geleceĞİn fabrİkalari · “tüsiad sd2” programına . başvurular başlıyor! yapay zeka...

w w w . g e l e c e g i n f a b r i k a l a r i . c o m

DemirDöküm Süreçlerini Dijitale Taşıyor

Mitsubishi Electric’ten Yeni Kolaboratif Robot Serisi

Honeywell’den Çok Tesisli Siber Güvenlik Çözümü

GELECEĞİN FABRİKASI

KOLABORATİF ROBOT

SİBER GÜVENLİK

FABRİKALARIG E L E C E Ğ İ N

HAZİRAN 2018 / SAYI 04

HABERLERGELECEĞİN FABRİKALARI

GELECEĞİN FABRİKALARI / HAZİRAN 2018 3

5

13Trio Mobil CEo’su Nevzat ataklı

DEMirDöküM YönETiM kurulu üYEsi

GürhaN ÇobaN

5

710

1816

15

1214

11

24

262831

3432

36

20

22

FABR

İKA

LARI

GE

LE

CE

Ğİ

N

GELECEĞİN FABRİKASIDemirDöküm Tüm süreçlerini Dijitale Taşıyor

KOLABORATİF ROBOT “e-series ile küresel Cobot Pazarındaki liderliğimiz Devam Ediyor”insanla işbirliği içinde Çalışan Yeni kolaboratif robot serisi

IOT / NESNELERİN INTERNETİ Huawei’ye Dünyanın ilk 5G CE belgesi Her Yol “IoT”ye ÇıkıyorTrio Mobil 2 Milyon Cihazlık Yatırım Yaptı!

İŞ ZEKASI YAZILIMLARI Etiya, Globalde En Yüksek seviyede uygunluk sertifikası sayısına ulaştı

BÜYÜK VERİ VE ANALİTİKEreteam ‘Veri bilimci’ Yetiştirecek

VERİ MERKEZLERİ “Hedefimiz bölgenin Veri Merkezi üssü olmak”

KATMANLI ÜRETİM / 3D PRINTER Henkel’den Endüstriyel üretim için 3D baskı Malzemeleri Çözümleri

SİBER GÜVENLİKGeleceğin Mesleklerinin başında siber Güvenlik uzmanlığı GeliyorHoneywell’den Çok Tesisli Endüstriyel siber Güvenlik Çözümü

BULUT TEKNOLOJİLERİYakın Geleceğin bulut bilişim TrendleriVeeam, Akıllı Veri Yönetimine sorunsuz Geçiş sağlıyornGn, Commvault’un ilk lokal bulut servis sağlayıcısı

SANAYİNİN DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜ“Şirketinizi Akıllı robotlar Değil Akıllı süreçler kurtaracak”“TüsiAD sD2” Programına başvurular başlıyor!Yapay Zeka ‘50 Milyon kişiye’ Yeni iş imkanı sunacak

16Türk TElEkoM CEo’su Dr. Paul DoaNy


GELECEĞİN FABRİKALARI / HAZİRAN 20184

BAŞLARKEN

Dijital türkiye’nin yol Haritası Hazır

Ü retimde dünya ile rekabet edebilir pozisyonda olabilmek için dijital tekno-lojilerden verimli, etkili ve etkin bir şekilde faydalanılmasından hareketle çıkılan yolda Türkiye’nin sanayi Devrimi Yol Haritası artık hazır!.

imalat sanayinin dijital dönüşüm sürecinde “yapay zekâ, otonom robotlar, büyük veri ve ileri analitik,bulut bilişim, artırılmış ve sanal gerçeklik, nesnelerin interneti, eklemeli imalat, yeni nesil akıllı sensör teknolojileri ve siber güvenlik” gibi teknolojiler katma değerin, verimliliğin, kârlılığın, kalitenin ve benzeri birçok unsurun en üst seviyeye çıkarılmasında öncü teknolojiler olarak görülüyor.

bu yolda, işgücünün yeni yetenek ve beceriler kazanmasına yönelik strateji ve politikalar giderek artan bir önem kazanıyorken, dijital dönüşümle birlikte verimlilik, kalite, hız, esneklik artışı sağlamak ve işgücü kaybına karşı yeni önlemler geliştirmek isteyen gelişmiş birçok ülke dijital dönüşüm ile ilgili politika ve stratejiler geliştirerek dijital yol haritalarını hazırlamışlar. ülkemizde de bilim, sanayi ve Teknoloji bakanlığı (bsTb) öncülüğünde kamu ve özel sektörden ilgili bütün paydaşların katkısı ile hazırlanan yeni yol haritası çalışması, imalat sanayinin rekabet gücünün artırılması amacıyla dijital dönüşüm sürecinin etkin bir şekilde planlanmasını ve gerçekleştirilmesini hedefliyor.

buna göre, dijital dönüşüm sürecinde organize sanayi bölgeleri (osb), Endüstri bölgeleri ve Teknoloji Geliştirme bölgeleri (TGb) ile özel sektör Ar-Ge Merkezleri öncü bir rol üstlenecekler.

Yol haritasının ilk iki yılı kısa vadede gerçekleştirilecek eylemlerden ve ülkemiz imalat sanayinin dijital dönüşümüne ivme kazandıracak somut adımlardan oluşuyor.

Yol haritasının orta vadeli (3-5 yıl) vizyonu, başta odak sektörlerde ve seçili teknolojilerde olmak üzere ülkemizin dijitalleşme konusundaki açığını kapatması olarak belirlenmiş. uzun vadede (6-10 yıl) ise dijitalleşme sürecinde belirli sektör ve teknolojilerde bölgesel veya küresel lider olmak amaçlanıyor. Yukarıda bahsedilen vizyon ve hedefler doğrultusunda hazırlanan ve insan, teknoloji, altyapı, tedarikçiler, kullanıcılar ve yönetişimi odağına alan imalat sanayinin dijital dönüşümü yol haritası altı bileşenden oluşuyor:

İnsan: “Eğitim Altyapısının Geliştirilmesi ve nitelikli işgücünün Yetiştirilmesi” Teknoloji: “Teknoloji ve Yenilik kapasitesinin Geliştirilmesi” Altyapı: “Veri iletişim Altyapısının Geliştirilmesi” Tedarikçiler: “ulusal Teknoloji Tedarikçilerinin Desteklenmesi” Kullanıcılar: “kullanıcıların Dijital Dönüşümünün Desteklenmesi” Yönetişim: “kurumsal Yönetişimin Güçlendirilmesi”

Detaylarını gelecek sayımızda paylaşacağımız Dijital Türkiye’nin Yol Haritası’nın ülkemize hayırlı olmasını diliyor, “Dünyanın Teknoloji üssü Türkiye” hedefiyle yola çıkan “Geleceğin Fabrikaları Forumu”na 25-26 Eylül’de tüm teknoloji paydaşlarını bekliyoruz.

GeleCeĞin FaBrikaları DerGisi sayı: 04 / Haziran 2018 / 04

İmtiyaz Sahibi Dilek yıldırım

kartaltepe Mah. Malazgirt Cad.Fortis istanbul no:10/1 C Blok kat 7 D:81

küçükçekmece / istanbul

sorumlu yazı işleri Müdürü Dilek yıldırım

Genel koordinatöreşref yıldırım

[email protected]

yazı işleri MüdürüMusa Çakmak

[email protected]

reklam koordinatörüGaye kahraman

[email protected]

reklam Departmanıtaner karadeniz

[email protected]

Grafik tasarımMurat ünal

kartaltepe Mah. Malazgirt Cad.Fortis istanbul no:10/1 C Blok kat 7 D:81

küçükçekmece / istanbul

tel : 0212 220 87 12 [email protected] www.kontrolmedya.com

yayın türü yerel, süreli, ayda Bir yayımlanır

Baskı tarihiHaziran 2018

ilanların sorumluluğu firmalara, yazıların sorumluluğu yazarlara aittir.



Dijitale taşıyorDemirDöküm Tüm Süreçlerini


Son 5 yılda gerçekleştirdiği yatırımlarla üretimden Satış SonraSı hizmetlere kadar tüm Süreçlerini dijitalleştiren demirdöküm, fabrika kapaSite kullanımını yüzde 77’ye taşıdı. dijitalleşme ile yüzde 18 verimlilik artışı Sağladıklarını Söyleyen demirdöküm yönetim kurulu üyeSi gürhan çoban, “dijital dönüşüm Stratejimiz kapSamında gerçekleştirdiğimiz yatırımlarla ürün yönetimi, kontrol, lojiStik, veri akışı, veri yönetimi, Süreç yönetimi, otomaSyon ve kontrol SiStemleri ‘üretimde Sıfır hata’ hedefimize yaklaştırdı.” dedi.

Türkiye’nin 140’ıncı Ar-Ge mer-kezinin yer aldığı bozüyük fab-rikasında Türk mühendisler

tarafından tasarlanan ve üretilen ürün-lerini dünyanın 50 ülkesine ihraç eden DemirDöküm’ün enerji verimliliği, çev-resel sürdürülebilirlik, inovasyon ve Ar-Ge çalışmalarıyla sektöre birçok alanda öncülük etmelerinden büyük bir gurur duyduklarını belirten Gürhan Çoban;

için çaba harcıyoruz. kullanıcısına mak-simum enerji verimliliği sağlayan ürün-leri ürettiğimiz fabrikamızda, su, elektrik ve gaz harcamasının düşürülmesi ve verimliliği artırıcı yatırım yapıyoruz. bu vizyon sayesinde ciddi kazanımlar elde ettik” dedi.

“Hedef üretimde sıfır Hata”DemirDöküm’ün benimsediği değerler ve strateji kapsamında düzenli olarak Ar-Ge ve fabrika yatırımlarını artırdığını, sadece geçtiğimiz yıl 40 milyon Tl’lik ya-tırım gerçekleştirildiğini belirten Çoban sözlerini şöyle sürdürdü; “Türkiye’de sek-töründe Endüstri 4.0’ı ilk kullanan kurum olan DemirDöküm, üretim hatlarında kullandığı AMs+ (Montaj ve Test Yöne-tim sistemi) ile insan kaynaklı hatalar minimize edilerek ürünlerimizin kalite ve izlenebilirliği garanti altına alınıyor. üretim faaliyetlerimizin verimliliğini artırmak ve çalışanlarımızın ergonomi-sini iyileştirmek amacıyla bu yılbaşında kurguladığımız MTM (Metot zaman ölçüm) eğitimlerini tamamlayarak tüm üretim alanlarımızda uygulamaya aldık. Dijital dönüşüm stratejimiz kapsamın-da gerçekleştirdiğimiz yatırımlarla ürün yönetimi, kontrol, lojistik, veri akışı, veri yönetimi, süreç yönetimi, otomasyon ve kontrol sistemleri ‘üretimde sıfır Hata’ hedefimize yaklaştırdı. DemirDöküm olarak resmi Gazete’de yayımlanan, Türkiye’ye, tüketicilere ve sektöre büyük kazanım sağlayacak ErP (Enerji ilişkili ürünler) Yönetmeliği kapsamında tüm hazırlıklarımızı da tamamladık.”

“yeni kombilerle Daire Başına nox salımı 2 ton Düşecek”son 5 yıldır gerçekleştirilen yatırımlar sayesinde üretim, kapasite kullanımı, verimlilik, müşteri memnuniyeti ve

DemirDöküm Yönetim Kurulu Üyesi Gürhan Çoban

“Türkiye’nin en eski ve sektörde birçok ilki kazandıran şirket olarak üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız. Çevresel sür-dürülebilirlik anlamında, ürünleri sürekli geliştiriyor ve verimliliklerini artırıyoruz. sadece enerji kullanım verimlilikleriyle ilgili düzenlemeler yapmıyoruz, aynı za-manda kullanım alanlarını da küçültüyo-ruz. kullandığımız malzemeleri çevreye duyarlı olarak seçip, atıkların azaltılması




enerji kullanımında önemli kazanımlar sağladıklarının altını çizen Çoban şöyle konuştu; “267 bin m2 açık, 65 bin m2 kapalı alana yayılan bozüyük fabrikamız-da ve tüm operasyonel süreçlerimiz için gerçekleştirdiğimiz yatırımlar sayesinde çalışmalarımızda yüzde 18 verimlilik ar-tışı sağladık. su ısıtıcılarında yüzde 64, panelde ise yüzde 26 hacim artışı elde ettik. Fabrika kapasite kullanımımız yüz-de 77’ye çıktı. sektörde yenilikçi, kaliteli, sorunsuz ürünler geliştirmek için son 5 yılda Ar-Ge için gerçekleştirdiğimiz top-lam 63 milyon Tl’lik yatırıma ek olarak

‘Tüketici Deneyimi Geliştirme bölümü’ sayesinde müşteri memnuniyetinde bu yıl Türkiye’nin ısıtma sektöründe en iyi müşteri deneyimi yaşatan firması seçil-dik. sürdürülebilir üretim yaklaşımımız ile su kullanımını yüzde 26, elektrik kul-lanımını yüzde 17, doğal gaz kullanımını ise yüzde 26 oranında düşürmeyi başar-dık. Tasarladığımız yeni ürünlerimiz ile kombi boyutlarını yüzde 16,5 oranında küçülttük. Yeni yoğuşmalı kombilerimiz sayesinde daire başına yıllık ortalama 2 ton daha az nox salımı gerçekleşecek. Ayrıca akıllı oda termostatımız MiGo ile

birlikte yoğuşmalı kombilerimiz yüzde 30’a varan tasarruf sağlayacak “

Fabrika yatırımları ve Verimliliğe katkılarını anlattı Toplumdaki enerji kültürü, verimlilik bi-lincinin artırılması ve geliştirilmesini sağ-lamak amacıyla Enerji ve Tabii kaynaklar bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdür-lüğü tarafından düzenlenen Enerji Verim-liliği Forumu ve Fuarı’nda sürdürülebilirlik konusunda geliştirdiği projelerle sektöre yön veren DemirDöküm’ün Yönetim kuru-lu üyesi Gürhan Çoban konuşmacı olarak katıldı. 37’inci Enerji Verimliliği Haftası kap-samında bu yıl 9’uncusu gerçekleştirilen organizasyonda kamu kurum ve kuruluş-larının yöneticileri, özel sektör temsilcileri ve akademisyenler bilgi ve bildirilerini pay-laşırken, gündemde enerjiye dair yer alan konular ayrıntılı olarak ele alındı.

istanbul lütfi kırdar uluslararası kongre ve sergi sarayı’nda gerçekleştirilen etkinliğin ikinci günü “Verimli sanayi karlı üretim” adlı oturuma katılan DemirDöküm Yöne-tim kurulu üyesi Gürhan Çoban, “AMs+ ile ürün izlenebilirliği ve verimlilik artışı” başlıklı konuşmasıyla, katılımcılara fabrika yatırımları ve verimliliğe katkıları hakkında tecrübelerini aktardı.



