günden kalanlar - turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-gunden_qalanlar... · 2019. 3....

162

Upload: others

Post on 20-Dec-2020

0 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James
Page 2: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James
Page 3: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

GündenKalanlar

KazuoIshiguroÇeviren:ŞebnemSusam-Saraeva

YapıKrediYayınları

Page 4: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

YapıKrediYayınları-4394Edebiyat-1239

GündenKalanlar/KazuoIshiguroÖzgünadı:RemainsoftheDayÇeviren:ŞebnemSusam-Saraeva

Kitapeditörü:BernaAkkıyalDüzelti:KadriyeVural

Kapaktasarımı:NahideDikelGrafikuygulama:AkgülYıldız

1.Baskı,Mayıs2015,İstanbul

E-kitap:1.Sürüm,Ekim2015

Mayıs2015tarihli1.baskısıesasalınarakhazırlanmıştır.

©YapıKrediKültürSanatYayıncılıkTicaretveSanayiA.Ş.2013SertifikaNo:12334

Copyright©KazuoIshiguro,1986

Bütünyayınhaklarısaklıdır.Kaynakgösterilerektanıtımiçinyapılacakkısaalıntılardışındayayıncınınyazılıizniolmaksızınhiçbiryolla

çoğaltılamaz.

YapıKrediKültürSanatYayıncılıkTicaretSanayiA.Ş.İstiklalCaddesiNo:142OdakuleİşMerkeziKat:3Beyoğlu34430İstanbul

Telefon:(0212)2524700(pbx)-Faks:(0212)2930723http://www.ykykultur.com.tr

e-posta:[email protected]İnternetsatışadresi:http://alisveris.yapikredi.com.tr

Page 5: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

Kazuo Ishiguro, 1954’te Japonya’nınNagasaki şehrinde doğdu. Eğitimini,babasının Ulusal Oşinografi Enstitüsü’nde çalışmaya başlaması üzerine beşyaşındayken ailesiyle birlikte geldiği İngiltere’de tamamladı. KentÜniversitesi’nde İngilizce ve felsefe eğitimi aldı. Mezun olduktan sonraLondra’da sosyal hizmetler görevlisi olarak çalışmaya başladı. East AngliaÜniversitesi’ndeMalcolmBradbury’denyaratıcıyazarlıkeğitimialdıveyazarlıkkariyerinin ilk dönemlerindeki akıl hocası Angela Carter’la tanıştı. 1981’de üçkısa hikâyesi yayımlandı ve Kazuo Ishiguro o tarihten beri sadece yazarlıkyapıyor. 1982’de ilk romanı Uzak Tepeler (çev. Pınar Besen, YKY, 2012)yayımlandı ve Winifred Holtby Memorial Ödülü’nü kazandı. 1983’te Grantadergisi tarafından en iyi genç İngiliz yazarları arasında gösterildi. 1986’dayayımlanan ikinci romanıDeğişenDünyadaBirSanatçı’yla (çev. SuatErtüzün,2008) Whitbread Book of the Year Ödülü’nü aldı, Booker Ödülü’ne adaygösterildi. 1989’da yayımlanan üçüncü romanıGündenKalanlar (çev. ŞebnemSusam-Saraeva,YKY,2015),BookerÖdülü’nükazandıve1993’te James Ivorytarafından filme alındı. 1995’te Cheltenham Ödülü’nü alan romanıAvunamayanlar (çev.RozaHakmen,YKY,2009),2000’deBookerÖdülü’neveWhitbread Ödülü’ne aday olan Öksüzlüğümüz (çev. Yasemin Ortwein, YKY,2014) yayımlandı. Beni Asla Bırakma (çev. Mine Haydaroğlu, YKY, 2007),yayımlandığı yıl (2005) Time tarafından İngilizce yazılmış en iyi 100 romanlistesinde gösterildi, Alex Ödülü’nü aldı ve National Book Critics CircleÖdülü’neadayoldu.2005’teTheSaddestMusicintheWorldadlıilkuzunmetrajsinema filmi senaryosunu tamamladı, ilk öykü kitabı Noktürnler: Müziğe veGeceyeDairÖyküler(çev.ZeynepErkut,2011)2009’dayayımlandı.SonromanıGömülü Dev (çev. Roza Hakmen, YKY, 2015) yılın en büyük edebiyatolaylarındanbiriolarakkabuledildi.RomanlarıotuzdanfazladileçevrilenKazuoIshiguro,karısıvekızıylabirlikteLondra’dayaşamaktadır.

ŞebnemSusam-Saraeva, EdinburghÜniversitesi’nde çeviribilim alanındadoçent olarak çalışmaktadır. 2010yılındaDoğalDoğumaDoğru - 20AnnedenNormalDoğumHikâyesi(Kuraldışı)başlıklıkitabıyayımlamıştır.

Page 6: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

BayanLenoreMarshall’ınanısına

Page 7: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

Öndeyiş:Temmuz1956

DarlingtonMalikânesi

Birkaç gündür aklımı kurcalayıp duran geziyi gerçekleştirme olasılığımgitgide artıyor. Bay Farraday’in Ford’uyla tek başıma çıkacağım bir gezi bu;tasarladığım kadarıyla, İngiltere’nin en güzel kırlık yörelerini aşıp güneybatıkıyılarınakadarsürecek,böyleceDarlingtonMalikânesi’ndenbeşaltıgünkadaruzakkalmamanedenolacakbiryolculuk.İşindoğrusu,butasarı,onbeşgünkadarönce bir öğle sonrası, ben kitaplıkta portrelerin tozunu almakla uğraşırken BayFarraday’inortayakoyduğupeknazikbir öneridendoğdu.Aslında anımsadığımkadarıyla işverenim, elinde herhalde raflara geri konmasını istediği birkaç ciltkitaplaiçerigirdiğinde,seyyarmerdivenintepesindedurmuş,VikontWetherby’ninportresini fırçalıyordum. Bay Farraday, hazır beni görmüşken Ağustos’la Eylülarasında beş haftalık bir süre içinBirleşikDevletler’e dönme kararını az öncekesinleştirdiğini bildirdi. Bu haberi verdikten sonra da ciltleri masaya bıraktı,kanepeyeyerleşipbacaklarınıuzattı.Başımkaldırıpbanabaktıveşöylededi:

“Doğrusu,Stevens, yokluğum sırasında evdekapanıp kalmanı istemiyorum.Arabayıalıpbirkaçgünlüğünebiryerleregitsene.Tatileihtiyacınvargibi.”

Damdan düşer gibi gelen bu öneriyi nasıl yanıtlayacağımı pek bilemedimönce. İnce düşüncesinden ötürü kendisine teşekkür ettiğimi anımsıyorum, amagalibaçokkesinbirşeysöylemedimkiişverenimkonuşmasınısürdürdü:

“Çok ciddiyim, Stevens. Tatile çıkman gerektiğini düşünüyorum. Benzininbenden.Sizler,hizmetvereceksinizdiyebukocaevlerdekapanıpkalıyorsunuz,şugüzelülkenizinezamangezipgöreceksiniz?”

Bu, işvereniminbanabu türbir soruyu ilkkezyöneltişideğildi;aslındabudurumonusahiden rahatsızedenbir şeygibiydi.Budefa,merdivenin tepesindedikilip dururken sorusuna yanıt sayılabilecek bir şey buldum sonunda: Bizimmeslektekiler, kırlarda dolaşmak, resimlere konu olabilecek güzellikte yerlergezmek açısından ülkeyi fazlaca görmüş sayılmazdık belki; ama aslında bu

Page 8: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

toprağın en önemli hanımefendi ve beyefendilerinin bir araya geldiği evlerdeyaşadığımıziçinİngiltere’yipekçokinsandandahafazla“görmüş”sayılırız.Pektabiikibugörüşü,BayFarraday’eküstahgelebilecekbirsöylevegirişmedendilegetiremezdim.Buyüzdenşöyledemekleyetindim:

“İngiltere’de en iyi ne varsa, yıllardır işte bu duvarların arasında görmekayrıcalığınasahipoldum,efendim.”

Bay Farraday dediğimi anlamadı herhalde, sözüne devam etti: “Ciddisöylüyorum, Stevens. Bir adamın kendi ülkesini gezip görememesi hiç doğrudeğil.Senbenidinle,birkaçgünlüğüneçıkbuevden,gezbiraz.”

Tahminedebileceğinizgibi,oöğledensonraBayFarraday’inönerisinipekde ciddiye almadım; Amerikalı bir beyefendinin, İngiltere’de genelde neyinyapılıpneyinyapılmadığınaaşinaolmayışınınyenibirörneğiolarakbaktımbuna.Sonraki günlerde aynı öneriye karşı tutumumun değişmesi, güneybatı kıyılarınayolculuk düşüncesine aklımın gitgide yatması, ne yalan söylemeli, BayanKenton’ın mektubuna bağlanabilir elbette; yılbaşı kartlarını saymazsanızneredeyse yedi yıldan sonra gelen ilk mektubuna. Ama bununla ne demekistediğimi hemen açıklamama izin verin. Söylemeye çalıştığım şey şu: BayanKenton’ınmektubu,DarlingtonMalikânesi’ndekiçalışmadüzeniyleilgilibirtakımfikirler doğurmuştu bende. İşverenimin içten önerisini yenidendeğerlendirmemeyolaçanda,mesleğimleilgilibirsüredirkafamıkurcalayıpduranbutürkonularoldu.Yinedebunubirazdahaaçayım.

İşindoğrusu,sonbirkaçayboyuncagörevlerimiyerinegetirirkenufaktefekbirkaçhataişledim.Bunlarınhepsinindekendibaşlarınaoldukçaönemsizhatalarolduğunubelirtmemgerek.Yinede,butürhatalaryapmayaalışkınolmayanbirininböyle bir gelişmeden az da olsa tedirginlik duymasını anlayışla karşılarsınızherhalde. Önce, sorunun kaynakları üzerine beni telaşa düşüren türlü kuramlargeliştirmeyebaşladım.Bugibidurumlardasıksıkgörüldüğügibi,apaçıkortadadurangerçeğekarşıkörleşmiştimbende;BayanKenton’ınmektubuüzerindekafayormam,gözlerimibubasitgerçeğeaçıncayakadar.Sonaylardaortayaçıkanbuufaktefekhatalarınteknedeni,yanlışdüzenlenmişbirgörevdağılımçizelgesiydi,hepsibu.

İşbölümü yaparken elden gelen özeni göstermek her başuşağınsorumluluğudur kuşkusuz.Bir başuşağın baştan savmayaptığı görevdağılımı neçokkavgaya,haksızyeresuçlanmaya,gereksizyereiştençıkarmaya,gelecekiçinumutverenkaçkişininmeslekyaşamınınyarımkalmasınayolaçmıştırkimbilir?Görev dağılımını gerektiği gibi yapma yeteneğinin usta başuşakların becerileriarasındaenönemlisiolduğunusöyleyenlerekatılıyorum.Bendeyıllardırpekçokgörevdağılımçizelgesihazırladım;çokazınındüzeltmegerektirdiğinisöylersemhaksızyereöğünmüşolmamherhalde.Yinedeşusonyaptığımişbölümühatalıysa,

Page 9: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

bunun suçu elbette benden başkasında aranamaz. Ancak bu kez görevimin sonderecegüçolduğunubelirtmekdeyerindeolacak.

Durum şuydu: Bu evi, yapımından iki yüzyıl sonra Darlington ailesininelindenalanişlemlertamamlandığındaBayFarradayevehemenyerleşmeyeceğinibildirmişti.BirleşikDevletler’deki işlerini halletmek içindört aydahaburadanuzak kalacaktı. Ancak bu sırada selefinin hizmetlilerinin DarlingtonMalikânesi’nden ayrılmamasını özellikle rica etmişti, çünkü bu hizmetlilerinbüyük övgüsünü duymuştu. Söz ettiği bu “ekip”, işlemlere kadar ve işlemlersırasında evin idare edilebilmesi için Lord Darlington’ın akrabalarınca eldetutulan altı kişilik bir temel kadrodan ibaretti elbette; alım tamamlanırtamamlanmazdaBayFarraday’in,BayanClementsdışındaherkesinbaşkabir işaramaküzeredağılmasınıönlemekiçinyapabileceğipekbirşeyyoktumaalesef.Bu durumdan duyduğum üzüntüyü iletmek amacıyla yeni işverenime yazdığımdaAmerika’dan gelen yanıtta “eski, büyük bir İngiliz evine yaraşır” yeni bir ekipkurmatalimatıaldım.Amasizdebilirsiniz,bugünlerdeiçinizesineceknitelikleresahipbirhizmetlibulmakhiçkolaydeğil.BayanClements’inönerisiüzerineişealdığımRosemaryveAgnes’tanhoşnutkaldıysamda,BayFarraday’ingeçenyılınbaharında kıyılarımıza gerçekleştirdiği kısa ziyaret sırasındaki o ilk işgörüşmemize kadar daha fazla bir ilerleme kaydedememiştim.Bay Farraday ilkkez o gün,DarlingtonMalikânesi’nin garipsenecek kadar çıplak kalmış çalışmaodasındaelimisıktı,amaosıralarbirbirimizepekdeyabancısayılmazdık:Yeniişverenim, personel sorununun yanı sıra, sahip olduğumu söyleyebileceğimkiminiteliklerimebaşkafırsatlardadabaşvurmuştu;buniteliklerigüvenilirbulduğunuda söyleyebilirim. Böylece benim işinin ehli biri olduğumu, banagüvenebileceğini çabucak anladı; görüşmemizin sonunda da, o burayayerleşinceyekadaryapılacakbütünhazırlıklarıngiderlerininkarşılığıolarakhiçazımsanmayacakbirmiktarparanın idaresinibanabıraktı.Herneyse,diyeceğimşuydu,bukonuşmasırasındasonzamanlardaniteliklihizmetlibuluptoparlamanıngüçlüğünüdilegetirdiğimdeBayFarradaybirandüşündü,sonrabendenbirricadabulundu.Evin,şuankidörtkişitarafından–yaniBayanClements,ikigençkızvebendenoluşanekiple–çekipçevrilmesinisağlayacakbirgörevdağılımçizelgesi,onun deyişiyle “uşak nöbet listesi gibi bir şey”, hazırlamak için elimden geleniyapmamı istedi. Bunun evin kimi bölümlerini “örtü altına” sokmak anlamınageleceğininfarkındaydı,amabutürkayıplarınenazaindirilmesinisağlamakiçinbütün deneyimimi ve uzmanlığımı kullanabilirmiydim acaba?Emrimde on yedikişilik bir ekibin bulunduğu günler anımsandığında, ayrıca pek de eskisayılmayacakbirzamandaburada,DarlingtonMalikânesi’ndeyirmisekizkişilikbir ekibin çalıştığı düşünüldüğünde, aynı evin dört kişiyle çekip çevrilmesinisağlayacakbirdüzenkurmafikricesaretkırıcıydıelbette.Azmimiyitirmemekiçin

Page 10: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

elimdengeleniyaptım;amakuşkumubirazelevermişolmalıyımkiBayFarradaygerekgörülürse fazladanhizmetli tutulabileceğinidegüvenceverircesineekledi.Yinede“işidörtkişiylekıvırabilirsem”müteşekkirkalacaktı.

Kuşkusuz pek çoğumuz gibi ben de alışılmış uygulamaları değiştirmeyegönülsüzdüm.Amakimileri gibi geleneğe körü körüne bağlanıp kalmakta da birerdemgörmüyorum.Bumerkezi ısıtma sistemleriveelektrikçağındabiröncekikuşağıngerekduyduğusayıdainsançalıştırmakanlamsız.Aslındasaltgeleneklerebağlılık adına gereksiz sayıda insan çalıştırmanın, ki çalışanlara sağlıksızmiktarda boş zaman kalmasına yol açacak bir şeydir bu, mesleğimizdekiölçütlerde görülen hızlı düşüşte önemli bir rol oynadığını düşünüyordum birsüredir. Ayrıca Bay Farraday, Darlington Malikânesi’nde eskiden sık sık tanıkolunan büyük toplantıları pek ender düzenlemeyi tasarladığını da açıkçabelirtmişti. Bunun üzerine Bay Farraday’in verdiği görevi yerine getirmek içinkolları sıvadım. Görev dağılımı üzerinde saatler harcadım; günlük işlerimiyaparkenyadaodamaçekildiktensonrayatağımauzandığımdaenazbirokadarsaatidebukonuyudüşünmeklegeçirdim.Nezamanbirşeylerbulduğumkanısınavarsam,obulduğumşeyinyanlışbiryanınınolupolmadığınıuzunuzunaraştırıyor,düşüncemiheraçıdaninceliyordum.SonundabelkitamBayFarraday’indilediğigibideğilsebilebenceinsaniaçıdanuygulanabilirolaneniyiişbölümünüyaptım.Bunagöreevingösterişlibölümlerininhemenhemenhepsiaçıkkalabilecekti;arkakoridor,ikikilerveeskiçamaşırhanededahilolmaküzereuşaklaraayrılanbölümile ikinci kattaki konuk odalarında bulunan eşyaların üzeri örtülecek, böylecegeriyezeminkattakibellibaşlıodalarlaçoksayıdakonukodasıkalacaktı.Kabuletmek gerekir ki bizim şu anki dört kişilik ekibimizin bu programın üstesindengelebilmesi için gündelikçi birkaç hizmetliyle desteklenmesi gerekiyordu; buyüzden hazırladığım görev dağılım çizelgesi kışın haftada bir, yazınsa iki keregelecekbirbahçıvanlahaftadaikişerkeregelecekikitemizlikçiyideiçeriyordu.Bu dağılım, dört yatılı hizmetlinin her birinin alışılagelmiş görev düzenlerindeköklü bir değişiklik anlamına gelecekti. Kanımca iki genç kız bu değişikliklereuyum sağlamakta güçlük çekmeyeceklerdi, ama Bayan Clements’in katlanmasıgereken yeni koşulları hafifletmek için elimden geleni yaptım; o kadar ki ancakaçık görüşlü bir başuşağın yerine getireceği birtakım görevleri de kendimüstlenmekdurumundakaldım.

Şimdibile,bununkötübirişbölümüolduğunusöylemeyedilimvarmıyor;herşeyekarşın,dörtkişilikbir ekibinumulmadıkçaptabir işinaltındankalkmasınıolasıkılıyordu.Amakuşkusuzkabuledersinizkieniyigörevdağılımçizelgeleri,birhizmetlininhastalandığıyadaherhangibirgerekçeyleişiniyapamadığıgünleriçin yeterince hata payı bırakan çizelgelerdir. Elbette bu özel durumda bendenbeklenen iş biraz olağandışıydı; yine de bu “payları” olabildiğince hesaba

Page 11: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

katmaya çalıştım. Bayan Clements’in ya da kızların alışılagelmiş sınırlarınötesindegörevlerüstlenmelerininyanısırabirdeyüklerininbüyükölçüdearttığınıhissetmeleri bu işbölümüne karşı çıkmalarına neden olabilirdi, bunu özellikledikkate alıyordum. Görev dağılımıyla uğraştığım o günlerde, bu “daha esnek”rollere uyumgöstermeye karşı dirençleri bir kez kırıldıktan sonra, yeni çalışmadüzeninigayretegetirici,hattayüklerinihafifleticibulmalarınısağlamakiçinepeydüşünüptaşındım.

Yinedeneyazıkki,BayanClements ilekızlarındesteğinikazanmakaygısıiçindeyken kendi sınırlarımı aynı eli sıkılıkla belirleyemedim belki; bu türkonulardakideneyimimvesürekli sakınımlılığımhernekadarkendimegerçektebaş edebileceğimden daha fazla iş yüklememi önlediyse de, yanılma payıbırakmayıbirazihmaletmişolabilirim.Bugafletinşubirkaçayboyuncakendinibu önemsiz ama anlamlı belirtilerle açığa vurması şaşırtıcı değil o yüzden.Sonuçta, bu sorununpekdekarmaşıkolmadığıkanısındayım:Yapabileceğimdenfazlaişyüklenmiştim,okadar.

Görev dağılım çizelgesindeki böylesine bariz bir hatanın gözümden buncazaman kaçmış olmasına şaşırabilirsiniz, ama üzerinde belirli bir süre kafayorduğunuzkonulardabununsıksıkyaşandığınıdakabuledersiniz.Herhangibirdışetkensizioldukça tesadüfibirşekildeuyarmadıkça,aklınızbaşınızagelmez.Budurumdada aynı şey geçerliydi; beni işbölümünüyeniden gözden geçirmeyezorlayanşey,BayanKenton’ınuzunvenispetenalakasızparagraflarınınyanısıra,DarlingtonMalikânesi’neduyduğuapaçıkbirözlemlegeridönmearzusunun–kibundanoldukçaeminim–belirginipuçlarınıiçerenomektubuoldu.Fazladanbirhizmetlininburadanekadarönemlibir roloynayabileceğiniancakozamanfarkettim; gerçekten de son zamanlardaki bütün sıkıntılarımın özünde bu eksiklikyatıyordu. Bu eve derin bağlılığı ve bugünlerde bulunması neredeyse olanaksızhale gelen örnekmesleki becerileriyle BayanKenton’ın,DarlingtonMalikânesiiçin tatmin edici bir görev dağılımı yapabilmemi olanaklı kılacak tek etkenolduğu,düşündükçedahadaaçıklıkkazandıbenimiçin.

Durumubuşekildedeğerlendirince,BayFarraday’inbirkaçgünöncekinazikönerisiniyenidendüşünmeyebaşladım.Niyetlendiğimarabagezisininmesleğimeyönelikiyibiramacahizmetedebileceğifikriaklımayatmıştı;güneybatıkıyılarınagider, geçerken Bayan Kenton’a uğrar, böylece çalışmak üzere DarlingtonMalikânesi’negeridönmeyiisteyipistemediğiniilkağızdanaraştırabilirdim.Şunubelirtmemgerek,BayanKenton’ınmektubunubirkaçkezokudum,ondangelenbuipuçlarınınbenimhayalürünümolmasınaolanakyok.

HerşeyekarşınbukonuyuBayFarraday’eyenidenaçmadanöncebirkaçgünbekledim.Nedeolsadaha ilerigitmedenönceaçıklığakavuşturmagerekliliğiniduyduğumçeşitlinoktalarvardı.Örneğinharcamalarsorunu.“Benzininbenden,”

Page 12: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

diyen işverenimin cömert önerisini göz önüne alsam bile, böyle bir gezininharcamaları,yatacakyer,yemekveyolboyuncaatıştıracağımufaktefekşeyleridedüşünürsekhayretvericibiryekûntutabilirdi.Sonraböylebiryolculukiçinuygungiysitürününneolduğu,yenibirtakımelbisealmayagerekolupolmadığısorunuvardı. Yıllar boyunca gerek Lord Darlington’ın gerek bu evde gördüklerihizmetten hoşnut kalan pek çok konuğun incelik göstererek bana verdiklerikusursuzbirkaçtakımelbisemvar.Bugiysilerinçoğunun,niyetlendiğimgeziiçinpekresmiyadabugüniçinbirazmodasıgeçmişsayılabileceğindenendişeliyim.Ama1931yada1932’deSirEdwardBlair’inverdiğibirgündelikgiysivarki–şu anda bile hemen hemen yepyeni, üstüme tastamam oturuyor– geceleyeceğimherhangi bir konukevinin dinlenme ya da yemek salonunda akşam için uygunolacağına inanıyorum. Ancak tek eksiğim, yolculuğa uygun giysiler, yani arabasürerken üstümde bulunması gereken kıyafet; savaş sırasında genç LordChalmers’ın verdiği, bana epey küçük gelen, ama renk açısından en uygunusayılabilecektakımıgiymekzorundakalabilirimelbette.Neyse,sonundabirikmişparamın,yapacağımbütünharcamalarıkarşılamanınyanısırayenibirtakımelbisealmayadayeteceğikanaatinevardım.Bukonudayersizbirkibirlilikgösterdiğimidüşünmezsiniz umarım; sorun şu ki, Darlington Malikânesi’nde çalıştığımısöylemek zorunda kalıp kalmayacağımı bilemiyorum; bu gibi bir durumdakonumumayaraşırbirtarzdagiyinmişolmamönemli.

BusüreboyuncapekçokdakikamıkarayoluharitasınıincelemekleveBayanJane Symons’ın İngiltere’nin Harikaları adlı yapıtının ilgili ciltlerini dikkatleokumakla geçirdim. Bayan Symons’ın kitaplarını hiç bilmiyorsanız –her biriBritanya Adaları’nın bir bölgesini anlatan yedi ciltlik bir dizi– okumanızıhararetlesalıkveririm.Otuzluyıllardayazılmışlaramapekçokbilgigünümüzdehâlâ geçerli; Alman bombalarının topraklarımızı o kadar da değiştirdiğinisanmıyorum. Savaş öncesinde Bayan Symons bu evin gedikli konuklarındandı;doğrusu, hiç esirgemediği kibar teşekkürleri sayesinde malikâne çalışanlarıarasındaençoksevilenkonuklardandı.İşteogünlerde,hanımefendiyeduyduğumdoğalhayranlığınetkisiyle,enderdeolsaboşbiranbulduğumdakitaplığagidiponun kitaplarını incelemeye başlamıştım. Aslında Bayan Kenton’ın 1936’dabizdenayrılıpCornwall’agidişindensonra,oyörelerihiçbilmediğimiçin,BayanSymons’ınyapıtınınüçüncücildine sık sıkgözatmıştım:Devon ileCornwall’ıngüzelliklerinin, o bölgenin fotoğraflarıyla, çeşitli ressamların –düş gücümüfotoğraflardandahadaçokhareketegeçiren–çizimleriylebetimlendiğicilde.BusayedeBayanKenton’ınevlenipgittiğiyerinneyebenzediğikonusundabirazbilgiedinebilmiştim. Ama dediğim gibi bütün bunlar otuzlu yıllarda kaldı; BayanSymons’ın yapıtının ülkenin dört bucağındaki evlerde elden ele dolaştırıldığıgünlerde.Okitaplarayıllardırbakmamıştım,takişusongelişmelerbanaDevon

Page 13: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

ile Cornwall cildini raftan bir kez daha indirtinceye kadar. O olağanüstübetimlemeleri, resimleri baştan başa gözden geçirdim; bu yöreye bir yolculukyapacağımıdüşündükçeartanheyecanımıbelkişimdianlayabilirsiniz.

Sonunda konuyu Bay Farraday’e yeniden açmak dışında yapılacak pek birşey kalmamış gibiydi. On beş gün önceki önerisinin o an aklına esmiş bir şeyolabileceği,budüşünceyeartıkpekyüzvermeyebileceğiaklımdaydıelbette.AmaaylarboyuncagözlediğimkadarıylaBayFarradaybir işverendebulunabilecekoencan sıkıcıözelliğe, tutarsızlığayatkınbeyefendilerdendeğildi.Niyetlendiğimarabagezisiniaynıhevesledesteklememesiiçinhiçbirnedenyoktu;ayrıca,oçokdüşünceli önerisini, “Benzinin benden,” sözünü yinelememesi için de. Bununlabirlikte konuyu açmak için en elverişli anı dikkatle seçmeye çalıştım; çünküdediğimgibi,BayFarraday’intutarlılığındanbiranbilekuşkuyadüşmesemde,bukonuyu aklının karışık olduğu bir sırada ortaya atmam doğru olmazdı. Bukoşullarda ağzından çıkabilecek olumsuz bir yanıt, işverenimin bu konudakigerçekduygularınıyansıtmayabilirdi;amabirkezgeriçevrildiktensonraağzımıbirdahakolaykolayaçamazdım.Bunedenleuygunbirvaktiseçmemgerekiyordu.

Günün en müsait anının, konuk odasına ikindi çayını götürdüğüm zamanolduğuna karar verdim. O saatte Bay Farraday çimenlik tepelerdeki kısayürüyüşünden henüz dönmüş olurdu ve akşamları yaptığı gibi okumaya ya dayazmaya nadiren dalardı. İkindi çayını getirdiğimde Bay Farraday genellikleokumakta olduğu kitap ya da dergiyi kapatır, sanki benimle sohbet etmebeklentisiylekalkıppencereninönündegerinmeyebaşlardı.

Zamanlamam yerindeymiş aslında; durumun anlatacağım biçimde gelişmesibambaşka bir yargı hatasına bağlanılabilir ancak. Demek istediğim, günün busaatinde Bay Farraday’in hoşlandığı şeyin kaygısız, neşeli bir sohbet olduğunuyeterincehesabakatmamışım.Dünöğledensonraçayınıgötürdüğümsıradaburuhhalinde olacağını tahmin etseydim, yani böyle zamanlarda genellikle benimleşakalaşma eğiliminde olduğunu görseydim, Bayan Kenton’ın adını ağzımaalmamamın çok daha akıllıca olacağını da bilirdim. Ama elbette işverenimincömert bir armağanı olan bir şey için izin isterken bu isteğimin ardındamesleğimle ilgili geçerli bir neden yattığını kendisine sezdirmek de istiyordum.Araba gezim için güneybatı kıyılarını yeğleme nedenlerimi sıralarken BayanSymons’ınkitabındavurgulanançekiciayrıntılardansözetmekleyetinmekyerine,Darlington Malikânesi’nin eski kâhyalarından birinin de o yörede oturduğunusöylemek gafletinde bulundum. Galiba niyetim Bay Farraday’e, böylece evdekiufak tefek sorunlara kesin çözümü getirebilecek bir olasılığı araştırabileceğimiaçıklamaktı.AmasözlerimedevametmeninnekadaryakışıksızkaçacağınıancakBayanKenton’ın adı ağzımdan çıktıktan sonra fark edebildim.BayanKenton’ınburadakiekibekatılmakisteyipistemediğindentamanlamıylaeminolamamambir

Page 14: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

yana, Bay Farraday’le bir yılı aşkın bir süre önceki o ilk görüşmeden bu yanafazladan hizmetli çalıştırma konusunu yeniden açmamıştım bile. DarlingtonMalikânesi’nin geleceğiyle ilgili düşüncelerimi yüksek sesle dile getirmeyisürdürmek, haddini bilmezlik olacaktı. Galiba o anda susuverince biraz zor birduruma düştüm. Her halükârda, Bay Farraday bu fırsatı kaçırmadı, birazdüşündüktensonradudaklarındagenişbirgülümsemeyleşunlarısöyledi:

“Vay,vay,vay,Stevens!Birhanımarkadaşha!Hemdebuyaşta!”Bu çok utanç verici bir durumdu, Lord Darlington’ın bir hizmetliyi asla

düşürmeyeceği bir durum. Niyetim Bay Farraday’i kötülemek değil, asla; herşeyden önce Amerikalı bir beyefendi o, davranış biçimi oldukça farklı. Hiçbirkötüniyettaşımadığınaşüpheyok;amabudurumunbeninekadarrahatsızettiğinidekabuledersiniz.

“Senin böyle çapkın olduğunhiç aklımagelmezdi, Stevens,” diye sürdürdüsözlerini. “Böyle şeyler insanı dinç tutuyor herhalde. Yine de bu tür şaibeligörüşmeleriçinsanayardımediyorolmamdoğrumu,gerçektenbilemiyorum.”

Bu durum karşısında ilk tepkim işverenimin bana atfettiği bu tür niyetlerihemen ve tamamen yadsıma isteği oldu elbette, ama böyle davranmanın BayFarraday’in oltasına takılmaktan başka bir işe yaramayacağını, durumu yalnızcadaha da utanç verici kılacağını tam zamanında fark ettim. Bu yüzden, oracıktabeceriksizce dikilip işverenimin araba gezisine çıkmam için izin vermesinibekledim.

Budakikalarbenimiçinutançvericiydi,yinedeaslakırıcıbiriolmayanBayFarraday’iherhangibirbiçimdesuçluyorgörünmekistemem.EminimkiBirleşikDevletler’de işverenlehizmetliarasında iyi,dostçabiranlayışın işaretiolanbutür takılmalardan hoşlanıyordu ve bu sevecen şakalaşmaya kendini kaptırmıştı.Aslında daha gerçekçi bir bakış açısından ele alırsak, yeni işverenimin bu türtakılmalarının, geçen aylar boyunca ilişkimizi büyük ölçüde belirlediğinisöylememgerek;amadoğrusu,onanasılyanıtvereceğimkonusundabirazkararsızkalıyorum.BayFarraday’inyanındaçalışmayabaşladığımilkgünlerde,söylediğibirtakım şeylerden ötürü bir iki kez epey şaşkınlığa düşmüştüm. Bir keresindeevimize gelmesi beklenen bir beyefendiye eşinin de eşlik edip etmeyeceğinisorduğumdaşuyanıtıvermişti:

“Okadıngelirsevayhalimize.Belkisenbiziondankurtarabilirsin,Stevens.Bay Morgan’ın çiftliğinin oralardaki ahırlardan birine götürürsün. Samanlarıniçindeeğlendirirsin.Belkitamsenintipindir.”

İşverenimin ne dediğini anlamadımbaşta. Sonra bir tür şaka yaptığını farkettim,uygundüşecekbiçimdegülümsemeyeçabaladım,amaherhaldeduyduğum–dehşetindeğilsebile–hayretinizleriyüzümdenokunuyordu.

Ama sonraki günlerde işverenimin bu tür sözleriyle şaşkınlığa düşmemeyi

Page 15: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

öğrenmeye başladım; sesinde ne zaman o takılma tonunu sezsem uygun düşecekbiçimdegülümsüyordum.Yinede,bugibidurumlardabendennebeklendiğindentamolarakeminolamadımhiç.Belkiyürektenkahkahalaratmambekleniyorduyada benim de bir şeyler söylemem. İkinci olasılık son aylarda beni bayağıkaygılandırdı; bu konuda hâlâ da kararsızım. Bir hizmetlinin şakalar yapması,Amerika’da iyi hizmet denen şeyin bir parçası olabilir pekâlâ. YakındakiPloughman’s Arms birahanesinin sahibi Bay Simpson’ın söylediği bir şeyianımsıyorum:Amerikalıbirbarmenolsaymış,bizimleböyledostçaamahepnaziktavrıyla sohbet etmek yerine müşterilerinin kendisinden beklediği rolü oynar,kusurlarımıza, zayıflıklarımıza kaba dokundurmalarla bize saldırır, bize ‘sarhoşherifler’falandermiş.AyrıcabirkaçyılönceSirReginaldMauvis’inodauşaklığıgöreviyleAmerika’yayolculukedenBayRayne’inanlattıklarınıdaanımsıyorum.New York’lu bir taksi şoförü müşterisiyle öyle bir biçimde konuşuyormuş ki,Londra’daolsa,adamınyakapaçaenyakınkarakolagötürülmesiyledeğilsebile,enazındangürültülübirkavgaylasonuçlanırmış.

Belki de işverenim takılmalarına benzeri biçimde yanıt vermemi bekliyor,böyleyapamamamısavsaklamasayıyor.Dediğimgibibubeniepeykaygılandıranbirkonu.Amadoğrusubutakılmaişi,benimseveseveyerinegetirebileceğimbirgörevdeğil.İşinizi,hizmetalanınızıniçindeyeralmasıalışılagelmemişgörevleride içerecek biçimde değişen zamana uyarlamak iyi bir şey kuşkusuz, amaşakalaşma bambaşka bir mesele. Bir kere, insan belirli bir anda kendisindenbeklenen şeyin şaka türünden bir yanıt olduğunu nasıl bilebilir? Şakacı bir sözsöyleyipdeosözünsondereceyakışıksızkaçtığınıancakağızdançıktıktansonrafarketmeninnebüyükbirfelaketolacağınıdüşünmeyebilegerekyok.

Yinedekısasüreöncebirsabah,beklenentürdenbiryanıtvermeyidenemekiçin gerekli cesareti toplamıştım. Kahvaltı salonuna Bay Farraday’in kahvesinigetirmiştimkikendisibanaşöylededi:

“Bu sabah karga gibi gaklayıp duran sen değildin herhalde, öyle değil miStevens?”

Anladığımkadarıylaişverenim,sabahınköründebağıraçağıraevinönündengeçerekhurdademirtoplayanÇingeneçifttensözediyordu.Bendedahaosabah,işvereniminbutürşakalarınakarşılıkvermeminbeklenipbeklenmediğinidüşünüpdurmuş, yanıt vermedeki sürekli başarısızlığımı nasıl değerlendirdiğini meraketmiştim. Bu yüzden nükteli bir yanıt aramaya koyuldum; durumu yanlışdeğerlendirmiş olsam bile yine de kırıcı olmayacağına güvendiğim zararsız birsöz.Birikisaniyesonraşuyanıtıverdim:

“Benolsamkargadeğildekırlangıçderdim,efendim.Göçebelikaçısındanyani.”Bununardındanşakayaptığımıaçıkçabellietmekiçinuygundüşeceğigibiçekingence gülümsedim; Bay Farraday’in duyabileceği neşeyi gereksiz bir

Page 16: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

saygıdanötürüdizginlemesiniistemezdim.AmaBayFarradayyalnızcabaşınıkaldırıpbanabaktı:“EfendimStevens,ne

dedin?..”dedi.BusabaheveuğrayanlarınÇingeneolduklarınıbilmeyenbirininbunüktemi

kolaykolayanlayamayacağıişteancakozamanaklımageldi.Durumudahafazladevam ettirmekte bir yarar göremedim; konuyu burada kapatmanın en iyisiolacağınakararverdim, acil olarak ilgilenmemgerekenbir şeyi anımsamışgibiizin istedim, ardımdan şaşkın şaşkın bakan işverenimi yalnız bırakıp odadançıktım.

Belki de benden beklenen yepyeni bir görev diyebileceğim bu konuda çokcesaret kırıcı bir başlangıç yapmış oldum; o kadar ki bir daha herhangi birgirişimde bulunmadığımı itiraf etmeliyim. Ancak Bay Farraday’in takılmalarınaverdiğim yanıtlardan hiç hoşnut kalmadığı duygusundan da bir türlükurtulamıyorum. Gerçekten de son zamanlarda artan ısrarı, kendisine benzerbiçimde yanıt vermem için beni daha da sıkıştırma çabası bile olabilir.Çingenelerle ilgilio ilkdenemedensonrabu türbaşkanükteleriyeterinceçabukbulupçıkaramadımzaten.

Bu gibi güçlükler şu günlerde insanın aklını gitgide daha çok kurcalıyor,çünkü eskiden olduğu gibi görüşlerimizi meslektaşlarımızla tartışıp onlara akıldanışmak olanağına sahip değiliz artık. Pek de uzun olmayan bir zamana kadar,görevlerimizkonusundaböylebelirsizliklerortayaçıktığında,kısabirsüreiçindegörüşlerine saygı duyduğumuz bir meslektaşın işvereniyle birlikte malikâneyegeleceğini,konuyuonunla tartışmak içinbolbolzamanımızınolacağınıbilmeninrahatlığına sahiptik. Kuşkusuz Lord Darlington zamanında hanımefendilerin,beyefendilerinsıksıkuğrayıpgünlercekaldıklarıdönemde,konukmeslektaşlarlasağlam bir mutabakata varmak olasıydı. Gerçekten de o civcivli günlerde, bumesleğin İngiltere’deki en yetkin isimlerinden bazıları uşak salonumuzda ateşinkarşısındatoplanıpgecegeçsaatlerekadarsohbetederlerdi.Şunudasöyleyeyim,o akşamlardan birinde uşak salonumuza gelecek olsaydınız yalnızca dedikoduduymakla kalmaz, büyük olasılıkla, üst kattaki işverenlerimizi uğraştıran önemlisorunlaryadagazetelerdeyeralanönemlikonularüzerine tartışmalarada tanıkolurdunuz.Pektabiiki,bütünmeslektaşlarınbirarayageldiklerindeyapmayıâdetedindiklerigibi,bizdeişimizinheryönünütartışırdık.Elbettekimizamanşiddetlianlaşmazlıklaryaşanırdı,amaçoğuzamankonuşmalarakarşılıklısaygıegemendi.Gedikli konuklar arasında Sir James Chambers’ın oda ve başuşağı Bay HarryGraham ileBaySydneyDickenson’ın oda uşağıBay JohnDonalds gibilerin debulunduğunu söylersem, o akşamların havası üzerine size daha iyi bir fikirverebilirim, sanırım. Belki aynı derecede seçkin olmayan, ama hayat dolukişilikleriyleher ziyareti anımsanırkılanbaşkaları davardı.Örneğin,Bay John

Page 17: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

Campbell’ın oda ve başuşağı olan ve tanınmış beyefendilerin taklitleriniyapmakla ün salmış Bay Wilkinson; Easterly Konağı’ndan Bay Davidson,tartışmalardakiateşliliğikimizamanbiryabancıyaürkütücügelebilirdibelki,amadiğerzamanlardakisadeinceliğiylekendinibirokadardasevdirirdi;sonraBayHerman vardı, Bay John Henry Peters’ın oda uşağı, aşırı görüşlerine tepkigöstermemek mümkün değildi, ama Yorkshire’lı sevimliliğiyle göbeğinihoplatarak güldüğünde ona hemen kanınız kaynardı. Ve daha niceleri.Yaklaşımlarımızdaufaktefekfarklılıklarolsada,ogünlerdemesleğimizdegerçekbir dayanışma vardı. Hepimiz özümüzde aynı hamurdan yoğrulmuştuk denebilir.Bugünkügibideğildi;bugünburayakonukgelenişverenineeşlikedenhizmetlilerfutbol maçlarından başka konuşacak pek bir konu bulamayan, akşamı uşaksalonundakiateşinbaşındageçirmektensePloughman’sArms’ta–yadagalibasongünlerde daha çok tutulan Star Inn’de– içmeyi yeğleyen yeniyetmeler oluyorgenellikle.

AzönceSirJamesChambers’ınodavebaşuşağıBayGraham’densözettim.İki ay kadar önce, Sir James’in Darlington Malikânesi’ni ziyaret edeceğiniöğrenmemutluluğunaerişmiştim.BuziyaretiipleçekmeminnedeniyalnızcaLordDarlington’ın devrine benzer günlerin artık çok ender yaşanması değildi –BayFarraday’in çevresi doğaldır ki Lord hazretlerininkinden oldukça farklı– BayGraham’in de eskisi gibi Sir James’e eşlik edeceğini düşünüyordum. Şuşakalaşmameselesinedairgörüşünüalmayıtasarlıyordum.ZiyarettenbirgünönceSirJames’inyalnızgeleceğiniöğrendiğimdehemşaşırdımhemdedüşkırıklığınauğradım. Dahası Sir James’in konukluğu sırasında Bay Graham’in artık onunhizmetindeolmadığını,hattaSir James’inartık tamgünhizmetli çalıştırmadığınıanladım.BayGraham’innerelerdeolduğunuöğrenebilmeyi isterdim,birbirimizipek iyi tanımıyorduk belki ama görüştüğümüz zamanlarda iyi anlaşıyordukdiyebilirim.Ancakbilgi edinebileceğimbir fırsat çıkmadı.Epeydüşkırıklığınauğradığımısöylememgerek;şuşakakonusunuonunlakonuşmakisterdim.

Neyse, asıl konuya döneyim. Dediğim gibi, dün öğleden sonra konukodasında Bay Farraday şakalarını sürdürürken öylece dikilerek birkaç dakikarahatsızlık çekmek zorunda kaldım. Yolculuk izninin çıkıp çıkmayacağınıbekleyerekherzamankihafifgülümsememleyanıtladımonu;neşelisohbetinebirşekildekatıldığımıbelirtmeyeyetecekkadar.Umduğumgibi,nazikizninipekfazlageciktirmeden verdi; dahası cömert önerisini, “Benzinin benden”i de anımsayıpyinelemenezaketinigösterdiBayFarraday.

Ohaldebuyolculuğaçıkmamamiçinpekbirnedenkalmadı.BayanKenton’ayazıp kendisine uğrayacağımı bildirmem gerek kuşkusuz; giysi meselesini dehalletmeliyim.Yokluğumsırasındaevindüzeniyleilgiliyaşanabileceksorunlardaçözülmeli. Ama her şey bir yana, bu yolculuğa çıkmamam için geçerli hiçbir

Page 18: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

nedengöremiyorumartık.

Page 19: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

İlkGün-AkşamSalisbury

Bu gece Salisbury kentinde bir pansiyonda kalıyorum. Gezimin ilk gününütamamladım; genel olarak oldukça hoşnut hissettiğimi söylemeliyim. Bu sabah,düşündüğümden neredeyse bir saat geç çıktım yola. Oysa saat sekizden öncebavulumutoplamış,gereklibütüneşyalarıFord’ayerleştirmiştim.BayanClementsilekızlardabirhaftalığına izinaldıklarından,benyolaçıkarçıkmazDarlingtonMalikânesi’ninbuyüzyılboyunca ilkkez,belkide inşaedildiğigündenberi ilkkez boş kalacağı fikri aklımdan çıkmıyordu. Bu nedenle tuhaf bir duyguyakapıldığımısöylersem,evibirkaçkezdolanıpherşeyinyolundaolupolmadığınıtekrartekrardenetleyerekayrılışımıgeciktirmeminsebebiniaçıklayabilirimbelki.

Ensonundayolakoyulduğumdaduyduklarımıdilegetirebilmemçokgüç.İlkyirmi yirmi beş dakika içinde ne bir heyecana kapıldım, ne de herhangi birbeklentim oldu diyebilirim.Gitgide evden uzaklaşmama karşın kendimi hâlâ enazındangözaşinalığımolanbirçevredebulmamdankaynaklanıyordubukuşkusuz.Evdeki sorumluluklarım beni kısıtladığından, bugüne kadar çok az yolculukettiğimi düşünmüştüm hep; yine de insan zaman zaman işiyle ilgili şu ya da bunedendenötürüdeğişikyerleregidebiliyor.Görünüşebakılırsabendebukomşuyöreleri sandığımdan daha iyi tanıyormuşum; çünkü, dediğim gibi, güneşli birgökyüzüaltındaBerkshire ilsınırınadoğruyolalırkençevremisarankırlarınbudenlitanıdıkgelmesibenişaşırtıpdurdu.

Derkenmanzarayavaşyavaşyabancıgelmeyebaşladı;böylecedahaöncekibütünsınırlarınötesinegeçtiğimianladım.Engineyelkenaçanbirgemideyolalaninsanlarınkaranıngözdenyittiğianlailgiliizlenimlerinidinlemiştimbirzamanlar.Bu anı tanımlarken sık sık sözünü ettikleri baş döndürücü bir sevinçle karışıktedirginliğin,çevremdekimanzaragitgidedeğişirkenFord’uniçindeduyduklarımaçok benzer bir şey olduğunu kestirebiliyorum. Bir dönemeci dönüp de tepenineteğiboyuncakıvrılarakuzanıpgidenyolaçıktıktansonrabendeböylebirhissekapıldım. Sol yanımda dimdik inen bir yamaç bulunduğunu seziyor, ama yolun

Page 20: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

kıyısına sıralanmış ağaçların sık yaprakları yüzünden aşağısını göremiyordum.DarlingtonMalikânesi’ni artıkgerçektenardımdabıraktığımduygusugelipgeçtiiçimden; itiraf edeyim, hafif bir ürküntü duydum; belki de doğru yoldangitmediğim, büsbütün yanlış bir yönde, hızla ıssızlığa doğru ilerlediğimduygusuylaartanbirürküntü.Yalnızcabiransürdübu,amayavaşlamamadanedenoldu.Doğruyoldaolduğumagüvengetirdiktensonrabile,durumudeğerlendirmekiçinarabayıbirsüredurdurmamgerektiğikanısınavardımveöyledeyaptım.

İnip biraz bacaklarımı açmaya karar verdim. Yürümeye başlayınca, birtepeninyamacınageliptünediğimduygusudahadagüçlendi.Yolunbiryanındasıkçalılarla bodur ağaçlar sarp bir yamaca doğru yükseliyordu, öbür yanda dadallarlayapraklararasındanuzaktakikırlarıhayalmeyalgörebiliyordum.

Galiba çevreyi daha iyi görebileceğim bir yer bulmak umuduyla ağaçlarınarasındanbakabakabirazilerlemiştimkibirininardımdanseslendiğiniduydum.O ana kadar orada yalnız olduğumu sanıyordum kuşkusuz, şaşkınlıkla arkamadöndüm.Yolunöteyanında,azileridedimdiktırmanıpçalılarınarasındagözdenkaybolan bir patika vardı. Bu patikanın başlangıcını gösteren irice bir taşınüzerinde,zayıf,aksaçlı,kumaşkasketlibiradamoturmuşpipoiçiyordu.Yenidenseslendi bana, söylediklerini pek çıkaramadıysam da yanına gitmem için işaretettiğinigörebildim.Biranserserininbirisandımonu,amasonra,yalnızca temizhavanınveyazgüneşinintadınıçıkarancivardanbiriolduğunuanlayınca,isteğineuymamakiçinbirnedengöremedim.

“Merak ettim de, bayım,” dedi ben yaklaşırken, “bacaklarınızın ne kadargüçlüolduğunu.”

“Affedersiniz,anlayamadım.”Adampatikayıgösterdi.“Şurayaçıkmaksağlambirçiftbacaklasağlambir

çiftciğerister.Bendeikisideyok,oyüzdenşuracıktaoturuyorumişte.Amahalimdaha iyi olaydı, orda, yukarıda oturuyor olurdum. Küçük, güzel bir açıklık varyukarıda, oturacak yer de var, her şey ayağınızın altında. İngiltere’nin hiçbiryerindebundandahagüzelmanzarabulamazsınız.”

“Dediğinizdoğruysa,”dedim,“buradakalmayıyeğlerim.Yolboyuncaeşsizmanzaralargörmeyiumduğumbirarabagezisinehenüzçıkmışbulunuyorum.Dahayolculuğa doğru dürüst başlamadan en iyisini görüvermek biraz zamansızkaçacaktır.”

Benianlamamışolmalıkisözleriniyineledi:“Bütünİngiltere’debundandahagüzelbirmanzaragöremezsiniz.Amadediğimgibi,sağlambirçiftbacaklasağlambir çift ciğer gerek.” Sonra ekledi: “Yaşınıza göre iyi durumda olduğunuzu dagörebiliyorum,bayım.Orayaçıkabilirsinizbence, zorlanmazsınız.Aslındagüzelbirgündebenbilebecerebilirim!”

Dikveoldukçaengebeligörünenyolaşöylebirbaktım.

Page 21: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

“İnanın, bayım, yukarı çıkmazsanız pişman olacaksınız. Kim bilir?Bakarsınız birkaç yıl daha geçer, her şey için artık çok geç olur.” Kaba birkahkahaattı.“Henüzçıkabiliyorkençıksanıziyiedersiniz.”

Şimdi düşünüyorum da, adam bunu yalnızca takılmak amacıyla söylemişolabilir;yani şakaniyetine.Amabusabah,busözlerioldukçanahoşbulduğumubelirtmem gerek; yukarı tırmanmaya koyulmamın nedeni de imalarının ne kadaraptalcaolduğunuonagöstermedürtüsüolmalıherhalde.

Her neyse, şimdi böyle yapmış olduğuma çok memnunum. Kuşkusuz epeyyorucubiryürüyüştü.Yinedebanaaşırıbirgüçlükçıkarmadığınısöyleyebilirim.Yol,yamaçboyuncakıvrılakıvrılayüzmetrekadaryükseliyor,sonundaküçükbirdüzlüğe varıyordu; kuşkusuz adamın söz ettiği yere.Burada oturabileceğiniz birsıra çıkıyor karşınıza ve çevredeki kırların kilometrelerce uzanan gerçekten deolağanüstügüzelmanzarası.

İlkgördüğüm,tauzaklarakadarartardasürüpgidentarlalardı.Toprakusulusulyükselipalçalıyordu, tarlalarınkıyılarınaçitlerçekilmiş,ağaçlardikilmişti.Uzaktaki kimi tarlalarda, koyun olduklarını tahmin ettiğim noktacıklar vardı.Sağımda,neredeyseufukçizgisinde,birkiliseninsivrikulesinigörürgibioldum.

Orada öylece dalıp gitmek gerçekten de güzeldi; çevremde yaza özgü osesler, yüzümde hafif bir esinti. Önümde uzanan yolculuğa uygun bir ruh halinegaliba ilkkezoan,omanzarayı seyrederkengirmeyebaşladım. İlerikigünlerdebenibeklediğinibildiğimpekçokilginçdeneyimedairilksağlıklı,coşkuluumuduo an duydum içimde. Aslında, bu yolculukta üstlendiğim mesleğimle ilgili tekvazifekarşısındacesaretiminkırılmasınıönleyecekyenibirkararlılığadaoandaulaştım; Bayan Kenton’la ve malikânedeki çalışma düzeninde karşılaştığımızsorunlarlailgilivazifedensözediyorum.

Amabütünbunlarsabahleyinyaşandı.Buakşam,Salisbury’ninmerkezindenpek uzak olmayan bir sokaktaki bu rahat pansiyona yerleşmiş durumdayım.Gösterişsiz bir yer sayılır, ama tertemiz; bana yeter de artar bile. Kırkyaşlarındaki ev sahibesi, Bay Farraday’in Ford’undan, üzerimdeki giysininkalitesinden ötürü beni epey saygıdeğer bir konukolarak görüyor galiba.Bugünöğleden sonra–Salisbury’ye saatüçbuçukdolaylarındavardım–kayıtdefterineadresimi “Darlington Malikânesi” olarak yazdığımda telaşla yüzüme baktığınıgördüm.RitzyadaDorchestergibiyerlerealışıkbirbeyefendiolduğumu,odamıgörünce pansiyondan hışımla çıkıp gideceğimi sanıyordu kuşkusuz. Ön taraftakiçift kişilik bir odanın boş olduğunu söyledi, ama beni orada tek kişilik odafiyatınakonukedecekti.

Ardındanbuodayaalındım;gününosaatindegüneşduvarkâğıdındakiçiçekdesenlerinihoşbirbiçimdeaydınlatıyordu. İkiyatağınbulunduğuodanın sokağabakan oldukça geniş bir çift de penceresi var. Banyonun yerini sorduğumda

Page 22: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

kadıncağızçekingenbirsesle,koridorda,odamınkarşısındakikapıolduğunuamaakşamyemeğindensonrayakadarsıcaksusunamadıklarını söyledi.Kendisindenbir fincan çay istedim, o çıkınca da odayı biraz daha inceledim. Yataklartertemizdi,özenebezeneyapılmıştı.Köşedeki leğendepek temizdi.Penceredenbakıldığında,sokağıntamkarşısında,vitrinindeçeşitçeşitçöreklerinsergilendiğibir fırınla, bir eczane ve bir berber dükkânı görülüyordu. Daha ilerdeyse yolkemerlibirköprüyüaşıpdahakırlıkbirbölgeyeçıkıyordu.Leğendekisoğuksuylaelimiyüzümüyıkadıktansonrapencerelerdenbirininyanındadurantahtaarkalıklıiskemleyeyerleşipçayımıbekledim.

Pansiyondan çıkıp Salisbury sokaklarına çıktığımda saat dördü birazgeçmişti.Sokaklarıngenişliğikentebenzersizbir ferahlıkkatıyordu.Ilıkgüneşinaltında birkaç saat gezinmeye karar verdim. Böylece bu şehrin, içinde pek çokgüzellikgizleyenşehirlerdenbiriolduğunukeşfettim;öncepheleriahşap,eskivegüzel evlerin önlerinden yürüyor ya da şehrin içinden akıp giden derelerinüzerlerindeki ufak, taş köprülerden geçiyordum.Bayan Symons’ın kitabında bolbolövdüğüogüzelkatedraliziyaretetmeyideunutmadımkuşkusuz.Bugörkemliyapıyıbulmakhiçdegüçdeğildi;Salisbury’deneyönegidersenizgidin,heybetliçan kulesini görebiliyorsunuz. Akşam pansiyona dönerken de birçok kez dönüpbaktım, her seferinde kulenin ardında batan güneşin yeni bir görünümüylekarşılaştım.

Yinedebugece,buodanınsessizliğindeoturmuşdüşünürkenyolculuğunilkgünündenaklımdaasılyeredenşeyinneSalisburyKatedralinedebuşehrinötekibüyüleyici görüntüleri değil de, sabahleyin karşılaştığım, İngiliz kırlarının inişliçıkışlı uzayıp giden o olağanüstü güzel manzarası olduğunu anlıyorum. Başkaülkeler bundan daha göz alıcı manzaralar sunabilir elbette. Ansiklopedilerde,National Geographic dergisinde dünyanın çeşitli yörelerinin soluk kesicifotoğraflarını gördüğüm oldu; harikulade kanyonlar, çağlayanlar, vahşi birgüzelliğesahipdağlar...Butürşeylerikendigözlerimlegörmefırsatımhiçolmadıelbette. Buna karşın şunu kesinlikle ileri sürebilirim: İngilizmanzaralarının, busabahgördüğümgibiengüzellerinde,başkaülkelerinmanzaralarında–ilkbakıştanekadarçarpıcıolurlarsaolsunlar–aslabulunmayanbirnitelikvardır.Buöylebir şeydir ki, nesnel bir gözlemcide İngiliz manzaralarının dünyanın en tatminedicimanzaraları olduğu izlenimini bırakır; bu nitelik, belki de en iyi biçimde,“büyüklük” sözcüğüyle özetlenebilir. Doğrusu sabahleyin o yüksek düzlüktedurmuş,önümdeuzananarazilerebakarken,enderduyulanamayanlışalgılanmasıdaolanaksızolanoduyguyu,büyüklüğünhuzurundaolmaduygusunutamanlamıylatattım. Biz topraklarımızaBüyük Britanya diyoruz. Bunun biraz kibirli bir sıfatolduğunainananlarvardır.Amaülkemizinsaltmanzarasıbilebuazametlisıfatınkullanılmasınıhaklıçıkaracaktırdemeyecüretedebilirim.

Page 23: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

Pekiamabu“büyüklük”denenşeynediraslında?Nerededir,neyebağlıdır?Benim aklımın ve görgümün böyle bir soruyu yanıtlamaya kâfi gelmeyeceğininfarkındayımkuşkusuz, amayine de bir görüş ileri sürmek zorundakalsam şöylederdim: Bizim toprağımızın güzelliğini ayrıcalıklı kılan şey, tam da bu apaçıkçarpıcılığın ya da göz alıcılığın yokluğudur. Önemli olan, o güzelliğindinginliğidir; aşırıya kaçmaması, ölçülü oluşudur. Toprak, güzelliğinden,büyüklüğünden haberdardır sanki, bunu avaz avaz haykırmaya gerek duymaz.AfrikaveAmerikagibiyerlerdegözlerinizinönüneserilenmanzaralarçokdahasolukkesiciolabilir, amaeminimkibunlar,yakışıksızgösterişlilikleriyüzündennesnelbirgözlemciyedahabayağıgeleceklerdir.

Bukonu,bizimmeslekteyıllarboyupekçoktartışmayanedenolanşusoruylatam bir benzerlik gösteriyor: ‘Büyük’ başuşak nedir? Günün sonunda, uşaklarsalonundaki ateşin başında bu konu üzerine keyifli tartışmalarla pek çok saatgeçirirdik.Dikkatiniziçekmiştir,büyükbaşuşak“kim”değil,“ne”diyesoruyorum;çünküaslında, bizimkuşaktaölçütleri koyan insanlarınkimoldukları konusundaciddi hiçbir anlaşmazlık yoktu. Charville Konağı’ndan Bay Marshall,Bridewood’danBayLanegibilerindensözediyorum.Butürinsanlarlakarşılaşmaayrıcalığına sahip olduysanız, söz ettiğim bu niteliği taşıdıklarını hemenanlamışsınızdır.Amabuniteliğintamolarakneolduğunutanımlamanınpekkolayolmadığınısöylediğimdedenedemekistediğimibilirsinizkuşkusuz.

Hazır sözü açılmışken, şimdi düşünüyorum da, büyük başuşakların kimleroldukları konusunda hiç anlaşmazlık yoktu demek pek de doğru olmaz. Bu gibikonularda bilinçli, nitelikli meslek erbabı arasında ciddi bir anlaşmazlık yoktudemek daha doğru olur. Darlington Malikânesi’nin uşak salonu da bütün ötekievlerdekilergibikapılarınıçeşitlizekâveanlayışderecelerindehizmetlilereaçıktutmakzorundaydı.Bunedenlebirhizmetlinin–neyazıkkizamanzamandakendiçalışanlarımdan birinin– örneğin Bay Jack Neighbours gibilerini göklereçıkardığınıduyduğumzamanlardadudaklarımıısırıpsustuğumuanımsıyorum.

Bay Jack Neighbours’a karşı hiçbir düşmanlığım yok. Zaten öğrendiğimegöresavaştaölmüşneyazıkki.Onunadınıvermeminnedeni,yalnızcabudurumaiyi bir örnek olması. Kendisi, bin dokuz yüz otuzların ortalarında iki üç yılboyunca, ülkenin neredeyse bütün uşak salonlarında ocak başı sohbetlerinin başkonusu olmuştu.Dediğim gibi, DarlingtonMalikânesi’ne konuk olan hizmetlilerBayNeighbours’ınbaşarılarına ilişkin en sonhaberlerimutlaka iletirlerdi; öyleki,benimleBayGrahamgibilerionunla ilgilibitip tükenmezöykülerdinlemeninsıkıntısını paylaşmak zorunda kalırdık. Ama en kötüsü de, bu tür her öykününsonunda, başka zamanlarda gayet aklı başında davranan hizmetlilerin hayretlebaşlarını sallamaları, “Şu Bay Neighbours yok mu, gerçekten de en iyisi o,”türündensözlersöylemeleriydi.

Page 24: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

Bay Neighbours’ın iyi bir örgütleme becerisine sahip olduğundan kuşkumyok;anladığımkadarıylabirtakımbüyüketkinliklerdüzenlemiş;hepsideçarpıcıişlermiş. Yine de kendisi büyük başuşak düzeyine hiçbir aşamada, aslayaklaşamadı.Bunu,ününündoruğundaykendesöyleyebilirdimsize, tıpkızirvedekaldığıbirkaçyılınardındangelendüşüşünüöncedenkestirdiğimgibi.

Kendikuşağınınen iyisidiyedillerdedolaşanbirbaşuşağınbuünühiçdehak etmediğinin kısa bir süre içinde açıkça kanıtlanması akıl alacak şeymidir?Yine de bir zamanlar onu övgülere boğan hizmetliler, yeni birine methiyelerdüzmeye öylesine dalarlar ki durup kendi muhakeme yeteneklerinideğerlendirmeye fırsat bulamazlar. Uşak salonlarında sık rastlanan bu türsohbetlerin konusu, seçkin bir aile tarafından işe alınarak birdenbire ön saflarageçen, belki iki üç büyük etkinliği az çok başarıyla atlatabilmeyi becermiş birbaşuşakolurhep.İşteozaman,ülkenindörtbiryanındakibütünuşaksalonlarında,falan ya da feşmekân önemli kişinin ona ilgi gösterdiği ya da en saygın evlerinonun hizmetinden yararlanmak için yüksek maaşlar önererek çılgınca rekabetegiriştikleri türünden söylentiler dillerde dolaşmaya başlar. Daha birkaç yılgeçmedenneolurpeki?Aynıdilleredestankişibirhatadansorumlututulmuşyadabaşkabirnedendenötürüişvereniningözündendüşmüştür.Ünsalmayageldiğievdenayrılır,birdahadaadısanıduyulmaz.Öteyandandedikoducular tapacakyenibirinibulurlarderhal.Gözlemlerimegörebununenbüyüksuçlusukonukodauşaklarıdır;kendileribiranöncebaşuşaklığayükselmehevesindeolduklarıiçin.İzinden gidilmesi gerekenin şu ya da bu kişi olduğunda direten ya da yeni birkahramanın meslekle ilgili konular üzerinde yürüttüğü söylenen görüşleriniyineleyipduranonlarolurekseriyetle.

Amahemenekleyeyim,bu türbirbudalalığabulaşmayı akıllarınınucundangeçirmeyenbirçokodauşağıdavarkuşkusuz;aslındabunlarenbasiretlimeslekadamlarıdır.Bizimuşaksalonumuzdaikisiüçübirarayageldimi–artıkneyazıkki kendisinden haber alamadığım BayGraham gibilerinin düzeyinde olanlardansöz ediyorum– mesleğimizin her yönü üzerinde en ufuk açıcı, en zekicetartışmalarıyürütürdük.Aslındaoakşamlar,ogünlerdenkalanengüzelanılarımarasındayeralır.

Bizi gerçekten ilgilendiren soruya geri döneyim; mesleğimiz konusundaherhangi bir temel anlayıştan yoksun kişilerin, gevezelikleriyle akşamlarımızızehirlenmediklerizamanlarda tartışmaktanençokzevkaldığımızsoruya, ‘Büyükbaşuşaknedir?’sorusuna.

