صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“ey iman edenler! allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu...

96

Upload: others

Post on 11-Feb-2020

7 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

اإلخالص كلمة

KELİMETU’L İHLÂS (LÂ İLÂHE İLLALLAH)

Yazan: İmam İbni Receb el-Hanbeli

Çeviren: Bilal Uzun

HAK YAYINLARI

Page 2: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Hak Yayınları: 22 Yazan: İmam İbni Receb El-Hanbeli Tercüme Eden: Bilal Uzun Kapak Tasarım ve Dizgi Mizanpaj Hak Tasarım Adres: Yerebatan Cad. Çatalçeşme Sok. No:27/103 Cağaloğlu / İstanbul Tel: 0 ( 212 ) 514 93 19 Web: www.haqyayinlari.com Yayınevi Sertifika No:30720 Ağustos 2015 / Şevval 1436 Baskı-Cilt: Step Ajans Matbaa Ltd. Şti. Göztepe Mah. Bosna Cad. No:11 Bağcılar / İstanbul Telefon: 02124468846 Matbaa Sertifika No: 12266

Page 3: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

YAYINEVİNİN ÖNSÖZÜ

Allah-u Teâlâ'ya hamd olsun! O'na şükreder, O'ndan yardım diler, O'nun bağışlamasını isteriz. Nefislerimizin şerrinden, kötü amellerimizden O'na sığınırız. Allah-u Teâlâ kime hidayet ederse onu saptıracak, kimi de saptırırsa ona hidayet edecek yoktur. Şehadet ederim ki, Allah'tan başka ibadete layık ilah yoktur. O tektir, O'nun ortağı yoktur. Ve yine şehadet ederim ki, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem O'nun kulu ve rasulü-dür.

“Ey iman edenler! Allah’tan korkulması ge-rektiği gibi korkun ve sizler ancak Müslüman-lar olarak ölün!” (Al-i İmran: 102)

“Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan, ondan da eşini yaratan ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üretip yayan Rabbinizden sakının! Adını kullanarak birbirinizden dilek-te bulunduğunuz Allah’tan ve akrabalık hakla-rına riayetsizlikten sakının! Şüphesiz Allah sizin üzerinize gözetleyicidir.” (Nisa: 1)

Page 4: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Al-lah’a ve rasulüne itaat ederse büyük bir kurtulu-şa ermiş olur.” (Ahzab: 70-71)

En doğru söz; Allah-u Teâlâ'nın kitabı ve en ha-yırlı yolu gösteren Rasulü sallallahu aleyhi ve sel-lem'in sünnetidir. En şerli şey; bidat olan şeydir. Her bidat, dalalettir. Her dalalet, ateştedir.

Allah-u Teâlâ'ya hamd ediyoruz ki, kendisi kü-çük fakat kıymeti ve sağlayacağı faydalar büyük olan değerli âlim Hafız İbn Receb’in bu kitabını yayımlamayı Rabbimiz bize nasip eyledi.

Elimizdeki İbn Receb'in el yazması olan küçük fakat ihtiva ettiği deliller ve ilim bakımından fayda-ları büyük kitabını okuyucularımız için ilk olarak 1989 yılında Türkçe’ye çevirdik. Bu yeni baskıda ise tekrar gözden geçirip okuyucu tarafından daha kolay anlaşılabilmesi için yazım (imla, kelime, cüm-le bozukluğu gibi) hatalarını düzelttik.

Page 5: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

YAZAR HAKKINDA El-Hafız İbni Receb Zeydi-d-Din Ebu’l-Farac

Abdurrahman b. el-İmam Şihabeddin Ahmed b. Receb b. el-Hasen b. Muhamed b. Ebi’l-Berakat Mes’ud el Bağdadi ed-Dimeşk’el Hanbeli.

Hadis ve fıkıh âlimidir. Hicri 736 se-nesinde doğup 795 yılının recep ayında vefat etmiştir. İlim ve takva ehli arasında yetişti. Dedesi Receb hadis ve kıraat âlimi idi.

Âlimlerin yazar hakkındaki sözleri: İbni Hacci; onun hakkında şöyle demiştir:

“Güzel bir şekilde kitap yazdı ve ilim tahsil etti. Hanbeli mezhebini çok iyi öğrendi. Hadis ilmini ve hadis usulünü öğrenmek için çaba harcadı ve hadis âlimi oldu.”

İbni Hacer Askalani; ise: “O hadis ilmini çok iyi öğrendi ve zamanının en iyi hadis senedi araş-tıran zatı idi”demiştir.

İbnu’l-Kadi Şehbe ise: “Dimeşk (Şam) onun yerleşme yeri idi. Şam’da ahlaklı ve faziletli oldu-ğu bilinmiş bir kişi idi.”

Page 6: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

İbni Receb’in Yazdığı Eserler: 1 - El-Lataif. 2 – Zeyl Tabakat’il Hanabile. 3 –Ca-miu’l Ulumi ve’l Hikem (50 Hadisin

şerhi.) 4 -Kavaid el-Fıkh’ıl İslami. 5 -İstinşak Nesim’ul-Unus ve Nefa-hat Riyadi’l-Kuds. 6 – Gayetu’n Nef’i Bi Şerhi Hadisi Temsili’l

Mu’mini bihameti’z-Zer’i. 7 – Keşfu’l Kurbeti Fi Vasfı Hali Ehli’l Gurbeti 8 - Şerhu Hadisi İhtisamı’l Meleu’l A’la 9 - Şerhu Hadis “Ma zi’ban Ca-ian” 10 – Nuru’l-İktibas Fi Şerhi Vasiyye-ti’n-Nebi

sallallahu aleyhi ve sellem Li-ibni Abbas. 11 – Nuzhetu’l-Esmai Fi Mes’eleti’s-Semma’i 12 – Fadlu İlmi’s-Selef Ale’l-Halef 13 - El-Huşuu Fi’s-Salati. 14 – Tefsiru Sureti’n-Nasr 15 - Beyan el-Hucceti fi Seyri’d-Delceti 16 – Ehvalu’l Kubur 17 - El-Havatim.

Page 7: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

18 - El-İstihrac Fi Ahkâm’il-Harac. 19 - Şerh ileli’l Hadis li’t-Tirmizi 20 - Şerhu Hadis Men Seleke Tarikan Yeltemi-

su Fihi İlmen. 21-El-Fark Beyne’n-Nasihati ve’t-Ta’yir. Bu eserler matbu eserlerdir. El yazması eser-

leri çoktur. Kelimetu’l-İhlâs kitabı el yazmasıdır. Bu risaleyi yazarken kaynak olarak alınan

nüshalar: 1 - El-Mekteb-il İslam’i Nüshası. (Bu, esas

alınan nüshadır.) 2 - Eş-Şeyh Usame Abd-il Azim Nüshası.

Page 8: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

8 | İbni Receb el-Hanbeli

4

Page 9: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 9

KELİMETU’L İHLÂS

“LÂ İLÂHE İLLALLAH” Hamd Allah’a aittir ve yardım Allah’tandır.

Buhari ve Müslim’de Enes radıyallahu anh’den şu hadis rivayet olunmuştur.

Bir seferde Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ve Muaz radıyallahu anh aynı binekteyken Rasu-lullah sallallahu aleyhi ve sellem Muaz radıyallahu anh’a:

“Ey Muaz! diye seslendi. Muaz: “İcabete ve itaate tekrar tekrar hazırım ya Ra-

sulullah!” dedi. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem tekrar: “Ey Muaz!” dedi. Muaz radıyallahu anh: “Demin ki dediğini yineleyerek: “İcabet ve itaate tekrar tekrar hazırım ya Ra-

sulallah!” dedi. Bu konuşma aralarında üç kere yinelendikten sonra Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ona dedi ki:

Page 10: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

10 | İbni Receb el-Hanbeli

“Allah’tan başka hakkıyla ibadete layık ilah olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasulü olduğuna şehadet eden hiçbir kul yok-tur ki Allah-u Teâlâ ateşi ona haram kılma-sın.”

Bunun üzerine Muaz radıyallahu anh: “Ya Rasulullah! Bunu insanlara haber verip

de müjdeleyeyim mi?” dedi. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buna ceva-

ben: “O zaman buna güvenirler.” dedi. Muaz radıyallahu anh ölüm döşeğinde iken

böylesine bir müjdeyi insanlardan saklamayı kerih gördüğünden dolayı Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in bu sözünü insanlara haber ver-di.

Buhari ve Müslim’de İtban İbn Malik radıyal-lahu anh’ dan Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ’in şöyle dediği rivayet olunmuştur:

“Allah’ın rızasını isteyerek, Allah’tan baş-ka ibadete layık ilah yoktur, diyen kimseye Allah-u Teâlâ cehennemi haram kılar.”

Page 11: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 11

Müslim’de geçen Ebu Said ya da Ebu Hurey-re’den rivayet edilen bir hadisi şerifte sahabeler Tebuk’ta, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ile beraberken onlara kıtlık isabet etti. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bunun üzerine bir bez parçasının getirilmesini istedi. Getirilen bezi yere yaydı. Bu sefer herkesin yanındaki azıklarından geri kalanları getirmelerini istedi. Bir adam bir avuç mısır, diğer biri bir avuç hurma ve başka birisi de bir parça ekmek kırıntısı getirdi. Nihayet bu yere yayılan bezin üstünde bir miktar azık birikti. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem onun üzerine bereket duası yaptı ve ashabına buradan kaplarına doldurmalarını söyledi. Bunun üzerine herkes kabını doldurdu, öyle ki orduda dolmadık boş kap kalmadı. Herkes doyuncaya kadar yedi ve bundan sonra da bu bereketli azıktan bir miktar arttı. Bütün bu olanlardan sonra Rasulullah sallal-lahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu.

“Allah’tan başka ibadete layık ilah olmadı-ğına ve benim Allah’ın rasulü olduğuma şeha-det ederim ki bu iki şehadetle şüphe etmeye-

Page 12: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

12 | İbni Receb el-Hanbeli

rek Allah’a kavuşan kulu Allah cennetten men etmez.”

Buhari ve Müslim’de Ebu Zerr radıyallahu anh’dan rivayet edilen bir hadisi şerifte Rasulul-lah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Allah’tan başka ibadete layık ilah yoktur deyip sonra bu hal üzere ölen kul cennete gi-rer.”

Ebu Zerr radıyallahu anh: “Zina etse de ve hırsızlık yapsa da mı?” diye

sorunca Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ceva-ben:

“Zina etse de hırsızlık yapsa da” dedi ve bunu üç kez tekrarladı.

Dördüncüsünde ise: “Ebu Zerr’in burnu yerde sürtünse bile!”

buyurdu. Ebu Zerr radıyallahu anh Rasulullah sallallahu

aleyhi ve sellem ’in yanından çıkarken (bu olayın etkisi altında kaldığından) kendi kendine “Ebu Zerr’in burnu yerde sürtünse bile” diyerek çıktı.

Page 13: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 13

Müslim’de Ubade İbn Samit radıyallahu anh’in ölüm döşeğinde iken şöyle dediği rivayet edilmiş-tir:

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ’in şöyle dediğini işittim:

“Kim Allah’tan başka ibadete layık ilah olmadığına, Muhammed’in O’nun rasulü ol-duğuna şehadet ederse Allah bu kimseye ce-hennemi haram kılar.”

Müslim’de Ubade İbn Samit radıyallahu anh’in ölüm döşeğinde iken şöyle dediği rivayet edilmiş-tir:

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ’in şöyle dediğini işittim:

“Kim Allah’tan başka ibadete layık ilah olmayıp O’nun tek olup ortağı bulunmadığı-na, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem ’in O’nun kulu ve rasulü olduğuna, İsa’nın Onun kulu, rasulü ve Meryem’e ilka ettiği kelimesi olduğuna ve O’ndan bir ruh olduğuna şehadet ederse, ne yaparsa yapsın Allah onu (mutlaka) cennete sokar.”

Page 14: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

14 | İbni Receb el-Hanbeli

Bu manadaki hadisler oldukça çoktur ve bun-ların hepsini burada zikretmek uzun sürer.

Bu konudaki hadisler iki çeşittir: BİRİNCİSİ: İçinde iki şehadet ile Allah’a kavuşan kimse-

nin cennete girip, ondan men olunmayacağını bildiren hadisler.

Bu mana, hadislerin zahirine göredir. Gerçek tevhid ehlinden hiç birisi cehennemde ebedi ola-rak kalmaz. Eğer haram işlemişlerse, cehennem ateşinde bunlardan temizlendikten sonra Allah onları cennete sokar. Ya da Allah-u Teâlâ bu kim-seleri affedip hiçbir ceza vermeden direkt olarak cennete sokar.

Ebu Zerr radıyallahu anh hadisinin manası şu-dur:

Kişide tevhid bulunduğu takdirde o, hırsızlık ve zina yapsa da bunlar onun cennete girmesine engel değildir. Ve bu şüphe götürmeyen bir ger-

Page 15: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 15

çektir. Bu hadisten tevhid bulunduğu takdirde zina eden ve hırsızlık yapan kişinin hiç azap gör-meyeceği manası da çıkmaz.