KOLABORATİF ROBOT

univerSal robotS, e-SerieS ile otomaSyon teknolojiSindeki değişimin amiral gemiSi olmaya devam ediyor.

Tüm dünyada 50’den fazla ülkede, yüzde 58 pazar payıyla lider universal robots, dünyanın en prestij-li otomasyon etkinliklerinden biri olan Automatica

Fuarı’nda ilk kez tanıttığı ‘e-series’ ile yer aldı. 19 - 22 Haziran 2018 tarihleri arasında Almanya Münih’te gerçekleşen fuar, dünyanın en büyük endüstriyel ve servis robotu yelpaze-sine sahip bir etkinlik olarak öne çıkıyor. universal robots, insanları üretimde daha güçlü hale getirmek ve üretimi daha da kolaylaştırmak amacıyla çıkardığı e-series ile oto-masyon teknolojisinde çığır açıyor. Yeni seri, daha geniş bir

liDerliğimiz Devam eDiyor““e-series ile Küresel Cobot Pazarındaki

uygulama çeşitliliği sunan teknolojik avantajlar içeriyor. uç elemanı merkezli, gömülü (entegre) kuvvet / Tork sensörü-nün sağladığı daha yüksek hassasiyet sayesinde daha fazla uygulamayı ekonomik olarak yapabilmeye imkan tanıyor.

“yeni e-series ile insanları Güçlendiriyoruz”Fuara ve yeni e-series’e ilişkin açıklamalarda bulunan uni-versal robots başkanı Jürgen von Hollen, “2018’in ilk ya-rısını tamamlarken sektörümüzde çığır açacak e-series’i Automatica Fuarı’da ilk kez sergilemekten büyük heyecan duyuyoruz. Yeni serimiz, tıpkı diğer Cobot’larımız gibi ben-zersiz bir kolaylık ve geniş bir uygulama alanı sunmanın yanı sıra yeniden tasarlanan kontrol paneli, programlama ve kontrol yazılımı ile kullanıcıların yapacakları herhangi bir uygulamanın programlanmasını ve Cobot’un yeniden

Universal Robots Türkiye Satış Geliştirme Yöneticisi Kandan Özgür Gök

Universal Robots Başkanı Jürgen von Hollen



KOLABORATİF ROBOT

konumlandırmasını daha da kolay hale getiriyor. insanları güçlendirmek ve üretimi herkes için daha da kolaylaştırmak felsefesiyle yola çıktığımız yeni serimiz, özelleştirilebilir dur-ma süresi ve mesafesi dahil olmak üzere 17 güvenlik fonk-siyonu ile insanla iş birliğine dayalı otomasyonda fark yara-tıyor. Teknik kontrol ve belgelendirme kuruluşu TüV nord tarafından onaylanan e-serimiz’in tüm fonksiyonları, En Iso 13849-1 ve En Iso 10218-1 (Cat. 3 Pld) makine güvenlik standartlarına uygundur” dedi.

“teslimat 1 ağustos’tan itibaren”Yenilikçi müşterilerin, rekabet avantajlarını en üst düzeye çıkarmak için otomasyon teknolojisindeki gelişmelere ka-yıtsız kalmadığına dikkat çeken universal robots Türkiye satış Geliştirme Yöneticisi kandan özgür Gök, “Yeni serimiz-le, kullanıcılara yatırımda daha hızlı bir getiri, yeni ihtiyaçla-ra uygunluk ve uzun vadeli verimlilik artışı sunuyoruz.

Müşteri destek hizmetlerimizden ur+ ve çevrimiçi ücretsiz eğitim platformu ur Akademi yeni serimiz için güncellendi. küresel Cobot piyasasının, önümüzdeki yıllarda otomasyon pazarında kilit büyüme faktörlerinden biri olmaya devam etmesi göz önüne alındığında; e-series ile birlikte robot teknolojisi alanındaki liderliğimize daha da güçlü bir şekil-de devam edeceğiz. e-series için sipariş almaya başlıyor ve teslimatı da 1 Ağustos’tan itibaren planlıyoruz”dedi.

Ur3, Ur5 ve Ur10 olmak üzere 3 Cobots MevcutMerkezi Danimarka’da olan 2005’te kurulan universal ro-bots; ‘Cobots’ (Collaborative robots) olarak adlandırılan, hafif ve esnek robot kollarıyla endüstriyel robotiği yeni-den keşfetmiştir. ur3, ur5 ve ur10 olarak farklı erişim ve taşıma kapasitesiyle üç temel ‘cobots’ mevcuttur. univer-sal robots’un 50’den fazla ülkede distribütörlüğü bulunu-yor. Amerika birleşik Devletleri, Almanya, Fransa, ispanya,

italya, Çek Cumhuriyeti, Çin, Hindistan, sin-gapur, Japonya, Güney kore, Meksika

ve Tayvan’daki bölgesel ofislerine Türkiye’yi de ekleyerek dünya

çapında yaklaşık +400 part-nerlik güçlü dağıtım ağıy-la faaliyet göstermektedir.

universal robots’un ürünle-ri metal, makine, otomotiv, gıda

ve tarım, mobilya, ilaç ve kimya, plastik ve polimer vb. birçok sektör-

de kullanılmaktadır. Yenilikçi ur+ ‘Tak ve Çalıştır’ uygulamasıyla kolay ve hızlı kurulum

sağlayabilen universal robots, ücretsiz online eğitim sunulan universal robots Academy ile iş bir-

liğine dayalı robot kavramlarını öğrenmek isteyenler için bir platform sunmaktadır. kolay programlama, hızlı kurulum, esnek konumlandırma ve uygulama, iş birliğine dayalı, in-san ile beraber çalışmaya uygun yapısıyla (risk değerlen-dirmesine bağlıdır) kullanıcılara avantaj sağlayan universal robots, enerji verimliliği, az alan kaplamasıyla sağladığı alan tasarrufuyla da işletmelerin maliyetlerini azaltmaktır. iş birliğine dayalı Cobot’larda standartları belirleyen univer-sal robots, robot teknolojisinin nobel’i sayılan Engelberger ödülü’nün de sahibi olmuştur.



KOLABORATİF ROBOT

İnovatif kontrol ve programlama op-siyonlarıyla kolay kullanım avantajı da sunan kolaboratif robotlar, Mit-

subishi Electric’in sanayi 4.0’a yanıtı olan dijital fabrika konsepti e-F@ctory içinde önemli bir rol oynuyor. üretimde hız, esneklik, verimlilik ve maliyet tasarrufu sağlayan e-F@ctory ve ileri robot tekno-lojileri sanayicilerin küresel rekabette öne geçmesine imkan tanıyor.

Elektrik, elektronik ve otomasyon alanın-da dünyanın önde gelen oyuncularından Mitsubishi Electric’in dijital fabrika kon-septi e-F@ctory içinde robotlar önemli bir rol oynuyor. Dijital fabrikalarda robot-lar ve insanların etkileşimli çalıştığı üre-tim hatlarının, sadece robotlardan oluşan üretim hatlarından daha verimli olduğu bilinciyle hareket eden Mitsubishi Elect-ric, insanla işbirliği içinde görev alan yeni kolaboratif robot serisiyle sanayiye değer katmaya devam ediyor.

yeni Kolaboratif robot SeriSiİnsanla İşbirliği İçinde Çalışan

Mitsubishi Electric’in yeni kolaboratif ro-bot serisi, güvenlik nedenlerinden ötürü koruyucu bariyerlerin arkasına yerleşti-rilmesi gereken endüstriyel robotların aksine fabrikalarda insanlarla yakın ça-lışmalarda bulunmak üzere tasarlandı. bu seri, insanlarla birlikte çalışabilmesi sayesinde üretim hatlarında herhangi bir yerde esnek bir şekilde konumlan-dırılabiliyor. Yeni kolaboratif robotlar yüksek performansın yanı sıra inovatif kontrol ve programlama opsiyonları ile kolay kullanım avantajı da sağlıyor. ro-bota takılabilen dokunmatik operatör terminali, özel programlama uzmanlığı gerektirmeden robota görevini öğret-mek için sezgisel bir arayüz sunuyor. öğretme fonksiyonu, operatörün robo-tu elle ve kontrollü güçle bir pozisyon-dan diğerine hareket ettirmesine imkan tanıyan direkt kontrol modu içeriyor. kurulum tamamlandığında robota tam hareket serbestliği tanımak üzere ope-ratör terminali kolaylıkla kaldırılabiliyor.

küresel rekabetin yolu kolaboratif robotlarla Donatılmış Dijital Fabrikalardan GeçiyorTürkiye’nin sürdürülebilir bir şekilde küre-sel boyutta rekabet edebilmesi için üretim teknolojilerinin sanayi 4.0’ın gereklilikleri ölçüsünde geliştirilmesi gerekiyor. bu nok-tada üretim kalitesi artarken maliyetlerin düşmesi önem arz ediyor. robotlu sis-temler tüm bu avantajları bir arada suna-bilecek en ideal çözüm olarak öne çıkıyor. Mitsubishi Electric’in e-F@ctory konsepti altında tasarlanan ve ileri teknolojiye sahip kolaboratif robotları ile daha esnek hale gelen dijital fabrikalar; üretimde hızı, kali-teyi ve verimliliği artırırken çok ciddi ma-liyet tasarrufu sağlıyor. Mitsubishi Electric bu sayede sanayicilere fabrikalarını sanayi 4.0’ın tüm ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde kurma imkanı tanıyor. Fabrika yatırımından önce sanal bir fabrika oluşturarak ortaya çıkacak fabrikanın ve üretimin simülas-yonunu gerçekleştirme, verimliliği değer-lendirme ve oluşan çıktılar doğrultusunda yatırımı şekillendirme fırsatı sunuyor. e-F@ctory konseptinde fabrika otomasyo-nunda yer alan tüm ürünler birbirleriyle entegre ve açık bir mimari ile çalışıyor. bu sayede üretim hattındaki diğer sistemlerle haberleşebilen robotlar, sadece mekanik işleri değil elektronik operasyonları da takip edebiliyor. böylece üretim hatlarını kişiselleşen ihtiyaçlar doğrultusunda op-timize ederek küresel pazardaki rekabet koşullarına ayak uydurmak hiç olmadığı kadar kolaylaşıyor.

otomaSyon Sektörünün öncü markaSı mitSubiShi electric, inSanla işbirliği içinde çalışan yeni kolaboratif robot SeriSiyle üretim hatlarında yükSek performanS Sağlıyor.



huawei, çeşitli titiz teStler ve değerlendirmelerden Sonra tüv Süd’ün zorlu onay şartlarını yerine getirerek, 5g ürünleri için ce tipi değerlendirme belgeSi (tec) elde eden ilk şirket oldu.

Ab’nin bu zorunlu belgesini al-mak, Huawei’in 5G ürünlerinin ticari kullanımı için resmi onay

aldığının göstergesi anlamına geliyor. Ay-rıca büyük ölçekli ticari 5G kurulumunu gerçekleştirmeye yönelik önemli bir adı-mı temsil ediyor. Huawei’in CE-TEC onaylı 5G C-bandı, Massive MIMo AAu, 3GPP Ts 38.104 temel alınarak geliştirildi. Yoğun trafiği olan eMbb senaryolarına uyumlu şekilde tasarlanan AAu, daimi xGbps dış mekan deneyimi ve ms seviyesinde tep-kime sunabiliyor. Huawei, bileşen seçimin-den ürün tasarımına kadar 5G ürün geliş-tirmenin her adımında ilgili yönetmelikleri sıkı bir şekilde takip ediyor. Çok sayıda titiz değerlendirme ve incelemeden sonra Huawei’in 5G ürünleri, ilk zorlu denemede tüm zorlu CE şartlarını yerine getirerek TüV süD’ün onayını aldı.

Dünyanın ilk 5G Ce BelgesiHuawei’e dünyanın ilk 5G CE belgesinin

5G Ce belGeSiHuawei’ye Dünyanın İlk

ri konusunda araştırma yapmaya kararlı. 5G teknolojileri ve ürün biçimleri, lTE çö-zümlerine göre daha karmaşık ve gelişmiş onay zorlukları çıkarıyor. Her iki tarafın ortak çabaları, kilit önemdeki onaylama teknolojilerinde büyük atılımlar yapılma-sını mümkün kıldı. Huawei’in 5G ürünleri artık rF, EMC, Güvenlik ve EMF ve roHs açısından Ab standartlarını karşılıyor ve CE standartlarına bağlılığını koruyor.

