hangi osmanlı 1/2 cengiz Özakıncı

7
irinci Dünya Savafl›’nda Os- manl›’y› yenen devletler, flöy- le bir bildiri yay›mlam›fllard›: Bafll›ca Müttefik Devletler Konseyi’nce 23 Haziran 1919’da uygun bulunan metin: “(…) Tarih boyunca hangi ülke Türklerin eline geçtiyse o ülke maddi ve kültürel gerili¤e gömülmüfl, hangi ülke Türklerin elinden kurtulduysa maddi ve kültürel bak›mdan yüksel- mifltir. Tarih boyunca Türkler ellerine geçirdikleri ülkeleri gelifltirmemifl, y›km›flt›r; çünkü Türklerde gelifltirme yetisi yoktur, yaln›zca y›kmay› savafl- may› bilirler. (Bu nedenle ülkelerini parçalayacak ve Türkleri biz yönete- ce¤iz) (…) ” ‹mzalar: ‹ngiltere, Fransa, ‹talya, Amerika, Yunanistan, Japonya, S›rbistan 82 OTOPS‹ Cengiz Özak›nc› HANG‹ OSMANLI B Atatürk, Sofya’da ataşeliği sırasında, katıldığı bir baloda, Yeniçeri giysileriyle 1. BÖLÜM k›l›ç gücüyle ger- çeklefltirilemez. Tüm dünya bilir ki, Osmanl› Dev- leti, ordusunu çok genifl olan toprak- lar›n›n bir ucun- dan di¤er ucuna ola¤anüstü bir h›zla, tepeden t›r- na¤a donat›lm›fl olarak ulaflt›r›r ve bu orduyu aylar- ca, belki de y›llar- ca besler, yedirir, içirir, giydirir ve yönetirdi. Böylesi bir etkinlik, yaln›zca ordu örgütünün de¤il, (cephe gerisin- de) yönetim birimlerinin de ola¤anüstü kusursuz ve yetenekli oldu¤una kan›t- t›r.” Bu bildirinin alt›nda di¤er devletlerin yan›s›ra Amerika’n›n da imzas› bulun- maktayd›. Müslüman Türklerde yal- n›zca yak›p y›karak savaflma yetene¤i bulundu¤u, bunun d›fl›nda bilim, dü- flünce, ekonomi, mimarl›k, üretimbi- limi ve sanat gibi uygarl›k alanlar›nda hiçbir yetene¤i bulunmad›¤› sav›na Mustafa Kemal’in 28 Aral›k 1919’da verdi¤i yan›t flu olmufltur: ATATÜRK’ÜN YANITI “Sözde, ulusumuz, yetenekten yoksun bulundu¤u için, bay›nd›r bu- lunan yerlere girmifl ve oralar›n› y›k›n- t›ya çevirmifl! Bu savlar kesinlikle gerçek de¤ildir. Karaçalmad›r. Düflü- nünüz efendiler! Ulusumuz küçük bir afliretten, anavatanda ba¤›ms›z bir devlet kurduktan baflka, Bat› dünyas›- na, düflman içine girdi ve orada büyük çabalarla bir ‹mparatorluk kurdu. Ve bunu, bu ‹mparatorlu¤u, 600 y›l bü- yük bir yetkinlikle sürdürdü. Bunu baflaran bir ulus, yüksek bir yöneticilik yetene¤ine ve yönetim örgütlenmesine sahiptir. Böyle bir durum yaln›zca ATATÜRK’ÜN ‹KT‹SAT KONGRES‹’NDEK‹ KONUfiMA- SINDA OSMANLI TAR‹H‹ Mustafa Kemal, Birinci Dünya Savafl›’nda Osmanl›’y› yenen devletle- 83 BD MART 2011 Paris’te 23 Haziran 1919 günü Türk-Karfl›t› bildiri imzalan›rken Atatürk 27 Aral›k 1919 günü Anka- ra’ya ilk geliflinde... Ertesi gün Türk karfl›t› bildiriye yan›t veren konuflma- s›n› yapm›flt›r

Upload: lale-guevenc

Post on 26-Jul-2016

241 views

Category:

Documents


3 download

DESCRIPTION

Osmanlı da Tekstil Osmanlı 1700 lere dek batı dan üstündü Luther ve Osmanlı Osmanlı-Türk Dokumacılarının Sırlarını Çalmakla Görevli İngiliz Ajanları Atatürk ün İktisat Kongresindeki Konuşması Çıkrıklar Durunca

TRANSCRIPT

Page 1: Hangi Osmanlı 1/2 Cengiz Özakıncı

irinci Dünya Savafl›’nda Os-manl›’y› yenen devletler, flöy-

le bir bildiri yay›mlam›fllard›:Bafll›ca Müttefik Devletler

Konseyi’nce 23 Haziran 1919’dauygun bulunan metin:

“(…) Tarih boyunca hangi ülkeTürklerin eline geçtiyse o ülke maddive kültürel gerili¤e gömülmüfl, hangiülke Türklerin elinden kurtulduysamaddi ve kültürel bak›mdan yüksel-mifltir. Tarih boyunca Türkler ellerinegeçirdikleri ülkeleri gelifltirmemifl,y›km›flt›r; çünkü Türklerde gelifltirmeyetisi yoktur, yaln›zca y›kmay› savafl-may› bilirler. (Bu nedenle ülkeleriniparçalayacak ve Türkleri biz yönete-ce¤iz) (…) ”

‹mzalar: ‹ngiltere, Fransa, ‹talya,Amerika, Yunanistan, Japonya,S›rbistan

82

OTOPS‹Cengiz Özak›nc›

HANG‹OSMANLI

B

Atatürk, Sofya’da ataşeliğisırasında, katıldığı bir baloda,Yeniçeri giysileriyle

1.BÖLÜM

k›l›ç gücüyle ger-çeklefltirilemez.Tüm dünya bilirki, Osmanl› Dev-leti, ordusunu çokgenifl olan toprak-lar›n›n bir ucun-dan di¤er ucunaola¤anüstü birh›zla, tepeden t›r-na¤a donat›lm›flolarak ulaflt›r›r vebu orduyu aylar-ca, belki de y›llar-

ca besler, yedirir, içirir, giydirir veyönetirdi. Böylesi bir etkinlik, yaln›zcaordu örgütünün de¤il, (cephe gerisin-de) yönetim birimlerinin de ola¤anüstükusursuz ve yetenekli oldu¤una kan›t-t›r.”

