hacettepe gazete

4
HACETTEPE gazete Yeni Anayasa ve Anayasal Süreç Haceepe Üniversitesinde Uluslararası İlişkiler Topluluğu tarandan “Yeni Anayasa ve Anayasal Süreç” konulu bir etkinlik düzenlendi. Etkinliğe kalan konuşmacılar arasında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrem üyesi Men Özuğurlu, ODTÜ Siyaset Bi- limi ve Kamu Yönemi Bölümü öğrem üyesi Galip Yalman ve Ha- ceepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğrem üyesi Ali Murat Özdemir vardı. Anayasa değişikliğinin ve bu değişikliğin ne tür siyasi amaçlar doğrultusunda yapıldığının tarşıldığı konferans, konuşmacıların yönellen sorulara verdiği cevaplarla sona erdi. •Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Berivan Yılmaz’ın haberi. Senatodan Açıklama Gaziantep’te 18 Nisan Çarşamba günü Dr. Ersin Arslan’ın hasta yakı- tarandan bıçaklanarak öldürülmesiyle ilgili olarak Haceepe Üniversitesi Senatosu açıklama yap. Açıklamada büyük bir özveriyle mesleklerinin gere- ğini yapan sağlık çalışanlarına karşı son zamanlarda sayıları hızla artan şidde- durdurmak için yetkililerin gerekli tedbirleri almaları gerekği belirliyor. Hayko Cepkin Türkçe Günleri’nde Haceepe Üniversitesi Türkçe Topluluğu bu sene alncı- sını gerçekleşrdiği Türkçe Günleri’nde dokuz oturumda alanında uzman birçok kişiyi konuk e. 16 Nisan’da Sıhhiye Yerleşkesi Kültür Merkezi Yeşil Salon’da “Tıp Dilinde Türk- çe” oturumuyla başlayan Türkçe Günleri, 17 ve 18 Nisan’da Beytepe Yerleşkesi Mehmet Akif Ersoy Salonu’nda devam e. 18 Nisan’da Hayko Cepkin’in konuk olduğu “Mü- zik Dilinde Türkçe” oturumuyla Türkçe Günleri sona erdi. Islanmaktan Çekinmeyin Haceepe Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğrem Üyesi Prof. Dr. Cemal Saydam, Ku- zey Afrika’dan rüzgârla gelen çöl tozları olduğunu belirterek, ‘’Toz bikten sonra gele- cek yağmurlarda ıslanmaktan çekinmeyin. Gökten demir ile beraber her türlü aminoasit de yağıyor’’ dedi. Saydam, birkaç gün önce uydu görüntülerinden Kuzey Afrika’dan çok yoğun toz çıkışı olduğunu ve bunların Türkiye’ye ulaşacağının öngörüldüğünü ifade e. Rektörlük Binasının Çası Uçtu Tüm yurdu etkisi alna alan şiddetli rüzgâr Haceepe Üniversitesinde de çeşitli so- runlara yol aç. Toz bulutu alnda kalınması, ağaçlara, elektrik direklerine ve tabe- lalara gelen zararların yanı sıra rektörlük binasının çasının uçması korku uyandırdı. Haceepe Türkçe Topluluğu Yayını 23 Nisan 2012 Yıl: 1 Sayı: 8 Haſtalıkr./Ücretsizdir. Haceepeli Başarısı Haceepe Üniversitesi Ankara Dev- let Konservatuarı Üflemeli ve Vurmalı Çalgılar Ana Sanat Dalı, Flüt bölümü öğrencisi Sertuğ Can, Yaşar Üniversi- tesi tarandan düzenlenen “2. Ulus- lararası İzmir Flüt Yarışması”nda B kategorisinde ikincilik ödülü almışr. Ulusal Piyano Yarışması Haceepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı I. Ulusal Piyano Yarışması sonuçlandı. Birincilik ödülünü Cem Baba- can, ikincilik ödülünü İlter Vurucu, üçün- cülük ödülünü ise Orçun Yıldıran aldı. Rengin Kalbine Yolculuk Haceepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrem üyesi Mustafa Salim Aktuğ’un son 30 yıllık çalışmalarından seçği eserlerden oluşan “Rengin Kal- bine Yolculuklar” isimli kişisel sergisi 19 Nisan Perşembe günü, Haceepe Sanat Müzesinde rektör Prof. Dr. Mu- rat Tuncer’in kalımıyla açıldı. Sanat- çı, “Rengin Kalbine Yolculuklar” ismini verdiği sergide 1982 yılından günümü- ze sistemak renk ve rim arayışlarını gösteren çalışmalarını bir araya gerdi. Kapadokya Gezisi Haceepe Üniversitesi Aile ve Tükeci Topluluğu 14-15 Nisan’da Kapadokya’ya bir gezi düzenledi. 73-71 Beko Basketbol Ligi’nde Haceepe Üni- versitesi, sahasında konuk eği Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne 73-71 yenildi. “HACETTEPE gazete” İnterneen okumak için: hp://issuu.com/haceepegazete Twier’dayız: @HaceepeGazete Elektronik posta adresimiz: [email protected] Haberini yolla isminle birlikte yayımlayalım!

