ii.selim i. selim bilinenadıylayavuz sultan selim (osmanlı türkçesi: ناطلس ميلس لوا...

19
I. Selim I. Selim bilinen adıyla Yavuz Sultan Selim (Osmanlı Türkçesi: سلطان سليم اولSultan Selīm-i Evvel; 10 Ekim 1470 – 21/22 Eylül 1520 [1][2] ), Dokuzuncu Osmanlı padişahı ve 88. İslam halifesidir. Aynı zaman- da ilk Türk İslam halifesi ve Hâdim'ul-Harameyn'uş- Şerifeyn (Mekke ve Medine'nin Hizmetkârı) unvanına sahiptir. [3] Babası II. Bayezid, annesi Gül-Bahar Ha- tun [4][5] , eşi Ayşe Hafsa Sultan'dır. Tahtı devraldığında 2.375.000 km 2 olan Osmanlı topraklarını sekiz yıl gibi kısa bir sürede 2,5 kat büyütmüş ve ölümünde imparator- luk topraklarının 1.702.000 km 2 'si Avrupa'da, 1.905.000 km 2 'si Asya'da, 2.905.000 km 2 'si Afrika'da olmak üzere toplam 6.557.000 km 2 'ye çıkarmıştır. Padişahlığı döne- minde Anadolu'da birlik sağlanmış; halifelik Mısır Mem- lükleri'ne bağlı Abbasilerden Osmanlı Hanedanına geç- miştir. Ayrıca devrin en önemli iki ticaret yolu olan İpek ve Baharat Yolu'nu ele geçiren Osmanlı, bu sayede doğu ticaret yollarını tamamen kontrolü altına almıştır. Selim, tahta, babası II. Bayezid'e karşı darbe yaparak çık- mıştır. Şehzade Selim, tahta çıkmadan önce vali olarak Trabzon'da görev yapmıştır. Yavuz Sultan Selim'e kızını vermiş olan Kırım Hanı Mengli Giray, ona askeri des- tek sağlayarak tahta geçmesine yardım etmiştir. 1512'de tahta çıkan Sultan Selim, Eylül 1520'de şarbon hastalığı- na bağlı olarak Aslan Pençesi (Şirpençe) denilen bir çıban yüzünden henüz 49 yaşında iken vefat etti ve yerine oğlu I. Süleyman geçti.Yavuz Sultan Selim'in türbesi İstanbul'un Fatih ilçesindedir.Aynı zamanda türbesinin yanında Tan- zimat Dönemi padişahlarından Abdulmecit'inde türbesi bulunmaktadır. Sert mizacından dolayı Yavuz ve şehzâdeliğinden be- ri Selim Şah olarak anılan Sultan Selim, hicri 875/ru- mi 10 Eylül 1470 tarihinde babası Şehzade Bayezid'ın sancakbeyliği görevi nedeniyle Amasya'da dünyaya gel- di. Babası II. Bayezid, annesi ise kimi kaynaklara gö- re Dulkadiroğulları Beyi Alaüddeyle Bozkurt Bey'in kı- Gülbahar Hatun, bazılarına göre Dulkadiroğulları Beyi Alaüddeyle Bozkurt Bey'in kızı Ayşe Hatun [6] , bazı kay- naklara göre ise Zulkadiroğlu Alâüddevle'nin kızı Ayşe Hâtun'dur. Osmanlı'nın, daha küçük yaşlarda devlet tec- rübesi kazanması için şehzadeleri sancaklara gönderme gereği Şehzade Selim de Trabzon'a vali olarak atandı. 0.1 Trabzon valiliği Fatih Sultan Mehmed zamanında, Sivas Vilâyetinin Amasya Sancağında, büyük oğlu Şehzade Bayezid (son- radan II. Bayezid) Sancakbeyi iken; yine Sivas Vilayeti- ne bağlı Trabzon Sancağında da Şehzâde Bâyezid’in en Osmanlı döneminde Amasya'yı gösteren bir fotoğraf büyük oğlu Abdullah, Sancakbeyi olarak bulunmaktadır. Trabzon’da İçkale Camii şadırvanında Sancakbeyi Ab- dullah’ın 875/1470 tarihli bir kitâbesi bulunmuştur. Şeh- zâde Abdullah’ın Trabzon Sancakbeyi olarak 886/1481 yılına kadar bu görevde kaldığı anlaşılmaktadır. [7] Trabzon'da Şehzade Abdullah'tan sonra, Trabzon Sancak Beyi olan ikinci ve son şehzade Yavuz Sultan Selim'dir. Fatih Sultan Mehmed’in vefatı ile II. Bâyezid Han (1481- 1512), Osmanlı Devleti tahtına padişah olarak cülûs et- tiği zaman, oğlu Şehzade Selim’i 886/1481 yılında Trab- zon Sancakbeyi olarak tayin etmişti. Şehzade Selim, ge- mi ile Kefe’ye oğlu Süleyman'ın yanına gidişine kadar, 886-915/1481-1510 yılları arasında yaklaşık olarak 29 yıl, Trabzon’da valilik yapmıştır. [8] Valiliği sırasında devlet işleri yanında ilimle de uğraş- mış ve alim Mevlana Abdülhalim Efendi'nin derslerini takip etmiştir. Daha o zamanlarda Şehzade Selim, dev- letin bel kemiği Türkmenlerin devletten duyduğu mem- nuniyetsizliği ve Safevi Devleti'ne yönelmelerini fark etmiştir. [9] Türkmenleri devlete bağlamak için Şehzade Selim, İstanbul yönetiminden izin almaksızın Gürcüler üzerine sefer yapmış ve bu seferlerin en önemlisi olan Kü- tayis seferinde Kars, Erzurum, Artvin illeri ile birçok ye- ri fethederek Osmanlı topraklarına katmıştır (1508). [10] Hatta devlet töresine göre elde edilen ganimetin beşte birini beyt-ül mal'a katması gerekirken onu da mücahid Türkmenlere bırakmıştır. [11] 0.2 II. Bayezid'ın son seneleri ve şehzade- ler meselesi II. Bayezid'ın 8 oğlu olmuştu; oğulları yaş sırası ile Abdullah, Şehenşah, Alemşah, Ahmed, Korkud, Se- lim, Mehmed, Mahmud'dur. Ahmed, Korkud ve Se- lim dışındakiler babalarının sağlığında ölmüşlerdi. Selim Trabzon, Korkud Saruhan, Ahmed Amasya illerinde va- 1

Upload: others

Post on 28-Dec-2019

13 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: II.Selim I. Selim bilinenadıylaYavuz Sultan Selim (Osmanlı Türkçesi: ناطلس ميلس لوا Sultan Selīm-i Evvel; 10 Ekim 1470 – 21/22 Eylül 1520[1][2]), Dokuzuncu Osmanlıpadişahıve88.İslamhalifesidir.Aynızaman-

I. Selim

I. Selim bilinen adıyla Yavuz Sultan Selim (OsmanlıTürkçesi: سلطان سليم Sultan اول Selīm-i Evvel;10 Ekim 1470 – 21/22 Eylül 1520[1][2]), DokuzuncuOsmanlı padişahı ve 88. İslam halifesidir. Aynı zaman-da ilk Türk İslam halifesi ve Hâdim'ul-Harameyn'uş-Şerifeyn (Mekke ve Medine'nin Hizmetkârı) unvanınasahiptir.[3] Babası II. Bayezid, annesi Gül-Bahar Ha-tun[4][5], eşi Ayşe Hafsa Sultan'dır. Tahtı devraldığında2.375.000 km2 olan Osmanlı topraklarını sekiz yıl gibikısa bir sürede 2,5 kat büyütmüş ve ölümünde imparator-luk topraklarının 1.702.000 km2'si Avrupa'da, 1.905.000km2'si Asya'da, 2.905.000 km2'si Afrika'da olmak üzeretoplam 6.557.000 km2'ye çıkarmıştır. Padişahlığı döne-minde Anadolu'da birlik sağlanmış; halifelik Mısır Mem-lükleri'ne bağlı Abbasilerden Osmanlı Hanedanına geç-miştir. Ayrıca devrin en önemli iki ticaret yolu olan İpekve Baharat Yolu'nu ele geçiren Osmanlı, bu sayede doğuticaret yollarını tamamen kontrolü altına almıştır.Selim, tahta, babası II. Bayezid'e karşı darbe yaparak çık-mıştır. Şehzade Selim, tahta çıkmadan önce vali olarakTrabzon'da görev yapmıştır. Yavuz Sultan Selim'e kızınıvermiş olan Kırım Hanı Mengli Giray, ona askeri des-tek sağlayarak tahta geçmesine yardım etmiştir. 1512'detahta çıkan Sultan Selim, Eylül 1520'de şarbon hastalığı-na bağlı olarak Aslan Pençesi (Şirpençe) denilen bir çıbanyüzünden henüz 49 yaşında iken vefat etti ve yerine oğlu I.Süleyman geçti.Yavuz Sultan Selim'in türbesi İstanbul'unFatih ilçesindedir.Aynı zamanda türbesinin yanında Tan-zimat Dönemi padişahlarından Abdulmecit'inde türbesibulunmaktadır.Sert mizacından dolayı Yavuz ve şehzâdeliğinden be-ri Selim Şah olarak anılan Sultan Selim, hicri 875/ru-mi 10 Eylül 1470 tarihinde babası Şehzade Bayezid'ınsancakbeyliği görevi nedeniyle Amasya'da dünyaya gel-di. Babası II. Bayezid, annesi ise kimi kaynaklara gö-re Dulkadiroğulları Beyi Alaüddeyle Bozkurt Bey'in kı-zı Gülbahar Hatun, bazılarına göre Dulkadiroğulları BeyiAlaüddeyle Bozkurt Bey'in kızı Ayşe Hatun[6], bazı kay-naklara göre ise Zulkadiroğlu Alâüddevle'nin kızı AyşeHâtun'dur. Osmanlı'nın, daha küçük yaşlarda devlet tec-rübesi kazanması için şehzadeleri sancaklara göndermegereği Şehzade Selim de Trabzon'a vali olarak atandı.

0.1 Trabzon valiliği

Fatih Sultan Mehmed zamanında, Sivas VilâyetininAmasya Sancağında, büyük oğlu Şehzade Bayezid (son-radan II. Bayezid) Sancakbeyi iken; yine Sivas Vilayeti-ne bağlı Trabzon Sancağında da Şehzâde Bâyezid’in en

Osmanlı döneminde Amasya'yı gösteren bir fotoğraf

büyük oğlu Abdullah, Sancakbeyi olarak bulunmaktadır.Trabzon’da İçkale Camii şadırvanında Sancakbeyi Ab-dullah’ın 875/1470 tarihli bir kitâbesi bulunmuştur. Şeh-zâde Abdullah’ın Trabzon Sancakbeyi olarak 886/1481yılına kadar bu görevde kaldığı anlaşılmaktadır.[7]

Trabzon'da Şehzade Abdullah'tan sonra, Trabzon SancakBeyi olan ikinci ve son şehzade Yavuz Sultan Selim'dir.Fatih Sultan Mehmed’in vefatı ile II. Bâyezid Han (1481-1512), Osmanlı Devleti tahtına padişah olarak cülûs et-tiği zaman, oğlu Şehzade Selim’i 886/1481 yılında Trab-zon Sancakbeyi olarak tayin etmişti. Şehzade Selim, ge-mi ile Kefe’ye oğlu Süleyman'ın yanına gidişine kadar,886-915/1481-1510 yılları arasında yaklaşık olarak 29yıl, Trabzon’da valilik yapmıştır.[8]

Valiliği sırasında devlet işleri yanında ilimle de uğraş-mış ve alim Mevlana Abdülhalim Efendi'nin derslerinitakip etmiştir. Daha o zamanlarda Şehzade Selim, dev-letin bel kemiği Türkmenlerin devletten duyduğu mem-nuniyetsizliği ve Safevi Devleti'ne yönelmelerini farketmiştir.[9] Türkmenleri devlete bağlamak için ŞehzadeSelim, İstanbul yönetiminden izin almaksızın Gürcülerüzerine sefer yapmış ve bu seferlerin en önemlisi olan Kü-tayis seferinde Kars, Erzurum, Artvin illeri ile birçok ye-ri fethederek Osmanlı topraklarına katmıştır (1508).[10]

Hatta devlet töresine göre elde edilen ganimetin beştebirini beyt-ül mal'a katması gerekirken onu da mücahidTürkmenlere bırakmıştır.[11]

0.2 II. Bayezid'ın son seneleri ve şehzade-ler meselesi

II. Bayezid'ın 8 oğlu olmuştu; oğulları yaş sırası ileAbdullah, Şehenşah, Alemşah, Ahmed, Korkud, Se-lim, Mehmed, Mahmud'dur. Ahmed, Korkud ve Se-lim dışındakiler babalarının sağlığında ölmüşlerdi. SelimTrabzon, Korkud Saruhan, Ahmed Amasya illerinde va-

1

Page 2: II.Selim I. Selim bilinenadıylaYavuz Sultan Selim (Osmanlı Türkçesi: ناطلس ميلس لوا Sultan Selīm-i Evvel; 10 Ekim 1470 – 21/22 Eylül 1520[1][2]), Dokuzuncu Osmanlıpadişahıve88.İslamhalifesidir.Aynızaman-

2

I. Selim'in babası ve sekizinci Osmanlı padişahı II. Bayezid(1447-1512)

li olarak görev yapıyordu. Selim'in oğlu Süleyman Kefe;Ahmed'in oğlu Bolu sancakbeyi olarak görev yapıyordu.Karaman valisi Şehzade Şehenşah'ın ölümü üzerine, Bey-şehri'nde bulunan oğlu Mehmed Konya'ya tayin edildi;Şehzade Alemşah'ın oğlu Osman ise Çankırı sancak be-yi olarak görevdeydi. Şehzade Mahmud'un oğlu Orhanbabasının Manisa'ya nakli ile Kastamonu beyliğine atan-mış, Mahmud'un diğer oğlu Musa ise Sinop Beyi olmuş-tu. Şehzade Mahmud'un en küçük oğlu Emirhan ise, çokküçük olduğundan henüz ataması yapılmamıştı.[12]

Şehzade Selim, Trabzon valiliği sırasında Türkmenlerinve askeri başarıları münasebetiyle de yeniçerilerin des-teğini arkasına almıştı. Ancak Osmanlı bürokrasisi,Şehzade Ahmet'in tahta çıkmasını desteklemekte idi.[9]

Manisa sancağındaki Şehzade Korkut'un erkek çocuğuolmadığından tahta çıkma şansı az olarak görülmektey-di. Konya'daki Şehzade Şehenşah 2 Temmuz 1511'de -babasından 6 ay evvel- vefat ettiğinden taht kavgasına da-hil olamamıştı.[13]