Bezzar’ın Müsned’in de Ebu Hureyre radıyal-lahu anh’ın Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ’den rivayet ettiği hadiste Rasulullah şöyle demiş-tir.

“Kim Allah’tan başka hakkıyla ibadete la-yık ilah yoktur derse çekmesi gereken cezayı çektikten sonra bu söz, ona fayda verecek-tir.”(1)

İKİNCİSİ: İçinde, bu sözü söyleyene cehennemin haram

kılınacağı zikri geçen hadisler. Bazı âlimler bu hadislerden, ebedi olarak ce-

hennemde kalmanın haram kılındığını anladılar

(1) Senedi sahihtir. Bezzar “Müsned”inde, Beyhaki ve İbn-u Abdul Birr “Temhit” kitabında tarhiç ettiler. El-Hatib ise “MEVDUUL EVHAM” kitabında tahric etti.

Page 16: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

16 | İbni Receb el-Hanbeli

veya ehlinin sonsuza kadar içinde kalacağı bir ateş onlara haram kılınmıştır, şeklinde yorumla-dılar. Bu ateş ise cehennemin en üst tabakası olan “Derk’i Âla” dışında kalan ateştir. Derk’i Âla’ya tevhid ehlinin isyankârlarından birçok kimse işledikleri haramlar sebebiyle gireceklerdir. Sonra da kullarına karşı merhametli olan Allah’ın rah-meti ve şefaatçilerin şefaatiyle oradan çıkarıla-caklardır.

Buhari ve Müslim’de geçen kudsi bir hadiste Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:

“İzzetim ve Celalim hakkı için La ilahe il-lallah diyen kimseyi mutlaka cehennemden çıkaracağım.”

Âlimlerden bir kısmı şöyle demiştir: Bu hadislerde geçen: “La ilahe illallah’ı söyle-

yip ona şehadet etmek”ten maksat, cehennemden kurtulmayı ve cennete girmeyi gerektiren bir sebep olmasıdır. Bu gereklilik ise söylenen sözün şartlarının hepsinin bir arada bulunması ve onu ortadan kaldıracak bir durumun olmaması ha-linde geçerli olur.

Page 17: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 17

Açıklama: Bu şartları şöylece sıralayabiliriz: 1) Manasını bilmek: “Bil ki Allah’tan başka ibadete layık hiçbir

ilah yoktur.” (Muhammed: 19) “Ancak kelime-i şehadetin manasını bile-

rek kelime-i şehadet getirenler bundan müs-tesnadır.” (Zuhruf: 86)

“Allah, adaleti ayakta tutarak şahitlik etti ki gerçekten O’ndan başka ibadete layık ilah yoktur. Melekler ve ilim sahipleri de şahitlik ettiler. O’ndan başka ibadete layık ilah yoktur. O, Aziz’dir, Hakim’dir.” (Al-i İmran: 18)

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle bu-yurdu:

“Kim “La İlahe İllallah’ın manasını bilerek ölürse cennete girer.” (Müslim)

2) Şüphesiz ve şeksiz manasını kabul et-

mek: “Allah’a ve Rasulüne iman eden sonra

imanında asla şüpheye düşmeyen, Allah yo-

Page 18: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

18 | İbni Receb el-Hanbeli

lunda mallarıyla canlarıyla cihad eden kimse-ler ancak hakkıyla iman edenlerdir. Samimi olanlarda işte bunlardır.” (Hucurat:15)

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle bu-yurdu:

Lailahe illallah, Muhammedun Rasulullah’a şehadet ederim. Şüphe etmeyerek Allah’a bu iki şehadetle kavuşan kul asla cennetten men olunmaz. (Müslim)

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle bu-yurdu:

“Ey Eba Hureyre! Bu bostanın arkasında kalbi yakinen şeksiz inanarak “La İlahe İllal-lah’a şehadet eden her kime rastlarsan onu cennet ile müjdele.” (Müslim)

3) Bu kelimenin gerektirdiği manayı kal-

biyle ve diliyle kabul etmek: “Onlara “La İlahe İllallah” denildiğinde

zaman kibirlenirlerdi. “Deli bir şair olan için ilahlarımızı mı bırakacağız” derlerdi.”

(Saffat: 35-36)

Page 19: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 19

4) Hareketleri, davranışları ve yaşantısını “La İlahe İllallah”ın manasına uygun düşecek şekilde düzenlemelidir:

“Size azap gelmeden önce Rabbinize yöne-

lin ve O’na teslim olun. Sonra yardım göre-mezsiniz.” (Zümer: 54)

“İyilik yaparak kendisini Allah’a teslim

eden ve İbrahim’in hanif dinine tabi olandan din bakımından daha iyi kim olabilir?! Allah İbrahim’i bir dost edinmiştir.” (Nisa: 125)

“İyilik yaparak yüzünü Allah’a çeviren

kimse muhakkak sapasağlam kulpa sarılmış-tır. Bütün işlerin sonu Allah’a döner.”

(Lokman: 22)(2)

(2) Ayet-i kerimede geçen “sapasağlam kulp” tan

kasıt “La İlahe İllallah”tır.

Page 20: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

20 | İbni Receb el-Hanbeli

Allah-u Teâlâ buyuruyor ki: “Hayır! Rabbine and olsun ki aralarında

çekiştikleri şeylerde seni hakem tayin etme-dikçe iman etmiş olmazlar. Sonra haklarında verdiğin hükümden dolayı içlerinde bir sıkıntı duymadan kendilerini tamamen teslim etme-dikçe iman etmiş olmazlar.” (Nisa: 65)

İbn Kesir bu ayetin tefsirinde şöyle diyor: “Allah-u Teâlâ kendi şerefli mukaddes zatına

yeminle ifade buyuruyor ki bütün işlerde Allah ve Rasulünü hakem tayin etmedikçe hiç kimse ger-çekten iman etmiş olmaz. O’nun verdiği hüküm gizli ve açık her zaman bağlanılması farz olan hak ve gerçektir.

Bunun için Allah-u Teâlâ: “Sonra haklarında verdiğin hükümden do-

layı içlerinde bir sıkıntı duymadan kendilerini tamamen teslim etmedikçe iman etmiş olmaz-lar” buyurmuştur.

Yani seni hakem tayin ettiklerinde gönüllü olarak sana itaat ederler. İçlerinde senin verdiğin

Page 21: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 21

hükme karşı herhangi bir sıkıntı duymazlar. İç ve dışlarıyla bu hükme uyarlar.

Bir karşı koyma, bir müdafaa ve münakaşa olmaksızın bütünüyle bu hükme teslim olurlar. Nitekim bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur:

“Nefsim kendi elinde olan Allah’a yemin ederim ki arzusu benim getirdiğime tabi ol-madıkça hiç biriniz gerçekten iman etmiş ol-maz. (Müslim)(İbn Kesir Tefsiri)

5) Yalanlamayıp kalbiyle ve diliyle tasdik

etmek: Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: “Bir kısım insanlar vardır ki: “Biz Allah’a

ve ahiret gününe iman ettik derler. Hâlbuki onlar mü’min değillerdir. Allah’ı ve iman edenleri aldatmaya çalışırlar. Oysa sadece kendilerini aldatırlar. Fakat bunun farkında değillerdir. Onların kalplerinde hastalık var-dır. Yalan söylediklerinden dolayı onlar için can yakıcı bir azap vardır.” (Bakara: 8-10)

Page 22: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

22 | İbni Receb el-Hanbeli

“İnsanlar sadece “iman ettik” demekle bı-rakılıp imtihan edilmeyeceklerini mi sanıyor-lar? Doğrusu biz onlardan öncekileri de imti-han ettik. Allah elbette sözüne sadık olanları bilir. Ve elbette yalancıları da bilir.”

(Ankebut: 2-3) Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle bu-

yurdu: “Her kim La İlahe İllallah Muhammedun

Rasulullah’a kalbiyle tasdik ederek şehadet ederse, Allah-u Teâlâ ona cehennemi haram kılar.” (Buhari-Müslim)

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle bu-yurdu:

“Beni şefaatim “La İlahe İllallah’ı ihlâslı olarak ve kalbinde olanı lisanî tasdik ederek, lisanında olanı kalbi tasdik ederek söyleyen kimse içindir.” (Hakim rivayet etti.)

6) İhlâslı olmak. Yapılan bütün amelleri

sadece Allah rızası için yapmak ve şirkten temizlenip uzak kalmak:

Page 23: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 23

Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: “İyi bilinme-lidir ki halis din Allah’ındır. Allah’ı bırakıp O’ndan başka dostlar edinenler: “Biz onlara ancak bizi daha çok Allah’a yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz” derler. Muhakkak ki Allah aralarında ihtilaf ettikleri hususlarda hüküm verecektir. Şüphesiz ki Allah yalancı ve kâfir olan bir kimseyi hidayete erdirmez.”

(Zümer: 3) “Oysa onlar doğruya yönelip her türlü şirk-

ten temizlenmiş olarak (yani ihlâslı olarak) Allah’ın dininde O’na kulluk etmek, namazı kılmak ve zekâtı vermekle emrolunmuşlardı. Dosdoğru din de budur.” (Beyyine: 5)

İmam El-Fadl İbn İyad (rahimehullahi aleyh) diyor ki: “Allah rızası için, fakat Allah’ın istediği şekilde yapılmayan amelleri Allah-u Teâlâ kabul etmez. Aynı şekilde Allah’ın istediği şekilde fakat Allah rızası için yapılmayan amelleri de Allah-u Teâlâ kabul etmez. Allah-u Teâlâ ancak kendi rızası gözetilerek ve Rasulullah’ın sünnetine uy-gun olarak yapılan amelleri kabul eder.

Page 24: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

24 | İbni Receb el-Hanbeli

7) Bu kelimeyi (La İlahe İllallah kelimesini) ve bu kelimenin gösterdiği yolu sevmek, bu kelimeyi sevip gösterdiği yolda yürüyenleri sevmek, bu kelimeyi kötü görüp gösterdiği yoldan başka yollara sapanları ise sevmemek, onları yakın dostlar edinmemek:

Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: “İnsanlardan bazıları, Allah’tan başka var-

dıkları O’na eşler koşarlar. Onları Allah’ı sev-dikleri gibi severler. Mü’minler ise en çok Allah’ı severler.” (Bakara: 165)

“Ey iman edenler! Sizden kim dininden

dönerse bilsin ki Allah, onların yerine, kendi-sinin onları, onlarında kendisini sevdiği, mü’minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı ise güçlü ve şerefli olan, Allah yolunda cihad eden ve kınayanın kınamasından korkmayan bir kavim getirir. İşte bu Allah’ın lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah geniş ihsan sahibi-dir. Her şeyi çok iyi bilendir.” (Maide: 54)

Page 25: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 25

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle bu-yurdu:

“Kimde üç şey bulunursa imanın tatlılığını tatmış olur. Allah ve Rasulullah kendisine ondan başkalarından daha sevgili olmak; bir kimseyi sevmek fakat yalnız Allah için sev-mek, Allah onu küfürden kurtardıktan sonra yine küfre dönmekten ateşe atılacakmışçasına hoşlanmamak.” (Buhari-Müslim)

Tevhid kelimesinin söylenen şartlarından bi-risi eksik olduğundan yahut onu ortadan kaldıra-cak bir söz ve amel bulunduğunda ise artık bu tevhid kelimesi, söyleyenin cehennemden kur-tulmasını ve cennete girmesini sağlayamaz. Bu görüş Hasan(3) ve Vehb İbn-i Münbihe’den (4)

(3) O, Hasan b Ebu Hasan Yesari El Basri’dir. Meşhur, alim, fakih, tabiinden olan bir kişidir. Hicri 110 yılında Receb ayında ölmüştür. (4) O, Vehb İbn Münbihe İbn-i Kamil el-Yemani Ebu Abdullah el-İbcur, Hamman’ın kardeşi, hadis habercisi, güvenilir bir alim, tarihçi 110 küsür senesinde vefat etmiştir.

Page 26: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

26 | İbni Receb el-Hanbeli

nakledilmiştir. Söylenenlerin en güzeli ve en kuv-vetlisi bu görüştür.

Firuzdak’ın hanımı öldüğünde o defnedilirken Hasan radıyallahu anh Firuzdak’a şöyle sordu:

“Bu günün için sen ne hazırladın?” Firuzdak: “Yetmiş yıldan beri söyleye geldiğim La ilahe

illallah’ı” diye cevap verdi. Bunu üzerine Hasan radıyallahu anh: “Bu ne güzel hazırlık! Fakat La ilahe illallah için bilinmesi ve uyulması gereken bir takım şartlar vardır. Ayrıca iffetli kadınlara iftira etmekten sakın” dedi.

Hasan radıyallahu anh’a denildi ki: “İnsanlar La ilahe illallah diyen kimsenin cen-

nete gireceğine söylüyorlar. Ne dersin? Hasan radıyallahu anh:

“Kim La ilahe illallah der ve onun hakkını ve-rir (yani gerekleriyle amel eder, onu bozucu şey-lerden kaçınıp, şartlarını hakkıyla eda ederse) cennette girer.”

