haftal›k dergi / say›: 128 (kdv dahil) [email protected] ba¤›ms›z...

50
www.yuruyus.com [email protected] Say›: 128 I IS SS SN N 1 13 30 00 05 5 - - 7 79 94 44 4 www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 128 28 Ekim 2007 Fiyat›: 1 YTL (kdv dahil) [email protected] Büyük Direnifl’in 8. Y›ldönümü Ba¤›ms›z ve D D emokratik Olmayan Bir Ü Ü lkede H‹ÇB‹R S S ORUN ÇÖZÜLEMEZ! Gençlik, 6 Kas›m’da YÖK’ün Önünde YÖK’e Karfl› Mücadele, Gençli¤in Onuru, Gururu, Görevidir! S›n›rötesi Operasyon, S›n›riçi fiovenist Sald›r›lar ZAFER‹ O O NLARLA ZAFER‹ O O NLARLA KAZANDIK; KAZANDIK; N‹HA‹ Z Z AFERE N‹HA‹ Z Z AFERE ONLARLA Y Y ÜRÜYECE⁄‹Z! ONLARLA Y Y ÜRÜYECE⁄‹Z!

Upload: others

Post on 05-Mar-2020

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

www.yuruyus.com [email protected]›: 128IISSSSNN 1133000055 -- 77994444

www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 128

28 Ekim 2007

Fiyat›: 1 YTL

(kdv dahil)

[email protected]

Büyük Direnifl’in 8. Y›ldönümü

Ba¤›ms›z ve DDemokratik

Olmayan Bir ÜÜlkede

H‹ÇB‹R SSORUNÇÖZÜLEMEZ!

Gençlik, 6 Kas›m’da YÖK’ün ÖnündeYÖK’e Karfl› Mücadele, Gençli¤in

Onuru, Gururu, Görevidir!�

S›n›rötesiOperasyon, S›n›riçifiovenist Sald›r›lar

ZAFER‹ OONLARLA ZAFER‹ OONLARLA KAZANDIK;KAZANDIK;

N‹HA‹ ZZAFEREN‹HA‹ ZZAFEREONLARLA YYÜRÜYECE⁄‹Z!ONLARLA YYÜRÜYECE⁄‹Z!

Page 2: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde

Yitirdiklerimiz2 KKas›m -- 88 KKas›m

Ahmet Ar›öz, bir tutsak yak›n› ve Vatan Dergisi’nin da-¤›t›mc›s› olarak, Orhan Veli Saydemir, devrimin bir ta-

raftar› olarak mücadelenin içindeydiler. 3 Kas›m1999’da Isparta’da geçirdikleri trafik kazas› sonucun-

da aram›zdan ayr›ld›lar. Isparta’n›n ilerici, devrimci,demokrat çevreleri, iki bin kiflinin kat›ld›¤› bir cenaze

töreniyle u¤urlad› onlar›.AAhhmmeett AARRIIÖÖZZ

MERHABA, ZZAFER

Ben Armutlu direnifl evle-rine olas› bir sald›r›da fe-da eylemi yap›lmas›n›onayl›yor ve destekliyo-rum. Olas› bir sald›r›da ben de bedenimi Fidan gibi meflaleyeçevirebilirim. Nas›l ki ‘84-96 Ölüm Orucu gelene¤ini yüzlerce in-san sahipleniyor ve ölüme yat›yorsa, Fidan’›n açt›¤› yoldan yi-ne yüzlerce binlerce yürek tereddüt etmeden yürüyecektir. Bun-lardan biri olmak bana onur verir. Armutlu onurumuz ve namusumuzdur sahip ç›kar›z. Direniflinküçük bir halkas› olmak bana onur veriyor. Böyle bir süreçte fe-da eylemi gereklidir, çünkü sald›r›y› ancak böyle püskürtebiliriz.Öyle elini kolunu sallayarak bizi alamayaca¤›n› düflmana gös-termek zorunday›z ki yar›n d›flar›da ölüm orucu yapabilelim. Ak-si takdirde d›flar›daki ölüm oruçlar›na müdahale edilir. Direnmehakk›m›za sahip ç›kal›m ki meflru temellere oturttu¤umuz dire-niflimiz sonuç verebilsin.

10.09.2001-Arzu Güler

Tarih Yazanlar›nKaleminden

1956 do¤umlu Nu-man, Y›ld›zDMMA’da DEV-GENÇ saflar›ndamücadele ediyordu.4 Kas›m 1978’de‹stanbul fiehremi-ni’de faflistler tara-

f›ndan kaç›r›l›p iflkenceyle katledildi.

NNuummaann KKAAYYGGUUSSUUZZ

6 Kas›m 1994’teKöln’de, darbecikontralar taraf›ndansilahl› sald›r› sonu-cunda katledildi.1965 Dersim do-¤umlu olan Çetin,1992 y›l›nda geldi¤iAlmanya'da mücadeleye kat›ld›.

ÇÇeettiinn GGEENNÇÇDDOO⁄⁄AANN

6. Ölüm Orucu Ekibi direniflçilerindendi. 28 Temmuz 2001 tarihindebafllad›¤› ölüm yolculu¤unda, 8 Kas›m 2002’de Numune Hastane-si’nde flehit düfltü.

1970 Amasya’n›n Merzifon ‹lçesi Aliflar Köyü do¤umlu olan Serdar,1987'de Denizli Mühendislik Fakültesi ö¤rencisiyken mücadele içindeyeralmaya bafllad›. 1991’de, illegal örgütlenme içinde yerald›. Bir süresonra Ege K›r Gerilla Birli¤i’ne kat›ld›. 1992 Eylül’ünde tutsak düfltü.Hapishanelerde de yönetici olarak, temsilci olarak çeflitli görevler üstlendi. Son üstlendi¤igörev, aln›na k›z›l band› kuflanmakt›.

SSeerrddaarr KKAARRAABBUULLUUTT

7 yafl›nda Gazi ayak-lanmas›na kat›ld›. Son-ra örgütlü bir Cephelioldu. Zaman içerisindeGazi’de sorumluluklarüstlendi. Milis örgütlen-mesinde yerald›. 1998sonlar›nda bir süre Ar-mutlu’da faaliyet yürüttü.

1999 Kas›m’›nda tutsak düfltü. 19-22 Ara-l›k’› Ümraniye’de yaflad›. Ölüm Orucu 4.Ekibi direniflçilerinden biri olarak 11 May›s2001’de ölüm orucuna bafllad›. Açl›¤›n al-t›nc› ay›nda, Armutlu katliam›na karfl› fedaeylemine gönüllü oldu ve hiç tereddüt et-meden çakt› kibriti. 7 Kas›m 2001’deflehit düfltü.

EEyyüüpp SSAAMMUURR

16 y›l boyunca hayat›nçeflitli alanlar›nda, fafliz-me karfl› halk›n iktidar›için kalemiyle, silah›yla,pankart›yla, bedeniylemücadele etti.

‹stanbul Hasköy Lisesi’n-deyken kat›ld› mücade-

leye. 1985'te Marmara Üniversitesi Bas›nYay›n Yüksek Okulu'nda örgütlenme çal›fl-malar›nda yerald›. 1987'de Yeni ÇözümDergisi’nde çal›flmaya bafllad›... Tutuklanma-dan önceki son görevi Akdeniz Bölge Komi-tesi Siyasi Sorumlulu¤uydu. 5 Kas›m’da Ar-mutlu katliam›n› duydu¤unda, hücrelerdeydi.Feda eylemiyle cevap verdi düflmana. 7 Ka-s›m 2001’de flehit düfltü.

NNaaiill ÇÇAAVVUUfifi

5 Kas›m2001’deKüçükarmut-lu katliam›n-da katledil-diler.

Arzu, 8 Mart 1978 Tunceli Hozat do¤umludur. 1992’de mücadeleye kat›ld›. Dahasonra tafl›nd›klar› Mersin’de ve ‹stanbul’da da mücadelenin içindeydi. ‹stanbul Bahçeli-evler’de Devrimci Halk Güçleri içinde mücadelesini sürdürürken, F Tiplerinin gündemegelmesi üzerine, TAYAD’l›lar›n yan›nda yerald›. Defalarca gözalt›na al›nd› y›lmad›. 4Haziran 2001’de TAYAD’l›lar›n ‹kinci Ölüm Orucu Ekibi’nde ölüm orucuna bafllad›. Ab-las›yla birlikte bant takm›fllard›. Ablas›n›n ihanetine ra¤men o yoluna devam etti...

Bülent, 1991’de mücadeleye kat›ld›. Mersin’de 1993’te tutsak düfltü. 1996 ÖlümOrucu’nda birinci ekipte yer ald›. 19 Aral›k katliam› s›ras›nda Bursa’dayd›. Yoldafllar›y-la birlikte direndi.

13 Ekim 2001’de Adli T›p Raporu’yla Edirne F Tipi Hapishanesi’nden tahliye edildi. Ar-mutlu’da katledildi¤inde 8.5 y›ll›k tutsakl›¤›ndan sonra tahliye edileli henüz iki haftaolmufltu.

O, devrimciydi. Direniflin içinden geliyordu. Tahliye olunca da Armutlu’daki direniflçile-rin yan›na koflmufltu.

Sultan, K›rflehir’de Gazi Üniversitesi E¤itim Fakültesi’nde ö¤renciyken gençlik müca-delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl Gazetesi’nde çal›flmaya bafllad›.2000’de ise F Tipi hapishaneler sorununun gündeme girmesi üzerine, kendini tümüyleTAYAD’l›lar›n mücadelesine verdi. Bir TAYAD’l› olarak, ölüm oruçlar›na gelinceye ka-darki süreçte hemen tüm faaliyetlerde yerald›. Armutlu’nun ölüm oruçlar›n›n sürdürül-dü¤ü bir direnifl mahallesi olmas›yla, onun mücadele alan› da Armutlu oldu.

Bar›fl, 1981 Dersim Pertek Do¤rultay Köyü do¤umluydu. Çocuklu¤undan beri devrim-cileri, da¤daki gerillalar› tan›m›flt›r. Akrabalar›ndan tutsak olanlar vard›, kendisi demücadele içinde iki kez k›sa süreli tutsakl›klar yaflad›.

Devrime, devrimcili¤e inanan biriydi. O nedenle Armutlu’daki direniflçilere destek ol-mak için kalk›p Dersim’den gelmiflti.

AArrzzuu GGÜÜLLEERR BBüülleenntt DDUURRGGAAÇÇ SSuullttaann YYIILLDDIIZZ BBaarr››flfl KKAAfifi

6 Kas›m 2006- 6 Kas›m akflam›, ‹stanbul Küçükarmutlu'da bulunanve bölgede yozlaflman›n kaynaklar›ndan biri durumundaki bir marke-te uyar› amac›yla giden Cepheliler’e, market sahipleri taraf›ndan aç›-lan atefl sonucu, Birol Karasu flehit düfltü.

Birol Karasu, 1966 Giresun fiebinkarahisar do¤umludur. Alevi bir aile-nin çocu¤udur. Çocuklu¤u ‹stanbul Yedikule'de, gençli¤i Küçükçekme-ce'de geçti. 1988'de devrimcilerle tan›flt› ve o y›ldan itibaren de haya-t›na yeni bir yön verdi.

1990'l› y›llar›n ikinci yar›s›nda çeflitli kurum ve örgütlülükler içinde yer alarak halk›n›nmücadelesine kat›ld›. Haklar ve Özgürlükler Platformu'nda görevler ald›. Çeflitli semtlerindemokratik kitle örgütlerinde yeralarak birikimiyle, coflkusuyla mücadelesini sürdürdü.

BBiirrooll KKAARRAASSUU 1955 Bursa do¤umluydu. Lise y›llar›nda devrimcilere sempati duydu.1974-75 y›llar›nda ‹TÜ'de gençlik mücadelesinin ön saflar›nda yerini ald›.Liseli Dev-Genç ve Bursa'da mahalli örgütlenme sorumlulu¤unu üstlendi.Daha sonra Aybast›'da k›r örgütlenmesinde görevlendirildi. Devrimci hare-ketin k›r gerillas› gelene¤inin yarat›c›lar›ndan biri olarak 5 Kas›m1981’de Ordu Aybast›’da jandarmayla girdi¤i çat›flmada flehit düfltü.

Necdet PP‹fiM‹fiLER

OOrrhhaann VVeellii SSAAYYDDEEMM‹‹RR

OOnnllaarr,, YYÖÖKK’’ee kkaarrflfl›› mmüüccaaddeelleeddeeBB››kkmmaayyaann,, yy››llmmaayyaann,, uussaannmmaayyaannllaarrdd››rr.. OOnnllaarr,, DDeevv--GGeennççlliiddiirrlleerr!!GGeennççlliikk üüllkkeemmiizziinn ggeelleeccee¤¤ii,, oonnllaarr,, GGeennççllii¤¤iinn oonnuurruu,, gguurruurruu,, ggeelleeccee¤¤iiddiirrlleerr!!

Page 3: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

Çözümsüzlü¤ün nedeni, çözümün zemini! 44

Ekonomik ve siyasi ba¤›ms›zl›¤›n›kaybetmifl bir ülke 66

Ba¤›ms›zl›k istemiyorsak di¤ertüm istekler hayaldir 99

Da¤l›cada 12 ölü, 8 esir ve oligarflinins›n›r ötesi 1122

Provakasyonlar›n ve linçlerinsorumlusu iktidard›r 1155

“Halk›n kendi anayasas›n› yapmas›engellenemez” 1188

Bir yandan çeteler, bir yandanpolis saldr›s› Gazi... 1199

Ferhat Gerçek’i vuran polis halatutuklanmad›! 2200

‹nfaz edilen Bülent Karatafl’›nbabas› ve efli anlat›yor 2222

Anayasa röportajlar› 2244

YÖK’e karfl› mücadele; gençli¤in .... 2288

20 Ekim: Büyük Direnifl’in y›ldönümü... 3355

YYuurrttdd››flfl››:: Büyük Direnifl flehitleri an›ld› 3388

DDüünnyyaaddaann:: Küba halk› sand›k bafl›ndayd› 3399

GGeennççlliikk:: Faflist sald›r›lar› veprovakasyonlar› örgütleyen iktidard›r 4400

Gençlik derneklerinde tan›flma toplant›lar› 4411

EEmmeekk:: Telekom iflçileri haklar›n› istiyor 4422

Umudun Sesi ‹zmir halk›yla bulufltu 4444

Genelge 9 ayd›r yürürlükte ancakuygulanm›yor 4455

Mütevaz›l›k 4466

Özgür Tutsaklardan Ferhat Gerçek’e 5500

‹Ç‹NDEK‹LER Ça¤r› / ‹lan

HHaayyaatt››nn ‹‹ççiinnddeekkii TTeeoorrii 3311‹ktidar Perspektifi-2

SSiiyyaasseettttee ‹‹LLKKEE 2200Bas›n özgürlü¤ü Ferhat’›n dergi satma...

SSoorruunnllaarr // ÇÇöözzüümmlleerr 1144‹ki taraf› da elefltirmek

DDee¤¤iinnmmeelleerr 4488Bana dostunu söyle, sana kim oldu¤unu ...

YYiittiirrddiikklleerriimmiizz 5511

Sahibi ve Yaz›iflleri Müdürü:

Halit Güdeno¤lu

Adres: Katip Mustafa Çelebi Mah.Billurcu Sok. No: 20/ 2 Beyo¤lu/ ‹STANBUL

Telefon-Faks: 0212 251 94 35

Ofset Haz›rl›k: Ozan Yay›nc›l›k

Adres: Merkez Mah. Abidei HürriyetCad. Atlas Apt. No: 155-157 Kat: 5/14 fiiflli/ ‹STANBUL

Tel: 0212 241 26 41

Faks: 0212 241 11 16

Yurtd›fl› Büro: Vak›f EFSANEPieter de Hoochstr. 303021 CS Rotterdam/NEDERLAND

‹nternet Adresi: www.yuruyus.comMail Adresi: [email protected]

ISSN: 1305-7944

Hesap No: 1051 - 1637885 SevtapTürkmen / Türkiye ‹fl Bankas› fiiflli fib.

Bask›: ASPAfi Pazarlama-Evren Mah.Gülbahar Cad. No: 7 Ba¤c›lar/ ‹ST. Tel: 0 212 655 88 64Da¤›t›m: Merkez Da¤›t›m PazarlamaSan. ve Tic. A.fi. Tel: 0 212 354 37 67

Haftalık Süreli Yerel YayınFiyatı: 1 YTL

Avrupa: 4 EuroAlmanya: 4 EuroFransa: 4 Euro‹sviçre: 6 Frank

Hollanda: 4 Euro‹ngiltere: £ 2.5Belçika: 4 EuroAvusturya: 4 Euro

HALKIN ANAYASASINI B‹RL‹KTE TARTIfiALIM

KKAATTIILLIIMMCCIILLAARR

� Tayfun GÖRGÜN(D‹SK Ank. BölgeTems.) � Av. SelçukKOZA⁄AÇLI (ÇHDGenel Sekr.) � Vedat ÜLGER(Müsizyen) � Hasan TATAR(ÖDP PM Üyesi) � Temel DEM‹RER

(Akademisyen) � Prof. Dr. MehmetBEKARO⁄LU (Psikiyatr-Siyasetçi) � Erkan YILDIZ (TKP MK Üyesi) � Semiha EY‹L‹K (Ankara TemelHaklar ve Özgürlükler Derne¤i

Baflkan›) � Eray DESTEGÜL

(Haklar ve ÖzgürlüklerCephesi)

TTaarriihh:: 2 Kas›m 2007SSaaaatt:: 18.00-21.00YYeerr:: Ekin Sanat Merkezi-Ankara

Boran vve HHaziran YYay›nevleri 26. TTÜYAP Kitap FFuar›’nda

TTaarriihh:: 27 Ekim – 4 Kas›m 2007SSttaanndd NNoo:: 405/C - Salon 2YYeerr:: TÜYAP Beylikdüzü

TTeerrssaannee ‹‹flflççiilleerrii Ücret gasplar›na ve sigortas›zçal›flmaya karfl› oturma eylemi

YYeerr:: Galatasaray Postanesi önü

TTaarriihh:: 28 Ekim 2007 Pazar

SSaaaatt:: 13:00

YÖK’ÜNÖNÜNDEBULUfiALIM

Gençlik Federasyonu; ‘Halk ‹çinBilim Halk ‹çin E¤itim’ fliar›yla 6Kas›m’da YÖK önünde....

HHAAKKLLAARR VVEE ÖÖZZGGÜÜRRLLÜÜKKLLEERR CCEEPPHHEESS‹‹ // AANNKKAARRAA

Page 4: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

Terör demagojisiyle,flovenist histeriler içinde,

ülkemizin temel sorunlar›-n›n ve bu sorunlar›n gerçeknedenlerinin konuflulma-s›n›n bast›r›ld›¤› günleryafl›yoruz. Burjuva medyan›n man-fletleri “ordu bültenleri” gibi. Katli-am, infaz, halk›n taciz ve tehditedilmesi, “ola¤an fleyler”mifl gibi,aç›kça savunuluyor. Ancak oligarflicephesinde bu hezeyan haline ilkkez tan›k oluyor de¤iliz. Bu ortamadeta periyodik olarak defalarca ya-fland› ülkemizde. Oligarfli terör de-magojisi ve flovenist k›flk›rtmalararac›l›¤›yla halk› kendi sorunlar›n-dan, kendi sorunlar› için mücadele-den uzaklaflt›rmay›, Kürt ve Türkhalk›n› birbirine karfl› k›flk›rtmay›,bu süreçlerin “kar›” olarak gördü.Bu politikalar›n sonucu olarak daülkemizin tüm sorunlar› ony›llard›rçözümsüzdür.

Kimse reddedemez ki; ülkemizinbir Kürt sorunu var. Fakat bu

sorun ayn› zamanda baflka birçoksorunla da ba¤lant›l›. Çünkü ülke-mizin bir de¤il, birçok sorunu var.Ve bunlar›n herhangi birini di¤erle-rinden ay›rarak çözmek mümküngözükmüyor. Kürt sorununa yöne-lik olarak oligarfli cephesinde at›lanson ad›m, Kuzey Irak’a girilmesinimümkün k›lan bir tezkereyiTBMM’den ç›karmak oldu. Oligar-flinin tüm kesimleri, ittifak halindetezkereyi onaylad›. Peki, iktidar ve-ya Genelkurmay, bu tezkereyle neyapmak istiyor? Oligarflinin tümkesimleri, Kandil’i bombalamaklabir sonuç elde edilemeyece¤ini bili-yorlar. Fakat oligarfli s›n›r›n ötesin-de de, içinde de tam bir açmazlakarfl› karfl›yad›r. Bu açmaz, Kürt so-rununda inkar ve asimilasyonda ›s-rar açmaz›d›r. Ve bu açmaz, en te-melde de emperyalizme ba¤›ml›l›kaçmaz›d›r.

Oligarflinin hiçbir konuda iradesiolmad›¤› gibi, bu konuda da

kendi iradesi yoktur. Kürt sorunun-da da emperyalizme “sen çöz” di-yor. Peki emperyalizm nas›l çöze-cek? Bombalarla!... Oysa, bu sorun

bombalarla çözülebilseydi oligarflide flimdiye kadar çoktan çözmüflolurdu. Emperyalizm haklardan, öz-gürlüklerden sözedebilir; ulusal hakk›r›nt›lar›n›n verilmesini isteyebilir,ama sonuçta emperyalizmin de tümpolitika ve çözümleri, halklar› tes-lim almaya ç›kar. E¤er bu noktadabir t›kan›kl›kla karfl›lafl›rsa, neyebaflvuraca¤› emperyalizmin yüzy›l›aflk›nd›r süren prati¤inden bellidir.Emperyalizm, sonuçta bombalarabaflvurmadan çözemez. ‹flte Irak,Afganistan, Filistin, Kolombiya,halen emperyalizmin bombalar›n›nyak›p y›kt›¤› yerler olarak bu politi-kan›n sürmekte olan uygulamaalanlar›d›r.

Demek ki oligarflinin bugüne ka-darki yöntemlerinin sürdürül-

mesinde bir çözüm olmad›¤› gibi,sorunun emperyalizme havale edil-mesinde de bir çözüm yoktur. Bunoktada ayr›ca belirtelim ki, ayd›n-lar, çeflitli demokratik güçler ara-s›ndan emperyalizme güvenenler deyan›l›yor. Emperyalizmin ç›kar› ne-rede? Emperyalizm sadece buna ba-kar. Ç›kar› varsa, müdahil olur, ç›-kar› varsa, hamilik yapar, ama ç›ka-r› farkl› yöndeyse, halklar›, ülkeleri,örgütleri “satmak”ta da bir an biletereddüt etmez. Bugün emperyalistgüçlerin Barzani ve Talabani üze-rindeki himayesi, onun “Kürt sevgi-si” nedeniyle de¤il, kendi ç›karlar›nedeniyledir. AB emperyalizminin“Kürt sorununu çözün” söylemininnedeni de ayn›d›r. Ama asl›nda, is-ter bombalarla, ister hak k›r›nt›la-r›yla, yapmak istedikleri, Kürt hal-k›n›n mücadelesini ve örgütlenme-sini tasfiye etmek, halklar›, ülkelerigüçsüzlefltirip emperyalizme muh-taç hale getirmektir. Balkanlar iflteherkesin gözleri önündedir. Halklarbirbirine k›rd›r›larak, tepelerinebombalar ya¤d›r›larak, tarihsel ayr›-l›klar ve düflmanl›klar›n hortlat›l-

mas›yla birbirine düflmanlaflt›r›l-m›flt›r. Sonuç; emperyalizmin ciritatt›¤› bir Balkanlar olmufltur.

Baflta dedik ki, ülkemizin, Kürtve Türk halk›n›n, bir de¤il, bir-

çok sorunu var. Kürt sorunu özelin-de, emperyalistlerin ve iflbirlikçile-rinin “çözümü” e¤er katliam de¤il-se, hak k›r›nt›lar›n›n ötesine geç-mez. Yani çözemezler. Ülkemizinemperyalizme ba¤›ml›l›¤› sorunu-nu, halk›m›z›n -baflta da Kürt halk›-n›n- yoksulu¤u sorununu çözebilir-ler mi? Çözemezler!.. Halk›n enyoksul kesimlerinin sa¤l›k, konut,e¤itim sorunlar›n› çözebilirler mi?Toprak sorununu çözebilirler mi? ‹flgüvencesi sa¤layabilirler mi? Ço-cuklara, yetimlere, yafll›lara ekono-mik, sosyal güvence sa¤layabilirlermi? Bu topraklar›n 80 y›ld›r kana-yan yaras› olan adalet sorununu çö-zebilirler mi?.. Bunlar›n hepsinincevab› hay›rd›r. Peki neden diye so-rulacak?

Ülkemizin içinde bulundu¤u du-rumu do¤ru anlayabilmek, bu-

na ba¤l› olarak da sorunlar›m›z›nnas›l çözülebilece¤ini tespit edebil-mek için, ggöörrüünnüürrddeekkii dduurruummllaaggeerrççee¤¤iinn ffaarrkk››nn›› anlamak gerekir.Çünkü ülkemizde ba¤›ms›zl›k aç›-s›ndan da, demokrasi aç›s›ndan daggöörrüünnüürrddeekkii olgularla, ggeerrççeekk bir-birinden farkl›d›r. Ülkemiz, görü-nürde ba¤›ms›z fakat 50 y›l› aflk›nsüredir emperyalizme göbekten ba-¤›ml›; ülkemiz görünürde parla-menter demokrasinin yürürlükte ol-du¤u, fakat gerçekte faflizmle yöne-tilen bir ülkedir. Yukar›daki sorula-r›n cevab› iflte bundan dolay› “ha-y›r”d›r. Emperyalizme ba¤›ml› vedemokrasinin olmad›¤› bir ülkedesorunlar çözümsüz kalmaya mah-kumdur.

Bu tespitimizin karfl›s›na, bilindi-¤i gibi, iki “tez”le ç›k›l›yor. Bi-

4 GÜNDEM 28 EEkim 22007

Çözümsüzlü¤ün nedeni,çözümün zemini!

Page 5: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

rincisi; deniliyor ki, art›k ça¤›m›zda“ba¤›ms›zl›k” diye, ülkelerin içiflle-ri diye bir fley yoktur. Deniliyor ki,ba¤›ms›zl›k modas› geçmifl bir kav-ramd›r. ‹kincisi; deniliyor ki, ifltemeclis, iflte seçimler, iflte haklar veözgürlükler; bunun ad› demokraside¤ilse nedir?

Öncelikle flunu belirtelim ki,burjuvazi uzun bir süredir ide-

olojik alanda çok kapsaml› bir sal-d›r› içindedir. Bunun bir parças› ola-rak da tarihsel olarak tan›mlanm›fl,flekillenmifl kavramlarla oynay›p,onlar›n içini boflalt›yor, çarp›t›-yorlar. Ve fakat, oynad›klar› saltkavramlar de¤il, beynimizdir.Kavramlar arac›l›¤›yla hamurgibi yeniden yo¤urup yenidenflekillendirmek istedikleri dü-flüncelerimizdir. Ba¤›ms›zl›k vedemokrasi de, beynimizden ta-rihsel anlam›n› çekip ç›karmakistedikleri kavramlar›n bafl›ndageliyor. Ba¤›ms›zl›k ve demok-rasinin tarihsel anlamlar›n› bi-lenler için, yukar›daki tezler,tart›fl›lmaya bile de¤meyecekkabal›ktaki demagojilerdir. Da-ha önce de vurgulad›¤›m›z gibi,ba¤›ms›zl›¤›n modas›n›n geç-mesi bir yana, ba¤›ms›zl›¤›n herzamankinden daha büyük birönem ve zorunluluk kazand›¤›bir dünyaday›z. Çünkü,1990’lardan bu yana, emperya-list boyunduruk çok daha a¤›rlaflm›flve s›k›flm›fl olarak ülkelerin boy-nundad›r. Sosyalist sistemin varl›¤›koflullar›nda yeni-sömürgelerin bilek›smi “ba¤›ms›z davran›fllar göste-rebilmeleri” mümkün olurken, bu-gün art›k emperyalizm ba¤›ml› ül-kelerin ald›¤› nefesi bile kontroleden bir sömürgecilik mekanizmas›gelifltirmifl, emperyalist ya¤ma, ta-lan, sömürü, 1990’lar öncesine rah-met okutacak boyutlara ulaflm›flt›r.1990 bafllar›ndan bu yana, yani son15 y›lda emperyalistlerle imzalanangizli ve aç›k anlaflmalar, ülkemiziemperyalizmden habersiz ad›m ata-maz, nefes alamaz hale getirmifltir.Bunlar rakamlar›n da aç›kça göster-di¤i gerçeklerdir. ‹flte ihanet burada-d›r ki, bu aç›k gerçeklere ra¤men,

“ba¤›ms›zl›¤›n” modas›n›n geçti¤isavunulabilmekte, emperyalizmingönüllü ajanl›¤› yap›lmaktad›r.

Ülkemizin boynundaki emperya-list boyunduruk s›k›flt›r›l›rken,

bunun kaç›n›lmaz sonucu olarak va-rolan faflizm de pekifltirilmektedir.Emperyalizmin dayatt›¤› bu perva-s›z ya¤ma, talan, baflka türlü sürdü-rülemez zaten. Birbirini izleyen de-mokrasi paketleri, AB’ye uyum sü-reçleri de bu gerçe¤i gizleyen bir roloynamaktad›r. Ülkemizin meydan-lar›na, sokaklar›na bakanlar, infaz-

lar›, katliamlar›, iflkenceleri, bask›n-lar›, linç sald›r›lar›n› görenler, fafliz-min bask› ve terörünü, önünde hiç-bir engel olmaks›z›n sürdürebildi¤i-ni tespit edeceklerdir. Bunlar›n bo-yutlar›, sadece oligarflinin ihtiyaçla-r›yla ilgilidir. E¤er infazlar, iflkence-ler daha yayg›n, yo¤un de¤ilse, bi-linmelidir ki, bu, oligarfli flu an içindaha fazlas›na ihtiyaç duymad›¤›içindir; “demokrasi” geliflti¤i içinveya AB’ye uyum yasalar› nedeniy-le de¤il!

Ba¤›ms›zl›k ve demokrasi aç›s›n-dan yukar›da ortaya koydu¤u-

muz tabloya bakt›¤›m›zda iki fleygörürüz: Bir, ülkeyi yönetme irade-si emperyalizmdedir. ‹ki, halk›n ül-kenin yönetimine kat›lmas› diye bir

fley sözkonusu de¤ildir. ‹flte ülkemi-zin sorunlar›n› çözümsüzlefltiren debudur. Gerçek flu ki, ülkemizin so-runlar›na iliflkin burjuva politikac›-lar ve burjuva medyada yap›lan tar-t›flmalar da, esas›nda demokrasici-lik oyununu tamamlamaktan baflkaifle yaramazlar. E¤er emperyalizmeba¤›ml› bir ülkedeyseniz; flu veyabu konuda dahiyane çözümler,programlar üretilmesi hiçbir anlamtafl›maz. Çünkü e¤er o çözümleremperyalizmin ç›karlar›na ayk›r›ysa–ki gerçek her çözüm o nitelikteolabilir ancak– o çözümün ba¤›ml›

bir ülkede uygulanmas›na izinvermezler. Ama zaten bizim gi-bi, faflizmle yönetilen bir ülke-de, halktan yana çözümlerin di-le getirilmesi bile, çok çeflitlibiçimlerde bast›r›l›yor. Ba¤›m-l›l›k ve faflizm düzenine alter-natif olabilecek örgütlenmeler,düflünceler sindirilip yokedil-meye çal›fl›l›yor. Çarklar, em-peryalist tekellerin ç›karlar›için döndü¤ü sürece, ne ekono-mik anlamda, ne demokratikanlamda, halktan yana bir fleyyap›lamaz. ‹flte bütün bunlar-dan dolay›, ba¤›ms›zl›k ve de-mokrasiyi tüm sorunlar›m›z›nçözüm zemini olarak tarif edi-yoruz.

ABBDD vvee AABB emperyalizmiy-le oligarfli aras›nda alt dü-

zeyde çeflitli çeliflkiler vard›r. An-cak bu emperyalist tekellere s›n›rs›zsömürü imkan› sa¤layan düzeni sür-dürmelerine engel de¤ildir. Ba¤›m-s›zl›¤› yok ederek, demokrasiye im-kan vermeyerek sistemi sürdürmek-te ve sorunlar›m›z›n çözümsüz kal-mas›na neden olmaktad›rlar. 70 mil-yon olarak flunu görmeliyiz: SSoorruunn--llaarr››mm››zz›› aannccaakk kkeennddiimmiizz,, kkeennddii ss››--nn››rrllaarr››mm››zz iiççiinnddee ççöözzeebbiilliirriizz.. So-runlar›m›z›n çözümü için ilk ve as-gari flart, emperyalizmi kovup ülke-mizi ba¤›ms›zlaflt›rmak, faflizmi y›-k›p halk için demokrasiyi infla et-mektir. Bu da 70 milyon halk›n yap-mas› gerekeni gösterir: Ba¤›ms›zl›kve demokrasi için birleflmeli ve em-peryalizme, faflizme karfl› savaflma-l›y›z.

Say›: 128 5GÜNDEM

Ülkeyi yönetmeiradesi emperyalizmdedir.

Halk›n ülkenin yönetimine kat›lmas› diye bir fley sözkonusu de¤ildir.

Çarklar, emperyalist tekellerinç›karlar› için döndü¤ü sürece,

ne ekonomik anlamda, ne demokratik anlamda, halktan

yana birfley yap›lamaz.Sorunlar›m›z› ancak kendimiz,

kendi s›n›rlar›m›z içinde çözebiliriz.

Page 6: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

IMF, DB, WTO, GATT, OECD,AB, BM, NATO, MIGA, MAI...Bunlar kim, ne yaparlar?.. Kuflku-suz, baz›lar› tan›d›k gelecektir, belkibaz›lar›yla da ilk kez karfl›laflm›fls›-n›zd›r. Bunlar›n herbirinin bir aç›l›-m› var elbette. Fakat hepsinin ortakbir özelli¤i var ki, burada bizi as›l il-gilendiren de o ortak özellikleridir.

Bunlar, yukar›da s›ralananlar,ÜLKEM‹Z‹ YÖNETEN kurumlar-d›r. Evet, san›l›r ve iddia edilir ki, ül-kemizi TBMM yönetir, veyaMGK’n›n yönetti¤i de söylenir. Fa-kat yukar›da s›ralananlar, Türkiye’yiyönetenler hiyerarflisinde,TBMM’den de, MGK’dan da üstte-dirler.

Uluslararas› Para Fonu (IMF),Dünya Bankas› (DB), Dünya TicaretÖrgütü (WTO), Gümrük Tarifelerive Ticaret Genel Anlaflmas› (GATT),Ekonomik ‹flbirli¤i ve Kalk›nma Ör-gütü (OECD), Avrupa Birli¤i (AB),Birleflmifl Milletler (BM), Kuzey At-lantik Anlaflmas› Örgütü (NATO),Çok Tarafl› Yat›r›mlar› GarantilemeAjans› (MIGA), Çok Tarafl› Yat›r›mAnlaflmas› (MAI)... Türkiye Cumhu-riyeti’nin de içinde yerald›¤› kurum-lar ve anlaflmalard›r.

Evet, art›k emperyalizmle iliflki-ler, geçmiflle k›yasland›¤›nda çokdaha alenidir. Geçmiflin “kapal› ka-p›lar ard›nda” politikas›, bir yan›ylaterkedilmifl gibi görünmektedir. Me-sela, art›k IMF’nin memurlar›, ka-

meralar eflli¤inde gelip gidiyorlar.Kameralar önünde çekinmeden Tür-kiye Cumhuriyeti hükümetine tali-matlar veriyorlar. Ayn› fleyi ABD veAB emperyalizminin sözcüleri deyap›yorlar. Fakat... Fakat yine deemperyalizme ba¤›ml›l›¤› gizlemeyeçal›flmaktan geri durmuyorlar.

Bu ba¤›ml›l›¤›n, emperyalist sö-mürü ve talan›n nas›l, hangi yasalar-la gerçekleflti¤i, egemen s›n›flar›n ençok gözlerden ›rak tutmak istedikle-ri noktalar›n bafl›nda geliyor.

AABB ssüürreeccii,, bu aç›dan son dereceönemli ve ilginçti. Kimi hak ve öz-gürlükler öne ç›kar›l›p “KopenhagKriterleri”nin bol bol sözü edilirken,AB’ye uyumun as›l önemli parças›olan yanlar› hep gözlerden sakland›.

Emperyalist tekellerin AB üyesive aday üyesi ülkeleri “babalar›n›nçiftli¤i” gibi kullanmalar›n› müm-kün k›lacak uyum yasalar›ndan, me-sela Maastricht Kriterleri’nden kim-senin pek haberi olmad›.

Neydi Maastricht Kriterleri? Te-keller ad›na ülke ekonomisinin di-sipline edilmesini içeriyordu en bafl-ta. Büyük tekellerin d›fl›ndaki serma-ye çevreleri olabildi¤ince tasfiyeedilip, soygun hortumu, do¤rudanemperyalist ve iflbirlikçi tekellerinkasalar›na ba¤lanacakt›. Bunun içinhangi yasalar ç›kar›ld›, meçhuldür.Ama ç›kar›ld›¤› kesin. Avrupa em-peryalistlerinin 1993’te imzalay›puygulamaya bafllad›¤› Maastricht

6 EKONOM‹ 28 EEkim 22007

Ekonomik Ve SiyasiBa¤›ms›zl›¤›n› Kaybetmifl

Bir Ülke

Ekonomik Ve SiyasiBa¤›ms›zl›¤›n› Kaybetmifl

Bir Ülke

� TTüürrkkiiyyee’’yyii yyaannll››flfl ttaahhlliilleeddeennlleerree yyaall››nn bbiirr hhaatt››rr--llaattmmaa:: BBiirr üüllkkeeddee eemmppeerr--yyaalliizzmm vvee ffaaflfliizzmm vvaarrssaa;;bbaa¤¤››mmss››zzll››kk vvee ddeemmookkrraassiiyyookkttuurr!!

� BBaa¤¤››mmss››zzll››¤¤›› ssaavvuunnmmaa--ddaann ddeemmookkrraassiiyyii,, ddeemmookk--rraassiiyyii ssaavvuunnmmaaddaannbbaa¤¤››mmss››zzll››¤¤›› ssaavvuunnaannllaarraabbiirr hhaatt››rrllaattmmaa:: BBaa¤¤››mmss››zz--ll››¤¤›› vvee ddeemmookkrraassiiyyii yyookkee--ddeennlleerr,, aayynn›› ggüüççlleerrddiirr::EEmmppeerryyaalliizzmm vvee oolliiggaarrflflii..

� BBiirr UUYYAARRII:: BBaa¤¤››mmss››zz--ll››¤¤›› ssaavvuunnmmaaddaann ddeemmookk--rraassiiyyii ssaavvuunnmmaa iiddddiiaass››nn--ddaakkiilleerr AAvvrruuppaa eemmppeerryyaa--lliizzmmiinniinn yyeeddee¤¤iinnee;; ddee--mmookkrraassiiyyii ssaavvuunnmmaaddaannbbaa¤¤››mmss››zzll››¤¤›› ssaavvuunnmmaayyaakkaallkk››flflaannllaarr ddaa ffaaflfliizzmmiinnyyeeddee¤¤iinnee ddüüflflüüyyoorrllaarr..

� BBiirr ssoorruu:: NNEEDDEENN?? DDee--mmookkrraatt vveeyyaa vvaattaannsseevveerroollmmaa iiddddiiaass››nnddaakkiilleerriinn bbuussaavvrruulluuflfluu,, ssoorrgguullaannmmaass››ggeerreekkeenn öönneemmddee bbiirr ssoonnuuççddee¤¤iill mmiiddiirr??

Page 7: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

Kriterleri’ni takibeden y›llar içinde,hemen tüm Avrupa çap›nda iflsizlikartt›, tüm emekçilere yönelik yo¤unbir sald›r› dalgas› bafllat›ld›. Çünkü,Maastricht’in temel kriterlerindenbiri de “sosyal harcamalar›n k›s›t-lanmas›” idi. Halen ülkemizde iflçi-lere, memurlara karfl› sürdürülensald›r›larda, AB’ye uyum yasalar›-n›n pay› var yani.

Halk, “bak›n, Yunanistan AB’yegirdi, kifli bafl›na gelir 16 bin dola-ra yükseldi ” diye aldat›l›rken,AB’ye uyum yasalar› ve tekellerinistedi¤i di¤er yasalar›n yürürlü¤ekonulmas› sonucunda karlar› yükse-len tekeller oldu. Halk›m›z›n geliriartmad› ama, dünya zenginlerlistesine giren iflbirlikçilerin sa-y›s› artt›. ‹flte tüm bunlar, ba-¤›ml›l›¤›n sonuçlar›d›r. Emper-yalizme ekonomik ba¤›ml›l›k-tan, iflbirlikçi tekeller kendipaylar›n› al›rlarken, bu ba¤›m-l›l›k iliflkisinden halka düflenise daha fazla sömürü ve sefa-lettir.

EEkkoonnoommiikk bbaa¤¤››mmss››zzll››kkvvee ssiiyyaassii bbaa¤¤››mmss››zzll››kkbbiirrbbiirriinnee bbaa¤¤ll››dd››rr

Bugün, ülkenin durumuna bak›n,herhangi bir karar alma durumundade¤iller, her ad›mlar›nda “acabaemperyalizm buna ne der?” diyedüflünmek durumundalar. Genel-kurmay Baflkan› sitesine “muht›ra”olarak tan›mlanan, oligarfli içi çat›fl-malara müdahale eden bir bildirikoyuyor, fakat sitesine koydu¤u bil-diriyi özellikle cuma gününün akfla-m›na denk getirmeye özel bir önemgösteriyor ki, bboorrssaallaarr ssaarrss››llmmaass››nn,,eekkoonnoommii ççöökkmmeessiinn!! Oligarflinin iççat›flmalar›nda bile belirleyici birrol oynayan bu ekonomik yap›, herrüzgarda sallan›yor, çöküyor.

Elbette, esas sorun fludur ki; buekonomik yap›n›n denetimi emper-yalizmin elindedir. Bu yan emper-yalizmle iliflkilerde oligarflinin ade-ta “zay›f karn›n›” oluflturmaktad›r.Ki bu ba¤›ml›l›¤›n do¤al ve kaç›-n›lmaz sonucudur.

Bu nedenle de ne ba¤›ms›z bird›fl politika, ne de iç politika belirle-yebiliyor.

Geçti¤imiz günlerde BaflbakanTayyip Erdo¤an’›n bir sözü, bununne boyutlara ulaflt›¤›n› herkese birkez daha gösterdi. Burjuva bas›n›n,sanki bu tablonun oluflmas›nda ken-disinin sorumlulu¤u yokmufl gibiBaflbakan’la alay ederek elefltirdi¤ibu olayda Baflbakan’a 13 askerinölümüyle ilgili ne düflünüyorsunuzdiye soruluyor, Baflbakan da “gele-cek ay ABD’ye gidece¤im, Bush’lagörüflece¤im” diyordu.

Evet, bir ülke ba¤›ms›z de¤ilse,iç sorunlar›na iliflkin bile ba¤›ms›z

bir politika belirleyemez. Elbette,Baflbakan, Bush’a sormak dan›flmakdurumundad›r. Sonras›nda bu duru-mu telafi etmek için esip gürlemele-rinin bir anlam› yoktur. Tüm dünya,Türkiye’nin nereye kadar kendi ira-desinin olabilece¤ini bilir, vermekistedikleri görüntü ne olursa olsunemperyalizmin denetiminde hareketettikleri gerçe¤i gizlenemez.

Fakat, Tayyip’in düfltü¤ü bu du-rumdan daha önemlisi, çeflitli ke-simlerin bu konudaki yanl›fl bak›flaç›lar›d›r. Yanl›fl bak›fl aç›s›n›n te-meli eekkoonnoommiikk vvee ssiiyyaassii bbaa¤¤››mmss››zz--ll››¤¤››nn birbirinden kopar›larak eleal›nmas›d›r.

Örne¤in, çeflitli kesimler emper-yalizme siyasi ba¤›ml›l›ktan çeflitlinedenlerle rahats›zl›k duyarken,emperyalizmle ekonomik iliflkilerebir fley demiyor. IMF ile iliflkileriçin bir fley demiyor, iflbirlikçi te-kellerin ülkemizi ya¤malamas›na,borsalarda ülkenin talan edilmesine

bir fley demiyor. Emperyalizm fluveya bu nedenle ülkemize bir tav›rald›¤›nda, ülkenin hareket edemezduruma gelecek tarzda ekonomikba¤›ml›l›k iliflkileri kurulmufl olma-s›na bir fley demiyor. Sonra, nedenABD’den onay al›nmadan bir ad›mat›lamad›¤›ndan yak›n›yorlar. EEkkoo--nnoommiikk bbaa¤¤››mmss››zzll››kk oollmmaaddaann ssiiyyaassiibbaa¤¤››mmss››zzll››¤¤››nn ddaa oollaammaayyaaccaa¤¤›› ger-çe¤inin üzerinden atl›yorlar.

