islam ansiklopedisi cilt 10

1599

Upload: tunahan-emin

Post on 12-May-2017

308 views

Category:

Documents


3 download

TRANSCRIPT

  • DMETLCENDEL

    Kuzey Arabistanda Hicaz-Suriye kervan yolu zerinde bulunan eski bir ticaret merkezi.

    Bugn Cevf adl idar blgenin belli bal yerleim merkezlerinden biri olan Dmetlcendelin adnHz. smilin olu Dmeden (Dm, Dmn) ald rivayet edilir. Tihmede Hz. smilin ocuklaroalnca Dme Vdissirhn yresine gelmi, burada bir kale ina ettirmitir ve tatan (cendel)yaplan kale Dmetlcendel adyla anlagelmitir. Baz aratrmaclar ise ehrin adn buradayaayan Cendel (Ben Cendel) adl bir kabileden aldn iddia ederler (Atll, X, 65).

    Nabatlerin baehri Petrann 400 km. dousunda bulunan Dmetlcendel en parlak devriniNabatler ve Romallar dneminde yaamtr. ehir stratejik adan nemli bir mevkide bulunuyorduve dou ve kuzeydoudan gelecek saldrlara kar Kuzey Arabistann yegne kalesi durumundayd.Ayrca Yemen-Irak ve Vdissirhn-Suriye kervan yollarnn kesitii bir noktada yer aldndaneskiden nemli bir ticar konuma sahip olan Dmetlcendelde Arabistann en nemlipanayrlarndan biri kurulur ve her yl reblevvel ay boyunca faaliyetini srdrrd. Buradakurulan devletlerin gl oluu ve komu kabileler zerinde otorite tesis etmeleri de ehrin neminiarttryordu. Ved adl puta tahsis edilmi bir mbedin de bulunduu Dmetlcendel ve civarndaslmiyetin ortaya k srasnda Hristiyanl benimsemi olan Kelb, Tay ve Cedle kabilelerimensuplar oturmaktayd.

    Kaynaklarda Hz. Peygamber dneminde Dmetlcendele asker sefer dzenlendiikaydedilmektedir. Bunlarn ilki, 5. yln Reblevvel aynda (Austos 626) bizzat Hz. Peygamberinkumandasnda yaplmtr. Bu seferin sebebi, Dmetlcendelin hristiyan hkimi keydir b.Abdlmelikin blgeden geen Medine kervanlarna saldrmas idi. Hz. Peygamber Fezre veGatafn kabilelerine ait topraklardan geerken bunlarn Mekkeli mriklerle beraber Medineyesaldr dzenleme hazrl iinde olduklarn haber alm ve sratle geri dnmtr. kinci sefer, 6.yln ban aynda (Aralk 627-Ocak 628) Abdurrahman b. Avf kumandasnda gerekletirilmitir.Bu seferin sonunda hristiyan Kelb kabilesi reisi Asba b. Amr el-Kelb ve kabilesinden baz kiilermslman olmulardr. nc sefer ise Tebk Gazvesi mnasebetiyle yaplmtr. Hz. Peygamber 9(630) ylnda Tebkten Hlid b. Veld kumandasnda 400 kiilik bir asker birlii Dmetlcendelegnderdi. Hlid Dmetlcendeldeki kaleyi ele geirdi ve keydiri esir alarak Medineye gtrd.Hz. Peygamber keydir ile cizye demesi artyla bir antlama yapm ve onun memleketinednmesine izin vermitir. Baz kaynaklar ise keydirin mslman olduunu ve Hz. Peygamberinkendisine bir ahidnme* verdiini kaydederler (Hamdullah, el-Vesikus-siysiyye, s. 293-294).Bu son asker hareketle Dmetlcendel slm hkimiyeti altna alnd. Fakat keydir Hz.Peygamberin vefatndan sonra irtidad etti ve antlamay bozarak hilfet merkeziyle balarnkopard. Bunun zerine Hz. Eb Bekir blgeye nce yz b. Ganm kumandasnda bir asker birlikgnderdi; daha sonra da Hlid b. Veldi ona yardm iin Dmetlcendele sevketti. Sonunda keydiryakalanarak lm cezasna arptrld ve Dmetlcendel yeniden slm topraklarna katld.

    Sffn Savandan sonra ortaya kan Hakem Vakas sebebiyle Eb Ms el-Ear ile Amr b. sn

  • Ezruh veya Dmetlcendelde toplandklarna dair rivayetler yannda nce Dmetlcendelde sonraEzruhta olmak zere iki defa bir araya geldikleri de kaydedilmektedir.

    lk slm fetihleri srasnda byk neme sahip olan Dmetlcendel, devlet merkezinin Emevlerdevrinde Suriyeye, Abbsler devrinde de Iraka nakledilmesi ve ticaretin kendine baka yollarbulmas sonucu btn nemini kaybetmitir. Ancak XVIII. yzylda balatlan Vehhb hareketisrasnda Arabistan ile Suriye arasndaki snrda yer almas sebebiyle yeniden nem kazanmayabalad. Avrupal aratrmac ve seyyahlar da Cevften geen karayollarn tercih eder oldular.

    Osmanl Devletinin son zamanlarnda Dmetlcendelde otorite Vehhblerin eline geti. Bir araemmer Emri Tall ile Ruvel kabileleri eyhi Nr b. aln buraya hkim oldular. Ancak 1921ylnda Abdlazz b. Sud Dmetlcendeli topraklarna katt. Bundan ksa bir sre sonra rdntopraklarn gneye doru geniletmek iin teebbse geti, fakat baarl olamad. Bu anlamazlk1923-1924te Kveytte toplanan kongrede de zmlenemedi. Sonunda Sudlerle ngilizlerarasnda yaplan Hadde Antlamasyla Dmetlcendel Necide baland (2 Kasm 1925).

    Dmetlcendeldeki en eski tarih eserlerden biri mer Camii (Mescidi mer) olup bugn harabehalindedir. Arkeologlar mimari plan hakknda bilgi edinmek iin kazlar yapmaktadr.

    Ykt Muceml-bldnda Dme adn tayan iki yer daha zikretmektedir. Bunlardan biri Dmakyaknnda, dieri Hrededir.

    BBLYOGRAFYA

    Vkd, el-Megz, I, 402-403; II, 560-562; III, 1025-1030; bn Him, es-Sre, I, 80; III, 224; IV,169-170; bn Sad, et-Tabakt, I, 288-289; II, 62, 89, 166; III, 129; bn Habb, el-Muhabber, s. 114,262-263, 316; Belzr, Fth, (Rdvn), s. 72-75; bn Dreyd, Cemheretl-luga (nr. F. Krenkowv.dr.), Haydarbd 1344 Badad, ts., II, 301; Tehzbl-luga, XIV, 212; Bekr, Mucem, II, 564-565; Ykt, Muceml-bldn, II, 485-489; Makrz, mtul-esm, Kahire 1941, s. 267, 463-467;Diyarbekr, Trhul-hams, II, 11, 128; Hamdullah, slm Peygamberi, I, 564-575; a.mlf., Hz.Peygamberin Savalar, s. 126, 129-130, 136, 239; a.mlf., el-Vesikus-siysiyye, Beyrut1405/1985, s. 293-294; Muhammed Beyym Mehrn, Dirst f trhil-Arabil-kadm, Riyad1400/1980, s. 487-490; Abdlazz b. brhim el-mer, el-Hiref ves-snt fil-Hicz f asrir-Resl [bask yeri yok] 1985, s. 163; G. King, The Historical Mosques of Saudi Arabia, London 1986,s. 117-120; a.mlf., A Mosque Attrbuted to Umar B. Al-Khattb in Dumat al-Jandal in al-Jarf, SaudiArabia, JRAS, sy. 2 (1978), s. 109-123; Abdlvehhb Muhammed Ali el-Advn, el-Gazavtn-nebeviyye, senevthel-hicriyye ve hruhel-kameriyye, el-Mevrid, IX/4, Badad 1401/1981, s.542; Khaled Abdulaziz al-Dayel-Abdulaziz Al-Shadukhi, Excavation at-Dumat al-Jandal, Atll, X,Dumat al-Jandal 1986, s. 64-79; J. Schleifer, Cevf Sirhn, A, III, 123-124; L. Veccia Vaglieri,Dmat al-Djandal, EI (ng.), II, 624-626.

  • Ahmet Gner

  • DUNLOP, Douglas Morton(1909-1987)

    slm tarihi ve felsefesi alanndaki aratrmalaryla tannan ngiliz arkiyats.

    skoyann Renfrewshire blgesindeki Paisley kasabasnda dodu. Yksek renimini Oxfordniversitesinde tamamlad (1932); daha sonra Glasgow niversitesinde brnce ve Araparenimi grd (1934-1937). Bunu takip eden iki yl boyunca Bonn niversitesinde ve zellikle odnemde slm limler Blmnde hoca olan Zeki Velidi Togann yannda slmiyat ve arkiyataratrmalar yapt. Bir aralk Trkiye ve Suriyeye seyahatlerde bulunduktan sonra Glasgowniversitesine tayin edildi (1939). Burada alt srenin son iki ylnda (1947-1948) yine birsko niversitesi olan St. Andrewsda Sm diller zerine dersler verdi. 1950den sonra Cambridgeniversitesinde on iki yl slm tarihi okuttu ve son olarak da Amerika Birleik DevletlerininColumbia niversitesinde tarih profesrl yapt.

    Eserleri. alma sahasyla ilgili mstakil kitaplarn yan sra ok sayda makale, tercme vb. ilmyaynlar da bulunan Dunlopun tarih konusundaki telifleri arasnda The History of the JewishKhazars (Princeton 1954; New York 1967) yaygn bir ne sahiptir. slm, brn ve Bizanskaynaklarna dayanarak kaleme ald bu eserinde Msev Hazar Trklerinin tarihini oldukaayrntl ekilde incelemitir. Yahudi asll olmad zellikle belirtilen (EJd., VIII, 562) DunlopunTrk tarihinin byle zel bir alanna eilmesinde, anlan kaynaklar deerlendirmesine imkn verenlisan bilgisi yannda hocas Zeki Velidi Togann ynlendirmeleri de etkili olmu grnmektedir.Nitekim bu eserinde bavurduu ve Hazar Trkleriyle ilgili blmnn ngilizce tercmesini verdii(s. 109-114) bn Fazlan Seyahatnmesi Togann doktora tezinin konusudur (Ibn FadlansReiseberichte, Leipzig 1939). Dorudan slm tarihi zerine yapt aratrmalarda dikkatinigenellikle ilgi ekici ayrntlar zerinde younlatrd grlen Dunlop iin mslmanlarn gerekAvrupa gerekse Uzakdou ile olan ilikileri srarl bir inceleme konusu tekil etmitir. Dunlopun bukonularda ok sayda makalesi bulunmaktadr. Dou Trkistann mslmanlarca fethi ve TalasSavayla ilgili bir eseri de Ysuf Yakb Meskn tarafndan Fethul-Arab lis-Sn ve mareketTalas evit-Talah li-gazvi bildis-Sn (Badat 1968) balyla Arapaya evrilmitir (bk.Bibliyogrfy, I, 374).