Şehzade Selim, uzun zamandır kötü giden devlet işle-rinden ötürü artık saltanatı terk edeceğini haber almıştı.Fatih Kanunnamesi'ne göre hükümdar olan şehzade diğerkardeşlerini öldürecekti; bunun için kardeşleri Korkud veAhmed'in hareketlerini yakından takip ediyordu. Selimsaltanatı ele geçirmek için kardeşleri gibi o da hazırlıkyapmış, kendi askerlerine ek olarak Kırım Hanı kuvvet-

lerinden de istifade etmiştir. Rumeli'ye geçtiğinde yanın-da Kırım Hanı'nın küçük oğlunun komutasında 350 ka-dar asker de vardı. Ayrıca taraftarları sayesinde YeniçeriOcağı'nın desteğini de elde etmişti.Şehzade Selim'in oğlu Süleyman evvela Şarkı Karahisar'atayin edilmiş, ancak Şehzade Ahmet'in kendisine yakın-lığı sebebiyle itiraz ettiğinden Bolu'ya naklolunmuş, Şeh-zade Ahmed bu sefer de kendisi ile İstanbul arasında ra-kibi Selim'in oğlunun bulunmasını istemediğinden bunada itiraz etmiş ve bu itirazı da kabul edilmiştir. Bu defa daŞehzade Selim, oğlu Süleyman'a kendi sancağı olan Trab-zon'a uzak yerlerden sancak gösterildiğinden bu yerlerekarşı çıkmış ve oğlunun kendi yakınında olmasını ısrarlatalep etmiş, Şarkı Karahisar yahut Kefe sancaklarındanbirinin verilmesini istemiştir. Tüm bunların sonucundaSüleyman Kefe sancağına atanmıştı.Kendisi İstanbul'a uzak olduğundan çabuk ve munta-zam haber alamıyordu. Bu nedenle devlet merkezine ya-kın bir yere nakledilmek istiyordu. Bu maksada uygunolarak Rumeli'de bir sancak istedi ve hemen Kefe'den,Kırım'dan Tuna'ya doğru yürüdü; kendisine Trabzon'ailaveten Kefe verildi ise de bunu kabul etmedi. ŞehzadeSelim'e nasihat vermesi amacıyla ulemadan kişiler yol-lansa da Selim bunları geri çevirdi; Anadolu'da nere-yi istersen verelim önerisi gelse de istediği gibi bir ce-vap alamayınca derhal Kırım Hanı'ndan aldığı kuvvetleSilistre yoluyla Rumeli'ye (Balkanlara) geldi. Ulemalartekrar yollansa da, Selim buna da kesin olarak red ceva-bı vermiştir. Ayrıca Şehzade Selim bu hareketinden ön-ce, Şehzade Korkud da babasından izin almaksızın An-talya'dan kalkıp Manisa'ya gitmişti. Bu hareketleri doğrubulmayan Şehzade Ahmed; babası II. Bayezid'dan Kor-kud ve Selim'i öldürtmek için izin istemiş ise de Bayezidbunu kabul etmemiştir.Şehzade Selim'in Rumeli'ye geçişi İstanbul'da duyulunca,Selim üzerine asker sevkedilmesi gündeme gelmişti. Bu-nu haber alan Selim asi olmadığını, babasına saygılarınıarz etmek için geldiğini beyan etmiş ve kendisine nasihatiçin babası tarafından yollanan elçiye itibar etmiş, bununüzerine İstanbul'a dönen elçi şehzadenin babasının eliniöpmek için geldiğini söylemiştir. Selim karşıtları bu oyu-nu kabul etmeyerek Selim'in üzerine Rumeli BeylerbeyiHasan Paşa'yı göndermişler, ancak Hasan Paşa savaş-maksızın Edirne'ye dönmüştür. Bunun üzerine padişah II.Bayezid bizzat Selim'e karşı harekete geçmiştir.[12]

Padişah Bayezid yaşlı olduğundan arabayla hareket etmişve Çukurçayır'da Selim'in ordugahının karşısına gelmiş-ti. Selim karşı taraftan taarruz olmadıkça, kesinlikle sal-dırılmamasını emretmiştir. Bayezid'e binmiş olduğu ara-banın penceresinden elini öpmeye gelen oğlunun kuvvet-leri gösterilince Bayezid duygulanmış, Rumeli akıncı vesancakbeylerinin de etkisiyle, savaştan vazgeçilerek ta-raflar arasında bir anlaşma yapılmıştır. Buna göre; veliahtyapılacağı dedikoduları olan Şehzade Ahmed'in veliahtyapılmayacağı temin edildi ve Bayezid tarafından şehza-delerinden hiçbirini diğerine tercih edip veliaht yapma-

Page 3: II.Selim I. Selim bilinenadıylaYavuz Sultan Selim (Osmanlı Türkçesi: ناطلس ميلس لوا Sultan Selīm-i Evvel; 10 Ekim 1470 – 21/22 Eylül 1520[1][2]), Dokuzuncu Osmanlıpadişahıve88.İslamhalifesidir.Aynızaman-

1.2 Yeniçerilerin ayaklanması ve Sultan Selim'in cülusü 3

yacağına dair ahidname yazdırıldı. Ayrıca Selim'e Rume-li'den istediği Semendire Sancağı verilmiş, bununla bera-ber bu sancağa Alacahisar ve İzvorvik Sancakları da ilaveedilmiştir. Bu gelişmeler üzerine Şehzade Ahmed baba-sına yazdığı mektupta; Selim'in askeriyle padişah babası-nın üzerine yürüdüğünü, buna rağmen 3 sancak ve bunaek olarak 500.000 akçe verilmesini eleştirmiş; sadece 3sancak olsa da bunun Rumeli'nin tamamen verilmesi de-mek olduğunu, hükümdarlığına sadece bir hutbe ve birde sikke kaldığını; hâlbuki kendisinin babasını asla incit-mediğini de belirtmiştir. Ayrıca babası sağ oldukça salta-natta kesinlikle gözü olmadığını ancak asi kardeşi üzeri-ne gitmesine izin verilmesini istemiştir. Böylece, veliahttayini işini de önleyen Selim, komutasındaki askerlerleSemendire'ye gitmeyip, Eski Zağra ve Filibe taraflarındakalmış ve Semendire'ye bir vekil gönderdi.[12]

1 Tahta çıkışı

1.1 Baba-oğul mücadelesi

I. Selim Han

Şehzade Selim, Semendire'ye gitmeyip yolda oyalanır-ken, merkezden sancağa gitmesi emredilirken; Şahkulumeselesinin sonuçlanmasını beklediğini arz ediyordu.Sonuçta Şahkulu ile savaşılmış, bu savaşta VeziriazamHadım Ali Paşa hayatını kaybetmişti. Şehzade Ahmed iseasileri takip etmek yerine Amasya'ya dönmesi, askerle-rin Ahmed'e olan desteğini azalmıştı. Hadım Ali Paşa'nınvefat ettiğini öğrenen Beyazid, yine aynı zamanlarda Ka-raman Valisi oğlu Şehzade Şehenşah'ın da ölüm haberi-ni de alınca; saltanattan kati surette çekilmeye karar ver-di. Devlet ileri gelenlerini davet edip görüştü ve çoğun-

luk Şehzade Ahmed'in hükümdar olmasını destekledi.Hadım Ali Paşa'nın yerine veziriazam olan HersekzadeAhmed Paşa, bu karara katılmadı; padişahın çekilme-mesi, Şehzade Selim'in Semendire'de kalması, ŞehzadeAhmed'in ise Karaman eyaletine nakledilmesi gerektiği-ni savunsa da başta padişah olmak üzere çoğunluk Şehza-de Ahmed'in hükümdar olmasını istediğinden kendisinehaber gönderdi. Karar verildikten sonra padişah Bayezid,Rumeli beylerini çağırarak onlardan Şehzade Ahmed'eitiraz etmeyeceklerine dair söz aldı. Rumeli beyleri gibiSelim'i destekleyen yeniçeriler ise Ahmed'in hükümdar-lığını önlemek için “Senin sağlığında biz başkasını padi-şah istemeyiz” diye teminat vermişti. Filibe'de bulunanŞehzade Selim ise tüm bunları adamları vasıtasıyla öğre-niyordu.Bayezid'ın verdiği ahidname'ye uymadığını anlayan Şeh-zade Selim, 40.000 kişilik kuvvetle, Çorlu'da babası-nın kuvvetlerinin olduğu ovaya girdi. Ağustos 1511 ta-rihinde vuku bulan savaş sonunda Selim kuvvetleri ye-nildi. Şehzade takip edenlerin elinden zorla kurtularakKaradeniz sahiline geldi ve kendisine katılanlarla İğ-ne Ada (İnada)'dan gemiyle Kefe'ye gitti. Selim'in bumağlubiyeti üzerine, Ahmed'e derhal İstanbul'a gelmesiyazıldı.[12][14][15]

Veziriazam Hersekzade, daha önce verilen ahidnameyesadık kalınması, hiçbirinin bir diğerine tercih edilmeme-sini savundu. Ayrıca askerin Selim'den taraf olduğunu,Kapıkulu Ocakları'nın Ahmed tarafına çevirdikten sonrasaltanatı terketmesini ve Ahmed'i İstanbul'a getirtmeye-rek Karaman'da alıkoymasını padişaha arz ettiyse de busözü dinlenmedi. Şehzade Ahmed İstanbul'a vardığınınertesi günü padişah ilan edildi.[12]

1.2 Yeniçerilerin ayaklanması ve SultanSelim'in cülusü

Şehzade Ahmed'in hükümdarlığını tanımayanyeniçeriler, bununla kalmayıp içlerinde devlet ilerigelenlerinin evlerinin de olduğu birçok evi talan etti.Yeniçeriler, Selim'e sadakat göstererek onun gelmesi veveliaht olması gerektiğinde ısrar etti. Bunu haber alanAhmed Anadolu'ya döndü. Selim karşıtları bunun üze-rine Şehzade Korkud'u hükümdar yapma düşüncesiylekendisini acele İstanbul'a davet ettiklerine dair haberyolladılar. Bunun üzerine İstanbul'a gelen Korkud'ayeniçeriler hürmet gösterse de, Selim'den başkasınıistemediklerini söylediler (Yenibahçe ayaklanması 6Mart-24 Nisan 1512).[16] Bu durum üzerine zor durumadüşen ve artık hükmü ve nüfuzu kalmayan Bayezid Se-lim'i İstanbul'a davet etti. Bayezid başlangıçta saltanattançekilmeye yanaşmayarak Selim'e, Şah İsmail üzerineyapılacak sefere Serdar tayin etmeyi teklif etse de; Selimordunun başında hükümdarın bulunması gerektiğini söy-leyerek bu teklifi reddetti. Bayezid oğlunun hükümdarolma isteği ve asker ile bazı devlet adamlarının Selim'dentaraf olduğunu görünce saltanatı Selim'e terketti (Safer

Page 4: II.Selim I. Selim bilinenadıylaYavuz Sultan Selim (Osmanlı Türkçesi: ناطلس ميلس لوا Sultan Selīm-i Evvel; 10 Ekim 1470 – 21/22 Eylül 1520[1][2]), Dokuzuncu Osmanlıpadişahıve88.İslamhalifesidir.Aynızaman-

4 1 TAHTA ÇIKIŞI

I. Selim'in cülus törenini gösteren bir Osmanlı minyatürü

918/Nisan 1512).[8][15] Selim'in cülusu da 23 Mayıs’tagerçekleştirilmiştir.[17][18]

Bayezid tahttan çekilip istirahat edeceği Dimetoka'ya git-mek üzere yola çıksa da Dimetoka'ya varamadan Çorlucivarında ansızın vefat etti. Bu konuda kayıtlar Baye-zid'ın; yolda giderken hastalandığından ya da ihtiyarlığın-dan ötürü eceliyle öldüğünü söylese de, Tacü't-Tevarih'tezehirlenmek suretiyle öldüğünden bahsedilmektedir. Ay-rıca Şehzade Ahmed, Memlük Sultanı'na yazdığı mek-tupta babası Bayezid'ın hastalanarak vefat ettiği duyurul-duktan sonra halk arasında vefatının kardeşi Selim tara-fından yapıldığı görüşünün yaygın olduğunu yazmıştır.[12]

1.3 Şehzadelerin bertaraf edilmesi ve tahtkavgasının sonlandırılması

Selim'in Osmanlı tahtına oturması sorunlu olmuştur. Ba-bası Bayezid başta olmak üzere devlet erkanınca müs-takbel padişah olarak görülen Şehzade Ahmet, Yavuz'uniktidarı ele geçirmesini hazmedememiştir. Ahmet; Kon-ya'da hükümdarlığını ilan etmekle kalmamış, 19 Haziran1512'de oğlu Alaaddin'i göndererek Bursa'yı da ele ge-çirmiştir. Alaaddin, Bursa Subaşını öldürterek padişahlıkalameti olan hutbeyi babası Şehzade Ahmet adına okut-muştur. Bu duruma karşılık Selim, 29 Temmuz 1512'de

Yavuz Selim ile Şehzade Ahmed arasında ki mücadeleyi gösterenbir minyatür, 16. yüzyıl

Bursa'ya geçerek Alaaddin'i şehri terke zorlamıştır. Buolayın üzerine, Şehzade Ahmet taraftarı olan ve onun-la gizli iletişimi de olan Sadrazam Koca Mustafa Paşa'yıidam ettiren Yavuz, 4. defa Hersekzade Ahmet Paşa'yısadrazamlığa getirmiştir. Yavuz, sorun çıkarmaması için;Saruhan valisi iken ölen Şehzade Mahmut'un oğullarıKastamonu Beyi Orhan (1494-1512), Emirhan (Emirhanhenüz küçük olduğundan sancakbeyliğine yollanmamıştı)ve Sinop Beyi Musa (1490-1512)'yı; Şehzade Alemşah'ınoğlu Çankırı Beyi Osman'ı ve Şehzade Şehenşah'ın oğlubabasının ölümü üzerine Konya'ya tayin edilen MehmetBey'i ortadan kaldırtmıştır.Selim'in padişahlığını tanıyan öz ağabeyi Şehzade Korkutbunun üzerine Saruhan Sancakbeyliği'ne tâyin edilmiştir.Yavuz Sultan Selim, öz ağabeyinin fikrini öğrenmek için,bazı devlet adamlarının ağzından padişah olmasını ar-zu eder tarzda mektuplar yazdırmış, Şehzade Korkut’un,mektuplara müspet cevaplar vermesi üzerine Manisa ku-şatılmıştır. 1513'te Bergama yakınlarında yakalanmıştır.Ardından Sultan Selim, ağabeyini 9 Mart 1513'te yay ki-rişiyle boğdurtmuştur.[19]

Yavuz'un yanındaki devlet adamlarının lisanından ya-zılan Ahmed'e mektuplar yazılarak, şehzadelerin veveziriazam Koca Mustafa Paşa'nın öldürülmesinden vekendilerinin zor durumda olduğundan şikayet etmişler veŞehzade Ahmed'i ilk çarpışmada kendisine iltihak ede-ceklerine inandırmışlardı. Bunun üzerine Ahmed Bursa

Page 5: II.Selim I. Selim bilinenadıylaYavuz Sultan Selim (Osmanlı Türkçesi: ناطلس ميلس لوا Sultan Selīm-i Evvel; 10 Ekim 1470 – 21/22 Eylül 1520[1][2]), Dokuzuncu Osmanlıpadişahıve88.İslamhalifesidir.Aynızaman-