Bu bildirinin alt›nda di¤er devletlerinyan›s›ra Amerika’n›n da imzas› bulun-maktayd›. Müslüman Türklerde yal-n›zca yak›p y›karak savaflma yetene¤ibulundu¤u, bunun d›fl›nda bilim, dü-flünce, ekonomi, mimarl›k, üretimbi-limi ve sanat gibi uygarl›k alanlar›ndahiçbir yetene¤i bulunmad›¤› sav›naMustafa Kemal’in 28 Aral›k 1919’daverdi¤i yan›t flu olmufltur:

ATATÜRK’ÜN YANITI “Sözde, ulusumuz, yetenekten

yoksun bulundu¤u için, bay›nd›r bu-lunan yerlere girmifl ve oralar›n› y›k›n-t›ya çevirmifl! Bu savlar kesinliklegerçek de¤ildir. Karaçalmad›r. Düflü-nünüz efendiler! Ulusumuz küçük birafliretten, anavatanda ba¤›ms›z birdevlet kurduktan baflka, Bat› dünyas›-na, düflman içine girdi ve orada büyükçabalarla bir ‹mparatorluk kurdu. Vebunu, bu ‹mparatorlu¤u, 600 y›l bü-yük bir yetkinlikle sürdürdü. Bunubaflaran bir ulus, yüksek bir yöneticilikyetene¤ine ve yönetim örgütlenmesinesahiptir. Böyle bir durum yaln›zca

A T A T Ü R K ’ Ü N ‹ K T ‹ S A TKONGRES‹’NDEK‹ KONUfiMA-SINDA OSMANLI TAR‹H‹

Mustafa Kemal, Birinci DünyaSavafl›’nda Osmanl›’y› yenen devletle-

83

BD MART 2011

Paris’te 23 Haziran 1919 günü Türk-Karfl›t›bildiri imzalan›rken

Atatürk 27 Aral›k 1919 günü Anka-ra’ya ilk geliflinde... Ertesi gün Türkkarfl›t› bildiriye yan›t veren konuflma-s›n› yapm›flt›r

Page 2: Hangi Osmanlı 1/2 Cengiz Özakıncı

84

ran baflar›lar›n ya da çöküfllerin tümüekonomik durumumuzla ilgilidir..

Efendiler! K›l›ç kullanan kol yorulur;fakat saban kullanan kol her gün daha

çok güçlenir ve her gündaha çok güce sahipolur. E¤er vatan kupku-ru da¤ ve tafllardan, vi-ran köy, kasaba ve fle-hirlerden ibaret olsayd›,onun zindandan fark›olamazd›.”

ATÜTÜRK’ÜNYAZDIRDI⁄I OS-MANLI TAR‹H‹

Mustafa Kemal,Cumhuriyet dönemin-

de kendi kurdu¤u Türk Tarihi TetkikCemiyeti’nce yaz›lan ve 1931-1941aras› okullarda okutulan tarih kitab›n-da, Osmanl›’n›n Bat›’ya askeri olaraküstün oldu¤u yüzy›llar boyunca, ayn›zamanda ekonomik ve bilimsel olarakda üstün oldu¤u gerçe¤ini özelliklevurgulam›fl; çöküflün askeri alandanönce ekonomik, bilimsel ve teknolojikalanlarda bafllad›¤› aç›k ve kesin bi-çimde ortaya konularak, özetle flunlarö¤retilmifltir:

(1299’da kuruluflundan 16 ve 17.yüzy›llara dek Osmanl›’da) “Halk›n,hükümetin ve ordunun gereksindi¤iher fley ülke içinde haz›rlanmakta veüretilmekteydi. Bu yüzden d›fl ticaretdengesinde aç›k yoktu. Dahas›, 19.yüzy›l›n ortalar›na dek Osmanl› ülke-sinin d›flsat›m› (ihracat›), d›flal›m›n-dan (ithalat›ndan) çoktu. D›fl ticaretdengesindeki aç›k, bu tarihten sonra-d›r.” (…) “Devletin gerileme devrine

BD MART 2011

rin ‘Osmanl›’da yaln›zca savaflmayetene¤i bulundu¤u, uygar yetenekle-rin bulunmad›¤›’ sav›n› 1919’da ver-di¤i bu yan›tla çürütmekle yetinme-

mifl, düflman ülke ordular› topraklar›-m›zdan kovulduktan hemen sonra1923’te ‹zmir’de toplad›¤› Türkiye‹ktisat Kongresi’nde ilk ‘Osmanl› Ta-rihi Dersi’ni verirken flöyle demifltir:

“Efendiler!. Uzun gafletlerle vederin umursamazl›kla geçen yüzy›llar›nekonomik yap›m›zda açt›¤› yaralar› iyi-lefltirmek ve çarelerini aramak, ülkeyibay›nd›rlaflt›rmak, ulusu bolluk ve mutlu-lu¤a ulaflt›racak yollar› bulmak için yapa-ca¤›n›z çal›flmalar›n baflar›yla sonuçlan-mas›n› dilerim… Tarih, ulusumuzunyükselifl ve çöküfl nedenlerini ararkenbir çok siyasi, askeri, toplumsal nedenlerbulmakta ve saymaktad›r. Kuflku yokki bu nedenler toplumsal olaylarda etki-lidir. Bir ulusun do¤rudan do¤ruya yafla-m›yla ilgili olan, o ulusun ekonomisidir....Gerçekte Türk tarihi araflt›r›lacak olu-nursa yükselme, çöküfl nedenlerinin eko-nomik sorunlardan baflka bir fley olma-d›¤› an›nda anlafl›l›r.... Tarihimizi doldu-

Mustafa Kemal 1923’te İzmir’de yapılanTürkiye İktisat Kongresi’nde Açışkonuşmasını yaparken..