    slm ilimleri ve medeniyeti konusunda Arabic Science in the West (Karai 1958) ve ArabCivilization to A.D. 1500 (London 1971) adl kitaplarnn yan sra ayn saha ile ilgili eitlimakalelerin de yazar olan Dunlop, Eb Zeyd el-Belhnin rencisi bn Fergnun ilimler tarihinedair Cevmiul-ulm adl eserini hocas Zeki Velidi Togan iin yaymlanan anma kitabndatantmtr (Zeki Velidi Togana Armaan, s. 348-353). slm felsefesi alannda Dunlopun zerindeen ok durduu ve hakknda eser verdii kii Frbdir. Bu filozoftan yapt tercmeler eletirilsede (bk. Butterworth, s. 12) The Fusl alMadan of al-Frb (Cambridge 1961) adl tercme veneriyle yine onun manta dair baz eserlerinin tercme ve neirleri (bk. Abdurrahman Badawi, II,485-486) Frb aratrmalarna nemli katklarda bulunmutur. Fusll-medennin Hanifi zcantarafndan yaplan Trke tercmesi de (zmir 1987) Dunlopun anlan nerine dayanmaktadr. Onunzerinde durduu bir baka slm filozofu da Tedbrl-mtevahhid adl eserini tercmesiyle birlikte

  • nerettii (JRAS, 1945, s. 61-81) bn Bccedir. ki incelemesini daha bn Bcceye ayran (IQ, II,100-116; BSOAS, XIV, 463-477) Dunlop, Eb Sleyman es-Sicistnye nisbet edilen Svnl-hikme adl koleksiyonla ilgili olarak yapt The Muntakhab Siwan al-Hikmah of Ab Sulaiman as-Sijistn (The Hague 1979) balkl neir dolaysyla da konuyla ilgili eser veren uzmanlar tarafndankayda deer grlmtr (bk. Kraemer, s. 3). Dunlopun kitaplar ve krka yakn makalesinden bakaEncyclopaedia of Islam (new edition) ve Encyclopaedia Iranicada da birok maddesi bulunmaktadr.Aristotelesin Ethica Nicomacheasnn Arapa tercmesi (I-VI. kitaplar) zerine kaleme aldmakale ise (Oriens, XV [1962], s. 18-34) kayp bir metni ortaya karm olmas bakmndan ayrcaanlmaya deer bir almadr.

    BBLYOGRAFYA

    D. M. Dunlop, The History of the Jewish Khazars, Princeton 1954, s. 109-114; a.mlf., ArabRelations with Tibet in the 8th and Early 9th Centuries A.D., TED, V (1973), s. 301-318; a.mlf.,The Gawami al-ulm of Ibn Fargn, Zeki Velidi Togana Armaan, stanbul 1950-55, s. 348-353;A. S. Fulton M. Lings, Second Supplementary Catalogue of Arabic Printed Books in the BritishMuseum, London 1959, s. 601; Abdurrahman Badawi, Histoire de la philosophie en Islam, Paris1972, II, 485-486; S. H. Nasr, An Annotated Bibliography of Islamic Science, Tahran 1975, I, 12;Necb el-Akk, el-Msterikn, Kahire 1980, II, 139-140; Bibliyogrfy: el-Vahdetl-Arabiyye(1908-1980), Beyrut 1983, I, 374; J. L. Kraemer, Humanism in the Renaissance of Islam, Leiden1986, s. 3; C. E. Butterworth, The Study of Arabic Philosophy Today, MESA Bulletin, XVII(1983), s. 12; C. Roth, Historiography, EJd., VIII, 562. lhan Kutluer

  • DUPNEBat Bulgaristanda bugnk ad Stanke Dimitrov olan kk bir ehir.

    Bulgaristann batsnda Struma (Karasu) nehrine karan Dzerman nehrinin kenarnda, Dupnieovasnn gney ucunda, Sofyadan Selnike uzanan karayolu ve demiryolu zerinde yer alr. Burannbir kasaba haline gelii, Osmanl hkimiyeti dneminde XV. yzyln ikinci yarsnda olmutur.Osmanllar zamanndaki ad olan Dupnie Bulgarca Dupnitsadan

    gelir. Bu ad 1949-1950de Marek, bu tarihten sonra ise Stanke Dimitrov eklinde deitirilmitir.Osmanl hkimiyeti altnda Kstendil sancana bal bir kadln iktisad ve idar merkezi olmasyannda bulunduu blgenin slm merkezi haline gelmesiyle de nem kazanmtr.

    Dupnie hakkndaki ilk kaytlara, bir ky olarak getii, Sofyada bulunan 1445 tarihli bir Osmanltahrir defteri parasnda rastlanr. 1480 tarihli bir baka defter parasnda burann artk bir idarmerkez haline geldiini gsteren nahiye-i Dupnie eklinde kaytlar mevcuttur. Dupnienin kasabaoluunda, muhtemelen Ahmed Bey tarafndan yaptrlan klliye nemli rol oynamtr. zerinde birkpr ina ettirilmi olan nehrin kenarnda geit noktasnn yaknnda yaptrlan byk kubbeli cami,hamam ve mektepten ibaret bu klliye vastasyla kasabann ana iskn nvesi tekil edilerek gelimeyn belirlenmiti. Yeni kasabann temelini oluturan bu klliyenin ina yeri, ayn zamanda Sofya-Selnik ana yolu ile nceleri nemli bir gzergh olup daha sonralar Balkan savalarndan berinemini kaybetmi olan Edirne-Filibe-Samakov-Kstendil-skp ynnde Makedonya veArnavutluka uzanan yolun kavak noktasnda bulunuyordu.

    1499da buray gren Alman valyesi Klnl Arnold van Harff, Tobinitsa adyla and Dupnieyigzel bir kasaba olarak tarif eder. Kasabann nfusu hakknda ayrntl kaytlara XVI. yzyl balarnaait bir tahrir defterinde rastlanr. Buna gre cemaat bal altnda kaydedilen mslman nfus krkiki hne, hristiyan nfus ise 141 hne idi (BA, MAD, nr. 170, vr. 99-b). Mslman nfus iinde yeralan on hne ihtida etmi hristiyanlardan oluuyordu. Hne saysna gre kasabann toplam nfusu busralarda 900-1000 kii civarnda olup bunun % 23n mslman nfus tekil ediyordu. 1573 tarihlibir baka defterden kasabann daha da gelitii anlalmaktadr. Bu tarihte 120 hne yirmi mcerred(bekr) mslman nfusa karlk 160 hne krk bir mcerred hristiyan bulunuyordu. Bu rakamlaragre kasabann nfusu yaklak 1500-1600 civarnda idi ve bunun % 43 mslman nfustanoluuyordu. XVI. yzyln ikinci yarsnda mslman ve hristiyan nfusta grlen bu denge Osmanlhkimiyeti boyunca hemen hemen ayn kald.

    1573te Dupniede Ahmed Beyin yaptrd bir cami ile Mehmed elebi, Dizdar Hasan ve Turhanelebi mahalle mescidleri yer alyordu. 998de (1589-90) buray ziyaret eden k Mehmed,Dupnieyi kalesi bulunmayan, cuma namaz klnabilecek bir cami ile bir hamam olan kk birkasaba ve pazar yeri olarak belirtir. Ayrca bu srada kasabann zenginlerinden birinin bir hamamina ettirmekte olduundan da bahseder. Bu bilgi Ktib elebinin eserinde de aynen yer alr.1071de (1660-61) buraya gelen Evliya elebi Dupniede birka cami, medrese, mektep, hamam vehann bulunduunu yazarsa da fazla ayrntl bilgi vermez. Ev says hakknda verdii rakam iseolduka mbalaaldr. Evliya elebi ayrca biri Bekta dedesi Hsam Dedeye ait iki tekkenin

  • varlndan da sz eder.

    XVIII. yzyl sonlarnda Dupnie, yar bamsz bir idare kuran Arnavut asll Voyvoda SleymanKargalijann merkezi oldu. 1813te len bu derebeyi, 100 yl sonra dahi blgede unutulmayacakkadar ac htralar brakmt. 1828de kasabay gren seyyah J. Htz burada 6000 kiinin yaadn,bir cami ile birok Rum Ortodoks kilisesinin yer aldn belirtirken 1836da Fransz corafyac AmiBou birok kk cami grdn ifade eder. Kasabadaki umuma mahsus binalar hakknda dahaayrntl ve tamamlayc bir liste mahall tarihi Biserov tarafndan verilmektedir. Biserov 1867deDupniede 1432 ev, drt mahzen, hamam, on bir cami, iki imaret-medrese, yedi mektep, dokuztekke, iki kilise ve bir sinagogun mevcut olduunu belirtir.

    XVI. yzyl boyunca denizden 520 m. ykseklikteki Dupnie ovasnda ve Struma nehri boyunda Ah-iBl, Ah-i Zr (imdi Jahinovo), Barakl (Barakovo), Gklemez (Usoika), Halidler (harap),Hamzabeyli (Zaelen Dol), Hasanobas (harap), Karamanobas (harap), Resuller (Resilovo),Samurhanl (Samoranovo), Sarlar (harap), Sendelobas (harap), Sleyman (harap) gibi Trkeisimler tayan birok mslman ky kurulmutu. Defterlerde bu kyleri kuranlarn ve yerleenlerinounun asker hizmetlerde kullanlan yrk gruplar olduu ak bir ekilde ifade edilir. Ayrcabazlarnn da Selnik yrklerine bal bulunduklar anlalmaktadr. Bunlarn Struma vadisini takipederek Gney Makedonya yoluyla Dupnie blgesine gelip yerletikleri tahmin edilmektedir.

    XIX. yzyla kadar idar durumunu koruyan Dupnie kazas, 1860taki eyalet dzenlemeleri srasndabal bulunduu eski Kstendil sanca paralannca iki ana ksma ayrld. Kuzeydeki ksmn merkeziDupnie, gneydeki ksmn merkezi ise Cuma-i Bl (Gorna Dzumaja, 1950de Blagoevgrad) oldu.Her iki ksm da Tuna vilyetine balyd. Bu vilyete ait 1290 (1873-74) tarihli salnmede,kasabada ve blgede yaayanlarn saylar hakknda ayrntl bilgi bulunmaktadr. Buna greDupniede 660 hnede toplam 2906 mslman, 583 hnede ise toplam 2836 gayri mslim nfusyayor, kazadaki elli dokuz kyde 20.314 kii bulunuyor, bunun yalnzca 766sn mslmanlar tekilediyordu. XVI. yzylda grlen ok saydaki yrk ky bu sralarda tamamyla ortadan kalkmdurumdayd.

    Dupnie 1878de yeni Bulgar devletine katld. Mslman-Trk nfusun hemen hemen tamamOsmanl topraklarna g etti. Kasabadaki slm binalar ihmal sebebiyle yirmi otuz yl iindeortadan kalkt. Mslman ahalinin ekilmesiyle boalan yerlere civardaki dalarda yaayan Bulgarlaryerletirildi. Gney kesimdeki Cuma-i Bl kasabas 1912ye kadar Osmanl idaresinde kaldktansonra Bulgaristana terkedildi. Bugn Dupnie, hibir modern zellii olmayan kasvetli bir kasabadurumundadr. Sadece merkezde yer alan Ahmed Bey Camii bu kasvetli havay yumuatmaktadr. Bucami XVI. yzyl iiliini hatrlatan mukarnas sslemeleri, byk kubbesi, girite kubbelirevaklar ile dikkati eker. XV. yzyldaki orijinal eklinden sadece minaresi kalan cami, aslnauygun olarak bir sonraki yzylda yeniden ina edilmitir. Yakn zamanlarda dikkatlice restore edilencami ve yanndaki trbe bugn bir sanat galerisi olarak kullanlmaktadr.