2.1 Çaldıran Savaşı 5

üzerine yürümüş fakat Yenişehir Ovası'nda yapılan mü-cadeleyi kaybetmiştir. Daha sonra esir edilen Ahmet deKapıcıbaşı Sinan Ağa'ya boğdurtturulmuştur. Devlete is-yan suçunun had cezası olarak idam olunan Şehzade Ah-met, böylece 38 gün önce idam edilen kardeşi ŞehzadeKorkut'la aynı kaderi paylaşmıştır. Bu yolla Selim tah-tın tek hakimi konumuna gelmiştir (Şevval 918/Ocak1514). Sadece Şehzade Ahmed'in Kasım adındaki oğ-lu Memlüklere iltica etmiş ve Murad adındaki diğer oğ-lu ise Şah İsmail'in yanında bir süre kalmıştır. Murad,İran'da sancakbeyi derecesinde bir hizmette iken vefatetmiştir.[12][13][20][21][22]

2 İran Seferi

2.1 Çaldıran Savaşı

Sekümname'de yer alan ve Osmanlı zaferi ile sonuçlananÇaldıran Muharebesi'ne ait bir minyatür, 1525

Sultan Selim tahta çıktığında Osmanlı İmparatorluğu sı-kıntılı bir dönem yaşıyordu. Bu bunalımlı dönemin enbüyük nedeni doğudaki Şii Safevi Devleti olarak ka-bul edilmekteydi. Safevi Devleti'nin ortadan kalkmasıylaAnadolu'daki Osmanlı egemenliği sağlamlaşacak ve do-ğudan gelebilecek tehditlere karşı dağlık Doğu AnadoluOsmanlı savunmasını güçlendirecekti. Yavuz Sultan Se-lim'in bir başka amacı da doğudaki bütün İslam devletle-rini tek bir devlet çatısı altında birleştirmekti.[12][22][23]

I. Selim, Safevilerle girilebilecek bir savaşa karşı hazır-lıklar ve çalışmalar yaptı. Şah İsmail de aynı dönem-de Safevilerin başında, Osmanlılara karşı bazı hazırlıklarsürdürüyordu.[24]

Yavuz Sultan Selim bu amaçlarla, 1514 yılı baharında or-dusuyla birlikte İran seferine çıkmıştır. Oğlu Süleyman'ı50.000 kişilik kuvvetle Anadolu'da emniyet olarak bırak-mıştır. Osmanlı kuvvetleri, Erzincan'dan Tebriz'e doğruyürüyüşlerine böylece başlamıştır.[12][22][23]

Osmanlı ve Safevi ordularının ikisi de Türk ve Müslü-mandı. Sefer çok uzun sürmüş, ancak Safevi ve Osman-lı güçleri henüz karşılaşamamıştı. Osmanlı Ordusu'ndabazı güçlük ve kıtlıklar baş göstermeye başlamıştı. Busırada, orduda seferden geri dönme düşüncesinde olan-lar da vardı.[25] Yaşanan bazı olayları ve dillendirilen ba-zı rahatsızlıkları fark eden I. Selim, atına binerek asker-lerine hitaben cesaret veren ve meydan okuyan bir ko-nuşma yaptı. Geri dönmeye niyeti olmadığını söyleyen I.Selim, askerlerin söylediklerine uyan ve geri dönüş içinkendisi ile görüşen Hemdem Paşa'yı çocukluğundan be-ri tanıyor olmasına rağmen ölümle cezalandırdı. Cesedigömülmesi için Yeniçerilere verdirdi.[26] Osmanlı ve Sa-fevi orduları Çaldıran Ovası'nda 2 Recep 920/23 Ağus-tos 1514 tarihinde karşılaştı. Osmanlı Ordusu'nun yayakuvvetleri daha çok olmasına karşın, Safevi Ordusu'nunsüvarileri fazlaydı. Ancak Safevi Ordusu'nda top yoktu;buna karşın Osmanlı'da topçu kuvvetleri bulunuyordu.[12]

I. Süleyman döneminde hazırlanmış olan Şükri-i Bitli-si'nin Selimnâme adlı eserinde; Safevi askerleri, kırmı-zı çubuğa dolanmış sarıklar, miğfer ve zırhla; OsmanlıOrdusu ise önde tüfek ve mızraklı dört yeniçeriyle zırh-sız ve miğfersiz olarak resmedilmiştir.[27] 24 Ağustos’tagerçekleşen savaşta Osmanlı kuvvetleri zafer kazanır-ken, Safevi'ler bozguna uğramıştır. Savaşın kazanılmasın-da Osmanlı ordusunda ateşli silahların olması belirleyiciolmuştur.[28] Bu durum Safevîlerle sürekli mücadele ha-linde olan Özbeklerin de menfaatlerine olmuştur. Zatendaha önce Özbekler ile Osmanlılar arasında siyasi ilişki-ler güçlenmiş ve ortak düşman Safevilere karşı müttefik-lik kurulmuştu.[29]

Muharebe, Osmanlıların lehine sonuçlandı. Muharebedeyaralanan ve atından düşen Şah İsmail, askerlerinden biri-nin atını ona vermesi ile savaş alanından kaçtı.[30] I. Selimyoluna devam ederek Tebriz'e girdi, bu olayı müteakipşehirdeki birçok sanatçı ve ilim adamı İstanbul'a gönde-rildi. Yaşadığı ağır yenilginin ardından Şah İsmail eskisaygınlığını yitirdi. Bu sayede Doğu Anadolu'da Osman-lılar için bir tehlike kalmadı. Çaldıran Zaferi'nden son-ra, Erzincan, Bayburt kesin olarak Osmanlı hakimiyetinegeçti.15 Eylül 1514'te Tebriz'den Karabağ'a hareket eden Ya-vuz kışı orada geçirip, baharda İran'ı tümüyle alma-yı amaçlasa da şartlar müsait olmadığı için Amasya'yagitmişti. Bundan önce Nahçivan'da iken askerlerin bazıköy evlerini yakmalarını vesile ederek, askeri kontrol et-mede ihmalkâr oldukları söylemişti. Bu nedenden ötü-

Page 6: II.Selim I. Selim bilinenadıylaYavuz Sultan Selim (Osmanlı Türkçesi: ناطلس ميلس لوا Sultan Selīm-i Evvel; 10 Ekim 1470 – 21/22 Eylül 1520[1][2]), Dokuzuncu Osmanlıpadişahıve88.İslamhalifesidir.Aynızaman-

6 3 MISIR SEFERİ

rü veziriazam Hersekzade Ahmed Paşa ve ikinci vezirDukakinoğlu Ahmet Paşa azledildi.Kışı Amasya'da geçiren Sultan Selim, ilkbaharda tekrarİran seferine çıkacağı için top ve cephaneyi Şarkı Ka-rahisar’da bırakmıştır. Selim, Amasya'da oturduğu sıra-da Dukakinoğlu Ahmed Paşa'yı veziriazam ve defterdar;Piri Mehmed Paşa'yı da üçüncü vezir ilan etti. AncakDukakinoğlu'nun veziriazam olmasından 2 ay sonra, yi-ne devlet adamlarının kışkırtmasıyla Muharrem 921/Şu-bat 1515 tarihinde yeniçeri ayaklanması oldu. Bununüzerine Yavuz Sultan Selim ayaklanma sebebini araştır-mış, sonuçta askeri ayaklanmaya teşvik ettiği ve ayrı-ca Dulkadiroğlu'yla ittifakı olup mektuplaştığı anlaşılanSadrazam Dukakinoğlu Ahmet Paşa idam edilmiştir. Buolay üzerine Selim bir süre veziriazamlığa kimseyi tayinetmemiştir.[12]

I. Selim, askerin vaziyeti sebebiyle İran üzerine tekrar se-fer yapılamayacağından, emniyet sağlamak amacıyla do-ğu ve güney sınırlarına ait bazı yerleri ele geçirilmesi ge-rektiğine karar verdi.

2.2 Doğu ve güney sınırlarındaki önemlikale ve şehirlerin fethi

Sultan Selim öncelikle Kemah kalesini de alarak işebaşlamıştır. Ardından İran Seferi sırasında, Şah'a kar-şı savaşa katılması istenen, buna karşın Safevi ve MısırMemlüklerine yardımda bulunan, ayrıca kendisine bağ-lı bazı aşiret reisleri de Osmanlı zahire kollarını vur-duran Dulkadiroğlu Alaüddevle’nin üzerine gidilmesi-ne karar vermiştir. Dulkadiroğulları Beyliği'nin üzerineŞehsüvaroğlu Ali Bey yollanmış, 12 Haziran 1515'de ka-zanılan Turnadağ zaferi ile de beylik toprakları Osman-lı'ya geçmiştir.Safevi Devleti'nin batı sınırındaki şehir ve kalelerden enönemlilerinden biri olan Diyarbakır'ın da alınmasına ka-rar veren Sultan Selim, Osmanlı Devleti'ne gelmiş olanbilimadamı İdris-i Bitlisi vasıtasıyla bu şehri sulh yoluy-la almaya çalışmış ve bunda da başarılı olmuştur. Di-ğer taraftan yine İdris-i Bitlisi'nin yardımıyla Mardin deOsmanlı topraklarına katılmıştır[31]. Böylelikle Urmiye,İtak, İmadiye, Siirt, Eğil, Hasankeyf, Palu, Bitlis, Hiz-ran, Meyyafarikin ve Cizre; Osmanlı hâkimiyetine gir-miştir. Bu tarihlerde Memlük Devletine tabi olan Rama-zanoğulları Beyliği'nin başında Mahmud Bey bulunuyor-du. Bu zaferlerden sonra Osmanlı'yla yakınlaşan Mah-mud Bey'i Memlük Devleti azletmiş, bunun üzerine Mah-mud Bey de Yavuz Sultan Selim'e tabiiyetini resmen arzetmiştir.[32] Ramazanoğulları Beyliği kendiliğinden tes-lim olup Osmanlı'ya tabii olmasıyla Anadolu'da birliksağlanmıştır.

3 Mısır Seferi

3.1 Mercidabık Savaşı

Yavuz Sultan Selim'in Mısır Seferi'nin temsilî bir resmi, 1514-1516

Osmanlılar ile Memluklüler arasında, Fatih Sultan Meh-met devrinden beri süregelen anlaşmazlıklar bulunsa daİran Seferi, Memlük ve Safevilerin ittifak yapmalarınaneden olmuştur. Ayrıca Yavuz'un Safeviler'e karşı se-fere çıktığını haber alan Memlük Sultanı ordusunu Os-manlı sınırına kaydırmıştı. Yavuz Sultan Selim dönemin-de, Dulkadiroğlu Beyliği'ne son verilmesi, Osmanlılar ileMemlüklüler arasındaki mevcut gerginliği daha da arttır-dı. 1516 yılında Sadrazam Hadim Sinan Paşa komuta-sındaki Osmanlı ordusunun Suriye’den geçmesine Mem-lüklerin izin vermemesi üzerine, Yavuz Sultan Selim 5Haziran 1516'da Mısır seferine çıkmış, 27 Temmuz gü-nü Osmanlı Ordusu Mısır sınırına dayanmıştır. MemlukSultanlığına bağlı Antep (18 Ağustos 1516) ve Besni(19 Ağustos 1516) kaleleri birer gün arayla teslim ol-muştur. Ancak ,asıl savaş 24 Ağustos 1516'da Halep ya-kınlarında Mercidabık'ta gerçekleşmiş, Memluk OrdusuOsmanlıların ezici top ateşi karşısında fazla dayanama-mıştır. Savaş sonunda yaşlı Memlük Sultanı Kansu Gavriatından düşerek ölmüştür. Bu sefer sonucunda Osman-lı'nın sınırları 5.200.000 km2'ye çıkmıştır.[33]

3.2 Ridaniye Savaşı

28 Ağustos 1516'da Halep'e giren Yavuz Sultan Selimhiçbir direnmeyle karşılaşmadan şehri teslim almıştır.

Page 7: II.Selim I. Selim bilinenadıylaYavuz Sultan Selim (Osmanlı Türkçesi: ناطلس ميلس لوا Sultan Selīm-i Evvel; 10 Ekim 1470 – 21/22 Eylül 1520[1][2]), Dokuzuncu Osmanlıpadişahıve88.İslamhalifesidir.Aynızaman-

3.2 Ridaniye Savaşı 7

Hama (19 Eylül 1516), Humus (21 Eylül 1516) ve Şam(27 Eylül 1516) aynı şekilde teslim olurken, Lübnanemirleri de Osmanlı hakimiyetini kabul etmiştir. 21 Ara-lık, 1516'da Sadrıazam Sinan Paşa komutasındaki Os-manlı ordusu Han Yunus Şavasında Canberdi Gazali'yiyenmiş, böylece Filistin yolu açılmıştır.[34]

Yoluna devam eden Yavuz 30 Aralık 1516'da Kudüs'egirmiş ve Kudus’deki kutsal yerleri ziyaret etmiştir. Os-manlı ordusu 2 Ocak 1517'de Gazze'ye girmiştir. Merci-dabık Savaşı'ndan sonra Memlük Devleti'nin başına ge-çen Tomanbay; Osmanlı hakimiyetini kabul etmediği gi-bi barış teklifi için gelen Osmanlı elçisini de öldürmüştür.Tumanbay, Venediklilerden top ve silah alarak Ridani-ye'de kuvvetli bir savunma hattı kurmuştur. Yavuz Sul-tan Selim, ordusuyla birlikte Sina Çölü'nü 5 gün içindeşimdiki tank hızıyla (11 Ocak-16 Ocak) geçerek, Rida-niye'de Memlük Ordusu ile karşılaşmıştır. Hemen sâhilyolunu bırakıp güneye şinâ çölüne doğru yönelip, hızlayol alıp Memlük Ordusu'na, El-Mukaddam Dağı'nın et-rafını dolaşarak güneyden saldıran Yavuz Sultan Selim,bu manevra sayesinde Memlük Ordusu'nun yönleri sabitolan toplarını etkisiz hale getirmiştir.Memlük Sultanı Tumanbay çok büyük çabalarla yaptı-ğı savaş hazırlıklarına rağmen 22 Ocak günü RidaniyeSavaşı'ni kaybetmekte olduğunu anlayınca en cesur as-kerleri ile bir birlik kurup Osmanlı komut merkezine birbaskın düzenledi. Sultan Selim'in otağı sandığı Veziri-azam'ın çadırına girdi ve Veziriazam Hadim Sinan Paşaöldürüldü. Bu suiskast baskınınında istenen hedefi bula-maması sonucu, Tumanbey savaş alanından kaçtı. Böyle-ce 22 Ocak 1517'de Ridaniye Zaferi kazanılmış oldu. Fa-kat bu savaş çok zayiatlı geçmiş ve her iki taraf da 25.000kadar asker kaybetmiştir[35].24 Ocak 1517'de Kahire alınmıştır. 4 Şubat 1517'de Ya-vuz törenle Kahire'ye girmiş ve Mısır Memlükleri'ne bağ-lı Abbasi halifeliğine son vermiştir.[12][36] Kahire'yi hiçzayiat ve şehrin sosyal ve ekonomik hayatına zarar ver-meden eline geçirmek niyetiyle 25 Ocak'ta Sultan Se-lim direniş göstermeden teslim olan bütün Memlûklüle-rin affedileceğini ilan etti. Fakat Tumanbay ve ona ya-kın Memlûklü komutanları gerilla tipi direniş organizeetmeye başladılar ve bu nedenle Kahire ancak üç günsüren çok şiddetli savaştan sonra ele geçti ve şehir kıs-men yıkıldı ve binlerce kişi öldü. 4 Şubat 1517'de Yavuztörenle Kahire'ye girdi ve "Yusuf Nebi Tahtı“na oturdu.Memluklular Nil deltasında ve Yukarı Mısır'da direnişedevam ettiler. Fakat fazla zaman geçmeden Osmanlı güç-leri bu direniş merkezlerini elimine edip Tumanbey'i ya-kalamayı başardılar. 13 Nisan 1517'de Tumanbey Kahi-re kale kapısında asılarak idam edildi. Bu zaferle birlikteMemlük Devleti yıkılmış, toprakları Osmanlı egemenli-ğine girmiştir.[35]

