halİt bÜlbÜl tarİhİn sÜzgecİnde...

244
HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYU DIN I VGALARI

Upload: others

Post on 30-Mar-2021

9 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

TARİHİN SÜZGECİNDE �

ÇAGLARBOYU DIN I<A VGALARI

Page 2: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYU

DiN KAVGALARI

Page 3: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Tarihin Süzgecinde

ÇAGLARBOYU DİN KAVGALARI

Page 4: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu. İlahiyat eğitimi aldı. Sarf, nahiv, mearu, mantık, fel­sefe, ilmi kelam (akaid), tefsir ve hadis usulü, fı­kıh (İslam hukuku) feraiz (İslam miras hukuku) Arap Dili ve Edebiyatı konularında tahsilini ta­mamladı. Dinler ve medeniyetler üzerine araştır­malar yaptı. Sümer, Akat, Hitit, Roma, Yunan, Mı­sır, Türk, Pers, Arap ve Anadolu medeniyetleri üzerindeki çalışmalarıyla tarurunaktadır.

Almanya ve Avusturya' da 1980'den beri eği­tim ve öğretim sahasında faaliyetlerini sürdürmüş­tür. Ailesiyle birlikte Almanya' da yaşamaktadır. BO'li yıllarda Mesaj adlı aylık dergiyi çıkarmış, ilk kita­bı 1987' de Almanya' da yayınlanmıştır.

"Dindarlık ve Dincilik", "Allah' ın İndirdiği ve insanların Uydurduğu Din'', "Kur'an'ın Hurafe­lerle Savaşı", "Avrupa Müslümanlanrun Mesele­leri", "Vicdanın Sesi Mektuplar" adlı eserleri ile dinin sosyolojik yönünü incelemiştir.

Arapça ve Almanca bilmektedir. insanlığın ha­yatında dinin etkisinin analizini yapmaktadır. İs­lam dünyasında yaşanılan din anlayışının, Allah'ın gönderdiği dinle alakasıru sorgulamaktadır.

Çeşitli gazetelerde makaleleri yayınlanmıştır.

e-posta: [email protected]

Page 5: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Tarihin Süzgecinde ÇACLARBOYU

DİN KAVGALARI

Page 6: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

Halit Bülbül

Doğu Kitabevi - 85 Rebeze Kitaplığı - 13

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı

Sertifika No: 16997 1. Baskı: Kasım 2014

Bu kitabın tüm yayın haklan Doğu Kitabevi'ne aittir. Tanıtım için yapılacak alıntılar dışında tüm alıntılar,

Kültür Bakanlığı Telif Haklan Sözleşmesi gereği yayınevinin iznini gerektirir.

Son Okuma: Hakan Erpolat

Genel Yayın Yönehneni: İbrahim Horuz Dizgi Konsept: Atilla Ceylan Kapak tasarımı: Atilla Ceylan

Baskı ve Cilt: İstiklal Yayıncılık Dağıtım Pazarlama San. ve Tic. Ltd. Şti.

Yıldız Sanayi Sitesi Cevizlibağ No: 131-133 Matbaa Sertifika No: 23049

ISBN: 978-605-5296-90-2

Doğu Kitabevi Cağaloğlu Yokuşu, Narlıbahçe Sokak, No: 6 Cağaloğlu İstanbul

Tel: 0212 527 29 26 Faks: 0212 527 29 26

www.dogukitabevi.com

Page 7: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

İÇİNDEKİLER f?1

önsöz .................................. ........................................................ 11

BÖLÜM-1

Tarih ve İnsan ........................ .................................................... 17

Din Nedir, Tarifi ve Genel Bir Bakış ...................................... 21

Dinin Başlangıcı ........................................................................ 22

Peygam berler .................................................. .......................... 22

Son Peygamber .......... ............................................................... 22

Müslüm an ................................................................................. 23

İlkel Dinlerde Allah İnancı. .................... ................................. 23

Geleneksel Türk Dini ............................................................... 24

Mani Dini ................................................................................... 24

Zerdüştlük-Mucisilik ............................................................... 25

Sabiiler ....................................................................................... 25

Hinduizm .................................................................................. 25

Sihizm ........................................................................................ 26

Budizm ....................................................................................... 27

Yahudilik ................................................................................... 27

Hırıstiyanlık .............................................................................. 30

İslam ve Müslümanlık ............................................................. 32

Page 8: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

BÖLÜM-il

Din ve Kin Ne Zaman Başladı? ....................................... ....... 37

Tarihin Akışı İçinde Kim ler Gelip Geçti? ....................... . ...... 38

Tarihte Ünlü Medeniyetler ...................................................... 38

BÖLÜM-III

İnsanlığın Gelişim Evreleri ..................................................... 45

Babil, Rom a ve İslam Hukuku .............................................. .48

Kralların Din Anlayışı. ............................................................ .52

Güneş Baba ............................................................................... .53

Budizm ve Budha ...................................................... .............. .54

Budha ve Budizm İlkeleri ...................................................... .54

Aklını İşleten Allah'ı Bulur .................................................... .56

Lao-Çe ....................................................................................... .58

BÖLÜM-iV

Dine Gerek Yok m u? ......... ........... . ............................. ........ . . . . . . 61

Antik Yunan' dan Kalanlar ........................................ ... . . . . ...... . 63

Sokrates'ten Bize Kadar ........... . .............. ..... ....................... .. . . . 66

Eflatun (Platon) ................................................................. . . . . .. . . 68

Aristo (Aristoteles) .............................................................. ..... 72

BÖLÜM-V

Antik Çağın Büyük Beyinleri ................................................. 77

(i) Dem okritos ........................................................................... 78

(ii) Pisagor (Pythagoras) .......................................................... 79

Cicero ve Senaca ....................................................................... 80

Senaca ......................................................................................... 82

Page 9: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

BÖLÜM-VI

Orta Çağ Top lum Yap ısı .......................................................... 85

Mal Arttı, Din Bitti ................................................................... 90

Engizisyonun Yaraları ........................................... ............ ...... 93

Gelelim Engizisyona ................................................................ 96

Tarihin Acı Kaderi-Haçlı Savaşları ........................................ 98

St. Augustinus ......................................................................... 104

İbni Rüşd ................................................................................. 106

St T hom as ................................................................................ 108

Gazali ........................................................................................ 111

Çağlara Dam ga Vuranlar ....................................................... 114

(i) İbni Kayyım Elcevziye ...................................................... 115

(ii) İbni Kesir ......................................................................... ... 116

(iii) Muhyiddin İbni Arabi .................................................... 117

BÖLÜM-VII

Köleler Katliam ında Din ve Kin ........................................... 121

Abbasilerde Köle Katliam ı .................................................... 122

Zenci Ayaklanması ................................................. ............... 123 İşte Kur'an'ın Ayetleri ......................................................... .125

BÖLÜM-VIII

Dinde Reform Am a Nasıl? .................................................... 127

Dinde Reform un Avrup a Versiyonu .................................... 130

İslam Dünyasında İlk Din ve Kin Kavgası ........................ .133

Em evilerin Türk Katliam ı ..................................................... 139

Abbasiler Dönem i Din ve Kin Kavgaları ............................ 142

Harun Reşid Döneminde Abbasiler .................................... 147

Mülk Anlayışında Din ve Kin .............................................. 150

Kine Dönüşen Eleştiri ............................................................ 154

Page 10: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

Ve Gelir .................................................................................... 159

Hangi Söz üne İnanalım Sayın Ustam ................................. 160

Tah1t'un Dini, Calfıt'un Kini ................................................. 164

Bedir ve Uhud'da Din ve Kin .................... ....................... .... 166

Uhud Savaşı'nda Kin ve Vahşet .............. .......... ................... 171

BÖLÜM-IX

Türklerin Müslüm anlığı ........ . . . ............................................. 177

Cengiz Han'ın Anlayışı ... ...................................................... 182

Osm anlı Dönem inde Din ve Kin ........................... .............. . 185

Timur ve Yıldırım Bayezid ...................... ............................. 186 Fatih Dönemi ................................. . . ........... . . .... ...... .............. 187

Osm anlı'da Şeyhülislam Katli ....................... ....... ................ 196

Osm anlı'nın Alevi Düşm anlığı ve Kini .... .............. . . ........... 196

Osm anlı'da Cihad Anlayışı ........ ............................ ............... 201

Yavuz ' un Yavuz luğuna Bakınız ........................................... 202

BÖLÜM-X

Sona Doğru Başa Döndük ..................................... ................ 207

Herodot'tan Harika Bir Hikaye ............................................ 209

Solon ve Herodot ....................... ............................................. 211

Kroisos' un Rüyası (Bir Hikaye) ................... ......................... 212

Antik Çağ' da Babil Medeniyeti ................... ........ . . . . . . . . . ........ 215

Sem iram is ve Nitokris .......... ............. .................................... 216

Antik Çağ' da Mısır Medeniyeti ..................................... ...... 220

Nih Nehri. ................................................................................ 221

Antik Mısır' da Töreler . . . ........................................................ 222

İsrail ve Arap lar Arasındaki Din Kavgaları ....................... 224

Bosna Hersek'te Din Kavgaları . ........................................... 232

Page 11: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

BU KİTABIN HAZIRLANMASINDA BAŞVURDUc'.'iUM DiNi VE TARiHi KAYNAKLAR

IİNI KAYNAKLAR <.ımiulbeyan tefsiri. Taberi (Öl. 923), Arapça. hefatihulğayb tefsiri. F. Razi (Öl. 1209), Arapça. 'Hsiruguranilazim. İbni Kesir (Öl. 1372), Arapça. ılüsi tefsiri. Şihabuddin Mahmud (Öl. 1854), Arapça. litab-ı Mukaddes (Tevrat); Matta, Markus, Juhanna, Luka İncilleri "ARIHI KAYNAKLAR '\ıbancı Kaynaklar: Osmanlı Tarihi; Alphonse de Lamartine (Öl. 1869), Fransız. ltanbul ve Anadolu Günlüğü; Hans Denschwam (Öl. 1568), Belçikalı. lerseaadette Avusturya Sefirleri; Kari Tebly (Öl. ?), Avusturyalı. Osmanlı Tarihi; joseph von Hammer (Öl. 1856), Avusturyalı. Osmanlı Tarihi; Lord Kinross (Öl. 1976), İngiliz. ıtenakıbi Asakirül Halife; Elcahız (Öl. 868 veya 869), Arapça. 'erli Kaynaklar: :iyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence; Taner Akçam 'adişahlann Kadınlan ve Kızlan; M. Çağatay Uluçay (Öl. 1970) >smanlı'da Alevi Ayaklanmaları; Baki Öz \şıkpaşa (Öl. 1333) Tarihi; Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları >smanlı Tarihi; Ord. Prof. İsmail H. Uzunçarşılı (Öl. 1977) )smanlı Devleti'nde Rüşvet; Prof. Dr. Ahmet Mumcu lsmanlı Padişahtan; Reşat Ekrem Koçu (Öl. 1975) >smanlı'da Karşı Düşünce ve idam Edilenler; Rıza Zelyut ieyhülislam Ebussuud Fetvaları; M. Ertuğrul Düzdağ :etali İsyanları; Prof. Dr. Mustafa Akdağ (Öl. 1973) (. Yüzyıldan XX. Yüzyıla Şiilik; Prof. Dr. İsmail Aka fürklerin Tarihi; Doğan Avaoğlu (Öl. 1983) \latürk ihtilali; Mahmut Esat Bozkurt (Öl. 1943) Jsmanlı Tarihi Kronolojisi; İsmail Hami Danişment (Öl. 1967) Yakın Şark Tarihi; Ord. Prof. Şemsettin Günaltay (Öl. 1961) Yeni İslam Tarihi; Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı <\nadolu'da İslamiyet; Prof. Dr. Fuat Köprülü (Öl. 1966) Devletler ve Hanedanlar; Yılmaz Öztuna (Öl. 2012) Peçevi Tarihi; İbrahim Peçevi (Öl. 1650), Osmanlıca Mukaddime; İbni Haldun (Öl. 1406), Arapça ve Çeviri Herodotos Tarihi; Herodotos (Öl. İÖ 490) Kitab-ı Mukaddes (Tevrat) Arapça Tarihi Kaynaklar: El Vak.idi, El Taberi, İbni Esir HATIRLATMA: "Nisa 3, Enam 35, Bakara 82 ... " gibi olanlarda kelimeler Kur'an-ı Kerim' in sure isimleri, rakamlar ise ayet numaralarıdır. Matta 5/38 gibi olanlarda ise Matta, 4 lncil'den birinin ismi olup "5", bö­lümü; "38" ise ayet numarasını göstermiştir. "Öl.": Ölümü "IS": İsa' dan Sonra

Page 12: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu
Page 13: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

ÖN SÖZ &

O ostlanm, Ege ve Akdeniz bölgelerini gezenler bilir. An­tik tiyatrolar, akrapolisler, agoralar, kemerler, taş la­

hit mezarlar, kap kacak türü eşyalar, paralar, daha neler ne­ler . . .

Bu kitapta; günümüzden binlerce yıl evveline, adeta za­man tüneline girip hayalinizde canlandıracağınız ve adeta bugünle binlerce yıl öncesini buluşhıracağınız anekdotlar bu­lacaksınız.

Mısır ' dan, Babil' den, Sümer' den, Akad' dan, Roma' dan, Pers' ten birçok pencere açmaya çalıştık.

VII. yüzyıldan sonra Emevi, Abbasi, Selçuklu dönemle­rine bakacağız.

"624 sene adil ve şeriatla idare edilen Osmanlı Devleti" diye, zihinlerimizde pas tutmuş yalanları kazımaya çalışa­cağız.

Tarihte ismini belki hiç duymadığımız şahsiyetlerden bah­sedeceğiz.

Ömrünü bilime, araştırmaya vermiş bir Müslümanın ka­leminden sizlere sunulanları, sizler de iman ve vicdan gü­cünüzle görünüz.

Yanıldığım yerlerde beni uyarınız.

1 1

Page 14: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Bu gerçeklerin kendi aramızda kalmaması, daha çok in­sana ulaşması için yükün bir ucundan da siz tutunuz.

Daha evvel piyasaya arz ettiğimiz;" Allah'ın İndirdiği ve İnsanların Uydurduğu Din", "Dindarlık ve Dincilik", "Ku­ran'ın Hurafelerle Savaşı", "Vicdanın Sesi Mektuplar" ve "İmansız Müslümanlar" adlı kitaplarıma gösterdiğiniz ilgi, beni son derece memnun etti .

İki kitap, aynı anda piyasaya çıkmasına rağmen adeta ka­panın elinde kaldı.

Saygıdeğer okuyucularımdan, çok sayıda elektronik posta aldım. Hepsi de memnuniyetlerini ifade ediyorlar. Ek­sik olmasınlar, sağ olun var olun.

Yeni baskılar devam edecek. Elinizdeki bu kitap, biraz evvel de ifade etmeye çalıştı­

ğım gibi, tarihin süzgecinden geçerek bu noktaya gelmiştir. Onun için de adını; "Tarihin Süzgecinde Çağlar Boyu Din Kavgaları" koyduk. Bu isim tesadüf değildir.

Tarih boyu her dine, özellikle de ilahi dine, en büyük düş­manlık, kendi içinden gelmiştir. Bu, İslam dini için de böy­le olmuştur.

Dindarlık görüntüsü ile dinin yasakladığı her kötülük ya­pılmışbr. İnsanların malları, canları, hatta namusları bu teh­likeye maruz bırakılmıştır.

Çok az okuyan bir toplumuz. Bu beni çok üzüyor. Hem okumayan, araşb.rmayan, gerçekten haberi olmayan,

hem de bilmişlik taslayanlara adeta kahroluyorum. Lütfen, ama lütfen; kitaplarımı faydalı buluyorsanız di­

ğer insanlara da öneriniz. Aklınıza takılan bir mesele, bir soru, öneri ya da eleştiriniz varsa; kitabın içinde elektronik pos-

12

Page 15: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

tam var, mutlaka yazınız. Er geç, mutlaka cevap vermeye ça­lışacağım.

Bir sürü şeyler yazıp konuşmak değil mesele. önemli olan, okuyucunun kısa zamanda çok şey öğrenmesidir. Benim he­defim budur.

***

Elinizdeki hacmi küçük, muhtevası ise oldukça geniş ki­tap yılların emeğinin ürünüdür.

Güvenilir bütün dini, tarihi ve sosyolojik kaynaklardan süzüle süzüle bu hacim oluşturulmuştur.

Yalan söylemek, iftira atmak, haksız yere birilerini kara­lamak, layık olmayan birilerini övüp göklere çıkarmak be­nim kitabımda yazmaz.

Bu kitapta insanlık tarihi boyunca, günümüze kadar ge­çen önemli olaylara işaret edip konuları güncellemeye, bu­gün bizimle olan ilgisini kurmaya çalıştık.

VII. yüzyıldan evvel, yani İslamiyet öncesi ve sonrasın­daki gelişmeleri güncelleştirme yoluna gittik.

Güncellenmeyen tarihi gerçekler, Kur'an' dan da aktarıl­sa, hikaye olmaktan öteye geçemiyor. Örnek olarak vereyim: Firavunlar.

Kutsal metinlerde Firavunlarla beraber Musa, Haman, Belam, Garun ve sihirbazlar da anlatılır. Neden? Firavun kendini Allah yerine koyarken, Haman ona siyasi destek veriyordu. Garun ekonomik, Belam ise dini destek veriyor­du. Sihirbazlar insanların düşünme duygularını karıştırı­yor, Firavunların rahat hareket etmeleri için halkı hipnoz ediyorlardı.

Bu kadar belanın karşısında Hakk'ı savunan bir tek Musa ve ona inananlar vardı.

13

Page 16: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Soygun ve sömürüye isyan eden, Musa ve müminlerdi. Musa, halkın sömürülmesine, ezilmesine, yoksullaşma­

sına, hakkını alamamasına isyan ediyordu. Bugün insanlar açlık sınırı altında hayat mücadelesi ve­

rirken bazıları servetlerine servet katıyorsa, insanlar med­ya aracılığı ile uyuşturulup hakkını arayamaz ve ses çıkara­maz hale sokulmuşsa, devleti yönetenler bu gidişata destek veriyorsa, din adamları "Sakız orucu bozar mı? Cinsellikte ölçü nedir? Sakalın uzunluğu ne kadar olmalı?" gibi saçma­lıklarla milleti oyalayıp yapılan zulüm ve haksızlıklara ses çıkarmıyorsa bunun manası şudur:

Zalimce gidişata hız veren bir Firavun vardır. Firavun' a destek verenler Karunlardır. Dini destek verenler, Hz. Musa'ya lanet eden Belamlar­

dır. Milletin kanı emilirken saçma sapan programlar yayın­

layan TV'ler ve gazeteler ve radyolar, sihirbazdırlar. Bu gidişata engel olmayan siyasetçiler de Firavun' un Ha-

manlarıdır. Peki Musa, nerede? Ey vicdanlı insan! Musa, sen ve ben olmalıyız. Şu koskoca dünyada tek başımıza da kalsak, gücümüzün

yettiği yere kadar Musa'nın yanında yer almalıyız. Hayatın manası budur. Ölümsüzleşmenin yolu budur. Ga­

riplerin derdine derman, mazlumların yarasına merhem, ye­timlerin gözyaşına mendil, ezilenlerin yanında, koruyucu me­lek olmalıyız.

Aksi halde yemiş, içmiş, uyumuş, gezmiş, para kazanmış ve bir gün ölmüş gitmiş oluruz. Halbuki ölümsüzleşmek bi­zim elimizde.

14

Page 17: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

Ölümsüzleşme arzusu içinde olanlara karışmalıyız. Bu kitabın mesajı işte budur. Binlerce çiçekten öz toplayıp bal yapan arının emeği ve

gayreti gibi, çalışarak bunları hazırlayıp okuyucularıma su­nuyorum.

Üç günlük yalan dünyada mal mülk neyime, şan şöhret neyime diyebiliyorsak, haktan yana safımızı belirlemeliyiz.

Vicdanlarımızı bilime, akıla, Kur'an'ın vahyine, ortak iyi­ye açmalıyız.

Adı sanı unutulur gider, sahipsiz mezar oluruz, ama bizi yoktan yaratan tekrar yarattığında sonsuz rahmet ve cennet bizimle olur.

Bu temennilerle, selam ve sevgilerimin kabulü ricası ile.

Halit Bülbül Ocak-2013, Almanya

Page 18: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu
Page 19: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

BÖLÜM-1

TARİH VE İNSAN

Kutsal kitaplarda (Tevrat, İncil ve Ku' an' da) insanlığın baş­langıcı Hz. Adem iledir. Peki, Hz. Adem hangi zaman

diliminde yaratılmıştır? Bunlara girmeden önce, Kur'an' da, insanın yaradılışının

tarihine bakalım: "Yemin olsun ki, biz insanı pişmemiş, cıvık bir çamurdan

yarattık." (Hicr 26) Bu ayette geçen "salsal" kelimesi, vurulduğunda " çın çın"

diye ses çıkaran, kendi halinde kurumuş çamur demektir. "Fahhar" ve "hamei mesnOn" kelimeleri ise bekledikçe bo­zulmuş, kokmuş çamur manalarına geliyor.

Diğer bir ayette ise" insanın tek canlı zerreden," (Nisa 1) yaratıldığı bildiriliyor.

İnsanın evriminin ne kadar zamanda oluştuğuna dair ta­rih vermek imkansızdır. Hz. Adem' den evvel yaşamış olan şuurlu varlıkların olduğu kesindir. Adem ise şuurlu varlık­ların belirli bir aşamasının başlangıcıdır. (İsra 70)

Bu ayetteki tek canlıdan maksadın ne olduğu sorusuna bütün tefsirciler, Hz. Adem diye cevap vermişlerdir. Halbu-

17

Page 20: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

ki bu ve diğer ayetleri birlikte ele alınca, Adem' den bahis ol­madığı gibi, Adem' den evvelki şuurlu canlıların aslına işa­ret ediliyor.

Müfessir Fahrettin Razi (Öl. 1209) ünlü tefsiri "Mefathi­ülğayb" adlı eserinde, Hicr 26. ayeti açıklarken "Adem ba­bamızdan evvel, bin kere bin, belki daha bile fazla, Adem­ler gelmiş geçmiştir." diyor.

İnsanın ayetlerde beyan edilen çamurdan başlayıp Hz. Adem'e kadar evrimleşmesi milyonlarca seneyi bulmuştur.

Nisa suresi 1. ayete yeniden bakalım. "Ey insanlar! Sizi bir tek canlı hücreden var edip ondan

da eşini (çiftini) yaratan, sonra bu iki hücreden sayısız insan yaratan Rabbinizden çekinin, korkun . . . " (Nisa 1)

Her cinsel birleşmede, erkek menisinde beş yüz milyon canlı hayvancık rahme dökülür. Bunların yarısı Y kromozo­mu, yarısı X kromozomudur. Eğer annenin rahmindeki yu­murtayı Y kromozomu aşılarsa doğacak canlı insan erkek, X aşılarsa dişi olur.

Ayetteki net ifadeyi bugünkü modern bilim ile birleştir-diğimizde ortaya çıkan gerçek şudur:

Erkeğin tek hücresi canlıdır, yumurtayı aşılar. Çiftin eşi, ana rahmindeki yumurtadır. Veyahut da, sperm ve yumurtanın birleşmesiyle tek

canlı oluşup ondan da doğacak insanlar yaratılmaktadır. Müfessirlerin asırlar evvel anladığı, tek canlıdan maksa­

dın Hz. Adem olmadığı, her insana aynı özelliğin verildiği tarhşılmaz bir gerçektir. Müfessirlerin yaşadıkları zamanda­ki, ilmin gelişmediği çağlarda böyle bir yorumda bulunma­sı da yadırganmamalıdır.

Bir önemli konu da şudur:

18

Page 21: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

Yüce Allah, Hz. Adem'i yaratacağı zaman meleklere şöy­le seslendi: "Ben yeryüzünde bir halife, nesilden nesle de­vam edecek şuurlu, bilinçli bir varlık yaratacağım." Bunun üzerine melekler dediler ki: "Biz seni devamlı yüceltip teş­bih ediyoruz. Fesat çıkaracak, bozgunculuk yapacak, kan dö­kecek bir varlık mı yaratacaksın?" (Bakara 30)

Demek ki melekler fesat, bozgunculuk yapan, kan döken evvelki varlıklardan haberdar idiler ki böylesi yeni bir var­lığın yaratılmasını istemedikleri anlaşılıyor.

Tevrat'ta, Hz. Adem' in eşinin adının Havva (Eva) oldu­ğu anlatılır. Habil ve Kabil adının da Tevrat' ta geçtiğini gö­rüyoruz.

Kur'an-ı Kerim' de isim verilmeden Adem'in iki oğlun­dan bahsedilir. Maceraları anlatılır, insanlığa ibret olması ba­kımından Ku'an-ı Kerim'in Maide suresinde anlatılanları özetleyerek verelim.

Adem peygamberin iki oğlu (Habil İle Kabil) Allah' a bi­rer kurban takdim ettiler. Habil bir koç, Kabil ise hububat tak­dim etti. Allah Habil' in kurbanını kabul etmiş, Kabil'inkini etmemişti. Kanıt olarak da, gökten inen bir ateş parçası Ka­bil'in kurbanını yakıp kül etti.

Kurbanı kabul edilmeyen Kabil, kardeşine "Seni muhak­kak öldüreceğim." dedi. Kıskançlığı yüzünden kardeşini öl­dürmeye karar verdi.

Habil ise şöyle dedi: "Allah takva sahibi olanların hayır­larını kabul eder. Sen öyle değilsin, demek istedi. "

Habil devamla: "Sen beni öldürsen de ben sana el kaldı­racak değilim. Alemlerin Rabbi olan Allah' tan korkarım ben. İnşallah, sen kendi günahın ile benim vebalimi de yüklenip cehenneme gidersin." dedi.

19

Page 22: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Kabil, nefsinin vesvesesine kapıldı ve kardeşi Habil'i öl­dürdü. Allah iki karga gönderip Kabil'e yol gösterdi. Kar­galardan biri ötekini öldürdü, sonra tırnakları ve gagasıyla yeri eşeleyip gömdü. Kabil de aynı şekilde bir yere çukur ka­zıp Habil'i gömdü.

Böylece Allah'a adanan kurban ibadetinin kabul edilme­mesi sebebiyle, dinin yerini kin aldı. Tüm insanlığın örnek alacağı bu olay, dine rağmen kin gütmenin faciasını göster­mektedir. (Maide 27-31)

Tarih boyu, çağlar boyu barış, paylaşım, bölüşüm, kardeş­lik, mutluluk için gelmiş olan dinin yerini, dine rağmen ki­nin, düşmanlığın alması felaket değil midir?

Kitabı Mukaddes'te bu konuyla ilgili birçok açıklama var. Mesela:

Hz. Adem'le eşi Havva'nın, 81 çocuğu olduğu, Şit Pey­gamber hariç (Şit tek doğdu) tüm çocukların, bir erkek ve bir kız olarak ikiz doğduğu, evvelki doğanla sonraki doğanın çaprazlama evlendikleri, insan neslinin bunlardan devam et­tiği açıklanmaktadır.

Hz. Adem ve eşi yaratıldığı zaman, yeryüzünde daha ev­velki şuurlu varlıkların (ilkel insanların) var olup olmadığı­na dair kesin bir bilgiye rastlamıyoruz.

Ancak günümüzde bile, o devri aratmayacak ilkel kabi­lelere rastlanmaktadır. Hz. Adem' den sonrasına medeni, ön­cesine ilkel dersek ikisinin karıştığı ve karışmaya devam et­tiği söylenebilir.

Afrika, Asya ve Avrupa topluluklarını inceleyen bilim adamları da bu kanaati taşımaktadırlar.

Darwin'in (ÖL 1882) insanla maymunun aynı kökten gel­diğine dair iddiası bilimsellik değil, sadece bir teoridir.

20

Page 23: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLAR BOYU DİN KAVGALARI

DİN NEDİR, TARİFİ ve GENEL BİR BAKIŞ

Genel olarak İslam alimleri şöyle tarif ederler:"Kişinin faydasına ve zararına olan şeyleri bildiren ilahi düsturla­rın toplamı."

Bu tarif, son din İslam için geçerli sayılmışhr. Çünkü, di­ğer inanç sistemleri, zamanla orjinalliğini kaybetmiştir.

Her din mensubu, kendince bir tarif yapmaktadır. Örnek verecek olursak din;

Rudolf Otto'ya göre; "İnsanın kutsal kabul ettiği şeyler­le olan ilişkisidir."

E.B.Taylor'a göre; "Ruhsal varlıklara inanmakhr." Edword S. Ames'e göre; "En yüksek toplumsal değerler

bilincidir." J. Martineau'ya göre; "Yaşayan bir tanrıya, şuurlu ve gücü

sınırsız bir varlığa inanmaktır." Avrupa dillerinde "Din" Religion (Relicin) diye bilinir. Bu

kelimenin kökeni, Latince Religio'nun aynısıdır. Religi­on'un manası da yüce varlığa (Allah'a ) olan görev ve sorum­lulukları yerine getirmektir.

Allah lafzı, farklı farklı dinlerde şu kelimelerle bilinir: İslam toplumunun tamamında, ortak isim Allah'tır. T ürk­lerde Allah kelimesinin eş anlamlısı Tanrı' dır. Brahman, Viş­nu, ve Şiva toplumlarında da böyledir. Ayrıca "Tao, Tien, Yahve" Roma'da Allah demektir. Zerdüştlerde, Ahura Mazda, Allah demektir. Hırıstiyanlar 'da Got, Gat, İnrı Al­lah manasındadır. Yahudilerin "El, Elah, Eloh" demeleri, Allah demektir.

Page 24: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

DİNİN BAŞLANGICI

Din ilk insanla başlar. İlk insan Hz Adem, aynı zamanda ilk peygamberdir. İnsan şeytan ile melek arası bir varlıktır. Yüce meziyet-

ler kazanarak, meleklerden üstün olur, vahşilikte ve sapık­lıkta, hayvandan aşağı seviyeye inebilir. Bu denge ancak ger­çek dini bilip, inanıp yaşamakla kurulabilir.

Din, yanlış öğrenilir ve yaşanırsa, afyon gibi toplumu uyuşturan bir nesne olur.

PEYGAMBERLER

Ahmed Bin Hanbel, müsnedinde, "124.000 peygamber gel­miştir. Bunların 315'i Resul' dur" demektedir. Peygamber sa­yısı bazı rivayetlerde 224.000 olarak zikredilmiştir.

SON PEYGAMBER

Son peygamber Hz Muhammed'dir. 570-632 yılları ara­sında yaşamıştır. Kur-an'ı Kerim 23 yılda, Hz Muhammed'e gelmiştir.

Kur-an'ın şu ayetine dikkat edelim. "Ey Muhammed. Biz seni müjdeci ve uyarıcı olarak Hak

üzerine gönderdik. Geçmişte de her toplum içinde, mutla­ka bir uyarıcı bulunmuştur." (Fatır 24)

"Elçilerin gönderilme sebebi, azdırıcı ve saphrıcıların şer­rinden toplumu koruyup kollamaktır." (Nahl 36)

"Bir topluma peygamber gönderilmemişse, dini konular­dan sorumlu değillerdir." (İsra 15)

Page 25: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLAR BOYU DİN KAVGALARI

"Her milletin bir yol gösteren klavuzu vardır." (Raad 7) "Hz Muhammed' in ömrü ile birlikte yüce Allah dini ta­

mamlamıştır. Hz Adem' den beri gelen tüm peygamberlerin ortak mesajının adı dindir. Ve İslamdır." (Maide 3)

MÜSLÜMAN

Hz. Adem ile Hz. Muhammed arası gelen tüm peygam­berlere iman eden herkese, Müslüman denir. Allah' a teslim olan manasına gelir. Yunus 84-Ali İmran52-Kasas 53 ve daha birçok ayette Müslüman böyle tarif ediliyor.

İLKEL DİNLERDE ALLAH İNANCI

Dinkalar, Ainular, Maoriler, Totemler, Şamanlar gibi ka­bile ve kavim dinlerinde Allah demeseler de, kendi dillerin­de, kainatın yüce yaratıcısı, gökleri ve evreni yaratıp yönlen­diren sonsuz güç diye, Allah inancı vardır.

Konfüçyüzim ve Taoizm dinlerinde, hem yüce yaratan inancı, hem ahiret inana vardır. Çok garip gelecek ama, meh­di inancı vardır. Mehdi beklentisi hemen hemen tüm dinler­de vardır.

Kur'an, böyle bir inancı reddetmesine rağmen, Müslüman toplumlarda, diğerlerinden etkilenip mehdi inancını kabul etmişlerdir.

Şintoizm de Şinto, Tanrıların yolu inancı dernektir. Tek Tanrı' ya, Allah' a inanan toplumlarda, şirk olmaz. Diğer inanç toplumlarında, "Tanrılar" deniyorsa, yüce Tanrı ola­rak Allah' a; alt tanrılar olarak da diğerlerine inandıkları için, müşrüktirler.

Page 26: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

GELENEKSEL TÜRK DİNİ

Türkler, İslamı kabul etmeden evvel, Şamanizm inancın­daydılar. "Tek Tanrı", "Yüce Tanrı", "Göktanrı", "Tengri" diye söyledikleri aslında Allah demektir.

Türkler İslamdan evvel, Şintoizm, Taoizm, Budizm, Brahmanizm, Hinduizm gibi dinleri tanımalarına rağmen, hiçbirini kendilerine uygun bulmadılar.

840-1212 yılları arasında Orta Asya' da hüküm sürmüş bir Türk Devlet'i olan Karahanlılar döneminde, Türkler İslam ile müşerref oldular.

İslamın esasını teşkil eden, Allah'ın birliği, ahiret, cennet, cehennem, melek, cin, şeytan inancı, Türkler'e yabancı de­ğildi. Topluca ve seve seve İslama girdiler.

Orhun Kitabeleri'nde de tek Tanrı inancı yazılıdır. Ortodoks Ruslar tarafından Hırıstiyanlaştırılmış Ça­

vuşlar denen Türk boyu ile, Gagavuz Türkler'i Hırıstiyan­dır.

Hazara veya Hazar Türkler'inden 4-5 bin kişilik küçük bir grup, Karaim denen Yahudi mezhebine mensuptur.

Tarihte bilinen ilk Türk kavmi olan Hunlar, milattan iki asır evvelinde, tek Tanrı inancına sahiptir.

MANİ DİNİ

Maniheizm olarak da bilinir. MS üçüncü yüzyılda, Mani tarafından kurulmuştur. Zerdüştlük, Budizm ve Hırıstiyan­lığın karışımı inançları vardır.

Hz. İsa'run yeniden dünyaya geleceğine, Mehdi inancı­na sahiptirler. İnançlarının temelini iyi-kötü ya da aydınlık-

24

Page 27: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

karanlık ikilemi teşkil eder. Tanrı inancı vardır, ama karışık bir yapıdadır.

ZERDÜŞTLÜK-MECUSİLİK

Tanrı olarak Ahura Mazda'ya inanırlar. Mazda kelimesi­ne dayanarak, Mazdeizm olarak da bilinir. MÖ 570 yılında, İran' da yaşamış, Zerdüşt tarafından kurulduğu söylenir. Ate­şe taptıklarına inanılır.

Tek tanrı inana vardır, ama peygamber olarak Zerdüşt ka­bul edilmektedir. Ateşe tapmazlar, ateş etrafında ayin yapar­lar. Ahura Mazda, herşeyi bilen, yüce, yüce hakim güç ola­rak bilinir. Melek, şeytan inancı Zerdüştlükte de vardır.

SABİİLER

Diğer kitaplarımızda bahsettiğimiz için, tekrarını gerek görmedim. MÖ 2000'li yıllardan beri devam eden bir inanç sistemidir. Kur-an'ı Kerim' de Sabiiler, ehli kitap ka­bul edilir. Bakara 62, Hac 17, Maide 69. ayetler Sabiilerden bahseder.

Ahirete, meleklere inandıkları gibi, mehdi ve mesihin ge­lececeğine de inanırlar.

HİNDUİZM

İndus nehri civarında oturan insanların dini olarak bili­nir. Hindistan' da yaygındır.

Günümüzden 4000 sene evvel yaşamış Ariler denilen top­luluk tarafından kurulduğu sanılmaktadır.

Page 28: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Brahmanlar döneminde de bu inanç kabul gördüğü için, Hinduizme, Brahmanizm de denir.

Hinduizm' de Tanrılar panteonu anlayışı vardır. An­cak, tüm Tanrılar'ı var eden, en büyük olan tek Tanrı' dır derler.

Tenasuh veya reenkarnasyon denen, doğum, ölüm, yeni­den doğuş diye, ruh döngüsüne inanırlar. Yüce varlığın, en büyük Tanrı'nın, tüm canlıların içinde olduğunu söylerler. Sütün içindeki yağ ve su gibi .

Son hedefleri, ruhun huzura kavuşacağı Nirvana' dır. Me­sih inancı Hindularda da vardır.

İneğe taparlar denir ama bu doğru değildir. İneği verimliliğin ve bereketin sembolü görüp, kutsal sa­

yarlar. Tanrıların ve insanların besin deposu olarak ineği bi­lirler.

İnsanları 4 sınıfa ayıran kast sistemi, dini bir inanç ve zo­runluluktur. Yoga da Hinduların bir ibadet özelliğidir.

SİHİZM

Nanak (Öl. 1539) isimli bir Hintli tatarfından kurulan, İs­lam ve Hinduizm karışımı bir din anlayışıdır.

Çok Tanrı inancına, puta tapmaya ve kast sistemine kar­şıdır.

Tanrı'nın tek ve sonsuz olduğuna inanırlar. Dünya haya­tının bir rüya ve hayal olduğuna, dünya sevgisinin de, in­sanı Tanrı' dan (Allah) uzaklaştıracağına inanmaktadırlar.

Ahiret hayatına, yeniden dirilmeye, cennet ve cehenne­me inanırlar.

Sihler için, Müslüman denemez, ama ehlikitap denebilir.

26

Page 29: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

BUDİZM

Miladdan VI asır evvel, Budha (Öl. MÖ 483) tarafından kurulmuştur. Asya ülkelerinde çok yaygın bir inançtır. Budha'nın öğretilerinin, zamanla birçoğu değişmesine rağ­men taraftarları çoktur.

Budistler, hareketsiz, cansız ve vejeteryan bir diyetle kut­sallaşacaklarına inanırlar.

Türkler, ete düşkün ve hareketli bir toplum oldukları için, Budizme meyletmemişlerdir.

Çin' deki, Hindistan' daki, Tibet' teki, Japonya' daki halk­lar arasında inanç ve eylem farklılıkları göze çarpar.

Budha'nın peygamber olduğuna dair bir kanıtımız yok. Peygamber olsa da bugünkü Budistlere, bir ümmet top­

lumu denemez. Hz. İsa, Budha' dan 4-5 asır sonra yaşamasına rağmen, ge­

tirdiği kitap (İncil) ve akideler önemli ölçüde bozulmuştur. Budha için de böyle düşünülebilir. Budha'nm izinde olduğu söylenen Budist toplumları, Tek

Tanrı inancından, ahiret inancından uzak oldukları için, ate­ist din diye isimlendirenler de vardır.

Budha'ya göre kast sistemi dahil, tüm ayrıcalıklar yanlış­tır. Herkes eşittir. Ama Sirilanka, Burma, Tayland gibi ülke­lerde, çok farklı inanç ayrılıkları görülmektedir.

Mehdi, Mesih inancı gibi kurtarıcı birinin geleceği inan­cı Budizmde de vardır.

YAHUDİLİK

Yaşayan ilahi dinlerin en eskisi.

Page 30: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Yahudiler, İsrailoğullan, Museviler ve Siyonistler aynı sa­nılsalar da farklıdırlar.

Yahudiliğin kutsal kitabı Tora'dır (Tevrat). Tevrat Hz. Musa' ya yazılı sayfalar halinde indirildi diye bilinir. Hz . İb­rahim' in küçük oğlu İshak'ın 12 oğlu vardı. Bunlardan biri­nin adı Yakup (Agop-Jagop) idi. Yakup'un lakabı İsrail'di. Ya­kup'un da 12 oğlu vardı. Tüm Yakup (İsrail) oğullarına "Beni İsrail" (İsrailoğulları) denir.

Yahudiler: Hz. Yakup'un 12 oğlundan birinin ismi Yahu­da'ydı. Yahuda'nın soyundan gelenlere Yahudi denir.

Musevi: Hz. Yakup'un oğullarından biri de, peygamber olan Hz. Yusuf' dur. Yusuf' dan sonra Eyüp ve Şuayp peygam­ber oldu.

Şuayb' dan sonra, İsrailoğulları'na, Yahudilere Hz. Musa peygamber oldu. Hz. Musa'ya Tevrat verildi. Hz. Musa' ya inananlara Musevi denilir.

Bir insan, Yahudi ya da Beni İsrail' den olmasa da Mus­evi olabilir.

Yahudi ırkından olduğu halde, başka bir inançtan olabilir.

Siyonistler: Yahudi toplumu içinde, fanatik bir gruptur. Katı kuralları, inançları ve beklentileri vardır. Bugün dünyada 25-30 milyon civarındaki insana, hem Ya­

hudi hem Musevi deniliyor. Bir kısmı da Siyonisttir. Bapdist ve Evengalist Hırıstiyan gruplar, önemli ölçüde,

Yahudileri yönlendirmektedir. Yedi kandilli şamdan (Menora) ve altı köşeli Davud Yıl­

dız'ı (Magen David) önemli sembolleridir. İsrail bayrağındaki iki mavi çizgi, Nil ve Fırat nehirleri­

ni temsil eder. Bu iki nehir arasındaki bölgeye, Allah'ın ken-

28

Page 31: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

dilerine vaadettikleri topraklar (Arzı Mevud) diye inanırlar. Ortadoğu' da olup biten hadiseler, bu çerçevede ele alınırsa, anlaşılması kolay olur.

Kudüs' deki ağlama duvarı, Hz. Süleyman'ın inşa ettiği Süleyman mabedi veya Beytül Makdis, yeniden ibadete açı­lacak, inşa edilecek diyorlar. Bunun için Filistin'li Müslüman­larla devamlı sürtüşme halindedirler.

Yahudiler Türkiye'de, Almanya'da, Amerika Birleşik Devletleri'nde çoktur. Tek Yahudi devleti İsrail'dir.

Tarihte yahudiler için şu hususlar önem taşır: Hz. İsa' dan yaklaşık 1000 yıl evvel, Hz. Davud Kudüs'ü alır.

Hz. Davud' un oğlu Hz. Süleyman (MÖ 973-933) babasının ye­rine hem kral hem de peygamber olur. Beyti Makdisi yaphnr.

Yahudiler için en parlak dönem, krallar dönemi denen bu dönemdir.(MÖ 1013-933 yılları arası)

MÖ 721'de Yahudi Krallığı, Asurlular tarafından yıkılır. Daha sonra, MÖ 586 yılında, bu sefer Babilliler Yahudi

Krallığı'nı yıkar ve Yahudileri sürgün ederler. Babil sürgü­nü olarak bu olay tarihe geçmiştir.

Babil kralı Buhtunnasır Nabukadnezar, Beytül Makdis'i (Süleyman Mabedi'ni) yıktırır. Doğu duvarları ayakta kalır. Şimdiki ağlama duvarı budur.

Yahudiler, MÖ 168 Agidler döneminde, MÖ 63' de Roma döneminde esir edilirler. Ve herşeyi yağmalarlar.

MS 70 Roma diktatörü Titus, Kudüs'ü harabeye çevirir ve Yahudiler'e çok kötülük eder.

Yahudilik' deki Hz. Musa' ya verilen On Emir, Hırıstiyan­lıkdaki Hz. İsa'nın dağdaki vaazındaki söyledikleri, Kur­an'ı Kerim' deki Allah'ın tavsiyeleri, söyledikleri hemen he­men aynıdır.

29

Page 32: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Yahudilik'te Allah'ın birliğine, meleklere, ahirete, cenne­te, cehenneme inanış vardır. Peygamberler'e inanırlar, ama Hz. İsa ve Hz. Muhammed'e inanmazlar.

Mehdi Mesih inancı Yahudiler' de de vardır. 1492 yılında, İspanya Hırıstiyanların eline geçince, Kral tarafından, Yahu­di ve Müslümanlara iki teklif yapılır.

1. Ya toptan Hırıstiyan olursunuz. 2. Hırıstiyan olmayıp İspanya'yı da terk etmezseniz, top­

luca öldürülüp imha edileceksiniz. Bunun üzerine Müslümanlar, Fas, Tunus, Cezair, Libya,

Mısır gibi ülkelere göç ederler. Yahudiler ise, zamanın Osmanlı padişahı il. Bayezid ta­

rafından gönderilen gemilerle, Osmanlı topraklarına taşınır. Bazıları Selanik' e, bazıları Bursa, İzmir gibi şehirlere yer­

leş tiler. Bu yüzden 500 yıl geçmiş olmasına rağmen, bu iyi­lik hala Yahudilerin aklındadır.

il. Dünya Savaşı yıllarında, Almanya' da Naziler 6 milyon Yahudiyi akıl almaz bir şekilde öldürmüş ve yakmıştırlar.

Yahudi mabedlerine sinagog denir. Türkiye' de havra den­mektedir. İbadet esnasında erkekler başlarına kippa denilen takke koyarlar. Hanımlar ise, başörtüsü bağlarlar.

Yahudilik'te değişik mezhepler vardır. Hasidi:ler, Ferisiler, Sadukiler, Esseniler, Zelotlar, Rabba­

ni Yahudiler, Karaimiler, Yudganiler, Ortodoks, Reformist, Muhafazakar, Yeniden Yapılanmacılar, Samiriler gibi.

HIRISTİYANLIK

Bu gün dünyada birbuçuk milyar kadar Hınstiyan vardır. Arapça'da Nasara, Avrupa dillerinde (anstas) diye anılırlar.

30

Page 33: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

Hz. İsa' ya yüce Allah tarafından İncil kitabı verildi. Hz. İsa'nın öğrencileri ve iman eden ümmetinden oniki mümin genç, duydukları İncil ayetlerini ezberlediler ve yazdılar. Daha sonra Hz. İsa'yı hiç görmemiş Pavlus adında biri, havariler­den duyduklarına kendi görüşlerini sokuşturup farklı fark­lı İncil oluşmasına sebep olmuştur. Hz. İsa Filistin' de Nası­ra da doğduğu için, Araplar Nasraniler derler.

Hz. İsa'nın çarmıha gerilip öldürüldüğü inana farklı fark­lı yorumlanmaktadır. Kuran ise bu inancı reddeder. Baba -oğul - Ruhul gudüs inancı büyük Kostantin tarafından Hı­nstiyanlığa sokulmuş bir pagan görüşüdür. Mevcut 4 İncil' de de "Markos, Matta, Luka, Yuhanna" da Allahın bir olduğu açıkça bildirilmektedir. Hz. İsa' dan sonra 1054 yılında, Hı­ristiyanlık bölündü. Vatikan merkezli olana Katolik, İstan­bul merkezli olana Ortodoks ismi verilmiştir.

Hz. İsa, Annesi Hz. Meryem, ehlikitap Hırıstiyan ve Ya­hudiler hakkında, Kuran-ı Kerim' de yüzlerce ayet vardır. Ali İmran suresi, Hz. İsa'nın doğduğu İmran ailesinin adıyla anıl­maktadır. MS 325 İznik, 381 İstanbul, 431 Efes ve 451' de Ka­dıköy' de Kadıköy' de yapılan konsillerde, İncil' de reformlar yapılmıştır. Melek, cennet, cehennem, ahiret, mesih inancı, Hırıstiyanlıkta da vardır. Baba demekle, insan gibi babayı de­ğil, ezeli ve ebedi olan Yüce Allah'ı kastettiklerini söylüyor­lar. Oğul derken de, Hz. İsa'nın Allah'ın oğlu olduğunu de­ğil, Allah'ın ruhunu tarif etmektedirler.

Meleklere Allah'ın kızları demeleri, teslis (üçleme) inan­a Kuran' da eleştirilmekle birlikte, Hınstiyanlara müşrik den­mez. Hırıstiyanlar, İslam inananın aksine, her doğan günah­kar doğar, papazın vaftiz etmesiyle temizlenir derler. Din­den çıkarmak için de aforoz uygulaması vardır. Katolikler,

31

Page 34: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

papanın günahları bağışlayacağına inanır, protestanlar ise bunu şiddetle reddederler.

Hac, oruç, dua, gibi ritüeller, farklı da olsa vardır. Hınstiyan mezhepleri: Katolikler, Ortodokslar, Monifiz­

ler, Süryaniler, Ermeniler, Protestanlar, Ebiyonitler, Maruni­ler, Cizvitler, Anglikanlar, Luteristler, Presbiteryenler, Bap­tisler, Calvenistler, Uniteryenler, Kuveykırlar, Metodistler, Mormanlar, Adventisler, Fransiskenler, Asopsiyonistler, Pentakostalistler gibi mensubu az ya da çok, eski ya da yeni birçok Hıristiyan mezhep ve kuruluşları vardır. Rus Orto­dokslarla, Yunan ve Türk ya da Sırp Ortodoksların ayrı ayrı kiliseleri vardır. Genel olarak, Hıristiyanlıktan uzaklaşma gö­rünmektedir.

İSLAM VE MÜSLÜMANLIK

Allah tarafından gönderilen tevhid dininin son halkası İslam Peygamberi Hz. Muhammed, MS 570' de Mekke' de doğmuş, 632 yılında Medine' de vefat etmiştir. Hz. Muham­med Mekke' deki Kureyş Kabilesinin Haşimoğullanndan idi. Babası Abdullah, annesi Amine idi. Babası, Hz. Muhammed doğmadan 4 ay evvel, annesi de altı yaşında iken vefat et­tiler. Hz. Muhammed, ticaretle uğraşırdı. Son derece kibar, temiz, dürüst ve asil idi. Güvenilir Muhammed derlerdi. 25 yaşında Huveylid kızı, Hatice ile evlendi. Kasım ve Abdul­lah adında iki oğlu, Zeyneb, Rukiye, Ümmügülsüm ve Fa­tıma adında dört kızı oldu.

Medine' de Mariyye adlı hanımından İbrahim adında bir oğlu daha dünyaya geldi. Hz. Muhammed 40 yaşında iken, inzivaya çekildiği Hira dağında 610 yılında, Kuran gel-

Page 35: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

meye başladı. Peygamberin vefatına kadar 22 yıl vahiy sür­dü. Haşimoğullarıyla araları iyi olmayan Ümeyye oğulları ve Mekke oligarşisi Hz. Muhammed' e düşman oldu. Hz. Pey­gamber, köleliğe, tefeciliğe, faize, fuhuşa, çapulculuğa savaş açtı. Varlığı bunlar üzerine kurulu müşrikler düşman oldu. Köleler, cariyeler, ezilen garipler, yanında yer aldı, iman et­tiler. 622 yılına kadar oniki yıl çok sıkınblı ve çetin geçti. Bazı Müslümanlar Habeşistan' a hicret ebnek zorunda kaldılar. Hz. Peygamber de 622 yılında Medine' ye göç etti. Mekke' de on iki yıl içinde inanan sayısı kırk kişiydi. Medine' de çığ gibi büyüdüler.

Mekke müşrikleri, Medine' de de rahat vermediler. Bu yüz­den 623 yılında Bedir Savaşı, 624 yılında Uhud Savaşı oldu. Medine' de Yahudi ve Hınstiyan kabilelerle Müslüman­lar Hz. Peygamberin önderliğinde, Medine sözleşmesi im­zaladılar. Artık Medine' de minik bir site devleti kurulmuş, Hz. Muhammed de başı olmuştu. Müslümanlar, Mek­ke' den gelenlerle Medine yerlileri kardeş oldular. Daha son­raları içten inkar eden dıştan iman etmiş görünen münafık­lar çıkmaya başladı.

Hz. Muhammed' e bir Yahudi kabilesi olan Kurayza oğulları suikast tertip ettiler ama başaramadılar. Hz. Muham­med 632' de vefat etti. 660 yılına kadar 4 emirilmü'minin veya 4 halife dönemi denir. Hz. Ali şehid edilince, oğlu Hz. Ha­san 6 ay kadar halifelik yapb. Emevi Kralı olacak olan Mua­viye'nin tertibi ile kansı Hz. Hasan'ı zehirleyip şehid etti. Hz. Hasan'ın kardeşi, Hz. Ali'nin küçük oğlu ve peygamberin torunu Hz. Hüseyin, Halife olması için Küfe'ye çağrıldı.

Kerbela çölünü geçerken, Muaviye ve oğlu Yezidin adamları tarafından, 72 yakınıyla birlikte, şehit edildiler. Şam

33

Page 36: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Valisi Muaviye resmen krallığını ilan ederek Emevi Devle­tini kurdu. 88 yıl Emeviler başta kaldı. Saltanat sarhoşluğu, zulüm ve ahlak dışı icraatlarıyla geçen bu devre, halkın ca­nına tak etti. Ebu Müslim Horasani ve adamları, Emevi Sal­tanatını yıkıp Abbasileri başa getirdiler.

Müslüman, Allah tarafından gönderilen ti.im peygamber­lere ve kitaplara inanır. Meleklere, cinlere, şeytanın varlığı­na, ahiret hayabna, kıyamet gününe, cennete, cehenneme ina­nır. İslamın kitabı Kuran-ı Kerim'dir. Kuran-ı Kerim' de 114 sure ve 6200 küsür ayet vardır. Bunun tamamına inanan kim­se mümindir. Hz. Peygamberin vefabndan yüz yıl kadar son­ra alimlerin görüşleri, ictihatları kalıplaşmaya başlamıştır.

Sünni ve Şii mezhepler oluşmuş, İslamın öngördüğü tev­hid (Birlik) bozulmuştur. Sünniler, Hanefi, Şafi, Maliki, Han­beli diye ayrılmış, Şiiler, Caferi, rafızi vs. gibi bölünmüşler­dir. Sadece Türkiye' deki hanefilerin kendi arasındaki bölün­me bile, tevhid akidesinden ne kadar uzaklaşıldığını göster­mektedir. Soru sorulduğu zaman, Sünniyim (ehli sünnet) de­dikleri halde Nurcu, Süleymancı, Nakşi, Kadiri, Fethullah­cı, lşıka, Aczmendi, Menzilci vs. vs. gruplar saymakla bitmez.

Bu guruplardan birinin sözcülüğünü yapan Cübbeli diye birisi, şeyhi Mahmud hocayı, Allahın insan şeklinde görü­nüşü diye cemaatına anlatmaktadır. Ete kemiğe büründüm, Mahmud diye göründüm diyerek düpedüz şirk koşmakta­dır. İslamın kitabı Kuran-ı Kerim' de hiçbir bozulma ve de­ğişme yoktur. Ancak Kuran-ı Kerim yaşanmıyor. Sevap ka­zanmak için kelime tekrarı yapılıyor, o da anlamadan.

Peki din nerede? Hz. Peygamberin vefatından ikiyüz-üçyüz yıl sonra top­

lanmış uydurma hadisler, mezhepler, mezhepçikler, yorum-

34

Page 37: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

lar, yorum içinde yorumlarla oluşmuş Allah'ın dininden çok uzak, ama ismi İslam olan bir din var ortada. Bu dinde Ku­ran yok, risaleler var. Bu dinde Peygamber yok, şeyhler, efen­diler var. Bu dinde akıl yok, taassup (körü körüne) inanma var.

Allah' a teslim olma yok, ölü gibi şeyhe teslimiyet var. Bu dinde öz yok, söz var. Kılık kıyafet, Arap örfleri dinleştiril­miş. Çarşaf, türban, sakal, cübbe, din olmuş. Allah'ın dinini yaşamak için, mümin ve Müslüman olmak için, önce Kur' an açılacak, anlayarak okunacak, akıl, bilim, maruf ve sünnetul­lah ile yaşanacak. Böyle olmadan mevcut din anlayışı, say­dığımız öteki din anlayışlarından ayırd edilemez, buna da Al­lah' ın dini İslam denmez, uydurduğumuz din denir.

Page 38: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu
Page 39: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

BÖLÜM-il

DİN VE KİN NE ZAMAN BAŞLADI?

D in, Hz. Adem ile başladı. Bin yıldan fazla yaşamış olan Adem, aynı zamanda peygamberlerin de ilkidir. Ken­

di çocuklarına, torunlarına ve ölümüne kadarki nesline Al­lah'ın emir ve yasaklarını anlattı, öğretti.

