MAAD TARAFINDAN SAYISAL ÖRTAMA AKTARILMI

I * ? * * * » Cime Caddesi I efltnçH v U ■“r r r Ve Imt!' ,az Sahil») : CEMAL TOGAN . lefkoşa — Kıbrıs. Hyatı: 15 Mil. Dizilip Basıldığı Yer; "BOZKURT Basımevi” Telgraf: “BOZKURT”

Cezayir e Yeni Takviye Kuvvetleri GönderiliyorŞiddet hareketlerinin artmasındansonra yeni tedbirler alınacak

DON KURULAN BİR PUSUDA MİLLİYETÇİLER 18 FRANSIZASKERİ ÖLDÜRDÜ

CEZAYİR 5: Cezayir’de şid­det hareketleri gittikçe art- maktadır. Bugün, Setif'in 25 Bil kadar açığında, Kerrata’da

gOZKURT/ung ö rü şü

Anavatanımızın

liidaiıalesi LazımdırM ı

dan bilinen bir gerçeğ i en 'nihayet geçen akşam Let-

koşada yaptığı bir konulm ada Hırıl etmiş ur. M akarios bu konuşmasında, Ziir-b ve Lond- n anıtlaşmalaruıı ilhaka bir atlama tan tası olarak kaoul et­tiğini bizzat açıklam ış je ııu andlajmalarla anayasayı tanı­mayacağım, bunları uygu, uruk için değil, değiştirm ek için gayretler sart eueceg ni b ir ke­te daha teyıd eunıştir.Makarios ile diğer Rum yet­

kilileri, Cumhuriyetin 17 ay»ık hayatı süresinde anayasayı bir tok defalar ayaklar aıtına al- nuş bulunmaktadırlar. En yet­il II arzdan son yapılan beya­natla Rum yetkilileri, adadaki Türk varlığını h»çe sayarak kendi keyfi idarelerinde devam edeceklerini en kes.n bir şe- Ude teyid etmişlerdir*Adamız bugün çok karanlık

bir geleceğe sürüklenmekte, a- ıjadaki Türk varlığı ciddî tell­ilerle karşı karşıya bulun­maktadır. Kıbrıs ta ikinci bir Girit fadası hazırlanmak ta, tliade hiçbir yetkisi bulunma­yan Türk liderliği ile Türk toplumu, adadaki bekasını sağ lamak için çırpınmaktadır.Acı da olsa itiraf etmeliyiz

ki, anavatanımız bugünkü du­ruma müdahale etmediği tak­dirde geleceğim z hiçbir suret­te teminat altına alınamaya­caktır. Kıbrısta, Türk varlıgı- “0 bekası için artık anavata­nımızın müdahalesi kaçınıl­maz hale gelmiştir. Çünkü, ana yasasına hürmet edilmeyen, sa­msasına hürmet edilmeyen, »ir ülkede topluınumuzun meş­in yollardan yapacağı müdaha­lene başarı sağlayacağı hayli Şüphelidir.

Anavatanımız, Kıbrıs Türk P'Umunun bekasını, uluslar­

arası andlaşmalarla teminat al , •*auS ve Kıbrıs anayasa­sının uygulanmasını sağlamak 5“ taahhütlerde bulunmuştur- ““ bakımdan, Makarios’un ge- S .^ am k i beyanatı Kıbrıs “ «aşmalarını teminat altına M devletlere meydan oku-

°™ftan başka birşey değildir- JS * ? TUrkü bugün, ata ya- „fan bu toprakları eUere bı- miımam;|k için bir ölüm kalım ™“cadelesi yapmaktadır. Olay- üy. iu durumu toplumlumuzun r^me empoze etmiştir. Yu- üünk» belerttiğimiz gibi, bu 2 51a* lar İçerisinde bu mü

başarıya ulaştırabi­lir Şüphelidir, tneveut anayasa tahtlnde

lar n«be ne tanınan hak bakım? mahd«ttur. Elleri her vn||,.<?:m bağlı olan ve meşru çerçevt'j aVrnllmayan, anayasa Türtf , ..haricine çıkmayan lann_ f i l e r i n i n kendi baş- ula,t], *?u, mücadeleyi başarıya

öSSSSf imkânlarl sm'r-l i m & T 112 TUrWye bizi

kadar asla ihmâl etmiş Simdin' ,ı irşatta, anavata- büa(ln ^Şteglne güvendik ve âımuı Ka ar bâmisiz olmadı- dilc r„ jtUn dunyaya göster-

C t ® ,! !>nra da- anava-sanm-v" , blzl terkedeceğini Sirmiİl battâ aklımızdan ge zun yJ u?' fakat, toplumumu- ^erlp ? tahrik ve teh- tamiri îmi,,arşılaşması ''erlde,rW ^ âtns,z bir durum ya-fUB> îaratıl j! bÖy,e bir du-■nızm'*.‘T*auan, anavatanı- ^akkım^ja es‘n* beklemek

^ ö i dır , Kıbns Türku bu-yl<inU „ î anavatanına çe- ses| hoi an yükselecek gür Rı.u .demekti» ™ Ki-

Fransız askerlerini kurulan bir pusuda 18 asker öldürülmüş ve 7 asker de yaralanmıştır.

Pariste, Fransız hükümetine yakın çevreler, Cezayirde git­tikçe artan şiddet hareketleri­ne karşı savaşan emniyet kuv­vetlerini takviye etmek maksa- dıyle Cezayir’e .2 bin kadar daha polis gönderileceğini açık lamışlardır.

Ayni çevreler, bazı tedbirle- rin daha derhal tatbik sahasına konacağını bildirmişlerdir. Bu tedbirler arasında, Cezayir ka­sabalarının emniyet bölgelerine bölünmesi, her bölgenin yol kavuşaklarına ve kilit noktala­rına askerler yerleştirilmesi gi­bileri de bulunmaktadır.

Kilit noktalara yerleştirilen askerlerin vazifesi herhangi bir şiddet hareketini önlemek ve gerektiği zaman polisin yardı­mını istemek olacaktır.

Cezayir işinden sorumlu Ba­kanlar ile Fransız Başbakanı Mişel Debre arasında dün ak­şam uzum süren müzakereler yapılmıştır.

Askerî çevreler, yeni tedbir­lerin tesirli olacağına ve deh­şet hareketlerini önliyeceğine inanmaktadırlar.

Fransız askerî makamları 16 ite 29 Aralık tarihleri arasmda

o43 Cezayirli Milliyetçimin em­niyet kuvvetleri tarafından öl­dürüldüğünü veya yaralandığı­nı açıklamışlardır.

Cezayir ile Fransada bugün müteaddit hadiselerde birçok insan ölmüş, birçoklan da ya­ralanmıştır. Cezayir şehri civa­rında bugün 15 dakika içerisin­de bir kondaktör ile bir deri tüccarı vurularak öldürülmüş­

tür. Merkezî Cezayirde, bu sa­bah bir kahvehanede patlayan plâstikten mamûl bir bomba, üçü Avrupalı olan beş kişiyi yaralamıştır. Çeragas’da, bir kasap vurularak öldürülmüş, Oran bölgesinde- bir Müslüman ticaret adamı boynundan vu­rulmuştur.

Cezayirdekt Barberus hapis­hanesindeki mahpuslar binayı ateşe vermeye teşebbüs etmiş- j lerdir. Bab El Ud’da bir Müs-

(Devamı 4’üncü sayfada)

Gürsel, İnönü ve Sarper, Kıbrıs Türklerine En İyi Dileklerini

Sundular

Kıbrıs Tiirk Kooperatif Dairesi MJürii RAGIP KENAN

LEFKOŞA KOOPERATİF SÜTÇÜLÜK ŞİR­KETİ DÜN GENEL BİR TOPLANTI YAPTI

Yeni Kurulacak Peynirhane Hakkında İzahat VerildiLefkoşa Kooperatif Sütçülük

Şirketi Ltd. dün Lefkoşa’da, Çetinkaya kulübünde yaptığı bir toplantıda yeni komisyon seçimini yapmıştır. Başarılı o- la'n dünkü toplantıya 91 .üye iştirak etmiştir.

Toplantıda ilk olarak Türk Kooperatif Dairesi Müdürü Ra ğıp Kenan söz almış ve Koope­ratif Sütçülük Şirketinin üç yıl zarfında yapmış olduğu işler

hakkında izahat verdikten son ra. Kooperatifin üyelerine da­ha faydalı olabilmesi için üye­lerin kooperatifler-ne karşı ilgi göstermelerini, sadık kalmala­rını ve iyi kalitede süt teslim etmelerini tavsiye etmiştir. 57 bin İ raya mal olacak yeni bir peynirhane inşa edileceğini, bu peynirhanenin gelecek süt mev siminde hizmete gireceğini ve modern makinelerle teçhiz edi-

Duncan Sandys Kıbrıs Ziyaretini Tehir Etti

Bakanın Londra’da Meşgul Olduğu Bildirildi

Girit “f^ ,emekte ve ikinci bir ^e&ino i lna mUsaade edümi-

e inanmaktadır.

Duncan Sandys

Lefkoşadaki Britanya Haber­ler Merkezinden açıklandığına göre, Britanya Kommonvelt Münasebetleri Bakanı Duncan Sandys, bu hafta sonunda Kıb- rısa yapacağı ziyareti tehir et­miştir. Tehir için herhangi bir sebep verilmemiş ve zıyarat için yeni bir tarih açıklanma­

mıştır.Londra da, Kommonvelt Mü

nasebetleri Bakanlığının bir sözcüsü, Sandys’in bu ziyareti fazla meşguliyeti yüzünden te­hir ettiğini söylemiş ve ziyaret için ileride yeni bir tarih tes- bit edileceğini bildirmiştr.

Londra’dak fazla meşgulye- tin. Birleşmiş Milletler G^rıel Sekreter vekili U Thant’m, Ro desya - Katanga hududuna mü­şahitler yerleştirilmesi teklifi­nin Federal Rodesya hükümeti tarafından reddedilmesiyle mey dana gelen zorluklar olduğuna inan'lmaktadır.

Bilindiği gibi, Duncan Saud- ys Kıbrısa üç günlük ziyaret, yapacak ve bu arada, Cumhur­başkanı, Cumhurbaşkan Mua­vini ve diğer ilgililerle görüş­melerde bulunacaktı. Bakanın bu ziyareti sırasında, Ingliz Egemen üslerini de gezmesi beklenmekteydi.

Bazı Rumca gazeteler, Dun can Sandys'ın, Kıbrıs ziyare'.i sırasında, iki toplum arasında ki anlaşmazlıklar konusunda arabuluculuk yapacağını yaz­mışlarsa da, bu idd ayı doğ­rulayacak e’n küçük bir beli.ti görülmüş değildi.

Trafiğe Kapanan YolTarım ve Tabiî Kaynaklar

Bakanlığımın Orman Dafiİresin

den açıklandığına göre, son yağan şiddetli yağmurlar neti cebinde Sellâdi ' tu • Staîktu ile Dodega Anemos arasında­ki orman yolu kapanmıştır. Halk n ikinci bir ilâma kadar hu yolu .kullanmaması ve Stavroz’a gitmek için Sedir yolunu kullanması tavsiye olunmaktadır.

Türkiyede Bakan ve Milletvekil­lerinin Maaşları Belli OlduANKARA (Radyo) Millet

Meclisi, dün yaptığı toplantıdaflIH H IIM t*

ŞİŞELERLE KAPPŞAN PAPAZLARI : lir

lehem şehrinde Noel töreni sırasın.!. sonı|nda şişelerle Kapışıp, dö kilisede yapılacak ayın yüzünden f ıka ___ |<ır ki|knnjn kendilerine ait

. . BOZKURT . . .

Türkiye Büyük Millet Meclisi ite Bakanlar Kurulu üyelerinin maaşları hakkındaki kanunu görüşmüş ve kabul etmiştiı.

Bu kanunda Türkiye BOyük Millet Meclisi ile Bakanlar Ku­rulu üyelerinin maaşlarının bi­rinci derece devlet memuru kadrosuna, yolluklarının da bu­nun yarısına eşit olduğu nük- nıe bağlanmıştır.

Bu kanun, bütün partilerin milletvekilleri tarafından ka­bul edilmiştir.

lecek olan ye'ni peynirhanenin her türlü süt mamullerini ya­pabileceğini ve Kıbrıs Türk Ko operatif Merkez Bankası tara­fından inşa ettirilecek peynir­hanem n bir pastörize ve iki buzhanesi bulunacağını açıkla­yan Türk Kooperatif Dairesi Müdürü, çoban sınıfının kalkın dırılması, daha yüksek bir ha­yat seviyesine ulaştırılması için elden gelenin yapılmakta olduğunu belirtmiştir.

Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği Genel Başkanı Hüseyin Gülte- kin de toplantıda söz almış ve dünkü toplantıya gösterilen il­ginin memnuniyet verici oldu-

KZJKZ BÜYÜ,'( OLSAYDI : lîoyaz Ferde nin, Kraliçelerinden Soptıia Loren, Ro .la’da Yılbaşı ve Noel münasebetiyle, : öO kadar fakir çocuğa hediye oyun­cak dağıtarak, kiiçiik kalbleri de fet- hstRiiştir. Resimde, yıldızdan hediyesi ni alan çırctık da, sanki "Keşke 30 yaş üiyiik olsaydım” der gibi.

ğunu belirttikten sonra, pey- urhane kurulurken gösterilen İğinin devam etmesi gerektiği­

ni söylemiş ve geçici bazı güç­lüklerin modern peynirhanenin ı t u r u ı m a s i y l e or- ...uaıı kaiKacagını, çobanla­rın, kendi öz maılan oıan bu »ııu'essesenin etrarında yekvü- cut oıarak toplanmaları ıcabet- tığını ilave etmiştir.

Oaha önce söz alan Tarım Dairesi kıdemli memurlarından yüksek Ziraat Mühendisi Ca- vit Ramadan da, bütçede ada­daki sütçülük ve hayvancılığın geliştirılmes. için tahsisat ay­rıldığını, artacak süt istihsali­ni değerlendirmek maksadıyle kurulacak yeni fabrikanın ço­banlara faydalı olacağını söy­lemişti-

Müteakiben hesaplar tasvip edilmiş ve Komisyon Başkan­lığına Ahmet Akif, Veznedarlı­ğa Cemal Haşan, üyeliklere de Hüseyin M. Gültekın, Mehmet Emm Kaptan, İsmail Barbaros, irfan Haşan ve Mehmet Ali Mustafa seçilmişlerdir

Ağır Cürümier AzaldıPolis, dün akşam yayımla­

dığı bir tebliğde. Polis Ku­mandanının Yılbaşı mesajın­da belirtt ği ağır cürıinılerin azalması hakkımda gazeteler­de çıkan yommlan cevapanl- dirmıştır.

(Devamı 4. Sayfada)

Türkiye Cumhurbaşkanı Ce­mal Gürsel, Başbakan ismet İnönü, Dışişleri Bakanı Selim Sarper, ve Kıbrıs Türk Kuv­vetleri Alayı Komutanı Tur­gut Sunalp, yılbaşı dolayısıyla kendilerine birer tebr.k telgra­fı gönderen Türk Cemaat Mec­lisi Başkam Rauf Deııktaş’a ce vabî birer tebrik telgrafı gön­dermişler ve Kıbrıs Türklerine en iyi dileklerini sunmuşlardır.

Bu telgraflar şunlardır:

GURSEL’ÎN TELGRAFI"Yeni yıl tebrikine teşekkür

eder, bütün Kıbrıslı Türkler için en iyi dileklerimi yolla­rım.”

İNÖNÜ’NÜN TELGRAFI“Yeni yıl münasebetiyle gön

derdiğimiz telgraftaki güzel his lere teşekkür eder, Kıbrıs Türk leri için en İyi dileklerimi ye­nilerim.”

SARPER’İN TELGRAFI “Yeni yıl için gönderdiğiniz

telgrafa teşekkür eder, bilmu­kabele en Jyi dileklerimi suna­rım.”

SUNALP’IN TELGRAFI "Kıbrıs Türk Kuvvetleri Su­

bay, Assubay ve Erleri adına yemi yılınızı kutlar, 1962 yılı­nın Türk cemaatine hayır, re­fah getirmesini ve başarılı ol­masını diler, saygılarımı suna­rım.”

Amerika, Türkiyede 300 Bin Ton Buğday Gönderiyor

SATIŞTAN ELDE EDİLECEK PARA, KAL­KINMA PROGRAMLARINA AYRILACAK

ANKARA (Radyo): Amerika- dan 300 bin ton buğday ithali­ne dair yeni bir anlaşma düm saat 15.00te Ticaret Bakanlığın da imzalanmıştır.

Anlaşmayı, Türkiye adına Ti caret Bakanı İhsan Gürsan, A- merıka hükümeti adına da Bü­yükelçi Hare imzalamışlardır.

Böylelikle Temmuz 1961’den bu yana Amerikadan sağlanan buğday ithali, 1 milyon tonu bulmuştur, Amlaşma gereğince Türkiyeye gönderilen 700 .bin

ton buğday gerekli yerlere, bu arada özellikle Doğu Anadolu'­ya gönderilmişti.

300 bin tonluk buğday, önü­müzdeki haftalar İçinde Türki­ye’ye varmağa başlayacaktır Bu buğdaylar içim Türkiye her hangi bir döviz ödemesinde bulunmayacaktır. Buğdayların satışından elde edilecek ı (İrk lirası, Tüıkiye . Amerika .hU- kCımetlerinır. üzerinde anlaşa­cağı iktisadi kalkınma prog­ramlarına ayrılacaktır.

ÜEGERI 10 MİLYON LİRA : Hollywood artistlerinden, Linda Ho'nun. aktörW:lliam Baskine gösterdiği şu mücevheratın değeri tam 10 milyon liradır vthakikidir. “ Bir Esrarkeşin İtirafları" adlı filmde rol icabı gereken bu mücev­herat, Annrikalı sanatçılara "kullanılmak üzere, ödiinç olarak verilmiştir.İ İ j i iki artist de, bu değerli ödiinç mala, hayran hayran bakıyorlar . .

Yugoslâvya-Kıbrıs Tica­ret Anlaşması İmzalandı

Anlaşma, Dünden İtibaren Yürürlüğe GirdiYugoslavya ile Kıbrıs ‘ara­

sımda bir Ticaret Antlaşması aktediİmesine dair müzakeıe ier dün sona ermiş vt Yugos

lâv Hükümeti namına Yugos lâv Ticaret Delegasyonu baş­kanı Milovaniç ile Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümet, namı

na Ticaret ve Endüstri Baka­nı A. Arauzos tarafından bu hususta bir antlaşma infealan m iştir.

«H H IIIIIIIItltlH lH lIH IIIIIIIItlIllItH IlIM im illllllH lIltlM IH lH U U IIIIIIIIH M IlH lIllltlIM tltlflM IIIIU IIU IIIH H

Bugiin, Kurucu Meclisin Top­landığı Günün Yıldönümü

Türkiye’de Anıt Kabir Ziyaret Edilecek; Kıbrıs’ta Tören Yapılmayacak

SEYA H A T İ. . .

y a p ı l a n r e z e r v a s y o n la r ı ç ı ^Biletler resmi fiyat uzerınue

XA

. . . .

ANKARA (Radyo): Eski Ku­rucu Meclis ve Temsilciler Meclisi üyelerinden Ankara’da bulunanlar, Türkiye tarihinde önemli bir yeri bulunan Ku­rucu Meclis”in toplandığı gü- günün yıldönmümü dolayısıyla Anıt Kabri z yaret edecekler ve çelenk koyarak Atatürk’ün ma nevî huzurunda saygı duruşun­da bulunacaklardır-

KIBRIS’TA TÖREN YAPILMAYACAK

öte yandan Türk Cemaat Meclisi icra Hey’eti Başkanlı­ğından bildirildiğine göre Ku­rucu Meclis’in açılış günü ola­rak geçen yıla mahsus oknak üzere törenlerle kutlanan 6 0- cak günü, Türkiye Büyük Mil­let MecUsl’nin yeniden teşek­kül etmesi ve teşrii görevine

devam etmesi sebebiyle geçen I Bu husus, Türk Cemaat Mec- yılki gibi törenlerle kutlanma- lisi’ne bağlı bütün daire, okul, sına ve resmi tatil yapılması- müessese ve teşekküllere bil- na lüzum görülmemiştir. . ' dirilmiştir.

Yürürlüğe GirdiDünden itibaren yürürlüğe

g,ren ve 31 Aralık 1962 tarr lı ne kadar yürürlükte kala cak ol’an bu Ticaret Antlaşma sı, iki Hükümetin, bazı eşya­nın 'ithaline müsaade vererek iki mcmlektt arasında ticarcti kolaylaştırmasını derp'ş et­

mektedir.

Kıbrıs'tan İhraç Edilecek Mallar Kıbrıs’tan Yugoslavya’ya

ihraç edilecek mallar 'arasım da limongil, kum üzüm, ba dem, patates, tütün, sebze to lııımu, ham der1:, yum, konser ve meyve ve sebze, harup, ha rup saıkızı, zeytin çekirdeği ya ğı, sun’i d ş, hurda maden, a- miyanto, ba'kır. krom ve ba­kır piritleri bul ummaktadır.

İthal Edilccek Mallarİthal edilecek mallar ara

smda ise, konserve et, konser ve balık, nişasta, glikoz,yonca, ilâç, naftal n, kâğ.t ve nıuka- va, gübre, kösele, sentetik ve

plâstik eşya, kumaş, boru,

cam, demir ve çelik çubuk, hırdavat, mısır, soba, ocak, lâstik çizme, kibrit, telkne, san daJ, peyniz özü, sakız, çek ç,

süpürge sapı, çi'zme ve potin kalıbı, tulumba, lehimcilik â-

letS., tuğla, kilim, teraz', kont raplâke ve ölçü âletleri var­dır.

Mahdut RuhsatlarDonmuş et, ek müstahzara­

tı, çimento, kereste, liınongil sandıkları, mobilye, madenci

lik makineleri, asansör, moto­

siklet ve bisiklet, telefon ci-

ıazlan, elektrik motorlaJı ve 'dun işleme makineleri geti*

r İtebilmesi içlin dfe Ticaret ve Endüstri Bakanlığından mah­

dut ithal ruhsatları da verile- l eği bildirilmektedir.

(Devamı 4. Sayfada)

*

KİLERHAKİKİ ZEVKİ TÜRK TÜTÜNLERİNDEN

ALIYORLARTÜRK TÜTÜNLERİ (KIBRIS) LTD. ŞTt. ‘i

Tahtaravalli!

Y

iIs

OHEN diye btl’nen dini bir Rum cemiyetinde Makarios :

— Londra ve ZllrUı

anıtlaşmaları bizim İsin b’r atlama tahtasıdır.

Dedi.Kan kokulu tedhiş yd-

1 larında, tabancalarla oy-

*»* namaya alışmış Rum Ce- X maatı şimdi de tahtara-

valll mi pynımıya kalkı- $ yor?

S.O.S.

SAYFA 2TARAFINDAN SAYISAL ORTAMA AKTABthMta » ak,

( B O Z K U K T ) __ _____ _____ ___ ————— — " — ........ ....

Portekiz’in Costa Del Sol’ü sürgün kralların sayfiyesi oldu

SÜRGÜNLER CENNETİNDE DOKUZ HÜKÜMDARBurada en sakin yaşıyan sabık Romanya Kıralı

nm eşi Madam Lııpescu’dur.

ÜÇ SÜRGÜN DAHA : Solda. EetroiHin eski sakinlerin

kiz’in kuzeyindeki Coimbra yakınlarında buifunan Sao

Marcos Sarayında karısı Pıen ses Maria Fıanc sco ve üç oğ lu ile beraber yaşamaktadır.

Bununla beraber, 30 küsur yıl danberi Porkiz’i diktatörlükle

idare 'eden Başvekili Sala’zar’ın

Po. tekiz’ n geleceğini garanti

için iktidarı son senelerinde

Portekiz tahtının vârisine b r

rakına üm tleri her yılı biraz

daha zayıflamaktadır.