Bu seferde çok büyük ganimet elde edilmişti ve Mı-sır'daki Osmanlı ordusu erzak ve mühimmat gerektiriyor-du. Sultan Selim İstanbul'a gemi ile haber göndererek 80parça kadar gemi ve 20 parça kadırgadan oluşan bir filo-

Memlük Sultanı Kansu Gavri

nun İstanbul'dan acele gönderilmesini istedi. Bu sırada İs-tanbul çok şiddetli bir kış geçirmekte idi; Haliç donmuştuve İstanbul kaymakamı (muhafızı) Piri Paşa hemen iste-nilen filoyu gönderemedi. Hâlbuki tersanede çok sayıdayeni gemi, özellikle 6 top gemisi ve 5 at gemisi yapıl-mış hazır bekliyordu. Top gemileri o zamana kadar Ter-sane'de yapılan gemilerin en büyüklerinden olup her biri-ne yirmi yedişer vukiyye demür atar darbezen topları yer-leştirilmişti. Destek filosu ancak 26 Mart'ta İstanbul'danyol almaya başladı. İskenderiye limanına ulaşan filo ora-da Sultan Selim için çok görkemli bir donanma gösterisisergilediler. Ele geçen hazineler ve ganimet malları bu fi-loya yüklenerek 15 Temmuz'da İstanbul'a gönderildi.[34]

Mısır Seferi sonunda Suriye, Filistin ve Mısır, Osman-lı hakimiyetine girmiştir. Ayrıca Hicaz ve yöresi de Os-manlı topraklarına katılmıştır. Doğu ticaret yolları tama-men Osmanlıların eline geçmiştir. Elde edilen ganimet-ler ve alınan vergilerle Osmanlı Hazinesi dolmuştur. 6Temmuz 1517'de Kutsal Emanetler Osmanlı eline geç-miştir. Ayrıca Kıbrıs'taki Venedikliler Memlükler'e ver-dikleri vergiyi Osmanlılar'a ödemeye başlamıştır.[12][37]

Mısır'ın alınmasıyla Baharat Yolu da Osmanlı kontrolü-ne geçmiştir. Devrin en önemli iki ticaret yolu İpek veBaharat Yolu'nu ele geçiren Osmanlı bu sayede Avrupaülkeleri, ekonomik yönden Osmanlılara bağımlı duru-ma gelmiştir. Ancak Ümit Burnu'nun keşfi nedeniyle buavantaj uzun sürmemiştir.[37]

Bunlara ek olarak, Mısır'ın Osmanlı hakimiyetine girmesive Tomanbay'ın ölümünden sonra; Yavuz Sultan Selim,Kansu Gavri'nin kendisine rakip olarak çıkardığı kardeşiAhmed'in oğlu Kasım'ı ele geçirtmiş ve öldürtmüştür.

Page 8: II.Selim I. Selim bilinenadıylaYavuz Sultan Selim (Osmanlı Türkçesi: ناطلس ميلس لوا Sultan Selīm-i Evvel; 10 Ekim 1470 – 21/22 Eylül 1520[1][2]), Dokuzuncu Osmanlıpadişahıve88.İslamhalifesidir.Aynızaman-

8 5 ÖLÜMÜ VE TARİHE BIRAKTIKLARI

3.3 Şah İsmail'in elçi göndermesi

Yavuz Sultan Selim, Çaldıran Savaşı'ndan sonra Şah İs-mail'in barış için yaptığı teklifleri kabul etmemiş olup,Doğu Seferi'ne devam etme amacını taşıyordu. Ancak,Şam'a geldiğinde Şah İsmail'in name ve hediyeleriyle el-çilerini oraya gelmiş buldu; Şah İsmail'in barış yapmahususunda bu kadar istekli olması Mısır Seferi'nde son-ra kendi üzerine bir başka sefer daha yapılmasını olasıgörmesiyle açıklanabilir. Şah İsmail yolladığı namesin-de saygı dolu ifadeler kullanıp şöyle diyordu: "Sen bir-çok belde ve tebaaya malik oldun; bilhassa Mısır'ı almak-la Hadim-i Haremeyn-i Şerifeyn unvanını aldın. Şimdi senarzın İskender'isin; aramızda geçen geçmiştir; bir daha ge-ri gelmez; sen memleketine git, ben de memleketime gide-yim; aramızda Müslümanların kanlarını dökmeyelim, ar-zun ve maksadın ne ise onu ben yerine getiririm."Sultan Selim askerin yorgun olması nedeniyle Şah İsma-il'in üzerine gitmedi; bununla beraber Şah İsmail'den ge-lebilecek herhangi bir saldırıya karşı tedbir almayı da ih-mal etmemiştir. Yavuz, dönüş yolunda Mercidabık mev-kine geldiğinde veziriazam Piri Mehmed Paşa'yı 2.000yeniçeri ve bir hayli eyalet askeri ile Diyarbakır tarafı-na yolladı, kendisi de İstanbul'a hareket etti. Piri Meh-med Paşa bir süre Fırat Nehri kenarında kaldı; Şah İsma-il'in hiçbir harekette bulunmaması üzerine verilen emirile Edirne'de bulunan padişahın yanına geldi.[12]

3.4 Kızılbaş Celal Ayaklanması

Bozok Türkmenleri'nden ve Amasya'nın Turhal kasabasıhalkından Celal isminde tımarlı bir kızılbaş ayaklanarak20.000 kişi toplayıp Tokat'a gelmişti. Bu hadisenin bas-tırılması için Rumeli Beylerbeyi Ferhad Paşa görevlendi-rilmişti. Aynı zamanda Şehsüvaroğlu Ali Bey de olaydanhaberdar edilmişti. Ferhad Paşa gelmeden önce; Ali Bey,Kızılbaş Celal'in üzerine yürümüş ve Celal'i mağlup et-miştir (924/1518).[12]

4 Batı Seferi hazırlığı

Yavuz Sultan Selim, Mısır Seferi'nden döndükten son-ra donanmaya önem vermiş, hazırlık yapmaya başlamış-tı. Bu hazırlığın ne tarafa olacağı henüz bilinmediğindenVenedikliler telaşlanmış, Kıbrıs adasına ait vergiyi ver-mekle beraber her ihtimale karşı adayı da askeri yöndentakviye etmişler, ayrıca Avrupa'da müttefik aramaya baş-lamışlardı. Bununla beraber seferin ne tarafa gerçekleşti-rileceği muğlaktır. Ayrıca Papa X. Leo'nun Osmanlılarakarşı sefer yapılması amacıyla çalışmaları olduğu da bi-linmektedir. Papa, Osmanlı'ya karşı ittifak yapma ama-cıyla İspanya, Avusturya, Fransa ve İngiltere devletleriylegörüşmekteydi. Donanmadaki hazırlığın esasen, olası birHaçlı Seferi'ne karşı denizde de üstün olmak amacıylayapılmış olması olasıdır[12][37].

I. Selim'in yerine gelen oğlu Kanuni Sultan Süleyman'ın devral-dığı Osmanlı İmparatorluğu sınırları, 1520

Bir kısım devlet ileri geleni de Rodos'un fethi konusundaSultan Selim'i teşvik ediyordu. Ancak Selim adanın zaptıiçin hazır bulunan dört aylık levazımı yeterli bulmamıştı.Daha önce Fatih Sultan Mehmed tarafından da kuşatılanRodos’un, fethedilmesinde yine başarısız olunmasını is-temediğinden dolayıdır ki Sultan Selim çok daha iyi ha-zırlanılması emretmiştir.Yavuz Sultan Selim, donanma faaliyetleriyle beraber ya-pacağı seferin yönü hakkında kesin kararı vermeden ön-ce Edirne'ye gitmeye karar vermiştir. Mısır Seferi'ndesonra Batı Seferi'ne başlamak amacıyla Veziriazam'ıKapıkulu askerleriyle Edirne'ye göndermiş, sonra kendi-si de 2 Şaban 926/Ağustos 1520'de Edirne'ye doğru yolaçıkmıştır[12].

5 Ölümü ve tarihe bıraktıkları

Yavuz Sultan Selim'in saltanatı kısa sürmüş olsa da,Osmanlı İmparatorluğu'nun oğlu Süleyman dönemindealtın çağını yaşamasına zemin hazırlamıştır. Sultan Se-lim, babasından devraldığı boş hazineyi ağzına kadar dol-durmuştur. Yaygın bir efsaneye göre; hazinenin kapısınımühürledikten sonra, şöyle vasiyet etmiştir: "Benim altın-la doldurduğum hazineyi, torunlarımdan her kim doldu-rabilirse kendi mührü ile mühürlesin, aksi halde Hazine-iHümayun benim mührümle mühürlensin.” Bu vasiyet tu-tulmuş, o tarihten sonra gelen padişahların hiçbiri hazine-yi dolduramadığından, hazinenin kapısı Osmanlı'nın yak-laşık 400 yıl sonraki iflasına kadar Yavuz'un mührüylemühürlenmiştir.[34]

Sultan Selim, Mısır Seferi'nden sonra Batı Seferi'nebaşlamak amacıyla Veziriazam'ı Kapıkulu askerleriy-le Edirne'ye göndermiş, sonra kendisi de 2 Şaban926/Ağustos 1520'de Edirne'ye doğru yola çıkmıştır. An-cak Selim, sırtında bir çıban çıkmasından ötürü rahatsız-lanmıştır. Halk arasında yanıkara olarak da isimlendiri-len bu çıban,Şirpençe ya da Aslan Pençesi ismiyle bilin-mektedir. Hoca Sadettin Efendi, yazılarında Yavuz Sul-

Page 9: II.Selim I. Selim bilinenadıylaYavuz Sultan Selim (Osmanlı Türkçesi: ناطلس ميلس لوا Sultan Selīm-i Evvel; 10 Ekim 1470 – 21/22 Eylül 1520[1][2]), Dokuzuncu Osmanlıpadişahıve88.İslamhalifesidir.Aynızaman-

9

Yavuz Sultan Selimi ölüm döşeğinde gösteren bir Osmanlı min-yatürü, Selīm-nāme, 16. yüzyıl

tan Selim'in ölümüne sebep olan çıban hakkında ayrıntı-lı bilgiler vermiştir ve bundan ötürü günümüzde kaynakolarak genelde onun yazılarına başvurulmaktadır. Yazıla-rına göre; Yavuz Sultan Selim, Edirne'ye harekete kararverdikten sonra bir gün musahibi Hasan Can'a sırtına birşeyin battığını söylemiş, bunun üzerine Hasan Can, eli-ni hükümdarın sırtına sokmuş fakat bir şey bulamamış-tır. Ancak ikinci sefer yine aynı şeyden şikâyet edinceo zaman Hasan Can, Sultan Selim'in sırtına bakmış vehenüz baş vermiş, etrafı kızarmış ve tam olgunlaşmamışsert bir çıban görmüştür. Bunu Sultan Selim'e söyleyince,Sultan çıbanı sıkmasını istemişse de Hasan Can: "Pâdişa-hım, büyük bir çıbandır, henüz hamdır, zorlamak caiz de-ğildir, bir münasib merhem koyalım” demiş, bunun üzerineSultan Selim “Biz Çelebi değiliz ki, bir çıban için cerrahla-ra müracaat edelim" cevabını vermiştir. O geceyi ızdırapiçinde geçiren Hünkâr, ertesi gün hamama giderek ora-da çıbanı sıktırıp zedeletmiş, fakat bu da ızdırabını artır-maktan başka bir işe yaramamıştır. Bunun üzerine HasanCan'a "Seni dinlemedik amma kendimizi helâk ettik" de-yip çıbanın macerasını anlatınca Hasan Can "neredeyseaklım başımdan gidiyordu" diyecektir. Bütün bu sıkıntı-lara rağmen Yavuz, sefer daha önce kararlaştırıldığı için

geri dönmeyerek hasta olduğu halde 2 Şaban 926/Ağus-tos 1520 tarihinde Edirne'ye doğru yola çıkmıştır.

I. Selim'in Yavuz Selim Camii avlusunda bulunan türbesi, Fatih,İstanbul

Yavuz, Çorlu'da kırk gün Başhekim Ahmed Çelebi tara-fından tedavi edilmiş fakat yara yine de büyüyüp açılmış-tır. Hareket edemeyecek kadar yorgun düşen Yavuz, te-daviden ümidini kesince Edirne'de bulunan VeziriazamPiri Mehmed Paşa ile vezir Çoban Mustafa Paşa'yı veRumeli Beylerbeyi Ahmed Paşa'yı acele yanına çağırtmışve vasiyetini belirtmiştir. Ayrıca acele edip yetişmesi içinManisa Valisi olan oğlu Şehzade Süleyman'a haber gön-dermiş ancak oğlu gelmeden 926/1520 yılında 8 Şevval'ı9'una/21 Eylül'ü 22’sine bağlayan gece Çorlu karargahı-nın bulunduğu köyde vefat etmiştir. Sultan Selim'in ve-fatı, tek oğlu olan Manisa Valisi Şehzade Süleyman ge-linceye kadar gizli tutulmuştur. Süleyman'ın 11 Şevvaltarihinde İstanbul tarafına gelip kadırga ile saraya indiğihaber alındıktan sonra, Selim'in vefatı ve yeni padişahınİstanbul'a geldiği ilan edilmiştir.Devlet erkânı, derhal İstanbul'a gelip yeni Padişah'ı teb-rik ettikten sonra Selim'in naaşı, bütün ilgililer tarafın-dan Edirnekapı haricinde, bağlar ucunda karşılanıp, ha-zırlanmış bulunan tabuta konmuştur. Fâtih Sultan Meh-med Câmii'nde cenaze namazı kılındıktan sonra, o ta-rihlerde Mirza Sarayı denilen günümüzdeki Sultan SelimCâmii yanındaki mahalleye defnedilmiştir. Türbesi, oğluSüleyman tarafından yaptırılmıştır.[37]

Yavuz Sultan Selim; 22 Eylül 1520'de Aslan Pençesi (Şir-pençe) denilen bir çıban yüzünden vefat ettiğinde oğlu-na, dolu bir hazine, güçlü bir ordu ve iç karışıklıklarason verilmiş bir devlet bırakmıştır. Kanuni Sultan Süley-man, Fatih Camii'nde babasının cenaze namazını kıldık-tan sonra, onu Sultan Selim Camii avlusundaki türbeyedefnettirmiştir.[34]

6 Halifelik

Mısır Seferi sonucunda kutsal topraklar Osmanlı ha-kimiyetine girmişti. 6 Temmuz 1517'de Kutsal Ema-netler (Emanet-i Mukaddese) denilen ve aralarındaMuhammed'in hırkası, dişi, sancağı ve kılıcı da bulunan

