ido dergi 129

100

Upload: tetra-iletisim

Post on 28-Mar-2016

256 views

Category:

Documents


8 download

DESCRIPTION

SURELI YAYIN 2 AYDA BIR

TRANSCRIPT

Page 1: ido dergi 129
Page 2: ido dergi 129
Page 3: ido dergi 129
Page 4: ido dergi 129

‹Ç‹NDEK‹LER

02 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

IMF’yi de¤il, diflhekimlerinidinleyin!

IMF ve DünyaBankas›, sa¤l›¤azararl›d›r

ww

w.id

o.or

g.tr

Baflkanlar Konseyi Toplant›s› sonunda Türk Diflhekimleri Birli¤ive Diflhekimleri Odalar› bas›n aç›klamas› yaparak, ‘füzeye de¤ilsa¤l›¤a yat›r›m’ yap›lmas›n› istedi.

Oda Haberleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .08K omisyonlar: E¤itim K omisyonu, ‹lçe Temsilcileri K omisyonu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .40Bilimsel: Sistemik hastal›klar›n a¤›z sa¤l›¤›na etkisi . . . . . . .58Yak›n Plan: Baflka Bir Avrupa . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .78Sivil Toplum: Pozitif Yaflam Derne¤i . . . . . . . . . . . . . . . . . .82

Sanat Gündemi: Ulusal Sinema Kavgas› ve HAL‹T REF‹⁄ . . . . .84Sa¤l›k Dünyas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .88K›sa Yolculuk: Dev bir labir ent: KAPALIÇARfiI . . . . . . . . . . .92Duyuru . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .94Kalem Kamil . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .96

Sensodyne . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .Ön kapak içiD-MAR . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1Corsodyl . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .4Aksef . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .6Lider Difl . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .11-17Temed . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .13Göz Nuru Vakf› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .23Benlio¤lu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .25-37Türk Kalp Vakf› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .47

ADT . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .64-65Teknodent . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .81CNR Fuar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .87Bahar Dental . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .89Güney Dental . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .91Abdi ‹brahim . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .95Corega . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .Arka kapak içiEtol Fort . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .Arka kapak

reklam dizini

08

Türk Tabipler Birli¤i, D‹SK, KESK veTMMOB’nin ça¤r›s›yla düzenlenen IMF ve Dünya Bankas›karfl›t› gösterilere kat›lan binlerce kifli, “IMF,Dünya Bankas›defol!” dedi. 20

Page 5: ido dergi 129

Canl› difllerin beyazlat›lmas›nda en etkilive güvenilir sonuç diflhekimi kontrolündegerçeklefltirilen ev tipi beyazlatman›nbütün gece uygulanmas› ile elde edilir.

Bu y›l yine 22 Kas›m A¤›z ve DiflSa¤l›¤› Haftas›’n› mesle¤imizin geldi¤inoktaya yarafl›r flekilde kutlayaca¤›z.

Canl› difllerde bayazlatma tedavileri

Diflhekimli¤iGünümüzkutlu olsun

66

38

44

30

HIV tedavisinde t›p ve diflhekimli¤inin birlikte hareket edece¤i multidisipliner biryaklafl›m gerekir.

Diflhekimli¤i muayenehanelerindeteknik altyap›

Diflhekimi veHIV Pozitifhastalar

Ülkemizdeki a¤›z ve difl sa¤l›¤›hizmet birimlerinde çal›flmagüvenli¤ini, hizmetinkesintisizli¤ini, teknik donan›m›nperformans›n› ve ömrünü etkileyecek teknik altyap› bilincinin gelifltirilmesine çaba harcanmal›d›r.

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM-ARALIK 2009 dergi 03

dergi‹STANBUL D‹fiHEK‹MLER‹ ODASI

Yönetim Yeri ve Adresi‹STANBUL D‹fiHEK‹MLER‹ ODASI

Cumhuriyet Caddesi Safir Ap. No:203 D:3 34367Harbiye / ‹STANBUL

Tel: 0212 225 03 65 - 0212 296 21 05 Faks: 0212 296 21 04

[email protected]

[email protected]

‹mtiyaz Sahibinin Ad› ve AdresiMustafa Dü¤encio¤lu

Cumhuriyet Caddesi Safir Ap. No: 203 D:3 34367

Harbiye / ‹STANBUL

Sorumlu Müdürün Ad› ve AdresiMehmet Tar›k Tuncay

Cumhuriyet Caddesi Safir Ap. No: 203 D:3 34367

Harbiye / ‹STANBUL

Dergi Ad›dergi

Yay›n TürüYerel süreli yay›n

(iki ayda bir y›lda alt› say› yay›mlan›r)

Bask›TOR Ofset San. ve Tic. Ltd. fiti.

‹mam Çeflme Cad. No: 26/2 Ayaza¤a/fiiflli ‹stanbulTel: 0 212 332 08 98

Faks: 0 212 332 08 39

Bas›m Yeri ve Tarihi‹stanbul - KASIM 2009

Yay›n KuruluGülsüm Ak

L. Yakut AlkanerSevil Tu¤lu ArslanP›nar Ezerler ‹zar

Nesrin Koçer ÜlkerSüha Sertabibo¤lu

Füsun fieker Karagörenfieyda Yavuz

Yazarlar‹lhan ‹fller

Nilgün Onar›c›

‹DO Ad›na Reklam Koordinatörüfiebnem Akç›l

[email protected] ‹letiflim

Tel: 0212 219 96 76

Foto¤rafTeoman Gürzihin

RedaksiyonSüha Sertabibo¤lu

Yay›n SekreteriÇa¤la Oflas

Editoryal ve Teknik ÜretimTETRA ‹letiflim Hizmetleri

Yay›n Koordinatörü: Önder K›z›lkayaEditör: Türkflan Karatekin

Görsel Yönetmen: Didem ‹ncesa¤›rGrafik Uygulama Orçun Peköz

Halaskargazi Cd. Sait Kuran ‹fl Mrkz. No: 145/5 34381 fiiflli - ‹stanbul

Tel: 0212 219 96 [email protected]

129. say› 6750 adet bas›lm›flt›r.Dergi’de yer alan yaz›lar›n hukuki

sorumlulu¤u yazarlar›na aittir.

Page 6: ido dergi 129
Page 7: ido dergi 129

Bir 22 Kas›m “Diflhekimli¤i Günü”nü de içinealan A¤›z ve Difl Sa¤l›¤› Haftas›’n› kutlamayahaz›rlan›rken, artan ülke sorunlar›yla birliktediflhekimli¤i mesle¤inin sorunlar› da içindenç›k›lamaz bir hal almaya bafllam›flt›r. Art›k difl-hekimli¤inin sorunlar›n› genel sorunlardanay›rmak mümkün de¤ildir. Genelde yaflanantüm olumsuzluklar özelde diflhekimli¤ini de et-kilemektedir. “Krizin faturas›n›, krizi yaratanlarödemeli” diye hayk›r›rken, yetkililer krizi baha-ne ederek diflhekimli¤ine pay ay›rmayacaklar›-n› söylemifller, a¤›z ve difl sa¤l›¤›n› yok say-m›fllard›r. A¤›z, difl sa¤l›¤›n› genel sa¤l›ktanay›rarak ay›r›mc›l›k yapm›fllard›r. Bu da yetmi-yormufl gibi, kamu sa¤l›k kurulufllar›ndan özelsa¤l›k kurulufllar›na sevk sürelerini 180-90-60güne ç›kartarak a¤›z ve difl sa¤l›¤› hizmetlerineeriflimi engellemifllerdir. Hükümet’in att›¤› buad›mlar genel sa¤l›¤›n bir parças› olan a¤›z vedifl sa¤l›¤› sorunlar›n›n ileride daha da artma-s›na neden olacakt›r. Bugüne kadar toplumun a¤›z, difl sa¤l›¤› vemeslektafllar›m›z›n sorunlar›n› defalarca dilegetirdik. Çözüm önerilerimizi baflta Sa¤l›k Ba-kanl›¤› olmak üzere her platformda sunduk.Gelinen noktada bütün sözler söylenmifltir. Ar-t›k eylem zaman›d›r...Sa¤l›k meslek odalar› ve sendikalarla birlikte18 Ekim 2008 tarihinde Kad›köy’de düzenledi-¤imiz mitingte sa¤l›k sisteminin sa¤l›ks›z gidi-fline hep beraber “dur” dedik. Desteklerini esir-gemeyen meslektafllar›ma teflekkür ederim.

Trabzon’da 2-3 Ekim 2009 tarihinde gerçek-lefltirdi¤imiz Baflkanlar Konseyi Toplant›-s›’nda bir dizi eylem karar› ald›k. Bu ba¤lam-da 4 Kas›m 2009 tarihinde TDB Merkez Yö-netim Kurulu ve Diflhekimleri Odalar› Baflkanve Yönetim Kurulu üyeleri olarak Baflbakanl›-¤a yürüdük. Sonra da sembolik olarak haz›r-lad›¤›m›z muayenehane anahtarlar›n› Sa¤l›kBakanl›¤›’n›n önüne b›rakt›k. Mesle¤imizin sorunlar›n› a¤›rlaflt›ran, günde-mimize her gün yeni sorunlar yaratan, çözümönerilerimize s›rt çeviren Hükümet’e karfl›,kamuda ve özelde çal›flan tüm meslektafllar›-m›z›n haklar›n› alana kadar mücadeleye de-vam edece¤iz...‹flte bu koflullar içinde bir A¤›z ve Difl Sa¤l›¤›Haftas›’n› daha kutluyoruz. Meslek odalar›n›ny›prat›ld›¤› bir süreçte, umutlar›m›z› yitirme-den, yeni bir haftada tüm etkinliklerde sizler-le buluflmak istiyorum. Her fleye ra¤men dim-dik ayakta durup mesleki dayan›flman›n engüzel örneklerini vermeliyiz. A¤›z ve Difl Sa¤-l›¤› Haftas›’n› biraz buruk da olsak, coflkuylakutlamal›y›z.Bu vesileyle mesle¤imize eme¤i geçenlerisayg›yla an›yor, mesle¤inde 25, 40 ve 50. y›-l›n› dolduran meslektafllar›m›z› kutluyorum.Aram›za yeni kat›lan meslektafllar›m›za da“hofl geldiniz” diyorum.

Sevgi ve sayg›lar›mla.

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM-ARALIK 2009 dergi 05

Art›k eylem zaman›…

BAfiKANDAN

De¤erli Meslektafllar›m,

ww

w.id

o.or

g.tr Mustafa

Dü¤encio¤lu‹DO Baflkan›

Page 8: ido dergi 129
Page 9: ido dergi 129

Bu say›m›z›n ana temas›, 22 Kas›m “Diflhe-kimli¤i Günü”nü de içine alan A¤›z ve DiflSa¤l›¤› Haftas›. Haftan›n haz›rl›klar›n› ‹DOYönetim Kurulu Üyesi Nermin Erdal anlatt›.Ayr›ca, mesle¤inde 25, 40 ve 50. y›l›n› dol-duran meslektafllar›m›z da sayfalar›m›zakonuk oldu. Dünya A‹DS günü nedeniyle bu say›m›zda“Diflhekimi ve HIV Pozitif Hastalar”la “HIVEnfeksiyonunda A¤›zda Görülen Bulgularve Öneriler” konulu iki bilimsel makaleyeyer verdik. Bu vesileyle HIV/AIDS ile yafla-yanlar›n haklar›n› savunmak, dayan›flmasa¤lamak ve hastal›¤a karfl› toplumdakiönyarg›lar› y›kmak için kurulan Pozitif Ya-flam Derne¤i’ni de tan›tmak istedik. Makine Mühendisi ‹brahim Belenlio¤lu’nunhaz›rlad›¤› “Diflhekimli¤i Muayenehanele-rinde Teknik Altyap›” bafll›kl› yaz›yla mu-ayenehane açarken dikkat etmeniz gere-ken teknik haz›rl›klar› vurgulamak istedik.

Bu konuda daha detayl› ele al›nmas›n› iste-di¤iniz alt bafll›klar› bize iletmeniz halinde,Dergi’mizin sonraki say›lar›nda bunlarlailgili yaz›lara yer vermeye devam edece¤iz.Bu say›m›zdan itibaren gönüllü çal›flmala-r›yla meslek örgütümüzün temel dire¤i olankomisyonlar›m›z› tan›tmak istedik. Bu say›-m›zda E¤itim Komisyonu ve ‹lçe Temsilci-leri Komisyonu dönem içinde gerçeklefltir-dikleri çal›flmalar› aktard›lar. Sanat Gündemi’nde meslektafl›m›z NilgünOnar›c› “ULUSAL S‹NEMA” anlay›fl›n›n ön-cüsü HAL‹T REF‹⁄’i anlatt›. Yeditepe Üniversitesi’nden Doç. Dr. EsraCan Say’›n “Canl› Difllerde Beyazlatma Te-davileri” konulu bilimsel makalesinin mu-ayenehane prati¤ine katk› sa¤lamas› dile-¤iyle, 22 Kas›m Diflhekimli¤i Günümüz101. kez kutlu olsun…

Sayg›lar›mla.

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM-ARALIK 2009 dergi 07

Diflhekimli¤iGünümüz 101. kez

kutlu olsun…

ED‹TÖRDEN

De¤erli Meslektafllar›m,

ww

w.id

o.or

g.trTar›k Tuncay

‹DO YönetimKurulu Üyesi

Page 10: ido dergi 129

08 dergi KASIM - ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

ODA HABERLER‹

T ürk Diflhekimleri Birli¤i (TDB) ve Difl-hekimleri Odalar› Baflkanlar Konseyi2-3 Kas›m 2009 tarihinde, Trabzon’da

gerçeklefltirildi. TDB Merkez Yönetim Kuru-lu üyeleri ile Diflhekimleri Odalar› Baflkan veYönetim Kurulu üyelerinin bir araya geldi¤itoplant›ya, Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Ba-kan› Ömer Dinçer’in krizi bahane ederek,kamunun muayenehanelerden hizmet alm›-n›n rafa kald›r›ld›¤› aç›klamas› damgas›n›vurdu. Toplant› sonunda bir bas›n aç›klama-s› yapan TDB Merkez Yönetim Kurulu Üye-leri ve Diflhekimleri Odalar› Baflkan ve Yö-netim Kurulu üyeleri bir bas›n toplant›s› dü-zenleyerek, ‘füzeye de¤il sa¤l›¤a yat›r›m’ ya-p›lmas›n› istedi. ‹stanbul Diflhekimi Odas› (‹DO) Baflkan›Mustafa Dü¤encio¤lu ile Yönetim ve De-netleme Kurulu üyelerinin de kat›ld›¤› top-lant›da TDB’nin bafllatt›¤›, kamunun mu-ayenehanelerden hizmet al›m› süreci de-¤erlendirildi ve TDB Merkez Yönetim Kuru-lu’nun haz›rlad›¤› eylem plan› tart›fl›ld›. Hiz-

Trabzon’da gerçeklefletirilen Baflkanlar KonseyiToplant›s› sonunda Türk Diflhekimleri Birli¤i veDiflhekimleri Odalar› bas›n aç›klamas› yaparak,

‘füzeye de¤il sa¤l›¤a yat›r›m’ yap›lmas›n› istedi.

IMF’yi de¤il, diflhekimlerini dinleyin!

‹DO Genel Sekreteri Aret Karabulut ve‹DO Baflkan› Mustafa Dü¤encio¤lu

Page 11: ido dergi 129

ODA HABERLER‹

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM - ARALIK 2009 dergi 09

met al›m›yla ilgili gerçeklefltirdikleri etkinlik-leri anlatan Diflhekimleri Odalar› sürece ilifl-kin elefltiri ve görüfllerini aktard›lar. Toplan-t›da söz alan Edirne Diflhekimleri Odas›Genel Sekreteri Ayten Eren ve Bursa Difl-hekimleri Odas› Baflkan Vekili Ali Durma-zo¤lu da a¤›z ve difl sa¤l›¤› hizmetlerinintümüyle kamu taraf›ndan ücretsiz verilme-sini savundu.

Bütçe IMF’in kontrolündeToplant›da, hizmet al›m›yla ilgili idari veteknik ifllemler hakk›nda bilgilendirmeyiTDB Genel Sekreteri Süha Alpay yapt›.TDB Merkez Yönetim Kurulu ad›na çal›fl-malar› yürüten Baflkan Vekili Tümay ‹mrede elefltirilere cevap verdi. Tümay ‹mre, geçen y›l bafllat›lan ‘Kamunun Serbest Ça-l›flan Diflhekimlerinden Hizmet Al›m›’ proje-sinin toplumun a¤›z ve difl sa¤l›¤› sorunla-r›n›n çözümü içini yeni olanaklar sundu¤u-nu hat›rlatt›. ‹mre, bakanlar ve bürokratlar-lar tarihler verip, sözleflme için teknik çal›fl-malar yap›l›rken, bütçe ve kriz neden gös-terilerek sa¤l›k hakk›na ulafl›m›n engellen-di¤ini söyledi. Bunun nedeninin IMF’in ma-li kaynaklar üzerindeki kontrolü oldu¤ununalt›n› çizdi. Tümay ‹mre ayr›ca Çal›flma ve Sosyal Gü-venlik Bakanl›¤›’na ba¤l› Sosyal GüvenlikKurumu’nun bütçesinin pek çok bakanl›k-tan daha kabar›k oldu¤unu söyledi. Verilenhizmetin, cinsi, flekli, zaman› vb. konulardakarar verici unsurun SGK dolay›s›yla Çal›fl-ma ve Sosyal Güvenlik Bakanl›¤› olmas›na

ra¤men yetkinin Sagl›k Bakanl›¤› inisiyati-finde kullan›ld›¤›n› ifade etti.

Muayenehaneler ülke kayna¤›‹DO Baflkan› Mustafa Dü¤encio¤lu da top-luma yönelik sosyal devlet ve hizmet politi-kalar›n› benimsediklerini ifade ederek, “Tür-kiye genelindeki diflhekimlerinin %75’ininsadece muayenehanelerde hizmet verdikle-ri gerçe¤ini göz ard› etmiyoruz. Bu, devletingeçmiflten bugüne kadar uygulad›¤› istih-dam politikalar›n›n bir sonucudur” dedi. Mu-ayenehanelerin ülkenin hem insan hem demali kaynaklar›n› oluflturdu¤una dikkat çe-ken Dü¤encio¤lu, bu gerçek göz ard› edil-meden, muayenehanelerin sistemin içinedâhil edilmesi gerekti¤ini savundu. ‹ki gün süren tart›flmalar›n ve de¤erlendir-menin sonunda TDB Merkez Yönetim Ku-rulu Üyeleri ve Diflhekimleri Odalar› Baflkanve Yönetim Kurulu Üyeleri bir bas›n toplan-t›s› düzenleyerek sürece iliflkin görüfllerinikamuoyuyla paylaflt›.�

BaflkanlarKonseyi

Toplant›s›’namuayenehaler-

den hizmetal›m›n›n krizbahanesiyle

Hükümettaraf›ndan

rafa kald›r›lmas›damgas›n›

vurdu.

TDB Baflkan Vekili Tümay ‹mre

Soldan sa¤a: TrabzonDiflhekimleri Odas› Baflkan›Mustafa Y›ld›z, YönetimKurulu Üyesi Mecit Özayd›n,Baflkan Vekili Dr. DiflhekimiHakan Uzun

Page 12: ido dergi 129

10 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

ODA HABERLER‹

Hükümet, tercihlerini halktan ve hekimden yana de¤ilfüzelerden yana kulland›.

A¤›z difl sa¤l›¤› göstergeleri, genel sa¤l›¤a göre dahakötü olmas›na karfl›n Hükümet yapt›¤› aç›klamalarlabir kez daha a¤›z-difl sa¤l›¤› hizmetlerinin toplumunihtiyac›n› karfl›layacak flekilde organize edilebilmesiniengellemifltir.

Halk›m›z, vergi ve sa¤l›k primi ödeyerek sa¤l›k güven-cesine sahip olsa da, kamu kurumlar›ndaki yanl›fl dü-zenlemelerin de neden oldu¤u yetersiz hizmete mah-kûm edilmekte ya da kendi maddi olanaklar›yla teda-vi olmaya çal›flmaktad›r. Ekonomik kriz içinde olanhalk, tedavi bedelini ödeyecek durumda de¤ildir, buda hastal›klar›n›n artmas›n› beraberinde getirmekte-dir.

A¤›z difl sa¤l›¤› ihtiyac›n› karfl›lamak, baflta muayene-haneler olmak üzere özel sa¤l›k kurulufllar›ndan dahizmet al›nmas›yla mümkündür. Türk DiflhekimleriBirli¤i’nin çabalar›yla geçti¤imiz y›l bafllat›lan `Kamu-nun Serbest Çal›flan Diflhekimlerinden Hizmet Al›m›’projesi çözüm yolunda yeni olanaklar sunmufltu. Hiz-met al›m› için bakanlar ve bürokratlar tarihler verip,sözleflme için teknik çal›flmalar yap›l›rken, bir andabütçe ve kriz neden gösterilerek sa¤l›k hakk›na ulafl›-m›n engellenmesinin Hükümet’in basit bir bütçe he-sab›n› yapamamas›ndan kaynakland›¤›na inanm›yo-ruz. Burada sorun, Hükümet’in sa¤l›¤a ve özel olarakda a¤›z difl sa¤l›¤›na ait sorunlar› çözmesi gerekenproblemler olarak görmemesidir.

Hükümet temsilcileri hiç difl a¤r›s› çekmemifl olmal›larki sevk sürelerini 6 aya kadar ç›kartm›fl, ayr›ca kat›l›mpaylar›n› da art›rarak sa¤l›¤› ulafl›lmaz k›lm›flt›r. Korun-ma kavram›n›, hastal›klar›n oluflmas›n› engelleme de-

¤il, sadece patriyot füzeleri al›m› gibi yöntemlerle s›-n›rlayan zihniyet, ald›¤› tasarruf tedbirleriyle, gelece¤i-miz olan çocuklar›m›z›n da tedavi haklar›n› gasp et-mifltir. IMF’nin tavsiyeleriyle, birkaç kalem hareketiylebütçeyi denklefltirdi¤ini zannedenler bu say›lar›n in-san sa¤l›¤›yla ilgili oldu¤unu ak›ldan ç›karmamal›d›r.

Diflhekimlerinin taleplerine hiçbir duyarl›l›k gösterme-yen, insan gücü planlamas› yapmayan ve diflhekimle-rinin co¤rafik da¤›l›m›n› sa¤lamayan Hükümet yenidiflhekimli¤i fakülteleri açarak, kontenjan art›rarak ifl-sizli¤i körüklemektedir.

A¤›z difl sa¤l›¤› sorunlar›n›n çözümünde sosyal devle-tin gere¤i olarak:

� Sa¤l›¤a ayr›lan bütçe art›r›lmal›d›r.� A¤›z difl sa¤l›¤› temel bir sa¤l›k hakk›d›r, ertelene-

mez.� Muayenehanelerimiz bu ülkenin kaynaklar›d›r,

gözden ç›kar›lamaz.� Kamu, yat›r›mlar›n› ihtiyaç olan yerlere yapmal›d›r.� Kamudaki diflhekimlerimizin haklar›n› yok eden,

geleceklerini karartan uygulamalardan vazgeçil-meli, ifl güvencesi sa¤lanmal› ve özlük haklar› ge-lifltirilmelidir.

Biz, dün oldu¤u gibi bugün de politikalar›m›z› her or-tamda dile getirmeye devam edece¤iz. Halk›n a¤›zdifl sa¤l›¤› hakk›n›n, herhangi bir yetkilinin iki duda¤›aras›ndan ç›kacak bir söze ba¤l› olamayaca¤›n› huku-ki mücadelemizle de siyasi mücadelemizle de heralanda gösterece¤iz.

Halk›m›z›, meslek örgütlerini, sendikalar›, bas›n› a¤›zdifl sa¤l›¤› hakk›n› arama mücadelemizde beraber ol-maya ça¤›r›yoruz.

FÜZELERE DE⁄‹L, SA⁄LI⁄A BÜTÇE!

TÜRK D‹fiHEK‹MLER‹ B‹RL‹⁄‹ VE D‹fiHEK‹MLER‹ ODALARI

B A S I N A Ç I K L A M A S I

Page 13: ido dergi 129
Page 14: ido dergi 129

12 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

ODA HABERLER‹

Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Baka-n›’n›n kamunun muayenehaneler-den hizmet al›m›n›n gerçekleflme-

yece¤ini aç›klamas›n›n ard›ndan TDB Mer-kez Yönetim Kurulu’nun 11 Eylül 2009 tari-hinde aç›klad›¤› eylem ça¤r›s›yla Türk Difl-hekimleri Birli¤i (TDB) Merkez Yönetim Ku-rulu Üyeleri ve Diflhekimleri Odalar› Yöneti-cileri 4 Kas›m 2009 tarihinde Baflbakanl›¤ave Sa¤l›k Bakanl›¤›’na yürüdüler. Sabah saatlerinde TDB önünde toplananTDB Merkez Yönetim, Denetleme, YüksekDisiplin Kurulu üyeleri, ‹stanbul Diflhekim-leri Odas› Baflkan› Mustafa Dü¤encio¤lu veYönetim, Denetleme Kurulu üyeleri, di¤erDiflhekimleri Odalar› yöneticileri ile meslek-tafllar›m›zdan oluflan 600 kiflilik grup önceBaflbakanl›¤a yürüdü. CHP Ad›yaman Milletvekili fievket Köse`ninde kat›ld›¤› eylemde Ellerinde `Sa¤l›k Hiz-metine Eriflimi Engellemeyin`, `Meslek Bir-likleri Olmadan Demokrasi Olmaz`, `HekimSeçme Özgürlü¤ünü K›s›tlama`, `Difline veHekimine Sahip Ç›k`, `A¤›z ve Difl Sa¤l›¤›

Ertelenemez` ve `Diflhekimli¤inde Uzmanl›kDallar›, TDB`nin Görüflleri Dikkate Al›narakve Ülkenin ‹htiyac›na Göre Belirlenmelidir`yaz›l› döviz ve pankartlar eflli¤inde yürüyendiflhekimleri, a¤›z ve difl sa¤l›¤› hizmetleri-nin görmezden gelinmesini kabul etmeye-ceklerini sloganlar eflli¤inde dile getirdiler.

Sosyal devlet anlay›fl›ndan vazgeçildiBas›n mensuplar›n›n ve kat›l›mc›lar›n yo-¤un ilgi gösterdi¤i yürüyüfle vatandafllar daalk›fllarla destek verdiler. Baflbakanla gö-rüflme talebinin kabul edilmemesi üzerineTDB Genel Baflkan› Prof. Dr. Murat AkkayaBaflbakanl›k önünde bir bas›n aç›klamas›yapt›. Halk›n a¤›z ve difl sa¤l›¤› hizmetlerine dahauygun koflullarda ulaflabilmesi için haz›rla-nan projenin 11 Ekim 2008 tarihinde Bafl-bakan’a iletildi¤ini belirten Akkaya, Baflba-kan›n “Muayenehaneler de ülkemizin kay-naklar›d›r, yararlan›lmas› gerekir. Vatanda-fl›n aya¤›na hizmet götürülmesi bizim hiz-

Diflhekimleri Hükümet’e seslendi:

Sa¤l›k hizmetlerine eriflimiengellemeyin!

Sa¤l›k Bakanl›¤›önüne siyah çelenk

b›rakan diflhekimleri, TDB

ve DiflhekimleriOdalar›n›

görmezden gelenAKP Hükümeti’ni

k›nad›.

Page 15: ido dergi 129

met anlay›fl›m›zla örtüflmektedir” sözlerini hat›rlatt›. Prof.Dr. Murat Akkaya, “Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakan›Ömer Dinçer`in, ekonomik gerekçeler gösterilerek flimdi-lik projenin hayata geçirilemeyece¤i yönündeki aç›klama-s›n› 3 Eylül’de bas›ndan ö¤rendik. Hükümetin, hizmet al›-m›ndan vazgeçmifl olmas›, bizlere inand›r›c› gelmemekte-dir. AKP iktidar› tercihini, sosyal devletten yana kullan-mam›flt›r” dedi.

Mücadelemiz devam edecekBas›n aç›klamas›n›n ard›ndan Sa¤l›k Bakanl›¤›’na yürün-dü. Burada bir aç›klama yapan Prof. Dr. Akkaya, Sa¤l›kBakan› Recep Akda¤`›n diflhekimlerinin taleplerini dikka-te almas›n› istedi. Akkaya, Sa¤l›k Bakan›’na flu sorular›yöneltti: “Asgari Muayene ve Tedavi Ücret Tarifesini2007`den bu yana onaylamayarak, diflhekimlerinin emek-lerinin çal›nmas›na neden göz yumdunuz? Diflhekimli¤in-de uzmanl›k konusunda, TDB`nin bilimsel kurulufllar ilebirlikte çal›flmalar yapmas› için verdi¤iniz sözünüzde ne-den durmad›n›z? A¤›z Difl Sa¤l›¤› Merkezleri`ne (ADSM)atamalar› kadrolu de¤il de, 4/B`ye göre yaparak meslek-tafllar›m›z› kölelefltirmeye neden devam ediyorsunuz?Fakülte say›s›n›n, kontenjanlar›n›n ve iflsiz diflhekimi say›-s›n›n artt›r›lmas› yerine neden mevcut diflhekimlerinin veyapt›klar› yat›r›mlar›n verimli kullan›lmas› politikalar›n› be-nimsemiyorsunuz?” Akkaya, “24 bin diflhekimini, onlar›n örgütlü gücü Diflhe-kimli¤i Odalar›n› ve Türk Diflhekimleri Birli¤i`ni görmezdengelmeye devam eden baflta Say›n Sa¤l›k Bakan› olmaküzere AKP iktidar›n› k›n›yor, hem mesle¤imiz ile ilgili do¤-rular› savunmak, hem de bu al›fl›lm›fl anti-demokratik ya-p›n›n de¤iflmesi için elimizden gelen tüm çabay› sarf ede-ce¤imizi kamuoyuna duyururuz` fleklinde konufltu. Aç›k-laman›n ard›ndan Türk Diflhekimleri Birli¤i Merkez Yöne-tim Kurulu Üyeleri ile Diflhekimleri Odalar› Baflkan ve Yö-neticileri, Sa¤l›k Bakanl›¤› önüne siyah çelenk ve muaye-nehane maket anahtarlar›n› b›rakt›lar.Günün sonunda Türk Diflhekimleri Birli¤i Merkez YönetimKurulu Üyeleri ve Diflhekimleri Odalar› Baflkan ve Yöneti-cileri bir de¤erlendirme toplant›s› yaparak eylemlerinedevam edeceklerini belirttiler.�

Page 16: ido dergi 129

14 dergi KASIM - ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

ODA HABERLER‹

‹DO ‹lçe Temsilcileri Komisyonu’nundüzenledi¤i 2009-2010 dönemikahvalt›l› bölge toplant›lar›n›n ilki 7

Ekim 2009 tarihinde Küçük Çaml›ca, SuKöflkü’nde gerçekleflti. Ümraniye, Çekme-köy, Sancaktepe ilçelerinden toplant›ya 61meslektafl›m›z kat›ld›. Toplant›n›n aç›l›fl ko-nuflmas›n› ‹lçe Temsilcileri Komisyonu Üye-

si Handan Korkut yapt›. Toplant›da ‹DOBaflkan› Mustafa Dü¤encio¤lu Oda çal›flma-lar›yla ilgili bilgi verdi. Kahvalt›l› bölge toplant›lar›n›n ikincisi 21Ekim 2009 tarihinde, Capacity Al›flveriflMerkezi, Chocolate Cafe’de gerçeklefltirildi.Bak›rköy, Bahçelievler, Güngören, Ba¤c›lar,Esenler, Zeytinburnu ilçelerinden toplant›ya140 meslektafl›m›z kat›ld›. Toplant›n›n aç›l›-fl›n› ‹lçe Temsilcileri Komisyonu Üyesi Kök-sal Kahraman yapt›. Oda çal›flmalar›n›n de-¤erlendirildi¤i toplant›larda ‹DO Genel Sek-reteri Aret Karabulut da meslektafllar›m›z-dan gelen sorular› yan›tlad›. Meslektafllar›-m›z beklenti anketi doldurdu.Toplant›lara ‹DO Baflkan› Mustafa Dü¤enci-o¤lu, ‹DO Genel Sekreteri Aret Karabulut ile‹DO Yönetim Kurulu Üyesi Sevil Al ve ‹lçeTemsilcileri Komisyonu kat›ld›. �

‹stanbul’un ikiyakas›nda süren kahvalt›l› bölge

toplant›lar›nda ‹DOçal›flmalar› hakk›nda

bilgi veriliyor.

‹lçe temsilcileriningörev ve

sorumluluklar›n›nanlat›ld›¤›e¤itimde,

oda çal›flmalar›hakk›nda bilgi

verildi.

Yine yeniden buluflmalar…

‹stanbul Diflhekimleri Odas› (‹DO) ‹l-çe Temsilcileri Komisyonu 30 Eylül2009 tarihinde, Y›lmaz Manisal›

E¤itim Merkezi’nde ilçe temsilcilerine yöne-lik bir e¤itim toplant›s› düzenledi. ‹DO Bafl-kan› Mustafa Dü¤encio¤lu, Genel SekreterAret Karabulut, Sayman Ali Yüksel Çal›flkanve Yönetim Kurulu Üyesi Sevil Al’›n haz›rbulundu¤u toplant›n›n aç›l›fl konuflmas›n›Sevil Al yapt›. Ard›ndan ‹lçe Temsilcileri Ko-misyonu Üyesi Funda Türkbay Fazl›o¤lu il-

çe temsilcilerinin görev ve sorumluluklar›n›içeren bir sunum gerçeklefltirdi. ‹DO ‹dariMüdürü Nazan Bayram da ilçe temsilcileri-nin tutanak tutarken dikkat etmesi gerekenhususlar› aktard›. ‹lçe temsilcilerinin Oda ifl-leyiflindeki öneminden söz eden MustafaDü¤encio¤lu da muayenehanelerden hiz-met al›m›yla ilgili son geliflmeleri aktararakeylem plan› hakk›nda bilgi verdi. Ard›ndansöz alan Aret Karabulut da Oda çal›flmala-r›n› anlatt›.�

‹lçe temsilcileri e¤itimde

Soldan sa¤a; ‹DO Yönetim Kurulu Üyesi

Sevil Al, ‹lçe TemsilcileriKomisyonu Üyesi Funda

Türkbay, ‹DO ‹dari Müdürü

Nazan Bayram, ‹DO Genel Sekreteri

Aret Karabulut

Page 17: ido dergi 129

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM - ARALIK 2009 dergi 15

ODA HABERLER‹

‹stanbul Diflhekimleri Odas›, Yalo-va’daki meslektafllar›m›z için 10Ekim 2009 tarihinde bir konferans

düzenledi. Uygulama Oteli’nde düzenlenentoplant›ya 40 meslektafl›m›z kat›ld›. Konferansta aç›l›fl konuflmas›n› yapan

‹stanbul Diflhekimleri Odas› Baflkan VekiliProf. Dr. Serdar Çintan Oda çal›flmalar›ylailgili bilgi verdi. Daha sonra Prof. Dr. AslanGökbuget, “Olgular Üzerinden Periodonto-lojiden ‹mplantolojiye Geçifl” konulu konfe-rans›n› gerçeklefltirdi. �

Olgular Üzerinden Periodontolojiden‹mplantolojiye Geçifl

H1N1 Virüsüne karfl›afl›lama kampanyas›

Odam›z, halk aras›nda Domuz Gribi olarakbilinen H1N1 virüsüne karfl› afl›lamaçal›flmalar›na diflhekimlerinin de dahiledilmesi için ‹l Sa¤l›k Müdürlü¤ü’nebaflvuruda bulunmufl ve talebimiz olumlukarfl›lanm›flt›r.Ülkemiz genelinde afl›lama çal›flmalar›n›nbafllamas› üzerine ‹l Sa¤l›k Müdürlü¤ü’ndenverilen bilgiye göre isteyen meslektafllar›m›z‹lçe Sa¤l›k Grup baflkanl›klar›n› telefonla arayarak afl› yapt›racaklar› yerleriö¤renebilirler.

Ayr›nt›l› Bilgi için: www.ido.org.tr

‹DO Baflkan Vekili Prof. Dr.Serdar Çintan, e¤itimsonunda Prof. Dr. AslanGökbuget’e plaket verdi.

‹DO Sosyal ‹fller Komisyonu’nun 25 Ekim 2009tarihinde düzenledi¤i do¤a yürüyüflüne 36meslektafl›m›z kat›ld›. Yürüyüfl için, ‹zmit-Yu-

vac›k’a gidilmek üzere pazar sabah› erken saatlerdeyola ç›k›ld›. Güneflli ve güzel bir havada gerçekleflengezide önce ‹zmit Yuvac›k Baraj›’n› besleyen dereninkenar›nda bulunan Karaaslan Alabal›k Tesisleri’ndekahvalt› yap›ld›. 15 dakikal›k bir yolculuktan sonra yü-rüyüfl parkuruna var›ld›. Aytepe’nin inifl yolu olan üçsaatlik parkurda, dinlenerek, yoldan kestane toplaya-rak ve do¤an›n sundu¤u kuflburnu, bö¤ürtlen, elma veincirlerin tad›na bakarak yürüyüflün sonuna gelindi.Sabah kahvalt›s› yap›lan tesiste akflam yeme¤i yenil-dikten sonra ‹stanbul’a dönmek için harekete geçildi.

Do¤ada bir gün

Page 18: ido dergi 129

ODA HABERLER‹

16 dergi KASIM - ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

‹stanbul Diflhekimleri Odas› (‹DO)

Toplum A¤›z ve Difl Sa¤l›¤› Komis-

yonu 27 Ekim 2009 tarihinde “Özel

Gereksinimi Olan Çocuklar›n Özellikleri ve

Özel Gereksinimi Olan Çocuklara Yaklafl›m”

konulu bir konferans düzenledi.

Psikolog Sezgin Kartal’›n konuflmac› olarak

kat›ld›¤› konferansta destek ihtiyac› olan bi-

reyler tan›mlanarak özel e¤itime gerek

duyan gruplardan zihinsel engel, otizm ve

serebral palsi tan›s› konmufl çocuklar ve ai-

leleriyle iletiflim konular› irdelendi.

Zeka gerili¤inin tan›m› ve s›n›flamas› yap›la-

rak, zihinsel özürlülerin temel özellikleri

üzerinde duruldu. Bu grup çocuklarda, ö¤-

renmenin yavafl, dikkat süresinin k›sa olma-

s›, konuflma gecikmeleri, konuflma bozuk-

luklar› ve motivasyon problemleri gibi temel

özelliklerin görülebilece¤i belirtildi. Okul ön-

cesi dönemde geliflim aflamalar›ndaki gecik-

meler ve geliflim taramalar›, okul ça¤›nda

da zeka testleri çocuktaki durumun belirlen-

mesine yard›mc› olaca¤› ifade edildi. Bu

grupla iletiflimde motivasyonu art›rmaya

yönelik çal›fl›lmas› gerekti¤i, net olan ve k›-

sa vadeli ödüllendirme yöntemlerinin yarar-

l› olaca¤› aktar›ld›.

Do¤um sonras› ilk üç y›l önemliToplant›da otistik spektrum bozukluklar›n›n

(otizm) tan›m› ve tarihçesi de aktar›ld›. Otiz-

min yaflam›n ilk

üç y›l› içinde or-

taya ç›kan ve ya-

flam boyu de-

vam eden nö-

ropsikiyatrik, ge-

liflimsel bir bo-

zukluk oldu¤u

ifade edildi. Ati-

pik, hafif, orta ve

a¤›r derecede ol-

mak üzere dört ayr› fliddette s›n›fland›r›lan

Otizmin nedenleri tam olarak bilinememek-

le birlikte kal›t›m›n rolünün yüksek oldu¤u

anlat›ld›. Psikolog Sezgin Kartal, bir otistik

çocu¤un tek yumurta ikizinde otizm görül-

me s›kl›¤›n›n %50, kardeflte otizm görülme

s›kl›¤›n›n %3-8 oldu¤unu aktararak,

“Otizim, erkeklerde k›zlara oranla 4 misli

fazla görünmektedir. Otistik çocuklar›n ak-

rabalar›nda otizm ve psikiyatrik bozuklukla-

r›n görülme s›kl›¤› da normal popülasyona

göre daha s›kt›r” dedi.

Otizmin belirti ve özellikleriSosyal etkileflimde, iletiflimde, oyunda ye-

tersizlik ve tak›nt›lar otizmin temel belirti-

leridir. Otistik çocu¤un özellikle göz temas›

ve ortak ilgide s›n›rl›l›k yaflad›¤›, otistik ço-

cukla iletiflimde somut nesnelerden yarar-

lanmak gerekti¤i, özellikle de resimlendir-

menin son derece yararl› olaca¤› üzerinde

duruldu.

Konuflman›n devam›nda do¤um öncesi, do-

¤um s›ras› veya do¤um sonras› beyindeki

bir hasar sonucu ortaya ç›kan kal›c› durufl,

hareket ve denge kusuru olarak tan›mlanan

serebral paralizinin (serebral palsi) neden-

leri ve erken tan›s›ndan da söz edildi. Sereb-

ral paraliziye efllik eden di¤er bozukluklar

ve tedavi seçenekleri aktar›ld›. Bu tip çocuk-

larda fiziksel engele ba¤l› olarak e¤itimde

karfl›lafl›lan problemler aktar›ld›. Özel ge-

reksinimli çocuk ve aileleriyle iletiflim konu-

lar›n›n irdelenmesiyle konferans sona erdi.