Keza bu kesimlerin en az›ndanbir k›sm›n›n anti-Amerikanc› tepki-lerinin anti-emperyalist bir özde ol-mad›¤›n›, flovenist temelde oldu¤u-nu da belirtmek gerekir; emperya-lizme karfl› birçok alanda bir fley ya-

p›lamamas›ndan rahats›z olma-y›p, sadece Kuzey Irak’a sald›r-mam›za niye izin verilmiyor di-ye rahats›zd›rlar ki, bu düflünce-dekilerin, esas olarak emperya-lizme ba¤›ml›l›¤a karfl› bir ko-numlar› yoktur. Bu kesimlerkendini emperyalizme teslimeden bir ülkenin, hiçbir konudairadesinin, ulusal onurunun ola-mayaca¤›n› görmek durumunda-d›rlar.

KKaappiittaalliizzmm,, öönnüünnddee ssoonnuunnddaa eemmppeerryyaalliizzmmee bbaa¤¤››mmll››ll››¤¤aa mmaahhkkuumm eeddeerr

Bilindi¤i gibi ülkemiz, 1920’le-rin bafl›ndaki Kurtulufl Savafl›’ylaulusal ba¤›ms›zl›¤›n› kazand›. Amabu ulusal ba¤›ms›zl›k kal›c› olama-d›. Denize dökülerek kovulan em-peryalizm, bir süre sonra, sermaye-siyle, flirketleriyle, hibeleriyle, kre-dileriyle geri geldi. Tank, top kul-lanmadan yeniden iflgal ettiler ülke-mizi. Bu iflgal, askeri de¤il ekono-mik, siyasi bir iflgaldi.

Bu ülkede gerçekten Ameri-ka’ya, Avrupa’ya ba¤›ml›l›ktan ra-hats›zl›k duyan kesimlerin, emper-yalizmle tüm iliflkileri ve eekkoonnoommiikkyyaapp››yy›› ddaa ssoorrgguullaammaallaarr›› zorunlu-dur. Ekonomik ba¤›ms›zl›¤›n nas›lsa¤lanabilece¤i üzerine düflünmele-ri zorunludur. Mevcut dünya siste-minde “emperyalizm art›k tüm dün-yada ekonomik egemenli¤ini kur-

Say›: 128 7EKONOM‹

Page 8: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

mufltur, onun d›fl›nda bir ekonomioluflturmak mümkün de¤ildir” di-yenlerin siyasi ba¤›ms›zl›ktan yanaolduklar› iddias›, bofllukta kalmayamahkumdur.

Ekonomik ba¤›ms›zl›¤› kazan-man›n ve koruman›n tek yolu isemevcut dünya düzeni içerisindesosyalist ekonomiyi savunmakt›r.Aksi halde kapitalist ekonomik ya-p›lar›n, emperyalist sistem içindeba¤›ms›z kalma koflulu gerçektenyoktur.

Bu yan›yla, emperyalizmden ba-¤›ms›z ekonomik yap› olmayaca¤›-n› söyleyenlerin tespitinde kkaappiittaa--lliizzmm ss››nn››rrllaarr›› iiççiinnddee ddüüflflüünnüüllddüü--¤¤üünnddee do¤ruluk pay› vard›r. Bu ke-simlerin yan›lg›lar› beyinlerini sos-yalizme kapatm›fl, emperyalist sis-teme ise boyun e¤mifl olmalar›d›r.

Bu nedenledir ki, ülkemizde ba-¤›ms›zl›k mücadelesini gerçektenyürütenler daima sosyalizmi savu-nanlar olmufl, sosyalist sistemi sa-vunmayanlar ise ne kadar milliyetçigeçinirlerse geçinsinler, emperya-lizmin uflakl›¤›n›, iflbirlikçili¤ini ya-pan konumlara sürüklenmifl, ba¤›m-s›zl›k mücadelesinin karfl›s›nda yeralm›fllard›r.

Bugün dünyada, emperyalizmekarfl›, Küba gibi, Vietnam gibi ulu-sal ba¤›ms›zl›¤›n› koruyabilen veyaVenezuella gibi ulusal ba¤›ms›zl›¤›-n› kazanma mücadelesi yürüten ül-kelere bak›n, ya sosyalist bir sisteminflaa etmifl veya en az›ndan öyle biryönelim içine girme düflüncesinde-dirler. Bunun olmad›¤› koflullarda,mevcut durumda, emperyalizmekarfl› ba¤›ms›zl›¤›n› koruyamayanülkeler de ya süreç içerisinde kendi-si emperyalistleflecek, sömürgeciolacak ve mevcut emperyalist ülke-lerle rekabete girecek veya emper-yalizmin sömürgesi durumuna gele-ceklerdir.

Ülkemizde ba¤›ms›zl›k konu-sundaki bir di¤er çarp›kl›k da sos-yalizm mücadelesi verdi¤ini iddiaeden kimi kesimlerde görülmekte-dir. Ba¤›ms›zl›¤›, ba¤›ms›zl›k içinsavafl› teorik olarak reddetmemeklebirlikte, pratikte adeta ilgilenme-

mektedirler. Onu propagandalar›n-da öne sürmemektedirler.

Bu konuda kimse hayalci olma-mak durumda. “Dünya gerçekleri”denilerek emperyalizmle “birlikteyaflama” revizyonist teorilerinihortlatmamal›d›r. Ba¤›ms›zl›¤› ol-mayan bir ülkede nas›l bir sosyalistekonomi inflaa edeceksiniz, bununas›l baflaracaks›n›z? Elbette ki, bu-nun da koflullar› yoktur. Ülkemiz,emperyalizmin her alanda sömürge-si durumuna gelmifl, emperyalizminekonomik yap›n›n yan›nda siyasiyap›da, bürokrasi içinde, ordu için-de, yarg›da, e¤itimde, kültürde k›sa-cas› el atabilece¤iniz her alanda ku-rumlaflt›¤› bir ülkede, siyasi olarakba¤›ms›zl›¤›n mücadelesini yürüt-meden sosyalizm için mücadele et-mek de gerçekçi de¤ildir.

Bir ülkenin ekonomik yap›s›n›de¤ifltirmek için, o ülkenin her fley-den önce kendi kararlar›n› alabilirbir ülke durumuna gelmesi gerekir.

Teorik olarak nas›l olaca¤›n› an-latmaya gerek yok, günümüzde em-peryalizmin, kendi iradesine boyune¤meyen, Irak’› iflgali, Venezuella,Kuzey Kore, Suriye ve emperyaliz-min “terörü destekleyen ülkeler”listesine giren tüm ülkelere yönelikpolitikalar›na bakmak yeterlidir.Görülecektir ki, emperyalizmin d›-fl›nda bir ekonomik sistem kurma-n›n zorunlu koflulu emperyalizmiülkeden atmakt›r. Dahas› emperya-lizmin sald›r›lar›na karfl› askeri, si-yasal, kültürel her alanda mücadeleedebilmektir.

Siyasi ba¤›ms›zl›¤›n› kazanma-m›fl bir ülkenin, yani anti-emperya-list bir bilinç, anti-emperyalist birhalk gücü yaratamam›fl bir ülkeninekonomik ba¤›ms›zl›¤›n› sa¤lamakbir yana, bunu düflünmesinin bilehayal olaca¤› aç›kça ortadad›r.

SSoonnuuçç oollaarraakk::Ülkemizde ba¤›ms›zl›k yok edil-

mifltir; görünürde var olan ba¤›m-s›zl›¤›n alt› hem ekonomik, hem si-yasi olarak oyulmufltur. Bu, sorunla-r›n çözümü için üretilen her politi-kan›n gelip çarpaca¤› açmazd›r. Fa-

kat oligarfli, bu açmazdan kurtulmakda istemiyor. Tersine, halk› sindire-rek emperyalist tekellere s›n›rs›z sö-mürü hizmetini sürdürmek istiyor.AKP de önceki iktidarlar gibi ayn›çizgidedir. ‹flte ülkemizin bu tablo-su, karfl› karfl›ya oldu¤umuz sorun-lar›n çözümü için aannttii--eemmppeerryyaalliisstt,,aannttii--oolliiggaarrflfliikk bir devrimin zorunluoldu¤unu göstermektedir.

Bu blok, emperyalizm ve oligar-fli bloku, bu topraklardan söküp at›-lamad›¤› sürece, hiçbir soruna kök-lü, kal›c› ve halk›n ç›karlar› do¤rul-tusunda bir çözüm getirilemez.

Ülke ekonomisi, d›fl destek ol-maks›z›n ayakta duramaz hale geti-rilmifltir. Neden? Ülkemizin kay-naklar›, zenginlikleri yetersiz oldu-¤u için mi? Hay›r!.. Emperyalistlery›llarca ülkemizdeki faflizmi, cunta-lar› desteklediler, neden, hani de-mokrasiye, hukuka, insan haklar›nasayg›l›yd›lar?

Kimse kendini veya baflkalar›n›aldatmas›n. Türkiye, emperyalist te-kellerin ihtiyaçlar›na göre yenidenflekillendiriliyor. Gündeme getirilenAKP anayasas› da bunun içindir.Kimse hayallere kap›lmas›n; ABsürecinin ilerlemesi, ülkemizin neekonomik, ne siyasi hiçbir sorunu-nu çözmeyecektir. Çünkü, AB de-mokrasisinin özü, tteekkeelllleerr iiççiinn de-mokrasi olmas›d›r. Halk› yoksullafl-t›ran, faflizme mahkum eden, em-peryalizme ba¤›ml›l›k iliflkileridir.Yeni sömürgeciliktir. Ülkemizi buduruma getiren emperyalist tekelle-rin, halk› hem yoksulluktan hem fa-flizmden kurtaraca¤›n› iddia etmek,siyasi körlü¤ün de ötesinde, emper-yalizmin de¤irmenine su tafl›makt›r.

Gerçek aç›kt›r; ba¤›ms›zl›¤›n›zyoksa; hiçbir fleyiniz yoktur. Ba-¤›ms›zl›¤›n›z yoksa, ulusal iradenizyoktur. Ulusal onurunuz ayaklar al-t›nda çi¤nenir. Ba¤›ms›zl›¤›n›z yok-sa, demokrasiniz de yoktur. Bu defaayaklar alt›nda çi¤nenen haklar›n›z,özgürlüklerinizdir. ‹flte emperyaliz-me karfl› ba¤›ms›zl›k, faflizme karfl›demokrasi mücadelesi, bunlara sonvermenin tek geçerli ve gerçekçiyoludur.

8 EKONOM‹ 28 EEkim 22007

Page 9: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

Türkiye solunda, “ba¤›ms›zl›k”kavram› uzun süredir daha az duyu-luyor. Bazen örtülü, bazen aç›k birambargo uygulan›yor sanki “ba¤›m-s›zl›k” fliar›na. Böyle bir “ambar-go”nun son örneklerinden birinegeçti¤imiz günlerde, çeflitli demok-ratik kurumlar›n önerisiyle yap›lantoplant›da tan›k olundu. KESK,TMMOB, TTB’nin ça¤r›s›yla““AAKKPP’’nniinn aannaayyaassaass›› ggeerriiccii bbiirraannaayyaassaa...... bbiizz ddee ttaalleepplleerriimmiizzii oorr--ttaakkllaaflfltt››rraann bbiirr zzeemmiinnddee hhaarreekkeett eett--mmeelliiyyiizz”” denilerek gerçeklefltirilentoplant›da, ba¤›ms›zl›k talebi ve he-definin de olmas› reddedildi.

Amaç, AKP’nin gerici anayasaçal›flmalar›na karfl›, halk›n talepleri-ni gündeme getirmekti. Fakat ça¤r›-c›lar, özgürlükçü, demokratik gibikavramlarla yetinirken, di¤er kat›-lanlar da ““1122 EEyyllüüll’’llee hheessaappllaaflfl--mmaakk,, oorrttaakk mmüüccaaddeellee”” gibi, genelçerçevelerle s›n›rl› kal›yorlar.

HÖC Temsilcisi, konuflmas›ndabu duruma vurgu yaparak; ““eenn ggee--nniiflfl bbiirrlliikktteelliikktteenn bbaahhsseettttiinniizz.. AAmmaabbaa¤¤››mmss››zzll››kk vvuurrgguussuu yyookk.. ...... BBaa--¤¤››mmss››zzll››kk oollmmaaddaann ddeemmookkrraassii ddeebbiirr aannllaamm iiffaaddee eettmmeeyyeecceekkttiirr”” di-yerek, gerek anayasay› tan›mlarken,gerekse de talepler formüle edilir-ken, ba¤›ms›zl›¤a yer verilmesiniönerdi.

HÖC’ün önerisine verilen karfl›-l›k ise ilginçti. TTB Sözcüsü,““ÖÖzzeelllliikkllee ssaa¤¤ kkeessiimm ddee bbuunnuu kkuull--llaann››yyoorr”” diyerek ba¤›ms›zl›k talebi-ne karfl› ç›kt›. Sa¤c›lar da ba¤›ms›z-l›¤› kullan›yor demek zeka seviyesiçok geri bir demagojidir. Sa¤c›larne zaman ba¤›ms›zl›¤› kulland›,devrimciler ne zamandan beri sa¤-c›lar da söylüyor diye kendi prog-ramlar›ndan vazgeçtiler? Bu yan›y-la sa¤c›lar da kullan›yor demagoji-sine baflvurmak sözkonusu kesimle-rin kendi zekas›na hakarettir, fakat

bunu bir yana b›rak›-yoruz. Esas olan, bucevaptaki, ba¤›ms›zl›-¤› gündemlerine al-mamaktaki ideolojik

ve politik nedenlerdir.

Bu tür görüfller, salt KESK top-lant›s›ndaki konuflmac›larla s›n›rl›görüfller de¤il, daha genifl kesimle-rin ortak görüflleridir ve çeflitli ze-minlerde karfl›m›za ç›kmaktad›r. Bunedenle, solun çarp›kl›klar›ndan bi-risi olarak kabul ederek ideolojikmücadele yürütmek gerekmektedir.

San›yoruz ki, konuflmac›lar›nkulland›¤› çarp›c› ifadelerden bir ta-nesi “ba¤›ms›zl›k” kelimesinin,sa¤c› kesimler taraf›ndan kullan›l›-yor olmas›d›r.

Sorun tam da bu noktada. Nedenve nas›l solun binlerce flehit verereksavundu¤u ba¤›ms›zl›k düflüncesi,faflizmin demagoji malzemesi hali-ne geldi? Kim neden solun binlerceflehit vererek savundu¤u ba¤›ms›z-l›k düflüncesini unutturmak istiyor?Ba¤›ms›zl›k düflüncesi ve talebi ül-kemizdeki devrimci mücadelenintemelidir, tersinden söylersek, em-peryalizmin bir yeni sömürgesi olanülkemizde; tüm sorunlar›n temelin-de ba¤›ms›zl›¤›m›z›n olmamas›, sö-mürge bir ülke olunmas› gerçekli¤ivard›r. Bu temel noktay› atlayarak,ba¤›ms›zl›k için mücadele etmeden,herhangi bir hakk›n kal›c› olarakkazan›lmas›n›n da, demokrasi talebi

için tutarl› bir mücadele yürütülme-sinin de zemini yoktur.

Buna ra¤men, solun birçok kesi-mi ba¤›ms›zl›k düflüncesindenuzaklaflm›fl ve ba¤›ms›zl›k faflizmindemagojisine terkedilmifltir. Sol,““bbaa¤¤››mmss››zzll››¤¤›› ssaa¤¤ kkeessiimm ddee kkuullllaann››--yyoorr”” demek yerine, ba¤›ms›zl›¤›nfaflizmin demagoji malzemesi hali-ne gelmesindeki kendi zaaf›n› gör-melidir.

‹lerici sol güçler emperyalizm veanti-emperyalizm konusunda ciddibir tart›flma ve sorgulama yapmakzorundad›r. Ba¤›ms›zl›k, demagojimalzemesi olarak kullan›lmas›naizin verilebilecek bir konu mudur,neden ba¤›ms›zl›k istenmiyor, ne-den ba¤›ml› olunmal›, yoksa buAB’ci sol da emperyalist sistemiçinde ba¤›ms›z kal›namayaca¤›n›,illa da sömürge olmak gerekti¤inimi düflünüyor?

Örne¤in Atilla Dorsay dergimiz-de anayasa üzerine yap›lan röportajda diyor ki;

““BBeenn bbaa¤¤››mmss››zzll››kk kkoonnuussuunnuuççookk öönneemmsseemmiiyyoorruumm.. ÇÇüünnkküü eekkoo--nnoommii aarrtt››kk ttüümmüüyyllee gglloobbaall bbiirr nniittee--lliikk aalldd››...... BBMM’’ddeenn NNAATTOO’’yyaa,,AA‹‹HHMM’’ddeenn LLaahheeyy YYüükksseekk MMaahhkkee--mmeessii’’nnee,, IIMMFF’’ddeenn uulluussllaarraarraass››kkrreeddii kkuurruulluuflflllaarr››nnaa...... üüyyeeyyiizz.. OO zzaa--mmaann,, bbaa¤¤››mmss››zzll››kk kkaavvrraamm››nn›› eennaazz››nnddaann 2200--3300’’llaarr mmaanntt››¤¤››yyllaa eelleeaallaammaazzss››nn››zz..””

Dorsay, kuflkusuz günümüz dün-yas›n›n niteliklerini de¤erlendirir-ken bir yan›lg› içindedir. Yan›lg›s›-n›n kayna¤›nda emperyalizmin gü-cünü mutlaklaflt›rmak vard›r. Bununsonucu olarak da, emperyalizme ba-¤›ml›l›¤› mutlaklaflt›r›yor.

Emperyalist ekonomiler d›fl›ndabir ekonomi olamayaca¤›n› düflünü-yor. Oysa bugün dünyaya bak›ld›-¤›nda emperyalist ekonomilere ba-¤›ml› olmadan yaflan›lamayaca¤›de¤il, tersine ba¤›ml› olarak yaflan›-lamayaca¤›, güçlü bir ekonomiyesahip olunamayaca¤› görülür. Em-peryalizmin bugünkü kadar ülke

Say›: 128 9BA⁄IMSIZLIK

‹‹lleerriiccii ssooll ggüüççlleerr eemmppeerryyaa--lliizzmm vvee aannttii eemmppeerryyaalliizzmm

kkoonnuussuunnddaa cciiddddii bbiirr ttaarrtt››flfl--mmaa vvee ssoorrgguullaammaa yyaappmmaakk

zzoorruunnddaadd››rr.. NNeeddeenn bbaa¤¤››mmss››zzll››kk iisstteennmmii--yyoorr,, nneeddeenn bbaa¤¤››mmll›› oolluunnmmaa--

ll››,, yyookkssaa bbuu AABB’’ccii ssooll ddaaeemmppeerryyaalliisstt ssiisstteemm iiççiinnddeebbaa¤¤››mmss››zz kkaall››nnaammaayyaaccaa¤¤››--nn››,, iillllaa ddaa ssöömmüürrggee oollmmaakkggeerreekkttii¤¤iinnii mmii ddüüflflüünnüüyyoorr??

Ba¤›ms›zl›k istemiyorsak di¤er tüm istekler hayaldir

Page 10: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

ekonomilerini tahrip etti¤i dönemazd›r, Atilla Dorsay’›n söyledi¤i‘20’li ‘30’lu y›llarda emperyalizminülke ekonomilerine zarar›yla bu-günkü k›yaslanabilir mi?

Do¤al olarak, bugün çok dahafazla ba¤›ms›zl›ktan yana olmak ge-rekmez mi? Mant›ken öyle olmas›gerekirken neden öyle de¤ildir? Bu-nun cevab›, solun çeflitli kesimleri-nin ve ayd›nlar›n önemli bir bölü-münün, geçmiflte emperyalizmekarfl› mücadele edilebilece¤ini dü-flündükleri halde, bugün art›k em-peryalizme karfl› mücadele edilebi-lece¤ine inanmamalar›d›r.

Küçük burjuva sol ve ayd›nlar,gözlerini emperyalizme ra¤men ba-¤›ms›zl›¤›n› sürdürebilen, orant›s›zgüçlerine ra¤men emperyalizme ka-rarl›l›kla direnen güçlere, ülkelereçevirmiyor, onlar› görmüyor, sade-ce emperyalizmin gücünü görüyorve mutlaklaflt›r›yorlar.

Emperyalist sisteme ba¤›ml›l›¤›savunmak, sömürüyü de meflrulafl-t›rmak anlam›na geliyor. Yoksa, ssöö--mmüürrüüssüüzz bbiirr bbaa¤¤››mmll››ll››kk iilliiflflkkiissii mmiikeflfettiler? ‹lgili ilgisiz her konudaözgürlükten bahsederken, bir ülke-nin iradesini emperyalizme teslimetmeye neden karfl› ç›km›yorlar?Bir ülkenin iradesi emperyalizmeteslim ediliyorsa, o ülke insanlar›-n›n hangi konuda nas›l bir özgürlü-¤ü olabilir?

Örne¤in; D‹SK, KESK,TMMOB, TÜRMOB, TTB, TDBve TEB 12 Eylül 2007 tarihindeyapt›¤› bir toplant› ile ““eeflfliittlliikkççii,, öözz--ggüürrllüükkççüü,, ddeemmookkrraattiikk,, llaaiikk ssoossyyaallhhuukkuukk ddeevvlleettii ppeerrssppeekkttiiffiinniikkoorruuyyaann,, eemmeekktteenn yyaannaa bbiirraannaayyaassaa”” istediklerini aç›k-lad›lar.

fiimdi bak›n, öyle bir ana-yasa tan›m› ki, içinde yokyok... Fakat sadece ba¤›m-s›zl›k yok... Ba¤›ms›zl›k ol-mad›¤›nda da söylediklerinianlaman›n mümkünü yok.Yapt›klar› anayasa tan›m›ndakulland›klar› bu kelimeleritüm düzen partileri de, Ge-nelkurmay’› da, oligarflinin

her kesimi de kullan›yor, tekelciburjuvazi kullan›yor... fiimdi bukavramlardan kim ne anlayabilir?Sistem de özgürlükçü diyor, de-mokratik diyor... Bu durumda yuka-r›da ad› geçen bu demokratik, ileri-ci kurumlar›n sistemden farkl› söy-ledi¤inin ne oldu¤unu nas›l anlaya-ca¤›z?

Eflitlikçi diyor, nedir eflitlikçi ol-mak, eflitli¤in k›stas› nedir, bunlarher yana çekilebilecek mu¤lak kav-ramlard›r. Eflitlik bir sistem tan›m›de¤ildir, anayasada olmas› bir an-lam ifade etmez, anayasada bir kav-ram olacaksa bu kavram sistemi ta-n›mlamal›d›r, sosyalizm ise sosya-lizm, kapitalizm ise kapitalizm, de-mokrasisi burjuvazi için mi halkiçin mi? Fakat aç›kça ne kapitaliz-mi savunabiliyorlar, ne sosyalizmi.Kapitalizmi savunmay› halka izahedemiyor, sosyalizmi savunmay›oligarfli ve emperyalizme izah ede-miyorlar. Demokrasiden sözeder-ken ise onun niteli¤ini belirtmekten›srarla kaç›n›yorlar.

Ve bu nedenle de sonuçta sistem-den farkl› bir fley de söylemiyorlar.Neden ba¤›ms›z bir ülke istemiyor,emperyalist üslerin kapat›lmas›n›,IMF ile iliflkilerin kesilmesini, NA-TO’dan ç›k›lmas›n› istemiyorlar?

““BBaa¤¤››mmss››zz TTüürrkkiiyyee”” kkaavvrraamm››--nn›› ssooll oollaarraakk nneeddeenn oorrttaakk kkuullllaannaa--mm››yyoorruuzz?? Evet yukar›daki sorular›nda özeti olan ana soru budur ve busorunun cevab› demagojiye baflvur-madan verilemiyor. Türkiye ba¤›m-s›z bir ülke midir? Bildi¤imiz kada-r›yla sol içinde bunu savunan kesimpek yoktur, ki oligarflinin bile ba-

¤›ms›zl›¤›n olmad›¤›n› aleni itirafetti¤i bir ülkedir Türkiye. Darbeci-sinden, hükümetlerine, baflbakanla-r›na kadar, ülkeyi yönetenler yado¤rudan ABD’nin görevlendirdi¤ikiflilerdir ya da ABD icazeti alm›fl-t›r.

Peki ba¤›ms›zl›¤› olmayan birülkenin solcusu, devrimcisi nedenba¤›ms›zl›k istemez, ba¤›ms›zl›kiçin mücadele etmez? Bunu yapma-d›¤› zaman, ssooll oollmmaann››nn tteemmeell kk››ss--ttaassllaarr››nn›› nnaass››ll yyeerriinnee ggeettiirriirr??

EEmmppeerryyaalliisstt ssiisstteemmee kkaarrflfl››çç››kkmmaayyaann ssooll oolluurr mmuu??

Bir kavram kargaflas›d›r sürüyor.Peki, kimin ne oldu¤una, kendisininas›l tan›mlad›¤›na bakarak m› ka-rar verece¤iz? Kuflkusuz ki, öyle ol-maz. Peki örne¤in ““ssoollccuu kkiimmddiirrkkiimm ddee¤¤iillddiirr””, ay›rt etmeye çal›flt›-¤›m›zda k›staslar›m›z neler olacak-t›r?

Sol, varolan sistemden ddaahhaa iillee--rrii bbiirr ssiisstteemmii savunmakt›r. Bu; bi-zim keyfimize göre yapt›¤›m›z birtan›m de¤il, ilk olarak sol ve sa¤kavramlar›n›n siyasal literatüre giri-flinden itibaren yap›lm›fl tan›mlar-d›r. Varolan sistem kapitalist-em-peryalist bir sistem oldu¤una göre,hem emperyalist birliklerin savunu-cusu olup hem de solcu olunamaz.Tersinden solcu isen, emperyalizmemutlaka karfl› olmak ve daha ileribir sistemi savunmak zorundas›nd›r.Daha ileri bir sistemin önündeki baflengel emperyalizmdir. Ve bu anlam-dad›r ki, ilericilikle anti-emperyalist

olmak özdefltir asl›nda.Solun bir kesimi, “ba-

¤›ms›zl›k”, “Ba¤›ms›z Tür-kiye” kavramlar›na adetayasak uygulamaktad›r. Bir-likte olman›n zemini olmas›gereken bu talepler, birlikteolmak ad›na vvaazzggeeççiillmmeessiiggeerreekkeenn kavramlar halinegetiriliyor. Öyle oldu¤undabu nas›l bir birlik olur? Öyleoldu¤unda bu birlikler nas›lba¤›ms›zl›k ve demokrasiyehizmet eder?

10 BA⁄IMSIZLIK 28 EEkim 22007

Page 11: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

Evet, biz ba¤›ms›z bir Türkiyeistiyoruz, bunun için mücadele edi-yoruz. Biz halk›m›z›n anti-emper-yalist, anti-oligarflik birli¤ini yarat-maya çal›fl›yoruz, fakat bir bak›yo-ruz, sol ad›na hareket eden kesimle-rin bir k›sm›, halk›m›z›n birli¤in-den, ortak cephesinden güç alarak,ülkemizin ba¤›ms›zl›¤›n› sa¤lamak,halk demokrasisini kurmak, ekono-mik adaletsizli¤i ortadan kald›rmakyani sosyalizmi inflaa etmek yerine,emperyalist güçlerden icazet alarak,onlara dayanarak, kimi demokratiktaleplerin peflinde koflmakla yetin-mektedir.

EEmmppeerryyaalliizzmmiinn ssöömmüürrggeessiibbiirr üüllkkeeddee ddeemmookkrraassiinniinnoollaabbiilleeccee¤¤ii ddüüflflüünnüülleemmeezz

Bu sayfalarda çokça yazd›k, fa-kat ayn› sorun ortak mücadeleyi ge-lifltirmenin önünde engel olmayadevam etti¤i için tekrar etmekte ya-rar görüyoruz.

Sözünü etti¤imiz sol kesimlerinözelli¤i, ba¤›ms›zl›¤› savunmadandemokrasiyi savunmaya çal›flmak-t›r.

Öyleyse nas›l bir demokrasi isti-yorlar?

Bu kesimlerin de iyi bildiklerigibi, demokrasi kavram› tek bafl›nakullan›ld›¤›nda bir anlam ifade et-memektedir. Demokrasiden söze-dildi¤inde, kim için demokrasi so-rusunun cevaplanmas›, sözü edilendemokrasinin niteli¤ini anlamam›z›sa¤layacakt›r. Yaflanan örneklerdentemel iki çeflit demokrasi oldu¤u bi-linmektedir.

1-Burjuva Demokrasisi: Ad›üzerinde burjuvazi için demokrasi-dir ve her demokrasinin özelli¤indeoldu¤u gibi, ayn› zamanda burjuva-zinin proletarya ve di¤er emekçihalk üzerindeki ddiikkttaattöörrllüü¤¤üüddüürr..

2-Sosyalist Demokrasi: Sosya-list demokrasi ise, tersine proletaryave di¤er halk kesimleri için demok-rasi iken, burjuvazi üzerinde dikta-törlüktür.

Her iki demokrasi çeflidi de sö-

mürge tipi ülkelerde geçerli de¤il-dir. Sömürge bir ülke ile demokrasi-nin yanyana getirilmesi sözkonu de-¤ildir.

““AABB’’yyee ggiirreelliimm,, ssöömmüürrüü oollssaa ddaahhiiçç ddee¤¤iillssee ddeemmookkrraassii ddee oolluurr”” diyedüflünüp bunu savunanlar, ssöömmüürr--ggeecciilliikk gibi tarihsel bir suçu savu-nuyor olman›n yan›nda, ayn› za-manda demokrasi aç›s›ndan da hhaa--yyaall görüyorlar demektir.

Bu kesimler halkta, emperyaliz-me ba¤›ml› demokrasi olaca¤› ya-n›lsamas› yaratmaktad›rlar. Bununbilimsel bir aç›klamas›, maddi birdayana¤› yoktur. AB’ci çevreler is-tedi diye yeni bir sistem icat edil-mez, bugüne kadarki sistemler dekimsenin keyfinden do¤mam›flt›r.Demokrasi varsa, bunun maddi ne-denleri vard›r, faflizm varsa bununda maddi nedenleri vard›r.

Ülkemizdeki faflizmi yokederekyerine demokrasi getirilmek isten-di¤inde, bunu baflarmak için fafliz-min ülkemizdeki maddi zemininiyoketmek gerekir.

Faflizmin ülkemizdeki maddi ze-mini, emperyalist ve oligarflik sö-mürü düzenidir. Bu sömürü düzeniba¤›ms›zl›¤›m›z› yoketmekte, halk›açl›¤a mahkum etmekte, bu sistemi

sürdürmek için ise halk›n her türlüörgütlenme, haklar›n› savunma,propaganda yapma, gösteri yapma,grev yapma, genel olarak her yollamücadele etme ve direnme haklar›-n› yoketmekte, bast›rmaktad›r. Bubask› mekanizmas›na duydu¤u ihti-yaç nedeniyle de faflizmi yönetimbiçimi olarak benimsemektedir.

Dolay›s›yla ülkemizdeki faflizmdo¤rudan sömürünün sonucudur vesömürü de emperyalizm ve iflbirlik-çilerinin düzenidir. Dolay›s›yla e¤erffaaflfliizzmmii iisstteemmiiyyoorrssaakk,, eemmppeerryyaalliizz--mmii ddee iisstteemmiiyyoorruuzz demektir.

Hay›r, böyle de¤ildir diyen nas›lbir sistem savundu¤unu, uyduruklaflar etmeden, maddi zemini ile,bilimsel olarak ortaya koymal›d›r.

Sonuç olarak, ba¤›ms›zl›¤› sa-vunmak herkesin kendi keyfine gö-re karar verebilece¤i bir konu de¤il,sol olman›n, demokrasi istemindetutarl› olman›n bir gere¤idir. E¤erdemokrasi için mücadele edildi¤isöyleniyor fakat, ba¤›ms›zl›¤› sa-vunmuyor, ba¤›ms›zl›k için müca-dele etmiyor, tersine ba¤›ms›zl›k is-te¤ine bulundu¤u platformlarda en-gel oluyorsa, burada siyasal tutarl›-l›k ve halk›n ç›karlar›n› savunmaksözkonusu de¤ildir.

Say›: 128 11BA⁄IMSIZLIK

Bu ttarihe ggölge ddüflürülemez!Hareket, FFKF'nin ööncülü¤ünde aanti-emperyalist bbir

nitelik kkazand›… HHareket, DDTCF'de yyap›lan GGenel FFo-rum’la bbirlikte ssoka¤a ttaflt›. BBa¤›ms›zl›k aand› iiçerek yyürüyüflegeçen 33 bbin kkadar genç, yyolda bbir Amerikan aarabas›n› ttahrip eet-ti vve SS›hhiye'deki AAmerikan ‹‹kmal KKarargah› TTuslog'u bbast›.

Yürüyüfle ggeçen ggençler, SS›hhiye'deki ZZafer An›t›'n›n öönündeba¤›ms›zl›k aand› iiçtiler ve PPan AAmerikan'›n bbütün ccamlar›n› iin-dirdiler. BBu aarada AAmerikanc› HHacettepe ÜÜniversitesi RRektörüHain ‹‹hsan DDo¤ramac›' nn›n ddaveti üüzerine ppolis, üüniversiteyi,hastaneyi vve hhemflirelerin yyurdunu bbast›. ÖÖ¤rencilerin yyan›ndadoktorlar, hhastalar ve hhemflireler de ccopland›, yyerlerde ssürüklen-di. RRektör, eertesi ggün dde DDr. GGüçlü'nün ccenazesini aarka kkap›dankaç›rtmak iistedi. ÖÖ¤renciler ve hhemflireler bunu öönlediler. RRek-törün uutanmadan ccenazeye yyollad›¤› ççelenk pparçaland›. BBinlercekiflinin kkat›ld›¤› vve AAmerikan-Türk TTicaret BBankas›n›n ttaflland›-¤› ccenaze ttöreni, ttam aanti- eemperyalist bbir gösteri ooldu.

(Dava Dosyas›-Yaz›l› Belgeler, Yar Yay›nlar›)

Page 12: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

12 SINIR ÖTES‹ 28 EEkim 22007

Oligarfli Kürt sorununu çözmü-yor, ortada duran sorun çok çeflitlibiçimlerde kendisini gösterdi¤indeise, bafll›yor flovenizmi k›flk›rtmaya,ard›ndan s›n›r ötesi operasyon, or-duyu profesyonellefltirme tart›flma-lar› bafll›yor.

Dahas› bu tart›flmalar, salt askeriyetkililer, iktidar güçleri taraf›ndanyap›lm›yor, sözde demokrat›, libe-rali, faflisti, köfle yazarlar›, haberspikerleri hepsi seferber olmufllar,sanki onlar›n ifliymifl gibi ordununnas›l daha iyi savaflt›r›laca¤› üzerineahkam kesiyorlar.

Bir koro ““kkaann iisstteerriizz”” diye ba¤›-r›yor ve kendileri d›fl›ndaki tüm ses-leri k›smak istiyor. Kan istiyorlar vehalk›n kan› ak›yor. Sorun ise ortadaduruyor, daha büyüyor, kendisinidaha yak›c› olarak hissettiriyor. Te-rörizm demagojisi, bu sorunu örtbasetmeye yetmeyecek basitliktedir.Ortada yüzy›ll›k bir sorun vard›r veoligarfli bu sorunu terörizm dema-gojisi, flovenizm k›flk›rtmas› içindebo¤maya çal›flt›kça halklar›n ac›lar›büyümektedir.

Hat›rlanacakt›r, önce PKK’ninfi›rnak’ta 13 askeri vurdu¤u eylemgündeme geldi. Ortada sorun varsa,bu sorun tek tek kiflilerin iradeleriniaflarak kendisini çeflitli biçimlerdeifade edecektir. Sonuç al›c›d›r veyade¤ildir, do¤rudur veya yanl›flt›r,bunlar tart›fl›labilir konulard›r, fakattart›fl›lmaz olan, ““bbuu eeyylleemmlleerriinn bbiirrggrruupp ccaannii vveeyyaa tteerröörriissttiinn,, dd››flfl ggüüççllee--rriinn ooyyuunnuunnaa ggeellmmiiflfl kkiiflfliilleerriinn iiflflii ooll--dduu¤¤uu”” aç›klamalar›n›n bir demago-jiden ibaret oldu¤u ve sorunu bü-yütmekten baflka bir sonuç yarata-mayaca¤› gerçe¤idir.

Fakat oligarfli, ortadaki sorunutart›flmak, çözüm üretmeye çal›fl-mak yerine, bildik floven ve katli-amc› politikas›nda ›srar etmifl, he-men tezkere tart›flmas›n› gündemesokmufltur. Oysa ortaya ç›kan so-nuç, tezkerelerin çözüm olmad›¤›n›

göstermektedir. Evet, meclise tez-kereyi getirdiniz, büyük bir hevesleç›kard›n›z, ne oldu?

Oligarfli, tüm halk› oyalama po-litikas›n› sürdürmek istemektedir.Olabilir, tezkere ç›kar›labilir, Kan-dil da¤› bombalanabilir, hatta orayaasker sokulabilir. Çözüm müdür?Bunlar›n çözüm olmad›¤›n› akl› ba-fl›nda herkes görebilmektedir veoligarfli de bunun fark›ndad›r. Nite-kim, ABD icazetiyle havadan bom-balamalar yap›ld›¤› haberleri yans›-maktad›r, fakat oligarflinin bunlar-dan da bir sonuç elde edemeyece¤i-ni bugünden söylemek mümkün-dür.

Daha önceki say›lar›m›zda dade¤indi¤imiz gibi, sorun katliamyapmaksa oligarfli bunu belki bafla-rabilir, fakat her katliam sorunu da-ha da büyütecektir.

Sorun, operasyonlarla, katlede-

rek er-telenemez, oyalanamaz tersine çö-zülmek zorundad›r.

Son olarak, Kürt hareketinin s›-n›ra yak›n bir bölge olan Da¤l›-ca’da askere sald›r› düzenlemesi,aç›klamalara göre 12 askerin ölümüve 8 askerin esir al›nmas›, sorunubir kez daha gündemin ön s›ralar›natafl›d›. Burada önemli olan sorununözüdür. De¤ilse, ““tteerröörriissttlleerr nnaass››llbbööyylleessiinnee pprrooffeessyyoonneell eeyylleemmlleerr yyaa--pp››yyoorrllaarr,, bbuunnllaarr›› kkeessiinn CCIIAA ee¤¤iittii--yyoorrdduurr”” aptall›¤›yla üretilen teori-ler, halk› bir süre daha kand›rmak,Kürt sorununu üstünü bir süre dahaörtmek d›fl›nda bir fleye hizmet et-mez.

Ama hay›r, oligarflinin politikas›bu tablo karfl›s›nda sorunun çözecekpolitikalar üretmek yerine, dünyay›dolaflarak katliam politikas›na ica-zet aramak oldu. Hem katliamc›,hem aciz ve icazet peflinde koflturupduruyor.

KKaattlliiaammcc››ll››¤¤››nn bbuurrjjuuvvaa bbaass››nnddaakkii ggeenneerraalllleerrii

Da¤l›ca eyleminin ard›ndan,burjuva bas›n, savafl›n haber bültenigibi ç›kmaya bafllad›.

Gazetelerin ilk sayfalar›n›n ta-mam›, eyleme iliflkin k›flk›rtma, flo-venizmi körükleme ve “operasyon”,yani katliam karar› ald›rmaya yöne-lik haber ve yaz›larla dolduruldu.Bu konu tek gündem haline getiril-di.

Köfle yazarlar› öyle yaz›lar yaz-d›lar ki, san›l›r ki, harekat Genel-kurmay’dan de¤il, ‹kitelli’deki“medya plaza”lardan yönetiliyor.Burjuva bas›n›n tarz›na ayk›r› de¤il-dir, fakat bu düzeyde çarp›c› yafla-nan› herhalde azd›r.

‹smet Berkan gibi demokrat ge-çinenler bak›n neler yazd›lar: ““220000kkiiflfliilliikk PPKKKK ggrruubbuunnuu yyookk eettmmeekklleeyyeettiinnmmeemmeellii...... bbiirr tteemmiizzlleemmee hhaarree--

DDaa¤¤ll››ccaa’’ddaa 1122 ÖÖllüü,, 88 EEssiirr vvee OOlliiggaarrflfliinniinn SS››nn››rr ÖÖtteessii OOppeerraassyyoonn SSeeffeerrbbeerrllii¤¤ii

Page 13: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

kkââtt›› ddaa yyaappmmaall››dd››rr..”” (22 Ekim2007, Radikal)

Taha Akyol: ““EEkkoonnoommii,, ddeemmookk--rraassii,, tteerröörree kkaarrflfl›› ddeevvlleettiinn ssiillaahhll››mmüüccaaddeelleessii!! CCiillttlleerr ttuuttaaccaakk ççöözzüü--mmüünn tteemmeell kkaavvrraammllaarr›› bbuunnllaarrdd››rr..””(19 Ekim 2007 Milliyet)

Ayd›n, ülkesinin halk›n›n sorun-lar› için kafa yorar, çözümler önerir,halk› bilinçlendirir. Bu yap›lanlardabunun zerresini bulmak mümkünmü? Kürt sorununu tart›flmas› gere-kirken, düflündü¤ü ““nnaass››ll ddaahhaa iiyyiiiimmhhaa eeddeebbiilliirriizz,, nnaass››ll bbiittiirreebbiillii--rriizz””......

Ertu¤rul Özkök, ““HHeeddeeff BBaarrzzaa--nnii”” fleklinde att›¤› bafll›¤›n Genel-kurmay Baflkan› taraf›ndan onay-lanmas›ndan gurur duyuyor, halka““sseeffeerrbbeerrlliikk ggöörreevv eemmrrii”” ç›kar›yor,h›z›n› alamayarak 15 Ekim’de““ddaa--hhaa oo ggeeccee TTüürrkk FF--1166’’llaarr›› EErrbbiill üüzzee--rriinnddee sseess dduuvvaarr››nn›› aaflflmmaall››yydd››.. ‹‹kkii üüççbbiinn ppeenncceerreenniinn ccaamm›› iinnmmeelliiyyddii..””diye yaz›yor.

Yine Hürriyet Yazar› Rahmi Tu-ran, Talabaniler-Barzaniler için““HHooflfltt’’ttaann aannllaammaayyaann iittlleerr”” bafll›-¤›n› kullan›yor. Bu ›rkç› bak›fl›n so-runu Talabani-Barzani de¤il, bütünolarak Kürt halk›d›r.

Tüm hepsini bir yaz›da aktara-bilmek olanaks›z, fakat bu aktard›k-lar›m›z burjuva bas›n›n genel hava-s›n› yans›tmaktad›r. Bu, tarihselKürt düflmanl›¤› tafl›yan kafalar›nelbette ki, Kürt halk›n›n sorunlar›-n›n çözümünü tart›flmas› olanak da-hilinde de¤ildir.

Tüm dertleri Kürtler’e gününügöstermek, nitekim F-16’lar bom-balar ya¤d›rmaya bafllad›¤›nda he-men manfletlerine tafl›d›lar: ““‹‹nnllee--rriinnddee VVuurruuyyoorruuzz””......

SS››nn››rr öötteessii ooppeerraassyyoonnuunnaakkaarrflfl›› çç››kkaann vvaattaann hhaaiinniiddiirr

Oligarfli, hükümetiyle, general-leriyle, bas›n›yla, k›flk›rtt›¤› flove-nizmiyle Kürt halk›na karfl› aç›ktan

savafl ilan etmifl durumdad›r. Tümbunlar›n yan›nda, “tahriklere kap›l-mama”, “itidalli davranma” aç›kla-malar›n›n bir de¤eri yoktur. Halk›ntahriklere kap›lmas›n› istemeyenhalk› tahrik etmez. Oysa oligarflihalk› aç›ktan tahrik ediyor, fakatkendisinin ihtiyac› kadar tahrik ol-mas›n›, kendisine, politikalar›na za-rar verecek boyutlara gelmemesiniistiyor. Burada belirleyici olan oli-garflinin uyar›lar› de¤il, flovenizmik›flk›rtmas›d›r.