Hedefi Daha iyi standartlarda Bir Dünya Düzeni Huawei, dünyanın önde gelen global bilgi ve iletişim teknolojileri (ICT) çözüm sağla-yıcılarından biridir. Yaşamı zenginleştirmek ve verimliliği artırmak amacıyla daha iyi standartlarda bir dünya düzeni hedefi bulunan Huawei, sorumluluk sahibi bir ku-rumsal şirket bilinciyle, iştirakleriyle işbirliği içinde yenilikçi bilgi toplumuna ve sanayi-ye katkı sağlıyor.

Müşteri odaklı yenilikçi yaklaşımları ve açık işbirliklerinin yanı sıra; Huawei, telekomü-nikasyon ağları, telefon, tablet gibi cihazlar ve bulut bilişim alanında da, uçtan uca ICT çözümleri sunan portfolyosuyla müş-terilerine çözümler sunuyor. Huawei’in dünya çapındaki 180 bin çalışanı; telekom operatörleri, işletmeler ve tüketiciler için maksimum değer yaratmayı hedefliyor. Huawei’in ICT çözümleri, ürünleri ve servis-leri 170’den fazla ülkede ve bölgede dünya nüfusunun üçte birinden fazlasına hizmet sunuyor. 1987 yılında kurulan Huawei, çalışanlarının sahibi olduğu özel bir şirket olarak faaliyet gösteriyor. Türkiye’de 2002 yılında faaliyetlerine başlayan Huawei 15 yıldır ülkemizin en önemli teknolojik atı-lımlarında ve dijital dönüşüm çabalarında katkıda bulundu.

verilmesi, bir kez daha şirketin 5G alanın-daki liderliğini gösteriyor. Huawei, yenilikçi 5G teknolojilerini keşfetmeyi ve takip et-meyi sürdürüyor. Huawei, 5G endüstrisi-nin gelişimini teşvik ederken, 5G’nin ticari kullanımında küresel operatörlerin işini kolaylaştırıyor. Avrupa Ekonomik Alanı’na ithal edilen ve satılan ürünlerde CE işareti zorunludur. bu işaret, Avrupa pazarına gir-mek için gerekli onay damgası olarak kabul ediliyor. CE işaretli ürünler, rED, lVD, EMC, roHs ve WEEE’ye ilişkin Avrupa yönetme-liklerine uygundur. CE sertifikasına sahip olmak, Huawei’in 5G ürünlerinin, Avrupa birliği’nin zorlu kabul şartlarına tam olarak uyduğunu ve artık Avrupa pazarında sa-tılmaya ve uygulanmaya hak kazandığını gösteriyor.

Huawei’in 5G ürünleri aB standartlarını karşılıyorHuawei kablosuz ve MPE Global uyumlu-luk ve Deneme Merkezi, TüV süD ile uzun soluklu bir ortaklık yaptı. Her iki taraf da, iletişim ürünlerinin onaylama teknolojile-

IoT – NESNELERİN İNTERNETİ




teknoSer, neSnelerin interneti’nin (ıot) kullanım alanlarına ve kurumlar için önemine dikkat çekiyor. neSnelerin interneti (ıot), perakendeden lojiStiğe, inşaattan tekStile tüm Sektörler için geleceğin trendlerini belirliyor.

T eknolojide yaşanan baş döndü-rücü değişimlerin şirketler üzerin-deki etkileri her geçen gün artıyor.

nesnelerin interneti yani IoT çözümlerin kullanım alanındaki artış ve büyük veri analizleri şirketlerin rekabet gücünü et-kiliyor. Teknolojide ilklerin yaratıcısı Hitay Holding bünyesinde sistem entegrasyon alanında faaliyet gösteren Teknoser, bu yeni rekabet alanında geride kalmak iste-meyen firmalara özel çözümler sunuyor.

2 yılda 2 kat artacak nesnelerin interneti’nin kullanımındaki artışa dikkat çeken Teknoser network ve Güvenlik Çözümleri Müdürü Aytaç ka-rameşeoğlu, Gartner tarafından yapılan araştırmaya göre; 2018 sonunda birbirleri-

ÇıKıyorHer Yol “IoT”ye

nesnelerin interneti’nin günlük hayatımı-zın önemli bir parçası olduğunu ve big Data ve blockchain teknolojilerinin de hızla yükselişe geçtiğini belirten Aytaç ka-rameşeoğlu “Teknoser olarak, müşterileri-mizi dijitalleşen dünyanın standartlarıyla buluşturuyor, bilgi birikimimizi ve tecrü-belerimizi paylaşıyoruz. Müşterilerimizin projelerinin her anında yanlarında yer alı-yor, tüm süreçlerine destek oluyoruz. Müş-terilerimize özel çözümler sunmak için nesnelerin interneti’nden ve gerek du-yulduğunda da big Data çözümlerinden yararlanıyoruz” dedi ve farklı sektörlerdeki IoT kullanımları hakkında bilgi verdi:

Taşıtlar: Araçların içerisine konumlan-dırılan takip cihazları IoT kullanımına güzel bir örnek olarak dikkat çekiyor. bu takip ci-hazları sayesinde araçların mekanik aksam verilerini inceleyerek gerek araç sahiple-rine gerekse sigorta şirketlerine kıymetli datalar sunuluyor. örneğin; lastik hava-sının düzeyi veya fren balatasının güncel durumu gibi. nesnelerin interneti, araç sahibinin aracını kullanma şekli hakkında verilere ulaşıp, sigorta şirketinin sigorta ye-nilemesi esnasında fiyat arttırılması veya azaltılması gibi önemli verilere ulaşmasını kolaylaştırıyor.

Marketler: Marketler, tekstil firmaları, benzin istasyonları gibi çoklu lokasyonda hizmet veren kurumlar, merkezi yönetim stratejisini yine nesnelerin interneti ile geliştiriyor. bir market içerisindeki ısıtma ve soğutma gibi enerji tüketimi yapan ekipmanların çalışma esnasındaki verileri kolayca incelenebiliyor.

Tekstil: Tekstil firmalarının mağaza-larında müşteri memnuniyetini arttı-rabilmek için kullanılan teknoloji yine nesnelerin interneti. Mağaza tasarım ve ürün yerleştirmelerinin müşterilerin gezmesini kolaylaştırıcı veya sirkülasyo-nu hızlandırıcı şekilde baştan düzenlen-mesine imkan tanıyor.

ne bağlı cihazların sayısının 11,1 milyar ol-masının öngörüldüğünü, 2020 yılında ise bu rakamın 20,4 milyara çıkmasının bek-lendiğini ifade etti. 2 yıl gibi kısa sürede ya-şanan yaklaşık 2 katı oranındaki bu büyük artışı öngörerek, pozisyon alan firmaların kazanacağını kaydeden Aytaç karameşe-oğlu, bu teknolojilerin bireylerin hayatını kolaylaştırırken; firmaların da iş süreçlerini hızlandırdığını ve kontrol mekanizmasını arttıran bir çözüm olduğunu söyledi.

Günümüzün Vazgeçilmezleri: nesnelerin interneti, Big Data, BlockchainGeleceğin teknolojilerini yakalama imka-nı tanıyan Teknoser, nesnelerin interneti uygulamalarıyla, kurumlara özel çözüm-ler sunuyor.




trio mobil, yerli teknolojiler geliştirerek katma değer üretmek, teknoloji üreten beyinlere altyapı Sağlamak amacıyla üretim hattı yatırımı yaparak yıllık 2 milyon adet cihaz üretim kapaSiteSine ulaştı. bu yatırım SayeSinde, ileri teknoloji barındıran SiStemler ile çok haSSaS elektronik cihazların yerli üretimine olanak Sağlanıyor.

Türkiye’nin en hızlı büyüyen tekno-loji şirketlerinden Trio Mobil, yerli üretime destek vermek amacıyla

IoT teknolojilerine yatırım yapmaya de-vam ediyor.

Trio Mobil, yerli teknolojiler geliştirerek katma değer üretmek, teknoloji üreten beyinlere altyapı sağlamak amacıyla üre-tim hattı yatırımı yaparak yıllık 2 milyon

2 milyon CihazlıK yatırım yaptı!Trio Mobil

Trio Mobil CEO’su Nevzat Ataklı

adet cihaz üretim kapasitesine ulaştı. bu yatırım sayesinde, ileri teknoloji barındı-ran sistemler ile çok hassas elektronik ci-hazların yerli üretimine olanak sağlanıyor. Yaptıkları yeni yatırım sayesinde, üretim kapasitesini artırarak hedeflerini daha da büyüttüklerini dile getiren Trio Mobil CEo’su nevzat Ataklı şöyle konuştu:“Dolar’ı, Euro’yu ve cari açığı yenmenin yolu katma değer üretmek, teknoloji ge-liştirmek, teknoloji üreten beyinlere alt

yapıyı sağlayıp yollarını açmaktan geçiyor. Trio Mobil, Türkiye için ülkemizde yüksek teknoloji içeren ürünleri üretmeye var gü-cüyle devam edecektir. Trio Mobil olarak Türkiye’de Endüstri 4.0 için donanım ve yazılımlar geliştiriyoruz. IoT teknolojilerin-de yapılacak yatırımlar ile yeni iş alanları ve istihdam sağlayarak ülke ekonomisine katkıda bulunacağız,” dedi.

yerli kaynaklar ile ülke ekonomisine katkı nevzat Ataklı, IoT teknolojilerini yerli kay-naklar ile geliştirerek yerli teknolojileri tercih ederek, yatırım bedellerinin ülke ekonomisinde kalmasını ve ciddi bo-yutlarda kazanç sağlayacaklarını belirtti. 2021 yılına kadar 10 kat büyüme hedef-leri olduğunu belirten Ataklı yatırımların devam edeceğini vurguladı. böylece, di-jital dönüşüm ile Türk kobi’lerinin dünya standartlarıyla yarışacak kalite ve maliyet avantajını yakalayacağını belirten Ataklı, geliştirdikleri yerli Ar-Ge, donanım ve ya-zılımlar ile tamamen yerli teknoloji kulla-narak tüm sektöre örnek olmayı ve dijital dönüşümün öncüleri arasında yer almayı hedeflediklerini de belirtti.



Etiya Kurucu Ortağı ve CEO’su Aslan Doğan

İŞ ZEKASI YAZILIMLARI

Toplam 600’ü aşkın Türk mühendi-siyle silikon Vadisi’nden Dubai’ye, singapur’dan Montreal’e kadar

dünyanın en önemli yazılım merkezlerin-de operasyonları bulunan Türk yazılım devi Etiya, başarılarına bir yenisini daha ekledi.

Bir Yılda İkinci Rekorbu yıl tek kalemde en büyük yazılım ihra-catını gerçekleştirerek bir rekora imza atan Türkiye’nin en büyük kurumsal yazılım şir-keti Etiya, şimdi de bir sertifika rekoru kırdı.

Telekomünikasyon sektörü için global bazda ortak dil ve standartlar belirle-yen uluslararası bağımsız platform TM Forum’daki sertifikalandırılmış is süreç-leri sayısını 108’den 120’ye çıkaran Etiya, böylece global arenada en yüksek sevi-yede uygunluk sertifikası sayısına ulaşan kurumsal yazılım şirketi oldu. TM Forum, firmaların ürün ve çözümlerini pazara çıkış süresini hızlandıran, siparişin nakde dönüş süresini kısaltan ve müşterilerin marka sadakatini artıran özellikleriyle öne çıkan ETIYA bss Platformunun glo-bal yazılım standartlarına uygunluğunu

UyGUnlUK SertifiKaSı SayıSına Ulaştı

Etiya, Globalde En Yüksek Seviyede

onaylayarak Etiya’yı global arenada diğer kurumsal yazılım şirketleri arasında en üst kademede sertifikasyon ile onurlandırdı.

TM Forum’da, telekomünikasyon ve dijital hizmet sağlayıcılarına, 360 derece uçtan uca müşteri, ürün ve satış süreci yönetim imkanı yaratan Etiya bss Platformu’nun kampanya ve ürünlerde müşteriye özel-leştirilmiş stratejiler sunması, müşteriyi teşvik edici, ihtiyaç ve tercih odaklı çapraz satış fırsatları, müşteri memnuniyeti odağı , satış ve gelirlerde artış sağlayıcı, , uygula-ma ve eğitim masraflarını düşürücü özel-liklerine de dikkat çekildi.

