hometextile dergisi 80.sayısı
DESCRIPTION
HOMETEXTILE 80.SayıTRANSCRIPT
1 HOMETEXTILE
Yaşar KüçüKçalıKBaşkan
Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği
ÖNSÖZ
MESLEK ETİĞİDeğerli Meslektaşlarım,
Türk Ev Tekstili sektörü 2013 yılını çok büyük bir mutlulukla kapattı. İhraca-tımız 2012 yılına göre % 13.5 artarak, 3 milyar 300 milyona ulaştı. Ülkemizin genel ihracatında artış kaydedilmeyen bir yılda, böylesine güçlü bir artış, çok önemli bir gelişme.
Ülkemizin ‘yıldız’ sektörlerden biri olma yolunda ilerleyen sektörümüz, yaratmış olduğu katma değerle de ülke ekonomi-sine katkıda bulunuyor. Sektörümüzün ihracat birim fiyatı, 2013 yılı itibari ile 10.2 USA Dolar/ kg’dır. 2013 yılı Türki-ye ihracatının 1.58 Dolar/ TL olduğunu düşünecek olursak, bu değerin yüksekliği çok daha belirgin hale gelecektir. İhraç ettiğimiz her 100 USA Dolarlık malda, 30 Dolarlık döviz yurt dışından aldığı-mız ham maddeye gidiyor. Çıkan %70’lik oran, pek çok sektöre göre, ekonomik katma değer açısından çok yüksek.
Türkiye ev tekstilinde Avrupa’nın 1 nu-maralı tedarikçisi konumunda. Ürünleri-miz farklı kıtalarda 166 ülkeye ulaşıyor.
Bizler, sektörün hedefini, çok daha ileri-lere taşımalıyız.
Ar-Ge yatırımlarına daha büyük bütçeler ayırabilmeli, üniversitelerimizle işbir-liğimiz geliştirmeliyiz. İnovatif ürünler geliştirebilmek için her sanayici gayret göstermeli, yavaş yavaş nano teknoloji kullanımını arttırarak, dünyaca ünlü koleksiyonlar yaratan ‘tasarım ekipleri’ ve ‘kaliteli işgücü’ ile geleceğin fikirlerini geliştirmeli, yeni iş modelleri oluşturma-lılar. Özgün tasarımlarla, iddialı koleksi-yonlara imza atabilmeliler.
Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşa-damları Derneği olarak, fikri ve sınai mülkiyet haklarının korunması konu-sunda gerekli yasal düzenlemeler için çaba sarf ettik. Yasal alt yapı hazırlan-dı. Dernek genel kurulumuzda da buna uygun tüzük değişiklilerini gerçekleştire-rek, “genel çalışma ilkeleri ve meslek etik kuralları” kabul edilerek yürürlüğe girdi. Bundan böyle, taklit edildiğini düşünen her üyemiz, gerekli belgeleri hazırlaya-rak derneğimize başvurursa, haklarını korumak için gereken yapılacaktır. Eme-ği ve fikri koruyarak ve saygı göstererek, daha iyi bir geleceğe hep birlikte gidebile-ceğimize inanıyoruz.
Ülkemizde farklı gelir gruplarını barın-dıran yaklaşık 3.6 milyon hane var. Evli-liklerin sayısı da yüksek. Her yıl yaklaşık 700 bin kişi evleniyor ve yeni evler ku-ruyorlar.
Tüketici bilincinin her geçen gün daha da yükseldiğini sevinerek izliyoruz. İnter-net kullanımıyla birlikte e-ticaret cirosu daha da büyüyor.
Türkiye’de ev tekstili üreten ve ihraç eden firmaların, uluslararası piyasalar-da pay alma çabalarına, daha da gelişen iç pazar payı ekleyebilirsek, başarı öykü-müzü taçlandırmış oluruz.
Global pazarlarda “Türkiye’de Üretil-miştir” damgası taşıyan ve iç piyasada kalitesi ve tasarımlarıyla aranan, çok daha fazla ürün sunmanın heyecanı ve gururunu taşıyoruz.
En iyi dileklerimle ve saygılarımla
HOMETEXTILE 2
İçİndekİler
Başkan YardımcılarıAli Sami AydınZafer Katrancı
Genel SekreterCengiz Özmen
Mali SekreterAbdülhadi Köseoğlu
Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği Adına Sahibi
BAŞKANYaşar Küçükçalık
YÖNETİM KURULU ÜYELERİ
Ufuk Oçak, Erdoğan Baydemir,
Mehmet Fatih Dereköylü,
Bülent Koçak, Vehbi Akman,
Can Tanrıverdi, İsmail Ağaoğlu,
Remzi Kırayoğlu, Kemal Aydın Ulusal,
Aziz Sarı, İrfan Pamuk,
Cenk Kemahlı, Mustafa Kösemusul,
Cemal Çetinkaya,
Murat Zümbülyuva, Faruk Hürdana,
Osman Kuman Çağal
4 TİM BAŞKANI MEHMET BÜYÜKEKŞİ “TEKNOLOJİK ÜRÜNLERİN İHRACATINA ÖNEM VERECEĞİZ”
6 SEKTÖR HABERLERİ
12 ‘MAISON&OBJET PARİS’ YENİLENMİŞ BİR İYİMSERLİĞİ AĞIRLADI
14 HEIMTEXTIL 2014’ün YILDIZI TÜRKİYE OLDU
24 “GELENEKSEL DOKUMA SANATIMIZA SAHİP ÇIKMALIYIZ”
32 2013 SEKTÖRÜN SIÇRAMA YILI OLDU
36 ÇOK YÖNLÜ BİTKİ ISIRGANIN TEKSTİL SEKTÖRÜNDE KULLANIMI
14
4
KONUK
FUAR
FUAR
KÜLTÜR
ANALİZ
TEKNOLOJİ
3 HOMETEXTILE
40 TURİZM İLE BÜYÜYEN SEKTÖR;OTEL TEKSTİLİ
46 HERKESİN GÖZÜ LİSANSLI ÜRÜN PAZARINDA
50 KENDİNDEN GAYRET ALAN KADIN MOTİFİ “ELİ BELİNDE”
54 EV TEKSTILI SEKTÖRÜNDE YALIN FELSEFE NASIL UYGULANIR? SEKTÖRE ÖZGÜ NE KATKI SAĞLAR?
56 BAYİ YÖNETİMİ
60 HANGİ KOLTUK RENGİ NASIL BİR ENERJİ VERİYOR?
65 MARKAYI GÜÇLÜ KILMAK
66 SELÇUKLULARDA GEOMETRİK SÜSLEMEYE DAİR
70 GAZİANTEP YÖRESİ; KUTNU, ALACA, MEYDANİYE DOKUMALARI
74 “CRM”: ÇOK KONUŞULAN AMA AZ BİLİNEN BİR KAVRAM
76 ESER SAHİPLİĞİ VE TEKLİF HAKLARI ÜZERİNE
78 TÜRK KUMAŞINA JAPON YORUMU
Denetleme Kurulu
Ali Rıza Hasoğlu, Mehmet Baykent,
Şerafettin Demir, Ahmet Serdar Sütçüoğlu,
Halim Usta, Yavuz Demirel
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Haşim Büyükbalcı
Editör
Erol Barış
Reklam Sorumlusu
Buket Tanrıöver
Yayına Hazırlık
Nihan Yelutaş Tüzel
Atilla Bulut
Ömür Işık
Yayın Türü
Yaygın, Süreli
Grafik Tasarım
Tag Ajans
Basım Yeri
Elma Basım
Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği
Her hakkı saklıdır. 10.000 adet basılmıştır.
Hometextile dergisi ücretsiz olarak dağıtılır.
Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği
Adres:
Meclis-i Mebusan Caddesi Koçarslan İşhanı
No:71/4 Fındıklı 34427 Beyoğlu / İstanbul
Telefon: +90 212 292 04 04
Fax: +90 212 292 23 04
www.tetsiad.org
46
68
66
60
ARAŞTIRMA
DETAY HABER
KÜLTÜR
MAKALE
MAKALE
DEKORASYON
MARKA
MAKALE
ETKİNLİK
ANADOLU KUMAŞLARI
PAZARLAMA
HUKUK
HOMETEXTILE 4
2013 yılı ihracat performansımızı
kısaca değerlendirir misiniz? He-
deflerimize ulaşabilme adına na-
sıl bir yol aldık?
31 Ocak’ta açıklanan TÜİK tarafından
açıklanan verilerine göre 2013 yılını ih-
racatta toplamda 151,9 milyar dolarlık
bir performansla kapattık. Altın ihra-
catında yaşanan düşüşlerden dolayı
ihracatta beklediğimiz artışı yakalaya-
madık. Ancak TİM rakamlarına göre ise
mal ihracatımız yüzde 5,8 artış ile 145,5
milyar dolar olarak gerçekleşti. Dolayı-
sıyla altın harici tutulduğunda ihracatı-
mızdaki olumlu gidişatın 2013 yılında da
devam ettiğini gördük. Mal ihracatında
artışların sürmesi, gelecek hedeflerimiz
açısından bize moral veriyor.
Ekonomi dünyası dövizdeki dal-
galanmalara odaklanmış durum-
da. 2014 geneli için dövizin nasıl
seyredeceğine dair sizin öngörü-
leriniz nelerdir?
Biz döviz piyasasındaki kısa vadeli dal-
galanmaların piyasaların doğasında ol-
duğuna ve Türk Lirasının değerini eninde
sonunda bulacağına inanıyoruz. Bizim
BAŞKANI MEHMET BÜYÜKEKŞİ:
“TeknOlOJİk ÜrÜnlerİn İHrACATInA ÖneM VereCeĞİZ”
Dergimizin bu sayısında Türkiye İhracatçılar Meclisi Mehmet Büyükekşi’yi konuk ettik
ve kendilerine; Türkiye’nin ihracat performansını ve ihracatta yeni hedeflerimizi ,
döviz kurlarındaki değişimlerin nasıl bir seyir izleyeceğini sorduk…
KONUK
5 HOMETEXTILE
KONUK
için döviz kurunda seviyeden ziyade ön-
görülebilirlik ve rekabetçilik daha fazla
önem taşıyor .Bu doğrultuda risk algısı-
nı iyi yönetmenin kurda öngörülebilirliği
artıracağına inanıyoruz. Döviz riski bu-
lunan ihracatçılarımızın da bu riskten
korunmaya yönelik önlemleri dikkatlice
değerlendirmelerini öneriyoruz.
Geçtiğimiz haftalarda Türk ban-
kalarının yurt dışı şubelerinden de
Eximbank kredisi kullanımına iliş-
kin bir anlaşma yapıldı. Önümüz-
deki dönemde ihracatçılarımız
için başka ne gibi avantajlarımız
sağlanacak? Paylaşabileceğiniz
başka projeler var mıdır?
Türkiye İhracat Kredi Bankası Eximbank’ın
yeni alıcı kredileri programı ile yurtiçinde
yerleşik bankaların yurtdışında faaliyet
gösteren şube, iştirak banka ve muhabir
bankaları aracılığı ile alıcı kredisi kullan-
dırılması mümkün kılınıyor. Bu program
ile Orta Doğu, Orta Asya, Balkanlar, Af-
rika ve eski Doğu Bloku ülkelerinde Türk
mal ve hizmet alıcılarına uygun ma-
liyetli Eximbank kaynaklı kredi imkânı
sağlayacağını düşünüyoruz. Krediler en
az 6 ay vadeli verilecek. Tüketim malları
ithalatçılarına en fazla 2 yıl, yatırım malı
ithalatçılarına en fazla 7 yıl vadeli kredi
verilebilecek. Krediler ihracat bedelinin
yüzde 100’üne kadar olabilecek.
İhracatçı firmalarımıza finansman kanal-
larının açılması noktasında Eximbank’ın
oldukça verimli çalışmaları oluyor.İhra-
catın finansmanı yanında kalitesini artı-
racak çalışmaların yapılması da büyük
önem taşıyor. İleri teknoloji yoğunluklu
ürünlerin ihracatında henüz istenilen se-
viyede değiliz. İhraç ettiğimiz ürünlerin
yüzde 3,7’si ileri teknoloji ürünü kabul
edilen ürünler. Yüzde 31,4’ü ortanın üstü
teknolojili. Dolayısıyla ileri teknoloji yo-
ğunluklu ürünler kapsamında yer alan
ürünlerin ihracatının desteklenmesi için
özel bir program hazırlanması ve uygu-
lanmasını önemli görüyoruz.
Bu program kapsamında desteklenecek
firmaların ihraç edecekleri ileri teknoloji
yoğunluklu ürünleri kendilerinin üretme-
lerini istiyoruz. İhracatçı firmalarımız, Tur-
quality, yurtdışı ofis-mağaza destekleri,
Türk ürünlerinin yurt dışında markalaşma-
sı, pazar araştırması desteği, uluslararası
rekabetçiliğin geliştirilmesinin desteklen-
mesi ve çevre maliyetleri gibi destek me-
kanizmaları aracılığıyla devlet yardımla-
rından yararlanabiliyor.
Bizim TİM olarak Ekonomi Bakanlığımız ile
10 yılda 10 dünya markası yaratmak, güç-
lü global Türk markaları geliştirerek ülkemi-
zin ihracatını artırmak için seçilmiş marka
potansiyeli taşıyan firmalara destek olu-
yoruz. Turquality programı ile 139 firmamı-
zın 154 markasını iç ve dış pazarlarda des-
teklerken bu firmalara tanıtım, pazarlama
ve tasarım destekleri sağlıyoruz. BAŞKANI MEHMET BÜYÜKEKŞİ:
“Bizim için döviz kurunda seviyeden
ziyade öngörülebilirlik ve
rekabetçilik daha fazla önem taşıyor.
Bu doğrultuda risk algısını iyi yönetmenin kurda öngörülebilirliği
artıracağına inanıyoruz.”
SEKTÖR HABER
HOMETEXTILE 6
Geçmişi yaklaşık 1.700 yıl öncesine dayanan tarihi Eminönü Çarşısı’nın en hareketli bölgelerinden olan Sultanhamam, bir süre öncesine kadar tekstil sektörünün tek merkeziydi. Sultan-hamam yüzyıllara dayanan ahilik kültürünün de etkisiyle güven, dürüstlük gibi kavramlarla özdeşleşti. Ev tekstili tarihine de tanıklık eden bu özel bölge için TETSİAD bir belgesel çalışması hazırladı.
Pek Çok Ünlü İsim Bu BelgeseldeTürkiye’nin önde gelen belgesel yapımcılarından ve aynı zamanda akademisyen olan Özer Bereket yönetimindeki ekip, aylar süren yo-ğun bir çalışmanın ardından eseri hazırladılar. Belgesel için bölgenin halen hayatta olan en eski esnafları, bölgede esnaflık yaparken bu-gün dünyanın en büyük üreticilerinden olmuş sanayiciler ve ülkenin diğer bölgelerinde üretim yaparak Sultanhamamla ticaret yapan ta-nınmış isimlerle görüşüldü.
Recep Tanrıverdi, Yaşar Küçükçalık, Ahmet Nazif Zorlu, Zafer Katrancı, Hacik Taşçı, Selim Şimon gibi sektörün önemli işadamları Sultanhamam’ın tarihi, es-naf kültürü hakkında anılarını, görüşlerini paylaştılar.
SULTANHAMAM BELGESELİ YAYINLANDI
Türk ev tekstilinin tarihsel merkezi
SULTANHAMAM, TETSİAD’ın hazırladığı belgesel ile ölümsüzleşti.
Ünlü belgesel yapımcısı ve akademisyen Özer Bereket’in yönetmenliğinde hazırlanan
belgesel, tarihin gelecek nesillere aktarılmasında
önemli bir arşiv niteliğinde.
Sultanhamam Belgeseli için bölgenin en eski esnafları, Sultanhamam’a mal satan
köklü firmaların kurucuları ile röportajlar gerçekleştirildi. Kapsamlı bir arşiv çalışması yapılarak tarihi görüntüler
harmanlandı ve belgesel için elden geçirildi.
7 HOMETEXTILE
SEKTÖR HABER
Geçtiğimiz yıl ihracatını %13.5 arttıran Türk ev tekstili sektörünün daha da ba-şarılı bir grafik sergilemesine bir katkı da TETSİAD’tan geldi. 25 Şubat 2014 tarihin-de İstanbul Dış Ticaret Merkezi(İDTM)’nde gerçekleştirilen ‘Uluslararası Pazarlama Yöntemleri Eğitimi’, özellikle ihracat de-partmanında görev yapan personelin gelişimi için oldukça faydalı geçti.Dış ticaret uzmanı Yaman Koç’un hazır-
ladığı eğitim ve sunumda; ‘Pazar araş-tırmalarında internetin kullanım yolları, müşteri hakkında istihbarat toplama, he-def firmada doğru kişiye ulaşma, ulusla-rarası talep arzı takibi’ gibi alt başlıklarda önemli bilgiler paylaşıldı. Yaman Koç daha önce ve hali hazırda çalıştıkları firma ve sektörlerden örnekler vererek, somut başarıları katılımcılar ile paylaştı.
1 gün süren eğitimin sonunda katılımcılar Yaman Koç’a konu hakkında merak et-tikleri soruları yöneltme imkanı buldular. Eğitimin sonunda ise katılımcılara sertifi-kaları takdim edildi.TETSİAD’ın üyelerine yönelik organize ettiği‘Uluslararası Pazarlama Yöntemleri Eğitimi’ farklı illerde gerçekleştirilmeye devam edecek.
Özellikle internetin kullanılarak;
Pazar araştırması yapma, müşteri istihbaratı toplama, doğru müşteriye ulaşma ve
müşterinin ilgisini çekebilme gibi konuların dikkatle takip
edildiği eğitim, katılımcıların zihinlerinde
yeni ufuklar açtı.
ULUSLARARASI PAZARLAMAYA EĞİTİM KATKISI
TETSİAD organizasyonu ve dış ticaret uzmanı Yaman Koç’un yönetiminde gerçekleşen ‘Uluslararası Pazarlama Yöntemleri Eğitimi’ne ev tekstili sektörü yetkilileri ve profesyonelleri
yoğun ilgi gösterdiler.
Ankara Ticaret Odası(ATO) 17. Tekstil,
Tuhafiye ve Mefruşat Komitesi’nin bu
yıl ilkini gerçekleştirdiği istişare toplantı-
sına katıldık. TETSİAD yönetim kurulunu
temsilen; Başkan Yaşar Küçükçalık, Ge-
nel Sekreter Cengiz Özmen ve Yönetim
Kurulu Üyesi Bilal Koçak toplantıda hazır
bulundular.
Katılım Yoğun OlduAnkaralı sektör temsilcilerinin yanı sıra;
ATO Başkanı Salih Bezci, Başkan Yar-
dımcısı Fuat Taştekin, Meclis Üyesi Aydın
Erdoğan, Komite Üyesi Mehmet Ay-
gün, İşkur Genel Müdürlük Daire Başka-
nı Mehmet Aslan, Altındağ Milli Eğitim
Müdürü İlhan Eranıl, mefruşat sınıfları ile
sektöre eğitimli personel yetiştiren Ata-
türk Kız Meslek ve Teknik Lisesi Müdüresi
Nazan Şener, okulun değerli hocaları ve
mefruşat sınıflarında eğitim gören öğ-
renciler de toplantıda yer aldılar.
Toplantıda bir konuşma yapan ATO
Başkanı Salih Bezci, sektörün topluma
verdiği hizmetin önemine dikkat çeke-
rek sektörel birlikteliğin bu düzeye ulaş-
masından duyduğu memnuniyeti dile
getirdi. Mesleki eğitimin önemine de
değinen Salih Bezci, toplantıda bulu-
nan öğrencileri tercih ettikleri meslek
sebebiyle tebrik ederek çalışmalarında
başarılar diledi.
“Ankaralı Meslektaşlarımız Sektörü Başarıyla Temsil Ediyorlar”Toplantıda bir konuşma yapan TETSİAD
Başkanı Yaşar Küçükçalık, Ankaralı sek-
tör temsilcilerinin yoğun gayretlerini ve
mesleki başarılarını yakından takip ettik-
lerini belirterek, çalışmalarındaki başarı-
ları da takdir ettiklerini dile getirdi.
Mayıs ayında gerçekleştirilecek EVTEKS
2014 Fuarı’nda tüm sektör temsilcilerini
görmekten büyük mutluluk duyacağını
ifade eden Yaşar Küçükçalık, bu yıl da
kendilerini memnun edecek bir fuar ça-
lışması içerisinde olduklarını belirtti.
Toplantının sonunda katılımlarından do-
layı TETSİAD yönetim kurulu üyelerine
plaketleri takdim edildi.
ANKARALI EV TEKSTİLCİLERİ İLE BULUŞMA
Ankara Ticaret Odası (ATO) 17. Tekstil, Tuhafiye ve Mefruşat Komitesi’nin
istişare toplantısı, TETSİAD
yönetiminin de yer aldığı geniş katılımlı bir organizasyonla gerçekleştirildi
SEKTÖR HABER
HOMETEXTILE 8
9 HOMETEXTILE
İNCELEME
karaca
SEKTÖR HABER
HOMETEXTILE 10
Derneğimiz yönetim kurulu üyeleri, Başkanımız Yaşar Küçükçalık başkanlığında, 5 Mart 2014 tarihinde, Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekçi’yi ziyaret ederek, yeni görevinde başarılar di-lediler. Başlangıçta, dünya ve Türkiye ekonomisi üzerine genel konuların görüşüldüğü ziyaret kapsamında, özel olarak ev teks-tili sektörünün sorunları çok detaylı olarak gündeme getirildi. Toplantıda Sayın Nihat Zeybekçi’ye kapsamlı olarak sektörün sorunları aktarıldığı, geniş bir sektörel rapor sunuldu.Ev tekstili sektöründen gelmesi nedeniyle, sektörün sorunlarını çok iyi bildiğini ifade eden Sayın bakan, ev tekstili sektörüne özel ilgi göstereceğini belirterek, gelecekte yapılacak olan et-kinliklerde de sektörden ve dernekten ilgisini esirgemeyeceğini belirtti.Derneğin bir STK olarak da öneminin altını çizerek, sektörde çatı örgütü olma fonksiyonunun altını çizdi ve bu ziyaretten duydu-ğu memnuniyeti ifade etti.
EKONOMİ BAKANIMIZ NİHAT ZEYBEKÇİ’Yİ ZİYARET ETTİK
Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği(TETSİAD)’ın resmi web sitesi www.tetsiad.org yenileniyor. Özel olarak hazırlanan yazılımın kullanıldığı yeni web sitesi, modern bir tasarım ile buluşuyor.