Konununyıllar boyu doğurduğu onca tartışmaya karşın, bildiğimkadarıyla,meslektaşlarımız arasında bu soruya resmi bir yanıt verme girişiminde

Page 25: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

bulunanların sayısı çok az.Akla gelen tek örnek,HayesDerneği’nin üyelik içinölçütler ortaya koyma girişimi. Hayes Derneği’ni duymamış olabilirsiniz,bugünlerde bahsi pek geçmiyor. Ama bu derneğin, yirmilerde ve otuzlarınbaşlarındaLondraveçevresindehatırısayılırbir itibarıvardı.Aslındapekçokkişi bu itibarın gereğinden fazla arttığının farkındaydı ve galiba 1932 ya da1933’tekapanmakzorundakaldığındakimseyazıkoldudemedi.

Hayes Derneği, üyeliğe “yalnızca birinci sınıf” başuşakları kabul ettiğiniileri sürüyordu. Zamanla kazandığı güç ve saygınlığın en büyük kaynağı, gelipgeçici benzeri kuruluşların tersine üye sayısını son derece kısıtlı tutmayıbaşarması, böylece bu iddiasını inanılır kılabilmesiydi. Üye sayısının hiçbirzaman otuzun üstüne çıkmadığı, çoğu zaman dokuz ya da on civarında kaldığısöyleniyordu. Bu söylentilerin yanı sıra, Hayes Derneği’nin kapalı kutudiyebileceğimiz yapısı, bir süreliğine esrarlı ve etkili bir havaya bürünmesinisağlamıştı.Budamesleğimizleilgilikonulardaarasırayayımladıklarıbildirilerintaştabletlerekazılıyasalarmışçasınakabulgörmesineyarıyordu.

Derneğin,açıklamayapmamaktauzunsüredirettiğitekbirkonuvardı:Kendiüyelik ölçütlerinin ne olduğu. Bu ölçütlerin dile getirilmesi konusundaki baskıgitgidearttıvederneksonundaüçaydabiryayımlananBeyefendi’ninBeyefendisiadlı dergiye gönderilen birtakım mektuplara yanıt olarak, üyelik içinönkoşullardan birinin “adayın seçkin bir eve bağlı olması gerekliliği” olduğunubildirdi.“Kuşkusuzyinede,”diyordudernek,“bunun,bütünkoşulları tekbaşınayerine getirdiğini söylemek kesinlikle mümkün değildir.” Ayrıca, derneğin işadamlarının ya da “yeni zenginlerin” evlerini “seçkin” saymadığı da açıkçabelirtilmişti. Kanımca, derneğin mesleğimizin ölçütlerini dilediği gibibelirlemektehatırısayılırbirsözsahibiolmasınıbüyükölçüdeengelleyendebumodası geçmiş düşünce biçimiydi. Sonraki günlerde, dergide yayımlanan başkabazımektuplarayanıtolarakdernek,kusursuzniteliklertaşıyankimibaşuşaklarıniş adamlarının evlerinde de bulunabileceklerini ileri süren kimi okurlarıngörüşlerini kabul ettiklerini söyleyerek bu tutumunu düzelttiyse de, şunu daeklemeyi ihmal etmedi: “Gerçek hanımefendilerle beyefendilerin fazlaoyalanmadan bu kişileri hizmetlerine alacakları da unutulmamalıdır.” Dernek,“gerçek hanımefendilerle beyefendilerin” seçimlerinin herkese yol göstermesigerektiğini ileri sürüyordu, yoksa, “Bir de bakmışsınız, Bolşevik Rusya’nınâdetlerinibenimsemişiz.”Bu, tartışmalarıdahadakızıştırdı;yığılanmektuplarınbaskısı derneği üyelik ölçütleri konusunda daha doyurucu bir açıklamadabulunması için sıkıştırıyordu. Sonunda dergide basılan kısa birmektupta şunlaraçıklandı:Derneğingörüşünegöre–sözcüğüsözcüğüneanımsamayaçalışacağım–,“Enönemliölçüt,başvurankişininkonumunayaraşırvakarıdır.Buaçıdanyetersizkaldığı görülen aday, başarı düzeyi ne olursa olsun, gerekli koşulları yerine

Page 26: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

getirmişsayılamaz.”Hayes Derneği’ne pek sıcak bakmamama karşın en azından bu özel

açıklamanın önemli bir gerçeğe dayandığı inancındayım. ‘Büyük’ başuşakoldukları konusunda düşünce birliğine vardığımız kişilere, diyelim ki BayMarshall ya da Bay Lane’e bakıldığında, onları salt işini çok iyi bilenbaşuşaklardan ayıran şeyin en yakın karşılığının bu “vakar” sözcüğü olduğugörülüyor.

Budatabiikibaşkabirsoruyuberaberindegetiriyor:Bu“vakar”denenşeyneden oluşur, neleri kapsar? İşte, Bay Graham gibilerle aramızdaki en ilginçtartışmalardan çoğu bu noktada başlıyordu. Bay Graham, bu kavramın kadıngüzelliğigibibirşeyolduğugörüşünüsavunurduhep;buyüzdendeçözümlemeyekalkışmak anlamsızdı. Bense tam tersine, böyle bir kıyaslamanın BayMarshallgibilerin “vakar”ının değerini alçaltabileceği görüşündeydim. Dahası, BayGraham’inbenzetmesinekarşı çıkmamınasılnedeni, insanınya sahipolduğuyadaaslasahipolamayacağıbirşeyiçağrıştırmasıydı.Birisigözlegörünürbiçimdevakur değilse, bu niteliğin peşinden koşması, çirkin bir kadının kendinigüzelleştirmeyeçalışmasıkadarnafileydi.Başuşaklarınçoğu,burütbeyeerişmekiçingerekliyetiyesahipolmadıklarınıgüngelirpekâlâfarkedebilirler;amabenyinede“vakar”ın, insanınbütünmeslekyaşamıboyuncahedefedinebileceğibirşeyolduğunacanıgönüldeninanıyorum.BuniteliğesahipolanBayMarshallgibi“büyük” başuşaklar, eminim ki yıllarca kendi kendilerini eğiterek, edindiklerideneyimiözümseyerekkazanmışlardıronu. İştebuyüzdenBayGraham’inkigibibir tutumu benimsemek, bir anlamda mesleki açıdan yenilgiyi kabullenmeksayılırdıbence.

Her neyse, Bay Graham’in inançsız tavrına karşın, bu kavramın terkibineparmak basmaya çalışarak geçirdiğimiz pek çok akşam anımsıyorum. Hiçbirzaman uzlaşamadık, ama şunu da diyebilirim ki bu tür tartışmalar sırasında bukonuda oldukça sağlıklı görüşler geliştirebildim. Bunlar aşağı yukarı bugün dehâlâtaşıdığımgörüşler.İzninizolursaburada“vakar”ınbenimgörüşümegöreneolduğunuanlatmayaçalışacağımşimdi.

CharlevilleKonağı’ndanBayMarshallileBridewood’danBayLane’insonzamanların en iyi başuşakları olduklarına karşı çıkmazsınız herhalde. BelkiBranbury Şatosu’ndan Bay Henderson’ın da bu az bulunur nitelikte uşaklarsınıfınasokulabileceğinikabuledersiniz.Amabenimbabamındapekçokaçıdanbu insanlarla aynı sınıfa sokulabileceğini, onunmeslek yaşamının “vakar”ın birtanımını bulmak için hep dikkatle incelediğim bir yaşam olduğunu söylersem,belki de yalnızca taraf tuttuğumu düşünürsünüz. Oysa babamın, LoughboroughKonağı’ndamesleğinin doruğundayken bu kavramın somut örneği olduğuna dairsarsılmazbirinançtaşıyorum.

Page 27: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

Konuya nesnel bir açıdan yaklaşıldığında, babamın büyük bir başuşaktanbeklenebilecek çeşitli niteliklerden genel olarak yoksun olduğu sonucunavarılabilir,bunun farkındayım.Amaondavarolmayanbuniteliklerinherzamanyüzeysel, işin süsü sayılacak nitelikler olduğunu, kuşkusuz pastanın üzerindekikremakadarçekicigöründüklerini,amaaslındahiçdeişinözünebağlıniteliklerolmadıklarınısavunacağım.Güzelbiraksanvedilehâkimiyetten,şahinleavcılıkya da semender çiftleştirmek gibi geniş bir yelpazeye yayılan konularda genelbilgisahibiolmaktansözediyorum.Bunlarbabamınsahipolmaklaövünebileceğinitelikler olmadı hiç. Dahası babamın, bu gibi niteliklerin bir başuşaktabulunmasının istenmesi bir yana, uygun bile görülmediği bir dönemde meslekyaşamınabaşlamışoeskikuşaktanolduğudaunutulmamalıdır.Belagatvegenelkültür saplantılarının, büyük olasılıkla Bay Marshall’ın izinden giderken onunbüyüklüğüneöykünmeyeçalışandahaküçükadamlarınyüzeysellikleözübirbirinekarıştırmaları sonucu, bizim kuşakla birlikte ortaya çıktığı görülecektir. Bizimkuşağınbugibi“ıvırzıvırlara”fazlacakafayorduğunudüşünüyorum;işintemelinikavramayaçalışmakyerineaksanvedilhâkimiyetialıştırmalarınaneçokzamanveemekverilmiş,“BilginiziSınayın”ciltleriniveansiklopedileridevirmeyekaçsaatharcanmıştır,kimbilir?

Bukonudasorumlulukenindesonundabizedüşer,kesinliklebunuyadsımayakalkışmamalıyız, ama şu da belirtilmelidir ki kimi işverenler bu tür akımlarıkörüklemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bunu söylemekten üzüntüduyuyorum,amasonzamanlardabazıaileler,hemdekimileriensoylugeçmişleresahip aileler, adetabirbirleriyle rekabetegirmişgibi bir tutumsergileyerek, birbaşuşağın böylesi önemsiz becerilerdeki ustalığıyla konuklarına “gösteriş”yapmaktan alamıyorlar kendilerini. Bu evlerde düzenlenen partilerde başuşağınbir türgösterimaymunugibi sergilendiğiniduydumkaçkez.Üzüntüyleanılacak,kendi gözlerimle tanık olduğum bir olayda da, konukların zili çalıp başuşağıçağırmaları,ona,sözgelimifalanyıldaDerbyatyarışlarındakiminbirincigeldiğiyolundagelişigüzelsorularyöneltmelerieğlencehalinegetirilmişti.

Neysekibabam,dediğimgibi,meslekideğerlerimizkonusundaböylesinebirkafa karışıklığının yaşanmadığı bir kuşağa mensuptu. Dil hâkimiyeti ve genelkültürünekadar sınırlı olursaolsun,bir evinnasıl çekip çevrileceğikonusundabilinmesi gereken her şeyi bilmekle kalmadığını, mesleğinin doruğundayken,HayesDerneği’nintanımladığıgibi“konumunayaraşırvakara”eriştiğinideilerisürebilirim. O halde babamı böyle seçkin kıldığına inandığım şeyi size tarifetmeye çalışırsam, “vakar”ın ne olduğu konusundaki düşüncelerimi deaktarabilirim.

Babamın yıllarca yinelemekten zevk aldığı bir hikâye vardı. Dahaçocukluğumda konuklara anlatırken dinlediğimi anımsıyorum; sonraları uşak

Page 28: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

olarak onun gözetiminde çalışmaya başladığımda da dinlemiştim. Başuşakunvanıyla ilk görevimi üstlendikten sonra –Oxfordshire, Allshot’taki nispetenküçükevlerindeBayveBayanMuggeridge’ehizmetedecektim–kendisiniilkdefaziyaretegittiğimdedeanlatmıştı.Besbellibuhikâyebabamiçinderinbiranlamtaşıyordu.Babamınkuşağıbizimkigibitartışmaya,çözümlemeyealışkınbirkuşakdeğildi; bu yüzden, bence bu hikâyeyi yineleyip durduğu zamanlar, babamın,mesleğiüzerineeleştireldüşünmeyeençokyaklaştığızamanlardı.Buaçıdan,buhikâyeonundüşünüşbiçimiüzerineönemlibiripucuveriyor.

Hikâye, işvereniylebirlikteHindistan’agitmiş, İngiltere’desunduğuyüksekdüzeydekihizmetioradakiyerlihizmetlilerlebirliktetutturmayıbaşararakyıllarcaçalışmış bir başuşakla ilgili gerçek bir hikâyeymiş.Bu başuşak bir akşamüzeri,herhalde akşam yemeği için her şeyin hazır olup olmadığını denetlemek üzereyemek odasına girdiğinde, masanın altında kıvrılıp yatan bir kaplan görmüş.Kapıyı kapatmayı unutmadan usulca oradan çıkmış, işvereninin birkaç konuklabirlikte çay içtiğikonukodasınadoğru sakin sakin ilerlemiş.Kibarcaöksürerekişvereninin dikkatini çektikten sonra eğilip kulağına fısıldamış: “Özür dilerimefendim, ama yemek odasında bir kaplan var. Tüfeğin kullanılmasına izin verirmiydinizacaba?”

İşverenle konukları, birkaç dakika sonra üç el ateş edildiğini duymuşlar.Başuşak çayları tazelemek üzere yeniden konuk odasına girdiğinde işveren herşeyinyolundaolupolmadığınısormuş.

“Her şey yolunda, efendim, siz hiç endişelenmeyin,” diye yanıtlamış onubaşuşak.“Sofraherzamankisaattehazırolacak,ozamanakadardaazönceolupbitenlerdengeriyegözlegörünürhiçbirizkalmayacağınıbildirmektenmemnuniyetduyarım.”

Babam bu son sözü, “O zamana kadar da az önce olup bitenlerden geriyegözle görünür hiçbir iz kalmayacak,” sözünü gülerek yineler, hayranlıkla başınısallardı.Nebaşuşağınadınıbiliyordunedeonutanıyanbirinigörmüşlüğüvardı,ama olayın tastamam anlattığı gibi gerçekleştiğinde diretirdi hep. Her neyse,hikâyeningerçekolupolmadığınınpekönemiyok;kuşkusuzönemliolan,babamınidealleriyle ilgili neleri açığa çıkardığı. Ancak şimdi, geriye dönüp de onunmeslekyaşamınabaktığımdagörüyorumkibabamyıllarboyuncahikâyesindekiobaşuşak olmaya çabalamış daima. Bence meslek yaşamının doruğundayken buarzusunaeriştide.Elbetteyemekmasasınınaltındayatanbirkaplanlakarşılaşmafırsatınıhiçbulamadı,amakendisiyleilgilibütünbildiklerimiyadaduyduklarımıtoparladığımda, hikâyesindeki başuşakta öylesi hayranlık duyduğu niteliğikendisinindebolbolsergilediğipekçokolaygeliyoraklıma.

Buna bir örnek, Lord Darlington zamanında Darlington Malikânesi’ne arasırakonukolan,CharlesveReddingŞirketi’ndenBayDavidCharles tarafından

Page 29: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

aktarılmıştı. Bir akşam odasında kendisine yardım ederken, Bay Charles banayıllarönceLoughboroughKonağı’ndababamlakarşılaştığınısöylemişti;babamınmesleğinin en verimli çağında, on beş yıl hizmet ettiği sanayici Bay JohnSilvers’ın evinde. Bay Charles, bu ziyaret sırasında gerçekleşen bir olaydolayısıylababamıçokiyihatırlıyordu.

Şimdiduyduğuutancavepişmanlığakarşın,BayCharlesogün ikikonuklabirlikteiçkiyibirazfazlakaçırmış;kimiçevrelerdehâlâanımsanabilecekleriiçinbu beyefendilere yalnızca Bay Smith ve Bay Jones diyeceğim. Akşamüzerinedoğrubirsaatkadar içtiktensonrabu ikibey,çevreköylerdebirarabagezisineçıkmakistediklerinekararvermişler.Ogünlerdearabaylagezmekhâlâbiryeniliksayılırdı.Kendilerine eşlik etmesi içinBayCharles’ı ikna etmişler, ogün şoförizinliolduğundanarabayısürmesiiçindebabamıçağırmışlar.

Bay Smith ve Bay Jones, erişkin yaşta olmalarına karşın, yol boyu liseliçocuklar gibi davranmaya başlamışlar; kaba saba şarkılar söyleyip dışarıdagördükleri her şey üzerine daha da kaba saba yorumlarda bulunuyorlarmış.Derken,bubaylarharitayabakmışlarvebuyöredeMorphy,SaltashveBrigoonadlarında üç köy bulunduğunu keşfetmişler. Adların doğruluğundan tam emindeğilim,amasorunşuki,bunlarBaySmithileBayJones’amüzikalgösterisindekiMurphy,SaltmanveKediBrigid’ianımsatmış;bumüzikaliduymuşsunuzdurbelki.Beyefendiler bu tuhaf rastlantıyı fark edince, söz konusu üç köyü ziyaret etmehevesine kapılmışlar; güya müzikal sanatçılarının onuruna. Bay Charles’ındediğine göre, babam bunun üzerine arabayı ilk köye sürmüş, tam ikincisinegirmeküzereymişkiBaySmithyadaBayJones,köyünBrigoonolduğunugörmüş;yani sıraya göre ikinci değil de üçüncü köy.Köylerin “sırasıyla” görülebilmesiiçin, babamdan arabayı hemen geri döndürmesini istemişler öfkeyle. Bu, yolunepeybirbölümünü ikikezgidipgelmeyigerektirsede,BayCharles’ındediğinegöre, babam bunu tamamen makul bir istekmişçesine kabul etmiş, kusursuz birnezaketleyolalmayısürdürmüş.

AmaBaySmith ileBay Jones’un ilgisibabamayönelmişbirkez;kuşkusuzdışarıdakigörüntününonlarasunabileceğişeylerdendesıkıldıklarından,babamın“hatası”yla ilgili hiç de hoş olmayan şeyler söyleyip eğlenmeye başlamışlar.Babamın,enküçükbirrahatsızlıkyadakızgınlıkbelirtisigöstermeden,biryandangayet vakur, bir yandan da emre amade olmaya hazır, öyle kusursuz bir dengesergileyerek yola devam edişine şaşakaldığını anımsıyordu Bay Charles. Amababamın dinginliğini sürdürmesine izin verilmemiş. Bu iki beyefendi, onahakaretleryağdırmaktansıkıldıklarındaevsahiplerini,yanibabamınişvereniBayJohnSilvers’ıçekiştirmeyebaşlamışlar.Gitgidedahaalçaltıcı,dahahaincesözlerçıkıyormuş ağızlarından, öyle ki Bay Charles, böyle konuşmanın kötü bir şeyolduğuuyarısıylaarayagirmezorunluluğuduymuş;enazındankendisiöylediyor.

Page 30: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

AmabugörüşeöyleşiddetlekarşıçıkılmışkiBayCharlesbeyefendilerinilgisininbir sonraki odağı haline gelmekten duyduğu kaygının ötesinde, kendini fizikselsaldırıtehlikesialtındagörmüş.Derkenbabam,işverenineyapılanapaçık,iğrençbir iğnelemeyi duyunca arabayı birdenbire durdurmuş. Bay Charles’ı bu kadarderindenetkileyende,iştebundansonraolupbitenlermiş.

Arabanın arka kapısı açılmış, babam oracıkta, araçtan bir iki adım uzaktadurmuş,bakışlarınıiçeridikmiş.BayCharles’ınanlattığınagöre,herüçyolcudababamınnasıl heybetli bir fizikigüce sahipolduğunun farkınavararakyerlerineçakılıp kalmışlar sanki. Gerçekten de babam bir doksan boyunda bir adamdı,insana güven veren yüzü, uysallığa eğilimli olduğunu bilseniz bile, başkaaçılardanincelendiğindesonderecegözkorkutucugörünebilirdi.BayCharles’ındediğine göre babam belirgin bir öfke göstermemiş hiç. Sanki yalnızca kapıyıaçmış, öylece bekliyormuş. Yine de üzerlerinde dikilip duran bu azametlikaraltıdahemöylegüçlübirazarhemdeöylebirkarşıkonulmazlıkvarmışkiBayCharles’ınikisarhoşarkadaşı,elmaçalarkenbahçıvanayakalananküçükçocuklargibisinivermişler.

Babamoradabirkaçdakikadahaöylecedurmuş; tek sözetmeden,yalnızcakapıyıaçık tutarak.SonundayaBaySmithyadaBayJonesağzınıaçmış:“Yoladevametmiyormuyuz?”

Babam yanıtlamamış; sessizce durmaya devam etmiş. Ne arabadaninmeleriniistemiş,nedeisteğiyadaniyetiyleilgilibiripucuvermiş.Ogünnasılgöründüğünü gözümde gayet güzel canlandırabiliyorum: Arabanın kapısıylaçerçevelenmiş koyu renk giysili haşin gövdesi, ardındaki Hertfordshiremanzarasının yumuşaklığını siliveriyor. BayCharles’ın anımsadığına göre garipbir biçimde sinir bozucu gelen bu dakikalarda, az önceki davranışlarda payıbulunmamasınakarşın,kendisidesuçlulukduygusunagömülmüş.Sessizlikbitmektükenmek bilmemiş, ta ki Bay Smith ya da Bay Jones şunu mırıldanacak gücükendinde bulana kadar: “Galiba biraz uygunsuz bir biçimde konuşuyorduk. Birdahaolmayacak.”

Babambunubirandüşünüpdeğerlendirmiş,sonradireksiyonunbaşınageçipkapıyıusulcakapamışveüçköylükgeziyisürdürmüş.BayCharles’ınsöylediğinegöregezineredeysemutlakbirsessizlikiçindetamamlanmış.

Bu olayı anımsayınca babamınmeslek yaşamında yaklaşık aynı dönemlererastlayan, belki de onun sahip olduğu bu özel niteliği daha da etkileyici birbiçimdesergileyenbaşkabirolaygeliyoraklıma.Buradaşunuaçıklamamgerek;biz iki erkek kardeştik; ağabeyim Leonard, ben daha çocukken, Güney AfrikaSavaşı’ndaöldü.Doğaldırki,onunölümübabamıderindensarstı,amaişleridahadakötüleştirenbirşeyvardı.Birbabanınbutürbirdurumdabulabileceğiavuntu–yanioğlunun,yaşamınıkrallıkveülkeuğrunazaferlenoktaladığı inancı–abimin

Page 31: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

herkesçebilinen, yüzkarası birmanevrada canvermişolmasıyla lekeleniyordu.Manevranın sivil Boer yerleşim bölgelerine karşı girişilmiş, İngiliz tarzına tamanlamıyla ters düşen bir saldırı olduğu savları bir yana, en temel askeriönlemlerinbilealınmadığı,pekçokihmallesorumsuzcakomutaedildiğiyolundayadsınmaz kanıtlar mevcuttu. Ölenler –abim de dahil olmak üzere– boş yereölmüşlerdi. Anlatmak üzere olduğum şey dikkate alınırsa, manevra konusundadaha kesin açıklama yapmak benim için pek de uygun kaçmayacaktır; aslındazamanındaepeygürültükopardığınısöyler,bölgedekiçarpışmalarıngenelolaraküzerine çektiği şimşeklere önemli bir katkıda bulunduğunu da belirtirsem,hangisinden söz ettiğimipekâlâ kestirebilirsiniz.Sözkonusugeneralin görevdenalınması, hatta Divanı Harbe çıkarılması istenmişti, ama ordu onu savundu,generalinseferi tamamlamasına izinverildi.Dahaazbilinenbirşeyvarsa,odaGüney Afrika çarpışmalarının sonunda bu generalin sessiz sedasız emekliyeayrıldığı, sonradan ticarete atıldığı. GüneyAfrika’dan gemiylemal getirttiğidir.Bunu anlatıyorum, çünkü çarpışmadan on yıl kadar sonra, yani matem yaralarıyalnızca görünürde kapanmışken, Bay John Silvers babamı çalışma odasınaçağırmışvebukişinin–kendisineyalnızca“General”diyeceğim–kârlıbirticarianlaşmanın temellerini atmayı umdukları bir partiye katılmak üzere birkaçgünlüğüne eve konuk olmasının beklendiğini bildirmiş. Ama Bay Silvers, buziyaretinbabamiçintaşıyacağıönemiunutmamış,buyüzdenGeneral’inkonukluğuboyuncababamınbirkaçgünlüğüneizinalmasınıönermekiçinçağırtmışonu.

Babamın General’e karşı duyduğu şey kuşkusuz katıksız bir nefretti; amaişvereninin o anki maddi beklentilerinin bu partinin aksaksız yürümesine bağlıolduğunudaanlamış.Onsekizkadarkonuğungeleceğidedikkatealınırsa,hiçdeönemsiz bir toplantı sayılmazmış bu. Bu yüzden babam, duygularının hesabakatılmasındandolayı çok teşekküretmişveBaySilvers’a,hizmetinher zamankiseviyedesunulacağınadairteminatvermiş.

Oysa, babamın çilesi tahmin edileceğinden de büyükmüş. Öncelikle,General’le karşılaşmanın içinde biraz saygı ya da anlayış doğurup kötüduygularını hafifleteceğine dair bir umudu vardıysa da boşa çıkmış. Generalinceliktenyoksun,irikıyım,çirkinbiradammış,konuşmalarınaaskeribenzetmelerserpiştirmehevesigözeçarpıyormuş.Dahadakötüsü,beyefendininher zamankiadamıhastalandığıiçinyanındaodauşağıgetirmediğihaberverilmiş.Bunazikbirdurummuş; zira konuklardan biri daha uşaksız geldiğinden, hangi konuğabaşuşağın,hangisinebaşuşakyardımcısınınhizmetedeceğisorunuçıkmışortaya.Babam işvereninin içinde bulunduğu durumu değerlendirerek hemen General’ialmayagönüllüolmuşvetiksindiğibuadamladörtgünboyuncaiçlidışlıolmayakatlanmış. Bu arada General, babamın duygularından tamamen habersizolduğundan, askeri başarıları üzerine hikâyeler sıralama fırsatını kaçırmamış;

Page 32: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

kuşkusuz pek çok askerin odalarınınmahremiyetinde oda uşaklarına anlattıklarıgibi.Bütünbunlarakarşın,babamduygularınıöyleiyigizlemiş,görevleriniöyleustacayerinegetirmişkiGeneralayrılırkenbaşuşağınkusursuzluğundanötürüBayJohn Silvers’ı açıkça kutlamış, hayranlığının kanıtı olarak alışılmışın üzerindeyüklübirmiktarbahşişbırakmış;babamsa,hiçduraksamadan,buparanınbirhayırkurumunabağışlanmasınıistemiş.

Babamın, meslek yaşamından seçip aldığım, her ikisini de tanıklaradoğrulattığımve gerçekliğinden emin olduğumbu iki olaydaHayesDerneği’nindeyişiyle “konumuna yaraşır vakarı” göstermekle kalmadığını, bunun canlı birörneği olduğunu kabul edersiniz umarım. Babamın bu gibi anlarda gösterdiğiniteliklerle, Bay JackNeighbours gibi birinin en başarılı gösterileri arasındakifark dikkate alındığında “büyük” bir başuşakla salt yetenekli olanı arasındakiayrımın açıkça görülebileceğine inanıyorum. Babamın, yemekmasasının altındabirkaplanbulduğundatelaşakapılmayanbaşuşağınhikâyesininedenbukadarçoksevdiğini de daha iyi anlayabiliriz şimdi; babam, bu hikâyenin bir yerlerinde“vakar”ınözününyattığınıiçgüdüselolarakbiliyordu.Şunudabelirteyim:“Vakar”bir başuşağın sahip olduğu mesleki duruşu terk etmeme becerisine derindenbağlıdır.Yetersizbaşuşaklarmeslekivarlıklarınıenküçükbirkışkırtmadakişiselolan için terk edeceklerdir. Bu gibi insanlar için başuşak olmak, pantomimoynamakgibibirşeydir;küçükbirfiske,hafifbirtökezlememaskenindüşmesine,altındaki oyuncunun ortaya çıkmasına yeter. Büyük başuşakları büyük yapan,mesleki rollerine sonuna kadar bağlı kalma becerileridir; ne kadar şaşırtıcı,dehşetvericiyadasinirlendiriciolursaolsundışetkenleronlarısarsmayacaktır.Kibar bir beyefendi kıyafetini üzerinde nasıl taşırsa, onlar da meslekadamlıklarını öyle taşırlar: Kabadayıların ya da koşulların bu giysiyi herkesingözüönündeyırtıpatmasınaizinvermezler;ancakkendidilediklerizamansıyırıpatarlar onu, bu da ancak tam anlamıyla yalnız oldukları zamanmümkündür. Bu,dediğimgibi,bir“vakar”meselesidir.

Başuşakların,gerçekanlamdayalnızcaİngiltere’debulunduğusöylenirkimizaman.Başkaülkelerde,herneadkullanılırsakullanılsın,yalnızcauşaklarvardır.Bunun doğru olduğuna inanıyorum. Avrupalılar başuşak olamazlar, çünkü saltİngiliz ırkının sahip olduğu bir nitelikten, duygularını dizginleme becerisindensoyca yoksundurlar. Avrupa’nın anakara sakinleri –kuşkusuz kabul edeceğinizgibi, genellikle de Keltler– çoğunlukla şiddetli heyecan anlarında kendilerinidenetleyemezler, bu yüzden de mesleğin gerektirdiği davranış tarzını, fazlasınayıcı olmayan durumlar dışında hiçbir zaman koruyamazlar. İlk benzetmemegeridönersem–bunuböylekababirbiçimdedilegetirdiğimiçinbağışlayınbeni–en küçük bir kışkırtmada ceketini, gömleğini yırtıp bağıra çağıra oradan orayakoşturacak biri gibidirler. Başka bir deyişle “vakar” bu gibi insanların

Page 33: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

erişemeyecekleri bir noktadır. Biz İngilizler bu bakımdan yabancıların yanındaönemlibirayrıcalığasahibiz;iştebuyüzdendirkiaklınızabüyükbirbaşuşakgeldimi,bukişi,neredeysebaşuşaklığıntanımıgereği,İngilizolmayayazgılıdır.

Kuşkusuz,bunakarşıçıkabilirsiniz;ocakbaşındakiogüzeltartışmalardanezaman böyle konuşsam Bay Graham’in karşı çıktığı gibi. Söylediklerimdehaklıysam, böyle bir başuşağın büyüklüğünün ancak çetin bir denemeden geçtiğitakdirdeanlaşılabileceğinisöyleyebilirsiniz.Oysaşubirgerçekki,BayMarshallya da Bay Lane gibi insanların büyüklüğünü kabul ediyoruz, ama hemen hemenhiçbirimiz onları bu gibi koşullar altında gözlemlediğimizi ileri süremeyiz.BayGraham’in bu noktada haklı olduğunu kabul etmem gerek; buna karşılıksöyleyebileceğim tek şey şu: İnsanbizimmeslekteyeterinceuzun çalıştımı, birkişiyi zor durumda görmesine gerek kalmadan da o kişinin meslek adamlığınınboyutlarınısezgileriylekestirebilir.Gerçektendebüyükbirbaşuşaklakarşılaşmaşansına sahip olan biri için, değil herhangi bir kuşkunun dürtüsüyle onun bir“deneme”den geçmesini istemek, böylesine yetkinlikle ortaya konan birmeslekibeceriyialaşağıedecekherhangibirkoşuluhayaletmekbileolanaksızdır.Yıllarönceki o pazar öğle sonrasında, alkolün yarattığı kalın sisi bile delip geçerekbabamınyolcularınınutançdolubirsessizliğegömülmesineyolaçanşeyinbutürbir kavrayış olduğundan eminim. İnsan, İngiltere’ye has kır manzaralarının busabah gördüğüm kadar güzeli karşısında ne hissediyorsa, bu gibi insanlarınyanındaykendeonuhisseder:Onlarlakarşılaşıncabüyüklüğünhuzurundaolduğunuanlayıverirbirden.

Büyüklüğü benim gibi çözümlemeye çalışmanın nafile bir uğraş olduğunuileri sürenlerolacaktır,bunun farkındayım.“Yavardıryayoktur insanda,hemenanlaşılır,” derdi Bay Graham, “bunun ötesinde söyleyebileceğiniz pek bir şeyyoktur.” Ama bence bize düşen görev, yenilgiyi bu kadar kabullenmemek. Bukonularüzerindederinderindüşünmekhepimiziçinmesleğimizingerektirdiğibirsorumlulukkuşkusuz;böyleceherbirimizkendi adımızabu“vakar”ı eldeetmekiçindahaçokçabagösterebiliriz.

Page 34: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

İkinciGün-SabahSalisbury

Yabancıyataklarlaarampekiyideğildir;kısa,huzursuzbiruykununardındanbirsaatkadarönceuyandım.Gündahaağarmamıştı;önümde,direksiyonbaşındageçireceğim koca bir günün uzandığını bildiğimden yeniden uykuya dalmayaçalıştım. İşe yaramadı. Sonunda kalkmaya karar verdiğimde hava hâlâ o kadarkaranlıktı ki köşedeki leğende tıraş olabilmek için lambayı yakmak zorundakaldım. İşim bitip lambayı söndürdüğümdeyse perdelerden günün ilk ışıklarısüzülüyordu.

Perdeleriaraladığımdadışarıdakiaydınlığınyinedehâlâçoksolukolduğunugördüm;karşıdakifırınlaeczaneyiseçmemigüçleştirenbellibelirsizbirsisvardı.Kemerli ufak köprüye doğru baktığımdaysa ırmaktan kalkan ve köprününayaklarından birini tamamen gizleyen sisi görebiliyordum. Sokakta in cin topoynuyordu, uzaklarda bir yerlerde yankılanan çekiç sesleriyle evin arkatarafındakibirodadanarasıragelenöksürüksesidışındaçıtçıkmıyordu.Bellikiev sahibesi dahakalkmamıştı; demek, söylediği saatten, yani saat yedibuçuktanöncekahvaltıverilmeyecekti.

Şimdi, dünyanın uyanmasını beklediğim bu sessiz dakikalarda, BayanKenton’ın mektubundan kimi bölümleri aklımda evirip çevirmeye dalıyorumelimdeolmadan.Hazırsözüaçılmışken,kendisinden“BayanKenton”adıylasözedişimin nedenini şimdiye kadar açıklamış olmalıydım. ‘BayanKenton’ aslında‘BayanBenn’dir,hemdesonyirmiyıldır.AncakonuyalnızcabekârlıkyıllarındayakındantanıdığımveBayanBennolmaküzeregüneybatıkıyılarınagittigidelibirkez bile görmediğim için, kendisini ilk tanıdığım zamanlarda olduğu şekilde,aradan geçen yıllar boyunca aklımda hangi adla kaldıysa o adla anmak gibiuygunsuz bir tavır sergilememi bağışlarsınız belki. Elbette mektubu da, onu“BayanKenton” adıyla düşünmeyi sürdürmem için bir neden daha verdi; çünküanladığım kadarıyla evliliği ne yazık ki sona ermek üzere.Mektup bu konununayrıntılarına fazla girmiyor, bunu beklemezdim zaten; ama Bayan Kenton, Bay

Page 35: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

Benn’inHelston’daki evinden taşınarak ilk adımı attığını ve şimdi yakınlardakiLittleComptonköyündebirtanıdığınınyanındakaldığınıaçıkçabelirtiyor.

Evliliğinin hüsranla sonuçlanıyor olması elbette üzücü. Şimdi, ta eskigünlerde verdiği, şimdi onu orta yaşın karanlığında böyle yalnız ve kederlibırakıveren kararları pişmanlıkla anıyordur kuşkusuz. Böyle bir ruh haliiçindeyken, DarlingtonMalikânesi’ne geri dönme düşüncesinin onun için büyükbir avuntu olacağı kolaylıkla anlaşılabilir. Doğrusunu söylemek gerekirse, geridönme isteğimektubun hiçbir yerinde açık açık dile getirilmiyor; ama bu istek,DarlingtonMalikânesi’ndegeçirdiğigünlereduyduğuözlemledopdolusatırlarınıngenel havasına, herhangi bir yanlış anlamaya yer bırakmayacak biçimde sinmiş.Bayan Kenton bu aşamada geri dönerek o yitik yılları geri kazanabileceğiniumamaz kuşkusuz; buluştuğumuzda ilk işim onu bu konuda uyarmak olacak.Herşeyinnekadardeğiştiğinivurgulamamgerekecek;emrimizaltındakikalabalıkbirekiple çalıştığımız günleri büyük olasılıkla artık hiç göremeyeceğimizi de.AmaBayanKentonzekibirkadındır,kendidefarkındadırbunların.Aslındaherşeybiryana,geridönüpemeklilikyaşıgelinceyekadarDarlingtonMalikânesi’ndehizmetvermedüşüncesinin,boşaharcanmışlıkduygusununegemenolmayabaşladığıbirhayatagerçekbiravuntusunmamasıiçinhiçbirnedengöremiyorum.

Hemmesleğim açısından baktığımda, şu sıralarDarlingtonMalikânesi’ndebizirahatsızedensorunaenkusursuzçözümü,buncayıllıkaradansonrabileyineBayan Kenton’ın getireceği apaçık ortada. Buna “sorun” demekle belki işibüyütüyorumaslında.Sonuçtabirtakımufak tefekhatalarımdansözediyorum, şuanda yapmaya çalıştığım da “sorunları”, gerçekten sorun haline gelmeden öncedavranıp ortaya koymak yalnızca. Bu önemsiz hataların başlangıçta beni birazkaygılandırdığıdoğru,amabunların,personelsayısındakiyetersizliğinbelirtileriolduğunu teşhis eder etmez,bukonuüzerindedaha fazladüşünmektenkaçındım.Dediğimgibi,BayanKenton’ıngelişibunlarakesinbirçözümgetirecekti.

Neyse,mektubadönelim.BayanKenton’ınanlattıklarında,şuankidurumununkendisindeyarattığıbelirginumutsuzlukarasırasuyüzüneçıkıyor;buepeykaygıverici. Örneğin bir cümlesine şöyle başlamış: “Yaşamımın bundan sonrakibölümünüyararlıbirbiçimdedeğerlendirebilmekiçinneyapmamgerektiğinihiçbilmiyorolsamda...”Yinebaşkabiryerdeşöyleyazıyor:“Yaşamımıngerikalanıbirboşlukolarakuzanıyorönümde.”Yinededediğimgibi,mektubunhavasıgenelolarakgeçmişedönüközlem.Örneğinbiryerdeşöylediyor:

“Bu olay Alice White’ı anımsattı bana. Siz de anımsıyor musunuz onu?Aslındaunutmuşolabileceğinize inanmam.Yalnızcaonunuydurabileceği o sesliharfler ve bir eşi daha bulunamayacak derecede bozuk cümleler hâlâkulaklarımda!Şimdinerelerdeo,haberinizvarmı?”

Doğrusuhaberimyoktu; insanıdeli edenama sonundada envefalılarından

Page 36: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

biri çıkan o hizmetçiyi anımsamak hoştu yine de. Mektubun başka bir yerindeBayanKentonşöyleyazmış:

“İkinci kat yatak odalarının avluya ve uzaktaki yemyeşil tepelere bakanmanzarasıöylehoşumagiderdiki!Hâlâöylegüzelmioraları?Yazakşamlarıomanzarada sihirli bir şey vardı sanki; pek çok değerli dakikayı pencere önündebüyülenipkalarakharcadığımıitirafetmeliyim.”

Sonraekliyor:“Bu size acı veren bir anıysa bağışlayın beni, ama babanızın, kameriyenin

önünde,sankiyeredüşürdüğüdeğerlibirtaşıararmışgibitoprağabakabakabiraşağıbiryukarıgidipgelişiniizlediğimizoakşamıaslaunutmayacağım.”

Otuz yıllık bu anının bende olduğu gibi Bayan Kenton’da da böylesine izbıraktığınıöğrenmekbenioldukçasarstı.Sözettiğioyazakşamlarındanbirineaitolmalı bu anı, çünkü ikinci kat sahanlığına çıktığımda yatak odalarının aralıkkapılarındansızarakönümdeuzanankoridorunkasvetinikırangününson turuncuışıkları şimdi bile gözümün önünde. Odaların önünden geçerken birinin kapıaralığından baktığımda içeride, pencerenin önünde duran bir karaltı görmüştüm.Bayan Kenton’dı bu, dönüp hafifçe seslenmişti bana: “Bay Stevens, bir dakikaburaya gelir misiniz?” Ben içeri girerken yine pencereye dönmüştü. Aşağıda,avluya akkavakların gölgeleri düşüyordu. Babam sağda, avlunun kameriyeyedoğru hafifçe yükseldiği yerdeydi; dalgın dalgın, yavaş yavaş adımlıyorduçevresini;gerçektendetamBayanKenton’ındediğigibi,“yeredüşürdüğüdeğerlibirtaşıarargibi”ydi.

Bu anının belleğimden silinmemesinin pek haklı nedenleri var; bunlarıaçıklamak isterim. Dahası, şimdi düşünüyorum da, DarlingtonMalikânesi’ndekiilkgünlerindeBayanKentonilebabamarasındakiilişkininbellibirtakımyönleridikkatealındığında,buanınondadaderinbirizbırakmışolmasıbelkiokadardaşaşılacakbirşeydeğil.

BayanKenton ile babam, eve aşağı yukarı aynı zamandagelmişlerdi –yani1922 baharında. Eski kâhyayla başuşak yardımcısı evlenip işi bırakmaya kararverdiklerinden, aynı anda hem kâhya hem de başuşak yardımcısı açığı ortayaçıkmıştı.Bu tür ilişkileribir evdeki işdüzeniaçısındanciddibir tehlikeolarakgörmüşümdür hep. O zamandan beri aynı nedenle sayısız hizmetli yitirdim.Hizmetçilerleuşaklararasındabugibiolaylarınyaşanmasıelbettebeklenmelidir,iyibirbaşuşak tasarılarınıyaparkenbunuhephesabakatmalıdırda.Amabu türevliliklerindahaüstkademehizmetlilerarasındagerçekleşmesimesleğimizisonderece olumsuz etkiler. Çalışanlardan iki kişi birbirine âşık olur ve evlenmeyekararverirlerseonlarısuçlamakyersizolacaktırkuşkusuz;amabeniasılrahatsızedenşey,mesleklerineiçtenbirbağlılıkduymayan,gönülserüvenleripeşindebirişten ötekine koşan insanlardır; bu konuda özellikle kâhyaları suçlu buluyorum.

Page 37: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

Böylekişiler,meslekihaysiyetimizegölgedüşürürler.Amahemenbelirteyim,bunlarısöylerkenBayanKentonaslayokaklımda.O

da benim ekibimden evlenmek üzere ayrıldı elbette, ama yanımda kâhya olarakçalıştığı süre boyunca kendini yalnızca işine adamış, herhangi bir dış etkeninmeslekönceliklerinizedelemesineaslaizinvermemiştir.

Neyse,yinekonudanuzaklaştım.Aynıandahembirkâhyahemdebirbaşuşakyardımcısı açığının ortaya çıktığını ve Bayan Kenton’ın –hiç unutmam, pek sıkrastlanmayacak kadar iyi tavsiye mektuplarıyla işe başvurmuştu– kâhyalıkgöreviniüstlendiğini anlatıyordum.Hemenhemenaynı zamanlarda,babamda işve kalacak yer sıkıntısına düşmüştü; işvereni Bay John Silvers’ın ölümüyleLoughboroughKonağı’ndakisaygıngörevisonaermişti.Hâlâenüstdüzeydebirmeslek adamıydı kuşkusuz, ama artık yetmişini aşmıştı, eklem yangısıyla dahabaşka birçok rahatsızlık da onu yıpratmıştı. İş arayan, mesleğinde son dereceuzmanlaşmışdahagençkuşaktanbaşuşaklarlabaşedipedemeyeceğibellideğildi.Bu açıdan bakılınca, babamdan, engin deneyim ve saygınlığını bundan böyleDarlingtonMalikânesi’ne sunmasını istemek akla uygun bir çözümgibi gelmiştibana.

Babamla Bayan Kenton’ın malikâne çalışanlarının arasına katılmalarındankısa bir süre sonra, bir sabah yaşanan bir olayı anımsıyorum.Çalışma odamdamasama oturmuş notlarımı incelerken, kapıya vurulduğunu duydum. Daha girindemeden kapının açıldığını ve içeri Bayan Kenton’ın girdiğini görünce birazşaşırdığımıanımsıyorum.Elindeçiçekdolubüyükbirvazovardıvegülümseyerekşöyledemişti:

“BayStevens,bunlarınodanızıbirazolsunrenklendireceğinidüşündüm.”“Anlayamadım,BayanKenton,nedediniz?”“Odanızın bu kadar soğuk ve karanlık olması çok kötü, Bay Stevens, hele

dışarısı böyle günlük güneşlikken. Bunlar ortalığı biraz şenlendirir diyedüşündüm.”

“Çoknaziksiniz,BayanKenton.”“Burası daha fazla ışık alsa iyi olurmuş. Duvarlar da biraz rutubetli, öyle

değilmi,BayStevens?”“Bence yalnızca buğu yapmış, Bayan Kenton,” diyerek hesaplarıma geri

döndüm.Vazoyumasaya, önüme koydu, sonra yeniden etrafına bakındı: “Dilerseniz,

BayStevens,”dedi,“birazdahaçiçekkesipgetirebilirim.”“Bayan Kenton, gösterdiğiniz nezaket için çok teşekkür ederim. Ama bu

odadaeğlenceyeyeryoktur.Dikkatimidağıtacak şeyleri en aza indirmeyi tercihediyorum.”

“Ama Bay Stevens, kuşkusuz odanızı böyle çırçıplak ve renkten yoksun

Page 38: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

bırakmanızahiçgerekyok.”“Buodabuhaliyleşimdiyekadarmükemmelbirşekildeişimigördü,Bayan

Kenton,amadüşüncelerinizidetakdirediyorum.Aslında,hazırburayagelmişken,sizeaçmakistediğimbirkonuvar.”

“Ah,sahimi,BayStevens?”“Evet, Bayan Kenton, ufak bir mesele. Dün mutfağın önünden geçerken

Williamdiyebirineseslendiğiniziduydum.”“Öylemi,BayStevens?”“Öyle, Bayan Kenton. Art arda ‘William’ı çağırdığınızı duydum. Bu adla

kimeseslendiğinizisorabilirmiyimacaba?”“Tabiikibabanızaseslenmişimdir,BayStevens.Bildiğimkadarıylabuevde

başkaWilliamyok.”“Kolayca işlenebilecek bir hata,” dedim, hafifçe gülümseyerek. Babama

bundan böyle ‘Bay Stevens’ diye seslenmenizi rica edebilir miyim, BayanKenton?Kendisindenüçüncübirkişiyesözediyorsanız,ozamandabendenayırtetmekiçin‘BabaBayStevens’diyebilirsiniz.Çokteşekkürler,BayanKenton.”

Sözlerimitamamlayıpkâğıtlarımageridöndüm,amaBayanKentonodamdançıkmayarakbenişaşırttı.“Özürdilerim,BayStevens,”dediazsonra.

“Evet,BayanKenton?”“Neyazıkkinedemekistediğinizipekanlayamadım.Bugünekadaryanımda

çalışanlaraadlarıylaseslendimhep,buevdefarklıdavranmakiçindebirnedengöremiyorum.”

“Hoş görülebilecek bir hata, Bayan Kenton. Ancak biraz düşünüp durumudeğerlendirirseniz, sizin gibi birinin babam gibi biriyle onun “üstüymüş” gibikonuşmasındakiuygunsuzluğufarkedersiniz.”

“Sözü nereye getirmek istediğinizden hâlâ pek emin değilim, Bay Stevens.Benim gibi biri diyorsunuz, ama bildiğim kadarıyla ben bu evin kâhyasıyım,babanızsabaşuşakyardımcısı.”

“Dediğiniz gibi, babamın unvanı başuşak yardımcısı. Ama gözlemyeteneğinizle, onun aslında bunun ötesinde biri olduğunu çoktan fark etmişolmalıydınız.Hemdeçokçokötesindebiri.”

“Kuşkusuzsonderecekötübirgözlemciyim,BayStevens.Tekgörebildiğim,babanızın usta bir başuşak yardımcısı olduğu; kendisine de buna uygun düşenbiçimdeseslendim.Benimgibibiri tarafındanböyleçağrılmakonugerçektendepekgücendirmişolmalı.”

“Bayan Kenton, ses tonunuzdan açıkça anlaşılıyor ki babamı hiç dikkatleizlememişsiniz. İzlemiş olsaydınız, sizin yaşınız ve konumunuzdaki birinin ona‘Willliam’demesininnekadaryakışıksızkaçtığınıkendiliğindenanlardınız.”

“BayStevens, kâhyalık geçmişimuzun yıllara dayanmıyor olabilir, ama bu

Page 39: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

göreve geldim geleli yeteneklerim konusunda çok cömert övgüler aldığımısöyleyebilirim.”

“Yeteneklerinizden bir an bile kuşkuya düşmedim, Bayan Kenton. Amababamın,kendisindenhazinedeğerindebilgiedinebileceğiniz,enderbulunurbiriolduğunugösterecekyüzlerceşeybulabilirdiniz;dahaiyibirgözlemciolsaydınız,elbette.”

“Öğütleriniziçinsizeçokteşekkürederim,BayStevens.Şuhalde,babanızıizleyerek öğrenebileceğim bu olağanüstü şeylerin neler olduğunu siz anlatırmıydınızbana?”

“Gözleriolanherkesiçinbununapaçıkortadaolduğunudüşünüyorum,BayanKenton.”

“Benimözelliklebuaçıdanyetersizkaldığımızatenkabulettik,değilmi?”“Bayan Kenton, daha bu yaşta kusursuzluğa eriştiğiniz inancındaysanız,

ileride hiç kuşkusuz ulaşabileceğiniz mertebelere asla ulaşamayacaksınız. Şunubelirteyimörneğin,neyinnereyeaitolduğundan,hangieşyanınnegibidurumlardakullanılacağındanhâlâpekemindeğilsiniz.”

Bu,BayanKenton’ınyelkenleribirazolsunsuya indirmesini sağladı.Keyfiepeycekaçmıştı.Sonraşöylededi:

“Buradakiilkgünlerimdebirazgüçlükçektimelbette,amabuçokdoğal.”“Ah,BayanKenton,gördünüzmübakın!Buevesizdenancakbirhaftasonra

gelenbabamıgözlemişolsaydınız,evleilgilibilgisininkusursuzolduğunu,bununneredeyse Darlington Malikânesi’ne ayak bastığı andan beri böyle olduğunugörecektiniz.”

BayanKentonbirazdüşündü,sonraasıkbirsuratlaşunusöyledi:“BabaBayStevens’ınişiniçokiyiyaptığınaeminim,amasiziteminederim,

Bay Stevens, ben de kendi işimi iyi yaparım.Babanızı bundan böyle soyadıylaçağırmayıunutmayacağım.Şimdiizninizle.”

Bayan Kenton bu ziyaretten sonra bir daha odama çiçek getirmeyekalkışmadı; kendini canla başla işine vererek eve gitgide daha çok uyumsağladığınıdahoşnutluklagözledim.Dahasıgöreviniçokciddiyealanbirkâhyaolduğubelliydi, gençyaşına karşın çalışanların saygısını kazanmakta hiç güçlükçekmiyordu.

Babamaartık“BayStevens”diye seslendiğinide farkettim.Ancak,galibaodamdakikonuşmadanikihaftakadarsonrabirakşamüzeriydi,benkitaplıktabirişleuğraşırkenBayanKentoniçerigirdiveşöylededi:

“Özürdilerim,BayStevens,amaeğerfaraşınızıarıyorsanızdışarıda,holdeduruyor.”

“Efendim,BayanKenton?”“Faraşınız,BayStevens.Dışarıdabırakmışsınız,getireyimmi?”

Page 40: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

“BayanKenton,faraşkullanmıyordumkiben...”“Ah, o halde bağışlayın beni,Bay Stevens. Faraşı kullandığınızı, sonra da

holdebıraktığınızısandım.Rahatsızettiğimiçinözürdilerim.”Gitmeyedavrandı,amakapıdadurdu.“Size kendim getirirdim, Bay Stevens, ama hemen yukarı çıkmam gerek.

Umarımoradaunutmazsınız.”“Elbette,BayanKenton.Uyarınıziçinteşekkürederim.”“Birşeydeğil,BayStevens.”Ayakseslerininholügeçipanamerdivenleriçıkmayabaşlamasınıbekledim,

sonra kapıya gittim. Kitaplık kapısından bakınca, giriş holünden evin anakapılarına kadar olan bölüm kesintisiz görülür. Bu bölümün en göze çarpanyerinde,hepboşvepırılpırılcilalıolanzeminintamortasındaBayanKenton’ınsözünüettiğifaraşduruyordu.

Önemsiz ama can sıkıcı bir hata saydım bunu; faraş, yalnızca zemin katholüne açılan beş kapıdan değil, merdivenlerden ve ilk kat balkonundan dagörünüyordu. Holü geçip o sinir bozucu nesneyi elime almıştım ki bunun neanlama geldiğini anlayıverdim: Babam yarım saat kadar önce holü süpürmüştü.Böylebirhatayıbabamayüklemekilkandazorgeldibana.Amasonrabukadarönemsiz sürçmelerin herkesin başına gelebileceğini anımsattım kendime;kızgınlığımda,buküçücükolayyüzündengereksizyereortalığıkarıştıranBayanKenton’ayöneldihemen.

Derken, aradan daha bir hafta bile geçmeden, mutfaktan çıkmış arkakoridorda yürüyordum ki Bayan Kenton odasından çıktı, besbelli prova edipdurduğubirbeyanagirişti.Yanımdaçalışanlarınişlediklerihatalarasüreklidikkatçekmektennekadarrahatsızlıkduysada,kendisiylebirekipçalışmasısürdürmekzorundaymışız; ben de onun yanında çalışan bayan hizmetlilerin bir hatasınıgörürsemaynışekildedavranmaktançekinmemeliymişim.Sonra,yemekodasıiçinçıkarılıp sofraya dizilen gümüş takımlarda göze batacak derecede cila izleribulunduğunu belirterek sözlerini sürdürdü. Çatallardan birinin ucu kapkaraymış.Uyarısıiçinkendisineteşekkürettim,odaodasınaçekildi.Gümüşcilalamaişininbabamın sorumluluklarından biri olduğunu, kendisinin bu görevden büyük gururduyduğunuanımsatmasıgereksizdielbette.

Şuananımsayamadığımböyleufaktefekpekçokşeyolmuşturherhalde.Yinede, işlerin patlama noktasına vardığı günü hiç unutmuyorum. Bulutlu, çisil çisilyağmurlu bir gündü, bilardo odasındaLordDarlington’ın spormüsabakalarındakazandığıkupalarlauğraşıyordum.BayanKentoniçerigiripkapıdanseslendi:

“BayStevens,dışarıdabenişaşırtanbirşeygördümazönce.”“Neymişo,BayanKenton?”“Üst kat sahanlığında duran porselen Çinli heykelinin bu kapının

Page 41: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

yanındakiyledeğiştirilmesilordhazretlerininisteğimiydiacaba?”“Çinliheykelimi?”“Evet, Bay Stevens. Her zaman sahanlıkta duran Çinli şimdi bu kapının

yanında.”“BayanKenton,galibabirazkafanızkarışmış.”“Hiçsanmam,BayStevens.Birevdeeşyalarınnereyeaitolduklarınıbilmeyi

görevim sayarım. Herhalde biri Çinlileri parlatmış, sonra da yanlış yerlereyerleştirmiş. Kuşkunuz varsa, Bay Stevens, bir saniye dışarı çıkıp kendinizgörmekistersinizbelki.”

“Şuandaişimvar,BayanKenton.”“Söylediklerime inanmışa benzemiyorsunuz, Bay Stevens. Bu yüzden şu

kapınınönüneçıkıpkendinizgöründiyorum.”“BayanKenton,şuandaişimvar,konuylaazsonrailgilenirim.Nasılsapek

acilbirşeydeğil.”“Ohaldeyanılmadığımıkabulediyorsunuz,BayStevens.”“Konuyla ilgilenme fırsatı buluncaya kadar hiçbir şeyi kabul etmiyorum,

BayanKenton.Ancakşimdiişimvar.”Görevimegeridöndüm,amaBayanKentonkapıdadikilmişbanabakıyordu.

Sonundaşöylededi:“Görüyorum ki işiniz az sonra bitecek, Bay Stevens. Sizi dışarıda

bekleyeceğim,böyleceburadançıktığınızdabuişisonuçlandırabiliriz.”“BayanKenton,bencebukonudagereksizyereısrarediyorsunuz.”AmaBayanKentonçıkmıştıbile.Dışarıdanarasıragelenbirayaksesiyada

başkabirgürültüonunhâlâorada,kapınınönündebeklediğinibanaanımsatmayayetiyordu. Durumunun gülünçlüğünü fark eder de gider diye düşünerek bilardoodasında yapılacak başka işlerle oyalanmaya karar verdim. Fakat biraz zamangeçtikten ve o anda yanımda bulunan malzemelerle yapabileceğim işleribitirdikten sonra hâlâ dışarıda olduğunu anladım. Bu çocukça davranışlaryüzünden daha fazla zaman harcamamaya karar verdim ve bahçeye açılan camkapıdan çıkmaya niyetlendim. Bunun sakıncalarından biri hava durumuydu –dışarısıçamuriçindeydi,heryerdesubirikintilerivardı–ayrıcakapılarıiçeridensürgülemek için bilardo odasına eninde sonunda geri dönmem gerekecekti.Böyleceendoğru taktiğinodadanhızlıadımlarlafırlayıpçıkmakolduğunakararverdim. Böyle bir yürüyüşe en rahat başlayabileceğim yere doğru elimdengeldiğince sessiz sedasız ilerledim; taşıdığım araç gereci sıkı sıkı kavrayıpkendimi kapıdan dışarı atmayı ve biraz boş bulunan Bayan Kenton kendinitoparlayıncayakadarkoridorboyuncabirkaçadımatmayıbaşardım.AncakBayanKentonkendinioldukçaçabuk toparladı;birkaçsaniyesonraardımdanyetişmiş,yolumukeserekönümedikilmiştibile.

Page 42: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

“BayStevens,buÇinlininburadaolmamasıgerek,öyledeğilmi?”“BayanKenton,çokişimvar.Bütüngünkoridorlardadikilipdurmaktandaha

iyibiruğraşınızbulunmamasınaşaşırdımdoğrusu.”“BayStevens,buÇinlidoğruolanımı,değilmi?”“BayanKenton,sesiniziyükseltmeyin,ricaederim.”“Bende,BayStevens,arkanızadönüpoÇinliyebakmanızıricaediyorum.”“BayanKenton, lütfen yavaş konuşun.Alt kattaki hizmetliler bizim hangisi

doğru,hangisiyanlışÇinlidiyebağırıpçağırdığımızıduyarlarsanedüşünürler?”“İşindoğrusu,BayStevens,buevdekiÇinliheykellerininhepsibir süredir

toziçindeydi!Şimdidehepsiyanlışyerlerde!”“Bayan Kenton, gülünç duruma düşüyorsunuz. Artık geçmeme izin

verirseniz...”“BayStevens,dönüparkanızdakiÇinliyebakarmısınızlütfen?”“Busiziniçinbukadarönemliyse,BayanKenton,arkamdakiÇinlininpekâlâ

da yanlış yerleştirilmiş olabileceğini kabul ederim. Ama hataların bu enönemsiziyleböyleuğraşmanızbeniepeydüşkırıklığınauğrattıdoğrusu.”

“Buhatalarkendi içlerindeönemsizolabilir,BayStevens,amaonlarınasılöneminikendinizgörmelisiniz.”

“BayanKenton,sizianlamıyorum.Artıkbırakındagideyim.”“Gerçek şu ki, Bay Stevens, babanıza onun yaşındaki birinin baş

edebileceğindençokdahafazlasıemanetedilmiş.”“BayanKenton,bellikinesöylediğinizinfarkındadeğilsiniz.”“Babanız bir zamanlar çok iyi bir başuşaktı belki, Bay Stevens, ama artık

eskiformundadeğil.‘Önemsizhatalar’diyenitelendirdiğinizşeyleraslındabununhabercisi; onlarıdikkate almazsanız, çok sürmeyecek,babanızdahabüyükçaptabirhataişleyecektir.”

“BayanKenton,saçmasapankonuşuyorsunuz.”“Özür dilerim, Bay Stevens, ama devam etmem gerek. Babanızın

omuzlarındanalınmasıgerekenbirçokgörevbulunduğunainanıyorum.Öncelikle,artıkağıryüklütepsileritaşımasıistenmemeli.Bunlarıyemekodasınagötürürkenellerininnekadartitrediğinigörmekinsanıdehşetedüşürüyor.Tepsininellerindenkurtulupbirhanımefendiyadabeyefendininkucağınadevrilmesihiçkuşkusuzanmeselesi. Dahası, Bay Stevens, bunu söylemek istemezdim, ama babanızınburnunudafarkettim.”

“Öylemi,BayanKenton?”“Bunusöylemekbeniçoküzüyoramaevet,öyle,BayStevens.Öncekiakşam,

babanızıelinde tepsiyleyemekodasınadoğruyavaşyavaş ilerlerken izledimvene yazık ki çorba kâselerinin hemen üzerinde, burnunun ucunda sallanıp duraniricebirdamlayıdaaçıkçagördüm.Böylebir servisin iştahaçıcıolacağınıhiç

Page 43: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

sanmam.”Yinedeşimdi,bukonudabirazdahadüşününce,BayanKenton’ınogünbu

kadar da ağır konuşup konuşmadığından emin olamıyorum. Sonraları, yıllarcabirlikte çalışmanın getirdiği yakınlık sonucu düşüncelerimizi açık açık dilegetirmeye başlamıştık kuşkusuz, ama anımsadığım o öğle sonrası, ilişkimizinhenüz erken bir dönemiydi ve ben Bayan Kenton’ın bile bu kadar cüretkârolabileceğini sanmıyorum. “Bu hatalar kendi içlerinde önemsiz olabilir, amaonların asıl önemini kendiniz görmelisiniz,” gibi sözler söyleyecek kadar ilerigitmişolabileceğindenpekemindeğilim.Aslındaşimdidüşününce,busözüLordDarlington’ınsöylemişolabileceğiduygusunakapıldım;BayanKenton’labilardoodasının önünde geçen tartışmadan iki ay kadar sonra, beni çalışma odasınaçağırdığı zaman.O sıralarda babamındurumu, düşüşünün ardındanhatırı sayılırderecededeğişmişti.

Çalışmaodasınınkapısıanamerdivenlerdeninerkenkarşınızaçıkankapıdır.Bugün bu kapının yanındaBayFarraday’in değerli eşyalarının sergilendiği cambir dolap var, ama Lord Darlington zamanında orada bir kitaplık dururdu;raflarında,eksiksizbirBritannicasetidedahilolmaküzerepekçokansiklopedidiziliydi. Ben merdivenden inerken bu rafların önünde durup ansiklopedilerinkapaklarını incelemek Lord Darlington’ın bir taktiğiydi; kimi zaman bununrastlantısalbirkarşılaşmaolduğuizleniminipekiştirmekiçinraftanbirciltçekipalır, ben inişimi tamamlayıncaya kadar kendini tam anlamıyla okumaya vermişgörünürdü.Yanındangeçerkende,“Ha,Stevens,”derdi,“sanasöylemekistediğimbir şey vardı.” Böylece, sözde elinde açık tuttuğu cilde dalmış gibi çalışmaodasınayönelirdi.LordDarlington’ıböylebirtutumtakınmayaitenşey,sözetmeküzere olduğu konudan duyduğu rahatsızlıktı hep; çalışma odasının kapılarıardımızdan kapandıktan sonra gidip pencerenin yanında durur, konuşmamızboyuncaansiklopediyebakıyorgibiyapardı.

Hazırsözüaçılmışken,şuandaanlattığımşey,LordDarlington’ınaslındanekadarutangaçvealçakgönüllübiriolduğunuvurgulamakiçinsizeaktarabileceğimpek çok olaydan yalnızca biri. Son yıllarda lord hazretleri ve onun önemliolaylarda oynadığı roller üzerine saçma sapan bir sürü şey söylendi, yazıldı.Gerçeklerden tümüyle uzak birtakım söylentilerde, onu harekete geçiren şeyinbencillikyadaenazındankibirolduğuilerisürüldü.Oysahiçbirsavgerçeklerdenbu kadar uzak olamaz. Gelişen olaylar sonucunda kamunun gözünde bu dereceilerikonumlaragelmekLordDarlington’ınkarakterinetamamenaykırıydıveşunuinanaraksöyleyebilirimki lordhazretleriancakveancakderinbirahlakivazifebilinci sayesinde bu çekingen yanının üstesinden gelebiliyordu. Bugünlerdekendisi hakkında ne söylenirse söylensin –ki dediğim gibi bunların çoğu saçmasapan şeyler– aslında gerçekten iyi yürekli, tepeden tırnağa bir beyefendi

Page 44: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

denebilecek,mesleğiminen iyiyıllarınıadamışolmaktanbüyükgururduyduğumbiriolduğunusöyleyebilirim.