Upload: hacettepe-gazete

Post on 02-Mar-2016

244 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

Sekizinci Sayı-23 Nisan 2012 Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayamı kutlu olsun!

TRANSCRIPT

Page 1: HACETTEPE gazete

HACETTEPE gazete

Yeni Anayasa ve Anayasal SüreçHacettepe Üniversitesinde Uluslararası İlişkiler Topluluğu tarafından “Yeni Anayasa ve Anayasal Süreç” konulu bir etkinlik düzenlendi. Etkinliğe katılan konuşmacılar arasında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Metin Özuğurlu, ODTÜ Siyaset Bi-limi ve Kamu Yönetimi Bölümü öğretim üyesi Galip Yalman ve Ha-cettepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Ali Murat Özdemir vardı. Anayasa değişikliğinin ve bu değişikliğin ne tür siyasi amaçlar doğrultusunda yapıldığının tartışıldığı konferans, konuşmacıların yöneltilen sorulara verdiği cevaplarla sona erdi.•Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Berivan Yılmaz’ın haberi.

Senatodan AçıklamaGaziantep’te 18 Nisan Çarşamba günü Dr. Ersin Arslan’ın hasta yakı-nı tarafından bıçaklanarak öldürülmesiyle ilgili olarak Hacettepe ÜniversitesiSenatosu açıklama yaptı. Açıklamada büyük bir özveriyle mesleklerinin gere-ğini yapan sağlık çalışanlarına karşı son zamanlarda sayıları hızla artan şidde-ti durdurmak için yetkililerin gerekli tedbirleri almaları gerektiği belirtiliyor.

Hayko Cepkin Türkçe Günleri’nde Hacettepe Üniversitesi Türkçe Topluluğu bu sene altıncı-sını gerçekleştirdiği Türkçe Günleri’nde dokuz oturumda alanında uzman birçok kişiyi konuk etti. 16 Nisan’da Sıhhiye Yerleşkesi Kültür Merkezi Yeşil Salon’da “Tıp Dilinde Türk-çe” oturumuyla başlayan Türkçe Günleri, 17 ve 18 Nisan’da Beytepe Yerleşkesi Mehmet Akif Ersoy Salonu’nda devam etti. 18 Nisan’da Hayko Cepkin’in konuk olduğu “Mü-zik Dilinde Türkçe” oturumuyla Türkçe Günleri sona erdi.

Islanmaktan ÇekinmeyinHacettepe Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemal Saydam, Ku-zey Afrika’dan rüzgârla gelen çöl tozları olduğunu belirterek, ‘’Toz bittikten sonra gele-cek yağmurlarda ıslanmaktan çekinmeyin. Gökten demir ile beraber her türlü aminoasit de yağıyor’’ dedi. Saydam, birkaç gün önce uydu görüntülerinden Kuzey Afrika’dan çok yoğun toz çıkışı olduğunu ve bunların Türkiye’ye ulaşacağının öngörüldüğünü ifade etti.

