gÎrÎŞ etüdümüzün konusu tür, hukukundk ormaa …

55
Tt'RK HUKUKUNDA ORMAN MÜLKİYETİ Asistan Dr. Itülent Köprülü — Sayın Horam Uatad Onl. PraJ. Ebül'ÛM Mardin'e GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu, Türk Hukukunda orman mülkiyetidir. Orman- lar, cemiyet hayatında muhtelif cephelerde olmak üzere çok önemli bir yer İşgal etmektedir. Memleketin, tabiî ve iktisadi varlıklarından en mühimmi olan orman- larla insan toplulukları yakından ilgilenmiş ve bunlara mütedair bir çok kaide ve müeyyideler vazeylemek zarureti karşısında kalmıştır. Hukukî sahada da ormanların rolü büyük olmuş ve her devlet bu hususta» muhtelif devirlerde olmak üzere bir çok kanuni mevzuat ısdar eylemeğe mecbur kalmıştın Son zamanlarda beşeriyete ifa ettikleri bir çok hizmetler gözönünde tutulan ve bu tabii varlıkların, artık âmme emlâki kategorisinde yer al- maları durumu doktrin sahasından çıkarak, bazı devletlerde pozitif hu- kuk sahasına da girmiş bulunmaktadır. İncelemelerimize ormanları mevzu olarak seçmemize başlıca iki se- bep âmil olmuştur. Bunlardan birincisi» memleketimizi yakından ilgilen- diren mühim bir konu üzerinde çalışmak; diğeri ise bu hususun, bizde hukukî bakımdan hemen hemen hiç incelenmemiş olmasıdır. Bu son durum, yabancı memleketler için de varit bulunmaktadır. Esasen bu mesele zamanımız için aktüel bir mahiyet taşımakta, gerek doktrin ve gerek tatbikatta bunun neticeleri yakından görülebilmektedir. İncelemelerimiz âmme hukuku sahasına müstenit bulunmakla bera- ber, bir çok noktalarda hususî hukuk müesseselerine de temastan kendi- mizi uzak tutamadık. Bilindiği gibi Roma hukuk âlimlerinden Ulpianus tarafından tnstitu- tiones adlı meşhur eserinde, İlk defa yapılan bu tefrik, daha ziyade sun i bir mahiyet taşımakta ve hukuki sahalardaki incelemelerle, müessesele- rin tasnifini kolaylaştırmak amacını gütmektedir. Bir çok hukukî mü- esseseler her İki sahada da yer almakla olduklarından böyle bir tefrik lamamiyle reel bir esasa dayanmamakladır.

Upload: others

Post on 19-Nov-2021

5 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

T t ' R K H U K U K U N D A O R M A N MÜLKİYETİ

As is tan Dr . Itülent Köprülü

— Say ın H o r a m Uatad Onl. PraJ.

Ebül'ÛM Mardin'e —

GÎRÎŞ

Etüdümüzün konusu , Türk Hukukunda o rman mülkiyetidir. Orman ­

l a r , cemiyet hayatında muh t e l i f cephelerde o lmak üzere çok önemli b i r

yer İşgal e tmekted i r .

Memleke t i n , tabiî ve i k t i s ad i varl ıklarından en müh immi o lan o rman ­

l a r l a insan toplulukları yakından ilgilenmiş ve bun lara mütedair b i r çok

kaide ve müeyyideler vazeylemek z a r u re t i karşısında kalmıştır.

Hukuk î sahada da ormanlar ın rolü büyük olmuş ve her devlet bu

hususta» muh t e l i f dev i r lerde o lmak üzere b i r çok kanun i mevzuat ısdar

eylemeğe mecbur kalmışt ın

Son zaman larda beşeriyete i f a e t t i k l e r i b i r çok h izmet ler gözönünde

t u t u l an ve bu t ab i i varl ıkların, artık âmme emlâki kategor is inde ye r a l ­

maları d u r umu d o k t r i n sahasından çıkarak, bazı devlet lerde poz i t i f hu ­

kuk sahasına da g irmiş bulunmaktadır .

İncelemelerimize ormanları mevzu o l a rak seçmemize başlıca i k i se­

bep âmi l olmuştur. Bun la rdan birincisi» memleke t im i z i yakından i lg i len­

d i ren müh im b i r konu üzerinde çal ışmak; diğeri ise bu hususun, bizde

hukukî bakımdan hemen hemen hiç incelenmemiş olmasıdır.

Bu son d u r um , yabancı memleke t le r için de v a r i t bulunmaktadır .

Esasen bu mesele zamanımız için aktüel b i r mah iye t taşımakta, gerek

d o k t r i n ve gerek t a t b i k a t t a bunun net iceler i yakından görülebilmektedir.

İncelemelerimiz âmme h u k u k u sahasına müstenit bu lunmak la bera­

ber, b i r çok nok ta l a rda hususî h ukuk müesseselerine de temastan kendi ­

m iz i uzak tutamadık.

Bilindiği g i b i Roma hukuk âl imlerinden Ulp ianus tarafından tns t i tu-

tiones adlı meşhur eserinde, İlk defa yapılan bu t e f r i k , daha ziyade sun i

b i r mah iye t taşımakta ve h ukuk i saha la rdak i incelemelerle, müessesele­

rin t a sn i f i n i kolaylaştırmak amacını gütmektedir. B i r çok hukukî mü­

esseseler her İki sahada da yer a l m a k l a olduklarından böyle b i r t e f r i k

l amam iy l e reel b i r esasa dayanmamakladır .

Page 2: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

Esasen bugün kesin o l a rak bu i k i h ukuk dalının sınırlarını tesbit et­

mek de mümkün görülememektedir. Bu hudu t l a r , zaman lan i le yakından

i l g i l i o lduklar ından; onların hareket tarzlarına kend i ler in i uydu rmak zo­

rundadırlar. Zamanımızda, Âmme hukuku sahasında yer a l m a k l a olan b i r

çok münasebetlerin evvelce hususi h u k u k sahasında bulunduklarını tesh i l

ey lemek mümkün bulunmaktadır*.

Şurasına da işaret ede l im k i , etüdümüzü hazırlarken daima i k i bü­

yük zo r l uk l a karşılaşmak talihsizliğine duçar o lduk .

Evvelâ, bu konuyu i l g i l eyen mevcut ümİ malzeme ve te tk l ka t hemen

hemen hiç mesabesinde olması, san iyen eski mevzuatımızın bu hususta

noksan ve dağınık hükümler İhtiva eylemeğidir.

T e t k i k e t i m i z t kısa b i r girişle baş lamaktadır Evvelâ, eski mevzuatı­

mızın o rman l a r a mütedair i h t i v a eylediği hükümleri incelemeden önce.

ormanlar ın insan medeniyet ine yapmış olduftu önemli lesir ve h izmet ler le

memleke t im izdek i bunların bugünkü du rum ve miktarları üzerinde dur¬

mak lüzumunu h isset t ik .

K l h l R I I

O R M A N L A R I N Ö N E M İ V K M E M L E K ETİ Mİ ZD K K I

B f J O Ü M t r O R M A N N A O M

F a t i i l t

l - G E N E L O L A R A K O R M A N L A R I N ÖNEMİ

V E M E D E N İ Y E T E H İZMETLERİ

X — Ormanlar ın medeniyet le i lg is i o kadar tab i i ve yakındır k i bu

bağlıl ığı yalnız bugün def i i l , tarihî dev i r l e r i n bütün seyir ve inkişafında

görmek kab i l d i r .

Ekser iye t l e en esk i çag sayılan tas devr inden eok zaman evvel l>ese-

- • ) U l p l a n u * t a r a f ı n d a n ItTS p u b l i c u m v e İ U S p r i v a t u m t e k l i n d e y u t u l u n t e f r i k

« y n ı z a m a n d a Ö t f tA t f l t fM ba» k ı n m m d a yer a l a n M r M U pa r ç a s ı nda da m e v r u t t u r

( D . I , I , 2 : ) ;

B u b u l u n l a f a r l a h i l a l e d i n m e k 1c(n b a k : D r A , B . S c h w a n , H o m n H u k u k u

r w n l e r l H e r c U m c e d r n r D r T U r k â n R a d u I K I n r l bas ı . I ı t 194? a a h . 33 v e t n n r a i i -

B u t ak ı t lm l n l a t l n n r n o k l n m d a h a z i y a d e h u k u k i mur i a«-be t l e r i n m e n f a a t v e

f a l d e c e p h e l e r i d i r . M u t u n b u n u k l n l a r baz ı h u k u k c u l a r r a İ n t m l n k a r flöTUlmırmvk-

l e d l r B u n l a r ı n h a r e k e t n o k t a t ı o l a r a k lU l h J i a e l l i k l e r i « a t l a r l ü l e l e r i n I t ' l nde b u ­

l u n d u ğ u h u k u k i f a a l i y e t v e m ü n a s e b e t l e r d i r .

Page 3: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

r i y e t b i r ağaç devr i geçirmiş ve bu dev i r esnasında» ağaç insanın işleme­

s in i bildiği yegâne b i r malzeme olmuştur' . O rman l a r varlıkları i le insan

meden iye t ler in i tems i l eden tabiatın en lüzumlu eevhererinden b i r i d i r * .

2 — Jeo lo j i ve i k l i m şartlarının O r t a ve Şimali Şarki Asyada de­

ğişmesi ve bu hâdisenin t a r i h t e hep im i z i n malûmu o lan göç hâdiselerine

sebebiyet vrrdiği dev i r lerde Türk kab i le le r i daha o zamanlar yan i tâ i l k

insan çağlarında b i le r Or ta Asyadan yayılarak Av rupan t n o zamana ka­

dar vahşi b i r du rumda o lan şeklini değiştirmişler ve Tunç devr inde ; Av-

rupadak i insanlar göt beldeler inde 1 yaşadıkları halde Or ta Asya yay la l a ­

rında yaşıyan Türklerin, Milâddan en az 7000 sene kadar evvel t ab i a t t a

tesadüf e t t i k l e r i bakır ve altın maden le r in i odun veya odun kömürü ate­

şinde er i te rek bun lara i s t ed ik l e r i şekilleri ve reb i l d i k l e r i n i b i l iyoruz* .

3 — Ormanlar ın önem ve kıymetleri den i l eb i l i r k i çok eski b i r

mebde taşımakta ve mübalâğasız o larak i l k âdem oğul lan tarafından bile

i d rak edilmiş bu l unmak ta i d i .

Meşhur Romal ı büyük âl im P l i n i u s 1 2 c i l t l i k muazzam eserinde or­

manların, zamantnın medeniyet ve i l i m seviyesi dah i l inde etraflı b i r şe­

k i lde t a r i h i ve ilmî t e t k i k i n i yapmıştır, Mezkûr â l im tabiatın insan lara

bahşettiği eri i y i lüt fün ağaçlar ve o rman l a r olduğunu, çünkü i l k insan­

ların y i yecek le r i n i ağaçların yapraklarından teda r i k etmiş bulunduklarını

ve ağaç kovuklarını kend i l e r i n i barındıracak b i r halde tuttuklarını;* ağaç­

ların k i t ab i ye tabakasından da yumuşak elbiseler yaptıklarını söylemek­

ted i r .

t i k insanların iptidaî ihtiyaçlarının karşılanması için ormanlar ın bü­

yük faydalarını sayan P l in ius . bunların yalnız t a r i h t e n evve lk i çağlar İn­

sanlarına değil, medeni yan i kendi zamanının beşeriyetine de bin lerce

l> P r o f . A l c x a n d e r FtuMcm•: i k t i s a d i C o g r n i y u , c i l t 1. î a t a n b u i 1946 . s. 10 * .

*) P r o f , D r . S e h u p f e r : O r m a n l a r ı n m v r i c n l y u l e h i z m e t l e r i , İ s t a n b u l 1935 , 1, 3,

L ) 1 9 u n c u as ı r u r l u l a r ı n d a I H 5 4 a c no& l nuc y a p ı l a n n r n ı t ı r n ı n l a r n e t l r e s i n d t ? A V -

r u n a d a N e u c h f t T e l gö lun tk» 4 9 v e K n n s t a n B ' d f i 33 İ a n e gö l b e l t f c s l m e y d u n u ç ı k a r ı l ­

mış ın-. B u r ı . : m (»ehrr lnl v u r u d a g ı- t l r r h l lmrk k i n t a k r i b e n 30 l l f l 50 .000 ka z ı k

l i ı z ım o l d u ğ u n u h f r r r n i r n e k . t ı rman ı • ı daı n z a m a n l a r n ı ıml I M I f u r l r o d U d l f t l n l t a h m i n

e t m e k g u ç o l m a s a g e r e k t i r . [*vlçre V e A l m a n y n d u k l g ü l l e r i n b ı?men k A r f i ' f l f n d e b u

t a r z d a h ıga e d i l m i ş b i r c o k b e l d e l e r i n m e v r u t o l d u f t u g ü r ü l m ü s l ü r . B a k : A , O v a t :

T a r i h t e o r m a n l a r . O r m a n v e A v M e c m u a s ı , « a y ı ; M , s. 13 .

<) P r o f . D r . S r h u p f c r : A d ı geçen eser , a, 4 ; k e z a B a k : R n g e r D n n r Î : L ' E t a t e t

l a P rop r l İ l t f i n r e i t l f r r c p r i v i e P a r i s I R 3 B , I n t r o d u c l l o n g e n e r a l e , s. 3.

*> M l P t i t r l a n a N a t u r a l l s : P l i n i u s . l ' J -•Ut. f a s ı l 1. ( S c h u p f e r ' d c n n a k l e n )

Page 4: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

B Ü L E N T K Ö P R Ü L Ü mi

hizmet i f a e t t i k l e r i n i ; medeni insanların, ağaçsız ve ormansız yasamala­

rına ve ihtiyaçlarını g idermeler ine imkân olmadığım i l e r i sürerek: aDe-

niz ler i ağaçla aşarak memleke t le r arasında yakınlığı temin ettiğimiz g ib i

ağaçların ve rd i k l e r i keresteler de ev l e r im i z i yaptırmaktadır* demektedir".

O rman l a r ve ağaçlar i l k çağ insanlarının başlıca alâkalarını çeken

şeyler olmuş, o rman kend i ler ine ağaçlarının rneyvalarından b i r kısım gı­

dalarını, gölge ve dallarından da kend i i p t i d a i ihtiyaçlarını giderecek sa i r

z a r u r i ma lzemeler in i t em in eden başlıca kaynak olmuştur'.

4 Ta r i h t e n evve lk i insanların taş dev r i n i n muhte l i f merha le ler in i

aşarak, tunç ve dem i r ; başka b i r tâbirle maden devrine varab i lme le r i an­

cak o rman l a rdan is t ihsa l edilen odun ve odun kömürü i le olabilmiştir.

Maden devr inde bi lhassa demi r , bu çağ insanlarının en müh im ko runma

ve yaşama imkânlar ına cevap vermiş, mızrak ve buna mümasil sa i r alal ı

temine medar olmuş kıymetli b i r madend i r .

İlk zamanlarda d em i r i n t op r ak t an , bilhassa eski Tückler tarafından

i s t i hsa l i hakkında henüz k a t i malûmata sahip değiliz. Fakat o zaman­

l a r , t o p r ak t a n f i l i z ha l inde çıkarılan dem i r cevher ler i ya açık ocak larda

veyahut k uyu l a r d a odun kömürü ateşiyle e r i t i l m e k ve çekiç altında dö­

vülmek sure t iy le çeliğe benzer parçalar elde ed i leb i l iyordu .

5 — Biz mevzuumuzdan mümkün mertebe uzaklaşmamak için bu

hususları kısa kesmek lüzumunu h isset t ik . Buna sebep de mevzuumuzun

s ik le t merkez in i h u k u k i cephenin teşkil eylemesidir .

Esasen eski dev ir lerde münakale vasıtalarının henüz gelişmemiş o l ­

ması ve ormanlar ın kapalı l ık arzetmesi , bun lardan ist ihsal edilen malze­

me le r i n ve bun la rdan bi lhassa odunun başka yer lere nak i l İmkânını güç*

l es t i rmek te ve bu bakımdan da ağaçlar kıymetlendîrilememekte olduğun­

d an ; odun ve odun kömürünün maden işlerinde kullanılması müh im b i r

gelrr kaynağı teşkil ed iyordu .

6 — Maden kömürünün keşfi ve endüstride bundan is t ihsa l edilen

buhar ve e l ek t r i k k uvve t i n i n i s t ima l i bugün için a n ı k tamamen kıyme­

t i n i kaybetmiş olan odun ve odun kömürünü bu hususta önemsiz b i r du­

r u m a düşürmüştür.

İlâve edel im k i bugün bi le odun ve odun kömürü büyük mikyas ta

») Keta S c b u p f o r ; nd ı geçen e t e r . • . 5.

T> D ü n y a n ı n İ lk s n k l n k - r i g ö z l e r i n i o r m a n i çer i s inde a ç a r a k o n l a r d a n İst i fadeye

ç a l ı ş m ı ş l a r d ı r . K u l ü b ü m u k a d d e s e H a z r e i ı A d e m i n H lndLn ian ın e n v a l i s i u rma f i l n r ı n u

* m a l i k b u l u n a n S e r c n d l p ( S e y l â n ) a d a s ı n a İ nd i s i n i y a z a r l a r . B a k : A . C ç v a t : a d ı ge ­

çen m a k a l e . O r m a n VB A v M e o m u a a ı H s ay ı ; SüF s. 13.

Page 5: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

704 T Ü R K H U K U K U N D A O l f M A K M U L K I Y K T I

mahruka t o larak kul lanı lmaktadır . Odun kömürünün o r t a çağ endüstri­

l e r i n d e ^ oynadığı rolü İleride göreceğiz 1.

7 — 19 uncu asra kadar madenc i l i k İle o rman l a r arasındaki ftdCJ r a ­

bıta Avrupada devam etmiştir. Bunun en canlı m isa l i n i 1762 de Prusyada

Chemnitz 'de k u r u l a n maden akademis in in teşkilât n izamnamesi , bu du­

r u m u biz lere i y i b i r şekilde tebarüz e t t i rmek t ed i r .

Bu n izamname zamanının meşhur imparatoriçesi o lan Ma r i a Teıezia

tarafından «Madenciliğe lüzumlu o lan ağaçlarla tekn ik ve ormancıl ık ted­

risatının da ehemmiye t le nazarı d i k k a t e al ınması^ kaydı İle tasdik edi l ­

miştir*.

Faka t Avrupada , bi lhassa İngllterede, A lmanyada ve İspanyada ma­

den ler in e r i t i lmes i için lüzumlu o lan odunun tedar ik inde müşkülât hisse­

dilmiş ve hariçten t em in imkânları araş t ir i lmiş tır.

8 — işte bu sıralarda A v r u p a d a maden kömürünün odun yer ine

ikame hususunda girişilen tecrübeden her türlü ümitlerin üstünde, başa­

rılı sonuçlar vermiş ve bu vadide yukarıda da ilâve ettiğimiz g ib i " ' odun

modası geçmiş b i r meta ha l ine gelmiştir. Maden kömürünün keşfi endüs­

t r i d e t amamen yen i çağlar açmış ve mak ine endüstrisinin süratle geliş­

mesini sağlayarak cemiyet hayatında d i nam ik ve önemli r o l l e r oyna­

mıştır' 1.

I I — O R M A N L A R İ N İKTİSADI B A K I M D A N

ARZETTİKLER Î K I Y M E T L E R

9 — Orman la r , yukarıda da işaret ettiğimiz gib: çok eskiden yalnız

inşaat kerestesi» yakacak ve maden e r i tme malzemesi o larak kullanıl¬

mak ta i d i . Bugün ise mevcut malzeme arasında ağaç. hiç şüphesiz ku l la ­

nıldığı maksatların çeşitliliği bakımından ön plânda yer almaktadır. Yeni

i h t i r a l a r , medeniyete büyük h izmet ler gören endüstri kısımlarında za ru r i

İlk maddelerden önemli b i r kısmının o rman l a rdan is t ihsa l olunabileceğini

meydana koymuştur".

*ı B a k : İ l e r ide N o . 1 1 .

"ı D r . S c h u p f e r : u d i g e c e n ener , i . B .

>'» D n k : N o . G.

" j t l a v e e d e l i m k i b ü l ü n l u b l a t b i l g i n l e r i n e « b r e t o p r a k l ı m ç ı k a r ı l m a k l a " l a n

m u d e n k b m U r ü J e o l o j i k h a d i s e l e r t e s i r i y l e o r m a n l a r ı n t o p r a k l a r a ı: im- - H - K

İ leri RelmİK/tfr. B u d e v r e . K a r b o n I f I T d e v r i i s m i v e r i l m e k l e VP b a t l ı c a d ö r d e a y r ı l a n

j e o l o j i k d e v i r l e r i n b i r i n c i s i n i n 3 U b c t l k ı s m ı m l e ı k l l r l m e k l e d l r F a z l a h l l g l ı. in (ı;ık

• C a m i l e r . O M o f l M . P a r t s . • . 2 2 a .

d | r K u t l a t a n , O r m a n l a r ı m ı z v e o r m a n c ı l ı ğ ı m ı z , A n k a r a l i * 4 1 . s. S.

" JO

Page 6: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

Orman l a r insanların uzun müddet en önemli inşaat malzemeler in i

teşkil etmişlerdir. 18 inc i asrın n ihayet ine kadar ağaç iş malzemesi o larak

hâk im b i r yer işgal ed iyordu . Hat tâ âlât ve edevat ve mak ine le r i n büyük

b i r kısmı hep tah tadan yapılıyordu' 1.

10 — Meden iyet in pek büyük değer verdiği b i r madde de hiç şüp­

hesiz camdın Cam evlerde ve insanların b i r çok İşlerinde kullanılmasın­

dan başka şeffaf olması, kapalı yer lere aydınlığın g i rmes in i t em in eyle­

mesi ayrıca büyütme ve küçültme, mesafeyi kısaltma ve uzatma hassa­

larına ma l i k bulunmasından dolayı» tab ia t i l im l e r i n i n inkişafını mümkün

kılmıştır. Bugünün çok müh im endüstri bölümlerini teşkil eden op t i k , ve

plâstik endüstrilerinin meydana gelmesinde başlıca âmil o lmuştur Cam

yapılmasının başlangıcı tâ eski zamanlara kadar g i tmek ted i r . Mısır ve

Fen ike g ib i Akden i z i n meşhur eski memleket ler inde cam ima l i sanan çok

i l e r i b i r du rumda i d i . Hat tâ bu vaziyet eski Türk kabi le ler ine b i le ya­

bancı değildi.

Camla odun, o rman arasında ne g ib i b i r bağ bulunduğu suali z ih in ­

lere gelebi l i rse de ilâve ede l im k i eski zamanlarda, odun camın ima l inde

en ön sa f ta gelen b i r madde i d i " .

11 — Maden kömürünün endüstriye ta tb ik inden evvelk i devrelerde

odun kömürü , yalnız e r i tme sanatı için değil 1 ' aynı zamanda dem i r c i l i k ,

çilingirlik ve diğer sanat lar için lüzumlu ve önemli b i r madde teşkil edi­

y o r du .

1797 de Fransız k imyage r i Lavo is ie r tarafından neşrolunan b i r etüd-

de 1788 senesinde henüz o zaman 600.000 nüfusa ma l i k bu lunan Paris

şehri için 700.000 araba odun kömürü getirildiği k ayded i lmek ted i r De­

mek o l uyor k i o r t a ve hattâ yen i çağ başlarında kömürcülük odunu , dola-

yısiyle ormanları iktisadî bakımdan kıymetlendiren mühim b i r yo l du " ;

12 -•• Romal ı meşhur tab ia t âl imi Pl in ius 'un <t>enizleri ağaçla aşı­

yoruz ve memleke t le r i ağaçla yekdiğerine yaklaştırıyoruz* sözleri i >

aynı zamanda sahi lde o t u ran kav im le r i n gemi inşaalındaki alâkalarını

açık b i r şekilde tebarüz e t t i rmek t ed i r .

Bu ha l sah i l l e r i geniş olan dev le t ler i daimî surette gemi inşaatına

• I D r . A . H u j l m v , Atlı KCÇVTI e ıc r , n 10H F kexa O ı m n n T « l u : O r m a n h ü k ü m l e r i .

Z n n e u l d a k 194-4. «. T .

• ) D r . M taHİ IHr , Htiı Keçen e»er T a. 9,

1 11 Y u k a r ı d a N o . 4 e b ak ,

« î D r S t h upTe r . atlı seçen ™ ? r h a. 10 . k e ı a bnk: A Martre: L a p rop r i é t é f o r ea l l e r v

et l a L im i t a t i on a u d r o i t d r p r t ı p r i i t * . P a r i s 1926. ı . 4-1B

Page 7: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

T | ! R K H U K U K U N D A OE İMAN M U L K t Y K T l

lüzumlu o lan keresteler i kend i ormanlarından t em in edebi lmeler i için or­

manların muhafaza ve korunmalarına müteall ik hususi k anun l a r ısdar

e tmek mecbur iyet inde bırakmıştır.

I s tanbu l Üniversitesi İktisadî Coğrafya Profesörü A lexander Rus-

tow'a göre", Akden i z havzasındaki ormanlar ın ağaçları i l k çağlarda b i l ­

hassa gemi inşaatı için tüketilmiştir. Gemi inşaatında ağaç 19 uncu asrın

sonlarına kadar hâk im b i r mevk ide bu l unuyordu . Bu t a r i h t e n sonradır

k i gemi lerde ağaç yer i ne dem i r kul lanı lmaya başlanmıştır.

13 — O rman l a rdan İstihsal o lunan malzemeler in bugün b i le b i r çok

inşaat sahalarında önemli b i r şekilde kullanıldığını görmekteyiz.

a ) Mob i l y a inşaatı sanayi şubesinde'

Bu endüstri bilhassa büyük şehirlerde toplanmıştır. Yalnız bu işlerle

meşgul f a b r i k a l a r bulunduğu g i b i diğer işleri arasında mob i lya yapan

marangoz lar da mevcu t t u r . Memleke t im izde bu endüstri şubesinde her

sene asgarî beş b i n me t re küp ağaç harcanmaktadır ' .

b ) Sandıkçıl ık, tah ta kap lama g i b i ambalâ j endüstrilerinde ağaca

karşı ta lep gittikçe artmaktadır . Ağaç bilhassa bu endüstri ko tunun en

müh im malzemesin i teşkil ey lemekted i r .

14 — Bugün b i le u f a k tona jda gemi ler le n ak i l vasıtalarında ehem­

m i y e t l i b i r yer işgal eden mavna , kayıklar ve kara endüstrisinde eski rolü

aza lmakla beraber elan kul lanı lmakta o lan araba lar inşası hususunda

ağaç kul lanı lmaktadır.

15 — 19 uncu asırda buhar k uvve t i n i n keşfedilmesi i le gelişen ulaş­

tırma araç ve tekniği d em i r yo l u t r ave rs l e r i i le te lgra f d i rek le r i ne karşı

ihtiyacı arttırdı. Ekser iye t l e ağaçlardan elde edi len ve dem i r yolları İn­

şaatında kullanılan t ravers lere ta lep günden güne artmaktadır . Bilhassa

bu ta lep artışı demiryolları henüz gelişmemiş memleket ler için göze

çarpmaktadır. Memleket im izde bu d u r umu ko layca müşahede etmek ka­

b i l d i r . Keza seri haberleşme vasıtalarının süratle gelişmesi t e l g r a f a İhti­

yacı şiddetle artt ırmış ve bun la r için de ağaçtan ima l o lunan d i r ek l e r i n

temin ine zarure t hissolunmuştur.

1 1 > A . R u a l o w , at l ı s e çen eser , ı 108 ; k e z a b a k : P r n f . A l b e r t . O r m a n ı n « u l a r ı n

v a z i y e t i v e t o p r a k a h v a l i ü z e r i n e yap l ı f t ı t e s i r O r m a n v e A v M e c m u a m , a. A. S. «ay ı .

f T - 4 0 ; F i l h a k i k a s i y a s i t a h a k k ü m v e gen i ş l eme l e m a y U l l e r l v e b u n a m e r b u l fütuhaT

a r z u l a r ı o r m a n l a r a g l l l l k c e a r l a n t a h r i p k a r h ü c u m l a r ı a r t t ı r d ı . Meaelâ R o m n M u t

K a r t a e a l ı l a r l a y a p t ı k l a r ı m u h a r e b e l e r İçin 4X n ü n d e 220 c e m i t e çh i z e t m l > l e d 1 .

* ) î . K u t a l t a n : nü ı jcucen eser . a. TM.

Page 8: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

Demek o l uyo r k l ağaç t ravers le r le ağaçtan mamul l e t g r a i d i rek le r ine

bugünkü cem iye t im i z i n büyük b i r za ru re t i hi&solunmaktadır.

15 — Orman l a rdan i s l i hsa l o lunan malzemenin diğer b i r kullanılış

yer i de maden ocaklarıdır.

Madenc i l i k te , yer altında dehl iz ler (ga le r l e j tesis etmekle elde edi len

madenlerde ağaç, d i rek o larak çok müh im vazi fe ler i f a e tmekted i r . B i l ­

hassa maden kömürü is t ihsa l inde ağaç çok önemli b ir r o l oynamaktadır.

F i l h a k i k a memleket im izde son zamanlarda maden kömürü i s t i hsa l i n i n

ar tmas ı " ancak kâfi m i k t a r d a d i rek t em in edi lmesi le kab i l o lmuştur

Madenc i l i k te ga le r i l e r i gerek toprağın çökmesine karşı ve gerekse

bunları kap lamak (örmek) için ağaç d i rek lere karşı dün olduğu gibi bu­

gün de kuvve t le ihtiyaç vardır.

