ibn ÜmmÜ kasim - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · katılmaları, korunma amacıyla köpek...

2
iBN ÜMMÜ KASIM val)fi lfamza ve 'ale'l-hemz Köprülü Kütüphane- si'nde Ahmed nr. 15) müellif bir mevcuttur. Sü- leymaniye h id Ali nr. 23), Mar- mara Üniversitesi ilahiyat Fakültesi (Üs- nr. 67 , vr. 5b-40b) ve Bursa Uluca- mii (nr. 230) kütüphanelerinde için bk. el-Fihrisü 129-1 30). 4. el-Ce - ne'd-dô.ni ii Arapça'- daki ele eser bir mukaddime ile babdan Eser ilk defa istanbul'da (Ser- kls, ll, 1723-1724). daha sonra Fahreddin Kabave ile Muhammed Nedim (Halep 1973; Beyrut 1983, 1992). Taha Muhsin'in (Musul 1396/1976) tah- kikleriyle S. Cümelü '1- i'rô.b. Suheyr Muhammed Halife dan Risô.le fi cümeli'l-i'rô.b (Kahire 1407/1987). 6. Mul)ad- dime fi kelimô.tin ittefel)at fihe'd-dô.lü ve';?:-;?:ô.lü l]attan va'l]telefet ma'nen. Yirmi beyitlik "Baiyye" kasidesini ve her bir beytin içeren eseri Ta- ha Muhsin (el-Meurid, Il/I 19731. s. 137-146). 7. el-Cüme- lü'lleti lehô. mine'I-i'rô.b ve'l - leti Iô. lehô.. Muhtasar bir eser olup Taha Muhsin ( Mecelletü Adabi'r-Rafideyn, sy. 7 !Musul 19761. s. 395-424). 8. Man;;p1me fi'?:-?:ô.'i ve'<;i-<;iô.<;i (Brockelmann, GAL Suppl. , ll, 16). 9. ve'l- mesô.lik Elfiyyeti Malik. ibn Malik et-TaY'nin nahiv ilmine dair 1000 beyitlik elfiyyesinin Kütüphane- lerde çok mevcut olan ese- ri Abdurrahman Ali Süleyman ve tah ki k ederek VI, Kah i re 1975-1977) . 1 O. Teshili'l-fevô.'id ve 't-Teshll). ibn Malik et-TaY'nin eserinin olan ve kütüphanelerde yazma bulunan eserin (mesela bk. Efendi Ktp., nr. 2496; Köprülü Ktp., Ahmed nr. 1474; Nuruosmaniye Ktp., nr. 4558; SüleymaniyeKtp., Laleli. nr. 3297, 3299, 3300, Fatih, nr. 4917) küçük bir bö- lümü. ibn Malik'in eserine Ebu Hay- yan et- Te;?:- yil ve ' t-tekmil ii hin (Ka hi re 191 0). bir bölümü de Hüseyin Tura! dat Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde yüksek lisans tezi olarak ( 1971 ). 11. celil (fi 'ilmi'l-ljalil) . Cemaleddin ibnü'I- Hacib'in aruz ilmini konu alan eserinin hidir (Brockelmann, GAL Suppl ., I, 537). 434 ibn ümmü kaynaklarda geçen eserleri de Tefsi- rü'l-Kur'ô.n (on ci lt belirtilmekte- dir); ve'l-besmele; Malik et-Tal'nin re- cez bahrinde telif 2757 beyitlik ese- rin Ebi lfayyô.n 'ale't-Teshil (EbO Hayyan el-Endelüslta- Malik et-Tal'nin Teshflü'l-fe- ua'id ve tekmllü on ciltlik özetidir); ye (lsa b. Abdülazlz el-CezOll'ye ait ei-Mu- '1-CezO.liyye] gramer ( ibn Mu 'tl' nin '1-l]amsO.n eserinin (ibnü'l-Hacib'in ei-Kafiye'sinin eseri- nin : ümmü el-Cene'd-danf fi me'anf Taha Muhsin). Musul 1396/1976, s. ll; Yaküt, Mu'cemü'l-bül- dan, lll, 218; Gayetü 'n-Nihtiye, 227 -228; Hacer, ed-Dürerü 'I-klimi ne, 1, ll; ll, 32-33; Fehd, (Zeylü li'g-Zehebf içinde). 