Son derece etkileflimli bir kat›l›m›n sa¤land›-¤› toplant›da meslektafllar›m›z da bu alan-daki deneyimlerini aktard›. Toplant› bitimin-de diflhekimleri, özel gereksinimli hastalardadental yaklafl›m, dikkat eksikli¤i ve hiperak-tivite bozuklu¤u olan çocuklara yaklafl›mkonular›nda yeniden bir araya gelmek iste-diklerini dile getirdiler.�

Özel gereksinimi olan çocuklara nas›l yaklaflal›m?

‹DO Toplum A¤›z veDifl Sa¤l›¤›Komisyonutaraf›ndan

düzenlenen “ÖzelGereksinimi Olan

Çocuklar›n Özellikleri ve ÖzelGereksinimi Olan

ÇocuklaraYaklafl›m” konulu

konferansta, destekihtiyac› olan

çocuklarda motivasyon art›r›c›

uygulamalar›n önemine de¤inildi.

Psikolog Sezgin Kartal

Page 19: ido dergi 129
Page 20: ido dergi 129

TOPLUM A⁄IZ D‹fi SA⁄LI⁄I KOM‹SYONU ÇALIfiMALARI SÜRÜYOR

Toplu alanlarda yap›lacak a¤›z diflsa¤l›¤› e¤itim çal›flmalar›na kat›lmakisteyen meslektafllar›m›z için farkl› ikigruba yönelik olarak 12 ve 19 Aral›k2009 tarihlerinde E¤itmen DiflhekimiSertifika Program› yap›lacak.

‹ki farkl› temal› e¤itim‹DO Toplum A¤›z Difl Sa¤l›¤› Komis-yonu (TADS) organizasyonuyla E¤it-men Diflhekimleri taraf›ndan toplu-mun farkl› kesimlerine yönelik a¤›z diflsa¤l›¤› e¤itimleri yap›l›yor. Bu dönem-de de “6 Yafl Difllerinin ÖnemininFark›nda m›s›n›z?” ve “Bilinçli Anne,Sa¤l›kl› Difller” projelerinin yürütülme-si planlan›yor. “TDB Toplum A¤›z Difl Sa¤l›¤› E¤itimÇal›flmalar› Yönergesi” uyar›nca top-lu alanlarda yap›lacak a¤›z difl sa¤l›¤›e¤itim çal›flmalar›na kat›lacak diflhe-

kimlerinin E¤itmen Diflhekimi SertifikaProgram›’na kat›lm›fl olmas› gereki-yor. Bu ihtiyaç göz önüne al›narakTADS Komisyonumuz taraf›ndan“E¤itmen Diflhekimi Sertifika Progra-m›” organizasyonu yap›ld›. Geçmifl y›llarda k›sa süreli ancak ardaarda günlerde düzenlenen programbu kez bir günde bitirilecek tarzdaplanland›. E¤itimler iki ayr› gruba 12ve 19 Aral›k 2009 tarihlerinde tam günolarak yap›lacak. ‹stanbul gibi bir met-ropolde trafi¤in olumsuz etkileriniazaltarak zaman› verimli kullanmak vekamu kurumlar›nda görev yapanmeslektafllar›m›z›n da kat›l›m›na aç›kolmak ad›na böyle bir düzenlemeyegidildi.

Standart e¤itim diliÖnlenebilir hastal›klar grubuna giren

difl ve difleti hastal›klar›n›n al›nacakkoruyucu önlemlerle oluflmadan ön-lenmesi kuflkusuz son derece önem-li. Bu konuda bir hekim duyarl›l›¤›ylakoruyucu, önleyici tedavileri kendikliniklerimizde uyguluyoruz. Ancaktoplu alanlarda yap›lacak e¤itimlerdestandart bir e¤itim dilinin oluflturul-mas›; sa¤l›k e¤itiminde mesaj›n bi-limsel, do¤ru, anlafl›l›r olabilmesi;e¤itimlerde etkili olmak aç›s›ndan dahangi konunun nas›l dillendirilece¤ikonusu çok önemli. Bu e¤itim prog-ramlar› tam da bu noktada bizi yet-kinlefltirecek.Yapaca¤›m›z a¤›z difl sa¤l›¤› e¤itimçal›flmalar›nda sizleri de yan›m›zdagörmek, sizlerin uygulamak isteye-ce¤iniz farkl› e¤itim programlar›ndabirlikte çal›flmak hekim olarak hepi-mizi güçlendirecektir.

Toplu alanlarda yap›lacak a¤›z difl sa¤l›¤› e¤itim çal›flmalar›na kat›lmak isteyen meslektafllar›m›za yönelik 12 ve 19 Aral›k tarihlerinde E¤itmen Diflhekimi

Sertifika Program› yap›lacak.

E¤itmen Diflhekimi Sertifika Program›Tarih : 12 Aral›k 2009/Cumartesi

Yer : Y›lmaz Manisal› E¤itim Merkezi

Adres : Halaskargazi Cad. Hidayet Sok. Harbiye ‹fl Merkezi No:4 Girifl Kat, Harbiye, fiiflli

Saat : 10.00-18.00

Tarih :19 Aral›k 2009/Cumartesi

Yer : Y›lmaz Manisal› E¤itim Merkezi

Adres : Halaskargazi Cad. Hidayet Sok. Harbiye ‹fl Merkezi No:4 Girifl Kat, Harbiye, fiiflli

Saat : 10.00-18.00

Kay›t: Ayfle Yeliz Toksöz Tel: 0.212 296 21 06/dahili 124

12-19 Aral›k Seminer Program› ve Konuflmac›lar10.00 - 10.45 A¤›z Difl Sa¤l›¤›n›n ‹yilefltirilmesi

Prof. Dr. Gülçin Bermek ‹ÜDF Toplum A¤›z Difl Sa¤l›¤› Bilim Dal›

10.50 - 11.30 Türkiye’de Okul Temelli Sa¤l›k Hizmeti Prof. Dr. Serpil U¤ur Baysal ‹stanbul Üniversitesi T›p Fakültesi Çocuk Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› AD Sosyal Pediatri Bilim Dal›

11.35 - 12.30 A¤›z Difl Sa¤l›¤› E¤itimi Metodlar› Dr. Kadriye Peker ‹ÜDF Toplum A¤›z Difl Sa¤l›¤› Bilim Dal›

12.35 - 13.25 Yemek 13.30 - 15.00 ‹letiflim Becerileri *

Prof. Dr. Nuray Özgülnar-‹Ü T›p Fak. Halk Sa¤l›¤› AD

15.05 - 15.45 ‹lkö¤retim Ça¤› Çocuklar›nda Difl F›rçalaman›n Yöntemli Ö¤retilmesiDr. Nilüfer BoraSerbest Diflhekimi

15.50 - 16.25 A¤›z Difl Sa¤l›¤› Kontrol Oda¤› A¤›z Bak›m Davran›fllar›n›n Oluflumunda Diflhekiminin RolüDr. Kadriye Peker

16.30 - 16.45 Ara16.50 - 17.15 Ölçme ve De¤erlendirme

Prof. Dr. Gülçin Bermek17.15 - 18.00 Katk›lar ve Tart›flma

* 19 Aral›k’ta düzenlenecek “‹letiflim Becerileri” konulu seminerin uzman konuflmac›s› Prof. Dr. Ayflen Bulut (Halk Sa¤l›¤›).

Page 21: ido dergi 129

‹DO 2009-2010 YILI SÜREKL‹ D‹fiHEK‹ML‹⁄‹ E⁄‹T‹M‹ PROGRAMI*

YILMAZ MAN‹SALI E⁄‹T‹M MERKEZ‹’NDE DÜZENLENECEK B‹L‹MSEL TOPLANTI PROGRAMI

2009-2010 Y›l› Merkezi ve Bölgesel Toplant› Program› 'na kat›l›m ücretsiz olup, Abdi‹brahim ‹laç A.fi.'nin katk›lar›yla gerçekleflecektir.

15 Kas›m 2009 13.00-17.00 Adeziv Uygulamalar›n›n Prof. Dr. Taner Yücel Hyatt Regency Pazar Güncel Diflhekimli¤inde Prof. Dr. Esra Y›ld›z Hotel/Taksim

Artan Önemi ve Prof. Dr. Haflmet Ulukap›Uygulamalar Doç. Dr. Can Dörter

17 Aral›k 2009 19.30-22.00 Endodontide Karfl›labilece¤imiz Doç. Dr. Baybora KayahanPerflembe Komplikasyonlar ve Çözümler

14 Ocak 2010 19.30-22.00 Beyazlatma Tedavisinde Püf Noktalar Doç. Dr. Esra Can SayPerflembe

18 fiubat 2010 19.30-22.00 Ön Bölgede Hangi Sabit Protetik Yrd. Doç. Dr. Nuray ÇapaPerflembe Restorasyonu Seçmeliyiz?

Zirkon veya Metal Destekli Porselen mi, Yoksa Tam Porselen mi?

4 Mart 2010 19.30-22.00 Nereye Kadar Endodonti, Yrd. Doç. Dr. Hakk› SunayPerflembe Nereden Bafllayarak ‹mplant?

18 Mart 2010 19.30-22.00 Olgular Üzerinde Cerrahiden Yrd. Doç. Dr. Bilge Gökçen RöhlingPerflembe Proteze ‹mplant Uygulamalar› Dr. U¤ur Meriç

Tarih Saat Konu Konuflmac›

Kay›t zorunlu olup, kat›l›m ücretsizdir. Y›lmaz Manisal› E¤itim Merkezi: Halaskargazi Cad. Hidayet Sok. No:4, Girifl Kat› Harbiye-‹STANBUL

MERKEZ‹ B‹L‹MSEL TOPLANTILAR

Kat›l›m 300 kifliyle s›n›rl› oldu¤undan kay›t zorunludur.

*‹DO 2009-2010 Y›l› Sürekli Diflhekimli¤i E¤itimi Program› Türk Diflhekimleri Birli¤i Sürekli Diflhekimli¤iE¤itimi Yüksek Kurulu taraf›ndan kredilendirilmifltir. Program› yapaca¤›m›z ilave bilimsel etkinlikleri

www.ido.org.tr adresinden takip edebilirsiniz. Etkinliklerimizden zaman›nda haberdar olman›z için GSMnumaralar›n›z› ve e-mail adreslerinizi güncellemeniz gerekmektedir.

Kay›t ‹çin: Ça¤la Oflas 0.212 296 21 05-06/116 dahili

Tarih Saat Konu Konuflmac› Yer

10 Aral›k 2009 19.00-22.00 Dental Anomalilerde Prof. Dr. Koray Gençay Green Park Perflembe Multidisipliner Tedavi Yaklafl›mlar› Hotel/Bostanc›

7 Ocak 2010 19.00-22.00 ‹mplant Üstü Protezlerde Farkl› Prof. Dr. Sabire De¤er Bak›rköyPerflembe Ölçü Tekniklerinin Karfl›laflt›r›lmas›

21 Ocak 2010 19.00-22.00 Simanlar ve Simantasyon Üzerine Prof. Dr. Deniz Gemalmaz Kad›köyPerflembe Bilmek ‹stedi¤imiz Her fiey Dikici

11 fiubat 2010 19.00-22.00 Total Diflsiz A¤›zlarda ‹mplant Prof. Dr. Yasemin Kulak Bak›rköyPerflembe Üstü Protezlerde Hareketli veya Özkan

Sabit Protez Seçimi

25 fiubat 2010 19.00-22.00 Ortodonti ve Periodontoloji Prof. Dr. Sönmez F›ratl› Kad›köyPerflembe ‹flbirli¤i Gerektiren Olgular Prof. Dr. Erhan F›ratl›

11 Mart 2010 19.00-22.00 Lokal Anestezi Konusunda Prof. Dr. Çetin Kasapo¤lu Bak›rköyPerflembe Akl›m›za Tak›lanlar, Prof. Dr. Hülya Koçak

Bilmek ‹stediklerimiz Berbero¤luve Uygulamalar Prof. Dr. Banu G. Köseo¤lu

BÖLGESEL B‹L‹MSEL TOPLANTILARTarih Saat Konu Konuflmac› Yer

Kat›l›m ücretsiz olup kay›t yapt›rmak zorunlu de¤ildir.Bölgesel Bilimsel Toplant›lar›n yap›laca¤› mekanlarla ilgili son bilgiler www.ido.org.tr adresinde ve DERG‹’de ilan edilecektir.

Page 22: ido dergi 129

20 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

ODA HABERLER‹

IMF ve Dünya Bankas›,sa¤l›¤a zararl›d›r

Türk TabiplerBirli¤i, D‹SK,

KESK veTMMOB’nin

ça¤r›s›yla düzenlenen IMF

ve DünyaBankas› karfl›t›

gösterilerekat›lan

binlerce kifli,“IMF, Dünya

Bankas› defol!”dedi.

T ürk Tabipler Birli¤i, D‹SK, KESK veTMMOB’in ça¤r›s›yla 6-7 Ekim’de ‹s-tanbul’da toplanan IMF ve Dünya

Bankas›’na karfl› 1 Ekim’de kitlesel bir yü-rüyüfl yap›ld›. ‹stanbul Diflhekimleri Oda-s›’n›n da içinde yer ald›¤› meslek örgütleri,sendikalar, siyasi partiler ve sivil toplumkurulufllar›ndan oluflan kalabal›k, Tünel’detoplanarak “Milyonlar aç, milyonlar iflsiz,iflte kapitalist sisteminiz, IMF defol bu ge-zegen bizim” sloganlar›yla Taksim’e yürü-düler. Burada kalabal›¤a hitaben bir ko-nuflma yapan Türk Tabipler Birli¤i Baflkan›Prof. Dr. Gencay Gürsoy, Sosyal Sigortalarve Genel Sa¤l›k Sigortas› Yasas›’n›n yürür-lü¤e girmesinin birinci y›l›nda IMF ve Dün-ya Bankas›’n›n sa¤l›¤a verdi¤i zararlardanbahsetti. Sa¤l›kta ilaç ve teknoloji harca-malar›ndaki art›fla dikkat çeken Gürsoy,“Bu, aç›k bir flekilde d›flar›ya kaynak ak›fl›-d›r” saptamas›n› yapt›. Ard›ndan dört kurum ad›na ortak bir aç›kla-ma yapan Türk Tabipler Birli¤i Genel Sek-

reteri Ali Çerkezo¤lu, “‹steyen, istedi¤i yer-de, istedi¤i hekimden tedavi hizmeti alabi-lir’ masal› bitti. Sosyal Güvenlik ve GenelSa¤l›k Sigortas›’n›n birinci y›l›nda tepkimiziIMF’ye, Dünya Bankas›’na ve onun politi-kalar›n›n uygulay›c›s› AKP’ye göstermeyegeldik” dedi. Seçim döneminde sa¤l›ktaki 'baflar›lar›' ileövünenlerin sa¤l›k harcamalar›n›n artmas›-n› gerekçe gösterip üç milyar TL k›s›nt›yagittiklerini belirten Çerkezo¤lu, “Bu progra-m› uygulayan kapitalist sisteme karfl›y›z,baflka bir sa¤l›k sistemi, baflka bir dünyamümkün” sözleriyle aç›klamas›n› bitirdi.

Binler hayk›rd›: “IMF defol”TTB, D‹SK, KESK ve TMMOB’nin ça¤r›s›y-la 6 Ekim 2009 tarihinde Taksim’de topla-nan binlerce kifli IMF’siz, Dünya Bankas›z,“baflka bir dünya” istedi¤ini hayk›rd›. ‹DOYönetim Kurulu üyelerinin ve aktivistlerininde kat›ld›¤› gösteride sendikalar, siyasipartiler ve sivil toplum kurulufllar›yla birlik-

Page 23: ido dergi 129

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM - ARALIK 2009 dergi 21

ODA HABERLER‹

te, grevdeki, direniflteki iflçiler de yer ald›.Ortak bas›n aç›klamas›n› yapan KESK Ge-nel Baflkan› Sami Evren, “Biliyoruz ki, IMFve Dünya Bankas› var oldukça, zengin ül-keler daha zengin olacak, kapitalizm yeni-den kendi krizlerini yaratacak ve milyonlar-ca iflçi ve emekçi için açl›k, iflsizlik, yoksul-luk kaç›n›lmaz bir kader olarak geri döne-cektir. ‹flçi ve emekçilerin as›l kurtuluflununkapitalizmin ortadan kald›r›lmas›yla olufla-ca¤› inanc›yla bir kez daha hayk›r›yoruz;IMF ve Dünya Bankas› la¤vedilmelidir. Biziflçiler, emekçiler, ezilen, sömürülen dünyahalklar› yeni bir dünya istiyoruz” dedi.Alandan sloganlar yükselir, miting arac›n-dan konuflmalar yap›l›rken polis herhangibir uyar› yapmadan kalabal›¤a sald›rarakgaz bombalar›yla eylemi engellemeye ça-l›flt›.

Kemer s›kmaktan vazgeçinDISK, KESK, TTB ve TMMOB, IMF ve Dün-ya Bankas› etkinliklerini de¤erlendirmeküzere 7 Ekim 2009 tarihinde bir bas›n top-lant›s› düzenledi. Toplant›da gaz bombas›-na, coplu sald›r›lara ra¤men IMF ve DünyaBankas›’na karfl› tepkilerin dile getirildi¤i ifa-de edildi ve polisin sald›r›s› k›nand›.

KESK Baflkan› Sami Evren IMF ve DünyaBankas›’na karfl› gerçeklefltirilen protestoeylemine karfl› yap›lan sald›r›n›n AKP’nin ikiyüzünü de ortaya koydu¤unu söyledi. Sal-d›r›lar sonucu bir yurttafl›n hayat›n› kaybet-ti¤ini belirten Evren, polisin iddialar›n›n ak-sine Taksim alan›nda henüz bas›n aç›kla-mas› sona ermemiflken gaz bombalar› vetazyikli suyla polisin eyleme müdahaleetti¤ini anlatt›. Sald›r›n›n siyasi sorumlulu-¤unun Baflbakan’a ait oldu¤unu ifade edenEvren, IMF toplant›s›nda muhaliflerin ses-lerine kulak verilmesi ça¤r›s› yapan Baflba-kan’a flu sözlerle seslendi: “Küresel adaletkonusunda bu denli duyarl›ysan›z BakanBabacan’›n ilan etti¤i kemer s›kma politika-lar›ndan vazgeçin.” Sami Evren milyonlarca insan› açl›¤a ve ifl-sizli¤e mahkûm eden IMF ve Dünya Ban-kas›’na vicdan sahibi olan herkes gibi tep-ki göstereceklerini belirtti. Emekçilerin ku-yusunu kazan, dünya halklar›n› sefaletemahkûm eden, ekolojiyi tahrip eden ve sö-mürü düzenini tahkim eden IMF ve DünyaBankas›’na sessiz kalmalar›n›n mümkünolmad›¤›n› söyleyen Evren, “IMF ve DünyaBankas›’n›n ‹stanbul toplant›s› dikensiz gülbahçesi gibi geçmemifltir” dedi. �

1 Ekim 2009 tarihinde Taksim’detoplanan binlerce kifli de IMF’siz, Dünya Bankas›z,“baflka bir dünya” istedi¤ini hayk›rd›.

Page 24: ido dergi 129

22 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

ODA HABERLER‹

Herhangi bir nedenle aidat ödemelerini yapamayan meslektafllar›m›z 0.212 296 21 06 no.lu telefonumuzdan aidat borçlar›n› ö¤renip, ayn› gün içindeafla¤›da belirtilen banka hesap numaralar›n› yat›rabilir ya da afla¤›daki kredi kart›

formunu doldurup 0.212 296 21 04 no.lu faks›m›za göndererek ödeyebilirler.

‹STANBUL D‹fiHEK‹MLER‹ ODASI YÖNET‹M KURULU

B‹R HATIRLATMA

KRED‹ KARTI B‹LG‹LER‹ (KRED‹ KARTIYLA YAPILACAK ÖDEMELERDE)VISA MASTER EUROCARD

KART SAH‹B‹N‹N

ADI SOYADI : CEP TEL :ADRES‹:fiEH‹R : ‹L / ‹LÇE : POSTA KODU :

KART NUMARASI:

SON KULLANMA TAR‹H‹ :

Yukar›da belirtti¤im tutar›n VISA, MASTERCARD, EUROCARD hesab›na borç kaydedilerek Yap› Kredi Bankas›

Harbiye fiubesi nezdindeki ilgili hesab›n›za Yap› Kredi Bankas›’yla ‹STANBUL D‹fiHEK‹MLER‹ ODASI aras›nda

yap›lan anlaflma koflullar› çerçevesinde alacak kaydedilmesini kabul ediyorum.

LÜTFEN HESABIMDAN ……..........…………………….TL tahsil ediniz.

TAR‹H : ‹MZA :

Ödemeler: Banka Havalesiyle yap›lacak ödemelerde Yap› ve Kredi Bankas› Harbiye fiubesifiube Kodu : 931 Hesap No: 81802288

Aidat›n›z› ve birikmifl aidat borçlar›n›z› 0212 296 21 05/06 no.lu telefondan ö¤renip afla¤›daki flekilde ödeyebilirsiniz.

Aidatlar›n› bankamatikten yat›ran meslektafllar›m›z›n Oda’m›z› aray›pbildirmelerini rica ederiz.

Page 25: ido dergi 129
Page 26: ido dergi 129

24 dergi KASIM - ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

ODA HABERLER‹

Sa¤l›k Meslek Odalar› ve sendika-lar 13 Ekim 2009 tarihinde ‹stanbulTabip Odas›’nda bir bas›n toplant›-

s› düzenleyerek 18 Ekim 2009 tarihinde,Kad›köy’de düzenlenecek mitinge ça¤r›yapt›. ‹DO Baflkan› Mustafa Dü¤encio¤-lu’nun kat›ld›¤› bas›n toplant›s›nda sa¤l›¤›nher alan›n›n erozyona u¤rad›¤›, vatandafl›nart›k sa¤l›k hizmeti alamaz, sa¤l›k çal›flan-lar›n›n da hizmet veremez duruma geldi¤ivurguland›. Toplant›da konuflma yapan ‹DO Baflkan›Mustafa Dü¤encio¤lu, Hükümet’in sa¤l›ktauygulad›¤› özellefltirme politikalar›n› elefltir-di. Sa¤l›¤›n paral› hale getirilmesiyle birlik-te muayenehanelerin de gözden ç›kar›ld›¤›-na dikkat çeken Dü¤encio¤lu, “Bu süreçteciddi s›k›nt›larla karfl› karfl›ya kalan, mu-ayenehanelerini kapatan meslektafllar›m›z,kamunun a¤›z ve difl sa¤l›¤› merkezlerindea¤›r ifl yükü alt›nda, güvencesiz, sözleflme-li statüde çal›flmak zorunda kald›” dedi.Toplumun a¤›z ve difl sa¤l›¤› sorunlar›n›n

çözümünde kamunun yetersiz kald›¤›navurgu yapan Dü¤encio¤lu, toplumun bü-yük bir kesiminin a¤›z ve difl sa¤l›¤› hizmet-lerine ulaflmas› için TDB’nin haz›rlay›p sun-du¤u projenin kriz bahanesiyle Hükümettaraf›ndan rafa kald›r›ld›¤›n› hat›rlatt›. Dü¤encio¤lu konuflmas›n›n sonunda difl-hekimli¤i mesle¤inin gelece¤i aç›s›ndanönemli bir süreçten geçildi¤ine dikkat çek-ti ve “Halk›m›z›n a¤›z difl sa¤l›¤› hakk›na,mesle¤imize ve gelece¤imize sahip ç›k-mak, di¤er sa¤l›k çal›flanlar›yla birlikte se-simizi yükseltmek için alanlarda olaca¤›z”dedi.Toplant›ya TTB Baflkan› Prof. Dr. GençayGürsoy, Türk ‹fl 1. Bölge Baflkan› Faruk Bü-yükkucak, SES Genel Baflkan› Bedriye Yor-gun, Dev Sa¤l›k–‹fl Genel Baflkan› Dr. ArzuÇerkezo¤lu, ‹stanbul Diflhekimleri Odas›Baflkan› Mustafa Dü¤encio¤lu, ‹stanbul Ec-zac› Odas› Genel Sekreteri Hakan Ertem ve‹stanbul Veteriner Hekimler Odas› Baflkan›Prof. Dr. Tahsin Yeflildere kat›ld›. �

Sa¤l›¤›n heralan›n›n erozyona

u¤rad›¤›,vatandafl›n art›k

sa¤l›k hizmeti alamaz, sa¤l›k

çal›flanlar›n›n dahizmet veremez

duruma geldi¤inivurgulamak için 18

Ekim mitinginekat›l›m ça¤r›s›

yap›ld›.

Mesle¤imiz ve meslekionurumuz için alanlarday›z

Page 27: ido dergi 129
Page 28: ido dergi 129

24 dergi KASIM - ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

ODA HABERLER‹

‹stanbul Diflhekimleri Odas› (‹DO)’nunda içinde yer ald›¤› Sa¤l›k Meslek Oda-lar›, Sa¤l›k ve Sosyal Hizmet Emekçileri

Sendikas› ve Dev Sa¤l›k ‹fl Sendikas›’n›n18 Ekim 2009 tarihinde düzenledi¤i “Va-tandafl›n cebinden, sa¤l›kç›n›n eme¤indentasarruf olmaz” mitinginde bir araya gelensa¤l›k çal›flanlar› Kad›köy’ü beyaza boyad›.Sa¤l›k çal›flanlar›n›n özellefltirmeye, tafle-ronlaflt›rmaya, güvencesiz çal›flmaya karfl›alanlar› doldurdu¤u mitinge sendikalar, si-yasi partiler ve sivil toplum kurulufllar› dadestek verdi. Haydarpafla Numune Hasta-nesi ve Tepe Nautilus önünde, iki koldatoplanan kalabal›k buradan Kad›köy’dekimiting alan›na yürüdü. Yürüyüfl s›ras›nda“Sa¤l›kta ticaret ölüm demektir, AKP sa¤l›-¤a zararl›d›r, AKP yasan› al bafl›na çal, Eflitparas›z sa¤l›k hizmeti, Sözleflmeli de¤ilkadrolu istihdam” sloganlar› at›ld›.

‹DO’dan kitlesel kat›l›mHükümet’in a¤›z ve difl sa¤l›¤› hizmetleriniönemsemeyen politikalar›na karfl› mücade-le eden ‹DO mitinge kalabal›k bir kortejlekat›ld›. Kocaeli ve Bolu’dan meslektafllar›-m›z›n da kat›ld›¤› mitinge Bursa ve Tekir-da¤ Diflhekimleri Odas› destek verdi. Muayenehanelerin kapanmas›na, yeni difl-hekimli¤i fakültelerinin aç›lmas›na, hekimeme¤inin ucuzlat›lmas›na karfl› mitinge ka-t›lan diflhekimleri ö¤le saatlerinde Haydar-pafla Numune Hastanesi önünde topland›.Buradan üzerinde “Kamuda kölelik düze-ninde çal›flmaya hay›r, Savafla de¤il sa¤l›-¤a bütçe, Sa¤l›k a¤›zdan bafllar” yaz›l› ba-lonlarla ve “Rahmetli dedemin protez s›ra-s› geldi mi? 90 gün difl a¤r›s› çekilir mi?AKP=iflsizlik, AKP=diflsizlik, Halka inat mil-letvekiline implant, Hükümet halk›n a¤›z diflsa¤l›¤›na sahip ç›k, A¤›z difl sa¤l›¤› krize ta-

Sa¤l›k çal›flanlar› Kad›köy’ü beyaza boyad›

‹stanbul Diflhekimleri

Odas›,“Vatandafl›ncebinden,

sa¤l›kç›n›neme¤inden

tasarruf olmaz” mitingine, halk›n

a¤›z ve diflsa¤l›¤›na sahip

ç›kmak için kalabal›k bir

kortejle kat›ld›.

Page 29: ido dergi 129

k›ld›, Muayenehaneler bu ülkenin kaynak-lar› de¤il mi?, Hükümet a¤›z sa¤l›¤›n› pasgeçti, Sermayeyi de¤il sa¤l›¤› koruyun” dö-vizleriyle Kad›köy Meydan›’na yürüyerekdi¤er sa¤l›k çal›flanlar›yla birlikte alanlar›doldurdular.

Vatandafl›n cebinden tasarruf“Sa¤l›kta Dönüflüm” program›n›n durdurul-mas›n›n, Sosyal Güvenlik ve Genel Sa¤l›kSigortas› Yasas›’n›n iptal edilmesinin isten-di¤i mitingde tertip komitesi ad›na aç›l›flkonuflmas›n› ‹TO Genel Sekreteri HüseyinDemirdizen yapt›. Demirdizen Hükümet’insa¤l›k politikalar›n› elefltirerek, "Programortada, niyet aç›k; sa¤l›k pazar› büyüsün,sa¤l›k harcamas› arts›n ancak kamununharcamas› küçülsün, SGK tasarrufa gitsin,fark vatandafl›n cebinden ve çal›flan›neme¤inden al›ns›n, böylece tekeller kazan-s›n. Sa¤l›kta Deli Dumrul kural›; muayeneparal›, ilaç paral› bundan sonra yatarak te-davi, ameliyat ve hastane önünden geç-mek de paral› olacak" dedi.Sa¤l›kta dönüflüm program›n›n bebekölümleri ve hastane çal›flanlar›na yönelikfliddetin artmas› gibi sorunlara neden oldu-¤una dikkat çeken Demirdizen, bir y›ld›ryürürlükte olan Sosyal Sigortalar ve GenelSa¤l›k Sigortas› Yasas›’n›n sa¤l›¤› daha daparal› hale getirdi¤ini söyledi. Demirdizentalepleri flöyle s›ralad›:

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM - ARALIK 2009 dergi 25

ODA HABERLER‹

Coflkulu bir kalabal›k ama da-ha çok olmas› gerekiyor. He-kimlerin sosyal haklar›na dahafazla sahip ç›kmas› gerekiyor.Kamunun muayenehanelerdenhizmet almamas›n› do¤ru bul-muyorum. Bu hem diflhekim-

lerine hem de halka karfl› ya-p›lm›fl bir tav›r. AKP her za-man yapt›¤›n›n ayn›s›n› tekrar-lad›. Muayenehanelere sevkisa¤layaca¤›m diye insanlar›aldatt› ve sonunda gerçek yü-zü ortaya ç›kt›. K›n›yorum.

Diflhekimi Lütfi Gündo¤du - Bahçelievler

Aldatt›lar, k›n›yorum

AKP Hükümeti’nin “Sa¤l›ktaDönüflümü”yle toplumun sa¤-l›k hakk›n›n ciddi flekilde kay-boldu¤unu yaflayarak görüyo-ruz. Özelikle yap›lan son dü-zenlemeler a¤›z difl sa¤l›¤›ndasevk sürelerini uzatan SGKtebli¤i ve devlet memurlar›n›nsevkini durduran tebli¤lersa¤l›k hakk›n›n kayb›n›nönemli bir örne¤i olarak kar-fl›m›zda duruyor. ‹laçta yafla-nan durum da ayn›. Katk› pay-lar›n›n art›r›lmas› da sa¤l›khakk› gasp›n›n somut yaflad›-¤›m›z örnekleri. Genel Sa¤l›kSigortas› (GSS) AKP Hükü-meti’yle gündeme geldi¤indeGSS’n›n bir sa¤l›k vergisi ol-du¤unu ve toplumun, özellikleyoksul kesimlerin sa¤l›k hak-

k›n›n kullan›m›n› azaltaca¤›n›y›llar önce söylemifltik. Sa¤l›kgiderlerinin artaca¤›n›, ayn›flekilde kat›l›m paylar›n›n büt-çeyi dengelemek üzere günde-me gelece¤ini vurgulam›flt›k.Ne yaz›k ki, söylediklerimizbir bir gerçekleflti. Önümüzde-ki günler ne getirecek? Aç›k-ças› daha kötüsünü bekliyo-ruz. Büyük olas›l›kla sa¤l›khizmetlerinin daralt›lmas›gündeme gelecek. Biz sa¤l›khakk›na sahip ç›kmak için bu-raday›z. Genel olarak da “Sa¤-l›kta Dönüflüm” düzenlemele-rinin tümüne karfl› duruyoruz.Bu sald›r›y› durdurmak içinbugün burada yapt›¤›m›z gibidi¤er meslek örgütleri ve sen-dikalarla toplumun tüm örgüt-

lü kesimleriyle dayan›flmaiçinde olmak çok önemli. Yanitoplumsal ve örgütlü güçlerindeste¤i olmadan bu de¤iflimisa¤laman›n yolu yok gibi gö-rünüyor. Tabii ki, hukuk mü-cadelemiz de devam edecekama as›l mücadelemiz alanlar-da sürecek.

Diflhekimi Emel Coflkun - Bursa Diflhekimleri Odas› Baflkan›

Mücadelemiz alanlarda sürecek

Page 30: ido dergi 129

28 dergi KASIM - ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

ODA HABERLER‹

� ‘Kamu Hastane Birlikleri' ve "Tam gün"torba Yasa Tasar›s› geri çekilsin.

� Sa¤l›ktaki farkl› uygulamalara son veril-sin.

� Koruyucu sa¤l›k hizmetlerine öncelikverilsin.

� Sa¤l›k emekçilerinin ifl güvencesi sa¤-lans›n ve ücretleri iyilefltirilsin.

Sa¤l›kç›lar Ankara yolundaSa¤l›k alan›nda çokuluslu ilaç tekellerinehizmet eden dönüflümler yafland›¤›n› söy-leyen SES Genel Baflkan› Bedriye Yorgunda sa¤l›k çal›flanlar›n›n ifl güvencesinin or-tadan kalkt›¤›n›, tasarruf tedbirlerinin ölümgetirdi¤ini belirtti. ‹stanbul Eczac› Odas›Baflkan› Semih Güngör de SGK'nin sondüzenlemeleriyle eczac›lar›n tahsildar du-rumuna getirildi¤ini söyledi. Güngör, "AKPhükümeti sa¤l›kta masallarla varl›¤›n› sür-dürdü. Ancak masal sona erdi. fiimdi aç›kbir biçimde ortaya ç›kan sa¤l›ktaki bu karatablo, AKP hükümetini de, onun ak›l hoca-lar›n› da götürecek" dedi. Dev-Sa¤l›k ‹flSendikas› Genel Baflkan› Arzu Çerkezo¤lusa¤l›k çal›flanlar›n›n "IMF-Dünya Bankas›ve AKP'nin yeni liberal politikalar›na karfl›25 Ekim’de Ankara'da, 7 Kas›m’daTBMM'nin önünde olacaklar›n› ve 25 Ka-s›m'da kamu çal›flanlar›yla birlikte grevdeolacaklar›n› duyurdu.

Diflhekimleri iflsiz, vatandafl diflsiz“Sa¤l›kta Dönüflüm” ad› alt›nda uygulananyeni liberal politikalar›n a¤›z ve difl sa¤l›¤›-na etkisini anlatan ‹DO Baflkan› MustafaDü¤encio¤lu da “Sa¤l›kta Dönüflüm” pro-jesi halk›m›z› diflsiz, diflhekimlerini iflsiz b›-rakm›flt›r” dedi. A¤›z ve difl sa¤l›¤› hizmet-leri deyince akl›na tasarruf tedbirleri gelenHükümet’in milyonlarca liray› Patriot füze-lerine yat›rmakta hiçbir beis duymad›¤›n›belirten Dü¤encio¤lu, “Bugün burada hepbirlikte, halk›m›z›n sa¤l›k hakk›n›n gasp›na,sa¤l›kta tekelleflmeye, sa¤l›kta tafleronlafl-maya, sa¤l›kta tasarrufa, hekim eme¤ininucuzlat›lmas›na, muayenehanelerin kapan-

Toplumu bilgilendirme ve bi-linçlendirme, haklar›m›z› koru-ma ad›na yap›lmas› gereken bireylem. Oda ve bireysel anlamdaher zaman TDB’nin yan›nday›m.Bu tür eylemleri diflhekimleri-nin veya hekimlerin haklar›n›korumak için de¤il, halk›n sa¤-l›¤›n› korumak için yapt›¤›m›z›

herkes bilmeli. Bundan sonrada sesimizi daha fazla duyur-mal›y›z. Hükümetin, siyasi par-tinin bizi dikkate alabilece¤i fle-kilde eylemler yapmakta faydagörüyorum. Yaln›z yazma, çiz-meyle de¤il gerekirse aç kal›p,hükümetin dikkatini bu konuyaçekmemiz gerekir.

Diflhekimi Celal Erdo¤an - Tekirda¤ Diflhekimleri Odas› Baflkan Vekili

Sesimizi daha fazla duyurmal›y›z

Eylemi çok baflar›l› buldum.Sa¤l›k çal›flanlar›n›n kat›l›m›n›ilk defa bu kadar kalabal›kgörüyorum. Bu aç›dan çokduyguland›m. Hükümetin “mu-ayenehanelere hizmet verece-¤iz” deyip, sonra vermemesiolumlu bir tav›r de¤il, en az›n-

dan son dakikada böyle bir ça-l›m atmas› diflhekimlerince pekhofl karfl›lanacak bir durum de-¤il. Bundan sonra eylemliliksürecini daha da t›rmand›rmakgerekiyor. “Biz vermedik” de-yince geri çekilmeyip, dahaçok istemek gerekiyor.

Diflhekimi Ali ‹zar - fiiflli

Daha çok mücadele

‹DO’nun 6000 üyesi oldu¤u-nu düflündü¤ümde kat›l›m›oldukça az buldum. Üstelikeyleme kat›lanlara bakt›¤›-mda, orta veya orta yafl›n üs-tünde, emekli olmufl, kazanc›yerinde diflhekimlerinigörüyorum. Oysa bu eylemeas›l yeni yetiflen genç diflhe-kimleri, diflhekimli¤i fakülte-si ö¤rencileri veya yeni mu-ayenehane açm›fl diflhekim-leri kat›lmal›yd›. Bu insanla-ra gelece¤in önemini anlata-mam›fl›z. Genç diflhekimleri-

ne sa¤l›k politikalar›n›n yan-l›fll›¤› daha iyi anlat›lmal›yd›.Bu devirde o kadar çok bilgikirlili¤i var ki, genç meslek-tafllar›m›z bunlar›n içindehangisinin önemli oldu¤unuseçemiyorlar galiba. Bu ba-k›mdan da yaklafl›m farkl›-laflmal›, onlarla daha fazlailetiflim kurup, bu tür eylem-lerin öneminin, sosyal gü-venli¤in bugünkü yap›s›n›ngelecekte kurdu¤u tuzaklar›nçok daha iyi anlat›lmas› ge-rekirdi.

Diflhekimi Remzi Ülgen- Kad›köy

Genç diflhekimlerininkat›l›m› önemli

Kriz dönemlerinde ülkemizeve dünyaya yön vermeye çal›flanlar toplumun büyük birkesiminin sa¤l›k, e¤itim,adalet gibi en temel haklar›n›ellerinden almaya, en az›ndanbu kalemlere ayr›lan bütçeleri

k›smaya çal›fl›yorlar. Silahlanmaya harcanan bütçe, iç ve d›fl rantiyeye öde-nen faizler, adaletsiz vergisistemi gibi konularda çözü-mü aramak gerekti¤ini düflü-nüyorum.

Diflhekimi Hüseyin Mefleci - TDB Delegesi

Sald›r› bütün haklar›m›za

Page 31: ido dergi 129

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM - ARALIK 2009 dergi 29

ODA HABERLER‹

mas›na, hekimlerinin özlük haklar›ndaki ka-y›plara, yeni fakültelerinin aç›lmas›na, ka-muda köle düzeninde çal›flmaya, güvence-siz çal›flmaya, emeklilikte aç ve aç›kta kal-maya, sa¤l›ks›zl›¤a, haks›zl›¤a, adaletsizli-¤e, eflitsizli¤e, bask›ya... AKP’nin sa¤l›ktasa¤l›ks›zl›k yaratan politikalar›na ‘hay›r’ di-yoruz ve Hükümet’i toplumun a¤›z ve diflsa¤l›¤› sorunlar›n› kabul etmeye ve çözümüiçin ad›m atmaya ça¤›r›yoruz” dedi. ‹stanbul Tabip Odas› Baflkan› Prof. Dr. Öz-demir Aktan ve ‹stanbul Veteriner HekimleriOdas› Baflkan› Prof. Dr. Tahsin Yeflilde-re’nin konuflmalar›n›n ard›ndan miting Ban-dista Grubu’nun flark›lar›yla sona erdi. �

Bu eylem sa¤l›kta y›k›m poli-tikalar›na karfl› yap›l›yor. Bu-rada önemli bir mesaj verildi-¤ini düflünüyorum. Sa¤l›kta gelinen noktada ka-muoyundaki ve sa¤l›k çal›-flanlar›ndaki beklentilerin bo-fla ç›kt›¤›n› ve bir masal›n bit-ti¤ini görüyoruz. Bu anlamdaart›k sa¤l›k meslek örgütleriolarak üretimden gelen gücü-müzle, örgütlülü¤ümüzle bir-tak›m eylemlilikler gerçeklefl-tirmemiz gerekti¤ini düflünü-yorum. Bu aç›dan bu eylem

çok önemli. Muayenehanele-rin kamudan hizmet al›m›n›nserbest çal›flan diflhekimlerinebir yarar sa¤lamayca¤›n› dü-flünüyordum. Nitekim hükü-met de birtak›m gerekçelerlebu giriflimi ciddiye almad›¤›-n›, daha do¤rusu örgütü cid-diye almad›¤›n› gösterdi. Hü-kümet, örgütü muhatap kabuletmeyip bir gazeteciye aç›kla-ma yapma gere¤i gördü. Bunuda örgütlülü¤ün hükümetingözünde ne kadar basite al›n-d›¤›n›n göstergesi olarak de-

¤erlendirmek gerekiyor. Aç›k-ças› kamunun muayenehane-lerden hizmet almamas›n›ndiflhekimleri aç›s›ndan bir ka-y›p oldu¤unu düflünmüyorum.