Hz. Adem, Cebrail adlı melek vasıtası ile Allah' tan vahy (bilgi-din hükmü) alıyordu.

Kur' an-ı Kerim' de ismi geçen 28 zattan başka, yüzbin­lerce peygamber gelmiştir. Bazı toplumlara da peygamber­lerin gönderildiği elçiler dini tebliğ etmişlerdir.

Peygamberler, zaman içinde, peyderpey, birer ikişer gön­derilmişlerdir. Ne hazindir ki, hepsi de tepkiyle karşılanmış, yalan söylemekle itham edilmişlerdir. Peygamberleri inkar edenler zamanla yeryüzünden silinip gitmişler, Allah onla­rın akıbetini efsaneye çevirmiştir.(Mfıminun 44)

Her din rehberini, peygamberleri veya peygamberlerin tebliğini devam ettiren mümin bilim adamlarını, yine din­dar olduğunu söyleyenler susturmaya çalışmışlardır.

Hak babl mücadelesi, din ve kin kavgası hep devam ede­gelmiştir.

37

Page 40: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

TARİHİN AKIŞI İÇİNDE KİMLER GELİP GEÇTİ?

Yüce Allah tarafından gönderilen, kutsal kitapların ilki Tevrat'tır. Tevrat, tek kitap olduğu gibi Hz. İsa'ya İncil ge­lene kadar, öteki peygamberlerin şeriatlarına da Tevrat di­yenler vardır.

Hz. Musa'nın yaşadığı devirde Mısır Firavunları vardı. Hz. Musa' dan evvel yaşamış İdris, Nuh, Hud, Salih, İb­

rahim, Lut, İsmail, ishak, Yakup, Yusuf, Eyyub, Şuayb isim­li peygamberlerin Arap Yarımadası'nda, Kızıl Deniz ile Bas­ra Körfezi arası bölgede yaşadıklarını biliyoruz.

Aşağıda vereceğimiz tarihlere dikkat edilirse, Hz. İbra­him' in Sümerler' den evvel yaşadığı ortada.

Bazı Sümer yazıtlarında (belgelerinde) Nuh tarafından, Salih peygamberden, Lut kavminden bahsedilmesi Sümer­ler'in bu peygamberlerin hatıralarını bildiklerini gösterir.

TARİHTE ÜNLÜ MEDENİYETLER

Eski Mısır medeniyeti. Hz. İsa' dan önce 5000 yıllarında başlamış, birçok hanedan ve binlerce Firavun gelip geçmiş­tir. Hz. Musa, Harun, Davut, Süleyman gibi peygamberler de bu zamanlarda yaşamışlardır.

Firavun kavmini toplayıp şöyle dedi: 'Ey kavmim, şu gör­düğümüz Mısır mülkü benimdir, değil mi? ŞU akıp giden nehirler benim değil mi? Görmüyor musunuz?' (Zuhruf 51)

Firavun malı, toprağı, suları, altını kendi malı, insan­ları da kendi kulları olarak görmeye başladı. İşi o kadar ile­ri götürdü ki 'Sizin en büyük Rabbiniz benim' (Naziat 24) dedi.

38

Page 41: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

Veziri Haman, müftüsü Belam ve büyücülerin entrika ve hileleriyle halkın üzerinde adeta kabus oldu.

İşte böyle bir zalimin karşısına Allah Musa'yı gönderdi. Hz. Musa Firavun'a ve adamlarına şöyle dedi: 'Siz ve yer­yüzünde bulunan herkes, nankörlük yapıp kafirliğinizde de­vam etseniz bile, şunu iyi bilin ki Allah her şeyin sahibidir, hepinizden zengindir. Allah'ın azabı şiddetlidir, ondan kurtulamazsınız. ' (İbrahim 8)

Yine Hz. Musa 'Ey Firavun, beni Alemlerin Rabbi gön­derdi.' (Araf 104) dedi.

Firavun' un kahinlerinden biri, 'Doğacak bir oğlan çocu­ğu senin saltanahnı yıkacak.' deyince Firavun dehşete kapıl­dı ve doğacak çocukları doğar doğmaz, erkek ise hemen öl­dürüyordu.

Yüce Allah Hz. Musa'yı Firavun'un elinde büyüttü. Dini tebliğ eden Musa'ya, kendini tanrı gören Fira­

vun'un kini engel olmaya yetmedi. Firavunlar yeryüzün­den silinip gitti, Hz. Musa her gün milyonlarca müminin dilinde ve gönlünde, hürmetle, saygıyla ve rahmetle anılıyor.

Hz. İbrahim' in dinine karşı, Nemrut' un kini; Hz. İsa'nın dinine karşı putperest, pagan Romalıların kini, Hz. Muham­med' in dinine karşı putperest Mekkelilerin kini, hiçbir za­man hız kesmedi.

İnsanların uydurdukları, din zannettikleri saçmalıkların yerine, Allah'ın indirdiği gerçek dini gösterenlerin üzerine saldıranların kini de tabi ki devam edecek.

Sümer Medeniyeti. Hz. İsa' dan önce 3200 yılında başla­yıp 2800 yıllarında sona ermiştir. Lagaş, Guti, Elam ve Etri.iks medeniyetleri de bu devre aittirler.

39

Page 42: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Etiler: Hitit Uygarlığı (Medeniyeti), Hz. İsa' dan önce 2000 yılından 800 yılına kadar 1200 yıl sürmüş bir medeniyettir. Ana­dolu topraklarının da önemli bir kısmına hakim idiler. Hitit­lerden kalma birçok tarihi eser gün yüzüne çıkanlmışhr.

Eski Yunan Medeniyeti: Hz. İsa' dan 2000 yıl evvelinden başlayıp 146 yılına kadar, 1854 sene süren bir eski medeni­yettir. Pagan bir kültüre sahiptiler. Sokrates, Eflatun, Aris­to, Arşimet, Homeros, Hipokrat gibi tarihi şahsiyetler Eski Yunan' da yaşamışlardır. İleriki bölümlerde izah etmeye ça­lışacağız.

Roma Medeniyeti: Hz. İsa'run doğumundan önce 6. yüz­yıla kadar uzanır. Ama Roma İmparatorluğu'nun kuruluşu İsa' dan önce 27 tarihidir.

Milattan sonra 395 yılında, Roma İmparatorluğu impa­ratorun iki oğlu arasında bölüştürüldü. Doğu Roma'nın mer­kezi Konstantinopolis (İstanbul) oldu. Doğu Roma' ya Bizans denilmeye başlandı. Bah Roma'run merkezi ise Floransa (İtal­ya) şehri idi.

İran Medeniyeti: Hz. İsa' dan evvel 3000 yıllarında baş­layıp Sasfuıilerin sonuna kadar devam eder. İran tarihi, Elam­lılar devriyle başlar.

İran, İslam' dan evvel Mecusi (Ateşperest) idi. Miladi 636'da Kadisiye Savaşı ile yıkılıp İslam medeniyetiyle ta­nıştı.

Arap olmayan ilk Müslüman toplum İranlılardır. Çin Medeniyeti: Hz. İsa' dan önce 1450 yılında başlayıp

1050 tarihine kadar 400 yıl sürmüştür. Hya ve Şang hanedan­ları bu döneme damga vurmuştur.

Tarihte Türk kavimleri ilk olarak Çin' de ortaya çıkmışlar­dır. Hz. İsa' dan evvel 3. yüzyılda ortaya çıkan Hun Türkle-

40

Page 43: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

ri ilk bilinen Türk toplumudur. Teoman, Hun Türkleri'nin reisi iken oğlu Mete tarafından öldürülmüştür.

Türk Medeniyeti: Türklerin geçmişini, Hz. Nuh peygam­berin Yafes adındaki oğlunun oğlu olan ve adı da Türk olan kişiye dayandığına dair, pek güvenilir olmasa da, bazı ka­yıtlara rastlanmaktadır.

Asıl Türk topluluğunun ortaya çıkışı, Hz. İsa' dan 3 asır evvel tarih sahnesinde görülen Hunlardır.

MÖ 220 yılında, ilk Türk imparatorluğunu kuran, Teo­man Yabgu'dur. MÖ 209-174 yılları arası, Teoman'ın oğlu Mete dönemidir.

MS 434-451 yılları arası, Attila dönemidir. Bu dönemde­ki Hun akınlarının, Avrasya' ya hakim olduğu bilinmektedir.

Asırlar boyu 'Türkler geliyor.' diye yaramazlık yapan ço­cuklarını korkutan Avrupalılara bu korkuyu veren Attila ve ordusunun hücumlarıdır.

Tabgaç, Avar, Gökoğuz, Yakut, Hazar, Uygur, Kırgız, Kıp­çak, Karluk, Peçenek ve Oğuzlar; hepsi Türk soylarıdır.

Türkiye Cumhuriyeti (1923) kurulana kadar 16 kez im­paratorluk (devlet) kuran Türkler şunlardır:

1 . Büyük Hun Devleti 2. Batı Hun Devleti 3. Avrupa Hun Devleti 4. Ak Hun Devleti 5. Göktürk Devleti 6. Avar Devleti 7. Hazar Devleti 8. Uygur Devleti 9. Karahanlılar Devleti

41

Page 44: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

1 0. Gazneli Devleti 1 1 . Büyük Selçuklu İmparatorluğu 12 . Harzemşah İmparatorluğu 13. Altın Ordu Devleti 14. Büyük Timur İmparatorluğu 1 5. Selçuklu İmparatorluğu 1 6. Osmanlı İmparatorluğu 1 7. Türkiye Cumhuriyeti.

Türkler, Karahanlılar döneminde Müslüman olmuşlardır. İlk Müslüman Türk hükümdarı, Abdülkerim Satuk Buğra Han' dır.

Babil Medeniyeti: Dicle ve Fırat nehirleri civarında, Me­zopotamya havzasında kurulmuştur. Hz. İsa' dan önce (İ.Ö.) 1895-1595 yılları arasında, üç yüzyıl hüküm süren döneme, 1. Babil Dönemi denir.

Koyduğu kanunlarla ünlü Babil kralı Hammurabi ölün­ce ülkedeki bazı topluluklar isyan etti. Bu kargaşadan isti­fade eden Hititler(Eti) 1595 yılında Babil'e hakim oldu.

Ancak, MÖ 625 yılında Babilliler Medlerle birlik olup Asur Devleti'ne saldırıp yendiler ve yeniden Babil adıyla ikinci defa, tarihteki yerlerini aldılar.

Bu ikinci dönem, Babil Devleti'nin en büyük hükümda­rı Nabukadnezar'dır (Buhtunnasır).

Bu ünlü kral Kadeş'te Mısır ordusunu yenerek Filistin ve Suriye topraklarına da hakim olmuştur.

Buhtunnasır'ın Nemrutlardan olduğu doğru değildir. Çünkü Nemrutlar Keldani Kralları'nın unvanı idi.

Hz. İbrahim'i ateşe atan hükümdarın Nemrut olduğu İs­lami kaynaklarda değil, İsrailiyat denilen kaynaklarda ge-

42

Page 45: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARJ

çer. Bu dönem, Hz. Muhammed' den evveldir. Hz. İbrahim' in Harran, Urfa taraflarında da yaşamış olma ihtimali vardır. Urfa' da bulunan Balıklı Göl'ün olduğu yer, Hz. İbrahim'in ateşe ahldığı yer olarak bilinir. Bunun doğruluğu kati değil­dir. Hz. İbrahim'in Mekke, Urfa, Musul ve Filistin civarın­da yaşamış olması ortak kanaattir. Nemrut Dağı, Nemrut Gölü gibi yerlerin isimleri efsanelere dayanır.

Buhtunnasır, Kudüs'ü aldı, Yahudi alimlerini ve Filistin hal­kını esir etti. Esirler arasında Danyal peygamberin de olduğu ve esaretin 70 sene sürdüğü, bazı tarihi kaynaklarda geçmek­tedir. Danyal diye bir isim Kur' an-ı Kerim' de geçmemektedir.

Din ve dindarların karşısına çağlar boyu, daima kin ve kin­darların nefreti ve şiddeti çıkmıştır.

Din ve dindarlar; adaleti, dostluğu, barışı, paylaşımı, sev­giyi, saygıyı istemişlerdir. Kin ve kindarlar ise zulmü, düş­manlığı, kavgayı, bencilliği, nefreti, köleliği, haksızlığı iste­mişlerdir.

Yirmi birinci yüzyılın Firavunluğunu, Nemrutluğunu vah­şi kapitalizm ve onun askeri kolu olan emperyalizm temsil etmektedir.

Allah' a ve ahirete inanan tüm insanlar mutlu bir dünya kurmak için, bu iki canavara karşı birlik ve bütünlük için­de olmalıdırlar.

Yahudi, Hıristiyan, Müslüman, Budist, Hindu, tüm dini toplumların ortak derdi adaletsizliğin yok edilip adaletli bir dünya kurmak, Allah'ın mülkünde ilahlık yapmaya kalkan zalimlere karşı antikapitalist ve antiemperyalist bir tavır ta­kınmak olmalıdır.

Aksi halde, akan kanlar durmayacak, yıkılan ocaklar, kı­rılan onurlar, açılan yaralar sarılmayacaktır. Havralar, Kili-

43

Page 46: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

seler, Camiler, Cemevleri bu gidişata çözüm üretemiyorsa; din ve mezhep kavgaları, tarhşmaları bitmiyorsa; dinin rah­met ve vicdan yönü gitmiş, kin egemen olmuş ise; din, yer­yüzünde yok demektir. Hz. Musa, Hz. İsa, Hz. Muhammed, Budha, Konfüçyüs aramızda yaşıyor olsalardı nasıl olmamı­zı isterlerdi ise öyle bir ortam yaratmadan mutlu olma ha­yali rüyadan ibaret kalır.

Page 47: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

BÖLÜM- IH

İNSANLIGIN GELİŞİM EVRELERİ

1 650 yılında, İrlanda başpiskoposu James Ussher (Öl. 1656) kainatın, evrenin günümüzden 6 bin yıl evvel, Hz.

İsa' dan 4004 yıl önce oluşmaya başladığını iddia etti . U ssher 'in bu tuhaf tezini birçok Avrupalı 19. yüzyılın so­

nuna kadar dini bir bilgiymiş gibi benimsedi. Kitabı Mukaddes'te peygamberlerin kaç yıl yaşadıkları

ve aralarında ne kadar zaman geçtiği anlatılır. Bu tarihlerin tamamen doğru olduğunu iddia etmek de bilimle bağdaş­maz.

Zira, Hz. Adem' den başlayıp Hz. İsa' ya kadar anlatılmak­tadır. Kitabı Mukaddes'in Hz. İsa' dan sonra yapılmış tefsi­ri olarak kabul edilebilir.

Hz. Adem ile Hz. Muhammed' in arası 30 bin, belki 50 bin, belki daha da fazladır. Tarihler yanıltıcı olabilir.

İlk insanların gelişim tarihiyle ilgili olarak, Kenya Milli Müzeler müdürü Richard Leakey ile New Scientist dergisi editörü olan Roger Lewin' e göre; insanın kökleri tek hücre­li canlılardan çok hücrelilere, sonra omurgalılara, oradan me­melilere uzanan ve yetmiş milyon yıldan fazla zaman geç-

45

Page 48: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

tikten sonra da ağaca tırmanan "maymunvari" varlığa döndüğünü iddia etmişlerdir. Ağaçlarda yaşayan bu canlı türünün parmaklarının, kollarının uzadığını, meyveleri el­leri ile koparıp yemeye başladıklarını iddia etmişlerdir. Bu dönem 60 milyon yıl kadar sürdü, demektedirler.

Günümüzden 12 milyon yıl önce, bilinen maymun tür­lerinin yaşamaya başladığını (Goril, Şempanze, Orangutan, Rama) bunların zaman içinde evrimleşmesiyle, günümüz­den 50 bin yıl önce, şimdiki insan türüne dönüştüğünü öne sürmektedirler.

Darwin'in tezi de aşağı yukarı bu şekildedir. Ancak gü­nümüzün modern tekniği ile yapılan analizlerde ve incele­melerde şu gerçek ortaya çıkmıştır:

Hiçbir canlı, kendi türünden başka bir türe dönüşmemiş, kendi türü içinde farklılaşmıştır. Örnek verecek olursak; kı­vırcık koyunu merinos, dağlıç gibi cinslerle karışıp farklı ko­yun türleri meydana getirmiştir. Ama koyun hiçbir zaman başka bir canlıya, örneğin keçiye dönmemiştir.

Kur' an' daki; insanın yaradılış evresini dikkatlice ince­lediğimizde havadaki gazların, yağmurun, topraktaki mi­nerallerin, güneş ışığının fotosentez ile bitkiye, oradan gı­dalara ve canlılara (insana) dönüştüğü anlamını da rahat­ça çıkarabiliriz.

"Her canlı sudan yaratılmıştır," (Enbiya 30). Bu, evrim de­ğil; en küçük zerreden başlayıp kademe kademe gelişmedir.

Anne yumurtası ile, baba kromozomunun aşılanması so­nucunda insanın oluşumunu Kur'an-ı Kerim şöyle anlatıyor:

"Ey insanlık! Öldüğünüz zaman tekrar diriltileceğiniz hu­susunda bir şüpheniz varsa, düşünün hele. Önce toprak idi­niz (bitkiye döndünüz). Onu yiyen anne ve babanızın vücu-

46

Page 49: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLAR BOYU DİN KAVGALARI

dunda, insan tohumuna (meniye-yumurtaya) döndüıiildü­nüz. Sonra ana rahminde kan biçimine döndüıiildünüz. Son­ra şekli belli belirsiz, et parçasına (zigot) döndürüldünüz. Kudretimizi göstermek için, belirli bir zamana kadar rahim­lerde geliştirip sonra bebek olarak dünyaya çıkarıyoruz. Bu­nun ötesinde ömür verip yaşatıyoruz." (Hac 5)

Şunu anlıyoruz ayetten: Kral, padişah, hükümdar, zengin, ağa, paşa da olsan as­

lın bu . Sonunda toprağa karışıp eski haline, gaz ve toz ha­line döneceksin. O halde kibirlenme, gururlanma, cimrilik yapma, kimseye zulmetme, herkese iyilik et. Çünkü seni ve herkesi yeniden yaratmak Allah için zor değildir.

"Tüm insanlığın yaratılması, öldükten sonra tekrar yara­tılması, bir tek kişinin yaratılması gibi Allah' a kolaydır." (Lok­man 28)

İnsanlığın her geçen gün, modern bir hayat yaşama ba­kımından geliştiği veya dönüştüğü muhakkak. Ancak man­evi yönüyle hala bedevilikten, ilkellikten kurhılabildiğini söy­lemek imkansızdır.

21 . yüzyılın dünyasında bile hala insanlar renklerinden, dillerinden, inançlarından, etnik kökenlerinden dolayı kötü muamele görüyorsa; hala kadınlara cariye (elden ele dola­şan, alınıp sahlan cinsel mal) muamelesi yapılıyorsa, hala bun­ca nimete, imkana rağmen 1,5 milyar insan aç ise insanlık baş­ladığı yerden kımıldamamış dernektir.

Hz. İsa' dan 2600 yıl evvel yaşamış Ur Medeniyeti'nde Kral ölünce atları, arabaları, kanlan, çocuk.lan, hizmetçileri ile bir­likte topluca büyük bir çukura gömülürlerdi. Yeniden yara­tılmaya inanıyorlardı çünkü dirildiği zaman sevdiği her şe­yin yanında olmasını bekliyordu.

47

Page 50: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

İşte peygamberler, böylesi toplumların ıslahı için gelmiş­lerdir.

Peygamberler gidince insanlar kendi buldukları totem­lere, putlara tapmaya başlamışlardır. Bugün de değişen faz­la bir şey yoktur.

Orta Çağ' da para verip Papa'ya günahını bağışlatan, cen­netten tapu alıp satan cahillerin yerini şimdi cami önlerin­de muska, cevşen, dua kitabı diye bedavadan cennete git­me hayalleri alınıp satılmaktadır.

15. yüzyılda Rönesans' mı yapan Avrupa, bu saçmalıklar­dan yakasını kurtardı. İslam dünyası ise 15. yüzyıl Avrupa' sı­nın Rönesans'ını henüz anlamış değil.

Mabet yarışı hız kesmiyor ama yön ilkelliğe doğru. Tarihçiler, dünya medeniyetinin Sümer'le başladığını söy­

lerler. Akad Kralı Sargon, Hz. İsa' dan 2350 sene önce Sümer toplumlarını kentleştirerek devlet yapısı oluşturdu. Babil kra­lı Hammurabi ise Hz. İsa' dan 1750 sene evvel hem Sümer, hem Akad şehirlerini tek yönetim altında topladı.

Şehir ve devlet medeniyeti gelişti, çivi yazısı kullanıl­maya başlandı . Her devirde olduğu gibi, gücü eline geçi­ren tanrılığa soyundu. Halkı kul-köle, kendini İlah olarak kabul ettirmeye başladı. Böyle zamanda Allah tarafından peygamberler gönderildi. Dinin karşısına her devirde kin çıktı.

BABİL, ROMA VE İSLAM HUKUKU

1. Babil Devleti'nin 6. Kralı olan Hammurabi'nin (Hz. İsa' dan önce 1728-1686) 42 yıllık döneminde uyguladığı ka­nunlara "Hammurabi Kanunları" denilir.

48

Page 51: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

Akad dilinde taşlara yazılmış olan bu kanunlar, eski ya­saların sistemleştirilmesi şeklindedir. 1 902 yılında, Fransız araşhrmaalar tarafından, kanunların yazılı olduğu bir taş sü­tun bulunmuş ve Paris'te Laure (Lavr) müzesinde korunmak­tadır. (Bağdat Müzesi'ndeki, benzeridir).

Hammurabi Kanunları çivi yazısı ile yazılmış olup, 282 maddeden oluşmaktadır.

Kanunlara göre, haklar ve sorumluluklar olmak üzere halk da üç sınıfa ayrılmıştır.

Avilum: Asil ve üstün kabul edilen, elitler. Meşkenum: Orta sınıf yahut sıradan insanlar. Vardum: Köle sınıfı. İnsan yerine konulmayanlar. Bu sıralamadan da anlaşılacağı gibi, birinci sınıftan suç

işleyenlere verilecek ceza hafif, üçüncü sınıftan suç işleyen­lere verilecek ceza ise en ağırı idi.

İslam' dan evvelki Arap toplumunun anlayışı da aynı idi denilebilir.

İslam peygamberi Hz. Muhammed'e bir suçlu getiri­lir. Adam zengin ve kalabalık bir kabiledendir. Kabilenin ileri gelenleri Hz. Peygamber'e şöyle derler: "Ey Allah'ın elçisi! Adımız, şanımız lekelenmesin. Yaptığı zararı öde­yelim, bunu bağışlayın." Hz. Peygamber cevaben: "Sizden evvelki topluluklar neden helak oldular sanıyorsunuz. On­lar da zengin ve güçlülerin suçunu bağışlarlar, gariban­ları cezalandırırlardı. Allah' a yemin ederim ki suçlu olan kendi kızım da olsa cezasını veririm." Bu hadis, değişik bir versiyonu ile Şevkani' nin "Neyl'ülevtar" adlı eserin­de geçmektedir.

Roma kanunları ise Almanya, İtalya, Fransa, İsviçre gibi ülkelerde uygulanmıştır.

49

Page 52: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Bah Roma'run yıkılışı olan MS 476 yılına kadar, Doğu Ro­ma' da (Bizans) ise İstanbul'un Türklere geçtiği tarih olan 1453 yılına kadar kullanılmıştır.

Roma Kanunları; İlahi dine değil, pagan kültürüne da­yanmaktadır. Halk Hıristiyan olmasına rağmen, bu çok sert kanunların baskısı altında yaşamıştır.

Eski Roma Kanunları, insanlıktan uzak ve zalimceydi. Bir­kaç maddesini şöyle sıralayabiliriz:

Sahibi, kölesini her işte kullanabilir, isterse öldürürdü. Bu­nun için de herhangi bir yargılama, sorgulama, ceza söz ko­nusu değildi.

Roma vatandaşı olmayanlar hukuken yok hükmündedirler. Roma vatandaşı olsalar bile, asiller (Patrici) grubundan

olmayanlar ikinci sınıf vatandaştırlar. Evin reisi babadır. Yeni doğan çocuğunu isterse ataları­

na, tanrılarına kurban eder. İsterse Tiber Nehri'nin öte ya­kasında yaşayanlara köle olarak satabilir. Çocuk, tamamen babanın, aile reisinin insafına bırakılmıştır; isterse normal ola­rak büyütür.

Ev reisinin dışında yaşayan kim varsa; kadın, erkek, yaş­lı, genç hiçbir hukuki hakkı yoktur.

Kadınlar için hak diye bir şey söz konusu değildir. Kadın babasının, yoksa kocasının, yoksa erkek kardeşinin, erkek kar­deşi de yoksa kendi doğurduğu oğlunun malı sayılıyordu. Miras yoluyla mal gibi devredilebiliyordu.

Borçlu insanlar üzerinde alacaklının seçme hakkı vardı. İsterse borçluyu köle olarak satıp parasını kurtarır, isterse borçlunun vücudundan parçalar koparma hakkı vardı.

Roma ve Babil hukukundan etkilenen Araplarda da du­rum hemen hemen aynı idi.

50

Page 53: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLAR BOYU DİN KAVGALARI

Hz. Muhammed'e MS 610 yılında Kur'an-ı Kerim gel­meye başladığında Mekke'nin yapısı tam da bu kanunlar gibiydi.

Müşrik Mekkeliler Allah' a inanıyorlar; hac, namaz, gu­sül, zekat gibi ibadetleri de biliyor ve yapıyorlardı.

Hz. Muhammed'e düşman olmalarının sebebi, Hz. Pey-gamber' in onlara şöyle demesiydi:

Kız çocuklarınızı öldürmeyeceksiniz. Kadınlara, insanlık dışı davranmayacaksınız. Faize boğduğunuz insanların mallarını ve namuslarını sö­

mürmeyeceksiniz. Köleleri serbest bırakıp tamamen bu işten uzak duracak-

sınız. Yoksul, çaresiz, garibanları ezmeyeceksiniz. Haksız yere biriktirdiklerinizi yoksullara dağıtacaksınız. Ve daha bazı şartlar. Müşrikler, biz Kabe'ye gelen hacılara su veriyoruz, Ka­

be'yi ve çevresini imar ediyoruz, bırak bizi dalgamıza baka­lım, demek istiyorlardı.

Yüce Allah buyurdu: "Mescidi haramı imar edip Hacca gelenlere su vermeyi, Allah' a ve Peygambere itaat, Allah yo­lunda cihadla bir mi tutuyorsunuz . . . " (Tevbe 19)

Cihaddan maksat, Hz. Muhammed' in Mekke müşrikle­rinden yapmalarını istedikleri şeylerdi.

O zamana kadar güvenilir insan dedikleri Hz. Muham­med' e düşman oldular.

Müşrikler, dindarlığı da kimseye bırakmıyorlardı. Akıl­larınca kendi uydurdukları saçmalıkları, hak din yerine ko­yuyorlardı. Dinin karşısına yine kin dikilmişti.

Page 54: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

KRALLARIN DİN ANLAYIŞI

Kur' an-ı Kerim' de insanın yaradılış sebebi ibadet etıne ga­yesine dayanır (Zariyat 56). İbadet denilince mabetlerde ya­pılan ritüeller değil, hayatın her anında Allah sanki seni gö­zetliyor bilinciyle davranmak kastedilir.

Hz. Muhammed şöyle buyurmuştur: "İman 73 basamak­tır. Birincisi Allah'tan başka tanrı olmadığına iman etmek, sonuncu şubesi de yolda gördüğün zararlı bir şeyi ortadan kaldırmaktır." (Buhari). Demek oluyor ki; bir kısım kimse­ler önünde eğilmek, bükülmek, şirin görünmeye çalışmak, yalakalık yapmak onu tanrılaştırıp Allah' a şirk koşmak ol­duğu gibi; insanlara, hayvanlara, taşıtlara zarar verecek şey­leri uluorta yollara atınak yahut da atılanları temizlememek de imansızlık alameti oluyor.

Kitabı Mukaddes' in "Tekvin" bölümünde de "Allah Adem'i yarattıktan sonra, kulluk şuuruyla yaşasın, şükret­sin, ibadet etsin diye Mezopotamya' da Aden denilen cenne­te, bahçeye koydu," denmektedir.

Allah ile kul arası ilişkiyi, köle-efendi ilişkisi olarak gör­mek çok yanlış olur. Allah sürekli olarak "ben" yerine "biz" diye seslenmektedir. Yüce Allah, yaratma işini tabia­ta koyduğu kanunlar ve insanların gayreti, çalışması ile be­raberce yarattığını haber vermektedir. Örnek olarak: Allah isterse, ekmeği sıcak bir şekilde, taptaze gökten de indirme kudretine sahiptir. Ancak insan ekip biçecek, toprak bitire­cek, Allah bir buğdaya binlercesinle karşılık verecektir.

Eski Yunan, Mısır ve Babil uygarlıklarında birçok tanrı­ya inanılırdı. Yağmuru, rüzgarı, bitkiyi, geceyi, gündüzü mey­dana getiren ayrı ayrı tanrılar var, derlerdi. Bu tanrıların yer-

52

Page 55: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

deki temsilcileri de bir insan olurdu; mesela güzellik tanrı­çası Afrodit gibi.

Eski Yunan' da tanrıların en büyüğü Zeus idi. Olimpos Dağı'run sisli zirvesinden, diğer tanrıları yönlendirdiğine ina­nılırdı.

Bizans hükümdarı Büyük Konstantin, putperestlikten Hı­ristiyanlığa geçince bazı putperestlik inançlarını dine sokuş­turdu. Teslis denilen baba, oğul, ruhulgudüs gibi.

Krallar toplumu etkileyip ilahi din emirlerini bozunca mutlaka bir peygamber gelmiştir.

Babil kralı Hammurabi bile "Madruk" dediği Babil tan­rısının, kendisini idareci seçtiğini, adaletli olduğunu, halkın dilinde kanunlar yaptığını anlatır.

ABD başkanı George W. Bush da "Beni tanrı gönderdi," dememiş miydi? Galiba onu gönderen tanrısı şeytan idi. Kur' an-ı Kerim' de, "Şeytanın da kendi dostlarının gönlüne vah yettiği, fısıldadığı" bildirilmektedir (Enam 121 ). Al­lah'm vahyettikleriyle şeytanın vahyettiklerinin savaşı, din ve kin kavgasıdır.

GÜNEŞ BABA

Hitit krallarından il. Mursilis şöyle diyor: "Ben Güneş Ba­ba' mın tahtı üzerine oturdum. Efendim Arinna Güneş tan­rıçasının yıllık şenliklerine katıldım. Düşman ülkeleri benim için vur, diye yakardım (dua ettim). Güneş tanrıçası yaka­rışımı duydu ve on yılda, düşman ülkelerini fethedip hep­sini mahvettim." (Siyasal Düşünceler Tarihi s.78)

Hitit kralı da güneşin gücüne, belki de Güneş'i Güneş ya­pan Allah'ın kudretine inanıyordu. Ama sonunda kendini

53

Page 56: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

erişilmez güç ve kudret sahibi sanıp sapıtınca din gidiyor, kin geliyor.

BUDİZM VE BUDHA

Hz. İsa' dan 500 yıl kadar önce zengin bir kralın oğlu ola­rak, prens olarak doğar. Adını Gautama koyarlar. Sarayda bir eli yağda, bir eli balda büyür. Dışarıdan haberi yoktur.

Sarayın dışına çıkınca insanların sıkıntı ve sefalet içinde çırpındığını görür, içi burkulur. Saraya ve saray yaşantısına karşı nefret duymaya başlar.

Ailesini, yakınlarını terk edip ormanlık, dağlık yerlerde kendi halinde tefekküre dalar. Vücudunu bedensel istekler­den mahrum eder. Acı ve ıstırap çekenlerin arasına karışıp onlardan biri olur.

Aç, uykusuz ve yorgun bir şekilde yola düşer. Bir hayli gittikten sonra bayılıp yere yığılır kalır. Kendine gelince Al­lah'ı bu şekilde anlayamayacağını fark eder. Perhiz yaparak, yoksulların arasına katılarak, düşünerek, tabiat olaylarını an­lamaya çalışarak arayışını sürdürür.

Bir gün incir ağacının altında düşünce, meditasyon ha­linde iken zihninin aydınlandığını ve aradığını bulduğunu düşünür. Budha olarak, farklı bir kişilik ve kutsallık kazan­mıştır. Artık o, Guatama Budha' dır. 80 yaşında ölümüne ka­dar insanlara eğitim verir.

BUDHA VE BUDİZM İLKELERİ

Budha, "Brahma" inancııun bozulduğunu söyleyip insan­ların putlara tapmasını kabul etmemiştir. Putların kırılıp yok

54

Page 57: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

edilmesini emretmiş, ama sonradan halk Budha'nın putla­rına tapınmıştır.

Budha, kendisinin sıradan bir insan olduğunu söylüyor, yakıştırılan tanrılık yaftasını reddediyordu.

Budha, insanlar arasında sınıflama yapmıyor, herkese eşit muamele ediyordu.

Budha, Hindistan' da hala uygulanmakta olan kast siste­mine şiddetle karşıdır. Ancak mücadelesini savaşla değil, ikna yoluyla sürdürme çabasındadır.

Hiçbir canlıyı öldürmeyiniz, demiştir. Budha'nın da Allah tarafından gönderilmiş bir elçi olma

ihtimali kuvvetle muhtemeldir. Budha'nın ölümünden son­ra, yapılan yanlışlar ve Budha'ya atfedilen sözler, onun ol­duğu anlamı taşımaz.

Budha' dan 6 asır sonra gelmiş Hz. İsa'nın tebliği ve hak dini nasıl ki birçok değişikliğe uğramışsa Budha'nın öğre­tileri de zamanla değiştirilmiştir.

Hz. Muhammed'in vefatına yakın, Kur'an-ı Kerim'in son inen ayetinde Hz. Adem'le başlayan Tevhid dininin tamam­landığı, din olarak tüm dindarların İslam ilkelerinde birleş­mesi gerektiği vurgulanır (Maide 3). Allah'ın gönderdiği tek din vardır.

İslam, bütün peygamberlerin ortak mesajının adıdır. Hz. Adem, Nuh, İbrahim, Musa, Süleyman, Zekeriya, İsa ve Hz. Muhammed'in hepsinin dini İslam' dır.

"İbrahim ne Yahudi idi, ne de Hıristiyan idi. Müşrik de değildi. O, dosdoğru bir hanif idi, Müslümandı." (Ali İm­ran 67)

Hz. İbrahim Müslüman ise Hz. Musa'nın da, Hz. İsa'nın da, Hz. Muhammed' in de Müslüman olması tabiidir.

Page 58: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Şöyle sanılmamalı: Allah, ayrı ayrı dinler gönderdi. Bu dinlere inananlar da

çağlar boyu birbiriyle cebelleşti, kavga etti. Hayır, böyle de­ğildir. Peygamberler, tevhid akidesini canlandırmak için gel­diler. Her peygamberin zamanında farklı şeriatların, hukuk sistemlerinin uygulanması gayet doğal, din ise tek. Her pey­gamberin düşmanı en yakınından çıkmıştır. Aynı ümmetin (inanç toplumunun) bile birbirini kırmış olduğu apaçık or­tada iken farklı ümmetlerin birbirini kırması, dine rağmen yaşanmış acılardır.

Yahudi, Hıristiyan, Müslüman toplumlar, ayrı ayrı şeri­atları olan ümmetlerdir. Hepsinin ortak dini İslam' dır. Bunu anlamadan bu dünyada huzur beklemek, seraptan su beklemektir.

Tarih boyu ümmetlerin birbiriyle olan kavga ve kargaşa­ları din savaşı değil; kin savaşıdır.

Müftü emeklisi bir adamın "Kur' an ile din mi olur?" de­mesine bakılırsa daha bu insanların çok çekeceği var dernek­tir. Müftünün İslam' dan haberi yoksa sokaktaki vatandaşın nasıl olur?

AKLINI İŞLETEN ALLAH'I BULUR

Kur' an-ı Kerim, canlı bir örnek veriyor. Özetleyerek verelim. Hz. İbrahim, puta tapan bir babanın oğlu olarak dünya­

ya geldi. Babası Azer, put imalatçısı idi. İbrahim büyüdü, elleriyle yonttukları putlara tapan Ba­

bil halkının yaptıklarını saçma buluyordu. Babasına şöyle dedi bir gün:

Page 59: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

-Bu kendi imalatınız olan putları tanrı mı kabul ediyor­sunuz? Senin de, bu toplumun da yaptığı bu işler çok büyük bir saçmalık.

Allah, yerlerdeki ve göklerdeki gücünü İbrahim' e tanıtı­yordu.

Akşam olup güneş batınca en parlak yıldıza bakıp "Be­nim Rabbim bu mu?" diye düşündü. Yıldız kaybolup batın­ca "Ben doğup batan şeyleri sevmem." dedi. Ay doğunca da aynı şeyi düşündü. Babnca Ay'ın da Allah olamayacağını ka­bul etti.

Rabbim bana doğru yolu göstermezse ben de bu sapık Ba­billiler gibi olurum, diye endişelendi.

Sonra Güneş' in doğuşunu ve mükemmel ışığını düşünüp "Acaba Rabbim bu olabilir mi?" dedi. Güneş' in de battığı­nı görünce kavmine şöyle seslendi:

"Ey kavmim! Ben sizin yaptıklarınızdan uzağım. Her şe­yin yaratıcısı, alemlerin Rabbine yöneldim ben. Sizler gibi müşrik olmaktan Allah'a sığınıyorum." (Enam 74-79)

Hemen peşinden gelen ayette "Kavmi de bunun üzerine, İbrahim'e savaş açtı . . . " (Enam 80)

Görülüyor ki; putperest toplum ezberini bozacak bir şey duymak, görmek istemiyor.

Bu mücadele, Hz. İbrahim' in büyük bir ateşe atılmasına kadar vardı, ama Allah onu korudu.

İbrahim peygamberin karşısına babasının, Nemrut' un ve müşrik Babil halkının kini çıktı.

Bugünün birçok zavallı ve cahili, onlarca puta taptığı­nın bilincinde olmayan ahmakları da, Hz. İbrahim'e yapı­lan saldırıyı Hz. İbrahim' in mücadele ruhunu taş\yanlara yapıyor.

Page 60: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Tarikatını, cemaatini, üstadını, efendisini, şeyhini her şe­yin üstünde gören cahil dinciler müşrik olduklarının farkın­da bile değil. Allah ile aramıza rabıta, şeyh, üstat aracı ola­cak, bizi Allah' a yaklaştıracak zannediyor. Müşrik Mekke put­perestlerinin yaptığını yapıyorlar. Allah'a iman ettiklerini sa­nıyorlar (Zümer 3).

Konfüçyüs, aklını çalıştırıyor fakat aklında ancak yara­tılanların yaradılışını araştırarak Allah'ı bulabileceğini, kav­rayacağını düşünüyordu.

Alemi yaratan sonsuz ilahi kuvvetin tarifini isteyenlere şöyle diyordu: "Yaratılanları anlayamadık ki Yaradan'ı ta­rif edebilelim. Bilemeyeceğimiz şeylerle uğraşmaktansa bildiğimiz şeylerle uğraşalım. O da, insanlar arası güzel iliş­kiler." diyordu.

Konfüçyüs; "Hakim güç, Allah'ın kudretinin tesiri rüz­gar gibidir. İnsanlarsa ekin yahut ot gibidir. Bitkiler, rüzga­rın yönüne eğilirler." demiştir.

LAO-ÇE

Lao-Çe de aklını işletenlerdendi. "Aklını işletmeyenler pis­lik altında kalır." (Yunus 100), ayetini sanki okumuştu.

Lao-Çe; her doğan insan tertemiz, suçsuz, günahsız do­ğar; doğuştan itibaren herkes eşit haklara sahiptir, diyordu.

Hz. Muhammed de "Her doğan temiz doğar. Sonradan toplum, ailesi, çevresi onu yönlendirir. Doğuştan itibaren her­kes Allah'ı bilme ve bulma fıtratı taşır." (Buhari-Ebu Davud­Tirmizi) buyurmuştur.

Lao-Çe'ye göre, Tao (yani Allah) uzakta değil, adeta bur­numuzun dibinde idi.

58

Page 61: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

Kur' an-ı Kerim' de de Allah, "Ben size şah damarınızdan daha yakınım." (Kaf 16) buyurmuştur.

Lao-Çe'nin şu enteresan tespitine bakınız: "Bir toplum­da en çok neden bahsediliyorsa o, yok demektir." diyor. Ada­letten bahsediliyorsa adalet yok. Sevgi-saygıdan bahsedili­yorsa sevgi-saygı yok demektir. Günümüzde en çok bahse­dilen konu insan haklan, adalet, paylaşım, bölüşüm değil mi?

Bazı analizciler Lao-Çe'nin devleti aşağıladığını, adeta devlete düşman olduğunu iddia ederler. Halbuki Lao'nun derdi, devletin polis gücüne ihtiyaç duymayan bir toplum yapısı özlemidir. Bunun olamayacağını düşünmüş olmalı ki şöyle diyor: "Devlet olabildiğince az, ama net yasalar yap­malıdı r. Gereğinden fazla vergi almak da zulümdür."

Şu güzel sözlere ne demeli? Binlerce kilometrelik bir yolculuk bile tek adımla başlar. Bilmediğini bilmek erdem, bilmediğini biliyorum sanmak

aptallık ve ahmaklıktır. Başkalarını bilen, bilgili; kendini bilen, bilgedir (alimdir). Bilenler konuşmuyor, konuşanlar ise bilmiyor. En iyi yönetici emretmeden yönetir. Bilge (alim) kişi, bildiğini bilmeyenlere öğretir. Kötüye karşı adil, iyiye karşı daha iyi ol. Sanki bugünü tarif ediyor. Demek ki 2500 yıldır insanoğ­

lu yerinde sayıyor.

Page 62: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu
Page 63: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

BÖLÜM-iV

DİNE GEREK YOK MU?

B azı Hıristiyan ve Yahudi din adanılan, her iki inanç eko­lünün de bittiğini, bozulduğunu; gelecekte tek çıkar yolun

Kur'an'ın yolu olduğunu samimi olarak itiraf etmektedirler. Aslında, Hz. Musa ve Hz. İsa'nın öğretileri dikkate alınır­

sa Kur'an-ı Kerim'i, İncil'i ve Tevrat'ı dikkatle ve samimi ola­rak değerlendirip akıl ve bilim rehberliğine yönelerek dün­yayı cennet yapmak kolay.

Kur'an-ı Kerim bakın ne diyor: "Müminlerden, Yahudilerden, Hıristiyanlardan ve sabii­

lerden kim Allah' a ve ahret gününe inanırsa, sonra da ha­yırlı ve güzel işler yaparlarsa, bunlara Rabbleri ödüllerini mutlaka verecektir. Hem de asla korkuya kapılmayacak ve üzülmeyeceklerdir." (Bakara 62)

İşte din budur: Allah'a şirk koşmadan inanmak, ahret ha­yatından şüphe etmemek ve hayırlı, güzel toplum yararına işler yapmak. Bu üç şartı yerine getirmeden ömrü ibadetle, camide, kilisede, havrada geçse de hiçbir önemi yoktur. Bu üç şartı yerine getirdikten sonra nüfus kağıdındaki isim ve din hanesinde yazanın ne önemi var?

61

Page 64: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

"Allah herkesin, tüm alemlerin Rabbidir." (Fatiha 1 ) Her toplum yüce Yaradan'ı, kendi dilinde farklı bir isim­

le anabilir. Allah herkesin niyetini de, gönlünden geçeni de, ağzın­

dan çıkanı da bilir ve anlar. Avrupa halkı God; Türkler Tan­rı; Persler Huda diye Allah'ı andıkları gibi, başka toplum­ların da dillerince ayrı bir Allah ismi vardır.

Şöyle ki; Tüz, Tüzen, Törü, Töre, Torah, Teng, Tengri, Tao, Thien,

Theo, Dei, Zeo, Zeus, Zui, An, Anu, Anlil, El, Eloh, Elohim, Ellah, Ellat, Elilah, Allot, Izid, Mazda, Yezdan, Zarvan, Kho­da, Huda, Hodanay (Çalap).

Bu isimler, çeşitli kavimlerin ve toplumların dilinde alemlerin Rabbi, Allah yerine kullanılmaktadır. Yerlerde ve göklerde ne varsa hepsi Allah'ı anar, bilir, tanır (Haşr 1 ).

Allah'ı atomlardan galaksilere, her şey bilir. Allah'ı tanı­mayan inanamaz. Kafasında yanlış bir Allah hayal eden in­san, o yanlış olanı kabul etmez. Allah'ı gerçekten tanısa, in­karı mümkün değil.

Dine elbette gerek vardıı� ama gerçek dine. Tevrat ve İn­cil' e insan sözü karıştırılıp bozulunca Hıristiyan ve Yahudi­ler, dinden soğudular. Mevcut din anlayışı da, toplumu bir­birine düşürdü. Bunun üzerine dini bir yana koyup yalnız­ca akla yöneldiler.

15. ve 17. yüzyıllarda yaşanan Rönesans ile sektiler bir akıl­cılık egemen oldu.

Aklın ve bilimin rehberliğinde buluşlar, keşifler, icat­lar yapıldı. Fakat ilahi kaynak, yani Allah'ın koyduğu ev­rensel dini, ilahi ilkeler yok sayılınca manevi buhranı aşa­madılar.

62

Page 65: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

Fuhuş, alkol, uyuşturucu, ahlaki çöküntü, sevgi-saygı eroz­yonu Hıristiyan aleminin kabusu oldu.

İslam dünyası (Müslüman coğrafyada yaşayanlar} ise, va­hiy kitabı Kur'an'ı ölü ve mezarlık kitabı yapıp; aklı, bilimi ve felsefeyi de adeta düşman görünce Hıristiyanların elde ettiği maddi refahı bile yakalayamadı.

Allah' a ve ahrete inanan, vicdan sahibi tüm insanlar -baş­ta Müslümanlar- Kur'an-ı Kerim'i sanki yeni geliyormuş gibi okuyup değerlendirmelidirler. Pozitif bilime, araştırmaya yö­nelmeliler. İnsanlığın gelişimine bir katkı da biz yapalım, de­meliler. Kıskançlığı, hasetlenmeyi ve din-mezhep kavgala­rını terk edip önce kendilerini bedevilikten, medeniyete çı­karmaya çalışmalıdırlar.

ANTİK YUNAN'DAN KALANLAR

Antik Yunan medeniyetinin insanlık tarihine etkisi tartı­şılmaz.

Mevcut kaynaklara göre, şair ve tarihçi Homeros'un Hz. İsa' dan 8 yüz sene evvel, Ege Adalan'nda yaşadığı anlaşılıyor.

Homeros' a atfedilen, tarihi bölge niteliği taşıyan iki des­tan vardır. Bunlardan birine İlyada, diğerine Odyssia denir. MÖ 8. ve 9. yüzyıl olaylarını anlatır.

İlyada' da Akhalar'ın Troya' da kazandıkları zaferlerden bahsedilir. Kahramanlık olarak anlatılan, askeri gücü ile ra­kibini nasıl yendiğinden, mallarına ve topraklarına nasıl ha­kim olduğundan, kaba kuvvetin adeta faziletinden bahse­dilir. Asırlar boyu din adına, kutsal savaş, cihad, ilayı keli­metullah, demokrasi getirmek diye insan kanı dökülmesi­nin matah bir iş gibi anlatılmasını hatırlatır.

63

Page 66: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Odyssia ise o dönemin sivil toplum yaşantısından bah­seder.

İl yada' da Yunan toplumundaki köleliğin boyutları, feo­dal ağalık düzeni ve korkunç bir sınıf ayrılığı sezilmektedir.

Bu dönemin feodal şefleri kendilerini tanrılara dayan­dırarak dinciliği de ihmal etmemişlerdir. Zulümlerine kutsal bir de kılıf hazırlamışlardır. Şeflerin şefi denilebi­lecek kişi olan Agamennon, kendi soyunu ta Zeus' a dayan­dırır. Bugün de bazılarının kendilerini; seyyid, şerif diye Hz. Peygamber'e dayandırmak istemeleri gibi. "Gavs" diye taptıkları putları gibi.

Kralların yetkisi Zeus'tan gelir. " Akıllı büyük Zeus, kralları sever," sözünün yanında,

"Her kafadan bir ses çıkmamalı, bir tek kral ve bir tek reis (baş) olmalı" mantığı binlerce yıl dünya imparatorlukların­da uygulanmıştır.

Roma kralları, Emevi ve Abbasi halifeleri, Osmanlı pa­dişahları tanrının gölgesi ve gücünü tanrıdan alan kutsal ki­şiler olarak benimsetilmiştir.

Kur' an' da "İşlerin şurada, kolektif akılla, danışarak hal­ledilmesi" (Şura 38), emredilmiştir.

İlk Osmanlı padişahı 1. Osman, kayınpederi olacak olan Şeyh Edebali'nin evinde asılı olan Kur'an'ı görünce sabaha kadar yatmayıp, Kur' an' a hürmeten oturduğu hep anlatılır. Keşke sabaha kadar uyusaydı da Kur'an'ın bu ayetini açıp okusaydı.

7-8 yaşında çocukların padişah yapılamayacağını, kun­daktaki bebeklerin boğdurulamayacağını, 15, 20, 25 yaşın­daki kadınla beraber olmanın haramlığını belki öğrenir ve 600 sene tarihe bu acıları yaşatmazdı.

Page 67: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

Görüldüğü gibi halifenin, padişahın Allah'ın gölgesi ol­duğu safsatası Antik Yunan anlayışına dayanır. Bu anlayı­şın getirdiği ise din görünümlü kindir.

Antik Yunan' dan bazı anekdotlar sunmaya çalışalım. Toprak sahibi çiftçiler, yıllık yüzde 40' a varan faizle borç­

lanmak zorunda kalıyorlar. Ödeyemeyince ya topraklarını kaybediyorlar yahut köle oluyorlardı.

MÖ 632' de köylü, çiftçi ve emekçilere yapılan bu kötü muameleye isyan eden Kylon, ezilenleri isyana, zalim dü­zene başkaldırmaya çağırdı. Ezilen emekçiler, Kylon'un bu çağrısına uyunca Atina aristokratları bu ayaklanmayı vah­şice, şiddet kullanarak bastırmaya çalıştılar.

Drakon'un hazırladığı ceza kanunları, düzene başkaldı­ranları ölümle cezalandırıyordu. Bunun üzerine alt sınıfa, ezi­len sınıfa orta sınıf insanlar da sempati duymaya başladı. Aris­tokrat üst tabaka ise orta sınıfın haklarını ve paylarını art­hrarak direnişi kırdı; günümüzün sendika ağalarının iktidar­la yahut patronlarla kozmik odalarda anlaşıp çalışanı ve emekçiyi sattıkları gibi.

MÖ 594-560 dönemi, Solon dönemidir. Solon, olağanüs­tü yetkilerle kral oldu. İç kargaşalar devam ediyordu.

Aristokrat, orta ve alt sınıf arasındaki çalkantıyı hallet­mek, konsensüs sağlamak, orta yolu bulmak için Ar kon' a ha­kem ve yasa yapma hakkı verildi. Yeni kanuna göre; Kral So­lon, borç sebebiyle köleliği yasakladı. Borçlular daha evvel, borcuna karşılık eşlerini ve çocuklarını rehin veriyorlardı. Bunu kaldırdı.

Küçük köylülerin topraklarının ipoteğini kaldırıp borç­larını da sildi. Toprak sahipleri için, sahip olacağı toprağın üst sınırını belirledi.

65

Page 68: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Eski Yunan' da (Atina) halk, 4 sınıfa ayrılrruşh. Bu sınıflar, yıllık 500-300-150 kilo buğday veya buna eşdeğer zeytinyağı elde eden sınıflardı. Geliri bunun albnda olanlar da 4. sınıf va­tandaş idi. İlk üç sınıf, askerlik yapma hakkına sahipti. Asker­lik yapma hakkı olmayanların siyasi hakkı da yoktu.

Solon'un reformlarında her dört sınıfın da siyasal hak­ları eşitlendi. Seçme, seçilme, amir, memur olma hakkı, ye­teneğine göre, herkese verildi.

Kleistenes döneminde ise, çanak-çömlek mahkemesi diye bilinen (Ostrakismos) bir usul uygulanmakta idi. Mal, mülk ve makamı ile sivrilen birinin zamanla tiranlaşacağı, toplu­mun başına bela olacağı endişesi ile bunu önlemek için bir mahkeme kuruldu.

Çömlek parçalarına isimler yazılarak oy sandığı diyebi­leceğimiz bir çukura bu isimler yazılı parçalar atılır ve sa­yılırdı. Eğer yazılı saksıların içinde birinin ismi altı binden fazla yazılmışsa onun tiran olmaması için on yıllığına Ati­na' dan sürgün edilirdi. Usul buydu.

Zamanırruzda, demokrasinin uygulandığı söylenmesine rağ­men siyasetçilerle onları finanse eden patronlar, halkın malını, hazineyi, kamu mülkünü paylaşıp �vrelerine peşkeş çekerek dün­ya zenginlerinin arasına karışabiliyorlar. Yani tiranlaşıyorlar.

SOKRATES'TEN BİZE KADAR

Antik Yunan filozoflarındandır. Sokrates'in ölümü, Hz. İsa' dan 399 yıl öncedir. Babası heykeltıraş olarak bilinmektedir. Hz. İbrahim

gibi, put yapıp satan ve tapan birinin oğlu olması da ihtimal dahilindedir.

66

Page 69: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

Sokrates; zeki, bir o kadar da tevazuludur. Dünyanın o dönemdeki en büyük bilgini kimdir, diye so­

rulduğunda Apollon kahini cevap olarak "Sokrates" demiş­tir. Bunu duyan Sokrates ise; "Nasıl olur, kahin yanılmış ol­malı. Benim en iyi bildiğim şey, hiçbir şey bilmediğimdir. Ben­den daha büyük bilginlerin olduğunu size ispat edeceğim." demiştir.

Sokrates' e babasından kalan mal, ömrü boyunca kendi­sine yetecek kadardır. Bu yüzden çalışmaya gerek duyma­mış, ömrünü öğrenmeye ve bildiklerini insanlara anlatma­ya adamıştır.

İnsanları etrafına toplayıp sorular sorar. Sonra da kendi üslubunca cevaplarmış.

Zamanın asalakları, Zeus (Tanrı) adına iş yaptığını söy­leyenleri, dalavereci politikaları rezil rüsva ettiğinden düş­manları ve kin güdenleri gittikçe artmıştır.

Ama Sokrates, Zeus adını kullanan dincilerin maskeleri­ni indirmiş, "Zeus, erdemli olmayanlara yetki vermez." de­miştir.

Sokrates, Atina tanrılarını küçümsemekle ve genç kuşak­ların ahlakını bozmakla suçlanmış ve halk mahkemesinde ölüm cezasına çarptırılmıştır.

Sokrates, verilen baldıran zehrini tiksinmeden ve titreme­den içip dünyaya veda ederken, "Ben ölmüyorum ki, ruhum yeni bir hayata başlıyor." diyerek gülümsemiştir.

Sokrates, kendi çıkarları için toplumun çıkarını düşünme­yenleri şiddetle eleştiriyordu. Herkes layık olduğu, ehil ol­duğu işin başına getirilmeli diyordu.

Sokrates ölümünden 1009 yıl sonra Allah tarafından gön­derilecek Kur'an'ın ayetini, adeta kendi zamanında Atina-

67

Page 70: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

lılara okuyordu. "Allah sizlere, emanetleri ehli olanlara ver­menizi ve insanlar arasında adaletle hükmetmenizi emre­der . . . " (Nisa 58)

Sokrates, belki de, isimleri kutsal metinlerde geçmeyen peygamberlerden biri idi. (?)

Sokrates, kura ile memur atanmasına deli oluyordu. Top­lumu, halkı insanların çoğunun seçtiği değil, azınlıkta olsa­lar da erdemli, faziletli, bilgili ve ehil kimselerin yönetme­si gerekir, diyordu.