1347, s. 121; Süyüti, Bugyetü'l-vu'at, 1, 517; a.mlf., 1, 536; Davüdi, TabaJr.atü'l-müfessirfn, 1, 139; Abdullah b. Mu- hammed ei-Matari, Zeylü Ma'rifeti'l-Jr.urra' (Ze- hebl, Ma'rifetü '1-Jr.urra' içinde). lll, 1532-1533; 'z-zunün, I, 152, 406, 648; ll, 1031, 1774; VI, 160- 161; Hansari, Ravzatü'l-cennat, Tahran 1347, s. 224; Hediyyetü 'l-'ari{in, 1, 286; Serkis. Mu'- cem, ll, 1723-1724; Halid ei-Ezheri, Kahire, ts. (Darü'l-fikr). 1, 297, 304; Brockelmann, GAL, ll, 27; Suppl., 1, 537; ll, 16;Abbas ei -Kummi, el-Küna ve'l-elJr.ab, Necef 1956, lll, 152; Zirikli, ei-A'Iam, ll, 228; Kehhale. Mu'cemü'l-mü'elli(fn, lll, 271 ; C. Zey- dan, A.dab, lll, 152; Nüveyhiz. Mu'cemü '1-mü- {essirfn, 1, 144; tecvfd,Amman 1986, I, 129-130. r L Iii HüSEYiN TuRAL ÜMMÜ MEKTÜM i"' Abdullah (Amr) b. Kays b. Zaide el- el-Amiri (ö . 15/636) Hz. Peygamber 'in müezzini, ama sahabi. _j islamiyerten önce Husayn oldu- ResGl-i Ekrem'in kendisine Abdullah ismini söylenmektedir. Medineli alimler Abdullah, ise Amr kaydeder. ümmü Mektum, an- nesi Atike bint Abdullah el-Mahzumiyye'- nin künyesi olup ona nisbetle ibn ümmü Mektum diye Anadan kör veya küçük gözlerini bu sebeple annesine ümmü Mektum de nakledilir. Nesebi konusunda ileri olup Kays, kabilesinin Amir b. Lüey ve Hz. Hati- ce'nin (ibn Haz m, s. I 7I). Mekke'de islamiyet'i ilk kabul edenler- den biri olan ibn Ümmü Mektum burada Medine'ye Bedir Gazvesi'nden bir süre sonra hicret söyleyenler varsa da onun Mus' ab b. Umeyr ile birlikte veya onun ar- hicret bilinmektedir. Hatta Buharf, Mus'ab b. Umeyr ile ibn Ümmü Mektum'u ilk muhacirler olarak kabul et- mektedir. ümmü Mektum, Medine'- de Mus'ab'la birlikte halka Kur'an mekle oldu. Suffe edilince bir süre orada daha sonra Mahreme b. Nevfel'in "darülkurra" diye ret bulan evine Hz. Peygamber vesilelerle Medine za- man ibn ümmü Mektum ona vekalet etti ve geride kalanlara namaz Bu gö- revin kendisine on üç defa kay- dedilmektedir. ibn ümmü Mektum, Tebük Gazvesi'n- den sonra nazil olan ve cihada gidenlerin geride kalanlardan üstün an- cak mazeretiiierin bu hükmün tu- nu bildiren ayete (en-Ni- sa 4/95) o günden sonra lara söyleyip kendi- sine verilmesini Onun giyerek elindeki siyah bir sancakla Kadi- siye (I 5/636) sonra Medine'ye dönünce muhtemelen yaralar yüzünden vefat et- veya Kadisiye'de riva- yet Hz. Peygamber Mekke'de lere bir ibn ümmü Mektum gelerek ona meseleleri kendisine anlat- Resul-i Ekrem'in onun bu gös- termesi üzerine kendisini uyaran ayetler nazil (Abese 80/l-2). Daha sonra Hz. Peygamber'in ibn ümmü Mektum'a iltifat edip ikramda ve, "Ey kendisinden rabbimin beni azarla- zat, merhaba!" diye hitap bilin- mektedir. islamiyet'te özürlülerle ilgili - kümlerin belirlenmesi ümmü Mek- tum vesilesiyle mümkün vekil etmeleri, farz namaziara

