gİrİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da...

145
1 GİRİŞ Sikke; altın, gümüş veya bakırdan, üzerine damga veya nakış basılmış madeni paradır (İ.A., sikke mad., 621). İlk sikkeler İ.Ö. 600’den kısa bir süre önce Küçük Asya’nın batısında basılmıştır. Bu dönemde Ege Denizi’nin doğu kıyıları ve adalar uzun zaman öncesinden beri bölgeyi kolonize eden Hellenler tarafından iskân edilirken, başkenti Sardes olan Lydia Krallığı da iç kesimlerde büyük bir güç oluştumaktaydı. Sikkenin Lydia Krallığı tarafından icad edilmesinden sonraki üç yüz yıl boyunca sikke kullanımı hemen her tarafa yayılmıştır (Price , 2001, 14). İslâmiyet öncesi, Cahiliye devrinde iki çeşit sikke kullanılmıştır. Bunlar, İran dirhemleri olan “vafiye” ve “taberiye-i utuk” dur. Ayrıca “cevrakiye” olarak bilinen bir sikkenin de kullanıldığı bilinmektedir. Hazreti Muhammed döneminde Cahiliye devri sikkelerine dokunulmamış, kullanımlarına devam edilmiştir. İlerleyen yıllarda, Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer dönemlerinde de bu gelenek devam etmiştir. Muaviye döneminde basılan sikkeler üzerinde kılıç kuşanmış insan figürleri kullanılmıştır. Abdullah Bin Zübeyr döneminde İslâmiyetin ilk yuvarlak sikkeleri basılmıştır. Emevi ve Abbasi halifeleri döneminde sikkeler şekil ve vezin yönünden çeşitlilik kazanmıştır (El-Makrizi, 1981, 372). İslâm medeniyetinin önemli ve oldukça geniş bir kısmını oluşturan Osmanlılar, Söğüt merkezli bir devlet kurduklarında İlhanlı etkisini hissettiğimiz sikkeler basmışlar ve bunu gelecek devirlerinde geliştirip çeşitlendirmişlerdir. Kurulduğu yerin siyasal gelişmeler açısından oldukça hareketli olması, Osmanlı Devletinin ekonomik uygulamalarında diğer devletlerin uygulamalarından etkilenmesine neden olmuştur. Büyük bir imparatorluğun temellerinin atıldığı yer olması ve çalışma konusu definenin buluntu yeri olması ısından Söğüt

Upload: others

Post on 25-Jan-2020

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

1

GİRİŞ

Sikke; altın, gümüş veya bakırdan, üzerine damga veya nakış basılmış madeni

paradır (İ.A., sikke mad., 621). İlk sikkeler İ.Ö. 600’den kısa bir süre önce Küçük

Asya’nın batısında basılmıştır. Bu dönemde Ege Denizi’nin doğu kıyıları ve adalar

uzun zaman öncesinden beri bölgeyi kolonize eden Hellenler tarafından iskân

edilirken, başkenti Sardes olan Lydia Krallığı da iç kesimlerde büyük bir güç

oluştumaktaydı. Sikkenin Lydia Krallığı tarafından icad edilmesinden sonraki üç yüz

yıl boyunca sikke kullanımı hemen her tarafa yayılmıştır (Price , 2001, 14).

İslâmiyet öncesi, Cahiliye devrinde iki çeşit sikke kullanılmıştır. Bunlar, İran

dirhemleri olan “vafiye” ve “taberiye-i utuk” dur. Ayrıca “cevrakiye” olarak bilinen

bir sikkenin de kullanıldığı bilinmektedir. Hazreti Muhammed döneminde Cahiliye

devri sikkelerine dokunulmamış, kullanımlarına devam edilmiştir. İlerleyen yıllarda,

Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer dönemlerinde de bu gelenek devam etmiştir. Muaviye

döneminde basılan sikkeler üzerinde kılıç kuşanmış insan figürleri kullanılmıştır.

Abdullah Bin Zübeyr döneminde İslâmiyetin ilk yuvarlak sikkeleri basılmıştır.

Emevi ve Abbasi halifeleri döneminde sikkeler şekil ve vezin yönünden çeşitlilik

kazanmıştır (El-Makrizi, 1981, 372).

İslâm medeniyetinin önemli ve oldukça geniş bir kısmını oluşturan

Osmanlılar, Söğüt merkezli bir devlet kurduklarında İlhanlı etkisini hissettiğimiz

sikkeler basmışlar ve bunu gelecek devirlerinde geliştirip çeşitlendirmişlerdir.

Kurulduğu yerin siyasal gelişmeler açısından oldukça hareketli olması, Osmanlı

Devletinin ekonomik uygulamalarında diğer devletlerin uygulamalarından

etkilenmesine neden olmuştur. Büyük bir imparatorluğun temellerinin atıldığı yer

olması ve çalışma konusu definenin buluntu yeri olması açısından Söğüt

Page 2: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

2

tarafımızdan oldukça önem kazanmaktadır. Tarihçesine bakacak olursak Ertuğrul

Gazi döneminde uç beyliğinin merkezi olan Söğüt, Osman Bey döneminde tam

bağımsızlığını kazanan devletin başkenti durumuna gelmiştir (1299). Özellikle Orhan

Gazi döneminde (1326-1360) sınır kenti olmaktan çıkmış ve askeri önemini

yitirmiştir. Devletin hızla imparatorluğa dönüşmesi üzerine yerleşim yeri niteliğini

de kaybederek Sultanönü Sancağı’na bağlı, bir subaşı tarafından yönetilen sönük bir

nahiye olmuştur. Katip Çelebi Söğüt’ü Şahrah üzerine bir kasaba olarak

anlatmaktadır. H.1058/M.1648 yılında Söğüt’ten geçen Evliya Çelebi ise Söğüt’ü

şöyle anlatmaktadır: “Bursa Sancağı hükmünde Lefke (şimdiki Osmaneli) kazası

nahiyelerinden, kadısı bulunan, bağlı bahçeli 700 kadar kiremit örtülü evler, cami,

han, hamam, çarşı ve pazar içeren bir kasabadır” (Konyalı, 1959, 9).

Söğüt 1402 Ankara Savaşı’ndan sonra Timur ordusu tarafından yağma ve

harap edilmiştir. 19. yy’ın ilk yarısında, vilayet örgütlenmesi sırasında (1864) Söğüt,

merkezi Bursa olan Hüdavendigar Vilayeti’ne bağlı Bilecik Sancağı içinde bir kaza

olmuştur. 19. yy’ın sonlarında kasabanın nüfusu 5000 kadar tahmin edilmiştir. Bu

nüfus içinde büyük çoğunluğunu oluşturan Türklerden başka Rum ve Ermenilerin de

bulunduğu bilkinmektedir.

İlk dönem uygulamalarında özellikle İlhanlı olmak üzere diğer devletlerin

uygulamalarının izlerini taşıyan Osmanlı sikkeleri, daha sade ve basit basılmışlardır.

Fatih Sultan Mehmed’in ilk altın sikkeyi bastırmasına kadar gümüş ve bakır sikkeler

basmışlardır (Bkz. I. Bölüm).

XVI. Yüzyıla kadar ekonomi, her ne kadar Ankara Savaşı’yla sekteye uğrasa

da istikrarlı bir gelişme göstermiştir. Toprakların genişlemesi, tarımsal

uygulamalardaki başarılı yaklaşımlar, adaletli yönetim ekonomiyi olumlu yönde

etkilemiştir. Fatih’in İstanbul’u fethinden sonra tam anlamıyla imparatorluk halini

alan devlet bir yüzyıl daha istikrarını koruyabilmiştir. Ancak toprakları oldukça çok

Page 3: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

3

genişleyen imparatorluğun kontrolü zamanla zorlaşmış ve ilk büyük tağşişini Fatih

zamanında gören devletin ekonomisi, Kanuni devrine gelindiğinde çözülmeye

başlamıştır. Bundan sonraki yıllar bozulan ekonomik ve siyasal yapılanmayı

toparlama çabalarıyla geçmiştir.

Osmanlı Rus ve Avusturya Savaşlarına denk gelen çalışma konusu define,

bozulan ekonomik yapı içinde küçük bir kesiti göstermektedir. Konuyla ilgili

değerlendirmelere dördüncü bölümde değinilmiştir.

Kuruluşundan itibaren XVIII. yüzyıla kadar ekonomik değişimlere diğer

bölümlerde değinilmiş ve büyük bir imparatorluğun ekonomik uygulamaları

anlaşılmaya çalışılmıştır.

Page 4: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

4

BİRİNCİ BÖLÜM

OSMANLI GÜMÜŞ PARALARI

1.1. AKÇE VE GELİŞİMİ

Osmanlı para tarihi akçe denen ufak bir gümüş sikkenin darbıyla başlamıştır

(Pamuk, 1999, 34; Karamursal, 1940, 208; Sahillioğlu, 1978, 6; 1958, 20). 1479’da

ilk altın sikkenin darbına kadar gümüş para devri yaşanmıştır.

İlk Osmanlı sikkesi Orhan Bey zamanında, tabiyetinden yeni kurtulduğu

İlhanlı Devleti sikkeleri stilinde basılmıştır. Orhan Bey’in akçeleri, İlhanlıların bütün

imparatorluğa yaymak için oldukça uğraştıkları 4.608 gramlık ve 24 karatlık 1

Tebriz miskalinin 2 1/4 i ağırlığında, 6 karat (=1,152 gr) idi (Sahillioğlu, 1958, 1-3).

Bundan sonra akçelerin ağırlıkları devamlı değişiklik göstermiş, yapılan

devalüasyonlar sonucu gittikce azalmıştır. Öyle ki I. Murad’ın son sikke tecdidinde

6,25 karata (=1,253 gr) kadar yükselen vezin, I. Bayezid devrinde yine 6 karat olarak

darp edilmiş, I. Mehmet devrinde 5,75 karata (=1,152 gr) , II. Murad devrinde 5,5

karata (=1,102 gr) kadar inmiştir. Yavuz Sultan Selim’in saltanatında 3,172 ve 3,174

karat (=0,651 gr) olan akçelerin vezni, Kanuni devrinde 3,5 karat olarak sabit

tutulduğu halde, II. Selim devrinde yine devalüe edilerek 100 dirhem gümüşten 500

adet akçe kestirilerek 3,25 karata inmiştir. III. Murad devrinde 1589’da yapılan ilk

sikke tashihinde 100 dirhem gümüşten 800 akçe kestirilmek suretiyle 2 karatdan

1 karat keçiboynuzu çekirdeğidir. Tebrizi sistemde 4 habbe yani buğday tanesi 1 karat eder. 2 tebrizi sistemde 1,5 dirhem=24 karat=96 habbe=1 miskaldir

Page 5: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

5

(=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde

1600’de yapılan ikinci sikke tashihinde 100 dirhem gümüşten 950 adet sikke

kestirilmek suretiyle 0,323 grama kadar gerileyen akçenin vezni, I. Ahmed ve I.

Mustafa devirlerinde aynen muhafaza edilmişse de II. Osman’ın 1618’de yaptığı

üçüncü sikke tashihiyle 100 dirhem gümüşten 1000 akçe kestirilerek para devalüe

edilmiş ve 1,174 karat (=0,251 gr) olmuştur. IV. Murad ve İbrahim’in saltanatlarında

da 1 dirhemden 10 akçe kestirilerek aynen korunan ağırlık, IV. Mehmed ve II.

Süleyman devirlerinde 1 karata inmiştir. II. Ahmed devrinde ise 1692’de, akçelerin

23 adedinin 1 dirhem olması ferman olunduğundan, 1 akçenin ağırlığı 0,139 gr ancak

gelebilmiştir. Burada akçelerin 7 tanesinin 1 gr olduğu anlaşılıyor. II. Mustafa da

1697’de yaptığı sikke ıslahatıyla akçenin 18 tanesinin 1 dirhem gelecek şekilde darp

edilmesini emretmiştir. III. Ahmed devrinde yeniden 1 karat olarak basılan akçelerin

ağırlığı I. Mahmud devrinde de aynen korunmuş, ancak III. Osman, III. Mustafa, I.

Abdülhamid, III. Selim ve IV. Mustafa devirlerinde akçe ¾ habbe (=0,150gr)

ağırlığında önemsiz, sadece hesaplamalarda kullanılan bir sikke durumuna gelmiştir

(Aykut, 1990,727).

Osmanlıların birkaç istisna dışında, akçenin katı diye gümüşten daha iri sikke

darbına gitmedikleri bilinmektedir. İstisnalar, Orhan Bey tarafından darp edilen ikilik

ve beşlik akçelerdir. Bunların günlük hayatta büyük fonksiyonları olmamıştır. Bu

yüzden 1470 yılına kadar Orhan Bey’i bu konuda izleyen yoktur. 1470 yılına

gelindiğinde Fatih’in “Muhammed Hânî” adıyla tedavüle çıkardığı onluk akçeler

(9.309 gr) , iri gümüş paralara duyulan ihtiyacı karşılamıştır. Çağdaş Avrupa

devletlerinin de bu dönemde büyük sikke darbına başladıkları görülmektedir.

Muhammed Hânî’ler II. Bayezid devrinde de “Gümüş Sultaniyye” adıyla bir süre

daha tedavül etmiştir. “Sultani” veya “Sultaniyye” aslında Fatih’in 1479’da kendi

adına çıkardığı ilk Osmanlı altınlarına verilen isimdir (Pamuk,1999, 64). İrice

gümüş sikkeye aynı adı verirken bunları ayırt edebilmek için darp edildiği maden

belirtilerek “Gümüş Sultaniye” denilmiştir (Sahillioğlu, 1958, 59 ; Aykut, 1990, 728;

Pamuk, 1999, 21).

Page 6: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

6

1640 yılına kadar akçe, Osmanlı ekonomisinin temeli, başlıca ödeme aracı

olmuştur. Ağırlığından da anlaşılacağı gibi küçük bir sikkedir. Hacmi ne olursa olsun

her türlü ödeme onunla yapılmıştır (Sahillioğlu, 1958, 32). Ancak 15. asır

sonlarından itibaren akçe Osmanlıların yegane sikkesi olmaktan çıkmış, 16. asırda

Osmanlı imparatorluğuna katılan beldelerde fetihten önce kullanılan paraların

tedavülüne izin verilmiştir. Zamanla bunların bir kısmı tasfiye edilmiş, bir kısmı da

Osmanlı paraları arasına girmiştir. Gerek mahalli direnmeler gerekse bütün ülkenin

tedavül ihtiyacını akçe karşılayamadığı için özellikle doğu topraklarında para birliği

sağlanamamıştır. O dönem Mısır’ına bakarsak Osmanlı zoruyla akçenin bir süre

kullanıldığını fakat daha sonra Mısırlıların “nısıf fıdda”, batılıların “medin” veya

“medain”, Osmanlıların ise “pare” dedikleri sikkeyi kullanmakta ısrar ettiklerini

görürüz. Akçeden büyük olan pare akçe gibi saf gümüşten basılmamıştır (Sahillioğlu,

1958, 42). Yerel bir sikke olan pare Mısır’da ilk darp edildiğinde ( Ocak 1414 ) biri

14 karat, diğeri 7 karat olan “Derâhim-i Müeyyediye” adıyla basılmıştır (Aykut,

1990, 728). Osmanlılar Mısır’ı fethettikleri zaman bu sikkeyi tedavül eder

bulmuşlar, 7 karatlık sikkeyi kendilerine örnek olarak almışlardır. IV. Mehmed

devrinde İstanbul darphanesinde 1685’den itibaren bastırılmaya başlanan akçeye

nazaran daha büyükçe olan bu gümüş sikkelerin 1000 adedi 240 dirhem ağırlığında

olup 70’e 30 gümüş-bakır alaşımından darp edilmiştir. III. Ahmed döneminde pare

önce, %68 ayarında, 1000 adedi 200 dirhem ağırlığında darp ettirilirken, daha sonra,

Ağustos 1724 tarihli bir fermandan anlaşıldığına göre %60 ayarında ve 0,641 gr

ağırlığında kestirilmiştir. I. Mahmud 1740’da da 1000 adedi 175 dirhem gelen

pareleri % 60 ayardan bastırmıştır (Sahillioğlu, 1958, 32).

Pare, 17. asrın ikinci yarısında merkezi bir sikke haline gelerek yavaş yavaş

akçenin yerini almış ve onu unutturmuştur. Fakat o da zamanla akçe gibi devamlı

tağşişlere maruz kalarak 17. asrın sonlarına doğru 1787’de 1000 tanesinin ağırlığı 73

dirheme kadar düşmüştür ki, buradan ağırlığının 0,246 grama gerilediği

anlaşılmaktadır (Sahillioğlu, 1958, 82).

Page 7: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

7

İran’a komşu bölgelerde ise 16. asrın sonuna kadar İran paraları tedavül

edilmiştir. Akçelerin yanında tedavül edilen gümüş sikkelerin en önemlisi “şahi”

olup 16. asrın ikinci yarısından sonra önem kazanmıştır. 1513 verilerine göre şahi,

4.608 gramdır (Aykut, 1990, 729). İçinde 6,5 akçedeki gümüş miktarına yakın

gümüş içerdiği bilinmektedir (Sahillioğlu, 1965, 88). İran’a komşu eyaletlerde halk

tarafından kullanıldığından, Kanuni devrinde 1534’de Irak’ın fethinden sonra

Bağdad’da darp edilmeye başlanmıştır (Aykut, 1990, 730). Bu darphaneden başka

şahi darp edilen yerler Basra, Halep, Diyarbekir, Gümüşhane ve Van’dır (Sahillioğlu,

1965, 89). Bağdad’da darp edilen bu gümüş sikkelere 1561 tarihli bir fermandan

anlaşıldığı üzere “süleymani” denilmiştir. Bu sikkeye II. Selim devrinde “selimi” ve

III. Murad devrinde “padişahi” denilmesi emredilmesine rağmen halk bunları pek

tutmamıştır. II. Selim devrinde 20 karat, 7 akçe kıymetindeki şahilerin, (bir akçe

0,682 gr olduğu göz önüne alınırsa) 4,774 gr gümüş ihtiva etmesi gerekirken,

3,840 gr gümüş içermesi bu sikkenin basılmasına rağbeti arttırmış fakat akçelerin

kırkılmasına ve dolayısıyla akçe darlığına sebep olmuştur. Şahinin hakiki maden

kıymeti ile akçe olarak kendisine tayin edilen değer arasında 1/5 oranında fark

olması Diyarbekir, Halep, Bağdad darphaneleri arasında rekabet doğurmuştur.

Sonuçta bu rekabet akçenin tağşiş edilmesine sebep olmuştur. III. Murad devrindeki

şahiler ise 17-19 karat ağırlığında darp edilmişlerdir. 1589’daki sikke tashihinde

şahiler tedavülden kaldırılmışsa da 1613’de Van darphanesinde şahi darp edilmesine

izin verilmiş, ancak mağşuş (karışık, saf olmayan ) oldukları tespit edildiğinden

darphane kapatılmıştır (Aykut, 1990, 730).

Osmanlı gümüş para sisteminde önemli bir yere sahip guruşlar ise ilk kez II.

Süleyman tarafından 1690’da darp edilmişlerdir. Guruşlar, darp için örnek alınan

Hollanda zolotası gibi 6,25 dirhemden (=20,04 gr) ve %60 gümüş ve %40 bakır

ihtiva eden bir alaşımdan darp edilmişlerdir. II. Mustafa devrinde Osmanlı

İmparatorluğu’nda kullanılan ecnebi gümüş sikkelerden I. Mathias talerleriyle esedi

denilen aslanlı riyalleri3 toplattırılmış, esedilerin üzerleri silinerek tuğralı yeni

3 Üzerinde aslan resmi olduğu için bu ismi almıştır.

Page 8: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

8

guruşlar bastırıldığı gibi ilk Osmanlı guruşlarının kaynağı olan talerlerin ağırlığında

ve tuğrasız olarak darp edilen guruşlara da bundan sonra “zolota” adı verilmiştir.

II. Mustafa’nın 1701’de tuğralı olarak bastırdığı guruşlar 8,2 dirhem (3,207 gr x

8,2=26,29 gr) ağırlığında, %60 ayarında basılmıştır (Broome, 1985, 156). Guruşların

basımına, III. Ahmed devrinde de aynı ağırlık ve ayarda devam edilmiştir. Ayrıca

guruşların yirmi, on ve beş parelik olarak kestirilen alt aksamları ile %60 oranındaki

zolotanın yarımlığının4 da darbına başlanmıştır. I. Mahmud devrinde 1740’da gümüş

sikkelerin ayarlanmasından sonra darp edilen guruşlar %60 ayarında ve 7,5 dirhem

(=24,05 gr) ağırlığındaydılar. Guruşların aksamı bu devirde de darp edilmiştir.

III. Mustafa devrinde bir mali tedbir olarak guruş ve zolotaların ağırlığında ¼

nispetinde indirim yapılmış, guruşların ağırlığı 6 dirheme (= 20,24 gr), zolotaları

vezni ise 4,50 dirheme (=14,43 gr) gerilemiştir. Ayrıca III. Mustafa 60 pare

değerinde 9 dirhem (=28,86 gr) ağırlığında “çifte zolota” lar da kestirtmiştir.

I. Abdülhamit devrinde ilk defa “ikilik” tabir edilen çifte guruşlar darp edilmiştir ki,

bunların ağırlıkları 9,5 dirhem (=30,46 gr) ve ayarları binde 475’i bulmuştur. Aynı

hükümdar devrinde 9 dirhem (=28,96 gr) vezninde “altmışlık” denilen çifte zolotalar

da darp edilmiştir. Ayrıca zolota ile guruş aksamının bastırılmasına da devam

edilmiştir. III. Selim’in 1789’da cülûsu münasebetiyle bastırdığı guruşların ağırlığı 4

dirheme (=12,82 gr) indirildiği gibi bunların yirmilik, onluk ve beşlik aksamında da

eksiltmeye gidilmiştir. Aynı şekilde İkilik denilen Çifte guruşlar da 1,5 dirhem

azaltılarak 8 dirheme (= 25,65 gr) indirilmiştir. Yine bu devirde İkibuçuk guruşa eşit

10 dirhem (= 32,07 gr) ağırlığında “Yüzlük” ve bunun yarısı “Ellilik” adlarıyla iki

çeşit sikke daha çıkarılmıştır ki bunların alaşımında bakır miktarı yükseltilerek

ayarları düşürülmüştür. IV. Mustafa’nın 1807’de cülûsunda bastırttığı guruşların

ayarları düşürülmek suretiyle 3 dirhem 15 karat olarak belirlenmiştir. Buradan

1 guruşun ağırlığının 9,62 gr olduğu sonucuna varabiliriz (Sahillioğlu, 1965, 68).

İmparatorluk topraklarında bunlar dışında da değişik sikkeler kullanılmıştır.

Tunus ve Cezayir’de yerel gümüş paralar tedavül edilirken, Yemen’de

4 sülüs guruş da denir.

Page 9: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

9

İstanbul’dakinden farklı altın ve gümüş sikkelerin kullanıldığı görülmüştür.

Osmanlı’nın bir başka bölgesi olan Kırım Hanlığı’nda ise, “Kefevi akçe” diye

adlandırılan ve Osmani akçeden çok ufak olan bir sikke darp edilmiştir (Sahillioğlu,

1958, 92).

Rumeli’ye baktığımızda da özellikle sınır bölgelerinde komşu devletlerin

paralarının kullanıldığını görmekteyiz. Eflak, Boğdan ve Erdel Voyvodalıklarında

“penez” ve Leh gümüş paraları; batı sınır bölgelerinde de “penez” ve Macar altını

kullanılmıştır (Sahillioğlu, 1965, 44).

Tablo1: Gümüş kuruş ve kur değerleri (1690-1808)

Kuruşun Ağırlığı (gram)

Kuruşun Ayarı (yüzde)

Saf Gümüş İçeriği (gram)

Ven.Dükası Karşısındaki (kuru)

Hesaplanan Altın/Gümüş oranı

1690 26 60 15,6 2k. 60ak. 11

1696 26,4 60 15,8 2k. 60ak. 11,1

1708 26,2 60 15,4 3k. 13

1716 26,5 60 15,9 3k. 15ak. 14

1720 26,4 60 15,8 3k. 20ak. 14,1

1730 24,8 60 14,9 3k. 25ak. 13,5

1740 24,1 60 14,5 3k. 80.ak 15

1754 23,7 60 14,2 3k. 100ak. 15,3

1757 19 60 11,4 3k. 105ak 12,5

1766 19,2 60 11,5 4k. 13

1774 18,2 60 10,9 4k. 15ak. 12,7

1780 18,5 54 10 4k. 70ak. 12,9

1788 17,4 54 9,4 5k. 60ak 14,6

1789 12,8 54 6,9 5k. 90ak 11,2

1794 12,6 54 6,9 7k. 11,6

1800 12,6 54 6,9 8k. 13,3

1808 12,8 46 5,9 8k. 13,3 Not: 1 Osmanlı kuruşu=40 para=120 akçe

Page 10: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

10

Tablo 2: Gümüş Kuruş ve Kur Değerleri (1800-1870)

yıllar Ağırlık (gram)

Ayar (yüzde)

Saf Gümüş İçeriği (gram)

Sterline Karşı Kur (kuruş)

1800 12,6 54 5,9 15

1808 12,8 46,5 5,9 19

1809 9,6 46,5 4,42 20,5

1810 5,13 73 3,74 19,8

1818 9,6 46,5 4,42 29

1820 6,41 46 2,95 35

1822 4,28 54 2,32 37

1828 3,2 46 1,47 59

1829 3,1 22 0,72 69

1831 3 17,5 0,53 80

1832 2,14 44 0,94 88

1839 2,14 44 0,94 104

1844 1,2 83,3 1 110

1870 1,2 83,3 1 110

Tablo 3 : Diğer Sikke ve Para Birimlerinin Kuruş Cinsinden Kur Değerleri (1720-1810)

yıllar Fındık (altın)

Zer-i Mahbub İstanbul (altın)

Macar altını

İngiliz Sterlini

1720 - - 3k. -

1736 3k. 40ak. 2k. 90ak. 3k. 20ak. 5-7k.

1758 3k. 105ak. 2k. 90ak. 3k. 80ak. -

1768 4k. 3k. 3k. 50ak. 8k.

1774 4k. 3k. 3k. 50ak. 9-10k.

1780 4k. - 4k. -

1788 5k. 3k. 60ak. 5k. 11k.

1798 7k. 5k. 7k. 15k.

1805 8k. 5k. 60ak. 8k. 15-17k.

1810 9k. 6k. 60ak. 9k. 75ak. 19k.90ak.

Tablo 1, 2, 3 için kaynak Pamuk, 1999, 178, 179, 208

Page 11: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

11

1.2. GÜMÜŞ SİKKELERİN KUR DEĞERLERİ

16. asrın ikinci yarısında Osmanlı ekonomisi bir krizin tesiri altına girmeye

başlamıştır (Pamuk, 1999, 143). Daha Kanuni’nin son yıllarından kendini duyuran

krizin, gittikçe daha da kuvvetlendiğini ve 17. asrın ilk yarısına kadar yayıldığı

söyleyebiliriz. Bu krizin izlerini paranın uğradığı ayarlamalardan görmek

mümkündür. 1565’e kadar altın para birimi, Kanuni ile birlikte 55 ile 60 akçe

arasında tedavül etmiştir. 30 sene içinde 5 akçelik bir düşüş yaşayan altındaki bu

değişim, önemsenecek bir rakam olmamakla birlikte, bir istikrârın olmadığını da

göstermektedir. 1565 yılında hem gümüş para birimi olan akçe hem de altın para

birimi olan sultaniyye, küçük çapta birer ayarlama geçirmişlerdir. Asrın başından

beri akçe 0,731 gr ağırlığında olduğu halde, ayarlama sonucunda ağırlığı 0,680

grama düşmüştür. Altın para da aynı şekilde 1/131 oranında bir ağırlık kaybı

kaydetmiştir (Sahillioğlu, 1964, 227).