Rektörlük Binasının Çatısı UçtuTüm yurdu etkisi altına alan şiddetli rüzgâr Hacettepe Üniversitesinde de çeşitli so-runlara yol açtı. Toz bulutu altında kalınması, ağaçlara, elektrik direklerine ve tabe-lalara gelen zararların yanı sıra rektörlük binasının çatısının uçması korku uyandırdı.

Hacettepe Türkçe Topluluğu Yayını 23 Nisan 2012 Yıl: 1 Sayı: 8 Haftalıktır./Ücretsizdir.

Hacettepeli BaşarısıHacettepe Üniversitesi Ankara Dev-let Konservatuarı Üflemeli ve Vurmalı Çalgılar Ana Sanat Dalı, Flüt bölümü öğrencisi Sertuğ Can, Yaşar Üniversi-tesi tarafından düzenlenen “2. Ulus-lararası İzmir Flüt Yarışması”nda B kategorisinde ikincilik ödülü almıştır.

Ulusal Piyano Yarışması

Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı I. Ulusal Piyano Yarışması sonuçlandı. Birincilik ödülünü Cem Baba-can, ikincilik ödülünü İlter Vurucu, üçün-cülük ödülünü ise Orçun Yıldıran aldı.

Rengin Kalbine Yolculuk

Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyesi Mustafa Salim Aktuğ’un son 30 yıllık çalışmalarından seçtiği eserlerden oluşan “Rengin Kal-bine Yolculuklar” isimli kişisel sergisi 19 Nisan Perşembe günü, Hacettepe Sanat Müzesinde rektör Prof. Dr. Mu-rat Tuncer’in katılımıyla açıldı. Sanat-çı, “Rengin Kalbine Yolculuklar” ismini verdiği sergide 1982 yılından günümü-ze sistematik renk ve ritim arayışlarını gösteren çalışmalarını bir araya getirdi.

Kapadokya GezisiHacettepe Üniversitesi Aile ve Tüketici Topluluğu 14-15 Nisan’da Kapadokya’ya bir gezi düzenledi.

73-71Beko Basketbol Ligi’nde Hacettepe Üni-versitesi, sahasında konuk ettiği Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne 73-71 yenildi.

“HACETTEPE gazete” İnternetten okumak için:

http://issuu.com/hacettepegazete Twitter’dayız: @HacettepeGazete

Elektronik posta adresimiz: [email protected]

Haberini yolla isminle birlikte yayımlayalım!

Page 2: HACETTEPE gazete

DÜNYA HABERLERİ

• 65. Cannes Film Festivali Jürisi, bu yılki ‘’kısa metrajlı filmler’’ kategorisinde Türk yönetmen Rezan Yeşilbaş’ın “Sessiz” isimli filmi yarışacak. Jüri, kendisine gönderilen 4.500 film içinden, yarışma için sadece on kısa metrajlı filmi belirledi.• Bu seneki Pulitzer Ödülü’nü kazananlar açıklandı. Basılı ve çevrimiçi gazetecilik, edebiyat, kurgu, düzyazı, müzikal alanın-da ödüller verilirken; 1977 yılından beri ilk kez roman dalında ödül verilmedi.• İzmir Sinema Derneğinin Başbakanlık Tanıtma Fonu ile Kültür ve Turizm Bakan-lığının desteğiyle gerçekleştirdiği 3. Hong Kong Türk Filmleri Festivali 9 Türk filmi ile Hong Kong’ta gösterimlerine başladı.• Hindistan, ilk kez nükleer başlık taşıma kapasitesine sahip, yerli üretim uzun menzilli füze denedi. Şimdiye kadar sa-dece BM Güvenlik Konseyinin beş daimi üyesi uzun menzili füzeye sahipti.• Times Dergisi dünyanın en etkili 100 ismini açıkladı. Listede “yeni Osmanlıcı-lığın temsilcisi” olduğu belirtilen Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan da yer aldı.• Avrupa Parlamentosu, Ermenilerin işgal ettiği topraklardan çıkmasını öngören kararı kabul etti. Parlamentonun kararı, Azerbaycan’da diplomasi zaferi olarak nitelendiriliyor.• Meksika’da Popokatepl yanardağında-ki hareketlilik sebebiyle alarm seviyesi yükseltildi. Toplam 7 seviyesi olan alarm sisteminde 5. seviyeye çıkarılan alarm durumu bir seviye daha artılırsa bölgede-ki yerleşim yerleri boşaltılacak.