Sözünüettiğimoöğledensonralordhazretlerihenüzellibeşyaşlarındaydı;amaanımsadığımkadarıylasaçlarıbembeyazolmuştubile.İnceuzungövdesi,sonyıllarında iyice artacak olan kambur duruşunun belirtilerini daha o zamandantaşıyordu.Başınıansiklopedidenancakbirankaldırıpbanabaktıveşunusordu:

“Babandahaiyicemi,Stevens?”“Tamolarakiyileştiğinisöylemektenmemnunlukduyarımefendim.”“Sevindimbunuduyduğuma,çoksevindimgerçekten.”“Sağolunefendim.”“Bak,Stevens,hiç...yani...hiçbirbelirtivarmı?Yanibabanyükününbiraz

olsun hafifletilmesini istiyor olabilirmi, bunu bize gösterecek işaretler mevcutmu?Düşmesindenbaşkayani.”

“Dediğim gibi efendim, babam tam olarak iyileşmiş görünüyor ve beniminancımagörehâlâhatırısayılırbirgüvenihaketmektedir.Sonzamanlardayerinegetirdiğigörevlerdebirikihatanıngözeçarptığıdoğru,amabunlarheraçıdanpekönemsizşeyler.”

“Amahiçbirimizbutürbirşeyinyinelendiğinigörmekistemeyiz,öyledeğilmi?Yanibabanınyereyığılmasıfalan.”

“Elbettehayır,efendim.”“Pektabiikibudışarıda,avludaolabiliyorsaheryerdeolabilir.Hemdeher

an.”“Evet,efendim.”“Örneğin,babanmasadakikonuklarayemekservisiyaparkendeolabilir.”“Olabilir,efendim.”“BakStevens,ilktemsilcileringelmesineonbeşgündenazzamankaldı.”“Hazırlıklarımıztamam,efendim.”“Ogündensonrabueviniçindeolupbitecekherşeyinkaydadeğersonuçları

olabilir.”“Evetefendim.”“Kayda değer sonuçlar, diyorum Stevens. Avrupa’nın genel gidişini

etkileyebilecek şeyler. Burada hazır bulunacak kişiler göz önüne alındığındaabarttığımısanmıyorum.”

“Abartmıyorsunuz,efendim.”“Öncedenönlenebilecektehlikelereatılmanınhiçsırasıdeğil.”“Haklısınız,efendim.”“BakStevens, babanın bizden ayrılması söz konusu değil. Senden yalnızca

onungörevlerinigözdengeçirmeni istiyorum.”Galiba işteozamansöyledi lordhazretleri bunu, yine elindeki cilde bakıp parmağını beceriksizce bir başlıkta

Page 45: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

gezdirirken.“Buhatalarkendiiçlerindeönemsizolabilir,Stevens,amaonlarınyolaçabilecekleri daha ciddi sorunları anlamalısın. Babana gözü kapalıgüvenebileceğimiz günler geride kalıyor artık. Yaklaşan toplantının başarısınıtehlikeye sokabilecek bir hata işleyeceği herhangi bir görevi üstlenmesiistenmemeli.”

“Haklısınız,efendim.Siziçokiyianlıyorum.”“Güzel.Öyleysegitbirdüşünbunu,Stevens.”Şunu belirtmem gerek ki bir hafta kadar önce babamın düşüşüne Lord

Darlington tanık olmuştu. Lord hazretleri kameriyede genç bir hanımefendiylebeyefendiyi ağırlıyordu; babamın, elinde dört gözle beklenen, dolu bir tepsiyleyaklaşmasınıizlemişti.Avlu,kameriyedenbirkaçmetreötedehafifçeyükselmeyebaşlar; o günlerde, bugün de olduğu gibi, bu eğimli çimenliğe basamak görevigören dört tane büyük, yassı taştan çıkılıyordu. Babam işte bu basamaklarınyakınlarında düştü, tepside ne varsa –çaydanlık, fincanlar, tabaklar, sandviçler,kekler–hepsibasamaklarınüstündekiçimenliğesaçıldı.Benhaberialıpdadışarıçıktığımda lord hazretleriyle konukları babamı çoktan yere yatırmışlardı;kameriyeden alınan birminderle bir kilim, yastıkla yorgan olarak kullanılmıştı.Babambaygındı,yüzüdetuhaf,külgibibirrenkalmıştı.DoktorMeredith’ehaberyollanmıştı bile, ama lord hazretleri babamın doktor gelmeden önce güneşinalnındançekilmesigerektiğigörüşündeydi.Hemenbirtekerleklisandalyegetirildive babam zar zor eve taşındı. Doktor Meredith malikâneye vardığında epeycekendine gelmişti.Doktor, babamın belki de “kendini fazlaca yorduğu” anlamınagelecekbirşeylersöyleyipgitti.

Bütünbuolupbitenlerinbabamiçinbüyükbirutançkaynağıolduğubelliydi.Bu nedenleLordDarlington’ın çalışma odasındaki bu konuşmaya kadar kendiniişineherzamankindendefazlaadamıştı.Buyüzden,sorumluluklarınagetirilecekkısıtlamalarınkendisineaçılmasıhiçdebasitbirmeselesayılamazdı.Dahasıişidahadazorlaştıranbirşeyvardı:Birkaçyıldır,kaynağınıhiçbirzamanderinliğinearaştıramadığımbirnedendenötürü,babamlagitgidedahaazkonuşurolmuştuk.Okadar ki DarlingtonMalikânesi’ne gelişinden sonra, işle ilgili bilgileri iletmekiçingerekenkısakonuşmalarbilekarşılıklıbirmahcubiyetiçindegeçiyordu.

Sonunda en iyisinin, konuyu babam odasında yalnızken açmak olacağınakarar verdim.Böyleceben çıkar çıkmazdurumuüzerinde tekbaşınadüşünmeyefırsatı olacaktı. Babam, ancak sabah hemen uyandıktan sonra, bir de geceyatmadanhemenönceodasındabulunurdu.İlkiniseçtimvebirsabaherkendençatıkatının uşaklara ayrılmış bölümündeki küçük odasına çıktım, kapıya usulcavurdum.

Page 46: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

Bu olay öncesinde babamın odasına girmemi gerektirecek pek bir şeyolmamıştı; buyüzdenodanınufaklığıveboşluğubenibir kezdaha sarstı ogün.Hapishane hücresine adım atmış gibi olduğumu anımsıyorum; bu, odanındarlığınınyadaduvarlarınçıplaklığınınyanısırasehervaktininsolgunışığıyladailgili olabilir elbette. Babam tıraş olmuş, üniformasını giymiş, perdeleri açıpyatağın kıyısına ilişmişti, güneşin doğuşunu izliyordu anlaşılan. Göğü izliyorolmalıydı; çünkü ufacık penceresinden gökyüzü dışında görünen tek şey, çatıkiremitleriyleyağmuroluklarıydı.Yatağınınyanındakigazlambasınısöndürmüştü;çürük merdivenlerde yolumu aydınlatsın diye yanıma aldığım lambayahoşnutsuzluklabaktığınıgörünce fitilihemenkıstım.Böyleceodayagirensolgunışığın etkisi daha da güçlendi, babamın sert, kırışıklarla dolu, insanda hâlâsaygıylakarışıkbirkorkuuyandıranhatlarıaydınlandı.

“Ah,”dedim,hafifçegülerek,“siziayakta,günebaşlamayahazırbulacağımıtahminetmeliydim.”

Benisoğuksoğuksüzdü.“Üçsaattiruyanığım.”“Umarımeklemağrılarıyüzündenuykusuzlukçekmiyorsunuzdur.”“Uykumualıyorum.”Odadaki tek sandalyeyedoğruuzandı, iki elini debuufak tahta iskemlenin

arkalığına dayayarak ayağa kalktı. Onu önümde dikilir görünce iki büklümduruşununnederecehastalıktannedereceodanıneğimli tavanınauyumsağlamaalışkanlığındanilerigeldiğinikestiremedim.

“Sizebirşeysöylemeyegeldim,baba.”“Söyle, ama kısa ve öz olsun. Bütün sabahımı seninle gevezelik ederek

geçiremem.”“Öyleysedoğrudankonuyagireceğim.”“Doğrudangirveçabukbitir.Bazılarımızınişigücüvar.”“Pekâlâ, kısa ve öz konuşmamı istediğinize göre, isteğinize uymak için

elimdengeleniyapacağım.Gerçekşukigitgidegüçtendüşüyorsunuz.Okadarki,bir başuşak yardımcısının yerine getirmesi gereken görevler bile sınırlarınızıaşıyor artık. Lord hazretleri –aslında ben de kendisiyle aynı görüşteyim–üstlenmişbulunduğunuzgörevleriyerinegetirmeyisürdürmenizhalinde,buevdekiişlerinaksaksızyürütülmesini tehlikeyedüşüreceğiniz,özellikledegelecekhaftagerçekleşecek önemli uluslararası toplantı için sürekli bir tehdit oluşturacağınızgörüşündeler.”

Alacakaranlıktababamınyüzündeherhangibirhisokunmuyordu.“En önemlisi,” diye sürdürdüm sözlerimi, “bundan böyle konuklar olsun

olmasın,sizdenyemekservisiyapmanızınistenmemesigerektiğikanısındalar.”“Tamelli dört yıldır yemeği her günben sundum,” dedi babam, sesi gayet

sakindi.

Page 47: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

“Ayrıcahiçbirzaman,birkaçadımöteyebileağıryüklü tepsi taşımamanızakararverildi.Busınırlamalarıgözönünealarak,azveözkonuşmayaverdiğinizkıymetidebildiğimden,bugündensonrayerinegetirmenizbeklenengörevlerinbirlistesiniçıkardım.”

Elimdeki kâğıdı onun eline tutuşturmak istemediğimden, yatağın ucunabıraktım. Babam bir kâğıda bir bana baktı. Yüzü hâlâ donuktu, iskemleninarkalığındaki elleri de son derece dingin duruyordu. Beli bükük olsa da, fizikivarlığının olanca gücünü hissetmemek olanaksızdı; bir zamanlar bir arabanınarkasındaoturano iki içkilibeyefendiyiayıltabilenvarlığın takendisi.Sonundaşöylededi:

“Ogünoeğribüğrübasamaklaryüzündendüştüm.BaşkasınınbaşınadaaynışeygelmedenSeamus’adüzelttirmelionları.”

“Haklısınız.Yinedebukâğıdıinceleyeceksiniz,değilmi?”“Seamus’a yaptırtmalı o basamakları. Hem de o beyefendiler Avrupa’dan

gelmedenönce.”“Haklısınız.İyigünler,baba.”BayanKenton’ınmektubundasözettiğiyazakşamı,bukonuşmadançokkısa

bir süre sonraydı, aslında aynı günün akşamı bile olabilir. Evin en üst katına,konuk odalarının açıldığı koridora ne amaçla çıkmıştım anımsamıyorum. Ama,galiba daha önce de söylediğim gibi, açık kapılardan günün son ışıklarınınsüzülüşü, turuncu kızıl huzmeler halinde koridora düşüşü capcanlı gözümünönünde.Buboşodalarınönündengeçerkeniçlerindenbirinde,pencereninönündebirgölgegibiduranBayanKentonbanaseslenmişti.

Şimdi düşündüğümde, Bayan Kenton’ın Darlington Malikânesi’ndeki ilkgünlerinde babamla ilgili konularda benimle nasıl bir üslupla konuştuğunuanımsayınca, o akşamın anısını bunca yıldır içinde taşımış olmasında şaşıracakbir şey bulamıyorum. Biz pencerede durmuş, aşağıda gezinen babamı izlerkenbiraz suçluluk duyuyordu kuşkusuz.Avlunun büyük bölümünü kavakların gölgesikaplamıştı,amagüneşçimenliğinkameriyeyedoğruyükselenouzakköşesinihâlâaydınlatıyordu.Babamdört taşbasamağınyanındaduruyordu,derindüşünceleredalmışgibiydi.Saçlarırüzgârdahafifhafifuçuşuyordu.Yavaşyavaşbasamaklarıçıktı.Yukarıulaşıncageridöndü,aşağıindi,bukezbirazdahahızlıcayürümüştü.Yeniden döndü, önündeki basamakları uzun uzadıya ölçüp biçercesine birkaçsaniye kımıldamadan durdu. Sonunda bütün dikkatini vererek bir daha tırmandı.Bukezçimenlikteyürümeyedevametti,neredeysekameriyeyekadar,sonradöndü,gözleriniyerdenhiçayırmadanağırağırgerigeldi.AslındaoankihaliniBayanKenton’ınmektubundadilegetirdiğindendahaiyitanımlayamayacağım;gerçektende“yeredüşürdüğüdeğerlibirtaşıarargibi”ydi.

Page 48: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

Anılarlaoyalanıpduruyorum,bubelkidebirazabes.Nedeolsabuyolculukİngiliz kıyılarınıngörkemini doyadoya izlemem için ender bulunacakbir fırsat;düşüncelerimin gereksiz yere dağılmasına göz yumarsam sonradan çok pişmanolacağımı biliyorum.Gerçekten de, bu kente gelirken yaptığım yolculukla ilgilihiçbir şey kaydetmediğimi fark ettim; yolculuğun başında, yamaçtaki yoldaverdiğim moladan kısaca söz etmiştim, o kadar. Dünkü geziden ne kadar zevkaldığımdüşünülürse,bubirkayıpaslında.

Buraya, yani Salisbury’ye kadar olan yolculuğu hayli özenle planlamış,anayollardan neredeyse hep kaçınmıştım. Güzergâhım kimilerine gereksizderecede dolambaçlı görünebilir, ama Bayan J. Symons’ın o eşsiz kitaplarındasalık verdiği yerlerin pek çoğunu kapsayan bir güzergâh bu. Seçtiğim yollardançok hoşnut kaldığımı da belirtmem gerek. Çoğu zaman tarlaların arasında,çayırlarınhoşkokusu içindeyolalıyordum.ÖnündengeçtiğimbirdereninyadavadininhakkınıverebilmekiçinFord’uyavaşlatıyor,ağırağırilerliyordum.Yinede,anımsadığımkadarıylaSalisbury’yeepeyceyaklaşıncayakadararabadanbirdahainmedim.

Uzun, düz bir yoldan geçiyordumo sırada, iki yanımda uzayıp giden genişçayırlar vardı. Arazi o noktada dümdüz bir açıklık haline gelmişti, ne yönebakarsam bakayım oldukça geniş bir alanı görebiliyordum. SalisburyKatedrali’nin çan kulesi de ufukta belirmişti. Bir dinginlik kaplamıştı içimi,herhalde bu yüzden yine yavaşlamıştım, saatte en fazla yirmi kilometreylegidiyordum.Bupekdeiyioldu,çünküsallanasallanakarşıdankarşıyageçenbirtavuğunönümeçıktığınıtamzamanındagördüm.Hayvancağızaancakbirikikarışkala durdurabildim Ford’u, o da buna karşılık gezintisine ara verdi, yolunortasında, burnumun dibinde durdu. Bir an sonra hâlâ kıpırdamadığını görüncekornayabastım,amabunundateksonucuhayvanınyerdekibirşeylerigagalamayabaşlaması oldu. Sabrım taşmaya başladığından arabadan inmeye davrandım; birkadınınbağırdığınıduyduğumdatekayağımhâlâşoförmahallindeydi.

“Ah,çokçoközürdilerim,efendim!”Etrafıma bakınınca az önce yolun hemen kıyısındaki bir çiftlik evinin

önünden geçmiş olduğumu gördüm; kuşkusuz kornayı duymuş olan, önlüklü gençbirkadınkoşarakgeliyorduotaraftan.Yanımdangeçti,tavuğunüzerineatılıponukucaklayıverdi, benden yeniden özür dilerken hayvanı pışpışlamaya başladı.Tavuğunahiçbirzarargelmediğineonuiknaedinceşöylededi:

“Durduğunuz ve zavallı Nellie’yi çiğneyip geçmediğiniz için çok teşekkürederim.İyikızdır,görüpgöreceğinizenkocamanyumurtalarıverirbize.Durmanızbüyükincelik.Hemherhaldeacelenizdevardı.”

“Peksayılmaz,”dedimgülümseyerek.“Yıllardırilkkeztatileçıkabiliyorumveitirafetmeliyimkioldukçahoşumagidiyor,sırfkeyifiçinarabasürmek.”

Page 49: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

“Ah,negüzelefendim.Salisbury’yegidiyorsunuzherhalde.”“Evet. Şu uzaktaki SalisburyKatedrali, öyle değilmi?Muhteşem bir bina

olduğunuduymuştum.”“Öyledirefendim,çokgüzeldir.Doğrusunusöylemekgerekirse,benkendim

Salisbury’ye pek sık gitmem, bu yüzden orasının yakından ne menem bir şeyolduğunu bilemeyeceğim. Yine de efendim, çan kulesini hep görürüz buradan.Kimigünler,fazlasisolduğunda,kulebütünbütünyokolursanki.Amaiştesizdegörüyorsunuz,bunungibipırılpırılbirgündegüzelbirgörüntüdür.”

“Çokhoşgerçekten.”“Nellie’mizi ezip geçmediğiniz için çok teşekkür ederim, efendim. Üç yıl

öncebirkaplumbağamızaynenböyle,hemde tamaynıyerdeçiğnendi.Hepimizpekyanmıştıkardından.”

“Çokyazıkolmuş,”dedimüzüntüyle.“Ah, öyle oldu efendim. Kimileri, biz çiftlik insanlarının hayvanların

yaralanmasınıyadaölmesinikanıksadığımızısöyler,amabudoğrudeğil.Küçükoğlum günlerce ağlamıştı. Nellie’yi görünce durmanız büyük incelik efendim.Hazır arabadan inmişken bir fincan çay içmeye buyurmaz mıydınız, peksevinirdik.Çaydansonradevamederdinizyolunuza.”

“Çoknaziksinizamagerçektendeyoladevametmemgerektiğikanısındayım.Salisbury’yevardığımdakentingüzelliklerinebirgözatacakkadarzamanımolsunistiyorum.”

“Haklısınızefendim.Tekrarteşekkürler.”Yeniden yola koyuldum. Her nedense, belki de başka çiftlik hayvanlarının

yoluma çıkacağını düşündüğüm için, önceki gibi yavaş sürüyordum. Bu küçükkarşılaşmada beni keyiflendiren bir şeyler olduğunu itiraf etmeliyim; benimgösterdiğimveteşekkürlekarşılananbasitbirincelik,karşılığındabanagösterilenbasit incelik,gelecekgünlerdebenibekleyengirişimaçısındaniçimisonderecehafiflettihernasılsa.Buraya,Salisbury’yedoğruilerlerkenişteböylebirruhhaliiçindeydim.

Amababamkonusundakisözlerimekısacadönmemgerekiyorsanırım;çünkübiraz önce, güçten düşmesi konusunda ona karşı biraz duyarsız davrandığımizleniminivermişolabileceğimgeldiaklıma.Aslındasorunabenimyaptığımgibiyaklaşmaktanbaşkayapacakbirşeyyoktupek;ogünlerinkoşullarını tamolarakaktardığımda bana katılacağınıza eminim. Demek istediğim şu: DarlingtonMalikânesi’nde gerçekleşecek olan ve büyük önem taşıyan uluslararası toplantıgitgide yaklaşıyor, hoşgörüye ya da “sözü ağzında gevelemeye” pek yerbırakmıyordu.Dahası, şu da anımsatılmalı,DarlingtonMalikânesi’nde bu tarihiizleyenononbeşyılboyuncaeşitağırlıktabaşkapekçokolaygerçekleşeceksede, 1923Martı’ndaki toplantı bunların ilkiydi. Tahmin edilebileceği gibi, insan

Page 50: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

nispeten deneyimsiz oluyor, işi şansa bırakmak istemiyor pek. Gerçekten de ogünlere dönüp baktığımda, bu toplantıyı birden çok nedenden ötürü bir dönümnoktası sayarım. Öncelikle, bu tarihi, meslek yaşamımda bir başuşak olarakrüştümüispatettiğimzamanolarakgörüyorumgaliba.İllede“büyük”birbaşuşakolduğumudüşündümdemekistemiyorum;neolursaolsun,butüryargılaravarmakbana düşmez. Ama herhangi biri, meslek yaşamım boyunca o önemli niteliğe,“vakar”abirnebzeolsuneriştiğimiilerisürecekolursa,bukişi,buniteliğesahipolabilecek güçte biri olduğumu ilk kez kanıtladığım zaman olarak 1923Martı’ndaki o toplantıyı örnek gösterecektir. İnsanı, gelişimindeki önemli biraşamada, yeteneklerinin sınırına, hatta daha da ötesine geçmeye zorlayanolaylardanbiriydibu;öylekionoktadansonrakendimideğerlendirmekiçinyeniölçütlerim oldu. Ayrıca, o toplantı şimdi açıklamak istediğim, oldukça farklınedenlerdenötürüdeunutulmazkuşkusuz.

1923yılındakitoplantıLordDarlington’ınuzunsüreliçalışmalarısonucundagerçekleşmişti.Aslındageriyedönüpbakıldığında,lordhazretlerininyaklaşıküçyıl boyunca adım adım bu noktaya doğru ilerlediği açıkça görülebilir.Anımsadığım kadarıyla barış antlaşması ilk başlarda, yani Dünya Savaşı’nınsonunda hazırlanırken, kendisini pek o kadar ilgilendirmemişti; işin doğrusu,sonradanilgiduymasınayolaçanşeydeantlaşmayıincelemişolmasıdeğil,HerrKarl-HeinzBremann’laolandostluğuydu.

HerrBremann’ınDarlingtonMalikânesi’neilkziyareti,savaştançokkısabirsüre sonrasına rastlar; askeri üniforması hâlâ üzerindeydi o zaman. LordDarlington’ın onunla yakın bir dostluk kurduğu açıkça görülüyordu. Bu yakınlıkbenihiçşaşırtmadı,HerrBremann’ınpeknazikbirbeyefendiolduğu ilkbakıştaanlaşılıyordu çünkü. Bunu izleyen iki yıl boyunca Herr Bremann, DarlingtonMalikânesi’ne oldukça düzenli aralıklarla konuk oldu. Alman ordusundanayrılmıştıartık,herziyaretindedahadaçökmüşolduğunudehşetle farketmemekelde değildi. Zayıfladı, kıyafetleri giderek yoksullaştı. Gözlerine hiç de tekinolmayan bir bakış gelip yerleşti; hele en son ziyaretinde lord hazretlerininvarlığından, hatta kimi zaman kendisine seslenildiğinden bile habersiz, boşluğadalıp gidiyordu. Neredeyse Herr Bremann’ın ciddi bir hastalığa yakalandığısonucunavaracaktımkilordhazretlerininogünlerdesöylediğibirtakımsözlerdenişinaslınınbaşkatürlüolduğunuanladım.

Lord Darlington Berlin ziyaretlerinin ilkini 1920 yılı sonlarına doğrugerçekleştirmiş olmalı; bu gezinin onu ne kadar derinden etkilediğinianımsıyorum.Dönüşünde, günlerce aklını kurcalayan bir şeyler olduğu belliydi.Bir defasında, gezisinden hoşnut kalıp kalmadığını sorduğumda yanıt olarak,

Page 51: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

“Üzücüydü, Stevens,” dediğini anımsıyorum. “Son derece üzücüydü. Yenik birdüşmana böyle davranmakla saygınlığımızı yitiririz. Ülkemizin âdetlerinebütünüyleaykırıbu.”

Ama bu konuyla ilgili olarak aklıma yer etmiş başka bir anı var. Eskidenziyafetsalonuolarakkullanılanodadakibüyükmasabugünyokartık;ogenişoda,yüksek ve görkemli tavanıyla Bay Farraday için bir tür galeri hizmeti görüyorşimdi.Oysa lord hazretleri zamanında o salona sık sık gerek duyulurdu. İçeriyibaştanbaşadolduranuzunmasayaotuzdanfazlakonuksığardı;buziyafetsalonuokadar genişti ki gerektiğinde mevcut masaya birkaç küçük masa daha eklenir,böyleceelliyeyakınkonukağırlanabilirdi.LordDarlingtonhergünküyemeklerini,bugünBayFarraday’indeyaptığıgibi,ancakbirdüzinekadarinsanıağırlamayaelverişli, daha samimi bir havası olan yemek odasında yerdi elbette. Amaanımsamaya çalıştığım o kış gecesinde yemek odası şu an çıkaramadığım birnedendenötürükapalıydı,LordDarlingtonouçsuzbucaksızziyafetsalonundatekbirkonuklabirlikteyemekyiyordu;galibakonuk,lordhazretlerininDışişleri’ndeçalıştığı günlerden bir arkadaşı olan Sir Richard Fox’tu. Kuşkusuz kabuledersiniz, yemek servisi yaparken masada yalnızca iki kişinin bulunması kadargüçbirdurumyoktur.Bentekbirkişiyehizmetetmeyiyeğlerim,bukişibüsbütünyabancıbiriolsabile.İçlerindenbirikendiişvereninizdeolsa,yemekteikikişiolduğu zaman sofrayahizmet ederkengerekli özeni göstermek ile oradayokmuşgibidavranmakarasındakidengeyi sağlamakzordur; sürekli varlığınızın sohbetiengellediğikuşkusunakapıldığınızbirdurumdur.

O akşam odanın büyük bölümü karanlıktaydı. İki beyefendi, masanınüzerindekimumlarlakarşılarındakişöminedeçıtırdayanateştenyansıyanışıklarınarasındamasayı ortalayarak yan yana oturmuşlardı; karşı karşıya oturulmayacakkadar genişti masa. Varlığımın doğurabileceği herhangi bir rahatsızlığı en azaindirmek amacıyla her zamankinden çok daha uzak bir yerde, nispeten loş birköşede durmaya karar vermiştim. Bu taktiğin bir sakıncası vardı elbette:Beyefendilere hizmet etmek için aydınlığa doğru her ilerleyişimde, adımlarımyükseksesleuzayıpgidenyankılarçıkarıyor,orayagelmeküzereolduğumagayetgösterişlibirbiçimdedikkatçekiyordu.Amaoköşedekımıldamadandururkendegövdemi ancakyarı yarıyagörünürbir biçimdegizleyebiliyordum. İşte böylece,ikibeyefendininosırasıraboşsandalyelerinortasındaoturduklarıyerdenbirazuzakta, gölgelerin içindedikilipdururkenLordDarlington’ınHerrBremann’dansöz ettiğini duydum; her zamanki gibi sakin ve yumuşak çıkan sesi yüksekduvarlardayankılanıyordu:

“O benim düşmanımdı,” diyordu, “ama bir beyefendi gibi davrandı hep.Birbirimizitopatuttuğumuzaltıaysüresinceyinedebirbirimizenezaketsınırlarıiçinde davrandık.Görevini gereğince yerine getiren bir beyefendiydi, ona karşı

Page 52: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

hiçbir kin beslemiyorum. Ona dedim ki: ‘Bak, şimdi düşmanız ve seninle vargücümle savaşacağım.Ama bu berbat iş sona erdiğinde artık düşman kalmamızgerekmeyecek, o zaman gider birlikte bir kadeh içeriz.’ İşin berbat yanı, buantlaşmabeniyalancıçıkarıyor.Demekistediğim,savaşbiterbitmezartıkdüşmanolmayacağımızısöylemiştimona.Amaşimdiyüzünenasılbakar,dediğimindoğruçıktığınısöylerim?”

Aynıgecenin ilerleyensaatlerinde, lordhazretleribaşınıkederlesallayarakşöylededi:“Benosavaştadünyadakiadaletikorumakiçinçarpışmıştım.Almanırkınakarşıgirişilmişbirkandavasındayeraldığımıbilmiyordum.”

Bugünlordhazretleriiçinsöylenenşeyleriduyduğumda,şugünlerdesıksıkyapıldığı gibi, onundavranışlarının ardındayatannedenler üzerineortaya atılantahminleri dinlediğimde, o bomboş ziyafet salonunda büyük bir içtenliklesöylediğibusözlerianımsamaktanmutlulukduyuyorum.Sonrakiyıllardaizlediğiyolda ne gibi pürüzler çıkmış olursa olsun, ben onun bütün hareketlerinintemelinde “dünyada adalet”in galip geldiğini görme isteğinin yattığından aslakuşkuyadüşmeyeceğim.

Herr Bremann’ın Hamburg ile Berlin arasında işleyen bir trende kendinivurduğu haberi o akşamdan kısa bir süre sonra ulaştı bize. Lord hazretleri çoksarsıldı elbette; Frau Bremann’a taziyelerini bildirmek ve gerekli yardımdabulunmaküzerehemengirişimdebulundu.Ancakgünlercesüren,yardımcıolmakiçinbenimdeelimdengeleniyaptığımbütünbuçabalarakarşın,HerrBremann’ınailesininneredeolduğunuöğrenemedi.GörünüşegöreHerrBremannbir süredirevsizbarksızdı,ailesidedağılmıştı.

Bu acı haberler gelmeseydi de, Lord Darlington bu yolu seçerdi, bunainanıyorum;yeryüzündekiadaletsizliğeveıstıraplarasonverildiğinigörmeisteğiyüreğindeöylederinköksalmıştıkibaşkatürlüdavranamazdı.HerrBremann’ınölümünüizleyenhaftalardalordhazretleri,Almanya’dakikrizegitgidedahafazlazamanayırmayabaşladı.Ünlüvesözügeçerinsanlarevingediklikonuklarıhalinegeldiler;anımsıyorum,LordDaniels,ProfesörMaynardKeynesiletanınmışyazarH. G. Wells’in yanı sıra “gizli” kaydıyla geldikleri için burada adlarınıvermememgerekendahapekçokkişi,lordhazretleriylesaatlersürentartışmalaradalıyorlardı.

Kimikonuklarınkimliklerigerçektenokadar“gizli”ydiki,evdeçalışanlarınonlarınkimolduklarınıöğrenmemesi,hattabazıdurumlardaonlarıbiraniçinbilegörmemesi gerekiyordu; bunu güvenceye almam isteniyordu benden. Oysa LordDarlington –bunu biraz da gurur ve minnetle söylüyorum– olan biteni benimgözlerim ve kulaklarımdan gizlemek için hiçbir çaba göstermemiştir. Birtakımönemli kişilerin kaç kez sözlerini yarıda kesip kaygıyla bana baktıklarınıanımsıyorum;lordhazretleriyseyalnızca,“Ah,meraketmeyin.Stevens’ınönünde

Page 53: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

herşeyisöyleyebilirsiniz,siziteminederim,”derdi.Böylece Lord Darlington, Herr Bremann’ın ölümünden sonraki iki yıl

içerisinde, o günlerde kendisinin en yakınmüttefiki olan SirDavidCardinal’labirlikte, Almanya’daki durumun böyle sürmesine göz yumulmaması gerektiğigörüşünüpaylaşankişileribirarayagetirerekgenişbirittifakkurmayıbaşardı.Buittifak yalnızca İngilizlerle Almanlardan oluşmuyordu, aralarında Belçikalılar,Fransızlar, İtalyanlar ve İsviçreliler de vardı; diplomatlar ve üst düzeysiyasetçiler, seçkin rahipler, emekli subaylar, yazarlar ve düşünürler. Kimileri,lordhazretlerigibi,Versailles’daadildavranılmadığına,sonaermişbirsavaşiçinbir ulusu cezalandırmayı sürdürmenin ahlaka ters düştüğüne gönülden inananbeyefendilerdi. Ötekiler, belli ki Almanya ve Alman halkı için daha az kaygıduyuyorlardı,amaoülkedekiekonomikkargaşanındurdurulmamasıhalindedehşetvericibirhızlabütündünyayayayılabileceğigörüşündeydiler.

1922 yılı başlarında lord hazretleri, artık aklında açık seçik belirmiş birhedefe doğru ilerliyordu: Burada, Darlington Malikânesi’nin çatısı altında,uluslararası düzeyde “gayriresmi” bir toplantı düzenleyecek ve öncedendesteklerini kazandığı, sözü en çok geçen insanları bir araya getirecekti.Toplantının amacı, Versailles Antlaşmasının en acımasız koşullarının nasılhafifletilebileceğinintartışılmasıydı.Böylebirtoplantınınanlamlıolması,gerekliağırlığın sergilenmesine bağlıydı; uluslararası ‘resmi’ toplantılar üzerindeyönlendirici bir etkiye ancak o zaman kavuşabilirdi. Antlaşmayı yenidenincelemek amacıyla bu tür pek çok ‘resmi’ toplantı düzenlenmişti, ama bunlardaha fazla karışıklığa ve kırgınlığa yol açmaktan başka işe yaramamıştı. OzamankiBaşbakanımız Sayın LloydGeorge 1922 baharında İtalya’da büyük birtoplantıgerçekleştirilmesiiçinçağrıdabulunmuştu;başlangıçtalordhazretlerininamacı, bu toplantıdan doyurucu bir sonuç çıkmasını güvence altına almak içinDarlingtonMalikânesi’nde küçük bir toplantı düzenlemekti.AncakSirDavid’lebirlikte harcadıkları onca çabaya karşın çalışmalarını bu tarihe kadartamamlayamadılar. Başbakanımızın toplantısı yine kesin bir sonucabağlanamayınca Lord Darlington bu kez, gelecek yıl İsviçre’de düzenlenmesitasarlananbaşkabirbüyüktoplantıyıkendinehedefedindi.

İştebusıralardabirsabah,kahvaltıodasınakahvesinigetirdiğimde,elindekiTheTimesgazetesiniusançlakatlayıpbanadönmüş,“Ah,şuFransızlar,”demişti.“Gerçekten,Stevens,çokciddiyim.ŞuFransızlar...”

“Evet,efendim.”“Bütün dünyaya karşı onlarla kol kola görünmemiz gerektiğini düşününce...

Düşüncesibileyetiyor,gidipiyicebiryıkanmakistiyorinsan.”“Evet,efendim.”“Berlin’e songidişimdeStevens, babamın eski dostuBaronOverathgelip,

Page 54: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

‘Bununiyeyapıyorsunuzbize?’diyesordu. ‘Böyleyaşamayısürdüremeyizartık,bunugöremiyormusunuz?’OnasorununsefilFransızlarolduğunusöylememekiçinzortuttumkendimi.İngilizlerindavranıştarzıböyledeğildir,demekistedim.Amagaliba böyle şeyleri kolay kolay yapamıyor insan. Sevgili müttefiklerimizhakkındakötükonuşmamamızgerekiyor.”

Ama işte bu gerçek, Fransızların Almanya’yı Versailles Antlaşması’nınpençesinden kurtarmaya inatla yanaşmamaları, Darlington Malikânesi’ndekitoplantıya, ülkesinin dış siyasetinde sözü geçen bir Fransız beyefendinin deçağrılmasını kaçınılmaz kılıyordu. Lord hazretlerinin, böyle bir kişinin katılımıolmadan gerçekleşecek herhangi bir tartışmanın ancak kendimizi kandırmakolacağı görüşünü birçok kez dile getirdiğini duymuştum. Bunun üzerine SirDavid’lebirliktehazırlıklarınınbusonvecanalıcıaşamasınagirdiler; art ardagelendüşkırıklıklarınakarşınsarsılmayankararlılıkvedirençlerinetanıkolmakinsanaalçakgönüllülüğüöğretiyordu.Sayısızmektupve telgrafgönderildi;bizzatlordhazretleri ikiay içindeüçkezParis’egittiler.SonundasondereceünlübirFransız –ona ‘Mösyö Dupont’ demekle yetineceğim– toplantıya çok sıkı bir“gizli”lik kaydıyla katılmayı kabul etti ve toplantı tarihi belirlendi. Yani ounutulmaz1923Baharı.

Bu tarih yaklaştıkça üzerimdeki baskısı gitgide artan sorumluluklar, lordhazretlerinin omuzlarına dağ gibi yığılanlarla kıyaslanamasa bile, hiç deazımsanamayacak boyuttaydı. Gelenlerden herhangi biri DarlingtonMalikânesi’ndeki konukluğu sırasında yeterince rahat etmediği takdirde, budurumun akıl almaz sonuçlar doğurabileceğinin fazlasıyla farkındaydım.Dahası,bu büyük olayla ilgili tasarılarımı, katılım sayısındaki belirsizlik yüzündenkesinleştirme imkânım da yoktu. Toplantı çok üst düzeyde gerçekleşeceğinden,katılanların sayısı yalnızcaon sekiz pek seçkinbeyefendi ve iki hanımefendiylesınırlandırılmıştı –bir Alman kontes ve o zamanlar hâlâ Berlin’de oturansaygıdeğer Bayan Eleanor Austin–; ama konuklardan her biri sekreterler, odauşakları ve tercümanlar getirecekti kuşkusuz; gelmesi beklenebilecek bu türkişilerinkesin sayısınıbelirlemeninyoluyoktu.Ayrıca,kimikonukların toplantıiçin belirlenen günden daha önce gelecekleri de öğrenildi; böylece zeminhazırlamak, öteki konukların tutumlarını tartmak için yeterli zamanları olacaktı,ama kesin geliş tarihleri de belirsizdi. Hizmetlilerin yalnızca son derece sıkıçalışmaları, her an tetikte olmaları yetmiyor, bir de her zamankinden esnekdavranmalarıgerekiyordu.Aslında,dışarıdanekhizmetligetirtmedenönümüzdekibu büyük sınavı başarıyla atlatamayacağımızı düşündüm önce. Ancak bu, lordhazretlerinin evde olup bitenlerin dışarıya yayılacağından kaygı duymasına yol

Page 55: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

açmanın yanı sıra, herhangi bir hatanın çok pahalıyamal olacağı bir dönemde,tanımadığım kişilere bel bağlamamı da gerektirecekti. Bu koşullar altındaönümüzdeki günler için hazırlanmaya koyuldum, herhalde bir general de savaşaböylehazırlanır.Büyükbirdikkatle,hertürlüolasılığıöngörenözelbirişbölümüyaptım; en güçsüz noktalarımızın hangileri olduğunu inceledim, bu noktalardakidayanaklarımızın çökmesi halinde başvurulabilecek yedek tasarılar geliştirmeyegiriştim.Çalışanlaraaskeriusul“moralsöylevi”bileçektim;onlarıvargüçleriyleçalışmalarıgerektiğine,bunakarşınilerikigünlerdebizibekleyengörevleriyerinegetirmektenbüyükgururduyacaklarına iknaetmek için.“Tarihbuçatınınaltındayazılabilir,” dedim onlara. Benim abartılı sözlere eğilimli biri olmadığımıbildiklerinden,olağanüstübirşeylerinbeklendiğinihemenanladılar.

Babamın kameriyenin önünde düştüğü sıralarda –ilk konukların geleceğigünden tam iki hafta önceydi bu–DarlingtonMalikânesi’nde esen havanın nasılolduğunubirazolsunanlamışsınızdırartık:“lafıağzındageveleyipdurma”nınpekyeri olmadığını söylerken ne demek istediğimi de. Babam, asla dolu tepsitaşımaması kaydıyla işinin verimliliğine getirilen kısıtlamaların üstesindengelmenin yolunu çabuk buldu her nasılsa. Demliklerin, fincanların, tabaklarınçevresine alakasızca, ama her zaman düzgün bir biçimde yerleştirilmiş temizlikmalzemeleri,bezlervefırçalarladolu,kimizamanneredeyseseyyarsatıcılarınelarabalarına benzeyen bir servismasasını iten karaltısı evde tanıdık bir görüntüoluverdi.Elbetteyemekservisiyapmagörevindenferagatetmekzorundakalmıştı,yinedeoservismasasışaşırtıcıağırlıktabirişinaltındankalkmasınısağlıyordu.Gerçekten de toplantı yaklaştıkça babamda inanılmaz bir değişim görülmeyebaşladı. Sanki doğaüstü bir güç onu ele geçirmiş, yirmi yıl gençleştirmişti;yüzünde son zamanlarda belirginleşen çöküklük büyük ölçüde azaldı ve babamkendiniişineöylebüyükbirzindeliklevermeyebaşladıki,herhangibiryabancı,Darlington Malikânesi’nin koridorlarında servis masaları iten bir değil birçokadamolduğunainanabilirdi.

BayanKenton’agelince, o günlerdegitgide artangeriliminonudabelirginbir biçimde etkilediğini anımsıyor gibiyim. Örneğin, arka koridordakarşılaşmamız geldi aklıma. Darlington Malikânesi’nin hizmetli bölümünde birçeşitbelkemiğihizmetigörenvehayliuzunolanbuarkakoridor,günışığınınpekaz işleyebildiği,oldukçakasvetlibiryerdi.Güneşlibirgündebileöylekaranlıkolurdu ki tünelde yürüdüğünüzü sanırdınız. Sözünü ettiğim o gün de BayanKenton’ı ahşap döşeme üzerinde bana doğru gelen ayak seslerinden tanımışolmasaydım, kimliğini ancak dış hatlarından çıkarabilirdim herhalde. Tahtalarınüzerinebirışıkdemetinindüştüğüendernoktalardanbirindedurdum,“Ah,BayanKenton,”dedim.

“Evet,BayStevens?”

Page 56: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

“BayanKenton,üstkatyatakodalarınınçarşaflarınınöbürgünekadarhazırolmasıgerektiğinedikkatiniziçekebilirmiyim?”

“Bukonuylailgileniyorum,BayStevens.”“Bunuduyduğumaçoksevindim.Aklımagelmiştide.”Yolumadevametmeküzereydim, amaBayanKentonyerindenkıpırdamadı.

Derkenbanadoğrubiradımdahaattı,üzerinebirışıkdemetidüşünceyüzündekikızgınifadeyigörebildim.

“Neyazıkki,BayStevens,şuandasonderecemeşgulüm,harcayacaktekbiranımbileyok.Sizinbesbellisahipolduğunuzkadarboşzamanımolsaydı,böyleortalıklarda dolanıp kusursuzca çekip çevirdiğiniz işleri size durmadananımsatarakkarşılıkvermektenmutlulukduyardım.”

“BayanKenton, böyle aksileşmenize hiç gerek yok.Yalnızca dikkatinizdenkaçmadığınaeminolmagereksinimiduydum.”

“BayStevens,şusonikigündürböylebirgereksinimidördüncüyadabeşinciduyuşunuzbu.Bu evdeöylecegezinip insanları gereksizyorumlarınızla rahatsızedebilecekkadarzamanınızolmasıçokgarip.”

“Bayan Kenton, boş zamanım olduğuna bir an bile inandıysanız, bu,deneyimsizliğinizin ne denli büyük olduğunun açık bir kanıtı sayılır. Böyle birevdeki sorumlulukların boyutlarını gelecek yıllarda daha iyi anlayacağınızainanıyorum.”

“Durmadanbenim‘büyükdeneyimsizliğimden’sözediyorsunuzBayStevens,yine de işimde herhangi bir kusur bulamıyor gibisiniz. Bulsaydınız, hiç kuşkumyok,çoktanuzunuzunanlatırdınızbunubana.Şimdi,uğraşmamgerekenbir sürüşey var, beni böyle izleyip yolumu kesmemenizi rica edeceğim. Harcayacakzamanınızbukadarçoksabiraztemizhavaalarakdahaakıllıcadeğerlendirmeniziöneririm.”

Sertadımlarlayanımdangeçipgitti.Konuyudahafazlauzatmamanıneniyisiolacağınakararvererekyolumadevamettimbende.Neredeysemutfakkapısınavarmıştımki,yaklaşanöfkeliayaksesleriningürültüsünüişittimyeniden.

“Aslında, Bay Stevens,” diye seslendi, “bundan böyle benimle doğrudankonuşmamanızıricaedecektimsizden.”

“BayanKenton,nelersöylüyorsunuzsiz?”“Banabildirmekistediğinizbirşeyolursa,birhaberciaracılığıylailetmenizi

istiyorum.Ya da not yazıp yollayabilirsiniz. Eminim iş ilişkimiz böylelikle çokdahakolaylaşır.”

“BayanKenton...”“Çok işimvar,BayStevens. İletmek istediğinizşeykarışıkbir şeyseyazılı

birnotgönderin lütfen.YoksaMarthayadaDorothy’yleyadaerkekhizmetlilerarasında yeterince güvenilir bulduğunuz biriyle iletebilirsiniz. Şimdi işime

Page 57: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

döneyimde,gezintinizedevamedin.”BayanKenton’ındavranışısinirbozucuydukuşkusuz,amabukonuüzerindefazlacadüşünmeyezamanbulamadım;çünkütamosırada konukların ilki geldi. Yurtdışından çağrılan temsilciler daha iki üç günkadarbeklenmiyorduamalordhazretlerinin“evsahibitakım”dediğiüçbeyefendi–Dışişleri’nden kimliğinin çok “gizli” tutulması kaydıyla gelen iki bakanla SirDavid Cardinal– zemini olabildiğince erken hazırlamak amacıyla öncedengelmişlerdi.Bubeylerinderintartışmalaradaldıklarıodalaragiripçıkarkenolanbiteni benden gizlemek için gösterilen çabanın her zamankinden de az olduğunufarkediyordum;böyleceisteristemezgelişmelerinbuaşamasıylailgilibelirlibirizlenim edindim. Lord hazretleri ve meslektaşları beklenen konukların her biriüzerinebirbirleriniellerindengeldiğincebilgilendirmekkaygısındaydılarelbette,ama bütün konuşmalar genelde tek bir kişinin, Fransız beyefendi, MösyöDupont’un ilgi alanlarına yakın ya da uzak olabilecek şeyler üzerindeyoğunlaşıyordu. Hatta bir ara sigara odasına girdiğimde, beylerden birinin,“Avrupa’nın yazgısı, Dupont’u bu noktaya getirip getiremeyeceğimize bağlıolabilir,”dediğiniduydum.

Bu ilk tartışmalarının ortalarında bir zaman, lord hazretleri, o olağanüstühaftaboyuncameydanagelecekvebesbelli unutulmayacakbütündiğerolaylarlabirlikte bugüne kadar belleğimde kalacak kadar sıradışı bir görev emanet ettibana.LordDarlington’ınbeniçağırdığıçalışmaodasınagirdiğimde,birazsıkıntılıolduğunuhemenfarkettim.Masasınaoturmuş,herzamankigibielindekitaptutmanumarasınabaşvurmuştu–budefaKimKimdir’dielindeki–;birsayfayıilerigeriçeviripduruyordu.

“Ha, Stevens,” diyerek sahte bir soğukkanlılıkla söze başladı, ama nasılsürdüreceğinibilemezhaldeolduğubelliydi. İlk fırsatta rahatsızlığınıgidermeyehazır, öylece ayaktadikiliyordum.Lordhazretleri parmağını sayfadagezdirmeyisürdürdübiran,birmaddeyiiyiceokumakiçineğildi,sonraşöylededi:

“Stevens, senden bunu istemenin biraz usule aykırı bir şey olduğununfarkındayım.”

“Buyurun,efendim.”“Maalesefşuarakafamfenahaldemeşgul.”“Yardımcıolabilirsemsevinirim,efendim.”“Böylebirşeyiortayaattığımiçinözürdilerim,Stevens.Biliyorum,seninde

işin başından aşkın. Ama nasıl edip de bu sorunu başımızdan savacağız,bilemiyorumdoğrusu.”

LordDarlingtondikkatiniKimKimdir’eçevirdiğindebiranbekledim.Sonrabaşını kitaptan kaldırmadan, “Yaşamın gerçeklerinden haberdarsındır herhalde,”dedi.

“Efendim?”

Page 58: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

“Yaşamıngerçekleri,Stevens.Kuşlar,arılar...Bilirsin,öyledeğilmi?”“Neyazıkkisizipekanlayamıyorum,efendim.”“O halde açık konuşayım, Stevens. Sir David çok eski dostumdur. Bu

toplantının düzenlenmesinde de büyük destek verdi bana. O olmasaydı MösyöDupont’unonayınıalamazdıkdiyebilirim.”

“Biliyorum,efendim.”“Gelgelelim Stevens, Sir David bazen bir tuhaftır, sen de fark etmişsindir

belki. Oğlu Reginald’ı da yanında getirmiş. Sekreteri olarak. Çocuk nişanlı,yakındaevlenecek.”

“Evet,efendim.”“Sir David son beş yıldır oğlunu ‘yaşamın gerçekleri’ üzerine aydınlatma

girişimlerindebulunmuş.Delikanlıyirmiüçündeşimdi.”“Evet,efendim.”“Asılkonuyageleyim,Stevens.Benbugencinvaftizbabasıyım.Buyüzden

SirDavid,Reginald’a‘yaşamıngerçekleri’nibenimaçıklamamıricaetti.”“Öylemiefendim?”“SirDavidbu işiyapmayıpekgözealamıyor,Reginald’ındüğüngününden

öncedeyapamayacağındankaygılanıyor.”“Evet,efendim.”“İşin doğrusu,Stevens, sonderecemeşgulüm.SirDavid biliyor olmalıydı,

ama yine de benden bunu istedi.” Lord hazretleri susup önündeki sayfayıincelemeyisürdürdü.

“Doğrumuanladımefendim?”dedim, “Gençbeyefendiyebubilgiyibenimmiaktarmamıistiyorsunuz?”

“Senin için sakıncası yoksa, Stevens. Üzerimden büyük bir yük kalkmışolacak. SirDavid her saat başı sıkıştırıp duruyor, konuştunmu konuşmadınmı,diye.”

“Anlıyorum efendim. Bunca şeyin baskısı varken bir de bu, sinir bozucuolmalı.”

“Elbettebuseningörevalanınagirmiyor,Stevens.”“Elimden geleni yaparım efendim. Ancak bu tür bir bilgiyi aktarmak için

uygunzamanıbulmaktagüçlükçekebilirim.”“Birdenesenbileçoksevinirim,Stevens.Çokçokyardımcıolursun.Yalnız,

bak,işiabartmayagerekyok.Yalnızcatemelgerçekleriilet,yeter.Basityaklaşımeniyisidir,budabendensanabiröğüt,Stevens.”

“Pekâlâ,efendim.Elimdengeleniyapacağım.”“Çokçokteşekkürler,Stevens.Gelişmelerdenhaberdaretbeni.”

Page 59: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

Buricabeniepeyşaşırtmıştı elbette;başkazamanolsaüzerindebirazkafayorabileceğim bir sorun olabilirdi bu belki. Ama böyle sıkışık bir dönemdedamdan düşercesine ortaya çıktığı için yok yere aklımı karıştırmasına gözyumamazdım; bu nedenle konuyu ilk fırsatta çözüme kavuşturmam gerektiğinekararverdim.AnımsadığımkadarıylabugörevbanaemanetedilelidahabirsaatbileolmamıştıkigençBayCardinal’ıkitaplıktakiyazımasalarındanbirinde tekbaşına oturmuş, birtakım belgelere gömülmüş buldum. Beyefendiye dikkatlicebakınca lord hazretlerinin –aslında babasının da– karşılaştığı güçlüğüanlayabiliyorduinsan.LordDarlington’ınvaftizoğluağırbaşlı,okumuşyazmışbirgençadamabenziyordu,yüzhatlarındapekçokiyinitelikgörebiliyordunuz;fakataçmam gereken konu söz konusu olduğunda, daha kaygısız, hatta daha uçarı birgenci kesinlikle yeğlerdim. Ne olursa olsun bu meseleyi olabildiğince çabukhalletmeyekararlı olduğumdankitaplığagirdim,BayCardinal’ınyazımasasınınazötesindedurarakhafifçeöksürdüm.

“Özürdilerimefendim,sizeiletmemgerekenbirşeyvar.”Bay Cardinal kâğıtlardan başını kaldırıp hevesle, “Ah, öyle mi?” dedi.

“Babamdanmı?”“Evetefendim,öylesayılır.”“Birdakika.”Delikanlı, ayağının dibinde duran evrak çantasına uzandı, bir kalemle not

defteriçıkardı.“Hazırım,Stevens,başla.”Yeniden öksürdüm, sesime becerebildiğimce ciddi bir hava vermeye

çalıştım.“SirDavidşunubilmeniziistiyorki,efendim,beyefendilerlehanımefendiler

pekçoktemelaçıdanbirbirlerindenfarklılar.”Bir sonrakicümlemibiçimlendirmedenöncebirazduraklamışolmalıyımki

BayCardinal içiniçekti, “Bunun fazlasıyla farkındayım,Stevens,”dedi. “Lütfenasılkonuyagelirmisin?”

“Farkındamısınızefendim?”“Babam her zaman hafife alıyor beni. Bu alanda kapsamlı bir okuma,

araştırmayaptım.”“Öylemi,efendim?”“Sonbiraydırbunundışındahemenhiçbirşeydüşünmedimki!”“Gerçekten mi, efendim? O halde belki de benim söyleyeceklerim biraz

gereksizkaçacak.”“Babam çok iyi bilgilendirildiğimden kesinlikle emin olabilir. Bu evrak

çantası” –ayağıyla dürtükledi– “akla gelebilecek bütün açılara değinen notlarlaağzınakadardolu.”

“Öylemi,efendim?”

Page 60: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

“Aklın alabileceği her türlü birleşimi inceden inceye düşündüğümüsanıyorum.Babamabukonudagüvencevermeniisterim.”

“Pekâlâ,efendim.”BayCardinalbirazrahatlamışgörünüyordu.Gözlerimikaçırmayaçalıştığım

evrak çantasına bir kez daha dokundu, “Bu çantayı neden hiç elimdenbırakmadığımımerakediyordunherhalde.İşteşimdibiliyorsun.Düşünbir,yanlışbirininelinegeçse...”

“Çokuygunsuzkaçardı,efendim.”“Ancak,” dedi yerinde birdenbire doğrularak, “babam, üzerinde düşünmem

gerekenyepyenibiretkenortayaattıysa...”“Sanmıyorum,efendim.”“Yokmuyani?ŞuDupontdenenadamlailgiliyenibirşeylerdemiyok?”“Neyazıkkiyok,efendim.”Ardımda bıraktığımı sandığım bir işin aslında oracıkta, tam önümde

dokunulmamış olarak durduğunu anlamaktan duyduğum hayal kırıklığını bellietmemek için elimden geleni yaptım. Tam yeni bir girişimde bulunmak üzeredüşüncelerimi topluyordum ki delikanlı ayağa kalktı, evrak çantasını sıkıcakavrayarak, “Gidip biraz temiz hava alacağım,” dedi. “Yardımların için sağ ol,Stevens.”

BayCardinal’laarayıfazlasoğutmadangörüşmekiçinhemenbaşkabirfırsatkollamakniyetindeydim,amaneyazıkkiböylebirfırsatçabukçıkmadı.Bununbirnedeni,AmerikalısenatörBayLewis’inhemenogünöğledensonra,beklenendenikigünkadaröncegelmesiydi.Aşağıda,odamdaerzak listesini inceliyordumkiyukarıdan,avluyagirenbirarabanınsesigeldikulağıma.Yukarıkataçıkmakiçindışarı fırladığımda arka koridorda, son tartışmamıza sahne olan yerde, BayanKenton’lakarşılaştım,belkidahaöncetakındığıçocukçatavrısürdürmesiiçinonuyüreklendiren de bu şanssız rastlantı oldu; çünkü gelenin kim olduğunusorduğumda yalnızca, “Acilse bir not gönderin lütfen, Bay Stevens,” diyerekyanımdangeçipgitti.Bu,insanıçiledençıkaranbirşeydikuşkusuz,amahemenüstkatakoşmakdışındayapabileceğimbirşeyyoktu.

BayLewis’ten aklımda kalan şey, yüzündenpek eksilmeyen cana yakın birgülümseme;birdedoğanınkiloaçısındancömertdavrandığıbirbeyefendiolduğu.Erken gelmesi, hazırlıkları tamamlamak üzere bir iki gün daha baş başakalacaklarını düşünen lord hazretleri ve çalışma arkadaşlarını belli ki birazrahatsız etmişti. Ama Bay Lewis’in samimi, rahat hareketleri. BirleşikDevletler’in “her zaman adaletin yanında yer alacağı ve Versailles’da işlenenhataları itiraf etmekten çekinmeyeceği”nedair yemek sırasında söylediği sözler,“evsahibitakımın”güveninikazanmasındaetkiliolmuşgibiydi.Yemeksırasındasohbetyavaşyavaşamaşaşmazbirbiçimde,BayLewis’indoğduğuPennsylvania

Page 61: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

eyaletinin güzelliklerinden önümüzdeki toplantıya yöneldi; beyler purolarınıyaktıkları sırada ortaya atılan birtakım tahminler,BayLewis’in gelişinden önceortayaatılanlarkadariçtenlikliydi.BiraraBayLewisşöylededi:

“Sizinle aynı düşüncedeyim beyler, Mösyö Dupont’umuzun sağı solu belliolmayabilir.Amaşunusöyleyeyim,onuniçinbirtekkonudabahsegirebilirsiniz.Kesinliklebahsegirebileceğiniztekbirşeyvar.”Öneeğildi,sözlerinivurgulamakiçin purosunu sallayarak, “Dupont, Almanlardan nefret eder,” dedi. “Savaştanöncedenefretederdi,şimdiysesizburadakibeylerinanlamaktagüçlükçekeceğikadar derin bir nefret duyuyor onlara karşı.” Bunu söyledikten sonra yenidenarkasına yaslandı, yeniden gülümsedi. “Ama kabul edin beyler,” diye sürdürdüsözünü, “bir Fransız’ı Almanlardan nefret ettiği için suçlayamazsınız ya?Fransızlarınonlardannefretetmekiçinyeterlinedenivar,öyledeğilmi?”

Bay Lewis bakışlarını masadakilerin üzerinde gezdirirken odada hafifsıkıntılıbirhavaesti.DerkenLordDarlingtonkonuştu:

“Biraz öfke duyulması kaçınılmaz, çok doğal bu. Ama biz İngilizler deAlmanlarlauzunvezorlubirsavaştançıktık.”

“Amasizİngilizlerinfarkışu,”dediBayLewis,“artıkAlmanlardanpekdenefret etmiyor gibisiniz. Oysa Fransızlara göreAlmanlar Avrupa’daki uygarlığıyerlebirettiler,onlaraverilecekhiçbircezayeterincekötüsayılmaz.Amerika’dabizebirazmantıksızbirtutumgibigörünüyorbu,amabeniesasşaşırtanşey,nasıloluyorda siz İngilizlerFransızlarınbugörüşünüpaylaşmıyorsunuz?Nedeolsa,sizindebelirttiğinizgibi,osavaştaİngilizlerdeçokşeyyitirdi.”

SıkıntılıbirsessizliktensonraSirDavid,biraztereddütleşöylededi:“BizİngilizlerböyleşeylereFransızlardandahafarklıbakarızgenelde,Bay

Lewis.”“Ah, bir tür mizaç farklılığı yani.” Bunu söylerken Bay Lewis’in

gülümsemesi biraz daha yayıldı sanki. Kafasında pek çok şey aydınlanmış gibikendikendinebaşınısalladı,purosundanbirnefesçekti.Sonradanolupbitenleribildiğim için hafızam beni kandırıyor olabilir tabii, ama bu görünüşte sevimliAmerikalıbeyefendidetuhafbirşeyler,belkideikiyüzlücebirşeylerolduğunuilkkez o an sezdiğime inanıyorum. Ama benim kuşkularım o anda uyandıysa bile,LordDarlingtonbunlarıpaylaşmıyordubesbelli,çünküobirikisaniyeliksıkıntılısessizliktensonralordhazretleribirkararavarmışgibisözaldı:

“Bay Lewis,” dedi, “açık konuşayım. İngiltere’de çoğumuz Fransızların şuanki tutumunu namert buluyoruz. Siz bunu mizaç farklılığı olarakadlandırabilirsiniz pekâlâ, ama ben çok daha öte bir şeylerden söz ettiğimizidüşünüyorum. Bir anlaşmazlık bir kere çözümlendi mi, düşmandan böylesinenefret etmeye devam etmek yakışıksızdır. Bir adamı dize getirdinizse, iş oradabitmelidir.Onubir de tekmelemeyekalkışmazsınız.Bize göreFransızların tavrı

Page 62: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

gitgidebarbarlaşıyor.”Bu sözlerBayLewis’i hoşnut etmiş gibiydi.Katıldığını belirten bir şeyler

mırıldandı, masanın üzerinde asılı kalmış yoğun puro dumanı arasından evsahiplerinehoşnutluklagülümsedi.

Ertesi sabah, birkaç konuğumuz daha beklenenden erken teşrif etti:Almanya’danikihanımefendi–hernekadarbirbirlerindençokfarklıçevrelerdengeliyor olsalar da birlikte yolculuk etmişlerdi–; yanlarında oda hizmetçileri,uşaklar ve bir sürü sandık...Derken öğleden sonra, bir İtalyan beyefendi geldi,odauşağı,sekreteri,bir“uzman”veikikorumayla.Bubeyefendiacabanasılbiryere geldiğini sanıyordu, hiç bilmiyorum, ama bu iki iri yarı, sessiz sedasızadamın, İtalyan beyefendi evin içinde nereye giderse gitsin ondan birkaç adımötede durup kuşkulu bakışlarla etrafı gözleyişlerini izlemek oldukça tuhaftı. Buarada, sonraki günlerde anlaşıldığı üzere, bu korumaların çalışma düzenleribirinden birinin alışılmadık saatlerde yukarı çıkıp uyumasını gerektiriyordu,böylece en azından biri bütün gece görev başında kalabiliyordu. BunuöğrendiğimdeBayanKenton’ıhaberdaretmeyeçalıştım,amabenimlekonuşmayıbirkezdahageriçevirdi;bendeişleriolabildiğinceçabukhalletmekiçinbirnotyazıpodakapısınınaltındanatmakzorundakaldım.

Ertesigün,pekçokkonukdahageldi.Toplantınınbaşlamasınadahaikigünolmasına karşın, Darlington Malikânesi, odalarda oturup konuşan ya da holde,koridorlarda, sahanlıklarda resimleri, eşyaları inceleyerek besbelli amaçsızcadikilipduran,çeşitçeşitulustan insanladolmuştu.Konuklarbirbirlerinesaygıdakusur etmiyorlardı; buna karşılık bu aşamada, güvensizliğin büyük oranda ağırbastığıgerginbirhavaegemendisanki.Buhuzursuzluğundoğalyansımasıolarakdakonukodauşaklarıveuşaklarbirbirlerineaçıkçasoğukdavranıyorlardı;benimyanımda çalışanlar da onlarla fazlaca zaman harcayamayacak kadar meşgulolmaktanhoşnutlardı.

İştebusıralarda,çekipçevirmemgerekenpekçokşeyleuğraştığımbiranda,camdan dışarı göz attığımda, genç Bay Cardinal’ın temiz hava almaya bahçeyeçıktığını gördüm. Her zamanki gibi evrak çantasına yapışmış bir halde, avluyuçevreleyen yolda dalgın dalgın geziniyordu.Kuşkusuz hemen genç beyefendiyleilgiliözelgörevimianımsadımvegenelolarakdoğanın,özellikledekonuyaörnekoluşturabilecekkazlarınyeraldığıoaçıkhavasahnesinin,iletmemgerekenşeyleriçinhiçdeuygunsuzbirortamsayılmayacağıgeldiaklıma.Ayrıcaçabucakdışarıçıkıp yolun kıyısındaki büyük açelyanın ardına gizlenirsem, çok geçmeden BayCardinal’ın yanımdan geçeceğini de kestirebiliyordum. Böylece ortaya çıkıpgerekenlerionaaçıklayabilecektim.Doğrusu taktiklerinen inceliklisidenemezdibuna,amabuözelgörev,kendiiçindeönemliolsabile,oandabenimiçinçokdaönceliklideğildikuşkusuz.

Page 63: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

Ağaçların dalları ve toprak hafif bir kırağıyla kaplıydı, yine de baharınbaşlangıcıiçinılıkbirgündü.Çimenliğihızlageçtim,açelyanınarkasındadurdum,çokgeçmedenBayCardinal’ınyaklaştığınıduydum.Amaneyazıkkiortayaçıkışzamanlamamda küçük bir hata yapmışım: Bay Cardinal hâlâ makul biruzaklıktayken ortaya çıkmak niyetindeydim, böylece beni görmek için zamanıolacak,kameriyeyeyadabelkibahçıvankulübesinedoğrugittiğimisanacaktı.Ozamandaonuoandagörmüşgibidavranabilir,öncedenhazırlandığıanlaşılmayanbirkonuşmayagirişebilirdim.Ancakortayaçıkmaktabirazgeçkaldımveneyazıkki delikanlıyı ürküttüm; evrak çantasını hemen benden uzağa kaçırıp iki eliylesıkıcagöğsünebastırdı.

