardımcılarıyla daire başkanları katılırken, GAÜN’ü ise rektör yardımcıları, genel sekreter ve yöneticileri hazır bulundu. Proto-kol töreninin açış konuşmasını ya-pan Gaziantep Üniversitesi Rektörü

Prof. Dr. Coşkun, GAÜN ile Beledi-ye arasında imzalanan protokolün önemine işaret ederek, “Kutlu, güzel şehrimiz için gerçekten önemli ge-leceğe ışık tutacak bugüne kadar yaptığımız projeleri bundan sonra yenileriyle donatacak, şehrimize katma değer oluşturacak projeleri resmi bir protokole bağlıyoruz” dedi. Gaziantep Üniversitesi’nin şehrin her alandaki sorunlarıyla ilgile-

nen, şehirle bütünleşmiş, kente her alanda katma değer sağlayan, sos-yal alanlarda, eğitimde, sanayide, endüstride, ürettiği bilgiyi payla-şarak öncü olmak ve katma değer oluşturma konusunda bir kararlılığı temsil ettiğini vurgulayan Coşkun, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün de bunun devamını ve gelecekte yeni projelerle sürdürülmesi konusunda-ki iradenin devamını gösteriyoruz”

GGAÜN ile Gaziantep Büyükşehir Belediyesi arasında 4 yıl süreli, 26 alanda işbirliği yapılmasına öngören protokol imzalandı.


65

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

BİZDEN HABERLER

GAZİANTEP ÜNİVERSİTEZİ BİZİM GÖZ BEBEĞİMİZGaziantep Büyükşehir Belediye Baş-kanı Fatma Şahin ise, Gaziantep’in ‘herhangi’ bir şehir olmadığı vur-gusunu yaparak başladığı konuş-masında, “Çünkü, Gaziantep bir ticaret ve sanayi şehri. Ve bir o kadar da üniversiteler şehri. Biz şehrimizi anlatırken 4 üniversite-miz var diyoruz. Ama, bizim ana üniversitemiz, yıllardır hakikaten 4 üniversitemizin çatısı, çınarı olan, bizim göz bebeğimiz Gaziantep Üniversitemiz” dedi. Konuşmasın-da, insan gücünün en büyük beşe-ri servet olduğu vurgusunu yapan GBB Başkanı Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada üniversitemizin gücünü görüyoruz. Bu gücü şehri-mizin bölgemizin ülkemizin gücü olarak görüyoruz. Bugün Gaziantep Üniversitesi olarak 26 başlık olarak daha önce başlatıp, devam ettir-me kararını aldığımız işbirliğinin protokolünü imzalıyoruz. Böylesine önemli bir zaman dilimine şahitlik yapıyoruz”

26 DALDA İŞBİRLİĞİ YAPILACAKGAÜN Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coş-kun, protokolü imzalanan işbirliği konularında bir sunum yaptı. Rektör Coşkun, sunumunda GAÜN ve Ga-

ziantep Büyükşehir Belediyesi‘nin halen devam eden ve önümüzdeki süreçte yaşama geçirilecek işbirli-ği alanlarıyla ilgili şu bilgileri verdi: “Üniversitemiz ile belediyemiz ara-sında arkeoloji, bilim-sanat merke-zi, diş hekimliği, eğitim, gastronomi, Gaziantep ansiklopedisi, Gaziantep kültür envanteri, göçmen sorunla-rı, inovasyon ve teknoloji yönetimi, intörn eğitim modeli, iş sağlığı ve iş güvenliği gibi konularda devam

eden ve önümüzdeki yaşama ge-çireceğimiz projelerde, proje ortağı olacağız. Kamulaştırma, konut, kül-tür-sanat, mimarlık, moda ve takı tasarımı, mühendislik, sosyal yapı, şehir planlama, tarih ve kültürel miras, tasarım, toplumsal duyarlılık projeleri (TDP), turizm, ulaşım-trafik ve yurt, barınma gibi kentin diğer sorunlarının çözümü için de ortak çalışmalar yapacağız.”


66

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

BİZDEN HABERLER

En İnovatifAR-GE Projesi ÖdülüGaziantep Üniversitesi’nde

stanbul Kongre Mer-kezi, Harbiye Oditor-yumunda düzenlenen törende; Başbakan Ahmet Davutoğlu ta-

rafından GAÜN Öğr. Üyesi Yrd. Doç. Dr. İnce’ye ‘En İnovatif AR-GE Projesi Ödü-lü takdim edildi.

Gaziantepli olarak Gazian-tep Üniversitesine böyle güzel bir ödül kazandırma-nın haklı gururunu yaşadı-ğını ifade eden Yrd. Doç. Dr. İnce, bu ödülü Gaziantep Üniversitesine borçlu oldu-ğunu söyledi. Bundan son-ra da Üniversitesi’ni en iyi

şeklide temsil etmek için elinden geleni yapacağını ifade eden İnce, bu başa-rının; özverinin, sabrın ve yaptığı işe sıkı sıkıya sarıl-manın bir karşılığı olduğu-nu da sözlerine ekledi.

İlk olarak 3-4 Nisan 2014 tarihlerinde Bursa ilinde, Uludağ Tekstil İhracatçıla-rı Birliği (UTİB) tarafından organize edilen,‘’Tekstil ve Konfeksiyon sektöründe 6. Uluslararası Ar-Ge Proje Pazarı’’ etkinliğinde, Taşıt Tekstilleri kategorisinde sergilenen ve ikincilik ödü-lü alan “Otomobil ve Ma-

İGaziantep Üniversitesi (GAÜN) Tekstil Mühendisliği Bölümü Öğr. Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Erdem İnce, 4-6 Aralık 2014 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen “Türkiye İnovasyon Haftası” etkinliğinde birincilik ödülünü kazandı.


67

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

BİZDEN HABERLER

rinede 3 Boyutlu Ortogonal Dokuma Kalıptan Kompozit Uygulamaları” adlı projesiyle GAÜN Öğr. Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Erdem, projenin dok-tora çalışmasının devamı ni-teliğinde olduğunu belirterek, metal malzemenin alternatifi amacıyla üretilen kompozit malzemenin endüstride kul-lanılmasıyla büyük faydalar sağlayacağını vurguladı.

İnce, “Metal ağır bir malze-me olduğu için arabada kul-landığınızda yakıt tüketimini arttırıyor. Tekstil kompozit malzeme kullanılmasındaki amaç hafifleştirmek” diyerek, bu malzemenin taşıt, otomo-tiv, marine, yel değirmeni ve uçak endüstrisinde kullanıla-bileceğini ifade etti.