    Osmanl hkimiyetine girmeden nce Dupnie blgesinde ou Ortaa yaps duvarlar resimlerlessl Saparevo-Banja, Boboevo yaknnda Struma zerindeki Todor ve 1950de tahrip edilenMarvodol gibi Bizans-Bulgar kiliseleri Osmanl idaresi boyunca ayakta kalm, ayrca XV-XVI veXVII. yzyllarda, bazlar Bulgar mahall duvar resimlerinin en iyi rneklerine sahip birok kilise ve

  • manastrn inasna da izin verilmitir. Bilhassa II. Selimin kz ve Sokullu Mehmed Paann hanmEsmihan Sultann vakf ky Boboevoda bu tr duvar

    resimlerinin en iyi rnekleri yer alr. 1573te Boboevo en az 330 hneye sahip, yrenin en bykyerleme yeri durumundayd. Civarndaki Vukovo ve Pastuh kylerinde de Osmanl dnemindeyaplm birok kilise mevcuttu. Ayrca Dupnie kazasnda, Aynaroz (Mount Athos) dndaBalkanlarn en byk manastr olan mehur Rila Manastr bulunmakta olup buras zenginktphanesiyle Bulgar edeb rneklerinin sergilendii en sekin merkezlerden biridir. Hatta YldrmBayezid dneminden balayan Osmanl belgeleri de burada korunmaktadr. Bu manastr, 1830lardaeski Bulgar ve Bizans sanatnn eitli unsurlar ile saf Osmanl tarznn karm bir slpta yenidentamir edilmitir. Btn bu binalarn mevcudiyeti, Osmanl din siyasetinin bu blgedeki en nemligstergesidir.

    BBLYOGRAFYA

    BA, MAD, nr. 170, vr. 99-b; TK, TD, nr. 85, 90; k Mehmed, Menzirl-avlim, SleymaniyeKtp., Hlet Efendi, nr. 616, II, vr. 22; Evliya elebi, Seyahatnme, V, 567-568; J. Htz,Beschreibung der europischen Trkei, Mnchen 1828, s. 250-251; J. Ivanov, Severna Makedonija(ed. D. J. Biserov), Sofia 1906, s. 183-189; D. Ihiev, Turskite Dokumenti na Rilskija Monastir,Sofia 1910; I. Kepov, Minaloto i segano Boboevo, Sofia 1935; A. Medzidiev, Istorijatana GradStanke Dimitrov/Dupnitsa, i pokrainata mu ot XVI vek do 1963 g., Sofia 1969; Cevdet ulpan, TrkTa Kprleri, Ankara 1975, s. 156-157, rs. 94; T. Dremsizova Nelinova I. L. Slokosta,Archeologieski pametnitsi ot Kustendilski Okrg, Sofia 1978; E. Floreva, Tarkvata Prorok Iliya vBoboevo, Sofia 1978; M. Sokoloski, Turski Dokumenti za Istorijeta na Makedonskiot Narod,Opirni popisni defteri od XVI vek za Kstendilskiot Szandzak, Skopje 1983, V/1, tr.yer.; MachielKiel, Art and Society of Bulgaria in the Turkish Period, Assen 1985, s. 108-111, 159-164; B. Rajkovv.dr., Slavjanski Rkopisi v Rilskija Manastr, Sofia 1986, I, tr.yer. Machiel Kiel

  • DURH(bk. BEYTLMAMR)

  • DURAKKurn- Kermin hat ve tezhibinde yetlerin sonlarndaki durak yerlerini belirtmek zere noktayerine gelitirilmi geometrik kompozisyonlara veya stilize bitki motiflerine verilen ad.

    (bk. TEZHP)

  • DURAKTrk din msikisinin tekke msikisine ait formlarndan biri.

    Mevlevlik dndaki tarikatlarn hemen hepsinde, zikrin birinci blmn tekil eden kelime-itevhidden sonra ism-i cell zikrine geilmeden nce verilen arada bir veya iki zkir tarafndanokunan, serbest olarak bestelenmi Trke manzumelere durak denir. Bunlara, iki zikir arasndakidurma srasnda okunduundan bu adn verildii kabul edilmektedir. Durak gfteleri, dervileri ism-icell zikrine hazrlamak zere daha ok Allahn ycelii, kudreti, sfatlar gibi konular ileyenmutasavvf airlerin iirlerinden seilmitir. slp ve ritim bakmndan aralarnda bir farkbulunmayan duraklar ve natlar sadece gftelerinin konular ile birbirinden ayrlr. Durak gftelerindeok defa drt msralk manzumeler tercih edilmi olup bunlarn da sadece birinci ve nc msralarfarkl namelere sahiptir. kinci ve drdnc msralar birinci msran bestesiyle okunur, ncmsra ise eserin meyann tekil eder. Terennm bulunmayan duraklarda arzu edilen yerlere Hakdost, dost, h, h, y Hak gibi lafz terennmlerin yerletirildii grlmektedir.

    Her makamdan bestelenebilen duraklarn tarih boyunca usulsz olarak bestelendii ve serbest birekilde okunduu kanaati yaygnsa da mzikolog-bestekr Subhi Ezgi bu eserlerin durak evferiusulyle lld kanaatindedir ve tesbit ettii duraklarn notalarn da bu ekilde yaymlamtr(bk. bibl.).

    Durak okurken ilhilerde olduu gibi iinde bulunulan kamer ayn eitli zelliklerine uygun gfteliolanlarnn seilmesine bilhassa dikkat edildii nakledilir. Mesel muharremde Hz. Hseyin ve Ehl-ibeyt sevgisini, reblevvel ve reblhir aylarnda Hz. Muhammedin doumunu, zilkade vezilhiccede hacc konu alan eserler seilmitir.

    Mevcut el yazmas gfte mecmualarndaki kaytlardan hareketle durak formundaki ilk rneklerinXVII. yzyldan itibaren grlmeye baland ve zamanmza kadar 500 civarnda durak bestelendiisylenmekteyse de bunlardan byk bir ksm unutulduundan Subhi Ezgi ancak otuz dokuz adedininnotasn yaymlayabilmitir. Cumhuriyet dneminde tekkelerin kapatlmasna (1925) ramen bu formyeni eserlerle hayatiyetini bir mddet daha devam ettirmitir. Bu dnemde besteledii 108 adetdurakla Hseyin Sadettin Arelin (. 1955) ayr bir yeri vardr.

    Durak okunmas zel bir slp ve maharet ister. Bu sebeple din msiki icracs olarak durakokumakla hret bulmu msikiinaslar vardr. Bunlar arasnda Mutafzde Ahmed Efendi (. 1883),Behll Efendi (. 1895) ve Durak lakab ile tannan Hac Nfiz Bey (. 1898) en nlleridir.Durak aslnda tekke msikisine ait bir form olmakla beraber vakfiyelerinde art koulduu iin bazcamilerde cuma namazndan nce bir veya iki kii tarafndan okunduu da grlmtr.

    BBLYOGRAFYA

  • Ezgi, Trk Musikisi, III, 60-63; a.mlf., Trk Musikisi Klasiklerinden Temcit Nat Salt Durak,stanbul 1945; Ergun, Antoloji, II, 719-723; Karadeniz, Trk Msiksi, s. 199, 710; Nuri zcan,XVIII. Yzylda Osmanllarda Din Msik (doktora tezi, 1982), M Sosyal Bilimler Enstits, s.37-38; Halil Can, Dn Trk Musikisi Lgat, MM, sy. 218 (1966), s. 56; a.mlf.,Tasavvuf/Tarikatlar Musikisi (rportaj: Etem Ruhi ngr), a.e., sy. 295 (1974), s. 20; Pakaln, I,483; ztuna, BTMA, I, 232-233. Nuri zcan

  • DURAK EVFERTrk msikisi usullerinden.

    Yirmi bir zamanl ve sekiz vurulu bir byk usuldr. erisinde Trk aksa usul bulunan yegne ikiusulden biri olmas da dier bir zelliidir. Bata bir Trk aksa ile onu takip eden drt adetsofyandan meydana gelmi olup 21/4lk ikinci mertebesi kullanlmtr. Bu usulle lld kabuledilen durak formundaki eserler, usule dahil olmayan ve altnda genellikle dost sznn yer

    ald 4/4lk bir not ile balar. Nota yazmnda bu 4/4lk notun bana usul says olarak 4/4 veardndan da lnn says olan 21/4 ifadesi yazlr. Usuln ematik gsterilii yledir:

    Durak evferi tamamen din msikiye ait bir usuldr. Durak, nat, mersiye, tevh gibi formlarn buusulle lld kanaati, notaya ald eserleri bu usulle nereden bestekr ve mzikolog SubhiEzgiye aittir. Subhi Ezginin, tarih boyunca usulsz ve serbest olarak okunduu szl gelenek yoluylabilinen bu formlar durak evferi usul ile tesbitinin, bunlarn zaman iinde bozulmasn nlemek veaslna en yakn bir ekilde icrasn salamak dncesinden kaynaklandn sylemek mmkndr.

    BBLYOGRAFYA

    Ezgi, Trk Musikisi, II, 56-63; III, 60-63; zkan, TMNU, s. 651; Sadeddin Heper, Trk MusikisindeUsuller, MM, sy. 345 (1978), s. 14; sy. 346 (1978), s. 15. smail Hakk zkan

  • DURAKI NFZ BEY(bk. NFZ BEY, Durak)

  • DR

    Eb mer Hafs b. mer b. Abdilazz el-Ezd ed-Dr el-Badd (. 248/862 [?])

    Kraat limi, krat-i seba imamlarndan Eb Amr ile Kis kraatlerinin mehur ikier rvisindenbiri.

    150 (767) ylndan sonra Badatn dousunda bir mahalle olan Drda dodu. Daha sonraSmerrya g etti ve orada yaad. Kaynaklarda kraat ilmini renmek zere muhitinin dnaktndan sz edildiine ve faydaland hocalar daha ok Kfe, Basra ve Badat kurrs olduunagre zellikle bu yerlere seyahatler yapm olmaldr. Medinenin mehur kraat imam Nfi b.Abdurrahmandan bahsederken, Nfiin zamanna yetitim; 10 dirhem param olsayd mutlaka onagider, kraatini bizzat kendisinden renirdim demitir (Zeheb, Almn-nbel, XI, 543). Drkraat ilmini en eski kaynaklarndan renebilmek iin hibir fedakrlktan ekinmemi, ulaabildiikadar devrinin tannm kurrsndan yedi kraatin tamamn tahsil etmi, z* kraatleri de renmeyiihmal etmemitir (Ykt, X, 217).

    Dr mehur krat-i seba* imamlarndan Kisnin kraatini bizzat kendisinden, Eb Amr b.Alnnkini bu kraatin Eb Amrdan sonra ilk kaynaklarndan olan Yahy el-Yezdden, Hamza ez-Zeyytn kraatini yine ilk kaynaklardan saylan Sleym b. sdan, Nfiinkini smil b. CaferelMedenden ald. smn rvisi Eb Bekir ube b. Ayytan da faydaland. Ayrca aslen Belhliolup Badata yerletii anlalan c b. Nasr el-Horasn de bu ilimdeki hocalarndandr. Yktel-Hamev, Drnin kraat hocalar arasnda Eb Amr b. Aly zikretmekteyse de Dr Eb Amrnvefat ettii 154 (771) yl dolaylarnda doduuna gre onun kraatini bizzat kendisinden alm olmasmmkn deildir. Nitekim Dr, Eb Amrn kraatini talebesi Yahy el-Yezdden almtr.