Ayarlama sonucunda altının rayici değişmemiş, fakat piyasada altın fiyatları

mütemadiyen yükselmiştir. 1584-86 yıllarında akçe %50 nispetinde ayarlandığından

altının fiyatları normal olarak iki katına çıkmış ve altın 120 akçeden tedavül

edilmeye başlanmıştır. Ancak piyasadaki rayic daima bu resmi kurun üstüne

çıkmıştır. 17. asrın ilk yarısı piyasa kurunu resmi kura yaklaştırma çabalarıyla

geçmiştir (Sahillioğlu, 1964, 228).

Page 12: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

12

Tablo 4: Aşağıdaki tablo verileri, Galata Kadı sicilini ve Yeniköy Niyabeti sicilini inceleyen H.

Sahillioğlu tarfından bahsi geçen makalede sunulmuştur.

17. ASRIN İLK YARISINDA SİKKELERİN RAYİCİ

GALATA YENİKÖY Miladi yıllar

* altın riyal esedi osmani altın riyal esedi osmani şahi babka pare

1605 120 80 5 1611-15 120 80 1616 120 80 130 85 XI. 130 80 XII. 130 90 1617 130 90 130 90 5 XII. 120 120 1618 120 120 80 5 6 3 XII. 150 150 100 90 5 1619 150 150 100 90 5 XI. 120 120 80 70 10 5 1620 120 120 80 10 XI-

XII 150 100 170 105 12

1621 150 100 170 105 12 III. 160 100 12 170 105 12 VIII-

IX 160 100 12 180 110 12

X. 160 100 12 200 120 12 XI-

XII 170 150 12 200 120 12

1622 170 150 12 200 120 12 1623 I-VI 200 150 200 120 12 VII 205 200 120 12 VIII. 220 250 150 12 IX 235 250 150 12 X. 240 270 170 12 12 XI-

XII. 270 150 270 150 12 12

1624 III-IV

310 170 310 200 10

VII. 340 340 X. 400 320 400 320 XI. 120 80 120 80 1625 120 80 120 80 3 1626 VII. 130 X. 180 90 180 90 1627 IX 180 100 200 110 1628 180 100 200 110 1629 VIII. 180 110 200 110 1630 VIII 200 110 100 200 110 1632 VII. 220 110 200 110 1633 VII. 220 110 220 110 1634 VI. 220 110 240 120 1635 VI. 240 120 1637 VI. 250 125 1641 I. 120 80 70 *Kameri (Arabi) aylar: Muharrem, Sefer, Rebiyülevvel, Rebiyülahir, Cemaziyülevvel, Cemaziyülahir, Recep, Şaban, Ramazan, Şevval, Zilkaade ve Zilhicce.

Page 13: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

13

III. Ahmed’in saltanatında Mayıs-Haziran 1691’de parenin rayici 4 akçeye

yükseltilmiştir. Ancak pare 3 akçeden hesap edildiğinde, akçeye sağ, 4 akçeden

hesap edildiğinde akçeye çürük denilmekteydi. II. Mustafa devrinde 1696’da sefer

masraflarının çokluğu dolayısıyla pare 3 akçeye geçerken, yardım amaçlı olarak 4

akçeye geçmesi gerektiği halka ilan edilmiştir. Ancak Mayıs 1697’den itibaren pare

%70 ayarında ve 1000 adedi 220 dirhem ağırlığında, akçe ise %90 ayarında ve 18

adedi 1 dirhem gelecek şekilde darp edilerek 1 pare 3 akçeye rayiç olmuştur.

I. Mahmud’un 1733’de bastırdığı pareler ise 4 akçe kıymetinde kabul olunmuştur.

Daha sonra parenin rayici 3 akçe olmuştur (Sahillioğlu, 1964, 230).

Şahilerin resmi rayici 7 akçedir. 1616-1619’da şahiler İstanbul’da 5 akçeye

tedavül etmekteydi (Aykut, 2000, 829). Bu tarihten sonra şahinin rayici hakkında bir

bilgi yoktur.

II. Süleyman devrinde darp edilen ilk Türk guruşları parenin katı olarak kabul

edilmişlerdir. Rayicleri 40 pare veya 120 akçedir. II. Mustafa’nın 1701’de kestirdiği

guruşlara darphane tarafından 105 akçe değer biçilmiştir. III. Ahmed devrinde

1726’da Osmanlı ve ecnebi sikkelerin değerlerini tayin için bilirkişilerden oluşan bir

komisyon kurulmuştur. Bu komisyon tarafından guruşlara 120 akçe, yirmiliklere 60

akçe, onluklara 30 akçe, zolotalara 90 akçe=30 pare değer biçildiği gibi sağ parenin

40 adedinin 1 guruş, cedid akçelerin 120 adedinin 1 guruş olması kabul edilmiştir.

I. Mahmud devrinde yayınlanan rayic cetvelinde de aynı şekilde guruş, 40 pare=120

akçe, zolota 30 pare=90 akçe olarak belirtilmiştir. I. Abdülhamid devrinde bastırılan

“İkilik” denilen çifte guruşların hakiki değeri 62 pare iken 80 pare olarak tedavüle

çıkarılmışlardır. Yine aynı hükümdarın saltanatı sırasında çifte zolotalar da 60 pare

değerinde bastırılmıştır. III. Selim devrinde iki buçuk guruşlar 100 pare, yarımlıkları

50 pare rayicinde çıkartılmıştır (Aykut, 2000, 829-830).

Page 14: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

14

1.3. OSMANLI DARPHANELERİ

Osmanlı darphaneleri, Anadolu, Kafkasya, İran, Irak, Arabistan, Afrika

kıtasında ve Osmanlı Avrupası dediğimiz Rumeli topraklarında toplanmış olup çoğu,

altın, gümüş, bakır gibi madenlerin bulunduğu yerlerde kurulmuşlardır (Pere, 1968,

21-23).5

Osmanlı Avrupasında gördüğümüz darphanelerin başlıcaları;

Belgrat

Bosna (Saray Bosna)

Canca

Çaniçe (Bosna’nın güneyindedir)

Edirne

Filibe

Karatova (Kratova, Kosova’da)

Kocaniye (Koçaniye Yugoslavya’da)

Kosova

Kostantaniye (Mehmed II-1460)

Kostantiniye (Mehmed IV-1648)

İslâmbol (Mehmed III-1703)

Dar el- hilafet el-aliyye (Mahmud II-1822)

(Dar el-hilafet el-seniyye, Dersaadet, Dar el-saltanat el-aliyye gibi isimler de İstanbul

basımı sikkelerde kullanılmıştır)

Manastır (Yugoslavya’da)

Modava

Novaberde (Novar veya Novabırda, Kosova’nın kuzeyindedir. Buraya Sırplar tarafından

yenibayır anlamına gelen Novaberde denilmiştir.)

Ohri (Manastır’ın batısındadır.)

Pilmar (Yunanistan’da)

5 Darphaneleri gösteren haritalar için ekler bölümüne bakınız.

Page 15: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

15

Selanik

Serbernice (Sreberniçe, Bosna’nın kuzeyindedir.O zamanlar etrafında gümüş ve biraz da altın

bulunmasından dolayı gümüş şehri anlamına gelen bu isim verilmiştir.)

Serez (Siruz, Yunanistan’da)

Sidrakapsi (Selanik’in doğusundadır.)

Sofya

Yenişehir

Yonda (Yunanistan’da)’dır.

Anadolu’daki darphaneler;

Afyonkarahisar

Amasya

Amid (Diyarbekir, Kara-Amid)

Ankara (Engüriye)

Ardanuç (Artvin)

Ayasluk (Ayasluğ, İzmir’de Selçuk kasabası)

Balad

Balıkesir

Bayramiç

Bitlis

Bolu

Bursa (Bursa şehrinin ismi paralarda imla bakımından dört türlü yazılmıştır. Bayezid II

zamanında Brusa veya Bırsa, Selim I zamanında Bursa ve sonraları yine Brusa şeklinde

yazılmıştır.)

Dikili

Erzurum

Gelibolu

Germiyan

Gümüşhane

Hanca

Hartbırt (Hısın-Ziyad, Harput)

Hısnkeyfa (Hasankeyf)

Hizan (Bitlis)

İnegöl

İzmir

Karahisar

Page 16: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

16

Kars

Kastamonu

Kıbrıs

Kığı

Konya

Larende (Karaman)

Manisa

Maraş

Mardin

Midilli

Orduy-u Hümayun (Mustafa II’nin 1687 senesinde orduy-u Hümayunla Rusya seferine çıkması

nedeniyle bastırılan paralarda bu isim yazılmıştır.)

Raha

Sakız

Siird

Sivas

Tire

Tokat

Trabzon

Van’dır.

Kafkasya ve İran’daki darphaneler;

Cence

Kaşgar

Nahcivan

Revan

Şemahi

Tebriz (İran’da)

Tiflis’dir.

Page 17: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

17

Irak ve Arabistan’daki darphaneler;

Bağdad

Dımaşk

Haleb

Hile (Irak’ta)

Musul

San’a (Yemen’de)

Zebid (Yemen’de)’dir.

Afrika’daki darphaneler:

Cebre (Tunus’un Gabes Körfezindedir.)

Mısır

Trablusgarb

Tunus’dur.

İsmi sayılan şehirlerin bazılarının darphanelerinde sikke basılmış olmakla

beraber, bazılarında darphane yoktur ve savaş gibi zorunlu sebepler dolayısıyla

seyyar olarak sikke basılmıştır. Mesela II. Mustafa zamanında cedid eşrefilerde

Orduy-u Hümayun’dan bahsedebiliriz. Bu sikke 1109 senesi Rusya seferi sırasında,

padişahın ordugâhında basılmıştır. II. Mahmud’un Hayriye ya da Sandıklı altını,

padişahın cülûsunun 24. senesinde, Edirne’yi ziyareti dolayısıyla İstanbul’da darp

edilip tedavüle çıkarılmıştır (Pere, 1968, 23).

Darphanelere maden temin eden ocaklarda çalışmak isteyen köylüler her türlü

vergiden muaf tutulmuşlardır. Aralarında veya başkalarıyla davalı oldukları zaman,

maden işlerinin sekteye uğramaması için, davaları maden emini vasıtasıyla

Page 18: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

18

çözülmeye çalışılmış, söz konusu kişilerin İstanbul veya başka şehirlere gitmelerine

izin verilmemiştir (Çağatay, 1943, 123).

Madenlere kömür ve odun, işçiye yiyecek maddeleri çevre köylerden temin

edilmiş, her kaza ve köyün vermesi gereken kömür ve odun miktarı belirlenmiştir.

Mesela Keban madeninin kömürü için Arabgir kazaları, her sene 2400’er kuruş

vermişlerdir. III. Ahmed zamanında, Ergani ve Keban madenleri için Samsat’tan

odun ve kömür satın alınması için emir verilmiştir (Artuk, İbrahim- Cevriye, 1981,

270). Fakat bazı kimselerin buna yanaşmadıklarının ihbar edilmesi üzerine, 1141

senesi Cemâzi-yel-evvel ayının sonunda, Samsat kadısına ve Malatya mütesellimine

yazılan bir hükümde, adı geçen kazanın yükümlü olduğu odun ve kömürü bundan

böyle mazeret göstermeksizin istenilen yere göndermelerine ve eğer buna engel

olmaya kalkışırlarsa, bu gibilerin cezalandırılmaları için, isimlerinin bildirilmesi emir

verilmiştir (Ahmed Refik, 1931, 33). Odunlar çevre ormanlardan bu görev ile

yükümlü kaza halkı tarafından kesilip istenilen yere taşınmıştır.

Bu madenlerin çoğu kez etraftaki eşkiyaların hücumuna uğradığı

bilinmektedir. Madenlerin korunması için sözü geçen beyler veya etrafa

yerleştirilmiş aşiretlerden yardım alınmıştır. Darphaneye altın ve gümüş geleceği

zaman yolların güvenliği için, muhafızlar görevlendirilip hazinenin geçeceği yol

üzerindeki kadılara sık sık uyarılarda bulunulmuştur. Tüm bu önlemlere rağmen, bu

değerli madenleri eşkiya saldırılarından korumak pek mümkün olmamıştır (Artuk,

İbrahim- Cevriye, 1981, 272).

Her hangi bir yerde maden bulunduğu haberi geldiği zaman, derhal cinsine

bakılmak üzere cevherinden örnek alınarak darphaneye gönderildiği bilinmektedir.

Darphanede analiz edilen bu madenler, işlenmesinde fayda sağlayacağı kanaatine

varılırsa diğer madenlerden buraya ustalar gönderilirdi. Darphanenin ihtiyacı olan bu

madenler mültezimler aracılığıyla işletilmekteydi. Maden ocaklarının işletilmesinde

Page 19: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

19

altın ve gümüşün dış ülkelere çıkarılmamasına özellikle özen gösterilmiştir.

III. Ahmed döneminde 1130 senesinde bu gibi madenlerin dışarıya çıkması

yasaklandığı halde, bazı tüccarların İstanbul ve daha bir çok şehirlerden altın ve

gümüş toplayarak bunları İran ve daha başka ülkelere gönderdiği bilinmektedir.

Örneğin, Gümüşhane maden ocağında çalışan işçilerin, çıkarılan gümüşü İran

tüccarlarına sattıkları görülmüştür. Bu durum, devletin sikkelerindeki altın ve

gümüşün azlığına neden olmuştur. Bu kaçakçılığı önlemek için İstanbul gümrük

eminine, Boğazkesen ve Kavak Hisarları dizdarlarına hükümler yollanmış, ayrıca

1131 senesi Şevval ayının başlarında, Erzurum valisine yine bu hususta emirler

verilmiştir (Ahmet refik, 1931, 23).

Gümüş madeni çıkarılan yerlerin çoğunda sikke darp etmek amacıyla

darphaneler kurulmuştur. Darphaneler dışında sikke basmak suç sayılmıştır. Bu suçu

işleyenlere ağır cezalar verilmiştir.

Osmanlı İmparatorluğu maden ve darphaneleri civarında, kalp sikke basacak

kalpazanların bulunmaması için, civar kadılara sık sık emirler gönderilmiştir

(Sahillioğlu, 1958, 209). Belgelerimizden anlaşıldığına göre, para düzenini bozan ve

genel ekonomik hayatı alt üst eden çeşitli unsurlar faaliyet halinde bulunmaktaydı.

Bir yandan kalpazanlar piyasaya bol miktarda sahte para sürerken, diğer yandan da

satıcılar tartı ve ölçüden çalmaya başvurmuşlardır. Aynı şekilde, yerli ve yabancı

bazirgânlar külçe gümüşü toplayıp İran’a veya başka ülkelere kaçırmak suretiyle

kıymetli madenin kıtlaşmasına sebep olmuşlardır. Genel düzeni yıkacak derecede

tehlike yaratan bu durumlar karşısında devlet gayet sert malî ve cezaî tedbirler almak

zorunda kalmıştır. Devlet, defalarca sahte, karışık, ayarı düşük veya vezni eksik

paraları gerçek değerlerini ödeyerek toplatmış ve bunları İstanbul darphanesinde

eriterek “sağ para” haline getirmiştir. Ayrıca, sağlam paranın memleket üzerine

kolayca yayılabilmesini sağlamak amacıyla birçok merkezde, darphaneler açmıştır.

Buna paralel olarak devlet, oluşturduğu düzene aykırı davrananlara ve böyle

yolsuzluklara alet olanlara veya meydan verenlere şiddetli cezalar öngörmüştür.

Page 20: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

20

Fakat alınan bütün tedbirler kısa bir süre için etkili olabilmiş, çok geçmeden aynı

olaylar görülmüştür.Tüm bunların sonucunda zaten mağdur olan reayanın geçim

şartları son derece zorlaşmış ve sosyal hayatı bir çıkmaza girmiştir. Devlet her ne

kadar bunların önüne geçmek için ağır cezalar uygulasa da kalpazanlık faaliyetleri

devam etmiştir. Örneğin, 8 nisan 1602 tarihli bir belgede “….otuz aded miktarı kalb

Osmani ve bir bakır altun bulup ahz edip sual ettiğimde zikr olunan Osmani ve

altunu mahmiyye-i mezbûrede iğneci oğlu mahallesi sakinlerinden Mansur nâm

kimesnenin evinde sakin Ruhi Hüseyin’den aldım deyûcevap verdikde izn-i şer’le

mezbûrun evi tecessüs olundukda merkum Hüseyin ve mesfûr Mansur’un hatunu

Fatma nâm hatun ve oğlu Hasan ahz olunup sakin oldukları evin içinde ……altında

medfûndörd aded akça sikkesi biri kazılmış, üçü kazılmamış ve üç aded altun ve bir

kuruş sikkesi ve elli altı aded sikke kalb kuruş ve kallâblara müteallik ba’zı âlât ve

esbâb bulunmuştu” denilmektedir (Baykal, 1988, 113).

Paranın icadıyla birlikte doğan kalpazanlık, günümüzde de yapılmaktadır.

Günümüz kalpazanlarının bu işi biraz daha ileriye götürüp, antik değer taşıyan

sikkeleri taklit etmede çok ilginç yöntemler kullandıklarını görüyoruz (Kolleksiyon

Dergisi , 1976, 17).

Kanuni Sultan Süleyman zamanında 972 senesinde, Üsküp Darphanesi’nden

Baş Şehre gönderilen altın ve akçelerin kalp çıkması üzerine Üsküp kadısına

gönderilen bir hükümde, ansızın sahib-i ayarın basmakta olduğu altın ve akçelerden

bir miktarı ile, sahib-i ayarın tutuklanarak gönderilen çavuşa teslimi istenmiştir

(Ahmet Refik, 1931, 12). Bazen de bu gibi kimselerin, tedavüldeki sikkelerin

madeninden faydalanmak için sikkeleri kırptıkları görülmüştür.

III. Ahmed devrinde 1119 senesinde memlekette bulunan Yahudi

kalpazanlar, ayarı tam olan şerifi altınını etrafını kırparak piyasaya sürdüklerinden

alış verişte bir hayli zorluklar ortaya çıkmıştır. Bunun için, ayarı bozuk ve noksan

Page 21: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

21

şerifilerin geçmemesine dair bir takım hükümler çıkarıldığı halde, bunun önüne

geçmek mümkün olamamıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun hemen her devrinde

kalpazanlığın varolduğu bilinmektedir.

III. Ahmed devrinde (1703-1730), Kostantiniye, Tiflis, Gence, Tebriz, Revan,

Bağdat, Mısır, Tunus, Trablusgarb ve Cezayir gibi yerlerde darphaneler

faaliyetteydiler. Kendisinden sonra gelen I. Mahmud zamanında (1730-1751)

Kostantiniye, Gümüşhane, Kars, Gence, Tiflis, Bağdat, Mısır, Tunus, Trablusgarb ve

Cezayir’de sikkeler basılmış bununla birlikte Osmanlı Avrupa’sında hiç sikke

basılmamıştır (Paksoy, 1981, 31). III. Osman zamanında (1754-1757) Kostantiniye,

Mısır, Cezair, Trablusgarb’da sikkelerin basıldığı görülmektedir. III. Mustafa

dönemine gelindiğinde (1757-1774) darphanelerin biraz daha genişlediği

görülmüştür. III. Mustafa İslambol, Halep, Mısır, Cezayir, Tunus ve Trablusgarb’da

sikke kestirmiştir. 1174 senesi Rebiülahir’in 19’unda sikkelerden Kostaniniye ismi

kaldırılarak yerine İslambol ismi konulmuştur. I. Abdulhamid zamanında (1774-

1789) İslambol, Bağdat, Mısır, Trablusgarb, Tunus ve Cezayir’de; III.Selim

zamanında (1789-1807), İslambol, Cezayir, Mısır ve Trablusgarb’da; IV. Mustafa

zamanında (1807-1808) Kostantiniye, Cezayir ve Mısır’da basılmıştır. Ayrıca

IV. Mustafa zamanında İslambol yazısı yine Kostantiniye olarak değiştirilmiştir.

II. Mahmud (1808-1839) zamanında Kostantiniye Bağdat, Cezayir, Edirne, Mısır,

Trablusgarb ve Tunus’ta sikke darp ettirilmiştir (Artuk, İbrahim-Cevriye, 1981, 274).

Sultan Abdülmecit zamanında (1839-1861) Darphane-i Âmire’de sikke basımı

düzeltilmiştir. Abdülmecid Darphane-i Âmire’nin ıslâhı işine girişilmiş bir taraftan

yeni binaların inşasına başlanmış, diğer taraftan, Londra’dan modern makine ve

aletler sipariş edilmiştir. Londra darphanesinden makine mühendisi Mr. Monntaine,

terazi ve dirhem mühendisi Mr. Worine, sikke kalıpları usta başısı Mr. Taylor ayda

30 İngiliz lirası, hakkak ve modelci Mr. Robertsone 40 İngiliz lirası, makinist Mr.

William’a 20 İngiliz lirası ve Paris darphanesi çeşnici başı muğavini kimyager Mr.

Moreau’ya 50 lirası maaşla darphane-i Âmire’ye alınmıştır.Makineler geldikçe

yerlerine yerleştirilmiş ve 100.000 lira harcanarak Londra darphanesine benzer

modern bir darphane kurulmuştur (Artuk, İbrahim-Cevriye, 1981, 275).

Page 22: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

22

Sultan Abdülmecid Darphane-i Âmire’yi ziyaret ederek yeni gelen makineleri ve

basılan sikkeleri incelemiştir. Bu darphane ileriki yıllarda Levent’e taşınırken,

Londra’dan getirilmiş olan iki makine İstanbul arkeoloji müzesi İslami sikke

kabinesine bağışlanmıştır (Paksoy, 1981, 34).

Abdülaziz zamanında (1861-1876), Kostantiniye, Bursa, Mısır, Kaşkar ve

Tunus’ta; V. Murad zamanında (1876) Kostantiniye, Mısır’da; II. Abdülhamid

zamanında (1876-1909), Kostantiniye, Mısır, Tunus’ta; V. Mehmed Reşad

zamanında (1909-1918) Kostantiniye ve Mısır’da sikke darp edilmiştir 6. VI. Memed

Vahideddin zamanında (1918-1922) yalnız Kostantiniye’de sikke basılmıştır

(Paksoy, 1981, 36).

6 V. Mehmed Reşat’ın Bursa, Edirne, Kosova, Manastır ve Selanik darplı sikkeleri, seyahat hatıra sikkeleridir. Her ne kadar sikkelerde buraların isimleri verilmiş ise de hepsi İstanbul darphanesinde basılmıştır.

Page 23: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

23

1.4. OSMANLI PARA GELENEĞİ

Osmanlı para geleneğini şekillendiren faktörlerin başında; kuruluş dönemine

rast gelen 13. yy siyasi değişimleri, dünya piyasasındaki maden alış verişleri, İslâmi

geleneğin izlenmesi ve imparatorluğun jeopolitik konumu gelmektedir. Kuruluş

döneminde dünya piyasasına bakıldığında, Doğu Akdeniz’de yaklaşık 12. yy’ın

sonlarına kadar, önemli bir gümüş kıtlığının yaşandığını görülmektedir. 10. yy’ın

başlarından 12. yy’ın sonlarına kadar Bizans İmparatorluğu ve İslam devletleri esas

olarak altın ve bakır sikkeler üretmişlerdir (Pamuk, 1999, 23). Daha önceleri olduğu

gibi bu dönemde de Bizans’ın altın hyperpyron’u ve İslam Devletlerinin altın

dinarları, Akdeniz havzasının dolarları olarak tedavül görmüşlerdir. Buna karşılık

aynı dönemde, Avrupa Devletleri gümüş sikkeler kullanmışlardır. 13. yy’ın

ortalarına kadar Avrupa’da altın sikke basılmamıştır. 13. yy’ın ortalarına

gelindiğinde, bu tablo değişmeye başlamış, bu kez Avrupa’da altın yükselirken

gümüş sikkelerin önemi gitgide azalmıştır. Doğu Akdeniz’de gümüşün yoğunlaşması

konusunda çeşitli tespitler yapılmıştır. Bu tespitlerden en önemlileri, 13. yy’da

başlayan doğudan mal transferi ve bunun karşılığının gümüşle ödenmesi ve dini

yerlerin Avrupa insanı tarafından ziyareti sırasında gümüş aktarımı yapılmasıdır

(Pamuk, 1999, 24). Siyasal açıdan bu durum değerlendirildiğinde, 13. yy ortalarından

itibaren bir başka deyişle, Anadolu Selçuklu Devleti’nin sonlarına doğru Anadolu’da

gümüşün yaygınlaştığını söyleyebiliriz. Osmanlılar parasal uygulamalarında, Roma

Bizans’tan, ortaçağ İslam devletlerine, Moğolların İran’da kurduğu İlhanlılar

Devletinden, İtalyan kent devletlerine kadar Akdeniz havzasının önde gelen para

geleneklerinden etkilenmişler ve zaman içinde bu geleneklerin taşıyıcısı olmuşlardır

(Tekin, 2000, 168). İslam geleneğini izleyen Osmanlılar için sikke, hutbe ile birlikte

egemenliğin en önemli iki simgesinden birini oluşturmuştur. Hutbe, hükümdarın

prestijinin büyüklüğünün ve düşüncesinin bir ifadesi olarak görülürken; sikke ise,

hükümdarın gücünü açık seçik yazıyla yansıtan bir unsur olarak kullanılmıştır

(Uzunçarşılı, 1988, 57). Altın ve gümüş sikkeler elden ele, bölgeden bölgeye

taşındıkça, hükümdarın gücünü ülkenin en uzak köşelerine ulaştırmıştır. Bunun

Page 24: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

24

dışında Osmanlılar bir yandan vergi toplamak, öte yandan sistem içindeki

memurlarına ödeme yapmak için parayı kullanmışlardır. Ancak Osmanlıların paraya

olan yaklaşımlarını bunlarla sınırlı tutmak dar bir yaklaşım olur. Şöyle ki, uzun

mesafeli ticaret yolları üzerinde kurulan Osmanlı Devleti açısından ticaret çok

önemliydi ve bunun için de istikrarlı bir para düzeni gerekmekteydi

(Pamuk, 1999,18). Dünya siyasi dengesinin en hareketli olduğu bu dönemde, dünya

ticareti Anadolu ve Karadeniz üzerinden işlemekteydi.

Osmanlı öncesi Anadolu Selçukluları 14.yy başlarına kadar kendi adlarına

sikke darp etmeye devam etmişlerdir (Tekin, 2000, 169). Ancak doğudan gelen

Moğol baskısına daha fazla dayanamamışlardır. 1280’lerden itibaren Anadolu’nun

büyük bir bölümü, Moğolların İran’da kurdukları İlhanlılar Devleti tarafından

yönetilmiştir (Kafesoğlu, 1992, 69). 1335’te Moğol İmparatorluğu dağılınca bir çok

devlet ve beylik kurulmuştur. Osmanlılar dahil Anadolu’daki diğer Türkmen

beylikleri, İran’dan atanan İlhanlı valilerine vergi vermeye başlamışlardır. Ancak

İlhanlılar kendilerine biraz daha uzak kalan orta ve batı Anadolu’da uzun vadeli

siyasi yapılar oluşturamamıştır. Bu sayede Türkmen aşiretleri 13.yy’ın ikinci

yarısında da dalga dalga bu uç bölgeye gelmeye devam etmişlerdir. Kurulan

beylikler önce Selçukluların daha sonra da İlhanlıların egemenliklerini tanımakla

birlikte, bir hayli özerk kalabilmişlerdir. Bu durum kuzey-doğu Akdeniz ticaretini de

etkilemiştir. Bir zamanlar, çeşitli iri gümüş ve altın paraların basılıp tedavül edildiği

bu yerlerde, ticaret hacminin daralması üzerine daha önce kullanılan ufak gümüş

paraların bunların yerini alması, ticaret daralmasının para tarihine bir yansımasıdır

(Pamuk, 1999, 32).

