geleneği̇n di̇li̇ mi̇ varliğin evi̇ mi̇ gadamer ve hei̇degger
DESCRIPTION
GELENEĞİN DİLİTRANSCRIPT
-
1
GELENEN DL M? VARLIIN EV M?
HEIDEGGER VE GADAMERDE DL, GELENEK VE VARLIIN NSANLIK
HALLER ZERNE
Mehmet ULUKTK1
zet:
Kta Avrupas felsefesinin en nemli simalarndan olan ve grleri her geen gn
biraz daha hararetle tartlan Martin Heidegger ve Hans Georg Gadamer zellikle
pozitivizmle birlikte doa bilimlerinin bilimsel aklnn egemenliine kar, bilginin temel
kategorileri olarak tarih, anlama, yorumlama ve znelliin nemini vurgulamlardr. Bu
vurgularn dayand temel ise insann kendini unuttuu tezidir. nsann kendisini unutmas
ayn zamanda ve zorunlu olarak varl unutmas, iinde hayat bulduu gelenei unutmas,
dilini unutmas anlamna gelir. Heideggerin varl var olanlara indirgeyen Bat metafiziini
sorgulamas ve imdi buradaki Dasein varlkla esasl bir tecrbeye davet etmesi, sz
konusu unutma olgusuna kar bir tepki olarak anlalabilir. Bu tepki ve Heideggerin Dasein
analizleri dil-varlk ve gelenek arasndaki ilikilerin yeniden inasn da beraberinde
getirecektir. Bu minvalde zellikle Gadamerin hocas Heideggerden mlhem kavram ve
sorunlarla zellikle dil ve gelenek sorununa yaklam nem arz etmektedir. Gadamer,
ncelikle bizzat kendisinin temellendirdii felsefi hermeneutiinde, Aydnlanmac
geleneklerle romantik gelenekilik arasndaki kartlktan hareketle, gelenein
rehabilitasyonuna giriir. Gadamere gre gelenein anlalmas dier birinin yaamnn
kuru tecrbesi deil, fakat bir benden ve dierinden gelen anlamdr. Bu anlamda gelenek
diyalogun ortakldr ve biz ancak gelenee aidizdir. Gelenek Gadamere gre gemii
imdiye intikal ettiren ve gelecee gtren temel tayc dilin de bir bakma evi gibidir.
Btn anlamann, tarihsel olarak ekillenmi bulunan imdiki zamanmzn herhangi bir
konu ya da nesne hakkndaki yorumumuzu belirleyen tarihsel balam ve dille ilikimiz
sorumludur. Gelenek ve dil Gadamerin anlam\anlama tutkusunda birbirleriyle yle bir
dnya olutururlar ki, Heideggerin dil varln evidir sylemi yerini dilin evi
gelenektir sylemine brakr. Artk Heideggerin Varlk ve Zaman, Gadamerin Hakikat
1 Ara. Gr. Mu Alparslan niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi, Felsefe Blm, [email protected].
-
2
ve Yntemi yerini Anlama ve Gelenek ilikisinin vazgeilmez denklemine brakr. Bu
denklem, dili varln evinden alr gelenei dilin ev sahibi konumuna getirir.
Anahtar Kelimeler: Varlk, Gelenek, Dil, Anlama, Tarihsellik, Heidegger, Gadamer.
Abscart:
Continental European philosophy, which is the most important personalities and ideas
with each passing day more fiercely debated with Martin Heidegger and Hans Georg
Gadamer with positivism of the natural sciences, especially against the sovereignty of the
scientific mind, the basic categories of information as the history, meaning, interpretation,
and emphasized the importance of subjectivity. This accentuation is based on the basic thesis
of man forgets himself. Forgets himself, and not necessarily at the same time to forget the
existence of man, in the tradition that gave life to forget, to forget the language means.
Questioning of Western metaphysics of presence and is now reduced to those who have
Heidegger's Dasein here to invite an experience of asset-based, can be understood as a
reaction against the phenomenon of forgetting. Heidegger's Dasein analysis of this response
and the reconstruction of the relationship between language and assets and will bring
tradition. In this manner, the concept inspired by Heidegger and especially Gadamer's
mentor approach to problems is important, especially the problem of language and tradition.
Gadamer, basis of primarily philosophical hermeneutics itself, the Enlightenment
oppositions between tradition and traditionalism romantic movement, attempts to
rehabilitate tradition. According to Gadamer's understanding of tradition, experience dry, not
the other one is life, but me and the other meaning which one. In this sense, the dialogue
partnership between tradition and tradition we belong to, but. According to tradition,
Gadamer's basic carrier leads past to the future of the language referred to in the holder and
the house are in a sense. All of understanding, which historically formed the current of our
time about the comments on any subject or object, is responsible for determining the
relationship of historical context and language. Gadamer's tradition and language, meaning \
meaning that passion with each other to form such a world, in Heidegger's "language of the
asset is the house" instead of the expression "house of language, tradition," the discourse
leaves. Now, Heidegger's 'Being and Time, Gadamer's' Truth and replace methods:
'Understanding and Tradition' leaves the equation of the indispensable relationship. This
-
3
equation takes the tradition of his home language is the language of the host to the position
of the asset.
Keywords: Being, Tradition, Language, Historicity, Understanding, Heidegger,
Gadamer.
Giri
Modernizmin rettii bak as, bilme iradesinin tetikledii bo bilincin dnyaya
yneldii, oradaki grnr kaosu kavram altnda bileime tbi tuttuunu ve bunun sonucu
olarak da bilgi rettiini varsayar. Bu tip bir ema, bilen ile bilineni birbirinden ontolojik
olarak iki ayr tz olarak betimler ve aradaki ban, ilikinin hesabn vermek konusunda son
derece zayf kalr (Gnok, 2011: 53). Kta Avrupas felsefesinin en nemli simalarndan olan
ve grleri her geen gn biraz daha hararetle tartlan Martin Heidegger ve Hans Georg
Gadamer zellikle modernizm ve pozitivizmle birlikte doa bilimlerinin bilimsel aklnn
egemenliine kar, bilginin temel kategorileri olarak tarih, anlama, yorumlama ve
znelliin nemini vurgulamlardr. Bu vurgularn dayand temel ise insann kendini
unuttuu tezidir. nsann kendisini unutmas ayn zamanda ve zorunlu olarak varl
unutmas (Kkalp, 2008:167) iinde hayat bulduu gelenei unutmas, dilini unutmas
anlamna gelir. Heideggerin varl var olanlara indirgeyen Bat metafiziini sorgulamas ve
imdi buradaki Dasein varlkla esasl bir tecrbeye davet etmesi, sz konusu unutma
olgusuna kar bir tepki olarak anlalabilir. Bu tepki ve Heideggerin Dasein analizleri dil-
varlk ve gelenek arasndaki ilikilerin yeniden inasn da beraberinde getirecektir. Bu
minvalde zellikle Gadamerin hocas Heideggerden mlhem kavram ve sorunlarla
zellikle dil ve gelenek sorununa yaklam nem arz etmektedir. Gadamer, ncelikle bizzat
kendisinin temellendirdii felsefi hermeneutiinde, Aydnlanmac geleneklerle romantik
gelenekilik arasndaki kartlktan hareketle, gelenein rehabilitasyonuna giriir.
Gadamere gre gelenein anlalmas dier birinin yaamnn kuru tecrbesi deil, fakat bir
benden ve dierinden gelen anlamdr. Bu anlamda gelenek diyalogun ortakldr ve biz
ancak gelenee aidizdir. Gelenek Gadamere gre gemii imdiye intikal ettiren ve
gelecee gtren temel tayc dilin de bir bakma evi gibidir. Btn anlamann, tarihsel
olarak ekillenmi bulunan imdiki zamanmzn herhangi bir konu ya da nesne hakkndaki
yorumumuzu belirleyen tarihsel balam ve dille ilikimiz sorumludur.
-
4
nsann Dilsellii, Dilin Tarihsellii
Tarih boyunca insann mahiyetine ynelik belki insan saysnca tanmlamalar,
hikyeler, mitolojiler, felsefeler ve yorumlar getirilmitir. nsanla ilgili tm bu anlatlanlarda
en dikkat ekici zellik hi phesiz insann logosa sahip anlamnda kullanlan rasyonel2
niteliidir. Yalnz dikkat edilirse insann rasyonel niteliinin rasyonalize edilmesi ancak dil
sayesinde ve tm rasyonalizasyon faaliyetleri de linguistik bir dnyada \ ortamda meydana
gelir. Bunun iin nce insann logosa sahip rasyonel, dnen niteliinden nce anlama ve
yorumlama kabiliyet ve istidadna sahip zelliine gnderme yapan dile sahip bir varlk olan
yn ele alnmaldr.
Her medeniyet metafizik adan, Theo-logos, Kosmo-logos ve Antropo-logos yani lk
ilke [Tanr], Evren ve nsan hakknda sorulan sorulara verilen cevaplarn cisimlemesi
olarak tanmlanabilir. Hem soru sormay hem de cevap vermeyi mmkn klan ise insann
nutkiyet [dnce ve dil] sahibi olmasdr (Fazlolu, 2006: 20). Bunun iin dil, tm dnya
grlerinin ve bunun yannda Bat felsefesinin de ok eski bir temasdr, fakat nemi bugn
de giderek artmaktadr. Dil, antik dnrler iin, bizim iin olduu kadar temel bir problem
deildi. Ama o, entelektel sahadaki daha merkez konumunu ilkin on yedinci yzylda
Hobbes ve Locke gibi dnrlerle almtr. Yirminci yzylda ise, ilgi alanna hangi
problemi alrsa alsn her zihni megul etmeye balamtr. Yirminci yzyldan beri
entelektel faaliyet dile ilikin problemlerden bamsz deildir. Bu yzyln balca byk
filozoflarnn dil teorileri de vardr: Heidegger, Wittgenstein, Davidson, Derrida ve Gadamer
gibi dncenin usta isimleri, dili felsef refleksiyonlarnn merkez unsuru klmlardr
(Demir, 2007: 19). Bu filozoflarn dille ilgili aba ve araylarnn tm dilin srekliliine
gl bir vurguyla dile dn hareketi olarak nitelenmitir.