Upload: others

Post on 30-Oct-2019

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: iBN ÜMMÜ KASIM - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · katılmaları, korunma amacıyla köpek beslemeleri gibi konular açıklık kazan mıştır. İbn Ümmü Mektum. Medine dö neminde

iBN ÜMMÜ KASIM

val)fi lfamza ve Hişô.m 'ale'l-hemz (mine'ş-Şatıbiyye). Köprülü Kütüphane­si'nde (Fazı! Ahmed Paşa, nr. 15) müellif hattı bir nüshası mevcuttur. Ayrıca Sü­leymaniye (Şe h id Ali Paşa, nr. 23), Mar­mara Üniversitesi ilahiyat Fakültesi (Üs­küdarlı, nr. 67, vr. 5b-40b) ve Bursa Uluca­mii (nr. 230) kütüphanelerinde nüshaları bulunmaktadır (diğer nüshaları için bk. el-Fihrisü 'ş-şamil, ı, 129-1 30). 4. el-Ce­ne'd-dô.ni ii J:ıun1fi'l-me'ô.ni. Arapça'­daki edatların genişçe ele alındığı eser bir mukaddime ile beş babdan oluşmaktadır. Eser ilk defa istanbul'da basılmış (Ser­kls, ll, 1723-1724). daha sonra Fahreddin Kabave ile Muhammed Nedim Fazıl 'ın

(Halep 1973; Beyrut 1983, 1992). ayrıca Taha Muhsin'in (Musul 1396/1976) tah­kikleriyle neşredilmiştir. S. Cümelü '1-i'rô.b. Suheyr Muhammed Halife tarafın­dan Risô.le fi cümeli'l-i'rô.b adıyla yayım­lanmıştır (Kahire 1407/1987). 6. Mul)ad­dime fi kelimô.tin ittefel)at fihe'd-dô.lü ve';?:-;?:ô.lü l]attan va'l]telefet ma'nen. Yirmi beş beyitlik "Baiyye" kasidesini ve her bir beytin kısa şerhini içeren eseri Ta­ha Muhsin neşretmiştir (el-Meurid, Il/I IBağdad 19731. s. 137-146). 7. el-Cüme­lü'lleti lehô. maf:ıallün mine'I-i'rô.b ve'l­leti Iô. maJ:ıalle lehô.. Muhtasar bir eser olup Taha Muhsin tarafından yayımlan­mıştır ( Mecelletü Adabi'r-Rafideyn, sy. 7 !Musul 19761. s. 395-424). 8. Man;;p1me fi'?:-?:ô.'i ve'<;i-<;iô.<;i (Brockelmann, GAL Suppl. , ll, 16). 9. Tavzif:ıu'l-mal)iişıd ve'l­mesô.lik bi-şerJ:ıi Elfiyyeti İbn Malik. ibn Malik et-TaY'nin nahiv ilmine dair 1000 beyitlik elfiyyesinin şerhidir. Kütüphane­lerde çok sayıda nüshası mevcut olan ese­ri Abdurrahman Ali Süleyman şerh ve tah ki k ederek yayımiarnıştır (ı-VI, Kah i re 1975-1977) . 1 O. ŞerJ:ıu Teshili'l-fevô.'id ve tekmili'l-mal)iişıd (Şer/:ıu 't-Teshll). ibn Malik et-TaY'nin eserinin şerhi olan ve kütüphanelerde çeşitli yazma nüshaları bulunan eserin (mesela bk. Atıf Efendi Ktp., nr. 2496; Köprülü Ktp ., Fazı! Ahmed Paşa, nr. 1474; Nuruosmaniye Ktp., nr. 4558; SüleymaniyeKtp., Laleli. nr. 3297, 3299, 3300, Fatih, nr. 4917) küçük bir bö­lümü. ibn Malik'in aynı eserine Ebu Hay­yan ei-Endelüsltarafından yazılan et-Te;?:­yil ve 't-tekmil ii şerf:ıi't-Teshil adlı şer­hin kenarında basılmış (Ka hi re 191 0). bir bölümü de Hüseyin Tura! tarafından Bağ­dat Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde yüksek lisans tezi olarak neşre hazırlan­