Ana sayfanın açılışında TETSİAD ile ilgili güncel haberlerin olduğu bölüm ziyaretçileri karşılayacak. Bu bölümün hemen yanında ise hem üyelerimizi hem de sektörümüzü ilgilendiren duyuruların olduğu bölüm yer alacak.
Alt menüde bulunan; Meslek Etik Kuralları, Firma Kataloğu, Eğitim ve Seminerler, Sektör İstatistikleri, Sanal Pazaryeri bölümleri ise ziyaretçilerin ilgili alanlara hızlı bir şekilde ulaşmalarını sağlayacak şekilde tasarlanıyor.
Yenilenen www.tetsiad.org web sitesinde; Hukuk Köşesi, Sektör İstatistikleri, Dış Tica-ret Raporları, Ülke Raporları, Ekonomik Yorumlar, Faydalı Linkler gibi zengin içerikli bölümlere yalnızca TETSİAD üyeleri şifre ve kullanıcı adlarıyla ulaşabilecekler.
YENİLENEN TETSİAD WEB SİTESİ YAKINDA HİZMETE GİRİYOR
11 HOMETEXTILE
SEKTÖR HABER
16 Aralık 2013 tarihinde Dış Ticaret Kompleksi’nde, İs-tanbul Tekstil ve Konfeksiyon Birlikleri(İTKİB) tarafından TETSİAD üyelerine yönelik yurt dışı fuar teşvikleri hakkın-da bilgilendirme semineri gerçekleştirildi. İTKİB yetkili-leri ve uzmanlarının yaptıkları sunumların ardından, fir-ma temsilcileri yaşadıkları sorunları aktarma ve merak ettikleri konuları uzmanlara sorma fırsatı yakaladılar.
YURT DIŞI FUAR TEŞVİKLERİ BİLGİLENDİRME SEMİNERİ
Derneğimiz, 8-11 Ocak 2014 tarihleri arasında Almanya’nın Frankfurt kentinden gerçekleştirilen Heimtextil Fuarı’nda yer aldı. Derneğimiz, fuar süresince sektörümüzü ve üye-lerimizi tanıtıcı faaliyetlerde bulundu. Üyelerin sorunları dinlendi, daha başarılı bir fuar geçirmeleri amacıyla ça-lışmalar yapıldı.
Uluslararası Tekstil Üreticileri Federasyonu (ITMF), Messe
Frankfurt gibi birçok kurum/kuruluşla üst düzey toplantılar, ikili görüşmeler gerçekleştirildi. Sektörümüzün uluslararası pazarlarda daha etkin olabilmesi için gayret gösterildi.
Derneğimizin resmi yayın organı Hometextile Dergisi de yaklaşık 5.000 adet dağıtılarak sektörümüzün tanıtımına katkı sağlandı. Hometextile Dergisi, Heimtextil Fuarı süre-since en çok dağıtımı yapılan yayınların başında geldi.
TETSİAD, HEIMTEXTIL 2014 FUARI’NDA YER ALDI
TETSİAD Başkanı Yaşar Küçükçalık, çeşitli medya kuruluşlarına Türk ev tekstili sektörü hakkında açıklamalarda bulundu.
FUAR
HOMETEXTILE 12
Ocak 2014’te gerçekleştirilen ve yenilen-miş bir güç ve büyümenin umut verici işa-retlerini sergileyen MAISON&OBJET Paris kapılarını kapattı.
Fuardaki YeniliklerMAISON&OBJET’nin organizatörleri, gerek fuar katılımcılarının gerekse ziyaretçilerin geribildirimlerini değerlendirerek her yeni etkinliğin bir öncekine oranla daha etki-li ve görünür olması ve daha çok takdir edilmesi için ellerinden geleni yapıyorlar. Ocak ayında, MAISON&OBJET’nin ilgisi Hol 7 ve Hol 3’teki kayda değer değişik-liklere yoğunlaştı. Bu salonlarda ziyaret-çileri fuarın yeni bölümleri olan scènes d’intérieur Gallery ve COOK+DESIGN stüdyosu bekliyordu.
Fuardaki değişikliklerden biri de, Hol 7’nin yepyeni planı ve premium ev tasarımı markalarının konumlandırılışıydı. Bu Hol Fransız tasarımcı Noé Duchaufour Law-rance tarafından tasarlandı.
Ziyaretçileri yeniden düzenlenmiş bir scènes d’intérieur bölümü bekliyordu. Prestijli markalar ve tasarımcılar artık
scènes d’intérieur Gallery olarak adlandı-rılan yeni bir ortamda bir araya gelmiş ve daha belirgin bölümlere ayrılmıştı.
Fuardaki ikinci önemli yenilik, COOK + DESIGN Studio ile genişletilen COOK + DESIGN sektörünün yer aldığı Hol 3’tü. Etkinlikler ve networking görüşmeleri için tasarlanan bu yeni alan, kısa sürede sa-
londaki yerini buldu ve daha genel bir ye-mek yapma ve eğlenme trendine sofra takımlarını ekleyerek hedef pazarını ge-nişleten sektörün hedeflerini vurguladı.
Katılımcı Sayısında Önemli Artış MAISON&OBJET Paris’in bu etkinliğinde beş yüzü aşkın yeni fuar katılımcısı yer aldı.MAISON&OBJET Paris, Avrupa’da, en çok sayıda Japon dekorasyon ve tasarım fir-masının katılmayı tercih ettiği fuar oldu.
Fuara Türkiye’den aralarında Hamam, Majestik, Persan, Paşabahçe’nin de bu-lunduğu 35 firma ve tasarımcı katılırken dergimiz Hometextile da ev tekstili bölü-münde bulunan dergi dağıtım noktaların-da ücretsiz olarak dağıtıldı.
‘MAISON&OBJET PARİS’ YENİLENMİŞ BİR İYİMSERLİĞİ AĞIRLADI
Fuardaki değişikliklerden biri de, Hol 7’nin yepyeni
planı ve premium ev tasarımı markalarının
konumlandırılışıydı. Bu Hol Fransız tasarımcı
Noé Duchaufour Lawrance tarafından tasarlandı.
13 HOMETEXTILE
İNCELEME
ahsen
HOMETEXTILE 14
Türkiye’ye Geri Dönüş Sinyalleri
Havludan perdeye, battaniyeden döşemelik kumaşa ka-dar sektörün her alanında ürettikleri katma değeri yüksek ürünlerle dikkat çeken firmalarımız, ziyaretçilerin odak nok-tası oldular. Geçmiş yıllarda Çin ve Hindistan gibi ülkelere yönelen bazı ABD’li ve Avrupalı firmaların yeniden Türk fir-maları ile çalışmak istemeleri katılımcıları memnun etti.
Dijital Baskı Teknolojisi Ön Plana ÇıktıHazır giyim sektöründe bir süredir kullanılan ‘dijital baskı teknolojisi’, son yıllarda ev tekstilinde de kullanılmaya baş-landı. Fuarın en dikkat çeken ana başlıklarından biri bu teknoloji ile üretilmiş ürünler oldu. Bu alanda uzmanların katılımıyla düzenlenen konferans yoğun ilgi gördü. Türk fir-malarının da 2013 yılında dijital baskı teknolojisine önemli yatırımlar yaptıkları göze çarptı. Bazı firmaların sergiledikleri ürünlerin neredeyse yarısı bu teknoloji ile üretilmiş ürünlerdi. Firmalarımız, tasarımları ve inovatif çalışmaları ile hem ziya-retçilerin hem de basın mensuplarının ilgi odağı oldular.
FUAR
Dünya ev tekstili sektörünün önemli bu-luşmalarından Heimtextil Fuarı, 8-11 Ocak 2014 tarihleri arasında gerçek-
leştirildi. Fuara 2.718 firma katılırken, Türkiye’yi
164 firma temsil etti. Heimtextil Fuarı; üretici-
leri, tasarımcıları, sektör profesyonelleri ve zi-
yaretçilerini bir araya getiren uluslararası bir
platform görevi görüyor. Fuar, her yıl ürünle-
rini dünyanın dört bir yanına ihraç eden Türk
tekstil sektörü açısından, pazardaki etkinliğini
arttırmak için büyük önem taşıyor.
Türk Firmaları Sınıfını Belli EttiFuarda yer alan Türk firmaları; koleksiyonla-
rı, sunumları ve hizmet kaliteleriyle ziyaret-
çilerden tam not aldılar. Sektörün hemen
her ürün grubunda ön plana çıkan firmalar,
2013 yılında %13.5 artan ev tekstili ihracatımı-
zın sebebini açıklar niteliktelerdi.
HEIMTEXTIL 2014’ün YILDIZI TÜRKİYE OLDU
15 HOMETEXTILE
FUAR
Türkiye’nin en önemli fuar markaların-
dan EVTEKS, bir ilk olarak Heimtextil’e eş
zamanlı düzenlenen uluslararası basın
toplantısı ile tanıtıldı. Messe Frankfurt fuar
alanının hemen yanında bulunan Mar-
riott Otel’de 9 Ocak günü gerçekleştiri-
len toplantıya basın mensuplarının ilgisi
yoğun oldu. Konuşmalar öncesi EVTEKS
Fuarı tanıtım videosu katılımcıların beğe-
nisine sunuldu.
Toplantıda; TETSİAD Başkanı Yaşar Kü-
çükçalık, TETSİAD Başkan Yardımcısı Ali
Sami Aydın, CNR Holding Yönetim Kuru-
lu Başkanı Ceyda Erem ve CNR Holding
CEO’su Cem Şenel konuşma yaptılar.
Küçükçalık:
“Fuarcılık Devlet Politikası Olmalı”Gerçekleştirilen basın toplantısında tüm
dünyada başarılı fuarların arkasında
mutlaka devletin olduğunun altını çizen
TETSİAD Başkanı Yaşar Küçükçalık; “Şu
an bulunduğumuz fuar, devlet eliyle or-
ganize edilen ve her açıdan devlet ta-
rafından desteklenen bir fuardır. Çin’de
büyüyen fuarlara bakın, aynı desteği
göreceksiniz. Bu açıdan bakıldığında;
bir sivil toplum kuruluşu ve bir özel sektör
tarafından düzenlenen Evteks’in geldiği
nokta çok önemli bir başarıdır” dedi.
EVTEKS Fuarı’nın sektörde “marka ülke”
olduklarının en açık göstergesi olduğunu
belirten TETSİAD Başkanı Yaşar Küçükça-
lık; “EVTEKS, bugün dünyanın 2. büyük
ev tekstili fuarı konumunda. Çağdaş ve
daha büyük bir fuar alanına kavuştuğu-
muz zaman, liderlik iddiamızı daha da
güçlendireceğiz. Şu anda 60 bin metre-
karede gerçekleşen fuarı, 39 bini yaban-
cı olmak üzere yaklaşık 120 bin kişi ziyaret
ediyor.
Erem: “Yurtdışı Tanıtımı Arttıracağız”Fuara ilginin artmasında Türkiye’nin yük-
selen bir yıldız olmasının büyük etkisi ol-
duğunu kaydeden Ceyda Erem, “TETSİ-
AD ile başarılı bir işbirliğimiz var. Ekonomi
bakanlığımızın da desteği büyük. Yer
sıkıntımız yüzünden daha fazla katılım
sağlayamıyoruz. 160 bin metrekarelik
alan kadar bir alan daha olsa doldura-
cağız. Şu anda 500 şirketlik bir bekleme
listesi var. Fuar alanımızı büyütüp daha
fazla katılımcı ve ziyaretçiyle büyümeyi
hedefliyoruz” diye konuştu. Yurtdışında
tanıtım toplantılarını başka ülkelerle sür-
düreceklerini ifade eden Ceyda Erem,
programlarındaki öncelikli ülkelerin ise
Almanya, İtalya, İspanya, Rusya, Çin ve
Afrika ülkeleri olacağını vurguladı.
EVTEKS TÜM DÜNYAYA TANITIlDI
Yerli ve yabancı basın mensuplarına EVTEKS Fuarı hakkında detaylı bilgi verildi.
FUAR
HOMETEXTILE 16
KATIlIMCIlAR FUARI DEĞERlENDİRDİlER
Vedat Aydın - Zorlu Holding Tekstil Grubu Başkanı
Öncelikle bu fuar; binaları, altyapısı ve organizasyonu açısından dünyada eşi benzeri olmayan bir fuar. Gönül is-terdi ki bu fuarı İstanbul’da gerçekleş-tiriyor olsaydık. Maalesef her şeyden önce bizim böyle bir fuar yapacak altyapımız, binalarımız yok. Bu fuar ev tekstilinde bu noktaya ulaştıysa altyapının çok büyük bir payı bulunu-yor. Ben 28 yıldır bu fuara katılıyorum ama eminim ki bu fuar en az bir 100 yıl daha popülerliğini devam ettirecek.
Türkler olarak bu fuarın en gözde ül-kesiyiz. Ürünü ve pazarı bizden daha iyi bilen ve teknik olarak bizden daha ileride olan bir başka ülke yok. Türkiye sektörde liderliğe soyundu. Sektöre yön verebilecek büyüklükte firmala-rımız var. Bu ilerlemede firmalarımızın yanı sıra derneğimizin (TETSİAD) de katkılarının payı büyük. Artık Heimtex-til fuarı Türkler olmadan olmaz. 28 yıl önce biz İtalyanların standları gezip neler yapmışlar diye inceliyorduk, bu-gün tüm ülkeler bizim standlarımızı ge-zip bizi takip ediyorlar.
Nihat Güler - Harput Tekstil İhracat Müdürü
2013 yılı genel olarak verimli ve umutlu bir yıl oldu. Ürün grubumuz oldukça geniş ol-duğu için bazı ürünlerde istikrarlı bir ihracat artışı sağlarken örneğin çarşaflık grupta sıkıntılar yaşadık. Türkiye’deki üretim maliyetlerinin artması ve bu ürün gruplarında yaşanan zorlu rekabetin bu düşüşte ana rolde olduğunu düşünüyorum. Katma değeri yüksek ürünlerde ihracat artışı sağladık ancak kar marjlarında da geçmiş yıllara göre düşüş olduğu-nu görüyoruz. 2013 yılında en çok marka değerimize yatırım yaptığımızı söyleyebilirim.
Heimtextil fuarına yaklaşık 17 yıldır geliyoruz. Bu yıl müşterilerde daha belirgin bir kriz beklentisi olduğunu görüyorum. Bu sebeple siparişlerde tedirginlik gözlem-liyorum. Diğer taraftan üreticilerin sayısının daha hızlı arttığı bir sektör olmamızdan kaynaklanan sıkıntılar yaşıyoruz. Bu yılki fuarın bizim açımızdan çok verimli geçtiğini söyleyemem. Evteks fuarı çok daha verimli geçmişti.
Murat Bekir KonduMenderes Tekstil Pazarlama ve Satış Müd.
Teknolojiyi, gelişmeleri yakından takip edebilme-miz, sahip olduğumuz, iyi yetişmiş kaliteliinsan gücü-müzle, bu gelişmeleri hızlı bir şekilde uygulayabiliyor olmamız ve bu farklılıklarımızla ortaya çıkardığımız, kaliteli servis ve hizmet seviyemizle,sektörde glo-bal bir üretim markası olduğumuzu söyleyebilirim.
Bildiğiniz gibi, geçtiğimiz yıl dünyada, sektörümüz-de bir ilk olarak, dakikada 70 metre baskı yapabi-
len ve 600 dpi çözünürlüğe sahip dijital baskı makinası yatırımı yaptık. Yeni yaptı-ğımız bu yatırımla oldukça yoğun ilgi görüyoruz. 6 milyon Euro civarında bir yatırım oldu. Dijital baskı sektörünün, kısa sürede olmasa dahi orta vadede %50’lere çı-kacağını ön görüyoruz. Heimtextil fuarı artık bizim için sektörle, müşterilerimizle bir araya geldiğimiz gelenekselleşmiş bir organizasyon. Fuarı, dünyanın dört bir tara-fında bulunan, müşterilerimizle ve sektör profesyonellerimizle bir araya geldiğimiz, hem daha az masraflı hem daha az zaman alan bir show olarak görüyoruz. Açık-çası biz bu fuara bu mantıkla bakıyoruz. Bu yıl ki fuarın geçmiş yıllara göre ne eksik ne de fazla olduğunu söyleyebilirim.
17 HOMETEXTILE
İNCELEME
özdilek
Turgut Özmercan - Özerdem Mensucat Yönetim Kurulu Üyesi
2013’ün en sıkıntılı konusu Türkiye’de yaşanılan siyasi gelişmeler ve dövizdeki dengesiz dalgalanmalar oldu. Her açıdan daha stabil bir yapıya kavuşmamız lazım. Bunu ne denli sağlamlaştırırsak geleceğe yönelik plan ve kararlar da daha cesaretli oluyor. Umarım 2014 yılı geçmiş 10 yıl-daki istikrarlı sürecin devamı olur. 2013 yılında bir önceki yıla göre %5 civarında bir ihracat artışımız oldu. Avrupa’da ve ABD’de düzelme sinyalleri var. 2014 yılında ülkemizde ekonomik ve politik istikrarı, özellikle de kurlardaki istikrarı düzelterek fırsatları iyi değerlendirebileceği-mizi düşünüyorum. Türkiye aslında bulunduğu konum itibariyle şanslı bir ülke. Bu avantajımızı çok daha iyi değerlendirmeliyiz. 2014 yılında dijital baskı alanında yatırımlarımız olacak. Uzun vadede dijital baskı teknolojisi, sektörün ana üretim kollarından biri olacaktır.
FUAR
HOMETEXTILE 18
Feyyaz KaracadağBirce Tekstil Pazarlama Müdürü
Firma olarak 8 yıldır Heimtextil’e katılıyoruz. Bu yılın daha iyi geçmekte olduğunu söyleyebili-rim. Özellikle ABD’den yüksek miktarda müşteri geldi. Geçmiş yıllarda Çin’e, Hindistan’a yöne-len firmaların istedikleri ürün ve hizmet kalitesini bulamadıklarını öğreniyoruz.
2013 yılının ilk yarısı bizim için çok güzel geçti. Sonrasında 3-4 aylık bir duraklamanın ardın-dan yeniden hareketliliği sağladık. Yıl genelini baz aldığımızda ise %10 civarında bir ihracat artışından söz edebiliriz. 2014 yılında başta ma-kine yatırımı olmak üzere çeşitli yatırımlarımız olacak. Yeni koleksiyonlarımızın hazırlanmasın-da da özel çalışma yapacağız.
Ramazan YılmazBaşarı Tekstil Gen. Müd. Yrd.
2014 Heimtextil fuarı ziyaretçi ve yeni müşteri anlamında biraz zayıf geçi-yor. Bazı ülkelerin halen tatilde olması ya da tatillerinin yeni bitmiş olmasının ziyaretçi sayısına etkisi olduğunu dü-şünüyorum. Yine de bizi tatmin eden görüşmelerimiz oldu. Mevcut müşte-rilerimizle görüşmek adına da bu fuar oldukça ideal.
2013 yılı bizim için verimli bir yıl oldu. Bu ivmeye paralel olarak dokuma alanında yeni yatırımlarımız oldu. Ka-pasitemizi %40 kadar arttırdık. 2014 yılının çok daha iyi geçeceğini tah-min ediyoruz. Şu anda yılın ilk 5 ayı için tam kapasite doluyuz. Mayıs ayında gerçekleşecek Evteks fuarı hazırlıklarına da başladık. Yeni ko-leksiyonumuzu bu fuarda beğeniye sunacağız.
Almanya’nın Frankfurt kentinde gerçekleştirilen 2014 Heimtextil Fuarı’nda
164 Türk firması 176 stand ile katıldı. Firmalarımızın koleksiyon zenginliği,
kaliteleri ve başarılı sunumları dikkat çekiciydi.
19 HOMETEXTILE
FUAR
FUAR
HOMETEXTILE 20
İbrahim Çınar - Koçaklar Ev Tekstili İhracat Müdürü
Heimtextil’e firma katılımının her yıl arttığını buna karşın ziyaretçi sayısının düştüğünü gözlemliyoruz. Ev tekstili fuarlarının sayısı arttıkça bu düşüş devam ediyor. Ürün ta-leplerine göre müşteriler farklı fuarları ziya-ret etmeyi tercih edebiliyorlar. Bu yıl özel-likle Arap müşterilerin ziyaretlerinde önemli bir azalma olduğunu söyleyebilirim. Buna karşın Rus müşterilerde artış var. Bir de ABD’li ziyaretçi sayısında dikkate değer bir belirginlik var. Fuarın genel ticaret potansi-yelinden memnunuz.
2013 yılı bizi tatmin eden bir yıl oldu. Yakla-şık %15’lik bir ihracat artışı sağladık. Başta Ürdün, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler olmak üzere Arap pazarı yükseliş-teydi. 2014’te Evteks Fuarı ile birlikte işlerin daha da iyiye gideceğini düşünüyorum.
Hüsnü ŞarkayaKerem Tekstil Genel Müdürü
Firmamız 2005 yılında kuruldu. 8 yıllık süreçte Evteks ve Heimtextil fuarla-rına katılarak müşteri portföyümü-zü oluşturduk. Yoğun çalışmalarımız sonucunda her yıl %50 civarında büyüme göstererek 6 milyon dolar ciro seviyelerine ulaştık. 2013 yılında 8 milyon dolar hedefimizi dövizdeki dalgalanmalar ve iplik fiyatlarındaki değişimlerden dolayı gerçekleştire-medik. 2012’ye göre çok az da olsa bir düşüş yaşadık. Ancak 2014 yılı bi-zim için yeni bir dönem olacak. 7.100 metrekarelik yeni bir üretim tesisimizi devreye sokacağız. Yeni fabrikamız-la birlikte ürün yelpazemizi genişle-terek büyümeyi hedefliyoruz. Bu yılki Heimtextil fuarı geçtiğimiz yıllar göre müşteri ziyaretleri açısından daha zayıf geçiyor. Ancak bildiğiniz üzere fuar dönüşü neler olabileceğini kes-tirmek güç. Fuarın çok verimli geçti-ği ancak sonrasında geri dönüşlerin hayal kırıklığı yaşattığı fuarları da ya-şayabiliyorsunuz. O yüzden fuarın ka-labalık, yoğun olmasına değil sonraki dönüşlere bakarak değerlendirmek daha sağlıklı olur.
21 HOMETEXTILE
FUAR
Gonca Serüven - Sespa İhracat Pazarlama A.Ş. İhracat ve Pazarlama Müdürü Heimtextil’e uzun yıllardır katılıyoruz. Öncelikli amacımız mevcut müşterilerimizle ve yeni müşterilerle bir araya gelerek yeni ürünlerimizi tanıtmak ve yeni siparişler almak. Bu anlam-da fuar son derece faydalı oluyor bizim için. Onun dışında geçtiğimiz yıllardan farklı bir hareketlilik olduğunu söylemek güç.