Ölüme giderken hanımının ağladığım görünce, eşiyle ara-larında şu diyalog geçti:

Sokrates: Neden ağlıyorsun? Eşi: Haksız yere seni öldürüyorlar da, ondan. Sokrates: Peki, haklı yere öldürülseydim sevinecek miy­

din? Böyle bir yüce ruh taşıyan Sokrates'in en ünlü öğrenci­

lerinden biri de Eflatun' dur (Platon). Sokrates'in aziz ruhu­na selam olsun!

EFLATUN (PLATON)

Antik Yunan filozofudur. Sokrates'in öğrencisi, Aris­to'nun hocasıdır. Asıl adı Aristokles olup, Platon takma adı­dır. İslam dünyasında Eflatun adıyla tanınmıştır.

Eflatun, Hz. İsa' dan evvel MÖ 427-347 yıllarında yaşamış­tır. 80 yaşında ölmüş, hiç evlenmemiştir. Olimpiyatlarda ya­rışmış başarılı bir sporcu, zaman zaman şiirler yazan bir şa­irdir. Hocası Sokrates'in adalet anlayışını daha da geliştirmiş olmasına rağmen Sokrates gibi, tanrılara değer vermeyen bi­risi olmayıp aksine soyunu da tanrı Poseidon'a dayandırır.

68

Page 71: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

MÖ 404 yılında 30 kişilik tiranlar döneminde ünlenir. Çün­kü bu tiranlardan bazıları akrabasıdır.

Eflatun tiranların oligark diktatörlüğünden ve demokrat­lara yaptığı zulümlerden tiksinmiştir. Çok sevdiği hocası So­krates'in öldürülmesi, Eflatun'u cidden sarsmıştır. Bu sebep­ten de politik çevrelerden uzak durmuş, politikanın kuramı­na yönelmiştir.

Bugün, bazı Hıristiyan mezheplerinde iman akidesi sa­yılan (teslis / trinite / üçleme) yani baba, oğul, ruh-ül gudüs (kutsal ruh) inancını Eflatun'un uydurduğu iddia edilir.

Bazı İslam kaynaklarında Hz. İsa zamanında yaşadığı ya­zılıdır. Ancak bu görüş, inandırıcı değildir.

Eflatun'a göre "İnsan, kötülüğü istemeyerek ve bilmeye­rek yapar. Alim, kötülük yapmaz."

Eflatun, olması gerekeni söylüyor. Eflatun'a göre, ruh bedenden önemlidir ve ruh yapısı bir

insanda ilim, adalet, cesaret ve ılımlı davranmayı başarabil­mişse, o insan faziletli insandır. Eflatun'un bu görüşü Kur'an'a uygundur. İslam'a göre de bir insan, ruhen bu va­sıfları kazanabilmişse bilim ile tevhidi, Allah'ı ve ahret ha­yatını anlayabilip iman etmişse kurtulmuştur.

Eflatun'un ruhu bedenden üstün tutması, Onun ahret inancında olduğuna işaret etmektedir.

Eflatun, Sirakuza kralı 1 . Dionysos'un çağrısı üzerine kral­la görüşür. Kralın ikiyüzlü davranışlarından nefret eder ve araları bozulur.

Eflatun, bir ara Spartalılar tarafından köle olarak satılma tehlikesi de yaşar.

MÖ 386' da, 43 yaşında iken eski savaş kahramanı Heros Akedemikos'un mezarının yakınında bir okul açar, felsefe

69

Page 72: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

dersleri verir. Okuluna Akademikos'un adını verir. Bugün­kü akademi ismi oradan kalmadır.

Abbasiler döneminde Eflatun'un eserleri Arapçaya çevrilmiş, İslam dünyasında büyük bir ilgi ile karşılan­mıştır.

Ancak daha sonra akla, bilime, felsefeye düşman nakil­ciler tarafından ağır eleştiri ve hakaretlere maruz kalmıştır. Bunların başında da Gazali (Öl. 1111 ) ve Hintli mutasavvıf­lardan, İmam-ı Rabbai adıyla bilinen, Serhendli ve Ahmed Faruk (Öl. 1624) gelmektedir.

Eflatun'un bazı abuk sabuk, Nazi mantığının temel taşı sayılabilecek görüşleri de vardır.

Eflatun' a göre: Hasta insanlar ölüme terk edilmeli, devletin onlarla ilgi­

lenmesi doğru değildir. İnsanlara ölüm ve cehennem tasviri yapmak, insandaki

cesaret ruhunu kırar. Devleti yönetecekleri koruyacak olanlar, asla evlenme­

melidir. Ailesinin geçim derdine düşenler, devleti düşüne­mezler.

İnsanlar, kendi başına gıda temini, barınma, giyim, konut, ısınma gibi ihtiyaçlarını karşılayamadığı için devlet fikrine ihtiyaç duyulmuştur.

Eflatun' un şu tespiti bugün için de geçerli ve çok önem­lidir; Eflatun, şöyle diyor:

Eğer kurumlar birbirini denetlemez ise tiranlık, diktatör­lük kaçınılmaz olur. İnsanlar önceleri tek kişinin idaresiyle yönetilmiş (monarşi), sonra bir azınlık tarafından yönetilmiş (oligarşi), daha sonra halkın her kesiminin katılımıyla demok­rasi oluşmuştur.

70

Page 73: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALAR!

Bu sefer de demokratik ortamda her kafadan bir ses çık­ması otorite boşluğu oluşturmuş, bunu önlemek için tiran­lık, diktatörlük oluşarak başa dönülmüştür.

Bu sahrlan yazarken (24 Kasım 2012) televizyonlar şu ha­beri veriyorlardı:

"Mısır Cumhurbaşkanı Mursi, yetkilerinin arttırılması ve mahkeme denetimi dışında tutulması yönünde genelgesi top­lumda infiale ve protestolara sebep oldu."

Adam resmen krallık istiyor, Firavun olmak istiyor. Hal­buki 1932' de kurulan, bugüne kadar da yüz binden fazla ta­raftarının öldürülmesine sebep olan Müslüman Kardeşler (İh­vanUl Müslimin) teşkilatından gelme bir adamdır.

Kabe'de namaz kılarken gözyaşı döktüğünü dünya alem izledi.

Kendinden evvelki cumhurbaşkanı Hüsnü, halk ayaklan­masıyla zoraki olarak 30 yıllık iktidarından ayrılmış ve en ağır cezaya çarptırılmıştı.

Hüsnü' den önceki Enver, Hüsnü' den daha zalim; ondan evvelki Cemal Abdül Nasır daha da beterdi. Daha evveli, za­ten Kral Faruk' a dayanıyor.

Dini bir cemaatleşmenin adamı olarak cumhurbaşkan­lığına gelen adam, sınırsız yetki istiyor. Hani İslam' da meş­veret, meclis, şura, adalet vardı. Mursi'nin beklentisi, eski Mı­sır Firavunluk düzenine özlem gibi geliyor bana.

Aydınların susturulması, muhalefetin iktidarın maskotu haline getirilmesi, basının tek ses haline dönüşmesi, millet­vekillerinin sadece parmak kaldırması demokrasi ise yerin dibine girsin böyle demokrasi!

Mısır' daki gidişat, din adına iktidara gelip zihinlerin ar­dındaki kinleri uygulama yönündedir. Yani Mısır' da oyna-

71

Page 74: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

nan dincilik oyunu, din ve kin davasına doğru gidiyor. Tür­kiye' de de aynı oyunların oynandığını; Mısır, Suriye, Libya gibi olmadan inşallah anlayanlar çoğalır.

ARİSTO (ARİSTOTELES)

Antik Yunan' da yaşamış filozof. Aristo, MÖ 384'te, Selanik yakınlarında doğdu. Atina va­

tandaşı olmadığı için siyasal haklardan mahrumdu. 17-18 yaş­larından itibaren, on yıl kadar, Eflatun'un yanında kaldı.

Aristo'nun babası hekimdi. il. Makedonya kralı Amyn­tas'ın sarayında hekimlik yapıyordu. Hocası Eflatun' un ölü­münden sonra gezgin bir hayat yaşadı.

Makedonya kralı Filip'in oğlu Büyük İskender'in hoca­lığını yaptı.

Atina'daki Apollon Lykenon (Lykeion) tapınağının ya­nında yaptırdığı okula "lise" ismini verdi (Gymnasia).

İskender'in ilgisini, desteğini görmekle birlikte; İsken­der 'in ölümünden sonra dinsizlikle damgalandı ve itiba­rı sarsıldı. Halkın tavrı ağırına gitti ve toplumdan uzak­laşıp eserlerini hazırladı. 62 yaşındayken Ağrıboz (Eğriboz) adasında, 322' de öldü.

Aristo'nun okulu da, hocası Eflatun'un okulu da Hz. İsa' dan sonra 529 yılında kapatılıncaya kadar eğitime devam etti.

Aristo, felsefenin yanında, hukuk, matematik, astrono­mi ve tıp alanında da çalışmalar yaptı.

Müslümanlar için tarihin altın çağı sayılan devirlerde Fara­bi, İbni Sina, Kindi, İbni Rüşd gibi Müslüman bilim insanları Aris­to' nun etkilediği kimselerdir. Ancak Gazali gibi, felsefeye ve akla düşman nakilciler, bu değerleri karalama yarışına girdiler.

Page 75: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

Aristo, fiziki çalışmalara ağırlık vermiştir. Metafizik ko­nusunda kafa yormadığı anlaşılıyor.

Aristo, varlığı (maddeyi) meydana getiren; toprak, su, hava ve ateşin yanına, beşinci olarak da Ether'i (Aithera) koy­muştur. Aristo'ya göre, evren sonsuzdur. Yeryüzü (Dünya), evrenin ortasında bulunmaktadır. Tabi ki bunun böyle olma­dığı, İbni Şatır (Öl. 1375), Batrfıci (Nurettin Batruci, Öl. 1217) gibi Müslümanlar, yine Kopernik (Öl. 1543) gibi batılı araş­tırmacılar tarafından ispat edilmiştir.

Kur' an-ı Kerim' de, "Evrenin 7 kat yaratıldığı; yıldızların, galaksilerin, Dünya, Ay ve Güneş' in bulunduğu yerin birin­ci kısım olduğu ve bunu içine alan kat kat tabakaların bu­lunduğu," (Mülk 3-5) açıklanmaktadır.

Aristo'nun bunu bilmemiş olması yadırganamaz. Hala bunlardan haberi olmayan, toplum içinde bilim adamı ola­rak anılan Müslümanlar, zamanımızda bile vardır.

Aristo'nun, maddenin ezeli ve ebedi olduğu iddiasını bir­çok bilim insanı reddetmiştir. Ancak; Albert Einstein'ın (Öl. 1955) ünlü teorisi Aristo'yu doğrular niteliktedir. Bu konu­yu tekrarlamak istemiyorum.

Şu kısa bilgiyi, Kur'an ayeti ışığında özetlemek istiyonım: "Allah yerlerin ve göklerin nurudur." (Nur 35) Nur, Kur'an-ı Kerim'in geldiği, miladi VII . asırda,

Araplar arasında ateşin yaydığı ışık olarak anlaşılıyor­du. Madde atomlardan oluştuğuna göre, atomdan son­rası da ısı ve ışık olduğuna göre meseleyi şöyle açıkla­yabiliriz.

Madde enerjiye, ışığa (nura) dönüşünce görünmez, olur. Buna varın yok olması denir. Işın, ışık, ısı, enerji maddeye dönüşünce de yoktan var olma denir.

73

Page 76: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Vahdet-i vücud ekolüne inananlar, var olan her şeyin Allah'ın parçası olduğunu söylerler. Allah'ın ezeli ve ebedi (öncesiz ve sonrasız) olduğuna inanmak ise Tevhid dininin temel ilkelerin­den biridir. O halde Aristo'nun tarifi makul gözükmektedir.

Birçok tefsirci, " Allah yerlerin, göklerin nurudur." ayetin­deki "nurudur" kelimesini, "yaratıcısıdır" diye tefsir etmiş­lerdir. Bu, son derece sündürme, zoraki bir yorumdur.

Ünlü müfessir İbni Kesir (Öl. 1372), sahabeden Ubeybin Kab'a dayandırdığı bir rivayeti aktarırken "Allah, Kur' an' ı kimin kalbine koydu ise onu temsil eder." diye açıklamıştır.

Gazali' ye göre de, " Allah'ın nuru Kur'an'mış." Ayette Al­lah'ın nuru demiyor ki, "Allah, yerlerin ve göklerin nurudur." deniyor.

Birçok mutasavvıf ve kelam bilimcisi, vahdet-i vücud inan­cını yerden yere vurdukları halde, kendileri de sadra şifa, hiç­bir yorum getirememişlerdir. Bu konularda, Herevi, Sühre­verdi, İmam-ı Rabbani, Sultan Veled gibi zevatın görüşleri­ni yazmaya değer bulmuyorum.

Dönelim Aristo'ya. Aristo'ya göre, ahlakın çizilmiş bir tarifi yoktur. Herkes

için iyi olan bir insan, ahlaklı ve erdemli insandır. İnsanla­rın hayırlısı, başkalarına yararı dokunandır.

Aristo, ruhun varlığını kabul etmekle birlikte tenasuha (be­denden bedene geçtiğine) inanır görünmektedir.

Kur ' an-ı Kerim' de "Ölenin ruhu, kıyamet günü, dirilin-ceye kadar her şeyden habersiz, uyku halindedir." (Yasin 52)

"Uyuyan insan, ölüdür." (Zümer 42) "İlk ölümden başka, ölüm yoktur." (Duhan 35 ve 56) Demek oluyor ki bir kez ölenin ruhu, uyku halinde, kı-

yamet gününe kadar, berzah (ara) aleminde bekletilecektir.

74

Page 77: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLAR BOYU DİN KAVGALARI

Tenasüh olayı akla, bilime ve vahye terstir. Eflatun'un "Özel mülkiyet insan ahlakını bozar," görü­

şünü Aristo kabul etmemektedir. Eflatun, hakikati gökte aramakta, belki ilahi güçten yar­

dım beklemektedir. Aristo ise akla, bilime, deneye yönele­rek hakikati yerde aramaktadır.

Aristo bu görüşüyle materyalist olarak kabul edilebilir. Aristo; kurumların birbirini denetlemediği, demokra­

siyi ayak takımı basit kimselerin yönetim biçimi diye açık­lar.

Aristo; "Galip olanlar, kazananlar kaybedenleri yönetir­ler. Kimin yönetmeye hakkı olduğuna, kimlerin de yönetil­meye mahkum olduğuna tarih karar verir." demektedir.

"Dünya tarihi, dünyanın mahkemesidir," diyen Hegel (Öl. 1831) Aristo' dan etkilenmişe benziyor. Aristo'ya göre, "Tan­rı, evreni seyretmek için yaratmış; ilk hareket gücünü verip geri çekilmiştir."

Kur' an' a göre ise; "Allah, yaratan ve seçen tek varlıktır." (Kasas 68) "Öldüren de, dirilten de Allah'tır." (Casiye 26)

Ölmek ve dirilmek sürekli yaşandığına göre, Allah bir ke­nara çekilmemiş; yaratmaya ve öldürmeye durmadan devam etmektedir.

Aristo "Erdemli, faziletli olmaya çalışan küçük bir azınlık seadeti, mutluluğu hak eder." diyor. Kur' an-ı Kerim' de de yüce Allah "Şükreden kullarım azdır." (Sebe 13) buyuruyor.

"İnsanların çoğu yeniden dirilmeye inanmazlar." (Nahl 38) "İnsanların çoğu sapkınlık içindedir." (Saffat 71) "İnsanların çoğu aklını çalıştırmaz." (Furkan 44) "İnsanların çoğu Allah'tan başkasına tapar." (Sebe 41 ) "İnsanların çoğu yarahlış sebebini bilmezler." (Duhan 39)

75

Page 78: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

"İnsanların çoğu ahrette zalimliklerinin cezasını çekecek­lerine inanmazlar." (Tur 47)

"İnsanların çoğunluğu iman etmezler." (Yusuf 103) O halde, Hz. İsa'nın "İnsanların çoğu nereye yöneliyor­

sa, siz gerçeği bulmak için tersine yönelin," sözü tam yeri­ne oturuyor.

Page 79: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

BÖLÜM-V

ANTİK ÇAGIN BÜYÜK BEYİNLERİ

Thales; MÖ 6. yüzyılda, evrenin aslı, özü sudur, diyordu. Anaksimandros, evrenin aslını sınırsız dediği hava ola­

rak açıklarken; Heraklitos, evrenin aslının ateş olduğunu söy­lüyordu. (Işık, ısı, nur demek istemiş olabilir. )

Bu büyük ruhlu beyinlerin, evrenin yaratılış hikmetini ararken felsefe bilincini geliştirdikleri unutulmamalı.

Heraklitos'un (Öl. MÖ 480) "Evrenin aslı ateştir," derken enerjiyi anlatmak istediği ortadadır. Çünkü evrende insan dahil her şey, yanış içindedir. Ama yavaş işlediği için fark edil­miyor, diyor.

Modern fizik bilgisi, Heraklitos'u onaylamaktadır. Fizik­te her şey atomlardan, atomlar da ısı, ışık ve ışından oluş­maktadır. Maddenin enerjiye, enerjinin maddeye dönüşme­si sürekli bir ateş ve yanış deveranıdır, dönüşümüdür.

Atomların dizilişi ile elementler oluşur. Elementler birleşerek farklı farklı maden, metal, ametal ve gıdalara dönüşür. Bunlar çözülerek gaza, enerjiye, atomlara, ısıya, ışığa ve ışına dönüşür.

Her saniyede fark etmesek de, her şeyde bir değişme ve gelişme vardır.

Page 80: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Heraklitos; akarsuya ayağımızı daldırıp çekip, sonra tek­rar daldırınca ayağımız bir evvelki ayağımız değil, su da bi­raz önceki su değildir, diyor. Heraklitos'un fikirlerinde iza­fiyet (görecelilik) fikri açıkça görülüyor.

İnsanın aklının, Allah' a ait olan sonsuz akıl gücünün kü­çük bir yansıması olduğunu anlatmak ister.

Heraklitos'un fikirlerinin ünlü Alman filozofu Hegel'i; Hegel'in fikirlerinin de Karl Marks'ı (Öl. 1883) etkilediği or­tadadır.

(i) DEMOKRİTOS

MÖ 370 yılında ölmüştür. Trakya' da yaşadığı biliniyor. Demokritos, varlığın asıl maddesi olan atomun bölüne­

meyeceğini düşünmüştür. Varlıklar atomlardan oluşmuştur, sürekli değişim halindedir.

İnsan da maddi bir varlık olarak atomlardan oluşur. O halde, ruh diye bir şey yoktur, demektedir.

Ruh hakkında Kur' an' da da fazla bilgi verilmemektedir. Ancak, ruhun varlığı kesindir. İnsanı düşündüren, konuştu­ran, duygularını çalıştıran; akıl, vicdan, sevgi, nefret, bilinç, şuur gibi metafizik varlığa ruh denir.

Demokritos; insan vücudunu meydana getiren atom­lar sıcak ise insan mutlu olur, soğuksa mutsuz olur, diyor. Demokritos'un bu görüşü topluma uyarlanırsa toplu­mun ideal toplum olacağını, aşırı zengin ve aşırı yoksul bu­lunmayacağı görüşünde olanlar vardır. Demokritos'un ma­teryalist görüşleri toplumun zihninde çok kötü etkilere se­bep olmuştur.

78

Page 81: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

(ii) PİSAGOR (PYTHAGORAS)

İtalya ve Eski Yunan' da yaşamış matematikçi ve felsefe­cidir. MÖ 570'te veya 582'de doğduğu sanılmaktadır. 480 yı­lına doğru ölmüş olmasına rağmen, yolunu izleyenler ve ina­nanlar Pisagor'un ölümsüz olduğunu ve bir gün çıkıp ge­leceğini söylerler, ölüm tarihini kabul etmezler.

Müzikten astronomiye, tıptan fizyolojiye her şeye kafa yormuş, fikirleri birçok kimseyi etkilemiştir.

Pisagorculara göre, hakiki varlıklar sayılardır. Evrende­ki düzen sayılar üzerine dizayn edilmiştir, derler. Bir sayı­sının Tanrı'yı (Allah) temsil ettiğine inanırlar.

Evrendeki uyum, tertip, düzen toplumda da olmalıdır. Kare sayı adalettir, adalet toplumun temelidir, demektedir­ler. Ancak toplum sınıfları arasındaki adaleti değil; akıl, ruh, istek üçlüsünün dengesini kastetmektedirler.

Pisagor ve taraftarlarının sayılar konusundaki takıntıla­rı Müslümanları da etkilemiştir ki; Hurufilik (Harfciler, Ra­kamcılar) diye bir akım doğmuştur.

Benzeri rakam ve harf takıntıları, Hıristiyan güruhlarda da görülmektedir, Müslümanlarda da.

Örnek olarak: Namazın farzı 12 Abdestin farzı 4 Guslün farzı 3 İmanın şartı 6 İslam' ın şartı 5 Cennetin kapısı 8 Cehennemin kapısı 7 32 Farz

79

Page 82: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

54 Farz, gibi uydurma rakamlar misal verilebilir. Hıris­tiyanların 13 rakamını uğursuz saymaları da böyledir. Kur'an'ın ilkelerine dikkat edildiğinde şu 5 temel esas, din ve dünya seadetinin temelini oluşturur.

Vahy: Peygamberlerin ve kitapların haberleri Bilim: Bilim, Allah'ın sıfatıdır; karşılığı olan bilgi Maruf: Herkes için iyi olanda birleşmek Sünnetullah: Tabiat kanunlarına göre tedbir almak Akıl: Neden, niçin, nasıl diye aklı çalıştırmak

CİCERO VE SENACA

Cicero, ünlü Yunan filozoflarından etkilenmekle beraber, Roma felsefe ve düşünce adamıdır.

İtalya' da Hz. İsa' dan önce İÖ 106 yılında dünyaya gelen, Cicero 43 yılında, 63 yaşında ölmüştür.

Asıl ismi; Marcus Tullius Cicero' dur. Roma' da hukuk eği­timi almıştır. Felsefe bilgisinin ise Atina, Rodos, Manisa' da (Magnesia) öğrenmiştir.

Zamanında Roma avukatlarının en ünlülerindendi. Bu ünü, onu önce konsül üyeliğine, sonra da Senato'ya kadar taşımıştır.

Seçim zamanında, "Kazanırsam, halkın devlete olan borç­larını sileceğim," diyen Katilina'ya karşı çıkmıştır. Cicero, "Devletin görevi, halkın malını korumaktır." görüşünü sa­vunuyor, ekonomik affa karşı çıkıp adaletsiz buluyordu.

Günümüze bakarsak: Bir Müslüman olarak, Cicero'nun bu görüşünü onaylıyo­

rum. Zira, devletin geliri halkın vergilerinden oluşur. Dev­let, bazı vatandaşlara verdiği borcu affederse diğer vatandaş-

80

Page 83: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLAR BOYU DİN KAVGALARI

lara haksızlık etmiş olur. Borçlu vatandaşın borcunu affetmek yerine, borcunu ödeyebileceği imkanlar sunması gerekir.

İnsanların canına, malına zarar vermiş suçluları da dev­letin affetmemesi gerekir. Devlet; ancak devlete ait konular­da af çıkarabilmelidir.

İnsanlar arasında devlet adaletli davranmazsa herkes ken­di hakkını kendisi aramaya çalışacak, toplum fertlerinde kin ve nefret oluşacak, toplum kaosa sürüklenecektir.

Kur' an-ı Kerim' de yüce Allah Hz. Peygamber' e hitap ede­rek; "İnsanlar arasında adaletle hüküm vermenizi, Allah size emreder." (Nisa 58) diyor.

Ragib el Isfahani (Öl . 1108) "el-Müfredat" adlı eserin­de, İbni Munzur (Öl. 1311 ) ise "Lisanul Arab" da adaleti açıklarken "Dengeleri oturtmak, ölçüyü sağlamak" diye ta­rif etmektedir.

Hz. İsa' dan önce 44 yılında Julius Sezar öldürülünce ölü­mü hak ettiğini, çünkü tiranlaştığını, adaletten saptığını, za­limleştiğini söyleyen Cicero iç savaş çıkınca öldürülmesine karar verilenlerin arasına girer. Nihayet, 44 yılında, Antoni­us'un adamları tarafından öldürülür.

Cicero'ya göre, en yüce varlık akıldır. Aklı, doğanın gücü, adaletin ölçüsü, ruh ve bilgenin (alimin) aklı yasa yapmayı emreden yahut yasak eden buyruk sahibidir, diye tarif etmektedir.

Cicero bu ifadesiyle bana göre Allah'ı tarif etmeye çalış­maktadır. Ku' an-ı Kerim gibi Cicero da aklın önemine vur­gu yapmaktadır. Cicero' da, "Stoacı" inanca benzer bir aki­de vardır. Göklerde, evrende sürekli değişim olurken insan tohumu oluşmaya başlayınca ilahi bir armağan olarak ruh bağışlanır, demektedir.

81

Page 84: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Cicero, "Yasalar" adlı eserinde, ruh ve aklın ölümsüz ol­duğunu, ruh ve aklın Allah' tan ayrılamayacağını anlahr. Akıl, aynı zamanda doğa yasası, sünnetullahtır.

Can ve mal güvenliklerini riske sokmak istemeyen, bu yüzden politikacılarla arasını daima sıcak tutmaya çalışan aristokratları namuslu politikacılık yapmaya çağırır.

Politikacının devletin en üst seviyesindeki sorumlu ki­şiler olduğuna, bunların da namuslu insanlar olması gerek­tiğine dikkat çeker.

Cicero, Epikürosçuların görüşlerini reddederek Allah, in­sanı yalnızca kendini düşünmek için yaratmanuşhr, insan sos­yal ve toplumsal bir varlıktır, ilkesini önerir.

Cicero'nun şu tespitlerine bakalım: En kuvvetli ateş ve denizler bile kendini bilmez; cahil, küs­

tah halk yığınlarının eline geçebilir. Yetki, akıllı ve bilgili kimselerin elinde değil de cahil halk

kitlelerinin elinde olursa o yapıya devlet bile denemez. İnsanın icat ettiği yasalarla tabi yasalar değiştirilemez.

[" Allah'ın tabiata koyduğu düzen asla bozulmamalı." (İsra 77)] Zaten Cicero, tabiat yasalarını tamamen değiştirmenin imkansız olduğunu vurgular. (Devlet 3 / 22)

Cicero'ya göre; adalet bir toplumda sağlanmışsa devle­te gerek yoktur.

SEN ACA

İspanya' da Hz. İsa' dan önce 4 yılında doğmuştur. Henüz çocuk iken ailesiyle Roma' ya göç etmiş, babasının da katkı­sıyla iyi bir eğitim almış ve Roma kültürü ile yetişmiştir. O dönemde ne eğitimi alırsan al felsefeden uzak kalmak ade-

82

Page 85: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

ta düşünülemezdi. Seneca da tabi ki felsefe öğrendi. Sene­ca, yetiştiği ortamın etkisinden olacak, lükse, şan ve şöhre­te, servete düşkün bir yapıdadır. Felsefi görüşleri ise tam ter­sine, özel mülkiyete karşı ekonomik adaletsizliğe düşman biçimdedir. Sade bir yaşam sürmeyi öğütler. Ama kendi ya­şam biçimi tam tersidir.

Zamanımızın kapitalist dindarlarına yahut sosyal faşist hokkabazlarına benzemektedir. Yahut imansız Müslüman­larına! Lüks evlerde oturup pahalı arabalara binerek bir yan­dan da fakir fukara, garib gureba edebiyatı yapan dincile­re ne kadar da benziyor.

Yoksulluğun sebebi zenginlerdir. Anarşinin sebebi de on­lardır. Biriktirdikleri haram servetlerle saltanat sürenler, top­lumun yoksul kesiminin gençlerinin teröre düşmesine de se­bep olmaktadırlar.

Milli varlıkları, pahalı araçları yakıp talan edenler, zen­gin hortumculara olan kinlerinden bunu yapıyorlar.

"Mal mülk, belirli ellerde toplanmasın, yayılsın." (Haşr 7) "Yerlerde, göklerde, ikisi arasında; yerin altında ne varsa hep­

si, Allah'ın kullarının ortak menfaatine swıulmalıdır." (Taha 6) Seneca, faizcilik ve tefecilikle servet sahibi olmuştur. Ünlü Roma kralı Neron'un (Öl. MS 68) eğitmenliğini de

yapan Seneca, Neron 16 yaşında kral olunca kralın müşavi-ri olur. Devletsiz, eşitlikçi, altın bir çağ hayaliyle yaşamıştır. Hayal ettiği yapı, 21. yüzyıl emperyalizminin hedeflediği glo­balleşen dünya yapısıdır.

Güneş, galaksilere bile ulaşacak bir hakimiyet gücü olsun. Ama bu güç, mutlu bir azınlığın elinde olsun istiyor.

Seneca, sanki iki ayn adamdır. Bir yüzü ile eşitlikten ve ada­letten dem vurur. öteki yüzü ile köleliği bile normal karşılar.

83

Page 86: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Seneca'nın köleler hakkındaki olumlu bir görüşü şudur: O dönem, her köle bir düşmandır deyişi yaygındı. Sene­

ca, işte burada şöyle bir savunma yapıyor. Özeleştiri şeklin­de, "Köleler aslında düşmanımız değil, onları biz kendimi­ze düşman yapıyoruz." diyor. Dikkat edilirse Seneca'nın fi­kirleri, birçok Hıristiyan filozofta görünmektedir.

Halbuki mülk Allah'ındır. Doğarken ve ölünce nasıl her­kes eşit ise yaşarken de eşitlik sağlanmalıdır. Allah, Allah­lığını ne paylaşır, ne devreder, ne de kendine ortak kabul eder.

İslamiyetteki, akılcı mütezile görüşüne göre; "İnsan, aklı ile Allah'ı anlayabilir. Güzeli, çirkini, kötüyü kavrayabilir. Vahy bunları belirlemez, ortaya çıkarır, disipline eder." denir.

Hz. İbrahim'i anlatırken Allah arayışını özetlemiştik. Her doğan insanın fıtratında vicdan denilen bir iç pey­

gamber vardır ve o daima doğru olanı gösterir. Dış peygam­ber, bir prototiptir.

İç peygamber harekete geçmişse kimliği, kişiliği, inan­cı, ismi, unvanı ne olursa olsun ideal insan olmayı başarıyor.

Yangında ölen vatandaşının acısını hissedip, kurtarıla­mamasının sebebi olarak kendini görüp intihar eder, Japon belediye başkanı gibi.

Vicdan peygamberi ölmüş, nice dindar görünenler var­dır ki servetinde tek kuruş helal yoktur ama yüzü kızarmaz. Çünkü ar damarı çatlamış, vicdanı kokuşmuş, meyyiti mü­teharrik (kımıldayan ölü) olmuştur. Birinin nüfus kimliğin­de Budist, ötekinin kimliğinde Müslüman yazar. Adam gibi adam hangisi ise, Allah'ın cennetine layık olan odur. İman­lı Budist dururken İmansız Müslüman'ın cennette ne işi ola­bilir, cehennem kimin için peki?

84

Page 87: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

BÖLÜM- VI 'C?"

ORTA ÇAG TOPLUM YAPISI

Orta Çağ Avrupa'sı, Roma idare ve inancının etkisinde kal­mışhr. Avrupa, pagan (putperest) bir kültür yapısına sa­

hipti. Orta Çağ Avrupa' sının feodal yapısını meydana getiren­

ler; Cermenler, Vikingler, Frenkler ve Anglosaksonlar idi. Yu­nan medeniyet ve inancı, Roma'nın gölgesinde kaldı.

Roma İmparatorluğu'nun kuruluşu olan MÖ 27' den ön­cesine bakılırsa 6 yüzyıl geriden başlamamız gerekir.

Pön ve Gal savaşları yıllarca sürmüştür. Germenlerin Ro­ma'yı yakıp idareyi ele geçirdikleri, MS 5. yüzyıldan 10. yüz­yıla kadarki 5 yüzyıl, Avrupa'run en karanlık çağıdır. Zaman zaman, Orta Çağ karanlığı denilen, bu dönemdir.

Cermenler, Roma imparatorlarını ortadan kaldırıp rakip­siz kalınca önceleri yağma ve çapulculukla, sonra da toprak ile uğraşmaya başladılar.

Adaletli bir düzen kurdukları akla gelmesin. Tam tersi­ne, yağmacılığı kurumsallaştırıp feodalite denilen, ağa-ma­raba yahut efendi-köle sistemini geliştirdiler. Tüm Avrupa, koloni haline geldi. 1942'de Kristof Kolomb (Öl. 1506) Ame-

85

Page 88: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

rika kıtasını keşfedince İspanyol, Portekiz, sonra da İngiliz, Fransız hakimiyeti başladı. Bu yetmedi. Afrika kıtası tama­men Avrupa kolonisi (sömürgesi) olurken Avustralya, Yeni Zelanda, Endonezya, Malezya, Hindistan ve pasifikteki binlerce ada tamamen sömürgeleştirildi.

Daha sonraları İngiltere'nin başını çektiği, başta Ameri­ka Birleşik Devletleri olmak üzere tüm dünyanın sömürge yapılması yönüne gidildi. Engel görülen Müslümanlar da­ğıtılmalıydı. Önceleri bazı Osmanlı İmparatorluğu parçala­rı sayılan Mısır, Tunus, Libya, Cezayir gibi ülkeler işgal edil­di. Teknik donanım bakımından hiç seviyesinde olan Müs­lüman ülkeler ve Osmanlı İmparatorluğu dağıtıldı.

1911 yılında İtalya tarafından Libya işgal edildi. 1912 yı­lında 4 Balkan ülkesi birden Osmanlı' ya savaş açtı. 1914' te başlayıp 1918'de sona eren I . Dünya Savaşı ile Osmanlı İm­paratorluğu, Rus Çarlığı, Almanya İmparatorluğu ve Avus­turya-Macaristan İmparatorluğu tarihe karıştı.

1. Dünya Harbi'ndeki paylaşımın dengesiz olması yüzünden 1939' da il. Dünya Harbi patlak verdi ve 1945' e kadar sürdü.

İslam ve Hıristiyan dini toplulukları, milyonlarca insanı­nı kaybetti. Ülkeler harap oldu. Din, insanlara kin olarak aşı­landığı için kutsal savaş, cihat (Heilige Krieg) gibi bahane­lerle dünya kan gölüne döndü.

Yeri gelince ifade edeceğiz ama şimdi tam yeri işte. Roma, Bizans ve Osmanlı döneminde kutsal savaş; cihat,

yağmacılık ve çapulculuk dernekti. Kimin serveti, malı bi­rikmişse elinden alınmaya çalışılıyordu. Yemen' den Viyana' ya kadar Osmanlı, İngiltere' den Hindistan' a kadar Roma bu­nun kavgası içindeydi. Çapulculuk yavaşlayınca devletin ge­liri düşüyor, bunun üzerine vergiler arttırılıyordu. Vergile-

86

Page 89: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

rin arttırılması halk üzerinde olumsuz tepkiye sebep olun­ca "Haydi kutsal savaşa, haydi cihat etmeye, Allah'ın adı­nı yaymaya!" deyip saldırı ve çapulculuğa dönülüyordu.

İnsanları can evinden yakalamak için din, sürekli olarak dillerden düşürülmüyordu. Yağmaladıkları ülkelerin işe ya­rayan erkeklerini köle, kızlarını cariye, erkek çocuklarını dev­şirme, mallarını ganimet diye ele geçirip görkemli camiler, saraylar, türbeler yapılıyordu.

Bugün ABD, kurduğu dolar imparatorluğu ile tüm dün­yayı sömürge yapmasaydı ürettiğinin on katını nasıl tüke­tecekti?

Dünya feodalizmi! Orta Çağ Avrupa'sında küçük küçük devletler vardı. Bu

derebeyliklerden birine katılmadan hayat hakkı tanımı­yordu.

Bugünkü dünyada her ülke birer derebeylik (devletçik) haline getirildi. Mutlaka bir askeri ve ekonomik güce bağ­lanmalı, noktasında.

Zamanında Varşova Paktı, NATO, Avrupa Birliği, Ame­rika Birleşik Devletler topluluğu, Arap Birliği, İslam Konfe­ransı Örgütü gibi kuruluşlar kendini yönetemeyeceğini düşünen ülkelerin başvurduğu bir yoldur.

Bir ağaya, kendine bağlı köylerden biri isyan ettiğinde hali ne oluyorsa, ülkeler de bir ağaya sığınma mecburiyeti his­sediyorlar. Bu feodal yapıya hükmeden prensliklerin (feo­dal ağalıkların) İngiliz kralına dikte ettirdikleri 1215 tarihli Magna Carta anlaşması, tarihin dönüm noktasıdır. Bu anlaş­maya göre, vatansız kral diye tanınan İngiliz kralı John, ba­kın nelere boyun eğmiştir. 25 barona verdiği imza ve onay­ladığı anlaşmada Kral John şöyle diyor:

87

Page 90: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

"Bu yirmi beş baron, ülkeyi aralarında bölüşmüşlerdir. Her konuda, güçlerinin yettiği ölçüde bizi sınırlandıracaklardır, baskı altında tutacaklardır."

Tarih 2012'nin son ayıdır. Mısır'ın yeni seçilen cumhurbaşkanı Muhammed Mur­

si'nin yetkilerinin arttırılıp yargılanmama garantisine sığın­masına Mısır halkı isyan ediyor.

Mısır televizyonunu (Nil TV) izliyorum. Sokaklara dökü­ien yüz binler şöyle haykırıyor: La nuriyd el firavn! (Firavun istemiyoruz! )

Mısır halkının beyni, böcek beyni değil ya! 5000 yıl evvel­ki firavunları da, sonra gelen firavunluğa özlem duyanları da unutmuş değil.

Mursi, Müslüman Kardeşler' den gelme bir adam. Müs­lüman Kardeşler teşkilatını İngilizlerin kurdurduğunu biz biliriz ama bilmeyenler de şunu bilmeli: Bu teşkilata üye olan yüz binden fazla Müslüman öldürüldü.

Hasan el Benna, 1949 yılında 43 yaşında öldürüldü. Seyyid Kutup 1966'da idam edildi. Abdülkadir Udeh, 1954 yılında öldürüldü. Mursi'nin, bütün bunlardan ders çıkarıp dinini kin kay­

nağı yapacağı anlaşılıyor. Neyse yahu. Orta Çağ' dan nereye geldik. Roma idaresi, putperest idi. Hz. İsa'ya inanmış mümin­

lere akla hayale gelmez zulümler uyguladı. Yırtıcı hayvan­lara parçalatma, kazığa oturtma, çarmıha germe, diri diri yak­ma, bedeninden parçalar koparma gibi.

Müminler yeralhna indiler. İmanlarını gizlemek zorunda kaldılar. Fakat zamanla inançları bozuldu. Ellerindeki İncil­lerin gittikçe gerçeğinden uzaklaşması ile inançları da bozul-

88

Page 91: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLAR BOYU DİN KAVGALARI

du. Hz. İsa' dan sonra 378 yılında Roma'nın dini resmen Hı­ristiyanlık oldu ama Hz. İsa'nın öğretilerinden çok uzakh.

Hıristiyanlığı devletin dini kabul eden, İmparator Theodo­sius idi. Bu kral, çok büyümüş olan Roma İmparatorluğu'nu iki oğluna pay etti. Batı Roma İmparatorluğu'nun merkezi Flo­ransa (İtalya), Doğu Roma'nın merkezi ise önce İzmit, sonra İstanbul oldu. Doğu'ya sonradan Bizans ismi verildi.

Alarik adındaki Vizigot kralı, Batı Roma İmparatorlu­ğu'nun merkezini 410 yılında yağmaladı. Devletin adeta is­keleti kaldı. 476 yılında Bah Roma tarihten silindi. Bizans ise 1453 yılında il. Mehmet tarafından fethedildi. Daha evvel aa­lar ve işkenceler çekmiş Hıristiyanlar, kilise birliği ile orta­ya çıkıp gittikçe güçlendi. Krallara hükmeder oldu.

Dinin kine dönüştüğü kilise zorbalığı başladı. Öyle bir hale geldi ki Roma İmparatoru'nun yerini Papa, valilerin yerini de kardinaller işgal eder oldu. Hz. İsa'nın yoksuldan, garipten, hastadan, adaletten yana getirdiği ilkeler neredeyse unutuldu.

Hz. İsa'ya iman eden müminler de Hz. Muhammed'e iman eden müminler gibi, varını yoğunu mümin kardeşle­riyle bölüşmüşlerdi . Ama o din, ortada yoktu artık .

Aziz Paulm;'un etrafında organize olan müminler, Paulus'un da eşitlikten ve adaletten saphğını görüp yıkıldılar. Hz. İsa da Hz. Muhammed gibi haksızlığa karşı mecbur kalmadıkça sa­vaşı değil, dinin gücü olan iman ve ikna yolunu gösteriyordu.

Zalimliğinden dönmeyen idareciler; parayla, malla, ma­kamla kandırdıkları din adamlarına, "Zalim de olsa, idare­ciye başkaldırmanın haram" olduğu yalanını söylettiler.

Kin, zulüm, haksızlık, adaletsizlik, din şalı ile kapahlma­ya çalışılıyordu. Emevi ve Abbasi kralları da ehlisünnet inan­cı diyerek aynı yola başvurmamışlar mıydı?

89

Page 92: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Piskopos, Yunanca; denetleyici manasına gelen "Epiko­pos"tan gelir. Yani, piskoposlar halkı denetleyecekler, hak­sızlıklara engel olacaklar, insanlara ve idarecilere doğru yolu göstereceklerdi. Ama öyle olmadı.

Bugünün Türkiye' sinde olduğu söylenen yapıya dönül­dü. Ne varmış Türkiye' de, diyenleri duyar gibi oluyorum. Hani "Devleti hükümet, hükümeti cemaat, cemaati Hoca efendi, onu da ABD' de görünmeyen bir güç yönetiyor." de­niliyor ya, onu demek istiyorum yani.

Roma kardinallerinin başı olan Papa, diğerlerinden üs­tün ve kutsal kabul ediliyordu. Bizans imparatoruna sırtını dayayan İstanbul kardinali ise Papa'nın bu özelliğini kabul etmiyor; Yunancada atasal yönetici (ekümenik) manasına ge­len Patrik diye tarif ediyordu kendisini.

Daha evvel mümin Hıristiyanlar üzerinde sürdürülen bas­kılar, 4. yüzyıl başında kaldırılınca aralarında sürtüşme, bölün­me ve fikir aynlıkları baş gösterdi. Özellikle Latince ve Yunan­ca konuşan ülkeler arasındaki ayrılık gittikçe büyüdü. Nihayet 1054 yılında Doğu ve Batı kiliseleri ayrıldı. Doğu kilisesi men­suplarına Ortodoks, Batı kilisesi mensuplarına Katolik denildi.

16. yüzyılda ise Protestan mezhebi kuruldu. Almanya' da Martin Luther (ÖL 1546), Fransa' da ise John Calvin (Öl. 1564) bunun öncüleri oldular.

MAL ARTTI, DİN BİTTİ

Mal mülk peşine düşüp dini unutanlara karşı, pasif di­reniş diyebileceğimiz bir durum ortaya çıktı.

Yunanistan' da yaşayan Basil (Öl. MS 379) adında bir aziz (ermiş) inananlara şu öğüdü veriyordu: "Bu gidişatta hayır

90

Page 93: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

yok. Şehir merkezlerinden uzak, tenha yerlerde kuracağınız manashrlara çekilin. Kimseye el açmamak için ufak tefek ta­rımla ihtiyacınızı karşılayın. Evlenmeyin, yoksul yaşayın. Hz. İsa böyle yaşamıştır." diyordu.

Emevi ve Abbasiler döneminde mal mülk arhnca, yoksul­lar unutulup şatafat düşkünlüğü arhnca, bazı Müslüman mü­minler de benzeri bir uygulamaya yönelmişlerdir.

Şatafat düşkünleri ipek giydiği için, onlar keçeden yapıl­mış ucuz ve basit şeyler giydiler. Zenginler kundura giyin­ce onlar yalınayak gezmeye başladılar. Zenginler tıka basa, türlü türlü yiyip içerken onlar üç beş zeytinle, kuru ekmek­le idare yoluna gittiler.

Bir taraf Ebu Cehillerin, firavunların özentisine kendile­rini kaptırınca, diğerleri de Hz. İsa'nın, Hz. Muhammed' in, Ebfızer'in yaşantısına yöneldi. İşte bu protestocu yönlendir­meye tasavvuf, tarikat ismi verilmeye başlandı. Sonradan ara­larına karışan Hintli Müslümanlardan Hindu ve Brahman inanç ve yaşayışlar karışh, tarikatlar bozuldu. Rahiplerde za­manla liyakat aranmayıp, babadan oğla geçen saltanat ha­line dönüştü. Aynı hastalık Müslümanlarda da krallardan oğullarına hali felik diye geçtiği gibi, tarikat şeflerinden de aynı halifelik ismiyle oğullarına, yoksa damatlarına, o da yok­sa sevdiği birine geçer oldu.

Mal çoğalınca din yok oldu. Günümüzde hala "Peygamberimizi rüyamda gördüm, ko­

nuştum, şöyle dedim, o da bana böyle dedi," diye anlatan zibidiler ve bu saçmalıklara inanacak ahmaklar var.

Piskoposluğa balıklama yerleşenlerden Gerbetus adında birisi şöyle demektedir: "Altınım çoktu, piskoposluğu kap­tım. Verdiğim altınlara acımam. Bir rahip, bir de rahip yar-

91

Page 94: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

dımcısı atarım. Verdiğimi fazlasıyla geri alırım." İşte mal­mülk, makam, mevki dini bu hale getirebiliyor. Piskoposlar evlenmiyorlardı ama evlilik dışı yaşamdan da vazgeçmiyor­lardı. Öldükleri zaman çocuklarına büyük servetler kalıyor­du. Din iman deyip, mangalda kül bırakmayan bazı iman­sız Müslümanların (İmansız Müslüman Kur'an'ın deyimi­dir. ) çeşitli bakanlıklardan birer koltuk kapıp hazineyi hor­tumlamaları, Müslüman halkın malını ganimet görmeleri kı­lavuzlarının karga olduğunu göstermez mi?

Burada önemli bir hususa daha değinelim. St. Francis (Öl. 1266) zengin bir ailenin çocuğu olarak bü­

yüdü. Yoksul insanlar hastalan görünce duygulanıyor ve çok üzülüyordu. Bir gün atına binmiş giderken ruh dünyasına gelen bir rahmet ilham ile atından indi. Cüzamlı birine sa­rılıp öptü. Cüzamlılara kimse dokunmazdı, birkaç metreden fazla yaklaşan da olmazdı.

St. Francis, kendini tamamen dine verdi. Dünyanın geçi­ci zevklerine karşı içinde bir uzaklaşma hissi doğdu. Ken­dine inanan ve güvenenleri bir tarikat çatısı altında organi­ze etti. Yoksulluk, tevazu, basit yaşamayı temel ilke edindi. Din adamlarının mal mülk edinmelerini, ev ve kilise sahi­bi olmalarını yasakladı. Bir Fransız din adamı nereye dini an­latmaya gitmişse orada konaklayacak, insanların verdiği sa­dakadan başka bir talebi olmayacaktı.

Bu tarikata dahil olanlar manashrlara çekilmeyecekler, hal­kın içine karışacaklardı. Papalık, bu tarikatı hoşgörü ile kar­şıladı, aforoz etmedi. 1210 yılında papalık tarafından varlı­ğı resmen kabul edilen tarikatın aşırı yoksulluk şartı hafif­letildi. Tarikatın kurucusu St. Francis ölünce mensupları mal mülk davasına düşüp değiştiler.

92

Page 95: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

St. Dominic'in (Öl. 1221) kurduğu tarikat da Francis'in bir benzeri idi. Hıristiyanlıktan sapmalara karşı önlem olur, fik­riyle Papalık tarafından kabul edildi. Dominic grubu, kili­senin itibarını koruma hususunda başarılı oldu .

İşin vahim tarafı tam da burada başladı! 1233 yılında, Papalık engizisyon mahkemelerini kurun­

ca bu iki tarikatın üyeleri mahkemelerin üyeleri oldular.

ENGİZİSYONUN YARALARI

Engizisyon, Roma Katolik kilisesinin (sonradan Vatikan) Hıristiyanlığı korumak, yeni fikir sahiplerini ve kiliseye kar­şı çıkanları cezalandırmak için kurdurduğu ruhban mahke­melerine Engizisyon mahkemeleri deniyordu.

Hz. İsa' dan sonra Hıristiyanlar 3 mezhebe bölündüler. Bu mezheplere Milkaniyye, Nastfıriyye ve Yakubiyye denir. Bu mezheplerin üçü de Hz. İsa'yı insandan öte, Allah olarak ka­bul ederler. Mesela, Nasruriyye'ye bağlı olanlar, güneşin cama vurup parlattığı ve içine girdiği gibi Allah da İsa'nın vücu­dunda yansımıştır, derler. Cübbeli Ahmet' in, Allah Mahmud Efendi suretinde görünür, demesi gibi. Yakubiyye ise, keli­me, ete kemiğe dönüşmüş, böylece İsa Mesih Tanrı'nın ken­disi olmuştur, diye inanırlar.

Kur'an-ı Kerim' de, " . . . Meryem'in oğlu İsa Mesih, ancak bir peygamberdir. Allah'ın bakire Meryem'e ilka ettiği (yer­leştirip rahmine koyduğu) kelimedir ve Allah' tan bir ruhtur, bir nefestir. Böyle olduğuna inanın, iman edin. Ey ehli kitap ve Allah üçtür demeyin . . . " (Nisa 171 ) buyrulmaktadır.

İşte Hıristiyanlar, bu üçleme sebebiyle tevhidin dışına çı­kıyorlar. Ama Allah, yine de onlara müşrik demiyor.

93

Page 96: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

"Allah üçün üçüncüsüdür diyenler kafir olmuştur." (Maide 73)

"Allah, Meryemoğlu Mesih' tir, diyenler de kafir olmuş­lardır." (Maide 72)

Bu üç mezhep Irak, Suriye, Mısır ve Habeşistan bölgele­rinde yayılmış olup Avrupa ve Amerika' da bulunmamak­tadır. Hıristiyan mezheplerinden, merkezi İstanbul' da bu­lunan Ortodoks ismi "doğru iman" manasına gelmektedir. Merkezi Vatikan olan Katoliklik ise, İslam dünyasındaki eh­lisünnet anlayışının karşılığı denebilir.

Eskiden, Ortodoksların tamamı İstanbul patriğine bağlı iken, zamanla aralarındaki anlaşmazlıklar sebebiyle ayrılmış­lar ve Rum Ortodoks, Ermeni Ortodoks, Süryani Ortodoks kilisesi diye isimler almışlardır. Bilindiği gibi Ermeni kilise­sinin merkezi Ermenistan'ın başkenti Erivan, Süryanilerin­ki ise Mardin ilidir.

Fransızların dünyaca ünlü ansiklopedisi "Meydan Laro­us" taki açıklamaya göre;

İsa Mesih'in insani ve İlahi tarafı birbirinden ayrılmaz fa­kat ayırt edilebilir, deniyor. Baba (Rab-Allah-Tanrı) ise ya­ratılmamıştır. Görünüp görünmeyen her şeyi O yaratmıştır. Oğul (İsa) ezelde yaratılmış ve zaman süreci içinde dünya­ya getirilmiştir. İsa Mesih, insanların kefaretini ödemek için çarmıha gerilip öldürülmüştür, denmektedir.

Kur' an-ı Kerim' de ise; "Onu (İsa'yı) ne öldürdüler, ne de çarmıha gerdiler. Öl­

dürmek isteyenlere bir benzetme yapıldı, şüpheye düştü­ler . . . " (Nisa 157) deniyor.

Yahudiler, Hz. İsa'yı öldürdüklerini iddia ediyorlardı. Hı­ristiyanlar ise Hz. İsa'nın çarmıha çakılıp öldürüldüğüne, me-

94

Page 97: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

zara gömüldükten sonra da bedeniyle göğe yükseldiğine ina­nıyorlardı. Hz. Peygamber zamanında Hz. İsa'nın çarmıha gerilmediğine inanan Hıristiyanlar da vardı. Bu konuda Hı­ristiyanlar arasındaki farklı görüşlerin tamamı Kur' an' a göre kati bilgi değil, zandan ibarettir. 11 Allah onu yüceltti, yükseltti . . . " (Nisa 158) ayetini birçok Müslüman da Hıristiyanlar gibi anlamış, Hz. İsa'nın göğe çı­karıldığını, kıyamete yakın, yere ineceğini iddia etmişlerdir. Bu görüşlerin hiçbiri de Kur'an'ın ilkelerine, sünnetullaha ve ayetlerin özüne uymamaktadır.

Ku' an-ı Kerim'e göre Hz. İsa ölmüştür. Özelteyelim. 11 Allah buyurdu ki: Ey İsa, onlara, Allah'ı bırakın da beni ve annemi Allah kabul edin diye (Hıristiyanlara) sen mi söy­ledin?"

İsa şöyle dedi: Hakkım olmayan böyle bir sözü nasıl söy­lerim ya Rabbim? Eğer böyle bir şey söylemişsem senden giz­lemem mümkün değil, sen haberdar olursun. Ben senin bil­diğini bilemem. Gayıb olanı, bilinmeyenleri hakkıyla ancak sen bilebilirsin. Ey Rabbim! Ben onlara, sen bana ne emret­ti isen, onları söyledim. Benim de, sizin de Rabbiniz olan Al­lah'a kulluk edin, dedim. Aralarında bulunduğum süreçte onları gözetledim. Ne zaman ki beni vefat ettirip, öldürüp, aralarından aldın, onların neye inanıp inanmadıklarını bi­len, yalnız sen kaldın." (Maide 116-117)

Hz. İsa ne kendisinin, ne de annesi Meryem' in Allah ol­duğunu asla iddia etmemiştir.

Kur' an-ı Kerim' den açıkça görüyoruz ki İsa' ya ve Meryem' e Allah inana yakışhrılması, Hz. İsa'nın ölümünden sonradır.

Hindularda da böyle bir inanç vardır. Hindular da Kriş­na'nın çarmıha çakılarak öldürüldüğüne inanırlar.

95

Page 98: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

2010 yılında, Mekke' de, 81 yaşında vefat eden Kahire Ez­her Üniversitesi şeyhi (rektörü), bilim adamı Tantavi; Hz. İsa'nın çarmıha çakılarak öldürüldüğü iddiası, eskiden beri bilinen bir Babil efsanesidir, demişti.

GELELİM ENGİZİSYONA

Yukarıda anlatmaya çalıştığımız birçok farklı inanç biçi­mini Katolik inancı içinde toparlamanın imkanı var mıdır?

İşte böyle farklı anlamalar sebebiyle Katolik Kilisesi, Hı­ristiyanlan tek inanç (kendi anlayışları) etrafında toparlamak için bu mahkemeleri kurmuştur. Bu mahkemeler, miladi 1183'te (Hicri 578) kurulmuştur. 1807 (Hicri 1222) yılına ka­dar, tam altı yüzyıl sürmüştür.

İtalya, İspanya, Fransa başta olmak üzere, milyonlarca in­san, inancından ve görüşünden dolayı bu mahkemelerde sü­ründürülmüş, akıl almaz işkencelerle öldürülmüştür, çoğu da diri diri yakılmıştır.

Mahkeme heyetini papazlar oluşturuyor ve gizlilik esa­sına göre yargılama yapıyorlardı.

Suçlanan kimsenin savunma hakkı ve avukatı olmadığı gibi, kimin suçladığını öğrenme şansı da yoktu.

En hafif ceza, Haçlı ordularına katılıp savaşa gitmekti. İnancından dönmeyen, pişmanlık duymayanlar diri diri ya­kılıyordu. Suçlanan insan ölmüş ise mezardan cesedi çıka­rılıp yakılır ve mallarına da el konulurdu.

İlmi gelişmelere, farklı fikirlere, fenni çalışmalara düşman olan papazlar, dinden döndü diye aydınları yok ediyorlardı.

İspanya idaresi 1492'de Hıristiyanların eline geçince İs­panya' daki kıyım çok korkunç oldu. Zamanın kralı Ferdinand

96

Page 99: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇA(;LAR BOYU DİN KAVGALARI

ve karısı Elizabeth, İspanya topraklarında Yahudi ve Müs­lümanlardan tek canlı kalmaması için emir verdiler. Kaça­bilen kurtuldu, kalanlar yok edildi.