mıştır ( 1971 ). 11. Şerf:ıu'l-Mal)iişıdi'l­celil (fi 'ilmi'l-ljalil) . Cemaleddin ibnü'I­Hacib'in aruz ilmini konu alan eserinin şer­

hidir (Brockelmann, GAL Suppl., I, 537).

434

ibn ümmü Kasım'ın kaynaklarda adı geçen diğer eserleri de şunlardır: Tefsi­rü'l-Kur'ô.n (on ci lt olduğu belirtilmekte­dir); ŞerJ:ıu'ş-Şô.tıbiyye; İ'rô.bü'I-Kur'ô.n; Şerf:ıu'l-isti'ô.;?:e ve'l-besmele; Şerf:ıu'l­Kô.fiyeti'ş-şô.fiye (İbn Malik et-Tal'nin re­cez bahrinde telif ettiği 2757 beyitlik ese­rin şerhidir); Tel]]işu Şerf:ıi Ebi lfayyô.n 'ale't-Teshil (EbO Hayyan el-Endelüslta­rafından İbn Malik et-Tal'nin Teshflü'l-fe­ua'id ve tekmllü '1-ma~aşıd'ına yazılan on ciltlik şerhin özetidir) ; ŞerJ:ıu'l-CezQliy­

ye (lsa b. Abdülazlz el-CezOll'ye ait ei-Mu­~addime {ei-Mu~addimetü '1-CezO.liyye] adlı gramer kitabının şerhidir); ŞerJ:ıu'l­FuşQJ ( ibn Mu 'tl' nin ei-FuşO.Iü '1-l]amsO.n adlı eserinin şerhidir); Şerf:ıu'l-Kô.fiye (ibnü'l-Hacib'in ei-Kafiye'sinin şerhidir) ;

ŞerJ:ıu '1-Mufaşşal (Zemahşerl'nin eseri­nin şerhidir).

BİBLİYOGRAFYA :

İbn ümmü Kasım. el-Cene'd-danf fi /:ıurüfi'l­me'anf (nşr. Taha Muhsin). Musul 1396/1976, neşredenin girişi, s. ll; Yaküt, Mu'cemü'l-bül­dan, lll, 218; İbnü'I-Cezer1. Gayetü 'n-Nihtiye, ı, 227 -228; İbn Hacer, ed-Dürerü 'I-klimine, 1, ll; ll, 32-33; Takıyyüddin İbn Fehd, La/:ızü'l-el/:ıfı.? (Zeylü TabaJr.ati'l-/:ıufffı.? li'g-Zehebf içinde). Dı ­

maşk 1347, s. 121; Süyüti, Bugyetü'l-vu'at, 1, 517; a.mlf., lfüsnü 'l-mu/:ıaçlara, 1, 536; Davüdi, TabaJr.atü'l-müfessirfn, 1, 139; Abdullah b. Mu­hammed ei-Matari, Zeylü Ma'rifeti'l-Jr.urra' (Ze­hebl, Ma'rifetü '1-Jr.urra' ]Altıkulaç] içinde). lll, 1532-1533; Keşfü 'z-zunün, I, 152, 406, 648; ll, 1031, 1774; İbnü' I-İmad, Şegerat, VI, 160-161; Hansari, Ravzatü'l-cennat, Tahran 1347, s. 224; Hediyyetü 'l-'ari{in, 1, 286; Serkis. Mu'­cem, ll, 1723-1724; Halid ei-Ezheri, Şer/:ıu't­taşrf/:ı 'ale't-tavzf/:ı, Kahire, ts. (Darü'l-fikr). 1, 297, 304; Brockelmann, GAL, ll, 27; Suppl., 1, 537; ll, 16;Abbas ei-Kummi, el-Küna ve'l-elJr.ab, Necef 1956, lll, 152; Zirikli, ei-A'Iam, ll, 228; Kehhale. Mu'cemü'l-mü'elli(fn, lll, 271 ; C. Zey­dan, A.dab, lll, 152; Nüveyhiz. Mu'cemü '1-mü­{essirfn, 1, 144; el-Fihrisü'ş-şamil: matıtütatü't­tecvfd,Amman 1986, I, 129-130.