Page 10: II.Selim I. Selim bilinenadıylaYavuz Sultan Selim (Osmanlı Türkçesi: ناطلس ميلس لوا Sultan Selīm-i Evvel; 10 Ekim 1470 – 21/22 Eylül 1520[1][2]), Dokuzuncu Osmanlıpadişahıve88.İslamhalifesidir.Aynızaman-

10 6 HALİFELİK

Yavuz Sultan Selim'in tartışmalı portresi. Bugün birçok tarihçi buküpeli resmin Şah İsmail'i tasvir ettiği görüşündedir.

eşyaları, Hicaz'dan Yavuz Sultan Selim'e gönderilmiştir.Böylece 29 Ağustos 1516'da Hilafet Abbasi soyundanOsmanlı soyuna geçmiştir.Yavuz Sultan Selim, Ayasofya Camii'nde yapılan birtörenle, son Memluk halifesi III. Mütevekkil'den kut-sal toprakları aldığı zaman oradaki idarecilerin kul-landığı Hakimü'l-Haremeyn (Kutsal beldelerin hakimi)sıfatını uygun görmeyip kendini Hadimü'l-Haremeyn(Kutsal beldelerin hizmetkârı) ilan etmiş, Kendi deyi-miyle Hadim-i Haremeyn-i Şerifeyn (Haremeyn-i Şeri-feyn), yani Mekke ve Medine'nin hizmetkarı unvanınıdevralmıştır.[38]

O dönemde halife olan III. Mütevekkil İstanbul'a taşın-mış ve ömrünün sonuna kadar orada Osmanlı koruyucu-luğunda, siyasi yetkiye sahip olmadan yaşamıştır. Her nekadar hilafet Osmanlı Sultanlarına geçse de, halife sıfa-tı Osmanlı belgelerinde sıkça kullanılmış değildir. Hattaşaşaalı bir elkap kullanan Kanuni Sultan Süleyman gibibir sultanda dahi halife unvanına rastlanmaz.[39]

Resmi olarak ilk kez Küçük Kaynarca Antlaşma-sı ile Osmanlı Padişahı, halife olarak Rus idaresi-ne giren Kırım Müslümanlarının koruyucusu olarakgösterilmektedir.[40][41] Osmanlı'da hilafet iddialarınınkurumsallaşıp oturması ancak Sultan Abdülmecid ile baş-layacak ve Sultan II. Abdülhamid ile gelişecektir[40].Bazı araştırmacılar Yavuz'un kulağına küpe taktığı ve bu-

nun Mısır Seferi zamanına dayandığını iddia etmektedir.Ancak bu konuda çeşitli görüşler vardır. Bazı tarihçilerSünni mezhebinin İslam Hukukunda erkeklere caiz ol-mayan küpeyi ilk Osmanlı Halifesi Yavuz Sultan Selim'intakmasına ihtimal bile vermezken, bazı tarihçiler ise bu-nun gerçek olduğu ve bazı sebeplere dayandığını iddiaetmektedir.

I. Selim'in Mısır seferi sonrası İstanbul'a getirilen Kutsal emanet-ler arasında yer alan İslam Peygamberi Muhammed'in kılıçlarıda bulunmaktadır.

Yavuz'un kulağına küpe taktığına inanan tarihçilerdençoğu bunun İslami bir gönderme olduğunu savunmakta-dır. Bunu şöyle ifade ederler: “Yavuz, Kahire Camisi'negirdiğinde Kahireliler ona Hakimü'l-haremeyn (Mekkeve Medine'nin hakimi) sıfatını verirler ama o bu sıfatıkabul etmez ve "'Ben olsam olsam Hadimü'l-haremeyn(Mekke ve Medine'nin hademesi) olabilirim” der. Buolay üzerine o dönemde hademelerin taktığı küpeyi isterve kulağına bu işareti, hademelerin taktığı küpeyi geçi-rir.” Diğer bir görüşe göre ise Mısır Seferi'nde kulakla-rında küpesi olan insanları görüp “Bu insanlar neden küpetakıyor?" diye sormuş ve “köle (kul) oldukları için” ceva-bını almış ve bunun üzerine “Biz de Allah'ın kuluyuz!"diyerek küpe takmaya başlamıştır. Bunu şöyle açıklarlar:“Taktığı küpe o dönemde köleler tarafından takılan cins-tendi, o da kendisini Allah'ın kölesi, kulu olarak görü-yordu bunu da kölelerin taktığı küpelerden takarak ifadeetmiş oluyordu”.Bu görüşe katılmayan tarihçiler ise Yavuz'un küpe tak-madığını, böyle resimlerin Yavuz döneminden uzun süresonra yapıldığını ve gerçeklik değerinin olmadığını sa-vunmaktadır. Zira Yavuz, Mısır Seferi dönüşünde oğluSüleyman'ın süslü elbiselerini görünce, “Bre Süleyman,sen böyle giyinirsen, anan ne giysin?" dediğini biliyor veonun şahsî hayatında sade ve süsten uzak olduğunu kay-naklardan öğreniyoruz. Yavuz, süs ve ihtişamdan hoşlan-mayan bir padişahtır. Doğru olan resimlerinde, pala bı-yıklar vardır; ancak küpe yoktur.” Yine aynı görüşe sa-hip bazı tarihçilere göre ise bu küpeli resim Şah İsmail'eaittir. Bu görüşün nedenini ise şöyle ifade ediyorlar: “Ba-şında Şii mezhebi'nin alâmeti olan kızıl börk ve bununüzerinde İran şahlarına mahsus taç vardır. Ayrıca küpede Şî’a mezhebinde câiz görülmektedir.”[42][43].

Page 11: II.Selim I. Selim bilinenadıylaYavuz Sultan Selim (Osmanlı Türkçesi: ناطلس ميلس لوا Sultan Selīm-i Evvel; 10 Ekim 1470 – 21/22 Eylül 1520[1][2]), Dokuzuncu Osmanlıpadişahıve88.İslamhalifesidir.Aynızaman-

11

7 Islahat çalışmaları

7.1 Askeri alanda ıslahatlar

Dulkadiroğlu Beyliği'nin ilhakından sonra İstanbul'adönen Sultan Selim, gerek Çaldıran öncesi, gerekseAmasya'da asker tarafından yapılan yağma, serkeşlik veisyan hareketleri üzerine bazı tedbirler alıp derhal uygu-lamaya koyma zaruretini duymuştur. Askeri tam bir di-siplin altına alıp Yeniçeri Ocağı'nı ıslâh etmek amacıyla,Ocak üzerinde an'ane gereğince büyük bir nüfuzu bulu-nan Ocak ihtiyarlarını huzuruna çağırarak Amasya'dakiitaatsizliğin müsebbiblerinin kimler olduğunu sormuştur.Bunlar, yine Ocak anlayış ve yardımlaşması gereği ola-rak "Cümlemüz mücrimüz, devletlû Hüdâvendigâr'dan af-vumuzu reca eylerüz" diye cevap vermişlerdir. Padişahındevlet ricalini bu yolla sorguya çekmesi sonucu ortayabir takım isimler çıkarmış; bunlardan Kadıasker TacizadeCafer Çelebi, 2. vezir İskender Paşa ve Sekbanbaşı Balye-mez Osman Ağa'nın da dahil olduğu devlet adamları is-yan teşvikçileri olduklarından idam edilmiştir. Bunu mü-teakip Sultan Selim, Yeniçeri Ocağı'nın ıslahı için, ihti-yarlarla anlaşıp bazı tedbirler almıştır. Buna göre, bundanböyle Yeniçeri Ağası saray tarafından, Ocak Erkân-ı Har-biyesi de saltanat makamınca tayin edilecekti. Bu suretle,yüksek kumanda heyetini, daha sıkı bağlarla saltanat ma-kamına bağlamıştır.

7.2 Donanma faaliyetleri

İstanbul'un fethinden beri orada hala esaslı bir tersane ya-pılmamıştı. Bizans İmparatorluğu zamanından kalma, birkadırga tersanesi ve Haliç'te küçük bir tersane olsa da;kadırga tersanesi bakımsızlıktan kullanılmayacak durum-da, Haliç'teki ise ihtiyacı karşılayamayacak kadar küçük-tü.Osmanlı Donanması'nı geliştirmek isteyen Yavuz SultanSelim, Ağustos 1518'de Edirne'ye gitmeden bu doğrultu-da İstanbul'da Frenklerin tersanesine eş bir tersane yapıl-masını emretmiştir. Bunun için Haliç'te önceden Bizanstersanesi olan yerde yapılması uygun görüldü. Ancak bu-rası uzun zamandır terk edildiğinden, mezarlık olmuştu.Bu mezarlıktan tersane olacak kadar bir yer ayrıldıktansonra çıkarılan ölü kafaları ve kemikleri uzun hendeklerkazılarak oraya gömüldü. Ayrıca hendeklerin başına me-zar olduğunu belirtmek için baş ve ayak uçlarına işaretkonulmuştu. Böylece tersane gözleri 160'a çıkartıldı. Se-lim tersaneyi daha da büyüterek, Galata'dan Kâğıthanederesine kadar büyüterek 300 kadar inşaat tezgahı yap-mayı amaçlasa da bu amacını gerçekleştiremeden vefatetmiştir. Yavuz Sultan Selim zamanında devlet merkezin-de kurulan Haliç Tersanesi Osmanlı İmparatorluğu'nunsonuna kadar kullanılmaya devam etmiştir.[12]

Donanma geliştirilmesi için hazırlıklar da aynı zamandadevam etti. Her biri 700 tonluk 150 gemi için Arap kü-rekçiler getirtildi. Memlûkluların Kızıldeniz donanması-

nın komutanı olan Selman Reis İstanbul'a çağrıldı. Kısazamanda İstanbul ve Gelibolu tersanelerinde 250 gemilikbir donanma hazırlandı. Rodos Sen Jan Şövalyelerinin re-isi bu hazırlıkların Rodos’a yönelik olmasından korkaraksavunma önlemlerini artırdı. Fakat bu donanmayı bir se-fer için kullanmaya Sultan Selim'in ömrü yetmedi[34].

8 İmar faaliyetleri

Şam Sultan Selim Camii, Şam, 1870

Yavuz Sultan Selim, dedesi Fatih Sultan Mehmet zama-nında kullanılan Haliç Tersanesi'ni kapasite olarak art-tırmıştır. Konya'da Mevlevi Tekkesi'ne su getirtmiştir.Medreselerin yanında, sosyal ve ticari alanda hizmet ve-recek birçok bina inşa ettirmiştir. Hayatı yoğun savaşlar-la geçen Yavuz Sultan Selim, Diyarbakır Fatih Paşa veElbistan Ulu Camii'ni inşa ettirmiştir. Ayrıca Şam Sali-hiye'de Muhyiddin İbn Arabi'ye camii ve imaret inşa et-tirmiş, ayrıca Muhyiddin İbn Arabi'nin türbesini de bu-lup yaptırmıştır. I. Selim, 1516'da Şam'a Şam Sultan Se-lim Camii'sini yaptırmıştır. Ayrıca Mısır Seferi sırasındaHind ve Çin haritalarını da yaptıran Selim'e, Piri Reistarafından 1513 yılında tamamlanan harita 1517 yılın-da Mısır'da Piri Reis’in kendisi tarafından sunulmuştur.Temelini attırdığı İstanbul Sultan Selim Camii'ni bitir-meye ömrü yetmemiş; bu eser oğlu I. Süleyman tarafın-dan tamamlanmıştır.[37][44] Sultan Selim bunlara ek ola-rak 1514 yılında İstanbul'da Yavuz Sultan Selim Cüzzam-hanesini yaptırmıştır[45].[46]

9 Edebi eserleri

Arapça ve bilhassa Farsçaya çok hakim olan Selim'in,kendi el yazısı ile Selimî mahlasıyla yazılmış olan Farsçamanzumeleri günümüzde Topkapı Sarayı Müzesi Arşi-vi'nde bulunmaktadır. Farsçanın yanında Türkçe şiirleride bulunan Selim'in, Farsça olan Divân'ı 1306 yılındaİstanbul'da basılmış olup, 1904 tarihinde de Alman İm-paratoru II. Wilhelm'in emri ile Paul Horn tarafından

Page 12: II.Selim I. Selim bilinenadıylaYavuz Sultan Selim (Osmanlı Türkçesi: ناطلس ميلس لوا Sultan Selīm-i Evvel; 10 Ekim 1470 – 21/22 Eylül 1520[1][2]), Dokuzuncu Osmanlıpadişahıve88.İslamhalifesidir.Aynızaman-

12 11 ALEVİ KATLİAMI İDDİASI

Berlin'de yeniden nesredilmiştir.[37]

10 Şah İsmail ile ilginç diyalogları

Yavuz Sultan Selim, İran Seferi'ne çıkmak için 19 Mart1514 tarihinde Edirne'den İstanbul'a hareket etmişti. Biray sonra Üsküdar'a geldiğinde, Şah İsmail'in halifele-rinden olan Kılıç adında biri vasıtası ile Şah'a Farsçaname gönderdi. Sultan Selim, İzmit'ten gönderdiği hic-ri takvime göre 920 Safer tarihli mektubunda: Şah'ınMüslümanlığa uygun olmayan hareketlerinden, mezali-minden bahis ile kendisinin Müslümanlığı takviye ve me-zalimi kaldırmak için faaliyete geçtiğini, yaptığı işler ne-deniyle katline fetva verildiğini ve kılıçtan evvel İslami-yeti kabul etmesi lazım geldiğini ve atlarının Safer ayın-da İstanbul'dan hareket ettiğini ve bizzat muharebeye ha-zır olacağını bildirmişti. Yavuz mektubunda şöyle diyor-du: "Fitneler çıkardınız, İslam büyüklerine küfürler edi-yorsunuz, bunun cezası katlidir, üzerinize geliyorum, işgalettiğiniz Osmanlı memleketlerini geri veriniz." Elçi Kılıç,Şah İsmail'i Hemedan'da bularak mektubu vermiş, o damuharebeye hazır olduğunu bildirmiştir. Şah'ın bu ceva-bı Osmanlı ordusu Erzincan'a geldiği sırada alınmıştır.Lütfi Paşa tarihine göre Şah İsmail mektubu getiren Kı-lıç'ı öldürtmüştür.[12][47]

Şah İsmail, muharebeye hazır olduğunu belirten mektu-bunda: "Er isen meydana gelsin, biz de intizardan kur-tuluruz" demiş ve Yavuz'a bir kadın elbisesiyle, yaşmakyollamıştır. Yavuz bu mektuba cevabını 920 Cemaziye-levvel sonunda Erzincan'dan yollamıştır. Yavuz bu mek-tubunda Şah İsmail er meydanına davet ediliyor ve halakendisinden bir eser olmadığı beyan ediliyordu. Şah İs-mail bu mektuba cevap olarak; gerek II. Bayezid zama-nındaki ve gerek kendisinin Trabzon valiliğindeki dost-luklarından bahsederek aradaki düşmanlığın neden ile-ri geldiğinin bilinmediğini, Osmanlı Hanedanıyla kadimdostluklarından ötürü Timur zamanındaki gibi fena birneticenin olmasını istemediğini beyan etmektedir. Ayrı-ca Yavuz'un mektubunda hakaretvari tabirlerden şikayetile mektup yazan kâtiplerin yazılarını afyon tesiriyle yaz-dıkları için bir altın hokka ile afyon macunu yolladığınıda mektubunda belirtmiştir. Şah İsmail'in afyon macu-nu yollaması yoluyla, II. Bayezid'ın afyonkeşliği sebebiy-le oğlunun da babası gibi olduğu ima edilmektedir.[12]