Ancak Evteks Fuarı’nın bu yıl çok daha hareketli geçeceğini tahmin ediyorum. Çünkü tekstil sektöründe çok iyi bir noktaya geldik ve yükselişimizi sürdürüyoruz. Alıcılar her ürün grubundan çok zengin koleksiyonları bulabiliyorlar. Üretim ve servis kalitemizle cazibemizi arttırıyoruz.
2013 yılı bizim için verimli bir dönemdi. 2014 yılında grafiğin yükseliş konumunun devam edeceğini öngörüyoruz. Bu sebeple üretim kapasitemizi arttırıyoruz, yeni makine yatırımları yaptık.
Aylin Öztürk Berşan Tekstil İhracat Müdürü Bu yıl Heimtextil’in en dikkat çeken noktası, ziyaretçi sayısında belirgin bir düşüş yaşanmasıdır. Eski müşterilerimi-zin önemli bir kısmı ile güzel görüşmeler gerçekleştirdik.
2013 yılı 2012’den biraz daha iyiy-di. Döviz kurundaki dalgalanmalar fiyatlarla ilgili sıkıntılara sebep oldu.Türkiye’deki ve dünyadaki politik/eko-nomik gelişmeler bizi tedirgin etse de 2014’ten umutluyuz.
Yeni yılda büyük olmamakla birlikte yeni yatırımlarımız olacak. Yatırım-larımız kapasite arttırmadan ziyade modernizasyona yönelik olacak. Mar-kamıza olan yatırımlarımız ise zaten durmadan devam ediyor.
Bu yılki fuarın dikkat çeken konu başlıkları ise; Dijital baskı teknolojilerine ve ürünlerine olan ilginin sıçrayışı ve Uzak Doğu’da aradığını bulamayan ABD’li firmaların yeniden
Türkiye ve Avrupa’ya yönelme girişimleri oldu.
ETKİNLİK
HOMETEXTILE 22
Türkiye ekonomisinin önemli bir kısmını oluşturan ‘Aile Şirketleri’, Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TETSİ-AD) tarafından organize edilen ve Türki-ye Kurumsal Yönetim Derneği(TKYD)’nin katkılarıyla gerçekleştirilen sohbet top-lantısında masaya yatırıldı.
İstanbul Dedeman Otel’de gerçekle-şen ve ev tekstili sektörünün üst düzey temsilcilerinin yoğun ilgi gösterdikleri ‘Aile Şirketlerinin Sürekliliğinde Kurum-sal Yönetimin Önemi’ toplantısının açılış konuşmasını yapan TETSİAD Başkanı Ya-şar Küçükçalık, geleceğimizin teminatı olan gençlerimize bırakacağımız şirket-lerin bir miras değil borç olduğunu vur-guladı. Ev tekstili sektöründe de örnek gösterilebilecek köklü aile şirketleri ol-duğunu söyleyen Küçükçalık, ancak bu şirketlerin de yurt dışındaki diğer örnek-lerle kıyaslandığında yeni sayılabilecek düzeyde olduğunu, kurumsallaşma ve sürdürülebilirlik kavramlarının çok önem-li bir konumda bulunduğunu belirterek toplantıyı düzenlemelerindeki amacı açıkladı.
“Sürdürülebilirlik Hayati Önem Taşıyor”Toplantının sonraki bölümünde, bu alan-da önemli isimlerden biri olan Türkiye Ku-rumsal Yönetim Derneği Yönetim Kurulu Üyesi (TKYD) Fikret Sebilcioğlu hazırladığı sunumu katılımcılar ile paylaşarak, bilgi
ve tecrübelerini aktardı. Şirketlerin nesil-
den nesile devam etmesinin Türkiye eko-
nomisi için çok önemli olduğunu anlatan
Sebilcioğlu;
“Aile şirketlerinin kurumsallaşması, sür-
dürülebilirlikleri ve değerlerinin artması
temel hedeflerimizden biri olmalı. Aile şir-
ketlerinde sürdürülebilirlik çok daha zor.
Çünkü duyguların olduğu yerde pazar
dinamiklerine uymak, strateji geliştirmek
daha da zorlaşıyor. Bu sıkıntıları aşmak için
bazı sistemler var. Kurumsal yönetim de
bu sistemlerden biri. Kurumsal yönetimin
4 temel ilkesi var. Bunlar: adillik, şeffaflık,
sorumluluk, hesap verilebilirlik. Önceden
şirketlere bu ilkeleri uygularsanız iyi olur
deniyordu. Artık bunlar hukuk sisteminin
Türkiye’deki firmaların %95’ini oluşturan ‘Aile Şirketleri’,
TETSİAD’ın düzenlediği toplantıda
tartışıldı. ‘Sürdürülebilirlik’
ana teması ile gerçekleştirilen toplantıya
yüksek düzeyde katılım olması konunun öneminin
ispatı niteliğindeydi.
AİLE ŞİRKETLERİNDE KURUMSALLAŞMANIN HARİTASI ÇIKARTILDI
23 HOMETEXTILE
ETKİNLİK
içine girmeye başladı. Çünkü sermayenin korunması amaçlanıyor. Yeni Türk Ticaret Kanunu konuya ilişkin bazı düzenleme-ler getirdi. Türkiye 5 sene sonra bugünkü gibi olmayacak. Bugün büyük şirketlerde başlayan kurumsal yönetim zamanla tüm şirketlere yayılacak. Şirket sahiplerinin “parayı ben yatırdım, riski de ben aldım dolayısıyla kral benim” egosundan kurtul-maları gerekiyor” şeklinde konuştu.
Nereden Başlamalı? Nasıl Yapmalı?Aile şirketlerinde kurumsallaşmayı kendi şirketlerinde uzun yıllardır uygulayarak so-mut başarılar elde etmiş olan Türkiye Ku-rumsal Yönetim Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Fuat Ekmekçioğlu da katılımcılara kurumsallaşmanın ve sürdürülebilirliğin hangi yollardan geçtiğine, neler yapıl-ması gerektiğine değindi.
Aile şirketlerinde kişilere göre değil kural-lara göre kararlar alınmasının çok hassas bir konu olduğuna değinen Ekmekçioğlu şöyle devam etti; “Her şeyin en başında oturup kuralları belirlemek ve yazıya dök-mek gerekiyor. Böylelikle anlık duygu ve karar değişikliklerinden kurtulup, ortak paydada buluşup kabul edilen kuralla-ra göre şirketi yönetmeye başlıyorsunuz. Böyle olması halinde aile bireyleri arasın-daki kırgınlıklar da azalıyor. Bir aile anaya-sasının hazırlanması aile şirketlerinin sürdü-rülebilirliği açısından çok önemli.
Bununla birlikte güçlü bir güven ortamı yaratılmalı. Aile anayasasına karar ver-me yolunda izlenecek eylemleri şu şe-kilde sıralayabiliriz: ‘Doğru danışman ile çalışmak, Geçici aile konseyi oluşturmak, Karar verme prensipleri oluşturmak, Ka-rarlarda ‘şirket mi aile mi’ öncedir pren-sibine karar vermek, Ölüm ve miras gibi her konuda açıkça konuşulabileceğini içinize sindirmek.’ Bu aşamalardan sonra zamanla daha sağlam temeller attığınızı ve işlerin daha kolay yürüdüğünüzü göre-ceksiniz.”
Sunumların ardından katılımcılar merak ettikleri konuları konuşmacılara sorma imkanı buldular. Böylelikle toplantı sonrası şirket yöneticilerine ‘aile şirketlerinin ku-rumsallaşması’ konusunda bir yol haritası çizilmiş oldu.
Toplantı öncesi katılımcılar kahvaltıda bir araya gelerek sohbet etme imkanı buldular.
“GELENEKSEL DOKUMA SANATIMIZA
SAHİP ÇIKMALIYIZ”
İNCELEME
HOMETEXTILE 24
Tekstil sektörünün duayen hocaların-dan Prof. Aydın Uğurlu, çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Fatih Sul-tan Mehmet Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde yeni nesillerin yetişmesine katkıda bulunan Uğurlu, akademik kari-yeri boyunca yapmış olduğu geleneksel dokuma tezgahlarımızın minyatür örnek-lerini bir süre önce Sultanahmet’te bir halı mağazasında sergilemeye başlamıştı.
Geçtiğimiz Kasım ayında ise; Mimar Sinan Üniversitesi Öğr. Gör. Servet Senem Uğur-lu ile birlikte hazırladıkları ‘Dokusal Yüzey-ler Sergisi’ni beğeniye sundu. Sergi, Yörük ve Türkmen ağırlıklı geleneksel dokuma
değerlerinin, çağdaş sanat alanında da kullanılabilirliği tezi kapsamında hazırlandı.
Aydın Uğurlu ile geleneksel dokuma tez-gahlarımızın maketlerinin sergilendiği halı mağazasında buluştuk ve keyifli bir soh-bet gerçekleştirdik.
Dokumacılığın ihtiyaç ve sanat kavram-larını biraz açabilir misiniz?
Dokumacılık insanların çıplaklığı ve on-lara rahatlık, kimlik sağlaması ile ilgilidir. Giysi ile insanları ve mefruşat ile mimari mekanları rahat yaşanır duruma getir-mek için her ülke ve coğrafya da doku-
macılık alanında pek çok çeşit oluşturul-
muş ve her ülke bu alandaki ürünlerini
gelenekselleştirmiştir.
Türklerin geleneksel Göçebelik dönemin-
de yaşam ortamı olarak kullandığımız
Topakev (Yurt) ve çadırlarımız, keçe ve
dokumaydı. Dünya kültürüne tanıttığımız
halı, kilim, yöresel kumaş örnekleri ve giy-
siler, işlemeler, örgü ve oyalar, oyuncak
bebek ve kukla kapsamında yapılan-
lar arasında sanatsal değerde olanlar
vardır. Onların etnografya müzelerinde
saklanıp gelecek kuşaklara tanıtımı ya-
pılmalıydı.
25 HOMETEXTILE
KÜLTÜR
KÜLTÜR
Çok zengin çeşitte olan geleneksel do-kuma örneklerimizden yeni fikirler gelişti-rerek, fakat öte yandan evrensel sanat akımlarını bilerek günün gereksinimlerine uygun, ulusal kimlikli tekstil çalışmaları bi-zim ülkemizde de yapılabilirdi.
Ülkemizde tekstil sektörünün başlangıçta sanata uzak duruşu, daha önemlisi tekstil alanında sanat eğitimi verenlerin sanat yerine teknolojiyi önemsemeleri ayrıca YÖK`ün kuruluş aşamasında üniversite-lerde, alanında akademik çalışması ol-mayanlara akademik paye dağıtılması, günümüz tekstil sanatı alanında gecik-melere neden oldu. Bu alandaki yeni ürünleri ve sanatsal örnekleri ülkeye taşı-mak için yurt dışına, fuarlara gitmek zo-runluluğu duyduk.
Batı ülkelerinde 50 yıldan bu yana geçer-li olan ‘tekstil sanatı’ kavramı ülkemizde 8-10 yıldan bu yana söylenir oldu.
‘Dokusal Yüzeyler Sergisi’nin ne gibi
özellikleri var?
Mimar Sinan Üniversitesi Öğr. Gör. Servet Senem Uğurlu ile sergilediğimiz çalışma-
lar, ülkemizde tekstil sanatı adına neler yapılabileceği konusunda bir fikir ver-mesi açısından 1960 ve 1995 yıllarından bu yana yaptığımız çalışmalardan der-lenmiştir. Sergilenen eserlerden birçoğu yurtdışında ve ön elemeli uluslararası ser-gilerde sergilenmiştir. Çalışmalarda gele-neksel tekstil sanatlarımızda geleneksel malzemeleri ve teknikleri kullanarak yeni biçimlerde tekstil ve dokuma özellikleri ile objeler oluşturulmuştur.
Tekstil ve dokuma sanatı konusunda uzun yıllardır çalışmalar yapıyor ve ders veriyorsunuz. Aynı zamanda tekstil sana-yii ile de yakın ilişkileriniz var. Tekstil Sa-natı ile sektör arasında nasıl bir ilişki var?
Her mesleğin başlangıcında sanattan bahsedilmese de, sonuçta nedense hep sanattan bahsetme gereksinimi duyulur. Dokuma alanında da böyle oldu. Doku-macılık en eski mesleklerden olması ne-deniyle sanat ile ilişkisi hep vardı. 1950’li yıllardan bu yana dünyada dokuma alanında da alışılmışın dışında sanattan bahsedilir oldu.
Ülkemizde de tekstil sektörünün her türlü
gelişmesine karşın, başlangıçta bu sek-
törün sanatsal boyutu, hem eğitim ala-
nında hem de sektör bazında pek anla-
şılmamıştı. Tekstil sanat eğitimi yaptığını
sananlar ve sektördekiler, kerameti hep
teknolojide görüyorlardı.
Güzel sanatlar eğitimi alanında verdiğim
derslerde, yaptığım sergi ve katıldığım
konferanslarda, güzel sanatlar çatısı al-
tında yapılan tekstil eğitiminin, sanayinin
de gereksinim duyacağı sanat ağırlıklı ol-
ması için örnek olmaya çalıştım.
Üniversite/Sanat ile Sanayi işbirliği günü-
müzde ne düzeyde?
Son yıllarda tekstil sanatı adına eğitim ve
sanayi alanlarında yapılan çalışmalar,
henüz istenilen düzeyde olmasa da umut
verici. Ülkemizde sanat eğitimi veren ku-
rumlar, sanat ağırlıklı eğitim vermeleri ge-
rektiğini anlamış görünüyorlar da tekstil
sanatının ne olduğunu bilenlerin sayısı
halen az. Öte yandan sanayi de sanat
ve sanatçıdan nasıl yararlanacaklarını
öğrenmiş gözüküyor. Bu durum ülkemiz
için çok olumlu.
KÜLTÜR
Dokuma tezgahlarının modellerini yap-maya nasıl başladınız?
Birçok kişi kabul etmese de, kültürümüz göçebelik temelindedir. Kültürümüzün baş eserleri arasında dokumacılık ürün-leri, ön sırada yer alır. Dokuma tekniği kapsamında yapılan; Halı, kilim, cicim, sili, sumak, çul, kebe, aba, şayak ve bez gibi çeşitli geleneksel dokumalar için gö-çebe yaşamına uygun, taşınması kolay geleneksel tezgahlar geliştirilmiştir. Oğuz töresine bağlı göçebelik düzeni zamanla yok edildikçe, bu düzene bağlı gelenek-sel dokumacılık ile birlikte dokuma tez-gahları da sayıları çok az olan etnograf-
ya müzelerine giremeden, yok olmakta. Bu gerçeği bilerek Anadolu’da kullanıl-mış olan tezgah çeşitleri ile ilgili çalışma-larıma 1970’li yıllarda başladım. Eğitimde kullanmak üzere, tespit ettiğim dokuma tezgahlarından bir kısmının ufak modelle-rini yapmıştım. Zamanla bu çalışmalarımı genişlettim.
Göçebe kültürünün dokumacılık kültü-rümüze nasıl bir etkisi vardı?
Göçebe kültürü kapsamında geliştirilen dokuma tezgahlarının taşınması, kurul-ması ve çözülmesi çok basit, kullanımı karmaşık değil, çok kolaydır. Göçebe yaşantısında kışlak yerleşiminde, ev için-de, bahçede, yaylakta ise kıl çadır ya-nında kurulan basit tezgahlarda kendi gereksinimi karşılamak üzere göçer ka-dını tablo yaparcasına, kilimini, halısını, örtü ve yaygısını, içinde yaşadığı çadır bezini, giysilerini tezgahında dokurdu.
Günümüzde Oğuz töresine göre kurul-muş göçebe düzeni bozulmuş, buna bağlı olarak dokumacılık geleneği de yok olmuştur. Geleneksel dokumacılık atölye dokumacılığına dönüştürüldü, kişiye ve aşirete özgü geleneksel do-kumacılık yozlaştırılarak satışa yönelik yapılmaya başlandı.
Osmanlı kültürü son dönemde olduk-ça gündemde. Tekstil sanatı açısın-dan nasıl bir kültürel varlığımız var?
Saray sanatımız, Türk Sanatı bütünün-de çok ufak yer kaplamakta ve sanat değerlendirilmesi yönünden de ‘Sa-
ray Sanatı örnekleri’ İran etkisinde “Ori-yent” kapsamı içindedir. Bu gerçekler içinde yaptırılan tasarımların, Anadolu kimlikli olamayacağı gibi eski sanatsal değerine erişmesi, tekrar dünyada ara-nır olması çok zor olacaktır.
30 yılı aşkın süredir devam eden yurt dışı tekstil sanatı yarışmalarında, Türkiye’den hiç bir sanatçının kabul edilmemiş olma-sı bu alanda yapılan eğitimin düzeyini ortaya koyuyor. Ülkemizdeki her alan-daki sanat eğitiminin kimlik kazanması, yaratıcı, çağdaş tasarımlar yapması ki-şisel çabalar dışında, geçerli yasalar ile olacak gibi görünmüyor.
Prof. Aydın Uğurlu’nun farklı zamanlarda tasarladığı dokuma örneklerinden oluşan eserler Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi’nde sergilendi. Yine farklı zamanlarda
dokusal yüzeylerle yaptığı çalışmaları
Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi’nde açtığı
sergi ile beğeniye sunan Uğurlu, tekstil sanatına
sahip çıkılması çağrısında bulunuyor.
KÜLTÜR
HOMETEXTILE 28
PENELOPE TEZGAHI
Bu tezgah, adını mitolojiden alır. Öyküye göre; Tro-
ya Savaşı’na giden kocası Odyseus, uzun yıllar
geri dönmeyince, başka biri ile evlenmesi söyle-
nen Penelope, “Tezgahtaki dokumamı bitireyim” der.
Fakat tezgahta gündüz dokuduğunu, gece sökerek,
başkası ile evlenmesini erteleyen Penelope, kocası sa-
vaştan eve döner ve mutlu sona ulaşır. Antik Çağ’da
Kolophon ve Miletos gibi Batı Anadolu şehirleri, renkli
yünleri, dokumaları ile meşhurdu. Bu dokumaların do-
kumasında, bu tezgahlarının kullanıldığı tahmin edilir.
ÜÇAYAK DOKUMA TEZGAHI
Göçebe kültüründe, kırsal alanda kullanılan yatay çözgülü dokuma
tezgah tipi için çözgüler dışarıda hazırlanır, dokuma da dışarıda
yapılır. Yere çakılan kazıklar ile gerdirilen çözgü ipliklerinin, ağızlık
açma işlemi Çapraz Çubuğu(Varangelen) ve gücü ağacının bağlandığı, ah-
şap üçayak düzenekleri ile dokuma yapılır. Dokuma ilerledikçe, Üçayak ileri
alınarak dokumaya devam edilir.
Taşınması, sökülüp, kurulması kolay yatay tezgah tipi Anadolu’nun her yerin-
de kullanılmıştır. Halı, kilim ve her türlü düz dokuma yaygının yapıldığı göçebe
yaşantısına uygun bir tezgahtır.
ISTAR TEZGAHI
Istar, göçebe kültüründe geliştirilen, taşınması, kurulması kolay ve pratik, di-
key çözgü sistemli dokuma tezgahıdır. İlk çağdan bu yana Anadolu’da
kullanılan bu tezgah, Yörük ve Türkmenler tarafından, göç sırasında bütün
parçaları sökülerek kolayca taşındığı için çok kullanılmıştır. Yörük ve Türkmen
Halı ve Kilimleri, Karaçadır için gerekli dokumalar “Çulfallık” da denilen Istar
tezgahında dokunmuştur. “ISTAR” sözcüğü ile Sümer Tanrıçası “İŞTAR” ben-
zerliği, ilginçtir.
GERME TEZGAH
Anadolu’da ‘Hereke tipi’ dikey tezgah olarak adlandırılır. Çözgüler
tezgah üzerinde hazırlanır. Çözgülere gerginlik, tezgahtaki kamalar
ya da dişli düzenekler ile levendlerin arası açılarak sağlanır. Hereke,
Kayseri halıları genellikle bu tip tezgahlarda dokunmuştur.
SERGİDE BULUNAN TEZGAH ÇEŞİTLERİ
29 HOMETEXTILE
KÜLTÜR
KÜLTÜR
HOMETEXTILE 30
SARMA TEZGAH
Günümüzde Anadolu’da, “İsparta tipi” olarak bilinen di-
key tezgahta çözgüler tezgah dışında, istenilen uzunluk-
ta hazırlanıp, tezgaha taşınır. Çözgü ipliklerine gerginlik,
levendlerin döndürülmesi ile sağlanır. Gücüleme ve Varangelen
düzenler yapılarak dokumaya başlanır. Tezgah, göçebe yaşantısı-
na uygun olup, Anadolu’da çok kullanılmıştır.
GOBLEN / TAPESTRY DOKUMA TEZGAHI
Avrupa, resim ağırlıklı duvar halılarının dokunduğu yatay dokuma tez-
gahı, sanatsal duvar dokumaları için kullanılır. Çözgü ipliklerine ha-
reket, çerçevelere veya ip gücülere bağlantılı pedallar ile sağlanır.
Çözgü iplikleri çok gergindir. Ressamların hazırladığı ve tezgahta çözgülerin
altına yerleştirilen resme bakılarak dokuma yapılır.
KAMÇILI DOKUMA TEZGAHI
Anadolu’da ‘Dastar’, ‘Düzen’ gibi adlarla bilinen,
bez dokuma tezgahlarında, Bürümcük, Kutnu, Al-
tıparmak, Aba, Şayak, Tülbent, Alaca, Futa, Peşkir
gibi çok çeşitli bez dokumaları dokunmuştur. Son dönem-
de tezgaha eklenen, hızlı mekik atma düzeneğini hareket
ettiren, makara iplerini çekme hareketi, kamçılama hare-
ketine benzetildiği için ‘kamçılı tezgah’ olarak adlandırılır.
ÇİTİ DOKUMA TEZGAHI
Göçebelerin kullandığı, taşınması kolay, kurulması basit,
dikey dokuma tezgahıdır. Anadolu’da Yörük ve Türk-
menler halı ve kilim ile sumak, zili, cicim, kara çadır için
keçi kılından dokumalar ve göçebelikte çok kullanılan, eşya ve
zahire çuvalları gibi dokumalar bu tür tezgahta dokunmuştur.