Böylesi bir ortamda, MHP’ninfark›n› ortaya koymas› zor olsa da,Devlet Bahçeli, ““SS››nn››rr öötteessii ooppeerraass--yyoonnaa kkaarrflfl›› çç››kkaann PPKKKK iiflflbbiirrlliikkççiissii--ddiirr,, yyaannii vvaattaann hhaaiinniiddiirr”” sözleriyleoligarflinin politikalar›n› en iyi ken-disinin savunabilece¤ini kan›tlamaçabas›na girdi.

MHP’nin bu sözlerine kimi köfleyazarlar› güya bozuldular, fakatbunlar ayn› zamanda MHP’nin de-¤iflti¤ini vaaz edenlerdir. NeMHP’de, ne de oligarflinin di¤er ke-

Say›: 128 13SINIR ÖTES‹

Cemil Çiçek hükümet ad›na, Da¤-l›ca’da askerlerin öldürülmesiyle il-gili bas›n toplant›s› yap›yor ve gaze-tecilerin sorular›na iliflkin diyor ki;

““‹‹yyii nniiyyeettllee ssoorruuyyoorrssaann››zz,, cceevvaabb››nn››kkeennddiinniizz bbuulluurrssuunnuuzz...... AAmmaa hhaabbeerr çç››--

kkaarrmmaa nniiyyeettiiyyllee ssoorruuyyoorrssaann››zz......”” Cemil Çi-çek kendisinin ve AKP hükümetinin gazetecili¤e bak›flaç›s›n› özetliyor bu cümlelerde. Gazeteci oligarflinin dü-zenine karfl› ““iiyyii nniiyyeettllii”” olmal› ve haber ç›karmak içinde¤il, oolliiggaarrflfliiyyee hhiizzmmeett eettmmeekk için u¤raflmal›d›r. Bukal›plara uymuyorsa, bafllar›na neler gelece¤ini muhalifbas›n yay›n organlar›n›n bafl›na gelenlere bakarak göre-bilirler. Gözalt›lar, bask›nlar, sokaklarda kurflunlamalarbas›na yönelik bu bak›fl aç›s›n›n ürünü olarak gündemegelmektedir.

Çiçek, konuflmas›n›n devam›nda bas›n›n yapt›¤› ha-berlerden rahats›zl›¤›n› anlatt›ktan sonra medyadaki““tteerröörr uuzzmmaannllaarr››nn››”” suçluyor. Medyay› ilgili ilgisiz ki-flileri ç›kar›p konunun uzman› gibi konuflturmalar›n›elefltiriyor. Ama, o ““tteerröörr uuzzmmaannllaarr››””, terör demagoji-si yap›p halka, devrimcilere, yurtseverlere karfl› küfret-ti¤i zaman itirazlar› yoktu. Anlafl›lan oligarflinin “teröruzmanlar›” bu sefer “iyi ifl ç›karamad›lar” ve Çiçek’in

u y a r › s › n amaruz kald›-lar.

ÇÇiiççeekk,,AAKKPP’’nniinn ggrreevvlleerree bbaakk››flfl aaçç››ss››nn›› ddaa Telekom’da “grev”karar› için ““GGrreevv ggiibbii iiflflççiiyyee ddee kkuurruummaa ddaa ffaayyddaa ggeettiirr--mmeeyyeecceekk kkoonnuullaarr››nn ggüünnddeemmee ggeellmmeessiinniinn oolluummlluu ooll--mmaadd››¤¤››nn››”” söyleyerek gösterdi. Grev, faydas›z ve bafl-vurulmamas› gereken bir eylem oldu¤u gibi, bas›n dabunu haber yapmamal›, sadece oligarflinin faydas›naolan fleyleri haber yapmal›. AKP iktidar›nda burjuvabas›n önemli oranda tek sesli hale getirilmifl durumda,hele ki sözkonusu Telekom ve Kürt sorunu konusunda,ayk›r› tek bir ses bulmak için gazeteleri büyüteçle ince-lemeniz gerekirken, Cemil Çiçek halen durumdanmemnun de¤il. Buradan yola ç›karak, Cemil Çiçek’inve AKP’nin gazetecili¤e bak›fl›n› yorumlayabilirsiniz.

AKP’nin bir di¤er bakan› HHiillmmii GGüülleerr de, toprak-lar›n›n alt›n ya¤mas› için uluslararas› tekellere peflkeflçekilmesine, Kazda¤lar› gibi bir do¤a zenginli¤inin vekendi yaflam alanlar›n›n yok edilmesine karfl› ç›kanlar›suçluyor: ““ÜÜllkkeemmiizziinn aalltt››nn kkoonnuussuunnddaakkii zzeennggiinnllii¤¤iinneemmüüssaaaaddee eettmmeekk iisstteemmeeyyeenn dd››flfl kkaayynnaakkll›› bbaazz›› ggrruuppllaarr››nnmmaaflflaallaarr››......””

AKP’de demagoji bol, herkesi bir flekilde suçlaya-rak, azarlayarak bask› alt›na al›p susturmak AKP’ninyönetme anlay›fl›d›r.

BBuu kkaaffaallaarrddaa ddeemmookkrraassiinniinn ‘‘dd’’ssii vvaarr mm››??

Page 14: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

14 SORUN/ÇÖZÜM 28 EEkim 22007

simlerinde Kürt sorununa bak›fl aç›-s›nda bir de¤ifliklik yoktur.

Sorunu çözmemenin bir yolu dahalk›n sorunu tart›flmas›n› engelle-meye çal›flmakt›r.

Bir ülkede savafl sürüyor, halkölüyor, her aç›dan bedel ödüyor, do-lay›s›yla halk› en fazla ilgilendirenbir konu, fakat bu savafltaki gelifl-meler halktan gizlenmeye çal›fl›l›-yor.

AAKKPP,, RRTTÜÜKK arac›l›¤›yla, Da¤l›-ca haberleriyle ilgili sansür karar›ald›. Sansür çerçevesinde, ““KKaammuu

ddüüzzeenniinnii vvee hhaallkk››nn mmoorraall ddee¤¤eerrllee--rriinnii oolluummssuuzz eettkkiilleeyyeenn,, ggüüvveennlliikkggüüççlleerriinnee ddöönnüükk zzaaaaff iimmaajj›› yyaayyaann””radyo ve televizyon yay›nlar›n›n 24Ekim’den itibaren durduruldu¤uaç›kland›, Dan›fltay bu karar› boz-mufl olsa da AKP’nin sansürcü zih-niyeti burada bir kez daha görüldü.

Tüm bunlar›n toplam›ndan oli-garflinin Kürt sorununa iliflkin çö-züm politikalar› ortaya ç›kmaktad›r.Kürt halk›na yönelik katliam, “s›n›rötesi operasyon”, uluslararas› iliflki-lerde katliam politikas›na destek,katliama ortak olma ça¤r›s›, bunun

için gerekli tüm tavizlerin verilme-si, halka yönelik flovenizmin k›flk›r-t›lmas› ve Kürt sorununun tart›fl›l-mas›n›n yasaklanmas›, Kürt halk›-n›n demokratik örgütlenmelerininbask› alt›na al›nmas›, tutuklamalar-la, bask›nlarla, faflist sald›r›larla ça-l›flamaz hale getirme, tüm muhalifseslerin k›s›lmas›...

Bütün bunlar, oligarflinin, saltKürt sorununa iliflkin çözümü de¤il-dir, bu çözüm yolu, oligarflinin hal-k›n sorunlar›na iliflkin bildi¤i tekçözüm yoludur.

DTP’liler, oligarflinin “s›-n›r ötesi operasyon” ve genelolarak Kürt halk›n› hedefle-yen sald›r›lar› karfl›s›ndakendi deyimleriyle “bar›flcephesi” oluflturmak için, de-mokratik kitle örgütleriylegörüflmeler yap›yorlar.

Görüfltükleri TTB, TMMOBve D‹SK yetkilileri bir yan-dan DTP’nin çabalar›na des-tek verdiklerini aç›klarkenayn› zamanda flunu ekliyor-lar; ““DDTTPP ddee ppaarrllaammeennttooddaaggeerriilliimm yyaarraattaaccaakk aaçç››kkllaa--mmaallaarrddaann kkaaçç››nnmmaall››..””

Yine ÖDP’li Ufuk Uras,tezkereye karfl› ç›k›yor vehemen arkas›ndan PKK’yesilah b›rak ça¤r›s›n› ekliyor.

Peki, sorunun çözümü ger-çekten silah b›rakma veyaparlamentoda gerilim yarat-mamak m›d›r? Ya da tersin-den söylersek, sorunun kay-na¤›, PKK’nin silahlar› ya daDTP’nin parlamentodaki tav-r› m›d›r?

Bu sorulara oligarflinin po-litikalar›n›n etkisi alt›ndakalmayan hiç kimse, evet ce-vab› veremez.

Bu yan›yla sözkonusu sen-dika ve odalar›n veya UfukUras’›n tarz›, bir sorunu çöz-

mek için politika üretme tar-z› de¤ildir. Bu tarz, kendisinisorunun d›fl›nda görerek, so-runun muhataplar› olarakgördü¤ü oligarfli ile Kürt ha-reketine ““eeflfliitt mmeessaaffeeddeenn””yaklaflan bir tarzd›r.

Bu tarz oligarflinin politi-kalar›n›n karfl›s›na ç›kama-man›n, bu siyasal cüreti gös-terememenin ve bunun sonu-cunda ““iikkii ttaarraaff”” aras›nda

““ttaarraaffss››zz”” kalman›n tarz›d›r.

Örne¤in, Ufuk Uras’a so-ral›m, peki PKK silahlar› b›-rakt›¤›nda sorunun nas›l çö-zülebilece¤ine iliflkin sizinpolitikan›z nedir? UfukUras’›n somut bir politikas›yoktur. Reformizmin tek so-runu, silahlar›n olmad›¤› birortam oluflsun ve kendisi buortamda düzeniçi politikas›n›rahatl›kla sürdürebilsin.

Bu hesaplar sözkonusukesimleri, halk›n sorunlar›n›sahiplenmek, oligarfliye kar-fl› mücadele etmek yerine,oligarflinin politikalar›n›n

destekçisi durumuna getir-mektedir. Bu da, oligarflinin,Kürt sorununu tart›flt›rmakyerine, sorunu “terörizm”demagojileri ile bo¤ma politi-kas›n› güçlendirmektedir.

Neden bu kesimlerin Kürtsorununa iliflkin “silah b›-rak”, “gerginlik yaratma” d›-fl›nda söyleyebildikleri bir çö-zümleri yoktur.

Kürt halk› kendi haklar›n›nas›l savunsun o zaman?Kürt halk›n›n sorunlar› nas›lçözülecek? Bask›, asimilas-yon politikas› nas›l ortadankald›r›lacak? Kürt halk›n›nyoksullu¤u nas›l giderile-cek? Tüm bunlar Kürt hal-k›n›n Türk halk›yla birliktemücadelesi ile çözülmeye-cekse, bu kesimlerin baflkabir çözümleri mi var? AB miçözecek, ABD mi çözecek ve-ya silahlar sussun ve sorununutulsun mu? Sorun kendi-sini hissettirmedi¤i ve göz-lerden uzak oldu¤u süreceyok saymak mümkün halemi gelecek?

Sorunun çözülmesini iste-yenler, “hem o tarafa hembu tarafa” seslenerek çözü-me hizmet etmifl olmayacak-lard›r. Sorunun çözümünehizmet etmek için, floveniz-me, icazetçili¤e karfl› aç›k venet olarak Kürt halk›ndanyana olunmal›d›r.

iki taraf› daelefltirmek

Sorunlar // ÇÇözümler

Page 15: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

Hakkari, Samsun, Bursa, Adana,Elaz›¤, Zonguldak, Eskiflehir…Tüm ülkede, gözü dönmüfl, k›flk›r-t›lm›fl güruhlar taraf›ndan, devletindeste¤iyle tam bir terör havas› esti-riliyor.

Hakkari’de PKK gerillalar› iledevlet güçleri aras›nda ç›kan çat›fl-malarda 12 askerin ölmesiyle ilgiliTürkiye genelinde yarat›lmak iste-nen flovenist dalga birçok ilde ken-dini gösterdi. Binlerce kifli çok h›zl›bir flekilde, medyan›n da üst düzeyfloven propagandalar›yla birlikte,

ellerde bayraklarla sokaklarda linçnaralar› atmaya bafllad›. Polis yinemisyonunu yerine getirerek sald›r-ganlara sald›racaklar› hedefleri gös-terdi.

***

BURSA-Saat 13:00’de en üstdüzeye ç›kan floven dalga ile birlik-te sald›rganlar rehberlerinin izindeBursa Temel Haklar ve ÖzgürlüklerDerne¤i’ne sald›rd›. Derne¤in bi-rinci kat›ndaki Semra Baflyi¤it HalkSahnesi’ne girip sandalyelerle cam-lar› k›ran faflist güruh, daha sonrayan taraftaki büroya girip içeriyi ta-lan ettiler ve ayn› flekilde camlar›paramparça ettiler. Daha sonra der-ne¤in ikinci kat›na ç›kan faflist gü-ruh içeride bulunan 15 Temel Hak-lar çal›flan›n›n kap›ya kurdu¤u bari-kat› k›rarak içeriyi talan ettiler. Der-ne¤in bir odas›na çekilip barikat ku-ran Temel Haklar çal›flanlar› linçedilme tehlikesiyle karfl› karfl›yay-ken polis hiç ortal›klarda yoktu. Te-rör estiren faflistler gün boyunca on-lara gösterilen hedeflere sald›rarakDTP bürosunu da güvenlik eflli¤in-de talan ettikten sonra flovlar›na de-vam ettiler. “Bursa’da PKK istemi-yoruz” sloganlar› atan faflistler dahasonra çevik kuvvet eflli¤inde der-nekten ayr›l›rken her yana sald›rma-ya devam ediyorlard›. Sald›r›lar günboyu sürerken evine gitmek içinotobüs dura¤›nda bekleyen BursaTemel Haklar çal›flan› Ümit Y›ld›-r›m da faflistlerin sald›r›s›na maruz

kald›.

S A M S U N - S a m -sun’da da Ferhat Ger-çek’in vurulmas›n› pro-testo eden HÖC’lülerlinç giriflimine maruzkald›lar. 20 Ekim’de Sü-leymaniye Geçidi’nde“Polis Ferhat Gerçek’iS›rt›ndan Vurdu Ferhat’›

Vuran Polis Derhal Tutuklanmal›-d›r” yaz›l› pankart açarak eylem ya-pan HÖC’lüler eylem s›ras›ndaMHP’li faflistlerin sald›r›s›yla karfl›-laflt›lar. Polislerin denetiminde olansald›r›ya HÖC’lüler de cevap verdi.“Kahrolsun Faflizm Yaflas›n Müca-delemiz” slogan›n› hayk›ranHÖC’lüler, bu faflistlerin aç›k kim-liklerini ve ne ifl yapt›klar›n› halkaduyurdu. Bu s›rada, bu provokasyo-na karfl› HÖC’lülerle birlikte dire-nen ve onlar›n yan›na gelerek eyle-me kat›lanlar da oldu. Bunun üzeri-ne polis bu ‘elemanlar›n›’ geri çek-mek zorunda kald›.

Sald›r› s›ras›nda, ald›¤› darbenedeniyle, eyleme kat›lan YusufDilber yüzünden yaraland›. Eyle-min ard›ndan OMÜ T›p Fakülte-si’ne kald›r›lan Dilber’in elmac›kkemi¤inde üç ayr› k›r›k oldu¤u veameliyata al›nmak üzere geceyihastanede geçirdi¤i ö¤renildi.

***

Samsun’da devrimcilere yöneliksald›r›lar 23 Ekim günü de sürdü.23 Ekim günü saat 11.00 civar›ndaKaradeniz Temel Haklar Derne¤iönünde biriken 100 kiflilik faflist gü-ruh “‹flte PKK ‹flte Yuvas›, KanaKan ‹ntikam” sloganlar› atarak der-ne¤i tehdit etti ve hedef gösterdi.Faflistlerin dernek binas› önündekitehditkar gösterisi s›ras›nda oradabulunan polisler bu sald›r›y› izle-mekle yetindi.

Say›: 128 15FAfi‹ST SALDIRILAR

PPRROOVVOOKKAASSYYOONNLLAARRIINN VVEE LL‹‹NNÇÇLLEERR‹‹NN SSOORRUUMMLLUUSSUU ‹‹KKTT‹‹DDAARRDDIIRR!!

� S›n›rötesi ooperasyon ““tezke-re”si, ss›n›riçi flflovenist ssald›r›la-ra ddönüfltü. OOnlarca flflehirdeilerici, ddemokratik kkurumlar,linç ggüruhlar›n›n hhedefi ooldu.Onlarca kkurum bbas›ld›, yyak›ld›.

� AKP’nin, GGenelkurmay’›nfarkl› ffarkl› hhesaplar› oolsa dda,Kürt ssorunu kkonusundaki mmu-tabakatlar›n› bbir kkez ddaha ggös-terdiler. TTezkere, iilk aandan iiti-baren ttüm mmuhalif ggüçleri ssin-dirme vve hhalk› ssindirme ppoliti-kas›n›n aarac› oolarak kkullan›l›-yor.

� “Milli bbirlik bberaberlik” aad›-na, ““teröre kkarfl› oolma” aad›na,tüm mmuhalif ggüçler ssusturul-mak iisteniyor.

� Oligarflinin ttemsilcilerinin“itidal” çça¤r›lar› rriyakarl›kt›r.K›flk›rtan vve ssald›rtan oonlard›r.

� Tüm iilerici, ddemokrat ggüç-ler, ffaflist tteröre vve llinç ggüruh-lar›na bboyun ee¤meyecekler.

Page 16: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

***

Ayn› gün akflam saatlerinde iseSamsun HÖC Temsilcisi Hasan To-¤an ile Karadeniz Temel Haklar veÖzgürlükler Derne¤i çal›flan› FatihYavuz, bir kafenin önünde taburedeotururken bir grup faflistin sald›r›s›-na u¤rad›lar. Sald›r›ya u¤rayan Ha-san To¤an ve Fatih Yavuz’un hasta-neye kald›r›ld›¤› ö¤renildi.

ESK‹fiEH‹R-Eskiflehir’de 22Ekim gecesi TKP’nin bürosunu ate-fle veren güruh Halkevleri’nin cam-lar›n› k›rarken, Eskiflehir GençlikDerne¤i’nin tabelas›n› k›r›p içeriyegirmeye çal›flt›lar. ‹çeri giremeyenfaflistler acizliklerini duvarlara as›l›olan afiflleri y›rtarak gösterdiler.

BUCA -‹zmir Buca Temel Hak-lar ve Özgürlükler Derne¤i’ne de 22Ekim günü saat 22.00 s›ralar›ndasald›r› düzenlendi. ‹çeride kimseninolmad›¤› saatte polislerin “buras›PKK bürosu” diyerek yönlendirme-siyle sald›ran 300 kiflilik faflist grupderne¤in camlar›n› k›rd›.

ESENYURT-23 Ekim sabah›‹stanbul Esenyurt Temel Haklar veÖzgürlükler Derne¤i’ne de sald›r›düzenlendi¤i ö¤renildi. Derne¤incamlar›n›n ve tabelas›n›n k›r›ld›¤›sald›r› s›ras›nda dernekte kimseninbulunmad›¤› ö¤renildi.

ELAZI⁄-Faflistler 23 Ekim gü-nü Elaz›¤ F›rat Üniversitesi’nde te-rör estirmeye devam ettiler. Saat11.00’de Rektörlük binas›n›n karfl›-s›nda gerçekleflen sald›r›da GençlikFederasyonu üyesi Efkan›l Ataseverisimli ö¤renci yaralanarak hastane-ye kald›r›ld›. Yaralanan arkadafllar›-n› hastaneye kald›ran Zehra Ergen,Ramazan Bak›r, Nursel Korkmaz veYasemin Kahraman da faflistlerinsald›r›s›na u¤rad›lar. Faflist sald›r›-lar hastanede de devam etti. Yafla-nan bu sald›r›lar üzerine, yaral›lar›sahiplenmek için hastaneye ziyaretegiden Sakine Ögeyik, Bahtiyar Öz-demir ve Kemal Demirpençe gözal-t›na al›nd›lar. Gözalt›na al›nanlarayn› gün akflam serbest b›rak›ld›.

ADANA-23 Ekim günü saat12.30 civar›nda Çukurova Üniversi-tesi’nde 2000 kifli toplayan faflistler

ve polis, devrimci demokrat ö¤ren-cilerin standlar›na sald›rd›lar. ‹lkolarak çevik kuvvet polisleri yakla-fl›k 70 kifli olan devrimci ö¤rencile-re gaz bombas› ve plastik mermiler-le sald›rd›. Gençlik Dernekli Can-dafl Y›ld›z ve Tar›k Güler’in de bu-lundu¤u toplam yedi ö¤rencinin ya-raland›¤› polis sald›r›s› s›ras›ndapolis korumas›ndaki faflistler dedevrimci ö¤rencilerin açt›klar›standlar› atefle verdiler.

‹ZM‹R-23 Ekim günü Ege Üni-versitesi Edebiyat Fakültesi önündetoplanan faflist bir grup polis deste-¤i ile üniversitede yürüyüfl yapt›.Saat 11.30’da 500 kiflilik faflist gru-bun yürüyüflü s›ras›nda GençlikDernekli ö¤rencilerin de aralar›ndabulundu¤u devrimci-demokrat ö¤-renciler “Ege Faflizme Mezar Ola-cak, Yaflas›n Halklar›n Kardeflli¤i”sloganlar› ile faflist gruba cevap ver-di. Faflist grup yürüyüfl s›ras›ndadevrimci demokrat ö¤rencilerdenüç kifliyi b›çakla yaralad›. Yürüyüflyapan faflistlere devrimci ö¤renci-lerin cevap vermesi üzerine polisfaflistleri okuldan ç›kararak koru-maya ald›.

Ayn› gün 9 Eylül ÜniversitesiMühendislik Fakültesi’nde devrim-ci ö¤rencileri kameraya çeken birfaflist devrimci ö¤renciler taraf›n-dan dövülerek okuldan kovuldu.

16 FAfi‹ST SALDIRILAR 28 EEkim 22007

‹‹ssttaannbbuull HÖCTemsilcili¤i 22Ekim günü saat13.30’da TaksimTramvay Dura¤›’nda aç›klama ya-parak bütün muhalif devrimci ke-simlerin, sivil faflistlerin sald›r›la-r›yla korkutulmaya, sindirilmeye

çal›fl›ld›¤›flu günler-de hiçbirk o fl u l d asusmaya-caklar›n›hayk›rd›-lar. “Fa-fl i s t l e rBursa Te-

mel Haklar’a Sald›rd› Provokas-yonlar›n ve Linçlerin Sorumlusu ‹k-tidard›r” yaz›l› pankart açanHÖC’lüler eyleme “Linçlerin Pro-vokasyonlar›n Sorumlusu ‹ktidar-d›r, Halk›z Hakl›y›z Kazanaca¤›z”sloganlar› ve alk›fllarla bafllad›lar.HÖC ad›na Murat Nedim ‹lker’inokudu¤u aç›klamas› s›ras›nda 100kiflilik faflist bir grup Türk bayrakla-r›yla ve sloganlarla eylem yapanHÖC’lülere do¤ru yöneldi.HÖC’lüler sloganlar›n› daha gürhayk›rarak eylemlerine devam etti-

ler. Aç›klama “Sald›r›-lar›n gerçek sorumlu-lar› sald›rganlar› koru-yup büyüten ve üzeri-

mize salan iktidar mensuplar›d›r”sözleri, slogan ve alk›fllarla son bul-du. Eylemin ard›ndan faflist güruh‹stiklal Caddesi’nde yürüyüfl yapt›.

BBaa¤¤cc››llaarr Yeni Mahalle’de 22Ekim akflam› yap›lan eylemle Sam-sun’da ve ard›ndan Bursa’da üst üs-te yaflanan faflist sald›r›lar protestoedildi. Akflam saat 19.30 civar›ndabiraraya gelen HÖC’lüler ellerindek›z›l bayraklarla 9. sokakta toplan-d›lar. 9. sokaktan Ahmet Kabakl›

HHaallkk››mm››zz!!

fifioovveenniisstt KK››flflkk››rrttmmaallaarraaKKaapp››llmmaayy››nn!!

KKaapp››llaannllaarr›› UUyyaarr››nn!!

HHaallkk›› BBiirrbbiirriinnee

DDüüflflüürreennlleerr,,

HHaallkk››nn DDüüflflmmaann››dd››rrllaarr!!

FAfi‹ST SALDIRILARA PROTESTOLAR...

Antalya

Page 17: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

Say›: 128 17FAfi‹ST SALDIRILAR

Caddesi üzerindeki Barbaros F›-r›n› önüne kadar sloganlarla yü-rüyen HÖC’lüler, taraf›ndan ya-p›lan aç›klamada yükseltilen flo-venizmle iktidar›n açl›¤›m›z›,yoksullu¤umuzu unutturmayaçal›flt›¤› belirtilerek faflist sald›r›-lara karfl› duyarl›l›k ça¤r›s› yap›l-d›. Eylem boyunca s›k s›k “ Fa-flist Sald›r›lar›n Hesab›n› SordukSoraca¤›z” sloganlar› at›ld›.

AAnnkkaarraa HÖC Temsilcili¤i deülkenin birçok yerinde gerçekleflti-rilen sald›r›lar› protesto etmek içinYüksel Caddesi’nde bir eylem dü-zenledi. 22 Ekim günü saat12.30’da yap›lan eylemde “Halkla-r›m›z; Yeni Marafllar, Yeni SivaslarYaratmak ‹stiyorlar! Birleflelim!‹zin Vermeyelim!” pankart› aç›ld›.HÖC ad›na Eray Destegül taraf›n-dan okunan aç›klamada; “sald›r›la-r›n karfl›s›nda her zamankinden da-ha cüretli durmak zorunday›z” de-nildi. “Faflizme Karfl› GücümüzBirli¤imizdir, Mahir Hüseyin UlaflKurtulufla Kadar Savafl” sloganlar›-n›n at›ld›¤› aç›klamaya ESP, EHP,Halkevleri ve Al›nteri de destekverdi.

MMeerrssiinn Temel Haklar Derne¤i,22 Ekim’de saat 13.00’te dernek bi-nas›nda yapt›¤› aç›klamayla songünlerde artan faflist sald›r›lar›n›protesto etti. Temel Haklar ve Öz-gürlükler Derne¤i ad›na MelekGüçlü Sancak’›n yapt›¤› aç›klama-da kitle katliamlar›na ve faflist pro-vokasyonlara dikkat çekilerek tümhalk emperyalist politikalara ve fa-flist sald›r›lara karfl› birlik olmaya ,mücadele etmeye ça¤r›ld›.

AA dd aa nn aaHÖC Tem-silcili¤i de22 Ekim’deyapt›¤› ba-s›n aç›kla-mas›yla ar-tan faflistsa ld › r › lar ›protesto et-

ti. ‹nönü Park›’nda yap›lan aç›kla-mada “Faflist Sald›r›lara Karfl› Bir-leflelim, Provokasyonlara Son” pan-kart› aç›larak “Faflist Sald›r›lar Mü-cadelemizi Engelleyemez” dövizle-ri tafl›nd›. fiemsettin Kalkan taraf›n-dan yap›lan aç›klamada AKP iktida-r›n›n dü¤meye basmas›yla faflist gü-ruhun sokaklara döküldü¤ü kayde-dilirken flovenizmin bilinçli olarakkörüklendi¤i vurguland›. Aç›klamasonras›nda izleyenlerin aras›ndanç›kan faflistlerin sloganlarla yapt›¤›provokasyon giriflimi halktan des-tek bulmad›.

BBuurrssaa Temel Haklar ve Özgür-lükler Derne¤i taraf›ndan, 21 Ekimgünü yaflanan provakasyon ve linçgiriflimleriyle ilgili, Semra Baflyi¤itHalk Sahnesi’nde bir bas›n toplan-t›s› gerçeklefltirildi. 24 Ekim günüsaat 15:00’te yap›lan bas›n toplant›-s›nda Bursa Temel Haklar Derne¤iBaflkan› Serkan fienol’un dernekad›na yapt›¤› konuflmada yaflanansald›r› anlat›larak sald›r›lar karfl›s›n-da mücadele etme vurgusu yap›ld›.Aç›klamaya BAT‹S, ESP, DHP,PART‹ZAN, BDSP, ‹HD de kat›la-rak destek verdi.

‹‹zzmmiirr HÖC Temsilcili¤i, 25Ekim günü Kemeralt› Girifli’nde saat12.30’da yapt›¤› bas›n aç›klamas›ylaTürkiye genelinde devrimci-demok-ratik kurumlara karfl› bafllayan faflistlinç sald›r›lar› protesto ettiler.

“Linç Sald›r›lar›n›n Sorumlusu‹ktidard›r” pankart› ve “Faflist Sal-d›r›lar›n Sorumlusu ‹ktidard›r” dö-vizleri aç›lan eylemde bas›n metni-ni okuyan Sema Koç ; “Faflizminyükseltildi¤i bu günlerde linçler ye-rine tam tersine halklar›n kardeflli¤islogan›n› yükseltmeli, bu toprakla-

r›n devrimci- demokrat ileri-cilerine destek olmal›, katli-amlara ortak olmamal›y›z”diyerek halka ça¤r›da bulun-du.

AAnnkkaarraa Üniversitesi ö¤-rencileri 26 Ekim günü Cebe-ci Kampüsü’nde yapt›klar›

aç›klamada “fiovenizme, Irkç›l›¤a,Provokasyonlara Hay›r! Yaflas›nHalkla-r›n Kar-deflli¤i”y a z › l ›pankartve dö-v i z l e raç t › l a r.C e b e c iKampü-sü E¤i-tim Fa-kültesi önünde toplanarak okul için-de bir süre sloganlar ve alk›fllarlayürüyen ö¤renciler, daha sonra okulkap›s›na gelerek bir bas›n aç›klama-s› okudular.

“Biz gençli¤e düflen görev isegerici, milliyetçi dalgay› bofla dü-flürmek veh a l k l a r › nkardeflli¤ifliar›n› dahagüçlü hay-k›rmakt›r”d e n i l e na ç › k l a m as l o g a n l a rve alk›fllar-la bitirildi.

AAnnttaallyyaa HÖC Temsilcili¤i, 26Ekim’de K›fllahan Meydan›’nda“Provokasyonlar›n ve Sald›r›lar›nSorumlusu ‹ktidard›r!” pankart›ylabir bas›n aç›klamas› gerçeklefltirdi.Sloganlarla bafllayan eylemde HÖCad›na aç›klamay› yapan Selda Bu-lut; “halk›n savunmas›z b›rak›larak,ülkücülerin ve siyasi iktidar›n önün-de kullan›lmas›n›n önüne geçecek,faflist sald›r›lar›n, linçlerin sorumlu-su AKP ‹ktidar›d›r! Demeye devamedece¤iz!” dedi.

‹stanbul

Bursa

‹zmir

Ankara

Page 18: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

Haklar ve Özgürlükler Cephe-si’nin “Emperyalizmin ve Oligarfli-nin De¤il, Halk›n Anayasas›n› Ya-pal›m” kampanyas› ülkenin birçokyerinde yap›lan eylem ve etkinlik-lerle sürüyor.

‹stanbul: HÖC HHalk ‹‹ktidar›‹çin MMücadelesini SSürdürecek

Haklar ve Özgürlükler Cephesiüyeleri, 24 Ekim’de Galatasaray Li-sesi önünde yap›lan eylemde “Hal-k›n Kendi Anayasas›n› Yapmas› En-gellenemez” pankart› açarak toplat-ma karar›na tepki gösterdiler. Top-latma gerekçelerinin yaz›l› oldu¤ubir panoyla da karar› teflhir edenHÖC’lüler, eylem öncesi ‹dil Tiyat-ro Atölyesi oyuncular› taraf›ndanhaz›rlanan ‘Nerde Senin Anaya-san?’ isimli k›sa bir oyun sergiledi-ler. “Bize ba¤›ms›z ve demokratikbir ülke için Halk Anayasas› Tasla¤›laz›m dostlar” sözleri ve ‘Hey Gök-lere’ türküsüyle bitirilen oyun etraf-ta eylemi izleyen insanlar taraf›n-dan da ilgiyle karfl›land›. Skecin ar-d›ndan “Halk›n Kendi Anayasas›n›Yapmas› Engellenemez, Halk BizizBiz Yönetece¤iz, Halk›z Hakl›y›zKazanaca¤›z” sloganlar› ve alk›fllar-la bas›n aç›klamas› okundu. HÖCad›na Devrim Turan taraf›ndan oku-nan aç›klamada “el koyma karar›ylamahkeme, daha genelde onun birparças› oldu¤u yarg› sistemi düflün-ce ve ifade özgürlü¤ünün a¤›r birihlali olan gerekçesiz bir karar vere-rek kendi yasalar›n› ayaklar alt›naalm›fllard›r” denildi. “Haklar ve Öz-gürlükler Cephesi halk iktidar› vehalk için anayasa mücadelesini y›l-madan sürdürecektir” sözleriyle so-na eren aç›klamaya 75 kifli kat›ld›.Aç›klama s›ras›nda “flehitler” naka-rat›yla provakasyon yaratmak iste-yen bir kifli yine eylemi izleyenhalktan insanlar taraf›ndan kovula-rak oradan uzaklaflt›r›ld›.

***

HÖC üyeleri yapt›klar› halktoplant›lar›yla da Halk Anayasas›Tasla¤›’n› tart›flmaya devam edi-yor. Gazi Mahallesi’ndeki SultanDü¤ün Salonu’nda 19 Ekim günühalk toplant›s› düzenleyen HÖCüyeleri “Halk Anayasas›n› Tart›fl›-yor” pankart› asarak halk›n anaya-sas›n›n önemine vurgu yapt›lar.Toplant›da sözalan Asuman Akçahalk anayasa tasla¤›n›n sahiplenil-mesi gerekti¤ine de¤indi.

‹zmir: Afifllemeye PPolisinTahammülsüzlü¤ü

“Anayasay› biz haz›rlar›z, kimsetart›flamaz” anlay›fl› ile hareket edenAKP iktidar›, halktan yana ve halkiçin bir anayasa yap›lmas›n› savu-nan HÖC’lülere sald›r›lar›n› yo¤un-laflt›rd›. 18 Ekim günü HÖC’lü Fe-rit Mutlu, “Emperyalizmin ve Oli-garflinin De¤il, Halk›n Anayasas›n›Yapal›m!” afiflini asarken resmi po-lisler taraf›ndan dövülerek gözalt›naal›nd›. Ferit Mutlu, ayn› gün Bay-rakl› Adliyesi’ne ç›kar›ld›ktan sonraserbest b›rak›l›rken AKP bu sald›r›-lar›yla “yeni anayasan›n” halk›n vehakl›n›n anayasas› olmayaca¤›n› dagöstermektedir.

Antakya: Kampanya SSür üyorHalk Anayasas› Tasla¤›’n›n ça-

l›flmas› Antakya HÖC Temsilci¤i ta-raf›ndan 19 Ekim’de yap›lan afiflle-melerle devam etti. Antakya Sümer-ler Mahallesi Maksim civar›nda ya-p›lan afifllere halk ilgi gösterirkenpolisler yine rahats›zl›klar›n› sergi-lediler. HÖC’lüler kararl› duruflla-r›yla afifllemeye devam ettiler.

Trakya: Anayasa TTaslaklar ›Halka UUlaflt›r›l›yor

Trakya HÖC Temsilcili¤i de 19-20 Ekim tarihlerinde Halk Anayasa-s› Taslaklar›’n› halka ulaflt›rmayadevam ediyor. Edirne'nin Erzincan-l›lar ve Ayflekad›n mahallelerinde600 adet tasla¤› da¤›t›rken kahve-lerde yap›lan konuflmalar sonras›n-da halk›n anayasa tart›flmas›na do¤-rudan kat›l›m sa¤lad›¤› gözlendi.

Kocaeli: Halk›z BBiz,

Biz YYönetece¤iz

Kocaeli HÖC Temsilcili¤i’de ‹n-san Haklar› Park›’nda yapt›¤› bas›naç›klamas›yla halk›n anayasas›n›yapmak için mücadele ça¤r›s›ndabulundu. 21 Ekim günü saat 17.00'de bafllayan ve Ekin Günefl Sayg›l›taraf›ndan yap›lan aç›klama "Halk›zBiz, Biz Yönetece¤iz, Ne ABD NeAB Ba¤›ms›z Türkiye" sloganlar›y-la sona erdi.

18 HALK ANAYASASI 28 EEkim 22007

HHB’den AA‹HM’ne Acil BBaflvuru!

Halk›n Hukuk Bürosu Halk Anayasas›Tasla¤›’n›n toplat›lmas›n› protesto ederekA‹HM’e acil baflvuru için dilekçe gönder-di. 18 Ekim günü saat 13.30’da Galatasa-ray Postanesi önünde toplanan HHB avu-katlar› ad›na Ebru Timtik “Kifli haklar›n›nbafl›nda gelen ifade özgürlü¤ü biz hukuk-çular›n gözüyle tamamen hukuka ayk›r›bir flekilde müdahaleye u¤ram›flt›r” diye-rek karar›n gerekçesiz olmas› sebebiyleAvrupa ‹nsan Haklar Sözleflmesi’nin 6.Maddesi’ndeki adil yarg›lanma hakk›n›n,el koyma yolu ile de Avrupa ‹nsan HaklarSözleflmesi’nin 10. Maddesi’ndeki ifadeözgürlü¤ünün ihlal edildi¤ini belirtti.

“Halk›n KKendi AAnayasas›n› Yapmas› EEngellenemez”

Page 19: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

Gazi gibi, devrimci bir gelene¤e,mücadeleci bir halka sahip tümsemtlerin oligarflinin hedefinde ol-du¤u bir gerçek. Bu semtleri yozlafl-t›rmak, halk›n› sindirmek için on-y›llard›r u¤rafl›yorlar. Polis-mafyaiflbirli¤i de bu sald›r›n›n bir parça-s›yd›. Bu iflbirli¤i, geçti¤imiz haftaGazi’de çok bariz bir biçime bürün-dü. Önce çeteler, ard›ndan polis sal-d›rd› Gazi halk›na.

Çeteler Erkan Bayar’› KatlettiGazi Mahallesi’nde

çeteler polisin yönlendir-mesiyle halka sald›rma-ya devam ediyor. Çetele-rin son sald›r›s›, mahal-lenin emekçi insanlar›n-dan Erkan Bayar’a yöne-lik oldu. Erkan Bayar çe-telerin sald›r›s›nda ald›¤›

b›çak darbeleri sonucu hayat›n›kaybetti.

19 Ekim günü saat 22:00 s›rala-r›nda gerçekleflen olaydan önce, Er-kan Bayar, iflletti¤i internet kafeyegelen çetecileri küfürlü konuflmala-r› nedeni ile iflyerinden kovmufl veçeteci serserilerin hedefi haline gel-miflti. 19 Ekim günü ise, bu serseri-lerin b›çakl› sald›r›s›na u¤rad› vekalbi ile gö¤süne ald›¤› b›çak dar-beleriyle iflyerinde katledildi.

BBoorraann isimli internet kafenin sa-hibi olan Erkan Bayar, çevresindekiinsanlar taraf›ndan sevilip say›lan

bir emekçiydi.

Gazi Temel Haklar ve Özgürlük-ler Derne¤i’nin çal›flmalar›n› des-tekleyen ve takip eden bir insanolan Erkan Bayar için 20 Ekim gü-nü akflam Gazi Cemevi önünde top-lan›larak yürüyüfl yap›ld›. Gazi Te-mel Haklar Derne¤i öncülü¤ündeyap›lan ve "Çeteler Halka HesapVerecek" pankart› aç›lan yürüyüflte,Gazi Halk›, öfkesini sloganlar› ilehayk›rd›. Cemevi önünden "ÇetelerHalka Hesap Verecek, Halk›z Hak-l›y›z Kazanaca¤›z, Erkan BayarÖlümsüzdür, Gazi'de Çete ‹stemi-yoruz, Yaflas›n Devrimci Dayan›fl-ma” sloganlar› ve alk›fllarla GaziSon Durak’a yüründü. Yürüyüfl bo-yunca halka yönelik konuflmalardaGazi’de çetelere geçit verilmeyece-¤i, devrimcilerin bu pislik temizle-nene kadar kararl›l›kla mücadeleyisürdürece¤i vurguland›. Yürüyüfleyaklafl›k 700 kifli kat›ld›.

Polis halka kurflun ya¤d›rd›, halk direndi

23 Ekim günü ö¤len saatlerinde,Gazi Mahallesi’nde zaten varolanMOBESE kameralar›na ek olarak,mahallenin çeflitli yerlerine onlarcakamera daha tak›lmak istendi vemahalle halk› da do¤al olarak bunakarfl› ç›kt›. 24 saat mahallelerinin,sokaklar›n›n, hatta evlerinin gözet-lenmesinden duyduklar› rahats›zl›¤›defalarca ifade eden mahalle halk›,

art›k ifrata varan bu iflle-min durdurulmas›n› iste-di.

Gazi halk›n›n bu iste-¤inin karfl›l›¤›, polis tara-f›ndan alenen kurflunlan-mak olmufltur. Polis ka-d›n, genç-yafll› demedeninsanlar›n üzerine atefl aç-m›fl, fakat tesadüfen yara-lanan olmam›flt›r. Polisözellikle son süreçte s›kça

halk›n üzerine kurflun s›kmaktad›r.

Bu geliflmeler üzerine, Gazi hal-k›, bu durumu protesto etmek için,yaklafl›k 400 kifli, “Gazi Mahalle-si’nde Polis Terörüne Son”, “Yafla-s›n Halklar›n Kardeflli¤i”, “Halk›-m›z Saflara Hesap Sormaya”, “Fa-flizme Karfl› Omuz Omuza” slogan-lar›yla, eski karakoldan Gazi Ceme-vi’ne do¤ru yürüyüfle geçti.

Bas›n aç›klamas› yapmak içinGazi Cemevi önüne gelen halk›nüzerine, orada bekletilen panzerler-den, hiçbir uyar›da bulunmadan, bi-ber gaz› ve tazyikli su s›k›ld›.

Polis sald›r›s›na karfl›, halk bari-katlar kurarak kendilerini ve mahal-lelerini savundu. Barikatlar arkas›n-da bekleyen halk›n üzerine polis ta-raf›ndan bir kez daha kurflun ya¤d›-r›ld›. Direnifl sonras›nda polisin ma-hallede insanlar› gözalt›na ald›¤›ö¤renildi. Fakat gözalt›nda kaç kifli-nin oldu¤u dergimiz yay›na haz›r-land›¤›nda henüz bilinmiyordu.

Halka Gözda¤› YürüyüflüGGaazzii TTeemmeell HHaakkllaarr vvee ÖÖzzggüürr--

llüükklleerr DDeerrnnee¤¤ii bu geliflmelere ilifl-kin yapt›¤› aç›klama ile polisin hal-ka yönelik sald›r›s›n› protesto ede-rek, “Gazi’de polis terörüne son”verilmesini talep ederken, polis,Gazi sokaklar›nda teröristli¤inin ye-ni örneklerini sergiliyordu. Halk›ndirenifli sonras›nda mahallede yürü-yüfl yaparak slogan atan polisin bugözda¤› yürüyüflü, burjuva medyataraf›ndan “Gazi’de polis slogan›..”sevinciyle veriliyordu. Yoksul semt-lere düflmanl›k aç›kt›r: Bu yürüyüflkime karfl›, ne zamandan beri polis-lerin görevi halka karfl› yürüyüfl ya-p›p slogan atmakt›r? Yoksa bunlarmahallelerde iflgal güçleri midir?

Say›: 128 19GAZ‹ D‹REN‹fi

Baz ‹stasyonuna TepkiAdana-Seyhan’›n Narl›ca Mahallesi’nde kuru-

lan baz istasyonuna karfl› neler yap›labilece¤i, 20Ekim’de yap›lan halk toplant›s›nda tart›fl›ld›.

Seyhan Sosyal Kültür ve Sanat Derne¤i (Sey-han-Der) taraf›ndan düzenlenen halk toplant›s›ndabaz istasyonunun zararlar›n› T‹HV ve SES Adanafiube Baflkan› Mehmet Antmen anlatt›. 75 kiflininkat›l›m›yla yap›lan toplant›, baz istasyonuna karfl›mücadele karar› al›narak bitirildi.

Bir yandan çeteler, bir yandan polis sald›r›yor!Gazi, Çetelere ve Faflist Teröre Boyun E¤meyecek!

Page 20: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

7 Ekim’de Yenibosna Zafer Ma-hallesi’nde Yürüyüfl Dergisi satar-ken, polis taraf›ndan s›rt›ndan kur-flunlanan dergimizin da¤›t›mc›s›FFeerrhhaatt GGeerrççeekk ffeellçç oolldduu..