2 Bat geleneinde bu tanm, insann, animal rationale, yani dnme kapasitesiyle dier btn hayvanlardan farkl rasyonel varlk olduunu dile getiren bir formla meruiyet kazanm ve Greke logos kavram da akl ya da dnce anlamna gelmi ise de, aslnda bu kavramn asl anlam dildir (Gadamer, 2002: 65). Logos yalnzca dnce ve dil anlamna gelmez, ayn zamanda kavram ve yasa anlamna da gelir. Dil kavramnn ortaya k, dil hakknda bir bilinci gerektirir... Dilin asl gizemi, gerekte onu btnyle asla bilemememizdir. Ayrca, dil hakkndaki her dnme peinen tekrar dile geri dntr (Gadamer, 2002: 67). John Asman da Aristotelesin insanlar grup halinde yaayan dier canllardan dili kullanm ile ayrld kanaatindedir. O bir dile sahip olan hayvan bir zoon logon echondur. Bu iki kavram birbirine baldr; dil grup oluturmann en asl aracdr (Asman, 2001: 139). Bedia Akarsu ise, Antik ada dil ile dnmenin ayniletiini, dolaysyla logosun hem sz ve dil hem de dnce ve akl demek olduunu belirtir (Akarsu, 1984: 36).
-
5
Buradaki dile dn hareketi her trl insan anlama ve yorumlama etkinliinin
dilsiz/dil dnda gerekleemeyeceine ynelik bir farkndalk halinin sonucu olmutur.
Brice R. Wachterhausern da belirttii zere, insan zihninin, kendinde gereklii bir saf
grme kapasitesine, ebedi ve ezeli boyutlar ile gereklii bir szsz /dilsiz kavray
yeteneine sahip olmadn belirtmesi, anlamn dilsiz, dil dnda gerekleemesi mmkn
deildir. Zira btn bir insani anlama asla szler/kelimeler/dil olmakszn ve asla zamann
dnda gereklemez. Gemii imdiye intikal ettiren ve gelecee gtren temel tarayc
dildir. Btn bir anlamann, tarihsel olarak ekillenmi bulunan imdimizin herhangi bir
konu ya da nesne hakkndaki yorumumuzu bilgilendirdii yer durumundaki tarihsel balam
iinde gereklemesinden, dilde ikin olmamz sorumludur (Wachterhauser, 2002:214).
Dil, anlam taycs ve insan dncesini kuatan ve kapsayan bir varlk olarak hep
anlama, yorumlama etkinliklerinde belirleyici bir rol oynamtr. Hermeneutik de, ncelikle
yazl eserlerin yorumlanmas iin bir yntemdir. Yazl eserlerin yorumu, dilin yorumu ile
oluur yani hermeneutikte ncelikle yorumlanan ey, dildir. nk dil, tarihin anlamn
tayan kltrel bir unsurdur. Hermeneutik de, tarihi btnsel olarak deerlendirir. Buna
gre tarih, btnsel olan baka bir alanda yani dilde ortaya kar. Bu nedenle esasnda tarih,
dil tarihidir nk insan, dile sahip bir varlktr ve ayn zamanda dilin de kuatt bir varlk
olarak dilin hem znesi hem de nesnesi konumundadr.
Dil olmadan, insan ne kendi dnyas zerine dnebilirdi ne de kendisine yabanc
dier dnyalar tandk klabilirdi. Hermeneutik felsefe, dili dnceyi ifade etmenin bir
arac olmaktan kararak, bizzat dncenin ve anlamn yuva yapt bir imkn olarak
dnr. Dili felsefi bir probleme dntrme abas srasnda, anlama kendiliinden bir
aratrma konusu olarak ortaya kar. Uzun bir tarihesi olan hermeneutiin, on dokuzuncu
yzyln ikinci yarsndan itibaren anlamann yntemi ve yirminci yz yl da anlamann
felsefesi olarak dnme uramas, dilin klasik filolojinin ve mantn argmanlarnn
tahakkmnden kurtulmasyla ilgilidir.
Dil, dnsel izlenimlerden oluur ama zihinsel eylemlerde, nce bir eylerin bugnk
durumu, gerekliin yeni bir yz bize kendini aar. Bununla birlikte kltrn da
vurulduu en somut alan da dildir; nk kltr kendini en iyi dilde gsterir. Dolaysyla dil,
-
6
kltrn bir taycsdr ve sadece yaplardan ibaret deildir ne de olsa o, bir ierie sahiptir.
Bu bakmdan dildeki ieriin incelenmesi onda bir anlam boyutunun olduuna iaret eder.
Ksaca belirtmek gerekirse kltrel eylemler; dilsel ve tinsel ynn yannda bir syleyi
biimine de sahiptir (Kktrk, 2006: 17). Buradaki syleyi kavram dildeki karlkl
etkileime ve gelenee gnderme de bulunmas ynyle nemlidir.
Dil ve Varlk, Dasein ve Gelenek: Heideggerde Anlamann Halleri
Varln anlamna ilikin soru, aslnda dilin zne ve anlamna ynelik soruyla ayn
yolda ilerler. Martin Heidegger dil varln evidir sz hem bu fonksiyonel dngye, hem
de varlk-anlam-dil ilikisine dikkat eker. Var olanlarn varlklarna ynelik soru sorma
yetisini elinde bulunduran insan, hayat iki farkl ekilde anlamlandrmaya alr.
Heideggerin ifadesiyle sylersek; insan, hayat ve ierisindeki nesnelerle meydana gelen
hadiseleri, ya var olmay dnerek otantik olma tarznda ya da var olmay unutarak otantik
olmama durumunda karslar (Steiner, 2003: 7583). Otantik olma, insann kendi
olanaklarnn farkna vararak bilinlilik dzeyinin snrlarn kefe ynelmesi ve varl
kendi yapp etmeleriyle yoklayarak anlamlandrmaya gayret etmesidir. Sz konusu
farkndala ynelik gayret ierisinde en temel k noktas dnme ve soru sorma
eylemidir. Dolaysyla dil, var olanlarn iyapsn ve zn kavrayta, en esasl dayanak
olarak belirir.
Heideggerin insan, Varlk ve dil arasnda kurduu balantnn, onun Kehreden
nceki ve sonraki dnemlerinde farkl olduu grnr. Kehreden nceki dneminde gen
Heidegger, insann olmakta olann ya da olagelenin Varln anlayabilen tek varolan
olduunu dnr. Varlk ile insan arasndaki ban rtk kalmas ise Modern an
zelliidir: nsan, Varlk ban kaybetmitir (Kalayc, 2004: 226). Bu ban yeniden
kazanlmas iin insann Varln takdirine boyun emesi, Varln akl iin akta
durmas gerekir (Heidegger, 1991: 15). Varoluunu gerekletirebilmek iin insann
Varln akl iinde durmas, iinde durmaya katlanmas ve en u olana dayanmas
gerekir. nsan, Varl Varlkta Varlka dllendirilmi varolandr (Heidegger, 1991:
16). Bir baka yerde Heidegger bu durumu yle ifade eder:
-
7
nsan; mevcudiyete brakmada grneni kavrama yoluyla onun verdii
mevcut olagelmeyi bir armaan olarak alma tarznda, mevcudiyetin yaklamas
iinde ayakta kalmadr. Eer insan, O mevcudiyeti veririn verdii armaann
srekli alcs olmasayd, eer armaan iine yaylan, insana ulamasayd, o zaman
sadece varlk bu armaann yokluunda gizli kalmayacak, kapal kalmayacak ve
insan da O Varl veririn alan dnda kalm olacakt. nsan, insan olmayacakt.
(Heidegger, 2001: 25)
Heideggerin son dnem yazlarnda bir vurgu deiikliine, Varln evi olarak
dile ynelik ar bir ilgi elik eder (Heidegger, 2002b). Heidegger bu dnceyle birlikte,
felsef idealizmin ana temalarn yeni batan ne srmeye ok yaklar. Dnya, bir dnyaya
ilikin kavraymzdan ayrlmazdr: sadece blnemez olan Dnya-iindeki-Varlk vardr.
Bununla birlikte, dnyaya ilikin kavraymz da dilimize ayrlmazcasna baldr. Bu
dnce zinciri, Heideggeri tmyle farkl bir hakikat anlayna gtrr. O, normalde
hakikat, yani gizini ama olarak tercme edilen Yunanca aletheia szcnn alternatif
ve daha literal bir evirisini nerir (Bkz. Heidegger, 2004). Bu terimlerle ifade edildiinde,
dil aktr ki, hakikatten ayrlmaz, nk varln zerindeki rty kaldran ya da aikr
hale getiren ey dildir: Sadece dil, ilk kez varlklar varlklar olarak aikr hale getirir.