Diflhekimi Musa K›l›ç - Sultangazi

Bir masal bitti

Diflhekimi fienol Y›lmaz - Güngören

Düflük ücretlerle çal›flt›r›laca¤›z

18 Ekim 2009, Pazar günü ‹stanbul Kad›köy Meydan›'nda tüm sa¤l›k çal›flanlar›yla tek ses, tek yürek

“Vatandafl›n Cebinden, Sa¤l›kç›n›n Eme¤inden Tasarruf Olmaz” dedi¤imiz bu anlaml› günde vermifl oldu¤unuz destek için

‹stanbul Diflhekimleri Odas›

Yönetim Kurulu olarak teflekkür ederiz.

Böyle bir eylemin yap›lmas›gerekliydi. Biraz da geç ka-l›nd› diye düflünüyorum.Haklar›m›z› almak için hare-kete geçmeliyiz. Yeni a¤›z vedifl sa¤l›¤› merkezlerinin aç›l-

mas›n› çok yanl›fl buluyorum.Belki ileride büyük sermayetaraf›ndan aç›lan sa¤l›k kuru-lufllar›nda düflük ücretlerleçal›flt›r›laca¤›z. Bunun önlen-mesini istiyorum.

Page 32: ido dergi 129

Doç. Dr. Esra Can Say

Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Difl

Hastal›klar› ve Tedavisi AD. Ö¤retim Üyesi

[email protected]

B‹L‹MSEL

30 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

Canl› difllerdebeyazlatma tedavileri

Canl› difllerin beyazlat›lmas›nda en etkili ve güvenilir sonuç diflhekimi kontrolünde gerçeklefltirilen ev tipi beyazlatman›n bütün gece uygulanmas› ile elde edilir.Beyazlatman›n süreklili¤i için ise periodik olarak beyazlatman›n tekrarlanmas› (touch-up) veya over thecounter ürünlerin diflhekimi kontrolünde kullan›m› tavsiye edilebilir.

G ünümüzde estetik kayg›larla diflhe-

kimine baflvuran hasta say›s›nda gi-

derek artma meydana gelmektedir.

Yap›lan araflt›rmalar, geliflmifl ülkelerdeki

eriflkinlerin %12-15’nin difllerinin görünü-

flünden, %17-34’ünün ise renginden mem-

nun olmad›¤›n› göstermektedir1, 2. Difllerin

görünen rengi; mine ve dentinin, bask›n

olarak da dentinin özelliklerinden kaynak-

lanan diflin orjinal rengiyle difl yüzeyinde

meydana gelen d›fl kaynakl› renkleflmele-

rin kombinasyonudur3, 4. Difl renkleflmele-

ri, renkleflmenin lokalizasyonuna ve etyo-

lojisine göre ayr›l›r ve iç ve d›fl kaynakl›

renkleflme olarak s›n›fland›r›l›r. D›fl kay-

nakl› renkleflmeler mine yüzeyindedir ve

Page 33: ido dergi 129

B‹L‹MSEL

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM-ARALIK 2009 dergi 31

en önemli nedenleri, soya sosu, flarap,

kahve, çay gibi boyar madde içeren yiye-

cekler ve içeceklerle sigara, sigar, pipo,

puro kullan›m› ve klorheksidin gibi katyo-

nik ajanlar ve demir gibi metal tuzlar›d›r. ‹ç

kaynakl› renkleflmeler ise, sadece mineyi,

sadece dentini veya her iki dokuyu birlikte

etkiler ve sistemik veya lokal faktörlerle

meydana gelebilir. Difllerin geliflimi s›ras›n-

da al›nan tetrasiklin (Resim 1), fazla fluorür

(Resim 2, 3), difl geliflimi döneminde geçiri-

len ateflli hastal›klar, eritroblastosis föta-

lis, porfiria gibi yo¤un pigment oluflumuna

yol açan hastal›klar veya amelogenesis im-

perfekta, dentinogenesis imperfekta, den-

tinal displazi gibi genetik hastal›klar siste-

mik faktörlerden kaynaklanan iç kaynakl›

renkleflmeye neden olur3, 5, 6 .

Pulpa nekrozu, pulpa kanamas› gibi etken-

ler (Resim 4), kalsifik metamorfoza (pulpa

odas›, kök kanal› veya her ikisinde de kalsi-

fikasyon) neden olan travma, amalgam

restorasyonlar ve endodontik tedavi son-

ras›nda pulpa odas›nda b›rak›lan dental

materyaller ise lokal faktörler sonucu iç

kaynakl› renkleflmeye neden olabilir3, 5, 6.

Difllerin renginde fizyolojik nedenler sonu-

cunda da renk de¤iflikli¤i meydana gelebi-

lir. Yafllanma difllerin renginin sararmas›-

na neden olan faktörlerden biridir. Yafllan-

mayla mine dokusu afl›n›r ve alt›ndaki den-

tin dokusunun rengi daha belirgin hale ge-

lir, ayr›ca hayat boyu devam eden sekon-

der ve tersiyer dentin yap›m› dentinin ka-

l›nl›¤›n›n artmas›na ve bu da dentinin ken-

di orijinal rengine ba¤l› olarak difllerin sa-

rarmas›na neden olur. Bütün bunlara ilave

olarak difllerin geçirgen özellikleri de, za-

man içerisinde belirgin organik pigmentle-

rin (kromojenik yiyecek, içecek ve tütün

ürünleri) diflin yap›s›na geçmesine ve sa-

rarmas›na imkan vermektedir6, 7.

D›fl kaynakl› renkleflmelerin giderilmesin-

de genellikle profilaktik giriflimler yeterli

olurken, tütün çi¤nenmesi ve sigaran›n mi-

nedeki mikro çatlaklara penetrasyonu so-

nucu meydana gelen renkleflmelerin profi-

laktik giriflimlerle giderilmesi çok zordur5,

6. Nikotin renkleflmesi d›fl kaynakl› renklefl-

me fleklinde bafllay›p, difl sert dokular› ta-

raf›ndan absorbe edildi¤i için iç kaynakl›

renkleflmeye dönüflmektedir7.

Difl renkleflmelerinin tedavisinde veya difl

renginin aç›lmas›nda kullan›lan tedavi yak-

lafl›mlar›, beyazlat›c› difl macunlar›, profes-

yonel difl temizli¤i, kanal tedavili difllerin

internal beyazlat›lmas›, canl› difllerin eks-

ternal beyazlatmas›, mikroabrazyon, kom-

pozit ve porselen vener ve kuronlard›r6, 8,

9. Ön bölge difllerinde renkleflme söz konu-

su oldu¤unda ve difllerde flekil, form ve

fonksiyon bozuklu¤u bulunmad›¤›nda, mi-

nimal invaziv tedavi yaklafl›m›yla öncelik

daima beyazlatma tedavilerine verilmeli-

dir6, 7.

Beyazlatma tedavileriDifl renginin kimyasal bir ajan uygulana-

rak, mine ve dentin dokular›n›n organik ya-

p›s›ndaki pigmentlerinin oksidasyonu

yoluyla aç›lmas› ifllemine beyazlatma ad›

verilir. Beyazlatma tedavileri canl› ve can-

s›z difllerde yap›lan beyazlatma tedavileri

olarak s›n›fland›r›labilece¤i gibi;

1) Ofis beyazlatmas› (in office veya power

bleaching),

2) Diflhekimi kontrolünde evde yap›lan be-

yazlatma (dentist supervised nightguard

bleaching),

3) Diflhekimi kontrolü olmadan piyasa

ürünleri ile yap›lan beyazlatma (over the

Resim 1. Tetrasiklin renkleflmesi. Resim 2: Opak floroz renkleflmesi.

Resim 3: Kahverengi floroz renkleflmesi.

Resim 4: Lokal faktörlere ba¤l›olarak meydana gelen iç kaynakl› renkleflme.

Difl rengininkimyasal bir

ajan uygulanarak,

mine ve dentindokular›n›n

organik yap›s›ndaki

pigmentlerininoksidasyonu

yoluyla aç›lmas›ifllemine

beyazlatma ad›verilir.

Page 34: ido dergi 129

B‹L‹MSEL

32 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

counter bleaching) olarak da s›n›fland›r›la-

bilir10. Belirtilen bu teknikler ayr› ayr› kulla-

n›labilece¤i gibi kombine olarak da uygula-

nabilir6. Çal›flmalar, canl› difllerin beyazla-

t›lmas›n›n etkili, uzun süreli ve güvenilir ol-

du¤unu göstermifltir12-15. Hangi tedavi ve-

ya kombinasyonlar›n tercih edilece¤ini,

renkleflmelerin uzaklaflt›r›lma zorlu¤u,

hastan›n iste¤i ve maliyet belirler6, 7, 10, 16.

Canl› difllerin beyazlatma tedavilerinde ok-

side edici ajanlar, hidrojen peroksit, karba-

mid peroksit6, 7, 10, 11, 16, 17 ve sodyum per-

karbonat kullan›l›r11. Bu materyallerin ok-

side edici mekanizmalar› tam olarak anla-

fl›lamam›fl olsa da17, 18, yap›lan çal›flmalar

peroksidin mineden penetre olarak denti-

ne ulaflmas› sonucunda, özellikle diflin ren-

gini belirleyen dentin dokusunun organik

yap›s›ndaki kromoforlar›n renginin aç›lma-

s›yla gerçekleflti¤ini göstermektedir19, 20.

Hidrojen peroksit, molekül a¤›rl›¤› düflük

oldu¤u için mine ve dentinden kolayl›kla

geçer ve düflük oranlarda pulpaya da pe-

netre olur21, 22. Bu özelli¤in zaman zaman

gerçekleflen hafif hassasiyete neden oldu-

¤u düflünülmektedir6, 7, 16. Ancak bu etki

geçicidir ve pulpal enzimlerde inaktivas-

yon yapacak oranda bir peroksit geçifli söz

konusu de¤ildir22.

Hidrojen peroksit kimyasal olarak oksijen

ve suya parçalan›r ve bu reaksiyon ›s›, ›fl›k

ve havaya maruz kald›¤›nda h›zlan›r19, 23.

Baz› enzim ve katalizörlerin varl›¤› hidro-

jen peroksitin etkisini ortadan kald›rd›¤›

için24, beyazlatma öncesinde difllerin te-

mizlenip kurutulmas› gerekmektedir6, 7, 16.

Hidrojen peroksitin oksidasyon etkinli¤i en

iyi 9,5-10,8 pH aras›ndad›r. 10,8 pH’daki

ürünler, 9,5 pH’l› ürünlere göre %50 daha

h›zl› beyazlatma sa¤lar16. Hidrojen perok-

sit stabil de¤ildir ve etkisini ancak 30-60

dakika boyunca gösterebilir7.

Karbamid peroksit suyla konta¤a girdi¤in-

de üre ve hidrojen peroksite parçalan›r.

%10’luk karbamid peroksitten ancak %3,5

hidrojen peroksit a盤a ç›kar7, 10, 11, 16. Kar-

bamid peroksitin pH’s› yaklafl›k 7 civar›n-

dad›r. Baz› ürünlerde viskoziteyi art›rmak

ve sal›n›m süresini uzatmak için yap›ya

karbopol ad› verilen yüksek molekül a¤›r-

l›kl› polimerler ilave edilir. Karbamid pe-

roksitin yap›s›ndaki oksijenin %50’si ilk 2

saatte, kalan miktar ise 4-6 saatte a盤a

ç›kar7.

Genel olarak ayn› konsantrasyonda hidro-

jen peroksit a盤a ç›karan beyazlatma

ajanlar›n›n gerek laboratuvar22, gerekse

hasta üzerindeki çal›flmalardaki etkinlikleri

ayn›d›r25. Ancak uygulama süresinin art-

mas›, beyazlatman›n etkinli¤ini de art›r›r7,

16.

Son y›llarda alternatif hidrojen peroksit

kayna¤› olarak silikon polimer içerisinde

sodyum perkarbonat içeren ve difllere oje

gibi direkt uygulanan (paint on) ürünler pi-

yasaya sürülmüfltür26. Ancak bu ürünlerin

hidrojen peroksite karfl› klinik ve laboratu-

var etkinlikleri daha detayl› olarak araflt›-

r›lmal›d›r11.

Canl› difllerde beyazlatma tedavisinin en-

dikasyonlar›6, 16:

� Kal›tsal olarak sar›/gri difl rengine sahip

bireyler,

� D›fl renkleflmeler,

� Difllerde fizyolojik olarak meydana gelen

renkleflmeler (yafllanma vs.),

� Florozis renkleflmeleri,

� Hafif ve orta dereceli tetrasiklin renklefl-

meleri,

� Lokal faktörlere ba¤l› olarak meydana

gelen renkleflmeler,

� Mine opasiteleri,

� Kalsifik metamorfoz (travma sonucu

rengi koyulaflan ancak hala canl› olan veya

radyografide kök kanal›n›n izlenemedi¤i

difller),

� Restoratif ifllemler öncesi veya sonra-

Resim 5: Sar› difl tonuna sahip gençhastan›n beyazlatma öncesi görüntüsü.

Resim 6: Sar› difl tonuna sahip gençhastan›n difl hekimi kontrolünde evdeuygulanan beyazlatma tedavisi sonras› görüntüsü.

Page 35: ido dergi 129

B‹L‹MSEL

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM-ARALIK 2009 dergi 33

s›nda, restoratif materyallerin do¤al difl-

lerle renk uyumunun sa¤lanmas›.

Canl› difllerdeki beyazlatma tedavisine en

iyi cevab› sar› renkleflmeye sahip difller ve-

rirken6, 27 (Resim 5, 6), mavimsi gri tona sa-

hip difller daha zor tedavi edilir6. Genç ve

sar› tonunda difli olan bireyler, ileri yaflta

ve sar› tonu olmayan bireylere göre be-

yazlatma tedavisine daha iyi cevap ver-

mektedir27. Kahverengi floroz renkleflme-

leri bu tedaviye iyi cevap verirken, opak

floroz lekeleri her ne kadar renkleflme ol-

mayan difl sert dokular›n›n renginin aç›l-

mas›yla daha az görünür hale gelseler de,

tamamen tedavi edilemez6, 7.

Hafif ve orta fliddetteki tetrasiklin renklefl-

meleri 2-6 ayl›k uzun dönem beyazlatma

tedavilerine cevap vermektedir7, 12, 28, 29

(Resim 7, 8). Özellikle sar› ve kahverengi ho-

mojen renkleflmesi olan vakalar›n ve renk-

leflmesi insizal 1/3’te olan vakalar›n tedavi

cevab›, kolede gri ve mavi renkleflmesi

olan vakalardan daha baflar›l›d›r7, 12. Ofis

ve diflhekimi önerisiyle evde gerçeklefltiri-

len beyazlatma tedavilerinin kombine edil-

di¤i durumlar, bu tedavilerin tek bafllar›na

uyguland›¤› durumlardan daha iyi sonuç

sa¤lamaktad›r7.

Diflhekimleri s›kl›kla ofis veya kendi öneri-

leriyle evde uygulanan beyazlatma tedavi-

si aras›nda seçim yapar. Canl› difllerde

ofiste gerçeklefltirilen beyazlatmada her

ne kadar kostik kimyasallar kullan›lsa da,

kontrolün tamamen diflhekiminde olmas›,

yumuflak dokular›n ifllemden korunabilme-

si ve difllerin daha k›sa zamanda beyazlat›-

labilmesi avantajd›r. Yüksek ücret, önce-

den belirlenemeyen sonuç ve tedavinin

belirlenemeyen süresi bu tekni¤in deza-

vantajlar›d›r. Üzerinde durulmas› ve dikkat

edilmesi gerekenler, uygulayan kifli ve has-

tada oluflabilecek potansiyel yumuflak do-

ku zarar›, izolasyon yöntemlerinin rahat-

s›zl›¤› ve tedavi sonras› hassasiyettir. Difl-

hekimi önerisiyle evde gerçeklefltirilen be-

yazlatma tedavisinin avantajlar› düflük

konsantrasyon peroksit kullan›m› (genel-

likle %10-15 karbamid peroksit), uygulama

kolayl›¤›, yan etkilerin azl›¤› ve düflük teda-

vi ücretidir. Hastan›n uygulamas›na ba¤l›

olmas›, uzun tedavi süresi ve uzun süre

kullan›mda yumuflak dokuda de¤ifliklik po-

tansiyeli bu tekni¤in dezavantaj›d›r6, 16.

1. Canl› difllerin ofiste beyazlat›lma yöntemleriCanl› difllerin ofiste beyazlat›lmas› çok iyi

bir izolasyon ve hasta idaresi gerektirir.

Hastan›n dudaklar›na ve difletine izolasyon

öncesi vazelin sürülmesi, yumuflak dokula-

r›n beyazlatma materyaller ile istenmeyen

temas›ndaki zararl› etkilerine karfl› korun-

ma sa¤lar. Ofis beyazlat›lmas›, gülme hat-

t›ndaki 6 veya 8 diflte yap›l›r ve yumuflak

dokular›n izolasyonu için önerilen ideal

teknik rubber dam izolasyonudur. Ancak

güncel yanak dudak ekartörleri (Resim 9, 10)

ve ›fl›kla sertleflen rezin bazl› materyallerin

uygulanmas› (Resim 11) ile de izolasyon sa¤-

lanabilir. Geçmifl y›llarda ofis beyazlat›l-

mas›ndan önce difllerin %37’lik fosforik

Resim 7: Orta fliddette tetrasiklinrenkleflmesi gösteren hastan›ntedavi öncesi görüntüsü.

Resim 8: Orta fliddette tetrasiklinrenkleflmesi gösteren hastan›nkombine olarak uygulanan ofis veuzun süreli diflhekimi kontrolünde ev tipi beyazlatmatedavisi sonras› görüntüsü.

Resim 9: Yafllanmaya ba¤l› sar›renkleflme gösteren difller.

Resim 10: Ofis beyazlat›lmas› içinyanak ve dudak ekartörü ile izolasyonun sa¤lanmas›.

Resim 11: Ofis beyazlat›lmas› için›fl›kla sertleflen rezin bazl›materyaller ile kole bölgesinde ve afl›nm›fl insizalkenarlarda izolasyonun sa¤lanmas›.

Page 36: ido dergi 129

34 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

B‹L‹MSEL

asit ile asitlenmesi önerilmifl olmas›na ra¤-

men, günümüzde bu yöntem kesinlikle uy-

gulanmamaktad›r6, 16.

Ofiste beyazlatma için piyasada pek çok ti-

cari ürün bulunmaktad›r (Opalescence Bo-

ost; Whiteness HP, Zoom 2; PolaOffice; Arc-

Brite; BriteSmile; Niveous vs...) Bunlar›n ço-

¤u, toz-likit veya jel fleklindedir ve ço¤un-

lukla %30-38 aras›nda hidrojen peroksit

içerir. Ticari olarak sat›lan beyazlatma

ürünlerine, oksidasyon reaksiyonunu h›z-

land›rmak için s›kl›kla metal iyonu serbest-

leyen veya alkalenlefltiren maddeler ilave

edilmektedir. Diflhekimi, hidrojen peroksit

içeren beyazlatma materyalini difllerin fasi-

yal yüzeyine uygulamal›d›r6, 16 (Resim 12, 13),

ancak fasiyal yüzde restorasyon bulundu-

¤unda, fasiyal ile birlikte palatinal veya lin-

gual yüzeylere de materyal uygulanabilir16.

Hasta, dudak ve difletinde, beyazlatma ma-

teryalinin s›zmas› sonucu oluflabilecek

yanmaya karfl› uyar›lmal›d›r; bu durum

gerçekleflirse bölge bol suyla y›kanmal›d›r

(Resim 14).

Ofiste gerçeklefltirilen beyazlatma ifllemle-

rinde ›fl›k kullan›m›n›n, kullan›lmayan du-

rumlara göre beyazlatma etkisini art›r›p ar-

t›rmad›¤› tart›flmal›d›r30, 31. Is› oluflturmak

amac›yla ›fl›k kullan›m›, hidrojen peroksitin

oksidasyon reaksiyonunu h›zland›rarak te-

daviyi termokatalitik etkiyle kolaylaflt›rabi-

lir. Ancak termokatalitik etki diflte yüksek

oranda su kayb›na (dehidratasyona) neden

olabilir. Su kayb› da hem hassasiyeti art›r›r,

hem de h›zl› bir beyazlatma sa¤layarak ger-

çek beyazlatma sonucuna ulaflmay› zorlafl-

t›r›r6, 16. Amerikan Diflhekimleri Birli¤i (ADA)

taraf›ndan beyazlatma ajan›n›n ›s›s›n› art›r-

mak ve beyazlatmay› h›zland›rmak amac›y-

la karbon dioksit lazerin kullan›m›, yumuflak

ve sert doku zarar› potansiyelinden dolay›

önerilmemektedir6. Hidrojen peroksitin et-

kisini art›rmak amac›yla güncel olarak, plaz-

ma ark lambalar›, yüksek güçte kuartz halo-

jen lambalar, LED ve diod lazerler kullan›la-

bilir17. Bu ›fl›k kaynaklar› peroksiti aktive

ederek beyazlatman›n kimyasal reaksiyo-

nunu h›zland›rabilir. Hatta baz› ofis beyaz-

latma ürünlerine, kullan›lan ›fl›k kayna¤›n-

dan hidrojen peroksite enerji transferini

h›zland›rarak beyazlatma etkinli¤ini art›r-

mak ve beyazlatman›n süresini k›saltmak

için renklendirici maddeler (karoten, man-

ganaz sülfat gibi) ilave edilmifltir17, 32 (Re-

sim 12).

Tedavinin bitiminde, beyazlatma materyali

aspiratör ile difllerden uzaklaflt›r›lmal›, daha

sonra da difller suyla y›kanmal›d›r (Resim 15).

Hassasiyet söz konusuysa difllere potasyum

nitrat içeren ajanlar uygulanmal›, hastaya

potasyum nitratl› difl macunu ve nonsteroid

antienflamatuar analjezik önerilmelidir.

Üretici firmalar›n iddialar›n›n aksine, isteni-

len beyazl›¤›n elde edilmesi için birden faz-

la beyazlatma seans› gerekmektedir7, 16, 33

(Resim 16). Tedavi, haftada bir kere gerçek-

lefltirilen, 30-45 dakika süren seanslar›n 2-

6 kere tekrarlanmas› fleklinde yap›lmal›d›r.

Hastalara seans aralar›nda hassasiyet his-

setmelerinin do¤al oldu¤u ve bunun geçici

oldu¤u hat›rlat›lmal›d›r.

2. Diflhekimi kontrolünde evde uygulanan beyazlatma yöntemleriDiflhekimi kontrolünde evde uygulanan

(dentist supervised nightguard bleaching)

beyazlatma, ofiste daha az zaman ve eme-

¤in harcand›¤› bir tekniktir. Tedavi edilecek

çeneden aljinat ölçü al›n›r ve alç›dan model

haz›rlan›r. Ölçünün yetersiz y›kanmas›, alç›

üzerinde yumuflak bir tabakan›n oluflmas›-

na ve beyazlatma pla¤›n›n bir miktar küçü-

lerek yumuflak dokular› rahats›z etmesine

neden olur. Bu teknikte en önemli aflama

beyazlatma pla¤›n›n haz›rlanmas›d›r. Be-

yazlatma pla¤›n›n vakumla haz›rlanmas›n-

dan önce, modeldeki bütün undercutlar

uzaklaflt›r›lmal›, hava kabarc›klar› ortadan

kald›r›lmal›d›r6, 7, 16 (Resim 17).

Beyazlatma pla¤› 0,75-1,5 mm kal›nl›¤›ndaki

yumuflak vinil materyalinden haz›rlan›r. Pla-

¤›n vestibül yüzeyde difleti kenar›na uygun

flekilde kesimi iste¤e ba¤l›d›r, serbest difleti

kenar›ndan 2 mm apikal yönde düz kesim

yap›lmas› beyazlatma materyalinin difletine

Resim 12: %38’lik hidrojenperoksitin difllerin fasiyalyüzüne uygulanmas›.

Resim 13: %38’lik hidrojenperoksitin difllerin fasiyalyüzünde kar›flt›r›larak aktiveedilmesi.

Resim 14: Ofis beyazlat›lmas›s›ras›nda hidrojen peroksitindifletine taflmas› sonucuoluflan yan›k.

Resim 15: Ofisbeyazlatmas›nda hidrojen peroksitin difllerin yüzeyindenuzaklaflt›r›lmas›.

Page 37: ido dergi 129

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM-ARALIK 2009 dergi 35

B‹L‹MSEL

taflmas›n› engelleyebilir16 (Resim 18).

Diflhekimi, hasta a¤z›nda beyazlatma pla¤›-

n› deneyerek, adaptasyonunu, keskin köfle-

leri ve dokulara bask› yap›p yapmad›¤›n›,

sentrik oklüzyonda kapan›fl› kontrol etmeli-

dir. Hasta posterior bölgedeki erken kon-

taktlardan dolay› rahat bir kapan›fl sa¤laya-

m›yorsa, beyazlatma pla¤› posterior difller

bölgesinden kesilebilir. Bu beyazlatma tek-

ni¤i için genellikle %10-15’lik karbamid pe-

roksit önerilmektedir. Ancak piyasada %16

ve 20 konsantrasyonlarda karbamid perok-

sit jelleri de bulunmaktad›r. Ticari olarak sa-

t›lan beyazlatma materyalleri fleffaf jel veya

beyaz pat fleklindedir (Opalescence, Nite

White ACP, Vivastyle, vs...). Hastaya beyaz-

latma jeli veya pat›n› beyazlatma pla¤›na

nas›l uygulayaca¤› ö¤retilmelidir. Beyazlat-

ma pla¤›nda, beyazlatma yap›lacak her di-

flin fasiyal yüzüne ince bir tabaka materyal

s›k›lmal›d›r. Genellikle ön bölgede gülme

hatt›ndaki 8 veya 10 diflte beyazlatma yap›l-

mal›d›r. Diflhekimi hastayla birlikte beyaz-

latma pla¤›n›n uygun bir flekilde yerleflti¤ini

kontrol etmelidir. Beyazlatma pla¤› a¤za

yerlefltirildikten sonra yumuflak dokuya ta-

flan fazla materyal difleti iritasyonunu önle-

mek için uzaklaflt›r›lmal›d›r. Hastaya tedavi

s›ras›nda bir fley içmemesi, a¤z›n› çalkala-

mamas›, yemek ve a¤›z bak›m› s›ras›nda be-

yazlatma pla¤›n› ç›kartmas› bilgisi verilmeli-

dir6, 7, 16. Beyazlatma ifllemi karsinojenlerin

karsinojenik etkisini artt›rabildi¤i için, teda-

vi boyunca sigara ve alkol tüketilmemesi

tembihlenmelidir34.

Tek bir yöntem bütün hastalar için en iyi te-

davi tekni¤i olmasa da, hastalar›n ço¤u bü-

tün gece süren uygulamay› rahatl›¤›ndan

ötürü tercih etmektedir. Bütün gece süren

uygulama yap›ld›¤› zaman, beyazlatma ma-

teryalinin tek bir sefer yatmadan önce uy-

gulanmas› gerekmektedir. Sabah beyazlat-

ma pla¤› ç›kart›lmal›, akan su alt›nda bir difl

f›rças› yard›m›yla y›kanmal› ve saklama ka-

b›nda saklanmal›d›r. Bütün gece süren uy-

gulamalarda tedavi süresi genellikle 2 haf-

tad›r. Hasta bütün gece uygulamay› tolere

edemiyorsa, bu durumda beyazlatman›n

zaman› ve s›kl›¤› hastaya göre ayarlanma-

l›d›r. Bu vakalarda, kullan›m süresinin veya

kullan›lan konsantrasyonun kademeli ola-

rak art›r›lmas›, hastan›n beyazlatma pla¤›-

na ve beyazlatma materyaline tolerans›n›

da art›r›r6, 7, 16.

Difllerde hassasiyet veya difletinde irritas-

yon meydana gelirse, hasta tedaviye ara

vermeli ve problemin çözümü veya tedavi-

nin modifiye edilmesi için diflhekimine bafl

vurmal›d›r. Bu durumda diflhekimi beyaz-

latmadan kaynaklanan hassasiyetin gide-

rilmesi için potasyum nitrat içeren hassa-

siyet giderici (Ultraeze, Ultradent; Desen-

sibilize FGM) uygulayabilir. Bu uygulama

diflhekimi taraf›ndan muayenehanede ya-

p›labilece¤i gibi (Resim 19), özel tafl›y›c›l›

ürünlerin kullan›lmas›yla hasta taraf›ndan

evde de gerçeklefltirilebilir.

3. Diflhekimi kontrolü olmadanpiyasa ürünleriyle yap›lan beyazlatma yöntemleriSon y›llarda, hekimler taraf›ndan uygula-

Resim 16: Ofis beyazlat›lmas›sonras›nda difllerin görünüflü.Premolarlar bölgesindedehidratasyondan kaynaklanan çizgilenme.

Resim 17: Diflhekimi kontrolünde evde uygulananbeyazlatma tedavisinde beyazlatma pla¤› haz›rlanmadan önce modeldeki bütün undercutlaruzaklaflt›r›lmal›, havakabarc›klar› ortadankald›r›lmal›d›r.

Resim 18: Fasiyal yüzeydedifleti kenar›ndan 2 mm apikalyönde düz kesim yap›larakhaz›rlanan beyazlatma pla¤›.

Resim 19: Beyazlatmatedavisiden kaynaklanan hassasiyetin giderilmesi içindifllere potasyum nitrat içerenhassasiyet giderici uygulanmas›

Page 38: ido dergi 129

36 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

B‹L‹MSEL

nan ve maliyeti yüksek olan beyazlatma

tedavilerine alternatif olarak eczane, mar-

ket ve internet yoluyla sat›fla sunulan ve

hekim kontrolü olmadan do¤rudan hasta

taraf›ndan uygulanan pek çok beyazlatma

ürünü piyasaya sürülmüfltür35, 36, 37. Bu

yöntemlerde en büyük dezavantaj diflheki-

mi kontrolü olmad›¤›ndan, tedavinin ne ka-

dar yarar sa¤lad›¤› ve yan etkilerin varl›¤›-

n›n tam olarak bilinememesidir38. Bant

(strip), vernik (paint on), jel ve difl macunu

fleklindeki bu ürünlerin kullan›m› oldukça

yo¤un olmas›na ra¤men baz›lar› ADA ona-

y› almam›flt›r. Strip fleklinde olanlar›n özel-

likle çaprafl›kl›kta etkinli¤i azalmaktad›r.

Plak ve jel fleklinde uygulanan ürünlerde

ise pla¤›n a¤za tam olarak uygun olmama-

s› nedeniyle, beyazlatma materyallerinin

a¤za akmas› söz konusu olabilir. %5-6,5

aras›nda hidrojen peroksit içeren bu ürün-

ler genellikle günde 2 sefer 30 dakika bo-

yunca ve 2 hafta süreyle uygulan›r35, 36, 37.

Yap›lan çal›flmalarda, bantlar ile vernikler

aras›nda fark bulunmam›fl ve her iki yönte-

min de beyazlatmada etkin oldu¤u göste-

rilmifltir, ancak geleneksel beyazlatma

yöntemlerine göre beyazlatma süresi

uzundur. Verniklerin etkinli¤i ön bölgede

daha fazlad›r38 (Resim 20).

SonuçCanl› difllerde beyazlatma tedavisinde en

etkili ve güvenilir sonuç, diflhekimi kontro-

lünde gerçeklefltirilen ev tipi beyazlatma-

n›n bütün gece uygulanmas›yla elde edil-

mektedir39. Ofis tipi uygulamalar ev tipi

uygulamalarla desteklenmeli veya ofis uy-

gulamalar›n›n say›s› art›r›lmal›d›r (2-6 se-

ans). Beyazlatman›n süreklili¤i için, beyaz-

latman›n periyodik olarak tekrarlanmas›

(touch-up) veya over the counter ürünle-

rin diflhekimi kontrolünde kullan›m› tavsi-

ye edilebilir.

KAYNAKLAR1) Alkhatip MN, Holt R, Bedi R. Age and perception of dental appearance and tooth colour.

Gerodontology 2005; 22:32-36.

2) Odioso LL, Gibb RD, Gerlach RW. Impact of demographic, behavioral, and dental care uti-

lazation parameters on tooth color and personal satisfaction. Compendium of Continuing

Education in Dentistry 2000; 21:35-41.

3) Joiner A. Tooth colour: a review of the literature. Journal of Dentistry 2004; 32 (Suppl 1):

3-12.

4) Muia PJ. The four dimensional tooth color system. Chicago: Quintessence Publishing Co

Inc; 1985.

5) Nathoo S. The chemistry and mechanisms of extrinsic and intrinsic discoloration. Journal

of the American Dental Association 1997; 128: 6S-10S.

6) Heymann HO. Additional Conservative Esthetic Procedures. In: Theodore R, Heymann HO,

Swift E. Sturdevant’s Art and Science of Operative Dentistry. Mosby 2006: 623-685.

7) Haywood VB. Tooth whitening, Indications and Outcomes of Nightguard Vital Bleaching.

Quintessence Publishing Co, Inc 2007; 28.

8) Joiner A. Review of the extrinsic stain removal and enamel/dentine abrasion by a calcium

carbonate and perlite containing whitening toothpaste. International Dental Journal 2006;

56:175-180.

9) Joiner A, Hopkinson I, Deng Y, Westland S. A review of tooth colour and whiteness. Journal

of Dentistry 2008; 36s: S2-S7.

10) Heymann HO. Tooth whitening: facts and fallacies. British Dental Journal 2005; 198:5-14.

11) Joiner A. The bleaching of teeth: A review of the literature. Journal of Dentistry 2006; 34:

412-419.

12) Matis BA, Wang Y, Eckert GJ, Cochran MA, Jiang T. Extended bleaching of tetracyline-

stained teeth: A 5-year study. Operative Dentistry 2006; 31-6: 643-651.

13) Cadenaro M, Breshi L, Nucci C, Antoniolli F, Visintini E, Prati C, Matis BA, Di Lenarda R.

Effect of two in-office whitening agents on the enamel surface in vivo: A morphological and

non-contact profilometric study. Operative Dentistry 2008; 33-2: 127-134.

14) Meireles SS, heckmann SS, Santos IS, Della Bona A, Demarco FF. A double blind random-

ized clinical trial of at-home tooth bleaching using two carbamide peroxide concentrations: 6

month follow-up. Journal of Dentistry 2008; 36: 878-884.

15) Matis BA, Cochran MA, Franco M, Al-Ammar W, Eckert GJ, Stropes M. Eight in office tooth

whitening systems evaluated in vivo: A pilot study. Operative Dentistry 2007; 32-4: 322-327.

16) Haywood VB, Berry TG. Natural Tooth Bleaching. In: Summitt JB, Robbins JW, Hilton TJ,

Schwartz RS. Fundamentals of Operative Dentistry. A contemporary approach. Quintessence

Publishing Co, Inc 2006: 437-462.

17) Sulieman M. An overview of bleaching techniques. 1. Histrory, chemistry, safety and legal

aspects. Dental Update 2004; 31: 608-616.

18) Hanning C, Zech R, Henze E, Dorr-Tolui R, Attin T. Determination of peroxides in saliva-

kinetics of peroxide release into saliva during home bleaching with Whitestrips and Vivastyle.

Archives of Oral Biology 2003; 48:559-566.

19) Howe-Grant M. Encyclopedia of chemical technology, 4th ed. Vol 4. New York: John Wiley

and Sons 1992; 290-291.

20) Mc Caslin AJ, Haywood VB, Potter BJ, Dickinson GL, Russell CM. Assessing dentin color

changes from nightguard vital bleaching. Journal of the American Dental Association 1999;

130: 1485-1490.

21) Gökay O, Müjdeci A, Alg›n E. In vitro peroxide penetration into the pulp chamber from

newer bleaching products. International Endodontic Journal 2005; 38: 516-520.

22) Joiner A, Thakker G. In vitro evaluation of a novel 6% hydrogen peroxide tooth whiten-

ing product. Journal of Dentistry 2004; 32(suppl 1): 19-25.

23) Hardmann PK, Moore DL, Petteway GH. Stability of hydrogen peroxide as a bleaching

agent. General Dentistry 1985; 33: 121-2.

24) Carlsson J. Salivary peroxidase: An important part of our defence against oxygen toxic-

ity. Journal of Oral Pathology 1987; 16: 412-416.

25) Nathoo S, Stewart B, Petrone ME, Chaknis P, Zhang YP, De Vizio W. Comparative clinical

investigation of the whitening efficacy of two whitening gels. Journal of Clinical Dentistry

2003; 14: 64-69.

26) Date RF, Yue J, Barlow AP, Bellamy PG, Prendergast MJ, Gerlach RW. Delivery, substan-

tivity and clinical response of a direct application percarbonate tooth whitening film. American

Journal of Dentistry 2003; 16 (Special Issue): 3B-8B.

27) Gerlach RW, Zhou X. Vital bleaching with whitening strips: summary of clinical research

on effectiveness and tolerability. Journal of Contemporary Dental Praxis 2001; 2: 1-15.

28) Haywood VB, Leonard RH, Dickenson GL. Efficacy of six months nightguard bleaching of

tetracyline-stained teeth. Journal of esthetic Dentistry 1997; 9(1): 13-19.

29) Matis BA, Wang Y, Jiang T, Eckert GJ. Extended at home bleaching of tetracyline-stained

teeth with different concentrations of carbamide peroxide. Quintessence International 2002;

33(9): 645-655.

30) Buchalla W, Attin T. External bleaching therapy with activation by heat, light or laser- A

systematic review. Dental Materials 2007; 23: 586-596.

31) Marson FC, Sensi LG, Vieira LCC, Araujo E. Clinical evaluation of in-office dental bleaching

treatments with and without the use of light activation sources. Operative Dentistry 2008; 33-

1: 15-22 .

32) Wetter NU, Barroso MC, Pelino JEP. Dental bleaching efficacy with diod laser and LED

irradiation: an in vitro study. Lasers in Surgery and Medicine 2004; 35: 254-258.

33) De Silva Gottardi M, Brackett MG, Haywood VB. Number of in-office light activated

bleaching treatments needed to achieve patient satisfaction. Quintessence International

2006; 37(2): 115-120.

34) Naik S, Jeremy Tredwin C, Scully C. Hydrogen peroxide tooth-whitening (bleaching):

Review of safety in relation to possible carcinogenesis. Oral Oncology 2006; 42: 668-674.

35) Gerlach RW. Whitening paradigms 1 year later: introduction of a novel professional tooth-

bleaching system. Compendium of Continuing Education in Dentistry 2002;23 (Suppl 1): S4-S11.

36) Collins LZ, Maggio B, Liebman J, Blanck M, Lefort S, Waterfield P. Clinical evaluation of a

novel whitening gel, containing 6% hydrogen peroxide and a standard fluoride toothpaste.

Journal of Dentistry 2004; 32 (Suppl 1): 13-17.

37) Collins LZ, Maggio B,Gallagher A, York M, Schafer F. Safety evaluation of a novel whiten-

ing gel, containing 6 % hydrogen peroxide and a commercially available whitening gel contain-

ing 18% carbamide peroxide in an exaggerated use clinical study. Journal of Dentistry 2004;

32: 47-50.

38) Li Y. The safety of peroxide-containing at-home whiteners. Compend Contin Educ Dent

2003;24(4A):284-9.

39) Matis BA, Cochran MA, Eckert G. Review of the effectiveness of various tooth whitening

systems. Operative Dentistry 2009; 34-2:230-235.

Resim 20: Ön bölgede beyazlatma verni¤i (paint on)uygulamas›.

Page 39: ido dergi 129
Page 40: ido dergi 129

38 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

‹NCELEME

Diflhekimli¤imuayenehanelerindeteknik altyap›

‹brahim Belenlio¤lu

Makina Mühendisi‹[email protected]

Ü lkemiz diflhekimli¤i alan›nda uygula-nan fiziki yat›r›m yöntemlerinin, yat›-r›m ve iflletme maliyetlerinin yan› s›ra

çal›flma güvenli¤ini, a¤›z ve difl sa¤l›¤› hiz-metlerini de önemli ölçüde etkiledi¤i kuflku-suzdur. Diflhekimli¤i alan›ndaki bu yat›r›mla-r› fiziki anlamda çeflitli ölçeklerde ele almak-ta fayda vard›r. Diflhekimli¤i muayenehane-lerini küçük ölçekli yap›lar olarak tan›mlaya-biliriz. Klinikleri orta ölçekli yap›lar, özel veresmi A¤›z Difl Sa¤l›¤› Merkezleri (ADSM),diflhekimli¤i fakülteleri vs. ise büyük ölçekliyap›lar kapsam›na alabiliriz.

