h~lkevi tarafından -şimdilik- iki ayda bir çıkarılır, ve...

7
Konya iki ayda bir Anadolu' nun ve daha ziyade Konya vilayetinin tarih ve jeoloji ve ·. · .. ve ait ihtiva eder. . .. . YIL : V · MART-NISAN 1941 SAYI : 36

Upload: others

Post on 23-Jan-2020

10 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: H~lkevi tarafından -şimdilik- iki ayda bir çıkarılır, ve ...isamveri.org/pdfdrg/D01876/1941_36/1941_36_AZER.pdfKonya H~lkevi tarafından -şimdilik-iki ayda bir çıkarılır,_ve

Konya H~lkevi tarafından -şimdilik- iki ayda bir çıkarılır, _ve Anadolu' nun ve daha ziyade Konya vilayetinin tarih ve coğrafyasına, jeoloji ve

·. · .. ~ ~tnoğrafyasına, halkıyat ve ihsaiyatına ait yazıları ihtiva eder. . . . ~ .

YIL : V ·MART-NISAN 1941 SAYI : 36

Page 2: H~lkevi tarafından -şimdilik- iki ayda bir çıkarılır, ve ...isamveri.org/pdfdrg/D01876/1941_36/1941_36_AZER.pdfKonya H~lkevi tarafından -şimdilik-iki ayda bir çıkarılır,_ve

Garbi Asga vo Anadolu Akvamt Kadimesinin Din Tar.lhi

YAZAN:

A Z ER

(Babü/ilerilı esatirinde mevsimler ve mô.budlar. - Silzirazlık. - İliıhlaruı tenakus eden kudretlerini tecdit ifln yapılan merasim ve nıenô.sik. - Bu ayinlerin Mısır'da ve ileri Asya'daki hakimiyet/eri. - Babil'de Tanımuz veyahut Adonis ibadeti. - Sümer­lerin menşei. - Ona Asya'nm kuruması ve bunun neticesi olarak oradan Dicle ve Fırat vadilerine mu!ıaceretler. - Hindistan'ın garbi şimalisinde: Sint nehri etrajındaf(.i Sünter /ıarabeleri. - TammllZ ya!ıut Dumuzi Apsu. - Allata. - İştar ve T~mmuz hakkınna tafsüat. İştar = Zühre. - "Büyük Pan ölmüştür, ·efsanesi. - Bıinwı_ f'li doğru izahı. - İştar = Zührenin ve buna 11ıerbut Harot ve Marot efsanesilzin İsla­miyetteki mevkii ve bu husustaki tafsilat. - Harot ve Marot'un Divan edebiyatındaki mevkii ve e/ıemmiyeti. - Eski zamanlarda Keldaniye' de fu/ışu mukaddes - Mylttta ­Babil kadınları. - Herodote. - lskender. - Fuhşu mukaddes adetinin hayatı akvam­daki mı(iır ve muharrib neticeleri. - )

( Baştarafı 32, 33 34 ve 35 incü sayılardadır )

Me•hazlerimizden diğer biri, Babil· lilerden bu fuhşu mukaddesten şu

suretle bahsetmektedir : " Fuhşun ilk izl~rini Keldaniye•de

beşeri cemiyetlerin bn en eski beşi­ğinde aramak lazımdır. Keldaniye'nin Mesopotamia'ya temas eden ve Haz­reti İbrahimin maskatı re'si Ur şehri­ni ihtiva eyleyen kısmı - şimilisinin ahalisi vahşi ve cengaver bir ırk olup dağlar içinde yaşarlar ve avcılıktan başka bir san'at bilmezlerdi. Bu avcı kavim, bir taraftan misafirperverliği,