Yine bir diğer taht vârisi -

Ispanya tahtının vârisi - Don

Juan de Bourbon da, Costa

del Sol’da gayet faal bir sos­yal hayat yalamaktadır. Karısı

Prenseses Maria Mercedes ve

hayl büyümüş ola.n üç evlâdı,

Pı'ens Juan Carlos, Prenses

Maria del Pilar ve Prenses

Margarida i'ıe beraber Don, Ju

an d'e Böurbon, Estoril sahille

COSTA DEL SOL : Bugünlerdi EstroU’den şâhâne bir görünüş. Portekiz'in Atlantik

Okyanusuna bakan bu şirin sayfiye şelıri, dünyanın her tarafından sürgün hükümdarla

rın toplandıkları bir sayf ye yeri haline gelmiş bulunuyor.

den Portekiz tahtının vârisi Don Carlos Tasso de Saxe findeki kıtaller sosyetesinin en

Coburg Urağanca, Portekiz d ktatörünün bundan sonra Por

tekizde bir kraİ\yet idaresi kurması ihtimali gittikçe zayıf

tamahtadır, Ortada : Portekiz tahtının bir diğer varisi de 1908 de Lizbon’da katledilen Portekiz Kralı Cados’un kr

zı Prenses Maria Pia’dır ve son aylarda Prens ?s de EstroiV e yerleşmiştir. Sağda : Estor Tin ünlü “Savoylar”mdan

İtalyan Prensesi Maria Pia, Yugoslas Prensi Alexande\r ile 1955 senesinde Estoril"in Casca's hiisvsinde yapılan tören­

le evlenmişti.

Portekiz’in en güzel sayfiye gelmektedir. yerlerinden bini Estoril ya FRANSIZ VE PORTEKİZ

kınlarındaki Costa Del Sol' TAHTIN IN VÂRİSLERİ

dür. Ve belki de dünyanın Fransa tali t m: ıı vârisi oldu

bu en modern sayfiye yerin ğunu iddia eden Kont de Paris

de şimdi tahtından uzaklaş de yine Costa Del Sol a pek ya

tırılmış dokuz hükümdar sında ildm m m m mf mfmf

ve kıral çe İlâhî bir sürgün kın Siritra Tepelerindeki viM

hayatı yaşamaktadırlar, sında yaşamaktadır. Kont ile

Bu sürgünlerin başında İs 11 evlâdı buradaki m’alikânete

panya tahtının vârisi ite eşi ve rinde artık daim: olaıak ika-

aitesi, sabık İtalyan Kıralı Um rn'tt etmemektedirler. Fakat

berto ile üç evlâdı ve sabık villâda da bu aileden daima

Romanya Kiralı Carol’un öm birkaç kişi bulunmaktadır,

rünün son seneleıde evlenmek Portekiz tahtının vârisi oldu

suretiyle asalet payesi verd ği ğunu iddia eden Dom Puarte

ünlü metresi Magda Lupescu Nuno de Bıtıganca ise Porte-

Devamı Üçüncü Sayfada

UMBERTO : Sürgünler cen

netinin en ünlü sakinlerinden

eski İtalyan Kralı Unıberto,

villâsının yakınlarında Casca-

■s körfezinde karaya oturmuş bir gemiyi dürbünle seyredi­

yor.

^JillllllllllllflIlCIlllllKItlllllllltltlI

Kıbns Türk Kundura

Şirketi No. Tin Î961

Yılı Satışının Fişler üze

rinden Kazanan Şanslı

Müşterileri j

6151, 2721, 6052, 2570,

6926. 1672, 2588, 5620, 2558, 7492, 1873, 6368, 7243,6678 3988, 2623, 5559, 2184, 5199’ 3123, 4074, 3372, 7078, 2579, 1945, 7160, 5135, 2671, 5296, 4156, 3917, 2476, 3947, 5116, 7229, 3706, 2941, 3088, 7090, 4770, 4972, 5275, 3960, 2862 5443, 3333, 6533, 1647,

4149,’ 334ı9, 2620, 2305, 2546.

2546.

NOT: Kazanan numara ik

ramiyeleri değiştirilmeyeceği

gibi 15 güne kadar aranma­yanlar Yoksullar Kurıımuna

teslim edilecektir.

Satılık ArsaLefkoşa Küçük Kaymaklı

Bolu Caddesinde Aymarina

mevkiinde iki taraf yol tam köşe başında bir bütün arsa

Jıtiyaç dolayısiyle acele satı­

lıktır. müracaat Kışla, yolu NO 4 Mağusa

Orta çağlarrda şövalyelerin hemen ekserisi zorlu birer aşıktı. Sevdiklerinin uğrunda birçok insanın hayatını söndürmekten

çekinmezlerdi

ZORLU AŞIKLAROrta çağlarda asilzadelerin

\k gece hakları,, denilen

bir âdetleri vardı. Bu, şu demekti fa, bir köylü evlen d ği kadını ilk gece efzndi

y ne verir, efendisinin ona

sahip olmasından sonradır

ki karısını koynuna alabi­lirdi. Bu âdet 16 ncı asır sonlarına kadar devam etti.

Bunlara ya zorba veya küs­

tah mı demek lâzımdır? Ha­yır, bunların her biri birer de

liden başka bir şey değild r.

Hayvanî düşünceleri içinde çalkanıp en utanç verici halle

re düşerler ve bununla iftihar ederleı. Cemiyet dışı hareket­

lerinde onların bozuk karak­

terleri hâkimdir. En bayağı de

rcceye düştükleri için yüzleri kızarmayınca, bin bir suç işle

mekten asla sakınmazlar. Ekse

riya,bütün bu fiillerinden dola yı saadet denilen o gönül ve

ruh okşayıcı nesneden mah- rumdurlaı. Kahkahalarına, be kâretterine, sıhhatlerine rağ­

men, yalnız başlarına kaldık­

ları zaman daima bedbahttır lar.

tngilte tar hinin biır yüz *a lası olan Sekizinci Henry bu

azgınlardan biri sayılır. Kimi, ney sevdiğini, kimden nasıl saadet bulacağını bilemeden geberip gitmiştir. Eline geçetn

kadınlardan hiç biri onu me-

sut edememiştir. Bunu, aldığı kadınların suçu telâkki etmiş

onları öldürmekten dahi geri durmamıştır. Ne Allahtan

korkmuş, ne de kuldan utan- rnytır.

Fakat daha eski devirlerde zorba âşıklara karşı cemiyet tedbirini almıştı. Nitekim Al-

manyada Nassau kııalı Adol- pli bir çok defa, bir çok kadın lara tecavüz ett\|i, bunları zoı

la kendi aşkına sürüklediği i-

Ç:n tahtından indirilmiş, bu

menfaya gönderilmişti. Gas­sali krallığı işte o günden son

ra zorba âşıklar^, karşı en şid detl kararlan vermiştir.

Bu şiddetli taasup bilâhare

îngikereye de sirayet etmiş­tir. Ingilterede zorbalıkta aşk

oyunu oynamağa kalkanlar,

kız kaçıranlar veya göfc koy­

dukları b r kadından zorla

aşk arayanlar ya köı edilirler

di, yahut hadım..

Fakat kıral olmak, bir çok

zamanlarda bir çok kimselere mütecaviz, küstah, zorba ol­

mak hakkını vermiştir. On be

ş nci asır başlarında Avustur­

ya kıralı Sigismund bunlardan

biri idi. Son derecede ahlâksız ve sefihti. Her gi'tt ği şthiıde

mutlaka şerefine fahişeler tah sis edilmesini isterdi. O, bir

şehre giıerkfen karşılamağa ge len kadınlardan bir teki bite namuslu değild. Yollan fahi

şfeler doldurur, kralın ve mai­yetinin zorbalıklarını bunlar karşılardı.

Buııa mukabil, ayni tahta

oturan Birinci Ferd nand çok

ciddî ve dürst olmakla şöhıe't bulmuştu. Tarih ondan bahse

derken 1522 de Viyanaya gi­

rerken namuslu kadınların da kendis’ni karşladığını öğü- nerek bahseder.

Kendi nefislerine göre ka­nunlar ve âvJötler ihdas ed'en

insanlarda yok değildir. 1544

katedrali dekanı bunlardan bi

riSii idi. Şehir civarmdaki Mar

tinsh e m köyünü, kendisinin

kadın ihtiyacını tatmine mec

bur tutmuştur. Köye kadar gi

dip kız kaçırmak ‘zahmetinden

kurtulmak için bir emir çıkar mış, canı istediği zaman bu köyden “güzel bir kadın,, ge­

tirtmek hakkını kendi kendine bahşetm'şti.

Fransa kıralı Sekizinci Char te de son derece zorba ve küs tah bir kadın düşkünü idi. Ni

tekim güzelliği ile şöhret bul­muş olan Anııa von Bretagne’

m Almanya kıralı Bilinci Max

'.milian ile evtend ğini duyun ca, bu güzel kadını zorla de

geçirmek tasavvuruna kapıldı.. Genç kıfc Almanyaya mütevec ciheıı Fransadan geçerken o-

nu muhafızları 'tarafından ya

ı ı ı ın ı ı ı ı ı ı ı ı l ı ı ı l » ı ı iM i« » ı ı > m* f l ıH M *l ı *»* * l* * ı »* ı l ı ı ı ı i M i ı » *H MM Hi *ı l » ıU i ı ı » ı

BildiriBir müddetten beri sıhhî

durumum dolayısiyle vazi­

femden uzak kalmak mec­

buriyeti hasıl olmuştu. 6

Ocak, 1962 don itibaren va­

zife babına döndüğümü bü­tün Lefkoşa vatandaşlarına saygılarımla duyururum.

N İYAZİ ULUDAĞ Lefkoşa Türk Belediyesi

İdare Memuru

İflâs Kanunu, Fasıl 5.

Sevgili eşim Mustafa Meh

met Ali’nin ölümünün 3’iincü yıl dönümü münasebeti ile

C u m a r t e s i g ü n ü gecesi Serdarlıda ruhuna Mfcv

lid’ı Şerif okunacağından ak-

ıiba vie dostlan davet olu­

nur.

Eşi

EM İN E M. M .

Serdarlı

ALİ

a i M i ı ı ı ı m ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı m m ı ı ı ı ı u ı ı ı ı ı ı ı ı i M i f i i H i ı ı ı i M M i ı

T e ş e k k ü r

Atatürk Enstitüsü fakir ta­

lebelere yardım toplama işin de, bana büyük yararlıkları

geçen köyümün öğretmenleri­ne sonsuz teşekkürlerimi suna nm.

toplantısının istintakının i

ve

CEVDET REŞAT

Taşkent Muhtarı fy &Z*&Zi*Z***>*Z**ZZZ<iZ**Z<*ZZ**Zı*Z™Z**Z&Z*£*ZZZı*Z***&Z4&ZZZ+*Z*+Z+*Z+*Z+*Z

*

ŞÖLEN’in 2. Sayısı ÇIKTI— KIBRISLI ve TÜRKİYELİ Sanatçılar ŞÖLEN’de

— ŞÖLEN’i OKUYUNUZ, OKUTUNUZ !

Not: 3. sayı için YAPITLARINIZIN , en geçx20 Ocak

Cumartesine kadar

21, Selimiye Sokak

Lefkoşa - Kıbrıs’a

g ö n d e r i l m e s i

kıral Zorbalığı tarihe mal ol­

du.

Avrupada kız kaçırma hâdi seler inin eıı kalabalıkları mu

hakkak ki, büyük Moğol akm

larından kaçıp Macar toprak

larına yerleşen Kuman’larm

devrinde olmuştur. Kumanlar

bağ, balıçe, tarla Sahibi olup büyük küçük acılarını unutur larken güzel Macar kızlarına

göz koydular. Rüzgâr gibi at koşturan Kuman delikanlıları,

hoşlarına giden kızları atları­na vurup kaçıyorlar, kendi

topraklarına götüıüyoı lardı.

Altıncı asır ortalarında da ki büyük kavim arasında, Ge

piflter ve Loııgobarlar arasın da sırf bu yüzden uzun ve çe-

kalattı, huzuruna getirtti ve J tin muharebeler olmuştu. Bu

zorla, genç kızın göz yaşlarına günkü Avusturyada oturan

eh emniyet vermeden koynu | Gepitler Cermen kamudandı, na ve izdivacı altına aldı. Bu Longobaı lar ise Şimalî İtalya

tecavüz Almanyanın Fıansa- da oturuyorlardı. Gfcpit kıralı

Va harp ilân etmesi ile neti- Kuııimund’un dilleıfe destan yılında Bavyerada Würzburg çelendi ama, ne olursa olsun, güzellikte olan kızı Rosemund

a Longobar kıralı Albo ıı göz koymuş, bir gün ansızın, çok

mâh rante bir baskınla kızı ka

çırmış, kendi yurduna getirip

zorla, büyük bir küstahlıkla

bu güztel kıza saılı p olmuştu.

İşte bu ha.ekettir ki, iki ka­

vim arasında şiddetli mulıare belerin açılmasına sebep oldü.