Aslan Doğan: Yerli Yazılım İhracatına Büyük Katkı SağlayacakEtiya kurucu ortağı ve CEo’su Aslan Doğan, bu başarıyı “Etiya global bazda kırdığı rekor-la, yüzde 100 yerli yazılım ihracatının hü-kümet planlarında en kritik maddelerden biri haline geldiği bugünlerde Türk yazılım mühendisliğinin global vizyonuna büyük bir katkıda daha bulunmuş oldu. böylece

600’ü aşkın mühendis ekibiyle, Etiya bu ser-tifikasyonlar sayesinde, dünyanın en önemli yazılım merkezlerine bile Türk yazılımı ihraç etmektedir” sözleriyle değerlendirdi.

yüzde yüz yerli sermaye yapısıETIYA, uluslararası altyapı standartla-rına uygun ürün ve çözümler sunan Türkiye’nin en büyük kurumsal yazılım şirketidir. Müşteri ilişkileri Yönetimi, kata-log ve Algoritma Tabanlı operasyon ve iş Destek sistemleri, Müşteri ve sosyal Medya Veri Analitiği alanlarında ürün ve çözümler sunmaktadır. önemli bölümü mühendis 600’den fazla çalışanıyla Ams-terdam, Montreal, silikon Vadisi, istanbul, ukrayna, singapur ve Dubai ofisleriyle hiz-met vermektedir. Yüzde yüz yerli sermaye yapısı ile Türkiye’de Ar-GE yapan ve ürün geliştiren bir şirket olan ETIYA, kurulduğu günden bugüne global bir şirket stratejisi ile hareket etmektedir. Türkiye’de ve dün-yada birçok başarılı projeye imza atmış bir yazılım şirketi olarak rekabette bir adım öne çıkan ürün ve çözümleriyle ulusla-rarası standartlara uygun olarak faaliyet gösterir. Yeni nesil, rekabet avantajı sağla-yan ve kurumları dijital ekonomiye enteg-re eden ürün ve çözümleri; Türkiye’de ve dünyada bağımsız kuruluşlar tarafından birçok ödüle layık görülmüştür…

etiya kurucu ortağı ve ceo’Su aSlan doğan: “etiya global bazda kırdığı rekorla, türk yazılım mühendiSliğinin global vizyonuna büyük bir katkıda daha bulunmuş oldu. başarımız yerli yazılım ihracatına büyük katkı Sağlayacak. “



BÜYÜK VERİ VE ANALİTİK

geleceğin meSlekleri araSında göSterilen veri bilimci ve yapay zeka konularına ilgi duyan gençlere müjde. ereteam tarafından gerçekleştirilecek olan ‘danışman yetiştirme programı’ ile Sektöre yeni neSil yazılımcılar kazandırılmaSı hedefleniyor.

B ilim, sanayi ve Teknoloji bakanlığı’nın Ar-Ge merkezlerin-den biri olarak faaliyet gösteren

yazılım hizmeti danışmanlığı firmaların-dan Ereteam’den gençlere kariyer müjde-si geldi.

Firma bu yıl 5.’sini gerçekleştirdiği ‘’Danış-man Eğitim Programı’’ ile yazılım sektö-ründe yeni bir iş fırsatı sunuyor.

‘Veri, ileri Analitik ve Yapay Zeka’ konula-rına ilgi duyan gençlerin eğitilip istihdam edileceği program; ilgili üniversite bölüm-lerinden mezun olmuş ya da 1 yıldan az iş tecrübesine sahip olan adayları kapsıyor.

kriterlere uygun olarak değerlendirilen adaylar 3 ay boyunca uzman ekipler tara-

yetiştireCeKEreteam ‘Veri Bilimci’

Ereteam CEO’su Kutlay Şimşek

fından temel yazılım ve veri tabanı eğitim-leri alacak. Eğitimleri başarılı bir şekilde bi-tiren adaylar sürecin sonuna gelindiğinde ise Ereteam tarafından istihdam edilecek.

‘’Gençler ileri teknoloji eğitimleri alacak’’Eğitim programlarının alanında uz-man ekiplerce verildiğini dile geti-ren Ereteam’in CEo’su kutlay Şimşek, ‘’Eğitime hak kazanan gençler ‘Veri, ileri Analitik ve Yapay Zeka’ alanında eğitimlere tabi olacaklar. Eğitimimiz kapsamında gençler; Alteryx, ClickFox, Data robot, IbM (Cognos bI, Cognos TM1, Infosphere, sPss, Tealeaf, unica, sPM, PCI, bPM), Tableau, Theobald, boxever, Clear Demand, CXo-Cockpit, orchestra network, Arcadia Data, Qu-illiup gibi ileri teknoloji ürünlerin eği-timlerini de alacaklar.’’ dedi.

‘’Başarılı adaylar yurtdışı Projelerde yer alacak’’Adaylarının eğitim sonrası teknik bir su-num hazırlaması gerektiğini hatırlatan kutlay Şimşek, ‘’istihdam edeceğimiz adaylardan teknik bir sunum yapması-nı bekliyoruz. sunum adayların 3 aylık eğitim süreci boyunca neler öğrendiğini anlamamız için gerekli bir yöntem. ba-şarılı bir şekilde sunum yapan adayları değerlendirmeye alıp, işe başlatıyoruz. seçtiğimiz adaylar ‘’Danışman’’ olarak göreve başlıyor. Yurtdışı projelerimizde de görevlendireceğimiz bu danışmanlar veri, ileri analitik ve yapay zeka alanların-da firmamızı temsil ediyor.’’ açıklamasın-da bulundu.

Büyük Veri ve analitik alanında Çözümler sunuyorEreteam, bugün deneyimli ekibiyle, iş Zekâsı, Performans Yönetimi, kurumsal Pazarlama Yönetimi, Veri Entegrasyonu, Finansal kaynak Planlaması ve risk Yö-netimi gibi çok geniş alanda çözüm ve hizmet sunan bir şirket olarak yoluna devam ediyor.

büyük Veri ve Analitik alanlarında ku-rumsal şirketlere etkili bilişim çözüm-leri sunan Ereteam, istanbul ve Ankara ofisleri üzerinden faaliyet sürdürüyor. Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen tek-noloji şirketleri ile etkili iş ortaklıkları ger-çekleştiren Ereteam, ürün ve çözüm yel-pazesini daha da güçlendirmeyi hedef-liyor. kamu, finans, telekomünikasyon, ilaç, sigorta ve perakende gibi birçok sektöre veri analizi ve iş optimizasyonu çözümleri sunan Ereteam, Türkiye’deki büyük firmaların iş dönüşümüne yüksek katkı sağlamaktadır.



VERİ MERKEZLERİ

U luslararası standartlara uygun olarak inşa edilen merkez, aynı zamanda Türkiye’nin en büyük

DDos koruma altyapısı ile en güvenli veri merkezi olma özelliğini de taşıyor.3 noktadan fiber yedekli erişim ile ke-sintisiz hizmet sağlayan Esenyurt Veri Merkezi ile birlikte toplam beyaz alan büyüklüğünü 4 kat artıran Türk Tele-kom, kurumsal müşterilerine sunduğu veri saklama, bulut ve yönetilebilir gü-venlik hizmetlerini genişleterek sadece Türkiye’nin değil bölgenin veri merkezi üssü olmayı hedefliyor.

Geliştirdikleri ürün ve teknolojiler ile Türkiye’yi geleceğe bağlamak için dur-maksızın çalıştıklarını ifade eden Türk Te-lekom CEo’su Dr. Paul Doany: “bölgedeki

veri merKezi ÜSSÜ olmaK““Hedefimiz Bölgenin

tüm ihtiyacı karşılayacak büyüklükte ve yüksek güvenlik standartlarında benzer-siz erişim kalitesi sunan bir veri merkezi kurduk. Amacımız ülkemizden çıkıp yurt dışında saklanan verinin Türkiye’de kal-masını sağlamak. Türkiye’nin ‘dijital dö-

Türk Telekom CEO’su Dr. Paul Doany

nüşüm’ yolculuğunda öncülüğümüzü sürdüreceğiz” dedi.

Türkiye’nin lider bilgi ve iletişim tekno-lojiler şirketi Türk Telekom, Türkiye’nin en büyük veri merkezini açtı. Yüksek gü-venlik teknolojileri ile donatılan merkez aynı zamanda 3. havalimanına en yakın veri merkezi olma özelliği ile de öne çı-kıyor. Türkiye’nin en büyük beyaz alan büyüklüğüne sahip merkezin açılışı ile birlikte, kurumsal müşterilerine sağladı-ğı güvenli, yedekli ve yüksek hızlarla eri-şilebilir veri merkezi hizmetlerini geniş-letecek olan Türk Telekom, Esenyurt Veri Merkezi’nde sunucu barındırma, sunucu kiralama, sanal sunucu, depolama, yük dengeleme, bulut tabanlı yedekleme ve replikasyon hizmetleri, veri merkezi internet erişimi, müşteri yönetim ofisi, siber güvenlik hizmetleri gibi pek çok hizmeti bir arada sunacak.

Doany: “Veri işleme ve Depolama konularında da Öncülüğümüzü sürdürüyoruz”Türkiye’nin en büyük beyaz alan büyük-lüğüne sahip Esenyurt Veri Merkezi’ni sadece Türkiye’nin değil bölgenin veri

türk telekom’un, 130 milyon tl yatırım ile toplam 27 bin metrekarelik alan üzerinde hayata geçirdiği eSenyurt veri merkezi, türkiye’nin en büyük veri merkezi olarak hizmet verecek. türk telekom ceo’Su dr. paul doany; “hedefimiz bölgenin veri merkezi üSSü olmak” diyor.



VERİ MERKEZLERİ

merkezi üssü olma hedefiyle hayata geçirdiklerini ifade eden Türk Telekom CEo’su Dr. Paul Doany, Esenyurt Veri Merkezi’nin açılışıyla ilgili şu açıklama-larda bulundu:“Teknoloji baş döndürücü bir hızda ge-lişirken 5G, yazılım tanımlı ağlar, nes-nelerin interneti, akıllı şebekeler, akıllı şehirler gibi yenilikçi teknolojilerin hızla yaygınlaşması sonucu dünyadaki veri merkezi ihtiyacı da büyük bir hızla artı-yor. Veri merkezi kurulumu, şirketler için büyük bir maliyet kalemi. kurumsal fir-malar artık bu maliyet kalemine katlan-mak yerine, çok daha düşük maliyetlerle yüksek güvenlikli, bulut tabanlı, anahtar teslimi dış kaynaklı çözümleri tercih edi-yor” dedi.

Verilerin sağlıklı bir şekilde depolana-bilmesi ve taşınabilmesi için gerekli en önemli ihtiyacın fiber altyapının sağla-dığı yüksek hız olduğunu dile getiren Doany, Türk Telekom’un 262 bin kilo-metrelik güçlü fiber altyapısıyla ülkenin iletişim ağının ana omurgasını oluştur-duğunu belirterek: “sayıları 42 milyonu aşan abonemize hızlı ve kesintisiz ileti-şim sağlamanın yanı sıra veri işleme ve depolama konularında da öncülüğü-müzü sürdürüyoruz. Gayrettepe, Güneş-li, Ahlatlıbel, ümraniye ve ümitköy’den sonra Esenyurt’ta Türkiye’nin en büyük veri merkezini açarak toplam beyaz alan

büyüklüğümüzü 4 katına çıkardık. Yeni merkezimizle birlikte kurumsal müşte-rilerimize veri saklama, bulut ve siber güvenlik hizmetlerini hızlı, kaliteli ve güvenli bir şekilde alma ayrıcalığını ya-şatacağız” dedi.

özellikle sağlık ya da finans gibi kritik verileri yöneten kurumlar için verilerin yurt dışına çıkarılmamasının kritik önem taşıdığını ifade eden Doany: “Türk Tele-kom olarak, bölgedeki tüm ihtiyacı kar-şılayacak büyüklükte ve yüksek güvenlik standartlarında benzersiz bir erişim ka-litesi sunan bir veri merkezi kurduk. bu sayede ülkemizden çıkıp yurt dışında saklanan verinin yurt içinde saklanarak ülkemizde kalmasını sağlamayı amaçlı-yoruz” dedi.

Doany: “Veri Güvenliğinde standartları yukarı Çektik”Esenyurt Veri Merkezi, kolay ulaşım, kesinti-siz güç temini ve fiziksel risklere uzaklık kri-terleri göz önünde bulundurularak seçilen konumuyla da ön plana çıkıyor. Merkezin konumu belirlenirken pek çok kriterin yanı sıra, olası risk faktörlerini en aza indirmek amacıyla 1. derece deprem bölgesi dışında yer almasına da özellikle dikkat ettiklerini vurgulayan Türk Telekom CEo’su Dr. Paul Doany, merkezin veri güvenliği açısından da üstün teknolojilerle donatıldığına dikkat çekerek Türkiye’nin en büyük DDos koruma altyapısı ile en güvenli veri merkezi hizmetini sağlayacaklarını ifade etti.

3. Havalimanına en yakın Veri Merkezi30 MVA gücünde enerji altyapı kapasite-sine sahip merkezin, 3. havalimanına en yakın veri merkezi olacağını, bu özelliği ile de ayrı bir öneme sahip olduğunu aktaran Doany, sundukları 3 noktadan fiber yedekli erişim hizmeti ile müşterilerine her durum-da sürekli erişim olanağı sağladıklarını da sözlerine ekledi. Veri merkezinin 22 odadan oluştuğunu belirten Doany: “Her odada 203 kabinet bulunuyor. Toplam kabinet sayımız ise 4.466 olacak. Çevreye uyumlu yeşil bina özelliğine de sahip olan veri merkezimiz için, uluslararası standartlarda yeterlilik belgesi olan Tier3 Dizayn belgesi aldık. Yenilikçi ürün ve hizmetlerimiz, güçlü altyapımız ve yarı-nın teknolojisine yatırımlarımız ile Türkiye’yi geleceğe bağlamak için çalışmalarımızı dur-maksızın sürdürüyoruz” diye konuştu.



KATMANLI ÜRETİM /3D PRINTER

H enkel Yapıştırıcı Teknolojileri, müşterilerine dünya genelin-de, aralarında ışıkta kürlenen

akrilik, silikon, epoksi ve poliüretan gibi yüksek performanslı malzeme ve yapış-tırıcıların da bulunduğu geniş bir ürün yelpazesi sunuyor. Yapıştırıcı Teknolojile-ri iş birimi, farklı endüstri kolları için özel yapım ürünlerle birlikte etkili çözümler geliştiriyor. Teknik bilgisi ve deneyimi ile Henkel, farklı 3D baskı işlemleri ve teknolojilerine özel, yeni malzemeler üretiyor.