TÜRKİYEHABERLERİ

• “Memleketim”, “Ben Böyleyim” gibi unutulmaz şarkıları seslendiren, Türk pop ve caz müziğinin en büyük isimlerin-den Ayten Alpman, 83 yaşında hayatını kaybetti.• 2012 Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) sonuçları açıklandı. YGS birincisi Konya ve Osmaniye’den çıktı. YGS’de en başarılı iller Burdur, Ankara ve Karabük oldu. 50 bin 805 aday tüm puan türlerinde hiç puan alamadı.• Gaziantep’te bir hasta yakını tarafından bıçaklı saldırı sonucu Dr. Ersin Arslan’ın öl-dürülmesini protesto etmek amacıyla on binlerce sağlık emekçisi Türkiye genelinde iş bıraktı. Acil hastaların dışında polik-linik işlemleri durduruldu. İstanbul Tıp Fakültesi bahçesindeki protestolar devam ederken, göğüs cerrahisi kliniğinden Prof. Dr. Alper Toker’in hasta yakınları tarafın-dan darp edildiği haberi geldi.• Türkiye Petrol Jeologları Derneği Baş-kanı İsmail Bahtiyar, Türkiye’nin kaya gazı rezervinin 40 yıllık ihtiyacı karşılayacak düzeyde olduğunu söyledi.• İstanbul’da hızı 120 kilometreyi geçen fırtına, hayatı felç etti. Çatıları uçuran, ağaçları deviren, tabelaları koparan fırtı-na, birçok kişinin yaralanmasına neden oldu. • Ehliyet alımında yeni dönem başlıyor. Hem sınav sistemi değişecek hem de stajyer şoför uygulaması başlayacak. Stajyerlikten çıkmak için iki yıl belli trafik kurallarını ihlal etmemek gerekecek.• Atatürk’ün el yazısı bilgisayarda yazı karakterine dönüştürüldü.

ANKARAHABERLERİ

• Yenimahalle Belediyesi’nin KKTC kurucu cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş anısına yaptığı park ve heykel düzenlenen törenle açıldı.• Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkent Tiyatroları, “Ağaçlar Ayakta Ölür” oyununu seyircisiyle buluşturacak.• Ankara’da Çubuk Yıldırım Beyazıt İlköğre-tim Okulu Müzik Kulübü öğrencileri, Çubuk İlçesi Terör Mağdurları Derneğini ziyaret ederek, harçlıklarından biriktirdikleri para-yı derneğe bağışladı.• Ankara Büyükşehir Belediyesi, Güvercin Sokak ve bağlantılı sokaklarından Hacı Bay-ram Camii’ne çıkmak isteyen engelli, yaşlı ve hamileler için 26 metre uzunluğunda bir rampa yapıyor. • Pursaklar Belediyesi ile Pursaklar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün birlikte dü-zenlediği “3. Kitap Okuma Kampanyası” tamamlandı.• Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, Ankara, Bala ve Mogan Gölü üçgeninde gerçekleşecek “Çankaya’da Doğa Sporları Projesi”nin tanıtım toplantısında yöre halkıyla bir araya geldi.• Ankara’nın Kızılcahamam ilçesin-de Trabzon’un dünyaca ünlü Sümela Manastırı’ndan daha eski tarihe sahip olduğu düşünülen Alicin Manastırı keşfe-dildi.• Ankara Valiliği, Başkent’te meydana gelen ve hayatı olumsuz etkileyen fırtınada 600 civarında trafoda kısmi arıza oluştuğu-nu, Bala ve Haymana’da iki cami minare-sinin yıkıldığını, 118 mesken ve iş yerinin çatısının uçtuğunu açıkladı.