Fakat Rosemund bir gün, h'ç

beklen,ıpiyen bir zamanda Lon

gobarlar yurdundan kaçmış,

kendi yurduna çıkmıştı. Onu

yen'den kaçırmak derdiyle çır pındı. Avarlarla bu yüzden

birleşti. Bu yüzden Gebid top

raklarında en korkunç kati â-

amları ve yağmalan yaptı. Zorla sah ip olmak için tahtı

ııı, milletini, topraklarını ve

hayatını tehlikeye koyduğu genç kızı ele geç:rip isteğine

kavuştuktan sonra da, hırsını

alamamış, Gepid kiralının ka

fasmı kopartmış, yüzdürtmüş kafa tasını şarap kadehi ola-

(Devamı 4. .Sayfada)

Alacaklıların ili Borçlunun âioni

Lefkoşa Kaza Mahkemesinde

iflâs Meselesi No. 2/1961. Lefkoşa lı Fevzi Ali Riza

hakkında.

Borçlunun ismi - Fevzi Ali

Riza.Adresi - Lefkoşa (şimdi meç­

hul).Meşguliyeti - Teslim Alma

Emrinde tarif olunmamış­

tır.İlk Toplantının tarih ve sa­

ati -1 Şubat 1962, ö.s. saat

2.30 da.Mahal - Lefkoşa Kaza Mah­

kemesi.Aleni istintakın tarih ve sa­

ati - 2 Şubat 1962, sabah

saat 1° da.Mahal - Lefkoşa Kaza Mah-

Irpmpd

Lefkoşa, 4 Ocak, 1962.M. S. AGROT1S,

Resmî Kabız Memuru.ı ı ı ı t ı ı ı ı ı t ı ı ı ı ı ı ı ı ı

Haydarpaşa Ticaret Lisesi

M üdürlüğünden:

TeşekkürLisemiz fakir öğrencilerinin

duhuliyelenne sarf olunmak

ü'zere Varlık Kulübü Yardım

Kolundan £'32.0.0 nın ve bir

fakir öğrencimizin duhuliyesi

karşılığı olarak Bayan Fazile

Yusuf'tan £6.0.0. nııı alındığı

nı bildirir ve yapılan bu kıy­

metli yardımdan dolayı müte

berrilere sonsuz teşekkürlerimi

zi sunarız.

Orta çağlarda şövalyelerin hemen ekserisi zorlu birer aşıktı. Sevdiklerinin uğrunda bir

mekten çeki nmezlerdi.çok insanın hayatını söııdür-

Kiralık EvLefkoşa’nın Kermia bölge

sinde; 4 odalı, içinde suyu olan, banyolu ve sair her şeyi tamam modern bir ev kiralıktır.

Müracaat:

RAŞ1T BEDEVİ Atatürk Meydanı

Lefkoşa.

Evkaf Dairesinden

ilânLefkoşa’da Büyük Hanın

arkasında bulunan ve haliha­zırda Lârnaka’lı Ismayıl Lâm

biro’nun k'rasında olan hanı

ve içerisinde bulunan dükkân lan Evkaf Daiıesi, yaniden

kinalıyacağından, 8 Ocak, 1962 tar hine kadar kapalı

zarf usulü ite teklif kabûl et­mektedir.

1 • Teklif Sarflarının üzerine “Büyük Hanın arkasındaki

han için teki fname” yazılma sı bilhassa rica olunur.

2. İcar müddeti bir Sene için

olup 31.12.1962 de sona ere-cekt'r.

3. Tbklit sahipleri asgari iki

aylık depozido ile sağlam kef 1

veya kefalet göstermelidirler4. Evkaf Dairesi en yüksek

veya en düşük teklifi kabûl

etmek veya etmemekte tama- m yle serbesttir.«HnnnuaMMaMiiNMttHi

KiralıkLetkoşa/ranzimat sokak­

ta Dr. Naim Adiloğlu tarafın­

dan kullanılmakta olan Hane gerek Kamilen ve gerekse alt

kat üst kat ve Podrum katı olarak ayrı ayrı 1 Şubat, 1962

tarihinden kiralıktır.

istekliler 4, Barbaroz sokak

Lefkoşa adres'nde Alımed Ha

efendiye Müracaat edebi­lir.

NOT:- Üst katı Klinik ola­

rak kullanılacak bir durumda dır.

KÖYE GİDEN YOLLARDAMu&allip D. VUDAL1

Lise hayatına başlayıncaya Kadar köyün harman­

larında yalın ayak top oynadığımızı, damları yağmur­

lu havalarda .,u sızan bir odada beş on kiş lik bir aile

ivin barındığım, yaz gecelerinde bağlarda tezekten yastık olarak kullanıp yattığımızı nekadar da çobuk unutuyoruz! Kasaba hayatı başlarken, doğup büyüdü

ğümüz, dedelerim 'zi «lduğu kadar bizi de besliyen bu

toprakları da günlük hayatımızdan silip atıyoruz. Bir küçük memuriyeti, yüzlerce döııüm tarlaya tere h edı

yonız. Rumlar böyle değildir. Bizdeki bu zlıniyet,

köylerimizin bıı kadar karanlık kalmasınıdak. sebep­

lerden birincisini teşk 1 etmektedir. \

Köye giden yollan unuttuk mu, gerilik baş gös

ter r. Köy vardır, osta dereceli tahsil yapmış insanı

yok; köy vardır, iki asır geçmişte yaşar. Vasıtası yok.

gazete okuma'/, kasabalardan da aranıp soruldukları

yok! Seçim vakti müstesna. Hele, müsttmieke zihniye

tine taş çıkaracak b r idaıe tarzında yaşandığı 'kabul

edilirse köylere giden yollann, Türk CemaUtmın gele

eteği ile nekadar rabıtalı olduğu meydana çıkar. Köy

lerin Kaza İdare A m iri’kleri ile olaıı münasebetleri

herkesçe bilinmektedir. Sadece en küçük işleri gören

bir Türkün bulunduğu Girne Kaza Amirliğinde, böy­

le bir zamanda, Türk köylerinin işleriyle nasıl alâka­

dar olunduğunu bu kazanın bakımsız Türk köylerin den başkası tasavvur edemefc.

Lâpta'da bahçesi kuruyup ta kuyu çıkaran b'r

Türk’ün ruhsat için müracaatına mahkemede hazır

bulunması emrini mi, Temlos köyünün Girne d binde

bulunan ve dere manzarası arzeden yollarını mı, cer e

yan hattının köyün içinden geçmesine ıağmeıı elek­

trikten malımın oluşunu mu, Fota yolunu mu, Ağır-

da’nın muhtar meselesini mi, neyi saymalı? Sellerin

her tarafı alıp götürdüğü bu günlerde içme suyu iç n

çeşme başmda Allah’ın her günü çekişip itişen öksüz köy Trabezayı mı ele almalı?

Köylere giden yollar çok. Gezmekle b tmiyor. Düşündüm, taşındım, geçen senenin son gününü :kok-

teyiİlerde geçiremezdim. En fazla ihmâl edilm ş bir

Türk köyünde 1961in son gününü geçirmeye kaı’ar

verd m. Bu köyün slı meselesinin halledilip edilmediği ni tetkik edecektim. Yağmur da köylü namına selâm

lıyordu beni. Köye giıetken çeşme başındaki hanım­

lar çağrışıyordu. Haklan da yok değildi. Çeşmesi ol-

mıyan bir künkten bir tenekeyi yarım saatta doldura­

cak su damlıyordu. Köylü senede 60-70 lira taksit ödü

yor bu kadar su için. Beşparmak dağlarının eteğindf

olan su deposundan su yine toprağa sı'zıyor. Muht’ara

göıe akıntıyı durdurmak için köyün Kaza İdare Atniı

ligindeki parasından istemişler, cevapı yok! Hükümet

köylüye istikrazda bulunacaktı, yeniden su temin

etmek için; Federasyon Genel Sekreteri iken, Kaza,

Amirliğiyle temasa geldik. £68 taksit kalınmış

ödenirse istikraz yapılacaktı. Federasyon bu parayı da verdi yine ses seda yok!

K me dert yanacak bu ihmâl edilmiş kardeşleri­

miz? Bu muydu kalkındıracağımız köylü? Bu muydu

haklarımız çiğnetilmiyecek diye söylenen sözler? Köy <

dertleriyle bu kadar mı ilg leniyoru'z? içecek su bulun

muyan köylerde siyasî gezilerle mi bu dertlere deva

bulacağız? Ne yapsın bu köylü kardeşleriniz? Şimdi

su bulamazken, yarın eritici yaz sıcağında ne yapacak­

lar? Eski Krallardan biri açlıktan nümayiş vapaıı

halk için “Ekmekleri yoksa, baklava yesinler!” dem ş.

Şimdi b z de ‘‘Su yoksa viski içsinler!” mi diyece­ğiz bu köylü kludeşlerimize? Köye giden yollar, Kıb-

•rıs Türkü’nün bu adadaki varlığını tem'nat altına alır. Yeter ki gidildiğinde köylü iç n birşeyler yapılsın,

partic lik zihniyetiyle gidilmesin! gidenler de köylüyü anhyabilsin!

KARIKATÜR-FIKRA KÖŞESİ:

Kız Ben seni aidatsam da senin beni aldatnııyacağına

yemsin et bakalım ! . ■ ___İ ı '9 ‘W I|| ipi

D0R0THY CRAYSATURA KREM

Cilfcdeki pürüzleri ve buruşukları tamamen gi

derir- içindeki vitamin D deriyi besler, sıklaştırır

ve ona yeniden elastikiyetini bahşeder. Çizgi ve

pörsiimeJeri yok eder. Deriyi kadffe gibi yumuşa'-

tır, kirleri sivilceleri ve siyah noktalan tamamen

bertaraf ednr. Genişleyen mesamatı daraltır ve do-

lavısi-yle cildinizi besler ve güzelleştirir.

DOROTHY CRAY PUDRASIKrem köpüğü ile lıa/ırlanmış en modern renk

lerde DOROTHY CRAY toz ve kremli pudrası bat­

larınızı kesinleştirir ve güzelliğinizi ortaya çıkarır,

DOROTHY GRAY RUJLARIDudağınızda hiç yayılmayan ve dudağınıza

azami derecede cazibe veren en modern renklerde

DOROTHY GRAY rujları güzelliğinizi tamamlar.

KIBRIS GEN EL ACENTELERİ:

AKARSU GtYtMEVİ_________ f^l- 2955, Girne Caddesi 40 - 42 - Lefkoşa

< OCAK, 1962

ÇUVALDA

MAAD TARAFINDAN i i

DeğişenOrada doğmuşsunuz,

büyümüşsünüz; ço

İ I A gençlkyıllanmzV

,-ada & *& *: V e .ba 8“ joeup büyüdüğümüz o dı-

v-arda» uafaklaynı^ınız; u- m yıllar b r başka diya-

n„ insanları arasında yaşa

*#ın«.önceleri sizce mfcçhûl o

diyarda ‘Tanıdıklar Dağa.

1 ”niza daha birçok yem

arkada^ eklemek fırsat,-

-ı bulrnıışsunuz. Onların

sizin d'jrdiııte; szin

onların elerdi oJ-derdi, derdiniz,

niu ur.

QQn olmuş, beraberce

gülnıüşsiunız; gün olmuş,

beraberce melânkoiye ka­

pılmışsınız ve gün olmuş,

beraberet' içmş, kafayı tüt

şulemi5 şeşi btş görmüşsü­

nüz. Belki de ümit etmedi-

Siniz halde, unutulmaz gü­

zel günler gtçirmşsinizdir.

Gece olmuş, meyhanecin

den çıkmış sinfemalanna,

konserlerine gitmiş “yuha

çekmiş, ıslık atmış, bilmem

ne kuşu gibi ‘•guguk’’ d ye

ötmüş, dolayısıyle rahatsız-

lik yapmışsınız. Devrtsi

gün, yüzünüze karşı:

Nerede varsa bir ko­

puk bizim memlekette alıı

soluğu!"Diye lâf sallamışlardır.