Henkel aynı zamanda, 3D baskı çözüm-lerinin endüstriyel kullanımını hızlandır-mak için hizmet ve ekipman çeşitliliğini de artırıyor. bu hizmet ve ekipmanlar

3D baSKı malzemeleri ÇözÜmleri Henkel’den Endüstriyel Üretim İçin

arasında; kürleme (curing) için çözüm-ler, emprenye (impregnation) ve yüzey işlem gibi son işlemlerin yanı sıra, oto-masyon için özel üretilmiş kolaylaştırıcı ekipmanlar da bulunuyor. bu ürün ve hizmetler, Henkel’in katmanlı üretim ekosistemini daha da güçlendirirken aynı zamanda 3D baskı ile üretilmiş mal-zemelerin endüstriyel montaj ve tedarik zinciri alt yapısına entegrasyonunu da hızlandırıyor.

Henkel Yapıştırıcı Teknolojileri iş birimi’nin 3D baskı sorumlusu Philipp loosen yaptığı açıklamada; “katmanlı üretimin tam potansiyelinin, doğru mal-zemelerin seçilip müşterinin yapacağı uygulamanın doğru şekilde tanımlan-masıyla, bunun da yine doğru baskı iş-lemi ve doğru yazılımın kullanılmasıyla

ortaya çıkacağına inanıyoruz.” şeklinde konuştu. loosen “bu sebeple, 3D baskı çözümleri için heyecan verici teknoloji-ler geliştirmiş olan, aynı zamanda tekno-loji alanında lider Carbon ve HP firmaları ile ortaklıklar oluşturduk. bu iş birlikleri bize, söz konusu malzemeler hakkındaki teknik bilgimizi ve müşteri tabanımızı endüstriyel üretim için yeni çözümler geliştirirken kullanma olanağı da veri-yor.” dedi.

Henkel, Carbon firması ile birlikte poli-merizasyon bazlı 3D baskı teknolojileri için gerekli olan malzemeler ve özel dağıtım ekipmanları üzerinde çalışıyor. Her iki firma bir arada, Carbon firmasının malzemelerinin doğru şekilde ve büyük miktarlarda dağıtımına olanak tanıyan speedCell üretim sistemine destek olacak bir reçine dağıtım sistemi olan MMD cihazını (Meter Mix Dispensing) geliştirmiş bulunuyor. Ek olarak Henkel, Carbon firmasının malzeme ekosistemi için loctite reçinesinin geliştirilmesine de başlıyor.

Henkel, HP firması ile de yine HP’nin toz füzyonu bazlı Jet Fusion teknolojisi için malzeme geliştirmek amacıyla HP “Açık Platform”u ile çalışıyor. Ayrıca Henkel, endüstriyel üretim yeterliliklerine ko-laylık sağlamak amacıyla, HP Jet Fusion 3D baskı çözümlerinin ilk küresel satış aracısı oldu.

henkel 3d baSkı (3d prıntıng) çözümleri alanında özel yapım malzemelerin piyaSaya Sürümünü hızlandırıyor, müşterilerine kapSamlı ekipman bilgiSi ve hizmeti Sunuyor. yapıştırıcı teknolojileri iş birimi, gelişen piyaSalarda katmanlı üretim alanında prototip aşamaSının öteSine geçerek Son kullanım parçaları üretimini geliştiriyor.



SİBER GÜVENLİK

B ilişim çağını yaşadığımız günü-müzde, hayatlarımızı şekillendi-recek bir sonraki çağın öncü tek-

nolojilerini daha sık duymaya başladık. başka bir ifade ile “gelecek, geldi” ve yeni bir çağa adım atıyoruz.

Tahminlere göre önümüzdeki 2 yıl içinde, elektrik - su sayacı gibi ölçüm cihazların-dan, duman dedektörü gibi sensörlere varıncaya dek çok çeşitli görevleri üstlenen

Siber GÜvenliK Uzmanlığı GeliyorGeleceğin Mesleklerinin Başında

47 milyar cihazın internete bağlı hale gele-ceği nesnelerin interneti devrimi başlamış durumda. öte yandan aklınıza gelebilecek hemen her otomobil firması 2020 yılında en az bir sürücüsüz modelini pazara su-nacağını ilan etmiş durumda. Yapay zeka, robotlar, artırılmış gerçeklik gibi teknoloji-ler de büyük ilerlemelerin yaşandığı diğer alanlar arasında yer alıyor.

robot teknolojileri ve yapay zeka alanın-da yaşanan ilerlemenin sonucu olarak, 2030 yılına dek dünya genelinde 800

milyon işin otomasyon ile yapılacağı ve insanların işsiz kalacağı tahmin ediliyor.

kapısından girdiğimiz ve dönüşü olmayan değişimlerin yaşanacağı bu yeni çağda gençlerin alacağı en kritik kararların ba-şında meslek seçimi yer alıyor. “Geleceğin en geçerli meslekleri hangileri olacak?” sorusunun cevabı, lise ve üniversite öğ-rencileri başta olmak üzere meslek seçimi yapacak tüm gençleri ve ailelerini yakın-dan ilgilendiriyor. Türkiye’nin önde gelen 25 bankasının yanı sıra kamu ve özel sek-

platin bilişim’in Satış direktörü pınar bamyacı, meSlek Seçimi yapacak gençlere bilişim teknolojileri alanında geleceğin en geçerli meSlekleri araSında yer alacak olan Siber güvenlik uzmanlığı, bilgi güvenliği mühendiSliği, Siber güvenlik analiStliği ve güvenlik yönetimi uzmanlığı meSleklerini Seçmelerini tavSiye ediyor.

Platin Bilişim’in Satış Direktörü Pınar Bamyacı



SİBER GÜVENLİK

törden 430’dan fazla kuruma bT güvenlik hizmetleri sunmakta olan Platin bilişim’in satış Direktörü Pınar bamyacı, meslek se-çimi yapacak gençlere bilişim teknolojileri alanında geleceğin en geçerli meslekleri arasında yer alacak olan siber güvenlik uzmanlığı, bilgi güvenliği mühendisliği, siber güvenlik analistliği ve güvenlik yö-netimi uzmanlığı mesleklerini seçmelerini tavsiye ediyor.

bilişim teknolojileri alanında yaşanan geliş-melerin önemine değinen bamyacı, “Tek-noloji hayatımıza hangi yenilikleri getirirse getirsin, güvenlik daima en yüksek önce-liğe sahip olacak bir konu. bugün şirketler ve bireyler internete bağlı. Yakın zamanda hemen her nesne internete bağlı hale ge-lecek. otomobiller, otobüsler, yük taşıma araçları, gemiler ise hem sürücüsüz olacak, yapay zeka ile otonom çalışabilecek hem internete bağlı hale gelecekler. Hayatımızın birçok alanında paradigma değişimlerine tanık olacağız. 20 yıl sonraki dünya bugün-künden çok farklı olacak. siber güvenlik ise bugün olduğundan çok daha kritik hale ge-lecek. bu sebeple gençlerin meslek seçimi hem kendi gelecekleri hem ülkemizin gele-ceği için büyük önem taşıyor. Gençlerin bu-günün değil, geleceğin geçerli mesleğinin ne olacağını öngörerek, gelecekteki yaşam-ları için doğru tercih yapmaları gerekiyor. Gençlere bugünden kendilerine yatırım yapmalarını ve siber güvenlik uzmanlığı, bilgi güvenliği mühendisliği, siber güvenlik analistliği ve güvenlik yönetimi uzmanlığı gibi siber güvenlik ile ilgili meslekleri tercih etmelerini öneriyorum.” değerlendirmesin-de bulundu.

bamyacı “siber saldırıların sonuçları çok yı-kıcı olabiliyor. Günümüzde yapay zeka ve makine öğrenmesi teknolojileri de siber güvenlik alanında kullanılmaya başlandı. Gelecekte siber saldırıyı yapanlar da siber güvenlik uzmanları da yapay zeka tekno-lojisinden yararlanacaklar. siber güvenlik uzmanlarının asker olarak yer aldığı siber savaşlar dönemine girmiş bulunuyoruz. Şirketlerin, kamu kurumlarının, ülkelerin si-ber güvenlik uzmanına olan ihtiyacı hâlen

karşılanabilmiş değil. Şu an Türkiye’nin aci-len 21 bin siber güvenlik uzmanına ihtiya-cı bulunuyor. önümüzdeki 5 yılda ise bu ihtiyaç 30 bini aşacak.” dedi.

Dolgun Maaşlı ve saygın Bir Mesleksiber güvenlik uzmanları şirketlerin ve ül-kelerin en değerli insan gücü arasında yer alıyor. Yıllık net kazançları 50 bin Tl ile 120 bin Tl arasında değişen siber güvenlik uzmanı olmak için bilgisayar mühendisi olmak ya da üniversitelerin verdiği sertifi-kalı eğitimleri almak gerekiyor. bu alanda yüksek lisans yapmış olmak da önemli bir avantaj sağlıyor. siber güvenlik uzman-ları bugünün ve geleceğin dünyasında geçerli bir altın bileziğe sahip olmuş olu-yorlar.

iyi niyetli Beyaz Hacker’lara da ihtiyaç Varbilgisayar korsanlarının kullandıkları yöntemleri bilen, korsanların saldırı için kullandığı araçları ve yazılımları tanıyan, karanlık taraftaki adamlar ile aynı bilgi ve beceriye sahip, iyi niyetli siber güvenlik uzmanlarına “beyaz hacker” deniyor. be-yaz hacker’lık sertifika eğitimini alan uz-manlara sertifikalı beyaz Hacker deniyor ve CEH (Certified Ethical Hacker) sertifi-kası veriliyor. AbD’de ordu, hava kuvvet-leri, FbI, CIA, savunma bakanlığı, ingiltere savunma bakanlığı gibi birçok kamu ku-rumu CEH sertifikalı güvenlik uzmanları istihdam ediyorlar. Türkiye’de de TbMM CEH sertifikalı uzman istihdam edeceği-ni duyurmuştu. bu sertifikayı almak için ECo-350 veya 312-50 kodu ile bilinen CEH sınavını geçmek gerekiyor. sınav dili ingilizce olan CEH sınavında, birbirinden zorlu 150 bilgi güvenliği sorusunu cevap-landırmaya çalışan adayların en az yüzde 70 başarı sağlaması şartı aranıyor. başarılı olan adaylar Certified Ethical Hacker un-vanını almaya hak kazanıyor.

Hedeftekiler: Bankalar, kamu ve iş DünyasıEMEA bölgesinde yaşanan siber saldırı-ların yüzde 24’ünün hedefinde bankalar

yer alıyor. Asya Pasifik ülkelerinde bu oran yüzde 39 düzeyinde iken küresel ortala-mada yüzde 20 ile en yüksek risk altında bulunan sektör finans sektörü. Türkiye’nin de içinde yer aldığı EMEA bölgesinde gerçekleşen siber saldırıların ikinci önce-likli hedefi ise kamu kurumları durumun-da. kamu kurumlarına yapılan saldırıların oranı Amerika kıtasında yüzde 6 ve Asya Pasifik ülkelerinde yüzde 7 oranında iken, EMEA bölgesinde saldırıların yüzde 18’i kamu sektörüne yönelik gerçekleşiyor. EMEA bölgesindeki siber saldırıların he-defindeki üçüncü sektör ise yüzde 12 oranında iş dünyası oluyor. iş dünyasına yönelik saldırıların küresel ortalaması ise yüzde 16 düzeyinde bulunuyor.

Veri koruma ve siber Güvenlik Çözümleri sunuyor2001 yılında kurulan Platin bilişim, veri koruma ve siber güvenlik çözümleri su-nan bir teknoloji firmasıdır. konularında Dünya’nın en başarılı ürünlerine sahip, IbM, Veritas, symantec +bluecoat, Palo Alto, rapid 7, Vasco, Fireeye, Mazebolt, Transvault, Hitachi Vantara, Attivo, Thyco-tic, Forescout, Gurucul, sailPoint ve sec-lore gibi üreticilerin çözüm ortağıdır.Platin bilişim 2001’den beri yüksek mühendislik tecrübesi ile uçtan uca güvenlik sağla-mak için çalışmaktadır.

Müşterilerine, lider güvenlik ürünlerinin yanısıra danışmanlık, operasyonel destek ve bakım gibi hizmetleri de sunmaktadır. kVkk (kişisel Verilerin korunması kanunu) gibi son derece önemli ve regülasyonlara tabî konularda müşterilerine yol göster-mektedir.

“kVkk bT uyum Projeleri” ile müşterile-rine kVkk’nın gerektirdiği teknolojilere uyumlu hale getirmektedir. Platin bilişim’i rakiplerinden ayıran en önemli farkı, sağ-ladığı Profesyonel Hizmetlerin yüksek standartları ve uyguladığı başarısı kanıt-lanmış metodolojilerdir. Misyonumuz önümüzdeki dönemde Dünya’ya stratejik seviyede mühendislik vizyon ve işgücü sağlamaktır.