    Drnin, gerek bn Mchidin (. 324/936) Kitbs-Sebasnda Kis kraatinin rvileri arasndayer almasnn, gerekse daha sonra telif edilen ve krat-i seba imamlarnn rvilerini iki ilesnrlayan kraat kitaplarnda (mesel bk. Mekk b. Eb Tlib, s. 175-194; Dn, s. 3) hem hocasKisnin hem de kendisinden bizzat kraat renmemi olmasna ramen Eb Amr b. Alnn ikirvisinden biri olarak tercih edilmesinin sebebi, hi phesiz onun genel anlamda bu ilimdekistnl yannda, Eb Amr ed-Dnnin de belirttii gibi (et-Teysr, s. 3), her iki imamn kraatiyleilgili rivayetine gvenilmesi ve buna bal olarak Eb Amr ve Kis kraatlerinin bu rivayetle yaygnbir ekilde okunmasdr. Dr, kraatteki senedinin yedi imama dorudan veya en ksa yoldanulamas sebebiyle, kendi evresi dndaki kraat limleri tarafndan da bavurulan bir kaynak halinegelmi, etrafnda kraat mtehassslarnn topland bir stat olarak hret yapmtr. Ebl-HasanAhmed b. Yezd el-Hulvn, Ebz-Zar Abdurrahman b. Abds, Ahmed b. Ferah, Hasan b. Ber,mer b. Muhammed el-Kd, Ksm b. Zekeriyy el-Mutarriz ve daha pek ok kii kendisindenfaydalanmtr. Kraatleri ilk defa toplayp bunlarla ilgili bir eser telif edenin Dr olduu ilerisrlmse de bu iddiay dorulamak mmkn olmad gibi byle bir eseri hakknda bilgi de yoktur.bn Sad onun Kuran ve tefsir limi olduunu da belirtmektedir.

  • Dr, bata kraat ilmindeki hocalarndan smil b. Cafer olmak zere Eb smil el-Meddib,Mervn b. Muviye el-Fezr, Yahy b. Eb Kesr, Sfyn b. Uyeyne ve Ahmed b. Hanbel gibilimlerden

    ve olu Eb Cafer Muhammedden hadis rivayet etmi, kendisinden de akran saylan Ahmed b.Hanbel, Eb Htim er-Rz, Eb Zra er-Rz, Fazl b. zn gibi limler rivayette bulunmulardr.bn Mce onun rivayetlerine es-Sneninde yer vermitir.

    Drnin kraat ilmindeki kesin otoritesine karlk hadis ilmindeki yeri zerinde deiikdeerlendirmeler yaplmtr. Eb Ali el-Ahvz ve Ukayl kendisini sika* kabul ederken Drekutnzayf olduunu sylemi, Zeheb ise Drekutnnin bu ifade ile onun hadisleri ezberlemedekiyetersizliine iaret ettiini ileri srmtr (Almn-nbel, XI, 543).

    Dr bir asra yaklaan mrnn sonlarna doru gzlerini kaybetti ve kaynaklarn ouna gre evval246da (Aralk 860) vefat etti. Zeheb, 248de (862) ldne dair baz kaynaklarda (mesel bk. bnHibbn, VIII, 200) yer alan rivayeti Almn-nbelda (XI, 543) ve Marifetl-kurrda (I, 192)bir hata eseri olarak deerlendirmise de Marifetl-kurrn daha sonra kendisi tarafndangeniletilen yazma nshasnda (vr. 65) hocas Hasan b. Aliden senediyle birlikte rendii birhadise yer vererek bu senette ad geenlerden Hcib b. Erkinin (. 306/918) Bu hadisi ben 248deEb mer ed-Drden duydum, o da ayn yl ld ifadesine iaretle 248de ldne dair rivayetindoruluuna inandn sylemitir.

    Drnin gnmze ulat bilinen tek eseri Krtn-nebdir. Kurandaki baz kelimeleri bizzatHz. Peygamberin nasl okuduunu bildiren rivayetleri toplayan risle sre srasna gre tertipedilmitir. Eserde bir veya birka rnekle de olsa 114 srenin krk dokuzuna yer verilmitir. Bilineniki yazma nshasndan biri amda (Zhiriyye Ktp., nr. 348, vr. 129-148b), sondan birka varakeksik olan dieri ise stanbulda (Millet Ktp., Feyzullah Efendi, nr. 506/9, vr. 126-139b)bulunmaktadr. Drnin ayrca fkha dair es-Sneni ile Mettefekat el-fzuh ve menhi minel-Kurn, Eczl-Kurn ve Fezill-Kurn adl eserlerinin mevcut olduu kaynaklardazikredilmektedir. Osman b. mer en-Nsr (. 848/1445), Dr ile Kln arasndaki kraatihtilflarnn Hilf Kln ved-Dr ve ed-Drrn-nzm li-rivyeti Kln ved-Dr adleserlerinde (yazma nshalar iin bk. el-Fihris-mil : mahtttl-krt, I, 418, 420), CumaSheyl de Dr ile Hafs b. Sleyman arasndaki kraat ihtilflarn Mevzul-ihtilf beynerivyetey Eb mer ed-Dr ve Hafs b. Sleymn adl yksek lisans tezinde ele almtr (Mekkemmlkurr niversitesi, 1400/1980).

    BBLYOGRAFYA

    bn Sad, et-Tabakt, VII, 364; bn Eb Htim, el-Cerh vet-tadl, III, 183-184; bn Hibbn, es-Sikt, VIII, 200; bnn-Nedm, el-Fihrist (Teceddd), s. 39, 287; Mekk b. Eb Tlib, et-Tebsrafil-krtis-seb (nr. Muhammed Gavs en-Nedv), Bombay 1402/1982, s. 175-194; Dn, et-Teysr (nr. Otto Pretezl), stanbul 1930, s. 3; Hatb, Trhu Bagdd, II, 284-285; VIII, 203-204;

  • bnl-Bzi, el-kn, I, 94; Ykt, Muceml-deb, X, 216-218; Zeheb, Almn-nbel,XI, 541-543; a.mlf., Mznl-itidl, I, 566; a.mlf., Marifetl-kurr, Millet Ktp., Ali Emr, nr.2500, vr. 64-65; a.e. (Ber), I, 191-192; Safed, el-Vf, XIII, 102-103; a.mlf., Nektl-himyn(nr. Ahmed Zeki), Kahire 1329, s. 146; bnl-Cezer, Gyetn-nihye, I, 255-257; a.mlf., en-Ner,I, 134; bn Hacer, Tehzbt-Tehzb, II, 408; Dvd, Tabaktl-mfessirn, I, 162-163; Sezgin,GAS, I, 13; Kehhle, Muceml-mellifn, IV, 69; el-Fihris-mil: mahtttl-krt, Amman1407/1987, I, 418, 420. Tayyar Altkula

  • DURSUN BEY(. 896/1491den sonra)

    Ftih Sultan Mehmed dnemine ait Trh-i Ebl-Feth adl eseriyle tannan Osmanl tarihisi.

    Hayat hakknda gerek yaad devirde yazlm olan tarihlerde, gerekse sonraki biyografik vebibliyografik eserlerde herhangi bir bilgi yoktur. Bu konuda bugn bilinenler daha ziyade kendieserine dayanmaktadr. Asl ad Tr- Sn olup bundan bozma Tursun Bey veya Dursun Bey eklindeanlr. Halil nalckn Bursa kad sicillerindeki kaytlardan tesbit ettiine gre babas, I. Muraddneminin mehur kumandanlarndan Fruz Beyin (. 1421) olu, 1424te Anadolu beylerbeyiliindebulunmu olan Hamza Beydir (WZKM, LXIX [1977], s. 56-58). Bundan da onun nde gelen biraileye mensup olduu anlalmaktadr. Dursun Bey muhtemelen 1426 civarnda domutur.

    Eserinde yer alan bilgilere gre gen yata timar sahibi olan Dursun Bey iyi bir tahsil grm veamcasnn yannda yetimitir. Nitekim stanbulun fetihten sonraki iskn srasnda datlan emlkinsaym ve konulan vergiyi yazma ii nce amcas Bursa Beyi Cebe Ali Beye verilmiken onunilerinin okluu sebebiyle bu grev kendisine tevdi edilmitir. Grevini lykyla yerine getiriphazrlad defteri Ftih Sultan Mehmede sunmu ve bylece sultann muhitinde nemli bir yeresahip olmutur (1456-1457). Ayn zamanda yaya ve msellem tahririni de yapan ve grevi yazcolarak belirtilen Dursun Bey 1456 ylndaki Belgrad Seferine katlmtr. Bundan sonra on iki ylsreyle Mahmud Paann yannda divan ktibi olarak grev yapm ve onunla birlikte hemen btnseferlerde bulunmutur. Bunlarn ilki 1458 Srbistan seferidir. Kendi ifadesine gre, Srbistannkesin ilhak ile sonulanan bu sefer srasnda Mahmud Paa Gvercinlik Kalesinin fethinin ardndanTuna ile Sava nehri arasndaki Sirem blgesine dzenlettii akna onu emn olarak gndermitir.Daha sonra divan ktibi sfatyla katld seferlerde Mahmud Paann emriyle birok hkm kalemeald. 1462 Eflak ve Midilli seferlerine itirak etti, ganimetlerin datm srasnda kendisine de payverildi. Bir yl sonra 1463 Bosna seferine de katld, bu savan cereyan hakknda verdiibilgilerden anlalmaktadr. Ftih Sultan Mehmedin 1464teki ikinci Bosna seferinde onun maiyetiarasnda yer alan Dursun Beyin bundan sonraki 1466-1467 Arnavutluk seferi, 1470 Eribozun fethi,1473te Uzun Hasan zerine yaplan sefer, 1476 Bodan seferi, 1478 skenderiye (Arnavutluk) seferigibi eitli seferlere itirak ettii anlalmaktaysa da bu seferlerde kimin himayesinde bulunduu,hangi grevleri stlendii bilinmemektedir.

    lk yedi yln zetledii II. Bayezid devri olaylarn anlatrken kendi hayat ile ilgili baz bilgiler deveren Dursun Bey, bu srada Kili ve Akkirmann fethi haberi zerine II. Bayezid iin bir iiryazdn belirtir. Defterdarlk yllarnn, kesin belli olmamakla beraber 1470-1480 tarihleri arasndaksa dnemler halinde olmas muhtemeldir. II. Bayezidin saltanat dneminde, yaklak krk yllkhizmeti sonrasnda yal bir devlet emeklisi olarak Bursada yaayan Dursun Bey burada iken amcasCebe Ali Beyin vakf mtevelliliinde bulunmu ve tarihini de bu srada yazmaya balamtr.Eserinin telifine balad esnada altm yalarnda olan Dursun Beyin lm tarihi kesin olarakbilinmemekle birlikte 1491den sonra uzun sre yaamad sylenebilir.

    Dursun Beyin bugn elde mevcut olan tek eseri, esas itibariyle Ftih Sultan Mehmedin gaz ve

  • fetihlerini ihtiva eden ve kendisi tarafndan Trh-i Ebl-Feth ad verilen tarihidir. Ftih SultanMehmed adna kaleme alnan eser, 848de (1444) Ftihin ilk clsu ile balayp Hadm Ali Paann893teki (1488) Memlk seferiyle sona ermekte, bylece krk drt yllk olaylar iine almaktadr.Ailesi, tahsili ve bulunduu grevler sayesinde devrinin tannm devlet ve ilim adamlaryla birliktebulunma imknn elde eden Dursun Bey, devlet kademelerinde nil olduu mevkilerden dolayminnet borcunu demek zere kendi arzusu ile eserini yazdn belirtmektedir.