Vehb bin Münbihe’ye: “La ilahe illallah cennetin anahtarı değil mi-

dir?” diye soran kimseye o şöyle cevap verir:

Page 27: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 27

“Evet, fakat her anahtarın dişleri vardır. Eğer dişli anahtar getirirsen kapı sana açılır. Anahtar dişsiz ise açılmaz.(5)

“La ilahe illallah cennetin anahtarıdır” hadisi-ni, isnadı kopuk olarak imam Ahmed (6) tahriç etmiştir.

Muaz radıyallahu anh’dan şöyle dedi: “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bana şöy-

le dedi: “Yemen halkı sana cennetin anahtarını

sorduğu zaman: “O, La ilahe illallah’tır” de.” (7)

( 5 ) Buhari bunu “Fethu’l-Bari” adlı kitabta bir hadisin yorumunu açıklamasını yaparken zikretti. Ayrıca Buhari “Tarih’inde rivayet etti. Ebu Naim “EL-HILYE” adlı kitabında zikretti. (6) Hadis zayıftır. İmam Ahmet El-Bezzar “Keşfu’l Estar’da, Taberani tahriç etmişlerdir. Ayrıca İbn Hacer El-Heysemi “El-Mecma” kitabında zikretmiş ve hadis için “zayıftır” demiştir. (7) Zayıf hadistir. Beyhaki tahriç etmiştir. Senedi zayıf olup senetteki silsilede kopukluk vardır.

Page 28: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

28 | İbni Receb el-Hanbeli

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ’in hadisle-rinin birçoğunda cennete girebilmek için salih ameli şart koşması Vehb İbn-i Münbihe radıyalla-hu anh’ın bu sözünün sıhhatine delalet eder.

Buhari ve Müslim’de geçen şu hadis gibi. Ebu Eyyub radıyallahu anh’dan:

Bir adam Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ’e gelip:

“İşlediğimde beni cennete sokacak bir ameli bana bildir” dedi. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ona:

“Sadece Allah’a ibadet edersin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmazsın. Namazı kılar, zekâtı verirsin, yakın akrabayı gözetir ve ziya-ret edersin” dedi.

Yine bunun gibi Sahih-i Müslim’de şu hadis vardır: Ebu Hureyre radıyallahu anh’dan; Bir adam Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ’e gelip:

“İşlediğimde beni cennete sokacak amelleri öğret” dedi. Bunun üzerine Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem:

Page 29: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 29

“Allah’a ibadet eder, O’na hiçbir şeyi eş koşmazsın, farz olan namazı kılar, zekâtı ve-rirsin. Ramazan orucunu tutarsın.”

Bu sefer adam şöyle dedi: “Nefsim elinde olan Allah’a yemin ederim ki

bundan ne bir şey eksilteceğim, ne de bunu arttı-racağım.” Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“İçinizde cennet ehlinden bir adama bak-mak kendisini sevindirecek olan kimse şu adama baksın.”

Ahmet İbn-i Hanbel’in Müsned’inde geçen bir hadiste, Beşir b. Hasasiye radıyallahu anh’dan, şöyle dedi. “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ’e biat etmek için geldiğimde O, bana bazı şartlar koştu. Allah’tan başka hakkıyla ibadete layık ilah olmadığına, Muhammed sallallahu aleyhi ve sel-lem’in O’nun kulu ve rasulü olduğuna şehadet etmemi, namaz kılmamı, zekât vermemi, İslam haccıyla haccetmemi, ramazan orucunu tutmamı, Allah yolunda cihad etmemi şart koştu. Bunun üzerine ben O’na dedim ki:

Page 30: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

30 | İbni Receb el-Hanbeli

“Ey Allah’ın Rasulü! Hepsini kabul ediyorum. Fakat onlardan ikisine gücüm yetmez. Bunlar da cihad ve zekâttır. (Çünkü denildi ki savaştan ka-çan kimse Allah’ın gazabına uğrar. Seninle savaşa gelirsem, ölümden hoşlanmayıp nefsime uyarak savaştan kaçmaktan korkarım. Zekâta gelince vallahi benim malım sadece ganimet ve öşürden bana düşen pay ile ailemin ve akrabalarının ver-dikleridir).”(8)

Beşir b. Hasasiye radıyallahu anh devamla dedi ki:

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem beyat için uzattığı elini çekti ve bana dedi ki:

“Cihat yok, zekât yok ne ile cennete gire-ceksin?” Dedim ki:

(8) Parantezin içindeki söz şeyh Usame’nin nüshasında ve ayrıca “Mearicu’l-Kabul” nüshasında da yoktur.

Page 31: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 31

“Ey Allahın Rasulü! Mademki öyle, sana biat ediyorum.” Böylece Rasulullah’ın getirdiği şartla-rın hepsi üzerine O’na biat ettim.” (9)

Bu hadis cihat ve sadakanın da tevhid, namaz, oruç ve haccın edasıyla beraber cennete girebil-mek için şart olduğunu gösteriyor.

Yukarıda zikrolunan hadislere benzer bir ha-disinde Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

“La ilahe illallah, Muhammedun Rasulul-lah’a şehadet edinceye kadar insanlarla sa-vaşmakla emrolundum.” (Müslim)

Bu hadisi şeriften Ömer radıyallahu anh ve sa-

habeden bir grup yalnızca bu iki şehadeti getiren herkesin dünya cezasından (onlarla savaş) kurtu-lacağını anlamışlardır. Ancak La ilahe illallah’a şehadet etmesine rağmen zekâtı vermeyen kim-seyle savaş etme hususunda tereddüte düştüler.

(9) Ahmet, Taberani, Hakim rivayet etti. Hakim ve Zehebi bu hadis için “Sahih” demişlerdir.

Page 32: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

32 | İbni Receb el-Hanbeli

Ebu Bekir radıyallahu anh bu hadisi şeriften ken-disiyle savaşılmayacak olanın ancak La ilahe illal-lah’ı söyleyip de bunun gereğince hareket eden kişi olduğunu anlar ve bu görüşünü destekleyici bir delil olarak da Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ’in şu hadisi şerifini getirir:

“La ilahe illallah’ı diliyle ikrar edip ve bu sözün gereğince hareket ettikleri vakit onlar benden kanlarını ve mallarını korumuş olur-lar. Ancak içlerinde gizlediklerinin hesabını Allah-u Teâlâ verecektir.” (Müslim)

Ebu Bekir Sıddık radıyallahu anh:

“Zekât malın hakkıdır.” demiştir. Ebu Bekir radıyallahu anh’ın anladığı bu mana Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ’den İbn-i Ömer, Enes ve birçok sahabi tarfından bu şekilde rivayet edil-miştir ve Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle dedi:

“La ilahe illallah Muhammedun Rasulullah deyip, namazı gereği gibi kılıp, zekâtı verince-

Page 33: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 33

ye kadar insanlarla çarpışmakla emrolun-dum.” (Buhari-Müslim)

Aynı şekilde bu hadisin içerdiği manaya uy-

gun olan ayetler ise şunlardır: Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:

“Eğer tevbe eder, namaz kılar ve zekât ve-rirlerse yollarını serbest bırakın.” (Tevbe:5)

“Eğer tevbe eder, namaz kılar ve zekât ve-

rirlerse, sizin kardeşiniz olurlar.” (Tevbe:11) Bu dindeki kardeşlik ancak tevhidle beraber di-

ğer farzların da edasıyla gerçekleşir. Şirkten tevbe ise ancak tevhidle mümkün olabilmektedir. Ebu Bekir Sıddık radıyallahu anh bu hadisten çıkardığı manayı sahabeye açıklayınca onu doğrulayarak bu görüşünü kabul ettiler.

Sadece La ilahe illallah Muhammedun Rasulul-lah diyen kimseden dünya cezasının kaldırılmaya-cağı (muaf tutulamayacağını) aksine İslam’ın şart-larından bir şartını ihlal ettiğinden dolayı muhak-

Page 34: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

34 | İbni Receb el-Hanbeli

kak cezalandırılacağı bilinince böylelikle ahirette de bundan dolayı ceza göreceği bilinmiş olur.

Âlimlerden bir grup yukarıdaki “La ilahe illal-lah”a şehadet eden kişilerin cennete gireceğini bil-diren hadislerin hadler ve farzlar nazil olmadan önce indirildiğini beyan ettiler.

Bu âlimlerden Zühri’yi (10), Sevri’yi (11) ve bu ikisinden başkalarını zikretmek mümkündür.

Bu görüş çok uzaktır. Çünkü bu had ve farzla-rın nuzulünden sonra da Medine’de rivayet edi-len ve Tebuk Gazvesi esnasında -ki o Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ’in hayatının son zaman-larına rastlamaktaydı- bu konuyla alakalı olarak söylenen birçok hadis vardır.

(10) Muhammed İbn-i Müslim İbn-i Ubeyd İbn’i Şihab Ez-Zuhri Ebu Bekir. Fıkıh alimi, hafız. Güvenilir bir alim olduğuna ittifak edilmiştir. Hicri 125 küsür senesinde ölmüştür. (11) Süfyan İbn Said İbn Mes’ud es-Sevri Ebu Abdullah el-Kufi. Güvenilir, hafız, fıkıh alimi. Huccet olarak kabul görmüş birisi. Hicri 161 senesinde ölmüştür.

Page 35: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 35

Bazı âlimler bu hadislerin mensuh olduğu gö-rüşündedirler. Bazıları ise bu hadislerin muhkem olduğunu söylemişlerdir. Bu hadislere muhkem diyen âlimler hadislere eklenen bir takım şartlar (hadler ve farzlar) bu hadislerin bir ilavesi midir yoksa sonra gelen şey hadisin tamamını nesh mi etmiştir? Şeklinde ihtilafa düşmüşlerdir.

Usulcüler arasında bu konuda bir ihtilaf var-dır. Sevri ve onun gibi düşünen âlimler bu hadis-lerin mensuh olduğunu, nesh edenin de hadler ve farzlar olduğunu söylemişlerdir.

Aslında bu âlimlerin nesh ile vurguladıkları şey bu hadislerin bir nüshası yani açıklaması ve izahıdır. Zaten selef âlimleri birçok yerde neshi buna benzer şekilde yani açıklama ve izah olarak kullanıyorlardır. Bu âlimlerin bunu demekteki asıl kasıtları cennete girip, cehennemden kurtul-manın ancak La ilahe illallah’la beraber farzların yapılıp haramlardan kaçınılma şartına bağlı ol-duğunu açıklamaktır.

Bu âlimler: “Bu naslar mensuh olmuştur yani açıklanmış ve tefsir edilmiştir. Farzlar ve hadisler

Page 36: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

36 | İbni Receb el-Hanbeli

ise nasihtir yani nasları açıklamakta, onu izah etmektedir” demek istiyorlar.

Âlimlerden bir grup şöyle demiştir: “Bu genel olan hadisler daha sonra gelen iba-

relerle bazı şartlara bağlanmıştır. Onlardan bazı-ları şunlardır:

“Kim ihlâslı olarak La ilahe illallah derse (12) veya “Onu gerçekten bilerek” (Müslim) ya da “Lisanıyla tasdik ederek”( 13 ) veyahut da “Onu kalbinden tasdik ederse”(14) veya “Lisa-nen boyun eğerek ve kalben mutmain ola-rak”(15) gibi bazı şartlar La ilahe illallah ile birlikte zikrolunmuştur.”

(12) Hadis sahihtir. Ahmed, Taberani, İbn’i Mundih, İbn’i Hibban “Sahih’inde”, Ebu Naim “El-Hılye’sinde” rivayet ettiler ve sahih dediler. ( 13 ) Buhari “Tarih’inde”, Ahmet, İbn’i Huzeyme tahriç etmişlerdir. (14) Ahmet, İbn’i Hibban, Hakim rivayet etmiş ve sahih demişlerdir. (15) Buhari “Tarih’inde”, Suyuti “Elleyali’de” tahriç etmişlerdir.

Page 37: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 37

Bunların hepsi kalbin ameline işarettir. Onun gerçekleştirilmesi iki şehadetin tam olarak geçek-leşmesiyle mümkün olur. Bu da şu şekilde olmak-tadır:

La ilahe illallah; isteme, yönelme, boyun eğme, yardım isteme, tevekkül etme, korkma, umma, sevgi gösterme bakımından kalbin Allah’tan baş-kasını ilah edinmemesidir.

Muhammedun Rasulullah’ın gerçekleşmesi ise; Allah’ın rasulüne bildirdiği şekilde Allah’a ibadet etmekle olur. Yukarıda açıklanan mana Rasulullah’tan bize açık bir şekilde ulaşmıştır.

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle bu-yurdu:

“Kim ihlâslı olarak La ilahe illallah derse cennete girer.”

Bunun üzerine şöyle soruldu: “Buradaki ihlâs nedir, ya Rasulullah?” Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle bu-

yurdu: “Allah’ın sana haram kıldığı şeyleri yap-

maktan seni engellemesidir.”