Herkes düflünmelidir, bu ülkede16 yafl›nda bir genç olan Ferhat, so-kakta dergi satt›¤› için polis taraf›n-dan kurflunlanabilmekte ve bu poli-se yönelik hiçbir yapt›r›m uygula-namamaktad›r.

Ferhat’›n suçu nedir? Ferhat, ya-sal bir dergiyi sokaklarda satmakta,halka, bir dergi içinde kendisinin desavundu¤u düflünceleri tafl›makta-d›r. Ferhat, salt bir dergi da¤›t›mc›s›de¤il, düflünen, düflüncelerini halkayaymak isteyen bir gencimizdir. Ve

bu duyarl›l›¤›n›n bedeli polisler ta-raf›ndan kurflunlanarak ödettirildi.Ferhat genç yafl›nda felç kald›, kiölebilirdi de. Henüz 16 yafl›ndaki bugencimiz, bir kaza sonucu de¤il, po-lisin kasten s›kt›¤› kurflunla felçedilmifltir.

Hepimiz biliyoruz ki, o polisins›kt›¤› kurflun, bir devlet politikas›-n›n uygulanmas›d›r. Düflünün, budevletin politikas›, ülkemizde yasaldergi sat›fl› yapan onlarca insan› herhafta gözalt›na almakla, tutukla-makla yetinmemifl, kurflunlam›flt›r.Faflizm, bu de¤ilse nedir?

Ve bu devlet, halen düflünce veörgütlenme özgürlüklerinden sözet-

mektedir. Bu yalana inanan-lar varsa, gidip Ferhat’› felç-li olarak yatt›¤› yatakta ziya-ret etsinler. Ferhat’a baks›n-

lar ve bu ülkede gerçekten düflünce,bas›n, örgütlenme özgürlü¤ü olupolmad›¤›na karar versinler.

Bu ülkede tart›flmas›z ve her da-im kullan›labilen tek özgürlük, dev-letin öldürme özgürlü¤üdür. Bu“özgürlü¤ün” her zaman kullan›la-bilmesi de, ““ppoolliissiinn eelliinnii ssoo¤¤uuttmmaa--yyaall››mm”” anlay›fl›n›n sonucudur.

Fakat bu kurflunlar›n tek sorum-lusu polis de¤ildir; polis sokaktakurflunlamakta, an›nda burjuva ba-s›n ve televizyonlar devreye gire-rek, ekranlardan, gazete sayfa-lar›ndan ttüümm hhaallkk›› kkuurrflfluunnllaammaakk--ttaadd››rrllaarr.. Örne¤in, oligarflinin tele-vizyonlar›, haber bültenlerinde Fer-hat’›n kurflunlanmas›n›, ““bbiillddiirrii ddaa--¤¤››ttaann tteerröörriissttlleerree ppoolliissiinn mmüüddaahhaa--lleessii””...... fleklinde verdiler.

20 ‹LKE 28 EEkim 22007

Ferhat GGerçek’i vvuran polis hhala ttutuklanmad›!

Ferhat Gerçek 7 Ekim’de vurul-

du, ertesi gün burjuva bas›n›n gizli

manfletlerinde; ““BBaass››nn eett ii¤¤ii ,, yyaa--yy››nn ii llkkeelleerr iimmiizz ddeeddii¤¤iimmiizz flfleeyyyyaa ll aanndd ›› rr,, hheerrhhaannggii bbii rr eett iikkkkuurraall ››mm››zz vvee ii llkkeemmiizz yyookkttuurr””

denilmekteydi. Ferhat’›n dergi sa-

tarken vuruldu¤unu gizleyen, çarp›-

tan tüm bas›n yay›n organlar›, o

gün koro halinde itiraf etmekteydi-

ler bu gerçe¤i...

Bas›n özgürlü¤ünü tart›fl›rken,

hiçbirisi devrimci, muhalif bas›na

özgürlük olmas›n, onlar›n dergileri

yasaklans›n, toplat›ls›n, da¤›t›mc›la-

r› sokak ortalar›nda kurflunlans›n,

gözalt›na al›n›p tutuklans›n demez-

ler. Fakat, bunlar yafland›¤›nda ya

görmezden gelirler, ya da haber

yapt›klar›nda bu sald›r›lar› meflru-

laflt›rmaya, tteerröörr iizzmm demagojisi

içinde örtbas etmeye çal›fl›rlar. Söz-

konusu olan devrimci bas›n oldu-

¤unda tüm gazetecilik ilkeleri, ku-

rallar› rafa kald›r›l›r.

Ferhat Gerçek’in polisler

taraf›ndan vurulmas›na ses

ç›karmamak, desteklemek,

“biz oligarflinin bas›n›y›z,biz oligarflinin halka karfl› savafl›-

n›n yan›nda taraf›z” demektir.

Bu demektir ki, bu kesimler ba-

s›n özgürlü¤ünden sözettiklerindessaalltt ddüüzzeenniinn flflaakkflflaakkçç››ss›› bbaass››nn

iiççiinn öözzggüürrllüükk iisstteemmeekktteeddiirrlleerr..

De¤ilse, düzeni de¤ifltirmekten sö-

zeden seslerin susturulmas› konu-

sunda herkesten daha “silahflör” ol-

duklar›n› göstermifllerdir.

Oysa, yazd›klar› zaman san›rs›-

n›z ki, en demokrat onlard›r, hepsi,

bas›n özgürlü¤ünün as›l olarak mu-

halif olanlara özgürlük verilmesi an-

lam›na gelece¤ini uzun uzun yaza-

bilirler. Fakat yaflam›n gerçe¤inde,

onlar›n tahammül gösterebilecekle-

ri en ileri muhalefet düzeniçi muha-

lefettir.

Bu nedenle, Ferhat’›n vurulma-

s›na itiraz etmiyorlar. Önceki Fer-

hatlar’›n vurulmas›na itiraz etme-

dikleri gibi... Ferhat’› vuran polisin

tutuklanmamas› karfl›s›nda “bu na-s›l adalet” diye manfletler atm›yor-

lar. Sessizlikleriyle, düzenin Fer-

hatlar’› vurma politikas›n›n destek-

leyeni durumundad›rlar.

301 kalks›n diyenler; Ferhatlar

sokak ortas›nda vurulduktan ve siz

buna ses ç›karmad›ktan sonra

301’in kalkmas› ne ifade eder! 301

as›l olarak kafalar›n›zdad›r, kafalar›-

n›zda bas›n özgürlü¤ü olmad›¤› sü-

rece bu ülkenin 301’i eksik olma-

yacakt›r. Bu 301 kalkacak fakat ye-

rine yenisi getirilecektir.

Hay›r, ilkelerimiz var diyorsan›z,

Ferhat’› vuran polisin tutuklanmas›-

n› isteyin.

‹LKEBas›n özgürlü¤ü,Ferhat’›n dergi

satmaözgürlü¤üdür!

Page 21: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

Bu haberi yapan kafa, olay›n as-l›n› ö¤renmeye gerek bile duymu-yor ya da gerçe¤i biliyor, fakat, zih-niyeti öyle ki, düzene muhalif içe-rikte bildiri da¤›tan, dergi satan her-kesi terörist olarak görüyor. Bu ka-fa, bu ülkede devrimcilerin, ilerici-lerin yaflamas›na bile tahammüledemiyor. Demokrat geçiniyor, so-kak ortas›nda dergi da¤›tanlar›nkurflunlanmas›na arka ç›k›yor.Yukar›daki cümle ATV Spikeri AliK›rca’dan al›nm›flt›; ama K›rca yal-n›z de¤il, tüm TV haberlerini izle-yin, hiçbiri gerçe¤i vermiyor, hiçbi-ri Ferhat’›n yasal bir dergi satarken,polislerin hiçbir gerekçeye dayan-madan gelip kurflunlad›klar›n› söy-lemiyor.

fiimdi bu gazeteciler, ellerine fii-li anlamda silah alm›yorlar diye,kurflunu s›kan polisten farkl› biryerde mi durmaktad›rlar? Hay›r,burjuva bas›n›, savc› ve hakimleri,hükümetleri, düzen partileri, bürok-ratlar› o kurflunu s›kan polisle bir-likte, bu düzende muhalif tüm sesle-rin susturulmas›nda hemfikir du-rumdad›rlar.

fiimdi, savc›lar, hakimler, kendi-lerini ellerindeki yasalar› uygula-makla yükümlü görüyor mu? Hay›r,hiçbir yasayla Ferhat’›n kurflunlan-

mas› izah edilemez. Polisin, kastenöldürme amaçl› olarak Ferhat’› kur-flunlad›¤› aç›kt›r. Fakat, hiçbir savc›veya hakim bu polisin tutuklanmas›için harekete geçmiyor. Neden?Muhalif güçlere karfl› tutuklamakiçin yasalar bulmakta pek yeteneklihakimler, neden bu kasten öldürme-ye teflebbüs eyleminin failini tutuk-lam›yorlar?

Peki, bu ülkenin Baflbakan’›,bakanlar›, milletvekilleri, Ferhat’›nvuruldu¤unu duymad›lar m›? Oysa,kendileri aleyhinde bas›nda bir kö-fleye s›k›flm›fl üç sat›rl›k haberleribile takip ediyor, an›nda dava aç›-yorlar. Ferhat’›n vurulmas›na iliflkin

neden bir aç›klama yok? Mademelefltirmiyor, k›nam›yorlar, savun-sunlar o halde; bbiizz ssookkaakk oorrttaass››nnddaaddeerrggii ssaattaann›› vvuurruurruuzz desinler.

Ferhatlar’›n hesab›n› sorabilme-miz için bize yasalar içinde hangiyol sunulmaktad›r? Bizler, Ferhatla-r’›n, devletin silahland›rarak halk›nüzerine sald›¤›, polis ad› alt›ndakiçeteler taraf›ndan rahatl›kla kurflun-lanabildi¤i bir ülkede yaflamakta-y›z. Ve bu düzen bizlere yasalar yo-luyla Ferhat’›n hesab›n› sorma ola-na¤› vermemektedir. Bize denmek-tedir ki; örgütlenip kendi gücünüzüoluflturmad›¤›n›z sürece bizim dü-zenimizde size adalet yok.

Say›: 128 21HABER

Devrimci MühendisHasan Bal›kç› An›ld›Büyük flirketlerin elektrik kaçakç›l›¤›na, yolsuz-lu¤una karfl› verdi¤i mücadelede Tedafl taraf›ndanUrfa’ya sürgün edilen, 18 Ekim 2002’de Urfa’daçetelerce katledilen Hasan Bal›kç› Adana’n›nmerkeze ba¤l› Kay›fll› Köyü’ndeki mezar› bafl›nda an›ld›.Hasan Bal›kç›’n›n mühendis arkadafllar›n›n da konuflma yapt›¤›anmaya EMO, ‹MO,TMMOB, KESK, Adana Temel Haklar ve fiakir-pafla Temel Haklar üyeleri ile ailesinden yaklafl›k 100 kifli kat›ld›.Adana Temel Haklar Ve Özgürlükler Derne¤i Baflkan› fiemsettinKalkan mezar› bafl›nda yapt›¤› konuflmada bir insan yaflam›n›n öne-minin uzun yaflamak olmad›¤›n›, Hasan’›n k›sa yaflam›nda onurlu biryaflam› tercih etti¤ini ve O’nu sahiplendiklerini söyleyerek HasanBal›kç›’n›n onurlu bir yaflam› seçti¤ini söyledi. Hasan Bal›kç›’n›n efli fiengül Bal›kç› da “Sizleri burada gördükçeHasan’›n yaflad›¤›n› düflünüyorum” diyerek, an›s›na bir fliir okudu veduygular›n› ifade etti.

** 2233 EEkkiimm’’ddee SSaarr››ggaazzii LLiisseelliiGGeennççlliikk yyaakkllaaflfl››kk 6600 lliissee öö¤¤rreennccii--ssiiyyllee yyüürrüüyyüüflfl yyaappaarraakk,, FFeerrhhaattGGeerrççeekk’’ii vvuurraann ppoolliisslleerriinn ttuuttuukk--llaannmmaass››nn›› iisstteeddii.. FFeerrhhaatt’’›› vvuurraarraakkggeennççllii¤¤ii yy››lldd››rraaccaa¤¤››nn›› ssaannaannllaarraa,,SSaarr››ggaazzii ssookkaakkllaarr››nn›› ssllooggaannllaarr››yyllaaiinnlleetteerreekk FFeerrhhaattllaarr’’›› eennggeelllleeyyeemmee--yyeecceekklleerriinnii ggöösstteerriiyyoorrllaarrdd››..

Yürüyüfl Yine Sokaklarda!

21 Ekim’de Yürüyüfl Dergisi okurlar›derginin tan›t›m ve sat›fl›n› ‹zmir’in köyle-rinde ve mahallelerinde yapt›lar.

Yürüyüfl okurlar› bu hafta ‹zmir’inUzundere Köyü ve Cennetçeflme Mahalle-si’ndeydi. Dergi tan›t›m›nda yap›lan ko-nuflmalarda, referandumun seçiminin halk›aldatmaya yönelik oldu¤u yap›lacak anaya-

sa de¤iflikli¤inin halkasorulmadan, tart›flmadanemperyalizm ve iflbirlik-çileri istedi¤i için yap›-laca¤›n›n anlat›ld›¤› der-gi tan›t›m› ve sat›fl›ndaFerhat Gerçek’ in s›rt›n-dan vuruldu¤u anlat›ld›.

** ÇÇHHDD ‹‹ssttaannbbuull fifiuubbeessii’neüye avukatlar da 19 Ekim günüBak›rköy Adliyesi’nde Ferhat’›nvurulmas›yla ilgili suç duyuru-sunda bulunarak, PPoolliiss VVaazziiffee vvee

SSeellaahhiiyyeettlleerrii KKaannuunnuu’’nnddaa ddee¤¤ii--flfliikklliikk yyaapp››llaarraakk ppoolliissiinn yyeettkkiilleerrii--nnii ddaarraalltt››llmmaass››nn››,, GGeerrççeekk’’iinnvvuurruullmmaass››nn››nn ssoorruummlluullaarr››nn››nn ccee--zzaallaanndd››rr››llmmaass››nn›› talep ettiler.

Page 22: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

22 RÖPORTAJ 28 EEkim 22007

27 Ekim günü Hozat’ta infazedilen Bülent KARATAfi’›n babas›B›ra KARATAfi ve efli Güler KA-RATAfi ile görüfltük. Bülent’in nas›lbiri oldu¤unu, nas›l katledildi¤ini,daha önemlisi neden katledildi¤ini,cenaze törenini anlatt›lar. Anlat›m-lar›nda Dersim gerçe¤i, ülkemizgerçe¤i var.

� BBüülleenntt’’iinn yyaaflflaamm››nnddaann kk››ssaaccaabbaahhsseeddeerr mmiissiinniizz??

BB››rraa KKaarraattaaflfl:: Fakir bir adamd›.Hiç kimseye zarar› yoktu. 4-5 ayiçerde kalm›flt› 1999’da. Buralardaiçeri girmeyen adam var m›? ‹çerigirip ç›km›flsa ne olmufl? Herkes gi-rip ç›kabilir. Bu, suçlu olmak de-mek de¤ildir. Fakir bir adam oldu¤uiçin, keyfi olarak öldürdüler. Heli-kopterle gezdirmifller, sözde kurtar-mak için. Üstü ç›plakt› zaten. Soy-mufllar ki kurflun izi belli olmas›n.Elinde silah› yoktu, savunmas›z birinsand› ve vurdular. fiimdi diyorlarki teröristti. 1982’ de Hozat’a geldikTaçkirek’ten. 25 senedir buraday›zyani. Ben kahve çal›flt›r›rken o da,hem okuluna gider, hem bana yar-d›m ederdi. Emekçi bir çocuktu.Herkese iyili¤i dokunurdu.

GGüülleerr KKaarraattaaflfl:: Dürüsttü, kifli-likliydi, onurluydu. Kimseye zarar›yoktu. Herkes taraf›ndan sevilirdi.Ailesine, evine, arkadafllar›na ba¤-l›yd›.

� BBööyyllee bbiirr bbööllggeeddee dduuyyaarrll››--ddee--mmookkrraatt bbiirr kkiiflflii oollaarraakk yyaaflflaammaann››nnzzoorrlluukkllaarr›› nneelleerr??

BB››rraa KKaarraattaaflfl:: Burada s›radanbir insan olarak bile yaflamak çokzor. Çünkü bu memleketi öyle birhale getirdiler ki, bizim insanlar›-m›z içinden bile zarar verenler var.‹flbirlikçiler var. Bülent’in öldürül-mesinden sonra Tugay Komutan›esnaf› ça¤›rm›fl toplant› yapm›fllar.Giden esnaflar olmufl mesela. Bü-tün bir Hozat’a gidip sorun, bir ta-nesi bile ç›k›p demez Bülent kötübiriydi diye. Biz fakirdik, köylüy-dük, elden gelene kadar o¤lumuzaiyi bakt›k. Herkes gibi olsan da, birfley yapmasan da ölüm gelip senibulabiliyor. ‹flte bak, k›fl ihtiyac›için gidiyorsun, savunmas›z flekildeöldürülüyorsun. SSoorruuyyoorruumm,, bbuu nnaa--ss››ll hhüükküümmeettttiirr?? fiimdi de Cumhur-baflkanl›¤› için seçim yap›p özgür-lük getiriyorlarm›fl. Benim oyumhiçbirine de yoktur.

GGüülleerr KKaarraattaaflfl:: Burada hayvan-lar bizden daha iyi muamele görü-yor. Sürekli eziliyor, sömürülüyo-ruz. Mesela elinde bomba patlayançocuklar oldu, may›na basarak öleninekler oldu. Gelifligüzel koyup in-sanlara da söylemiyorlar. S›radaninsanlar bile hedef haline gelmifl.‹lerici insanlar içinse yaflam dahazor. Hatta yaflama hakk› bile yok...

� BBüülleenntt nnee ggiibbii bbaasskk››llaarrllaa yyüüzzyyüüzzeeyyddii??

BB››rraa KKaarraattaaflfl:: Çok zaman-d›r bunu (Bülent’i) takip edi-yordu polis. Son zamanda da,Tuncay isminde bir uzman ça-vufl vard›. Yani belki gerçek is-mi de¤ildir, ben bilemem tabii.‹flbirli¤i teklif ediyorlard›, teh-dit ediyorlard›. Tehditler yü-zünden telefon numaras›n› de-¤ifltirmek zorunda kald›. Kaçay ev telefonunu açt›rmad›.Hep takip ediyorlard›. Bir-iki

defa a¤›z münakaflas›, davas› oldu.Bir gün Bülent’i göz önünde gör-mediklerinde sa¤a sola nerededir,diye soruyorlard›. Ben iki kere suçduyurusunda bulundum.

GGüülleerr KKaarraattaaflfl:: Biz 2001’de ev-lendik, daha öncesini pek bilmiyo-rum ama 2002’de kaynanam›n eviniaram›fllard›. Hem de camdan eve gi-riyorlar kimse yok diye. Bizim evide Bülent’ten bal alaca¤›z bahane-siyle sürekli polisler gelip soruyor-larm›fl. Ad›m ad›m takip ediliyorduzaten. Köye gitti¤inde bile hemenHozat’ta “Nerede, yine mi Taçki-rek’e gitti?” diye soruyorlard›. Pan-zer hep evimizin önünde bekliyor-du. Aral›k’ta 3-4 tane sivil giyimlitim geldi Taçkirek’e. Evin karfl›s›nageçip köylülerden ayran isteyip evi-mizi gözetlediler. Bülent onlar›nkim oldu¤unu anlam›flt›. Aral›k’tagözalt›na al›nd›¤›nda Bülent’e de-mifller ki “O gün köye gelen bizdik.Bizi tan›d›n m›?” Gözalt›ndan b›ra-k›ld›ktan sonra Tunceli’den Tuncayisimli biri sürekli ar›yordu. Bülentkurtulmak için ‹stanbul’day›m di-yordu... Bir keresinde sivil polislerkap› önüne kadar gelip bizi dinle-mifllerdi ocak ay›nda. Bu olaydansonra emniyet müdürlü¤üne flikaye-te gittim. “Kimi kime flikayet edi-yorsun? Burada devlet biziz” diye-rek kovdu beni. Karfl› evde bir uz-man çavufl oturuyordu, sürekli eviizliyordu. Ben bir gün dayanamay›p“Niye bak›p duruyorsun? Seni sav-c›l›¤a verece¤im” dedim. Benim ikiçocu¤um var, hemen b›rak›p ç›ka-mad›m diye onlar benden önce gi-dip flikayet etmifller. Kap›ya polisgelip Bülent’in 1999’da kay›ts›z birgözalt›s›n› hat›rlatarak “Biz Bülent’i iyi tan›r›z. Sen bizim kim oldu¤u-muzu biliyor musun?” dediler. Biz-den flikayetçi olup dava açt›lar. Uz-man Çavufl Mustafa Dinç ile olandavam›z hala sürüyor.

Olaydan iki gün önce, olay yeri-

‹nfaz Edilen Bülent KARATAfi’›n Babas› ve Efli Anlat›yor:

‘‘ddiiyyoorrllaarr kkii ddeevvrriimmcciilleerrddeenn uuzzaakk dduurr!!’’

‘fiimdiye kadarHozat’ta çokkifli öldürüldü.Ben bu kadarkalabal›kcenaze görme-dim. Kalabal›¤›gördüm, be-nim o zamanac›m hafifledi.’

Page 23: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

ne gitmifllerdi. O gün panzer evinyan›ndan hiç ayr›lmad› gece boyun-ca. Olaydan bir gün önce de beni si-vil polisler gitti¤im her yerde takipettiler. Olay günü akflam saat 6-7 gi-bi annemgilden eve geldim. Evinönünde kalabal›k vard›. Akrabalarilkin Bülent’in öldü¤ünü söyleme-diler. Sadece Elaz›¤’da hastanedeoldu¤unu söyleyip beni Pertek’tengeri gönderdiler iyidir diye. ‹ki saatsonra cenazesi geldi…

� OOllaayyddaa yyaarraallaannaann vvee ttuuttuukkllaa--nnaann AA.. RR››zzaa ÇÇ‹‹ÇÇEEKK,, oollaayy››nn nnaass››llggeerrççeekklleeflflttii¤¤iinnii aannllaatttt››.. SSiizz,, hhuukkuukkiioollaarraakk bbiirr ggiirriiflfliimmddee bbuulluunndduunnuuzzmmuu??

BB››rraa KKaarraattaaflfl:: R›za konuflma-dan önce de olay›n yarg›s›z infaz ol-du¤u belliydi. Olaydan yar›m saatsonra “iki terörist vuruldu, karfl›l›k-l› çat›flma oldu” gibi fleyler söylen-di. Bunun böyle olmad›¤›n› herkesbiliyordu, R›za da anlatt› zaten.E¤er tutuklanm›fl ya da davas› sürü-yor diye insan terörist oluyorsa, onuvurmak gerekiyorsa ben de Bü-lent’le yarg›lan›yordum. Buradayarg›lanmayan, tutuklanmayanadam m› var? O zaman gelip hepi-mize teker teker s›ks›nlar. Yak›nmesafeden s›km›fl o¤luma, keyfi öl-dürmüfl, yarg›s›z infaz yapm›fl yani.Kaçm›fl diyorlar bunlar için. E¤erkaçsayd› aarrkkaaddaann vvuurruulluurrdduu;; amabunlar öönnddeenn vurulmufl, Baflhekimde söyledi zaten... Davay› takip içinavukatlara vekalet verdik sadece.fiimdilik asker- polis bize yanaflma-d›. Belki kafaya takm›fllard›r, ben

bilemem ki. fiimdilik biz onlar-dan uzak, onlar bizden uzak. O¤-lumun k›rk› geçtikten sonra birdilekçe yazaca¤›m. “Aileme birzarar gelirse sorumlusu hükümet-tir” diyece¤im.

GGüülleerr KKaarraattaaflfl:: Biz suç duyu-rusunda bulunmad›k daha. Da-vayla ilgilenen avukat akrabam›zvar, Tunceli’deki avukatta vekale-timiz var. ‹stanbul’dan Halk›n Hu-kuk Bürosu da takipçisi olaca¤›n›söyledi. Bülent’i yarg›s›z infaz yap-t›lar. Orada kimlik kontrolü yapm›fl-lar iki kez. Bülent Karatafl oldu¤unubilerek vurdular. R›za’n›n tutuklan-mas›n› ise hala akl›m alm›yor. Önceöldürmeye kalk›yorlar, sonra ölme-di diye tutukluyorlar. Hak, hukuk,adalet bu mudur?

� SSiizzccee BBüülleenntt’’iinn iinnffaazz eeddiillmmeessii--nniinn nneeddeennii nneeyyddii??

BB››rraa KKaarraattaaflfl:: Sen devrimcilereyard›m ediyorsun diyerek öldürdü-ler. S›rf devrimcileri sevdi¤i için ya-ni. Asl›nda herkese demek istiyorlarki sizin sonunuz da Bülent gibi olur.Seni-beni ay›rmadan diyorlar kidevrimcilerden uzak dur.

GGüülleerr KKaarraattaaflfl:: Asl›nda buolay, tüm halka, devrimcilere, de-mokratlara bir gözda¤›d›r. ‹nsanlar›düflüncelerinden cayd›rmak istiyor-lar. Biz gerçek adalete inan›yoruz.Elbet bir gün katillerinin bulunupcezaland›r›laca¤›na inan›yoruz.

� HHoozzaatt’’ttaa 11998800’’ddeenn ssoonnrraa kkaalldd››--rr››llaann eenn kkiittlleesseell cceennaazzee BBüülleenntt’’iinnkkii

oolldduu.. BBuu kkaatt››ll››mm›› vvee ssaahhiipplleennmmeeyyiinnaass››ll ddee¤¤eerrlleennddiirriiyyoorrssuunnuuzz??

BB››rraa KKaarraattaaflfl:: fiimdiye kadarHozat’ta çok kifli öldürüldü. Ben bukadar kalabal›k cenaze görmedim.Cenaze beni rahat ettirdi biraz; çün-kü halk girdi. Esnaflar daha çok ka-t›lsayd› iyiydi tabii. Baz› esnaflar,cenazeye geleceklerine tugay ko-mutan›n›n toplant›s›na gittiler. Yinede sahiplenme çok iyiydi. Kalabal›-¤› gördüm, benim o zaman ac›m ha-fifledi. Halka, cenazeye kat›lan, ya-n›m›zda olan herkese teflekkür edi-yorum bizi yaln›z b›rakmad›klar›için.

GGüülleerr KKaarraattaaflfl:: Bülent böylebir ölümü hiç hak etmedi. Bazen ka-labal›k bir cenaze töreni istedi¤inisöylerdi. Ne diyeyim kalbi çok te-mizmifl. Gerçekten de istedi¤i gibioldu. Esnaflar kepenk kapatsa dahaiyi olurdu tabi. Yine de bizim tah-minimizden çok kalabal›k oldu. Bü-lent bunu hak eden biriydi. Gerçek-ten sahiplenildi¤imizi hissettik. D›-flar›dan da kurumlar gelip bas›naç›klamas› yapt›lar, çok iyi oldu.Cenazeye kat›lan herkese, kurumla-ra ve özellikle de Hozat gençli¤ineçok teflekkür ediyorum.

Say›: 128 23RÖPORTAJ

‘S›radaninsanlar bilehedef halinegelmifl. ‹leri-

ci insanlariçinse yaflam

daha zor.Hatta yafla-

ma hakk›bile yok.’

KKoommiissyyoonnuunn BBeeyyttüüflflflfleebbaapp RRaappoorruuBeytüflflebap’ta 12 kiflinin öldürüldü¤ü katliama ilifl-

kin Meclis ‹nsan Haklar› Komisyonu’na ba¤l› alt komis-yon raporunda “Katliam› PKK yapt›” denildi. Rapora,DTP Milletvekili Ak›n Birdal flerh koyarak, ““YYeettkkiilliilleerrlleeggöörrüüflflmmeelleerrddee bbiirr kkaannaaaatt bbiillddiirrmmeelleerriinnee kkaarrflfl››nn iikknnaaeeddiiccii bbiirr ddeelliill vvee bbeellggee ssuunnaammaamm››flflllaarrdd››rr"" dedi.

Komisyon üyeleri, köylülerle görüflmeleri sonras›yapt›¤› ilk aç›klamalar›nda katliam› PKK’ninyapt›¤›na dair bir sonuca varamad›klar›n›söylemifllerdi. Birkaç günlük flovenist k›flk›rtmaortam›nda komisyon da sonuca varm›fl anlafl›lan.

PPoolliissiinn ööllddüürrmmee öözzggüürrllüü¤¤üüBir y›l önce Adana Ceyhan’da 'dur' ihtar›na

uymad›¤› gerekçesiyle Murat Kasap'› öldüren po-lis Halil ‹brahim Y›ld›r›m'›n yarg›lanmas›na Kay-makaml›k taraf›ndan izin verilmedi.

Kaymakaml›k, olay› incelemek için ‹lçeEmniyet Amirini görevlendirmifl, emniyet amiri polisinMurat Kasap’› kas›t olmadan vurdu¤una kanaat getir-mifl. Oligarflinin hukukunda polisi polis soruflturuyor.

Bu ülkede insana verilen bir de¤er var m›? ‹nsanöldürmenin böylesine ucuz aç›kland›¤› bir ülke dahabulunabilir mi!

Page 24: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

Röportajlar›m›zda sordu¤umuz sorular standartt›r;

okunuflu kolaylaflt›rmak için röportajlar›n içinde k›sal-

tarak kulland›¤›m›z ssoorruullaarr››nn ttaamm mmeettnnii afla¤›dad›r:

11 )) Bir anayasa sizce neleri içermeli ve bir anayasa

nas›l yap›lmal›?

22 )) Mevcut anayasa veya AKP'nin gündeme getir-

di¤i anayasa, halk›n haklar›n› güvenceye al›yor, talep-

lerini karfl›l›yor mu? AKP bu anayasa de¤iflikli¤iyle ne-

yi amaçl›yor?

33 )) AKP'nin gündeme getirdi¤i anayasan›n "ideolo-

jisiz" oldu¤u iddias›na ne diyorsunuz? Keza, anayasa-

n›n genellikle "demokratik, özgürlükçü" olmas›ndan

söz ediliyor, ama ba¤›ms›zl›k meselesi tali planda b›ra-

k›l›yor, siz anayasada ba¤›ms›zl›k konusunun yer al-

mas› hakk›nda ne düflünüyorsunuz?

44 )) ‹lerici, demokrat güçlerin anayasa tart›flmas› sü-

recine daha güçlü bir flekilde müdahale edebilmesi

için neler yap›labilir? Örne¤in nas›l, hangi temelde bir

araya gelinebilir? Haklar ve Özgürlükler Cephesi'nin

sundu¤u Halk Anayasas› Tasla¤›, "Ba¤›ms›zl›¤›, de-

mokrasiyi ve uluslar›n haklar›n› ve tüm halk›n öz-

gürlü¤ünü esas alan bir anayasa" olarak tan›mlan›-

yor. Bu temel tan›m, anayasa konusunda birlikteli¤in

zemini olabilir mi?

55 )) Ülkemizde bugüne kadar ki tüm anayasalar ma-

lum, sömürücü egemen s›n›flar taraf›ndan yap›ld›. Kü-

çük burjuva diktatörlü¤ü için, oligarfli için anayasalar

yap›ld›. Halk ‹çin bir anayasam›z olmad›. Sizce böyle

bir anayasam›z›n olabilmesi için ne yapmal›? Bunun

yolu nereden geçiyor?

NAYASA RÖPORTAJLARIAKim ‹çin, Nas›l Bir Anayasa?

Bu SSay›da:

KKaammiill TTeekkiinn SSÜÜRREEKK (EMEP GYK Üyesi)HHüüsseeyyiinn KKAARRAABBUULLUUTT (TKP ‹st. ‹l Baflkan›)

Cezmi EERSÖZ (Yazar)

24 RÖPORTAJ 28 EEkim 22007

11))Bir ana-yasa siz-

ce neleri içermeli venas›l yap›lmal›?

KKaammiill TTeekkiinn SSüürreekk:: Gerek bur-juva anayasalarda gerekse sosyalist ül-kelerin ya da halk cumhuriyetlerininanayasalar›nda bir haklar ve özgürlük-ler bölümü oluyor. Bir de devletinmevcut sistemin idari yap›s›n› tarifeden bölümü. Dolay›s›yla klasik ola-rak anayasada bunlar olmas› laz›m.Anayasa tarihte çeflitli flekillerde ya-p›lm›fl. Sovyet 1936 Anayasas› örne¤ivar. Sovyet Anayasas› için 1.5-2 senesüren bir tart›flma var. Sovyetler mec-lisinde anayasayla ilgili bir komisyonolufluyor. O komisyon bir taslak haz›r-l›yor ve bunu halka sunuyorlar. Halkadedi¤im yani böyle genel bas›n ka-muoyu arac›l›¤›yla de¤il, bütün ifllet-melere, fabrikalara, okullara, yani in-sanlar›n bulundu¤u her yere bu taslakgönderiliyor ve orada tart›fl›l›yor bellibir süre içinde oran›n önerileri tekrarmeclise gidiyor. O önerilerle yenidenanayasa düzenleniyor... Böyle bir sü-reç izleniyor. En demokratik olan› el-bette budur. fiimdi Türkiye aç›s›ndanyasal olarak meclis bir anayasa de¤ifl-

tirebilir. Ama Türkiye'de halk›n irade-sinin tam anlam›yla meclise yans›d›¤›iddia edilemez. Böyle bir meclisinyapt›¤› anayasan›n da halk›n iradesinitam anlam›yla yans›tan bir anayasa ol-du¤unu söylemek mümkün de¤il.

22))AKP bu anayasa de¤iflikli¤iy-le neyi amaçl›yor?

SSüürreekk:: AKP'nin gündeme getirdi¤ianayasayla 12 Eylül Anayasas› aras›n-da, halk›n haklar› ve özgürlükleriyle il-gili bölümler hemen hemen ayn›, hiçde¤iflmemifl. Dolay›s›yla AKP' ningündeme getirdi¤i bu taslakta da 12Eylül Anayasas›’yla bir fark olmamas›sebebiyle halk›n da hak ve özgürlükle-rinin güvence alt›na al›nd›¤›n› söyle-mek mümkün de¤il. Birtak›m özgür-lükler yaz›l›yor ondan sonra da 2. F›k-rada, 3. F›krada da bu özgürlüklerinnas›l k›s›tlanaca¤› yaz›yor. Bu yüzdende bu tasar›ya karfl› ç›kmak gerekir.Zaten AB'ye girifl sürecinde anayasade¤iflikli¤i AB taraf›ndan gündeme ge-tirilmiflti. Bu nedenle, yani anayasa de-¤iflikli¤inin gündeme getirilmesininnedenlerinden bir tanesi budur. Bir dedünyadaki kapitalist emperyalist sis-tem aç›s›ndan birtak›m de¤ifliklikler

oldu. Sovyetler Bir-li¤i'nin y›k›lmas›n-dan sonra as›l tercih,sermayenin önünde-ki her türlü engelin

aç›lmas›, sermayenin serbest dolafl›m›ve Amerika'n›n yeni BOP denen proje-sine uygun siyasal düzenlemeler yap-mak istiyor, Türkiye'de, Ortado¤u'da,Asya'da. AKP'nin getirdi¤i bu anayasade¤iflikli¤i de, hem biraz önce bahset-ti¤im küresel yani sermayenin arzula-r›na uygun, bir taraftan da BOP’a uy-gun. Esasen burjuvazinin de iste¤i buflekildedir. Çünkü 1990'lar›n bafl›ndanitibaren TÜS‹AD 3-4 kere anayasa de-¤iflikli¤i için raporlar, taslaklar haz›r-latm›flt›r. TOBB ve burjuvazinin di¤erbirtak›m kurumlar› anayasa taslaklar›haz›rlatm›flt›r. Yani burjuvazinin gün-demindeydi anayasa de¤iflikli¤i, AKPflimdi bunu gündeme getirdi.

33))AKP'nin anayasas›n›n ‘ide-olojisiz’ oldu¤u iddias›na ve

anayasada ba¤›ms›zl›k konusunun yeralmamas›na ne diyorsunuz?

SSüürreekk:: Anayasalar ideolojisiz ol-maz, tam tersine belli ideolojilerin hu-kuki anlamda billurlaflm›fl ifadesidir.AKP'nin gündeme getirdi¤i anayasada liberal, neo-liberal ideolojinin ifa-desi bir anayasad›r. Dolay›s›yla, örne-¤in, iflçi s›n›f›n›n iktidar oldu¤u bir

EEMMEEPP GGYYKK ÜÜyyeessii KKaammiill TTeekkiinn SSÜÜRREEKK:: ‘Halk›n iradesi meclise yans›m›yor’

Page 25: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

Say›: 128 25RÖPORTAJ

sistemin anayasas› da, iflçi s›n›f›n›nideolojisine uygun olacakt›r. Dolay›-s›yla ideolojisiz anayasa olmaz.

Ba¤›ms›zl›k meselesine gelince,burjuvazi küresel olarak bütün sistem-lerin birbirine ba¤l› olmas› gerekti¤inisavunuyor. Zaten emperyalist kapita-list sistemde de bu böyledir. Dolay›-s›yla böyle bir sistemin anayasas›nda,neo-liberal bir anayasada ba¤›ms›zl›k-tan söz edilmesi mümkün de¤ildir.Hatta, 1982 Anayasas›’ndan farkl› ola-rak, devlet egemenli¤inin uluslararas›sözleflmelere göre k›s›tlanabilece¤in-den söz ediliyor. Yani, AB'ye girilirseegemenlik bu birlik içinde k›s›tlanabi-lir deniyor. Dolay›s›yla, ba¤›ms›zl›klailgili böyle negatif bir düzenleme var.Sözde varoldu¤u söylenen ba¤›ms›zl›-¤›n s›n›rlanmas›na iliflkin bir madde devar. Ba¤›ms›zl›k konusunun anayasa-da yer almas› durumunda, anayasan›nilk maddelerinde, anayasan›n bafl›ndaolmas› gerekir. Yani, tarif edilen devletba¤›ms›z demokratik halkç› bir devlet-tir gibi bir fleyler olmas› laz›m.

44))‹lerici, demokrat güçler ana-yasa tart›flmas› sürecine bir-

likte nas›l müdahale edebilir, HalkAnayasas› Tasla¤›, birlikteli¤in zeminiolabilir mi?

SSüürreekk:: fiimdi bir halk anayasas›bugünden oluflturmak mümkün de¤ildiye düflünüyoruz. Onun için bizimaç›m›zdan ilerici, halkç› bir anayasatasla¤› haz›rlamak de¤il yap›lmas› ge-reken. Yap›lmas› gereken halk›n talep-lerinin öne ç›kart›lmas› ve bu yap›la-cak olan anayasada bu taleplerin yer

almas› için halk›n mücadelesinin ör-gütlenmesi. Taleplerinin örgütlü birflekilde ileri sürülmesi diye düflünüyo-ruz. Çünkü ilerde kurulacak bir halkiktidar›n›n anayasas›n› bugünden ha-z›rlamak çok do¤ru ve demokratik biryöntem de¤ildir diye düflünüyoruz. Oyüzden yani halk iktidar›n› kurdu¤uzaman zaten kendi demokratik yolla-r›yla, yöntemleriyle anayasas›n› olufl-turacakt›r. Kurumlar›yla, organlar›ylaoluflturacakt›r.

"Ba¤›ms›zl›¤›, demokrasiyi ve ulus-lar›n haklar›n› ve tüm halk›n özgürlü-¤ünü esas alan bir anayasa" talebi bi-zim için karfl› ç›k›lacak bir öneri de¤il.Yani bu temelde ya da baflka birtak›mtalepler temelinde biraraya gelinebilir.Yani, sonuç olarak, buna bir itiraz›m›zolmaz, ama bütün herkesi de bunun et-raf›nda birlefltirelim, bunun etraf›ndabirleflmeyenler d›flta kals›n diye birzorlama olmaz. Yani biraz önce bah-setti¤im gibi haklar›n ve özgürlüklerinanayasada yer almas›, geniflletilmesikonusunda mücadele etmek isteyen,ç›kar› olan kesimler biraraya geldi¤izaman kendi ortak paydalar›n› olufltu-rurlar.

55))Halk için bir anayasam›z›nolabilmesi için ne yapmal›?

SSüürreekk:: Yukarda aç›klamaya çal›flt›-¤›m gibi, yap›lmas› gereken, halk›n

hak ve özgürlük taleplerinin yeni ana-yasada yer almas› için mücadele et-mektir. Sadece hak ve özgürlükler de-¤il, iflçi s›n›f›n›n ekonomik ve sosyalhaklar›n›n da yeni anayasada yer alma-s› için mücadele etmek gerekir. E¤itimve sa¤l›¤›n paras›z ve devlet taraf›ndanverilmesi, lokavt›n yasaklanmas›,grev-genel grev-hak grevi-dayan›flmagrevinin, memurlar›n toplu sözleflmeve grev hakk›n›n kabul edilmesi, iste-yen herkese devlet taraf›ndan bir ifl ve-rilmesi, herkese emeklilik hakk›, hafta-da iki gün tatil, y›ll›k bir ay tatil gibihaklar›n herkese uygulanmas›, haftal›kçal›flma saatinin 35 saate indirilmesi,herkese oturabilecek bir konutun dev-let taraf›ndan sa¤lanmas›, emeklilikyafl›n›n kad›nlarda 50 erkeklerde 55yafl›na indirilmesi, çocuklar›n 18 yafl›-na kadar çal›flmas›n›n yasaklanmas›,11 y›ll›k e¤itimin zorunlu ve paras›zolmas›, e¤itim ve sa¤l›k hizmetlerinindevlet taraf›ndan verilmesi, özel hasta-ne, okul ve dersanelere izin verilme-mesi, vb. vb. Bunun d›fl›nda kad›nlariçin çeflitli haklar. Krefl hakk›, do¤umizni hakk›. Tabii, en baflta Kürt Soru-nu'nun çözümü için bir formülasyongerekir. Herkese anadilde e¤itim hak-k›, kendi kültürünü ve dilini gelifltirmeiçin olanaklar›n yarat›lmas›, yerel yö-netimlerin güçlendirilmesi, anayasa-dan Türk etnik vurgusunun ç›kar›lmas›ve bütün uluslar›n ve milliyetlerin or-takl›¤›na vurgu yap›lmas› vs. vs.

Bunlar ve benzeri bir dizi talep, bi-raz önce bahsetti¤im partiler ve örgüt-ler taraf›ndan savunulmal› ve anayasa-ya konulmas› için mücadele edilmelidiye düflünüyoruz.

AKP'nin getirdi¤i bu anayasade¤iflikli¤i de, hem sermayeninarzular›na uygun, bir taraftan

da BOP’a uygun. Esasenburjuvazinin de iste¤i bu

flekildedir.

11))Bir anayasasizce neleri

içermeli ve nas›l ya-p›lmal›?

HHüüsseeyyiinn KKaarraabbuulluutt:: Dilersenizsorunuzun ikinci bölümünden bafllaya-l›m. Anayasa, ad›ndan da anlafl›laca¤›üzere devlet kurarak bir arada yaflayan

toplumsal kesimlerin hangi koflullardabirarada yaflayacaklar›n›n çerçevesiniortaya koyan, hem tek tek bireylerin,hem de toplumsal kesimlerin hak vesorumluluklar›n› belirleyen ana sözlefl-medir. Dolay›s› ile bir anayasa toplu-mun farkl› kesim ve gruplar›n›n, örgüt-lenmeleri ve temsilcileri arac›l›¤› ilekat›lacaklar› gerçek bir tart›flma süreci-

nin ürünü olmal›d›r.fiimdi “özgürlükçü” arkadafllar k›-

zacak ama bence bir anayasa nelerin“özgür” oldu¤unu hükme ba¤lad›¤›gibi, nelerin “yasak” oldu¤unu dahükme ba¤lar/ba¤lamal›d›r. Bu neden-le ben özellikle bizim için çok önemliolan bir yasaktan bafllamak istiyorum.Öncelikle insan›n insan› sömürmesine

TTKKPP ‹‹ssttaannbbuull ‹‹ll BBaaflflkkaann›› HHüüsseeyyiinn KKAARRAABBUULLUUTT::‘Halk için anayasa halk›n örgütlü mücadelesi ile elde edilebilir’

Page 26: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

26 RÖPORTAJ 28 EEkim 22007

yol açabilecek ifl, ifllem ve düzenleme-ler kesinlikle yasaklanmal›d›r. ‹flsizlikyasaklanmal›, çal›flma hakk› devletinher yurttafla sa¤lamak zorunda oldu¤ubir hak olarak yer almal›d›r anayasametninde. Ulusal-etnik kökenin birayr›cal›k ya da d›fllanma-ezilme nede-ni yap›lmas› yasaklanmal›. Bu toprak-larda yaflayan tüm etnik-ulusal toplu-luklar›n dil ve kültürleri devlet güven-cesi alt›na al›nmal›; anadilde e¤itimtüm ulusal-etnik topluluklar için ana-yasal bir hak olarak tarif edilmelidir.Siyasal yaflam ve devlet ifllerinin tü-müyle ya da bir bölümüyle dine da-yand›r›lmas› yasaklanmal›d›r. Dinselinanç bireysel bir tercihtir. Bu nedenleher yurttafl herhangi bir dine inanmak-ta veya hiçbir dine inanmamakta öz-gür olmal›d›r. Lokavt yasaklanmal›,sendikalaflma ve grev hakk› anayasalgüvence alt›na al›nmal›d›r.