Yavuz Sultan Selim bu ağır mektuba ağır cevap vermiş-tir: "Davete icabet edip uzun yolları kat ile memleketinegirdik; fakat sen meydanda görünmüyorsun. Padişahla-rın ellerindeki memleket onların nikahlısı gibidir; erkek veyiğit olanlar kendisinden başkasının ona elini dokundurt-mazlar; hâlbuki bunca gündür askerimle memleketine gi-rip yürüyorum, hala senden bir haber yok. Seni korkutma-mak için askerimden 40.000 kişiyi ayırıp Sivas ile Kayseriarasında bıraktım; hasma mürüvvet ancak bu kadar olur.Bundan sonra da saklanıp gözükmezsen erkeklik sana ha-ramdır, miğfer yerine yaşmak ve zırh yerine çarşaf ihtiyareyleyip serdarlık ve şahlık sevdasından vazgeçesin.” Ya-

vuz bu mektubuyla beraber Şah İsmail'in gönderdiklerinekarşılık kendisinin kökenini telmihen hırka, şal, asa, mis-vak ve şedden (kuşak) ibaret tarikat levazımı yollamıştır.Böylece Yavuz, Şah İsmail'in dervişlikten geldiğine gön-derme yapmıştır.[12]

11 Alevi katliamı iddiası

Bir iddiaya göre Yavuz Sultan Selim'in talimatıyla Ana-dolu'da bir Kızılbaş katliamı yapılmıştır.[48] Bazı kaynak-lar bu katliamda öldürülen insanların sayısının 40.000 ol-duğunu ifade eder. Alevilerin öldürüldüğü görüşünü des-tekleyenler Yavuz Sultan Selim döneminin şeyhülislamıolan Müftü El Hamza'nın 1512 tarihli Kızılbaşlarlailgili bir fetvasını yapılan katliamların izni olduğunainanmaktadır.[49][50] Bu fetvada, kızılbaşlar kâfir ve din-siz olarak tanımlanmış, onları öldürmenin vacip olduğusöylenmiştir.[49][50]

Bazı akademisyenler ise bu iddianın gerçeklikten uzak ol-duğuna inanır. Tarihçi Mustafa Akdağ, "Yavuz Sultan Se-lim'in o zaman, Kızılbaş mezhepli 40.000 kişi öldürttüğühakkında tarihlere geçmiş bir rivayet vardır… Ancak, bizbunu pek şişirilmiş bir sayı bulmaktayız. Çünkü, bu Padi-şah devrine ait pek çok mahkeme defterleri hâlâ elimizde-dir. Bunlar üzerinde yaptığımız araştırmalarda, bu çaptakitle idamlarına rastlayamadık. Eğer öyle kanlı bir olaygeçseydi, bu defterlerde yer alması zorunlu idi." diyerekbu iddiaların gerçekçi olmadığını ifade etmektedir.[51]

Sayıyı abartılı bulan bir diğer akademisyen tarihçi RobertMantran şöyle ifade eder: "Göründüğü kadarıyla, bu “bü-yücü avı", özellikle olaylara bulaşan tımar sahiplerini yer-lerinden atmak ve bilinen elebaşıları öldürmekten ibaretkaldı. 1513 ya da 1514'te olan 40.000 Alevi'nin öldürül-mesi efsanesini destekleyen hiçbir kanıt yok elimizde; sayı-lar karşısında doğulu baş dönmesiyle alabildiğine damgalıgörünüyor bu."[52]

Konu hakkında akademisyen tarihçi Feridun Emecen iseşunu ifade etmektedir: “40 bin rakamının abartılı olduğuveya bir hacmi belirtmek üzere yuvarlak bir sayıyı işaretettiği söylenebilir. Bu gibi rakamları gerçek addedip onagöre yorumlarda bulunmak doğru bir yaklaşım olmaz.”Emecen’e göre bu rakamlar doğru bile olsa o devrin im-kânlarıyla bir yıl gibi kısa bir sürede ve geniş bir alanda40 bin küsur kişinin sayımının yapılıp merkeze gönderil-mesi, yargılanmaları, ardından da suçlu bulunanların def-terlerinin tekrar ilgililere (hakimlere) yollanarak isimleriyazılı olanların katlinin gerçekleştirilmesi pek mümküngörünmemektedir. Emecen mahkeme kayıtlarından yolaçıkarak şu sonucu çıkarmıştır: “Şah İsmail’in mektupla-rıyla yakalanan Safevi halifeleri, bunlar Anadolu’nun çe-şitli yerlerinde temas kurdukları tarikat şeyhlerinin ba-zıları ve âsi elebaşıları şiddet uygulanarak katledilmiştir,fakat bunun sistemli bir “Kızılbaş temizliğine” dönüştü-ğünü söylemek büyük bir yanılgıdır.”[53]

Akademisyen tarihçi Erhan Afyoncu göre ise, Yavuz Sul-

Page 13: II.Selim I. Selim bilinenadıylaYavuz Sultan Selim (Osmanlı Türkçesi: ناطلس ميلس لوا Sultan Selīm-i Evvel; 10 Ekim 1470 – 21/22 Eylül 1520[1][2]), Dokuzuncu Osmanlıpadişahıve88.İslamhalifesidir.Aynızaman-

13

Safevi döneminde bir Kızılbaş süvari

tan Selim'in 1514 İran Seferi boyunca infazlar gerçekleş-tirdiği doğrudur; ancak bu infazlarda II. Bayezid döne-minde etkileri yeteri kadar anlaşılamayan ve çoğalan Sa-fevi propagandacıları ve ajanları öldürülmüştür. Bu dö-nemde göçebe Türkmen nüfusu karizmatik ve ilahi güç-lere sahip olduğuna inanılan Şah İsmail'in vaatleriyle cez-bedilmekteydi. Anadolu'da tersine bir göç hareketi başlı-yor ve İç - Doğu Anadolu bölgesi sınır ötesine, İran'a ka-yıyordu. Bu kabul edilemezdi. Göçebe Türkmenleri yer-leşik hayata geçmeye zorlayan Osmanlı devlet politika-sına karşılık Şah İsmail, göçebelerin başına buyruk yaşa-ması gerektiğini ve vergi alınamayacağını iddia ediyordu.İslamiyeti yaşam tarzları nedeniyle yeteri kadar yaşaya-mayan ve yerleşik hayatı kendilerince tehdit olarak algı-layan göçebe Türkmen nüfusu şiiliğin esnek yapısını ken-dilerine daha uygun buluyor, propaganda böyle yapılıyor-du. Ayrıca Safevilerin şiiliğe direnen Sünnileri öldürdü-ğü iddiaları da İstanbul'u rahatsız ediyordu. Anadolu'dakiSünni birlik artan Şii sempatizanlarıyla büyük bir risk al-tındaydı. Yavuz Sultan Selim'in hedefi bu propagandayıyapanlardı ve mesele bir devlet güvenlik meselesiydi.[54]

Afyoncu'ya göre ölümler hiçbir zaman bu abartılı sayıla-ra ulaşamazdı ve ulaşmamıştır da. 40 bin kişinin ölümübinlerce köyün ortadan kaldırılması demektir ki bu, Ana-dolu'nun sosyo-ekonomik ve demografik yapısının altüstolması anlamına gelir ve gizlenemezdi. Bu katliamı da sa-dece bir ordu yapabilirdi. Yavuz Sultan Selim'in İran Se-

feri kayıtlarında ordunun ilerleyişi tüm ayrıntılarıyla gö-rülmektedir. Ayrıca Yavuz Sultan Selim'in tahta çıkışı veÇaldıran Savaşı arasında geçen süre de böyle bir katlimiçin yetersiz bir süredir. Kaynakların hiçbirisinde böyleağır bir tahribata rastlanmamaktadır. Sayılar mantıksız vegerçek dışıdır.[54]

12 Ailesi

12.1 Eşleri

1. Ayşe Hafsa (Hâfize) Valide Sultan - Kanuni SultanSüleyman, Hatice Sultan, Fatma Sultan, Hafsa Sul-tan, Şehzade Korkut, Şehzade Musa ve Şehzade Or-han'ın annesi.

2. II. Ayşe Hâtûn - Şah Sultan, Beyhan Sultan, HafizeSultan, Gevherhan Sultan ve Yenişah Sultan'ın an-nesi.

Not: I. Selim'in dört eşi olduğu belirtilmektedir.[55]

12.2 Erkek çocukları

1. Kanuni Sultan Süleyman

2. Orhan. Küçük yaşta ölmüştür.

3. Musa. Küçük yaşta ölmüştür.

4. Korkut. Küçük yaşta ölmüştür.

5. Uveys.

NOT: I. Selim'in, küçük yaşta ölen oğullarının olduğu ba-zı kaynaklarda[22] belirtilirken, bazıları[12][56] bu çocuk-ların varlığından bahsetmemektedir. Bu konuda muhtelifgörüşler vardır.

12.3 Kız çocukları

1. Beyhan Sultan, (ö. 1559). Ferhad Paşa ve Ayas Meh-med Paşa'nın eşi.

2. Hatice Sultan (Hanım Sultan olarak da bilinir). İs-kender Paşa'nın eşi. 2. eşinin Pargalı İbrahim Paşaolduğu bazı kaynaklarda iddia edilse de bu bilgi tar-tışmalıdır.

3. Fatma Sultan, (ö. 1573). Mustafa Paşa, Kara AhmedPaşa ve Hadım İbrahim Paşa'nın sevgili eşi.

4. Şah Sultan, (ö. 1572). Lütfi Paşa'nın eşi, boşandı-lar.Yeni Şah Sultan olarak da bilinir.

5. Hatun Sultan

6. Şehzade Sultan, Çoban Mustafa Paşa'nın eşi.

Page 14: II.Selim I. Selim bilinenadıylaYavuz Sultan Selim (Osmanlı Türkçesi: ناطلس ميلس لوا Sultan Selīm-i Evvel; 10 Ekim 1470 – 21/22 Eylül 1520[1][2]), Dokuzuncu Osmanlıpadişahıve88.İslamhalifesidir.Aynızaman-

14 13 SELİMNAMELER

7. Gevherhan Sultan, (d. 1494- ö. ?). Mehmed Paşa'nıneşi.

8. Hafize Sultan, (ö. 1538). İskender Paşa'nın eşi.

9. Hafsa Sultan

Not: Kız çocuklarının sayısının 9 olduğusöylenmektedir.[55]

13 Selimnameler

Osmanlı devleti döneminde Türk edebiyatında “Selimna-me” adı verilen I. Selim dönemnin tarihini anlatan şiirve nesir eserleri hazırlanmıştır. Selimnamelerin bazılarıbu padişahın doğumundan ölümüne kadar hayatını anlat-makta, diğerleri ise sınırlı olarak hayatının belirlenmiş birdönemini anlatmaktadırlar. Selimnameler Türkçe, Arap-ça ve Farsça olarak yazılmışlardır. Burada bu Selimna-melerin bir bibliyografyası verilmektedir:[57]

13.1 Yayınlanmış

• İdris-i Bitlisi, (ed. Hicabi Kırlangıç), (2001) SelimŞahname, Ankara:Kültür Bakanlığı Yayınları.

• Şükrî-i Bitlisî, (ed. Mustafa Argunşah), (1997)Selim-name, Kayseri:Erciyeş Üniversitesi Yayınları.

• Şükrî-i Bitlisî, (ed. Ahmet Uğur, Mustafa Çuhadarve Ahmet Gül), (1995),Selim-name, İstanbul: İsisYayınları.

• Hadidi, (ed. Necdet Öztürk), (1991) Tevarih-i Al-iOsman (1299-1524), İstanbul: s.356-419.

• Haydar Çelebi, “Haydar Çelebi Ruznamesi”, ed. Y.Senemoğlu, İstanbul, n. d. Friedrich Giese, (ed. vetr.çev) 1922-25; “Tevarih-i Al-i Osman” as Die al-tosmanischen anonymen Chroniken, 2 vols., Breslau,

• Haydar Çelebi, (ed. Nihat Azamat), (1992) HaydarÇelebi Ruznamesi İstanbul, s.132-40.

• Celalzade Mustafa Çelebi, (ed. Ahmet Uğur veMustafa Çuhadar) (!990) Selim-name, Ankara: Kül-tür Bakanlığı Yayınları.

• Kemal Paşa-zâde, (ed. Şefaettin Severcan) (1996),Tevârih-i Âl-i Osman, X. Defter, Ankara: Türk TarihKurumu Yayınları.

• İbn Kemal (ed. Ahmet Uğur), (1987) Tevârıh-i Âl-iOsman, İzmir: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınla-rı.

• İbn Kemal (ed. Şerafettin Turan) (1991), Tevârih-iÂl-i Osman VIII. Defter, Ankara: Türk Tarih Kuru-mu Yayınları.

• Lütfi Paşa, (ed. K. Atık), (2001) Tevarih-i Āl-i Os-man , Ankara:, s.197-244.

• Hoca Sadeddin Efendi (ed. İsmet Parmaksızoğlu)(1992) Tacü't-Tevarih, C.IV (3.bas.), Eskişehir:Kültür Bakanlığı s.123-367.

• Sarıca Kemal, (ed. Necdet Öztürk) () Salatin-name,Ankara, s.168-79.

• Yusuf bin Abdullāh, “Tarih-i Al-i Osman”, ed. Ef-dal Sevinçli (1997) “Bizans Söylenceleriyle OsmanlıTarihi: Tarih-i Al-i Osmān, İzmir, s.235-71.

• Parmaksızoğlu, İsmet (1953), “Üsküplü İshak Çe-lebi ve Selimnâmesi”, İstanbul Üniversitesi EdebiyatFakültesi Tarih Dergisi, Ç. III, Sayı 5-6 (Eylül 1951-Mart 1952), İstanbul, s.123-134.

• Speiser, Marie Thérèse (1946), Das Selimname desSa'dî b. Abdül-Müte'âl (ubersetzung), Zürich,

• Steidl, A. (1942), “Die Wiener Handschrift desSelimî-nâme von Şükrî", Wiener Zeitschrift für dieKunde des Morgenlandes, Viyana, s.180-233.

• Tekindağ, M. C. Şehabeddin (1970), “Selim-nâmeler”, İstanbul Üniversitesi Edebiyat FakültesiTarih Entitüsü Dergisi, Sayı: 1 (Ekim 1970), Istan-bul, s.197-230.

• Babinger, Franz (cev. Çoskun Üçok) (1982), Os-manlı Tarih Yazarları ve Eserleri, Ankara:Kültür veTurizm Bakanlığı Yayinlari.

• Levend, Agâh Sırrı (1956), Gazavât-nâmeler ve Mi-haloğlu Ali Bey'in Gazavât-nâmesi, Ankara.:

13.2 Yayınlanmamış tezler

• Belgen, Abdüsselam (1987), Adâ'î-yi Sîrâzî veSelîm-nâmesi [Araştırma, Metin ve Çeviri], AnkaraÜniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara [Ya-yımlanmamış doktora tezi].