68

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

BİZDEN HABERLER

Gaziantep’in artık yeni nesil yatırımlara ve teşviklere ihtiyacı var

TargeT TTO Kilis 7 Aralık Üniversitesi Kariyer Günleri’nde

aziantep il/ilçe oda ve borsalarının genel sek-reterleri, TOBB Akademik Danışmanı Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Rek-tör Yardımcısı Prof. Dr.

Türkay Dereli ile Gaziantep TEKNO-PARK ‘ta bir araya geldi. Toplantıya;

Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Genel Sekreter Yrd. Yusuf İymen, Gazian-tep Ticaret Odası (GTO) Genel Sek-reter Yrd. Figen Çeliktürk, Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Genel Sekreteri Özgür Bayram, Nizip Ticaret Borsası (NTB) Genel Sekreteri M. Eray Ölçal, Nizip Ticaret Odası (NTO) Genel Sek-

reteri Serpil Gündoğdu ve İslahiye Ticaret Odası (İTO) Genel Sekreteri Haşim Erdoğan ile TEKNOPARK ve TARGET TTO yetkilileri katıldı.

Toplantının açılışında bir sunum yapan Prof. Dr. Türkay Dereli, çok yakında TEKMER’i de(KOSGEB Ga-

G

Kilis 7 Aralık Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakül-tesi öğrencilerinin oluşturduğu

“Kariyer Topluluğunun organize ettiği Kariyer Günleri-“Kamuda ve Özel Sektörde Kariyer” baş-

lıklı etkinlik yapıldı. Bu et-kinlikte, TargeT TTO uzmanları

bilgi paylaşımında bulundu.

B aşarının Işığı Kariyer Günlerinde’ başlığı ile İktisadi ve İdari Bi-limler Fakültesi’nde düzenlenen Kariyer

Günleri’nin açılışında ilk sunum Dış Ticaret Uzmanı Ertuğrul Mıhçıoğlu tarafından yapıldı. 8 Aralık günü gerçekleşen etkin-lik gününde uzmanlarımızdan Fatih Balcı ve Başar Kılıçparlar “TÜBİTAK” destek programları, “ARGETİ Proje Pazarı” ile ilgili bilgi verirken, Girişimcilik uzma-nımız Özge Erbağcı “Girişimcilik

Bilinci” ile ilgili sunum yaptı.

İki gün süren ve alanında uz-man kişilerin konuk edildiği Kariyer Günleri’ne Türkiye Bi-limler Akademisi’nden Saim Atik, Sanko Holding Süper Film A.Ş.’den Burak Aybey, Proje Mü-dürü Umut Oğur ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Birol Erkan konuşmacı olarak katıldı. Ko-nuşmacılar deneyimlerini öğ-rencilerle paylaşarak, görüş ve önerilerini dile getirdi.


69

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

BİZDEN HABERLER

ziantep Hizmet Merkezi) TARGET TTO (Teknoloji Transferi Ofisi) gibi Gaziantep Teknoloji Geliştirme Bölgesi’ne (Teknopark’a) taşıyacak-larını dile getiren Prof. Dr. Dereli; “Böylece teknoloji geliştirme, tek-noloji transferi, kuluçka ve Ar-Ge ile ilgili tüm ara-yüzler bir arada olacak. Bu da hem sinerjiyi artıra-cak hem de inovasyon/girişimcilik eko-sistemimizi güçlendirecek. Son zamanlarda bilime, veriye daya-nan gelişmeyi isteyen, arzulayan ve bu konulara temas eden ekono-mi programları ardı ardına açıkla-nıyor. En son açıklanan ekonomik gelişme modelinin ikinci parçasın-da yer alan ‘üretimde verimliliğin sağlanması’ vurgusu da üniversite camiası olarak bizleri sevindiriyor. Artık teknoloji ve inovasyon tabanlı ekonomik büyümeden bahsediliyor. Bu sürece katkı yapmamız gerekti-ğinin bilincindeyiz…” dedi.

Oluşturdukları ‘Gaziantep Oda ve Borsaları Genel Sekreterleri Platformu’na, Gaziantep’in endüst-riyel, ticari ve yaşamsal kalitesinin fotoğrafının çekilmesi ve çözüm önerileri üretilmesi gibi çok önem-li bir misyon yüklendiğini dile ge-tiren TOBB Gaziantep Akademik Danışmanı Prof. Dr. Türkay Dereli, sunumunu şu sözlerle sürdürdü: “Bu misyon ile var gücümüzle hep birlikte çalışacağız. Dünya değişi-

yor… Her an düşünmek ve sürekli yenilenmek gerekiyor. Ülkemiz için de Gaziantep için de bir başarı hikâyesi yazmamız, vizyoner proje-ler yapmamız gerekiyor. Ancak bu projelerin niteliği de en az niceliği kadar önemli. Çok iyi tespitler yapa-rak, saha araştırmaları yaparak ve veriler toplayarak, gücümüzü bir-leştirerek ve zamanı iyi yöneterek Gaziantep için yeni şeyler yapma-mız lazım, yeni şeyler söylememiz lazım… Kalkınma yerelden başla-malı. Bölgesel gelişmişlik farklarını azaltmak için kılcallara ulaşılma-sı gerekiyor, Ar-Ge ve inovasyona dayalı girişimciliğe önem vermek gerekiyor. GAÜN TARGET TTO olarak bu bağlamda güçlü bir inovasyon/girişimcilik ekosistemi oluşturma konusunda bir hayli yol aldık…”

Gaziantep’in dünyada en çok ilgi çeken ve Dünya Bankasının tespit-lerine göre rekabetçilikte yükselen 7 şehirden biri olduğunu vurgula-yan GAÜN Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Türkay Dereli; “Gaziantep’in nü-fusu artıyor. Ekonomisi gelişiyor. Dünya’dan ve Türkiye’den daha fazla daha hızlı büyüdüğü için mercek altında… İSO verilerine göre ilk 1000’e giren firma artışında son on yılda birinci sırada… Müthiş bir ivme var, hareketlilik var… Dola-yısıyla jeopolitik risklere rağmen ekonomisi sürekli dinamik… İhraca-

tı sürekli büyüyen kentlerden birisi…Ancak, Gaziantep’te var olan üretim çeşitliliğinin katma değeri yeterin-ce yüksek değil. Gaziantep’in katma değerli ürünlere ve yüksek teknoloji üretimine odaklanması gerekiyor. Gaziantep’in, var olan girişimcilik potansiyelini inovasyonla harekete geçirerek yeni bir ekonomik ivme-lenmeye dönüştürmesi gerekiyor. Daha sistematik bir biçimde yapı-lan, daha çok bilimden beslenen, verilerden daha çok yararlanan bir girişimciliğe ihtiyaç var. Bunun için nitelikli insan kaynağının ve becerilerinin geliştirilmesi, yaşam kalitesinin artırılması büyük bir zorunluluk. Şunu ayrıca belirtmek-te fayda var ki; artık Gaziantep’te yeni nesil yatırımlara ihtiyaç var. Bu hususta istatistiklere baktığımız-da Gaziantep’in çok kritik bir eşikte olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Devletimizin de Gaziantep’e büyük bir sıçrama yaptırabilecek yeni ne-sil yatırımları destekleyecek yeni nesil teşvikler vermesi gerekiyor. Çünkü Gaziantep ve ekonomisi Tür-kiye ve ekonomisi için çok önemli. Bunun bilincindeyiz… GAÜN olarak; TEKMER, TEKNOPARK ve TARGET TTO ve benzeri tüm enstrümanla-rımızla, girişimcilerimizi ve sana-yicilerimizi yeni nesil yatırımlara yönlendirmeye her zaman devam edeceğiz” diyerek sözlerini tamam-ladı.