O zamanın Osmanlı idaresi, kurtarabildiği Yahudileri ken­di topraklarına nakletti. 1992 senesini, Türkiye' de yaşayan Yahudiler bu göçün 500. yılı olarak andılar.

1807 senesinde imparator Napolyon Bonapart tarafından bu zulüm mahkemeleri kaldırılmışhr. Bu mahkemelerin al­dığı canların gerçek sayısı belli değildir. İspanya' daki bir tek mahkemenin 28 bin kişiye ölüm cezası verdiği düşünülür­se işin vahameti anlaşılır.

Bazı güvenilir Batılı (Avrupalı) kaynaklarda, Meydan La­rousse, Ana Britanica gibi ansiklopedilerde ve Almanca Wör­terbuch'ta çok büyük katliam rakamları verilmektedir.

İslam dünyasında, Müslümanlarda böylesi bir duruma birebir rastlanmamaktadır. Ancak, Hz. Muhammed' in vefa­tından 28 sene sonra meydana gelen ayrılıklar, bunun sebep olduğu Cemel ve Sıffin savaşları, bu savaşlarda öldürülen on binlerce Müslüman unutulmamalıdır.

Hz. Peygamber'in torunu Hasan'ın zehirletilip şehit edilmesi, diğer torunu Hüseyin ve tüm yakınlarının Kerbe­la çölünde topluca şehit edilmeleri tipik engizisyon örnek­leridir.

Zaman zaman, Şiilerle Sünniler arasında çıkan kavgalar ve birbirlerinin camisini bombalamaya kadar giden aşırılık­lar unutulmamalıdır.

Yavuz Sultan Selim zamanındaki Şeyhülislam Ebus­sud'un fetvasıyla katledilen 40 bin Alevi Müslüman, engi­zisyona maruz kalmış insanlardır. İleride detaylı bahsedile­cektir.

97

Page 100: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

70'li yıllarda Çorum, Maraş ve diğer yerlerde provoke edi­lerek hayatları yok edilen masum Alevi kardeşlerimiz de en­gizisyon kurbanlarıdır. (İmansız, yobaz Müslüman engizis­yonudur.)

Son olarak, 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas'ın göbeğinde­ki Madımak Oteli' ne sığınan sanatçıların vahşice, yakılarak öldürülmesi de engizisyonun ta kendisidir.

33 sanatçı, yazar, 2 otel personeli ve 2 gösterici bu olay·· larda can vermiştir. Bu vahşeti yapanların Allahuekber diye bağırıp nara atmaları ile Emevi kralı Muaviye'nin mız­rakların ucuna Kur' an-ı Kerim sayfaları takarak Hz. Peygam­ber tarafından "Yaşayan Kur' an" diye tarif edilen Hz. İma­mı Ali'ye saldırması engizisyon mantığının nerelere vardı­ğını göstermez mi?

Bugün fırsatını bulsa öteki mezhepten, partiden, tarikat­tan diye birbirinin canına kastedecek kimseler yok mu?

TARİHİN ACI KADERİ-HAÇLI SAVAŞLARI

Francis ve Dominic tarikatlarıyla iş bitmedi. Dinin özünden sapma, mala mülke tapınır duruma gel­

me olayları birçok dindarı kiliseye isyan ettirir oldu. İslam tarihindeki "ihvanüssefa" ve "karmati" hareketlerinin ben­zerleri, Hıristiyanlar arasında da görülmeye başlandı.

XII. yüzyılda, Hz. İsa'nın gayet sade ve yoksul hayat tar­zının unutulup "maddeperest" dindarları gören Waldus, va­rını yoğunu yoksullara dağıtarak bu yaşam tarzını benim­seyenleri toplayıp yeni bir tarikat kurdu.

Papanın onayını alan Waldus, din adamlarının, papala­rın servet düşkünlüğünü şiddetle eleştirmeye başladı.

98

Page 101: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

1184 yılında toplanan Papalık Meclisi, Waldus'u lanetledi. Bu­nun üzerine Waldusçular, "İyi insan karakterine sahip olan her­kesin Kitabı Mukaddes'i okuma hakkı vardır. Bunun için ara­a rahiplere gerek yoktur." diye bir deklarasyon yayınladılar.

Papa III. İrınocent, protestocu bu tarikatları Hz. İsa' ya iha­net etmekle suçladı.

Engizisyon mahkemelerini kuran Papa IX. Gregorius, böy­le kimselerin öldürülmesi gerektiğini, mallarına el konulma­sı icap ettiğini ilan etti.

Papalık, gittikçe düşen imajım yeniden kazanmak için 1095

yılında il. Urban tarafından Haçlı Seferi ilan etti. Papa il. Ur­ban dini kullanıyor ve "Müslümanların elinde-olduğunu id­dia ettiği Kutsal Lahid'in kurtarılması gerekir." diyordu.

Papa il. Urban'ın kutsal savaş çağrısı üzerine yeri yurdu olmayan, hayattan umudunu kesmiş yüz binlerce biçare in­san Haçlı Seferleri' ne kahldı. Adamların düşüncesi, "Ölmek, sürünmekten iyidir." fikriydi.

Küçük prensler ve toprak ağaları, daha büyüğüne göz­lerini diktikleri için, yoksul yüz binleri ölüme sürüyorlar­dı. Bugün ölüme koşarak giden silahlı PKK'lilerin parası, işi, aşı, eğitimi, öğretimi olsa, geleceğe umutla baksa ölüme giderler miydi?

İlk Haçlı Seferi (1096-1099) yılları arasında, üç yıl sürdü. Eşeğinin sırtında Avrupa'yı karış karış dolaşıp asker topla­yan "Peter Münzevi" adında bir papaz, öncülük ediyordu. Koyun can derdinde, kasap et derdindeydi. Ağalar, prens­ler toprak peşinde; yoksul yüz binler karınlarını doyurma peşindeydi. Sel gibi, Anadolu'ya doğru yol aldılar.

Birçoğu sefillikten, açlık ve hastalıktan yollarda öldü. Ka­lanları da İznik yakınlarında Selçuklu ordusu yok etti. Sel-

99

Page 102: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

çuklu sultanı 1. Kılıçarslan zamanındaki bu seferde 600 bin Hıristiyan telef olmuştur.

il . Haçlı Seferi ( 1147-1 149) yıllarında meydana geldi . Urfa, Haçlılar 'ın elinden alınıp Müslümanlar' a geçince il. Haçlı Seferi' ne karar verildi. 225 bin kişiden oluşan Haç­lı ordusu yollara döküldü. Komutanları VII . Louis ve Al­man imparatoru 111 . Konrat idi . Konya ovasına kadar ge­len ilk birlik olan Alman askerleri, Sultan 1 . Mesud tara­fından imha edildi . Bu ilk birlikte 75 bin Haçlı askeri bu­lunuyordu.

Louis'in 150 bin kişilik ordusu Toros Dağları eteklerinde imha edildi. Hayatta kalanlar Antakya'ya sığındılar.

ili. Haçlı Seferi 1189-1192 yıllarında oldu. Ünlü İslam komutanı Selahattin Eyyubi, Şii oldukları ge­

rekçesiyle Müslüman Fatımi Devleti'ni yıkıp Eyyubi Devle­ti'ni kurdu. 1097 senesinden beri Haçlılar 'ın elinde olan Ku­düs'ü geri almak istiyordu. 1187' deki Hattin Savaşı'ndan son­ra Kudüs'ü Eyyubiler geri aldı.

Hıristiyanlann (Haçlılar) elinde olan yerler günbegün kay­bedilince Papalık yeniden harekete geçti. Bu sefer ordunun başında Alman, Fransız ve İngiliz kralları vardı.

Papa III. Clemens, halkı kutsal savaşa teşvik ediyordu. Alman kralı Friedrich Barbarossa, Fransız kralı Philippe

ve İngiliz kralı "Arslan Yürekli" unvanlı Richard orduyu ku­manda ediyorlardı.

Selçuklu sultanı il. Kılıçarslan, Anadolu'ya girmemeleri hususunda elçilerle haber gönderdi, ama kabul etmediler. Bir kısmı Selçuklular tarafından imha edilen Haçlılardan çoğu da yollarda can verdi. Kalanlar, Kudüs yakınına kadar var­salar da geri alamadılar.

100

Page 103: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

iV. Haçlı Seferi 1204'te oldu. Gemilerle Bizans'ın başken­ti İstanbul' a gelip şehri yağmaladılar. Kendi dindaşları olan Bizans'ın Hıristiyan halkına çok eziyet ettiler. Bizans hü­kümdarı İznik' e taşınmak zorunda kaldı. Bu sefer de, Ve­nedikli ve Cenevizli Haçlılar, umduğunun ötesinde mala mülke kavuştu. Şunu belirtmek gerekir ki, iV. Haçlı Sefe­ri'nde Müslümanlardan çok, Ortodoks Hıristiyan Bizan­slılar zarar gördü.

V. Haçlı Seferi (1217-1221 ) VI. Haçlı Seferi (1228-1229) VII. Haçlı Seferi (1248-1254) VIII. Haçlı Seferi ise (1268-1270) Toplam 175 senede 8 defa tertip edilen bu savaşlarda mil­

yonlarca insan heba oldu, gitti. Hz. İsa'nın ve Hz. Muhammed'in yolunda olduğunu

söyleyen topluluklar, tarihin en acı olaylarını yaşadılar ve yaşattılar.

Bu zaman zarfında İslam ve Hıristiyan kültürleri, Doğu ve Batı medeniyetleri birbirini yakından tanıma fır­satı da buldu.

Haçlı Seferleri esnasında Yahudiler de çok acı çekti. "Musa, İsa ve Muhammed' in ümmetiyiz." diyen toplum­

lar, dinin ve bu üç mübarek peygamberin şefkat ve merha­meti yerine, birbirlerine karşı kin ve nefret beslemeyi din ha­line getirdikleri için hala aa dinmiyor, hala kan revan bir dün­yada yaşamak zorunda kalıyoruz.

George W. Bush, Afganistan'ı işgal için ABD ve NATO as­kerini yollarken "Bu bir Haçlı seferidir." dememiş miydi?

Müslümanlar ve Haçlılar, "Hz. İsa'nın ve Hz. Muham­med'in ümmetiyim, o yolun yolcusuyum." diyenlere bakar

101

Page 104: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

mısınız? Tarihe düşen şu kara sayfalarda, iki taraftan da ne kadar insan kanı dökülmüş?

1364'te Sırpsmdığı Savaşı, 1389'da 1. Kosova Savaşı, 1396'da Niğbolu Savaşı, 1444'te Yama Savaşı, 1448'de il. Ko­sova Savaşı, 1453'te İstanbul'un Fethi, 1535'te Preveze De­niz Savaşı, 1571'de Kıbrıs Savaşı, 1683'te Viyana Kuşatma­sı, 1911 ' de Trablusgarp Savaşı, 1912' de Balkan Savaşı, 1915'te Çanakkale Savaşı, 1922'de İstiklal Harbi, 1974'te Kıb­rıs Savaşı (Kıbrıs Barış Harekah); hepsi de Müslüman-Hıris­tiyan kavgasıdır.

Yazık, yazık. Bu savaşlar, kutsallık adına yapıldı. Milyonlarca insan din

yerine, kin kurbanı oldu. Varlığın sahibi; Müslümanların da, Hıristiyanların da Rab­

bi olan yüce Allah, halbuki barışı, kardeşliği, dostluğu, pay­laşımı emrediyordu. Allah'ın ayetlerini hiçe sayıp kendi ku­runhılarıyla cennet hayali kuranlara sesleniyor.

"Ayetlerimizi yalanlayanlar ve kibirlerine yediremeyen­ler var ya . . . Onlara Allah'ın rahmet kapıları açılmaz ve deve iğne deliğinden geçmeden cennete giremezler. İşte, suçlula­rı biz, böyle cezalandırırız." (Araf 40)

"Hz. İsa öğrencilerine şöyle dedi: Devenin iğne deliğin­den geçmesi, zenginin cennete girmesinden kolaydır." (Matta 1 9 / 23)

"Ne mutlu size ey fakirler! Allah'm rahmeti ve cenneti si­zindir. Ne mutlu size şimdi aç olanlar, ahrette tok olacaksı­nız. Ne mutlu size şimdi ağlayanlar, ahrette güleceksiniz. Vah sizin halinize ey zenginler, çünkü tesellinizi almışsınız. Vah halinize şimdi tok olanlar. Çünkü yas hıhıp ağlayacak olanlar sizlersiniz." (Luka 6 / 20)

102

Page 105: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLAR BOYU DİN KAVGALARI

Hz. İsa da, Hz. Muhammed de dünyanın geçiciliğine al­danmadılar, aldanmamayı öğütlediler. Ellerinde her türlü im­kan var iken, onlar ebediyet yurdunu ve sonsuzluğun mut­luluğunu seçtiler. Onun bunun hakkına girenleri kamu malı, kul hakkı dinlemeden toplayıp yığanları ikaz ettiler.

Hz. İsa şöyle dedi: "Kılıaru kınına koy. Kılıç tutanların hepsi, kılıçla helak ola­

caktır." (Matta 5 / 38)

Hz. İsa şöyle buyurmuştu: "Kendinize, yeryüzünde hazine biriktirmeyin, gökte,

yani ahrette lazım olacak hazineler biriktirin." (Matta 6 / 19)

Yani, Hz. İsa, "Ahiret senin için daha hayırlıdır." (Duha 4) ayetini söylüyordu adeta.

Geçici dünya sevgisine alet olmayın, sonsuz ahiret haya­tınızı ihmal etmeyin, asıl yatırımı ölümden sonrası için ya­pın, demek istiyordu.

Hz. İsa'yı hiç görmemiş olan Paulus, tek tann inananı tüm insanlığın önüne koyuyordu. Hz. İsa' dan sonra, ulaşabildi­ği tevhid dini bilgilerinin yalnızca Yahudileri değil, tüm in­sanları kapsadığını anlatıyordu.

Paulus'un Romalılar'a mektubunda söyledikleri, Hz. İsa'nın yahut İncil'in değil, Paulus'un şahsi görüşleridir. Me­sela Paulus şöyle diyor:

"Herkes, üzerindeki hükümete itaat etsin. Allah tarafın­dan olmayan hükümet yoktur. Hükümete karşı gelen, Allah' a karşı gelmiş olur." (Romalılara mektubu. 1 0 / 12)

Kur' an-ı Kerim' de de : "Ey iman edenler, Allah' a, peygambere ve sizden olan

'ülülernre' emir sahiplerine itaat edin." (Nisa 59) ayetinin ay­nısını sanki tekrar ediyor.

103

Page 106: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Ancak, şunu iyi anlamak gerekir. Milinin insan, kendi ona­yını almış şura ile, seçim ile idareye gelmiş yöneticiye itaat etmekle yükümlüdür. Despotlara, padişahlara, krallara, halifelere itaatle yükümlü değildir.

Oy vererek seçtiği yöneticiye itaat etmek şarttır ama. Yö­netici vazifesini yerine getirmez yahut kötüye kullanırsa ala­şağı etme hakkına da sahiptir.

Paulus'un seçimle gelmiş idareciyi mi, yoksa kralı mı kas­tettiği net olarak anlaşılmıyor.

Emevilerin uydurduğu, yöneticiye mutlak itaati emreden hadislerin hiçbiri de Hz. Peygamber' in sözleri değildir.

Yönetici, Allah' a ve Peygamber' e itaat ederse, adaletli olur­sa, milletin malını adamlanna yağma ettirmezse, tiranlaşmaz­sa o zaman itaat edilir.

Emevi, Abbasi ve Osmanlı sultanları (halifeleri) babadan oğla devrederek gelmişlerdir, hiçbirine ne biat edilmiş, ne de seçimle gelmişlerdir. Hepsi birer tipik kraldır. Buna rağmen, Nisa 59. ayetteki "fılülemr" olarak kendilerini insanlara ka­bul ettirmişler, hatta "Sul tan, yeryüzünde Allah'ın gölgesi­dir." şirk sözünü uydurtup ardına gizlenmişlerdir.

ST. AUGUSTİNUS

Cermen akırılanndan önce, yani Orta Çağ Avrupa' sının beş yüzyıllık talihsiz karanlık döneminden önce yaşamış olan Agustinus, Hıristiyan aleminin büyük fikir adamlanndandır.

O dönem Hıristiyanlarının kilise babalarından olan St. Agustinus, Hz. İsa' dan sonra 354-430 yıllarında yaşamıştır. Babası pagan (putperest), annesi Hıristiyan müınine idi. Agus­tinus da Hıristiyan kültürüyle yetişti. 16-17 yaşlarında hita-

104

Page 107: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

bet sanabnı öğrenmek için Kartaca'ya gönderilince pagan Kar­tacahlann etkisinde kaldı. Cicero ve Stoaalann eserlerini oku­du, felsefeyi ve Hıristiyanlığı paganizme göre sönük bulma­ya başladı. Bir ara, dünyanın tanrıdan küçük, şeytanla ortak başka bir tanrı tarafından idare edildiğine inanan Manişeiz­me yöneldi. Roma' ya dönünce Manesçiliği de terk edip Yeni Eflatunculuk denen akıma kapıldı. Görüldüğü üzere, sürek­li arayış içinde olduğu, hiçbirine de ısınamadığı anlaşılıyor. St. Ambrossius'un etkisiyle, 30 yaşlarında iken (386'da) Hı­ristiyanlıkta karar kıldı. Hıristiyanlıktan sapmaları önlemek için eserler yazdı, konuşmalar yaptı, halkı aydınlatmaya ça­lıştı. 430 yılında, ölümünden sonra "Aziz" ilan edildi. St. Agus­tinus'un görüşlerinde, tanrı devleti anlayışı ağır basmakta­dır. Çünkü Agustinus, evrenin Allah tarafından altı günde ya­ratıldığına inanır. Bu inancını da Kitabı Mukaddes' e dayanır.

Kur' an-ı Kerim' de de "Göklerin ve yerlerin altı günde ya­ratıldığı" anlatılmaktadır. (Hadid 4 / Kaf 38 / Furkan 59 / Yu­nus 3 / Araf 54)

St. Agustinus, Allah önce evreni, sonra Adem ve Havva'yı yarattı. Cennette yasak edilen meyveyi (zevk ağacı, diyor) yemeselerdi, şehvet duygusu olmadan cinsel ilişki kurabi­leceklerini söyler. Adem ve Havva yasağa uymayınca lanet­lendiler, işledikleri günah kalıtımsaldır; çocuklarına, tüm in­sanlara geçmiştir, diye inanmaktadır.

Kur' an-ı Kerim' de ise lanetlendiklerine dair en küçük bir işaret yoktur. "Hiç kimse başkasının günah yükünü çekmez." (İsra 15)

Sadece, "Yasak meyveyi yiyince ayıp yerlerinin açıldığı, oralarını yaprakla kapattıkları ve Adem' in Rabbine asi (is­yan) ettiği" anlatılmaktadır. (Taha 121 )

105

Page 108: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Hıristiyanlar da bu yüzden her doğan günahıyla doğar, kutsal suda yıkanıp vaftiz edilirse temizlenir. İslam' da, her bebek masumdur.

Kur' an' a göre ise "Kimse, kimsenin günahından so­rumlu tutulmaz, her doğan günahsız olarak doğar." (İsra 15)

St. Agustinus, adaletle yönetilen yer, iyi insanların yeri­dir. Adaletin olmadığı yerde yöneticiler büyük haydutlar olur­lar. Haydut çeteleri, mafya grupları da birer küçük krallık­tan ibarettir, diye tarif etmektedir.

İBNİ RÜŞD

Adı Muhammed bin Ahmed' dir. Dedesi Muhammed İbni Rüşd'e nispetle İbni Rüşd diye

tanınmıştır. Avrupa' da Averroes olarak bilinmektedir. Baba­sı Kordoba (Kurtuba) kadısı idi.

1120 yılında, Endülüs (İspanya) bölgesinin Kurtuba şeh­rinde dünyaya geldi. 1198'de 78 yaşında iken, Fas'ın Mara­keş şehrinde vefat etti.

Aristo ve Eflatun' un akılcı felsefelerini inceledi. Gazali'nin ağır eleştirilerine makul yanıtlar vererek karşı çıktı. İbni Rüşd'ün "Tehafet'fıt Tehaffıt" adlı eseri Gazali'nin görüş ve eleştirilerine cevap niteliğindedir.

Endülüs' ün Müslüman hükümdarları, Ebu Yakup el Yu­suf ve bunun ölümü üzerine yerine geçen oğlu El Mansur' un ilgisini, iltifatını ve yardımını gördü.

Zamanın ulema sınıfının sığ ve nakilci anlayışı, akla ve felsefeye düşman tavırları yüzünden Kadıların Başı görevin­den alınıp hapse atılan İbni Rüşd, hükümdarın affetmesine rağmen hayat küstü.

106

Page 109: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLAR BOYU DİN KAVGALARI

Bah alemi onu, zamanının Voltaire'i (Öl. 1778) olarak gör­düğü halde, İslam alemi hala İbni Rüşd'ü anlama şansı ya­kalayamamıştır.

İbni Rüşd'ün vahyi ve aklı esas alan düşünceleri, eserle­ri Avrupa'run tüm dillerine çevrildiği halde İslam dünyasın­da sapık bir kişi olarak tanıtılmıştır.

İbni Rüşd, zamanının en ileri hp adamıdır. "Külliyah Fit­tıp" adlı on alh eseri, hp külliyatı adıyla bir araya getirilmiş­tir. Gözün retina tabakası üzerinde yaptığı bilimsel çalışma­sı, insanlığın ufkunu açmıştır.

Galen, İbni Sina (Avicenna) gibi zatların eserlerine çeşit­li şerhler yazmıştır. Çeşitli tedavi yolları, zehirlenmelere kar­şı yapılacak işlemler, ateşli hastalıklara karşı alınacak önlem­ler konusundaki eserleri, Avrupa tıp fakültelerinin kaynak eserleri olmuşlardır.

Astronomi, matematik ve coğrafya konularındaki çalış­maları, sonrakilere ilham kaynağı olmuştur. 1492' de Ame­rika kıtasını keşfeden ünlü İspanyol kaşifi Kristof Kolomb (Öl. 1506) bile, İbni Rüşd'e hayranlık duyanlardandır.

Kristof Kolomb, yazdığı bir mektupta Amerika kıtasının var­lığını, İbni Rüşd' den (eserlerinden) öğrendiğini yazmışhr.

Fransız Erns Renan (Öl. 1892) İbni Rüşd'ün hayatını yaz­mış ve 1856 yılında yayınlamıştır.

İbni Rüşd' e göre, Aristo materyalist görüşlüdür. Buna rağ­men, Aristo'nun tesirinde kalmakla eleştirilmiştir.

İbni Rüşd'ü anlayan Avrupa'run geldiği nokta ile, anlama­yanların hali, neyin ne, kimin kim olduğu zaten görünüyor.

Tarih 28 Kasım 2012. Halk televizyonunda, Saadet Par­tisi başkanı Mustafa Kamalak konuşuyor. Milli görüşçüler bayağı değişmişler, diye düşündüm.

107

Page 110: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Sayın Kamalak; Alevi, Sünni, Caferi; hepsi Müslüman, di­yor. Bu görüş bile, ralunetli Erbakan'ın "Bizim partiye oy ver­meyen ama namaz kılanların namazı, patates çuvalı gibi ya­hp kalktıkları için, patates namazı," demesini hahrladım. Na­mazın geçerli olması için, milli görüşçü olma şarhnı öne sü­rüyordu.

Sayın Kamalak, hala o etkiden kurtulamamışa benziyor ve şöyle diyor: "Suriye' de ölenler Alevisiyle, Sünnisiyle, Şii­siyle, hepsi Müslüman. Aralarında mezhep farkı, görüş far­kı olabilir. Mezhep farkı, din farkından önemli mi?" diyor.

Sayın Kamalak, dünyayı kan gölüne çeviren katillerin ve o silahlan üretip pazarlayanların Hıristiyan yahut Yahudi ol­duğunu ima ediyor.

Hz. Muhammed gibi Hz. İsa da, Hz. Musa da Allah'ın rah­met elçileri idi. Onların hiçbiri de savaşı, kan dökmeyi, adam öldürmeyi, yakıp yıkmayı önermedi.

Sayın Kamalak'tan iman ehli ve profesör vasfı taşıyan bir kimse olarak şöyle demesini beklerdim: "Savaş sebebiyle, bı­rakın din-mezhep farkı olan insanların zarar görmesini; ye­şil otların, dağdaki hayvanların bile öldürülmesine Allah mü­saade etmez."

Her canlının canı onurlu ve değerlidir. Dini, mezhebi, meş­rebi ne olursa olsun zalimlere karşı hepimiz birlik olmalıyız, demeliydi. Yine de var olsun, güzel şeyler söyledi.

ST. THOMAS

Aguinumlu St. Thomas, 1 225-1274 yıllarında yaşadı. Kültürlü yetiştirildi. Auginum kontunun oğluydu. "Univer­sal Doctor" diye anılırdı. Saygın bir kişiliğe sahipti.

108

Page 111: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

il. Friedrich'in kurduğu Napoli Üniversitesi'nde (İtalya) eğitim aldı. 9-10 yaşında iken yoksul yaşamayı ilke edinen bir tarikata katıldı.

Köln' de (Almanya) Albertus Magnus adında Aristocu bir filozofun öğrencisi oldu. Henüz 25 yaşında iken rahip, 1257

yılında 32 yaşında iken teoloji doktoru unvanını aldı. St. Thomas, birçok zengin çocuğunun eğilimi olan, yok­

sulluk sevme görüntüsünü ne kadar sürdürdü, bilemiyoruz. Hiçbir yerde üç yıldan fazla tutunamıyordu. Heyecanlı ve bağnaz bir yapısı vardı. 49 yaşında öldü. Ölümünden yarım asır sonra "Aziz" ilan edildi.

St. Thomas'ın felsefesi, Roma Katolik Kilisesi'nin resmi felsefesi oldu. 20. yüzyıl başlarında bile Papalık düşüncesi­ne göre, "Thomas'ın düşünceleri üzerinde tartışmak, güna­ha girmek" olarak görülüyordu.

Müslümanlar da bugün hala görünen, adının başında veya sonunda hazret geçenleri kutsallaştırıp tartışılmaz insanlar olarak görmeleri hastalığı buralara dayanıyor işte.

St. Thomas'ın inançları da dikkat çekicidir. Aristo felsefesini benimsemiş olsa da, farklı yanı Aristo

gibi 47 veya 55 tanrıya değil; bir tek tanrıya inanıyor olma­sıdır. Ancak Thomas da Aristo gibi; Tanrı, evreni yarattı, ilk hareketi verdi, kenara çekildi, fikrini savunur. Bunun Kur'an'a uymadığını, Allah'ın her an yaratan ve öldüren, ha­reketi devam eden, eylemine ara vermeyen yüce varlık ol­duğunu daha evvel izaha çalışmıştık.

Thomas' a göre; "İnsanlarda ruh, bedene bağlanmıştır. An­cak bu ruh, üreme organlarıyla aktarılmaz; her bedende Tan­rı tarafından yeniden yaratılır. Bu düşüncesi, Adem'in gü­nahının Ademoğullarına kalıtsal olarak geçtiğini kabul

109

Page 112: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

eden görüşleriyle tutarsızdır." (Siyasal Düşünceler Tarihi s.257- Alaaddin Şenel)

İnsan dahil tüın varlıkların sonu, Allah' tır. Allah' a kavuşmak için uğraşanlar mutlu olınlar. Ebedi mutluluk, Allah'm rahme­ti (aarnası) ile mümkündür. Kın'an'm anlabrnı da böyledir.

St. Thomas'm hukuka bakışı da şöyledir: * Ebedi yasa * Doğal yasa * Kutsal yasa * İnsan yasası Kur' an' a göre ise hayatın, dinin, hukukun temeli şunlardır: * Vahy * Akıl * Bilim * Maruf (Herkes için ortak iyi olan) * Sünnetullah (Tabiat kanunları) Thomas, erkeği kadından üstün tutan bir görüşe sahip­

tir. Zira erkeğin kadından akıllı olduğu iddiasındadır. Kur' an' a göre ise eğitimi, öğrenimi, kabiliyeti, kapasitesi ve

liyakati olduktan sonra erkek ve kadın her hususta eşittir. Thomas, en iyi yönetim biçiminin monarşi olduğu görü­

şünü savunur. Kur' an' a göre, kolektif akıl ve istişare esas ol­malıdır. Thomas'ın bu görüşü, "Prenslik Yönetimi Üzerine" adlı eserinde şöyle açıklanmaktadır:

"Kainattaki tertip-düzen, bir tek tanrı olduğu içindir. O halde her yönetimin başı tek (monarşi) olmalıdır ki düzen bozulmasın."

Allah mutlak adildir, zulüm yapmaz. Halbuki monarşi­de, sistem zamanla tiranlığa dönüşmektedir. Thomas, her­halde kötü örnekleri görmemiş olmalı.

110

Page 113: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

GAZALİ

Batı' da "Algazel" diye bilinir. İran'ın Tus şehrine bağlı Gazal kasabasında doğduğu için

kasabasının ismiyle, Gazali ve Gazzali diye tanınmıştır. Gazali, İslam dünyasında görüşleri olumlu ya da olum­

suz ses getirmiş bir kimsedir. 1058-1111 yılları arasında ya­şamıştır. 53 yaşında vefat etmiştir.

Gazali'nin görüşleriyle Maverdi'ninki örtüştüğü için Maverdi'ye bu kitabımızda ekstra yer vermedik. Her ikisi de Emevi ve Abbasi etkisindedir. Gazali, Selçuklu dönemine damgasını vurmuş bir şahsiyettir.

Abbasiler denilince Araplar, Büveyhi denince İranlılar, Sel­çuklu denilince Türkler akla gelir. Tabi ki bunların evvelden sona doğru, birbirini etkilemesi doğaldır.

Selçukluların büyük hükümdarı Tuğrul Bey, muhteşem bir törenle Bağdat' a girip Abbasi halifesi Elkfüm bin Kadir ile görüşmüş, elini öperek hilat giymiş ve Sünni İslam dün­yasının himayecisi ilan edilmiştir.

Tuğrul Bey, bilahere, halifenin kızıyla evlenmiş, Elkaim de oğlunu Sultan Melikşah'ın (Öl. 1092) kızıyla evlendirmiştir.

Neyse, Gazali'ye dönelim. Gazali, Abbasi hükümdarlarının sipariş üzerine yazdık­

ları kitapların adeta sekreterliğini yapmıştır. Maverdi gibi, kendi sahasında kalmayıp hem felsefi kitaplar yazmış, hem de filozoflara demediğini bırakmamıştır. Halifenin adına yaz­dığı "Kitab-ül Muztahzir" de, o günün bilinen tüm dini grup­larına saldırdığını görüyoruz.

"Tehafutul Felasife" kitabında ise, Batınileri ve filozofla­rı yerin dibine batırmaktadır.

1 1 1

Page 114: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Gazali, çoğulcu düşünceye ve kolektif akla değil, tek fi­kir etrafında birleşme ve nakle önem vermektedir. Fıkıh eko­lü olarak Şafiliği, itikadı konularda ise Eşarileri esas alıp yeni içtihatlara kapıyı kapatmışhr. Gazali, bu tekdüze anlayışı ile İslam'ın beline ağır bir darbe indirmiştir. .

Gazali, zamanımızın Cübbeli Hocası gibi, önüne geleni küfürle itham etmiştir. Bunların başında da akılcılığın öncü­sü Mütezile, Batıniler ve Hariciler gelmektedir.

Maverdi de, Gazali de sultanların yeryüzünde Allah'ın gölgesi olduğunu savunurlar.

Melikşah'ın oğlu, Selçuklu sultanı Muhammed Ta­par'a (Öl. 1118) yazdığı bir yazıda "Ey Alemin Sultanı" ifa­desini kullanır. Halbuki Kur' an, bu tabiri yalnız Allah için kullanır.

Devlet başkanında aranan şartlar arasında, Kureyş'ten olma şartını da sayar.

Gazali "El Munkızu Mineddelal" adlı kitabında, kendi­sinin nasıl bir şüphe ve bunalım yaşadığını anlatır. Makam ve şöhret düşkünlüğüne kapılıp idarecileri memnun eden ki­taplar yazdığını ve bundan vicdan azabı çektiğini anlatır.

Gazali'nin vicdan azabı ölümüne sebep olmuştur. Zamanın tabiplerinin, içindeki sıkıntıyı atmadan tedavi­

sinin imkansız olduğunu söylediklerini Gazali kendi kitabın­da yazmaktadır.

Gazali, bir yandan, Şiilerin imamlarına atfettikleri vasıf­ları eleştirir, öte yandan da Şiilerin dediğinden beter şeyle­ri Abbasi halifelerine mal ederek onları pohpohlar.

Gazali'yi asıl bunalıma düşüren dönem, tasavvufa bulaş­tığı zamandan sonradır. Daha evvel, kendi yazdığı görüşle­ri, benzerlerini başkaları yazınca, şiddetle eleştirir.

1 12

Page 115: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLAR BOYU DİN KAVGALARI

Gazali'nin en güzel yanı, hatalarını içtenlikle eleştirme­si ve yanlışlarının farkına varmış olmasıdır. En yanlış tara­fı da; Allah'ın sıfatları ile halifenin sıfatlarını eşit hale getir­mesidir. Allah affetsin.

Gazali'nin hatalı görüşleri Selçuklu ve Osmanlı'ya yayıl­dı. Siyaset dinciliğinin öncüsü desek, galiba yanılmayız.

Selçuklu veziri Nizamülmülk (Öl. 1092), Gazali'yi şimdi­ki deyimle, rektörlüğe tayin etti. Gazali, öğrencilerine akıl­alığı değil nakilciliği (eskilerin görüşlerini tekrar etmeyi), dini ilimler ve fenni ilimler olmak üzere bilimi ayırmayı öğret­ti. Felsefeyi ise, tamamen düşman ilan etti. Gazali bu tavrıy­la İslam'a büyük kötülük etmiş oldu.

Buna birkaç örnek verelim. Mesela; İbni Cemaa (Öl. 1333), istikrar olsun diye gasp

yapmayı, silahlı darbe yapmayı, zorla iktidarda kalmayı onay­layan görüşlerinin altında Gazali düşüncesi yer alır. İbni Ce­maa, işi o kadar ileri götürüp zırvalamıştır ki "Sultanın 40 yıl zulümle idaresi bile tebaasını bir yıl terk etmesinden iyi­dir." demiştir.

Siyaset dincilerinin can simidi gibi sarılıp, toplumu din adını kullanarak süründürmelerinin ucu buralara varır.

İbni Teyrniyye'nin (ÖL 1328) görüşleri ise kendisinden son­ra etkili olmuştur. Şeriata dayalı devlet düzenine vurgu ya­pan İbni Teymiyye, "Zalim bir idareciyle geçen kırk yıl, sul­tansız geçen bir geceden hayırlıdır." demektedir. Şeriat de­diği böyledir.

Bu akıl dışı anlayış zihinlere kazındığı için, bir haneda­nın idaresinde milyonlarca insan asırlar boyu yaşamak zil­letinde kalmışlardır.

İbni Teymiyye mantığı ve din anlayışına bakınız.

113

Page 116: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

"Namazı terk eden kimse, Müslümanların ortak karan ile kafir olur. Namazı terk eden kişi ise, kılıncaya kadar dayak­la ve hapisle cezalandırılır. Tevbe edip namaza başlamazsa öldürülür."

Bu sadist zihniyeti, bugün Taliban gibi gruplar uygula­maktadırlar. Halbuki Kur' an-ı Kerim' de "Dinde zorlama yok­tur." (Bakara 256) buyrulmaktadır.

Bugün Suudi Arabistan gibi krallıkla idare edilen bir ül­kenin sözde uleması, demokrasiyi kafirlik sayarken başla­rındaki diktatörlüğe çıt çıkarmıyorlar.

İslam hukuku statik, donmuş, her şeyi belirlemiş değil­dir. Hayatın kendisi statik değil ki hukuk statik olsun. Ama bin yıl öncesinde dondurulmuş kafalar, 21 . yüzyılın prob­lemlerini 8. yüzyıl fıkıh ve hukuk anlayışı ile çözmeye ça­lışıyorlar.

İbni Teymiyye'nin takdire şayan görüşlerini diğer kitap­larımızda anlattığımız için, tekrarlamayı gereksiz buluyorum. Önemine binaen, İbni Teymiyye'nin takdir edilecek şu tes­pitini burada zikretmek istiyorum. Özetle şöyle diyor:

"Allah, kafir devleti adaletli olursa yaşabr. Müslüman dev­leti ise zulüm yaparsa yaşatmaz."

İşte Müslüman ülkelerin perişan hali; adı Müslüman, ic­raatı zulüm olunca başları beladan kurtulmuyor.

ÇAGLARA DAMGA VURANLAR

İbni Teymiyye' den (Öl. 1328) olumlu veya olumsuz bah­settik. Şimdi de, çağlara damga vuranların tespitlerine bir göz atalım. Dine, hayata, topluma, evrene ve yönetime bakışla­rını irdelemeye çalışalım.

1 14

Page 117: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

(i) İBNİ KAYYIM ELCEVZİYE

Şam' da yetişmiş alimlerdendir. İbni Kayyım (Öl. 1350) İbni Teymiyye' nin öğrencilerindendir.

Hanbeli mezhebi ve fıkıh ekolünün en ileri bilginlerinden­dir. Filozoflarla, Yahudi ve Hıristiyan din bilginleri ile tar­hşma ve müzakereleri meşhurdur. Çok zeki bir insandır. Çe­şitli bilgilerin ve görüşlerin sentezini çok iyi yapardı.

Ehlisünnet itikadı diye, tasavvuf ve tarikatçıların vahye, akla ve bilime ters hurafelerini eleştirdiği için ağır hakaret­lere ve saldırılara uğradı. Klasik anlayışın dışında geliştir­diği görüşleri ve yorumları, ilmi ve feraseti kıtların saldır­masına sebep oldu. Mesela, üstadı İbni Teymiyye'nin "Cen­net nimetleri sonsuzdur, ama cehennem azabı sonsuz değil­dir." görüşünü benimsediği için çok eleştirilmiştir.

İbni Kayyım el Cevziyye'ye göre, "Kabirleri ziyaret edip mezardan yatan ölülerden yardım isteyen, küfre düşer." de­mesini bile cahil dinciler, saldırı sebebi saydılar.

Hz. Peygamber "Mezarları ziyaret edin, ölümü hahrlatır." (Müslim) buyurmuştur. Mezardaki çürümüş kemiklerden bir şey beklenmez. Sadece ölümü hatırlayıp kendinize çeki düzen ver­meye, öleceğimizi düşünüp iyi işler yapmaya vesile olabilir.

Yüce Allah "Ne isteyeceksek kendisinden istememizi," (Fatiha 4) emreder.

Yine Kur'an'ın beyanına göre, "Ölüler, dirileri duymaz­lar." (Nemi 80) "Ölülere sesinizi işittiremezsiniz." (Rum 52-

53) "Sesinizi duymayan, toza toprağa karışmış cesetlerden, ölülerden yardım beklemeyin." (Fatır 14-22) gibi daha bir­çok ayete göre, İbni Kayyım fetva verdiği halde küfre düşen­ler, onu küfre düşmekle itham etmişlerdir.

115

Page 118: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

İbni Kayyım el Cevziyye "Adalet ne ile sağlanıyor ise Al­lah' ın rızası ve muradı odur, oradadır." demektedir.

Tüm varlıkların oluşumu Allah'ın yaratma işleminin için­dedir. Yani, yüce Allah, tabiata koyduğu kanunlar (sünne­tullah) ve insan, yaratma eyleminin içindedir, demektedir.

Asıl gaye, adaleti sağlamaktır. Hukuk sistemi, bunun ara­cıdır. Hukuk (kanun) yapanlar, ilk ve son hedefe adaleti koy­malıdır.

İbni Kayyım'ın diğerlerini aratmayan görüşlerine yer ver­miyorum. Gazali, Maverdi, İbni Cemaa gibi zevatın görüş­leri ve yorumları bugünün Müslüman toplumlarında İslam adına insanın kanını donduran görüntülerin oluşmasına se­bep olmuştur.

Bu zevat, asırlar evvel bunları yazmış gitmişler. Tamam da, 21 . yüzyılda Müslümanların önüne dini eser diye bun­ların konulmasının ne alemi vardır?

Müslüman denince insanlığın hafızasında canlanan gö­rüntüyü sorgulamak gerekmez mi? Afganistan' da, İran' da, Arabistan' da yaşananları tüm dünya izliyor.

Maverdi'nin Abbasiler için sipariş üzerine yazdığı " Ah­kam-ı Sultaniye" si Gazali'nin "Kimyayı Seadet" gibi insan­ları tasavvuf diye tımarhanelik eden kitabı, İbni Teymiyye'nin Memh1klara yazdığı "Siyasetüşşeriyye"si elde oldukça, Ta­liban üremeye devam eder.

(ii) İBNİ KESİR

Ünlü müfessir. Tefsin1 İbni Kesir, "Tefsin1 Kur' anıl Azim" veya "Büyük

Tefsir" adındaki on ciltlik tefsiri temel kaynak eserlerdendir.

116

Page 119: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

İbni Kesir, aslında Şafi ekolünde olmasına rağmen, bir­çok fetvasında hocası İbni Teymiyye'nin görüşlerini esas al­mıştır.

İbni Kesir' in tefsirinden başka, on ciltlik "Elbidaye Ven­nihaye Fittarih" (Tarihte Başlangıç ve Sonuç) adlı tarih ese­ri vardır.

Mutezile'nin "Adalet uygulansaydı devlete gerek kalmaz­dı," görüşü, İbni Kesir' de de görülmektedir.

Farabi, İbni Sina, İbni Haldun gibi zevattan diğer kitap­larımızda bahsettiğimiz için burada tekrarlamak istemiyo­rum.

İbni Kesir, hadisler konusunda da söz sahibi bir zattır. Bir­çok hadis ile tefsirini zenginleştirirken birçok hadisi de Hz. Peygamber'e ait olmadığı için dikkatlice analiz etmiştir.

(iii) MUHYİDDİN İBNİ ARABi

Endülüs'te doğan İbni Arabi, 1240 yılında, 75 yaşında Şam' da vefat etmiştir.

Tefsir, fıkıh, gıraet ve hadis üzerinde yetişti. Zamanın ilim adamlarıyla görüştü; bazılarının öğrencisi, bazılarının hoca­sı oldu.

Bir keresinde Konya' ya da geldiği ve Selçuklu hükümda­rı ile görüştüğü bilinmektedir.

Sadrettin Konevi'nin hem üvey babası, hem hocası olmuş­tur.

İbni Arabinin en ünlü eseri "Füsus Elhıkem" ve "Muh­tasar" adlı eserleridir.

Filozoflarla çekişmesi ve kerametleri dilden dile anla­tılagelmiştir. Tabi bu anlatılanların çoğunun, Kur'an'ın

117

Page 120: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

"sünnetullah" ilkesine, akla, bilime ters olduğuna da şüphe yoktur.

Süyı1ti (ÖL 1505), İbni Arabi' hakkında olağanüstü övü­cü şeyler anlatmaktadır.

Muhiddin İbni Arabi', eserlerinde "Vahdet-i Vücud" dan bahseder. "Vahdet-i Vücud" inancı, var olan her şeyi Allah'ın bir parçası olduğu inancına dayanır.

Ne hikmettir bilinmez, bazı İslam yazarları "Vahdet-i Vü­cud" inancını küfür olarak görürken Muhittini Arabiye toz kondurmamaktadırlar.

İbni Arabinin "Ehli Sünnet" inancına taban tabana zıt olan ve itikada yönelik görüşleri, sündürme yorumlarla görmez­likten gelinmiş, velilerin manevi sarhoşluğu diye örtbas edil­miştir.

İbni Arabi, tipik "Hint Panteizmi" ne benzer "Vahdet-i Vücud" inancını; varlığın tanrı olduğu biçiminde değil, var­lığın (Allah dahil ) tek olduğunu savunur. İkisi de aslında aynı şey.

Farabi, İbni Sina alemin Allah' tan zuhur ettiğini (çıktığı­nı) iddia etmeleri gibi, Bruno, Spinoza, Hegel, Fichte, Hal­lac-ı Mansur ve İbni Arabi' de aynı görüşte birleşmişlerdir. "Vahdet-i Vücud" inancını ehli sünnet reddeder, ama doğ­ru bir tarifi de yoktur.

Çok şey söyleyip hiçbir şey dememeye bir örnek verelim. Hallac-ı Mansur (Öl. 919); "Hulul" diye tarif ettiği, bir nevi

Allah'ı aleme (evrene) giydirme olarak tarif ederken İbni Ara­bi' Allah'ın varlığı içinde evrenin yok olması diye tarif etmek­tedir.

Allah, sürekliliğin (ebedi-sonsuz) alanı ise, evren de ye­niliğin alanı diye anlaşılabilir.

118

Page 121: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLAR BOYU DİN KAVGALARI

Bruno (Öl. 1600), Tanrı evrenin ruhudur, derken acaba Kur' an' daki "Allah, yerlerin ve göklerin ruhudur." (Nur 35)

ayetini mi anlatmak istemiştir? İbni Arabi, tasavvufa meyledince Hallacı Mansur gibi, söz­

lerinin başına dert açmış olması muhtemel görünmektedir. Tasavvufa girenlerin çoğunda görülen anormallikler bi­

linçaltına şırınga edilen ahiret, cehennem, kabir azabı, sırat köprüsü tariflerinin korkutucu, ürkütücü etkisinden oldu­ğu kesindir.

Muhiddin İbni Arabi de birçok kitap yazıp ömrünü ilme ayırmış olmasına rağmen Gazali gibi, tasavvufçuluğun hırpaladığı bir zattır.

Yavuz Sultan Selim' in (Öl. 1520) Şam'ı fethedeceğine dair İbni Arabinin öngörüsü (kerameti) hep anlatılır. Şam zaten İslam beldesi idi, neyini fethedeceksin? Ayrıca İbni Arabi ile Yavuz arasında 280 sene var.

Hz. Muhammed bile "Gaybı ben bilmem." (Enam 50-59,

Hud 31 ) buyuruyor. "Allah' tan başka kimse gaybı bilmez." (Nemi 65). Kur'an böyle dediği halde İbni Arabl'nin gaybı bilir olması (bu iddia) onu ilahlaştırmak değilse nedir?

Çağlar boyu insanları hurafelere sürükleyenler bilimin, Allah'ın tabiata koyduğu kanunların aklın yolunu kapama­ları toplumu düşünemez, anlayamaz, üretemez heykel ha­line sokmaları dinin yerini kin, nefret, cehalet ve hurafenin almasına sebep olmuşlardır.

Bir buçuk milyar Müslümanın küresel bir marka ürete­memesi, İtalya kadar dünya ekonomisine katkıdan buluna­mamasının altında akıl ve felsefe düşmanlığının yattığını, ri­vayet yoluyla, nakilciliğin bu hale getirdiği bilinmeli ve unu­tulmamalıdır.

1 1 9

Page 122: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu
Page 123: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

BÖLÜM-VII

KÖLELER KATLİAMINDA DİN VE KİN

Kölelik, çağlar boyu devam eden bir zulüm sistemidir. Ki­tabımızın bu bölümüne kadar, tarihin akışı içinde bazı

olayları ve inanç biçimlerini süzgeçten geçirdik. Tarihte her zaman varlığını korumuş bu kölelik düzeni­

ne din açısından bakmakta yarar var. Roma İmparatorluğu'nun Hıristiyan olmasına kadarki pa­

gan kültüründe köleliğin devam etmesi anlaşılabilir ama in­san sevgisini temel ilkelerden birisi yapmış olan Hz. İsa'nın tebliğ ettiği dine mensup insanların, renginden dolayı insan­ları köle yapmasını nasıl anlayabiliriz?

Pagan Avrupa toplumu, siyah renkli insanları, borcunu ödemeyenleri, savaş eserlerini köle yapar, en ağır işleri on­lara yaptırır, kamını doyurmaktan başka hiçbir hak da tanı­mazdı.

Roma İmparatorluğu'nun sınırlarının ulaştığı Arap coğ­rafyasında, eski Yunan şehirlerinde ve İran topraklarında da kölelik vardı.

Sicilya ve Makedonya topraklarında Büyük İskender' den sonra, MÖ 11 . yüzyılda çok büyük köle ayaklanmaları

121

Page 124: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

oldu. MÖ 73 yılında meydana gelen ve tarihe "Spartaküs Ayaklanması" olarak geçen olay, en büyük köle ayaklanma­sı idi. Bu ayaklanma öyle bir noktaya ulaştı ki Roma ordu­ları bile bozguna uğradılar.

Hz. İsa' dan önce (MÖ) Roma orduları olağanüstü bir kuv­vetle kölelere saldırıp yendi. Binlerce köle diri diri çarmıha gerilerek öldürüldü. Bazıları da diri diri yakıldı.

Sıkıyönetim, diktatörlük gibi kavramları insanlığın haya­tına sokan İmparator Sezar Julius Caius'dur (Öl. MÖ 44).

İnsanlık tarihinin yüzkarası olan kölelik kurumu, Hıris­tiyan toplumda da değişmeden devam etti. Afrika' dan top­lanıp gemilerle Amerika kıtasına götürülen ve en ağır işle­ri, en ağır şartlarda yapanlar, köleler olmuştur.

ABD devlet başkanlarından Abraham Lincoln'ün (Öl. 1865) bu utanç verici kurumu yasaklamasına rağmen yakın zamana kadar belediye otobüsünde bile siyah-beyaz insan ayrımı vardı.

Martin Luther King (Öl. 1968) adlı zenci bir milliyetçi ABD vatandaşı, bu renk ve ırk ayrımına karşı olağanüstü müca­dele vermiş, sonunda hayatından olmuştur.

"Dindarlık ve Dincilik" kitabımda bu konularla ilgili ye­terli bilgi sunduğum için burada tekrarına girmiyorum.

ABBASİLERDE KÖLE KATLİAMI

İslamiyetin geldiği dönemde Arabistan' daki kölelerin du­rumu da Roma ve Bizans' takilerden farksızdı.

Kur'an-ı Kerim'in gelmeye başlaması (MS 610) ile Hz. Mu­hammed' in başlattığı ilk mücadele, köleleri özgürleştirme mücadelesidir.

122

Page 125: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLAR BOYU DİN KAVGALARI

Bu sebeptendir ki İslam' a ilk girenler köleler olmuştur. "Kölelerin zincirlerini koparın, onları özgür bırakın." (Be­

led 13) diyordu Kur'an-ı Kerim. Çünkü İslam dinine göre ren­ginden, ekonomik ve eğitim durumundan, soyundan, dilin­den vb. dolayı kimsenin kimseden üstünlüğü yoktur. "Üs­tünlük takvadadır." (Hucurat 13)

Köleleri mal olarak alıp satan, en zor işleri onlara yaptı­ran, hiçbir hak tanımayan zorbaların bu gidişattan vazgeç­meleri kolay değildi.

Hz. Muhammed' e düşman olmalarının baş sebeplerinden biri de köle ile hür insanı eşit yapmak istemesiydi.

MS 632' de Hz. Muhammed' in vefatı ile çoğu, eski alışkan­lıklarına geri döndü.

Çeşitli uydurma hadislerle ve fetvalarla, kölelik ve cari­yelik kurumu yeniden hortladı, bu sefer daha kötüsü oldu. Çünkü "Sahibine itaati farz kılan" uydurma rivayetler, bu sefer din kullanılarak kölelerin boynuna vuruldu.

Osmanlı'nın sonuna (1923), Cumhuriyet kurulana kadar sarayda köle, cariye, had ım ağası, devşirme gibi geleneksel, putperest ve Mecusilik adetleri hız kesmeden uygulandı.

Zenci Ayaklanması: Abbasiler zamanında kendilerine yapılan insanlık dışı

muamelelere dayanamayan zenciler isyan başlattı. Irak' ta hü­küm süren Abbasiler döneminde Sudan, Etiyopya, Cibuti, Somali gibi Doğu Afrika ülkelerinden binlerce zenci köle ola­rak Basra Bölgesi'ne getirildi. Bataklıkları kurutmak, tuzlu arazileri tarım alanı yapmak, kanal kazmak gibi işlerde ça­lıştırılıyorlardı. Karınlarını doyurma dışında hiçbir hakları yoktu.

Page 126: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Ali bin Muhammed adında bir adam, köleleri bu zillet­ten kurtarmak için bir mücadele, isyan hareketi başlath. Bin­lerce zenci, insanca yaşama umudu ile Ali bin Muhammed' e can simidi gibi sarıldı. Zenciler için -köle- yaşamakla ölme­nin zaten farkı yoktu.

869 yılında kendilerine kablan, Halife'nin zulmünden bıkmış insanların da desteğiyle Abbasi halifesinin ordusunu yendiler.

870'te liman bölgesi dahil, Basra'ya hakim oldular. 872' de hükümdar el Mfi.temid; kardeşi el Muvafık komu­

tasında bir ordu ile hücuma geçti. Zenci köleler bu orduyu da yendiler.

Irak topraklarından İran' a sıçrayan isyan harekatı, Abba­si saltanatını sallıyordu.

Ali bin Muhammed, ırk ve renk ayrımına savaş açmıştı. Siyahi bir kimse de ehliyet sahibi ise halife olabilir diyordu.

İslam' dan evvelki, siyahı adamdan saymayan müşrik ka­falar, şimdi İslam şalının altında aynı zulmü yapıyorlardı. Ni­hayet 881 tarihinde halifenin paralı katilleri, Mısır hüküm­darı Ahmet bin Tolun' un ordusunun da yardımıyla büyük bir saldırıya geçti. Ali bin Muhammed' in başını kestiler, yan­larında götürdüler. Aman dilese de canlı bırakmamak için isyan eden tüm zencileri öldürdüler.

Zenciler, göçebe Türkler, Arap köylülerin isyana karıştı­ğı gerekçesiyle tüm aileleriyle birlikte yakılıp yok edildiler. İsyan bahane edilerek tarihin en büyük soykırımını Abba­siler yaptı. Dinin yok sayıldığı ve kinin egemen olduğu böy­lesi bir vahşet ortamında yaşananları Arapların kendi tarih­çileri yazmaktadır.

Bu konuyla ilgili olarak; "Taberi", "İbni Esir", "Mucemul Buldan", "Servetüzzenç", "Tarih fil Irak" gibi kaynaklarda bu

124

Page 127: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

konular uzun uzun anlatılmaktadır. Romalılarla güya Müs­lüman Abbasilerin yaptıkları şey aynı idi.

Zulme isyan edeni Allah övüyor, zalime yalakalık yapan­lara ise yüce Allah öfkelenip belalarını veriyor.

İşte Kur'an'ın Ayetleri: "Firavun kavmini, halkı küçümsüyor, hor görüyor, hakir

görüyor; Halk ise Firavun' a itaat ediyor ve saygı gösteriyor­du. Çünkü bu insanlar onurunu, şerefini yitirmiş; haysiye­tini, şahsiyetini fasık, kof, içi çürük, seviyesiz insanlar hali­ne gelmişlerdi."

"Firavun kavminin bu onursuz, aşağılık hareketi Allah'ı öfkelendirdi, hepsini suda boğup yok etti."

"Kavmin şahsiyetsiz davranışı yüzünden başlarına gelen­leri yüce Allah, insanlara örnek ve ibret yaptı." (Zuhruf, 54-

55-56)

Görülüyor ki: Madden veya manen, zulüm yapan zalimlere karşı başı

dik, onurlu karşı çıkışları yüce Allah seviyor. Gönüllü köle­liğe, aç yaşamaya, horlanmaya, en düşük maaşla çalışmaya razı olup hakkını aramayanlara, sesini çıkarmayanlara, onurunu ve şerefini korumayanlara yüce Allah öfkelenerek onların cezalarını veriyor. Bunun içindir ki; hak arama mü­cadelesi cihattır, Allah'ın en sevdiği eylemlerdendir.

İnsanların hakkını, emeğini, ekmeğini, malını, inancını sö­müren zamane firavunlarına karşı onur, haysiyet, emek ve ekmek savaşı, İslam' ın cihat emridir. Yoksa, cihat demek, "Al­lahu akbar" diyerek masum insanlara füze fırlatmak, oraya buraya mayın gömüp geleni geçeni öldürmek değildir. Bu, cinayettir, vahşettir.