Her ne kadar ağaç d i rek yer ine dem i r veya J^etonarme örgü ku l l a n ­

mak kab i l ise de bun lar i s t ihsa l in ma l iye t fiyatlarını müh im b i r ölçüde

yükselteceğinden kul lanı lmamaktadır .

16 — Zamanımızda ağacın en müh im i s t ima l sahalarından b i r i de

kâğıt , sellüloz ve k i m y a endüstrileridir.

Varl ığı bugünkü meden iyet in en müh im maddesi ve hattâ mübalâ­

ğasız teme l i o lan kâğıt ima l i nde , ormanların yan i bunlardan is t ihsa l edi-

'en odunun ye r i n i tu tacak henüz başka b i r madde yok tu r . Kâğıt b i r i n c i

erecede öyle b i r medeniyet faktörüdür k i onsuz bugünkü cemiyet haya­

tını yüksek (meden i ) b i r seviyede bu l undurmak imkânsız o lu rdu 1 7 .

Her sene m i l yon l a r ca metre küp ağaç. kâğıt endüstrisine tahsis ed i l ­

mekted i r . Odunun kâğıt ima l i ndek i sarfiyatının ehemmiyet in i b i r misal le

göstermek İçin A m e r i k a Birleşik Devlet ler ine b i r nazar a t f ede l im . B i r l e ­

şik A m e r i k a Dev le t ler inde kâğıt endüstrisinin ve r im kab i l i ye t i 914-926

seneleri arasında 1,8 m i l y o n tondan 3.6 m i l y o n tona yükselmiş y an i yüzde

yüz artmışt ır" . Y ine ayn i Dev le t te 1930 senesinde kâğıt ima l i ne mahsus

ağaç İstihlâkinin, adam başına 220 ayak ( fee t ) küp olduğu görü lmüştür 1 .

Memleket imizde ise kâğıt endüstrisi Cumhu r i y e t Hükümetinin i l k beş

senelik endüstri plânında yer almış ve İzmit şehrinde i k i büyük ka r t on

n ı E v v e l c e m e m l e k e t i m i z d e l n l l h a a l u l u n a n m a d e n k ö m ü r ü n ü n m l k t n n b i r m i l ­

y o n t n n İken b u g ü n Uı m i l y o n t o n u n u a t u n i ' a k ı m * bu l un rnu ı k 'm l ı r

» J B a k : P r o f . S r h u n i e r : a d ı peçen ener , *. 1 7 .

" ) B . M a d r t : L a f t t M t t o f l tafettttpa, H a r f e l B m , m. 3i k e ı » b a k . P u U H o y , I I

f a u l r e b o l s e r p o u r a * * u r e r a l a F r a n r e * u n p a p i e r . T u r l a 1987 . • 30 v e m

n ) H u n t i n g t o n , W i l l i a m * v a n V a l k e n b u r j ı E r i m i m l e a n d a o r l n l E p i g r a p h . .

N e w - Y o r k , 1H33. a. 43» ,

H u k u k F a k Mee — 45

Page 9: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

ve kâğıt fabrikası meydana getirilmiştir. Son zamanlarda y ine a yn i şe­

h i rde Sellüloz fabrikasının inşaatı i k m a l o lunarak faa l i ye te geçmiştir.

Ha len bizde kâğıt ve k a r t o n fabrikaları için senede 30,000 me t re küp odun

ve 600.000 ton reçine, sellüloz sanayi i için ise 70.000 metre küp odun

kullanılmaktadır.

Saf odun elyafı o lan sellüloz yalnız kâğıt endüstrisi için lüzumtu b i r

madde olmayıp ayn i zamanda daimî inkişaf hal inde bu lunan diğer en­

düstri bölümlerinde en müh im ihtiyaç maddesin i teşkil ey lemekted i r .

Meselâ dokumacılık, İpek ve sentet ik k i m y a araştırmaları sonucu odun­

dan nişasta, şeker, a l ko l vesaire g i b i maddeler ist ihsal olunabileceğini

göstermiş t i r * .

17 Orman l a rdan is l ihsa l o lunan diğer mühim maddelerden bazı­

ları da şunlardır:

a ) Tabiiî kauçuk,

b ) Reçina.

Bu i k i madde bugünkü muh t e l i t endüstri kollarında çok önemli r o l ­

ler oynamaktadır lar . Bi lhassa kauçuk zamanımızın en müh im maddele­

r inden b i r i olmuş ve muh t e l i f endüstri kollarıyla çeşitli İmal sahalarında

t a t b i k y e r i bulmaktadır .

I I I — O R M A N L A R I N İKL İME , A R A Z İ Y E , A H A L İ Y E TES İRLER İ

V E B U N L A R İ N MİLLİ S A V U N M A B A K I M I N D A N

Ö N E M L İ R O L L E R İ

18 — Ormanlar ın i k l ime , araz iye ve belde sak in ler ine ve m i l l i sa­

vunma bakımından i f a ettiği tes i r ve ro l l e r i beş g r up t a top lamak müm­

kündür " :

A — Ormanlar ın i k l ime yaptığı tes i r ler .

B — Ormanlar ın suların i k t i s ad i d u r u m u i le bunların tevziatı ve

toprak İşlemelerine yaptığı tes ir ler .

C — Ormanlar ın m i h a n i k i r o l l e r i .

D — İnsanların sıhhatine, ahlâkına ve beldenin güzelliğine yaptık-

\ ları tes i r ler .

E — Ormanlar ın millî savunma bakımından s t ra te j i k du rumu .

"t D r . S r h u p f p i : adı g e cen eser , 18,

>lı A n k a r a Z i r a a t E n s M l u t u d o ç en t l e r i n d en Eaa l M u h l l f O k a a l . O r m a n l a r ı n

l e h t i r f a y d a l a r ı ı H u r s a 11*2«, s. ftj e t e r i n d e b u f a y d a l n n do|-f l u a ım a l t ı n d a t e t k i k

e t m e k t e d i r B l * b u n a y u k a r ı d a R ö r u l d u f i u g i b i b i r b e t i n e ! H A v e e t t i k

Page 10: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

19 — A ] Ormanlar ın i k l i m üzerindeki tes i r le r i hakkındaki münak

şalar oldukça eski b i r mense taş ımaktadır

19 uncu asrın ortalarına kadar i l e r i sürülen mülahaza ve f i k i r l e r i i k i

a y n g r up altında top lamak mümkündür .

tlmî araştırma metodlannın iptidaî ve skolast ik bulunduğu devre­

lerde ormanların i k l ime yaptığı tes i r le r i t e t k i k etmiş olan i l i m adamla­

rından bazıları, mevcut tarihî malûmata ve şahsi müşahedelere ist inaden

bunların, i k l ime hiç b i r tes irde bulunmadığım i l e r i sürerkei bazıları ise

ormanlar ın i k l i m üzerindeki tes i r l e r in in pek şümullü ve önemli olduğu

kanaat ine varmışlardır",

20 — Bu husus, bilhassa meteoro lo j i merkez ve istasyonlarının te­

essüsünden sonra yapılan mukayeseler ve müşahedelerle a ynca bunlar­

dan ilmî metod lara müstenit araştırmalar neticesinde elde edi len sonuç­

larda , daha ziyade açıklık ve isabet kazanmağa başlamıştır*.

21 — Bu kısa i zahat tan sonra" ormanların beldenin i k l im i ne yap­

tığı t es i r l e r i görel im:

Bu tes i r l e r i b i r kaç grup altında top lamak mümkündür :

1) Hava sühunetine tesir ederler .

2) Toprak harare t inde bar iz değişiklik tev l i t ederler.

3) A t m o s f e r tabakasının ru tube t miktarında değişiklik meydana ge­

t i r i r l e r .

4) Yağmur lar ın miktarlarında büyük ro l oynar lar ,

5) Do l u yağışlarım düzenlerler

6) Rüzgâr lar üzerlerine der i n tes ir ler icra ederler.

22 — B ) Ormanlar ın , suların dağıtma, iktisadî durumuna , muvaze­

neler ine, t op rak işleme, işletme ve kaymalarına karşı t es i r l e r i pek bü­

yük ve önemlidir.

F i l h a k i k a o rman l a r b i r t a r a f t a n suların toplanma ve akmasına âmil

o l u rken müsbet, diğer t a r a f t a n yağmurların kısmen toprağa geçmesine

mân i o lmak l a men f i mah iye t te i k i z i l r o l i f a e tmek t ed i r l e r

23 — C ) Ormanların m i h a n i k i { m e k a n i k ) l e s i r l e r i .

Sel ve taşmalar i le a lâkadar o lan m i h a n i k i tes ir ler meselesinde de

ormanların önemli büyük h i zmet ler i ve sosyal tes i r le r i i le karşılaşılır.

F i l h a k i k a su taşmalarının, bilhassa düz. ovalık arazideki tes i r le r i çok

" i E ı a l M u h i l * O k u l : ad ı g e c e n e s r i . • fi v r m

**1 M u h l i s O k u l : a d ı ,•• . .-n ener , i İ S .

* ) B J i roieviuumurdan u z a k l a ş m a m a k • -• b u h u n u ı l a r ı k ısa . • < m e k s o r u n d u

k a l d ı k .

Page 11: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

JIQ TVKK U T K U K U N D A O R M A N MÜLKİYETTİ

büyüktür. Böyle âfetler bu kab i l y e r sak in l e r i n i ^ok müşkül du rum la rda

bırakmakta, kısa b i r zaman içinde o mıntakada önemli ürün , hayvan ve

hattâ bazan insan kaybına sebep olmaktadırlar. Orman la r ufalmış ve

gevşemiş toprağın üst tabakalarını kökleri İle bağlıyarak bunların kay­

ma ve yayılması g i b i hâdiselere mân i o l u r l a r ,

Yeniden gevşemiş taşların, kaya parçalarının kaymalarına, karların,

taş ve toprakların dolmasına, çamur ve bataklıkların teşekkülüne ve keza

nehir yataklarının t ıkanmalarına mâni olurlar"*. O rman la r aî:ar g f c r t t l

mümkün mertebe tevazün (régulariser) ha l inde seyre tme ler in i sağlarlar.

24 — D ) Ormanlar ın , aha l i n i n sıhhat, ah lâk ve beldenin güzelliği

üzerinde yaptığı tes i r ler .

İ J Belde s ak i n l e r i n i n sıhhatleri üzerine ormanların yaptığı tes i r ler .

Ormanlar ın insanların sıhhatleri üzerindeki t es i r l e r i n i , t ab ia t âl im­

ler inden Segnin , Davy , Saussure, H a m b l o t t t e t k i ke koyulmuşlar ve or­

man havasının ( a tmos f e r i n i n ) oxygène n isbet in in ormansız araz iye na­

zaran pek az farkettiği neticesine varmışlardır.

Tab ia t â l imi Eber-Mayer ise o r m a havası ( a tmos fe r i ) i l e o rman bu-

lunmıyan ye r l e r i n havası ( a tmos f e r i ) arasında hiç b i r f a r k olmadığı ne­

ticesine varmıştır.

Meşhur t t a l y a n â l imi Ser fan i de Roma şehrinin pek yakınında bu-

an parkur i b i r o rmanda senelerce süren t e t k i k l e r i neticesinde b i r

metre küb havanın ( a tmos fe r i n ) o rman kenarında İki yüz b i n , o rman

içerisinde İse 13.600 adet y an i 1/16 nisbet inde bak te r i i h t i v a eylediğini

müşahede etmiştir.

Demek o l uyo r k i o rman mın taka lanndak i a tmosfer tabakası az m ik ­

ta rda b ak t e r i i h t i v a e tmek ted i r . Bu hâdise o bölge sak i n l e r i n i n sağlık du­

r umu üzerinde büyük ve müsbet tes i r l e r yapmaktadır.

1913 senesinde Mad r i d şehrinde top lanan k l i m a t o l o j i ve j eo l o j i kon­

feransında ormanlar ın , İlk defa o l a rak r a d i o a k t i f tes ir lerde bulunduklar ı

w e l l e İleri sürü lmüştür - .

25 — Son zamanlarda memleke t im izde meydana ge t i r i l en meteoro­

l o j i istasyonları sayesinde. Anado lunun muh t e l i f bölgelerindeki i k l i m du­

r umu i le o rman mıntaka lar ımn kes i f bulunduğu ye r l e r i n i k l i m üzerindeki

t e s i r l e r i n i i lmî araştırmalarla t e t k i ke imkân hasıl olmuştur 1 0 .

M u h l i n O k s a l ; ad ı g e c e n m o r , a, 3 6 ; ktr,a, R o g e r D a n r e : a d ı geçen r-urr.

I n t r o d u c t i o n Rfrn^ruï i ' . H. V I . K e z a P r o f A l h e r t . O r m n n ı n u n l a r ı n v a z l y c l l v e t o p r a k

u h v a l l ü z e r i n e y a p t ı ğ ı t e s i r . O m u n v e A v M e c m u a s ı , s ay ı : 47-49. ı . 4-tl .

• J M u h l i s O k h ü l : a d ı g e cen eser , t . 23 .

" ) B u h u ı u s t a f ı . ı . ı m a l D m t ı l I c l n b a k . : D r . Ş e r a r c l l l n N u r i , D e r S c h u t z w a l d

In d e r T ü r k e i . D l u e r l a t l o n . M ü n c h e n 1P33, a. 37

Page 12: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

B Ü L E N T K ^ P H ^ H * 711

26 — 2) Ormanlar ın beldenin sak in le r i üzerinde ahlâki ve bunlar

üzerinde i c ra e t t i k l e r i bedi i t e s i r l e r

Ormanlar ın beliğ, zengin, çeşitli ve güzel manzaraları i le , insan vü­

cut ve ruhuna kuvve t vermek , onların tabiat b i l g i l e r i n i artt ırmak, t ana t

ve güzellik (es te t ik ) h i s l e r i n i uyandırmak; zevkıselimi okşamak g ib i yap­

tıkları canlandırıcı, başarıcı, ahlâki ve bedi i tesir ler bütün mi l le t lerce

b i nb i r çeşit renk lere boyanarak hjssedilmiş ve ed i lmekted i r " .

Diğer t a r a f t a n o rman l a r mevcudiyet l e r i İle beldenin a r t i s t i k güzelli­

ğini artt ırmakta, başka dey imle memleke t in bedii mamelekin i ( pa t r imo ine

esthétique et a r t i s t i que} zenginleştirmektedir. Bu hal ise bilhassa seyyah­

ları çok yakından i l g i l e nd i rmek ted i r " .

27 — E ) Ormanların m i l l i savunma bakımından fa ide ler i .

H a r p hal inde bu lunan otarşik b i r memleket endüstrisinin en esaslı

unsurunu teşkil ederier. Memleke t i n her tarafına yayılmış bulundukların»

dan muayyen b i r arazi t e r k i meselâ madenlerde olduğu g ib i kend is in i

h i sse t t i rmez" .

Keza o rman l a r tab i i b i r e r man ia oldukları için düşmanın gerek sü­

v a r i ve gerekse motor ize kuvve t l e r i n i d u rdu rmak ve müdafaa kuvvetleri»

n in de rahatça mevzi olmalarını sağlamak imkânını bahşederler. Ayrıca

bun lar düşman topçusu i le uçaklara karşı mükemmel b i rer k amu f l a j vazi­

fesi görürler".

••> M u h l l ı O k u ü : artı ffı*çen ener, s . 23 v e m . ; K e z a buk ; A . A r d e l . U m u m i C o t -

r a f y a d e r s l e r i . L K l i m a t o l o j i . İ s t a n b u l 1940, a. 49 v e 219 v e m,; I • -4' D n r k m : T ü r ­

k i y e C o ğ r a f y a n , i s t a n b u l 1942, *. 28-48.

"1 R o g e r D a n r è . a ü ı gvvvn e se r . l n t r o d u c l l n n g éné r a l e , a. V I .

• ) F r a n s a A l r a s - L o r a l n e e y a l e t i n i 1870-71 h a r p l e r i n d e k a y h e i m e k l e d e m i r m a ­

d e n l e r i b a k ı m ı n d a n cok r a k l r l e s m l a l l . T a k a t bu l e r k e d l l e n m m t n k a o r m a n b ı n m e m ­

l e k e l i n İ k t i sad i d u r u m u n d a M d e t l ı l k l l k y a p m ı ş t ı r .

» i T a r i h t e b una mO teda l r m i s a l l e r j v k c o k i u r . M l Ê d d a n 420 sene e v v e l A t m a ­

l ı l a r l a İ s n a r t a h l a r a r a s ı n d a k i m u h a r e b e l e r d i ' l a g a r l a o rduau k u m a n d a m B r a d a s .

A t i n a l ı l a r ı n d o n a n m a l a n h ı t a k v i y e edı-memeler l I c ln b u r a l . ı r a t a a m ı * ı*d^rek bu

m ı n l a k f ı o r m a n l a r ı n ı e lde e t m e y i d ü ı ü n m ü s t ü .

K e * a t a r i h i m i z d e B ü k r e ş ve T e r a f f o s a ' m n 7 tya ı İle n e l l r e l e n e n bir muha r ebede

d ü ş m a n ı n o r m a n l a r İçer i s inde g iz i l b i r h a r e ke t t e r t i p e ı lerek ftnl b a s k ı n l a r l a O s m a n l ı

o n l u s u n u ma f t l Üp e t l l& in l s i i r u y n r u z . S a d n o z a m S i n a n P a g a n ı n m a f t l û b l y e l l v e T e r a -

Bo$a k u m a n d a n ı A l i P a a n ve Koç l B e y i n ş a h a d e t l e r i İle ne t i c e l enen bu m u h a r e b e y i

m ü v e r r i h K â t i p Ce l e b i F e z l e k e s i n d e söy le a n l a t m a k t a d ı r : Vez t r l f ı ? »m S i n a n P a s n a s k e r i

I s l f tmln B t l k r e j l e Ç l i t e n b i r h i s a r y a p t ı n j ı Te ra ı çn j ada « a t ı f t a n bir k a l ' a i m a s ı n a

Page 13: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

28 — Bu raya kadar yaptığımız İncelemelerle ormanların muh te l i f

cephelerden a 'rzet t ik ler i önemi tebarüze çalıştık. Esasen bu noktada , yan i

ormanların önem ve cemiyet hayatında oynadıkları müh im ro l l e r i be l i r t ­

mekte herkes müttefiktir . Çünkü, hayat icap ve zarure t l e r i insanları or­

man la ra ve on lardan elde edi len mahsul lere, başka b i r t ab i r l e bunların

sağladıkları n imet lere karşı çok yaklaşt ırmakta ve hattâ tereddüt etme­

den denebi i r k i ormanlar ın başlıca müh im mahsulü olan oduna günlük

hayatın her sahasında şiddetle ihtiyaç hissolunmaktadır. Bu malzeme ha­

k ika ten bize, beşikten mezara kadar re faka t e tmek tedtr" .

Fransız müelliflerinden B. Madrc'ın dediği g i b i o rman l a rdan is t ihsa l

l unan malzemeler in önemi büyüktür , bunların ye r i n i hiç b i r i p t i da i

madde do lduramaz" .

Bu i p t i da i madde ler in teşekkülü b i r dereceye kadar insan i rades in in

dışında bu l unmak t a ve üreme müddetinin uzun ve yavaş olması iktisadî

ihtiyaçlarımıza tamamen i n t i b ak edememekted i r " .

Meselenin bu cephesi son derece önem arzetmekte ve bu hususta en

esaslı b i r noktayı teşkil e tmek ted i r .

29 — Bugün ormanların m i k t a r ve zeng in l ik ler ine halel get i rmeden

yan i onları t a h r i p eylemeden fayda lanmak p rob lem i karşısında bu lun­

maktayız. Tâbiri diğerle ihtiyaçlarımızı o rman l a r dak i yen i ağaç yetiştir­

me esaslarına göre ve o nisbette t anz im e tmek zorundayız.

«Mütehassısların yaptıkları r apor l a ra ve t ahmin le r i ne göre", bütün

dünyadaki o rman la rda , senel ik ağaç büyüme miktar ı (1,100 m i l y o n metre

kübe varmaktadır ) . Bu götürü t a hm i n t a h a kkuk ettiği t akd i rde dünyada

yalnız bazı münferit yer lerde değil, net ice İtibarİle her yerde bütün i n ­

sanlığın o rman ve odun için tahr ipkâr b i r İşletmeye girişmesi icap et­

mektedir.» ( A . Rüstow t adı geçen eser, &. 107) .

m ü b û a e r e l > e y l t d i k t e n * o n r n « e v v e l k i m e n z i l e n ü z u l o l u n d u i u g ib i M l l i a l l b r t f a u l

a s k e r i İle o r m a n d ı m ç ı k ı p "iı . j ı a n l d ı * üe. RÜn m u h a r e b e d e n s o n r a ALI P a t a l 'e

K o ç u B e y i s i s e s a p l ı m n k a l e y i y a k l ı d e m e k l e d i r ; K â t t p Ce l eb i , C l h a n n u m a . s

t e ne : 137« h i c r i .

" I S c h u p f e r , ad» f t C t P e se r . a. 10 .

•*) B . M a d r r . L a q ues t i o n f o r e s t l e r c . P a r i s 1934 , s. 27 den s u c ü m l e y i k u l l a n ­

m a k t a d ı r : f U n e m a t u r e p r em i e r e q ue r l c n ne r e m p l a c e » . K e z * , b ak : F r a n ı Prank¬

h a u s e n : L ' e c o n o m l e f n re t t l e re . L a u s a n n e 1946 , a. 7-17.

"t B o k : R o g e r D s n r e . a d ı geçen ese r , t . 1 1 1 ,

*> G e r n l e l n « F o r e c h u n j j Uıt n ı ı t ı I I I Uneü k l U p , 1932 b i r i n e ! k u ı m ve m .

V e r e l n d e u c h - c r I n a e n l u r c .

Page 14: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

713

Demek o l uyor k i bu vaziyet karşısında ormanların korunması husu­

sunda alınan tedb i r ler , rasyonel plân ve amena jmanlar t am mânasiyle is­

ten i len net iceler vermekten uzak ka lacak ; amaca varmak içm bütün bu

tedb i r lerden başka ayrıca insanlığın aktüel ağaç ihtiyaçlarından takr iben

' , '30 nlsbet lnde b i r azalmaya lüzum hasıl olacaktır.

30 — Bütün bu mülahazalar gözönünde bulundurulacak olursa o r ­

man işletmelerinin gelişi güzel t ah r i p , plân ve amenajmansız işletilmele­

r i n i n önüne geçmek, ne kadar önemli olduğu kendiliğinden tebarüz etmek­

ted i r . Ayrıca imkân nisbct indo o rman l a rdan t E U h i a l olunan malzeme ye­

r i ne k a i m olacak başka madde ler in de kullanılması bu hususta ön plânda

gelen şeylerdendir.

Zamanımıza kadar devam eden tahripkâr ormarj İşletmelerine n iha­

yet ver i lm iyecek olursa insanlık büyük bîr ağaç buhranı karşısında ka­

lacaktır". Bütün dev le t ler yer inde ve haklı b i r müdahale i le orman tah­

r i p l e r i ne esaslı b i r şekilde n ihayet vermek hususunda büyük mesai ler ve

gayre t l e r sar fe tmekte , kanunî mevzuatlarında hu vadide müeyyideler koy­

mak t a ve aynı zamanda yeniden ağaç yetiştirme ve ormanların kıymetle­

r i ne halel get i rmeden v e r i m l i ( ren tab le ) b i r ik t i sad i işleimeye hasredil-

me ler i hususunda lâzım gelen t edb i r l e r i almaktadırlar*".

31 — Zamanla , ormanların sadece devlet mal iyesi için b i r servet de­

ğil ve f aka t bütün m i l l e t iktisadı için t ab i i ve iktisadî b ir ge l i r kaynağı

teşkil eylediği hususunda, telâkkilerde b i r değişiklik husule gelmştir.

Bi lhassa, o r m a n i a n n b i r ge l i r kaynağı olduğu düşüncesi memleket i ­

mizde uzun müddet hüküm sürmüş ve neticede, mal i fa idelerden ziyade,

ölçüsüz b i r şekilde, ormanların mobi l ize ed i lme ler in i intaç etmiştir.

Bu d u r um ise, ormanların, hiç b i r fenni esasa ve amena jman plânla­

rına müstenit o lmadan, amansız b i r şekilde i s t i smar ed i lmeler ine müncer

o lmuştun

Yukarıda, muh te l i f bakımlardan önem ve cemiyet hayatında oyna­

dığı rolü tebarüz ettirmeğe çalıştığımız ormanların, sırf ik t i sad i b i r meta

addolunması temayülüne karşı, bilhassa yakın zamanlarda bazı aksülâ-

mel ler kend in i göstermekle gecikmemiştir. Şurasına esefle işaret etmek

ister iz k i , bugün b i le memleket imizde , büyük b i r halk kütlesi, ormania ­

n n , arzettiğl önemi henüz isteni len şekilde i d r ak edememiştir.

*• A. R u ı l n f v , artı E" 1 *»* ı w r . r 107 ,

" ) H a h : H e r b c r l . L o u l a . D a n N a t ü r l l r h e r f l a ı u e n k l c l d . A n u l n l l e n i i f r o g

p h l ı r h p * G n e h v n . S t t ıUgAr t , l i B f t . *nh H v e n o n r n ı ı .

Page 15: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

714 T H U K H U K U K U N D A O R M A N M Ü L K İ Y E T İ

Bunların sırf İktisadî mah iye t te , b i r e r t ab ia t vergis i olduğu şeklinde

benimsenen f i k i r l e r henüz y e r l e r i n i t amamen terketmemİşlerdir.

Bugün, ülkenin en müh im t ab i i şartlarını t em in hususunda büyük

ro l oynayan muhafaza ormanları , âmme emlâki kategor is ine, bütün ya ­

bancı mevzuat tarafından i t h a l edilmiş bulunmaktadır .

O rman l a r hususunda yen i gelişmeler, bunların sahipsiz ma l l a rdan

(res nu l l i us ) addolunamıyacağı telâkkisi i le birleşmektedir.

32 — Devlet ler , bu hususta, mevzuatlarında vaze t t i k le r i etraflı hü­

küm ve müeyyidelerle ormanlar ın artık gelişi güzel hiçbir fennî e^asa

müstenit o lmadan t a h r i p olunmalarının önüne geçmişlerdir.

Görülüyor k i , dev le t le r in evvelce o rman l a r a karşı, almış oldukları

ntsbeten passif d u r um , bilhassa bunların mülkiyet r e j i m i konusunda ve

oldukça müdahaleci temayüller karşısında, zamanla a k t i f b i r şekle ta-

havvüt eylemiştir. Hat tâ , son zaman larda bazı mevzuat, ormanları , hiç

b i r t e f r i k e tâbi tutmaksızın, bunları İstimlâk yo l unu tavsi t su re t i y l e âm­

me emlâki ka tegor is ine i t h a l eylemişlerdir.

Memleket imizde , i l e r ide etraflı b i r şekilde t e t k i kolunacağı üzere, bü­

yük b i r kısım o rman l a r , c iba l i mubaha addo lunarak in t i f ada hiç b i r tah ­

dide tâbi tutulmamışlardı . Herkes in ist i fadesine, mubah b i r ayın o l a rak

l e rked i l en bu kab i l o rman l a r , zamanla muazzam tahr iba ta uğramakta ge­

cikmemişlerdir.

Son o la rak , 4785 sayılı ve 18 Şubat 1945 t a r i h l i b i r kanun i le mem­

leket im izdek i bütün o rman l a r devletleştirilmiş bulunmaktadırlar.

Kanun koyucu , ormanların heps in in âmme emlâkinde yer almalarını

kabu l etmiş bulunmaktadır .

Bu devletleştirme key f i ye t i nde m i h a n i k i b i r y o l i h t i y a r olunmuş, ve

kanun koyucu burada istimlâk yo l unu tavs i t etmemiştir*'.

Fasıl I I .

MEMLEKETİMİZ İN B U G Ü N K Ü O R M A N D U R U M U

L T A R İ H İ V E M İ K T A R I : ,

33 — Tab i a t tarafından ülkemize bahşedilen ve evvelce çok zengin

b i r d u r umda olduğuna şüphe olmıyan ormanlarımızın, i l k çağlardanberl

——

"t F i l h a k i k a 1945 t a r i f i v e 4785 say ı l ı k a n u n u n 1 İnc i m a d d e a l y l e baz ı k ü ç ü k

i s t i s n a l a r h a r i ç b ü t ü n o r m a n l a r k a n u n u n me f l y ı - i l İle b e r a b e r d e v l e t İ c a t l ı i l m i ı b u ­

l u n m a k l a d ı r . F a k a t b u I n h a v v u l U n û n l o l u s u , b a n n f t h o * a k a i l i â m e l l e r t e v l i t e y l c-

m i ı l İ r .

Page 16: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

B Ü L E N T K Ö P R Ü L Ü 715

nasıl t a h r i p ed i l d i k l e r i n i bizlere gösterebilecek k a f i ve esaslı belgelere

ma l i k bulunmamaktayız.

Yalnız b i l i nen , t a r i h i n gösterdiği i l k de l i l İle üçüncü t a r i h devresi

dah i l ormanlarımız hep kesi lmek ve harap o lmak talihsizliğinin zeh i r l i

baltası İle günden güne harap o lmak t an ger i kalmamış olmasıdır".