Page 38: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

38 | İbni Receb el-Hanbeli

Bu hadis Enes b. Malik radıyallahu anh’dan ve Zeyd b. Erkam radıyallahu anh’dan rivayet edil-miştir. Fakat bu iki isnad da sahih değildir.(16)

Bu mananın gerçekleşmesi ve onun izahı şöy-ledir: Kulun La ilahe illallah demesi onun için Allah’tan başka ibadete layık bir ilahın olmama-sını gerektirir. İlah ise; kendisine dua edilen, kendisinden istenilen, kendisine tevekkül edilen, umulan, korkulan, sevilen, yüceliğinden sakını-lan, isyan edilmeyen, itaat edilen varlık demektir.

Bu uluhiyyetin özelliklerinin Allah’tan başka-sına verilmesi caiz olmaz. Her kim uluhiyyetin kendisine has özelliklerinden herhangi birisini bir yaratılmışa vererek Allah’a şirk koşarsa “La ilahe illallah” sözündeki ihlâsını bozmuş ve tev-hidini gerçekleştirmemiş olur. Bu uluhiyyetin özelliklerini yaratılmış olan şeye ne kadar çok verirse tevhidinde de o oranda eksiklik yapmış olur.

(16) El-Hatib (Tarih’inde, Ebu Naim “El-Hilye’sinde tahriç etmişlerdir.)

Page 39: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 39

Bunlar şirkin çeşitlerindendir. Bunun için Al-lah’tan başkasına itaatten, korkmaktan, ummak-tan, tevekkül etmekten kaynaklanan haramlar-dan birçoğu genel olarak şirk ve küfür olarak isimlendirilmiştir. Riyanın, Allah’tan başkası adına yemin etmenin, Allah’tan başkasına tevek-kül edip dayanmanın, Allah ve sen dilersen sözü gibi dileme hususunda Allah’la bir mahlûku eşit tutma gibi ve Benim için Allah ve sen yardımcısın gibi sözlerin şirk olarak değerlendirilmesini bun-lara örnek olarak gösterebiliriz.

Böylece bu gibi davranışlarda bulunmak tev-hidi bozar. Aynı şekilde uğura ve uğursuzluğa inanmak, meşru olmayan rukyeyi yapmak ve kâhinlere gidip onların söylediklerini tasdik et-mek gibi inanışlar da sadece Allah’ın yetkili oldu-ğu fayda ve zarar verme şeklindeki tevhid inancı-nı zedeler.

Yine Allah’ın ona uymayı yasakladığı nefsin heva ve heveslerine uymak da tevhidin kemalini bozmaktadır. Bu yüzden Allah-u Teâlâ nefsin

Page 40: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

40 | İbni Receb el-Hanbeli

hevasına uymaktan kaynaklanan haramların birçoğunu küfür ve şirk olarak isimlendirmiştir.

Mesela Müslüman birisini öldürmek, hanımı hayızlıyken ona yaklaşmak veya kadına makatın-dan yaklaşmak ya da çok kere içki içmek gibi şeyler bunlardandır.(17)

Fakat burada kast olunanlar kişiyi İslam mille-tinden tamamıyla çıkartmaz. Bu yüzden selef (âlimler) bunun için: “Bu küfür başka bir küfür, bu şirk başka bir şirktir.” demişlerdir.

Kendisine tabi olunan heva, ilah olarak isim-lendirilmiştir. Bu konuda Allah’ın şu buyruğu vardır:

“Hevasını ilah edineni gördün mü?” (Casiye:23)

(17) İbn’i Abbas radıyallahu anh şöyle dedi: “İçki haram olduğu zaman sahabeler bunu birbirine haber vermek için yayıldılar ve birbirlerine şunu dediler; “İçki haram oldu ve bu şirkle eşit tutuldu.” Taberani rivayet etti. El-Münziri Tergib ve Terhib adlı kitabında rivayet etti ve sahih dedi.

Page 41: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 41

Hasan radıyallahu anh bu konu hakkında şöyle diyor:

“Hevasına tabi olan kimse öyle bir kimsedir ki sadece kendi arzuladığı şeyleri yapar.”

Katade radıyallahu anh ise bu konuda şöyle di-yor: “Nefsini ilah edinen kişi öyle bir kimsedir ki sadece kendisinin arzuladığını yapar ve her şeyin sahibi olmak ister. Allah’a karşı onu bundan en-gelleyecek hiçbir korkusu yoktur.

Ebu Umame radıyallahu anh’dan senedi zayıf olan şu hadis rivayet edilmiştir: “Yeryüzünde Allah’tan başka ilah olarak edinilen ilahların en kötüsü kendisine tabi olunan hevadır.”

Bu konuda diğer bir hadis ise şudur:

“La ilahe illallah kelimesi bu sözü söyle-yenleri onlar din yerine dünyayı seçene dek korumaya devam eder. Dünyayı seçtikleri

Page 42: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

42 | İbni Receb el-Hanbeli

takdirde La ilahe illallah sözü onları terk eder ve onlara: “Siz bu sözde yalancısınız’’ denir.(18)

Bu konuyla ilgili olarak Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ’in söylediği şu hadis bilinmekte-dir:

“Dinar kulu helak olsun, dirhem kulu he-lak olsun, kadife kulu helak olsun. Helak ol-sun ve yüzüstü sürünsün. Ona bir diken batsın da onu çıkaran bulunmasın.”

(Buhari- İbn’i Mace) Bu nasslar dünyayı seven, ona itaat eden, tek

gayesi nefsinin istediği şeylere ulaşmak olan, dünya için seven ve bunun için düşman olan her-kes aleyhine bir delildir. Bu kimse tabi olduğu şeyin kulu ve tabi olduğu şeyler de onun ibadet ettiği ilahı olmuştur.

Bu nasslar aynı şekilde, Allah-u Teâlâ’nın:

(18) Zayıf hadis. İbn-i Ebi-l Asım “Zühd”te, Ebu Ya’la “Müshed’inde Eş-Şecri “Emali”de Akill ise “Zayıf Hadisler” kitabında tahriç etmişlerdir.

Page 43: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 43

“Ey Adem oğlu! Size şeytana değil sadece bana ibadet edin diye bildirmedim mi?”(Yasin: 60) ayetinde bildirdiği gibi şeytana tabi olmayı ona ibadet olarak isimlendirilmesine delildir.

Allah-u Teâlâ halili İbrahim aleyhisselam’ın babasına söylediği sözleri Kuran-ı Kerim’de şöyle geçer:

“Ey Babacığım! Şeytana ibadet etme. Mu-hakkak ki şeytan Rahmana karşı gelmiştir.”

(Meryem:44) Her kim Allah’a hakkıyla ibadet etmez ve tabi

olmazsa muhakkak ki bu kişi şeytana tabi olarak ona ibadet etmektedir.

Allah-u Teâlâ yalnız kendisine ihlâslı olarak ibadet edip, şeytana ibadet etmeyen kulları hak-kında şöyle diyor:

“Muhakkak ki kullarım üzerinde senin hiç bir etkin yoktur.” (Hicr:42)

Allah’a ibadeti tam anlamıyla yerine getiren o

kulların sözü La ilahe illallah’tır ve bu sözde

Page 44: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

44 | İbni Receb el-Hanbeli

ihlâslıdırlar. Onlar sözlerinin doğruluğunu fiille-riyle ispat ederler. Onlar Allah’tan başkasına sev-gi, minnet, korku, itaat ve tevekkül ile yönelmez-ler. İşte bu La ilahe illallah sözünde sadık olan kimseler Allah’ın gerçek kullarıdır. Ancak dilleri ile La ilahe illallah deyip de sonra Allah’a isyanda ve muhalefette hevalarına ve şeytana itaat eden kimseler; işte onların fiilleri söylemiş oldukları sözde yalancı olduklarını ortaya koymuştur. Şey-tana ve hevaya itaatte kişi Allah’a ne kadar isyan ederse O’nun tevhidinin bütünlüğü de o kadar fesada uğramıştır. Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: “Allah’tan bir yol gösterici olmadan hevasına tabi olandan daha sapık kim vardır?”

(Kasas:50) “Hevasına uyma! Muhakkak ki heva, seni

Allah yolundan saptırır.” (Sa’d:26) Ey kimse! Allah’a kul ol ve hevaya ibadet etme.

Muhakkak ki heva sahibini ateşe götürür. “Farklı farklı rabler mi daha hayırlıdır.

Yoksa tek olan Allah mı?” (Yusuf:39)

Page 45: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 45

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle bu-yurmuştur:

“Dirhem kulu helak olsun, dünya kulu he-lak olsun.”

Şunu iyi biliniz ki; vallahi hiçbir kimse tek olan Allah’a hakkıyla ibadet etmedikçe Allah’ın azabından kurtulamaz. Allah’tan başka hiçbir şeye kendine ilah edinerek yönelme. Her kim ilahını tek olarak bilirse ibadetini de yalnız ona yapar.

“Rabbine ibadette hiçbir şeyi ortak koşma-sın.” (Kehf:110)

La ilahe illallah sözü Allah’tan başkasını sev-memeyi gerektirir. Çünkü ilah ancak kendisine olan sevgiden, korkudan ve ummaktan dolayı itaat edilip, isyan edilmeyen kimsedir. O’nun sevdiği şeyleri sevip sevmediği şeyleri sevmemek Allah’ın sevgisini tamamlayan şeylerdendir. Al-lah’ın sevmediği ve razı olmadığı şeyleri seven, O’nun emrettiği, razı olduğu sevdiği şeyleri sev-meyip kerih gören kimsenin imanı ve bu imanın-daki doğruluğu tam olarak gerçekleşmemiştir. Bu

Page 46: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

46 | İbni Receb el-Hanbeli

kimsede Allah’ın sevmediği şeyleri sevmesine sevdiği şeyleri de sevmemesine kadar gizli şirkten bir eser vardır.

Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:

“Onlar Allah’ı gazaplandıracak şeylere uy-dular. Ve O’nun rızasını hoş karşılamadılar. Böylece Allah da onların amellerini boşa çıka-rıverdi.” (Muhammed:28)

Leysi, Mücahidin: “Onlar bana bir şeyi şirk koşmazlar.”(Nur:55) ayetini: “Benden başkasını sevmezler” şeklinde tefsir ettiğini belirtmiştir.

Hakim “Sahih”inde Aişe radıyallahu anha’dan Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ’in şöyle dedi-ğini naklediyor:

“Bu ümmetin şirki karanlık bir gecede si-yah bir kaya üzerinde yürüyen siyah bir ka-rıncanın ayak sesinden daha gizlidir. Bunun en azı ise senin zulümden bir şeye buğz et-

Page 47: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 47

mendir. Din ise ancak sevmek ve buğz etmek-ten ibaret değil midir?(19)

Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: “De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana

uyun ki Allah da sizi sevsin.” (Ali-İmran:31) Bu nass bize şunu gösteriyor ki; Allah’ın sev-

mediği şeyleri sevmek, sevdiği şeyleri sevmemek, hevaya ittibadır. Allah’ın sevdiği şeylere karşı düşmanlıkta ve sevmediği şeylere dostlukta gizli şirk vardır.

Hasan radıyallahu anh dedi ki: “Şunu iyice bil ki, sen Allah’a olan itaati sevmediğin sürece asla Allah’ı sevemezsin.”

Zünnun’a(20): “Rabbimi ne zaman severim?” diye sorulunca o şöyle dedi:

(19) Hakim, Bezzar “Keşf-ul Estar”da, Eba Naim “El-Hılye”de tahriç etmişlerdir. Hakim bu hadis için “Sahih” demiştir. (20) Zünnun El-Mısri, Zahid, takvalı alim bir alim zattır. İsmi Sevban İbn-i İbrahim’dir. Halife

Page 48: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

48 | İbni Receb el-Hanbeli

“Allah’ın buğz ettiği bir şey senin katında sa-bırdan daha acı olduğu zaman sevmiş olursun.”

Bişr İbn Seriy’e(21) şöyle derdi: “Sevgilinin sevmediği şeyleri sevmen sevginin belirtilerinden değildir.”

Ebu Yakup en-Nahri Cevri(22) dedi ki: “Al-lah’ı sevdiğini iddia edip de Allah’ın emirlerine göre hareket etmeyen kimsenin iddiası batıldır.”

Mansur’un son günlerinde doğmuş ve Hicri 245 yılında zilkade ayında vefat etmiştir. (21) Bişr İbn-i Seri El-Basri Ebu Amr El-Efta Huccet kabul edilen zahid olan bir imam, hadis alimi. Ahmed İbn-i Hanbel, Ali İbn-i El-Medini ondan hadis rivayet etmişlerdir. Süfyan es-Sevri, Malik, Hammad İbn-i Seleme ondan ders almışlardır. Cehmiyye’den olduğundan ötürü itham edildi. Aslında onun hakkında sahih olan görüş, Cehmiyye’nin düşüncelerinden döndüğüdür. (22) Ebu Yakup, İshak İbn Muhammed Es-Sufi, En-Nahr’ı Cevri, Cüneyd ve Amr İbn-i Osman el-Mekki ile beraber olmuş ve 330 yılında Mekke’de vefat etmiştir.