Mustafa Kemal 1923’te İzmir’de yapılanTürkiye İktisat Kongresi’nde Açışkonuşmasını yaparken..

vak›ft›. ‹htiyaçlar (yabanc› ülkelerdenal›nmaz) memleket içinden -yerli üre-timle- sa¤lan›rd›.. 16. yüzy›lda Do¤u’-nun sanayi ve ziraati Bat›’dan üstün-dü. ‹hracat ithalattan fazlayd›. Süley-man’›n son günlerine kadar genel ola-rak bütçe a盤› yoktu. Süleyman’dan

sonra genel olarak mali durumun bo-zuldu¤u anlafl›l›yor.” (…) “Süleymandöneminde Alman rahibi Luther bile“Türkler gelip de Almanya’da adilaneidarelerini acaba kurmazlar m›?” ümi-dini besliyordu. O zamanlar›n Alman-lar›, ‹stanbul’un fethi arifesindekiRumlar gibi, Alman imparatorunun veAlman feodal beylerinin zalimceidareleri alt›nda bulunmaktansa, Türk-lerin yönetimi alt›na geçmek daha iyi-dir, diye düflünüyorlard›.” (…) “Ka-nuni Sultan Süleyman devrinden iti-baren bozulma bafllam›flt›.” (…)“1683’ten sonra gerileme devribafllar.” (…) “Osmanl› toplumununiktisadi alanda ilerleyememifl oldu¤u,16. ve 17. yüzy›l bafllar›nda görülensanayi alan›ndaki geliflme derecesininyükselmeyip aksine düflmesiyle anla-fl›labilir.” (…) “Son devirlerde genelolarak memleket idaresindeki olum-suzluklar›n, Osmanl›larca bilim, sana-yi ve iktisat alanlar›nda keflif ve yarat›gücü gösterilmeyerek, Osmanl›lar›n

85

kadar halk› iyi idare etmifl olduklar›görülüyor.” (…) “Türkler arazi iflindehalk› koruyan bir usul takip ediyor.Balkanlardaki H›ristiyan köylüler, Türkidaresi alt›nda, vasileus ve krallarzaman›ndan çok daha mutlu vemüreffeh bir hayata kavufltular. Aslaba¤naz olma-yan ve çok iyiidare etmeyi bi-len Türkler,köylülerin ara-zisine dokun-mad›lar.” (…)“‹stanbul’unfethi üzerine,Türklerin ünü Avrupa’n›n her taraf›nayay›ld›. Türklerin ellerine geçirdiklerimemleketleri çok adalet ve merhamet-le idare ettikleri, fukaray› zenginlerinzulüm ve bask›s›ndan kurtard›klar›yay›lm›flt›; Türk tebaas› olan kavim-lerin rahat ve mutlulu¤a erdikleri söy-leniyordu. Baz› Almanlar, TürklerinAlmanya’ya gelip memleketlerindesüregelen haks›zl›k ve adaletsizli¤eengel olacaklar› ümidine bile düflmüfl-lerdi. Nürenbergli Hans Rosenblut adl›bir yazar, “Türkler Hakk›nda”bafll›¤›yla yazd›¤› bir tiyatro kitab›ndaTürklerin adaletini, aristokratlar› ceza-land›rarak halka refah verdiklerinigösteriyordu. Hatta Fatih’in hemença¤dafl› olan meflhur siyaset kuramc›s›Makyavelli bile, Türk idaresinin odönemde varolan idarelerin hepsindendaha iyi oldu¤unu yaz›yordu.” (…)“Sultan Süleyman zaman›nda Osmanl›devleti servet ve refahça da yüksek birseviyeye gelmiflti. ‹mparatorlu¤untebaas›, o dönemin her tür sanayisine

BD MART 2011

Kanunî döneminde Almanrahibi Luther bile “Türkler gelipde Almanya’da adilane idarele-rini acaba kurmazlar m›?” ümi-dini besliyordu.

Page 3: Hangi Osmanlı 1/2 Cengiz Özakıncı

Avrupa kavimlerinden her aç›dan gerikalm›fl olmalar›n›n, Osmanl› kara vedeniz kuvvetlerinin zay›flamas›na bü-yük etkisi oldu¤u belirtilmifltir. Uygar-l›kça 16. yüzy›lda Bat›’ya üstün olduk-lar›ndan, 17. yüzy›ldan itibaren uygar-l›kta üstünlü¤ün Bat›’ya geçti¤ini ka-bul ve itiraf etmiyorlard›.” (…)“Bunun içindir ki III. Selim tahtaç›k›nca, tebaas›ndan devletin iyileflti-rilmesi hakk›nda fikir ve görüfl sordu.Din adamlar›ndan, devlet adamlar›n-dan ve kumandanlar›ndan baz›lar› bi-rer layiha sundular... O dönemin bil-ginlerinin ticaret dengesine, d›flar›yasat›landan daha ço¤unu yurt d›fl›ndansat›n alman›n, ithalat›n ihracattan çokolmas›n›n zararl› oldu¤una, ülkedekimadenlerin iflletilmesine, lüks tüketimmaddelerinin yurt d›fl›ndan getirtilme-sinin yasaklanmas›na,.. iliflkin görüflle-ri dikkate de¤erdir. Bir memleketteticaret dengesinin memleket zarar›nabozulmas› durumunda, maliyenin dü-zeltilmesinin imkans›z oldu¤unu vemaliye düzelmedikçe de ordu ve ida-renin düzenlenmesinin mümkün ola-mayaca¤›n› layiha sahiplerinin ço¤utamam›yla kavram›fl görünüyorlar. Bulayihalar›n iktisadi ve mali meselelerhakk›ndaki görüfllerinden hiç birisihayata geçmemifl olsa gerekir.” (…) “Buhar gücünün sanayiye uygu-lanmas›, buharla iflleyen makinelerinço¤almas›, az sürede çok mal üretenfabrikalar›n kurulmas›,.. fabrikalareski el tezgahlar›na benzemiyordu,..1848’den önce küçük sanayi daha çokolmakla birlikte, yavafl yavafl yerinibüyük sanayiye b›rak›yordu…” (…)“Sanayileflen Fransa, ‹ngiltere, Avus-