Ülkemizin emperyalizmin ekono-mik, askeri, mali, kültürel ve siyasalörgütlenmelerine üye olmas› yasak-lanmal›; bütün halkç›, anti-emperya-list, devrimci ve sosyalist iktidarlarladayan›flma içinde olaca¤› hükme ba¤-lanmal›d›r. Tüm yurttafllar, etnik veyatoplumsal köken, ›rk veya dil, cinsi-yet, cinsel tercih, e¤itim, dinsel inanç,meslek veya görev ayr›m› gözetilmek-sizin yasalar önünde eflit olmal›d›r.Tüm yurttafllar›n inanç ve düflüncele-rini serbestçe ifade etmeleri, anlat›m,propaganda ve örgütlenme özgürlü¤ügüvence alt›na al›nmal›; insan›n insan›sömürmesini aç›k ya da dolayl› biçim-de savunan, savafl k›flk›rt›c›s›, din is-tismarc›s›, ›rkç› ve faflist düflüncelertoplumun özgür gelifliminin önündeengel oluflturduklar› için propagandave örgütlenme özgürlüklerinden ya-rarlanamamal›d›r.

22))AKP bu anayasa de¤iflikli¤iy-le neyi amaçl›yor?

KKaarraabbuulluutt:: Bugün AKP taraf›ndangündeme getirilen “yeni anayasa” ha-z›rl›klar›n›n emekçi halk›n ç›karlar› ilehiçbir ba¤› bulunmamaktad›r. AKP hü-kümeti, 12 Eylül Anayasas›’n›n olum-suzlu¤unu bambaflka bir yerde ara-makta ve merkeze “bireysel özgürlük-leri” koyarak konuyu sapt›rmaktad›r.

Oysa 12 Eylül Anayasas›’nda bask› al-t›na al›nan, hatta yok edilen toplumsalhak ve özgürlüklerdir.

AKP “yeni anayasa”y›, 12 Ey-lül’den bu yana ve 12 Eylül Anayasa-s›’n›n da yard›m›yla örgütsüzlefltirilentoplumun, piyasa güçleri taraf›ndanbütünüyle teslim al›nmas›n›n yasal da-yanaklar›n› güçlendirmek için günde-me getirmektedir.

33))AKP'nin anayasas›n›n ‘ide-olojisiz’ oldu¤u iddias›na ve

anayasada ba¤›ms›zl›k konusunun yeralmamas›na ne diyorsunuz?

KKaarraabbuulluutt:: Bunu genifl halk ke-simlerini aldatmak için söylediklerinibiliyoruz. Diyelim ki anayasan›n tan›-m› gere¤i ideolojisiz olamayaca¤› ger-çe¤ini bir yana b›rakt›k. ‹yi de “tüccarzihniyetli” ve de “›l›ml› ‹slamc›” birparti taraf›ndan haz›rlanm›fl olan biranayasa nas›l olur da ““iiddeeoolloojjiissiizz””olur? AKP’nin anayasas› ppiiyyaassaacc››,, iiflfl--bbiirrlliikkççii vvee ggeerriiccii bir zihniyet taraf›n-dan haz›rlanm›flt›r. Ve bu zihniyet ana-yasa tasla¤›nda çok aç›k görülmekte-dir.

Ba¤›ms›zl›k, bir ülkede yaflayanhalk›n kendi kaderi üzerinde söz sahi-bi olmas›n›n en önemli kofluludur. Pi-yasa güçlerine ve emperyalist devlet-lere itaat eden bir ülke ba¤›ms›z veegemen olamaz. Bu nedenle anayasa-da ve de¤ifltirilemez maddeler aras›n-da mutlaka yer almal›d›r.

44))‹lerici, demokrat güçler ana-yasa tart›flmas› sürecine bir-

likte nas›l müdahale edebilir, HalkAnayasas› Tasla¤›, birlikteli¤in zeminiolabilir mi?

KKaarraabbuulluutt:: Devrimci, ilerici güçlerolarak bu “anayasa” tart›flmas›n› bir

ddüüzzeenn ttaarrtt››flflmmaass››nnaa ddöönnüüflflttüürrmmeekk im-kan ve sorumlulu¤uyla karfl› karfl›ya-y›z. Süreci bu flekilde de¤erlendirendevrimci, ilerici güçlerin gerek ayr› ay-r›, gerekse de birlikte yürütecekleri ça-l›flmalar›n sürece do¤ru ve devrimci birmüdahale olaca¤›n› düflünüyorum. Par-timiz sürece bu anlamda bir müdahale-de bulunabilmek, anayasa tart›flmas›n›bir düzen tart›flmas›na dönüfltürmekamac›yla iflçiler, emekçiler, köylüler,ayd›nlar taraf›ndan tart›fl›lmas›, geliflti-rilmesi ve gerici, iflbirlikçi, piyasac›burjuva anayasa giriflimlerine karfl› birseçenek haline getirilmesi için Toplum-cu Anayasa tasla¤›n› tart›flmaya açm›flbulunmakta.

Hem bizim yürüttü¤ümüz bu çal›fl-man›n ve hem de Haklar ve Özgürlük-ler Cephesi taraf›ndan önerilen HalkAnayasas› Tasla¤› çal›flmas›n›n, içe-rikte kimi farkl›l›klar bar›nd›rmaklabirlikte, sürece hangi perspektif vearaçlarla müdahale edilmesi gerekti¤ikonusunda önemli ve do¤ru aç›l›mlaroldu¤unu düflünüyorum. fiu anda ayn›konuda farkl› çal›flmalar yürütmemizibir zaaf olarak de¤erlendirmiyorum.Yürütülmekte olan çal›flmalar›n h›z›n›kesmeden, sürece birlikte müdahalekonusunda aray›fllar› sürdürmekte veolanakl› her durumda ortak pratiklerihayata geçirmekte yarar oldu¤unu dü-flünüyorum.

55))Halk için bir anayasam›z›nolabilmesi için ne yapmal›?

KKaarraabbuulluutt:: Belki çok beylik birsöz olacak ama bunun örgütlenip mü-cadele etmekten baflka bir yolu yok.Halk için bir anayasa ancak halk›n ör-gütlü mücadelesi ile elde edilebilir.E¤er birileri bunun d›fl›nda bir yoldanya da yollardan söz ediyorsa; iflte,“AB süreci bizi acayip demokratiklefl-tirecek, bu sayede demokratik bir ana-yasam›z olacak” ya da “AKP askerindefterini dürecek, sivil bir anayasam›zolacak” vb. bilelim ve emin olal›m kibunlar bizden de¤ildir. Bilerek ya dabilmeyerek egemenlerin de¤irmeninesu tafl›maktad›rlar. Emekçi halk›n ör-gütlü gücünden baflka hiçbir güçemekçiler için, halk için bir anayasayapmaz.

Ba¤›ms›zl›k, bir ülkede yaflayanhalk›n kendi kaderi üzerinde söz

sahibi olmas›n›n en önemlikofluludur. Piyasa güçlerine ve

emperyalist devletlere itaat edenbir ülke ba¤›ms›z ve egemen

olamaz. Bu nedenle anayasadave de¤ifltirilemez maddeler

aras›nda mutlaka yer almal›d›r.

Page 27: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

11))Bir anayasasizce neleri

içermeli ve nas›l yap›lmal›?

CCeezzmmii EErrssöözz:: Anayasa öncelikleuzmanlardan oluflan bir kurucu meclistaraf›ndan yap›lmal›. Daha sonra mec-lise sunulmal›, mecliste tart›fl›ld›ktansonra medyaya ve kamuoyuna tan›t›l-mal›. Çok genifl bir tart›flma ortam› ya-rat›lmal›, anayasa sorgulanmal›. Ard›n-dan sivil toplum örgütleri, meslek ör-gütleri, sendikalar, bireyler devreyegirmeli, onlar›n da görüflleri al›nmal›,en sonunda halka sunulmal›. fiu andaAKP’nin haz›rlad›¤› anayasa bu söyle-di¤im süreçlerden eksik. Kapal› kap›-lar ard›nda yap›l›yor. Kurucu meclisdiye bir fley yok bu anlamda.

Anayasada türban ve laikli¤in önplana ç›kar›lmas› yanl›fl bence. Anaya-sada temel al›nmas› gereken demokra-tikleflme. Demokratikleflme temelal›nd›¤› zaman türban ve laiklik mese-lesi zaten çözülür. Anayasa tüm yasa-lar›n üstünde olan, tüm yasalar› belir-leyen bir çat›d›r. Bu çat›n›n sütunlar›-n›n da demokratikleflmenin üzerindeyükselmesi laz›m. Demokratikleflmeart› birey hak ve özgürlükleri temelal›nmal›.

22))AKP bu anayasa de¤iflikli¤iy-le neyi amaçl›yor?

EErrssöözz:: fiu ana kadar yeterli bilgi sa-hibi de¤iliz. Dini e¤itimle, türbanla il-gili maddeler rahats›z edici, anayasayatafl›nmas› sak›ncal›. Türban anayasalbir mesele de¤ildir. Onun d›fl›nda enbüyük sorunlardan biri Kürt sorunu.1921 Anayasas›’ndaki madde, -ki çokilerici bir madde o- “devlet her türlüfarkl› dil ve kültürlere sayg› duymal› veönünü açmal›” maddesi var. Bu ülkedebir Kürt kültürü var, Kürt dili var. Dev-letin bu dile, kültüre sayg› duymas›, ko-rumas› gerekiyor.

33))AKP'nin anayasas›n›n ‘ide-olojisiz’ oldu¤u iddias›na ve

anayasada ba¤›ms›zl›k konusunun yeralmamas›na ne diyorsunuz?

EErrssöözz:: ‹deolojisiz olmas› mümkünde¤il. Maddenin tabiat›na ayk›r›. Bizne kadar tart›fl›rsak tart›flal›m, sonuçtaanayasay› hakim s›n›f yapar. Dolay›-s›yla hakim s›n›f da flu veya bu orandakendi ideolojisini oraya geçirir. Bizimderdimiz farkl› kesimler için, marji-naller için, az›nl›klar için alabildi¤incegenifl özgürlük alanlar›n›n aç›lmas›n›dayatmak.

Kesinlikle ba¤›ms›zl›k konusununtart›fl›lmas› laz›m. Çünkü Türkiye'ninba¤›ms›zl›¤› flu anda tehlikede. Kültü-rel bir bask› alt›nda Türkiye. Ekono-mik siyasi olmaktan çok Türkiye kül-türel ba¤›ms›zl›¤›n› kaybediyor. Em-peryalist bir kültürün bask›s› alt›nda.Bu konuda da bu yozlaflmay›, kültürelistilay› engelleyecek maddeler olmas›laz›m anayasada.

44))‹lerici, demokrat güçler ana-yasa tart›flmas› sürecine bir-

likte nas›l müdahale edebilir, HalkAnayasas› Tasla¤›, birlikteli¤in zeminiolabilir mi?

EErrssöözz:: Bütün devrimci, demokra-tik güçlerin, düflüncelerini dile getire-ce¤i ortak bir platformda biraraya gel-mesi gerekiyor. Konuyu halka tafl›ma-s›, bilinçlendirmesi gerekiyor.

Türkiye Cumhuriyeti’ne yurttafll›kba¤›yla ba¤l› olan herkes din, ›rk, kül-tür fark› olmaks›z›n TC vatandafl›d›r.Bu maddenin girmesi laz›m. Kürt kim-li¤ini yok sayan maddelerin ç›kart›l-mas›, Kürt kimli¤inin anayasal güven-ceye al›nmas› gerekiyor. MGK anaya-sal organ olmaktan ç›kar›lmal›d›r. Ge-nelkurmay, Milli Savunma Bakanl›-¤›’na tabi olmal›d›r. Askeri Yarg›taykald›r›lmal›, Yarg›tay'a dönüfltürülme-li. YÖK anayasal organ olmaktan ç›-kart›lmal›, yerine üniversiteler aras›koordinasyonu sa¤layan bir birimoluflturulmal›. Birey hak ve özgürlük-lerinin önündeki tüm engeller kald›r›l-mal›. Bunlar olmazsa buna demokratikbir anayasa diyemeyiz. Bana kalsa benbir sosyalist olarak militarizmin kald›-r›lmas›n›, dünyaya evrensel bar›fl gel-mesini, mülkiyetin kald›r›lmas›n› filan

isterim. Bütün özel flirketle-rin kamulaflt›r›lmas›n› iste-rim mesela.

Yeni anayasa için top-lumdaki marjinaller de benim anaya-sam demeli. ‹nsanlar istedikleri gibicinsel kimliklerini yaflayabilmeli. Birdi¤er konu da çevreyle ilgili devletinbir düzenlemesi yok. Yine vicdani redhakk›. Bu hakk›n› kullanmas› laz›m.Yoksullu¤un, yoksulun oldu¤u yerdeadaletten de demokrasiden de sözedi-lemez. Askeri bütçeyi kesecek, Diya-net ‹flleri'nin bütçesini kesecek. Yerelidareler güçlendirilmeli. Sendikal hak-lar önündeki s›n›rlar kald›r›lmal› ke-sinlikle. Polis hak ve selahiyetleri ka-nunu s›n›rland›r›lmal›. Hrant Dink ci-nayeti, Bayrampafla operasyonu... bü-tün karanl›k davalar ayd›nlat›lmal›. FTiplerinin demokratik bir ülkede varl›-¤› sonuna kadar sorgulanmal›.

Haklar ve Özgürlükler Cephesi’ninHalk Anayasas› Tasla¤›’nda bahsetti¤i-niz "Ba¤›ms›zl›¤› demokrasiyi ulusla-r›n haklar›n› ve halklar›n özgürlü¤ünüesas alan bir anayasa" maddesi teme-linde birleflmek zor de¤il. Akl›n yolubirdir. Ve bu savunulmas› gereken birmadde. Ve bu madde temelinde birlefli-lebilir ve bu sa¤lam bir birleflme olur.

55))Halk için bir anayasam›z›nolabilmesi için ne yapmal›?

EErrssöözz:: Halk›n bilinçlenmesi laz›m.Böyle bir halk›n kendi anayasas›n›yapmas› bana çok zor geliyor. Halk›-m›z hakim ideolojiler taraf›ndan yoz-laflt›r›lm›fl, e¤itimsiz b›rak›lm›fl. ‹zle-nen dizilere, halk›n beklentilerine ba-k›n. Devrimcilere burda çok ifl düflü-yor. Halk›, kendi eme¤ine sahip ç›k-mas› için bilinçlendirmesi gerekiyor.Örgütlü mücadeleden geçer bu. Bugünmaalesef bunu göremiyorum. Yak›nzamanda da olaca¤›n› sanm›yorum.Biz de bir emekçi anayasas›n›n olufl-mas› yolunda sab›rla metanetle yorul-madan çaba harcamam›z gerekiyor,bunun temeli de örgütlenme. Ama bizde demokrat olmal›y›z. Önce devrim-ciler farkl› kültürlere, kimliklere, etnikyap›lara cinsel kimliklere sayg› duy-mal›.

CCeezzmmii EERRSSÖÖZZ ((YYaazzaarr)):: ‘Ba¤›ms›zl›kkonusunun tart›fl›lmas› laz›m’

Say›: 128 27RÖPORTAJ

Page 28: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

28 6 KASIM 28 EEkim 22007

12 Eylül Cuntas›’ndan günümü-ze, gençlikle ilgili hemen hemenhiçbir de¤erlendirme yoktur ki,içinde YÖK geçmesin. Cuntan›ngençli¤e yönelik savafl›n›, kurulu-flundan itibaren YÖK üstlenmiflti.Gençli¤in bafl›na ony›llard›r belaolan YÖK, 12 Eylül faflist cuntas›-n›n e¤itim alan›ndaki kurumlaflma-s›yd›.

Bugün YÖK’e karfl› mücadeleyiyürütenler, YÖK kuruldu¤unda he-nüz daha do¤mam›fllard›. YÖK, 26y›ld›r, dünün, bugünün ve yar›nlar›ngençlerinin gelece¤ini yoketme sava-fl› sürdürüyor. Gençlik, bu nedenle 26y›ld›r YÖK’e karfl› mücadele ediyor.

Bunca zamand›r gençli¤in gele-ce¤ini karartan bu kurum neden venas›l kuruldu?

Düzenin istedi¤i gençlik tipi hiç-bir hak talebinde bulunmayan, dü-flünmeyen, duyarl›l›klar› olmayan,apolitik bir gençlikti ve YÖK bugençli¤i yaratmakla görevliydi.YÖK’ün program›; 12 Eylül Cunta-s›’n›n, binlerce ö¤retim üyesi ve ö¤-renciyi okuldan atarak, tutuklaya-rak, gençlik örgütlenmelerini kapa-t›p yasaklayarak yapt›¤› “temizli-¤in” ard›ndan bu durumu kal›c›lafl-t›racak flekilde oluflturulmufltu.

E¤itim sistemi öyle düzenlen-miflti ki, ö¤renci gençlik derslerdenbafl›n› kald›ramaz hale getirildi. Fa-kat bunca yo¤un çal›flmaya ra¤men,

e¤itim kalitesi aç›s›ndan dünya s›ra-lamas›nda ilk 500’e dahi giremeyenüniversiteleri yaratt›.

12 Eylül’ün bask›-terör, iflkence,okuldan atma gibi uygulamalar›n›süreklilefltirerek, gençli¤i zapturaptalt›na almaya çal›flt›.

Yozlaflt›rma, dejenerasyon yarat-ma politikas› gençli¤in üzerinde dü-zenli olarak uyguland›, öyle ki, okulyönetimleri üniversitelerde içki par-tileri düzenledi, uyuflturucununyayg›nlaflmas›na göz yumuldu, po-lis eliyle teflvik edildi.

K›sacas›, düzen için tehlikesizgençlik yaratma hedefine, üniversi-telerde YÖK arac›l›¤›yla yüründü.

1122 EEyyllüüll’’üünn YYÖÖKK iillee bbaaflflaarr--dd››¤¤››,, ee¤¤iittiimmddee ffaaflfliisstt yyöönneettii--mmiinn kkuurruummllaaflfltt››rr››llmmaass››dd››rr

Elbette YÖK’ten önce üniversi-telerde hiçbir sorun yoktu, hepsiYÖK ile geldi denemez. Fakat,YÖK’ün ve dolay›s›yla YÖK arac›-l›¤›yla 12 Eylül’ün en büyük baflar›-s›, okullarda yaratt›¤› faflist kurum-laflman›n yan›nda, bu e¤itim siste-mine karfl› mücadeleyi en geri nok-talara kadar itmeyi baflarm›fl olma-s›ndad›r.

Bu nedenledir ki, bir dönemlerkimsenin akl›ndan bile geçiremedi-¤i uygulamalar, bugün hayata geçi-rilebilmektedir. Örne¤in, kimi üni-

versitelerde ö¤rencilerin kendi fa-külteleri d›fl›ndaki fakültelere gir-mesi bile yasaklanabilmifltir. Kibunlar düzenin nihai hedefi de de-¤ildir, bask› politikas›n›n bir s›n›r›yoktur. Hayata geçirebildi¤i her uy-gulamay› bir yenisi izleyecektir.

Mücadelenin geriletilmesine pa-ralel olarak da, ad›m ad›m gerici-fa-flist e¤itim sistemi kurumlaflt›r›lm›fl-t›r. Bu e¤itim sisteminin bütününekarfl› mücadele etmeden, örne¤in is-lamc›lar›n salt baflörtüsüne karfl›ç›kmas› gibi, sadece kimi uygula-malar›na karfl› yürütülen mücadelegençli¤in sorunlar›n› çözmektenuzak olacakt›r.

YYÖÖKK’’üünn yyeerriinnee AAKKPP’’nniinnYYÖÖKK’’üünnüü kkooyymmaakk ggeennççllii¤¤iinnssoorruunnllaarr››nn›› ççöözzmmeezz

Gençlik YÖK’e karfl› mücadeleederken, YÖK’ün kald›r›lmas›n› is-terken, ““ccuunnttaann››nn yy››pprraannmm››flfl YYÖÖKK’’üüggiittssiinn,, yyeerriinnee AAKKPP’’nniinn YYÖÖKK’’üü ggeell--ssiinn”” demiyor. Gençlik YÖK’ün kal-d›r›lmas›n› ve halk için bilim üreten,halk için e¤itim veren kurumlar›ngetirilmesini istemekte ve bununmücadelesini yürütmektedir.

YÖK kald›r›l›yor gibi yap›larak,yerine getirilen kurumlarla okullar-da gerici-faflist e¤itim sistemi de-vam ettirildi¤i sürece gençli¤in so-runlar› sürüyor olacakt›r.

Bu nedenle, gençli¤in talebi birisim de¤iflikli¤iyle geçifltirilemez,

YÖK’e Karfl› Mücadele; Gençli¤in Onuru, Gururu, Görevidir!

YÖK’e HHay›r! Halk ‹‹çin BBilim

Halk ‹‹çin EE¤itim!GENÇL‹K OOLARAK; BU 66 KKASIM’DA DA

YÖK’ÜN ÖÖNÜNDEYÖK’ÜN KKALDIRILMA-SINI ‹STEYEL‹M HHALK‹Ç‹N BB‹L‹M HHALK ‹‹Ç‹N

E⁄‹T‹M TTALEB‹N‹HAYKIRALIM!

Page 29: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

YÖK’te somutlanan e¤itim sistemide¤ifltirilmelidir.

Soruflturma terörüne son verilme-lidir, ö¤renci gençli¤in örgütlenmeve mücadele hakk› tan›nmal›, bask›-lar ve yasaklara son verilmelidir.

E¤itim kurumlar›ndaki k›flla di-siplinine son verilmeli, gençli¤inpolitik, üretken, halk›n›n ve ülkesi-nin sorunlar›na duyarl› bir kimlikkazanmas›n›n önüne dikilen engel-ler kald›r›lmal›d›r.

E¤itim, gerçek anlam›yla paras›zolmal›, tüm halk çocuklar›n›n e¤i-timden eflit yararlanma haklar› sa¤-lanmal›d›r.

Ö¤renci gençli¤in sorunlar› çok-tur ve talepleri de bu çerçevedeuzun listeler oluflturacak kadar faz-lad›r. Fakat bugün aç›s›ndan en gün-cel olan›, YÖK sultas›na son ver-mek ve AKP’nin anayasa de¤iflik-likleriyle YÖK’ü kald›r›yor görün-tüsü alt›nda kendi YÖK’ünü kurum-laflt›r›p meflrulaflt›rmas›n›n önünegeçmek oluflturmaktad›r.

YYÖÖKK pprrooggrraamm››nn›› hhaayyaattaaggeeççiirriirrkkeenn eellbbeetttteekkii ddiikkeennssiizzggüüll bbaahhççeessiinnddee ddee¤¤iillddii

YÖK, kuruluflundan itibarengençli¤in mücadelesiyle de karfl›-laflm›flt›r. O günden bu yana YÖK’ekarfl› say›s›z eylem, direnifl örgüt-lenmifltir. YÖK’ün uygulamalar›naboyun e¤ilmemifl ve gençli¤in siste-min çarklar› aras›nda ezilmesinekarfl› durulmufltur. Gençlik bu mü-cadele içinde birçok bedel ödemifl,fakat bu mücadele sayesindedir ki,gelece¤inin YÖK taraf›ndan teslimal›nmas›na izin vermemifltir.

Bugün halen mücadeleyi sürdü-ren bir gençlik kitlesi vard›r ve bu-günkü mücadele, gençli¤in YÖK’ekarfl› bugüne kadar verdi¤i mücade-lenin üzerinde yükselmektedir.

YYÖÖKK''ee kkaarrflfl›› mmüüccaaddeellee,, ggeennçç--llii¤¤iinn öörrggüüttlleennmmee hhaakkkk››nn››ssaavvuunnmmaakktt››rr

Gençli¤in YÖK ile birlikte gas-bedilen haklar›n›n bafl›nda örgütlen-me hakk› gelmektedir. Tüm halk ke-

simlerinin en do¤al hakk› olmas›gereken örgütlenme hakk›, bugünbirçok kesim için oldu¤u gibi genç-lik için de biçimsel olarak tan›nan,fakat pratikte yokedilen bir hak du-rumuna getirilmifltir.

Dernek kurmak serbest, fakatderne¤e üye olanlara cezalar haz›r,dernek kurmak serbest fakat bir ba-s›n aç›klamas› bile yapmamak ko-fluluyla. Güya yasalarda varolan ör-gütlenme hakk›, dernekleri terörizeederek, çeflitli biçimlerde bask› uy-gulayarak ifllevsizlefltirilmektedir.Demokrasicilik oyunu çerçevesindeörgütlenme hakk›na itiraz edileme-mekte, fakat tüm örgütlenmelerinfaflist, mevcut e¤itim sistemine iti-raz etmeyen örgütlenmeler olmas›dayat›lmaktad›r. Bunun d›fl›ndakiörgütlenmeler devletin hedefi hali-ne gelmektedir.

Bugün okullardaki YÖK düzeni,gençli¤in akademik- demokratik ta-lepli mücadelesine bile tahammüledememektedir. Oysa gençli¤in ör-gütlenme hakk›n›n tan›nmas›, saltakademik mücadele ile de s›n›rlana-maz. Bu, gençli¤e ““üüllkkee ssoorruunnllaarr››ssiizzii iillggiilleennddiirrmmeezz,, ssiizz ddeerrsslleerriinniizzeeççaall››flflmmaayyaa bbaakk››nn”” yaklafl›m›d›r.Gençli¤in politika yapma hakk›n›nelinden al›nmas›d›r. Oysa, ayn›gençlik bu ülkenin gerçekten gele-ce¤i olarak görülmekteyse, ülkenin

sorunlar›na duyars›z kalarak nas›lgelece¤imiz olacakt›r? Kendisininerede nas›l e¤itecek? Aç›k ki, budüzenin sahipleri gençli¤i gelecekolarak görmüyor, tersine gençliktenkorkuyorlar.

Gençlik, gelece¤imizdir. Genç-lik gelecek olma misyonunu kazan-mak için, YÖK’e karfl› mücadele et-mekte, örgütlenme hakk›n› savun-maktad›r.

YYÖÖKK''ee kkaarrflfl›› mmüüccaaddeellee,, hhaallkkiiççiinn bbiilliimmsseell ee¤¤iittiimmii ssaavvuunn--mmaakktt››rr

Mevcut e¤itim sistemi halk›n so-runlar›n› çözmeye, ihtiyaçlar›na ce-vap vermeye yönelik de¤ildir, bi-limsel çal›flmalar, tekellerin kar›nagöre düzenlenmektedir.

Oysa e¤itimin, küçük bir az›nl›koluflturan oligarflinin ç›karlar› çer-çevesinde düzenlenmesinin fatura-s›n› halk ve gençlik ödemektedir.

Oligarflinin ç›karlar› çerçevesin-de düzenlendi¤i için, e¤itime, sade-ce oligarflinin ihtiyaçlar›n› karfl›la-yacak eleman› yetifltirecek kadarkaynak ayr›lmakta, halk›n büyükkesimi için e¤itim olana¤› sunulma-maktad›r.

Yine ayn› çarp›k sistemin sonu-cu olarak, üniversitelerden mezunolan milyonlarca ö¤renci ifl bulama-makta, iflsizler ordusuna kat›lmak-tad›rlar.

Gençlik halk›n ihtiyaçlar›na ce-vap vermek için okuma, ö¤renmehakk›n› savunmal› ve bunun içinYÖK’e karfl› mücadele etmelidir.

YYÖÖKK''ee kkaarrflfl›› mmüüccaaddeellee,, ookkuull--llaarr››nn ggüüvveennlliikk aadd›› aalltt››nnddaakk››flflllaayyaa ççeevvrriillmmeessiinnee,, ssoorruuflfl--ttuurrmmaallaarraa,, ookkuullddaann aattmmaallaa--rraa,, ppoolliiss--iiddaarree iiflflbbiirrllii¤¤iinneekkaarrflfl›› mmüüccaaddeelleeddiirr

Günümüzde, e¤itim kurumlar›olmas› gereken okullar, adeta oli-garflinin ö¤renci gençli¤i sindirdi¤i,bask› alt›na ald›¤›, tektiplefltirerek,itaatkar kiflilikler yaratmaya çal›flt›-¤› “k›fllalar” haline getirilmifltir.

Say›: 128 296 KASIM

Liseli, ÜniversiteliGençlerimiz!

YÖK, sizin düflman›n›zd›r. YÖK, ülkemizin, halk›m›z›n

düflman›d›r. Çünkü YÖK; bu ülkeyi,yoksul halk› ve halk›n

çocuklar›n› sömüren düzeninüniversitelerdeki

temsilcisidir. Liseli, Üniversiteli

Gençlerimiz!‹flte bu nedenle,

YÖK’e karfl› mücadele, seninkendi mücadelendir.

YÖK’e karfl› mücadeledeyeralmak, gençli¤in kendi

gelece¤ine sahip ç›kmas›d›r.

Page 30: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

30 6 KASIM 28 EEkim 22007

Her okulda, liselerde bile özelgüvenlik birimleri, polisler cirit at-makta, ö¤renciler üzerinde terör es-tirmektedirler. Her okulda sivil po-lisler, ö¤renciler hakk›nda istihbarattoplamakta, nereye gitti, neredeoturdu, kiminle konufltu... takip et-mekte, okul yönetimi ile birlikte buistihbaratlar çerçevesinde ö¤renci-ler okullardan at›lmakta, çeflitli di-siplin cezalar›na çarpt›r›lmaktad›r.

Ö¤renci gençli¤i hak arama mü-cadelesinden, halk için e¤itim mü-cadelesinden vazgeçirmek için, ö¤-rencilerin her eylemine sald›r›lar,ö¤rencilerin iflkenceden geçirilme-si, katletmeler, faflist sald›r›lar›n ör-gütlenmesi gibi onlarca yöntem uy-gulanm›flt›r, uygulanmaktad›r.

Bu yanlar›yla düflünüldü¤ündeYÖK’e karfl› mücadele etmek, ö¤-renci gençli¤in, oligarflinin tek tip,itaat eden kifliliksiz, kimliksiz ö¤-renci yaratma politikas›na karfl›, ki-

flili¤ini, demokratik bir ortamda ö¤-renim görme haklar›n› savunmakt›r.

YYÖÖKK''ee kkaarrflfl›› mmüüccaaddeellee,, ggeennçç--llii¤¤iinn mmeevvccuutt aannaayyaassaa ttaarrtt››flfl--mmaallaarr››nnaa mmüüddaahhaalleessiiddiirr

Emperyalizm ve oligarflinin ikti-dar partisi AKP, yeni bir anayasahaz›rl›¤› içindedir. Amaç, y›pranm›fl12 Eylül Anayasas›’n› farkl› biçim-de yeniden yazarak, sürdürmektir.Anayasan›n de¤ifltirilecek maddele-rinden birisi de YÖK ile ilgili mad-desidir.

Fakat AKP iktidar› anayasan›nbütününde oldu¤u gibi YÖK’ün deözünü de¤ifltirmeyecek, kendiYÖK’ünü yaratmak isteyecektir.

Ö¤renci gençlik buna izin ver-memeli, AKP’nin bu politikas›n›,yeni oluflturmak istedi¤i “YÖK”üdaha bu aflamada teflhir ederek sa-vunulamaz hale getirmelidir.

YÖK’e karfl› mücadele etmek,bu yan›yla gençli¤in anayasa tart›fl-malar›na müdahale etmesi anlam›nada gelmektedir. Gençlik ne cunta-n›n, ne de AKP’nin YÖK’ünü iste-memektedir. Gençlik; halk için bi-lim, halk için e¤itim istemektedir.

Ony›llard›r, gençli¤in devrimci,halk›n› ve vatan›n› seven, emperya-lizme karfl› ba¤›ms›zl›¤› savunan,yüksek ahlaki de¤erlere sahip ç›kankimli¤ini yoketmek için u¤raflmak-tad›rlar. Gerçek olan, bu çabalar›n-da mesafe katetmifl olmalar›d›r.Gençlik YÖK’e karfl› yürüttü¤ü mü-cadele içerisinde, ülkesinin ba¤›m-s›zl›¤›n› isteyen, halk için demokra-si isteyen, halk›n yoksullu¤una kar-fl› sosyalizmi isteyen gençlik kimli-¤ini tekrar kazanacakt›r.

Gençlik YÖK'e karfl› mücadele-yi tüm kararl›l›¤›yla sürdürecek vegericili¤in engellemelerine karfl› ge-lece¤ini kazanacakt›r.

�� 11998811:: Dev-Genç, 1981 y›l›nda,YÖK henüz anaya-sal bir kurum de¤ilken,YÖK’ün misyonunu tah-lil ederek “YÖK'e Ha-y›r” Kampanyas› bafllatt›.Kampanyan›n iki temelslogan› flunlard›: “CuntaBilim, Özgürlük Düflma-n›d›r”, “ÜniversitelerinFaflistlefltirilmesine ‹zinVermeyece¤iz”. Kampan-yada YÖK merkezi Dev-Genç ta-raf›ndan bombaland›.� 11998844--11998855:: At›lmalara, tek tipdernek yasas›na ve okullardaki so-runlara karfl› eylemler yap›ld›. � 11998877:: Nisan eylemlerindegençlik, taleplerini caddelere,alanlara ç›karak hayk›rm›flt›. � 11998888:: 18 Nisan’da ‹.Ü. rektör-lük iflgaliyle gençli¤in mücadelesiyeni bir boyut kazand›. � 66--1133 KKaass››mm 11998899: ““YYÖÖKK’’üüPPrrootteessttoo vvee DDeemmookkrraattiikk ÜÜnniivveerrssii--ttee ‹‹ççiinn MMüüccaaddeellee HHaaffttaass››”” çerçe-vesinde, YÖK’e karfl› kampanyayürütüldü.� 66 KKaass››mm 11999900: ““YYÖÖKK’’ee HHaa--

yy››rr”” fliar›yla birçok okulda yüzdeyüzlük kat›l›mla 12 Eylül sonras›ilk defa boykot yap›ld›. 6 Kas›mve sonras› yüzlerce gözalt› yafland›ve 10 kifli tutukland›.� 66 KKaass››mm 11999911:: Boykot haz›rl›-¤›yla TÖDEF'in Gençlik Kurultay›çal›flmalar› birlikte yürütüldü. 34ilin gençlik önderleri gözalt›naal›nd›, tutukland›, ama 6 Kas›mboykotu buna ra¤men gerçekleflti-rildi.� 66 KKaass››mm 11999922:: YÖK’e karfl›boykot sürdü. Okullarda polis jan-darma iflgali yafland›. Boykot 41ildeki yayg›nl›¤›yla, çok yönlüsürdürülen kampanyas›yla 6 Ka-

s›m’›n geleneksel-lefltirilmesinde et-kili oldu.

� 66 KKaass››mm 11999944:: ‘94boykotunun en önemliözelli¤i aakkttiiff bbooyykkoottolarak hayata geçiril-mesidir. Önemli birgençlik kitlesi boykotgünü okullar›na gelmifl,forumlar, yürüyüfller,flenlikler düzenlemifl,derslere girmemifltir.

Boykota, Demokratik Lise ‹çinMücadele Komiteleri(DLMK) li-selerde boykotla, gecekondu halk›gösterilerle ve esnaf kepenk kapat-mayla destek verdi. � 66 KKaass››mm 11999955:: Boykot, pekçok okulda yürüyüfller, forumlarve flenliklerle gerçeklefltirildi.� 66 KKaass››mm 11999966:: ‹ktidar günleröncesinden tüm ülkede yüzlerceö¤renciyi gözalt›na ald›, onlarcaokulda sald›r›lar yafland›. Yüzdenfazla ö¤renci sald›r›lar sonucu has-tanelere kald›r›ld›. ‹ki bine yak›nö¤renci gözalt›na al›nd›. Boykotbuna ra¤men gerçeklefltirildi.

--ddeevvaamm eeddeecceekk--

6 Kas›m Eylemlerinin Kronolojisi

Page 31: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

Say›: 128 31TEOR‹

Sevgili okurlar›m›z, merha-ba. Sohbetimize, iktidar pers-pektifinin çeflitli konularda nas›lsomutland›¤›n› ele alarak devamedece¤iz. Hamide arkadafl›m›zsohbetimizin devam›nda da bi-zimle.

Geçen bölümün sonunda be-lirtti¤imiz gibi, Özlem, “iktidariddias› tafl›yan bir örgütün sahipolmas› gereken özellikler” konu-sunda, siyasal aç›dan anti-emperya-list, anti-oligarflik olmas›gerekti¤ini anlatm›fl, an-cak mücadele biçimi ve ör-gütlenme aç›s›ndan bölü-mü kalm›flt›. fiimdi bu bö-lümden devam etmek üze-re, sözü Özlem’e veriyo-rum.

ÖÖzzlleemm:: Evet, bu bö-lümü tamamlamak üzere flunu söy-leyeyim. ‹ktidar iddias› ve perspek-tifine sahip bir siyasi hareket için,ülkemiz koflullar›nda alternatif ol-man›n bbeelliirrlleeyyiiccii iikkii kkooflfluulluu, silahl›mücadele ve illegal örgütlenmedir.Ülkemizde bunlar olmaks›z›n birhareketin maddi anlamda alternatifoldu¤u iddias›nda bulunmas› sözko-nusu olamaz. Elbette burada kastet-ti¤imiz her ikisinin de stratejik birolgu olarak ele al›nmas›d›r. Zamanzaman zorunluluklar nedeniyle k›s-mi bir illegaliteye baflvurulmas› ve-ya dönemsel olarak zaman zamansilahl› eylemler yap›lmas›, kastetti-¤imiz stratejik anlay›fl›n karfl›l›¤›de¤ildir. Silahl› mücadelenin iktidarhedefiyle ve stratejik bir anlay›fllaele al›nmas›n›n iki önemli ölçütüvard›r; birincisi silahl› mücadele veaskeri örgütlenmenin, halk savafl›ve halk ordusu yaratma anlay›fl›ylaele al›nmas›; ikincisi ise, silahl› mü-cadeleyi savunan ve uygulayan birhareketin emperyalizmin ve oligar-flik diktatörlü¤ün yo¤un sald›r›lar›-na maruz kalaca¤› aç›k oldu¤unagöre, her ikisinde de ›srar ve karar-l›l›k gösterilmesidir. Bu ›srar, ikti-dar perspektifinin gere¤idir.

‹ktidar perspektifine sahip olma-man›n yolaçt›¤› sonuçlar›n bafl›nda,temel-tali iliflkisini, legal-illegal

alan iliflkisini, silahl› mücadele-de-mokratik mücadele iliflkisini ddoo¤¤rruukkuurraammaammaakk gelir.

E¤er iktidar perspektifinizde netde¤ilseniz, legal olanaklar›n cazibe-sine kap›labilir veya tersinden o ala-n›n imkanlar›n› elinizin tersiyle itipillegaliteye hapsolabilirsiniz. Lega-lizme veya fokoculu¤a savrulabilir-siniz. Devrimci hareketin tarihi, buaç›lardan sapmalar›n d›fl›nda bir hatçizilebildi¤ini gösterir.

‹ktidar perspektifi kendini, sade-ce silahl› mücadele alan›nda de¤il,her alanda somutlamal›d›r. Demok-ratik alanda, ideolojik mücadelede,hapishanelerde, k›sacas› her yerdeiktidar perspektifli bir mücadele an-lay›fl› flekillenmelidir. Nitekim, bualanlarda da devrimci hareketle re-formizmin, oportünizmin çizgisiaras›nda bariz farklar vard›r. De-mokratik alandaki direnme gelene-¤i, y›llard›r devrimciler taraf›ndansürdürülmüfltür, ancak sol da y›llar-d›r bu çizgiyi benimsememe konu-sunda ›srarl›d›r. Sorun, meflrulu¤unnas›l alg›land›¤› sorunudur ve kendimeflrulu¤unu s›n›f mücadelesindekarfl›-devrime dayatmayanlar›n ikti-dar iddialar› da zay›f veya yoktur.

KKeemmaall:: Ben de Özlem arkada-fl›n anlatt›klar›n› flu aç›dan tamam-

layay›m isterseniz. ‹ktidar pers-pektifi, ayn› zamanda ssttrraatteejjiikkvvee ttaakkttiikk olan›, tteemmeell vvee ttaalliiolan› ay›rt edebilmektir. Politi-kalardaki, mücadele ve örgütlen-me biçimlerindeki birçok sapma,ço¤unlukla bunlar›n birbirinekar›flt›r›lmas›n›n bir sonucudur.Bunlar kar›flt›r›ld›¤›nda, biri, di-¤erinin yerine geçirildi¤inde,neyin niçin yap›ld›¤› belirsiz ha-le gelir; amaç kaybolur veya bu-

lan›klafl›r ve elbette so-nuç olarak bu bulan›kl›-¤›n oldu¤u yerde iktidarperspektifi diye bir fleyde kalmaz.

fiu veya bu alanda,mesela memur alan›ndagrevli, toplu sözleflmelisendika hakk›n›n kaza-

n›lmas› veya hapishanelerde bir sal-d›r›n›n püskürtülmesi veya üniver-sitelerde anti-demokratik uygula-malara, kurumlara son verilmesi, buve benzeri hedefler, talepler, ancakstratejik hedefle, yani baflka deyiflleiktidar perspektifiyle bütünlefltiril-di¤inde devrimi gelifltiren bir muh-teva kazan›rlar. De¤ilse, yukar›dasözü edilen talepler kazan›ld›¤›ndadahi, o mücadele, bizi iktidara götü-ren bir basamak oluflturmaz.

E¤er sömürü ve zulüm düzenineancak halk›n silahl› savafl›yla sonverilebilir diye tespit ediyor ve bu-nu bir strateji olarak ilan ediyorsa-n›z; o halde her alandaki mücadeleve örgütlenmeler, halk›n bu savafl›n›gelifltirmeye hizmet etmelidir.

Da¤›t›lan bir bildiri, duvara ya-z›lan bir yaz›, bir dergi, bir dernek,gerçeklefltirilen bir direnifl, k›sacas›,mücadelenin ve örgütlenmenin birparças› olarak yapt›¤›m›z her fleyinstratejiyle, iktidar perspektifiyle birilgisi vard›r, olmal›d›r. O bildiriyle,duvar yaz›s›yla, dergiyle, dernekle,biz esas olarak devrimi gelifltirmeyihedefliyoruz; o s›radan küçük faali-yetler, büyük bir hedefi gerçeklefl-tirmenin ad›mlar›d›r.

Burada anlatmak istedi¤im flu-dur; gözümüz sadece yapt›¤›m›z›görür, beynimiz günlük ifllerden

Konu: ‹ktidar Perspektifi -2-

Hayat›n

‹çindeki

TEOR‹

‹ktidar perspektifi, heran›nda ne yapt›¤›n› ve

ne yapaca¤›n› bilmektir!

Page 32: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

32 TEOR‹ 28 EEkim 22007

ötesini düflünmezse, her fley basit,yüzeysel görünecektir. Ama bununtersine yapt›¤›m›z küçük-büyük herfleyde, devrimi ve iktidar› görürsek,onu düflünürsek, o zaman yapt›¤›-m›z her fley gerçek anlam›na kavu-flacakt›r. ‹ktidar perspektifine sahipolmak da budur bir yerde.

HHaammiiddee:: Reformist, revizyo-nist kesimlerde, ço¤u zaman mili-tanca mücadelenin, faflizm karfl›s›n-daki direnifllerin küçümsendi¤inigörürüz; bunu “macerac›l›k” veya“kaba devrimcilik” gibi kavramlarlamahkum ederler. Asl›nda o tav›r vepolitikalar› reddederek alternatif ol-maktan uzaklaflt›klar›n›n ço¤u za-man fark›nda bile de¤illerdir.