Page 49: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 49

Yahya İbn Muaz (23) şöyle dedi: “Allah’ı sev-diğini iddia edip de Allah’ın hududlarını (helal ve haram sınırlarını) korumayan kimse yalancıdır.”

Ruveyim (24) şöyle dedi: “Allah’a duyulan ger-çek sevgi bütün hallerde O’nun emrine uygun hareket etmektir.” Sonra şu şiiri söyledi:

“Eğer bana öl dersen; işittim ve itaat ettim de-rim. Ölüme çağıran için hoş geldin ve merhaba derim.”

Aynı şekilde bu söylenilenlere Allah-u

Teâlâ’nın şu ayeti de delalet eder: “De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana

uyun ki Allah’ta sizi sevsin.” (Al-i İmran:31) Hasan radıyallahu anh şöyle dedi: Rasulullah

sallallahu aleyhi ve sellem ’in ashabı: “Biz Allah’ı

(23) Yahya İbn Muaz Er-Razi, zamanının alimiydi. 258 yılının Cemad’il Evvel ayında Nisabur’da vefat etmiştir. (24) Ebu’l Hasn Ruveym İbn-i Ahmed. Zahit, fakih, kıraat alimi. Bağdat’da 303 yılında vefat etmiştir.

Page 50: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

50 | İbni Receb el-Hanbeli

çok seviyoruz” dediler ve Allah’ın kendi sevgisi için bir alamet belirtmesini istediler. Bunun üze-rine Allah-u Teâlâ daha önceki ayeti kerimeyi indirdi.

Bu noktada şu gerçek ortaya çıkıyor ki: La ila-he illallah ancak Allah’ın sevdiklerini sevmek ve buğzettiklerine buğzetmek ile tamamlanır. Al-lah’ın sevdiği ve buğzettiği şeyleri bilmek için ise, bunları Allah’tan bizlere tebliğ eden Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem ’e emrettiği şeylerde itaat etmek ve yasakladığı şeylerden kaçınmaktan baş-ka bir yol yoktur. Çünkü Allah sevgisi Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ’i sevmeyi, doğrulamayı ve O’na itaati gerektirir. Bunun için Allah-u Teâlâ şu ayeti kerimede kendi sevgisini Rasulullah sal-lallahu aleyhi ve sellem ’in sevgisiyle beraber zik-retmiştir:

“De ki: “Eğer babalarınız, oğullarınız, kar-deşleriniz... Allah’tan ve raulünden daha sev-giliyse....” (Tevbe:24)

Page 51: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 51

Aynı şekilde Allah-u Teâlâ birçok yerde kendi-sine olan itaatı, rasulüne olan itaat ile zikretmiş-tir.

Enes b. Malik radıyallahu anh’dan rivayet edi-len bir hadiste Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:

“Kimde şu üç şey bulunursa o kimse ima-nın tatlılığını tatmış olur. Allah ve Rasulü kendisine her şeyden daha sevgili olmak, sev-diğini ancak Allah için sevmek, Allah onu küfürden kurtardıktan sonra bir daha küfre dönmekten ateşe atılacakmışçasına hoşlan-mamak.” (Buhari-Müslim)

Allah sevgisi sihirbazların kalbine yerleşince kendi nefislerini feda ederek Firavun’a şöyle de-diler:

“Ne yapmak istersen yap.” (Ta-ha:72)

Allah sevgisi kalbe yerleşince insanın bütün uzuvları Allah’a itaate yönelir. Bu mana Buha-ri’nin ‘’Sahih’inde zikrettiği şu kudsi hadisin ma-nasına uygundur:

Page 52: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

52 | İbni Receb el-Hanbeli

“Kulum bana, kendisine farz kıldığım şeyleri yapmasından daha sevgili hiçbir yolla yaklaşa-maz. Kulum bana nafile ibadetleriyle de yaklaş-mak ister. Nihayet ben onu severim. Öyle ki ben kulumu sevince onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olurum.”

Başka bir rivayette ise şöyle demiştir:

“Benimle duyar, benimle görür, benimle tutar ve benimle yürür.”

Bunun manası şudur: Kalp Allah’ın sevgisiyle dolduğu ve bu sevgi O’nun kalbine hakim olduğu zaman insanın uzuvları ancak Allah’ı razı edecek şeylere yönelir.

Ey kişi! Allah’a kendi heva ve hevesinin istedi-ği gibi değil, ancak Allah’ın senden istediği şekil-de ibadet et. Kim Allah’a bir isteği için ibadet ederse bu kimse bir sınır üzerinde ibadet eden kimse gibidir. Eğer kendisine bir fitne isabet ederse hemen geriye döner ve böylece hem dün-yası ve hem de ahireti mahvolur. Fakat kendisin-deki tevhid ilmi ve Allah’ı sevmesi kuvvetli oldu-

Page 53: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 53

ğu zaman o, Rabbinin istediği şeyden başkasına hiçbir zaman dönmez.

Bazı selef kitaplarında şu vardır: Allah’ı seven kişi başka hiçbir şeyi onun rızasından daha üstün tutmaz. Aynı şekilde dünyayı seven kimse ise başka hiçbir şeyi nefsinin heva ve isteklerinden daha üstün tutmaz. İbn’i Ebu Dünya, Hasan radı-yallahu anh’dan şu şekilde rivayet etmiştir:

“Bir şeyin Allah’a isyan mı yoksa itaat mi ol-duğunu bilinceye kadar hiçbir şey konuşmadım, hiçbir yere yürümedim, hiçbir şeyi tutmadım. Eğer o bir isyan ise onu terk ettim. Bu, Allah sev-gisinde doğru olan ve Allah’a yakın kulların hali-dir ve onlar bunu en iyi anlayanlardır. (Allah hepsinden razı olsun).

Bu, tevhidin herkes tarafından bilinmeyen in-celiklerindendir. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem Medine’ye geldiğinde verdiği hutbede “Al-lah’ı bütün kalbinizle seviniz” diyerek bu hususa

Page 54: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

54 | İbni Receb el-Hanbeli

işaret etmiştir. Bunu İbn’i İshak ve diğerleri riva-yet etmektedir.(25)

Kişi, kalbini Allah sevgisiyle doldurursa artık o kalpte nefis ve hevanın isteklerine yer kalmaz. Şair şu dizelerinde buna şu şekilde işaret etmek-tedir:

“Senden başkası yerleşmesin diye, kalbimi se-nin sevginle mühürleyerek sana geliyorum.

Elimden gelseydi gözlerimi kapar ve seni gö-rünceye kadar bir daha açmazdım.

Seni biraz değil bütün benliğimle seviyorum ve senin sevgin bende mecal bırakmadı.

Bazıları seni göstermelik sever, bazıları ise sevgilerinde sana ortaklar tutarlar.

Gözyaşları yanaklarda birbirine karıştığı vakit, hakiki ağlayanla, yapmacık ağlayan ortaya çıkar.

Hakiki ağlayan sevgisinden dolayı erimektey-ken, yapmacık ağlayan ise ancak hevasından ko-nuşmaktaydı.”

(25) Beyhaki rivayet etti. Zayıf-Mürsel hadislerdir.

Page 55: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 55

Seven için, sevgisinde nefsinden bir pay kaldı-ğı müddetçe onun sevgisi bir iddiadan ileri geç-mez. Gerçek seven heva ve nefsinin isteklerinden sıyrılıp sadece sevdiğiyle beraber olan ve onunla işitip, onunla görendir.

Kalp, Rabbin evidir. İsrailiyatta Allah-u Teâlâ’nın şöyle dediğinin

kaydı geçmektedir: “Yerler ve gökler beni içine sığdıramadı. Ancak mü’min kulun kalbi beni içine sığdırabildi.”(Bu rivayetin Aslı Yoktur.)

Ne zaman bir kalpte Allah’tan başkası bulu-nursa Allah, koşulan şirklerden defalarca beridir ve O heva putuyla bir arada tutulmaktan asla razı olmaz.

Yarın ahiret gününde Allah’a kendisinde şirk bulunmayan selim bir kalple kavuşmayanlar, asla kurtuluşa eremeyeceklerdir. Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:

O gün ne mal, ne evlat fayda verir. Ancak Allah’a temiz (selim) bir kalple gelenler müs-tesna.” (Şuara:88-89)

Page 56: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

56 | İbni Receb el-Hanbeli

Selim kalp; Allah’a karşı gelme pisliklerinden temizlenmiş olan kalptir. Kendisine kerih olan şeylerin bulaştığı kalp ise, Allah’ın rahmeti müs-tesna olmak üzere ancak ateş azabından temiz-lendikten sonra kurtuluşa erebilir. Ondan pislik-ler gidince artık o kalp selim bir kalp olmuştur.

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle bu-

yurmuştur: “Allah temizdir ve ancak temiz olanı kabul

eder.” (26) Temiz olan kalpler, azaba uğratılmaksızın Al-

lah’a yakın olmayı hak etmişlerdir. Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: “Sarf ettiğinize karşılık size selam olsun” (Ra’d:24)

“Selam size! Tertemiz geldiniz, artık ebedi

kalmak üzere girin buraya.” (Zümer:73)

(26) Müslim, Ahmed, Tirmizi tahriç etmişler.

Page 57: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 57

“Onlar, meleklerin: “Selam sizin üzerinize olsun. Yapmış olduğunuz iyi işlere karşılık cennete girin” diyerek iyilikle canlarını aldık-ları kimselerdir.” (Nahl:32)

O gün cehennem ateşi, kalbini işlediği şeyler-den dolayı pişmanlık ateşi ile yakmayan ve kalbi Allah’a kavuşma özlemi ile yanmayan kişiye çok şiddetli olacaktır.

Cehennem ateşinden kurtulmaya ihtiyacı olan kalp, ‘’tevhid’’i hakkıyla ve tam olarak yerine getirmeyen kalptir.

Muvahhidlerden ateşte ilk yanacak olanlar amellerine riya (gösteriş) karıştıranlardır. Onla-rın ilkleri, gösteriş olsun diye ilim yapan âlim, cihad eden kimse ve tasadduk eden kimsedir. Çünkü riyanın azı da şirktir.

Riyakâr’ın, amelinde yaratılanların rızasını gözetmesi Allah’ın azametini bilmediğindendir.

Riyakâr, kralı tam olarak tanımadığı halde rüşvet almak için kralın sahte mührünü yapıp da kendisini kralın yakınlarından gösteren kişi gibi-dir.

Page 58: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

58 | İbni Receb el-Hanbeli

Bu kişi (riyakâr) geçerli olsun diye sahte para-lar üzerine kralın ismini basar. Bu durum ancak dikkatsiz kimseleri aldatır.

Riya ehlinden sonra cehenneme; Allah’a isyan eden, hevalarına tabi olmuş, hevalarının kulları olan şehvet ehli gireceklerdir. Gerçekten Allah’a kul olanlara şöyle denir:

“Ey mutmain olmuş nefis! Rabbinin razı olduğu şekilde ona dön! Kullarımın arasına ve cennetime gir.” (Fecr:27-30)

Muvahhidlerin iman nurundan cehennem sö-ner. Hadiste: “Ateş, mü’min için şöyle der: “Geç ey mü’min! Senin nurun ateşimi söndü-rür.”(27)

Ahmet b. Hanbel rahmetullahi aleyh’in Müs-ned’inde Cabir radıyallahu anh’dan gelen bir ha-disde Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

(27) Zayıf hadis. Taberani, İbn’i Adiyy “Kamil”de, Ebu Naim “El-Hılye”de, Hatib “Tarih”inde tahriç etmişlerdir.

Page 59: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 59

“Müslümanların iyilerinden veya kötüle-rinden olsun cehenneme girmeyen hiçbir kimse kalmaz. Ama İbrahim aleyhisselam da olduğu gibi ateş de mü’minler üzerine serin ve selametli olur.”(28)

Öyle ki ateş, o mü’minlerin kalplerindeki sevgi ateşinden korkar. Cüneyd(29) der ki: “Cehennem ateşi sorar: “Ya Rabbi! Eğer sana itaat etmezsem benden daha çetin bir azapla azap eder misin?” Allah-u Teâlâ şöyle buyurur:

“Büyük ateşimi sana musallat kılarım.” Bu sefer cehennem:

“Benden daha şiddetli ve daha büyük ateş var mı ki?” diye sorunca Allah-u Teâlâ:

(28) Zayıf hadis. Ahned, Buhari “Tarih”inde rivayet etmişlerdir. Senette bulunan Ebu Sümeyye bilinmeyen bir kişi olduğundan ötürü hadis zayıftır. (29) Ebul Kasım el-Cüneyd İbn-i Muhammed İbn-i Cüneyd El-Nehavendi El-Bağdadi El-Kavariri. Mustasavvıf bir şeyh olmasına rağmen ilmini ve amelini kitap ve sünnete göre yapmaktaydı.