Boflluktan do¤an hatalar silsilesiTürk Diflhekimleri Birli¤i’nin muayenehane,klinik ve özel merkezlerin yap›lanmas›ndabirtak›m tüzük ve yönetmeliklerle belirli birdisiplin sa¤lamas›na karfl›n, Sa¤l›k Bakanl›-

¤›’na ba¤l› ADSM ve fakültelerdeki fiziki ya-p›lanmalarda belirgin bir standart bofllukvard›r. Bu durum, her büyük ölçekli yap›n›nkendi alan›nda farkl› teknik altyap› çal›flmas›yapmas›na neden olmakta, bunun sonu-cunda da bu büyük ölçekli yat›r›mlar›n nite-li¤i olumsuz olarak etkilenebilmektedir. Böy-lelikle, bu olumsuzluklar uygulamalarda ha-talar zincirleri oluflturarak yeni yap›lanmala-ra da yans›maktad›r. K›sacas›, ülkemizdekia¤›z ve difl sa¤l›¤› hizmet birimlerinde ölçek-lere göre standartlar gelifltirilmeli, çal›flmagüvenli¤ini, hizmetin kesintisizli¤ini ve teknikdonan›m›n performans›n› ve ömrünü etkile-yecek teknik altyap› bilincinin gelifltirilmesi-ne çaba harcanmal›d›r. Teknik altyap› konular›n› öncelikle, ülkemizindört bir yan›na da¤›lm›fl binlerce küçük öl-çekli yap›lar, yani muayenehaneler baz›nda

Ülkemizdeki a¤›zve difl sa¤l›¤›

hizmet birimlerinde

çal›flma güvenli¤ini,

hizmetin kesintisizli¤ini,

teknik donan›m›n performans›n› ve

ömrünü etkileyecek

teknik altyap› bilincinin

gelifltirilmesineçaba

harcanmal›d›r.

Foto

¤raf

: Tur

gay

Akg

ün

Page 41: ido dergi 129

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM-ARALIK 2009 dergi 39

‹NCELEME

ele almakta fayda var. Bir sonraki çal›flma-da klinikleri, özel ve resmi ADSM’leri ve difl-hekimli¤i fakültelerini teknik altyap› kapsa-m›nda ele alabiliriz.

Muayenehane kurulurken…Bir diflhekimli¤i muayenehanesinin kurulu-flunda dikkat edilmesi gereken hususlarflunlard›r:� Muayenehane olarak kullan›lacak alan›nbölümleri personel ve hasta güvenli¤inin ya-n› s›ra konforu sa¤layacak konumda ve uy-gun ölçeklerde olmal›d›r. � Cihaz ve ekipmanlar›n yerleflimleri de ça-l›flma ergonomisinin yan› s›ra ortam konfo-runu ve çal›flma güvenli¤ini olumsuz etkile-meyecek nitelikte olmal›d›r. � Cihaz ve ekipmanlarla ilgili su, elektrik,at›k su, vakum ve bas›nçl› hava tesisatlar›hem klinik cihazlar›n›n ba¤lant› standartlar›-na, hem de mahal içi tesisat standartlar›nauygun olmal›d›r.� Muayenehane ortam›nda kullan›lan su,hijyenin yan› s›ra, küçük kesitli tesisat içindet›kanma sorunlar›yla karfl›laflmamas› için dear›t›lmal›d›r. � At›k su tesisat› hijyen koflullar›n› olumsuzetkilememeli, standartlara uygun olmal›d›r.� Elektrik, su ve bas›nçl› hava tesisatlar›ndagerekli emniyet tedbirleri göz ard› edilme-melidir. Kesinti sorunlar›na karfl› önlemleral›nmal›d›r.� Bilgisayar a¤lar›, dijital görüntüleme sis-temleri, ses gibi sistemler, kullan›lacak ci-hazlara uygun altyap›ya sahip olmal›d›r. � Muayenehanede cihazlar›n ifllevselli¤i içinkullan›lan bas›nçl› hava üreticisi ve üretilenhava, çal›flma güvenli¤ini, hastan›n ve heki-min sa¤l›¤›n›, cihaz›n ve enstrümanlar›n öm-rünü olumsuz yönde etkilemeyecek özellik-lere sahip olmal›d›r.� Muayenehanede, diflhekiminin gereksini-mine uygun bir vakum sistemi bulunmal›d›r.‹yi bir vakum cihaz› yan›nda, ilgili tesisat sis-temi de teknik normlara uygun olmal›d›r. Busistem, hekimin ve yard›mc› personelin sa¤-l›klar› aç›s›ndan da bir gerekliliktir. � Muayenehanedeki sterilizasyon ve de-

zenfeksiyon konular›na gereken önem veril-melidir. Bu parametreler aç›s›ndan uygunolan sistem teknik altyap›s›, cihaz ve ekip-manlar tercih edilmelidir. � Muayenehane içerisindeki klima ve hava-land›rma sistemleriyle ilgili tercihler gelifligü-zel yap›lmamal›d›r. Mahal içerisindeki hava-n›n karakteristik özelliklerinin (s›cakl›k, nem,hareket yönü, h›z, vb.) sa¤l›ks›z bir ortamoluflumuna sebebiyet vermemesi sa¤lan-mal›d›r. Muayenehane içerisindeki havabakteriyolojik aç›dan çeflitli enfeksiyonlarayol açma riskine sahip oldu¤u için bu konu-da teknik olarak do¤ru tercihler yap›lmal›d›r. � Röntgen cihazlar› radyasyon yönetmelik-lerine ve standartlar›na uygun koflullarda te-sis edilmeli, özellikle izolasyon ve havalan-d›rma standartlar›na dikkat edilmelidir.� Yal›t›m sistemlerine (ses, ›s›, titreflim …)önem verilmelidir. � Yang›n güvenli¤i önemle ele al›nmal›, uya-r› ve müdahale ekipmanlar› tesis edilmelidir. Yukar›da aç›klanan hususlar do¤rultusundayaklafl›k hedeflere ulaflabilmek için iyi bir fi-zibilite, proje, nitelikli malzeme ve uzmanpersonel gereksinimi ön plana ç›kmaktad›r.Do¤ru bir uygulama, yap› içi e¤itim ve peri-yodik bak›m ifllemleri için de iyi bir yönetimsa¤lan›rsa, yat›r›m sa¤l›kl› ve güvenli bir fle-kilde amaca hizmet eder. ‹lgili kurumlar›n ya da yap›lar›n bu özgünalandaki standart ve teknik altyap› uygula-malar› konular›nda özel gündemler yarata-rak sonuca ulaflmalar›, toplum sa¤l›¤› ve ül-ke ekonomisi aç›s›ndan zorunluluktur.

Sa¤l›kBakanl›¤›’na

ba¤l› ADSM vefakültelerdeki

fiziki yap›lanmalarda

belirgin bir standart bofllukvar. Bu durum,

her büyük ölçekliyap›n›n kendialan›nda farkl›teknik altyap›

çal›flmas› yapmas›na

neden oluyor.

Page 42: ido dergi 129

Diflhekimi Tar›k Tuncay

KOM‹SYONLAR

40 dergi KASIM - ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

‹stanbul Diflhekimleri Odas›Yönetim Kurulu Üyesi

[email protected]

‹stanbul Diflhekimleri Odas› (‹DO) BaflkanVekili ve E¤itim Komisyonu Yönetim Ku-rulu Sorumlusu Prof. Dr. Serdar Çintan,

komisyonun çal›flmalar›yla ilgili sorular›m›z›yan›tlad› ve komisyon üyelerine özverili kat-k›lar›ndan ötürü teflekkür etti.

Geçti¤imiz y›l gerçekleflen sürekli diflhe-kimli¤i e¤itimlerinin de¤erlendirir misiniz?Geride b›rakt›¤›m›z 2008-2009 dönemindeTaksim’de iki, Bak›rköy ve Kad›köy bölgele-rinde üçer bilimsel toplant› yapt›k. Bunun d›-fl›nda Y›lmaz Manisal› E¤itim Merkezi’nde“Pazartesi Toplant›lar›” ad› alt›ndaDENTSPLY firmas›yla birlikte dört, GüneyDifl Deposu sponsorlu¤unda dört bilimseltoplant› gerçeklefltirdik. Toplant›lara kat›l›mgeçmifl y›llarla k›yasland›¤›nda al›fl›k oldu-¤umuz düzeydeydi. Konular›m›z› 2008 yaz

aylar›nda ilçe temsilcisi arkadafllarla yapt›¤›-m›z toplant›da gelen talepler do¤rultusundabelirledik. Konuflmac›lardan, ele alacaklar›konular› olgulara dayanarak sunmalar›n› is-temifltik. Gözlemlerimize göre buna uyulduve kat›l›mc› meslektafllar›m›zdan olumlutepkiler ald›k. Kiflisel izlenimim, y›llard›r bi-limsel etkinliklerimize kat›lan belirli bir mes-lektafl grubumuz geçmifl dönemde de top-lant›lar›m›z› onurland›rd›. Asl›nda amac›m›zbugüne kadarki kat›l›m say›s›n›n üzerine ç›k-makt›. Ancak son on y›lda farkl› bilimsel der-neklerin ve firmalar›n da çok say›da toplant›düzenlemesi bizim etkinliklerimize kat›lanmeslektafllar›m›z›n sabit say›da kalmas›naneden oldu ve arzulad›¤›m›z art›fl› yakalaya-mad›k. Yine de, gönlümden daha fazla mes-lektafl›m›z›n bilimsel programlar›m›za kat›l-mas› geçse de, kat›l›m› az bulmuyorum. Ayr›ca, arka arkaya ‹stanbul’da yap›lankongrelerin de Oda’m›z›n düzenledi¤i bilim-sel etkinliklere kat›l›m aç›s›ndan dezavantajoluflturdu¤unu düflünüyorum. Kan›mca yo-¤un kongre program›, bilimsel programamerak› ve ilgiyi bir miktar düflürüyor.

Sürekli Diflhekimli¤i Program›’n›n yeni dö-nemi hakk›nda bilgi alabilir miyiz?E¤itim Komisyonu’ndaki arkadafllar›m›zlabu dönem biraz daha farkl› bir program ha-z›rlad›k. Bilimsel program›m›z›, ikinci kez ‹s-

‹DO Baflkan Vekili ve E¤itim KomisyonuYönetim Kurulu Sorumlusu Prof. Dr. Serdar Çintan:

Genç akademisyenler dee¤itim verecekBilimsel etkinliklerde bu dönem farkl› bir yol haritas› çizen‹DO E¤itim Komisyonu, deneyimli ö¤retim üyelerinin yan›s›ra parlak akademik kariyerlere sahip genç meslektafllar›da e¤itmen kadrosuna dahil ediyor. E¤itim bafll›klar›ndageçen y›llara oranla belli bir çeflitlilik art›fl› da söz konusu.

E¤itim Komisyonu meslektafllar›m›zdan gelen

talepleri dikkate alarake¤itimleri organize ediyor.

Page 43: ido dergi 129

tanbul’da düzenlenen TDB 16. Uluslararas›Diflhekimli¤i Kongresi sonras›na denk gel-mesi ve tatillerin uzamas› nedeniyle birazdaha geç bafllat›yoruz. Bu dönemde Taksim’de bir, Kad›köy ve Ba-k›rköy bölgelerinde üçer toplant›gerçeklefltirece¤iz. Y›lmaz Manisal› E¤itimMerkezi’nde ise befl toplant›m›z olacak. Ko-nuflma konular› TDB Uluslararas› Diflhekim-li¤i Kongresi s›ras›nda meslektafllar›m›zlayapt›¤›m›z karfl›l›kl› görüflmelerde saptad›¤›-m›z beklentiler do¤rultusunda belirlendi.Konuflmac›lara olgular üzerinden sunumla-r›n› yapmalar›n› bekledi¤imizi anlatt›k. Ko-nuflmac›lar›m›z› da bu flekilde sunum yapanve olgular›n› paylaflan arkadafllar›m›zdanseçtik. Deneyimli ve dinlemeye al›fl›k oldu¤umuzö¤retim üyesi dostlar›m›z d›fl›nda, bu dö-nem ad›n› yeni duyuran ve ö¤retim üyeli¤in-de h›zla yükselen genç arkadafllar›m›za dayer açt›k. Onlar› Y›lmaz Manisal› E¤itim Mer-kezi’nde dinleyece¤iz ve böylece, gençlerinçal›flmalar›na her zaman önem veren Hoca-m›z Y›lmaz Manisal›’y› da onun ilkeleri do¤-rultusunda anm›fl olaca¤›z.

Bu y›l programda hangi konular a¤›rl›kta?Bu dönem konularda çeflitlilik var. Adesiv-ler, implant üstü protezlerde endikasyonlar,dental anomalilerde multidisipliner yakla-fl›mlar, ortodonti periodontoloji iflbirli¤i, en-dodontide karar ve komplikasyonlar, beyaz-latmada önemli ayr›nt›lar, cerrahiden prote-ze giden yol, simanlar ve simantasyon gibikonular›n yan›nda lokal anestezi konusundaakl›m›za tak›lanlar gibi de¤iflik konulara yerverdik. Sunumlarda konuflmac›lar›m›z mes-lektafllar›m›zdan gelen sorulara da yeterlizaman› ay›rarak bilgilerimizi gözden geçir-memizi sa¤layacaklar.

Konular› hangi kriterlere göre belirlediniz?Kriterler zamana göre farkl›l›k gösteriyor.Geçti¤imiz dönemde ve kongrede sunulan-lar› dikkate ald›k ve çok fazla tekrar yapmakistemedik. Ancak yinelenmesi istenen konu-lar› da gündeme almaktan çekinmedik. Baz›

konular›n her zaman ilgi çekti¤ini gözlüyo-ruz. Ayr›ca en çok üstünde durdu¤umuzkonu flu: Sunumlar›n gerçekten olgularüzerinden yap›lmas› ve dinleyen meslek-tafllar›m›zla iletiflim içinde kal›narak inte-raktif bir toplant› olmas›. Umuyorum bu y›lç›tam›z› biraz daha yükse¤e ç›kartaca¤›zve be¤eni alaca¤›z.

Eklemek istedikleriniz var m›? E¤itim komisyonu ad›na program›n haz›r-lanmas›nda eme¤i geçen herkese teflekküretmek isterim. Program› haz›rlarken kriterlerkoydu¤umuzda çok farkl› yönlerden düflün-memiz gerekti. Baz› konular› genç arkadafl-lar›m›zla sunma yolunu seçti¤imizde, isteristemez daha deneyimli dostlar›m›z› k›rmakgibi hassas bir durum da ortaya ç›k›yor. Bu-nun anlay›flla karfl›lanaca¤›n› umuyoruz.Meslektafllar›m›z›n yeni yüzlerle tan›flmas›-n›n onlarda da yeni bir heyecan uyand›raca-¤›n› düflünüyoruz.Sunumlar›n› haz›rlayan herkese flimdidenkomisyonumuz ad›na teflekkür ederiz. Ayr›-ca, bilimsel program›m›za kat›larak onurlan-d›racak olan meslektafllar›m›za da flimdidenteflekkür ediyoruz. Toplant›lar›m›zda görüfl-mek umuduyla.�

En çok üstünde

durdu¤umuzkonu flu:

Sunumlar›n olgular

üzerindenyap›lmas› vedinleyicilerleiletiflim içinde

kal›narak interaktif bir

toplant›olmas›.

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM - ARALIK 2009 dergi 41

KOM‹SYONLAR

Prof. Dr. Serdar Çintan

Page 44: ido dergi 129

42 dergi KASIM - ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

‹stanbul Diflhekimleri Odas› (‹DO) Yöne-tim Kurulu Üyesi ve ‹lçe Temsilcileri Ko-misyonu Sorumlusu Sevil Al, 11 komis-

yon üyesi ve 113 ilçe temsilcisinin gönüllüve özverili çal›flmalar›yla bu dönemdedüzenledikleri 11 kahvalt›l› toplant›da, 836diflhekimini a¤›rlad›klar›n› söylüyor.

‹lçe Temsilcileri Komisyonu’nun amac› veifllevi hakk›nda bilgi verir misiniz?‹lçe Temsilcileri Komisyonu 3224 Say›l›

Türk Diflhekimleri Birli¤i Kanunu’nun 5.maddesine göre kurulmufltur. Görev yetkive sorumluluklar› 31 Mart 2009 tarih,27186 say›l› “Türk Diflhekimleri Birli¤i veDiflhekimleri Odalar› Komisyonlar›n›n Kuru-lufl ve Çal›flmalar› Hakk›ndaki Yönetme-lik”le belirlenmifltir. Komisyonumuzunamac›, Oda’yla üyelerimiz aras›ndaki iletifli-mi ve etkileflimi sa¤lamakt›r. Komisyonu-muz ayn› amaçla, Oda faaliyetleri hakk›ndameslektafllar›m›z› sürekli bilgilendirir. ‹lçe

‹DO Yönetim Kurulu Üyesi ve ‹lçe Temsilcileri KomisyonuSorumlusu Sevil Al:

Görevimiz, meslektafllar aras›iletiflim ve etkileflimi art›rmak

KOM‹SYONLAR

‹lçe Temsilcileri Komisyonu Oda çal›flmalar› hakk›ndameslektafllar› bilgilendirmenin yan› s›ra muayenehanelerinaç›l›fl›, denetlenmesi ve tabela uygunluk belgelerininhaz›rlanmas›nda da görev al›yor. Mesleki etik d›fl›davran›fllar› ve sahte diflhekimli¤i faaliyetlerinin önlenmesiiçin çal›flmalar yürütüyor.

‹lçe TemsilcileriKomisyonu

Page 45: ido dergi 129

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM - ARALIK 2009 dergi 43

KOM‹SYONLAR

Sa¤l›k Grup Baflkanl›klar› ile muayeneha-nelerin aç›l›fl›, denetlenmesi ve tabela uy-gunluk belgelerinin haz›rlanmas›nda göreval›r. Oda’n›n düzenledi¤i etkinlikleri duyururve meslektafllar›m›z›n kat›lmalar›n› sa¤la-mak için çal›fl›r. Ayr›ca, bölgelerde mesleki etik d›fl› davra-n›fllar› ve sahte diflhekimli¤i faaliyetlerininönlenmesi için çal›flmalar yürütür. Tüm buçal›flmalar›m›z› 11 komisyon üyesi ve 113ilçe temsilcisinin gönüllü ve özverili çal›fl-malar›yla gerçeklefltiriyoruz.

Bu dönem komisyonunuzun yapt›¤› çal›fl-malar hakk›nda bilgi alabilir miyiz?Her y›l eylül ay› içinde ‹lçe Temsilcilerineyönelik bilgilendirme toplant›s› yap›yoruz.Dönem içerisinde de daha verimli olabil-mek için ilçe temsilcilerimizle birlikte bölgetoplant›lar›m›z› devam ettiriyoruz. Budönemde yukar›da sayd›¤›m›z rutin çal›fl-malar›m›z›n d›fl›nda Kahvalt›l› Bölge Top-lant›lar› düzenledik. Ayr›ca 2008 y›l›, 22 Kas›m “Diflhekimli¤iGünü”nü de içine alan A¤›z ve Difl Sa¤l›¤›Haftas› etkinlikleri kapsam›nda 58 meslek-tafl›m›z› muayenehanelerinde ziyaret ettik.“8 Mart Dünya Kad›nlar Günü”nde 200 ka-d›n meslektafl›m›z›n muayenehanesini zi-yaret edip, sorunlar›n› dinledik. Bu y›l yinebölgelerdeki toplant›lar›m›z ve muayeneha-ne ziyaretlerimizle mümkün oldu¤unca çokmeslektafl›m›za ulaflmay› hedefliyoruz.Komisyon olarak amac›m›z, meslektafllar›-m›z›n sorunlar›n› paylaflmak ve çözümönerileri üretebilmek.

Bu dönem gerçeklefltirdi¤iniz Kahvalt›l›Bölge Toplant›lar›n› de¤erlendirir misiniz?Meslektafllar›m›z›n toplant›lara ilgisi nas›l? Art›k gelenekselleflen bu toplant›lar›m›zakat›l›m›n gittikçe artmas› ve meslektafllar›-m›z›n memnuniyet ifadeleri toplant›lar›namac›na ulaflt›¤›n› gösteriyor. Bu bizim içinoldukça sevindirici. Toplant›lar›m›zla böl-gelerde mümkün oldu¤unca çok meslekta-fl›m›za ulaflmay› hedefliyoruz. ‹stanbul gibico¤rafi s›n›rlar› oldukça genifl, iki k›taya ya-

y›lm›fl bir flehirde bulunmam›z›n da etkisiy-le merkezi toplant›lara kat›l›m maalesef s›-n›rl› oluyor. Bu nedenle toplant›lar›n ilçeler-de yap›lmas› verimi art›r›yor. Sohbet tarz›n-da geçen kahvalt›l› toplant›lar›m›z meslek-tafllar›m›zla iletiflimimizi güçlendiriyor.Meslektafllar›m›z yak›n çevrelerindeki mes-lektafllar›yla iliflkilerini gelifltirirken, sorunla-r›n› da rahatça ifade edebiliyorlar. Bölge toplant›lar› Oda faaliyetlerinin anlat›l-mas›, meslektafllar›m›z›n fikirlerinin al›nma-s› ve sorunlar›m›za ortak çözümler üretile-bilmesi aç›s›ndan çok önemli. Dönemimiz-de bugüne kadar 11 kez gerçeklefltirdi¤i-miz kahvalt›l› bölge toplant›lar›na 836 mes-lektafl›m›z kat›ld›. Toplant›lar›n ard›ndanmeslektafllar›m›zdan gelen talepleri bir ra-por halinde Yönetim Kurulu’na ileterek çö-züm üretilmesi için çaba gösteriyoruz.

Tabela Uygunluk Belgesi çal›flmalar›yla il-gili neler söylemek istersiniz?Tabela standartlar›m›z Türk DiflhekimleriBirli¤i taraf›ndan belirlenmifltir. Bu stan-dartlara uyulmas› meslektafllar›m›z aras›n-da haks›z rekabete yol açmamak ve deon-tolojik aç›dan önemli. Komisyonumuz bukonuda üzerine düflen görevi titizlikle yap-maya çal›fl›yor. Tabela Uygunluk Belgesimüracaatlar›n› en fazla 15 gün içinde so-nuçland›rmaya özen gösteriyoruz. Bu dö-nemde 1065 meslektafl›m›z›n tabela dene-timi yap›lm›flt›r.

Nas›l ilçe temsilcisi olunur?Temsilci atamalar› her y›l may›s ay›nda ya-p›l›r. Ancak Yönetim Kurulu gerekli gördü-¤ü hallerde süreye ba¤l› olmaks›z›n temsil-ci atamaya yetkilidir. Bölgesinde mesle¤iniuygulayan, meslektafllar aras›nda sayg›nl›-¤› olan ve sicilinde disiplin cezas› olmayan,tercihen en az iki y›ll›k mesleki deneyimesahip, meslektafllar›yla iletiflimde baflar›l›,meslek eti¤ine sayg›l›, gerekti¤inde ‹DO’yutemsil edebilecek kabiliyette ve bu göreviyapmak için yeterli zaman› ay›rabilecek hermeslektafl›m›z rahatl›kla ilçe temsilcisi ola-bilir.�

Bölge toplant›lar› Oda faaliyetlerinin anlat›lmas›,

meslektafllar›-m›z›n

fikirlerinin al›nmas› ve

sorunlar›m›zaortak çözümlerüretilebilmesiaç›s›ndan çok

önemli.

Page 46: ido dergi 129

22 KASIM

Diflhekimli¤iGünümüz kutlu olsun

Bu y›l yine 22 Kas›m A¤›z veDifl Sa¤l›¤› Haftas›’n›mesle¤imizin geldi¤i noktayayarafl›r flekilde kutlayaca¤›z.

Hafta boyunca gerçekleflecekbilimsel ve sosyal etkinliklerinyan› s›ra toplumun y›llard›rçözülemeyen ve art›k içindenç›k›lamaz bir hal alan a¤›z ve diflsa¤l›¤› sorunlar›n› ve çözümönerilerimizi bir kez dahakamuoyuyla paylaflaca¤›z.

A¤›z ve Difl Sa¤l›¤› Haftas› kutlama etkinliklerimiz sürerken,toplumun a¤›z ve difl sa¤l›¤›seviyesini yükseltmek için u¤raflveren meslektafllar›m›z›n sorunlar›n› da hafta boyuncagündemde tutarak, yetkilileremesle¤imizin vemeslektafllar›m›z›n sorunlar›n›çözmesi için ça¤r› yapaca¤›z.

44 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

Diflhekimi Füsun fieker Karagören

Diflhekimi Sevil Tu¤lu Arslan

[email protected]@gmail.com

Page 47: ido dergi 129

‹DO Yönetim Kurulu Üyesi Nermin Erdal,art›k belli bir formata oturan A¤›z ve DiflSa¤l›¤› Haftas› kutlamalar›nda bu y›la öz-

gü farkl›l›klar› ve flimdiye dek yap›lan çal›fl-malar› de¤erlendirdi.

22 Kas›m Komisyonu'nun bu y›lki çal›flma-lar› hakk›nda bilgi verebilir misiniz?Bilimsel diflhekimli¤inin kuruluflunun 101.y›l›nday›z. Oda’m›z›n kuruldu¤u 1986 y›l›n-dan bugüne kutlad›¤›m›z A¤›z ve Difl Sa¤l›¤›Haftas›’n›n art›k bir format› olufltu. Odam›zbünyesindeki çeflitli komisyonlarda görevalan arkadafllarla oluflturdu¤umuz 22 Kas›mKomisyonu çal›flmalar›na A¤ustos ay›ndabafllad›. ‹lk önce haftan›n çat›s›n› olufltura-rak detaylar üzerinde çal›flma yapt›k. Bu haftan›n önemli etkinliklerinden biri olanGeleneksel Plaket ve Sertifika Töreni’nde buy›l 1959, 1969 ve 1984 y›l›nda mezun olanmeslektafllar›m›z plaketlerini ve 2009 mezu-nu genç diflhekimleri sertifikalar›n› alacaklar.Bu nedenle, önce listeler oluflturup, mesle-¤inde 40. ve 50. y›l›n› dolduran meslektaflla-r›m›zla telefonla görüflerek, kendilerini töre-ne davet ediyoruz. Her y›l haz›rlad›¤›m›z 22Kas›m Broflürü’nde yay›mlamak üzere fo-to¤raflar›n› bize ulaflt›rmalar›n› rica ediyoruz.1984 ve 2009 y›l› mezunlar›m›za ise postayoluyla ulaflarak kendilerini törene davetediyoruz. Törenin d›fl›nda yine bilimsel, e¤i-tici ve sosyal konularda konferanslar›m›z,spor faaliyetlerimiz olacak.

Konferanslarla ilgili neler söylersiniz? Her y›l oldu¤u gibi, haftaya sürekli diflhekim-li¤i e¤itimi kapsam›nda bilimsel bir toplan-t›yla bafllayaca¤›z. Bu y›lki konferans›m›z›nkonusunu E¤itim Komisyonumuzun dahaönce haz›rlad›¤› anketlere meslektafllar›m›-z›n verdikleri cevaplardan yola ç›karak belir-ledik. Günümüzde kompozit restorasyonlardiflhekimli¤inde önemli bir yer tutuyor. Mu-ayenehane prati¤inde karfl›lafl›lan sorunlarve bunlara iliflkin çözümler konusunda ay-r›nt›l› çal›flmalar› bulaca¤›m›z bu konferans-ta de¤erli hocalar›m›z Prof. Dr. Taner Yücel,Prof. Dr. Esra Y›ld›z, Prof. Dr. Haflmet Ulu-kap›, Doç. Dr. Can Dörter bilgilerini bizlerlepaylaflacaklar. Konferans 15 Ekim 2009 ta-rihinde Hyatt Regency Oteli’nde gerçekle-flecek. Bir baflka etkinli¤imiz de e¤itmen diflhekim-lerimizi bilgilendirmek ve onlara çal›flmala-r›nda yol gösterebilmek için Dr. Erdal Ata-bek, 17 Kas›m 2009 tarihinde, Y›lmaz Mani-sal› E¤itim Merkezi’nde bizlerle birlikte ola-cak. Ayn› akflam iflitme engelli iki sanatç›güzel bir dans gösterisi sunacaklar. Konfe-ranslar›m›z›n konular›ndan birini de son y›l-larda meslektafllar›m›z›n sa¤l›k sorunlar›aras›nda birinci s›ralarda yer alan kas ve is-kelet sistemi hastal›klar› sorunlar›na ay›rd›k.

Meslek hastal›¤› önemli bir konu; hekimle-rimize nas›l öneriler verilecek?Uzman Fizyoterapist Özge Çak›ralp 20 Ka-

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM-ARALIK 2009 dergi 45

22 KASIM

Geleneksel Plaket ve Sertifika

Töreni’nde bu y›l 1959,

1969 ve 1984 y›l›nda mezun

olan meslektafllar›m›z

plaketlerini alacaklar.

Etkinliklerin say›s› artt›, çeflitlilik sa¤land›

‹DO Yönetim Kurulu Üyesi Nermin Erdal:

Toplum A¤›z ve Difl sa¤l›¤› Haftas› kapsam›nda bu y›l ilginç uygulamalar dikkat çekiyor.Diflhekimleri tiyatroya davet ediliyor. Ayr›ca foto¤raf ve resim sanat›yla u¤raflanlara da sanatsal üretimlerini meslektafllar›yla paylaflma olana¤› tan›n›yor.

‹DO Yönetim Kurulu Üyesi Nermin Erdal,

Page 48: ido dergi 129

s›m 2009 tarihinde, Y›lmaz Manisal› E¤itimMerkezi’nde “Yer çekimine karfl› dik durma-y›” anlatacak. Kendisi Mulligan terapisti veKinesiotape uygulay›c›s›. Bu konferansta bi-ze kas ve iskelet sistemini do¤ru tan›may› vegünlük yaflant›m›zda baz› basit etkinliklerlegüçlendirmeyi, dolay›s›yla a¤r›s›z bir yafla-m›n mümkün olabilece¤ini anlatacak.

Geleneksel Plaket ve Sertifika töreni bu y›lnerede yap›lacak?AKM gerek lokalizasyonu, gerekse tiyatrodüzeni olmas› nedeniyle tercih etti¤imiz birmekând› ama flu an kapal›. Bizler de yeni birmekân bulmak zorunda kald›k. ‹stanbul’dak›fl trafi¤ini düflündü¤ümüzde törenin yeri,ayr›ca koflullar› oldukça önem kazan›yor. Bukonulara dikkat ederek, törenimizi bu y›l Ce-vahir Oteli Kongre Merkezi’nde yapmayakarar verdik. Tören sonunda fuayede vere-ce¤imiz kokteylle, akflam› hep birlikte mutlubir flekilde tamamlamay› arzu ediyoruz.

Topluma yönelik çal›flmalar›n›z olacak m›?Toplum A¤›z ve Difl Sa¤l›¤› Komisyonu(TADS) tüm sene boyunca e¤itimler verdik-leri gibi, okullardan gelen talepler do¤rultu-sunda çal›flmalar yap›yor. fiu anda haz›rlan-m›fl projeleri ‹l Sa¤l›k Müdürlü¤ü ve ‹l MilliE¤itim Müdürlü¤ü’ne sunuldu. Tabii bu ku-rumlardan net bir yan›t alamad›¤›m›z içinprojelerimizi bekletiyoruz. Cevap gelmezsebir kurumda a¤›z ve difl sa¤l›¤› e¤itimi vere-ce¤iz. TADS Komisyonu’nun amac›, toplu-mu a¤›z ve difl sa¤l›¤› konusunda bilgilendir-mek ve fark›ndal›k yaratmak. Bu nedenle,çal›flmalar›m›z› her zaman sürdürece¤iz.

Muayenehane ziyaretleriniz olacak m›?Her y›l oldu¤u gibi bu y›l da ‹lçe TemsilcileriKomisyonumuz yeni aç›lan muayenehane-leri ve mesle¤inde uzun y›llar hizmet vermiflhekimlerimizi ziyaret edecek. Meslektafllar›-m›z›n sorunlar›n› dinleyecek ve sorunlar›nçözümü için ortak bir paydada buluflmaküzere fikir al›flveriflinde bulunacak.

Haftaya destek verenler kimler?

Son üç y›ld›r oldu¤u gibi, bu y›l da Türk KalpVakf›’yla ortak bir çal›flma yürütece¤iz. Mes-lektafllar›m›z Kas›m ay›n›n sonuna kadarsa¤l›k karnesiyle, ilave bir ücret ödemedenkalp muayenesi yapt›rabilecekler. Ayr›ca,Göz Nurunu Koruma Vakf›’n›n hastane vepolikliniklerinde de ayn› koflullarda göz mu-ayenesi yapt›rabilecekler.

Hafta kapsam›ndaki sportif etkinliklerneler? Bu y›l 16.s› düzenlenen Tenis Turnuvas›Ekim ay›nda bafllad›. Turnuvada yaklafl›k 50meslektafl›m›z çeflitli kategorilerde centil-mence yar›fl›yor. “Art›k bir Tenis Kulübümüzvar” diyebiliriz. Ben bütün kat›l›mc›lara ba-flar›lar diliyorum. Ayr›ca ‹stanbul’da bulunandiflhekimli¤i fakülteleri ve ‹DO aktivistlerininkat›ld›¤› Mini Futbol Turnuvas› düzenlene-cek. Her iki etkinlik de Taç Spor Tesisle-ri’nde yap›lacak. Ö¤rencilerimiz için de Pro-filo Al›flverifl Merkezi’nde bir Bowling Turnu-vas› düzenledik.

Bu y›l›n di¤erlerinden fark› ne olacak? Ekonomik kriz hepimizi etkiledi. Biz de bu y›lbir yemek organize etmek yerine daha çokmeslektafl›m›z›n kat›laca¤› bir etkinlik ger-çeklefltirmeyi istedik. Arzu eden meslektafl-lar›m›zla birlikte 21 Kas›m 2009 Cumartesiakflam› “Kod Ad› Kongo” isimli tiyatro oyu-nunu birlikte izlemek istiyoruz. Gelmek iste-yen meslektafllar›m›z oyunun biletlerini Odamerkezimizden ücretsiz olarak temin edebi-lirler. Ayr›ca bu y›l foto¤raf ve resim sanat›y-la u¤raflan meslektafllar›m›za Y›lmaz Mani-sal› E¤itim Merkezi’nde ev sahipli¤i yapmakistiyoruz. Meslektafllar›m›z›n e-mail yoluylayollad›klar› foto¤raflar›n› ve resimlerini en azalt› ay süreyle Y›lmaz Manisal› E¤itim Mer-kezi’nde sergileyece¤iz.

Son olarak ne söylemek istersiniz?Haftaya eme¤i geçen tüm meslektafllar›mateflekkür ederken, diflhekimlerinin 22 Kas›mDiflhekimli¤i Günü’nü kutluyor, bu güzelgünlerde meslektafllar›m›zla birlikte olmay›diliyorum.�

22 KASIM

46 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

Konferans konular›ndan birini de son

y›llarda diflhekimlerinin

yaflad›¤› sa¤l›k

sorunlar› aras›nda birinci

s›ralarda yeralan kas ve

iskelet sistemihastal›klar›

olacak.

Page 49: ido dergi 129
Page 50: ido dergi 129

M etin Öncel, mesle¤ini öylesinesevmifl ki “‹nsana huzur veren,onun flifa ve mutlulu¤una vesile

olan bir mesle¤in sahibi olabilmenin heye-can›n› ömrüm oldukça yaflayaca¤›m” di-yor. Diflhekimli¤inin gelece¤ine dair endi-fleler tafl›yor tafl›mas›na ama gençlerdenyana umudunu da taze tutuyor. ‹flte birkaçsoruda 50 y›l›n› tamamlayan bir meslekta-fl›m›z›n gözünden diflhekimli¤inin dünü,bugünü, yar›n›…

Ne zaman mezun oldunuz? Mesle¤e ne-rede, ne zaman bafllad›n›z?Diflhekimli¤i ö¤renimimi 1959 y›l› Haziranay›nda tamamlad›m. 1960’a kadar Tokat’taçal›flt›m. Vatani görev için gitti¤im ‹zmir’dedönem sonu çekti¤im kurayla k›ta hizme-tim için ‹stanbul Ka¤›thane ‹stihkam Oku-lu’na geldim. Okulun revirinde, yedek su-bay ö¤rencilerine a¤›z ve difl sa¤l›¤› hizme-ti vermeye bafllad›m. Birlikte çal›flt›¤›m as-keri hekimin bilgi ve tecrübesinden çok ya-rarland›m. Bir süre sonra okul kumandan›,ö¤leden sonralar› belli bir saatten sonra,Befliktafl’ta bir muayenehanede çal›flma-ma izin verdi. Böylece ‹stanbul’da baflla-yan meslek hayat›m 43 y›l devam ederek,ayn› flehirde son buldu.

Neden diflhekimli¤ini seçtiniz? Lise e¤itimimin son y›llar›nda, seçece¤im

mesle¤in araflt›r›lmas› önemli bir problemdi.Ülkeme, aileme yararl› bir birey olabilmeninheyecan›yla, beni ayd›nlatacak, yönlendire-cek de¤erde büyüklerimin yard›mlar›n› iste-mekteydim. 4 Eylül Lisesi’nde (Sivas Lisesi)okurken ailece tan›d›¤›m›z Diflhekimi Nüz-het Çubukçu’nun bu konudaki fikrine bafl-vurdum. Güvenilir, sevilen bir kiflili¤e sahipNüzhet Bey, insana verilen hizmetin toplumnezdindeki de¤erini, mesle¤in gördü¤üsayg› ve itibarla beraber, hekim camias›n›n

22 KASIM

Hekimlik bilgi, tecrübe ve sezgi iflidir

48 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

Meslekte yar›m yüzy›l› deviren bir ç›nar Metin Öncel. Genç meslektafllar›na da daha yak›n bir iletiflim içinde olmalar›n› ö¤ütlüyor. Öncel, ‘Bilgi ve tecrübelerini meslektafllar›yla paylaflmazevkine ulaflan hekim, sayg›nl›¤›n› art›rd›¤› gibi, iyi örnek olabilmenin huzurunu da hissedecektir’ diyor.

Diflhekimi Metin Öncel:

Diflhekimi Metin Öncel

Page 51: ido dergi 129

bir ferdi olabilmenin önemini vurgulad› vegörüflmelerimizin devam›n› istedi. Çokinand›r›c› ve de¤er verdi¤im bilgilere ulafl-m›flt›m. Aile çevremin ve yak›nlar›m›n des-te¤i de ayn› yöndeydi. Bu hayali gerçeklefl-tirebilmek için hata kabul etmeyen bir haz›r-l›k dönemine girmifltim. K›smetin de önem-li bir faktör oldu¤u inanc›, Tanr›’n›n yard›-m›yla elde etti¤im sonuç beni mahcup et-medi. Mesle¤imi daima sevdim. ‹nsana hu-zur veren, onun flifa ve mutlulu¤una vesileolan bir mesle¤in sahibi olabilmenin heye-can›n› ömrüm oldukça yaflayaca¤›m.

50 y›lda neler de¤iflti?Meslek hayat›m›n ilk çeyre¤inde hasta-he-kim iliflkileri karfl›l›kl› güven, sevgi ve sayg›-ya dayanan, istikrarl› bir düzeydeydi. Taraf-lar sorumluluklar›n›n bilincindeydiler. An-cak geliflen dünya ve yaflam flartlar› bu is-tikrar› zorlad›. ‹nsan sa¤l›¤›n› rant kap›s› verekabet unsuru olarak görmek hekimi de,meslek anlay›fl›n› da standartlardan uzak-laflt›rd›. Kutsall›¤›na inand›¤›m›z sa¤l›k hak-k›n›n piyasalaflt›r›lmas›, insanl›¤a karfl› iflle-nebilecek önemli bir suç olup, kabul edile-bilir de¤ildir. Sa¤l›k alan› k›sa sürede ça¤-dafl hamlelerle, modern cihazlarla donat›l-d›. Hekimine sayg›yla, ilgiyle yaklaflan has-ta, modern cihazlara yöneldi. Hekimlik, bilgi tecrübe ve bunlara dayal›sezgilerle yürütülen bir sanat dal›d›r. Bu or-tamda hekim kimli¤ini korumakta zorlan-maktad›r. Bu durum hekimin beklentileriyleba¤daflt›r›lamaz. Hekim mutlu oldu¤u mes-le¤inde, huzursuzlu¤a itilmektedir. Unut-mamal›y›z ki, Tanr› iyilefltirme gücünü sa-dece hekimle paylaflmaktad›r.

Bugün olsa yine diflhekimli¤ini seçer miy-diniz?Meslek hayat›m›n büyük bir bölümünde,hasta-hekim ve hekimler aras› iliflkilerin enideal ölçülerde yafland›¤› ortamlar›n at-mosferinden güç alan bir diflhekimi olarakgeldi¤imiz noktadaki tercihim yine sevdi-¤im mesle¤im olurdu. Rant kayg›s›yla tek-nolojinin esiri durumuna düflürülmek iste-

nen hekimin huzursuzlu¤u mutlaka, mant›-¤›n ve ortak akl›n yol göstericili¤i sayesin-de çözüm bulacak, akl›selim galip gele-cektir.