Türkiye solunda halk savafl›ndanayaklanma savunuculu¤una... ayak-lanmac›l›ktan legal particili¤e... ifl-çicilikten gecekondular›n keflfine...ba¤›ms›zl›ktan otonomiye... devrim-den bar›fla... savrulmalar›n nedenle-ri aras›nda, iktidar perspektifindenuzaklaflma veya o perspektife hiç sa-hip olmama vard›r. Ve ben, HalkAnayasas› karfl›s›ndaki küçümseyi-ci, yok say›c› tutumlar›n›n kayna¤›-n›n da ayn› oldu¤unu düflünüyorum.

“Militan çizgi” aç›s›ndan flunubelirtelim ki, alternatif olmak, herkoflulda direnme çizgisinde durabil-mektir. Faflizmin zulmü karfl›s›ndateslimiyet çizgisi izliyorsan›z, kar-fl›-devrimci rüzgarlar karfl›s›nda biro yana, bir bu yana savruluyorsan›z,ihanetler, darbeler yalpalaman›zayol aç›yorsa, orada elbette bir alter-natiften söz edilemez.

MMaazzlluumm:: Evet, Hamide önem-li bir noktaya de¤indi. Direniflleri,ödenen bedelleri küçümseyip, kü-çücük kazan›mlar›, zaferleri alabil-di¤ine abartanlara bak›n; oradamutlaka iktidar perspektifindenuzakl›¤› görürsünüz. Küçük kaza-n›mlar, zaferler, devrim mücadele-sinde elbette önemsiz de¤ildir, fakatiktidar hedefi olan bir siyasi hareketbunlarla yetinemez. Bunlarla yeti-nilmesini, geçmifl baflar›lar›yla övü-nülmesini bir çizgi haline getire-mez. Getiriyorsa, orada iktidar he-

definin yerini grupçuluk, rekabetçi-lik alm›fl demektir. Onun art›k tümk›yaslar›, oligarfliyle de¤il, sol’lad›r.Oportünizmin abart›c›l›¤›n›n köke-ninde de bu vard›r.

‹ktidar perspektifindeki nneettllii¤¤iivvee kkaarraarrll››ll››¤¤›› göstermesi aç›s›ndan,Yeni Çözüm’de yay›nlanan bir yaz›-dan flu bölümü aktarmak istiyorum:

“... Öyle san›l›yor ki, devrimci-ler aç›s›ndan al›nabilecek tek k›s-tas, biz mi daha güçlüyüz, yoksa d›-fl›m›zdaki sol mu? Bu türden k›yas-lamalar›n baz› durumlarda anlam›elbette vard›r. Ne var ki, s›n›f müca-delesinin flimdiki aflamas›nda genelsolun (d›fl›m›zdaki solun) gücü gözönüne al›nd›¤›nda k›yaslamada bu-lunman›n fazla bir önemi olmad›¤›anlafl›lmaktad›r. ...

Bu çerçevede, devrimci solun te-mel hedefi, sol içinde güçlü olmak,onun içinde iktidar olmak gibi birdüflünceyi savunmak olamaz. Böy-lesi bir düflünce, Devrimci Hareke-tin etki alan›n› s›¤laflt›r›r, onun gü-cünü oldu¤undan daha güçsüz gör-meye yol açar. Devrimci bir hareke-tin temel hedefi, siyasi iktidar› al-maya yönelik olacak kadar ileri bo-yutta olmal›d›r.

... D›fl›m›zdaki solun bütünündengüçlü oluflumuzdan hareketle kü-çük burjuvaca kibirlenmenin dev-rimci aç›dan fazla önemi olmad›¤›bilinmelidir. fiöyle diyelim: Sözüngelifli, solun bütünü yüz kifli, bunundoksandokuzu devrimci solcu ya daonbin kiflinin dokuz bini devrimcisolcu... En iyimser ifadeyle bununla

güçsüz solun içinde güçlü solcu olu-nur, baflka bir fley olunmaz.” (YeniÇözüm, say›: 21, 1989 fiubat)

Demek ki, esas kavga kimleyse,e¤er bir k›yas yap›lacaksa, onunlayap›lacak. Biz iktidar›, egemenlerinelinden, insiyatifimizle, öncülü¤ü-müzle, savafl›m›zla söküp alaca¤›z.‹ktidar iddias› budur.

KKeemmaall:: ‹flte bu noktada iktidarperspektifine sahip olmak, iihhttiillaallcciiiinnssiiyyaattiiffiinn rolünü yerli yerine oturt-maktan geçer.

‹htilalci insiyatifin rolü, özellik-le Türkiye devriminin yolunun net-lefltirilmesi sürecinde en yo¤un tar-t›fl›lan konular›n bafl›nda gelmek-teydi. Reformizm ve devrimci çiz-ginin ayr›flmas›nda bir bak›ma butart›flma da afl›ld›. Ancak 1970’liy›llarda konu mücadelenin çeflitlialanlar›na iliflkin ddeetteerrmmiinniizzmm vevvoollaannttiirriizzmmiinn (kendili¤indenlik veiradili¤in) boyutlar› bak›m›ndan tar-t›fl›lmaya devam edildi. Reformistcenah, özellikle öncü savafl› anlay›-fl›n› ““aaflfl››rr›› iirraaddeeccii”” ilan ederek ken-di pasifizmini hakl› gösterme çaba-s› içinde oldu. Oysa emperyalizmeba¤›ml›l›¤›n derinleflti¤i, milli kri-zin sürekli oldu¤u bir ülkede, kitle-lerin durumu dönemsel olarak de-¤iflse de, nesnel olarak milli krizinve devrimci durumun varl›¤› de¤ifl-memektedir. Bu anlamda da sorundevrimci güçlerin sürece müdahale-leridir. Yeterince güçlü olmayandevrimci alternatifin kendisidir.

Karfl›m›zdaki düzen, tüm politik,kurumsal zay›fl›klar›na, açmazlar›-na, çürümüfllü¤üne, yozlaflmas›nara¤men, kendili¤inden çözülecekveya y›k›lacak de¤ildir. Devrimcibir alternatif sürecin geliflimini be-lirlemeye bafllamad›¤› sürece, dü-zen, emperyalistlerin deste¤i, burju-vazinin ekonomik, politik manevra-lar› ve onlarca y›ll›k devlet tecrübe-siyle varl›¤›n› sürdürecektir.

‹radi yan› reddedip kendili¤in-denli¤e boyun e¤en asl›nda, düzeneboyun e¤mifl olur. ‹htilalci inisiyati-fin rolünü reddedenler, statükocu-durlar. Buna karfl›l›k iktidar› hedef-

DDeevvrriimmccii ssoo--lluunn tteemmeell hhee--ddeeffii,, ssooll iiççiinn--ddee ggüüççllüü ooll--

mmaakk,, oonnuunn iiççiinnddee iikkttii--ddaarr oollmmaakk ggiibbii bbiirr ddüü--flflüünncceeyyii ssaavvuunnmmaakk oollaa--mmaazz.. DDeevvrriimmccii bbiirr hhaarree--kkeettiinn tteemmeell hheeddeeffii,, ssiiyyaa--ssii iikkttiiddaarr›› aallmmaayyaa yyöönnee--lliikk oollaaccaakk kkaaddaarr iilleerriibbooyyuuttttaa oollmmaall››dd››rr..

Hayat›n

‹çindeki

TEOR‹

Page 33: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

Say›: 128 33TEOR‹

leyenler, ssttaattüülleerriinn kk››rr››llmmaass››nnddaann,,kkrriizzlleerriinn ddeerriinnlleeflflmmeessiinnddeenn,, ssiiss--tteemmddeekkii iissttiikkrraarrss››zzll››kkllaarrddaannkkoorrkkmmaazzllaarr;; tersine, bilirler ki altüst olufllar, bir devrimi yak›nlaflt›ranunsurlara dönüfltürülebilir.

Halk›n hoflnutsuzlu¤unun, öfke-sinin kendili¤inden ayaklanmalara,küçük çapl› hareketlere dönüflmesi,s›n›flar mücadelesinde s›k karfl›lafl›-lan bir durumdur. Böyle bir durum-da devrimci bir hareketin yaklafl›m›ne olmal›d›r? Bu soruya verilecekcevap da iktidar iddias› ve perspek-tifiyle do¤rudan ba¤lant›l›d›r.

Gazi ayaklanmas› bu aç›danönemli bir örnekti. ‹ktidar diye birderdi olmayanlar, daha ilk andan“ortam› yat›flt›rmay›”, “halk› sa-kinlefltirmeyi” düflündüler, “sa¤du-yu” ça¤r›lar› yapt›lar. ‹ktidar hedef-li devrimci bir bak›fl aç›s›yla yap›l-mas› gereken ise, halk›n ayaklan-mas›n› gelifltirmekti. Reformizmledevrimcilik, iflte bu noktada, iktidarperspektifi aç›s›ndan ayr›l›rlar bir-birlerinden. Gazi ayaklanmas› sade-ce bir örnektir. Statükolar› sarsan,de¤ifltiren her geliflme karfl›s›nda buiki tav›r karakteristiktir.

ÖÖzzlleemm:: ‹ktidar perspektifi““ddöönneemmsseell”” karakterli hareketlerle,sürecin bütünü aç›s›ndan kal›c›lafla-cak hareketleri de ay›rdeden özel-liklerden biridir bu anlamda de¤ilmi? Çeflitli hareketler, dönemselolarak önemli baflar›lar da elde ede-bilirler, fakat iktidar perspektifleriyoksa, kitlesellik aç›s›ndan veya as-keri anlamda, politik anlamda eldeedilmifl baflar›lar da kal›c›laflamaz,bu baflar›lar, onlar› iktidara götürenad›mlara dönüflemez.

HHaammiiddee:: Solda yayg›n olarakgörülen bbeennmmeerrkkeezzcciilliikk ve ssiiyyaassaallddaarr ggöörrüüflflllüüllüükk de iktidar perspek-tifinden uzakl›¤›n bir yans›mas›d›r.

‹ktidar› hedefleyen, tüm halk ke-simlerini birlefltirmeyi de hedefler.Çünkü tüm halk› birlefltirmeden, as-gari düzeyde örgütlemeden iktida-r›n devral›namayaca¤› aç›kt›r.

‹ktidar› isteyenler, tüm halk güç-

lerinin birli¤ini ve bunun bir parça-s› olarak da solun birli¤ini hedefler-ler. Kendi gündem ve taleplerini da-yatmazlar. Burjuvazinin çeflitli ke-simleriyle, düzen güçleriyle ittifakaray›fl›nda olan sol kesimlerin ise,iktidar diye bir hedefleri olmad›¤›n-dan emin olabilirsiniz. Yani baflkabir deyiflle, ittifak politikalar› ve ter-cihleri, bir hareketin iktidar pers-pektifine sahip olup olmad›¤›n›n daönemli göstergelerinden biridir.Mesela, Kürt milliyetçili¤i, solu ço-¤unlukla ““iikkiinncciill iittttiiffaakkllaarr››nn iikkiinn--cciill hhaallkkaass››”” olarak tan›mlarken,devrimci hareket tam tersine Kürtmilliyetçi hareketiyle ittifak› her za-man gerçekten isteyen olmufltur. Buda iflte yine ayn› ayr›m noktas›n›nsonucudur. Devrimci hareket iktidarperspektifiyle bakarak de¤erlendir-mektedir bu ittifak›.

‹ktidar perspektifine sahip olma-yanlar, birliklerde baflka güçlerikullanma hesab› yapar, birlikleriyaslan›lacak bir güç bulma arac›olarak görür. Oysa iktidar perspek-tifiyle bakanlar için, birlik, devrimigüçlendirecek bir araçt›r. Biz HalkAnayasas›’n› da böyle bir araç, böy-le bir zemin olarak görüyoruz. Hemsolu, hem halk›n her kesimini bir-lefltirecek bir zemindir.

KKeemmaall:: ‹ktidar perspektifininhayat›n çeflitli alanlar›nda somut-lanmas› gerekti¤inden sözetmifltikbiraz önce. Stratejilerde, örgütlen-me biçimlerinde, birlik anlay›fllar›n-da oldu¤u gibi, devrimcilerin kendisomutunda da iktidar perspektifininbir yans›mas› vard›r. Bunun, tek tek

devrimciler, özellikle kadrolar so-mutunda bir karfl›l›¤› vard›r. Nedirbu karfl›l›klar, isterseniz, flimdi ko-nunun biraz bu yönüne geçelim.Buyur Özlem.

ÖÖzzlleemm:: Her yönetici kadro, iikk--ttiiddaarr aalltteerrnnaattiiffii olma bilincini ken-dinde somutlamal›d›r en baflta; yö-netti¤i alandaki kadrolar, taraftarlarve tüm birimi, alan›, onda o iktidariddias›n› görebilmelidirler. Oradayap›lan her plan, program, her e¤i-tim, her eylem, iktidar iddias›n›yans›tmal›, içermelidir.

Alternatif olman›n bilincine var-mak, her koflul alt›nda devrim iddi-as›n› sürdürebilmektir. Her koflul al-t›nda, nesnelliklere, zorunluluklarateslim olmadan iktidar olma iddias›,perspektifi ve somutlu¤uyla hareketetmektir. Bu perspektife sahip ol-mak, kadronun 24 saatini belirler.Bu perspektife sahip bir kadro, ya-flam›n›n her an›n› devrimin yarar›nakullan›r. Her an›nda devrime kafayorar. Her an›nda örgütlenmeyi ge-lifltirecek ad›mlar› düflünür. Kong-rede vurguland›¤› gibi, hheerr ttaarraaffttaa--rr››nn bbiirr mmiilliittaann vvee kkaaddrroo,, hheerr kkaaddrroo--nnuunn bbiirr yyöönneettiiccii,, hheerr yyöönneettiicciinniinnbbiirr öönnddeerr oollmmaa perspektifiyle hare-ket etmesi de iktidar perspektifinintek tek herkeste somutlanmas›ndanbaflka bir fley de¤ildir. Bu hayata ge-çirilebildi¤i; her taraftar, kadro, yö-netici bu düflüncelerle hareket etti¤iölçüde, iktidar bilincinin yayg›nlafl-t›¤›ndan, içsellefltirildi¤inden söze-dilebilir.

HHaammiiddee:: Bu içselleflmenin biryans›mas›yla ben devam edeyim.‹ktidar perspektifi ve iddias›n› soyutsözlerden ç›kar›p hayat›n içine ge-tirdi¤imizde onun ilk yans›mas› dappllaannll››ll››kk,, pp rrooggrraammll››ll››kk’t›r. Neden?Çünkü plans›z, programs›z bir ça-l›flma, en fazla ggüünnüü kkuurrttaarrmmaayyaahizmet eder. Ad› üstünde; günü kur-tarmak! Böyle bir çal›flma tarz›ylaiktidar bir yana, yar›n› bile kazan-mak mümkün olmaz de¤il mi? ‹kti-dara yürümek, iktidar› devralacakgücü, hergün biraz daha büyütmekdemektir ayn› zamanda. Plans›z,

KKoonnggrreeddee vvuurr--gguullaanndd››¤¤›› ggiibbii,,hheerr ttaarraaffttaarr››nnbbiirr mmiilliittaann vvee

kkaaddrroo,, hheerr kkaaddrroonnuunn bbiirryyöönneettiiccii,, hheerr yyöönneettiicciinniinnbbiirr öönnddeerr oollmmaa ppeerrssppeekkttii--ffiiyyllee hhaarreekkeett eettmmeessii ddee iikk--ttiiddaarr ppeerrssppeekkttiiffiinniinn tteekk tteekkhheerrkkeessttee ssoommuuttllaannmmaass››nn--ddaann bbaaflflkkaa bbiirr flfleeyy ddee¤¤iillddiirr.

Hayat›n

‹çindeki

TEOR‹

Page 34: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

programs›z bir çal›flma elbette bubüyümeyi sa¤layamaz. Mesele fluyan›yla da oldukça aç›kt›r asl›nda:K›sa vadeli program hayata geçiri-lemezse elbetteki “uzun vade” di-ye, strateji diye bir fley de sözkonu-su olmayacakt›r.

Oligarfli her alanda devrimci fa-aliyeti engellemeye, sekteye u¤rat-maya çal›fl›yor. Fakat mesele, bunara¤men planl› ve programl› olmakta›srar etmektedir. Bir alanda, birimdeinsanlar de¤iflse de planlar, prog-ramlar yar›m kalmamal›. ‹ktidar he-defi, baflka deyiflle iktidar yürüyüflü,kendini bir anlamda da bu ddeevvaammll››--ll››kkttaa gösterir. Bu anlamda, bir pla-n›n, program›n varl›¤›, o görevidevralacak insanlar›n onu devam et-tirebilmesi demektir. Bu ise, insan-lar de¤iflse de, o birimin öönnüünnddeekkiihheeddeefflleerriinn kaybolmamas›, yani ör-gütsel geliflimin istikrar kazanmas›-d›r. ‹ktidar hedefine sahip olmak daörgütsel geliflimin istikrar kazanma-s›nda somutlan›r zaten.

MMaazzlluumm:: ‹ktidar› düflünen vehedefleyen bir devrimcinin ggüünnllüükkyyaaflflaamm›› da, iktidar perspektifiniflöyle ya da böyle yans›t›r. Devrim-cili¤i ele al›fl›, faaliyetlerini yürütüfltarz›, iktidar perspektifinin ne kadariçsellefltirilip içsellefltirilmedi¤inibize az çok gösterir.

Kadrolaflmadan kitle çal›flmas›n›yürütme biçimine, demokratik mer-keziyetçili¤in nas›l uyguland›¤›n-dan, sorunlara yaklafl›ma kadar, bü-tün bu konular, halk›n bizi ““iikkttii--ddaarr”” aaçç››ss››nnddaann ss››nnaadd››¤¤›› alanlard›r.Bunlar› do¤ru devrimci bir anlay›fl-la yapmak, iktidar iddiam›zdaki tu-tarl›l›¤›n, ciddiyetin ifadesi olur.

Gerek politikalar›m›z, gereksede özellikle kadrolar›n, yöneticile-rin çeflitli konulardaki yöntemleri,tav›rlar› karfl›s›nda, kitleler flu soru-yu sorarlar genellikle: “E¤er flimdiböyle yap›yorlarsa iktidara gelincenas›l yaparlar?..” fiu ya da bu poli-tikam›z, flu ya da bu yöntemimiz,e¤er kitlelerde “bunlar iktidar olsa,bunlar da yer... bunlar da adaletsizolur... bunlar da kendilerine ayr›ca-l›k sa¤lar... bafl›m›za diktatör kesi-

lir...” gibi düflüncelere yolaç›yorsa,o noktada, o kitleleri devrim ve sos-yalizm mücadelesine katmak he-men hemen imkans›zlafl›r. Bugünreformizm, “Allah bunlar›n iktida-r›ndan bizi korusun” dedirtiyorsa,iflte bunlar›n sonucudur.

Sol içi fliddete baflvuranlar›n dabu noktada iktidar perspektifindenuzak oldu¤unu ekleyebiliriz. Sol içiçat›flmalar karfl›s›nda kitlelerin“bunlar iktidara gelirse bugünküpartilerden beter birbirlerini yerler”diye düflünece¤i aç›kt›r de¤il mi!

Verilen bir sözün yerine getiril-memesi, sorunlar karfl›s›nda ortayakoydu¤umuz adaletin ölçüleri, yap-t›¤›m›z ifllerde ve girdi¤imiz iliflki-lerdeki ciddiyet veya ciddiyetsizlik,sayg› veya sayg›s›zl›k gibi unsurlar,hepsi bizim iktidar›m›za yönelikdüflüncelere, yarg›lara kaynakl›kedecektir. O halde bir devrimcininiktidar perspektifiyle düflünmesi,iktidar perspektifiyle yaflamas›, bü-tün bunlarda devrimci bir tarz› orta-ya koymas› demektir. Bu konulardayapaca¤›m›z her hata, hem kifli ola-rak bizi, hem örgütü, iktidar hedefive iddias›ndan uzaklaflt›racakt›r.Böyle alg›lanmas› do¤ald›r; çünkübir devrimci, bir kadro ve yönetici,““iikkttiiddaarr aalltteerrnnaattiiffii oollaann bbiirr öörrggüü--ttüünn”” kitleler önündeki temsilcisidurumundad›r. Yani o sadece kendide¤il, bir örgütün temsilcisi, gele-cekteki iktidar›n göstergesidir.

‹flte bu nedenledir ki, devrimcibir kadro, ““iikkttiiddaarr›› aallmmaayyaa aaddaayy””oldu¤unun bilinciyle davranmal›d›r.

HHaammiiddee:: Bizim Halk Anaya-sas› Tasla¤›’yla ilgili olarak arka-dafllar›m›za söyleyece¤imiz bir

nokta da budur iflte. O tasla¤› halkagötürürken, oradaki devrimci prog-ram› uygulama iddias›na, ciddiyeti-ne sahip insanlar olarak götürmeli-yiz. Kitleler, o devrimci programda,devrimci hareketi, devrimci hareke-tin kadrolar›nda, taraftarlar›nda da odevrimci program› görmeliler. Bu,hem Halk Anayasas›’na, hem dev-rimci harekete sempatiyi büyüte-cek, iktidar iddiam›z› güçlendiripsomutlaflt›racakt›r.

KKeemmaall:: ‹ktidar perspektifi bafl-l›kl› sohbetimizi de burada toparla-yal›m. Birkaç nokta daha ekleyimsonuçland›rmadan önce. ‹ktidarperspektifi, politikada öngörülü ol-makt›r. Gündeme getirdi¤imiz poli-tikalar, yapt›¤›m›z eylemler hangisonuçlar› yaratacakt›r; oligarfli neyiniçin yap›yor, hangi sonucu almakistiyor, bunlar› tespit edebilmektir.Bu sorulara do¤ru cevaplar vermekise iikkttiiddaarr ppeerrssppeekkttiiffiiyyllee bak›labil-di¤inde mümkündür. Oligarflininher politikas›n›n, ad›m›n›n oda¤›n-da iikkttiiddaarr vard›r. Bunu bildi¤imiz-de oligarflinin davran›fllar›n›, politi-kalar›n› do¤ru yorumlamak ve kar-fl›s›nda do¤ru devrimci politikalarüretmek mümkün hale gelir. Buperspektif kayboldu¤unda, burjuva-zinin ülkemizde ve dünyada belkiyüzlerce örne¤i görülmüfl bayat de-magojik manevralar›na bile aldan›-labilir rahatl›kla. Bizim de küçükveya büyük, att›¤›m›z her ad›m›nhedefinde iktidar olmal›d›r.

Oligarflinin ve emperyalizminkarfl›s›na, her ad›m›n› halk›n dev-rimci iktidar› perspektifiyle atan birpolitik çizgiyle ç›kmal›y›z. Diyebi-liriz ki; iktidar perspektifinin gün-lük anlamdaki en somut, en aç›kkarfl›l›¤› nneeyyii,, nniiççiinn,, nnaass››ll yyaappaaccaa--¤¤››mm››zz››,, hhaannggii aadd››mm›› aattaaccaa¤¤››mm››zz››,,nneerreeyyee ggiittttii¤¤iimmiizzii bbiillmmeekkttiirr.. Soh-betimizi noktalarken, Hamide arka-dafl›m›za katk›s› için teflekkür ede-rek tüm Yürüyüfl okurlar›na da hofl-çakal›n diyoruz.

‹ktidar ppers-pektifiningünlük aan-lamdaki een

somut, een aaç›k kkarfl›l›¤›neyi, nniçin, nnas›l yyapaca-¤›m›z›, hhangi aad›m› aata-ca¤›m›z›, nnereye ggitti¤i-mizi bbilmektir.

Hayat›n

‹çindeki

TEOR‹

TEOR‹34 28 EEkim 22007

Page 35: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

Türkiye ve dünya tarihinde ilkolan ve 7 y›ll›k sürecinde 122 dev--rimcinin ölümsüzleflti¤i direnifliny›ldönümü nedeniyle anma etkin--likleri düzenlendi. HÖC’lüler; k›z›lbayraklar›yla, umutlar›yla ve 7 y›lsüren direnifl destan›nda kazan›lanzaferin gururuyla flehitlerin baflu--cundayd›lar. Nice kahramanl›k ör--ne¤iyle dolu olan ve zaferle taçla--nan ölüm orucu direniflinde tarihe122 kahraman olarak adlar›n› yazd›--ran Büyük Direnifl’in flehitleri içinAnadolu’’nun dört bir yan›nda anmaetkinlikleri düzenlendi.

CCeebbeeccii’’nniinn yyöönnüü hheepp ddeevvrriimmii ggöösstteerrmmiiflflttiirr......

Büyük Direnifl flehitlerinin bir--ço¤unun bulundu¤u ‹‹ssttaannbbuull GaziMahallesi’ndeki Cebeci Mezarl›--¤›’nda yap›lan anmada 122’ler se--lamlan›rken sosyalizmin k›z›l bay--ra¤›n›n her daim dalgaland›r›laca¤›sözü verildi. Haklar ve ÖzgürlüklerCephesi üyeleri, 20 Ekim’de mezar--l›¤›n giriflinde biraraya gelerek“Kahramanlar Ölmez Halk Yenil--mez” pankart› arkas›nda flehitlerininhuzuruna yürüdüler. “Zaferi fiehit--lerimizle Kazand›k, KahramanlarÖlmez Halk Yenilmez” sloganlar›y--la Cebeci Mezarl›¤›’’n› inleten 300kiflilik HÖC kitlesinin ayak sesleribütün mezarl›¤› sararken anmayakat›lanlar›n yüzünde zaferin coflku--su, en de¤erlilerini topra¤a verme--nin buruklu¤u vard›. Bayramlardaolsun, anmalarda olsun ne zaman kibu yol böylesine ad›mlan›rsa herdefas›nda da ayn› duygu sarar yü--rekleri. Biraz buruk olsa da bir yan›--m›z, di¤er yan›m›z kavgan›n, zafe--rin güzelli¤inde ve devrimin coflku--sunda. Cebeci’nin yönü hep devri--mi göstermifltir yolunu ad›mlayan--lara.

Kortej halinde yürüyen kitleninen önünde 30 kiflilik temsili tek tip--ler, ba¤›ms›zl›k, demokrasi ve sos--

yalizm kavgas›nda düflen 122 kah--raman›n resminin bulundu¤u pan--kart, hemen ard›nda “KahramanlarÖlmez Halk Yenilmez” pankart› ar--kas›na k›z›l bayraklarla görkemlibir flekilde sloganlarla yüründü. 7y›ll›k direniflinin her aflamas›ndayeralan TAYAD’l›lar da öfkeli veinançl› ad›mlar›yla, gururlu ve va--kurlu durufllar›yla anmadaki yerleri--ni ald›lar.

Mezarlar›n bafl›na gelindi¤indesloganlar daha gür hayk›r›ld›. Hermezar›n bafl›nda bir tek tipin bekle--di¤i anma 122 flehidin nezdinde tümdevrim flehitleri için yap›lan sayg›durufluyla bafllad›. Sayg› duruflununard›ndan HÖC ad›na Lerzan Canerbir konuflma yaparak flehitleri and›.Caner konuflmas›nda “‹flte b›rakt›¤›--n›z mirasla vars›n›z; sizinle dalgala--n›yor sosyalizmin bayra¤›. Devrimeyürüyen kortejlerin bayraklar›ndasiz dalgalan›yorsunuz. fiimdi siz bi--zim onurlu geçmiflimizsiniz. Fakatsiz ayn› zamanda gelece¤imizin engüçlü, en görkemli temsilcileri ola--rak aram›zdayd›n›z, flehitlerimiz ge--lece¤imizdir sözü, sizin aln›n›zdakiy›ld›zda ve a¤z›n›zdaki devrim vesosyalizm fliar›nda somutland›. Sizgeleceksiniz” diye seslendi flehitle--re.

Aç›klaman›n ard›ndan okunanfliir kitlenin dile getiremedi¤i duy--gular›n› yans›t›rken Canan ve ZehraKulaks›z’› ölüm orucu direniflindeflehit veren Ahmet Kulaks›z duygu--lar›n› anlatt›: “Onlar bize güvendi--ler. Ben bu güvenin bofla ç›kmas›n›istemiyorum. 122 kahraman›m›z›naln›ndan öpüyorum” diyerek herke--sin bu güvene lay›k olmas› gerekti--¤ine vurgu yapt›.

Anmaya kat›lan Grup YorumKorosu da türküleriyle, marfllarlaselamlad› zaferi.

Mezarlara karanfiller b›rakarakmezar tafllar›n› öpen, sayg› nöbetle--rinde duran HÖC’lüler, anman›n bi--timiyle yeniden kortej oluflturarakmezarl›¤›n ç›k›fl›na kadar kortej ha--linde yürüyerek mezarl›ktan ayr›ld›--lar.

““ZZaaffeerrii fifieehhiittlleerriimmiizzllee KKaazzaanndd››kk””

Dünyada efli benzeri görülmemiflbir 7 y›l›n ard›ndan zaferle taçlanandireniflin flehitleri için AAnnkkaarraaHÖC Temsilcili¤i de Karfl›yaka Me--zarl›¤›’nda ayn› gün bir anma dü--zenledi. Saat 13.30’da Ümüfl fiahin--göz, Cafer Tayyar Bektafl, ‹rfan Or--takç›, Ali ‹hsan Özkan ve Melek

Say›: 128 35BÜYÜK D‹REN‹fi

2200 EEKK‹‹MM:: BBüüyyüükk DDiirreenniiflfl’’iinn YY››llddöönnüümmüünnddee ÖÖllüümm OOrruuccuu fifieehhiittlleerrii AAnn››lldd››

Page 36: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

Birsen Hoflver’in mezarlar› ba--fl›nda yap›lan anmada “ZaferiSizle Kazand›k. Nihai ZafereSizle Yürüyece¤iz” pankart› aç›l--d›. 7 y›lda halk sevgisinin, vatansevgisinin, yoldafl sevgisinin,umut sevgisinin ne oldu¤unu tari--he nakfleden flehitlerin an›ld›¤› an--mada beyaz baflörtüsü ve k›z›l al›nband› ile zaferi beraber kucaklayanTAYAD’l› bir ana “sizler bu çiçek--lerden daha güzelsiniz” diyerek sa--r›, k›rm›z› karanfiller b›rakt›Ümüfl’ün kuca¤›na.

“Kahramanlar Ölmez Halk Yenil--mez, Zaferi fiehitlerimizle Kazand›k,Yaflas›n Direnifl Yaflas›n Zafer” slo--ganlar›n›n at›ld›¤› anma ‘Bize ÖlümYok’ marfl›yla sona erdi. Mezarl›kta--ki anman›n ard›ndan Ankara TemelHaklar ve Özgürlükler Derne¤i’ndeflehitler için helva da¤›t›ld›.

MMeezzaarr AAnnmmaass››nnddaa GGöözzaalltt››

fiehitlerin an›lmas›na tahammüledemeyen jandarma MMaallaattyyaa’dayap›lan anmaya kat›lanlar› gözalt›--na ald›. 20 Ekim günü saat 16.00’daMalatya HÖC Temsilcili¤i fiengülAkkurt’un mezar› bafl›nda bir anmadüzenledi. “Kahramanlar ÖlmezHalk Yenilmez” pankart› açanHÖC’lüler “Selam olsun bedenle--riyle yapt›klar› barikatlarda zaferihalka arma¤an edenlere” sözleriyleflehitlerini and›lar.

Anmadan ayr›lan HÖC’lülerdenAdem Y›ld›z, Sevcan Göktafl, SevalYavuz ve Nurcan Hanbayat mezar--l›ktan ayr›l›p durakta beklerken jan--darma taraf›ndan gözalt›na al›nd›.HÖC’lülere J‹TEM taraf›ndan ajan--

laflt›rma teklifleri yap›ld›.

BBiirr CCaann››mm VVaa rr FFeeddaa OOllssuunn HHaallkk››mmaa DDiiyyeennlleerr AAnn››lldd››......

AAnnttaallyyaa HÖC Temsilcili¤i deTevfik Durdemir Halk Sahnesi’ndedüzenledi¤i bir etkinlikle “Bir Ca--n›m Var Feda Olsun Halk›ma” diye--rek ölümsüzleflen Büyük Direnifl’inflehitlerini selamlad›. 20 Ekim’desaat 15.30’da bafllayan anma etkin--li¤inde herhangi bir eylemin ölçüle--riyle k›yaslanamayacak kadar uzunolan direniflin tarihsel yönüne vurguyap›ld›. Mehmet Ali U¤urlu taraf›n--dan yap›lan konuflmada “Türkiyedevrimci hareketi karfl›-devriminsald›r›lar› karfl›s›nda efline enderrastlan›r bir direnifli gerçeklefltirme--nin gururuna sahiptir” sözleriyledireniflin büyüklü¤ü vurgulan›rkenfiair Sacide Tuncer de ölüm orucudirenifl flehidi Fatma Hülya Tümganiçin yazd›¤› “Bir Damla Deniz Su--yu” fliirini okudu.

TAYAD’l› Aileler, ayn› gün K›fl--lahan Meydan›’nda 20 Ekim’deyapt›klar› eylemle tecrit kalkana ka--dar mücadelelerini sürdüreceklerinidile getirdiler. “Hapishanelerde45/1 Say›l› Genelge Uygulans›n”pankart› açan aileler yapt›klar› ey--lemde flehitlerin resimleri tafl›yarakonlar› anarken genelgenin takipçisiolacaklar›n› hayk›rd›lar. “TecriteSon” dövizlerinin tafl›nd›¤› eylemde“Ölüm Orucu fiehitleri Ölümsüz--dür, Yaflas›n Ölüm Orucu Direnifli--miz, 45/1 Genelgesi Uygulans›n”sloganlar› at›ld›.

DDeerrssiimm vvee EEllaazz››¤¤’’ddaann TTeekkSSeess:: KKaahhrraammaannllaarr ÖÖllmmeezz

Büyük Direnifl’in flehitleri Der--sim ve Elaz›¤’da yap›lan anmalarlada an›ld›. 21 Ekim Pazar günüHÖC’lüler, DDeerrssiimm'de yap›lan et--

kinlikte 122 flehit nezdinde dev--rim ve sosyalizm kavgas›nda dü--flen tüm flehitler için yap›lan say--g› duruflunun ard›ndan bir konufl--ma yap›ld›. ‹ktidarlar›n dündenbugüne devrimciler üzerindekipolitikalar›ndan, buna karfl›n

devrimcilerin yaratt›¤› mücadelegelene¤inden ve hapishane direnifl--lerinden bahsedilen konuflma, 2000Ölüm Orucu' nda yarat›lan ilklereverilen örneklerin ard›ndan, müca--delede ›srar, flehitlere ba¤l›l›k söz--leriyle bitirildi. Konuflmadan sonragösterilen filmin ard›ndan müzikgrubunun verdi¤i dinleti ile anmasona erdi.

Ayr›ca EEllaazz››¤¤ Haklar ve Özgür--lükler Cephesi Temsilcili¤i, 23Ekim’de Elaz›¤ Sün Köyü’nde me--zar› bulunan Hülya fiimflek’in me--zar›n› ziyaret etti. 2000-2007 ÖlümOrucu flehitleri nezdinde tüm dev--rim flehitleri için sayg› duruflu ilebafllayan anma “Kahramanlar Öl--mez” marfl›yla sona erdi.

BBuuggüünnlleerrddeenn YYaarr››nnaa DDiirreenneennlleerr KKaall››rr

TTrraabbzzoonn Temel Haklar da 20Ekim günü yapt›¤› yaz›l› aç›klama-da 122 insan›n ölümü pahas›na ka-zan›lan haklar›n uygulanmas›n› is-terken 21 Ekim günü ise dernek bi-nas›nda bir anma etkinli¤i gerçek-lefltirildi. 7 y›ll›k sürecin anlat›ld›-¤›, direnmenin önemine vurgu ya-p›ld›¤› etkinlikte bugünlerden yar›-na direnenlerin kalaca¤›n›n vurgu-su yap›ld›.

36 BÜYÜK D‹REN‹fi 28 EEkim 22007

Page 37: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

Say›: 128 37BÜYÜK D‹REN‹fi

Bugün bir bayram sonras› karfl›-lad›k 20 Ekim’i. Öfkeli hüznümüzç›k›p geldi an›lar›m›zdan. Biz, 7 se-ne önce, 2000 y›l›n›n 20 Ekim saba-h›nda, zaferimizden mutlak eminolarak kutlad›k bayram›m›z›. Atefl-ler etraf›ndan z›lg›tlar çekip hayal-ler kurarak, rengarenk gülümseme-lerle.

Büyük bir zafer görüyordukufukta. Ama aslolan görmemiz dede¤ildi; aslolan o anda, o gündeyapmam›z gerekenlerdi. Bu yüzdenaslolan bafllamakt›. Bafllamak, umutve zaferdi.

TTeerrcciihh bbiizzee aaiittttii.. Önümüzdekialternatiflerin say›s› da fazla de¤il-di. AAllbbaattrrooss kufllar› gibi y›llarca hiçkonmadan, süzülerek, okyanuslardasavaflarak ulaflabilirdik ufuktaki za-fere. Ya da ddeenniizz aannaallaarr›› gibi dal-galar›n sürükledi¤i iradesiz beden-lerle savrulup durabilirdik dalgalararas›nda. Albatros olmay› seçtik te-reddüt etmeden. Kanatlar›n› kulla-nabilen herkesi bu uzun yolculu¤aça¤›rd›k. Kanatlar›n› k›s›p, uzun bo-yunlar›n›n üzerinde tafl›d›klar› kü-çük kafalar›n› topra¤a gömenler ol-du. Yolculu¤un bedellerinden kor-kanlar da ç›kt› elbet...

Onlar da zaferi istiyorlard› iste-mesine ve fakat zafer için göklere,ucu buca¤› görülmez ve tehlikelerledolu göklere yükselmek gereklili¤ikorkutuyordu... Oysa yükselmek,görüfl aç›lar›n› yükseltecek, ilerisürdükleri gerekçelerin küçüklü¤ü-nü o yükseklikten daha iyi görecek-lerdi... Fakat onlar gelse de gelmesede biz girecektik bu yola.

Haz›rd›k kadrolar›m›z ve kitle-mizle. Azimli ve kararl›yd›k. Kor-kular›m›z yok muydu bizim de, kor-ku do¤ald›, yaflam› sevmiyor muy-du, kim sevmezdi ki! Fakat seviyor-duk halk›m›z›. ‹deallerimize tutkuy-la ba¤l›yd›k.

Ve iflte bundan, göçmen kufllarmisali, uçmaya haz›rd›k. S›ras› ge-len havalanacakt› gökyüzüne do¤-ru.. ‹nanç ve umuttan baflka az›¤›-

m›z yoktu.

Yolculu¤un gereksiz oldu¤unusavunanlar iknaya çal›flt›lar bizleri.Kendilerini ikna edemediklerininitiraf›yd› bu ›srar. Zamans›z oldu¤u-nu söyleyenler de oldu. Oysa ki za-man› biz ayarlam›yorduk. Zaman,tarihin zaman›yd›. Takvimler, s›n›f-lar mücadelesinin takvimleriydi. Vetarih zamanda hata affetmezdi. Obuyur ediyordu flimdi kavgaya bizi.Ve daveti kabul etmemek olmazd›.

Haz›rl›klar›n yetersizli¤indensözedenler de vard›. Veya “kitleninhaz›r olmad›¤›”ndan... De¤il mi kiilk kurflun s›k›lm›flt›, de¤il mi ki,burjuvaziye savafl ilan›n›z kabulü-müzdür denilmiflti, “ya teslim ola-caks›n›z, ya dövüfleceksiniz” diyekarfl›m›za ç›kan seçenekler aras›ndaart›k düflünecek bir fley yoktu. El-bette bu büyük kavgaya girmedenönce, yap›labilecek haz›rl›klar›n eniyisini yapmak flartt›, ama kavgayabizim haz›rl›klar›m›z› bekleyin de-mek de mümkün de¤ildi.

Dinledik, tart›flt›k, söyledik.

Fakat her fley gelip o kelimededü¤ümleniyordu. Bedeller. Ölümvard› iflin ucunda ve zaten eyleminad›nda da ölüm vard›. Zaferin karfl›-l›¤›n› ödemekten kaç›n›l›yordu. Za-fer karfl›l›ks›z kazan›l›r m›? Devrimbedel ödemeden büyür mü?.. Tart›fl-maya gerek yoktu, s›n›flar mücade-lesinde elde edilmifl ve edilecek tümzaferlerin bir karfl›l›¤› vard›.

Zafer bizi ça¤›r›yordu avazavaz. Ve biz zafere kofluyorduk h›z-l› ve büyük ad›mlarla. Kurtuluflailiklerimizde hissediyorduk. Kurtu-luflu varmak için afl›lmas› gerekensay›s›z tepe vard› önümüzde ve ifltebu da onlardan biriydi.

Geri dönmeyecektik.

Gerekirse ölecektik.

K›z›ldere’deki gibi..

Bu zaferi cesetlerimizle kazana-cakt›k. Ç›plak gerçek buydu.

Devrim için durum böyleyken,tek tek devrimciler için neydi peki?

Ölüm yeniden do¤u-flu olacakt› her birinin.Hay›r, mistik veya me-tafizik anlamda de¤il.

Uzak olsun ikisi de bizden. Do¤a vediyalektik de öyle der zaten; ölüm-lerden do¤ar yaflam. S›n›flar müca-delesinde biny›llard›r yaflamak veyaflatmak için ölünüyor ve öldürü-lüyordu.

Yeni bir fley keflfedecek de¤ildikama bu biny›ll›k kavgay› sürdüre-cektik. Ölecektik yaflamak ve yaflat-mak için. Ve ölümlerde do¤acakt›yeni bir yaflam.

‹flte bu iki sözün içi doldurulma-m›fl oldu¤u için, bu, zorlu ve ancakonurlu yolculu¤a bizimle birlikte ç›-kamad› bir ço¤u. Umutlar›n› kay-betmifllerdi ve art›k di¤er siyasi ka-y›plar› hesaplayabilecek durumdade¤illerdi.

Umut, inanç afl›lamal›yd›k bizinsanlara. Milyonlara. Yeni bir in-san, yeni bir toplum için zorlu birsavafla giriflecektik. Savafl›n sonun-da zaferi hiç göremeyebilirdik de.Daha bu kavgan›n ilk ad›m›nda daölebilirdik. Her an› iflkencelerle ge-çecek zamanlarda yaflayabilirdik.Karanl›klarda yaln›z kalabilirdik.Dahas›, ayd›nl›k u¤runa gerekenatefl ise, atefl için yak›lacak bedense,onlar› da feda edecektik.

Zafer için her fleyi göze alm›flt›k.Ve çünkü zafer için her fleyi göze al-mayanlar›n zafer kazanma flans›olamazd›. Bitmeyecektik elbette bukavgada. Bizi bitirmek tarihsel vesiyasal ve de pratik olarak mümkünde¤ildi fakat, kararl›l›¤›m›z› vurgu-lamak için dedi¤imiz gibi, “sonuna,sonsuza, sonuncumuza kadar dire-necek”tik. Bedeli biz ödeyecektik.Ölümü biz yaflama çevirecektik.Umudu, inanc› biz tafl›yacakt›k mil-yonlara. Karanl›¤› y›rtana kadar biztutuflturacakt›k bedenlerimizi.

Bugün bulundu¤umuz yerdenbak›yoruz zafer için katetti¤imizyola. Yola ç›kt›¤›m›z günleri hat›rl›-yoruz. 20 Ekim öncesi ne söylediy-sek yapt›k. Tutuflturduk karanl›kla-r›, yollar› açt›k... Bu yoldan yürüne-cek zafere..

20 Ekim Yeniden Do¤makt›r

Page 38: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

38 YURTDIfiI 28 EEkim 22007

Bundan 8 y›l önce, Türki-ye hapishanelerinden bugünç›km›fllard› yola. Önlerindekiyol ne kadar uzun belli de¤il-di, fakat uzundu, kimler buyolda karanfilleflecek, kimlerzafer halaylar›na kar›flacakbelli de¤ildi, fakat kalanlar,zafer halaylar›nda düflenleriomuz bafllar›nda hissedecek-ti, bu kesindi.

Uzun sürdü bu yol, tah-min edilenlerin ötesinde ve122’ye ulaflt› karanfillerimizin say›-s›. Onlar her y›l çekilen halaylardaomuzbafllar›ndayd› yoldafllar›n›n.Bu 7. y›ldönümüydü Büyük Direni-fl’in ve Avrupa’da da an›lar›n› yaflat-maya bir kez daha and içildi;

KKööllnn de bulunan Anadolu HalkKültürevi’nde, 21 Ekim’de anmatoplant›s› yap›ld›.

AAvvuussttuurryyaa Graz fiehri’nde 20Ekim’de 40 kiflinin kat›l›m›yla an-ma yap›ld›. Anmada, bir tutsak ya-k›n› konuflma yapt›, sinevizyon gös-terisi yap›ld›.

PPaarriiss Anadolu Kültür ve Daya-n›flma Derne¤i’nde 20 Ekim’de an-ma etkinli¤i yap›ld›. Anmada flehit-ler için haz›rlanan k›sa bir film iz-lendi.