• Çuhadar, İbrahim Hakkı (1988), Sucûdî'nin Selim-nâmesi, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Ensti-tüsü, Kayseri [Yayımlanmamış yüksek lisans tezi].

• Kökoğlu, Ali (1994), Kemal Paşa-zâde'nin Selim-nâmesi, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Ensti-tüsü, Kayseri [Yayımlanmamış yüksek lisans tezi].

• Savaş, Hamdi (1986), İshak Çelebi ve Selim-nâmesi,Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kay-seri [Yayımlanmamış doktora tezi].

• Severcan, Şefâettin (1988), Keşfî'nin Selim-nâmesi,Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kay-seri [Yayımlanmamış yüksek lisans tezi].

Page 15: II.Selim I. Selim bilinenadıylaYavuz Sultan Selim (Osmanlı Türkçesi: ناطلس ميلس لوا Sultan Selīm-i Evvel; 10 Ekim 1470 – 21/22 Eylül 1520[1][2]), Dokuzuncu Osmanlıpadişahıve88.İslamhalifesidir.Aynızaman-

15

13.3 İsmi bilinen diğer Selimnameler

• İznikli Derunî’nin Muharebât-ı Selim-i Evvel bâŞâh. [Babinger (1982).s.61; Levend (1956) s. 33].

• Niğdeli Hakî’nin Selimnamesi [Babinger(1982).s.61].

• Kadızade (Kebir b. Üveyz)’nin Selimnamesi [Tekin-dağ (1970): s.218-219]

• Hayatî’nin Selimname ve Şahname eserleri [Babin-ger (1982) s.61].

• Muhyî’nin Selimnamesi [Tekindağ (1970): s.212]

• Seyyid Mehmed’in Selimnamesi [Tekindağ (1970):s.229].

• Şîrî’nin Selimnamesi [Tekindağ (1970): s.220-222]

• Şuhudî’nin Şahnamesi, [Babinger (1982) s.61; Te-kindağ (1970): s.229].

• anon. Tarihü’s-Sultan Selim Han: [Levend (1956)s.32).

• anon. Kıssa-i Murarebe-i Kızılbaş: [Levend (1956)s.32).

• anon. Fetihname-i Diyar-ı Arab [Levend (1956)s.32).

• Arifî’nin Selimnamesi: [Levend (1956): s.31]

• Ebu’l-Fazl Mehmed Efendi’nin Selimşahnamesi.[Tekindağ (1970): s.226-228]

• Ali b. Muhammed el-Lahmî’nin Selimnamesi [Te-kindağ (1970): s.219-220].

• Es-Şeyh el-Muhaddis Carullah b. Fahdi’l-Mekkî’ninSelimnamesi (Tekindağ (1970): s.230].

14 Kaynaklar[1]

[2]

[3] http://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/791847-ilter-turkmene-dusen-gorev

[4] The Imperial House of Osman 4

[5] Yavuz Bahadıroğlu, Resimli Osmanlı Tarihi, Nesil Yayın-ları, 15. Baskı, sayfa 157, 2009, ISBN 978-975-269-299-2.

[6] İbrahim Solak. 916 H. / 1510 M. Tarihli Alaüddevle BeyVakfiyesi. Tam metin

[7] Yard. Doç. Dr. Remzi KILIÇ, Trabzon Valisi Şehzade Se-lim ve Faaliyetleri,Niğde Üniversitesi, Eğitim FakültesiYeniçağ Tarihi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Tam metin

[8] Yard. Doç. Dr. Remzi KILIÇ, Trabzon Valisi Şehzade Se-lim ve Faaliyetleri, Niğde Üniversitesi Eğitim FakültesiYeniçağ Tarihi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi

[9] Nihat Çetinkaya, Kızılbaş Türkler s.464,472. ISBN 979-975-6199-06-9

[10] Tektaş, Nazım (2007). “Yavuz Sultan Selim” (Türkçe).Çadırdan Saraya, Saraydan Sürgüne Osmanlı. Yeni ŞafakGazetesi. s. 164. ISBN 975-7645-70-2.

[11] Celalzade Mustafa, Selimname sf:446 ISBN 975-17-0645-9

[12] Ord. Prof. İsmail Hakkı Uzunçarşılı. Büyük Osmanlı Tari-hi, Cilt II. Türk Tarih Kurumu Yayınları, 7. baskı. s.233-248. ISBN 975-6945-11-7 ISBN 975-6945-13-3

[13] Halil İbrahim İnal, Osmanlı Tarihi Nokta Yayıncılıks.176,179 ISBN 9944-174-37-4

[14] Hammer,Osmanlı Tarihi Cilt II sf:380

[15] Yılmaz Öztuna,Yavuz Sultan Selim sf:39 ISBN 975-00981-1-0

[16] Yunus Koçak. Yeniçeriliğe İlk İntisap Edenler Tam metin

[17] Hammer,Osmanlı Tarihi Cilt I İlgi Kültür Sanat Yayınlarısf:385

[18] Bahadıroğlu, Yavuz (2009). “Yavuz Sultan Selim” (Türk-çe). Resimli Osmanlı Tarihi. Nesil Yayıncılık. s. 131-157.ISBN 978-975-269-299-2.

[19] Chambers, Richard. “THE OTTOMAN EMPI-RE The Classical Age, 1453-1600”. Turizm.net.27 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi.http://web.archive.org/web/20150527224115/http://www.turizm.net:80/turkey/history/ottoman2.html.Erişim tarihi: 2010-01-21.

[20] Pr. Dr. Ahmet Mumcu.Osmanlı Devletinde Siyaseten Katl.S. 96 ISBN 9944-931-14-4

[21] http://www.lifeinbursa.com/tarihx/442/25/sehzade_mahmut_turbesi_osmangazi).htm . Son bakılma tarihi:20Kasım 2008.

[22] Yavuz Sultan Selim. Osmanlı Araştırmaları Vakfı.osmanli.org.tr Son erişim tarihi:25 Ocak 2009.

[23] Ahmet Refik Altınay. Osmanlı Zaferleri. Timaş yayınları,2007. ISBN 975-362-219-8

[24] De Lamartine, Alphonse. Osmanlı Tarihi, İstanbul, Tokeryayınları, 1992

[25] Ercan, Yavuz. Yavuz Sultan Selim Dönemi, Osmanlı Ta-rihi 5, Ankara, 2002

[26] Bostanzâde Yahyâ Efendi, Tuhfetü'l-ahbâb: Târîh-i Sâf,Milliyet Yayınları, s. 85.

[27] Dr. Yıldıray Özbek. Şükrî-i Bitlisî Selimnâmesi Minyatür-leri. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı:17, Yıl:2004/2(151-193 s.) Tam metin

Page 16: II.Selim I. Selim bilinenadıylaYavuz Sultan Selim (Osmanlı Türkçesi: ناطلس ميلس لوا Sultan Selīm-i Evvel; 10 Ekim 1470 – 21/22 Eylül 1520[1][2]), Dokuzuncu Osmanlıpadişahıve88.İslamhalifesidir.Aynızaman-

16 15 DIŞ BAĞLANTILAR

[28] Norman Housley. The Later Crusades, 1274-1580: FromLyons to Alcazar. Oxford University Press, 1992, s.120.ISBN 0-19-822136-3; ISBN 978-0-19-822136-4. Tammetin

[29] Yard. Doç. Dr. Remzi Kılıç. Yavuz Sultan Selim Devri(1512 - 1520) Osmanlı-Özbek Münasebetleri. Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Sosyal Bilimler EnstitüsüDergisi:1, Bişkek-Kırgızistan, 2001, ss. 88-102. Tam me-tin

[30] Hammer, Joseph, Von. Osmanlı Tarihi, Cilt 1, Çev: Meh-met Ata, Abdülkadir Karahan, İstanbul, 1990.

[31] Prof.Dr. Mehmet Bayraktar Kutlu Müderris İdris-i BitlisiBiyografi Net Yayınları ISBN 975-00394-7-5

[32] http://www.enfal.de/starih45.htm Son bakılma tarihi:20Kasım 2008.

[33] Şahiner, Atilla (2008). “Sultan (I.) Selim (Yavuz)" (Türk-çe). Osmanlı Tarihi. Lacivert Yayıncılık. s. 107. ISBN978944759021.

[34] Sakaoğlu, N. (1999), Bu Mülkün Sultanları. İstanbul, Oğ-lak Yayınları s.123. ISBN 975-329-299-6

[35] s.123

[36] enfal.de Son bakılma tarihi:20 Kasım 2008.

[37] enfal.de

[38] Dr. Aybars Pamir. Osmanlı Egemenlik Anlayışında Senediİttifak'ın Yeri. Yıl 2004 C.53 Sa.2 sayfa.61-82. Tam metin

[39] Ortaylı, İlber. Batılılaşma Yolunda s.140,150. ISBN 978-9944-86-007-9

[40] s.150

[41] Mustafa Oral. Ulusal Bağımsızlık Savaşı Yıllarında Tür-kiye'de Hilafet ve Saltanat Sorunu s.158 Tam metin

[42] Prof. Dr. Ahmed Akgündüz, Doç. Dr. Said Öztürk. Bilin-meyen Osmanlı s.147 ISBN 975-7268-28-3

[43] http://malumat.wordpress.com/2007/04/14/yavuz-sultan-selim-kupe-takti-mi/ Son bakılma ta-rihi:20 Kasım 2008.

[44] Cemal Göçmen. Universal Transverse Mercator ve Lam-bert'in Açı Koruyan (Konform) Projeksiyonu HakkındaEleştirel Bir Derleme. MTA Dergisi, 134, 41-58, 2007.Tam metin

[45] Yusuf Öztürk. Türkiye'de Sağlık Hizmetleri Tam metin

[46] Akat, Yücel (2007). “Yavuz Sultan Selim Camii” (Türk-çe). İstanbul (Türkçe). Keskin Color Yayıncılık. s. 86.ISBN 978-975-6691-20-5.

[47] http://ozturkler.com/data/0004/0004_107.htm Son bakıl-ma tarihi:20 Kasım 2008.

[48] http://www.alevi.dk/ENGELSK/THE_ALEVI_OF_ANATOLIA.pdf Son bakılma tarihi:20 Kasım 2008.

[49] MC Şehabeddin Tekindağ. Yeni Kaynak ve VesîkalarınIşığı Altında Yavuz Sultan Selim'in İran Seferi İ.Ü.Ed.Fak.Tarih Dergisi sayı 22 s.17. 1968

[50] Gülağ Öz. İslamiyet Türkler ve Alevilik. s. 188, 1999 An-kara ISBN 975-7059-02-1

[51] Prof. Mustafa Akdağ, Türkiye'nin İktisadi ve İçtimai Ta-rihi, 2.cilt, Tekin Yay., 1979, s. 154

[52] Robert Mantran, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi I/OsmanlıDevletinin Doğuşundan XVIII. Yüzyılın Sonuna Cem Yay.1995, s. 173 ISBN 975-406-562-4

[53] [Feridun Emecen, Yavuz Sultan Selim, Yitik Hazine Yay.,2010 s.110]

[54] Erhan AFYONCU, Sorularla Osmanlı İmparatorluğu,“Yavuz Sultan Selim” maddesi

[55] Oğuz ÇetinoğluKırımHanlığı Kronolojisi (Beşinci bölüm).Bahçesaray Dergisi, 35. sayı. Eylül - Ekim 2012 . s.17.ISSN-1304-7744 . Tam metin

[56] Özdamarlar, Metin (2009). “Tek Oğul” (Türkçe). ZirvedeTek Başına. Timaş Yayıncılık. s. 4. ISBN 978-975-263-887-7.

[57] Selimnameler hakkında çok ayrıntılı bir sıralama Mus-tafa Argunşah'ın şu makalesinde verilmektedir. Musta-fa Arguntaş (2009), “Türk Edebiyatında Selimnameler”,Turkish Studies C.4/8 Sonbahar 2009.

15 Dış bağlantılar• Yavuz Sultan Selim Han dönemi incelemesi,

Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi

Page 17: II.Selim I. Selim bilinenadıylaYavuz Sultan Selim (Osmanlı Türkçesi: ناطلس ميلس لوا Sultan Selīm-i Evvel; 10 Ekim 1470 – 21/22 Eylül 1520[1][2]), Dokuzuncu Osmanlıpadişahıve88.İslamhalifesidir.Aynızaman-

17

16 Metin ve görüntü kaynakları, yazarlar ve lisans

16.1 Metin• I. Selim Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/I._Selim?oldid=17505448 Katkıda bulunanlar: Firat, Alperen, Alphan, Pinar, Timurberk,

Dbl2010, Citrat, Karadeniz, Eşref, Serkan Çetinkaya, Dbl2010bot, Katpatuka, Spas, YurikBot, Denisutku, Basak, Noumenon, Ugur Basak,İncelemeelemani, KureCewlik81, Fakara, Metal Militia, Mukaddime, Ugur Basak Bot, Arved, Vikiyazar, Ahmetan, Nosferatü, Obirtarih-ci, Tarih, Adrianinos, MuratGC, Khutuck, Aycan, Dünya vatandaşı, LandSCape, Kibele, AliIsingor, Mskyrider, Delamorena, Humbaracı,Dreamer, Thijs!bot, Krkzn, Vito Genovese, Strider, Headersalreadysent, Coriolis, CommonsDelinker, AndyMcKandless, Bijelo, Zahi-ri~trwiki, Abuk SABUK, İstemikaan, TANERCAN, Tema, Hedda Gabler (eski), Mach, Zodi~trwiki, Zortac, Düşünenadam, Honacan,Bolivar, Eldarion, Berahut, VolkovBot, Elmacenderesi, TXiKiBoT, Yet, LuCKY, Gökhan, Levent, 2ulus, Tiqra, Hcagri, Ravages, Bora,Sakhalinio, BotMultichill, SieBot, Vikiçizer, Loveless, Homonihilis, CRea80, Yabancı, Dsmurat, Sağlamcı, Patirer, Yurekli74, Noyder,Mızrak, Bambi'nin annesi, Sabri76, Mesutsuat, Gökçe Yörük, Bozkurtserdar, Mutevaggil, Sefasungur, Takabeg, Kemal K., Cgrturka, Me-lihsen, Mesut7801, Yalhi, Cobija, Berkay0652, BodhisattvaBot, Kerem, Dmr55, Sayginer, Myrat, Tanhabot, Djburak95, Ahzaryamed,Kuz, Tarihçi engin, Théoden, Amirobot, Syrano, Luckas-bot, Bedo163, Superyetkin, Oğuzhan, Kudelski, Yakamoz51, Nallimbot, IbrahimDede, Akhilleis, Sadrettin, Merube 89, Kamuran otukenli, Xan 88, Reality006, Memoxlarge, Oğuzhan, Khutuck Bot, Drgnclw, Pennywi-setr, Abcdd, Nedim Ardoğa, CnkALTDS, Xqbot, İazak, Maxeus, Hukukçu, Kekibec, RibotBOT, Noone, Kılıç46, Strik, Dr. Coal, Muhibbi,Rapsar, Melikov Memmed, Kriptocu, Cekli829, TobeBot, Türk Süvarisi, Sonartex, DarkPrincez, KamikazeBot, Reob, Cosli, Bermanya,Koc61, Seksen iki yüz kırk beş, Supermæn, NKOzi, Halilbaba55, Babacanali, Kumul, Euphemia, EmausBot, Kmoksy, Tolqadernek, Fb-bekofb, YBot, Esc2003, Emperyan, Jumong, KumulBot, Tacirci, Rdvnygt, Freedom1240, Burcu-96viki, Fatih deniz, HaruNGs, Vitruvian,Uğurkent, Bulaşık Süngeri, Samral, Erkistreet, AlperenGezer, Keivan.f, Hürrem Haseki Sultan, SeyitA, Furkan12, AvocatoBot, Mauri-ce Flesier, SiLveRLeaD, Walangord, Roxyy, Zohak, Bilalokms, Gezginrocker, Eğitmen, Muratero, JYBot, Nebra, E4024, Onurorman,YFdyh-bot, AydınAgah, Peykbot, Gray Budgie, Aguzer, Rotlink, Gulo Luscus, OmerFarukDemir, Ruzigar, Caglarctr, Veysel535, KaraŞah, Addbot, Kırmızı renk, Jumpeax, Ömer Berkay, Yozer1, Doğuş 15, Yeni hesap, Aditdigo, Yeni Üye, Doruk455, Aada1235, Arifismet,Kendinciz, İbo Enişte, İkspeTR, Phtgrphr, Cengizhankilicoglu, Pedram1377, Selwili, Ayrıntılı Bilgi, İbrahim İbo Yıldırım, Ineska023,Photodor, MASQUERADETR, Al muallim, Yogabagaba2, Teacher0691, Zaitsév, Qebelelioqlan, Cimbom741, Okanfan, P'eypi, Akiftur,İsmaltintas, Ycank, Kaycioglu80, Muhafızbaşı, Bey9F, Şairane63, Teen1943, Clauseover, Ranakadir, Sultan Gözətçi, Güloğlu171, Oğuz-han Taşçı, DarKSoldier, Unknowledge, BilgeKagan1071, Yaslient1, MemoliMehmet12, Haşim ipek, BurakOtto, Merhabaviki, Serhadd45,Kingbjelica, Mr rqasimzade, Kürşad Avan, Mucera, Kapıyıaç~~trwiki, Nandhgdf ve Anonim: 440