Genç meslektafllar›m›za önerileriniz nelerdir?A¤›r risk grubunda bulunan mesle¤imizdediflhekimi, çal›flmalar›n› uzun ve zevkli y›lla-ra bölmeyi baflarmal›, beden ve ruh sa¤l›¤›-na özen göstermelidir. Zinde yap›s›n›n de-¤erini bilmeli, yorgunlu¤un en kolay tedavi-sinin hastas›n› memnun etmek oldu¤unuunutmamal›d›r. Hoflgörülü, sab›rl› olabil-meyi amaçlarken, elefltiriye de aç›k olmal›-d›r. Daima kendisini gelifltirme ve yenilemeçabas›n› sürdürmeli, asla meslektafllar›aleyhinde ifadeler kullanmamal›d›r. Hekim-de aranan iki önemli unsur, ilgi ve bilgidir.‹lgisini esirgemeyece¤i hastas›n› bilgisiylemutlu etmelidir. Frans›z düflünür hekimClaude Bernard, “Bildi¤imizi zannetmek,daima ö¤renmenin en büyük düflman› ol-mufltur” derken bilginin önemini vurgula-maktad›r. Diflhekimleri birbiriyle sorunlar›n›her kademede paylaflabilmeli, genç mes-lektafllar›na yaklaflmal›, daima onlar›n ya-n›nda olacaklar›n› hissettirmelidir. Bu an-laml› iliflkinin sevgi ve sayg› ba¤›yla sürdü-rülmesi tüm diflhekimli¤i camias›n› mutluve güçlü k›lacakt›r. Bilgi ve tecrübelerinimeslektafllar›yla paylaflma zevkine ulaflanhekim, sayg›nl›¤›n› art›rd›¤› gibi, iyi örnekolabilmenin huzurunu da hissedecektir.Meslek sorunlar›na uzak kalmamak için,daima meslek odas›yla ilgili olmal›, oradaözverili çal›flmalarda bulunan diflhekimleri-ne yard›m› esirgememelidir. Meslek sorunlar›n›n çözüm yeri olanOda’n›z ilginizle, katk›n›zla güçlenecek vezorluklar karfl›s›nda gücünü art›racakt›r. Bi-limsel aktivitelere daima kat›larak yeni geli-flen tüm gerçek bilgilere ulaflman›n yolla-r›ndan yararlanacakt›r. Tüm bu yaklafl›mlardiflhekiminin yüce olan kiflisel de¤erlerinidaha da yüceltecektir. Tüm meslekler içe-risinde mesaisi 24 saat olan müstesnagrup sadece diflhekimleridir, hekimlerdir.�

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM-ARALIK 2009 dergi 49

22 KASIM

Rant kayg›s›ylateknolojinin

esiri durumunadüflürülmek

istenen hekiminhuzursuzlu¤u

mutlaka,mant›¤›n ve

ortak akl›n yolgöstericili¤isayesinde

çözüm bulacak,akl›selim galip

gelecektir.

Page 52: ido dergi 129

50 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

‹ stanbul Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakül-tesi’nden 1969 y›l›nda mezun olan Prof.Dr. ‹nci Oktay, 1971 y›l›nda ayn› fakülte-

nin Halk Sa¤l›¤› Anabilim Dal›’na araflt›rmagörevlisi olarak girdi ve 1977 y›l›nda Doktorunvan›n› ald›. 1981 y›l›nda, "Periodontal hastal›¤›n sap-tanmas›nda kullan›lan de¤iflik indekslerintan› de¤erlerlerinin araflt›r›lmas› ve koruyucudiflhekimli¤indeki yerlerinin saptanmas›" ko-nulu tezi ve di¤er eserleriyle doçentlik s›na-v›n› baflararak, halk sa¤l›¤› alan›nda Doçentoldu. 1989 y›l›nda Profesör olan ‹nci Oktayhalen Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fa-kültesi’nde Toplum A¤›z Difl Sa¤l›¤› Bilimda-l›’nda çal›flmalar›n› sürdürüyor.

Diflhekimi olarak 40. y›l›n›z› kutluyorsu-nuz. Neler hissediyorsunuz?‹lk anda flafl›rt›c› gelse de, bu y›llar› yafla-d›k. Sürekli gelece¤e yönelik projeler üze-rinde yo¤unlafl›p ileriye yönelik planlar ya-parken y›llar›n nas›l geçti¤i anlafl›lm›yor.Mesle¤imde 40. y›l› kutlamak tabii ki keyif-li. Ancak galiba biraz da hüzünlü. Geriyebak›nca kaybettiklerimiz, baflar›lar›m›z, ba-flar›s›zl›klar›m›z, her fley hat›rlan›yor.

Bir bilim insan› olarak mesle¤imizdeki ge-liflmeleri en yak›ndan takip eden kifliler-densiniz. Düne bakarak bu geliflmelerinas›l de¤erlendiriyorsunuz? Asl›nda tüm mesleklerde bilimsel ve tekno-

22 KASIM

Keyif ve hüzün bir arada…Meslekte 40. y›l›n› dolduran Prof. Dr. ‹nci Oktay diflhekimli¤ininuzun ve zor bir e¤itim oldu¤unu vurgulayarak, genç meslektafllar›naflu ö¤üdü veriyor: “Hayat›m›z sadece mesle¤imizle s›n›rl› de¤il.Yaflam›n di¤er alanlar›nda da var olmak, hayat›m›z›n bütünüaç›s›ndan önem tafl›r ve dikkate al›nmas› gerekir.”

Prof. Dr. ‹nci Oktay:

Prof. Dr. ‹nci Oktay

Page 53: ido dergi 129

lojik geliflme, do¤al olarak e¤itim ve mesle-ki çal›flmalara yans›r. Ö¤rencili¤imizle günükarfl›laflt›rd›¤›m›zda inan›lmaz farkl›l›klar ol-du¤unu görüyoruz. Ancak kiflisel olarak,son 20 y›lda yüksek ö¤retimde de¤iflen e¤i-tim yöntemleri vb. gibi yeni kavramlarla ta-n›flmak, mesle¤ime ve yapt›¤›m ifle yeni biraç›l›m getirdi. Sadece konuflmalar›m›zdaifade etti¤imiz bilim ça¤› vb. kavramlar›n,gere¤ini yerine getirmedikçe faydas›z oldu-¤unu anlad›m ve çal›flmalar›m›n bir bölümü-nü diflhekimli¤i e¤itimi ve kalite alan›naay›rd›m. fiu anda, geçmiflte yapt›klar›mdandaha fazla yeni projem var. Belki de 40. y›l-da sadece bu noktada olmak bile güzel.

Toplum a¤›z difl sa¤l›¤› konusunda geldi-¤imiz noktay› nas›l de¤erlendiriyorsunuz?Akademik çal›flmalar›ma bafllad›¤›mda ül-kemizde koruyucu anlay›fl, önemi yeterinceanlafl›lmam›fl bir konuydu. Halen de yete-rince yerleflmifl oldu¤unu düflünmüyorum.Örne¤in pek çok hekim implant yap›yor.Ancak, hastan›n çürük risk grubu, plak bi-rikim h›z› vb faktörlere dikkat edilip önlem-ler al›nmad›¤› için pla¤a ba¤l› peri-implan-titis oluflma riski yükseliyor. Bunun yan› s›-ra, bu konuda özellikle meslek kurulufllar›-n›n çok mesafe ald›¤›n› belirtmek gerekir.Geçmifl y›llarda meslek kurulufllar›n›n top-

lumun a¤›z difl sa¤l›¤›n› iyilefltirme ve koru-yucu programlar› yayg›nlaflt›rma konusun-da sorumluluk üstlenmesi ve bu alandapek çok çal›flma yapmas› ve devam etme-si, mesleki aç›dan önemli buldu¤um, mem-nuniyetle karfl›lad›¤›m bir geliflme oldu.

Genç meslektafllar›m›za önerileriniz varm›? Yaflam boyu ö¤renme, sürekli mesleki e¤i-tim günümüzde üzerinde çok fazla konuflu-lan kavramlar. Zaten meslektafllar›m›z dakongreler, dergiler vb yollarla mesleki ge-liflmeleri takip ediyorlar. Ancak diflhekimli-¤i uzun ve zor bir e¤itim. Tüm dünyada dakabul gördü¤ü gibi, araflt›rma ve gelifltir-meye kat›labilecek ciddi bir potansiyel.Genç meslektafllar›ma temel önerilerim-den biri de bilimsel geliflmelere katk›da bu-lunabileceklerini unutmamalar›. Serbestdiflhekimi de araflt›rmalar›n ve toplumsalprogramlar›n bir parças› olabilir. Ayr›ca ha-yat›m›z sadece mesle¤imizle s›n›rl› de¤il.Yaflam›n di¤er alanlar›nda da var olmak,hayat›m›z›n bütünü aç›s›ndan önem tafl›rve dikkate al›nmas› gerekir.

Eklemek istedikleriniz?Bu röportaj için teflekkür eder, tüm mes-lektafllar›ma sevgi ve sayg›lar›m› yollar›m.�

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM-ARALIK 2009 dergi 51

22 KASIM

‹ÜDF 2009 y›l›mezuniyettöreninden bir görüntü

Genç meslektafllar›ma

temel önerilerimden biri de bilimsel

geliflmelere katk›da

bulunabilecekle-rini

unutmamalar›.Serbest

diflhekimi dearaflt›rmalar›n ve

toplumsal programlar›n birparças› olabilir.

Page 54: ido dergi 129

52 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

P rof. Dr. Turhan Atalay, meslekteki 40.y›l›n› tam da akademisyen kimli¤ineyarafl›r bir mesajla kutluyor: “Genç,

yafll›, deneyimli, yeni mezun herkes mes-leki geliflimlerini artt›rmaya önem verme-li.” De¤iflen beklenti ve gereksinimlerin ya-n› s›ra teknolojinin h›z›na da ayak uydurmakgerekti¤ini vurguluyor. Bunun da ancak sü-rekli mesleki e¤itim programlar›na kat›lmak-la mümkün olabilece¤ini dile getiriyor.

Kaç y›l›nda, nereden mezun oldunuz?1969 y›l›nda ‹stanbul Üniversitesi Diflhe-kimli¤i Fakültesi’nden mezun oldum. O dö-nemde fakültemiz Beyaz›t’taki ‹stanbul Üni-versitesi Merkez Kampüsü’ndeydi.

Mezun olduktan sonra neler yapt›n›z?Mezun olur olmaz askerlik görevime baflla-y›ncaya kadar birkaç ay tedavi bölümündeY›lmaz Manisal› hocam›n yan›nda volonterasistan olarak çal›flt›m. 1970-71 y›llar›ndaönce ‹zmir sonra Erzurum’da askerli¤imiyapt›m. O zaman askerlik 20 ayd›. 1972 y›-l›nda Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde Difl-hekimli¤i Fakültesi (san›yorum Türkiye’dekiyedinci fakültesi olarak) aç›lm›flt›. Oradaasistan olarak göreve bafllad›m. 1972-1979y›llar› aras›nda Atatürk Üniversitesi T›p Fa-kültesi’nde Patoloji Departman›’nda dokto-ra yapt›m (1976). 1979 y›l›na kadar ö¤retimüyesi olarak orada göreve devam ettim.1979’da Marmara Üniversitesi Diflhekimli¤i

Fakültesi’ne geçtim. O tarihten itibaren2006 y›l›na kadar, yani 27 y›l burada hoca-l›k yapt›m ve 2006 y›l›nda biraz da erkenyaflta emekli oldum. fiu anda haftada birgün Marmara Üniversitesi Eczac›l›k Fakül-tesi’nde Patoloji dersleri veriyorum. Ayr›caYeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakülte-si’nde de y›lda birkaç defa Deontoloji veEtik derslerine misafir ö¤retim üyesi olarakgiriyorum. Diflhekimli¤i Fakültesi’nin yan›s›ra Marmara Üniversitesi Eczac›l›k Fakül-tesi’nde de yaklafl›k 26 y›ld›r Patoloji ders-leri vermekteyim.

Meslekte 40 y›l› geride b›rakt›n›z. 40 y›l ön-ceki koflullarla bugünü karfl›laflt›r›r m›s›n›z?Bu dönemde tüm alanlardaki teknolojik ge-liflmeler, t›p ve diflhekimli¤i alan›nda da pekçok geliflmenin olmas›n› sa¤lad›. Ancak bu-rada önemli olan, bu geliflmeleri ve yenilikle-ri takip etmektir. Benim dönemimden pekçok arkadafl›m›n mesleki bilimsel etkinlikle-re devaml› olarak kat›ld›klar›n› biliyorum. An-cak ne yaz›k ki baz› arkadafllar›m›n ise hiç-bir bilimsel etkinli¤e kat›lmad›¤›n› da göz-lemliyorum. Mesleki geliflmeleri yakalayabil-mek, ancak onlar› sürekli flekilde takip et-mekle mümkün olabilir. Ö¤retim üyeli¤i dö-nemimde bütün ö¤rencilerime bunu devam-l› empoze etmeye çal›flt›m. Mezun olduktansonra bilimsel etkinliklere daima kat›lmalar›-n›n kendileri için çok yararl› olaca¤›n› her f›r-satta söyledim. fiimdi onlar› kongrelerde,

Yenilikleri sürekli takip etmek gerekir

22 KASIM

Prof. Dr. Turhan Atalay, mesleki geliflmelerin ard›nda kalmamakiçin onlar› yak›ndan takip etmek gerekti¤ini söylüyor. Ö¤rencilerinede ‘ça¤›n gerisinde kalmay›n’ diyor. Ona göre diflhekimleri flansl›,çünkü her y›l yeniliklerle ilgili pek çok kongre, seminer, konferansve kurslar düzenleyen meslek odalar› var.

Prof. Dr. Turhan Atalay:

Page 55: ido dergi 129

konferanslarda gördükçe mutlu oluyorum.Diflhekimleri flansl› olduklar›n› bilmelidirler.Çünkü kendilerine sahip ç›kan, bilimsel yön-den geliflmelerini sa¤layacak etkinlikleriplanlayan ve her y›l bilimsel kongreler, kon-feranslar ve hemen her dalda kurslar düzen-leyen bir meslek birli¤i yani Türk Diflhekim-leri Birli¤i ve ba¤l› olduklar› meslek odalar›var. Bu flans› iyi de¤erlendirebilen meslek-tafllar›m mesleki aç›dan çok bilgili ve mü-kemmel bir konuma gelebilme olana¤›n› bu-luyorlar.

‹DO’da etkin görevlerde bulundunuz vehâlã da Oda çal›flmalar›n›z devam etmek-te. Bundan biraz bahseder misiniz?San›yorum 1990 y›l›yd›. Kazmir Pamir’inbaflkanl›¤› döneminde yönetime davet edil-dim. ‹ki dönem E¤itim Komisyonu Baflkan-l›¤›, iki dönem Disiplin Kurulu baflkanl›¤›yapt›m. Aral›kl› olarak dört dönemdir de De-netleme Kurulu Baflkan› olarak görev yap›-yorum. Yaklafl›k 16-17 y›ld›r ‹stanbul Diflhe-kimleri Odas›’nda çeflitli görevlerde çal›flmaflans›n› buldum diyebilirim. Bu dönemdeOda’ya bir fleyler verdim belki ama, bura-dan da çok fleyler ald›¤›m›, pek çok dost-luklar kazand›¤›m›, çok dersler ç›kard›¤›m›söyleyebilirim. Bir kere burada bu mesle¤ekarfl›l›ks›z olarak hizmet etmek amac›ylaçal›flan çok de¤erli, özverili, fedakâr insan-lar tan›d›m. Diflhekimli¤i mesle¤i bugün iyibir yerlere gelmiflse Türk Diflhekimleri Birli-¤i ve Diflhekimleri Odalar›nda y›llarca görevyapan bu de¤erli arkadafllar›m›n çok büyükemekleri, çabalar› ve katk›lar›yla olmufltur.‹DO’da çal›flan arkadafllar›m inan›lmaz birçaba ve özveriyle ifllerini, güçlerini bir yanab›rak›p meslek örgütünün etkinliklerinde y›l-larca görevler al›yorlar. Bunu her zamantakdirle karfl›lad›m ve büyük sayg› duydum.

Yeni diflhekimli¤i fakülteleri aç›lmas› veuzmanl›kla ilgili görüflleriniz nelerdir?TDB y›llard›r “yeni diflhekimli¤i fakülteleriaç›lmas›n” diye mücadele veriyor. TDB veodalar›n istedi¤i, diflhekimli¤i fakültelerininsay›s›n›n artmas› de¤il, “diflhekimli¤inde

e¤itimin kalitesinin artt›r›lmas›d›r”. Yani ge-reksinimden fazla say›da diflhekimi de¤il,çok iyi diflhekimi yetifltirilmesinin mücade-lesini vermektedir. Bu mücadelenin baflla-d›¤› dönemde san›yorum 9 diflhekimli¤i fa-kültesi vard›. fiu anda ise bu say› 28’e yük-selmifl durumda. Bu, halen görev yapanmeslektafllar›m›z›n ifllerinin gittikçe kötüyegidece¤ini, yeni mezun olanlar›n da durum-lar›n›n hayli zor olaca¤›n› gösteriyor. Yaniher y›l yaklafl›k 2000 yeni diflhekimi hayataat›l›yor. Bu kadar diflhekimli¤i fakültesineve giderek say›lar› her y›l artan diflhekiminegereksinim olup olmad›¤› ayr› bir tart›flmakonusudur. Uzmanl›k konusu da diflhekimli¤i mesle¤iiçin, iflin içinden ç›k›lmaz ayr› bir durumdur.Bunu, y›llard›r TDB ve Diflhekimli¤i Odalar›olarak fakültelerdeki her dalda uzmanl›k is-teyen ö¤retim üyesi arkadafllar›m›za anlat-maya çal›flt›k. Her dalda uzmanl›k yerine,her dalda çok iyi e¤itim dedik. Diflhekimli-¤inin zaten kendisinin uzmanl›k alan› oldu-¤unu, ortodonti ve cerrahinin d›fl›nda heranabilim dal›n›n bir uzmanl›k olmas›n›nmant›ks›zl›¤›n› her platformda vurgulad›k.“Her dalda uzmanl›k yerine her fakültedeher dalda mükemmel e¤itim” dedik. Sa¤l›kBakanl›¤›’na da bu konu tam olarak anlat›l-m›flken ve iki uzmanl›k konusunda muta-bakata var›lm›flken, bu hükümetin pek çokdavran›fl›nda oldu¤u gibi sürpriz bir flekilde

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM-ARALIK 2009 dergi 53

22 KASIM

TDB ve odalar›nistedi¤i,

diflhekimli¤i fakültelerinin

say›s›n›n artmas› de¤il,

diflhekimli¤indee¤itimin

kalitesinin artt›r›lmas›d›r.Gereksinimden

fazla say›da diflhekimi de¤il,

çok iyi diflhekimlerininyetifltirilmesinin

mücadelesinivermektedir.

Prof. Dr. Turhan Atalay

Page 56: ido dergi 129

54 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

6 dalda uzmanl›k karar› al›nd›¤›n› gördük.TDB bu karar›n iptali için yasal yollara bafl-vurmufltur. Baflbakanl›k ve Sa¤l›k Bakanl›¤›aleyhine Dan›fltay’da dava açm›flt›r. Te-mennim, do¤ru olan›n yasal yollarla eldeedilebilmesidir.

40 y›ll›k meslek deneyiminizde pek çokan›n›z olmufltur. Unutamad›¤›n›z birini an-lat›r m›s›n›z? San›yorum 1980-81 ö¤retim y›l›yd›. Marma-ra Üniversitesi’nde ö¤retim üyeli¤i yapar-ken, ülkenin durumunun çok kar›fl›k oldu¤uve üniversitelerde pek çok olay›n yafland›¤›bir dönemde, ö¤le tatilinde iki ö¤rencimodama geldi. “Hocam sizi anfide bekliyo-ruz” dediler ve “Peki çocuklar” dedim, gitti-ler; ancak bu davete bir anlam veremedim.Rengimin soldu¤unu hissettim. “Ne yapa-y›m” diye bir süre düflündükten sonra anfiyegitmeye karar verdim. Biraz endifle içindeanfiye girdim. Yaklafl›k 100 ö¤rencimin aya-¤a kalkarak beni alk›fllamaya bafllad›¤›n›gördüm. Çok flafl›rd›m tabii... Bana bir buketçiçek verdiler, güzel bir seramik biblo ve birde alt›n kol dü¤mesi hediye ettiler. “Bize buokulda üniversite ö¤rencisi oldu¤umuzuhissettiren, bize sevgi ve sayg› gösterenhocam›za teflekkür etmek istiyoruz” dedi-ler ve bir metin okudular, çok duyguland›m,gözlerim nemlendi, bo¤az›m›n dü¤ümlen-di¤ini hissettim. Sadece ellerimi kald›r›p te-flekkür etti¤imi hat›rl›yorum. “Siz her zamaniyi fleylere lay›ks›n›z” diyebildim. Bu yakla-fl›k 30 y›l önce gerçekleflen ve hiç unuta-mad›¤›m bir an›md›r. Daha sonra ö¤rencile-rimden benzer davran›fllar› defalarca gör-düm. Ö¤rencilerimle çok say›da iyi an›lar›mvar. Bu nedenle çok mutluyum.

Genç meslektafllar›m›za ve ö¤rencilerimi-ze neler önerirsiniz?Mesleklerini iyi bir flekilde uygulamalar› içinbilgilerini devaml› olarak yenilemeli ve art›r-mal›d›rlar. Bilginin sonu yoktur. T›pta hiçunutmamam›z gereken kurallar vard›r. Bun-lar›n en bafl›nda “Hastalar›n›za önce zararvermeyin” kural› gelir. Onun için, diflhekimi-

nin mutlaka çok bilgili olmas› gerekir. Ayr›-ca bizim mesle¤imizi çok yak›ndan ilgilendi-ren iki kelimelik bir Çin atasözünü dilegetirmeden geçemeyece¤im: “Bilen görür”der bu atasözünde. Diflhekimleri ne kadarbilgili olurlarsa hastalar›ndaki sorunlar› o ka-dar iyi görebilirler ve tedavilerini de o ölçüdemükemmel yapabilirler. Bilerek görmek, te-daviyi büyük ölçüde gerçeklefltirmek de-mektir. Bunun d›fl›nda, mesleki etik kuralla-ra ve meslek odalar›n›n kurallar›na mutlaksuretle uymalar›n› öneririm. Ayr›ca meslek-tafllar›m›n birbirlerine her zaman sevgi,sayg› göstermelerinin çok önemli bir etikkural oldu¤unu bilmeleri gerekir. Bunun,kendilerine sayg›lar›n›n bir gere¤i oldu¤unuda vurgulamak istiyorum.

Bugün seçme flans›n›z olsayd› yine diflhe-kimi olur muydunuz?Meslektafllar›m›n morallerini bozmak iste-miyorum ama ben çocuklar›m› diflhekimli¤i-ne yönlendirmedim. Bu kadar zor bir mes-le¤e sahip olmalar›n› istemedim do¤rusu.Çünkü bu kadar çok emek sarf edilerekgerçeklefltirilen baflka bir meslek daha yok-tur. Ne yaz›k ki Türkiye’de bu mesle¤in k›y-meti pek bilinmemektedir. Meslektafllar›m›zemeklerinin karfl›l›¤›n› hiçbir zaman ala-mamaktad›rlar. Ö¤rencilerime hiç hissettir-medim ama böyle zor bir mesle¤i seçtikleriiçin içimden “Ah, yavrular›m kimbilir ne zor-luklarla karfl›laflacaklar” dedi¤imi hat›rl›yo-rum. Ben diflhekimli¤ine isteyerek de¤il, s›-nav flartlar› nedeniyle kendimi ‹stanbulÜniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi’nde bul-dum. fiu anda mesleki olarak mutluyum ta-bii. Bu kadar zor bir mesle¤i neredeyse-hiçbir sorun yaflamadan y›llard›r sürdürüyo-rum. Ö¤retim üyeli¤im aç›s›ndan de¤erlen-dirirsem yeniden diflhekimi olmak isterdim.Ö¤rencilerimle her zaman çok iyi bir iletifli-mim oldu. Onlara bilginin ve e¤itimin yan›s›ra en çok gereksinim duyduklar› sevgiyive kendilerine güven duygusunu vermeyeçal›flt›m. Onlar› her zaman özledi¤imi dilegetirmek istiyorum. Hepsine buradan sev-gilerimi ve baflar› dileklerimi yolluyorum.�

22 KASIM

Bir Çin atasözüvard›r “Bilengörür” der.

Diflhekimleri ne kadar bilgili

olurlarsa problemleri de

o kadar iyi görebilirler.

Page 57: ido dergi 129

Mezun oldu¤umu ö¤renip va-pura bindi¤imde, hiç kimsenin bu önemliolay› bilmemesi ne kadar dayan›lmaz gel-miflti; vapurda ba¤›rmak istiyordum. “Ben‹stanbul Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakülte-si’nden mezun oldum.” Son dört y›lda yaflad›klar›m. Okulu bitire-meyece¤im endiflesi. Dört y›ll›k birliktelik-ten sonra mezun olufllar›n› göremedi¤imarkadafllar ve neredeyse ancak on kiflisinitan›d›¤›m yeni bir s›n›f ve son saniyesindebile büyük endifleler yaflan›lan mezuniyet.Olsun, yine de hayk›rmal›yd›m; bu benimhakk›md›. O günler… fakülte arkadafllar›-m›n yan›nda bana çok de¤erli an›lar da b›-rakt›. Metin, Sanay ve Gülçin Hocam…Meslekte geçirilen 25 y›l… Hayat›m›n enbüyük iki deste¤i sevgili ailem ve eflim, on-lar›n destekleri, bununla birlikte y›lmadançal›flarak edindi¤im muayenehanem, sev-gili ekmek kap›m sayesinde özene bezeneyetifltirdi¤im biricik o¤lum Ufuk. 1977 y›l›nda ç›k›lan bu yolda edinilen 30 y›-

l› aflk›n dostluklar, onlarla paylafl›lan ac›larve a¤›z dolusu kahkahalar. Yan yana geldi-¤inde çocuklaflabildi¤in arkadafllar. Haya-t›m› vazgeçilmez ve keyifli k›ld›lar. En iyiyive en güzeli aray›fl çabamda bana destekolan herkese binlerce teflekkür.�

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM-ARALIK 2009 dergi 55

22 KASIM

1979 y›l›nda fakülteye girdi¤imizdehepimiz acaba bitirebilecek miyiz,bu y›llar nas›l geçecek endiflesinitafl›rken, meslekte 25. y›l›m›z› kut-lar hale geldik. Geçen bunca y›lhayatlar›m›zda birçok de¤iflikli¤eneden oldu ama de¤iflmeyen, hat-ta zaman geçtikçe daha da de¤er-lenen, o y›llarda paylafl›lan arka-dafll›klar ve dostluklar oldu. Tek di-le¤im bu dostluk ve arkadafll›¤›nhep birlikte, sa¤l›kl› olarak 50. y›lada tafl›nmas›d›r.�

Diflhekimi Dursun Konya:

De¤iflmeyen tek fley dostluk

Nefle ‹nceo¤lu Dursun:

Çok de¤erli an›lar b›rakt›

Page 58: ido dergi 129

56 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

22 KASIM

25 y›l ne çabuk geçmifl. Mesle-ki aç›dan bugün kendime çok daha fazlagüveniyor, daha kolay ve isabetli kararlarveriyorum. Diflhekimli¤inin en zor k›sm›n›ninsan iliflkileri oldu¤unu insanlar› tan›d›kça,yaflayarak ö¤rendim. Ama art›k hastalar›m›can kula¤›yla dinlemenin önemini biliyo-rum, insanlar› daha iyi anl›yor, söyledikleri-ni daha iyi yorumlayabiliyorum. Bilginin, daha do¤rusu gerçe¤in zamanagöre ne kadar de¤iflken oldu¤unu da ö¤-rendim. Mezuniyet sonras› e¤itimlerle ken-dimizi sürekli gelifltirmemiz ve yenilememi-zin önemini daha iyi kavrad›m. Meslek ör-gütümüzde görev alman›n beni ne kadargelifltirdi¤ini de özellikle belirtmeliyim.Mesle¤e bafllad›¤›mda ne boyun f›t›¤› nevaris ne de omurilik sorunlar› dikkatimi çe-kerdi. Ama bu sorunlara sahip olunca mes-

lek hastal›klar›na karfl› dikkat etmenin öne-mini yaflayarak ö¤rendim. Diflhekimi olma-sayd›m ne yapmak isterdim diye soracakolursan›z yine diflhekimi olmak isterdim.Çünkü mesle¤imi seviyorum.

Diflhekimi P›nar ‹zar Ezerler:

Zor k›sm› insan iliflkileri

Mesle¤imizde 25. y›l›n katk›lar› derken, bü-tün y›llar›n birikimi olarak de¤erlendirmeklaz›m. Bu 25 y›lda tabii ki çok fley de¤iflti vegeliflti. Aletler, sarf malzemeleri son derecemodernleflti, çal›flmak kolay ve daha teknikoldu. Bu geliflme daha çok özeni, daha çokdikkati gerektirir oldu. Oturarak çal›flmak,alet dezenfeksiyonu, afl›lar, eldiven kullan-malar, radyolojik tetkikteki geliflmeler, cer-rahideki geliflmeler... Yani tüm bunlar› ha-yal bile edemiyorduk. Teknolojinin gelifl-mesiyle bizler, Oda’m›z›n da deste¤iyle(yay›n, kongre ve e¤itimleriyle) yenilikleritakip eder olduk. Ömrümüzden bu kadary›l geçince tabi ki ekonomik, sosyal olarakda baz› de¤iflimleri beraberinde getirdi.

Diflhekimi Lütfi Gündo¤du:

Geliflmeleri hayal edemiyorduk

Page 59: ido dergi 129

25. y›l için söyleyece¤imtek fley, “Nas›l geçti anla-mad›m”d›r. Bu kadar sene-nin bana kazand›rd›¤› enbüyük kazanç ise “sa-b›r”d›r. Gerçekten, insanla-ra karfl› sabretmeyi, anla-y›fll› olmay›, onlar› kendiyerime koyup öyle düflün-meyi mesle¤im sayesinde,25 y›lda ö¤rendim. Yaflar-sam, di¤er 25 y›lda nelerö¤renirim… Bilemiyorum,belki de di¤er insanlara ba-na sabretmeyi ö¤retebili-rim. Diflhekimli¤i mesle¤imide, çizerli¤imi de seviyo-rum. Daha uzun y›llar ikisinide yapmay› diliyorum.

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM-ARALIK 2009 dergi 57

22 KASIM

Diflhekimi ‹lhan ‹fller:

Nas›l geçti anlamad›m

Meslekte geçirdi¤imiz 25 y›lda bizönce iyi hekim olmay› ö¤renmeyeçal›flt›k. Asl›nda iyi hekim olmak iyidolgu yapmaktan çok daha fazlas›-n› gerektiriyormufl. Önce iyi insanolmay› ö¤renmeye çal›flmal›ym›fl›z.Sayg›l›, duyarl› ve sorumlu olmay›ve sevmeyi, birey oldu¤umuzdakik›r›lganl›¤›m›z›n bir aradayken gücedönüflece¤ini ö¤renmemiz gerek-liymifl. De¤erlerimizi yitirmememiziçin eskisinden de daha azimli ol-mam›z gerekiyormufl. Me¤er dahaö¤renmemiz gereken ne kadar çokfley varm›fl.

Diflhekimi Selmin Aslan:

Ö¤renmemiz gereken ne çok fley varm›fl

Page 60: ido dergi 129

Diflhekimi Derya ErbilProf. Dr. Aslan

Y. Gökbuget

[email protected]@tnn.net

‹ÜDHF Periodontoloji AD.

58 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

D iflhekimleri muayenehane pratiklerin-de çoklukla sistemik hastal›¤a sahipbireylerle karfl›laflmaktad›rlar. Günü-

müzde teknolojik geliflmelere paralel olarakt›pta ve diflhekimli¤inde karfl›lafl›lan hastaprofilleri de de¤iflmektedir. Bunlara kardi-ovasküler cerrahi geçiren, organ transplan-tasyonu olmufl hastalar› ya da ortopedikimplant tak›lm›fl hastalar› örnek olarak vere-biliriz. Bu tip hastalar sahip olduklar› siste-mik sorunlar›n yan› s›ra kendilerine uygula-nan cerrahi ifllemler bak›m›ndan da özellik-

ler tafl›maktad›rlar. Ayn› zamanda, birçokhastal›¤›n tedavisinde kullan›lan ilaçlar›n dalokal veya sistemik birçok yan etkisi ve be-lirtisi olabilmektedir. A¤›z bofllu¤u gastroin-testinal sistemin girifl noktas›d›r. Birçokbakteri ve virüsün girifl noktas› oldu¤u gibi,ayn› zamanda birçok hastal›¤›n belirtilerininortaya ç›kt›¤› da bir bölgedir. Mevcut siste-mik sa¤l›¤›n a¤›z bofllu¤undaki dokulara et-kisi oldu¤u kadar a¤›z bofllu¤undaki mikro-biyal flora de¤iflikliklerinin de genel sa¤l›küzerinde etkisi olmaktad›r. Birçok bulafl›c›

Sistemik hastal›klar›na¤›z sa¤l›¤›na etkisi

B‹L‹MSEL

Mevcut sistemik sa¤l›¤›n a¤›z bofllu¤undaki dokulara etkisioldu¤u kadar, a¤›z bofllu¤undaki mikrobiyal flora de¤iflikliklerinin de genel sa¤l›k üzerinde etkisi olmaktad›r.

Page 61: ido dergi 129

hastal›k göz önüne al›nd›¤›nda diflhekimi,diflhekimi yard›mc›s›, difl teknisyeni ve has-talar›n bilinçli yaklafl›mlar› kontaminasyonyoluyla hastal›klar›n yay›lmas›n› engelleye-cektir.Diflhekimlerinin hekimlik s›fatlar›n›n önemlibir bölümünü oluflturan genel t›p bilgilerinigüncel tutmalar› da hastalar›n›n sa¤l›klar›üzerindeki sorumluluklar›n›n bir parças›d›r.Öte yandan temel t›p bilgilerindeki, teknolo-jideki ve ilaç sektöründeki h›zl› geliflmelera¤›z sa¤l›¤›n› da etkilemektedir. ‹nsan yafla-m›n›n geçmifl y›llara oranla uzamas› birçokt›p alan›n› oldu¤u gibi diflhekimli¤ini de ya-k›ndan ilgilendirmektedir.Bir hastan›n diflhekimi muayenehanesine ilkgeldi¤i randevuda mutlaka ayr›nt›l› biranamnez hastadan yaz›l› olarak al›nmal›d›r.Hastan›n potansiyel olarak sahip oldu¤uriskler bilinirse giriflimlerde ve ortaya ç›kabi-lecek sorunlar karfl›s›nda da bilinçli bir yolizlenebilir. Hastadan al›nacak anamnezdebulunmas› gereken hastal›k gruplar› ve al›n-mas› gereken önlemleri flu flekilde s›ralaya-biliriz:1. Kardiyovasküler sistemi ilgilendiren hastal›klar,2. Kanama diatezleri,3. Endokrin sistem hastal›klar›,4. Hamilelik,5. Karaci¤er hastal›klar›,6. Böbrek hastal›klar›.

Kardiyovasküler Hastal›klarKardiyovasküler sistemle ilgili en s›k karfl›la-fl›lan rahats›zl›k hipertansiyondur (HT). Sis-tolik 140 mmHg, diastolik 90 mmHg üzerin-deki kan bas›nc› de¤erleri hipertansiyon ola-rak kabul edilmektedir. Primer hipertansiyonvakalar›n›n yan› s›ra hipertansiyonun bulguolarak ortaya ç›kt›¤› durumlar da mevcuttur.Sekonder HT denen bu durum renal neden-lere, endokrin nedenlere, gebeli¤e, çeflitliilaçlara (sempatomimetikler, oral kontrasep-tifler, amfetamin vs…) ba¤l› olabilir. Sebebibilinmeyen hipertansiyona ise esansiyel yada idiyopatik hipertansiyon denmektedir.HT hastalar›nda genel önlemler olarak zay›f-

lama, egzersiz, tuz k›s›tlamas›, sigara kul-lanmama, stresin önlenmesi önerilirken ilaçtedavisi de uygulanmaktad›r. Miyokard›n ih-tiyac› kadar kanlanmamas› sonucu yeterlioksijenin dokulara ulaflmamas› sonucundaiskemik kalp hastal›klar› (koroner kalp has-tal›klar›) meydana gelir. Koroner damar has-tal›klar›n›n en s›k rastlanan nedeni aterosk-lerozdur. Ateroskleroza en s›k neden olandurumlar sigara kullan›m›, kal›t›m, ya¤ meta-bolizmas› bozukluklar›, HT ve diabetes mel-litustur. Son y›larda periodontitis de ate-rosklerozun s›k rastlanan nedenleri aras›ndayerini alm›flt›r. Miyokard›n oksijen ihtiyac›ylamiyokarda sa¤lanan oksijen aras›ndaki den-genin bozulmas› sonucu myokardda laktikasit birikimini takiben mey-dana gelen durum an-gina pektoristir.Anamnezlerinde,günlük rutin ifllers›ras›nda dikkatçeken eforla ilin-tili gö¤üs a¤r›s›hikayesi yüksekrisk anlam›na ge-lebilir. Retroster-nal a¤r› ve a¤r›n›nsol üst ekstremiteyeyay›l›m› s›kl›kla rastla-nan bir belirtidir. Koronerarter t›kanmalar›na ba¤l› olarakmiyokard›n fliddetli ve uzun süren is-kemisi sonucunda nekroz meydana gel-mesi miyokard infarktüsüdür. Akut miyo-kard infarktüsünün erken dönemlerindeolan ani ölümlerin ço¤unun nedeni pri-merventriküler fibrilasyondur ve bu neden-le erken dönemde yap›lan t›bbi tedavininaciliyeti büyük önem tafl›maktad›r. Kalbinnormal ritmindeki bozukluklara aritmi ad›verilmektedir. Dakikada 60’›n alt›ndaki kalpat›m h›z› bradikardi, 100’ün üzerindeki at›mh›z› ise taflikardi olarak adland›r›lmaktad›r.Kardiyovasküler hastal›¤a sahip tüm birey-lerde, uzun süren seanslardan kaç›n›lmal›-d›r. Anksiyete kontrol alt›na al›nmadan her-hangi bir iflleme bafllanmamal›d›r ve vazo-

B‹L‹MSEL

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM-ARALIK 2009 dergi 59

Page 62: ido dergi 129

60 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

konstriktörsüz lokal anestezik madde seçil-melidir. Kontrol alt›nda olmayan vakalardakanama miktar›n›n daha fazla oldu¤u bilin-mektedir. Anjina krizinin ya da miyokard in-farktüsünün meydana geldi¤inin düflünül-dü¤ü durumlarda tedavi hemen kesilmeli,nitrogliserin tablet verilmeli ve hasta hospi-talize edilmelidir. Bu durumda diflhekiminingörevi acil olarak ve hastas› bir acil üniteyegidene kadar hastas›n›n hayatiyetini sa¤la-yacak giriflimleri do¤ru bir flekilde yapabil-mesidir. Bu ise ancak hastan›n sahip oldu-¤u riskler önceden bilindi¤inde yap›labilir.Miyokard infarktüsü hikayesi olan hastalar-da ilk 6 ayda dental giriflimlerden kaç›n›lma-l›, acil tedaviler ise doktor kontrolü alt›ndayap›lmal›d›r. Kardiyovasküler sistem hastalar›n›n kullan-d›klar› antihipertansif ilaçlardan kalsiyumkanal blokerleri (Amlodipine, Diltiazem, Fe-lodipine, Lercanidipine, nifedipine) k›smendifleti papilinden bafllayan hiperplazilere deneden olabilmektedir (nifedipine hastalar›n%30’unda) dolay›s›yla hastan›n hipertansifolmas›n›n yan› s›ra kullanmakta oldu¤u anti-hipertansif ilaçla sahip oldu¤u periodontalsorun aras›nda bir iliflki olup olmad›¤› irde-lenmelidir. Bunun yan› s›ra antikoagülanlarada s›kl›kla rastlanmaktad›r. Antikoagülankullanan hastalarda p›ht›laflma problemi ya-flanabilece¤inden, tedavi öncesi PT, PPT,INR (International Normalized Ratio) de¤er-lerine bak›lmal›d›r. Normal de¤eri 1 olarakkabul edilir. Genellikle 2,5 ve alt›ndaki de-¤erler küçük cerrahi ifllemler için sorun ya-ratmazlar. Yap›lacak dental giriflimin fleklinegöre, e¤er kardiyologu veya nörolo¤u uy-gun görürse antikoagülan tedavinin kesil-mesi/modifiye edilmesi gerekebilir. KVS ile ilgili bir baflka durum ise infektif en-dokardittir. Son dönemde yap›lan çal›flma-larda infektif endokardit riski tafl›yan hasta-lar›n difl f›rçalama, difl ipi kullanma gibi gün-lük a¤›z bak›mlar›nda maruz kald›klar› bak-teriyeminin periodontal bafllang›ç tedavisin-de maruz kald›klar› bakteriyemiden fazla ol-mad›¤› saptanm›fl ve profilaksi uygulanacakhasta gruplar› daralt›lm›flt›r. Buna göre, sa-

dece “Protetik kalp kapa¤› bulunan has-talar, daha önce infektif endokardit ge-çirmifl hastalar, flant, katater gibi protetikgiriflimde bulunulmufl konjenital kalphastal›¤› bulunanlar ve kalp transplan-tasyonu yap›lan kardiyak valvulopatilihastalar”a infektif endokardit riski nedeniy-le profilaksi uygulanmaktad›r. AmerikanKalp Derne¤i (American Heart Association)profilaksi protokolüne göre, penisilin alerjisiolmayanlar için Amoksisilin 2g ifllemden 1saat önce e¤er alerjik ise Clindamycin 600mg yine ifllemden 1 saat önce verilir.Romatizmal Atefl (ateflli romatizma) A gru-bu hemolitik streptokok faranjitini takiben2-4. Haftalarda görülür. Hastal›¤›n etyoloji-sinin streptokok enfeksiyonuna karfl› nor-mal d›fl› bir immunolojik yan›t geliflmesi ol-du¤u düflünülmektedir. Genellikle 4-9 yaflaras› çocuklarda görülür ve k›z-erkek da¤›-l›m› eflittir. Kalpte yayg›n enfeksiyon ilekendini gösterir. En s›k tutulum mitral ka-paktad›r, ard›ndan aort kapa¤› izler. Etyo-lojisinde A grubu beta hemolitik strepto-koklar, kal›t›m ve çevresel faktörler etkilidir.Romatizmal atefl hikayesi olan hastalardaendokard tutulumuna ba¤l› olarak infektifendokardit profilaksisi uygulamas› söz ko-nusu olabilir, hastalar›n bir kardiyologlakonsültasyonu gerekmektedir.