31 HOMETEXTILE
İNCELEME
33 HOMETEXTILE
ANALİZ
TÜRKİYE’NİN EV TEKSTİLİ İHRAÇ ETTİĞİ İLK 20 ÜLKE
İhracattan Ürün Gruplarının Aldığı Paylar2013 yılı ihracatına baktığımız zaman ‘Havlu ve Bornozlar’ toplam ev tekstili ihra-catından aldığı %28’lik payla en çok ihraç edilen ürün grubu oldu. İkinci sırada ise %19’luk payla ‘Yatak Çarşafları’ yer alırken, ‘Perdelik ve Döşemelik Kumaş’ grubu ise %17’lik payla üçüncü sırada yer aldı.
Almanya Liderliğini Korudu
Ev tekstili ihracatı ülke bazında incelen-
diğinde ise; Almanya’nın geçtiğimiz yıl
da liderliği koruduğu görülüyor. İhraca-
tımızda %18’lik pay alan bu ülkeye 2013
yılında 593,5 milyon dolar ev tekstili ihraç
ettik. Almanya’yı, 398 milyon dolar ile
Rusya Federasyonu ve 244,9 milyon do-
lar ile ABD izledi.
Ev tekstili ihracatı yapılan ilk on ülkenin
toplam ev tekstili ihracatı içindeki payı
%64,13, ilk 20 ülkenin payı ise %78,05 ola-
rak gerçekleşti.
İhracatımızda Avrupa Birliği’nin payı ol-
dukça büyüktür. Türk ev tekstili sektörü ihracatının neredeyse 1 milyar dolarını Avrupa Birliği ülkelerine gerçekleştiriyor. Avrupa Birliği gibi kalite kriterinin oldukça yüksek olduğu bir pazara bu miktarda ihracat yapabilmesi sektörün yetkinliğini göstermek açısından oldukça önemli bir göstergedir.
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
ÜLKE
Tüm Ev Tekstili İhracatı
Almanya
Rusya Federasyonu
ABD
Fransa
İngiltere
İtalya
Ukrayna
Hollanda
Polonya
İran
Irak
Belçika
Libya
Romanya
İspanya
İsrail
Suudi Arabistan
Bulgaristan
Avusturya
Cezayir
SIRA NO İHRACAT 2012 ($)
2.904.301.449
518.279.524
387.020.550
236.599.695
151.097.026
153.931.952
112.127.514
84.406.678
94.112.805
72.398.562
72.924.536
55.710.304
48.158.863
39.024.086
42.290.961
44.970.730
34.960.546
35.953.703
49.836.357
35.128.960
29.157.955
İHRACAT 2013 ($)
3.296.782.484
593.501.594
398.845.867
244.955.094
190.870.401
171.403.545
141.115.561
125.892.206
108.479.314
76.601.552
62.679.179
56.994.057
49.785.047
48.366.984
46.461.085
45.677.693
43.025.050
42.952.085
42.818.468
41.819.954
40.899.853
DEĞİŞİM 2012/2013 (%)
14,51
3,06
3,53
26,32
11,35
25,85
49,15
15,27
5,81
-14,05
2,30
3,38
23,94
9,86
1,57
23,07
19,46
-14,08
19,05
40,27
ORAN 2013 (%)
18,00
12,10
7,43
5,79
5,20
4,28
3,82
3,29
2,32
1,90
1,73
1,51
1,47
1,41
1,39
1,31
1,30
1,30
1,27
1,24
ANALİZ
HOMETEXTILE 34
2008 Yılı Seviyesine Tekrar UlaşıldıEv tekstili ihracatında 2007 ile 2008 senelerinde ulaşılan 3.300 milyon $ değerlerine 2013 senesinde tekrar ulaşıldı. Ev Tekstili İhracatının toplam tekstil ihracatı içindeki payı seneler içinde azalma göstermiş olsa da 2013 senesinde 2012 senesine göre %2,3 artarak %39,3’ lük bir pay aldı.
2005 yılından bu yana yapılmış olan ev tekstili ihracat rakamları incelendiğinde en yüksek değişim oranı %13,5 ile 2012-2013 yılları arasında gerçekleştiği görülüyor. Bu da Türkiye genel ihracatının hemen hemen aynı kaldığı 2013 senesinde, sektörün büyük başarı kaydettiğini gösteriyor.
Yaşar Küçükçalık: “Çalışmalarımızın Karşılığını Aldık”Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği(TETSİAD) Başkanı Yaşar Küçükçalık; sektörün çalışkan, üretken, vizyon sahibi olduğunu vurgulayarak, sektörel dayanışma azminin ih-racat rakamlarına yansımasından mutluluk duyduklarını belirtti.
Üretim, markalaşma, pazarlama ve hizmet gibi tüm konularda
yoğun gayretler gösteren tüm firmalara teşekkür eden Yaşar Küçükçalık; “Bu başarının elde edilmesinde; fuardan fuara ko-şan satış personelinden, sabahlara kadar çalışarak koleksiyon yetiştirmeye çalışan tasarımcımıza, sipariş yetiştirmek için me-saiye kalarak ailesini ihmal eden işçimizden, kendi şirketleriymiş gibi özverili çalışan yöneticilerimize kadar herkesin emeği bü-yük. Türk ekonomisine sağlamış olduğumuz katkılardan dolayı da ayrıca gururluyuz” dedi.
2013 yılında en yüksek artış %26.7 ile
Yatak Çarşaflarında gözlenirken,
en düşük artış %0.55 ile Battaniye
ihracatında gerçekleşti.
En çok ihracat yapılan ülkeler sıralamasında Almanya yine
ilk sırada yer aldı. İhracatımızda %18’lik pay alan bu ülkeye
2013 yılında 593,5 milyon dolar ev tekstili ihraç ettik.
Almanya’yı, 398 milyon dolar ile Rusya Federasyonu ve
244,9 milyon dolar ile ABD izledi.
35 HOMETEXTILE
ANALİZ
TEKNOLOJİ
HOMETEXTILE 36
Isırgan otu bitkisi (Urticadioica L.)dünyanın
ılıman bölgelerinde bulunur. Genellikle or-
man kenarlarındaki açık alanlarda yaygın
yetişir. Çok yıllık bir bitkidir. Ülkemizde de
yaygın olarak kendiliğinden yetişmekte-
dir.Keten (Linum) ve kenevire(Cannabis)
benzer olarak ısırgan otu lifleri de Orta
Avrupa’da pamuk kullanılmaya başla-
madan önce tekstil hammaddesi olarak
kullanılmıştır.
Isırgan sapından liflerin kullanımı M.S. 900
yıllara kadar götürülmektedir. Isırgan tarı-
mı Avrupa’da 19. asırda başlamış, birinci
ve ikinci dünya savaşları boyunca ısırgan
lifi pamuğun yerine kullanılmıştır. Daha
1940larda Almanya ve Avusturya’da 500
ha ısırgan otu bitkisi kültüre alınmış ve teks-
til üretimi için kullanılmıştır. Günümüzde ise
bir Alman firması olan Stoffkontor Kranz
AG tek başına 2000 yılında 100 ha ısırgan
otu bitkisi üretimini tekstil endüstrisinde
gerçekleştirmiştir. Sadece Almanya’da
ısırgan lifine olan potansiyel ihtiyaç orta-
Isırgandan üretilmiş bir
dokuma üzerinde ısırgan
bitkisi yaprağı
çOk YÖnlÜ BİTkİ ISIrGAnIn
TekSTİl SekTÖrÜnde kUllAnIMIProf. Dr. Yahşi Yazıcıoğlu, Gazi Üniversitesi
37 HOMETEXTILE
TEKNOLOJİ
lama10.000 ton/yıldır. Bu ihtiyacın 50.000 ton/yıla çıkarılması öngörülmektedir. Bu miktar lif ise 25.000 – 35.000 ha’lık bir alan-da ısırgan otu bitkisi tarımı yapılmasını gerektirmektedir. Yine bir Alman firması olan Nova Enstitüsü ise ısırgan lifi ihtiyacı-nı 40.000 – 70.000 ton/yıl olarak hesapla-maktadır.
Ülkemizde ise gerek ısırgan otu bitkisi ta-rımı ve gerekse ısırgan lifi ile ilgili herhangi bir çalışma bugüne kadar yapılmamıştır. Bu nedenle ülkemize ait bu konuda her-hangi bir literatür bilgisi mevcut değildir. Ancak ülkemizde ısırgan otu bitkisi yaygın olarak kendiliğinden yetişmektedir. Ayrı-ca ülkemizde ısırgan otu bitkisi yetişmesi için son derece uygun olduğu iklim ve toprağın olduğu bölgeler vardır. Bu böl-gelerde yetiştirmeye uygun hektarlarca boş alan bulunmaktadır. Ayrıca alternatif tarım olarak adlandırılan ve üreticinin ikin-ci bir ürüne yönelmesini teşvik eden tarım politikası her zaman için gündemdedir.
Öte yandan günümüzde ısırgan otu bitki-si, pamuğa alternatif olarak düşünülmeye başlanmıştır. Bu düşünceyi ortaya çıkaran ve geliştiren gerekçeler şunlardır.
• Tekstildeki toksik kalıntıların sağlığa olumsuz etkilerinin artık tüketici tarafından farkına varılması ve savunulamayacak geleneksel tekstil zinciri için bir alternatif bulma ihtiyacı.
• Pamuk tarımında pestisidlerin yoğun olarak kullanımının çok ciddi eleştiriler al-ması.
• Organik tekstil ürünlerine karşı giderek artan bir talebin ortaya çıkması.
• Bölgesel üretimi olanaklı kılacak bitki arayışı.
• Uzun mesafeli taşıma işleminden kaçın-ma isteği.
• Bölgesel materyalin yerinde değerlendi-
rilerek bölgenin refahının artırılması isteği.
• Yeni bir lif hammaddesine duyulan ilgi.
• Organik olarak yetiştirilmiş keten ve ke-
nevire ek olarak yerli yeni bir lifin kullanımı-
nı artırma isteği.
• Isırgan otu bitkisi gibi yaygın bir yaba-
ni otun ticari bir bitkiye dönüştürülebilme
olasılığı ve önemli miktarda ürün sağlama
arayışı. Bunu da sadece sap olarak değil
aynı zamanda yaprak, tohum, ve köklerle
yapmak yani ısırgan otu bitkisinden çoklu
yararlanma arzusu.
Günümüzde başta Almanya olmak üze-
re Avusturya ve henüz az sayıda birkaç
Avrupa ülkesinde ısırgan otu bitkisi kültüre
alınmaya ve yaygınlaşmaya başlamıştır.
Tarım açısından bakıldığında 1 hektar
alandan günümüz koşullarında üreticinin
900 ila 1500 Euro gelir elde etmesi müm-
kündür.
Değerlendirme ve PazarIsırgan bitkisi, tekstil, ilaç, gıda, gübre, boya ve kozmetik alanlarında kullanıl-maktadır.
Ayrıca Avrupa merkezli 2 firma ortaklaşa enzimatik lif üretimini de geliştirmişlerdir. Böylece tekstil değerlemesi için lifin kalitesi önemli ölçüde artırmışlardır.
Isırgan otu, içerdiği birçok farmakolojik etkili metabolitin yanı sıra diğer tıbbi bit-kiden farklı olarak ağırlığının %17’sini oluş-turan yüksek kalitede gerilmeye dayanıklı zarif, hafif, uzun ve dirençli liflere sahiptir. Ancak ısırgan lifleri üstün teknik özelliklere sahip olmasına rağmen, uzun yıllar sa-dece basit düz dokumalar üretilebilmiş-tir. Bu nedenle çok fazla ticari bir başarı söz konusu olamamıştır. Dokumada bazı iyileştirmeler yapıldıktan sonra tarımında ve tekstil alanında iyileştirmeler olmuştur. Uzun zaman teknik yetersizlik nedeni ile ısırgan lif üretimi kısıtlı kalmıştır. Ancak gü-nümüzde teknolojik gelişmelere bağlı ola-
Bir Isırgan tarlası.
Uzun zaman teknik yetersizlik nedeni ile ısırgan lif üretimi kısıtlı kalmıştır.
Ancak günümüzde teknolojik gelişmelere bağlı olarak teknik sorunlar aşılmıştır.
Bu nedenle ısırgan lifi ve bağlı olarak tekstil ürünlerinin üretimi hem artmış hem de çeşitlenmiştir.
TEKNOLOJİ
HOMETEXTILE 38
rak teknik sorunlar aşılmıştır. Bu nedenle
ısırgan lifi ve bağlı olarak tekstil ürünlerinin
üretimi hem artmış hem de çeşitlenmiştir.
Gelişmeler doğrultusunda bu konudaki
çalışmalar halen devam etmekte, her
gün yeni gelişmeler sağlanmaktadır.
Ülkemiz açısından bakıldığında ısırgan lif-
leri ve bu liflerden tekstil ürünlerinin elde
edilmesi bu konuda yatırım yapılması
bekleyen bir alandır. Isırgan bitkisinden
lif üretimi konusunda oldukça büyük bir
potansiyele sahip olan ülkemizde gerek
lif gerek iplik ve gerekse tekstil ürünlerini
üretecek altyapı bulunmaktadır. Isırgan
liflerinden pamuk sağlamlığında, ipek
yumuşaklığında kumaşlar elde edilebil-
mektedir. Söz konusu bu kumaşlar ev
tekstilinde kullanılabilmektedir. Bu an-
lamda havlu, bornoz, nevresim, masa
örtüsü, uyku setleri, tül, perde, döşemelik
kumaş yapmak mümkündür. Ayrıca iç gi-
yim, bluz, gömlek, önlük, ve kadın dış gi-
yim ürünlerinde kullanılacak kumaşlar da
üretilebilmektedir. Bütün bunlardan baş-
ka makine halılarında çözgü ipliği olarak
da kullanılmaktadır. Sonuç olarak ısırgan
bitkisinin ülkemiz için çok büyük iç tüke-
tim ve ihraç potansiyeli olan tekstil ürün-
lerinin üretilebileceği bir kaynak olduğu-
nu, ancak bu alana yatırım yapılmasını
beklediğini söylemek mümkündür.
Isırgan liflerinden pamuk sağlamlığında, ipek yumuşaklığında kumaşlar elde edilebilmektedir.
Söz konusu bu kumaşlar ev tekstilinde kullanılabilmektedir. Bu anlamda havlu, bornoz, nevresim, masa örtüsü,
uyku setleri, tül, perde, döşemelik kumaş yapmak mümkündür.
39 HOMETEXTILE
İNCELEME
ARAŞTIRMA
HOMETEXTILE 40
TURİZM İLE BÜYÜYEN SEKTÖR;
OTEL TEKSTİLİOtellerin sayısı arttıkça
ev tekstili sektörü
kendine yeni bir alt
sektör yarattı.
Bir çok ürün grubunu
içerisinde bulunduran
bu sektör, alanında
uzmanlaşan
firmalarımızın sayısını
da arttırıyor.
41 HOMETEXTILE
ARAŞTIRMA
Tekstilin kullanım alanı gün geçtik-çe artıyor. Teknolojiye, yeni mal-zeme trendlerine kolayca adap-
te olabilen tekstil ürünleri, mekanları daha şık ve kullanışlı hale getiriyorlar. Tekstil ürünlerinin bütünsel tasarım ya-pılabilen en dikkat çekici mekanların-dan olan oteller, mekan tasarımı gö-züyle bakıldığı zaman daha detaycı uzmanlık alanına dönüşüyor.
Otel Tekstili, onlarca kalem ürünün bir araya gelmesinden oluşuyor. Ya-tak odaları, restoran, spor merkezi, lobi gibi içmimari tasarımı birbirinden farklı ama bütünden kopmamış me-kanlar oluşturmak özel bir birikim ve yetenek gerektiriyor. Zemin kapla-malarından mobilya seçimine kadar uzun ve zahmetli olan bu sürecin na-sıl işlediğini İçmimar Nurcan Tarhan Bayrak ile konuştuk. Hem ekonomi hem de içmimarlık eğitimi alan Bay-rak, bir çok otel, ofis projesinin yanı sıra Hollanda’da endüstriyel tasarım alanda çalışmış. İşin ekonomi ve yö-netimsel kısmına da hakim olması,
müşterilerin taleplerine daha net ya-nıt verebilmesini sağlıyormuş.
Oteller Standartlarını Tekstil İle YükseltiyorTurizm sektöründe artan rekabetin otellerin mimari ve içmimari detay-lara daha çok önem vermesini te-tiklediğine dikkat çeken Nurcan Tar-han Bayrak, farklılık yaratmak isteyen otellerin;doğru tasarım, konfor ve tek-nolojik ürünleri kullanmaya yöneldikle-rini anlatıyor.
Özellikle son 10 yılda büyük gelişme gösteren turizm sektörünün, baş dön-dürücü bir tasarım ve hizmet döngü-süne girdiğini belirten Bayrak şöyle devam ediyor; “Otel sayılarının art-ması rekabetçi bir ortamın oluşmasına olanak sağlamış oldu. Aslında bilindiği üzererekabet, işletmelerinkendilerini geliştirmesini sağlayan en etkin yol-dur.İyi yönetilmeyen işletmelerin de piyasadan çekilmesini sağlar. Otelle-rin yeni arayışları tekstil sektörünü de
beraberinde geliştiriyor. Yeni çıkan kumaş çeşitlerini, perde aksesuar ve mekanizmalarını takip etmek bir hayli güçleşti. Bu alanda üretimlerini spe-sifikleştiren firmaların sayısının artma-sı da sektörün dinamizmini gösteren önemli bir kanıt.”
İşletmeler Ne İstiyor?Otel tekstilinin bazı temel özelliklerinin yanı sıra diğer özelliklerin; kurumsal kültüre, bulunduğu lokasyona, müşteri kitlesine göre çeşitlilik gösterdiğini be-lirten Bayrak; “Yanmaz özelliklere sa-hip kumaşların yanı sıra leke tutucu ve yıkama dayanım gücü yüksek ürünler artık bu sektörün olmazsa olmazların-dan. Hemen her gün yıkanan, her an üzerine bir şey dökülme riski olan ürün-lerde dayanıklılık ön planda. Halılar, uyku setleri ve havlu-bornoz setleri ola-bildiğince detaysız ve tek renk üzerine hazırlanır. Müşterinin istediği ahenk ve konsept, döşemelik kumaşlarla perde-lere ağırlıklı olarak yansıtılır” şeklinde devam ediyor.
ARAŞTIRMA
HOMETEXTILE 42
Bütünlükten Kopmadan Farklılıkları OluşturabilmekTasarım ve konsepti bir mimarın belirlemiş
olduğu mekanda, hiç bir ürünün rastge-
le seçilmediğini,mutlaka bir konsept ışığı
altında bütünlük arz edecek şekilde kul-
lanıldığını söyleyen içmimar Tarhan;“Her
otelin, markanın ve müşterinin kendine
özgü talepleri vardır. Bunlar işletmelerin
karakteristiğini, konseptlerini oluşturur. Ör-neğin klasik veya oryantalist bir otel kon-septi tercih edilecekse; zümrüt yeşili, billur mavi ve som altınla bezenmiş renkler kul-lanılması uygun olacaktır. Perdelerde da-mask desenler,üzerinde taç vepüsküllü aksesuarlar, düzipek nevresimler ve yatak üzerinde bolca minderler, ahşap oyma yatak başları veya cibinlikler kullanılabilir.Bu akımları yansıtmak desen yoğunluğu
nedeniyle oldukça zordur. Püf noktası; atmosferi desenlerin karmaşıklığıyla boğ-mamak ve gelen müşteriyi yormadan o dönemi hissettirebilmektir.
Ancak ada gibi doğal lokasyonda yer alan bir otel için, klasik konsept uy-gun olmayacaktır. Bu doğallığı yaşat-mak adına; düz keten perdeler,çizgili nevresimler,masif aksesuarlar vebambu-lar gibi daha natürel malzemeler kullanı-labilir. Doğanın dinginliğini verecek kum beji, gökyüzü mavisi, çakıl taşı tonlarıile sade tasarımlarımız birleştiğinde sihirli bir atmosfer ortaya çıkacaktır” diyerek otellerin dekorasyonunda tekstil ürünle-rinin nasıl değişiklikler gösterebileceğini açıklıyor.
Müşteri Ödemesinin Karşılığını ArıyorNurcan Bayrak, otellerde müşterilerin otel hakkında edindikleri izlenimlerde tekstil ürünlerinin çok önemli bir payı ol-duğunu düşünüyor. “Deseni ne kadar güzel olursa olsun yıpranmış bir peçete ya da havlu insanları kolaylıkla olumsuz-luğa götürebilir” diyerek şunları söylüyor;
“Müşterilerin bu rekabetçi ortamda, ote-linizi tercih etmesi için birçok etken vardır.Herkes ödediği tutarın karşılığını almak ister. Buda; otelinizde kullandığınız ya-tağın kalitesinden, personel hizmetinize kadar geniş bir yelpazeyi kapsar. Opti-mum fiyat-performans seviyesini yakala-yabilmek, tercih edilmeniz için oldukça önemlidir.
Otel tekstili alanında uluslararası deneyime sahip olan içmimar Nurcan Tarhan Bayrak,
otel tekstili alanında uzmanlaşmak isteyen firmaların doğru bir karar verdiklerini düşünüyor.
43 HOMETEXTILE
İNCELEME
İNCELEME
HOMETEXTILE 44
Bir restoranda yemek siparişi verdiğimiz-de, gelen tabağın önce görsel sunumu-na, sonra lezzetine ve hizmet kalitesine dikkat ederiz. Aynı şekilde otel tekstilin-de demüşteriler hizmet aldıkları ürünlerin önce görselliğine, sonra konforuna ve hijyenik olmasına önem gösterir. Yeni bir ortama girdiğimizde, insanlar farkında olmadan görsel bir bütünlük ararlar. Kul-lanılan kumaşların renk uyumu, doğru ay-dınlatmaların tercih edilmesi, ürün seçimi ve yerleşimleri gibi. Çünkü bunların tama-
mı görsel anlamda mekanla ilgili hislerimizi oluşturur. Daha sonra havlu,nevresim, ye-mek peçeteleri gibi ürünlerin temizliğine, yıpranmış olmamasına ve kullanım rahat-lığına dikkat edilir.
Doğru Malzeme Seçimi ve Dikiş KalitesiOtel tekstilinin bünyesinde ev tekstili ürün-lerini barındırsa da konsept olarak tama-men ayrı bir kategoride olduğunu hatır-latan Bayrak, firmalara şu tavsiyelerde bulunuyor;“İşletmeciler biz mimarlarla yaptıkları işbirliğinde, ayrıntılardan oluşan bir bütünlük elde edecektir. Buradata-sarım kadar önemli olan iki faktör daha ortaya çıkıyor.Doğru malzeme seçimi vemalzemenizin doğru ellerdeişlenmesi.Otellerde kullanılacak malzemenin doğru seçilmesi, işletmecilerin uzun vadede ma-liyetlerini düşürecektir. Perde,nevresim, havlu, peçete ve döşemelikkumaşların sık yıkama ve aşınmaya dayanıklı tekstil ürünleri olmasına dikkat edilmesi gerekir.