ANKARA’DA BU HAFTATİYATRO Yosunlar-Oda Tiyatrosu-24.04.2012-18.30Fehim Paşa Konağı-Müjdat Gezen Sanat Merkezi-25.04.2012-20.00Anadolu Ekspresi-Ertan Gösteri Merkezi-26.04.2012-20.30KONSER MFÖ-Jolly Joker-27.04.2012 Cuma-22.00Athena-Radyo ODTÜ Sokağı-28.04.2012-20.30SERGİ 04.04.2012-30.04.2012-Müjgan Özkaya Yılmaz-Gözde Sanat Galeri 06.04.2012-25.04.2012-Ahmet Yeşil ‘’Yaşama Dokunmak”-Galeri Soyut Çankaya12.04.2012-28.04.2012-Alman Karikatüristlerin Gözüyle Türkler Alman Kültür MerkeziOPERASeslerle Anadolu-Resim Heykel Müzesi Operet Sahnesi-29.04.2012-16.00

Ankara Müzik Festivali: 5 Nisan 2012-28 Nisan 2012

HACETTEPE’DE BU HAFTA

• Sosyal Hizmetler Bölümü Öğrenci Temsilciliği-“Yaşlılık ve Tele Sosyal Hizmet” paneli-24.04.2012-Beytepe Yerleşkesi K Salonu-14.00• Hacettepe Üniversitesi Drama Topluluğu-“Palto” Oyunu27.04.2012/18.30, 28.04.2012/15.00, 29.04.2012/15.00-Beytepe Alışveriş Merkezi Performans Salonu• Dilbilim Topluluğu-6. Öğrenci Konferansı-25.04.2012-Beytepe Yerleşkesi Tuğrul İnal Salonu10.00/16.00

Kötü haberler kırlangıç kanatlıdır, iyi haberler koltuk değnekli. (Massinger)

Page 3: HACETTEPE gazete

GENEL KÜLTÜR Druidlik

Druidlik: Tarihten bir inanış ve sosyal sınıf Hristiyanlıktan önce Britanya Adası’nda Kelt(Avrupa’da pek çok milletin içinde neredeyse kaybolmuş bir ırk) toplumunun bugün neopaganizm başlığı altında incelenen bir inanış şe-killeri vardı. Bu inanışın rahipleri “druid” olarak adlandırılırdı. Druidlerin büyü ile ilgili bilimleri vardır. Hatta druid kadınları Hristiyanlar tarafından cadı olarak ithaf edilmişlerdir. Temel olarak doğa ve gök cisimlerini kutsal sayarlardı. Bunun dışında ruh dünyasının bilgisine sahip olmak ve onunla ilişki kurmak

için çabalarlardı. Tıp ve astroloji alanına oldukça ilgiliydiler. Druidlerin bazıları kendi bahçelerinde yetiştirdikleri bitkilerle hastaları tedavi ederlerdi. Ayinlerini açık havada çalgılar(insan saçından yapılan harp gibi) eşliğinde yaparlardı. Druidler Kelt toplumunda oldukça saygın bir yere sahiptiler. Önemli kararlar onlara danışılırdı mesela. Bunun yanı sıra onların yaşayışlarına çok karışılmazdı. Druidlerin üçlemeler içeren bir çok öğretisi vardı. Zalimliğin üç işareti: gereksiz yere bir hayvanı korkut-mak, gereksiz yere bitki koparmak ve ağaç kesmek, gereksiz yere iyilik istemek gibi. Bu inanış ve öğretileri çocuk yaşta ailelerinden alınan druid adaylarına ezber yoluyla öğretilirdi. Bunun sebebi gizliliğin druidlik temellerinden biri olmasıdır. Bu yüzden günümüzde onlarla ilgili bilgi edinebileceğimiz bir yazılı kaynak bırakmamışlardır. Onlarla ilgili bilgilerin çoğu Julius Sezar‘ın Galler’i fethettikten sonra onlar hakkında yazdığı metinlerden elde edilmiştir.