“Çoközürdilerim,efendim.”“Hayaksi,Stevens,ödümüpatlattın.Birşeyoldusandım.”“Çoközürdilerim,efendim.Amasizeiletmemgerekenbirşeyvar.”“Hayaksi,gerçektenşaşırttınbeni.”“Doğrudan konuya geleyim, efendim. Bizden pek de uzakta olmayan şu

kazlarıgörüyorsunuz.”“Kazlarmı?”Şaşkınşaşkınçevresinebakındı.“Ah,evet.Doğru,kazbunlar.”“Çiçeklerveçalılarda.Buonlarıbütüngörkemleriylegörmekiçinyılınen

uygunmevsimi değil aslında, ama takdir edersiniz ki efendim, baharın gelişiylebirlikteburalardabirdeğişimgöreceğiz;çoközelbirdeğişim.”

“Evet. Bahçelerin güzelliklerinin doruğunda olmadıkları kesin. Amadoğrusunu istersen Stevens, doğanın görkemine pek dikkat etmiyordum şu anda.Herşeyoldukçakaygıverici.ŞuMösyöDupont,bundandahakötübirruhhalindegelemezdi.Ensonistediğimizşeydibu.”

“MösyöDupontburaya,evemigeldiefendim?”“Yarımsaatkadarönce.Çokhuysuz...”“Özürdilerimefendim.Hemengidipkendisiyleilgilenmemgerek.”“Elbette,Stevens.Benimlekonuşmakiçindışarıçıkmanbüyükincelik.”“Lütfen bağışlayın beni efendim. Ama şu –sizin deyiminizle– doğanın

görkemi konusunda söyleyecek bir iki sözüm daha var. Dinleme lütfundabulunursanız müteşekkir olurum. Ama galiba başka bir zamana ertelemekzorundayım.”

“Dört gözle bekleyeceğim, Stevens. Aslında ben daha çok balıkçıyımdır.Balıklarla,tatlıvetuzlusuylailgiliherşeyibilirim.”

“Gelecek konuşmamıza bütün canlılar konu olacak efendim. Şimdi izniniziistememgerek.MösyöDupont’ungeldiğindenhaberimyoktu.”

Hemen eve koştum, kapıda uşakla karşılaştım: “Her yerde sizi arıyorduk,efendim.Fransızbeyefenditeşrifettiler.”

Mösyö Dupont kırçıl sakallı, monokl takan, uzun boylu, zarif bir

Page 64: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

beyefendiydi. Avrupalı beylerin tatillerde giydikleri türden giysilerle gelmişti,zatenkonukluğuboyuncaDarlingtonMalikânesi’nesalteğlenceveahbaplık içingeldiği görünümünü özenle koruyacaktı. Ama o ilk gün, Bay Cardinal’ın dabelirttiği gibi,MösyöDupont’un keyfi hiç de yerinde değildi. İngiltere’ye ayakbastığı andan itibaren canını sıkan onca şeyin neler olduğunu şimdianımsamıyorum;amaenönemlisi,Londraçevresindegörülecekyerlerigezerkenayaklarındayaralaraçılmıştı,buyaralarıniltihapkapmasındankorkuyordu.OnunodauşağınıBayanKenton’ayolladım,amaMösyöDupontyinedebirkaçsaattebir parmaklarını şıklatıp, “Başuşak! Biraz daha sargı bezi istiyorum,” deyipduruyordu.

BayLewis’igörüncekeyfibirazyerinegelirgibioldu.Amerikalısenatörlebirbirlerinieskiişarkadaşlarıgibiselamladılarvegününgerikalanında,herkesiniçinde ortak anılarından bahsedip gülüştüler sürekli. Bay Lewis’in MösyöDupont’la neredeyse sürekli birlikte olmasının, görüşmeler başlamadan önce buayrıcalıklı beyefendiyle yakın bir ilişki kurmaya doğal olarak can atan LordDarlingtoniçinciddibir rahatsızlıkdoğurduğugörülüyordu.Lordhazretleriözelolarak konuşmak üzereMösyöDupont’u ne zaman bir köşeye çekmeye çalışsa,BayLewis,“Bağışlayınbeyler, amabenipekşaşırtanbir şeyvar,”gibilerindensözlerle gülümseyerek yanlarına sokuluyordu. Lord hazretleri de, her seferinde,Amerikalıbeyefendininşenşakrakfıkralarındanbirkaçınıdahadinlemekzorundakalıyordu.BayLewisdışındaötekikonuklar,belkikendisindenbirazsakındıklarıiçin, belki de bir husumetten ötürü Mösyö Dupont’dan uzak duruyorlardı. Butemkinlihavadabilegözeçarpanvegelecekgünlerinanahtarınıöyleyadaböyleelinde tutan kişinin Mösyö Dupont olduğu duygusunu daha da pekiştiren birdurumdubu.

Toplantı,1923Martı’nınsonhaftasındayağmurlubirsabah,birazuygunsuzbir dekor olan konuk odasında başladı; katılanların pek çoğu “gizli” kaydıylageldiklerinden, toplantı için bu oda seçilmişti. Bence, dış görünüştekigayriresmilik aslında gülünç boyutlara vardırılmıştı. Daha çok dişil bir havataşıyanbuodanın,üçüdördübirkanepeyesığışmış,haşinyüzlü,koyurenktakımelbiseli bir sürü beyefendiyle tıklım tıklım dolduğunu görmek yeterince gariptizaten;amakimilerigörünümükorumadaöylesinekararlıydıki, sankisıradanbirarkadaştoplantısındaymışçasınakucağındagazetevedergileriaçıktutacakkadarilerigitmişti.

O ilk sabah boyunca durmadan bir içeri, bir dışarı girip çıkmak zorundakaldım, bu yüzden de olan biteni baştan sona izleyemedim. Ama LordDarlington’ınkonuklara,“Hoşgeldiniz,”diyerektartışmalarıresmenbaşlattığını,

Page 65: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

daha sonra Almanya’da kendi gözleriyle tanık olduğu sıkıntıları vurgulayarakVersailles Antlaşması’nın çeşitli koşullarının hafifletilmesini zorunlu kılan birahlaki gerekçeyi ana hatlarıyla açıklamaya giriştiğini anımsıyorum. Lordhazretlerinin bu duyguları daha önce birçok kez dile getirdiğini duymuştumkuşkusuz,amabugörkemliortamdakonuşurkentaşıdığıinançokadargüçlüydükibenbile elimdeolmadanyenidenetkilendim.ArdındanSirDavidCardinal aldısözü;konuşmasınınçoğunukaçırdıysamdaözündeçokdahateknikgibiydi,benimaklımın ereceği bir şey değildi doğrusu. Ama bu konuşmanın da ana düşüncesilord hazretlerininkine yakın sayılırdı. Sir David Cardinal sözlerini Almantazminat ödemelerinin dondurulması ve Fransız birliklerinin Ruhr bölgesindençekilmesi yolunda bir çağrıyla noktaladı. Derken Alman kontes konuşmayabaşladı, ama bu noktada anımsayamadığım bir nedenden ötürü konuk odasındanuzunbirsüreiçinayrılmakzorundakaldım.Yenideniçerigirdiğimdeysekonuklarortakbirtartışmayagirişmişlerdi;ticaretlevefaizoranlarıylailgilipekçokterimkullanıldığındankonuşmalarıanlayabilmemmümkündeğildi.

Gözleyebildiğim kadarıyla Mösyö Dupont tartışmalara katılmıyordu. Aşırıciddiifadesinebakarakdikkatlesöylenenlerimidinliyor,yoksaderindüşünceleremidalmış,anlamakgüçtü.Birara,AlmanbeyefendilerindenbirininkonuşmasınınortasındaodadançıkmamgerektiğindeMösyöDupontbirdenayağakalktı,benimardımdandışarıçıktı.

“Başuşak,” dedi hole varınca, “ayağımdaki sargı bezlerini değiştirtebilirmiyim?Okadarrahatsızediyorlarki,bubeylerigüçbeladinleyebiliyorum.”

AnımsadığımagöreyardımiçinBayanKenton’aricadabulunmuş–pektabiikibirhaberciaracılığıyla–vehastabakıcısınıbekleyenMösyöDupont’ubilardoodasındayalnız bırakarakdışarı çıkmıştımki endişeli bir yüzlemerdivenlerdenaceleyleinenbiruşak,babamınfenalaştığınıbildirdi.

Yukarı fırladım, sahanlığa varıp köşeyi döndüğümde garip bir görüntüylekarşılaştım.Koridorunsonunda,osıradakülrengibirışığıniçeridolduğu,yağmurdamlalarıyla kaplı büyük pencerenin önündeydi babam; gövdesi dinsel birtörendeymişçesinedonmuşkalmıştı.Birdizininüzerineçökmüştü,başıöneeğikti,önünde duran ve her nedense inatçı bir durağanlığa gömülmüş olan servismasasınıitiyorgibiydi.Azötedeikiodahizmetçisidurmuş,onunçabalarınıbirazkorku, biraz da saygıyla izliyorlardı. Babamın yanına gittim, servis masasınınkıyısınayapışmışelleriniaçarakonuhalınınüzerineyatırdım.Gözlerikapalıydı,yüzü kül gibiydi, alnında boncuk boncuk ter birikmişti. Başkaları da yardımaçağrıldı,tekerlekliiskemletamzamanındagetirildivebabamodasınataşındı.

Yatağına yatırılınca, bundan sonra ne yapmam gerektiği konusundakararsızlığadüştüm;babamıböylebirdurumdabırakıpgitmekpekhoşkaçmasadayitirecekbiranımbileyoktu.Kararsızbirhaldekapıağzındadikilipdururken

Page 66: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

BayanKentonyanımdabeliriverdi.“BayStevens,şuanboşzamanımsizdenbirazfazla sayılır,” dedi. “Dilerseniz babanızla ilgilenebilirim. Doktor Meredith’iburayaçağırır,önemlibirşeysöylersesizebildiririm.”

“TeşekkürederimBayanKenton,”deyipodadançıktım.Konuk odasına döndüğümde bir rahip, Berlin’deki çocukların çektikleri

sıkıntılardan söz ediyordu.Konukların fincanlarınayenidençaykahvedoldurmaişine dalıp gittim. Beylerden birkaçının alkollü içki içtiğini, bir ikisinin dehanımefendilerin varlığına karşın puro içmeye başladığını fark ettim.Anımsadığımkadarıyla,elimdeboşbirdemliklekonukodasındançıkıyordumkiBayanKentonbenidurdurduve,“BayStevens,DoktorMeredithgidiyor,”dedi.

Obunusöylerken,doktorunholdeyağmurluğuylaşapkasınıgiydiğinigördüm,elimde demlikle yanına gittim. Doktor hoşnutsuz bir ifadeyle baktı yüzüme.“Babanhiçiyideğil,”dedi.“Durumukötülersehemenbanahaberverin.”

“Pekiefendim.Sağolunefendim.”“BabankaçyaşındaStevens?”“Yetmişikiefendim.”Doktor Meredith biraz düşündü, sonra yeniden, “Durumu kötülerse hemen

banahaberverin,”dedi.Doktorayenidenteşekkürediponukapıyakadargeçirdim.

BayLewis ileMösyöDupont arasındaki konuşmaya kulakmisafiri oluşumaynı akşam, yemekten kısa süre öncesine rastlıyor. Şu an anımsayamadığım birnedenle Mösyö Dupont’un odasına çıkmıştım, kapıya vurmak üzereydim, amaönce, her zaman yaptığım gibi, kapının önünde bir an durdum. Belki siz,içeridekilerisondereceuygunsuzbirandarahatsızetmeolasılığınakarşıbuküçükönlemi almıyorsunuzdur, ama ben bunu alışkanlık haline getirmişimdir, çoğumeslekerbabıarasındayaygınbiruygulamaolduğunudasöyleyebilirim.Yanibuharekettehiçbirkötüniyetyoktu,ayrıcaoakşamduyduğumkadarınakulakmisafiriolmak niyetinde de değildim. Ama olayların böyle gelişeceği varmış. MösyöDupont’unkapısınakulakverdiğimdeBayLewis’in sesiniduyuverdim; ilk andaduyduklarımısözcüğüsözcüğüneanımsayamasamda,bendeasılkuşkuuyandıranşeyin beyefendinin ses tonu olduğunu söyleyebilirim. Amerikalı konuğumuzun,kendisi bu eve ayak bastığından beri pek çok kişiyi büyüleyen o cana yakın,yumuşak sesini dinliyordum yine, ama bu kez sesinde bir şeyler gizli gibiydi.Onun Mösyö Dupont’un odasında bulunması, büyük olasılıkla bu pek önemlikişiylekonuşuyorolmasıbiryana,esasbugaripliğikavrayıncaelimhavadakaldı,kapıyavurmadandinlemeyisürdürdüm.

DarlingtonMalikânesi’ninyatakodası kapıları oldukçakalındır, buyüzden

Page 67: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

konuşmaların tümünü duymam olanaksızdı. Kulak misafiri olduklarımı noktasınoktasına anımsamak da benim için çok güç şimdi. Aynı akşamın ilerleyensaatlerinde lord hazretlerine bu konuda rapor verirken de her şeyiaktaramamıştım.Bununlabirlikteduyduklarım,odanıniçindeolupbitenlerleilgilioldukça berrak bir fikir edinmeme yetip de artmıştı.Amerikalı beyefendi, LordDarlington’ınvetoplantıyakatılanötekikişilerinMösyöDupont’uparmaklarındaoynattıklarınıilerisürüyordu;onunyokluğundaönemlimaddelerintartışılabilmesiiçinMösyöDupont’un bile bile geç davet edildiğini, eve gelişinden sonra bilelordhazretlerininMösyöDupont’u çağırmaksızın enönemli temsilcilerle küçük,özel tartışmalar yaptığını... Derken Bay Lewis, Darlington Malikânesi’ndekikonukluğunun ilk akşamında lord hazretleriyle arkadaşlarının yemekte söylediğibirtakımsözleriaktarmayabaşladı.

“Doğrusunu isterseniz, efendim,” dediğini duyuyordum Bay Lewis’in,“yurttaşlarınıza karşı benimsedikleri tutum beni dehşete düşürdü. ‘Barbar’,‘namert’gibisözlerkullandılar.Aslındaaradanbirkaçsaatgeçmedengünlüğümenotaldımbunları.”

Mösyö Dupont, benim duyamadığım kısa bir şeyler söyledi. Bay Lewiskonuşmasınısürdürdü:“Efendim,dehşetedüşmüştüm.Dahabirkaçyılönceomuzomuzaçarpıştığınızbirmüttefikiçinkullanılacaksözlermidirbunlar?”

Bütün duyduklarımdan sonra kapıyı çalıp çalmadığımı tam olarakanımsamıyorum bugün; söylenen sözlerin ne kadar ürkütücü olduğu düşünülürse,herhalde çekip gitmenin en iyisi olacağına karar vermişimdir. Her halükârda,kapının önünde uzun süre oyalanmadım; bir süre sonra lord hazretlerine deaçıklamak zorunda kalacağım gibi. Mösyö Dupont’un Bay Lewis’in sözlerinenasıltepkiverdiğiniduyamayacakkadarazkaldımorada.

Konukodasındakigörüşmeler,ertesigünyenibiryoğunluğaulaşmışgibiydi;öğle yemeğine doğruysa tartışmalar epey kızışmıştı. Gördüğüm kadarıyla,suçlayıcı bir havada ve gitgide artan bir cüretle sarf edilen sözler, oturduğukoltuktasakalınıkarıştırıpduranvepekazkonuşanMösyöDupont’ayöneliyordu.Görüşmelere her ara verilişinde Bay Lewis’in Mösyö Dupont’u rahatçakonuşabilecekleri bir köşeye çektiğini görüyordum, lord hazretleri de kaygıylaizliyordu bunu kuşkusuz. Bir ara, öğle yemeğinden az sonra, kitaplığa açılankapının hemen önünde biraz kaçamak bir biçimde konuşan bu iki beyefendiylekarşılaştığımı anımsıyorum; benim yaklaşmam üzerine tartışmalarını kestikleriaçıkçaanlaşılıyordu.

Bu arada babamın durumunda hiçbir değişiklik yoktu.Anladığım kadarıylaçoğunluklauykudaydı;oufakçatıkatıodasınaçıkmakiçinzamanyaratabildiğimher seferinde onu uyur bulmuştum. Bu yüzden, hastalığının tekrarından sonrakiikincigeceyekadarkendisiylekonuşamadım.

Page 68: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

Ogeceodayagirdiğimdedeuyuyordubabam.AmaBayanKenton’ınhastanınbaşındanöbetçibıraktığıodahizmetçisibenigörürgörmezayağakalktı,babamıomzundansarsmayabaşladı.

“Sersemkız!”diyebağırdım.“Neyaptığınısanıyorsunsen?”“BayStevens,sizgelirsenizkendisiniuyandırmamıistediefendim.”“Bırakuyusun.Onuhastaedenyorgunlukzaten.”“Uyandırmamgerektiğinisöylediefendim,”diyerekbabamıyenidensarstı.Babamgözleriniaçtı,başınıyastığınüzerindebirazçeviripbanabaktı.“Umarımkendinizidahaiyihissediyorsunuzdur,”dedim.Birsüredahabanabakıp,sonrasordu:“Aşağıdaherşeyyolundamı?”“Durumbiraznazik.Saataltıyıhenüzgeçti,şuandamutfaktakihavanınnasıl

olduğunukolaycakestirebilirsiniz.”Babamınyüzündenbirsabırsızlıkifadesigelipgeçti.“İyide,herşeyyolunda

mı?”diyesorduyeniden.“Evet,içinizrahatolsun.Kendinizidahaiyihissetmenizesevindim.”Kollarını ağır ağır yorganın altından çıkardı, yorgun yorgun ellerine baktı.

Öylecekaldıbirsüre.“İyi olduğunuza sevindim,” dedim yeniden. “Artık gitsem iyi olacak.

Dediğimgibi,durumbiraznazik.”Babam ellerine bakmayı biraz daha sürdürdü. Sonra hafif bir sesle şöyle

dedi:“Sanaiyibirbabaolmuşumdurumarım.”Hafifçegülüp,“İyileştiğinizeçoksevindim,”dedim.“Seninle gurur duyuyorum. İyi bir oğulsun. Sana iyi bir baba olmuşumdur

umarım.Galibaolamadımama.”“Ne yazık ki şu anda aşağıda çok meşgulüz, ama yarın sabah yine

konuşabiliriz.”Hâlâellerinebakıyor,sankionlardanbirazrahatsızlıkduyuyordu.“İyileştiğinizeçoksevindim,”dedimyenidenveodadançıktım.

Aşağı inerkenmutfakta kıyametin kopmak üzere olduğunu, bütün çalışanlararasındasonderecegerginbirhavaestiğinigördüm.Amayaklaşıkbirsaatsonra,akşam yemeği sunulduğu sırada, ekibimin ustaca bir soğukkanlılık ve tam biryetkinliksergilediğinianımsıyorumkıvançla.

Ogörkemliziyafetsalonununtamkapasitekullanıldığıherolaybelleklerdensilinmeyecekbirgörüntüolmuşturdaima,oakşamdadurumfarklıdeğildi.Koyurenk takım elbiseleri içinde yan yana dizilmiş beyefendiler, sayıca latif cinsintemsilcilerindenfazlaoldukları içinsalonaoldukçaciddibirgörünümegemendibukez.Öteyandan,masanınüstündeasılıduranikibüyükavizeozamanlarhâlâ

Page 69: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

gazla çalışıyordu, böylece hafif, yumuşak bir ışık yayılıyordu odaya. Elektriğegeçildiğigündenberietrafasaçılanogözkamaştırıcıparlaklıkyoktu.Toplantınınbu ikinci ve son akşam yemeğinde –konuklardan pek çoğunun ertesi gün öğleyemeğinden sonra evden ayrılması bekleniyordu– önceki günlerde göze çarpansakınganlık büyük oranda azalmıştı. Yalnızca sohbet daha özgürce ve yüksekperdedenakıpgitmeklekalmıyordu,gözlegörünürbiçimdeartanbirhızdaşarapservisi yapıyorduk. Mesleki açıdan bakıldığında önemli hiçbir güçlüklekarşılaşılmadan yürütülen yemeğin sonunda lord hazretleri konuklara seslenmeküzereayağakalktı.

Şu son iki günkü tartışmaların “zaman zaman sarsıcı bir açıksözlülükle deolsa”, dostluk ruhuyla ve iyiliğin egemenliğini görme isteğiyle yürütülmesindendolayıoradabulunanherkeseduyduğugönülborcunudilegetirerekbaşladısöze.İkigünboyuncabuevdetanıkolunanbirlik,hiçummadığıkadarsağlamdı;ertesisabaha kalan “kapanış” oturumunun da, katılımcılardan her birinin İsviçre’degerçekleşecekönemliuluslararasıtoplantıdabenimseyeceğitutumlailgilivermesibeklenen sözler açısından verimli geçeceğine inanıyordu. İşte tam bu sıralardalord hazretleri –önceden bunu tasarlayıp tasarlamadığı konusunda hiçbir bilgimyok–merhumdostuHerrKarl-HeinzBremann’dansözaçtı.Bubiraztalihsizcebirkarardı, çünküLordDarlington yüreğine işlemiş bu konu hakkındaki açıklamayıbirazuzuncatuttu.Doğrusu,kendisidoğuştanyeteneklibirkonuşmacısayılmazdı;dinleyici topluluğunun ilgisini yitirdiğini açığa vuran bütün o küçük huzursuzluksesleri giderek yükseldi. Lord Darlington en sonunda herkesi ayağa kalkıp“Avrupa’da barış ve adalet” onuruna içmeye davet ettiği sırada, bu gürültülerindüzeyi –belki de tüketilmiş bulunan onca şarabın da etkisiyle– neredeysegörgüsüzlüksınırınagelipdayanmıştıbanakalırsa.

Herkesyenidenyerineyerleşmişti,sohbetyenidenbaşlamaküzereydikitahtamasanınüzerindesertbirtıklamaduyulduveMösyöDupontayağakalktı.Birandaderin bir sessizlik çöktü odaya. Saygıdeğer beyefendi gözlerini neredeyse haşinbirbakışlakonuklarınüzerindegezdirdi.Sonra,“Umarım,”dedi,“aslındaburadabulunan bir başkasına düşen bir görevi üstlenmiyorumdur, ama hiç kimseninsaygıdeğer ve nazik ev sahibimiz LordDarlington’ın onuruna kadeh kaldırmayıönerdiğini duymadım.” Odada bir onaylama mırıltısı dolandı. Mösyö Dupontsözlerini sürdürdü. “Geçen günler boyunca bu evde kayda değer pek çok şeysöylendi.Pekçokönemlişey.”Sustu,odadaçıtçıkmıyorduartık.

“Ülkemindış siyasetini,”diye sürdürdü, “eleştiren –ki çok ağır bir sözcükdeğildirbu–,üstükapalıyadaaçıktanaçığaeleştirenbirçokşeysöylendi.”Yinesustu,çoksertbirifadevardıyüzünde.Öfkeliolduğubiledüşünülebilirdi.“Şuikigüniçerisinde,Avrupa’dakikarmaşıkdurumüzerinetitizliklehazırlanmışpekçokzekice çözümleme dinledik. Doğrusu hiçbiri Fransa’nın komşusuna karşı

Page 70: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

benimsediği tutumun nedenlerini tam anlamıyla kavramış değildi.” Parmağınıhavayakaldırdı.“Ancakböylebirtartışmayagirmekiçinuygunbirzamandeğil.Aslında, şu iki gün boyunca bu tür tartışmalara girmekten özellikle kaçındım,çünküburayagelmektekiasılamacımdinlemekti.Şimdiizninizleşunusöyleyeyim,burada duyduğum belli birtakım savlar beni oldukça etkiledi. Ama ne yöndeetkiledi, diye sorabilirsiniz.” Mösyö Dupont bir soluk daha aldı, bakışları,kendisineçakılıpkalmışyüzlerüzerindeyavaşyavaşgezindi.Sonundaşöylededi:“Baylar –ve bayanlar, özür dilerim– bu konuda çok düşündüm, şimdi size şunuiçtenlikle söylemek istiyorum, şu anda Avrupa’da gerçekten neler olup bittiğikonusunda burada bulunanların pek çoğuyla aramdaki yorum farklılıklarınıngiderilememesine karşın, bu evde ortaya konan temel noktalarda ikna oldumbeyler, bu çözümlerin hem adil hem de uygulanabilir olduklarına gönüldeninandım.” Masadakiler arasında sanki hem rahatlama hem de zafer içeren birmırıltı dolaştı, ama bu kez Mösyö Dupont sesini hafifçe yükseltti, gürültüyübastırarakdevametti:“Buradasöylenenpekçokşeyin ışığında,ülkemingüttüğüsiyasetteönemlibirtakımdeğişiklikleryapılmasınısağlamakiçinçabalayacağım,sizlere bu güvenceyi vermekten mutluluk duyuyorum. Ayrıca bunu İsviçre’degerçekleşecektoplantıdanepeyönceyapmayıhedefliyorum.”

Hafiftenalkışlarbaşladı,lordhazretlerininSirDavid’lebakıştığınıgördüm.MösyöDupont elini kaldırdı, fakat bunu alkışı kabul etmek içinmi, durdurmakiçinmiyaptığıbellideğildi.

“Ama ev sahibimiz Lord Darlington’a teşekkür etmeden önce, içimdekalmasını istemediğim ufak bir şey var. Yemek masasında iç dökmenin görgükurallarına ters düştüğünü söyleyebilirsiniz belki.” Herkes içten kahkahalarlagüldü buna. “Ama ben bu konularda açıksözlülükten yanayım. Bizi burada biraraya getiren, şu anki birliğin ve iyi niyet ruhunun doğmasını olası kılan LordDarlington’a duyduğumuz gönül borcunu resmen ve açıkça dile getirmek nasılgerekliyse, buraya ev sahibinin konukseverliğini kötüye kullanmaya, bütünenerjisini hoşnutsuzluk ve kuşku tohumları ekmeye çalışarak harcamaya gelmişherkesiaçıkçakınamakdaaynıölçüdegereklidir.Butürkişilersaltahlakiaçıdantiksindirici olmakla kalmazlar, günümüz koşullarında son derece tehlikelidirlerde.”Sustu,odadayinederinbir sessizlikvardı.MösyöDupont, sakinveölçülübirseslesürdürdüsözlerini.“BayLewis’leilgiliteksorumşu:Buiğrençtutumu,şu anki Amerikan yönetiminin görüşlerini ne dereceye kadar temsil ediyor?Bayanlar,baylar,yanıtiçinbirtahmindebulunmamaizinverin,çünkügeçengünlerboyunca onca düzenbazlık yapabilmiş birinin dürüst bir yanıt vereceğinegüvenmemekgerekir.Buyüzdenbendekendifikrimisöyleyeceğim.Amerikalılar,Almanların bize ödedikleri tazminatların dondurulması durumunda bizimkendilerine olan borçlarımızı ödeyemeyeceğimizden kaygı duyuyorlar kuşkusuz.

Page 71: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

AmaşusonaltıayboyuncabukonuyuAmerika’dakipekçoküstdüzeyyetkiliylegörüşme fırsatına sahip oldum.Bence o ülkedeki düşünce tarzı, burada bulunanvatandaşlarının sergilediğinden çok daha uzak görüşlü. Avrupa’nın gelecektekisaadetikonusundakaygıduyanherkes,BayLewis’insözününartık–nasıldesek–eskisikadargeçerliolmadığınıbilerekavunabilir.Butürşeyleriböyleaçıkaçıkdile getirdiğim için beni haksız yere acımasız bulacaksınız belki. Ama işindoğrusu, bayanlar, baylar, insaflı bile davranıyorum. Görüyorsunuz, bubeyefendinin bana söylediği şeyleri aktarmaktan kaçınıyorum;hepiniz hakkındasöylediklerini. Hem de küstahlığı ve kabalığıyla insanı ikna etmesi güç, pekbeceriksizcebirteknikle.Bukadarsuçlamayeter.Teşekküretmeninzamanıgeldi.Bayanlar, baylar, siz de lütfen benimle birlikte kadehlerinizi Lord Darlington’akaldırın.”

MösyöDupont, konuşması süresinceBayLewis’in bulunduğu yöne bir kezolsun bakmamıştı. Ötekiler de lord hazretleri onuruna kadeh kaldırıp yerlerineoturduktan sonra Amerikalı beyefendiye doğru bakmamak için özel bir çabagösterirgibiydiler.Biranhuzursuzbirsessizlikhükümsürdü,derkenBayLewisayağakalktı.Herzamankigibitatlıtatlıgülümsüyordu.

“Evet, herkes söylev verdiğine göre ben de pekâlâ sıramı kullanabilirim,”dedi; fazlaca içtiği sesinden hemen belli oluyordu. “Fransız dostumuzunsaçmalıklarına karşı söyleyecek bir şeyim yok. Bu tür sözleri dikkate almam.İnsanlarsıksıkbanaçamuratmayaçalışırlar,amaşunubelirteyimbeyler,pekazıbaşarır bunu. Bir an sustu, sözünü nasıl sürdürmesi gerektiğini bilmiyor gibiduraladı. Sonra yine gülümsedi, “Dediğim gibi,” diye devam etti, “Fransızdostumuzlazamanyitirmeyeceğim.Amagalibabenimdesöyleyecekbirşeylerimvar.Artıkhepimizkalbimiziaçtığımızagöre,bendeaçıkaçıkkonuşacağım.Sizbeyler, bağışlayın beni, ama siz bir avuç saf hayalciden ibaretsiniz. Dünyayıetkileyen büyük olaylara burnunuzu sokmakta diretmeseniz pekâlâ sevimli bilesayılabilirsiniz. Şu iyi ev sahibimize bakalım bir. Nedir o? Bir beyefendi.İnanıyorum ki hiçbiriniz buna karşı çıkmaya kalkışmazsınız. Klasik bir İngilizbeyefendisi. Nazik, dürüst, iyi niyetli. Ama işte, lord hazretleri yine de biramatördür.”Sustu,çevresindekilerebaktı.“Biramatördürveuluslararasıkonularbugünartıkamatörbeyefendileregöredeğildir.Burada,Avrupa’dasizlerbununekadar çabuk anlarsanız o kadar iyi olacak. Siz, nazik, iyi niyetli beyefendiler,sorarım size, çevrenize hiç baktınız mı, dünyanın nasıl bir yer haline geldiğikonusunda bir fikriniz var mı? Soylu içgüdülerinize göre hareket edebildiğinizgünler gerilerde kaldı artık. Yalnız şu var kuşkusuz: Siz Avrupalılar bununfarkında değil gibisiniz. Şu iyi ev sahibimiz gibi beyefendiler anlamadıklarıkonulara burunlarını sokmanın üstlerine vazife olduğuna inanıyorlar hâlâ. İkigündürburadaokadarsaçmasapanşeylersöylendiki.İyiniyetle,safçasöylenmiş

Page 72: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

zırvalaflar.SizAvrupalılarınişleriniziyürütecekprofesyonelleregereksiniminizvar. Bunun farkına çabucak varmazsanız sonunuz felaket olur. Şerefe beyler.Kadehkaldırmamaizinverin.Profesyonelliğe.”

Herkes afallamıştı, odaya derin bir sessizlik çöktü, kimse yerindenkıpırdamıyordu. Bay Lewis omuz silkti, bardağınımasadakilere doğru kaldırdı,içtivesandalyesineçöktü.HemenaynıandadaLordDarlingtonayağafırladı.

“Mutluvemuzaffer bir vesile olarakgörüp tadını çıkarmayı hepimizinhakettiği bu son gecemizde,” dedi, “bir kavgaya girişmeyi hiç istemem. AmagörüşlerinizeduyduğumsaygıdanötürüBayLewis, söylediklerinizin, sokaklardasöylevçekenbirdelinintuhafsözleriymişgibibirkenaraatılmamasıgerektiğineinanıyorum. Öncelikle şunu belirteyim, “amatörlük” diye tanımladığınız şeyefendim,benceburadaçoğumuzunhâlâ“onur”demeyiyeğlediğişeydir.”

Busözler,yüksekperdedenmırıltılarlaonaylandı,pekçok“bravo”vebirazdaalkışaldı.

“Dahasıefendim,”diyesürdürdülordhazretleri,“sizin‘profesyonellik’lenedemek istediğinizi de gayet iyi anladığımı sanıyorum. Görünüşe göre, insanınişleriniyalanla,dalavereyleyürütmesidemekbu.Önceliklerinizi,dünyayaiyiliğinveadaletinegemenolduğunugörme isteğindençok,açgözlülükvekişiselçıkaragöre belirlemek demek. Sizin söz ettiğiniz ‘profesyonellik’ buysa efendim, bubenimpekumurumdadeğil,böylebirşeyieldeetmeyidehiçmihiçistemem.”

Bu, o ana kadarki en içten onaylamayla karşılandı, ardından da sıcak,kesintisiz alkışlar geldi. Bay Lewis’in elindeki şarap kadehine gülümsediğini,başını bıkkınlıkla salladığını görebiliyordum. Tam bu sırada uşağın yanımdadurduğunufarkettim:“BayanKentonsizebirşeysöylemekistiyormuş,efendim,”diyefısıldadı.“Dışarıda,kapınınönündebekliyor.”

Lordhazretlerisözünedevametmeküzerehâlâayaktaykendikkatçekmemeyeçalışarakdışarıçıktım.

Bayan Kenton üzgün görünüyordu. “Babanızın durumu ağırlaştı, BayStevens,” dedi. “Doktor Meredith’i çağırdım, ama anladığım kadarıyla birazgecikecek.”

Şaşkın görünüyor olmalıydım ki Bayan Kenton şöyle dedi: “Bay Stevens,babanızındurumugerçektenkötü.Geliponugörseniziyiolacak.”

“Ancakbirikidakikamvar.Beylersigaraodasınaçekilmeküzereler.”“Anlıyorum, ama hemen gelmelisiniz, Bay Stevens, sonradan çok pişman

olabilirsiniz.”Bayan Kenton arkasına dönmüş, yürümeye başlamıştı bile. Babamın çatı

katındaki ufak odasına çıkmak için evi boydan boya telaşla geçtik.Aşçı BayanMortimer,önlüğühâlâbelinde,babamınyatağınınüzerineeğilmişti.

“Ah,BayStevens,”dedibiziçerigirince,“babanızfenalaştı.”

Page 73: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

Gerçekten de babamın yüzü donuk, kırmızımsı bir renk almıştı, bir canlıdagördüğüm hiçbir renge benzemiyordu. Bayan Kenton’ın ardımdan usulca şöyledediğini duydum: “Nabzı çok zayıf.” Bir an babama baktım, hafifçe alnınadokundum,sonraçektimelimi.

“Bence,”dediBayanMortimer, “inme indi. İki kezgördümböylebir şeyi,galiba inme indi.” Bunu söyleyip ağlamaya başladı. Üzerinden ağır bir yağ vekızartmakokusuyükseldiğinifarkettim.Döndüm,BayanKenton’aşöylededim:

“Çoküzücübirdurum.Yinedeartıkaşağıdönmemgerek.”“Anlıyorum Bay Stevens, doktor geldiğinde size haber veririm. Ya da

herhangibirdeğişiklikolursa.”“Sağolun,BayanKenton.”Hemen aşağı indim, beyler sigara odasına geçiyorlardı, tam zamanında

yetişmiştim. Uşaklar beni görünce rahatlamış gibiydiler, hemen yerlerinegeçmeleriiçinişaretettim.

Benayrıldıktansonraziyafetsalonundanelerolupbittiyse,konuklararasındaartıksıcakbirkutlamahavasıesiyordu.Beyefendilerinküçüktopluluklarhalindebiraradadurdukları,güldükleri,birbirlerininomuzlarınavurduklarıgörülüyordu.Öğrendiğim kadarıyla Bay Lewis çoktan odasına çekilmişti. Tepsimde bir şişeportoylakonuklararasındanyolumuaçmayaçalışıyordum.Tambirininbardağınıdolduruyordum ki arkamdan bir ses, “Ee, Stevens, balıkçılığa meraklıyımdiyordunuz,”dedi.

Ardıma döndüğümde genç Bay Cardinal’ın mutlu mutlu ışıldayan yüzünügördüm.Bendeonagülümsedim:“Balıkçılıkmıefendim?”

“Çocukken bir kabın içinde bir sürü tropik balık beslerdim. Ufak birakvaryumsayılırdı.BaksanaStevens,seniyimisin?”

Yinegülümsedim.“Oldukçaiyiyim,sağolun,efendim.”“HakkınvarStevens,burayabahardayinegelmeli.DarlingtonMalikânesio

zaman pek güzel olur herhalde. Son gelişimde galiba yine kıştı. Stevens, iyiolduğunaeminmisinsen?”

“Çokiyiyim,sağolun,efendim.”“Rahatsızmısınbiraz?”“Peksayılmaz,efendim.İzninizlelütfen.”Öteki konuklara porto sunmak için odada dolaşmaya başladım. Ardımda

güçlü bir kahkaha patladı, Belçikalı rahibin, “Bu gerçekten kâfirlik! Kesinliklekâfirlik!” diye bağırdığını, sonra da yine kendi kendine güldüğünü duydum.DirseğimebirşeydokunduğunuhissedipardımadöndüğümdeLordDarlington’layüzyüzegeldim.

“Stevens,iyimisin?”“Evet,efendim.Çokiyiyim.”

Page 74: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

“Ağlıyorgibisin.”Güldüm, bir mendil çıkararak yüzümü çabucak sildim. “Çok özür dilerim

efendim.Yorucubirgününgerilimiyalnızca.”“Evet,zoriştigerçekten.”Biri lord hazretlerine seslendi, o da yanıtlamak üzere arkasını döndü.

Yeniden odada dolaşmaya koyulacaktım ki açık kapının önünde duran BayanKenton’ın beni yanına çağırdığını gördüm. Kalabalığın içinde kapıya doğruilerlemeyeçalışırken,MösyöDupontbenikolumdanyakaladı.

“Başuşak,”dedi,“banayenisargıbezibulabilirmisin?Ayaklarımdayanılırgibideğil.”

“Elbette,efendim.”Kalabalığı yararken Mösyö Dupont’un beni izlediğini fark ettim. Ardıma

döndüm, “Gerekli malzemeyi bulur bulmaz gelip size haber veririm, efendim,”dedim.

“Lütfençabukol,başuşak.Canımçokyanıyor.”“Pekâlâ,efendim.İzninizlelütfen.”Bayan Kenton onu ilk gördüğüm yerde, holde duruyordu hâlâ. Ben dışarı

çıkınca sessizcemerdivenlere doğru yürüdü, hareketlerindeki telaşsızlık şaşırttıbeni. Derken döndü, “Bay Stevens,” dedi, “çok üzgünüm. Babanız dört dakikakadaröncevefatetti.

“Anlıyorum.”Ellerinebaktı, sonrabaşını kaldırdı. “BayStevens, çoküzgünüm,”dedive

ekledi:“Keşkesöyleyebileceğimbirşeylerolsaydı.”“Hiçgerekyok,BayanKenton.”“Doktor Meredith henüz gelmedi.” Bir an başını eğdi, boğazından bir

hıçkırık koptu.Ama hemen toparlandı, sakin bir sesle sordu: “Yukarı çıkıp onugörecekmisiniz?”

“Şuançokişimvar,BayanKenton.Belkibirazdan.”“Ohalde,BayStevens,gözlerinibenimkapamamaizinverirsiniz.”“Sağolun,BayanKenton,müteşekkirkalırım.”Merdivenleri tırmanmaya başladı, ama seslenip durdurdum onu: “Bayan

Kenton,babamıhemenşuanda,ölümdöşeğindegörmeyeçıkmamaklayakışıksızdavrandığımı düşünmeyin lütfen. Babam işimin başında kalmamı isterdi,biliyorum.”

“Elbette,BayStevens.”“Banaöylegeliyorkibaşkatürlühavransamonudüşkırıklığınauğratırdım.”“Anlıyorum,BayStevens.”Döndüm, tepsimdeki porto şişesiyle sigara odasına girdim yeniden. Küçük

sayılabilecekbuoda,kapkaraceketler,kırsaçlarvepurodumanıylakaplıgözüktü

Page 75: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

gözüme. Tazelenecek kadehleri arayarak beyefendiler arasından kendime yolaçtım.OsıradaMösyöDupontomzumavurdu:

“Ee,benimişleilgilendinmi?”“Çoközürdilerimefendim,amaşuandasizeyardımcıolamayacağız.”“Nediyorsun,başuşak?İlkyardımmalzemelerinizmitükendi?”“Aslındaefendim,birdoktorşuandaburayagelmeküzere.”“Ah,çokgüzel!Doktorçağırdınızdemek.”“Evetefendim.”“İyi,iyi.”MösyöDupont yanımdan ayrıldı, ben de odanın içinde birkaç dakika daha

dolandım.Birara,Almankontesbeyefendilerinarasındansıyrıldı,bendahaonahizmetetmefırsatınıbulamadantepsimdekişişedenbirazportoalmayadavrandı.

“Benimadımaaşçıyaövgülerimiiletirmisin,Stevens?”“Elbette,hanımefendi.Sağolun,efendim.”“Senveekibindeharikaydınız.”“Çoknaziksiniz,sağolun,hanımefendi.”“Yemek sırasında bir an, senin bir değil en az üç kişi olduğuna yemin

edebilirdim,Stevens,”dedivegüldü.Ben de kısaca güldüm ve, “Hizmet verebilmekten mutluluk duyarım,

hanımefendi,”dedim.Azsonra,pekdeuzaktaolmayanvehâlâtekbaşınadikilipdurangençBay

Cardinal’ı gördüm, delikanlının bu topluluktan biraz çekiniyor olabileceği geldiaklıma. Her halükârda, kadehinin boş olduğunu görüp ona doğru yöneldim.Geldiğimigörüncepeksevinmişgibiydi,kadehiniuzattı.

“Bir doğa âşığı olman bence takdire değer, Stevens,” dedi ben bardağınıdoldururken.“BahçıvanınişlerinidenetleyecekuzmanbirgözünvarolmasıLordDarlingtoniçinbüyükşans.”

“Anlayamadım,efendim?”“Doğa,Stevens.Geçengündoğanınmucizelerindensözediyordukyaseninle.

Sana katılıyorum, bizi çevreleyen o eşsiz güzelliklere fazlasıyla kayıtsızkalıyoruz.”

“Evet,efendim.”“Yani, bütün bu tartıştıklarımız. Antlaşmalar, sınırlar, tazminler, işgaller...

Oysa Tabiat Ana kendi bildiğini okuyor. Bunu böyle düşününce gülünç geliyor,sencedeöyledeğilmi?”

“Evet,gerçektenöyle,efendim.”“Düşünüyorum da, belki her şey daha iyi olurdu. Yüce Tanrı bizi –ne

bileyim– bitkimsi bir şey olarak yaratsaydı. Yani toprağa sıkı sıkı gömülmüşolarak. O zaman savaşlarla, sınırlarla ilgili bu saçmalıkların hiçbir önemi

Page 76: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

olmazdı.”Delikanlı bunu eğlenceli bir düşünce sayıyor gibiydi. Bir kahkaha attı,

düşündü,birkezdahagüldü.Onungülüşünebendekatıldım.Benihafifçedürterek,“GözününönünegetirebiliyormusunStevens?”dediveyinegüldü.

“Evetefendim,”dedimgülerek,“pekgaripbirdurumolurdu.”“Amagidipgeliphabertaşıyacak,çaygetirecekyadanebileyimişte,bunun

gibiişleriyapacakseningibiadamlarımızolabilirdiyinede.Yoksanasılyürürdüişler?Gözündecanlandırabiliyormusun,Stevens?Hepimiztoprağaköksalmışız,ha?Düşünbir!”

O anda ardımda bir uşak belirdi ve, “Bayan Kenton size bir şeysöyleyecekmişefendim,”dedi.

Bay Cardinal’dan izin isteyip kapıya yöneldim. Kapının önünde MösyöDupont’un yolumu keseceğini fark ettim. Ben yaklaşırken, “Başuşak,” dedi,“doktorgeldimi?”

“Şimdigidipbakacağımefendim.Birdakikabilesürmez.”“Çoksızlıyor.”“Özürdilerim,efendim.Doktorbirazdangelir.”BukezbendışarıçıkarkenMösyöDupontdapeşimdengeldi.BayanKenton

yinedışarıda,holdeduruyordu.“BayStevens,”dedi,“DoktorMeredithgeldi,yukarıdaşimdi.”Kısık sesle konuşmuştu, ama ardımda duran Mösyö Dupont hemen atıldı:

“Ah,güzel!”Onadönüp,“Beniizleyinlütfen,”dedim.Mösyö Dupont’u bilardo odasına götürdüm; o, deri sandalyelerden birine

oturupayakkabılarınıçıkarmayakoyulmuşkenbendeateşicanlandırdım.“Burasıbirazsoğuk,özürdilerimefendim.Doktorşimdigelir.”“Sağol,başuşak.İyiişçıkardın.”Bayan Kenton hâlâ holde bekliyordu. Konuşmadan çatı katma tırmandık.

Babamın odasına çıkmış olan Doktor Meredith birtakım notlar alıyor, BayanMortimer da acı acı ağlıyordu. Önlüğü hâlâ üzerindeydi, belli ki gözyaşlarınısilmek içinkullanıyordu;buyüzdenyüzügözü leke içindekalmıştı, isyüzünden,tıpkı Arap dadıyı oynamak için yüzünü boyamış bir oyuncu gibi görünüyordu.Odanın ölüm kokacağını sanıyordum, ama BayanMortimer, daha doğrusu onunönlüğüyüzündenkızartmakokusuağırbasıyordu.

DoktorMeredith ayağa kalktı, “Başın sağ olsun, Stevens,” dedi. “Ağır birinmeinmiş.İçinibirazrahatlatacaksaşunusöyleyeyim,fazlaacıçekmemiştir.Onukurtarmakiçinyapabileceğinhiçbirşeyyoktu.”

“Sağolun,efendim.”“Artıkgitmemgerek.Gerekliişlemlerleilgilenirsin,değilmi?”

Page 77: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

“Evet efendim.Yalnız, kusura bakmayın, aşağıda ilgilenmeniz gereken peksaygıdeğerbirbeyefendivar.”

“Acilmi?”“Kendisinimutlakagörmeniziistedi,efendim.”DoktorMeredith’i alt kata indirdim, bilardo odasına kadar kendisine eşlik

ettim, sonrada,birazöncesinden farklıolarak,artıkdahadacanlıveneşelibirhavanınestiğisigaraodasınadöndümaceleyle.

***

Bay Marshall ya da Bay Lane gibi bizim kuşağın “büyük” başuşaklarınınyanında yer alacak değerde olduğumu ileri sürmek bana düşmez kuşkusuz; amabelkidefazladanbircömertlikletamdabunuilerisürmeyeeğilimlikişilerinvarolduğunu belirtilmeliyim. Şunu açıkça söyleyeyim, 1923 yılındaki toplantının,özellikle de o son gecenin,meslek yaşamımda bir dönümnoktası oluşturduğunusöylerken bütünüyle kendi alçakgönüllü ölçütlerime göre konuşuyorum. Bununlabirlikte, o gece yaşadığım gerilimi göz önüne alırsanız, her şeye rağmen, BayMarshall gibi ya da diyelim ki babam gibi birine yaraşan “vakarı” az da olsasergilemişolabileceğimisöyleyecekkadar ilerigidersem,gereksizyerekendimikandırdığımı düşünmezsiniz umarım. Gerçekten, ne diye yadsıyayım? Bütün oüzücüçağrışımlarınakarşın,oakşamınezamananımsasam,içimindahaçokbüyükbirzaferhissiyledolduğunufarkediyorum.

Page 78: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

İkinciGün-ÖğledenSonraMortimerGölü,Dorset

“‘Büyük’ başuşak nedir?” sorusunun şimdiye kadar üzerinde yeterincedüşünüptaşınmadığımönemlibirboyutudahavargibigörünüyor.Doğrusubendeböylesineyer etmiş, yıllar boyuüzerindebuncakafayorduğumbir konudabunufarketmekoldukçarahatsızedici.Amaşimdidüşünüyorumda,HayesDerneği’ninüyelik ölçütlerinin kimi yönlerini yeterince kafa yormadan bir kenara atmışolabilirim. “Vakar” ve onun “büyüklük”le olan önemli ilişkisi üzerinedüşüncelerimden hiçbirini geri almak niyetinde değilim kuşkusuz. AncakHayesDerneği’ninbaşkabirbildirisiüzerindeyenidendüşünüyorumşimdi;bubildirideaçıklandığına göre dernek üyeliği için önkoşullardan biri, derneğe üye olmakisteyen“adayınseçkinbirevebağlıolması”ydı.Derneğinbukonudadüşüncesizcebirzüppelikörneğisergilediğiyolundakiduygularımhiçdeğişmedi.Bubildirideasıl karşı çıkılan nokta, belki de dile getirilen bu ilkeden çok “seçkin bir ev”kavramıyla ilgilimodası geçmiş anlayıştı.Aslında bana öyle geliyor ki “seçkinbir evde çalışıyor olma”nın büyüklüğün önkoşulu olduğunu söylemek pekâlâ dadoğruolabilir; buradaki “seçkin” sözcüğünüHayesDerneği’ndendahagenişbiranlamdaaldığımızsürece.

Benim“seçkinbir ev”kavramını yorumlamabiçimimleHayesDerneği’ninbundan ne anladığını karşılaştırmak, bizim kuşakla bizden önceki kuşağın değeryargıları arasındaki farkı açıkça ortaya koyacaktır bence. Bizim kuşağın, hangiişverenin arazi sahibi üst tabakadan, hangisininse “tüccar” sınıfından olduğukonusundadaha az züppecebir tutumbenimsediğinedikkat çekmek istemiyorumyalnızca. Söylemeye çalıştığım –bunun haksız bir yorum olduğunu dadüşünmüyorum–,bizimçokdaha idealistbirkuşakolduğumuz.Büyüklerimizbirişverenin unvan taşıyıp taşımadığıyla ya da “köklü” ailelerden birinden gelipgelmediğiyle ilgilenirken, biz daha çok bu kişinin ahlaki itibarıyla ilgilenmeeğilimindeydik. İşverenlerimizin özel yaşamlarına burnumuzu soktuğumuzukastetmiyorum. Demek istediğim, asıl tutkumuzun, insanlığın ilerleyişine bir

Page 79: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

şekildekatkıdabulunanbeyefendilerehizmetetmekolduğu;bu,biröncekikuşaktaörneği pek görülmeyen bir şeydi. Örneğin Bay George Ketteridge gibi birbeyefendiyeverilenhizmet,başkaherhangibirineverilenhizmettendahadeğerlisayılabilirdi: Bu beyefendi köklü bir aileden gelmiyordu belki, amaimparatorluğungelecektekigönencineyadsınamazkatkısı,aristokratkökenliolupda zamanlarını kulüplerde ya da golf sahalarında tüketen o beylerin hepsindendahafazladır.

Aslında en asil ailelerden gelen pek çok beyefendi, kuşkusuz güncelsorunların çözümüne biraz olsun katkıda bulunmayı canı gönülden diler; bunedenle bizim kuşağın çabaları, ilk bakışta bizden öncekilerden çok da farklıgörünmeyebilir. Buna karşılık, aramızda önemli bir tutum farkının var olduğunusöyleyebilirim; yalnızca meslektaşların birbirleriyle tartıştıkları konulara değil,bizim kuşağın en ehil kişilerinden pek çoğunun bir görevi bir başka görev içinbırakmayı seçiş biçimlerine de yansırdı bu. Bu gibi kararlar artık yalnızcaaldığınız ücrete, yanınızda çalışanların sayısına ya da bir ailenin soyadınınihtişamına bağlı değildi. Bizim kuşak için şunu söylemeyi doğru buluyorum:Meslekisaygınlık,esasenişvereninahlakideğerindeyatıyordu.

Kuşaklararasındakifarkıaçıklayabilmekiçinbirbenzetmeyebaşvurmameniyisi: Babamın kuşağından gelen başuşaklar bence dünyayı bir merdiven gibigörüyorlardı;entepedekraliyetailesi,köklüailelerdengelendükler,lordlar;dahaaşağıdaysa “yeni zenginler” gelirdi. Böylece öyle bir noktaya varılırdı ki, onoktanın altında basamaklar salt servetle, daha doğrusu onun yokluğuylabelirlenirdi. Mesleğinde başarılı olmak isteyen her başuşağın biricik amacı bumerdivende olabildiğince yükseklere tırmanmaktı; genelde de ne kadar yükseğeçıkarsa mesleki saygınlığı o kadar artardı. Hayes Derneği’nin “seçkin ev”anlayışındadilegetirilendeğerlerdetastamambunlardıişte.Derneğin1929gibiileri bir tarihte böyle büyük bir güvenle bu tür açıklamalarda bulunması, buderneğin sonunun çoktan gelmiş olduğunu değilse bile kapanmasının nedenkaçınılmaz olduğunu açıkça gösteriyor. O sıralarda bu tür düşünceler,mesleğimizinön saflarındayer almayabaşlayankişilereuymuyorduartık, çünkübizim kuşağımız dünyayı bir merdiven gibi değil, daha çok bir tekerlek gibigörüyordudiyebilirim.Belkibunubirazdahaaçmamgerek.

Biz, önceki bütün kuşakların gözünden kaçan bir şeyi fark ettik bence:Dünyayı etkileyen önemli kararlar, aslında salt resmi binalarda ya da kamuylabasının sıkı gözetimi altındaki uluslararası toplantılara ayrılan birkaç güniçerisindeverilmez.Tartışmalarınyürütülmesiveciddikararlarınalınması,dahaçok bu ülkenin önemli evlerinin gizliliği içinde sessiz sakin gerçekleşir. Buncatantana ve törenle toplumun gözü önünde olup bitenler, bu evlerin duvarlarıarasında haftalar, hatta aylar boyunca olup bitenlerin bir sonucu ya da yalnızca

Page 80: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

onaylanmasıdır genelde. Bu yüzden bizim kuşağın gözünde dünya daha çok birtekerlek gibiydi, bu tekerleğin göbeğinde bu önemli evler bulunuyordu, onlarıngüçlü kararları da çevrelerinde dönen, zengin ya da yoksul herkesi etkilerdi.Çalışıp çabalayıp bu göbeğe ulaşmak için elinden geldiğince ilerlemek, bumeslekteyükselmekisteyenherkesinisteğiydi.Dediğimgibi,idealistbirkuşaktık,bizim için sorun insanınbecerileriniyalnızcanekadar iyikullandığıdeğil, aynızamanda hangi amaç uğruna kullandığıydı; her birimiz daha güzel bir dünyayaratma çabalarında çorbada tuzumuz olsun istiyorduk ve bizim meslekte bunugerçekleştirmek için en güvenli yolun, uygarlığı ellerinde tutan, zamanımızınbüyükbeyefendilerinehizmetetmekolacağınıdaanlamıştık.

Şu an kaba genellemelerle konuşuyorum elbette; bizim kuşakta, böyle incedüşünmeye sabrı yetmeyen pek çok kişi olduğunu pekâlâ kabul ederim. Bunakarşılık,babamınkuşağındaişlerinbu“ahlaki”boyutunuiçgüdüselolarakanlayanbirçok insanın bulunduğuna da inanıyorum. Ama bu genellemeler aşağı yukarıdoğrudurbencevetanımladığımtürden“idealist”ilkelerkendimeslekyaşamımdada önemli bir rol oynamıştır.Mesleğe ilk girdiğim zamanlarda art arda işverendeğiştirdim –bu konumların bana sürekli bir doyum sağlayamayacaklarınınbilincindeolduğum için– taki sonundaLordDarlington’ahizmetetme fırsatıylaödüllendirilenedek.

Bugünekadarkonuyahiçbuaçıdanbakmamışolmamtuhafdoğrusu;uşaklarsalonundaki ocak başında “büyüklüğün” doğasını tartışarak geçirdiğimiz saatlerboyunca ben ve Bay Graham gibi meslektaşlarım, meseleyi bu boyutuyla elealmadık hiç. “Vakar”ın içeriği açısından daha önce belirttiğim hiçbir şeyi gerialmayacağım, ama şu savda da doğruluk payı var gerçekten: Bir başuşak buniteliğinedereceeldeetmişolursaolsun,yetenekleriniyönlendirebileceğiuygunbirfırsatbulamadıysaeğer,meslektaşlarınınonu“büyük”saymasınıbekleyemez.BayMarshallileBayGrahamgibilerinin,yalnızcayüksekahlaksahibiolduklarıtartışılamayacak –Lord Wakeling, Lord Camberley, Sir Leonard Gray gibi–beyefendilere hizmet etmiş olmaları kuşkusuz dikkate değer. Bu meslekerbaplarının, yeteneklerini daha düşük çaptaki kişilere zaten sunmayacaklarınainanıyorum ister istemez. Aslında düşündükçe bunu daha açık bir biçimdegörebiliyorum: Gerçekten seçkin olan bir evde çalışmak “büyüklüğün”önkoşuludur. “Büyük” bir başuşak, hizmet verdiği yıllara dönüp baktığında, buyıllar boyunca yeteneklerini büyük bir beyefendi için ve onun aracılığıylainsanlığahizmetiçinkullandığınısöyleyebilecekolandırancak.

Dediğimgibi, bugüne kadar konuya hiç bu açıdan bakmamıştım; amabelkide, üzerinde çok önceden inceden inceye düşünüp taşındığınızı sandığınızkonularda aniden bu tür şaşırtıcı yeni bakış açıları yakalayıvermek, böyle birgeziye çıkmanın doğasında vardır. Dahası bir saat kadar önce meydana gelen

Page 81: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

küçük –ama doğrusu benim için biraz sarsıcı– bir olay da beni bu çizgidoğrultusundadüşünmeyeitti.

Harikabirhavadagüzelbirsabahyolculuğuyaptıktanvebir taşraotelindegüzelbiröğleyemeğiyediktensonraDorsetsınırınaancakvarmıştımkimotorunısındığına işaret bir koku geldi burnuma. İşverenimin Ford’una zarar verdiğimdüşüncesiürkütücüydükuşkusuz,buyüzdenaracıhemendurdurdum.

Dar bir yoldaydım, her iki yanım da sık yapraklarla örtülü olduğu içinçevremde ne var ne yok kestiremiyordum. Önümü de göremiyordum; çünkü yolyirmimetrekadarilerideepeykeskinbirdönemeçlekıvrılıyordu.Karşıdangelenbir aracın o dönemeci alıp işverenimin Ford’una çarpması tehlikesini gözealmaksızınbulunduğumyerdefazlacakalamayacağımıanladım.Buyüzdenmotoruyeniden çalıştırdım, kokunun az da olsa hafiflediğini fark edince de birazrahatladım.

Düşünebildiğim kadarıyla bu durumda yapılacak en iyi şey bir benzinistasyonuaramakolacaktıyadabirmalikâne;ziraböylebüyükbirevdearabadakisorunun ne olduğunu anlayabilecek bir şoför bulma şansım yüksekti. Ama yoldönemeçlerle, her iki cephede de görüşümü kapayan yüksek ağaçlarla sürüpgidiyordu;kimileribesbelliözelarabayollarınaaçılanpekçokkapıgeçtim,amabu yolların ulaştığı evleri göremedim. Bir beş yüzmetre kadar daha gittim; buaradarahatsızedicikokugiderekarttı.Neyse,sonundabiraçıklığaçıktım.Birazuzakta, ileride solda, Victoria dönemi üslubunda yapılmış yüksek bir evgörünüyordu.Genişbirönavlusuveeskibiratarabasıyolundanotomobilyolunadönüştürüldüğü belli olan bir girişi vardı. Yaklaştıkça biraz daha yüreklendim.Evinyanındakigarajınkapılarıaçıkbırakılmıştı,içeridebirBentleyduruyordu.

Girişkapısıdaaçıktı.Ford’uarabayolunasokupaz ilerdedurdum, indim,evinarkakapısınayöneldim.Kapıyı ceketsiz,kravatsızbir adamaçtı, amaevinşoförünügörmek istediğimisöylediğimdede,“Tamüstünebastın,”dedineşeyle.Başıma gelenleri duyunca hiç duraksamadan çıkıp Ford’un yanına geldi, kaputuaçtı, yalnızca birkaç saniyelik bir incelemeden sonra: “Su, ahbap,” dedi.“Radyatöründe su kalmamış.” Bu durum onu pek eğlendiriyor gibiydi, yine deyardımseverliğine diyecek yoktu.Yeniden eve girdi, birkaç dakika sonra elindebir bidon su ve bir huniyle dışarı çıktı. Motorun üzerine eğilip radyatörüdoldururkendostçalaflamayabaşladıbenimle;bölgedebirarabagezisiyaptığımıöğrenince yakınlarda bulunan kaçırılmayacak güzellikte bir yeri, en fazla yarımkilometreuzaktakibirgöletigörmemisalıkverdi.

Bendebuaradaevibirazdaha incelemefırsatıbuldum;enineoranlaepeyyüksekti, dört katlıydı, ön duvarın büyük bir bölümü, üçgen biçimindeki damakadarsarmaşıklakaplıydı.Yinedepencerelerden,odalarınenazyarısınınkapalı,eşyalarınınsaörtüaltındaolduğunugörebiliyordum.Adamradyatörleişinibitirip

Page 82: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

kaportayıkapattığındabudurumunnedeninisordum.“Yazık gerçekten,” dedi. “Güzel, eski bir evdi. İşin doğrusu,Albay burayı

eldençıkarmakistiyor.Bukadarbüyükbirevinonapekyararıyokartık.”Evdekaçkişiçalıştırıldığınısormadanedemedim;kendisindenveherakşam

gelen bir aşçıdan başka kimseciklerin olmadığını öğrendiğimde de pekşaşırmadımdoğrusu.Görünüşegörebuadamhembaşuşakveodauşağıhemdeşoför ve temizlikçiydi. Savaşta albayın emir eriymiş; Alman işgali sırasındabirlikteBelçika’dalarmış.Müttefikçıkartması sırasındadabirliktelermiş.Adambunlarıanlattıktansonrabanadikkatlebaktıveşöylededi:

“Şimdi anladım. Önce çıkaramamıştım, ama şimdi anladım. Sen onlardanbirisin, şu birinci sınıf başuşaklardan. O kocaman, şatafatlı evlerden birindeçalışıyorsun,değilmi?”

Tahmininin gerçeğe pek de uzak olmadığını söylediğimde sözlerini şöylesürdürdü:

“Şimdi anladım. Önce çıkaramamıştım seni. Biliyor musun, nerdeyse birbeyfendi gibi konuşuyorsun. Bir de bunun gibi güzel, eski bir şeyi kullanman.”Ford’uişaretetti.“İlkbakışta,iştegerçektenlüküsbirihtiyardemiştim.Sahidende öylesin, dostum.Gerçekten havalısın yani. Görüyorsun ya, böyle şeyleri hiçöğrenemedimben.Alttarafısivilliğegeçmişbiremirerieskisiyim.”

Çalıştığım yeri sordu, yanıtımı duyunca düşünceli bir tavırla başını yanaeğdi.

“DarlingtonMalikânesi,”diyemırıldandı.“DarlingtonMalikânesi...Sahidenlüküs bir yer olmalı, karşındaki şu şapşala bile yabancı gelmediğine göre.Darlington Malikânesi... Dur bi dakka, şu Darlington Malikânesi’nden sözetmiyorsunherhalde,LordDarlington’ıneviyani?”

“Üç yıl önceki vefatına kadar Lord Darlington’ın malikânesiydi,” diyeaçıkladım.“EvşimdiAmerikalıbirbeyefendinin,BayJohnFarraday’in.”

“Öyle bir yerde çalışıyorsan sahiden birinci sınıf biri olmalısın. Seningibilerpekfazlakalmamıştır,ha?”Sonra,şunusorarkensesiaçıkçadeğişti:“YanisenşuLordDarlington’ınyanındaçalışıyordun,öylemi?”

Benidikkatlesüzüyordu.“Yok,” dedim. “Bay John Farraday’in yanında çalışıyorum, evi Darlington

ailesindensatınalanAmerikalıbeyefendi.”“Ah, demek Lord Darlington’ı tanımıyorsun. Yalnızca nasıl biri olduğunu

meraketmiştimde.Nemenembiadamolduğunu.”Yola koyulmamgerektiğini söyledimveyardımları için çok teşekkür ettim.

Nedeolsacanayakınbiriydi,Ford’uanakapıyagidenyolagerigeridöndürmemiçinbanakılavuzluketmezahmetinebilegirdi.Sonracamaeğildi,birazileridekigölügörmemiöğütlediyine,yoludayenidentarifetti.

Page 83: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

“Güzelbiryerdir,”diyeekledi.“Sakınkaçırma,sonrapişmanolursun.Albaydaoradabalıkavlıyorşimdi.”