125

Page 128: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu
Page 129: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

BÖLÜM-VIII

DİNDE REFORM AMA NASIL?

Hz. Adem'le başlayan din, Hz. Musa'ya Tevrat'ın veril­mesiyle yeni bir boyut kazandı.

Hz. Musa' dan Hz. İsa'ya kadar gelen tüm peygamberler aynı soydan, yani İsrailoğullarından idi. Hz. İsa' da aynı soy­dan olmasına rağmen, ilahi bir mucize olarak babasız yara­tılmış olması İsrailoğullarını, özellikle de Yahudileri çileden çıkardı.

Hz. Yahya ve babası Hz. Zekeriyya peygamberleri şehit ettiler. Hz. İsa'nın annesi, i ffet örneği Hz. Meryem'e çirkin iftira ve hakaretlerde bulundular.

Hz. İsa'nın kundakta iken "Ben Allah'ın kulu ve elçisiyim. Bana Allah kitap verdi ve beni elçisi yaph. Beni, nerede olur­sam olayım, Rabbim, mübarek kıldı, bana namazı ve zeka­tı emretti. Yaşadığım müddetçe bunları bana farz kıldı. Al­lah, beni anneme hürmetkar yaptı, zorba, azgın birisi yap­madı." (Meryem 30-31-32) diye konuşmasının ilahi bir mu­cize olduğunu kavrayamadılar.

Hz. Meryem' e Allah tarafından bir oğlu olacağı müjde­si verilince, "Nasıl olur, bana hiçbir erkek dokunmadı, ben

Page 130: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

suçlu da değilim, günah işlemedim." dedi. Bunun üzerine melek, "Evet öyle ama, Allah için bu çok kolay bir iştir. Al­lah, kudretinin delili olarak, insanlara rahmet yapacağız . . . " buyurdu. (Meryem 20-21 )

Tevrat, zamanla değiştirildi. Allah kelamına, asla uyma­yan ifadeler ilave edildi. Bazı ilahi hükümler yok edildi. Hz. İsa' ya Tevrat'ın getirdiği ilahi mesajı (dini) reform görevi ve­rildi. Tevrat'ın bozulan kısımlarını İncil düzeltti.

Bu sefer de İncil tahribata uğradı. Hz. İsa 33. yılında vefat edince havarilerin yazdıkları kal­

dı. Havariler (Hz. İsa' ya iman eden arkadaşları) takibata ve zulme maruz kaldılar. Hz. İsa'yı hiç görmemiş olan Pavlus, Hz. İsa'yı görmüş gibi anlatmaya başladı. Böylece, İncil' de­ki değişmeler Hz. İsa'nın vefatından 50 sene bile geçmeden, gittikçe arttı. Zamanla onlarca İncil ortaya çıktı.

Bizans hükümdarı Büyük Konstantin, Hıristiyanlığı ka­bul etti. Ama Paganizmden kalma bazı inançları Hıristiyan­lığa soktu. Domuz yasağını kaldırdı, "Baba-Oğul-Ruh'ül Gu­düs" üçlemesini ilave etti, bayrağına haç koydurdu vs.

Gerçek İncil' e en yakın olan, Bama bas İncili yasak edil-di. Matta, Markus, Luka ve Yuhanna İncilleri hariç, diğer bü­tün İnciller yakılıp yok edildi. Bu sefer, MS 610 yılında Hz. Muhammed'e Kur'an-ı Kerim verildi .

Kur'an-ı Kerim, Tevrat'ı ve İncil'i aynen onaylıyor; insan­ların yaptığı tahribatları düzeltiyor. Kur'an, Tevrat'ı ve İn­cil'i ortadan kaldırmıyor; onları reforme ediyor.

Yüce Allah şöyle buyuruyor: "Tevrat'ı biz indirdik, onda nur ve hidayet var . . . ' (Maide 44) "İncil ehline de söyle ki; Allah'ın kendilerine indirdiği İn-

cil ile amel etsinler . . . " (Maide 47)

128

Page 131: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLAR BOYU DİN KAVGALARI

Birçok Kur'an ayetinde de İncil' de ve Tevrat'ta yapılan bozulmalara dikkat çekiliyor, Kur' an o yanlışları düzeltiyor.

Mesela Allah, Kur' an-ı Kerim' de; "Yahudiler, Üzeyr Allah'ın oğludur; Hıristiyanlar da, İsa

Allah'ın oğludur. . . " (Tevbe 30) dediler diye, onları şiddet­le kınıyor.

Kur' an-ı Kerim Yahudi, Hıristiyan ve Müslümanların şu ortak maddelerde buluşmasını emrediyor:

Yalnızca Allah' a ibadet, kulluk etmek, Allah' a hiçbir şeyi ortak koşmamak, Allah'ı bırakıp rahip, papaz, haham, şeyh, üstat gibi dini

hüviyet taşıyanları Rab haline getirmemek . . . (Ali İmran 64)

Yine Kur' an-ı Kerim' de: "Hz. İbrahim Yahudi, Hıristiyan değildi; Hanifti, Müslü­

mandı. Müşrik de değildi." (Ali İmran 67) buyruluyor. Daha evvel, defalarca ifade ettiğimiz gibi Hz. Adem' den

Hz. Muhammed' e kadar gelen tüm peygamberlerin Tevrat, İncil ve Kur'an'ın ortak mesajına yüce Allah, İslam ve Müslüman diyor.

O halde Yahudilik, Hıristiyanlık, Müslümanlık diye ayrı ayrı dinler yok; tek din var, "Tevhid" dini. Onun esasları et­rafında, ortak ilkelerde buluştuktan sonra Tevhid ehli Tev­rat' a, İncil ehli İncil'e, Kur'an ehli de Kur'an'a göre yaşar.

Hz. Muhammed kendi döneminde Yahudiler için Tevrat'ı, Hıristiyanlar için de İncil esaslarını hakem yapmışhr. Bu ki­taplar kaldırılmıştır, hükmü yoktur dememiştir.

Tüm ehli kitap, Yahudi ve Hıristiyarılara, Kur'an şöyle di­yor:

"Ey kitap ehli, dininizde aşırı gitmeyin ve Allah hakkın­da doğru konuşun, gerçeği söyleyin . . . " (Nisa 171 )

129

Page 132: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

"Hz. İsa Mesih, Allah'a kul olmaktan gocunmaz . . . " (Nisa 172)

Şimdi reform meselesine devam edelim. Kur'an-ı Kerim' in reforma ihtiyacı yoktur, çünkü değişi­

me uğramamıştır. Yüce Allah, son kitabını, koruma garan­tisi vermiştir.

"Muhakkak ki biz zikri, Kur'an'ı indirdik, onu koruya­cak olan da yine biziz." (Hicr 9)

Şu konuya dikkat edelim. İslam dünyasında, Müslümanım diyen kitlelerin hayatın­

da, Allah'ın, Kur' an'ın tarif ettiği din yok. Mezhep, meşrep, tarikat, töre, gelenek, görenek, hurafe, bidat karışımı, adı İs­lam olan bambaşka bir şey var.

Asırlardır Kur'an'ın İslam'ı bu değil, Allah'ın dini böy-le değildir denildiğinde, cevap hep aynı olmuştur.

"Biz, atalarımızdan böyle gördük." (Bakara 170)

"Biz atalarımızın yolunu izliyoruz." (Muminun 24)

"Atalarımızdan biz böyle öğrendik." (Araf 28- Enfal 28)

Veya şöyle diyor: Bunlar da nereden çıktı? Koca koca, sa-rıklı, sakallı, cübbeli alimler, hocalar bilmiyordu da siz mi bi­liyorsunuz?

Ben bu yaşıma geldim; anamdan, atamdan duymadım. Dini bozuyorsunuz, dini değiştiriyorsunuz, reform yapı­

yorsunuz, mezheplere inanmıyorsunuz, falan filan.

DİNDE REFORMUN AVRUPA VERSİYONU

İslam dininde (Kur' an' da) reform olmasına gerek yoktur, çünkü herhangi bir değişme söz konusu olmamıştır. Ancak, Hz. Peygamber' in vefatından sonra, O'nun sözleri diye uy-

130

Page 133: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

duru:muş yüz binlerce rivayet, Müslüman toplumu etkile­mişfr. Reform işte bu noktada mecburen olmalıdır.

Kur' an' a, akla, bilime, ortak insanlık değerlerine ters fet­valar. rivayetler, uydurma hadisler temizlenmelidir.

İmil' deki değişimler üzerine Avrupalı din ve bilim insan­ları, 2kıl ve mantığını kullanarak reform yapmışlardır. Rö­nesans' ın aslı budur.

M:ı.rtin Luther (Öl. 1546) Alman din adamı idi. Luther, Ki­tab-ı \1ukaddes'te ve Paulus'un mekhıplarında aradığını bul­duğu kanaatindedir. Vatikan Katolik Papalığı'run birçok hük­müne açıkça başkaldırmış ve 95 maddelik yenilik listesini ki­liseye asarak Katoliklikten ayrılmıştır (1517). Protestan de­nen 2kım böyle başlamıştır.

LLther içindeki bunalımdan ve yanlış gördüğü yoldan kurtıJabilmek için, 'Kurhılacağına inanması gerektiği fikri­ni zihnine yerleştirmiştir.'

Lt:ther, Vatikan Katolik Papalığı'nın özellikle saf, temiz Hıristiyan Alman halkının dini duygularını kullanarak sö­mürcüğü inancındadır. Günah bağışlama senetleri satan Papalığın bu yaptığını utanç verici bulduğu için isyan et­miştir.

"Kilisenin Babil Esareti" adlı eserinde halkı uyandıracak birçok formülü vardır.

John Calvin (Öl. 1564): Hıristiyanlığın Fransa' daki öncü­südür. Protestan akımını asıl formülleştiren, Calvin' dir. Hı­ristiyanlığın ilmihalini yazmıştır. Calvin' e göre, fahişeler ır­mağc: atılıp boğulmalıdır. Luther gibi, kölenin sahibine ka­yıtsız-şartsız teslim olmasını öğütler. Giyimi-kuşamı sıkı bir disipline alır, kitaplara sansür koyar. Oldukça hıhıcudur. Ama Katoliklere göre, yine de reformcudur.

131

Page 134: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

John Calvin şöyle diyor: "Zalim, adaletsiz yönetimler de, insanların günahların­

dan dolayı, Allah tarafından verilmiş cezadır." Calvin'in bu görüşü, Kur' an-ı Kerim'de şöyle geç­

mektedir: "Yerlerde ve göklerde fitne-fesat, bozulma olur. İnsanla­

rın işledikleri hatalar sebebiyle Allah, bir kısım cezalar ve­rir ki yaptıklarından dönüp pişman olsunlar." (Rum 41 )

Emevi ve Abbasi diktatörlük anlayışında ise "İdarecinin zalim olması, halka zulüm yapması, Allah'ın takdiri, yani ka­derdir." diye formülleştirmiştir. Yani, İslam adına ortaya çık­mış "Arapçı" emperyalist anlayışa göre, zalimlerin suçlusu, haşa haşa, Allah' tır.

Thomas Münzer ise, Alman-devrimci bir din anlayışına sahiptir. Genç yaşta teoloji doktoru olmuştur. Onun zama­nında, en çok ezilen köylü sınıfının acıları, Münzer' i isyan ettirmiştir. Luther'den daha radikal hareketleri vardır. Ör­nek olarak, yönettiği kilisede Latince olarak yapılan ayini, Latinceyi yasaklayarak Almanca yaptırmıştır.

Münzer zamanındaki acılar ve baskılar, Hz. İsa'nın geri döneceği ve toplumu kurtaracağı inancına sahip insanların çoğaldığı bir dönemdir. Mehdi bekleyen Müslümanlar gibi. "Anabaptist" denilen tarikat mensuplarını örgütlediği için, takibata uğramış, 1525 yılında 36 yaşındayken başı kesilip öldürülmüştür.

Müslümanlarda da olan, Hz. İsa'nın geri geleceği yahut ortalığı süt-liman yapacak bir Mehdi'nin çıkacağı gibi hura­feler, eski Hıristiyan inançlarının devamıdır.

132

Page 135: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

İSLAM DÜNYASINDA İLK DİN VE KİN KAVGASI

Hz. Muhammed'in dünyaya geldiği, İslam'ın gelişip yayıldığı Kuzey Arabistan bölgesinde iki büyük kabile var­dı. Hz. Peygamber' in de mensubu bulunduğu "Haşimi" ka­bilesi güney bölgede, "Ümeyye" (Emeviler) ise kuzey böl­gede yaygın ve etkili idi.

Hz. Peygamber 'in Haşimilerden olmasından dolayı es­kiden beri aralarında husumet, düşmanlık bulunan bu iki ka­bileyi tamamen birbirine zıt duruma soktu.

MS 610 yılında Hz. Muhammed' in peygamberliğini ilan etmesi ve Kur 'an-ı Kerim'in gelmeye başlaması ile "beni Ümeyye"nin Haşimilere olan kini gittikçe arttı. 631 yılında Mekke'nin fethedilmesi günü beni Ümeyye kabilesinin rei­si olan Ebu Süfyan'ın eşi Hind'in ve oğulları Muaviye'nin İslamiyeti kabul etmiş olmaları, Haşimilere olan düşmanlık­larında bir azalma meydana getirmedi .

"Beni Ümeyye" kabilesinin hem zengin, hem kalabalık ve güçlü olması Haşimilerin ise yoksul ve sayılarının daha az olması, peygamberin de Haşimilerden gelmiş olması "Beni Ümeyye"nin nefretini arttırmıştı.

Emevi devrinin ünlü şairlerinden el-Kuddami, bir şiirinde, "Bizim işimiz, düşmanımıza yahut komşumuza baskın yapa­cak bir fırsat bulamazsak kendi kardeşlerimizden birini bulup ona baskın yapmaktı." diye marifetini anlatmaktadır.

Merdi Kıpti (cesur çingene) cesurluğunu anlatmak için, yaptığı hırsızlıkları anlatır, sözüne tam da uyuyor.

Milli şair Mehmet Akif Ersoy (Öl. 1936) "Bir Gece" şiirin­de Hz. Muhammed' in doğumunu anlatırken o devrin vah­şi insanlarının haleti ruhiyesine de değinir ve şöyle der:

133

Page 136: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

John Calvin şöyle diyor: "Zalim, adaletsiz yönetimler de, insanların günahların­

dan dolayı, Allah tarafından verilmiş cezadır." Calvin'in bu görüşü, Kur'an-ı Kerim'de şöyle geç­

mektedir: "Yerlerde ve göklerde fitne-fesat, bozulma olur. İnsanla­

rın işledikleri hatalar sebebiyle Allah, bir kısım cezalar ve­rir ki yaptıklarından dönüp pişman olsunlar." (Rum 4 1 )

Emevi ve Abbasi diktatörlük anlayışında ise "İdarecinin zalim olması, halka zulüm yapması, Allah'ın takdiri, yani ka­derdir." diye formülleştirmiştir. Yani, İslam adına ortaya çık­mış "Arapçı" emperyalist anlayışa göre, zalimlerin suçlusu, haşa haşa, Allah' tır.

Thomas Münzer ise, Alman-devrimci bir din anlayışına sahiptir. Genç yaşta teoloji doktoru olmuştur. Onun zama­nında, en çok ezilen köylü sınıfının acıları, Münzer' i isyan ettirmiştir. Luther' den daha radikal hareketleri vardır. Ör­nek olarak, yönettiği kilisede Latince olarak yapılan ayini, Latinceyi yasaklayarak Almanca yaptırmıştır.

Münzer zamanındaki acılar ve baskılar, Hz. İsa'nın geri döneceği ve toplumu kurtaracağı inancına sahip insanların çoğaldığı bir dönemdir. Mehdi bekleyen Müslümanlar gibi. "Anabaptist" denilen tarikat mensuplarını örgütlediği için, takibata uğramış, 1525 yılında 36 yaşındayken başı kesilip öldürülmüştür.

Müslümanlarda da olan, Hz. İsa'nın geri geleceği yahut ortalığı süt-liman yapacak bir Mehdi'nin çıkacağı gibi hura­feler, eski Hıristiyan inançlarının devamıdır.

132

Page 137: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

İSLAM DÜNYASINDA İLK DİN VE KİN KAVGASI

Hz. Muhammed'in dünyaya geldiği, İslam'ın gelişip yayıldığı Kuzey Arabistan bölgesinde iki büyük kabile var­dı. Hz. Peygamber' in de mensubu bulunduğu "Haşimi" ka­bilesi güney bölgede, "Ümeyye" (Emeviler) ise kuzey böl­gede yaygın ve etkili idi.

Hz. Peygamber' in Haşimilerden olmasından dolayı es­kiden beri aralarında husumet, düşmanlık bulunan bu iki ka­bileyi tamamen birbirine zıt duruma soktu.

MS 610 yılında Hz. Muhammed' in peygamberliğini ilan etmesi ve Kur'an-ı Kerim'in gelmeye başlaması ile "beni Ümeyye"nin Haşimilere olan kini gittikçe arttı. 631 yılında Mekke'nin fethedilmesi günü beni Ümeyye kabilesinin rei­si olan Ebu Süfyan'm eşi Hind'in ve oğulları Muaviye'nin İslamiyeti kabul etmiş olmaları, Haşimilere olan düşmanlık­larında bir azalma meydana getirmedi.

"Beni Ümeyye" kabilesinin hem zengin, hem kalabalık ve güçlü olması Haşimilerin ise yoksul ve sayılarının daha az olması, peygamberin de Haşimilerden gelmiş olması "Beni Ümeyye"nin nefretini arttırmıştı.

Emevi devrinin ünlü şairlerinden el-Kuddarrıi, bir şiirinde, "Bizim işimiz, düşmanımıza yahut komşumuza baskın yapa­cak bir fırsat bulamazsak kendi kardeşlerimizden birini bulup ona baskın yapmaktı." diye marifetini anlatmaktadır.

Merdi Kıpti (cesur çingene) cesurluğunu anlatmak için, yaptığı hırsızlıkları anlatır, sözüne tam da uyuyor.

Milli şair Mehmet Akif Ersoy (Öl. 1936) "Bir Gece" şiirin­de Hz. Muhammed' in doğumunu anlatırken o devrin vah­şi insanlarının haleti ruhiyesine de değinir ve şöyle der:

133

Page 138: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

teklif etti. Sonra bu iki sahabe (Talha ve Zübeyr), halife ol­mayı kabul etmedikleri gibi, Hz. Ali'nin emirliğini de kabul etmediler.

Hz. Peygamber' in eşi Ayşe ile birlik olup Hz. Ali'ye kar­şı 656 yılında Cemel Savaşı'nı yaptılar. Çok netameli bir or­tamda Hz. Ali emir olmuşhı. Şam valisi Muaviye ve Ümey­ye kabilesinden olanlar, Hz. Osman'ın katillerinin bulunma­sını ve cezalandırılmasını istiyorlardı.

Hz. Ali ise ortalığın sakinleşmesini, sonra da Hz. Osman' ın katillerinin bulunup cezalandırılmasını istiyordu. Hz. Ay­şe'nin durumunda ise tam bir gariplik vardı.

Hz. Ayşe öldürülmeden önce Hz. Osman için "Allah'ın kitabını çiğnemiş ve küfre gitmiştir." diye suçlarken, Müs­lümanların Hz. Ali'ye biat ettiğini öğrenince Osman için, "Mazlum ve masum olarak öldürüldü." demiştir.

656 yılındaki Cemel (deve) Yakası, gerçekten muamma­dır. Bir yanda Hz. Ali ordusu, bir yanda da başında Hz. Ay­şe'nin bulunduğu, Talha ve Zübeyr' in aralarında olduğu iki İslam ordusu. Durumun gerginleşmesi, hem Hz. Ali'nin hem Hz. Ayşe'nin durun yapmayın, birbirinize sakın el kaldırma­yın demelerine rağmen, taraflar korkunç bir biçimde birbir­lerine girdiler. Talha ve Zübeyr dahil, binlerce Müslüman öldü.

Şam valisi Muaviye, Hz. Osman'ın öldürülmesi suçunu Hz. Ali'ye yüklemeye kalktı. Bunun üzerine, iki taraf arasın­da 657 yılında Sıffin Savaşı vuku buldu.

658 yılındaki tahkim konferansında Hz. Ali tarafına ha­kem olan Ebu Musa el Eşari, Hz. Ali'yi halifelikten azletti­ğini açıklamış, Amr bin As ise Muaviye'yi halife i lan etmiş­ti. Bu yüzden, Hariciler ile Hz. Ali yanlıları arasında 658 yı-

136

Page 139: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

lında Nahrevan Savaşı olmuş, çok sayıda Harici ölmüştü. Hz. Ali tarafından ve akraba çevresinden de çok sayıda kişi can vermişti.

Nitekim Abdurrahman bin Mülcem adlı bir Harici tara­fından 660 yılında, zehirli bir kılıçla Hz. Ali şehit edildi.

Emevilere soğuk bakan Müslümanlar Hz. Ali'nin büyük oğlu Hz. Hasan'ı halife seçtiler. Muaviye'nin oğlu melun Yezid, Hz. Hasan'ın kansını kandırıp eşi Hz. Hasan'ı zehirleterek şehit et­tirdi. Bunun üzerine Müslümanlar, Medine' de bulunan Hz. Ali'nin küçük oğlu Hz. Hüseyin'e haber gönderdiler. Gelip Müs­lümanların yönetimine geçmesi ricasında bulundular.

Hz. Hüseyin ve aile çevresinden 72 kişi yola çıktı. Yolda, ünlü Arap şairi Ferazdag ile karşılaştılar. Ferzdag, Hz. Hü­seyin'e:

-Sakın ha, buradan ileri gitmeyin, Muaviye çetesi sizin hak­kınızda kötü düşünüyor, diye tembihte bulunur.

Hz. Hüseyin, yakınlarıyla istişarede bulundu ve yola de­vam karan aldılar. Kerbela çölünü geçerken, Yezid' in (Öl. 683)

silahlı katilleri tarafından yolları kesildi. Katiller hunharca saldırdılar, Hz. Hüseyin ve yakınları kahramanca çarpıştı­lar. Hz. Hüseyin ve yakınları bağlanıp çöl sıcağında, kızgın kumlar üzerinde günlerce işkence gördüler. Her gün vücut­larında yara açıyorlardı. Sonunda bebekler ve kadınlar da­hil, hepsi şehit edildi. Hz. Hüseyin' in başı kesilip çuvala ko­nularak şehir şehir dolaştırıldı.

Halka, bir peygamber evladı da olsa saltanatımıza mani olana acımayız; böyle yaparız demek istiyorlardı. Sonunda, Muaviye (Öl. 680) tarafından Emevi Devleti kuruldu.

"Beni Ümeyye"nin KİN'i, İslam dinine gönül vermiş Müs­lümanların hayatında tamiri imkansız yaralar açmıştır.

137

Page 140: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Melun Yezid, tepsi içinde önüne konulan Hz. Hüseyin' in başını görünce kahkahalar atmış, elindeki sopayı Hz. Hüse­yin' in dudaklarına sürterek "Benim babam, dedem senin ba­bandan, dedenden hayırlıdır, demiştin, değil mi?" diyerek kinini ortaya koymuştur.

Muaviye, Arap olmayan Müslümanların çoğalmasını istemiyordu. Çünkü Müslümanlardan cizye a lınmazdı. Ama Muaviye ve avenesi Müslüman oldukları halde Arap olmayan toplumlardan cizye almayı sürdürmüştür.

İkinci halife adıyla Emevi hükümdarı olan Yezid, o dere­ce imkansız, vicdansız, merhametsiz biriydi ki "Haşimiler hakimiyet kurmak için peygamberliği uydurdular. Yoksa ne peygamberlik var, ne de inen bir kitap," diyerek hem Kur'an-ı Kerim'i hem de Hz. Peygmber'in peygamberliği­ni inkar eden bir zalimdi.

Emevilerin iktidara gelmesiyle Müslüman halk, 88 yıl sü­recek karanlık bir döneme geri döndü. İslam hukuku ters yüz edildi. Kölelik ve cariyelik hortladı. Kabilecilik, kavmiyet­çilik, tefecilik, vurgun, soygun aldı başını gitti.

Kocaman camiler yaptırıp, ibadetleri bozup, kendi pro­paganda ve beyin yıkama merkezlerine çevirdiler.

662 yılında başlayan Emevi idaresi 88 yıl sürdü. Bu zaman zarfında, yüzlerce isyan çıktı. İnsanlar canından bıktırıldı, kurtaracak bir el arıyordu. Halkın feryadı ve isyanı, her de­fasında fitne çıkarıyorlar bahanesiyle kanlı bir şekilde bas­tırıldı.

Emeviler adeta dini kin, kinlerini de din haline getirmiş­lerdi.

VIII. Emevi halifesi Ömer bin Abdülaziz, diğerlerine ben­zemiyordu.

138

Page 141: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

Hz. Ali'ye ve ehlibeyt'e lanet okuma geleneğini yasakladı. Hanedan mensupları ve yakınlarının akıl almaz zenginleş­

mesi, halkın o derece yoksulluğu Halife'yi üzüyordu. Halkın malını halka dağıtacaksınız, bu yaphğınıza seyirci kalamam, dedi. Adaletli bir insandı. İslam'ın alt-üst edilen hükümleri­ni, tashih etti. Yoksullara, çaresizlere sahip çıkb. Kendisi de ada­letli ve mütevazı idi. Emevi hanedan kodamanları, malları­na dokunan halife Ömer bin Abdülaziz'i şehit ettiler.

EMEVİLERİN TÜRK KATLİAMI

Emevilerin kendileri gibi, zalimliğiyle meşhur olan ünlü valileri Haccac bin Yusuf (Öl. 714) tarafından Türkistan böl­gesine tam yetkiyle gönderilen Kuteybe adlı komutanın Türk­lere yaptığı vahşetten ve katliamdan hiç bahsedilmez.

Arapların Türklerden aldığı vergiler ve karşı çıkanlara karşı yaptıkları vahşet karşısında Türkler yer yer ayaklan­ma başlattılar. Horasan bölgesine gelen Kuteybe, Baykent şehri teslim olduğu halde, vali yaptığı adamı Varak, halka hakaretler ve tarifsiz küfürler etmeye başladı. Kuteybe daha bölgeden uzaklaşmamıştı ki bu edepsiz ve zalim valiyi halk öldürdü. Bunu duyan Kuteybe, geri dönüp şehir surlarını yer yer yıkarak tüm şehri talan etti. Küçük çocukları ve ka­dınları esir aldı, eli kılıç tutan on yaşından büyük tüm er­kekleri öldürttü.

Arap tarihçi Taberi' ye göre, Kuteybe'nin askerleri Baykent halkının malını, parasını, servetini saya saya bitiremiyordu. Yine bir başka Arap tarihçisi İbni Esir ise, Baykent'te ele ge­çirilen mallar, tüm Horasan (Türkistan) bölgesinden elde edi­lenden fazlaydı, demektedir.

139

Page 142: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Buhara (Özbekistan) üzerine yürüyen Kuteybe, askerle­rinin paraya olan düşkünlüğünü bildiği için, "Kim bir tane Türk'ün başını kesip getirirse ona yüz dirhem vereceğim," dediği için, Arap askerlerinin bir günde getirdiği baş sayı­sı -Prof. Dr. Zekeriyya Kitapçı'ya göre- on binden fazla idi.

Tarihçi Taberi'ye kulak verelim. Kuteybe, hiçbir mukavemet göstermeyen savunmasız Ta­

lakan şehrini yerle bir etti. Binlerce insarn kılıçtan geçirdi, bin­lercesini de ağaçlara asarak öldürdü.

20 kilometreden fazla yolun iki tarafındaki ağaç dalları, asılmış Türklerin cesetleriyle doluydu. (İbni Esir. C.4-5. 487)

Türkistan tarafından gönderilen Emevi valileri, en zalim olanlardan, sanki özellikle seçiliyordu.

VIII. Emevi hükümdarı Ömer bin Abdülaziz (Öl. 720) za­manında durum değişti.

Birçok insan, adeta Müslüman olduğuna pişman ol­muştu. Eski dinlerine geri dönmeye başladılar. Vergiden kur­tulmak içindi. Emeviler, Müslüman olmayandan cizye, Müslüman olanlardan vergi adına soygun yapıyordu.

Ömer bin Abdülaziz, bu konunun üzerine eğildi. Ömer bin Abdülaziz, bütün gayretini gösterip halkın üze­

rindeki baskıyı azaltmaya çalıştı. Emevi kodamanların, zimmetlerine geçirdiği halkın malını alıp halka dağıtmak is­tiyordu ki zehirlenip şehit edildi. Bunun üzerine, Yezid bin Abdülmelik halife oldu.

Yezid bin Abdülmelik (Öl. 723) ötekiler gibi, eğlence­ye ve şehvetine düşkün birisiydi. Esir pazarından aldığı ca­riyelerle gününü gün ederdi. Hababe adlı bir cariye ile bir yandan üzüm yiyorlar, bir yandan güle oynaya geziniyor­lardı. Hababe'nin boğazına takılan bir üzüm tanesi, ölü-

140

Page 143: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALAR!

müne sebep oldu. Yezid bin Abdülmelik, çok sevdiği bu cariyenin cenazesini gömdürmedi, bakıp bakıp ağlıyordu. Cenaze üçüncü gün kokmaya başlayınca gömmek zorun­da kaldı. (İbni Esir)

Müslüman halkın başında aklı şuuru bozuk, manyak bir tip halifelik yapıyordu.

Değerli bilim adamlarımızdan Prof. Dr. Fuat Köprülü (Öl. 1966) "Emeviler, Bizans usullerini bire bir uygulayan bir top­lumdu," demektedir. Merhum Köprülü, VIII. yüzyılda, Emevilerin yaptırdığı bir sarayı anlatır ve duvarlarında, çıp­lak kadın resimleri vardı, der.

Emevilerin halka uyguladığı zulüm ve baskıa, Arapçı em­peryalizm sebebiyle birçok toplum, İslam'a mesafeli kaldı ve Araplara karşı kin duymasına sebep oldu. Bugün bile söy­lenen, "Ne Arap'ın yüzü, ne Şam'ın şekeri" sözü manidar de­ğil mi?

Köroğlu'nun dediği "Kafir Arap beni candan eyledi." sözü, boşuna söylenmemiştir. Arap halkını toptan kötülemek, İs­lam' a da insanlığa da sığmaz. Ama kötü örnekler, tüm Arap toplumunun imajını böyle karalamıştır.

İmamı Azam Ebu Hanife, Hammad bin Süleyman, İbra­him Ennehai, Hasan el Basri gibi, Müslüman liderlere yap­tıkları kötülüğü tekrar zikretmeyi gereksiz görüyorum. Bu­günün İslam dünyasında İslam diye yaşanan Arap örfleri­nin din olarak yutturulması Emevilerin eseridir. Sakal, sa­rık, cübbe, çarşaf giyme gibi birçok şekil, aynı zihniyetin hu­rafeleridir.

Arap gelenekleri, hala din zannedilmektedir. Araplar ara­sı İslam' dan evvelki kabilecilik, İslam' dan sonra, mezhep ve tarikat ilavesiyle devam etmiştir. Bugünün Müslüman Arap

141

Page 144: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

toplumunun, aralarının sürekli gergin olması, birbirine du­rup durup saldırması, aynı zihniyetin ürünüdür.

ABBASİLER DÖNEMİ DİN VE KİN KAVGALARI

Emevilerin 88 yıllık istibdat ve zulüm dönemi yıkıldı. Bu yıkılış kolay olmadı tabi.

Başta İmamı Azam Ebu Hanife (Öl. 772-Hicri 150) olmak üzere, bu zulüm saltanatını yıkmak için birçok bilim ve iş ada­mı, ilmiyle ve malıyla destek oldu.

Emevilerin Horasan ve Türkistan' a yapbğı zulümler, da­yanılmaz bir hal aldı.

Ebu Müslimi Horasani (Öl. 759- Hicri 137) adında bir ko­mutan, büyük bir harekete öncülük etti. Ordusu hemen he­men tamamıyla Türklerden ve Perslerden oluşuyordu.

Bazı tarihçiler, Türklerin Müslüman olmaya başlama ta­rihi olarak Abbasiler devrinde Me'mun dönemini verseler de asıl gerçek tarihin daha evvel (754-775) yıllarında halife­lik yapan Halife Ebu Cafer el Mansur zamanı olduğudur. Ör­neğin Cahız, bu görüşte belgeler sunmaktadır.

Neyse, konumuza dönelim. Ebu Müslim Horasani ve ordusu, Emevileri kılıçtan ge­

çirip saltanatlarını yıktı. Halk Emevilere o kadar nefret duyuyordu ki ölülerini bile mezardan çıkarıp yaktılar. (İbni Esir)

Irak merkezli Abbasi devleti 749 yılında (Hicri 132' de) ku­ruldu, 1242'de (Hicri 640) tam 508 sene sürdü. Mısır Abba­sileri ise 1258' den (Hicri 656) itibaren 1242'ye (Hicri 923) ka­dar 267 sene sürdü. Abbasilere ümit bağlamış insanlar, bun­ların Emeviler gibi olmayacağını zannediyordu.

142

Page 145: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

Kısa zaman sonra Abbasiler de Arapçı emperyalist ve zor­ba bir yapıya büründüler. Neredeyse insanlar Ernevileri ara­yacak hale geldi.

Zaten ilk başa geçen Abbasi kralı (halife) Ebu Abbas Ab­dullah'ın (Öl. 754) unvanı "Seffah" idi. Seffah; kan dökücü, kanlı katil dernektir. Abbasilerin üçüncü halifesi "Mensfır Ebu Cafer" (Öl. 785) önce kendilerini iktidara getiren yolu açan ünlü kurnandan Ebu Müslimi Horasani'yi sarayına yeme­ğe davet etti, önceden ayarladığı adamlarıyla Ebu Müslirn'i hançerletti ve öldürttü.

İmamı Azam Ebu Hanife ise aynı melun halife tarafından, fetva soracağım bahanesiyle saraya çağırıldı ve zehirletile­rek şehit edildi.

Abbasiler, Emeviler'e göre kurnaz davranıyorlardı. Din­dar görünüyorlar, saraydaki melanetlerini dışarı sızdırma­maya gayret gösteriyorlardı. Çok sinsi hareket ediyorlar, zu­lümlerine engel olması muhtemel insanların ya ticaret ha­yatını bitiriyorlar ya iftira ile zindana atıyorlar veya suikast yoluyla yok etme yoluna gidiyorlardı.

İmamı Azam'ın da Ebu Müslim' in de Arap olmadığı ma­lum. Abbasilerin de Emeviler gibi Arap ırkçısı olduğu, bili­nen bir gerçek. Abbasiler tarih boyu, insanlığın en büyük iman düşmanı olan dinciliğin önde gelenleriydi. 1. Emevi kra­lı Muaviye' den başlayıp Son Abbasi halifesi el Mü tasım bin Müntensir ' in ölümüne kadar geçen 650 yıllık Emevi ve Ab­basi dönemi, Arap emperyalist dönemdir.

1 258-1516 yıllarında hüküm süren, Mısır Abbasileri dö­nemine dönecek olursak; bu dönem, halifelik makamında bulunanlar, kral yetkisi olmayan birer dini figürden iba­ret idi .

143

Page 146: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Osmanlı padişahı, Yavuz Sultan Selim (Öl. 1520) Mısır'ı alın­ca, 1517 yılında Memlfil<larda sembol olarak yaşahlan halife­lik unvanını, artık kendisinden başka kimsenin kullanamaya­cağını ilan etti. Yavuz, arhk Osmanlı padişahı ve İslam dün­yasının halifesi unvanını taşımaya başladı. Halifelik unvanı­nı daha evvelki Irak Abbasi hükümdarları kullanıyordu.

Moğollar Irak Abbasi Devleti'ni yıkınca Mısır Abbasileri diye, Memluk sultanları halife unvanını taşımaya başladı.

Arapların İslam anlayışı, sürekli akınlar düzenleme­leri, ülkeleri ele geçirmeleri sebebiyle tüm ülkelerde te­dirginlik meydana getiriyordu. Türklerin İslam anlayışın­da ise Müslüman olmayan toplumlara yaşayışıyla örnek olup İslam'ı tanıtmak ve sevdirmek yönündeydi. Türk ül­keleri, Hindistan ve Rum diyarları, böylece İslam' la ta­nıştı .

Hz. Hüseyin'in torunu Zeyd bin Ali Zeynelabidin, Em­evi zalim halifesi Hişam bin Abdülmelik'e karşı isyan baş­lattı. İslam'ı tanınmaz hale sokan ve İslam öncesi putperest­lik dönemi anlayışına dönen Emevilere karşı bu isyan, ne ilk ne de son isyan idi.

İmamı azam Ebu Hanife, Zeynel Abidin'i bütün gayre­tiyle destekledi. Maddi varlığını da ortaya koydu, dini bil­gi ve gayretini de.

Belazuri ve Kerderi'nin naklettiğine göre, "İmamı Zeyd bin Zeynelabidin isyanı çok kanlı ve vahşice bastırıldı, Zeynelabidin de alnından aldığı ok yarası ile şehit edildi."

Abbasiler döneminin başı sayılan Hicri 145'te (Miladi 767) iki isyan birden başladı. Medine' deki isyanı İmamı Malik bü­tün gücüyle, Abbasi zorbalarına karşı yapılan isyanları destekledi.

144

Page 147: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

Ömrünün son 20 yılını Abbasiler döneminde yaşayan İma­mı Azam'ın Abbasilerden neler çektiğine bakalım.

Tarihçilerin anlattığına göre; her gün bir meydana halkı toplayıp İmamı Azamı da zindandan çıkarıp getiriyorlar. En az on, en çok 120 sopa vurduktan sonra iple bağlı imamı so­kaklarda dolaştırıp yeniden hapse koyuyorlardı.

İbni Nüceym'in anlattığına göre; İmamı Azam, kendi ha­yatından artık ümidi kesmiş olacak ki öğrencisi İmamı Ebu Yusuf' a yaptığı vasiyetinde şöyle demiştir;

"Eğer sultanlar, senin hak üzere verdiğin fetvalara ay­nen uyarlarsa mesele yok, aksi halde sakın onlarla birlik­te olma. Çünkü onlar haram ve günah işler yaparken sen susacak olursan, onların yaptığına ses çıkarmazsan, insan­lar senin onların yanlışlarını onayladığını, benimsediğini düşünür."

İmamı Azam'ı şehit ettiren zalim Mansur, utanmadan ge­lip masum koyun kılığına girerek İmam'ın cenaze namazı­nı bile kılabilmiştir.

Arapçı emperyalist uşakları, Emevi ve Abbasi zalimleri­nin zalimliğini görmezden gelip Ömer bin Abdülaziz, Ha­run Reşid, Me'mun gibi birkaç muteber insanı överler, ama zalimlere söz etmedikleri gibi, onları "Halife-i Müslimin" diye dini bir motif içinde anarlar.

Türkiye Cumhuriyeti 3 Mart 1924' te Halifelik kurumu­nu fiilen ortadan kaldırmıştır. Emperyalist ülkeler, Osman­lı yok edildikten sonra özgür, bağımsız tek Müslüman ülke olan Türkiye'nin de yok edilmesini, ama İstanbul' da Hali­felik kurumunun kalmasını istiyorlardı.

Bugün de oynanan Yeni Osmanlıcılık, İkinci Cumhuriyet­çilik gibi saçmalıkları ortaya atıp kendi kurdurdukları siya-

145

Page 148: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

si kurumlarla Türkiye Cumhuriyeti üzerinde oynanan oyunlara dikkat gerekir. Mustafa Kemal Atatürk (Öl . 1938) "Türkiye Cumhuriyeti, dünyadaki tüm mazlum milletlere ilham kaynağı olacaktır, ne büyük bir antiemperyalist pers­pektiften baktığı görülmektedir." demişti.

İmamı Azam' a düşmanlığıyla bilinen Hatibi Bağdadi bile İmamı Azam'ın 60 bin meselede hukuk problemi çözmüş­tür diye, imamın büyüklüğüne vurgu yaparken Emevi ve Ab­basilerin İmamı Azam' a çektirdikleri ney le izah edilebilir?

Bazı okurlarım gönderdikleri elektronik postalarda, ba­zıları da şifahi olarak Emeviler ve Abbasiler üzerinde niçin çok durduğumu soruyorlar. Emevi de Abbasi de tarihin deh­lizinde kaybolmuş gitmiş. Benim, onlarla kişisel bir husume­tim olamaz. Ancak, İslam' a yaptıkları kötülükler kaybolma­dığı gibi, tam tersine, azalmadan da devam ediyor.

Hz. Peygamber' in yaşayarak ve öğreterek tarif ettiği İs-lam dini, bu iki hanedanlık yüzünden altüst olmuştur.

Müslümanların mezheplere bölünmesi, Cahiliye adetlerinin geri getirilmesi, İbadetlere içtihadın sokulması, Muamelattan içtihadın çıkarılması, Krallık ve Papalık gibi, Padişahlık ve Halifelik oluşması, Arap törelerinin sünnet haline sokulması, Namazların, Hz. Peygamber' in uygulamasının dışına çık-

ması, Cuma hutbesinin namazın evveline alınması, Namazdan sonra tespih çekme geleneği, Budist tapınağı gibi, süslü camiler yapılması, Kralın, padişahın, sultanın keyfine göre fetva vermek, Türbelerin imarı ve kutsallaştırılması,

146

Page 149: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

Müslümanların tarikatlara bölünüp dağılması, Akılcılığın ve felsefenin suç sayılması vd. Sayılamayacak kadar hata, bu iki hanedan mensupla-

rının suçlarından bazılarıdır. Emevilerde pek hayırlı bir işe rastlamak mümkün değil ama, Abbasilerin bir dönemin­de Latince ve Yunanca eserler tercüme edilerek ilmin önü açılmıştır.

Dikkat edilirse, İslam dünyasının parlayan yıldızları hep o dönemdedir. İbni Sina, Farabi, Uluğ Bey, İbni Heysem, El Cezeri gibi bilime ışık tutan zatlar yetişmişlerdir.

Ne acıdır ki, bunların hiçbirinin de yaptıkları değerli ça­lışmalar devam ettirilmemiş dini ilimler diye, evvelkilerin sözleri ve görüşlerini nakletme, yeni bir şey icat etmeme zil­letine dönüşmüştür.

HARUN REŞİD DÖNEMİNDE ABBASİLER

VI. Abbasi Halifesi, Harun Reşid bin Mehdi (Öl. 809), 786 yılında, henüz 21 yaşında iken tahta geçti. Kendinden evvel­ki halife, Musa el hadi bin Mehdi (Öl. 786) Harun Reşid' in ağabeyi idi.

Abbasi sarayına içkiyi, dansözü, nefse hoş müziği sokan kişi olarak bilinir. Kardeşi de aynıydı.

Merhum Prof. Şemsettin Günaltay (Öl. 1961 ) Harun Re­şid döneminde her türlü haram ve eğlencenin sarayın ayrıl­maz birer parçası olduğunu nakleder. Harun Reşid' in hanım­larından (?) biri olan Ümmü Cafer, seçkin cariyeleri kocası­na sunmakla ünlenmişti, demektedir.

Abbasiler, kendilerini Hz. Peygamber' in amcası Ab­bas' a, dolayısıyla Haşimilere dayandırırlar. Ama en büyük

147

Page 150: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

düşmanları da, yine Haşimilerden olan Hz. Ali'nin nesli, yani ehlibeyt soyudur. Çünkü ehlibeyt mensupları, bunların İs­lam ile bağdaşmayan hareketlerine isyan ediyor ve şiddet­le eleştiriyorlardı. Eleştirilmek işlerine gelmediği için, Abba­siler de Emeviler gibi tam bir ehlibeyt düşmanı idiler.

Sünnilik veya Ehli Sünnet diye, kendilerinin de ne oldu­ğunu tarif edemedikleri bir yola, Müslümanların yarısını böl­düler.

Hz. Ali taraftarları Alevi, Şii, Caferi diye suçlanıp kendi­lerinden olanlara Ehli Sünnet yaftası takblar. Ehli Sünnet, Hz. Peygamber'in sünnetine uyanlar, demekmiş. Yani, bu tari­fe göre Hz. Ali, on iki büyük imam ve onlara tabi olanlar sün­neti bilmiyorlardı ve ona uymuyorlardı. Mekke' nin fetih günü ister istemez Müslüman olmak zorunda kalan Muaviye ve onun melun oğlu Yezid ve yoldaşları, Peygamber' in sünne­tine uyuyorlardı, öyle mi?

Bu saçmalık bile, Müslümanlığa yaptıkları kötülüğü an­latmak için yetmez mi?

Evet; Emevi, Abbasi tarihten silinmiş ama, onların bırak­tığı yara hala kapanmıyor. Din adıyla kin ve nefret tohum­larını o kadar çok saçmışlar ki bir türlü sonu gelmiyor.

Bugün hala; onlar Müslüman mı, kestiği yenir mi, cena­zesi kılınır mı, selam verilir mi, evlenmek caiz olur mu gibi, ötekileştirilen dini cemaatler, o devrin açtığı fitnelerin deva­mıdır.

Neyse, biz konumuza dönelim. Halife Harun Reşid' in iki oğlu meşhurdur. Bunlardan bi­

risi Emin (Öl. 813), diğeri de Me'mun'dur (Öl. 883). Harun Reşid' den sonra yerine geçen oğlu Emin'in pısırık ve bece­riksiz birisi olduğu kaydedilmektedir. Emin' in annesi Arap

148

Page 151: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLAR BOYU DİN KAVGALARI

olduğu için, Harun Reşid istemediği halde hanımının bas­kısı ile Emin'i veliaht ilan etmiştir. Emin ölünce Türk anne­den olan oğul Me'mun, halife olur. Burada şu kısa açıklama­da bulunalım. Harun Reşid' in iki oğlu arasında ülkeyi ade­ta pay etmişti. Halife Harun' un iki oğluna da kendisi hayat­ta iken eşit yetki vermesi, bir bakıma, başına dert açtı.

Merkezi idare bölgesi olan Bağdat ve havalesi Emin' de idi. Kuzey bölgeler ise Me'mun'da idi.

Me'mun, Türklerden ve ehlibeyte sevgi besleyen İranlı­lardan güçlü bir askeri güç oluşturdu. Emin bunu duyun­ca Me'mun'un üzerine gitti. İki ordu, Rey şehri (Tahran) ya­kınlarında çarpıştı, ordusu malup olan Emin kaçarken ya­kalanıp başı kesildi. Böylece 813 yılında (Hicri 191'de) Me'mun halifeliğini resmen ilan etti. Me'mun'un Hz. Ali'ye, ehlibeyte hürmetkar olduğu anlaşılıyor.

İbni Haldun (Öl. 1406) "Mukaddime" adlı eserinde, Me'mun'un halife olduktan sonra geleneksel Abbasi rengi olan siyah yerine, daha iç açıcı olan yeşili seçtiğini yazar.

Halife Me'mun zamanında, akılcı Mutezile'nin görüşle­rine çok değer verildiği için, daha evvel bahsettiğimiz ilmi şahsiyetler yetişti.

Me'mun'un sarayında zamanın ileri gelen bilim adamla­rından Yahudi, Rum ve Yunan alimlerinin de olduğu bilinir. Ünlü Arap bilim insanı el-Cahız'ın (Öl. 869) kayıtlarına göre, şu kısa açıklamayı da aktaralım. El-Cahız' a göre; Abbasi or­dusunu meydana getiren askerlerin çoğu Emevi hakimiye­tini yıkan, isyan eden Türklerin geride bıraktıkları yetim ço­cuklardan oluşuyordu.

Emeviler, Türkistan katliamında öldürdükleri Türklerin yetim, 8-10 yaşlarındaki çocuklarını Suriye ve diğer bölge-

149

Page 152: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

!erdeki esir pazarlarında satmışlar, Abbasiler bu çocukları top­layıp asker olarak yetiştirmiştir.

Mô.tez bin Mütevekkil (Öl. 869), on dördüncü Abbasi ha­lifesi olarak 18 yaşında tahta çıkar. Öz kardeşi el Müeyyed'i öldürür, diğer bir kardeşi Ebu Ahmed'i ise hapsettirir. Ra­kipsiz kaldığını düşünürken bakar ki hazine tam takır kuru bakır, bomboş. Asker para alamayınca isyan çıkarmış, isyanı bastırmak için Vasıf adında bir Türk kumandan gö­revlendirilir ama kumandan öldürülür.

Osmanlı döneminde babasının tahtını devirip yerine ge­çen Yavuz Sultan Selim gibi. 19 tane şehzadeyi bir günde boğ­durup öldürten III. Mehmet gibi, padişahların ilham perile­ri herhalde Emevi ve Abbasi kralları olsa gerek.

Tabi ki bu vahşetler işlenirken Şeyhülislam' dan fetva alma­mak olmaz. Şeyhülislam, yapılacak cinayetlere "el cevaaaaap, cfüzdüüüüür" fetvasını vermeli ki kılıf minareye tam uysun.

Çağlar boyu, din kullanılarak kin böyle yaşatıldı işte.

MÜLK ANLAYIŞINDA DİN VE KİN

İslam'a göre, mülk Allah'ındır. (Mülk 1-Taha 6) Mülkün de tek söz ve eylem sahibi, mülkü yaratan Al­

lah' tır, demek; mülkü hiç kimse şahsi hesabına geçiremez, demektir. Mülk, tüm kullara aittir.

Aslında her yönetim vatandaşının oturacağı bir mesken, geçimini temin edebileceği de bir iş imkanı yaratmalıdır. Mes­keni olan, çalışan, kazanan insan ihtiyacı kadar devlete ver­gisini verir, devlet de bu gelirle işleri yürütür. Sağlık, eğitim, ulaşım, adliye, asayiş gibi konuları devlet bu vergilerle yine halkın malı olarak yönetmelidir.

150

Page 153: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZCECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

İmkanı olan, yolunu bulan, 10-20 ev sahibi olup bunla­rın kirasını oturduğu yerden toplayarak servet üstüne ser­vet yağarken 750 lira maaşla yaşamak imkansızken ev sahi­bi nasıl olunur?

Özel mülkiyete düşman falan değilim. Benim karşı çıktığım, bal tutan parmağını artık yalama­

sın. Yalayacağım derken tabağı da yutuyor. İhtiyacı olan herkese bir ev verildiğinde memlekette bir­

çok boş evin kaldığı görülecektir. Örnek olarak, on evi olan adam dört tanesine kiracı bulamadığında boş tutuyor, kim­seye vermiyor. Halbuki ev ihtiyacı olan birçok insan var. Adam kazanmış, vermezse vermez, denilemez. Nasıl kazan­mış? Vergi kaçırmadan, rüşvet, ihale yolsuzluğu, faiz, tefe­cilik, karaborsa yapmadan, çalışanın hak ettiğini vermeden, hazineyi yağmalamadan nasıl zengin olunur?

Milyarda bir ihtimal değil ama, hadi diyelim alın teriyle helal kazanandan biriktirdi ve on tane daire aldı. Bu da müm­kün değil . Eğer bu insan Müslüman ise Allah'ın emri şudur: "İhtiyaandan fazla olan mal senin değil, ihtiyacı olanındır . . . " (Bakara 219)

Kur'an'a göre, ihtiyacın olan evi kendine alıp, kalanı ol­mayanındır. Tabi ki, bunu devlet organize etmeli. İhtiyaçtan artanlar, ihtiyaç sahiplerine verilirse bir tane yoksul kalmaz.

Tapular ölünceye kadar bir mana ifade eder. Ölünce, mi­rasçılar tapuları paylaşır, hesabını verip cezasını çekmek sana kalır, adını anmayacak kimseler de oralarda öleceği günü bek­ler, yaşıyorum sanarak.

İlk Çağ filozoflarından Aristo, anlatmaya çalıştığım ortak mülkiyete karşıdır, özel mülkiyetten yanadır. Halbuki tüm evren Allah'ındır. (Taha 6)

151

Page 154: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Her şey Allah'ındır dernek, tüm insanların ortak mülki­yetindedir, dernektir. Herkes çalışacak, fazlası bir havuzda toplanacak, çalışmayanlar yeni iş yerlerine, altyapıya, eği­time, sağlığa yönlendirilecek. Buna ortak mülkiyet denir.

Aristo'nun hocası Eflatun ortak mülkiyeti savunmuştur. Aristo, özel mülkiyet insanlara yardım etme duygusu aşı­lar, der ama bu yardımlaşma her zaman görülmüştür ki efen­di-köle ilişkisinden öteye gidememiştir. Yardım yapıyorum, diye yoksulları hizaya getirip aşağılarken, kendisi bir menü­ye 500-1000 lira öderken yardım etmiş olmaz.

Çok zenginle çok yoksuldan oluşan, orta sınıfı gittikçe yok olan toplumların akıbeti, efendi-köle münasebetine dönüşür. Zengini zenginlikten, yoksulu yoksulluktan kurtaracak sis­tem sosyal adalet, eşitlik ve ortak mülkiyettir.

Aristo'nun şu görüşüne katılıyorum. Aristo'ya göre, "Bir toplumun nüfusu kendine yetecek kadar olmalıdır."

Bir ülke, zenginlerin lüks harcamalarını karşılamak için yoksulun ürettiğini, çiftçinin, seracının, besicinin malını de­ğerinin alhnda, öldüm pahasına dışarı sahyor; vatandaş ken­di ürettiğini tüketerniyorsa bunun adı firavunluktan başka bir şey olamaz.

Aristo, en ideal yönetim biçimi olarak da yönetenlerle yö­netilenlerin birbirini tanıması en ideal çözümdür, diyor. Yani Aristo'ya göre, en ideal yönetim biçimi, yüz hane ve 300-500 civarında nüfusu olan bir köyde olabilir. Aristo'nun zama­nında en büyük şehirlerin bile 5-6 bin nüfusla sınırlı oldu­ğu düşünülürse haklı sayılır.

Peki, bugün Aristo'nun hayal ettiği nüfusun 5 kah, bir tek kapıdan girip çıkarak aynı apartmanda yaşıyor.

Bir de Epiküros' a (Öl. İÖ 270) bakalım.

Page 155: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

Epiküros' a göre, evrende madde ve boşluk varmış. Ölümden sonra başka hayat yok, ne varsa dünyada var, di­yor. Vahiy ışığından haberdar olsaydı herhalde başka düşünürdü. Epiküros gibi düşünüp her şeyin dünyadan ibaret olduğunu söyleyen, sonra da binlerce sene harcamay­la bitmeyecek mal-mülk edinenlerin hali ne kadar komik değil mi?

Mülk, yalnızca Allah'ındır. (Mülk 1 ) Tarih boyu tiranlaşan, tağutlaşan ve kendilerini yeryüzü­

nün sahibi sanan herkese bu ayet adeta bir tokattır. Firavun; nehirleri, arazileri ve insanları kendi malı gibi

görüyordu diye, daha evvel anlattık, Firavun'un söyledik­lerini Kur'an ayetiyle tespit ettik. Nemrutlar, eski Babil Kral­ları da böyleydi.

Hz. İbrahim'i ateşe atmaları, mülkün sahibi Allah'tır, sen değilsin Ey Nemrut, demesiydi.

Bugün Firavunlaşan, Nemrutlaşan birini eleştirmeye kalktın mı susturmak için var güçleriyle feveran ederler, ke­limeleri ardı ardına sıralarlar:

"Bunlar dini bölüyor." "Bunlar servet düşmanı." "Bunlar komünist, sosyalist." "Bunlar, bilmediğimiz bir din uyduruyor. " Ve bunların birçoğu da hala kendini Müslüman zannedi­

yor. Bunları söyleyenlerin de ölünce başına taş dikiliyor in­san diye. Yıktığı hanümanların, söndürdüğü ocakların sa­yısı belli değil. Haram servet dinozoru olmuş, hala umreye gidiyor, hala namaz kılıyor.

Allah gönüllerimize bir ışık yaktıysa istiyoruz ki bu ışık herkesi aydınlatsın.

153

Page 156: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Propagandayla, yalanla, sahtekarlıkla, faizle iş yapmıyo­ruz, kar veriyoruz diyen sahtekar, dinci, firavunlaşmış ka­falar istemese de Allah, mümin kullanrun, onurlu, şerefli, hak­tan, garibandan yana olanların gönlündeki ışığı söndürmez. (Tevbe 32)

KİNE DÖNÜŞEN ELEŞTİRİ

İnsanların davranışları eleştirilmeli; inançları, imanı ise eleştirilmemeli.