r

L

Iii HüSEYiN TuRAL

İBN ÜMMÜ MEKTÜM (r~ i"' w-ın

Abdullah (Amr) b. Kays b. Zaide el-Kureşi el-Amiri

(ö. 15/636)

Hz. Peygamber 'in müezzini, ama sahabi.

_j

islamiyerten önce adının Husayn oldu­ğu, ResGl-i Ekrem'in kendisine Abdullah ismini verdiği söylenmektedir. Medineli alimler adını Abdullah, Iraklılar ise Amr şeklinde kaydeder. ümmü Mektum, an­nesi Atike bint Abdullah el-Mahzumiyye'­nin künyesi olup ona nisbetle ibn ümmü

Mektum diye tanınmıştır. Anadan doğma kör olduğu veya küçük yaşta gözlerini kaybettiği, bu sebeple annesine ümmü Mektum denildiği de nakledilir. Nesebi konusunda farklı görüşler ileri sürülmüş olup babası Kays, Kureyş kabilesinin Amir b. Lüey oğulları kolundandır ve Hz. Hati­ce'nin dayısının oğludur ( ibn Haz m, s. I 7 I).

Mekke'de islamiyet'i ilk kabul edenler­den biri olan ibn Ümmü Mektum burada Resfılullah'a müezzinlikyaptı. Medine'ye Bedir Gazvesi'nden kısa bir süre sonra hicret ettiğini söyleyenler varsa da onun M us' ab b. Umeyr ile birlikte veya onun ar­dından hicret ettiği bilinmektedir. Hatta Buharf, Mus'ab b. Umeyr ile ibn Ümmü Mektum'u ilk muhacirler olarak kabul et­mektedir. İbn ümmü Mektum, Medine'­de Mus'ab'la birlikte halka Kur'an öğret­mekle meşgul oldu. Suffe inşa edilince bir süre orada kaldı, daha sonra Mahreme b. Nevfel'in "darülkurra" (darülg ı da) diye şöh­ret bulan evine taşındı. Hz. Peygamber çeşitli vesilelerle Medine dışına çıktığı za­man ibn ümmü Mektum ona vekalet etti ve geride kalanlara namaz kıldırdı . Bu gö­revin kendisine on üç defa verildiği kay­dedilmektedir.

ibn ümmü Mektum, Tebük Gazvesi'n­den sonra nazil olan ve cihada gidenlerin geride kalanlardan üstün olduğunu, an­cak mazeretiiierin bu hükmün dışında tu­tulduğu nu bildiren ayete rağmen (en-Ni­sa 4/95) o günden sonra yapılacak savaş­lara katılacağını söyleyip sanc;:ığın kendi­sine verilmesini istemiştir. Onun zırhını giyerek elindeki siyah bir sancakla Kadi­siye Savaşı'na (I 5/636) katıldığı, savaştan sonra Medine'ye dönünce muhtemelen savaşta aldığı yaralar yüzünden vefat et­tiği veya Kadisiye'de şehid düştüğü riva­yet edilmiştir.