    Eserin yazl tarihi hakknda ak bir kayt bulunmamakla birlikte devlet erknnn mansplar vebunlar iin kullanlan unvanlardan hareketle 902den (1496) nce yazlm olabileceini ileri srmekmmkndr. Eser nsz, giri ve asl metin ksm olmak zere ana blmden olumaktadr.Mellif nszde eserin telif sebebini anlatr. Girite zellikle padiah ve saltanat kurumu hakkndabilgiler verip yorumlar yapar ve konuyla ilgili hikyeler anlatr. Bu blm, ilim ve hikmet sahibikimselerin gr ve fikirlerinden faydalanarak yazdn belirtir. Bunun sonunda yer alan zeyil ksmise bilhassa on iki yl hizmetinde bulunduu ve mrnn en verimli dnemini sohbet ve tavsiyelerinidinleyerek geirdii Mahmud Paann grlerine ayrmtr. Burada Ftih Sultan Mehmedinahsiyetiyle ilgili imal ifadelere ve hkmdar-tebaa mnasebetlerine dair fikirlere de yerverilmitir. Dursun Bey, Ftih Sultan Mehmed devri asker faaliyetlerinin anlatld asl metninbana, II. Muradn taht oluna devrettikten sonra yeniden tahta kmas hadisesiyle II. Bayeziddevrinin ilk yedi ylndaki asker faaliyetlerin bir ksmn da eklemitir.

    Tarihinde, Mhede ettim ve beynen-ns tevtr ile sbittir gibi ifadeler kullanarak birok olaybir grg ahidi olarak veren Dursun Beyin eseri, Kemal Paazdenin Tevrh-i l-i OsmnnnFtih Sultan Mehmede ayrlan yedinci defteri iin en nemli kaynak olmutur. Trh-i Ebl-Fethinbir baka zellii de lkelerin fizik corafyas ile asker ve iktisad bakmdan nem tayan pek okmevki hakknda bilgiler ihtiva etmesidir. Bazan ksa cmleler, bazan da uzun paragraflar halindenaklettii bu bilgiler esere bir tarih corafya nitelii kazandrmaktadr. Ayrca bu bilgiler Ftihinfetih siyaseti ve stratejisi hakknda da ipular vermektedir.

    Dursun Beyin eserinde bu devrin bir ksm hadiselerini ihmal ettii grlmektedir. Bu husus ikisebebe balanabilir. Birincisi, mellifin yazl ve szl kaynaklara bavurarak ve aratrarak bir tarihyazmaktan ziyade mhedelerine ve iittiklerine dayanm olmasdr. kincisi de olaylar karsndaihtiyat yolunu semesi ve devaml zafer grmeye alm bir kimse olarak baz baarszlk veyenilgileri vermek istememesidir.

    Trh-i Ebl-Feth, dil ve slp zellikleri bakmndan ayn dnemde yazlan kpaazde, Oru veNer tarihlerine hi benzemez. Bu tarihlerde grlen ksa cmleler, sssz kuru ifadeler yerineDursun Beyin eserinde Farsa ve Arapa sentaksa uygun uzun cmlelere, tasvirler srasnda bol bolsfatlara rastlanr. Mellif Arapa ve Farsa kelime ve ekillere yer vermekle birlikte Trkeyihibir zaman ihmal etmemitir. Bu bakmdan onun eseriyle Kemalpaazdenin eseri arasnda bykbir yaknlk gzlenir.

    Eserin bugn be nshas bilinmektedir. Bunlardan Sleymaniye Ktphanesi Ayasofya nshas II.Bayezidin mhrn tadndan o devirde yazld bilinen nshadr. Dier nshalardan Topkap Saray Mzesi Ktphanesindedir. Bu nshalarn yazl ve istinsah tarihlerini tesbiteyarayacak herhangi bir kayt bulunmamakla birlikte yaz, iml zellikleri ve kt cinslerine baklarak

  • XV. yzyl sonlarnda kopya edildikleri sylenebilir. Bylece Trh-i Ebl-Fethin bu drt nshasayn dnemde yazld iin aralarnda nemli saylabilecek muhteva farkllklar yoktur. Eserinbeinci nshas ise stanbul niversitesi Ktphanesinde bulunan ok dikkatsizce yazlm muahharbir nshadr.

    Trh-i Ebl-Feth zerinde eitli almalar yaplmtr. Eser nce Mehmed rif Bey tarafndanTrh-i Osmn Encmeni Mecmuasnn ilvesi olarak 1330 ylnda yaymlanmtr. Daha sonra A.Mertol Tulum, btn nshalar karlatrarak eserin tenkitli nerini yapm, sonuna da indeks velugate eklemitir (stanbul 1977). Ayrca H. nalck ve R. Murphey eserin tpkbasm ile birliktezet halinde ngilizce tercmesini neretmilerdir (Chicago 1978).

    BBLYOGRAFYA

    Tursun Bey, Trh-i Ebl-Feth (nr. Mehmed rif), TOEM ilvesi, stanbul 1330; a.e. (haz. MertolTulum), stanbul 1977; bn Kemal, Tevrh-i l-i Osmn, tr.yer.; H. nalck R. Murphey, TursunBeg, The History of Mehmed the Conqueror, Chicago 1978; H. nalck, Tursun Beg, Historian ofMehmed the Conquerors Time, WZKM, LXIX (1977), s. 55-71. Mertol Tulum

  • DURSUN FAKH(. 726/1326dan sonra)

    Osman Gazi adna ilk hutbeyi okuyan kad, lim ve air.

    Hayat hakknda kaynaklarda fazla bilgi bulunmayan Dursun Fakih Karamanl olup eyh Edeblinin(. 726/1326) damad ve Osman Gazinin bacanadr. eyh Edebliden tefsir, hadis ve fkh okudu;ona mrid oldu ve seyr slkn onun yannda tamamlad. Osman Gazi ile birlikte savalara katlrve gazilere imamlk yapard. Karacahisarn (bugn Eskiehirin merkez ilesi merkez bucana balbir ky olan Karacaehir) fethinden (688/1289) sonra Osman Gazi tarafndan ehrin kadlna vekiliseden evrilen caminin imamlna getirildi. Burada onun adna ilk cuma hutbesini okudu.Kaynaklara gre bu hutbe Osmanllarn istikll almeti olarak okunan ilk hutbedir (kpaazde, s.18).

    Osman Gazi fethettii yerleri bee blerek Bileciki kaynpederinin idaresine brakmt (1302).Bunun zerine Dursun Fakih Edeblinin yannda kald ve onun vefat zerine makamna geerekfetva ilerini yrtt. lm tarihi hakknda kesin bilgi bulunmamakla birlikte baz kaynaklar eyhininyerine getikten bir mddet sonra vefat ettiini kaydeder. Kabri, Bilecikte eyh Edebli Zviyesiiindeki trbededir. Trbede eyh Edebli, Dursun Fakih ve Muhlis Babadan baka Edeblininahfadndan baz kimseler medfundur (cal, s. 130). Dursun Fakihe bundan baka iki trbe-makamdaha isnat edilmektedir. Bunlardan biri Karacahisarda kk bir tepe zerinde (nver, s. 497),dieri ise Stn Kre ky civarnda baka bir tepe zerindedir (cal, s. 129).

    Ynus Emre, k Paa ve Glehr ile ada olan Dursun Fakih ayrca Osmanl devrinin ilkairlerindendir. Ona nisbet edilen tek eser olarak tannan Gazavatnme, edeb zelliinden ziyadedin mahiyeti ve Eski Anadolu Trkesine

    ait ilk rneklerden biri olmas bakmndan nemlidir. Sadettin Buluun bir teblile tantarak zetiniverdii Gazavatnmede (bk. bibl.), Hz. Peygamberin bata Hz. Ali olmak zere Hlid b. Veld vedier sahblerle birlikte, puta tapan Ben Pinhn kabilesinin reisi Mukaffaa kar giritii savalaranlatlmaktadr. Eserde ksa bir mnct ve nattan sonra asl konuya girilir. Ayrca dier bazmelliflerce manzum ve mensur olarak ilenen ve halk arasnda Mukaffa Cengi adyla da tannanbir konuyu ileyen eserde olaylar, Ben Pinhn kabilesinden bir gencin babasnn mslman olduuiin kabile reisi Mukaffa tarafndan ldrlmesiyle balar. Bu gen durumu Hz. Peygamberebildirince Resl-i Ekrem, Hz. Aliye yazdrd slma davet mektubuyla birlikte, o diyarlarbildiini ve Mukaffa tandn syleyen Hlid b. Veldi Ben Pinhn kabilesine gnderir. Hlidmektubu Mukaffaa verir, o da okuma bilmediinden kz Httm arp mektubu okutur. FakatMukaffan, inancndan dnmeyeceini ve bu uurda mcadele edeceini bildiren mektubuylaMedineye dnen Hlid bu arada Httma k olur. Bunun zerine Hz. Peygamber, aralarnda Hz.Eb Bekir, mer, Osman ve Alinin de bulunduu ashaptan 4000 kiiyle birlikte Ben Pinhna karsefere kar. Uzun mcadeleler sonunda Httm mslman olup Hlidle evlenir. zellikle Hz. Alietrafnda cereyan eden eitli olaan st hadiseler karsnda daha fazla direnemeyen Mukaffa daslmiyeti kabul eder ve ksa bir mddet sonra lr.

  • Muteber slm kaynaklarda rastlanmayan olaylarn konu edildii eser, dier baz gazavatnmelerdeolduu gibi muhtemelen Anadoluda mslman Trk birliinin salanmas iin gayret sarfedilen birdnemde din heyecan ve cihad uurunu pekitirmek iin yazlmtr. Mesnevi tarznda ve aruzunfiltn filtn filn kalb ile nazmedilen yaklak 640 beyit hacmindeki eserin bugne kadarbiri Millet Ktphanesinde (Ali Emr, Manzum, nr. 1222, vr. 79b-108), biri stanbul niversitesiKtphanesinde (TY, nr. 311, vr. 60b-71), dieri de Konyada Koyunolu Mzesi Ktphanesinde(nr. 11.930) olmak zere nshas tesbit edilmitir. Agh Srr Levend, Millet KtphanesindekiGazavt- Reslullah adn tayan nshann Dursun Fakihe ait olduunu belirtirken stanbulniversitesi Ktphanesindeki Gazavt- Kssa-i Mukaffa adl bir baka nshann mellifininbilinmediini sylemekte, bylece ortaya iki ayr eser karmaktadr. Ancak yaplan karlatrmasonucunda, bunlarn aslnda Dursun Fakihin Gazavatnmesinin epeyce deiiklie uram farkl ikinshas olduu tesbit edilmitir.