Müslümanlar eleştiriye Hz. Peygamber' in bırakhğı yerden devam etmeliler. Özellikle, dini konular konuşulurken vaiz, müftü, imam unvanlı kimseler son derece agresif, asık surat­lı, öfkeli bir tavır içinde konuşuyorlar. Halbuki İslam'ın pey­gamberi Hz. Muhammed kimsenin ayıbını, hatasını yüzüne vurmazdı. İkazını ortaya yapar, bazıları şöyle şöyle yapıyor­lar, neden böyle yapıyorlar, der. Herkes payına düşeni alırdı.

Din anlatılırken kin ve nefret dolu bir çehre ile anlatılır­sa insanların olumlu yönde etkilenmesi bence sıfırdır. Hele bir de televizyonlarda çıkıp dinden bahseden hırpani kılık­lı Orta Çağ soytarısı tipli adamları görünce insanların bir­çoğu zaten görüntüden ürküyor.

Sünnet diye büründükleri kılık, hpa hp Hz. Peygamber' in "Mecusi rahipleri" dediği adamların tipi.

Sünnet, Hz. Peygamber 'in görünümü ise; Hz. Muham­med, sakalı kısa, sakalı ve bıyığı birbirine uyumlu, saçları ku­lak altına kadar uzun, enseden boynunu kapatacak kadar idi. Hz. Peygamber'in Hint Mecusilerine benzemeyin, diye tembihte bulunduğu Mecusiler ise saçlarını kazıtır, sakalla­rını uzatırlardı.

154

Page 157: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

Mecusiye benzeyip sünnet demek, peygambere iftiradır. Din, Allah' tan gayrı tanrılaştırılan ne varsa onlara rest çeke­rek başlar. "La İlahe İllallah" demek, Allah' tan başka hiç kim­senin önünde eğilmem, secde etmem, ondan başka kimse­ye kulluk etmem, demektir.

Allah' tan gayri putlaştırılan ne varsa; mal, makam, şan, şöhret, şehvet, servet, ilke, ideal, rejim, sistem; hiçbirine ta­pınmam, boyun eğmem, Allah yerine koymam demektir.

Siyasetçilerin, basın mensuplarının eleştirileri de zaman zaman dozunu kaçırıp hakarete varabiliyor.

Bir kez gönül yıktın ise, Şal kıldığın namaz değil Yetmiş iki millet dahi Elin yüzün yumaz değil.

Yunus'un bu dizelerde dile getirdiği gibi gönül kırarak, inciterek, hakaretler yağdırarak din tebliği de olmaz, siya­set de. Zaten din hayatın içinde, çarşıda, pazarda, hastane­de, okulda, dükkanda, evde, iş yerinde olursa din olur. Ma­betlerde yapılan ritüellerde kalırsa ölü bir din olur. Ölü din­den diri insanlara fayda gelmez.

Bakara suresinin hemen başında yüce Allah "Bu kitapta şüphe, tezat, uyumsuzluk yoktur. Müttegi olanlara doğru yolu gösterir." (Bakara 1 ) buyurmaktadır.

Müttegi demek; dünyaya, çevresine, kafa gözüyle değil; vicdan gözüyle bakabilmek demektir. Köleye, borçluya, ge­çim sıkınhsı çekene, gecekonduda yaşayana, balık tutana, ha­mala, ameleye, madenciye, öksüze, yetime, hastaya, engel­liye, ezilene, sömürülene, şefkatle bakıp yarasına merhem, derdine derman olmak demektir.

Page 158: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Din, kin üretmek için değil; dertlilerin derdini çözmek için gelmiştir. Dinin gayesi, hedefi; bu dünyada cenneti kurmak­tır. Nasıl ki cennette tam bir adalet var; ezen-ezilen, zengin­yoksul ayrımı yoksa, bunu dünyada gerçekleştirmektir. Dünyada hiç kimseye faydası olmayan dinin ahrette kime, ne faydası olacak?

Din, dünyada yaşanılması için gelmiştir. Ölünce dinin ne emri kalır, ne de yasağı.

Kur' an-ı Kerim, bilgi kaynağı değildir; bilinçlenme ve bi­linç oluşturma kaynağıdır. Kur' an, hayahn her safhasına atıf­ta bulunur, meşru olan her işi ibadet kabul eder.

"Gaybm bilgisine ait anahtar, yalnız Allah' tadır. Gayb ola­nı yalnız O bilir. Karada, denizde ne varsa hepsinin tam ve gerçek bilgisini de yalnızca Allah bilir. Allah'ın bilgisi dışın­da dalından bir yaprak düşmez, bir tohum tanesi de topra­ğa ekilmez. Yaş-kuru ne varsa, açıkça bir kitapta vardır, ka­yıtlıdır." (Enam 59)

Kur'an her şeye işaret eden; hayatın ve ölümün, Dünya ve ahretin her şeyini içine alan bir çip gibidir. Zamanla çö­zebildiği kadar, insanlık ondan nasibini alacaktır.

İlmin tamamı "Külli İlim" ise, korunan ilahi bir levhada, yani "Levhi mahfuz" da kayıtlı olup, ona yalnız Allah vakıf­tır. Dikkat edilirse; peygamberler yeni din getirmemişler, Hz. Adem'le başlayan Tevhid dini bozuldukça reform için gel­mişlerdir.

Peygamberler dinsiz bir topluma din değil, dini bozulmuş bir topluma hakiki dini göstermek için gelmişlerdir.

"Allah çalışanı, kazananı sever," "Hayırlı tüccar cennet­liktir,' gibi ticareti, çalışmayı ve kazanmayı öven, teşvik eden önemli sözler ve hadisler vardır. Burada övülen insan,

156

Page 159: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLAR BOYU DİN KAVGALARI

dünyada açlık ve yoksulluk kalmasın, işsizler iş sahibi olsun, herkes helalinden evine ekmek götürsün diye çalışan, uğra­şan insandır. Yoksa kat üstüne kat alan, banka hesabının so­nuna hep sıfır eklemeye çalışan, gözü gönlü doymaz, sömü­rücü, hortumcu, ihale fesatçısı, yolsuzluktan yüzü kızarma­yan kimseler değildir, tabi ki.

Müslümanlar şunu unutmasın: Kur'an-ı Kerim'in tek har­fi bile değişmeden bugüne geldi. Ama yaşanılan din Kur'an'ın dini olmayınca uydurulan dinin adı İslam olsa da Yahudilikten, Hıristiyanlıktan bir farkı kalmadı.

Aklın, bilimin, felsefenin yerini nakilci rivayetler alınca din adına öyle saçma, tuhaf sözler ediliyor ki karikatür ha­lini alıyor.

Mesela " Allah fezayı, dünyanın tavanı gibi yükseltti, dü­zene koydu. Geceyi örtüp karanlık yaph, kuşluk vaktini, gün­düzünü aydınlatıp açığa çıkardı. Sonra da yeri döşeyip yu­varlak hale getirdi. Yerden sular ve otlaklar çıkardı." (Nazi­at 28-31 )

XVI. yüzyıl Avrupa'sında bile dünya tepsi gibi yuvarlak, etrafı duvarlarla çevrili diye inanılırken böyle inanmayan­lar dinsiz ilan edilip diri diri yakılırken VII. yüzyılda inen Kur'an, dünyanın yuvarlak olduğunu açıklıyordu.

Abdullah İbni Abbas' tan (Öl. Miladi 687-Hicri 68) gelen bir rivayete göre Hz. Peygamber bir soru üzerine, "Dünya, balık ve öküzün üzerindedir." buyurmuştur. Bunun, mecaz bir ifade olduğunu kötü niyet beslemeyen herkes bilir. Yani, dünya hayatının vazgeçilmez iki unsuru tarım ve de­nizciliktir, demek istemiştir. Gerçekten de, her sektör zaman­la gelişip bir zaman sonra modasını kaybederken tarım ve denizcilik, asla vazgeçilmez iki önemli temel unsurdur. Bu

157

Page 160: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

söz, M. Kemal Atatürk' ün "İstikbal göklerdedir." sözü gibi bir mecazi mana taşır. Gelin görün ki, ünlü müfessir İbni Ke­sir bile "Dünya balığın üzerindedir, balık başını salladığın­da dünyada deprem olur," demektedir. (Bkz. Bakara 29. ve Kalem 1 . Ayetin tefsiri)

Mecaz, megazi, ibare, işaret ve delalet konusunda tefsir analizi olmazsa böyle uçuk kaçık manalar çıkabiliyor. Had­isleri inkar mı ediyorsunuz, diyorlar. Cevabım şu: Kur' an­ı Kerim' den başka tartışılmaz kaynak yoktur. (Bakara 1 )

Hz. Peygamber' in vefahndan 250-300 sene sonra yaşamış insanların topladıkları kulaktan kulağa geçmiş rivayetleri "peygamberimiz buyurmuş ki" demekle Hz. Peygamber' in sözü olarak kabul edecek kadar ne cahiliz, ne de ahmak.

Kur'an-ı Kerim'i açıklar mahiyette ve Kur'an'la uyum­lu olanları, akla ve bilime uyanları kabul ederiz. Hz. Peygam­ber ' in sözü olmasa bile doğru ve güzel olanı kim söylerse söylesin kabul ederiz. Kur' an' a, akla ve bilime ters rivayet­leri kimden rivayet edilirse edilsin asla kabul etmeyiz.

Bunun acısını çeken şair Mehmed Akif (Öl. 1936) diyor ki:

Nebiye Atf'ile, binlerce herze uydurdun. Yıktın da din 'i mübini yeni bir din kurdun.

Akif' in dediği, Peygamber'e bir sürü iftira uydurup uy­durma din icat edenlerin o uyduruk dini bize lazım değil. Allah'ın ve Resulü'nün Kur'an ile çerçevesi çizilmiş dini bize yeter.

Allah sevdiği insana ahreti, sevmediği insana ise dünya­yı sevdirir, ona kul yapar. Mal' a mülke düşkün olan insan

158

Page 161: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLAR BOYU DİN KAVGALARI

kazandıkça, malı arttıkça korkusu da artar. Ufak bir sallan­hda, krizde öldük, bathk, bittik diye çırpınır. Milyarından bin lira kaybetmek, bedeninden parça kopartmak gibi acıhr. Malı başına bela olmuştur. Uykusu kaçar, huzuru bozulur. Aile dü­zeni alt-üsttür.

Halbuki yoksullarla paylaşsa huzura erecek ama gözü onu göremiyor işte. Vicdan gözü kapalı, cüzdan gözü de yalnız parayı görüyor.

Yahudiler ve Hıristiyanlar zenginleştikçe maneviyattan koptular. Şimdi Müslümanlar aynı durumdalar. Zenginleş­tikçe tuhaflaşıyorlar. Önce kılık-kıyafetleri, sonra çevreleri, sonra ahlakları, sonra inançları değişiyor.

Hz. Musa zamanındaki Karun' dan, Hz. Muhammed zamanındaki Salebe' den ibret alan yok. Lüks evde oturmak, lüks araçlarla gezip tozmak, evde koruma, kapıcı, temizlik­çi, aşçı bulundurmak adam olmak sanılıyor.

VE GELİR Bu yurda her bela içinden gelir 'Hep 'leri hep, hiçin hiçinden gelir.

Gelemez bir ithal, malıdır akıl. Kaf Dağı 'ndan, Çin 'den, Maçin 'den gelir.

Benim nur mayama pislik atanlar Şeytan senin büyükelçinden gelir.

Biricik selamet yolu tarihte "Sormayın, görmeyin, geçin " den gelir.

Genç Osman 'ı lif lif yolan o güruh Kahpe devşirmenin piçinden gelir.

159

Page 162: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Bir gün bu gidişle çatlarsa yürek Dile vurdukları perçinden gelir.

Necip Fazıl Kısakürek

HANGİ SÖZÜNE İNANALIM SAYIN USTAM

İktidara gelmeden evvel seçim vaadinde kolektif alGlla, istişare ile iş yapacağız, dediniz. Ama tek kişilik orkestra gö­rünümü veriyorsunuz.

Abdullah Öcalan'la görüşeni de görüştü diyeni de . . . , di­yerek sövüp saydınız, halbuki görüşüyormuşsunuz.

Kıbrıs lmmızıçizgüniz, diyordunuz. Güney Kıbrıs AB üye­si oldu, Kuzey Kıbrıs AB gözünde fiilen işgalci durumuna düştü. Çıt çıkarmadınız.

Hz. Peygamber'imize hakaret eden karikatürleri yayın­layanları fikir özgürlüğü diye savunan Rasmussen'in NATO sekreteri olmasına onay verdiniz.

Her şey Türkiye için, dediniz. Etibank, Sümerbank gibi tarihi ve milli varlıkları yok ettiniz. 150.000 km kare Türki­ye toprağını sa ttığınız söyleniyor.

Yakınlarınız mücevher ticareti yaptığı için mücevherden vergi muafiyeti kanunu çıkardınız.

Devlet kumaş üretmez, deyip Sümerbank'ı yok ederek TOKİ diye devleti müteahhit yaptınız.

İsrail' i düşman göstererek iktidar oldunuz, İsrail' den üs­tün hizmet, cesaret ödülü aldınız.

Kaddafi'den ödül almıştınız. Kaddafi'nin ne kötülüğünü gördünüz de Libya'nın bombalanıp Kaddafi'nin linç edilme­sine yardım ettiniz?

160

Page 163: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

1 .5 milyon Iraklıyı öldüren, yüz binlerce Müslüman ka­dına tecavüz edip bunun görüntülerini yayınlayan canile­re neden dua ettiniz? Bu rezalet için neden bir protesto ol­sun çekmediniz?

Türkiye' de otuz altı etnik grup var diye, durup durup ne­den dile getiriyorsunuz? Alevi, Kürt, Çingene açılımı diye toplumda ayrışma meydana getirmiyor musunuz?

Ben Gürcüyüm, Eşim Arap, diyerek Türkiye' de Türk ol­madığını mı söylemek istiyorsunuz?

Osmanlı'yı överek, Atatürk'ü yok sayarak Cumhuri­yet'i unutursak, Osmanlı geri gelirse acaba başbakanlığı rü­yanızda görseniz hayra yorar mıydınız?

Atatürk ve Cumhuriyet sayesinde kazandıklarımızın günden güne yok edildiğinin farkında değil misiniz?

Beşar Esad ile can ciğer kuzu sarması iken sizi kim, ne­den ve kimin için iki düşman yapıverdi?

Madem terörü Apo'ya danışarak halledecektiniz, adamı içeride ne tutuyorsunuz? Olmadı, terörden sorumlu bakan yapın bari belki terör çözülür.

Basın-yayın (medya) tek sesli koro haline geldi. Alkış ser­best; eleştiren ise Silivri'ye. İleri demokrasiniz bu mu?

Hapishanelerde, özellikle Silivri' de terör, Ergenekon, Balyoz vs. suçlamalarıyla yatan insanların ıstırabı vicdanı­nızı sızlatmıyor mu?

Siz, Kur' an' a inanan insansınız. "Birilerine olan kininiz, sizi adaletten ayırmasın." (Maide 2) ayetini hatırlayınız. Kı­yamet günü hesap vermek zor olur. Danışmanlarınız bunu size söylemiyorlarsa yanınızdan uzaklaştırınız.

Seçiline yaşını 18' e indirmek ve askerlik şarbnı kaldırmak istiyorsunuz ya, bence 18 çok, 6 yaş yeter. Okuma-yazma mec-

161

Page 164: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

buriyetini de kaldırın. Parmak kaldırıp indirmek için 6 yaş yeter. 18' lik gençleri zapt etmek güç olabilir. Halbuki 6 ya­şındakiler genel kurulda ellerini kaldırdıktan sonra sütleri­ni içip güzelce, uslu uslu oynarlar yahut mışıl mışıl uyurlar.

Fatih Sultan Mehmet' ten örnek veriyorsunuz ya. Benim örneğim de aynısı. Fatih padişah olduğunda 6 yaşınday­mış da.

Sayın Usta! CİA'in, MOSSAD'm kontrolünde olduğu söy­lenen ne idiğü belirsiz, karanlık yapıdaki bir kısım cemaat­lere bu kadar bel bağlamanızın sebebi ne ola ki?

Her sene milyarder sayısı Türkiye' de artarken 13 milyon insanın yoksulluğu neden düzelmiyor?

IMF'ye olan borcu ödedik, diyorsunuz. Peki, 500 milyar dolar, öteki borçlar borç sayılmıyor mu?

Milli geliri 10 bin doların üstüne çıkardık, diyorsunuz. Res­mi rakamlar 6 milyon asgari ücretliden bahsediyor. Asgari ücret 730 lira (2012). Milli gelir 10 bin dolar ise, on bin do­lar 18 bin lira yapar. Asgari ücretle çalışan kişi bir kuruş har­camadan aldığının tamamını biriktirse 25 ayda 10 bin dola­rı anca yakalar.

Yoksa, Ali Ağaoğlu ile şantiyesindeki bekçinin gelirini top­layıp bölerseniz siz haklı çıkarsınız tabi ki.

Türkiye tarihinde ilk defa kurbanlık ithalatını yapmak size nasip oldu. Şimdi saman ve ot da ithal oluyormuş, Allah aş­kına bu iş nasıl bu hale geldi?

Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), "mücahit" denen adamla­rın Suriye' den çaldıkları canlı malları kurban bayramında Türkiye' de piyasaya sürerek yerli üreticiyi nasıl perişan et­tiğini bir bilseniz. Ben Almanya' da yaşadığım halde biliyo­rum. Yeğenlerim bu işin mağduru da, onlardan biliyorum.

162

Page 165: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

Deniz Feneri soyguncularının üzerine giden savcılar neden içeri alındı? Alman savcılığı bu işin Türk.iye uzantı­larına dikkat çekiyor. İpin ucu kime ulaşıyor acaba?

İsrail için, devlet terörü uyguluyor, diyorsunuz. Aldığı­nız ödülü geri vermiyorsunuz. Bu, inandırıcı gelmiyor.

Avrupa' daki vatandaşları dolandıran holding vurguncu­larına hiç dokunmadınız. Para verirken bana mı sordunuz, di­yorsunuz. Evet, sana sorduk. Gelen soyguncular milli görüş adına geldiler. Siz de o zaman henüz milli görüş gömleğiyle yaşıyordunuz. Milli görüş adına gelenlerin referansı sizlerdi­niz. Niçin o dönemde çıkıp da bunu ifşa etmediniz?

"Uzan"lann yerin dibine sakladıklarını buldunuz da hol­ding ve Deniz Feneri hırsızlarını neden bulmuyorsunuz?

Suriye' de ÖSO denilen ve ortalığı kan gölüne çeviren, dı­şarıdan beslenen silahlı terör mihraklarına neden arka çıkı­yorsunuz?

Yarın birileri çıkıp Özgür Türkiye Ordusu diye silahlan­dırılır, komşu bir ülkede Türkiye'nin Dostları diye toplan­tı yapılır da aynı şeyler başınıza gelirse ne yaparsınız?

Bu yaptıklarınıza ve sözlerinize nasıl güvenip inanalım? Benim Türkiye'nin politikalarıyla direkt bir bağım yok.

Ama bir Müslüman Türk evladı, aydını olarak bildiklerimi ve gördüklerimi dile getirmenin ve eleştirmenin görevim ol­duğuna inanıyorum.

Mısır' da ve Irak' ta, Suriye' de yaşananların Türk.iye' de de yaşanmasını istemem. Kaddafi'nin, Saddam'ın, Hüsnü Mü­barek' in başına gelenlerin Türk.iye'yi yönetenlerin de başı­na gelmesini istemem.

Hiçbir partiyle organik bağım yok. Hiçbirinin de ne sem­patizanı ne de düşmanıyım. İyi gördüklerimi kim yaparsa

163

Page 166: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

yapsın desteklerim. Kötü gördüklerimi de kim yaparsa yap­sın eleştiririm. Politikacılar da eleştiriye açık olmalı ve ku­lak vermeliler. Kargadan korkan darı ekmez ama, hamama girince de terlemek kaçınılmaz.

TALÜT'UN DİNİ, CALÜT'UN KİNİ

Çok önemli olan bir olayı Kur' an-ı Kerim' den özetle ver­meye çalışalım. Olay şu. Diğer kutsal metinlerden de alıntı yapalım.

Hz. Musa'nın ve kardeşi Hz. Harun' un vefatından sonra Şemuil adında bir peygamberi, yüce Allah İsrailoğullarına gönderir. Zamanın zalim idaresi, bu bir grup bölge halkı olan "beni İsrail" toplumunu yerlerinden çıkarır, eziyet eder. Bu cemaat, peygamberleri olan Hz. Şemuil'e yalvarırlar:

Ey Allah'ın nebisi, elçisi! Bizim önümüze bir lider tayin et de bize bunca kötülüğü yapan düşmanlarımızla savaşa­lım, derler.

Hz. Şemı1il ise; "Peki, Allah size savaş yapmayı emreder, farz kılar da siz savaştan kaçarsanız ne olacak?" der.

İsrailoğulları şöyle söylerler: "Savaştan niçin kaçalım ki? Baksana; toprağımızdan, evimizden, yurdumuzdan, ailemiz­den olduk.' Allah, savaş yapmalarım emretti. Ama, peygam­berleri Hz. Şemuil'in korktuğu başına geldi. Koskoca toplu­luktan az bir grup sözünde durup savaşa yöneldi. Çoğun­luk, savaş emrini duyunca vazgeçti."

Hz. Şemuil, İsrailoğullarına şöyle dedi: "Yüce Allah, size komutan olarak Tah1t'u tayin etti."

Talut onlara göre önemsiz ve sıradan bir kimseydi. İti­raz ettiler: "Talut bize nasıl komutan olur, biz bu işe on-

164

Page 167: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

dan daha layığız. O, bizim gibi, malı-mülkü çok olan bi­risi de değil ki ."

Hz. Şemuil şöyle dedi: "Şüphe yoktur ki yüce Allah, Ta­h1t'u bilgi, beceri ve kabiliyet bakımından, güç ve kuvvet ba­kımından sizden üstün kılmıştır. Allah istediğine istediğini verir. Talut'un komutan olmasının alametini de size söyle­yeyim. Bir sandık gelecek. Allah'ın sekineti de o sandıkla be­raberdir. Ayrıca, Hz. Musa ve Hz. Harun' un bıraktıkları bazı emanetler de o sandığın içindedir."

Hz. Adem' den beri, peygamberler arasında elden ele ge­len bu sandığı, Amel ika kavmi İsrailoğullarını yenince elle­rinden almışlardı . Halbuki İsrailoğulları için bu tabut, uğur getiriyordu. Savaş meydanına bu sandığı (tabutu) götürdük­lerinde mutlaka savaşı kazanıyorlardı. Bu tabut yanlarında olduğu zaman, mutluluk ve huzur duyarlar. Cesaretleri art­mıştı. (Hala günümüzde bu sandığı arayanlar var. )

Rivayete göre, sandığın içinde Hz. Musa'nın Turu Sina' ya giderken giydiği ve yüce Allah'ın "Ey Musa! Ayakkabıları­nı çıkar, sen mübarek Tuva' dasın." (Taha 12) buyurduğu za­manki ayakkabıları, asası (sopası), Hz. Harun'un sarığı, bir miktar kudret helvası varmış. Melekler bu sandığı getirip Ta­lut' un önüne koymuşlar, onlar da inanmış. Topkapı Sara­yı'ndaki Hz. Musa'nın asası denilen sopa, uydurma bir ya­landır. Bu tırnak içi açıklamadan sonra Kur' an-ı Kerim'e dö­nelim.

Talı1t ve tabi olan İsrailoğullan Kudüs' ten yola çıktılar. Ta­lut şöyle dedi: "Yüce Allah sizi sınayacak. Önümüze bir ır­mak gelecek, sakın ha o ırmaktan kana kana içmeyin. Ma­taralarınızı doldurmayın. Ağzınızı ıslatacak kadar, şöyle bir avuç içebilirsiniz. Kim o sudan kana kana içerse, bilsin ki o

165

Page 168: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

benden değildir. O sudan tatmayanlar, bendendir." Üç yüz kişi civarındaki bu grup, tembihe uyup içmedi. Nehrin kar­şısına geçince suyu içenler:

-Bugün bizim, Callıt ve ordusu ile savaş yapacak takati­miz, gücümüz, kuvvetimiz yok, diyerek yığılıp kaldılar.

Sudan içmeyen ve Allah' a kavuşmak isteyen müminler ise:

-Nice az cemaatler vardır ki Allah'ın izni ve yardımı ile kendilerinden kalabalık nice toplulukları yenmişlerdir. Al­lah bize yeter, Allah bizimledir, dediler.

Bu imanlı, inançlı, mümin grup Callıt ve ordusuyla kar­şılaşınca yüce Allah' a şöyle yalvardılar:

"Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır gönder ve ayaklarımızı düşman karşısında kaydınna. Bizi bu kafirler toplumuna kar­şı muzaffer kıl," dediler.

İki grup karşılaştı. Müminler arasında bulunan genç bir delikanlı olan Davut, attığı bir sapan taşı ile Cah1t'u öldür­dü. Müminler, az olmalarına rağmen kazandılar. Sonra yüce Allah Hz. Davut' a hem peygamberlik hem krallık ver­di. Demir işlemeyi ve kuşlarla konuşmayı da bilirdi. Kendin­den sonra da oğlu Süleyman, hem peygamber hem de kral olarak Allah'ın lütfüne kavuştu.

Bir kısım insanları diğerleriyle, yüce Allah def etmese idi, yeryüzü fesada çıkardı. (Bakara 246-251 ) (Kaynak tefsirler: İbni Kesir-Alfısi-Keşşaf-Kurtfıbi)

BEDİR VE UHUD'DA DİN VE KİN

Miladi 610 yılında Hz. Muhammed'e Kur'an-ı Kerim gel­meye başladı. Böylece peygamberliğe fiilen başlamış oldu.

166

Page 169: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

Hz. Muhammed, bu tarihte 40 yaşındaydı. Mekke' de en çok güvenilen ve saygı duyulan kimseydi. Haşimoğulların­dandı, Abdullah'ın oğlu, Abdülmuttalib'in torunu idi.

Dünyaya gelmeden 4 ay evvel babası vefat etmiş, 6 ya­şına geldiğinde de annesi Amine vefat etmişti. Hz. Muham­med böylece hem öksüz, hem de yetim büyümüştü. Önce dedesi Abdülmuttalib onu himayesine almış, ölümü yak­laşınca da oğlu Ebu Talib'in himayesine vermişti. Ebu Ta­lib, Hz. Ali'nin babasıydı. Müşrik Mekke kodamanlarının sömürgeci, zalim, merhametsiz tutum ve davranışlarından nefret ediyordu. Kur'an-ı Kerim'in ayetlerini onlara aktar­maya başladı :

"Köleleri serbest bırakacaksınız." "Kız çocuklarını öldürmeyeceksiniz." "Yağma, çapul, faiz ve tefecilik yapmayacaksınız." "Kabe'yi ve çevresini putlardan temizleyeceksiniz." "Borçlu insanların borçlarına mukabil karılarını ve kız-

larını alıp namuslarını satmayacaksınız." "Zayıf, kimsesiz, yoksul kimseleri ezmeyeceksiniz." "Atamız İbrahim' in dinine dönüp şirki terk edeceksiniz." "Kan davası gütmeyeceksiniz." Bütün bu dediklerimi size söylememi bana Allah emre­

diyor. Vazgeçmezseniz sizinle savaşacağım, dedi. Mekke müş­rikleri, hem Hz. Peygamber' e hem de ona inanan mümin­lere tüm kin ve nefretleriyle karşı çıktılar. Ellerinde tuttuk­ları zulüm saltanatını kaybetmek işlerine gelmiyordu.

Hz. Muhammed' e ilk iman edenler, genellikle köleler, yok­sullar, ezilenler, garibanlardı. Ebu Bekir gibi hali vakti yerin­de olanlar gayet azdı. Mekke müşrikleri, peygambere ve mü­minlere ambargo koydular. Evlenme, alışveriş, iş alıp verme,

167

Page 170: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

selam alıp verme tamamen ambargoya tabi oldu. Mümin­ler, dayanılmaz bir hal alan Mekke hayatından nasıl kurtu­lacaklarını düşünüyorlardı.

Hz. Peygamber, kendi kızı da dahil bir grup Müslüma­nı muhacir olarak Habeşistan' a gönderdi. (Şimdiki Etiyop­ya)

Civar kabilelerden duyup iman edenlerin sayısı git gide artıyordu. Hattab' ın oğlu Ömer, 40. Müslüman olarak mü­minler safında yerini aldı.

İlk Müslüman olanlardan genç bir sahabe vardı; Musad bin Umeyr. Mekkeli zengin bir ailenin çocuğu olarak çok gü­zel imkanlar içindeydi. Müslüman olunca ailesinin zulmü­ne uğradı. Mal-mülk vermedikleri gibi, İslam' dan cayması için işkencelere maruz bırakıyorlardı. Uhud Savaşı'nda şe­hit edildiğinde (Miladi 625, Hicri 3) sırtındaki elbisesini ba­şına doğru çekip ayaklarını da otla örterek toprağa vermiş­lerdi. Allah ve Resul'ü uğrunda, İslam yolunda, din sevgi­si onu melekleştirirken ailesinin kini Musab'ı yoksulluğa it­mişti.

Müslümanlar mallarını, evlerini Mekke' de bırakıp can­larını kurtarmak ve Allah'ın mutlu kulları olmak için Medi­ne' ye göç ettiler.

Hz. Peygamber ve Ebu Bekir, 622 yılında Medine' ye Hic­ret etti. Hicret'ten evvel, Hz. Peygamber' in amcası Ebu Ta­lib ve biricik eşi, alh çocuğunun annesi Hz. Hatice vefat etti. Hz. Peygamber için bu sene, hüzün senesiydi.

Medine'nin yerlisi Müslümanlar (Ensar) ile Mekke'den yalnız canlarını kurtarıp gelen Müslümanlar (Muhacir) peygamberin emriyle kardeş oldular. Ensar, malının yarısı­nı seve seve, gönül rızası ile Muhacir kardeşine vermiştir.

168

Page 171: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

Mekke müşrikleri müminlerin mallarına el koydular. O günlerde Mekke'nin reisi, Ebu Cehil idi. Müminler, Medine' de Hicret' in 2. yılını yaşıyorlardı.

İleri gelen Mekke müşriklerinden Ebu Süfyan'ın (Mua­viye'nin babası) Şam' dan Mekke'ye doğru bir ticaret kerva­nı ile gidiyordu. Bir hayli mal yüklüydü. Bunu haber alan Müminler, hiç olmazsa mallarımızın bir kısmını ele geçirmiş oluruz, diye düşünerek kervanın yolunu kesip Medine'ye ge­tirmek istediler. Ebu Süfyan, Müslümanların bu hareketin­den haberdar olmuş, Kızıl Deniz sahil yolunu kullanarak (yol güzergahını değiştirerek) Mekke'ye yönelmişti. Ebu Süfyan, ayrıca Zamzam bin Amire! Gıffari adında birisiyle Mekke'ye haber göndererek yardım istemişti.

Kureyş'in ileri gelenleri, Hz. Abbas'ın kız kardeşi Atike Hanım'ın birkaç gün evvel gördüğü rüyayı tartışıyorlardı. Zamzam, hemen seslerini kesti ve şöyle dedi :

-Burada ne tarhşıp duruyorsunuz? Muhammed' in adam­ları silahlarını kuşanıp Ebu Süfyan'ın kervanını ganimet ola­rak ele geçirmek için geliyorlar.

Bunun üzerine bin kadar silahlı, at ve deve üstünde sü­vari halinde müşrik ordusu yola çıktı. Kervanın elden kaç­tığını haber alan müminler, Medine'ye geri döneceklerdi ki bir haber aldılar; müşrikler, müminleri imha etmek için Medine'ye doğru yola çıkmışlar. Hz. Peygamber, arkadaş­larıyla istişare etti . Bazıları Medine' de kalalım, düşmanın gelmesini bekleyelim, savunma yapalım, dediler. Hz. Peygamber' in de fikri böyleydi. Ama çoğunluk, "İlerleye­lim, düşmanla nerede karşılaşırsak orada savunmamızı ya­palım," dedi . Hz. Peygamber, zırhını giyip silahını kuşan­mıştı. "Bir peygamber silahını kuşanınca savaşmadan

169

Page 172: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

onu çıkarmaz," buyurdu. Bu, artık inceldiği yeden kop­sun, demekti.

İki ordu mensuplarının çoğu, birbirlerinin akra,aları idi. Müslümanlar, Medine ile Mekke arasında (Medine ye yakın) su kuyularının bulunduğu, Bedir denen yere geldier ve ku­yuları ele geçirdiler. Müşrikler güçlerine, müminer de Al­lah'ın yardımına güveniyorlardı. Hz. Peygamber, "ı\llah'ım, yardımın ne zaman?" diye yalvarıyordu. Yüce Allahayet gön­derdi. "Yakında o müşrik ordusu bozguna uğrayıcak, dö­nüp kaçacaklar." (Kamer 45) buyuruyordu.

Bu savaş, Müslümanlarla müşriklerin ilk savaşı oldu. Mü­minlerden 14 kişi şehit oldu. Müşriklerden ise EbuCehil da­hil 70 kişi öldürüldü. 70 kadarı da esir alındı. Hz. Peygam­ber' in huzuruna Ebu Cehil' in başını koparıp getirliler. Hz. Muhammed, "Bu ümmetin firavunu buydu." deci.

Kur'an-ı Kerim' de, Bedir Savaşı'nda müminle·e melek­lerin yardıma geldiği haber verilmektedir. (Ali İman 123-124) Melekler, müminlerin iç dünyalarına güç ve QSaret ve­ren soyut metafizik bir ilahi güç demekti.

Müşrikler müminleri sayıca ve kuvvetçe kendlerinden çok fazla görüyorlardı. Gözlerine öyle görünüyordı. Halbu­ki müşrikler binden fazla, müminlerin sayısı ise s<dece 313 kişiydi. Bu savaşta Hz. Muhammed' in dudağı ya·alanmış, dişi kırılmış, vücudundan kanlar akıyordu. Kanını temizler­ken Hz. Peygamber şöyle diyordu, "Kendilerini Alah' a da­vet eden bir peygambere bunca fenalığı yapanlar ıasıl ıslah olur?"

Köle, yoksul, gariban, kadın, mazlum, mağdudan yana bir din ile zulüm, soygun, vurgun, esaret, halsızlıktan yana olan kin ve nefretin savaşıydı bu. Allah, kenii dinine

170

Page 173: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLAR BOYU DİN KAVGALARI

yardım edenlere yardım eder. "Allah müminlerin sahibidir. Kafirlerin sahibi yoktur." (Muhammed 11 )

UHUD SAVAŞI'NDA KİN VE VAHŞET

"Dindarlık ve Dincilik" adlı kitabımda Bedir ve Uhud sa­vaşlarından özetle bahsetmiştim. Burada, Uhud' daki akıl al­maz kin ve vahşetin hangi boyuta çıktığına değinmek isti­yorum.

Hz. Muhammed Medine'ye Hicret edeli henüz 3 yıl ol­muştu. 624 senesinde vuku bulan ve müşriklerin yenilgisiy­le sonuçlanan Bedir Savaşı'nın üzerinden henüz 15 ay kadar geçmişti. Yıl, Miladi 625 (Hicri 3). Mekke müşrikleri, Bedir' de aldıkları yenilginin intikamını almak ve Şam-Mekke arası ti­caret yolunu Müslümanların kontrollerinden kendi kontrol­lerine geçirmek için büyük bir savaş hazırlığı yaptılar.

Müşriklerin reisi Ebu Cehil Bedir Savaşı'nda öldürüldü­ğü için yerine Ebu Süfyan geçmişti.

Ebu Süfyan'ın liderliğindeki büyük bir ticaret kervanı Şam' dan Mekke'ye dönmüştü. Bu kervandaki malların his­sedarlarının çoğu, Bedir' de öldürülen müşrikler idi. Bedir' de öldürülenlerin yakınları, Ebu Süfyan'a müracaatta bulundu­lar. Bu kervanın tüm karıyla ordu toplayıp Medine'yi bas­mayı, başta Hz. Peygamber olmak üzere tüm müminleri or­tadan kaldırmayı planladılar. Bu teklif olumlu bulundu. Bü­yük bir ordu kuruldu.

Arabistan'ın değişik yerlerinden topladıkları müşrik sa­vaşçılar, Mekke müşrikleri ve bazı kabilelerden katılımlar­la üç bin kişilik bir ordu hazırlandı. Orduda herkese ait bir deve vardı. Ayrıca 200 tane de at vardı. Müşrik ordusundan

171

Page 174: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

700 kişi zırhlıydı. Ayrıca, askeri savaşa motive etmek, hem­şirelik ve geri hizmetlerde bulunmak için birçok kadın da var­dı. Kimi şarap, su, yiyecek hazırlıyor kimi çalgı çalıyordu.

Kadın grubunun önderliğini de Ebu Süfyan'ın karısı (Mua­viye'nin annesi) Hind yapıyordu . Hind' in babası ve iki kar­deşi bir yıl evvelki Bedir Savaşı'nda öldürüldüğü için özel bir kini vardı. Hz. Peygamber' in amcası Hamza, Hind' in ba­bası Utbe'yi Bedir' de öldürmüştü. Hind, tüm kinini Hz. Ham­za üzerinde yoğunlaştırdı.

Vahşi isminde, kendisi de adı gibi vahşi olan zenci bir kö­leyle anlaştı. Hamza'yı öldür, özgürlüğüne kavuşacaksın, dedi. Vahşi, müthiş bir savaşçıydı. Ok ve mızrak atmakta üs­tüne yoktu.

Hz. Peygamber' in bir diğer amcası Abbas, Müslüman ol­duğu halde gizliyordu. Hz. Peygamber' in talimatı ile Mek­ke' de kalması uygun görülmüştü. Abbas, olup biteni bir kur­ye ile Hz. Peygamber'e iletti. Hz. Peygamber, birkaç saha­beyi Mekke'ye doğru, haber almak için gönderdi. Geri dö­nen bu öncü birlik, müşrik Mekke ordusunun Medine' ye doğ­ru gelmekte olduğunu bildirdiler. Hz. Peygamber' in emri ile harp hazırlığı yapıldı.

Sahabenin çoğu, Medine'nin dışında düşmanı karşılamak ve savaşmak istiyorlardı. Medine' de beklerlerse yenilme ris­ki vardı. Hz. Peygamber teklifi onayladı. Müminler, müşrik­lerin geldiği istikamete doğru yola koyuldular.

Uhud denen, sıradağlarla çevrili ova görünümlü küçük sahada yerlerini aldılar. Bu esnada 600 kişilik bir Yahudi gru­bu ile karşılaştılar. Başlarında azılı münafık Ubey bin Selul vardı. İslam ordusuna katılmak istediler. Hz. Peygamber bun­lara güvenmedi ve kabul etmedi.

Page 175: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

İslam ordusu bin kişi idi. İslam ordusu içindeki münafıkların reisi adamlarını ayı­

rarak savaş fikrinden vazgeçti. Müminlerin sayısı yedi yüz kişiye düştü. Ama aralarında münafık olmadığı için manevi olarak daha güçlü idiler.

Uhud bölgesi, Medine'nin hemen varoşu sayılır. Hz. Peygamber, Başkomutan olarak, askerleri belirledi­

ği yerlere gönderdi. Bir grubu da Ayneyn (İki Göz) Geçidi denen yere konuşlandırdı. Ayneyn Geçidi, stratejik olarak çok önemliydi.

Hz. Muhammed onlara: -Biz savaşı kazansak da kaybetsek de ben çağırmadan ye­

rinizden ayrılmayacaksınız, diye sıkı sıkı tembih etti . Müslümanlardan evvel müşrikler bölgeye yerleşmiş ve

mevzilenmişti. Müşriklerin de harp tekniğini iyi bilen adamları vardı.

Kureyş ordusunun başında Ebu Süfyan, sağ yanında Ha­lid bin Velid, sol yanında ise Ebu Cehil'in oğlu İkrime ku­manda için bulunuyordu.

Hz. Peygamber ise bir yanına amcası Hz. Hamza'yı, öte yanına da bacanağı Zübeyr bin Avvam'ı yerleştirdi. Ayrıca sahabelerden Ebu Selame bin Abdül Esed, Ukaşe bin Muh­sin, Saad bin Ebi Vaggas, Ubeyde bin Cerrah önemli mev­kilerde yerlerini aldılar.

Müşrikler, Medine'nin kenarına kadar sokulmuş, Müslü­manları yok etmeye gelmişlerdi. Müminler üzerine saldırı­ya geçtiler. Müslümanlar savunma yapacaklardı, kendileri­ni koruyacaklardı. Allah'ın yardımından başka, müminlerin beklediği, iman gücüyle saldırmak dışında yapacakları bir şey yoktu.

173

Page 176: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Vatanını, canını, malını, namusunu, imanını korumak yo­lunda iki seçenek kalmıştı: Ya zafer elde edip kurtulmak ya­hut da bu uğurda şehit olup cennete gitmek.

Savaş, bütün şiddetiyle başladı. Sahabeler canını ortaya koyup son güçleriyle savaşıyorlardı. Allah'ın Aslanı Hz. İmam Ali, fırtına gibi esiyordu. Henüz 20 yaşında idi.

Nesibe Hatun gibi mümine hanımlar da vardı. Zenci köle Vahşi'nin attığı bir mızrak ile Hz. Hamza şe­

hit oldu. önce Müslümanlar galip idiler. Bunu gören Ayneyn Geçidi'ndeki Müslümanlar, peygamberin tembihini unutup "Nasıl olsa kazandık," diye düşünerek yerlerini terk ettiler, ganimet kapmaya koştular.

Tam da bunu bekleyen Halid bin Velid, adamlarıyla ar­kadan saldırarak birçok Müslümanı şehit etti. Hz. Peygam­ber' in emrine uymamanın karşılığını, yerlerini terk eden Müs­lümanlar canlarıyla ödediler.

Bir ara, müşrikler kara propaganda yaptılar. Hz. Muham­med' i öldürdük, diye ortalığa yaygara attılar. Müslümanlar tedirgin oldular. Kaçmak, geri dönmek niyetine bile düşen­ler oldu. Bu esnada, Hz. Peygamber'e ayetler geldi:

"Muhammed yalnızca Allah'ın bir elçisidir. O ölür yahut öldürülür ise geri mi döneceksiniz? Kaçacak mısınız yahut eski dininize mi döneceksiniz? Döneklik yaparak Allah'ın di­nine zarar veremezsiniz . . . " (Ali İmran 144)

Uhud Savaşı'nda 70 Müslüman şehit olmuş, 30 müşrik as­keri de öldürülmüştü.

Ebu Süfyan'ın kansı Hind savaş alanını dolaştı, Hz. Ham­za'nın naşı başında sevinç çığlıkları attı. Elindeki hançer ile Hz. Hamza'nın kamını yarıp ciğerini ağzında çiğnedi. Son­ra Hz. Hamza ve bazı şehitlerin kulak ve burunlarını kesip

1 74

Page 177: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

ipe dizdi, kolye gibi boynuna takıp Mekke'ye götürdü. Dine karşı o derece kindarlaşmıştı ki canavar bile yanında kuzu sayılırdı.

Asıl mesele, Mekke' de kurdukları zulmü, sömürücü egemenlik düzenini devam ettirme kavgasıydı.

Bu aile; Ebu Süfyan, karısı Hind, oğlu Muaviye 631 'de Mekke'nin fethedildiği gün Müslüman oldular (?)

Nasıl Müslüman olduklarını kitaplarımızda yer yer iza­ha çalıştığımız için burada tekrar etmek yersiz olur.

Dışarıdan yıkamadıkları İslam' ı içeriden yıkmak için, bu ailenin kurduğu Emevi saltanatı ve uydurdukları hadisler­le hem kendilerini temize çıkarma yoluna gittiler hem de İs­lam' ı tanınmaz hale soktular.

Vahyin hemen hemen tamamlandığı bir zamanda İslam' a giren Muaviye, uydurttuğu hadis ile kendini vahiy katibi ilan ettirdi.

İmamı Rabbani unvanlı, Hintli mutasavvıf Ahmed Faruk Serhendi, "Mekrubat" adlı kitabında şöyle diyor, özetleyelim:

"Muaviye, peygamberin sohbetinde bulunduğu için Hz. Peygamber 'i görmek nasip olmayan Veysel Karani'den ve Ömer bin Abdülaziz' den üstündür." (Bkz. C.1 .Sy. 120)

Bu zat, ikinci bin yılın müceddidi olarak tarikatçılar ara­sında meşhurdur. Bu kafa değil midir ki Müslümanları be­lini doğrultamaz hale sokan?

Güya Hz. Ali, Muaviye için şöyle demiş: "Muaviye'nin idaresini kötülemeyin. Muaviye'yi kaybeder­

seniz başların kopup düştüğünü görürsünüz." (Kısası Enbiya) Hz. Ali belki şöyle demiştir: "Bu adam ve bunun yolun­

dan gidenler Müslümanların başında olduğu müddetçe, kel­lenizi torbada bilin."

175

Page 178: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Hz. Peygamber' in, Hz. Ali'nin nesline soykırım uygula­yan Muaviye ve saz arkadaşları, 21 . yüzyılda bile kendile­rini "Hazret" diye andırıyorlar ya, ne demeli bilmem ki . . .

Breh breh yani!

Page 179: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

BÖLÜM- IX

TÜRKLERİN MÜSLÜMANLIGI

B endeniz, Müslüman bir Türk evladı olarak dünyaya gel­diğime göre, tarihi geriye doğru irdelemek benim de hak­

kım diye düşündüm. Birçok kaynaklara başvurdum. Bazıları gerçek, bazıları

gerçeğe yakın, bazılan yanlış, bazıları yanlıştan da yanlış, dü­pedüz yalan.

Bazı kaynaklarda Türklerin soy kütüğünü Hz. Nuh pey­gamberin "Yafes" adındaki oğlunun; oğullanndan birinin adı­nın Türk olduğunu iddia edenlere rastladım. Türk soyunun da buraya dayandığı iddia ediliyor.

Bunun artı ya da eksi bir önemi yok. İster Nuh peygam­bere dayanalım, ister Firavun'a, önemli olan bizim kim ol­duğumuz. Bir insanın babasının peygamber olması yahut müşrik olması, evladını zerre kadar ırgalamaz. Mühim olan, herkesin kendi kimliği, kişiliği, eylemi ve söylemidir.

Miladi 639 yılında, Hz. Ömer' in gönderdiği bir heyet ile Cfi.rcani beylerinden Türk Sul ile Süveyc bin Mukarran ara­sında bir anlaşmadan söz edilmektedir. Türklerin İslam'la tanışmasına belge sayılabilecek ilk kaynak budur. Bundan

177

Page 180: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

önce, örneğin Türklerin Hz. Muhammed ile bir irtibatları ol­duğuna dair güvenilir bir belgeye, ben şahsen rastlamadım.

Birkaç not sunmak istiyorum. Hz. Muhammed arkadaşlarına, Müslümanlara "Türkler

size dokunmadıkça siz de onlara dokunmayın." (Ebu Davud) buyurmuş. Bu rivayet doğru ise bu bir durum tespiti olup, övgü ya da yergi değildir. Size dokunmayana siz de sataş­mayın, demektir.

Hz. Peygamber' in Türkler hakkında bilgi sahibi olduğu anlaşılıyor.

Hz. Peygamber' in "Ümmetimin idaresi Türklere geçecek" gibi bir sözünün sahih olduğu, hadis tekniği ve usulü bakı­mından mümkün değildir. Çünkü Türkler onuncu asırda Müslüman olmaya başlamışlardır. Daha evvel, tek tük Müslüman olan Türkler vardı tabi ki.

Hz. Peygamber 632' de vefat ettiğine göre, 250-300 sene sonra Türklerin ümmet başına geçeceğini söylemesi, gaip­ten haber vermek olur ki bunu Kur' an şöyle reddediyor:

"De ki ey Muhammed; Allah'ın hazinelerine sahip deği­lim, ben gaybı da bilmem, ben melek değilim . . . " (Enam 50, Hud 31 )

Ne Kur' an-ı Kerim' de ne de Hz. Peygamber' e isnat edi­len güvenilir hadislerde hiçbir toplum kategorik olarak ne övülmekte, ne de yerilmektedir. Asil kan, asil soy eski Arap ve Şaman kültüründen kaynaklanmaktadır. İnsanlar, tek tek amelinden, imanından, eyleminden sorumludur.

Türkleri İslam' a ısındırmak için Abbasiler zamanında övü­cü birçok yakıştırmalar yapılıp Hz. Peygamber 'e mal edil­diğinden şüphemiz yoktur. Tarih boyu Müslüman Türkle­rin İslam' a ve insanlığa hizmeti göz ardı edilemez. Ama her-

178

Page 181: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

kesin sevabı ve vebali kendine aittir. İnsanlar kendi araların­da üstünlük taslayamaz. İnsanın üstün olup olmadığına Al­lah karar verir.

"Allah katında değerli olan, takvaca üstün olandır." (Hucurat)

Her toplum milliyetçi duygulara kapılıp nefsini okşayan methiyeler düzmeyi sever. Bizim de böyle zaaflarımız oldu­ğunu kabullenmemiz gerekir.

Merhum Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu'nun (Öl. 1992) şu şiirini bu duygularla kaleme aldığı gün gibi açık:

Aylardan ağustos, günlerden cuma Gün doğmadan evvel, iklimiru m 'a Bozkurtlar ordusu geçti hücuma

Yani bir şevk ile gürledi gökler Ya Allah, bismillah, Allaha ekber

Önde yalın kılıç, Türkmen başbuğu Ardında Oğuz'un, elli bin tuğu Andırır Altay' dan, kopan bir çığı

Budur peygamberin övdüğü Türkler Ya Allah, bismillah, Allahu ekber

Türk, ulu Allah 'ın, soylu gözdesi Malazgirt Bizans 'ın, Türk'e secdesi Bu ses, insanlığa Hakk'ın müjdesi

Bu seste birleşir, bütün yürekler Ya Allah, bismillah, Allaha ekber

179

Page 182: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Yiğitler kan döker, bayrak salmaya . . . Anadolu başlar, vatan olmaya Kızıl Elma 'ya, heeey; Kızıl Elma 'ya

En güzel marşını vurmada mehter Ya Allah, bismillah, Allaha ekber!

Hanefi mezhebinin kurucu imamı İmamı Azam Ebu Ha­nife'nin, Numan bin Sabit'in (Öl. 772-Hicri 150), Halaç Türklerinden olduğunu iddia eden tarihçiler vardır. Ayrıca İmamı Azam'ın babası Sabit' in Müslüman, dedesi Zuta'nın ise önceleri Mecusi iken İran'ın fethinden sonra esir düştü­ğü, bu esnada İslam'la tanışıp Müslüman olduğu da kaynak­larda geçmektedir.

İbni Fadlan adındaki Arap seyyahı, Abbasiler zamanın­da (Hicri 309-Miladi 921 ) Halife Muktedir tarafından Bulgar kralına gönderildiğini, bu esnada tanıştığı Türklerin henüz Müslüman olmamalarına rağmen "Allah birdir." dedikleri­ni, ünlü seyahatnamesi "Rihle" de yazmaktadır.

Bulgarlar, İdil Türklerinden idi. Hıristiyan olmadan önce, Allah'ın birliğine inanan "Tevhid" akidesine sahipler­di. İslam'la tanışmadan Hıristiyanlığın etkisine girince "Tevhid" inancını kaybettikleri gibi, dillerini de kaybedip Vol­ga halkı içerisinde asimile oldular, eridiler.

Türklerin topyekun Müslüman olmaları, Karahanlılar za­manındadır. Karahanlılar, Orta Asya' da 840-1212 yıllarında 372 sene, varlıklarını sürdürdüler.

İlk Müslüman hükümdar Satuk Buğra Han' dır. Satuk Buğ­ra, 12 yaşında Müslüman oldu (Miladi 932 yılı). Abdülkerim adını da alarak Abdülkerim Satuk Buğra Han oldu. Miladi

180

Page 183: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

920-955 yılları arasında hükümdarlık yaptı. İlk Müslüman Türk devleti Karahanlılar, ilk Müslüman Türk hükümdarı da Abdülkerim Satuk Buğra Han' dır (Öl. 955-Hicri 344).

Ünlü Fransız mütefekkiri Louis Massignon (Öl. 1962), Türklerin İslam'a girmesinde, mutasavvıf Hallacı Man­sur 'un (Öl. 922) büyük katkısı olduğunu söylemektedir. Enteresandır, Louis Massignon için ise Papa XII. Pius (Öl. 1958) "Katolik bir Müslümandır." yakıştırmasında bulun­muştur.

Müslüman Araplar (Emeviler-Abbasiler) arasındaki bit­mez tükenmez kavgalar, diğer Müslüman toplumlara da sıç­radı. Bu sıçrayış, Müslüman Türkleri ve İranlıları etkiledi. İslam'ın özünde fark etmese de mezhep ve tasavvufi fark­lılıklar, bölünmelere sebep oldu.

Ehlibeyt, on iki imam akidesi Türk ve İran Müslüman kit­lelerinin temel fikrini oluştururken, sonradan ehlisünnet diye yeni bir ekol oluşturuldu. Ehlibeyt, on iki imam akidesini ve peygamberin sünnetini peygamberin sünnetini Emevi, Ab­basi kodamanlarından öğrenecekti.

Bu Emevi, Abbasi kini tüm Müslümanların arasını açtı. Dinin arasına kin girdi. Hanefi, Şafi, Maliki, Hambeli, Ma­turidi, Eşari, Rafizi, Harici, Caferi, Alevi, Şii, Bektaşi, Vaha­bi vs. vs. diye bölündü de bölündü.

Kur'an' da bütünleşmeden, kurtuluş umudu yoktur. Son­radan çıkan cemaatler, cemaatlerden kopan yeni cemaatçik­ler arttıkça Müslümanların gücü zayıflıyor.

Ben iman ehliyim, Allah'a ve ahrete inanıyorum, diyen herkes hayırda, iyilikte, güzellikte, barışta, kardeşlikte, yar­dımlaşmada, paylaşımda yarış yapmalıdır. Allah bize kıya­met günü, Kur' an' a uyup uymadığımıza bakarak hüküm ve-

181

Page 184: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

recek. Partini, tarikatını, mezhebini, ırkını, rengini, cemaa­tini, üstadını, ağabeyini, efendini, şeyhini sormayacak.

Kur' an' da birleşsin bütün yürekler; Ya Allah Bismillah Al­lahlı Ekber.

CENGİZ HAN'IN ANLAYIŞI

Tarihin en kanlı zalimlerindendir. Asıl ismi Temoçin olup, demirci anlamına gelmektedir. Cengiz Han ismi Türk­çeye Farsçadan geçmiştir. Farsçada Çingiz Han diye anılır.

Cengiz Han, Moğollarca sevilen bir hükümdar olmasına rağmen fethettiği bölgeleri kan gölüne çevirmiştir.

Cengiz'in oğlu Cuci, Altınordu Devleti'ni kurup İslam­laşınca, onlara olan saygıdan dolayı Cengiz de bilinçaltımız­da saygın bir unvan sahibi olarak kabul görmüştür.

Cengiz Han, miladi 1227 yılında 65 yaşındayken öldü. Türk asıllı olduğu, soyunun Tatarlara dayandığı iddia edil­

se de inandırıcı bir kanıt yoktur. Cengiz Han İslam ülkelerinde binlerce Müslümanı kılıç­

tan geçirmesine rağmen, Hz. Peygamber 'in soyu olan Sey­yidlere dokunmaması dikkat çekicidir.

Cengiz Kanunları olarak bilinen "Tamimname" sinin bazı maddeleri gerçekten dikkat çekicidir.

Mesela (özetle verelim): 10. Madde: Ebu Talib'in oğlu Ali soyundan gelenlerden

vergi almayacaksınız. Dervişlerden, Kur' an hafızlarından, tıp adamlarından, hukukçulardan (Fakihler), ilimle uğraşan­lardan, cenaze yıkayanlardan, müezzinlerden de vergi ve ha­raç alınmayacak.

1 1 . Madde: Dinler arasında ayrım yapılmayacak.

182

Page 185: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLAR BOYU DİN KAVGALARI

17. Madde: Mezhepler arasında ayrım yapmak yasaktır. Devlet büyüklerine, isimlerinden başka hiçbir ifade kullanıl­madan seslenilecektir.