Hz. Peygamber Mekke'de bazı müşrik­lere Müslümanlığı anlattığı bir sırada ibn ümmü Mektum yanına gelerek Allah'ın ona öğrettiği meseleleri kendisine anlat­masını istemiş. Resul-i Ekrem'in onun bu davranışından dolayı hoşnutsuzluk gös­termesi üzerine kendisini uyaran ayetler nazil olmuştUr (Abese 80/l-2) . Daha sonra Hz. Peygamber'in ibn ümmü Mektum'a iltifat edip ikramda bulunduğu ve, "Ey kendisinden dolayı rabbimin beni azarla­dığı zat, merhaba!" diye hitap ettiği bilin­mektedir.

islamiyet'te özürlülerle ilgili çeşitli hü­kümlerin belirlenmesi İbn ümmü Mek­tum vesilesiyle mümkün olmuş, onların

vekil bırakılmaları, imamlık yapmaları, savaşa iştirak etmeleri, farz namaziara

Page 2: iBN ÜMMÜ KASIM - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · katılmaları, korunma amacıyla köpek beslemeleri gibi konular açıklık kazan mıştır. İbn Ümmü Mektum. Medine dö neminde

katılmaları, korunma amacıyla köpek beslemeleri gibi konular açıklık kazan­mıştır. İbn Ümmü Mektum. Medine dö­neminde de Bilal-i Habeşl ile birlikte Hz. Peygamber'in müezzinliğini yapmış, Bi­la! ezanı çok erken okuduğu halde o, fe­cir doğup sabah namazı vakti girdiği ken­disine bildirildikten sonra ezan okumasıy­la tanınmıştır. Ama oluşu yanında evinin camiye uzaklığını da ileri sürerek ResGl-i Ekrem'den cemaate gelmernek için izin istemişse de bulunduğu yerden ezanı duyduğu için bu isteği uygun görülme­miş. ancak mazereti sebebiyle köpek bes­lemesine izin verilmiştir. İbn Üm mü Mek­tum'un bu olayla ilgili olarak Hz. Peygam­ber'den rivayet ettiği iki hadis Ebu Davud, Nesa! ve İbn Mace'nin es-Sünen'lerinde yer almış, kendisinden Enes b. Malik, mu­hadramundan Zir b. Hubeyş, tabiinden Abdullah b. Şeddad, Abdurrahman b. Ebu Leyla ve Ebu Rez'in ei-Esedl rivayette bulunmuştur.

BİBLİYOGRAFYA :

Müsned, lll, 443; Buhari, "Eıi\n", ll, "Şavm", 17, "Menal9.bü 'l-enşar", 46, "Tefsir", 4/18,87/ ı; Müsıim. "Şalat". 7, "Talat", 36, 45, "Fiten", 119; Ebu Davuct. "Şalat", 46, 64, "imaret", 3; Nesai, "İmamet", 50; İbn Mace. "Mesacid", 17; Wensinck. el-Mu'cem, VIII, 263; Miftaf:ıu künü­zi's-sünne, s. 10; İbn Sa'd, et-Tabaktıt,IV, 205-212; Zübeyri. Nesebü jfureyş, s. 343; İbn Ku­teybe, el-Ma'arif (Ukkaşe), s. 290; İbn Ebu Ha­tim. el-Cert:ı ve't-ta'dil, V, 79-80; İbn Hibban, Meşah1r(nşr. MerzGkAii İbrahim). Beyrut 14071 1987, s. 36; Ebu Nuaym, Hilye, ll , 4; İbn Hazm. Cemhere, s. 171 ; İbn Abdülber, el-ist1'ab (Bi ca­vi), lll, 979,997, 1198; İbnü'I-Esir. Üsdü'l-gabe, IV, 263; Mizzi, Teh?1bü '/-Kemal, XXII, 26-29; Ze­hebi, A'lamü'n-nübela', I, 360-365; a.mlf .. Ta­r11]u 'I-islam : es-S1retü'n-nebeviyye, s. 315; a.e.: 'Ahdü'l-ljulefa'i'r-raşid1n, s. 152, 153; İbn Hacer. el-işabe, ll, 523-524; a.mlf .. Teh?1bü 't­Teh?1b, VIII, 34; Abdülhay ei-Kettanı. et-Terat1-bü '1-idariyye (Özel). I, 156-159; Seyyid Hasan Kurun, "el-A 'ma elle;:;i J:ıamele'l-liva' fi ma'­reketi'l-Iqıdisiyye", ME, XLVI/lO (1975), s. ı 062-1 068; Sadık Seccadi. " İbn üm mi Me k­tüm", DMBi, lll, 39-40.