Page 60: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

60 | İbni Receb el-Hanbeli

“Evet var. O, mü’min dostlarımın kalbine yerleştirdiğim muhabbetimin ateşidir.” der.

Şayet mü’minlerin gönüllerindeki vecdin ha-raretini gözyaşları söndürmeseydi, arzu ve iştiyak ateşinin şiddetinden yanarlardı.

Allah’ı tanıyanlardan (ariflerden) biri şöyle derdi:

“Hala nasıl aranızda olduğuma ve yaşadığıma şaşırıyorum. Kalbimde olan sevgi ve iştiyak ateşi beni çoktan yakıp kül etmeliydi.”

Allah sevgililerinin, dostlarından başka bir meşguliyetleri yoktur ve sadece Allah’ı razı etme-yi dert edinirler. O’ndan başkasına ilgi göster-mezler. Başka dertlere hiç önem vermezler.

Bir hadis-i şerifte: “Amacı (gayreti) Allah’tan başkasını razı

etmek olan kimsenin işi, Allah’tan değildir.” (Zayıf Hadis)

Davut et-Tai şöyle demiştir: “Ya Rabbim! Seni razı etme derdi bana bütün

dertleri unutturdu. Artık ben senin uğruna ken-dimi uykusuzluğa adadım. Sana bakmaya olan

Page 61: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 61

iştiyak (aşırı arzu ve istek)’ den dolayı bütün lez-zetleri unuttum. Senin sevgin beni şehvetlerden uzaklaştırdı. Ben kendimi razı olduğun hapsine kapatmışımdır.”

Ey kardeşim! Eğer bunun manasını iyice kav-rayabildiysen Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ’in şu hadisinin manasını daha net olarak kavra-yabilirsin:

“Kim La ilahe illallah’a kalben tasdik ede-rek şehadet ederse, Allah ona cehennemi ha-ram kılar.” (Buhari-Müslim)

Bu sözü söylemesine rağmen cehenneme giren kimsenin sözünde muhakkak biraz da olsa sada-kat eksikliği vardır. Bu söz gerçekten tasdik ede-rek söylendiğinde kalp Allah’tan başka her türlü şeyden temizlenir. Eğer kalpte biraz olsun bir artık kalıyorsa bu kişinin La ilahe illallah sözün-deki sadakatinin eksikliğindendir.

La ilahe illallah’ı tasdik ederek şehadet eden kimse Allah’tan başkasını sevmez, O’ndan başka-sından ummaz, Allah’tan başkasından korkmaz, ancak Allah’a tevekkül eder. Nefsinde ve arzu-

Page 62: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

62 | İbni Receb el-Hanbeli

sunda artık cahiliyye işlerinden bir kalıntı kal-maz. Bununla beraber Allah’ı seven kimsenin haram işlemekten masum kalacağını zannetme. Allah’ın kulundan istediği şey, haram işlediğinde hemen tevbe edip Allah’tan mağfiret dilemesi ve bu haramdan dolayı ona gelen utancı bu tevbeyle ortadan kaldırmasıdır.

Zeyd İbn-ü Eslem (30) dedi ki: “Allah’ın kuluna olan sevgisi öyle bir dereceye

ulaşır ki o kuluna: “Git dilediğini yap, ben seni affederim.”

der.(31) Şa’bi (32) şöyle dedi:

(30) Ebu Abdullah Zeyd b. Eslem El-Advi. Büyük tabiin alimlerindendir. Hicri 135 senesinde vefat etmiştir. ( 31 ) Allah’ın bu şekilde kulunu sevmesine kulun kendisini bütünüyle Allah’a yönelttiği içindir. Öyle ki Allah-u Teâlâ onu dilediğini yapsın diye serbest bırakırsa da Allah’ın sevdiğinden, razı olduğundan başka bir şey yapmaz. ( 32 ) Ebu Amir Amir b. Şerahil Eş-Şabi. Tabiin alimlerindendir. Güvenilir ünlü bir fıkıh alimidir.

Page 63: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 63

“Bir kul Allah’ı sevdiği zaman haramlar ona hiçbir zaman zarar vermez.”

Bu sözün manası şudur: Allah sevdiği kuluna yardım eder. Bu kulunun ayağı heva çukuruna kayarsa onu eliyle tutarak kurtuluş yerine ulaştı-rır ve tövbesini kolaylaştırarak haramlarının çir-kinliğine dikkat etmesini sağlayarak bağışlanma istemesini kolaylaştırır ve yaptıklarına kefaret olmak üzere bu kulunu musibetlerle imtihan eder.

Bazı kitaplarda Allah’ın şöyle buyurduğu ka-yıtlıdır:

“Beni zikreden kimseler, benimle oturan kimselerdir. Bana itaat edenler, benim kendi-lerine keramet verdiğim kimselerdir. Bana isyan edenlere rahmetimden ümit kestirt-mem. Eğer tövbe ederlerse o zaman ben onla-rın sevgilisi olurum, eğer tövbe etmezlerse onları ancak ben iyileştiririm. Onlara işlemiş

Mekhul onun hakkında şöyle dedi: “Ondan daha fakih adam görmedim.”

Page 64: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

64 | İbni Receb el-Hanbeli

oldukları haramlardan temizlenmelerini sağ-lamak için musibetler veririm.”

Müslim’in ‘’Sahih’’inde Cabir radıyallahu anh’dan Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ’in şöyle dediği rivayet edilmiştir:

“Ateşin pislikleri temizlenmesi gibi ateşli hastalıklar da işlenilen haramları giderir.”

Ahmet b. Hanbel’in Müsned’inde ve İbn-i Hibban’ın Sahih’inde Abdullah b. Muğaffel’den şöyle bir rivayet vardır:

“Adamın birisi, cahiliyet devrinde iken fahişe-lik yapan kadınla karşılaştı. Elini ona uzatıp te-mas etme isteğinde bulunarak onunla şakalaştı.” Bunun üzerine kadın şöyle dedi:

“Bırak beni! Muhakkak ki Allah-u Teâlâ şirki giderdi ve İslam’ı getirdi. Adam bu sözü duyunca onu bıraktı ve ondan uzaklaştı. Adam, ta ki yüzü önündeki duvara çarpıncaya kadar kadının arka-sından dönüp, dönüp ona baktı. Bu şahıs kendi olayını Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ’e ha-ber verdi. Bunun üzerine Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ona şöyle dedi:

Page 65: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 65

“Sen Allah’ın hakkında hayır dilediği bir kulsun.” Sonra şöyle devam etti:

“Muhakkak ki Allah bir kulun hakkında şer dilerse, kıyamet gününde yaptığının karşılığı-nı verinceye kadar bu kulunun haramlarını tutar. (Dünyada iken işledikleri haramlarının karşılığını vermeyerek onu ahirete erteler).” (33)

“Ey insanlar! Temizliğin asıl yeri kalpleriniz-dir. Ona haram pisliğinden küçük damlalar sıç-radığı zaman üzerine gözyaşlarınızdan serpiniz ki böylelikle temizlensin.”

Hevanızın razı olduğu her şeyden kendinizi uzak tutmaya azmediniz. Muhakkak ki azmetmek haramlardan temizlenmenin başıdır.

Nefsin hoşuna giden şeyleri istediğiniz zaman nefsinize, kendisine zina teklif edildiğinde zinayı teklif eden adama şöyle diyen kadın gibi deyiniz:

“Allah şirki giderdi ve İslam’ı getirdi İslam da teslimiyeti ve itaatle boyun eğmeyi gerektirir.”

(33) Senedi hasendir. Hakim, Ebu Naim “El-Hilye” kitabında ve Beyhaki rivayet ettiler.

Page 66: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

66 | İbni Receb el-Hanbeli

Nefse Allah’ın övgüsünü hatırlatın. “Rabbi-miz Allah’tır diyenler ve sonra bildikleriyle amel edenler” (Fussilet:30) buyrulmaktadır.

Nefsinize, ona şah damarından daha yakın olanın her şeyi gördüğünü bildirin. Belki böylece Allah’ın yakınlığından ve görmesinden utanır da artık harama dalmaz.

“Allah’ın gördüğünü bilmiyor mu.” (Alak:14)

“Muhakkak ki Allah gözetleyicidir.” (Fecr:1)

Adamın birisi, kadının birisine geceleyin ten-ha bir yerde zina teklifinde bulundu; ama kadın onu reddetti. Bunun üzerine adam ona şöyle de-di:

“Bizi yıldızlardan başka kim görüyor!” Kadın şöyle cevap verdi:

“Ya yıldızları yaratan nerede o bizi görmüyor mu?”

Genç adamın biri, bir kadını zinaya zorladı ve ona bütün kapıları kapatmasını emretti. Sonra

Page 67: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 67

‘’kapatılmadık kapı kaldı mı?’’ dedi. Kadın da ona şu şekilde cevap verdi:

“Evet, bizim ile Allah’ın-u Teâlâ arasında olan açık kapı kaldı.” Bunun üzerine adam kadına dokunmayıp ayrıldı.

Allah’a yakın olan kimselerden birisi bir kişi-nin bir kadınla zina için konuştuğunu gördü ve onlara hemen şöyle dedi:

“Muhakkak ki Allah sizi görmektedir. Allah sizi ve bizi korusun.”

Cüneyd’e soruldu. “Haramdan yüz çevirmek için neyle yardım

istenir?” O da şu şekilde cevap verdi: “Allah’ın sana bakmasının, senin harama

bakmandan daha önce olduğunu bilmekle.” Muhasebi (34) dedi ki:

(34) Ebu Abdullah El-Haris b. Esed El-Bağdadi El-Muhasebi. Zühd ile ilgili kitapları vardır. Zehebi onun hakkında şöyle dedi: “Muhasebi değerli bir kişidir. Fakat kelam ilimine biraz girdi de ona çok laf atıldı.” İmam Ahmet bazı amellerini övdü, bazılarından ise sakındırdı. Hicri 243 senesinde vefat etmiştir.

Page 68: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

68 | İbni Receb el-Hanbeli

“Allah’ın gözetmesi demek kalbin Allah’a ya-kın olduğunu bilmesidir.” Allah’ı bilmek ne ka-dar kuvvetliyse, Allah’ın görmesinden ve yakınlı-ğından utanmak o kadar kuvvetlidir.

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bir adama şöyle dedi:

“Sen, kendi kavminden devamlı beraber olduğun salih bir kişinin yanında haram işle-mekten nasıl utanıyorsan, Allah’tan da öyle utan.” (35)

Bazı âlimler dedi ki: “Allah’ın sana yakın ol-duğu kadar O’ndan utan ve Allah’ın sana olan kudreti miktarınca O’ndan kork.”

Bazıları bana şöyle dedi: “Kırk seneden beri Allah’tan başkasına bir adım atmadım ve Al-lah’tan utandığımdan dolayı güzel gördüğüm şeylere dahi bakmadım.”

(35) Senedi hasendir. Ahmet, İbn Ebi-d Dünya rivayet ettiler.

Page 69: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 69

LA İLAHE İLLALLAH’IN FAZİLETLERİ

Tevhid kelimesi birçok önemli faziletlere sa-

hiptir. Bunların hepsini burada sayabilmek mümkün değildir. Burada onların bazılarından bahsedelim.

1 - TAKVA KELİMESİDİR. Ömer radıyallahu anh ve diğer sahabelerin de-

diği gibi takva kelimesidir. 2 - İHLÂS KELİMESİDİR. 3 - HAKKA ŞEHADETTİR. 4 - HAKKA DAVETTİR. 5 - ŞİRKTEN ARINDIRAN VE ONDAN

KURTARAN BİR KELİMEDİR. 6 - YARATILANLARIN BUNDAN DOLAYI

YARATILDIĞI KELİMEDİR. Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:

Page 70: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

70 | İbni Receb el-Hanbeli

“Ben, insanları ve cinleri yalnız bana ibadet etsinler diye yarattım.” (Zariyat:56)

7 - RASULLERİN BUNDAN DOLAYI

GÖNDERİLİP, KİTAPLARIN BUNDAN DO-LAYI İNDİRİLDİĞİ KELİMEDİR.

Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: “Senden önce hiçbir rasul göndermedik ki

ona: “Benden başka ibadete layık ilah yoktur, sadece bana kulluk edin” diye vahyetmiş ol-mayalım.” (Enbiya:25)

Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: “Allah, melekleri kullarından dilediği kim-

seye kendinden bir vahiy ile benden başka ibadete layık ilah olmadığına dair uyarın ve benden korkutun diye indirir.” (Nahl:2)

Bunun gibi ayetler Kuran’da oldukça çoktur. Yukarıdaki ikinci ayet (Nahl süresindeki) Al-

lah-u Teâlâ’nın nimetlerini saydığı ilk sure oldu-ğu için bu sure “niam” yani “nimetler” süresi olarak da isimlendirilmiştir.

Page 71: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 71

Bu yüzden İbn-u Uyeyne (36)şöyle demiştir: “Allah-u Teâlâ kullarından hiçbir kuluna La İlahe İllallah’ı bildirmesinden daha büyük bir nimet vermemiştir.”