SİBER GÜVENLİK

Honeywell çeşitli süreç kont-rol ağlarını, farklı tesisleri ve tedarikçileri yöneten en-

düstriyel müşterilere siber güvenlik sağlayacak bir yazılım çözümünü duyurdu. Müşteriler dijital dönü-şüme devam ettikçe ve endüstriyel alanlar daha bağlantılı hale geldikçe, siber güvenliğin entegre edilmesi giderek daha önemli oluyor.

siber güvenlik yönetimi için çok-alanlı çözüm, çoklu fiziksel alana ve çoklu otomasyon ekipmanı türüne sahip bağlantılı endüstriyle kontrol sistemi (ICs) ortamlarını güvenli kıl-mak için tavandan tabana bir operas-

enDÜStriyel Siber GÜvenliK ÇözÜmÜHoneywell’den Çok Tesisli

yonel teknoloji (oT) güvenlik yöneti-mi çözümü sunan Honeywell’in ICs shield™ yazılımını esas alıyor. Ayrı-ca, tek bir güvenlik merkezi aracılı-ğıyla uzak alan varlıklarının güvenli yönetimini de sağlıyor. Honeywell’in 2017 yılında nextnine’ı satın aldık-tan sonra geşitirdiği ICs shield tek-nolojisi, küresel olarak yönetilen 1 milyondan fazla endüstriyel nokta ile dünya çapında tercih edilen bir ICs siber güvenlik platformu haline geldi.

Honeywell Endüstriyel siber Güven-lik başkan Yardımcısı ve Genel Müdü-rü Jeff Zindel, ”Daha geniş verimlilik yönetimi için operasyonlarını birleş-tiren endüstriyel şirketler nedeniyle,

ICs ortamları için tasarlanmış çok alanlı siber-güvenlik teknolojilerine günümüzde ciddi bir ihtiyaç bulun-maktadır” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “50 yıldan uzun süredir önemli altyapı sağlayıcılarının gü-venilir bir ortağı olarak Honeywell, endüstriyel siber güvenlik savunma-larını güçlendiren ve operasyonel riskleri azaltan güvenli, bağımsız danışman yaklaşımıyla işletme ge-nelinde siber güvenlik için sektörel olarak kanıtlanmış bir çözüm sun-maktadır ”.

kurum içi siber güvenlik becerisi ve kaynak eksiklikleriyle karşılaşan şir-ketler için Honeywell Güvenlik Hiz-metleri ICs shield’ın kurulmasına, yapılandırılmasına ve sürekli yöne-timine yardımcı olarak, müşterilerin operasyonların yürütülmesine odak-lanmalarını sağlar. Dünya genelin-de 400’den fazla müşteriye hizmet veren Honeywell Güvenlik Hizmet-leri, güvenlik duvarı ve saldırı tespit sisteminin yanı sıra güvenli uzaktan erişim, otomatik yamalama, sürekli izleme ve vaka-tepki olanakları sun-maktadır.

bu hizmetler endüstriyel şirketlerin önemli güvenlik açıklarını kapatma kabiliyetlerini hızlandırır ve, bT çö-zümlerinden farklı olarak, endüstri-yel güvenlik uzmanlarının imalat ve üretim öncelikleriyle güvenlik ihti-yaçlarını dikkatli bir şekilde denge-lemesini sağlar. Ek olarak, Honeywell uzmanlarının bilgi transferi müşteri-lerin siber güvenlik olanaklarını uzun vadede geliştiriyor.

honeywell’in güvenlik hizmetleri ile birleştirilmiş endüStriyel kontrol SiStemlerinin Siber güvenliği için yazılım çözümü olan ıcS Shield™, bağlantılı teSiSleri Siber Saldırılardan koruyor.



BULUT TEKNOLOJİLERİ

İ ş dünyasının kullandığı teknolojiler, buhar makinesi ve seri üretimden bu yana durmak bilmeden ilerliyor.

son yıllarda Endüstri 4.0 ve mobil ağların daha yüksek kapasiteyle çalışması, yeni nesil bulut bilişim uygulamalarının dev-reye alınmasına zemin hazırladı. CoM-PArEX Turkey CEo’su Irmak Pakdemir, kurumların yakın gelecekte karşılarına çıkacak yeni trendleri ve bunların iş dün-yasına olası etkilerini aktardı.

bUlUt bilişim trenDleri Yakın Geleceğin

Dijital dönüşümün hiçbir zaman bitme-yecek bir yolculuk olduğunu ifade eden Pakdemir, bulut bilişimin iş yaşamının yeni normali haline geldiğine dikkat çekti. Farklı pazar araştırmalarında tek-rar tekrar gündeme gelen bu popüla-ritenin önemli bir gösterge olduğunu belirten Pakdemir, bugünden alınacak önlemler ve yapılacak yatırımlarla gele-ceğe şimdiden hazırlanmanın mümkün olduğunu kaydetti.

Gelecek zaten BaşladıTeknolojinin tuhaf bir şeyden iş dün-yasının her şeyine dönüştüğü günü-müzde nesnelerin interneti, yapay zekâ, software-as-a-service ve block-chain gibi kavramlar son dönemde adından daha çok söz ettiriyor. bu teknolojilerin birbirinden bağımsız gibi görünmekle birlikte uyumlu ve eş zamanlı olarak kullanıldığına dik-kat çeken CoMPArEX Turkey CEo’su Irmak Pakdemir, özellikle 2020 sonra-sında 5G’nin yaygınlaşmasıyla birlikte yeni bir kilometre taşının daha geride kalacağını hatırlattı.

nesnelerin interneti sınırları aşacakEndüstri 4.0’la birlikte iş dünyasında hızla yerini alan bu teknolojinin ol-mazsa olmazlarından biri de yüksek performanslı bulut bilişim platform-ları. bu alanda anlık veri iletimini ve analizini gerektiren servisler, bulut bi-lişim yatırımlarının daha da artmasını sağlayacak. Pakdemir, IDC verilerine göre dünya genelindeki nesnelerin in-terneti harcamalarının 2018 sonunda 772 milyon dolara ulaşacağına dikkat çekerken, bu tutarın 2021’de 1 trilyon dolara yükseleceğinin de altını çizdi. bu ciddi tutarlar beraberinde bulut tabanlı platformların da hızlı bir ivme yakalamasını sağlayacak.

bulut bilişim uygulamaları hayatın her alanını etkilemeye devam ederken, compareX turkey ceo’Su ırmak pakdemir yakın gelecekte karşımıza çıkacak bulut bilişim trendlerini yorumladı.

COMPAREX Turkey CEO’su Irmak Pakdemir




5G ve Bulut ilişkisi2020 yılında düzenlenecek Tokyo olim-piyatları ile test aşamasından çıkıp res-mi olarak kullanıma alınması planlanan 5G teknolojisi ise bulut platformların-daki yükselişi sağlayan bir diğer etken. Günümüzde hem cihaz üreticileri hem de yazılım geliştiriciler ciddi hazırlık-lar içinde bulunuyor. Irmak Pakdemir, 5G’nin milisaniyeler mertebesindeki veri iletim hızı sayesinde akıllı şehir-lerden sürücüsüz otomobillere, en-düstriyel üretimden yeni nesil internet servislerine kadar çok sayıda yeni fırsat yaratacağını açacağını ifade etti. Tüm bunlar, yakın gelecekte bulut bilişimin iş dünyası ve kamu nezdinde ‘yeni nor-mal’ olarak anılmasını sağlayacak.

yapay zekâ Destekli Çözümlerle tanışma zamanıbulut bilişimin anahtar rolü üstleneceği yapay zekâ teknolojileri, yakın geleceği etkisi altına alacak ve sonrasında da ha-yatımızdan çıkmayacak. Pakdemir, ya-pay zekâ destekli servislerde yaşanacak hızlı bir artışın bulut bilişim platformları-nı tetikleyeceğine dikkat çekti. Anlık veri analizinde şimdiden söz sahibi olmaya başlayan yapay zekâ, kaliteli bir servis için bulut bilişim altyapısına ihtiyaç du-yan bir teknoloji olarak karşımıza çıkıyor.

saas Platformları Özelleşiyorsoftware-as-a-service tanımının kı-saltması olan saas yeni bir teknoloji olmamakla birlikte artık alt kırılımlarıyla daha fazla alanda özelleşmiş hizmet-leri temsil ediyor. bugün Platform-as-a-service (Paas), Infrastructure-as-a-service (Iaas) gibi alt başlıklarla gün-demde olan bu teknolojilere ait tüm süreçler bulut bilişim platformları üze-rinde gerçekleşiyor. Irmak Pakdemir, Gartner’ın güncel bir araştırmasında bu tip servislere yönelik harcamaların 2017 sonu itibariyle 260 milyar dolar olarak ölçüldüğüne vurgu yaparken, 2020 sonunda 411 milyar dolara yükse-liş öngörüldüğünü ekledi.

Blockchain yeni iş yapış Şekli olmaya adayblockchain’in adının daha çok bitcoin gibi kripto paralarla anıldığını kayde-den Pakdemir, buna karşın bu tek-nolojinin yaşamın her anında etkisini hissettireceğini belirtti. kanser araştır-malarından seçimlerin daha güvenilir bir teknolojik altyapıya sahip olmasına, finans dünyasından lojistiğe kadar her alanda blockchain ismini duymaya baş-ladığımızı vurgulayan Pakdemir, bulut bilişim platformlarının bu alanda da kritik bir rol üstleneceğini; blockchain-as-a-service platformlarının kurulmaya başlandığını ifade etti.

Güvenlik Her Çağda ÖnemliTakvimler hangi tarihi gösterirse göster-sin güvenlik her zaman önemli konular-dan biriydi. bu yaklaşımın bulut bilişim üzerinde de kendini gösterdiğini be-lirten CoMPArEX Turkey CEo’su Irmak Pakdemir, bulut bilişim harcamalarına paralel olarak güvenlik yatırımlarının da artacağını sözlerine ekledi. Yeni iş mo-delleri ve servislerle veri artışında yaşa-nan hızın tarihi rekorlara imza atacağı-nın altını çizen Pakdemir, Forrester’ın 2017 ortasında açıkladığı bir rapora göre bulut bilişim odaklı güvenlik ya-tırımlarının 2021’de 3,5 milyar dolara ulaşacağını paylaştı.

CoMPareX turkey kurumsal yazılım Pazarının en Önemli oyuncularından Dataserv bilişim Teknolojileri dünyanın değişen ve Türkiye’nin artan bilgi tekno-lojileri ihtiyaçlarına yazılım alanlarında çözümler üretmek amacıyla istanbul’da 1997 yılında kuruldu. özel sektör ve kamu kuruluşları olmak üzere yüzlerce kurumsal müşterisine istanbul, Ankara ve bursa’daki ofislerinde 75 kişilik seçkin ça-lışanı ve çözüm ortakları ile en iyi hizmet ve desteği sağlamakta olan Dataserv, Şubat 2016’da CoMPArEX grubunun bir parçası oldu. Tüm finans, telekom, büyük kamu ve büyük sanayi firmalarını müş-teri portfoyünde barındıran CoMPArEX Turkey bilişim Teknolojileri; kurumsal yazılım pazarının en önemli oyuncula-rından birisi haline geldi.

Microsoft, Quest software, one Identity, Automic, Automation Anywhere, Micro Focus, software AG, McAfee, splunk, red Hat gibi kendi alanında dünya lideri fir-maların yazılım çözümlerini portföyünde barındırmakta olan CoMPArEX Turkey, bununla beraber CoMPArEX’in global olarak taşıdığı 3.000 civarında ürün ve çözümü Türkiye’nin en büyük kurumla-rında projelendirmekte ve katma değerli çözümler ile piyasanın önemli başarı hi-kayelerine imza atmaktadır.




V eeam® software, büyük ölçekli şirketlerin büyük boyutlu akıllı veri yönetimi yolculuklarında rehber-lik edecek Hiper Erişilebilir Şirketler vizyonunu ve

stratejisini açıkladı. Şirketin bu yıl dördüncüsünü gerçek-leştirdiği kullanıcı ve iş ortağı konferansı Veeamon 2018’de, IoT, AI, machine learning ve blockchain arasında değişim gösterdiği bir çağda, büyük boyutlu ölçeklenebilirlik ve veri yönetiminde kullanım kolaylığı sağlayan bir platforma ihtiyaç duyan teknolojilerin iş sürekliliğini ve inovasyonun hızlanmasını garantileyecek Veeam Hyper-Availability Plat-form for Intelligent Data Management ürününden nasıl faydalanabilecekleri anlatıldı.

Günümüzün hiper büyüyen ve yayılan veri yönetimi, ge-leneksel tabanlı veri yönetiminden daha çok davranış ta-banlı sistemlere geçen yeni bir çözüme ihtiyaç duyuyor. böylece veri çok daha bağımsız bir biçimde kendisini idare edebilirken rekor hızlarda kritik iş ve operasyonel öngörü-lerde de bulunabilecek. Veeam Hyper-Availability Platform, Veeam’in 55.000’i aşkın teknoloji iş ortağının yer aldığı ekosistem ile birlikte akıllı veri yönetimine geçişte kurum-lara yardımcı olacak en kapsamlı çözüm.