Osmanlılar ve diğer Türkmen Beylikleri İlhanlıların egemenliklerini kabul

ettikleri sürece kendi adlarına sikke basmamışlardır (Ölçer, 1985, 17). Bu dönemde

beylikler esas olarak İlhanlı sikkelerini kullanmışlardır. Ayrıca kendi gereksinimleri

için, küçük isimsiz sikkeleri de sınırlı miktarda piyasaya sürmüşlerdir. Osmanlılar

kendi adlarına ilk sikkeyi İlhanlıların Anadolu üzerindeki egemenliklerinin çökmesi

Page 25: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

25

ve son İlhanlı Valisi Timurtaş’ın Mısır’a kaçmasından sonra H. 727/1326-27

tarihinde bastırmışlardır7. Tüm Anadolu Beyliklerinde olduğu gibi Osmanlıların ilk

sikkelerinde de yoğun İlhanlı izlerine rastlanmaktadır. Bağımsızlıklarını kazanmış

olmalarına rağmen uzun yıllar daha sikkelerde İlhanlı desenlerini kullanmışlardır.

Fakat benzerlikler şekilsellikte kalmış, sikkelerin gümüş içerikleri ve ağırlıkları

değişmiştir. Bu değişim bize Bizans etkisini düşündürmektedir. Coğrafi konumu

dolayısıyla batı doğu ticaretinin varış noktalarını, bu ticaretin buluşma pazarlarını,

mübadelenin yapıldığı merkezleri elinde tutan Osmanlı İmparatorluğu’nun dünya

para ve maden hareketlerinin etkisi dışında kalamayacağı doğaldır.

İlhanlı Devleti’ nin dağılışı döneminde Anadolu’daki beylikler konusunda

bilgi veren, İbn Fadlullah el-Umarî ve Faslı gezgin İbn Battuta’nın (H.704-779 ,

M.1304-1372, Kitab-ı Seyehatname) Anadolu’nun ucuz bir ülke olduğuna işaret

ettiklerini belirten Sahillioğlu, söz konusu ucuzluğu ekonomik anlamda sürüm

tıkanıklığı şeklinde yorumlamış ve ticaretin durgun olduğu sonucuna varmıştır

(Sahillioğlu, 1978, 2).

Altın ve iri gümüş paralar bir gereksinmenin yanıtı olarak tedavüle

çıkarılıyorsa, bunların yokluğu bu gereksinmenin duyulmadığının kanıtı olarak

yorumlanabilir.

Batı iktisat tarihinde 14. ve 15. yy.ların bir durgunluk, daha doğrusu

duraklama dönemi olarak anılmasının türlü nedenleri vardır. Bu nedenlere Orta ve

7 İlk madeni paranın kimin zamanında basıldığı hala netlik kazanmamış bir konudur. İsmail Galip Bey, her ne kadar nümizmatik kaynaklarca desteklenmese de Osman Bey dışındaki hutbe okutmuş her hükümdarın sikke de bastırmış olduğu gerçeğine dayanarak Osman Bey’in de sikke bastırmış olduğunu öne sürmektedir. Jem Sultan ise, ilk Osmanlı madeni parasının Orhan Gazi döneminde basıldığını, Osman Bey’e atfedilen sikkenin ise Saruhan sülalesinden İshak bin İlyas’a (H.776-790/1373-1388) ait olduğunu bildirmiştir. İstanbul Arkeoloji İslami Sikkeler Kabinesinin anonim sikkeleri arasında bulunan ve İbrahim Artuk tarafından Osman Gazi’ye atfedilen sikkenin ise günümüz yazarları tarafından ikna edici bulunmadığı bilinmektedir. Bunun için bkz. Jem Sultan, 1977, sf.4 ; Artuk, 1977, sf.28; Pamuk, 1999, sf.34.

Page 26: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

26

Yakındoğu’daki değişmeleri eklemek gerekirse batıdaki duraklama dönemi boyunca,

Anadolu’da hiç bir devletin veya beyliğin altın para ve akçe diye bilinen küçük

gümüş sikke dışında büyük bir gümüş para basma eğilimi göstermediği

görülmektedir. Fakat Akdeniz ticaretine açık olan Aydınoğulları’nı ayrı tutmak

gerekir. Zira bunların altın para basıp piyasaya sürdükleri ve Venedik’in tepkisi

üzerine bundan vazgeçmek zorunda kaldıkları bilinmektedir (Heyd, 1975, 607).

Yeni çağların başında Avrupa’da yeni kalkınma hareketleriyle birlikte bir çok

yerde iri gümüş paraların basımı bir gereksinim olarak kendini duyurunca,

Osmanlılar da aynı gereksinmeye uygun olarak 1470 de onluk (10.14 gram)

“ Muhammed Hâni” adında irice bir gümüş para piyasaya sürmüşlerdir. İriliğinden

dolayı büyük akçe anlamında “Akçe-i Büzürk” diye anılan bu sikkeye, 1479 da

basılan ilk Osmanlı altın parasına “Sultanî” adının verilişine gönderme olarak

“Gümüş Sultaniyye” veya Arapça karşılığı olan “Sultaniyye Fıddıyye” adı verilmiştir

(Kocaer, 1967, 28).

1470 yılına kadar hacmine bakılmadan miktarı ne olursa olsun, her türlü

ödemede 1.152 gr. ağırlığındaki “Akçe” kullanılmıştır. Gümüş monometalizmi

uygulandığı sürece, kaynaklarımızda “eski akçe yasağı” adıyla anılan ve tedavüldeki

nakit stokunun darp hakkı ve darp ücreti ödeyerek yeniden darbını öngören “tecdid-i

sikke”ye batıda olduğu gibi sık sık başvurulmuştur. Çoğunlukla akçenin ayar veya

ağırlığına dokunulmadan yapılan Tecdid-i sikke, Fatih’in hükümdarlığı sırasında beş

defa uygulanmış fakat akçenin ağırlığı her defasında bir buğday tanesi kadar

(yaklaşık 48 miligram) düşürülmüştür. 1425’de 1,182 gram olarak tespit edilen

akçenin ağırlığı, Fatih’in ölüm yılına (1481) rastlayan son tecditten sonra 0,768 gr

olmuştur (Sahillioğlu, 1962-63, 145).

Devletin resmi parasının akçe olması yabancı altın ve gümüş paraların

tedavülüne engel olmamıştır. Bilindiği gibi maden para rejimlerinde, paraların

Page 27: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

27

değeri, yapıldıkları madenden ileri gelmektedir. Bazı Osmanlı kroniklerinde

ayrıntısız çoğu kere açık olmayan kayıtlar değerlendirildiğinde, en azından Anadolu

kesiminde bir altın darlığı olduğu bilinmektedir. Germiyanoğlu Yakup Bey’in

kızıyla I. Murat’ın şehzadesi Yıldırım Bayezid’in düğününe değinen Osmanlı

kronikleri gelinle birlikte gelen hediyenin atlardan ve Denizli’nin altın işlemeli ak

bezlerinden oluştuğunu söylerken mazeret olarak “Ol zamanda Anadolu’da altun ve

gümüş az olurdu” diye eklemişlerdir. Oysa, Osmanlı beyleri tepsi dolusu altın hediye

getirmişlerdir (Neşrî,1987, 55). Aynı şekilde Yıldırım’ın Timur’a esir düştüğünde

altın karşılığı salıverilmesi söz konusu olmuştur. Fidye için gereken altının

toplanması kolay olmamıştır (Neşrî,1987, 97)8 .

Osmanlıların kuruluş döneminde, Rumeli’de gerçekleştirilen fetihler sırasında

bölgede işlemekte olan bir çok altın ve gümüş maden ocağı ele geçirilmiştir.

Bunların başlıcaları; Novobrdo , Kratova , Sreberniçe maden yatakları ve Selanik

yakınlarında Sidrekapsa’da içinde altın bulunan simli kurşun maden ocaklarıdır

(Ahmet Refik, 1931, 46-52; Çağatay, 1943, 117). Ayrıca hemen her maden ocağının

yakınında birer darphanenin çalıştığı da bilinmektedir. Ufak madenlerin, madenlerini

hangi darphaneye göndereceği nizam altına alınmıştır. Ancak Amerikan gümüşünün

bolluğu ve bu madenlerde üretim maliyetinin yüksek oluşu, madenlerin uzun süre

kapalı kalmasını gerektirmiş ve bunların yeniden açılması 18. yy’ı bulmuştur.

Maden ocakları, tedavül ihtiyacını karşılamakta büyük yarar ve kolaylık

sağlamıştır. Ancak Osmanlılar, kendileri altın para darp etmedikleri sürece

kendilerine kadar ulaşan her çeşit altın parayı kullanmakta bir sakınca

görmemişlerdir. Bu altınların içinde en gözde olanı, kaynaklarımızda “flöri” veya

“frengi flöri” adıyla anılan sikkedir (Karamursal, 1940, 209). Bu terim “florin” veya

“fiorino”nun şark dillerindeki karşılığıdır. Fakat bu sikke, Floransa’nın altını olmayıp

daha çok Venedik’in “duka” sıdır. Zira Floransa altınından bahsederken “floriyyen

efrentiyyen” veya “Efrenti flori” denilmiştir. Görüldüğü gibi flori “dinar”, “hasene” 8 fidye 90.000 altın idi.

Page 28: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

28

gibi sadece altın para anlamında kullanılmıştır. Bunun hangi devlet parası olduğu

ancak bir isim tamlamasıyla belirlenebilmiştir (Sahillioğlu, 1978, 4).

1.4.1. Osmanlı Paralarında Altın-Gümüş Devri

Avrupa ekonomisi ve buna bağlı olarak Yakındoğu ticaretinin

hareketlenmesiyle birlikte, gelişen ticaretin gereksinimine yanıt olarak yeniden iri

gümüş paralar basıp piyasaya sürme gayretleri gözlenmiştir. Osmanlılar da bu yönde

gelişme göstermişlerdir. Gerçekten de Fatih, İstanbul’u aldıktan sonra Mısır sultanına

ve Mekke şerifine gönderdiği name-i hûmayunlarda (mektuplarda) ganimetten elde

edilen altınla, altın para bastırdığını ve bunun bir miktarını hediye ve hatıra olarak

gönderdiğini bildirmiştir. Ama ne yazık ki nümizmatik katalogları ve müze

koleksiyonları henüz böyle bir altının varlığını kanıtlayacak bir bulgudan söz

etmemektedirler. Ancak belgelerimiz Fatih’in kendi darphanelerinde Venedik,

Ceneviz ve belki de başka devletlerin altınlarını darp ettirdiğini göstermekte ve bazı

gezginlerin bu yoldaki gözlemlerinin doğruluğunu kanıtlamaktadır (Sahillioğlu,

1962-63, 149). İlk Osmanlı altın parasının darbını öngören 15 Safer 883 (12 Ocak

1479) tarihli “dârü’d-darb-ı hasene-i sultani-i cedid” (Yeni Sultanî altın para darbı

darphanesi ) mukataası tahvili ile Osmanlı ilk altın parasına sahip olmuştur. Böylece

fiilen gümüs-altın maden rejimine geçilmiştir (Kocaer, 1968, 16; Sahillioğlu,1962-

63, 149).

Fatih’in 1481 de sayımı yapılan hazinesinde, 104 537 200 değerinde 2 308

200 tane çeşitli altın bulunmuştur. Hazine mevcudunun %69.38’ini gümüş akçeler,

%30.14’ünü altın paralar oluşturmaktaydı. Bu altınlar içinde 1 600 000 adetle

Efrenciye (yani ducat) önde gelmekteydi. Oran olarak altının %69.31’ini ve hazine

mevcudunun %21.22’sini oluşturmaktaydı. 1 340 000 adetle Memlük altını olan

Eşrefiye , hazine altın mevcudunun %14.73’ünü oluşturmakta ve hazine değerinin

% 4.11’i ile ikinci sırayı tutmaktaydı. Henüz yeni tedavüle çıkarılan Sultani denen

Page 29: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

29

Osmanlı altını 150 000 adetle üçüncü sırada ve Macar altını olan Engürüsiye 70 000

adetle dördüncü sıradaydı.

Tablo 5: Sahillioğlu, 1978, 7.

Yüzdeler %

Sultanlar Sultaniyye Efrenciyye Engürüsiyye Eşrefiyye

Fatih (1476 dan sonra) 6,6 70,4 2,81 13,66 Bayezid II (ilk sayım) 29,54 66,22 4,24

(ikinci sayım) 26,39 69,35 4,24

Selim I(1518) 7,82 74,81 5,91 9,22 Süleyman I.(1523-1524) 47,5 30,22 4,15 14,12

Osmanlıların bimetalizmi benimsedikleri tarihten 16. yy’ın en son çeyreğine

kadarki dönemde, tedavül çoğunlukla akçeyle oluyorduysa da altın paralarda belli

oranda bir bolluk olduğu gözlenebilmektedir. Altının itibarda olduğu bu aşamada

Osmanlı kaynaklarının genellikle Efrance dediği Batı Avrupa’dan gelen altınlar, Orta

Avrupa kaynaklı Macar altınları ile Afrika kaynaklı altınlar, Osmanlı altınlarıyla

birlikte tedavül edilmiştir. Anadolu madenlerinin henüz büyük bir katkısı olmadığı

bu dönemde, yabancı altın paralar Osmanlı altın parası için hammadde teşkil

etmekteydi. Dolayısıyla bu süreçte Osmanlı altınlarının bollaşması hayli zaman

almıştır (Sahillioğlu, 1978, 5).

Para tarihi ve maden hareketleri bakımından I. Selim döneminin fetihleriyle

yeni bir dönem başlamıştır. İstanbul’un fethiyle Anadolu ve Rumeli bütünleşmiş,

I. Selim’in fetihleriyle de Osmanlı artık tam bir imparatorluk haline gelmiştir. Fakat

bu imparatorluğun para birimi kurulamamıştır.

Page 30: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

30

Osmanlıların fetih politikalarının gereği olarak, fethedilen toprakların

halkının yeni yönetime ısındırmak için gelenek ve göreneklerini sürdürmelerine izin

verilmesi ekonomik uygulamalara da yansımıştır. Bu nedenle bir çok yerde halk

eskiden alışageldiği para ünitelerini geçici veya sürekli olarak kullanmaya devam

etmiştir. Fakat yeni yönetim altında korunan, sadece paraların ağırlıkları ve ayarları

olmuştur. Zira sikkeler Osmanlı hükümdarları adına basılmıştır. Bu şekilde Mısır ve

Suriye’de Memlükler devrinde kullanılan ve Mısırlıların “nısıf fıdda”, batı

kaynakların “Medin” veya “Medain” ve Osmanlıların başlangıçta “kır’a” ve daha

sonra bununla aynı anlama gelen Farsça “Pare” dedikleri sikke yaşamını

sürdürmüştür. Akçenin sonradan yerini alan sikke, bugün para sözünün temelini

oluşturan terimdir (Sahillioğlu, 1978, 6).

Çok geniş topraklara sahip olan imparatorluk içinde akçe, pâre , şahî , penz

gibi paraların ayrı ayrı tedavül bölgeleri vardı. Bu bölgelerin her birinde altın gümüş

piyasasını koşullandıran değişik etkenler bulunmaktaydı. Amerikan gümüşlerinin

piyasayı istila ettiği bundan sonraki dönemde, bu etkenler değişik oluşumlara sebep

olmuştur.

1.4.2. Amerikan Gümüşlerinin Doğu’ya Gelişi

Osmanlılar, tanesi 9,5 dirhem (29,184 gr) ağırlığında olan ve batılı tacirlerin

Türkiye’ye getirdiği iri gümüş paralara “guruş” demişlerdir. Guruş sözcüğüne ilk

olarak Macaristan hazine hesaplarında rastlanmıştır. Orta Avrupa kentleri resmi

belgelerinde guruş sözcüğü oldukça sık kullanılmıştır. Bu paranın Almanca adı olan

“groschen” nin guruş olarak Osmanlıda karşılık bulduğu kesindir. 17. yy başında

İspanya guruşları, Kebir, Tam veya Tamam guruş adıyla anıldığı gibi “riyal” deyimi

Page 31: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

31

de yayılmıştır ve hala bazı Arap devletlerinde resmi para olarak kullanılmaktadır

(Sahillioğlu, 1978, 8).

Guruşların çeşitlenmesi ve değişik adlarla anılması, örneğin İspanyol

guruşunun Real ve Hollanda guruşunun da üzerinde bulunan aslan resminden dolayı

Aslanlı veya Esendi guruş diye adlandırılması 17. yy olayıdır (Özkaya, 1997, 271).

Guruşların Doğu pazarlarına akması tedavülü etkilemiştir. Akdeniz’in doğu

kesiminde bir milyon altınla dönen ticaret zorlanmaya başlamıştır. Gelir gider

fazlalarının merkeze altın olarak gönderilmesi sıkıntı yaratmıştır. Avrupalı tacirlerin

artık altın getirmemesi, altının kıt, gümüş paranın bol olmasına neden olmuş ve bu

ticareti, ekonomik yaşantıyı olumsuz etkilemiştir. Bunun dışında Osmanlı ülkesinde

Amerikan gümüşlerinin miktarının artmasından ileri gelen olumsuzluklar bunlarla

sınırlı kalmamıştır. Bir çok gümüş ve altın maden ocağı kapandığı gibi, bu

ocaklardan elde edilen madeni işleyen darphaneler de kapanmıştır. Bu nedenle

ülkenin ufak para gereksinimleri karşılanmıştır. Buna uygun Avrupa’dan küçük para

transferi yapılmışsa da sıkıntılar giderilememiştir (Pamuk,1999, 177).

1.4.3. Osmanlı paralarında Altın-Gümüş-Bakır Devri

Osmanlılar, Murat Bey zamanından itibaren küçük alışverişler için para

basmışlardır. Bu itibari bir paradır. Maden kıymeti ile para kıymeti arasında büyük

bir fark vardır. Fels, fülûs, pul veya mankur adıyla anılan bu paralar büyük alışlarda

zarara sebep olduğundan kullanılmamıştır (Sahillioğlu,1968, 73). Onun için piyasaya

çıkarılışı ve dağıtımı bir çeşit vergilendirme anlamı taşımıştır. Dağıtımı “salgun”

deyimiyle ifade edilmiştir. Büyükleri 1 dirhem ağırlığında ve küçükleri bunun 1/3

Page 32: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

32

oranındaydı. Büyüklerin 8’i, küçüklerin 24’ü 15.yy sonunda 1 akçe etmekteydi.

16.yy sonunda 4’ü 1 akçe olmuş (1586 devalüasyonundan sonra), 1687 sonunda

mankurun 1 akçe değerinde piyasaya sürülme kararıyla, Osmanlı para tarihinde

resmen üçlü bir maden sistemi uygulanmaya başlanmıştır (Sahillioğlu, 1978, 17).

Bu dönemde, Rumeli ve Avrupa’da büyük bir kalpazanlık faaliyeti görülmüş

ve sahte para basılmıştır. Tüm bu olumsuz ortam içinde mankurla bakır para

denemesi 3 yıl sürmüştür. Devlet, mankur enflasyonu ve trimetalizmi denemesi

içinde ilk guruşlarını tedavüle çıkarmış ve hazinede kullanılmayan eşyayı eriterek

yeniden altın para darp ettirmiştir. Darphanelerini yeniden çalıştıran Osmanlılar

guruş ve altın para darp ederken orta Avrupa para standardına yaklaşmıştır. Bu sırada

Osmanlı altını Macar altını ile aynı fiyat üzerinden tedavül etmekteydi. Guruş aslanlı

guruş tipindeydi. Fakat resimsiz olduğundan bu isim daha sonra unutulmuştur.

Ayrıca Osmanlılar guruştan çok bunun önce 2/3 ve daha sonra 3/4 ağırlığında zolota

(zloty; iselote) diye bilinen bir sikke basmışlardır (Sahillioğlu, 1978, 18).

Önemli bir gelişme de darphanenin Anadolu madenlerinden gelen altın ve

gümüşü işlemesidir. Rumeli madenlerinin ise işletilmeleri için büyük çabalar

harcanmış fakat bunların üretimi ne 16.yy daki düzeyini bulmuş ne de o dönemdeki

Anadolu madenleri düzeyine çıkabilmiştir.

Özetle denilebilir ki, Osmanlı Devleti sürekli olarak batı-doğu maden

istikametleri arasında bir durak olarak kalmış ve bu maden akımları onun para

sistemini ve parasının değerini etkilemiştir.

Page 33: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

33

İKİNCİ BÖLÜM

KLASİK DÖNEM OSMANLI MALİ SİSTEMİ HAKKINDA NOTLAR

17. yy sonlarına doğru II. Viyana Kuşatması (1683) ertesinde, gerileme

dönemine girdiği kabul edilen Osmanlı Devleti bir çok bakımdan batı için ilgi

kaynağı teşkil etmiştir. 16.yy başlarından itibaren feodaliteden ticari kapitalizme

geçme safhasına giren Avrupa, kuvvetli bir merkezi devlet yönetimine ihtiyaç

duymuştur. Osmanlı Devleti ise bir bütün teşkil eden yapısı, mutlak yönetimi,

müesseselerinin mükemmelliği ile böyle bir devletin güzel bir örneğini vermiştir. Bu

konuda Tabakoğlu, Avusturyalı tarihçi Vocelka’nın “Osmanlı teşkilat ve

kurumlarının batılı çağdaşlarından iki yüzyıl ilerde olduğu” tespitine katılmaktadır.

Bu olay batının dikkatini çekmede gecikmemiş, doğudaki bu merkezi devletin büyük

ve sürekli başarılarının sırrını çözme isteği uyandırmıştır (Tabakoğlu,1985, 33). Bu

maksatla yükselme döneminde birçok batılı gözlemci Osmanlı nizamının

özelliklerini öğrenmek ve öğretmekle görevlendirilmiştir. Bu gelişme gerileme

dönemine girerken bile sürmüştür. Örneğin; 1680’lerde Polanyalı bilgin Marsigli

“hristiyan hükümetlerde böylesi yoktur...” diyerek Osmanlı sisteminin, bu arada iktisadi

teşkilatının Avrupa’ya olan kesin üstünlüğüne tanıklık etmiştir. Öte yandan bu

dönemde batılılar Osmanlı bandrası taşıyan bir geminin açık denizde bir limandaki

kadar güvenliğe sahip olduğu izlenimini yaşatmışlar ve Osmanlı Devleti’yle barış ve

ittifak içinde olmaya önem vermişlerdir (Tabakoğlu,1985, 33).

Hakim sistem olma yoluna giren kapitalizm karşısında son klasik dönemini

yaşayan Osmanlı düzeni geleneksel gücünü, teşkilat ve kurumlarına aksettirmesine

rağmen, bütün bu gelişmelerin dışında kalamamıştır. Osmanlı ülkesi kapitalizmin

tesiri altına girerken Osmanlı bürokrasisi de Batılılaşma yolundaki dönüşüme,

Page 34: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

34

kendini bir yüzyıl önceden hazırlamaya başlamıştır. İlerleyen yıllarda bu durum,

taklide dönüşecek batıyı tanıma girişimleri şeklini almıştır. Bunun için Viyana’ya

(1719-1730), Paris’e (1720), Moskova’ya (1722), Polonya’ya (1730) elçiler

gönderilmiştir. Böylece etkileşim sisteminde hakimiyet el değiştirmiştir. Osmanlı

mali sisteminin son klasik haline bakarsak, yaşanacak mali bunalımı anlamak daha

kolay olacaktır (Tabakoğlu, 1985, 34).

2.1. MERKEZ MALİYESİ

2.1.1. Hazine

Osmanlılarda iç ve dış hazine olmak üzere iki tür hazine bulunmaktaydı.

Sultanın özel geliri iç hazine (Hazine-i Enderun, Hazine-i Hassa) diye adlandırılan

sarayın iç bölümlerinden birinde saklanmaktaydı. Dış hazine (Miri Hazine, Divan-ı

Hümayün hazinesi, Taşra Hazinesi) ise, Ruznamçe kalemi tarafından kayıtları

tutulan, yönetim sorumluluğu sadrazamın ve defterdarı üzerinde olan diğerinden

daha çok önem taşıyan bir hazine idi. Devlet ekonomisi açısından

değerlendirildiğinde dış hazinenin iç hazineden daha fazla önem taşıdığı söylenebilir.

Netice itibariyle bu hazinenin gelir ve giderleri, devletin gelir ve giderleridir diğer bir

değişle bütçeleridir (Uzunçarşılı, 1988, 98).

Çeşitli değerli eşyaların korunduğu, çıkışların padişahın emri ve bilgisi

altında yapıldığı iç hazine, padişah için bir örtülü ödenek rezervi şeklinde

kullanıldığı gibi dış hazine için de siyasi konjoktüre bağlı olarak bazen bir destek

hazinesi bazen de bir kredi kurumu vasfıyla bir çeşit merkez bankası görevini

sürdürmüştür (Uzunçarşılı, 1988, 314).

Page 35: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

35

İhtiyaç zamanlarında ve başka imkan bulunamazsa, ödeme sıkıntısını

gidermek ve bunalımı atlatmak amacıyla iç hazinenin dış hazineye borç verdiği

bilinmektedir. Yine tımarlılar sefere giderken mahsullerini ve gelirlerini daha elde

etmedilerse kendilerine iç hazineden borç verildiği görülmüştür. Bu bakımdan da dış

hazinenin ender başvurulan bir finansman ve kredi kaynağı olduğu söylenebilir.

17.yy sonlarına doğru ortaya çıkan bunalımlı dönemde bu yol olağan hale gelmiş,

1683’den sonra ise özellikle sefer yıllarında iç hazineden ödünç alınan meblağlarda

bir yükselme görülmüştür. Fakat gelişen olaylar dış hazinenin gücünü aştığı için

bunların geri verilmesi ağır savaş koşullarının getirdiği mali sıkıntı karşısında imkan

dışı kalmıştır. Bazı yıllar için zaten kısmi olan ödemeler yirmi yıl, bazen daha uzun

bir zaman dilimi içersine yayılmıştır. Bütün bu hususlar farklı yıllar için iç hazineden

dış hazineye verilen borçları gösteren aşağıdaki tabloda açıkça belirmektedir

(Tabakoğlu, 1985, 36-37).

Tablo:6

Çekilen yıl ödenen (akçe) yıl

--------------------------------------------------------------------------------------------------------

117 852 120 1090/1679-80 12 000 000 Aynı yıl

88 684 090 1091/1680

96 370 320 1092/1681-2 18 000 000 Aynı yıl

121 896 012 1093/1682

251 832 000 1094/1683 90 000 000 Aynı yıl

255 209 760 1095/1684

264 432 280 1096/1684-5

401 950 056 1097/1685-6

131 872 408 1098/1686-7

……………..

18 000 000 1139/1726

5 000 000 1149/1736 3 384 720 Aynı yıl

32 412 360 1152/1739 32 412 360 1153-1740-2

194 625 000 1155/1742

66 000 000 1157/1744-5 6 000 000 1182/1768

21 000 000 1159/1746 3 000 000

53 372 520 1161/1748 36 678 000 1161-82/1748-1768

11 078 640 1163/1750 11 078 640 1182/1768

Tablo 6 için kaynak Tabakoğlu, 1985, 37.