Nihan Özdemir / İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı

TARİH Yavuz Sultan Selim

Babası II. Beyazıd, padişah olduktan sonra Şehzade Selim’i devlet idareciliğini öğrenmesi için Trabzon Sancağına tayin etti. Trabzon’u çok güzel idare etmeyi başaran Selim, tahtta kaldığı sekiz yıla seksen yıllık iş sığdırmayı başarmıştır. Sultan Selim’in en büyük amacı doğudaki bütün Türk İslam devletlerini tek bir devlet çatısı altında birleştirmekti. Çaldıran Zaferi’yle Şah İsmail’i bozguna uğrattı, Turnadağ Zaferi ile Dulkadiroğullarına son verdi, Mercidabık Zaferi’yle Suriye’nin kapılarını Osmanlıya açtı ve Ridaniye Zaferi’yle Memlük Devleti tarihe karıştı. 29 Ağustos 1516’da Hilafet Abbasi soyundan Osmanlı soyuna geçti, böylece Sultan Selim tüm Müslümanların dini ve siyasi lideri oldu.

Tahtı devraldığında var olan toprakları yaklaşık üç katına çıkardı, düzenli çalışan bir casus teşkilatı kurdu. Devlet malını israf etmez, gösterişten hoşlanmazdı. Sert tabiatlı ve cesurdu. Kararlarını tekrar gözden geçirmez anında uygulardı. Her öğün-de ağaçtan tabaklarda tek çeşit yemek yerdi. Babasından devraldığı hazineyi ağzına kadar doldurup hazinenin kapısını mühürledikten sonra şöyle vasiyet etti: “Benim altınla doldurduğum hazineyi, torunlarımdan her kim doldurabilirse kendi mührü ile mühürlesin, aksi halde Hazine-i Hümayun benim mührümle mühürlensin.” Kendi-sinden sonra gelen hiçbir padişah hazineyi dolduramadığı için kapı daima Yavuz’un mührüyle mühürlendi. İnce ruhlu, şiire oldukça düşkündü.

İrem Ertekin / Sosyal Hizmetler

CİK CİK #Hacettepe@Diyar_i_Leyl Hacettepe Üniversitesi’nin Facebook ve Twitter sayfası; bu kadar mi cıvık ve laubalisiniz?! Kendisine gelmeli bu üniversite.

@Yorgunellaaaa Hacettepeee oley hacettepe oleeey!! (Yarına hazırlık.) @alperkumcu Hacettepe’nin Sıhhiye’deki matbaasını görmelisiniz. Ben hayatımda rock klibi çekmeye bu kadar uygun bir mekan daha görmedim. @CaganElbistanli Hacettepe Tıp bekle beni:) @EzgiBariskan Ya beni de keserlerse diye Hacettepe Tıp’ı yazmayacağım tercihlerime. @kemalferiz Hacettepe’de okuyorsanız şenliklerle sınav günlerinin aynı olmasına katlanmak zorundasınızdır. @sibelkarauzum Hacet-tepe Hastanesinde doğum dosyamı bulduk geçen hafta, minicik ayaklarımın izlerini almışlar. Boy kilo minicikmişim, şimdi 1.76 boy maşallah!

