hilal baak erol - ankara Üniversitesi

36
Hilal Başak EROL

Upload: others

Post on 09-Jan-2022

9 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

Hilal Başak EROL

Page 2: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi
Page 3: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

Serum: Pıhtılaşmış kanda şekilli elemanlar (eritrosit,

lökosit, trombosit) ayrıldıktan sonra geri kalan sıvı

kısımdır.

Antijenler eritrositlerde bulunur.

Kandaki antikor varlığı

aglütinasyonla tespit edilir.

Antikorlar serumda bulunur.

Page 4: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

İnsan eritrositlerinin yüzeyinde 300’ü aşkın antijen

tanımlanmıştır. Bu antijenlerin 213 kadarı kan grupları ile

ilişkilidir. İlk kez 1901 yılında, Dr. Karl Landsteiner

tarafından kan grupları bulunduktan bugüne kadar 21 kan

grubu sistemi ortaya konmuştur.

Page 5: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

Kan gruplarının önemi özellikle kan naklinde ve

gebelikte ortaya çıkmaktadır. Aynı grup içindeki kan

nakillerinde herhangi bir reaksiyon görülmezken,

farklı gruplarda eritrositlerde aglütinasyon ve hemoliz

olayları görülmektedir.

Page 6: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

Aynı türün genetik bakımdan farklı bireyine verildiği

zaman, kendisine karşı antikor oluşmasına sebep olan

antijenlere alloantijen (izoantijen), alloantijene karşı

oluşmuş antikorlara da alloantikor (izoantikor) adı

verilir.

ABO sisteminde izoaglütininler doğal olarak bulunur.

İzoantijen (alloantijen) & izoantikor (alloantikor)

Page 7: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

Kan gruplarındaki başlıca antikorlar IgG ve IgM’dir

IgG, 37 0C’de iyi reaksiyon verir, plasentadan geçer, ısıya

dayanıklıdır.

IgM, tam aglütinasyon yapan antikordur. Isıya dayanıksız,

4-20 0C’de iyi reaksiyon verir, plasentadan geçemez.

Page 8: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

İzotonik bir elektrolitli ortamda bulunan parçacıklar

(eritrositler) taşıdıkları (-) elektrik yükünün etkisi ile

birbirlerini iterek süspansiyon haline kalırlar. Bu itme gücüne

Zeta Potansiyel denir.

(+) yüklü iyonlar bunun etrafını bir bulut gibi sarmıştır.

Zeta potansiyeli

Page 9: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

IgM büyük hacimli olduğundan zeta potansiyeli aşıp,

eritrositlerle birleşebilir ve aglütine edebilir.

IgG şeklindeki Rh antikorları Rh (+) eritrositlerle

birleşebilirler ancak çoğunlukla küçük hacimli olduklarından

zeta potansiyeli aşıp, eritrositlerle aglütine olmazlar.

Page 10: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

1. Santrifüjleme ile zeta potansiyel ortadan kaldırılır ve

aglütinasyon olabilir.

2. Anizotrop madde ilave edilir ve kompleman

varlığında eritrositler kümeler halinde çöktürülebilir.

(koaglütinasyon)

3. Antiglobülin ilavesi ile eritrositler aglütine olabilirler.

(Coombs Testi)

Bu durumda antikor varlığı 3 şekilde gösterilebilir.

Page 11: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

Coombs testi blokan antikorları ortaya çıkarmak için

kullanılan bir testtir.

Ayıraç olarak insan antiglobülini içeren Coombs

serumu kullanılır.

Coombs testi

Page 12: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

Blokan antikor

Fc kısmı olmayan IgG’ye eksik-blokan-inkomplet antikor

adı verilir.

Blokan antikor varlığında antijen-antikor birleşmesi

gerçekleşmekte ancak aglütinasyon laboratuvar koşullarında

gözlenememektedir.

Antiglobülin

Globülinle birleşerek kümeleşmeye neden olan antikor.

Page 13: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

İki tip coombs testi vardır.

1) Direkt coombs testi

2) İndirekt coombs testi

Page 14: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

Eritroblastoz kuşkulu yeni doğmuş bebeklerin

eritrositlerini inceleyerek, anneden geçmiş ve eritrositlere

yapışarak onlara kaplanmış ancak aksayan mekanizma

nedeniyle aglütinasyon yapamamış anti Rh

antikorlarının var olup olmadığını ortaya çıkarmaktır.

Direkt coombs testi

Page 15: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

Eğer bebeğin eritrositleri anti Rh antikorlar ile kaplı ise

insan antiglobülini (Coombs serumu) eklendiğinde

aglütinasyon görülür.

Bunun önemi büyüktür önlem alınmaz ise (tüm kan

değişimi) eritrositleri aglütine olur ve harap olarak

hemolitik sarılıktan ölüme çeşitli klinik tablolar

görülebilir.

Page 16: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

Eritroblastosis fetalis

Kan transfüzyonları

Otoimmun hemolitik anemi

Virütik hastalıklar

Kurşun zehirlenmesi

Direkt coombs testi

Page 17: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

Rh pozitif bir çocuğa gebe, Rh negatif bir annenin,

serumunda oluşan anti Rh antikorlarını ortaya

çıkarmaktır.