70

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

Prof. Dr. Türkay Dereli,Gaziantep Üniversitesi (GAÜn) Mühendislik Fakültesi Endüst-ri Mühendisliği Bölümü öğretim üyesidir. Halen Üniversite-Sanayi İşbirliği, Bilim, Teknoloji, Ar-Ge ve İnovasyon Politika ve Uygu-lamalarından ve bu kapsamda TARGET TTO (Teknoloji Transfer Ofisi) ve Gaziantep Teknopark’tan sorumlu Rektör Yardımcısı olarak görev yapmaktadır.

Prof. Dr. Türkay Dereli

Ekonomi ve teknoloji

üresel piyasalarda, en önem-li gelişme petrol fiyatlarında yaşanıyor. Petrol fiyatla-rı beklenmedik bir şekilde düşü(rülü)yor ve düş(ürül)

meye devam edeceği öngörülüyor. Dünya genelinde bir “büyü(yeme)me” sıkıntısı ve sancılanması yaşanıyor. Emtia fiyatları düşüyor. Talep azalıyor. Yatırımlar genellikle erteleniyor. Faizler düşüyor. Altın, güvenli bir liman olarak görülmüyor. Bütün bu durumlar, başta AB ülkeleri olmak üzere birçok ülkeyi deflasyon/resesyon korkusuna itiyor. Bir zamanlar “enflasyon canavarını” tanıyan ve onunla başa çıkmasını öğ-renen dünya, bu sefer “deflasyon ca-navarı” ile baş etmek zorunda kalabilir gibi gözüküyor. Herkes FED’e bakıyor, herkes Yunanistan’daki seçime bakıyor, Draghi’yi izliyor, Almanya’yı yakından takip ediyor, Rusya’nın nasıl gardını alacağına bakıyor, Çin’den gelecek bir büyüme haberini tedirginlikle bekliyor, Çin’in biraz yavaşlaması için adeta dua ediyor, Japonya’nın kredi notunu izliyor ve FED’in sabrının ne zaman taşacağını merak ediyor. Herkes birbirini izliyor. Hiç kimse, hiçbir taraf tek başına oyun ku-ramıyor. Herkes kartlarını açıyor, ama nafile… Üstüne üstlük, birbiri ardına ge-len politik krizler, siyasi gelişmeler de cabası: Irak, Suriye, Ukrayna, Rusya ve son olarak Fransa… Fransa bir taraftan düşürülen kredi notu ile bir diğer taraf-tan terör ile sarsılıyor. Adı konulmamış bir savaş, bir soğuk savaş, bir anlam-da 3. Dünya Savaşı, küresel ekonomide adeta bir satranç oyunu gibi oynanıyor. Çok kırılgan bir küresel ekonomi var. Bir gün “kış” oluyor, hemen ertesi gün

“yaz” geliyor. ABD’nin 3. çeyrek büyü-mesi tahmin edilenden yüksek gelin-ce (%5) adeta ‘bayram’ eden piyasalar, perakende satışların tahmin edilenden az gelmesi üzerine ‘yas’ yapıyor. İstik-rar yok, her şey anlık olarak değişiyor. Ekonomi piyasaları peşinden gidilecek bir “hikâye” bulamıyor. Küresel ekono-mi daralma sürecinde… Bu süreci iyi yönetecek aktörler muhakkak ki karlı çıkacaklar…

Suriye ve Irak başta olmak üzere, yu-karıdaki bütün gelişmeler ülkemiz Türkiye’yi de yakından ilgilendiriyor ve etkiliyor. Siyasi/küresel ekonomik ge-lişmeler bir yandan beklenmedik bir şekilde büyük avantajlar oluştururken bir diğer taraftan çok büyük riskleri de beraberinde getiriyor. Örneğin, petrol fi-yatları sevindiriyor, ama Rus Rublesinin değer kaybetmesi üzüyor. Sonuçta ba-casız sanayi Turizm sektörümüzün en büyük müşterileri Ruslar… Onların satın alma gücünün azalması işimize gelmi-yor. 2014 yılında “büyüme performansı ve sanayi üretimi” beklentinin altında kalınca morali biraz bozulan Türkiye, az bir ivme ile de olsa artan ihracat ra-kamları ve artık “ben düşeceğim” diyen enflasyon oranı (2014 Yıllık TÜFE %8,17) ile biraz nefes aldı 2014 sonunda. Bü-yüme hala ihracat kaynaklı… Her şeye rağmen, siyasi gelişmeler nedeniyle Irak ve Rusya’ya yönelik ihracattaki da-ralmaya rağmen, sene sonunun total-de ihracat rekoru ile kapanması moral verdi. İnşaat sektörü yine de aktif… Ta-rım sektörü ise büyümeyi desteklemek şöyle dursun, bilakis negatif etki yapı-yor (-0,7, 2014Ç3). Tüketim harcamaları

K

MAKALE


71

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

yeterince artmıyor. Tüketici güven endeksi son dört yılın en düşük mer-tebesinde (%67,7). İşsizlik oranı Eylül 2014 itibarıyla %10,5 seviyesinde… Cari açığın %40’lar mertebesinde azalması ise büyük bir sevinç oluş-turuyor. Üstüne üstlük, petrol fiyat-larındaki düşüş henüz tam olarak cari açığın azalmasına yansımamış durumda. Petrol fiyatları 50 dolar-lar seviyesinde kalırsa, Türkiye’nin enerjide neredeyse tamamen dışa bağımlı olan Türkiye’nin enerji fatu-rasını yarı yarıya azaltılabilecek ve böylelikle cari açığın milli gelire ora-nı %4’lere gerileyebilecek. Tabiidir ki bütün bunlar teorik olarak enflasyo-na ve büyümeye de olumlu yansı-yabilecek. Borsa Endeksine (BIST 100) şüphe ile yaklaşılsa da 2014 yılını tepede tamamladı… Görünüm pozi-tif… Piyasa yukarı yönlü… Tabii borsa derinliği hala sığ… Türkiye hala doğ-ru dürüst vergi toplayamıyor. Buna mutlaka adaletli bir çözüm bulmak zorunda. TCMB’nin izleyeceği faiz politikası ile döviz kurunun istikrarı, Türkiye’nin gelecekteki performan-sını etkileyebilecek unsurlar olarak yine ön plana çıkıyor… Türkiye’nin dolar ile borçlanması ancak Avro ile satış yapması da bazı riskleri beraberinde getiriyor. Avro-Dolar Paritesi 2014 sonunda tarihinin dip seviyelerinde… 2015 yılının ilk 6 ayı-nın en geç sonunda yapılacak mil-letvekilliği seçimleri nedeniyle, her şeye rağmen iç unsurların dış un-surlara baskın olacağı ve ekonomi-nin Türkiye’de aşırı hararet yapma-