turya, Prusya, buhardan yararlanmay›bilmeyen ve sanayice geri kalan geniflOsmanl› ‹mparatorlu¤u’nun kendileri-ne ifllenmemifl ham madde sa¤layanve kendilerinden ifllenmifl ürün sat›nalan bir ticaret alan›, bir sömürü böl-gesi halinde yaflamas›n› ç›karlar›nauygun buluyorlard›.” (…) “Buhar›nDo¤u’da de¤il Bat›’da icad edilip üre-tim ve ulafl›ma uygulanmas›, Do¤u’-nun el sanayisiyle yelkenli ulafl›maraçlar›na tehlikeli bir darbe oldu.Çabuk, kolay ve ucuz üretilen buharl›fabrikalar›n ürünleri, Osmanl› memle-ketinin insan eliyle a¤›r a¤›r, az mik-tarda ve daha güç ve pahal›ya ç›kanürünleri karfl›s›nda baflar›yla rekabetederek, Osmanl› çarfl› ve pazar›ndayerli eflyan›n yerini almaya bafllad›.Osmanl› devletinin gümrükleri istedi¤igibi düzenleyerek yerli sanayiyi koru-mas›na kapitülasyonlar engel oluyor-du… K›sacas›, Avrupa zanaat vesermayesi, yerli zanaat ve sermayeyiyutmaya bafllad›… 19. yüzy›l›nortalar›ndan sonra ticaret dengesindegittikçe büyüyen aç›k, halk› ve devletigünden güne fakirlefltirdi.” (…)“1854’te ilk kez d›flar›dan borç al›nd›…Bu borçlanmalar›n Osmanl›‹mparatorlu¤u’nun bafl›na ne büyükbir bela oldu¤u ileride görülecektir.”

Mustafa Kemal döneminde, 1930’-larda çocuklara okullarda verilen buOsmanl› tarihi bilgisi, onlar›n beyin-lerine: “e¤er bilim, sanayi ve teknolojialan›nda üstünlük kuramazsak, askeriüstünlük de kuramay›z” yarg›s›n› ka-z›maktayd›.

Mustafa Kemal’in Tarih Kurumu’-

86

BD MART 2011

nun okullarda ders olarak okuttu¤ubu Osmanl› Tarihi, bilimseldi. Öyleki, günümüz araflt›rmac›lar›, bu sap-tamalar›n tümünü do¤rulamaktad›r.Sennur Sezer’in 28-29 Haziran 2003’-de sundu¤u “Kad›n›m›z›n Emek Ta-rihine K›sa Bir Bak›fl” bafll›kl› bildiri-de bu gerçekler flöyle dile getirilmifltir:Osmanl› ‹mparatorlu¤u 14. yüzy›l'damaden ç›karmada, madeni eflya ve deri

endüstrisinde ileri, dokuma endüs-trisinde de h›zla geliflen bir ülkeydi.15. yüzy›lda Ege ve Marmara Deni-zi'nin k›y›lar›, dokumac›l›¤›n geliflti¤imerkezlerin yo¤unlaflt›¤› yerlerdi.Denizli, Bergama, Akhisar ve Tarhalayöreleri pamuklu bez, Gelibolu'da yel-kenbezi, Biga K›z›lcatuzla'da yeniçeriüniforma astar› olan nimte bezi doku-nurdu.Selanik'te ve kuzeyinde çuha,aba, kebe, kilim gibi yün dokumac›l¤›yayg›nd›. Bursa, ‹stanbul, Amasya,Tokat ve Sak›z adas› ipek dokuman›nuzmanlafl›ld›¤› ünlü merkezlerdi: kem-ha, kadife tafta, vala dokunuyordu. Bukumafllar için gereken ipe¤in bü-yükbölümü, özellikle Bursa'ya ‹ran veUzak Do¤u'dan getiriliyordu. (…) D›flar›dan hammadde alan Osman-l›endüstrisi d›flar›ya ifllenmifl mal sa-t›yordu. Lonca örgütlerinin denetimin-de olan bu geliflkin endüstriler Bat›'-daki benzerlerince makineflelemedi-¤inden, endüstriye para yat›rmay› dü-flünecek toprak sahibi de olmad›¤›n-dan bir süre sonra duralayacakt›r. Bat›'daki kapitalist geliflim sonucu 17.Yüzy›l ortalar›ndan bafllayarak dahaucuz mallar›n iç ve d›fl piyasay›kaplamas› ile gerileyecek, daha önceiflledi¤i hammaddeleri, örne¤in Anka-ra keçisi yününü ihraç etmeyen ülkeyavafl yavafl bir hammadde ülkesikimli¤i kazanacakt›r. (…) 19. Yüzy›l'-dan bafllayarak Osmanl› ‹mparator-lu¤u'nun d›fl sat›m›nda ön s›rada olan(ifllenmifl) dokuma ürünlerinin yerinidokuma hammaddesi al›r. Bunun kar-fl›l›¤›nda d›flardan al›nan (ifllenmifl)dokuma ürünlerinin miktar› artar. Budurum ülkedeki dokumac›l›¤› sarsa-

87

BD MART 2011

Osmanl›’n›n ilk yüzy›llar›nda III. Mu-rad’a (d:1546-ö:1594) sunulan “Ki-tab Nur”da yer alan minyatürlerdenbirinde, gökbilimciler gözlem s›ra-s›nda görülüyor. Sa¤ alt köflede,dünyan›n küre biçiminde resme-dildi¤i görülmekte.

Page 4: Hangi Osmanlı 1/2 Cengiz Özakıncı

cakt›r. Rumeli'de 1812'de ‹flkodra'daki600 tezgah 1821'de 40'a, T›rnova'daki2000 tezgah 1830'da 200'e inecektir.Anadolu'daki merkezlerde de durumfarkl› de¤ildir.”

OSMANLI 1700’LERE DEK BA-TI’DAN ÜSTÜNDÜ

Mustafa Kemal’in 1919’da Osman-l›’y› yaln›zca savaflç› y›k›c› güç, Tür-k’ü savaflmaktan baflka bir yetene¤ibulunmayan ›rk olarak suçlayan em-peryalist devletlere; “savafl baflar›s›,

88

Osmanl›Türk’ünBat› karfl›s›ndatoplumsal ekono-mik bilimsel siya-si üstünlü¤ündenkaynaklanm›flt›r,”biçimindeki yan›-t›, usa ve gerçe¤euygun olarak, TürkTarihi Tetkik Ce-miyeti’nce yaz›lanilk Atatürkçü Os-

manl› Tarihi kitaplar›nda yer alm›flt›ve bu, Cumhuriyet’i kuranlar›n Os-manl›’n›n yükselifl dönemindeki gücü-nün ve gerileme dönemindeki güç yi-timinin nereden kaynakland›¤›n› çokdo¤ru çözümlemifl; böylelikle Osman-l›’y› y›k›ma sürükleyen yanl›fllar› yine-lemekten kaç›nacak bilimsel öngörüve tarih bilinciyle donanm›fl oldukla-r›n› gösteriyordu.