Ortopedik Protez Tafl›yan HastalarOrtopedik protez tafl›yan hastalarda mey-dana gelen periprotetik infeksiyonlar›n bir-ço¤u a¤›z d›fl› kaynaklardan meydana gel-mektedir. ‹nfektif endokardit profilaksisindeoldu¤u gibi, bu alanda da profilaksi alan›daralt›lm›flt›r. Amerikan Ortopedik CerrahiDerne¤i ve Amerikan Diflhekimli¤i Derne¤i-nin yay›nlad›¤› bildiriye göre, kemik vidas›,kemik pla¤› ya da tam eklem protezlerindeprofilaksi uygulanmas› gerekmemektedir.Bu bildiriye göre, eklem protezi ameliyat›n›nüzerinden 2 sene geçmemiflse, eklem pro-tezinde infeksiyon hikayesi varsa, hasta di-abetikse, romatoid bir hastal›¤› varsa ya daimmunsüpresif tedavi alt›ndaysa profilaksiuygulanmal›d›r. Amerikan Ortopedik Cerrahi

B‹L‹MSEL

Son y›larda periodontitis deaterosklerozuns›k rastlanan

nedenleriaras›nda yerini

alm›flt›r.

Page 63: ido dergi 129

Derne¤i Profilaksi Protokolü’nde, difl çeki-mi, her türlü oral cerrahi ifllemi, subgingivaltedaviler, intraligamenter enjeksiyonlar, or-todontik bant uygulamalar›, difl reimplantas-yonlar› ve endodontik giriflimlerde infektifendokardit profilaksi rejimiyle ayn› protokoluygulan›r.

Hematolojik Hastal›klarDifl çekimi sonras›nda en fazla 24 saat sü-ren hafif kanamalar lokal sebeplerden dola-y› olabilir ve lokal önlemlerle durdurulabilir.Daha uzun süren kanamalarda sistemik birkanama e¤iliminden bahsedilebilir. Ancakço¤u zaman hastalar çekim sonras› stan-dart koflullara uymamaktad›r. Bu durumdaelbette kanama devam eder. Çekim sonras›kanaman›n durmamas› veya uzun sürmesibafll›ca flu nedenlerden olabilir;1- Anamnez al›nmadan ifllem yap›lmas›.2- Çekim alan›n›n ifllemden sonra yeteri ka-dar kontrol edilmemesi.3- Tamponun uygun yerlefltirilmemesi.4- Hastan›n s›k s›k tamponu yerinden oy-natmas› veya de¤ifltirmesi.5- Çekimin travmatik olmas› (y›rt›k ve kesileroluflmas›).6- Uygun olmayan cerrahi aletler kullan›lma-s›.O nedenle çekim ve benzeri küçük cerrahiifllemlerden sonra bile hastaya ayr›nt›l› ola-rak post op. yapabilece¤i ve yapamayaca-¤› fleyler anlat›lmal›d›r. Tercihen konuyla il-gili bir yaz›l› metin verilmelidir. E¤er bu tipbir sorun olmad›¤› kesin ise o zaman bir he-matolojik sorun araflt›r›lmal›d›r. Hematolojikhastal›klar vasküler bozuklu¤a, trombosithastal›klar›na veya p›ht›laflma bozukluklar›-na ba¤l› olabilir. Trombositopeni kemik ili-¤inde trombositlerin yap›m›n›n azalmas›naya da periferde trombositlerin afl›r› y›k›m›naba¤l› olarak meydana gelir; trombosit say›-s› mm3’te 100.000’in alt›na düflmüfltür veekimoz, petefli ve beklenmeyen masif ka-namalara neden olur. ‹diyopatik Trobosito-penik Purpura (‹TP) periferik kanda trom-bositopeni, kemik ili¤inde artm›fl say›damegakaryosit ve trombosit ömründe k›sal-

mayla karakterize otoimmün bir kanamahastal›¤›d›r. Trombositopeni ve ‹TP’de p›h-t›laflma mekanizmas›nda bozukluk olmad›-¤›ndan, müdahale sonras› kanama süresiuzar, ancak, p›ht› oluflumu normaldir. Kon-jenital p›ht›laflma bozlukluklar›, hemofili Ave B, Von Willebrand hastal›¤› ve di¤er fak-törlerin konjenital eksikli¤idir. Kazan›lm›flp›ht›laflma bozukluklar›ndan birkaç› ise KVitamini eksikli¤i, karaci¤er hastal›klar› veantikoagülan ilaç kullan›mlar›d›r. Bu tiphastalarda koruyucu diflhekimli¤inin önemibüyüktür. Periodontal hastal›klar›n engel-lenmesi, difl çekimini gerektirecek durum-lardan kaç›n›lmas› büyük önem tafl›r. Mü-dahale edilmesi gereken durumlarda mü-dahalenin öncesinde eksik faktörlerin veril-mesi, ifllemin hastane flartlar›nda yap›lmas›önemlidir. Antikoagülan tedavinin düzen-lenmesi tamamen hastan›n hematologuylagörüflülmesi gereken bir durumdur. Kon-sültasyon yap›lmadan giriflime bafllanma-mas› tavsiye edilir. Anemi, hemoglobin se-viyesinin yafl ve cinse göre normal seviye-nin alt›na düflmesidir. En s›k görüleni demireksikli¤i anemisi olmakla beraber, Vit B12eksikli¤i, Folik asit eksikli¤i, Pernisiyöz ane-mi de s›kl›kla görülmektedir. Bu hastalardaglossit, stomatit, rekürrent aftöz stomatitve kandidiyazis görülmesi ola¤and›r. Teflhi-si koyulmam›fl anemilerde diflhekimi mu-ayenesi anemi diagnozunda faydal› olabilir.Aplastik anemi, hemopoetik dokunun yeriniba¤ dokusunun almas› sonucu kemik ili¤in-

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM-ARALIK 2009 dergi 61

B‹L‹MSEL

Kemoterapi görecek

hastalar›n tedaviöncesi dentalmuayenesi vegerekli tümifllemlerin

bitirilmesi büyükönem tafl›r.

Lösemili bir hastan›n a¤›z görüntüsü

Page 64: ido dergi 129

62 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

de aplazi veya hipoplazi ile karakterizedir. Diflhekimi müdahalesi nedeniyle hemorajive infeksiyon görülebilir, gerekli önlemleriçin hematolog konsültasyonu gerekmekte-dir. Lösemi ise lökosit ve di¤er kan hücrele-rinin kontrolsüz ve geri dönüflümsüz olarakproliferasyonu sonucu kemik ili¤i, periferikkan ve di¤er dokular› istila etmesiyle karak-terize, etyolojisi kesin olarak bilinmeyen birhastal›k grubudur. Lösemi hastalar›ndadiflhekimleri hastal›¤›n her evresinde rol oy-namal›d›r. ‹lk belirtilerin a¤›zda görülmesinedeniyle, erken teflhiste çok önemli rol oy-namaktay›z. Spontan difleti kanamas›, pete-fliler, soluk mukoza, lösemik infiltrasyon ne-deniyle meydana gelmifl koyu renk difletiproliferasyonu ve yüzeysel nekrozlar dikkatçekmeli ve hasta herhangi bir müdahale ya-p›lmadan hematoloji klini¤ine yönlendirilme-lidir. Tedavi s›ras›nda kullan›lan ilaçlar nede-niyle meydana gelen oral de¤ifliklikler has-tan›n remisyon döneminde profilaksi alt›ndagiderilmeli, antiplak a¤›z bak›m prosedürleriaksamadan devam etmelidir. Kemoterapigören tüm hastalarda a¤›z epitelinin turnover h›z› düflece¤inden difletleri hiperemikve eritemli olmaktad›r, lökopeni, nötropenive trombositopeni geliflece¤inden, her türdental giriflim hastan›n kan tablosu düzele-ne kadar ertelenmelidir. Bu nedenle, kemo-

terapi görecek hastalar›n tedavi öncesi den-tal muayenesi ve gerekli tüm ifllemlerin biti-rilmesi büyük önem tafl›r.

Endokrin Sistem Hastal›klar›Hipotalamus, tiroid bezi, paratiroid bezler,adrenal bezler, pankreas, yumurtal›klar vetestisler endrokrin sistemin bafll›ca organ-lard›r ve salg›lad›klar› hormonlar insan vücu-dunun homeostazisinden sorumludur. Pankreastan sal›nan insülin hormonu gliko-zun kandan hücrelere geçiflini düzenlemek-tedir. ‹nsülin metabolizmas›ndaki problem-den kaynaklanan hastal›k Diabetes Mellitus(DM) olarak adland›r›lmaktad›r. Tip I DM in-süline ba¤›ml› iken Tip II DM insüline ba¤›m-s›zd›r ve en s›k görülen tiptir. Yafl, kilo, stres,yanl›fl beslenme al›flkanl›klar› ve genetik, TipII DM nedenlerindendir. DM organizmadayayg›n ve çeflitli komplikasyonlara nedenolan bir hastal›kt›r. Kardiyovasküler sistem-de (ateroskleroz), gözde (retinopati), böb-reklerde (nefropati) ve sinir sisteminde (nö-ropati) görülen komplikasyonlar›n yan› s›raenfeksiyona yatk›nl›k da artm›flt›r. Oral muayenede kserostomi ve nefesteaseton kokusu dikkat çeker. Yara iyileflme-sinde gecikme ve infeksiyona yatk›nl›k teda-viler s›ras›nda göz önünde bulundurulmal›-d›r. Periodontitis günümüzde retinopati,nefropati, anjiyopati ile birlikte diabetin birbulgusu olarak literatürde yerini almaktad›r.Periodontitisin diabeti tetiklemesinin yan› s›-ra diabet de periodontitis görülme s›kl›¤›n›ve hastal›¤›n fliddetini art›rmaktad›r. Kontrolalt›nda olan DM hastalar›nda (AKfi ≤110mg/dl ve HbA1C ≤ %6) oral cerrahi gi-riflimlerde sorun yaflanmamaktad›r; ancak,kontrol alt›nda olmayan DM hastalar›ndahastal›k kontrol alt›na al›nmadan oral cerra-hi ifllemlerden kaç›n›lmal›d›r. Kötü kontrollüdiyabetik hastalarda periodontal bafllang›çtedavisi ile birlikte sadece acil tedaviler ya-p›l›r. Cerraahi ifllemler metabolik kontrolüniyilefltirilmesi ile birlikte yap›lmal›d›r. Özel-likle periodontal tedavi veya implant teda-visi gibi sistematik ifllemlerden önceHbA1c sevyesi normal s›n›rlara çekilmeli-

B‹L‹MSEL

Periodontitisgünümüzderetinopati,nefropati,

anjiyopati ile birlikte diabetin

bir bulgusuolarak literatürdeyerini almaktad›r

Page 65: ido dergi 129

B‹L‹MSEL

dir. Prensip olarak tedavi öncesi hastan›naçl›k kan flekeri, HbA1C ve tam idrar sonu-cu bilinmelidir. Periodontal durumun dü-zeltilmesi hastal›¤›n kontrol alt›na al›nma-s›nda faydal› olacakt›r. Periodontal duru-mun düzeltilmesi hastal›¤›n kontrol alt›naal›nmas›nda faydal› olacakt›r. Tiroid bezi hastal›klar›ndan en s›k görülenlerHipertiroidi, Hipotirodidir. Dolafl›mda afl›r›miktarda tiroid hormonu bulunmas› sonucuoluflan tabloya hipertiroidi ad› verilir. Sinirli-lik, ifltahta art›fla ra¤men afl›r› kilo kayb›, ge-nel halsizlik, taflikardi, diyare, sistolik kanbas›nc›nda art›fl, diastolik kan bafl›nc›ndadüflüfl ve eksoftalmi belirtileri aras›ndad›r.Hipotiroidi ise tiroid hormonu azl›¤›d›r. Has-talarda halsizlik, kilo art›fl› ve depresyon sözkonusudur. ‹leri vakalarda hayat› tehdit edi-ci miksödem tablosuyla karfl›lafl›labilir. Dü-zenli ilaç tedavisi gören hastalarda dentalgiriflimlerde sorun yaflanmamaktad›r.

HamilelikHamilelikte en önemli konu fetusa genetikzarar vermemektir. ‹laç, radyasyon ve stresnedeniyle salg›lanan endojen adrenalin fetu-sa zararl›d›r. Hamilelik öncesinde tüm teda-vilerin tamamlanmas› ve hastan›n oral hijyenprosedürlerine uymas›n›n sa¤lanmas› hami-lelik dönemini sorunsuz geçirmesini sa¤la-yacakt›r. Gerekli tedaviler 2. Trimesterde ya-p›labilir; ancak, hastalara verilecek ilaçlar›njinekolog konsültasyonuyla verilmesi dahauygun olacakt›r. Ayr›ca, hamilelik dönemin-de hormonal de¤iflikliklere ba¤l› olarak difle-ti kanamas›n›n artmas› veya proliferatif lez-yonlar (hamilelik tümörü) görülebilece¤i ko-nusunda hastalar bilgilendirilmelidir.

Karaci¤er Hastal›klar›Akut viral hepatitler çeflitli virüslerle meyda-na gelen, karaci¤erde nekroz ve iltihabi de-¤iflikliklere neden olan ciddi seyirli infeksi-yöz hastal›klard›r. Tip A, B, C, Delta ve Tip Ehepatitlerin yan› s›ra HSV, EBV, Sitomegalo-virus ve Coxsackie B virüsleri de hepatit ne-deni olabilirler. Hepatit A ve E fekal-oral yol-la bulafl›r, vakalar›n ço¤u asemptomatiktir

ve dental tedaviler s›ras›nda kontaminasyonriski tafl›mazlar. Hepatit B, C ve D bulaflmayollar› vücut salg›lar› ve parenteraldir. En s›kgörülen tip Hepatit B’dir. Asl›nda hastan›nanamnezinde Hepatit geçirdiniz mi? Soru-suna “hay›r” demesinin pratik olarak birgeçerlili¤i yoktur. Burada “hastaya görede¤il iflleme göre sterilizasyon yap›lmal›d›r”kural› geçerlidir. Zira hasta subklinik olarakhepatit geçirmifl olup tafl›y›c› kalabilir. Den-tal tedavi s›ras›nda kontamine olacak tümalanlar›n tek kullan›ml›k materyalle kaplan-mas›, hekim-hekim yard›mc›s›n›n koruyucuönlemlerini almas› ve afl›lar›n›n düzenli ola-rak yap›lmas› hastal›¤›n bulafl›c›l›¤›n›n k›s›t-lanmas› aç›s›ndan büyük önem tafl›r.

Böbrek Hastal›klar›Kronik böbrek yetmezli¤inde, böbrek fonk-siyonlar›n›n büyük ölçüde kaybedilmesi so-nucu idrarla at›lan üre, kreatinin gibi azotlumaddeler ve metabolizma art›klar› at›lama-yarak kanda birikir. Diyalize girmekte olanKBY hastalar›nda randevu tarihleri diyaliz ol-mayan günlere ayarlanmal›d›r. ‹laç at›l›m›n›nbozulmas› nedeniyle hastaya uygulanacakmedikasyon, nefrolog ile mutlaka görüflül-melidir. Kortikosteroid tedavi nedeniyle ba-¤›fl›kl›k sistemi zay›ft›r. P›ht›laflma bozuklu-¤u nedeniyle hemostaz zay›flam›flt›r. He-modiyaliz için heparinize olan olanKBY hastalar›nda kanama e¤ili-minde art›fl gözlenmektedir. Hi-pertansiyon, hiperkalemiyeba¤l› disritmiler, Hepatit ve HIVenfeksiyonu riski mevcuttur.Anemi s›kl›kla görülmektedir, he-modiyalize giren hastalarda serum kal-siyum fosfat düzeylerinin de¤iflikli¤eu¤ramas› nedeniyle kalkulus birikimin-de art›fl vard›r. Halitozis ve kserostomi-ye de rastlanmaktad›r. KBY hastalar›ve böbrek transplantasyonu sonras›immunsüpresif tedavi görmekteolan bireylerde nefrolog konsül-tasyonu sonras›nda profilaksiuygulamas› sonucu tedaviyebafllanmal›d›r. �

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM-ARALIK 2009 dergi 63

Page 66: ido dergi 129
Page 67: ido dergi 129
Page 68: ido dergi 129

66 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

B‹L‹MSEL

Prof. Dr. Serdar Çintan

‹ÜDF Periodontoloji AD.‹DO Baflkan Vekili

[email protected]

HIV tedavisinde t›p ve diflhekimli¤inin birliktehareket edece¤i multidisipliner bir yaklafl›mgerekir. Ayr›ca diflhekimibirçok ön belirtisi a¤›ziçinde ortaya ç›kan buhastal›kta ön tan›y› koymak,hastas›n› uyarmak, bilgilendirmek, uzmana yönlendirmek, hatta hastay›sosyal destek alabilece¤iderneklere yönlendirmekgibi konularda öncüolmal›d›r.

Diflhekimi ve

HIVPozitifHastalar

Page 69: ido dergi 129

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM-ARALIK 2009 dergi 67

B‹L‹MSEL

D iflhekimi ve HIV pozitif hastalar has-tal›¤›n özellikleri uzun zamand›r ay-r›nt›s›yla bilinmesine karfl›n ne yaz›k

ki bugün bile hekimle hasta aras›nda ileti-flim sorunlar› ç›kartan, tedavide zorluklaryaflanmas›na neden olan bir olgu veya du-rum. Dünyada ve ülkemizde hastal›k ortaya ç›-k›p yay›lmaya bafllad›¤›nda yaflanan panikve eksik bilgilenme, afl›lamayan kiflisel vetoplumsal önyarg›lar nedeniyle önemli s›-k›nt›lar yaflad›k. Bu hastalar› hekim olaraktedavi etmekten kaç›nd›k, onlara karfl› ay-r›mc›l›k yapt›k. Oysa zaman içinde edinilenbilgi ve deneyimler sa¤l›kl› bir hekim-hastailiflkisi kurulmas› aç›s›ndan herhangi bir so-run olmad›¤›n› gösterdi bize. Uzun y›llard›r ‹stanbul Üniversitesi Diflhe-kimli¤i Fakültesi’nde gerek ö¤retim üyesi,gerek klinikte hekim olarak, s›ras› geldi¤in-de fakülte yönetiminde sorumluluk ald›¤›mdönemde yönetici olarak bu hastalar›n so-runlar›yla yak›ndan ilgilendik. Hastal›¤›nbireylerde yaratt›¤› a¤›z difl sa¤l›¤› sorun-lar›n› çözmenin ötesinde, hastal›¤›n ortayaç›kard›¤› sosyal s›k›nt›lar› da aflmaya çal›fl-t›k. Bu hastalar›m›z› di¤erlerinden ay›rma-dan, kliniklerimizin düzeni içinde gereksizkorkulara kap›lmadan, onlar› incitmeden,ayr›mc›l›k yapmadan tedavi etmesini ö¤-rendik. Geride kalan y›llarda bilime inanarak, he-kimlik kimliklerini göz ard› etmeden buhastalar›m›z›n tedavilerinde yard›mc› olan,onlar› di¤er hastalar›m›zdan ay›rmadan ge-rekli tüm tedavilerini üstlenen tüm arkadafl-lar›ma, asistanlar›ma ve meslektafllar›mabu yaz›ya bafllamadan teflekkür etmeyi birborç biliyorum. Yine de yaflanan baz› s›k›n-t›lar olmaktad›r veya olabilir. Bu nedenlehem 1 Aral›k Dünya AIDS Günü etkinlikleri-ne destek vermek hem de meslektafllar›m›-z› bir kez daha bilgilendirmek amac›yla buyaz›y› haz›rlad›k. Yaz›da HIV pozitiflik nedir,AIDS nedir, hastal›k süreci nas›l geliflir vebunlarla yaflamak nas›l bir fleydir, diflheki-mi olarak bu bireylerle hasta-hekim iliflki-sinde neler yapmam›z veya daha do¤rusu

neler yapmamam›z gerekir gibi baz› sorula-ra k›sa yan›tlar bulacaks›n›z.

HIV nedir, ne de¤ildir?HIV sözcü¤ü Human Immundeficiency Vi-rus, yani “‹nsan Ba¤›fl›kl›k Yetmezli¤i Virü-sü” deyiminin k›salt›lm›fl›d›r. Bu virüsü tafl›-yan kifliler HIV pozitif veya HIV ile enfekteolarak adland›r›l›rlar.AIDS sözcü¤ü ise Acquired Immunodefici-ency Syndrome yani Edinilmifl Ba¤›fl›kl›kYetersizli¤i Sendromu deyiminin k›salt›lm›flhalidir. HIV enfeksiyonunun ba¤›fl›kl›k sis-temini yetersiz duruma düflürmesi ve has-tal›k belirtilerinin yafland›¤› durumu anlat›r.Virüs do¤rudan ba¤›fl›kl›k sistemine zararverdi¤inden, normalde hastal›k oluflturma-yacak mikroorganizmalar›n enfeksiyonaneden olmas›na ve baz› kanser türlerininortaya ç›kmas›na yol açar. AIDS tablosugörülür.HIV ba¤›fl›kl›k siteminin en önemli hücrele-ri lenfositlerin alt grubu olan T4 veya CD4lenfositlerini direkt olarak etkiler. Vücudu-muza giren mikroorganizmalarla ve kan-serle savaflta en önemli rol üstlenen buhücreler virüs taraf›ndan tutulduktan sonraHIV burada h›zla ço¤al›r ve immun sistemfonksiyonlar›n› yitirmeye bafllar.Virüsün vücuda girmesinden enfekte birey-de hastal›k belirtilerinin ortaya ç›kt›¤› AIDSaflamas›na kadar geçen süreç yedi aflama-da incelenir. Bu süreç hastal›¤›n bulaflmayollar›na ve kiflisel farkl›l›klara göre de¤ifle-bilir. Kan nakliyle bulaflma sonucu bir ile ikiy›l, cinsel yolla bulaflma sonucu ise sekizile 10 y›l aras›nda AIDS tablosu ortaya ç›-kabilir.HIV ile bulaflma sonras› AIDS tablosunakadar giden süreç1. HIV’in bulaflmas›2. Primer HIV infeksiyonu (Akut HIV infek-siyonu)3. Serokonversiyon dönemi4. Asemptomatik dönem 5. Erken semptomatik dönem6. Geç semptomatik dönem (AIDS tablosu )7. ‹leri dönem

Kan nakliyle bulaflma sonucu

bir ile iki y›l,cinsel yolla

bulaflma sonucuise sekiz ile 10

y›l aras›ndaAIDS tablosu

ortaya ç›kabilir.

Page 70: ido dergi 129

B‹L‹MSEL

68 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

Bu süreci biraz daha ayr›nt›s›yla flu flekildeözetleyebiliriz.

1. HIV‘in bulaflmas›HIV’in bulaflma yollar› temel cinsel iliflki,kan ve kan ürünleri nakli ve anneden bebe-¤e olmak üzere üç bafll›kta toplanabilir. Vi-rüs kifliye heteroseksüel, homoseksüel, bi-seksüel her tip iliflkide, vajinal, oral ve analyolla bulaflabilir. ‹çinde virüs bulunan kanve kan ürünlerinin nakli veya organ nakille-riyle bulaflma olabilir. Kan ve kan ürünle-riyle bulaflma sa¤l›k personeli için virüslekarfl›laflma riski tafl›r. HIV pozitif, annedenbebe¤e hamileli¤in her döneminde, do¤ums›ras›nda ve do¤um sonras› emzirme yo-luyla bulaflabilir.Damar içi uyuflturucu kullan›m›nda ortakenjektör kullan›m› olas› bir geçifl yoludur.Ayr›ca uygun olmayan koflullarda yap›landövme, piercing, akupunktur, trafl b›ça¤›ile trafl olma bulaflma aç›s›ndan risk tafl›r.HIV ayn› ortamda bulunma, el s›k›flma, sa-r›lma, öpüflme, birlikte çal›flma, ayn› kap-tan yeme ve içme, giysilerin orta kullan›m›,ayn› tuvalet ve banyonun kullan›lmas›, vbgibi sosyal iliflkilerle bulaflmamaktad›r. An-cak ça¤dafl yaflam›n bir parças› olan özel-likle kanla temas eden kiflisel temizlik vehijyen malzemelerinin ayr›lmas› elbetteönemlidir.

2. Primer HIV enfeksiyonuVirüsle temastan iki ile dört hafta sonrahastalarda k›r›kl›k, atefl, kas ve bo¤az a¤r›-s›, lenf bezlerinde büyüme, diyare, bulant›ve kusma, deri döküntüleri gibi belirtiler or-taya ç›kabilir. Bu belirtiler bir tedavi uygu-lanmasa bile iki ile dört hafta aras›nda kay-bolur. Bu süreç di¤er viral enfeksiyonlarlabenzerlik tafl›d›¤›ndan HIV enfeksiyonu ak-la gelmez, ayr›ca bu süreci hiçbir belirti ol-madan atlatan hastalar da vard›r. Pencere dönemi ad› verilen bu dönemdekanda anti HIV antikor testleri de negatif ç›-kar. Laboratuvarda p24 antijeni pozitif ç›-kabilir ve viral yük pozitiftir, buna ba¤l› ola-rak bulaflt›r›c›l›k yüksektir.

3. Serokonversiyon dönemiHIV vücuda girdikten 10 ile 12 hafta sonraanti HIV antikorlar› denilen antikorlar olu-flur. Tan› amac›yla çok s›k kullan›lan ELISAtestlerinde de anti HIV antikorlar saptan-maktad›r; buna ba¤l› olarak birçok hastadabaflka nedenlerle yap›lan testlerde HIV po-zitiflik durumu rastlant› sonucu ortaya ç›-kar. Sözü edilen antikorlar enfeksiyonunilerlemesini durdurmaz ve bulaflt›r›c›l›k budönemde de sürmektedir.

4. Asemptomatik dönemBu dönem enfekte bireyde hiçbir belirtinin

Virüsle temastan iki iledört hafta sonra

hastalardak›r›kl›k, atefl,kas ve bo¤aza¤r›s›, lenf bezlerinde

büyüme, diyare,bulant› ve

kusma, deridöküntüleri gibibelirtiler ortaya

ç›kabilir.

Foto

¤raf

: Yüc

el T

unca

Geçen y›l Taksim’de yap›lan1 Aral›k Dünya AIDS Günü

kutlamalar›ndan bir görüntü.

Page 71: ido dergi 129

B‹L‹MSEL

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM-ARALIK 2009 dergi 69

olmad›¤›, ancak bulaflt›r›c›l›¤›n sürdü¤ü birsüreçtir. Virüs ço¤almaya devam etmekte-dir ve hastan›n ba¤›fl›kl›k sisteminde yap›-lan incelemelere göre bu dönemde tedavi-ye bafllanabilir. Hastan›n bu aflamada uy-gulanan tedaviye yan›t vermesi ve uyumsa¤lamas› çok önemlidir.

5. Erken semptomatik dönemTedavi görmeyen veya uygulanan tedaviyedirenç gösteren olgularda HIV’e ba¤l› belir-tiler ortaya ç›kar. Yorgunluk, son alt› aydabeden a¤›rl›¤›n›n %10’nu geçen kilo kayb›,aç›klanamayan atefl, uzun süreli diyare,yayg›n lenfadenopatiler, oral herpes vefungal enfeksiyonlar bu belirtilerin öndegelenlerindendir. Olgular›n büyük bölü-münde bu dönemde tedaviye bafllan›r.

6. Geç semptomatik dönemBa¤›fl›kl›k sistemindeki yetmezli¤in h›zlaortaya ç›kt›¤› dönemdir. Normalde insandaenfeksiyon yaratmayacak virüs, mantar veparazitler hastal›klar oluflturmaya bafllar vef›rsatç› enfeksiyonlar yay›l›r. Kaposi sar-kom ve beyinde lenfoma gibi f›rsatç› kan-ser türleri de bu dönemde ortaya ç›kabilir.Bireyin bu dönemde mutlaka tedavi almas›gerekir.

7. ‹leri dönemBu süreç hastan›n ço¤unlukla hospitalizeoldu¤u, hem HIV’e karfl›, hem de yaratt›¤›komplikasyonlara karfl› yo¤un tedavininuyguland›¤› dönemdir. Yayg›n kas erimele-rinin, belirgin nörolojik tutulumlar›n görül-dü¤ü hastal›¤›n son dönemidir.

Diflhekimli¤inde HIV bulaflmas›ve enfeksiyon kontrolüCDC (Centers for Diseas Control and Pre-vention) taraf›ndan 2003 y›l›nda yay›nlananDiflhekimli¤ine Yönelik Enfeksiyon KontrolYönergesi’nde alt›n kural tüm hastalar›nenfeksiyon hastas› (HBV, HCV, HIV) olarakkabul edilmesidir. Diflhekiminin çal›flt›¤›alan›n her yönüyle enfeksiyonlar›n bulafl-mas›n›n önlenece¤i flekilde düzenlenmesi

ve sürekli enfeksiyon kontrol yöntemlerie¤itiminin hayata geçirilmesi öneril-mektedir. Her klini¤in yaz›l› bir enfek-siyon kontrol program› olmal›, ça-l›flanlar sürekli e¤itilmeli, ifl-lemler izlenmeli ve programdüzenli olarak güncelleflti-rilmelidir.Bir toplumdaki sa¤l›k çal›flan-lar›na HIV bulaflma riski, o toplumda-ki enfekte kifli say›s›, kan temaslar›n›ntipi ve s›kl›¤› gibi faktörlere ba¤l› olarak de-¤iflir, temaslar›n ço¤u bir enfeksiyonla so-nuçlanmaz. Enfeksiyon riski, temas edilenpatojene, temas flekline, temas edilen kanmiktar›na ve temas s›ras›nda hastan›n ka-n›ndaki virüs miktar›na göre de¤iflir.HIV pozitif bir bireyle çal›fl›rken i¤ne bat-mas› veya kesici bir aletle yaralanma gibiperkutan temas sonras› bulaflma riski yak-lafl›k %0,3 civar›ndad›r. Yani bu yaralan-malar sonras› %97,7 olguda bulaflma ol-maz.HIV pozitif bir bireyin kan›, gözyafl›, burunveya a¤›z mukozas›yla temas sonras› bu-laflma riski %0,009 civar›ndad›r.Tek bafl›na tükürük temas›yla HIV bulafl-maz; baz› çal›flmalarda tükürükteki enfek-siyöz HIV düzeyinin %0 ile %5 aras›nda,yani oldukça düflük oldu¤u gösterilmifltir.Ancak HIV pozitif bireylerde periodontaldokularda hastal›k varsa tedavinin her afla-mas›nda tükürü¤ün kanla kar›fll›k oldu¤uunutulmamal›d›r. HIV pozitif bir hastan›nkan›n›n bütünlü¤ü bozulmufl deriyle temas›sonucu enfeksiyon riski de %0,1’den kü-çüktür. HIV infeksyonu aktif retro viral tedaviyle(HAART, Highly Active Antiretroviral The-rapy) ölümcül bir hastal›k olmaktan ç›km›flve kronik bir enfeksiyon hastal›¤›na dönüfl-müfltür. Buna ba¤l› olarak HIV pozitif has-talar›n yaflam süresi artm›fl ve normal ya-flam sürelerine yükselmifltir. Buna ba¤l›olarak bu hastalar da normal sa¤l›k hizmet-lerinden daha s›k yararlanabilir olmufllard›r.HIV pozitif bireylerin bir dolu a¤›z problemide oldu¤undan daha s›k diflhekimi tedavi-

Diflhekimininçal›flt›¤› alan›n

her yönüyleenfeksiyonlar›nbulaflmas›n›nönlenece¤i

flekilde düzenlenmesi

ve süreklienfeksiyon

kontrol yöntemlerie¤itiminin

hayata geçirilmesi

önerilir.

Page 72: ido dergi 129

70 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

sine gereksinimleri vard›r. Birçok olguda ilkbelirtiler a¤›z içinde ç›kmaktad›r ve bunlar›tan›mak, tedavilerini planlamak ve yönlen-dirmek konusunda diflhekimlerine çokönemli bir sorumluluk düflmektedir. HIV te-davisinde t›p ve diflhekimli¤inin birlikte ha-reket edece¤i bir multidisipliner yaklafl›mgerekmektedir.

Laboratuvar testleriHIV tan›s›nda çeflitli yöntemlerle çal›flan birdolu test kullan›lmaktad›r. Bu testlerle virü-se karfl› oluflan HIV antikorlar›, virüse iliflkinantijenler, virüse ait nükleik asitler ve virüskültürü saptanmaktad›r. Antikorlar› saptamak için yap›lan serolojiktestler tarama ve do¤rulama testleri olarakbilinir. Antikorlar›n belirlenmesinde sensiti-vitesi yüksek olan tarama testleri kullan›l›r-ken, antikor pozitifli¤in gerçekten HIV’e aitoldu¤unun belirlenmesinde ise spesifitesiyüksek olan do¤rulama testleri kullan›l-maktad›r. Özgüllü¤ü, duyarl›l›¤›, otomas-yon potansiyeli ve k›sa zamanda çok ör-nekte çal›flabilme kolayl›¤› nedeniyle tara-ma testlerinde yayg›n olarak ELISA meto-duyla çal›flan testler uygulanmaktad›r.

Bunlar›n d›fl›nda tedaviye bafllanan hasta-larda viral yükün durumunu saptamak vehastal›¤›n ilaca reaksiyonunu ölçebilmekamac›yla antiviral direnç testleri de kullan›l-maktad›r. Bu testlere viral yük veya HIVRNA testleri de denmektedir.

HIV tan›s›nda tarama testleriKonvansiyonel serolojik ELISA testleri1. Birinci generasyon2. ‹kinci generasyon3. Üçüncü generasyon4. Dördüncü generasyon (HIV’e karfl› olu-flan antikorla birlikte p24 antijenini de sap-tar)Basit ve h›zl› testler1. Aglut›nasyon testleri2. Comb/dipstick testler3. Flow through membran testleri4. Kromatografik membran testleriHIV tan›s›nda do¤rulama testleri1. Üç farkl› ELISA ve/veya h›zl›/basit testkombinasyonlar›2. Western Blot/IFA RIPA/LINE Imunoas-say testleri3. P24 Antijen testi4. Diagnostik PCR/viral yük PCR testi

B‹L‹MSEL

Birçok olgudailk belirtilera¤›z içinde

ç›kmaktad›r vebunlar›

tan›mak, tedavilerini

planlamak veyönlendirmek

konusunda diflhekimlerineçok önemli bir

sorumluluk düflmektedir.

Page 73: ido dergi 129

Antiviral direnç testleri 1. Fenotipik direnç testleri (Doku kültürün-de HIV 1 replikasyonunu %50 azaltan inhi-bitör konsantrasyonu belirler)2. Genotipik direnç testleri (‹laç duyarl›l›¤›-n› azaltt›¤› bilinen mutasyonun bulunup bu-lunmad›¤›n› belirler)H›zla geliflen teknoloji ve moleküler biyolo-jide at›lan h›zl› ad›mlarla bu testler de za-man içinde yenilenmekte ve daha h›zl›, da-ha do¤ru ve daha ekonomik olan testlergüncel kullan›ma aç›lmaktad›rlar.

HIV pozitif hastalarda tedavi yöntemleriGünümüzde henüz HIV pozitif olma duru-munu ve AIDS tablosunu tümüyle ortadankald›ran bir tedavi yöntemi bulunmufl de-¤ildir. Ancak HAART, (Highly Active Anti-retroviral Therapy) yani yüksek aktif anti-retroviral tedavi ile virüsün ço¤almas› ön-lenmekte ve kandaki miktar› azalt›lmakta,hastal›¤›n ileri dönemlerine geçifl önlen-mekte, böylece hastan›n yaflam kalitesiartmakta, yaflam süresi normal yaflam s›-n›rlar›na kadar uzamaktad›r.Tedaviye bafllama süresi çok önemlidir veçok erken dönemlerde tedaviye bafllan›l-mas› önerilmemektedir. ‹laçlar›n yan etkisi,hala s›n›rl› say›da ilaç olmas› ve baflland›k-tan sonra tedavinin b›rak›lmamas› gibi et-kenler hastan›n hekimi taraf›ndan dikkatleizlenerek tedavi zaman›na kadar verilir. Te-daviye bafllama süresi belirlenirken hasta-n›n kan›ndaki viral yük, CD4 hücreleri say›-s› ve klinik durumu göz önüne al›n›r veuluslararas› rehber yay›nlar takip edilerekuygun zamanlama saptan›r.

Bugün kullan›lan antiretroviral tedaviilaçlar› flunlard›r:� NRT (Nukleozit ve nukleotid analogu re-vers tranaskriptaz inhibitörleri): Virüsünkopyalanmas›n› önlerler.� NNRT (Nonnukleozit revers transkriptazinhibitörleri): Virüsün kopyalanmas›n› ön-lerler.� PI (Proteaz inhibitörleri): HIV tedavisin-

deki en güçlü ilaçlard›r. Ancak önceki grupilaçlarla birlikte kombine tedavide kullan›l›r-lar ve kopyalanm›fl virüsün hücreden ç›k›fl›-n› engellerler.� FI (Fusyon inhibitörleri): Virüsün hücreyeba¤lanmas›n› önlerler.Günümüzde antiretroviral tedavi iki veya üçfarkl› gruptan seçilen en az üç ilac›n birlik-te kullan›lmas› esas›na dayan›r. Tüm dün-yada ana hedef virüsün ço¤almas›n› engel-lemek ve günlük al›nan ilaç say›s›n› azalta-rak hastan›n tedaviye uyumunu kolaylaflt›r-mak ve yan etkileri azaltmakt›r. Tedavide baflar›l› olmak için en önemli ko-nulardan biri de hastan›n tedaviye katk›s›-d›r, ilaçlar›n doz atlanmadan ve olabildi¤in-ce zaman›nda al›nmas›d›r. Tedaviye uyu-mun yüksek olmas› durumunda viral yükml’de 50 kopyan›n alt›nda kal›r ve bu du-rumda virüsün ilaçlara direnç kazanmas› daolas› de¤ildir. Buna eriflildi¤inde hasta y›l-larca bu ilaçlarla tedavisine devam edebilir.

HIV’le yaflamak ve hasta haklar›Ülkemizde ve baflka ülkelerde HIV pozitifbireylerin birçok toplumsal önyarg› ve bun-lara ba¤l› olarak geliflen s›k›nt›larla yaflam-

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM-ARALIK 2009 dergi 71

B‹L‹MSEL

Tedavide baflar›l› olmakiçin en önemli konulardan biri

de hastan›n tedaviye

katk›s›d›r, ilaçlar›n doz

atlanmadan veolabildi¤incezaman›nda

al›nmas›d›r.

Page 74: ido dergi 129

72 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

lar›n› sürdürmeye çal›flt›klar›n› biliyoruz. Ön-yarg›lar, bilgiye ulaflamamak veya bilimeinanmamak, HIV’le yaflayanlar›n sa¤l›k vee¤itim hizmetlerinden yararlan›rken ayr›mc›-l›kla karfl› karfl›ya kalmalar›na, çal›flma hak-lar›n›n ellerinden al›nmas›na, sosyal yaflam-da d›fllanmalar›na neden olabilmektedir.HIV pozitif tan›s› alan bireyler bunun duyul-mas›n›n sosyal ortamlarla ba¤lar›n›n kop-mas›na neden olaca¤›n› gözlerken, en do-¤al haklar›ndan mahrum kalarak yaflamakdurumunda olduklar›n› da bilmektedirler.Hastalardan baz›lar› kiflisel bilgilerinin gizlikalmayaca¤› kayg›s›yla sa¤l›k hizmet-lerinden yararlanmay› reddetmekte vebunun yan›nda di¤er sa¤l›k sorunlar›için tedavi al›p almayaca¤›na iliflkin kufl-ku duymaktad›rlar.Oysa her ne kadar ülkemizde HIV/AIDS’e yönelik bir özel yasa bulunma-sa da bu kifliler yasalar önünde hepi-mizin sahip oldu¤u haklara sahiptir.

HIV pozitif bireyler hangihasta haklar›na sahiptir?Bu bireylerinHasta Haklar›Yönetmeli-¤i’ne göresahip ol-d u k l a r ›haklar flun-lard›r:� Sa¤l›k hiz-metinden yararlan-ma hakk›� Sa¤l›k durumuyla ilgili bilgi alma hakk›� Kay›tlar› inceleme ve örnek alma hakk›� Mahremiyete sayg› gösterilmesi hakk›� Bilgilerinin gizli tutulmas› hakk›� T›bbi giriflimlerde hastan›n r›zas›n›n al›n-mas› hakk›Hasta haklar› bafll›¤› alt›nda düzenlenen vekoruma alt›na al›nm›fl olan bu haklar temelinsan haklar›n› tan›mlayan ve koruma alt›naal›nan ulusal ve uluslararas› yasal düzenle-meler çerçevesinde düflünülmelidir.

Bu konuda göz önünde bulundurmam›zgereken ilgili di¤er maddelerden Türk CezaKanunu içinde yer alanlar ise flunlard›r:� Ayr›mc›l›k yasakt›r.� Haberleflmenin gizlili¤ini ihlal yasakt›r.� Kifliler aras›ndaki konuflmalar›n dinlen-mesi ve kayda al›nmas› yasakt›r.� Özel hayat›n gizlili¤ini ihlal yasakt›r.