Tan, bitkinin, hayvann Varlnda olduu gibi, dilin olmad yerde, varlklarn ve
dolaysyla yokluun ve boluun da akl yoktur. Dil varln aydnlatlmas, varln
zerindeki rtnn kaldrabilmesi imkndr. Heidegger burada da, bir kez daha zne ve
nesnenin bildik metafiziksel tuzaklarna dmekten saknabilmek iin, bilinten ziyade
dilden sz eder. Dil bireysel zneyi, bireysel bilin ve varoluu tartma gtrmez bir
biimde aar. Heidegger ayn zamanda, dilin yaratc ve iirsel kullanmyla giderek daha
youn bir biimde ilgilenir hale gelir. Hakik filozof, yanstmc bir syleyi araclyla,
varln yeni boyutlarnn kendilerini amlamalarna imkn veren filozoftur (West, 1998:
147).
Heideggere gre gnmzde dil, karlkl iletiim biimlerinde arabulucu bir ileve
sahip klnmtr. Dil, herkese akln egemenliindedir. Heideggerin dilin ykm olarak
ifade ettii bu sre, insann zn de tehlikeye sokmaktadr. nk herkesin herkes gibi
dnd bir ortamda, ancak anlamlandrmayla aa kartlabilecek bir insan tasarmna
ihtiya duyulamaz. Paul Hhnerfeldin ifade ettii ekliyle sylersek, dil tm yapsyla,
-
8
man alanna dm grnmektedir (Hhnerfeld, 1994: 92). Teknik ve Dnte ise bu
durum yle dile getirilir:
nsann znn varln zne ait olduu ve varln zn korumak zere
varlk tarafndan gereksinilen bir z olduu kadaryla byk olduunu dnrz.
Bu yzden ilk elde zorunlu olarak yapmamz gereken ey, ncelikle varln zn
dnmeye deer ey olarak dnmek, ncelikle bylesi bir eyi dnerek de bu
tr bir deneyimin izini srmeye ve onu, su ana kadar geit vermemi olan asma
yolunda sarf etmeye nedenli buyrulmu olduumuzu deneyimlemektir. Btn
bunlara eriebilmemizin yolu, grnrde hep ncelikle ve alm gibi duran Ne
yapmalyz? sorusundan nce: Nasl dnmeliyiz? Sorusunu sormaktan geer.
nk dnme, asl ele altr; ele al ise, varln zne yardm eli uzatmak
demektir. Bunun anlam sudur: Varln zne, varolann orta yerinde kendisini ve
zn dile getirecei o meskeni hazrlamak. Btn dnme giriimlerine yol veren,
nce dildir. Dil olmadan btn edim, iinde yapp edebilecei her trl uzamdan
yoksun kalr. Bu arada dil, bal bana dnme, hissetme ve istemenin ifadesi
deildir asla. Dil, insan znn ilkin varl ve onun sesleniini karlamaya ve bu
karlayta varla ait olmaya tamamen g erdirebildii boyuttur. Bu asli karlama,
bizzat yerine getirildiinde, dnmedir. Dnme yoluyla her eyden nce, varlk
yazgsnn saalmasyla atnn saalmasnn olup bittii blgede barnmay
reniriz. (Heidegger, 1998: 51-52)
Heideggere gre temel sorun olan varln anlamnn anlalmas; gndelik insan
olma halinden, Daseinn otantik btnlne ancak dil kavandan geile mmkn
olacaktr. Varln yazgs, hakikatin apansz rnda, varolan zerinde kendi yolunu ap
temizler (Heidegger, 2001: 12, ayrca bkz. mamolu, 2009) Bu sebeple Hermeneutik olan;
bir Dasein zmlemesi deil, dillenen dilin iindeki Daseinn zmlemesidir ta ki
arpaca varln zne dein varoluunu srdrr. Varln znde bir suskunluk hali
yaamamz da, varln konumas ve onu anlamak adna dinlemede kaldmz bir iletiim
biimidir. Bu sadece kuru vicdandan gelen ar deil farkndalktr ve eyleme geirir. Zaten
bir rneini Herakleitosun sznde bulan ifade yledir: Beni deil, anlam/sz
(Logosu) iitseniz; unu sylemek bilgecedir: Her ey Birdir (kten, 2004: 82). Bu
durum Heidegger tarafndan dille balant kurularak yle ifade edilir:
-
9
Varolan vardr. Bu yank, varln sedasz sesinin szne verilmi insanca
yanttr. Dnmenin yant, insann sznn kkenidir; bu sz, szn
seslendirilmesi olarak, dilin szckler hline gelmesini salar. Tarihsel insann
znn temelinde ara sra gizli bir dnme olmasayd, hibir zaman kran
duyamayacakt; tabii ki her trl dn ve kran duyuta, Varln hakikatini
kkl olarak dnen bir dnmenin olduu kabul edilirse. Fakat kendi kendisiyle
olan ak ba sayesinde varln inayeti, insana fakirliin asaletini vermeseydi ve bu
fakirlik iinde fedakrln zgrl kendi hazinesini saklamasayd, insanlk kkl
kran nasl bulabilirdi? (Heidegger, 1991: 49). Varln sesine itaat eden
dnme, varln hakikatinin dile gelecei, varla uygun sz arar. Tarihsel insann
dili, ancak bu szden kaynakland takdirde uygundur. Dil uygunsa, gizli
kaynaklarn sedasz sesinin gvencesi ona el eder. Varln dnmesi, sz korur ve
bu koruma iinde onun belirlenimini gerekletirir. Bu, dilin kullanlyla ilgili
kaygdr. (Heidegger, 1991: 51; Inwood, 2002: 49)
Heideggere gre burada varln dili vardr. Dnya-iinde-varolmann bulunusal
anlalabilirlii kendini szle dile getirir (Heidegger, 20008: 170; ayrca bkz. Schssler,
2002). iirsel dnce, varln tarihsel ynn ortaya koyan ve yeryzn terk etmi olan
Tanr ile yaplan dnsel bir syleidir (Tekeliolu, 1995: 48). Heideggerin dnceleri
gstermitir ki varln ilk dili iirdir. nsani hakikatin yolu, modern dnyadaki iirsel
dnceden geer.
Heideggere gre anlama, daseinn3 iinde yaad dnya kontekstinde kendi olu
imknlarn kavrama gcdr. Anlama, dnyada-oluun ayrlmaz bir parasdr. Dasein
anlama sahip yegne varlktr. Anlam, Da-seinin ontolojik oluturucusudur, varlklarn
tesinde / dnda, bir ara alan olarak bir yerlerde babo duran ve varlklara atfedilen /
yklenen bir zellik deil. inde dnya-iinde-varln ifa olmuluunun, bu ifa
olmulukta kefedilebilir varlklar araclyla sergilenebildii anlama, yalnzca Da-sein
sahiptir. Bu yzden yalnzca Da-Sein anlaml veya anlamsz olabilir. Bu demektir ki, onun
3 Dasein ve dasein: lki; daseinla ulalan kendi olma durumu, kendisi iin varlk, ikincisi; atlmlk frlatlmlk hali, kendini gerekletirme potansiyeline sahip kendinde varlk. Dasein kavramyla Heidegger insann Dnyada kendine zg varolu tarzndan bahseder. Buna gre insann varl (Dasein) Dnyadan ve Dnya da insan varlndan bamsz olarak kavranamaz. Heidegger dasein fatumdan getirir, ancak fatalist deildir. Varolan olarak varlk, dasein olarak, kendini gerekletirerek, aarak, yasayarak ve potansiyelinin farkna vararak Varolua gelen varlk olur. Olua geli Varlka geli olduundan Varlk her durumda varlk ierir (en, 1997: 79) .
-
10
kendi varl ve onun varlnda ifa olan varlklar anlamada iselletirilebilir / anlamaya
mal edilebilir veya anlalmaz kalabilir (Heidegger, 2002a: 316-317). Zira
szn aka-dile getirilmiliine dil diyoruz. Bahse konu olan bu szck
btn (ki onun iindeyken sz kendine has dnyev anlamn bulur), bir dnya-
iinde varolan olarak adeta el-altnda olanlar gibi karmzda mevcut bulunur.
Szck ekzistansiyel olarak dildir, nk varolann amlanmln imlem
bakmndan dile getirirken, bahse konu varolan hem frlatlm, hem de dnyaya
tabii olan dnya-iinde-varolma varlk minvaline sahip olmaktadr Daseinin
amlanmlnn ekzistensiyal konstitsyonu olarak sz, onun varoluu bakmndan
tesis edicidir. Szl konumaya birer imkn olarak duymak ve skt da aittir.
Varoluun ekzistansiyalitesi bakmndan szn tesis edici ilevi tam da bu
fenomenler sayesinde zellikle aklk kazanmaktadr (Heidegger, 2008: 170;
ayrca bkz. Heidegger, 2002c).
Heidegger, dil varln evidir, insan onun evinde barnr4 (Heidegger, 2002b:37)
derken, yalnzca dil odakl bir ontolojiyi mjdelemekle kalmaz. Heideggerin szlerinin esas
anlam, dilin varlk dzlemiyle insan arasnda basit bir arac olmaddr. Tam tersine dil,
insan arlar; onu kendi varlyla ve bunun da tesinde, Varlkla ilikiye geirir. Ve
yantn verilebilecei yer dildir. Szckler kendilerinin tesindeki bir eye iaret ederler.
Onlar anlamn yar saydam tayclardr (zlem, 1997: 14-15). Yine Heideggere gre dil
yol zerinde karlalan bir soru deil; fakat bizzat yolu deyen, yolu aan eydir.
Dnme varln anlamna ve insann Varl anlamasnn tarihine yneliktir (Altu, 2001:
87). Dolaysyla denilebilir ki, Varln anlamna ynelik soru, nihai olarak dilin zne
ynelik soru ile rtr. nk dnmeyi varla aran yol dilde alr.