LUTHER VE OSMANLIPeki Cumhuriyet döneminin bu

ilk Atatürkçü Osmanl› Tarihi yalanm›yd›, yanl›fl m›yd›? Hay›r. Ne yalan-d›, ne yanl›fl. Osmanl› Türkü, Osman-l›’n›n yükselifl döneminde gerçektende Bat›’dan görece üstün bir bilim veteknolojiye sahipti. Bugün nas›l insan-lar kurtulufllar›n› Bat›’ya göç etmektegörüyorlarsa, o dönemde de Bat›l›larkendi kurtulufllar›n› Osmanl›’ya göçetmekte buluyor ve Luther bu durum-dan flöyle yak›n›yordu:

“Bizim halk›m›z, Almanlar, yaba-ni, vahfli, yar›-fleytan yar›-insan birhalk oldu¤u için, pek çok kimse Türk-lere s›¤›n›yor ve onlara kat›l›yor.”(…) “Ayr›ca duydu¤uma göre Alman

BD MART 2011

Bursa dokuma tezgahlar› (üstte)Osmanl› kad›n giysi örne¤i (altta)

“Osmanl› ‹mparatorlu¤u, (Avru-pa’daki) çiftçilere, zanaatkarlara veaskerlere çok çekici geliyor-du. (Avrupa’daki) çiftçilerinümitsiz durumlar›, feodal top-lumlarda onlardan ac›mas›zcavergi al›nmas›, 1520 y›llar›n-da, 15. yüzy›lda ve 16. yüzy›-l›n bafl›nda pek çok çiftçininOsmanl› ülkesine göç etmesi-ne neden oldu. (Bkz: Delume-au, sf. 399) Orada zorunlu ça-l›flma (angarya) yoktu, vergi-ler aç›kça belirlenmiflti, ekin-ler gelip geçen ordular taraf-›ndan harap edilmiyordu ve

hepsinden önemlisi sosyal s›n›f atlamaolana¤› vard›. (Bkz: Pfeffermann46:12) Bir Pafla flöyle anlatsa: “Babam(Avrupa’da) bir domuz çoban›, günlükücretle çal›flan bir iflçi, bir s›¤›r çoba-n›yd›. Benim erdemim, cesaretim,dürüstlü¤üm, çal›flkanl›¤›m, akl›m be-ni (Osmanl›’da) böyle flerefli makam-lara (Paflal›¤a) getirdi.” Bu sözler ozaman›n bir Alman çiftçisinin kula¤›-na ne kadar hofl gelirdi. 1453 ile 1623aras›nda Osmanl› ‹mparatorlu¤u’ndaesir düflerek veya kendi ordular›ndankaçarak kendi dini inançlar›n› terkedipMüslüman olanlar›n say›s› binlercey-di. Sürekli asker kaça¤› salg›nlar› (Av-rupal› askerlerin kendi birliklerindenkaç›p Osmanl›’ya s›¤›nmalar›) subay-lar› endiflelendiriyordu… Osmanl›‹mparatorlu¤u’nun sosyal bak›mdançekicili¤i yaln›zca Avrupa topraklar›-n›n al›nmas› tehlikesini getirmiyor,ayn› zamanda sosyal feodal düzeni detehdit ediyordu.”

‹flte Türklerin vahfli, barbar, kaniçici, yamyam oldu¤u gibi yalanlar,

89

ülkelerinden Alman hükümdar› veAlman prenslerine ba¤l› olmaktansa,Türklere kat›l›p onlara s›¤›nmak iste-yen çok kifli var. Bu insanlarla Türkle-re karfl› savafl verilmeli.”

Luther’in bu sözlerini aktaran Mar-gred Spohn, o dönemde Bat›’l›lar›nöbek öbek Osmanl›’ya kat›ld›¤›n› öz-gün kaynaklardan aktar›rken flöyle diyor:

BD MART 2011

Martin Luther

Margred Spohn Almanya’da”Her fiey Türk ‹fli” konulukonferans›n› verirken.

Page 5: Hangi Osmanlı 1/2 Cengiz Özakıncı

o dönemde Avrupal› feodal beyler vedin adamlar›nca, halk› Türklerden kor-kutup Osmanl›’ya s›¤›nmalar›n önünegeçmek amac›yla uydurulmufltu.

ÇIKRIKLAR DURUNCACumhuriyet Dönemi’nin ilk Ata-

türkçü Osmanl› Tarihi, çocuklaraOsmanl›’n›n bafllang›çta Bat›’ya herbak›mdan üstün oldu¤u gerçe¤ini ö¤-retiyordu. Öyle ki, Osmanl›’n›n kuru-luflunun üzerinden neredeyse 300 y›lgeçmiflken ‹ngiltere 1583’te Türk do-kumac›l›¤›n›n s›rlar›n› çalmakla görev-lendirdi¤i ajanlar gönderiyordu Os-manl›’ya.. Bu ilginç olay› Sadri Erte-m’in Ç›kr›klar Durunca adl› kitab›n›nyeni bas›m›na 2001’de yazd›¤›m ön-sözde flöyle anlatm›flt›m:

Osmanl›-Türk Dokumac›l›¤›n›nS›rlar›n› Çalmakla Görevli‹NG‹L‹Z AJANLARI(…) Bir gün, evinde Metin Erksan’lakonuflurken raflarda s›rt›nda “TürkiyeCumhuriyeti Devleti’nin Avrupa Top-lulu¤u Üye Olmak Hakk› ve ‹ste¤ininTarihsel Kaynaklar› Metin Erksan”yaz›l› ince bir kitap tak›ld› gözüme.fiafl›rd›m. Kitab› raftan çekip ald›m.Evet, bu Erksan’›n yazd›¤› bir kitapt›;kitapç›larda görmemifltim; bask›s› tü-kenmifl olmal›yd›. Okumak üzereödünç ald›m. Okurken bir belge çokdikkatimi çekmiflti. Erksan, kitab›nbir yerinde: “26 fiubat 1583 tarihindeSir William Harborne tekrar ‹stanbul’ageldi. Bu kez Kraliçenin korumas›ndabir ticaret kuruluflunun temsilcisi ola-rak de¤il, tam yetkili bir ‹ngiliz Elçisiolarak gelmiflti. Kraliçe Elizabeth, po-litik faaliyetlerinin yan›s›ra Elçi’nin