Page 36: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

36

1680 yılında iç hazinede bir yolsuzluk görülerek 1675-80 hesapları gözden

geçirilmiş ve bu arada mevcut olan nakit para, mücevherler, altın ve gümüş kaplar

ve diğer eşyaların envanteri çıkarılmıştır. İç hazinenin 1716’da yeniden sayımı

yapılmış ve bu tarihten itibaren iç hazine düzenli olarak sayıma tabi tutulmuştur

(Tabakoğlu, 1985, 37).

Tablo 7: Barış-savaş yılları göz önünde tutularak, barış zamanlarında yüksek savaş zamanlarında

düşük seyreden iç hazine rakamları aşağıda verilmiştir

yıl mevcut yıl mevcut

1129/1717 9 003 220 1147/1735 441 065 712 1130/1718 22 444 388 1148/1736 489 863 127 1131/1719 72 262 056 1149/1737 216 803 121 1132/1720 134 696 682,5 1150/1738 19 899 142 1133/1721 203 253 560,5 1151/1739 79 500 754 1134/1722 239 947 572,5 1152/1740 131 490 810 1135/1723 387 371 263,5 1153/1741 168 352 421 1136/1724 430 471 820,5 1154/1742 243 409 724 1137/1725 471 678 151 1155/1743 187 140 182 1138/1726 393 147 533 1156/1744 134 864 862 1139/1727 406 500 719 1157/1745 92 836 468 1140/1728 456 718 276 1158/1746 119 048 989 1141/1729 534 384 910 1159/1747 224 097 069 1142/1730 563 832 777 1160/1748 274 819 569 1143/1731 603 693 463 1161/1748 403 752 294 1144/1732 713 727 221 1162/1749 403 315 060 1145/1733 672 102 981 1163/1750 452 485 541 1146/1734 503 870 629 1164/1751 517 368 708 Tablo 7için kayanak Tabakoğlu, 1985, 38-39.

Page 37: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

37

2.2. EYALETLER MALİYESİ

Mali açıdan eyaletler, Has ve Salyane ile idare edilenler olarak ikiye

ayrılmıştır. Has ile idare edilen eyaletlerin beylerbeylerine, sancakbeylerine, merkez

teşkilatındaki vezirlerle bazı hanım sultanlara verildiği gibi, has şeklinde dirlikler

verilmiştir. Bunlar haslarını mültezim veya eminler eliyle yönetmiş, gelirlerini onlar

eliyle tahsil etmişlerdir. Bu eyaletlerde iktisadi ve mali yapının çatısını tımar nizamı

oluşturmaktaydı. Eyalet gelir ve giderlerinin ilke olarak kendi bünyeleri içersinde

yönetilmeleri söz konusuydu. Dolayısıyla mali açıdan belli bir muhtariyete sahiptiler.

İkinci tür eyaletlerde ise beylerbeylerine ve sancakbeylerine dirlik tahsisi

yerine başında bulundukları eyaletin hazinesinden nakit olarak salyâne (yıllık maaş)

verilmiştir. Salyanelerin miktarları genellikle kanunnamelerle tespit edilmiştir. Bu tür

eyaletlerden Mısır, Bağdat ve Basra her yıl merkeze belirli miktarda irsaliye

gönderme konusunda zorunlu tutulmuştur.

Araştırma dönemi sikkelerinde özellikle Mısır darplı sikkeler dikkati çektiği

için, Mısır Eyaleti özellikle değerlendirilecektir.

Osmanlı’da Salyane ile idare edilen dokuz eyalet mevcuttur. Bunlar; Mısır,

Bağdat, Basra, Habeş, Yemen, Lahsa, Garp ocakları (Tunus, Cezayir, Trablus)’dır.

Tımar sisteminin dışında olan bu statüdeki bölgelerin bütün vergi gelirleri doğrudan

devlete ait sayılmıştır. Eyalet defterdarları tarafından toplanan bu gelirler, çeşitli

memurlara ulufe olarak dağıtılmış, fazlası merkeze gönderilmiştir. Bunlardan sadece

Mısır, Bağdat ve Basra eyaletleri düzenli olarak her yıl İstanbul’a irsaliye

yollamışlardır.

Page 38: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

38

2.1.1. Mısır

Mısır her zaman merkezi hazineyi besleyen en önemli eyalet olmuştur.

1517’deki fetihten sonra Osmanlı maliyesinin bütçe açıklarını kapatan Mısır

irsaliyeleri, zaman zaman aksamış, Mısır’da Kölemen etkisinin tekrar hakim

olmasıyla bölgede Osmanlı nüfuzu azalmıştır.

Mısır eyaleti gelir fazlasına, Mısır hazinesi, Mısır irsaliyesi veya irsaliye

hazinesi denilmiştir. Mısır hazinesi 16. yy bütçelerinin çoğunda hem gelir hem de

gider olarak yer almıştır. 1683 yılından sonra savaş harcamalarının ağırlaşması

üzerine irsaliye doğrudan dış hazineye aktarılabilmiştir. Yine savaş şartları

dolayısıyla irsaliyenin bir bölümü donanma giderlerine ayrılmış, 1718’de ise tümü

buna tahsis edilmiştir (Tabakoğlu, 1985, 59).

Mısır hazinesinden bazı merkezi ihtiyaçları karşılamak için yapılan

harcamalar 17. yy boyunca sürekli düşme göstermiştir. Bundan ayrılan meblağlar

Mısırlı kumandanların ve Kölemen beylerinin büyük artış gösteren maaş ve

harcamalarını karşılamak için kullanıldığından, ortaya çıkan açık irsaliyeden

aktarılan kısımla kapatılır olmuştur.

1695 yılından sonra elli yıl içersinde yerel harcamalar artmaya devam etmiş

ve bunlar Mısır’ın iç kaynaklarıyla karşılanmaya çalışılmıştır. 18. yy’ın ortalarında

her yıl irsaliyenin 60 000 000 akçeden biraz fazlası hazineye ulaşmıştır. Mısır’ın iç

harcamalarındaki sürekli artış zaman zaman yapılan düzenlemelere rağmen

irsaliyenin hiçbir zaman tam olarak iç hazineye ulaşamamasına yol açmıştır

(Tabakoğlu, 1985, 60).

Page 39: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

39

Mısır’da basılan sikkelere bakacak olursak, İstanbul’da büyük gümüş

sikkelerin üretilmeye başlamasına ve yeni bir para biriminin ortaya çıkmasına karşın,

Mısır’da 18. yy’ın sonlarına kadar küçük gümüş para en önde gelen sikke ve temel

hesap birimi olma özelliğini korumuştur. İstanbul yönetimi, Mısır’da da büyük

sikkelerin basılması için baskı yaptıysa da yerel yönetciler bu talebe karşı

direnmişlerdir (Pamuk, 1999, 188). Ancak yüzyıl boyunca İstanbul’dan Kahire

darphanesine paranın standartları konusunda talimatlar gönderilmiştir. Ayrıca

İstanbul’dan gönderilen görevliler Kahire darphanesinin işleyişini ve paranın

merkezde saptanan standartlara uygun üretilmesini denetlemeye çalışmışlardır.

İstanbul’un sürekli kaygı duyduğu bir konu, Mısır’da üretilen paranın gümüş

içeriğinin İstanbul’daki kuruşa kıyasla daha düşük olmasıydı. Bu iki birim arasındaki

resmi kur bire kırk olarak saptandığı için, Kahire’de üretilen paranın gümüş içeriği,

İstanbul kuruşunun kırkta birinden daha az olduğu durumlarda, gümüşün

İstanbul’dan Mısır’a aktığı gözlenmiştir. Merkezi devleti uğraştıran bir diğer konu da

Kahire’den İstanbul’a gönderilen yıllık ödemedir. Yıllık ödemeler. 16. yy’da 500 bin

altın sultani olarak belirlenmiştir. Bu, hem İstanbul ve Kahire’nin yıllık bütçeleri,

hem de imparatorluk içindeki bölgeler arası ödeme akışı açısından oldukça önemli

bir miktardır. Ancak 18. yy’daki uygulamada, ödemeler gümüş para ile yapılmıştır.

Her yıl gönderilen miktar, İstanbul’un Kahire üzerindeki denetim ve etkinliğine

bağlıydı. Kimi yıllarda İstanbul’dan gelen uyarı ve tehditlere rağmen çok az ödeme

yapılmıştır. Yüzyılın ilk yarısında yıllık ödemeler 8 ile 30 milyon para arasında

dalgalanmış ve ortalama olarak 18 milyon para yada 135 bin altın dolaylarında

kalmıştır. Mısır parasının standartları düşünce, İstanbul’da hazineye giren miktar da

azalmıştır. Öte yandan 18. yy’da padişah adına Mısır’dan Mekke ve Medine’ye

gönderilen miktar da yarım milyon paradan 10 milyon paraya yükselmiştir.

İstanbul’un tüm gayretlerine rağmen, İstanbul ve Kahire’de darpedilen

sikkelerin gümüş içerikleri arasındaki fark sürmüştür. Bu fark ara sıra yüzde 20, hatta

yüzde 30’a kadar çıkmış, ancak uzun vadede, Kahire’nin parası İstanbul’un kuruşuna

Page 40: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

40

bağlı kalmıştır. 1720’lerden 1760’lara kadar, guruş gümüş içeriğinin yüzde 40’ını

kaybederken, Kahire parasının gümüş içeriği de onunla birlikte azalmıştır. Guruş ve

para arsındaki kur değeri sabit kalmıştır. Bu iki para birimi Venedik dükası

karşısında aynı oranda değer yitirmiştir. Ancak guruş ile para arasındaki bu ilişki

1760’larda kopmuştur. Bu tarihten sonra Mısır’daki iktisadi ve mali bunalım

nedeniyle, paranın gümüş içeriği hızla gerilemiş ve kuruşun gümüş içeriğinin kırkta

birinin yarısı düzeyine kadar inmiştir (Pamuk, 1999, 191).

Tablo 8: Mısır Parası(1690-1798)

yıllar

Sikkelerin ortalama Ağırlığı (gram)

Yaklaşık Ayarı (yüzde)

Saf Gümüş İçeriği (gram)

Saf Gümüş İçeriği (para/akçe)

Ven. Dükası Karşılığında Kur değeri

Düka karşısındaki kurlarına bakarak Para/akçe kuru

1690 0,54 70 0,41 3,1 105 2,9

1698 0,69 60 0,41 3,1 120 2,5

1705 0,63 60 0,38 2,8 130 2,6

1720 0,63 60 0,38 2,9 120 3,2

1735 0,57 60 0,34 2,7 145 2,7

1740 0,57 60 0,34 2,8 160 2,8

1760 0,35 50 0,18 1,9 168 2,8

1788 0,35 50 0,18 2,3 225 2,9

1789 0,31 44 0,14 2,4 235 2,9

1798 0,22 35 0,08 1,6 360 2,6

Tablo 8 için kaynak Pamuk, 1999, 191.

Büyük gümüş guruşlar ve kesirleri 1769-1770 yılında, Ali Bey’in yönetimi

sırasında Kahire’de de üretilmeye başlanmıştır. Bu uygulama yüzyıl sonuna kadar

devam etmiştir. Kahire’de darp edilen ilk guruş yaklaşık 15 gr ağırlığında kesilmiş ve

yüzde 31 ile 48 ayarında gümüş içermiştir. Bu durumda ilk Kahire guruşlarının aynı

yıllarda İstanbul’da basılan guruşlardan yüzde 40 ile 60 arasında daha az gümüş

Page 41: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

41

içerdiği anlaşılmaktadır. Guruşlar arasındaki fark, 1789’da İstanbul’da

gerçekleştirilen büyük tağşişten sonra biraz azalmıştır. Napolyon’un Mısır’ı 1798’de

işgali öncesinde, Kahire kuruşunun gümüş içeriği yine İstanbul’dakine yakın, ancak

onun biraz altında kalmıştır.

Mısır’ın altın sikkeleri 18. yy boyunca İstanbul’dakilere bağlı darp edilmiştir.

İstanbul’u izleyen Kahire 17. yy’ın sonlarından itibaren yeni altın sikkeler basmaya

başlamıştır. Kahire’de 16. yy’ın başlarından itibaren üretilen şerifi yada sultanilerin

yerine, 1696-1697 yılında İstanbul’da da tuğralı altınlar basılmaya başlanmıştır. 1707

yılından itibaren bunların yerine zincirli, 1725’ten sonra da fındık altınları üretilmeye

başlanmıştır. İstanbul’da olduğu gibi Mısır’da da en fazla kullanılan altın, zer-i

mahbub olmuştur. Ancak Mısır’ın fındık, zer-i mahbub ve diğer altın sikkeleri

İstanbul’da üretilenlerden daha az altın içerdiği için, kur değeri de onlardan düşüktür.

Mısır’da yönetim, ticaret ve altın akışını özendirmeye çalışmıştır. Her yıl

Sahra’nın güneyinden Mısır’a gelen hac kafileleriyle yakından ilişkili olan bu altın

akışının, 1730’lardan sonra gerilediği anlaşılmaktadır. 18. yy’da güneyden gelen

altın miktarının, Kahire darphanesinin üretim hacmiyle karşılaştırıldığında, fazla

önemli olmadığı tahmin edilmektedir. Yine de, İstanbul bölgesine kıyasla Mısır bir

altın bolluğu ve buna karşılık göreli bir gümüş darlığı yaşamıştır. Bu nedenle,

İstanbul bölgesiyle Mısır arasındaki ödemelerde altın genellikle İstanbul’a doğru

akarken, gümüş Mısır’a gitmiştir.

Page 42: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

42

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

MALİ BUHRANIN SEBEP VE SONUÇLARI 3.1. İLK MALİ BUNALIMIN NEDENLERİ

16. yy’ın ortalarından 17. yy’ın sonlarına kadar devletin giderlerinde ve

buna bağlı olarak gelirlerinde sürekli artışlar olmuştur. II. Viyana Kuşatması’nı

(1683) izleyen yıllarda bu artışların hacim olarak nitelik değiştirdiğini söyleyebiliriz.

Özellikle bürokratik ve askeri harcamalar yükselmiş ve bunlar da gelirleri kendine

doğru çekmiştir. Tablo 9’da devletin gelir-gider özetlerinin toplam rakamlarının

seyrini açık bir şekilde görebiliriz 9.

Bütçe rakamları 16.yy’da yüz iki yüz bin akçe iken 17.yy’ın başlarında

devletin sürekli olarak artan harcamalarının baskısı altında paraların da sık sık

ayarlarının düşürülmesiyle nominal değerlerde artış gözlenmiştir. Devlet bu son

dönemlerde Rumeli’deki birçok bölgeyi bazen kesin bazen de geçici olarak

kaybetmiştir. Durum bu açıdan değerlendirildiğinde, devletin gelir-gider

rakamlarındaki şişmenin gerçek anlamıyla bir artışı yansıtmadığı görülmektedir

(Tabakoğlu, 1985, 201-204).

9 Değerler akçe olarak verilmiştir. Eksi değerler bütçe açıklarını göstermektedir. Ayrıntılı bilgi için bkz. Tabakoğlu, 1985, 80-83.

Page 43: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

43

Tablo 9: Yıllara göre gelir gider farkları

YIL GELİR GİDER FARK 929-30/1523-4 116 888 358 118 783 849 -195 464 930-1/1524-5 141 272 658 126 581 347 14 694 311 933-4/1527-8 277 244 773 150 228 227 93 049 876 953-4/1546-7 241 711 834 171 872 357 69 839 477 954-5/1547-8 198 887 294 111 997 449 86 889 854 973-4/1565-6 183 088 000 189 657 000 -656 900 974-5/1567-8 348 544 150 221 532 453 127 011 728 990-1/1582-3 313 744 645 277 578 755 36 165 890 1001/1592-3 293 400 000 363 400 000 -70 000 000 1006/1597-8 300 000 000 900 000 000 -600 000 000 1017/1608 503 691 446 599 191 446 -95 500 000 1053/1643-4 514 467 015 513 817 970 649 045 1060/1650 532 900 000 687 200 000 -154 300 000 1063/1652-3 517 271 470 528 862 971 -11 591 500 1064/1654 537 356 433 658 358 459 -121 002 026 1072/1661-2 581 270 828 593 604 361 -12 333 533 1077/1666-7 553 429 239 631 861 656 -78 432 420 1079-80/1669-70 612 528 960 637 206 348 -24 677 380 1099/1687-8 700 357 065 901 003 350 -200 646 285 1102/1690-1 565 751 408 812 878 365 -247 126 955 1103/1691-2 818 188 665 950 246 521 -110 994 245 1104/1692-3 828 373 518 919 012 036 -90 638 528 1105/1693-4 797 446 775 922 173 910 -152 799 750 1106/1694-5 946 680 191 1 114 492 325 -167 512 134 1108/1696-7 938 672 901 1 096 178 240 -157 505 339 1110/1698-9a 1 053 446 625 1 176 071 292 -122 624 667 1110/1698-9b 1 147 718 378 1 211 379 266 -63 560 888 1112/1700-1a 1 173 142 514 1 109 781 204 63 361 310 1112/1700-1b 1 157 457 903 1 062 533 100 94 924 803 1113/1701-2 1 179 973 780 1 051 065 312 129 126 886 1114/1702-3 1 213 176 608 1 059 852 406 153 324 202 116/1704-5 1 254 856 289 1 150 927 314 103 928 975 1122/1710-1 1 295 082 370,5 1 000 684 957,5 294 396 413 1161/1748-9 1 648 953 720 1 714 656 400 -65 702 680

Tablo 9 için kaynak Tabakoğlu, 1985, 14.

Osmanlı para birimi akçenin uğradığı değer kaybı katsayısının bütçe

rakamlarının şişmesinde büyük payı vardır. 1584’e kadar yaklaşık 4 adedi bir dirhem

olan akçenin bu tarihten sonra 8, 17.yy’ın ilk yarısında 10, ikinci yarısında 12 ila 17,

ve hatta bir dönem 23 adedi bir dirhem ağırlığına düşmüştür. İstikrarlı bir para olan

İspanyol guruşu (riyal) ise 40 akçeden 60 akçeye, 120 akçeye ve nihayet 160 akçeye

Page 44: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

44

yükselmiştir. Döviz durumundaki yabancı paranın değerindeki artış ve akçe

değerindeki düşüşlerden hareketle bütçe rakamları bazı yıllar için sabit rakamlara

dönüştürüldüğü takdirde Tablo 10-11 verilerine ulaşılmaktadır (Tabakoğlu, 1985, 71-

83).

Tablo 10: Gelirler

Yıllar Endex Nominal Reel

929-30/1523-4 100 116 888 385 116 888 385 973-4/1565-6 100 183 088 000 183 088 000 974-5/1566-7 96 348 544 150 324 703 730 1001/1592-3 53 293 400 000 154 173 020 1017/1608 44 503 691 446 225 530 870 1064/1654 42 537 356 433 225 635 960 1077/1666-7 35 553 429 229 194 530 370 1099/1687-8 35 700 357 065 246 175 500 1103/1691-2 26 818 188 665 210 274 480 1108/1696-7 26 938 672 901 241 238 930 1116/1704-5 19 1 254 856 289 238 422 670 1122/1710-1 23 1 295 082 370 299 164 010 1163/1748 23 1 648 953 780 380 908 300

Tablo 11: Giderler∗

Yıllar Endex Nominal Reel

929-30/1523-4 100 118 783 849 118 783 849 973-4/1565-6 100 189 657 000 189 657 000 974-5/1566-7 96 221 532 453 221 532 453 1001/1592-3 53 363 400 000 363 400 000 1017/1608 44 599 191 446 599 191 446 1064/1654 42 658 358 459 658 358 459 1077/1666-7 35 631 861 656 631 861 656 1099/1687-8 35 901 003 350 901 003 350 1103/1691-2 26 929 173 910 929 173 910 1108/1696-7 26 1 096 178 240 1 096 178 240 1116/1704-5 19 1 150 927 314 1 150 927 314 1122/1710-1 23 1 000 684 957 1 000 684 957 1163/1748 23 1 710 656 400 1 710 656 400

Tablo 10 ve 11 için kaynak Tabakoğlu,1985, 14-15. Bu devirde merkezi gelirlerin umumi gelirler içersindeki oranının 16. yy’dan

18. yy.’a kadar % 58’den % 25’e düşmesinin önemli sebeplerinden biri de devlet ∗ Buna göre 1523-1748 arasındaki 225 yılda bütçe gelirlerindeki artış nominal olarak % 1410, reel olarak % 325,8 oranında,

giderlerdeki artış da nominal olarak % 1440, reel olarak % 332,6 olmuştur.

Page 45: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

45

savunma ihtiyaçlarının artmasıdır. Ülkenin sınır boylarındaki kaleler giderek daha

büyük harcamalarla korunabilir hale gelmiştir. Bundan dolayı, Tuna Nehri’nin

kuzeyindeki geniş bölgelerde padişah haslarına ait gelirin hemen hepsiyle; harp

durumu gerektirdikçe Diyarbakır, Musul, Bağdat, Girit gibi eyaletlerdeki padişah

haslarının önemli bir kısmı çoğu kez merkez hazinesine bir şey gönderilemeyecek

kadar mahallinde harcanmaya başlamış ve bu eyaletlerin tımar ve vakıf sisteminin

dışında kalan gelirleri de merkezi bütçe hesapları içersinde yer almaya başlamıştır.

Bu durum Osmanlı maliyesinin 1680’lerde daralmış bir merkezi ve genişlemiş bir

mahalli karaktere sahip olduğunu göstermektedir. Harplerin artan baskısı ile büyük

bir merkezi ordu besleme zarureti merkez maliyesini genişletme eğilimini de

beraberinde getirmiştir. Ek yükümlülükler ve nakdi ekonominin genişlemesiyle

oluşan yeni kaynaklar dış hazineyi, dolayısıyla bütçe rakamlarını kabartmıştır.

1680-1750 yılları arasını kapsayan dönemde, devlet batıda ve doğuda birçok

savaş yapmak zorunda kalmıştır. 1683-1699 yılları arası Viyana harpleri dönemidir.

Bu dönemde kaybedilen toprakları geri almak için 1718’e kadar Avusturya, Venedik

ve Rusya’yla savaşlar yapılmıştır. 1723-1742 İran savaşları ile 1737-1739 Avusturya

ve Rusya savaşları da Osmanlıyı çöküşe sürükleyen savaşlar dönemi olmuştur.

Savaşların artan baskısı ile merkezi bir ordunun yapılandırılması için merkez

hazinesi yeni kaynaklar aramaya itilmiştir. Fakat ek yükümlülüklere rağmen gider

artış hızı gelir artış hızının önünde gitmiş, mevcut kaynaklar her defasında daha geniş

bir kitle arasında bölüştürülmüştür. Bu ise, ordunun huzursuzluğunu arttırmış,

savaşlarda uğranılan başarısızlıklar yanında bu da sürekli bir gerginlik kaynağını

oluşturmuştur (Tabakoğlu, 1985, 207). Özellikle İstanbul ve çevresi moral çöküntüsü

içersinde bulunan ordunun mevacib (yeniçeri maaşı) ve cülûs bahşişi ödemelerinde

ortaya çıkan gecikmelerden ötürü sürekli bir ayaklanma tehdidi altında kalmıştır.

Dönem içersinde devletin temellerini sarsan üç büyük ayaklanma olmuştur. Bunların

sonucunda 1687’de IV. Mehmed, 1703’te II. Mustafa, 1730’da (Patrona İsyanı) III.

Ahmed tahttan indirilmiştir. Bu isyanların yanı sıra 17. yy’ın ikinci yarısında

ülkedeki hristiyanların ayaklanması ihtimali doğmuştur. Zira, bunlar olayların seyrini

takip edip bağımsızlıklarını kazanmak için fırsat aramışlardır.

Page 46: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

46

17. yy’da özellikle Celali isyanları ve İran seferleri sebebiyle nüfus azalmış

ve Anadolu’nun eski mamurluğundan eser kalmamıştır (Netâyüc ül–Vukuât, 1992,

69).

Osmanlılar, 17. yy başlarında nüfus ve vergi sayım geleneğine eski önemi

vermemişlerdir. Vergilendirilecek nüfus ve vergi alınacak gelir kaynakları sayım

zamanındaki değerleriyle deftere geçirilmiştir. Sayım geleneği unutulunca III. Murad

ve III. Mehmed zamanında yapılan sayımlar sonraki yüzyıllar için esas kalmıştır.

Dolayısıyla vergi yükümlülükleri bunlara uygun olarak doldurulmuş halde yüzyıllar

boyu hayatını sürdürmüştür. Örneğin, defterde hazineye 1000 akçe gelir sağlamakla

görevli bir köy hep bu miktar akçeyi vermekle, yükümlülüğünden kurtulmuştur

(Tabakoğlu, 1985, 207).

Osmanlı bütçe yorumları yüzyıllar boyu sürekli bir artış göstermiştir. Bu artış

sınırlar genişlerken gerçeği yansıtmış fakat sınırlar daralıp toprak kaybedilirken

gerçek olmaktan çıkmıştır. Bu sebeple gelir ve gider rakamlarındaki artışlar, büyük

ölçüde hesap birimi olan akçenin değerindeki düşmelerden ileri gelmiştir.

Osmanlı bütçesindeki bu dalgalanmalar 18. yüzyıla gelindiğinde daha bir

göze çarpmış ve “ekonomik bunalım” olarak tabir edebileceğimiz olaylar zinciri

başlamıştır. Bunları kısaca incelersek askeri harcamalardaki artışlar ilk sırayı alır.

Page 47: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

47

3.2. ASKERİ HARCAMALARDAKİ ARTIŞLAR

3.2.1. Mevacip ve Cülûs Bahşişleri

Askeri birliklere üç ayda bir ödenmesi gereken mevacipler10, hazinen en

önemli giderlerindendi. Devletin beslemek zorunda olduğu kapıkulu ocakları, ulufeli

kale neferleri ile bazı eyaletlerdeki yerli neferlerine yapılan harcamalar toplam bütçe

harcamalarının yarısından fazlasını oluşturmuş bazen 2/3’ini bulmuştur. Ayrıntılar

Tablo 12’de gösterilmiştir. Ulufe ödemelerinde görülen gecikmeler büyük

bunalımlara sebep olmuştur. Bu öncelikle ulufesi geciken askeri birlikten başlayarak

genişleyen ayaklanmalara yol açmıştır.

Hazinenin beklenmedik giderleri arasında yer alan ve padişah

değişikliklerinde ödenen cülûs başişleri büyük bir sıkıntı kaynağı oluşturmuştur.

Cülûs bahşişi yaklaşık bir yıllık ulufe tutarındaydı. Gerçi bu giderleri karşılamak

üzere bazı ek vergiler tahsil edilmiştir. Hükümdar eski padişahın görevlilerini

hizmetinde tuttuğunun belirtisi olarak bunların beratlarını yenileme yoluna gitmiştir.

Fakat cülûs-ı hümayûn dolayısıyla yapılan berat yenilemesi yıllarca sürebilmekteydi.

Dönem içinde çok sıkıntılı şartlarda II. Süleyman, II. Ahmet, II. Mustafa, III Ahmet

ve I. Mahmut ile beş cülûs olayı yaşanmıştır. II. Süleyman, III. Ahmet ve

I. Mahmut’un cülûsları bir arada olurken özellikle mevaciplerin gecikmesi buhranları

şiddetlendirmiştir. Bu sebeple biriken ve ödenmeyen ulufeler düşman önünde sürekli

olarak gerilemenin getirdiği moral bozukluğu içindeki ordunun ayaklanmasına

yetmiştir. Beş taksitlik ulufesini alamayan ordu, Avusturya cephesini boşaltıp

İstanbul’a gelerek IV. Mehmet’i tahttan indirip yerine II. Süleyman’ı geçirmiştir (8

Eylül 1687) (Tabakoğlu, 1985, 205).