Ford eski formuna kavuşmuş gibiydi; söz konusu gölet de güzergâhımdanfazlacasapmamıgerektirmediğinden,emirerininönerisinideğerlendirmeyekararverdim.Yol tarifi bana yeterince açık gelmişti, amagöle gitmek için anayoldansapar sapmaz beni telaşlandıran o kokuyu ilk duyduğum sırada bulunduğum yolgibi dar, dolambaçlı yollarda kaybolmaya başladığımı fark ettim. İki yandakidallarlayapraklarzamanzamanokadarsıklaşıyordukigüneşbüsbütüngörünmezoluyordu;gözlerimparlakgün ışığıylakoyugölgeler arasındaki anikarşıtlıklaraalışmaya çabalıyordu. Her neyse, sonunda epey dolandıktan sonra “MortimerGölü”tabelasınıbuldumveböyleceyarımsaatkadarönceburayagelebildim.

Şimdi emir erine teşekkür borçlu olduğumu hissediyorum; çünkü Fordkonusundaki yardımları bir yana, o olmasaydı bu büyüleyici yeri kendi başımabulmam neredeyse imkânsızdı. Göl pek büyük değil, etrafı olsa olsa yarımkilometredir. Herhangi bir açık noktaya çıkıp baktığınızda, bütün manzaraayaklarınızın altında. Çevreye derin bir dinginlik hâkim. Kıyı çepeçevre ağaç;toprağa hoş bir gölgelik düşürecek kadar kıyıya yakın olan uzun sazlar vekamışlar, suyun yüzeyini ve göğün bu yüzeydeki kıpırtısız yansısını kırıyor.Ayakkabılarım gölün çevresinde rahatça dolaşmaya elverişli değil; şu anoturduğum yerden bile patikanın yer yer derin çamur birikintileri içinde yitipgittiğinigörüyorum.Amadoğrusuburanın ilkandakibüyüsüokadargüçlüydükineredeyse suya çamura aldırmayıp yürümeye kalkacaktım. Ancak böyle birgezintidebaşagelebilecekaksiliklerdenduyduğumkaygıvegezikıyafetimezararveririm korkusuyla burada, bu bankta oturmakla yetiniyorum. İşte, son yarımsaattirburadayım,gölünçevresinedağılmış,ellerindebalıkoltalarıylasakinsakinoturan insanları izliyorum. Buradan bir düzine kadar insan seçebiliyorum, amaparlak güneş ve göle sarkan dalların gölgesi onları net bir biçimde görmemiengelliyor. Bu yüzden, kendi kendime oynamayı düşündüğüm küçük oyundanvazgeçmekzorundayım:Balıkçılardanhangisinin,azönceoncayardımgördüğümevinsahibialbayolduğunukestiremiyorum.

Şu son yarım saattir aklımdan geçenler üzerinde daha ayrıntılı düşünmemisağlayan şey, buranın sessizliği kuşkusuz. Aslında şu anki dinginlik olmasaydıemir eriyle sohbetim sırasında sergilediğim davranış üzerine daha fazla kafayormazdımherhalde.YaniLordDarlington’ınhizmetindeaslaçalışmamışımgibibir izlenim yaratmamın nedeni üzerinde bu kadar durmayabilirdim. Bıraktığımizlenim buydu kuşkusuz. “Yani sen şu Lord Darlington’ın yanında çalışıyordun,öylemi?”diyesormuştu,bendeçalışmadımdemesembilepekbaşkabiranlamayorulamayacak bir yanıt vermiştim. O anda birdenbire anlamsız bir hevesekapılmışolabilirim; fakatbu,böylesine tuhafbirdavranış içinhiçde inandırıcı

Page 84: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

bir açıklama değil. Emir eriyle aramda geçen konuşmanın bu türden ilk örnekolmadığını kabul etmeliyim; bunun, birkaç ay önce Wakefield’ların ziyaretisırasında olanlarla bir bağlantısı bulunduğu kuşkusuz; bu bağlantının niteliğikonusundapekbelirginbirfikrimyokgerçi.

Bay ve Bayan Wakefield, İngiltere’ye yirmi yıl kadar önce gelmiş veanladığım kadarıyla kent dolaylarında bir yere yerleşmiş Amerikalı bir çiftti.Boston sosyetesindeBay Farraday’le epeyce ortak tanıdıkları vardı. Bu yüzdenbir gün Darlington Malikânesi’ne kısa bir ziyarette bulundular, öğle yemeğinekalıp çay saatinden önce de ayrıldılar. Bay Farraday’in eve yerleşmesindenyalnızcabirkaçhaftasonragerçekleştibuziyaret,işvereniminsatınaldığımülktenduyduğu coşkunun dorukta olduğu bir zaman yani. Sonuçta, Wakefield’larınkonukluğunun büyük bölümü, eşyaları örtü altındaki odalara bile bakarak evibazılarınıgereksizgelebilecekkadaruzunuzundolaşmaklageçti.BayveBayanWakefield de bu konudaBay Farraday kadar hevesli görünüyorlardı. Ben gidipgelip işimi yaparken işverenimle konuklarının evde bulundukları bölümlerden,Amerikalılara özgü türlü hoşnutluk nidaları çarpıyordu kulağıma. Bay Farradaygeziye evin en üst katından başlamıştı ve konuklarını zemin kat odalarınınihtişamını görüp incelemeleri için aşağı indirdiği sırada kendini artık iyicekaptırmıştı;kornişlerdeki,pencerepervazlarındakiayrıntılarabiledikkatçekiyor,o odalarda “eskiden İngiliz lordlarının neler yaptıklarını” allayıp pullayarakanlatıyordu. Onları dinlemek için bilinçli bir çaba göstermedim kuşkusuz, amayine de konuşulanların özünü anlamamak elde değildi. İşverenimin bilgisininboyutları da şaşırtmıştı beni, ara sıra olmayacak tahminlerde bulunsa da,anlattıkları, İngiliz geleneklerine duyduğu derin hayranlığı açığa vuruyordu.Dahası, Wakefield’ların, özellikle de Bayan Wakefield’ın da ülkemizingeleneklerine hiç yabancı olmadıkları belliydi; söyledikleri pek çok sözden,onlarındaepeygörkemlibirİngilizevinesahipolduklarıanlaşılıyordu.

Gezinin bir noktasında, konukların bahçeyi gezmek üzere dışarı çıktığınıdüşünerek holden geçiyordum ki Bayan Wakefield’ın biraz geride kaldığını veyemek odasına açılan kapının taş kemerini incelediğini gördüm.Hafifçe, “Özürdilerim, hanımefendi,” diyerek yanından geçip gitmek üzereyken bana döndü veşunusöyledi:“Aa,Stevens,belkisensöyleyebilirsinbana.Bukemeronyedinciyüzyıldankalmagörünüyor, ama aslında epeyyakınbir zamandayapılmış, öyledeğilmi?BelkideLordDarlingtonzamanında,nedersin?”

“Olabilir,hanımefendi.”“Çokgüzelbirşey.Amaherhaldeyalnızcabirkaçyılönceyapılmış,odönem

taklidibirparça.Doğru,değilmi?”“Olabilir,hanımefendi,emindeğilim.”Derken Bayan Wakefield sesini alçalttı: “Söylesene Stevens, şu Lord

Page 85: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

Darlingtonnasılbiriydi?Senonunyanındaçalışıyordun,değilmi?”“Çalışmadım,efendim,hayır.”“Ah,benöylesanmıştım.Nedenböyledüşündümbilmem.”BayanWakefieldkemerebaktıyenidenveeliniüzerinekoydu:“Demekkesin

olarakbilemiyoruz.Yinedebanataklitgibigörünüyor.Çokustacaamataklit.”Bu konuşmayı çarçabuk unutmuş olmalıyım. Ancak Wakefield’lar evden

ayrıldıktan sonra, konuk odasına Bay Farraday’in ikindi çayını getirdiğimdeişvereniminbirazdüşünceliolduğunufarkettim.Kısabirsuskunluktansonra:

“Biliyor musun Stevens?” dedi, “Bayan Wakefield bu evden gerektiğinceetkilenmedi.”

“Öylemiefendim?”“Evin ‘soyağacı’nı abarttığımı düşünüyor sanki. Yüzyıllar öncesine uzanan

bütünoayrıntılarıbenimuydurduğumu.”“Gerçektenmiefendim?”“Şu ‘taklit’, bu ‘taklit’ deyip durdu. Senin bile ‘taklit’ olduğunu sandı

Stevens.”“Öylemiefendim?”“Öyle,Stevens.Seningerçekolduğunusöyledimona.Gerçek,eskibirİngiliz

başuşağıolduğunu.Otuzyıldanfazladırbuevde,gerçekbirİngilizlordunahizmetettiğini.AmaBayanWakefieldiştebunoktadakarşıçıktıbana.Hemdebüyükbirgüvenlekarşıçıktı.”

“Gerçektenmi,efendim?”“BayanWakefield,Stevens,bensenitutuncayakadarburadahiççalışmadığın

kanısında. Aslında bunu senin kendi ağzından duyduğu yanılgısına kapılmışgörünüyordu.Beniepeycebudaladurumunadüşürdübu,tahminedersin.”

“Çoküzücübirdurum,efendim.”“Stevens, burası gerçek, eski bir İngiliz malikânesi, öyle değil mi? Ben

bununiçinparaödedim.Sendegerçekteneskimodabirİngilizbaşuşağısın,saltöyle görünmeye çalışan bir garson değil. Gerçeksin, öyle değil mi? Ben bunuistiyordum,sahipolduğumşeydebu,değilmi?”

“Kesinlikleöyleolduğunusöyleyebilirim,efendim.”“ÖyleyseBayanWakefield’ın sözlerininnedenini açıklayabilirmisinbana?

Aklımçokkarıştı.”“Hanımefendiye meslek yaşamım konusunda biraz yanıltıcı bir görünüm

sunmuşolabilirim,efendim.Busizigüçdurumdabıraktıysabağışlayınbeni.”“Bıraktıdoğrusu.Onlarbenibirpalavracı,biryalancı sayıyorlardır şimdi.

Her neyse, ‘Biraz yanıltıcı bir görünüm sunmuş olabilirim,’ derken ne demekistiyorsunyani?”

“Çoközürdilerim,efendim.Sizibukadargüçbirdurumadüşürebileceğim

Page 86: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

aklımınucundangeçmedi.”“İyide,Stevens,nediyeböylebirmasaluydurdunonlara?!”Durumu bir an değerlendirdikten sonra, “Çok üzgünüm efendim,” dedim.

“Amabuülkeninâdetleriyleilgilibirşeybu.”“Sennedensözediyorsunyahu?”“Demek istiyorum ki efendim, İngiltere’de bir hizmetkârın eski işverenleri

hakkındakonuşmasıâdettendeğildir.”“TamamStevens,anladım,geçmiştekalansırlarıaçığavurmakistemiyorsun.

Amabu, benimdışımdabir başkasınınyanındada çalışmış olduğunuyadsımanıgerektirirmigerçekten?”

“Bunu böyle dile getirince insana biraz aşırı geliyor, efendim. Amahizmetkârlarınböylebirizlenimbırakmasıistenirgenelde.Şöyleaçıklayabilirimbelki, efendim: Bu, evlilik geleneklerine benzer biraz. Boşanmış bir hanımın,ikinci kocasının yanındayken ilk evliliğini hiç anmaması istenir genelde. Bizimmeslektedebenzerbirgelenekvardır,efendim.”

“Ahkeşkegeleneğiniziöncedenbiliyorolsaydım,Stevens,”dedi işverenimsandalyesineyaslanarak.“Benikesinlikleenayidurumunadüşürdü.”

Bay Farraday’e yaptığım açıklamanın, gerçeklerden büsbütün uzak olmasabile, ne yazık ki yetersiz olduğunu o zaman bile fark etmiştim sanırım. Amainsanındüşünmesigerekenbirsürübaşkaşeyoluncabutürkonularapekfazlakafayormamak kolayına gelir; ben de öyle yaptım, bu olayı bir süre için kafamdanattım.Oysaşimdi,burada,bugölüçevreleyendinginlikteanımsayıncagörüyorumkiogünBayanWakefield’akarşıdavranışımınbuöğledensonraolupbitenlerleapaçıkbirbağlantısıolduğunakuşkuyok.

BugünLordDarlingtoniçinilerigerikonuşanpekçokinsanvarelbette;sizdebenimlordhazretleriyleolanbağlantımdanutanıpsıkıldığımıvesergilediğimtutumunardındayatan şeyinbu sıkıntı olduğunudüşünmüşolabilirsiniz.Öyleyseöncelikleşunusöyleyeyim,hiçbirşeygerçeklerdenbukadaruzakolamaz.Bugünlord hazretleri için söylenen sözlerin büyük çoğunluğu gerçekleri neredeysebüsbütüngözardıeden,saçmasapanşeylerdir.Aslındabanaöylegeliyorki,butuhaf tutumumu, lordhazretleriyle ilgilidahafazlasaçmalıkduymaolasılığındankaçınmaisteğiyleaçıklamakpekâlâmümkün;yani,herikiolaydadahoşolmayandurumlardan kaçınmanın en basit yolu olarak beyaz yalanlar söylemeyi seçmişolduğumsöylenebilir.Üzerindedüşündükçedahadaaklayakınbiraçıklamagibigeliyor bu bana; çünkü doğrusu, şu günlerde hiçbir şey, bu tür saçmalıklarınyinelendiğini duymaktan daha çok sıkmıyor canımı. Şunu söyleyeyim, LordDarlington yüksek bir ahlaka, onun hakkında saçma sapan şeyler söyleyen oinsanlarınçoğunugölgedebırakacakbirahlakasahipbirbeyefendiydi,yaşamınınsonunakadaröylekaldığınadasevesevetanıklıkederim.Böylebirbeyefendiyle

Page 87: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

bağlantımdan pişmanlık duyduğumu ileri sürmekten daha yanlış bir şey olamaz.Aslında takdir edersiniz ki, o yıllar boyunca Darlington Malikânesi’nde lordhazretlerine hizmet ederek, dünya tekerleğinin göbeğine benim gibi birinindüşleyemeyeceğikadaryaklaşmıştım.LordDarlington’aotuzbeşyılhizmetettim;oyıllarboyunca,tamanlamıyla“seçkinbirevde”çalıştığımıilerisürmemyersizkaçmayacaktırkuşkusuz.Bugünekadarkimeslekyaşamımadönüpbaktığımda,enbüyük kıvancım, o yıllar boyunca başardıklarımdır. Bugün böyle bir ayrıcalığaerişmişolmaktanyalnızcagururveminnetduyuyorum.

Page 88: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

ÜçüncüGün-SabahTaunton,Somerset

Somerset’ebağlıTauntonkasabasınınbirazdışındabulunan‘ArabaveAtlar’adında bir otele yerleştim dün gece. Günün son ışıkları arasında kasabayayaklaşırken, yol kıyısındaki saz damlı bu kulübe son derece sevimli göründügözüme.Otelin sahibi beni ahşap birmerdivenden çıkardı, oldukça çıplak amatertemizküçükbirodayagetirdi.Yemekyeyipyemediğimi sordu,bendeodamabirsandviçgetirmesiniricaettim;bu,akşamyemeğiiçintamanlamıyladoyurucubir seçimoldu.Amagecebastırdıkça,odamdabirazhuzursuzlanmayabaşladım,sonunda da bu yörenin elma şarabını tatmak için alt kattaki bara inmeye kararverdim.

Hepsi barın çevresinde toplanmış beş altı müşteri vardı aşağıda;görünüşlerinden ziraatla uğraşan kişiler oldukları anlaşılıyordu.Onların dışındasalon bomboştu. Otel sahibinden bir maşrapa elma şarabı alıp az ötedeki birmasayaoturdum;birazdinlenmek, ardımdabıraktığımgünle ilgili düşüncelerimitoplamaktı niyetim. Ama az sonra varlığımla kasabalıların sohbetini sekteyeuğrattığımı anladım; bana konukseverlik göstermek istiyorlardı. Konuşmalarıarasında ne zaman bir sessizlik olsa, birinden biri sanki bana yaklaşmak içincesaretini toparlamaya çalışırmış gibi, oturduğum masaya doğru kaçamak birbakışfırlatıyordu.Sonundaiçlerindenbirisesiniyükseltti:

“Bugeceburadakalıyorsunuzanlaşılan,efendim.”Onayladığımda adam kuşkuyla başını salladı. “Pek uyuyamayacaksınız,

efendim,”dedi.“İhtiyarBob’unşamatasındanhoşlanırsanızişbaşkatabii.”Otelinsahibindensözediyordu.“Geceyarısınakadarburadapatırtıgürültübitmez.Birde gün ağarır ağarmaz ona bağırıp çağırmaya başlayan hanımının sesiyleuyanacaksınız.”

Otelsahibininitirazlarınakarşıniçtenkahkahalarlakarşılandıbusözler.“Öylemi?”dedim.İştetambunuderkenaklımabirşeygeldi,sonzamanlarda

Bay Farraday’in yanındayken sık sık kafama takılan bir şey: benden nükteli bir

Page 89: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

karşılık beklendiği düşüncesi. Gerçekten de, kasabalılar nazik bir suskunluklabeni inceliyor, ne söyleyeceğimi merak ediyorlardı. Bu yüzden hayal gücümüçalıştırdımvesonundaşöylededim:

“Buradainsanlarhorozsesiyerinebununlauyanıyordemek.”Biransürdüsessizlik,busözüdahada işlemeyeniyetlendiğimidüşündüler

belki.Amasonrayüzümdekigülümsemeyifarkedincebirazşaşkıncadaolsabirkahkaha patlattılar. Sonra kaldıkları yerden sohbetlerine devam ettiler; az sonrabenodadakiherkese iyigecelerdileyipmasadankalkıncayakadardabaşkabirkonuşmageçmediaramızda.

Nüktemaklımageldiğiandakendimdenepeyhoşnutkalmıştım,amaumduğumkadar iyi karşılanmaması beni biraz düş kırıklığına uğrattı galiba, çünkü sonaylarda tam da bu alanda yeteneğimi geliştirmek için epey zaman ve çabaharcamıştım. Şakalaşma konusunda Bay Farraday’in beklentilerinikarşılayabilmek için meslekle ilgili donanımıma bu beceriyi de katmayaçabalıyordum.

Örneğin, son günlerde kendime ne zaman birkaç dakika ayırabildiysem –örneğin, Bay Farraday’in dışarı çıktığı akşamlarda– odamda oturup radyodinlemeyebaşlamıştım.DinlediğimprogramlardanbirininadıHaftadaEnAzİkiKez. Haftada üç kez yayınlanan bu programda iki kişi, okuyucumektuplarındanalınançeşitlikonubaşlıklarıüzerineşakaylakarışıkyorumlardabulunuyor.Onlarıdinlerkendikkatkesiliyorum;çünküyapılannüktelerhepincebirbeğenininürünü,kanımca Bay Farraday’in benden bekleyebileceği şakalaşma düzeyinin pek deuzağında değil. Bu programı örnek alarak günde en az bir kez uygulamayaçalıştığım basit bir alıştırma geliştirdim; boş bir an yakalar yakalamaz, içindebulunduğum çevreyle ilgili üç nükteli söz uydurmaya çabalıyorum. Ya da aynıalıştırmanınbirçeşitlemesiolarak, sonyarımsaat içindegelişenolaylarla ilgiliüçnüktelisözdüşünüyorum.

Dünakşamkişakamdanötürüduyduğumdüşkırıklığınıbelkişimdidaha iyianlarsınız. Pek etkili olmamasının yeterince açık konuşmamış olmamabağlanabileceğini düşündüm önce. Ama sonra, odama çekildiğimde, aslında buinsanlarıgücendirmişolabileceğimgeldiaklıma.Nedeolsaotelsahibinineşinihorozabenzettiğimsanılabilirdi;oysaböylebirşeyaklımınucundangeçmemişti.Bu düşünce, uykuya dalmaya çalıştığım süre boyunca eziyet çektirdi bana.Sonunda,sabahleyinotelsahibindenözürdilemeyekararverdim.Amakahvaltımıgetirdiğindebanakarşısondereceneşelidavrandığınıgörünce,konuyudahafazlakurcalamamayakararverdim.

Bu küçük olay, şakalaşmanın tehlikelerine iyi bir örnek aslında. Nüktenindoğasından kaynaklanan bir özelliği var: Söze dökülmesi beklenen andan önce,pek çok olası çağrışımını kestirmek için insanın pek az bir süresi olur.Gerekli

Page 90: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

becerivedeneyimöncedenkazanılmamışsahertürlüuygunsuzsaçmalığınağızdançıkmatehlikesiciddibiçimdegözealınmalıdır.Yeterlizamanveçabaharcadığımsürece,bununyetkinleşebileceğimbiralanolmadığınıdüşünmek içinnedenyok,amabutürtehlikeleridikkatealıncaBayFarraday’ekarşıbuyenigörevimiyerinegetirmeyekalkışmamanıneniyisiolacağınakararverdim.Enazındanşimdilik,bukonudadahafazlaalıştırmayapıncayakadar.

Maalesefdüngecekasabalılarınşakaolaraksöylediklerişey,yaniaşağıdangelecekgürültüpatırtıyüzünden rahatbirgecegeçiremeyeceğimyolundakiuyarıfazlasıyla doğruymuş. Otel sahibinin eşi bağırıp çağırmadı kuşkusuz, amakocasıylabirliktegecegeçsaatekadarvesabaherkendenaltkattaçalışırlarkenkadındurmaksızınkonuştu.Amabuçiftibağışlamayadündenhazırdım.Gayretkeş,çalışkan insanlardı, buna hiç kuşku yok; gürültü bütünüyle buna bağlanabilir.Ayrıca benim yakışıksız sözlerim de vardı işin içinde. Bu yüzden, bir alışverişkasabasıolanTaunton’ıkeşfetmeküzereoteldenayrılırkensahibineteşekkürettimveuykusuzbirgecegeçirdiğimihiçbellietmedim.

Şimdioturupgüzelbiröğleüzeriçayıiçtiğimbutesistekonaklasam,dahaiyiedermişim belki de. Dışarıdaki ilanda, burada yalnızca “çay, pasta ve çörek”değil, “temiz, sakin, rahat odalar”ın da bulunduğu duyuruluyor. Taunton’ın anacaddesi üzerinde, pazar yerine çok yakın bir yerde, koyu renk, ağır ahşapkirişleriylegözeçarpan,biraziçeridoğruçökükbirbinabu.Oturduğumbugenişçay salonunun yerleri meşe kaplama. Yaklaşık iki düzine insanın kalabalıketmedenoturabileceğikadarmasavariçeride.İkişenşakrakgençkızlezizpastaveçöreklerinsergilendiğibir tezgâhınarkasındaservisyapıyorlar.Bütünbunlarbirarayagelince,burasısabahçayıiçinkusursuzbiryer,amaişintuhafı,görünüşebakılırsaTaunton’lılarınpekazıyararlanıyorburadan.Şuandasalondakiyegânearkadaşlarım, karşı duvar boyunca uzanan birmasada yan yana oturan iki yaşlıhanımladışarıdoğruçıkıntıyapangenişpencerelerdenbirininönündekimasadaoturan bir adam, belki de yaşlı bir çiftçi. Onu tam olarak seçemiyorum, parlaksabah ışığı içinde yalnızca silueti görünüyor. Ama dikkatle gazete okuduğunugörebiliyorum, dışarıda kaldırımdan gelip geçenlere bakmak için okumasına sıksık ara verdiğini de. Bunu yapış biçimi ilk önce birini beklediğini düşündürdübana,amaanlaşılanyalnızcayoldangeçentanıdıklarınıselamlamakistiyor.

Ben arkalarda, cama neredeyse en uzak masadayım; yine de odanıngenişliğinekarşınaydınlık sokağıaçık seçikgörebiliyor,karşıkaldırımdaduranve birkaç yakın köyle kasabayı gösteren tabelaları seçebiliyorum. Bunlardanbirinde “Mursden Köyü” yazıyor. Belki “Mursden” adı size bir şeyleranımsatacaktır,dünkarayoluharitasındabuadailkrastladığımdabanaanımsattığı

Page 91: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

gibi. Aslında salt bu köyü görmek için asıl yolumdan biraz sapmaya bileniyetlendiğimi söylemem gerek. Somerset’e bağlı Mursden köyü, bir zamanlarGiffen ve Ortakları Şirketi’nin bulunduğu yerdi. Giffen’ın, ‘tabakalar halindesoyulup balmumuna katılacak, sonra da elle sürülecek’ koyu cila mumununsiparişleriniMursden’danverirdik.Giffenbirzamanlarpiyasadakien iyigümüşcilasıydıkuşkusuz;buetkileyiciürüneolantaleptekidüşüşünteknedeni,savaştankısasüreönceyenikimyasalmaddelerinortayaçıkmasıydı.

AnımsadığımkadarıylaGiffenyirmilerinbaşındayaygınlaşmıştı;bunubizimmeslekteki bir görüş değişikliğiyle yakından ilişkili gören yalnız ben değilimherhalde.Bugün dahi en önemli işlerden biri olan gümüş cilalamayı bu konumagetiren değişiklikten söz ediyorum. Bu değişiklik, bence aynı dönemlerdegerçekleşen pek çok başka büyük değişiklik gibi bize özgüydü; bizim kuşakbaşuşakların “kemale erdiği”, özellikle Bay Marshall gibi kişilerin gümüşcilalama işinin böyle önem kazanmasında kesin bir rol oynadıkları dönem buyıllardı işte.Gümüşleri, helehele sofrayakonulacak çatal bıçakları cilalamanınherzamanciddibirgörevolarakgörülmediğianlamınagelmezbukuşkusuz.Amaörneğinbabamınkuşağındanpekçokbaşuşağınbukonuyuhiçdeöyleenönemlimeseleolarakgörmediğinisöylemekdehaksızlıkolmaz.Ogünlerdebirbaşuşağıngümüşlerin cilasını doğrudan denetlediği pek görülmüyordu. Bu işi, söz gelimiyardımcı başuşağın keyfine bırakıp ancak ara sıra denetlemekle yetiniyorlardıgenelde.HemenherkeskabulederkigümüşünasılöneminikavrayanilkkişiBayMarshall’dır; bir evde hiçbir nesnenin, yemeklerde konukların önüne çıkarılangümüşler kadar yakından incelenmediğini ilk fark eden odur. Bu yüzden degümüşün, bir evin ölçütlerinin baş göstergesi yerine geçtiğini anlamıştır. DahaöncelerihayalbileedilemeyecekderecedeiyicilalanmışgümüşlerisergileyerekCharlevilleKöşkü’negelenhanımefendilerlebeyefendilerarasındailkşaşkınlığıyaratan da yine BayMarshall’dı. Kısa süre sonra ülkenin her köşesinde bütünbaşuşaklar, işverenlerinin baskısıyla, dikkatlerini gümüş cilalama meselesindetoplamaya başladılar. Anımsadığım kadarıyla, pek çok başuşak, BayMarshall’ınkilerigeridebırakabilecekyöntemlerbuldukları savıylaortayaçıktı.YemektariflerinigizlitutanFransızaşçıbaşılarıgibiherkestensakladıkları,büyükgösterişyapmalarınısağlayanyöntemlerdibunlar.AmaBayJackNeighboursgibibirinin başvurduğu gizemli ve özenli işlemlerin bile sonuç üzerinde fark edilirhemenhiçbiretkisiolmadığına inanıyorum.Kanımca,oldukçabasitbirsorundurbu: İyi cila kullanırsınız ve yapılan işi sıkı bir biçimde denetlersiniz. Giffen,zamanınbütüntitizbaşuşaklarınınısmarladığıcilaydı;buüründoğrukullanıldığızaman,parlaklıktahiçbirgümüşünsizinkilerigeçemeyeceğinibilirdiniz.

Bugün, Darlington Malikânesi’ndeki gümüşlerin konuklar üzerindememnunluk verici bir izlenim bıraktığı pek çok olayı anımsayabildiğim için

Page 92: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

mutluyum. Örneğin Leydi Astor, belli bir buruklukla, gümüşlerimizin “belki derakipsiz” olduğunu söylemişti. Tanınmış oyun yazarı Bay George BernardShaw’un bir akşam yemekte önündeki tatlı kaşığını yakından incelediğini,çevresindekilere pek fark ettirmeden kaşığı ışığa tutup yüzeyini yanında durantabağınkiyle karşılaştırdığını gördüğümü de anımsıyorum. Ama bugünanımsadığımbelkideenmutluanı,seçkinbirkişinin–kabinedenbirbakan,kısasüresonradışişleribakanıoldu–eveçok“gizli”birziyarettebulunduğugeceyeait. Aslında bu ziyaretlerin sonuçları sonradan gayet açık belgelendiğine göre,LordHalifax’tansözettiğimiaçıklamamakiçinpekbirnedenyokgibi.

Zamanlaanlaşıldığınagöre,sözettiğimbuziyaret,LordHalifax’laodönemAlman Büyükelçisi olan Herr Ribbentrop arasındaki bu tür “gayriresmi”görüşmelerinilkiymişyalnızca.Amaoilkgece,LordHalifaxsonderecesakınganbirruhhaliylegelmişti.Lordhazretlerininçalışmaodasınagirdiğindeilksözleri,“Beni nelere bulaştırıyorsun, bilmem, Darlington. Pişman olacağıma eminim,”olmuştu.

HerrRibbentrop’ungelmesinedahabirsaatkadarvardı,lordhazretleribunufırsatbilipkonuğunaDarlingtonMalikânesi’ndedolaşmayıönerdi.Bu,ozamanakadar, gergin pek çok konuğun gevşeyip sakinleşmesine yardımcı olmuş birtaktikti. Ancak ben işimle uğraşırken bir süre tek duyabildiğim, evin çeşitlibölümlerindegezinenLordHalifax’ınönlerindeuzananakşamlailgilikuşkularınıdile getirmeyi sürdürdüğü, Lord Darlington’ınsa boş yere onu rahatlatmayaçalıştığıydı.Derken bir ara,LordHalifax’ın sesini duydum: “İnanılmaz bir şey,Darlington, bu evdeki gümüşler müthiş!” O anda bunu duymak beni çoksevindirmiştikuşkusuz,amabencebuolaydansonraasılkıvançvericişey,ikiüçgün sonra Lord Darlington’ın bana şöyle demesiydi: “Aklıma gelmişkensöyleyeyim,Stevens,geçengeceLordHalifaxgümüşlerdenhaylietkilendi.Onlarsayesinde oldukça farklı bir ruh haline girdi sayılır.” Lord hazretleri, gayet iyianımsıyorum, böyle demişti işte; gümüşlerin, o akşam Lord Halifax ile HerrRibbentrop arasındaki ilişkinin yumuşamasına küçük ama önemli bir katkıdabulunduğusaltbenimhüsnükuruntumdeğilyani.

BuaradaHerrRibbentrop’lailgilibirkaçşeysöylemekyerindeolacak.HerrRibbentrop’un bir düzenbaz olduğunu bugün herkes kabul ediyor kuşkusuz. Oyıllarda, Hitler’in, gerçek niyetlerini İngilizlerden saklamayı, onları bu konudaelinden geldiğince uzun bir süre kandırmayı tasarladığı, Herr Ribbentrop’unülkemizdekibiricikgörevinindebukandırmacayısürdürmekolduğuartıkgayetiyibiliniyor.Dediğimgibi,geneldebenimsenengörüşbu,bendeburadabugörüşleters düşmek istemem.Bununla birlikte, bugün insanların, sankiHerrRibbentropkendilerinibiranbilekandırmamışgibikonuştuklarınıduymakoldukçacansıkıcı.Herr Ribbentrop’un saygıdeğer bir beyefendi olduğuna inanan ve onunla iyi

Page 93: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

ilişkiler kurmaya çalışan bir tek Lord Darlington’dı sanki. Aslında HerrRibbentrop, otuzlu yıllar boyunca ülkenin ileri gelen bütün evlerinde saygıylakarşılanmış, hatta bütün dikkatleri üzerinde toplamış bir kişiydi. Anımsıyorum,özellikle 1936, 1937 yıllarında uşak salonunda konuk uşakların konuşmalarındatekkonubu“AlmanBüyükelçi”ydivesöylenenlerdendeaçıkçaanlaşılıyordukibu ülkedeki en seçkin hanımefendilerle beyefendilerin çoğu ona hayrandı.Dediğim gibi, aynı insanların şimdi o günlerden nasıl söz ettiklerini, hele helekimilerinin lord hazretleri için söyledikleri şeyleri duymak canımı sıkıyor. Ogünlerdenkalmakonuk listelerininyalnızcabirkaçınabilebaksanız,bukişilerinbüyük ikiyüzlülüğünü hemen anlardınız; evlerinin ziyafet salonlarında HerrRibbentrop’unnekadarsıkyeraldığınıgörmeklekalmaz,genellikleonurkonuğuolarakdavetedildiğinidefarkederdiniz.

Yineaynıkişilerin,LordDarlington’ınoyıllarboyuncaAlmanya’yayaptığıyolculuklardaNazilerdenkonukseverlikgörmesisankiolağandışıbirşeymişgibikonuştuklarını da duyabilirsiniz.Oysa, söz gelişiThe Times gazetesi, NürnbergMitingi sırasındaAlmanların verdikleri ziyafetlerin konuk listelerindenyalnızcabirini bile yayımlasa bu kişiler böyle ileri geri konuşamazlardı bence. İşindoğrusu, İngiltere’nin en tanınmış, en çok saygı gören hanımefendileriylebeyefendileri,Almanönderlerinkonuğuolmuşlardı;bukişilerinçoğunundayurdadöndüklerinde ev sahipleri için övgüve hayranlık dolu sözlerdenbaşkabir şeydile getirmediklerini ilk ağızdan söyleyebilirim. Lord Darlington’ın herkesçebilinen bir düşmanla gizli kapaklı ilişki kurduğunu söylemeye çalışan herkes, ozamanlarıngerçekiklimini,işlerineöylegeldiğiiçin,unutuyordemektir.

LordDarlington’ınbirYahudidüşmanıolduğuyadaİngilizFaşistlerBirliğigibi kuruluşlarla yakın bağlantılarının bulunduğu yolundaki savların da saçmasapan safsatalar olduğunu belirtmeden geçmemek gerek. Bu tür ileri gerikonuşmalarınolasıtekkaynağı,lordhazretlerininnasılbirbeyefendiolduğunuhiçbilmeyenkişilerdir.LordDarlingtonYahudidüşmanlığındannefretederdi;Yahudidüşmanı görüşlerle karşılaştığında, duyduğu tiksintiyi dile getirişini kendikulaklarımla duymuştum. Lord hazretlerinin, eve Musevilerin girmesine ya daMusevi hizmetlilerin işe alınmasına asla izin vermediği savı da büsbütüntemelsizdir,belkibindokuzyüzotuzlardageçenveölçüsüzceabartılançokküçükbirolaydışında.İngilizFaşistlerBirliği’negelince,yalnızcaşunusöyleyebilirim,lord hazretlerini bu tür insanlarla bir kefeye koymak yalnızca gülünç olur. SirOswaldMosley, faşist “Karagömlekliler”in başını çeken beyefendi, DarlingtonMalikânesi’neenfazlaüçkezkonukolmuştu;konukluğudabukuruluşunhenüzilkgünleri sırasında gerçekleşmişti, yani gerçek yüzleri açığa çıkmadan önce.Karagömleklilerhareketininçirkinliğibelliolurolmaz–kikendisibunuherkestenönce fark etmişti– Lord Darlington bu gibi kişilerle daha başka bir ilişkiye

Page 94: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

girmedi.Zaten bu tür örgütlerin ülkenin siyasi yaşamınınmerkezinde hiç yeri yoktu.

TakdiredersinizkiLordDarlingtondatammerkezdeolmayanşeylerleilgilenecekbiri değildi; o yıllar boyunca büyük çabalar harcayıp da bir araya getirdiğiinsanlar, böyle aşırı uçlardan olabildiğince uzak kişilerdi. Bunların ortak yanıyalnızca ilkbakıştagözeçarpanbir saygıdeğerlikdeğil, İngiltere’de sözügeçenkişilerolmalarıydı:siyasetçiler,diplomatlar,subaylar,dinadamları...Aslındabukişilerden kimileri Yahudi’ydi, salt bu gerçek bile lord hazretleri içinsöylenenlerinçoğununnekadarasılsızolduğunugöstermeyeyeter.

Yine konudan saptım. Oysa gümüş işini anlatıyordum, Lord Halifax’ın,Darlington Malikânesi’nde Herr Ribbentrop’la görüşeceği akşam nasıl olumluetkilendiğini.Yalnızşunuaçıklayayım,başlangıçtaişverenimiçindüşkırıklığıylasonuçlanacak gibi görünen bir akşamın yalnızca gümüş sayesinde zaferedönüştüğünü asla ileri sürmem. Ama dediğim gibi, o akşam konuğumuzun ruhhalindeki değişiklikte gümüşün hiç değilse küçük bir etken olmuş olabileceğiniileri süren Lord Darlington’ın kendisiydi. Bu tür olaylara dönüp baktığımdayüzümebirmemnuniyetpırıltısınınyayılmasıokadardayersizdeğildirbelki.

Hizmet ettiğimiz işverenin nasıl biri olduğunun aslında pek de önemtaşımadığınıilerisürenbellibirtakımkişilervardırmesleğimizde.Bizimkuşaktaegemen olan yüksek değerlerin –yani biz başuşakların, insanlığın hedefineulaşması için çaba harcayan o beyefendilere hizmet etmeyi amaç edinmemizgerektiği görüşünün– gerçekte hiçbir temele dayanmayan, yüksekten atma sözlerolduğuna inananlar vardır. Böyle bir kuşkuculuk gösteren kişilerin, hemen herzaman,mesleğimizinensıradanüyeleriolduklarıkuşkusuzdikkatedeğer.Önemlibirkonumayükselmekiçingerekliyetidenyoksunolduklarınıbilenveellerindengeldiğinceçokinsanıkendidüzeylerineindirmesevdasındaolankişilerdirbunlar.Bugibigörüşleribuyüzdenpekciddiyealamıyorum.Bütünbunlarakarşın,butürinsanların ne kadar yanıldığını apaçık sergileyecek örnekleri, hem de kendimeslek yaşamımdan bulup çıkarmak beni sevindiriyor yine de. Asıl amaç birişverenegenelvesüreklibirhizmetsunmaktırkuşkusuz,buhizmetindeğeriLordHalifax’la ilgili olay gibi birkaç tane belirli örneğe indirgenemez. Söylemeyeçalıştığım şey, bu tür örneklerin, zamanla çürütülemeyecek bir gerçeğin simgesihaline geldiği, yani mesleğinizi önemli olayların tam merkezinde sürdürmeayrıcalığına sahip olduğunuz gerçeğini. Sıradan işverenlere hizmet etmekleyetinenlerin asla tadamayacakları bir mutluluğu tatmak da hakkımızdır belki:Çabalarımızın, ne kadar alçakgönüllü bir biçimde olursa olsun, tarihin akışınakatkıdabulunduğunusöyleyebilmeninmutluluğu.

Ama belki de geçmişe bu kadar sık dönüp bakmamalı.Ne de olsa bendenhizmetbeklenenpekçokyılvardahaönümde.BayFarradayyalnızcaçokiyibir

Page 95: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

işveren değil, aynı zamanda Amerikalı bir beyefendi; ona, İngiltere’debulabileceği en üst düzeyde hizmeti sunmak kesinlikle özel bir görev.O zamanbütün dikkatimi bugünde toplamam gerek. Geçmişte her ne başarılmışsa, bubaşarılardansinsicesızıpgelecekbirkendinibeğenmişliğekarşıhazırlıklıolmamgerek;çünküdoğrusunuisterseniz,şusonbirkaçaydırDarlingtonMalikânesi’ndeişler, olması gerektiği gibi yürümüyor pek. Son zamanlarda birtakım ufak tefekhatalarmeydanageldi,geçennisanyaşanan,gümüşlerleilgilioolaygibi.NeysekiBay Farraday’in konuk ağırladığı önemli günlerden biri değildi, yine de benimiçingerçekbirutançkaynağıoldu.

Birsabahkahvaltıdayaşandıbuolay;BayFarraday’inağzındanbanakarşıtek bir yakınma sözü çıkmadı o sırada; ya inceliğinden ya daAmerikalı olduğuiçin kusurun boyutlarını fark edemediğinden. İşverenim sandalyesine oturduktansonraçatalıelinealdı,biraninceledi,çatalındişlerineparmakucuylaşöylebirdokundu,sonradikkatinigazetesininbaşlıklarınayöneltti.Bütünbunlarıbüyükbirdalgınlık içinde yapmıştı, ama ben de her şeyi görmüş, sinir bozucu nesneyiortadankaldırmakiçinhızlaileriatılmıştım.Aslındagalibabunubirazfazlahızlıyapıp işverenimin rahatını bozdum, çünkü Bay Farraday hafifçe irkildi, “Ah,Stevens,”diyemırıldandı.

Ben durmayıp hızla odadan çıktım, elimde doğru düzgün cilalanmış birçatalla, oyalanmadan geri döndüm. Yeniden masaya doğru ilerlerken –BayFarraday şimdi besbelli gazetesine gömülmüştü– işverenimin okumasını yarıdakesmeden çatalı masaya yavaşça bırakmayı düşündüm. Öte yandan BayFarraday’in, salt utancımı en aza indirmek için durumu görmezden gelmişolabileceğini de geçirdim aklımdan; çatalı böyle kaçamak bir biçimdedeğiştirmek,hatamkarşısındakayıtsızkaldığımyadadahadakötüsü,onuörtbasetmeye çalıştığım şeklinde yorumlanabilirdi. İşte bu yüzden çatalımasaya birazdikkat çekecek bir biçimde bırakmanın doğru olacağına karar verdim, bu daişverenimin ikinci kez ürkmesine, başını kaldırıp yine, “Ah, Stevens,” diyemırıldanmasınanedenoldu.

Son birkaç aydır meydana gelen bu gibi hatalar pek doğaldır ki kişininkendinesaygısınızedeliyor,amayinedebunlarınhizmetlisayısındakieksikliktendahauğursuzbirşeylerinbelirtisiolduğunainanmakiçinhiçbirnedenyokortada.Evde yeterli sayıda hizmetli bulunmaması kendi içinde önem taşımadığındandeğil; amaBayanKentonDarlingtonMalikânesi’ne gerçekten dönecekse, bu türküçük kusurlar geçmişte kalacak demektir. Bayan Kenton’ın mektubunda, eskigörevine geri dönme isteğini açık ve kesin bir biçimde dile getiren hiçbir şeyolmadığı unutulmamalı kuşkusuz; dün gece yatmadan önce mektubu yenidenokudum. Aslında doğrusunu isterseniz, Bayan Kenton’ın satırlarında bu tür birniyetieleverecekhernekanıtvarsakendikendimeabartmışolabilirim;belkide

Page 96: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

evdekiçalışmadüzeniaçısındanböylebirgeridönüşüumduğumiçin.Düngece,mektubunuokurkengerigelmeisteğiniaçıkçagösterenherhangibirsatırbulmanınnekadargüçolduğunufarkettiğimde,birazşaşırdığımısöylememgerek.

Artık yaklaşık kırk sekiz saat sonra Bayan Kenton’la yüz yüze konuşuyorolacağıma göre, bu konularda fazlaca tahmin yürütmek hiç de zahmete değergörünmüyor.Yinede,düngecekaranlıkodamdayatağauzanmış,altkattaortalığıtemizleyen otel sahibiyle eşinin seslerini dinlerken bu satırları kafamda eviripçevirerekuzundakikalarharcadım.

Page 97: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

ÜçüncüGün-AkşamMoscombe,TavistockYakınları,Devon

Lord hazretlerininMusevilere karşı tutumu konusuna belki bir an için geridönmem gerektiğini düşünüyorum, çünkü anladığım kadarıyla bu Yahudidüşmanlığımeselesi son günlerde epey hassas bir konu haline geldi.Öncelikle,Darlington Malikânesi’nde güya Musevilerin çalıştırılmadığı savını açıklığakavuşturayım. Çalışma alanıma doğrudan girdiği için bunu kesin bir biçimdeyalanlayabilirim. Lord hazretlerinin hizmetinde geçen yıllar boyunca ekibimdebirçokMusevibulundu,dahasıbukişilerırklarınedeniylehiçbirfarklımuamelegörmediler. Bu ileri geri konuşmaların kaynağını kestiremiyor insan; gülünç birolasılık, amameğerki, otuzlu yılların başlarında, Bayan Carolyn Barnet’ın lordhazretleriüzerindetuhafbirbiçimdeetkiliolmayabaşladığısıralardageçen,tamanlamıylaönemsizobirkaçhaftadankaynaklanmışolsunlar.

Merhum Bay Charles Barnet’ın eşi olan Bayan Barnet, o sıralarda kırkyaşlarındaydı; çok güzel, kimilerinin göz kamaştırıcı diyebileceği birhanımefendiydi. Şaşırtıcı zekâsıyla ün yapmıştı; o günlerde en sık duyulan şey,BayanBarnet’ın, örneğinbir akşamyemeği sırasında, önemlibir güncelkonudafilancaokumuşyazmışbeyefendiyinasılküçükdüşürdüğüydü.1932yazınınbüyükbir bölümündeDarlingtonMalikânesi’ne düzenli olarak gelip gitti kendisi; lordhazretleriyle saatlerce konuşuyor, genelde toplumsal ya da siyasal içeriklisohbetlere dalıyorlardı. Anımsadığım kadarıyla, lord hazretlerinin, Londra’nınEast End bölgesindeki en yoksul mahallelerine gerçekleştirdiği “teftişlere”rehberlik eden de Bayan Barnet’tı; böylece lord hazretleri o yılların umutsuzdurumunun sıkıntısını çeken pek çok aileyi ziyaret etmiş oldu. Bu demektir kiBayanBarnet, LordDarlington’ın ülkemizin yoksul kesimine karşı gitgide artanilgisinebirazolsunkatkıdabulunmuştur,buyüzdende lordhazretleriüzerindekietkisinin büsbütün olumsuz olduğu söylenemez.Ama kuşkusuz o da SirOswaldMosley’in “Karagömlekliler” örgütünün bir üyesiydi, lord hazretleriyle SirOswald arasında çok kısa süren yakınlık da aynı yazın o birkaç haftasında

Page 98: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

kurulmuştu zaten. Darlington Malikânesi’nde o zamana kadar görülmemiş osıradışı olaylar da yine aynı haftalar içinde olup bitti. Bu konudaki ileri gerikonuşmalarınnekadarçürükbirtemeledayandığıböylecekanıtlanırumarım.

Bunlara “olay” diyorum, ama bir bölümü son derece önemsiz şeylerdi.Örneğin, bir akşam yemeği sırasında, bir gazetenin adı geçtiğinde lordhazretlerinin, “Ah, yani şu Yahudi propaganda broşürü,” dediğini duymuştum.Kapıkapıdolaşıpparatoplayanveuzunzamandırdüzenliolarakyardımettiğimizbir hayır kurumuna bağış verilmesini durdurmamı da aynı günlerde söylemişti,yönetimkuruluüyelerinin“aşağıyukarıhepsininYahudi”olduğugerekçesiyle.Busözleriunutmadım,çünkügerçektenşaşırtmıştım;lordhazretleridahaönceYahudiırkınakarşıherhangibirhusumetgöstermemişti.

Derken,bunlarınardından,biröğledensonrabeniçalışmaodasınaçağırdı.Önce genel konularda konuştu, evde her şeyin yolunda gidip gitmediğini sordu.Sonraşöylededi:

“Uzun uzun düşündüm, Stevens. Epeyce düşünüp taşındım ve bir kararavardım. Burada, Darlington Malikânesi çalışanları arasında, Yahudibulunduramayız.”

“Efendim?”“Buevin iyiliği için,Stevens.Evimizekonukolankişilerin iyiliği için.Bu

konuyudikkatleinceledimStevens,sanavardığımsonucubildiriyorum.”“Pekâlâefendim.”“SöylebanaStevens,çalışanlarınarasındaşuanbirkaçtanevar,öyledeğil

mi?Yahudiyani.”“Galibaçalışanlardanikisibusınıfagiriyor,efendim.”“Hımm!”Lordhazretleribirsüresesiniçıkarmadandışarıbaktı.“Pektabii

kionlarıiştençıkarmamızgerekiyor.”“Özürdilerimefendim,tamanlayamadımgaliba.”“Üzücü bir durum Stevens, ama başka seçeneğimiz yok. Konuklarımın

güvenliğive esenliği sözkonusu. İnanbana,bukonuyu inceledim, enineboyunadüşünüptaşındım.Kendiiyiliğimiziçin.”

Söz konusu iki kişi de hizmetçiydi. Bu yüzden Bayan Kenton’a habervermedenhareketegeçmekhiçdoğruolmazdı;bendeaynıakşam,odasındasıcakkakaoiçmekiçinbuluştuğumuzdabukonuyuaçmayakararverdim.Gününsonundaonunçalışmaodasındayapılanbugörüşmelerleilgilibirikişeysöylememgerekbelki.Bubuluşmalarbaştansonamesleğimizeyönelikti;yinedearasırabirtakımkişisel konuları da tartışabiliyorduk elbette. Bu görüşmeleri belirli bir düzenebağlamamızınnedenibasitti:Herikimizdegeneldeöylemeşguloluyordukkientemel konularda bilgi alışverişinde bulunma fırsatını bile ele geçiremedengünleringeçipgittiğinifarkediyorduk.Budurumun,malikânedekiişlerinaksaksız

Page 99: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

yürümesini ciddi biçimde tehlikeye soktuğunu anladık; günün sonunda, BayanKenton’ınçalışmaodasındabironbeşdakikayıbirliktegeçirmekeniyiçözümdü.Bir kez daha belirteyim, bunlar, her şeyden önce, mesleğimizle ilgiligörüşmelerdi;örneğinyaklaşanbiretkinlikleilgilitasarılarımızıgözdengeçiriryadayenihizmetlilerinişlerinealışıpalışamadıklarınıtartışırdık.

Herneyse,kaldığımyerdensürdüreyim;BayanKenton’a,yanındaçalışanikibayanhizmetliyiiştençıkarmaküzereolduğumubildirmedüşüncesibenioldukçarahatsızediyorduelbette.Aslındabuhizmetçilerçalışmalarındanbütünüylehoşnutolduğumuz kişilerdi ve –bunu da pekâlâ söyleyebilirim, çünküYahudimeselesison zamanlarda çok hassas bir konu haline geldi– onların işten çıkarılmasıdüşüncesine bütün yüreğimle karşıydım.Bununla birlikte, bu olayda bana düşengörev oldukça açıktı, gördüğüm kadarıyla kişisel kaygıları böyle sorumsuzcaortayakoymaklakazanılacakpekbirşeydeyoktu.Güçbirişti,sırfbuyüzdendevakarla sonuçlandırılmayı bekleyenbir iş. İşte böylece, o akşamki sohbetimizinsonuna doğru konuyu açtığımda, olabildiğince kısa ve öz bir iş konuşmasıhavasındayaptımbunu,şusözlerledenoktaladım:

“Buikihizmetçiyleyarınsabahonbuçuktaodamdagörüşeceğim.Onlarıbanagönderirseniz sevinirim, Bayan Kenton. Durumu önceden bildirip bildirmemeyisizebırakıyorum.”

Bu noktada Bayan Kenton’ın söyleyecek bir şeyi yokmuş gibiydi. Ben dedevamettim:“Kakao için teşekkürederim,BayanKenton.Yatmazamanımgeldidegeçiyorbile.Yarınyinedolubirgün.”

İşte o zaman konuştu Bayan Kenton: “Bay Stevens, kulaklarımainanamıyorum.RuthileSarahbuevdeçalışmayabaşlayalıaltıyılıgeçti.Onlaragüvenimtam,onlardabanagüveniyorlar.Buevekusursuzhizmetverdiler.”

“Bundaneminim,BayanKenton.Amaduygularınyargılarımızakarışmasınaizinvermemeliyiz.Şimdisizeiyigecelerdilememgerek.”

“Bay Stevens, oracıkta oturup da bu hizmetçilerin işten atılacaklarınısöylüyor olabilmeniz beni çileden çıkarıyor, sanki kiler için alınması gerekenşeyleri sayıp döküyorsunuz. İnanamıyorum, Ruth ile Sarah’nın işten çıkarılmagerekçeleriYahudiolmalarımıyani?”

“Bayan Kenton, durumu az önce açıkladım size. Lord hazretleri kararınıvermiş,bukonudabizimtartışabileceğimizhiçbirşeyyok.”

“Bay Stevens, anlamıyor musunuz, Ruth ile Sarah’yı bu gerekçeyle iştençıkarmak basbayağı yanlış, büyük bir hata! Böyle şeylere razı olamam. Böyleşeylerinolabildiğibirevdeçalışmamda.”

“Bayan Kenton, heyecanlanmamanızı, konumunuza yaraşır bir biçimdedavranmanızı ricaederim.Buçokbasitbir sorun.Lordhazretleribellibirtakımsözleşmeleriniptaliniistediğinde,bukonudasöylenecekpekbirşeyyoktur.”

Page 100: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

“Sizi uyarıyorum, Bay Stevens, böyle bir evde çalışmayı sürdüremem.Kızlarımiştençıkarılırsabendegiderim.”

“BayanKenton,böylebirtepkigöstermenizşaşırtıyorbeni.Görevimiz,kendiduygularımızavezayıflıklarımızadeğil, işverenimizin isteklerinehizmettir,bunuanımsatmamgereksizherhalde.”

“Dinleyin Bay Stevens, yarın kızlarımı işten atarsanız, yanlış bir şeyyaparsınız, basbayağı günah olur bu, ben de böyle bir evde çalışmayısürdüremem.”

“Bayan Kenton, unutmayın ki böyle kibirli hükümler verecek konumdadeğilsiniz.Doğrusu,bugünündünyasıçokkarmaşıkvegüvenilmezbiryer.Gereksizingerekbenimanlayacakdurumdaolmadığımızpekçokşeyvar,Museviliğin,özünde ne olduğumeselesi gibi.Oysa neyin en iyi olacağına karar vermek içinlord hazretleri çok daha uygun bir konumda bulunuyor. Artık gerçekten odamaçekilmem gerek, Bayan Kenton. Kakao için tekrar teşekkürler. Yarın sabah onbuçukta.İlgilikişilerigönderinlütfen.”

Ertesi sabah hizmetçiler odama adım atar atmaz, Bayan Kenton’ın onlarlakonuşmuşolduğunuanladım;çünküiçerigirdiklerindeherikisidehıçkırahıçkıraağlıyordu. Konuşmayı olabildiğince kısa tutarak durumu açıkladım,çalışmalarından memnun olduğumu, buna dayanarak iyi tavsiye mektuplarıyazacağımısöyledim.Anımsadığımkadarıylazatenüçdörtdakikasürengörüşmeboyuncaonlarpekbirşeysöylemediler,geldiklerigibiağlayarakçıktılarodadan.

Hizmetçilerin işten çıkarılmasından sonraki birkaç gün boyunca BayanKentonbanakarşı sonderece soğukdavrandı.Aslındahareketleri zamanzamangayet nezaketsizdi, çalışanların önünde bile. Akşamları kakao için buluşmaalışkanlığımızısürdürdüysekdegörüşmelerimizkısasürüyor,neredeysebuzgibibirhavadageçiyordu.Aradanonbeşgünkadargeçtiğihaldedavranışlarındabirdüzelmebelirtisi görülmeyince sabrımbiraz taşmayabaşladı elbette.Buyüzdenkakao için buluşmalarımızdan birinde alaycı bir sesle, hafifçe gülerek şöylededim:

“Bayan Kenton, istifanızı şimdiye kadar sunmuş olmalıydınız.” Sonundabirazolsunyumuşayacağını,uzlaşıcıbiryanıtvereceğini,böylecebütünbuolayıardımızda bırakmaya olanak bulabileceğimizi ummuştum herhalde. Oysa BayanKentonyalnızcasertsertbaktıveşöylededi:

“İstifamı sunmaya hâlâ niyetliyim, Bay Stevens. Yalnızca çok işim vardı,konuylailgilenecekzamanbulamadım.”

Doğrusubununsaltbirgözkorkutmaolmayabileceğidüşüncesibenibirsüredaha kaygılandırdı. Ama haftalar haftaları kovaladı ve Bayan Kenton’ınDarlington Malikânesi’nden ayrılmasının söz konusu olmadığı anlaşıldı. Yanlışanımsamıyorsam, aramızdaki buzlar yavaş yavaş eridikçe istifa tehdidini

Page 101: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

anımsataraksıksıkiğnelemiştimonu.Örneğin,birsüresonragerçekleşecekbüyükbirziyafetitartışırkenarayaşunusokuşturuyordum:“YaniBayanKenton,osıradasizinhâlâbizimlebirlikteolacağınızıvarsayarsak...”Butüriğnelemeler,olaydanaylar sonra bile Bayan Kenton’ın durgunlaşmasına yol açıyor gibiydi; yine debununartıkkızgınlıktançokutançtankaynaklandığınısanıyordum.

Zamanla olanlar az çok unutuldu kuşkusuz. Ama iki hizmetçinin iştençıkarılmasından bir yıl kadar sonra bu konunun son bir kez daha açıldığınıanımsıyorum.

Biröğlesonrası,konukodasınaçayınıgetirdiğimsıradakonuyuyenidenaçanlord hazretleri oldu. O sıralarda Bayan Carolyn Barnet’ın lord hazretleriüzerindeki egemenliği çoktan gerilerde kalmıştı; aslında hanımefendiDarlingtonMalikânesi’ne hiç gelmiyordu artık. Dahası şu da belirtilmelidir ki LordDarlington o dönemlerde “Karagömlekliler” örgütünün gerçek yüzünü görmüş,onlarlabütünilişkisinikesmişti.

“Ah, Stevens,” dedi bana. “Sana bir süredir bir şey söylemek istiyordum.Geçenyılolanlar.HanişuYahudihizmetçiler,anımsıyormusun?”

“Elbette,efendim.”“Onlarınizinibulmanınbiryoluyokherhalde,öyledeğilmi?Olupbitenler

yanlıştı,insanbirşeyleryapıpbuhatayıonarmakistiyor.”“Konuyu kesinlikle araştıracağım, efendim. Ama artık nerede olduklarını

belirleyebileceğimizdenpekemindeğilim.”“Elindennegeliyorsaartık.Yanlıştıhepsi...”LordhazretleriyleyaptığımbukonuşmanınBayanKenton’ıilgilendireceğini

düşündüm,onabundansözetmenin–kendisiniyenidenkızdırmapahasınadaolsa–yerindeolacağınakararverdim.OysaBayanKenton’lakameriyedekarşılaştığımosisliöğlesonrasındabukararımıyerinegetirmemingaripsonuçlarıoldu.

Sisin, o gün öğleden sonra ben avludan geçerken çökmeye başladığınıanımsıyorum.Bir süre önce lord hazretleri kameriyedekonuk ağırlamıştı, oradakalan çay takımlarını almaya gidiyordum.Biraz uzaktan –bir zamanlar babamındüştüğü basamaklara varmadan epey önce– kameriyenin içinde çalışan BayanKenton’ı fark ettim. İçeri girdiğimde, gelişigüzel yerleştirilmiş hasırsandalyelerdenbirineoturmuşdikişdiktiğinigördüm.Dahayakındanbaktım,biryastığı onarıyordu. Bitkilerin, hasır iskemlelerin ve masaların arasından tabakçanağı toparlamayakoyuldum;benişimiyaparkenbirazsöyleşmiş, işle ilgilibirikikonuyutartışmışızdırbelki.Doğrusu,anabinadaartardageçenpekçokgündensonra dışarıda kameriyede olmak son derece canlandırıyordu insanı, bu yüzdenikimizdeişimiziçabukbitirmetelaşındadeğildik.Ogün,hemsinsisinsiyaklaşan

Page 102: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

sis, hem de BayanKenton’ı, elindeki dikişi burnunun dibinde tutmaya zorlayanalacakaranlık yüzünden uzaklar görünmüyordu. Yine de salt manzaraya bakmakiçin başımızı işlerimizden sık sık kaldırdığımızı anımsıyorum. Aslında, geçenyılki işten çıkartmalar konusunu açtığımda yine avluya bakıyordum; sisin, atarabası yolu boyunca dikili akkavakların çevresinde yoğunlaştığı yere doğru.Belki kestirebileceğiniz gibi, konuya şöyle girdim: “Düşünüyordum da BayanKenton,şimdibunuanımsamakepeytuhaf,amaişte,geçenyıltambuzamanlardaistifa edeceğim diye tutturmuştunuz. Bunu düşünmek epey eğlendirdi beni.”Güldüm, ama arkamda duran Bayan Kenton sesini çıkarmamıştı. Sonunda onabakmakiçinardımadöndüğümdesisekarşıncamdandışarıbaktığınıgördüm.

“Galiba,BayStevens,”dediensonunda,“buevdenayrılmadüşüncemdenekadar ciddi olduğumun farkında değildiniz. Olanlar beni çok sarsmıştı. BirazolsunsaygıyalayıkbiriolsaydımDarlingtonMalikânesi’ndençoktançekipgitmişolurdum herhalde.” Bir süre sustu, ben de gözlerimi uzaklardaki kavaklaraçevirdim yeniden. Derken yorgun bir sesle ekledi: “Korkaklıktı, Bay Stevens.Basbayağı korkaklık. Nereye gidebilirdim ki? Ailem yok. Yalnızca teyzem var.Onuçokseverim,amabütünyaşamımınharcanıpgittiğiduygusunakapılmaksızınbir gün bile kalamam onun yanında. ‘Kısa sürede yeni bir iş bulurum nasılsa,’dedim kendime. Ama çok korkmuştum, Bay Stevens. Ne zaman ayrılmayıdüşünsem,kendimi sokaktakalmış,beni tanıyanyadabenimle ilgilenenbirkişibilebulamamışbirhaldegörüyordum.Benimbütünoyüceilkelerimburayakadar.Kendimden öyle utanıyorum ki.Ama ayrılamadım işte, Bay Stevens.Ayrılmayacesaretedemedim.”

BayanKentonyeniden sustu, derin düşüncelere dalmış gibiydi.BunoktadaLord Darlington’la aramda geçen konuşmayı olabildiğince eksiksiz aktarmanıntamzamanıolduğunudüşündüm.Sözlerimişöylenoktaladım:

“Olanolduartık,geridönülemez.Amalordhazretlerinin,herşeyinfecibiryanlışanlamaolduğunukuşkuyayerbırakmayacakbiçimdeaçıkladığınıduymak,yine de büyük bir avuntu.Bunu bilmek isteyeceğinizi düşündüm,BayanKenton;çünkübuolaydanenazbenimkadarüzüntüduyduğunuzuanımsıyorum.”

“Özürdilerim,BayStevens,”dediBayanKentonardımdan,sankibirdüştensıçrayıp uyanmıştı, sesi tümüyle farklıydı. “Sizi anlamıyorum.” Ona doğrudöndüm, sözlerini sürdürdü. “Anımsadığım kadarıyla Ruth ile Sarah’nın kapıdışarı edilmesinin doğru ve yerinde bir şey olduğunu düşünüyordunuz siz.Kesinliklehoşnuttunuzbundan.”

“Yapmayın, Bayan Kenton, bu gayet haksız bir suçlama. Olanlar beni sonderecekaygılandırmıştı,üzülmüştümgerçekten.Buevdeböylebirşeyinolduğunugörmekaslahoşumagitmez.”

“Pekâlâ,nedenBayStevens,bununedenozamansöylemedinizbana?”

Page 103: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

Güldüm,amabirannediyeceğimibilemedim.BenyanıtıtopallayanakadarBayanKentondikişinielindenbıraktı:

“Farkındamısınız,BayStevens?”dedi,“geçenyılduygularınızıpaylaşmayıdüşünmüş olsaydınız bu benim için ne büyük önem taşırdı? Kızlarım iştençıkarıldığı için nasıl üzüldüğümü biliyordunuz. Bana ne kadar yardımcı olurdu,anlamıyormusunuz?NedenBayStevens,neden,nedenhepolduğunuzdanbaşkatürlügörünmekzorundasınız?”

Sohbetinbirdenböyle tuhafbirhalalmasıüzerineyenidengüldüm.“BayanKenton,” dedim, “ne demek istediğinizi anladığımdan pek emin değilim.Olduğundanbaşkatürlügörünmekmi?Bakın,gerçektende...”

“RuthileSarah’nınburadanayrılmalarıçokacıvermiştibana.Teküzüleninbenolduğumusandığımiçindedahafazlaacıçektim.”

“Ama Bayan Kenton...” Kirli tabak çanağı yığdığım tepsiyi elime aldım.“İnsanların işten atılmasını kimse onaylamaz elbette. Bunun açık bir gerçekolduğunusanırdım.”