16.2 Resimler• Dosya:Allah-green.svg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/4/4e/Allah-green.svg Lisans: Public domain Katkı-da bulunanlar: Converted to SVG from Image:Islam.png, originally from en:Image:Ift32.gif, uploaded to the English Wikipedia byMr100percent on 4 Şubat 2003. Originally described as “Copied from Public Domain artwork”. Özgün yazarı: ?

• Dosya:Amasya-eski.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/0/00/Amasya-eski.jpg Lisans: Public domain Kat-kıda bulunanlar: http://www.karalahana.com/karadeniz/amasya.htm Özgün yazarı: Unhnown

• Dosya:Arolsen_Klebeband_01_457_4.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/8/85/Arolsen_Klebeband_01_457_4.jpg Lisans: Public domain Katkıda bulunanlar: http://digi.ub.uni-heidelberg.de/fwhb/klebeband1 Özgün yazarı: Johann Theodorde Bry

• Dosya:BASA-516K-1-2080-9-Selim_I.JPG Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/e/e7/BASA-516K-1-2080-9-Selim_I.JPG Lisans: Public domain Katkıda bulunanlar:Bulgarian Archives State Agency: <a href ='http://www.archives.government.bg/' data-x-rel ='nofollow'><img alt ='Nuvola filesystems fol-der home.svg' src ='https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/8/81/Nuvola_filesystems_folder_home.svg/20px-Nuvola_filesystems_folder_home.svg.png' width ='20' height ='20' srcset ='https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/8/81/Nuvola_filesystems_folder_home.svg/30px-Nuvola_filesystems_folder_home.svg.png 1.5x, https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/8/81/Nuvola_filesystems_folder_home.svg/40px-Nuvola_filesystems_folder_home.svg.png 2x' data-file-width ='128'data-file-height ='128' /></a> Home pageÖzgün yazarı: ?

• Dosya:Commons-logo.svg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/4/4a/Commons-logo.svg Lisans: Public domainKatkıda bulunanlar: This version created by Pumbaa, using a proper partial circle and SVG geometry features. (Former versions used to beslightly warped.) Özgün yazarı: SVG version was created by User:Grunt and cleaned up by 3247, based on the earlier PNG version, createdby Reidab.

• Dosya:Damascus-6.jpgKaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/6/61/Damascus-6.jpg Lisans: Public domainKatkıdabulunanlar: ? Özgün yazarı: ?

• Dosya:Hiung-nu_kemer_bağı.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/tr/4/44/Hiung-nu_kemer_ba%C4%9F%C4%B1.jpg Lisans: ? Katkıda bulunanlar: ? Özgün yazarı: ?

• Dosya:I.SelimCülus.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/2/23/I.SelimC%C3%BClus.jpg Lisans: Public do-main Katkıda bulunanlar: Hüner-nāme, I, Library of the Topkapi Palace Museum, Hazine 1523, f. 201a (tr wikipedia, original: [1]) Özgünyazarı: Bilinmiyor<a href ='//www.wikidata.org/wiki/Q4233718' title ='wikidata:Q4233718'><img alt ='wikidata:Q4233718' src ='https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/f/ff/Wikidata-logo.svg/20px-Wikidata-logo.svg.png' width ='20' height ='11' src-set ='https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/f/ff/Wikidata-logo.svg/30px-Wikidata-logo.svg.png 1.5x, https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/f/ff/Wikidata-logo.svg/40px-Wikidata-logo.svg.png 2x' data-file-width ='1050' data-file-height ='590' /></a> (Osmanlı98 (uploader))

• Dosya:Ismail_I.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/0/00/Ismail_I.jpg Lisans: Public domain Katkıda bulu-nanlar:

• Scan from the original work

Page 18: II.Selim I. Selim bilinenadıylaYavuz Sultan Selim (Osmanlı Türkçesi: ناطلس ميلس لوا Sultan Selīm-i Evvel; 10 Ekim 1470 – 21/22 Eylül 1520[1][2]), Dokuzuncu Osmanlıpadişahıve88.İslamhalifesidir.Aynızaman-

18 16 METİN VE GÖRÜNTÜ KAYNAKLARI, YAZARLAR VE LİSANS

• Selim I from en:Wikipedia07:13, 4 Feb 2004 . . ThaGrind (12778 bytes)

Özgün yazarı: ?• Dosya:Muhammad_Swords.JPG Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/c/ce/Muhammad_Swords.JPG Lisans:

Public domain Katkıda bulunanlar: Yükleyenin kendi çalışması Özgün yazarı: Bassem• Dosya:Nakkaş_Selim.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/6/66/Nakka%C5%9F_Selim.jpg Lisans: Public

domain Katkıda bulunanlar: Seyyid Loḳmān Çelebi: Ḳıyāfetü l-İnsānīye fī Şemāʾili l-ʿOsmānīye (Şemāʾil-nāme). Library of the Topka-pi Palace Museum, Hazine, Nr. 1562. Özgün yazarı: Naḳḳāş ʿOsm̠ān

• Dosya:Osmanli-nisani.svg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/2/2b/Osmanli-nisani.svg Lisans: Public domainKatkıda bulunanlar: Yükleyenin kendi çalışması Özgün yazarı: Juris Tiltins

• Dosya:Ottoman_flag_alternative_2.svg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/2/2a/Ottoman_flag_alternative_2.svg Lisans: Public domain Katkıda bulunanlar: (Original text :http://www.vicmart.com/ext/en/exrw/item=1416 - Ottoman medal from 1850 Özgün yazarı: Kerem Özcan

• Dosya:P_history.svg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/4/48/P_history.svg Lisans: Public domain Katkıda bu-lunanlar: Yükleyenin kendi çalışması Özgün yazarı: User:Kontos

• Dosya:Portrait_of_Al-Ashraf_Qansuh_al-Ghawri_by_Paolo_Giovio_Paolo_1483_1552.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/6/68/Portrait_of_Al-Ashraf_Qansuh_al-Ghawri_by_Paolo_Giovio_Paolo_1483_1552.jpg Lisans: Publicdomain Katkıda bulunanlar: Pauli Iovii Novocomensis episcopi Nucerini Vitae illustrium virorum : tomis duobus comprehensae, &proprijs imaginibus illustratae Özgün yazarı: Paolo Giovio (1483-1552)

• Dosya:QIZILBASH.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/4/48/QIZILBASH.jpg Lisans: Public domain Kat-kıda bulunanlar: Transferred from fr.wikipedia to Commons by Bloody-libu using CommonsHelper. Özgün yazarı: The original uploaderwas Murat at Fransızca Wikipedia

• Dosya:Sekumname1525_Chaldiran_battle.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/b/ba/Sekumname1525_Chaldiran_battle.jpg Lisans: Public domain Katkıda bulunanlar: Selīm-nāme, TSMK, H. 1597-8, f. 113a; Transferred from ru.wikipediaÖzgün yazarı: Anonymous Original uploader was Евгений Ардаев at ru.wikipedia

• Dosya:Selim-Ahmed.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/3/3a/Selim-Ahmed.jpg Lisans: Public doma-in Katkıda bulunanlar: Selīm-nāme, Library of the Topkapi Palace Museum, Hazine 1597-8, f. 83b Özgün yazarı: Bilinmi-yor<a href ='//www.wikidata.org/wiki/Q4233718' title ='wikidata:Q4233718'><img alt ='wikidata:Q4233718' src ='https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/f/ff/Wikidata-logo.svg/20px-Wikidata-logo.svg.png' width ='20' height ='11' srcset ='https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/f/ff/Wikidata-logo.svg/30px-Wikidata-logo.svg.png 1.5x, https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/f/ff/Wikidata-logo.svg/40px-Wikidata-logo.svg.png 2x' data-file-width ='1050' data-file-height ='590'/></a>

• Dosya:Selim_I_-_deathbed.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/1/16/Selim_I_-_deathbed.jpg Lisans: Pub-lic domain Katkıda bulunanlar: Selīm-nāme, Library of the Topkapi Palace Museum, Hazine 1597-8, f. 267a Özgün yazarı: Bilin-miyor<a href ='//www.wikidata.org/wiki/Q4233718' title ='wikidata:Q4233718'><img alt ='wikidata:Q4233718' src ='https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/f/ff/Wikidata-logo.svg/20px-Wikidata-logo.svg.png' width ='20' height ='11' srcset ='https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/f/ff/Wikidata-logo.svg/30px-Wikidata-logo.svg.png 1.5x, https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/f/ff/Wikidata-logo.svg/40px-Wikidata-logo.svg.png 2x' data-file-width ='1050' data-file-height ='590'/></a>

• Dosya:Selim_I_Tomb.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/7/71/Selim_I_Tomb.jpg Lisans: Public domainKatkıda bulunanlar: Yükleyenin kendi çalışması Özgün yazarı: Bassem

• Dosya:Shah_Ismail_I.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/3/36/Shah_Ismail_I.jpg Lisans: Public domainKatkıda bulunanlar: http://bss.sfsu.edu/behrooz/Safavid.htm [1] Özgün yazarı: unknown venetian artist

• Dosya:Sultan_II._Bayezit.JPG Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/9/94/Sultan_II._Bayezit.JPG Lisans: Publicdomain Katkıda bulunanlar: http://www.naqshbandi.org/ottomans/khalifa/s8_portrait.htm Özgün yazarı: Belli değil

• Dosya:Territorial_changes_of_the_Ottoman_Empire_1520.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/4/47/Territorial_changes_of_the_Ottoman_Empire_1520.jpg Lisans: Public domain Katkıda bulunanlar: Yükleyenin kendi çalışması Özgünyazarı: Esemono

• Dosya:Tughra_of_Padishah_Yavuz_Sultan_Selim.png Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/b/bc/Tughra_of_Padishah_Yavuz_Sultan_Selim.png Lisans: Public domain Katkıda bulunanlar:

• Egypt State Information Service: http://www.sis.gov.eg/PDF/Ar/History/0809000000000000210002.pdf Özgün yazarı: Unknown courtcalligrapher.

• Dosya:Wikibooks-logo.svg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/f/fa/Wikibooks-logo.svg Lisans: CC BY-SA 3.0Katkıda bulunanlar: Yükleyenin kendi çalışması Özgün yazarı: User:Bastique, User:Ramac et al.

• Dosya:Wikinews-logo.svg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/2/24/Wikinews-logo.svg Lisans: CC BY-SA 3.0Katkıda bulunanlar: This is a cropped version of Image:Wikinews-logo-en.png. Özgün yazarı: Vectorized by Simon 01:05, 2 August 2006(UTC) Updated by Time3000 17 April 2007 to use official Wikinews colours and appear correctly on dark backgrounds. Originally uploadedby Simon.

• Dosya:Wikiquote-logo.svg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/f/fa/Wikiquote-logo.svg Lisans: Public domainKatkıda bulunanlar: Yükleyenin kendi çalışması Özgün yazarı: Rei-artur

• Dosya:Wikisource-logo.svg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/4/4c/Wikisource-logo.svg Lisans: CC BY-SA3.0 Katkıda bulunanlar: Rei-artur Özgün yazarı: Nicholas Moreau

• Dosya:Wikiversity-logo-Snorky.svg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/1/1b/Wikiversity-logo-en.svg Lisans:CC BY-SA 3.0 Katkıda bulunanlar: Yükleyenin kendi çalışması Özgün yazarı: Snorky

Page 19: II.Selim I. Selim bilinenadıylaYavuz Sultan Selim (Osmanlı Türkçesi: ناطلس ميلس لوا Sultan Selīm-i Evvel; 10 Ekim 1470 – 21/22 Eylül 1520[1][2]), Dokuzuncu Osmanlıpadişahıve88.İslamhalifesidir.Aynızaman-

16.3 İçerik lisans 19

• Dosya:Wiktionary-logo-v2.svg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/0/06/Wiktionary-logo-v2.svg Lisans: CCBY-SA 4.0 Katkıda bulunanlar: Yükleyenin kendi çalışması Özgün yazarı: Dan Polansky based on work currently attributed to WikimediaFoundation but originally created by Smurrayinchester

• Dosya:Yavuz_Mısır_Seferi.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/3/32/Yavuz_M%C4%B1s%C4%B1r_Seferi.jpg Lisans: Public domain Katkıda bulunanlar: from tr. wikipedia, original: *http://www.baktabul.com/turk-dunyasi-ve-kulturu/124412-yavuz-sultan-selimin-hayati-yavuz-sultan-selimin-yaptigi-savaslar-ve-resimleri.html *http://www.kemah.gov.tr/Tanitim/tarihi.htm Özgün yazarı: Osmanlı98 (uploader)

• Dosya:Yavuz_Sultan_I._Selim_Han.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/1/1d/Yavuz_Sultan_I._Selim_Han.jpg Lisans: Public domain Katkıda bulunanlar: http://www.nkfu.com/resimler/yavuz-sultan-selim.jpg Özgün yazarı: KonstantinKapıdağlı (Κωνσταντίνος Κυζικηνός)

16.3 İçerik lisans• Creative Commons Attribution-Share Alike 3.0