Sevgiden doğan samimi b r

MuhittlerAlton YAVUZ

kaza dayandığı için gülüp ! geçmı^iuiztür. Sam m iyetj

ve açık kalplilik her yerde?

aranan ve geçen akçedir $•

* |

V ıllar sonra bir gün yinte* y ol görünmüş, doğup büyü î

düğünüz diyara dönmüşsü î

nrüz. Etrafınızda yinte, eskil!

günleıden kalma tanıdıkŞ

çehıeler vardır, pabuç es |

kittiğini’/ yollar, sokaklarv vardır. |

^ abancısı değilsiniz bura S ııın, hiç bile değ.İsiniz amaX

yine de bir garipsemek dııyS

gusu içerinize çöreklenmişi

tir. Gv'mlar geçecek ve lıfeı^

geçen günle garipsemfekj^

duygunuz yavaş yavaş kay 4 bolacak, silinecektir. *

Yeni arkadaşlar, dostlar*

edinecek \e dolayısıyle mut**

lüte yeniden alışmış olacakjjf

siniz. Yıllarca önce tferkettijg

ğiniz eski muhitinize alış-?

mîık, hiç görmediğiniz bir*

muhite ayak uydurmaktan* daha zordur. S

Ayrılırken, bacağınız bo^

yunda bıraktığınız bir ilkjç

okul talebes yk; bugün ko^

nuşabilmek iç ıı, başınıSı^

en azından 30 deıece yuka*

rıva kaldırmanız ictıp edi"X yor. |

Meğer hakikaten zaman,X şeyine şap sürülmüş Arap;!*

beygiri gib doludizgin gi-

diyor, uçuyormuş... X*:*

*X“X »X “X “:»X«X»X«>*X"X*X'

KIŞLIKelbiseler

ÇOK ORİJİNALGeçeri yaz bavlıyan asime t n modası devanı ediyor.

Öğlenden sonra gym'cğe mahsus ropların çoğu bu

tarzda... Kreasyon, tek tara fa göre düşünülmüş. Şim­

diye kadar görmeye alıştığı

mız, karşılıklı eş çizgilerle tamamiyh tezat teşkil edi- yor.

1 ayyördfe, paltoda ve n lıa-

yet elbisede asimetri.. Göze ilk anda 'acayip gelen bu tip kre

asyonlara da çok geçmeden

alıştık.. Paris’te, s metrik olma

yan elbiseler o kadar alıp yü­

rümüş ki tek taraflı olmayan

robu, şık tanımlar yeni saymı­

yorlar.. 1962 kışında daha Zi*

yacle öğleden soıırîı elbiseleri böyle.

Günün geç saatleri itinalı giyim ister, daha frapan sü s- ler ister,. Sizde bu fikre iştirak

ediyorsanız, kışlık robunuzu

asimetrik yapınız. Zaten şim-

d ye kakar klâsik hatlar gör­

mekten bıktık. Asimetrik çizgi

ler aynı zamanda vücut güzel

ligini de meydana çıkarıyor.

Düz, dar b r robun göğüs altın

dan kalçaya kadar verevine

bir hat indirin. En kısa boylu

kaıdın bile bu diagonal çzgiy

le olduğundan daha. ufcun gö ı'ünür. Bilhassa göğüs ” kalça arası kısılmaz, ve oıCaya mun tazam bir vücut çıkar. İşte bu

model şimdi başta geliyor. Car

ven, yünlü, Uveed, ve .pekli elII llllllllllf lllllll l||lllll||||ll,lll|||l|fliuı||a,,,|||(|||t

( B 0 Z K U R T )

M i ş t irSAYFA 3

KIŞLIK ; Balmaın ve Patou’un yünlü koyu renk kumaş lordan hazırladığı iki zarif model. Hepsinde sadelik ön

plânda,2 robada hâkim .

14sigara17

kuruş

...........F o iL 'ü ’ i a AV iR C IN Y A

f

modern kutular içerisinde!

bisfclerde hep aynı kupa önem vermiş. Maggy Rouff da öy­

le. Eğer hiraz fantazi bir elbi

se ıst yorsanız, ver'ev kesintiye

saten bant, galon veya düğ'

meyle de süsliyebilirsiniz. Bil

hassa kalın yünlüler için ideal kreasyon bu..

Gece ıtıuvatetlerindte ise, dia gona-1 kuplar, büzgü fiyonk ve galonlarla bezenmiş..

Yünlüler için orijinal bir bu luş dalıa var. Döpiyas tarzın­

daki roplar. Charles ton devri­ni hatırlatan bu buluşlar, bol

bir büstle, aşağıya doğru gft" n şliyen kanoneli veya pilili

etekten ibaret.. Bel, kalçaya

düşük. Etekle birleştiği yerde, gevşek bağlanmış bir kemer göz* çarpıyor.

Balmain ve patou gibi terzi

ler ise bu .kincit'p üserinde ıs

FILTRAOFILTRA

14* 11 * • r o

FILTRA

FİLTRELİ # ü ze/ /m a t ed/Yut/f.. .tfü z & f /7 a /'e tfe 4 o tti&

1 C S E

A. SAMİ TOKER ANKARA RADYOSUNDAN AYRILDI

Zdki Duygulu Turneye çıkıyor - Göksel Arsoy Şarkı

Okuyacak - Belgin Doruk Fimlerde Şarkı Söylüyor -

Nesrin SipahiAğabeyisiyle Film Çevirecek

KIBRIS RADYOSU 6 Ocak 1962 Cumartesi

Sabah Yayını:06.59 Açılış ve Progıam

07.00 Sabah Melodileri

07.30 Haberler

07.45 Karışık Şarkılar08.00 Kapanış

Öğle Yayını11.59 Açılış ve Program

12.00 Karma Türk Müziği12.30 öğle Melodileri

13.00 Fikret Kozinoğludan

Şarkılar13.30 Haberler

13.45 İngilizce Program15.00 Kapanış

Akşam Yayını:

16.5(9 Açıhş ve Program

J7.00 Türkçe Şarkılar '•30 Batı Ses San’atçıl'arı

Geçidi

8.00 KEAN Programı 18.20 Melodi ve Ritimler

,045 Coca Cola Programı 19-00 Erkekler Ses Toplu

luğu

19.30 Haberler

^ aTl tls Programı •00 Spor Dünyası’ııdarı

, Haberler NO: 25

0c\ PoPü'er Sololar

nn Bulmaca•00 Birleşmiş Milletler

21 in Bülteni^ ®ehiye Aksoy ve Cev

Dağerli besteci ve ses san atçısı Arif Sâmi Toker Ankara Radyosu Türk Müziği Yayınları Şefliği nden maaşının azlığı dolayısıyla ayrılmış ve iki ay sürecek bir Anadolu Turnesi ne çıkmıştır

★ ★ ★

Değerli bestcci Zeki Duygulu, yıkında iki ay serecek bir Anadolu Turnesine cıkacaktır. Bestecin bu turnesini ünlü ses san atçısı Tu­lün Korman’la yapacağı öğrenilmiştir ^ ^

Film yıldızlan « « l a I *

s. * „ . w « m » . » » '

du ki Kadri Senalardan "aferin a ld ı^ ^

Göksel Arsoy amcası besteci Yesarî Asım Arsov’dan usul ve ma­kam dorsi alıyor. Sesi güzel olduğu için filmlerde okuyacak.. Oynaya­cağı bir filmin bestelerini de amcas^yakacak..

Ankara Radyosu san atçısı Nesrin Sioahi, Devlet Tiyatrosu san’

atçılarındın ağabeyi Nihat Aksan ile renkli bir film çevirecektir. Ne rin Sipahi nin en güzel şarkıları okuyacağı bu filmin ilk gecesi, Bey­rut’ta yapılacaktır. * * *

mi” adlı filme başladı. ^ ^

Soprano Suna Korad, Cekoslâvakya hükümetinin davetlisi olarak Prag’a fitti. Konserler verdi. ^ ^ ^

Eşi Asuman Korad da yak.nda Paris’e gidecek. . Bir * , * . • »ada kalarak incelemelerde bulunacaklardır. ____

det Bolvadin’den

Şaıkılar

21.30 Londra Mecm-uası

21.45 Alâeıldin Yavaşça

dian Şarkılar

22.00 Haberler

22.15 Tadl Müziği

23.00 Kapanış

T E L H V I Z Y O N 6 O cak 1962 C u m arte si

19.00 Açılış ve Program 19.02 Çocuk Köşesi: Andı

Pandi, Pinokyo, Çeşit

li Dünya Pullan.

19.4-6 Stüdyodan ‘Genç Is

tidatlar’

19.58 Dünyaya Bir Bakış

‘Rumca sözlü’

20.10 Panik ‘Rumca alt

yazılarla’

20.36 Habatales 20.46 ‘The Founta'n of

' Bachassaray’ Balesine

ait bazı sahneler

21.14 Sanset Strip Numara 77 ‘Rumca alt yazılar

la

ıar ediyorlar. Fakat bütün sa

natkârlarm Uyuştuğu bir nok ta var: renkler..

Gündüz elb seleri, öğleden

soııra kıyafetleri açık gri, sı­yalı veya antrasit rengi ola­

cak.. Geçen yıllar ise bu ton-

lar unutulmuş, dalıa canlı

renkler sahneye çıkmıştı. 1962 modası ağırbaşlılığıyla göze

çarpan kadına önem veriyor.Ş mdiki aksesurlar da daha

değişik.. 2-*3 dizi beyaz kristal kolyeler antik demode.. Şimdi

s y'ah ve doreyle karışık olan­lar ve uzun dizi halindekiler ıağbette. Kehribar teşbihler gib kaılıveıengi, iri taşlı kolye

ler hele bele kadar uzuyor. Kü pe, yalıiıi gecelere mahsus..

Küçük parmağa takılan oıij

nal şövalye yüzükleir öyle zarif duruyor ki..

YAVUZ-Şf^ SULTAN

feiŞELÎM _ İ M AĞLIYOR

IstEmbuldaŞehzade Alımedin mtödyetlen hakkında uzun uzun izahat vermişler, buna mukabil Seli'

mi de yenmişlerd.. Onlara gö

e, Selim, gururdan başka hiç | bir meziyeti olmıyan, savaş

boylarını av âlemlerine deği­şen kendini beğenmiş bir a- damdı. Fakat Şahin Bey daha! Tıabzona gelir gelmez, Yavu zuıı nasıl bir adam olduğunu öğrenin, ş, hele Haşan Kâhya nııı evinde kılıç kullanmasın-;

daki maharete hayıan kalmış tı. Bu hâdiseden soııra gerek Hadım Ali Paşa ve gerekse

Şehzade Ahmed gözünden düş müşeü. Hattâ şimdi anlara kı zıyordu bile Şahin cesaret ve '

kahramanlığa herşeyden fazla '

kıymet veren bir ‘adamdı. Ö- lümden değil, fakat bir caSus olarak idam edilmekten çok

korkuyordu. Ah.. Kabil olsa şda Şehzade ile b.'r keıe komış sa, ona duygularını anlatmağa imkân bulsa gam yemiyecekti.

O gece yapılan baskında Ya” VUzUıı yanında hayal meyal gördüğü esmer adamı tanır gi biı olmuştu. Bundan on beş se ne evvel Macar şehirlerinden b'rine Turhanoğlu kumanda­sında yaptıkları bir akında bir süvari tanımıştı.

Bu süvari etrafını çeviren

Sürgünler Cennetinde 9 hükümdarpopüler mensuplarından b ri

dir. Don Juan’ın Giralda Vil

lâsı milletlerarası sosyetenin ve düşük hükümdarların bir­

çok neşeiıi partilerine sahne olmaktadır, ve Don Juan’m ci

vardak Cascais körfezinde de miıli olan yatı Saltillo yaz

mevsimindte limanın en hare- Letli teknesidir.

Don Juan, hiçbir siyasi faa liyete girişmediği hakte, Giraj

da Villâsı lıer yıl yüzierce Is­

panyol kıralcısının ziyaret etti ği bir yer haline gelmiştir.

İspanya tahtının bugünkü vârisi olan \’c Yunan Prensesi Soplıia ile geçenlerde nişanlan mış bulunan Don Juan Carlos se yat ve av merakı ile baba­

sına çok benzetmektedir.

SONUNCU ITALYAN

K IRA LI NASIL YASIYOR?

Esto'ril “Savoylan,, na - ya

ni sabık İtalya Kııalı Umberto ile iki genç kızı ve bir oğiıu * gel nce, y'ine aynı, çam orman larının ortasında bir "Palaceıt to„ da oturmaktadırlar. Porte kiz’in en modern evlerinden biri olan “Palacetto,, da her misafir odasında en son yeni­liklerden biri olan çamaşır bo ruları vardır. Misafirler çıkar d:kları kirili çamaşırları bu bo rulardaıı aşağı atmakta ve bod

(İkinci Sayfadan Katan) B

um katmdaki biı çamaşırhane

ye düşen çamaşırlar birkaç sa

at içinde yıkanıp kolalandık­

tan ve ütülendikten sonra rııisa

fillerin odalarına gönderilmek

tedir.

Umberto’nun en büyüit kızı

ıViarıa l'ıa ile Vugosıav Pren­si Alexander’nı lyo j te CJasca"

ıs k.lisesinde kıyılan nikâiı.arı

ou havalide herktesin ıştiıak

ettiği muhteşem bir Köy tesû-

valındeıı farksız olmuştu.