O r t a Anado lu müstesna o lmak üzere memleket imiz in her taraiı 1-esif

o rman tabakaları i le kaplı bulunduğu hususunda bütün o rman ve coğ­

r a f y a mütehassısları müttef ik bulunmaktadırlar.

34 — Esk i çağlarda Or ta Anado lunun ormanlık olduğuna da i r he­

nüz kat'î emare ler elde edilememiştir. Çorak ve s lepl ik vasfı eksik o lma­

yan bu bölgenin eski i sm i Oropedien i d i ' .

Esk i yazar la r Or ta Anado luda yan i Oropedien bölgesinde halkın

da ima odun t em in e tmek hususunda b i r kıtlık içinde bulunduğunu teba­

rüz e t t i rmek t ed i r . Xenophons, Anabasis onb in ler in dahilî Anadoludakİ

kurakl ık ve bu bölgenin çöl ve z i raa ta istenildiği şekilde gayrı müsait o l ­

masından dolayı, h i c r e t l e r i n i hikâye etmekte , coğrafya b i l g i n i Strabo da

İç Anado l unun ku r ak , çöl, stept ik b i r mıntaka olduğunu İteri sürmektedir,

H o v a r d üniversitesi profesörlerinden Sperk l ing , dahilî Anadoluda

s i s temat ik b i r sure t l e âsârı a t i k a hafriyatı yapmış arkeolog lardan b i r i ­

d i r . Bu h a f r i y a t ve araştırma neticesinde. Miiâddan ik i ilâ üç b in yıl ev­

vel E t i ( H i t i t ) , Roma ve Yunan medeniyet ler ine a i t b i r çok eşya mey­

dana çıkarılmıştır. Bu arkeolog , bu lunan eşya arasında Haşepten mamul

c-şya iz ler ine rast lanmadığım i l e r i sürmüştür. Bu lunan eşyalar taş. ma­

den ve kem ik ten ima l olunmuşlardır. Keza meydana çıkarılan bina hara­

be ler in in kâffesi t amamen taş veya kerpiçten inşa edilmişlerdi.

Bütün bu araştırma ve t e t k i k l e r O r t a Anado lunun da ima stepl ik ve

k u r a k b i r mıntaka olduğunu göstermektedir. Yan i bu bölgede ormanların

mevcut olmadığının bar iz b i r e r de l i l i d i r l e r .

Eh l i s a l i p ordusu O r t a Anado ludan geçerken araz in in ku rak ve step­

l i k olmasından ayrıca bura la rda da pek büyük z ay i aU uğramıştır. Hacı

Ha l i f e bu hava l i y i C ihannuma namı verdiği coğraiyasmda şöyle t a r i f et­

mek t ed i r : -Konya ve Ereğl i hudutlarına varınca, sahradır, I sm i l o sah­

rada v ak i olmuştur.» ( B a k : Ahme t , Orman ın mevcudiyet ine hâkim olan

şeraiti t ab i iye , O r m a n ve A v Mecmuası, sayı: 47-49. s. 47 ve m.) ' ,

•) N l y n f c l A c u n : O r m a n l a r t m u : v e C u m h u r i y e t d e v r i n i n u r m n n d ava s ı . A n k a r a

UN0i *• 5-

' 1 A . C e v n t : T a r i h t e o r m a n l a r . O r m a n v e A v M e c m u a m , l a p ı : 45-4A. ı . 16.

' 1 K e z n b a k . Ç e v k e l Süreyya- U r l a y a y l a . s a h . fi v e m n r r u ı , A n k a r a 1937 .

Page 17: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

716 T U R K H U K U K U N D A O R M A N M Ü L K İ Y E T İ

Or t a Anadutunun o rman l a rdan m a h r u m hu lunmas imn sebebini, bu

bölge i k l i m i n i n ormanların üreme ve gelişmeleri için müsait b i r d u r um

arzetmeyişinde bu lan lar da vardır.

Demek o l uyo r k i , O r t a Anado lu müstesna, memleke t im iz in diğer böl-

e ler i o rman bakımından pek f a k i r b i r du rumda değildir, İleride görece­

ğimiz veçhile bu ha l kanaat imizce muhafaza ormanları (Forêt de protec­

t i on . Der Schutzwald . ) için bahis konusudur . Yoksa mezkûr d u r um işlet­

me ormanları için değildir 1.

35 — Anado l u 42 ilâ 36 ncı arz da i re l e r i arasında bulunmaktadır .

Bulunduğu ye r i t i b a r i l e mu ted i l b i r i k l ime m a l i k t i r . Mesahası 762.000

k i l ome t re kare iken sonradan Ha t ay vilâyetinin ilhakı i le 776.723 k i l o ­

me t re kareye ç ıkmış t ı r Sah i l l e r i n i n uzunluğu İse 7126 k i l ome t red i r . Ol­

dukça uzun sahi l lere ma l i k bu lunan memleke t im iz yağmur bakımından

o r t a kısımlar y an i İç Anado lu ist isna ed i l i rse ku rak b i r d u r umda değil­

d i r . Senede vasat i , muh te l i f sah i l bölgelerine 70-200 san t imetre küb yağ­

mur yağmaktadır , O r l a Anado lu kısmı ise esasen stepl ik ve k u r a k b i r

mıntaka olduğundan yağmur bakımından oldukça f a k i r d i r . Bu bölgeye

vasat i senede 25 sa tn ime t re küb yağmur düşmektedir. Mevcut i s t a t i s t i k ­

lere nazaran ormanlarımızın genişliği t ak r i ben 10 m i l yon hek t a r kadar­

d ı r (Osman T a l u . adı geçen eser, s. 9 ) , Bazıları bu miktar ı 9.427.38

hek ta r o l a rak kabu l e tmek ted i r ( B a k : t . Ku t a l t a n , adı geçen eser, s. 9 ) .

Bu m i k t a r memleke t im i z i n genişliği gözönünde bu lunduru lacak olursa

t op rak yüzünün ancak %12-%13 ünü teşkil ettiği meydana çıkar.

Profesör B e r n h a r d t göre * Türkiye ormanlar ın ın vüs'atını 8,5 m i l yon

hektar t a hm i n e tmekted i r . Bu t a h m i n i n nelere i s t i na t ettiği hakkında ma­

lûmat ed inemedim. (Bunun için de lüzumlu o lan) orman haritaları o lma­

dığı g i b i t a sa r ru f ve i n t i f a hudutları da yok t u r . Ormanın nerede başla­

dığım ve nerelerde bittiğini k imse b i lmez.

Ormanın vüs'atını gösteren r a k am içinde m a k i (macch le) ve step

*ı O r m a n l a r , m u h a i a r a v e I s l e l m e o r m a n l a r ı d i y e İk iye a y r ı l m a k l a o l u p b u n ­

l a r d a n b i r i n c i l e r d a l l a r ı n z i r v e v e y a m a ç l a r ı n d a b u l u n u p o b ö l gen i n i k l i m i İle ara¬

/ l a l ü z e r i n d e ö n e m l i m u h l e l l l t e ı i r l e r İcra e t m e k t e d i r l e r . R a t k a b i r t â b i r l e n bölgedt-

a a k l n o l m a k İ m k a n ı n ı v e i a r t l a n n j l a f t l a m a k l n d ı r l a r . U l e l m c o r m a n l a r ı \w d a h a z i ­

y a d e y a y l a v e d ü z a r a z i o r m a n l a r ı o l u p I k t l a a d l b a k ı m d a n rinemlerl b ü y ü k t ü r

*) B a k , l • •!• - T U e r n h n r d ; T U r k l y e n l n o r m a n n l t vu l ı , O r m a n v e A v M r c m u o w ,

a a y i : 44, *. H P ro fesö r B e r n h a r d . m e m l e k e t i m i z d e o r m a n m m t a k a l a r ı n d a m ü t e a d d i t

t e l k l k v e a r a i N r m n l a r d f i b u l u n m u » d c f c e r l l b i r o r m a n m u t e n a n ı n v e LUm a d a m ı d ı r

Page 18: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

çaldıklarının da bu lunup bulunmadığı ma lûm değildir.»*. Z i raa t Veka le t i

tarafından hazırlanan o rman haritasına göre ormanlık saha memleket i ­

mizde 9.3 m i l y o n hektardır ( B a k : O r m a n haritalarının t em in i hakkında

rapor . B i r i n c i Köy ve Z i raa t Kalk ınma Kongres i yayınlarından. I : ser is i ,

takım 11 , i s t anbu l 1938. s. 5 ) . i s t a t i s t i k U m u m Müdürlüğü bu sahanın

genişliğini 9.17 m i l y o n hek ta r o larak göstermektedir'.

Pro f . D r . H a m i d Sadi 'ye göre 1 memleket imizde ormanların mesahası

ancak 8 m i l y o n hek ta r kadardır. Bu i l i m adamının kanaatine göre bu ye­

kûna b i r kısım çalıl ıklar da dah i l d i r . Kendisine göre muntazam orman la r

âzami 6 m i l y o n hek ta r o larak kabu l ed i leb i l i r . Bu nisbet memleket in an­

cak % 8 İni teşkil etmektedir* . *

Görülüyor k i muh t e l i f i l i m adamları arasında memleket im iz in o rman

miktarı hususunda b i r görüş farkı mevcu t tu r . Bunları başlıca i k i noktada

hülâsa e tmek kab i l d i r . Yan i memleket imizde ka t ' i b i r şekilde o rman m i k ­

t a r ve n isbet in i tesbit eden i s t a t i s t i k l e r i n bulunamayışının sebebini i k i

kısımda t e t k i k e tmek kab i l d i r zannındayız.

* } M. ık ı . A k d e n i z m ı n t a k a a ı n n mt ıhnun b i r b i t k i z U m r e t l u l u p k u m e n d a l m a ye-

' i i k ı ı m F n d e kının y a p r a k l a r ı n ı d öken t a k r i b e n a d j ı m b o y u n d u b i r Qfc l v e f u n d a l ı k

o r m a n ı d ı r . M a k i n i n İ p t i d a i i p r l m a l r e i v e y a I k l n r i m e c o n d n l r e l y a n i o r m a n l a r d a n

s o n r a m e y d a n a g e l m l t . o r m a n t a h r i b a t ı n ı n b i r ne l leeak v e k o r u o r m a n l a r ı n ı n y e r i n i

l u l m u ı . İnaan v e h a y v a n l a r h l b a t m m d u r m a n İle y e r i n i l e k r a r k n r u o r m a n ı n a b ı r a ­

k a r a k b i r t e j r k k b l o l d u ğ u i h t i l a f l ı d ı r .

*i B a k : T a r ı m t a t a t U l l k l e r l : l ı i a l l f t t l k U m u m MudUr l u f t ü y a y ı n l a r ı n d a n , t a y ı

7 8 . A n k a r a 1936. a. 3. A l i K e m a l Y i f l t o f i l u : « T ü r k i y e Ik lkaa t f lya t ında o r m a n n l ı f t ı n y e r i

v e e h e m m i y e t i . A n k a r a 11*41, a. §-10» a d l ı p a e r i n d o m e m l e k e t i n i z d e k i o r m a n m i k t a ­

r ın ı 10 m i l y o n '1.96 b i n h e k t a r o l a r a k k a b u l e l m e k t r ı t l r K e z a P ro f . Ö m e r Ce l â l S a r c ' a

I r t r e m e m t e k e l l m l z d e k l ç a l ı l ı k l a r h e r a b a k n t ı l m a d ı û ı t a k d i r d e , o r m a n l a r ı n g m i ı l i f i l

a ı u t ı y u k a r ı R m i l y o n h e k t a r d ı r Ö m e r ce lû l S a r r T ü r k i y e E k o n o m ı a l n l n i t e n e ! Kana­

l a r ı , 1. T a b i a t t a r t l a r ı . I u t n n b u l l u « , • . 60-

O r m a n F a k ü l t e s i P r o f e s ö r l e r i n den D r . Şeref N u r i L H k U m e n İle y a p t ı ğ ı m ı z u l r

Sr t rU ımedc h T U r k l y e d o f u n d a l ı k l a r h a r i ç a n c a k 3 m i l y o n h e k l a r k a d a r o r m a n m e v c u t

b u l u n d u ğ u n u i d d i a e t m b j l i r . K e n d i a d r U ı l c r l n c «üre. I « l a i k l i k l e r e b a k ı l m a K a r a d e n i z

« ı h l l l e r l t a m a m e n o r m a n l ı k o l m a s ı l a z ı m * e l d 1 f t i n l h a l b u k i k e n d i l i n i n m u h t e l i f I n re-

l e m e l r r l n c Röre K a r a d e n i z n a h l l b i i l u e l e r l n l n baz ı y e r l e r i n d e o r m a n l a r k ı y ı d an TO-SO

k i l o m e t r e İçerden b o k l a m a k l a d ı r l a r .

• ) B a k : P r o f H o m l d H a d i . İ k t l t a d i T ü r k i y e T a d i l . B e f e d v e M e v z i i C o t r o f y *

T e t k i k l e r i , t a l a n b u l 1933 . a 105.

fc| P r o f . H a m l d S a d i . ad ı n e cen e « r . a 106.

Page 19: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

718 T U U K H U K U K U N D A O R M A N M Ü L K I V ETİ

a ) Memleke t im i z i n muh t e l i f bölgelerinin kadastro ve plânının modern

ve rat ionet b i r şekilde henüz yapı lamamış olması,

b ) Mevcut tapu kayıtlarının hak ika te t amamen tetabuk edememesi.

Bu noktayı aydınlatmağa çal ışal ım:

Tapu kayıt larında mevcut ormanların s ın ır lan duğru gösterilmiş ve

bu sınırlara göre ormanın miktarı t a y i n olunmuştur. F i l v a k i mezkûr sı-

t u r l a r i ha t a e t t i k l e r i kısmı doğru o l a rak göstermekle beraber bu sınırlar

içindeki ormanların, b i r çok hâdiselerle h ak i k a t t e n çok yüksek ojdukları

görülmüştür. Bunu b i r misa l le daha müşahhas b i r şekilde izaha çalışalım.

Meselâ A ormanı t apu kayıt larında sınırları gösterilerek mesahası

bu sınırlara göre t ay i n olunmuştur. Farzede l im k i bu sınırların i ha t a et­

tiği araz i yüzü 120 hektardır. Sınır lar ve iç yüzü doğru o lmak l a beraber

b i r çok hâdiselerde, b i l f a r z verdiğimiz misa lde "A ormanı meselâ 15 hek­

t a r bulunmaktadır . Görülüyor k i h ak i ka t l e t apunun itibarî d u r umu ara­

sında ne kadar nisbetsizük vardır. M isa l im i z f a raz i o lmak la beraber buna

müşabih b i r çok ihti lâflarla karşılaşılmıştır.

B u görüş ayrı l ıklarına diğer b i r sebep de memleket imizde kanaa t i ­

mizce i l e r i sürülen o rman vüs'atine, yan i ormanların işgal e t t i k l e r i sa­

haya, çalıl ıkların da i t h a l edilmiş bulunmasıdır.

Her ne ha l ise bütün bu t e t k i k l e r bize memleke t im izdek i o rman m i k ­

tarının maalesef kâf i m i k t a r d a olmadığını göstermekledir.

Demek o l uyo r k i muh t e l i f i s t a t i s t i k l e r ve İlim adamlarının i l e r i sür­

dükleri m i k t a r l a r gözönünde tu tu l u r sa , memleket imizde "ormanların, kap­

ladıkları mesaha memleket yüzünün ancak % B İlâ 12 si arasında tahav-

vül e tmek ted i r .

Ormanlar ımızın miktar ın ın araz iye nazaran çok oluşları yukarıda da

muh t e l i f vesi le ler le tebarüz ettirdiğimiz g i b i ; bunların uzun zaman lardan

ber i tahr ipkâr b i r şekilde yok ed i lme ler i ve plânlı amena jman amel iye­

sine tutulmamalar ıd ır .

Tak r i b en 9 m i l y o n küsur hek ta r tuttuğu yukarıda söylenen Türkiye

ormanlarının 4 m i l y o n 688.000 hektarı yan i 49,7 si koru ve ger i ka lan 4

m i l y o n 739,381 hektarı da baltal ıktan i b a r e t t i r . Yan i baltalıklar o rman l a ­

rımızın f / r50 ( 3 ünü teşkil e t m e k t e d i r l e r

İL A C A Ç N E V İ L E R İ V E O R M A N B Ö L G E L E R İ :

36 — A ) Ağaçlar.

Muted i l i k l i m mıntakası İçinde ve kuvve t l i t op rak l a ra sahip bu lunan

Anado luda" çeşitti ağaçlar yetişebileceğinden b i r çok nevi ağaç göze çarp­

maktadır.

" i B a k : Mnm ld Snd l , a d ı ü ecen vner, B . 21 ve m ü . ı K o i a b a k : Ö m e r C o l M Sn r c ,

Page 20: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

Koruları m ızda bu lunan ağaçlardan %31,4 ü çara. 9721,7 s i meşe,

% $ u kayın, %6,4 ü j t ö k n a r ve lad in , ',-¿5,8 sedir (yan i k a t r a n ) , % 4 f 2

p ımar , % 3 ü kestane, %2,1 i gürgen, % 2 , l İ kızıl ağaç, %14,3 ü de sair

ağaç nev i ler inden i b a re t t i r .

Görülüyor k i memleket im izde baltalıkların nisbet l mevcut o rman m i k ­

tarının yansından biraz fazlasını aşmaktadır.

H a l b u k i A l m a n ya da ormanların %91 , 1 İ k o r u , %5 , 1 İ baltalık, %SJti

mürekkep baltalıktır 1 1 .

37 — B ) Memleketimizde ormanların bulunduğu bölgeler:

Ormanlar ımız ın çoğu Karaden iz , Akden iz sah i l ler i ile Marmara hav-

zasuıdadır. Ege denizi ve Batı Anadoluda nisbeten geniş o rman la r mev­

cu t t u r . Doğu o r m a n l a n ise mahdut baltalıklardan ibaret bulunmaktadır .

Evvelce gördüğümüz g ib i O r t a Anado lu ormandan mahrum stept ik b i r

mıntakadır ( B a k : No . 3 2 ) .

Ormanlar ımız ın %31,2 si t ak r i ben 92.000 k i l omet re kare genişliğinde

olan Karadeniz o rman bölgelerinden.

%18t2 s i , 76.000 k i l ome t re kare büyüklüğünde Akdeniz o rman böl­

gesinde,

1 1 . ; ü 65.000 küometre k a re l i k b i r yer kaplayan Ege o rman böl­

gesinde, f

%10,5 i 52.000 k i l ome t re ka re l i k b i r yer t u tan Marmara o rman böl­

gesinde bulunmaktadır lar 1 3 .

a d ı g c ç m e*er> ı r 3 6 , K e * n b a k : A l ı m c ı \--\- . U m u m i C o ğ r a f y a D e m l e r i . 1. K l i m a -

t o l o j l . l a t a n b u l ı i , 4a v e 219 v c m

B e s i m D a r k o t . T ü r k i y e CoAra f yaa ı . l a l a n b u l 1942. %. 28-4».

F a i k S a b r ı D u r a n . T ü r k i y e Co f r r a fya ı ı . b e n i n e ! bas ı . İ s t a nbu l 1942. a. 54.

" ) I K u l a l t a n . atlı n - . - n capr . ı . 1 0 : O ı m a n T a l u , ad ı ı ırvcn » e r . *. 1 1 ; Ö m e r

C e l a l S a r c . ad ı ç e çen eser , ı . 6 3 .

O r m a n e ı t a b i r i l e k n r u . k e r e s l e a l m a k u z e r r l * l c t l l e n t o h u m d a n y c l l tmc- o r m a n ­

l a r a d e n i r . B a l t a l ı k l * r , k u c u k ç a p t a k e r e s t e U r y a k a r a k , l e p o l l L k h a s e b i v c k a b u k

l a l l h s a t l n e l a h a l ı (.-dilen v r t o p r a k l a r l a b e r t f b e r k n l l m i ı k ü l u k l r r l v e d l f ce r f i l i z l e r d e n

m e y d a n a ;•- İm i* o r m a n l a r a d e n i r .

K U c u k c a n l a k e r e s l e İle y a k a c a k , s c p r t l l k h a s e b i İKtLhmlIne l a h s l s e d i l e n v e

t o p r a k l a b e r a b e r k e t i İ m l i k ü t ü k l e r i n v e i d l û l f i l i z l e r d e n meyr îann g e l e n o r m a n l a r a

b a l t a l ı k d e n i r . 4

" 1 Ö m e r C e l f t l S a r c . ad ı g e c e n e t e r . > 6 2 . A l i K e m a l i Y l f t ı i o t l u . ad ı «ecen eser ,

T4-T5,

Page 21: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

720 T t ' K K M L ' K U K U N D A O R M A N M t ' L K I Y E T İ

Memleke t im i z i n en geniş o rman bölgesine sahip bu lunan vilâyet

Kırktarclidir. Burada a raz i n i n ' i 60,8 i ormanl ıkt ır" .

Keza sırasile Trabzon , Bo lu , İstanbul, Sinop, Zonguldak ve Anıalya

mıntakaları da o rman bakımından z eng i nd i r l e r

Niğde H i memleke t im i z i n o rman bakımından en f a k i r bölgesidir Bu ­

radak i o rman l a r i l yüzünün ancak % 4 g i b i cüz'i b i r kısmını kap lamak­

tadırlar.

Sivas, Manisa, Kırşehir ve Konya i l l e r inde de o rman la r pek mahdut

b i r saha kaplamaktadır lar" .

38 — Bu raya kadar İzahatımızla memleke t im izdek i ormanları gör­

müş o lduk . B u t e t k i k a t ve İncelemelerimizden bazı net ice ler çıkarmak

mümkündür . Başka b i r dey im le y u r dumuzdak i mevcut ormanlar ın arzet-

t i k l e r i husus iyet ler i b i r kaç kısımda top lamak mümkündür .

a) Bizde o rman l a r bulundukları bölgelerle bu bölgeler üzerindeki da­

ğıl ışlarında özellik arzederer (Bu hususta 35 numaralı kısımda etraflıca

izahat veri lmişt ir) .

Doğu ve O r t a A n a dol uda o rman bölgelerine, o rman nisbet i miktarı­

nın % 8 , l i düşmektedir. Doğu Anado lu kısmı %5 ,9 T O r t a Anado lununk i

ise %2Ü n lsbet indedir . Ormanlar ımız ın büyük b i r kısmı o lan ve %71,3 e

baliğ olan miktarı kıyı bölgelerinde bulunmaktadır . Geri ka lan kısım ( k i

o rman miktar ın ın % 2 0 s in i teşkil e tmek ted i r ) kıyı ardı mıntakalar ına

dağılmıştır.

b ) Ormanlar ımız ın , araz i ye r i ne memleket yüzü i le mukayese edi l ­

diği t a kd i r de miktarları az gözükmemektedir.

F i l h a k i k a o rman l a r y u r d yüzünün ancak % S ilâ %12 s in i kapladık­

ları kabu l edi l i rse, Türkiyede b i r nüfusa 0,44 hek ta r düşüyor demekt i r .

Bu nispet küçümsenmiyecek b i r durumdadır .

Ha l b uk i bu key f i ye t yan i ormanlar ın araz iye nazaran oran ı : Fİnlan-

d iyada %73 . 5 ; tsvecte % 5 2 ; Avus t u ryada %37 , 5 ; Çekoslovakyada %Z3,1;

Yugoslavyada '£30,3; Bu lgar is tanda %27 , 9 : A lmanyada 9i 26.6: Roman-

yada *£22,8 ve Fransada ' i 18.8 d i r . Görülüyor k i bu r a k am l a r bizlere

memleke t im i z i n y u r d yüzüne nazaran o rman bakımından zengin olmadı­

ğını açıkça göstermektedir'*. *

" ı K ı r k l a r e l i m e s a h a n Sfiti.OOU h e k l a r , o r m a n l ı k ye r 344,200 h e k t a r .

"> N l g d e ILI y l l z u l.MO.OOO h e k t a r , bu b e l g edek i o r m a n l ı k y e r U r u n c u k 0SSO

h e k l a r k a d a r d ı r .

i b i k : Ö m e r O t U J S f l "\ ad ı g e cen ese r . m Mh K e z a hak : B . Mad r e . L a cjueMHın

f o r e ı l l e r e . f a r i l 1934, • . 77-83 O r m a n l a r J a p o n y a d a a r a z i n i n • • B3 "> Kanac l a da

' ;32,M in i . S o v y e t S o a y a l l a C u m h u r i y e t l e r i n d e Lıe. a r a z i n i n 44 ü n u k •; .•• . k 1 ••: :

Page 22: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

Ormanlar ımızın miktarının y u r d yüzüne nazaran yüksek olmayışının

sebepler in in başlıca t a h r i p olduğunu evvelce görmüştük (Bak : No. 3 3 ) .

T a h r i p f i i l i n e , ormanların sık sık yangınlara maruz bulunması, hayvan­

ların fhusus iy le keçilerin) verdiği za ra r l a r ve ayrıca fennî b i r sure t te

bakılrmyan ormanların böcekler tarafından yok ed i lmeler in i de ilâve et­

mek lazımdır (B i z bu hususları, mevzuumuzdan ayrılmamak için imkân

nispet inde kısa geçmek zorundayız. Fazla izahat için bak; A l i Kemal i

Yiğitoğlu, adı geçen eser. s. 12 ve m. O rman t ah r i p l e r i n i n şekli ve sebep­

ler i P r o l . B e m h a r d tarafından etraflıca t e t k i k olunmuştur. B ak : Türkiye

ormancıl ığının mevzuatı, t a r i h i ve vaz i fe le r i , A n k a r a Yüksek Ziraat Ens­

titüsü yayınlarından, sayı: 15, 1935, A n k a r a , s. 84-85 ve 103. Keza hak:

Ömer Celâl Sarc, adı geçen eser, s. 601 N iyaz i Acun, adı geçen eser,

s. 5 ve m . ) . '

Buraya kadar yapmış olduğumuz incelemelerle, memleket imizdek i

bugünkü ormanların d u r umunu tebarüz ettirmiş oluyoruz^ Konumuzun

hedef i ve esası memleke t im izdek i ormanların hukuk i bakımdan t e t k i k i

ve bunların muh t e l i f zamanlarda uğradığı (mevzuat bakımından) tahav-

vülleri t e t k i k e tmek t i r . Müteakip kısımlarda mevzuatımızın orman lara

mütedair i h t i v a eylediği hükümleri s is temat ik b ir şekilde incelemeğe ça­

lışacağız. *

K ı s ı m I I

T A H K İ Y E D E Y A K I N Z A M A N L A R A K A D A R MEVKİİ MER İYETTE

BULUNMUŞ O L A N O R M A N MEVZİ/ATI

FaaıI 1.

İLK Z A M A N L A R

39 — 1299 da Osmanlı Dev le t i teessüs edince Anadoluda uzun müd­

det, aşağı yukarı 600 yddan fazla b i r müddet yaşamıştır. Bu impara tor ­

luk , kuruluşundan i t i ba ren günden güne genişliyerek 17 nci asır baba­

l ında itilâ devr ine varmıştı .

Selçuk Dev le t i n i n yer ine k a i m o lan Büyük Osmanlı Devlet i , îslâmi-

ye t i n tes i r l e r inden uzak kalamamış. hele bu tes i r i n hukuk i sahadaki rolü

pek önemli olmuştur 1 .

islâm hukukunun nüfuz ve tes i r ler inden uzak kalamıyan impara to r ­

luğun hususî h ukuk sahasında büyük değişiklikler olmuştur. Yan i is lâm

tes i r i bi lhassa kend is in i hususi h ukuk sahasında göstermiştir. D in i esas-

' ı S ıdrt ık R a m i O n a r , 1r tare H u k u k u , r l l t 1, İ M t i . 2 n r l banı. t. 491.

I

Page 23: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

122 T I Ï R K H U K U K U N D A O R M A N M Ü L K İ Y E T İ

l ara müstenit o lan I I.un h u k u k u manzumesi muhtelif-hukukçular t a ra ­

fından işlenmiş bu lunan hususî h ukuk ka i de l e r i ; kava id i fıkhiye i sm i a l ­

tında Osmanlı Dev le t inde senelerce m e r i y e t t e kalmıştır. İslâm hukukçu­

larından ve i m a m İsmi kend i ler ine izafe o lunan dört büyük hukukçu, dört

büyük mezhep meydana getirmişler ve fıkıh ka ide ler in in tefsir ve tatbi­

kinde b i r b i r l e r i n den ayrılmışlardır 1 .

40 — İslâm hukuku mah i ye t i İtibariyle ferdiyetçi olduğundan dev­

le t in teşkilât ve Amme müesseselerinin t anz im ine mütedair hükümler i i h ­

t i va e tmemekte i d i . Bu bakımdan bu sahalarda fıkıhın tes i r ler inden uzak

kal ınmış, mahall î ve millî mah iye t t e esaslar t anz im olunmuştur*.