Ayıraç olarak O Rh + eritrositler kullanılarak hasta

serumunda antikor (anti Rh antikoru) aranır. Bu

antikorlar varsa eritrositlere yapışmış ancak

aglütinasyon oluşmamıştır. İnsan antiglobülini

(Coombs serumu) eklendiğinde aglütinasyon görülür.

İndirekt coombs testi

Page 18: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

C o o m b s T e s t i

Direkt Cooms Testi :

Çocuğun eritrositleri ayrılır – SF ile 4 kez yıkanır - % 2 lik süsp. yapılır.

2 damla eritrosit susp. + Coombs serumu 500 d / d – 2 dakika santrifüj

Aglütinasyona bakılır.

İndirekt Coombs Testi:

Gebe kadınlarda anti Rh antikorları ,

Rh (-) annenin kanı + % 2 lik O grubu Rh (+) eritrosit 370C de 30’

Aglütinasyon negatifse,

Eritrositler SF ile 3 kez yıkanır + Coombs serumu 500 d/d 2’

santrifüj

Aglütinasyon (+) ise annede Anti Rh antikorları var.

Page 19: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

İlk kez 1901 yılında, Dr. Karl Landsteiner her bireyin kan

serumunda diğer insanların eritrositlerini aglütine eden 3

faktör belirlemiş ve bunları A, B, C olarak

isimlendirmiştir.

Landsteiner’in C diye isimlendirdiği gruba daha sonraları

0 grubu adı verilmiş, ayrıca AB diye farklı bir grup

saptanmıştır. Bunların tümüne günümüzde ABO kan

grupları adı verilmektedir.

ABO Kan Grubu Sistemi

Page 20: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

Kan gruplarının temeli eritrositlerde bulunan A, B ve

H antijenlerine dayanır.

Bu antijenler, glikoprotein yapısında olup

eritrositlerden başka doku hücrelerinde, sperm, süt,

tükürük, mide suyu, ter vb. vücut sıvılarında

bulunurlar.

Merkezi sinir sistemi dokusu, kemik, kıkırdak ve

epitel dokuda bulunmazlar.

Page 21: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

A, B ve H antijenik maddeleri benzer kimyasal yapıdadırlar.

Antijenlerin temel yapısında 15 aminoasitlik bir polipeptid zinciri ve bunlara bağlanmış çok sayıdaki monosakkaritten ibaret bir iskeletin sonunda, sırasıyla bir galaktoz, N-asetil glikozamin ve D-galaktoz moleküllerinin eklenmesiyle oluşan bir ön madde (prekürsör) bulunur.

A, B, O kan grubu antijenleri A1, A2, B ve O adlı dört major allel genin yönetimde oluşur. Bunların ürünü olan transferazların etkisiyle prekürsörün değişik yerlerine eklenen fukoz, N-asetil galaktozamin ve D-galaktoz molekülleri ile A, B ve H antijenleri ortaya çıkar. H maddesi, A ve B’nin prekürsörüdür.

Page 22: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

H geni HH ve Hh olmak üzere iki allel olarak bulunur.

Nadir olarak homozigot hh genotipi olursa, o zaman kan

grubu prekürsör maddesinden H antijeni oluşamaz.

H antijeni A ve B antijenlerinin ön maddesi olduğundan bu

kimselerde A ve B genleri bulunsa bile ABO sisteminden

hiç bir antijen oluşmaz.

Oh:Bombay Kan Grubu adı verilen bu kimselerin

serumlarında anti-A, anti-B’den başka anti-H

antikorlarının bulunması fenotipik olarak onları O

grubundan ayırır.

Oh: Bombay Kan Grubu

Page 23: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

ABO sisteminden sonra en önemli sistem Rh sistemidir.

Gebelik ve kan nakillerinde büyük önemi vardır.

İlk defa Rhesus maymunlarının kanı ile bağışıklanmış

tavşan serumlarının, beyaz ırktan bazı insanların

eritrositlerini aglütine ettiği saptanmış ve eritrositlerdeki

antijene Rh antijeni (D antijeni) denmiştir.

Beyaz ırkın % 85’inde bu antijene rastlanmış ve bunlara

Rh(+) denmiş, %15’inde ise bulunmamış ve bunlara Rh(-)

denilmiştir.

Rh Sistemi

Page 24: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

1941’de eritroblastosisli bir çocuk dünyaya getirmiş

Rh (+) bir kadının serumunun, Rh (-) bir şahsın eritrositlerini aglütine edebildiği görülmüştür.

Bu faktöre Rh’a karşıt anlamına gelen Hr faktörü denilmiştir. Daha sonra Hr faktörünün bir tane olmadığı ortaya çıkmıştır. Hr faktörleri eritrositlerde Rh faktörlerinin yokluğu halinde bulunmaktadır.