10 Yeniçeri maaşı

Page 48: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

48

Edirne Vak’ası diye anılan ikinci büyük ayaklanma 1703’de Karadeniz’e

gönderilen 500 kadar cebecinin dokuz taksitlik mevacip alacakları için baş

kaldırmalarıyla başlamıştır. Giderek genişleyen olaylar Edirne’yi başkent durumuna

getirmesiyle tepkileri çeken II. Mustafa’nın tahttan indirilmesi (22 Ağustos 1703) ve

birçok yolsuzlukla suçlanan devrin şeyhülislâmı Feyzullah Efendi ve oğullarının

öldürülmesi ile sonuçlanmıştır.

Mevaciplerin ve cülûs bahşişlerinin hazine üzerindeki baskısı merkezde

periferde küçük çaplı birçok buhranın sebebi olmuştur. Bunun için özellikle Lale

Devri’nde tasarruf tedbirleri alınmaya çalışılmıştır (Cezar,1986, 32).

Tablo 12: Mahsuplar ve gider alanları. Bütçelere göre toplam mevacip,vazife ve tazminatların ve

bunların toplam bütçe giderleri içindeki oranlarının seyri (akçe olarak)

yıllar Mevcud Ödenekler % 1099/1687-8 --------- 617 677 200 68,4 1102/1690-1 --------- 508 996 869 62,6 1103/1691-2 142 599 528 512 834 56,8 1104/1692-3 148 626 535 281 393 58,2 1105/1693-4 --------- 560 657 576 59 1106/1694-5 198 605 682 650 608 61,2 1108/1696-7 193 851 638 440 234 58,2 1110/1698-9 199 714 704 821 067 59,9 1112/1700-1 178 568 674 035 852 60,7 1113/1701-2 172 973 647 810 890 61,6 1114/1702-3 171 275 637 010 877 60,1 1116/1704-5 193 143 630 778 740 54,8 1122/1710-1 176 397 619 820 408 61,9 1161/1748 --------- 1209 008 100 70,6 Tablo 12 için kaynak Tabakoğlu, 1985, 188.

Page 49: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

49

Tablo 13: Yeniçeri, acemi, cebeci, topçu, top arabacı ve süvarilerin miktarı ve bunlara ödenen yıllık

mevacipler.

yıllar mevcut mevacip 1099/1687-8 58974 231 075 210

1102/1690-1 69247 262 352 850

1103/1691-2 59956 226 716 210

1104/1692-3 62593 245 883 370

1105/1693-4 79786 252 554 260

1106/1694-5 114012 337 483 950

1108/1696-7 107403 372 370 120

1110/1698-9 103913 360 642 540

1112/1700-1 81853 315 045 460

1113/1701-2 70313 288 581 270

1114/1702-3 69463 282 714 710

1116/1704-5 93306 387 200 670

1118/1706-7 49553 327 611 430

1119/1707-8 46493 307 825 490

1120/1708-9 45161 299 875 170

1122/1710-1 43304 289 289 280

1125/1713-4 76930 387 253 480

1126/1714-5 63811 370 978 450

1131/1718-9 77388 553 451 300

1132/1719-20 63236 290 290 960

1133/1720-1 61209 395 248 570

1134/1721-2 60084 317 476 730

1135/1722-3 58753 378 029 540

/1136/1723-4 57305 369 061 240

1140/1727-8 53162 336 092 740

1141/1728-9 60637 633 753 780

1142/1729-30 62660 410 434 560

1143/1730-1 113406 849 961 820

1145-1732-3 80483 574 986 900

1146/1733-4 69090 531 743 610

1147/1734-5 66808 505 670 910

1148/1735-6 68064 531 132 540

1153/1740-1 105901 730 863 430

1154/1741-2 98121 385 030 580

1155/1742-3 90367 957 034 160

1157/1744-5 80436 653 219 390

1161/1748 83675 677 258 170

1162/1748-9 83598 650 614 320

1163/1749-50 81554 792 632 550

Tablo 13 için kaynak Tabakoğlu, 1985, 185.

Page 50: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

50

3.2.2. Sefer Giderleri

Geçici gider görünümünde olması gereken sefer giderlerinin, savaş yıllarının

barış yıllarından daha uzun sürmesi nedeniyle sürekli ek gider görünümünde olduğu

söylenebilir.

Köprülülerin sağladığı nisbi bir istikrar döneminden sonra Osmanlı Devleti

1683 ten itibaren 1699 a kadar sürecek büyük bir savaş ortamına girmiştir. Büyük bir

orduyu beslemek ve barındırmak, geniş cephelerde savaşmak zorluğu büyük bir mali

darlık yaratmıştır.

1683 II. Viyana kuşatmasının siyasi nedenleri, Osmanlı Devletinin

Macaristan ve Erdel üzerinde dış baskıların oluşmasını önlemek amacını her zaman

gütmüş olmasıyla savaş öncesi yıllarda iktidara gelen Merzifonlu Kara Mustafa Paşa

ve ekibinin Katolik Avusturya’ya karşı Protestan Macarları aktif bir şekilde

desteklemeleridir . Ekonomik açıdan tımar sistemini besleyecek yeni topraklar ile

hazineyi tıpkı Mısır irsaliyesi gibi nakdi yönden destekleyecek sürekli bir gelir

kaynağı edinmek ile Kara Mustafa Paşa’nın bir Batı İslam İmparatorluğu kurmak

gibi düşüncelerin önemli bir rol onayladığı nakledilmektedir .

Viyana önünde uğranılan büyük başarısızlık birçok tarihçi için Osmanlı

Devletinin gerileme döneminin başlangıç noktasıdır. Yeni mali kaynaklar arayışının

gerçekleşememesi ve yenilginin ardından süre gelen savaşlar bir yandan devlet

harcamalarını arttırmış, öte yandan tarımsal toprakların ve maden ocaklarının savaş

alanı içerisinde kalmasına yol açmıştır. Ülke ekonomisi büyük toprak kayıplarının

tescil edildiği 1699 Karlofça Barışına kadar Avusturya, Venedik, Rusya ve

Lehistan’la girişilen ve birçok kaynağı tüketen savaşlar için adeta seferber olmuştur.

Page 51: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

51

Barış zamanlarında dahi istisna sayılan yıllar dışında açık veren Osmanlı

bütçelerine ek giderler yükleyerek açığı büyütmüştür. Normal hazine gelirleriyle

karşılanamayan bu giderlerin ek vergiler, iç hazine desteği, iç borçlanma vs. ile

karşılanmak zarureti doğmuştur. Dönemin tüm savaş yılları için bu giderlerin

miktarlarının ve bunlar için yaratılan kaynakların neler olduğunu ortaya koymak

gerekmektedir. Ancak bu konuda verebildiğimiz tek bir örnek vardır. O da 1103 /

1691-2 yılı sefer bütçesidir ki bu yılda yapılan seferin ekonomiye getirdiği yükü

belirtmektedir (akçe olarak).

1. Gelirler (Geçen yıllarda olduğu gibi Anadolu ve Rumelinin bedel-i sürsat, züema

ve erbab-ı tımar bedeliyyesi gelirlerinden, bazı kalelerde ödenip hazineye alınan

fazifelerin yarısı ile mevaciplerin üçte ikisinden oluşan meblağ) 194 774 164

Net gelir (Tahsili ferman olunmayan bedel-i sürsat, züema ve erbab-ı tımar

bedeliyyeleri, kale görevlilerinin vazife ve mevaciplerinden yarı ve üçte iki oranında

kesilen meblağ çıkarılarak) 72 121 380

2. Giderler (Tahmini olarak)

308 177 000

A. Ordunun zahire (arpa, un, et, peksimet) ihtiyacı için

118 985 000

B. Cebehane ve Tophanenin mühimmat giderleri (tahmini)

19 500 000

C. İhracat ve icarat (çeşitli askeri destek birliklerine yapılan ödemeler)

119 500 000

D. Diğer giderler (Açık gider-gelir) 236 055 620

Page 52: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

52

Görüldüğü gibi, seferlerin finansmanına ayrılan kaynaklar hem yetersiz hem

de elde edilen gelir, potansiyelin yarısından da azdır. Böylece büyük bir gelir gider

açığı ortaya çıkmakta, sadece bir seferin hazineye getirdiği ek nakdi yük 236 055 620

akçeyi bulmuştur. Aynı yıla ait genel bütçe açığı ile sefer bütçesinin bu açığı

toplanırsa 1103/1691-2 yılı gider-gelir farkı 347 039 865 akçe olmuş, buna göre

gider fazlasını karşılamak için toplam gelirin üçte biri kadar bir ek gelire ihtiyaç

duyulmuştur. Öte yandan genel bütçedeki askeri giderlerin oranı % 58 iken sefer

giderleri ile bu oran % 83,5’ e yükselmiştir.

1683’den itibaren 16 yıl süren savaşlardan sonra 1699 ve 1700 yıllarında

imzalanan Karlofça ve İstanbul Antlaşmalarıyla Osmanlı Devleti toplam 356 bin km

karelik bir alanı müttefiklere bırakmış, üstelik Avrupa devletlerinin Osmanlıya

ödediği vergiler tümüyle kaldırılmıştır. Ayrıca kaybedilen bölgeler gelir

kaynaklarıyla birlikte elden çıkarken görevlilerin kadroları olduğu gibi kaldığından

hazinenin yükü daha da ağırlaşmıştır. Dolayısıyla dönemin başlangıcındaki savaş

faturasına yenilgiler sonucu elden çıkan toprakları da eklemek gerekirse kaybedilen

topraklardan doğan gelir kayıpları bu dönemin kimi bütçelerine girmiştir.

Savaş durumları iç hazineden dış hazineden yapılan aktarmaları arttırmış bu

olay 1683-1699 savaşları sırasında daha da belirgin hale gelmiştir

Page 53: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

53

3.2.3. Devlet Kadrolarında Şişme

Harp şartları mevacip alan askeri zümrelerde bir şişmeye yol açarken geçim

imkanlarının daralması halkı devlet kapısında bir kadro edinmesine veya devlet

hizmetinde ikinci bir kadro peşinde koşmasına yol açmıştır. Bunun yanında toprak

kayıplarıyla birlikte gelir kaynaklarının elden çıkmasına rağmen o yörenin görevlileri

devlet hazinesinden maaş almaya devam etmiştir. Öte yandan reel ulufeler düşük

olduğu için boşalan kadrolar hazineye haber verilmemiş, bunlara ödenen mevacipler

asker ileri gelenleri arasında paylaşılmıştır. Bu boş kadrolar ancak zaman zaman

yapılan yoklamalarla doldurulmuştur. Yine askeri zümrelerin vergi dışı tutulmuş

olması reayanın yeniçeri olmak özlemini kamçılamış ve bir yolunu bulup rüşvet ile

yeniçeri olanları ayıklamak devlet için önemli bir sorun haline gelmiştir.

3.3. ÜRETİM YETERSİZLİĞİ VE GELİR DÜŞÜKLÜĞÜ

Bu dönemde teknolojik hamleyi besleyecek bilgi alt yapısından yoksun olan

Osmanlı Devleti’nde tarım teknolojisindeki gerilikten dolayı üretim tümüyle tabii

şartlara bağlı kalmış ve kuraklık, salgın gibi olumsuzluklar üretime olduğu gibi

yansımıştır. Bu durumun harp şartları ve iç güvensizlikle en çok birleştiği 1683-1699

dönemi zirai üretimin kıtlık yaratacak kadar azaldığı dönemdir. Özellikle 1685-1686

yıllarında ülke çapında ölümlere yol açan büyük bir kıtlık olayı yaşanmıştır 11.

11 Bu kıtlık ortamında buğdayın kilosu 2 kuruşa, 30 dirhem ekmek 1 akçeye çıkmakla beraber

bulunmaz olmuşlardı. Arz edilen miktarlardaki olağan üstü azalış fiyat denetimlerini geçersiz

kıldığından 1687 yılına kadar kıtlık ve fiyat artışları sürmüştür. Mazı, ayrık kökü ve ceviz kabuğu

yemek zorunda kalan halktan ölenler olmuştur. Bk. Silahtar II, 243 ; Tabakoğlu , 1985, 215.

Page 54: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

54

Üretimin yetersizliğinden başka dağıtımda görülen aksamalar bunalımı daha da

şiddetlendirmiştir. Malların depolarda stok edilerek karaborsa satışlar gündeme

gelmiştir. Dağıtımdaki aksaklıklar ise devletin elde edebileceği gelirin bir takım

aracılar tarafından toplanmasına yol açmıştır. Birbirine bağlı olan bir çok sebep

yüzünden devlet bu meselelere kesin bir çözüm bulamamıştır.

3.4. İÇ GÜVENSİZLİK

Mali darlığın hem sebebi hem de bir ölçüde neticesi olan hususlardan biride iç

güvensizliktir. Halkın geçinme imkanlarını daraltan dış ve iç değişmeler devletin

harplerle yüklendiği ve çoğunlukla ağırlığı altında ezildiği tehlikelerin halka

yansıması ülkeden hemen hemen hiçbir zaman eksik olmayan eşkiya ve devlet adına

iş görenlerin baskısı halkı toprağından edip kiminin şehre göç etmesine kiminin de

eşkiyaya katılmayı bir geçim yolu olarak benimsemesine yol açmıştır.

3.4.1. Ayaklanmalar

Bu dönemde padişahları tahtlarından edecek kadar büyüklükte birçok ayaklanma

görülür. Bunlardan en önemlisi 1730 Patrona Ayaklanması’dır ve III. Ahmet’in

tahttan indirilip I. Mahmut’un tahtta çıkarılmasıyla sonuçlanmıştır. Para

siyasetindeki istikrarsızlık, şehirlere olan yığılma, Karlofça ve Pasarofça anlaşmaları

ile kaybedilen toprakları telafi politikası, işsizliğin artması, lükse ve eğlenceye olan

düşkünlük, bürokrasideki rekabet halkı patrona isyanına götürmüştür.

Page 55: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

55

3.4.2. Eşkiyalık Hareketleri

Devlet otoritesinin zayıflamasıyla birlikte eşkıyalık hareketleri baş gösterirken

tımar düzeninin bozulması Anadolu’daki eşkiya ile Rumeli’deki haydut grubunun

işlerini kolaylaştırmıştır. Böylece reaya yurtlarını terk etmiş başka yerlere

dağılmıştır. Üretim yapılmamış boş kalan bölgelerde yol kesiciler transit ticarete

darbeler vurarak hazine gelirlerinin azalmasına sebep olmuşlardır. Sürekli yol

kesmek, reayadan parasız yem ve yemek almak, para istemek, kervanları basmak,

tüccar ve yolcuların mallarını yağmalamak ve çeşitli öldürme olaylarına karışmakla

güvensizlik hat safhaya çıkmıştır. Savaşlar döneminde hem cephede düşmanla hem

de içte eşkıyalığa karşı savaşılmıştır.

Dönem dönem eşkıyalık hareketleri bastırılsa da tam anlamıyla güven ortamı

hiçbir zaman sağlanamamıştır.

3.5. DIŞ DÜNYADAKİ DEĞİŞİM

3.5.1. Dünya Ticaretinde Değişim

Osmanlı Devleti’nin kuruluş ve değişme döneminde Akdeniz çevresinde

yoğunlaşan ticari faaliyetler XV. Yüzyıl sonundan itibaren büyük deniz keşiflerinin

başlamasıyla okyanuslara açılmıştır. Hiç şüphesiz ki Osmanlı bu değişimden

olumsuz şekilde etkilenmiştir. Savaşlar ve iç güvensizlik ortamının ticaret hacmini

daraltıcı etkileri buna eklenmiştir.

Page 56: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

56

Osmanlı Devleti transit ticaret bölgesi olaya büyük önem vermekte bunun

için gümrük vergilerini %3 - %5 gibi düşük oranlarda tutmaktaydı. Fakat İran

savaşları ticari faaliyetlerin kesilmesine sebep olmuştur. Bunun için ticari barış

anlaşmaları yapılma yoluna gidilmiştir.

Başka devletler arasındaki savaşlar da Osmanlı iktisadi yapısını etkilemekten

geri kalmamıştır. Özellikle Akdeniz de korsanlık hareketleri Osmanlıyı ticari

anlamda çeşitli tedbirler almaya itmiştir (Kütükoğlu, 1986, 58). Fransa, İngiltere ve

Hollanda devletleri arasında süre gelen savaşlar denizlerde birbirlerinin ticari

gemilerini, yağma ve tahrip etmelerine neden olmuştur. Osmanlı hükümeti ise

hepsinin dostu olmak ve tarafsızlığını muhafaza etme isteği sebebi ile 1704 de bir

karar almış, 1748-1757 ve 1759 senelerinde de teyit ve tekit edilen bu karara göre

muharip devletlere ait gemiler Osmanlı suları, kal’e altı ve limanlarında harp

edemeyecekler fakat Osmanlı kara suları dışındaki taarruzlarda gasp edilen mallar

İzmir İstanbul vb. limanlara gelen gemiler gümrük resmi olan %3 ü bu mallar için

dahi ödeyeceklerdir. Fakat bu tedbirler olayları önlemeye yetmemiştir. Osmanlı

hükümeti 1757 Ekiminde uygulaması hiçte olumlu sonuç vermeyecek bir çareye baş

vurmuştur. Bu karara göre, Osmanlı reayasının gerek kendileri gerekse mallarının

İngiliz ve Fransız gemileri ile seyahat ve nakilleri yasak edildi. Bu ihtiyaç sahipleri

ancak diğer dost devletlerin gemilerini kullanacaklardı . Ancak çıkan sorunlar nedeni

ile karar bir sene sonra uygulamadan kaldırılmıştır (Kütükoğlu, 1986, 59-69).

Avrupa’daki fiyatlar Osmanlı ülkesinden yüksek olduğu için bu fiyat farkı

Osmanlı ülkesindeki ürünlerin batıya akma eğilimi içerisinde olmasına yol açmıştır.

Devlet ticaret özgürlüğünü ilke olarak benimsemesine karşın ülke için büyük önem

taşıyan buğday gibi gıda maddeleri, pamuk ve pamuk ipliği gibi sanayi ham

maddeleri ile silah, top, gülle, barut gibi savunma araçlarının ihracını yasaklamıştır.

Fakat batı, fiyat farkından ihtiyaç duyduğu maddeyi kaçak olarak Osmanlı

Ülkesinden elde edebilmiş, bu ülkenin iç üretimdeki yetersizliğini daha da

şiddetlendirmiştir.

Page 57: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

57

3.5.2. Maden ve Para Hareketleri

Osmanlılar Avrupa ile yaptığı ticarette malla gelen yabancı tüccarın yine mal

ile dönmesini ilke edinmişlerdir. Osmanlı limanlarına mal almaya gelen Avrupa

tüccarları ödemelerini peşin olarak altın ve gümüş paralarla yapılmış böylece ülkede

kıymetli maden çoğalmıştır. Fakat Hindistan ve İranlı tüccarlar topladıkları altın ve

gümüşü ülkelerine götürdükleri için XVI. yüzyılın ikinci yarısından itibaren bu

durumu önlemek amacıyla pekte başarılı olamayan tedbirler alınmaya çalışılmıştır.

Öte yandan Amerika’nın keşfedilmesiyle gümüşün bollaşıp değerinin

düşmesi sonucu Avrupa maden işletmeleri peşinden de 17. yy ın ilk yarısında

Osmanlıların Rumeli’deki madenleri iç güvensizlik ortamının da tesiriyle

kapanmışlardır. Maden kaynakları tükenen darphaneler de birbiri ardından

kapatılınca ülkede yabancı para hakimiyeti başlamıştır. Ancak Viyana kuşatması

buhranının şiddetlendirdiği para darlığı ortamında darphaneler, ardından madenler

açılarak milli paraya dönüş devri yaşanmış ve basılan yerli paralar yeni finansman

imkanları oluşturmuşlardır.

Osmanlı Devleti sürekli olarak batı-doğu maden akımları arasında kalmış ve

bu akımlar onun para sistemini ve parasının değerini etkilemiştir. Tarihinin her

safhasında “kötü para iyi parayı kovar” olgusu burada da geçerli olmuş, bu dönemde

de altın ve gümüş Osmanlı ülkesi içinde Mısır’a, dışında da İran ve Hindistan’a

kaçma eğilimi içinde olmuştur.

Özellikle Sudan, altın madenleri kapandığından Mısır da altın ve gümüş

fiyatları yükselmiştir. Bunun için Mısır darphanesindeki sikkeler İstanbul’da kesilen

Page 58: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

58

altın ve gümüş sikkelere oranla kârlı olmamıştır. Dolayısıyla burada düşük ayarlı ve

vezinli sikke kesilmiş böylece nispeten ucuzlayan İstanbul altın ve gümüşleri Mısır’a

akmıştır. Devlet ilke olarak fiyatlara fazla müdahale etmemek eğiliminde

olduğundan, İstanbul’da kesilen altın ve gümüş sikkelerin raicini sık sık

yükseltmekten çekinmiştir. Bunun için yüksek ayarlı İstanbul sikkeleri Mısır’a

kaçmış orada ayarlanıp yeniden kestirildikten sonra İstanbul’a dönmüş, bu işle

uğraşan tüccar da büyük karlar elde etmiştir. Mısır’a kaçamayan sikkelerin kenarları

kırkılmıştır. Bunun önlenmesi amacıyla Mısır’a İstanbul ayarında sikke kesilmesi

için fermanlar gönderilmiştir.

İran ve Hindistan’da da altın ve gümüş talebi yüksek olduğundan Osmanlı

ülkesinden buralara doğru da kıymetli maden akımı oluşmuştur. Kısa dönemde

darphane gelirlerini azaltan ve milli para politikası güdülmesini zorlaştıran bu olgu

ülkenin altın ve gümüş sıkıntısını arttırmıştır. 1718 ve bunu izleyen birkaç yıl içinde

ülke çapında büyük karların sürüklediği bir altın ve gümüş kaçakçılığı gözlenmiştir.

Yabancı kaynaklı altın ve gümüş paralar ile külçelerin yanında ülke içinde üretilen

bu madenlerle yeni paralar da doğuya ve güneye göç eden bu kervana katılmıştır.

Bunun sonucu, ülke içinde kıymetli maden darlığına bağlı olarak mal fiyatlarında

pahalılık ortaya çıkmıştır

.

İran savaşları sırasında ülkedeki ve hazinedeki özellikle altın darlığı

şiddetlenmiştir. Kaçakçılık ve Mısır-İstanbul para çekişmesinin sonucu olan düşük

ayarlı paraların varlığı, evvelce Ortadoğu ve Akdeniz ticaretinde oynadığı

düzenleyici rolü yitiren Sudan altın madenlerinin Afrika ve İstanbul darphanelerini

besleyememesi, buna bağlı olarak da İstanbul’a sadece altın para olarak gönderilmesi

gereken Mısır irsaliyesinin XVII. yüzyılın ortalarından 1740’a kadar kısmen gümüş

kısmen de Mısır’ın düşük ayarlı altınlarından oluşması bunun nedenleri arasındadır.

Büyük ölçüde Mısır-İstanbul para çekişmesinin sonucu olan düşük ayarlı paraların

varlığı iyi para olan altın paraları piyasadan kovmuş veya tağaşiş edilmelerine yol

açmıştır. Bu da altın fiyatlarının ve buna bağlı olarak mal fiyatlarının daha da

Page 59: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

59

yükselmesine neden olmuştur. Öte yandan vergi ve gelir kaynaklarından hazineye

altın gelmesi duraklamıştır. Bunun nedeni mültezim ve vergi tahsildarlarının gelir ve

vergileri iyi para ile toplayıp hazineye kötü para ile teslim etme eğilimleridir. Bu da

ödemelerde tıkanmalara sebep olmuştur.

3.5.3. Merkezi Para Ekonomisine Geçişin Hızlanması

Amerika’nın keşfi ile dünya ekonomisi nakdi mübadelenin yaygınlaşmasına

doğru önemli bir gelişme göstermiştir. Piyasaya yönelen kıymetli madenler, özellikle

gümüş, satın alma gücünü destekleyerek talebi yükseltmiş ve böylece fiyatlarda bir

kıpırdanmaya yol açmıştır. Batının yükselen satın alma gücü ve gösterdiği yüksek

fiyat eğilimi nakit sağlamada önemli dar boğazlarla karşılaşan ve fiyat yapılarındaki

farklılıktan dolayı piyasasındaki altın ve gümüşü Mısır’a ve doğuya kaptıran

Osmanlı hükümeti daha şiddetli bir fiyat darlığı yaratmıştır. Bu 1683’den sonra mali

baskıların şiddetlenmesiyle ekonomideki nakdileşmeye doğru olan eğilimi

güçlendirmiştir.

Tımar sistemi 17. yy’ın başlarından itibaren dünya iktisadiyatındaki

değişikliklere paralel olarak kurulmakta olan yeni dünya iktisadi dengeleri içersinde

eski önemini yitirmeye başlamıştır. Tımar kesiminin merkezi para iktisatına

bağlanması yani topraklarının iltizamlaşması bu olayın önemli bir sonucudur.

Vezirlerin, beylerbeylerinin, sancakbeylerinin büyük ve verimli hasları ile zeamet ve

tımarlar derece derece miri mukaata haline dönüştürülerek iltizam veya emanet

yoluyla merkez hazinesine bağlanmıştır. Bunun yanında artık sipahileri besleyemez

duruma düşen küçük tımarlar da çok güç durumlara düşmüşlerdir.

Page 60: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

60

Tımarların iltizama verilip mukataaya dönüştürülmesi vergi konusu olan zirai

işletmeleri verimsizleştirmeleri ile sonuçlanmıştır. Bunun üzerine de tımar

sisteminde evvelce var olan güvenliğin mukataa sisteminde ihya edilmesi için

1696’da malikane sistemi getirilmiştir.

Tımar gelirlerinin merkez hazinesine aktarılması olayı devam ederken

sipahilerin huzursuzluğu da şiddetlenmiştir. Valiler miras kalan zeameti ehliyete

bakmaksızın arz akçesi istemiyle en çok para –ve rüşvet- verene vermişlerdir. Bunun

yanında görevi başında olan sipahilerin tımar ve zeametlerini bir bahane ile

başkasına vermekten çekinmemişlerdir. Küçük dirlikler bir tımar erinin geçimine

yetmediğinden sahipleri tarafından terk edilmişlerdir. Yoklama sonucu durum tespit

edilince de çoğunlukla bu dirlikler kaldırılıp hasılı hazineye alınmak üzere iltizama

verilmiştir. Bazı tımar ve zeametler gelirlerinin çok azaldığı ileri sürülerek

bekletilmiş, işletilmeye verilmemiştir. Bu tür tımarlar beratı sepete konmuş

manasında sepet tımarı olarak adlandırılmışlardır.

Bazı tımar ve zeamet sahipleri vali ve alaybeylerine rüşvet vererek seferden

kaçınma eğilimi içersine girmişlerdir. Onların yerine fukara olan sipahiler

görevlendirilmişlerdir.

Tımar sisteminin merkezi hazineye bağlanma olayı eyalet askeri-kapıkulu

dengesini tersine çevirmiştir. 17. yy başlarında tımarlı ordusu 100 bin civarında iken

18. yy’da kapıkulları 100 bine varmıştır.

Özetle; küçük tımarların birleştirilmesi, küçük sipahilerin fakirleşmesi,

yolsuzlukların yapılması yani eski işleyişten çok fazla uzaklaşılması tımar sisteminin

hızla çökmesine neden olmuştur.