Türkiye’de baz› ticari ve teknik olgu-lar› ö¤renmesini ve ‹ngiltere’ye getir-mesini istiyordu. Bu konular ve ifllev-ler flunlard›...” diye bafll›yor ve Krali-çe’nin bu ‹ngiliz Elçisi’ni Osmanl›topraklar›na bir kumafl, iplik, boyamave dokuma sanayii casusu olarak gön-derdi¤ini gösteren buyruklar›n› s›ra-

90

BD MART 2011

Metin Erksan

ve Kitab› (altta)

l›yordu:1- Türkiye’de kumafllar› maviye bo-yamakta kullan›lan çivit otunun tohu-mu (anile) ve fidan› ‹ngiltere’ye geti-rilecek.2- Bunun nas›l haz›rland›¤› ve kar›flt›-r›ld›¤› ö¤renilecek.3- Türkiye’de (kumafl) boyamaktakullan›lan bütün otlar bulunup ‹ngil-tere’ye getirilecek.4- Yapraklar›, tohumlar› veya kabuk-lar›, yahut odunu boyac›l›kta kullan›-lan bütün a¤açlar›n tohumu veya fida-n› ‹ngiltere’ye getirilecek.5- Bu iflte kullan›lan bütün bitkilerve çal›lar ‹ngiltere’ye getirilecek.6- Boyac›l›kta kullan›lan bütün top-raklar, madenler, bunlar›n bulundu¤uyerde iyice incelenecek. ‹ngiltere’debu gibi yerlerin çabucak nas›l tan›na-ca¤› ö¤renilecek.7- Boyac›l›kta kullan›lan maddelerdenbaflka, boyama sanat› da ö¤renilecek.8- M›s›r’daki Muhaisira flehrinden‹stanbul’a ve oradan da ‹ngiltere’yesusam tohumu getirilecek. (Susam ti-careti genellikle ‹skenderiye ile ‹stan-bul aras›nda yap›l›r. Bunun için eldeedilmesi kolayd›r. Bu tohumdan ya¤ç›kar›l›r ve Muhaisire’da birçok fab-rikalar bununla ifller. Bu tohum ‹ngil-tere’de yetifltirilecek olursa kumaflticaretimize s›n›rs›z yararlar sa¤lar.Bu kasaba Nil nehri üzerindedir. Ve-nedik’e ve daha bir çok ‹talyan flehirle-rine, Anvers’e susam oradan gelir.)9- Türkiye’deki her çeflit kumafl vebu kumafllar›n bütün üretim aflamalar›incelenecek.10- ‹ngiltere’nin ç›kar› için, baflkakumafllardan çok, Türkiye’ye ‹ngiliz

mal› çuha sat›fl›n›n artt›r›lmas›na ça-l›fl›lacak.11- Yabanc› boyalar› ile boyanankumafllar›m›zdan çok, ‹ngiliz boyala-r›yla boyanan kumafllar›m›z›n sat›fl›naönem verilecek.12- Cezayir ve Tunus için yap›lanflapkalar›m›z için pazar aranacak. Çün-kü halk›m›za büyük kazanç sa¤laya-bilir.13- Norwich ipli¤inden veya di¤eripliklerden dokunan çoraplar›n sat›l-mas›na çal›fl›lacak. Bu büyük bir tica-ret halini al›rsa yoksul halk›m›za bü-yük kazanç sa¤lar. Bu yolla hem ürün,hem boya sat›fl›m›z artar. Birçok kim-se ifl bulur.14- Yoksul halk›m›z›n yarar› için,safran sat›fl› artt›r›lacak, genifl ölçüdesat›fl bulunursa bir çok kimselere iflç›kar.

Metin Erksan’›n, ad› geçen kita-b›nda aktard›¤› 1583 tarihli bu belge,beni derinden etkilemiflti. Bat›’n›n biny›l öncesine dek Do¤u’nun çok geri-sinde oldu¤unu; Do¤u’dan ald›klar›,apartt›klar›, gelifltirdikleriyle ilerledik-lerini, kendi araflt›rmalar›mdan bili-yordum. Erksan’›n aktard›¤› bu belgeise, bu gerçe¤i tart›fl›lmaz biçimde birkez daha kan›tl›yordu. Bu belgeningerçekli¤ini araflt›rd›m. Erksan, kita-b›nda bu belgeyi Hamit Dereli’nin1951’de yay›mlanan “Kraliçe Eliza-beth Devrinde Türkler Ve ‹ngilizler”adl› kitab›ndan aktar›yor ve bu bölümütümüyle yay›ml›yordu.

Hamit Dereli bu belgeyi do¤rudano y›llarda yay›mlanm›fl bir ‹ngilizkayna¤›ndan –1552 Londra do¤umlu‹ngiliz co¤rafyac› Richard Hakluyd’un

91

BD MART 2011

Page 6: Hangi Osmanlı 1/2 Cengiz Özakıncı

92

1589’da yay›mlamaya bafllad›¤› “ThePrincipall Navigations, Voiages andDiscoveries of the English Nation”(‹ngiliz Ulusunun Belli Bafll› DenizSeferleri, Gezileri ve Keflifleri) adl›8 ciltlik çal›flmas›ndan- aktar›yor veflöyle diyordu:

“Buna benzer di¤er birçok belge-lerden anl›yoruz ki, o dönemde Türki-ye’de dokumac›l›k ve boyac›l›k sanat-lar› pek ilerlemiflti. Onalt›nc› yüzy›lda‹ngilizlerin bütün çabas› kumafllar›n›ve boyalar›n› ›slah etmek, sat›fllar›n›artt›rmak, kendi sanayi ürünleri içingenifl pazarlar bulmak üzerine yo¤un-laflt›r›lm›flt›. Bunun için Türkiye’ninünlü yünlü kumafllar›ndan mostralaral›p ‹ngiltere’ye götürülecek, DiersHall (Boyac›lar Çarfl›s›)’nda teflhir

edilecek, ‹ngiliz boyac›lar›n›n kendibecerilerine iliflkin besledikleri yanl›flkan›lar kafalar›ndan silinecekti. YineTürkiye’de bulunan ‹ngiliz ticarettemsilcisinden “ipekli ve yünlü kumafl-lar› boyamakta usta iki delikanl›” is-teniyordu. Bu ustalar do¤al yollardansa¤lanamazsa, herhangi bir paflan›nyard›m› ile, o da olmazsa ‹stanbul’daoturan Frans›z elçisi yard›m›yla sa¤-lanacakt›. Bunun için temsilciye ‹stan-bul’a var›r varmaz Frans›z elçisi iletan›flmas› ve dost olmas› ö¤ütleniyor,bu amaca ulaflmak için her fleye bafl-vurmaktan çekinmemesi söyleniyor-du. Yine bu belgelerden birinde ‹ngilizticaret temsilcisine Cezayir ve Tunus’-da “Bonettos Colorados Rugios” (k›r-m›z› renkli bafll›k) ad› verilen kenars›zbir tür k›rm›z› iskoç bafll›¤› için Tür-kiye’de pazar bulmas› buyru¤u verili-yordu. Bundan flu soru akla geliyor:Acaba fes ‹ngilizler taraf›ndan m› Türkülkelerine getirilmifltir? Fes ke-limesinin sözcük kökeni bak›m›ndanKuzey Afrika’daki Fez flehriyle ilgiliolmas›, bunun böyle oldu¤u olas›l›¤›n›güçlendirmektedir.”

Kraliçe’nin Osmanl›’ya (buyru¤un‹ngilizce asl›nda yer alan ad›yla Tur-kie’ye) gönderdi¤i elçiye verdi¤i gö-revler aras›nda, Türk dokumac›l›k bil-gi ve teknolojisinin çal›nmas›ndanbaflka, iki Türk kumafl boyama ustan›nne pahas›na olursa olsun ‹ngiltere’yegetirilmesi vard›... Demek ki, bugünbilgi ve teknoloji üstünlü¤üyle dünyadevleri aras›nda yer alan ‹ngiltere,bundan 400 küsur y›l önce Turkie’denbilgi ve teknoloji apartmaya muhtaçbir durumda bulunuyordu.

BD MART 2011

Hamit Dereli’nin “KraliçeElizabeth Devrinde Türkler ve‹ngilizler” kitab›

‹flte bu ‹ngilizler, 1583 y›l›ndaKraliçe’nin gönderdi¤i Elçi’ye verdi¤i

‘Türklere “kenars›z k›rm›z› bir tür‹skoç flapkas›” = Fes giydirme buyru-¤u’nu 250 y›l boyunca unutmam›fllar,sonunda 1832’de, II. Mahmut döne-minde Türklere bunu giydirmeyi ba-flarm›fllard›. Yalç›n Küçük, bunlar›bilmedi¤inden olsa gerek, bu konudaflöyle yaz›yor:

“Hüsrev Pafla’n›n … Tunus’tanedindi¤i bir miktar fesi kalyoncu nefe-rat›na giydirerek selaml›k resmine ç›-karmas› Sultan Mahmut’un hoflunagitmifl, bunun üzerine, hükümdar eskibafll›klar›n yerine fesin kullan›lmas›n›uygun görerek emir buyurmufltu.”Ortaya ç›k›yor, Türkiye’nin ilk büyükflapka reformunun mebdei, bafllang›çyeri Bat› de¤il, Kuzey Afrika’d›r.H›ristiyan de¤il, müslüman bir yöreve hariç de¤il, Osmanl› topraklar›d›r...Tanzimat Avrupa’dan gelmedi, KuzeyAfrika’dan ve M›s›r’dan geldi..”

Yalç›n Küçük, ‹ngiltere Kraliçe-sinin 1583’te Osmanl›’ya gönderdi¤ielçisine verdi¤i buyruklar aras›ndaFes’i, ‹ngiliz mal› “kenars›z k›rm›z›iskoç bafll›¤›” olarak tan›mlad›¤›n›, otarihlerde Cezayir’e ve Tunus’a bubafll›klar› ‹ngilizlerin satmakta olduk-lar›n›, ‹ngiliz mal› feslerin sat›fl›n›ntüm Osmanl› topraklar›na yay›lmas›-n›n Kraliçe taraf›ndan 250 y›l önce‹ngiliz Elçilerine verilen bir görev ol-du¤unu bilseydi, fes ve Tanzimat ko-nusundaki bütün bu yanl›fl yorumlar›n›de¤ifltirirdi...

Metin Erksan’›n kitab›n› okuduk-tan sonra, onunla bu konuyu yenidenirdelerken, bana, “‹ngilizlerin Türkkumafl dokuma ve boyama s›rlar›n›çalma çabalar›n›n 1583’te bafllay›p

93

BD MART 2011

Richard Hakluyd ve Türk-İngilizilişkilerinin başlangıcını anlatan 1583tarihli Principall Navigations kitabı.(altta)

Page 7: Hangi Osmanlı 1/2 Cengiz Özakıncı

kesintisizce 300 y›l sürdü¤ünü, 1800’-lerde dünya tiftik yünü tekelini Türk-lerin elinden almak üzere, Türkiye’dendam›zl›k tiftik keçileri kaç›r›p Afri-ka’da ço¤altt›klar›n› ve bu olay›n SadriEtem Ertem’in 1930 / 31’de yay›mla-nan “Ç›kr›klar Durunca” adl› roman›n-da ifllendi¤ini, kendisinin geçmiflte buroman› filme çekmeyi bile düflündü¤ü-nü” söyledi...

1994’te “Ç›kr›klar Durunca”y›Erksan’›n kitapl›¤›nda buldum ve ken-disinin izniyle bir fotokopisini çektiripokudum...