Osman Gaz in in Baç Kanunu , F a t i h Su l tan Mehmedİn meşhur Kanun ­

namesi ve dördüncü Mehmet devr inde ısdar o lunan Tevkib-i Abdürrahman

Paşa kanununda mill î esasları i h t i v a eden hükümler mevcu t t u r . Bun l a r

Ecdat Kanunları İsmini taşımaktadırlar iF i lhakİka F a t i h Kanunname­

sinde şu hüküm m e v c u t t u r : *Bu kanun anam ve dedem kanunudur ve be­

n i m dahi kanunumdur . Evlâdı k i ramım neslen bade nesl in bunun la âmi l

o la lar* . Keza Tevk l b l Abdürrahman Paşa Kanunnamesinde şu hüküm

pek önemli bulunmaktadır . «Düsturu amel kdınan erkânı saltanatın e l ­

zemi cem'ü t edv i n o l unmak ve h i n i i k t i zada maha l l i bu l unmak için bu

f a k i r e f e rman b u y u r d u k t a n üzere t a k r i r olundu.» Bak : Sıddık Sami Onar ,

adı geçen eser, s. 492 ve sonrası).

41 — Osmanlı Devlet inde , a raz i n i n büyük b i r kısmı Devlete a i t bu¬

>} B u I m ı ı m l a r s ı r as ly l e « u n l a r d ı r ( İ m a m ı H a n e f i ' K i m H a t ı U e l . K i l f e l l d l r

8 i n c i a s ı r d a y a ş a m ı ş t ı r ( #97-7671 . B u i m a m h u k u k i m e s l e f l l n l u m u m a v e r f l l f i l k n n f e -

r a m M d e r s l e r d e d e r i n l e ş t i r m i ş v e k e n d i s i n e t e k l i f e d i l e n r e s r r t b i r v a z i f e y i ( K a d ı l ı k )

k a b u l e t m e m i ş t i r , D l f l e r ü m i i m a m ı A z a m d ı r , K e n d i l i z a m a n ı n ı n b ü y ü k h u k u k ç u s u ,

m ü t e f e k k i r v e b i l g i n i k i l , İ m a m ı M a l i k . Mcd ln rd ı » d n f t m u « ( u r 1715-7991- M e d i n e A d e t ­

l e r v e t e a m ü l l e r i n i s i s t e m a t i k b i r s e k l i d e İs lemiş , z a m a n ı n ı n m e ş h u r b i r h u k u k ç u y u ­

d u r . Baz ı h u k u k ç u l a r , i m a m ı M a l i k i n k u r d u S u M a l i k i m e z h e b i n i n d i ğ e r m e z h e p l e r e n a ­

z a r a n d a h a d e m o k r a t i k d u r u m u n d a n l d u f i u n u İleri s u r m u a t t l r . i m a m ı ş & f l 767 sene ­

s i n d e M e k k e d e d o f t m u s t u r , B a f i d a t t a u z u n n e n e l e r f ı k ı h t e t i r l i a t ı n d a b u l u n m u ş , y ü k ­

sek k a b i l i y e t t e b i r h u k u k b i l g i n i d i r . H a n e f i v e M a l i k i m e z h e p l e r i a r a s ı n d a b i r a h e n k

t es i s e lmeJke c u l ı ı m ı s t ı r , 8 20 s e n e s i n d e v e f a t e tm i ş t i r , i m a m ı H a m b e l l . B a i d a l î ı d ı r

7âÜ s e n e s i n d e d o f t m u s l u r . g a f l l n l n t a l e b e s i o l a n f L ı n be l t , d i r i n e son d e r r r e m e r b u t

ı r l up h u k u k i s i s t e m i n i t a m a m e n P e y g a m b e r i n g e l e n e k l e r i n e k s t i n a t e t t i r m i ş t i r ( B a k :

1 ' Encyc l n ped l e d e l ' l s l u m . 4 v o l u m e s L e y d e : k e z a b a k : R . T e s a l . l ' E v o l u t i o n d u d r o i t

d e g a g e I m m o b i l i e r e n T u r q u i e , L a u s a n n e 1939 , s, 1 8 - 1 9 ) .

•J B a k : Sn i . i ı k S a m i O n a r . a d ı g e cen eser , a. 491 v e m u .

Page 24: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

l undugundan bunun sahib i Dev le l i le mutasarrıfı bulunan fe rd arasında,

akd i bağlara müstenit bu lunan h ukuk i münasebetlerin mevcud iyet inden

is t i fade olunmuştur. F i l h a k i k a bu hususta, m i l l i ve maha l l i hükümler

vaz 'o lunarak araz i r e j i m i mahallî icap ve âdetler neticesinde m i l l i b i r ma­

h iyet i k t i sap eylemiştir.

42 — Askerî esaslar üzerine müesses o lan impa ra t u r l uk t a mülkî tak¬

simat feodal b i r mah iye t arze tmekte idi* .

Memleket , başlarında Bey lerbey i bu lunan eyaleılere, sancak beyler i

tarafından İdare o lunan sancaklara ayrılmıştı . Bu mülki şefler vazifele­

r i n i i f a eder lerken em i r l e r i altında bu lunan Ümar ve zeamet sah ip ler in­

den faydalanırlardı 1 .

T i m a r , zeamet ve has ; a raz i i e m i r i y c n i n menaf i i hazine yan i m i r i

menfaa t le r mukab i l i nde , düşmanla savaşmak üzere ehil ve lâyık o lan lara

tahsis inden husule ge lmekted i r . Bunların b i r b i r i nden fark* toprağın te­

m i n edcgeldiği menaf i-i haz inen in miktarlarına ist inat e tmekted i r .

Hasılatı yüz b in akçeden fazla o lan lara has, y i r m i binden yüz bine

kadar o lan lara zeamet, ve üç binden y i r m i bine kadar o lan lara da t ımar

tesmiye o lunur . T i m a r ve zeamet in asgarisine kılıç ismi ve r i l i r . Has lar

Padişaha, sa l tanat ai lesine, vaz i fe le r i müddetince bazı yüksek rütbeli

Devlet r i ca l i ne tahsis edilmişlerdir.

T i m a r ve zeamet, esas i t i b a r i y l e asker i b i r vaz i fe karşılığı o la rak ve­

rildiğinden bunların sah ip ler i asker i salâhiyeti haiz b i rer şef mah iye ­

t inde id i l e r .

43 — Osmanlı İmparatorluğunu ihtişam ve i t i l a devr ine ulaştırmış

o lan bu mülki teşkilat zamanla bozulma a lamet ler i göstermeğe başladı.

Hele bu i n h i t a t devreler inde bilhassa taşralarda türeyen ayan sınıfı ve

voyvoda la r memleket te bozulma ve çökme emare ler in i büsbütün kuvve t ­

lendirmiş, salâhiyetlerini her bakımdan tecavüz eden beylerbeyler i le san¬

cak beyler i memleke t in iç d u r umunu hakikî b i r feodal i teye benzetmişlerdi.

T i m a r ve zeamet artık bun lara lâyık ve eh i l olan kimselere tevzi ed i lm i ­

yo r , bun la r b i r nevi spéculation durumuna ifrağ ediliyorlardı. Zamanla

tefessüh eden hu millî teşkilât, art ık hiç b i r fa ide arzetmediğinden Tan-

z imat l a beraber o r tadan kaldırı ldı,

*> B a k : 5 . S . O n a r , ad ı c e c e n « e r , a. 492 V P m u S a y ı n U n c u m a p^ re O s m a n l ı

İ m p a r a t n r l u î u n d a k l rı-fHialıleye b en r e r d u r u m u g a r p f eoda l i t e s i nden a y ı r m a ; . It ır ım-

d ı r . B u r a d a k i reodaLUe rtahn z i y a d e g e n l i b i r t eva l i m e z u n i y e t mah i ye t i n ded i r .

• I L a m u u r h e , H i s t o i r e de la T u r q u i e depu i s l e * n r l e l n e * Jusqu' i l n « j o u r * . 1934.

P a r i s , s. 3 9 ve 17B-1HO J . H a m m e r . a l m a n r a d a n t e r c ü m e < f r a n ı ı z e a y a J . He l be r t

t a r a r ı n d a n , P a r i s İSSA. e l l i I . k i t a p I I . >. 55 v e m u . K e z a e l l i I. k i t a p Mi s . 198 ve m ü ,

H u k u k F u k . Mec . — 4S

Page 25: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

724 T ( T H K H U K U K U N D A O R M A N M Ü L K İ Y E T İ

44 — Osmanlı Devlet inde maha l l i ve m i l l i esaslar, örfü âdetler goz-

önünde t u t u l a r a k , i l k defa o la rak , araz iye a i t etraflı b i r kanun 1274 t a r i ­

h inde meydana getirimişl ir. H e r ne kadar bu kanundan evvel memleke­

t imizde bazı tedv in ( cod i f i ca t i on ) ha reke t l e r i olmuşsa da bun la r t am mâ-

nasiyle s is teml i ve plânlı değildiler". İlk araz i hukukuna mütedair kaide­

l e r i küll iyat ha l inde top l ayan dev r i n i n en meşhur hukuk âimerinden oan

Şeyhülislâm Ebüssuut efendid i r . Bu küll iyatın i sm i Maruzat-ı Ebüssuut

dur . Bu eserin hâlen mevcut nüshaları pek mahdu t tu r 1 . Bu âl îm adı ge­

çen eser iy le Türk hukukuna çok büyük h izmet ler i f a eylemiştir.

Bu hususla diğer b i r küll iyat t a 23 Rebiyülevvel. 'H. 1265 senesinde

meydana ge t i r i l e n Ahkâm ı Mer ' l yed i r . Bu eser o zamanlar Şeyhülislâm­

lık m e v k i i n i İşgal eden A r i f H i k m e t Bey tarafından hazırlanmıştı . Bu

da i l k i g ib i b i r top lama mah iye t i nded i r . Ahkâm ı Mer'İye i sm in i taşıyan

bu külliyat da i h t i yaca cevap verememişti. Bu k i f aye t s i z l i k dehşetlice

h issolundugundan yukarıda izah ettiğimiz veçhile H . 1274 t a r i h l i A raz i

Kanununun ısdarına lüzum hasıl olmuştu.

F a s ı l I I .

45 — 1274 t a r i h l i A r a z i Kanunu memleket topraklarım beş kısma

ayırmıştı 1 .

* ) B u r a d a » İ s t emdek i m ü t a l a a m ı * b u g ü n k ü e s a s l a r d a h i l i n d e a n l a d ı f t ı m ı z m a n a ­

d a k i d u r u m d u r . B i z b u m ü t a l â a m ı z l a E b u s s u u t E f e n d i n i n m e ş h u r e s e r i n i t e n k i r e t ­

m e k İ n l em iyo ru z . H e d e f i m i z s a dece b u n o k t a y a İ şare t e y l e m e k t i r .

H B u e s e r i n b i r n ü s h a s ı . B e r l i n . D r e s d e n v e V i y a n a U m u m i K ü t U p h a n e l e ı İ n d e

m e v c u t İdi .

' ) D ü s t u r , b i r i n c i t e r t i p , e l i t 1. • . 165 . A r a z i K a n u n u » m a d d e 1 . « M e m a l l k l D e v ­

l e t i A t l y e d e o l a n a r a z i b e t k ı s ı m d ı r . K ı s m ı e v v e l , a r a z l l m e m l u k e y a n i b e r v e c h l u m :

l y e l t a a a r r u f o l u n a n y e r l e r d i r , K ı s m ı sarıl , a r a z l l e m t r l y e d i r . K ı s m ı s a l l a , a r a z l l m e v -

e d l r K ı s m ı r a b l . a r a z l l m e t r u k e d i r . K ı s m ı h a m l a , a r a z l l m e v a d d ı r B u h u s u * k i n

b a k : A t ı f B e y . A r a z l l K a n u n n a m e ! H ü m a y u n Şe rh i , İ s t a n b u l 1330 . i k i n c i bas ı , s. 8-4?

K e z a : H a l i s Eşref . K ü l l i y a t ı Şe rh i K a n u n u A r a z i . i s t a n b u l 1315. 2. b a s ı m , • 9 v e m

H ü s n ü E f e n d i : A r a z i K a n u n n a m e s i Şerh i , i s t a n b u l 1R91 (1310 ı . ı . 9 v e m ; E b ü l ' û l a

M a r d i n : T o p r a k H u k u k u d e m i t a k r i r l e r i , s ene : r •» 11-ı*M4, I f l a n b u l Ün i ve r s i t e s i H u k u k

F a k U l t o s l I I I üneU s ı n ı f ı n d a K e z a ; S a y ı n H o r a m ı n 1 M 7 de I n t l i a r e d en T o p r a k

H u k u k u d e r s l e r i k i t a b ı n a b a k , i s t . a. fl v e son r a s ı . H a l i l C e m a l e d d l n : T e l h i s i

a b k a m - ı ş r u l , U t a n b u t . ı 130 s. 9.

H U ı n ü e f e n d i y e .-••<• A r a z i K a n u n u n u n v a z ' i n a baş l ı ca s u s e b e b l e r a m i l o l ­

m u ş t u r : « i n t a n ı n m a b l b l l İ n t i f a o l a n e j y a d a n m e n a f l ı m a k s u d e t l n l İs t ihsa l i

••»yayı m e z k û r e n l n esbab ı m e a r u a d a n b i r i i l e d n l r r l t a s a r r u f u n a g i r m e s i n e m ü l e v a k -

Page 26: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

Bu beş kısım arazi-i memlüke (mülk t o p r a k l a n , arazi-i em i r i ye tarzı

memleket , m i r i t o p r a k l a r ) , arazt-i mevkufe-i sahiha, arazi-i met ruke ,

r a z i ' i mevad'dan müteşekkildi.

A ) Arazı j memlüke (mülk t o p r a k l a r ) .

Araz i- i memlüke üzerinde mâlikine, mülkiye! hakkı tanıyan gayr i-

enkullerdır k i , mutasarrıf ı bu gayrı menku l l e r i n lem zatına ve hem de

mülkiyeti menfaa t ine sah ip t i r . Yan i sahibi arz burada hem rakabe ve

hem de mülkiyeti menfaat ine aynı zamanda ma l i k bulunmaktadır. Arazi-i

menüüke d ü n ve b i r de son zamanlarda elvıyei selâse (uç l i r a ) tesmiye

o lunan Ka rs , A r d ahan ve A r t v i n vilâyetlerinin bize iltihakları i le mey­

dana gelen beş neviden ibaret bulunmaktadır .

46 — 1) K u r a ve kasabatı kad ime araz is i .

Bu nev i araz i mülk toprakların b i r i nc i nev ' in i teşkil ey lemekted i r .

Bun l a r sahib ine aynî hak l a rdan mülkiyet hakkının mal ike temin ettiği

bütün hak ve men faa t l e r i n i sağlarlar.

Bu nevi araz i , k u r a .ve kasabat derunlarında bulunan arsa lar la bun­

ların kenarlarında bu lunup ta t e t imme i sükna (sükrayt lamamlayıyani

i t i b a r o lunan ve nısıf dönümü tecavüz e tmiyen (800 arşın) ye r l e rd i r .

47 — 2) Mülk toprakların i k i n c i nev i n i n t em l i k i sahih i le t em l i k

o lunan arazı teşkil ey lemekted i r .

Bu nev i araz i haddi zatında arz-ı m i r i o lup leml ik i le nev'i mah iye ­

t i n i değiştirmektedir. Demek o luyor k i t em l i k i sahih i l r îemllk muame­

les in in yapılabilmesi için araz in in muhakkak surette arz-ı memleket ol-

k ı f i ı r B i n a e n a l e y h a h k a m ı t ı k h l y en l n e m r u d U n y a y a t a l l û k nit-n u k u m ı t e l a u v i n

d e n K a n u n u M e d e n i l e v a l m o l u n a n m u a m e l a t k ı a m ı n a m ü t e a l l i k m e a a l l h ak i ka t l i »

e tyay ı m e z k û r e d e n h a k k ı İ n l i r a j n m e d a r v e m u ı l e n i r i l b u l u n a n m var l e y i t a « a r r u n *

y e y e m ü p t e n l d l r k ı l ı h u K a n u n u M e d e n i i l e l a a a r r u f u n m e t r u u K a y n m e ı r u u n r t a n

t e m y i z v e a n a r .nre h u k m u l a y l n u l u n u r K u l ü b ü r p l i i e i f ı kh ıye b u b a p l a m a k s a d a

k a r ı Lae de , b e r m u k i e u l h ü k m l i «er'I a e r l f r a k a b e i ı b e y t u l m a l r a n o l a n a r a n a - 1

a h k a m ı a e n i y e l a u H a n l y e •.\< \ n l d u i u n d a n a r a z l ı m e z k û r e n ü v e n l a a a r r u r t y e t i n i b i r ­

b i r i n d e n t e m y l r l İle t a y i n h ü k m ü n d e c ^ r u l c n i h t i y a r a m e b n l a h k a m ı seniyeı l u l l a -

n l y e y l t a m i l b i r k a n u n v a r ' M u n m u ı ve b u n u m u h t e v i o l a n kıtn[> K a n u n n a m e l A r a z i

k t rn l İle t e v ı l m k ı l ı h m ı ı l r r . » .

H l l s n ü E f e n d i , a d ı g e cen m r t , a. 2 B u i z a h a t d u r u m u ayd ı n l a t a m l y o r t a d a . A r a »

K a n u n u n u m ü m k U n m e r t e b e F ı k ı h h ü k ü m l e r i n d e n u z a k k a l m i ı i i r . B u k a n u n u n h l r

v o k k ı a ı m l a n f ı k ı h h u h ü m l r r i m ' >abn i i r ı a f u g m a h a l l i n r f v e mn*ı ier i i i u t n n ü n d e fc*n>

m u » v e t a d a r n l u n d u i u . a m a n a n a z a r a n y v n l e s a a l a r İ h t i v a ey lemiş " l a n h l r k a n u n ­

d u r . B l l b a n t a b u k a n u n d a a r a z l l m e t r û k e y e a l ı b ü k ü m l e r r a m t m n n n a z a r a n i l e n h l r

m a h i y e t v e k a r a k t e r l a m i m n k l a d n

Page 27: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

T Ü R K E U T K U K U N D A O R M A N M Ü L K İ Y E T İ

ması meşruttur. Bu da gösteryor k i diğer nevi t op r ak l a r üzerinde bu k a ­

b i l b i r muamele cereyan edemez.

E m v a l i emirîyede t asar ru f , Mecel len in 7 58 İnci maddesi muc ib ince

maslahata manu t olduğundan arazi-i em i r i y en i n t e m l i k i sahih o lunab i l ­

mesi mesa-i şer'inin (müşevviğin) vücuduna ve canib-i m i r i için menfaat

ve maslahatın t a hakkukuna mütevakkıft ır . Buradak i mas lahat tâbiri

müphemdir. Müelliflerce mas laha t tan maksud o lan âmme men faa t i d i r .

Haz inen in bütçe d u r u m u tevazün ha l inde ise, yan i va r i da t masrafları

karşılıyorsa arazi-i e m i r i y e ancak zııfı kıymetle eğer Devlet bütçesi mü-

tevazin değilse y an i zarure t ha l i mevcu t ise semen-i m is i l (değer pahası)

i le satı lmak hususunda Haz ine için maslahat t a h a kkuk etmiş sayılır.

Haz inen in z a r u re t i bu lunmak veyahut çifte (zı ıf ı) kıymetle i s tek l i zuhur

e tmek g ib i mesağı şer'i (müsevviğ) bu lunmaz ve şayet bulunsa b i le

âmme menfaa t i (mas lahat ve men faa t ) t a h a kkuk etmezse t e m l i k sah ih

olmaz*. •

48 — Arazi-i memlükenın i k i n c i nev'İni arazi-i öşriye teşkil eyle­

mekted i r .

3 ) Araz i-i Öşriye: Bu nevi a raz i de üç kısma ayrı lmaktadır 1 , öşre

•> M e c e l l e . - f ı k ı h h ü k ü m l e r i n i n m u a m e l a t k ı t m ı n ı n t e d v i n e d i l m e l i n d e n m e y ­

d a n a g e l e n m u a z z a m b i r h u k u k k ü l l i y a t ı d ı r . 16 k i t a p t a n m ü t e ş e k k i l o l u p 1869 sene-

t i n d e ı sdar o l u n m u ş t u r . B i r h e y e t t a r a f ı n d a n m u h t e l i f k i t a p l a r t e k l i n d e h a z ı r l a n a n

b u ese r 4 E k i m 1926 s e n e s i n e k a d a r M e d e n i K a n u n m a h i y e t i n d e m e m l e k e t i m i z d e

m e r ' J y e t t e k a l m ı ş t ı r . B a k , K a n u n u M e d e n i n i n S u r e t i M e r ' l y e t v e S e k i l T a t b i k i H a k ­

k ı n d a K a n u n . m . 43.

>) O ı d . P r o f . E b U l ' û l a M a r d i n , b u h u ı u s I c l n y e d i « a r t ı n l ü z u m u n a i ş a re t e y l e ­

m e k t e d i r : 1 ) A r a z i n i n a r z ı m e m l e k e t o l m a s ı . 2 } m ü ı e v v l g l n m e v c ü d i y e t l , 3 ) m a s l a ­

h a t ı n t a h a k k u k u , 4 ) t e m l i k i n , t e m l i k i t a s a r r u f l a r ı n e n k u v v e t l i s i o l a n hey 1 a k d i İle

m e y d a n a g e t i r i l m e z i , 5> İ v a z ı n n e t i n o l m a s ı , ••• m t l f r e z l y e l l n m e v c u d i y e t i , y a n i t e m ­

l i k s a h i h e d i l m e k İs tenen b i r a r z ı m e m l e k e t i n «Uyu h a l t n d e r . k u r t u l a r a k m ü f r e z b i r

h a l d e b u l u n m a s ı l a z ı m d ı r . ç U n k ü b i r a r z ı m e m l e k e t i n h i s s e l şay ias ı t e m l i k e d i l e m e z . T l

D e v l e t e a i t b i r m ü l k ü n l e m l l k l İ ç in B ü t ç e K a n u n u n u n h a n g i h ü k ü m l e r i n i n t a t b i k i

İ cap e t m e k t e l i r b u r a d a d n a y n ı k a i d e l e r e t A b l o l u n m a z ı İcap e t m e k t e d i r . B a k . a . g e . .

s. € v e son raa ı .

* ) A r a z l l b i r l i y e ü c n e v i d i r . B i r i n c i n e v i , f e t i h t e n e v v e l a h a l i s i l a l a m d i n i n i k a ­

b u l e t t l f t l t a k d i r d e o n l a r a t e r k v e b ı r a k ı l a n a r a z i d i r . i k i m i n e v i , f e t i h e s na s ı n da

g e n i m i n , t e v z i v e t e m l i k o l u n a n a r a z i d i r . ı n e v i İse, f e t i h e s na s ı n da g a n l m l n l n

HÜsnÜ E f e n d i : a d ı geçen eser . s. 1 1 ; H a l i s Eş re f , a d ı g e c e n eser . s, 11 v e m , H. Ce-

m a l e d d l n . a .g .e . a. l i v e m .

Page 28: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

tâbi olan araziden her sene hasılatın onda b i r i (W10)^öşür o larak al

maktadır .

49 — 4 ) Mülk toprakların dördüncü nev ine arazi-i harac iye i sm i ve­

r i lmek t ed i r . Haraca tâbi t op rak l a r . Bun l a r da i k i kısma ayrıl maktadır.

B i r i n c i nev i b i r memleket ünveten veya su lh yo lu i le ie tho lunup da g a y r i ­

müsl im o lan asıl y e r l i l e r i n e l ler inde bırakılan araz id ir . Bu şekilde ta fs i l

d u r u m u dok t r i nde ihti lâf l ı bulunmaktadır . Haraca tâbi topraklanıl b i ­

rinci kısmına haracı mukaseme, diğeri de haracı muvazzafadır*.

' ı A l ı n a n h a r a ç İki k i n i n i d i r : - H a r a ç b e y l ü l m a l İçin n h z u l u a a n r e s m e d e r l e r k l

e v v e l a i k i k ı s ı m d ı r : B i r i . h a r a c ı r u u ı d l f i e r l de h a r a r ı a r a z i d i r H a r a ç ı r u u s e s h a s l a n

e â n l b l m i r i IcJn a l ı n a n m u a y y e n v e r g i d i r , H a r a ç ı a r a z i , c a n i b i m i r i İçin a r a z i d e n a l ı ­

n a n v e r g i y a h u t h a s ı l a t ı n d a n a l ı n a n h i s s e d i r » A t ı f B e y , a d ı seçen eser , s, 20 .

A r a z i K a n u n u n d a y a l n ı z a r a z i h a r a c ı m e v c u t o l u n i k i k ı s m a a y r ı l m a k t a d ı r

a l H a r a ç ı m u k a s e m e d l r k l a r a z i n i n h a s ı l a t ı n d a n y e r i n t a h a m m ü l ü n e g o r e ö ş ü r den

n ı s fa k a d a r y a n i 1 / 1 0 - 5 - 1 0 a r a s ı a l ı n m a k ü ze re t a y i n o l u n a n şeyd i r .

- M u k a s e m e , b ö l ü ş m e k m a n a s ı n a g e l m e k l e d i r ı m a n a s ı n d a d ı n . Y a n i h a r a n m u ­

k a s e m e a r a z i n i n h a s ı l a t ı n d a n m e m u r t a r a f ı n d a n b e y l ü l m a l İçin z ü r r a i l e b O l u s e r r k

y e r i n t a h a m m ü l ü n e gü re o ı ü r . h u m u s , r u h u . s ü l ü s v e n ıs ı f s l h l t a y i n u l u n m u ş r e ­

s i m d i r » . A l ı l B e y , ad ı geçen eser . s. 20 .

b ) H a r a n m u v a z z a f a d ı r . U u d a a r a z i ü ze r i ne m a k t u b i r s e k l i d e l m a k t u l > e i

v e ç h l l e i y e t i n t a h a m m ü l ü n e g o r e t e s b l t n l u n m u » o l a n m u a y y e n b i r m i k t a r akçed i r

A r a z i K a n u n u , m a d d e 2. B a k : D ü s t u r . 1 I n e l t e r t i p , c i l t : I . İ s t a n b u l 12**». s WIV

E , M e r d i n i O s r e t a b i t o p r a k l a r ı n h a r a r a tAüı I n p r a k l a r d a n a y r ı l m a s ı h u ­

s u s u n d a , k ı s t a s o l a r a k b u n l a r ı n s u l a m a I I I K U I k e y f i y e t i n i n a i a f j a l m a k l a d ı r S a y ı n

H o c a m a g o r e a r a z i n i n ı s kas ı nda guç lUk t e zahü r e d i y o r s a a r a z l l o ı r ü y e . e i e r ı s k a l a ­

r ı n d a h e r h a n g i b i r z n ı i u k m e v r u t d e f t i İne a r a z l l h a r a t i y e y a n i h a r a r a t . i b i t o p r a k l a r

k a r s ı s ı n d a b u l u n m a k l a y ı z B u n l a r ı b i r b i r i n d e n a y ı r m a k t a k ıs tas o l a r a k m ü ı l i m v e

g a y r i m ü s l i m N k k e y f i y e t i n i İ ler i s ü r e n l e r de v a r d ı r Y a n i l e v z l e d i l e r e k a r a z i , gayr ı-

m ü s l l m l e r e v e r i l e c e k s e h a r a c i y e . m u s l l m l e r e ine oarüye s ı n ı f ı n a i t h a l o l u n u r d u fl*k

H a l i s Eş re f . s. 2 7 . B u s o n k u d a s a t a r a f l a r d ı r i a d ı g e e r n e s e n «B i daye t i teessüsü

D e v l e t i A l i z e d e a r a z i h a k k ı n d a İ t t i h a z o l u n a n u v u l ve m u a m e l e m e m a l ı k ı m e O u h n

a r a z i s i n i n b a z a n b e y n e l g a n i m l n t a k s i m i v e y a a h a l l l k a d i m e ! g n y n m ü s l i m e n l n s J l a l l H

t e m e l l ü k ü n d e i p ka s ı 11e a r a z l l h a r a c i y e t ( H a l ı n Eşre f B e y : ad ı g e cen eser , a. 2 7 1 .

A t ı f Bey d e H a İ l s Eşre f in f i k r i n e i l t i h a k e t m e k t e d i r . «Mem leke t a r a z i s i g a y r i m ü s l i m

o l a n e shab ı y e d i e r l n d o İpka e d i l m e k , şe ra i t i s u l h İ k t i z a s ı n d a n İse y ed l t - r l n de İpka v e

a r a z l l m e z k ü r e Üzer i ne h a r a ç v a z e d i l i y o r * . A t ı f B e y , ad ı geçen eser . s. 2. H U s n u

E f e n d i d e a d ı geçen e s e r i n d e « G a y r i m ü s l i m o l a n as ı l y e r l i l e r i y e d l e r l n d e t a k d i r v e

İpka k ı l ı n a n y e r l e r e a r a z l l h a r a r l y e d en i l i r » , a. 11 B a k . A l i H a y d a r . Şerh i Ced ld- I

Page 29: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

728 T Ü R K H U K U K U N D A O R M A N M Ü L K İ Y E T İ

50 - i - B ) Arazi-1 em l r i y e (arz*ı mem leke t ) .

Araz i- i em i r i ye , memleke t im i zdek i (Araz f Kanununun mer ' l bu lun­

duğu müddet zarf ında) toprakların İkinci nev'Jni teşkil ey lemekted i r .

Bu nevi t o p r ak l a r da rakabe mülkiyeti Dev le te a i t o lup mülkiyeti

menfaa t t a f v i z yo l u i le f e r t l e re bırakılmıştır. Devlet , mülkiyet hakkına

ma l i k bulunduğu bu toprakları yalnız mülkiyeti men faa t i n i t a f v i z deni len

b i r h u k u k i muamele i le f e r t l e re devretmek salâhiyetini ha izd i .

Ta f v i z muamelesi nev' i şahsına münhasır b i r hukukî muamele idi*.