. ~tr tflr~tan tla misatirperver!~in

kabaca ve sadedilAne bir nevi teza­hürll addolunan fuhşu icat etti. Kel­daniye'ni.n, Arabistan çölleriyle hem hudut olan ve münbit ovalar, otu bol meralar halinde uzanan kısmı cenu­bisinde ise yumuşak ve m üsalemetper- · ver tabiate malik, çoban bir kavim, he~ sapsız sürülerinin arasında seyyar bir hayat geçiriyordu. Bu kavmin efradı, yıldızları tarassut ve ilimleri ibda' der­ken bir taraftan da dinleri ve onlarla birlikte fuhşu-mukaddesi icat eyledi· ler. Kitabı mukaddesin :" Allahın kar· Şısuıda kuvvtli bi;r -.avcı ~ diye tavsit

'

Page 3: H~lkevi tarafından -şimdilik- iki ayda bir çıkarılır, ve ...isamveri.org/pdfdrg/D01876/1941_36/1941_36_AZER.pdfKonya H~lkevi tarafından -şimdilik-iki ayda bir çıkarılır,_ve

Sayı : 36 KÖNY4. Sahite : 23

ettlg"i -Nemrut- ismindeki fatih hü­kümdar, Keldaniye'nin her iki kısmını ve bunlarda ·sakin olan her iki kavmi hendi kanunları altında cem· ve tevhid ve Tevrata nazaran, hilkatı alemden 1402 sene sonra Fırat sahilinde -Ba­bil - şelırini bina ve tesis ettiğı za­man, teb'asını teşkil eden muhtelif ırkların itikatları' fikirleri ve ahlllk ve adetleri arasında bir kaynaş.ma husule gelecek surette onları karıştır­dı; ve hatta bu kaynaşmanın tabii ve tedrici bir surette ve sırf itiyadın te­sirile husule gelm.esini temin için }?iz­zat müdaheleden tçtinap· etti; ve işte böylece, bu ihtilllt ve imtizacı mütea­lrip " fuhşu mukadds , une " fuhşu mihmannüvazane " Bırbillilerin fik­rinde hemen birşeyden ibaret kaldı;

ve ayni zamanda bu adetler Mylitta ibadetinin en bariz ve mütemayiz şe­killerinden birini teşkil etmiş oldular.,

Me'hazimiz, burada, yukarıda ar­zettigimiz, merasimi ziyaret ve intiha­bı söyledikten sonra şunuda Ullve ediyor u . . . . la.tif bir endame ve güzellig-e malik olan kadınlar, mabed­de uzun uzadıya kalamazlar; fakat çi~kinler orada daha fazla kalabilir ler; çünkü bunlar kanunun alıkılmını ko­lay, kolay ifa edemezler; Bu suretle üç veya dört sene orada bekleyenler olabilir ."' ·

Mylitta yahut - Venus Urania -ibadetile -Fenike -ye ve -Kırıs-a kadar intişar eden bu fuhşu - mukad­des, tarihin o kadar acip, o kadar ga­rip. o kadar inanılınayacak vekayii müsbitesindendir. · Yunan müverrihi Herodote'dan iki asır evvel yaşamış ve Eremya Peygamber ile beraber feryadü figan etmiş olan Barukh Pey­gamber, tarafından esir olarak - Ba­bile göt'urülmüş olan yahudilere -Ereroya- nın yazdıg"ı mektupta ayni halleri hikaye eder.

" Bir takım kadınlar, iplerle çev-

rilmiş oldukları halde, yolların kena· rına oturmuşlar, güzel kokulu madde· ler yakıyorlar. Bunlardan birisi, ora­dan geçenlerden birisi tarafından çe-. kilip götürlllerek onun~a: beraber ya­tar ve sonra kom~risuna, kendisi gibi o adam tarafından tasarruf edilmeğe ve ip çenberinin kırıldiğını görrneğe