"Devlet Şah Tezkeresi" gibi, bazı kaynaklar, Cengiz'i ne­redeyse kutsallaştırmaya çalışsalar da İslam dünyasına, İs­lam kültürü ve medeniyetine yaptığı kötülük ve vahşetin ta­rifi imkansızdır. Yalnız Bağdat' ta sekiz yüz bin insan öldürt­tüğü, Dicle Nehri'nin kan halinde akhğı, yüz binlerce el yaz­ması telif ya da tercüme değerli kitabı yaktırdığı kesindir.

Cengiz Han'ın oğlu Hülagu da babası gibi zalimdi. Hü­lagu'nun oğlu Abaka Han, 1282'de öldü. İlhanlı Devleti'nin kurucularındandır. Alhnordu Devleti ise Türk ve Moğol halk­ları tarafından kurulmuştur. İlhanlılar Müslüman olmaya baş­layınca Türkmenlerle aralarında sıcak ilişkiler başlar.

Hülagu ve Abaka Müslüman olmamış, eski dini inançla­rı olan Şamanizmde kalmışlardır. Bu tarihlerde İslam'la mü­şerref olan Gazan hanı Mahmud İlhan, Budist rahiplerin elin­de yetişmişti. Müslüman olunca Budistlere ait ibadethane­leri yıktırdı. Bazı Budistler Müslüman olurken bazıları da Müslüman'a düşmanı oldular.

Gazan hanı Mahmud, "İmamiyye" görüşünü benimsemiş­tir. Miladi 1295 yılında başkenti Tebriz olan İran'ın hüküm­darı olur. İslam'ı resmi din kabul eder. Ehlibeyt nesline çok yardım ve destekte bulunur. Gazan hanı Mahmud'un ger­çekten iyi bir Müslüman olarak yaşadığı anlaşılıyor. Mevla­na Celaleddin' in (Öl. 1273) kayıtlarında bu gerçek görünü­yor. Gazan Han çok genç yaşta, 33 yaşında iken 1304 yılın­da ölmüştür.

Toplum Müslüman olmasına rağmen eski Şaman gelenek­lerine uyup yalınayak, başı açık yollara dökülüyor, ağlıyor,

183

Page 186: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

sızlıyor, başlarına toprak, kül döküyorlardı . Genç sultanın ölümü, halkı çok üzmüştü.

Bazı Müslüman toplumlarında ölüm olayından sonra ben­zeri şeyler hala yaşanmaktadır. Halbuki ölüm, hayattan önce yaratılmıştır. Ölüm, hayattan daha gerçektir. Ne hikmetse, ölümü kabullenmek zor geliyor.

Son Moğol hükümdarı Olcaytu (Öl. 1 307) Müslüman olunca hutbelerde on iki imamın adını zikretme ve on iki imamın isimlerinin yazılı olduğu levhalar astırmayı mec­bur etmiştir.

Yüce Allahı'mız "Mescitler Allah'ındır; orada yalnız Al­lah' a ibadet ediniz." (Cin 18) buyurmaktadır.

Hadi Olcaytu bu gerçekleri bilmiyordu, yeni Müslüman olmuştu, İslam' a ve ehlibeyt' e sevgisini böyle göstermek is­temişti. Aradan yedi asır geçmesine rağmen aynı şeyleri art­tırarak devam ettirmek yerine Allah böyle emrediyor, Hz. Peygamber'in uygulaması böyleydi, deyip düzeltmek biz­lere düşmez mi?

Ehlibeyt imamları, isimler ne ise de, hele şimdi camilerin çoğunun Budist tapınağından farkı kalmadı. Fırıldaklar, ışıl­daklar, hoparlörler, çiniler, rengarenk fayanslar, süslemeler, nakışlar, altın işlemeler, pahalı halılar vs. ile ibadethaneye de­ğil, tapınağa benziyor. Ben böyle yerlerde namaz kılmıyo­rum, kimsenin de kılmasını önermiyorum.

Konya Hacıveyis Cami'nin iç süslemesi için yarım ton altın harcandığını duydum. Bu doğru ise derhal sökülüp o altınlar yoksullara dağıtılmalıdır. Cami önleri dilenciden, sokakları seyyar satıcıdan geçilmeyen bir şehirde cami süsü için yarım ton altın harcamak, orada İslam' ın olmadığının kanıtıdır.

184

Page 187: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLAR BOYU DİN KAVGALARI

O alhnlar, camilerin önüne serilen ve "Allah rızası için ca­miye yardım," diye Müslümanlardan gıdım gıdım toplanan paralarla alınmadı mı? O altınla 15-20 yoksula iş sahası açıl­saydı en hayırlı ibadet yapılmış olurdu.

Caminin bitişiğinde de müftülük binası. Ne işe yarıyorsa! Müftünün burnunun dibinde İslam'a aykırı bu işler olu­

yorsa ne işe yarıyor bunca İmam Hatip Okulu, İlahiyat Fa­kültesi?

OSMANLI DÖNEMİNDE DİN VE KİN

Anadolu Selçuklu Devleti çökmüştü. 13. yüzyıl sonlarına doğru Anadolu' da birçok devletçik

(beylik) oluşmuştu. Konar-göçer denilen Oğuzların Kayı aşireti de bu beyliklerden birisiydi. Resmi tarihe göre 1299 yılında Osmanlı Beyliği fiilen tanınmaya başladı ve adı du­yuldu.

İnsanların tabiatında güçlünün yanında olma, güçlüden yana olma eğilimi vardır. Halbuki doğrusu haktan ve hak­lıdan yana olmaktır. Bu yüzdendir ki Osmanlı'nın güçlü za­manlarında Araplar bile Osmanlı'yla aynı soydan oldukla­rını söyleyebilmişlerdir. Mesela; Hicaz alimlerinden Ahmed bin Uleyfe, Osmanlıların soyunun 3. Halife Osman' a dayan­dığını iddia etmiştir.

Konumuz Osmanlı tarihi değil. Osmanlı'nın 624 yıllık dö­neminde, dinin ve kinin yerine vurgu yapmaya çalışacağız.

İmparatorluk, bir hanedan idaresi idi. Saltanat, babadan oğla geçiyordu. İslam hukukuna bağlılığı söylense de bu, saf­sataydı. Çünkü İslam hukuku monarşiye değil, istişare ve meclise önem verir. Halk, "ulülemri" (yöneticisini) kendi seç-

185

Page 188: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

melidir. İslam' da dörtten fazla evlilik, kölelik, cariyelik, dev­şirme usulü yoktur. Osmanlı' da hep bunların zıddı vardır.

İlk padişah 1. Osman 27 yıl, ikinci padişah olan oğlu Or­han 33 yıl tahtta kalmıştır. Üçüncü padişah olan 1. Murat'ın padişahlık müddeti 30 yıldır. Dördüncü padişah olan 1. Ba­yezid (Yıldırım), 13 yıl tahtta kalmıştır.

Timur ve Yıldırım Bayezid: Yıldırım Bayezid, bağımsız Anadolu beyliklerini hükmü

altına alırsa güçleneceğine inanıyordu. Bu sebeple 1390 ta­rihinde Saruhan (Manisa), Aydınoğulları, Germiyanoğulla­rı, Menteşeoğulları, Hamidoğulları ve Tekeoğulları beylik­lerini emrine aldı. 1392'de Kastamonu Beyliği'rıi, 1398'de Ka­ramanoğulları Beyliği'ni kendi emri altında topladı.

Bu dönemde Timur da İlhanlı topraklarını ele geçirme­ye çalışıyordu. İlhanlı ve Karakoyunlu Türk devletçiklerinin yöneticileri, Timur'un korkusundan Yıldırım'a sığındılar. Bunu fırsat bilen Yıldırım da İlhanlı ve Karakoyunlu toprak­larını emri altına alma mücadelesine girişti.

Nihayet 1402 yılında, Ankara Çubuk ovasında iki Müs­lüman Türk ordusu savaşa tutuştu. Prof. Dr. Fuat Köprülü, Timur'un Sünni olduğunu yazmaktadır. (İsterse feriştahı ol­sun.)

Bu kanlı Ankara meydan savaşında hiç uğruna çok can kayboldu. Timur'un ordusu galip geldi, Yıldırım'ın ordusu yenildi, kendisi de esir düştü. Timur Yıldırım'a iyi muame­le etse de, Yıldırım mağlubiyete tahammül edemedi ve 44 yaşında iken, 1 yıl sonra, 1403'te kahrından öldü.

Hz. Muhammed "İki Müslüman, birbirine silah çeker­se ikisinin de yeri cehennemdir." (Buhari-Müslim) buyur-

186

Page 189: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLAR BOYU DİN KAVGALARI

duğu halde acıdır ki binlerce Müslüman birbirinin kanı­nı almıştır.

Fatih Dönemi: Osmanlı'nın VII. padişahıdır. il. Murat'ın oğlu, 1. Selim'in

(Yavuz) dedesidir. Oruz yıldan fazla hükümdarlık yapmış­tır. İlk tahta geçtiğinde 7 yaşında idi. Yerini babasına geri ve­rip babasının 1451' de ölümü üzerine tekrar padişah oldu. Fa­tih Sultan Mehmet, 1481'de öldüğü zaman 50 yaşındaydı.

Fatih, 1453 yılında Bizans İmparatorluğu'nu devirip Başkent İstanbul'u aldı. 1461'de Trabzon'daki Pontus Rum Devleti'ni ele geçirdi. 1473 yılının 11 Ağustos günü Akkoyun­lu hükümdarı Uzun Hasan ile Otlukbeli Savaşı'nı yaptı.

Uzun Hasan, Pontus kralının damadıydı. Türk ve Müslümandı . Fatih de Hasan da Sünni idi. Uzun Hasan, Trabzon'un kendi hakimiyetinde olmasını istiyordu. Fa­tih'in ordusunu yenemeyeceğini bildiği için, doğudaki Türk devletlerinden yardım istedi. Ayrıca Fatih'e kin duyan Ve­nedik, Napoli ve Papa'nın güçleri de Uzun Hasan'ın ya­nında yer aldılar.

Savaşta on binlerce Müslüman Türk evladı hayatını kay­betti, binlercesi de esir edildi. -İslam' da asla yeri olmayacak şakilde-, binlerce Akkoyunlu Türkü Fatih'in ordusuna esir olunca köle ve cariye yapıldı. Dört bin kadarının Fatih tara­fından affedildiği tarih kitaplarında yazıyor ama ne kadarı götürüldü, ne kadarı öldürüldü, ne kadarı satıldı; bilgi yok.

Fatih' in iki oğlu vardı: Bayezid ve Cem. Babalarının ölü­mü üzerine taht kavgasına girdiler. Sonunda Bayezid, tah­tı kaptı. Cem, uzun maceralardan sonra İtalya' da papalığın elinde esir hayatı yaşadı.

187

Page 190: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

il. Bayezid dönemi, sönük ve durgun bir dönemdi. "Bayezid, Cem'in odacısı Yakup'a bile 100.000 akçe vaat

etmişti. Bu hükümdar, daha sonra Cem'i ele geçirebilmek için Rodos'a, Fransa'ya büyük meblağlar yollamış ve vaat etmiş­tir. En sonunda da, zehirletilmesi için pek çok para sarf et­miştir." (Osmanlı Devleti'nde Rüşvet-Prof. Dr. Ahmet Mum­cu s.117)

Osmanlı hükümdarını göklere çıkaran din taciri tarih­çi bozuntuları, il . Bayezid' e, "Veli Bayezid" derler; alıp hayrını görsünler. Cem, zehirlenip öldüğünde 36 yaşın­daydı.

Bu bölümden sonra, Osmanlı hanedanında ve sarayında neler döndüğünü, din görünümlü kin ve vahşetin hangi bo­yutlara vardığını güvenilir kaynaklardan aktaralım.

I.Selim (1470-1520), 1512'de babası (il. Bayezid) ile taht mü­cadelesine başladığı sırada, Yeniçerileri elde etmek için bir hayli para harcamıştır. Kendisine katılanlara hediyeler da­ğıtmışhr. Nihayet, babasını tahttan indirdikten sonra, bir Mus­evi hekime önemli miktarda para vererek onu zehirletrniş­tir. (age-S.117)

il. Bayezid'in kardeşi Cem'e yaphğmı, oğlu Yavuz da ken­disine yapmıştır. Kardeşini, babasını zehirletip öldürmenin İslam dininde yeri var diyenin imanı olur mu?

* * *

il. Murat, Çandarlı Halil Paşa'run tahrikleri ile 2 . vezir Haa ivaz Paşa' dan şüphelenmiş ve bir gün elbisesinin alhna zırh giydiğini anlayınca bu vezirin gözlerine mil çektirmekle ye­tinmiştir. (Prof. Dr. Ahmet Mumcu-Osmanlı Devleti' ne Siya­seten Katl, s. 87)

188

Page 191: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

Şüphelendim, diyerek koskoca vezirin gözlerine kızgın demiri sürüp ama etmek, ne kadar adil doğrusu.

* * *

Veziriazam Ahmet Paşa boğulurken, Padişah kendisine ağır sözler söylemiş; bunun üzerine büyük vezir "Padişahım, sen beni şer ile öldürmüyorsun, zulüm ile öldürüyorsun. Be­nim ölüm cezası gerektirecek bir suçum yok, iki elim mah­şer günü yakandadır," demiştir. (age s. 87)

* * *

Büyük devlet adamlarının kesik başları, gümüş bir tep­si içinde padişaha gösterilir . . . (age. S.123)

* * *

Veziriazam Rauf Paşa'yı azlettirdikten sonra katlettirmek isteyen Halet Efendi' ye il. Mahmut "Kavalli başına pek ya­kışıyor, ben o güzel başa kıyamam," demiştir. (age. S. 170)

* * *

Yavuz Sultan Selim, Yunus Paşa' ya sinirlendi. Atının üze­rinde iken kılıcını sallayıp Yunus Paşa'nın kellesini uçurdu.

Beylik seçiminden doğan bir anlaşmazlık sebebiyle, Os­man Bey (1 . Padişah) amcası Dündar Bey'i öldürdü. (age. 189)

* * *

III. Selim, Yeniçerileri ortadan kaldırmak çabasında idi. Dulkadiroğlu Ahmet Paşa'yı, Yeniçerileri iğfal ediyor diye hançerlemiş, sonra başını kesmiştir (age. s.119). III. Selim, 1808 yılında feci bir şekilde parçalanmıştır.

Kırım Osmanlı toprağına katılınca Kırım hanı Şahin Gi­ray, Osmanlı Devleti'ne sığınmıştı. Kendine sığınan bu adamcağıza önce iyi davranmışlar; sonradan, ne olur ne ol­maz, bırakırsak problem çıkarır, diye düşünen 1 . Abdülha­mit' in emriyle öldürmüşlerdir. (age. s.90-91 )

189

Page 192: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

***

Il. Mehmet, Çandarlı Halil Paşa'yı "Bizans' tan rüşvet aldı," diye idam ettirmiştir. Halil Paşa'nın rüşvet almadığı ve bu­nun tamamen il. Mehmet tarafından, onu bertaraf etmek için uydurulmuş olduğu ispat edilmiştir. (age 65)

***

Osmanlı' da güya, padişahlar Kadı' nın verdiği fetva ile ha­reket ederdi. Doğru, öyleydi ama, kadı padişahın istediği şe­kilde fetva verirdi, yoksa kelle gidiyordu.

Padişah, kadılardan birini öldürür, şeyhülislam bunun yanlış olduğunu söyleyip karşı çıkar.

iV. Murat, Şeyhülislam'ı ve İstanbul kadısı olan oğlu­nu Kıbrıs' a sürgün eder. Ancak öfkesi, kini geçmemiş ola­cak ki sandalını geri çevirtip Ayestefanos' ta karaya çıkar­tır. Zavallı Şeyhülislam Ahizade, iV. Murat'ın emriyle, sa­hilde öldürülür. Osmanlı' da ilk şeyhülislam katli budur. (age 129)

***

Abaza isyanından sonra, Köprülü Mehmet Paşa (Öl. 1661) fetva alarak, bu isyanda rol oynamış askerler de dahil her­kesin katlini emretmiş ve bu işe geniş yetkilerle İsmail Paşa memur edilmiştir. Bu zat, Üsküdar' dan Arabistan'a kadar her yerde elindeki yetkilere dayanarak büyük katliamlar yap­mıştır. (age. s.137)

***

Kafirlerin askerlerini kırdılar. Dişilerini (kadınlarını) ve oğlancıklarını esir ettiler. Gaziler çok doyumluk aldılar (soyup soğana çevirdiler). Kiliselerini mescit yaptılar. Evle­rinde, Müslümanlar oturdular (Aşıkpaşa Tarihi s.69). Aşık­paşa, Osmanlı'nın ilk dönemlerinde yaşamış ve gördükle-

190

Page 193: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

rini, yaşadıklarını kaydetmiş bir kimsedir. Bahsettiği olay­lar, 1364-1 365 yıllarında 1 . Murat zamanını anlatır.

* * *

Sultan 111. Osman (Öl. 1757) padişah olup tahta çıktığı za­man, öldürülme korkusundan tir tir titriyor, yanında bulu­nanlara yalvarıyordu. İdam edileceğini düşünüyordu.

O güne kadar zindanda, 4 duvar arasında öldürülme kor­kusuyla yaşamıştı.

Kızlarağası şöyle dedi: "Benim şevketli padişahım! Korkmayın, vallahi billahi za­

rar kastına gelmedim. Cümle vezirler, alimler ve ocaklı kul­ların (neuzübillah) sizi padişah yaptılar. Bu olaya şahit olan Silahtar Mehmet Ağa (Öl. 1732) anlatmıştır." (Osmanlı Pa­dişahları- Reşat Ekrem Koçu, s. 270)

Bir padişahın beş yüzün üzerinde cariyesi vardı. Bunlar bir zamanlar Yunanistan' dan, İtalya' dan, İspanya' dan veya diğer Hıristiyan ülkelerden savaş sırasında, karada ve deniz­de esir düşmüş ya da deniz korsanları tarafından alınmış ka­dınlar. Diğer taraftan bu kadınlar en üst rütbeli paşalar ve ko­muta erbabı tarafından satın alınmış olup sultana sunulmuş­lardır. (Dersaadet' te Avusturya Sefirleri-Kari Tebly, s.197)

Müslüman tarihçiler de benzer olaylar anlatmaktadır. Müslüman bir idare için Allah'ın emri şudur:

" . . . Esir alınan insanlar ya fidye karşılığı yahut fidyesiz serbest bırakılacaktır." (Muhammed Suresi, Ayet 4)

Cariye, köle ise Kur' an'ın ilk gelen ayetleriyle yasaklan­mıştır. Yüzlerce genç kızı, kadını seç. Haremine kapa. Birçok çocuk doğsun. Sonra da devletin selameti için o çocukları öl­dür. Bunu ancak firavunlarda görebiliriz.

* * *

191

Page 194: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

iV. Murat (Öl. 1640) öldüğünde 28 yaşındaydı. Kadınlar ve cariyeler yetmemiş ki oğlan simsarı İranlı Yusuf adında biri, de­vamlı olarak padişahın meclisinde bulunuyordu. Padişah, ken­disine oğlan sağlayan bu simsara şimdiki Emirgan Koruluğu'nu bağışlamışb. (Reşat Ekrem Koçu-Osmanlı Padişahları. S.207)

* * *

Padişahların bazıları tamamen paranoyaktı. Yıldız falına baktırırlar, devleti yıkacak diye tehlikeli gördüklerini öldür­türlerdi. 1500 yılında İstanbul' da, veba salgınında on binler­ce insan ölmüştü; bu hastalığın bulaşıcı olmadığı, Allah' ın takdiri olduğu, nereye kaçarsa kaçsın insanı bulacağı söyle­niyordu. Tedbir alınsaydı o kadar insan ölmezdi.

1541 senesi salgını, mübalağalı beyanlara göre halkın üçte bi­rini yok etti. (Dersaadet' te Avusturya Sefirleri-Kari Tebly, s. 271 )

Aynı kaynakta şöyle deniyor: "Şehir kapısından çıkan günlük veba kurbanının sayısı

binleri bulunca Okmeydanı'nda toplu duaya çıkılıyordu." (age. S. 271 )

* * *

Osmanlı İslam Devleti deniyor ya. Onu benim külahıma anlatsınlar.

Hadım Hafız Paşa, vezirlik verilip Mısır valiliğinden alı­nınca yerine Mir Alem Ağa tayin edildi. Mir Alem Ağa, Mı­sır halkından toplayıp padişaha her sene yüz bin altın gön­dermek şartıyla bu makama getirilmişti.

. . . Can feda kadı efendinin kardeşi Deli İbrahim Paşa (ka­yınbirader ), Diyarbakır' da vali idi. Halka yapmadık kötü­lük bırakmamış, bu yüzden görevinden alınmıştı.

Getirdiği hediyeleri (rüşvet) Diyarbakır halkından aldı­ğı mal ve paraları saraya verip (rüşvet olarak) iki ay geçme-

192

Page 195: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLAR BOYU DİN KAVGALARI

den, aynı yere yeniden tayin edildi. (Ord. Prof. Dr. İsmail Hak­kı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C.3. s. 120)

***

Bakınız sevgili okuyucularım. Batılı bir gezginin (Hans Devnschwam Öl. 1568) Osman­

lı döneminde şahit olduğu ve Hıristiyan bir kimse olarak hay­retler içinde kaldığı bir olayı size aktarayım. III. Murat za­manı, Osmanlı' da hülle kavramını özetle vermeye çalışayım.

"Osmanlı toplumunda bir erkek, herhangi bir sebepten dolayı karısına 'üç talakla benden boşsun' derse kadın boş olur."*

Adam sözünden pişmanlık duyarsa, karısını seviyorsa ve yine karısıyla beraber olmak istiyorsa kadın önce baş­ka bir erkekle 3-5 günlüğüne evlenir, sonra boşanır, eski ko­casına döner.

Şuna bakın ki karmaşık bir şey, akıl fikir ermez. Orta Av­rupa'nın ortasında böyle memleket olur mu?

XVI. yüzyılda yaşamış bu seyyah Avrupalının (Belçika­lı) gördükleri karşısında adeta dili tutuluyor. Evet, böylesi saçmalıklar vardır ama bunlar Allah'ın gönderdiği İslam' da değil, insanların uydurduğu İslam' da vardır.

***

Buyurun buradan yakın: Bir rezalet daha. Her cuma günü padişaha, annesi veya bir başkası tara­

fında bir bakire (evlenmemiş kadın) sunulurdu. Bununla ken­disine anlablan yeni bir münasebet şeklini uygular. Bunu şah­sı için büyük bir zafer sayardı. (Padişahların Kadınlan ve Kız­ları-M. Çağatay Uluçay, s. 57, T.T.K.)

* İstanbul ve Anadolu'da Seyahat Günlüğü. Hans Dernschwam. S. 185

193

Page 196: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Padişahların bazılarının kaç yaşında öldüğüne dikkat edecek olursak ölümlerine neyin sebep olduğu daha iyi an­laşılabilir.

1. Selim 50 yaşında, il. Selim 50 yaşında, il. Mehmet 49 ya­şında, 111. Murat 48 yaşında, 111. Mehmet 37 yaşında, 1. Ah­met 27 yaşında, 1. Mustafa 46 yaşında, il. Osman 17 yaşın­da, lV. Murat 28 yaşında, Deli İbrahim 32 yaşında, 11. Süley­man 49 yaşında, ll. Mustafa 39 yaşında, 111. Selim 49 yaşın­da, lV. Mustafa 29 yaşında, 1 . Abdülmecid 38 yaşında, Ab­dülaziz 46 yaşında iken ölmüşlerdir.

III. Selim, Abdülaziz ve 11. Osman öldürülmüştür. ötekilerin ölüm sebebi olarak ise kalp yetmezliği, diyabet,

siroz, verem gibi sebepler gösterilmiştir. Felç de bunlardandır. IV. Mustafa idam edilmiştir. Depresyon, aşırı zayıflık, ölüm

sebepleri arasında sayıldığı halde, 500-700 cariyesi olan, özel olarak cinsel gücü arttırıcı macun hazırlayanlardan ne hik­metse bahsedilmez.

* * *

Osmanlılarda, sarayda içkili eğlence, iV. padişah Yıldırım Bayezid ile başladı. Padişahı da buna alıştıran Ali Paşa' dır. Ali Paşa, aynı zamanda Yıldırım'ı "oğlancılığa" da alıştırmış­tır. Genç Hıristiyan delikanlılarını satın alarak bu işte kul­lanıyor ve onları iç oğlanı olarak saraya alıyordu. (Osman­lı Tarihi, Joseph von Hammer, s. 285)

* * *

Fatih Sultan Mehmet, sıkı bir oğlanaydı. Rahip Lukas No­tars' tan on dört yaşındaki oğlunu kendisine istemiş; verme­yince de rahibi öldürtmüştür. (Osmanlı Padişahları, Reşat Ek­rem Koçu, s. 207-221 )

* * *

194

Page 197: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

Kuyucu Murat Paşa'nın vahşilikleri . . . İsyancılar topluca öldürülür, kazılan çukurlara gömülür­

lerdi. Sipahilerden biri, atının terkisinde on yaşında bir ço­cukla göründü.

Kuyucu Murat, sipahiyi çağırdı ve asilerin arasında ne işin var, diye sordu. Sonra da, bu çocuk da kimin nesi, dedi. Ço­cuk babasının işsiz kaldığını, fakir olduklarını, ekmek para­sı için babasının da asilere katıldığını anlattı.

Kuyucu: Babanın mesleği neydi? Çocuk: Udi idi efendim, ud çalardı. Kuyucunun yüzünde çirkin bir gülümseme belirdi ve: De­

mek ud çalarak asilere cesaret veriyordu ha . . . Sonra birden çavuşlara dönerek derhal çocuğun kellesinin

vurulmasını emretti. Çocuğun suçsuz oluşu, çocuk olması ve gözyaşı dökmesi, çavuşları merhamete getirince "Biz öldüre­meyiz," dediler. Bunun üzerine Yeniçerilere aynı emir veril­di. Onlar da "Biz cellat mıyız, cellatlar bile bu masumu öldü­remediler, biz böyle bir vahşete bulaşamayız," dediler.

O zamanlar doksan yaşında olan yaşlı sadrazam Kuyu­cu Murat:

-O halde celladı ben olurum, deyip ellerini çocuğun bo­ğazına dolayarak sıka sıka öldürdü, sonra çukura attı.

Kin ve nefret dolu tavrıyla askerlere dönüp nutuk atma­ya başladı. Çukurdaki cesetleri göstererek "Kötülüğün kök­lerini işte böyle temizlemek gerekir," dedi. (Osmanlı Tarihi, Alphonse de Lamartine, Cilt 2, s. 683)

Firavunlarda ve müşrik Araplarda görülen böylesi vah­şet, din kullanılarak yapılıyordu-Osmanlı'nın din anlayışı buydu. Çağlar boyu insanlığın kaderini en çok etkileyen şey­lerin başında, dinin kin olarak kullanılması gelir.

195

Page 198: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

OSMANLI'DA ŞEYHÜLİSLAM KATLİ

Sanılır ki Osmanlı, şeyhülislamın İslam' a uygun fetvasıy­la yönetiliyordu.

Nerdeee?! Şeyhülislam; padişahın kuklası, hatta emir erinden fark­

sızdı. Şeyhülislam padişahın isteği doğrultusunda fetva ver­mezse canından olurdu.

İşte bir örnek: Şeyhülislam Feyzullah Efendi ve oğlu, ağır işkencelerden

sonra zindana atıldı. III. Ahmet'in tahta geçmesinden son­ra padişah yeni Şeyhülislam İmam Mehmed Efendi' den, Şey­hülislam Feyzullah Efendi'nin öldürülmesi için fetva istedi.

Yeni Şeyhülislam fetvayı hazırlayıp padişaha götürerek kendi elleriyle teslim etti.

Şeyhülislam Feyzullah Efendi ve oğlu, Seyyidler soyun­dan oldukları için yeşil sarık sararlardı. Sarıkları, hürmeten çıkarhldı ve bitpazarında asılarak öldürüldüler. (Osmanlı Ta­rihi, Ord. Prof. İsmail Hakkı Uzunçarşılı, C. 4. s. 39)

Hürmete ve saygıya bakınız. Sarığın değeri, kıymeti Şeyhülislam' dan fazlaymış.

OSMANLI'NIN ALEVİ DÜŞMANLIGI VE KİNİ

Osmanlı döneminde Alevi, Bektaşi ve Kızılbaş katlia­mının haddi hesabı yoktur. En çok öldürülme sebebi ola­rak Mülhitlik, dinden dönme gibi uyduruk sebepler ileri sürülmüştür.

Namaz kılmadı, oruç tutmadı, dinle alay etti, ahrete inan­madı, harama helal dedi, İranlılardan yana göründü, yöne-

196

Page 199: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

timden memnun olmadığını alenen belli etti, yaşaması devlet çıkarına uygun değil, diye öldürülen Alevilerin sayı­sını bilen yoktur.

iV. Murat, şarap ve tütün konusunda yasaklar getirmiş­ti. Bu yasaklara uymadığı gerekçesiyle öldürdüğü insan sa­yısı on binden fazladır (Bkz. Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence, Taner Akçam, s. 58). Aynı sebeplerden dolayı işle­nen cinayetler için Rıza Zelyut'un "Osmanlı' da Karşı Düşün­ce ve İdam Edilenler" adlı kitabına bakılabilir.

Yukarıda saydığımız gerekçelerin hiçbirisi de İslam'a ve Kur'an'a göre öldürülme sebebi değildir. Tazir, para cezası gibi ufak cezalar belki verilebilir. İslam' a göre hiç kimse ne dine gir diye, ne dinden çıkamazsın diye, ne de dinin şu ri­tüel ini yapacaksın diye zorlanamaz. (Bakara 256)

* * *

Osmanlı tarihinde, verdiği fetvalarla tam bir kara leke olan Şeyhülislam Ebussuud (Öl. 1574), binlerce masum insanın suçsuz yere öldürülmesinin baş sorumlularındand ır.

Kendi canını ve makamını korumak için binlerce, on bin-lerce insanın öldürülmesine İslam'ı da alet etmiştir.

Ebussuud' a göre: Ramazan orucunu kabul etmeyen öldürülür. Yunus Emre' nin, "Cennet cennet dedikleri / Birkaç evle bir­

kaç huri / İsteyene versen onu/ Bana seni gerek sertl." şiirini oku­yanlar öldürülür. Hallacı Mansur (Öl. 922) da benzeri sebep­ler ileri sürülerek, Abbasi halifesi Muktedir tarafından akıl al­maz işkenceler ile vücudu parça parça edilip şehit edilmiştir.

Felsefeyi öven, dinden önemli gören öldürülür. Akşam yemeğinden sonra, namazdan evvel dua eden öl­

dürülür.

197

Page 200: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Müslüman bir kadınla ilişkiye giren gayrimüslim, İslam' a geçmezse öldürülür.

Müslüman bir kimse, başka bir dine girerse öldürülür. Şeriata uymayan kimse, bir bahane bulunup öldürülür. Peygambersiz de Allah'a ulaşırım, diyen öldürülür. Ben Hz. İsa gibiyim, diyen öldürülür. (Hasan Mezar-

cı gibiler gibiyim değil, ben İsa'yım, diyor. Osmanlı zama­nında olsa idi kelle gitmişti. Eğer bugün yaşıyorsa gece­gündüz sövdükleri Atatürk'ün kurduğu cumhuriyete borçludurlar. )

Mahşere inanmayan, namaz kılmayan, şarap içen, dine söven birini Tanrı diye selamlayan öldürülür. Zina yapan recmedilerek öldürülür. Ebussuud'un öldürttüğü Alevi, kızılbaş ve Bektaşilerin sayısı muhtemeldir ki yüz bine yakındır. (Geniş bilgi almak isteyenler için bkz. Şey­hülislam Ebussuud Efendi'nin Fetvaları, M. Ertuğrul Düzdağ)

* * *

Sünniler, birbirlerini Allah'ın selamı diyerek "Esselamü aleyküm" veya "Selamün aleyküm" diye selamlarlar.

Aleviler ise Allah'ın en yüce eseri olarak görüp, insanı selamlarken Allah'ın varlığını selamladıklarını düşünürler. Bu sebepten dolayı Alevi dergahlarında semah zamanın­da ya da giderken karşılaşılan kimseye "Huu Erenler-Uğur­lar ola-Himmet eyle-Himmet Erenlere" diye selam verir­ler. Yani, Allah'ın selamı ile değil; insanın insana selamıy­la selam verirler.

İşte bunu bile, Şeyhülislam dine ters diye, Alevilerin öl­dürülmesine bahane ederek fetva vermiştir.

* * *

198

Page 201: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

Trajikomik fetvalardan biri daha . . . İstanbul' da yatsı namazına fenersiz giden kimse, bu

yüzden öldürülmüştür. Cami imamının oğlu, yatsı namazı­nı kılıp evine giderken yanında fener yokmuş. Yolda padi­şah ve adamlarıyla karşılaşmış. Feneri olmadığı için padi­şahın emriyle oracıkta öldürülmüş. (Bkz. Osmanlı' da Alevi Ayaklanmaları, Baki Öz, s.74)

* * *

Aleviler neden ayaklandı? Bunca zulüm karşısında ne yapsalardı yani? 1948' den beri İsrail karşısında Filistinliler eziliyor, ezil­

dikçe ayaklanıyor, ayaklandıkça daha çok eziliyor. Alevi, Bektaşi, Kızılbaş toplumlarına yapılan bu vahşi zu­

lümler, mübarek İslam dini kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Emevi ve Abbasilerden gelen bu vahşi zihniyet, nihayet

İbni Teymiyye (Öl. 1328-hicri 728) ile şeriat halini aldı. Bu­gün dünyanın birçok yerinde İslam'ın baş belası olan anla­yışların kaynağı buralara dayanıyor.

Selefilik, Vahabilik akımları gibi Taliban, El Kaide gibi grupların dayanakları da İbni Teymiyye ve Emevi fıkhıdır.

Alevi, Bektaşi ve Kızılbaşlara karşı yapılan bunca zulme, İslam'ın ve Kur'an-ı Kerim' in adının bulaştırılması çok ama çok üzücüdür.

Baba Zünnun Ayaklanması, Şahkulu Ayaklanması, Cela­li İsyanları, Kalender Ayaklanması'nın sebepleri hep devle­te başkaldırmak, fitne-fesat çıkarmak olarak gösterilmiştir ama bu isyanların sebebi üzerinde hiç durulmamıştır. Hal­ka çektirilen cefadan hiç bahsedilmemiştir.

Mesela Yeniçeriağası Mahmut Ağa, Bektaşi tekkelerinde­ki binlerce Bektaşi dervişini öldürtmüştür. İsyanın sebebi, dev-

199

Page 202: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

letin zulmü idi. Zulme isyanın karşılığı ise daha büyük zu­lüm oluyordu; ölüm, ölüm, ölüm . . .

1512 yılında Nur Ali İsyanı'nda 600 Alevi'nin burnu ke­silip İstanbul'a gönderilmiştir. (Bkz. Baki Öz, age. s. 174)

Padişaha kelle göndermek, ağıtlara ve türkülere konu ol­muştur. Yürek burkan acılı Alevi türküleri nasıl oluştu zannedersiniz? Buyurun bir şiir:

Çıkar yüce dağ başına Kıırş ıın atardı beşine Kelle geldi mevta hani? Kıızgıın döner üleşine

Ustıırıı11111 a,�zın açmış A,q gövdeye kanlar saçmış Kurban mı kestin Ali '111 ? Kellen İstaııbııl 'a gitmiş

Osmanl ı Devleti'nin halini 1 774 yılında, I. Abdülhamit şu dizelerde ne güzel anlatmıştır:

Yıkılıptır bıı cihan, sanma ki bizde diizelc Devlet'i çerh 'i deniverdi kamıı mübtezele Şimdi ebvab'ı saadette geçen lıep hazele İşimiz kaldı hemen merhamet 'i lem yezele

Yaa işte durum bu. XVIII . yüzyılın padişahı böyle söylerken Mısıroğlu, Ar­

mağan gibi tarihi tersten okuyan muhteremler, Osmanlı sa­rayının faziletinden bahsedebiliyorlar.

Siz o masalları, kış uykusuna yatanlara anlatın.

200

Page 203: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLAR BOYU DİN KAVGALARI

OSMANLI'DA CİHAD ANLAYIŞI

Kur'an-ı Kerim'in dilinde ve Hz. Muhammed'in uygu­lamalarında cihadın ne olduğunu izaha çalıştık.

Cihad, Allah'ın mülkünde Allah'ın kullarının hayrına de­ğer üretmek için var gücüyle gayret göstermektir. Yoksa, onun bunun memleketini işgal etmek, mallarını yağma, çocukla­rını devşirme, kızlarını cariye, büyüklerini esir ve köle yapmak değildir.

"İslam' da saldırı yoktur, savunma vardır." (Hac 39) Hz. Muhammed, rahmet ve şefkat peygamberiydi. Sadık

Albayrak'ın kitabının ismi gibi "Savaş Peygamberi" değildi. Örnek mi istiyorsunuz? Buyurun. Sene 1514. Yavuz, Şah İsmail ile yaptığı Çaldıran Savaşı'nı

kazanır ve Tebriz' e kadar girer. Aldığı esirler, yağmaladığı mallar yetmemiş olacak ki dö­

nüş yolunda Nahcivan'a girilir. Nahcivan yağma edilir, ade­ta kılçığı kalır.

Zamanın tanığı Haydar Çelebi şöyle der: "Nahçivan halkı Sünni olsa da bazı yaşantıları Kızılbaş­

lara benzediği için, sipahiler (askerler) şehri yağmalar." Hay­dar Çelebi tarih de veriyor, 21 Eylül 1514 Perşembe günü diye. (Bkz. Haydar Çelebi Ruznamesi, s. 81 )

Yavuz'un ordusu, bugünkü Ermenistan'ın başkenti Eri­van' a vardığında ise, "Buranın halkı Kızılbaşlığa meyillidir," denerek gece yarısı halk kılıçtan geçirilir, malları da yağma edilir. Ancak Yavuz'un bu olaydan haberi yoktur. Haberi olunca tepkisi, vezir Mustafa Paşa'yı görevinden almak olur. (Bkz. Age s.82, ayrıca bkz. Celalzade Mustafa-Selimname s.592)

201

Page 204: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

YAVUZ'UN YAVUZLUGUNA BAKINIZ

Yavuz Sultan Selim Safevilerle boğuşurken zamanın Memlı1k sultanı Kansu Gavri'ye (Öl. 1516) yumuşak bir mek­tup yazar.

Endişe duymamasını ister, dostluk mesajı yollar. Safevi­lerden sonra, MemlCı.klara saldıracağını gizler. Memluk sultanı da bu hileyi yer.

Yavuz, Çaldıran Savaşı'nı kazanıp Dulkadiroğlu bölge­sine saldırdığı zaman da Memluk sultanına yumuşak mesaj­lar yollar. Kurnaz davranır. Her ikisiyle birden baş edeme­yeceğini bilmektedir. Halbuki Yavuz'un asıl hedefi, Mısır'ı almakhr. Mısır halkı zaten Müslüman; Müslüman Müslüma­na cihat diye, Allah'ın adını yaymak diye saldırır mı?

Asıl hedef, Hindistan-Mısır arasındaki deniz ticaretine ha­kim olmaktır.

Mendep Boğazı'ndan Kızıldeniz'e girip Süveyş Körfezi'ne yanaşan ticaret gemileri Yavuz'un iştahını kabartır. Ayrıca Mısır'ı alırsa Memluklarda bulunan Halifelik unvanını da takınıp Tüm Müslümanların hamisi (koruyucusu) rolüne so­yunacaktır. Öyle de olmuştur.

Dikkat edilirse: Dulkadiroğulları, Elbistan bölgesinde kurulmuş bir Türk

beyliğidir. Osmanlı ile Memluklar arasında stratejik bir böl­gedir. Dulkadiroğullaruun kuzeyinde Eretna Devleti, güney­batısında Rarnazanoğullan, güneyinde ise Memlı1k Kölemen Devleti vardır.

Memlukları ele geçirmeden evvel Dulkadiroğullarını ortadan kaldırması gerektiğine inanmaktadır. Turnadağ Savaşı ile 1515 yılında, Dulkadiroğullan Beyliği Osmanlı ha-

202

Page 205: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

kimiyetine girer. Bu savaşta Yavuz, Dulkadirler'in reisi Alaüddevle'yi öldürür, başını kesip Mısır'a gönderir.

Yavuz'un bu saldırganlığı, Papa 111. İnnocentus'u bile pa­niğe sevk eder ve Haçlı Seferi düzenlemeye, Hıristiyan Av­rupa'yı Türklerle savaşa çağım. Yavuz' un kendi ifadesine göre "Dünya ona küçük gelmektedir."

Memluk ordusu, korkusundan Suriye taraflarında mev­zilenir. Bunu bahane eden Yavuz, yalaka şeyhülislamlarına fetva sipariş eder. Müslümanı Müslümana kırdırma fetva­sı hazırlanır.

Şeyhülislamlara göre, Yavuz' un yaphğı şey dinen doğru; Memh1kların yaptığı ise yol kesmedir. Onlarla savaşmak ci­hattır. Öldürülen şehit, öldüren gazi olur. Karşı taraf kendi­ni savunduğu halde, onların öleni de öldüreni de arada git­miştir.

Yavuz, Memlfıkları de mahveder, Halife unvanı takınır. Cumhuriyete kadar, 400 seneden fazla bu unvan Osmanlı sa­rayında kullanılır.

Din adı kullanılarak icra edilen kin ve nefretin asırlar boyu devam etmesine bakınız.

Firavunların zulümlerine, askeri desteği "Haman", mad­di desteği "Garun", dini desteği "Belam" veriyordu. Bunlar isim değiştirince halife padişah, vezir sadrazam, kadı şey­hülislama dönüştü. Cahil insanlar da asırlar boyu mübarek ecdadımız diye bu zokaları yedi.

Hala günümüzde bile dini inançlar ve duygular, moral de­ğerler olarak zihinlere şırınga ediliyor. Tabi ki bu moral de­ğerler kullanılmadan; vatan, millet, bayrak, namus, şeref, de­meden; gencecik çocuklar 20 yaşında hayatının baharınday­ken cephede ölüme gönderilebilir mi?

203

Page 206: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Osmanlı sarayında hemen hemen hiç Türk yoktur. 1. Pa­dişah Osman'ın hanımı, Şeyh Edebali'rıin kızı Mal Hatun dı­şında bütün padişahların anneleri ve eşleri içinde Türk bu­lunmamaktadır.

Padişahların ikincisi olan Orhan'ın eşi Nilüfer, düğün günü gelinliği ile kaçırılıp Orhan'la evlendirilen bir Hıristiyan Rum kızıdır.

İslam hukukuna göre, evlenmede üst sınır dört kadınla sınırlandığı halde padişahlar, beşinci ve sonrasına ikbal der­lerdi.

Cahiliye Arap geleneklerinde olduğu gibi cariyelik, kö­lelik, devşirme sarayın olmazsa olmazıydı.

Padişahlar, Müslü manların halifesi unvanı taşıdığı halde Müslümanlıkla, Türklükle münasebetleri böyleydi. Yerli yabancı bütün kaynaklar şu noktada birleşmektedir; devlete memur yetiştiren saray okulu Enderun'a Türk al­mak yasaktı.

Padişahların hanımlarından bazı larının isimler: "Temnıko" (Çerkez), "Tuskia" (Gürcü), "Zaurum" (Aba­

za), "Gogen" (Ubıh), "Vozden" (Ubıh), "Dişan" (Ubıh), "Asemiani" (Gürcü), "Berzeg" (Ubıh), "Baras" (Abaza ), "Biberd" (Abaza), "Eşba" (Abaza), "Çıpakue-İnapila" (Aba­za), "Liah" (Abaza), "Zijan" (Çerkez), " Aredba", "Barakey", "Svamba", "Elaru", "Resan", "Rems" . . .

Özetleyelim: 1699 yılında yapılan Karlofça Antlaşması'ndan sonra Os­

manlı, isim olarak varlığını korusa da fiilen yok sayılabilir. 1729'da matbaanın getirilmesi, III. Selim'in yeniden yapı­

lanma (Nizamı Cedid) çabaları, 1839 Tanzimat Fermanı, 1856 Islahat Fermanı Osmanlı'nın çöküşünü durduramamışhr.

204

Page 207: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLAR BOYU DİN KAVGALARI

XVlll. yüzyılda Avrupa'daki Sanayi Devrimi'nin alıp ba­şını gitmesi, tren, uçak, telefon, otomobil, elektrik vs. çalış­maları Osmanlı'nın hayalinde bile yoktu.

1886' da Almanya' da içten yanmalı motor yapılıp cad­delerde otomobiller dolaşırken Dolmabahçe Sarayı inşa edi­li yordu. 1802 yılında Almanya şeker fabrikasını dünyada ilk defa olarak kurarken Atatürk sayesinde ilk şeker fab­rikası 1926 yılında Al pullu' da kuruldu ve Türk halkı şe­kerle tanıştı.

Tarih, mezar taşları ile övünmekle olmuyor. Bugün, dünya ülkeleri ile kendimizi mukayese edip ge­

lecek nesiller bugünlerin tarihini yazarken bizim geçmişimiz­le hayıflandığımız gibi onlar da bizden hayıflanmasınlar.

Başkalarını karalamakla biz aydınlığı bulamayız. Eleşti­riyi kendimize yapmalıyız ki doğruyu bulabilelim.

Türkiye'nin adam başına düşen milli hasılası 1951 yılın­da Japonya'nın önünde iken şimdi neredeyiz ona bakalım.

Türkiye'nin gidişatından okumuş aydın kesim endişe du­yarken büyük bir çoğunluk günü gün etmekle meşgul.

Sam yeli denen bir rüzgar vardır. Sıcak havada esince tat­lı bir serinlik verir ama, geçtiği yerleri mahvettiği sonradan ortaya çıkar. Her şeyi satıp savurup geçici bir refah sağlana­rak bir müddet gidilebilir fakat sonu iyi olmaz.

Neyse, değiştiremeyeceğimiz şeylerle uğraşmak belki za­man kaybı oluyor ama görevimizi yapmazsak vicdan aza­bından kurtulamayız. Ateş demekle ağız yanmazmış. Biz de onu yapıyoruz.

İnsanların çoğu dünyada bir nokta olan evini ve araba­sını sever. Halbuki Allah koskoca bir dünya, uçsuz bucak­sız bir evren yaratmış, onu ve onu yaratanı sevelim.

205

Page 208: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Atalarımız ne güzel demişler. Zorla yenen aş, ya karın ağ­rıtır ya da baş. Şimdi zorla din dersi vermek istiyorlar. Be­nim kanaatim, zorla verilen din dersi dinsizliğe sebep ola­bilir. Her aile, çocuğuna vereceği terbiye ve din kültürünü kendi evinde verebilir. Dini öğrenmek için günümüzde her türlü imkan mevcut. Sıradan bir ailenin vereceği din kültü­rü ve ahlak bilgisi eğitimi, dini, çıkarlarına alet eden dinci cemaatlerin vereceği derslerden çok çok hayırlı olur.

Her insan çocuğunun önce ailesi için hayırlı birey olma­sını ister. Dinci cemaatler ise çocuğu önce aileden koparır. Her anne-baba, çocuklarının özgür bireyler olmasını ister. Dinciler ise çocuğun kafasını hurafelerle, bir sürü putla dol­durur. Allah' a kul yerine, kendilerine köle ve uşak yaparlar.

Okullarda din dersi verilmesin mi deniyor? Verilsin. Ve­rilsin, ama din öğretilsin. Kin, düşmanlık, mezhepçilik, ce­maatçilik, tarikatçılık, grupçuluk öğretilmesin. Cemaat şak­şakçılığı, parti budalalığı, yobazlık, Arap gelenekleri İslam diye zihinlere sokulmasın. Şefkat, merhamet, sevgi, saygı, paylaşım, tevazu öğretilecekse, Hz. Peygamber'in ahlakı ve Kur'an'ın mesajları ile evrensel ilkeler esas alınacaksa buna niçin karşı olayım?

Page 209: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

BÖLÜM-X

SONA DOGRU BAŞA DÖNDÜK

• i lk çağlardan Osmanlı'nın yıkılışına, Cumhuriyet' in kuru-luşuna kadar insanlık üzerinde oynanan din kılıfı geçiril­

miş kin oyunlarına temas ettik. Burada izninizle, Antik Çağ' a ait birkaç önemli noktaya temas edeceğim.

Antik Çağ'ın önemli, belki de tek tarihçisi denilen Hero­dotos'un (Herodot) tarihinden ilham alarak bazı önemli hu­susları sizlerle paylaşmak istiyorum.

Herodot, Hz. İsa' dan 490 yıl evvel ölmüştür. Halikamas­lı (Bodrumlu) olduğunu, Ege adalarında ömrünün önemli kısmının geçtiğini, Mısır' dan İran'a, Anadolu' dan İtalya'ya kadar gezip gördüğü yerleri, öğrendiklerini ve duydukları­nı kitabında anlatmaktadır.

Herodot'un tarihi, Evliya Çelebi'rıin ve Arap gezgini İbni Battuta'nın seyahatnameleri gibi hikaye türü anlatımlardan oluşur. Herodot için tarihçiler; kendinden başka her şeyi an­latmış, tarihin babası demektedirler.

Tarih kitabının başında ilk cümlesi şudur: "Halikarnas­lı Herodot, araştırmasını kamuya sunar." diye başlamak­tadır. Eusebius, "Tarihçi Herodot"un (İÖ 468-467) yılların-

207

Page 210: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

da tanıdığı bir şahsiyettir. Eğer Herodot, Eusobis'u tanı­dığı zaman otuz yaşında ise demek oluyor ki öldüğü za­man 50 yaşlarındaydı. Yine de yaşı için kesin bir rakam ve­rilmemektedir.

Herodot'un zorbalarla ve zamanın zalimleriyle mücade­le etmiş önemli bir yurtsever olduğu anlaşılıyor. Zamanın kra­lı Kserkses'i öven bir Pers'e iki Spartalının ağzından şu ce­vabı verir:

"Sen köleliğin ne olduğunu biliyorsun ama, özgürlüğün tatlı mı acı mı olduğunu bilmiyorsun. Eğer özgürlüğün ta­dını tatsaydın onu bize mızrakla değil, balta ile savunmamı­zı öğütlerdin." demiştir.

Görüldüğü gibi; özgürlük mücadelecisi bir insan, köle­liğe ve emperyalist baskılara karşı tam bir savaşçıdır. Ken­disinden sonra gelen herkese ilham kaynağı olmuştur.

Herodot'tan beş asır sonra gelen peygamberlerden Hz. Ze­keriya, Hz. Yahya ve Hz. İsa'yı biliyoruz. Arada bilmediği­miz başka peygamberler de olabilir. Hatta Herodot, Asuri­lerden bahsettiğine göre Hz. Yunus peygamberi ve Hz. Lok­man' ı da görmüş olması muhtemeldir.

Elimizde bulunan tarihin üzerinden 2500 yıldan fazla za­man geçmiş. Orijinal metin değil, tercümenin tercümesi. Böy­le de olsa, bize ışık tutması bakımından önemli.

Herodot, ömrü boyunca tanık olduğu önemli bir şeye vur­gu yapmakta ama bu, dikkatlerden kaçmaktadır. Herodot şöyle diyor:

"Gördüğüm büyük şehirler zaman içinde küçüldü, gör­düğüm büyük şehirlerin birçoğu ilk gördüğümde küçüktü." Yirminci yüzyıla girerken İstanbul' un nüfusunun on beş mil­yon olması gibi.

208

Page 211: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇA(;LAR BOYU DİN KAVGALARI

HERODOT'TAN HARİKA BİR HİKAYE

Herodot, tarihinde şu enteresan hikayeyi anlatır. Hikayenin kahramanı Kral Kandules, birinci derecede yar­

dımcısı Gygres ve kralın karısı, yani kraliçe. Olayı özetleye­rek anlatmaya çalışacağım.

Kral, kraliçeye çıldırır derecede sevdalıydı. Kraliçenin gü­zelliğini saya saya bitiremiyordu. O kadar düşkündü ki eşi­ne, neredeyse tapınıyordu. Kraliçenin güzelliğini durmadan anlatıyordu. Yaveri umursamaz bir tavır takınınca kral şöyle dedi:

"Eşim için anlattıklarıma inanmıyorsun galiba? Tabi, ku­lak göz kadar güzel tarif yapamaz, doğru olanı anlatamaz. Sen bir de karımı çıplakken gör, söylediklerime hak vereceksin."

Kral, karısını yaverinden kıskanıyor ve yaverinin başına bir bela gelmesini istiyordu. Yaver şöyle dedi:

"Efendim, benden çok çirkin bir şey istiyorsun. Öyle şey olur mu? Kralımın eşinin çıplak vücuduna nasıl bakarım? Bir insan (kadın) elbisesinden soyundu mu utancından, ahlakın­dan da soyunmuş olur. Böyle bir şeyi yapamam. İnanıyorum, senin karın bir tane, herkesten güzel. O kadar."

Kral şöyle dedi: "Korkma. Bunları seni sınamak için söylemiyorum. Ba­

şına bir iş de gelsin istemem. Kolayı var. Bizim yatak oda­sında bir yere gizlenirsin. Eşim yatmadan evvel soyununca da bakarsın. Ben o an yatakta olurum. Elbiselerini çıkarıp da yatağa doğru giderken sırtı senden yana olacağı için ona gö­rünmeden yavaşça kapıdan sıvışırsın."

Yaver, çıkış yolu bulamayınca kralın ısrarına "Tamam olur," der. Dedikleri gibi yaptılar.

209

Page 212: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Kraliçe soyunup yatağa doğru giderken yaver hızlıca ka­pıya doğru yöneldi ve çıkıp gitti. Kraliçe işin farkına vardı, bunu kralın planladığını anladı ama hiç çaktırmadı. Lidya­lılarda ve o günkü barbar denilen diğer toplumlarda çıplak görünmek büyük ayıp olarak kabul edilmekte idi.

Kraliçe, sabahleyin en güvendiği birkaç adamını yanına çağırhp yaver Gyges'i çağırmalarını emretti. Gyges, her gün­kü olağan davet zannedip koşarak gitti. Gyges, kraliçenin kendisini gördüğünü bilmiyordu. Kraliçe, kralın yaveri Gyges'e şöyle dedi:

"Önünde iki seçenek var, tercih senin. Ya Kral Kandüles'i öldürüp hem bana hem Lidya Krallığı' na sahip olursun ya­hut da Kral Kandüles'e hoş görüneyim diye, görmemen ge­reken şeylere bir daha bakmaman için şimdi şurada derhal öldürülmeyi seçeceksin. İkinizden biri mutlaka geberecek. Seç hangisini seçersen.

Gyges, kulaklarına inanamadı. Böyle bir tercihe zorlan­maması için yalvardı yakardı ama olmadı. Gyges birinciyi tercih etti. Kral Kandüles'i öldürmeye karar verdi. "Ama na­sıl yapacağım bu işi,'' dedi. Kraliçe ise:

"Kolayı var. Uyurken, beni sana çıplak gösterdiği yere sak­lanırsın ve çıkıp yatağın içinde hançerler, öldürürsün."

Kraliçe Gyges'i bırakmıyordu. Karar kesindi. Kendisine bu kötülüğü yapanı cezalandıracaktı. Kurdukları planı uy­guladılar. Kral öldürüldü. Gyges, hem krallığa hem de Kra­liçe'ye sahip oldu.

Saygıdeğer okuyucularım, Bakar mısınız? 2500 yıldan beri ne değişmiş? Padişahlık makamı için, üstelik kutsal İslam dinini kul-

lanarak kundaktaki bebekleri öldürten, kardeşlerini oğluna

210

Page 213: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLAR BOYU DİN KAVGALARI

boğdurtan, babasını zehirleten, kardeşini öldürmeleri için rüş­vet veren, kiralık katil tutan adamlarla 2500 yıl önceki An­tik Çağ insanının arasında bir fark görebiliyor musunuz?

Efendim, padişahlar her yaptığını Şeyhülislam' dan aldı­ğı fetva ile yapardı diyenler, Şeyhülislam'ın padişahın arzu ve isteği dışında fetva vermesi mümkün değildi ki.