Daseinn dil ve varlk arasnda yaad bu iliki ortaya baka bir olgu karr:
Gelenek. Ancak Heidegger zellikle Varlk ve Zamanda gelenek kavramna ikili bir anlam
ykler ( Bkz. Inwood, 1999: 225). Bir yanda,
4 Heideggerin bu deyiminde ev (haus) yerine daha uygun gibi grnen yurt (heim) dnya (welt) vb. bir szc deil de, ille de ev szcn semesi daha sk fk yaknl, daha gvenli barnma, iskn etme ortamn vurgulamak istemesinden kaynaklanabilir. Ayrca Almanca ev (haus) szcnn kkeni bakmndan rterek, gizleyerek muhafaza etme (bedecken, umhullen) ve sr (Geheimnis) anlamlarn da ierdii gz nnde bulundurulmaldr.
-
11
gelenek naklettiklerine eriimi ounlukla ve ncelikle o kadar kapal
tutar ki, bunlar akla kavuaca yerde zerleri kapal hale gelir. Sz konusu
gelenek, ananevi biimde naklettiklerini kendiliinden anlalrlk derecesine tar ve
bylece, geleneksel kategori ve kavramlarn ksmen hakiki biimde derlendii asli
kaynaklara eriimin nn tkar. Hatta bu gelenek, bylesi bir menein
bulunduunu bile unutturmaktadr bize. Bylece asli kaynaklara geri dn
zorunluluunu anlamaya bile gerek olmad eklinde bir hava yaratlm olur.
Gelenek, Daseinn tarihselliini kendi kknden koparr (Heidegger, 2008: 22;
Villa, 2007; Flatz, 2011).
Heidegger burada Daseinin Varlk ve dille girecei varolusal deneyimlerin nnde
engel olarak duran gelenekten sz eder. Sz konusu olan gelenek insan gemiin imdisine
mahkm eden, kerameti kendinden menkul bir gemiin gelenei olan, Dasein
tarihselliinden kopartan gelenektir (Bkz. Knight, 2008). Heidegger bylesi bir gelenek
kavrayn ykma uratr. Bu gelenek Latincedeki traditio olarak tanmlanan bir gelenek
anlaydr. Buna karlk o Almanca berlieferung olan bir gelenek kavrayndan sz
eder.
Daseinn zamansalldr Daseinn kendini tasarlad varo-lua-dair
imknlar naklonulmu Dasein anlayndan aka ekip karmay mmkn klan.
Kendine geri gelen, kendini nakleden kapall-ama kararll bylece miras
alnm bir varolu imknnn tekerrr haline gelir. Tekerrr sarih menkulattr, yani
bir zamandan-oldum olas-olan Daseinn kendi imknlarna geri dnmesidir.
Oldum-olas bir varolu imknnn sahih biimde tekrar-Daseinn kendi
kahramann semesi- ekzisyansiyal bakmdan ndeleyici kapall-ama kararll
zerine temellenmektedir. nk ancak bu ekilde, tekerrr edilebilir olann muharip
takibi ve ball bakmndan Dasein kendini ona serbest brakabilmektedir. Oldum-
olas bir imkna kendini tekrar edici bakmndan tevdi etmek, Dasein tekrar tekrar
gerekletirmek zere onu oldum-olasla amlyor deildir. Mmkn olann
tekerrr, gemiin geri getirilmesi ya da bugnn maziye geri tanmas
demek deildir. Kapall-ama-kararll iindeki bir kendini tasarlamadan neet
eden tekerrr, daha evvel gerek olan bir ey olarak onun tekrar edilmesini salayan
bir ey olarak onun tekrar edilmesini salamak zere gemie kanmaz. Aksine
tekerrr, oldum-olas varoluun imknlarna bir karlk vermedir. Kapall-ama
kararll srasnda imkna karlk verilmesi, ayn zamanda iinde bulunulan ana-
dair olduundan, gnmz zerinde etkisi olan gemiin iptalidir de. Tekerrr
-
12
kendini ne gemie tevdi eder, ne de bir ilerlemeyi hedefler. Zira bunlarn ikisi de
iinde-bulunulan-andaki sahih varoluun kaytsz kald eylerdir (Heidegger,
2008: 22; ayrca bkz. Ertrk, 2000; Karakaya, 2004; Deniz, 2003).
Dil ve Gelenek: Gadamerin Hermeneutik Halleri
Hermeneutik felsefede gelenek, doal olmaklktan belli bir anlamda ayrlmaya ve onun
zerinde salt insana zg ve onun iradesine dayal bir gerekliin kurulduuna iaret eder.
Yine hermeneutik felsefede gelenek Aydnlanmann nemli figrlerinin dnd ekliyle
tam anlamyla doal olan ve akla zg olmayan bir nitelik arz etmez. Yine gelenekten
devralnan her eyin doal, kltrel varolu karsnda olumsuz, dogmatik ve bilgisizlikle e
bir ey olmad ak bir ekilde vurgulanr. Zira hermeneutik tecrbe veya deney her zaman
gelenekle ilikilidir. Fakat gelenek yalnzca deneyin rettii ve ynelttii deildir; gelenek,
dildir; gelenek, kendini dieri yani sen olarak tecrbe eder.
Gadamer, bizzat kendisinin temellendirdii felsefi hermeneutiinde, Aydnlanmac
geleneklerle romantik gelenekilik arasndaki kartlktan hareketle, gelenein
rehabilitasyonuna giriir. Gadamere gre gelenein anlalmas dier birinin yaamnn
kuru tecrbesi deil, fakat bir benden ve dierinden gelen anlamdr. Bu anlamda gelenek
diyalogun ortakldr ve biz ancak gelenee aidiz (Gadamer, 1989: 267, 358).
Benim gereimi tekinin gerei ortaya koyarken, dierini de benim gereim var
eder. te gelenekte, bu diyalektii ortaya koyarak hermeneutik alanda dierinin tecrbesine
Gadamer, tarihsel bilinlilik (Historical Consciousness) adn verir. Tarihsel bilinlilikle
oluan gelenek iinde olmak ise bilginin veya bilimin zgrln snrlamaz; fakat onu
mmkn klacak imknlar oluturur.
Gadamer, ada felsefede gelenek kavramnn ksmen muhafazakrlk armlar
uyandrmasna ve literatrde artk itibarn kaybeden gelenek (Shils, 2004) gibi balklar
ska rastlamamza ramen, bir anlama faaliyetinden sz etme imknnn ilk artnn, tm
itibarn kaybeden gelenek tarz sylemlere ramen, bir tarihsellie ve gelenee ait olmak,
bir gelenein iinden bakmak ya da iinden baktn gelenein farkna varmak olduunu
syler.
Gadamerin bayaptnn ad Truth and Method (Hakikat ve Yntem) olsa da Gadamer,
ironik olarak hakikate yntemle ulalaca dncesini ciddi biimde eletiriye tabi tutar.
-
13
nsan bilimleri iin bir yntem dncesine ak ya da zimm gndermelerde bulanan
Diltheyn ve Schleirmachern hermeneutik yaklamyla kendi hermeneutii arasnda
nemli snrlar izer. Gadamerin kendi hermeneutii temelde anlama ve yorumlama
problemleriyle urasa da anlamay gelenein vukubulmas olarak grd iin yntem
dncesini sk bir eletiriye tabii tutar. Zira Gadamere gre anlamn kendisi, bir znenin
eylemi olarak deil, gemi ve imdinin iinde srekli birbirine kart bir intikalin(
gelenein) vukubulmasna giri olarak dnlr. Gadamer, insani anlamann iinde
gerekletii fiili durumun bir gelenek dhilinde dil iinde-dil vastasyla hermeneutik
dnte daima hem gelenek hem de dil birbirleriyle hep ilikili olmutur - anlama
olgusu zerinde odaklar. Gelenein linguistik vukubuluu, bylece hermeneutik ile
fenomenolojinin ortak problemine, daha ok nfuz edici bir giri salar. Gadamerin
hermeneutiinde insani anlamaya bir bakma anlamn veren eyin linguistik gelenek olduu
rahatlkla anlalabilir (Kisiel, 2002, 182-5).
Akl, znelcilikten hareketle evrensel bir kategori olarak deil de, bir tarihsellik ve
gelenek balamnda edinilen, kamusal bir eitim ve terbiyeden (Bildung) geerek kazanlan
deneyim rn bir insan yetisi olarak grmemiz gerektii, Gadamerin erken dnem
yazlarndan 1990larda verdii derslere ve yapt konumalara kadar defalarca vurgulad
bir nokta oldu. Bununla birlikte Gadamerin dncesini Kantn bireyci ahlak anlayndan
esinlenen libarel dnceden ve E. Burketen ilham alan bir gelenekilikten ayran; felsefi
hermeneutii erken Alman Romantiklerine, Herder, Schiller, Schleirmacher gibi liberallik ve
muhafazakrlk tesinde nc bir yol arayan dnrlere yaklatran; Gadamerin
tarihsellie, dilin, gelenein ve kltrn gcne, deneyimin nceliine, insann sonlu ve
diyalojik bir varlk oluuna dair vurgusunu modernliin kazanmlarn reddetmeden
yapmasyd (Sezer, 2005: 284). Gadamerin modernliin kazanmlarn reddetmeden
gelenekten, tarihsellikten yana bir tavr almas, gelenein dier hermeneutik filozoflar
tarafndan alglannda ortaya kard farkllklarndan en gze arpan sonular olmutur.