layık bulunmadığını söyleyerek onu ta'yip eyler.u Bu· -ip keineri, bu dü­ğümler, Venüse nezrolunmuş olan ka­dının vücudunu ihata: ~der. Ve bunlar o kadını ancak zayıf bir rabıta ile mu­hafaza edebilen ve Iiıtitehevvir bir aşkın önünde derhal kopmağa mah­kftm olan iffeti temsil eylerdi. Bina­enaleyh bu nezrolunmuş .. kadınlardan birini intihap eden bir ·adamın, o ka­pının vücudunu ihata eden ipin bir ucundan yakalaması, ve· bu ganimeti, sırrı hafinin ikmali için gölgelerini aç­mış olan Sedr ve Sakız · ağaçlarının altına çekip götürmesi ıa.zım geliyor­du. Kurbanı takdim· eden : kimse,· vee- · ~ü heyecan-ı-aşıkane içinde, kendisine mania teşkil eden bütün bağları ne kadar şiddet ve tehevvür ile kısarsa, Milittaya takdim ettiği kurban, mabu­de tarafından o kadar fazla makbule geçerdi. Falcat Baruh'un bu lldete mü­teallik meşhur parçasını şerh ve Tefsir eden alim}.er, bu nezrolumİıuş kadınla-: rm Militta'nın mergubu olmak için ona tekaddüme olmak üzere önlerinde yakdıldarı mevaddın : cliısini tayinde ittifak edememişl~rdir. Bazılarına göre bu tekaddüme, bir arpa veya buğday çöreği idi; diğer bir kısmına nazaran bu, arzuları tutuşturan ve insanı Şeh­vete hazır lı yan sihirli ·bir şurup idi; nihayet daha tabii bir izaha göre ise, mevzuubahs olan madde günlük ağa­cının güzel kokulu meyvelerinden başka bir şey değildi. [1]

(l] - Babil mabedierinde Mylltta ve Yunan rnabedlerind• Aphrodite için yakılan

günlük, hiristiyanlıkta:n sonra kUlselerde -Meryem - için yakılmakta devam etmiştir; bu eski rnabudelerln Meryeme nasıl lstlhale

. etmiş olduklarını bilalıara göreceğiz.

Page 4: H~lkevi tarafından -şimdilik- iki ayda bir çıkarılır, ve ...isamveri.org/pdfdrg/D01876/1941_36/1941_36_AZER.pdfKonya H~lkevi tarafından -şimdilik-iki ayda bir çıkarılır,_ve

Sahife : 24 ' K.ONYA Sayı : 36

lsadan evvel 440 · tarihlerine doğru Herod.ot .Babil kadınları tarafından

. fuhşu-ınukaddes icra edildiğini bizzat k~ndi gözlerile görmüştü; ve şU.phe­sizdir .ki bir yabancı sıfatile Babilli kadınlardan birinin dizleri üzerine bir kaç para. atmıştı. Herodot'tan üç buçuk asır sonra diğer bir seyyah : Coğrafya, nın pederi . unvanına mazhar olan Amasyalı Strabon Babiliilerdeki bu adete şahit olmuştur. Strabon di­yor ·ki : " Babilin bUtUn. kadınları bir misafir olarak telakki ettikleri her ecnebiye vucutlarını teslim etmek suretne hatifin emrine itaat ve ittiba eylemiş olurlar. Bu · fuhş, Babil şeh­rinin vucuda getirildiği ilk zamanlar-

. dan itibaren. yalnız bir mevkide teessüs etmiş· olan tek bir ıuabedde icra edi­lirdi; ·Mylitta'nın mabedi, bütün iba­detkarlarını ' istiap için pek küçük idi; faka.t bu mabedin etrafında onun ak- · samfndan madut olan gayet geniş ve etr&fı divar ile çevrilmiş bir meydan bir avlı vat idi ki burası bir takım

'k:üçilk hücreleri, küçük koruları, ha-.· vuzları ve bahçeieri ihtiva eyliyordu; .işte : fuhşu-mukaddesin sahai - 'icrası

burası idi; kendilerini teslim eden ka­<4nİar burada, bir pederin, yahut bir

. zevcip. na~arlarına tesadüfle rahatsız edilmiyecek bir arsai-mukaddese üze-

- rinde bulunurlardı. Herodot ve Stra­bon~ Mylitta'nın ibadeti için gelen -müttekiye kadınların takaddümesinde erkek rahibin ne gibi bir vazife ifa ettiğine dair bir şey söylemeyorlar;

· Fakat Baruh Peygamber, bize, Babil rahiplerini ·hiç bir şeyi reddetmiyen adamlar olmak üzere haber veriyor.