yacağı öngörülüyor. Ancak, FED’in Haziran ayındaki muhtemel faiz artışı ile birlikte seçim sonrasında ekonominin parametrelerinde deği-şiklikler olabileceği de düşünülüyor. Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşa-bilmesi için, örneğin 2023’de 500 milyar dolarlık ihracat yapabiliyor olabilmesi için mutlaka büyüme hı-zını 2’ye katlaması ve bunun için de mesela acilen katma değeri yüksek, karlılığı yüksek, teknolojisi yüksek ürünleri üretmesi ve ihraç etmesi gerekiyor. Bunun için de Türkiye’nin topyekûn AR-GE yapması gerekiyor. Türkiye’nin acilen yeni bir “başarı hikâyesi” daha yazması gerekiyor.

Gaziantep’e gelince… Girişimci kent, marka şehir Gaziantep malumu-nuz üzere “Irak Savaşı” sonrasını bir fırsata dönüştürebilmişti. Şimdi-lerde ise Suriye krizinin etkileri iyi-ce hissediliyor Gaziantep’te. Ancak bu sefer kolay olmadı... Gelen göç Gaziantep’i her bakımdan sarstı-ğı gibi ekonomik olarak da sarstı… Şimdilerde kayıt içinde; uyum içinde çalışan Suriyeli işçi ve esnafları da görmek mümkün artık Gaziantep’te. Gaziantep bir sanayi şehri… Gazi-antep üretiyor. Türkiye’nin üreten kenti… Batıya giden göçü durdura-bilen, göçü kaldırabilen, herkesi ku-caklayabilen bir ticaret ve kardeşlik kenti… Gettolaşmanın olmadığı, or-tak aklın vücut bulduğu bir kent… Hemen hemen tüm göstergelerde ülke ortalamasının üstünde perfor-mans sergiliyor, ülkeye büyük katkı

yapıyor. İstihdamda, ihracatta, bü-yümede… Açıkları kapatıyor. Ama artık Gaziantep de daha iyisini hak ediyor. Gaziantep’e özel destek la-zım! Türkiye’nin 2023 hedeflerine yeterli desteği verebilmesi için, ör-neğin 2023’de 30 milyar dolar ih-racat yapabiliyor olabilmesi için, Gaziantep’in acilen katma değeri yüksek, karlılığı yüksek, teknolojisi yüksek ürünleri üretmesi ve ihraç etmesi gerekiyor. Bunun için de Gaziantep’in topyekûn AR-GE yap-ması gerekiyor… Üstelik ekonomik ve sosyal verileri incelediğinizde artık Gaziantep’in bir sınıra dayandığını, bir eşiğe dayandığını, bıçak sırtın-da olduğunu görüyorsunuz. Yıllardır Türkiye’ye büyük katkı yapan, bü-yük yük alan, büyük destek veren Gaziantep’e, şimdi Türkiye’nin bir ay-rıcalık yapması, pozitif bir ayrımcılık yapması gerekiyor. Bu nasıl olabilir? Yeni nesil bir teşvik ile… Yeni nesil üretim teşvik edilebilir Gaziantep’te! Gaziantep’in yaşam kalitesinin art-ması için özel önlemler alınabilir. Bunun için de Gaziantep’te başta eğitim olmak üzere, sosyo-kültü-rel problemlere odaklanılması ve çözülmesi büyük önem arz ediyor. Gaziantep’te herkesin AR-GE yap-ması gerekiyor. Şehrin bilişim ve lo-jistik altyapı ve üst yapısının acilen geliştirilmesi gerekiyor. Etkin turizm politika ve stratejilerinin de oluştu-rulması ve uygulanması gerekiyor. Gaziantep, Türkiye’nin yazacağı yeni “başarı hikâyesinde” başkahraman olmak zorundadır!

MAKALE


72

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

BİZDEN HABERLER

İş dünyasından GAÜN’ün intörnlük uygulamasına alkış

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM), Ekonomi Bakanlığı’nın desteğiyle ile düzenlediği ‘’Türkiye İnovasyon Haftası Gaziantep’’ etkinliği kapsamında ‘Akademisyen – Sanayici Buluşması’ gerçekleşti. Toplantıda konuşan iş dün-yasının temsilcileri GAÜN’ün intörn müthendislik uygulamasından memnuni-yetlerini dile getirirken GSO Başkanı Adil Konukoğlu, “Gaziantep Üniversite’nin uygulaması bizi çok mutlu ediyor. Darısı diğer üniversitelerin başına” dedi.

Ş ehitkamil Kültür Merke-zi’ndeki sanayici iş dün-yası buluşmas oturumu-na GAÜN Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, Hasan Kalyoncu Üniversitesi

Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz, GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adil Konu-koğlu ve GTO Yönetim Kurulu Baş-kanı Eyüp konuşmacı olarak katıldı.Konuşmasında, inovasyonun sade-ce toplantılarla değil, ilköğretimden itibaren içinde AR-GE kültürünün de olduğu yepyeni bir anlayışla

tesis edilmesi gerektiğini belirten GAÜN Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coş-kun, “İnavasyon deyip arada ayran kabartmak yerine, bunun işlevsel ve sürekliliğinin sağlanması gere-kir. Ezbere dayalı bir öğreti, eğitim sisteminden sorma, arka perdesini araştırma yanını, yöresini öğrenme sistemidir inavasyon. İlköğretimden başlayarak bu anlayışın değişmesi gerekiyor. Ama, geleceğin nesline bu tohumların şimdiden atılması gerekir. Çünkü, üniversiteye gelen gençlere bunu kabullendirmek pek

kolay olmuyor” dedi.