DDoorrttmmuunndd KKüüllttüürr MMeerrkkee--zzii’nde, 20 Ekim’de anma yap›ld›.Anmada sinevizyon gösterimi ya-p›ld›.

HHoollllaannddaa, Rotterdam AnadoluHalk Kültür ve Sanat Derne¤i’nde,21 Ekim’de anma yap›ld›. Anmada

flehitler ve direnifl üzerine konuflma-lar yap›ld›.

BBeerrlliinn 21 Ekim’de IKAD derne-¤inde anma yap›ld›. Anmada sine-vizyon gösterimi yap›ld› ve sürecicanl› yaflayan bir ölüm orucu gazisiBayrampafla Hapishanesi’nde yafla-d›klar›n› anlatt›.

‹‹nnggiilltteerree direnifl flehitlerini Ada-let Bakanl›¤›’n›n yay›nlad›¤› genel-genin uygulanmas› için yapt›klar›eylemde sayg› duruflu ve sloganlar-la and›lar.

SSttuuttttggaarrtt KKüüllttüürr vvee SSaannaattEEvvii’’nde, 21 Ekim’de anma yap›ld›.Anmada CD gösterimi yap›ld›.

BBeellççiikkaa’’ddaa BAHKEM'de anmatoplant›s› yap›ld›. Anmaya 20 kiflikat›ld›.

GGeenneellggeenniinn uuyygguullaannmmaass›› iiççiinn eeyylleemmlleerr7 y›ld›r direniflin yan›nda olan

TAYAD Komite ile Haklar ve Öz-gürlükler Cephesi, genelgenin uy-gulanmas› için yapt›klar› eylemler-le, yurtd›fl›nda sorunun takipçisi ol-maya devam edeceklerini gösterdi-ler. Türkiye hapishanelerinde, Ada-let Bakanl›¤› genelgesinin uygulan-mas› ve 10 saatlik sohbet hakk›n›ntan›nmas› talebiyle;

DDoorrttmmuunndd TAYAD’l› Aileler,20 Ekim’de flehir merkezinde stantaçarak bildiri da¤›tt›. Almanya Ada-let ve ‹çiflleri Bakanl›klar› ile Avru-

pa Parlamentosu Alman-ya Berlin ve Münchentemsilciliklerine faks vemailler çekti.

‹‹nnggiilltteerree Tutsak ya-k›nlar›, Londra’da 19 Ekim’de T.C.Elçili¤i önünde bir protesto gösteri-si yapt›, bildiri da¤›tt› ve 3 günlükeylem programlar›n› aç›klad›.

AAvvuussttuurryyaa Tutsak yak›nlar›, 19Ekim’de Viyana’da Türk Konsolos-lu¤u önünde protesto eylemi yapt›bildiri da¤›tt› ve Adalet Bakanl›¤›’na faks çekti.

KKööllnn TTAAYYAADD KKoommiittee,, 19Ekim’de Düseldorf Türkiye Konso-loslu¤u, 20 Ekim’de Dom Kilisesiönünde protesto gösterisi yapt›, bil-diri da¤›tt›.

FFrraannkkffuurrtt Tutsak yak›nlar›, çe-flitli kurumlarla ve Türkiye AdaletBakanl›¤›’na mailler ile hapishane-lerdeki tutsaklara kartlar gönderdi.

SSttuuttttggaarrtt Tutsak yak›nlar›, Ba-den Wurtenberg’de pankart as›p,bildiri da¤›tt›ktan sonra Adalet Ba-kanl›¤›’na faks çekti.

BBeellççiikkaa’’ddaa Brüksel’deki BourseMeydan›’nda 20 Ekim günü birara-ya gelen tutsak yak›nlar› burada dö-vizler açarak, bildiri da¤›tt›lar. ABülkelerinin, 122 ölümün suç orta¤›oldu¤unu bir kez daha vurgulad›lar.

BBeerrlliinn Tutsak yak›nlar› 19Ekim’de Türkiye Konsoloslu¤uönünde bir protesto gösterisi düzen-ledi.

PPaarriiss Tutsak yak›nlar›, 20Ekim’de Les Halles’de bir stant kura-rak, konuflmalar yap›p, bildiri da¤›tt›.

Büyük Direnifl fiehitleri An›ld›Genelgenin Uygulanmas› Talep Edildi

Yurtd›fl›

TTuuttssaakkllaarrllaa ddaayyaann››flflmmaa 20 Ekim’de Berlin Moabit Hapis-

hanesi önünde siyasi tutsaklarla daya-n›flma eylemi düzenlendi. Eylemde'Binali, Olli, Florian, Axel ve Hasaniçin özgürlük!' istendi. Yaklafl›k 80 ki-flinin kat›ld›¤› eylem, Binali Y›ld›r›mile Dayan›flma Grubu - Berlin taraf›n-dan düzenlendi. Eyleme de¤iflik grup-lar›n yan›nda TAYAD Komite de kat›l-d›. Moabit Hapishanesi’nde DHKP-Cüyesi olmakla suçlanan Hasan Subafl›da bulunuyor.

Page 39: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

Küba’da 21 Ekim’de seçimlervard›. Birkaç ay öncesinden baflla-yan ve toplumun büyük bir ço¤unlu-¤unu kapsayan seçim sürecinin sonaflamas› yerel hükümet temsilcileriniseçmekti.

Küba seçim sistemine göre,adaylar halk toplant›lar›nda belirle-niyor ve 16 yafl›n üstündeki herkesoy kullan›yor. Seçimlere kat›lanaday say›s› 37 bin 258 seçilen adaysay›s› 15 bin 236. 37 bin 700 oykullanma merkezi binlerce gönül-lüyle, ilk ve orta ö¤retim ö¤renci-siyle doldu ve Küba seçimleri dün-yadaki en masrafs›z seçimlerden bi-ri oldu. Yetkililerce seçimlerin so-runsuz geçti¤i aç›kland›.

Küba’da parlamento 30 ayl›¤›naseçiliyor, ancak görevden daha er-ken al›nabilinir.

Seçimlerle ilgili Fidel Castro biraç›klama yapt›:

““BBiizzddeekkii sseeççiimmlleerr AABBDD’’ddeekkiinniinnzz››tttt››.. OOrraaddaakkiilleerr bbiirr PPaazzaarr ggüünnüüddee¤¤iill,, bbiirr KKaass››mm aayy››nn››nn iillkk SSaall›› ggüü--nnüünnddee ggeerrççeekklleeflfliiyyoorr.. OOrraaddaa iillkkeettaappttaa ççookk zzeennggiinn oollmmaakk vveeyyaa zzeenn--ggiinnlleerriinn ddeessttee¤¤iinnii aarrkkaass››nnaa aallmmaakk

ggeerreekkiiyyoorr.. OOrraaddaakkii sseeççiimm kkaammppaann--yyaallaarr››nn›› ffiinnaannssee eettmmeekk iiççiinn bbüüyyüükkmmiikkttaarrllaarr ggeerreekkiiyyoorr.. ÇÇüünnkküü oonnllaarrbbeeyyiinn yy››kkaammaakkttaa uuzzmmaann.. EEllbbeetttteeoonnuurrlluu iissttiissnnaallaarr vvaarr.. AAnnccaakk flfluu bbiirrggeerrççeekk kkii,, mmiillyyoonnllaarrccaa DDoollaarr’’aa ssaa--hhiipp oollmmaadd››kkççaa,, öönneemmllii bbiirr mmeevvkkiiyyeeggeellmmeekk mmüümmkküünn ddee¤¤iill..

BBaaflflkkaann sseeççiillmmeekk iiççiinn,, yyüüzz mmiill--yyoonnllaarrccaa DDoollaarr ggeerreekkllii.. OOnnllaarrddaatteekkeelllleerriinn kkaassaass››nnddaann aakk››yyoorr..

OOyyllaarr››nn aazz››nnll››¤¤›› iillee hhiiççbbiirr aaddaayysseeççiimmlleerrii kkaazzaannaammaazz..

GGiitt ggiiddee ddaahhaa aazz vvaattaannddaaflfl ooyykkuullllaannmmaakk iiççiinn ssaanndd››kk bbaaflfl››nnaa ggiiddii--yyoorr.. OOnnllaarr ççaall››flflmmaayy›› vveeyyaa zzaammaann--llaarr››nn›› bbaaflflkkaa bbiirr flfleeyyllee ggeeççiirrmmeeyyiitteerrcciihh eeddiiyyoorr..

SSeeççiimm hhiilleessii,, ddöönneenn ddoollaappllaarr,,››rrkkçç››ll››kk,, hhaattttaa flfliiddddeett vvaarr..

fifiuu ççookk ss››rraa dd››flfl›› vvee iinnaann››llmmaazz bbiirrttaabblloodduurr:: VVaattaannddaaflflllaarr››nn %%9900’’›› ssee--ççiimmlleerree kkaatt››ll››yyoorr,, ssaanndd››kkllaarr öö¤¤rreenn--cciilleerriinn ddeenneettiimmiinnee tteesslliimm eeddiillmmiiflfl..ÇÇüünnkküü bbuurraass›› ssaalldd››rr››llaarraa vvee aamm--bbaarrggoollaarraa mmaarruuzz kkaallaann,, ddüünnyyaann››nn““kkaarraa lleekkeelleerriinnddeenn..””

BBuu flfleekkiillddee bbiilliinnççlleerriimmiizziinn ggüüçç--llüü kkaassllaarr››nn›› iiddmmaann eettttiirriiyyoorruuzz..””

Fidel Castro Ruz

Say›: 128 39DÜNYA

SSttaammmmhheeiimm’’ddee kkaattlleeddiilleennlleerr aann››lldd››

18 Ekim 1977'de Stuttgart-Stammheim Tecrit Hapishanesi’ndekatledilen RAF üyeleri AndreasBaader, Jan-Carl Raspe ve GudrunEnsslin 20 Ekim’de Avrupa'n›n de-¤iflik ülkelerinde an›ld›. RAF’l›lar›ntecritte katledilmesi o dönem “inti-har” olarak yans›t›lm›flt›.

Anma etkinlikleri; Berlin’de Si-yasi Tutsaklara Özgürlük A¤› (Net-work), Brüksel'de K›z›l Yard›m,Stuttgart'ta Devrimci Eylem Stutt-gart ve Zürih'te Devrimci ‹nfla tara-f›ndan düzenlendi.

fiovenist SSald›r›BBrrüükksseell:: Faflist sald›r›lar›n ya-

fland›¤› yerlerden biri de Brüksel ol-du. 21 Ekim’de “Türk Mahallesi”olarak bilinen Schaerbeek’te birgrup faflist önce ABD Konsoloslu¤uönünde ›rkç› sloganlar att›, sonraolaylar› izleyen Gazeteci MehmetKöksal’a sald›rd›.

Faflist güruh daha sonra, Kürt,Ermeni, Süryani insanlar›n birlikteyaflad›¤› Saint-Josse Mahallesi’neyönelerek Türk bayra¤› ast› ve bak-kallar› ya¤malad›.

Polisin müdahale etmedi¤i sald›-r›lar›, çeflitli kitle örgütleri aç›klamayaparak protesto etti.

E¤itimciler Açl›k GrevindeKosoval› e¤itim emekçileri,

maddi durumlar›n›n iyilefltirilmesiiçin açl›k grevine bafllad›.

Açl›k grevinin 8. gününe girenPrifltine Üniversitesi ö¤retim görev-lileri, ilk ve orta ö¤retim kurumla-r›nda görev yapan ö¤retmenler vee¤itim çal›flanlar›ndan oluflan 50 ka-dar e¤itimci, sa¤l›k durumlar›n›nkötüleflmesine ra¤men açl›k grevin-den vazgeçmeyi düflünmüyor.

Direniflteki e¤itim emekçilerinedestek olmak amac›yla Kosova'dakiilk ve orta ö¤retim okullar›nda ilkdersler yap›lmad›.

Portekiz’in baflkenti Lizbon’da17 Ekim’de, 27 AB ülkesi ““AABB AAnnaa--yyaassaass››””n› ““rreeffoorrmm aannllaaflflmmaass››”” ad›y-la yeniden flekillendirmek için biraraya geldi. Toplant›, 200 bin kiflininkat›ld›¤› gösterilerle protesto edildi.

Portekiz GCTP-IntersindicalSendikas›’n›n ça¤r›s›yla gerçekle-flen gösterinin talepleri: “‹flçi düfl-man› AB politikalar›na son verilme-si, ifl güvenli¤inin sa¤lanmas› vekolektif ifl hakk›.”

AB devlet baflkanlar›n›n “reformanlaflmas›” üzerine uzlaflt›¤› 17

Ekim’de AB anayasas›na karfl› çe-flitli komünist ve ilerici partiler or-tak bir bildiri yay›nlad›.

Kapitalizme, tekellere sonsuzözgürlükler tan›rken, sosyal haklar›neredeyse ortadan kald›ran anlafl-man›n 1 Ocak 2009’da yürürlü¤egeçmesi tasarlan›yor.

20 Ekim’de ise RRoommaa’’dda700.000 kifli, ilerici örgütlerin ça¤-r›s›na uyarak meydanlara ç›kt›.Gösteri sosyal haklardaki k›s›tlama-lar nedeniyle yap›ld›. Sosyal haklar-da k›s›tlamalar, özellikle emeklilikyafl›n›n yükseltilmesinde, sosyalyard›mlar›n k›s›tlanmas›nda ve iflgüvencesinin olmamas›nda yaflan›-yor. Yaklafl›k 4 milyon iflçinin geçi-ci kontratla çal›flt›¤› belirtiliyor.

KKüübbaa HHaallkk›› SSaanndd››kk BBaaflfl››nnddaayydd››

PPoorrtteekkiizz vvee RRoommaa’’ddaa YYüüzzbbiinnlleerr YYüürrüüddüü

Page 40: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

40 GENÇL‹K 28 Ekim 22007

Faflist sald›r›lar t›rmand›r›l›-yor. Hakkari’de yaflanan çat›fl-may› bahane eden faflist güruhülke genelinde provokasyonlarörgütlüyorlar. Onlarca demok-ratik kitle örgütüne yönelik sal-d›r› girifliminde ve sald›r›lardabulunuldu. ‹lk sald›r› Bursa’danbafllayarak ülke genelinde sü-rülmeye çal›fl›l›yor.

Sald›r›lar, çeflitli ilerici, de-mokrat örgütlülüklerin yan› s›rayer yer gençli¤imizin dernekle-rine de yöneldi. 21 Ekim akfla-m›ndan beri gergin bir ortam›nhüküm sürdü¤ü Eskiflehir'deTKP'nin bürosu ve Halkevleri’-nin yan›s›ra Gençlik Derne¤i desald›r›ya u¤rad›.

Yine 21 Ekim günü Zongul-dak Gençlik Derne¤i, bir grup fa-flist taraf›ndan talan edilmiflti.

22 Ekim 2007 Sal› günü Ela-z›¤ F›rat Üniversitesi’nde oku-yan Gençlik Dernekli Efkan›lAtaseven isimli ö¤renci rektör-lük binas›n›n önünde beklerkenokulun tescilli faflistlerinden 15kiflilik bir grubun sald›r›s› sonu-cu yaraland›. Ataseven’i hasta-neye kald›ran arkadafllar› da fa-flistlerin sald›r›s›na u¤rad›lar.

Bu sald›r›lar kendili¤indengeliflmifl münferit olaylar de¤il-dir. Bu sald›r› haklar ve özgür-lükler mücadelesi verenlerekarfl› planl›, programl› ve ad›mad›m hayata geçirilen yok etmepolitikas›n›n bir parças›d›r. Çe-

flitli k›flk›rtmalarla beyinleri y›-kanan, linç kültürü afl›lanan vebu yönde faflizmin kitle taban›haline dönüfltürülen insanlar bu

politikan›n basit birer maflas›olarak kullan›lmaktad›rlar. Hersald›r›lar›nda “duyarl› ve hassasvatandafllar” olarak iktidar›nbelirledi¤i gündeme uygun ola-rak, dü¤mesine bas›lm›fl robot-lar misali harekete geçirilmekteve gösterilen hedeflere yönel-mektedirler.

“Yetkili”lerin aç›klamalar›ylakitleler önce provokasyona ha-z›r hale getiriliyor. Polisin yön-lendirmesiyle demokratik ku-rumlara yönlendiriliyor.

Devlet gerek resmi güçleriylegerekse de MHP, ülkü ocaklar›,BBP gibi sivil faflist örgütlenme-ler arac›l›¤›yla tüm devrimci de-mokratik kamuoyunu sindirmekistemektedir. Ülkede körükle-nen flovenizmin alt›nda yatanmant›k da budur. Türk halk› Kürthalk›na düflman olacak halklarbirbirlerini k›racak açl›k, yoksul-luk düflünülmeyecek… Yükselti-len flovenizmle açl›¤›m›z›, yok-sullu¤umuzu unutturmaya çal›-fl›yorlar. Böylece kendi iflbirlikçi-liklerini ve sömürülerini gizleye-bileceklerini san›yorlar. ‹ktidar›nistedi¤i budur.

Faflist sald›r›lar iktidar›n herzaman elinin alt›nda haz›r bu-lundurdu¤u bir silaht›r. Ne za-man bir konuda ç›kmaza girsefaflist sald›r›lar ve provokasyon-larla ç›kmaz›n› aflmaya çal›fl›r.

Ayn› flekilde üniversite ve li-selerde de biz gençli¤in yaflad›-

¤› süreç bu durumun bir yans›-mas›d›r. Okullarda iktidar›n bi-linçli olarak t›rmand›rd›¤› faflistsald›r›lar art›k tüm üniversitele-

re yay›lm›flt›r.

Ayn› flekildeüniversite ve lisegençli¤inin beyniniy›kamak için ikti-

dar›n yayg›n olarak yapt›¤› flove-nist politika da gençli¤i olumsuzyönde etkilemektedir. Yo¤unla-flan sald›r›lar›n amac› gençli¤intüm örgütlü güçlerini tasfiye et-mektir. Organize bir flekilde geli-flen ve polis-faflist-idare iflbirli-¤iyle gerçekleflen bu sald›r›larsonucunda sald›ranlar›n de¤ilsald›r›ya u¤rayanlar›n suçlu du-rumuna düflürülmeye çal›fl›lmas›her olayda yaflad›¤›m›z rutin birgerçe¤e dönüflmüfltür.

Elbette ki ülkemiz halklar› vegençlik flovenizmin zehirindenkurtulacak ve yüzy›llard›r kar-deflçe yaflad›¤› Kürt halk›n› ken-disine düflman eden emperya-listlerin ve iflbirlikçilerinin yaka-s›na yap›flacakt›r. Üniversitelerve liselerin e¤itim ve bilimsellikaç›s›ndan durumu ortadayken,halk›n açl›¤› ve yoksullu¤u güngeçtikçe artarken iktidar flove-nizmle daha ne kadar göz boya-yabilir zaten!

Ancak bu durum, gençli¤inüniversite ve liselerde faflizmeve flovenist sald›rganl›¤a karfl›y›lmadan, b›kmadan, usanma-dan mücadelesiyle afl›labilinir.Çözüm gençli¤in ba¤›ms›zl›k vedemokrasi mücadelesine kat›l›-m›ndad›r.

KAHROLSUN FAfi‹ZM YAfiA-SIN MÜCADELEM‹Z, YAfiASINHALKLARIN KARDEfiL‹⁄‹!

GENÇL‹K FEDERASYONU

FAfi‹ST SALDIRILARI VE PROVOKASYONLARIÖRGÜTLEYEN ‹KT‹DARDIR

Gençlik Federasyonu artan faflist sald›r›larla ilgili

bir aç›klama yaparak sald›r›lar›n sorumlusunun YÖK veiktidar oldu¤unu söyledi. Mücadelenin demokratik halküniversiteleri kurulana kadar devam edece¤inin belirtil-di¤i aç›klamada faflist sald›r›lara, YÖK’e karfl› 6Kas›m’da YÖK önünde toplanma ça¤r›s› yap›ld›.

FAfi‹ST SALDIRILARA KARfiI6 KASIM’DAYÖK ÖNÜNDE OLACA⁄IZ!

Page 41: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

Say›: 128 41GENÇL‹K

Yeni ö¤renim ö¤retim y›l›n›nbafllamas›yla birlikte ö¤renci genç-li¤in etkinlikleri sürüyor. AdanaGençlik Dernekli ö¤renciler, 21Ekim Pazar günü dernek binas›ndabir tan›flma çay› düzenleyerek ör-gütlü olman›n güzelli¤ini paylaflt›-lar. Saat 14.30’da bafllayan etkin-likte Adana Gençlik Derne¤i GenelSekreteri Bilgen Geçgil bir konufl-ma yaparak düzenin gençlik üze-rinde uygulad›¤› asimilasyon poli-

tikalar›na de¤inerek al-ternatifin mücadele et-mek oldu¤unu belirtti.fiiirlerin okundu¤u et-kinlikte Adana Gençlik

Derne¤i müzik grubu da bir dinletiverdi. Söylenen türküler, çekilenhalaylarla sona eren etkinlikte yoz-laflmaya karfl› bir durufl sergilendi.

*

''Gençlik Umuttur UmudumuzuBüyütelim'' ça¤r›s›yla ‹skenderunTemel Haklar Derne¤i’nde gençliktan›flma çay› yap›ld›. 20 Ekim’deyap›lan ve Cemal Y›lmaz'›n aç›l›flkonuflmas›yla bafllayan etkinli¤e

gençli¤in, kendine dayat›lan yozkültüre alternatif olarak kendi özkültürünü sahiplenmesi gerekti¤inevurgu yap›ld›.

*

Ayr›ca EdirneGençlik Derne¤i Gi-riflimi ö¤rencileri de,21 Ekim günü tan›fl-ma çay› düzenlendi.Yaklafl›k iki saat sü-ren tan›flma çay›ndaanayasa tasla¤›ndaki e¤itim ile ilgi-li bölümlerin üzerinde durulurken,referandum ve 6 Kas›m YÖK üze-rine sohbetler yap›ld›.

GGEENNÇÇLL‹‹KK DDEERRNNEEKKLLEERR‹‹’’NNDDEE TTAANNIIfifiMMAA TTOOPPLLAANNTTIILLAARRII

Uluda¤ Üniversite-si ö¤rencileri, ka-

y›tlar esnas›nda al›nan bandrol ücre-tine karfl› bafllatm›fl oldu¤u imzakampanyas›n› 16 Ekim günü sonlan-d›rarak toplad›klar› 5000 imzay›Rektörlük’e verdi. Merkez Kütüp-hanesi önünde saat 12.30’da topla-nan ö¤renciler sloganlarla Mediko-Sosyal binas›na yürüdü. “BandrolÜcreti Kald›r›ls›n” pankart›n›n aç›l-d›¤› eylemde sözalan Bar›fl Ç›rpan,üniversitelerin ticarethaneye ö¤ren-cilerin ise müflteriye dönüfltürüldü-¤ünü dile getirdi. Aç›klaman›n ar-d›ndan, toplanan 5 bin imza bir he-

yet taraf›ndan Rektörlük’e götürü-lürken, ö¤renciler jandarma abluka-s› alt›nda oturma eylemi yapt›.“Bandrol Ücretleri Kald›r›ls›n, Ö¤-renciyiz Hakl›y›z Kazanaca¤›z,Müflteri De¤il Ö¤renciyiz, Eflit, Pa-ras›z, Bilimsel, Anadilde E¤itim”sloganlar› atan ö¤renciler haklar›nasahip her koflulda ç›kacaklar›n› dilegetirdiler. Grevde olan Telekom iflçilerini “Te-lekom ‹flçisi Yaln›z De¤ildir” sloga-n›yla selamlayan ö¤renciler topla-d›klar› imzalar› Rektörlük’e verme-lerinin ard›ndan eylemlerine sonverdiler.

UULLUUDDAA⁄⁄ ÜÜNN‹‹VVEERRSS‹‹TTEESS‹‹’’NNDDEE EEYYLLEEMM

12 EylülFaflist Cunta-s›’n›n ürünüolan YÖK’ün26. kurulufl y›ldönümü yaklafl›rkenYÖK üniversiteleri askeri k›fllalaradönüfltürmeye devam ediyor. Genç-lik Federasyonu yapt›¤› yaz›l› aç›k-lamada ‹stanbul Üniversitesi’nde 2senedir fakülteler aras› geçiflin ya-sak oldu¤unu hat›rlatarak bu uygu-laman›n YÖK’ün tecrit uygulamas›oldu¤unu dile getirdi. Hiçbir man-t›kl› gerekçesi olmayan bu uygula-ma Y›ld›z Teknik Üniversitesi’ndeKimya-Metalürji Fakültesi’nde deuygulanmaya çal›fl›ld›¤›n› kayde-den Gençlik Federasyonu bu uygu-

l a m a l a r › nYÖK zihni-yetinin biry a n s › m a s ›

oldu¤unun alt›n› çizerek flunlara de-¤indi: “Amaçlar› aç›kt›r düflünme-yen, üretmeyen do¤al›nda sorgula-y›p, karfl› ç›kmayan bir gençlik ya-ratmak. Tüm politikalar›n› belirler-ken ald›klar› k›stas budur. Fakülte-ler aras› geçifl yasa¤› uygularken vebunu yayg›nlaflt›rmaya çal›fl›rkende düflündükleri budur.”

YÖK’e karfl› mücadele etmenintüm duyarl› kesimlerin sorumlulu¤uoldu¤unun kaydedildi¤i aç›klamada‘Ne YÖK Ne AKP DemokratikÜniversite” talebine yer verildi.

YYÖÖKK’’tteenn TTeeccrriitt UUyygguullaammaass››::FFaakküülltteelleerr AArraass›› GGeeççiiflfl YYaassaakk!!

Gazi Temel Haklar ve LiseliGençlik, polisin gerçek yüzünü teflhiretmeye devam ediyor.

Daha önce de okullar›n›n önündeserserileri koruyan, okullara uyufltu-rucuyu sokan polisleri ve serserileriokullar›n›n önünden kovmufltu. 19Ekim günü de Gazi Mahallesi’ndekifiair Abay Kunanbay Lisesi’ndeki Li-seli Gençlik ile Gazi Temel Haklarüyeleri sürekli onlar› taciz eden sivilpolisleri ve akreplerini tafllayarak ko-valad›. Polis gerçek yüzünün a盤aç›kmas›ndan rahats›z olup ö¤rencile-rin üstüne atefl açarak pervas›zl›¤›n›gösterdi. Polisleri okullar›ndan iste-meyen gençlik eylem boyunca “Kur-tulufl Kavgada Zafer Cephede, MahirHüseyin Ulafl Kurtulufla Kadar Sa-vafl” sloganlar› atmas› okul müdürü-nü rahats›z etti. Ö¤rencilerini koru-mas› gereken okul müdürü polisindüfltü¤ü durumu hazmedemeyerekbütün ö¤rencileri iki saat boyuncaal›koydu, aileleri okula ça¤›r›p ko-nuflma yaparak mahallenin devrimci-lerini hedef gösterdi. Ancak Gazihalk› devrimcileri de iyi tan›yordu,okul müdürünün korudu¤u polisleride. Ö¤rencilerin de kat›l›m›yla 100‘e yak›n kifli mahallede yürüyüfl ya-parak polisi okullar›n önünde isteme-diklerini dile getirdiler.

fiA‹RABAY KUNANBAYL‹SES‹’NDE POL‹SLER KKOVULDU

Page 42: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

42 EMEK 28 EEkim 22007

Telekom iflçileri, grevlerinin 5.gününde 20 Ekim günü saat 10.00’daGayrettepe Türk Telekom binas›önünde bas›n aç›klamas› yaparakgreve devam ettiklerini duyurdular.Yaklafl›k 1000 kiflinin kat›ld›¤› ey-lem coflkuyla hayk›r›lan sloganlar veçekilen halaylarla bafllad›. EylemeÇHD, Tecrite Karfl› Sanatç›lar’›n daaralar›nda bulundu¤u birçok DKÖdestek verdi. Eylem boyunca “ZaferDirenen Emekçinin Olacak, KöleDe¤il ‹flçiyiz Sendikayla Güçlüyüz”sloganlar› hiç eksik olmad›. Eyleminbafl›nda Grup Yorum’un Grev Halay›türküsü çal›n›rken flube baflkan› Le-vent Dokuyucu eyleme destek verenkurumlar›n tümünü selamlayan birkonuflma yapt›. Dokuyucu’nun ar-d›ndan konuflan Genel Baflkan AliAkçan’›n “grev k›r›c›l›¤› afla¤›l›k birifltir” derken ordunun Irak’a girmesidurumunda onlar›n haberleflmesinisa¤lamak için biz kendi ellerimizlegrevi k›rar›z diyerek aç›k kap› b›rak-mas› dikkat çekti. ‹flçilerin ise hiçbirflekilde grevin k›r›lamayaca¤›n› slo-ganlar›yla hayk›rmalar› Ali Ak-çan’dan farkl› düflündüklerinin ifa-desiydi.

***

Telekom grevi Anadolu’da da ya-p›lan eylemlerle coflku ve kararl›l›klasürüyor. DKÖ’ler ve devrimciler deTelekom grevini desteklemek için zi-yaretlerde bulundular.

AAnnttaallyyaa’’ddaa GGrreevv CCooflflkkuussuuTürkiye genelinde bafllat›lan grevAntalya’da 16 Ekim sabah› “Bu ‹flYerinde Grev Var” pankartlar›n›n Te-lekom ‹l Müdürlü¤ü, K›z›ltoprak,

Alanya, Manavgat veKumluca flubelerineas›lmas›yla bafllad›. ‹lMüdürlü¤ü önünde ya-p›lan bas›n aç›klama-s›yla da grevi duyuraniflçiler üzerlerinde“Grev Gözcüsü” yaz›l›

önlükleriyle grev nöbeti-ne bafllad›lar.

AAnnkkaarraa HHÖÖCC’’ddeenn TTeelleekkoomm ‹‹flflççiilleerriinnee DDeesstteekk

21 Ekim’de Ulus’taki Telekom ifl-çilerini ziyaret eden Ankara HÖC’lü-ler Haber-‹fl Ankara fiube SekreteriCavit Akbulut ile sohbet ettiler veTelekom iflçilerine desteklerini sun-dular. Akbulut ve iflçilerle konuflanHÖC üyeleri greve desteklerinin de-vam edece¤i belirttiler.

TTeelleekkoomm ‹‹flflççiissiinnee BBEESS’’tteenn ZZiiyyaarreett

Türkiye genelinde direniflte olanTelekom iflçileri 19 Ekim günü BESGenel Merkezi ve Ankara 2 No’lufiube yöneticileri taraf›ndan ziyaretedildi. “Telekom ‹flçisi Yaln›z De¤il-dir” slogan›yla Telekom önüne gelenBES yöneticileri oradaki Telekomsözcüsü ile k›sa bir görüflme gerçek-lefltirdiler. BES yöneticileri ziyaretdefterine imza atarak Telekom iflçisi-nin yan›nday›z dediler.

MMaallaattyyaa HHÖÖCC’’ddeenn DDeesstteekk ZZiiyyaarreettii

22 Ekim günü Telekom iflçileriniziyaret eden HÖC’lüler Haber-‹flMalatya fiube temsilcileriyle sohbetettiler. Sohbet s›ras›nda iflçiler, dire-niflin amac›n›n onurlu bir flekilde in-sanca çal›flmak için oldu¤unu aç›kla-d›lar. Kararl›l›klar›n› vurgulayan ifl-çilere HÖC’lüler de direnifl boyuncaher türlü deste¤i sunacaklar›n› belir-terek destek verdiler.

TTrraakkyyaa KKüüllttüürr MMeerrkkeezzii’’nnddeenn GG rreevvccii ‹‹flflççiilleerree DDeesstteekk

21 Ekim günü Telekom iflçilerinedestek amaçl› bir baflka ziyaret deTrakya Kültür Merkezi taraf›ndan

gerçeklefltirildi. ‹flçilerin, gösterilendestekten çok memnun kald›klar›gözlenirken, Kültür Merkezi çal›flan-lar› iflçilerle sohbet ederek destek çe-lengi b›rakt›lar.

KKaarrss GGeennççlliikk DDeerrnneekkllii ÖÖ¤¤rreenncciilleerrddeenn DDeesstteekk

Kars Gençlik Derne¤i Giriflimiö¤rencileri 22 Ekim Pazartesi günü,Telekom iflçilerini ziyaret edip iflçi-lerle sohbet ettiler. ‹flçiler direniflleri-nin anlam›n› anlat›rken ö¤renciler deiflçilere direnifllerini sonuna kadardesteklediklerini ve baflar› dileklerinibelirterek ziyaretlerine son verdiler.

TELEKOM ‹fiÇ‹LER‹ HAKLARINI ‹ST‹YOR

ÖÖzzggüürr KKaarr aaddeenniizz’’iinn SSeessii TTeelleekkoomm ‹‹flflççiilleerriiyyllee

Özgür Karadeniz’in Sesi Gazetesi23 Ekim’de Trabzon’da grev yapan Te-lekom iflçilerini ziyaret etti. Kriz orta-m›nda Telekom’un kar›n›n 1.5 milyardolar, 2006 kar›n›n ise 2.7 milyar dolaroldu¤unu belirten iflçiler bunun %6’s›ile bütün taleplerinin karfl›lanabilece¤i-ni anlatt›lar.

‹flverenlerin grevi k›rmak için her-fleyi yapt›¤›n› belirten iflçiler: “Bu ül-kede iflverenin gelene¤idir grevcilerihalka flikayet etmek. Mesela bizi halk-la karfl› karfl›ya getirmeye çal›fl›yor-lar” dediler. Trabzon insan›n›n kendi-lerine merakla yaklaflt›¤›n› baflta artniyetli olanlar›n da anlat›nca kendile-rini anlad›klar›n› söylediler. ‹flçiler rö-portaj› sonland›r›rken mutlaka belirt-melerini istedikleri bir cümle kurdu-lar. Aynen yay›nl›yoruz: “Bizler dahaçok para için grevde de¤iliz. Çocukla-r›m›z›n gelece¤i için birli¤imizi savun-mak zorunday›z, bunun için burada-y›z. Bizim yenilgimiz Türkiye’nin ye-nilgisi olur. Bu bir onur mücadelesi.”

Page 43: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

Say›: 128 43EMEK

AKP EMEKÇ‹LER‹N SA⁄LI⁄INIH‹ÇE SAYIYOR!

‹zmir SES üyeleri radyasyonla ça-l›flan iflçilerin çal›flma sürelerinin artt›-r›lmas›n› yapt›klar› bir eylemle protes-to ettiler. 17 Ekim günü ‹zmir ‹l Sa¤-l›k Müdürlü¤ü önünde yap›lan eylemeKESK Genel Baflkan› ‹smail Hakk›Tombul da kat›larak destek verdi.'Sa¤l›kta Dönüflüme Hay›r' yaz›l› pan-kart açan SES’li emekçiler, 'DikkatRadyasyon Tehlikesi, Mesai Saatleri-nin Uzat›lmas›na Hay›r' fleklinde dö-vizlerle de tepkilerini gösterdiler. SES‹zmir fiube Baflkan› Fahri Demirci’ninyapt›¤› aç›klamada Sa¤l›k Bakanl›-¤›’n›n 6 Ekim 2007 tarihinde ç›kard›¤›yönetmelikle Radyasyonla çal›flanpersonelin çal›flma saatlerini 5 saatten9 saate ç›karmas›yla çal›flanlar›n ya-flamlar›n› riske etti¤ini söyledi.

Aç›klamada Recep AKDA⁄’› bir-çok kez uyard›klar›n› belirten emekçi-ler “AKP Sa¤l›¤a Zararl›d›r” sloganla-r›yla yönetmeli¤in kald›r›lmas›n› iste-diler.

E⁄‹T‹M-SEN AKP’N‹N KADROLAfiMA ÇALIfiMALARINI ANLATTI

‹zmir E¤itim-Sen 19 Ekim günü 1 No’lu fiube binas›nda yapt›klar›bas›n aç›klamas›nda atama yönetmeliklerinde AKP’nin yapt›¤› de¤iflik-likler konusunda bas›n› bilgilendirdi. Bas›n toplant›s›nda aç›klamay›okuyan fiube Baflkan› Mahir Ulus AKP’nin kadrolaflma çal›flmalar›n› da-ha rahat yapabilmek için sürekli kendi isteklerine uygun Yönetici AtamaYönetmeli¤i haz›rlad›¤›n› belirterek kendilerinin de 4. kez yasal yollar-dan bu yönetmelikleri iptal ettirdi¤ini belirtti. Ulus, din dersinin zorunlututulmas›na karfl› olduklar›n› ve bu konuda yard›m isteyen ailelere yar-d›m edeceklerini de sözlerine ekledi.

SES ‹zmir fiube si üyeleri, 18 EkimPerflembe günü ‹zmir Ege ÜniversitesiT›p Fakültesi Hastanesi önünde yap-t›klar› bas›n aç›klamas› ile üniversitedekan›ndan, iki ayd›r maafllar› veril-meyen Öz Erbil Yemek fiirketi çal›flan-lar› ve yine bir ayd›r maafllar›n› alama-yan Öz Örnek fiirketi çal›flanlar›n›nmaafllar›n› ödemesini istediler. SES ‹z-mir fiubesi’nde örgütlü olan çal›flanlarsabah saat 10.30’da biraraya gelerekalk›fllarla bas›n aç›klamas›na bafllad›-lar. Bas›n aç›klamas› “Hakl›y›z Hakk›-m›z› ‹stiyoruz!” sloganlar› ile bitirildi.Aç›klamadan sonra iflçilerden heyetoluflturularak, sendika yöneticileri ilebirlikte dekanla iflçilerin maafllar›ödenmesi talebi ile ilgili olarak görüfl-meye gidildi.

Türkiye Kamu Sen ve Memur Sen’in memurlara karfl› alçakça yalan›

Türkiye Kamu-Sen Genel Baflkan› Bircan Aky›ld›z,AKP hükümetinin aç›klad›¤› zam oranlar› karfl›s›nda ""cciidd--

ddii bbiirr flflookk"" yyaaflflaadd››kkllaarr››nn›› ssööyylleeddii;; ooyyssaa yyaallaann ssööyyllüüyyoorrdduu.. ÇÇüünn--kküü,, Bircan Aky›ld›z imzas›yla hükümete yap›lan teklifte “Kamu görevlisininmaafllar›n›n Ocak 2008’de yüzde 2 ve Temmuz 2008’de yüzde 2 artt›r›lma-s›n› istemiflti. Memur Sen de ayn› öneriyi yapm›flt›... Kameralar önünde ze-vahiri kurtarmak, iflbirlikçi yüzlerini gizlemek için artistik floklar yafl›yorlar.Memurlarla dalga geçen yaln›z iktidar de¤il, iflbirlikçi sendikalar da ayn›s›-n› yap›yor.

‹flçinin memurun içinde bulunduklar› durumdan sömürücü s›n›flar›n ya-n›nda bu sendika a¤alar› da sorumludur. Y›llard›r iflçileri oyalamakta, kan-d›rmakta, görüflmelerde iflçilerin haklar›n› savunuyor görüntüsü arkas›ndaiflçileri memurlar› patronlara, düzene satmaktad›rlar.

Sendika a¤alar› sayesinde, sendikac›l›k da bir sömürü mekanizmas›haline getirildi. Bunlar yüzünden iflçinin-memurun sendikalara güvenizay›flad›. fiimdi de memurlar›n gelecekleri Bircan Aky›ld›z’›n iktidarlapazarl›k masas›nda duruyor...

KESK BBölge TToplant›s› YYap›ld›Kamu Emekçileri Sendikalar› Konfederasyonu (KESK) bölge toplant›-

lar›ndan sonuncusunu ‹stanbul Tabip Odas›’nda yapt›. Yaklafl›k 70 kamuemekçisinin kat›l›m›yla gerçekleflen ve 17 Ekim’de yap›lan KESK bölgetoplant›s›nda KESK MYK’s›ndan Hasan Hay›r ve KESK’e ba¤l› sendika-lar›n yönetimlerinden kamu emekçileri yer ald›.

Toplu görüflmelere iliflkin de¤erlendirmelerde de bulunan Hay›r, 3 Ka-s›m Ankara mitingine ve anayasa ile ilgili tart›flmalara da de¤indi.

Hay›r’›n ard›ndan söz alan kamu emekçileri ise yeniden fiili-meflru çiz-gide sendikac›l›k yap›lmas› gerekti¤ini vurgulad›lar.

Devrimci Memur Hareketi’nden kamu emekçileri de Kürt sorunununçözümüne ve anayasa tart›flmalar›na de¤indi¤i konuflmalarda KESK’iniçinde bulundu¤u durumu aflmas›n›n devrimci anlay›flla mümkün oldu¤ubelirtilirken, Halk Anayasas› Tasla¤› ile ilgili gözalt› ve tutuklamalardanda bahsedildi. Yürüyüfl Dergisi da¤›tt›¤› s›rada polis taraf›ndan s›rt›ndanvurulan Ferhat Gerçek ile ilgili de duyarl›l›k, dayan›flma ça¤r›s› yap›ld›. HAKKIMIZI

‹ST‹YORUZ!

Page 44: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

44 HABER 28 EEkim 22007

Birtan Altunbafl Davas› 16 Y›l Sonra Sonuçland›!

Hacettepe Üniversitesi ö¤rencisi Dev-Genç’liBirtan Altunbafl’›, 1991 y›l›nda iflkenceyle öldür-mekten yarg›lanan biri eski baflkomiser dört polishakk›nda verilen ceza Yarg›tay taraf›ndan daonayland›. Efli görülmedik flekilde 1991 y›l›ndanbu yana süren davan›n aç›l›fl aflamas›ndan bu ya-na geçen süreç, hukuk ad›na skandallarla doludur.

Birtan’› katleden iflkenceciler hakk›nda, tüm en-gellemelere ra¤men 1998 y›l›nda ancak dava aç›labilmiflti. Herduruflmas›, "zamanafl›m›na" yönelik oyalamalarla geçirilmifl, kahsan›klara ulafl›lamam›fl, kah eksik evrak yalan›na baflvurulmufltu.Öyle ki, y›llard›r süren dava, Amerika ve Avrupa'n›n bu davay›kullanarak, "iflkence karfl›tl›¤›" flovu nedeniyle, hiç gündemindeolmayan kesimlerin bile gündemine girivermiflti. Böylece de nekadar “insan haklar› savunucusu” olduklar›n› gösterme f›rsat›buldular.

Ve tam 16 y›l boyunca süren bu davada, devlet iflkencecile-rine sahip ç›karak, iflkencenin bir devlet politikas› oldu¤unugöstermiflti.

Yarg›tay’›n onamas›yla aralar›nda MHP'li Faruk Bal'›n dev-let bakan› oldu¤u dönemde dan›flmanl›¤›n› yapan ve ayn› za-manda MHP’den milletvekili aday› olan Emekli Baflkomiser‹brahim Dedeo¤lu'nun da bulundu¤u 4 iflkenceci hakk›nda ve-rilen ceza kesinleflti. Normal prosedüre göre iflkencecilerin der-hal tutuklanmas› gerekiyor. Tabii 16 y›l süren bu davada hiçbirfley normal prosedüre uygun yürümedi¤i için iflkenceci katillerde tutuklanmayacak. Çünkü yasalar iflkencecileri korumakta.

Birtan’›n katillerine verilen bu cüzi hapis cezalar›n›n pek birönemi olmasa da, as›l olarak verilen bu cezalar; Türkiye’deki ifl-kencenin onaylanmas› ve devlet eliyle yap›ld›¤›n›n da bir belge-si durumundad›r. Öte yandan göstermelik olarak verilen bu ceza-lar›n hiçbir katili, hiçbir iflkenceciyi aklayamayaca¤›, halklar nez-dinde bir gün mutlaka adaletin yerini bulaca¤› da bilinmelidir.

Grup Yorum ‹zmir Alsancak Fuar Aç›khava Ti-yatrosu’nda yaklafl›k 1700 kifliye seslendi. Havamuhalefeti nedeniyle bir hafta ertelenen konser 19Ekim günü saat 20.00’de gerçeklefltirildi.

Dünyada ve ülkemizde devrim mücadelesindeflehit düflenler için yap›lan bir dakikal›k sayg› duru-fluyla bafllayan konserde ilk olarak ‹zmir GençlikDerne¤i Müzik Grubu Grup Gün›fl›¤› k›sa bir din-leti verdi. Ard›ndan Ege Temel Haklar ve Özgür-lükler Derne¤i Baflkan› Nurhan Y›lmaz bir konufl-ma yapt›. Y›lmaz konuflmas›nda anayasa tart›flma-lar›na de¤inerek “AKP’nin sivil anayasa diye orta-ya att›¤› anayasa, yeni de¤ildir. Yeni anayasan›ngerçek yüzü polisin s›rt›ndan vurdu¤u 16 yafl›ndakiFerhat Gerçek’tir” dedi. Y›lmaz konuflmas›n› biti-rirken sosyalizm hedefini hep diri tutan, umudu vekararl›l›¤› temsil edenleri selamlayarak Grup Yo-rum’u sahneye davet etti.