ÎIIIIIIIIIIIIIIIIIM MIlM ItlIHIIIIIItlMIIIIIIIIIIIHIIIIIIIIM'

ESTORİLIN YALNIZ KADIN I MADAM LUPESCU

Costa del Sol’uıı en neşesiz, en yalın'/ sakini müteveffa Ro manya Kıralı Carol’un dul eşi Magda LupeScu’dur. Madam

Lupescu Caıol’un kendisi için satın almış olduğu Estoril’deki villa M ar. sol’da kıymetli tab lolar \e antika eşya koleksiyon

larının arasında münzevi bir

hayat sürmektedir.Biı zamanlar Avrupanm di

lindt gezen bu kızıl saçlı güzel şinnd'i yaşlı bir kadındır. Gayet miıteva'/ı bir hayat sinmekte

arada bir dostlarını ziyaret et mekte fakgt umumi ytrlerde hiçbir zaman görülmemekte­dir.

KOVA BURCU: (21 Ocak - 20 Şubat) Karş [aşacağınız kimselerle yapacağınız konuşmada muhataplarınız sizi sinirlendiı eceklerdir, dikkat edin z.

BALIK BURCU: (21 Şubat - 20 Mart) Bir kimseye br vaade bulunmuşsunuz. Ancak bunu yerine getirmeyi ih­mal ediyorsunuz. Sözünüzü yapınız.

KOÇ BURCU: (21 Mart - 20 Nisan) \i> r düşünceniz var. Bazı hâdiseler, bunda değiş kUk yapmıva sizi mecbur

edeccktir. Bu hususta üzül memelisiniz.

BOĞA BURCU:: ı(21 Nisan - 20 Mayıs) Bir arkadaşınıza anlaştığınız r§ üzerinde iyi niyetlerinizi isbat mkânını bu­lacaksınız. Netice çok daha iyidir.

İK İZLER BURCU: (21 Mayıs - 20 Haziran) Para mev­zuunda memnun edecek bir haber var. Bir iş hakkmdak1 endişeniz yakında geçecektir. Bekleyiniz.

YENGEÇ BURCU: (21 Haz ran - 20 Temmuz) Bir konu üzerinde yakınlarınızdan kendisine güvendiğiniz kimse­nin tavsyelerine riayet etmeniz lâzımdır.

AıRSLAN BURCU::(21 Temmuz - 20 Ağustos) Paraca Sıkrretın-z var. Bunu düzeltmek için çareler araştırmakla meşgulsunuz. Netice belki de müsbet olmıyacaktır.

BAŞAK BURCU: (21 Ağustos - 20 Eylül) Sizin iç1 n reka bet konusunda önemli bir m’jvkii olan rakib ııizin takti­ğine düşmeniz ılıt' ıııali var, biraz dikkat.

TERAZİ BURCU: (21 Eylül - 20 Ekim) MrJÎ bir meseley le karşı karşıya bulunuyorsunuz. Bir imkân bulmanız lâ­

zım. Daha hesaplı davranman* gerek.

AKREP BURCU: (21 Ekim - 20 Kasım) Meslekî alanda bugünlerde münakaşalara g rişmeyiniz. Bazı tasavvuılan

nızı dia tehir etmfeniz münasiptir.YAY BURCU: (21 Kasım - 20 Aralık) İşlerinizi geli.ş't-Vmci-

* için yakında faydalı bilgiler elde edeceksiniz. Bir işi­

niz yakında muhakkak neticelenecek.

OĞLAK BURICU: (21 Aralık - 20 Ocak) Bir jş üzerindeki

temaslarınızın arkasını bırakmayınız, İş, lehinize neticete

necektir. Fazla gayret gösteriniz.

BulmacaHazırlayan: M. Ş.

. 2 3 4 5 6 7 b!/

ı E ia a f f iE P ü O ü2 © a İ J M i ı J J f f l S B

3 [aMUMldkÜMLJÛ4 Ö U l S l â J K l S t Z J ^ I İ

5 ltyi£«k2İlg JlJ^Q 836 Hp. \M ; l ı ' İ İ İ T . I l j

7 [£JLjuB»İJİİIJ^ 08 a m i m c M E i

Soldan Sağa:1. Ufak. Adalar deniîzi mın

tıkası. 2. Üye. Kadınlar gözle- r.ne süreıler. 3. Erkek ismidir, Haıf okunuşu. 4. Kırmız^. Ta vana asılır süslü lâmba. 5. Harf okunuşu. Kıbrıs ta bir

manastırdır. 6. Ehli bir hay­

vandır. Türkiye Cumhuriyeti. 7. Kuysur. Büyük piçak 8. Lâ yilıa. Asker. 9. B.r gıda mad­desidir. Kel başa İliç lüzumu

yoktur.

Yukarıdan Aşağıya:

1. Bir sebzedir. Biraz iter .'si.2. Kederlenen kimse (İki ke)3. Eski Rus Krallarına böyle d-enîrd . Kuvveti gösteren Sa­ya. 4. Çalışkan ev kadınlarına böyle denir. 5. Boyun bağı.

Tersi Namus. 6. Yokuş aşağı. Akla kara karışığı. 7. Bir emir dir. Tersi yteteısiz miktar. 8.

İnsafsızca öldürmek. 9. Bir emirdir. Ele avuca sığmaz.

DÜNKÜ BULMACAMIZINÇÖZÜMÜ

Soldan Sağa:

1. Ayak, Çene 2. Savaş, Dam, 3. Uzayan, Me, 4. Na­rin, 5. lfakat, 6. Ak, Peşin, 7. Çile, Lapa 8. Akar, İnen, 9. Sarkık, Re.

Yukarıdan Aşağıya :1. AsUri, Ças (Saç) 2. Ya*/,

Faika 3. Avanaklar, 4. Kayak, Erk 5. Şarap, 6. Nitelik, 7. Bd (de), Şan 8. Nam, Siper, 9. Emel, Nane.

- 8 -

bej iviacar siiaiışoıile dövüşü­

yor, iV i acarları muşüüi vazıyet

leıe o.le sonuyorau. raitat, ne

cıe oısa ı>eş nışıyı .Lirden savaş

uışı etmeğe ımKan yoKtu

du ın.n uzeıne iıucum eder

keıı oteKi yetiş.yordu. ıvrhayeı bir an gelectK Kılıç saiiaıııak-

taıı kolları yorulacantı. Nite­kim oyle olcıu. iieş kı^ı b.rdeıı

geııcuı üzeune iıucum ettuer. Işıe tam bu sırada ^aniıı atuıı o laıaıa süıerek mücadeleye katılmış ve onu muıhaıkkak

b.r olümdeıı kurtaımıştı. O

gün orada bu süvai'i ile arka­daş oimuglar, ölünoiye kadar birbirlerine sadık kalacaklar ı

na yemin etmeler, hattâ daha

ileriye gıdeıtk kan-kardeşi ol- muşlardı, Şaılnn, Ulasan Kân yanın evinde, Şehzade »le be raber gördüğü adamlardan

birini işte bu süvariye benzeti yordu. Kendi kendine:

— Herhalde benzettim.Dedi Çünkü o hâdiseden

bir kaç sene sonra Macarista na yapılan bir akında bu sü-

varın.ıı şelüt olduğunu işitmiş ti. Acaba bu ortayaşlı adam,on beş sene evvel gördüğü sü­vari var olabilir nüydü1 celiydi. Aradan bir haftadan

lazla Zaman geçtiği halde ne arayan, ne de sonaıı vardı. Bek

iemekten çok usaıımıştı. Bir gün gel p nasıl olsa idam edile

ceğirıi bıl.yoıdu. Zindandaki

ct; mindere uzanmışdalıgın na zarlarla tavana bakıyordu. Bu

sırada kalın zincirlerle bağlan

mış kapı kilidinin açıldığını

duydu. O t m ndenden hafifçe

doğruldu. Cellâdın geldiğini

zannetti. Oh.. Ölmek istemi

yoıdu. Hayatta yegâne arzusu savaş boylarında vuruşurken şehit olmaktı,

— Ne istiyorsunuz, kimsi­niz?

Diye bağırdı. Tatlı bir ses

cevap verdi:,—ı Korkmayınız Şahin Bey.

Korkmayınız, Bir du* sız. kur

tarınağa geliyor.Yakub Bey, meşalenin paülı

ışığı altında kapıdan içeriye

girdi. Şahin Bey bu sesi tanı­yordu. Gelen adamı d.iutaue

tetkik etti. Aradan 011 beş yü geçtiği lı aide V akubun yuzuıı

deki hatlar değişmemişti. A l­

tık şüphesıi kalmadı. Şen’zade ile b.ılıkee Hasan Kahyanın

evine gelen bu zait vakbie ha yatını kurtardığı kan kardeşi Yakubdaıı başkası degndı.

Kalktı, Yakuba yaklaştı, etin­

den meşaleyi alaıak yüzüne tuttu. Evet, evet tainııuunde

yanılmamışa.Yakub şaşırmış, ne oluyor

diye Şahin Beye, o da bu sima yı bir yerde gördüğünü hatır­

lar gibi oluyordu. Şaıhin Bey

sordu:- Siz on beş sene evvel Tu

han oğlunun akıncı müfıezele

rinde bulundunuz mu?- Evet Şahin Bey.- Bir bahar akşamı Maca

ristaıı şehirler.11den birine ya­

pılan akında bir akıncı ile kan kardeşi oldunuz mu?

Yakub h ayı etle cevap ver­

di:- Evet... Evet bugün gibi

hatırlıyorum. Fakat siz bunla

rı neredlen öğrendiniz? Çok

iyi hatırlıyorum. Bir bahar ak­

şamı atever liçinde yanan bir

Macar şelıriınte girmişt k. Düş

man ümit enciğimizden kuvvet

li olduğu gibi adetçe de b z-

deıı çok fazla idi. Her birimi

ze bir kaç Macar askeri düşü­

yordu. Benim de etrafımı beş kişi sarmıştı. Hepsi de mahir silâhşorlar. İyi, at kullanıyor­

lardı. Bunlarla başa çıkmak zor bir işti. Yarım saat kadar kendimi müdafaa edebildim.

(Devamı var)

RUM BASININDAN

Kıbrıs Hürkûmeti Türk Memurlar Kurumu Lefkoşa Şubes nden :

Ç a ğ r ı14 Ocak, 1(962 tarihinde Pa

zar gün ö.e. saat 10’da şubemi zin yıllık gCnel toplantısı ola­cağından bütün üyelerin işti raki özlenir. Bu münasebetle Komite ve Delege seçimi oia cağından adaylığını koymak isteyen namzetlerin en geç 9 Ocak, 1962 ■ ö.s. saa't 6’y.a ka­dar adaylıklarını teklif ve te~

yid edilmiş olarak şübe sekre­terine vermelidirler.

Gündem :

(I) Komitenin Senelik raporu( I I ) Senelik hesap cetveli( I I I ) Müfettişlerin raporu

(IV ) Şube komitesi seçimi(V) Delegeler seçimi

H. TATAR Sekreter

Kityum Piskobosu yanlış düşünüyor'ELEFTERIYA, Kityum

* Piskobosunun beyanatı­nı ele alarak şunları ya zıyor:

Kityum Mitropoliti geçin gün Âtinada münteşir “Et- nos” gazetesine verdiği bir demeçte siyasî faaliyetten el çekerek kı gidini dinî işle­re vereceğini söylemiştir. Biı beyanâtım yapan Mitro- polit anayasanın Türklerin hareketlerine göre tadilâta tabi tutulmasını istemiş ve böylelikle yine siyasetten bahsetmiştir.. Piskobos de­vamla Türklerin gelecekte takip edeceği siyasete uygun olarak Anayasa tadil edilebi lecekse de Türk liderlerinin bu tadilâta sebebiyet ver* miyeceğini inanıyorum, de­miştir. Bu beyanat, anlaşma ları imza ve teşvik edenlerin de peşiman oldukları za­manda yapılıyor. Kityum

Piskobosunun bu beyanatı­nın ilgililerin edindikleri bilgi ye göre hareket etmelerini engellemiyeceğini ümit edi­yoruz.

İki cemaatın münasebetleri

FlLELEFjTtEROS, ayni ko- nuya temasla şunları ileri

sürüıjar:Bir Atina gazetesine ver­

diği beyanatta Kityum Mitro politi Antlıimos. zamanla iki cemaatın münasebetleri­nin mükemmelleşeceğini ümit ettiğini söylemiştir. Bizim de gazete olarak te­mennimiz iki cemaat arasın­daki münasebetlerin eski de recesine ulaşılmasıdu-.