L

Iii ABDULLAH AYDINLI

İBNVADDAH (ct,:;;,j ..:.ı-ıl)

Ebu Abdiilah Muhammed b. Vaddah b. Bez!' el-Kurtubi

(ö . 287 /900)

Endülüs'te hadis öğretimini başlatan iki hadis hafızından biri.

_j

199'da (814-15) Kurtuba'da (Cordoba) dünyaya geldi. 191 (807). 200 (815-16) veya 202'de (817-18) doğduğu da zikre­

. dil miştir. D ed esi Bez!', Endülüs Em evi

Devleti'nin kurucusu 1. Abdurrahman'ın azatlısı idi. Öğrenimine Kur'an-ı Kerlm'i ezberlemekle başladığı anlaşılan İbn Vad­dah Endülüs'te Muhammed b. lsa ei-A'şa. Muhammed b. Halid ei-Eşec, Müemmel b. Süleyman ei-Endelüsl, İbn Hablb es-Sü­leml, Yahya b. Yezld ei-Ezdl ei-Kurtubl gibi hocalardan faydalandı. 218'de (833) Doğu İslam ülkelerine seyahat etti. Kısa süren bu ilk seyahatinin asıl amacı abid ve za­hidlerle görüşmek olduğu için aralarında Adem b. Ebu İyas. Ebu Ubeyd Kasım b. Sellam. Asbağ b. Ferec, Said b. Mansur, Nuaym b. Hammad. Yahya b. Main. Ebu Hayseme Züheyr b. Harb ve Ahmed b. Hanbel'in de bulunduğu on dört alimden daha çok zühdle ilgili rivayetleri derledi. 231 (845-46) yılı civarında yaptığı ikinci seyahatinde Mekke, Medine, Kudüs, Trab­lus, Dımaşk, Halep, Humus, Kufe, Bağdat, Basra. Mısır. Horasan. Askalan. Antakya. Tarsus ve Kayrevan gibi ilim merkezlerin­de çeşitli hocalardan hadis rivayet etti. Çoğu Kütüb-i Sitte imamları olan ve ay­nı zamanda Baki b. Mahled'in de hocaları bulunan Asım b. Ali, Abdullah b. Salih ei­Mısrl, İsmail b. Ebu üveys. Ebu Hayseme Züheyr b. Harb. Ebu M us' ab. Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Harmele b. Yahya, Duhaym, Hişam b. Ammar. Haris b. Miskin bunla­rın en tanınmışlarıdır. İfrlkıye'de Maliki fıkhının en önemli kitabı olan el-Müdev­vene'yi müellifi Sahnun'dan okuyup ri­vayet ettiği için bu mezhebin ileri gelen alimlerinden biri kabul edilmiş. Maliki mezhebini diğerlerine tercih ettiği ve Şa­fii mezhebine karşı olumsuz tavrını sak­lamadığı belirtilmiştir (İbn Abdülber, 11 . 1114-1115). İbn Vaddah. kıraat alimi Verş'in talebesi Abdüssamed b. Abdur­rahman'dan onun kıraatini öğrenmiş ve meşhur yedi imamdan biri olan Nafi' b. Abdurrahman kıraatine ait Verş rivayeti­nin Endülüs'te yayılmasına vesile olmuş­tur.