11 K a n u n - u A r a z i . İ s t a n b u l . 1311. s 'JO-31. K e z a imk H a l i l Cemı ı l edr t l n ; a a .

13. B u İki m ü e l l i f t e bu k a n a a l t a d ı r .

P ro f . E: M a r d i n ' i n b u be t m ü e l l i f e n a z u r a n a y k ı r ı b i r (ez i ler i s u ı m e ş i n d e k i b a v

h v a Am i l . bu k a b i l t o p r a k l a r ı n e l d e g l ı U r m e l e r l y l e y a n i h a r a c a t a b i ve g a y r i m ü s l i m

e l i nde b u l u n a n b i r t o p r a ğ ı n m u z l i m e l i n e gec t l g l z a m a n nev ' l ye t defti st İ r m e m e l e r i d i r

ş a ye t d in k r i t e r i n e İ t i b a r o l u n s a ld l 4 bu s ek l i d e e l d e ğ i ş t i r m e k l e t o p r a k n e v ' l y e l l n i n

m ü t e e s s i r o l m a s ı Icajı ederd i . Kez.n h a r p ne t i ces i i a l l r ı l a l u l u n a n y e r l e r i n d ev l e t ç e

o f r ü y e v e y a h a r a c l y e o l a r a k İ l a n ı n d a n e v v e l , s a h i p l e r i n i n i s l â m i y e t ! k a b u l ed ip e tme­

me l e r i , d e v l e t i n m u h a y y e r i I f t l n e t e f l r e t m e d i ğ i g ib i , bu k a b i l y e r l e r i n i s t i r d a d ı n ı m ü ­

t e ak i p dev le r t a r a f ı n d a n ö t r İye İ lan o l u n d u k t a n s o n r a y e r i l s e k e n e n i n e l i n de b ı r ak ı l -

ııissu b u n l a r ı n d i n l e r i n e b a k ı l m a k s ı z ı n y i n e bu n e v ' l y e l l m u h a f a z a ederd i , Say.-t d i n

bu h u s u s t a b i r k ı s ( a s ( t i k l i e y l e s e idi y u k a r ı d a i şa re t o l u n a n h a d i s e l e r d e t o p r a k

n e v ' r y e i l n l d e f t l ı l l rmea l i c a p e de ı d t . B a k r E . M a r d i n , a.g.e. . s . 9 ve s on r a s ı .

* j D e v l e t i n böy l e m ü l k i y e t i m e n f a a t i b i r fe rde t e f v i z ed l f t l g ö r ü l ü n c e h a l ı r a

«1 Lear. A r i ye t H a r e ) a k i t l e r i İle Meden i K a n u n u n İ n t i f a müesseses i g e l i r s e de :

b u r a d a k i d u r u m a y r ı b i r v a z i y e t n r z e t m e k t e d l r . Y a n i Meden i K a n u n u m u z d a k l i n t i f a

h a k k ı i M e d e n l K a n u n , m a d d e 717 ve m ) bu h a k s a h i b i n i n h a y a t ı İle m u k a y y e t bu ­

l u n m a k t a d ı r . Y a n i bu h a k o n un v e f a t ı İle n i h aye t b u l m a k t a d ı r (Meden i K a n u n ,

m a d d e 721, f. İT. T ü z e l KI - - I - -. -1 - - ( h ü k m i ş a h ı s l a r d a ı İse İ n t i f a h a k k ı en c o k yUz se ­

ned i r i M e d e n l K a n u n , m a d d e 721. f. 2i. H a l b u k i a r z ı m e m l e k e t t e m ü l k i y e t i m e n f a a t i n

t e f v i z y o l u İle n a k l i müesseses i , m ü l e f a v v l z l n i m U la s a m i t a t h a y a t ı İle m u k a y y e t

d e ğ i l d i r . O n u n v e f a t ı İle İ n t i k a l y o l u i l e b a ş k a b i r s a h s a i n t i k a l eder .

B u d e v i r h M I s e s * n a i V a k t l n e benzer m a h i y e t l e r a r z e d e r s e de. o n d a n ay r ı b i r

d u r u m d a b u l u n m a k l a d ı r .

U m u m i y e t l e k i r a ( i c a r ) b i r m ü d d e t l e m u k a y y e t o l d u ğ u ve Ö l ü m l e n i h aye t b u l ­

d u ğ u h a l d e t a f v i z m u a m e l e s i ö l ü m d e n m ü t e e s s i r o l m a z d ı . Y en i B o r ç l a r K a n u n u m u *

tun 363 İnci m a d d e s i n e g ö r e İcar a k t l ö l ü m h ad i s e s i i le n i h aye t b u l m a z . T a r a f l a r

k a n u n i m«h i 1 l # r e rb ıye t s n r t l l e a k i l f e s hedeb i l i r l e r ( k e z a t c a r ve A k a r K a r a r n a m e s i v

İ a r e i v e d l a i . e v v e l k i h u k u k l a l ü z u m i f ade e t m e y e n b i r ak i t k t L A k i t l e r d e n he r

bir i d i l e d i ğ i l a m a n bu h u k u k i m u a m e l e d e n r ü c u e d e b i l m e k s a l a h i y e t i n i h a i z bu l u ­

n u y o r d u . A r a z i m e m l e k e t t e İse m ü l k i y e t i m e n f a a t b i r f e r de t a f v i z e d i l i n ce , b i l a h a r e

Page 30: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

B Ü L E N T K Ö P R Ü L t * 72*

Arazi-i em i r i ye , arazi-i emir iye-i sırta ve arazi-f em l r i ye- l 'mevku fe o l ­

mak üzere i k i y e ayrı lmaktadır .

51 — İJ Arazl-1 emir iye- i sırfa; Bu nevi toprağı. A r a z i Kanununun

4 üncü maddesi şöyle t a r i i e tmek ted i r . Araz i- i emürye-i sırfa, m e n a f H

emirîyesi i le h u k u k u t a s am ı f i yesin den hiç b i r i s i b i r c ihete tahsis olun-

mayıp can ib i beytülmale a i t olan ve eşhasa t a f v i z ve ihale o lunan arazi-i

emi r i yed i r .

52 — 2) Araz i- i emiriye-İ m ev k u l e ;

Bu nevi toprakların i l i m sahasında b i r kaç ismi bulunmaktadır.

Bun la ra tahsisat ve irşat kab i l i nden olan vakıflar, tahsisat kab i l inden

o lan vakıflar, ve keza arazi-i mevkufe-i g a y r i sahiha den i lmekted i r . De­

mek o l uyor k i arazi-i emir iye- i mevku fey i Arazî Kanununun toprakların

üçüncü nev' i o l a rak vasıflandırdığı arazi-i mevku fey i sahihadan ayırmak

lâzımdır' . Çünkü burada sahih vasıflarda olduğu gibi rakabe mülkiyeti

vakıfta olmayıp, devlet te bulunmaktadır .

C) A r a z i Kanununun 3 üncü nev i t op rak kategor is in i teşkil eden

evkafı sahiha (vakı f lar ) , b i r k imsen in , temellükü altında bu lunan b i r

mülk a raz iy i vakıf t asa r ru funa mevzu teşkil ederek tedavülden kaldırma­

sından meydana gelmektedir*.

b u m u a m e l e d e n l e k t a r a f l ı o l a r a k r ü c u e d i l e m e z d i B u n u n b i r l e h İst isnası m e v r u t

İdi k i . o d a â m m e m e n f a a t i n a m ı n a y a p ı l a n i s t i m l â k l e r d l B u İ z a h a t ı m ı z l a , a r a z l l

e m l r l y e y l t a f v l i a d ı n ı t a ş ı y a n h u k u k i m u a m e l e n i n n e v ' I s a h ama m ü n h a s ı r h l r d u ­

r u m d a o l d u f t u g ö r ü l m e k l e d i r .

B a k : Eb i l l ' û l f t M a r d i n . T o p r a k H u k u k u der» t a k r i r l e r i , sene : 1M4-1943 .

M A r a z i ! e m l r l y e l m e v k u f e ü ç s e k l i d e t e c e l l i e t m e k t e d i r :

a ) B i r a r a z l l e m l r l y e n i n . m e n a m h a z i n e s i b i r ı l h e l l h a y r a l a h a ı t e ü l l m l s J s e

ı m e n a f t l h a z i n e m u a c c e l e , m ü e c c e l e , f e r a â h a r c ı v e i n t i k a l h a r c ı n d a n İbaret b u l u n ­

m a k t a d ı r ) .

b ) A r z ı m e m l e k e t i n h u k u k u t a s a r r u f l y e a l b ü c â n l b ı h a y ı a t a h s i s ed i lm i ş l ı c .

c ) A r z ı m e m l e k e t i n h e m m e n a f l l h a z i n e s i v e h e m de h u k u k u l a s a r r u f l y e s l b i r

r l h e t l h a y r a t a h s i s e d l l m l ı İse,

T a h s i s d u r u m u da s a h i h v e s ay r ı s a h i h n l m a k ü ze re İkiye a y r ı l m a k l a d ı r :

S a h i h t a h s i s l e r d e Gö r ü l en I» h a d d i z a t ı n d a h a z i n e b ü t çe s i nden g ö r ü lmes i k k t l »

e d e n İs lerd ir .

G a y r ı s a h i h t a h s i s l e ise h a z i n e n i n böy le b i r h u s u s u İfa e t m e k m ü k e l l e n y e t i n d e

o l m a d ı ğ ı b i r t a h a l s l l r

• ) c V a k ı f m e n f a a t i İ b a d u l l a h a a l t o l u r v e ç h i l e b i r o y n ı Cenab ı H a k k ı n m ü l k ü

h ü k m ü n d e o l m a k Üzere t e m l i k m a h p u s v e m e m n u k ı l m a k t ı r . » ı B u k : Ö m e r H i l m i

E l e n d i , A h k A m ü l E v k a f , İ s t a n b u l 1307 , t . 2 . ) .

Page 31: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

730 T Ü R K H U K U K U N D A O R M A N M Ü L K İ Y E T !

53 — Vakıf lar , uzun sen elerden ber i memleket im izde önemli r o l l e r

oynamış müesseselerdir. A m m e h i zme t l e r i n i n b i r çoklarım vakıf müesse­

seleri karşılamış ve uzun müddet bun lara cevap vermiştir.

Vakıf lar mah i ye t l e r i i t i b a r i y l e bazı kısımlara ayrılmakladırlar*.

D ) Arazi-İ me t r uke ( m e t r u k t o p r a k l a r ) . A r a z i Kanununun dördüncü

nevi topraklarım teşkil ey lemekted i r .

Araz i- i me t r uke tâbiri z i h i n l e r i şaşırtmamalıdır . Burada te rk tâbiri

( m e t r u k ) mülkiyetten y an i bizzat veya her hang i başkası leyh ine o lan

b i r t e rk anlaşı lmamalıdır . Rıı tâbirden maksııd olan şey. âmmenin i s t ima l

ve ist i fadesine bırakı lma key f i y e t i d i r . F i l h a k i k a bugün bu tâbir t e rked i l ­

m iş o lup ye r i n i âmme emlâki ıstılahına bırakmış bulunmaktadır .

Araz i- i met j t i kede tahsis k e y f i y e t i en önemli unsur bulunmaktadır .

Z i r a bu tahsis k e y f i y e t i i le bu kab i l t op rak l a rda hususî mülkiyet f ey i z l e r i

( k i umum iye t l e üç hale i r ca ed i lmek ted i r ) (usus, f ruc tus , abusus) , cere-

K e z a B n k : S i d d i k S a m i O n a r , a d ı « ecen e se r , s. 517 v e m .

») V a k ı f l a r , o y m İ le v e y a v a r i d u t l y l e İ n t i f a o l u n a n v a k ı f l a r o l m a k ü ze re I t y y e

a y r ı l m a k t a d ı r l a r .

V a k ı f e d i l e n b i r s e y l n y a b i z z a t k e n d i s i n d e n v e y a t e m i n e y l e d i 5 1 v a r i d a t t a n

i s t i f a d e o l u n a b i l i r .

A y n i İle i n t i f a o l u n a n v a k ı f l a r a b a y ı r müessese le r i imue s se s a t ı h a y r l y e i d e n i l ­

m e k l e d i r . B u n l a r u m u m i y e t l e c a m i , m e k t e p , s e b i l v e ç e şme l e r g i b i g a y r l m e n k ü l l e r d i r .

B u n l a r da i k i y e a y r ı l m a k l a d ı r l a r :

a ) Z e n g i n l e r i n İ ş t i r ak e d e b i l e c e k i e r l a y n i i l e i n t i f a o l u n a n v a k ı f l a r ,

b j B u n l a r ı n İ ş t i r ak e d e m İvecekler i v a k ı f l a r .

V a r l d a t i l e İ n t i f a o l u n a n v a k ı f l a r d a d d r l k ı s m a a y r ı l m a k l a d ı r l a r :

ı i l e a r e l v a h l d e i l ,

b ) I c a r e t e y l n l i .

c j m u k a t a n l k a d i m e ! J ,

ü» l e a r e l v a h i d t l k a d i m d i .

B u h u s u s t a i z a h a t k i n su « t o r l a r a h a k : E b ü r o i a M a r d i n : A h k a m - ı E v k a f , T a s

b a n m a s ı , İ s t a n b u l , 1340 .

K e z a , A l i H a y d a r : A h k a m ü l v u k u f . İ s t a n b u l . 1340 .

Ö m e r H i l m i E f e n d i , A h k A m Ü l E v k a f , e v v e l c e a d ı geçen e se r .

K e z a , Y a r g ı t a y i k i n c i H u k u k D a i r e s i B a ş k a n ı H i m m e t B e r k i n i n ( V a k ı f l a r ı İs­

m i n i t a ş ı y a n e s e r i , t s l a n b u l 194G, İk inc i bas ı , b i l h a s s a İk inc i k ı s ım , s 12 v e sonras ı .

K e z a , S ı d d ı k S a m i O n a r , a d ı peçen eser , t . 309 v e m ü t e a k i p .

K e z a b n k : P r o r E b U r û l ü M a r d i n , ad ı g e c e n e s e n s. 55 v e son r a s ı .

K e z a b a k : D r . F e r i t H a k k ı S a y m e n , M e d e n i K a a u n u m u z d a h ü k m i ş ah ı s l a r , t a t .

1944 , s. l u v e son r a s ı .

Page 32: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

y a n el mem ek ted i r E s k i tâbirle artık bu kab i l toprak la rda mülkiyet

fey i z l e r i cereyan edemediği g ib i hususî mülkiyete has olan hükümler de

t a t b i k olunmaz"»

54 — 1274 t a r i h l i A r a z i Kanununda beşinci kısım yan i son nevi me*

vad (ö lü) t o p r a k l a r teşkil ey lemekted i r . Bu kabi l t op rak l a r n am i hayat­

tan m a h r u m o lup ihya f i i l i i le mülkiyet mevzuuna veyahut arazi-i mem­

leket ka tegor is ine g i r eb i lmek ted i r " .

Fasıl i l i

55 — 1274 t a r i h l i A r a z i Kanununun , toprakları beş kısma ayırdığım

incelemiş bu lunuyoruz . Bu t aks im key f i y e t i aklî ve h ak i k i b i r t aks im o l ­

mayıp bilâkis İtibari ve İstikra! b i r mah iye t taşımaktadır. İtibarî ve is-

tikraî oluşundandır k i hazt nevi t op r ak l a r ve yer l e r bu beş kısma i t ha l

edilememişlerdir. Mevzuumuz ( konumuz ) olan bazı o rman la r bu beş kı­

sımda yer alamamışlardır.

" > A r a i l K a n u n u , a r a z i l m e t r û k e y l i k i k u m a a y ı r m a k l a d ı r :

a l U m u m i kıtt ım, yarıl u m u m u n i s t i m a l i n e t e r k o l u n m u s . ı raz i .

b ) H U S U B I k ı t ı m , b i r k ı * ı m h a l k ı n İ s t ima l im? t e r k v e t a h s i s o l u n a n a r a z i .

A d ı g e c e n k a n u n u n b e s i n c i m a d d e s i şöy led i r : « A r a z i ! m e t r u k e İki k ı s ı m d ı r B i r i

u m u m h a s İçin t e r k o l u n m u s y e r l e r d i r k l t a r i k i a m b u k a b i l d e n d i r D l & e r i . b i r k a r y e

v e k a s a b a v e y a k u r a v e k a s a b a l ı m ü l e a d d i d e n i n u m u m a h a l l ı l n e t e r k v e t a h s i s k ı ­

l ı n m ı ş o l a n m e r ' a l a r b u k a b i l d e n d i r , »

İ l a v e e d e l i m k l A r a z i K a n u n u n d a ı m e t r û k e y e a i t k a i d e l e r z a m a n ı n a n a ­

z a r a n o l d u k ç a İ ler i v e e t r a f l ı h ü k ü m l e r i i h t i v a e t m e k t e d i r .

« ) A r a i t i K a n u n u n u n b e s l n H m a d d e s i , m e v a d l o p r a k l e n çüyle t a r i f e t m e k l e d i r ,

m ı k i m s e n i n t a s a r r u f u n d a o l m a d ı k ı v e a h a l i y e t e r k v e t a h s i s k ı l ı n m a d ı f t ı h a l d e

c e h l r ü s s a v t o l a n k i m s e n i n a k say ı ü m r a n d a n sayhas ı I s t l m a o l u n m ı y a c a k d e r e c e y a r ım

s a a i m i k t a r ı mes J i f e b a l d l y e t l o l a n h a i l m a h a l l e r d i r .

A r a z i K a n u n u n u n m e z k û r t o p r a k l a n Bek l i i m k ı m ı n d a n d e r i ş t i r m e h u s u s u n d u o r ­

t a y a k o y d u f t u l h > a . t a r i h l i T a p u K a n u n u n u n f> v e 7 n e l m a d d e l e r i y l e baz ı h a r t l a r

a l l ı n d a k a b u l e d i l m i ş İse de 9 4 5 t a r i h v e 4753 say ı l ı Ç i f t ç i y i T o p r a k l a n d ı r m a k a n u ­

n u n u n 64 ü n c ü m a d d e s i y l e o r t a d a n k a l d ı r ı l m ı ş t ı r .

i h y a İçin e s k i h u k u k l a baz ı ş a r t l a r ı n m e v c u d i y e t i a r a a m a k t a İdi .

a ) I z n l a m t m ü l k l y e t i m e n f a a t i e l de e t m e k i ç i n ) . İ z n l h a s İse z a t i m ü l k i y e t i t e m i n

e y l e m e k I c i n .

b ) İ h y a f i i l i n i n m e y d a n a g e t i r i l m e s i

ı-ı B u f i i l i n Uç. sene i ç i nde t a h a k k u k u .

F a z l a İ z a h a t Win b a k : A t ı f Be> . a d ı geçen eser . s. 12,

Page 33: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

732 T t v R K H U K U K U N D A O t t M A N M Ü L K İ Y E T İ

Esasen A r a z i Kanununda mevcut olan t op rak şekilleri nev ' iye l haki-

mtndan oldukça sabit b i r d u r u m arze tmekted i r le r .

F i l h a k i k a her ka tegor i t op rak l a rda kaideten nev'ıyet muhafaza edi l

mekted i r . Faka t her ka iden in olduğu g i b i bu ka idenin de bazı hususi

(özel) istisnaları mevcu t t u . Konumuzdan fazla uzaklaşmamak için bu

nokta lara ( i s t i sna l a ra ) temas etmeden geçeceğiz.

56 —• Görülüyor k i , bazı ormanları 12T4 t a r i h l i A r a z i Kanununda ,

[adat o lunan toprak nev i le r ine İthal imkânsız bulunmaktadır. Bu bakım­

dan o rman l a r mah i ye t l e r i i t i b a r i y l e müstaki l b i r ka tegor i o l a rak yer

almaktadır*.

F i l h a k i k a A r a z i Kanununda umum iye t l e cİbali mubaha ormanları

adı i le t avs i f o lunan o rman la r , mezkûr kanunun toprak nev i ler ine i t ha l

ed i lmemekle beraber bunları i l g i l end i ren bazı hükümler mevcu t tu r .

A r a z i Kanununun 19, 30, 9 1 , 92 ve 104 üncü maddeler inde orman-

tara mütedair hükümler göze çarpmaktadır. Faka t bu hükümler o rman ­

l a r g i b i önemli b i r mevzuun ihtiyacına gayrı kâf idir . Bu eks i k l i k kend i ­

s ini göstermekte gecikmemiş ve i le r ide etraflıca görüleceği veçhile 11

Şevval 1286 ( 1 Kânunuevvel 1285) t a r i h l i O r m a n N izamnames in in ısda­

rına İhtiyaç hissolunmuştur,

57 — A r a z i Kanununun 30 uncu maddesinde ormanların muayyen

kısımlara ayrıldığını görmekteyiz. F i l h a k i k a Osmanlı Dev le t inde •Mema-

l i k i Mahrusa i Şahanede* o rman l a r dört kısma ayrılmışlardır 1 .

1) H u l u s i kişiler uhdesinde bu lunan ko ru l a r .

2) C iba l i mubaha tâbir o lunan orman lar ' .

•ı 1774 A r a z i K a n u n u n d a k i t o p r a k n e v i l e r i n i k ı s a ca g b n t ı ü ı o l duk . B u İncele­

m e l e r i m i z i n l ü z u m u k e n d i l i s i n d e n t e b a r ü z e t m e k t e d i r . A k ı l i a k d l r d e e v v e l c e M/de

m e v r u t ( d an a r a z i r e j i m i n i a n l a m a k k a b i l o l a m a z d ı B u d u r u m i y i c e a n l a ş ı l m a d a n

o r m a n l a r ı n t t ı p rak r e j i m i b a k ı m ı n d a n m a h i y e t l e r i n i t e t k i k e tmek k a n a a t i m i z c e İm­

k a n s ı z o l u r du . B u b a k ı m d a n bu h u s u s t a k i i z a h a t ı m ı z çok g ö r ü l m e m e l i d i r . K a n a a t i ­

m i z e » , a n c a k böy l e b i r i n c e l e m e y a p ı l d ı k t a n s o a r a o r m a n l a r ı n e v v e l k i h u k u k t a k i r e ­

j i m i n i n n l n m a k k a b i l d i r .

*> A r a z i K a n u n u n u n ^ 0 . m a d d e s i s üy l ed l r ; -c i ba l i m u b a h a De a b a l l l k u r a y ı

m a h s u s o l a n o r m a n ve k u r u l a r d a n m a a d a csvar ı h ü d a y ı nab l t o l u p I h l l l a b e n eben

a n c e l v e y a h u t a h a r d a n t e f e r r u û a n t a s a r r u f o l u n a ge len k o r u l a r iap*u İle t a s a r r u f

n l u n u r a k e s ç a r ı n ı y a l n ı z m u t a s a r r ı f ı k a l e d e n R c a n l b l n d e n b i r i k a t e deeek o l u r s a me­

m u r u m a r i f e t i y l e m e n e d l l e b l l l r v e eğe r k a t e l m l s İse o l esca r ı n k a i m e n k ı y m e t i n

c a n i b i m i r i İ ç in a l ı n ı r ve b u n l a r ı n m a h a l l e r i için d a h i c an i b i m i r i d e n ö ş r e m u a d i l

i r a r l z e m i n a l ı n ı r ve b u m a k u l e k o r u l a r h a k k ı n d a d a h i a r a z l l s a i r e m u a m e l e o l u n u r *

* ) O r m a n N l / A m n a m e s i n İn m i r i a d d e d l ı l o r m a n l a r .

Page 34: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

Evka f a bağlı o r m a n l a r

4) K u r a ve kasabala mahsus baltalıklar.

İmdi bu dört nevi o rman şekillerini ince l iye l im .

58 — Şahıslar (kişiler) uhdesinde bulunan koru lar . Bun lar da ara­

larında i k i kısma ayrı lmaktadır lar.

I — Eşcan (ağaç lan) mülk o lan k o r u l a r :

Ağaç l an mülk o lan k o r u l a n üç kısma ayırmak kanaat imizce müm­

kündür,

a) Arazi-İ memlûke üzerindeki k o r u ve ormanlar .

Burada hem ağaçlar ve hem de toprak mülk kategoris ine g i rmek­

ted i r .

b) Araz i-i em i r i y e üzerindeki ko ru ve orman lar .

Burada , m i r i t op rak üzerindeki mülk o rman l a r bahis konusu o lmak­

tadır.

c ) Vakı f t op r ak l a r üzerindeki ağaçlar,

Mukataal ı vakıflarda olduğu g i b i , vakıf zemin üzerindeki ağaçların

akıbeti mülk hükümlerine tâbi tutulmuştur.

İkinci ve üçüncü ka tegor i o rman l a rda toprak , mülk o lmamak la l»era-

ber, üzerlerindeki ağaçlara tebean mülk hükümlerine tâbi id i ler . Esasen

evve lk i h ukuk t a , bugünkü anladığımız mânada mütemmim cüzü' telâk­

k is i mevcut değildi.

Bu bakımdan zemin i le üzerindeki zevaidin (ilâvenin) nev'İyetlerl b i r

o lmayab i l i r d i . A y n i nev ' iye t i taşıma key f i y e t i , aynı hükme tâbi o lma key­

f i y e t i n e mâni olamıyordu. Z i r a evve lk i hukukun , tâbie ayrıca hüküm •ve­

r i lmez , kaidesi neticesi o la rak nev ' i ye t i n i muhafaza etmekle beraber,

mevcud iye t i n i idame ettirdiği müddetçe üzerindeki mülk zevaid hüküm-

ter ine tâbi o l uyo rdu .

A r a z i Kanununun 29 uncu maddesine göre * B i r k imse mutasarnf ı

olduğu araz i üzerinde memurun izn i i le eşcan gayrı müsmire garsederek

k o r u i t t i h a z eylediği halde o l eşya kend is in in mülkü olup yalnız anın katı '

ve kal'eylemeğe salâhiyeti vardır. Ve başkası kat" ederse o l eşyanın ka i ­

men kıymetini alır. V e bu maku le koruların maha l ler ine ha s bel mevk i

mergub lye t mütefavileye riayet o lunarak öşre muad i l icare-i zemin tah ­

rir ve tahsis olunur.»*.

•> K a i m e n k ı y m e t e v v e l k i h u k u k u n n a z a r ı i t i b a r a a l d ı £ t k ı y m e t l e r d e n b i r i n i

t e şk i l e l m e k t e i d i M e b n i y y e n . m ü s t e h l k k ü l k a l ' I k ı y m e t l e r «Ib* H u m e r h u m u n i r a d e

e t t l f t l m a n a »Öyle I d l : * E b n l y e v e e s r a r ı n b u l u n d u k l a r ı y e r d e d u r m a k ü ze re k ı yme t ­

l e r i d i r k l a r z b i r k e r e e b n l y e ve e s r a r Lle b e r a b e r ve H b i r k e r e e b n l y e ve e s r a r d a n

Page 35: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

73-1 TİTRK H U K U K U N D A O R M A N M Ü L K İ Y E T İ

Görülüyor k i , bu nev i o rman l a rdan yalnız eşearm m a l i k i kal 'a salâ-

h i y e t t a r bulunmaktadır . Kendis inden başka b i r üçüncü şahsa bu hak ve

salâhiyet tanınmamışt ır .

Esasen Mecel len in b i r hükmüne göre, sebepsiz o l a rak ; birinin mesrn

bir malını diğer bir kimsenin *a}iz eylemesi caiz değildir*, ( B a k : Mecelle,

mad. 97 ) ' ,

Bu misil lû ağaçlar bazı şartların t a h a k k u k u hal inde, arazi-i em i r i y e

üzerine gars edilecek o lu r l a rsa mülk nev ' i mah i ye t l e r i n i muhafaza ede­

biliyorlardı.

Üâve ede l im k i , bu gars iya t dolayısiyle, ga rs iya t t a bu lunan k imse

arazi-i em i r i yeye m a l i k olmaz, arz-ı m i r i nev ' i mah i ye t i n i değiştirme­

mekted i r .

Hat tâ Devlet bu bakımdan Öşre muad i l o lmak üzere icare-i zemin

(bedel-i muka t aa ) a lmak t a i d i .

Ağaç garsedilîp de mülk k o r u meydana gelmekle buradan hisse-i

m i r i y e i s t i f a olunanı ıvacağından, buna muad i l İcare-İ zemin a l ınmakla

i d i . E v v e l k i h ukuk t a icare-i zemin , bedel-i muka t a a ; b i r arz-ı m i r i n i n

z i r aa t ten , y an i ek in ekmekten başka b i r şekilde i n t i f a olunduğunu gös­

teren ve müeccele müessesesini ifade" ey l i yerek , Dev le t in bu t o p r a k t a k i

ihtisasını tebarüz e t t i r en tâbirler i d i ,

59 — I I ) Hüda-i nab i t k o r u l a r :

Bu kab i l o rman l a r , baba ve dededen i n t i k a l veya ahardan teferruğ

yo l u i le t a s a r r u f o lunmaktadır lar ( B a k : A r a z i Kanunu , mad . 3 0 ) ,

Bu kab i l o rman l a r muayyen şahıslar tarafından tasar ru f o l unmak la

beraber, mülk mah iye t i nde değildiler. Bun l a r m i r i b i r t op rak üzerinde

bulunduklarından, arzın hükümlerine tâbi o lmak ta id i ler . Demek o luyor

k i burada tâbie ayrıca hüküm ver i lmez kaidesi cereyan edememekte,

bilâkis ormanın âkıbeti m i r i hükümlere tâbi t u t u lmak t a i d i .