SANAYİCİYLE KOL KOLAYIZÜniversite sanayi işbirliğinin en iyi örneğinin ABD’de verildiğini kayde-den Rektör Prof. Dr. Yavuz Coşkun, bu ülkede üniversite- sanayi işbir-liğini yapan bir sistemin tesis edil-diğini ifade ederken, “Sözgelimi Tek-sas Üniversitesi’nin Ar-Ge bütçesi 995 milyon lira. Ar-Ge olmadan ino-vasyon tek başına, teknolojik bilgi yoğun ürünleri elde etmeye yetmez. Bugün 2023 hedeflerini konuşuyor-


73

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

BİZDEN HABERLER

sak bunun içinde bilginin gömülü olduğu ürünlerden bahsediyoruz de-mektir. Bunun için sanayi-üniversite işbirliği şarttır. Bu aşamada üniver-sitelerin topluma açılması, katma değer üretmesi gerekir” dedi. Belirti-len hedefe ulaşabilmek için üniver-sitelerin anlayışlarının mutlaka de-ğişmesi gerektiğini savunan Coşkun konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yaptı-ğınız araştırmaların ürüne dönmesi noktasında yapılanların bir hesabı, muhasebesi olması gerekir. Bu nok-tada Gaziantep, Türkiye’yi taşıyan kentlerden birisi olması açısından önemli bir kent. Öyle bir kentte üre-timin daha teknolojik hale gelme-si noktasında üniversite olarak so-rumluluklarınızın farkında olmanız lazım. Bunun için sanayicilerimizi topladık. O zamana kadar bireysel ilişkiler vardı ama bunlar kurumsal değildi. Baktık ki, üniversite ile sana-yi birbirini tanımıyor. Üniversite ve sanayinin mağrur duruşunu orta-dan kaldırmak, aradaki cam duvarı kırmak için çaba sarfettik. Biraraya geldik. Ciddi bir sanayi strateji böl-gesi ortaya çıktı. Sektörel alanların hepsini içine alan arama toplantı-larıyla şehirdeki ortak aklın ortaya çıkardığı bir strateji projesi ortaya çıkardık.”

DARISI DİĞER ÜNİVERSİTELERİN BA-ŞINAGaziantep Sanayi Odası (GSO) Yöne-tim Kurulu Başkanı Adil Konukoğ-lu ise, yıllar önce Gaziantep’te far-kındalık yaratmak amacıyla Genç

İşadamları Derneği’ni kurdukları zaman, üniversite-sanayi işbirliğin-de büyük zorluk yaşadıklarını ha-tırlatırken, “Ama, şimdiki yönetimle tüm sıkıntılar ortadan kalktı. Bugün sanayici ile üniversitenin her kade-mesi uyumlu bir şekilde çalışıyor. GAÜN’ün mühendislik fakültesinde okuyan öğrencilere iş pratiği ka-zandırmak için başlattığı ‘İintörn’’ uygulamasından son derece mem-nunuz. Bu uygulama ile sanayicimiz nitelikli eleman ihtiyacını karşılayor. Darısı diğer üniversitelerin de ba-şına’’ dedi. Öğrencilere, kendilerine büyük hedefler koymaları çağrısın-da da bulunan Konukoğlu, “Hedefi-niz olmazsa başarma şansınız da yoktur. Ama, birlikte çalışmayı öğre-nin. Bir şeyi başarmak için mutlaka bir başkasının bilgisine ve beceri-sine ihtiyacınız olduğunu unutma-yın. Hiçbir şeyi tek başınıza başa-ramazsınız. Eğer son yıllarda intörn sistemiyle bu öğrencileri kazandıy-sak; üniversite ile bütün sanayiciler birlikte olduğumuz için başarıyoruz’’ diye konuştu.

SABIR VE HOŞGÖRÜYLE DAHA İYİ OLACAĞIZGaziantep Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Bartık ise, iş dünyasının, üniversitelerle ilişkile-ri konusunda önceki yıllardaki katı anlayışının giderek değiştiğini be-lirttiği konuşmasında, “Gaziantep Üniversitesi’nin uyguladığı İntrön Mühendislik projesini bu nedenle çok önemsiyoruz. Öğrencilerimizden

yana hiçbir sıkıntımız yok. İyi du-rumdayız, ama ilişkilerimizi daha çok geliştirmeliyiz” diye konuştu. Bu aşamada hem sanayici, hem de üniversitelerin daha çok özveride bulunması gerektiğini savunan Bar-tık özetle şöyle dedi: “Üniversitemiz sanayiciye bir proje getiriyor. Sana-yicimiz bakıyor ki, projeden kısa va-dede kar etme şansı yok. Sıcak bak-mıyor. Ama, akademisyenlerimiz de girişimine sıcak bakılmaması nede-niyle küsüp gidiyor. Bunu aşmamız lazım. Onun için, sanayici daha öz-verili, akademisyenimiz daha sabırlı olmak zorunda. Sanayicilerimiz bu konuda giderek katı tutumlarından uzaklaşıyor. Üniversite cephesin-de de durum aynı. Bu şekilde iş-birliğimizin daha da gelişeceğine eminim. Cari açığın azaltılmasına yönelik Başbakan Sayın Davutoğlu tarafından yapılan açıklamanın da, bu açıdan bir şans olduğunu düşü-nüyorum.”

GAÜN ÖĞRENCİLERİ STAJI KAPTIBu arada, İnovasyon Haftası et-kinlikleri kapsamında Gaziantep Üniversitesi’nin çeşitli fakültelerinde öğrenimlerini sürdüren öğrenciler, Arçelik, SANKO, Naksan, Erdemoğlu Holding gibi ünlü markaların yöne-ticilerine sorular yöneltti. Öğrenciler, birbirinden ilginç sorularıyla hol-dinglerin yöneticilerinden tam not alarak, kendilerine bu holdinglerde staj yapma fırsatını elde edip, bel-kide ileriki yaşamlarında iş kapısını da araladı.


74

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

BİZDEN HABERLER

İnovasyon Haftası’nda GAÜN Rüzgarı

İnovasyon için “Güçlü Adımlar”

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Güneydoğu Anadolu İhracatçılar Birliği’nin (GAİB) işbirliğiyle düzenlenen Türkiye İnovasyon Etkinlikleri Haftası’nda, Gazi-antep Üniversitesi rüzgarı esti. Etkinlik kapsamında açılan TİM Girişim Evi’ni Rektör Prof. Dr. Yavuz Coşkun ile gezen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, öğ-renci ve akademisyenlerce hazırlanan projelere övgü yağdırdı.