İbn Vaddah hemşehrisi Baki b. Mah­led'le birlikte, hadisin rivayet ve dirayet bölümleriyle müstakil bir ilim olarak bi­linmediği Endülüs'e Doğu İslam dünyası­nın hadis kültürünü getirmiş, burada ha­dis öğretimini başlatarak Endülüs'ü bir hadis merkezi yapmış ve hayatı boyunca bu çalışmasını sürdürmüştür. İbn Vad­dah'ın tanınmış öğrencileri arasında baş­

ta Kasım b. Asbağ olmak üzere İbn Lüba­be diye bilinen Muhammed b. Yahya b. ömer, İbnü'I-Cebbab, Muhammed b. Ab­dülmelik b. Eymen gibi muhaddislerle İbn Abdürabbih ve filozof İbn Meserre de yer almaktadır. Talebelik yıllarından itibaren

iBNVADDAH

zahidane bir hayat yaşayan ve maddi sı­kıntılar çektiğine işaret edilen İbn Vaddah 26 Muharrem 287'de (1 Şubat 900) Kurtu­ba'da vefat etti ve Ümmü Selerne Kabris­tanı'na defnedildi. Onun Zilhicce 286'da (Aralık 899). 289'da (902) veya 280 (893) yılı civarında öldüğü de kaydedilmektedir. Oğlu Muhammed'in de hadisle meşgul olduğu, kendisinden ve Baki b. Mahled'in derslerinden faydalandığı belirtilmekte­dir.

ibn Vaddah zeki ve anlayışı kuwetli bir fılim olup ibnü'I-Faradl onun hadisi, ha­dis ravilerini ve illetlerini iyi bildiğini söy­lemiş, ravilerle ilgili değerlendirmeleri ibn Hacer'in Teh~ibü't-Teh~ib' i başta olmak üzere çeşitli tabakat kitaplarında yer al­mıştır (Nuri Muammer, s. 138-150). Tarih­le de meşgul olan ibn Vaddah'ın tanınmış kadı ların, Doğu'dan gelerek Endülüs'e yerleşen alimlerin, Maliki mezhebine mensup fakih ve muhaddislerin. özellik­le abi d ve zahidlerin biyografilerini derle­diği belirtilmiş, ancak onun tenkitlerinde oldukça sert davrandığı. bazı hadisleri reddettiği, fıkhı ve nahvi iyi bilmediği ileri sürülmüştür (a.g.e., s. 151-152).

Eserleri. 1. Kitfıbü'l-Bida' ve'n-nehyü 'anhfı (Kitab fihi ma ca'e fi'L-bida'). Sün­nete sarılıp bid'attan sakınınanın gereği, ilk bid'atların nasıl ortaya çıktığı, bid'at­ların zamanla nasıl yayılacağı gibi husus­ları hadis. sahabe ve tabiinin sözleriyle inceleyen eser, konusundaki ilk çalışma­lardan biri olup İbn Ebu Rendeka et-Tur­tuşl. Ebu Şame ei-Makdisl ve Şatıbl'nin aynı türdeki kitaplarına kaynaklık etmiş­tir. Muhammed Ahmed Dehman ( Dımaşk 1400/!980; Kah i re 1411/1990) ve Bedr b. Abdullahei-Bedr (Riyad 1416/1996)tara­fından yayımlanan kitap üzerinde dokto­ra çalışması yapan M. a lsabel Fierro ese­ri ispanyolca'ya tercüme ederek Arapça metniyle birlikte Kitiib al-Bida' (Tratado Contra Las lnnouaciones) adıyla neşret­miştir (Madrid 1988). Z. Kitfıbü'n -Na?:ar

il allahi te'fılfı ve mfı cfı'e fihi mine '1-l}.a­di§ (Kitab ffhi ma ca' e mine'L-f:ıadfş fi'n­nll?ar i/allah). Tunus'ta Hasan Hüsnl Ab­dülvehhab es-Sumadıhl'nin özel kütüp­hanesinde bir nüshasının bulunduğu be­lirtilmiştir (Zirikll. VII, 133; Sezgin,l, 474-475).

ibn Vaddah' ın kaynaklarda adı geçen diğer eserleri de şunlardır: el-'Ubbfıd ve'l- 'avfıbid (zühde dairdir). Meknu­nü's-sır ve müstal]Iecü'l-'ilm (Malik! fıkhıyla ilgilidir), eş-Şalfıt fi'n-na'leyn, Risfıletü's-sünne, Kitfıbü'l-Kut'fın fi'l­l}.adi§, Cüz' ii mes'eleti ücreti'l-imfım

435