Diğer taraftan malzemeniz ne kadar pahalı, ne kadar kaliteli olursa olsun, doğru işçilik uygulanmadığı sürece ye-teri kadar değerini göstermeyecektir. Bizim meslek hayatımızın ilk başlarında dilimizin çok yandığı bir konudur. Bu ne-denle otelde kullanılan tekstil ürünlerinin dikiş kalitesi, nihai görüntüyü belirleyici en büyük etkendir. Firmalarımız özellikle bu konuya dikkat ederlerse ticari po-tansiyellerini daha kolay arttırabilirler.”
OTEL TEKSTİLİ
ÜRÜN GRUPLARI NELERDİR?
1 YATAK GRUBU çarşaf, Yastık Kılıfı, Yorgan,
Yastık, alez, Pike, Battaniye
2 ISLAK HACİM GRUBU Havlu, Bornoz, Peştemal
3 RESTORAN GRUBU Masa Örtüsü, Runner, Peçete,
Müflon, Dekoratif Giydirmeler
4 DEKORASYON GRUBU Tül, Perde, Döşemelik Kumaş
45 HOMETEXTILE
İNCELEME
DETAY HABER
HOMETEXTILE 46 HOMETEXTILE 46
Hemen her gün yeni bir çizgi film, ani-
masyon karakteri, süper kahraman ile
tanışıyoruz. Eğlence sektörünün yarattığı
bu dünyanın yanı sıra başta futbol olmak
üzere spor endüstrisinin de hızla büyüme-
si lisanslı ürünlere olan talebi arttırıyor.
Uluslararası Lisanslama ve Ticarileştirme
Birliği(LIMA), lisans veren firmaların çatı
örgütü. Kurum her yıl sektör ile ilgili araş-
tırma yapıyor ve rapor yayınlıyor. 2013 yı-
lında yayınladığı rapora göre; dünya ev
tekstili lisanslı ürünler pazarı yaklaşık 5.6
milyar dolarlık büyüklüğe ulaşmış.
Türkiye’deki pazarın büyüklüğü ise 278.5
milyon dolar olarak tespit edildi. Ev teks-
tili ürünleri bu rakamın %5’ini oluşturarak 13.9 milyon dolarlık ciro elde etti.
Sektörün içerisinde olanlar, lisanslı ürün pazarının bundan sonra çok daha hızlı büyüyeceğine işaret ediyor. Konuyla ilgili merak edilenleri LIMA’nın Türkiye temsil-cisi ve Kaynak Lisans A.Ş. yetkilisi Hakan Tulgaç ve Lisans Medya Başkanı M. Esat Yalvak ile konuştuk.
Türkiye’de Sektör Hızlı BüyüyorUluslararası Lisanslama ve Ticarileştirme Birliği (LIMA) Türkiye temsilcisi Hakan Tul-gaç, Türkiye’de lisanslı ürünler pazarının
Başta çizgi kahramanlar olmak üzere,
spor, magazin ve eğlence
dünyasının markaları, lisanslı
ürünleri ile de hayatımızın her alanında yer alıyorlar.
Ev tekstili sektöründe de satış rakamları
hızla artan ‘lisanslı ürünler’
günümüzün dikkate değer pazarlama
unsurlarından biri.
HERKESİN GÖZÜ LİSANSLI ÜRÜN PAZARINDA
278.5 milyon dolarlık hacme ulaşmasının
önemine dikkat çekerek, ev tekstilinin
pazardan aldığı payın %5’e tekabül et-
tiğini söylüyor. Dünya lisanslı ürün pazarı-
nın yaklaşık 70 milyar dolara ulaştığını, bu
rakamdan ev tekstilinin 5.6 milyar dolar
pay aldığını anlatan Tulgaç, 2013 yılında
dünya genelinde 272.7 milyon dolarlık li-
sans bedeli ödendiğinibelirtiyor.
Nelere Dikkat Etmeli?Lisans bedelinin, genellikle toptan ürün birim satış fiyatı üzerinden hesaplandığı-nı ifade eden Hakan Tulgaç, markadan markaya, lisanstan lisansa de-ğişebilmek kaydıyla tekstil ürünlerinde fiyatın ortala-
ma %10’ununbirim lisans bedelini oluştur-duğunu söyledi.
Lisans almak için nasıl bir yol izlenilmesi gerektiğini açıklayan Tulgaç şunları söy-ledi; “Öncelikle alınacak lisans iyi tespit edilmelidir. Gerek hitap ettiği kitle, gerek-se marka bilinirliği, gerekse de potansiye-li konusunda gerekli pazararaştırmaları yapıldıktan sonra lisansın var ise o ülke ve bölgedeki ajansı, yok ise ana merkezi ile irtibata geçilerek ilk adım atılır. Lisansı almak isteyen şirketin lisanslı ürünlerle ilgili projeleri, üretmek istediği adetler ve top-tan birim satışları da göz önünde bulun-durarak hak sahibi firma lisans almak iste-yen şirketler arasından kendisi için en iyi olan şirketi belirler. Lisansı alan şirket ile bir
ön anlaşma imzalar, minimum garanti edilen ön ödemeler yapıldıktan sonra, hak sahibi şirket “Style Guide” adı ve-
rilen, ürünün detaylı çalışmalarını ve görsellerini lisans alan
şirkete teslim eder. Bu noktadan sonra da li-sans alan şirket, gerek-li kalite kontroller için seri üretime geçme-
den önce son bir defa numuneleri hak sahibi-
ne göndererek onay alır. Onaylandıktan sonra seri üretim
ve lisanslı ürünün dağıtımı gerçek-leşebilir. Bundan sonra da her üç
ayda bir, lisans alan şirket hak sahi-bine satış raporları verir. Bu raporlardan yola çıkarak da, tahakkuk eden lisans bedelini hak sahibine 3 ayda bir öder.”
Uluslararası Lisanslama ve Ticarileştirme Birliği
(LIMA)’nin 2013 sektör araştırma
raporuna göre, tüm dünyada tekstil
grubunda en çok ‘Çizgi Film/Karakter’ markaları grubunda
lisans dağıtıldı ve ev tekstili gelirlerinin
toplam lisans gelirleri içindeki payının %4-%6 arasında olduğu
saptandı.
47 HOMETEXTILE
M. Esat Yalvak Lisans Almak İsteyenlere Şu Önerilerde Bulundu;
Lisans almak için öncelikle lisansı alınacak marka veya karakter çok iyi tahlil
edilmelidir. Popülaritesi, piyasadaki mevcut ürünleri, varsa TV yayını, reklam
ve tanıtım gücü gibi etkenler karar aşamasında önemlidir. Bir de lisansı ve-
recek olan lisansör veya acentenin çalışma şartları ile sunduğu tanıtım ve marka
harcamaları önem arz ediyor. Bundan sonrası için, sözleşme şartları çok iyi bir şe-
kilde belirlenmeli, lisansörün sunduğu anlaşma taslağındaki şartlar ve hükümler
mutlaka bir hukuk yetkilisi tarafından tahlil edilmeli ve lisans alacak firma lehine
maddeler ve şartlar konulmalıdır.
HOMETEXTILE 48
M. Esat Yalvak:
Ev Tekstilinin Önemi BüyükBünyesinde birçok lisansı barındıran Li-
sans Medya’nın sahibi M. Esat Yalvak,
lisanslı ürün pazarı içerisinde, ev tekstili
grubunun ciddi bir orana sahip olduğu-
nu ifade ederek;“Zira tekstil ana katego-
risinde, giyimden sonra en çok satan ev
tekstili grubudur. Ev tekstili kategorisinde
en çok satan lisanslı ürünler, yatak üstü
ürünler de diyebileceğimiz nevresim ta-
kımları, yatak örtüleri, uyku setleri, batta-
niye ve perdeden oluşuyor” dedi.
Hem dünyada hem de ülkemizde or-
talama lisanslı ev tekstili grubunun top-
lam lisanslı ürün satışları içindeki payının %5 civa-
rında olduğunun altını çizen Yalvak
şunları anlattı:“Bu oran aslında moda markalarıyla birlik-te daha da yüksel-mektedir. Çünkü hem kâr marjları
hem de perakende satış ağı olarak daha
geniş bir kesime hitap etmekte olduğundan, Çizgi
Film/Karakter lisanslarının gelirleri-nin kısmen üzerine çıktığını söyleyebili-riz. Türkiye’de lisanslı markalarda üretim yapan birçok firma var. Bunlardan Çizgi Film/Karakter lisanslı üretim yapanların sayısı bizim tespitlerimize göre 8-10 firma ve hepsinde ortalama 2-3 lisanslı marka bulunuyor.
Kriz zamanlarında ve ölü dediğimiz se-zonlarda lisanslı ürün satışı yapmak, pazardaki rakiplerin satışlarına kıyasla gerçekten bir can simidi görevi görüyor. Çünkü lisanslı markası olan bir firma, her zaman belli bir düzeyde satış rakamını garantilemiş oluyor. Bu yüzden biz tüm ev tekstili firmalarına, mutlaka 1 tane dahi olsa karakter lisansı ile çalışmasını ve üretiminde lisanslı ürünlere de yer vermesini tavsiye ediyoruz. Bu, hem fir-manın satış rakamlarına yansıyor hem
de lisanlı marka ile çalışmış olmanın ver-
diği kalite ve güveni müşterilerine de
sunmuş oluyor. Bu sayede kendi kurum-
sal markasını da bir üst seviyede temsil
etmiş oluyor.”
LIMA’nın Türkiye temsilcisi Hakan Tulgaç’ın
verdiği bilgiye göre; Türkiye lisanslı
ürün pazarı 2013 yılında
2012 yılına göre %11.4’lük artış ile
250 milyon dolardan 278.5 milyon dolara
çıktı. Lisanslı ev tekstili
ürünleri ise bu pastadan %5 oranı ile 13.9 milyon dolarlık
bir pay aldı.
49 HOMETEXTILE
İNCELEME
‘Eli Belinde Motifi’ antik çağlardan beri Anadolu’da tekstil ürünlerinde, mimari süslemelerde ve dekoratif ürünlerde kullanılan çok özel bir motif.
Bu güzel değerimize sahip çıkanların sayısı hızla artıyor.
KENDİNDEN GAYRET ALAN KADIN MOTİFİ “ELİ BELİNDE”
KÜLTÜR
HOMETEXTILE 50
Anadolu’nun uçsuz bucaksız kültü-rel simgelerinin en çok kullanılan-lardan biri ‘Eli Belinde’ motifidir.
Çatalhöyük kazılarında bile rastlanan bu eşsiz motif binlerce yıldır farklı mede-niyetlerin kendilerine özgü yorumları ile yaşamaya devam ediyor.
Başta halı-kilim dokumalarında, ahşap evlerin oyma süslerinde, takılarda ve aklımıza gelebilecek hemen her yerde karşımıza çıkan bu kültürel miras son yıl-larda unutulmaya yüz tutmuştu. Bu kay-
bolmaya tepki gösteren sanatçılar Zühal
Çağlayan ve Şükriye Koç, motif üzerinde
detaylı çalışarak yeni yorumlar kattılar.
Bu yorumları da tekstil ve aksesuar ürün-
lerinde uygulayarak işi daha ileri nokta-
ya götürdüler. Şimdi ELİ BELİNDE markası
ile yeni tasarımlarına devam ediyorlar.
Kadının Gücünün SembolüEski çağlardan beri kadın motifleri, hey-
kelleri sık sık tanrıçalaştırılarak bereketin
ve gücün sembolü oldu. Kadının elinin belinde(böğründe) olduğu tarihi kalıntı-lara ise yine aynı zaman ve anlam pa-ralelinde rastlanıyor. Güçlü, doğurgan, bereket saçan kadın sembolü halen ev-lerimizi, kıyafetlerimizi süslüyor.
Mimarlıkta da Ayrı Bir Yeri VarEli belinde, mimarlığın ve ağaç ustalığı-nın da temel taşlarından biri olmuştur. Bugün hala Akdeniz yöresindeki dülger-ler tavan ve çatı yaparken yatay ve dikey kalın direkleri birbirlerine ekleme-de kullandıkları köşe tutturucu, bağla-yıcı parçalara ve bunların oluşturduğu ters veya düz üçgen şekle eli belinde derler.
Eli Belinde’ye Yeni Yorumlarİnsanlık üzerindeki etkisi çok derin olan bu motif, günümüzde neredeyse unu-tulmaya yüz tuttu. Fakat kültüre, tari-he sımsıkı sarılıp yeni şeyler üretenler insanlar da var. Tıpkı Zühal Çağlayan ve Şükriye Koç gibi…Bu kıymetli kültürel mirasa sahip çıkıp yeni bir konsept oluş-turmuşlar. Biz de konunun detaylarını kendilerine sorduk.
51 HOMETEXTILE
KÜLTÜR
Elibelinde motifi ile bağınız nasıl başladı? Hangi yönlerinden etki-lendiniz?
Biz iki arkadaş çocukluğumuzdan bu yana üzerinde oyunlar oynadığımız, ders çalıştığımız, halı ve kilimlerimizin hikâyesi ile büyüdük. Eli böğründe, pıtrak, koç-boynuzu, kazayağı gibi motifler içinde birimizin tutkusu haline gelen elibelinde (eli böğründe) zamanla bizi ortak bir yol-da birleştirdi. Zaman içinde yaptığımız araştırmalarda gördük ki eli belindenin doğurganlık, bolluk bereket simgesi ol-ması, kadınlarımızca bugüne taşınması yanısıramotifin içinde gizlediği gücü bizi derinden etkiledi.
Bu motif üzerinden yola çıkarak bir marka oluşturma fikri nasıl doğdu?
Kilimlerimiz yılların süzgecin-den geçerek taşıdığı tüm
birikimle kadınlarımız-cabugünlere taşın-mıştır. Anatanrıça kültünün devamı olarak da kabul edilen bolluk be-reket simgesi eli-
belinde bugün-lere aktarılırken, yöresel olarak
değişen biçimler almış
ancak ihtişamını her zaman korumuştur.Eli belinde motifine ayrı bir ilgi duyduk ve bu motife yeni yorumlar katarak zengin-leştirmek, insanlara yeniden hatırlatmak istedik. Eli Belinde markası böylece orta-ya çıktı.
Amacımız elibelinde motifinin farklı mal-zemelerle günlük yaşamın her alanın-da yer almasını sağlamak. Sloganımızın hikâyesi de çok güzel. Araştırmalarımız sürerken çini sanatının duayeni Turgut Tuna’ya elibelinde sizin için ne anlam ifade ediyor diye sorduğumuzda, “Eli-belinde Kendinden Gayret Alan Kadın-dır” diyerek binlerce yılı bize bir cümle ile özetledi. Bizde bu sloganla kendimizi daha güçlü hissettik.
Elibelinde motifinin özellikleri ne-
lerdir? Kültürümüzdeki yeri nedir?
Kilimlerimiz anaerkil dönemden günü-müze kadar ulaşmış,kadınlarımızın an-lamlarını bilerek ya da bilmeden kız ço-
cuklarına aktardıkları bir motifler deryası.
Her kilim, dokuyanın hikayesini anlatıyor,
en güzelleri ise çeyiz ve ölümlük-dirimlik
denilen cenaze salına örtülen sonrasında
İki sanatçı Zühal Çağlayan ve Şükriye Koç, eli belinde motifini zenginleştirerek
kendi markalarını yarattılar. Yalnızca bu motifi kullanarak takıdan tekstil ürünlerine
çok farklı alanlarda ürünler üretiyorlar.
da camilere bağışlanan kilimler. Diğer
kilim motifleri ile çalışmalar yapma-
yı planlıyoruz ancak elibelinde motifi
üretken ve güçlü kadını simgelemesi
nedeniyle bizim için hep özel bir yere
sahip olacak. Bu yerel motifimizin tıpkı
kybele, idol, iştar gibi dünyada herkes-
çe bilinmesini sağlamak en büyük he-
defimiz.
Ne gibi ürünler üretiyorsunuz?
Ürünlerimiz birer adet üretilen tül ve ipek
şallar, özel tasarım takılar, cam nazarlıklar,
yazma baskılı, el boyaması ipek tablolar,
zeytin ağacından ev aksesuarları ve el
yapımı ipekten özel gün kartlarına kadar
geniş bir yelpaze oluşturuyor. Yaşadığımız
en büyük zorluk, imalat aşamasında karşı-
mıza çıkıyor. Firmaların az adetli üretime sı-
cak bakmamaları bizi zorluyor. Bizi en çok
mutlu eden şey ise ürettiğimiz ürünlerinba-
şarılı, üretken, terfi eden, doğuran, hayatı
omuzlayan kadınlarımıza sunulmak üzere
hediye olarak tercih edilmesi.
KÜLTÜR
HOMETEXTILE 52
Eski çağlardan beri kadın motifleri, heykelleri sık sık tanrıçalaştırılarak bereketin ve gücün sembolü oldu.
Kadının elinin belinde (böğründe) olduğu tarihi kalıntılara ise yine aynı zaman ve anlam paralelinde rastlanıyor.
Güçlü, doğurgan, bereket saçan kadın sembolü halen evlerimizi, kıyafetlerimizi süslüyor.
53 HOMETEXTILE
İNCELEME
ağaoğlu
MAKALE
HOMETEXTILE 54
Yalın felsefe rekabetçi olabilmenin anah-
tarıdır. Çünkü tüm çalışanları ve yöneti-
cileri iyileştirmeler yapmaya yönlendirir,
bunun mümkün olabileceği ortamı ya-
ratır. İşçiler dahil tüm çalışanların yaratıcı
fikirlerini müşteriler için fayda sağlamaya
yönlendirir.
Ekip çalışması yalın sistemde çok önemli-
dir. Yalın yönetim anlayışının farkı, ekipler
halinde organize olan çalışanların so-
rumluluk üstlenmesini sağlayabilmesidir.
Yöneticiler günlük iş takibi yükünden kur-
tularak şirketin geleceğine ve işi geliştir-
meye odaklanabilirler.
Yalın felsefe bize hem makro ve mikro
düzeyde problemleri görebilmeyi öğretir,
hem de bu problemlerin çözümünü sağ-
layacak yolları gösterir. İş dünyasındaki
önemli bir zaaf,problemleri görememek.
Mesela fabrikanın içine, bahçesine yığıl-
mış mamul veya yarı mamul stoklarını bir
problem olarak algılamayı veya müşteri
siparişlerinin neden çok dengesiz olduğu-
nu sorgulamayı sağlar. Nedenleri sorma-
ya başladığınızda aslında çözüme yakla-
şıyorsunuz demektir.
Yalın sistem maliyetleri düşürür, fakat bu
sonuçtur. Asıl hedef müşterinin istediği işi,
tam istenen şekilde, en kısa sürede ve en
az kaynak kullanımıyla yapabilmektir. Bu-
nun için de israfları önlemeye ve sürekli
iyileştirme yapmaya odaklanır.
Ev tekstili sektöründe yalın felse-fe sektöre özgü ne katkı sağlar?Herşeyden önce teslim sürelerini kısalt-
mayı ve daha küçük sipariş miktarla-
rında verimli çalışmayı, maliyeti yük-
seltmeden daha kaliteli ürünler elde
etmeyi sağlar. Sektörde önemli bir ma-
liyet kalemi olan enerjinin daha verimli
kullanılması da yalın yöntemlerle müm-
Yalın sistem maliyetleri düşürür, fakat bu sonuçtur. Asıl hedef müşterinin istediği işi, tam istenen şekilde,
en kısa sürede ve en az kaynak kullanımıyla yapabilmektir. Bunun için de israfları önlemeye ve sürekli iyileştirme
yapmaya odaklanır.
Ev Tekstili Sektöründe Yalın Felsefe Nasıl Uygulanır? Sektöre Özgü Ne Katkı Sağlar?
Yalçın İpbüken - Yalın Enstitü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
55 HOMETEXTILE
MAKALE
kün hale gelir. Stoklar ve alan ihtiyacı azalır. Bir firmamızda yalın uygulamalar sonrasında 40.000 m2 kadar alan tasar-ruf edildi.
Ev tekstili firmalarımızın tüm dünyaya gön-derdikleri ürünler çok zengin çeşitlilikte ve hayran olunacak sofistike ürünler sunuyor-lar. Bu, ürün geliştirme sürecini kritik hale getiriyor. Bizim gözlemlerimize göre, müş-teri veya koleksiyon numunelerinin hazır-lanması süreci çok problemli yürüyor ve bu süreç seri üretimdeki verimi de olum-suz etkiliyor. Bu süreçte hız çok önemliy-ken sürekli deneme yanılma ve tekrar yapma temelinde yürütülüyor.
Yalın sistemdeki müşteri için değer tespiti, bilgi akışını düzenleyen araçlar, tasarım sürecinde ön yükleme yaklaşımı, satışın ve üretimin de dahil olduğu ürün geliştir-me ekipleri gibi uygulamalar ile numune sürecinde çok radikal başarılar elde edi-lebiliyor. Örneğin personel %16 azalırken, teslim süresi yarıya iniyor ve aynı zaman-da müşteriden ilk seferde onay alma %17 iyileşiyor.
Ev tekstili sektöründe yalın uygulamalara ne gibi örnekler verebiliriz?Ev tekstili sektöründe en önemli sorun, ilk seferde doğru yapılamayan üretimdir. Sektörde bizim bildiğimiz örneklerde ilk seferde doğru çıkan ürün oranı %20-30 civarında. Aslında belli bir ürün diğer sek-törlere kıyasla daha az sayıda ve çeşitte işlemden geçerek elde ediliyor. Ancak bu işlemlerin her birinde çok sayıda bir-birini etkileyen parametre var. Bu para-metreler kontrol altında tutulamadığında üretim hatalı oluyor. Toyota’nın kullandığı önemli bir prensip var: Bir hatayı bilinçli olarak yaratmak. Çünkü bunu yapabildi-ğinizdeprosesinizdeki tüm parametrelere hakimsiniz demektir. Bu hem tekstil tekno-lojisi bilgisi, hem de problemlere sistema-tik yaklaşmayı gerektiriyor. Oysa sektörde gözlemlediğimiz hatalar karşısında bu işin doğası budur demek ve tekrar tekrar iş-leme, kontrol, ayıklama ile müşteriye gi-den ürünü kurtarmaya çalışmak... Bu da önemli bir maliyet unsuru.