SorUnSUz GeÇiş SağlıyorVeeam, Akıllı Veri Yönetimine

Verilerden yeni Beklenti Hiper erişilebilirlikVeeam eş CEo’su ve başkanı Peter Mckay, Veeam’in ku-rulduğu 2006’dan bugüne çoklu bulut ortamlarındaki uy-gulamalar ve verilere yönelik erişilebilirlik çözümlerinin önemli bir sağlayıcısı olduklarını ve kendilerini bu alandaki lider tedarikçi olarak konumlandırdıklarını belirtti. Mckay “IoT, AI, machine learning ve blockchain gibi teknolojiler olgunlaşırken ve kurumlar daha iyi öngörü için devasa ha-cimlerdeki verinin madenciliğini yapmakla uğraşırken, veri erişilebilirliğini sağlamaktan daha fazlasını sunan çözümle-re ihtiyaçları var. Hiper erişilebilirliğin, günümüz büyük öl-çekli şirketlerinin verilerden yeni beklentisi olduğuna ina-nıyoruz. royal Caribbean, Volvo, Telefonica ve l’oréal gibi dünyanın en büyük şirketleri tarafından kullanılan Veeam Hyper-Availability Platformu, akıllı veri yönetimine doğru olan yolculukta kurumlara yardımcı olan en kapsamlı çö-züm. böylece tüm şirketler inovatif dijital hizmetlerini en hızlı şekilde pazara sunabiliyorlar.” açıklamasında bulundu.

royal Caribbean Cruises Hosting ve Mühendislik Hizmetle-ri Yöneticisi rentat kobylinski filolarındaki 49 geminin veri olmadan çalışamayacağını belirterek, Veeam’in önümüz-deki 24 ay içinde 6 Petabyte’a yaklaşacağını öngördükleri 3 Petabyte’tan fazla veriyi yönettiğini ekledi. kobylinski söz-lerini şöyle tamamladı; “Veeam’i seçme nedenimiz sahip ol-duğu muazzam ölçeklenebilirlik, kullanım kolaylığı, ayrıca veri ve sistemlerimizin her zaman hiper erişilebilir olacağını bilmenin verdiği huzur. Veeam bizimle birlikte büyüyecek ve müşterilerimizi memnun etmeye, onlar için özel dene-yimlerle dolu hayat boyu hatırlayacakları anlar yaratmaya daha fazla vakit ayırmamıza yardımcı olacak.”

Geleneksel olarak iş sürekliliği, yedekleme ve kurtarma olarak tanımlanan “Erişilebilirlik”; kurumların ayakta ve ça-lışır olmalarının bir garantisi. “Hiper Erişilebilirlik”; verinin belirlenmiş zamanlarda mekanik olarak veriyi kopyalayan

veeam eş ceo’Su ve başkanı peter mckay, veeam hiper erişilebilirlik çözümlerinin, büyük boyutlu verileri çoklu bulut altyapılarında davranış odaklı düzenleme özelliğiyle akıllı veri yönetimine SorunSuz bir geçiş Sağladığını açıkladı.

Veeam Eş CEO’su ve Başkanı Peter McKay




temel yedekleme ve kurtarma çözümlerinden, büyük öl-çekli şirket altyapısı üzerinde, veri nerede olursa olsun anında ve uygun bir şekilde karşılık verebileceği daha üst bir seviyeye dönüştürüyor. Veri koruma ve veri yönetimi, reaktif sigorta kurallarından proaktif iş değerleri sağlayan bir sisteme taşınmalı.

Veeam ürün stratejisinden sorumlu başkan Yardımcısı Danny Allan, Veeam’in akıllı veri yönetimi vizyonunun en-tegre et ve kur – çalıştır konseptini benimsediğini söylüyor. “Veeam Hyper-Availability Platformu veri yönetimini kural tabanlıdan davranış tabanlıya ve manuel yönetimden akıllı yönetime dönüştürecek entegrasyon, görüntülenebilir-lik, düzenleme, zeka ve otomasyon sağlıyor. bu da yüksek düzeyde çoklu bulut altyapılarında çalışan verinin muaz-zam ve sürekli akışının gerçekleştirilmesine ve yönetiminin güvenli bir şekilde otomatikleştirilmesine, kendi kendine öğrenmesine ve en üst düzeyde düzenlenmesine imkan veriyor. Veeam Hyper-Availability Platform üzerinde çalışan büyük ölçekli şirketler herhangi bir iş ihtiyacına çok daha hızlı cevap veriyor, verimlilikte çok katlı gelişmeler kazanı-yor ve insanların yaşam ve çalışma şartlarını geliştiren yeni dijital hizmetler ve deneyimler sağlayan çok daha büyük bir çevikliğe sahip oluyor. “

akıllı Veri yönetimi yolculuğunun Beş seviyesiHiper erişilebilir şirketler için akıllı veri yönetimi yolculuğu-nun beş seviyesi bulunuyor:

Seviye 1, Yedekleme: Tüm iş yüklerini yedekleyin ve bir kesinti, saldırı, kayıp ya da çalınma durumunda her zaman geri döndürülebilir olduğundan emin olun.

Seviye 2, Birleştirme: Dijital hizmetleri kullanmak için çoklu bulut ortamlarındaki verinin korunmasını ve erişilebi-lirliğini garantiye alın ve hizmet seviyesi uygunluğunun top-lu görünümünü sağlayın.

Seviye 3, Görünürlük: Açık, birleşik görünürlük ve kont-rollü çoklu bulut ortamlarındaki veri yönetimini kullanım, performans sorunları ve operasyonlarla birlikte geliştirin. bu-nun sonucunda veri yönetimi reaktiften proaktife dönüşme-ye başlarken gelişmiş görüntüleme, kaynağı en uygun hale getirme, kapasite planlama ve sahip olduğu zekayla, her-hangi bir şekilde oluşacak veri erişilebilirliğini de engeller.

Seviye 4, Düzenleme: iş sürekliliği, uyumluluk, güvenlik ve işletme operasyonları kaynaklarının en iyi şekilde kullanıl-ması için veriyi çoklu bulut ortamlarındaki en uygun alana sorunsuzca taşıyın. bu, büyük ölçekli şirketlerin yüksek dü-zeyde otomatik olarak kolayca ve çalışmayı durdurmadan felaket kurtarma (Dr) planlarını uygulamalarını, test etme-lerini ve belgelemelerini sağlayan bir düzenleme motoruna ihtiyaç duyar.

Seviye 5, Otomasyon: Veri, kendisini yedekleyerek, iş-letme ihtiyaçlarına göre uygun yerlere taşınarak, olağan dışı olaylar süresince kendisini güvenceye alarak ve anında kur-tarma gerçekleştirerek kendi kendisini yönetiyor. bu seviye büyük ölçekli veri yönetimine veri analizi, şablon tanıma ve makine öğreniminin kombinasyonu yoluyla yeni seviye oto-masyon getiriyor.




NGN Sistem Çözümleri Birim Yöneticisi Mehmet Sezer ve Commvault Türkiye Satış Yöneticisi H.Erdener Dinler

On yılı aşkın süredir Türkiye’de ve orta Doğu’da faaliyetle-rini başarıyla sürdüren nGn,

yedekleme, veri kurtarma, arşivleme, bulut ve altyapı yönetimi alanındaki uzman isim Commvault ile iş ortaklığı gerçekleştirerek Commvault’un lokal-deki ilk bulut servis sağlayıcısı oldu. bankacılık, finans, telekomünikasyon, üretim ve kamu başta olmak üzere bir çok sektörde uçtan uca entegre bT çözümleri sunan nGn, Commvault’un yedekleme ve kurumsal veri yönetimi ürünleri ile esnek çözümlerine yenile-rini ekledi.

ilK loKal bUlUt ServiS SağlayıCıSı NGN, Commvault’un

nesnelerin interneti, sanal gerçeklik ve dijital dönüşüm çalışmaları şirketlerin yıllık veri ihtiyacını önemli ölçüde artır-maya devam ediyor. Yeni teknolojiler ve dijitalleşmeyle birlikte şirketlerin artan veri yönetme ve yedekleme ihtiyacını karşılamak üzere gerçekleştirilen nGn & Commvault iş ortaklığı kapsamında, kamudan özel sektöre tüm şirketler iş yüklerini bulut platformuna taşıyarak, iş süreçlerinde yönetilen hizmetlerden faydalanıyor. kullandıkça öde modeli ile maliyet avantajı sağlayan söz konusu yönetilen hizmetler bT ekiplerinin kendi işlerine odaklanarak günlük süreçlerini daha güvenli ve daha hızlı gerçekleştir-melerini sağlıyor.

kullandıkça öde modeli ile yönetilen hizmetlerin kurumsal işletmelerde önümüzdeki dönemde daha da önem kazanacağının altını çizen nGn sis-tem Çözümleri birim Yöneticisi Meh-met sezer: “Dijital dönüşüm yolundaki en önemli yatırımlarımızdan biri olan, Türkiye’nin en gelişmiş veri merkezi star of bosphorus’u yakın zamanda hizmete açtık. kurumsal müşterilerin veri altya-pılarının tamamında yüksek düzeyde kullanılabilirlik ve düşük risk sağlamak üzere esnekliğe ihtiyacı olduğunu bi-liyoruz. nGn ve Commvault olarak bu ihtiyaçları göz önünde bulundurarak kullandıkça öde esnekliği sunan yedek-leme, depolama, arşivleme, veri koruma ve altyapı yönetimi gibi yönetilen hiz-metler sunuyoruz. Commvault çözüm-lerinin sunduğu güç sayesinde kamuda ve özel sektördeki kurumsal müşterilere dijital dönüşüm yolculuklarında yüksek performanslı, düşük maliyetli hizmetler sunacağız.”

bT sektörünün günümüz ve gelecek ihtiyaçları doğrultusunda her yıl büyük yatırımları hayata geçirdiğini dile geti-ren Commvault Türkiye satış Yöneticisi H.Erdener Dinler şöyle konuştu; “sektör ve kurum özelinde geliştirdiğimiz yö-netilen hizmetler çözümleri sayesinde yıllık harcamaları % 40’lara kadar düşü-rebiliyoruz. Commvault olarak küresel alandaki tecrübemizi Türkiye’de pay-laşmaktan; yenilikçi çözüm sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. bu yolda, Türkiye’nin bT alanında güçlü iş ortağı konumundaki nGn ile iş ortaklığı anlaş-masına imza attık. Dijital dönüşüme bü-yük yatırım yapan nGn, Commvault’un lokaldeki ilk hizmet sağlayıcısı konu-munda. birlikte büyük işlere imza ataca-ğımıza inanıyoruz.”

türkiye’nin yeni neSil teknoloji ortağı ngn, Stratejik işbirliklerine bir yeniSini daha ekleyerek kurumSal veri koruma uzmanlarından commvault ile iş ortaklığına imza attı.



SANAYİNİN DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜ

BCB Yönetim Kurulu Üyesi Ertan Akiş

BCb’nin çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren küçük ve orta büyüklükteki işletmelere yaptığı mevcut durum analizleri, firmaların dijital dönüşüm yolculuğundaki

hangi aşamalara öncelik verecekleri ve dönüşümde nasıl bir yolla ilerleme kaydedecekleri konusunda atmaları gereken adımlar olduğunu gösteriyor.

TüsiAD’ın bCG ile hazırladığı Türkiye’nin sanayide Dijital Dö-nüşüm Yetkinliği raporuna (2017) göre, şirketlerin %90’ı dijital dönüşüm konusunda bilgi sahibi ve % 95’i dijital dönüşüme ilgi gösteriyor, ancak sadece %61’i dijital dönüşüm için kendini hazır hissediyor. Yapay zeka ve akıllı sistemler kullanan şirket oranı ise bugün için yalnızca %5.

bu veriler ışığında gerçekleştirilen Endüstri 4.0 Paneli ile ilgili konuşan bCb Yönetim kurulu üyesi Ertan Akiş konu ile ilgili şu sözleri aktardı: “Gördük ki, Endüstri 4.0 yolunda öncülük eden birkaç firma dışında Türkiye’deki çoğu firma henüz Endüstri 3.0 sağlama aşamasında. Yatay ve dikey entegrasyonun oluşturul-ması ile sağlanabilecek 3.0 seviyesine geçilmeden yapılacak

aKıllı SÜreÇler KUrtaraCaKŞirketinizi Akıllı Robotlar Değil

4.0 çalışmaları, temeli sağlam olmayan bir binayı inşa etmeye benziyor. Yatay entegrasyonda ‘değer zinciri, lojistik yönetimi ve müşteri deneyimi yönetimi’ süreçlerinin optimizasyonu öne çıkarken, dikey entegrasyonda ‘firma içi üretim süreçlerinin entegrasyonu ve akıllı operasyon çözümleri kullanılarak ön-celikli olarak kestirimci bakım süreçlerinin dijitalleşmesi’ konu-ları öne çıkıyor. Tüm bu bilgiler sonucunda, temelde Endüstri 4.0’ın,alışılmış çalışma modellerini değiştirmeyi gerektiren bir Dijital Dönüşüm yaklaşımı olduğu görülüyor. Endüstri 4.0 dönüşümünün amacı şirketlere hız, esneklik ve yeni tekno-lojileri kullanarak verimlilik sağlamaktır. Şirketlerimizin %99’u dijitalleşmenin Türkiye’nin küresel rekabet gücünü artıracağı konusunda hemfikir. Faydası bu kadar önemli ancak kapsamı da bu kadar geniş olunca, şirketler bu konuya hangi açıdan yaklaşacakları konusunda tereddüt gösteriyor. bCb olarak yak-laşımımız, şirketlerin bu kritik dönüşümde jenerik yaklaşımlar-dan çıkarak, kendilerine özel olacak Endüstri 4.0 fiillerini, yine kendi iş alanlarının öncelik ve gerçekleri ile şekillendirecekleri yaklaşımlarla kurgulamasını sağlamak.”