Bunlarnn en nemlisi ise udur; Gadamerin felsefi ngrsnde gelenek denildiinde
kastedilen, donuklam, snrlar izilmi ve gemii ve gelecei vesayet altnda tutan bir
form veya total bir ereve deil, iinde anlama etkinliimizin gerekletii bir sre,
alm, halkalarla birbirine balanm kendi iinde belirli bir manta gre farkllaan
anlama ve yorumlama etkinlii anlalmtr. Bir baka ifadeyle gelenek, Gadamerin anlama
ve yorumlamay temellendirmek iin kulland felsefi balam\erevedir. Gadamer kendi
-
14
hermeneutik balam iinde gelenee ykledii bu anlamn; modernite veya aydnlanma
kartl anlamna gelmediinin altn srarla izer (Sezer, 2005: 284). Bir baka deyile
Gadamere gre tarihe, topluma ve tabii ki bu bunlarn en tabi hslas olan gelenee
mahkm olmamak baka eydir tarihe, topluma kart olmak ok baka bir eydir. Bu
balamda Gadamer gelenein alglanyla ilgili baz uyarlarda bulunmaktan da ekinmez.
Gadamere gre;
Hlihazr insan belirledii iin tarih her dem yeniden yazlmaktadr.
Gelenei anlama sadece mazide yaanan bir eyi yeniden ina etmek ve onu bizimle
e zamanl hale getirmekten ibaret deildir. Gelenei anlamann esas srr ve
problemini tekil eden husus ezamanl hale getiren eyin, hakikat iddias tad
iin, bizimle nceden beri ezamanl olmasdr. Gemiteki bir anlamn sadece
yeniden inas olarak grlen ey, bize hakikat olarak hitap eden eyle i ie
gemektedir. Tarih bilincinin nemli katklarndan biri ezamanll, en yksek
diyalektik problem olarak ortaya koymasdr. Lakin anlamda bir anlam yapsnn
aslna uygun olarak inas ve bilinsiz ekilde retilen bir eyin bilinli ekilde
yorumlanmasndan ibaret deildir. nsanlarn birbirini anlamalar daha ziyade bir ey
zerinde anlamalardr. Maziyi anlamak onu, bize doru bildii eyleri anlatrken
dinlemektir (Gadamer, 2004: 87-111).
Yani gemii okuma ne bir geri dn, ne de gemii kendimize ve kendi
ltlerimize yerletirmedir. Burada bilgi ve o bilgiyi bilme ne geer. Bu durumda bilme
iinde bulunduumuz gelenek tarafndan yeniden yazlmaktadr. Zira bilgi, Platoncu bilgi
felsefesini andrrcasna giderek ilerleyen bir keif deil kaybedilmi idraki yeniden ele
geiren bir yeniden keif, bir bakma hatrlamadr (Caputu, 2002: 12).
Gadamere gre gelenek-akl (ya da gemi-bugn) ilikisinin, aydnlanma
anlayndakinden farkl bir ekilde ele alnmas gerekir. Gadamere gre Aydnlanmac
anlay, gelenek ile akl attryor ve tavrn akldan tarafa koyarak onun gelenee hkim
olmasn amalyordu. Yine Gadamere gre, bu anlayta gelenek ve akl kavramlar yerli
yerince oturmamtr. nk gelenek ile akln kar karya gelip atabilmeleri iin
bamsz iki ayr ey olmalar gerekir. Oysa gelenek ile akl arasnda byle bir ey olamaz.
Zira gelenek, gemiin birikimlerini -buna, att iddia edilen akln gemi birikimleri de
dhildir- gnmze tayan ve bylece gnmz ekillendiren bir kltr unsurudur. Ayrca,
gelenek ayn zamanda, akln ekillenmesinde rol oynayan faktrlerden biridir. Dier bir
deyile, gelenek, akim, iinden kt ve ilerken de ayaklarn zerine bast eydir. Akl
-
15
ise, gelenei oluturan unsurlardan biridir. Dolaysyla, akln gelenekten bamsz olmas
dnlemez. Akl gelenein dnda oluan bir ey deil ki ondan bamsz olsun. Eer
'bugnk haliyle akl' hem gelenei oluturan unsurlardan biri hem de kendisi gelenek iinde
oluan bir unsur ise, bu durumda onlar arasnda bir atmadan deil, ancak, gelenein bir
z-eletirisinden sz edilebilir. Ksacas, akln isyan etmesi de, eletirmesi de, hkimiyet
salamas da hep gelenein iinde olan eylerdir, gelenee kar yaplan eyler deil. te
gelenek denilen ey, bu derece kuatc bir yapya sahiptir. Gelenek Gadamere gre;
her nasl olursa olsun, gemile bildik ilikimizi gemile aramzdaki
mesafe ve kendimizi gelenekten zgrlk karakterize etmez. Aksine biz daima
geleneklerde konulanm durumdayz ve bu hibir ekilde aratrma nesnesine
dntrlebilen bir sre deildir, yani gelenein syledii eyi baka bir ey,
yabanc bir ey olarak kavrayanlarz. Gelenek daima bir paramz, bir rnek ya da
model, bir kavray trdr; daha sonraki tarihsel yargmz onu bir bilgi tr deil,
aksine gelenekle en derin / en sk iliki kurma tr olarak grebilir (Gadamer,
2009: 27).
Gadamerin gelenek vurgusu onun dile ykledii anlamda da aka grlr. Gadamer
iin dil, her zaman tarihsel bir gelenek, anlamann ve konumann zemini, potansiyeli olarak
anlama ve yorumlama hakknda konumay hem mmkn klan, hem de mmkn kld
iin onu belirleyen bir nyarg olarak tezahr etmektedir. Bu balamda Gadamer, her eyden
nce gelenei bir dil gelenei olarak anlar ve anlamann dile baml olduunu ifade eder
(Gadamer, 1989: 438-449). Gadamerin penceresinden dil; tarihten ve toplumdan domu,
onlarla her an yeniden hayat bulan, bir yannda kendi i bamszl, dier yanda ise
insanlarn, insan olmalarna bal olan yaayan bir gelenektir. Dil gelenein kendisini
gizleyebilecei ve aktarabilecei bir ortamdr.
Gelenek dilde yeniden tekrar tekrar ifade edildike daha nce var
olmayan ve o andan itibaren var olan bir varlk kazanr. Bunu tarihsel bir rnekle
aklayabiliriz. Mevcut geleneksel metin ister bir iir olsun isterse byk bir olay
anlatsn, her iki durumda da nakledilen ey tam da kendisini sunarken varolua tekrar
doar. Homerin lyadas ya da skenderin Hindistan Seferi bizimle gelenein
yeniden kendimize mal edilmesi srasnda konutuunda giderek daha fazla ifa olan,
bir kendinde ey sz konusu deildir; fakat hakiki bir diyalogda partnerlerin hi
birinin tamad bir ey doar (Gadamer, 2009: 280).
-
16
Gadamerin hermeneutiinde vazgeilmez neme sahip olan ufuklarn kaynamas
olgusunun temellendirilmesi de gelenek sayesinde mmkn olur. Gadamerde gre ufuklarn
kaynamasyla meydana gelen anlama, yalnzca bir znellik edimi olarak deil, ayn
zamanda kendini gemiin ve imdinin mtemadiyen kaynat bir gelenek sreci iine
yerletirme abas olarak dnlmtr. Gadamer, gelenek kavramnn kendi felsefesi iin
nemini ufuklarn kaynamas kavramsallatrmasyla yeniden ortaya koymaktadr.
Gemile gelecei, metinle okuyucuyu, hayatla tarihi, znellikle nesnellii, anlamla yorumu
bir ufuk iinde dilin evi olan gelenein iinde kaynatrmaktr. Bunun sonucu olarak da
Gadamerin hakikat anlay, znenin Heideggerci ifadeyle Daseinin tarihsellii ile ilgilidir.
Bu tarihsellik ise znenin iinde yer ald geleneksellie iaret eder. Gadamerin bu hakikat
anlay bir bakma hermeneutik gelenekte Diltheyla balayan tarihten, toplumdan ve
gelenekten bamsz a priorilerden sz edilemeyecei anlaynn metodik ve epistemolojik
bir takm eksikliklerden kurtarlarak gelitirilmi ve olgunlatrlm halidir.
Gadamere gre insann en ayrt edici zellii, fiilen imdi varolan ey karsndaki
stnl, gelecek fikridir. Aristoteles buna, insann doru ve yanl hissinin\fikrinin
verildiini ilave eder.-nsann bir birey olarak logosa sahip bulunmas ve dolaysyla her
eyin verildiini-. nsan dnebilir ve konuabilir. Sylemek istedii her eyi iletebilir.
Ancak Gadamere gre Aristotelesin tasvirini yapt ey, konumay renme sreci deil,
daha ok dnmeyi renme sreci, yani evrensel kavramlar renme srecidir (Gadamer,
2002: 65). Aristoteles logosu dil deil, dnme olarak anlyordu. Hlbuki logos
dnmeden de nce dille ilgiliydi. Zira logos kelimesinin birinci anlam dildir. Bu durumda
insann ayrt edici nitelii, neyin yararl neyin zararl, neyin iyi neyin kt olduu ayrmn
salayan dile sahip olmasdr. Dilin gerek varl, dnyamz ve geleneimizi oluturan
dilin syledii eyde yatar. Logosun dil olarak anlalmasnn bir dier uzanm
Gadamerin modernite eletirisinde dilin kayna problemine yapt gndermede
grlebilir. Gadamer dilin kayna probleminin Aydnlanma dncesiyle baladn
sylemitir. Ona gre bu konunun yol ayrmnda, logosun nasl anlald meselesi vardr.