::·Şu hakikat anlaşılıyor ki fuhşu mukaddesin devamlı bir surette icra ve temaşasi Babiliiierin ahHl.kını ifsat etmiştir. Fil hakika . onbeş fersahlık

bir~ saha · üzerinde yerleşmiş birkaç milyon halk ile meskıln olan bu aztm şehir, derhal dehşetengiz bir fuhş ve sefahat mahalli halini almıştı; Babil

lsadan 'evvel 538 tarihinde KeyhüSrev . = Kurus tarafından zaptolunduğuda

tranHer tarafından kısmen tahl'ip o­lunmuştur-. Fal{at bazı mebanii Azi­menin hemd ve tahribi, bir takım sa­rayların ve mabedlerinde· yağma edil­mesi, surların alt üst olması , fuhş ile tefessüd etmiş olan bu şehrin havası­nı tasfiyeye !{Afi gelmemiş, ve fuhş, hakiki vatanı imiş gibi, iltica edecek bir çatı kalmayıncaya kadar burasını terketmemiştir.

Hint fütuhatından avdetinde ·artık Babilde yerleşmek ve oradaki ezvak ve huzuzata iştirak etmek istiyen İs­kender bile Babillilerde gördUgü ka­yıtsızlık ve mübalaatsızlığın bu dere­cesinden tevelıhuş etmiş idi. !slcende­rin tarihini yazmış olan Quinte -Cur­ce bu eserinde şoyle diyor: "bu kavim­den daha bozuk, ezvak, buzuzat ve şehevat fenninde bırnlardan daha va­kıf dig-er hiç bir kavim yokdu. Peder­ler ve valideler para kazanmak için, lcızlarının, misafirlerile icrayı fuhşet­mesine karşı nazarı müsamaha ile bakarlardı. Zevçlerin zevceleri hak­kındaki lakaydileri de bu berikilerden daha az değildi. Babilliler, ayyaşlık ve bunun neticesi olan hernevi ahlak­sızlık içerisinde yüzüyorlardı. Ziyafet~

lerde kadmlar evvelemirde edep ve haya dairesinde hareket ediyor gibi görün Urlercli; falmt müteakiben caket­lerini, fistanlarıııı, velhasıl birbiri ar­kası sıra biltliıı elbiselerini çıkarırlar­nihayet anadan doğma çıplak bir hAle gelirlerdi; ve bu derkeye düşen-·

ler, umumi kadınlar- değildi; belki bu­nlar en yüksek nıevlö ve mertebeler­.de bulunan kibar hanımlarla onların kızları idi. "

Diğer bir me'hazimiz de şu-malümatı veriyor. Babilliterin bu ilyini şahvani­

leri yalnız senede bir defaya mahsus değildi; o, Zirbanit yahut Zarpanit

· unvanını aian mabudenin mabedlerin-

Page 5: H~lkevi tarafından -şimdilik- iki ayda bir çıkarılır, ve ...isamveri.org/pdfdrg/D01876/1941_36/1941_36_AZER.pdfKonya H~lkevi tarafından -şimdilik-iki ayda bir çıkarılır,_ve