, I ı

h a i l o l a r a k t a k v i m o l u n u p IkJ k ı y m e t b e y n i n d e k i t e f a z u l n e İse e b n l y e v e es ra r ı n

k a i m e n k ı y m e t i d e m e k o l u r ( B a k : H a l i s E s r e f L ad ı seçen eser . s. 2 3 f i ; k e z a b u h u s u s

k i r i b a k : M e c e l l e , m a d , 8 8 4 ) .

*) B a k : A t ı f B e y . a d ı geçen eser . s. H a l i s Eşref , ad ı geçen eaer , s. Z3S

• i M ü e c c e l e b i r arzı m i r i n i n t a f v l z a k d i n d e n s o n r a b c y t ü . m a l e g e t i r d i ğ i s e n e l i k

Ücret İd i . B u ücre t b i r n e v i k i r a m a h i y e t i n d e o l u p . b i d a y e t t e a l ı n a n b e d e l l n 4 b i r c ü z ' ü

o l a r a k t e l a k k i o l u n m a k t a İdi . O r m a n N i z a m n a m e s i n i n b i r i n c i m a d d e s i a y n e n s b y l e d l r :

« D ö r d ü n c ü k ı s m ı n t eşhas u h d e s i n d e o l a n o r m a n l a r ı a h k f t m ve m u a m e l a t ı l a s a r r u -

f l y e s l v e a h v a l i s a l r e s l A r a / l K a n u n n a m e l H ü m a y u n u n u n m e v a d d ı m u h t e l I f e s i n i l e

m u k a r r e r o l d u ğ u n d a n I s b u n i z a m n a m e o n d a n b a h s e t m e y i n y a l n ı z m i r i y e v e e v k a f a

v e k u r a y a m a h s u s o l a n b a l t a l ı k l a r a s amJ l d l r , „ a

Page 36: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

Şahısların uhdeler inde bu lunan ko ru l a r hakkında 1275 t a r i h l i A raz i

Kanunu hükümleri car i i d i . 11 Şevval 1286 t a r i h l i Orman Nizamnamesi ­

n i n b i r i n c i maddesi bize bu hususu sa r i h b i r şekilde göstermekledir.

Demek o l uyor k i , O rman Nizamnamesi kişilere ait o rman ve k o r u ­

l a ra temas etmemiş, bun la r mütedair hükümler vaz'ey lememiş t i r .

İki kısma ayrılan kişilere a i t k o r u ve ormanların hüküm bakımın­

dan aralarında f a r k l a r a t f e tmek ted i r l e r . Bunların nelerden ibaret bu lun­

duğunu tesbit eylemek konumuz bakımından fa ide l i bulunacağından, bu

hususlara temas eylemek za ru re t i n i hisseyledik. Başlıca üç f a r k tevhit

o l unab i l i r .

60 — A ) Tevarüs bakımından:

Kişilere a i t o lup ta i k i kısımdan müteşekkil bulunan ko ru ve orman­

l a r , ha le f iye t y o l u i le i n t i k a l bakımından, b i rb i r l e r i nden farklı hükümlere

tâbi tutulmuşlardı .

Uç ka tegor i altında mülâhaza ettiğimiz ağaçları mülk o lan koru l a r

(eski tâbirle eşcarı mülk k o r u l a r ) toprağa tâbi olarak t asar ru f olunmaz­

lardı'. Burada , evvelce görüldüğü üzere, arz bilâkis ağaçların hükümle­

r i ne tâbi tutulmuş i d i . Evve l k i hukuk t a mütemmim cüzüH telâkkisi mev­

cut bulunmadığından, toprak bazan kendi üzerinde bulunan ebniye ve eş-

carın hükümlerine tâbi o l uyo rdu . Demek o luyor k i . tevarüs vukuunda

burada eski h ukukun mülk t op rak l a rda t a t b i k olunan ve menşeini fıkıh

ka ide ler inde bu lan Fera iz hükümleri t a t b i k o lunmakta i d i . Hüda-i ııabit

ko ru l a r a gelince burada d u r um tamamen başka b i r şekilde tanz im o lun ­

muştur. Bu kab i l k o r u ve o rman l a r , yukarıda temas olunduğu üzere, arza

lebean t a sa r ru f olunduklarından, arz-t memleket te ta tb ik o lunan kaide-

11 B i r şey in d lAer bl ı sey •. er ind i b u l u n m a s ı n d a n do lay ı , y a n i ü n i t e b u l u nun

»eyİn a l t t a k i s e y t n a z a r a n i h t i s a s ı İ l im s a h a s ı n d a t a t b i k o l u n a c a k h ü k ü m b a k ı m ı n ­

d a n ü c h a l s ek l i n e k o n u f d m u s t u r .

a ) U i l t e b u l u n a n şey in b ü k ü m l e r i n e a l t ı n t a h l o l m a s ı ,

b l A l t t a b u l u n a n » i y i n Ua l l e k i şeyin h ü k ü m l e r i n e t a b ı o lmas ı , y a n i a u n m l a n

İ l a ve u l u n a n «ey ler in o y e r i n c l i z 'U m u i e m m l m l o l m a s ı h a i l Başka b i r dey im le , s on ­

r a d a n MAve n l u n n n şey le r in , kend i h u k u k i h ü v i y e t l e r i n i . Isı IK la İ le r in i k u y h e d r r e k .

İ l a ve o l u n d u k l a r ı şeyle k a y n a t m a l a r ı d u r u m u . Y e n i h u k u k u m u z v e m u a s ı r h u k u k l a u n

k a l d e l e n k a b u l e t t i k l e r i m ü t e m m i m r ü z ü s i s l e n i l B a k : M e d e r l K a n u n , madde fi!!*.

B M v e BB5.

t ) S o n r a d a n llflvı? n l u n a n şey ler le / -m i n i n b a ş k a b a ş k a h ü k ü m l e r e tab ı bu lun ­

m a s ı . İ l a v e m i l h u k u k i d u r u m d a esas l ı bir dc f r l s l k l l k meydana ge t i r ememek t ed i r

E v v e l k i h u k u k u m u ! e s a s i t i b a r i y l e bu s i s t e m i k a b u l e t m i ş İdi

Page 37: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

T36 TÜIUC H U K U K U N D A O R M A N M Ü L K İ Y E T İ

lere tâbi tutulmuşlar i d i . Bun l a r var i s le r ine A r a z i Kanunu hükümleri

dairesinde i n t i k a l ederlerdi" . ( B a k : A r a z i Kanunu , mad. 54-55 ve 17 M u ­

ha r r em 1284 t a r i h l i Tevsİ-i İntikal Kanunu , mad . 1-3).

Tamamen i ık ıh esaslarına müstenit u lan fera iz hükümlerine fcöre,

müteveffanın f e r i ' l e r i ; e rkek (zükür) ve kız <inas) olmalarına binaen 4

i k i l i b i r l i o l a rak terekeye na i l i hak o lmak t a id i l e r ' . Ha l buk i , arazi-i emi-

riyede, mu r i s i n mirasçılarına i n t i k a l k e y f i y e t i , b idayet te üç sınıf mirasçı

için mülâhaza olunmuştu. Üç sınıf, şu mirasçılardan terekküp e tmekte

i d i :

• I G h r ü l ü y o r k l b u k a t e g o r i o r m a n l a r , m i r i m a h i y e t i n i t a ş ı m a k t a d ı r l a r .

*J M ü t e v e f f a n ı n t e r e k e s i n i n m i r a s ç ı l a r ı n a t a r z ı İ n t i k a l i h u s u s u n d a İ l im s a h a ­

s ı nda , baş l ı ca Uc s i s t e m k a b u l e d i l m i ş t i r :

u l F e r i u s u l ü : b u s i s t e m e v v e l k i h u k u k u m u z u n m ü l k t o p r a k l a r İçin k a b u l e l t L A l

b i r t e v a r ü s s e k i l t ü l . B u r a d a k i İ n t i k a l t a r z ı h e r f e r d e g ö r e : m j a y y v n h a l l e r m ü l a h a z a

u l u n a r a k t a m i m o l u n m u ş t u . M u r t s l n e v l â t l a r ı . «L lzzcker-I m l s l - u hazz-ı ü nseyey l n »

A y e t i n e b i n a e n J k l l l b i r l i b i r t e r e k e t a k s i m i n e t A b l t u t u l m u ş l a r d a

D e m e k o l u y o r k l , f e r t u s u l ü t e v a r ü s s i s t e m i n d e , h e r f e r d i n m ü t e v e f f a y a n l s b e l l r

h u s u s i v a z i y e t i l e s b l t o l u n a r a k ; o n u d i ğ e r l e r i n e t e r c i h e t m * k esusı g ü d ü l m e k t e d i r

Y a n i b a b a y ı , u n a y ı , e r k e k e v l a d ı , k ı z evLAdı. k a rdeş l e r i l A n a - h a b a b i r k a rdeş , b a b a

b i r k a rdeş , a n a b i r k a r d e ş ) , a m c a l a r ı . v e s a f r e y l b u n l a n f e r d e n İ n ce l emek ; o n a

Köre İrs n o k t a s ı n d a n h u k u k i d u r u m u t c s b l l e y l e m e k .

B u h u s u s t a f a z l a t a f s i l u t I c l n b a k : İ s m a i l H a k k ı ( M a n a s t ı r l ı ) , K i l a b u l v j ı saya

VHİferalz. İst . 132**, m. 73 v e m ü t e a k i p . ; K e z a b a k : M a h m u t E s a t . K l t a b U l veı ıaya v e l -

f e r a l z , l ı t . 133ü, s h , 9S v e m ü t e a k i p .

b ) S ı n ı f u s u l ü : t O r d r e o u t l n s s e d ' h t f r l t l e r e > . TJu s i s t e m , m u r i s i n m i r a a ç ı l a r ı n ı .

y a n i v e r e s e y i t a s n i f e t m e k , b u n l a r ı s ı n ı r s ı n ı f a y ı r m a k , s ı n ı f l a r a r a s ı n d a t e r t i b e r l a y e l

e sas ı na k a k d e l e n s a d ı k k a l m a k v e üs t s ı n ı f t a m i r a s ç ı m e v e u l İken a l t s ı n ı f a g t ç m e -

m e k esas ı na m ü s t e n i t t i r

D u n e v i t e v a r ü s s i s t e m i , men şe i n i R o m a H u k u k u n d a b u l m a k t a d ı r B u g ü n ise,

m e d e n i k a n u n l a r ı n a n a s ı v e e n e s k i s i i m e r ' I y e l t e o l m a k ü ze re ı b u l u n a n 180-1 t a r i h l i

F r a n s ı z M e d e n i K a n u n u n d a , a z t a d l l A l a u ğ r a m ı ş h ı r s e k l i d e , y e r a l m a k t a d ı r . F r a n s a

K a n u n u n a g o r c d ü r t s ı n ı f m l r a s e i m e v r u t b u l u n m a k t a d ı r :

1 — M ü t e v e f f a n ı n f e r i ' l e r i .

3 — İ m t i y a z l ı c i v a r h ı s ı m l a r ı ( k a r de ş l e r v e f r r r i c r l ) . a n a , b a b a g l b t İm t i y a z l ı

a s ı l l a r d a b u n l a r l a b i r l i k l e m i r a s ç ı o l m a k l a d ı r l a r : y a n i a n a . b a b a d a n b i r i v e f a t et-

m i s i se . h a y a t l a k a l a n , b ü l l l n n ı s f ı a l m a z , e s i n i n şaft n l m a s h a l i n d e k i d u r u m u m u

h a f a z a e d e r e k y i n e y a r ı n ı n y a r ı s ı n ı ; b u d a m e e m u d h d ö r t t e b i r i d i r k l . b u va / l ye l t ı *

d ö r t t e Uç k a r de ş l e r e t e f r i k e d l l m l * o l u r .

3 — U s u l ,

Page 38: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

a ) B i r i n c i sınıfta, erkek ve kız evlât bu lunmakta o lup mirasa, mü ­

savi ( sev iyyen) b i r şekilde iştirak eylemekte id i ler .

Görülüyor k i , burada i k i l i b i r l i b i r taks im usulü kabul olunmamıştı.

Başka b i r dey imle , fera iz ka ide ler inde t a t b i k edilen kaide t en erkek (sa­

h i h ) ko l un kadın ko la ( f a s i d ) üstünlüğü esasına ecdadımız yer verme*

mişlerdi. Esasen, isi â m i esaslara müstenit miras hükümlerinde bu prensip

mu t l ak o larak kabu l edilmemiştir. Ezcümle evlâdı üm (ana) aralarındaki

m i ras ta , i k i l i b i r l i olmayıp, seviyyen b i r t aks im usulü i h t i y a r olunmuştu.

b) İkinci sınıfta baba anadan müstakil o larak , yalnızca yer a lmak­

ta İdi.

c ) Üçüncü sınıfı ana teşkil eylemekte i d i ,

61 — 17 M u h a r r e m 1284 ta r i h i nde neşrolunan Tevsi-i İntikal Ka­

nunu, tevarüs du rumunr j a ; müteveffanın mirasçıları lehinde o lmak üzere

müh im genişlemeler İhdas e t t i . Evvelce, üç sınıf olarak mülâhaza olunan

mirasçı ka tegor i s i , bu kanun la sekiz sınıfa çıkarılmış o ldu* .

Tevsi-i İntikal Kanununda derpiş olunan sekiz sınıf şu mirasçılardan

terekküp eylemekte i d i :

0 a) E r k e k ve kız çocuklar. Bun lar a ra la r aralarında miras seviyyen

raksım o lunurdu .

H u n i n n n I m l l j a z b l a n b u l u n u n a n a habt ıy ı , 3 nı» d a i n i » İ vd i k B u f un ı f i n > n

a l a n l a r I m t t y u z s ı ı o l a n l a r d ı r .

4 — A d i c i v a r h ı s ım l a r-

B u k o n u d a f a r l a b i l g i i ç i n b a k : F ı a n ı u ı Meden i K u n u n u , nu ı ı l 731 ve m U l e « k ü ı

c | Z ü m r e u s u l ü (1,0 s y s l e m e de* pa ren te l ea * B u a i s l c m menşe i n i C e r m e n h u k u ­

k u n d a h u l m a k t a d ı r . B u n a grtre uyn i a s ı l d a n g H e n i ü r u , bu ası : 1le be rabe r b i r l ü m r r

a d d o l u n a r a k , m u r l * f u r u u Ue b i r i n c i , « l e n l n a n a babam İle. t u n l a r ı n f e r i l e r i ıkın-1.

ö l e n i n b ü y ü k a n a v e b ü y ü k b a b a l a n Ue b u n l a r ı n fer i l e r i u c u n u z ü m r e y i t e şk i l r d r r-

k*T. O cUneU z ü m r e n i n a s ı l l a r ı lae y a r ı m b u z ü m r e l e »k l l e y l e m e k l e v r b u n l a r a a n c a k

t e r e k e n i n i n t i f a h a k k ı b i r L a b a k a ' f e r l i de be rabe r sab i t u l m a k t a d ı ı B i z i m Medea l

K a n u n u m u z l a , i s v i ç r e ve A l m a n Meden i K a n u n l a r ı bu esası k abu l e l m l ı l v r d i r l i nk .

M e d e n i K. m . 43!* ve sonras ı . İ sv i ç re M K m 457 ve s o n r a n B fi B M 1<W4 ve

s o n r a n , \

* ) İT M u h a r r e m 12&4 t a r i h l i T c v s M İ n t i k a l K a n u n u n u n Kervkçesi « y n e n t üy l e ­

d i r : S u n i : TUl l- ı K U m a y u n Mu t e s h i l i m u a m e l a t ile i f a n s J n M ve t i c a r e t i n

ve o e l h e l l e s e r v e t v e m a m u r l y e l l m e m l e k e t i n bir H a t d a h a iı»*yiı ve teva l i m a k ı a d ı

İle b a t a p u t a s a r r u f n l u n a g e l e n n rnr l- l emlrkye- ve m e v k u f r n i a usul-Ü I n t t ka lAh

h a k k ı n d a k a r a r g l r o l a n m ü s a a d a l - ı sen tyc b e r v e c h l Ati beyan u l u n u r » B ak : D ü s t u r ,

b l r l n e l t e r t i p , e l i t I . s Î 3 , Tıt l & f f i

Page 39: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

b ) A h v a t ( t o r u n l a r ) . Kız ve erkek t e f r i k i yapılmaksızın,

e) A n a ve baba. Bun l a r her i k i s i de aynı hizada ve b i r l i k t e m i rasa

nail-i hak o lmak t a id i l e r . H a l b uk i , evve lk i tevarüs usulüne göre; baba,

anaya tekaddüm etmekte ve ana ise babadan sonra nihaî o lan , üçüncü

sınıfı teşkil ey lemekte i d i .

d ) A n a baba b i r ve baba b i r e rkek kardeşler. Burada tedavül e

b i len vakf-ı sahihlere mütedair ( i c a re t ey i n l i müstegallatı v a k f i y e ) 2

Z i l kade 1285 t a r i h l i Tevsi-i İntikal Kanunu hükümlerine nazaran , farklı

b i r d u r u m göze çarpmakta i d i . Bu son kanunda , ana baba b i r erkek ve

kızkardeşter aynı hizada o lmak üzere dördüncü sınıfı teşkil ediyorlardı.

e) A n a baba b i r ve baba b i r kız kardeşler.

f ) Ana b i r e rkek kardeşler.

g ) A n a b i r kız kardeşler.

Tedavül k a b i l i y e t i n i haiz ayanı vak f i yede câri olan ve yukarıda adı

gecen, 2 Z i lkade 1285 t a r i h l i Tevsi-i i n t i k a l Kanununda ; f ve g no.ları a l ­

tındaki mirasçılar b i r tek mirasçı ka tegor i s in i teşkil ey lemekte id i l e r .

h ) Eş .

Eş , üçüncü dereceden başlamak üzere mi rasa iştirak e tme hakkına

ma l i k bu l unuyo rdu " .

Yukarıda sözü geçen bu sekiz sınıf mirasçıdan b i r sınıfın mevcud i ­

ye t i ha l inde , diğer uzak sınıflar m i ras tan müstefit o l amamak durumunda

kalıyorlardı.

İşaret ettiğimiz sıraya r i aye t esası için, i k i müstesna kabu l edilmiştir.

1) İttisal vasıtaları mutasarrıf tan evvel ölen f e r i l e r i n evlâtları, mü-

ffanın t o r u nu olmalarına rağmen i t t i s a l vasıtasına düşmesi icap eden

h issey i ; kend i le r inden b i r tabaka üstte bu lunan müteveffanın çocukları

i le b i r l i k t e a lab i lmek salâhiyetini ha iz o ldu lar .

E v v e l k i h u k u k u n m i ras hükümlerini teşkil eyleyen fera iz ka ide ler ine

göre, yukarıda işaret o lunan du rumda mi rasa nail-i hak olamıyacak olan

u ) 17 M u h a r r e m 12M4 t a r i h l i T e v s l - 1 I n l l k a l K n n u n u n u n b i r i n c i m a d d e s i , e y n c n

i r i y l e d i r : - B a t a p u t a s a r r u f o l u n a n a r a z l - i e m l r i y y e v e m c v k u r e n l n evlAd-ı z u k û r v e

Inaaa m u t e s a v l y e n İ n t i k a l i h a k k ı n d a A n r a z l K a n u n n n m c - l H ü m a y u n u n u n t a y i n ey le-

«1101 u h k f i m v e m ü s a a d e k ı-makan b a k i ı d u p f a k a t n r a z l - l e m l r l y e v e m e v k u f c m u t a ­

s a r r ı f l a r ı n ı n e v l a d ' i z d k û r ¥ • Inas ı m e v c u t o l m a d ı ğ ı h a l d e u h d e s i n d e b u l u n a n u r a r l

s u n l y e n a h f a d ı n a y a n i ev lad-ı z ü k ü r v e İnas ın » A l u n n v e k ı z ı n a , s a l i s e n b a b a v e a n a ­

s ı n a , r a b l a n l l c b e v c y l n v e l l e b e r k e k k a r d e ş i n e ( k a r ı n d a ş ı n a ı . h f ım l sen l l e b e v e y l n ve

l l e b k ı z k a r ı n d a ş ı n a , s a d l s e n . I l ü m e r k e k ( e r i k a r ı n d a ş ı n a , ş a h l a n . I lÜm k ı z k a r ı n d a ­

ş ı na , r. i .L b o d e l m u t e s a v l y e n i n t i k a l e d e c e k t i r . V e t a d a t n l u n a n v e r e s e d e n b l r J b u l u n ­

m a d ı ğ ı t a k d i r d e s a m l n e n z e v c d e n z e v c e y e v e zevee ı len z e v c e i n t i k a l e y l l y e c e k l l r . s

Page 40: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

t o r un l a r , böylelikle m i ras y i yeb i lme durumuna kavuşmuş oluyorlardı.

İttisal vasıtalarının müverristen evvel Ölmeleri dolayın i le , m i ras tan uzak

ka lan k imselere , evve lk i hukukumuzda dede mah r umu tesmiye

olunmaktaydı" .

2 ) Eşin d u r u m u İdi. Bu husus, yukarıda görüldüğünden tek ra ra lü­

zum görmedik ( B a k : s. 47, No . h ) .

62 — Sonraları ısdar o lunan 21 Şubat 1328 t a r i h l i 1 1 îm ika lâ t hak ­

kında kanunu muvakka t , i n t i k a l had ler in i oldukça genişletmiş o ldu. Bu

kanun , A l m a n Medenî Kanunu esas i t t i haz edi lerek meydana getirilmiş

ve arazi-i e m i r i y e i le tedavül kab i l i ye t i n i haiz vakıf mahal lerde kab i l i

t a t b i k o lmak üzere ısdar olunmuştu.

Bu kanun la meydana gelen genişlemeleri, doku t esasta toplamak

mümkündür 1 1 .

a ) Torunların çocuklarının, i n t i k a l e na i l olmaları,

b ) To r un l a r hakkında, ha le f iyet ka ide ler in in mut tar tden t a t b i k i , yan i

yalnız i t t i s a l vasıtalarına isbat o lunan hisseyi almaları.

Esk i hükümlere göre, çocukların heps in in b i r l i k t e ö lümü hal inde, heı

t o runa kendi i t t i s a l vasıtasına ver i l en hisse t e f r i k ed i lmeyip , bunların

adedine göre hisseler eşil o la rak bölünüyordu. Böyle b i r hükmün mev­

cud i ye t i , ahlâka uygun olmıyan b i r takım temayüllerin meydana gelme­

sine sebep o l uyo rdu 1 1 .

4 i 17 M u h a r r e m 128* t a r i h l i k a n u n u n I k i n r ı m a d d e s i l e y l e d i r : - B a l a d a de rcca t ı

t a y i n o l u n a n hakk- ı i n t i k a l c s h a h ı n d a n b i r i n c i d e r e c e d e i t i b a r c dunan v o r e a e m e v c u t

İken L k t n r l d e r e c e d e b u l u n a n ve r e se hakk- ı i n t i k a l e n a i l o l a m ı y a c a k l ı r Meae lA e v l a t

v a r İken a h f a d a v e a h f a t v a r i k e n e b e v e y n i n e a r a z i i n t i k a l e l m e y u p f n k a l b aba v e

a n a s ı n ı n h a y a t ı n d a v e f a i e d en cv lûd- ı z u k û r v r m a s m e v l a t m a k a m ı n a k a i m u i a r a k

e e d v e r e d l e r l n d e n b a b a v e a n a l a r ı n a İ n t i k a l e decek h i s s e k e n d i l e r i n e İ n t i k a l edecefcl

m l s l l l ü y a l n ı z e b e v e y n i n d e n l l ü m k ı z k a n n d a s ı n a k a d a r h a k k ı I n l l k a l e ş h a s ı n d a n b u ­

l u n a n v e r e s e y e i n t i k a l e d e r e k a m f i d e n d a h i zevç v e z e v c e y e b i r e r r u b u h lase I n t j k a l

e y l e y e c e k t i r . V e e v l i l v e a h f a t v a r İken z e v e v e z e v c e n i n a r a z d e n h l ase a l m a ğ a sa ­

l a h i y e t i o tmıyacak l ı r . •> ( H a k : A t ı f B e y . ad ı f c v e n eser . s. atk* v e sonras ı » E . M a r d i n .

T o p r a k H u k u k u d e r s l e r i . İ s t . 1P47> s, 64-06. H a l i s E a r e f h a g . * , . s 363 v e sonras ı

Ö m e r H i l m i a h k a m ü l a r a z i . İ s t a n b u l . 1301. a. 5 v e s o n r a n .

" > E m v a l i g a y r i m e n k u l e i n t l k n lA l ı h a k k ı n d a k a n u n u m u v a k k a t B a k : D ü s t u r

I k l n e l t e r t i p , c i l t : 5. D e r s a a d e t 1332, s. 134. t

" 1 I n i i k a l a i k ı n ı m ı n m u v a k k a t i n i esbab ı m u c l b e s l . l3fW* n u m a r a l ı T a k v i m i V a -

I c ay l d c m ü n d e r l c l l r .

»> M e s e l a m l i l c v e f f a M o f t u l l a n o l a n A n ı n 1. B n l n İse 6 c n c u f u v a r d ı r . A İle

IV , M d e n e v v e l v e f a t e l l i k l e r i t a k d i r d e , l e r i k e y e n i h u k u k u m u z d a n l d u f t u g ib i 3 y e

H u k u k F a k M e c . — 47

Page 41: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

740 T D H K H U K U K U N D A O R M A N M Ü L K İ Y K T I

c ) Ha l e f i ye t ka ides in in , b i r i n c i zümreye mevcut f e r i l e re s i rayet e t ­

t i r i lme s i .

d ) Bu s i rayet k e y f i y e t i n i n , f e r i l e r İçin meydana getirdiği i k i yönden

i n t i k a l d u r umu . Böylelikle, ana baba b i r kardeşler i k i yönden, tek aslı

müşterek sahip f e r i l e r ise b i r c ihet ten hisse a lab i lmek du rumuna ma l i k

o lab i ld i ler ,

• c) E r k e k ve kız kardeş çocuklarına hisse t e f r i k i . Bun la r , hem i n t i ­

kale ve hem de ha le f i ye t ka ide ler inden i s t i f ade imkânına m a l i k o l du l a r " ,

f ) Büyük baba (ced) ve büyük ana (cedde) i n t i ka l den is t i fade eyle­

me ler i du rumu ' 1 .

g j Üçüncü zümrenin i l k tabakalarının (ced ve cedde}» f e r i l e r i ne de

intikâl hakkının tanınması . Bun la r , müteveffanın amcaları, halaları , ve

teyzeler i i le bunların f e r i l e r i d i r .

h ) Eşe, her derecede İntikâl hakkını tanınması".

i ) Eşin, intikâle na i l mirasçılarla beraber, intikâl eden şeyin yarı­

sını a lab i lmes i " .

Görülüyor k i eş, te reken in tamamına sahip o lab i lmek hakkına ma l i k

bu lunab i l i yo rdu . Bu imkân , 1284 t a r i h l i Tevsi-i İntikal Kanununda da

mevcut tu . Ha l b uk i fera iz ka ide ler ine göre, eş kendisine ret caiz olmıyan

bir mirasçı olduğu u m . t e r i ken i n tamamına na i l i hak olamıyordu.

• . . i n A nırr T e r l i n e 1 / 2 v e D n l n a l t ı f e r l i n e d e 1/2 k l b u »nn u n c u l a r ı n b e r b i r i 1 /17

n i s b e t l n ü e ı m i r a s a n a i l " l a c a k l a r d ı n o t d u f c u g i b i d e f t l l . h e r b i r t o r u n 1/7 o l m a k

ü ze re s e v i y y e n m i r a s y e m e k t e İd i ler B u b a k ı m d a n B . n l n f e r i l e r i b a b a l a r ı n ı n M . d en

e v v e l ö l m e l e r i h a l i n d e . A . n ı n f e r ' l İle e s l t . y a n i m i s a l d e o l d u ğ u g i b i 1 / 1 2 y e r i no 1/7

n l ı b e t l m l c m i r a s a n a i l o l a b i l m e l e r i n i n a m c a l a r ı A n ı n M den e v v e l b l u m u n u İste­

m e k g i b i g a y r i a h l a k i b i r a r z u İ zha r e y l e m e l e r i n i m u m k u n k ı l m a k t a İdi .

•*") B u n l a r a e v v e j r e , İ n t i k a l h a k k ı t a n ı n m a m ı ş t ı .

*•> B b y l c b i r İ h t i m a l , u z a k o l m a k l a b e r a b e r , b ü y ü k baba ve a n a l a r ı n t o r u n l a ­

r ı n ı n m a l l a r ı n d a n , m a h r u m k a l m a l a r ı m a s l a h a t b a k ı m ı a d a n u y g u n g r i r l l l m e m l ı t l r .