� Kiflisel verilerin kaydedilmesi ya-sakt›r.� Verileri hukuka ayk›r› olarak ver-

me veya ele geçirme yasakt›r.� Verileri süresi doldu¤unda yok et-memek yasakt›r.Hasta haklar›n› T›bbi Deontoloji Ni-zamnamesi’ne göre gözden geçirir-

sek konuyla ilintili dikkatimizi çekecekmaddeler flunlard›r:� Hekimler ve diflhekimlerinin baflta ge-len görevi, hastan›n cinsiyeti, ›rk›, milliye-ti, dini ve mezhebi, ahlaki düflünceleri, si-yasi düflüncesi, karakter ve kiflili¤ine özenve sayg› göstermektir.� Hekimler ve diflhekimleri hastalar›n›n

meslek dolay›s›yla ö¤rendikleri bilgile-rini ve s›rlar›n› yasal zorunluluk

olmad›kça aç›klayamazlar.� T›bbi toplant›larda su-

nulan veya yay›nlardakonu edilen olgulardahastan›n kimli¤i aç›k-lanamaz.

� Sa¤l›k kurumlar›ndauygulanan kurallar ve

düzenlemeler göz önüneal›narak hastan›n hekimini

serbestçe seçme hakk› göz ard›edilemez.� T›bb›n ilke ve kurallar›na ayk›r› veya ya-n›lt›c› tan› ve tedavi yasakt›r.� Hekimler hastan›n özel ve ailesel ifllerinekar›flamaz, ancak yaflamsal önemi bulunanveya sa¤l›k bak›m›ndan zorunlu görülenhallerde mümkün olan kolayl›¤› ve maneviyard›m› sa¤larlar.� Hekimler tan›, tedavi veya korunmakamac› olmaks›z›n hastan›n arzusuna uya-rak akli veya bedeni gücünü azaltacak her

B‹L‹MSEL

Page 75: ido dergi 129

hangi bir giriflimde bulunamazlar. Tüm bi-reyler Türkiye Cumhuriyeti Anayasas›’nagöre de birçok temel hakka sahiptir.� Herkes dil, din, ›rk, cinsiyet, siyasi dü-flünce, felsefi inanç, din, mezhep ve ben-zeri nedenlerle ayr›m gözetilmeksizin ka-nun önünde eflittir.� Herkes kiflili¤ine ba¤l›, dokunulmaz,devredilemez, vazgeçilemez temel hak vehürriyetlere sahiptir.� Herkes yaflama, maddi ve manevi varl›-¤›n› koruma ve gelifltirme hakk›na sahiptir� Kimseye iflkence ve eziyet yap›lamaz,kimse insan haysiyetiyle ba¤daflmayan bircezaya veya muameleye tabi tutulamaz.� Herkes kifli hürriyeti ve güvenli¤ine sa-hiptir.� Herkes özel hayat›na ve aile hayat›nasayg› gösterilmesini isteme hakk›na sahip-tir, özel hayat›n ve aile hayat›n›n gizlili¤inedokunulamaz.� Herkes haberleflme hürriyetine sahiptir,haberleflmenin gizlili¤i esast›r.� Herkes yerleflme ve seyahat etme hürri-yetine sahiptir.� Herkes meflru vas›ta ve yollardan fayda-lanmak suretiyle yarg› mercileri önünde da-vac› veya daval› olarak iddia ve savunma,adil yarg›lanma hakk›na sahiptir.� Anayasayla tan›nm›fl hak ve hürriyetleriihlal edilen herkes yetkili makama gecikti-rilmeden baflvurma imkan›n›n sa¤lanmas›-n› isteme hakk›na sahiptir.� Kimse e¤itim ve ö¤retim hakk›ndan yok-sun b›rak›lamaz.� Herkes diledi¤i alanda çal›flma ve söz-leflme hürriyetlerine sahiptir.� Herkes sosyal güvenlik hakk›na sahiptir.Uluslararas› sözleflmeler kiflilere genifl bi-reysel haklar sa¤lamakta ve kiflisel bilgile-rin yaflam haklar›na müdahale edecek du-ruma getirecek flekilde kullan›lmas›na izinvermemektedir. Bu sözleflmeler flunlard›r:� Kiflisel verilerin otomatik ifllenmesindebireylerin korunmas› sözleflmesi� Biyo T›p Sözleflmesi� Avrupa ‹nsan Haklar› Sözleflmesi� ‹nsan Haklar› Evrensel Sözleflmesi

Diflhekiminin göreviMesle¤imizde hastalar›m›z, tedavi ederkenkarfl›laflabilece¤imiz enfeksiyon riskindenyard›mc›lar›m›z›, di¤er hastalar›m›z›, kendi-mizi ve yak›nlar›m›z korumak için nas›l çal›fl-mam›z gerekti¤ini hepimiz bilmekteyiz. Ya-z›m›z›n bafl›nda da vurguland›¤› gibi, alt›nkural tüm hastalar› enfeksiyon riski tafl›yanhasta gibi görerek evrensel korunma kural-lar›n› her aflamada uygulamakt›r. HIV pozitif hastalar›m›zla çal›fl›rken de bukurallar geçerlidir ve bu bireylerin tedavisiniuygularken daha farkl› önlemler almak ge-rekmemektedir. Bu bilgilerimize karfl›n ye-terli bilgi donan›m›na sahip olmamak, kor-kular ve önyarg›lar bu hastalarla çal›fl›rkenönemli s›k›nt›lara yol açmaktad›r.Oysa diflhekimi birçok ön belirtisi a¤›z için-de ortaya ç›kan bu hastal›kta ön tan›y› koy-mak, hastas›n› uyarmak, bilgilendirmek, uz-mana yönlendirmek, hatta hastay› sosyaldestek alabilece¤i derneklere yönlendirmekgibi konularda öncü olmal›d›r.Hastal›¤›n farkl› evrelerini gözleyebilmek içina¤›z içi belirtileri de iyi izlemek gerekir. Bunedenle bu hastalar›m›za ait bilgileri düzenlidosyalamak ve hastay› da hastal›¤›n afla-malar› hakk›nda bilgilendirmek diflhekiminingörevidir.Toplumumuzda hor görülen, ayr›mc›l›¤a u¤-rayan, en do¤al haklar› yok say›labilen bir-çok HIV pozitif hastay› hekimli¤in en öndegelen niteli¤i olan insanca yaklafl›mlarla ku-caklayabilmek ve tedavilerini yaparken, u¤-rad›klar› psikolojik bask›dan da kurtarmakdiflhekimimin görevidir. Bunu yaparak mes-le¤ini, vicdan› rahat bir flekilde uygulam›flolur.

Kaynaklar1. Baykan M : HIV / AIDS tan›s›nda serolojik testler, VII. Türkiye AIDS Kongresi Kitab›, 30 - 31, 30

Kas›m – 03 Aral›k 2005, ‹stanbul

2. Çintan S : Diflhekimli¤i ve HIV / AIDS, VII. Türkiye AIDS Kongresi Kitab›, 80 – 81, 30 Kas›m –

03 Aral›k 2005, ‹stanbul

3. Çintan S, Güvenç D : Diflhekimli¤inde HIV / AIDS, Periodontoloji 4. s›n›f ders notlar›, 2007

4. Kayar H : Hasta haklar›, ‹nsan haklar› ve hasta haklar› ba¤lam›nda HIV / AIDS, 05 – 32, Pozitif

Yaflam Derne¤i 2005

5. Külekçi G : Diflhekimli¤inde HIV bulaflmas› ve enfeksiyon kontrolü, , VII. Türkiye AIDS Kongre-

si Kitab›, 82 – 87 , 30 Kas›m – 03 Aral›k 2005, ‹stanbul

6. Mamçu D : HIV’le yaflamak, t›bbi durumu anlamak ve tedavini izlenmesi, Pozitif yaflamak, po-

zitif yaflayanlar için el kitab›,16 – 37,Pozitif Yaflam Derne¤i 2005

7. Özdemir M : HIV / AIDS tan›s›nda nükleik asit testi ve antiviral direnç testleri, VII. Türkiye

AIDS Kongresi Kitab›, 27 - 29, 30 Kas›m – 03 Aral›k 2005, ‹stanbul

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM-ARALIK 2009 dergi 73

B‹L‹MSEL

HIV pozitif hastay›

hekimli¤in enönde gelen niteli¤i olan

insanca yaklafl›mlarlakucaklayabil-

mek ve tedavilerini yaparken, u¤rad›klar› psikolojik

bask›dan dakurtarmak

diflhekimimingörevidir.

Page 76: ido dergi 129

Prof. Dr. Serdar Çintan

‹ÜDF Periodontoloji [email protected]

[email protected]

74 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

A IDS hastalar›n›n büyük bir k›sm›ndabafl ve boyun bölgesinde lezyonlaraoldukça s›k rastlan›r. Henüz AIDS ge-

liflmemifl HIV pozitif kiflilerde de oral lezyon-lar›n görülme yüzdesi fazlad›r. HIV enfeksi-yonu olan kiflilerde en s›k Oral Hairy Leu-koplakia, Oral Candidiasis, Atipik Periodon-tal Hastal›k, Oral Kaposi Sarcoma ve Oralnon-Hodgkin’s Lymphoma’ya rastlan›r.Bunlar› daha az s›kl›kla karfl›lafl›lan Melano-tik Hiperpigmentasyon, Mycobacterial En-feksiyonlar, Nekrotizan Ülseratif Stomatitisve Herpes Simpleks, Herpes Zoster, Cond-yloma Acuminatum gibi viral enfeksiyonlarizler.

Oral Hairy Leukoplakia (OHL): HIV enfek-siyonunun tipik bir a¤›z içi bulgusudur. Ens›k dil kenar›nda, daha seyrek olarak dil s›r-t›nda, yanak mukozas›nda, a¤›z taban›nda,retromolar bölgede ve yumuflak damaktagörülür. Geçmifl y›llarda OHL’nin humanpapilloma virüs’den kaynakland›¤› düflü-nülmesine ra¤men, günümüzde Epstein-Barr virüsünün bu lezyonun geliflmesiyle il-gisi oldu¤u bilinmektedir. Klinik olarakasemptomatik, büyüklü¤ü de¤iflebilen ke-ratotik alanlar fleklinde görülür. Genifl yas-s› beyaz plak perifere do¤ru yay›lan yar›kve çatlaklar nedeniyle k›l gibi görünenuzant›lar fleklindedir. Yüksek risk grubun-

HIV enfeksiyonundaa¤›zda görülen bulgular ve öneriler

HIV enfeksiyonuolan kiflilerde en

s›k Oral HairyLeukoplakia,

Oral Candidiasis,Atipik

PeriodontalHastal›k, Oral

Kaposi Sarcomave Oral

non-Hodgkin’sLymphoma’ya

rastlan›r.

B‹L‹MSEL

Diflhekimi Dilek Güvenç

Page 77: ido dergi 129

daki bir hastada mikroskobik olarak OHLsaptanmas›, HIV infeksiyonunun ve AIDShastal›¤›n›n erken bir belirtisidir. OHL’ninay›r›c› tan›s› displazi, karsinoma, idiopatikveya sürtünme sonucu oluflan keratoz, li-ken planus, sigaraya ba¤l› leukoplakia,co¤rafya dili ve hiperplastik kandidiazis ileyap›lmal›d›r. OHL’nin tedavisinde lezyonlarlaser veya konvensiyonel cerrahiyle uzak-laflt›r›labilir. Zidovudine, topikal retinoidlerve sistemik antiviral ilaçlarla lezyonlar›n iyi-leflti¤i görülmüfltür. Oral Candidiasis: Kandida normal a¤›z flo-ras›nda bulunan, immunsupresyon, gibivücut direncinin düfltü¤ü durumlarda proli-fere olan bir mantard›r. Kandida AIDS has-talar›n›n %90’›nda görülür. HIV infeksiyo-nunda görülen kandida tipleri Pseudo-membranous candidiasis, Erythematouscandidiasis, Hyperplastic candidiasis veAngular cheilitis’dir. Kandida teflhisi dokuörne¤inin veya lezyondan al›nan smear›nmikroskopta incelenmesi sonucu konur.Herhangi bir predispozan faktör olmaks›z›na¤›zda kandida görülmesi klinisyene HIVenfeksiyonunun varl›¤›n› düflündürmelidir.HIV enfeksiyonu riski alt›ndaki birçok has-tada oral candidiasis ile birlikte özofagustakandida görülmesi AIDS teflhisi yönündenönemli bir kriterdir. Erken dönemdeki kan-dida lezyonlar› topikal antifungal ilaçlarlatedavi edilebilir. Hyperplastic candidiasisgibi ileri lezyonlar sistemik antifungal ilaç-larla tedavi edilebilir. Chlorhexidine vecetylpyridinium chloride ile gargara yap›l-mas› kandida enfeksiyonlar›n›n geliflmesi-ne karfl› profilaktik olarak önerilir. Kaposi’s Sarcoma (KS): Multifokal, yavaflgeliflen, nadir görülen bir vaskuler neoplaz-mad›r. Human herpes virus – 8 (HHV-S)AIDS ile ilgili olan ve olmayan KS’nun ge-liflmesinde rol oynar. HIV ile enfekte kifliler-de 7000 kat daha fazla KS geliflti¤i bildiril-mifltir. HIV ile enfekte kiflilerde görülen KSfarkl› klinik görüntülere sahiptir ve daha ag-resif seyreder. Lezyonlar damak ve difletin-de bulunur. Erken dönemde a¤›z bofllu-¤undaki lezyonlar a¤r›s›zd›r ve k›rm›z› mor

maküller fleklindedir. Lezyon ilerledikçenodüler hale gelir ve difletinde hemanjiom,hematom ve pyojenik granulomayla kar›flt›-r›labilir. Erkeklerde kad›nlara oranla 20 katdaha fazla görülür. Ay›r›c› tan› pyojenikgranuloma, hemanjiom, atipik pigmentas-yon, sarkoidoz, bacillary angiomatosis, an-jiosarkom ile yap›l›r.Tedavide antiretroviral ilaçlar, radyoterapi,laser, vinblastine ile intralezyonel enjeksi-yon, interferon· tercih edilebilir. Tedavisonras›nda a¤r› ve lezyonlarda ülserleflmegibi yan etkiler görülebilir.Bacillary (Epitheloid) Angiomatosis (BA):Klinik ve histolojik olarak KS’a benzeyen in-feksiyöz vaskuler proliferatif bir hastal›kt›r.Bartonella henselia ve quintata gibi rickett-sia benzeri organizmalar taraf›ndan meyda-na getirilir. Periodontal ligament ve kemiktey›k›ma yol açabilen k›rm›z›, mor veya mavirenkli ödematöz yumuflak doku lezyonlar›görülür. CD4 say›lar› düflük HIV pozitif kifli-lerde daha s›k görülür. Tedavide Eritromisinve Doksisiklin gibi antibiyotikler tercih edilir.Lezyonlar cerrahi olarak ç›kar›l›r.Oral Hiperpigmentasyon: HIV ile infektekiflilerde a¤›zda pigmentasyon art›fl› ol-maktad›r. Pigmentasyonlar yanak mukoza-s›, damak, difleti ve dilde nokta veya çizgifleklinde görülür. Zidovudine, Ketoconazo-le veya Clofazimine gibi ilaçlar›n uzun süre-li kullan›m›na ba¤l› olarak da pigmentas-

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM-ARALIK 2009 dergi 75

B‹L‹MSEL

HIV enfeksiyonuriski alt›ndakibirçok hastada

oral candidiasisile birlikte özofagusta

kandida görülmesi

AIDS teflhisi yönündenönemli bir kriterdir.

Page 78: ido dergi 129

76 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

yonlar ortaya ç›kabilir. Zidovudine t›rnak-larda ve deride pigmentasyon art›fl›na se-bep olmaktad›r. Uzun süreli Ketoconazolekullan›m›, Pneumocystis carnii enfeksiyo-nu, cytomegalovirus ve di¤er viral enfeksi-yonlara ba¤l› olarak da pigmentasyon art›-fl› görülebilir.Atipik ülserler ve yara iyileflmesinde ge-cikme: HIV ile enfekte bireylerde tekrarla-yan herpetik lezyonlar ve aftöz stomatitiss›kl›kla görülmektedir. Sa¤l›kl› bireylerdeherpetik ve aftöz lezyonlar kolayl›kla teflhisedilir. HIV ile enfekte kiflilerde bu lezyonla-r›n klinik görünümleri ve da¤›l›mlar› de¤iflir.Herpetik lezyonlar tüm mukozal yüzeylerdegörülebilir, cilde yay›labilir ve bekleneninaksine 7-10 günde de¤il aylarca iyileflme-den kalabilir. CDC bir aydan fazla devameden fazla devam eden mukokütan herpe-tik lezyonlar› AIDS tan›s› için önemli bir kri-ter olarak kabul etmifltir. ‹mmun sistemi za-y›flam›fl kiflilerde genifl, persistan, nonspe-sifik a¤r›l› ülserler görülür. ‹yileflme gecikti-¤i zaman, bu lezyonlar sekonder olarak in-fekte olur ve persistan herpetik aftöz lez-yonlardan zor ay›rt edilirler. HIV ile enfektekiflilerde bakteriyal ve viral enfeksiyonlarsonucu a¤›zda fliddetli ülserasyonlar görü-lür. Atipik ve uzun süre iyileflmeyen ülser-lerden biyopsi al›nmal›d›r.Rekürran aftöz stomatitisler (RAS): HIVile serokonversiyondan sonraki akut dö-

nemde görülürler. Major aftlar›n görülmes›kl›¤› artm›flt›r, özafagus ve orofarenksdede görülebilirler.‹mmun sistemi zay›flam›fl kiflilerde a¤›zdagörülen viral enfeksiyonlar acyclovir ile(200-800 mg, 5x1 10 gün boyunca) tedaviedilirler. Dirençli lezyonlar geliflti¤inde fos-carnet ve gancilovir tercih edilir. RAS vemukozada görülen di¤er lezyonlar için to-pikal kortikosteroidler (fluocinonide jel 3-6x1) kullan›l›r

HIV enfeksiyonunda görülen periodontal bulgularHIV ile enfekte bireylerde periodontal has-tal›klar oldukça yayg›nd›r. Damar içi ilaçkullanan HIV ile enfekte kiflilerde periodon-tal hastal›klar›n görülme yüzdesi azalm›flCD4 hücre say›s›ndan çok, oral hijyenleri-nin kötü olmas›ndan kaynaklanmaktad›r. HIV pozitif bireylerde periodontal dokular-da Linear Gingival Eritem, Nekrotizan Ülse-ratif Gingivitis, Nekrotizan Ülseratif Stoma-titis, Nekrotizan Ülseratif Periodontitis gö-rülür.Linear Gingival Erythema (LGE): HIV pozi-tif bireylerde immunosupreyon sonucu ser-best difletinde linear eritematöz bant olu-flumuyla karakterize bir durumdur. Bu lez-yonlar lokalize veya generalize olabilir. Di-fletindeki iltihapla plak miktar› aras›nda tersorant› vard›r. LGE mikrofloras›nda; P. gin-givalis, P.intermedia, Aggregatibacter acti-nomycetemcomitans, F. nucleatum veCampylobacter rectus gibi periodontopa-tojenler bask›nd›r. LGE ile birlikte Candidaenfeksiyonlar› da görülmektedir, fakatCandida’n›n LGE için etyolojik bir faktör ol-du¤u kesinlik kazanmam›flt›r.LGE difl yüzeyi temizli¤i ve kök yüzeyi düz-lefltirme ifllemlerine olumlu yan›t vermeye-bilir fakat yavafl bir iyileflme de görülebilir Tedavide ilk olarak hastaya a¤›z hijyenie¤itimi verilir, scaling ve polisaj sonras›ndachlorhexidine ile subgingival irrigasyon ya-p›l›r. Hastaya chlorhexidine glukonat ilegargara yapmas› söylenir. 2-3 hafta sonrayeniden de¤erlendirildi¤inde lezyonda her-

B‹L‹MSEL

HIV ile enfektekiflilerde

bakteriyal ve viral

enfeksiyonlarsonucu a¤›zda

fliddetli ülserasyonlargörülür. Atipikve uzun süreiyileflmeyen ülserlerden

biyopsi al›nmal›d›r.

Page 79: ido dergi 129

hangi bir iyileflme yoksa candida varl›¤› de-¤erlendirilir ve sistemik antifungal ilaç teda-visine bafllan›r. Hasta 2-3 ayl›k idame teda-visine al›n›r Nekrotizan Ülseratif Gingivitis (NUG):NUG lezyonlar›n›n HIV ile enfekte kiflilerdedaha s›k görüldü¤ü bildirilmifltir. Difletindehemoraji, ülserasyon, interdental papillalar-da nekrozla karakterize bir durumdur. NUG’un tedavisinde, ilk olarak topikal anes-tezi yap›ld›ktan sonra hidrojen peroksidebat›r›lm›fl pamuk peletlerle plak ve birikinti-ler temizlenir. Hastaya günafl›r› bu ifllemlertekrarlanmal›d›r. A¤›z hijyeni e¤itimi verilme-li ve hassasiyet azal›nca uygulamas› sa¤lan-mal›d›r. Antimikrobiyal a¤›z gargaras› öneri-lir. Orta ve ileri derecede doku y›k›m› ve len-fadenopati görülen kiflilere Metronidazol veAmoksisilin gibi sistemik antibiyotikler veril-melidir. Akut semptomlar geçtikten bir aysonra periodontal dokular yeniden de¤er-lendirilmeli ve ileri tedavi gereksinimi de¤er-lendirilmelidir.Nekrotizan Ülseratif Periodontitis (NUP):Yumuflak dokuda nekroz, periodontal do-kularda h›zl› y›k›m, interproksimal kemikkayb›yla karakterize bir durumdur. Lezyon-lar genellikle birkaç diflle lokalizedir, CD4say›s›nda belirgin düflüfller oldu¤unda ge-neralize hale gelebilirler. Kemik a盤a ç›k-m›flt›r, hastada fliddetli a¤r› vard›r.ANUG’dan farkl› olarak çene kemi¤inde lo-kalize veya derinden gelen a¤r› flikayeti var-d›r. NUP’un ANUG’dan bir di¤er fark› da lez-yonlar›n lokalizasyonlar›d›r. ANUG özelliklemandibular anterior difllerde proksimal böl-gelerde görülürken, NUP a¤z›n herhangi birbölgesinde hem fasiolingual hem de proksi-mal yüzeylerde görülebilir. Bir diflin sadecebir yüzeyi fliddetli flekilde NUP’tan etkilenir-ken, di¤er yüzeyleri hafif olarak etkilenebilir.NUP’ta bafllang›ç lezyonlar› minimum diflmobilitesi, alveol kretinde s›n›rl› nekroz flek-lindedir. Orta fliddetli NUP tüm yap›fl›k difle-tini içerir ve mukogingival birleflime kadarparsiyel kemik sökestrizasyonuna yol açar,mobilite fazlad›r. fiiddetli NUP’ta radyogra-fide ilerlemifl kemik kayb›, mukogingival

birleflime kadar uzanan ve bazen geçenyumuflak doku ve alveol kemi¤i kayb›ylakarakterizedir. Mobilite oldukça fazlad›r. AIDS’li hastalar›n mikrobiyolojisi HIV ile en-fekte olmam›fl hastalarla benzerlik göster-mektedir. Candida albicans, Campylobac-ter rectus NUP’ta daha fazla görülürken P.gingivalis HIV pozitif hastalarda daha fazlagörülmüfltür.Tedavide lokal eklentiler uzaklaflt›r›ld›ktansonra, scaling ve root planning, chlorhexi-dine gluconate ve povidine iodine (Betadi-ne) gibi antimkrobiyal ajanlarla subgingivalirrigasyon yap›l›r. Hastaya a¤›z hijyeni e¤i-timi verilir ve antimikrobiyal a¤›z gargarala-r› önerilir. Daha ileri durumlarda Metronida-zol (250 mg 2 tablet hemen, 5-7 gün bo-yunca 1 tablet) f›rsatç› kandida enfeksiyon-lar› dikkate al›narak verilebilir.Nekrotizan Ülseratif Stomatitis (NUS):Yumuflak dokuda ve alt›ndaki kemikte nek-rozla karakterize, a¤r›l›, h›zl› ilerleyen nadirgörülen bir durumdur. Klinik olarak NO-MA’ya benzer. Tek bafl›na geliflebilece¤igibi, NUP’un derin dokulara yay›lmas› so-nucunda da geliflebilir.Tedavide Metronidazol ve antimikrobiyala¤›z gargaralar› verilir. Kemikte nekroz var-sa nekroz olan bölge ç›kart›l›r.

KAYNAKLAR

1- Ryder M.I. Periodontol 2000, 2000: 23: 83 -94

2- Y›n T. M, Dobk›n F.J & Grb›c T.J. Periodontol 2000, 2007:44:55 -81

3- Murray P, Baron E.J, Pfaller M.A, Tenover F.C, Yolken R.H, Asm Press Washington D.C.

1985

4- Carranza FA, Takei HH. Clinical Periodontology, 9. Bas›m: 415 -429.

5- Ho DD, Neumann AU, Perelson AS, Chen W, Leonard JM, Markowitz M. Nature

1995:373:123 -126

6- Yenerman M.: Genel Patoloji. 1994:626 -28 ‹.Ü. T›p Fakültesi Yay›nevi ‹stanbul

7- Press R. Fundamental Immunology, 2. Bas›m 1059 -1079

8- Mathieu A, Divaris M, Goudot P, Guilbert F, Vaillant JM. Rev. Stomol. Chir.Maxillo.Fac.

1992: 93: 165 -167

9- Chun TW, Stuyver L, Mizell SB, Ehler LA, Mican JA, Baseler M, Lloyd AL, Nowak MA,

Fauci AS. Proc Natl Acad Sci USA 1997: 94: 13193 - 13197

10- DHHS. Guideline for use of antiretroviral agents in HIV -1 infected adults and adolescents.

Department of Health and Human Services ( DHHS ), 2006:1 -121

11- Finzi D, Hermankova M, Pierson T, Carruth LM, Buck C, Chaisson RE, Quinn C, Chad-

wick K, Margolick J, Ho DD, Richman D, Siliciano RF. Science 1997: 278:1295 -1300

12- Wong JK, Hezareh M, Gunthard HF, Havlir DV, Ignacio CC, Spina CA, Richman DD.

Science 1997:278:1291 -1295

13- Phair J.P: Periodontol 2000, 2000: 78 -84

14- Phelan JA, Saltzman BR, Friedland GH, Klein RS. Oral Surg Oral Med Oral Pathol

1987:64:50 -56.

15- Scully C, Laskaris G, Pindborg J, Porter SR, Reichart P. Oral Surg Oral Med Oral Pathol

1991:71:158 -166.

16- Lindhe J, Karring T, Lang N.P.: Clinical Periodontology and Implant Dentistry, 4. Bas›m: 274

17- Holmstrup P. Westgaard J. Periodontal disease in HIV infected patients. J Clin. Periodon-

tol,1994: 21: 270 -280.

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM-ARALIK 2009 dergi 77

B‹L‹MSEL

Page 80: ido dergi 129

Eyüp Özer

YAKIN PLAN

78 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

Türkiye Sosyal ForumuSorumlusu

[email protected] Avrupa Sosyal Forumu 2010’da ‹stanbul’da yap›lacak. Emek ve meslek örgütleri, sivil toplum kurulufllar› ve çeflitlitoplumsal hareketler, Avrupa’n›n dört bir yan›ndan gelecekbinlerce kifliyle beraber, savafllardan özellefltirmeye, ekolojik krizden, ekonomik krize, cinsiyetçilikten, göçmenhaklar›na kadar onlarca farkl› konuda baflka bir Avrupa’n›nnas›l mümkün olaca¤›n› tart›flacaklar.

Baflka bir Avrupa

Page 81: ido dergi 129

B rezilya’n›n Porto Allegre kentinde,2001’de “Baflka Bir Dünya Mümkün“slogan›yla yap›lan ilk Dünya Sosyal

Forumu, dünyan›n dört bir yan›ndan, neo-li-beralizme, sermaye taraf›ndan yönetilen birdünyaya ve emperyalizmin her türlüsünekarfl› ç›kan pek çok sosyal hareketi bir ara-ya getirerek çok büyük bir yank› uyand›rm›fl-t›. ‹lk bafllad›¤›nda Davos’da yap›lan DünyaEkonomik Forumu’na karfl› bir etkinlik ola-rak planlanan Dünya Sosyal Forumlar›(DSF), zaman içinde Dünya Ekonomik Fo-rum’undan ba¤›ms›z olarak çeflitli sosyalhareketlerin bir araya gelip deneyimlerinipaylaflt›klar› ve mücadelelerini ortaklaflt›r-maya çal›flt›klar› bir alan olarak da anlam ka-zand›. 2001’deki ilk dünya buluflmas›ndan bu yananeoliberal politikalara alternatifler arayan veüreten sürekli bir süreç haline gelen DSF’lers›ras›yla afla¤›daki ülkelerde topland›. 1. DSF - 2001 Ocak, Porto Alegre, Brezilya2. DSF - 2002 Ocak, Porto Alegre, Brezilya3. DSF - 2003 Ocak, Porto Alegre, Brezilya4. DSF - 2004 Ocak, Mumbai, Hindistan5. DSF - 2005 Ocak, Porto Alegre, Brezilya6. DSF - 2006 Ocak, Çok Merkezli (Kara-kas-Venezüella, Bamako-Mali, Karaçi-Pa-kistan)7. DSF - 2007 Ocak, Nairobi, Kenya8. DSF - 2009 Ocak, Belem, Brezilya

Yüz binler bulufltu Avrupa Sosyal Forumu (ASF) ise DünyaSosyal Forumu’nun (DSF) forum süreçlerinik›tasal ve yerel düzeyde yayg›nlaflt›rmakamac›yla ald›¤› bir karar üzerine, ilk kez2002 y›l›nda ‹talya’n›n Floransa kentindegerçekleflti. Burada da Avrupa’da savaflla-ra, ekolojik y›k›ma, ›rkç›l›¤a, kamu hizmetle-rinin piyasalaflt›r›lmas›na, ayr›mc›l›¤a karfl›mücadele eden binlerce sosyal hareket ak-tivisti bir araya gelip mücadele deneyimleri-ni paylafl›p, mücadelelerini ortaklaflt›rmayaçal›flt›lar. Floransa’n›n ard›ndan ikinci Avru-pa Sosyal Forumu 2003’ün Kas›m ay›ndaParis’te gerçekleflti ve ard›ndan s›ras›yla,2004’de Londra’da, 2006’da Atina’da ve

2008’de ‹sveç’in Malmö kentinde AvrupaSosyal Forumlar› yap›ld›. 14-17 Ekim 2004 tarihleri aras›nda gerçek-leflen üçüncü ASF’ye yaklafl›k 30 bin kifli, 17Ekim’de “Irak’taki iflgale karfl› ve sosyal birAvrupa” için düzenlenen forum çerçevesin-deki ortak eyleme ise 100 bin kifli kat›ld›. 6-9 May›s 2006’da Atina’da yap›lan foruma dabenzer say›da bir kat›l›m vard›.

Türk Sosyal Forumu kurulduTürkiyeli emek ve meslek örgütleri, toplum-sal hareketler ve siyasi oluflumlar ise ilk Av-rupa Sosyal Forumu’ndan beri Avrupa Sos-yal Forumlar›n› yak›ndan takip ediyor, elle-rinden geldi¤ince kat›lmaya çal›fl›yorlar.2005’de aralar›nda D‹SK, KESK, TMMOB,TTB, Türk Diflhekimleri Birli¤i, ‹SMMMO’nunda yer ald›¤› çok say›da emek ve meslek ör-gütü, sivil toplum kuruluflu ve çeflitli toplum-sal hareketin kat›l›m›yla Türkiye Sosyal Fo-rumu kuruldu. 2006’da Atina’da yap›lan fo-rumu izlemek için Türkiye’den yaklafl›k binkifli, Türkiye Sosyal Forumu organizasyo-nuyla Yunanistan’a gitti. Türkiyeli kurumlarburada seminer ve atölye çal›flmalar› düzen-lediler. Avrupa’n›n dört bir yan›ndan gelentoplumsal hareket temsilcileriyle beraber,kad›n haklar›ndan, iklim de¤iflikli¤ine, neo-liberal küreselleflmeden, sosyal haklara, sa-vafllardan, emperyalizme, Kürt sorunundan,

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM-ARALIK 2009 dergi 79

YAKIN PLAN

Ekim 2004’te“Irak’taki iflgalekarfl› ve sosyalbir Avrupa” için

düzenlenen ortakeyleme 100 bin

kifli kat›ld›.

Page 82: ido dergi 129

80 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

kamu hizmetlerinin piyasalaflt›r›lmas›na ka-dar onlarca farkl› konuyu tart›fl›p, deneyim-lerini paylaflt›lar ve mücadelelerini ortaklafl-t›rmaya çal›flt›lar.

Floransa’dan ‹stanbul’a…Atina ASF’nin hemen ard›ndan 1. TürkiyeSosyal Forumu, befl ilde yap›lan haz›rl›k top-lant›lar›n›n ve yaklafl›k bir y›ll›k ön haz›rl›k sü-recinin sonucunda, 30 Eylül-1 Ekim 2007tarihlerinde ‹stanbul’da topland›. ‹ki günde 3bin kiflinin kat›ld›¤› 1. Türkiye Sosyal Foru-mu’nda 70’den fazla kuruluflun ortaklafladüzenledi¤i 24 seminer ve 15 atölye yap›ld›. fiimdi ise Avrupa Sosyal Forumu 2010’da‹stanbul’da yap›lacak. ‹stanbul’da, Türkiyelihareketler, Avrupa’n›n dört bir yan›ndan ge-lecek binlerce kifliyle beraber, savafllardanözellefltirmeye, ekolojik krizden, ekonomikkrize, cinsiyetçilikten, göçmen haklar›na ka-dar onlarca farkl› konuda yap›lacak toplant›-larda baflka bir Avrupa’n›n nas›l mümkün ol-du¤unu tart›flacaklar.

12 eksende ASF 2010ASF 2010 – ‹stanbul’un haz›rl›klar› çoktanbafllad› ve flu ana kadar ‹stanbul, Atina, Vi-yana ve Diyarbak›r’da haz›rl›k toplant›lar› ya-p›ld›. ASF 2010’da çeflitli etkinliklerin yap›la-ca¤› 12 ana eksen de belirlendi. Bunlar;

1- Ekonomik ve sosyal kriz: Direnifller ve al-ternatifler2- Sosyal Avrupa için sosyal haklar3- Nas›l bir demokrasi? Medeni ve siyasiözgürlüklerin gelifltirilmesi4- Ezilen uluslar›n ve az›nl›klar›n haklar›n›nsavunulmas›5- Avrupa kalesine karfl›: Göçmenler vemülteciler için tüm haklar6- Ayr›mc›l›¤a karfl› eflitlik. Küresel krize kar-fl› Feminist alternatifler7- Gezegeni kurtar: Sürdürülebilir bir dünya-n›n inflas›8- Savafla karfl› bar›fl, militarizm, iflgaller9- Gençlik-e¤itim, ifl ve gelecek hakk› 10- Bilginin, e¤itimin ve kültürün demokra-tiklefltirilmesi; alternatiflerin oluflturulmas›11- Kitle iletiflim araçlar› ve güç iliflkileri: ‹fa-de özgürlü¤ünün savunulmas› ve bilginindemokratiklefltirilmesi12- Avrupa ve dünya: Tahakküm ve neo-ko-lonyalizme karfl› dayan›flma tabanl› iflbirli¤ive kalk›nma13- Küresel adalet hareketinin durumu vegelece¤i

Türkiye Sosyal Forumu çal›flmalar›yla ilgilidetayl› bilgiye www.sosyalforum.org adresinden ulafl›labilir.

YAKIN PLAN

ASF 2010‹stanbul’un haz›rl›klar›

çoktan bafllad›ve flu ana kadar‹stanbul, Atina,

Viyana ve Diyarbak›r’da

haz›rl›k toplant›lar›

yap›ld›.

Page 83: ido dergi 129
Page 84: ido dergi 129

Elif Gamze Arslan

S‹V‹L TOPLUM

82 dergi KASIM - ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

[email protected]

‹lk kez ünlü sinema oyuncusu Rock Hud-son’un bu hastal›ktan ölmesiyle dünyaHIV/AIDS’le tan›flt›. Bir dönem hastal›¤a

sebep olan HIV/AIDS kanserden bile dahakorkulan bir virüs oldu. Çünkü hastal›k belliönyarg›lar› da beraberinde getiriyordu. Za-manla bunlar azald›, HIV/AIDS’le ilgili do¤rubilinen yanl›fllar gündeme gelmeye bafllad›.Kamuoyunu bilgilendirme ve bilinçlendirmekampanyalar› yap›ld›. Pozitif Yaflam Derne¤ibu yolda at›lan ad›mlara liderlik eden siviltoplum kurulufllar›ndan biri. Derne¤in ileti-flim sorumlusu Çi¤dem fiimflek’le, yapt›kla-r› çal›flmalar› ve HIV/AIDS’e dair hâlâ bilin-meyenleri konufltuk.

Dernek kurulufl sürecinden, sizi dernek-leflmeye iten sebeplerden ve karfl›laflt›¤›-n›z zorluklardan bahseder misiniz?HIV ile yaflayan bireylerin görünürlükleri ne-deniyle dernekleflme süreci son derece san-c›l› geçti. Dernek kurulmadan önce HIV po-zitiflerin ve bu alanda gönüllü kiflilerin biraraya gelip yaz›flt›klar› bir e-grup vard›. Bu-rada yaflanan ihmaller ve ihlaller gündemegeldikçe örgütlenmeye gidilmesi gerekti¤i

karar›na var›ld›. ‹lk baflta doktorlar ve gönül-lü kifliler derne¤in görünür yüzü oldular. HIVpozitif kifliler ve aileleriyle birlik olarak der-nekleflme sürecine gidildi. Dernek kurulduk-tan sonra ilk projesi olan Pozitif Yaflam Des-tek Merkezi, Küresel Fon taraf›ndan Sa¤l›kBakanl›¤› vas›tas›yla desteklendi. Türkiye’deHIV önleme ve destek program› kapsam›n-da da 11 proje kabul edildi.

Destek Hatt› nas›l ortaya ç›kt›? En çok netip baflvurular oluyor?‹stanbul merkezde oldu¤umuz için di¤er il-lerdeki HIV’le yaflayanlar için ne yapabilirizfikrinden ortaya ç›kan bir projeydi DestekHatt›. Çok da iyi oldu, çünkü bu flekildeHIV’le yaflayan bir sürü kifli ulaflt› bize. Ay-r›ca, riskli temasta bulunan ve panik halin-de arayanlar da oldu. Hepsini önce sakin-lefltirmeye çal›fl›p, sonra uygun yönlendir-meleri yapt›k.

Sizce HIV/AIDS ile ilgili en çok do¤ru bili-nen yanl›fllar neler?En önemli do¤ru bilinen yanl›fl, bunun ölüm-cül bir hastal›k oldu¤u. Oysa Dünya Sa¤l›k

HIV/AIDS:Ölümcül de¤il, kronik bir hastal›k

Pozitif Yaflam Derne¤i 2005 y›l›ndan bu yana HIV/AIDS ileyaflayanlar›n haklar›n› savunmak, dayan›flma sa¤lamak vetoplumdaki önyarg›lar› y›kmak amac›yla çal›flmalar›n›sürdürüyor.

Page 85: ido dergi 129

Örgütü HIV/AIDS’i kronik hastal›klar listesi-ne ald›. HIV’i bask›layan tedaviyle normal vekaliteli bir yaflam sürdürmek mümkün. Bu-nun yan› s›ra bu hastal›¤a marjinal insanlar›nhastal›¤›d›r gözüyle, yani ahlakç› bir anlay›fl-la bak›yoruz. Halbuki hastal›k din, dil, ›rk,cinsiyet ve co¤rafya ay›rm›yor. Yine bunabenzer, HIV pozitif kiflilerin çocuk sahibi ol-mamalar› gerekti¤i gibi bir düflünce var. Oy-sa HIV pozitif çiftler bu virüsü tafl›mayan be-bek sahibi bile olabiliyorlar. Birtak›m önlem-lerle bu mümkün art›k.

Erken tan› ne kadar önemli?Kiflinin kendi durumunu biliyor olmas› hembulaflt›rmay› engellemek hem de kendisinintekrar farkl› bir enfeksiyon almamas› içinçok önemli. Bunun yan› s›ra, kifli erken tan›sayesinde, ilaca bafllama zaman›n› da erte-leyebiliyor. HIV 2-13 y›l hiçbir belirti verme-den vücutta kalabiliyor ve bu zaman zarf›n-da da tedavi al›nm›yorsa ba¤›fl›kl›k sisteminiçökertiyor. Zaten güçlü olan bir ba¤›fl›kl›ksistemini güçlü tutmak, çökmüfl bir sistemitutmaktan çok daha kolayd›r. Ama tabii bubireylerin sa¤l›ks›z olacaklar› anlam›na gel-miyor. AIDS evresine gelmifl kifliler bile te-daviyle birlikte birkaç ay içinde günlük ya-flant›lar›na geri dönebiliyorlar.

Derne¤in yürüttü¤ü projelerdenbaz›lar›:� Pozitif Yaflam Destek Merkezi: ‹stan-

bul’da bulunan Destek Merkezinde,HIV/AIDS ile yaflayan kifliler ve yak›nlar›-n›n ihtiyaç duyabilecekleri psikolojik, t›b-bi, beslenme, hukuk ve akran dan›flman-l›k hizmetleri gibi çok farkl› konularda da-n›flmanl›k hizmeti veriliyor.

� Pozitif Destek Hatt›: Anadolu ve k›rsalkesimde HIV ile yaflayan di¤er insanlaraulaflmak ve onlar›n da sosyolojik/psiko-lojik destek ve dan›flmanl›k almalar›n›sa¤lamak amac›yla kurulmufl destekhatt›d›r.