Page 61: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

61

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

BULUNTULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

İSLAMBOL KOSTANTİNİYE MISIR TOPLAM

AV

1 1

AR

85 19 23 127

AE

TOPLAM

85 19 24 128

Tablo 14: Çaltı Definesi’nde ele geçen sikkelerin darphanelere ve buluntu sayılarına göre dağılımı

Tablo 14’den anlaşılacağı gibi Çaltı Definesi’nde ele geçen sikkelerin büyük

çoğunluğu İstanbul darphanelerinde basılmıştır. İslambol ve Kostantiniye

darphaneleri dışında Mısır darphanesinde basılmış 24 sikke göze çarpmaktadır.

Definenin tek altın sikkesi olan ve Mahmut I döneminde basılan zeri mahbub da

Mısır darphanesinde basılmıştır.

Page 62: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

62

4.1. BİRİM GRAFİKLERİ

Tez kapsamındaki sikkeler iki grupta incelenmiştir. Birinci grupta sadece

Çaltı definesi islami sikkeler, ikinci grupta define dışı islami sikkeler incelenmiştir.

Aşağıda yer alan tablo 15, 16 ve 17 Söğüt Çaltı Definesi İslami sikkelerinin

ağırlık, dönem ve madensel özellikleri esas alınarak hazırlanmıştır. 18 19 ve 20.

tablolar ise define dışı islami sikkelerin verileridir.

Bu tabloların hazırlanma sebebi Söğüt Müzesi’ndeki Çaltı Definesi ve İslami

sikkelerin bize anlattıklarını rakamsal olarak daha kolay gösterebilmektir. Her

tabloyla ilgili açıklama tablonun hemen arkasından verilmiştir.

Page 63: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

63

MAHMUD I ABDÜLHAMİD I

MUSTAFA III

AHMED

III

OSMAN III

TOPLAM

AV

1 1

AR

9 8 108 1 1 127

AE

TOPLAM

10 8 108 1 1 128

Tablo 15 : Çaltı definesi islami sikkelerin padişahlara göre dağılımı (adet olarak)

Bu tabloda sadece define sikkeleri değerlendirilmiştir. Definede beş Osmanlı

padişahının sikkeleri mevcuttur. H.1115/M.1703 - H.1187/M.1789 tarihleri arasında

basılmış, 1’i altın, 127’si gümüş olmak üzere toplam 128 sikke incelenmiştir.

Sikkelerin padişahlara göre dağılımına bakarsak, 108 gümüş sikkeyle en çok

III. Mustafa’nın sikkelerinin bulunduğunu görüyoruz. III.Mustafa’nın gümüş

sikkelerinde süs, resim bakımından eskilere göre pek fark görülmez. Sikkelere tek

tek harf koyma usulü bu devirde, istisnalar dışında bırakılmış fakat bunun yerine yeni

bir uygulamaya geçilmiştir. Her sikkede adet olan culüs tarihi konmakla beraber,

paranın kesildiği sene de ayrıca gösterilmiştir. Örneğin, sikke 1180 ya da 1186

tarihinde kesilmiş ise tarih yalnız 80 veya 86 rakamlarıyla gösterilmiştir. Diğer

uygulamada ise para, culüsun kaçıncı senesinde basıldıysa o tarih üzerine

yazılmaktaydı.

Page 64: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

64

MUSTAFA III85%

MAHMUD I 7%

ABDÜLHAMİD I 6%

OSMAN III1%

AHMET III1%

MAHMUD I ABDÜLHAMİD I MUSTAFA III AHMET III OSMAN III

Tablo 16:Çaltı Definesi islami sikkelerin padişahlara göre yüzdesel dağılımı

5.2gr--5 4gr.3.9gr-4.6gr19.0gr-4%6%19.4gr

2%2.0gr-2.9gr2%

0.3gr-0.8gr86%

0.3gr-0.8gr 2.0gr-2.9gr 3.9gr-4.6gr 5.2gr--5.4gr 19.0gr-19.4gr

Tablo 17: Çaltı definesi islami sikkelerin ağırlıklarına göre yüzdesel dağılımı

Page 65: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

65

Çaltı definesi sikkeleri ağırlıksal anlamda incelendiğinde , %86’lık bir

bölümünün 0,3 gr-0,8 gr arasında olduğu görülür. Özellikle bu ağırlıktaki sikkelerin

III. Mustafa’nın sikkeleriyle örtüştüğü görülmektedir. Geriye kalan % 14 ‘lük kısmı

ise iki gramın üstündedir. Sikkelerin ağırlıksal anlamda değişiklik göstermesinin

nedeni, nisbî oranlarının farklılıklarıyla ilgilidir.

Tablo 18’de de Çaltı definesi sikkelerinin ağırlık olarak gruplandırıldığında, verilen gram

aralıklarında kaç sikke olduğu grafiksel olarak gösterilmiştir.

3 5 2

110

70

20

40

60

80

100

120

0.3gr-0.8gr 2.0gr-2.9gr 3.9gr-4.6gr 5.2gr--5.4gr 19.0gr-19.4grGram Aralığı

Adet

Page 66: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

66

ABDÜLAZİZ MUSTAFA III ABDÜLMECİD ABDÜLHAMİD

II

TOPLAM

AV

AR

1 1 9 11

AE

1 3 4

TOPLAM

1 1 4 9 15

Tablo 19: Define dışı islami sikkelerin padişahlara göre madensel dağılımı ( Adet olarak )

Tablo18’te, definede olmayan bakır sikkeler gözümüze çarpmaktadır. Sayıca oldukça az olan

define dışı islami sikkeler, defineye göre tarihsel anlamda daha geç dönemi kapsar.

1 1 1 1 1

3

4

9 9

0

1

2

3

4

5

6

7

8

9

ABDÜLAZİZ MUSTAFA III ABDÜLMECİD ABDÜLHAMİD

AV AR AE TOPLAM

Tablo 20: Aynı verilerin grafiksel görünümü

Page 67: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

67

1.9gr-2.4gr46%

12.4gr-23.4gr27%

5.4gr-6.0gr27%

u define Söğüt Ertuğrulgazi Müzesi’ne 1988 yılında teslim edilmiştir.

Söğüt’e bağlı Çaltı Köyü’nde belediyenin yol yapım çalışmaları sırasında

bulunm

Tablo 20: Define dışı sikkelerin ağırlıklarına göre yüzdesel dağılımı

4.2. ÇALTI DEFİNE SİKKELERİ HAKKINDA NOTLAR

B

uştur. Müze envanter numaraları 25-153 arasıdır. Bu definede 1 altın 127

gümüş sikke bulunmaktadır.Toplam sikke adedi 128’dir. Müzede define dışı 15 adet

islami sikke bulunmaktadır. Bunlar da çalışmama dahildir. T.C. Kültür ve Turizm

Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nden izin alınarak

araştırma yapılmıştır.(Belge no 186, Evrak kayıt no 10970 ve Tarih 26.09.2003)

Page 68: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

68

4.2.1. Tuğra

Tuğra, padişahın isim ve ünvanlarının özel bir şekilde istiflenerek

yazılm

e göre tuğra I. Murad zamanında doğmuştur. Hristiyan bir

devletl yet e tica reken Sultan

Murad mediğinde – üç parmağı ortada

birleşm ı ayrılmış o

I. Murad’ın halefleri olan padişahl ından kabul görmüştür. Daha sonraları

hattatla

hususi şekilde yazmasıyla tuğra şeki tarihçi

I. Mur

Han’ın resmi evraka pençe basma g larak yorumlamıştır. Cengiz Han

kırmızı r belgelere “al tamga”

enilmiştir (Hammer, C.1, 258).

Osmanlı paralarında tuğra şeklinde isim yazılmasına ilk olarak Yıldırım

ayezid’in oğlu Emir Süleyman’ın akçelerinde rastlanmaktadır (Ölçer, 1968, 42)

undan sonra II. Murat’ın paralarında tuğra yer almıştır. Bu tarihrten III. Murad’a

adar olan devirde paralarda tuğra görülmemektedir. III. Murad’dan itibaren tuğra

am edilmiştir. Tuğralardaki isimlere Sultan İbrahim zamanında “el

uzafferü daima” duası ilave edilmiştir. IV. Mehmed’in paralarının bazılarında bu

uanın başına bir de “sultan” kelimesi eklenmiştir. II. Mustafa zamanından itibaren

a da tuğra konulmaya başlanmıştır. Sultan Abdülmecid devrinde son

eklini alan tuğralarda “hanı Abdülmecid bin Mahmud el muzafferü daima” yazılıdır.

ultan Abmecid Tuğranın sağında bir çiçek demeti

asından doğan ve padişahın imzası niteliği taşıyan bir şekildir (Kocaer, 1967,

25). Tarihçi Hammer’

e imzalanan tabi v ret antlaşmasına imza atması ge

, imza atmasını bil n elini mürekkebe batırarak

iş ve baş parmağ larak- ahidnameye elini basmıştır. Bu imza şekli

ar taraf

rın bu imzayı grift harflerle süslemesi ve tahtta bulunan padişahın ismini

llenmiştir (Hammer, C.1, 159). Yine aynı

ad’ın antlaşmaya elini basmasının nedeninin yazma bilmemesi değil, Cengiz

eleneğinin izi o

mürekkebe batırılmış elini, esmi evraka bastığından bu

d

B

B

k

kullanılmasına dev

m

d

altın paralar

ş

Sultan II. Mahmud’tan sonra gelen padişahların tuğralarının özelliklerini şu

şekilde sıralayabiliriz.

S

Page 69: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

69

Sultan Abdülaziz Tuğranın sağ tarafı boştur.

ında çiçek vardır, 7. saltanat

yılından sonra el gazi ibaresi yazılmıştır.

Sultan Mehmed Reşad Saltanatın ilk 4 senesinde Reşat, daha sonra el

gazi yazılıdır.

n Mehmed Vahdettin Tuğranın sağ tarafı boştur.

.2.2. NOTLAR

ez no: 56

k motif, süs ve sembol

ullanılmıştır. İlk devir paralarda daha çok geometrik şekiller hakim olsa da sonlara

oğru ince bir zevkin ürünü olan çeşitli süsler paralara basılmıştır.

Mersin çiçeği paralarda süs olarak en sık kullanılan motiflerdendir. Oldukça

nadir o

Sultan V.Murad Tuğranın sağ tarafı boş, üzerinde bir ay yıldız

vardır.

Sultan Abdülhamid Tuğranın sağ

Sulta

4

T

Osmanlı paralarında değişik anlamlara gelen birço

k

d

larak da lale motifi kullanılmıştır. 53 tez nolu sikkede gördüğümüz motif de

nadir olarak görülen lale motiflerine bir örnektir.

Page 70: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

70

Tez no: 60

İlk defa II.Mustafa zamanında basılan paralarda bazı harf ve işaretlare

stlanmaktadır. Bu harfler sikkenin değişik yerlerine yerleştirilebiliyordu. Bunlar

azen çeşitli şekillerde tek tek harf olarak bazen de (ad) ve (med) gibi birleşik olarak

azılabiliyordu. Darphane eminlerinin isimlerini belirten bu harfler sikkenin her iki

rafına yazılabildiği halde genellikle durube fi yazısının üzerine yerleştiriliyordu. 57

ede de bunu açıkça görmekteyiz.

Tez no

Tez no: 7 (EK 1)

Sultan II. Abdülhamid döneminde, Abdülmecid’in paralarında olduğu gibi

ğranın sağ üst köşesinde bulunan gül dalı altıncı seneye kadar devam etmiş,

edinci seneden sonra kaldırılarak yerine “el gazi” ibaresi konmuştur. 135 tez nolu

ikke II. Abdülhamid’in saltanatının 23’üncü senesinde basıldığı için elgazi ibaresini

örebilmekteyiz.

ra

b

y

ta

tez nolu sikk

: 4 (EK 1)

Abdülmecid döneminde basılan sikkelerde tuğranın yanında çiçek motifi de

basılmaya başlanmıştır.133 tez nolu sikke buna bir örnektir.

tu

y

s

g

Page 71: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

71

Tez no: 49

III. Mustafa döneminde daha önce e bahsettiğimiz gibi sikkelere tek tek harf

koyma usulü istisnalar dışında bırakılmış akat bunun yerine yeni bir uygulamaya

geçilmiştir. Her sikkede adet olan culüs tarihi konmakla beraber, paranın kesildiği

sene de ayrıca gösterilmiştir. Örneğin, sikke 1180 ya da 1186 tarihinde kesilmiş ise

tarih yalnız 80 veya 86 raka Diğer uygulamada ise para,

culüsun kaçıncı senesinde basıldıysa o tarih üzerine yazılmaktaydı . 46 tez nolu

sikke bu örneklerden biridir.

d

f

mlarıyla gösterilmiştir.

Page 72: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

72

BEŞİNCİ BÖLÜM

TI DEFİNESİ SİKKE KATOLOĞU VE RESİMLERİ

OG

E I 03

R n yüz:Tuğra rka yüz: durube fi Konstantiniye, altta sene 1115(d)

O AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

ÇAL

ATOL5.1. K

HMA17

D II

AÖA TEZ ENV.NNO 1 109 0,7 15 mm 11 ______ İslambol Pere;523

Jem Sultan;1831, 1832

MAHMUD I

730 V n yüz: Tuğra, azze nasruhu durube fi Mısır; altta sene 1143

anül berreyni ve hakanül bahreyni essultan bin essultan (a)

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP ARİHİ

DARPHANE REFERANS

1AÖArka yüz: sult

TEZNO T2 25 2,4 gr 20mm 12 Mısır Pere 562; Jem

Sultan; 2004,2005

Page 73: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

73

MAHMUD I 1730 AR Ön yüz:Tuğra, durube fi konstantiniye, altta sene 1143 Arka yüz: Sultanül berreyni ve hakanül bahreyni essultan bin essultan(a) TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK İ

S ÇAP YÖN DARPTARİH

DARPHANE REFERAN

3 28 5,3 gr

;- ;-

25mm

12 Konstantiniye PereJem Sultan

MAHMUD I

rka yüz: Sultanül berreyni ve hakanül bahreyni essultan bin essultan(a)

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN ARİHİ

DARPHANE REFERANS

1730AR Ön yüz:Tuğra, durube fi konstantiniye, altta sene 1143 A TEZNO

DARP T

4 29 5,3 gr mm

12 Konstantiniye Jem Sultan;-

25 Pere;-

MAHMUD I 1730 AR

z u tin tt [ yüz: Sultanül berreyni ve hakanül bahreyni es ssultan(a)

TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

Ön yüArka

:Tuğra, dur be fi konstan iye, al a sene 1 14]3 sultan bin e

5 30 5,3 gr 25 mm

12 Konstantiniye ere;- Jem Sultan;- P

MUD I MAH1730

rka yüz: Sultanül berreyni ve hakanül bahreyni essultan bin essultan(a)

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARPHANE REFERANS

AR Ön yüz:Tuğra, durube fi konstantiniye, altta sene 1143 A TEZ

NODARP TARİHİ

6 31 5,4 gr mm

12 Konstantiniye em Sultan;-

25 Pere;- J

Page 74: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

74

MAHMUD I 1730 AR Ön yüz:Tuğra, durube fi konstantiniye, altta sene 1143

reyni essultan bin essultan(a)

DT

DA

Arka yüz: Sultanül berreyni ve hakanül bah TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN ARP ARİHİ

RPHANE REFERANS

7 32 5,2 gr mm

Ko niye ultan;-

25 12 nstanti Pere;- Jem S

UD I

n yüz: Tuğra, çiçek motifi,durube fi konstantiniye, altta sene 1143 rka yüz: sultanül berreyni ve hakanül bahreyni essultan bin essultan (a)

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DT

DARPHANE REFERANS

MAHM1730 AR ÖA TEZNO

ARP ARİHİ

8 42 2,7 gr 20 mm

6 ____ Konstantiniye

Sultan;1930

Pere;- Jem

MAHMUD I 1730 AR

n yüz:Tuğra, çiçek motifi y ), al e

NO

.NO RLIK ÇAP DTARİHİ

D S

ÖArka

üz: [?] durube fi Konstantiniye (a tta sen 1143

TEZ ENV AĞI YÖN ARP ARPHANE REFERAN

9 49 0,5 16 mm

9 okunmuyor Konstantiniye Jem Sultan;-

Pere;578

HMA MUD I

yü i e

NO IK Ç N İHİ

HANE NS

1730 AR

n yüz:Tuğra, sağ üstte çiçek motifi ÖArka

Z

z: durube f Mısır, altta s ne 1143

TENO

ENV. AĞIRL AP YÖ DARTAR

P DARP REFERA

10 91 0,5 1 12 _____ Mısır

Sultan;2269

6 mm Pere;580 Jem

Page 75: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

75

MAHMUD I 1730 AR Ön yüz:Tuğra, sağ üstte çiçek motifi

4[3]

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARPHANE REFERANS

Arka yüz: durube fi Konstantiniye (v), altta sene 11 TEZNO

DARP TARİHİ

11 122 0,5 1 12 ______ Konstantiniye ;- 5 mm PereJem Sultan;-

OSMAN III

rka yüz: durube fi Konstantiniye, altta sene 1168 (ba)

NO

NO IK Ç ÖN P TARİHİ

ANE NS

1754 AR Ön yüz:Tuğra A TEZ ENV. AĞIRL AP Y DAR DARPH REFERA

12 134 0,5 16 mm 12 _____ Konstantiniye Sultan;-

Pere;602 Jem

STMU AFA III

yü b , altta sene

V.NO N Hİ

D E NS

1757 AR

n yüz:Tuğra ÖArka

Z

z: (2) duru e fi İslambol 1171

TENO

EN AĞIRLIK ÇAP YÖ DARPTARİ

ARPHAN REFERA

13 33 4,2 gr mm

11 1758 İslambol

ultan;2179

24 Pere;637 em J

S

STMU AFA III

yü b , altta sene

V.NO IK P N Hİ

NE NS

1757 AR

n yüz:Tuğra ÖArka

Z

z: [?] duru e fi İslambol 1[1]71

TENO

EN AĞIRL ÇA YÖ DARPTARİ

DARPHA REFERA

14 34 4,3 gr mm

12 okunmuyor İslambol

ultan;2179

24 Pere;637 em J

S

Page 76: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

76

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz: (9) durube fi İslambol, altta sene [11]71 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

15 35 4,3 gr 24 mm

1 1765 İslambol Pere;637 Jem Sultan;2179

MUSTAFA III

n yüz:Tuğra yü b , altta sene

NO

V.NO N TARİHİ

NE NS

1757 AR ÖArka

z: [5] duru e fi İslambol [11]71

TEZ EN AĞIRLIK ÇAP YÖ DARP DARPHA REFERA

16 36 3,9 gr 24 mm

2 1761 İslambol em

Sultan;2183

Pere;637 J

MUSTAFA III

n yüz:Tuğra y r ol, altta sen

NO

V.NO LIK ÇAP N TARİHİ

NE NS

1757 AR ÖArka

üz: [84] du ube fi İslamb e 1171

TEZ EN AĞIR YÖ DARP DARPHA REFERA

17 37 2,15 gr 20 mm

12 1184 İslambol em

Sultan;2169

Pere;638 J

MUSTAFA III

rka yüz: [80] durube fi İslambol, altta sene 1171

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN Hİ

DARPHANE REFERANS

1757AR Ön yüz:Tuğra A TEZNO

DARP TARİ

18 38 2 gr mm

12 1180 İslambol 638

ultan;2169

20 Pere;Jem S

Page 77: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

77

MUSTAFA III

üz:Tuğra rube fi İslambol, altta sene 1171

EZ ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP İ

DARPHANE REFERANS

1757 AR Ön yArka yüz: [80] du TNO TARİH19 39 4,3 gr 25

12 İslambol Pere;638

n;2192 mm

1180 Jem Sulta

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz: [7] durube fi İslambol, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

20 40 4,4 gr 25 mm

1 1763 İslambol Pere;637 Jem Sultan;2187

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz: (9) durube fi İslambol, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

21 41 4,6 25 mm

11 1765 İslambol Pere;637 Jem Sultan;2190

MUSTAFA III

rka yüz: (81) durube fi İslambol, altta sene 1171

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARPHANE REFERANS

1757AR Ön yüz:Tuğra A TEZNO

DARP TARİHİ

22 46 0,6 mm

1 1181 İslambol 639

ultan;2150

15 Pere;Jem S

Page 78: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

78

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz: (84) durube fi İslambol, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

23 47 0,4 15 mm

7 1184 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2158

MUSTAFA III

R z

yüz: (81) durube fi İslambol, altta sene 1171

TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

1757 AÖn yüArka

:Tuğra

24 48 0,4 15 mm

12 1757 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2116

MUSTAFA III

n yüz:Tuğra y ltta

NO

.NO RLIK P N TARİHİ

NE NS

1757 AR ÖArka

üz: (a) durube fi Mısır, a sene [1]171

TEZ ENV AĞI ÇA YÖ DARP DARPHA REFERA

25 50 0,5 16 mm

9 _______ Mısır em

Sultan;2298

Pere;644 J

MUSTAFA III

n yüz:Tuğra y l, altta sene

NO

.NO RLIK P N TARİHİ

NE NS

1757 AR ÖArka

üz: (7) durube fi İslambo 1171

TEZ ENV AĞI ÇA YÖ DARP DARPHA REFERA

26 51 0,4 15 mm

12 1763 İslambol em

Sultan;2138

Pere;639 J

Page 79: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

79

MUSTAFA III

üz:Tuğra rube fi İslambol, altta sene [11]71

EZ ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP İ

DARPHANE REFERANS

1757 AR Ön yArka yüz: (8) du TNO TARİH27 52 0,4 15

12 İslambol Pere;639

n;2142 mm

1764 Jem Sulta

A III

n yüz:Tuğra y l, altta sene

NO

.NO RLIK P N TARİHİ

NE NS

MUSTAF1757 AR ÖArka

üz: [?] durube fi İslambo 1171

TEZ ENV AĞI ÇA YÖ DARP DARPHA REFERA

28 53 0,5 15 mm

12 olunmuyor İslambol

Sultan;2142

Pere;639 Jem

MUSTAFA III

y r ]b s 1

.NO RLIK ÇAP N Hİ

HANE NS

1757 AR

n yüz:Tuğra ÖArka

üz: (83) du ube fi [İslam ol, altta ene 117

TEZNO

ENV AĞI YÖ DARPTARİ

DARP REFERA

29 54 0,5 mm

1 1183 İslambol

tan;2155

15 Pere;639 Jem

Sul

MUSTAFA III 1757

R AÖn yüArka

zy r o en

NO

.NO IRLIK ÇAP N TARİHİ

NE NS

:Tuğra üz: (82) du ube fi İslamb l, altta s e 1171

TEZ ENV AĞ YÖ DARP DARPHA REFERA

30 55 0,5 15 mm

12 1182 İslambol

Sultan;2152

PJem

ere;639

Page 80: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

80

MUSTAFA III

rka yüz: (5) durube fi İslambol, altta sene 1171

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN Hİ

DARPHANE REFERANS

1757AR Ön yüz:Tuğra A TEZNO

DARP TARİ

31 56 0,5 mm

6 1761 İslambol Pere;639

ultan;2135

15 Jem S

MUSTAFA III

yüz ׳ا ube 11

NO A IRLIK ÇAP N Hİ

NE REFER NS

1757AR Ön yüz:Tuğra Arka TEZ

: ( ) dur fi Mısır, altta sene 71

NOENV. Ğ YÖ DARP

TARİDARPHA A

32 57 0,4 mm

9 1757 Mısır

ultan;2310

15 Pere;643 em J

S

STMU AFA III

yüz ru o

.NO N Hİ

HANE NS

1757 AR

n yüz:Tuğra ÖArka

Z

: (84) du be fi İslamb l, altta sene 1171

TENO

ENV AĞIRLIK ÇAP YÖ DARPTARİ

DARP REFERA

33 58 0,4 15 mm

1 1184 İslambol

ultan;2134

Pere;639 em J

S

STMU AFA III

y u o sen

NO A IRLIK ÇAP N Hİ

NE REFER NS

1757 AR

n yüz:Tuğra ÖArka TEZ

üz:(83) dur be fi İslamb l, altta e 11[71]

DARP NO

ENV. Ğ YÖTARİ

DARPHA A

34 58 0,5 15 mm

9 1183 İslambol

ultan;2155

Pere;639 em J

S

Page 81: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

81

MUSTAFA III

71

1757AR Ön yüz:Tuğra

rka yüz:(83) durube fi İslambol, altta sene 11A TEZ

NOENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP

Hİ TARİDARPHANE REFERANS

35 60 0,5 15 mm

12 1185 İslambol Pere;639 Jem

ultan;2159 S

TAFA III MUS 1757

AR Ön yüz:Tuğra

rka yüz: (83) durube fi İslambol, altta sene [117]1A TEZ

NOENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP

Hİ TARİDARPHANE REFERANS

36 61 0,5 15 mm 3 1757 Mısır PereJem

ultan;2156

;639

S

AFA III MUST 1757

AR Ön yüz:Tuğ a rArka yüz: (6) durube fi İslambol, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

37 62 0,4 15 mm 6 1762 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2134

MUSTAFA III

rka yüz: (a) durube fi Mısır, altta sene 1171

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN İ

DARPHANE REFERANS

1757 AR Ön yüz:Tuğra A TEZNO

DARP TARİH

38 63 0,4 15 mm 1 1762 İslambol Pere;

ultan;2279

639 Jem S

Page 82: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

82

MUSTAFA III

rka yüz: (87) durube fi İslambol, altta sene 1171

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN Hİ

DARPHANE REFERANS

1757AR Ön yüz:Tuğra A TEZNO

DARP TARİ

39 64 0,4 15 mm 6 1187 İslambol Pere;639

ultan;2163

Jem S

MUSTAFA III

yüz ا b tin

NO A RLIK ÇAP N Hİ

NE REFER NS

1757AR Ön yüz:Tuğra Arka TEZ

: ( ) duru e fi Konstan iye, altta sene 1171

DARP NO

ENV. ĞI YÖTARİ

DARPHA A

40 65 0,4 m 12 ______ Konstantiniye 15 m Pere;- em Sultan;- J

TAFA III MUS 1757

AR Ön yüz:Tuğra

rka yüz: (h) durube fi Mısır, altta sene 1171 A TEZ

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARPHANE REFERANS

NODARP

Hİ TARİ41 66 0, m

4 15 m 9 _____ Mısır Pere;644 Jem

ultan;2298 S

MUST

AFA III

rka yüz: (8) durube fi İslambol, altta sene 1171

1757AR Ön yüz:Tuğra A TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİ

DARPHANE REFERANS

42 67 0,5 m 12 1764 İslambol Pere;639

ultan;2130

15 mJem S

Page 83: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

83

MUSTAFA III

rka yüz: (82) durube fi İslambol, altta sene 1171

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN Hİ

DARPHANE REFERANS

1757AR Ön yüz:Tuğra A TEZNO

DARP TARİ

43 68 0,5 mm

12 1182 İslambol Pere;639

ultan;2152

15 Jem S

MUSTAFA III

rka yüz: (8) durube fi İslambol, altta sene 1171

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN Hİ

DARPHANE REFERANS

1757AR Ön yüz:Tuğra A TEZNO

DARP TARİ

44 69 0,6 mm

11 1764 İslambol 39

tan;2141

15 Pere;6Jem Sul

MUSTAFA III

rka yüz: (9) durube fi İslambol, altta sene [117]1

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN Hİ

DARPHANE REFERANS

1757AR Ön yüz:Tuğra A TEZNO

DARP TARİ

45 70 0,4 mm

11 1765 İslambol 39

tan;2134

15 Pere;6Jem Sul

MUSTAFA III

rka yüz: (82) durube fi İslambol, altta sene [1171]