K e n d i l e r i n d e n , t o r u n l a r m i r a s y i y e b i l m e d u r u m u n d a b u l u n d u k l a r ı n d a n ; b u n l a r ı n da

t u r u n h ı r ı n d a n m f t a s y i y e b i l m e l e r i a d a l e t b a k ı m ı n d a n u y g u n b i r h a l s e k i l o l a r a k m ü ­

l a h a z a o l u n m u ş l a

" ı Es . e v v e l k i İ n t i k a l h ü k ü m l e r i n d e , a n a . b a b a ı lereeeslnden b a s l ı y a r a k d u r u *

b i r h i s s e a l ı r d ı . Ç o c u k l a r v e t o r u n l a r l a b e r a b e r İ ç t ima e t t i kçe , ese m i r a s h l *ae*1 l e f

r l k o l u n m a z d ı ,

' - l Va ı i l e v v e l k i k a n u n l a r ı n , d i ı r l t e b i r h l a ı e a y i r m n l n r ı n n ka r s ı , b u k a n u n y a ­

r i m h i s s e t e f r i k e d i y o r d u ,

»p F e r a i z k a i d e l e r i n e g ö re e» k e n d i s i n e r e t v a i z o l m ı y a n b i r m i r a s ç ı t e l a k k i o l u n

ı l u i u n d a n H ç o c u k l a r l a İ ç t ima c d l u e t m e m e s i n e g r t r e a n c a k m u a y y e n h i s s e y i « f a r l ı a i

Page 42: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

B u son kanunu muvakka t , miras s istemler inden zümre usulünü

kabu l etmişti. Kom isyon bu kanunu hazırlarken, 1896 t a r i h l i (mer ' iye t

t a r i h i 1900) A l m a n Medeni Kanunundak i (B . G. B.) miras hükümlerim

nazara almışt ı . Yalnız bazı müh im nokta larda , A lman miras sistemin­

den i nh i r a f ed i ld i .

B u İnhirafları, üç noktada top lamak mümkündür :

a) A l m a n Medeni Kanunu mirasçılar kategor is in i beş zümre ola­

rak mülâhaza e tmek ted i r . H a l b u k i , bu kanunu hazırlayan komisyon , i lk

üç zümreyi kabu l etmiş ve böylece t o n i k i zümre tay edilmiştir".

b ) Ana babaya, b i r i n c i zümre i le hisse ayrılması ha l i . Zümre usulü

tevarüs s isteminde müverrisin, ana babası i k i n c i zümrenin, başım teşkil

e tmeketd i r l e r . Bu s is temin , ana nehcl ise: b i r zümrede her hangi b i r

mirasçı mevcut oldukça, diğer zümreye geçememektedir. Ha lbuk i bura­

da, b i r i n c i zümre mirasçıları i le, i k i n c i zümrenin ilk lahakası içtima

edeb i lm e k t ed i r 1 er" .

c ) A l m a n Medeni Kanunundak i miras hükümler:, yalnız ai le miras­

larına f ka i de ten ) t a t b i k ed i lmekte i d i . Z i raa t arazisi , o rman la r ve f ide i

kornişlerle hakkında, her eya le t in i l-and) örf ve mahallî hükümleri

mer iye t te bırakı lmışt ı" .

a l ı r d ı . Y a k ı n m i r a s ç ı l a r ı n b u l u n m a m a m h a l i n d e bu m u a y y e n hJnaryr r u m i m c t e n ay-

n r a İ l â v e h i s s e a l a m a z d ı , y a n i k e n d i s i m V. , Î , , < n l a n h i sses i -----1-• - . -̂• • • Hny lc cnf ta lma

d u r u m u n u f e r a l r h ü k ü m l e r i n e getr* red müesseses i t em i n e y l e m e k l e ıdt B a k Mn

a a s l ı r l ı t s m a l l H a k k ı . ı ç r , s l i f i v e s on r a s ı

"1 B a k : A l m a n Meden i K a n u n u , madde 192« ve lSZf l

• > B a k : I n l l k a l a t - ı m u v a k k a t e k a n u n u , madde S: *. m ü t e v e f f a n ı n e v l a t ve

a h v a d ı nlduftu h a l d e a n a s ı ve b aban ı v r b u n l a r d a n h ı r ı m e v r u l İse sUdUs b l ıses i hun

l a r a i n t i k a l e de r *

t n t l ka l f ı t - ı m u v a k k a t k a n u a u n u h a z i r l a > a n knm l aynnua , bu h u s u s t a k i z ü ­

h u l ü , m e m l e k e t i m i z d e pek euk i M r a r l a r a aebep u l m u s f u Z i r a ı r b n l l d U i u Üzere bu

m i r a s s i s t e m i İle a r a z i ve o r m a n l a r ı n f a z l a i n k ı s a m ı m e y d a n a ge l i y o r du E s a s e n . A l ­

m a n Meden i K a n u n u n u m * g l r l s m a h l y e t i n d r o l a n k a n u n u n ( E C . B . G . B ) E l n

f t ı h rungage f le t z z u m D e u t s e h e n h ü r g e r l l r h e n G e a e t z b u f h ı M , fiU. M ı u n cu madde

Ler lnde bu h u s u s s a r a h a t e n g o s i e i l l m i s t l ı B a k C n d c C l v i l A l l e m a n d . T r a d u l l e l

1

nnno l ^ , C R u f n o l r . P t?azei le». .1 C h a N a m e l , .1 D r l n u v F r e n j . r H a m e l . H L e v y -

t ' l l m a n , H. Sa le l l h ' S , P a r t * 1W»S. * flnT v r sonras ı K e z a b ak : J . S t a ud l nge r . K n m m a n t e ı

z u m B . G . B., c i l t . S, B e r l i n 192S 9 b a s ım , s 2 ve son ras ı B u k i t a p t a a y n e n ı u

İ ba re m e v c u t t u r : « D a s r ü n f t e B\ıeh des B G B be f asa i s l c h nur m i l d em ft lr a l l r

K re l ae de r B e v o l k e r u n g ı re l tenden E r b r e c h l A u s g e n o m m e n v m der B e g e l u n g d u r r h

daa B . G . B . ist ( J r u n k c h s t n a eh A r i « 4 E G d|e E r h f o l g e in <Faml-

Page 43: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

712 T t ' U K H U K U K U N D A O R M A N M Ü L K İ Y E T İ

A l m a n Medeni Kanunu , bu hükmü İle z i raa t araz is in in , ormanların

ve o rman işletmelerinin kÜ7Ük parya la ra bölünmesinir. önüne geçmiş, bu

kab i l g a y r i men külleri, m i ras müessesesinin umumî ka ide le r i n i n haricîn­

de bırakmıştır**,

63 —- Buraya kadar yapmış olduğumuz incelemelerden, şu esasları

istihraç edeb i l i r i z :

Ecdadımız, z i raa t araz is i i l e o rman l a rdan (başlıca) terekküp eden

m i r i t o p r a k l a r d a ; bunların küçük parçalara bölünmemeleri için f ıkhın

mi rasa mütedair hükümler i o l an fera iz ka ide le r in i t a t b i k ten im t i n a ey-

lemis lerd i r . Bu hususta, kend i örflerini nazara a larak , yukarıda izah

ettiğimiz i n t i k a l s i s temin i meydana getirmişlerdi. Bu vadide, i s t i hda f

o lunan amaç aşağıda gösterilen üç umdede esasını bu lmak t a i d i .

a ) A r a z i y i , bunun la uğraşabilen en k u v v e t l i elde bu l undurmak ,

imkânını sağlamak.

b ) A r a z i n i n mümkün mertebe u fak parçalara bölünmesine mâni

o lmak .

c ) A r a z i sah ib in in , ko layca el değiştirmesini Önleyecek t edb i r l e r i

a lmak .

Bu üç umdeye, H . 1328 t a r i h l i tnt ik lât Kanunu m u v a k k a t i i s t inat

e tm i yo r du . B u d u r u m , tatbikatında büyük aksülâmellerin meydana gel ­

mesine sebebiyet vermişti .

Bu ince lemeler imiz , b iz lere z i raat araz is i İle ormanların küçük par-

ı i i T i f i d ı - i k . T r . i s s r - . u n d L e h e n , m i l E l n s c h l u s a d e r a l l o d l f l z l e r t e n L e h e n , s o w i e i n

fttamrn g u t e r , f e r n e r d i e E r b f o l g e k r a f t A n e r b e n r e c h t s i n A n s e h u n g l a n d w i r i s c h

a f l L l c h c r u n d f o r s l Wirtschaft l i e b e r G r u n d s t u c k e n e o b a t d e r e n Z u b e h ö r . »

K c i a b a k : E , M a r d i n , M i r a s H u k u k u , I s t . 1939 , s. 2 5 v e 2 6 .

E n n e c c e r u s . L u d w i g ; K i p p , ThÖndor , W o l f f H M a r t i n . L e h r b u c h des B ü r g e r l i c h e n

R e c h t s , c i l t V , U0Û, B e r l i n , | 6 2 .

M ) « . . . b i z İse o n l a r d a n a l d i ß i r m x m i r a s k a i d e l e r i n i t e h i r v e k a a n b a g A v r l m e n -

k ü l l e r i n d e d e g l l z i r a a t a r a z i s i İle o r m a n l a r d a t a t b i k e t m e k İ s l i y o r d u k , t g l e b u t a t b i k

k ö y l ü l e r i m i z i n b i h a k k ı n ı k â y e l l n l d a v e t e d i y o r d u . M e s e l e n i n e h e m m i y e t i b u s u r e t l e

t a a y y ü n e d i n c e E n c ü m e n d e n S a d r ı a z a m a t e l e f o n e d i l d i , m u s a r a a t e n E n c ü m e n d e b u ­

l u n m a s ı a r z u s u İ zha r o l u n d u ; m l l h l m b i r v a z i y e t v a r , e h e m m i y e t l i b i r y a n l ı ş l ı k o l ­

m u ş , d e n d i . S j r f r ı A z a m m e s e l e y e bt lyÜk b i r e h e m m i y e t a t f e t t i , h u k u k Ue m U l e v a g g l l

H e y e t i V ü k e l a d a n b i r k a ç r a i Ue b i r l i k t e E n c ü m e n e s e l d i M e t i n l e r k e n d i s i n e gfts-

t e r k l d l . B u J c t l m a d n a r a z i v e o r m a n l a r ı• in İ s t i sna i h ü k ü m l e r va z ' ı d ü ş ü n ü l d ü F a ­

k a t , a z s o n r a a r a y a m ü t a r e k e g i r d i M e c l i s i M e b ' u a a n f e s a o l u n d u . M e t r i e , y i n e

n e t i c e l e n e m e d i s B a k , E . M a r d i n , a d j g e c e n M i r a s H u k u k u e s e r i . s. 26 v e 27.

Page 44: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

çatara bölünmelerinin; tevarüs bakımından esaslı mahzur la r meydana

getirdiğini açıkça göstermekledir.

tnt ikalât kanunu m u v a k k a t i n i n 1 , meydana getirdiği bu keşmekeş.

İsviçre Medeni Kanunundan İktibas ed i lmek suret iy le meydana g e t i r i ­

len Medeni Kanunumuzun mer iyet t a r i h i o lan -1 ek im 1926 senesine ka­

dar devam etmiştir. Mama f i h , bu t a r i h ten Önce vuku bu lan ölüm hâdi­

seler inde y ine , eski hükümler t a t b i k olunmaktadır. . Mükteseb hak ola­

r a k ) * . Yeni Medenî Kanunumuzun bu husustaki hükümlerini ve bun­

ların İhtiyaca cevap ver ip veremediğini İleride te tk ik edeceğimizden,

bu noktayı burada incelemiyeceğiz.

64 — İstifade şekli batanımdan farklar;

Bu noktada bazı müh im f a r k l a r mevcut tur .

Kişilere a i t k o r u ve ormanlar ın i k i n c i ka tegor is in i tenki l eden, hüdai

nab i t k o r u ve o rman l a rdan , bunların mutasarrıfları her zaman mülkiyet

yo l u i le fayda lanamaz lar . Yan i , bunların mutasarrıflarına tanınan ta­

sa r ru f h a k l a n mu t l a k olmayıp, bazı nokta larda tahdide uğramıştır. A raz i

K anununun 28 i nc i maddesine göre: • aJelıtlak arazi-i m i r i y e üzerinde

hüdai nab i t o lan pa lamut ve ceviz ve kestane ve gürgen ve mese ağaç­

ları misillû eşcarı müsmire ve g a y r i müsemere araziye tâbi o lup mena-

f i i o l araz i mütesarrıf ına a i t olur,»

At ı f Bey " adı geçen eserinde menaf i tâbirinden meyva, y ap r ak l a r

g i b i semereler le, bunların gölgelerinden is t i fade etmek g ib i hususların

anlaşılabileceğini i l e r i sürmektedir. Müeyyide o larak , bu kab i l eşcarı, kat

eden gerek mütesarrıf gerek üçüncü şahıslar, bu ağaçların ka imen kıy­

me t i n i t a zm in e tmekle mükellefi İri er" .

B u k a n u n u n . M u v a k k a t i s m i n i t u * tmun ı n a sebep * u d u ı . YJta K a n u n u Launtsı,

h ü k ü m e t e . M e b u s l a r M e r i is i n i n İlk t n p l n n t ı s m d a m u ? a k r r r t ı l u n m a k üzere , k a n u n

m a h i y e t i n d e m z a m a n k i t a b i r i İle k a n u n u m u v a k k a t ' , k a r a r n a m e l e r v « z e t m A k sa ­

l a h i y e t i n i l a n ı m ı s l ı H ü k ü m e t b u s a l a h i y e t e m ü s t e n i d e n , b i r enk k a n u n u m u v h k k a i

l *T v n a e l m l s l l .

" ) 4 E k i m llKk» t a r i h i n d i - m e r ' l y e l e g i r e a K a n u n u M e d e n i n i n s u r e l i m e r i y e t v e

l e k l l t a t b i k i h a k k ı n d a k a n u n u n b i r i n c i m a d d e s i n i n h l r i n e J f ık ran ı a y n e n «öy led i r .

• K a n u n u M e d e n i n i n m e r ' 1 o l m a i a basb ıd ı f i ı t a r i h t e n e v v e l k i h a d i s e l e r i n h u k u k i h ü ­

k ü m l e r i m e z k û r h i ı d i se le r in h a n g i k a n u n m e r ' I i k e n v a k i o l m u ş İse y i n e o k a n u n a

( . • t i n i n B a k : a y n i k a n u n , m . 16 .

-' ı B n k : A t ı i Ü - M « - »• U S v e s a n r ı u ı .

m ı A r a z i K a n u n u , m . ı dde S de ı u h ü k ü m m e v r u t t u r : « ha m a k u l e h u d a y i n a b i t

o l a n eaoar ı e e r e k m u t a s a r r ı f ı v e «e rek r a n l b i n d e n b i r i s i k a l v e y a k a l ' e d emez Şaye t

ederse c a n i b i m i r i d e n u l e s r a r ı n k a i m e n k ı y m e l l k a t ı ve k a i l e y l e y e n k l s m e d e n a l ı n ı r .

Page 45: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

714 T t j H K H U K U K U N D A O R M A N M Ü L K İ Y E T İ

Fakat 16 şevval 1286, t a r i h l i b i r irade-i seniye i le bu hüküm de­

ğiştiri lmiştir. Bu i radeye göre yalnız üçüncü şahısların tazminat ver­

mekle mükellef olacağı, ve alınacak tazminatın da, devlete olmayıp araz i

mutasarrıf ına verileceği esası kabu l o lundu . Böylelikle, ağaçlardan is­

t i f ade bakımından aralarında yapılacak t e f r i k t e or tadan kalkmış o ldu .

i lâve ede l im k i , bu tadilât bu kab i l o rman l a rda i n t i f a du rumunda

mutasarrıf lehine, oldukça müh im genişlemeler meydana gelirmiş o ldu .

Böyle b i r değişikliğe kanaatımızca zaruret vardı. Esasen A r a z i Ka*

numınun, otuzuncu maddesinde alel i t l a k bütün o rman ve k o r u l a r için,

bunların hüdayi nab l t ve i h t i t a ben eben an ced i n t i k a l veya ahardan

teferruğ o l unmak sartıyle; mutasarrıf larına münhasır o lmak üzere

k a t i hakkı tanınmışt ı . A y n i hakkın, arazi-İ e m i r l y e üzerinde k i , gerek

müsmir eşcardan olsun gerek g a y r i müsmir ağaçlardan o lsun , hüdayi-i

nabit o lmak şartıyle, bü tün araz i mutasarrıf larına tanınması da zaruret

mevcu t tu . A k s i t akd i rde , a yn i kanunun 28 i le 30 uncu maddeler i hüküm­

ler i arasında kanaatımızca hüküm bakımından b i r ahenksiz l ik mevcut

olacaktı.

65 — Esasen, yukarıda izahına çalıştığımız bu noktayı, 18 rebiyyül-

evvel 1293 t a r i h l i »Tahrirat-ı umumiye-i samiye de bu kab i l ağaçların,

i n t i f a ve kes i lme ler i ( iht i tabı) ve başkaları tarafından kat' ı ları ha l in ­

de de; ka imen kıymetlerinin t a zm in i salâhiyeti, mutasarrıf lara te rk

olunduğu sarahaten mevcu t t u r " .

F i i l i bakımından, i s t i f ade noktasından kişilere a l t o rman ve ko ru l a r ­

dan, pek müh im f a r k l a r mevcut o lmamak l a beraber hukukî c ihet ten

aralarında mah iye t farkı mevcu t t u r .

Ağaçları mülk o lan k o r u ve o rman l a r da , mülk hükümler i , bütün

net ice ler i İte t e s i r i n i göstermektedir. Ma l i k burada mülkiyet hakkının,

üç esaslı unsuru olan ku l l anma (usus ) , i n t i f a ( f r uc t u s ) ve istihlâk

<abusus) den her bakımdan faydalanmakladır . Esasen son unsur o lan

™) 1393 t n r l h l l t a h r i r a t ı u m u m l > r d e a y n ı m H U h ü k ü m m e v c u t t u r : «Ta r i f v e bo ­

y a n d a n m ü s t a ğ n i o l d u f t u ü ze re a r a r l l e m l r l y e n m l a k a b e s l c a n i b i b e y t ü l m n l e a l t o l '

as ı l i r b u n u n ü n l ü m l e b u l u n a n h ü d a y i n a b l l e s r a r-1 m u s m l r e n l n ve flayıi müt-

m l r e n l n k a i l ve k a l ı na içerek s a h i b i v e flı-rek a b a n m u k l e d i r o l m a y ı p o m t s l f l û

r a c a n k a t a l a s u d d l e d en o l u m a k a i m e n k ı y m e t i n i n m i r i İç in l a z m l n e t t i r i l m e s i m e r ' I

v e b i r « abs ı n t a m ı İle m u t a s a r r ı f o l d u f t u k o r u l a r ı n k a t i h u s u s u n d a d a h i h ü k m ü mc/¬

k ü r t-Arl t k » n t îBf i i n r i n i n d e h u u n u l l i l e arz-ı m i r i ü z e r i n d e o l a n h ü d a y i n A b l t

esoar-ı m ü s m i r e v e »rayrl m ü s m l r e n l n i n t i f a v e I h l l b a b h a k k ı v e l a ı m l n - l kıy¬

m e t s a l a h i y e t i m u t a s a r r ı f l a r ı n a l e r k o l u n m u s . > I 3ak ; A t ı f Be> . a d ı u r c e n eser , s, K15.

eza : K a l l s Eşref . fl({f, s, v e s o n r a s ı .

Page 46: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

B Ü L E N T K Ö P R Ü L Ü 745

istihlâk* {abusus) , mülkiyet hakkının en bariz k a r ak t e r i n i i fade e tmekte

ve bu hakkı diğer a yn i hak l a rdan t e f r i ke medar o lmaktadır

Ağaçları mülk olmıyan k o r u l a r ve orman larda , mutasarrıfın bun la r

üzerinde, U m b i r mülkiyet hakkı mevcut olmayıp, mülkiyet-i menfaat

adını taşıyan, nev' i şahsına münhasır b i r şekilde İstifade ve i n t i f a hakkı

mevcu t t u .

Bu hakta , ka ide ten t a m b i r İstihlâk unsuru kanaat imizce mevcut

değildir. Her nekadar, o rman ve ko ru l a rdan i n t i f a tarzı b i r nevi i s t i h ­

lâk unsurunu i h t i v a ediyorsa da, bu d u r um mülkiyet hakkında, görülen

ve bazan imha derecesine ( i t lâ f ) kadar varabi len b i r iht isas değildir.

Ne t e k im yen i Medeni Kanununum bu hususta, istihlâk suret iy le i n t i f a

o lunan eşyalardan farklı o l a rak , müstakil hükümler koymak za ru re t i n i

hissetmiştir. Bu noktayı, i l e r k i incelemelerimizde etraflı b i r şekilde gö­

receğimiz için, burada sadece işaret etmekle i k t i f a e t t i k " ,

Kanaatımızca, eşcan mülk o lmayan ve kişilere ait o rman ve ko ru ­

ların i k i n c i ka tegor i s in i teşkil eden k o r u ve o rman l a rdak i , mutasarrıfın

mülkiyeti menfaa t hakkı , mülkiyet hakkının ancak i k i unsurundan te­

rekküp ey l emek t ed i r B u unsur la r şunlardır: Ku l l anma (usus) ve i n t i f a

( f r u c t u s ) i s t i h l ak (abusus) , b i r unsur o larak mevcut değildir. H e r ne

kadar , k a t ' o lunan ağaçların yer i ne yen is in i i kame mecbur iye t i , kanun

i A r a z i K a n u n u ) tarafından mutasarrıfa t a hm i l olunmamışla da. burada

fiilî bakımdan görülen istihlâk d u r umu , i n t i f a unsurunu temin zımnında

kabu l olunmuş b i r ha l olup. yoksa b iza t ih i b i r unsur değildir. B i z im

h u k u k i görüşümüze böyle b i r ha l şekli, mülkiyet-i menfaat müessesesi

bakımından, daha mülayim ge lmekted i r " .

6fi -- C) Temlik ve ferağ bakımından farklar:

Eşcan mülk k o r u ve o rman l a r l a , mülk olmıyanlar arasında hüküm

bakımından, t em l i k ve ferağ müesseseleri noktasından da bazı mühim

f a r k l a r mevcu t t u r .

B i r i n c i ka tegor i o rman la rda , ferağ muamelesi yer ine t em l i k hâdi­

sesi cereyan ederdi . Bun l a r (ağaçlar) , mülk olduklarından tem l i k mua­

melesine tâbi olurlardı. İkinci kısım orman larda ise, bunlar m i r i hüküm­

le r i ne tâbi o lduğundan; ferağ hadisesi cereyan etmekte i d i . Arz-ı mem­

leket hükümlerine tâbi b i r toprak , b i r üçüncü şahsa ( ahara ) ferağ edi l ­

d i m i üzerindeki hüdayi nab i t ağaçlar kendiliğinden akd in şümulüne

* > B u r a d a k u l l a n ı l a n İ s t i h l a k o n k u v v e t l i s e k i l o l u n İ t l a f ı b i l e İh t iva e y l e m e k ­

t e d i r

" ı B a k : M e d e n i K a n u n , m a d d e 742 . İsv içre M e d e n i K a n u n u , m a d d e 770.

*") B a k : H n m b o r y e r . A r t h u r - M a r t i , H a n a . l ' u s u f r u i t Genève . \&42. s. 1-9 ( F . J . î

Page 47: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

746 T Ü H K H U K U K U N D A O H M A N M U I - K Î Y E T I

g i rmek t etil r l e r . Bu rada fariğin, b u n l a n t a s r i h eylemesine lüzum

y o k t u r " .

M a m a f i h , bu kab i l hüdayi nablt ağaçlar, ferağ akd inden ist isna

ed i leb i lmekted i r le r . Meselâ, far iğ ferağ esnasında, bunların akdir t şümu­

lüne g i rmiyeceg ine mütedair b i r şart İleri sürerse; evve lk i h u k u k t a bu

şarta İtibar o l unu rdu " .

D i k k a t ed i l i rse , bu hâdise bugünkü hukukumuzun , gayr lmenku l le-

r i n cüsç'ülerinden addettiği, t e f e r rua t müessesesiyle der in b i r benzer l ik

arzeder. F i l h a k i k a , Medenî Kanunumuzun b i r hükmüne göre", «Bir

şeye a l t yapılacak t e m l i k i t a s a r r u f l a r o şeyin ist isna olunmıyan t e f e r r u ­

atı dah i l • • i'Jr Hüküm bakımından bu benzer l ik , h u kuk i mah iye t nok-

tasındân büyük b i r f a r k arze tmekted i r . E v v e l k i , h ukukumuz (A r a z i Ka­

nunu ) yen i Medeni Kanunumuzun , eüz'ü mü temmim addettiği müesse­

seye; t e f e r rua t unsurunun hükümlerini t a t b i k e t m e k t e d i r " , .

Böyle b i r hükmün kabulünde en müh im âmi l , kanaatımızca hu kab i l

k o r u ve ormanlar ın ; a raz in in hükümlerine tâbi olmasıdır. Ağaçlar, üze­

r i nde bulundukları zemin i le ayn i h u k u k i ka ide lere tâbi bulundukların­

dan , ferağ esnasında, tasr ihs iz a kd i n mevzuuna dahi l bulunmalar ı h u ­

kukî icab lar bakımından, b i r zarure t arzet m ek ted i r le r . Hat tâ burada, ev­

ve lk i h ukukun , zımni b i r adem-i t as r i h d u r umunu kabul e tmek ten im ­

t ina eylemiştir".

*•» B a k : A l i H a y d a r . ı J A , a. 377 v e i o n r a s ı . K e z a b a k : H a l i s E| r e f 4 n.R.e., a 334,

H ü s n ü E r e n d i , a . j r .e . , a. 7 0 v e « o n r a a ı ,

*•) A r a z i K a n u n u n u n , b u h u s u s u m ü t e d a i r 48 m e l m a d d e n i a y n e n «Öyled i r : Blı

k l m s e a r n a l ı l n l a h a r a f a n i * o l d u k l a ü z e r i n d e k i h U d a y l n a b l t c s e a r y e r e t a b i n l d u -

B u n d a n f e r a f t d a b e h e r h a l d a h i l o l u p , A m m a o l a r a z i Üzer inde b u l u n a n m ü l k n

h l n - l f c r u f t d a z i k r e d e r e k b e y i e t m e d i k ç e o l e ı r a n m e f r u t u n l e h l n z a p t a s a l f l h l y c l l

y o k t u r . »

* ) B a k : M e d e n i K a n u n , m a d d e fV2l, İ sv i ç re M e d e n i K a n u n u , m a d d e 1144.

M e d e n i K a n u n u m u z a güre . h|r t o p l a t t ı n Üzer inde , k e s i l m e m i * y a n i o n d a n ay-

n l m n m u b u l u n a a b ü t ü n a k a ç l a r , g a y r l m c n k ü l l e r i n e n esasl ı b i r u n s u r u t e l a k k i e d i l e n

r lU h Ü m ü t e m m i m a d d o l u n u r l a r , CUü 'ü m ü t e m m i m M e d e n i K a n j n u n h ü k ü m l e r i n e na-

r a r a n « m a h a l l i ö r f e g ü r e b i r şey in esasl ı b i r u n ı u r u n u t e ı k l l e d en o l e y i n t e l e f v e y a

t a h r i p y a h u t t a & y l r e d i l m e d i k ç e o n d a n a y r ı l m a s ı k a b i l o l m ı y o n cUzü ' l e r o s e y l n m ü ­

t e m m i m cüzU ' ler ld İT i ' M e d e n i K a n u n , m a d d e G19» B a k : T u o r P L e Codé C i v i l a u l a s *

t e r c ü m e ; H D e a e h e n a u x . Z ü r i c h . 1042 . ı . CTO. K e z a B a k : E b u T u l f c M a r d i n . A y n i H a k ­

l a r d a m ü t e m m i m c ü z ü ' t e l a k k i s i y l c h u s u l e s e l e n i n k ı l a p h ü k ü m l e r i . M e d e n i K a n u n u n

X V . y ı l d ö n ü m ü I c i n . a d l ı e s e r d e k i m a k a l e , l a l . r - ı ı . ı . H01-832

" > A l i H a y d a r , a d ı g ecen • • - - • _ • k a n u n u t e r h i n d e , b u n o k t a y a «öy le t e m a s e l -

Page 48: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

Ağaçları mülk o lan k o r u ve o rman l a r hakkında, bu hususta daha

farklı hükümler kabu l olunmuştu.

Kişilere a i t k o r u ve ormanların i k i n c i kısmım teşkil eden ve ma­

h i ye t i i t i b a r i y l e , t am mülk hükümlerine tâbi o lan. bu kab i l o rman la r ,

t em l i k esnasında: akd i n şümulüne tasr ihslz girmiyorlardı. Sükût hal inde,

adem-1 t a s r i h d u r umu tecel l i e tmekte i d i .

A r a z i Kanununun 48 inci maddesine göre, < Ol arazi üzerinde

bu lunan mülk eşcan hin-i ferağda z i k i r ederek bey'i etmedikçe

Kanun burada bey' tâbirini kutlanmaktadır. Bu müessese evve lk i hu­

k u k t a , kendi karşılık ivazı bu lunan semen-i mebi i le yakından i l g i l i hu-

l u nmak t a i d i . Semen ma lûm o lmadan bey 1 muamelesi muteber olmazdı.

Keza ne f y i semen i le b i r ayın bey T edi l irse, buna batıl bey'I hükümleri

terettüb ederdi . H a l b uk i , b i r i n c i haldeki ferağ müessesesinde; bunun kar ­

şılığı o lan ivazın mvcud iye t i İle yokluğu, muameleyi batıl kılmazdı.