E tkinliklerin açılış konuşmasın-da Gaziantep’in 6 milyar do-larlık ihracatıyla, 34 yıl öncesi Türkiye’nin ihracatını tek başına geçtiğine işaret eden Ekonomi

Bakanı Nihat Zeybekçi, “Türkiye’nin Ar-Ge’ye inovasyona ayırdığı pay sürekli ar-tıyor ve artamaya da devam etmelidir. Türkiye artık başkaları bir adım atarken, ‘Türkiye ne der?’ denen bir ülke haline gelmiştir. Türkiye artık edilgen değil, etken durumda. Hammadde ve enerjide olduğu gibi, inovasyon, teknoloji, Ar-Ge ve farklı-laşmada çok güçlü adımlar atmalıdır. Bu


75

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

BİZDEN HABERLER

konuda üniversitelere büyük görev düşmektedir” dedi. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi de konuşmasın-da, Gaziantep’in ihracatının her za-man Türkiye’nin iki katı büyüdüğü-nü belirterek, “Bir Gaziantepli olarak bundan gurur duyuyorum” dedi.

Halı Tasarım Ödülüne ilgiİnovasyon Haftası Etkinlikleri kapsa-mında, Gaziantep Üniversitesi Naci Topçuoğlu Meslek Yüksek Okulu ile Güneydoğu Anadolu İhracatçılar Birliği (GAİB) işbirliğiyle düzenlenen ve Türkiye’nin çeşitli illerinden 128 tasarımcının projeleriyle katıldığı 5. Halı Desen Tasarım Yarışması’nın ödül töreni de gerçekleştirildi. Ödül töreninde ilk 20 derecesine giren-lere teşekkür plaketi verilirken, bi-rinci olan Melisa Aslan’a 5 bin TL, ikinciliği kazanan Pelin Topuz’a 3 bin TL ve üçüncülük elde eden Zey-nep Tuti’ye, 2 bin 500 TL para ödü-lü Bakan Zeybekçi, Vali Erdal Ata, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma

Şahin, TİM Başkanı Mehmet Büyü-kekşi, GAÜN Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun ve GAİB Başkanı Abdulkadir Çıkmaz tarafından verildi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, bu anlam-lı etkinlikten dolayı GAÜN Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun’u kutladı. GAÜN’ün İnovasyon Ekibine Kutla-maEkonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ve protokol daha sonra Güneydoğu Anadolu İhracatçılar Birliği’nde ya-pılan TİM Girişim Evi’ni gezdi. Ba-kan Zeybekçi, GAÜN Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, Rektör Yardımcı-ları Prof. Dr. Türkay Dereli ve Cahit Bağcı’nın da aralarında bulunduğu grupla Gaziantep Üniversitesi lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencile-ri tarafından hazırlanan 10 proje-yi inceledi. Aralarında, 3D Printer, Sesli Göz, Doğru Su Pompası, Bas-Geç-Üret gibi projelerle ilgili öğren-cilerden bilgi aldı. Bakan Zeybekçi, bu inovatif çalışmalarından dolayı

öğrenci ve üniversite yöneticilerini tebrik etti.

Doç.Dr. Vural:Türkiye İnovasyonda Sıçrama Yaparİnovasyon Haftası’nın ikinci günün-de GAÜN Rektör Danışmanı ve İle-tişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Vural Özdemir’in ‘Sosyal İnovasyon ve Bilgi Ekonomisi’ konulu paneli salonu dolduran dinleyiciler-den büyük beğeni aldı. Konuşma-sında, Türkiye ve dünya ülkelerinin inovasyon ve Ar-Ge rakamlarıyla ilgili bilgiler veren Doç. Dr. Vural Öz-demir, Ar-Ge – İnovasyon ilişkisini değerlendirirken, “Ar-Ge ham petrol gibidir. Ar-Ge’ye yatırım yapıyorsa-nız direkt inovasyon yapıyor demek değilsiniz. Ar-Ge’nin inovasyona dö-nüşmesi için bir süreç vardır ve bu sürecin kolaylaştırılması gerekir. Bu nedenle, inovasyon üzerinde inovas-yon yapılmalı. Türkiye’de gelişmekte olan TTO’lar bunun sağlanmasına yönelik önemli girişimler” dedi.


76

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

BİZDEN HABERLER

İki Üniversite yeteneklerini birleştiriyor

Gaziantep ve Adıyaman Üniversiteleri işbirliği ile Gaziantep Üniversitesi Tek-nopark ve Teknoloji Trans-fer Ofisi’nin irtibat bürosu, Adıyaman Üniversitesinde

açıldı. Adıyaman Üniversitesi Rek-törlük Konferans Salonu’nda gerçek-leştirilen açılış törenine Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü, Gaziantep Üniversite-si Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Türkay Dereli, Adıyaman Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Niyazi Kahveci, Prof. Dr. Ahmet Pınarbaşı, Adıyaman Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Koca, Mühen-dislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Pala, Teknik Bilimler Meslek Yükseko-kulu Müdürü Doç. Dr. Murat Aydın, çe-şitli kurum müdürleri, Gaziantep Üni-versitesi Teknopark Genel Müdürü Yrd. Doç. Dr. Deniz Vuruşkan ve TARGET Teknoloji Transfer Ofisi Genel Müdürü Ekrem Tekin, Adıyaman Üniversitesi akademik ve idari personeli ve öğren-ciler katıldı.

Açılışı gerçekleştirilen irtibat büro-sunun protokolü geçtiğimiz Haziran ayında Adıyaman Üniversitesi Rek-törlük Konferans Salonu’nda gerçek-leştirilen törenle imzalanmıştı. Ardın-dan yapılan çalışmalar sonucunda irtibat bürosunun açılmasına karar verildi. Açılan bu irtibat ofisi Adıya-man Üniversitesi akademisyenlerinin şirket kurması, üniversite-sanayi işbir-liğinin geliştirilmesi ve projelerin ha-zırlanması gibi birçok konuda hizmet verecek. İrtibat bürosunun Teknopark kısmıyla akademisyen girişimciliği, ön-kuluçka ve kuluçka programı akti-viteleri yapılacak. Adıyaman Üniversi-tesi öğretim üyeleri Gaziantep Üniver-sitesi Teknopark hizmet binalarında şirket kurmaları durumunda şirketle-rinin bir kısım faaliyetlerini bu ofisler üzerinden yürütebilecek.

Gaziantep Teknopark ve Adıyaman Üniversitesi ortak konular belirleyerek bu konu başlıkları altında akademik, sosyal konularda çalışmalar yapabi-lecek. Ayrıca Adıyaman Üniversitesi ve Gaziantep Teknopark yerel, ulusal

ve uluslararası tabanlı projelere ortak başvuru yaparak hibe programların-dan yararlanabilecek. Teknoloji Trans-fer Ofisi kısmıyla ise teknoloji transferi konusunda farkındalık oluşturularak akademik bilginin ve teknolojik trend-lerin üniversite dışına yayılması sağ-lanacak. Bölgede bulunan Ar-Ge ve Ticarileştirme arasında köprü kurma çalışmalarının artırılmasına çalışıla-cak. Bu ofis ile birlikte destek prog-ramlarından yararlanmaya yönelik proje geliştirme, Fikri Sınai Mülkiyet Hakları (FSMH) yönetimi, lisanslama, girişimcilik ve şirketleşme hizmetle-ri verilecek. Ayrıca Üniversite sanayi işbirliği sağlanarak yeni proje fikirle-ri üretilmesi, proje yazım ve başvu-ru sürecinin koordinasyonu, sanayi kuruluşlarının teknolojik yetenek ve ihtiyaçların tespiti, fon sağlayıcı ku-ruluşların kaynaklarının bölge ve sa-nayicinin ihtiyaçlarına uygun olacak şekilde yönlendirilmesi, proje uygula-ma, süreç takibi, raporlama, yatırımcı ağları oluşturma ve mucit girişimci-lerle eşleştirmek gibi hizmetler verile-cek.


