İlk Şİİrler

10

Click here to load reader

Upload: serkan-engin

Post on 30-Mar-2016

233 views

Category:

Documents


10 download

DESCRIPTION

Serkan Engin'in 2001-2004 arasında yayımlanmış şiirleri

TRANSCRIPT

Page 1: İLK ŞİİRLER

İLK ŞİİRLER

(2001-2004)

SERKAN ENGİN

Page 2: İLK ŞİİRLER

Yüreğinin Güverte Yolcusu

başımın demirbaş belası, kıdemli derdim

gözünü kırpmadan beni Aşk'tan aforoz ettin

şimdi güverte yolcusuyum yüreğinin

yani hem gemide hem dışında geminin

boynum her dilde italik yazılıyor

ama direnişte yüreğim

ellerim iki deli aygır

koşar dururdu teninin bozkırlarında

döver dururdu ağzımın kumsalını

bağrındaki çifte gürbüz dalga

ve bana mutluluğun başkentidir hâlâ

sınır dışı edildiğim yüreğin

Serkan Engin

Düşlük Dergisi

Kasım-Aralık 2001

Page 3: İLK ŞİİRLER

Mütevazi Kırmızı

karanfil kırmızının en mütevazi hali

oysa sen gül’e meyillisin

ben kurşunkalemle çiziyorum hayatın altını

sen dolmakalem peşindesin

geri ver misketlerimi ve bez bebeklerini geri al

küstüm işte oynamıyorum repliğim burda bitti

yan yana bir yalnızlıktı bizimkisi

çünkü sen gül’e meyillisin

oysa karanfil kırmızının en mütevazi hali

Serkan Engin

Ağır Ol Bay Düzyazı

Sayı 7 Ocak-Şubat 2002

Page 4: İLK ŞİİRLER

Evin Zencisi

ben bu evin zencisiyim

kendi gettomun malcom x’i

geceye uzuyor sakallarım

hangi odaya girsem

evin dışında kalıyorum

neye uzansam uzaklaşıyor

baba evinde gurbetteyim

ben bu evin zencisiyim

Serkan Engin

Düşlük Dergisi

Eylül-Ekim 2002

Page 5: İLK ŞİİRLER

Iskaladıklarımın Toplamı

bak yârim gelen gene

baharmış hiç kapıyı çalmadan

gene istila ediyor park ve bahçeler

müdürlüğünü sevgililer

ve abiler gene koruma derdinde

kıta sahanlığını kız kardeşlerinin

bulutlar el şakası yapıyor damlara

sen yağmur diyorsun

keyifle poker oynuyor

kargalar dallarında çınarların, bilmiyorsun

seni görünce dili tutuluyor çakmağımın

kol saatim kolumu unutuyor

titriyor ilk sakal tıraşımı

olurkenki gibi ellerim, usulca

okşarken başından aşağı dökülen şelaleyi

ıskaladığım kızlar geçiyor

yüreğimim önünden boyunları bükük

ve hayatım toplamıdır ıskaladıklarımın

( yahu ben bu yaşa ne zaman geldim

aslında on sekizimde inecektim)

Page 6: İLK ŞİİRLER

bayat simit tadında bi’ şey

sensizken yaşamak

ve hediyelik eşya

dükkanlarında ucuz romantizm

ey daha demlenmeden yüreğimi

erken açtığım yarim

Aşk beni kendime tamamlıyor

seni bana tamamlıyor Aşk

adını kenara çektiğimde adımın yanından

geriye kocaman bir yalnızlık kalıyor

sen bir papatya tarlası

gibi örtündüğünde üstüme

en işlek caddesidir yüzümün ağzım

bir dağ kaplanı gibi dolaşır

tepecik ve vadilerinde gövdenin

serbest stilde yüzüyorum

engin denizlerinde teninin

oysa ben lisedeyken, heceleyerek

öpüşürdüm kızlarla, en fazla

grekoromen sevişirdik, bizim ev

boşken, misafirliğe gittiğinde annem

şimdi bir karınca kolonisiyim

masmavi bir tulum giydirip yüreğime

avuçlarımda bir savaş madalyası

Page 7: İLK ŞİİRLER

gibi taşıdığım nasırlarımla birlikte

yarim biz seninle çoktan seçmeli

bir hayatın emek şıkkıyız

kamulaştırılmış kaygılarımızla beraber

devrim desenli dünyayı

kucaklayan eldivenlerimiz

evlenme özürlü ve sevdalı işsiz

çocuklar geçiyor en geniş

meydanından yüreğimin, koro halinde

sövüyorlar kapitalizme detone olmaksızın

zaten herkes teğet geçti yüreğime

kimse demir atmadı

küçük bir yol kenarı lokantasıyım

hep gitmeye yazgılı konuklarım

bari sen gitme

Serkan Engin

Varlık Şubat 2002

Page 8: İLK ŞİİRLER

Umudun Kızıl Konçertosu

hayatım hard rock senfonisi

koro şefi ölümün kronik kelebekleri

ki karaşın baştan aşağı ve sisli...

oysa ben kadife bir gitar konçertosu

gibi geçsin isterdim gençliğim

kalbim ki gizli gerillası yalnızlığın

kime kan(a)sam hep yarı yoldayım

ellerimde aniden solan zaman’ın zambakları

ezbere çizerim elbet hayal kırıklığının haritasını

kaldırımlara ceket giydirmek kadar zor

bazen katlanmak bu hayata

ama hiç mi nilüfer yetişmez bataklıklarda

bırak geçerse geçsin, aklının

en yumuşak kıyısından tatlı intihar

sen yine de çevir kalbini

umudun mavi kuşlarına

bir yezidi döner gibi

yüzünü güneşe

Serkan Engin

Varlık Şubat 2003

Page 9: İLK ŞİİRLER

Blues ve Bülbüller

yine sabah çarpıyor yüzüme ve bahar

kanat çırpıyor damarlarımın içinde

bugün de B Rh pozitif

kanıyorum yeni güne, azar azar

intihar süsü verdiğim

sakal tıraşımla birlikte

bahçelerde blues söylüyor bülbüller

ve laleler horon tepiyor, birbirine

karışarak yapraklarındaki şebnemler

penceremden içeri papatyalar atlıyor

ki baharın önsözüdür papatyalar

top oynuyor düş çayırlarında

hergele serçelerle saksı kaçkını sardunyalar

barok bir barak okuyor dam üstünde saksağan

nasıl kıyar da vururum beline kazmayı

bugün havalandırıyorum bütün heveslerimi

kurumuş kederler dökülüyor kalbimden

seneye de görebileyim diye

iki numara büyük alınmış

düşlerle geçen çocukluğumla çarpışıyorum

bahar’ın köşesini döndüğümde

Page 10: İLK ŞİİRLER

bugün ya bir imlâ hatası

var kalbimin seyir defterinde

kırıldı ya da tekerleği

kederin kara faytonunun

üstüme üstüme gelirken

Serkan Engin

2002 (şiirin yazım yılı)

Bireylikler

Sayı 5 Kasım-Aralık 2005

(şiirin yayımlanma tarihi)