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN Hİ

DARPHANE REFERANS

1757AR Ön yüz:Tuğra A TEZNO

DARP TARİ

46 71 0,3 15 mm

2 1182 İslambol 39

tan;2153

Pere;6Jem Sul

Page 84: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

84

MUSTAFA III

rka yüz: (80) durube fi İslambol, altta sene 1171

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN Hİ

DARPHANE REFERANS

1757AR Ön yüz:Tuğra A TEZNO

DARP TARİ

47 72 0,5 15 mm

9 1180 İslambol 639

ultan;2147

Pere;Jem S

MUSTAFA III

rka yüz(8) durube fi İslambol, altta sene 1171

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN Hİ

DARPHANE REFERANS

1757AR Ön yüz:Tuğra A TEZNO

DARP TARİ

48 73 0,4 15 mm

11 1764 İslambol 639

Sultan;2143

Pere;Jem

MUSTAFA III

n yüz:Tuğra y b l, altta sene

NO

.NO RLIK ÇAP N TARİHİ

NE REFERANS

1757 AR ÖArka

üz: (7) duru e fi İslambo 1171

TEZ ENV AĞI YÖ DARP DARPHA

49 74 0,5 15 mm 11 1763 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2136

MUSTAFA III

n yüz:Tuğra y l ene

NO

.NO RLIK N TARİHİ

NE NS

1757 AR ÖArka

üz: (9) durube fi İslambo , altta s 1171

TEZ ENV AĞI ÇAP YÖ DARP DARPHA REFERA

50 75 0,5 15 mm 11 1765 İslambol em

Sultan;2136

Pere;639 J

Page 85: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

85

MUSTAFA III

n yüz:Tuğra y ru o sen

NO

.NO RLIK ÇAP N TARİHİ

NE NS

1757 AR ÖArka

üz: (87) du be fi İslamb l, altta e 1171

TEZ ENV AĞI YÖ DARP DARPHA REFERA

51 76 0,5 15 mm 11 1187 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2163

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz: ♣ durube fi Konstantiniye, (v) altta sene 11[7]1 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

52 77 0,5 16 mm

7 ______ ultan;-

İslambol Pere;- Jem S

MUSTAFA III

rka yüz: (2) durube fi İslambol, altta sene 1171

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARPHANE REFERANS

1757AR Ön yüz:Tuğra A TEZNO

DARP TARİHİ

53 78 0,4 15 mm 12 1758 İslambol 639

ultan;2099

Pere;Jem S

MUSTAFA III

rka yüz: (81) durube fi İslambol, altta sene 1171

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DT İ

DARPHANE REFERANS

1757AR Ön yüz:Tuğra A TEZNO

ARP ARİH

54 79 0,6 15 mm

1 1181 İslambol 639 Pere;Jem Sultan;-

Page 86: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

86

MUSTAFA III

n yüz:Tuğra y l, altta sene

NO

.NO IRLIK DTARİHİ

HANE NS

1757 AR ÖArka

üz: (9) durube fi İslambo 11[71]

TEZ ENV AĞ ÇAP YÖN ARP DARP REFERA

55 80 0,5 14 mm

11 1765 İslambol em

Sultan;2144

Pere;639 J

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz:(6 md) durube fi Mısır, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

56 81 0,3 16 mm 5 ______ Mısır Pere;644 Jem Sultan;2293

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz: (80) durube fi İslambol, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

57 82 0,3 16 mm 1 1180 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2147

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz:(87) durube fi Mısır, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

58 84 0,4 15 mm 12 1765 Mısır Pere;643 Jem Sultan;2163

Page 87: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

87

MUSTAFA III

yüz ? ube 1171

.NO RLIK N Hİ

NE NS

1757AR Ön yüz:Tuğra, sağda çiçek motifi Arka

Z

: ( ) dur fi Mısır, altta sene

TENO

ENV AĞI ÇAP YÖ DARPTARİ

DARPHA REFERA

59 85 0,3 15 mm 10 _____ Mısır

ultan;2277

Pere;643 em J

S

STMU AFA III

y l ene

NO A IRLIK ÇAP N Hİ

NE REFER NS

1757 AR

n yüz:Tuğra ÖArka TEZ

üz: (2) durube fi İslambo , altta s 1171

NOENV. Ğ YÖ DARP

TARİDARPHA A

60 86 0,5 15 mm 6 1758 İslambol

ultan;2098

Pere;639 em J

S

STMU AFA III

yüz ru o e

.NO RLIK N Hİ

NE NS

1757 AR

n yüz:Tuğra ÖArka

Z

: (86) du be fi İslamb l, altta sen 1171

TENO

ENV AĞI ÇAP YÖ DARPTARİ

DARPHA REFERA

61 87 0,5 15 mm 12 1186 İslambol

ultan;2162

Pere;639 em J

S

MUSTAFA III

rka yüz: (87) durube fi İslambol, altta sene 1171

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN Hİ

DARPHANE REFERANS

1757AR Ön yüz:Tuğra A TEZNO

DARP TARİ

62 88 0,5 14 mm 11 1765 İslambol

tan;2163

Pere;639 Jem Sul

Page 88: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

88

MUSTAFA III

rka yüz: (86) durube fi İslambol, altta sene 1171

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN Hİ

DARPHANE REFERANS

1757AR Ön yüz:Tuğra A TEZNO

DARP TARİ

63 89 0,5 15 mm 11 1186 İslambol P 9 JSultan;2162

ere;63em

MUSTAFA III

rka yüz:(86) durube fi İslambol, altta sene 1171

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN Hİ

DARPHANE REFERANS

1757AR Ön yüz:Tuğra A TEZNO

DARP TARİ

64 90 0,5 15 mm 12 1186 İslambol P 9 JSultan;2162

ere;63em

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz:(7) durube fi İslambol, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

65 92 0,5 16 mm 2 1763 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2136

TAFA III MUS 1757

AR Ön yüz:Tuğra

rka yüz: (8) durube fi Mısır, altta sene 1171 A TEZ

NOENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP

Hİ TARİDARPHANE REFERANS

66 94 0,4 14 mm 6 1764 Mısır Pere;Jem Sultan;2307

643

Page 89: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

89

MUSTAFA III

rka yüz:(81) durube fi İslambol, altta sene 1171

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN Hİ

DARPHANE REFERANS

1757AR Ön yüz:Tuğra A TEZNO

DARP TARİ

67 95 0,4 15 mm 1 1181 İslambol 639

ultan;2151

Pere;Jem S

MUSTAFA III

n yüz:Tuğra y b , altta sene

NO

.NO IRLIK N TARİHİ

HANE NS

1757 AR ÖArka

üz:(3) duru e fi İslambol 1171

TEZ ENV AĞ ÇAP YÖ DARP DARP REFERA

68 96 0,4 15 mm 12 1759 İslambol ere;639

Jem Sultan;2152

P

MUSTAFA III

n yüz:Tuğra rka yüz: (7) durube fi İslambol, altta sene 11[7]1

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN Hİ

DARPHANE REFERANS

1757 AR ÖA TEZNO

DARP TARİ

69 97 0,5 15 mm 11 1763 İslambol 639

ultan;2136

Pere;Jem S

MUSTAFA III

rka yüz: (7) durube fi İslambol, altta sene 1171

1757AR Ön yüz:Tuğra A TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

70 98 0,5 15 mm 11 1763 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2136

Page 90: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

90

MUSTAFA III

rka yüz: (87) durube fi Mısır, altta sene 1171

1757AR Ön yüz:Tuğra A TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

71 99 0,5 16 mm 9 1187 Mısır Pere;643 Jem Sultan;2316

MUSTAFA III

rka yüz: (7) durube fi İslambol, altta sene [1] 17[1]

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN Hİ

DARPHANE REFERANS

1757AR Ön yüz:Tuğra A TEZNO

DARP TARİ

72 100 0,4 15 mm 1 1763 İslambol 639

ultan;2137

Pere;Jem S

MUSTAFA III

rka yüz: (8) durube fi İslambol, altta sene 1171

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN Hİ

DARPHANE REFERANS

1757AR Ön yüz:Tuğra A TEZNO

DARP TARİ

73 101 0,5 15 mm 9 1764 İslambol 639

ultan;2141

Pere;Jem S

MUSTAFA III

rka yüz: (λ)? durube fi Mısır, altta sene 1171

NO

.NO RLIK N TARİHİ

NE NS

1757 AR Ön yüz:Tuğra A TEZ ENV AĞI ÇAP YÖ DARP DARPHA REFERA

74 103 0,4 14 mm 11 ______ Mısır m

Sultan;2297

Pere;643 Je

Page 91: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

91

MUSTAFA III

rka yüz: (83) durube fi İslambol, altta sene 1171

NO

.NO RLIK N TARİHİ

NE REFERANS

1757AR Ön yüz:Tuğra A TEZ ENV AĞI ÇAP YÖ DARP DARPHA

75 104 0,4 15 mm 12 1183 İslambol 639

Sultan;2156

Pere;Jem

MUSTAFA III

rka yüz: (86) durube fi İslambol, altta sene 1171

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN Hİ

DARPHANE REFERANS

1757AR Ön yüz:Tuğra A TEZNO

DARP TARİ

76 105 0,4 15 mm 9 1186 İslambol 639

Sultan;2161

Pere;Jem

MUSTAFA III

rka yüz: (7) durube fi İslambol, altta sene 1171

1757AR Ön yüz:Tuğra A TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

77 106 0,3 15 mm 11 1764 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2137

MUSTAFA III

rka yüz: (7) durube fi İslambol, altta sene 1171

1757AR Ön yüz:Tuğra A TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

78 107 0,4 15 mm 2 1764 İslambol Pere;639Jem

ultan;2137 S

Page 92: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

92

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz: (3) durube fi İslambol, altta sene 1171 TEZ

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN

Hİ DARPHANE REFERANS

NODARP TARİ

79 108 0,5 15 mm 12 1759 İslambol 639

ultan;2152

Pere;Jem S

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz: (86) durube fi Mısır, altta sene 1171 TEZ

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN

Hİ DARPHANE REFERANS

NODARP TARİ

80 110 0,3 15 mm 3 1186 Mısır Pere;643

tan;2162

Jem Sul

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz: (82) durube fi İslambol, altta sene 1171

REFER

TEZ

NOENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP

Hİ TARİDARPHANE ANS

81 111 0,4 15 mm 11 1182 İslambol Pere;6Jem

ultan;2152

39

S

MUSTAFA III

rka yüz: (84) durube fi İslambol, altta sene 1171

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN

DARPHANE REFERANS

1757 AR Ön yüz:Tuğra A TEZNO

DARP TARİHİ

82 112 0,5 15 mm 1 1184 İslambol

tan;2157

Pere;639 Jem Sul

Page 93: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

93

MUSTAFA III

n yüz:Tuğra rka yüz: (8) durube fi İslambol, altta sene 1171

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN Hİ

DARPHANE REFERANS

1757 AR ÖA TEZNO

DARP TARİ

83 113 0,4 15 mm 12 1764 İslambol 639

ultan;2140

Pere;Jem S

MUSTAFA III

n yüz:Tuğra yüz 1 ru 117

.NO RLIK N Hİ

NE NS

1757 AR ÖArka

Z

: ( ) du be fi Mısır, altta sene 1

TENO

ENV AĞI ÇAP YÖ DARPTARİ

DARPHA REFERA

84 114 0,5 15 mm 2 1757 Mısır

tan;2297

Pere;643 Jem Sul

STMU AFA III

yüz 6 ısı

NO A IRLIK ÇAP N

ANE REFERANS

1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka TEZ

: ( md) durube fi M r, altta sene 1171

NOENV. Ğ YÖ DARP

TARİHİDARPH

85 115 0,3 15 mm 3 ______ Mısır

Sultan;2293

Pere;644 Jem

STMU AFA III

y r o sen

NO

.NO RLIK N TARİHİ

NE NS

1757 AR

n yüz:Tuğra ÖArka

üz: (86) du ube fi İslamb l, altta e 1171

TEZ ENV AĞI ÇAP YÖ DARP DARPHA REFERA

86 116 0,5 15 mm 11 1186 İslambol Jem Sultan;2161

Pere;639

Page 94: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

94

MUSTAFA III

R n yüz:Tuğra

y r o sen

TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

1757 AÖArka

üz: (85) du ube fi İslamb l, altta e 1171

87 117 0,4 15 mm 11 1185 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2159

MUSTAFA III

rka yüz: (s) durube fi Mısır, altta sene 1171

1757AR Ön yüz:Tuğra A TEZ

NOENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP

Hİ TARİDARPHANE REFERANS

88 118 0,6 15 mm 1 ______ Mısır Pere;Jem

ultan;2275

-

S

MUSTAFA III

757

: (82) durube fi İslambol, altta sene 1171

DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

1AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz TEZ ENV.NNO

O AĞIRLIK ÇAP YÖN

89 119 0,6 15 mm 12 1182 İslambol Pere;639

Jem Sultan;2153

MUSTAFA III 1757

n yüz:Tuğra rka yüz: (7) durube fi İslambol, altta sene 1171

AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

AR ÖA TEZ NO

ENV.NO

90 120 0,5 15 mm 11 1763 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2138

Page 95: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

95

MUSTAFA III 7

AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz: (82) durube fi İslambol, altta sene 1171

EZ O

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

175

TN91 121 0,5 15 mm 12 1182 İslambol Pere;639

Jem Sultan;2154

MUSTAFA III 1757

R z

yüz: (81) durube fi İslambol, altta sene 1171

TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE

AÖn yüArka

:Tuğra

REFERANS

92 123 0,4 15 mm 9 1181 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2150

MUST1757

AFA III

Ön yüz:Tuğra Arka yüz: (85) durube fi İslambol, altta sene1171

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

AR

TEZ NO 93 124 0,4 15 mm 11 1185 İslambol Pere;639

Jem Sultan;2159

Page 96: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

96

MUSTAFA III

Arka yüz: (87) durube fi İslambol, altta sene 1171

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz:[ ? durube ] fi Mısır, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

1757AR Ön yüz:Tuğra

95 126 0,3 15 mm 4 okunmuyor Mısır Pere;644 Jem Sultan;-

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz:(84) durube fi İslambol, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

96 127 0,4 15 mm 12 1184 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2158

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz:(87) durube fi İslambol, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

97 128 0,4 15 mm 12 1187 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2163

TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

94 125 0,5 15 mm 12 1187 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2163

Page 97: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

97

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz:(87) durube fi Mısır, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

98 129 0,5 16 mm 6 1187 Mısır Pere;643 Jem Sultan;2316

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz:(83) durube fi İslambol, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

99 130 0,4 16 mm 12 1183 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2156

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz:(s) durube fi Mısır, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

100 131 0,4 15 mm 6 ______ Mısır Pere;644 Jem Sultan;2275

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz:(5) durube fi İslambol, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

101 132 0,4 16 mm 12 1761 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2180

Page 98: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

98

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz:(85) durube fi İslambol, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

102 133 0,4 15 mm 12 1185 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2159

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz:(87) durube fi Mısır, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

103 135 0,4 15 mm 6 1187 Mısır Pere;643 Jem Sultan;2316

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz:(ا) durube fi Mısır, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

104 136 0,4 15 mm 9 ______ İslambol Pere;643 Jem Sultan;2296

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz:(83) durube fi İslambol, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

105 137 0,4 15 mm 12 1183 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2156

Page 99: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

99

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz:(85) durube fi İslambol, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

106 138 0,4 15 mm

11 1185 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2159

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz:(3) durube fi İslambol, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

107 139 0,4 15 mm 12 1758 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2102

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz:(83) durube fi İslambol, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

108 140 0,3 15 mm 9 1183 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2156

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz:(8) durube fi İslambol, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

109 141 0,4 15 mm 6 1764 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2141

Page 100: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

100

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz:(87) durube fi İslambol, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

110 142 0,4 15 mm 12 1187 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2163

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz:(83) durube fi İslambol, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

111 143 0,4 15 mm 12 1183 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2156

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz:(80) durube fi İslambol, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

112 144 0,5 15 mm 11 1180 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2148

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz:(ha) durube fi Mısır, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

113 145 0,3 15 mm 12 ______ Mısır Pere;- Jem Sultan;2298

Page 101: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

101

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz:(82) durube fi İslambol, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

114 146 0,4 15 mm 11 1182 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2153

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz:(1) durube fi Mısır, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

115 147 0,4 15 mm 3 1757 Mısır Pere;639 Jem Sultan;2296

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz:(81) durube fi İslambol, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

116 148 0,5 15 mm 12 1181 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2151

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz:(3) durube fi İslambol, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

117 149 0,4 15 mm 12 1759 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2152

Page 102: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

102

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz:(81) durube fi İslambol, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

118 150 0,5 15 mm 10 1181 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2151

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz:(83) durube fi İslambol, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

119 151 0,3 15 mm 12 1183 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2156

MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz:(83) durube fi İslambol, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

120 152 0,4 15 mm 10 1183 İslambol Pere;639 Jem Sultan;2156

ABDÜLHAMİD I 1774 AR Ön yüz: Tuğra, durube fi konstantiniye, altta sene 1187 Arka yüz: sultanül berreyni ve hakanül bahreyni essultan bin essultan (3) TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

121 26 19,6 gr 39 mm

1 Konstantiniye Pere;676 Jem Sultan;-

Page 103: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

103

ABDÜLHAMİD I 1774 AR Ön yüz:Tuğra, durube fi konstantiniye, altta sene 1187 Arka yüz: Sultanül berreyni ve hakanül bahreyni essultan bin essultan(2) TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

122 27 19,4 gr 39 mm

12 Konstantiniye Pere;676 Jem Sultan;-

ABDÜLHAMİD I 1774 AR Ön yüz: Tuğra Arka yüz: (8) durube fi Mısır, altta sene 11[8]7 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

123 43 0,9 gr 16 mm

3 1781 Mısır Pere;683 Jem Sultan;2467

ABDÜLHAMİD I 1774 AR Ön yüz: Tuğra Arka yüz: (1) durube fi Konstantiniye, altta sene 1187 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

124 44 0,5 gr 15 mm

12 1781 Konstantiniye Pere;681 Jem Sultan;-

ABDÜLHAMİD I 1774 AR Ön yüz: Tuğra Arka yüz: (1) durube fi Konstantiniye, altta sene 1187 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

125 45 0,5 gr 15 mm

12 1781 Konstantiniye Pere;681 Jem Sultan;-

Page 104: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

104

ABDÜLHAMİD I 1774 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz: (1) durube fi Konstantiniye, altta sene 1187 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

126 83” 0,4 15,5 mm

11 1774 Konstantiniye Pere;- Jem Sultan;-

ABDÜLHAMİD I 1774 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz: (1) durube fi Konstantiniye, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

127 93 0,4 15 mm 12 1774 Konstantiniye Pere;681 Jem Sultan;-

ABDÜLHAMİD I 1774 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz: (1) durube fi Konstantiniye, altta sene 1187 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

128 102 0,3 15 mm 1 1774 Konstantiniye Pere;681 Jem Sultan;-

Page 105: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

105

II. 5.2. RESİMLER

1 2 3

4 5

6 7

8 9

10 11 12

Page 106: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

106

13 14

15 16

17 18

19 20

21 22 23

24 25 26

Page 107: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

107

27 28 29

30 31 32

33 34 35

36 37 38

39 40 41

42 43 44

45 46 47

Page 108: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

108

48 49 50

51 52 53

54 55 56

57 58 59

60 61 62

63 64 65

66 67 68

69 70 71

Page 109: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

109

72 73 74

75 76 77

78 79 80

81 82 83

84 85 86

87 88 89

90 91 92

Page 110: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

110

93 94 95

96 97 98

99 100 101

102 103 104

105 106 107

108 109 110

111 112 113

Page 111: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

111

114 115 116

117 118 119

120

121

122

123 124

Page 112: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

112

125 126

127 128

Page 113: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

113

SONUÇ

Çaltı definesinin diğer buluntularla kıyası

Bu bölümde amaç, Söğüt Çaltı Definesi verilerini isimlerini aşağıda

belirttiğim bazı kazı buluntu sikkeleriyle kıyaslamaktır. İlk olarak Doç. Dr. Erol

Altınsapan yönetiminde 2001-2002 yıllarında yapılan Bilecik Orhan Gazi İmareti

Kazısında bulunan ve Yard. Doç. Dr. Yağmur Say tarafından incelenip yayına

hazırlanan Osmanlı sikkeleri, ikinci olarak Prof. Dr. Cevdet Bayburtluoğlu

yönetiminde 1971 yılından beri devam eden Arykanda kazılarından elde edilen 2500

den fazla sikke içinden Osmanlı dönemine ait olan ve Yard. Doç Dr Ahmet Tolga

Tek tarafından yayınlanan 40 sikke, Prof. Dr. Arif Müfit Mansel yönetiminde 1961-

1967 yılları arasında yapılan Side kazıları sırasında elde edilen ve Sabahat Atlan

tarafından yayınlanan Osmanlı dönemine ait 5 sikke ve son olarak George M. A.

Hanfmann tarafından ve 1958-1978 yılları arasında yapılmış Sard kazısında elde

edilmiş 246 Osmanlı sikkesi değerlendirilmiştir.

Define; sonradan alınmak üzere saklanmış, üç ve fazlası sikke veya değerli

eşya kümesidir. Ayrıntılarıyla anlatılan ilk define, aynı zamanda bu güne değin

bulunmuş en büyük definedir. 12 Haziran 1366’da, Marsilya’nın 50 km doğusunda,

Tourves’de bulunmuştur. Yaklaşık olarak 4 milyon sikkelik bir definedir (Price,

2001, 8).

Define sikkeleri tekrar alınmak üzere saklandığı için genellikle sayısal

anlamda büyük meblağlardadır. Sikke değerleri yüksek, hacimleri büyüktür. Oysa

kazı buluntu sikkeleri rast gele sebeplerle kaybolan buluntular olduğu için eder ve

hacim bakımından küçük sikkelerdir. Kazılarda günlük kullanımda kaybı kolay olan

Page 114: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

114

sikkeler bulunur. Bu yüzden kazı buluntu sikkeleriyle, define sikkelerinin

kıyaslanması, sağladıkları veriler açısından çok sağlıklı olmamaktadır. Definenin

defineyle, kazı buluntusunun kazı buluntusuyla kıyaslanması daha doğrudur. Ancak

günümüzde islami ve Osmanlı define buluntularıyla ilgili çalışmaların çok az olması,

bizim de çalışma sahamızı kısıtlamaktadır. Ancak ileride gerçekleşeceğine

inandığımız sikke buluntu çalışmaları sayesinde bu dönem daha iyi aydınlatılacaktır.

Definemiz I. Abdülhamid döneminde (1774-1789) gömülmüştür. Bu

dönemden önceki dört padişah dönemine ait sikkeler de içerir. Bu da imparatorluğun

sikke tecdidi konusunda pek de başarılı olmadığını gösteren güzel bir örnektir.

Tekrar değerlendirmelere bakacak olursak 1362-1918 yılları arasında 514

yıllık bir periyotta, değişik buluntu yerlerinden elde edilen toplamda 474 Osmanlı

sikkesi, periyot başına düşen sikke oranları açısından değerlendirilmiştir.

Yukarıda belirttiğimiz gibi Çaltı buluntusunun define olması, diğer incelenen

buluntuların kazı buluntusu olması değerlendirmemizin çapını daraltmıştır. Ancak

coğrafya olarak yakınlığı göz önünde bulundurulursa Bilecik Orhan Gazi İmareti

kazı bulguları kıyas açısından birkaç ipucu vermektedir.Bilecik Orhan Gazi İmareti

kazı buluntularının, 1362-1918 yılları arasına orantılı diyebileceğimiz bir şekilde

dağıldığını görmekteyiz. Ancak Çaltı definesiyle tarihsel açıdan çakışan 1703-1789

yılları arasında, baştaki ve sondaki tarihsel dönemlerin sikke dağılım oranlarına göre

çok daha az sikke içerdiğini (Ahmed III, Mahmud I, Osman III döneminde hiç yok)

görmekteyiz. Define bir kriz durumu olayıdır. Bu demek oluyor ki, genellikle, define

gömü tarihi, toplumsal, siyasal ve askeri açıdan bir şeylerin yolunda gitmediği bir

dönemi işaret eder. Definemizin I. Abdülhamid döneminde gömüldüğünden daha

önce bahsetmiştik. Çaltı definesi verilerini daha iyi anlayabilmek için o dönem

siyasi olaylarına bakmamız gerekir.

Page 115: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

115

Osmanlı maliyesi ve para düzeni 1760’lardan yüzyıl sonuna kadar birincisi

Rusya’ya karşı, ikincisi de Rusya ve Avusturya’ya karşı girişilen iki uzun ve yorucu

savaşla ciddi darbeler almıştır. Bu savaşlardan 1768’den 1774’e kadar süren ilki,

önemli mali sorunlar yarattıysa da barış döneminde biriktirilen rezervler sayesinde

büyük bir tağşişe gerek kalmadan atlatılmıştır. Yenilgiden sonra 62 bin 500 kuruşluk

küçük sayılabilecek savaş tazminatı üç yıl içinde ödenmiştir. Elimizdeki nümizmatik

kanıtlar kuruşun gümüş içeriğinin I. Abdülhamid’in saltanatı sırasında (1774-1789)

%15 kadar azaldığını göstermektedir. Ancak Venedik dükası karşısındaki kur değeri

1770’lerin ortalarından 1789’a kadar 4 kuruş 15 akçe düzeyinde, fazla değişmeden

kalabilmiştir. (Bkz.Tablo 8)

Rusya ve Avusturya’ya karşı girişilen ve 1787’den 1792’ye kadar süren ikinci

savaşta ise, Osmanlı para birimi çok daha önemli bir darbe yemiştir. Savaş giderleri,

yeniçeri maaşlarının ödenememesi, cülus bahşişinin dağıtılamaması bunalımı altında

daha fazla direnemeyen Osmanlı 1789’da büyük bir tağşiş gerçekleştirmiş ve

kuruşun gümüş içeriğini üçte bir oranında azaltmıştır.(bkz. Tablo 8,9,10)

Bir yandan savaşın yarattığı kıtlık, öte yandan da tağşişin yol açacağı

enflasyon dalgası karşısında devlet özellikle İstanbul’da sıkı bir narh uygulamasına

giderek fiyatları denetim altında tutmaya çalışmıştır. Savaş sırasında sikkelerin

resmi, diğer bir deyişle narh fiyatlarıyla piyasa fiyatları arasındaki fark, yüzyılın

başka hiçbir döneminde görülmediği kadar açılmıştır.

Tekrar değerlendirmemize dönersek, Çaltı definesinin kapsadığı tarihlerde

Bilecik Orhan Gazi İmareti kazı sikkelerinde bir azalma olduğunu görmekteyiz.

Aynı azalma Sard kazı buluntu sikkelerinde de göze çarpmaktadır.Arykanda ve

Side’ye bakarsak Çaltı’yla çakışan tarihlerde hiç sikke bulunmadığını görüyoruz.

Ancak bu sikke yokluğu bu iki yer için yerleşimin olmamsıyla ilgilidir. Arykanda’da

Page 116: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

116

II. Mahmud’tan sonra sikke, yani yerleşim olduğunu söyleyebiliriz. Side ‘de ise Fatih

ve II. Bayezid dönemlerine ait 5 sikke dışında sikke bulunmaması bu bölgede

yerleşimin devam etmediğinin göstergesidir. Ancak Bilecik ve Sard kazı buluntu

sikkelerinin azlığını bu şekilde açıklayamayız. Yerleşimin devam ettiği bölgelerde

sikkenin azalması, bir darboğazı, bir krizi işaret eder. Zaten, definemizin gömü

tarihindeki siyasal gerilim dönemi ile sikkelerin bize söyledikleri örtüşmektedir.