Sayı : 36 KONYA Sahife: 25

de pek çok defa tekerrür ederdi. O mabedierde dalgalarla · şarap akar, Mezbahlar ·- mihraplar - üzerinde güzel kokulu maddeler yakılır, vücut­ları bellerine kadar çıplak, ve hem günlük buharları, hem de içkilerle mest bir hale gelmiş olan Hierodul'­lar [2] aşkı şehvaninin bütün vecd ve istiğraklarına teslimi nefsederlerdi. Tarihte ziyafet masası ile kurban ma­sası birbirine karışır; buhurdanın ilk şekli Cassolette denilen ve güzel ·ko­kulu maddeler yakınağa mahsus olan kaplar olmuş, sarhoşluk ibadetin mu­kaddimesini teşkÜ etmiş, Ommigamie t 3] iffet ve -ismete takaddüm . eylemiştir.

Bu adetlerin maşeri ve gayr~ şuu- . ri sebebi, ırkların tevhidi idi; fakat ferdi ve şuuri sebebi büsbütün başka idi. Babilli kadın şehri mu.kaddese _gelen herkese kendini teslim ederdi; çünkü, o, kendisini mabud Bel = Ba­al'ın zevcesi adcieylerdi; ona kendisi­nt vermekle Allaha ibadet etmiş olu­yor, onu Allahla birleştiriyor, velhasıl bizzat Baale mabuda 'teslimi nefset­miş zehabında bulunuyordu. Bundan başka başrahip, bunların içinden bir tanesini en güzelini intihap ile onun Baa1 ma'bedinin en üst . kattaki tera­sasına çıkarırdı; ore:da mukaddes Tabernacle'ın altında bir yatak ve bir de altınmasa bulunurdu. Müntehab kadın, geceyi bu mahalde geçırır,

ve mabut, ona bizzat tasarruf etmek için, gölüen inerdi, ertesi gün kadın "kahiii, ilan edilir, mabedde oturur, ve kendisine sual soranlara, uyku i­çinde mabudun kendisine haber ver­diği şeyleri cevap olarak söylerdi;

[2] - Hi~rodule Yunanca bir kelime olup •mukaddes esir• manasındadır; eski zaman­lardaki mabedlerde• fuhsu mukaddes• e vak­fı nefsetmiş olan rahip ~e rahibelere verilen blr unvandır.

[3] - Ommigamie her~ey lle ve herkesle lzdivaç demektir.

bundan sonra o, hiç bir insana ait olamazdı, çünkü artık mukaddes idi. .

B.öyle bir ibadetin kadına büyük bir hakimiyet bahşetmesi icabeder. Güneş ve onun bütün sema vi levahı­kı, bidayette Haotik = Chaotique bir maddeden ibaret olan "ıslak y_er, den, yahut mutavi ve mürifail tabiat­ten sudur ve neşet etmiş idi. Mylitta ismi verilen en büyük mabude . işte bu tab.iat münfaileyi ifade ediyordu. Arza nisbetle muahhar doğmuş olan Güneş ancak bir "tertibsaz" bir "sa­ni', den başka birşey değildi. Her gün onun şarktaki dağdan çıkarak yük­seldiğini gören Keldaniyeli, arzın onu doğurduğuna zahip olurdu. Şu halde arz, onun ıiazarında Güneşin validesi idi. Sonra bu kevkeb-i-drahşan, sema­ya yükselir, ve arzı, ziyaıarına gar­ketmek sriretile, telkih ederdi; işte·

" Meharı Miristi = tnceste , nin [4] takdis edilmesiilin sebebi buradadır. Lahuti Baaı,· kendi validesinin aşıkı idi; ve bütün . mevcudat, bu harampe­restane aşktan husule gelmiş evlatlar­dı: binaenaleyh - Semiramis - ile oğlu - Ninias- ın, Se m ele ile oğlu