KÖŞE YAZISITiyatroda Bir Kadın Bir kadın… Kısacık yaşamında tarihe geçen bir kadın. Afife Jale Türk-Müslüman kadınlarının sahneye çıkmalarının yasak olduğu bir dönemde 1918 yılında Şehir Tiyatrolarına alınmak üzere açılan sınava girer. İlk olarak Hüseyin Suat’ın “Yama-lar” adlı oyununda “Jale” takma ismiyle Kadıköy’de Apollon Tiyatrosu’nda sahneye çıkar. İşte o günden sonra hayatı değişir. Tarihe sahneye ilk çıkan Türk Müslüman kadın oyuncu olarak geçer. Tiyatro dünyanın en güzel işidir bana göre. Düşünüyorum da tiyatro olmasay-dı insanlar sahnedeki yansımalarını asla göremeyeceklerdi. Ya kadınlar tiyatronun neresindeydi? Kadın kılığına girmiş bir erkek ne kadar kadınların duygusunu yansıtabilir ki? Bir annenin şefkatini, terkedilmiş bir kadının yalnızlığını ne kadar hissettirebilir? Hiç, hiç hissettiremez. Erkek egemenliğinin üstün olduğu o günlerde -ki bugün de devam etmekte- Afife Jale bir ilkti. O duyguları hissettirecek biriydi. Bu yüzden ailesini bile terk etmek zorunda kalan kişiydi. Öteden beri kadınların hep yok sayıldığı, geri plana itilmişliğini kırdı. Toplumumuzda sosyal hayatta yer edine-meyen kadınlar onun sayesinde tiyatroya girdi. Peki neden kadınlarla erkeklerin aynı sahnede oynaması bu kadar zordu? Kabul etmek bu kadar zor muydu kadın-ları? Tiyatro yapabilmek için illa ki erkek mi olmak gerekirdi? Hayır. Cinsiyet sadece insanların erkek ya da kadın olmasında belirleyicidir, mesleklerinde ya da yapa-bilecekleri herhangi bir işte değil. Babası onun yaptığı işi “hafiflik” olarak görmesey-di, yaptığı tiyatroyu destekleyip arkasında dursaydı belki de otuz dokuz yaşında gen-cecikken hayata veda etmeyecekti. Ama olsun, o arkasında çok güzel hatırlanacak bir ad, kadınlara güç veren bir enerji ve bugün de adına ithafen verilen Afife Jale Ödüllerini bıraktı.

Göknur AltayTürk Dili ve Edebiyatı

Hacettepe Türkçe Topluluğu Topluluk Odası:

Edebiyat Fakültesi, Sergi Salonu yanı. Facebook:

www.facebook.com/hacettepe.turkcetoplulugu E-Posta:

[email protected]

Siz de yazılarınızla HACETTEPE gazete’de yer alabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey adınızı,

bölümünüzü ve telefon numaranızı yazınızla birlikte e-posta ile bize ulaştırmak!

Page 4: HACETTEPE gazete

HACETTEPE gazete

HACETTEPE TÜRKÇE TOPLULUĞU Hacettepe Türkçe Topluluğu olarak 16-17-18 Nisan tarihlerinde 6. Geleneksel Türkçe Günleri’ni gerçekleştirdik. İlk gün Sıhhiye’de, ikinci ve üçüncü gün de Beytepe’de gerçekleştirilen toplam dokuz oturumda her biri alanında saygın çok sayıda ismi ağırladık. Her oturum görülmeye değerdi. 18 Nisan’da son oturumumuz “Müzik Dilinde Türkçe”de Hayko Cepkin konuğumuzdu ve salon tıka basa doluydu. Bu nedenle büyük zorluklar yaşadık. Seneye düzenleyeceğimiz Türkçe Günleri’nde görüşmek üzere!

HACETTEPE gazete; Hacettepe Türkçe Topluluğu adına, Üst Kurul: Nilgün Yusumut, Başkan: Hakan Çayalan EMEK verenler Genel Yayın Yönetmeni: Engin Ergin Hacettepe Haberleri: Engin Ergin, Mehmet Şener, Nurgün Bozkurt Ankara Haberleri: Ferudun Ceylan Türkiye Haberleri: Metehan Yeşilyurt, Tuba Ağaçdan Dünya Haberleri: Ahmet Refik Çetin, Çağla Gülses Ankara Etkinlikleri: Emine Falay Hacettepe Etkinlikleri: Ayşe Aydemir, Mehmet Şener Yazarlar: Göknur Altay, İrem Ertekin, Nihan Özdemir Yayına Hazırlık: Erkan Öztürk, Kemal Istıl, Nurgün Bozkurt HACETTEPE gazete haftalık yayımlanır. Yazıların sorumluluğu yazarlarına, gazetenin sorumluluğu Hacettepe Türkçe Topluluğuna aittir. Topluluk Akademik Danışmanı: Prof. Dr. Mahmut Nedim Doral, Yard. Doç. Dr. Mahir Kalfa İletişim: [email protected]