    BBLYOGRAFYA

    Dursun Fakih, Gazavatnme, Millet Ktp., Ali Emr, Manzum, nr. 1222; kpaazde, Trih, s. 18-19, 199; Mneccimba, Sahifl-ahbr, III, 274; Takprizde, e-ekik, s. 5; Mecd, ekikTercmesi, s. 30-31; Ner, Cihannm (Unat), I, 108-109; Kprl, lk Mutasavvflar, s. 235, 241;Levend, Trk Edebiyat Tarihi, I, 127; A. Sheyl nver, Osmanllarn lk stikll Hutbesini OkuyanDursun Fakih, Tarih Dnyas Dergisi, II/12, stanbul 1950, s. 495-497; Sdettin Bulu, DursunFakihin Gazavt-nmesi, X. Trk Dil Kurultaynda Okunan Bilimsel Bildiriler 1963, Ankara 1964,s. 11-22; Safa cal, Dursun Fakih, TDA, I/6 (1980), s. 117-130; Kmsl-alm, IV, 3020; HasanAksoy, Dursun Fakih, TDEA, II, 387. Hasan Aksoy

  • DURUMA(bk. MRFAA)

  • DUYUCanllarda iten ve dtan gelen uyarlar almay mmkn klan ruh g.

    slm dnce ve bilim tarihi boyunca teekkl eden terminoloji iinde duyu his ve hsse (ouluhavs) kelimeleriyle ifade edilmi, bilgi problemiyle ilgili olarak duyu ve alg konular his, havs,havss- hams, havss- zhire, havss- btne, havss- selme, el-kuvvetl-hassse, el-kuvvetl-mdrike, en-nefsl-hayvniyye ve esbbl-ilm gibi balklar altnda incelenmitir. Bir duyugcnn herhangi bir etkenle uyarlmasna ihss, buna bal olarak nesnenin zihindeki kavramnamarifet ve fehim, bamsz bilgi haline gelmesine idrak denir. Duyu objeleri ve genel olarakduyulara konu olan eyler iin mahss (oulu mahsst) ve hiss (oulu hissiyyt) kavramlarkullanlr.

    slm dnce tarihinde duyu meselesiyle ilgili olarak teekkl eden literatrn kapsam ve derinliinikavramak ncelikle modern perspektife ihtiya gsterir. nk slm Ortaanda meselenin elealn tarz, modern anlayla paralellik tamas yannda onun habercisi de olmutur. Genel birbakla duyularn ve duyum hadisesinin aklanmasnda

    fizik deikenlerin roln hibir ekilde gz ard etmedii grlen mslman dnrler, duyualgsn niha noktada ruh glere balamlardr. Aristonun De Anima (Kitbn-Nefs) ve DeSensu et Sensato (el-His vel-mahss) adl eserlerinin zel bir etkiye sahip olduu bu aklamalardaesasen nefis tabii-organik cismin ilk kemali olarak tanmland iin ruh glerin bedene aitorganlarla i grd kabul edilmi olmaktadr. Bu sebeple modern anlaya uygun olarak duyuorganlar, sinirler ve beyin merkezleri duyumun aklanmasnda daima nemli olmutur. Ayrcaduyularn salad bilginin deeri ve arazlar eklinde kavranan duyu verilerinin ontolojik ispat gibikonular ele alan kelmclar da konuya modern felsefede hl tartmalar sren yeni boyutlarkazandrmlardr.

    Sz konusu tartmalarn tecrb veriler zeminindeki grnm modern psikoloji tarafndanoluturulmaktadr. Bu disiplin, duyum (sensation) hadisesini psikofizik bir fonksiyon olaraktanmlama eilimindedir. Bu fonksiyon psikolojik (zihn-ruh) deiken ile fizik deiken (uyaryounluu) arasndaki ilikiyi ifade etmektedir. Ayrca tecrbe ve hesaplamalar nda duyularnmutlak ve deiken duyu eikleriyle snrl olduu zerinde nemle duran modern psikoloji, algyanlmalar hususundaki dikkatiyle de duyularla edinilen bilginin deeri konusuna yeni bir bak asgetirmitir. Psikolojinin derinletirmeye alt modern renk teorileri, klasik arazlar meselesinekazandrlm yeni bir ereve olarak grlebilir. Duyu organlarnn, alclarn ve beyindeki duyumerkezlerinin anatomik ve fizyolojik yaps psikolojik aklamalarda tabiatyla nemli saylmaktadr(Hilgard v.dr., s. 104-127).

    Modern felsefe evrelerinde de duyunun tam bir tanm zerinde anlamaya varlm deildir.ncelikle duyum hadisesinin fizik mi ruh mi olduu hususu farkl grlere yol amtr. Bir grupdnr duyum srecinin tamamen ruh (zihn) olduunu ileri srerken aksi fikirde olanlar, duyulaneylerin zihinden bamsz var olabilen fizik nitelikler olduunu savunmaktadr. Bu tartmalarnoluturabilecei muhtemel kavram karklklarn nlemek amacyla duyum srecinin ruh ve zihn

  • vechesini ifade etmek zere duyum, duyulan nitelikler iin de duyu verileri (sense-data) terimikullanlarak nisb bir kavram uzlamasna gidilmitir. Ancak yine de duyum srecini aklarken ruhhadiseleri fizik erevede ele alma eiliminde olan materyalizme ramen ok sayda dnr,duyumlar ve idrak psikolojisinin temeline ruh ve zihn aklamalar yerletirmitir (EBr., XX, 222).

    Mslman dnrlerin yakndan tand antik felsefeye dair fikirler iinde Empedokles veatomculara ait duyu teorileri, madd duyulur nesnelerle duyu organlar arasndaki mekanik biraklama ile temellendirilmiti. zellikle Demokrit atomculuunun duyulur niteliklerin hricvarlklarn kabul etmeyen grleri hem slm kelmclar hem de filozoflar tarafndan reddedildi.Bu konuda mslman dnrlerin olduka realist bir tutum taknd grlr. Kelmclar iinarazlarn ispat meselesinin nemi inkr edilemezdi; nk bylece kendilerini Demokritatomculuundan ayrm olacaklard. bn Sn, Demokritin bizzat adn zikrederek ona ait mahsskeyfiyetlerin hric varlklarnn olmad eklindeki gr reddetmitir (De Anima, s. 62). slmkelmclar da insan her eyin ls sayan sofistlerin (zellikle Protagoras), duyu tecrbelerinialglayana gre izf addeden grlerine hi yaknlk duymad. nk onlarn yaygn kabulne greSfestiyyeye ait yaklamlar temeli itibariyle genelde bilginin, zelde de duyularla salananbilginin imknszlna yol amaktayd. Ancak hiss idraklerin kesin bilgi salamak iin yeterliolamayaca hususunu da belirtmeden edememilerdi (Sbn, s. 56-57).

    Efltunun, Devlet (Kitbs-Siyse) diyalogunda duyu tecrbelerinin yalnzca bir zan (opinion) ifadeettiini, bilgi salamadn, bilginin, deien duyulur dnyann duyular seviyesindeki tecrbesindendeil aklla edinilebileceini ileri srd mslmanlarca biliniyordu. Bu sebeple Efltuncu etkilerinyounluu nisbetinde eitli filozof ve mutasavvfn dncelerinde lem-i mahssun deikenverilerine karlk akl lemin deimez bilgi formlar daha ok tevecche mazhar olmutur.Aristoya gre ise her duyunun belli bir objesi, zel bir duyulur nesnesi vardr. itmenin objesi ses,grmeninki renktir. Btn nesnelerdeki hareket, ekil, hacim, say gibi ortak nitelikleri de ortakduyum alglar. Her duyu ile objesi arasnda zorunlu bir ba olduu iin duyularn yanlmasimknszdr. Ancak duyu iin bu yanlmazlk pasif alc sfatyla sz konusudur. Belli bir hkmeulatran aktif duyum hadisesi iin yanlma sz konusu olabilir (The Encyclopedia of Philosophy, VII,415). Ruh ve ruh gler konusunda mslman filozoflara ilham veren Aristonun duyulara aitfikirlerinin izleri mesel bn Sn psikolojisinde gzlenebilmektedir.

    Aristodaki pasif alc olarak yanlmayan, ancak duyum sreci iinde belli bir dnme urayarakyanl hkmlere varan duyu anlay, modern felsefe ve psikolojide de problem tekil etmeye devametmitir. Fizyolojik ve psikolojik aratrmalara gre duyu organ ve sinirlerin duyu verileriniartlandrmas ve hatta oluturmas, hallsinasyon ve illzyonun birer zihn hayalden ibaret oluu,nihayet duyumda beyin fonksiyonlarnn ie karmas, duyu verilerinin objektif alglan fikrinisarsmaktadr. Ayrca duyu verilerinin kesin olmad, btn kuatmad da dikkate alndndaduyulara dayanlarak verilecek hkmlere sonuna kadar gvenilemeyecei daha ok anlalmaktadr(a.g.e., VII, 411-412). Btn bu tesbitler, Gazzlnin duyularn verdii bilgiden kukulanmakta nekadar hakl olduunu gstermektedir. Ona gre plak gzn bir dinar apnda alglad yldzlarnarzdan da byk olduu astronominin matematik delilleriyle bilinmektedir (el-Mnkz mined-dall,s. 7-9).

    lk slm filozofu Kindye gre duyu, nefsin duyu organlarndan biri araclyla nesnelerin

  • formlarn alglad gtr veya nefsin nesneleri alglayan gcdr (Resil, s. 167). Duyulurnesnelerin devam, hareket, nicelik, nitelik, iddet gibi ynlerden deiken olmasna bal olarak duyuidrakleri de deikendir. te yandan duyu objeleri daima madd veya madd olana bal bir eydir.Buna karlk Kindnin tabiat dedii eyann gereklik ve akl ilkeleri ancak akln bilgi alannagirer. Zira bu temel varlklar sadece, insan akl denilen yetkin nefsin gleri kuatabilir (a.g.e., s.106-108). slm dnce tarihinin yine erken dnem eserlerinden hvn- Safya ait Resilde duyuhadisesinin fil-Hs vel-mahss (alglayana ve alglanan nesnelere dair) baln tayan zel birblmde incelendii grlmektedir. hvn, duyulur nesnelerin cisman olduunu ve duyulara konuolan eylerin cisman arazlardan ibaret bulunduunu ncelikle belirtir. Ancak buna karlk duyularalglayan gler ruhandir. Duyular ve duyu

    organlar arasndaki iliki onlar zde sayacak kadar ileridir. Bunlarla ruhan duyu gleri duyumhadisesinin psikofizik karakterini yanstrlar. hvn- Safnn getirdii tarife gre duyu (his),dorudan doruya duyulur nesnenin uyarsyla duyu organlarnn mizacnn deimesidir. Duyum ise(ihss) duyu glerinin duyu organlarnn mizacndaki nitelik deiikliini alglamasndan ibarettir.Bu duyum srecini tamamlayan aama, duyu gcnn beyne ilettii deiiklii veya modern deyimleuyary muhayyilenin farkedip alglamasdr. nk muhayyile bu deiiklii normal durumlakarlatrma melekesine sahiptir. itme olaynda, tpk su dalgalar gibi i ie gemi krelereklinde yaylan ses dalgalarnn farknda olan hvn, grme olaynda da gzn anatomik yapsnn nekadar nemli olduunun bilincinde grnmektedir. Genel olarak duyum, d ortamdaki deiikliinduyu organn uyarmas ve bu uyarnn organn normal mizacnda oluturduu deiikliin muhayyiletarafndan deerlendirilip ruh tarafndan alglanmas eklinde kavranmaktadr (Resil, II, 401-409).