Karşıl ık ivaz, mülâhhas t a b i r i y l e bedel yokluğunda, aki t y ine muteber

sayı lmakla, fakaı tavs i f bakımından bizzat akd i n kendisinde b i r deği­

şiklik meydana ge lmekte i d i . Ferağ akd i , bu takd i rde bedelsiz ferağ is­

m i n i taşımakta i d i . Mah iye t i t i b a r i y l e , bedelsiz ferağ mülk ayınlarda

ca r i o lan hibe müessesesine benzemekte i d i . Esasen, arazi-i em i r iyyede

bedelsiz (meccanen) ferağ muamelesi , h iben in sağladığı h u kuk i net iceleri

t em in sadedinde kabu l olunmuştu.

B u incelemeler imizden anlaşıldığı veçhile, eski t ab i r i y l e ; ne fy i semen

durumunda bey" akd ine hiç b i r h u kuk i hüküm tere:tüb eylememekte,

başka b i r dey imle , muamele batıl ak id lerden madut bu lunmakta i d i .

(Faz la b i l g i için bak : A l i Haydar . Dürer Hükkâm Şerhi Mecelletül A h ­

kâm, c i l t 1. Kavaid-i Külliye, İstanbul. H . 1313. s. 63) .

Fasıl IV

EŞCART MÜLK O L A N K O R U V E O R M A N L A R I N

tKTÎSAB Ş E K İ L L E R İ

67 — Eşcan mülk nlan, k o r u ve o rman l a r i k i yol i le ik t isab o lun­

mak t a İdiler:

A ) Gars e tmek : mutasarrıf ın, bizzal gars iya t ta bulunması i le ,

meydana gelen ağaçlar,

mrkte< l l r : • „ , hÜl&aa-l k c l A m bunda ü ç İ h t i m a l b u l u n u r : 1. H u d a y l nablt e»ıarın

ferafida d u h u l ü n ü n t a s r i h i d i r 2. fera f tda . d u h u l ve adem-l d u h u l ü n e dair a>r. l o y f e -

meylp s uku t o l u n m a l ı d ı r 3. Etear- ı m e f k u r e n i n adem-l d u h u l u a ü n t a t r i n k ı l ı n m a l ı ­

dır, thtlmal-l e v v e l ve minide e*car*ı m e s k û r e d a h i l o l up f aka t lhtimal-1 a a l u t e d ah i l

o l m a z » , aahlle 277.

Page 49: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

74 S T Ü R K H U K U K U N D A O R M A N M Ü L K İ Y E T İ

B ) Aş ı lamak: Arzı memleket üzerinde k i hüdayi nab i t ağaçlar,

mutasarrıf tara f ından her hang i b i r şekilde aşılanacak o lur lar-sa; nev' i

mah i ye t l e r i n i değiştirerek mülk escar ka tegor is ine g i r e r l e rd i . Mücerret

aşı lama f i i l i , bu hususta, b i r nev ' i temellük sebebi o l a rak tezahür et­

mekted i r .

68 — A ) Evve lce görüldüğü ve7hile. (bak , no: 58 ve 59) m i r i

b i r t op rak üzerine, mutasarrıf ı taraf ından, ağaç gars edilecek o lursa i l ­

g i l i , i k i memurdan iz in a lmak icab ed iyordu . İzin, h u kuk i du rumda mü ­

h i m netice meydana ge t i rmek te i d i .

a ) İznin mevcud iyet i hal inde, d i k i l en ağaca b i r vücub-u k a r a r sabit

o l uyo rdu . Bu k a r a r o kadar kuvve t l i i d i k i , günün b i r inde , o ağaç zai l

olsa b i l e ; y ine zemin üzerinde mevcut farz o lunurdu* . B u ka ra r , araz i

mutasarrıf ına, şu mühim salâhiyeti bahşediyordu: hâdisede b i r vücub-u

* ) U l m s a h a s ı n d a , İ nce leme le re n a z a r a n , b i r şeyin d l f t e r b i r fteye gö re k a r a r ı

b a t l ı c a İle t e k i l d e t e c e l l i e t m e k t e d i r ;

a ) B i r t a k ı m k a r a r l a r m a d d e t e n m e v c u t o l d u ğ u h a l d e h u k u k e n y o k t e l a k k i

o l u n u r .

bJ B a z ı k a ı a r l a r h u k u k e n t a n ı n m ı ş u l m a l a n n a r a f t m e n v U c u b İ fada e t m e z l e r .

r ı D l f t e r ban k a r a r l a r , m a d d e t e n m e v c u d i y e t l e r i n i kay l ıe tse ler b i l e , h u k u k t a r a ­

f ı n d a n m e v c u t a d d u l u n u p k e n d i l e r i n e h u k u k i h ü k ü m l e r t e r e t t ü b e t m e k t e d i r .

H e r Uç n o k t a y ı b i r e r m l s u l l e a y d ı n l a t m a ğ a ç a l ı n a l ı m :

a) B i r k l a l . k e n d i n e a l t n l m ı y a n , b i r k l m a e n l n a r a z l a l ü z e r i n d e h e r h u n g l b i r

i n ş a a t l a b u l u n a c a k o l u r s a , b u r a d a a r s a s a h i b i n c e û »eyl k a l d ı r m a k s a l â h i y e t i l a n ı n -

m i t t i r . ( B a k : M e d e n i K a n u n , m a d d e 648-649-650) .

b l K i r a c ı t a r a f ı n d a n , k i r a l a n a n t e y l n t a h r i b a t ı n a m e y d a n v e r m e d e n y a p ı l a n İ la ­

v e l e r , k i r a a k d i n i n s o n u n a k a d a r , k l r a l ü j j n t a r a f ı n d a n k a l d ı r ı l a m a z ,

C) U a l k a l ı b i r i n i n v e a l i k a t ı d a d i f t e r i n i n o l m a k Üzere b ö l ü n e n b i r g a y r i m e n ­

k u l u n . Us l k a t ı n ı n a l t ü z e r i n d e k i k a r a r v e L t t l s a l l 4 e v v e l k i h u k u k t a ; b i r v ücub-u k a ­

r a r o l a r a k t e l â k k i o l u n m u ş t u r , g a y e t , b u b i n a h e r h a n g i b i r «ek l i de o r t a d a n k a l k a c a k

o l u r s a , s o n r a d a n i n s n h a l i n d e , m i h a n i k i o l a r a k . Uat k a t ı n h a k k ı a v d e t e de r . Y a n i m a d ­

d e t e n , y o k o l m a k l a b e r a b e r , h u k u k e n m e v c u t f a r z o l u n u r . B u s e k l i d e , e v v e l k i h u k u ­

k u m u z d a k a l m ü l k i y e t i h a d i s e s i m e y d a n a g e l m e k t e İd i . M e d e n i K a n u n u m u z , m l l k e r r e r

üs t h a k l a r ı t a n ı m a d ı f t ı n d a n ; eUz'Ü m t U e m m l m esas ına t a m a m e n s a d ı k k a l d ı ğ ı n d a n ,

k a t m ü l k i y e t i müesseses in i k a b u l e t m e m i ş t i r ( M e d e n i K a n u n , m a d d e B S 2 ) . M e d e n i

K a n u n u m u z u n T a t b i k a t K a n u n u d a , m ü k t e s e p h a k o l a r a k k a i m i c t t l f t l h u müesseseyi ,

z e v a l i h a l i n d e t a s r i y r e t m e k t e d i r . « B a k ; T a t b i k a t K a n u n u , m a d d e 3 9 1 . M e d e n i K a n u ­

n u m u z a « ö r e z e v a l e u i r a y a n b i r »ey Üze r i ndek i i n t i f a h a k k ı , a t e y l n i hyas ı i l e t e k r a r

k e n d i l i s i n d e n m e y d a n a g e l e b i l m e k t e d i r . B u h a d i s e y i , v ücub-u k a r a r a m i s a l o l a r a k

v e r e b i l i r i z ( H a k : M e d e n i K a n u n , m a d d e 7 2 2 ) .

Page 50: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

ka r a r mevcut olduğundan, ağaçların zevale uğramalarından dolayı, ye­

niden iz in atma d u r umu tecel l i e tm iyo rdu . Başka b i r dey imle , vücub-u

ka r a r b i r d e f a teessüs ey led im i , iz in artık hukukî neticeler tev l i t ede­

m i y o r d u .

b ) îznin yokluğu ha l i , burada , rakabe sahibine b i r muhayye r l i k

hakkı tanınmıştır , İsterse, izinsiz gars olunan ağaçlan ka l ' i eder, veya­

hu t bu yo la müracaat etmez.

K i l i şıkkı İhtiyar olunmadığı t akd i rde , mutasarrıfın bunlar üzerin­

dek i hakları , muayyen b i r zamanın geçmesiyle kendiliğinden mülkiyet

hakkına İnkilÂp ed iyordu . Bu müddet üç sene i d i . (Araz i Kanunu , mad.

25 ) , Uç senelik b i r zamanın geçmesi, m i h an i k i olarak mülkiyet feyiz le­

r i n i meydana ge t i rmek te i d i . Yan i . bu , b i r nev' i muayyen b i r zamanın,

hak sahib i taraf ından, kendis ine kanunen bahşolunan h a k l a n ku l lana­

mamasından dolayı; diğer t a r a f a mülkiyet l em in eyleyen b i r müessese

o larak tezahür e tmek te i d i . H u k u k i tâbirle, b i r nev' i müddete müstenit

i k t i s ad i zaman aşımı mah iye t i nde i d i .

Burada , aranılan diğer b i r c ihet te , üç senelik müddet n ihayet inde,

t ' i k i len ağaçlardan, is t i fade ed i leb i l i r b i r du rumun meydana gelebilmesi

i d i . Çünkü , mirî araz i z i raa t ten g a y r i b i r şekilde, mutasarrıfına mülkiyet-i

menfaa t t em in etmeğe başlayınca, rakabe sahibi için, müecceleyi i s t i f a

eılememek d u r u m u bazı hal lerde meydana gelmekte id i . Ezcümle, ağaç

gars edildiği zaman, bunların i n t i f a ed i l eb i l i r b i r duruma gelinceye

kadar , eanib-İ m i r i için müeccele istifası mümkün olamıyordu. Bu hal

ise rakabe sah ib in in zararına sebebiyet verdiğinden, bu hususta i l g i l i

memurun i sm i n i İstihsal za ru re t i kabu l olunmuştu.

Üç senelik kabu l o lunan müddet ha l inde ise, d ik i len { du t , zey t i n )

m i s m i r ağaçların kab i l i i n t i f a durumuna gelmeler i i h t ima l i kuvve t l i

olduğundan, bunun kabulünde b i r mahzur görülmemişti. Z i r a : artık

rakabe sahib i için, müecceleyi i s t i f a edememek durumu or tadan ka lk­

mak t a i d i . Bu hükmün tatbikatı şu şekilde cereyan etmekte i d i . D i k i l en

ağaçların, arazl-i e m i r i y y e üzerinde kalmaları , rakabe sahib in in men­

f a a t i iktizasından ise, bu t akd i r de ; ka l ' i c ihet ine g i d i lm iyo rdu . Esasen

Mecel lenin b i r hükmüne göre, müstecir mezun olduğu intifanın, mavef-

kine tecavüz edemezdi ; ederse gasıb telâkki o lunurdu . tBak . Mecelle,

mad : 446) .

Gasıb b i r k imse, hukuken h imayeye lâyık addedilmediğinden, evve lk i

h ukuk rakabe sah ib ine; ka l ' i hakkı tanımıştı" .

»> B a k : A l i H a y d a r , a d ı «ecen ener. »h . 1 » « . K e z a . bak Ma l l a T^ivT. a,fc e.. %. 222

v e u n r u t ; A t ı f B e y . a . ( . e , , a. 104 v e i n n r a a ı H ü s n ü E f e n d i . a.a\*. a. 72 v e Bfiaraaı.

Page 51: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

750 T U R K H U K U K U N D A O H M A N M t l L K t Y E T l

69 — B ) Şimdi aşı lamak, hâdisesine terettüp eden hükümleri inee-

l i y e l i m .

B u nok ta i k i cephe a r ze tmek ted i r ;

a ) Aşı f i i l i n i n , bizzat araz i mutasarrıf ı tarafından yapılması h a l i .

Bu f i i l , b i r temellük sebebi o la rak kabu l edilmişti. Bunun için de şu

şartların mevcud iye t i a r anmak t a idi*".

1) Aşılanacak ağaçların, m i r i araz i üzerinde, huday-i nabit o l a rak

mevcud iye t i .

2) M i r i araz iye, müstakillen veya müştereken mutasarrıf bu lunmak .

Yukarıda gösterilen hu i k i şartın t a h a k k u k u hal inde, bun la r üze­

r i n dek i mülkiyet-i men f aa t ; rakabe mülkiyeti i le beraber içt ima e tmek te

i d i . Sayın hocam, Ord . Pro f . Ebül 'û lâ Mard in ' e göre, bu r adak i mülkiyet

d u r umu , vücub-u ka r a r a m u k a r i n değildir. Sebep o larak da, sahîb-İ ra-

kabenin kendi a raz i s in in başkasına a i t ; mü lk ağaçlarla işgal edi lmesin i

tecviz eylememesi d i r " .

Vücub-u kararın, aşı lamak sure t i y l e temellük hâdisesinde mevcud i ­

ye t i i?İn, ayrıca m i r i araz i mutasarr ı f ın ın; rakabe sahib inden i z in i s t i h ­

saline ihtiyacı vardı. Başka b i r dey imle , canib-i mirî İle uzlaşması ica

ederdi , ^

Vücub-u k a r a r müessesesi, k o r u ve o rman l a r bakımından, sahib ine

**) H a k ; A r a z i K a n u n u , m a d d e 26 . G a y r i m ü s m i r a g a c g a n d y a t ı n d a k i d u r u m

İse m a h i y e t b a k ı m ı n d a n f a r k l ı n o k t a l a r a r z e i m e k l e d l r .

a ) B i r k i m s e z i r a a t e d i l i p v e y a k a d l m e n a\ b i ç i l i p h e r sene ü ş ü r v e r m e k aare-

t l l e t a p u İle m u t a s a r r ı f b u l u n d u f t u t a r l a v e c a y ı r a . İ lg i l i m e m u r u n İzni o l m a k s ı z ı n

g a y r i m ü s m i r a j fcae lar g a r a e decek o l u r s a , b u n l a r ı n m ü l k i y e t b a k ı m ı n d a n d u r u m u

k e m l i s i n e s n b i l o l m a k l a İdi .

b> İ z n i n y o k l u ğ u n ü n d e , İ lg i l i m e m u r a , t ı k b i r z a m a n t a k y i d e t A b l o l m a k s ı z m .

b u n l a r ı k a r ı h a k v e s a l a h i y e t i v e r i l m i ş t i r . Ç ü n k ü b u h a d i s e d e k i a û a d n n n g a y r i m ü s ­

m i r v a s f ı m ü s m i r l e r d e o l d u i u g i b i m u a y y e n b i r m ü d d e t i n g e v m e s i İle rnkabe s a h i b i

I c i n b i r b e d e l fösü ' r ) t a h s i l i n e i m k â n v e r m e m e k m a h z u r u n u a r z e t m e k t e i d i .

e l Y u k a r ı d a k i m ü l â h a z a l a r a b i n a e n , b u k a b i l n i a ç l a r l e l n . d i k i m t a r i h i n d e n

İ t i b a r en b a ş l a m a k ü ze re , m ü s m i r a ğ a ç l a r d a n l d u f t u g i b i . r a k a b e s a h i b i İç in y a l n ı z Uc

s e n e o l m a k s a r l ı i l e . k a l ' i h a k k ı n a b i r t a h d i t v a z o l u n m a m i s t i r .

d ) B u k a b i l a ğ a ç l a n g a r a e d e n l e r h a k k ı n d a z e c r i m a h i y e t t e o l a n t a t i l h ü k ü m ­

l e r i r e r e y n n e d e r d i , Z i r a b u f i i l i İ le b l l a Üzt lr z l r a a t t e n a t ı l d u r u m u t e r e l H e t m e k l e d i r

( b a k : A r a z i K m . 29 . fiB v e 8 5 ) .

" > B a k : E b ü T ü l a M a r d i n , H u k u k u T a s a r r u f l y e - l A r a z i N o t l a n , î a t . 192G» a. fiti

v e s on r a s ı . K e z a , a y n ı m ü e l l i f i n , H u k u k F a k ü l t e s i , Ü ç ü n c ü s ı n ı f ı n d a k i T o p r a k H u k u k u

t a k r i r l e r i , t s t . 194&-1946.

Page 52: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

çok önemli salâhiyet tanımakta i d i . Çünkü, maddi yoktuk du rumu , hu­

k u k i değişiklik bakımından, hiç mesabesinde kalıyordu. K o r u ve orman­

lar , i n t i f a ve i s t i f ade bakımından, ekser iya İstihlâk edi lerek, mâlikle­

rine f ayda l a r t em in ey led ik l e r i nden ; vücub-u kara r müessesesinin rolü

ve önemini canlı b i r şekilde tebarüz e t t i rmek t ed i r l e r ' .

70 — b) Aşı f i i l i n i n , üçüncü şahıs tarafından meydana get i r i lmes i

h a l i :

Burada , İki menfaat çarpışdığından, mes'eleyi i k i cepheden incele­

mek icabeder:

1) Araz i- i em i r i y c mutasarrıf ı cephesinden:

A r z ı memleket mutasarrıf ları , her nev' i yabancı t aar ruz ve pasıb

f i i l l e r i n i menetmek salâhiyetinde bulunduklarından, araz i ler i üzerindeki,

hüdayi nab i t ağaçları , üçüncü şahısların aşılayarak temellük edebilme­

l e r i , imkânı mevcut değildi. Yan i , böyle vaziyetlerde, mutasarrıflara,

mütecaviz üçüncü şahısları menetme salâhiyeti tanım i ş l i * .

Eğer üçüncü şahsın, aşılama f i i l i her nasılsa, bidayeten önlen mey ip.

gelişmiş ise ; bu maddi hâdiseden meydana gelen semereleri , ezcümle f i ­

l i z l e r i , mutasarrıf ın temellüke salâhiyeti y o k t u . Burada, u m u m i hüküm­

ler cereyan e tmekte i d i . *

F i l h a k i k a , Mecelleye göre", b i r k imse b i r ağacı aşılasa. aşı kale­

minden süzen f i l i z l e r l e meyvaları kendi s i l k i mülküne g i rmek t ed i r

(Bak . Mecelle, madde: 1245).

Mutasarrıf burada, ancak meydana gelen z iyadey i , kaldırabilmek im­

kânına ma l i k bu l unuyordu . Yoksa ftna, bunları temellük etme salâhiyeti

hahşol u n ma m ı şt ı.

2) Aşı lama f i i l i m yapan üçüncü kişi cephesinden :

Üçüncü şahsın d u r umu , ağaç lan (açılanan) temellüke sa l ih bu lun­

mamaktadır . D u r u m böyle o lmak la beraber, büsbütün de. i hma l edilmiş

* i M u t a s a r r ı f t a n I M H ı l y a d e b u l u n a n a r a z l - l e m i r i ye u / e r l n d e k i h ü d a y i nAhl l

a ğ a ç l a r ı a ş ı l a m a h u s u s u n d u , h e r şer ik m ü s t a k l l l e n h a r e k e l s e r b e s t i s i n e m a l i k b u l u n ¬

m u y o r d u Şe r i k l e r den h e r h a n j z l b i r i , b u k a b i l a ğ a ç l a r ı a n l a y ı n c a , a ş ı l a n a n a t a ç mU ı-

t e r e k m a l a a l i o l m a y ı p , d o f t r u d a n d o ğ r u y a a ş ı l a y a n a a l i o l u r d u . H a l l i , d l £ e r ı e r l k l n .

b u n u m e n e s a l a h i y e t i d e y o k l u M l i l k i y e l e . b u r a d a a m i l u lar ı , a ı ı l a m a f i i l i maddes i n i n

dkf ter ş e r i k i n , b u h u s u s t a k i f i i l i n e t e k a d d ü m e t m e s i I d l . B o k : H a l l i Eşref , • g I s. 230

A l i H a y d a r , a . j r .e . , s. İ M . A t ı f B e y , a.R.e.. s . 100 v e s o n r a n , H U ı n u E r e n d i . a ,* ,e„ a,

m v e son r a s ı , F I . . m O m a l r d d l n . a g.e.. s i s a v e s o n r a s ı .

• l B a k A r a ı l K a n u n u m a d d e 27,

" ı B ı ı k : A l i H a y d a r , a d ı çeçen eser , s. 160-161 . K e z a b a k : E M a r d i n , ad ı g r c r a

eser . s. flfi v e sonras ı .

Page 53: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

7 5 2 T Ü R K H U K U K U N D A O H M A N M Ü L K İ Y E T İ

değildir. F i l h a k i k a , aşılama f i i l i maddesinden meydana gelen z iyadeler ,

arazi mutasarrıf ına a i t olmayıp kendisine sabit o lmak ta İdi.

Aşı lamak f i i l i n i meydana ge t i ren üçüncü şahıs, bu f i i l i i le , ağaçta

b i r kıymet noksanlığına sebebiyet vermiş ise, bunu tazmin i le mükellefti.

Meselâ, ağacın dallarını veya yarısını kesmiş İse, aşılayan, üçüncü şahıs,

f i i l i i l e meydana gelen kıymet noksanını u m u m i hükümler dairesinde,

mutasarrıfa ödemekle mükellef tutulmuştu.

Mecel len in b i r hükmüne göre, b i r k imse , diğer b i r k imsen in malına,

herhang i b i r noksanlık l ev l i t ederse, onu t a zm in i le mükellef i d i , ( B ak :

Mecel le; madde: 917 ) .

Burada , d i k k a t i m i z i şu nok ta çok İlgilendirmektedir. Ü da, üçüncü

şahıs tarafından, aşı lama f i i l i net ices i ; hüdayi nabit ağaçlarda, meyda­

na gelen zararı t azmin k e y f i y e t i n i n , neden araz i mutasarrıf ı tarafından

i s t i f a olunmasıdır.

Bilindiği üzere, arazi-i e m i r i y y e mutasarrıf larının, hakları t am b i r

mülkiyet hakkı olmayıp, nev ' i şahsına münhas ır b i r mülkiyetti menfaat ­

t i r . H a k i k i ma l i k ise, rakabe sah ib id i r . H a l b u k i burada, üçüncü kişi ta­

rafından meydana ge t i r i l e n za ra r l a r , rakabe sahib ine t a zm in o lunmamak-

tadır. Bu hususu. A r a z i Kanununu şerh eden müellifler şöyle izah et­

mek ted i r l e r : Arazi-İ em i r i y yen i n , menfaat-ı mülkiyeti mutasarrıfa a i t o l ­

duğundan, bu iht isasa her hang i b i r şekilde kıymet noksanı arız olunca,

bundan evvelâ müteessir o lan mutasarrıf t ır . Bu bakımdan onun hnkkı.

rakabe sah ib in ink ine tekaddüm e tmek ted i r " .

70 - Bu raya kadar yapmış olduğumuz incelemeler le; hususî şahıs­

l a ra ait bu lunan , k o r u ve ormanların mah iye t ve bunların tâbi o lduk­

ları h u kuk i hükümleri tebarüze çalıştık. Bu tetkikatımızdan bazı sonuç­

l a r ç ıkarmak mümkündür . Bu hususu i k i nok ta da inceliyeceğiz:

Kanun sistematiği, ve İhtiva eylediği hükümler, bak ımından:

1 ) Evvelâ, kanunun sistematiğine kısaca İşaret ede l im . A r a z i Ka­

nunu s i s temat ik bakımından, maalesef t a t m i n edici mah iye t t e değildir.

K o r u ve o rman l a r a mütedair hükümler , muh t e l i f kısımlarda yer a lmak­

tadırlar. Bu husus, incelemeler i güçleşt irdiği g i b i ; dağınık hükümleri

koordene ederek, aralarındaki müşterek nok ta ve prens ip ler i tesbit et­

mek is teyen ler i de, oldukça müşkül b i r d u r umda bırakmaktadır .

• ) A l i H a y d a r E f e n d i , a d ı g e c e n . A m i t K a n u n u l e r h l n d e . h u h u ı u ı u a u y l e İzah

ç i m e k t e d i r : « . . . v a k ı a h U d n y l n a h l t e ı f a r nrr.-ı m i r i g i b i m u t a n a r r ı f ı n m a l ı d e g l l İne

de m a d d e ! a t i y e h u k m ü a e e i A r a z I K a n u n u , m a d d e 77). m e n f a a t i k e n d i l i n e n l l ve-

h a t t a k ı y m e t i d a h i a n a r a H o l u r * , a. İH I

Page 54: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

2) Kanunun , ko ru ve o rman l a r hakkında i h l i v a eylediği hükümler

bak ımından:

1274 t a r i h t i A raz i Kanunu , ko ru ve ormanlara mütedair, hükümleri

etraflı o lmayıp muayyen bazı nokta lara münhasır kalmaktadır. F i l ha ­

k i k a , bu hususta, kanun koyucusu , du rumu , umum i hükümler daires in­

de tesblt ey lemekle İktifa eylemiştir. Bazı hususlarda, zamanına nazaran

oldukça İleri b i r görüş arzeden hükümleri i h t i v a eyleyen bu kanun " ;

ülkenin en müh im servet ler inden b i r i bulunan orman ve ko ru l a r hak­

kında, bunların mevcud iye t l e r i n i devam hususunda, oldukça passif b i r

d u r um takınmıştır.

1274 t a r i h l i , Araza Kanununda , k o r u ve ormanlar müşterek b ir fa­

sılda, t anz im olundukları g i b i ; bunların fenni b i r şekildi» işletilmelerini

sağlayacak tek b i r hüküm dahi yok t u r . Kanunun , tedv i r olunduğu devirde,

hususi eşhasa a i t k o r u ve o rman l a r önemli b i r yekûna baliğ o lmasalar

bi le, y ine bazı muhafaza tedbîrlerinin tedvin olunması ikt iza ederdi

O zamank i muasır dev le t ler in , bu husustaki kanunları oldukça

mütekâmil b i r merhalede id i l e r , tng i l terede , 1181 tar ih inde 1 1 isdar olunan

Assize o f the Fores t , K r a l i y e t i n , o rman l a r l a çevrili malikânelerine mü­

teda i r hükümleri muh t ev i bu lunmakta i d i . Bu kanunur gayesi, o zamana

kadar k r a l i y e t ormanlarında meydana gelen su i i s t ima l ler i , önlemekti.

Hat tâ bu kanun sayesinde İngiltere Kralı İkinci Henr i , müeyyidelerini

kaybetmiş olan kad im kanunların, şiddetini yeniden ihyaya muva f f ak

olmuştu.

Fransa ise. 9QV üncü L O U l S zamanında 1669 senesinde urmant&ra

mütedair b i r ka ra rname isdar olunmuştu*.

*•> A r a z i K a n u n u n d a arazl-1 m e t r û k e y e m u i t t l u i r v a z n l u n a n h ü k ü m l e r z a m a n ı ­

n a ırm-c n i d u k e a m t l l e r a k k ı b i r d u r u m d a id i ler

B u k a n u n d a aöyte nir m e t i n v a r d ı : v n a m i l qu ia e l a m u d u f o r l v f c r c r i t e t

Lnde r o n v l e t u ı f uer l t , f d e n a r l u m vu l t de U l a h abe re j u a t l l l ı m q u a i l * f u l l f a r l a

t e m p o r e r e e l * H e n r i ev i I U L _» ı B a k D r . C h a r lea C m z a l , A m m e H u k u k u d e m l e r i ,

el i t I I . k ı ı ı m 1T O r t * 2 * m a n l a r T e r r P r o f . D r U r e a l G D k a n d a n l ı l 1944. • 7 4 .

• ) F r a n a a d a ı ndar n l u n a n b u k a r a r n a m e n i n l am* l O r d o n n a r e de l a f o re l ı İdi B u

l ı u nua t a m u a h h a r hlr <.nk k a n u n l a r a , b u k a r a r n a m e m e h a r o l m u a l u r B u k a r a m a m ı -

h a k k ı n d a , B Mad r e . a d ı gecen e ı e r l n de j h y l c d emek t e d i r : - n ı d f e W(rlnlatlı*n f n r -

T e l l i l e r e eat r f a u m e e e i * c n l l e l 1 e m e n l dana le i n d t f o r r e i l l e r d e l d u 71 ma l , 19Tti

q u i , t i l un m n u v e m e n t l c * l * l a t l f e x ce l l e n t et u d i d e et l u l meme r e ^ m d u M n o m b r r

de d l a n o a l t i o n a de l ' n r dnnnanee de ISffi», d l a p f a d i i n n ı a y a n ı fa l t leurm preuvea .» ı . 3 0 .

Page 55: GÎRÎŞ Etüdümüzün konusu Tür, Hukukundk ormaa …

7 5 1 TÜRK HUKUKUNDA ORMAN HÜLKtYETj

1274 t a r i h l i A r a z i Kanunu , k o r u ve o rman l a r a mütedair, etraflı hü­

kümleri i h t i v a eyleyen b i r kod olamazdı. Bunu esasen beklemek b i r

hukukçu için doğru b i r şey olamazdı.

O rman l a r a r z e t t i k l e r i önem bakımından, bütün memleket lerde

müstaki l b i r e r k anun hal inde t edv i n olunmuşlardı .

Kanaat ımızra, bizde bu husus nazara al ınmadığından, daha etraflı

hükümlerin tedv in i c ihe t ine gidilmemişti*.

Dr. M. Bülent Köprülü

} M ü t e b a k i k i ı ı m l a n İ l e n d e k i y a z ı l a r ı m ı z d a I nce l cmcf re ç a l ı o a r a f t ı z .