TÜRKÇESİ VARKEN

Jenerasyon-NesilLink-BağlantıTrend-Eğilim

E mail-E postaAtölye-İşlik

Humor-GülmecePromosyon-Özendirme

Kompetan-Uzman(Kaynak: TDK)

Türkçe Duvarı Her şey dili yaratmakla başladı. Bu, insanın ilk sanatıydı. Hayat bulduğu ve yok olduğunda “insan”ın ortadan kalkacağı bir sanat. Ve yeryüzünde nereye giderseniz gidin, çürümüş ruhların dilsizlikten kuruyan geleceğine tanık olursunuz. Bunu görebilenler kendi yollarıyla dillerine sonsuzluk bağışlamak derdine düşmüşlerdi. Her ne kadar birbirilerinden ayrı yönlere de sapsalar, vardıkları nokta birdi. Türkçe Duvarı’nı yapmaktaki amaç, benim için, bu yolda gidenleri bir araya getirerek insan-lara bir şey anlatmaktı. Ziya Gökalp, Aşık Veysel, Yunus Emre, Nazım Hikmet, Mehmet Akif Ersoy ve Afife Jale yalnızca sayısız kişi içinde seçilmiş olanlar. Daha başkalarını da görmek isterdim kendi adıma. Ancak biz elimizdeki olanaklar içinde en iyisini yapıyorduk. İlk kez düşünen biz değildik, ilk kez yapmaya kal-kışan olmadığımıza da inanıyorum. Ama başaranlar bizlerdik. Caner Yedikardeş ve Cemil Erdoğan bu işe başından sonuna dek öncülük ederek Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü’ndeki arkadaşlar ve Türkçe Topluluğundaki birkaç arkadaşımızla Bey-tepe Yerleşkesi’ne bir güzellik kazandırmışlardır.

Duvar çalışmamız sıra-sında, o yoldan geçen öğ-renciler ve hocalar merak içindeydiler. Tuhaf yorum-lar alıyorduk. Birçokları gibi yorum yapıp geçmektense özgüvenleri olan arkadaş-larımız gelip ne yaptığımızı ve ne anlatmak istediğimizi sordular. Bazılarıyla da kısa ve güzel sohbetlerimiz oldu. İçlerinde renkleri eleştirenler, başka şeyler uyandırdığını söyleyenler de vardı. Duvardaki kişiler-le ilgili yorumları dinledik.

Ayrı inançlarda, ayrı dü-şüncede ve cinsiyette olan kişilerin tek bir noktada bir olduklarını anlattığımızda güzel tepkiler aldık. Gelip geçenler arasında tanıma-dıkları yüzleri öğrenenler vardı. Çalışmanın başından sonuna kadar şakalaşmala-rımızla, sohbetlerimizle eğlenceli bir zaman geçirmiş olduk. Yo-rulan bedenlerimizi verdiğimiz aralarda birlikte yemek yerken ve bir şeyler içerken ettiğimiz sohbetlerle dinlendirdik. Sadece yazmak ve konuşmak dışında bir şeydi bizim yaptığı-mız. Salonlarda konuşulanlar, meclislere taşınanlar ve dergilere aktarılanlardan daha yararlıydı. Çünkü yalnızca akla değil, göze ve ruha da hitap eden bir yapıt gerekiyordu. Yemekhanede, kütüphanede, fakülte önlerinde ellerine tutuşturulan sözlerden bıkmış, yenilik gereksinimi duyan ve derinlik arayanlar için biçil-miş kaftan bir eser bıraktık. Bu yüzden verdiğimiz emeğin haklı gururu küçümsenmemelidir. Dünyayı kurtarmış değiliz. Fakat sanatla bir dil oluşturduk. Ruhlarının çürüyeceği endişesinde olanlara korkularını dindirip yüreklenebilecekleri bir ışık tuttuk. O ışık şu an tek bir yerde. Umarım ileride yerleşkenin her yerinde ayrı endişeler için başka ışıklar da yakılır ve Hacettepe böyle çalışmalar sayesinde korkuların olmadığı bir yer olur.

Aykut Aksakal / Amerikan Kültürü ve Edebiyatı