Hr Faktörleri

Page 25: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

Duffy, MNS, Lutheran, Kell, P, Lewis,

KIDD, Diego, Cartwright, Xg, Scannia,

Dombrock, Colton, Knops, OK, Gerbich,

RAPH

Diğer kan grubu sistemleri

Page 26: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

Kan nakli, bir insanın veninden alınan kanın başka bir

insanın venine verilmesidir. Ancak bu işlemde, alıcının ve

vericinin kan gruplarının birbirine uyması gereklidir.

ABO sisteminde her grubun serumunda, kendi

eritrositlerindeki antijenlere uygun olmayan izoaglütininler

bulunur. Önemli olan alıcıda, vericinin eritrositlerine

karşı antikor olmamasıdır.

Kan Transfüzyonu

Page 27: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

O grubunda, A ve B antijenleri olmadığından her grup

şahsa kan verebilir. Ancak α ve β izoaglütininleri

taşıdığından sadece O grubundan kan alabilir.

AB grubu, A ve B antijenleri taşıdığından sadece kendi

kan grubuna kan verebilir. Ancak izoaglütinin

taşımadığından her gruptan kan alabilir.

Page 28: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

O

O

A A B B

AB

AB

Kan Nakil Şeması

Genel verici

Genel alıcı

Page 29: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

Kan naklinden önce Cross- Matching yapılmalıdır.

Cross-Matching: Aynı kan grubundan olan alıcı ve

vericilerde antikor arama yöntemidir. Alıcının serumu ile

vericinin eritrositleri karşılaştırılır ve arkasından Coombs

serumu eklenir (büyük Cross-Matching)

Sadece alıcı ve vericinin kanlarının lam üzerinde

karşılaştırılması ise küçük Cross-matching’dir.

Aglütinasyon yönünden incelenir.

Page 30: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

Brucellosis

Salmonella cholera suis

Yersinia enterocolitica

Borrelia recurrentis

Treponema pallidum

Plasmodium falciparum, P.vivax, P.ovale, P.malariae

Toxoplazma gondii

Leichmania donovani

Aspergillus ve Penisillium suşları ile mantar enfek.

Hepatit A, B, C, D virüsleri

H I V

E B V

Herpes grubu viruslar

TRANSFÜZYONLA BULAŞAN HASTALIKLAR

Page 31: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

DONÖRDE ARANAN KRİTERLER

• Minumum 16 yaş ve üstünde olmalı,

• Bir bulaşıcı hastalık taşıdığına ilişkin bir kayıt varsa, bu konu sonuçlanana kadar

bekletilmeli,

• İki donasyon arasında en az 56 gün geçmeli,

• Yatakta 30 dakika uzanabilmeli,

• Bir kolunu 180 derece uzatabilmeli,

• Tekerlekli sandalyede kan alınmamalı,

• 18-65 yaşında en az 50 kg ağırlığında, nabzı 50-120/dakika,

• Koltuk altı ateşi 37oC den fazla olmamalı,

• Genel görünüşü iyi olmalı, Hasta görünüşlü olmamalı,

• Uyuşturucu ve alkol almış olmamalı,

• Anemik olmamalı,

• Hemaglutinasyon düzeyi en az 12.5 gr / dl, Hemotokrit oranı % 38 olmalı,

• Sebebi bilinmeyen ateş,

• Sebebi bilinmeyen kilo kaybı,

• Gece terlemeleri, lenf düğümlerinde büyüme veya kitle,

• Morumsu lekeler, ağız ve boğazda beyaz lekeler,

• Geçmeyen öksürük,

• Geçmeyen diaresi olanlardan alınmaz.

Page 32: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

Aralarında Rh uyuşmazlığı bulunan anne-babaların

çocuklarında görülen bir hastalıktır.

Homozigot Rh (-) anne ile heterozigot Rh (+) bir babanın

çocukları %50 ihtimalle Rh (+) olacaktır ve bu hastalık

görülecektir.

Eritroblastosis fetalis (yeni doğanların hemolitik hastalığı-Rh hast.)

Page 33: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

Çocuğun eritrositlerinde bulunan Rh antijenleri

plasenta ile anneye geçer ve bunlara karşı anti Rh

antikorlar oluşur.

Bu antikorlar yine plasenta yolu ile çocuğa geçerek

eritrositlerin harabiyetine ve hastalığın görülmesine

neden olurlar.

Doğumdan hemen sonra anneye anti D gama globulini

yapılarak eritrositler bloke edilir.

Page 34: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

1. Hemaglütinasyon

a. Lam aglütinasyon

b. Tüp aglütinasyon

c. Jel santrifüjasyon

d. Mikroplak

2. RIA

3. EIA

4. PCR

yöntemlerinden yararalanılmaktadır.

KAN GRUPLARININ TAYİNİNDE

Page 35: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

Preparat ilk olarak 2-3 dk. alkol tankında tespit edilir. Havada

kurutulur.

Üzerine 8 damla Wright boyası dökülür. 3-5 dk. beklenir.

Sonra bunun üzerine 8 damla tampon çözeltisi dökülür ve 10

dakikaya tamamlanır.

Su ile yıkanır, kurutulur ve immersiyon objektifi ile incelenir.

WRIGHT BOYAMA

Page 36: Hilal Baak EROL - Ankara Üniversitesi

Kan Grubu Tayini

Anti-A Anti-B Anti-D