� Medya Duyarl›laflt›rma Projesi: Sa¤l›khaberlerini yapan medya mensuplar›n›nHIV/AIDS konusunda do¤ru bilgilendiril-

mesi amac›yla e¤itimler ve bilgilendirmetoplant›lar› düzenlenerek, bas›nda do¤ruhaberlerin ç›kmas›n›n sa¤lanmas› içinçal›flmalar yap›ld›.

� Savunuculuk Projesi: HIV/AIDS epide-misi, Türkiye’de 1985 y›l›ndan itibarengörülmeye baflland›. 1985 y›l›ndan buyana yaflanan HIV/AIDS temelli insan vehasta haklar› ihlalleri veri bankas› halinedönüfltürüldü.

� Fark›ndal›k Yaratma Projesi: Projekapsam›nda üniversite ö¤rencileri bafltaolmak üzere toplum genelinde HIV/AIDShakk›nda mevcut olan önyarg›lara karfl›duyarl›l›k yaratarak HIV ile yaflayanlarayönelik ayr›mc›l›¤› azaltmak amaçland›.�

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM - ARALIK 2009 dergi 83

S‹V‹L TOPLUM

Rumuz: K›z Kulesi

“Özel cerrahi seti ald›rmak istediler”HIV’le yaflayan bireyler gerek sa¤l›k sektöründe gerekse hayat›n baflka alan-

lar›nda ciddi ayr›mc›l›klarla karfl›lafl›yorlar.

Kanunen hekimlere HIV statümü söylemek zorunda de¤ilim. Çünkü hekimin za-

ten Evrensel Enfeksiyon Kontrolü Kurallar›’na göre herkesin bir enfeksiyonu var-

m›fl gibi önlemlerini almas› gerekiyor. Ancak hekimlerin biraz daha al›flmas› ve

HIV’le yaflayan bireylerin görünür olabilmeleri ad›na, gitti¤im difl tedavi merkezin-

de savunucu kimli¤imle HIV statümü söyledim. Bana özel cerrahi set ald›rmak is-

tediler. ‹lgili birime gittim. “Bunu her hastan›n almas› gerekiyor mu, yoksa sade-

ce benden mi istiyorsunuz?” diye sordum. “Özel durumunuz yüzünden istiyoruz”

cevab›n› ald›m. Yönetime giderek bunun ayr›mc›l›k oldu¤unu söyledim. Sorun

halledildi. Ancak durum böyle olunca ben de karfl› taraf olarak demek ki gerekli

hijyenik önlemler al›nm›yor diye düflündüm. Bu durumda asl›nda ben, daha çok

risk alt›nday›m. Vücudumda zaten bir virüs varken baflka biriyle karfl›laflma riski-

ni almam çok yanl›fl. Bunlar çok ciddi ihmaller ve ihlaller.

Pozitif YaflamDerne¤i

‹letiflim SorumlusuÇi¤dem fiimflek

Tel: 0 212 288 38 83 GSM: 0 533 500 84 66www.pozitifyasam.org

Page 86: ido dergi 129

H alit Refi¤ 1964 y›l›nda “Gurbet Kuflla-r›” adl› filmiyle ilk Alt›n Portakal Ödü-lü’nü alm›flt›. Ve yine bir Antalya Film

Festivali’nde yaflama veda etti. Ard›nda“Ulusal Sinema Kavgas›”n›, yak›lan filmi“Yorgun Savaflç›”y› ve nice güzel filmi, an›y›b›rakt›. Halit Refi¤ yorgun muydu yaflad›kla-r›ndan, bilemeyiz… Ancak bildi¤imiz fludurki, büyük bir savaflç›yd›.

Kemal Tahir’den etkilendiHalit Refi¤ 5 Mart 1934 y›l›nda ‹zmir’de do¤-du. fiiflli Terakki Lisesi’nden mezun oldu.Kore ve Japonya’da yedek subayl›k yapar-ken (1954-1955) ilk amatör çekimlerine de

bu s›rada bafllad›. Akis Dergisi’nde sine-ma yazarl›¤›na bafllad›, çeflitli gazete ve

dergilerde yazmaya devam etti.1957’de At›f Y›lmaz’›n asistan› ola-rak sinemaya bafllayan Refi¤, 1960y›l›nda “Yasak Aflk” ile ilk yönetmen-

lik denemesini gerçeklefltirdi.‹lk dönem filmleri (fiehir-

deki Yabanc›-1963,Gurbet Kufllar›-

1964) toplumsalgerçekçi özel-

likler tafl›r.Ard›ndan

“Ulusal

Sinema” kavram›n› sergileyen filmler gelir. 1971 y›l›nda “Ulusal Sinema Kavgas›” ad›n›verdi¤i kitab›n› yay›nlad›. Birlikte senaryoçal›flmalar› yapt›klar› Kemal Tahir’den etki-lendi. “Bat›l›laflma” konusunda ortak düflün-celere sahiptiler. 1965 y›l›nda “HaremdeDört Kad›n”› çekti. 1974-1975 y›llar›nda“Aflk-› Memnu” ile yerli televizyon dizilerininöncüsü oldu. Yine TRT için haz›rlanan “Yor-gun Savaflç›”, 1983 y›l›nda Baflbakanl›k em-riyle yak›ld›, bir video kayd› 1993 y›l›nda ke-sintisiz yay›nland›. Ne anlat›yordu “Yorgun Savaflç›” Halk›n, si-vil ve asker bir avuç Osmanl› ayd›n›n›n birlik-te yeni bir devlet kurma mücadelesini anla-t›yordu. Neden yak›ld›? Askeri rejimin döne-minde yak›ld›, nedeni yoktu… 1990 y›l›ndaKemal Tahir’in Malatya Cezaevi günlerinianlatan “Kar›lar Ko¤uflu” filmini çekti. 1974-1975 y›llar›nda ‹stanbul’da Güzel SanatlarAkademisi’nde Türkiye’de ilk kez sinema-televizyon yüksek ö¤retimini bafllatan kad-roda yer ald›. 1977’de ABD’de WisconsinÜniversitesi’nde “The Intercessors”,1984’te Ohio Denison Üniversitesi’nde “InThe Wilderness” adl› filmleri yönetti. Hayat› boyunca 60’›n üzerinde film yapanHalit Refi¤ say›s›z ödül kazand›. Asya, Afrikave Avrupa ülkelerinin festivallerinde yer alanfilmleriyle Türkiye’yi temsil etti. Halit Refi¤’e1997 y›l›nda Mimar Sinan Üniversitesi Sena-

tosu karar›yla “Onursal Profesör-lük” unvan› verildi.

DiflhekimiNilgün Onar›c›

SANAT GÜNDEM‹

84 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

[email protected]

“ULUSAL S‹NEMA KAVGASI”

ve Halit Refi¤Türk Sinemas›’nda iki ana dönem vard›r. Tiyatro etkisindesinema ve Yeflilçam Sinemas›. Bunlar›n ard›ndan MilliSinema, Ulusal Sinema, Devrimci Sinema gibi baz› ak›mlarortaya ç›kt›. Halit Refi¤, Metin Erksan’la birlikte UlusalSinema ak›m›n›n temel tafllar›n› oluflturur.

Page 87: ido dergi 129

Do¤u-Bat› anlay›fl›Halit Refi¤ sinemam›z tarihinde önemli biryer edinmifltir. Türk Sinemas›’nda iki anadönem vard›r. Tiyatro etkisinde sinema(Muhsin Ertu¤rul dönemi) ve Yeflilçam Sine-mas› (1950-1970’ler). Bu dönemlerin ard›n-dan Milli Sinema, Ulusal Sinema, DevrimciSinema ak›mlar› gibi baz› ak›mlar ortaya ç›k-m›flt›r. Halit Refi¤, Metin Erksan’la birlikteUlusal Sinema ak›m›n›n temel tafllar›n› olufl-turur. Filmlerinde anlatt›klar›, sinema anlay›-fl›n›n sergilenmesidir. Halit Refi¤, Do¤u-‹s-lam ve Bat›-H›ristiyan toplumlar›n›n sanatla-r› aras›nda bir fark oldu¤unu, Bat›’da s›n›fsaltoplumun, Do¤u’da devletin önemli oldu¤u-nu anlat›yordu. Köleli¤e, toprak köleli¤ine,toprakta özel mülkiyete, sanayi ve ticarettebelli bir s›n›f›n egemenli¤ine dayanan Bat›-H›ristiyan dünyas›n›n sanat›yla, toprak köle-li¤i bulunmayan, toprakta devlet mülkiyetiolan, sanayi s›n›f› yetiflmemifl Türk toplumu-nun sanat›n›n do¤al olarak farkl› olaca¤›n›düflünüyordu.

Bizdeki aflk›n tan›m› baflkaHalit Refi¤ kendini flöyle ifade eder : “Aflk veölüm bütün insanl›¤›n, insanl›¤›n bütün kül-türlerinin ilgilendi¤i bir meseledir. Sevmek,birleflmek içgüdüsüne sahip her insanda dagenelde ölüm korkusu vard›r. Ölece¤ini bil-mek, ölüm karfl›s›nda konumlanmak mese-lesi vard›r. Ancak, meslek hayat›m boyuncaDo¤u ile Bat› aras›ndaki iliflkiyi, farkl›l›klar›araflt›r›rken, bizdeki ‘aflk’ kavram›n›n Ba-t›’daki ‘aflk’ kavram›ndan çok farkl› oldu¤u-nu gördüm. ‹ngilizce’deki ‘love’ ile Türk-çe’deki ‘aflk’ ayn› fleyler de¤il. ‹ngilizce’deki‘love’ büyük ölçüde bedeni bir durum. Türk-çe’deki ‘aflk’ kavram›ysa sadece karfl› cinseduyulan bir ilgi de¤il. Türkçe’deki ‘aflk’›n çokfarkl› bir manevi boyutu, derinli¤i var. Bat›dillerinde ‘manevi’ kelimesinin karfl›l›¤›yok!... ‘Manevi’ ne demek? Manaya iliflkindemek, manadan do¤an demek. BuradaBat›’yla aram›zda büyük bir fark görüyoruz.Bu aç›dan bak›ld›¤›nda ben ‘aflk’› Bat›l›lar›nanlad›¤› flekilde ‘love’ gibi basitlefltirilmifl in-san iliflkisi ve büyük ölçüde bedeni birlefl-

meye dayanan bir iliflki olman›n ötesinde,bizim temel kültürümüzde ana varl›¤›n bü-tünle ‘birleflmesi’ olarak anl›yorum. Bizim ta-savvuf düflüncesinin temeli olan Mevla-na’n›n, Yunus Emre’nin öncüleri olduklar› birgörüfl!... Örne¤in, bizim filmlerimizde kahra-manlar›m›z genellikle bir ikilemle karfl›lafl›r-lar: Aflk m›, para m›? Tabii ki bizim kahra-manlar›m›z aflk› tercih ederler. Çünkü o,içinden ç›kt›klar› toplumun temel tercihidir. Bugün itibar›yla bu de¤erlerde önemli sar-s›nt›lar meydana gelmifl durumda. Bugünart›k Türkiye’de çok önemli bir sosyal kesimmeydana gelmifltir ki, bunlar için aflk yoktur.Bunlar için temel de¤er para haline gelmifl-tir. Ama klasik Türk toplumunun temel de-¤eri aflk. Bu Allah aflk›, vatan aflk›, meslekaflk›, aile aflk›, kar›s›na olan aflk›, çocuklar›-na olan aflk, babas›na olan aflk, aflk, aflk…Ve bu “aflk” kavram›n›n içinde ölümün öncekorkutucu taraf›… Fakat daha sonra ölümgerçe¤iyle varoluflun ayr›lmaz bir parças›olarak görüyor. O ölümü de bütünle birlefl-me anlam›nda kabul eder hale gelip ölümüsükûnetle karfl›lamas›…”

Bat›l›laflma ve ayd›n yabanc›laflmas›Halit Refi¤, “Ulusal Sinema” kavram›nda“Bat›l›laflma ve ayd›n yabanc›laflmas›” üze-rinde durur. Refi¤’e göre, geri kalm›fl top-lumlar›n ayd›nlar›n›n Bat›ya karfl› ilgisi, “Ba-t›l›laflma” bir hayranl›k ve afla¤›l›k duygusu-

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM-ARALIK 2009 dergi 85

SANAT GÜNDEM‹

Haremde Dört Kad›n

Halit Refi¤,“Ulusal Sinema”

kavram›nda“Bat›l›laflma ve

ayd›n yabanc›laflmas›”üzerinde durur.

Page 88: ido dergi 129

86 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

dur. fiöyle der; “Bizim Bat› ile iliflkimiz 19.yüzy›l›n bafl›na kadar asl›nda rahat bir iliflki-dir. Çünkü 19. yüzy›l›n bafl›na kadar biz ken-di kültürümüzü Bat› kültüründen çok dahayüksek görmüflüz. 19. yüzy›ldan itibaren iseBat›’n›n gücünün kayna¤›n› araflt›rmayabafll›yor Osmanl› ayd›n›. Bat›ya yönelik bu il-gi zaman içinde bir afla¤›l›k duygusu ve hay-ranl›k duygusuna dönüflüyor…” Halit Refi¤, bu tip ayd›n›n karfl›s›ndad›r vekendi yerini flöyle tan›mlar: “Bunlara karfl›l›ka¤›r hücumlara hedef tutulan biz Türk sine-mac›lar› ikinci görüflü benimsemifl durum-day›z. ‘Sanat evrenseldir’ diye memleketi-mize s›zd›r›lan kültür emperyalizminin yay›l-mas›na set çekme¤e, önce düflüncede ba-

¤›ms›zl›¤›m›z› kaybetmekle bafllayan bu ak›-m›n, daha sonra ekonomik ba¤›ms›zl›¤›n veneticede siyasal egemenli¤in kayb›na gidenbir yol oldu¤unu anlatmaya çal›fl›yoruz.”

Yeni dünya düzeniHalit Refi¤, Bat› karfl›s›nda temel sorumuzuflöyle özetler: “Bugün karfl›s›nda oldu¤umuzmesele flu: Amerikan modeli gerçekten in-sanl›¤›n vard›¤› son ve nihai durak m›d›r?Japon Amerikan düflünürü Fukuyama’n›ndile getirdi¤i gibi, tarih bitmifl midir? Bencetarih ancak insanl›¤›n ortadan kalkmas›ylabitecektir. Bu aç›dan 1992 Rio Çevre Konfe-rans› global olarak dünyan›n en güncel veen önemli sorunlar›n›n dile getirilmesine ola-nak sa¤lam›flt›r. Dünyada çevre kirlenmesive do¤al dengenin bozulmas›, bütün canl›-lar›n varl›¤›n› tehdit eder durumdad›r. Dünyaaz›nl›ktaki varl›kl›larla, ço¤unluktaki yoksul-lar›n oluflturdu¤u yeni bir Kuzey-Güney bö-lünmesiyle karfl› karfl›yad›r. Amerika bu du-rumda Rio’da aç›kça aczini ortaya koymufl-tur. Böylece yeni bir dünya düzeni için örnekve önder olmaktan ç›km›flt›r.‘Bat›-Do¤u’ çat›flmas› binlerce y›ld›r sürüpdurur; daha önemlisi, bu çat›flman›n tarihiiçinde alan› ve geçit yeri hemen her zamanAnadolu olmufltur. Bunun ‹slam’›n do¤u-flundan sonraki bir baflka ad› da ‘Hilal-Salipçat›flmas›’ d›r. Sald›r›lar›n ço¤u Bat›’dan gel-mifltir (Toynbee). Gerekçesi de ‘Barbarlaraölüm’, ‘Kâfirlere yani Müslümanlaraölüm’dür. Bugün de bu aldatmacalara ra¤-men durum de¤iflmifl de¤ildir. Buhranl› dö-nemeçlerin hepsinde Bat›’n›n Do¤u’ya karfl›hemen bir düflman cephe kurarak dikildi¤igörülür. Bu durumda flimdiye kadar yürüt-meye çabalad›¤›m›z anlay›flta ve biçimdeBat›l›laflma hiçbir faydal› sonuç vermez.”

“Ulusal Sinema”n›n boynu bükük kald›. Bü-yük Usta, topra¤›n bol olsun. �

SANAT GÜNDEM‹

Kaynaklar1) Ulusal Sinema Kavgas›, Halit Refi¤2) Do¤u, Bat› ve Türkiye 10 Y›lda Nereden Bafllad›k, Nereye Geldik? Halit Refi¤3) Gerçe¤in De¤iflkenli¤i, Kemal Tahir-Halit Refi¤

Halit Refi¤: Dünya

az›nl›ktakivarl›kl›larla,ço¤unluktakiyoksullar›n

oluflturdu¤u yenibir Kuzey-Güney

bölünmesiylekarfl› karfl›yad›r.

‹stanbul’un K›zlar›

Gurbet Kufllar›

Page 89: ido dergi 129
Page 90: ido dergi 129

[email protected]

SA⁄LIK DÜNYASI

88 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

Diflhekimi P›nar Ezerler ‹zar

Türk Tabipleri Birli¤i (TTB), k›fl mevsimi-nin gelmesiyle birlikte kuzey yar› küredeyay›lmaya bafllayan Domuz Gribi (H1N1Virüsü) ile ilgili olarak bir bas›n toplant›s›düzenledi. Bas›n toplant›s›na TTB Ge-nel Sekreteri Dr. Erifl Bilalo¤lu, Hacette-pe Üniversitesi (HÜ) ‹ç Hastal›klar› Ana-bilim Dal› ‹nfeksiyon Hastal›klar› ÜnitesiÖ¤retim Üyesi Prof. Dr. Murat Akova ileAnkara Üniversitesi (AÜ) EnfeksiyonHastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Ana-bilim Dal› Ö¤retim Üyesi Doç. Dr. AlpayAzap kat›ld›. Doç. Dr. Alpay Azap, do-muz gribinin flu aflamada mevsimselinfluenzadan daha a¤›r seyretmedi¤inisöyledi. ‹çinde bulundu¤umuz dönem-de kuzey yar› kürede bu salg›n›n görüle-ce¤ini belirten Azap, hastal›¤›n bugünekadarki seyri incelendi¤inde gençlerdeatak h›z›n›n daha yüksek oldu¤unu be-lirtti. Prof. Dr. Murat Akova da, “H1N1’inmevsimsel influenzadan en önemli fark›toplumun büyük kesiminin daha önce-den bu ve benzeri virüslerle karfl›laflma-m›fl olmas›d›r” diye konufltu. Hastal›¤›n65 yafl üzerindeki seyrinin düflük oldu-¤unu belirten Akova, bunun nedenini1918’de meydana gelen büyük salg›nsonras›nda bu yafl gurubunda k›smi ba-¤›fl›kl›k geliflmesiyle aç›klad›. Özellikledaha önceden hastal›kla karfl›laflmam›flolan 6 ay ile 24 yafl grubunda ölüm gö-rülebildi¤ine iflaret eden Dr. Akova, te-dirginli¤in bundan kaynakland›¤›n› ifadeetti. Akova, H1N1’in öldürme h›z›n›n

binde 3-5 aras›nda oldu¤unu belirtir-ken, bunun normal influenzadan dahadüflük bir oran oldu¤unun alt›n› çizdi.Alpay Azap da, 65 yafl alt› tüm nüfusunbelli bir öncelik s›ras›na göre afl›lanmas›gerekti¤ini belirtti. Hastal›¤a en aç›k ke-sim olarak nitelenen 6 ay ve 24 yafl gru-bu çocuklar ve gençler, hamileler, has-tal›kla öncelikli karfl›laflabilecek hizmetgruplar›; sa¤l›k çal›flanlar›, itfaiye, gü-venlik görevlileri vs. s›ran›n bafl›nda yeral›yor.

Pani¤e gerek yok!Hekimler panik yarat›lmamas› gerekti¤i-nin alt›n› çizerken, önümüzdeki dönem-de bu tür olaylarla s›k karfl›lafl›labilece¤iuyar›s›nda bulundular. Örne¤in hastaoldu¤u düflünülen kiflilerle temas etmiflolanlar›n rutin olarak bu virüsün varl›¤›yönünden taranmas›na gerek olmad›¤›ifade edildi. Hastan›n ancak grip semp-tomlar› yönünden takip edilmesi ve gripsemptomlar› ç›kt›¤› takdirde doktorabaflvurulmas› gerekti¤i vurguland›. Has-talarla temas etmifl kiflilerin ilaçla korun-mas›na kesinlikle gerek olmad›¤› belirti-lerek, semptom ç›kmas› durumundahastan›n tedavi yönünden de¤erlendiril-mesi gerekti¤i, bunun büyük k›sm›ndada tedaviye ihtiyaç duyulmayaca¤› ifa-de edildi.

Korunma için öneriler1. Hastalanan çocuklar okula gönderil-memeli, veliler bu konuda uyar›lmal›.

2. Okullarda hijyene, özellikle el hijyeni-ne maksimum önem verilmeli. Eller s›ks›k y›kanmal›. Küçük yafl gruplar›ndae¤er çocuklar›n s›k s›k ellerini y›kamala-r› sa¤lanam›yorsa alkollü el dezenfek-tanlar› kullan›lmal›.3. Okullarda, çocuklar›n bir arada bu-lunmalar›n›n zorunlu olmad›¤› s›n›f d›fl›faaliyetler s›n›rlanmal›. Ne kadar çokfarkl› gruptan çocuk bir araya getirilirserisk o kadar artar.4. Okul gezileri s›n›rlanmal›. 5. Hastalanan çocuklar hastal›k tama-men iyileflene kadar -ki bu süre genel-likle 7 gündür- evde tutulmal›, hastal›¤›ndaha uzad›¤› durumlarda ise atefl düfl-tükten en erken 24 saat sonra okulagönderilmeli. 6. Hastalanan çocuklar›n iyi beslenmesive bol s›v› almas› sa¤lanmal›.7. Afl› yap›lmal›.Aç›klamalardan sonra soru-cevap bölü-münde kamuoyunun merakla bekledi¤isorular yöneltildi. Afl›n›n etkisinin ne ka-dar olaca¤› yönündeki bir soru üzerineProf. Dr Akova, “Domuz gribi için gelifl-tirilen, flu anda ABD ve Macaristan’dada kullan›lan, Türkiye’de de var oldu¤usöylenen afl›, bir y›l öncesinde influenzavirusüne karfl› gelifltirilen afl›”. Prof. Dr.Akova domuz gribi afl›s›n›n Temmuz ay›bafl›nda üretilmeye baflland›¤›n› ve yak-lafl›k 5 bin civar›nda çocuk ve eriflkindedenenerek belirgin bir yan etkisinin iz-lenmedi¤ini de sözlerine ekledi. �Kaynak: www.ttb.org.tr

Gündeme bomba gibi düflen domuz gribi vakalar›n›n ard›ndan herkes tedirgin. Oysa hekimler domuz gribinin mevsimsel influenzadan daha a¤›r seyretmedi¤inde hemfikir.

Domuz gribi hakk›nda merak edilenler

Page 91: ido dergi 129
Page 92: ido dergi 129

90 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

SA⁄LIK DÜNYASI

Sosyal Güvenlik Kurumu taraf›ndan 12.10. 2009 tarihinde yay›mlanan genelgey-le, eflde¤er ilaç uygulamas›n›n tan›m› de¤ifl-tirilmifl, bilimsel olarak birbirinin eflde¤eri ol-mayan ilaçlar› eflde¤ermifl gibi düzenleye-rek, yeni ve son derece tehlikeli bir uygula-maya geçilmiflti. Asl›nda birbirinin eflde¤eriolmayan, ayn› kimyasal alt grupta bulunanfarkl› etken maddeleri içeren ürünler bun-dan sonra eflde¤er ilaç olarak kabul edile-cekti. Bu durumdan habersiz vatandafl dabilimsel çevrelerce onaylanm›fl eflde¤er ila-c› almak için cebinden fark ödemek zorun-da kalacak, al›m gücü olmayan hastalar iseeflde¤er olmayan ucuz ilac› kullanmak du-rumunda kalacakt›.

Türk Eczac›lar Birli¤i, SGK ile mutabakatsonucunda imzalanan 2009 Y›l› Protokolü-nün “Eczac›n›n ilaç vermesi ile ilgili ifl ve ifl-lemlere iliflkin SUT’ta de¤ifliklik yap›lmas›halinde görüfl birli¤i sa¤lan›r” maddesineayk›r› olarak, kendi görüflü al›nmadan ç›ka-r›lan bu genelgeye itiraz etti ve iptali için da-va açt›. TEB taraf›ndan yap›lan aç›klamada,“Birli¤imizin giriflimleri sayesinde yeni birgenelge yay›mlanarak, 'eflde¤er ilaç tan›m-lamas›n›n' ve Anjiotensin Reseptör Blokör-lerinin reçeteye yaz›m ve geri ödeme koflul-lar›n›n 12 Ekim 2009 tarihinden önceki flek-liyle uygulanmaya devam edilece¤i bildiril-di” denildi.�Kaynak: Türk Eczac›lar Birli¤i

Eflde¤er ilaçta geri ad›m

‹ngiltere’deki sigara yasa¤›n› de¤erlendirenNottingham Üniversitesi ‹ngiltere Tütün Kontro-lü Araflt›rmalar› Merkezi Müdürü Prof. John Brit-ton, önemli sonuçlar›n al›nmaya baflland›¤›n›belirtti. Erken araflt›rma sonuçlar›n› da paylaflanBritton, “Sigara yasa¤› bafllad›ktan bir-iki y›lsonra hastanelerin kabul ettikleri kalp krizi vakasay›s› alt›da bir ile dörtte bir oran›nda azal›yor”dedi. Baflta kapal› alanlarda tütün ürünlerinin tü-ketimini yasaklayan yasa olmak üzere, tütünreklam yasaklar›, medya kampanyalar› ve bir-çok baflka giriflim sayesinde ‹ngiltere’de tütünkullan›m›n›n 1997’den günümüze %30 oran›n-da azald›¤›n› belirten Britton, buna ba¤l› olarakhastaneye baflvuru say›s›nda da dörtte bir azal-ma oldu¤unu söyledi.�Kaynak: NTV MSNBC

Sigara yasa¤› sayesinde kalp krizleri azald›Sigaras›z bir dünyan›n sa¤l›k üzerindeki ilk somut belirtileri dikkatçekici. Sonuçlar hastaneye baflvuran kalp krizi say›s›nda azalmaoldu¤unu ortaya koyuyor.

Türk Eczac›larBirli¤i (TEB) bir

aç›klama yaparakeflde¤er ilaç

tan›mlamas›n›n 12 Ekim 2009

tarihinden öncekiflekliyle

uygulanmayadevam edilece¤ini

bildirdi.

Page 93: ido dergi 129
Page 94: ido dergi 129

Diflhekimi Nesrin Koçer Ülker

KISA YOLCULUK

92 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

[email protected]

D ünyan›n en eski ve büyük kapal›çarfl›-s› ‹stanbul flehrinin merkezinde yeral›r. Dev ölçülü bir labirent gibi, 60 ka-

dar soka¤›, üç binden fazla dükkan›yla Ka-pal›çarfl›, ‹stanbul’un görülmesi gereken,benzersiz bir merkezidir. Adeta bir flehri an-d›ran, bütünüyle örtülü bu site zaman içeri-sinde geliflip büyümüfltür. 15. yy.’dan kalankal›n duvarl›, seri kubbeyle örtülü eski iki ya-p›n›n etraf› sonraki yüzy›llarda, üzerleri örtü-lerek, ekler yap›larak bir al›flverifl merkezihaline gelmifltir. Geçmiflte buras› her soka-¤›nda belirli mesleklerin yer ald›¤› ve el ifliimalat›n›n s›k› denetim alt›nda bulundurul-du¤u, ticari ahlak ve törelere çok sayg› gös-terilen bir çarfl›yd›. Her türlü de¤erli kumafl,mücevherat, silah, antika eflyalar, konusun-da nesillerce uzmanlaflm›fl aileler taraf›ndan,tam bir güven içinde sat›fla sunulurdu. Ge-çen yüzy›l›n sonlar›nda deprem ve birkaçbüyük yang›n geçiren Kapal›çarfl› eskisi gibionar›lm›flsa da, geçmiflteki özellikleri yozla-flarak de¤iflikli¤e u¤ram›flt›r.

Ustal›k kayboluyorEskiden esnafa olan güven duygusu halk›nbirikmifl paras›n›n, bir banka gibi onlara ve-rilmesine ve iflletilmesine neden olurdu. Gü-nümüzde birçok sokaktaki dükkânlar fonk-siyon de¤iflikli¤ine u¤ram›flt›r. Yorganc›lar,terlikçiler, fesçiler gibi meslek gruplar› sade-ce sokak ismi olarak kalm›flt›r. Çarfl›n›n anacaddesi say›lan sokakta ço¤unlukla mücev-her dükkânlar›, buraya aç›lan yan bir sokak-ta alt›nc›lar bulunur. Oldukça küçük olan budükkânlar de¤iflik fiyat ve pazarl›kla sat›flyaparlar. Kapal›çarfl› renk ve atraksiyon olarak her nekadar eski canl›l›¤›n› koruyorsa da, 1970’liy›llardan itibaren ‹stanbul’u ziyarete gelenturist gruplar› için al›flverifl olanaklar›, çarfl›-n›n ana giriflindeki modern ve büyük kuru-lufllar taraf›ndan sa¤lanmaktad›r. Haliç k›y›-s›ndaki M›s›r Çarfl›s› da daha küçük ölçüdebir kapal›çarfl›d›r. Galata semtindeki di¤erbir 15. yy. küçük kapal›çarfl›s› da halen kul-lan›lmaktad›r.

Dev bir labirent:

Kapal›çarfl›

Adeta bir flehriand›ran

Kapal›çarfl›yüzy›llara

meydan okuyor.Duvarlar›nda

yaflanm›fll›klar›nizlerini tafl›yançarfl›, kuflaktan

kufla¤a geleneksel Türk

sanatlar›n›naktar›lmas›nda

öncü rol oynuyor.

Page 95: ido dergi 129

Geleneksel Türk sanat›ndan izlerKapal›çarfl› günün her saatinde hareketli vekalabal›kt›r. Esnaf, ziyaretçileri ›srarl› olarakkendi ma¤azas›na ça¤›r›r. Çarfl› giriflindegeliflen konforlu büyük ma¤azalar Türki-ye’de elde imal edilen ve ihracat› yap›lan he-men bütün eflyay› sat›fla sunmaktad›r. Elhal›lar› ve mücevherat geleneksel Türk sa-nat›n›n en güzel örnekleridir. Bunlar kalite veorijin belgeleriyle sat›l›r ve dünyan›n her ta-raf›na garantili gönderme yap›l›r. Hal› ve mü-cevherat›n yan›nda meflhur Türk ifli gümüfl-ten yap›lm›fl eserler, bak›r, bronz hediyelikve dekoratif eflyalar, seramik, oniks ve deri-den mamul, üstün kaliteli Türkiye hat›ralar›zengin bir koleksiyon olufltururlar.

Muazzam güçlü bir kaleFatih Sultan Mehmet’in Kapal›çarfl›’n›n infla-at›n› bafllatt›¤› y›l 1461, kurulufl y›l› olarakkabul görmüfltür. As›l büyük çarfl› ise Kanu-ni Sultan Süleyman taraf›ndan ahflap olarakinfla ettirilmifltir. Eski zenginlerin mücevher,k›ymetli maden, kürk ve murassa silah gibide¤erli eflyalar›n›n yan› s›ra devlet hazinesi-nin büyük k›sm› da buralardaki kasalardamuhafaza edilirdi. Evliya Çelebi buray› mu-azzam güçlü bir kale gibi tan›mlam›flt›.Evliya Çelebi’nin Seyahatname’deki anlat›-m›na göre 17. yüzy›l›n ortalar›nda Kapal›çar-fl›’da 4399 dükkan, 2195 oda, 497 tane, do-lap denilen küçük dükkan, 2 lokanta, 12 ha-zine dairesi, bir cami, 10 mescit, bir hamam,19 çeflme, 8 tulumbal› kuyu, 24 han, birmektep ve bir türbe vard›. Bugün dükkan vehan say›s›n›n o zamandan daha az oluflununsebebi daha önce çarfl› içinde bulunan Sar-n›çl› Han, Paçavrac› Han, Ali Pafla CamiHan, Yolgeçen Han, T›¤c›lar Sokak, Örücü-ler Sokak ve Çad›rc›lar Caddesi gibi baz›han ve sokaklar›n 1894 depreminden sonrabafllayan ve 1898 y›l›nda biten tadilat esna-s›nda çarfl›n›n d›fl›nda b›rak›lm›fl olmas›d›r.

Esnafl›k kuflaktan kufla¤a Kapal›çarfl› ‹mparatorluk Devri’nde, ülkede-ki di¤er kapal›çarfl›lardan ayr›lmas› için bu-günkü Grandbazaar ifadesi gibi Çarflu-i Ke-

bir, yani Büyük Çarfl› olarak an›l›rd›. Üç dörtkuflaktan beri çarfl›da esnafl›k yapan ailele-rin ellerindeki Osmanl› Devri tapular›nda bukay›t mevcuttur. Kapal›çarfl›’n›n cadde ve sokaklar› o zamanayn› ifli yapan insanlar›n topland›¤› yerler ol-du¤u için Kalpakç›lar, Kuyumcular, Aynac›-lar, Fesçiler, Ya¤l›kç›lar gibi ifl kollar›na göreisim alm›flt›r. Kapal›çarfl› her devirde yaban-c› seyyahlar›n kitaplar›nda ve yabanc› res-samlar›n tablolar›nda bir masal dünyas› gibiyaflat›lm›flt›r.fiairimiz Orhan Veli Kan›k da, “Kapal› Çarfl›deyip de geçme/Kapal›çarfl›/Kapal› kutu”dizeleriyle biten fliirinde Kapal› Çarfl›’y› vegizledi¤i hazineleri anlatm›flt›r.�

‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I KASIM-ARALIK 2009 dergi 93

KISA YOLCULUK

Bedesten içindeki Pastahane

Kapal›çarfl› herdevirde yabanc›

seyyahlar›n kitaplar›nda ve

yabanc› ressamlar›n

tablolar›nda birmasal dünyas›

gibi yaflat›lm›flt›r.

Page 96: ido dergi 129

94 dergi KASIM-ARALIK 2009 ‹ S T A N B U L D ‹ fi H E K ‹ M L E R ‹ O D A S I

Kiral›k veya Sat›l›k• Kurtulufl Caddesi’nde aletleriyle muayenehane; kiral›kveya aletler sat›l›k GSM: 0 532 334 96 77

• Zeynep Kamil Hastanesikarfl›s›nda bulunan muayenehane komple kiral›kt›r.Tel: 0 216 334 39 00 GSM: 0 538 272 38 17

• Moda’da tam donan›ml›, sarfmalzemeleriyle birlikte, ikihekimin çal›flabilece¤i muayenehane mülküyle birliktesat›l›k veya kiral›kt›r. GSM: 0 532 467 50 50

Devren Kiral›k• Gayrettepe’de çift box’l›muayenehane devrenkiral›kt›r. GSM: 0 535209 36 32

• Ba¤dat Caddesi’ne cepheli,Çiftehavuzlar’da 30 y›ll›kmuayenehane devren kiral›kt›r. GSM: 0 532 688 38 38

• Bahçelievler, Adnan KahveciBulvar›’nda yer de¤iflikli¤inedeniyle devren kiral›kmuayenehane GSM: 0 532 443 66 16

• Osmanbey’de devren kiral›kveya ortakl› tam teflekküllümuayenehane GSM: 0 533 632 73 47

Devren Kiral›k veyaSat›l›kKad›köy, Alt›yol Meydan›’ndadevren kiral›k veya sat›l›kmuayenehaneGSM: 0 532 241 39 11 Tel: 0 216 334 22 15

P›nar AkarVolga Evrim Akbafl

Müjde AkçaMelike Akdo¤anRauf AkdurgutKerim Aksoy

Muhammed ArslanBelda Ataman Dohman

Murat AyanAsiye Aysun Bayraktar

Dilem BayramHasan Bereket

Hayat Demet Çat›kkaflEmin Demir

Nilüfer Derviflo¤lu ÖzmenEmel Dinç

Meriç DinlerBetül Duran Y›lmaz

Mesut EfeHatice Erçetin

Esra EskiDemet Evli

Halil ‹brahim EvmekGüzin Gero¤luEyüp Gülaçt›

Emrah GürbüzDamla GüvenTanzer Human

Oktay KarataflOnur Kaya

Nimet K›l›nçaslanFatih K›vrak

Gizem K›z›l YelCenap KofluNazl›han KozSerkan Kurt

Aksel Beyzat MehmedHamiyet Önder

Ruhan ÖnerSerçin ÖzcanFatma ÖzçiftçiMehmet Özel

Ömer Faruk ÖzgenAli Sa¤lam

Zeliha Selin SirikFatma Esra Soydan

Gökçe SoykanEthem Kerem fiahinci

Tayfun fierifo¤luCeran Funda Tamer

Merih TanyelErhan Tu¤cu

Gülnur Ifl›l TürkNazan Y›rg›n AkgülFatam Betül Y›rtarMete Yurtseven

Aram›za Hofl Geldiniz‹stanbul Diflhekimleri Odas›’na Eylül-Ekim aylar›ndaüye olan meslektafllar›m›za “Aram›za hofl geldiniz”

diyoruz.

MAKS‹MAL DOZ’LA ‹LG‹L‹ ÖNEML‹ DUYURU• Genesis ‹laç ve Sa¤l›k Ürünleri A.fi.

ad›na ithal ruhsatl› olan ve fetanilsitrat adl› uyuflturucu maddeyi içerenACT‹Q 200-400-800 mcg OromukozalAplikatörlü Pastil (3 pastil) isimli ilaçformülleri nedeniyle “k›rm›z› reçete ileverilecek ilaçlar” kapsam›na al›nm›flt›r.Ayr›ca kendinden kopyal›, 3 nüshal›,seri numaral› k›rm›z› reçetelereyaz›labilecek azami doz miktarlar›n›n;

• ACT‹Q 200 mcg OromukozalAplikatörlü Pastil 2 (iki) kutu,

• ACT‹Q 400 mcg OromukozalAplikatörlü Pastil 1 (bir) kutu,

• ACT‹Q 800 mcg OromukozalAplikatörlü Pastil 1(bir) kutu, oldu¤ubildirilmifltir. Ancak ad› geçen vehalen kullan›lan ACT‹Q 200-400-800mcg Oromukozal Aplikatörlü Pastilisimli ilaçlar›n maksimal dozlar›, kul-lan›mda yaflanan ma¤duriyetin gider-ilmesi amac›yla 2 (iki) kat› dozaç›kar›lm›flt›r.

• Bu nedenle; bir k›rm›z› reçeteye

yaz›labilecek maksimal dozlar afla¤›dabelirtilmifltir.

• ACT‹Q 200 mcg OromukozalAplikatörlü Pastil 4 (dört) kutu,

• ACT‹Q 400 mcg OromukozalAplikatörlü Pastil 2 (iki) kutu,

• ACT‹Q 800 mcg OromukozalAplikatörlü Pastil 2 (iki) kutu.

DurogesicJohnson and Johnson S›hhi Malzeme

Sanayi ve Tic. Ltd. fiti ad›na ithal ruh-satl› olan ve fentanil adl› uyuflturucumaddeyi içeren Durogesic 25-50-75ve 100 mcg/saat Transdermal Flasterisimli ilaçlar›n bir k›rm›z› reçeteyeyaz›labilecek azami doz miktarlar›n›n;

• a-Durogesic 25 mcg/saatTransdermal Flaster (5x2,5 mg):

6 kutu,• Durogesic 50 mcg/saat Transdermal

Flaster (5x5,0 mg): 3 kutu,• Durogesic 75 mcg/saat Tarnsdermal

Flaster (5x7,5 mg): 2 kutu,

• Durogesic 100 mcg/saat TransdermalFlaster (5x10,0 mg): 1 kutu oldu¤uveya

• b-75 mg’l›k miktar afl›lmamakkayd›yla, bir reçeteye bu ilac›n farkl›dozlar içeren miktarlar›nyaz›labilece¤i,

• c-Reçetelerin, aksi geçerli bir raporlabelirtilmedi¤i takdirde 10 (on) gündenönce tekrarlanamayaca¤› belirtilmifltir.

• Yukar›da belirtilen uygulama halengeçerli olmakla birlikte, söz konusuilaçlar›n kullan›m›nda yaflanans›k›nt›lar›n giderilmesi amac›yla, Sa¤l›kBakanl›¤› taraf›ndan al›nan kararagöre; “100 mcg üzerinde kullan›mihtiyac› olan hastalar için hastan›nklinik tolerans› ve a¤r› kontrolüne ba¤l›olarak, 400 mcg/72 saat afl›lmamas›flart›yla, gerekçeyi bildirir 3 imzal› birrapora istinaden, kansere ba¤l›a¤r›lar›n kontrolünde bir k›rm›z› reçet-eye 15 (on befl) günlük gerekli doz”yaz›labilir.

Vefat• Meslektafl›m›z ‹lhan Faruk Alptekin 6 Ekim 2009 tarihinde vefatetmifltir. Yak›nlar›n›n ac›lar›n› paylafl›r, baflsa¤l›¤› dileriz.

• Meslektafl›m›z Dr. Gülümser Koçak’›n annesi Havva Koçak 17 Ekim2009 tarihinde vefat etmifltir. Ac›lar›n› paylafl›r baflsa¤l›¤› dileriz.

Page 97: ido dergi 129
Page 98: ido dergi 129
Page 99: ido dergi 129
Page 100: ido dergi 129