Hiçbir şey söylemedi, kameriyeden çıkarken dönüp ona baktım. Dışarı,avluyabakıyorduyine,amaiçerisiartıkokadarkaranlıktıkibütüngörebildiğim,yüzününsolukveboşbirfonüzerineçizilikarakışıydı.İzinistedim,kameriyedenayrıldım.

Yahudi hizmetçilerin işten çıkartılması olayını anımsayınca, bunu izleyentuhafbir olaygeldi aklıma:Lisa adındaki hizmetçiningelişi. İşten çıkartılan ikihizmetçininyerinebirilerinibulmakzorundaydık,buLisadaonlardanbirioldu.

Bu genç kadının iş için başvururken sunduğu tavsiyemektubu her anlamdakuşkuuyandırancinstendi;deneyimlibirbaşuşak,kadınınbiröncekigörevindenayrılışnedenininbirsisperdesiardındagizlendiğinirahatçaanlardıbumektuptan.DahasıBayanKenton’labirlikteonusorguyaçektiğimizzamanhiçbiriştebirkaçhaftadan fazla kalmadığını da anladık. Genel olarak bütün hareketlerinden,Darlington Malikânesi’nde çalıştırmak için oldukça uygunsuz biri olacağınıseziyordum. Ancak kızla görüşmeyi tamamladığımızda Bayan Kenton onu işealmamız içindireterekbenişaşırttı.Karşıçıktım;amao,“Bencebukızgelecekvadediyor,” diyordu. “Doğrudan benim gözetimimde çalışacak, iyi olduğunukanıtlamasıiçinbenuğraşacağım.”

Bir süre boş yere tartıştığımızı anımsıyorum; ama belki de işten çıkarılanhizmetçiler olayının henüz küllenmemiş olması yüzünden Bayan Kenton’a herzamankindendahaazdirendim.Herneyse, sonuçtapesettim; şunuekledimyinede:

“Bayan Kenton, bu kızı işe almanın sorumluluğu tümüyle size ait, bunun

Page 104: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

farkındasınızdırumarım.Bencearamızakatılmayauygunolmaktançokçokuzak.İşealınmasına,onungelişimineyardımcıolmanızkoşuluylaizinveriyorum.”

“Bukızyolagirecek,BayStevens.Göreceksiniz.”Bunu izleyen haftalarda genç kız gerçekten de dikkate değer bir hızla

ilerleme göstererek beni hayrete düşürdü. Tavırları günden güne düzeliyordu;sanki –ilk başlarda insanın gözlerini kaçırmasına yol açacak kadar kaba sabaolan–yürüyüşü,işgörürkenkoşturuşubileşaşılacakderecededüzeldi.

Haftalargeçipdekızbirmucize sonucuekibimizinyararlıbirüyesihalinegelmeye başladıkça BayanKenton’ın zafer sevinci apaçık görülüyordu. Lisa’yafazladan sorumluluk gerektiren görevler yüklemekten özel bir zevk duyuyorgibiydi;helebenoralardabiryerdeonları izliyorsam,neyaparyaparmuzipbirifadeylebenimlegözgözegelmeyeçalışırdı.Ogece,BayanKenton’ınodasındakakao sonrası söyleşmemiz, Lisa konusundaki sohbetlerimizin alışılagelmiş birörneğisayılabilirdi.

“Hiçkuşkuyok,BayStevens,”diyorduBayanKenton,“Lisa’nınhâlâsözünüetmeyedeğerbirhataişlemediğiniduymaksizibüyükdüşkırıklığınauğratacak.”

“Hiç de değil, BayanKenton. Sizin adınıza, hepimizin adına bu durumdançokmutluyum. İtiraf edeyim,bukızdayarattığınızdeğişimle şu anakadar küçükçaptadaolsabirbaşarıkazandınız.”

“Küçük çapta bir başarı ha! Yüzünüzdeki şu gülümsemeye bakın, BayStevens.NezamanLisa’dan söz açsamhemenbeliriveriyor.Başlı başına ilginçbirhikâyeyidilegetiriyorbu.Gerçektenilginçbirhikâye.”

“Ah,öylemiBayanKenton?Buhikâyenintamolarakneolduğunusorabilirmiyim?”

“Çokilginç,BayStevens,Lisakonusundaböylekaramsarolmanızçokilginç.Güzelbirkızo,bunahiçkuşkuyok.Güzelkızlarınyanınızdaçalışmasınınedenseistemediğinizifarketmiştim.”

“Saçmaladığınızıpekâlâbiliyorsunuz,BayanKenton.”“Ah, ama fark ettim, Bay Stevens. Yanınızda güzel kızların çalışmasından

hoşlanmıyorsunuz. Yoksa Bay Stevens’ımız aklının çelinmesindenmi korkuyor?BayStevens’ımızdanedeolsaettenvekemiktenolduğunubildiği içinkendinetamanlamıylagüvenemiyormuyoksa?”

“Bayan Kenton, söylediklerinizde birazcık sağduyu bulunduğunudüşünseydim bu tartışmaya katılma zahmetine girebilirdim. Ama bu durumda,galiba siz kendi kendinize gevezelik ederken düşüncelerimi başka yereyöneltmekleyetineceğim.”

“İyideyüzünüzdekişumuzipgülümsemeniye,BayStevens?”“Hiç de muzip bir gülümseme değil bu, Bayan Kenton. Saçmalama

konusundakihayretvericiyeteneğinizbenibirazeğlendiriyor,hepsibu.”

Page 105: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

“Yüzünüzde gerçekten de küçük, muzip bir gülümseme var, Bay Stevens.SizinLisa’yabakmayadayanamadığınızıda farkettim.Onaniçinböyle şiddetlekarşıçıktığınızıdahaiyianlıyorumşimdi.”

“Son derece somut nedenlerim vardı, Bayan Kenton, siz de çok iyibiliyorsunuz.Kızbizeilkgeldiğindebuişiçinhiçdeuygundeğildi.”

Şunubilmenizi isterimkiçalışanlarınbiziduyabilecekleriyerlerdeaslabubiçimde konuşmazdık. Ama o sıralarda kakao buluşmalarımız, temeldemesleğimizle ilgiligörüşmelerolmaniteliğinikorumaklabirlikte,bu türzararsızsohbetlere biraz olsun yer bırakmaya başlamıştı. Bunun, zor bir günün yarattığıgerilimigidermeyebüyükkatkıdabulunduğunubelirtmemgerek.

Lisayanımızageleli sekizdokuzayolmuştu,artıkonunvarlığınıneredeysekanıksamıştım ki, getir götüre yardım eden uşaklardan biriyle evden kaçıverdi.Büyükbirevinbaşuşağıiçinbugibişeyler,işinayrılmazbirparçasıdırkuşkusuz.Fazlasıyla can sıkıcıdır, ama durumu kabullenmeyi öğrenir insan. Aslında gecevaktigerçekleşenbu türkaçışlarıngenelidüşünüldüğünde,bunlarınkienuygarcaolanlardanbiriydi.Çift,birazyiyecekdışındaeveaithiçbirşeyalmamıştı,dahasıher ikisi demektupbırakmıştı.Yardımcı uşak, adını artık anımsamıyorum,banakısa bir not bırakmıştı, şöyle bir şeyler yazıyordu: “Lütfen bizi acımasızcayargılamayın. Birbirimizi seviyoruz, evleneceğiz.” Lisa ise üzerine “Kâhyaya”diye yazdığı çok daha uzun bir not bırakmıştı;BayanKenton’ın onların ortadanyok oluşlarını izleyen sabah odama getirdiği bu mektuptu işte. Anımsadığımkadarıyla, çiftin birbirlerini ne kadar sevdikleri, uşağın ne kadar harika biriolduğu,kendilerininekadareşsizbirgeleceğinbeklediğiyolundabirsürübozukimlalı, düşük cümle vardı mektupta. Bunlardan biri şöyle bir şeyler demeyegetiriyordu:“Paramızyokamakiminumurundaaşkımızvarvekimdahafazlasınıisterbirbirimize sahibiz insanınyaşamıboyunca isteyebileceği tek şeybu işte.”Üç sayfalık bir mektuptu, buna karşılık ne kendisine gösterdiği yakın ilgi içinBayan Kenton’a karşı duyabileceği bir gönül borcunun ne de hepimizi düşkırıklığınauğrattığıiçinduyabileceğibirpişmanlığınsözügeçiyordu.

BayanKentonbozulmuştubesbelli.Gençkadınınmektubunagözgezdirdiğimsüre boyunca önümdeki masada oturdu, ellerine bakıp durdu. Aslında –ki buinsanabirazgaripgeliyor–onuosabahkindendahaumutsuzgördüğümügerçektenanımsamıyorum.Mektubumasayabıraktığımdaşöylededi:

“Evet,BayStevens,görünüşegöresizhaklıymışsınız,benhaksız.”“BayanKenton,üzülecekbirşeyyokbunda.Böyleşeylerdoğaldır.Bunları

önlemekiçinyapabileceğimizpekbirşeyyoktur.”“Hatalıydım, Bay Stevens. Kabul ediyorum. Siz haklıydınız, her zamanki

gibi,bensehaksızdım.”“Bayan Kenton, sizinle aynı görüşte değilim. O kız konusunda harikalar

Page 106: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

yarattınız. Gösterdiğiniz başarı, yanılanın aslında ben olduğumu katbekatkanıtladı.GerçektenBayanKenton,onunşimdiyaptığışeyibaşkabirhizmetçideyapmışolabilirdi.Bukızlaepeybir ilerlemekaydetmiştiniz.Sizidüşkırıklığınauğrattığınıdüşünmeniziçinnedeninizçok;amakendipayınızasuçlulukduymanızahiçgerekyok.”

Bayan Kenton hâlâ mahzundu. Hafif bir sesle, “Bunları söylemeniz büyükincelik,BayStevens,”dedi.“Çoksağolun.”Sonrabezginbirifadeyleiçiniçekti.“Çok aptalca.Önünde iyi birmeslek yaşamı olabilirdi.Yetenekliydi.Onungibipekçokgençkadınönüneçıkanfırsatlarıçarçurediyor,hemdeneiçin?”

Aramızda duran masanın üzerindeki kâğıda baktık ikimiz de, sonra BayanKentonkızgınlıklabakışlarınıçevirdi.

“Haklısınız,”dedim.“Dediğinizgibi,büyükkayıp.”“Çokaptalca.Hemokızyarıyoldabırakılmayamahkûm.Birazçabalasaydı

önündegüzelbiryaşamolacaktı.Birikiyıliçindeküçükbirmalikânedekâhyalıkgörevini üstlenmek üzere hazırlayabilirdim onu. Bunun biraz fazla olduğunudüşünüyorsunuz belki, Bay Stevens, ama bakın birkaç ay içinde nasıl ilerlemekaydetmiştik!Şimdihepsinielinintersiyleitti.Hemdebirhiçuğruna.”

“Çokaptalcabirhareketgerçekten.”Tavsiye mektubu için dosyalayabileceğimi düşünerek önümdeki not defteri

yapraklarınıtoplamayabaşladım.AmasonraBayanKentonmektubuacababenimsaklamamı mı istiyor, yoksa kendisi mi saklayacak, bilemediğim için sayfalarıyenidenaramızdakimasayabıraktım.BayanKentoniseçokuzaklardagibiydi.

“Yarıyoldabırakılmayamahkûm,”dediyine.“Çokaptalca...”

Galiba bu eski anılar içinde kaybolup gittim. Böyle bir niyetim yoktu hiç,amaböyleceenazındanbuakşamkiolaylarla–artıksonbulduklarınainanıyorum–kafamıgereksizyeremeşguletmektenkaçınabildiysemneâlâ.Çünküşusonbirkaçsaatbenimiçinoldukçazordu.

ŞimdiBayveBayanTaylor’aaitküçükevinçatıkatındayım.Evet,biroteldedeğildebirevdekalıyorum; iyiyürekliTaylor’larınbugecelikbanaayırdıklarıbuoda,birzamanlarenbüyükoğullarınaaitmiş,çocukçoktanbüyümüş,Exeter’etaşınmış.Odadaençokdikkatçekenşey,ahşapçatıyıdestekleyenkalınkirişler;döşemeleriörtecekhalıyadakilimyok,amayinedeşaşırtıcıderecederahatvesıcakbirortam.BayanTaylor’ınbenimiçinyalnızcayatakyapmaklakalmayıpbirdeodayıderleyiptoparladığıanlaşılıyor;çünkükirişlerdekibirkaçörümcekağınısaymazsakodanınyıllardırkullanılmadığını açığavuranpekbir şeyyokortada.Bay ve Bayan Taylor’a gelince, yirmili yıllarda bu köyde manavlık yapmayabaşlamışlar,üçyılöncedeartıkyaşlandıklarınakararveripişibırakmışlar.Çok

Page 107: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

nazikinsanlar,gösterdiklerikonukseverliğekarşılıkbirşeylervermekistediğimibirkaçkezsöylediysemde,bununlafınıbileduymakistemediler.

Burada bulunmamın, bu gece her açıdan Bay ve Bayan Taylor’ın cömertellerineteslimolmamınteknedeni, insanıçiledençıkaracakkadarbasit,aptalcabir ihmal: Ford’un benzininin bittiğini fark etmemişim. Radyatörün dün sukaynatması da dikkate alınınca, bu tür tedbirsizliklere sık sık düştüğümüdüşünebilirsiniz.Uzunyoldaarabakullanmaksözkonusuolduğundabirazacemisayılabilirimelbette,bunedenlebutürihmallerdoğaldır.Yinedeiyihazırlanmaveöngörününmesleğimizin temelnitelikleriolduğuanımsadığımda,kendimidüşkırıklığınauğrattığımduygusuyakamıbırakmıyor.

Ama doğrusu benzinin bitmesinden önceki son bir saat süresince epeydalgındım. Geceyi, akşam saat sekiz olmadan az önce vardığım Tavistockkasabasında geçirmeyi düşünüyordum. Ancak kasabanın en büyük otelinegittiğimde yöresel bir tarım fuarı yüzünden bütün odaların dolu olduğunuöğrendim.Pekçokbaşkatesisönerdiler,hepsinetektekgittim,amaherseferindeaynı özürle karşılaştım. En sonunda, kasabanın neredeyse çıkışındaki birpansiyonunsahibesi,birkaçkilometreuzakta,yolunhemenkıyısındabulunanbirmotele gitmemi önerdi. Bir akrabası işletiyormuş orayı, mutlaka boş odabulurmuşum,çünküfuardanetkilenmeyecekkadaruzakmışTavistock’a.

Kadıncağızbanaoandapekanlaşılırgelen,eksiksizbiryol tarifivermişti;sonunda bumotelin yolunu izini bulamamamkimin hatasıydı, söylemek güç.Onbeşdakikakadargittiktensonraçıplak,dümdüzbirkırınortasındakıvrılıpgidenbir yolda buldum kendimi. Her iki yanımda bataklığa benzer alanlar vardı,yolumunüzerindedesisdönenipduruyordu.Solumdagünbatımınınsonkızıllığınıgörebiliyordum.Ufukçizgisi,tarlalarınepeyilerisindeorayaburayaserpiştirilmişahırların, çiftlik evlerinin karaltılarıyla bölünmüştü, ama bunların dışındauygarlığınbütünbelirtileriniardımdabırakmışgibiydim.

İşte bu sıralarda Ford’u gerisin geri döndürdüğümü, daha önce önündengeçmiş olduğum bir sapağı arayarak epey bir yolu ikinci kez aştığımıanımsıyorum. Saptığım bu yeni yol –buna yol denebilirse tabii– az önceayrıldığımyoldandahaıssızçıktı.Birsüreyüksekağaçlararasındayarıkaranlıktailerledim,sonrayolundimdikyükselmeyebaşladığınıfarkettim.Banatarifedileno moteli bulma umudumu çoktan yitirmiştim artık, en yakın kasaba ya da köyevarıp orada yatacak yer buluncaya kadar arabayı sürmeyi düşünüyordum.Sabahilk iş olarak eski güzergâhıma geri dönerdim, öyle akıl yürütüyordum kendikendime.İştetambusırada,yokuşunortasındamotortekledi;benzininbittiğiniilkkezoanfarkettim.

Ford ancak birkaç metre daha çıkabildi yokuşu, sonra durdu. Durumudeğerlendirmek için arabadan indiğimde gökyüzünün kararmak üzere olduğunu

Page 108: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

gördüm.İkiyanıağaçlarla,çalılarlakaplıbirbayırdaduruyordum; tepeyedoğruağaçlarınbirazseyreldiğibiraçıklıkvardı,enlemesineyerleştirilmişkütüklerdengenişbirkapıgördümorada,göğünüzerineçiziliymişgibiduruyordu.Bukapınınbulunduğuyerdengörebileceğimmanzaranınneredeolduğumkonusundabir fikirverebileceğini düşünerek oraya doğru yürümeye başladım; belki gidip yardımisteyebileceğim bir çiftlik evi görmeyi bile ummuş olabilirim. İşte bu umutlaryüzündendirki,kapıyavardığımdagördüğümşeycanımısıktıbiraz.Kapınınöteyanında,yamaçboyuncadimdikaşağıinenbirtarlavardı,ucuonbeşyirmimetrekadarileridegözdenyitiyordu.Tarlanınötesinde,kuşuçuşuylabelkibirkilometrekadar uzakta, küçük bir köy görünüyordu. Sisin içinde bir kilisenin kulesi,çevresinde koyu renk taş ve tahta damlar seçiliyordu; ince ince dumanyükseliyordu bacalardan. Doğrusu, böyle anlarda az da olsa bir düş kırıklığıbaskın çıkıyor. Umutsuz bir durumda değildim elbette; en azından Ford’da birhasar yoktu, yalnızca benzini bitmişti. Aşağıdaki o köye de yarım saatteyürünebilirdi,hemkalacakyerhemdebirbidonbenzinbulurdumorada.Yinede,ıssızbirtepeninbaşındadurup,büsbütünsolupgitmekteolanbiralacakaranlıkta,gitgide yoğunlaşan bir siste, bir kapının üstünden uzaktaki küçük bir köyünışıklarınabakmakhiçdehoşdeğildi.

Bununla birlikte, umutsuzluğa kapılmak da pek bir şey kazandırmayacaktı.Havaiyicekararmadanöncekibirkaçdakikalıkaydınlığıboşaharcamakaptallıkolurdu.Aşağı,Ford’undurduğuyeredöndüm.Gereklibirkaçparçaeşyayıküçükbir çantaya doldurdum, şaşırtıcı derecede parlak ışık veren bir el fenerini deyanımaalarakköyedoğruinenbirpatikaaramayabaşladım.Amakapınınönündengeçip tepeye epeyce tırmandığımhaldeortalıktapatikagöremedim.Sonrayolunartıkyokuşyukarıgitmediğini,yavaşyavaşaşağıdoğrukıvrıldığınıağaçdallarıarasından ışıklarını seçebildiğim köyden uzaklaştığını fark ettiğimde cesaretimyenidenkırıldı.Aslındabirara,Ford’adönüpyanımdanbaşkabiraraçgeçinceyekadar arabanın içinde oturup beklemenin en doğrusu olacağını düşündüm. Amahava neredeyse kararmıştı artık; bu koşullar altında, yoldan geçen bir aracıdurdurmayaçalışanbiripekâlâ tekinsizbir serseri sanılabilirdi.Hem,Ford’danindiğimden beri tek bir araç bile geçmemişti yanımdan; aslında Tavistockkasabasından çıkalı beri başka bir araç gördüğümü de anımsamıyordum. İşte ozamankapıyakadargeridönmeyekararverdim;oradantarlayageçer,elverişlibirpatika olsun olmasın, köyün ışıklarına doğru olabildiğince düz bir çizgideyürürdüm.

Pekdezorlubir inişolmadıbu sonuçta.Sıra sıra tarlalarveotlaklarköyedoğru iniyordu, bunların kıyısından yürüdünüz mü rahatça ilerleyebiliyordunuz.Yalnız bir kere, köye çokyaklaştığım sırada, bir alttaki tarlaya geçebilmek içinönümdehiçbiraçıklıkgöremedim,lambamıyolumukesençalıboyuncabiroraya

Page 109: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

bir buraya tutmak zorunda kaldım. Sonunda bulduğum küçük bir boşluktangeçmeye çalıştım, ama ceketimin omzuyla pantolonumun paçaları pahasına.Dahası, son birkaç tarlada toprak giderek çamurlanmaya başlamıştı, cesaretimdahafazlakırılırkorkusuylalambayıayakkabılarımlapaçalarımadoğrututmaktankaçınıyordum.

Derkenköyün içinegiden taşdöşelibiryoldabuldumkendimi;buakşamkiev sahibim Bay Taylor’la da işte bu yoldan inerken karşılaştım. Birkaç metreönümdeki bir sapaktan çıkmıştı; kendisine yetişmemi bekledi kibarca, yanınavardığımda elini şapkasına götürüp selam verdi, yardımcı olup olamayacağınısordu. Durumu olabildiğince özetledim, kalabileceğim iyi bir otel önerirse çoksevineceğimi de ekledim. Ama Bay Taylor hayır anlamında başını salladı:“Köyümüzdeöylebiryeryokneyazıkki.Yolcular, JohnHumphreys’inbarındakalır genelde, ama şu an orası da tıklım tıklım dolu.” Bu can sıkıcı haber tametkisinigöstermedenBayTaylorhemenekledi:“Pekgösterişliolmayanbiryerdekalmaya katlanabilirseniz efendim, bu geceyi bizde geçirebilirsiniz. Öyleolağanüstübir evdeğil, amabizimhanımodanızı rahat, temizbir halegetirmekiçinelindengeleniyapacaktır.”

Kendilerine böyle bir zahmet vermek istemediğim anlamına gelecek birşeyler söyledim galiba, belki de biraz yarım ağızla. Bay Taylor bunu şöyleyanıtladı: “İnanın efendim, sizi ağırlamakbizim içinbir onurdur.Sizingibi biripek sık gelmez Moscombe’a. Hem işin doğrusu, efendim, gecenin bu saatindebaşka ne yapabileceğinizi de bilemiyorum. Karanlıkta kaybolup gitmenize gözyumarsambizimhanımaslabağışlamazbeni.”

Bay ve Bayan Taylor’ın nazik konukseverliklerini böylece kabul etmişoldum.Amaazönce,buakşambaşımagelenler için“zor”dediğimde,benzinsizkalıp köye böyle dağdan inmişçesine varmanın sıkıntısından söz etmiyordumyalnızca. Sonunda olup bitenler, Taylor’lar ve komşularıyla birlikte akşamyemeğine oturur oturmaz gelişmeye başlayan olaylar, manevi açıdan, az öncegöğüslemiş olduğum fiziksel rahatsızlıklardan çok daha zorlu çıktı. İnanın,sonundabuodayaçıkıpdaDarlingtonMalikânesi’yleilgilianılarıkafamdaeviripçevirerekzamangeçirebilmekbüyükbirrahatlıktı.

İşindoğrusu,kendimibugibianılaragitgidedahafazlakaptırmayabaşladım.Galiba birkaç hafta önce, Bayan Kenton’ı yeniden görme olasılığı ortaya çıktıçıkalı,ilişkimizinnedenböylebirdeğişimgeçirdiğiniderinderindüşünüroldum.Evet,birdeğişimgeçirdiğikesindi,1933-1936yıllarında,yavaşyavaşsağlıklıbirmeslekanlayışınaulaştığımızoncayıldansonra.Aslında,sonlaradoğru,hergününsonundabirarayagelipbirfincankakaoiçmektenbilevazgeçmiştik.Amabutürdeğişikliklere yol açan şeyin ne olduğuna, hangi olayların bunda rol oynadığınakararverebilmişdeğilim.

Page 110: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

SonzamanlardabukonuyudüşündükçeBayanKenton’ınçağrılmadanodamageldiğiakşamkiotuhafolayın,ilişkimizdeönemlibirdönümnoktasıolabileceğinifark ettim. Niçin uğradığını tam olarak anımsayamıyorum. “Ortalığı birazrenklendirmek için” bir vazo dolusu çiçekle gelmiş olabileceği duygusu variçimde, ama yıllar önce, tanışıklığımızın başlarında aynı şeyi yapmaya çalıştığıgünlekarıştırıyorolabilirim.DarlingtonMalikânesi’ndegeçirdiğiyıllarboyuncaodama en az üç kez çiçek sokmaya kalkıştığını kesinlikle anımsıyorum, amasözünüettiğimakşamonuodamagetirenşeybuolmayabilir.Herneyse,yıllarcayakınbir iş ilişkisigeliştirmişolmamızakarşın,buyakınlığın,kâhyanınçalışmaodamaçatkapıgelipgittiğibir ilişkiyedönüşmesineasla izinvermedim.Benimgözümde başuşağın çalışma odası bir yönetim merkezidir, evde yapılan işlerinyüreğininattığıyerdir,savaştakibirgeneralinkarargâhındanfarksızdır.Buradakiherşeyinkesinliklebenimistediğimbiçimdedüzenlenmesivebudüzendekalmasışarttır. Herkesin soruları ve yakınmalarıyla çalışma odama girip çıkmasına gözyumacaktürdenbirbaşuşakolmadımhiç.İşlerinaksaksızbirbiçimdeyürütülmesiiçin, başuşağın, çalışma odasında tam bir sükûnet içinde yalnız kalabilmesielzemdirkuşkusuz.

Yine de o akşam Bayan Kenton odama girdiğinde mesleki bir konuylailgilenmiyordumaslında.Pekde telaşlıgeçmemişbirhaftanınsakinbirgünününsonunadoğruydu,enderbulabildiğimboşbirsaatintadınıçıkarıyordum.Dediğimgibi,BayanKenton’ıniçerielindebirvazoçiçeklegiripgirmediğindenpekemindeğilim,amaşöyledediğinigayetiyianımsıyorum:

“Bay Stevens, odanız geceleri daha da rahatsız görünüyor. Şu lambaokumanıziçinyeterliışıkvermiyorbesbelli.”

“Buışıktadagörebiliyorum,sağolun,BayanKenton.”“Hapishane hücresine benziyor burası, Bay Stevens. Tek eksiği köşeye

konacakküçükbiryatak.Mahkûmlarınsonsaatlerinigeçirdikleribiryerizlenimiyaratıyorinsanda.”

Buna bir yanıt vermişimdir belki, bilmiyorum.Yine de, başımı kitabımdankaldırmadım, Bayan Kenton’ın izin isteyip çıkmasını bekledim. Oysa birkaçsaniyesonraşöyledediğiniduydum:

“Neokuyorsunuz,BayStevens?Merakettim.”“Kitapokuyorum,BayanKenton.”“Onugörebiliyorum,BayStevens.Amanetürbirkitap;merakettiğimbu.”Başımı kaldırdığımda Bayan Kenton’ın bana doğru yaklaşmakta olduğunu

gördüm.Kitabıkapattım,göğsümebastırarakayağakalktım.“BayanKenton,”dedim,“özelyaşamımasaygıgöstermeniziricaedeceğim.”“Kitabınız konusunda neden bu kadar çekingen davranıyorsunuz, Bay

Stevens?Müstehcenbirşeyolmasınsakın?”

Page 111: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

“Böyle bir şey asla söz konusu değil, Bayan Kenton. Lord hazretlerininkitaplığında,sizindeyiminizle,‘müstehcen’birşeybulunmaz.”

“Saygıdeğerpekçokkitabınenmüstehcenparagraflarıiçerdiğiniduymuştum,amabakmayaçekinmiştimhep.Şimdi,BayStevens,neokuduğunuzugörmemeizinverinlütfen.”

“Bayan Kenton, rica ederim beni rahat bırakın. Kendime ayırabildiğimbirkaçdakikalıkboşzamandabeniböyletedirginetmenizolacakşeydeğil.”

AmaBayanKentongiderekyaklaşıyordu, budurumda endoğru tutumunneolacağına karar vermek de güçtü biraz. Kitabı masamın çekmecesine fırlatıpkilitleme isteği duydum; ama bu, gülünç derecede tiyatrovari geldi bana.Kitabıhâlâsımsıkıtutarakbirkaçadımgeriledim.

“Elinizdekini lütfen gösterin bana, Bay Stevens,” dedi Bayan Kentonyaklaşmaya devam ederek. “Ben de sizi kitabınızla baş başa bırakayım. Böylegizlemeyeçalıştığınızşeyneolabilirki?”

“BayanKenton,bukitabınadınıgörmüşsünüz,görmemişsiniz,benimiçinhiçfark etmiyor. Ama bu bir ilke sorunu, odamda böyle bitivermenize, kendimeayırabildiğimşudakikalarıelimdenalmanızakarşıyım.”

“Yalnızca merak ettim, Bay Stevens, okuduğunuz saygıdeğer bir şey mi,yoksaaslındabenibukitabınsarsıcıetkisindenmikorumayaçalışıyorsunuz?”

Bayan Kenton artık tam önümde dikiliyordu. Derken ansızın garip birdeğişime uğradı her şey; sanki ikimiz de bir anda bambaşka bir boyutafırlatılmıştık.Nedemek istediğimi tamolarak anlatamıyorumneyazıkki.Bütünsöyleyebileceğim, çevremizdeki her şeyin birdenbire donup kaldığı. BayanKenton’ın hareketlerinin de ani bir değişim geçirdiği izlenimine kapıldım;yüzündetuhafbirciddiyetvardı,neredeysekorkmuşgibigörünüyordu.

“LütfenBayStevens,şukitababirbakmamaizinverin.”Uzandı,kitabıavucumdanusulcaçekipkurtarmayabaşladı.Obunuyaparken

en iyisinin başka yana bakmak olduğuna karar verdim, ama bana bu kadaryakınken,başımıancakpekdoğalolmayanbiraçıylaöteyeçevirmemgerekecekti.BayanKentonparmaklarımıbirerbirerkaldırarakkitabıusulcaelimdenaldı.Buişlem çok uzun sürmüş gibi gelmişti bana. Yine de bütün bu süre boyuncaduruşumukorumayıbecermiştim,takionunsesiniduyuncayakadar:

“AmanTanrım,BayStevensbuhiçdeutanılacakbirşeydeğilki!Duygusalbiraşkhikâyesiokadar.”

Bu duruma daha fazla göz yummamın gerekmediğine herhalde o an kararverdim.Nesöylediğimitamolarakanımsamıyorum,amaBayanKenton’aoldukçakesinbirbiçimdekapıyıgösterdiğim,buolayıdaböylecekapattığımaklımda.

Buküçükolayanedenolankitapla ilgilibirkaçşeysöylememgerekgaliba.Gerçekten de “duygusal bir aşk hikâyesi” olarak tanımlanabilecek bir kitaptı;

Page 112: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

bayan konukların vakit geçirmeleri için kitaplıkta ya da konuk yatak odalarınınbirçoğunda bulundurulan kitaplardan biriydi. Bu tür yapıtları dikkatle okumayabaşlamamın basit bir nedeni vardı: Dilimizi doğru kullanmak, söz dağarcığımıgeliştirmekiçinsondereceetkilibiryoldubu.Bizimkuşağındeğeryargılarısözkonusu olduğunda –bu görüşe katılır mısınız, bilmem– güzel bir aksanla dilhâkimiyetiningereksizderecedearanılırözelliklersayıldığıgörüşündeyim;demekistiyorumki,kimizamançokdahaönemlimeslekiniteliklerpahasınabuyetilerinüzerindefazlacadurulur.Yinede,güzelbiraksanladilhâkimiyetinesahipolmanınçekici bir özellik olmadığını düşünmedim hiç, bu yetilerimi elimden geldiğincegeliştirmeyihepgörevimsaydım.Bununiçinenbasitçözümlerdenbiri,kendinizeayırabildiğiniz saatlerde güzel bir dille yazılmış bir kitaptan birkaç sayfaokumaktır. Son bir iki yıldır benim izlediğim yol da buydu. O akşam BayanKenton’ın beni okurken bulduğu türden yapıtları seçme eğilimindeydim, çünkübunlargeneldedoğrucümlelerlevebenim içinuygulamadabüyükönem taşıyan,incelikli bir dille yazılmış karşılıklı konuşmalar içerir. Daha ağır bir kitap –örneğinbilimselbirinceleme–genelanlamdabelkidahageliştiricidir,amaböylebir yapıt, hanımefendilerle, beyefendilerle günlük ilişkilerimde pekkullanamayacağımterimlerledoluolacaktır.

Buaşkromanlarınınherhangibirinibaştansonaokumayanezamanımnedeisteğim oldu diyebilirim. Bence olay örgüleri hep saçma sapandı ya da BayanKenton’ındediğigibiduygusal.Azöncesözünüettiğimyararlarıolmasaonlarlabir saniyemi bile harcamazdım. Ancak, bugün bunu söylemekte sakıncagörmüyorum–bundautanılacakbirşeydeyok–,buhikâyelerdenbirtüranlıkhazaldığım da oluyordu. Bunu belki o zamanlar kendime bile itiraf etmedim, amadediğim gibi, utanılacak ne var bunda? Birbirlerine âşık olmuş, duygularınıiçtenlikle, hem de en zarif sözcüklerle dile getiren hanımefendilerlebeyefendilerinhikâyelerinintadınıniçintasasızcaçıkarmamalı?

Ama bunları söylerken, o akşam kitap konusundaki tutumum biraz yersizdidemek istemiyorum. Şunu anlamalısınız, söz konusu olan önemli bir ilkeydi.BayanKentonpaldırküldürodamadaldığısırada“izinli”ydim.Mesleğiylegururduyan her başuşak, Hayes Derneği’nin bir zamanlar belirttiği gibi “konumunayaraşır vakarı” koruyan her başuşak, başkalarının yanındayken “izinli”görünmemeye özen göstermelidir. O anda içeri girenin Bayan Kenton ya dabüsbütün yabancı biri olması pek fark etmezdi aslında. Az da olsa bir değertaşıyanherbaşuşak, rolünükendiderisinden farksızbirgiysi olarakgörmelidir;onu, bir pantomim kostümüymüşçesine çıkarıp atarken, sonra da yenidenkuşanırkengörülmesiyakışık almaz.Vakurolmayaönemverenbir başuşağınburoldensıyrılmaözgürlüğünütadabileceğibirtekanvardır:Tamanlamıylayalnızolduğuan.Hiçdehaksızsayılmayacaknedenlerleyalnızolduğumusandığımbir

Page 113: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

sıradaBayanKenton’ıniçeridalmasısonucu,uygunrolümdedeğildeondançokaşağıbirdurumdagörünmem,önemlibirilkemeselesi,aslındabirvakarmeselesiolmuştu.

Yıllar öncesinde kalmış bu ufak olayı çözümlemeye kalkışmak niyetindedeğildim.Asılönemliolan,buolayınbirgerçeğigörmemisağlamasıydı:BayanKenton’la ilişkimiz –kuşkusuz aylar süren aşamalı bir süreçten sonra– uygunsuzbir hal almaya başlıyordu. O akşamki gibi davranabilmesi oldukça dehşetvericiydi;odamdançıkışınınardındankafamıbiraztoparlamafırsatıbulduğumda,iş ilişkimiziyenidensağlıklıbir temeleoturtmayakararverdiğimianımsıyorum.Ancakbuolayın ilişkimizin zamanla geçirdiği büyükdeğişikliklere ne derecedekatkıda bulunduğuna gelince, bunu söylemek çok güç. Olan bitene daha başkaköklü gelişmeler de yol açmış olabilir pekâlâ. Örneğin Bayan Kenton’ın izingünlerindekideğişiklikgibi.

DarlingtonMalikânesi’neayakbastığıgünden,odamdageçenolayınbelkibirayöncesinekadarBayanKenton’ın izin günleri öncedenkestirilebilir bir düzenizlemişti.Her altı haftada bir, Southampton’daki teyzesini ziyaret etmek için ikigünlük izin alırdı; başka zamanlardaysa beni örnek alır, gereksiz yere izneçıkmazdı.Yalnızözelliklesakinbirdönemdeysekbirgününübahçelerdedolaşıpodasındabirazkitapokuyarakgeçirebilirdi.Amadediğimgibi,birsebepledurumdeğişmişti. Bayan Kenton, birdenbire sözleşmesinde belirtilen izin hakkınıeksiksizkullanmayabaşladı.İzingünlerindesabaherkendenevdenayrılıyor,gecegelebileceği saat dışında hiçbir bilgi bırakmıyordu. Asla hakkından fazla izinkullanmıyordu elbette, bu nedenle onu bu konuda sorguya çekmenin uygunsuzkaçacağınıdüşündüm.Amagalibabudeğişiklikbenibirazrahatsızetmişti;çünküSir James Chambers’ın oda ve başuşağı olan ve o sıralar DarlingtonMalikânesi’ne sık sık gelip giden BayGraham’e konuyu açtığımı anımsıyorum.Güvenilir bir meslektaştı, ne yazık ki kendisinden haber alamıyorum artık. Birakşam,ateşinbaşındaoturmuşkonuşuyorduk.

Aslındabütünsöylediğim,kâhyanın“sonzamanlardabiraziçinekapandığı”yolunda bir şeydi; bu yüzden Bay Graham başını sallayıp öne eğilerek bilgiçbilgiçkonuşuncaepeyşaşırmıştım:

“Dahanekadarböyledevamedeceğinimerakediyordum.”Nedemek istediğini sorduğumdaBayGrahamsözlerini sürdürdü:“Sizinşu

BayanKenton, kaç yaşında şimdi?Otuz üçmü?Otuz dörtmü?Annelik için enidealyıllarıkaçırdı,amayinedeçokgeçkalmışsayılmaz.”

“Bayan Kenton, kendini mesleğine adamış biridir. Bir aile kurma özlemiduymadığını gayet iyi biliyorum,” diyerek kendimden emin bir biçimde cevap

Page 114: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

verdimona.Ama Bay Graham gülümsemiş, başını sallayarak, “Aile kurma niyetinde

olmadığını söyleyen bir kâhyaya asla inanmayın. Aslında Bay Stevens, sizinleşimdişuracıktaoturur,birzamanlarböylekonuştuktansonraevlenipişibırakmışenazbirdüzinekadınsayabilirizherhalde.”

BayGraham’in ileri sürdüğü bu varsayımı o akşam büyük bir güvenle birkenara attığımı anımsıyorum; ama doğrusu daha sonra, Bayan Kenton’ın evdengizemli ayrılışlarının nedeninin bir taliple buluşması olabileceğini düşünmeyebaşladım.Bugerçektenderahatsızedicibirdüşünceydi,çünküBayanKenton’ınbizden ayrılmasının oldukça önemli bir kayıp,DarlingtonMalikânesi’nin yerinidoldurmakta zorlanacağı bir kayıp olacağı açıkça görülebiliyordu. Dahası, BayGraham’in varsayımını destekler görünen başka küçük belirtileri de farkediyordumpekâlâ.Örneğin,postakutusunuaçıpgelenmektuplarıdağıtmakbenimgörevimolduğundanBayanKenton’ınoldukçadüzenlibirbiçimde—aşağıyukarıhaftada bir– hep aynı kişidenmektup almaya başladığını, bumektupların bizimkasabanındamgasınıtaşıdığınıgörmezdengelemedim.Böyleşeylerifarketmemekneredeyse olanaksızdı; malikânede yaşadığı yıllar boyunca gerçekten pek azmektupalmıştıBayanKenton.

SonraBayGraham’ingörüşünüdestekleyendahabaşka,üstükapalıbelirtilerdevardı.BayanKentongörevleriniherzamankiçalışkanlığıylayerinegetirmeyedevam ettiği halde genel ruh durumunda, o zamana kadar hiç tanık olmadığımtürden iniş çıkışlarmeydana geliyordu örneğin.Günler boyunca, hem de ortadabelirli bir neden yokken son derece neşeli olduğu dönemler neredeyse, anidengelenvegeneldeoldukçauzunsürensomurtkanlıknöbetlerikadarsinirbozucuydubenim için. Dediğim gibi, bütün bu zaman boyunca işine bütünüyle bağlı kaldıBayanKenton,amayinedeuzunvadedeevinçıkarlarınıdüşünmekgörevimdi.Bubelirtiler, Bay Graham’in Bayan Kenton’ın duygusal nedenlerle evden ayrılmaniyetinde olduğu yolundaki görüşlerini gerçekten destekliyorsa, konuyu enineboyuna araştırmak görevim sayılırdı. Bir akşam, kakao buluşmalarımızdan birisırasındabukonuyuaçmayacesaretedebildim:

“Perşembegünüyine dışarı çıkacakmısınızBayanKenton? İzin gününüzdeyani.”

Busorununonuöfkelendireceğinisanıyordumaslında,oysao,uzunzamandırtamda bu konuyu açmak için fırsat kolluyormuş, sanırım.Neredeyse rahatlamışgibikonuştu:

“Ah,bir zamanlarGranchesterKöşkü’ndeyken tanıdığımbiri yalnızca,BayStevens. Aslında o sırada köşkün başuşağıydı, ama şimdi mesleği bıraktı,yakınlarda bir yerde bir işte çalışmaya başladı. Nasılsa burada olduğumuöğrenmiş, bana yazmaya başladı, tanışıklığımızı tazelememizi önerdi.Hepsi bu,

Page 115: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

BayStevens.”“Anlıyorum,BayanKenton.Arasıraevdendışarıçıkmakiyigelirkuşkusuz.”“Bendeöyledüşünüyorum,BayStevens.”Kısabirsessizlikoldu.SonraBayanKentonbirkararavarmışgibisözlerini

sürdürdü:“Bu arkadaşım... Granchester Köşkü’nde başuşakken ne kadar hırslı biri

olduğunu anımsıyorum. Aslında en büyük düşü, bunun gibi bir evde başuşaklıkyapmak olurdu herhalde. Ah, ama kimi yöntemleri aklıma geliyor da şimdi!Gerçekten Bay Stevens, görseniz yüzünüz ne hale gelirdi, gözümdecanlandırabiliyorum.İsteklerinigerçekleştirememesihiçdeşaşırtıcıdeğil.”

Hafifçe güldüm: “Bunca yıldır görebildiğim kadarıyla,” dedim, “pek çokkişi,başuşaklıkgibidahayüksekkonumlaragelmeyeyetkingörüyorkendini.Buişinnekadarçabaveözengerektirdiğinihiçmihiçbilmiyorlar.Besbelliherkesegöredeğilbumeslek.”

“Çok doğru. Onu o günlerde gözlemlemiş olsaydınız, Bay Stevens, nelerderdinizkimbilir!”

“Başuşaklık gibi ileri düzeylerde, Bayan Kenton, bu meslek herkese göredeğil.Yükselmehırsınakolaycakapılabilirinsan,amabelirlibirtakımnitelikleritaşımayanbirbaşuşakbelirlibirnoktanınötesinedegeçemez.”

BayanKentonbunudüşünürgibioldubiran,sonraşöylededi:“Düşündüm de Bay Stevens, siz halinizden memnun biri olmalısınız. İşte

bakın, ne de olsa mesleğinizin doruğundasınız, çalışma alanınızı her yönüyledenetim altında tutuyorsunuz. Yaşamdan daha başka ne dileyebilirsiniz,bilemiyorumgerçekten.”

Bu soruya verilecek hazır bir yanıtım yoktu. Bunu izleyen hafif sıkıntılısessizlikteBayanKentonbakışlarınıkakaofincanınındibineçevirdi,sankioradagördüğübirşeyleredalıpgitmişgibigörünüyordu.Birazdüşündüktensonraşöylededim:

“Banaöylegeliyorki,BayanKenton,benimgörevimancaklordhazretlerininkendine amaç edindiği büyük işleri gerçekleştirmesinde ona yardım etmek içinelimden gelen her şeyi yaptıktan sonra tamamlanacaktır. Onun görevinitamamladığı, insanların ondan bekleyebileceği akla uygun her şeyi yapmışolduğunu bilmekle yetinip artık dinlenmeye çekilebildiği gün, işte ancak o günBayan Kenton, ben de kendime, sizin deyiminizle, halinden memnun biridiyebileceğim.”

Sözlerim onu biraz şaşırtmıştı sanki ya da belki bilmediğim bir nedendenötürügücendirmişti.Davranışlarıoandansonradeğiştisanki,sohbetimizoldukçakişiselbirhavayabürünmeyebaşlamışkenansızınyenidenişkonularınayöneldi.

O konuşmadan pek de uzun olmayan bir süre sonra Bayan Kenton’ın

Page 116: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

odasındaki kakao buluşmalarımız sona erdi. Aslında en son buluşmamızı gayetaçık bir biçimde anımsıyorum; Bayan Kenton’la yaklaşan bir etkinliği,İskoçya’dangelecekseçkinkişilerinDarlingtonMalikânesi’ndebuluşacaklarıbirhafta sonunu tartışmak istiyordum. Toplantıya yaklaşık bir ay kadar daha vardıaslında,amabutüretkinliklerihepçoköncedenkonuşurduk.Sözettiğimakşamdabu toplantıyla ilgili birtakım önemli noktalardan söz ediyordum ki BayanKenton’ınkonuşmayapekazkatıldığınıfarkettim;aslında,birsüresonra,aklınınbambaşkabiryerdeolduğuaçıkçaanlaşıldı.Birkaçkez,özelliklebirnoktayıuzunuzun açıklıyorsam, “Beni dinliyor musunuz, Bayan Kenton?” gibi sözlersöylemiştim, her uyarımda dalgınlığından biraz sıyrıldıysa da dikkatinin birkaçsaniyeiçindeyenidendağıldığınıgörebiliyordum.Bendakikalarcakonuştuktan,oda,“Elbette,BayStevens,”yada,“Sizekatılıyorum,BayStevens,”gibisözlerlekarşılıkverdiktensonraşöylededim:

“Özür dilerim, Bayan Kenton, ama devam etmemizin pek bir anlamı yokgaliba.Bukonuşmanınönemininfarkındadeğilsinizsanki.”

“Ben, şey, özür dilerim,BayStevens,” dedi yerinde biraz doğrularak. “Buakşambirazyorgunumda.”

“Gitgide daha çok yoruluyorsunuz, Bayan Kenton. Eskiden böyle bir özresığınmayagerekduymazdınız.”

BayanKentonanibirpatlamaylakarşılıkvererekşaşırttıbeni.“Bay Stevens yoğun bir haftaydı. Çok yorgunum. Aslında şu son üç dört

saattir tek isteğim yatağımda olmak. Çok, çok yorgunum, Bay Stevens, bunuanlayamıyormusunuz?”

Özür dilemesini beklemiyordum, ama bu yanıtın sertliğinin de beni birazirkilttiğini söylemem gerek. Yine de onunla olmayacak bir tartışmayasürüklenmemeyekararverdim.Birikidakikasustuktansonrasakinbirsesleşöyleyanıtladım:

“Bu konudaki duygularınız buysa, Bayan Kenton, akşam buluşmalarımızısürdürmemize hiç gerek yok. Bu buluşmaların bütün bu zaman boyunca sizi nederecerahatsızettiğininfarkındadeğildim,özürdilerim.”

“BayStevens,buakşamyorgunolduğumusöyledimyalnızca...”“Yok,yok,BayanKenton,anlayışlakarşılanabilecekbirşeybu.Uğraşmanız

gereken pek çok şey var, bir de bu buluşmalar size fazla geliyordur. Böyle biraraya gelmeden demesleğimizin gerektirdiği iletişimi sağlamanın pek çok yoluvar.”

“BayStevens,bunahiçgerekyok.Yalnızcademiştimki...”“Kararım budur, Bayan Kenton. Aslında bu buluşmaları sürdürmemizin

gerçekten gerekli olup olmadığını düşünüyordum bir süredir, zaten çok yorucuolangünlerimizinasıluzattığınıdüşünürsek.Yıllardırburadabuluşmuşolmamız,

Page 117: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

bundansonrasıiçindahauygunbiryolaramamamızıgerektirmez.”“BayStevens,lütfen,bubuluşmalarınçokyararlıolduğunainanıyorum...”“Amasiziniçinbüyükbiryükbu,BayanKenton.Siziyoruyor.Bundansonra,

günlük çalışmalarımız sırasında birbirimize yalnızca önemli bilgileri iletmemiziöneriyorumsize.Birbirimizibulamazsak,kapılarımızınaltındanbirnotatabiliriz.Bubanakusursuzbirçözümgibigeliyor.ŞimdiBayanKenton,sizibusaatekadarayaktatuttuğumiçinözürdilerim.Kakaoiçinçokteşekkürler.”

Kuşkusuz–bununediyeitirafetmeyeyim–akşambuluşmalarımızkonusundabukadarkararlıdavranmasaydımişleruzunvadedenasılbirhalalırdıdiyemeraketmişimdirzamanzaman;yanibunuizleyenhaftalarda,BayanKenton’ınakşamlarıyenidenbirarayagelmemiziönerdiğipekçokseferdeyumuşamışolsaydımdurumne olurdu. Şimdi bu konu üzerinde tahmin yürütüyorum, çünkü daha sonrakiolayların ışığında bakılınca, akşambuluşmalarımızı kesin olarak sona erdiren okararı aldığım sırada bunun olası sonuçlarının belki de bütünüyle bilincindeolmadığımilerisürülebilir.Benimbuküçükkararımınbirdönümnoktasıolduğu,okaçınılmazsonuhazırlayangelişmeleribaşlattığıbilesöylenebilir.

Ama insan, geriye dönüp bakabilmenin aydınlığında geçmişinde bu tür“dönümnoktaları”aradımı,bunlarıheryerdegörmeyebaşlıyorgaliba.Kişibunayatkınsa, yalnızca akşam buluşmalarımız konusundaki kararımı değil, odamdakiolayıdabutürbir“dönümnoktası”olarakgörebilir.Yadaçiçekdoluvazosuylaiçerigirdiğioakşamonabirazfarklıbirtepkigöstermişolsaydımnelerolacaktıdiyesorulabilir.Belki–budaötekiolaylarlaaynızamanlardagerçekleştiğinden–teyzesininölümhaberini aldığıoöğle sonrasıBayanKenton’layemekodasındakarşılaşmamızdabutürbir“dönümnoktası”sayılabilir.

Ölüm haberi birkaç saat önce gelmişti; aslında o sabahmektubunu vermekiçin odasının kapısını bizzat ben çalmıştım. İşle ilgili bir konuyu tartışmak içinbirkaç dakikalığına içeri girmiştim; onun çalışma masasında oturduğumuzu,konuşmanınortasındabiraraBayanKenton’ınmektubuaçtığınıanımsıyorum.Birankıpırtısızkaldıönce,mektubuenaz ikikezokudu,amahakkını teslimetmeli,hiçbirşeybellietmedi.Sonraözenlezarfınayerleştirdi,banadöndü:

“BayanJohnson’dan,teyzeminbirarkadaşındangeliyor.Teyzemevvelsigünölmüş.”Biransustu.“Cenazesiyarınkalkacakmış.İzinalabilirmiyimacaba?”

“Elbette,bunuayarlayabilirim,BayanKenton.”“Sağ olun, Bay Stevens. Şimdi, bağışlayın beni, ama birkaç dakika yalnız

kalsamiyiolacak.”“Elbette,BayanKenton.”Odadan çıktım.Kendisine taziyetlerimi sunmadığım ancak o zaman aklıma

Page 118: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

geldi. Teyzesi onun için her bakımdan bir anne gibiydi, ölüm haberinin onaindirdiği darbeyi çok iyi tahmin edebiliyordum. Koridorda öylece kalakaldım,geri dönüp kapıyı çalıp hatamı düzeltmem gerektiğini düşündüm. Ama sonraaklımageldikiböyleyaparsamonunyasınısaygısızcabölmüşolurdum.Gerçektende Bayan Kenton’ın tam o anda, benden yalnızca birkaç metre ötede ağlıyorolması mümkündü. Bu düşünce, içimde tuhaf bir duygunun kabarmasına nedenoldu;tereddütleolduğumyereçakılıkaldım.Amasonundaüzüntümüdilegetirmekiçinbaşkabir fırsatıbeklemeninen iyisiolacağınakararvererekyolumadevamettim.

Bayan Kenton’ı o gün öğleden sonraya kadar göremedim. Dediğim gibi,yemekodasında tabak çanağıbüfeyeyerleştirirkenbuluncayakadar.Birkaç saatboyunca, Bayan Kenton’ın matemini düşünüp durmuştum, yükünü biraz olsunhafifletmek için ne söyleyebileceğime ya da yapabileceğime özellikle kafayormuştum.Yemekodasınagirdiğini ayak sesindenanladığımda–dışarıdaholdebir işle ilgileniyordum– bir dakika kadar bekledim, sonra yaptığım işi bırakıppeşisıraiçerigirdim.

“Ah,BayanKenton,”dedim.“Nasılsınız?”“Oldukçaiyiyim,sağolun,BayStevens.”“Herşeyyolundamı?”“Herşeyyolundasayılır,sağolun.”“Yeniişealınanlarlailgilibirsorununuzvarmıdiyesormakistiyordumda.”

Hafifçe güldüm. “Bu kadar çok yeni hizmetli aynı anda gelince ufak tefekgüçlükler ortaya çıkabilir. Böyle zamanlarda en deneyimlimizin bile küçük birgörüşalışverişindenkazançlıçıkacağınısöyleyebilirim.”

“SağolunBayStevens,bencekızlarişlerinigayetiyiyapıyorlar.”“Aramıza en son katılanları göz önüne alarak şu anki çalışma düzeninde

herhangibirdeğişiklikyapılmasınıgerekligörmüyormusunuz?”“Böylebirdeğişikliğingerekeceğini sanmıyorum,BayStevens.Yinedebu

konudakidüşüncemideğiştirirsemsizehemenbildiririm.”Dikkatini yeniden elindeki işe çevirdi, ben de bir an odadan çıkmayı

düşündüm.Aslındagalibakapıyadoğrubirkaçadımatmıştımkigeridöndüm:“DemekBayanKenton,”dedim,“yenihizmetlileriyigidiyor.”“İnanınherikisideçokiyiler.”“Ah, bunu duymak çok güzel.” Yine hafifçe güldüm. “Yalnızca merak

etmiştim, kızların ikisi de daha önce bu büyüklükte bir evde çalışmamış,biliyorsunuz.”

“Evet,BayStevens.”Onun tabakları yerleştirişini izledim, başka bir şey söyler mi diye

bekleyerek. Birkaç saniye sonra konuşmayacağı anlaşılınca, “Doğrusunu

Page 119: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

isterseniz,BayanKenton,”dedim,“bunusöylemekzorundayım.Songünlerdebiriki konuda her zamanki düzeyin tutturulamadığını fark ettim. Yeni hizmetlilerkonusundabukadarrahatdavranmasanıziyiolurbence.”

“Nedemekistiyorsunuz,BayStevens?”“Ben, Bayan Kenton, aramıza yeni biri katıldığında, her şeyin yolunda

gittiğinden emin olmak isterim. Bu kişilerin çalışmalarını her açıdan denetler,öteki hizmetlilerlenasıl geçindiklerini gözlemlemeye çalışırım.Nedeolsayenigelenlerin hem mesleki becerileri hem de diğer çalışanlar üzerindeki etkilerikonusunda belirli bir izlenim edinmek gerekir. Bunu söylemekten üzüntüduyuyorum,BayanKenton,amabukonuyubirazsavsakladınızbence.”

BayanKenton bir an epey şaşırmış göründü. Sonra bana döndü, yüzündekigerilimaçıkçagörülebiliyordu.

“Özürdilerim,BayStevens,anlayamadım.”“Örneğin, Bayan Kenton, tabak çanak her zamanki gibi gayet temiz bir

biçimde yıkanıyor belki, ancak mutfaktaki raflara, çok tehlikeli değilse bile,zamanlagereğindenfazlakırılmayayolaçacakbirbiçimdedizildiğinifarkettim.”

“Öylemi,BayStevens?”“Öyle,BayanKenton.Ayrıcakahvaltıodasınındışındakioküçükgirintide

birsüredirsüpürülmemiş.Bağışlayınbeni,amabutürbirikiküçükşeydahavar.”“Demek istediğiniz şeyi daha fazla vurgulamanıza hiç gerek yok, Bay

Stevens. Önerdiğiniz gibi, yeni hizmetçilerin çalışmalarını daha sıkıdenetleyeceğim.”

“Böyle belirgin hataları gözden kaçırmak size hiç yakışmıyor, BayanKenton.”

BayanKentonbakışlarınıöteyanaçevirdi,yüzünden,aklımepeycekarıştıranbir şeyleri çözmeye çalışıyormuş gibi bir ifade geçip gitti yeniden. Üzgünolmaktan çok, bitkin görünüyordu. Dolabı kapadı, “İzninizle, Bay Stevens,”diyerekodadançıktı.

Amafalancaolayfarklısonuçlansaydınelerolabilirdidiyedurmadantahminyürütmeninneanlamıvarki?İnsanmuhtemelenruhsağlığınıbozarböyle.“Dönümnoktaları”ndan söz etmek iyi güzel de, kişi bu gibi anları ancak geçmişe dönüpbaktığında görüyor. Bu tür olaylara bugün baktığınızda bunların gerçekten deyaşamdaki önemli, değerli anlar görünümünü almaları doğaldır; ama bu anlarıyaşadığımsıradaedindiğimizlenimbudeğilkuşkusuz.Önümde,BayanKenton’lailişkimizin iniş çıkışlarını yoluna koyabileceğim bitmez tükenmez günler, aylar,yıllar varmış gibiydi daha çok; şu ya da bu yanlış anlaşmanın verdiği zararlarıonarabileceğimsonsuzbaşkafırsatolacaktısanki.Böyleküçücükolayların,bütündüşleriebediyenerişilmezkılacağınıgösterenhiçbirşeyyoktuoanda.

Ama gereksiz yere deşiyorum geçmişi, neredeyse hastalıklı bir biçimde.

Page 120: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

Kuşkusuz bu, az önce yaşadığım dakikalarla, bu akşam katlanmak zorundakaldıklarımıngüçlüğüyleilgili.Köydekiistasyondabenzinbulabilmemkoşuluyla–kiTaylor’larbukonudagüvenceverdiler–yarınöğleüstüLittleCompton’avarıpbütün bu yıllardan sonraBayanKenton’ı yeniden görecek olmamın da payı varbütün bunda herhalde. Buluşmamızın sıcak bir havada geçmeyeceğini düşünmekiçinhiçbirnedenyokelbette.Aslındagörüşmemizin–bukoşullardaoldukçauygundüşecekresmiolmayanbirkaçsoruveyanıtdışında–baştansonameslekiiçerikteolacağını düşünüyorum.Yani evliliği ne yazık ki artık sona ermiş göründüğüne,BayanKentonevsizbarksızkaldığınagöreDarlingtonMalikânesi’ndekieskiişinedönmeyi isteyip istemediğiniöğrenmemgerekecek.Buaradamektubunubugeceyeniden okudum, kimi satırları daha önce belki de pek akıllıca olmayan birbiçimde okumuş olabileceğime inanmaya başladım. Yine de mektubunun kimibölümlerinde geçmişe dönük bir özlemden daha fazlasının bulunduğunudüşünüyorumhâlâ,heleheleşusözlerinde:“İkincikatyatakodalarınınavluyaveuzaktakiyemyeşiltepelerebakanmanzarasıöylehoşumagiderdiki!”

Yine de işin doğrusunu yarın kendisinden öğrenebilecekken, onun şu ankiistekleri üzerine durmadan tahmin yürütmek de niye? Her neyse, bu akşamkiolaylardan epeyce uzaklaştım. Şu son birkaç saat son derece sıkıntılı geçtidoğrusu.Ford’uıssızbirtepedebırakmak,yarıkaranlıktatersbiryoldanbuköyeinmek zorunda kalmak, bir akşam için yeterince büyük bir talihsizlikti zaten.İnanıyorumkinazikevsahiplerim,BayveBayanTaylordaazöncekatlandığımişkenceye bile bile sokmazlardı beni. Ama gerçek şu ki, akşam yemeği içinmasalarına oturur oturmaz, bir sürü komşunun eve doluşmaya başlamasıylabirlikte,pekcansıkıcıbirtakımolaylarbirbiriardınasökünetti.

***

GörünüşegöreTaylor’lar,altkatınöntarafındakiodayıhemyemekhemdeoturmaodasıolarakkullanıyorlar.Oldukça rahatbiryerburası; çiftlikevlerininmutfaklarındasıksıkrastlanantürden,büyük,kabasabayontulmuşbirmasaodayıdolduruyor,verniksizyüzeyinde satırlardan, ekmekbıçaklarındankalmabir sürüçentik var. Bu çentikleri açıkça görüyordum, oysa köşedeki rafta duran yağlambasınınsaçtığısarı,loşışıktaoturuyorduk.

Bay Taylor bir ara başıyla lambayı işaret etti: “Köye elektrik gelmiştiaslında, efendim. Ama devrelerde bir arıza olmuş, neredeyse iki aydır elektrikvermiyorlar. Doğrusu, o kadar da aramıyoruz. Aslında elektriğin henüz hiçulaşmadığıbirkaçevbilevarburada.Gazyağıdahasıcakbirışıkveriyor.”

Bayan Taylor et suyuna yapılmış leziz bir çorba sunmuştu bize, kepekli

Page 121: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

ekmeği katık edip yemiştik. Henüz bu gecenin, yatağıma çekilmeden önce evsahiplerimleyaklaşıkbirsaatlikhoşbirsohbettenöte,yıldırıcıbirşeylersaklıyorolabileceğinigösterenbirşeyyoktuortada.Amayemeğimiziancakbitirmiştikkiçakıllı yoldan eve doğru yaklaşan ayak sesleri duyduk; o sırada Bay Taylorkomşusunun mayalamış olduğu biradan bir bardak sunuyordu bana. Benimkulaklarım, karanlıkta öteki evlerden uzak, bir başına duran bu kulübeye doğrugitgideyaklaşanbuayaksesleriniuğursuzcabirşeylereyormayahazırdı;amaneevsahibimnedeevsahibembuayaklarınaitolduğukişidenherhangibirtehlikebekliyordubesbelli,çünküBayTaylor,“Hey,kimodışardaki?”derkenmeraktanötebirşeyyoktusesinde.

Bunu neredeyse kendi kendine söylemişti, ama yanıt verirmiş gibi bir sesgeldidışarıdan:“Benim,GeorgeAndrews.Geçiyordumda...”

Bayan Taylor’ın içeri buyur ettiği adam, elli yaşlarında, iri yarı biriydi,üzerindeki giysilerden anlaşıldığı kadarıyla gününü tarlada çalışarak geçirmişti.Evingedikli konuğuolduğuherhalindenbelli oluyordu;girişinyanındakiküçüktabureye oturdu. Bir yandan Bayan Taylor’la sohbet ediyor, bir yandan dadizlerinekadargelençizmeleriniçıkartmayauğraşıyordu.Sonramasayayanaştı,çavuşunatekmilverenergibiönümdehazırolageçti.

“Andrews, efendim,” dedi. “Size çok iyi akşamlar dilerim.Başınıza gelenşanssızlığı duydum, çok üzüldüm, ama geceyi burada, Moscombe’da geçirmekkeyfinizipekkaçırmazumarım.”

BuBayAndrews’un,kendideyimiyle,benim“şanssızlığımı”neredenhaberaldığınımeraketmiştimdoğrusu.Yinede“keyifsizlik”tenuzakbirgülümsemeyleyanıt verdim, gördüğüm konukseverlik için derin bir gönül borcu duyduğumusöyledim.Bay veBayanTaylor’ın nazik yardımlarından söz ediyordum elbette,ama Bay Andrews bunda kendisinin de payı olduğunu düşünüyordu sanki,kocamanellerinikendinisavunurgibihavayakaldırdıhemen:

“Yapmayın,efendim,başımızınüstündeyerinizvar.Siziağırlamaktanbüyükkıvançduyuyoruz.Sizingibilerburalaragelmezpek.Köyümüzdekonakladığınıziçinhepimizçoksevinçliyiz.”

Bunu öyle bir ifadeyle söylemişti ki başıma gelen “şanssızlık”tan,dolayısıyla da bu kulübede olduğumdan bütün köy haberdardı sanki. Aslındabunungerçeğepekyakınbirtahminolduğunuazsonraanlayacaktım;aklayakıntekaçıklama, eve getirilip yatak odasına çıkarıldığım andan sonraki birkaç dakikaiçinde –ki ben bu süre içinde ellerimi yıkamış, ceketimle pantolon paçalarımıolabildiğince temizlemeye çalışmıştım– Bay ve Bayan Taylor’ın gelip geçenherkesebendensözetmişoldukları.Herneyse, sonrakibirkaçdakika içindebirkonukdahageldi,görünüşüBayAndrews’apekbenzeyenbiradam.Yaninispeteniri yapılı bir toprak adamı; çamurlu, diz boyu çizmeler giyen, bunları yineBay

Page 122: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

Andrews’unçıkardığıgibiçıkarmayagirişenbiri.Aslındaaralarındakibenzerliko dereceydi ki önce kardeş olduklarını sandım; yeni gelen kendini, “Morgan,efendim,TrevorMorgan,”diyetanıtıncayakadar.