Cennet ehli için ‘’la ilahe illallah kelimesi’’ dünya ehline sıcak bir çölde ferahlık duyması için verilen serinletici su gibidir.

8 - BU KELİMEDEN DOLAYI CENNET VE

CEHENNEM YARATILMIŞTIR. 9 - BU SEBEPLE RASULLERİN CİHATLA

EMREDİLDİĞİ KELİMEDİR. Kim bu kelimeyi, manasını bilerek söylerse

malını ve kanını korumuş olur. Kim de bu keli-meye karşı gelirse malı ve kanı heder olup, helal olmuş olur.

(36) Ebu Muhammed Süfyan İbn Uyeyn İbn’i Ebi İmran Meymun El-Kufi El-Mekki. Güvenilir, hafız fıkıh alimi ve huccet olarak kabul edilen bir alimdir. Hicri 98 senesinin Recep ayında vefat etmiştir.

Page 72: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

72 | İbni Receb el-Hanbeli

10 - CENNETİN ANAHTARIDIR.

11 -RASULLERİN DAVETİNİN ANAHTA-RIDIR. (BAŞLANGICIDIR.)

12 - ALLAH-U TEÂLÂ’NIN MUSA İLE KONUŞTUĞU KELİMULLAH’ TIR.

Bezzar’ın ve diğerlerinin müsnedinde İyad El-Ensari’nin rivayetinde Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:

“La ilahe illallah kelimesi Allah katında çok değerli, hak olan bir kelimedir ve bu kelime-nin Allah katında çok önemli bir yeri vardır.

Kim bu kelimeye sadakat göstererek söy-lerse Allah bununla onu cennete sokar. Kim de bu kelimeye inanmadığı halde söylerse, malını ve canını bu dünyada korumuş olur. Ancak yarın Ahiret gününde Allah onun hesa-bını görür.” (Deylemi Rivayet Etti.)

Page 73: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 73

13 - CENNETE GİRMEK İÇİN GEREKEN BİR ÜCRETTİR. (BEDELDİR) (37)

Hasan radıyallahu anh’ın dediği şu söz zayıf bir yoldan Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ’e atfe-tilmiştir.

“Kimin son sözü La ilahe illallah olursa cennete girer.” (38)

14 - ATEŞTEN KURTULUŞTUR. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem “Eşhedu

en la ilahe illallah (Ben şehadet ederim ki Al-lah’tan başka ibadete layık ilah yoktur.)” diyen bir müezzini duyunca şöyle dedi:

“Bu adam ateşten çıktı.”(Müslim)

(37) Cennetin bedeli La İlahe İllallah’tır. İbaresindeki bu hadisi İbn’i Adiyy “Kamil”de zikretmiş ve hakkında “zayıf” demiştir. (38) Bu hadis sahih senedlidir. Ahmet, Ebu Davut, Hakim, Taberani, Beyhaki rivayet edip sahih dediler.

Page 74: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

74 | İbni Receb el-Hanbeli

15 - BAĞIŞLANMAYI GEREKTİREN BİR KELİMEDİR.

Ahmed b. Hanbel’in Müsned’inde Şıddat b. Gus’tan ve Ubade b. Samit’ten radıyallahu anh şu rivayet vardır:

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bir gün as-habına:

“Ellerinizi kaldırın ve La ilahe illallah deyin.” dedi. Ellerimizi bir saate yakın öylece tuttuk ve daha sonra Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem elini indirdi ve şöyle dedi: “Allah’a hamd olsun! Allah’ım, sen beni bu kelime ile gönderdin ve bu kelimenin gerektirdiği şeyleri yerine ge-tirmemi emrettin. Bu kelime ile bana cenneti vaadettin. Muhakkak ki sen sözünden dön-mezsin.”

Sonra şu şekilde devam etti: “Sizi müjdeliyorum. Şüphesiz ki Allah sizi

bağışlamıştır.” (39)

(39) Hasen hadis. Ahmet, Hakim, Bezzar, Taberani

Page 75: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 75

16 - BU KELİME İYİLİKLERİN EN İYİSİ-DİR.

Ebu Zerr radıyallahu anh şöyle dedi: “Ya Rasulullah! Bana, beni cennete yaklaştı-

racak ve ateşten uzaklaştıracak bir amel söyleyi-niz.” dedim. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Bir kötülük yaptığında hemen iyilik yap. Şüphesiz bu yaptığın hasenen için on sevap vardır.”

Dedim ki: “Ya Rasulullah! La ilahe illallah iyilik midir?”

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem: “İyiliklerin en iyisidir.” buyurdu.(40) 17 - O, İŞLENİLEN HARAMLARI, YAPI-

LAN HATALARI SİLMEKTEDİR.

(40) Sahih hadis Ahmet, Taberani, Beyhaki, Ebu Naim “El-Hılye”de rivayet ettiler.

Page 76: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

76 | İbni Receb el-Hanbeli

İbn Mace’de, Ümmi Hani’den rivayet edilen bir hadiste Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

“La ilahe illallah hiçbir haramı bırakmaz ve ondan daha değerli bir amel yoktur.”

(Zayıf Hadis) Selef (âlimlerin)den bir kimse başka birisine

ölümünden sonra rüyasında gördü. Ona halinden sordu. Oda: “La ilahe illallah” hiçbir şey bırak-madı” dedi.

18 - KALPTE KAYBOLMAYA YÜZ TUT-

MUŞ OLAN ŞEYLERİ YENİLER. Ahmed b. Hanbel Müsned’de şöyle rivayet et-

ti. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ashabına: “İmanınızı yenileyin.” dedi. Ashab: “İmanımızı nasıl yenileriz?” diye sordukların-

da Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem: “La ilahe illallah deyin. Tartınızda ondan

ağır olacak hiçbir şey yoktur. Eğer La ilahe

Page 77: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 77

illallah yerler ve gökler ile tartılsa şüphesiz La ilahe illallah daha ağır basar.” (41)

Ahmed İbn’i Hanbel, Müsned’inde Abdullah İbn Amr’dan Rasululah sallallahu aleyhi ve sellem ’in şöyle dediğini rivayet etmiştir:

“Nuh aleyhisselam vefat edeceği sırada” oğluna şöyle dedi:

“Sana ‘’La ilahe illallah’’ı emrediyorum. Eğer yedi gökler ve yedi yerler terazinin bir kefesine, ‘’La ilahe illallah’’ öbür kefesine kon-sa hiç şüphe yok ki ‘’La ilahe illallah’’ daha ağır gelir.” (42)

Yine aynı şekilde Ahmed b. Hanbel’in Müs-ned’inde Abdullah İbn Amr’dan Rasulullah sallal-lahu aleyhi ve sellem ’in şöyle buyurduğunu nakle-diyor:

(41) Ahmed, İbn-i Adiyy “Kamil”de, Ebu Naim “El-Hılye”de rivayet ettiler. Hakim bu hadis için “Sahih” dedi. (42) Sahih hadis. Amet, Buhari “El-Edeb El-Murat”de, Beyhaki rivayet ettiler.

Page 78: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

78 | İbni Receb el-Hanbeli

Musa aleyhisselam dedi ki: “Ya Rabbi! Bana, seni hatırlayıp dua edebi-

leceğim bir şey öğret.” Allah-u Teâlâ şöyle buyurdu: “Ey Musa, La ilahe illallah de!” Musa aleyhisselam dedi ki: “Ey Rabbim! Bütün kulların bunu diyor-

lar.” Bunun üzerine Allah-u Teâlâ ona: ”La ilahe illallah de.” Musa aleyhisselam dedi ki: “Senden başka ibadete layık ilah yoktur ya

Rabbi! Fakat ben Senden, bana has bir şey bildirmeni istiyorum. Bu sefer Allah-u Teâlâ ona şöyle dedi:

“Ey Musa! Yedi gökler, yedi yerler ve içinde bulunanlar bir kefeye konsa La ilahe illallah da öbür kefeye konsa ‘’La ilahe illallah’’ daha ağır gelir.” (43)

(43) Nesei, İbn-i Hibban, Hakim, Ebu Ya’la, Taberani, Beyhaki, Ebu Naim “El-Hılye”de İbn-i Adil Birr, Begevi rivayet ettiler. Hakim bu hadis için “sahih” dedi.

Page 79: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 79

19 - ALLAH AZZE VE CELLE’YE ULAŞIN-CAYA DEK BÜTÜN ENGELLERİ KALDIRAN KELİMEDİR.

Tirmizi’nin Abdullah İbn Ömer radıyallahu anh’dan rivayet ettiği bir hadiste Rasulullah sallal-lahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

“La ilahe illallah diyen kimsenin Allah’a ulaşıncaya dek söylemiş olduğu bu söz, Allah ile aralarında bir engel bırakmaz.” (Za-yıf Hadis)

Aynı şekilde Tirmizi’nin Ebu Hureyre radıyal-

lahu anh’ den rivayet ettiği hadiste Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“La ilahe illallah’ı ihlâslı olarak söyleyen hiçbir kul yoktur ki, büyük haramlardan uzak durmuş olsun da ona yeryüzüne varıncaya dek gökyüzünün bütün kapıları açılmış olmasın.” (44)

(44) Tirmizi, Nesei rivayet etti. Tirmizi bu hadis için “hasen, garib” dedi

Page 80: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

80 | İbni Receb el-Hanbeli

Tirmizi’nin İbn’i Abbas’tan rivayet ettiği ha-diste Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

“Hiçbir şey yoktur ki onunla Allah arasında engel olmasın. Ancak La ilahe illallah sözü hariçtir. Söylediğinde dudakların ona engel olması gibi bu sözü söyleyen kimseyle de Al-lah arasında bir engel bırakmaz.”(Zayıf Hadis)

Ebu Umame radıyallahu anh (45) dedi ki: “Bir kul La ilahe illallah’ı söylerse arş hariç

onu engelleyecek hiçbir şey yoktur. 20 - ALLAH’IN ONU SÖYLEYENE BAKTI-

ĞI VE DUASINA İCABET ETTİĞİ BİR KELİ-MEDİR.

Nesei’nin “El-Yevmü Vel-Leyle” adı kitabında

sahabeden iki kişiden naklettiği hadiste Rasulul-lah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

(45) Adı Sudda İbn Aclan. Takvalı bir sahabidir.

Page 81: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 81

“Allah’tan başka ibadete layık ilah olmadı-ğına, O’nun tek olup, şeriki bulunmadığına, hamdın ve mülkün sadece O’na ait olduğuna kalbiyle samimi olarak, diliyle de tasdik ede-rek şehadet eden kimse için gökyüzü ardına kadar açılır (yarılır) da yer ehlinden onu söy-leyene bakılır. Artık bu kula istediği şeylerin verilmesi hak olmuştur.” (Zayıf Hadis)

21 -ALLAH’IN ONU SÖYLEYENİ TASDİK

ETTİĞİ KELİMEDİR. Nesei, Tirmizi, İbn-i Hibban’ın Ebu Hureyre

ve Ebu Said’den rivayet ettikleri bir hadiste Rasu-lullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmakta-dır:

“Kul La ilahe illallah ve Allah en büyüktür” dediği zaman rabbi onu tasdikleyerek:

“Benden başka ibadete layık ilah yoktur ve ben en büyüğüm” der.

Kul “La ilahe illallah ve O tektir, O’nun or-tağı yoktur” dediğinde rabbi onu tasdikleye-rek:

Page 82: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

82 | İbni Receb el-Hanbeli

“Benden başka ibadet layık ilah yoktur. Ben tekim ve benim ortağım yoktur.” der. Kul:

“La ilahe illallah, O tektir, O’nun ortağı yoktur, mülk ve hamd ona mahsustur” derse Allah ona:

“Benden başka ibadete layık ilah yoktur, mülk benimdir, hamd bana mahsustur” der. Kul:

“La ilahe illallah ve Allah’tan başka sığını-lacak yer ve güç yoktur” derse Rabbi onu tas-dikleyerek:

“Benden başka ibadete layık ilah yoktur ve tek sığınılacak yer, tek otorite kaynağı benim” der.

Kul bunu hastayken söyleyip de ölürse ar-tık ateş ona dokunmaz. (Sahih Hadis)

22 - O, NEBİLERİN SÖYLEDİĞİ SÖZLERİN

EN FAZİLETLİSİDİR. Arife gününde Rasulullah sallallahu aleyhi ve

sellem ’in söylediği duada geçtiği gibi.

Page 83: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 83

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyur-du: “En faziletli dua arifede okunan duadır. Ben ve diğer nebilerin söylediği en faziletli söz “La İlahe İllallahu vahdehu la Şerikelehu.” (Allah’tan başka ibadete layık ilah yoktur. O tek-tir. Ortağı yoktur.) (46)

23 - O, ZİKİRLERİN EN FAZİLETLİSİDİR. Cabir radıyallahu anh Rasulullah sallallahu

aleyhi ve sellem ’in şöyle dediğini nakletmiştir. “Zikirlerin en efdali Allah’tan başka ibade-

te layık ilah yoktur” sözüdür.”(47) İbn’i Abbas radıyallahu anh şöyle demiştir: “Allah’a en sevimli söz La ilahe illallah (Al-

lah’tan başka ibadete layık ilah yoktur) sözüdür. Allah onsuz hiçbir ameli kabul etmez.