Yalın felsefe her şeyden önce bu yaklaşı-mı kırıyor ve hatasız, ilk seferde doğru üret-
meyi hedefliyor. Sürekli karşılaşılan hatala-rı, problem çözme teknikleri ile ele alarak yok ediyor veya çok azaltıyor. Örneğin bir kumaş boya tesisinde ilk seferde doğru boyama oranı %84’den %90’a yükseldi.
Ev tekstili makine yoğun bir sektör. Dola-yısı ile makine verimliliği çok önemli. Ham maddenin kalitesinden, personel eğitimi-ne, ortam koşullarından, makine aksamı-na verimi etkileyen pek çok faktör var.
Burada tüm kayıp zamanları kayıt altına almak öncelikle yapılması gereken şey. Sonra en sık rastlanan, en büyük problem-lerden başlayarak “neden” sorusunu de-falarca soruyor ve “nasıl engelleriz” diye hep birlikte düşünerek çözümlere ulaşıyo-ruz. Örneğin bir dokuma tesisinde makine duruşları %30 oranında azaltıldı.
Ev tekstili aynı zamanda ürün çeşitliliğinin yüksek olduğu bir üretim tipi. Ancak tes-limat performansı diğer sektörlere kıyasla düşük ve uzun teslim süreleri ile çalışıyor-lar. Giderek zorlaşan rekabet şartlarında,
müşteriler daha düşük miktarlı siparişler veriyorken bu önemli bir problem. En be-lirgin sebebi de büyük üretim partileri ile çalışma anlayışı ve proseslerin kendi ön-celiklerine göre çalışması. Yani örneğin dokuma prosesi iplik cinsine göre sipariş-leri gruplayıp çalışırken, boya tesisi renge göre, baskı tesisi desene göre, terbiye tesisi de kullanılacak kimyasala göre sı-ralama yaparak siparişleri üretime alıyor.
Bu da siparişin tamamlanma süresini uza-tıyor, planlanamaz hale getiriyor.Bir de kalite problemi veya makine duruşu ya-şanırsa siparişi zamanında tamamlamak mümkün olmuyor.
Yalın görsel yönetim araçları kullanılarak her prosesin bir sonraki adımı tetikleyece-ği basit mekanizmalar kuruluyor ve hiçbir planlama algoritmasının başaramayaca-ğı prosesler arası senkronizasyon sağlanı-yor. Bu da zamanında teslimatı ve sipariş takibini kolaylaştırıyor.
Yalın felsefenin ilkelerini ev tekstili firmala-rında üretimden pazarlamaya tüm per-sonelin benimsemesi ve doğru bir şekilde uygulanması ile daha rekabetçi ve kar marjlarının daha yüksek olduğu bir yapıya
dönüşmek mümkün.
MAKALE
HOMETEXTILE 56
Günümüzün ticari ortamında pazarlama
faaliyetleri içerisinde mal ve hizmetlerin
dağıtımı ile ilgili eylemlerin önemi gittikçe
artmakta ve dağıtım faaliyetleri karma-
şık bir yapıya bürünmektedir. İşletmeler
sürekli olarak daha etkin çalışan kanal
sistemleri oluşturmaya çalışmaktadırlar.
‘Bayilik’ adı verilen bu sistemde işletmeler
hataları çoğu zaman üyelerinde yani ba-
yilerinde ararlar. Fakat daha öncesinde
bayilerine yeterince destek olup olma-
dıklarını gözden geçirmeliler. İşletmelerin
sık sık gözden kaçırdıkları bu destekleri
kısaca incelemekte fayda var.
BAYİ YÖNETİMİBayilerin en temel risklerinden biri,
her zaman rakiplerle karşılaşma olasılığıdır. Özellikle de aynı ana firmanın farklı bayiler
tarafından temsil edilmesi, rekabeti ve riski daha da arttırmaktadır.
Zeki Yüksekbilgili
57 HOMETEXTILE
MAKALE
BAYİ YÖNETİMİ
Performansa Dayalı ÖdüllerBurada amaç bayiyi teşvik edecek, ha-rekete geçirecek performans kriterleri belirleyip, bu kriterlere ulaşıldığında ba-yiyi maddi olarak ödüllendirmektir. Bu ödüllendirme özel fiyatlandırma, indirim oranı, mal fazlası, performans primi şek-linde olabilir.
Pazarlama DesteğiPazarlama desteği, belirli bir bölgede faaliyet gösteren bayinin pazarlama fa-aliyetlerinde kullanabileceği bütçenin oluşturulmasıdır. Özellikle pazara yeni gi-ren veya zorlu bir rakiple karşılaşılan du-rumlarda pazarlama desteği daha da önem kazanmaktadır. Ayrıca, doğru pa-zarlama kanallarının kullanılması, doğru stratejilerin seçilmesi konusunda da ana firmanın pazarlama tecrübelerini bayiler-le paylaşması bu desteğin yaygın kulla-nım alanlarındandır.
Finans / Kredi DesteğiAna firmaların özellikle kriz dönemlerinde bayilerinin nakit akışlarını destekleyecek
finans desteğini sağlamaları, risk altında olan bayiler için büyük önem taşımakta-dır. Ayrıca, hem alımları kolaylaştırmak hem de alımları arttırmak için bayilere kredi desteği sağlanması tercih edilen destekler arasındadır.
Ürün DesteğiAna firmanın, bayilerine belirli ürünle-ri ücretsiz veya konsinye vermesi, bu sayede son kullanıcıların ürünle buluş-masını teşvik eden uygulamalar, bayi satışlarını arttırdığı için yaygın kullanılan desteklerdendir.
Özel Pazar Birimi AyırmaBayilerin en temel risklerinden biri, her zaman rakiplerle karşılaşma olasılığıdır. Özellikle de aynı ana firmanın farklı ba-yiler tarafından temsil edilmesi, rekabeti ve riski daha da arttırmaktadır. Dolayısıy-la bayilerin riskini azaltmak, bölgelerinde tatmin edici bir kazanç elde etmelerini sağlamak, yaptıkların yatırımın geri dönü-şüm süresini azaltmak için özel pazar bö-lümlerinin münhasırlık hakkının verilmesi,
bayileri ödüllendirmenin ektin yollarından bir tanesidir.
Eğitim DesteğiÖzellikle ürünlerin birbirine benzediği ve daha karmaşık hale geldiği günümüzde, ürün veya hizmet konusunda daha fazla bilgiye sahip olmak, satış performansını etkilemektedir. Dolayısıyla ana firmanın eğitim desteği vermesi hem bilgi akışını güçlendirmekte, hem de ana firmanın, bayiyi önemsediğinin temel göstergele-rinden biridir.
Ana Firmanın AktiviteleriAna firmanın pazarlama iletişimi (özellikle reklam faaliyetleri), iştirak ettiği fuarların sayısı ve kalitesi, sahip olunan uluslara-rası ve ulusal sertifikasyonlar, uluslararası bağımsız kuruluşlar tarafından yapılan denetimlerin sonuçları, direkt olarak bayi performansını etkilemektedir. Dolayısıyla üretici şirketin bu konuda yaptığı yatırım-lar, bayi için önemli birer teşvik haline gel-mektedir.
Ana İşletmenin İş Dışı İlişkileriAna firmanın temsilcilerinin bayiler ile iş dışı zamanlarda bir araya gelmesi, belirli faaliyetlerde beraber olmaları, düşünül-düğünden daha büyük sonuçlar ortaya koyabilir. Bu sebeple, ana firmanın bayi
MAKALE
HOMETEXTILE 58
ilişkilerinde bu tür organizasyonlar için bir bütçe ayırması, olumlu sonuçlar doğura-caktır.
KurumsallıkAna şirketin genel olarak kurumsal dü-zeyi ve bayi ile olan ilişki süreçlerinde (ürün-para-bilgi akışı) kurumsallığı ba-yileri etkilemektedir. Bu süreçlerin kişiye bağımlı olmaktan çıkarılması, kurumsal-laşmış sistemlerle yönetilmesi bayilerin en önemli beklentileri arasındadır.
Sadakat ProgramlarıBayilerin, ana firmaya bağlı kalmaya devam etmesini sağlamak, mevcut portföylerini ve tecrübelerini farklı bir firmaya yönlendirmelerini engellemek için bayilerin ana şirkete sadakatini art-tıracak programlar planlanmalıdır.
Müşteri Veri Tabanı DesteğiBayilere bölgelerindeki potansiyel müş-teriler ile ilgili verilerin sağlanması özel-likle bu bilgilere ulaşmakta zorluk çeken bayiler tarafından talep edilen bir des-tektir. Bayilere rekabette avantaj kazan-dıracak bu tür çalışmaların program-lanması hem şirket hem bayi açısından olumlu sonuçlar doğuracaktır.
Bu destekler, ana firmanın bayilerini motive etmek, harekete geçirmek için yaygın olarak kullandığı ana destekler-dir. Burada sorulması gereken en değerli soru ise şudur; siz bayilerinize ne veriyor-sunuz?
59 HOMETEXTILE
İNCELEME
etg tekstil
HOMETEXTILE 60
Ev dekorasyonunun en temel objelerinden olan koltuk-larımız, aynı zamanda en sık değiştirme ihtiyacı hisset-tiğimiz objelerin başında geliyor. Koltuklarımızın renkleri, desenleri ruhsal durumumuzu da yakından ilgilendiriyor. Konforlukları, tasarımları ne olursa olsun verdikleri enerji tüm hayatımızı etkileyebiliyor.
Evimizde en çok kullandığımız dekorasyon
objelerinden biri olan koltuklarımızın renk ve desenleri, çok farkında olmasak da verdikleri enerji ile psikolojimizi derinden etkiliyorlar.
HUZURLU BEYAZSaflığın, sadeliğin simgesi beyaz, çok sık tercih edilmek istense de cesaret gerektiren bir renktir. Be-yaz koltuklar huzur verir, yorgun-luğunuzu hafifletir. Kirlenme ve temizlik endişeniz şiddetli ise tam tersi bir etki yaratabilir.
DEKORASYON
HANGİ KOLTUK RENGİ NASIL BİR ENERJİ VERİYOR?Özlem Mete, Stil Editörü
61 HOMETEXTILE
DEKORASYON
KIRMIZININ CAZİBESİKalp ritmini hızlandıran kırmızı, koltuk seçiminde az ama tut-kuyla tercih edilen bir renktir. Samimi atmosferinin yanı sıra ilham veren bir özelliğe de sahiptir. Özellikle berjer ve özel koltuklardaki asalet enerjisi her şeye değer.
Huzurun ve dinginliğin rengi mavi, daha çok açık tonları ile tercih ediliyor. Hayatı dengeli yaşayanların vazgeçemeyeceği enerjileri yayan bu tonlar ile ha-yalinizdeki dekorasyonu yakalamak çok daha kolay. Mavi, en zengin tonları olan renklerin başında geliyor. Bu yüzden alternatif isteyenlerin yüzünü güldürmesiyle de ünlüdür.
MAVİNİN RENK BASAMAKLARI
DEKORASYON
HOMETEXTILE 62
PASTEL İNCELİKRengi ne olursa olsun tüm pasteller heyecanı körük-ler. Zarafeti, inceliği aşılar insana. Yoğunluğu bazen boşluk hissi uyandırma ihtimali olsa da bu his genelde geçicidir. Dengeyi yayar, ‘özel’ hissi uyandırır.
İnsanların renklerle derin duygusal bağları vardır. Renklerin özelliklerini öğrenerek nasıl bir ruh hali
istiyorsanız, evinizi ona göre biçimlendirin. Renklerin özelliklerini
kendi yararınıza, amaca uygun olarak kullanın.
RENGARENK GEÇİŞLERÇok yönlü kişiliklere özel çok renkli kol-tuklar, son dönemde çok moda oldu. Sempatik ve sıcak enerjisi ile genç kalma arzusunu da tetikliyor. Renkler elbette pastel tonlarında ve şeker ta-dında. Çocuksu ruhun yansıması bu koltuklarda hayat buluyor.
RETRO DESENLERKlasikten ve ihtişamdan vazgeçemeyenler için retro desenler her zaman favori. Gücü hissetmek için alternatifsiz olan bu tasarımlar, bazen kasvet rüzgarları estirse de taraftarlarının sayısı hiç de az değil. Donuk tonlar, parlak kumaşlarla ve pastoral desenlerle harmanlanıyor.
63 HOMETEXTILE
DEKORASYON
BEJ RENGİN ŞİFRELERİHem enerjisi hem de anlamlandırılması bir hayli karı-şık olan bej, koltuklar yeniden popüler olmaya çalışan bir renk. Ciddiyetin yanı sıra garip bir gizemi de yansı-tan bu rengi, çok dikkatli kullanmak gerekiyor. Zira bir anda farkında olmadan karamsar bir ambiansa sahip olabilirsiniz.
PASTORAL ÇAĞRIŞIMDoğayı çok sık özleyenler için açık haki tonlar baş tacıdır. Sürekli dokunma hissi uyandıran bu koltuklar size umut ve yaşama sevin-ci aşılayacaktır. Kumaş seçiminde de mat tuşeleri tercih etmek konseptin en önemli detayını oluşturuyor.
DEKORASYON
SİYAHIN DENGELİ KULLANIMISiyah tek başına çok güçlü ama çok da tehlike-lidir. Yalnız bırakmak başınıza iş açabilir. O yüz-den kısmi kullanmak en çok tercih edilen yol. Şık görünümünün yanı sıra ihtişamı da ateşleyen bir konsept. Siyah kendi başına kullanıldığında lüks görünür, diğer renkler ile kullanıldığında drama-tik etkisi dikkat çeker.
RENKLERİN DİLİ ve VERDİKLERİ ENERJİ
KIRMIZIKırmızı ile kan basıncı ve kalp atış hızınızı yükseltebilirsi-niz. Kırmızı, hem görsel hem de psikolojik çok uyarıcı bir renktir. Kırmızı bazıları için çok güçlü iken, bazıları içinde rahatsız edici olabilir.
TURUNCUTuruncu, heyecan ve coşku uyandıran enerjik bir renk-tir. Turuncu ısı ve enerji barındıran bir renk olduğundan davetkardır, fakat turuncuyu küçük dozlarda dekoras-yona katmak zordur. Mat şeftali tonları yüksek dozlar-
da tolere edilebilir.
SARISarı, iletişim ve mutluluğun rengidir.
Ancak sarı bir odanın ana renk dü-zeni olarak iyi bir seçim değildir.
İnsanlar çok sarı bir odada öf-kelenme, bebekler ise ağlama eğilimindedirler.
YEŞİLYeşil, göz için en dinlendirici renk olarak kabul edilir. Sakin-leştirici ruh hali ve iyi hissetme duygusu yaratır. Gevşeyebile-
ceğiniz ve ailenizle beraberliği-nizi geliştirebileceğiniz konforlu bir
oturma odasında yeşil renk, yeterli sıcaklığı sağlayacaktır.
MAVİMavi, kan basıncı ve kalp hızını düşürür, kırmızı ile nere-deyse ters etkisi vardır. Huzur ve dinliğin ana rengidir. Açık tonlarının tercih edilmesi her zaman önerilir.
MORMor rengi, odaya zenginlik, refah ve derin bir anlam verir. Sofistike olduğu kadar yaratıcı bir psikolojik etkisi vardır.
BEYAZBeyaz, saf ve temiz bir renktir. Asaleti ve lüksü çağrıştırır. Zaman zaman sadeliğin sıkıcı olma riski olsa da deko-rasyonda vazgeçilmez bir renktir.
SİYAHSiyah gereksiz yere kullanıldığında çok sıkıcıdır, ama küçük dozlarda belirli bir bölgeyi vurgulama amaçlı kullanıldığında kabul edilebilir. Siyah kendi başına kulla-nıldığında lüks görünür, diğer renkler ile kullanıldığında dramatik etkisi dikkat çeker.
MARKA
Ülkemizde gelişmekte olan sektörlerin
markaya bağlılığı, onu salt bir prestij un-
suru olarak görmenin çok daha ilerisin-
dedir. Gelişmekte olan ekonomilerin en
belirgin özelliklerinden biri olan krizlerin
ortadan kalkmasını sağlayan etkenler, is-
tikrarlı büyüme ve katma değerli üretim
yapabilmektir. Katma değerli üretim ya-
pabilmek de ancak markalaştırılan ürün
ve hizmetlerle mümkün olabilmektedir.
Güven ve kalitenin teminatı olan marka-
lar kriz dönemlerinden daha az zararla
çıkabilmeyi sağlamaktadır. Çünkü tüke-
ticiler markaya olan güveni her zaman
birinci planda tutmaktadırlar.
Sosyal sorumluluk anlayışını da içinde
barındıran “marka” kavramının, kullandı-
ğımız tüm ürünler açısından ele alınması
daha sağlıklı olacaktır. Aynı zamanda bir
markanın, toplumun her kesiminden alıcısı
olduğunu düşünerek hareket etmek ge-
rekmektedir. Tüketicisiyle bağı güçlü olan
markaların her ortam ve şartta tercih edi-
leceği unutulmamalıdır.
Global ekonomide, iş dünyasının marka
yatırımlarının artması hizmet sektörünün
de gelişimine katkı sağlayacağı dikkate
alınmalıdır. Hizmet sektörünü sermayesiz
yapılan bir iş olarak görmemek gerekir. Bu
alanda yer alan girişimci ve kurumlarımı-
zın daha fazla büyüyüp, dünyanın her ye-
rinde hizmet vermelerini sağlayacak des-
teğin kendilerine verilmesi gerekmektedir.
Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğu
zaman, yaşanan gelişmeler markayla bü-
tünleşmenin gerekliliğini göz önüne koy-
maktadır.
İşaretten ziyade, şirketi temsil eden büyük
bir değer olan markaların uzun ömürlü
olabilmeleri için müşteri düşünce ve geri-
bildirimlerini almaları kendilerini geliştirme-
leri gerekmektedir. Kazanma, geliştirme
ve elde tutma aşamaları boyunca her za-
man müşterilerin yanında olunarak müş-
terinin bakış açısı öğrenilmelidir. Böylece
müşterilerin yaşam biçimlerine, sosyal
görünümlerine, ilgilerine dikkat edilerek
markayı daha güçlü hale getirmek müm-
kün olacaktır.
Dolayısıyla toplumla bütünleşen ve sosyal
sorumlulukları ortak olan markalar her za-
man farklılığı yakalayacaktır ve diğer şir-
ketlere göre daha sağlıklı bir şekilde varlı-
ğını sürdürecektir. Aynı zamanda da olası
bir kriz durumundan diğerlerine oranla en
az hasarla kurtulabileceklerdir.
MARKAYI GÜÇLÜ KILMAK
Kemal YamankaradenizDestek Patent A.Ş.-Yönetim Kurulu Başkanı
65 HOMETEXTILE
MAKALE
HOMETEXTILE 66
Doğadaki bütün kaynakları, yetenekleriyle, düşünceleriyle, fonksiyo-nelliği kullanım alanı olan ürünlerde medeniyetin hizmetine sunan insanoğlu, bu ürünlerinin estetik ve dekoratif görünebilmesi içinse yaşadığı toplumun sosyo-ekonomik yapısını, çevresini, duygusal du-
rumunu, ailesini, sevgisini, hayat biçimini, alışkanlıklarını kendine özgü zevk, desen ve biçimlerle yoğurarak, bezeme ve renklerle işleyerek, el sanatında tarzını belirlemiş ve toplumunu yönlendirebilecek bir çizgiyi oluşturmuştur.
Gelenekli Türk bezeme kültürüne bakıldığında, çok fazla bir yozlaşma görülmez. Dö-nemi gereği azda olsa Uzak Doğu ve İslam sanatı etkileri görülse de milli kültür, adetler, gelenekler, tarihsel miras gibi özelliklerin etkisi daha ağırlıklıdır. Kullanılan yanış ögesi genellikle stilize haldedir.
SELÇUKLULARDA GEOMETRİK SÜSLEMEYE DAİR
Uzm. Ahmet AYTAÇ Selçuk Üniversitesi Selçuklu Araştırmaları Merkezi
67 HOMETEXTILE
MAKALE
SELÇUKLULARDA GEOMETRİK SÜSLEMEOrta Asya kökenli veya yüz yılların bi-rikimi olan bir bezemenin kökeni, çıkış noktası konusunda çok fazla soru akla gelmemekle beraber ya da akla gelen sorulara cevap bulunabilirken, Selçuklu dönemi geometrik süsleme öğelerinin çıkış kaynağı henüz net olarak aydınla-namamıştır.
Tezyinatta çok ileri olan Selçukluların ürettikleri eserlerde sonsuza sınırlandırıl-mış geometrik yanışlar, girift bezemeler, kûfi yazılar, rûmiler ve çinilerinde sıklıkla figüratif formlar görülür.
Özellikle geometrik bezemelerinin ilkel ve büyülü bir sistemin belirtileri olma noktasından, dini sembolizme ve görsel algıya dayalı gelişmiş yanışlar olabilece-ğine kadar pek çok farklı teori vardır.
Birden çok çizgiyi kompozisyon haline getiren karmaşık bir düzen anlayışının hakim olduğu geometrik süslemeleri çözümlemek adına pek çok bilim-sanat insanı araştırmalar yapmıştır ve bu çalış-malar devam etmektedir.
Pek çok görüşe rağmen “sanatın bilimden çok önce doruğa kavuşmuş olabileceği” gibi bir iddiayı hem de sanat değil bilim insanı sıfatıyla ortaya atan Prof. Dr. Meh-met Erbudak’a göre, “katı hali oluşturan
atomlar ın
nasıl ve ne
şekilde sıra-
landıkları ve
bu sıraların
nasıl bir düzen
ortaya çıkardıkları,
kristalografi bilim dalının uğraşısıdır. Orta-
ya çıkan şekiller mimariyi, mimari süsleri,
mimarideki geometrik düzenleri anımsatır.
İnsan resmi yapmayı yasaklayın toplum-
ların yüz yıllar önce yarattıkları sanat şah
eserleri, ancak son yıllarda kristalograflar
tarafından tekrar keşfedilmiş durumda-
dır. Bu olgu, sanatın bilimden çok daha
önce doruğa kavuşabileceğini kanıtlıyor.
Bütün cisimler atomlardan oluşur. Yüzey
atomlarının dağılımlarını ölçüldüğünde
ve simetrileri saptandığında oluşan bu şe-
killerin hem daha basitleri hem de daha
karışıkları tarihin değişik safhalarında de-
ğişik kültürlerde süs malzemesi olarak kul-
lanılmıştır. Trabzon Aya Sofya Müzesi’nde
ve Erzincan-Tercan’da Mama Hatun
Kümbeti’nin taş süslemeleri, bu yüzey
atomlarının dağılımları ile yüzeyde oluştur-
dukları şekillere bire bir benzeyen sadece
birkaç örnektir” (Erbudak,1998;34-41).