Bay Morgan başıma gelen “aksiliğe” ne kadar üzüldüğünü dile getirdi,sabaha her şeyin düzeleceğine güvence verdikten sonra da köyde ne büyük birsevinçlekarşılandığımıanlatmayagirişti.Benzersözlerizatenbirikidakikaöncededinlemiştimelbette,amaBayMorganbirdeaynenşöylededi:“Sizingibibirbeyefendiyi burada, Moscombe’da ağırlamak bizim için bir şereftir, efendim.”Dahabunabiryanıtdüşünmeyezamanbulamamıştımkieveyaklaşanbaşkaayaksesleri duyuldu. Az sonra orta yaşlı bir çift buyur edildi içeri, Bay ve BayanHarry Smith olarak tanıtıldılar. Bu insanlar tarımla uğraşıyor gibigörünmüyorlardı pek. Kadın toplucaydı, amirane bir görünümü vardı; BayanMortimer’ıanımsattıbanabiraz;yirmiliotuzluyıllardaDarlingtonMalikânesi’ninaşçılığınıyapankadını.BayHarrySmithiseeşinintersineufaktefekbiradamdı,kırış kırış alnı ciddi bir ifade veriyordu yüzüne. Masanın çevresinde yerlerinialırlarken,“ArabanızThornleyBushTepesi’ndekiantikaFordmu,efendim?”diyesordu.

“Sözettiğiniztepebuköyükuşbakışıgörenoyamaçsa,evet,”dedim.“Amaarabayıgördüğünüzüduymakşaşırttıbeni.”

“Ben görmedim, efendim. Dave Thornton traktörüyle eve dönerken oradangeçmiş de az önce. Oracıkta duran bir araba görünce öyle şaşırmış ki durmuş,traktörden inipyanınagitmiş.”BayHarrySmithbunoktadamasadakileredoğrudöndü:“Harikabirşeymiş!Böylesinigörmemişhiç,öylediyor.BirzamanlarBayLindsay’inkullandığıarababununyanındasoldasıfırkalırmış.”

Herkes gülünce, Bay Taylor bana durumu açıkladı: “Eskiden, buradan pekuzakolmayanbüyükbirevdeyaşayanbirbeydi,efendim.Birikigaripşeyyaptı,pekhoşkarşılanmadıburalarda.”

Bu, hep bir ağızdan onaylandı. Sonra biri, “Şerefinize, efendim,” diyerekBay Taylor’ın az önce dağıttığı bira maşrapalarından birini kaldırdı; ardındanodadakiherkesbanakadehkaldırdı.

Gülümsedim,“İnanın,buşerefbanaait,”dedim.“Çok naziksiniz, efendim,” dedi Bayan Smith. “İşte gerçek bir beyefendi

böyleolur.OBayLindsay,beyefendigibideğildihiç.Çokparasıvardıbelki,amaaslabirbeyefendiolamadı.”

Bu görüş, yine herkes tarafından onaylandı. Derken Bayan Taylor, BayanSmith’in kulağına bir şeyler fısıldadı, Bayan Smith de şöyle yanıtladı:“Olabildiğinceçabukgelmeyeçalışacağınısöyledi.”İkisidemahcupbirifadeylebanadöndüler,BayanSmith,“DoktorCarlisle’aburadaolduğunuzuhaberverdik,efendim,”dedi.“Kendisisizinletanışmaktanmutlulukduyacaktır.”

Page 123: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

“Görmesi gereken hastaları var herhalde,” diye özür dilercesine eklediBayanTaylor.“Neyazıkkisizodanızaçekilmekistemedenönceburadaolurmu,bilemiyoruz,efendim.”

İşteozamanBayHarrySmith,okırışıkalınlı,ufak tefekadam,öneeğildi:“Şu Bay Lindsay,” dedi, “yanlış yaptı, öyle davranmakla. Bizden çok daha iyiolduğunu düşündü, hepimizi aptal sandı. Ama efendim, işin aslının tam tersiolduğunuçabucaköğrendi.Buköydeinsanlaruzunuzundüşünürler,kafayorarlar,konuşurlar. Basbayağı sağlam fikirleri vardır, bunları dile getirmekten deçekinmezler.BizimBayLindsaygayetiyiöğrendibunu.”

“Bir beyefendi değildi o,” dedi Bay Taylor alçak sesle. “Beyefendi falandeğildiBayLindsay.”

“Budoğru,efendim,”dediBayHarrySmith.“Onuyalnızcaizlemekbilebirbeyefendi olmadığını söylemeye yeterdi. Evet, güzel bir evi, pahalı giysilerivardı,amayinedeanlaşılıyordu.Hembu,zamanlaaçığadaçıktı.”

Bunu onaylayan mırıltılar dolandı odayı, sonra bir an herkes, bu köye aitbirisiyle ilgili böyle bir hikâyeyi bana anlatmanın doğru olup olmayacağınıdüşünüyormuşgibisustu.DerkenBayTaylorböldüsessizliği:

“Harry’nin dediği doğru. Gerçek bir beyefendiyi salt giyinip kuşanmışsahtesindenayırt edebilirsiniz.Sizi elealalım,efendim.Yalnızcaelbiselerinizinkesimi ya da konuşmalarınızdaki incelik değil. Sizi bir beyefendi olarak ötekiinsanlardanayıranbambaşkabir şeyvar.Neolduğunaparmakbasmakgüç,amabakmasınıbilenherkesingörebileceğikadaraçıkçaortada.”

Masadakileryineonayladıbusözü.“Doktor Carlisle neredeyse gelir artık, efendim,” diye söze karıştı Bayan

Taylor.“Onunlakonuşmakhoşunuzagidecektir.”“Doktor Carlisle’da da var,” dedi Bay Taylor. “Onda da var. Gerçek bir

beyefendioda.”Geldiğinden beri pek az konuşan BayMorgan öne eğildi ve bana, “Sizce

nedirbu,efendim?”diyesordu.“Onasahipbirineolduğunudahaiyiaçıklayabilirbelki.Bizburadaoturmuşkimonasahip,kimdeğildiyekonuşupduruyoruzişte,farklıbiryeredevaramıyoruz.Belkisizbizibirazaydınlatabilirsiniz,efendim.”

Odayabirsessizlikçöktü,bütünyüzlerinbanaçevrildiğinihissettim.Hafifçeöksürdüm:

“Sahipolduğumyadaolmadığımniteliklerüzerineaçıklamalardabulunmakbana düşmez. Ancak bu özel soru söz konusu olduğunda şöyle bir yanıtverebilirim: Tanımlanmak istenen nitelik, belki de en doğru biçimde ‘vakar’olarakadlandırılabilir.”

Busözüdahafazlaaçıklamaktapekbiryarargörmedim.Aslındaazöncekikonuşmayı dinlerken aklımdan geçenleri dile getirmiştim yalnızca, durum

Page 124: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

birdenbireböylegerektirmeseydidüşüncelerimiaçıklamazdımherhalde.Yinedeyanıtımoradabulunanlarıepeyhoşnutetmişgibiydi.

“Dediklerinizdebüyükgerçekpayıvar,efendim,”dediBayAndrewsbaşınısallayarak,hemenhepsideonakatıldı.

“ŞuBayLindsaydebirazdahavakurolsadurumuidareedebilirdiherhalde,”dedi Bayan Taylor. “Onun gibilerin sorunu, vakarla insanlara tepeden bakmayıbirbirinekarıştırmaları.”

“Kusura bakmayın,” diye söze karıştı Bay Harry Smith, “söylediklerinizesaygıgöstermeklebirlikte,efendim,yinedeşunubelirtmekgerek,vakaryalnızcabeyefendilere özgü bir şey değildir. Bu ülkede her kadınla erkeğin uğrunda terdökebileceği, sonunda da elde edebileceği bir şeydir bu. Bağışlayın beni,efendim,amadediğimgibi,işfikirlerimizidilegetirmeyegelinceresmiyetefalanaldırmayız biz burda. İşte benim fikrim de bu. Vakar, yalnızca beyefendilerdebulunmaz.”

Bu konuda Bay Harry Smith’le birbirimizi biraz yanlış anladığımızı, buinsanlara daha iyi bir açıklama yapmanın benim için fazlasıyla çetrefil bir işolacağını kavradım elbette. Bu yüzden yalnızca gülümseyip, “Elbette, oldukçahaklısınız,”demenineniyisiolacağınakararverdim.

Bu,BayHarrySmith’in konuşması sırasında yükselenhafif gerilimi hemendağıttı. Bay Harry Smith de daha önce kendisini engelleyen bütün dizginlerdenkurtulmuşgibiydi,öneeğildi,sözlerinişöylesürdürdü:

“Ne de olsa Hitler’le de bunun uğruna savaştık. İşler onun istediği gibigitseydi hepimiz birer köleydik şimdi. Bütün dünyada birkaç efendi vemilyonlarca köle olacaktı. Buradakilere de şunu anımsatmama gerek yok:Kölelikte vakara yer yoktur. Uğruna savaştığımız budur, kazandığımız da bu.Özgür vatandaşlar olma hakkını kazandık. İngiliz olarak doğmanınayrıcalıklarından biridir bu: Kim olursanız olun, ister varsıl ister yoksul olun,özgürdoğarsınız,fikirlerinizidilegetirmeözgürlüğüyle,dilediğinizadayımeclisesokmak ya da meclisten çıkarmak üzere oy kullanma özgürlüğüyle doğarsınız.Bağışlayın,efendimamavakargerçektebudurişte.”

“Hey, Harry!” dedi Bay Taylor. “Meşhur siyasi konuşmalarından biriniyapmayahazırlanıyorsungaliba.”

Herkes güldü. Bay Harry Smith de utangaç bir tavırla gülümsedi, yine desürdürdüsözlerini:

“Siyaset yapmıyorum. Yalnızca düşündüğümü söylüyorum, hepsi bu.Köleyseniz eğer, vakur olamazsınız. Ama her İngiliz, eğer isterse, çalışıpçabalayıp ele geçirebilir bu niteliği, çünkü biz bu çabayı gösterebilme hakkıuğrunasavaştık.”

“Buköysizeküçük,yoluizibilinmezbiryergibigörünebilir,efendim,”dedi

Page 125: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

eşi. “Ama savaşta payımıza düşenden fazlasını verdik. Payımıza düşenden çokdahafazlasını.”

Bu sözler üzerine kederli bir hava kapladı odayı.BayTaylor konuşuncayakadardasürdü:“Harrybubölgeninmeclisadayı içinepeyce terdöktü.Onabirfırsatverin,ülkeninyönetimindenelerinyanlışgittiğinibirbiranlatacaktırsize.”

“Ah,amatamda,ülkeiçinbukezneyindoğruolduğunusöylüyordum.”“Sizsiyasetleilgilendinizmi,efendim?”diyesorduBayAndrews.“Böyledoğrudandeğil,”dedim.“Helehelebugünlerdehiçdeğil.Belki,daha

çoksavaştanönce.”“BirikiyılöncemilletvekilliğiyapanbirBayStevensanımsıyorgibiyimde.

Birkaç kez radyoda konuşmasını dinlemiştim.Konut sorunu konusunda pek aklıbaşındaşeylersöylüyordu.Amasizoolmazsınız,öyledeğilmi,efendim?”

“Yo,hayır,”dedimgülerek.Banabundansonrakisözlerisöyletenneydi,pekemin değilim. Her nasılsa kendimi içinde bulduğum koşullar gerektirdi bunu;bütündiyebileceğimbu.Ağzımdanşöylebirşeyçıktı:“Aslındaiçişlerindençok,uluslararasıolaylarlailgileniyordum.Dışsiyasetyani.”

Bu sözlerin dinleyicilerim üzerinde bıraktığı etki beni biraz afallattı.Hepsinde bana karşı saygılı bir çekingenlik uyanmıştı sanki. Hemen ekledim:“Bakın, hiçbir yüksek göreve gelmedim.Herhangi bir etkim olduysa, kesinlikleresmiolmayanniteliktedir.”Bunakarşınbirkaçsaniyedahaçıtçıkmadıkimseden.

SonundaBayanTaylor,“Bağışlayın,efendim,”dedi,“amaBayChurchill’lekarşılaştınızmıhiç?”

“Bay Churchill mi? Birkaç kez gelmişti eve. Ama doğrusunu söylemekgerekirse, Bayan Taylor, önemli olaylarla en çok ilgilendiğim dönemde BayChurchill henüz böyle kilit konumda biri değildi, ilerde bu noktaya gelmesi debeklenmiyordu gerçekten.OgünlerdeBayEden veLordHalifax daha sık gelipgidiyorlardı.”

“Ama Bay Churchill’le gerçekten karşılaştınız, efendim, öyle mi? Bunusöyleyebilmeknebüyükbironur!”

“Bay Churchill’in söylediği pek çok şeye katılmıyorum,” dedi Bay HarrySmith, “ama büyük adam olduğu su götürmez.Onun gibi biriyle bu tür konularıtartışıyorolmakepeyönemlibirşeyolmalı,efendim.”

“Şunu bir kez daha belirtmem gerek,” dedim, “Bay Churchill’le pek fazlailgim olmadı. Ama haklısınız, onun huzurunda bulunmak oldukça memnuniyetvericiydidoğrusu.Aslındaherşeybiryana,çokşanslıolduğumukabulediyorum.NedeolsayalnızcaBayChurchill’indeğil,Amerika’danveAvrupa’danpekçokbaşkabüyükönderin,yetkilikişininyakınındabulunmakfırsatınadasahipoldum.Onların önemli pek çok güncel konu üzerine görüşlerini duymak benim için birşanstı, evet. Şimdi geriye dönüp bakınca müteşekkir olduğumu hissediyorum.

Page 126: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

Dünyaplatformundanekadarküçükolursaolsunbirroloynayabilmekbüyükbirayrıcalıktırnedeolsa.”

“Sorduğum için bağışlayın, efendim,” dedi BayAndrews, “ama Bay Edennasıl biri? Yani kişisel yönden demek istiyorum. Bana son derece nazik birbeyefendi gibi gelmiştir hep.Üst düzeydenya da aşağı tabakadan, zengin ya dafakir,herkeslekonuşabilecekbiri.Budoğrumu,efendim?”

“Bunun aşağı yukarı doğru olduğunu söyleyebilirim. Ama Bay Eden’ı sonyıllardapekgörmedimelbette,sıkıntılaronuepeycedeğiştirmişolabilir.Siyasetininsanlarıkısacıkbirkaçyıliçindebiletanınmazhalegetirebildiğineçokyakındantanıkoldum.”

“Bundan kuşkum yok, efendim,” dedi Bay Andrews. “İşte bizim Harry, obile...Birkaçyılöncebuişlerebulaştı,ogünbugündüreskisigibiolamadıhiç.”

Yine güldü herkes, Bay Harry Smith ise omuz silkti, ama gülümsemedenedemedi.Sonraşöylededi:

“Kendimi kampanya çalışmalarına adadığım doğru. Yalnızca bölgeselçalışmalarakatıldım,sizin tanıdıklarınızınyarısıkadarbileüstdüzeybirileriylekarşılaşmadımhiç,efendim,amakendiçapımdabendeüzerimedüşeniyaptığımainanıyorum.İngilteredemokratikbirülkedirvebencebizbuköyde,bununböylekalması için savaşan herkes kadar acı çektik. Şimdi haklarımızdanyararlanabilmekdebizedüşüyor,hepimize.Buköydenaslangibidelikanlılarbizebuayrıcalığısağlamakuğrunacanverdiler,benceonlaraborcumuzuödeyebilmekiçin her birimiz payımıza düşeni yapmalıyız.Hepimizin sağlam fikirleri var, bufikirleri duyurmakdabizim sorumluluğumuz.Yolu izi bilinmezküçükbir köyüz,evet, nüfusumuzdapekgençdeğil, köybuyüzdengitgideufalıyor, tamam.Amabence bugünümüzü, yitirdiğimiz o delikanlılara borçluyuz. İşte bunun için,efendim, sesimizin yüksek makamlarca duyulduğundan emin olmak uğruna bukadarçokzamanharcıyorum.Bubenideğiştiriyoryadaerkendenmezarayolluyorolsabileumurumdadeğil.”

“Siziuyarmıştım, efendim,”dediBayTaylorgülümseyerek. “Buköye sizingibi saygıdeğer bir beyefendi gelecek de, Harry’nin söylevlerini dinlemedengeçipgidebilecek,olacakişdeğil.”

Yinekahkahalarduyuldu,amahemenatıldım:“Sizi çok iyi anladığım kanısındayım,Bay Smith.Dünyanın daha güzel bir

yerhalinegelmesini,böylegüzelbirdünyayaratmaçabalarınakatkıdabulunmanıziçin size ve bu köydeki dostlarınıza bir fırsat verilmesini istiyorsunuz, çok iyianlıyorum. Övülecek bir duygu bu. Savaştan önce beni önemli konularlailgilenmeye itenin de buna benzer bir istek olduğunu söyleyebilirim. Dünyaüzerindeki barış, şu anda olduğu gibi o zaman da, elimizden her an kaçıpgidebilecekbirşeydi,bendebukonudaüzerimedüşeniyapmakistedim.”

Page 127: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

“Özür dilerim, efendim,” dedi Bay Harry Smith, “ama benim demekistediğimbirazfarklıydı.Sizingibileriçinsözünügeçirmekkolaydır.Ülkeninengüçlüadamlarınıdostunuzsayabilirsiniz.Amabizimgibiler,efendim,bizburadaömürçürütürve–belkiDoktorCarlisledışında–gerçekbirbeyefendiylegözgözebile gelemeyebiliriz. Birinci sınıf bir doktordur o, ama kendisine duyduğumuzsaygı bir yana, doğrusu bu tür bağlantılara sahip değildir. Bu köyde, vatandaşolmanıngetirdiğisorumluluklarıunutmakkolaydırbizimiçin.Kampanyalardabukadar sıkı çalışmam işte bu yüzden. İnsanlar fikirlerimi onaylasın ya daonaylamasın–ki şuandabuodada söylediğimherşeyi onaylayacak tekbir kişibilebulunmadığınıbiliyorum–hiçdeğilseonlarındüşünmelerinisağlıyorum.Hiçdeğilse görevlerini anımsatıyorum onlara. Yaşadığımız bu ülke demokratik birülke.Onunuğrunakandöktük.Hepimizpayımızadüşeniyapmakzorundayız.”

“Doktor Carlisle’a ne oldu acaba, merak ediyorum,” dedi Bayan Smith.“Beyefendi herhalde biraz mürekkep yalamış birisiyle konuşmak isteyecektirartık.”

Bu,insanlarıdahafazlagüldürdü.“Aslında,” dedim, “sizlerle tanışıp sohbet etmek son derece güzeldi, ama

artıkayaktaduracakgücümkalmadı.”“Elbette, efendim,” dedi Bayan Taylor, “çok yorgun olmalısınız. Size bir

battaniyeçıkarayım.Geceleriartıkiyicesoğukoluyor.”“Hiçzahmetetmeyin,BayanTaylor,inanın,yeterincerahatedeceğim.”AmadahabenmasadankalkamadanBayMorganşöylededi:“Özür dilerim, efendim. Radyoda hiç kaçırmadığımız bir adam var, Leslie

Mandrakediyebiri.Onutanıyıptanımadığınızımerakettimde.”Tanımadığımı söyledim, odama çekilmek için bir girişimde daha bulunmak

üzereydimkitanıyorolabileceğimbirsürükişiüzerinedahabaşkasorgulamalarlayerime oturtuldum. İşte bu nedenle, Bayan Smith, “Ah, biri geliyor. Umarımdoktordurartık!”dediğindebenhâlâmasadaydım.

“Gerçektenodamaçekilmemgerekartık,”dedim.“Epeybitkinhissediyorumkendimi.”

“Ama efendim, kesinlikle doktordur bu,” dedi Bayan Smith. “Birkaçdakikacıkdahabekleyin.”

Otambunusöylerkenkapıyavuruldu,biriseslendi:“Benim,BayanTaylor.”İçeribuyuredilenbeyefendihâlâepeycegençti;kırkyaşlarında,uzunboylu,

inceyapılıydı;aslındaokadaruzundukikapıdangirerkenbaşınıeğmekzorundakalmıştı.Hepimizeiyiakşamlardiledi,BayanTaylordahemenonadönüpşöylededi:

“İşte beyefendimiz, Doktor. Arabası Thornley Bush’ta yolda kalmış, buyetmiyormuşgibibirdeHarry’ninsöylevlerinekatlanmakzorundakaldı.”

Page 128: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

Doktormasayayaklaştı,eliniuzattı.Benbuelisıkmaküzereayağakalkarken,“RichardCarlisle,”dedi,neşelibir

gülümsemeyle.“Arabanızınbaşınagelenlerbüyüktalihsizlik.Yinedeburadasizeiyibakıyorlardır.Galibafazlasıylaiyi.”

“Sağolun,”diyeyanıtladım.“Herkesçoknazikgerçekten.”“Eh, aramıza hoş geldiniz öyleyse.” Doktor Carlisle, tam karşımdaki

sandalyeyegeçipoturdu.“Nerelisiniz?”“Oxfordshire’lı,” dedim, “efendim,” diye eklememek için de kendimi güç

tuttum.“Güzel bir yöredir. Oxfordshire’ın hemen dışında oturan bir amcam var.

Güzelyerlerdir.”“BeyefendiazöncebizeşeyianlatıyorduDoktor,”dediBayanSmith,“Bay

Churchill’itanıdığını.”“Öylemi?Onunyeğeninitanırdımbirzamanlar,amaizinikaybettimşimdi.O

büyükadamlakarşılaşmaşansınasahipolamadımhiç.”“YalnızcaBayChurchill’i değil,”diye sürdürdüBayanSmith, “BayEden’ı

datanıyor,LordHalifax’ıda.”“Sahimi?”Doktorun beni baştan aşağı süzdüğünü hissedebiliyordum. Tam bir şeyler

söylemeküzereydimkiBayAndrewsbanadöndü:“Beyefendi zamanındadışişleriyle epey ilgilendiğini anlatıyordubizebiraz

önce.”“Öylemigerçekten?”DoktorCarlislegereğindenuzunbirsürebaktıgibigeldibana.Sonraneşeli

gülümsemesiyenidenbelirdi:“Tatilamacıylamıburalardasınız?”“Esasenöyle,”dedimgülümseyerek.“Buçevredepekgüzelyerlervar.Ah,sahi,aklımagelmişken,BayAndrews,

otestereyihâlâgerigetiremedim,özürdilerim.”“Acelesiyok,Doktor.”Dikkatlerbaşkayana çevrilincekısabir süre için sessizkalabildim.Sonra

uzuncabirsuskunluğuyakalayarakayağakalktım,“Lütfenbağışlayınbeni,”dedim.“Çokhoşbirakşamdı,amaartıkgerçektenodamaçekilmemgerek.”

“Yazık, hemenyatıyorsunuz, efendim,” dediBayanSmith. “Doktor da dahayenigelmişti.”

BayHarrySmithkarısınınönündenDoktorCarlisle’adoğrueğilerek,“Sizinİmparatorlukkonusundakidüşüncelerinizüzerinebeyefendininsöyleyeceğibirkaçşey vardır diye umuyordum, Doktor,” dedi. Sonra bana dönerek sözlerinisürdürdü:“Doktorumuzbütünküçükülkelerinbağımsızlığınıntanınmasındanyana.

Page 129: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

Haksızolduğunubilsembilebunukanıtlayacakkadarbilgili değilim.Ama sizingibibirininbukonudasöyleyecekleriniduymakisterdim,efendim.”

Doktor Carlisle’ın gözleri yine üzerimdeydi sanki. “Yazık,” dedi, “amabırakalımdabeyefendiyatmayagitsinartık.Yorucubirgündüherhalde.”

“Gerçekten öyleydi,” dedim yine hafifçe gülerek, sonra masanın çevresinidolanıp kapıya doğru ilerledim. Odadaki herkes, Doktor Carlisle bile ayağakalktı,fenahaldemahcupoldum.

“Hepinize çok çok teşekkür ederim,” dedim gülümseyerek. “Bayan Taylor,yemekenfesti.Hepinizeiyigecelerdilerim.”

Yanıtolarak,hepbirağızdanbir,“İyigeceler,efendim,”duyuldu.Neredeyseodadançıkmıştımkidoktorunsesikapıdadurdurdubeni.

“Bakın ne diyeceğim,” dedi, ardıma döndüğümde hâlâ ayakta durduğunugördüm. “Yarın sabah erkenden Stanbury’deki bir hastamı görmeye gideceğim.Siziarabanızakadarbırakmaktanmutlulukduyarım.Yürümenizgerekmezböylece.YoldaTedHardacre’danbirbidonbenzindealabiliriz.”

“Çoknaziksiniz,”dedim.“Amasizezahmetvermekistemem.”“Nezahmeti.Yedibuçukuygunmusiziniçin?”“Banabüyükbiriyiliketmişolursunuzgerçekten.”“Tamamöyleyse,yedibuçuktagörüşürüz.Konuğunuzosaatekadarkalkmış,

kahvaltısını etmiş olsun, Bayan Taylor.” Sonra bana dönerek ekledi: “Böylecekonuşma fırsatı buluruz.Harry benimküçük düştüğümügörme zevkinden yoksunkalacakama...”

En sonunda bu odaya sığınmama izin verilmeden önce bir kahkaha dahakoptu,ardındanyineiyigecelerdileklerigeldi...

Bugecekişanssızyanlışanlaşmalaryüzündençektiğimsıkıntınınboyutlarınıvurgulamama hiç gerek yok herhalde. Şu anda yalnız şunu söyleyebilirim:Olayların böyle gelişmesini nasıl engelleyebilirdim, gerçekten bilemiyorum.Nelerolupbittiğininfarkınavardığımsıradaişlerokadarilerigitmiştiki,herkesifazlasıyla zor duruma sokmadan durumu açıklığa kavuşturmam olanaksızdı.Talihsiz bir durumdu, yine de kimseye bir zarar verilmiş değil bence. Nasılsayarın sabah buradan ayrılacağım, bu insanlarla da bir daha hiçkarşılaşmayacağım.Bukonuüzerindefazlacadurmanınpekbiranlamıyokgibi.

Bununlabirlikte,butalihsizyanlışanlaşılmabiryana,buakşamkiolayların,üzerindebirkaçdakikadüşünmeyihakedenbaşkabirkaçyönüdevarbelki;yoksabukonugelecekgünlerboyuncakafamıkurcalayıpduracak.Örneğin,BayHarrySmith’in “vakar”ın doğası üzerine görüşleri. Sözlerinde, üzerinde uzun boyludüşünüptaşınmayadeğecekpekbirşeyyokelbette.KuşkusuzBayHarrySmith’in

Page 130: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

bu sözcüğü benim anladığımdan bambaşka bir anlamda kullandığı dikkatealınmalı.Öteyandan,kendiiçlerindeelealınsalarbile,sözlerikesinlikleciddiyealınamayacak ölçüde idealist ve kuramsaldı. Görüşlerinde bir noktaya kadargerçek payı var kuşkusuz: Bizimki gibi bir ülkede, insanların büyük olaylarüzerinde düşünmek, kendi fikirlerini biçimlendirmek gibi bir görevi vardır, budoğru.Ancakyaşamböyleyken,sıradaninsanlarınherkonuda“sağlamfikirler”esahipolmaları–kiBayHarrySmithburadakiköylülerinbunubecerdikleriniiddiaediyordu– nasıl beklenebilir? Bu beklentiler gerçekdışı, şüphesiz; ayrıca bununmakbulbirşeyolduğundandaemindeğilim.Nedeolsasıradaninsanlarınnereyekadaröğrenipbilebilecekleribellidir,bununbelirlibirsınırıvardır.Birülkeninenbüyüktartışmalarınaherkesin“sağlamfikirler”lekatkıdabulunmasınıbeklemekakıllıcaolmaz.Hembir insanın“vakar”ınıbuaçıdan tanımlamayakalkışmakdasaçmalıkolur.

BayHarry Smith’in görüşlerindeki doğruluk payının sınırlarını oldukça iyiörnekleyeceğineinandığımbirolaygeliyoraklıma.Hemdekendiyaşantımdanbiranıbu;savaştanönce,1935dolaylarındabaşımdangeçenbirolay:

Bir gece geç saatte –saat gece yarısını çoktan geçmişti– lord hazretleri,akşam yemeğinden beri üç beyefendiyi ağırladığı konuk odasına beni çağırmakiçinziliçalmıştı.Ogeceiçkileritazelemekiçinpekçokkezgiripçıkmıştımodayaelbette, beylerin ciddi konular üzerinde derin bir tartışmaya dalmış olduklarınıgörmüştüm.Amakonukodasınabu songirişimdeherkes susupbanabaktı.Lordhazretlerişöylededi:

“Birazgelirmisin,Stevens?BaySpencerbirşeykonuşmakistiyorseninle.”Sözkonusubeyefendi,koltuğunayayılmışoturuyordu,istifinipekbozmadan

banaşöylebirbaktı.Sonraşunusöyledi:“Bak dostum, sana bir şey soracağım. Tartıştığımız bir konuda yardıma

ihtiyacımız var. Söyle bana, Amerika’nın borç durumu, mevcut ticaretin düşükdüzeyde olmasında önemli bir etken midir sence? Yoksa bu, işi saptıran biraldatmacada,asılsorunaltınstandartlardanvazgeçilmesimi?”

Kuşkusuz bu beni ilk anda biraz şaşırtmıştı, ama durumu bütün açıklığıylakavradım hemen; soruların beni afallatması bekleniyordu. Gerçekten de bunuanlamamvedurumauygunbiryanıtdüşünmemiçingeçenbirikisaniyedesoruyukafamda evirip çeviriyor gibi göründüm herhalde, çünkü odadakilerin bu süreiçindemuzipgülümsemelerlebirbirlerinebaktıklarınıgördüm.

“Çoközürdilerim,efendim,”dedimsonunda,“amabukonudasizeyardımcıolamayacağım.”

İşiniçindenyüzümünakıylasıyrılmıştım,amabeylergizlidengizliyegülmeyisürdürdüler.DerkenBaySpencerşöylededi:

“O zaman, belki başka bir konuda yardım edersin bize. Fransızlarla

Page 131: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

BolşeviklerarasındabirsilahanlaşmasıyapılmasıdurumundaAvrupa’dakidövizoranlarıiyiyemiyoksakötüyemigidersence?”

“Çoközürdilerim,efendim,amabukonudasizeyardımcıolamayacağım.”“Ah,amanTanrım!”dediBaySpencer.“Bukonudadayardımcıolamıyorsun

demek.”Lord hazretlerinin, “Pekâlâ Stevens. Hepsi bu kadar,” demesine kalmadan

küçükkahkahalarduyuldu.“Lütfen Darlington, dostumuza yöneltecek bir sorum daha var,” dedi Bay

Spencer. “Şu anda pek çoğumuzu tedirgin eden, dış siyasetimizin oluşturulmasıaçısındannekadarönemliolduğunuhepimizinbildiğibirkonudaseningörüşünüalmamgerek.Azizdostum,lütfenbizeyardımet.MösyöLaval,KuzeyAfrika’dakidurumla ilgili en son konuşmasında ciddi miydi? Yoksa bunun yalnızca,ülkesindekimilliyetçikanadıbastırmakiçinkullandığıbirhileolduğugörüşündemisin?”

“Özürdilerim,efendim,amayardımcıolamayacağım.”“Görüyorsunuz ya beyler,” dediBaySpencer ötekilere dönerek, “dostumuz

bukonulardayardımcıolamıyorbize.”Yine kahkahalarla karşılandı bu söz, bu kez kendilerini tutmaya

çalışmıyorlardıpek.“Yine de,” diye sürdürdü, “bu ulusun geleceğiyle ilgili kararları şu

dostumuzun ve onun gibi birkaç milyon daha insanın ellerine bırakmadüşüncesinde diretiyoruz hâlâ. Bize ayak bağı olan bu parlamento sistemimizvarken sorunlarımıza çözüm bulamamamız şaşılacak şeymi? Savaş kampanyasıörgütlemeyiAnnelerBirliği’ninbirkomitesineemanetetmekgibibirşeybu.”

Busözüzerineiçtenkahkahalarpatladı;lordhazretleridebuarada,“SağolStevens,”diyerekodadanayrılmamaizinverdi.

Elbette biraz tatsız bir durumdu bu, yine de görevlerimi yerine getirirkenkarşılaşabileceğimengüçdurumlardanbirideğildi,heleheleensıradışıolanıhiçdeğil.Şunukuşkusuzkabuledersiniz,işininehlihermeslekadamıbutürolaylarısoğukkanlılıkla karşılamalıdır. Bu yüzden ertesi sabah bilardo odasında küçükmerdivene çıkmış portrelerin tozunu almakla uğraşırken Lord Darlington içerigirdiğindebuolayıçoktanunutmuştum.

“Biliyorum,Stevens,rezaletti.Düngecesanaçektirdiklerimiz...”Elimdeki işe ara verdim, “Hiç de değil, efendim,” dedim. “Hizmet

verebilmektenmutlulukduyarımyalnızca.”“Çokkötüydü.Galibahepimizfazlasıylaiyibiryemekyemiştik.Özürlerimi

kabuletlütfen.”“Sağolun,efendim.Amainanınçokrahatsızolmadım.”Lordhazretleri,neredeysebitkinadımlarladerikaplıkoltuğadoğruyürüdü,

Page 132: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

oturdu, içini çekti. Merdivenin tepesinden, ince uzun gövdesinin, kış güneşininodayı yol yol aydınlatan ışınlarına yakalanışını daha iyi görebiliyordum.Kendisinin, yaşamın baskıları yüzünden kısa sayılabilecek birkaç yıl içinde nekadar çöktüğünü fark ettiğim o anlardan biriydi. Hep narin olan gövdesi şimdiendişe verecek derecede zayıflamış, biraz da deforme olmuştu; saçlarızamanından önce aklaşmıştı, yüzüyse gergin, bitkindi. Bahçeye açılan camkapılardanuzaktakitepeleredoğrubaktıbirsüre,sonrasözlerinedevametti:

“Gerçekten kötüydü. Ama anlamışındır ya, Stevens, Bay Spencer, SirLeonard’a bir şey kanıtlamaya çalışıyordu. Aslında, yüreğine biraz olsun suserperbelki, çokönemlibirnoktayıörnekleyerekgerçektenyardımcıoldun.SirLeonard şu eskimoda saçmalıklardan söz edip duruyordu.Halkın iradesinin enbilgehakemolduğu,falanfilan.İnanabiliyormusun,Stevens?”

“Haklısınız,efendim.”“Bu ülkede bir şeyin modasının geçtiğini fark etmekte gerçekten çok geç

kalıyoruz.Ötekibüyükuluslarşunupekiyibiliyorki,herçağınönümüzesunduğusınavlaragöğüsgermekeski,kimizamandaiçtenliklebenimsenmişyöntemleribirkenarabırakmakanlamınagelir.İngiltere’deysedurumböyledeğil.SirLeonard’ındün gece söylediklerine benzer pek çok şey söyleniyor hâlâ. Bay Spencergörüşünü kanıtlama gereksinimini bu yüzden duydu. İnan bana, Stevens, SirLeonard gibiler uykularından uyandırılıp da biraz düşünmeye yönlendirilirlerse,düngeceçektiklerinboşagitmemişdemektir.”

“Haklısınız,efendim.”LordDarlingtoniçiniçektiyine.“Hepengeridengeliyoruz,Stevens.Yapışıp

kaldığımızmodasıgeçmişsistemleribırakmaktahepgeçkalıyoruz.Amaeryadageçgerçeklerleyüzyüzegelmemizgerekecek.Demokrasiçoktan tarihekarışmışbir çağa ait. Dünya, genel oy hakkıyla yönetilemeyecek kadar karmaşık bir yerhaline geldi. Tartışa tartışa işleri çıkmaza sokan, sürüsüne bereketmeclis üyesiiçin de... Bundan birkaç yıl önce, bu yöntem gayet iyi işliyordu belki, ama yabugün? Bay Spencer ne demişti dün gece? Oldukça güzel bir biçimde dilegetirmişti.”

“Galiba, efendim, şu anki parlamento sistemini, savaş kampanyasıörgütlemeyekalkışanbirAnnelerBirliğikomitesinebenzetmişti.”

“Aynenöyle,Stevens.Açıkçası,ülkecezamanıngerisindekaldık.BütünilerigörüşlüinsanlarelbirliğiyleSirLeonardgibilerinaklınasokmalıbunu.”

“Haklısınız,efendim.”“Al işte, Stevens, sürekli bir bunalımın ortasındayız. Bay Whittaker’la

kuzeyegittiğimdegözlerimlegördüm.İnsanlaryoklukiçinde.Sıradan,saygıdeğer,çalışkaninsanlarkorkunçsıkıntılarçekiyorlar.Almanyaileİtalyahareketegeçipişlerini yoluna koydu. Sefil Bolşevikler de kendi çaplarında başardılar bunu

Page 133: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

herhalde.BaşkanRooseveltbile,onabakbir,halkınınyararınabirkaçgözüpekadım atmaktan korkmuyor hiç. Ama bir de bize bak, Stevens. Yıllar yıllarıkovalıyor, hiçbir şey düzelmiyor. Tek yaptığımız konuşmak, tartışmak, işisürüncemedebırakmak.Eliyüzüdüzgünnekadartasarıvarsa,kabuledilmesiiçingeçmesi gereken bir sürü kurula takılıp daha yolun yarısında işe yaramaz halegeliyor. Neyin ne olduğunu bilecek bir avuç insan da çevrelerindeki bilgisizkişilercebirşeyyapamazhalegetiriliyorlar.Buiştenbirşeyanlayabiliyormusun,Stevens?”

“Ülkenindurumupeküzücügörünüyor,efendim.”“Diyorum ya! Almanya ile İtalya’ya bak, Stevens. Eyleme geçme izni

verildiğizamangüçlübirönderliğinneleryapabileceğinigör.Şugeneloyhakkısaçmalığıyokoralarda.Evinyanıyorsaevhalkınıoturmaodasınatoplayıptambirsaatkaçışyollarınıtartışmazsın,öyledeğilmi?Belkibirzamanlarherşeyböyleiyi gidiyordu, ama dünya karmakarışık bir yer artık. Sokaktaki adamın siyaset,ekonomi, uluslararası ticaret falan gibi konularda yeterli bilgiye sahip olmasıbeklenemez. Ne diye olsun ki zaten? Aslında sen dün gece çok güzel bir yanıtvermiştin, Stevens. Ne demiştin? Bu konunun senin uzmanlık alanına girmediğianlamınagelenbirşeylermiydi?Eh,nediyegirsinki?”

Bu konuşmayı anımsarken fark ediyorum ki, Lord Darlington’ındüşüncelerinin çoğu bugün insanlara oldukça tuhaf, hatta zaman zaman itici bilegelebilir.Ancakosabahbilardoodasındabanasöylediğibusözlerdeönemlibirgerçekpayıolduğudayadsınamazkuşkusuz.Birbaşuşağın,ogeceBaySpencer’ınbanayönelttiğitürdensorularıtambiryetkeyleyanıtlayabilecekkonumdaolmasınıbeklemekkesinliklesaçmalıkolur.BayHarrySmithgibilerinin,“vakur”olmanınbunubaşarabilmeyebağlıolduğuyolundakisavlarınındanedenlisaçmaolduğuböylece ortaya çıkıyor. Şu konuda anlaşalım: Bir başuşağın görevi iyi hizmetvermektir, ülkenin önemlimeselelerine bulaşmak değil. Bu gibi önemli konularsizinvebenimgibilerinanlayabileceğişeylerdeğildir.Tarihedamgasınıvurmakisteyenler, bunuyapmanın engüvenli yolunundikkatlerini kendi alanlarınagirenkonular üzerinde yoğunlaştırmak olduğunu görmelidirler; yani kendimizi,uygarlığın yazgısını ellerinde tutan büyük beyefendilere olası en iyi hizmetivermeyeadamamızgerek.Buaçıkbirgerçekolarakgörünebilir,amakısabirsüreiçin de olsa, bu konuda çok farklı düşünmüş olan başuşaklara sayısız örnekverebilirim. Aslında bu gece Bay Harry Smith’in söyledikleri, bizim kuşağınönemli bir bölümüneyirmili veotuzluyıllarda rahat vermeyen türden, şuyanlışdüşünceleredayananidealizmianımsattıbana.Büyükamaçlargüdenherbaşuşağınişverenine sürekli değer biçmeyi –onun dürtülerini dikkatle incelemeyi, bakışaçılarının olası anlamlarını çözümlemeyi– görev kabul etmesi gerektiğini ilerisürenakımdansözediyorum.Bugörüşegöre,doğrubiramacahizmetettiğinden

Page 134: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

emin olmanın tek yolu buydu. Böyle bir savın içerdiği idealizme bir dereceyekadarkatılabilir insan, amabunun,bugeceBaySmith’indüşüncelerindeolduğugibi yanlış temellere oturtulmuş bir düşünüşün sonucu olduğu kesin. Böyle biryaklaşımı uygulamaya geçirmeye kalkışan başuşaklara şöyle bir bakmakyeterlidir; bu kişilerin meslek yaşamlarının –ki kimileri büyük umutlarvadediyordu–doğalbir sonuçolarakhiçbir yerevarmadığıgörülür.Ben şahsenböyle iki kişi tanıyorum. Her ikisi de oldukça yetenekliydi, ama hep hoşnutsuzkaldıklarındanhiçbiryerdedikiştutturamayarakişverenlerinideğiştiripdurdular,sonunda da büsbütün gözden yittiler. Bu, hiç şaşırtıcı değil. Uygulamada, birişverenekarşı hemböyle eleştirel bir tutumbenimsemekhemdeona iyi hizmetvermekolasıdeğildir.Kişinindikkatiböylekonularladağılıyorsayüksekdüzeydehizmetingerekleriniaslayerinegetiremez;dahadaönemlisi,işverenininişleriyleilgili kendi “sağlam fikirler”ini oluşturmakla uğraşıp duran bir başuşak, her iyimeslek adamında esas olan bir nitelikten yoksun kalmayamahkûmdur:Bağlılık.Lütfen bu konuda yanlış anlamayın beni; sıradan işverenlerin, yüksek düzeylimeslek adamlarını ellerinden kaçırdıklarında, bu kişilerde olmadığını iddiaettiklerikörükörünebir“bağlılık”değilsözettiğim.Aslındabağlılığı,kişiyibirsüreliğine işe almış bulunan herhangi bir hanımefendiye ya da beyefendiyesavurganca bağışlamayı en son savunacaklar arasındayım.Ancak bir başuşağın,yaşamda herhangi bir şeye ya da bir kimseye herhangi bir biçimde yararıdokunacaksa, arayışını durdurması gereken bir zaman elbette gelmelidir; kendikendine,“Buişverensoyluvetakdireşayanbulduğumherşeyikendindetopluyor.Bundanböylekendimionahizmeteadayacağım,”demesigerekenbirzaman.Bu,akıllıca bağışlanan bir bağlılıktır. Bunda “vakur” olmayan ne var ki? Kişiyalnızca kaçınılmaz bir gerçeği kabul eder böylece: Gerek sizin gerek benimgibilerin bugünün dünyasının önemli konularını kavrayacak bir konuma aslaulaşamayacağımızı, her zaman için en iyi yolun, akıllı ve onurlu olduğunainandığımız bir işverene güvenmemiz, gücümüzü elimizden geleni yaparak onahizmetetmeyeadamamızolduğunu.BayMarshallgibilerinebakınyadaBayLanegibilerine;mesleğimizdekesinlikleenbüyüklerdenikisidir.BayMarshall’ınLordChamberley ile lordun Dışişleri’ne gönderdiği son rapor üzerinde tartıştığınıdüşünebiliyor musunuz? Sir Leonard Gray’i Avam Kamarası’ndaki herkonuşmasındanönce sorgulama alışkanlığında olmadığını öğrendiğimiz içinBayLane’e duyduğumuz hayranlık azalıyor mu hiç? Elbette ki hayır. Böylesi birtutumda “vakur” olmayan, kusurlu olan ne var? İnsan nasıl olur da herhangi birbiçimde suçlanabilir, diyelim ki zamanla Lord Darlington’ın çabalarının yanlıştemellere dayandığı, hatta akılsızca olduğu ortaya çıkmışsa?Ona hizmet ettiğimyıllar boyunca, elindeki verileri tartıp izlediği yolda ilerlemenin en doğrusuolacağına karar veren ancak ve ancak lord hazretlerinin kendisiydi; bense

Page 135: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

kendimi, oldukça doğru bir kararla, kendi meslek alanım içindeki konularlasınırladım. Bana kalırsa, görevlerimi, yeteneklerimin elverdiğince yerinegetirdim, aslında pek çok kişinin “birinci sınıf” sayabileceği bir düzeyde. Lordhazretlerininyaşamıveçalışmalarıbugün,eniyideyimle,bedbahtbirziyangibigörünüyorsa bu hiç de benim suçum değil; kendi payıma pişmanlık ya da utançduymamgerektiğidüşüncesideoldukçamantıkdışı.

Page 136: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

DördüncüGün-ÖğledenSonraLittleCompton,Cornwall

Sonunda Little Compton’a vardım. Şu anda Gül Bahçesi Oteli’nin yemeksalonunda oturuyorum; öğle yemeğimi az önce bitirdim. Dışarıda durmaksızınyağmuryağıyor.

GülBahçesiOtelipekgösterişlibiryerdeğil,amakesinlikleevgibirahatvesıcak bir ortama sahip; burada konaklamakla fazladan para harcadığına pekaldırmıyor insan. Duvarları sarmaşık kaplı, eski ve oldukça sevimli bir konakburası;otuzkadarkonukağırlayabilecekbüyüklükte,hemdeköymeydanınıngüzelbir köşesine yerleşmiş. Oturmakta olduğum bu “yemek salonu” ise, ana binayagünümüzyapıanlayışınauygunbirbiçimdeyapılmışbirek;basıktavanlı,uzuncaoda, her iki duvarı kaplayangeniş pencereleriyle dikkat çekiyor.Bir yandaköymeydanı görünüyor, öte yanda da anlaşılan bu otele adını veren arka bahçe.Rüzgârdankorunaklıgörünenbubahçedebirsürümasavar,havagüzelolduğundayemek yemek ya da hafif bir şeyler içmek için çok hoş bir yer olabileceğinidüşünüyorum. Aslında az önce birkaç kişi orada oturuyordu, fakat gökyüzündefırtına habercisi bulutların belirmesiyle birlikte yemeklerini yarıda bırakıpkalktılar.Birsaatkadaröncebusalonaalındığımsıradagarsonlar telaşlabahçemasalarındakiörtüleritopluyorlardı;azönceoradaoturanlarsa,peçetesiyakasınatakılı kalmış bir beyefendi de dahil, bir köşede durmuş, şaşkın şaşkın onlarıizliyordu. Derken yağmur öyle bir bastırdı ki, bir an hemen herkes başınıyemektenkaldırıpcamdandışarıbaktıgibigeldibana.

Benimmasam odanın köymeydanına bakan yanında; bu yüzden şu son birsaati,kaldırımlaraveFord’labirliktedışarıparkedilmişbirikiarabanınüzerinedüşenyağmuruizlemeklegeçirdim.Yağmurşimdibirazyatıştısanki,yinedeçıkıpdolaşmacesaretimikıracakkadarşiddetlihâlâ.BayanKenton’labuluşmaküzereyolakoyulabilirimelbette;amamektubumdasaatüçteuğrayacağımıbildirmiştim,dahaerkengiderekonuşaşırtmayıdoğrubulmuyorum.Yağmurkesilmezse,gitmezamanı gelinceye kadar burada oturup çay içeceğim o halde. Yemek servisini

Page 137: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

yapan genç hanımdan öğrendiğime göre Bayan Kenton’ın bildirdiği adresyürüyerekonbeşdakikauzaktaymış,budademektirkienazkırkdakikamdahavar.

Buarada,şunubelirteyim,düşkırıklığınahazırlıksızyakalanacakkadaraptaldeğilim.BayanKenton’danbenimlebuluşmaktanmutlulukduyacağınıbildirenbiryanıt almadığımın gayet iyi farkındayım. Ama kendisini tanıdığım kadarıyla,herhangi bir mektup göndermeyişi önerimi kabul ettiği anlamına alınabilir; bubuluşma onu bir nedenle rahatsız edecek olsaydı, bunu bana bildirmektençekinmezdi. Ayrıca bu otelde yer ayırttığımı, son dakikada iletilecek bir notunburaya, adıma bırakılabileceğini de belirtmiştim mektubumda; beni bekleyenböylebirnotunbulunmamasıdaherşeyinyolundagittiğinidüşünmek içinbaşkabirnedensayılır.

Bu sağanak yağmur beklenmedik bir şey; bu sabah, DarlingtonMalikânesi’nden ayrıldığımdan beri her sabah bana gülümseyen o pırıl pırılgüneşle yola çıkmıştım. Gün genel olarak iyi başlamıştı aslında. Bayan Taylorbenim için taze çiftlik yumurtaları ve kızarmış ekmekle kahvaltı hazırlamıştı;DoktorCarlisleda sözverdiğiüzere saatyedibuçuktabeni almayagelincecansıkıcı başka sohbetlere dalmak zorunda kalmadan Taylor’lardan ayrıldım.Yardımlarına herhangi bir biçimde karşılık verme önerimi yine duymazdangeldiler.

Rover’ının yolcu koltuğunun kapısını açarken, “Sizin için bir bidon benzinbuldum,”dediDoktorCarlisle. İnceliğindenötürükendisine teşekkür ettim, amaborcumun ne kadar olduğunu sorduğumda onun da hiçbir karşılık kabuletmeyeceğinianladım.

“Saçmalamayın,dostum.Garajımınarkalarındabiryerlerdebulduğumazbirşey yalnızca. Yine de Crosby Geçidi’ne varmanıza yetecektir; orada deponuzugüzelcedoldurabilirsiniz.”

Moscombe’unmerkezi, dün akşam tepeden kulesini görebildiğim kilise ileçevresindeki bir sürü küçük dükkândan oluşuyordu. Ancak daha köyü incelemefırsatıbulamadan,DoktorCarlislebirçiftliğinarabayolunaçevirdidireksiyonu.

“Kestirmedir,” dedi. Ahırların ve yanlarında duran çiftlik araçlarınınönündengeçipgidiyorduk.Ortalıktakimsecikler yoktu; az sonrayolunortasındakapalıbirçitegelipdayanıncadoktor,“Kusurabakmayın,dostum,”dedi,“zahmetolmazsasizaçarmısınız?”

Arabadan inip kapıya doğru yürüdüm; kapıyı açar açmaz yakınlardaki birambarda bir sürü köpek havlamaya başladı. Rover’ın ön koltuğuna, DoktorCarlisle’ınyanınadönüncerahatbirsolukaldımbuyüzden.

Her iki yanında yüksek ağaçlar bulunan dar bir yoldan tırmanıyorduk; busırada biraz söyleştik doktorla, Taylor’larda iyi uyuyup uyuyamadığımı falan

Page 138: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

sordu.Derkendamdandüşergibişöylededi:“Umarımkabalıkettiğimidüşünmezsiniz,amasiz,uşakfilanmısınızacaba?”Doğrusu bu soru karşısında içimi kaplayan duygu yalnızca büyük bir

ferahlamaoldu.“Öyleyim, efendim. Oxford yakınlarındaki Darlington Malikânesi’nin

başuşağıyım.”“Ben de öyle düşünmüştüm. Winston Churchill’le karşılaşmanız, falan...

Düşündüm ki, eh, ya bu adam sıkı palavracının teki ya da... derken birdenuyandım;gayetbasitbiraçıklamasıvardıherşeyin.”

Arabayı dik ve dönemeçli yolda kullanmaya devam ederken gülümseyerekbanabaktıDoktorCarlisle.

“Kimseyikandırmakniyetindedeğildim,efendim,”dedim,“ancak...”“Ah, açıklamana gerek yok, dostum! Nasıl olduğunu tahmin edebiliyorum.

Epeyetkileyicibirisin.Buradakilerinsenienazındanbirlordyadadüksanmalarıkaçınılmaz.” İçten bir kahkaha attı. “Ara sıra lord yerine konmak hiç de fenaolmasagerek.”

Birkaçdakikasessizsedasızyolaldık.SonraDoktorCarlisle:“Eh,umarımkısasüreiçindeolsabizdekonukolmakhoşunagitmiştir.”

“Gittigerçekten,sağolun,efendim.”“Moscombe sakinlerini nasıl buldun? Hiç de fena insanlar değiller, öyle

değilmi?”“Çok hoşlar, efendim. Özellikle Bay ve Bayan Taylor son derece nazik

davrandılarbana.”“Bana böyle ‘efendim’ deyip durmazsan sevineceğim, Bay Stevens. Evet,

buradakilerhiçdefenainsanlardeğillerdir.Banakalsa,yaşamımınkalanınıseveseveburadageçirirdim.”

Doktor Carlisle’ın bunu söyleyiş biçiminde tuhaf bir şeyler sezdiğimisandım.Sorguyayenidengirişmebiçimindedegarip,sankibilinçlibirsakınganlıkvardı:

“Demekonlarıhoşbuldunuz,ha?”“Evet,DoktorBey.Sonderececanayakınlar.”“Dün gece ne anlatıyorlardı? Umarım aptalca köy dedikodularıyla canını

sıkmamışlardır.”“Sıkmadılar, Doktor Bey. Doğrusu, sohbet epey içten bir havada ilerledi,

dilegetirilengörüşlerdeoldukçailginçti.”“Ah, Harry Smith yani,” dedi doktor gülerek. “Onu ciddiye alma. Bir

süreliğineeğlenceligelebilir,amaaslındaşaşkınıntekidir.Kimizamankomünistfalanolduğunudüşünürsün,derkenbirdensapınakadarmuhafazakârgörünmesinenedenolacakbirşeyleratarortaya.Gerçektendekararsızıntekidir.”

Page 139: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

“Öylemi?Çokgarip.”“Düngeceneüzerinevaazverdi?İmparatorlukmu?Halksağlığımı?”“BaySmithsözlerinidahagenelbaşlıklarlasınırladıdiyebilirim.”“Ya!Örneğin?”Boğazımı temizledim. “Bay Smith, vakarın ne olduğu konusundaki

düşüncelerinidilegetirdi.”“Vayvay!BuHarrySmith içinoldukçafelsefibirkonugibi.Nasılolduda

giriştibukonuya?”“Kendisiköydekikampanyaçalışmalarınınöneminivurgulamayaçalışıyordu

galiba.”“Ah,öylemi?”“Moscombe sakinlerinin her türlü önemli konuda sağlam fikirlere sahip

olduklarınaiknaetmekistiyordubeni.”“Ah, tam Harry Smith’e göre bir şey bu. Herhalde anlamışsındır, hepsi

saçmalık. Harry ülke sorunları üzerine düşünmeleri için insanları dürtükleyipdurur.Amaişindoğrusu,kendihallerinebırakıldıklarındadahamutlular.”

Birikidakikadahasessizkaldık.Sonundasözebengirdim:“Sorduğum için bağışlayın efendim, amaBay Smith’in köyde biraz soytarı

yerinekonduğunuçıkarabilirmiyimbundan?”“Hımm!..Bu da biraz fazla kaçar bence.Bu köydeki insanların az çok bir

siyasal bilinçleri var. Şu ya da bu konuda sağlam fikirlere sahip olmalarıgerektiğinidüşünürler,Harrydeonlarıbukonudayüreklendirir.Başkayerlerdekiinsanlardanhiçbir farkları yoktur oysa.Tekdilekleri sakinbir yaşam sürmektir.Harry ise şunu bunu değiştirmeyi düşünür hep, ama aslında köyde hiç kimsekargaşaistemez,kendilerineyararıdokunacakolsabile.Kendihalinebırakılmakveküçükyaşamlarınıhırgürsüzsürdürmekisterburanıninsanı.Yokyerehuzursuzedilmekistemez.”

Doktorun sesine karışan tiksinti şaşırtmıştı beni. Ama o, küçük birkahkahaylaçabucaktoparladıkendini:

“Dışarıbakarsanköyügüzelbiraçıdangöreceksin.”Gerçektendeköybirazötede,aşağımızdaydışimdi.Sabahgüneşideğişikbir

şeyler katıyordu bu manzaraya; yine de akşam alacasında ilk karşılaştığımgörünümle hemen hemen aynıydı, artık Ford’u bıraktığım yere yaklaştığımızıdüşündüm.

“Bay Smith,” dedim, “bir insanın vakur olup olmadığının bu gibi şeyleredayandığıgörüşündegaliba.Sağlamfikirleresahipolmakfilan.”

“Ah,evet,vakar.Azdahaunutuyordum.DemekHarryfelsefitanımlamalaragirişti.Dediğimgibi.Birsürüzırvalıktırmutlaka.”

“Kabuledilmesizorunlusonuçlaravardığısöylenemez.”

Page 140: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

Doktor Carlisle başını salladı, ama düşüncelere dalmış görünüyordu.“Biliyormusun,BayStevens,”dedisonunda,“burayailkgeldiğimdeiflaholmazbir sosyalisttim. Herkese en iyi hizmeti sunmak gibi şeylere inanırdım. Kırkdokuzdageldimburaya.Sosyalizm insanlarınvakuryaşamalarına izinverecekti.Kalkıpburayageldiğimdebunainanıyordumişte...Bağışla,bütünbusaçmalıklarıduymak istemezsin herhalde.” Sonra neşeli bir yüzle bana döndü. “Ya sen,dostum?”

“Anlayamadım,efendim?”“Senceneyinnesişuvakar?”Damdandüşercesinegelenbusorubenibirazgafilavladıdoğrusu.“Birkaç

sözcükle açıklamak güç sayılır,” dedim. “Ama giysilerini herkesin önündeçıkarmamakolaraközetlenebilir.”

“Anlayamadım,özetlenenne?”“Vakar,efendim.”“Hımm!”Doktorbaşını salladı, amakafası birazkarışmışgibiydi.Derken,

“Eh,” dedi, “bu yol artık tanıdık gelmeli sana. Belki gündüz vakti biraz farklıgörünüyordur.Ah,oradakimi?Vaycanına,negüzelbiraraba!”

DoktorCarlisle,Ford’untamarkasındadurdurduarabayı,indiveyine,“Vay,negüzelbiraraba!”dedi.Azsonra,birbidonbenzinlebirhuniçıkardıvedepoyudoldurmakta bana yardım etme inceliğini gösterdi. Benzinin bitmesinden dahaciddi bir sorun olabileceği yolundaki bütün korkularım kontağı çevirmem vemotorunsağlıklıbirhomurtuylacanlandığınıduymamlabirlikteuçupgitti.DoktorCarlisle’a teşekkür edip arabama bindim, ama yollarımız ayrılmadan önce odönemeçli yokuş boyuncaRover’ının ardından bir kilometre kadar daha gitmekzorundakaldım.

Compton il sınırını geçtiğimde saat neredeyse dokuz olmuştu. Yağmurbaşlamadanenazüçsaatönceydibu;bulutlarpırılpırıl,apaktıhenüz.Aslındabusabah karşıma çıkan manzaralar şimdiye kadar gördüklerimin en büyüleyicileriarasındaydı.Amahakettikleriilgiyipekgösteremedim,yazıkoldu;doğrusu–sonanda bir engel ortaya çıkmazsa– gün sona ermeden Bayan Kenton’la yenidengörüşecekolmadüşüncesibirazdalgınlaşmamanedenoldu.Nebir insananedebir araca rastlanan geniş düzlükler boyunca hızla ilerlerken ya da kimileriyalnızcabirkaçtaşkulübeciktenoluşanküçük,sevimliköylerinarasındandikkatlegeçerken kendimi geçmişten kimi anları zihnimde evirip çevirir buldum yine.Şimdi burada Little Compton’da, bu güzel otelin yemek salonunda, biraz boşzaman bulmuş, yağmurun köy meydanının kaldırımlarına düşüşünü izlerken debelleğiminaynıyollardagezinipdurmasınıengellemekgelmiyorelimden.

Özelliklebiranı,bütünbirsabahkurcalayıpdurduzihnimi;dahadoğrusubiranıparçası,hernedenseyıllarcaiçimdecapcanlıkalmışbiran.Arkakoridorda,

Page 141: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

BayanKenton’ınçalışmaodasınınkapalıkapısınınönündetekbaşımaduruyorum;yüzüm tam kapıya dönük değil, hemen hemen yan dönmüşüm, kapıya vurupvurmamaktakararsız,olduğumyereçakılmışım.Anımsadığımkadarıylaşöylebirinanç var içimde: O anda, tam o kapının ardında, benden birkaç adım ötede,Bayan Kenton ağlıyor. Dediğim gibi, bu an belleğimin derinliklerine gömülükalmış,oradaöylecedururkeniçimdekabardığınıhissettiğimotuhafduygugibi.Ne var ki şimdi arka koridorda öylece dikilmeme yol açan şeyin ne olduğukonusundaokadardaemindeğilim.Butüranılarıbirarayagetirmeyeçabalarken,bu anın, Bayan Kenton’ın teyzesinin ölüm haberini alışından hemen sonrakidakikalarda yaşandığını ileri sürmüş olabilirim; onu yasıyla baş başa bırakıpkoridora çıktıktan sonra kendisine başsağlığı dilemediğimi fark ettiğimde yani.Ama şimdi yeniden düşünüyorum da, bu konuda biraz kafam karışmış olabilir;aslındabuan,BayanKenton’ınteyzesininölümündenenazbirkaçaysonrakibirakşam olup bitenlerin ardından yaşanmıştı galiba. Genç Bay Cardinal’ınDarlingtonMalikânesi’neoldukçabeklenmedikbirzamandaçıkıpgeldiğiakşamdıbu.

BayCardinal’ınbabasıSirDavidCardinal,lordhazretlerininenyakındostuvemeslektaşıydı.Anımsadığımoakşamdanüçdörtyılkadarönce,atabinerkengeçirdiği talihsiz bir kazada vefat etmişti. Genç Bay Cardinal ise uluslararasıkonularüzerinezekiceyorumlaryapmaktaustabirköşeyazarıolarak tanınmayabaşlamıştı.YazdığımakalelerLordDarlington’ınpekhoşunagitmiyordubesbelli;pekçokkezgazetedenbaşınıkaldırıp,“GençReggiesaçmalamışyine.Neysekibabası hayatta değil de bunları okuyamıyor,” gibilerinden sözler söylediğinianımsıyorum. Ama Bay Cardinal’ın makaleleri, kendisinin eve sık sık konukolmasınıengellemiyordu;lordhazretleri,gençadamınvaftizbabasıolduğunuaslaunutmamış, ona hep aileden biri gibi davranmıştı. Öte yandan önceden habervermeden çıkıp gelmek de Bay Cardinal’ın huyu değildi hiç; o akşam kapıyıaçtığımda onu evrak çantasını göğsüne bastırmış, oracıkta durur bulunca birazşaşırmıştımbuyüzden.

“Merhaba Stevens, nasılsın?” dedi Bay Cardinal. “Biraz başım darda da,LordDarlingtonbenibirgeceliğinekonukedebilirmiacaba?”

“Siziyenidengörmekbüyükmutluluk,efendim.LordDarlington’ageldiğinizihabervereyim.”

“Bay Roland’ın evinde kalacaktım, ama belli ki bir yanlış anlama olmuş,evde yoklar. Umarım uğramak için çok uygunsuz bir zaman seçmemişimdir. Bugeceözelbirşeyyok,öyledeğilmi?”

“Bildiğimkadarıylalordhazretleri,akşamyemeğindensonrauğrayacakbazı

Page 142: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

beyefendileribekliyor,efendim.”“Ne aksilik! Kötü bir gece seçmişim galiba. Ortalarda görünmesem iyi

olacak.Nasılsaüzerindeçalışmamgerekenbirikiparçaişvar.”Evrakçantasınıişaretediyordu.

“Lord hazretlerine burada olduğunuzu söyleyeyim, efendim. Akşamyemeğindekendisineeşliketmekiçintamzamanındageldiniz.”

“Pekgüzel,bendeöyleumuyordum.AmaBayanMortimerbubeklenmedikziyaretimdenpekhoşnutkalmayacaktır.”

Bay Cardinal’ı konuk odasına aldım, sonra çalışma odasına gittim; lordhazretleri pür dikkat birtakım kâğıtları inceliyordu. Bay Cardinal’ın geldiğinihaber verdiğimde yüzünden şaşkınlıkla karışık bir kızgınlık gelip geçti. Sonraarkasına yaslandı, kafasını kurcalayan bir şeyi çözmeye çalışıyormuş gibigörünüyordu.