“Türküler Susmaz Halaylar Sürer” sloganlar›ylasahne alan Grup Yorum ayakta alk›fllarla karfl›land›.‹lk olarak “Madenciye A¤›t” parças› seslendirildi.Grup Yorum, F Tipleri’nde tutsaklar›n yaflad›klar›hak ihlallerine ve yaflanan son sald›r›lara de¤i-nerek, yapt›klar› konseri Ferhat Gerçek’e atfettikle-rini söylediler. Yorum’un eski ve yeni birçok parça-s›n›n seslendirildi¤i konserde Latin Amerika ezgi-lerine ve Anadolu’nun tüm yörelerinden türkülerede yer verildi. Sinevizyon gösterimleriyle de renk-lenen konser “Hakl›y›z Kazanaca¤›z” marfl›ndansonra söylenen “Çav Bella” parças› ile bitirildi.

*

GGrruupp YYoorruumm ÇÇii¤¤llii PPSSAAKKDD''ddee

Grup Yorum Çi¤li PSAKD'inde 13 Ekim’de birsöylefli gerçeklefltirdi.

‹lginin yo¤un oldu¤u söyleflide Grup Yorummüzik çal›flmalar›yla ilgili aç›klamalarda bulundu.Kültürel yozlaflman›n halk›m›z üzerindeki olumsuzetkilerini anlatt› ve en önemlisinin ö¤renmemekbilmemek, okumamak oldu¤unu ifade etti. Ülkegündemi ve Yorum’un çal›flmalar›na yönelik soru-lar›n cevapland›¤› söylefliye yaklafl›k 70 kiflikat›ld›.

TEZKERE PROTESTO EDİLİYOR!20 Ekim’de Malatya’da Merkez PTT önünde aralar›nda

HÖC’ün de oldu¤u çok say›da demokratik kitle örgütü taraf›n-dan ortak bir bas›n aç›klamas› yap›larak tezkere protesto edil-di. “Tezkerenin Kullan›lmas›na Hay›r” pankart›n›n aç›ld›¤›aç›klama s›k s›k “Yaflas›n Halklar›n Kardeflli¤i! Gün GelecekDevran Dönecek AKP Halka Hesap Verecek!” sloganlar› at›ld›.Polisin sivil faflistleri de k›flk›rtarak provoke etmeye çal›flt›¤›aç›klama at›lan sloganlarla sona erdi.

Tezkereye karfl› bir baflka protesto da ODTÜ ö¤rencilerin-den geldi. S›n›r ötesi operasyon tezkeresinin meclisten geçme-sinin ard›ndan, ODTÜ’de ö¤renciler “Halklar›n kardeflli¤i içintezkereye hay›r” yürüyüflü düzenlediler. Yaklafl›k 200 ö¤rencikampüs içinde yürüyerek tezkereyi protesto ettiler.

UMUDUN SSES‹ ‹ZM‹R HHALKIYLA BULUfiTU!

Page 45: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

Say›: 128 45HAP‹SHANELER

Genelge 9 Ayd›r Yürürlükte Ancak Uygulanm›yor

‘10 SAATL‹K SOHBET HAKKI UYGULANSIN’

ÇÇaannaakkkkaallee KKaattlliiaamm DDaavvaass››nnaa DDeevvaamm EEddiillddii19-22 Aral›k 2000’de, devlet 20 hapisha-

nede ayn› anda katliam yapm›fl, sonras›ndaise, sa¤ kalan tutsaklara davalar aç›lm›flt›. Budavalardan Çanakkale Hapishanesi katliamdavas›na 22 Ekim günü devam edildi.

Dönemin Çanakkale Baflsavc›s› Abdül-kadir ‹lhan ve Emniyet Müdürü Bülent Ke-naro¤lu’nun talimatl› ifadeleri dosyaya ek-lenirken, HHB avukatlar›ndan Bark›n Tim-tik, san›k sandalyesinde olmas› gerekenle-rin mahkemeye bir türlü getirilememesinedikkat çekerek; operasyonun ma¤durlar›n›nsan›k olarak yarg›lanmas›n›n da kabul edi-lemez oldu¤unu belirtti. Duruflma, eksikle-rin tamamlanmas› gerekçesiyle 15 Ocak2008’e ertelendi.

DHP, ESP, HÖC, ÖMP, Par-tizan ve Odak Dergisi tecritekarfl› ölüm orucu eylemlerininkazan›m› olarak, Adalet Bakan-l›¤›’n›n yay›nlad›¤› 45/1 No'lugenelgenin aradan geçen 9 ayara¤men uygulanmamas›yla ilgilibir bas›n aç›klamas› yapt› veAdalet Bakanl›¤›, Ceza ve Tev-kif Evleri Genel Müdürü, cezae-vi savc›lar› ve cezaevi müdürle-ri hakk›nda ""ggöörreevvii kkööttüüyyee kkuull--llaannmmaa vvee ggöörreevvii iihhmmaall""den da-va aç›lmas› talebiyle Sultanah-met Adliyesi’nde suç duyuru-sunda bulundu.

19 Ekim’de SultanahmetPark›’nda yap›lan aç›klamada"10 Saatlik Sohbet Hakk› Uygu-lans›n" pankart› aç›ld› ve slo-ganlar› at›ld›. Grup ad›na TülayEski taraf›ndan yap›lan aç›kla-

mada “Çeflitli cezaevlerinde, ne-den göstermeksizin veya fizik-sel imkans›zl›k iddias›yla süre-nin on saatin alt›nda kabul etti-rilmeye çal›fl›ld›¤› görülmekte-dir. ... tecritin hafifletilmesindebir ad›m olarak de¤erlendirdi¤i-miz bu hakk›n uygulat›lmas›n-dan sorumlu olan ve görevinikötüye kullanan Cemil Çiçek veilgili tüm yetkililer hakk›ndasuç duyurusunda bulunaca¤›z”denildi. Tutuklu ve hükümlüleretan›nan haklar›n herhangi birkoflula ba¤lanmadan 10 saatolarak uygulanmas› istenilenaç›klamadan sonra suç duyuru-sunda bulunuldu. Büyük ço¤un-lu¤u HÖC’lü olmak üzere 105kiflinin kat›ld›¤› eylem konununtakipçisi olunaca¤› duyurusuylabitirildi.

CCeezzaass››zz hhiiçç kkiimmssee yyookkbbuurraaddaa..

“Hak gasplar› vekeyfi tutumlara iliflkinbir geliflme var m› diyesorarsan; onlar g›rla git-meye devam ediyor. fiuan itibar›yla cezas›z hiçkimse yok burada. Örne-

¤in benim k›rk befl günlük ziyaretyasa¤›m biter bitmez ard›ndan birayl›k mektup yasa¤›n› bafllatt›lar.Neyse, mektup yasa¤› da geçti¤imizgünlerde bitti. Fakat bu kez de ikiayl›k baflka bir ziyaret yasa¤›n› uy-gulamaya bafllad›lar. Di¤er arkadafl-larda da durum farkl› de¤il. Bunlarailave edece¤im birkaç fley daha varama gerek görmüyorum, ki tahminetmeniz zor olmayacakt›r zaten.”

26 Eylül 2007, Edip Tarhan

*

EEddiirrnnee FF TTiippii’’nnddeenn“26 Eylül'de genel aramaya gel-

diler. bizde normaldi. Ama hücrele-rinde çiçek vb. yeflillik olan, yetifl-tirenlerinki normal geçmemifl. Da-ha önce al›nm›yordu. Bu kez "tali-mat böyle, bitki yetifltirmek yasak.Hepsi al›nacak" diyerek alm›fllar.Yeflil yasak! Sadece türbelerde gö-rülmesini istiyorlar galiba...

ESP davas›ndan Bayram isimliarkadafl›n birinci müdürle görüflmetaleplerinin reddedildi¤ini geçenhafta yazm›flt›m. ‹dare yaz›l› cevapvermifl. Cevapta, önceki taleplerininbir k›sm›n›n mevzuata ayk›r› oldu-¤unu, sohbet konusu vd. konulardaellerinden geleni yapt›klar›n›, gö-rüflmelerin bireysel yap›lmas› ge-rekti¤ini... "temsilci" gibi davran›la-mayaca¤› gibi fleyler varm›fl.

... Dün havaland›rma kap›lar›n›kapat›rken, Ekim ay› sohbet saatle-riyle ilgili ka¤›tç›klardan verdiler.Yine sal› 09.00-12.00 ve Perflembe

08.45-11.45... Yani 3+3=6 saat. Birkez daha "ç›karmayaca¤›z" demifloldular.”

30 Eylül 2007, Ali Osman Köse

*

SSiinnccaann FF TTiippii’’nnddeennSincan F Tipi Hapishanesi ida-

resi, kendilerine V›zgelir Dergisipostalanan tüm avukatlara, ““öörrggüütt--llee bbaa¤¤ ssaa¤¤llaadd››kkllaarr›› ggeerreekkççeessiiyyllee””müvekkili ile olan görüflmeleri s›ra-s›nda ggaarrddiiyyaann bbuulluunndduurrmmaa zzoo--rruunnlluulluu¤¤uu getirmeye bafll›yor.

Düflünebiliyor musunuz?

Bir tutsak avukat›na bir mizahdergisi gönderiyor. Postayla.

Ve bu düzenin F Tipi hukuku,sadece bu gerekçeyle avukatlar›““öörrggüüttllee bbaa¤¤ ssaa¤¤llaadd››kkllaarr›› ggeerreekkççee--ssiiyyllee”” suçlay›p, görüflleri daha s›k›denetim alt›na alma zeminihaz›rl›yor. Asl›nda görüflmeleri neyap›p edip engellemek, denetlemekpeflindeler. Minareyi çalm›fllar çok-tan, flimdi k›l›f haz›rlama peflindeler.

Kocaeli 1 No'luF Tipi’nden

Page 46: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

46 MÜTEVAZILIK 28 EEkim 22007

Kongrede yönetici insan tan›m-lan›rken, pek çok özelli¤inin yan›s›-ra, bir maddede de flu özellikler sa-y›lmaktayd›: ““YYöönneettiiccii iinnssaann,, aayy--dd››nn bbiirriikkiimmiinnee rraa¤¤mmeenn kkiibbiirrllii ooll--mmaayyaann,, hhaallkkllaa vvee yyoollddaaflflllaarrllaa iilliiflflkkii--lleerriinnddee mmüütteevvaazz›› oollaann,, hhaallkkttaann hheerrttüürrllüü iinnssaann›› aannllaayyaabbiilleenn,, ddiinnlleeyyeennvvee öö¤¤rreetteenn iinnssaanndd››rr,, hhaallkk öönnddeerrii--ddiirr..””

Yine kongrede, bu kez bir komu-tan›n özellikleri say›l›rken de flunla-ra dikkat çekiliyordu: “Her komu-tan, gerek halk kitlelerinin, gereksesavaflç›lar›n ö¤retmenidir. Eylemdeyeni komutanlar yetiflene kadar ge-rekti¤inde en riskli yerlerde görevalarak, özverinin, çal›flkanl›¤›n,mmüütteevvaazz››ll››¤¤››nn eenn bbüüyyüü¤¤üünnüü ggöössttee--rreerreekk,, ss››rraaddaann ssaavvaaflflçç››nn››nn görevle-rini yapt›¤› gibi, emir ve talimatla-r›yla, planlamas›yla, savafl kurmay-l›¤›n› da yapar.”

Mütevaz› olup olmama, bir yö-neticinin niteli¤ini belirleyen enönemli yanlardan biridir gerçektende. Yukar›daki aktard›¤›m›z sat›rla-r›n da gösterdi¤i gibi, mesele, biri-kimine ra¤men kibirli olmamak,komutanl›¤›na ra¤men bir savaflç›-n›n görevlerini de üstlenebilmek,“konumuna ra¤men”, anlayan, din-leyen olabilmek, her koflulda emek-çi, fedakar olabilmektedir.

Ama mütevaz›l›k konusunun sa-dece yönetici kadrolar› ilgilendirdi-¤i de düflünülmesin. Farkl› boyut-larla ve biçimlerde de olsa, her dev-rimciyi ilgilendiren bir konudur veher devrimcinin tafl›mas› gerekenbir özelliktir.

S›radan biri için, mütevaz›l›k sa-dece bir kiflilik özelli¤i olarak, onunkarakterinin bir yan› olarak önemli-dir. Ama bir devrimci sözkonusu ol-du¤unda, mütevaz› olup olmama,kiflisel bir özellik ve sorun olman›nötesinde boyutlar tafl›r. Devrimcininmütevaz› olup olmamas›, olumluveya olumsuz politik, örgütsel çeflit-

li sonuçlar yarat›r.

Mütevaz› bir devrimci, kitlele-rin, yoldafllar›n›n, çevresindeki her-kesin sayg›s›n› sevgisini kazan›r;mütevaz› oldu¤u için yapt›¤› ifli eniyi flekilde yapmak için, bilmedi¤iniö¤renir, eksi¤ini tamamlar, kendinigelifltirir... Yani k›sacas›, mütevaz›bir devrimci, s›n›f mücadelesi için-de bir devrimcinin olmas› gereken-dir. Onun her art›s› devrimin art›s›-d›r. Problem, mütevaz›l›¤›n olmad›-¤› noktada ç›kar. Bunun fark›ndaolunmad›¤›, dahas›, bu eksikli¤ingösterilmesine ra¤men kabul edil-medi¤i noktada ise vahim bir sorunhaline gelir.

MMüütteevvaazz›› oolluupp oollmmaammaa,, iiddeeoolloojjiikk bbiirr ssoorruunndduurr

Mütevaz› olmayan biri ne yapar,nas›l davran›r?.. En basitinden s›ra-larsak; insanlara üüsstttteenn bakar. Ken-dini be¤enmifltir. En iyi oldu¤unudüflünür, insanlarla iliflkilerinde on-lara karfl› üstünlü¤ünü kan›tlamakiste¤i duyar hep; iliflkilerine bu yönverir. Hiyerarflik iliflkiler içindeyse,alt›ndaki insanlar› flu veya bu bi-çimde ezer. Yetki ve sorumluluk sa-hibi oldu¤unda ise k›rar, döker, y›-kar.

Bütün bunlar›n, mücadeleye, kit-le çal›flmas›na, bütün olarak örgütebüyük zararlar verece¤i aç›kt›r.

Ama bu zararlardan önce ele al-mam›z gereken, sorunun özünde““iiddeeoolloojjiikk bbiirr ssoorruunn”” oldu¤udur.

Mütevaz› olmamak, halka, in-sanlara yukar›dan bakmak, burjuvaideolojisinin bir yans›mas›d›r.“Baflkalar›n› ezmeyi”, “baflkalar›n›ezerek yükselmeyi”, “baflkalar›n›küçültüp kendi üstünlü¤ünü kan›tla-yarak kariyer sahibi olmay›” burju-va ideolojisi empoze eder.

Burjuva kültür, üstencidir. Kar-fl›s›ndakini dinlememek veya gös-termelik olarak dinlemek, burjuva-

zinin tarz›d›r. Burjuvazi, kendini ta-rihsel olarak en iyi, en geliflmifl, eneksiksiz s›n›f olarak gördü¤ü için,bu davran›fl tarz›n› gelifltirmifltir. Bukültür halka tepeden bakar; burju-vazi, hem s›n›fsal konumu, hem ik-tidar konumu itibariyle halktan ö¤-renecek bir fleyi olmad›¤›n› düflü-nür. Oysa bir devrimci, ideolojikolarak bunun tam tersini düflünmekdurumundad›r. Devrimcinin, hangidüzeyde, hangi konumda, hangiyaflta olursa olsun, ne kadar okumuflolursa olsun halktan ö¤renece¤i çokfley vard›r. ‹yi bir devrimci, her ko-flulda halk›n iyi bir ö¤rencisidir. Boflböbürlenmelere kap›larak halka yu-kar›dan bakmaz.

Burjuvazinin yüzy›llard›r dün-yada hakimiyet sürdüren bir s›n›folarak “da¤lar› biz yaratt›k” tavr›n-da olmas›, konumu, kariyeri, burju-va bir anlay›fl içinde kullanmas›, an-lafl›l›rd›r. Ama devrim saflar›ndaböyle bir özellik ne anlafl›l›rd›r, nede kabul edilebilir.

Yetkiyi eline geçirince, bir ko-num sahibi olunca “kendini her fle-ye muktedir sanan” kafa yap›lar›nadevrim saflar›nda yer yoktur. Olma-mal›d›r da. Çünkü, onlar, devrimcihareketin iikkttiiddaarr iiddddiiaass››nnaa,, ppeerrss--ppeekkttiiffiinnee en büyük zarar› verenler-dir. Bulundu¤u alanda mütevaz›l›kbir yana dükal›klar kuranlar, birdevrimcinin, yöneticinin öönnccüü vveeöörrnneekk oollmmaa mmiissyyoonnuunnuu da yerinegetirmiyor demektir. Bulunduklar›yerlerde kendi çaplar›nda a¤al›k,fleflik düzeni kuranlar, kitleleri dev-rimci iktidardan so¤utup uzaklaflt›-rarak, alternatif olma iddiam›za göl-ge düflürürler. Bu kafa yap›s›na,böyle bir davran›fla sahip yönetici-ler, iflte bu nedenle de¤iflmeli, de-¤iflmeye zorlanmal›, o halleriyledevrim saflar›nda yerlerinin olma-yaca¤› aç›kça anlat›lmal› ve gerekti-¤inde gösterilmelidir.

Mütevaz› olmayan, dolay›s›ylaö¤renmesini bilmeyen insan, dev-rim mücadelesine baflka birçok aç›-dan da zarar verir.

Devrim mücadelesinin her alan›,her an› insana yeni bir fleyler ö¤retir.

Mütevaz›l›k

Page 47: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

Sürekli geliflmeler, de¤iflmeler olurve bunlara iliflkin yeni yöntemler,araçlar, politikalar gelifltirmek gere-kir. Ama hayattan, savafltan, halktanö¤renmesini bilmeyen, kendini hheerr--flfleeyyii bbiilliirr ssaannaann,, hheerr flfleeyyee mmuukktteeddiirrssaayyaann insanlar, bu yenilenmeyi vegeliflmeyi sa¤layamazlar. Tam tersi-ne, onlar “eski” yöntemlerde ›srarederek geliflmenin önünde engel ol-maya bafllarlar. Oysa, en büyük ö¤-retmen, kitaplardaki teorilerin kay-na¤›, hayat›n kendisidir.

Hayattan ve yoldafllar›ndan, ör-gütünden, dünya devrim tecrübele-rinden ö¤renmesini ve yenilenmesi-ni bilmeyen, defalarca aayynn›› hhaattaallaa--rr›› tekrar eder. Her hata, örgüte vedevrime zarard›r. Verilen zarar bellikoflullar alt›nda vahim olabilir veyaolmayabilir; bu çok önemli de¤ildir.Önemli olan, mütevaz› olmayan bukültürün, bulundu¤u alanda devrim-ci geliflmeyi yavafllatm›fl, hatta dur-durmufl olmas›d›r. Mütevaz› olma-yan insan, bu yavafllaman›n, gerile-menin nedenlerini bulup gidermeyide baflaramaz. Çünkü, bu nedenleribulabilmesi için “elefltiriye, ö¤ren-meye aç›k olmas›” gerekir ki, çokbilmifl, kendini be¤enmifl birininyapamayacaklar›n›n bafl›nda da bugelir. Oysa, ö¤renmenin heyecan›n›,devrimi gelifltirmenin coflkusunuduyan bir devrimci için, her yenigeliflme, her olay, her insan, bir ö¤-renme malzemesidir. Yararlanmas›-n› bilen için her insan, kendi ölçü-sünde bir hazinedir. Kitleler ise,hiçbir hazineyle k›yaslanamayacakkadar büyük bir zenginli¤in kayna-¤›d›r. Mütevaz›l›ktan uzak oluphalktan ö¤renmesini bilmeyenler,iflte kendilerini bu en zengin hazine-den de mahrum b›rakm›fl olurlar.

MMüütteevvaazz›› oollmmaammaakk,, ““yyeennii iinnssaann””››nn rreeddddiiddiirr

Devrimci insan, “yeni insan”d›r.Yeni insan, ideolojide, politikada,kültürde, yaflam tarz›nda, düflünceyap›s›nda burjuvazinin kirlenmiflkiflili¤inin alternatifidir. Yeni insan,kkoolleekkttiivviizzmm tteemmeelliinnddee yeni birtoplumun kurulufluna önderlik ede-

cek oland›r. Mütevaz› olmamak, ye-ni insan›n reddidir. Çünkü mütevaz›olmayan, kolektif olamaz. Kolektifbir faaliyetin bir parças› olarak dü-flünüp davranamaz.

O, her fleyden önce karfl›s›ndaki-ni dinlemez, onlar›n ne düflündükle-rine önem vermez. Çünkü kendi dü-flündü¤ü, kendi yapt›¤› ifl, kendiverdi¤i karar, en do¤rudur, ondandaha iyi baflka bir düflünce veyaöneri olamaz.

Seçkincidir, müflkülpesenttir,kendini be¤enmifltir. Kitleleri be-¤enmez. Dolay›s›yla onlar› e¤itmek,ona zul gelir. ““BBeenn bbiilliirriimmccii””ddiirr..Bu o kadar yerleflir ki; zaman gelir,bilmedi¤i bir konuda bile biliyor gö-rünmekten kaç›namaz. Herhangi birfleyi bilmemeyi, o konuda yeterincebilgi sahibi olmamay›, kendisi içinbir ““gguurruurr”” sorunu yapar ve mevcutdurumunu gizlemek için elinden ge-leni yapar. Sorup araflt›r›p ö¤renme-si gerekirken, “sorgulayan” olarakeksikli¤ini örtbas etmeye çal›fl›r.Çokbilmifllik görünümü alt›nda bil-gisizli¤in k›s›rdöngüsü içinde ç›rp›-n›p durur. Elbette bu, iliflkilerde vedüflüncede bir kirlenmeyi, samimi-yetsizli¤i de beraberinde getirir. Saf-l›k kaybolur. Bu kirlenme ve sami-miyetsizlik, ilerlerse, baflka sorunla-r› da davet eder.

Mütevaz› olmayan kiflilikler, ço-¤unlukla da kendi zaaflar›n›, yeter-sizliklerini gizlemek istedikleri içinbu yola baflvururlar. Her fleyi bilirgörünürler. Kitlelerden uzak dura-rak, yoldaflça iliflkiler gelifltirmeye-rek, kendini herkese kapatarak,elefltirilerin önünü keserek asl›ndabaflkalar›ndan de¤il, kendilerindenkaçmaktad›rlar. E¤itmek, yoldaflçailiflkiler kurmak, kolektif paylafl›miçinde olmak yerine, salt konum veyetkilerine dayanarak yönetmeyeçal›fl›rlar.

Mütevaz› olmayan, sadece kkeenn--ddiissiinniinn ddiinnlleennmmeessiinnii ister. Sadeceemirleri yerine getirilsin ister. Ve fluda ilginçtir; o, talimatlar›n›n “harfi-yen” yerine getirilmesini isterken,kendisine gelen talimatlar› da kafa-s›na basmazsa uygulamayand›r.

Çünkü o en iyi ve çok bilendir ya.

Mütevaz› olmas›n› bilmeyen,e¤itmez. Daha do¤rusu e¤itemez.Dolay›s›yla birlikte çal›flt›¤› insan-lar› gelifltirmez de. Uzun vadeli, ssaa--bb››rr vvee eemmeekk gerektiren hiçbir prog-ram ona göre de¤ildir. Karar ve tali-matlarla yönetmeyi yeterli san›r. Birsüre sonra bu yöntem t›kand›¤›nda,suçlu yine kendisi de¤il, “di¤erle-ri”dir. Yap›lmayan her fleyde, o söy-lemifl ama yap›lmam›flt›r, eksiklikasla kendisinde de¤ildir.

Yukar›da belirtmifltik; mütevaz›olmamak, kayna¤›n› kkaappiittaalliizzmmddeennal›r. Tersine olarak ise, mütevaz›l›k,eemmeekkççiilliikktteenn beslenir. “Emekçilikdevrime duyulan kararl›l›k ve inanç-t›r. Devrimi istemek ve devrim içinsavaflmas›n› bilmektir.

Emekçi olmak ifl yapmakt›r. Ya-p›lan her iflin devrim için at›lan birad›m oldu¤unu bilmektir. Yapt›kla-r›n› bir görev olarak görmek veabartmamakt›r. Hep daha fazlayapma bilincine sahip olmakt›r. ”

Mütevaz› devrimci, yapt›¤› iflinne “en iyi”, ne de “en büyük” olma-d›¤›n› düflünür ve bilimsel olan dabu düflüncedir. Mütevaz› olmayan,yapt›¤›n› abart›r ve “mükemmel”görürken, bilimsel de de¤ildir. Oy-sa, hemen her zaman, yap›lan›n da-ha iyisini yapman›n mümkün oldu-¤unu düflünmek gerekir. Bir fleyinen mükemmelini yapm›fl olmay› dü-flünmek, daha iyisinin, do¤rusununolamayaca¤›n› düflünmek, geliflme-yi inkard›r.

Kendisini aflmayan, yenileme-yen bir devrimci baflkalar›n› da dev-rimcilefltiremez. Örgütleyemez.Devrimci, ö¤renmesini bilendir.Ö¤renen insan ise ayn› hatalar› tek-rarlamaz, hayat›n ve mücadeleningerisinde kalmaz. Mütevaz› olma-mak, verdi¤i politik, örgütsel zarar-lar›n yan›s›ra, bir devrimci aç›s›n-dan ““kkeennddii kkeennddiinnii ttüükkeettmmeessiinnee””de yolaçacak bir zaaft›r. Hep ö¤ret-men olmak isteyen ve ö¤renmeyenbirinin önce bildiklerini, sonrainanç ve coflkusunu tüketerek,önünde sonunda t›kanmas› kaç›n›l-mazd›r.

Say›: 128 47MÜTEVAZILIK

Page 48: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

48 DE⁄‹NMELER 28 EEkim 22007

Sorun Barzaniler’in genlerinde imifl!“Barzani'nin babas› da Ermeniler'i k›flk›rtm›fl.”“Tarih Araflt›rmac›s› Gökhan Balc›, Genelkurmay

arflivlerinde Mesut Barzani'nin babas› Molla MustafaBarzani ve amcas› Barzan fieyhi Abdüsselam'›n Ruslar’›ndeste¤i ile Ermeni çetelerini Türkler’e karfl› k›flk›rtt›¤›n›naç›kça yer ald›¤›n› kaydetti.” (22 Ekim Sabah)

Öyle ya, tüm tarih zaten, Kürtler’in ve Ermeniler’insize düflmanl›¤›yla örülmüfl, bu tarihte baflka bir fley yok,devam et tarihin sayfalar›n› kar›flt›rmaya, TTKBaflkan›’n›n izinden yürü, asl›nda Barzani’nin babas›Ermeni de¤il miymifl mesela, hatta onlar›n soyundaYahudilik falan vard›r, hepsi az›l› Türk düflman›d›r zaten...Irkç› kafa babadan o¤ula genlerle geçen tarihsel birdüflmanl›k arama peflinde...

Sömürge ffet-

hetmek yyerine,

kitlelerin dduru-

muyla ii lgilene-

cek yyetenekte

tröstler, ttatl›

su rreformist le-

rinin hhayalleri

d›fl›nda nnere-

de vvarolabil ir

k i?

Lenin

BAM TELİ çizgiler

OOYYAAKK VVEE IIRRAAKKOYAK Irak pazar›n› b›rak›yor

diyor gazeteler.

Peki niye b›rak›yormufl?

Sak›n “milliyetçi” duygularla diye sanmay›n.

OYAK Çimento’dan Genel Müdür ‹smail Erkovan,“Irak’›n çimento sat›fl› aç›s›ndan cazibesini kaybetti¤ini,bu nedenle baflta Suriye olmak üzere ihracatta farkl› kap›-lar arad›klar›n›” belirtiyor.

OYAK, Irak’a, 2005’te 600 bin ton, 2006’da da 500bin ton ihracat yapm›fl. fiimdi yeni karl› kap›lar ar›yor.

Türkiye’nin WashingtonBüyükelçisi Nabi fiensoy,ABD’de kat›ld›¤› bir televiz-yon program›nda “BugünIrak’ta dost bir hükümetvar” diyor.

Kim o dost; ABD iflbir-likçisi! ‹flgalcilerin kuklas›...ayn› efendinin iki finosununbirbiriyle dost olmas›nda an-lafl›lmayacak bir fley yok, teksorun kimi zamanlar önleri-ne at›lan kemiklerin yetme-mesinden ç›k›yor olsa daefendi bu sorunlar› müdaha-lesiyle çözüyor...

değin elerm

BBaannaa ddoossttuunnuu ssööyyllee,,ssaannaa kkiimm oolldduu¤¤uunnuussööyylleeyyeeyyiimm

Haslet Soyöz, flovenist ka-rikatürün alt›na Naz›m Hik-met’in “Yaflamak bir a¤aç gibitek ve hür, ve bir orman gibikardeflçesine” sözlerini yaz-m›fl... (25 Ekim Milliyet)

Naz›m’›n orman›nda tümdünya halklar›na yer var...Haslet’in Naz›m’›n orman›n›anlamas›n›n olana¤› yok, oancak Naz›m’›n prestijini kul-lanma derdinde olabilir...

ÖZÜRLÜSÖZLER

- Sana dönerim

- Bana daha dön-medi..

RReeffeerraanndduummaa zzaammll›› cceezzaa ttaarriiffeessiiGenel seçimde oy kullanmayana 7.5 YTL ceza hesap-

layan YSK, referandumda sand›¤a gitmeyen vatandafla 17YTL para cezas› verilece¤ini aç›klam›flt›.

AKP kat›l›m› art›rmak için her yolu mübah say›yorduçünkü. “Ceza” da bir yoldu. Halk›n oy kullanmas›n› biletehdit unsuru haline getiren bir sistem... Diyor ki, “oy kul-lan, yoksa ceza keserim”...

Page 49: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

Say›: 128 49DE⁄‹NMELER

DDoo¤¤rruuyyaa DDoo¤¤rruu --22“Türkiye Cumhuriyeti yurttafllar› çarflambadan beri

operasyonlara daha aç›k bir hale gelmifltir art›k.

Bu tezkere iflte bu operasyonlar için askeri veteknik olmaktan çok siyasi ve ideolojik bir ortam›haz›rlam›flt›r, haz›rlamak için ç›kar›lm›flt›r, ç›km›flt›r.Bundan böyle kap›lar›m›z daha kolay k›r›lacakt›r.Bundan böyle karakollarda, hapishanelerdearkadafllar›m›za daha kolay iflkence yap›lacakt›r.

... Yani operasyon... Çarflambadan beri bafllam›flt›rart›k belki de. S›n›rlar›m›za do¤ru h›zla ilerlemektedirdevlet ve onun fliddet ayg›tlar›. Hayat›n her alan›Türkiye'de art›k bir mevzi savafl›n›n sahas› olmufltur.”

AAhhmmeett TTuullggaarr ((BBiirrggüünn,, 1199 EEkkiimm 22000077))

JJEETT AADDAALLEETT::““EEnn zzaarraarrss››zz ddüüflflüünnccee

ttooppllaatt››llmm››flfl vvee yyaakk››llmm››flflddüüflflüünncceeddiirr””

Halk Anayasas› Tasla¤›’na savc›lar jet h›zla eell kkooyy--mmaa karar› ç›kard›lar.

Kitap盤a 4 Ekim günü saat 10.30’da el koyma ka-rar› al›nd›... Yani, mesainin 9.00’da bafllad›¤› varsay›-l›rsa, bu kitap bbiirr bbuuççuukk ssaaaatt iiççiinnddee savc› ve hakimincelemesinden geçmifl... Bu ne sürat?!

HHB avukatlar› da zaten diyor ki, “ülkemizde ada-letin geç iflledi¤ini iddia edenler var ise bu flafl›las› h›zkarfl›s›nda flüphesiz yan›ld›klar›n› göreceklerdir!”

Ve zaten bu ülkenin savc›lar›, devrimcilerin ne ya-zarlarsa yazs›nlar, toplat›lmas› ve yak›lmas› gerekendüflünceler tafl›d›klar›n› bilirler... Bu yüzden kararalmalar› için bazen saniyeler bile yeter!

Do¤ruya DDo¤ru --1Son y›llarda, sorunlar ile bayraklar›n boylar›n›n

büyümesi at bafl› gidiyor.

Bir süredir, "‹stiklal Marfl›" daha fazla çal›n›r,reklamlarda bile yer al›r oldu.

Daha çok "‹stiklal Marfl›" söylüyor, daha büyük bay-raklar çekiyoruz; bu arada borsam›z›n yüzde 70'indenfazlas›, bankac›l›k sektörünün yüzde 42'si, sigortaflirketlerinin yar›dan ço¤u yabanc› denetiminde.

Milliyetçi duygular›m›z›n art›fl›yla, ekonomimizdemilli sanayiimizin pay› birbirleriyle ters orant›l›gelifliyor.

... Vars›n als›n teker teker bütün bankalar› gâvurlar!/ Unutulsun, onur, ba¤›ms›zl›k, namus, emek ne ç›kar!/ Benim bayra¤›m, marfl›m, cennet vatan›m ruhumadolar.

AAllii SSiirrmmeenn,, CCuummhhuurriiyyeett 2211..1100..22000077

Minareyi Çalan K›l›f›n› Haz›rlarMalatya'da “Emperyalizmin ve Oligarflinin De¤il

Halk›n Anayasas›n› Yapal›m” yaz›l› Haklar ve Özgür-lükler Cephesi'nin haz›rlad›¤› afiflleri ast›klar› s›radagözalt›na al›n›p, 15 Ekim günü tutuklanan 3 HÖC'lüserbest b›rak›ld›.

Mahkemeye yap›lan itiraz sonucu Nurcan Hanbayatve Seval Yavuz 16 Ekim akflam saatlerinde, Adem Y›l-d›z ise 17 Ekim'de serbest b›rak›ld›lar.

Serbest b›rak›lan HÖC'lüler gözalt›nda olduklar› s›-rada polislerin kendi aralar›nda; “Bunlar› ald›k da, flim-di nas›l bir soruflturma bafllataca¤›z”, “Bir fley olmazbuluruz bir fley, mukavemet falan deriz” fleklindeki ko-nuflmaya tan›kl›klar›n› belirterek hukuksuzlu¤un, ta-hammülsüzlü¤ün nas›l bir acizlikle sergilendi¤ini be-lirttiler.

“Minareyi çalan k›l›f›n› haz›rlarm›fl” misali siz bulur-sunuz bir fley bundan flüphemiz yok. Hukuk da sizin eli-nizde yasa da... Bu zihniyettir ki; “Sivil, demokratik ana-yasa yap›yoruz” diyerek, halk›n anayasas›n› yapmak is-teyenleri gözalt›na al›yor, tutukluyor... Bu zihniyettir ki;‹flkencede öldürdükleri insanlara “intihar etti” diyebili-yor... Bu zihniyetir ki; K›fll›k odununu toplayan köylüyüvurup, sonra da “dur ihtar›na uymad›” diyebiliyor... Buzihniyettir ki; 16 yafl›ndaki Ferhat Gerçek'i sokak orta-

s›nda s›rt›ndan vurup “kaç›yordu” diyebiliyor…

ESP Bürolar›na Bask›na ProtestoESP'nin Antep, Antakya ve Malatya Temsilcilikleri’ne17 Ekim’deki yap›lan polis bask›nlar› protesto edildi.ESP bürolar›, 26 Ekim'deki MLKP davas›na ça¤r› içinç›kar›lan afifl ve bildirilerin toplatmas› oldu¤u bahaneedilerek bas›ld›. Malatya ESP, 18 Ekim’de yapt›¤› aç›k-lamayla gözalt›lar›n serbest b›rak›lmas›n› istedi. ESPTemsilcisi taraf›ndan yap›lan aç›klamada “söz, eylem veörgütlenme özgürlü¤üne, halklar›n kardeflli¤ine yönelikbu sald›r›lara sesimizi yükseltmeye devam edece¤iz” de-di. Bas›n toplant›s›na HÖC, ‹HD, DTP de destek verdi.

Büyükflehir Çal›fl›yor:‹‹ssttaannbbuull’’ddaa UUllaaflfl››mmaa,, AAnnkkaarraa’’ddaa EEkkmmee¤¤ee ZZaamm

Suya yüzde 17-134 aras›nda zam yapan ‹stanbul Bü-yükflehir Belediyesi flimdi de toplu ulafl›ma yüzde 16-50oranlar›nda zam yapt›. Kademeli fiyat sistemi öncesin-de ‹stanbul’da akbille 1.25 YTL’ye yap›lan iki yolculu-¤un fiyat›, uygulaman›n ard›ndan 1.87 YTL’ye ç›kt›.Eski uygulamada 2.5 YTL olan dört yolculu¤un fiyat›ise 3.11’e ç›kt›.

Ankara’da 1 Kas›m'dan itibaren ekmek zaml› tari-feyle sat›lacak. TMO'nun hesaplamalar›na göre, yap›lanzam yüzde 30'un üzerinde.

Page 50: Haftal›k Dergi / Say›: 128 (kdv dahil) info@yuruyus.com Ba¤›ms›z …yuruyus.biz/pdf/pdf/128.pdf · 2007-10-27 · delesinde yerald›. 1999'da ‹stanbul’da Kurtulufl

50 MEKTUP/ ANMA 28 EEkim 22007

Öncelikle geçmifl olsun diyor,gözlerinden öpüyoruz.

Can›m kardeflim, bin y›llar›n özle-yiflidir bu ve do¤rudur: “Gerçek öz-gür k›lar!” Bunu ilk söyleyene önce“‹flte ‹nsan” dediler ve sonra çarm›hagerdiler. Fakat yine de baflaramad›larve gerçek, kendi yolunda yürümeyedevam etti. Halk›n elinde büyük birgüce dönüflerek, esaret zincirleriniparçalad› her zaman. ‹flte bundand›rcan›m kardeflim, bundand›r o harami-lerin gerçeklerden korkmalar›. Vekorktukça, gerçe¤in en delikanl› veb›çk›n ve Ferhad haline kurflun s›k-malar› da bundand›r...

CCaann››mm kkaarrddeeflfliimm!!

Onlar, öyle eli kanl› haramiler ki,yaflamdan kaçan ölüm gibi korkarlargerçe¤in ayd›nl›¤›ndan. Çünkü, yokedemedikleri o hakikat ayna tutar yüz-lerine. Böylece belli olur kimin nesiolduklar›. Bafllar›nda kimin fesini veellerinde kimin k›l›c›n› tafl›d›klar› bel-li olur bir iyice. Tam da bu ne denle,her zaman ve her yerde gerçe¤e düfl-man olurlar. Lakin, aciz bir düflman-l›kt›r bu. Çünkü, gerçek yok edilemez.Bu mümkün de¤ildir. Yak›lsa bile,

küllerinden yeniden do¤ar. Do¤mufl-tur ve do¤acakt›r! ‹nsanl›k tarihi, ayn›zamanda hakikatin zafer tarihidir. De-¤ilse, Hammurabi hala kral ve Sezarhala Roma’da tiran ve Hitler, tekrar-latt›¤› yalanlarla dünya hakimi olurdu.Olamad›lar, çünkü gerçek asla yenil-mez, susmaz ve durmaz...

CCaann››mm kkaarrddeeflfliimm!!

Hakikatin rüzgar›d›r yalan bulutla-r›n› da¤›tan. Ve hakikat, halk›n elinegeçtikçe, yalan ve yaygara krall›klar›ilelebet süremez. Onca ekran ve diji-tal uyuflturucuya sahip olsalar da, ya-lanlar› bang›r bang›r ortal›¤› kaplasada, yaygaralar› ayyuka ç›ksa da, sahi-binin sesi kiral›k kalemleri habire pis-lik yaysalarda... bir türlü rahat edemi-yor iflte içleri. Çünkü, yalan üzerindeancak güvensizlik yükselir. Ki yalan,haks›zlar›n iflidir, ifllenen suçlar›n ör-tüsüdür. Açl›¤›, yoksullu¤u, zoru, zor-bal›¤›, sömürüyü, ba¤›ml›l›¤› ve hepdar kalan geçim dertlerinin niçinininas›l›n› gizlemek için imal ederler hiçdurmadan bunca yalan›...

Ve bir gün, bir sokakta “Kral Ç›p-lak” diye ba¤›rd›¤›nda Ferhadlar, sar-s›l›r o yalan krall›klar›. Yürüyüfl eyle-

yen Ferhad’›n hakikatli sesi ç›nlad›m› o sokaklar da, yald›zl› köflklerin detitrer muktedirler. Çünkü soka¤a ç›-kan gerçekten ödleri patlar. Ve o ger-çeklere avaz olan Ferhadlar’dan kor-karlar en çok. Ki o haramiler, gerçe-¤in kulaktan kula¤a f›s›ldanmas›nabile tahammül edemezken, sokaklarda hakikati flaha kald›ran Ferhadlar’›nvarl›¤›ndan ürkerler...

Sonras› malum bir destand›r ca-n›m kardeflim. Ve Ferhad, gerçe¤insuyunu ak›tmak için hayata, sokakla-ra ç›kar art›k. Eyledi¤i Yürüyüfl’ünher ad›m›nda çarpar hakikatin gürzü-nü. Çarpar, o karanl›k yüzlerine ay-d›nl›¤›. Ve o haramiler, kalleflli¤intöresi gere¤i yaparlar yapacaklar›n›.‹flte yine yapt›lar. Fakat yine yan›l›-yorlar. Çünkü, gerçek durmayacak veFerhad, gerçe¤in ta kendisidir..

Can›m kardeflim, hasretle kucakl›-yoruz.

Selam ve Sevgilerimizle

Bolu F Tipi’ndeki

Özgür Tutsaklar

Devrimci mimarmühendis EMOYönetim Kurulueski üyesi Kad-

riye Tülin (Ayd›n) Bak›r 23 Ekim günü Hal›c›o¤-lu Tokmaktepe'deki mezar› bafl›nda an›ld›.

“Tülin Ayd›n Bak›r Ölümsüzdür- Devrimci Mü-cadelede Mühendis Mimarlar” imzal› pankart›naç›ld›¤› anma sayg› durufluyla bafllad›. Dahasonra EMO ‹stanbul fib YK Üyesi Erhan Deni-zeri, efli Ali Hasan Bak›r ve kardefli Tuncay Ay-d›n, Tülin Ayd›n’›n devrimci, mühendis kiflili¤i-ni anlatan konuflmalar yapt›lar. Son olarak Dev-

rimci Mücadelede MühendisMimarlar'dan arkadafl› Meh-met Göçebe, Tülin Ayd›n'›nörgütlü mücadeleyi her zamanve her koflulda savundu¤unusöyledi. Konuflmalardan sonraanma sona erdi.

Özgür TTutsaklardan FFerhat GGerçek’e““ggeerrççeekk aassllaa yyeenniillmmeezz,, ssuussmmaazz vvee dduurrmmaazz......””

Yunus Güzel ve Ahmet Öztürk25 Ekim günü TAYAD’l› Ailelertaraf›ndan Antakya Harbiye’de-ki mezarlar› bafl›nda an›ld›.fiehitlerin mezar› karanfillerlesüslendi.

Anmalar ilk olarak Yunus Gü-zel’in mezar›n›n ziyaret edilme-siyle bafllad›. Aileler ad›na Niya-zi Harnubo¤lu, Yunus’un hayat›-n› anlatan bir konuflma yapt›.Okunan fliirden at›lan sloganla-rla katillere duyulan öfke dilegetirilirken “Bize Ölüm Yok”marfl›n›n ard›ndan ailesinin oku-du¤u duayla anma sona erdi.

Mersin’de kuflat›ld›¤› evdekatledilen Ahmet Öztürk deayn› gün an›ld›. ‹lk olarakSeval Arac› Ahmet’in ha-

yat›n› anlatan bir konuflma yapt›.Okunan fliirin ard›ndan “TenruhEccepha” türküsü söylendi.Öfkenin hayk›r›ld›¤› sloganlarat›larak anma bitirildi. Anman›nbitiminde ayn›mezarl›kta bu-lunan AhmetÖztürk’ün efliYazgülü GüderÖztürk ve kar-defli HamideÖztürk’ün me-zar›na da ka-ranfiller b›ra-k›ld›.

Kadriye TTülin BAKIR AAn›ld›

Yunus GGÜZEL veAhmet ÖÖZTÜRK An›ld›