Panelin konuşmacılarından olan b.ü. Endüstri 4.0 Platformu başkanı Prof. Dr. lale Akarun ise sunumunda şu detayları aktar-dı: “boğaziçi üniversitesi olarak teknoloji geliştirme alanlarında hali hazırda piyasada bulunmayan ancak ihtiyaç duyulan öncü ürünlere yönelik araştırma yapmak ve geliştirmek bizim için çok önemli. bugün birçok kişinin uyguladığı mesleklerin ise gelecekte yok olma tehlikesi oldukça yüksek. bu nedenle önü-müzdeki on yıl içerisinde teknolojiye yönelik mesleklerin tercih edilmesi gerekli. biz de boğaziçi üniversitesi olarak bu konuda iş dünyasına verilen eğitimler konusunda öncülük ediyoruz.”

boğaziçi counSelling for buSineSS’ın (bcb) ev Sahipliğindeki endüStri 4.0 paneli, “şirketinizi akıllı robotlar değil akıllı Süreçler kurtaracak” Sloganıyla gerçekleşti. bcb yönetim kurulu üyeSi ertan akiş, “yaklaşımımız, şirketlerin bu kritik dönüşümde jenerik yaklaşımlardan çıkarak, kendilerine özel olacak endüStri 4.0 fiillerini, yine kendi iş alanlarının öncelik ve gerçekleri ile şekillendirecekleri yaklaşımlarla kurgulamaSını Sağlamak.” dedi.




TüsiAD sD2 Türkiye’de “sanayi-de Dijital Dönüşüm” teması ile oluşturulan ve teknoloji kulla-

nıcıları ile teknoloji tedarikçilerini bir araya getiren ilk kapsamlı program olma niteliğini taşıyor. TüsiAD sD2, sanayinin dijital dönü-şümü sürecinin güçlendirilmesi ve teknoloji tedarikçisi ekosisteminin desteklenmesi hedefi ile:

üretim süreçlerinde teknolojiyi kullananlar ile teknolojik çözüm sağ-layanları buluşturacak;

Teknoloji tedarikçi kapasitesinin tanıtılmasını ve teknoloji üretimini destekleyecek;

başvUrUlar başlıyor!“TÜSİAD SD2” Programına

türk sanayisinin dijital dönüşümüne destek:

Teknolojik dönüşüm planlamaları için ilham olacak iyi uygulama ör-neklerini ortaya koyacak. Mikro, küçük ve orta ölçekli teknoloji tedarikçilerine yönelik kurgulanan TüsiAD sD2, çalışan prototipi olan teknoloji sağlayıcılarının müşteri doğrulamalarını yapma süreçlerine de önemli katkı sağlayacak. tüsiaD sD2 Programı’nda süreç nasıl işleyecek?

Teknoloji kullanıcılarının dijital dönüşüm arayışına uygun nitelikte ürün ve/veya hizmetler için teknoloji tedarikçilerine çağrıda bulunulacak.

bu çağrılara cevap verecek nitelik-te ürün ve/veya hizmetleri geliştiren

teknoloji tedarikçilerinden bir baş-vuru havuzu oluşturulacak.

“Teknoloji kullanıcılarının” ön de-ğerlendirmesini geçen teknoloji te-darikçileri, “sanayi-Teknoloji ileri En-tegrasyon Programı”nda (sTEP) farklı uzmanlar, kullanıcılar ve önemli eko-sistem aktörleriyle bir araya gelme imkanı elde edecek.

sTEP kapsamında, “teknoloji kulla-nıcıları” en uygun “teknoloji tedarik-çileri” ile eşleşip, birlikte çalışma dö-nemine girecek ve Çözüm Dosyası hazırlayacak.

bu sürecin sonunda oluşacak başarı hikayeleri “sanayide Dijital Dönüşüm başarı Hikayeleri Töreni”nde kamuo-yuyla paylaşılacak.

tüSiad Sd2 : tüSiad Sanayide dijital dönüşüm hızlandırıcı programı başlıyor. Sanayi 4.0 çalışmaları kapSamında, şirketler ve teknoloji tedarikçileri tüSiad

Sd2 programı ile bir araya gelecek.




İ statistikler dijital dönüşüm alanın-daki çalışmaların dünyada olduğu gibi Türkiye’de de henüz beklenen

başarı düzeyini yakalayamadığını gös-teriyor. bu nedenle “dijital dönüşüm” iş dünyası ve şirket liderlerinin gündem konuları arasında en üst sırada yer alı-yor. başarılı bir dijital dönüşüm için şir-ketlerin bu alandaki çalışmalarına ışık tutmayı hedefleyen Microsoft, düzenle-nen “Dijital Dönüşüm liderleri” toplan-tısında dijital dönüşümün kritik başarı faktörlerini gündeme taşıdı.

Ergene Consulting & HGA Group Türkiye başkanı Murat Ergene ile san Diego üni-versitesi Yönetim bilimleri Fakültesi Yar-dımcı Profesörü ve Ergene Consulting stratejik Çözüm ortağı Zeki Pağda’nın konuşmacı olarak yer aldığı “Dijital Dö-nüşüm liderleri” paneli, Microsoft 365 Pazarlama Müdürü Çiğdem kayalı’nın moderatörlüğünde gerçekleşti. 30’un üzerinde şirketin dijital dönüşüm li-derleri ve ik direktörlerinin katıldığı pa-nelde, dünya ve Türkiye örnekleri üze-rinden deneyimler paylaşıldı. Dünyada bugüne kadar dijital dönüşüm için 1,2

trilyon dolar harcandığını, yapay zeka sayesinde 2030’a kadar 50 milyon kişiye yeni iş sağlanacağını, 370 milyon işin de dönüşeceğini belirten san Diego üniversitesi Yönetim bilimleri Fakültesi Yardımcı Profesörü ve Ergene Consul-ting stratejik Çözüm ortağı Zeki Pağda, AbD’de çalışanların yüzde 30’undan fazlasının yapay zekanın sağlayacağı iş fırsatları doğrultusunda kendi şirketinin sahibi olacağını söyledi.

“kültür, stratejiyi kahvaltıda yer…”Panelde yaptığı konuşmaya, dünyaca ünlü yönetim bilimci Peter Drucker’ın “kültür, stratejiyi kahvaltıda yer” sözünü hatırlatarak başlayan Ergene Consulting & HGA Group Türkiye başkanı Murat Er-gene, dijital dönüşümde kritik başarı faktörlerinden ikisinin; doğru liderlik ve kurum kültürünün nasıl değişeceğini gösteren yol haritası olduğunu belirtti. Zihin yapısını değiştiremeyenlerin diji-

dijital dönüşümden kıSa vadede en çok etkilenecek Sektörlerin başında; perakende, medya, bankacılık, Sigorta, eğitim ve eğlence Sektörlerinin geldiğine işaret eden ergene conSulting & hga group türkiye başkanı murat ergene, üretim, Sağlık, ulaşım ve tarım Sektörleri ile devlet ve kamu kurumlarını uzun vadede etkilenecek Sektörler araSında Sıraladı.

yeni iş imKanı SUnaCaKYapay Zeka ‘50 Milyon Kişiye’



tal dönüşümü gerçekleştiremeyecekle-rini dile getiren Ergene, sözlerine şöyle devam etti:

“stratejilerin net ve anlaşılır olması diji-tal dönüşümde başarının bir numaralı faktörüdür” diyen Ergene, şirketlerin di-jital dönüşümü gerçekleştirme hedef-lerini 5 adımda şöyle açıkladı: “Müşteri etkileşiminde artış sağlamak, operas-yonlarında verimliliği artırmak, ürünler-de yenilikçi yaklaşımları hayata geçir-mek, çalışanları eğiterek güçlendirme-nin yanısıra şirket kültürünü dönüşüm doğrultusunda yönetebilmektir.”

Şirketlerin sadece yüzde 17’si Dijital Dönüşüme Hazır Murat Ergene, Deloitte’un 2018 küresel ik araştırmasına dayanarak, şirketlerin yüzde 41’inin bilişsel ve yapay zeka araç-larını bünyelerine adapte etmek üzere önemli adımlar attıklarını, yüzde 10 kadarının bu teknolojileri ileri seviyede adapte ettiklerini, yüzde 34’ünün adap-tasyon için pilot uygulamalar yürüttük-lerini ve sadece yüzde 17’sinin “insan, ya-pay zeka ve robot kombinasyonu’ndan oluşan bir iş gücüne hazır olduklarını ifade ettiklerini belirtti.

Dijital dönüşüm liderlerinin Türkiye’de daha çok IT kökenli, yurt dışında ise pa-zarlama kökenli olduğunu ifade eden Ergene, “Tüsiad’ın ‘Türkiye’de Dijital Dö-nüşüm’ raporuna göre, ülkemizde diji-tal stratejist olma oranı yüzde 66, dijital stratejiden sorumlu C level düzeyinde yönetici oranı ise yüzde 38’dir. Dijital dönüşüm çalışmalarına baktığımızda, şirketlerin yüzde 7’si başlangıç aşama-sında, yüzde 60’ı gelişme seviyesinde-dir. Yüzde 80’i ise önümüzdeki 3 yılda şirketlerine Dijital Dönüşüm Direktörü (Chief Digital officer - CDo) atamayı düşünüyor” dedi.

yeni bir rol: Veri Bilimleri Başkanı ideal özelliklere sahip bir CEo’nun, doğru yeteneği çekmek için piyasayı yakından takip etmesi gerektiğini kay-

deden Murat Ergene, yeni bir rol olan Veri bilimleri başkanlığının (Head of Data science) istihdamda yerini aldığı-nı dile getirdi. Ergene, ideal bir CDo’da aranan özellikleri şöyle sıraladı: “ön-celikle bilinç seviyesi uzmanlıktan, üst seviyeye çıkmış olmalıdır. iletişim, üst ve ast çalışanları ikna yeteneği güçlü olmalı, aynı zamanda kendini ve strate-jisini net bir şekilde ifade edebilmelidir. Takım oyuncusu olmak ve çalışanları da işin içine katabilmek, dijital dönüşüm liderinin temel yaklaşımları olmalıdır.”

Dijital Dönüşümden en Fazla Hangi sektörler etkilenecek? Murat Ergene, yapılan araştırmalara göre, dijital dönüşümden kısa vadede en çok etkilenecek sektörlerin başında perakende, medya, bankacılık, sigorta, eğitim ve eğlence sektörlerinin geldiği-ni söyledi. uzun vadede üretim, sağlık, ulaşım ve tarım sektörleri ile devlet ve kamu kurumlarını sayan Ergene, dijital dönüşümden uzun vadede maden-cilik, doğal gaz ve kimya sektörlerinin nispeten daha az etkilenecek sektörler arasında yer aldığını belirtti.

zeki Pağda: “yapay zeka 50 Milyon yeni iş sağlayacakDünyada bugüne kadar dijital dönü-şüm için 1,2 trilyon dolar harcandığına dikkati çeken Zeki Pağda’nın, Mckinsey raporuna dayanarak verdiği bilgiye göre, yapay zeka 2030 yılına kadar 50 milyon kişiye yeni iş sağlayacak ve 370 milyon işi dönüştürecek. bu doğrultu-da yapay zekanın ciddi iş fırsatları ya-ratacağını, örneğin AbD’de çalışanların yüzde 30’undan fazlasının yapay zeka sayesinde kendi şirketinin sahibi olma-sının beklendiğini dile getiren Pağda, çalışanların yüzde 60’ının da gelecekte istikrarlı, uzun vadeli bir işe sahip olaca-ğının öngörüldüğünü belirtti.

“aBD’de ameliyat Ön kararını yapay zeka Veriyor.”sağlık alanı başta olmak üzere çeşitli

sektörlerde yapay zeka uygulamala-rının giderek arttığını belirten san Diego üniversitesi Yönetim bilimleri Fakültesi Yardımcı Profesörü ve Ergene Consulting stratejik Çözüm ortağı Zeki Pağda da konuşmasında yapay zeka uygulamalarına ilişkin çarpıcı örnekler verdi. Pağda, sözlerine şöyle devam etti: “AbD’de bir kaza olduktan sonra hasta henüz ambulanstayken tüm tet-kikleri yapılıyor ve bu tetkikler direkt olarak yapay zeka ile hastanın diğer bilgileriyle birleştirilerek hastanedeki doktora tavsiyelerde bulunuluyor. Has-taneye geldiği anda doktor hastanın tedavisine ilişkin kararını çoktan vermiş oluyor. bu uygulamalar yapay zekanın insan hayatını pozitif yönde etkileyen inanılmaz bir gelişmedir. Zamanı kı-saltmak sadece sağlık sektöründe değil tüm sektörlerde uygulanan önemli bir gelişmedir.”

Başarıyla Uygulanan yapay zeka Örnekleri…Yapay zeka uygulamalarına perakende sektöründen Wall Mart, içecek sektörü-ne ilişkin olarak da Coca-Cola örneğini veren Zeki Pağda, “Wall Mart, yeni aldığı tüm elemanlarını future reality dediği-miz gelecek gerçeği kavramı bünyesin-de eğiterek, kısalttığı bu süre ile zaman ve maliyet avantajı sağlıyor. Şirket; hava durumu, özel günler, bayram veya ta-til günleri gibi birçok algoritmayı dahil ederek yapay zeka sayesinde tüketicile-rinin ne satın alacaklarını tahmin ediyor ve ürün raflarını bu sonuçlara göre dü-zenliyor” dedi.

Coca-Cola’nın da açık alan noktaların-da incelediği tüketici davranışlarını, yapay zeka sonuçları ile birleştirerek ürün geliştirdiğini kaydeden Pağda, “Müşteriden aldığınız bilgilerle ürün geliştirmiyorsanız, o üretim başarısız olmuş demektir. Yapay zeka karar me-kanizmalarına büyük hız kazandırıyor. bugün AbD’de otomasyona, şirketleri kurtaracak önemli bir gelişme olarak bakılıyor” diye konuştu.


GELECEĞİN FABRİKALARIF O R U M U

25-26 EYLÜL 2018 Bilişim Vadisi

I S T A N B U L

geleceĞİn fabrİkalari · “tüsiad sd2” programına . başvurular başlıyor! yapay zeka...

Documents