1997’de, Marmara ÜniversitesiTekstil Ana Bilim Dal› Baflkan› Oza-nay Omur taraf›ndan, Tekstil bölümü

ö¤rencilerine bir konuflma yapmaküzere ça¤r›ld›¤›mda, onlara Osmanl›Türk dokumac›l›¤›n›n Bat›’dan ilerideoldu¤u yüzy›llara iliflkin yukar›dakibilgileri aktard›m. Ö¤renciler ve ö¤-retmenler, bu bilgiler karfl›s›nda olduk-ça flafl›rd›lar. Tekstil bölümünde gö-revli bir Alman profesör dalga geçme-ye kalk›nca, iki belge daha sundumve o da bu gerçe¤i onaylayarak sustu.Türkiye üniversitelerinde tekstil bölü-mü ö¤rencileri, kendi atalar›n›n 600y›l boyunca 1800’lere dek dünyadatekstilin öncüsü ve doru¤u oldu¤ugerçe¤ini bilmiyorlard›, çünkü bugerçekler onlara hiç ö¤retilmemiflti!Ö¤renciler, biz bunlar› hiç duymad›kbilmiyoruz, n’olur bunlar hangi kitap-larda yaz›l›ysa söyleyin, okuyal›m,dediler. Kitaplar›n adlar›n› verdim,fakat kitapç›larda bulamayacaklar›n›da ekledim. Bu kitaplar›n yeni bask›la-r›n›n yap›lm›yor oluflu üzücüydü. Butür unutulmufl, unutturulmufl, üstüneölü topra¤› ekilmeye çal›fl›lm›fl çokönemli kitaplar›n yay›mlanabilmesiiçin bir yay›nevi kurmaya karar ver-dim o gün.

Evet, durum buydu. CumhuriyetDönemi’nde okutulan ilk AtatürkçüOsmanl› Tarihi’nde yer alan “Osmanl›Türk sanayisi 1299’dan 1683’lere dekher alanda Avrupa sanayisinden üstün-dü, Osmanl›’n›n Avrupa’ya askeriüstünlü¤ü bilimsel ve teknolojik üs-tünlü¤ünden geliyordu” saptamas›,2000’li y›llarda üniversitelerimizdebile unutulmufl, daha do¤rusu 1949’daMilli E¤itim’e egemen olan Amerikal›uzmanlar taraf›ndan unutturulmufltu.Oysa, daha Selçuklu döneminden

94

BD MART 2011

“Ç›kr›klar Durunca” adl› tarihiroman›n yazar› Sadri Etem Ertem’inyaflam› ve yap›tlar› konusunda 1940y›l›nda yay›mlanan kitab›n kapa¤›.

bafll›yordu Türk’ün dokudu¤u kumafllaAvrupa ekonomisini sarsmas›.

fierafettin Turan, “Türkiye-‹talya‹liflkileri” adl› kitab›nda:

“Selçuklu topraklar›nda dokunankumafllar bütün Ortado¤u ülkeleriylekimi Avrupa memleketlerinde arand›¤›gibi, komflu Bizans’ta da büyük ra¤betgörmekteydi. O döneme iliflkin kaynak-lar, Türk kumafllar›n›n Bizansl› aileleraras›nda lüks ve pahal› bir mal olarakkabul edildi¤ini nakletmektedirler.

Greogoras’›n kay›tlar›na göre, ‹z-

95

BD MART 2011

nik ‹mparatoru III. Ioannes Vatatzes,israfa engel olmak amac›yla 1243’teTürk kumafllar›n›n giyimini s›n›rlayanbir emirname bile yay›nlam›flt›.

Bu derece her tarafa ün salan Türkkumafllar›, büyük ‹talyan düflünürüDante Alighieri’nin ölümsüz eseri LaDivina Commedia’ya (‹lahi Komed-ya’ya) bile yans›m›flt›,” derken, bugerçe¤i dile getiriyordu...•

[DEVAMI GELECEK SAYIDA][email protected]

Türkiye üniversite-lerinde tekstil bölü-mü ö¤rencileri, ken-di atalar›n›n 600 y›lboyunca 1800’leredek dünyada teksti-lin öncüsü ve doru-¤u oldu¤u gerçe¤inibilmiyorlard›, çün-kü bu gerçekler on-lara hiç ö¤retilme-miflti!

Sadri Ertem’in Metin Erksan kitapl›-¤›nda buldu¤umu “Ç›kr›klar Durun-ca” roman› ve Metin Erksan Kitapl›¤›damgal› birinci sayfas›.

Kaynakça: Bkz: Osman Olcay, “Sevr’e Andlaflmas›na Do¤ru- Çeflitli Konferans ve Toplant›lar›n Tutanaklar›ve Bunlara ‹liflkin Belgeler-“ AÜSBF y. Ank. 1981, sf. LXXI-LXXIII Bkz: Nutuk, vesika 220. A. Gündüz Okçun,Türkiye ‹ktisat Kongresi, ‹zmir, 1923, Ankara, 1968, s. 246-247. Bkz: Tarih III- Yak›n ve Yeni Zamanlar-T.T.T. Cemiyeti Taraf›ndan Yaz›lm›flt›r. Maarif Vekaleti, 1933, Devlet Matbaas›, Sf. 243, 5, 36, 40, 53, 62,115, 123, 154, 189, 192, 234, 235, 241, 243, 244 http://www.emep.org/kadin/oren/sennursezer.html Bkz:Margret Spohn, “Her fiey Türk ‹fli: Almanlar›n Türkler Hakk›nda 500 Y›ll›k (Ön) Yarg›lar›”, Çev: Leyla Serdaro¤lu,YK y. 1. bs. A¤ustos 1996, sf. 27. Bkz: Margred Spohn, age, sf. 26, 27. Bkz: Metin Erksan, “Türkiye CumhuriyetiDevleti’nin Avrupa Toplulu¤u Üyesi Olmak Hakk› ve ‹ste¤inin Tarihsel Kaynaklar›”, Hil yay›n. 1. Bs. Haziran1991. Sf. 20. Bkz: Metin Erksan, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Avrupa Toplulu¤u Üyesi Olmak Hakk› ve‹ste¤inin Tarihsel Kaynaklar›”, Hil yay›n. 1. Bs. Haziran 1991. Sf. 74-75. Akt: Hamit Dereli, “K›raliçe ElizabethDevrinde Türkler ve ‹ngilizler”, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Co¤rafya Fakültesi Yay›nlar›, No: 82, 1951.Kaynak: Richard Hakluyd, “The Principall Navigations of the English Nation”, cilt 3, sf. 93Age, sf. 98. Bkz:Yalç›n Küçük, “Ayd›n Üzerine Tezler, 1830-1980” Tekin y. 3. Bs. Cilt 1, sf.193-194 Ç›kr›klar Durunca, Yazan:Sadri Etem Ertem, Roman, Yeni Bas›m / Temmuz 2001