Dionisas'ın kıral Oedipe ile validesi Jokaste'in aşkları için. başka mana . aramak icab etmez. Velhasıl, güneşin validesi olan tabiat, on(nitUekaddim · ve bir der~ceye..;.kadar ona faik idi; ona müennes cins.iyeti atf ve isnat etmel{ ve onu böyle müdebdep ve nıntantan bir ibadetle ihata eylemek, kadına zor zoruna azim bir ehemmi­yet bahşetmekti. Mabudei Kübra. Ars­lan üzerinde ayakta duran çıplak bir kadın şeklinde gösterilirdi. Arslan, güneşin timsali idi; mabudenin, onu ayakları altına alması, kuvvet ve

[4) - İnceste kelimesini bazıları •fiicur> . diye tercüme ediyariarsa fücfırun manas daha geniştlr; inceste ise bir adamın · kendi anasile, kızıle veya hemşiresite münasebeti

cinsiyede bulunması demektir.

Page 6: H~lkevi tarafından -şimdilik- iki ayda bir çıkarılır, ve ...isamveri.org/pdfdrg/D01876/1941_36/1941_36_AZER.pdfKonya H~lkevi tarafından -şimdilik-iki ayda bir çıkarılır,_ve

Sahife : 26 KONYA Sayı : 36

kudretine işaret oluyordu. Bazanda o, iki Arslan tarafından çeldlen bir ara-:­banın üzerinde ayakta dururdu; bu şekilde tasvir edilen m<ı.budeye, fakat Kübele = Cybele nam ı altında, küçük Asyada pek çok tesadüf edilir. Kübe­le'den ve ona yapılan geniş ibadetten yazımızın daha ilerilerinde pek çok tafsiHit vereceğiz.

Bir takım efsaneler ve ab ideler · vardır ki bunlar, Babil kadınlannın mazhar oldukları serbestiye, itibar ve nüfuza şahadet ederler: halbuki urou­rniyetle .ezminei kadime ve bilhassa akvami Asiyaiye böyle bir ' mazhari­yetten mahrum idiler. Her ne ~adar tamamile efsaneden ibaret olsalar bi­le Semiramis ve Nitokris hakkındaki hikayeler ve ahiren keşfolumnş olan bir takım üstüvaneler üzerinde tesa­düf olunan mabude !star'ın resim~eri, Keldaniye'de kadının haiz · olduğu e­hemmiyeti pek aşilcar bir surette is- · bat ederler. Rawlinsori, bu hususta pek haklı olarak diyor ki: "Eğer key­fiyet böyle olınamış olsaydı kadınlar ne sanayii şekliyeye ait abidelerde temsil olunabilecek kadar bir eheın­

miyet, ne de esatirt t arihte bu kadar mühim bir inevlci ihraz edebilirdi, çünkü bu devirlerin en mühim evsafı barize ve farikasını gösteren yalnız bu iki şehirdi.

Atikiyat ve bediiyatın bir kanunu Asüri ve Keldani ilahelerine de tatbik olunabilir: bir eklil . ile tetevvüç etmiş başile, . omuzlarından beline kadar dal­galarran saçlarile,ınütekeb bir suratile, mağrur ve muhteşem bir surette ka­barmış göksüyle, iri gözlerile, hafifçe mukavves kaşlarile, etli alt dudağıle Hltif bir surette aralık kalmış . olan ağzı ile, bir yerde çıplak, başka- bir yerde giyinmiş, bazan ayaklarını bir arslan üzerine koymuş, bazan bu hay­vanlardan ikisinin çektiği bir arabaya binmiş, kah elinde bir çiçek veyahut,

kuşlar, çok defa mızrak ve kalkan ile m Useilah olarak görünen mabudei küb• . ranın bu suretierde tasviri,Keldaniye'de . kadının haiz olduğu galebe ve tefev­vuku aşikar bir surette göstermektedir; çünkü bütün bu tasvirler hep "antro pomorfizm = beşerişekliye = Anth­ropomorphisme" şekli dinisinin teza­hürleridir ki ileri Asyanın ve Fırat