(46) İmam Malik rivayet etti ve hadis hasendir. (47) Tirmizi, İbn-i Mace, Nesei, İbn-i Hibban, Hakim rivayet etti ve sahih dedi.

Page 84: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

84 | İbni Receb el-Hanbeli

24 - O, AMELLERİN EN FAZİLETLİSİ OLUP, SEVABI EN ÇOK VERİLEN AYNI ZA-MANDA DA KÖLE AZAT ETMEYE EŞİT OLAN VE ŞEYTANDAN KORUYAN BİR KE-LİMEDİR.

Ebu Hureyre radıyallahu anh’dan Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

“Kim; ‘Allah’tan başka ibadete layık ilah yoktur. O tektir, O’nun hiçbir ortağı yoktur, mülk ve hamd sadece O’na mahsustur. O’nun her şeye gücü yeter’ sözünü günde yüz kere söylerse ona on köle azat etme sevabı verilir. O’nun hesabına yüz hasene yazılır, yüz seyyie (haram silinir). Sevap bakımından bundan daha üstün bir ameli kimse yapamaz. Ancak bu sözü daha fazla söyleyenler müstesna.”

(Buhari-Müslim) Ebu Eyyüb El-Ensari’den Rasulullah sallallahu

aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Kim on kere La ilahe illallah derse İsmail

aleyhisselam’ın çocuklarından dört kere köle azat etmiş gibidir.” (Buhari-Müslim)

Page 85: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 85

Tirmizi’de İbn’i Ömer radıyallahu anh’ın Rasu-lullah sallallahu aleyhi ve sellem ’den şöyle dediğini rivayet etmiştir:

“Kim çarşıya girdiğinde La ilahe illallah derse ve bu söze: “O öldürür ve diriltir, O di-ridir ve ölmez, hayır O’nun elindedir. O her şeye kadirdir.” Sözünü eklerse Allah ona bir milyon hasene yazar, onun bir milyon seyyie-sini (haramını) siler, onun derecesini bir mil-yon kat yükseltir.” Başka bir rivayette ise: “Cennette ona bir ev inşa eder.” (48)

25 -MAHŞER GÜNÜNÜN DEHŞETİNİ Gİ-

DERİCİ VE KABRİN YALNIZLIĞINI TESELLİ EDİCİ OLMASI TEVHİD KELİMESİNİN FA-ZİLETLERİNDENDİR

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle bu-

yurdu:

(48) Zayıf hadis. İbn-i Mace, Ahmet rivayet etti

Page 86: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

86 | İbni Receb el-Hanbeli

“Tevhid (La ilahe illallah) ehline, kabirlerin-de ve mahşer gününde yalnızlık ve korku yok-tur. Sanki tevhid ehlinin kabirlerinden kalk-mışlar da başlarından toprakları silkeledikle-rini görür gibiyim. Onlar şöyle diyorlar:

“Bizden keder ve elemi gideren Allah’a hamd olsun.” (49)

Diğer mürsel bir hadiste: “Kim günde yüz kere “La ilahe illallah’ül

Melik’ül hakkulmubin (Allah’tan başka ibadete layık ilah yoktur. O mahlûkatın hak olan sahibi-dir.) derse fakirlikten kurtuluşa erer. O kabrin yalnızlığında onun yoldaşı olur, söyleyene zenginlik getirir ve o kimse için cennetin ka-pısını çaldırır.” (50)

(49) Zayıf hadis. İbn-i Adiyy “Kamil” de, Beyhaki, Taberani rivayet ettiler. (50) Zayıf hadis. Ebu Naim “El Hılye” de rivayet etti.

Page 87: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 87

26 -TEVHİD KELİMESİ, MAHŞER GÜNÜ KABİRLERİNDEN KALKAN MÜ’MİNLERİN İŞARETİDİR.

Nadr b. Arabi şöyle dedi: “Mü’minler kabirlerinden kalktıklarında onla-

rın işaretinin “La ilahe illallah” olduğuna dair bana bir haber ulaştı.”

Taberani’nin Rasulullah sallallahu aleyhi ve sel-lem’e dayandırarak tahriç ettiği bir hadiste “Bu ümmetin sırat köprüsü üzerindeki işareti: “Allah’ım, senden başka ibadete layık ilah yoktur (La ilahe illallah)” kavlidir.” diye bu-yurmuştur.” (Zayıf Hadis)

27- ONU SÖYLEYEN KİMSEYE CENNETİN

SEKİZ KAPISININ AÇILMASI VE O KULUN DİLEDİĞİ KAPIDAN GİRMESİ BU KELİME-NİN FAZİLETLERİNDENDİR.

Müslim’in tahriç ettiği bir hadiste, Rasulullah

sallallahu aleyhi ve sellem abdest aldıktan sonra iki

Page 88: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

88 | İbni Receb el-Hanbeli

şehadeti söyleyen kimseye cennetin sekiz kapısı-nın açılacağını ve dilediği kapıdan gireceğini bil-dirmektedir.

Buhari ve Müslim’de Ubade b. Samit radıyal-lahu anh’dan rivayet edilen hadiste Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem :

“Kim La ilahe illallah’a şahadet edip, Al-lah’ın tek olduğuna ve ortağı olmadığına, Mu-hammed sallallahu aleyhi ve sellem ’in O’nun kulu ve rasulü olduğuna, İsa aleyhisselam’ın Allah’ın kulu, rasulü, Meryem aleyhisselam’e ilka ettiği kelimesi ve O’dan bir ruh olduğuna, cennet ve cehennemin hak olduğuna şehadet ediyorum.” derse Allah-u Teâlâ o kimseyi cennetin sekiz kapısından dilediğinden cenne-te sokar.”

Abdurrahman b. Semure radıyallahu anh’ın ri-vayet ettiği bir hadiste Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem kendi uzun rüyasındaki kıssayı anlatır-ken şöyle dedi:

“Ümmetimden bir adam gördüm. O cenne-tin kapısına kadar geldi. Fakat daha o içeri

Page 89: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 89

girmeden cennet kapıları kapandı bu esnada LA İLAHE İLLALLAH’a şehadeti ona yetişti de cennetin kapıları açıldı. Ve o da cennete gir-di.” (51)

28 - TEVHİD EHLİNDEN OLUP DA İŞLE-

DİKLERİ HARAMLARDAN DOLAYI CE-HENNEME GİREN OLURSA, ONLARIN CE-HENNEMDEN ÇIKARILMALARINI GEREKLİ KILMASI DA BU TEVHİD KELİMESİNİN FAZİLETLERİNDENDİR.

Buhari ve Müslim’de Enes radıyallahu anh’dan

rivayet edilen hadiste Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Allah-u Teâlâ buyurdu ki: “İzzetim ve ce-lalim hakkı için, yüceliğim ve azametim hakkı için, La ilahe illallah diyen kimseyi cehen-nemden mutlaka çıkaracağım.”

(51) Zayıf hadis. Taberani rivayet etti.

Page 90: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

90 | İbni Receb el-Hanbeli

Taberani’nin tahriç ettiği hadiste Enes radıyal-lahu anh’dan Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Tevhid ehlinden bir kısım insanlar işle-dikleri haramlardan dolayı cehenneme girer-ler de orada, dünyada iken Lat ve Uzza’ya iba-det edenler onlara şöyle derler:

“La ilahe illallah demeniz size ne fayda verdi ki? Onların bu sözleri Allah’ı kızdırır da haramkâr mü’minleri cehennemden çıkarıp cen-nete koyar.”

Onlara kızgın olduğu halde böyle davranan Allah-u Teâlâ razı olduğunda nasıl davranır? Allah-u Teâlâ, kusurlu olsa bile tevhid ehli olan kimseyle kendisine şirk koşan kimsenin arasını denk tutmamıştır.

Seleften bazıları dediler ki: İbrahim aleyhisse-lam şöyle derdi:

“Ey Allah’ım! Sana şirk koşmayan kimseyle şirk koşan kimseyi denk tutma.”

Seleften bazıları dualarında şöyle derlerdi:

Page 91: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

Kelimetu’l İhlâs | 91

“Ey Allah’ım! Sen cehennem ehli hakkında şöyle buyurdun: “Allah’ın ölen kimseyi diriltme-yeceğine büyük bir yeminle yemin ettiler.” Biz ise yeminlerimizin en büyüğü ile Allah’a yemin edi-yoruz ki Allah-u Teâlâ ölen kimseyi muhakkak diriltecektir. Ya Rabbi bu iki grup insanı bir ara-da tutma.”

Ebu Süleyman (52) şöyle dedi: “O cimriliğimden dolayı bana ceza vermek is-

tese, ben O’ndan cömertliğini isterdim. Haramla-rımdan dolayı beni cezalandırmak isterse, ben O’nun affını istirham ederim. Eğer beni ateşe sokarsa, cehennem ehline O’nu sevdiğimi haber veririm.”

Ariflerden biri bütün geceyi ağlayarak geçirdi ve şöyle dedi:

“Eğer bana azap edersen ben seni seviyorum.” (Arifler azaba uğramaktan çok, Allah’la araların-da ayrılık (perde) olmasından korkarlardı.)

(52) Abdurrrahman İbn Ahmed İbn Atiyye El-Ahsi ed-Derani. Hicri 215’de vefat etti.

Page 92: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

92 | İbni Receb el-Hanbeli

Zünnun dedi ki: “Cehennem korkusu, ayrılık korkusunun yanında okyanustan bir damla gibi-dir.” Yine ariflerden bazıları: “Ey İlahım! Ey efendim! Ey dostum! Şayet azabının hepsi ile bana azap etsen, sana yakın olmaktan kaybetti-ğim her parça benim için azaptan daha şiddetli-dir.” Ey kardeşlerim! Tevhidi hayatınızda gerçek-leştirmeye çalışın. Çünkü Allah’ın azabından kurtaracak olan ancak tevhiddir. Güzel söz söy-leyenler LA İLAHE İLLALLAH’tan daha güzel bir söz söylemediler. Hidayete Tabi olanlara se-lam olsun…

Page 93: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

93 | İçindekiler

YAYINEVİNİN ÖNSÖZÜ ....................................3

YAZAR HAKKINDA ...........................................5

KELİMETÛL İHLÂS ...........................................9

1) Manasını bilmek: ..................................................... 17

2) Şüphesiz ve şeksiz manasını kabul etmek: ............ 17

3) Bu kelimenin gerektirdiği manayı kalbiyle ve diliyle kabul etmek:.................................................................. 18

4) Hareketleri, davranışları ve yaşantısını “La İlahe İllallah”ın manasına uygun düşecek şekilde düzenlemelidir: ............................................................. 19

5) Yalanlamayıp kalbiyle ve diliyle tasdik etmek: ..... 21

6) İhlâslı olmak. Yapılan bütün amelleri sadece Allah rızası için yapmak ve şirkten temizlenip uzak kalmak: ........................................................................................ 22

7) Bu kelimeyi (La İlahe İllallah kelimesini) ve bu kelimenin gösterdiği yolu sevmek, bu kelimeyi sevip gösterdiği yolda yürüyenleri sevmek, bu kelimeyi kötü görüp gösterdiği yoldan başka yollara sapanları ise sevmemek, onları yakın dostlar edinmemek: ............ 24

LA İLAHE İLLALLAH’IN FAZİLETLERİ ........... 69

Page 94: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

94 |

Page 95: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

95 | Çıkan Eserlerimiz

1 – İşte Tevhid 2 – Hakimiyet Allah’ındır 3 – İşte Müslüman 4 – Cahiliyenin Hükmünü mü istiyorlar? 5 – Asrımızın Yesakı 6 – İslam Dinin Aslı 7 – Tağutu Red Tevhidin Gereğidir 8 – Büyük Şirkte Cehalet Mazeret Değildir. 9 – İslam Davetçilerine Öğütler 10 – Davetçinin Tefsiri (9 cilt) 11–Müslümanlara Karşı Kâfirlere Yard. Etmenin

Hükmü 12 – Rasulullah’ın Hayatıyla İslam’ın Hareket

Metodu (2 cilt) 13-Mü’minin Sıfatları 14 – İrtidat Ve Mürtedin Hükmü 15 – İslam’ın Hareket Metodu 16 – Halifelik ve Emirlik 17 – Büyük Günahlar 18 – Yahudiliğin Gerçek Yüzü 19 – Kelimetu’l İhlâs 20 – Mevzu Ve Zayıf Hadislerin Akideye Etkisi 21 – İbn’i Hacer el Askalani’nin Akaid Konusundaki Fetvaları 22 – Kur’an’da Nasih ve Mensuh 23 – Akidede Sünnetin Yeri 24- Uygulamalı Tecvid 25-Müslümanı Koruyan Dualar

Page 96: صﻼﺧﻹا ﺔﻤﻠﻛ...“Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim

96 |

www.hakyayinlari.com