“BayCardinal’aazsonraaşağıyaineceğimisöyle,”dedisonunda.“Birsürekendibaşınaoyalansın.”

Alt kattaki konuk odasına döndüğümde, Bay Cardinal’ın, şimdiye kadarçoktan ezberlemiş olması gereken eşyaları inceleyerek tedirginlikle dolaştığınıgördüm.Lordhazretlerininsöylediklerinikendisineilettim,birşeyiçmekisteyipistemediğinisordum.

“Ah,şimdilikyalnızcaçayricaedeceğim,Stevens.Lordhazretleribuakşamkimibekliyor?”

“Bağışlayınefendim,bukonudaneyazıkkisizeyardımcıolamayacağım.”“Hiçbirbilginyokmu?”“Yok,özürdilerimefendim.”“Hımm,tuhaf.Herneyse,eniyisihiçsesimiçıkarmamak.”Galiba bundan kısa bir süre sonraydı, Bayan Kenton’ın odasına indim.

Masasında oturuyordu, ama önünde bir şey yoktu, elleri de boştu; aslındaduruşundan, ben kapıyı çalmadan önce bir süredir orada öylece oturduğunusezdim.

“Bay Cardinal geldi, Bayan Kenton,” dedim. “Bu gece için her zamankiodasınıhazırlamakgerekecek.”

“Pekâlâ,BayStevens.Çıkmadanönceilgilenirim.”“Buakşamçıkıyorsunuzdemek,BayanKenton?”“Evet,BayStevens.”Birazşaşırdığımıdüşünmüşolmalıkisözlerinisürdürdü:“Anımsayacaksınız,

BayStevens,onbeşgünöncegörüşmüştükbukonuyu.”Haklısınız,BayanKenton.Özürdilerim,biranaklımdançıkmış.”“Biraksilikmivar,BayStevens?”“Hayır, Bayan Kenton. Bu akşam konuklarımız var, ama burada kalmanızı

Page 143: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

gerektirecekbirşeyyokbence.”“Bugecekiiznimiçinonbeşgünöncesindenanlaşmıştık,BayStevens.”“Elbette,BayanKenton,özürdilerim.”Çıkmaküzeredöndüm,amaBayanKenton’ınsesikapıdadurdurdubeni.“BayStevens,sizebirşeysöylemekistiyordum.”“Dinliyorum,BayanKenton.”“Arkadaşımlailgili.Bugecebuluşacağımkişiyle.”“Evet,BayanKenton.”“Banaevlenmeteklifetti.Bilmekhakkınızdiyedüşündüm.”“Öylemi,BayanKenton,buçokilginç.”“Henüzkararımıvermedim.”“Öylemi?”Bir an ellerine baktı, sonra hemen bana çevirdi bakışlarını: “Arkadaşım

gelecekayİngiltere’ningüneybatıkıyılarındaişebaşlayacak.“Demeköyle.”“Dediğim gibi, Bay Stevens, bu konu üzerinde hâlâ düşünüyorum.Yine de

durumdansizihaberdaretmemgerektiğinidüşündüm.”“Teşekkür ederim, Bayan Kenton. Güzel bir akşam geçirmenizi dilerim.

Şimdiizninizle.”BayanKenton’layenidenkarşılaştığımdaaradanyirmidakikakadargeçmiş

olmalı; bu kez yemek hazırlıklarıyla ilgileniyordum. Aslında, aşağı katta biryerlerden döşeme tahtalarını gıcırdatarak öfkeyle yaklaşan ayak sesleriniduyduğumda elimde tepeleme dolu bir tepsiyle arka merdivenin yarısına kadarçıkmıştım bile. Arkama dönünce Bayan Kenton’ın basamakların başındadurduğunu,gözlerindenkıvılcımlarsaçarakbanabaktığınıgördüm.

“BayStevens,buakşamişbaşındakalmamıistiyorsunuzgaliba?”“Pek sayılmaz, Bayan Kenton. Sizin de belirttiğiniz gibi, beni önceden

haberdaretmiştiniz.”“Ama bu gece dışarı çıkacak olmamın pek hoşunuza gitmediğini

görebiliyorum.”“Hiçdedeğil,BayanKenton.”“Mutfaktabukadarpatırtıçıkarıpodamınönündeböylebiraşağıbiryukarı

gidipgelerekbenikararımdancaydıracağınızımısanıyorsunuz?”“Bayan Kenton, mutfaktaki hafif telaşın nedeni, Bay Cardinal’ın son anda

yemeğegelmesi,hepsibu.Buakşamdışarıçıkmamanıziçinhiçbirnedenyok.”“Sizinonayınızıalsamdaalmasamdagideceğim,BayStevens.Bunuaçıkça

belirtmekisterim.Haftalaröncesindenayarlamıştımişlerimi.”“Haklısınız,BayanKenton.Çokgüzelbirakşamgeçirmenizidilerimbirkez

daha.”

Page 144: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

Akşam yemeğinde iki beyefendi arasında tuhaf bir hava esiyordu sanki.Dakikalarboyuncayemeklerinisessizsedasızyediler;özellikledelordhazretleridalıpgitmişgibiydi.BiraraBayCardinalşöylebirsorusordu:

“Bugeceözelbirşeymivar,efendim?”“Ne?”“Buakşamkikonuklarınızdiyordum,özelmi?”“Neyazıkkisanasöyleyemem,evladım.Sonderecegizli.”“Yazık,galibabusizekatılamayacağımanlamınageliyor.”“Neyekatılmakevladım?”“Bugeceburadaherneolacaksa,ona.”“Ha, seni ilgilendirecek bir şey değil. Son derece gizli kalması gerekiyor.

Seningibibirininortalıktadolanmasıuygundüşmez.Yok,olacakşeydeğil!”“AmanTanrım,çoközelbirşeygaliba.”Bay Cardinal dikkatle lord hazretlerine bakıyordu, ama o başka bir şey

söylemedenyemeğinedöndü.Beyler daha sonra puro ve porto içmek üzere sigara odasına çekildiler.

Yemekodasınıtemizleyipkonukodasınıgeceiçinhazırlarkenbuodanınönündengidip gelmek zorunda kalıyordum. Bu yüzden beyefendilerin yemektekisakinliklerinin tersine gitgide daha ateşli bir tartışmaya daldıklarını fark etmemkaçınılmazdı. Bir çeyrek saat kadar sonra, odadan yükselen seslere öfkeli biledenebilirdiartık.Durupdinlemedimelbette,yinedelordhazretlerinin,“Amabusenin üstüne vazife değil, oğlum! Sana düşmez bu!” diye bağırdığını duymamakeldedeğildi.

Beyler en sonunda dışarı çıktıklarında yemek odasındaydım. Yatışmışgörünüyorlardı, holde yürürlerken, lord hazretlerinin, “Unutma, evladım. Sanagüveniyorum,” dediğini, buna karşılık Bay Cardinal’ın da sinirli sinirli, “Peki,peki, söz veriyorum,” diye yanıtladığını duydum yalnızca. Sonra ayak sesleriayrıldı;lordhazretleriçalışmaodasına,BayCardinalkitaplığadoğruilerledi.

Saat neredeyse tam sekiz buçukta, avluya park edilen arabaların sesleriduyuldu.Kapıyıaçtığımdabirşoförlekarşılaştım,omzununüzerindendebahçeyedağılanpolismemurlarını seçebildim.Azsonrapekseçkin ikibeyefendiyi içeribuyur ettim. Lord hazretleri onları holde karşıladı ve çabucak konuk odasınagötürdü. On dakika kadar sonra başka bir arabanın sesi geldi. O sıralardaDarlington Malikânesi’ne hiç de yabancı olmayan Alman Büyükelçisi HerrRibbentrop’u içeribuyurettim.Lordhazretlerionukarşılamak içinodadançıktıyeniden;konukodasınagirmedenöncebirsırrıpaylaşıyorlarmışçasınabakıştılargibigeldibana.Birkaçdakikasonraiçeceksunmakiçiniçeriçağrıldığımda,dörtbeyefendieniyisosistürününhangisiolduğunutartışıyorlardı.İçeridekihava,enazındangörünüşte,oldukçaneşeligibiydi.

Page 145: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

İşim bitince dışarıda, holde yerimi aldım; önemli toplantılar sırasında hepbeklediğim giriş kemerinin yanındaki köşede. İki saat sonra arka kapının ziliçalıncaya kadar da yerimden ayrılmam gerekmedi. Aşağıya indiğimde kapınınönünde Bayan Kenton’ı, yanında da onun kimliğini doğrulamamı rica eden birpolismemurunubuldum.

“Yalnızca güvenlik için hanımefendi, kusura bakmayın,” diye mırıldandımemurarkasınadönüpkaranlığakarışmadanönce.

KapıyısürgülerkenBayanKenton’ınbenibeklediğinifarkettim.“Umarımgüzelbirakşamgeçirmişsinizdir,BayanKenton.”Yanıt vermedi, mutfağın bulunduğu katta, karanlıkta birlikte ilerlerken

yineledimsözümü:“Umarımgüzelbirakşamgeçirmişsinizdir,BayanKenton.”“Güzelbirakşamdı,sağolun,BayStevens.”“Bunuduyduğumasevindim.”Ardımdan gelen ayak seslerinin birden kesildiğini, Bayan Kenton’ın şöyle

dediğiniduydum:“Bugecearkadaşımlaaramdanelerolupbittiğinihiçmimeraketmiyorsunuz,

BayStevens?”“Kabalıketmekistemem,BayanKenton,amadahafazlaoyalanmadanyukarı

dönmem gerek gerçekten. Doğrusu, tam şu anda, dünya çapında önem taşıyanolaylaryaşanıyorbuevde.”

“Ne zaman yaşanmıyor ki, Bay Stevens? Pekâlâ, yine koşturmanızgerekiyorsa,yalnızcaşunusöyleyeyim,arkadaşımınteklifinikabulettim.”

“Anlayamadım,BayanKenton,neteklifi?”“Evlenmeteklifi.”“Ah,öylemi,BayanKenton?Ohaldesizetebriklerimisunabilirmiyim?”“Sağolun,BayStevens.Pektabiikikontratımdaistifaiçinbelirlenensüreyi

tamamlamaktanmemnunluk duyarım.Yine de daha erken azat edilebilirsem çoksevineceğiz.Arkadaşımyeniişineikihaftaiçindebaşlayacak.”

“İlk fırsatta yerinize birini bulmak için elimden geleni yapacağım, BayanKenton.Şimdiizninizle,yukarıçıkmamgerek.”

Yürümeyebaşladım,amakoridoraaçılankapılaraancakvarmıştımkiBayanKenton’ın “Bay Stevens” diye seslendiğini duydum ve bir kere daha ardımadöndüm.Yerinden kıpırdamamıştı, bu yüzden de bana seslenirken sesini hafifçeyükseltmek zorunda kalmıştı. Karanlık mutfağın mağaramsı boşluğunda oldukçatuhafbirbiçimdeyankılanmıştısesi.

“Bu eve verdiğim onca yıllık hizmetten sonra,” dedi, “ayrılış haberimkarşısındabütündiyeceğinizbumuyani?”

“BayanKenton, sizi içtenliklekutluyorum.Amayinelememgerek,yukarıdadünyaçapındaönemtaşıyanolaylargelişiyor,göreviminbaşınadönmeliyim.”

Page 146: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

“Biliyormusunuz,BayStevens,arkadaşımlabenimiçinhepçokönemlibiriolageldiniz.”

“Gerçektenmi,BayanKenton?”“Evet,BayStevens.Sizinle ilgili hikâyelerle eğlenerekzamangeçiririz sık

sık. Örneğin, arkadaşım, yemeğinize biber ekerken burnunuzu nasıl tıkadığınızıgöstermemiistiyorhep.Buonuherseferindegüldürüyor.”

“Öylemi?”“Çalışanlaraverdiğiniz ‘söylevlere’debayılıyor.Doğrusubunları epey iyi

taklit ediyorum artık. Yalnızca birkaç satırını söylemem yetiyor, ikimiz degülmektenkatılıyoruz.”

“Öylemi,BayanKenton?Şimdiizninizlelütfen.”Hole çıktım, yerimi aldım yeniden.Ancak daha beş dakika geçmedenBay

Cardinalkitaplığınkapısındabelirdi,gelmemiişaretetti.“Rahatsız etmek istemezdim, Stevens,” dedi. “Ama zahmet olmazsa gidip

birazdahakonyakgetirebilirmisinbana?Azöncegetirdiğinşişebittisayılır.”“İstediğiniz bütün içecekleri seve seve getirebilirim, efendim. Ama

bitirmenizgerekenbirmakalenizolduğugözönünealınırsa,dahafazlaiçmenizinakıllıcaolacağındankuşkuluyum.”

“Makalemenindesonundabiter,Stevens.Senbirazdahakonyakgetirbana,güzeldostum.”

“Pekâlâ,efendim.”Bir dakika kadar sonra kitaplığa döndüğümde Bay Cardinal rafların

çevresindedolanıyor,kitaplarınsırtlarınıokuyordu.Yakındakiyazımasalarındanbirininüzerindegelişigüzelyayılmışkâğıtlarvardı.Benyaklaşınca,BayCardinalhoşnutluğunubelirtenbirsesçıkarıpderikoltuğaçöktü.Yanınagittim,bardağınabirazkonyakkoyuponauzattım.

“Bak,Stevens,”dedi,“artıkepeybirzamandırdostsayılırız,öyledeğilmi?”“Öyle,efendim.”“Nezamanburayagelsemseninlebirazsöyleşmeyecanatarım.”“Evet,efendim.”“Benimlebirkadehbirşeyiçmezmiydin?”“Çoknaziksiniz,efendim.Amahayır,sağolun.”“BaksanaStevens,seniyimisin?”“Gayetiyiyim,sağolun,efendim.”“Kendinikötühissetmiyorsun,öyledeğilmi?”“Birazyorgunumbelki,amagayetiyiyim,sağolun,efendim.”“İyiöyleyse,oturşuraya.Herneyse,nediyordum.Epeybirsüredirdostuz.

Sanakarşıdürüstolmamgerek.Kuşkusuztahminetmişsindir,bugeceburayasaltbir rastlantı sonucu gelmedim. Kulağıma bir şeyler çalındı, anlarsın ya. Neler

Page 147: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

döndüğüyleilgili.Tamşuanda,orada,holünkarşısındakikapınınardında.”“Evet,efendim.”“Otursana,Stevens.Seninlebirdostolarakkonuşmakistiyorum,senseheran

kaçıpgidecekmişgibielindeşulanettepsiyledikilipduruyorsun.”“Özürdilerim,efendim.”TepsiyibırakıpBayCardinal’ıngösterdiğikoltuğaoturdum,derli toplubir

biçimdeelbette.“Böylesi daha iyi,” dedi Bay Cardinal. “Şimdi Stevens, şu anda konuk

odasındakikonuklardanbiriBaşbakanımız,öyledeğilmi?”“Başbakanmı,efendim?”“Ah,tamam,tamam.Banasöylemekzorundadeğilsin.Anlıyorum,sendegüç

durumdasın.”BayCardinal içiniçekti,masanınüzerineyayılmışkâğıtlaradoğrubaktıbezgince.Sonraşöylededi:

“Lord hazretlerine karşı neler hissettiğimi sana söylememe hiç gerek yok,değilmiStevens?Obenimiçinikincibirbabasayılır.Bunusanaanlatmamahiçgerekyok,Stevens.”

“Öyle,efendim.”“Onuçokseverim.”“Evet,efendim.”“Biliyorumki,sende...Sendeçokseviyorsunonu.Öyledeğilmi,Stevens?”“Gerçektenöyle,efendim.”“Güzel. İkimiz de birbirimizi anlıyoruz demek ki.Amagerçekleri görelim.

Lord hazretleri boyunu aşan sularda geziniyor. Gitgide daha açıklara doğruyüzüşünü izledim ve doğrusu Stevens, artık çok kaygılanıyorum. Anlıyorsun ya,Stevens,boyunuaştı.”

“Öylemi,efendim?”“Stevens, biz burada böyle oturmuş konuşurken tam şu anda neler olup

bittiğindenhaberinvarmı?Bizdenyalnızcabirkaçmetreötedenelerolupbitiyor?Şuanda,oracıkta,oodada–senindoğrulamanadagerekyok–İngiltereBaşbakanı,Dışişleri Bakanı ve Almanya Büyükelçisi bir aradalar. Lord hazretleri butoplantıyı gerçekleştirebilmek için kırk takla attı. Gurur duyulacak, iyi bir şeyyaptığına inanıyor; gönülden inanıyor buna. Lord hazretleri bu beyleri bu geceburaya niçin topladı, biliyor musun? Burada neler döndüğünü biliyor musun,Stevens?”

“Neyazıkkihayır,efendim.”“Ne yazık ki hayır, öyle mi Stevens? Söyle bana, Stevens, hiç mi

aldırmıyorsun?Merakdamıetmiyorsun?HeygüzelTanrım,beadam,buevdeokadarönemlişeyleroluyor.Hiçmimeraketmiyorsun?”

“Böyleşeylerimerakedecekkonumdadeğilim,efendim.”

Page 148: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

“Ama lord hazretlerini seviyorsun. Çok seviyorsun, daha demin söyledin,onu seviyorsan, bunlarla ilgilenmen gerekmez mi? Hiç değilse birazmeraklanman? Lord hazretleri, İngiltere Başbakanı ile Almanya Büyükelçisi’nigizlicekonuşmalarıiçingecegecebirarayagetirdivesenmerakbileetmiyorsun,ha?”

“Merak etmediğimi söyleyemem, efendim.Ama bu tür konulardamerakımıdışavurmak,konumumayaraşmaz.”

“Konumunayaraşmazmı?Ah,anlaşılanbununbağlılıkolduğunainanıyorsun.Öylemi?Bubağlılıkmısencelordhazretlerineyadasözgelişikraliyettacına?”

“Özürdilerim,efendim,nedemekistediğinizitamolarakanlayamıyorum.”BayCardinalyenidengöğüsgeçirdi,başınısalladı:“Hiçbirşeydemiyorum,

Stevens.Açıkçasıneyapılmasıgerektiğinidebilmiyorum.Amahiçdeğilsemerakduyabilirsin.”

Biransustu,bakışlarıayaklarımındibindekihalıyadalmıştı.“Birkadehçikbileolsabanakatılmayacakmısın,Stevens?”dedisonunda.“Hayır,sağolun,efendim.”“Sana yalnız şunu söyleyeceğim, Stevens. Lord hazretlerini aptal yerine

koyuyorlar. Epey araştırdım, Almanya’nın durumunu şimdi o ülkedeki herhangibirikadariyibiliyorum;inanbana,lordlarınıaptalyerinekoyuyorlar.”

Yanıtvermedim,BayCardinaldaboşboşyerebakmayısürdürdü.Birsüresonraşöylededi:

“Lordhazretleriaziz,pekkıymetlibiradam.Amagerçekşuki,boyunuaştı.Parmaklarındaoynatıyorlaronu.BirkuklagibioynatıyoronuNaziler.Bunufarkettinmi,Stevens?Enazındanşusonüçdörtyıldırolanbitenbu,farkettinmi?”

“Üzgünümefendim,böylebirgelişmefarkedemedim.”“Kuşkulanmadınbile,ha?HerrHitler’insevgilidostumuzHerrRibbentrop

aracılığıyla lordhazretlerinikuklagibioynattığındanenküçükbirkuşkubilemiduymadın?Berlin’dekikuklalarındanherhangibirinioynattığıgibikolaycacıkhemde.”

“Özürdilerim,efendim,neyazıkkiböylebirgelişmefarkedemedim.”“Zaten fark edemezdin, Stevens, çünkü meraklı değilsin. Gözünün önünde

olupbitenherşeyeseyircikalıyorsun,nelerolduğunuanlamakiçindönüpgeriyebakmakbilegelmiyoraklına.”

BayCardinalkoltuktadoğruldu,başı şimdibirazdahadikti,biranmasadaduranyarımkalmışişinidüşündüsanki.Sonraşöylededi:

“Lord hazretleri bir beyefendi, bütün sorun buradan kaynaklanıyor. O birbeyefendi. Almanlarla bir savaştan çıkılmıştı; yenilmiş bir düşmana eli açıkdavranıp dostluk göstermek onun için doğal bir şey. İçgüdüsel olarak yapıyorbunu, çünkü o bir beyefendi, hakiki, eski bir İngiliz beyefendisi. Bunu görmüş

Page 149: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

olmalısın,Stevens.Nasılgörmezsin?Bunukullandıklarını,ustalıklayönettiklerini,incevesoyluolanbir şeyibaşkabir şeyedönüştürdüklerini;kendipisamaçlarıiçinkullanabilecekleribirşeye!Görmüşolmalısın,Stevens.”

Bay Cardinal bir kez daha yere dikmişti gözlerini. Birkaç dakika sessizkaldı,sonradevametti:

“Burayayıllar önceki bir gelişimi anımsıyorum.ŞuAmerikalı adamvardı.Büyük bir toplantıydı. Babam bu toplantının düzenlenmesine yardım ediyordu.Anımsıyorum, bu Amerikalı, şu an benim olduğumdan da içkili bir haldeyken,yemekmasasındaherkesinönünde ayağakalkmıştı.Lordhazretlerini işaret edip“amatör” demişti ona. “Her şeyi yüzüne gözüne bulaştıran bir amatör,” demişti,boyunuaştığını söylemişti.Doğrusu,Stevens,oAmerikalıoldukçahaklıydı.Bu,yaşamınbirgerçeği.Bugünündünyası inceve soylu içgüdülerinbarınamayacağıkadarpisbiryer.Senkendindegördün,görmedinmi,Stevens?İncevesoyluolanbirşeyinasılkendilerinealetettiklerini.Sendefarkındasın,değilmi?”

“Özürdilerimefendim,amafarkındayımdiyemem.”“Demek öyle... Seni bilmem ama ben bu konuda bir şeyler yapacağım.

Babamhayattaolsaydıbunudurdurmakiçinkesinliklebirşeyleryapardı.”BayCardinalyenidensessizleşti,biran–belkimerhumbabasınınanılarının

tazelenmiş olmasından dolayı– son derece üzgün gördüm onu. Sonra, “Hoşunagidiyor mu, Stevens?” dedi, “lord hazretlerinin uçurumun kıyısında öyleceyürüdüğünüizlemek?”

“Özürdilerimefendim,nedensözettiğinizitamolarakanlamıyorum.”“Anlamıyorsun ha, Stevens. Pekâlâ biz dostuz, seninle açık konuşacağım.

Lord hazretleri son birkaç yıldır, Herr Hitler’in bu ülkedeki propagandadüzenbazlıklarındakullandığıenyararlıkuklalarındanbirioldu,belkideeniyisi.Evet, en iyisi, çünkü içtendir, onurludur, yaptıklarınıngerçekyüzünügörmez.Şusonüçyıliçindelordhazretleri,Berlin’dekilerlebuülkedeençoksözügeçenenazaltmışkişiarasındayakınlıkkurulmasınısağlamaktaönemliroloynadı.Onlaraçısından harika yürüdü bu düzen. Herr Ribbentrop, Dışişleri Bakanlığımızıatlatabildi. Şu adi mitingle adi Olimpiyat Oyunları yetmezmiş gibi, lordhazretlerini şimdi ne üzerinde çalıştırıyorlar, biliyormusun? Şu an o odada netartışıldığıkonusundabilginvarmı?”

“Neyazıkkiyok,efendim.”“Lord hazretleri, Başbakan’ın ta kendisine, Herr Hitler’in davetini kabul

ettirmeye çalışıyor. Başbakan’ın şu anki Alman rejimini korkunç bir biçimdeyanlışanladığınainanıyor.”

“Bunda karşı çıkılacak bir şey göremiyorum, efendim. Lord hazretleridünyadaki bütün uluslar arasında daha sağlam bir anlayışın geliştirilmesi içinçabalamıştırhep.”

Page 150: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

“Hepsibudeğil,Stevens.Tamşuanda,çokyanılmıyorsam,tamşuanda,lordhazretleri, Majesteleri’nin de Herr Hitler’i ziyaret etmesini öneriyor. Yenikralımızın baştan beri Nazi hayranı olduğu sır değil zaten. Eh, şimdi de HerrHitler’indavetinikabuletmeyehevesliymiş.TamşuandaStevens,lordhazretleribudehşetvericidüşünceyekarşıçıkanDışişleri’ninkoyduğuengelleriaşmakiçinelindengeleniyapıyor.”

“Özür dilerim, efendim, ama tek görebildiğim, lord hazretlerinin yalnızcayüceve soyluamaçlaruğrunaçalıştığı.SonuçtaAvrupa’dabarışın sağlanmasınıgüvencealtınaalmakiçinelindengeleniyapıyor.”

“Söylesene, Stevens, haklı olabileceğim yolunda en küçük bir kuşku bileduymuyormusun? Söylediklerimin doğru olup olmadığını merak etmiyormusunhiçdeğilse?”

“Özür dilerim efendim, ama lord hazretlerinin sağlam sağduyusunagüvenimintamolduğunusöylememgerek.”

“Sağduyuluhiçkimse,Stevens,Renanya’dansonraHerrHitler’insöylediğiherhangi bir şeye inanmaya devam edemez. Lord hazretleri boyunu aştı. Eyvah,şimdisenigerçektengücendirdim.”

“Pek sayılmaz efendim,” dedim, konuk odasından gelen zil sesini duyuncaayağakalkmıştım.“Beyefendilerbeniçağırıyor.İzninizlelütfen.”

Konuk odasında hava tütün dumanıyla ağırlaşmıştı. Lord hazretlerimahzenden son derece kaliteli bir porto şişesini getirmemi istedi; öteki seçkinbeyefendilerseteksözetmeden,büyükbirciddiyetiçindepurolarınıiçiyorlardı.

Gecenin bu saatinde arkamerdivenleri inen birinin ayak sesleri kesinlikledikkat çeker; Bayan Kenton’ı ayaklandıran da buydu kuşkusuz. Ben koridorunkaranlığında ilerlerken çalışma odasının kapısı açıldı, Bayan Kenton eşiktebelirdi.Arkadangelenışıktayüzüpekseçilemiyordu.

“Hâlâ burada mıydınız, Bayan Kenton? Yukarı çıkıp yattığınızıdüşünüyordum,”dedimyaklaşırken.

“BayStevens,azönceçokaptalcadavrandım.”“Özürdilerim,BayanKenton,amaşuandakonuşacakzamanımyok.”“BayStevens,azöncesöylediklerimsizigücendirmesin.Aptalcaydıhepsi.”“Söylediğinizhiçbir şeyegücenmedim,BayanKenton.Aslındaşuanneden

söz ediyor olabileceğinizi de pek anımsamıyorum. Yukarıda çok önemli şeyleroluyor,durupsizinlesöyleşecekdurumdadeğilim.Artıkodanızaçekilipuyusanıziyiedersiniz.”

Böyle diyerek hızla yanından ayrıldım, mutfak kapılarına vardığımdakoridorunyenidenkaranlığagömülmesinden,BayanKenton’ınkapısınıkapattığınıanladım.

Mahzendeistenenşişeninyerinibulmakvekonuklarasunulmasıiçingerekli

Page 151: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

hazırlıkları yapmak çok zaman almadı. Bayan Kenton’la karşılaşmamızdanyalnızca birkaç dakika sonra, yukarı çıkmak üzere yeniden koridordangeçiyordum,bukezelimdebir tepsiyle.BayanKenton’ınkapısınayaklaştığımdakapının kenarlarından sızan ışıktan hâlâ içeride olduğunu anladım. İşte o andıbelleğime çakılıp kalmış olan, artık eminim; koridorun boşluğunda, elimdetepsiylekalakalmıştım,BayanKenton’ıntamoanda,yalnızcabirkaçadımötemde,o kapının ardında ağlıyor olduğu yolundaki inancım gittikçe güçleniyordu.Anımsadığım kadarıyla bu duyguyu açıklayacak somut hiçbir şey yoktu ortada;hıçkırıkfalanduymamıştımelbette.Yinedekapıyıçalıpiçerigirecekolsamonugözyaşları içinde bulacağımdan kesinlikle emindim. Orada ne kadar dikilipdurdumbilmiyorum;oandaepeybirsüregibigelmiştibana,amaaslındayalnızcabirkaç saniyelik bir şeydi herhalde. Ülkenin en seçkin beyefendilerinden olankonuklara hizmet etmek için yukarı koşmam gerekirken gereksiz yere oyalanmışolabileceğimihiçsanmıyorum.

Konukodasınadöndüğümdebeyefendilerihâlâoldukçaresmibirhavaiçindebuldum.Ama bunun ötesinde herhangi bir izlenim edinmek için çok az fırsatımoldu;çünkübenodayagirergirmez lordhazretleri tepsiyielimdenalıp,“SağolStevens,”dedi.“Benhallederim.Hepsibukadar.”

Holüyenidengeçerekkemerinaltındaherzamankiyerimialdım.Sonrakibirsaatboyunca,beylerevdenayrılıncayakadaryerimdenkımıldamamıgerektirecekbir şey olmadı. Bununla birlikte orada dikilerek geçirdiğim o bir saat, yıllarboyunca capcanlı kaldı aklımda. İlk başta –itiraf etmeye çekinmiyorum– birazkederliydim.Amasonra,öylecebeklerken,bukederinyerinituhafbirşeyalmayabaşladı; içimde derin bir zafer duygusu yükseliyordu. O sırada bu duyguyu nedereceye kadar çözümlediğimi anımsamıyorum, ama bugün geriye dönüpbaktığımdaanlaşılmasıokadardagüçgörünmüyor.Nedeolsasonderecezorlubir akşamdan çıkmıştım, “konumuma yaraşır vakarı” elden bırakmadığım birakşam. Dahası babamın bile gurur duyabileceği bir biçimde yapmıştım bunu;ayrıcaorada,holüntamkarşısında,gözlerimibiranolsunçevirmeksizinizlediğimşu kapıların ardında, daha demin görevlerimi yerine getirdiğim şu odada,Avrupa’nın en güçlü adamları kıtamızın yazgısını görüşüyorlardı.O anda dünyatekerleğininobüyükgöbeğinebütünbaşuşaklarındileyeceğikadaryaklaştığımdankuşkum yok. Orada dikilmiş, gece boyunca yaşanan olaylar üzerinde düşünüpdururken–gelişmişvehâlâgelişmekteolanolaylarüzerinde–,bunlar,yaşamımdaogünekadarbaşarmışolduğumnevarsahepsininbirözetigibigöründügözüme.O gece duymaya başladığım o zafer duygusu için başka pek bir açıklamagöremiyorum.

Page 152: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

AltıncıGün-AkşamWeymouth

Busahilkasabası,gelmeyiyıllardırdüşündüğümbiryer.Buradageçirilmişpek çok güzel tatilin anılarını dinlemiştim daha önce; Bayan Symons daİngiltere’nin Harikaları’nda burası için, “Bir konuğu günlerce, tam anlamıylaağırlayabilecek bir kasaba,” diyor. Şu son yarım saattir üzerinde gezindiğim buiskeleden de söz ediyor aslında; rengârenk ampullerle aydınlatıldığı akşamsaatlerindegörülmesini özellikle salık veriyor.Azöncebir görevliden ışıkların“çok geçmeden” yakılacağını öğrendim ve bu banka oturup beklemeye kararverdim. Denizin üzerinde batan güneşin bütün güzelliği izlenebiliyor buradan;gökyüzü hâlâ epey aydınlık –hava bütün gün pırıl pırıldı– ama kıyı boyuncaışıkların birer birer yanmaya başladığı da görülüyor. Bu saatte bile iskele hâlâcıvılcıvıl;arkamda,tahtalarınüzerindegidipgelenayakseslerihiçkesilmedi.

Bukasabayadünöğledensonravardım,bugününtamamınıboşgeçirmekiçindekendimeizinvererekbirgecedahakalmayakararverdim.Doğrusudireksiyonbaşındaolmamakepeybirrahatlık;arabakullanmakeğlencelibelki,amainsanbirsüresonrabirazbıkıyor.Nasılsaburadafazladanbirgüngeçirmekleharcadığımzamanı rahat rahat kapatabilirim; yarın erkenden yola koyulursam çay saatindeDarlingtonMalikânesi’nevarırım.

Little Compton’da, Gül Bahçesi Oteli’nin çay salonunda Bayan Kenton’lagörüşmemizden bu yana tam iki gün geçti. Evet, gerçekten de orada görüştük,Bayan Kenton otele gelerek şaşırttı beni. Yemeğimi bitirmiş, biraz zamanöldürüyordum, pencereden yağmuru izliyordum ki otel çalışanlarından biri birhanımefendinin resepsiyonda beni beklediğini haber verdi. Kalktım, beklemesalonuna çıktım, tanıdık hiç kimse yoktu. Derken danışmanın arkasından,“Hanımefendiçaysalonundaefendim,”diyeseslendiler.

Gösterilen kapıdan içeri girdiğimde, eğri büğrü sandalyeler ve gelişigüzelyerleştirilmişmasalarla dolu bir odada buldum kendimi. BayanKenton dışındakimsecikleryoktuiçerde.Ayağakalkıpgülümsedi,eliniuzattı.

Page 153: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

“BayStevens,siziyenidengörmeknegüzel.”“BayanBenn,nemutluluk...”Yağmuryüzündenodasonderecekasvetliydi,bizdebüyükpencereninyanına

ikikoltukçektik.Bunu izleyen ikisaatboyuncaBayanKenton’laböylekonuştukişte;dışarıdayağmurdinmemecesineyağıyordu,külrengibirışığınortasındaydık.

BayanKentonbirazyaşlanmıştıelbette,amapekzarifbirbiçimdeyapmıştıbunu, en azından benim gözümde. Hâlâ incecikti, duruşuysa her zamanki gibidimdik. Başını dünyayameydan okur gibi taşıyordu hâlâ. Yüzüne düşen solgunışıktaarasırabelirençizgilerigörmezdengelemedimkuşkusuz.Amagenelolarak,karşımdagördüğümBayanKenton,yıllarcabelleğimde taşıdığımkişiye şaşırtıcıderecedebenziyordu.Onuyenidengörmeksonderecememnuniyetvericiydi.

İlk yirmi yirmi beş dakika boyunca iki yabancının konuşabileceği şeylerikonuştuk; oraya kadar olan yolculuğumu, tatilimin iyi geçip geçmediğini,uğradığım kasabaları, köyleri falan sordu kibarca. Konuşmaya devam ettikçe,geçen yılların onun üzerinde yarattığı daha ince değişiklikleri de fark etmeyebaşladığımı düşündüm.Örneğin,BayanKenton, nasıl diyeyim, daha yavaşlamışgörünüyordu. Bu, yalnızca yaşın getirdiği bir sakinlik olabilir elbette, durumuböylegörmekiçinönceepeyuğraştım.Amagerçektegördüğümşeyin,yaşamdanduyulanbirbezginlikolduğuduygusundandakaçamadım;birzamanlaronuöylecanlı, hatta zaman zaman da uçarı kılan kıvılcım yok olmuştu sanki. Aslındakonuşmadığızamanlarda,yüzündedinginliktenöte,hüznebenzerbirşeylergözümeçarptısandımarasıra.Yinedebukonudayanılmışolabilirim.

Kısa süre sonra, ilk dakikalardaki sıkılganlık tamamen dağıldı, sohbetimizdahakişiselbirhavayabüründü.Geçmiştekiortak tanıdıklarımızı andık,onlarlailgiliyenihaberleribirbirimizeilettik;doğrusubuçokdahoşumagitti.Yinede,yıllar öncesinde kalan sohbetlerimizin alışkanlığını ve ritmini yanılgıya yerbırakmayacak biçimde anımsatmaya başlayan şey, konuşmamızın içeriği değildipek;dahaçok,BayanKenton’ın,sözlerininsonundasunduğuküçükgülümsemeleri,alaylıtonlamaları,omuzlarıyadaelleriyleyaptığıufakbirtakımhareketleriydi.

İşte bu sıralarda, içinde bulunduğu koşullarla ilgili birtakım gerçekleri deöğrendim.Örneğin, evliliğimektubunundüşündürdüğükadar tehlikededeğildi;omektubu yazdığı sıralarda, dört beş günlük bir süre için evini gerçekten terketmişti,amaşimdigeridönmüştü,BayBenndeçoksevinmiştibuna.“Hiçdeğilsebirimiz bu gibi durumlarda aklı başında davranabiliyoruz,” dedi BayanKentongülümseyerek.

Bu konuların hiç de üstüme vazife olmadığının bilincindeyim elbette,anımsayacağınız gibi böyle davranmak için önemli mesleki nedenlerim olmasaBayanKenton’ınözelyaşamınaburnumusokmakaklımınucundangeçmezdi.AmaDarlingtonMalikânesi’nde işbölümüyle ilgili sorunlar mevcuttu. Nasılsa Bayan

Page 154: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

Kenton da bana açılmaktan pek çekinmiyor gibiydi; ben de bunu, bir zamanlarsahipolduğumuzyakınişilişkisininsağlamlığınınhoşbirkanıtıolarakgördüm.

DahasonraBayanKentoneşiyle ilgilidahagenelkonuşmayısürdürdü.BayBenn yakında emekliye ayrılacaktı, sağlığının bozulması yüzünden biraz erkengelmiştiemeklilikzamanı.Kızlarıevlenmişti,sonbahardaçocuğuolacaktı.BayanKenton kızının Dorset’teki adresini bile verdi; doğrusu dönüş yolunda onauğramam için ne kadar direttiğini görmek gururumu okşadı biraz. Dorset’in obölgesindengeçmeminolanaksızolduğunusöylediysemdeBayanKentonüsteledi:“Catherine sizinle ilgili o kadar çok şey dinledi ki, Bay Stevens, sizinlekarşılaşmakçoksevindirecektironu.”

Ben de Darlington Malikânesi’nin bugünkü halini elimden geldiğinceaktarmaya çalıştım. Bay Farraday’in ne kadar cana yakın bir işveren olduğunuanlatmaya çabaladım. Şu anki görev dağılımının yanı sıra evdeki değişiklikleri,tadilatları, eşyaları tozdan koruyan örtüleri anlattım. Ben evden söz ederkenBayanKentongözlegörünürbiçimdeneşelendigibigeldibana;azsonraikimizdeeskiolaylarıanımsıyor,sıksıkgülüyorduk.

LordDarlington’aiseyalnızcabirkezdeğindiğimizianımsıyorum.GençBayCardinal’la ilgili bir şeylerden söz ediyorduk ki beyefendinin savaş sırasındaBelçika’daöldüğünüsöylemekzorundakaldımveşunuekledim:“LordhazretleriBayCardinal’açokdüşkündüelbette,buhaberyıktıonu.”

Bugüzelhavayıhüzünlükonuşmalarlaberbatetmekistemediğimden,konuyuhemen kapatmaya çalıştım. Ama korktuğum başıma geldi, Bayan Kenton bukaçamak konuşmayı fark etti, beni sorgulama fırsatını kaçırmadı. Anımsadığımkadarıylabukonuyagirmemekiçinepeydirendimamasonundapesettim:

“GerçekşukiBayanBenn,savaşboyuncalordhazretlerihakkındagerçektenfecişeylersöylendi,yazıldı;özellikledeogazetede.Ülketehlikedeykenhepsinekatlandı,amasavaşbittiğihaldeiğnelemelerinardıarkasıkesilmeyince,eh,lordhazretleridesessizsedasızacıçekipdurmakiçinbirnedengöremedi.Belkitamda o sırada mahkemeye başvurmanın ne kadar tehlikeli olduğu kolaycaanlaşılabilir, o zamanın iklimini düşünürseniz. Ama olan oldu! Lord hazretleriadaletin yerine getirileceğine canı gönülden inanıyordu. Sonuçta yalnızcagazetenin tirajı arttı.LordDarlington’ınogüzeladıdasonsuzakadar lekelendi.Sonrasında, Bayan Benn, kendisi, nasıl desem, köşesine çekildi neredeyse. Evbirden sessizleşti.Oturma odasına çayını götürdüğümde...Onu öyle görmek çokacıveriyordugerçekten.”

“Çoküzüldüm,BayStevens.İşlerinbukadarkötülediğinibilmiyordumhiç.”“Ah, evet, Bayan Benn, kötüledi. Ama bu kadarı yeter. Darlington

Malikânesi’ni büyük toplantıların düzenlendiği bir yer olarak, seçkin konuklarladolup taştığı günlerdeki gibi anımsıyorsunuz siz. Lord hazretleri de böyle

Page 155: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

anımsanmayıhakediyor.”Dediğim gibi LordDarlington’dan tek bir kez söz ettik. Genelde enmutlu

anılaradöndük; çay salonundabirliktegeçirdiğimizo iki saat sonderecehoştu.Biz konuşurken pek çok başka konuğun içeri girdiğini, birkaç dakika oturupgittiğini anımsıyor gibiyim, ama bizim dikkatimizi asla dağıtamadılar. AslındaBayanKentonşömineninüzerindeduransaatebakıpdaçoktanyolaçıkmışolmasıgerektiğinisöylediğinde,doludolu ikisaatingeçipgitmişolduğunainanmakgüçgeldi. Sağanak yağmurda köyün biraz dışındaki bir otobüs durağına kadaryürümesi gerektiğini anlayınca kendisini durağa bırakmakta direttim.Resepsiyondanbirşemsiyealıpbirliktedışarıçıktık.

Ford’u bıraktığımyerin etrafında sular birikmişti, ön koltuğa ulaşması içinBayan Kenton’a yardımcı olmak zorunda kaldım. Az sonra köyün anayolundanaşağıiniyorduk,derkendükkânlargözdenyitti,kendimiziaçıkbiralandabulduk.Geçipgidenmanzarayı izleyereksessizsedasızoturanBayanKentonbunoktadabanadöndü:

“Niyekendikendinizegülümsüyorsunuzöyle,BayStevens?”“Ah... Bağışlayın beni, Bayan Benn, ama mektubunuzda yazmış olduğunuz

birtakım şeyler geliyordu da aklıma. İlk okuduğumda biraz kaygılanmıştım, amaşimdigörüyorumkibunapekgerekyokmuş.”

“Öylemi?Özelliklehangilerindensözediyorsunuz,BayStevens?”“Ah,özelliklebirşeyyok,BayanBenn.”“BayStevens,söyleyinbana,hangileri?”“Şey, örneğin, Bayan Benn,” dedim gülerek, “mektubunuzun bir yerinde,

durun bir düşüneyim, şöyle diyorsunuz: ‘Yaşamımın kalanı bir boşluk olarakuzanıyorönümde.’Buanlamageleceksözlerişte.”

“Gerçektenmi, Bay Stevens,” dedi hafifçe gülerek. “Böyle bir şey yazmışolamam.”

“Ah,inanınyazmışsınız,BayanBenn.Sözcüğüsözcüğüneaklımda.”“Aman Tanrım! Eh, böyle hissettiğim günler vardır belki. Ama çabucak

geçiyor. İnanın, Bay Stevens, yaşamım bir boşluk olarak uzanmıyor önümde.Öncelikle,torunundoğuşunuipleçekiyoruz.Kimbilir,belkidedahakaçtorununilki.”

“Evet,haklısınız.Busiziniçinharikaolur.”Birkaçdakikasessizsedasızyolaldık.SonraBayanKentonşöylededi:“Yasiz,BayStevens?DarlingtonMalikânesi’ndenelerbekliyorsizi?”“Eh, beni bekleyen her neyse, Bayan Benn, bunun boşluk olmadığı kesin.

Keşkeöyleolsaydı.Yok,hepdahaçok,dahaçokiş.”İkimizdegüldükbuna.DerkenBayanKentonyolunilerisindegörünenotobüs

durağınıişaretetti.Yaklaşırken,“Benimlebirliktebeklermisiniz,BayStevens?”

Page 156: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

diyesordu.“Otobüsbirkaçdakikaiçindegelir.”Arabadan inip durağa koştuk, yağmur durmaksızın yağıyordu. Durak, üstü

kiremitten bir çatıyla kapatılmış taş bir yapıydı, sapasağlam görünüyordu; öyleolmasıdagerekiyordu,zirabomboştarlalarınortasındahertürlüdışetkeneaçıkbiryerdeydi. İçduvarlarınboyalarıdökülüyordu,amayeterince temizdiheryer.BayanKentonbankaoturdu,bendeotobüsüngeldiğinigörebileyimdiyeuygunbiryerdeayaktadurdum.Yolunöteyanındatekgörebildiğim,uzanıpgidentarlalardı;bakışlarım, sıra sıra telgrafdireklerini izleyerek tarlalarınüzerinden tauzaklarakaydı.

Birkaç dakika sessizce bekledikten sonra sonunda şunu söyleyecekyürekliliğibuldumkendimde:

“Bağışlayınbeni,BayanBenn,amauzuncabirsüregörüşemeyebiliriz.Sizebirazkişiselbirşeysormamaizinverirsinizbelki.Benibirsüredirrahatsızedipduranbirşeybu.”

“Elbette,BayStevens.Nedeolsaeskidostuz.”“Gerçektendeeskidostuz.Sizeyalnızcaşunusormakistedim,BayanBenn.

Yanıtlamamanız gerektiğini hissediyorsanız yanıtlamayın lütfen. Yıllardır sizdenaldığım mektuplar, özellikle de şu sonuncusu, sizin... Nasıl diyeyim... Birazmutsuz olduğunuzu söylüyor sanki. Herhangi bir biçimde kötü muamele görüpgörmediğinizimerakediyordumyalnızca.Bağışlayınbeni,amadediğimgibi,benibir süredir kaygılandıran bir şey bu. Bunca yolu gelip sizi gördükten sonra, enazındanbirsormadandönsemhataetmişolurdum.”

“BayStevens,bukadarutanıpsıkılmanızagerekyok.Eskidostuznedeolsa,öyledeğilmi?Aslındadurumumlabukadarilgilenmenizduygulandırdıbeni.Bukonuda içiniz rahatolsun.Eşimbenihiçbirzaman,hiçbirbiçimde incitmemiştir.Enküçükbirzorbalığıyadahuysuzluğuolmayanbiradamdıro.”

“Bununiçimdenbüyükbiryükkaldırdığınısöylememgerek,BayanBenn.”Yağmuradoğrueğildim,otobüsüngelipgelmediğinebaktım.“Yanıtım size pek doyurucu gelmedi galiba, Bay Stevens,” dedi Bayan

Kenton.“Banainanmıyormusunuz?”“Ah,ondandeğil,BayanBenn,hiçdeğil.Yalnızcaşugerçekdeğişmiyor,bu

yıllar boyuncamutlu olmuşa benzemiyorsunuz. Yani –bağışlayın– eşinizi birkaçkere terk edebilmişsiniz. Sizi incitmediğine göre demek ki... Mutsuzluğunuzunnedenikonusundainsanbirazbelirsizliğedüşüyor.”

Çiseleyen yağmura baktım yine. Sonunda BayanKenton’ın ardımdan şöyledediğiniduydum:“BayStevens,sizenasılanlatsam?Niçinböyleşeyleryaptığımıbendepekbilmiyorum.Amadoğru,evdenüçüncüayrılışımbu.”Birandurdu,bende yolun öte yanındaki tarlalara bakakaldım. Sonra, “Anladığım kadarıyla, BayStevens,”dedi,“eşimisevipsevmediğimisoruyorsunuz.”

Page 157: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

“BayanBenn,aslındaböylebirşeyehiçhakkım...”“Size yanıt vermemgerektiğini hissediyorum,BayStevens.Dediğiniz gibi,

bir daha yıllarca karşılaşmayabiliriz. Evet, eşimi seviyorum. Başlangıçtasevmiyordum. İlk başta uzun süre sevmedim. Yıllar önce DarlingtonMalikânesi’ndenayrılırkengerçektengidiyorolduğumu,buişindönüşüolmadığınıtamidrakedememiştim.Galibayalnızcabiroyunsandımbunu,BayStevens,sizikızdırmakiçinoynadığımyenibiroyun.Burayagelipdekendimievlibulmakçoksarstıbeni.Uzunbirsüreçok,çokmutsuzdumgerçekten.Amasonra,yıllaryıllarıkovaladı, savaş çıktı, Catherine büyüdü ve bir gün eşimi sevdiğimi anladım.Biriyle öyle uzun zaman geçirirsiniz ki sonunda ona alıştığınızı fark edersiniz.Sevecen, sağlam kişilikli bir adamdır eşim; evet Bay Stevens, sonunda onusevdim.”

BayanKentonbiransustuyine,sonradevametti:“Ama bu, ara sıra kendi kendinize, ‘Yaşamımı nasıl berbat ettim,’ diye

düşündüğünüz zamanlar, son derece umutsuz zamanlar olmuyor anlamına gelmezelbette. İşte o zaman yaşamış olabileceğiniz farklı bir yaşamı, daha güzel biryaşamı düşünmeye başlıyorsunuz. Örneğin, sizinle geçirilmiş olabilecek biryaşamı düşünmeye başlıyorum, Bay Stevens. Galiba ufak tefek, önemsiz birşeylere kızarak çekip gittiğim zamanlar da bunlar işte. Ama her gidişimde çokgeçmeden anlıyorum ki... Asıl yerim eşimin yanı. Ne de olsa, zamanı geriyedöndüremezsinizartık.İnsanoturupböyleolmasaydınasılolurdudiyeömürboyukafayoramaz.Çoğuinsankadariyi,hattabelkidahadaiyişeyleresahipolduğunufarkedipşükretmek.”

Bayan Kenton’a hemen bir yanıt verdiğimi sanmıyorum, çünkü sözlerinibütünüylesindirmembirikidakikamıaldı.Dahası,takdiredersinizki,busözlerinimaları içimde bir nebze keder doğuracak türdendi. Aslında –neden itirafetmeyeyim–yüreğimparamparçaolduoan.Yinedeazsonrakendisinedöndüm,gülümseyerekşöylededim:

“Çokhaklısınız,BayanBenn.Dediğinizgibi, zamanıgeriyealmak içinçokgeç artık. Aslında eşinizle mutsuzluğunuzun nedeninin bu tür düşünceler olduğuaklımagelseydi,inanınrahatyüzügörmezdim.Dediğinizgibi,ikimizdeelimizdeolanlar için şükretmeliyiz; bana anlattıklarınızdan yola çıkarak şunusöyleyebilirimkiBayanBenn,halinizdenhoşnutolmakiçinyeterlinedeninizvar.BayBennemekliolacak.Eh,torunlardayolda,önünüzdesonderecemutluyıllarbulunduğunu söylemek cesaretini kendimde buluyorum. Hak ettiğiniz mutluluklaaranızasaçmadüşünceleringirmesinedahafazlaizinvermemelisinizgerçekten.”

“Haklısınız,BayStevens.Çoknaziksiniz.”“Ah,BayanBenn,otobüsgeliyorgaliba.”Dışarıçıkıpşoföreişaretettim.BayanKentondakalkıpyolunkıyısınageldi.

Page 158: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

Ancakotobüsdurduğundabaktımona,gözlerininyaşlarladoluolduğunugördüm.Gülümsedimveşunlarısöyledim:

“Kendinize iyi bakın Bayan Benn. Emekliliğin bir çiftin yaşamında en iyidönemolduğunusöylerler.Buyıllarıneşinizlesizemutlulukgetirmesinisağlamakiçinelinizdengeleniyapmalısınız.BirdahahiçgörüşemeyebilirizBayanBenn,buyüzdenricaederim,söylediklerimiunutmayın.”

“Unutmam, Bay Stevens, sağ olun. Beni buraya kadar getirdiğiniz için deteşekkürederim.Çoknaziksiniz.Siziyenidengörmekçokgüzeldi.”

“Siziyenidengörmekbüyükmutluluktu,BayanBenn.”

İskelede ışıklar yandı ve ardımdaki kalabalık koca bir sevinç çığlığı attı.Gökyüzühâlâepeyaydınlık,denizinüzerindehafifçekızılaçalıyorsadece.Yinede son yarım saattir bu iskeleye toplanıp duranlar artık gecenin bastırmasınıistiyorlar sanki. Galiba bu, az önceye kadar burada, bankta yanımda oturan vetuhaf bir konuşmaya daldığım adamın görüşlerini doğruluyor.Akşam saatlerininpekçokkişiiçingününengüzelsaatleriolduğunuilerisürdübuadam,ipleçekilenbirzamanolduğunu.Dediğimgibi,bundabirgerçekpayıvargaliba,yoksabütünbuinsanlarniyesaltiskeleışıklarıyandıdiyeçığlıkkoyuversinler?

Kuşkusuz mecazi anlamda konuşmuştu adam, yine de sözlerinin bu kadarçabukveharfiharfinedesteklendiğinigörmekçokilginç.Birkaçdakikayanımdaöylece oturdu herhalde; ben Bayan Kenton’la iki gün önceki buluşmamızdananımsadıklarımadalıpgitmişim.Aslındaonunvarlığınısezdiğimisanmıyorum,takiokonuşuncayakadar:

“Denizhavasıiyigelirinsana.”Başımıkaldırdım,yanımdairiyarıbiradamınoturduğunugördüm.Yetmişine

merdiven dayamıştı herhalde; üzerinde epeyce yıpranmış, yünlü kumaştan birceket vardı, gömleğinin yakası açıktı. Suya bakıyordu, belki de uzaklardakimartılara,buyüzdenbenimlekonuşupkonuşmadığıpekbellideğildi.Amayanıtveren olmadığından, yakınlarda yanıt verebilecek kimse de görünmediğindensonundabenkonuştum:

“Evet,kuşkusuzöyledir.”“Doktor söylüyor iyi geldiğini. Ben de güzel havalarda hep buraya

geliyorum.”Türlü türlü rahatsızlıklarını anlatmaya girişti, ancak bana doğru bir baş

sallamakyadasırıtmakiçinarasıragözlerinigünbatımındanayırıyordu.Üçyılönce emekliye ayrılıncaya kadar yakınlarda bir evin başuşaklığını yaptığınıöğrendiğimdeona ilkkezdikkatlicebaktım.Birazdaha soruşturuncaevinküçükbir yer olduğunu, yatılı hizmetli olarak evde kendisinden başka kimsenin

Page 159: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

bulunmadığınıöğrendim.Savaştanönce,emrindeyeterlisayıdahizmetliyleçalışıpçalışmadığınısorduğumdaşöyleyanıtladı:

“Ah, o günlerde yalnızca bir uşaktım. Başuşak olmanın yol yordamınıbilemezdim o zamanlar. O büyük evlerde hizmet vermenin neler gerektirdiğinibilsenşaşardın.”

Bu noktada kimliğimi açıklamanın uygun düşeceğine karar verdim;“Darlington Malikânesi” ona bir şey ifade etti mi, emin değilim, ama bankarkadaşımyeterinceetkilenmişgöründü.

“Bendetereciyeteresatıyormuşum,”dedigülerek.“Kendimiaptaldurumunadüşürmedensöylemeniyioldu.Biryabancıylakarşılaştığındakimolduğunuaslabilemeyeceğini gösterir bu. Yanında epey insan çalışıyordu herhalde. Savaştanönceyani.”

Güleç biriydi ve içtenlikle ilgilenmiş görünüyordu; ben de ona eskigünlerdekiDarlingtonMalikânesi’nianlatarakbirazzamangeçirdimdoğrusu.Sıksık karşılaştığımız türden büyük etkinlikleri yürütebilmek için gereken, onundeyişiyle, “yol yordam”ı dile getirdim biraz. Çalışanların o biraz daha fazlaçabayıgöstermelerinisağlamakiçingeliştirilmişmeslek“sır”larımdanbazılarınıaçıkladım ona galiba; bir başuşağın, yürütülen işin ardında yatan büyük vekarmaşıkbirdizihamleyi–konuklarabiraniçinbilesezdirmeden–doğruyervezamanda gerçekleştirmesini sağlayan, bir sihirbazınkine benzer türlü “elçabuklukları”nı da.Dediğimgibi arkadaşım içtenlikle ilgilenmişti, amabir süresonrayeterinceaçıklamadabulunduğumkanısınavardımveşöylenoktaladım:

“Elbette bugün işler yeni işverenimle birlikte epeyce değişti. KendisiAmerikalıbirbeyefendi.”

“Amerikalı,ha?Eh,zatenböyleyerlerinaltındankalkabilecekbironlarkaldıartık.Demekevlebirlikteonakaldın.Evialanabiruşakdabedava...”

“Evet,”dedimhafifçegülerek,“dediğinizgibi,biruşakdabedava.”Adambakışlarınıyinedenizeçevirdi,derinbirsolukaldı,hoşnutluklagöğüs

geçirdi.Öylecesessizsedasızoturduk.“Gerçek şu elbette,” dedim sonunda, “en iyi yıllarımı Lord Darlington’a

verdim.Verebileceğimen iyi nevarsa onaverdimve artık...Artık verecekpekfazlabirşeykalmadığınıgörüyorum.”

Adamhiçbirşeysöylemedi,amabaşınısalladı,bendedevamettim:“Yeni işverenim Bay Farraday geldiğinden beri, ona istediğim düzeyde

hizmetverebilmekiçinçok,pekçokçabaladımaslında.Çalıştımçabaladım;amane yaparsam yapayım bir zamanlar hedeflediğim ölçütlere ulaşmaktan çok uzakkaldığımı görüyorum. İşimde gitgide daha fazla hata baş gösteriyor. Kendiiçlerinde oldukça önemsiz şeyler elbette; hiç değilse şimdiye kadar öyleydiler.Ama daha önce asla işlemeyeceğim türden hatalar bunlar ve neyin habercisi

Page 160: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

olduklarınıgayet iyibiliyorum.Tanrıbiliyorya,çalıştımçabaladım,amayararıyok.Vereceğimnevarsaverdim,LordDarlington’averdimhepsini.”

“Dostum! Mendil ister misin? Bir yerlerde olacaktı. Hah, işte! Al, temizsayılır.Busabahyalnızbirkezsümkürmüştüm,okadar.Alhadi.”

“Ah,hayır,sağolun,birşeyyok.Çoközürdilerim,herhaldeyolculukyordubeni.Çoközürdilerim.”

“ŞuLordbilmemneyepekbağlıolmalısın.Öleliüçyıloldudemiştin,öyledeğilmi?Onaçokbağlıolduğunbellidostum.”

“LordDarlingtonkötübiradamdeğildi.Hiçdeğildi.Enazındanyaşamınınsonunda bütün hatalarından kendisinin sorumlu olduğunu söyleyebilmeayrıcalığına sahip oldu.Yürekli bir adamdı.Yaşamda belli bir yol seçti, bununyanlışbiryololduğuortayaçıktı,amaeldennegelir,oseçmiştibunu,hiçdeğilseorası kesin. Bana gelince, ben bunu bile ileri süremem. Anlıyorsunuz ya,güvenmiştim. Lord hazretlerinin bilgeliğine güvenmiştim. Ona hizmet ettiğimbütün o yıllar boyunca yararlı bir şeyler yapıyor olduğuma güvenmiştim.Kendihatalarımı kendim işledim bile diyemiyorum. Gerçekten de... İnsan kendinesormalı...Vakarbununneresinde?”

“Baksananediyeceğim,dostum.Söylediğinherşeyianladığımdanpekemindeğilim. Ama bana sorarsan senin tutumun baştan aşağı yanlış, anlıyor musun?Hepgeriyebakıpdurma,canınısıkmaktanbaşkaişeyaramaz.Pekâlâ,işinieskisigibi yapamıyorsun. Ama bu hepimiz için geçerli, anlıyor musun? Hepimiz biryerdeeleğimiziduvaraasmakzorundayız.Bakbana!Emekliyeayrıldığımgündenberiağzımkulaklarımda.Tamam,hiçbirimizartıkgençliğin ilkbaharındadeğiliz,yinedehepileriyebakmakzorundasın.”Galibaişteozamansöylemiştibunları:“Keyfine bakmalısın. Akşam, günün en güzel zamanıdır. Günlük işinitamamlamışsındır,ayaklarınıuzatıpkeyfinebakabilirsinartık.Benceböylebuiş.İstediğine sor, herkes aynı şeyi söyleyecektir sana. Akşam, günün en güzelzamanıdır.”

“Haklısınız,”dedim. “Özürdilerim,yakışıksızbir şeydi.Fazlacayoruldumherhalde.Epeydiryoldayımda.”

Adamgideli neredeyse yirmi dakika oluyor, ben az önceki olayı beklemekiçinbubanktakaldım;iskeleışıklarınınyakılmasınıyani.Dediğimgibi,iskeledetoplananehlikeyiflerinbuküçükolaykarşısındagösterdiklerisevinçarkadaşımınsözlerinin doğruluyor sanki: Akşam, pek çok insan için günün en güzel zamanı.Öyleyse, bu kadar çok dönüp ardıma bakmamam, daha olumlu bir görüş açısıbenimsememvegünümdenartakalanlarıeniyibiçimdedeğerlendirmeyeçalışmamgerektiği öğüdünde de gerçek payı vardır belki. Yaşamımız pek de dilediğimizgibiçıkmadıysadurmadangeriyebakıpkendimizisuçlayaraknekazanabilirizki?Şuacıbirgerçek:Gereksizingereksebenimgibilerin,yazgımızı,dünyadediğimiz

Page 161: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

bu tekerleğin göbeğinde yer alan ve bizimhizmetlerimizden yararlanan o büyükbeyefendilerinellerinebırakmaktanbaşkapekbir seçeneğimizyok.Yaşamınızınakışınıdenetimaltınaalabilmek içinneyapabilirdiniz,neyapamazdınız,bunlarıdüşünerekkendiniziyiyipbitirmeninneanlamıvar?Bizimgibilerin,hiçdeğilsedoğru ve değerli bir şeye ufak da olsa katkıda bulunmaya çalışmamız yeterliolacaktır kuşkusuz. Kimilerimiz böylesi yüce amaçlar uğruna yaşamda pek çokşeyifedaetmeyehazırsa,sonuçneolursaolsun,buçabakendibaşınabirgururvememnuniyetkaynağıolmalıdır.

Işıklaryandıktansonrakahkahalaratıpgevezeliketmeyebaşlayankalabalığıdahayakındanincelemeküzerebiranardımadöndümazönce.İskeledeheryaştaninsan gezinip duruyor: Çocuklu aileler, genci, yaşlısı kol kola yürüyen çiftler.Biraz ilerideki altı yedi kişilik bir topluluk ilgimi çekti. Pek doğaldır ki başta,akşam gezmesi için birlikte dışarı çıkmış arkadaşlar olduklarını sandım. Amakonuşmalarını dinledikçe birbirleriyle şuracıkta, hemen arkamda karşılaşmışyabancılarolduklarınıanladım.Besbelliışıklarınyanmasısırasındahepsibirandurmuştu, sonra birbirleriyle sohbete dalmışlardı. Şimdi hep birlikte neşeylegülüyorlar. İnsanların birbirlerine bu kadar hızlı ısınabilmeleri ne tuhaf! Bukişileribirarayagetirensaltönümüzdekiakşamınbeklentisidirbelki.Yinedeişindaha çok şu şakalaşma becerisiyle ilgili olduğunu düşünüyorum. Onlarıdinleyince, birbiri ardına şakalı sözler söylediklerini duyabiliyorum.Galiba bupek çok insanın severek seçtiği bir yol. Aslında bir süre önce yanımda oturanadam da kendisine takılmamı beklemişti belki; şu halde onu düş kırıklığınauğrattımsayılır.Belkidebuşakalaşmakonusunudahaciddiyealmayabaşlamanınzamanıgeldiartık.Herşeybiryana,düşünürseniz,ilgilenmeyedeğmeyecekkadarda aptalca bir şey değil; hele hele insani sıcaklığın anahtarı gerçekten buşakalaşmalarsa.

Dahası bu, bir işverenin bir meslek erbabından yerine getirmesinibekleyemeyeceği kadarmantık dışı bir görev de değil. Bu beceriyi geliştirmekiçin şimdiye kadar epey zaman harcadım elbette, ama belki de işe gerektiğincesıkısarılmamışımdır.ÖyleyseyarınDarlingtonMalikânesi’nedöndüğümde–BayFarraday’in geri dönmesine bir hafta daha var– yeni bir gayretle alıştırmalarabaşlarımbelki.Umarımişverenimdönenekadaröylebirdüzeyegelirimkihoşbirsürprizolurona.

Page 162: Günden Kalanlar - Turuzturuz.com/storage/her_konu-2019-8/8246-Gunden_Qalanlar... · 2019. 3. 27. · Susam-Saraeva, YKY, 2015), Booker Ödülü’nü kazandı ve 1993’te James

TableofContentsİçKapakÖndeyişİlkGün-AkşamİkinciGün-SabahİkinciGün-ÖğledenSonraÜçüncüGün-SabahÜçüncüGün-AkşamDördüncüGün-ÖğledenSonraAltıncıGün-Akşam