sahillerinin müteazzım kadınını te'lih etmekten başka birŞey değildir. Fil­hakika, Mylittanın canlı şekilleri olan ve ateşin bir mizaca malik, daima kızgın, teskin ve tatmin olunmaz, doymaz ve kanmaz, daima bir adamın itfaye gayri muktedir olduğu bir ate­şi aşk ile muztarip bulunaiJ. Sam! ka­dınların ancak bu suretle tasviri ica­bederdi. Onların zaptolunmaz arzuları, gayri muayyen ve gayri kabili müsa­maha birşeyi ifade ediyor ki bu,aşkın bir nevi Panteizm = Pantheisme'ine mün­cer oluyor ve mukabil cinsiyeti büs­bütün tahtı tasarrufa almayı zaruri kılıyordu. Fiiliakika onların sevdikleri yalnız bir erkek değildi, fakat mutlak surette erkekti; ihtirasları, terdiyetin hudutlarını aşıyordu. Büyük mabude­nin bu kızları, cinsiyetlerinin mümes­silleri idiler; aşkları büyük " külli- · yet , i temsil ediyor, arzuları, peder­leri olan güneşin hararetile validele­ri olan atzın ihtişam ve semabatinden nişan veriyordu. !şte bu kadınlardır ki tranın, Yahudiyenin, daha sonra da Yunan ve Romanın mahv ve hara­bisini intaÇ etmişlerdir~ .

A. Lefevre'in çok şayani dikkat o­lan bir mutalaasını burada bir daha tekrar etmek lüzumunu görüyorum: " Nerede ki zeminperesti = Chthoni­sme hl:lkim olmuştur. oradaki kavinı­leri gevşekliğe ve kuvvetsizliğe sev­ketmiştir; şüphesizdir o, medeniyelin bir derecesile kabili telif görülmüştür; içlerinde zuhur ·ve inkişaf etmiş oldu­ğu ırkların blrçoğuna uzun ve parlak bir sahai faaliyet bahşetmiş, ve bun-

Page 7: H~lkevi tarafından -şimdilik- iki ayda bir çıkarılır, ve ...isamveri.org/pdfdrg/D01876/1941_36/1941_36_AZER.pdfKonya H~lkevi tarafından -şimdilik-iki ayda bir çıkarılır,_ve

Sayı :M KONYA Sahife : 27

lardan pek çoğu insaniyetin · ticari, sınat, bedil, hatta ilmt terbiyesine ön ayak olmuşlardır; faka~ hepsi de, tarihin bir anında, bir daha kalkma­mak_ üzere, sukut etmişlerdir; bunun sebebi şudur ki: bunlaaın hepsinde de inhitatengiz bir dinin ameliyatına tatbik olunan bir tarzı içtimai' haya­tın menbalarını kurutmuştur. Asyanın

ve Yunanın eski kavimlerinin: Kelda­nt'lerin, Asurilerin, Lydia'lıların, Ph­rygia'lıların, Pelasgi'lerin, Etrüsk'lerin Akıbeti hep böyle · olmuştur. ,

Bundan evvelki ve bu sayıdaki malumat için müracaat ettiğimiz me' hazlarden bir kaçı: 1· - -:Sir~ 2 - "-:'\:) ~'r-"''Y.I ,j . .:ı >r- ,j . ..La-1 J ... -t_,ı.1

:u-ft__,Jı~ ~.ıı.4'\llua~

3 - Maspero : · Histoire ancienne des peuples de !'orient classique. T. I.

4 - Frazer : Adonis. 5 - S. Reinach : Orpheus. 6 - Commelin ; Mythologie Grecque

et romaine. 7 -:: Larousse : Grand Dictionnaire

· universel du xıx ·siecle, art. Pan. 8 - Gener : la Mort et le Diable. 9 - Dufour - = Bibliophile jakop =

Paul Lacroix - : Histoire de la .Prostitution, T. I, 1851 - 1852

10 - Herodote : Histoires, 11 -Strabon : Geographie. 12 -Krappe : Mythologie Universelle