    Frb, el-Cem beyne reyeyil-hakmeynde Aristonun, zihinde bilgilerin ancak duyularyardmyla olutuu eklindeki grn hatrlatarak nefsin akl gcne kendisinde tecrbelerinbirikmesiyle ulatn, buna gre de akln tecrbelerden baka bir ey olmadn belirtmektedir.Frbye gre ilke olarak akln duyudan bamsz ve kendine mahsus hibir fiili yoktur. u var kiduyu varl olduu gibi alglad halde akl, tek tek nesnelerin tesinde bir btn olarak ztlarylabirlikte ve olduundan baka trl ekillerde de dnebilir veya tasarlayabilir (s. 22-24). AyrcaFrb, varla ait kavramlarn teekklnde duyu gcnn arac bir g durumunda bulunduunu, aslsoyutlama yapann alg gc olduunu isabetle belirtir (et-Talkt, s. 3-4). bn Snya gre ise alggc d ve i olmak zere ikiye ayrlr. D alg gleri be duyudur. alg gleri ise ortak duyu(el-hissl-mterek), tasavvur gc (el-kuvvetl-musavvire/el-hayl), tahayyl gc (el-kuvvetl-mtehayyile/mfekkire [mtefekkire]), vehim gc (el-kuvvetl-vehmiyye) ve hatrlama gcdr(el-kuvvetz-zkire/el-hfza). Duyu algs srecinde bu glerin ilk dorudan doruya ibandadr; daha sonraki glerse ilk nden faydalanan hayal ve akl alglara ilikindir.Dolaysyla duyu verileri topyekn alg sreci iinde i alg glerince deerlendirilmektedir (a.bk.). Grld gibi bn Sn Frbnin grn destekler ve onu daha da netletirir. Bylecefilozoflar zihinde duyu verilerini deerlendirecek be ayr merkezin bulunduunu, tikel olan duyuverilerinin i duyu ve alg gleri tarafndan deerlendirildikten sonra tmel bilgi haline geldiinisavunurlar. Fakat kelmclar, objektif gereklii bulunmad gerekesiyle i duyu ve alg glerininvarln kabul etmezler; onlar alglama olaynn aracsz zihn bir ilem olduunu, yani zihnin duyuverilerini dorudan doruya alglayp onlar deerlendirdiini sylerler (Teftzn, s. 16).Kelmclar be duyu, haber-i sdk ve akldan ibaret bilgi kayna kabul etmiler, ayrca kesinlikbakmndan yaptklar bilgi tasnifinde be duyu ile elde edilen bilgileri, zarriyyt diye

  • nitelendirdikleri alt bilgi eidinin ilki olarak gstermilerdir (Bklln, et-Temhd, s. 35 vd.; el-nsf, s. 14 vd.). Mutasavvflara gelince, zellikle felsefenin etkisiyle bilgi problemine yeni bir boyutgetirme amacndan kaynaklanm olacak ki onlar da be d duyuya karlk, metafizik varlk alanndabirer bilgi kayna olan akl, kalp, ruh, sr ve haf gibi terimlerle ifade edilen be i duyunun varolduunu iddia ederlerse de kelmclar mutasavvflarn bu grlerini ilm ve objektif bir lsbulunmad gerekesiyle kabul etmemilerdir.

    slm felsefesinde bilhassa bn Sndan itibaren d duyular, insan ve hayvandaki teekkl srasnagre yle tasnif edilmitir:

    1. Dokunma duyusu (hssetl-lems). Bir hayvan veya insann var olmasn salayan duyularn ilkidir.Bir canl dier duyulardan mahrum kalsa da varln srdrebilir, fakat dokunma duyusunu yitirencanl yaayamaz. nk teki duyularn fonksiyonunu kaybetmesi durumunda dokunma duyusu birlde onlar telfi ettii halde dier duyular dokunma duyusunun kaybn telfi edemez. Bata bnSn olmak zere (De Anima, s. 67-68) slm dnrleri, dokunma duyusunun dierlerine grehayat bakmdan daha nemli olduu zerinde ehemmiyetle durmulardr. lk ve Ortaa filozoflarnnanlayna gre dokunma duyusu deri ve sinirlere yaylm vaziyette bulunur; dolaysyla dierduyulardan farkl olarak bunun zel bir organ yoktur. Duyum, sinirlerin, kendilerine temas eden vekendi younluklarndan farkl younlukta olan eyleri alglamas, bu eylerin farkl niteliine uygunolarak deiiklie uramas ve etkilenmesi suretiyle gerekleir. Dokunma duyusu, duyulanlardakifarkl niteliklere gre drt veya daha ok duyudan meydana gelir. Bunlar soukluk-scaklk, kuruluk-yalk, sertlik-yumuaklk, kabalk-dzgnlk ve arlk-hafiflik gibi birbirine zt zelliktekiuyarclar alglayan ve vcudun deiik yerlerine dalm olan duyulardr.

    2. Tatma duyusu (hssetz-zevk). Dilin zerine yaylm sinirlerde bulunduu kabul edilen bu duyuile yiyecek ve ieceklerin tad ve lezzeti alglanr. Tatma olaynn nasl gerekletii hususunda farklaklamalar yaplmtr. Bazlar tatmann, dildeki slak cevherle tadlan eydeki slak cevherinbirbirine karmas sonucu olduunu ileri srerler. Dier bazlar da tatmann, azdan dile dorugiden damarlar vastasyla dildeki yumuatma ve paralama sonucunda gerekletiini sylerler. bnSn ve Gazzlnin de benimsedii ortak gre gre dile temas eden besinler, dilde bulunan tkrksalgsyla kararak paralanr, sonuta tat ortaya kar ve dil zerindeki sinirlere ular, sinirler debu tad alglar. Bu duyunun ceninde doum annda ortaya kt kabul edilmektedir. Abdlkhir el-Badd, bir ksm insanlarn tatma duyusunu dokunma duyusu iinde yer alan bir duyu olarak kabulettiklerini syler. Ayrca Nazzmn da cins zevkin idrak edildii bir baka duyunun varln kabulettiini naklederek bu gr tenkit eder (Usld-dn, s. 10). bn Sn, dokunma duyusu ile tatmaduyusu arasnda bir yaknlk grmtr. Zira bu duyu da dokunma gibi ounlukla dilin tadlannesneye temas etmesiyle faaliyet gsterir. Ancak dokunmada dokunan (deri) ve dokunulan nesnearasnda sertlik-yumuaklk gibi bir nitelik birlii bulunduu halde tat almada byle bir birlik yoktur;bu sebeple idrak, tat almay salayacak zel bir organ sayesinde gerekleir (De Anima, s. 75).

    3. Koklama duyusu (hsset-em). Bu duyu ile gzel ya da ho olan ve olmayan eitli kokularalglanr. slm kaynaklarda bu duyunun, beynin n yznde yaylm bulunan ve iki meme ucunabenzeyen bir knt ierisinde olduu kabul edilir. Koku alma duyumunun

    nasl gerekletii hususunda deiik grler ileri srlmtr. Bazlar, organlarn bann beyinde

  • bulunduunu ve bylece onun nefes yoluyla kokular kendisine cezbettiini kabul ederler. Bazlar isekoklamann, koklanan eyin buhar sebebiyle nefesteki hava titreimleri vastasyla vuku bulduunuileri srerler. bn Snya gre bu duyu, nefes yoluyla ieriye alnan hava vastasyla kendisineiletilen kokuyu alglar. Bu koku, ya hava ile kark olarak bulunan buharda veya kokulu cismin birdeiime urayarak etkiledii havada bulunur. Gazzl daha ziyade ikinci gr tercih etmigrnmektedir. nk ona gre hava, kokuyu koklanan eyden duyuya tamaz; ate ve souk birbirinetemas ettiklerinde nasl bir deiiklik meydana geliyorsa ayn ekilde hava ile kokunun temassonucunda da bir mahiyet deiiklii ortaya kar (Mericl-kuds, s. 33). Koklama duyusuhayvanlarda daha kuvvetlidir.

    4. itme duyusu (hssets-sem). Bu duyu ile btn sz ve seslerin algland kabul edilir. itmeduyumunun mahiyeti konusunda da farkl grler mevcuttur. bn Sn, bunu hava titreimlerinin kulakboluunda meydana getirdii hareketle aklar. Gazzl de benzer bir gre sahiptir. Buna gredarda iddetli arpma ve skmalar sonucu oluan basnl hava dalgas, kulak boluundahareketsiz ve skm olarak duran havaya ulanca bu havay kendisininkine benzer bir tarzdahareket ettirir. Kulak boluundaki havann titremesi kulakta yaylm olan sinirlere dokununca sesiitilmi olur. Sesin, mahiyeti itibariyle bir tr cisim olduunu ileri srenler olmutur. Bunlar, herfail ve mefuln cisim olduu kaidesinden hareket ederler. Bu anlay erevesinde ses kendisiniduymamz, iitmemiz iin faaliyette bulunur; msiki nameleri bizi harekete geirir, msikisi olmayansesler sknt verir. Ses harekete geer ve yumuak dokulara arpar, tpk duvara arpan bir top gibitekrar geriye dner.

    5. Grme duyusu (hssetl-basar). Cisimlere ait renk, ekil ve miktar gibi nitelikleri alglayan buduyu, gzellik ve irkinlik gibi estetik deerleri de alglar. Kelmclar, grme duyusu ile btnvarlklar alglamann mmkn olduunu kabul ederken baz filozoflar, renkli cisimlerin grntleridnda bir eyin idrak olunmadn, Mutezileden Eb Him grme duyusu ile sadece cisimler verenklerin, Eb Ali el-Cbb ise cisimler, renkler ve tabiattaki her trl deimenin idrak edildiiniileri srmlerdir. Ehl-i snnet kelmclarnn, grme duyusunun var olan her eyi alglayabileceieklindeki grleri ryetullah hakkndaki dncelerinden kaynaklanmaktadr. Zira onlar hiretteAllahn gzle grlebileceini savunmulardr. Grme duyumunun nasl meydana geldii konusundadeiik grler ortaya atlmtr. Efltunculara gre gzden bir k huzmesi kmakta ve grleneylerin iine yaylmaktadr. El bedenin dnda olan bir eye nasl dokunuyorsa gz de ayn ekildegrlen eye temas ederek onun grntsn alglamaktadr. Aristocular ise tam tersi bir aklamagetirmitir. Onlara gre grme olay, nlarn gzden kp grlen eye temas ile deil grleneyin sretinin saydam bir arac vastasyla gze iletilmesiyle gerekleir. Gazzl ise orta bir yoltutarak bir mtekabiliyet teorisi ne srmtr. Ona gre renkli nesnelerden gze bir ey ulat gibigzden de renkli nesnelere nlar ulamaktadr. Fakat n, yanstma zellii olan nesnedeki sretialglamak iin yeni bir sret meydana getirmektedir. Bylece grme hususi bir mtekabiliyet ve gzmercei vastasyla meydana gelir. Gz merceinde sret hsl olunca o bunu gzn ortasndaki sinireulatrr. Bu sinirdeki ruh, durgun suya akseden ekil gibi latif bir cisimdir. Bu ruh ald sretibeynin n tarafnda gze bitiik iki kanaln bulutuu yere iletir. Burada ortak duyu vastasyla ikisret tek sret hlinde alglanr (Mericl-kuds, s. 34-35). Ancak konuyla ilgili asl katklarnGazzl ncesi dnemde bn Sn tarafndan yapld belirtilmelidir. Anatomi konusunda byk birotorite oluu, onun grme psikolojisinde nemli baarlar kaydetmesini salamtr. Grme olaynnfizyolojik optik asndan matematik temellendirilii ise bn Snnn ada olan bnl-Heysem

  • tarafndan mkemmelletirilmitir (Sayl, s. 206, 228).

    itme ve grme duyularndan hangisinin daha nemli ve deerli olduu meselesi tartmalara konuolmutur. Filozoflar, iitmenin grmeden nemli olduunu, nk onunla karanlkta ve aydnlkta altcihetten seslerin alglandn, buna karlk grme duyusu ile ancak kar ynden ve gne nlarvastasyla uyaranlarn alglanabildiini belirtirler. Kelmclarn ounluu ise grme duyusununiitme duyusuna stnln kabul eder; nk iitme yoluyla sadece sesler ve szler idrak edilir,grme duyusu ile cisimler, renkler ve btn grntler alglanr. Fahreddin er-Rz, Ynus sresinin48. yetini tefsir ederken bn Kuteybenin bu yete dayanarak iitme duyusunun grmeden daha stnolduunu kabul ettiini nakleder. Rz gerek bu gr gerekse aksini destekleyen delilleri ayrntlolarak zikreder.