77

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

SANAYİ İŞBİRLİğİ

Şirketleryenilenmeye açık olmalı

Teklif Gıda San ve Tic. Ltd. Şti Firma Sahibi Mesut Türkan, atalarından dev-raldıkları lokumu bir mi-ras kabul ederek, gelecek nesillere taşımayı vazife

olarak gördüklerini açıkladı.

Mesleği babadan öğrendiğini kay-deden Mesut Türkan, 1960 yılın-da aldığı şirketin atılım sürecinin 1997’den sonra hız kazandığına dik-kat çekti.

Türkan, ”Küçük bir imalathanede başlayan hikâyemiz dört kardeşin bir araya gelerek yönetimi ele alma-sıyla hız kazandı. Gaziantep Küsget Halıcılar sitesinde 4 bin metrekare kapalı alanda, aylık 130 ton üretim kapasitemiz bulunmaktadır. Lokum, yöresel ürünler, şire sucuğu, bas-tık ,muska, toz içecek gibi ürettiği-miz ürünleri Mesut Mercan, Antepli Mehmet Efendi, Çerez Ata markaları ile pek çok kalite sistemine sahip

bir şekilde piyasaya sunmaktayız. Türkiye’de sektördeki ilk 5 büyük fir-madan biri olarak, Türkiye’de ki on beş zincir firma ile çalışarak ürünle-rimizi tüketici ile buluşturmaktayız” dedi.

PAZAR PAYI BÜYÜYORYurtiçi ve yurtdışında geniş dağıtım ağı bulunduğunu kaydeden Mesut Türkan “Merkezi Gaziantep’te olan firmamızın İstanbul ve Ankara’da depo kurarak geniş dağıtım ağına ulaşmıştır. Dubai, Katar, S.Arabistan, ABD, Rusya, İspanya ve Katar gibi ülkelere gönderimimiz bulunmak-tadır. Gelecek ile ilgili hedeflerimiz arasında 10 bin metrekare fabrika yapma için çalışmalarımız sürmek-te. Kuruyemiş üretimine geçmeyi de planlıyoruz. Bu arada ABD’deki zincir mağazalar ile görüşmelerimiz devam etmektedir” diye konuştu.

“FİRMALAR YENİLENMELİ, GELİŞME-Lİ”

Piyasada fındık ve fıstık konusun-daki fiyat istikrarsızlıkları sektörün en çok konuştuğu konular olduğunu dile getiren Türkan ”Firmalar sürek-li kendini yenilemeli, geliştirmeli ve yurtdışına açılmalı. 2008 yılında Cezayir Fuarında kurduğumuz bağ-lantı hayatımızdaki dönüm nokta-sı oldu. Şu an 70 çalışana ulaştık. Gaziantep girişimci bir kent. Bizim gibi firmalar bunun göstergesi. An-cak Gaziantep iş dünyasının bilgiye daha çok değer vermesi gerektiği kanaatindeyim. üniversite ile sana-yi ortak çalışmalar yürütmeli. Biz de bir arkadaşımızın vasıtası ile Gazi-antep Üniversitesi TargeT Teknoloji Transfer Ofisi’nden haberimiz oldu. TargeT ile ürünlerimizin raf ömrünü uzatmak adına bir projemiz devam ediyor. Yine farklı bir Ar-Ge çalış-mamız daha var. Çok daha erken TargeT ile tanışmak isterdim. Bu nedenle TargeT çalışanlarının firma ziyaretlerini devam ettirmelerini iş dünyası için faydalı buluyorum” di-yerek sözlerini tamamladı.

Yaklaşık 55 yıl önce babadan devraldıkları işletmelerini bugün dünyanın birçok bölgesine ihracat yapan bir marka haline getiren Teklif Gıda firmasının başarısını, firma sahibi Mesut Türkan ile konuştuk.


78

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

SANAYİ İŞBİRLİğİ

En önemlimisyonumuz Ar-Ge

“Dünya Yeni Tatlarla Buluşmalı”

Kilis Organize Sanayi Böl-gesinde 2004 yılında El-kim İç ve Dış Ticaret ola-rak kurulan firma, 2009 yılında adını Elkim Gıda

Tarım ve Hayvancılık Ltd. Şti olarak değiştirdi. 2009 Haziran ayında ise şirketi şu anki sahipleri satın aldı. 2012 yılından itibaren de ünvanı “Güllüoğlu Gıda Tarım ve Hayvan-cılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.” oldu.Güllüoğlu Gıda Yönetim Kurulu Baş-kanı Mehmet Kanar şirketini “Satı-şını yaptığımız ürünler helva, reçel, tahin, pekmez, fındık kreması, kro-kan, cevizli üzüm sucuğu, menengiç kahvesidir” diyerek tanıttı.

5 KITAYA İHRACATÜrünlerini Lalin, Kanaat, Afrin, Ener-jitik markaları ile tüm Türkiye’ye gönderdiklerini kaydeden Kanar “Avrupa, Amerika, Rusya, Asya, Af-rika, Ortadoğu’ya ihracat yapmak-tayız. 2015 yılında kapasitemizi

artırmak niyetindeyiz. Kaliteli ham-madde kullanarak ürettiğimiz ürün-leri daha fazla tüketici ile buluş-turmak istiyoruz” şeklinde konuştu. Kanar” Gaziantep yöresine ait daha sağlıklı ve doğal olan yaş üzüm pekmezini, yediden yetmişe herke-se yedirmek istiyoruz. Tahinli fındık kremasının faydalarını öne çıkarıp, kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi yapmayı hedefliyoruz. Yenilikçi fir-ma misyonumuzu sürdürmek için Ar-Ge çalışmalarımız hızla devam etmektedir”.