Mamafih bunun mümkün, olması için Türk cemaatının şövenist fertleri eski kin ve nefreti bir yana bırakarak

mesuliyet vazifelerine sadık kalmaları, uzlaşıcı ve işbirli­ği yapacak bir siyaset takip etmesi şarttır. Türkleri ta­vizlerle küçük bir azınlık derecesinden şerefli bir mertebeye yükselten Rıımlaı şimdiki durumdan asla mesul tutulamazlar.

Bütçemiz ve adanın emniyeti

ETNIKt aşağıdaki maka leyi neşrediyor:

1982 yılı bütçesine bir göz

atarsak polis ve jandarma kuvvetlerinin talim ve terbi yesi yanında polis arabaları­nın idame ve muhafazası için £153,588 gibi büyük bir meblâğı bulunuyor.. Ümit ederiz ki bu para sulh ve sükûnu muhafaza etmek le mükellef emniyet kuvvet­lerinin faydalı sonuçlar vere cek maksatlarına harcanacak tır Şöyle ki devlet ve iç emni yetin temel kanunları empo­ze edilerek suç işleyenler ka nun huzuruna çağrılsın.

Maskeli caniler ve polis

IIARAVGl İç işleri Baka­nının bir beıyanattnı ele alarak şunları yazmakta- dır:

Maskeli şahıslarla ilgili ola rak yaptığı bir konuşmadabu şahısların faaliyetlerinin tamamıyle durdurulması için Iç İşleri Bakanının halkın yardımına muhtaç olduğunu açıklaması doğru bir hareket tir. Yalnız bu maskelî canile re karşı polisin önce ezici bir faaliyete girişmesi; araş­tırmalar yapması ve kanun­suz şahısların bulunduğun dan şüphe edilfcn yerler araş­tırılmalıdır. îşte polisin bu tatbikatı esnasında halktan yardım beklemesi doğrudur.

Adadaki durum ve müttefik kuvvetler

ELEFTERIYA ştm lan ileri sürüyor:

Durumdan anlaşıldığına göre müttefik devletler ada daki siyasî kriz ile ilgilenme ğe başlamışlardır. Bu anlaş­mazlığın hakiki sebebi olan noktaların temizlenmesiyle iki cemaatın dostane miinaso betlerini kuracağına inanıyo* ruz. Eğer müttefikler daimi gayeleri adadaki durumu kö tü[eştirmek ve idareyi zor duruma sokmak olan Türk cemaatının fanatik kısmım desteklerse Rıımlar bunu ka­bul edemez. İki Cemaatın

dostane geçinmesine, Türkle rin, Rumlar zararına tavizler ekle etmesı'şartı koşulursa bunu kat’iyen kabul edeme­yiz.

SAYFA 4 ( B O Z K U R T ) M A A h TARAF INDAN SÂ Y lSA l O R T A M A CUMARTESİ, 196i

d B o z k u r t

Haftanın yegâne lig ma­

çı, Birinci devrede tehir olü

< > * \9V; ■. .

HAFTANIN YEGÂNE LÎG MAÇI

ÜLKÜ YURDU YARIN DOĞAN T.B. İLE OYNAYACAK

nan son karşılaşma olarak

yarın Leymosun’da Doğan

T.B. ile Ülkü Yuıdu arasın

da oynanacaktır.

Bu maça her iki takım da

büyük ehemmiyet vermekte olup, 2 puan için çetin bir

karşılaşma yapmaları bek­lenmektedir.

’Ülk'ü Yurdu bu maçı ka­

zandığı takd ide puanların n

sayısını IO’îı yükseltecek ve üçüncü durumdaki Çtetinka*

ya’dan sonra, gol avarajı ile

dördüncü olacaktır.

Diğer taraftan Doğ*an TjB

ise, halen 7 olan puanlarını

9’a yükselterek dördüncü du­rumu o balçaktır.

Leymosün’da oynanacak o-

lan maçın favorisi, kendi se-

yirc’si, önünde ve kendi saha s-nda oynanacak olan Doğan T. B.’dıir. Fakat, Ülkü Yurdu

| nun. da güzel bir oyun çıkardı

ğı takdirde maçı az farkla ga

İip veya berabeıe bitirmesi

i beklenebili r.Ülkü Yurdu, 7 maçta 4 ga

libiyet ve 3 mağlûbiyet elde

etmiş, 18 gol atmış ve yine 0

kadar gol yemiştir.Doğan T. B. ise, 7 maçtan

üçünü kazanmış, b'rinde be­

rabere kalmış ve üçünde de mağlûp olmuştur. 11 gol at­

mış ve 10 gol yemiştir.

Her ilki takımımıza da başa

rılar dileriz.

YENİ CAMİ YARIN İNGİLİZLERLE KARŞILAŞIYOR

/ £ 0

fiugiin b iiy .k bir imtihan verecek olan Çetinkay j onbiri.

DİNAMO - ÇETİNKAYA BUGÜN OYNUYOR

varajla) yarın

Birinci küme lig ikinci (A-1 Taksim Stadında Kıbrıs Ingi Lefkoşa’da liz Askeri Karması ile bir

I dostluk maçı yapacaktır.Gayet kuvvetli bir kadı oya

salıip bulunan Ingilizler,

Rum ve Türk takımlarıyla yaptıkları maçların hepsini

de açık farkla 'kazanmışlardır.

Bu yüzden, maçın çok iddialı

ve heyecanlı geçeceği tahmin

olunmaktadır.

GÜZDE : Italyan gazetelerindeki yazı­larda, Çan’a ait iyi yazılar devam edi­yor. Son, Frorentina - Sampdoria ma­çında Can, takımının en muvaffak o- yuncularından biri olmuştur. Resimde, Çan’ ı ş ilt atarken seyrediyorsunuz. f;I„

CAN!Can, Son Maçında Cenova’Iı Bütün Seyircileri Kendine Hayran Bıraktı

Roma : İtalya birinci ligi­ne menSup takımlarda oyna­

makta olan iki Türk futbolcu

Su zaman zamajı gazetelerin sütunlarında mühim yerler

işgal etmektedir. Mevsim ba* şıııda Palermo’ya transfer <s-

den ve S cilya adasının müf­

rit taraftarlarına büyük ümit ler veaen Metin, talihsizliğin den bu ana kadar kendisini gösterememiştir.

Palermo takımı mevsim

başında ikinci kümaye düşmeğe namzet göste- rü’rken, bu kulüp idare çilerinin mevsim ortasın

da yapmış oldukları bir

kaç transferle takım dü zelm'ş ve Ugde altıncılı ğa kadar yükselmiştir.

Takımının direkt santrforu

olarak kabul edilen Metin, sa

katltığı yüzünden uzun müd det oynamıyacak duruma gi­rince idaredler, yer'ne Juven

tüs’ün getirttiği fakat kadro­sunda faida yabancı oyuncu olduğu için oynatamadığı is­veçli Börjesson\ı kiralamak

mecbur yetinde kalmışlardı. Bunun için Palermo takımı nizamlara göre iki yabancı* dan fazla oynatamıyacağı için ne Portekizli Femando’-

yu ve ne de İsveçli Böı jesson’

u takımdan çıkaramamakta­dır. Met'n ise takıma girebil

mek için çok çalışmak mecbu riyetindedir. Nitekim geçen

hafta sonunda Corriere dello

Sport gazetesi (dünkü antre-

maııda Türk futbolcusu çok

göz doldurdu - Ferara’ya gi­decek oyuncular arasında Me tin de bulun uy pr) başlığı al

tında bu futbolcumuzun çok

iyi durumda olduğunu belirt mektedir.

Can Çok Muvaffak Oldu Fazar günü İtalya ile maç

lan esnasında Cenova şehrin

de Fiorent na, Sampdoria’yı 3 - 1 mağlûp ederken Türk

futbolcusu Can İtalya’daki en

güzel oyununu bu maçta çı­

karan ve seyircileri kendisine hayran bırakmıştır.

Bilhassa La Nazione ve Cor

rieıe dello Sport gazeteler'. C.an’ın bu maçtaki çalımları­nı, top açışlarını ve paslarını methederek, (Alı, şu futbolcu bir de gol atsa) diyerek şun­

ları ilâve etmektedir : (Can kendi memleketinde golcü bir eleman olduğuna göre, ergeç burada da gol atmağa başla­yacaktır). Yine bu ki, gazete

nin de belirttiğine göre Çan’­ın attığı fevkalâde bir şütü Sampdoria kalecisinin kurtar­masının bir mucize olduğunu söylemekte ve yafcısını (Can,

Cenovalı seyirc-leri ayaklara kaldırdı) demektedir.

Halen adamızda misafir bu

lunan ve Perşembe günü O- monya - Olimpiakos Karma­

sını 4 - 2 mağlûp eden Ro­manya’nın tanınmış Dinamo

futbol takımı, bu gün Lig şampiyonu Çetinkaya ie kar

şılaşacaktır.

Taksim Stadında oynana­

cak olan maç’a, saat 2.45 de

başlanacak ve Cumhur Reisi Muavinimiz Dr. Fazıl Küçük

de, maçta lıa’zır bulunacaktır.

Ayrıca, adanın her tarafın­

dan bir çok seyircilerin bu

maçı tokip edebilmek için ya­

lın şehrimize gelmeye hazır­

landıkları haber verilmekte­

dir.

Maçtan ümitli olduklarını

söyleyen Çetinkayalılar, bu

maç için hafta zarfında çok

iyi haz.rlanmışlardır. Kıbrıs Türk futbolunu temsilen oy­

nayacak olan gençlerimize ba şanlar d1 ler seyircilerimizi, hangi kulübün taraftarı olur­larsa olsunlar bu gün Çetin­

kaya leyhine devamlı tezahü-

at yapmağa davet ederiz.

Çetinkaya’nm alacağı iyi

b r netice, sadece Çetinkaya-

lıları değil, bütün Kıbrıs Türklerinin iftiharı olacak ve

futbolumuzun karsşı unsur­

dan daha iyi olduğu ispat o- lunacaktır.

Bir ara formsuz hale giren,

fakat son zamanlarda düzel­

meye başlayan Çet nkayanın bu gün bir kaç futbolcu ile ta kimini takviye edeceğini Zan­nediyoruz. Esasen, bunun ye

rirıdte ve elzem olduğunu da belirtmeyi uygun buluyoruz.

Giizel futbol oynayan ta­

kımlarımızdan biri olan Çetin

kaya’ııın, bu günkü maçta ra kibini gözünde çok büyültme den kaçınarak, sahaya koıku s uy. ve “çalışıldığı takdiıde ra

kip ne kadar kuvvetli olursa olsun yenilebilin'r” sözüne inanarak oynadığı takdiıde,

hepimizin yüzünü güldürece­

ğine muhakkak nazarıyla bakı

yomz. 'Dinamo takımı se, bugün

sahaya rakibini küçümseyerek

enebilir ve Çetinkaya bundan çok çalışmak suretiyle fayda­

lanabilir.Son olarak, gençler inize

bir defa daha başarılar diler ve sahadan iyi bir netice ile

ayrılmalarını tekrar temenni

ederiz.

ZORLU AŞIKLAR(ikinci Sayfadan Kalan)

rak kullanmıştır.Orta çağlarda asilzadeleı m

“ilk gece hakları,, denilen bir

âdetleri vardı. Bu, şu demek

ti k , bir köylü evlendiği kadı

ııı ilk gece efendisine verir,

efendisinin ona sahip olmasın

dan sonradır ki karısını koynu

na alabilirdi. Lâtince “Jus Pri

mae Noctis,, adı verilen böyle

bir âdet 16 ncı asır sonlarına

kadar devam etmiştir. 1538

de Zürilı kantonu bu âdeti

şu şekilde tadil ederek bir ka­

nun haline getirmişti:“Bir kimse kendi arazisi ü-

zerinde yaşayan d ger bir kim

senin evine getirdiği yeni ka­

rısı ile ilk geceyi beraber ge­

çirmek isterse kendi karısı da

o akşam için o kimseye bırak

mağa mecbuıdur.,,

Fakat bilâhare asilzadeleı'

para vererek kendi karılarını

böyle bir vaziyetten kurtardık

lan gibi, köylüler de karıları­

nın kalçaları büyüklüğünde

peynir veya tereyağı vermek

suretiyle bu zorbalıktan kur­

tulmuşlardır.