“Selçuklu sanatı genel olarak natüralist
yapısının yanı sıra geometrik düzenleme-
lerin girmesi ve zaman içerisinde bitkisel
kaynaklı motiflerin de dahil olmasıyla
ortaya çıkmıştır” şeklindeki bir görüşü ise
Prof. Dr. Ayten SÜRÜR şu şekilde açıkla-
maktadır.
“Selçuklu sanatının; Asya, yerel Anado-
lu ve İslam kültürü olmak üzere en az üç kaynağa dayandığı belirtilmekle birlik-te, bütüne katılan ve onu besleyen bu kaynakların nerede başlayıp, nerede bittiğinin belirlenememesi nedeniyle “Selçuklu türevi” ile ilgili soru işaretleri olduğu anlaşılmaktadır. Selçuklu sanatı Anadolu’nun yerel kaynakları olan bit-kisel biçimlerden yararlanmış, ancak figüratif tasvirlerini sınırlı olarak değer-lendirmiştir. Belki de kimliğini kaybet-miş formların anlamını yitirmesi sonucu, geleneksel biçimleriyle birlikte simgesel olarak da çöküşe uğramıştır. İşte ara-daki bu değişiklikler, biçimlerdeki bo-zukluk ile inançtaki değişim anının kesiş-meleridir” (Sürür,2000;31).
Prof. Dr. Şerare Yetkin’e göre ise, “Sel-çuklularda geometrik motifler ve kuv-vetle üsluplanarak geometrik bir şekil-lendirilmeye uydurulmuş bitkisel motifler, Selçuklu halılarının desen dünyasını zen-
ginleştirir. İri kûfi yazılı bordürler Selçuk-
lu halılarının en karakteristik özelliğidir. 13.yy. Selçuklu Halısı
Selçu
klu
Hal
ısı
MAKALE
HOMETEXTILE 68
Daha sonraki halı sanatında çeşitli geliş-meler gösterecek olan bu bordür şekli, Selçuklu halılarında iri ve dik hatlı harfler-den meydana gelmiş arkaik görünüşü ile çok etkilidir. Bu bordür şekli Selçuklu halıları içinde dahi örgülü kûfiden çiçekli kûfiye kadar bir gelişme göstererek çeşit-lenir” (Yetkin,1991;8).
Prof. Dr. Selçuk Mülayim’e göre ise “Görsel algı bakımından, insanoğlunun en eski çağlarda bile bir simetri kavra-mına sahip olduğunu düşünmek hatalı olmaz. İnsandaki lokalizasyon duygu-sunun temel taşları; sağ-sol, alt-üst kav-ramları, yönler ve boyutlar olmalıydı. Buna göre biçim değerlerinin karşılıklı var oluşu bizde bir takım bilgiler oluş-turmakta, bu esas ve ilkelere duyulan hayranlık bizi geometrik düzenlere gö-türmektedir” (Mülayim,1990;47).
“Selçuklu halılarının Türk ve dünya halı sanatında önemli bir merhale, bir kilo-metre taşı olduğunu belirten Prof. M. Önder Çokay’a göre; Selçuklu halıları motif ve motif istifi bakımından, geriye gidiş ve geriden gelişi olmayan, başlan-gıçtan bitime doğru tek yönlü, durağan bir başlangıcı olan, iki yanda yayılma-sı durdurulmuş, bitişte ise, motif kesil-melerinden anlaşılacağı gibi, süreklilik, devamlılık imajı olan, yani orta kısmın uzunluğu için değişkenlik toleransı olan, bir orta kısım istif düzeni ortaya çıkmak-tadır. Daha yalın bir deyişle; halılarda
belirgin bir başlangıçtan, değişken bir
bitişe doğru tek istikamet imajı ortaya
konmuştur. İşte Anadolu Selçuklu halıla-
rındaki mesaj buradadır. Bu mesaj men-
zildir. Büyük olasılıkla fikir ok menzilinden
kaynaklanmaktadır. Menzilin dini, askeri,
siyasi ve sosyal konuları kapsayan, do-
layısıyla büyük mana derinliği olan, bir
felsefi kelime ve konu olduğu ortaya çı-
kıyor (Çokay,1997;137)(Bkz. Fotoğraf: 2).
Mehmet Ateş’e göre ise “Pazırık halısıyla
günümüz Türk halıları arasında en temel
ve çarpıcı paralellik halı kurgusu mantı-
ğında görülür. Pazırık halısında gördüğü-
müz ifade türünde; başı arkaya dönük
pars, aynı şekilde Selçuklu halılarında da
görülmektedir” (Ateş,1996;107-108).
Tüm görüşler doğrultusunda Selçuklu
halılarının geometrik düzenlemelerini
tek ve kesin bir çıkış noktasına dayandır-
mak imkansızdır.
SONUÇPazırık’tan Anadolu’ya uzanan Türk sa-
natında Selçuklu geometrik düzenleme-
lerine bakılırken etkileşimin üç ana kay-
nağının olduğu göz ardı edilmemelidir.
Orta Asya’dan gelen ananevi sanat an-
layışıyla birlikte, İslâm sanatlarının katkısı
ve Anadolu’da mevcut olan kültürlerin
getirdiği etkileşimler dönemin Türk sana-
tında etkili olan kaynakların başlıcalarını
oluştururlar.
Selçuklulardaki sonsuzluk ilkesinin salt
İslamiyetle Türk sanatına girdiğini söyle-
mek yanlış olur. Orta Asya kaynaklı üre-
timlere bakıldığında da sonsuzluk pren-
sibine uygun üretimler görülür. İslamiyet
öncesi Türk inanışlarında da öldükten
sonra bir hayatın varlığına inanılması ve
ölünün diğer hayatında kullanması için
eşyaları ile gömülmesi Pazırık Korigan-
larından çıkan buluntularla da destek
bulmaktadır.
Türk dokuma sanatında geçmişte he-
men hemen tüm dokumalarda bir iko-
noğrafik anlayış vardır. Ancak günümüz
ticari üretimlerinde taklit ve ticari kaygı
ön planda olduğundan sembol diline
rastlanmaz. Selçuklu halılarında bu sem-
bolik anlatımın dini ve milli mesajlar içe-
ren, geleneksel bir üslup ve anlayışla da
kullanılmış olabileceği düşünülmelidir.
Selçuklulardaki motif (yanış) anlayışının,
69 HOMETEXTILE
dinsel bir anlam taşıyan sonsuzluk an-
layışı düşüncesiyle bitkisel kaynaklı, aşırı
stilizasyonun etkisiyle ve kesinlikle simetri
düşüncesinin kompozisyona yansıtılma-
sıyla ortaya çıkmış olabileceği göz ardı
edilmemesi gereken önemli bir husustur.
Teknolojinin kısıtlı olduğu, üretimin-üre-
tenin yararlanabileceği kaynakların
kıtlığının olduğu bir dönemde böylesi-
ne muhteşem kompozisyonları oluştur-
madaki sanatsal beceri ve anlayış gü-
nümüz sanatsal üretimlerine daha çok
kaynak teşkil etmelidir.
Birden çok çizgiyi kompozisyon haline
getiren karmaşık bir düzen anlayışının
hakim olduğu Selçuklu geometrik süsle-
meleri gelecek üretimlere yeni yaklaşım
boyutları getirmede üreticinin desen
anlayışı haznesine katkı sağlayacaktır.
KAYNAKÇAAYTAÇ, Ahmet, Geleneksel Türk El Dokuma-cılığı Sanatı, Konya, 2000(2.Baskı).
AYTAÇ, Ahmet, “Konya Yöresi Halı ve Kilimle-rinde Hayvan Figürü”, İpek Yolu Dergisi, Kon-ya, S:192, Şubat 2004, s.44-48.
ÇOKAY, Önder, “Restitüsyon Etüdleri Sıra-sında Ortaya Çıkan Bir Özellik”, Antik Dekor Dergisi, İstanbul, S:38, 1997, s.136-138.
ERBUDAK, Mehmet, “Yüzey Atomlarının Di-zilişleri ve Bunların Deneylerle Saptanması”, Bilim ve Teknik Dergisi, Ankara, S:363, Şubat 1998, s.34-41.
MÜLAYİM, Selçuk, “Selçuklu Geometrik Süs-lemeleri”, Sanat Tarihi Araştırmaları Dergisi, İstanbul, S:9, Aralık 1990, s.47-53.
SÜRÜR, Ayten, “Geleneksel El Sanatlarında Mitolojik İzler”, Türk Dünyası Kültür ve Sanat Sempozyumu S.Demirel Üniversitesi Bildirileri, Isparta, 07-15 Nisan 2000, s.27-32.
YETKİN, Şerare, Türk Halı Sanatı, Ankara, 1991.
ANADOLU KUMAŞLARI
HOMETEXTILE 70
GAZİAnTeP YÖreSİ; kUTnU, AlACA,
MeYdAnİYe dOkUMAlArIT.C. Gaziantep Üniversitesi Naci Topçuoğlu MYO El Sanatları Bölümü Öğr. Gör. Neslihan Yazıcı
İnsanlık tarihinin en eski sanatlarından biri olan dokuma sanatı, zaman içinde ihtiyaçlar ve gelenekler doğrultusunda gelişerek şekillenmiştir. Anadolu insanı ihtiyacı olan kumaşları yaşam şart-larına uygun, gelenek göreneklerini yansıtan renkler ve desen-lerde üretmiştir.
Selçuklu ve özellikle Osmanlı İmparatorluğu döneminde Türk ku-maş dokuma sanatı; saray dokumaları ve halk dokuma çeşitle-riyle sosyal, ticari ve siyasi hayatta önemli bir yer tutmuştur. Üre-tilen kumaş çeşitlerinden bugün bir çoğu yok olmuş, bir kısmı ise Anadolu’nun bazı yörelerinde sadece halkın kendi ihtiyacı için dokunur hale gelmiştir. Bu kumaşlardan bazıları yöre kültürüyle özdeşleşmiş kutnu, alaca ve meydaniye kumaşlarıdır.
Kutnu kumaşlar hakkında yapılan çalışmaların pek çoğun da kutnunun atlas ve kemha arasında, bir yüzü ipekli bir yüzü pa-muklu olan kumaş olduğu ifadesini kullanmışlardır. Kutnuyu sa-dece pamuk ve ipekle dokunmuş, çiçekli kumaş olarak tarif eden araştırmacılar da vardır. Kelime anlamından yola çıkanlar, kutnunun Arapça’da pamuk anlamına geldiğini ve dilimizde
pamuklu dokumalara verilen isim olduğunu belirtmişler ve do-kunmasında kullanılan iplik cinsine göre de tanımlama yapmış-lardır. Kutnu,genel anlamda pamuktan yapılmış kumaş anlamı-na gelir. Zamanla çözgüsü ipek, atkısı pamuk olan kumaşlara da bu ad verilmiştir.1
Kumaş çözgü sayısına göre adlandırılmıştır. Çözgü sayısı 4000 olana “Kutnu”, çözgü sayısı 3000 olana “Alaca”,çözgü sayısı 2000 olana “Meydaniye” adı verilmiştir. Mecidiye, Hindiye, Zen-cirli, Kemha, Darıcı, Sedefli, Mekkavi, Kürdiye, Çitari, Rahvancı-oğlu, Kırkalem, Sultan, Osmaniye, gibi birçok çeşidi vardır.
Kutnular; yüzeyinde “kalem” adı verilen genelde birçok rengin yan yana gelmesiyle, yol yol çizgilerden oluşan parlak yüzey-li dokumalardır. Kutnulardabu yollar farklı enlerde ve değişik renklerde olduğu gibi, yolların arasına bazen çiçek motiflerinin yerleştirildiği, “dişeme” adı verilen çizgilerle farklı desenler elde edilir. Dişeme dokusunun sağında ve solunda çok ince sınır çizgi-leri vardır, bunlara“sızı” denir. Bazı kutnularda kalem denilen ka-lın çizgilerin çözgüleri dokuma öncesi bağlama (İkat) tekniğiyle
ŞALİYE
KÜRDİYE
ALACATAS
MERCAN
MOR-MEYDANİYE
VİŞNELİ MEYDANİYE
PİJAMALI
ALACAİKAT
71 HOMETEXTILE
ANADOLU KUMAŞLARI
boyanmaktadır. Kumaşın dokumasında
saten ve bezayağı dokuma tipleri kullanı-
lır. Dokumaların çözgüsünde, kırmızı, mavi,
sarı, yeşil, siyah, fes rengi, pembe, kahve-
rengi, mor, turuncu ile bunların dışında bir-
çok renk bir arada kullanılmaktadır. Atkı
ipliğinde kumaşta istenen tona bağlı, be-
yaz, siyah, kahverengi mavi vb. renklerin
kullanıldığı görülmektedir.
Kutnu kumaşlarda dokuma öncesinde
ve sonrasından birçok işlemden geç-
mektedir.
DOKUMA ÖNCESİ İŞLEMLER1.1.1. Söküm işlemiYörede”Sökücüler” adı verilen kişiler ta-
rafından yapılan söküm işlemi; yaklaşık
16 metrekarelik bir alana kurulmuş olan
ve yörede “Devere” hatta bazı kişilerce
“Ayaklı Nezik” olarak bilinen dolaplarda
yapılır. Dört kanattan ibaret bu çözgü
dolabının kanat mesafesi 1.80m olup, ka-
natların yüksekliği 2m’dir.Her bir kanadın
eni 15cm, kalınlığı 8cm’dir. Dört köşe ya-
pılmış dolabın çevresi 7.20m’dir.2 “Nezik”
adı ile ifade edilen bugün de “cağlık”
adı verilen, yere ve tavana monte edile-
rek, sağa ve sola hareket edebilen araç
üzerinde 80 adet delik ve bu deliklere
8 cm uzunluğunda yerleştirilmiş çiviler bulunmaktadır. İpliklerin düzgün sağılıp gelebilmesi için yere ince kum dökülmüş-tür. Bobinlerin yer aldığı bu kumlu alana “Müsvedde” adı verilmektedir.3 Çözgü şeridinin dolap çevresinde bir kere do-lanmasına bir “Dora”, dolabın tüm çev-resini baştan sona bir defa dolanmasına da bir “Baş” denilmektedir.
İstenilen çözgü teli sayısı tamamlandığın-da ipliklerin çözgü dolabından çıkarılıp çile haline getirilmesi, iplik çaprazlama-larının korunması için “bağlık” adı verilen iplikler takılır. Bağlık takılarak boyamaya hazır hale getirilen çözgü çilelerine “şenk” adı verilir.
1.1.2. Boyama işlemi Hazırlanan şenkler, yörede bulunan bo-
yahanelere gönderilir, boyanacak renk,
şenk üzerine bağlanan iplik rengi ile belir-
lenir. Günümüzde boyama işlemi sentetik
boyarmaddelerle yapılmaktadır.
İkat boyama tekniğinde ise desenin ön-
ceden bilinmesi koşulu ile iplikler üzerinde
her renk ve hareket için grup bağlama-
ları yapılmaktadır. Yalnızca en koyu renk
ile boyanacak kısımlar açık bırakılır. Daha
sonra koyudan açığa doğru sıralama izle-
nerek boyama yapılır. Her boyaya batır-
mada o boyanın renginde boyanması is-
tenen kısımların üzerindeki bağlar çözülür.
Bir önceki boyada üzeri sarılı olduğundan
boyanmamış olan bu kısım üzerindeki
bağlar çözüldükten sonra girdiği boya-
nın rengini alır. İşlem istenilen renkler elde
edilene kadar bu şekilde her ıslatmadan
sonra bağlı kısımlar açılarak sürer. En son
açık renklere batırılır.4*
1.1.3. MezekçilikMezekçilik olarak adlandırılan işlem, bir-
kaç aşamadan oluşmaktadır.Boyanan
çözgü ipliklerinin mukavemetini arttırmak
ve dokuma sırasında kopmasını önlemek
için haşıllama işlemine tabii tutulur.Haşıl
maddesi olarak, kayısı reçinesi kullanıl-
maktadır. Kayısı reçinesi bulunmadığı za-
manlarda mercimek tutkalı tabir edilen
beyaz tutkal kullanılmaktadır. Boyama
sonrası çözgü iplikleri tamamen kuruma-
dan haşıl işlemi uygulanır. Haşıllanmış çi-
leler 50-60 cm uzunluğunda “milef” adı
verilen kalın silindir tahta değneklere sarı-
larak yumak haline getirilir. Bu yumaklara
“kavuk” adı verilir. Kavuklar 1-2 gün çöz-
gü ipliğinin haşıl maddesini iyice çekmesi
için nemli bir ortamda dinlendirilir.
MECİDİYE
DARICA
DÜZMEHTAP-ŞAH
SEDEFLİ
DÜZMEHTAP-ŞAH
SARIBÜLBÜL
İNCE-KEMHA
MEHTAP
ANADOLU KUMAŞLARI
HOMETEXTILE 72
Tertip işlemi ise, arasında 20m mesafe bulunan 50’şercm uzunluğundaki duva-ra çakılmış iki çubuk arasına, kavuklar-dan çözülen şeritleri gerdirme işlemidir. Çözgü iplikleri bağlık ipliği olmasına rağ-men elle taranarak düzgünleştirme işle-mi yapılır. Elle taranan ve açılan çözgü ipleri şeritlerin bozulmaması ve düzgün kalması için tekrar “milef” denilen sopa-lara sarılarak kavuk yapılır. İkinci kez ya-pılan kavuklara “şak”adı verilir.5
1.1.4. Atkı iplerinin hazırlanması Kutnu kumaşlarda, atkı ipliği olarak kul-lanılan pamuk ipliği, lacivert, sarı, kahve-rengi ve ham rengi ile kullanılır. Atkı iplik-lerinin de sağlamlığını arttırmak için haşıl işlemi uygulanır. Atkı iplerinin haşıllanması işlemine “nişeleme” adı verilmektedir.
1.1.5. Taharlama işlemiGaziantep bölgesinde el dokuma tezgâhlarında gücüler pamuk ipliğinden yapılır. Mekanik tezgâhlarda ise telden-dir. Pamuk ipliğinden gücü yapma işine “süpetleme” denilmektedir. Süpetleme işlemi için 2m uzunluğunda 40-45cm enin-de ve 2-3cm kalınlığında “kılıç” adı verilen ahşap düz bir tahta kullanılır.
Bu tahtanın üst kısmına 80-90 cm uzunlu-ğunda silindir sopa bağlanır. Kiriş ipliği adı verilen (16/2 Ne) önceden balmumuna batırılarak sağlamlaştırılmış olan pamuk ipliği yuvarlak sopa üzerinden geçirildik-ten sonra kılıç adı verilen tahta üzerinden
gerdirilerek sarılır. Her bir çerçevede 500-700 arası gücü teli bulunması gerektiğin-den, kılıç tahtasının üzerine de 500-700 arası sarım yapılır. Bu işlemden sonra yu-varlak sopa sarımdan çıkarılır. Üstte kalan iplik boşluğu tahtanın alt tarafına çekilir. Bu boşluklar çaprazlanarak geçirilen, zıt yöne aşağıya doğru çekilen iplikler alt-tan ikinci bir sopaya bağlanır. İpliklerin çaprazlanarak geçirildikten sonra alttan bağlama işlemine “çatma” denir.6 Tahar-lanacak dokumanın çeşidine göre ilk ola-rak çerçeve sayısı belirlenir, renk ve tel sa-yısı dokumanın türüne göre belirlendikten sonra iplikler, çerçevelere göre tek tek tel veya pamuk gücü tellerinden geçirilir.
Dokuma İşlemiÇözgü ipliklerinin, gücü tellerinden geçi-rilmesinden sonra dokuma işlemine baş-
lanır. Günümüzde üretimi devam eden kutnu kumaşların motorlu tezgâhlarda dokunduğu da tespit edilmiştir. Gazi-antep Üniversitesi El Sanatları Araştır-ma Merkezi’nde kamçılı el dokuma tezgâhında meydaniye dokuma yapıl-maktadır.
1.1. Dokuma Sonrası İşlemlerApre işlemi; tavlama, nişeleme, cen-derleme ve mengeneden geçirme iş-lemlerinden oluşur. Tavlama, çözgüler-de kullanılan haşıl malzemesi ile kumaşı dokuma sonrası nemlendirme işlemidir. Kumaşın ölçüsüne uygun paralel silindir tahtaların bir başka tahta üzerine ça-kılmasıyla elde edilen tavlama tahtası
üzerine serilen kumaşın ters yüzüne haşıl malzemesi süpürge ile serpilir. Nişeli su ile tavlama yapılan kumaş, haşıl maddesinin içine işlemesi için üzerine bir ağırlık konu-larak bir gün dinlendirilir. Dinlendirilen ku-maşlar cendereye verilir. Bir başka adı da kalenderlemedir. Kalenderleme, tekstil ürününü yumuşatmak ve yassılatmak, ip-likler arasındaki aralıkları kapatmak veya yüzeye parlaklık vermek amacıyla kuma-şın basınçlı silindirler arasından geçirilmesi-dir. En az iki silindir arasından geçirilir. Yün-lüler hariç pamuklu ve sentetik elyafların tümüne uygulanır. Ütüleme işlemi cende-re makinelerinde yapılır. Bu makine bir biri-ne zıt yönde hareket eden çelik silindirler-den oluşur. Kumaş tek kat olarak silindirler arasından geçirilir. Genelde düz dokunan belluriye kutnularda kumaş iki kat olarak cendereye verilir. Kumaş yüzlerinin birbiri-
73 HOMETEXTILE
ANADOLU KUMAŞLARI
ne sürtünmesi ve sıcaklığın da etkisiyle ku-maş yüzeyinde muare7* denilen efektler oluşur. Cenderleme işlemi sonrasında top haline getirilen kumaşlar alt ve üst bölümü ahşaptan oluşan mengenelerde bekleti-lir. Cenderleme işleminde, istenen kumaş tuşesi oluşmazsa mengenede kalma sü-resi 24 saate kadar çıkarılabilir. Bu işlem tamamlandıktan sonra kumaşlar satışa hazırdır. Geleneksel giysilerin başta gelen kumaşı olan kutnu, Osmanlılar dönemin-de kadın ve erkek giyiminde entarilik, İs-tanbul gibi büyük şehirlerde de döşemelik olarak kullanılmıştır.8 Anadolu’nun birçok yöresinde “okuntu” adıyla düğün daveti-yesi olarak işlevini sürdürmektedir. Önce-den tamamen el tezgâhlarında dokunan kutnu kumaş çeşitleri, günümüzde yarı motorlu tezgâhlarda üretilmeye devam edilmektedir.