Onu, mekanik ve rasyonalist metafiziin yapt gibi sadece akl olarak karlamak,
modernitenin amazlaryla kar karya brakacaktr. Oysa logosu hem akl hem de sz
olarak anlamak ve metafizii buradan balatmak, ontolojik mesafeyi kendiliinden
muhafaza etmenin yollarn amak olacaktr. Bir baka ifadeyle, sz olarak logos dncesi,
-
17
ontolojik monizme izin vermeyecektir. nk dilin kkeni ilahi szde kk salmaktadr
(nar, 2007: 209).
te tam da bu noktada Gadamer, dil hakknda dnmenin tarihinin uzun zaman
ncesine dayandn ancak bu tarihin daha erken dnemlere gitmesini de Hristiyan batnn
dini geleneinin engellediini belirtir. Aydnlanma dnemiyle birlikte dilin kayna ve nelii
hakkndaki tartmalar kutsal kitaplar yerine insann doasnda ve dncesinde aranmaya
baland. Gadamere gre dilin doall, dilin kayna sorusunu anlamsz hale getirmesiyle
birlikte dil hakknda konumann dil hakknda bir bilinci tamas gereine varr. Gadamer,
dil hakknda her dnmenin tekrar dile geri dnmek olduunu, bu geri dnlerin bir gizem
olduunu ve dil hakknda dnmeyi ekici klann da bu gizem olduunu belirtir (Gadamer,
2002: 66). Dilin btnyle asla bilinemeyeceini kabul eden Gadamer, dili, bilincin dnya
ile ilikiye girdii aralardan biri olarak kabul etmez. Bilincin dnya ile ilikiye girmesi d
dnyadan gelen grsel olmayan tm iletiimin dil sayesinde yaplmasna dayanr.
Ancak gerekte Gadamerin dile ynelik yaklamnn ve ifadelerinin altnda yukarda
kendisinin de belirttii arka plann yan sra aydnlanma eletirisi ve hocas Heideggerden
devrald hermeneutik refleks vardr. Bilindii gibi aydnlanma dneminin aklc anlay,
anlamann salt akli bir olay, dilin ise akli olan ifade eden, aktaran bir ara olduunu
kurgulamt. Ancak, hermeneutik gelenekte dilin ok baka bir anlam vardr. Hermeneutik
gelenek, dili verili bir deer olarak grmek yerine, onu kendine dert edinir; dnyann ve
yaamn merkezine koyar. Evrenselci perspektife yerlemi olan Aydnlanmaclar, dnme
ve dili iki farkl etkinlik olarak grdkleri iin dili, kendisini nceleyen dncenin bir arac
olarak telakki etmilerdir. Akl yetisi, dilden nce olmalyd. O, bamsz ve tmel bir var
olua sahipti. nsan, akl bir varlk olarak, kendi dilini de aklsal ilkelere gre yaratm
olmalyd (Altu, 2001: 60). Dorusu, Aydnlanma dncesinin ngrd mekanizm,
mevcut btn enerji ve ilgisini, dnyasz kozmik bir uzaya hasretmitir. Onlar, ideal bir dil
dncesini tasarlamaktaydlar. nk onlar iin dil, total bir bilinebilirliin temsilcisiydi.
Bir baka ifadeyle, Varlk mutlak surette elde edilebilen bir nesnellik anlamna geldii iin,
dilin de bu ekilde anlalmas kanlmazd. Bu neredeyse dili matematiksel bir dile
indirgeme giriimi gibi gzkmektedir (Gadamer, 1989: 414). L.Wittgenstein bu durumu,
ikinci dnemine damgasn vuran Felsefi Soruturmalarnda, tm nyarglardan ve
deerlerden azade, plak ve kesin bir dille tanmlanm, kusursuz bir dnya resminin tek
-
18
kusurunun, buzla kapl, hibir srtnmenin olmad dmdz bir zemin benzetmesiyle ifade
eder (Wittgenstein, 2000: 107).
Buna karlk Gadamer, anlamann bilgiye ulamadaki bir evre deil, bir varlk ya da
varolu evresi olduu dncesine varmtr. Gadamere gre, Kartezyen dncenin
epistemolojiye olan merak anlama srecini yanl anlamaya yol am, dili, anlamaya
araclk eden sradan bir nesneye dntrmtr. Oysa dil, insanlarn kullandklar pek ok
aratan, irademizin istedii ekilde kullanlamaz oluu bakmndan ayrlmaktadr. Dil, iinde
dile geldii dnyadan bamsz bir varla sahip deildir. Tam tersine, varln iinde
meydana geldii ortamdr. Gadamer, dilin byle bir kavrayn temele alan hermeneutie
praxisin hermeneutii demektedir. Ona gre bu ifade, hermeneutikte temel bir dnme
iaret etmektedir (Kalayc, 2003: 358). Zira anlam dildedir, dolaysyla dasein dili olan,
konuan varlktr: insan ncelikle konuan varlktr, akl yrten, gzlem yapan varlk
deil; anlama ve dolaysyla konuma ve dil akl, deneyi ve gzlemi nceler. Anlam sadece
insana aittir ve anlalan ey daima dildir. (Gadamer, 1989: 384) Bunun iindir ki anlama
sadece insanlarn olduu yerde mmkndr. Mesela konumak baka birisine konumak
demektir. Bir bakma konuma Ben alannda deil, biz alannda gerekleir. Bu balamda
dil de, iki insan arasnda anlamann ve doru anlamann kurulduu ortamdr. Dilin
gereklii, Benle Seni birletiren ruhun gerekliidir (Gadamer, 1989: 384).
Dilin, anlamn ve anlamann yegne ortam olduu konusunda Heidegger ve
Gadamerle benzer dncelere sahip olan Nietzscheye gre dil, kendileri bir imajn ya da
hiyeroglif gstergenin dier imajlara artistik empoze edilmesi olan kavramlarn toplamdr
(Schrift, 2002: 6-7). Burada greceimiz gibi Nietzscheye gre dilin doas zerine
yaplacak tartmalar ve fikir yrtmeler insan bilgisinin yalnzca dil vastasyla
retilebilecei ve yaylabileceidir. Nietzschenin dil zerine yapt yorumlar karmak ve
bir o kadar da baka kavramlarla ilintilidir. Ona gre, kelimelerle eyler arasnda
kapatlamaz gedik vardr ve bu dilin dnda gerekleen olaylar hakknda doru bilgi
edinemeyeceimizi syler/belirtir. Varolan eyler dille ifade edilmeye baland zaman,
yaplan baka bir dnya yaratlarak, her biri kendi bana ve kendisi iin varolan varlklar
olarak tahayyl etmeye gtrecekti bu da Nietzsche iin yanla gidiin ba olacaktr. Sonu
olarak Nietzsche, dili yalnzca antropomorfik ilikiyi dile getirdii iin tasarlanan nesnenin
tasvirinin referans bakmndan kesinliini tasarlaycyla ilikisi dnda bir ey olarak
aratrmay bo bir aba olarak grr (Schrift, 2002: 18). Kald ki somut olgular iin bile
-
19
olgular yoktur, yalnzca onlarn yorumu vardr (Nietzsche, 2002: 285) diyen bir filozof iin
dille ilgili ifade ettiklerinin nedenlerini anlamak daha kolaydr.
Nietzscheci dil vurgusunun geldii son noktada, dille gereklik arasndaki tm balar
kknden koparlr. Dil, gereklikle hibir temas kurmaz, sadece kendi kendine, kendine
yeterli bir dnya uydurarak bylesi bir temas varm yanlsamasn verir. Geleneksel
felsefenin de dil alannda rettii anlamn teklii ya da gerekle tekabliyeti yaklam da
son derece tartmaldr (Erdem, 2002: 181-182). Ancak dilin kaygan yapsnda hibir ey
mekanik bir ekilde tam karln bulamaz. Tm bunlara karlk Nietzsche eletirdii
dilsel yapnn iine mahkm olduunu grerek, dilsel alann dnda bir anlam gelitirmenin
kerhen de olsa fark etmi, kabullenmitir.
Nietzschenin dille yaad bu gergin ilikiye karlk Gadamer iin dil, her zaman
tarihsel bir gelenek, anlamann ve konumann zemini, potansiyeli olarak anlama ve
yorumlama hakknda konumay hem mmkn klan, hem de mmkn kld iin onu
belirleyen bir nyarg olarak tezahr etmektedir. Bu balamda Gadamer, her eyden nce
gelenei bir dil gelenei olarak anlar ve anlamann dile baml olduunu ifade eder
(Gadamer, 1989: 438-449). Gadamerin penceresinden dil; tarihten ve toplumdan domu,
onlarla her an yeniden hayat bulan, bir yannda kendi i bamszl, dier yanda ise
insanlarn, insan olmalarna bal olan yaayan bir gelenektir. Dil gelenein kendisini
gizleyebilecei ve aktarabilecei bir ortamdr. Deneyim de dilden nce gelebilecek bir ey
deildir ama deneyim dilin ierisinde ve onun araclyla ortaya kar. Dilsellik tarihsel
insann dnyada-var-olu yoluna giren bir eydir. Buna gre insan dil sayesinde bir
dnyaya sahiptir ve bir dnyada yaamaktadr. Mesela kii belirli bir gruba mensup
olduunu syleyebildii gibi, ayn zamanda tarihte belirli bir zamana ve yere, ayrca belirli
bir lkeye mensuptur. Yoksa kii o grubun kendisine ait olduunu, tarihin onun znelliine
ait kiisel bir varlk olduunu, bir lkenin onun hayatn kontrol edip dzenledii gibi
kendisinin de o lkeyi yneteceini syleyemez. Onlar kiiye deil kii onlara baldr
onlarn iinde yaamaktadr. Aynen bunun gibi biz dile ve tarihe aitiz, (Palmer, 2003: 271)
onlar iinde domuuz ve erimiiz. Bu dilin insan iine alan bir hapishane olduu anlamna
gelmez, bilakis dil bir hapishane olmayp, kiinin gelenee kar aklna bal olarak
sonsuz genilemeye imkn salayan varlk iinde ak ve zgr bir alandr. Zira gelenein
oluumuna biz de katlrz (Gadamer, 1989: 293) ve bylece onu biz de belirleriz. Mirass
olduumuz gelenei epistemolojik ve metodik bir kayg ile bilimsel yntemin bir nesnesi
-
20
olarak kurgulamak, ait olduumuz kltrel evrene ve mirasa yabanclamay douracaktr.