KUBALA ANNESİYLE 13 SENE SONRA BULUŞTU : Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük futbolcuiaundan biri ve hâlen Ispanya liginde Barcelona’nın antrenör IJğünj yapmakta olan aslen Macar Ladislav Kuüala, 13 sene evvel Maca­ristan’dan kaçmış ve ailesinden ayrılmıştı lieal Madrid'in Ağustos ayında Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası maçı münasebetiyle Budapeşte’yi ziyareti esnasında Kulüp Reisi meşhur Santiago Bernabeu, Hariciye Vekâletini ziya­ret ederek, Kubala’ııın annesnin İspanyaya gitmesi için gerekli müsaadeyi koparmıştır. Nihayet Macaristan'dan çıkabilen annesini karşılamak üzere Ku bala Paris’e gitmiş ve ana - oğul tamon üç sene sonra birbirlerine kavuş­muşlardır. Kubala şimdi annesini Barcelona'ya götürmüş ve çocuklarını ba baannslerine göstermiştir. Yukarıdaki fotoğrafta, Kubala ve annesini Paris

tren istasyonunda karşılaştıkları anla kucaklaşırken görüyorsunuz.

ALAfÂSARAY’DÂ SEVİNÇ DEVAM EDİYORİSTAİNBUL :

Liderlik maçında Fenerbah

çeyi mağlûp eden Galatasa­

ray’a yurdun dört tarafından tebrik telgrafları gelmektedir. Kulüp camiasının ve futbol­

cuların yeni yılla biri kte gali

biyetlerini tebıik eden taraf­tarlar Sarı - Kırmızıılardan

Şampiyon sJTakım' olarak balı

setmek'tedirler.

İdare Heyeti De Futbolcuları Tibrik Etti

G. Saraya idare heyeti top­

lu halde futbolcularla görüş

müşter ve kazanılan galibiyet ten dolayı fütbolculaıı tebrik etmişlerdi.

G. Saraylı futbolcular Fe­

nerbahçe maçı için 350 şer

liıa galibiyet primi alacaklar dır.

Kılıç Ve Özan;

CKGabbiyet Hakkımızdı”

Diyorlar

G. Saray meneceri Gündüz Kılıç ile başarılı antıenöı'ii

Coşkun Özarı maç hakkında

ki lUİbalarını şöyle sıralamış

lardır :

‘Takımımız bilhassa ilk yir mi dakika çok iyi futbol oyna

d:. Golden sonra da aynı oyu

nu göstereb lseydik, skor da­ha başka oalbilirdi. Bizim için dâva bitm'ş sayılmaz. Önü­

müzde çok çetin geçecek ligin

koca bir ikinci devresi var.

Zannediyoruz ki, bundan son raki maçlarımız çok daha zor şartlar altında geçecektir. Ta

kımımızla beraber d ger ekip lere de maçlarında başarılar d:leriz.”

Galatasaray’a

Teklifler Var

Ligde bu hafta maçı olma

yan Galatasaray’a Ankara ve Adana’dan maç tkelifleri ya­

pılmışta .

Ilhan Tedavi İçin

Avrupa'ya Gidecek

Miniisküs olan Galatasa­ray sağaçığı İlhan, dün mü te

hassıs bir doktor tarafından

bir daha muayene edilmiştir. Sağ diz nde minüsküs teşhisi

konan İlhan büyük bir ihti­

malle tedavi edilmek ve ame

liya't için Avrupa’ya gidecek­tir.

Diğer taraftan sakat olan ve İzmir’de bulunan Ayhan’­

ın da İstanbul a gelmesi ıçiıı

teşebbüse geçilmiştir. Fener­bahçe maçında sakatlanan

Temsilciler Meclisine Yeni Tâyinler

Dünkü resmî gazetenin bil­dirdiğine göre Mehmet R.

Müsevvitoğiu, Temsildiler Meclisi Yayın Memuru: Os­

man H. Uzunoğlu Temsilci­ler Meclisi Arşiv Memuru;

Yusuf Hüseyin, Temsilciler Meclisi Yayın Memuru Yar­dımcısı ve Mehmet A. Hil­

mi, Temsilciler Mecl si Dai­

mî Komite Memuru görev­lerine tâyin edîhu şlerdir

Alman Hey’eti Temaslarına Bugün Başlayacak

Çukurovanın Kurtuluş

Yıldönümü KutlandıAdana ve Mersin’in düşman

şgaünden kurtuluşunun 40. yıldönümü münasebetiyle Çu

kurova Okullarında Yetişen

ler Derneğini temsilen, Anka­

ra’da bulunan yüksek tahsil

öğrencilerinden bir grup dün

saat 10.00’da Anıt Kabri z ya retle çelenk koymuş ve Ata­türk’ün manevi huzurunda

saygı duruşunda bulunmuş­

lardır.Adana ve çevresi, bu yıldö

nüınünü törenlerle kutlamış­

lardır.

Cezayir e Yeni Tahliye Kuvvetleri Gönderiliyor

( (Birinci Sayfadan Kalan)lüman fınnci, ve Oraîıda -15 yaşında Avrupalı bir çocuk vu­rularak öldürülmüştür.

öte yandan, Fransız emniyet kuvvetlerinin 237 gizli ordu teşkilâtı mensubunu tevkif et­tiği açıklanmıştır. Bunlar ara­sında, 44 kişi vurucu, 35 kişi plâstik bomba atıcısı, 25 firarı asker, patlayıcı maddeler bu­lunduran 50 kişi ve 75 gizü ordu teşkilâtı şebekesi üyesi bulunduğu bildirilmektedir

Gizli Ordu Teşkilâtı ise, bu gün dağıttığı beyannamelerde, yılbaşı güttü Cezayir açıkların­daki bir villâ’da havan topu el bombası ve makineli tüfek kul lanılan bir çarpışmada “14 De Golcü gestapo” öldürdüğünü iddia etmiştir.

Elektrik Cereyanı

KesilecekKıbrıs Elektrik İdaresin­

den açıklandığına göre, 7 O

cak 1962 tarihinde ö.e. saat

5.00 ile ö.s. 5.00 arasında

Lârnaka kasabasının aşağıda­

ki bölgelerinde elektrik cere­yanı kesilecektir :

At na Sokağı, Piyale Paşa

Sokanım kuzey kısmı, Zenon

Kitius Sokağı, Filiu Zannettu Sokağı, Evripiadis Sokağı, E-

vantia Pierid'u Sokağı, Mi.tsi

Sokağı.

Evvelki günü adamıza gelen Alman Limongil ve Sebze it­halâtçıları heyeti, ilgili ferdler le temaslarına bugünden iti­baren başlayacaktır.

Ticaret ve Endüstri Bakan lığından dün açıklandığına gö­re, heyet, bu sabah Mağusa- da. Ticaret ve Endüstri Bakan lığı Kaza Dairesinde, yarın Lefkoşa’da Regeana Palace ote linde ve Pazartesi öğleden son­ra Leymosunda Kurlum Palas otelinde bulunacak ve heyetle görüşmek isteyenler, tâyin edi­len bu yerlerde heyet üyeleri ile görüşebilecektir.

Kıbrıs hükümetinin davetlisi olarak adamızda bulunan he yetin ziyaretinden gaye, Kıbrıs tan Almanyaya daha fazla meyve ve sebze ithali imkân­larını araştırmaktır.

Türkiye’ye GidiyorAnkara (Radyo) : Avrupa

Ekonomik Komisyonu îcra Sekreteri, 9 - 1 3 Ocak tarih­

leri arasında Türkiye'yi zi­yaret edecektir. îcra Sekrete­

ri’İlin bu ziyareti, mutad bir

ziyaret olup komisyon faali­

yetleriyle ilgili olarak, sekre­ter üye ülkeleri zaman i aman

ziyaret etmekte ve ilgili daire

mümessilleriyle temaslarda bu

lunmak tadır.Biimdiği gib: Avrupa Eko­

nomik Komisyonu, Birleşmiş

Milletler Ekonomik Sosyal

Konseyi tarafından 2 Malt 1947 tarihinde kurulmuş böl ge ekonomik komisyonların

dan biridir. Avrupa Ekono­

mik Konı'syonu, esas itibany

la ikitisadî incelemelerde bu­lunan b ’r teşekküldür.

•>'s*Cs\< -îv :>• 'X> l i »

f i <* h

.Sv,

B I R I N C I L m ,- I U

İLEREv«ViVw"vı

& V

gib i ^ k s e k kd tife lr s fğ ö ra lo n h , K IB R IS î r ^ ^ ı t ç ı l a r f o lan•> i 'V'JNnSv

A R D A T H T O B A C C O C O M P A N Y (C Y P R U S ) L iM iT iT

1 9 6 1 / 6 2 sezonu B ir in c i K ü m e Lig m a ç la r ı için y u k a r ık i

m ü k â f a t l a n sun ar.

ARDATH Şirketi tarafından bütUn Birinci Küme takımlarına birer set

futbol gömleği ve kapıcı kazajı takdim edilmiştir.

Turıgay, Uğur ve Suat’ın da

tedavilerime devam edilmekte dir.

□ Ea y

TAKSiM Sineması Tel : 5069Bu Akşam ve Yarın Akşam Saat 8 de... Gündüz Saat 2.30 da

Kıymetli kadın roman yazarlarımızdan KERİME NADIR’in en çok emek verdisi ve her yerde sevilerek okunan şahane romanı:— s

ŞAHANE KADINOynayanlar: NERİMAN KÖKSAL - SADRÎ ALIŞIK - MELÂHAT ÎÇLÎ

-Tabiatın rengârenk güzellikleri içinde doğan içli ve samimî bir aşkın duygu ve hayat dolu niKciyesı—

ŞAHANE KADIN:- Hayatın ağır yükü karşısında hayatını ufak bir kabris uğrunatehlikeye atan güzel bir kızın tatlı nağmelerle hikâyesi­ni dınlıyecek, kaderine sîzleri de ağlatacaktır.

İLÂVETEN YENÎ İNGİLİZCE RENKLİ SİNEMASKOP

THE SCARLET COAT Oynayanlar: CORNEL WILDE,M U i ü t m i L L i w n ı MICHAEL WILDING

PEK YAKINDA *

D İ Ş İ YILANMUZAFFER TEMA --AYTEN ÇANKAYA

Yugoslavya - Kıbrıs Ticaret Anlaşması

(Birinci Sayfadan Kalan) Ödeme Şekli

Antlaşma, bütün ödemele­rin Sterlin veya iki memleket

arasında kabul edilecek tah" vili kolay düğer her hangi pa

ra ile yap ıl m asrili derpiş eti inektedir.

llg li ithalâtçı ve ihracatçı ların, şimdi ithal veya ihraç ruhsatı için Ticaret w En­

düstri Bakanlığına müracaat edebilecekleri de açıklanmış­tır.

T caret Antlaşması, Resmî

Gazetede neşt-ed ilecekse de Ti caret ve Endiistrt Bakanlığı ilgili İthalâtçı veya ihracatçr

lara gereken ek bilgiyi verme

Ağır Cürümler Azaldı(Birinci Sayfadan Kalan)

Rakamlar verilerek yapılan açıklamada, bu gibi cürümle­rin 1960 yılının 3743 üne mu

kabil, 1961 yılında 3195 oldu

ğu yani 548 düşüş kaydettiği bel itilmektedir.

ğe hazır olduğunu biklirrn.ş-

«ıir.Serbest

İmzalanan antlaşma ile

bundan önce imzalanmış olan

veya bundîun sonra imzalana­cak antlaşmalar ile igîh ola

rak Ticaret ve Endüstri Ba­

kanlığı, bir Ticaret Antlaş­masının imzalanmasını müte­

akip Kıhnslı ithalâtçı ve ih­

racatçıların ilg li Ticaret Ant laşmasında muhtevi bulunan

bir esşya hususunda muamele yapmakta serbest olduklarını

açıklamıştır. Ancak gereken

ithal veyahut ihraç ruİMöto

temin edilmelidir.

KolaylıklarNetice itibarı ide Ticaret

Antlaşmaları tahtiııde sağla

ııaıı ithalât ve ihracat kojay' Irklarından gerektiği şekilde faydalanmak tamamen, itha­

lâtçı ve ihracatçılara düşmek

tedir. B'rıaemaleyh, bunlar g*-

leğince faaliyete geçmeğe teş

,E n.r>-

vik edilmektedir.

Kelebek Ticarethanesini Ziyaret Ediniz1,3 CUMHURİYET SOKAK Yeni Ev&rf DükkftttUn Hazım Remzi Bey’ln bıraktığı LA IINAKA

dükkan— LEFKOŞA