Geçmişte el sanatımıza dayalı çok geniş bir üretim alanına sahip olmamız bugün büyük gelişme göstermiş Anadolu teks-til sanayimizin temelini oluşturmuştur. Bu
nedenle “Anadolu Dokumaları” adı al-tında her bölgede üreten müzeler kurul-ması bu geleneğin devamlılığı açısından büyük önem taşımaktadır. Geçmişi çok eskilere dayanan dokuma kültürünü ve sanatını çağa uygun hale getirmek ve evrenselleştirmek için dokuma örnekle-rinin kaybolmasını önlemek, güncel ge-reksinimler doğrultusunda ele alınıp üre-tim ve kullanım alanlarının geliştirilmesi gerekmektedir.
Renkleriyle, desenleriyle, dokumalarıy-
la halk kültürümüzün birer canlı örneğini
oluşturan yöresel dokumalarımızı, gele-
cek nesillere aktarmak ve tanıtmak büyük
önem taşımaktadır.
KAYNAKÇA1 - Fikri SALMAN,Türk Kumaş Sanatında Görülen Geleneksel Kumaş Çeşitlerimiz,s.34,http://e-dergi.atauni.edu.tr/index.php/gsfd/article/viewFile/3138/3030
2- Zahide İMER, Gaziantep Yöresinde Üretilen Kutnu, Alaca ve Meydaniye Kumaşların Bazı
Teknik Özellikleri, 2001, Ankara, Kültür Bakanlığı Yayınları, s.24
3- Emine NABİOĞLU, Geleneksel Dokumaları-mızdan Gaziantep Kutnu Alaca ve Meydaniye Kumaşlarının Günümüzdeki Durumu Ve Kulla-nım Olanaklarının Arttırılması Üzerine Öneriler, 1.Uluslararası Yöresel Bez Kongresi, 2012, İstan-bul
4- Şahin Yüksel YAĞAN, Türk El Dokumacılı-ğı, İstanbul, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 1978,s.121
5- Yörede aynı zamanda çözgüye direzin adı da kullanılmaktadır.
Zahide İMER, Gaziantep Yöresinde Üretilen Kutnu, Alaca ve Meydaniye Kumaşların Bazı Teknik Özellikleri, 2001, Ankara, Kültür Bakanlığı Yayınları, s.34
6- Zahide İMER, Gaziantep Yöresinde Üretilen Kutnu, Alaca ve Meydaniye Kumaşların Bazı Teknik Özellikleri, 2001, Ankara, Kültür Bakanlığı Yayınları, s.39 s.40
7*- Muare, ipekli veya kimyasal elyaftan yapıl-mış ve atkı rips örgüsü ile dokunmuş kumaşlara uygulanabilen değişik yüzey değerleri ve ışık yansımaları sağlayan bir işlemdir.
8- Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi, cilt14, İstanbul, İnterpress Basın ve Yayıncılık A.Ş. Milliyet Gazetecilik, s. 7218
PAZARLAMA
HOMETEXTILE 74
Son yıllarda herkesin dilinde CRM (Müşte-ri İlişkileri Yönetimi) kavramı dolaşmakta. Ancak bu kadar çok konuşulan ve ko-
nuşulduğu kadar da önemli olan bu kavram hakkında çok az şeyin bilinmesi garip bir durum. Bu garip durum; üç harften oluşan kavra-
mın ne olduğu konusunda bir fikir birliğine varılmamış olma-sından kaynaklanmaktadır.
CRM’in ne olduğu konusun-da konuşmaya başlama-
dan önce yapılan CRM tanımlarına bakmakta yarar var.
• Müşteri ile ilişki-de bulunulan her alanda müşteriyi
daha iyi algılama ve onun beklentileri
çerçevesinde firmanın kendini daha iyi
yönlendirmesi sürecidir.
• Müşteri ilişkilerini yönetmek için kullanı-
lan metodoloji ve ürünlerin genelini içer-
mektedir.
• Müşteri temas noktalarının entegras-
yonu ve iyileştirilmesidir. Müşteriyi tasarım
noktasına (merkeze) yerleştiren ve müş-
teri ile yakın ilişki kuran bir yönetim felse-
fesidir.
• Satış, pazarlama ve servis süreçlerini
daha etkin hale getirmek için geliştirilmiş
işleme stratejisi / kültürüdür.
• Müşteri bilgilerini kullanarak müşteri sa-
dakatini ve sonuçta müşteri değerini ar-
tırma bilimidir.
• İş ve enformasyon akışlarının öncelikle
müşteri ihtiyaçları, ikincil olarak ise şirket
ihtiyaçlarına göre tasarlanmasıdır.
• Kurumdaki müşteri ile ilgili her türlü bil-
giyi tek bir enformasyon sistemine bağ-
lamak ve bunu müşteri temas noktasına
odaklamaktır.
• Müşteriyi tanımak, müşteri ihtiyaçlarını
anlamak, ona uygun hizmetler ve ürünler
geliştirmektir.
Yukarıda yapılan CRM tanımlarının hiç
biri yanlış değildir. Ancak tanımların hep-
sinde bazı eksiklikliler bulunmaktadır. Ya-
pılan bu tanımların hepsini kapsayan en
güzel tanım Arman Kırım tarafından şu
şekilde yapılmıştı. ‘’CRM, müşteri merkezli
stratejiler ile bu stratejileri destekleyebi-
“CRM”: ÇOK KONUŞULAN AMA AZ BİLİNEN BİR KAVRAMPazarlama Danışmanı: Mustafa Duran
75 HOMETEXTILE
PAZARLAMA
lecek; satış ve pazarlamayla beraber,
müşteri hizmetleri, muhasebe, üretim ve
lojistik gibi yeni fonksiyonları kapsayan
ve bu yeni fonksiyonlardan etkilenecek
herkes için tüm iş süreçlerinin yeni baş-
tan düzenlenmesini içeren ve bunları
gerçekleştirirken de teknolojiden yarar-
lanan bir yönetim stratejidir’’
Tanımdan da anlaşılacağı üzere CRM;
işletmenin genelini kapsayan bir de-
ğişimin sonucunda, müşteri merkezli
stratejinin oluşturulmasını amaçlayan
kapsamlı bir yönetim felsefesidir.
CRM bir yazılım değildir. CRM’in yazı-
lım boyutu sadece hedeflenen stratejiye
ulaşmak için kullanılan veri tabanların-
dan ve iletişim ağlarından oluşmuş tek-
nolojik bir araçtır.
Tüm stratejilerinizi müşteriden başlayarak
oluşturduğunuz, her müşteriyi öğrenip ayrı
ayrı muamele yaptığınız ve bunu yapa-
bilmek için ise ürün değil müşteriyi düşün-
düğünüz bir stratejik anlayış olan CRM’in
en önemli unsuru insandır. Bu stratejinin başarıya ulaşması tüm çalışanların bu strateji benimsemesine bağlıdır. Bu sağ-lanamadığı taktirde bir CRM stratejisinin başarıya ulaşması mümkün değildir.
CRM, müşteri temas noktalarında müşteri bilgilerinin toplanmasına, bu bilgiler üze-rinden yeni iş olanakları geliştirilmesine, müşteri sadakatini artırılmasına, pazarla-ma harcamalarında önemli bir tasarruf yapılmasına ve satış verimliliğinin artırıl-masına imkan sağlamaktadır.
CRM’İN EVRELERİ CRM Institute Türkiye’nin çalışmalarına göre, CRM 4 evreden oluşmaktadır. Bu evreler;
1. Müşteri SeçimiCRM’in bu evresinin ana amacı ‘’En karlı müşteri kim?’’ sorusunun cevabının bu-lunmasıdır. Bu çerçevede şu çalışmalar yapılmaktadır.
• Hedef Kitlenin Belirlenmesi
• Segmentasyon
• Konumlandırma
• Kampanya Planları
• Marka ve Müşteri Planlamaları
• Yeni Ürün Lansmanları
2. Müşteri EdinmeBu evrenin asıl amacı satışı gerçekleştir-mektir. ‘’Belirli bir müşteriye en etkili yoldan satış nasıl yapabiliriz?’’ sorusunun yanıtı bu evrenin ana amacını oluşturmaktadır.
• İhtiyaç Analizleri
• Teklif Oluşturma
• Kapanış Adımları
3. Müşteri KorumaMüşteri koruma, ‘’Bu müşteriyi ne kadar
süreyle elimizde tutabiliriz?’’ sorusunun
yanıtının arandığı evredir. Amaç müşte-
riyi kuruma bağlama, onu kurumda tuta-
bilme ve ilişkinin sürekliliğini sağlamaktır.
• Sipariş Yönetimi
• Teslim
• Taleplerin Organizasyonu
• Problem Yönetimi, Refleks Sistemi
4. Müşteri DerinleştirmeMüşteri derinleştirme, kazanılmış bir müş-
terinin sadakat ve kârlılığının uzun süre
korunması ve müşteri harcamalarındaki
payın yükseltilmesi için gereken adımları
içermektedir. Amaç sürekliliğin sağlandı-
ğı ilişkiden yeni faydalar sağlamaktır.
• Müşteri İhtiyaç Analizleri
• Çapraz Satış Kampanyaları
CRM’in pazarlama faaliyetlerine baktığı-
mızda müşteri sadakati yaratma ve terk
etmiş müşteriyi geri kazanma konusunda
önemli katkısı olduğu görülmektedir. Gü-
nümüz pazarlama stratejilerinin öncelikle
mevcut müşteriyi elde tutmak, kaçan
müşteriyi geri kazanmak ve son olarak Da
yeni müşteri kazanmak üzerine kuruldu-
ğu düşünüldüğünde CRM’in pazarlama
açısından önemi daha iyi anlaşılacaktır.
HUKUK
HOMETEXTILE 76
Eser sahiplerinin eser üzerindeki hakları,
yaşamları boyunca ve ölümlerinden iti-
baren yetmiş yıl süreyle geçerlidir. Eğer
eserin birden fazla sahibi varsa, bu süre
hayatta kalan son eser sahibinin ölü-
münden itibaren başlar. Bu süre tamam-
landıktan sonra eser üzerindeki mali hak
sahipliği sona erer ve herkes, eser sahi-
binin manevi haklarına zarar vermemek
koşulu il, eser sahibine tanınan mali hak-
lardan yararlanabilir.
Fakat uygulamada, yukarıda belirtilen
süreleri uzatmak adına, eser ya da hak
sahipleri, marka olarak tescil edilebilme
niteliği taşıyan eserleri(sanal karakter,
simge veya semboller gibi), marka ola-
rak tescil etmekte ve söz konusu süreleri
dilediğince uzatmaktadırlar. Markalara
ilişkin koruma süresi, başvuru tarihinden
itibaren on yıldır ve bu süre onar yıllık
dönemler halinde süresiz olarak yeni-
lebilir.
Lisansız kullanılabilecek görsellere/simgelere nelerdir? Eser niteliği taşıyan tüm görseller, simge-
ler, tiplemeler vb. sanatçının ölümü üze-
rinden yetmiş yıl geçtikten sonra serbest
kullanıma açık (public domain) hale
gelirler. Bu eserleri herkes kullanabilir.
Eser niteliği olmayan (mesela sanatçı-
nın hususiyetini taşımayan, herhangi bir
özgünlüğü bulunmayan fotoğraf gibi)
görseller ise, haksız rekabet hükümleri-
ne göre korunmaktadır. Örneğin inter-
netten edinilen sanat eseri niteliği taşı-
mayan ve özgünlüğü de bulunmayan
bir fotoğraf, bir tekstil ürününde kullanı-
larak satışa çıkarılırsa, fotoğrafı çeken
kişi, ticari hakkı zedelendiği için zararı
oranında tazminat talebinde bulunabil-
mektedir.
Sıradan bir fotoğraf bile çoğu zaman
serbest bir şekilde kullanılamamaktadır.
Bu yüzden kullanılacak görsellerin “ro-
yalty free” yani üzerindeki mali haklar-
dan arındırılmış olmasına dikkat etmek
gerekir. Bazı internet siteleri üzerinden,
ücretsiz ya da cüzi bedellere, üzerinde-
ki mali haklardan arındırılmış görseller
edinilebilir. Fakat bu sitelerden edinilen
görsellere ilişkin bile, herhangi birinin hak
iddiasında bulunabilme ihtimali, her za-
man için göz önünde bulundurulmalıdır.
Yukarıda sayılanlara ek olarak,sanat
eseri olsun veya olmasın bir fotoğraf
veya portre, kişinin yaşamı süresince ve
ölümünden sonra on yıl boyunca, fo-
toğraf veya portreye konu kişinin veya
kişi ölmüşse kanunda sayılı kişilerin (sağ
kalan eş, çocuklar, diğer mirasçılar,
vasiyeti tenfiz memuru vb.) izni alınma-
dan kullanılamaz. Söz konusu koruma,
fotoğraf veya portreye konu olan kişi-
nin, kişilik haklarından kaynaklanmakta
olup, eser sahipliğine ilişkin haklardan
tamamen bağımsızdır. Ancak bu koru-
“Eser sahiplerinin eser üzerindeki hakları, yaşamları boyunca ve
ölümlerinden itibaren yetmiş yıl süreyle geçerlidir.
Eğer eserin birden fazla sahibi varsa, bu süre hayatta
kalan son eser sahibinin ölümünden itibaren başlar.”
ESER SAHİPLİĞİ VE TEKLİF HAKLARI ÜZERİNEYazar: Av. Emek GÜVEN
77 HOMETEXTILE
HUKUK
ma, ülkenin siyasi ve toplumsal hayatın-
da önem arz eden kişilerin fotoğrafları,
bu kişilerin katıldığı törenlerin ve günlük
olayların görselleri ile ilgili olarak uygu-
lanmamaktadır.
Bazı örnekler vermek gerekirse; Leo-
nardo da Vinci’nin Mona Lisa tablosu,
sanatçının ölümünün üzerinden yetmiş
yıllık süre geçtiği için serbest kullanıma
açıktır, tekstil ürünlerinde serbestçe
kullanılabilir. Ernesto Che Guevara’nın
ünlü fotoğrafının da serbest kullanıma
açık olduğu, tartışmalı olmakla bera-
ber, yaygın bir şekilde kabul edilmek-
tedir. Bu durum, hem Che Guevara’nın
ölümü üzerinden on yıldan fazla zaman
geçmesinden hem de kendisinin tüm
dünya genelinde siyasi ve toplumsal
hayatta önem arz eden bir kişi olarak
kabul edilmesinden kaynaklanmakta-
dır. Benzer şekilde, Deniz Gezmiş veya
Zeki Müren gibi siyasal ya da toplumsal
hayat açısından önem arzeden kişile-
rin fotoğraflarının veya portrelerinin de
izinsiz olarak kullanılabileceğinin kabu-
lü gerekmektedir. Ancak elbette ki söz
konusu kullanımlar, bu kişilerin özel ha-
yatlarının gizliliğini ihlal eden veya ma-
nevi açıdan onlara zarar veren nitelikte
olamazlar. Bu şekilde bir kullanıma karşı,
kendilerinin ya da ölümlerinden itibaren
ilgili kişilerin dava hakları saklıdır.
Sonuç;Eser niteliği taşıyan herhangi bir görseli,
sembolü veya sanal karakteri tekstil ürün-
lerinde kullanmadan önce ayrıntılı bir hak
sahipliği araştırması yapılmalı, eser niteli-
ğinde olmayan resim ve fotoğrafların bile
haksız rekabet hükümlerince korunabile-
ceği unutulmamalıdır. Bir eser, herhangi
bir üründe kullanılmadan önce, esere
ilişkin koruma süresi ayrıntılı olarak ince-
lenmeli ve koruma süresi kapsamında ise
eser sahibi ya da hak sahipleri ile yazılı
lisans sözleşmeleri imzalanmalıdır. Ayrı-
ca koruma sürelerine bakılmaksızın, Türk
Patent Enstitüsü’nden marka araştırma-
sı yapılmalı, tekstil üzerinde kullanılması
amaçlanan isim, logo, simge, sembol,
sanal karakter ve benzerlerinin marka
olarak tescil edilmiş olması halinde, mar-
ka sahibi ile iletişime geçerek markanın
kullanımı için yazılı izin alınmalıdır. İyi bir
hak sahipliği araştırması yapılmadan,
hatta hukuki yardım alınmadan yapıla-
cak üretim ve satışlarda, beklenmeyen
yasal problemler doğabilecek ve yüksek
tazminatlar ile hapis cezası riski ile karşıla-
şılabilecektir.
“Lisans vermeye yetkili olmayan birinden aldığı lisans uyarınca faaliyette bulunan kişi iyi niyetli,
yani lisansı aldığı kişinin gerçek hak sahibi olduğunu
düşünmüş olsa bile, Fikir ve Sanat Eserleri
Kanunu uyarınca gerçek hak sahibine karşı sorumlu olacaktır.”
ETKİNLİK
HOMETEXTILE 78
TÜRK KUMAŞINA JAPON YORUMU
İTHİB’in her yıl düzenlediği ve bu yıl 8.si gerçekleştirilen Kumaş Tasarım Yarışması,
farklı bir etkinlik ile renklendi.
İTHİB üyelerinin kumaşları ile tasarımlar yapan
Japon öğrenciler, tasarımlarını Japonya’da
sergilediler.
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği’nin (İTHİB) sektöre katma değer sağlamak amacıyla düzen-
lediği en önemli projelerinden olan “Kumaş Tasarım Yarışması” bu yıl özel bir konsept ile gerçekleşti.
TETSİAD üyelerinin de ürettikleri kumaşlarla Japon öğrenciler Osmanlı kıyafetlerinden esinlenerek koleksiyonlar ta-
sarladılar. Hazırlanan koleksiyonlar 11-15 Kasım tarihleri arasında Japonya Bunaka Gakuen Moda Üniversitesi’nde
sergilendi ve Kasım ayında düzenlenen moda haftasında yaklaşık 20 bin kişinin beğenisine sunuldu.
79 HOMETEXTILE
ETKİNLİK
Tekstil Sektörü Ödül Töreninde Buluştu İTHİB 8. Kumaş Tasarım Yarışması’nın
ödül töreni tekstil sektörünü bir araya
getiren önemli bir buluşma oldu. TİM
Başkanı Mehmet Büyükekşi, gecede
yaptığı konuşmada 19 farklı sektörde
tasarım yarışması, dokuz farklı sektörde
‘Ar-Ge Proje Pazarı’ düzenlediklerini söy-
ledi. İnovasyona katkı sağlayan bu tür
çalışmalarla ihracat artışında kat üstü-
ne kat inşa ettiklerini belirten Büyükekşi,
“İTHİB’in düzenlediği Kumaş Tasarım Ya-
rışması da 2023’te 20 milyar dolar olan
tekstil ihracatı hedefine önemli katkı
sağlayacaktır” diye konuştu.
Ödüller Sahiplerini BulduTürkiye’de tekstil sektörünün yaratıcı
gücünün artırılması ve yetenekli genç-
lerin özgün tasarımlarının teşvik edilmesi
amacıyla düzenlenen yarışmaya bu yıl
da çok sayıda başvuru oldu. Jürinin iki
aşamadan oluşan değerlendirme sü-
recinin ardından altı finalist belirlendi.
Finalistlerin tasarladığı kumaşlar, dün
akşam moda tasarımcısı Nihan Buruk’un
kıyafetlere dönüştürdüğü görkemli bir
defilede jüri ve konukların beğenisine
sunuldu.
Ekonomi ve iş dünyasından çok sayıda
ismin katıldığı “İTHİB 8. Kumaş Tasarım
Yarışması”nda, birincilik ödülü “Arak-
ne” temasıyla yarışan İlke Usluca’nın
oldu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar
Üniversitesi’nde Tekstil ve Moda Tasarı-
mı öğrenimi gören İlke Usluca, sektörde
yeni bir teknik olarak görülen, çeken ve
çekmeyen iplikleri bir arada kullandığı
ve farklı bir doku elde ettiği kumaşıyla
birinci oldu. Çift katlı torba tekniği ile
dokunan kumaşları, çarpıcı desenleri ile
harmanlayan Usluca, ilgi odağı olma-
ya başararak yarışmanın galibi olmayı
başardı. Toplam altı finalistin yarıştığı
gecede, kumaşlarını “Gölge” temasıyla
tasarlayan Bahar Meydan ikinci, “Kırmı-
zı Lahana” temasıyla hazırlayan Merve
Ulu üçüncü oldu.
‘Katma Değeri Yüksek Kumaş’ VurgusuİTHİB Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gül-
le de, moda tasarımcılarının dünyanın
İTHİB Başkanı İsmail Gülle: “Kumaş Tasarım Yarışması’nı
uluslararası arenaya taşımak istiyoruz.
Her yıl başarılı bir grafik sergileyen tekstil sektörü
olarak bu güce sahip durumdayız.
Sektörün başarısında emeği geçen herkese çok teşekkür
ederim.”
ETKİNLİK
HOMETEXTILE 80
her yerinde kumaş arayışı içinde oldu-ğunu, Türkiye’nin katma değere sahip kumaşlarda öne çıkmasında bu tür ya-rışmaların katkı sağladığına dikkat çek-ti. Tekstilin, sanat gibi evrensel bir değer olduğunun altını çizen Gülle, “Bu yıl 8.sini düzenlediğimiz Kumaş Tasarım Yarışması da evrenselliğe hizmet ediyor. Yarışma kapsamında bu yıl ilk kez, Cumhurbaş-kanlığımız himayesinde, 36 ülkede Türk kültürünü geliştirmek için faaliyet sürdü-ren Yunus Emre Enstitüsü ile Tokyo Bunka Gakuen Moda Üniversitesi’nin bir işbirliği oldu. Japon öğrenciler, Osmanlı kıya-fetlerinden esinlenerek İTHİB üyelerimiz tarafından sağlanan kumaşlarla koleksi-yonlar hazırladılar ve yarışmada sergiye açtılar. Sektöre katma değer sağlama çabalarımız, bu tür çalışmalarla anlam buluyor” dedi.
Bu yılı genel ihracat artışının üzerinde bir performans ile kapattıklarını belirten Gülle, sözlerini şöyle tamamladı: “Kumaş Tasarım Yarışması’nı uluslararası arenaya taşımak
istiyoruz. Her yıl başarılı bir grafik sergile-yen tekstil sektörü olarak bu güce sahip durumdayız. Sektörün başarısında emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.”
Sektörde yeni bir teknik olarak görülen, çeken ve çekmeyen iplikleri bir arada kullandığı ve farklı bir doku elde ettiği kumaşıyla birinci oldu.
Çift katlı torba tekniği ile dokunan kumaşları, çarpıcı desenleri ile harmanlayan Usluca, ilgi odağı olmayı
başararak yarışmanın galibi oldu.