Bu yabanclama ve tekiletirme anlama etkinliinin nesnesi olan mirasn anlalmasnda
en byk engel, metodolojik engel olarak karmza kacaktr. Gadamer, tevars edilen bu
kltrel miras her birimizin iinde kendini grecei bir ayna olarak tavsif etmektedir.
Bilimsellik temelinde nesnelletirici epistemik kayg, gelenein gerekliine uygunluk arz
etmemektedir. Zira gelenek temelde bir bilgi sorunu deil, aktarlm bir ieriin
kendiliinden ve retken biimde zmsenmesi meselesidir (Gadamer; 1990: 99).
Bu balamda Gadamerin dilsel bir metni anlama iin syledikleri de dikkate deerdir.
Her a aktarlan bir metni kendi artlar iinde anlar; nk metin btn bir gelenee
aittir. sayesinde kendisini anlamaya alan ve onun ieriine ilgi duyan hlihazrdaki a
da bu gelenee aittir. Yorumlayana hitap ettii kadaryla, metnin gerek anlam, yazarn ve
onun ilk muhataplarnn iinde bulunduu olumsallklara bal deildir. Mana kesinlikle
bunlarla zde deildir; nk anlam, daima yorumlayann iinde bulunduu tarihsel durum
ve tarihin nesnel aknn btn tarafndan beraberce belirlenir (Gadamer, 1989: 296).
Bunun iindir ki Gadamere gre, anlama bir bilin problemi deil, bir olu sorunudur
(Gadamer, 1989: 271-277).
Yine Gadamere gre gemii imdiye intikal ettiren ve gelecee gtren temel tayc
dildir. Btn anlamann, tarihsel olarak ekillenmi bulunan imdiki zamanmzn herhangi
bir konu ya da nesne hakkndaki yorumumuzu belirleyen tarihsel balam ve dille ilikimiz
sorumludur. Gadamerin ifadeleriyle ifade edersek, dil her eyi iine alan bir alandr.
Temelde, anlamlandrma edimimizin amalamas lsnde sylenmi olann dnda
tutabilecek hibir ey yoktur (Gadamer, 2002: 71). Dilin dnda kendimizi,
dncelerimizi ifade edeceimiz bakaca bir yol yoktur. Bunun iindir ki, Gadamer, tarihin,
sonunda dil (yani dile gelen ve dil iinde kendi varln aa vuran ve dili reten bir ey)
olduunu iddia ederek doru anlamann da ancak bizim dilsel varlklar oluumuz sayesinde
mmkn olduundan sz eder.
Dil, bir kez yaamn ve dnyann biricik anlamlandrcs ve znenin bilincini saran bir
kabuk gibi grldnde, anlamla arasndaki ilikisi dolayszlar. Dnceyi meydana
getiren, bakasyla kurduumuz ilikide onu aa karan dildir. Ancak, dilsel dnce salt
rasyonel bir dolayszlk deil, anlamn taycs olan bir semboller adr. O nedenle,
dnce anlam ncelemez. Anlam, dnceye ikindir. Hermeneutik felsefenin, dili ve
-
21
anlam diyalektik bir iliki iine sokmas, ortaya kt ada dnce iinde deil,
hermeneutiin Eski Yunandaki antik anlamnda sakldr.
Gadamere gre dilin irademizin dnda kullanlyor oluu, szgelii bir metinde
kullanlan kelimelerin bize kullanlacaklar tarz buyurmalar demektir. Bize buyrulan
kullanm tarz onlarn doru kullanmlardr. Gadamere gre, yorumcu yazarn znel
niyetiyle deil, metnin dilsel kullanm tarzyla ilgilenir (Uluktk, 2009: 40-51). Doru
nyarglar yanl nyarglardan ayracak olan ller dilsel cemaatin ortak kavraynn
salad llerdir. Yorumlama srecinin nesnelliinin garantisi de, yorumcunun
konumland tarih ve zamandan kopmasnda deil, sz edilen llerin iinde hareket
etmesindedir. Bu llerin varl, yorumcularn keyfiliini bask altna alr. Dolaysyla
hakikate ulatracak ller yntemde deil, dilsel cemaatin ortak kavraynda bulunur. Bu
da, anlama srecinin keyfi deil, zorunlu bir sre olduu anlamna gelmektedir.
Sonu
Anlamann tarihselliinin hermeneutik bir ilke saylmas gerektiini belirten Gadamer,
Heideggerin anlamann dngselliine dair grnn, insan bilimleri hermeneutii
nemli sonular olduunu ifade eder (Bilen, 2002: 121). Ancak Heidegger varln gelecee
dnk ifasn beklemenin onun gemiteki tezahrlerini anlamaya almaya ncelik arz
ettiini belirtir. Varlk ve Zaman adl eserinde ileri srd Daseinn gelecek asndan
gemii anlad iddiasn devam ettirmesine karlk, Gadamer, zamann gelecek boyutunun
nemini kabul etmekle birlikte, gemiin veya tarihsel gelenein ncelik arz ettiini ileri
srer. Bu yaklamn Hakikat ve Yntemin ikinci basks iin yazd nszde yle dile
getirir: Bilim tam bir teknokrasi haline gelip, varl unutmann kozmik gecesine,
Nietzschenin kehanette bulunduu nihilizme neden olunca, akam gkyznde batmakta
olan gnein geri dnnn ilk klarn aramak iin dier tarafa dnmek yerine, onun son
klarna baklmaz m? (Gadamer, 1989: xxxvii). yle grnyor ki, burada Gadamer,
gemie ncelik vermeyi sadece bir ahsi tercih meselesi eklinde grmemektedir, zira
gelecee dnerek beklememiz gereken eyin ne olduunu ve onun nemini bize reten
gemiin kendisidir. O halde biz her hangi bir hadiseyi anlamaya altmzda zaten
gemiin yani gelenein etkisi altnda bulunmaktayz Bu adan bakldnda gerekte
anlayan bizler deiliz: Bizim anladm / anlamaktaym dememize imkn veren ey gemiin
-
22
\ gelenein ta kendisidir (Gadamer, 1989: 300). Burada Gadamerin kastettii ey, anlama
eyleminin tmyle znel olmad ve anlalan ey ile anlayan ahs arasndaki ilikiyi
salayan eyin tarihin kendisi olduudur (Tatar, 1999: 298).
Gadamer ve Heidegger bize srarla dilin gelenek iin bir kaynak ve iletiim / anlama /
diyalog ortam olduunu salk verirler (Bkz. Bert, 2002). Gelenek kendisini dil ierisinde
gizler, dil ise su gibi bir ortamdr. Heidegger ve Gadamere gre dil, tarih ve varlktan her
birisi, sadece birbiriyle ilikili deil, ayn zamanda birbiriyle kaynam durumdadr. yle ki
varln dilsellii ayn zamanda onun ontolojisi -varla gelii- ve kendisinin
tarihselliinin ortamdr. Varlk, bize gelenekten gelen bir mesaj olup srekli yeniden
yorumlanmas gereken mazidir Vattimo, 1999: 50). Varla geli tarihte ve tarihe ait bir
olgudur ve tarihselliin dinamikleri vastasyla ynetilir (Palmer, 2002: 232).
Sonu olarak hermeneutik gelenekte anlama dzlemde temellendirilir: Dilsel,
tarihsel ve ontolojik. Anlama dilseldir, zira insann en ayrt edici vasf rasyonellik deil,
dilselliktir. Rasyonellik de dhil insann her trl anlama, aklama ve yorumlama faaliyeti
dil iinde meydana gelir. Ancak bu dil yukarda Wittgensteinn da vurgulad zere buzla
kapl, hibir srtnmenin olmad dmdz bir zeminde deil, Gadamerin srarla altn
izdii zere tarihseli ve toplumsal iine alan gelenek iinde ve gelenekle birlikte olur.
Gelenek ise insanolunun ontolojik, hem varlk hem zaman anlamndaki daseinene ikin
kaderidir. Kanmca gelenein ve dilin Gadamerin hermeneutiinde geldii son nokta onu
Heideggeri de aacak, kuatacak noktaya getirir. Gelenek ve dil Gadamerin anlam\anlama
tutkusunda birbirleriyle yle bir dnya olutururlar ki, Heideggerin dil varln evidir
sylemi yerini dilin evi gelenektir sylemine brakr. Artk Heideggerin Varlk ve
Zaman, Gadamerin Hakikat ve Yntemi yerini Anlama ve Gelenek ilikisinin
vazgeilmez denklemine brakr. Bu denklem, dili varln evinden alr gelenei dilin ev
sahibi konumuna getirir.