Ancak Bilecik’in ve Sard’ın, kazı buluntularının çok geniş bir zamana yayılmış olsa

da az sayıda sikkeyle temsil ediliyor olması, bu konuda sağlıklı tespitler yapmamızı

engellemektedir. Yapılan kazılarda elde edilecek buluntular, bu dönemi daha iyi

aydınlatacaktır.

Definenin alım gücü

Çaltı Definesi 1 altın 127 gümüş sikkeden oluşmaktadır. Define 1 zeri

mahbub olmak üzere kuruş, akçe ve ağırlıklı olarak paradan oluşur. Define akçe

olarak yaklaşık 1200 akçe (1193 akçe) dir. Dönem fiyatlarına bakacak olursak;

3 zeri mahbub + 113 akçe

2 Macar altını +313 akçe

2 fındık altını +263 akçe etmektedir.

Dönem fiyat hareketleri konusunda yeterli bilgiye sahip değiliz. Bu konuyla ilgili

yapılan değişik çalışmalar genellikle birbirini tutmamaktadır. Bu konuyla ilgili

olarak vereceğimiz değerler de yaklaşık değerlerdir.

Ö.L. Barkan ve Ş. Pamuk verilerine göre;

1489 yılı Fatih İmareti Mutfağı masraflarından alınan bilgilere göre

1 okka koyun eti= 1,716 akçe

1 kile un =21,864 akçe idi.

Page 117: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

117

(1 okka=1,285 kg ; 1 İstanbul buğday kilesi =20 okka=25,7 kg )

Buna göre;

1 kg koyun eti=1,372 akçe

1 kg un=0,85 akçe idi.

Bu fiyatlar 1489 rakamlarıdır. Fakat 16,yy ‘dan sonra yapılan tağşişler fiyatların hızlı

bir şekilde yükselmesine neden olmuş ve bu önlenememiştir. 1650 li yıllara kadar bu

fiyatlarda 5 kat artış gözlenmiştir. 18, yy ortalarında ise fiyatlar 12-15 kat artmıştır.

Buradan yola çıkarak 17. yy ortalarında yaklaşık olarak;

(fiyatların 13 kat arttığı varsayılmıştır.)

1 kg koyun etinin=17,836 akçe

1 kg unun=11,5 akçe olduğunu söyleyebiliriz.

Definemiz 1193 akçeden oluştuğuna göre o dönemde bu parayla yaklaşık olarak

66,800 kg koyun eti, 103,700 kg un alınabilmekteydi.Günümüz koşullarına göre

değerlendirirsek (1 kg koyun eti=13 000 000 TL olduğunu düşünürsek) DEFİNEMİZ

O DÖNEMDE, GÜNÜMÜZ 868 400 000 TL NIN ALIM GÜCÜNE SAHİPTİ.

Define hakkında değerlendirme

Defineyi incelediğimizde yaklaşık 1/5 oranında Mısır darplı sikke göze

çarpmaktadır.

O döneme baktığımızda Mısır’ın İstanbul’a nakit olarak her yıl ödeme

yaptığını görmekteyiz.Bu oran her yıl değişmekle birlikte 16. yy’da 500 bin altın

sultani olarak belirlenmiştir. Fakat 18. yy’a gelindiğinde ödemeler gümüş üzerinden

yapılmaya başlanmıştır. Yani o dönemde İstanbul’da Mısır darplı sikke bulunması

kolaylaşmıştır. Söğüt’ün konum olarak İstanbul’a yakınlığı Mısır darplı İstanbul

sikkelerinin kullanılmasına olanak sağlamıştır. Bunu yukarıda verilerini

gösterdiğimiz Bilecik Orhan Gazi İmareti kazılarında bulunan (darp yerleri

okunabilen 41 sikke içinden) 8 Mısır sikkesi de desteklemektedir.

Page 118: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

118

Definenin diğer sikkelerine bakarsak Mısır dışında İslambol ve Kostantiniye

darphaneli yani İstanbul basımı sikkeleri görüyoruz. Sık sık paranın uğradığı tağşiş

18. yy’da da devam etmiş fakat bu tağşişler küçük çaplı olmuştur. Aslına bakılacak

olursa Osmanlı 18. yy, 1768 seferine kadar göreceli bir barış, istikrar ve iktisadi

genişleme dönemi yaşamıştır. Elimizdeki sınırlı kaynaklar, bu dönemde balkanlar ve

Anadolu’nun pek çok bölümünde tarım malı üretimine ve mamul mallar üretimine

yapılan yatırımların arttığını işaret etmektedir. Ayrıca ticaretin hareketlendiği

gözlenmiştir.Ancak Osmanlı’yı diğer devletlerle olan ilişkileri açısından

değerlendirirsek durumun o kadar da iç açıcı olmadığını görürüz. Osmanlı

müttefiklerinin çeşitli çıkarlar doğrultusunda saf değiştirdiği bir ortamda güvende

değildi. Dönem ilişkileri oldukça karışıktı. Ruslar İngiltere ile iyi ilişkileri koruma

yönünde hareket ederken, Fransızlara karşı düşmanca davranıyorlardı. Fransa’nın

yoğun baskısı ve desteğiyle Ruslara karşı açılacak bir savaş kapıdaydı. Osmanlı

Avusturya’yla Ruslara karşı saldırı ve korunma antlaşması imzalamıştı. Nihayetinde

Rusya ile savaşa girildi. Ancak Rusya ve Prusya Devletleri arasında Polonya

topraklarının bölüşülmesi sırasında, Rusya’nın Avusturya’nın bu paylaşımdan pay

alacağını ima etmesi ve Osmanlı’nın Ruslar karşısında yenilmeye başlaması

Avusturya’nın saf değiştirmesine neden oldu. Bu da ileride yaşanacak Osmanlı- Rus,

Avusturya savaşının habercisiydi.

Yukarıdaki bilgileri değerlendirirsek; korunamayan barış anlaşmaları, savaşa

girme ihtimali, diğer devletlerle olan hassas ilişkiler gölgesinde halkın devletle güven

sorunu yaşaması oldukça doğaldır. Böyle bir ortamda, halkın para saklaması

güvensiz ve endişeli duygularla bir darboğazdan geçildiğini oldukça güzel ifade eder.

Define sahibi hakkında bilgimiz olmasa da yukarıda değindiğimiz noktalar

ışığında, ticaretle uğraşan, muhtemel alım gücü yerinde birinin (enflasyon oranı

yüksek bir ortamda para saklaması açısından) profilini çıkarabiliriz.

Page 119: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

119

KAYNAKÇA

Kitaplar

Akdağ, M. (1995). Türkiyenin İktisadi ve İçtimai Tarihi. C. 1-2. İstanbul: Cem

Yayınevi.

Altınay, A. R. (1931). Osmanlı Devrinde Türkiye Madenleri. İstanbul: İstanbul

Devlet Matbaası.

Artuk, İ. ve C. (1972). Fatih’in Sikke ve Madalyaları. Ankara: TTK Basımevi.

Bates, M. (1982). İslamic Coins. New York: The American Nümismatik Society.

Broome, M. (1985). A Handbook of İslamic Coins. London: Printed in Great Britain

by Butler and Tanner Ltd.

Cezar, Y. (1986) Osmanlı Maliyesinde Bunalım ve Değişim Dönemi .İstanbul: Alan

Yayıncılık.

Çetin, B. (2001). Osmanlı İmparatorluğu’nda Barut Sanayi (1700-1900).Ankara:

Kültür Bakanlığı Yayınları.

Page 120: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

120

Ethem, H. (1933). İslami Nümismatik İçin Bir Bibliyoğrafi Tecrübesi. Ankara: Kitap

Yazanlar Kooperatifi Neşriyatı.

Grierson, P. (1966). Bibliographie Numismatique. Bruxelles.

İnalcık, H. (1995). Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600). Çev. Ruşen

Sezer. Ankara: Yapı Kredi Yayınları.

_____________. (1997). Osmanlı İmparatorluğu’nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi

(1300-1600). İstanbul: Eren Yayıncılık.

Jem Sultan. (1977). Coins of The Ottoman Empire and The Turkish Republic, Vol.

California.

Karamursal, Z. (1940). Osmanlı Mali Tarihi Hakkında Tetkikler, Seri 8, No 11.

Ankara: TTK Yayınları.

Kıray, E. (1993). Osmanlı’da Ekonomik Yapı ve Dış Borçlar. İstanbul: İletişim

Yayınları.

Kocaer, R. (1967). Osmanlı Altınları. İstanbul: Güzel Sanatlar Matbaası.

Kolerkılıç, E. (1958). Osmanlı İmparatorluğu’nda Para. Ankara: Doğuş Lmt. Şti.

Matbaası.

Page 121: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

121

Konyalı, İ.H, (1959). Söğüt’te Ertuğrul Gazi Türbesi ve İhtilafı. İstanbul: Doğuş

Lmt. Şti. Matbaası.

Mustafa Nuri Paşa. (1992). Netayic Ül-Vukuat (Kurumları ve Örgütleriyle Osmanlı

Tarihi), C. 1-2 /3-4, Sadeleştiren, notlar ve açıklamaları ekleyen Neşet Çağatay.

Ankara: TTK Basımevi.

Ölçer, C. (1982). Karamanoğulları Beyliği Madeni Paraları. İstanbul: Yenilik

Basımevi.

____________. (1979). Sultan Abdülaziz Han Devri Osmanlı Madeni Paraları.

İstanbul: Yenilik Basımevi.

______________. (1968). Yıldırım Bayezid’ın Oğullarına Ait Akçe Mangırlar.

İstanbul: Yenilik Basımevi.

Pitcher, D. E. (2001). Osmanlı İmparatorluğu’nun Tarihsel Coğrafyası, Çev. Bahar

Tırnakçı. İstanbul: Y.K.Y.

Price, M, Carradice, I. (2001). Hellen Dünyasında Sikke. Çev. Oğuz Tekin. İstanbul:

Homer Kitabevi.

Sayar, N. (1977). Türkiye İmparatorluk Dönemi Mali Olayları, İ.İ.T.İ.A, No 281, II.

Baskı. İstanbul: Nihad Sayar Yardımlaşma Vakfı Yayınları.

Page 122: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

122

Shaw, S, Shaw, E. K.(1982). Osmanlı İmparatorluğu ve Modern Türkiye, C.II, Çev.

Mehmet Harmancı. İstanbul: E Yayınları.

Tabakoğlu, A. (1985). Gerileme Dönemine Girerken Osmanlı Maliyesi. İstanbul:

Dergah Yayınları.

Taneri, A. (1978). Osmanlı Devleti’nin Kuruluş Döneminde Hükümdarlık

Kurumunun Gelişmesi ve Saray Hayatı-Teşkilatı.Ankara: D.T.C.F. Yayınları.

Uzunçarşılı, İ. H. (1988). Osmanlı Devleti’nin Saray Teşkilatı. Ankara: TTK

Basımevi.

_________________.(1995). Osmanlı Tarihi, C.4, II. Kısım. Ankara: TTK

Yayınları.

Page 123: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

123

Makaleler

Aykut, N. (1990). Para Tarihi Bakımından Osmanlı Gümüş Sikkeleri, V.

Milletlerarası Türkiye Sosyal ve İktisat Tarihi Kongresi, Tebliğler, Marmara

Üniversitesi Türkiyat Araştırma ve Uygulama Merkezi, İstanbul, 21-25 Ağustos

1989, Ss. 727-731.

Akdağ, M (1950). “Osmanlı İmparatorluğu’nun Kuruluş ve İnkişafı Devrinde

Türkiye’ni İktisadi Vaziyeti” , Belleten, C.14, S.55, Ss.321- 405.

Arda, T. S. (1979). “Abdülhamid I Döneminde İstanbul’da Basılan Gümüş Paralar”,

T.N.D Bülteni, No 4, Ss. 25-32.

Artuk, İbrahim- Cevriye (1974). “İstanbul Arkeoloji Müzeleri Teşhirdeki İslami

Sikkeler Katoloğu”, Başbakanlık Kültür Müsteşarlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel

Müdürlüğü Yayınları, Seri 3, No 7, Ss. 612-723.

Artuk, İbrahim-Cevriye (1981). “Osmanlı İmparatorluğu Zamanındaki Darphanelere

Genel Bir Bakış”, I. Uluslararası Türk İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Kongresi,

İ.T.Ü., Ss. 267-279.

Artuk, İ. (1982). “I. Murad’ın Sikkelerine Genel Bir Bakış”, Belleten, C.46/181-184,

Ss. 787-793.

____________ (1980). “Osmanlı Beyliği’nin Kurucusu Osman Gazi’ye Ait Sikke”,

I. Uluslararası Türkiye’nin Sosyal ve Ekonomik Tarihi Kongresi, Hacettepe

Üniversitesi, 11-13 Temmuz 1977, Ss. 28-31.

____________ (1979). “Osmanlılarda Veraset-i Saltanat ve Bununla İlgili Sikkeler”,

İ.Ü.E.F. Tarih Dergisi, S.32, Ss. 257-279.

____________ (1997). “Sikke”, İslam Ansiklopedisi, C.10, Ss. 621-640.

Page 124: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

124

Aykut, N. (1987). “Osmanlı İmparatorluğu’nda Sikke Tecdidleri”, Tarih Enstitüsü

Dergisi, S.13, Ss. 257-297.

___________ (2000), “Osmanlı Sikkeleri”, Türkler Ans., C.10, Ss. 823-842.

Barkan, Ö.(1970). “16. Asrın İkinci Yarısında Türkiye’de Fiyat Hareketleri” , VII.

TTK. Kongresi, Ss. 559-607.

Baykal, B.S. (1988). “Osmanlı İmparatorluğu’nda 17. ve 18. Yüzyıllar Boyunca Para

Düzeni ile İlgili Belgeler”, Belgeler, C.13, S.17, Ss. 87-115.

Coşkun, B. (1981) “Nikel Meskukat”, T.N.D. Bülteni, No 6-7, Ss. 63-64.

Çağatay, N. (1973). “Osmanlı İmparatorluğu’nda Maden İşletme Hukuku”, D.T.C.F.

Dergisi, Cumhuriyet Sayısı, C.2, S.1, Ss. 118-126.

Darkot, B. (1997). “Söğüt”, İ. A., C.10, s.761.

Ergenç, Ö. (1978). “17. Yüzyılın Sonlarında Osmanlı Parası Üzerinde Yapılan

İşlemlere İlişkin Bazı Bilgiler” ODTÜ Gelişme Dergisi, Ss. 86-97.

Genç, M.(1989). “Osmanlı İktisadi Dünya Görüşünün İlkeleri”, Sosyoloji Dergisi,

S.1, Ss. 175-185.

Hutteroth, W.D. (2000). “Osmanlı İmparatorluğu’nun Tarihi Coğrafyası” Türkler

Ans., C.9, Ss. 45-53.

İzbırak, R. (1980). “Söğüt”, Türk Ans., C.29.

Kabaklarlı, N, Ölçer,C. (1977). “Dokuz Değişik Nakışlı Osmanlı Mangırı”, T.D.D.

Bülteni, No 2, Ss. 19-23.

Page 125: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

125

Kazgan, H. (1980). “Sultan II. Mahmud Devrinde Enflasyon ve Darphane Amiri

Kazaz Artin”, Toplum ve Bilim, S. 11, Ss. 115-130.

Okyar, O. (1980). “Ottoman Economik During The 16th Century”, I. Uluslararası

Türkiye’nin Sosyal ve Ekonomik Tarihi Kongresi, Hacettepe Üniversitesi, 11-13

Temmuz 1977, Ss. 111-115.

Ölçer, C. (1977). “III. Mehmed Devri Nadir Bir Dirhemi”, T.D.D. Bülteni, No 2, Ss.

26-27.

______________ (1977). “Nadir Bir Mısır Nısfiyesi”, T.D.D. Bülteni, No 2, s.16.

______________(1979). “Nadir Bir Mustafa I Medinisi”, T.D.D. Bülteni, No 4, Ss.

33-35.

______________(1988). “Nadir Birkaç Osmanlı Sikkesi”, Belgeler, C.13, S.17,

Ss..83-87.

______________(1977). “Son Yedi Padişah Devrinde İstanbul’da Darp Edilen

Gümüş Paralar”, T.D.D. Bülteni, No 2, Ss. 24-25.

______________(1979). “Sultan Mehmed Reşad’ın Selanik, Manastır, Kosova

Vilayetlerine Yaptığı Ziyaret İle İlgili Darp Edilen Paralar”, T.D.D. Bülteni, No 4,

Ss.12-21.

Öztürk, M. (2000). Genel Hatlarıyla Osmanlı Para Tarihi” , Türkler Ans., C.10, Ss.

802-821.

_____________ (2000). “Osmanlı Dönemi Fiyat Politikası ve Fiyatların Tahlili”,

Türkler Ans., C. 10, Ss. 843-849.

Page 126: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

126

Paksoy, İ. G. (1981). “Osmanlılarda Darp Tekniğinin Gelişmesi” I. Uluslararası

Türk İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Kongresi, İ.T.Ü., Ss. 30-36.

Pamuk, Ş. (1978). “Osmanlı İmparatorluğu’nda Yabancı Sermaye:Sektörlere ve

Sermayeyi İhrac Eden Ülkelere Göre Dağılım (1854-1914) “ ODTÜ Gelişme

Dergisi, Türk İktisat Tarihi Üzerine Araştırmalar, Ss. 131-162.

Sahillioğlu, H. (1964). “17. Asrın İkinci Yarısında İstanbul’da Tedavüldeki

Sikkelerin Raici, Belgeler, Ss. 227-235.

______________ (1962-1963) “Bir Mültezi Zimem Defterine Göre 15. Yüzyıl

Sonunda Osmanlı Darphane Mukataaları”, İktisat Fakültesi Mecmuası, C. 23, S. 1-2,

Ss. 145-218.

______________(1968). “Fatih’in Son Yıllarında Bakır Para Basılması ve

Dağıtılması İle İlgili Belgeler”, Belgelerle Türk Tarih Dergisi, S.6,Ss. 72-75.

______________(1988). “IV. Murad’ın Bağdad Seferi Menzilnamesi” (Bağdad

Seferi Harp Jurnalı), Belgeler, C.13, S.17, Ss. 43-82.

________________(1978). “Osmanlı Para Tarihinde Dünya Para ve Maden

Hareketlerinin Yeri (1300-1750)”, ODTÜ Gelişme Dergisi, Türk İktisat Tarihi

Üzerine Araştırmalar, Ss. 1-37.

Stockmann, K. (1981). “IV. Mustafa’nın Nadir Bir Parası, T.N.D. Bülteni, No 6-7,

Ss. 47-49.

Takiyuddin Ahmed el Makrizi. (1953). “El Nukud El Kadime Ve’l-İslamiye”, Çev.

İbrahim Artuk, Belleten, C.17, Lev.3, Ss. 367-392.

Tekin, O. (2000). “Osmanlı İmparatorluğu’nda Para”, Yeni Türkiye, 701 Osmanlı

Özel Sayısı II, Ekonomi ve Toplum, S.32, Ss. 168-179.

Page 127: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

127

Tözen, İ. (1975). “Arap-Sasani Paraları” T.N.D Bülteni ,No 7, Ss. 3-25.

Tözen, İ, Aykut, T. (1975). “Arap-Sasani Paraları”, T.N.D. Bülteni, No 7, s.19.

Wallerstein, I. (1980). “The Otoman Empire And The Capitalist World-

Economi:Some Qustions For Research”, ”, I. Uluslararası Türkiye’nin Sosyal ve

Ekonomik Tarihi Kongresi, Hacettepe Üniversitesi, 11-13 July 1977, Ss. 117-122.

Page 128: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

128

Süreli Yayınlar

Belgeler Belgelerle Türk Tarih Dergisi Belleten D.T.C.F. Dergisi Ekonomi ve Toplum İ.Ü.E.F. Tarih Dergisi İktisat Fakültesi Mecmuası O.D.T.Ü. Gelişme Dergisi Sosyoloji Dergisi Tarih Enstitüsü Dergisi Toplum ve Bilim Türk Nümismatik Derneği Bülteni Yeni Türkiye

Page 129: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

129

Ansiklopediler İslam Ansiklopedisi Osmanlı Tarihi Ansiklopedisi Türkler Ansiklopedisi Yıllıklar Bilecik İl Yıllığı (1974)

Page 130: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

130

EKLER

Page 131: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

131

EK - 1 MUSTAFA III 1757 AR Ön yüz:Tuğra Arka yüz:(80) durube fi İslambol, altta sene 1171 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

1 6 1,9 20 mm 12 1180 İslambol Pere;638 Jem Sultan;2165

ABDÜMECİD 1839 AE Ön yüz:Tuğra, çiçek motifi, altta sene 19 Arka yüz: ortada 40,azze nasrühu durube fi Konstantiniye, 1255(yazılar devren yazılmıştır.) TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

2 7 20,2 37 mm 12 1857 Konstantiniye Pere;902 Jem Sultan;3343

ABDÜMECİD 1839 AE Ön yüz:Tuğra, çiçek motifi, altta sene 19 Arka yüz: ortada 40,azze nasrühu durube fi Konstantiniye, 1255(yazılar devren yazılmıştır.) TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

3 8 19,5 37 mm 12 1857 Konstantiniye Pere;902 Jem Sultan;3343

Page 132: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

132

ABDÜMECİD 1839 AE Ön yüz:Tuğra, çiçek motifi, altta sene 19 Arka yüz: ortada10 ,azze nasrühu durube fi Konstantiniye, 1255(yazılar devren yazılmıştır.) TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

4 9 5,4 27mm 12 1857 Konstantiniye Pere;905 Jem Sultan;3321

ABDÜMECİD 1839 AR Ön yüz:Tuğra, çiçek motifi, altta sene 15 Arka yüz: ortada 40,azze nasrühu durube fi Konstantiniye, 1255(yazılar devren yazılmıştır.) TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

5 13 23,4 37 mm 12 1853 Konstantiniye Pere;891 Jem Sultan;3441

ABDÜLAZİZ 1861 AE Ön yüz:Tuğra, P.20 Arka yüz:(4) durube fi Mısır, altta sene 1277 TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

6 4 12,4 32 mm 12 1864 Mısır Pere;954 Jem Sultan;-

ABDÜLHAMİD II. 1876 AR Ön yüz:Tuğra, sağda elgazi, altta sene 23 Arka yüz:azze nasrühu durube fi Konstantiniye, 1293(yazılar devren yazılmıştır.) TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

7 14 6 24 mm 12 1898 Konstantiniye Pere;985 Jem Sultan;-

Page 133: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

133

ABDÜLHAMİD II. 1876 AR Ön yüz:Tuğra, sağda elgazi, altta sene 12 Arka yüz:azze nasrühu durube fi Konstantiniye, 1293(yazılar devren yazılmıştır.) TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

8 15 5,9 24 mm 12 1887 Konstantiniye Pere;985 Jem Sultan;-

ABDÜLHAMİD II. 1876 AR Ön yüz:Tuğra, sağda elgazi, altta sene 17 Arka yüz:azze nasrühu durube fi Konstantiniye, 1293(yazılar devren yazılmıştır.) TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

9 16 2,4 18 mm 12 1892 Konstantiniye Pere;986 Jem Sultan;-

ABDÜLHAMİD II. 1876 AR Ön yüz:Tuğra, sağda elgazi, altta sene 28 Arka yüz:azze nasrühu durube fi Konstantiniye, 1293(yazılar devren yazılmıştır.) TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

10 17 2,4 18mm 12 1904 Konstantiniye Pere;986 Jem Sultan;-

ABDÜLHAMİD II. 1876 AR Ön yüz:Tuğra, sağda elgazi, altta sene 17 Arka yüz:azze nasrühu durube fi Konstantiniye, 1293(yazılar devren yazılmıştır.) TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

11 18 2,4 18 mm

12 1892 Konstantiniye Pere;986 Jem Sultan;-

Page 134: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

134

ABDÜLHAMİD II. 1876 AR Ön yüz:Tuğra, sağda elgazi, altta sene 32 Arka yüz:azze nasrühu durube fi Konstantiniye, 1293(yazılar devren yazılmıştır.) TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

12 19 5,9 24 mm 12 1907 Konstantiniye Pere;985 Jem Sultan;-

ABDÜLHAMİD II. 1876 AR Ön yüz:Tuğra, sağda elgazi, altta sene 17 Arka yüz:azze nasrühu durube fi Konstantiniye, 1293(yazılar devren yazılmıştır.) TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

13 20 2,4 18 mm 12 1892 Konstantiniye Pere;986 Jem Sultan;-

ABDÜLHAMİD II. 1876 AR Ön yüz:Tuğra, sağda elgazi, altta sene 3 Arka yüz:azze nasrühu durube fi Konstantiniye, 1293(yazılar devren yazılmıştır.) TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

14 21 2,4 18 mm

12 1878 Konstantiniye Pere;986 Jem Sultan;-

ABDÜLHAMİD II. 1876 AR Ön yüz:Tuğra, sağda elgazi, altta sene 8 Arka yüz:azze nasrühu durube fi Konstantiniye, 1293(yazılar devren yazılmıştır.) TEZ NO

ENV.NO AĞIRLIK ÇAP YÖN DARP TARİHİ

DARPHANE REFERANS

15 22 2,4 18 mm

12 1883 Konstantiniye Pere;986 Jem Sultan;-

Page 135: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

135

EK - 2

2

3

4

5

Page 136: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

136

6

9 10

14 15

Page 137: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

137

EK – 3 Padişahlar Periyot Zaman

aralığı Çaltı Definesi

Bilecik Orhan Gazi İmareti

Arykanda Side Sard

Murad I 1362-1389 27 - 3 - - 10

Bayezid I

1389-1402 13 - 1 - - 25

Emir Süleyman 1402-1410 8 - -

- - 3

Çelebi Mehmed 1412-1421 8 - 1 - - 9

Murad II 1421-1451 30 - 2 27

Mehmed II 1451-1481 30 - 9 2 43

Bayezid II 1481-1512 31 - 1 3 8

Selim I (Yavuz) 1512-1520 8 - - 7

Süleyman I (Kanuni)

1520-1566 46 - 1 9

Murad III 1574-1595 21 - - 6

Mehmed III 1595-1603 8 - - 29

Ahmed I 1603-1617 14 - - 7

İbrahim I 1640-1648 8 - - 1

Mehmed IV 1648-1687 39 - 1 8

Süleyman II 1687-1691 4 - 3 24

Ahmed II 1691-1695 4 - 1 -

Ahmed III 1703-1730 27 1 - 1

Mahmud I 1730-1754 24 10 - 1

Osman III 1754-1757 3 1 - -

Mustafa III 1757-1774 17 108 1 2

Abdülhamid I 1774-1789 15 8 2 6

Selim III 1789-1807 18 - 1 -

Mustafa IV 1807-1808 1 - 1 -

Mahmud II 1808-1839 31 - 7 9 10

Abdülmecid 1839-1861 22 - 18 5 9

Abdülaziz 1861-1876 15 - - - 1

Abdülhamid II 1876-1909 33 - 2 17 -

Mehmed V 1909-1918 9 - - 8 -

TOPLAM

514

128

55

40

5

246

Page 138: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

138

HARİTALAR

Page 139: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

139

Harita I: Anadolu toprakları

Page 140: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

140

Harita II: Rumeli

Page 141: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

141

Harita III ve IV: Tuna ve Bosna toprakları

Page 142: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

142

Harita V ve VI: Kafkasya ve Suriye

Page 143: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

143

Harita VII: Lübnan toprakları

Page 144: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

144

Harita VIII: Arap Yarımadası ve Mısır

Page 145: GİRİŞ - docs.neu.edu.trdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari... · 5 (=0,401gr) da az bir vezne 0,384 grama kadar düşürülmüştür. III. Mehmed devrinde 1600’de

145

Harita IX: Afrika sahilleri