Padişah sesleniyor: "Mollaaaa! Bir fetva karala bakalım." "Aman efendim, gag gug . . . " "O kadarrr." Meşhur Kemal Sunal filmlerinden birinde Dinçer Çekmez,

merhum Osman Seden'e ne diyordu? -Sen bir çek karala bakalım. -Aman abi. -O kadar dedim. O kadarrrr. -Ne kadar? -Altı yüz bin kadarrrr. İcabında o biçim! Sıkıysa karalamasın . Sıkıysa fetva vermesin. Başına ge­

leceği bil iyor. Ah şu Müslümanlar, "ecdatperestlikten" kur­tulup da hakkı batılı ne zaman ayıracak birbirinden?

SOLON VE HERODOT

Saygıdeğer okurum. Solon'u bildin mi? Daha önce bahsetmemiş miydim? O

halde şimdi anlatayım. Solon: Antik Çağ' a damgasını vuran büyük şahsiyetlerden

birisidir. Hz. İsa' dan önce 594 yılında ölmüştür. Herodot za­manına yakın yaşadığı için tarihçi Herodot; hem Solon' dan etkilenmiş, hem de Solon' un düşüncelerine kitaplarında yer

211

Page 214: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

vermiştir. Günümüzden 2700 yıl evvel yaşamış olan Solon' un günümüzde de geçerliliğini koruduğuna inandığım bazı sözlerini aktarmak, sizlerle paylaşmak istedim.

Solon diyor ki: İnsanoğlu, ömrü boyunca görmek istemediği birçok şeyi

görebilir, çok eziyet ve sıkıntı çekebilir. Ortalama 70 yıllık in­san ömrüne neler sığar neler?

Çok zengin insan vardır ki masallardaki kadar zengindir ama mutsuzdur. Niceleri de vardır ki şöyle böyle geçinirler ama şanslıdırlar. Çok zengin olanın, eğer mutlu değilse, şan­slı olandan iki ayrıcalığı vardır. Ama şanslı olanın, mutlu ol­mayan zengine göre pek çok ayrıcalığı vardır.

Her güzel şeyi elde etmek ve elde tutmak, ölümlü (fani) insan için olacak şey değildir. Hiçbir toprak, kendi kendine yetmez. Her ürün aynı toprakta yetişmez. Bir yerin topra­ğında yetişen ürünlerle başka bir yerin toprağında yetişen ürünler değiştirilir, takas olunur.

Her şeyin sonuna bakılmalıdır. Allah (Tanrı ) çoğu insa­na mutluluğu yem olarak sunar, sonra da çeker alır elinden.

Bu sözler Atinalılara ve hükümdarları Kroisos' a, Solon ta­rafından söylenmiştir. Herkes nasibine düşeni almalıdır. Ati­nalıların hoşuna gitmiş mi bu sözler ya da Kroisos'un? Yoo, hiç de hoşlarına gi tmediği anlaşılıyor. Solon da Atina'dan çe­kip gidiyor.

KROİSOS'UN RÜYASI (BİR HiKA YE)

Solon, benim gibi düşünmüş olmalı. Atinalıları değiştiremeyeceğini anlayınca söyleyecekleri­

ni söylemiş ve çekip gitmiş.

212

Page 215: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZCECİNDE ÇAGLAR BOYU DİN KAVGALARI

Kroisos'un iki oğlu varmış. Birisi doğuştan dilsiz, öteki ise hiçbir eksiği olmayan, genç bir savaşçıymış. Kroisos bir rüya görmüş. Rüyasında, bu sağlam olan ve canından çok sevdiği, gözü gibi koruduğu oğlunun kargı ile öldürüldü­ğünü görmüş. Paniğe kapılıp adamlarını çağırmış. Nerede, ne kadar kargı, ok vs. varsa toplatıp bir depoya yığmış. Olur ki bunlardan biri oğlumu öldürebilir diye oğlunu da oradan uzaklaştırmış. Kroisos, mürüvvetini göreyim diye alelace­le oğlunu nişanlayıp evlendirmiş. Düğün esnasında, elleri kan bulaşığı olan birisi Kroisos'un yanına gelmiş. Kroisos:

-Ne işin var burada? Kimsin sen? Kimi öldürdün, diye çı­kışmış.

-Ey Kral! Adım Adrastos. Frigyalıyım. Midas'ın oğlu Gor­dias var ya, onun oğluyum ben. Kardeşlerimden birini iste­meyerek öldürdüm. Babam da neyim var neyim yok elim­den alıp beni kovdu, demiş.

Kral Kroisos: -Hatırını saydığım kişinin oğlusun, yanımda eınniyettesin,

rahatına bak, başına gelene sabret, bakalım ne oluı� demiş. O sıralar, Antik Yunan' da en büyük tannrun Zeus Tepesi' nde

oturduğuna inanıldığı için kutsal kabul edilen Olimpos Da­ğı'nda azman bir domuz türemiş. Atinalılann ekinlerini mah­vediyormuş. Avlayıp öldürmek istiyorlar, ama beceremiyor­larmış. Sonunda gelip Kral Kroisos' a yalvarmışlar.

-Ey kralımız, demişler. Oğlunu ve iyi atıcı diğer adamla­rını görevlendir de bizi şu domuzdan kurtarsınlar.

Kral: -Oğlumu göndermem. Yeni evlendi. Ama savaşçı bir gru­

bu göndereyim, demiş. Konuşulanları duyan kralın oğlu içeri girmiş ve:

Page 216: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

-Babacığım, benim işim av ve savaş. Bir hatamı, noksa­nımı mı gördün de beni yollamıyorsun? Eşime ve çevrem­dekilere karşı beni mahcup ediyorsun, demiş.

Kral Kroisos: -Hayır oğlum, hiçbir eksiğin ve hatan yok, rüyamda kar­

gı ile öldüğünü gördüm de başına bir şeyler gelmesinden kor­kuyorum, demiş.

Kralın oğlu: -Böyle davranmakta haklısın babacığım ama ben savaşa

gitmiyorum ki domuz avına gidiyorum. Domuzun kargısı mı var? Bırak gideyim.

Kral: -öyle ya, gidebilirsin, deyip yollamış. Giderken de ava gru­

bunun içinde görev alan ve istemeyerek kardeşini öldüren Ad­rastos' a, sıkı bir tembih yapmış. Aman ha, oğlumu koru, göl­gesi gibi onu takip et, demiş. O da, "Baş üstüne. Oğlunuz için kendi canımı ortaya koyacağımdan emin olunuz," demiş.

Olimpos Dağı'nda sürek avına çıkan savaşçılar, o azman domuz ile karşılaşmışlar. Adrastos, domuza doğru kargısı­nı atmış ama aksilik bu ya ok hedefinden sapıp kralın oğlu­nu öldürmüş. Kralın yanına oğlunun ölüsünü getirmişler. Hi­mayesine aldığı Adrastos, arhk oğlunun katili olmuştu. Tan­rı Zeus'a yalvarıp dua ediyordu Kroisos.

Adrastos, krala yalvardı. Oğlunun cesedi üzerinde kur­ban edilmesi için yalvardı. Benim artık yaşamamın bir an­lamı yok, diyordu.

Kral, Adrastos' a; "Senin kendi ölümünü istemen, benim için yeterli özür dilemektir. Bu ölüm, zaten böyle olacaktı. Sen buna aracı oldun," deyip bağışlamış. Fakat Adras­tos'un içi vicdan azabından kavruluyordu.

214

Page 217: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

Gece yarısı, kralın oğlunun mezarı başına geldi ve elin­deki kargıyı kalbine saplayıp kendini öldürdü. Adrastos, kaza ile bir ölüme sebep olmuştu ama vefa borçlusu olduğu kra­lın yüzüne bakacak mecali yoktu.

ANTİK ÇAG'DA BABİL MEDENİYETİ

Antik Çağ tarihinin babası olarak bilinen Herodot'un an­lattığına göre, Babil Medeniyeti'ni özetlemeye çalışalım.

Almanca orijinali "History Herodotes" olan, yani "Hero­dot Tarihi" olarak bilinen eserde Herodot'un anlattıklarına bakalım.

Pers Krallığı'nı elinde tutan Kiros (Kyros), çevresindeki tüm yönetimleri emri alhna aldıktan sonra Asurluların üzerine yü­rüdü. Asur Medeniyeti, birçok şehirden oluşuyordu. En güç­lü Asuri bölgesi ise Babil şehriydi. Ninova (Nineve) düşünce Ninova kralları da Babil'e taşınmışlardı. Babil, geniş bir ova­ya kurulmuştu. Muhteşem yapılardan oluşan ve o güne kadar kendisinden daha büyüğü ve ihtişamlısı bulunmayan bir şe­hirdi. Şehrin dışı, derince kazılmış ve şehri çepeçevre saran, içi su dolu, geniş bir hendekle çevriliydi. Bu hendeği kazarken, çıkan toprağı tuğla haline getirip fırınlarda pişirmişler, bu tuğ­lalarla hem hendeğin içini örmüşler hem de Babil şehrinin ima­rında kullanmışlardı. Hendekten içeride, tüm şehri kuşatan sur­lar vardı. Surlar, belirli aralıklarla kuleler konarak ve belirli yer­lerde kapılar yapılarak şehri koruyordu. Babil surlarında de­vasa büyüklükte yüz kapı vardı.

Babil' den sekiz günlük yaya yürüyüşü mesafede ise İsken­tidir Nehri kenarında kurulu, aynı adı taşıyan başka bir şehir daha vardı. İskenditir nehri, Fırat Nehri'nin bir kolunu oluş-

215

Page 218: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

turuyordu. Babil surlarını yaparken harca kahlan katran, bu­radan temin edilmişti. (Galiba ham petrolü tarif ediyor. )

Babil şehrini ikiye ayıran küçük bir nehir daha vardı. Bu neh­rin kenarında muhteşem bir kral sarayı vardı. Karşı tarafta da Zeus-Baal Tapınağı vardı. Tapınağı da içine alan, iç içe ve her biri dışa doğru, ötekinden yüksek surlarla çevrili sekiz büyük kule vardı. Bu kulelerin belirli yerlerinde burçlar, mazgallar ve dinleme yerleri bulunurdu. Dışarıdan helezon şeklinde kıvrı­larak giden yollardan bu binanın değişik bölümlerine ulaşıla­biliyordu. (Muhtemelen tarihin yedi harikasından olan, Babil'in asma bahçeleri ve Babil kulesi, burası olabilir. HB)

En son ve en yüksek kulenin tepesinde bir tapınak bulunu­yordu. Tapınakta üzeri pahalı örtülerle örtülmüş bir yatak, ya­tağın yanında da alhn bir masa vardı. Bu tapınakta heykel bu­lunmazdı. Hiç kimsenin burada kalmasına ve yatağa yatma­sına da izin verilmezdi. Bu yatakta, tanrıça olarak kabul edilen iki kadın olan Likya (Lykia) ve Patara hariç kimse yatamazdı.

Tapınağın dışında alhndan bir sunak vardı. Tanrılar için kurbanlar, burada sunulurdu. Bu sunakta, ayrıca alhndan ya­pılmış büyükçe bir heykel bulunurdu.

Histaspes'in (Hystaspes) oğlu Dare, bu heykele göz koy­muştu. Dare heykeli almaya cesaret edememiş, bunun üze­rine Dare'nin oğlu Kserkes heykeli omuzlayıp götürürken engel olmak isteyen rahibi de öldürmüştü.

SEMİRAMİS VE NİTOKRİS

Babil Krallığı'nda iki ünlü kraliçe vardır. Bunların ilki Se­miramis, ikincisi ise Nitokris'tir. Aralarında beş kuşak, yüz elli yıl kadar bir zaman vardır.

216

Page 219: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLAR BOYU DİN KAVGALARI

Herodot'a göre, Nitokris Semiramis' ten daha akıllıydı. Bu akıllı kraliçe, Medlerin Ninova'ya da hakim olduğunu gö­rünce Fırat Nehri'ni birçok kollara böldürür. Öyle ki nehrin bir kolu, bir köyden üç defa geçer hale gelir. Bu kraliçe Ni­tokris, büyük bir taş ocağından getirttiği blok taşları kurşun­la birbirine tutturarak harika köpriiler yaphrdı. Şöyle bir va­siyette bulundu:

"Benden sonra Babil Devleti' ne kral olan birisi, ne zaman ki başı dara düşerse bu mezarı açsın, içindeki hazineden ye­tecek kadarını alsın. Eğer darda kalmadan açarsa hazinenin hayrını görmeyecek, dedi. Uzun seneler geçti ve Dare, Ba­bil Kralı oldu. Nitokris'in bu vasiyetini saçma bularak me­zarı açmaya karar verdi. Yapma, etme, diyenlere şöyle dedi Kral Dare:

-Elimizin alhnda hazine varken bekletmenin ne alemi var. Açıp hazineyi kullanalım, dedi ve mezarı açtırdı. Bir de ne görsünler! Mezarda iskeleti kalmış bir ölü, bir de yazılı taş. Taşta şöyle yazıyordu:

"Eğer bu kadar para canlısı ve aç gözlü olmasaydın ölü­lerin sığındıkları yeri açrnazdın."

Burada aklıma, ünlü Alman şair Goethe geldi. Şöyle di­yor büyük şair:

"Ölüp gidenlerin pişmanlık duydukları şeyler yüzünden, yaşayanlar kavga etmektedirler."

Yunus Emre'miz ne demişti?

Mal sahibi mülk sahibi Han i bunun ilk sahibi

Mal da yalan, mülk de yalan Var biraz da sen oyalan .

Page 220: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Bu anlathklarımızdan geriye, işte bu hahralar kaldı. Ne o saraylar, ne o krallar, kraliçeler ebedileşti. Hepsi de hayal oldu gitti.

Herodot, Babilliler zeytinyağı bilmezler, susam yağı kul­lanırlar, diyor. Şu anekdotu da veriyor. Asurlular, ülkele­rinin kuzeyinde kalan Ermenistan' dan söğüt ağaçları ke­sip sepet gibi örerler. Sonra hayvan derileriyle kapatıp yu­varlak kayık haline getirirler. Tabanına saman, içine de bir eşek bindirirler. Satacakları malları da içine koyup nehrin akıntısına bırakırlar. Bu uydurma kayıkla, mallarını sata­cakları yere varınca malları satıp, derileri eşeğe yükleyip geri gelirler. Çünkü nehirden yukarı doğru gelmek müm­kün değildir.

Tarihçi Herodot, Babil halkının giyim biçimini de tarif ettikten sonra akıllara zarar şu acayip töreyi aktarır. Babil­liler her köyde şöyle bir uygulama yaparmış: Yılda bir kez, evlenme çağına gelmiş kızlar bir meydana toplanırlar, çev­relerini de erkekler sarar ve tellal bağırırmış. Tellal, en gü­zel kızdan başlayarak teker teker ayağa kaldırır ve satışa sunarmış. Açık arttırma usulü en çok parayı veren, en gü­zel kızı alıp hanımı yaparmış. Güzeller bitince sıra çirkin­lere ve sakatlara gelirmiş. Bu sefer de arttırma usulü yeri­ne fiyatı eksilterek onlar da satılırmış. Hatta üste para bile verenler olurmuş. Hiçbir kimse kızını istediğine veremez­miş. Kız da istediği gibi evlenemezmiş. Babil töresi ve ya­sası böyleymiş işte. Babil Devleti yıkılıp halk sefalete dü­şünce bu sefer sefaletin en büyüğünü yine kadınlar ve kız­lar çekmiş.

Üç bin yıl sonra, 21 . yüzyıl dünyasında din, demokrasi, özgürlük adına kadına reva görülen utanç verici duruma ba-

218

Page 221: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

kınca fazla bir şeyin değişmediği görülüyor. Kadın hala rek­lam ve tüketim araa, seks objesi, zorbalar için stres topu mua­melesi görüyor. Savaşta da barışta da en ağır yük, en aalı çile ne yazık ki kadınların oluyor. Halbuki herkesi bir ana (ka­dın) dünyaya getiriyor.

Babil'de hasta tedavi usulü? Herhangi bir kimse hastalandığı zaman, kentin meyda­

nına getirip koyarlarmış. Hekim yok, ilaç yok. Babil yasala­rına göre, gelen geçen mutlaka hastaya bir şeyler söyleyip nasihat etmek zorundaymış. Kimisi, ben de böyle hastalan­mıştım, şöyle yaptım iyi oldum, dermiş. Kimisi, benim bir tanıdığım böyle hastalandı, şunu yiyip bunu içti, iyileşti, der­miş. Hastaya bir şey söylemeden gitmek suçmuş, yasakmış. Mutlaka hastanın nesi var, derdi ne, sorup öğrenmeliymiş.

Her Babilli çift (evli kan-koca) cinsel birleşimden evvel birer mum yakar, karşısında dua edip arındığına inanırmış. Seher vakti gelince de her ikisi boy abdesti (gusül) almak zo­rundaymış. Herodot, bu adet Araplarda da var, diyor.

İslam' dan evvel müşrik Mekkeliler namaz kılar, hac ya­par, oruç tutar, gusül yapardı. İslam, şirke bulaşan yönleri temizledi, düzeltti, bir disipline soktu, gusül yapmayı da ay­nen korudu.

Melitta, Asur dilinde Afrodit dernektir. Afrodit, fuhuş tan­rıçası olarak tanınır. Babillerde ve Asurilerde en iğrenç ge­lenek ve töre bu tanrıça adına, her kadın kendini mutlaka bir erkeğe sunrnalıyrnış. Ömründe bir defa, buna mecburmuş.

Afrodit'in aşk tanrıçası olduğu yalanı kandırrnacadır. Aşk gibi kutsal bir duygu ile fuhşun ne ilgisi var? Bu iki kavram önce birbirine entegre, sonra da aşkı fuhuş ve seks içinde asi­mile edip yok etme çabasıdır. Dikkat oluna.

219

Page 222: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

ANTİK ÇAG'DA MISIR MEDENİYETİ

Tarihin babası Herodot anlatıyor. Mısırlılar, kendilerini dünyanın ilk insanları olarak kabul

ederlerdi. Ne zaman ki Mısır tahtına Pasmatikos çıktı, ata­larını araştırma merakına düştü. Ne kadar araştırsa da cid­di bir sonuca ulaşamadı. Frigyalıların Mısırlılardan önce var olduğunu savunanları dinleyince merakı büsbütün arttı.

Kral Pasmatikos, yeni doğmuş iki bebeği bir çobana tes­lim etti ve şöyle tembihledi:

-Bu çocukların viyaklama dönemi geçip konuşma dönemi­ne girerken ilk defa ağızlarından hangi kelime çıkacak, öğre­nip bana haber vereceksin. Çocuk.lan yedirip içireceksin. Ama yanlarında ne sen ne de bir başkası tek kelime etmeyecek.

Çoban, denilenlere harfiyen uydu. Çocuklar konuşma dö­nemine doğru (iki yaşında iken) "Bekos-Bekos" demeye baş­ladılar. Çoban, durumu Kral Pasmatikos'a olduğu gibi an­lattı. Kral, Bekos'un ne demek olduğunu, hangi dilde ne ma­naya geldiğini araştudı. Sonunda öğrendi ki Frigyalılar, ek­meğe "Bekos" derlermiş.

Herodot, bu olayı Memphis'te rahiplerden dinlediğini ak­tarmaktadır.

Tarihte ilk defa, mevsimleri on ikiye bölüp sene hesabı ya­panlar, Mısırlılarmış. Ayları ise yıldızlara bakarak bulmuş­lar. Mısırlıların bu takvim hesabı, Yunanlılara göre daha doğ­rudur. Mısırlılar, her ayı otuz gün olarak hesap ederlermiş. Ayrıca 5 gün yıla ilave ederek senenin periyodik cetvelini çı­karabiliyorlarmış.

Yunanlılar ise yıla iki yılda bir, bir ay ilave ederek karı­şık bir hesaplama ile takvim yaparlarmış.

220

Page 223: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

Büyük tanrılar adına, on iki tanrı için on iki ay kullanan Mısırlılar olup Yunanlılar da onlardan öğrenmiş. Bugün on iki sayısına kutsallık verenler, bilerek ya da bilmeyerek bun­lardan etkilenmiş olmalılar.

Örnek olarak, 27 ülkeden oluşan, Avrupa Birliği bayra­ğındaki on iki yıldız, buradan alınmış olabilir.

Müslümanların da namazın farzlarını on iki olarak belir­lemeleri, belki de bu sayı takıntısı olabilir.

Herodot' a anlatıldığına göre, Mısır tahtının ilk kralı (Fi­ravun) Menes'miş. Hz. İsa' dan 5000 yıl evvel, aşağı ve yu­karı Mısır idarelerini tek çatı altında birleştiren kral, Firavun Menes'miş.

Kutsal kitaplarda ve Kur'an-ı Kerim' de maceraları anla­tılan, "Beni İsrail" peygamberleri, bu tarihten sonradır.

Mısır' da üç bin yıla yakın süren Firavunlar döneminde, yüzlerce firavun ve 26 ya da 37 hanedan gelip geçmiş.

Hz. İbrahim' in oğlu İshak, Yakup peygamberin babası idi. Yusuf peygamber de Yakup'un oğluydu . Hz. Yakup'un la­kabı İsrail idi . Çocuklarına da İsrailoğulları denir. İsrailoğul­larında Yahuda'nın (Yude-Jude) nesline "Yahudiler" denir. Daha sonra gelen peygamberlerden Hz. Musa' ya inananla­ra ise, Musevi denir.

NİL NEHRİ

Birçok ülkeden geçen ve kolları bulunan, Mısır'ın can da­marı Nil Nehri, Akdeniz' e dökülür. 6640 km uzunluğu ile bu nehir, dünyanın en uzun nehridir.

Nil Nehri, ekinlerin sulanacağı mevsimde hafif hafif ta­şar, tarlalar sulanır, sonra çekilirmiş. Bazen de çok büyük ha-

Page 224: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

sar oluştururmuş. Şimdi tabi ki Nil üzerinde barajlar, bent­ler, sulama kanalları ile hasarın önüne geçilmiştir.

Mısırlılar Herodot'a demişler ki; "Güneş Baba, Nil' in su­yunu kendine çeker, bir kısmını yağmur olarak bırakır, ka­lanını kendine saklar." Herodot da ne yapsın, o günün ak­lıyla buna inanmış.

ANTİK MISIR'DA TÖRELER

Mısır gelenekleri ve töreleri, başka toplumlarınkine uy­mazmış. Bu geleneklerin neler olduğunu sıralamaya çalışa­lım. Tarihçimizi dinleyelim.

Mısır kadınları çarşıya, pazara çıkıp ufak tefek alışveriş yaparlar, erkekler evde bez dokurlar. Başka toplumlar bez dokuduklarında atkıyı yukarı doğru atarken Mısırlılar aşa­ğı doğru atarlar. Erkekler yüklerini başları üstünde, kadın­lar ise omuzlarında taşırlar. Erkek ya da dişi tanrılara kadın­lar hizmet edemez. Erkek çocuklar, ana-babalarına bakmak için zorlanmazken kızlar zorlanır. Tanrı kabul edilen adam­lar başka toplumlarda uzun saçlı olurken Mısır tanrıları saç­larını kazırlar. Başka toplumlar evlerine hayvan sokmazken, Mısırlılar evlerini hayvanlarıyla paylaşırlar.

Mısır erkeklerinde sünnet olma geleneği vardır. Erkekler iki parça, kadınlar tek parça elbise giyerler. Yazı yazarken ya­hut çakıl taşları ile hesap yaparken Yunanlılar ellerini soldan sağa doğru yürütürler, Mısırlılar ise sağdan sola doğru. (La­tince' de yazı soldan sağa doğru, Arapça' da sağdan sola doğ­ru, Çince'de ise yukarıdan aşağıya doğru yazılır. )

Mısırlılar yazıda iki çeşit harf kullanırlar. Birine halk ya­zısı, ötekine kutsal yazı derler. Arapça harflerle yazılmış ne

Page 225: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

varsa kutsal görme geleneği, işte bu Antik Mısır Çağı gele­neğidir. Harflerin hiçbirinin bir kutsallığı yoktur. Arapça, Çin­ce, Hintçe, Latince hepsi aynıdır. Biri ne ise öteki de odur.

Mısırlılar keten elbise giyerler ve çok temiz olurlar. İçmek için bronz bardaklar kullanırlar ve her gün birkaç defa ova­layıp yıkarlar.

Rahipler, papirüsten yapılmış terlik giyerler. Gece iki kez, gündüz iki kez soğuk suyla yıkanırlar. Dini törene başladı­lar mı bitmek bilmez. Uzar da uzar. Rahipler, balık hariç her şeyi yerler. Mısırlılar, bakla bitkisinden nefret ederler. Mısır­lılarda öküz kutsal sayılır. Öküzün üzerinde bir tek siyah kıl görseler kirli kabul ederler. Rahipler öküzü inceden inceye muayene ederler, işaret koyarlar, sonra kurban ederler. Marka vurulmadan öküz kurban edilecek olursa, kurban ede­nin kendisi kurban olur.

Mısırlılar, Yunanlıları cüzamlı gibi görürler. Yunanlının bıçağıyla kesilen hayvanın etini bile yemezler. Mısır halkı farklı farklı tanrı lara tapar. Hepsinin ortak taptığı tanrılar ise İsis ve Orisis' tir. Agibtos, eski kutsal Mısır tanrısı ve kra­lıdır. Bugün Batı di llerinde Mısır devleti ve ülkesi "Agib­ten" diye anılır.

Mısır halkı keçiye ve tekeye dokunmaz. Mendesli Mısırlıların tannlarından birinin adı da Pan' dır.

Pan tanrısını keçi kafalı, tek bacaklı olarak hayallerinde can­landırmışlardır. Teke sürülerine çobanlık yapanlara özel bir ilgi ve saygı duyarlar. Mısır dilinde "Mendes" sözcüğü, hem teke hem de tanrı Pan anlamına gelir.

Mısır halkı, domuzu temiz olmayan hayvan sayar. Domu­za kazara dokunan bir Mısırlı, elbisesiyle birlikte kendini neh­re atmadan temizlenmiş sayılmaz. Domuz çobanları Mısır-

Page 226: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

lı olmalarına rağmen, hiçbir tapınağa giremezler. Hiç kim­se domuz çobanıyla kız alışverişine girmez. Domuz çoban­ları ancak kendi aralarında evlilik yaparlar.

Birçok insanın Eski Yunan' a mal ettiği tanrı isimleri Mı­sır' dan geçmiştir. Here, Hestia, Temis, Karitler, Poseidon, Dis­kur, Nereid gibi daha birçok tanrı isimlerinden bahsedilir.

Batı medeniyeti Hıristiyanlıktan evvel, az önce adını ver­diğimiz Pan tanrısına tapınan panteonist putperest idi. Av­rupa'ya bu inana sokan da Eski Yunan' dır. Yunanlılar da Eski Mısır ' dan almışlardır.

Bilinen tarih ile günümüzden yedi bin yıl öncesine daya­nan bu akıl almaz, tuhaf kültürler zaman içerisinde gelen kut­sal kitaplar ve peygamberler tarafından düzeltilmeye çalı­şılsa da insanlar eski inançlarından kolay kolay vazgeçme­mişlerdir.

Bugün Akdeniz'i, Kızılderıiz' i çevreleyen ülkelerde az çok bu ilkel inançlara rastlanmaktadır.

Türkiye' de, din iman adına yapılan birçok eylem ve inanç, ya bu ilkelliklerin kalıntısına ya da Şaman, Hint ve Mecusi kültürüne dayanmaktadır.

Bizim söylemeye çalıştığımız şudur: İslam dini, Kur'an' da yazılı olan ilkelerdir. Mezhep, tarikat, içtihat, yorum, sünnet, icma, kıyas, töre Kur'an' ı bağlamaz. Kur'an dışında akıl, bi­lim, maruf ve sünnehıllah esas alınmalıdır.

İSRAİL VE ARAPLAR ARASINDAKİ DİN KAVGALARI

Lübnan, Suriye, Akdeniz, Mısır ve Ürdün toprakları çağ­lar boyu huzuru bir türlü yakalayamadı.

224

Page 227: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLAR BOYU DİN KAVGALARI

MÖ SOOO'li yıllardan beri bu topraklarda yaşayan insan­ların çocukları, torunları zamanla çeşitli kabile, kavim, din, mezhep gibi fırkalara bölündüğü gibi ya parça parça yahut tümü toptan değişik krallıkların emrine girdiler.

Aslında Filistinliler de diğer Araplar ve Yahudiler gibi Sami ırka mensupturlar. Hz. Nuh' un oğlu Sam'ın soyundan gelmedirler. Hz. Musa' dan sonraki bölünmelere kısaca de­ğinelim.

Yakup Peygamber' in unvanı İsrail olduğu için çocukla­rına da İsrailoğulları denildi. İsrailoğullarının bir kısmı Hz. Musa' ya inandılar ve Musevi olarak bilinir oldular. Hz. Ya­kup'un "Yahuda" adındaki oğlunun soyundan gelenlere ise Yahudi denildi.

Hz. Yakup'un evlatları, böylece önce kendi aralarında dini ayrılığa düşünce birbirlerine kin güden kardeşler oldular.

İsrailoğullarının bu topraklara MÖ 4000 yıllarında gel­diği biliniyor. Önce Mısır firavunlarıyla mücadele eden İs­railoğulları, sonraları birçok kral tarafından ağır zulme uğ­rayıp ya katledildiler yahut sürgün edildiler.

Bu topraklarda yaşayan ve Arapça konuşan, Kenani de­nilen ırk, sonraları Amurra ve Kaideliler denen toplumları içlerinde asimile ettiler, onlar da Arapça konuşur oldular.

Yahudi kabileler ise, Hz. Musa' dan sonra milli bir din po­zisyonuna geldikleri için dillerini kaybetmediler, ama din­lerini neredeyse tamamen değiştirdiler. Bu yüzden Yahudi­ler asırlar boyu diğer tüm toplumların hedefi haline geldi.

MÖ 931 yılında Filistin krallığı ikiye bölündü. Kuzeyde­kine İsrail Krallığı, güneydekine Yahuda Krallığı denildi. Ya­hudiler alhn çağını, Hz. Davud ve Süleyman peygamber za­manında yaşadılar.

Page 228: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

MÖ (Hz. İsa' dan önce) bu topraklara önce Asurlular, son­ra Babilliler, sonra Persler ve Romalılar hakim oldu. Babil hü­kümdarı Buhtunnasır, Kudüs başta olmak üzere her yeri ya­kıp yıktı, Yahudilerin birçoğunu öldürdü, kalanlarını da sürgün etti.

MS 135 yılında Roma idaresi, Yahudilerin Filistin toprak­larına girmesini yasakladı . Roma İmparatorluğu V. yüzyılda ikiye bölününce Filistin toprakları Bizans'ın payına düştü.

Hz. Muhammed'in vefatından sonra (MS 632) Müslü­manların ilk reisi, halifesi olan Ebu Bekir döneminde (632-634) Gazze ve Ecnadin denen yöreler Müslümanlarca fet­hedildi; buralarda yaşayan Filistinli Araplar zamanla Müs­lüman oldular. Tarihi dram, din ve kin kavgası bundan son­ra şiddetlendi. Irk, meşrep, etnik köken, din olarak aynı ne­sil olan Yahudi ve Fil istinlilerin daha da birbirine kenetlen­mesi gereken yerde, tam tersi birbirlerini yok etme eylemi­ne dönüştürdüler.

Halife Ömer zamanında Ubeyde bin Cerrah adlı komu­tan önderliğindeki İslam ordusu, Kudüs'ü fethetti (MS 637). Daha sonra Filistin topraklarına Emeviler, Abbasiler, Fatımi­ler ve Selçuklular hakim oldu. MS 1099 yılındaki Haçlı Sefer­leri döneminde Filistin' de bir Hıristiyan krallığı kuruldu.

Müslüman komutan Selahaddin Eyyubi, Hıristiyan krallığını yıkıp yeniden Müslümanların hakimiyetini sağla­dı. Daha sonraları Memlfıkların hakimiyetine giren bölge, 1516'daki Mercidabık Savaşı'ndan sonra Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı hakimiyetine sokuldu.

1799 yılında Fransız imparatoru Napolyon tarafından Fransa hakimiyetine alınmak istenen Filistin toprakları, Osmanlı ordusu ve komutan Cezzar Ahmet Paşa tarafından

226

Page 229: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLAR BOYU DİN KAVGALARI

korundu. Akka Kalesi'ni ele geçiremeyen Napolyon geri çe­kilmek zorunda kaldı.

Filistin toprakları, 1 840 yılından itibaren Kavalalı Meh­met Ali Paşa'nın idaresine geçti. Bu tarihlerde özellikle İn­giltere dünyadaki hakimiyetini güçlendirmek, Orta Doğu gibi üç kıtanın merkezine hakim olmak ve Arap petrolleri üze­rinde egemenlik kurmak için iki hassas nokta belirledi.

1 . Bu bölgedeki Müslüman ülkeleri parçalayıp küçült­mek. Bunu son derece iyi başardı. Kral, prens, emir, şeyh diye parça parça ettiği her bölgeyi minik devletlere, dev­letçiklere böldü.

2. Yahudiler için bu bölgede bir devlet kurmak. Aslında din­dar Yahudilere göre, Yahudilerin devleti olmamalıydı. Ama dünyadaki Yahudileri çeşitli sebeplerle ikna edip, gerekirse zor­layıp İsrail Devleti'nin kurulmasına yönlendirdiler.

Osmanlı devlet yapısının zayıfl ığı, Filistin toprakların­da yaşayan insanların çeşitli şekillerde bölük pörçük olma­sı, Arapların güçsüz oluşu, İngiltere'nin dünya hakimiyeti hırsı bu bölgeyi ateş yumağı haline getirdi .

"Atlar tepişir, otlar ezi lir", deyimine tam da uygun bir durum.

İngiltere Avrupa'nın değişik ülkelerindeki zengin, nüfuz­lu ve itibarlı Yahudilerini devreye soktu. Şöyle özetleyelim:

Londra'da yaşayan Musos Haim Montefiore (Öl. 1885) isimli Yahudi bir iş adamının, 13 sene Filistin topraklarında çalıştığı halde Yahudi nüfusunun bölgede az olması sebebiy­le umutları kırıldı ve Londra'ya geri döndü.

İngiltere hükümeti gönderdiği bir tamimle Filistin böl­gesindeki konsoloslukların bölgedeki Yahudilerle ilişki kur­masını ve onları korumak için tedbirli olmasını istedi.

Page 230: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

1862 yılında, Hess adındaki bir Alman Yahudi, "Roma ve Kudüs" adlı kitabıyla Yahudileri tarihine döndürüp devlet kurmaları yönünde teşvikte bulundu. El Leze Ben adlı bir Rus Yahudi, 1891 yılında lisanını canlandırmak için ilk İbranice sözlüğü hazırladı. 1884 yılında ilk Dünya Yahudi Kongresi yapıldı . 1896 yılında Avusturyalı bir gazeteci olan ünlü Yahudi mütefekkiri Theodor Herzl (Öl. 1904), Filistin topraklarında bir Yahudi devleti kurulması fikrini hemen he­men herkese kabul ettirdi.

Alman Yahudi olan Hess'in çağrısı üzerine bazı Yahudi­ler, Filistin bölgesinde tarım arazileri ve hayvan çiftlikleri kur­maya başladı.

Atjantin' de yeri ve statüsü belirlenmiş bir Yahudi devleti ku­rulduğu halde Arjantin' e Yahudi göçü sağlanamadı ve bu böl­gede devlet fikrinden vazgeçildi. Atjantin' de kurulacak bir Ya­hudi devletinin İngiliz çıkarlarına hizmet etmeyeceği açıkh.

Rus Yahudiler, Çar il. Aleksandr'ın 1881 'de öldürülme­sinden sonra Filistin'e olan ilgilerini arttırdılar.

Osmanlı padişalu il. Abdülhamid, Filistin topraklarını şah­si mülkü olarak tescil etti. İttihat ve Terakki 1909' da çıkar­dığı bir kanunla Abdülhamit' in zimmetindeki bu toprakla­rın satışına kapı araladı.

il. Abdülhamid'in Yahudilerle olan mücadelesini diğer kitaplarımda anlathğım için burada tekrar etmeye gerek duy­madım.

1921 yılının 6 Temmuz' unda yayınlanan bir bildiride, Fi­listin topraklarında İngiliz hakimiyetinin devamlı olacağı ilan edilmişti.

24 Temmuz 1922' de Londra' da İngiltere, Fransa ve İtal­ya; Filistin' de bir Yahudi devleti kurulması kararında mu-

228

Page 231: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

tabakata vardılar. İkili oynanıyordu. Filistin ve Suriye'nin ara­sı açılarak Yahudi göçü hızlandırıldı. O tarihe kadar dünya­nın muhtelif yerlerine dağıtılan Yahudiler, şimdi Filistin'e dönmeye teşvik ediliyordu. Filistinli Müslüman nüfus, 1919 yılında Yahudi nüfusun 16 kah kadardı. 1947'ye kadar­ki göçle iki tarafın nüfusu eşit hale getirildi.

1914 yılında 1. Dünya Savaşı başlayınca bu bölgeyi Os­manlı ordulan Filistin Cephesi olarak savundu. İngilizler Mı­sır' ı işgal edince Filistin'i de işgal etmiş oldular.

1944 yılında Yahudi asıllı ABD Başkanı Franklin Roos­velt (Öl. 1945), Filistin' de bir Yahudi devleti fikrini destek­lediğini, bunun için gayret göstereceğini ilan etti.

1936 yılında Rusya Politbürosu, Yahudi devleti hususun­da ne gerekiyorsa yapacağını deklare etti.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ise, "Ben hayatta olduğum müddetçe Müslüman topraklarında böyle bir devletin ku­rulmasına asla izin vermem." diye dünya basınına demeç ver­di. 1938' de Atatürk' ün vefatıyla önemli bir engel aşılmış olu­yordu.

1939-1945 arasındaki il. Dünya Savaşı, Almanya' da Ya­hudi katliamına dönüşen Nazi baskısı Yahudi üst sınıfın ABD' ye, alt sınıfının ise Filistin' e göç etmesini hızlandırdı.

İngiltere'nin teşviki ile Filistin toprakları Yahudiler ve Fi­listinliler arasında bölüştürüldü. Bu bölüşüm, işi tamamen çıkmaza soktu. Bu taksim ve paylaşım, Arap ülkeleri arasın­da infiale sebep oldu.

13 Mayıs 1948' de İngilizler Filistin' i terk etti. Terk etti ama ellerindeki bütün askeri malzemeyi Yahudilere bırakıp ay­rıldılar. İngilizlerin ayrılışından bir gün sonra, 14 Mayıs 1948' de Yahudiler İsrail Devleti'nin kuruluşunu resmen ilan

229

Page 232: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

ettiler. Bu ilandan 10 dakika sonra ABD, iki saat kadar son­ra da Rusya İsrail Devleti'ni resmen tanıdı. Türkiye Cumhu­riyeti de İsrail devletini 1949 yılında resmen tanıdı.

1929 yılında Kudüs'te, ilk kez Yahudilerle Müslümanlar arasında 15 gün süren çarpışmalar yaşandı. Resmi rakam­lara göre, 136 Yahudi hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden Müslüman sayısı da bundan az değildi.

11 Mayıs 1949 tarihinde, bir ay farkla, Birleşmiş Millet­ler İsrail'i üyeliğe kabul etti.

15 Mayıs 1948 tarihine dönelim. İsrail Devleti ilan edilir edilmez Mısır, Lübnan, Irak, Su­

riye, Ürdün, Suudi Arabistan ve Yemen İsrail' e savaş ilan et­tiler. Toprakların önemli bir bölümüne de hakim oldular. An­cak, ABD-Rusya ve İngiltere aralarında anlaşarak mütareke imzalattılar. Bu mütareke anlaşması İsrail' e zaman kazandır­mak içindi, Araplar bu oyunu anlayamadılar.

Bu üç ülke, İsrail' i silah deposu haline getirdi. Birleşmiş Milletler, Kont Bernadot'u İsrail ve Filistinliler

arasında arabuluculuğa tayin etti. Bernadot ise "Siyonizmin çıkarlarına hizmet etmem." diyerek karşı çıktı. Bernadot, bu­nun üzerine öldürüldü. Kont Bernadot, İsveç kralı V. Gus­tav'ın yeğeni idi.

Kudüs' ün Filistinli Müslümanlarla Yahudiler arasında tak­sim edilmesi de burada adeta bitmeyen bir din ve kin kav­gası istemek demekti.

19 Ekim 1956 yılında yeniden Arap-İsrail savaşı başladı. 6 Kasım 1956'da BM'nin araya girmesiyle ateşkes sağlandı. Filistinliler 1964 yılında milli varlığı korumak adına FKÖ (Fi­listin Kurtuluş Örgütü) adıyla örgütlendiler. İlk FKÖ teşki­latı başkanlığına Ahmet Şugayrı getirildi.

230

Page 233: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLAR BOYU DİN KAVGALARI

5 Haziran 1967 günü İsrail ordusu Mısır Hava Kuvvet­leri'ne saldırarak onları imha etti. 6 gün süren bu savaştan sonra Sina Yarımadası dahil, Gazze, Batı Şeria ve Suriye top­rağı olan Golan Tepeleri ile Kudüs' ün tamamı İsrail hakimi­yetine girdi.

Filistinliler değişik örgütler kurarak İsrail ile savaşı sür­dürdüler. Bazı liderlerin ve örgütlerinin tanınması için kısa birkaç örnek vereyim.

Yaser Arafat (Öl. 2004): "El Fetih" adlı örgütü kurdu. Çin lideri Mao'nun halk savaşı taktiğini benimsemişti.

George Habbaş (Öl. 2008): Filistinli Ortodoks Hıristiyan bir ailede dünyaya geldi. FHKC (Filistin Halk Kurtuluş Cep­hesi) adlı Marksist ve Leninist akıma yönelik örgütün baş­kanlığını yapan George Habbaş, 2004 yılında 81 yaşınday­ken hayatını kaybetti .

Naif Havatmen (Öl. ?): Ürdünlü Hıristiyan bir ailede doğ­du. FDHKC (Filistin Demokrat Halk Kurtuluş Cephesi) adlı örgütün lideridir.

Abdülvehhab Kayalı (Öl. ?): AKC (Arap Kurtuluş Cep­hesi) adlı örgütün lideri ve kurucusudur. Baas Partisi yönün­deki fikirdaşlarınca faaliyetini sürdürmüştür. Filistin' de değişik dini ve milli grupların oluşturduğu irili ufaklı daha birçok örgüt kurulmuştur.

Henüz yeni sayılan HAMAS (İslami Direniş Hareke­ti), 1987 yılında Şeyh Yasin ve arkadaşları tarafından ku­rulmuştur. Bugün için (201 4 yılında) bu örgüt Filistin' de hükümet halindedir. Mısır' daki İhvanül Müslimin (Müs­lüman Kardeşler) örgütünün paralelinde görüldüğü için İsrail ve diğer Filistinli gruplarla arası son derece bo­zuktur.

231

Page 234: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

6 Aralık 1987'de Hamas örgütünün başlatbğı intifada (baş­kaldırı, isyan) hareketi taş, sopa, saman, silah ne buldular­sa kullanılarak sürdürülmektedir.

Irak-İran arasındaki savaş, sonrasında ABD ve mütte­fikleriyle Irak arasındaki körfez savaşları, İsrail' in elini güç­lendirdiği gibi Filistinlileri iyice çıkmaza sokup perişan et­miştir.

ABD, AB, BM, Rusya gibi aktörler derhal müdahale edip Filistin-İsrail arasında kalıcı bir barış sağlamazsa bu din ve kin anlayışı ile daha çok canlar yanacağa benziyor. Bu topraklarda çıkarı olan ülkeler, kendi paralelinde hareket eden gruplara destek vererek ateşe odun atmaya devam ediyorlar. Açıklamaya çalıştığım gibi; bu topraklarda Müslüman, Yahudi, Hıristiyan ve diğer inançlarda çok sa­yıda insan yaşıyor.

Dinlerini kin haline getirmiş fanatik grupların insan öl­dürmenin değil, insanı yaşatmanın erdem olduğunu anla­masını kimse beklemesin. Bu topraklarda din olsaydı kin ve nefret olmazdı.

Son bir örnek olarak yakın tarihe bakalım.

BOSNA HERSEK'TE DİN KAVGALARI

Bosna Hersek, eski Yugoslavya'nın bir eyaleti idi. Yugoslavya topraklarına gelen ilk insanlar İlliryalılar olup

sonraları Islavlar (Slavlar) yerleşmişlerdir. Zamanla İllirya­hlar, Slavların içinde kaybolup asimile olmuşlardır.

Yugoslav topraklarına Avusturyalılar, Macarlar, İtalyan­lar, Fransızlar hakim olmuşlar; ama uzun süre bu toprakla­ra Osmanlı Türkleri egemen duruma gelmiştir.

Page 235: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

Eski Yugoslavya ve çevresinin etnik ve demografik ya­pısı oldukça karışıktır. Sırp, Hırvat, Boşnak, Macar, Roman, Yunan, Bulgar, Türk, Arnavut gibi birçok kavmin izlerinin ve kültürlerinin harmanlandığı bir bölgedir.

Yugoslavya toprakları, eskiden beri Sırbistan olarak bi­liniyordu. 1 389 yılında meydana gelen 1. Kosova Savaşı ile bölgeye Osmanlılar hakim oldular.

Osmanlı padişahı 1. Murat'ın ordusu ile Sırp komutan La­zar liderliğindeki Balkan ordusuna karşı savaştı. Balkan or­dusuna Sırp komutan liderlik ediyordu ama ordu çokulus­lu bir yapıdaydı. Bu savaşa 1. Kosova Savaşı denir.

Bu savaştan yaklaşık olarak 59 yıl sonra, bu sefer Fa tih Sultan Mehmet'in babası il. Murat önderliğindeki Osman­lı ordusu ile Macar Janoş Hunyadi komutasındaki çokulus­lu ordu savaş yaptı. il. Kosova Savaşını da Osmanlı ordu­su kazandı.

Bölgede zaman içinde Hıristiyanlığın pek tanınmayan "Bogomil" mezhebine bağlı olanları (Bosna Hersekliler) Müs­lüman oldular. Aynı Slav ırkından olan Hırvatlar, Hıristiyan­lığın Katolik mezhebinde kaldılar. Sırplar ise Ortodoksluğu benimsediler. Aynı Slav ırkından Hırvatlar ve Sırplar Hıris­tiyan, ama mezhepleri farklı; Bosnalılar ise Müslüman, dinleri ayrı.

Bu dini ayrım konusunda biraz açıklama yapmakta fay­da var. 5 milyon civarındaki Bosna Hersek'in % 44'ü Müs­lüman, % 31' i Sırp Hıristiyan, % 18'i Hırvat Hıristiyan, ge­riye kalanı da diğer dini azınlık unsurları teşkil etmektedir. Yani, Bosna Hersek' teki Müslüman nüfus 2 milyonu bile bul­madığı halde, 20. yüzyılın sonunda bu küçük Müslüman top­lum Sırplarca yok edilmekle yüz yüze kalmışlardır.

233

Page 236: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL

Bosnalı Müslümanlar, Türkçe bilmese bile İslam ile Türklüğü eşit gördükleri için, "Biz Müslümanız," yerine "Türk' üz."

Asırlardır sürüp giden Sırplardaki Türk, Müslüman ve Os­manlı kini 1992-1993 yıllarında katliama dönüşmüştür.

28 Haziran 1914 günü Avusturya-Macaristan imparato­runun oğlu ve eşi, Bosna Hersek'in başkenti Saraybos­na'da bir Sırp milliyetçisi tarafından vurulup öldürülünce, bir müddet sonra 1. Dünya Savaşı'nın fitili ateşlenmiştir. Za­ten 1912 yılında meydana gelen Balkan Savaşı'nın dumanı henüz tütmekteyken şimdi cihan harbi başlamıştı.

1918 yılında Bosna, Sırp ve Slovenlerle birleşip Yugoslav­ya' run bir eyaleti oldu. 1946 yılında Yugoslavya'yı meydana getiren 6 eyaletten birisi oldu. Müslüman Bosnalılar, aynı kök­ten olmakla birlikte Sırp olarak anılmayı kabul etmiyorlardı.

1971 yılında devlet başkanı Mareşal Tito, Bosnalılara ulus statüsü verdi. 1980 yılında Tito ölünce eyaletler arasındaki etnik ve dini nefret yeniden hortladı.

Sovyetlerin hortlaması ile Yugoslav eyaletleri de bağım­sız devlet olmak için hazırlığa başladılar. Slovenya'nın ve Bos­na Hersek' in bağımsız olmasına Sırplar (Sırbistan) şiddetle karşı çıkb. Sırbistan'ın, Eski Yugoslavya'nın tek mirasçısı olma yönündeki çabası, iç savaş çıkmasına sebep oldu.

Avrupa Birliği ve Almanya'nın ağırlığını koyması ile so­run çözüldü sanıldı. 1990 sonunda yapılan seçimde, Aliya İzzetbegoviç devlet başkanı seçildi. 1992 yılındaki bir refe­randum ile Bosna Hersek eyaleti bağımsızlığını ilan etti.

Ne olduysa bundan sonra oldu. Sırplar, Boşnak avına çıkhlar. Irza geçme, topluca kurşu­

na dizme, bombalama, yakıp yıkma sonucu üç yüz bin ci-

234

Page 237: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇACLAR BOYU DİN KAVGALARI

varında Müslüman'ı öldürdüler. İslam'a olan kin ve nefret­leri sebebiyle camileri hedef alıp yakıp yıktılar. Osmanlı'ya ve Türklere olan kinleri sebebiyle köprüleri, çeşmeleri bile onların eseri diye harap ettiler.

Avrupa'nın ortasında bu vahşet yaşanırken dünya ade­ta seyretti.

Avrupa Birliği ülkeleri, ABD adeta eli kolu bağlanmışça­sına çaresizlik içinde sadece seyrettiler. Hollanda Birli­ği' nin görevini yapmaması sonucu Sırplar 8000 Boşnak'ı bir günde öldürdü.

Nihayet ABD'nin son bir gayreti ile iç savaş ve katliam sona erdi ama Bosna mezarlığa ve harabeye çevrildi. 500 yıl Osmanlı egemenliğinde kalan Yugoslavya' da neredeyse Müslüman soykırımı yaşandı. Sonradan bazı Sırp komutan­lar ve idareciler, göstermelik olarak suçlu ilan edilip yargı­lansa da olanlar oldu.

Halbu ki Hz. İsa'nın ve Hz. Muhammed' in yolundan git­tiğini iddia eden Hıristiyan ve Müslümanlardan beklenen; Allah'ın mülkünde sevgiyi, saygıyı, dostluğu, barışı, kardeş­liği ve dayanışmayı hakim kılmaktı. Ama din anlayışları kin ve nefret olmuştu ve tanrılar kan istiyordu.

Page 238: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu
Page 239: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu
Page 240: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

ALLAH11N itiltÖiGi ' VE İNSANLARIN UYDURDUGU .. ' .. . · . . : '.' ]")i N.

nocu(İ(frABEV i

Page 241: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

, ,,_' ! .- .' ' } ·; . • Halit Bülbül . . . , ;

VİCDANIN SESi tU

oocu(iJTABEVİ

Page 242: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

İslam ve Kapitalizm

R. İhsan Eliaçık Eren Erdem Hakkı Yılmaz Yılmaz Yunak

Sadrettin Palaoğlu

Page 243: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜLBÜL ilahiyatçı, eğitimci yazar. 1958' de doğdu. İlahiyat eğitimi aldı. Sarf, nahiv, meani. mantık, felsefe, ilmi kelam (akaid) tefsir ve hadis usulü, fıkıh (İSlam hukuku) feraiz (İSlam miras hukuku) Arap Dili ve Edebiyatı konulannda tahsilini yaptı. Dinler ve medeniyetler üzerine araştırmalar yaptı. Sümer, Akat, Hitit, Roma, Yunan, Mısır, Türk, Pers, Arap ve Anadolu medeniyetleri üzerindeki çalışmalarıyla tanınmaktadır. Almanya ve Avusturya' da 1980'den beri eğitim ve öğretim saha­sında faaliyetlerini sürdürmüştür. Ailesiyle birlikte Almanya' da yaşamaktadır.

TARİHİN SÜZGECİNDE Ç�GLAR BOYU DiN KAVGALARI "Allah'ın İndirdiği ve İnsanların Uydurduğu Din': "Dindarlık ve Dincilik': "Kııran'ın Hurafelerle Savaşı" kitaplarının yazarı Halit Bülbül, bugünü anlamamıza hizmet edecek � yaşarımış din kavgalarını ele alıyor. Herkesin anlayacağı bir dille oıd:P yeni bir pencere açıyor. "Tarih boyu lıer dttı'.�1 Ö�&�e. en büyük düşmanlık, kendi içinden gelrnişyr,plı, ��-ae böyle olmufur. Dindarlık ··rfuıti\� '� dinin yasaklaA� her k.öti4Jt ılnuştır. İnsan-(J> �· -.um, .,_, - . . yap 1ann ımllf9i �. �uslarr1Jii8a�'maruz bırakılmıştır. Bu · günümüzden binlerce yıl evveline,,ıdeta zaman tüneline girip ha

• · -�dıracpz ve adeta b�e binlerce yıl öncesini b , � pekd� bulacaksınız. <

f � . , �eraen, Akad&n, Roma&n, Pers'ten birçok pencere �ya ça4iLk. Eınevi, Abbasi, Selçuklu dönemlerinde olanlarla bugüne�� Kısacasit, bu kitapta �· llDllİ taril.1i boyunca, günümüze kadar geçen öıv:mH o� i'1U'c!r nu.ı.n güncellemeye, bugün bizimle oıati tpıfii �"

...

1 11 1 11 1 1 11 9 7860 5 5 2 96902

Page 244: HALİT BÜLBÜL TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAGLARBOYUturuz.com/storage/Turkologi-1-2019/5349-Tarixin... · 2019. 8. 6. · HALİT BÜLBÜL İlahiyatçı, eğitimci, yazar. 1958'de doğdu

HALİT BÜ LBÜ L ilahiyatçı, eğitimci yazar. 1958' de doğdu. İlahiyat eğitimi aldı. Sarf, nahiv, mearu, manbk, felsefe, ilini kelam (akaid) tefsir ve hadis usulü, fıkıh (İslam hukuku) feraiz (İslam miras hukuku) Arap Dili ve Edebiyatı konularında tahsilini yaptı. Dinler ve medeniyetler üzerine araştırmalar yaptı. Sümer, Akat, Hitit, Roma, Yunan, Mısır, Türk, Pers, Arap ve Anadolu medeniyetleri üzerindeki çalışmalarıyla tanınmaktadır. Almanya ve Avusturya' da 1980' den beri eğitim ve öğretim saha­sında faaliyetlerini sürdürmüştür. Ailesiyle birlikte Almanya' da yaşamaktadır.

TARİHİN SÜZGECİNDE ÇAÖLAR BOYU DİN I<A VGALARI ''.Allah'ın İndirdiği ve İnsanların Uydurduğu Din': "Dindarlık ve Dincilik': "Kuran'ın Hurafelerle Savaşı" kitaplarının yazarı Halit Bülbül, bugünü anlamamıza hizmet edecek tarihte yaşanmış din kavgalarını ele alıyor. Herkesin anlayacağı bir dille okura yeni bir pencere açıyor.

"Tarih boyu her dine, özellikle de ilahi dine, en büyük düşmanlık, kendi içinden gelmiştir. Bu, İslam dini için de böyle olmuştur.

Dindarlık görüntüsü ile dinin yasakladığı her kötülük yapılmıştır. İnsan­ların malları, canları, hatta namusları bu tehlikeye maruz bırakılmıştır.

Bu kitapta; günümüzden binlerce yıl evveline, adeta zaman tüneline girip hayalinizde canlandıracağınız ve adeta bugünle binlerce yıl öncesini buluşturacağınız anekdotlar bulacaksınız.

Mısıraan, Babiföen, Sümeraen, Akadaan, Romaaan, Pers'ten birçok pencere açmaya çalıştık. Emevi, Abbasi, Selçuklu dönemlerinde olanlarla bugüne bakacağız.

Kısacası, bu kitapta insanlık tarihi boyunca, günümüze kadar geçen önemli olaylara işaret edip konuları güncellemeye, bugün bizimle olan ilgisini kurmaya çalıştık."

il 11 1 11 1 11 11 9 7860 5 5 296902