KAYNAKA
-
23
Akarsu, Bedia, (1984), Wilhelm Von Humboltta Dil Kltr Balants, Inklap Yay.
stanbul.
Altu, Taylan, (2001), Dile Gelen Felsefe, Yap Kredi Yay, stanbul.
Asman, John, (2001), Kltrel Bellek, ev. Aye Tekin, Ayrnt Yay. stanbul.
Bilen, Osman, (2002), ada Yorumbilim Kuramlar, Kitabiyat Yay. Ankara.
Bumann, W. (1997), Dil Felsefesi, Gnmzde Felsefe Disiplinleri, ev. Doan zlem,
nklp Kitabevi, stanbul.
Caputo, John D. (2000), Tekrar ve Kinesis: Kierkgraard ve Metafiziin k, nsan
Bilimlerine Prolegomena, Dil, Gelenek ve Yorum, Der-ev. Hsamettin Arslan, Paradigma
Yay. stanbul.
nar, Aliye, (2007), Modern Bat Dncesinde Dilin Kkeni Olarak Ontolojik Farkllk
Sorunu, Uluda niversitesi, lahiyat Fakltesi Dergisi, Cilt: 16, Say: 1. Bursa.
en, A. Kadir, (1997), Heideggerde Varlk ve Zaman, Asa Yay. Bursa.
Demir, Gkhan Yavuz, (2007), Sosyolojik Bir Fenomen Olarak Dilin Belirsizlii, Uluda
niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Baslmam Doktora Tezi, Bursa.
Deniz, efik, (2003), Heidegger'in Felsefesinde Varln Tarihsellii ve Hakikatin Sonu,
Tabula Rasa Felsefe & Teoloji Dergisi, Say: 9, Isparta.
Erdem, H. Subhi, (2002), Nietzschede Perspektivizm Anlam ve Yorum, Baslmam Doktora
Tezi, Atatrk niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, Erzurum.
Eren, Ik, (2005), 20. Yzylda Felsefe: Kar klar ve Yeni Araylar, Asa Kitabevi,
Bursa.
Ertrk, Ramazan, (2000), Heideggerin Varlk ve Zamannn Dayand Temel Varsaym,
slm Aratrmalar, cilt: XIII, say: 1.
Fazlolu, hsan, (2006), nsan Bir Gelenektir, Dergh, Edebiyat Sanat Kltr Dergisi,
Cilt Xv, Say 195, Mays.
Flatz, Ferencz Christian, (2011), Introduction: Concepts of Tradition in Phenomenology,
Studia Phenomenology, X.
Gadamer, Hans-Georg, (1989), Truth and Method, Translation Revised By. Joel
Weinsheimer And Donald G. Marshall, New York.
Gadamer, Hans-Georg, (1999), Tarih Bilinci Sorunu, Toplum Bilimlerinde Yorumcu
Yaklam, ev. Taha Parla, stanbul.
Gadamer, Hans-Georg, (2002), nsan ve Dil, nsan Bilimlerine Prolegomena, Dil,
Gelenek ve Yorum, Der-ev. Hsamettin Arslan, Paradigma Yay. stanbul.
-
24
Gadamer, Hans-Georg, (2004), Pratik Bir Felsefe Olarak Hermeneutik Hakikat Nedir?
Felsefi Fragmanlar, Der-ev. M. Beyazta, stanbul.
Gadamer, Hans-Georg, (2009), Hakikat ve Yntem II, ev. Hsamettin Arslan-smail
Yavuzcan, Paradigma Yay. stanbul.
Gnok, Emrah, (2011), Heidegger Felsefesi Bir zne Felsefesi mi?, Bayku Felsefe
Yazlar Dergisi, Say: 7.
Heidegger, Martin (2001), Zaman ve Varlk zerine, ev, Deniz Kant, a Yay, Ankara.
Heidegger, Martin, (1991), Metafizik Nedir? ev. Yusuf rnek, Trkiye Felsefe Kurumu
Yay. Ankara.
Heidegger, Martin, (1998), Teknik ve Dn, ev. Necati Aa, Bilim ve Sanat Yay. Ankara.
Heidegger, Martin, (2001), Nietzschenin Tanr ld Sz ve Dnya Resimler a, ev.
Levent zar, Asa Kitabevi, Bursa.
Heidegger, Martin, (2002a), Anlama ve Yorum, nsan Bilimlerine Prolegomena, Dil,
Gelenek ve Yorum, Paradigma Yay. stanbul.
Heidegger, Martin, (2002b), Hmanizm zerine Mektup, Hmanizmin z, Der-ev.
Ahmet Aydoan z Yay. stanbul.
Heidegger, Martin, (2002c), Dilin Doas, nsan Bilimlerine Prolegomena, Dil, Gelenek
ve Yorum, Der-ev. Hsamettin Arslan, Paradigma Yay. stanbul.
Heidegger, Martin, (2004), Hakikatin z zerine, ev. Nejat Aday, Tezkire, Say: 36
37, Ankara.
Heidegger, Martin, (2008), Varlk ve Zaman, ev. Kaan H. kten, Agora Kitapl, stanbul.
Inwood, Michael, (2002) Dil, Hakikat ve Kayg, ev. Neziha Dalg, Kayg Felsefe
Dergisi, Say: 1, Bursa.
Inwood, Michel, (1999), The Blackwell Philosopher Dictionaries A Heidegger Dictionary,
Blackwell Publishers, USA.
mamolu, Tuncay, (2009), Whitehead ve Heidegger Dncesinde nsann Anlam,
EKEV Akademi Dergisi - Sosyal Bilimler -, cilt: XIII, say: 39.
Kalayc, Nazile, (2003), Gadamer ve Hermeneutik, Yeditepe'de Felsefe, Say: 2, Yeditepe
niversitesi Yay. stanbul.
Kalayc, Nazile, (2004), Heideggerin Dil Felsefesi: Dil ve Dilin z, Yeditepe'de Felsefe,
Yeditepe niversitesi Yay. Cilt 1, Say. 3, Haziran.
Karakaya, Talip, (2004), Martin Heideggere Gre Daseinin Zamansall ve nemi,
Sleyman Demirel niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, say: 12.
-
25
Kasm, Kkalp, (2008), Bat Metafiziinin Dekonstrksiyonu: Heidegger ve Derrida,
Sentez Yay. Bursa.
Kisiel, Theodore, (2002), Gelenein Vuku bulmas: Gadamer ve Heideggerin
Hermeneutii, nsan Bilimlerine Prolegomena, Dil, Gelenek ve Yorum, Paradigma Yay.
stanbul.
Knight, Kelvin, (2008), After Tradition? Heidegger or Macntyre, Aristotle And Marx,
Analyse & Kritik, Volume: 30.
Kktrk, Milay, (2006), Kltrn Dnyas, Hece Yay. Ankara
Nietzsche, Frederick, (2002), Yorum zerine, nsan Bilimlerine Prolegomena, Dil,
Gelenek ve Yorum, Der-ev. Hsamettin Arslan, Paradigma Yay. stanbul.
Olivier, Bert, (2002), Gadamer, Heidegger, Play, Art and The Appropriation Of Tradition,
Sauth Africian Philosophy, 21/4.
kten, H. Kaan, (2004), Heidegger Kitab, Agora Kitapl, stanbul.
zlem, Doan, (1997), Heidegger ve Teknik, Teknie Ynelik Soru, ev. Doan zlem,
Afa Yay, stanbul.
Palmer, Richard E. (2003), Hermentik, ev. brahim Grener, Anka Yay. stanbul.
Schrift, D. Alan, (2002), Dil, Metafor ve Retorik, nsan Bilimlerine Prolegomena, Dil,
Gelenek ve Yorum, Der-ev. Hsamettin Arslan, Paradigma Yay. stanbul.
Schssler, Ingeborg, (2002), Heidegger'e Gre Dil ve Diyalog, ev. Ulu R. Sungur,
Metafizik ve Politika. Martin Heidegger Hannah Arendt, Haz. Sanem Y. e-nay Szer-
Fiona Tomkinson, Boazii niversitesi Yay. stanbul.
Sezer, Devrim, (2005), Hermentik Dncede Gelenek ve Deneyimin ncelii, Toplum
ve Bilim, Say 105.
Steiner, George, (2003), Heidegger, ev. S. Sahra, Hece Yay. Ankara.
Tatar, Burhanettin, (1999), Hans-Georg Gadamer ve Hakikat ve Yntem Adl Eseri,
Ondokuz Mays niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, IX12,13, Samsun, 1999, s. 298.
Tekelioglu Orhan, (1995), Hller, iir Hli ve Dasein, Defter Dergisi, say 25, Sonbahar.
Uluktk, Mehmet, (2009), Hakikate Giden Yollar: Metin Yazar Okur Diyalektiinde
Beliren Anlama Sorunu, Hece Edebiyat Dergisi, Say: 147, Mart. Ankara.
Vattimo, Gianna, (1999), Modernliin Sonu- Postmodern Kltrde Nihilizm ve Hermenutik,
ev. ehabettin Yaln, z Yay, stanbul.
Villa, Dana, (2007), Arent, Heidegger and The Tradition, Social Research, Vol. 74/4.
-
26
Wachterhauser, Brice R. (2002), Anlamada Tarih ve Dil, nsan Bilimlerine Prolegomena,
Dil, Gelenek ve Yorum, Der-ev. Hsamettin Arslan, Paradigma Yay. stanbul.
Wittgenstein, Ludwig, (2000), Felsefi Soruturmalar, Deniz Kant, Kreyel Yay. stanbul.