“YENİLİK KATAN PROJELERDEN VAZGEÇMEMELİYİZ”Reel ekonomi ve iş dünyası ile il-gili düşüncelerini de dile getiren Kanar “Ecdadımızın bize bıraktığı bu vatanı bizde torunlarımıza daha büyük, söz sahibi bir ülke olarak bı-rakmalıyız. Komşularımızda olan bu savaşlar insani olarak vicdanımızı sızlatıyor. Bu coğrafyada yaşayan

insanlar hep sancılı ve sıkıntılı bir süreç yaşamışlardır. Bizde bu coğ-rafyada yaşadığımıza göre bu riski dağıtıp diğer coğrafyalara açılma-mız gerekiyor. Tam da bu noktada Türkiye, Gaziantep iş dünyası, ilgili tarafların aldığı radikal kararlar ile beklenenden daha az ekonomimiz etkilendi diye düşünüyorum” dedi. Gaziantep’in istatistikleri alt-üst eden müthiş bir ruhunun olduğuna dikkat çeken Kanar “Kayayı delen suyun gücü değil, sürekliliğidir. Bu dinamik ruh bu şehirde var. Yeni işletme kuracak kişiler bu şehre ye-nilik katan projeler yapmalı ve asla vazgeçmemelidir Bu anlamda fir-mamız üniversite-sanayi işbirliğine önem veren, bu işbirliğinin gelişti-rilmesi gerektiğini düşünen bir ça-lışma sistemine sahiptir. Şu an Ga-ziantep Üniversitesi TargeT Teknoloji Transfer ofisi ile bir Ar-Ge çalışma-mız, yürüttüğümüz proje bulunmak-tadır” şeklinde konuştu.

Güllüoğlu Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kanar, Ar-Ge’ye verdikleri öneme dikkat çekti. TargeT TTO ile proje yürüten Güllüoğlu Gıda, en önemli misyonunu AR-GE olarak belirledi.


79

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

BASiNDA TARGET

30 I GAZİANTEP

“Ün�vers�teler kabul oranını artırıyor”

Üniversiteler aracılığıyla yapı-lan proje başvurularının kabul oranlarının istatistiklere göre çok daha yüksek olduğu tespitini ya-pan TargeT TTO Yöneticisi Prof. Dr. Mustafa Bayram, TargeT’in bu konudaki birikimleri ile doğru projeyi, doğru destek programı-na sunduğunu bildirdi. Bayram, “Proje yapacak firmalar karmaşık, zahmetli ve uzun bir süreç ile karşı karşıya olduğu düşüncesini taşıyor. TargeT, Gaziantep Sanayi Odası iş-birliği ile gerçekleştirdiği ProJET programında uyguladığı eğitim-da-nışmanlık-mentörlük üç aşamalı yöntemi ile firmaların her zaman yanlarında bulunuyor. Teknolojiyi üst düzeye taşımaya çalışan akade-mik danışmanlarımız, firmaların yaşayacağı süreçleri çok iyi bilip, çözüm üretiyor” şeklinde konuştu.

“Gaz�antep’�n akadem� ve �ş dünyası arasında köprü görev� görüyoruz”

Gaz�antep Ün�vers�tes� kampüsünün b�t�ş�ğ�nde yer alan Gaz�antep Teknoloj� Gel�şt�rme Bölges�’nde yerleş�k olarak kurulan Gaz�antep Ün�vers�tes� TargeT Teknoloj� Transfer Of�s�’n�n, akt�f faal�yetler�n�n b�r�nc� yılını tamamladığını kaydeden TargeT TTO Yönet�c�s� Prof. Dr. Mustafa Bayram, “Faal�yetler�m�zle Gaz�antep’�n akadem� ve �ş dünyası arasında köprü görev� görüyoruz” ded�

TargeT Teknoloji Transfer Ofisi’nin imza attığı projeler ve geliştirdiği kapasitesiyle

dikkat çektiğini söyleyen Mustafa Bayram, “Hızla yapılanan 16 kişilik ekip ve yönetim kurulu tam bir yıldır firmalara Ar-Ge ve teknoloji işbirliği için iş dünyası ve üniversite arasında köprüler kuruyor. İşbirlikleri ise Ar-Ge ve yenilik yolunda imkansızlıkları, imkâna çeviriyor. TargeT Tek-noloji Transfer Ofisi’ni kuran Gaziantep Üniver-sitesi bu başarılı hamlelerinin etkilerini görerek, bölgeye yayılımını sürdürüyor” şeklinde konuştu.

“Anahtar sözcükler, Ar-Geinovasyon ve işbirliği”

Gaziantep sanayisinin bugün itibarıyla ihracatta geldiği nokta ve diğer tüm ekonomik göstergeleri ile dünyanın ilgi odağına oturmasından duyduk-ları memnuniyeti dile getiren Mustafa Bayram, şöyle devam etti: “Gaziantep’in kesinlikle bu ba-şarılarla yetinmemesi gerekiyor. Tüm paydaşlar-la yaptığımız çalışmalarda ortaya çıkan gerçeğin Gaziantep ve civarındaki bölgenin ikinci bir en-düstriyel atılımın başlangıcında olduğunu ve bu atılımın ileri teknolojili ürün imalatı ve yerli tek-nolojinin geliştirilmesi ile mümkün olacağıdır. TargeT’in son bir yılda bölge tarafından bu kadar

hızlı sahiplenilmesini de bu ihtiyacın arz ile bu-luşması olarak ifade edebiliriz. Artık kentteki ak-törlerin anahtar sözcükleri Ar-Ge, inovasyon ve işbirliği oldu.”

“Güçlü bir beyin takımımız var” Mustafa Bayram, TargeT modelinin arkasında girişimciliği ve inovasyonu derinlemesine anla-yan bir beyin takımının bulunduğunu belirterek, “Gaziantep’in TargeT gibi ayakları yere basan uluslararası standartlarda işler yapan ancak böl-ge dinamiklerine de uyumlu olmaya önem veren organizasyonlara ihtiyacı var” yorumunu yaptı. Bayram, ürün ve teknolojilerini geliştirmek iste-yen firmalara yönelik olarak, TÜBİTAK ve devlet fonları için proje geliştirme, üniversite-sanayi işbirliği, patent ve fikri mülkiyet yönetiminin yanı sıra girişimcilik alanlarında paket hizmetler sunduklarını bildirdi. Ayrıca rekabetçi teknoloji, Ar-Ge analizleri ve teknoloji yol haritası çıkarma gibi danışmanlık faaliyetlerini de yürüttüklerini aktaran Bayram, firmaların TÜBİTAK projeleri-ni belirledikten sonra ortalama iki aylık süreçte başvuruları tamamlayan TargeT ekibinin son üç ayda 25 firma ile yaptığı başvurularda yüzde 80’in üzerinde hibe kabulü hedefl ediğini dile getirdi.


80

ww

w.t

to

ta

rg

et

.co

m

BASiNDA TARGET

gaziantep Üniversitesi teknoloji transfer ofisi: target

Documents