    Belli eyleri idrak eden bir duyu organnn bunun dnda kalan eyleri idrak edip etmemesinin imknda tartlmtr. Filozoflar ve Mutezile bunun mmkn olamayacan ileri srerken Ehl-i snnetkelmclar alglamay ciz grerek bu cevaz u gre dayandrrlar: Alg olay duyularn tesiriolmakszn srf Allahn yaratmasyla gerekleir; byle olunca teorik olarak bir duyu organnn bakabir duyu organna ait duyumu salamas, mesel gzn faaliyeti neticesinde seslerin iitilmesi gibi birdurumun yaratlmas imknsz deildir. Fakat fiil olarak bunun mmkn olmayaca hususunda grbirlii vardr.

    alg glerinden ortak duyunun fonksiyonlar, duyu algsnn gereklemesinde ok nemli bir roloynar. Aristonun zel ve ayr bir duyu deil de d duyularn ortak tabiat olarak tanmlad bu g(De Anima, II, 7, 418, 20-26; III, 1, 425, 14-17; a.e. [trc. J. Tricot], s.425-450), bn Snnnkaleminde ayrntlaryla ekillenen felsef slm psikolojisinde, be duyunun tesinde onlardan ayrve hatta onlarn ilkesi olan bir i duyu olarak tanmlanmtr. Bu duyu, beynin n blmnde yer alanzel bir organa sahiptir. bn Snya gre ortak duyu be duyunun yneticisi olup bunlarn ortak algmerkezidir. Duyu verileri orada toplanr, orada birleir ve oradan ayrlarak d duyu algsnynlendirir. Ortak duyu, ayn zamanda duyu formlarn olduu gibi saklayp depolayan tasavvur gcile bu formlar alp ileyerek hayal formlarna dntren mtehayyile gcnn ie karmasylaarm, alg yanlmas, hallsinasyon, rya gibi be duyuyu aan i yaantlarn duyumlandgtr. Ortak duyunun, hem duyu hem de hayal formlarnn alglanmasna ynelik bu ekran zelliisebebiyle bn Sn bu gc, Aristonun hayal, tahayyl gc anlamnda kulland

    bantasya (phantasia) olarak da adlandrmtr (De Anima, 41-44, 152-153, 163-165; ayrca bk.DRAK).

    Kurn- Kermde, hiret hayat ile ilgili olarak ska zikredilen cennet nimetleriyle cehennem azabzellikle duyulara hitap etmektedir (mesel bk. el-Bakara 2/25; el-Arf 7/50; brhim 14/16-17; el-Kehf 18/31; el-Hac 22/19-22; Ysn 36/55-57). Ehl-i snnetin, hiretteki yeniden dirilmenin ruh-beden btnl iinde gerekleecei gr esas alndnda madd ve ruhan lezzet ve elemlerinher ikisinin de yaanmas gerekecektir. Bu durumda, dnyada insann sahip olduu duyularn hirettede varlklarn devam ettirecei sonucuna ulalmaktadr.

    BBLYOGRAFYA

  • et-Tarft, el-basar, el-hfza, el-hissl-mterek, el-hayl, ez-zevk, es-sem, e-emm, el-lems, el-mtehayyile md.leri; Tehnev, Kef, el-hiss, el-hissl-mterek, el-hiss, el-hissiyyt, el-mahss, el-ihss md.leri; Ceml Salb, el-Muceml-felsef, Beyrut1982, el-hiss md.; Aristoteles [Aristo], De Anima, II, 7, 418, 20-26; III, 1, 425, 14-27; a.e. (trc. J.Tricot), Paris 1947, s. 425-450; Kind, Resil, s. 106-108, 167; Frb, et-Talkt, Haydarbd1346, s. 3-4; a.mlf., Fussl-hikem, Haydarbd 1345, s. 11-13; a.mlf., el-Cem beyne reyeyil-hakmeyn (el-Mecm iinde), Kahire 1325/1907, s. 22-24; Makdis, el-Bed vet-trh, I, 27; II,130-132; hvn- Saf, Resil, Beyrut 1376-77/1957, II, 396-417; Bklln, et-Temhd (Eb Rde),s. 35-38; a.mlf., el-nsf, s. 14 vd.; bn Sn, De Anima (nr. Fazlur Rahman), London 1970, s. 41-44,59-194; a.mlf., en-Nect, Kahire 1357/1938, s. 158-163; Badd, Usld-dn, Beyrut 1401/1981, s.8-11; Cveyn, el-rd (Muhammed), s. 173, 185; Gazzl, hy, Kahire 1967, III, 8; a.mlf.,Mericl-kuds, Kahire, ts. (Matbaatl-stikme), s. 32-39; a.mlf., Mznl-amel (nr. SleymanDny), Kahire 1964, s. 202-203, 211, 213; a.mlf., el-Mnkz mined-dall (nr. M. MuhammedCbir), Kahire, ts., s. 7-9; Nreddin es-Sbn, Mtrdiyye Akaidi (trc. Bekir Topalolu), Ankara1979, s. 56-57; Fahreddin er-Rz, Mefthul-gayb, stanbul 1307, IV, 849-850; a.mlf., en-Nefs ver-rh, Lahor 1388/1968, s. 76-77; mid, el-Mbn, s. 103-106; bnl-Arab, el-Ftht, I, 205; II,90-101; IV, 211-212, 316-318; bn Sebn, Bddl-rif (nr. C. Kettre), Beyrut 1978, s. 233-274;Teftzn, erhul-Akid, Kahire 1408/1988, s. 15-17; E. R. Hilgard v.dr., Introduction toPsychology, New York 1979, s. 104-127; Abdlkerm Osman, ed-Dirsetn-nefsiyye indel-mslimn, Kahire 1981, s. 288-308; Aydn Sayl, bn Snda Ik, Grme ve Gkkua, bn Sn:Doumunun Bininci Yl Armaan, Ankara 1984, s. 203-241; Sensation, EBr., XX, 222-224;Sensa, The Encyclopedia of Philosophy (nr. Paul Edwards), New York 1972, VII, 407-415;Sensationalism, a.e., VII, 415-418. Hayati Hkelekli

  • DALZM(bk. SENEVYYE)

  • DBEY

    Birleik Arap Emirliklerini oluturan yedi emirlikten biri.

    Dbey (Dubi) Basra krfezinin gney kysnda, Ebzabnin (Abudabi) dousunda yer alr.Emirliin yzlm 3900 km, nfusu 266.000i emirliin merkezi olan Dbey ehrinde olmak zere501.000dir (1991). Arap olan halkn yannda blgeye g ederek vatandalk hakk alm ran,Hindistan ve Belcistan kkenli olanlar da vardr. Arap halk, bugn birer aile hkmnde kalmbirok kabileye mensuptur. Hkim aile Ruveyid kabilesinin l-i B Felse koluna baldr veSnndir. 1912den 1958e kadar emr olan eyh Sad b. Mektmun lmnden sonra yerine eyhRid b. Sad geti. Birlii tekil eden dier emirliklerde olduu gibi burada da snrlar tam mnasile belirli deildir. rika ile aralarnda bulunan havaalan dier baz tesisler gibi ortak kullanlr;ayn ekilde Dbey Limanndaki tesisler de btn emirliklere hizmet verir. Dbey ile Ebzabemirlikleri arasnda bulunan i snr Cebeliali ile Res Gande arasndan geerek sahilde biter.rika emirlii ile Dbey arasndaki i snr ise Deyrann kuzeydousunda sona erer. mmssukaymve Cmeyre adlarndaki iki sahil kasabas ile sahilden 80 km. ieride Vdhattada bulunan veonlardan biraz daha byk olan Hacereyn, Dbey emirliinin topraklarndan ayr kalmalarna ramenona baldrlar. Hurma ziraat yaplan blgede su ok azdr.

    XIX. yzyl ncesine ait blge tarihiyle ilgili bilgiler ok snrldr ve sadece mevcut emirliklerin,aralarnda kabile balarndan dolay yaknlk bulunmasna ramen birbirleriyle devaml ekildeihtilfl olduklar bilinmektedir. Hurma ziraat ve deve besicilii yannda s olan denizlerdebalklk ve bilhassa inci avcl ve ticareti yaplmtr. O dnemlerde Dbeyin dousuna dorusahil boyunca ve Ebzab taraflarnda hurma ziraat, blgedeki ticarete ynelik en nemli faaliyet idi.Ayrca bu sahillerde korsanlk ok yaygnd ve eski dnemlerden XIX. yzyln ortalarna kadar ahalizellikle bu yoldan geimini salamt. Daha sonralar ierilerden kylara doru yaylan Sudlerinde bu faaliyete katldklar, hatta korsanla eran cevaz verdikleri bilinmektedir. Nihayet halkndirenmesine ramen blgeye hkim olmak isteyen ngilizlerle emrler arasnda imzalanan bir dizianlama ile korsanlk yasaklanmtr (1799). Lorimere gre Dbey bu tarihte Ebzabye balolarak grlmektedir. Dbey Valisi Muhammed b. Hezza b. Zalin kz kardeiyle evlenen Kavsimkabilesinden rika Emri eyh Sultan b. Sakr, 1825ten sonraki yllarda blgede nfuzunu arttrd.Dbey, 1833te l-i B Felse kabilesinden 800 kiinin Mektm b. Bat b. Sheyl bakanlndaEbzabyi terkederek Dbeye gemeleri ve kontrol ele geirmeleri zerine mstakil emirlik oldu.l-i B Felsenin bal olduu Ben Ys kabilesi ile Kavsim kabilesi arasnda bu tarihlerdebalayan rekabet XX. yzyln balarna kadar devam etti. Bu sre iinde bazan rika (Kavsim),bazan da Ebzab (Ben Ys) tarafnn desteini alarak kendini daima kuvvetli tutmasn bilen Dbey,kk blge emirlikleri olan Acmn ve mmlkayveyn ile de zaman zaman i birlii iine girmitir.Balkla ve mal depolamaya uygun olmas dolaysyla blgede ticaret ksa zamanda geliti. ktisadhayatn gelimesine bal olarak nfusu artan Dbey blgede gl bir emirlik halini ald ve krfezboyundaki dier emirlikler gibi o da ngiltere ile baz ticar anlamalar imzalad; 1892 ylnda isengilterenin muvafakati olmadan baka bir lke ile herhangi bir siyas ilikiye girmeyeceini taahhtetti. ngiltere bu tr anlamalarla blgeye nfuz etmek ve idar konularda hl hissedilen Osmanl

  • varlna son vermek istiyordu. Ancak Osmanl Devleti blge ile temasn son dnemlere kadar canltutmutur.

    1873ten itibaren Lince Liman zerinden yaplan Hindistan ticareti, 1903ten sonra buharl gemilerinDbeye uramasyla buraya yneldi ve krfezde Bahreyn ile birlikte Dbey Liman da nemkazanmaya balad. 1904 yl ubatnda Dbeyi ziyaret eden seyyah Burckhardt, % 5 olan limanvergisinin Dbey eyhi tarafndan kaldrldn ve bunun neticesinde ticaretin, dolaysyla da ehrinok gelitiini kaydetmektedir. 1895-1920 yllar arasnda Umanda ortaya kan karklklar sonucuMaskat Liman ile i kesimlerin temasnn kesilmesi zerine ihtiyalarn Dbey Limanndangiderilmeye allmas da buray biraz daha nemli bir seviyeye getirmitir.

    1922de yaplan anlamalarla blgede petrol arama haklar ngilizlere brakld; ancak 1961 ylnakadar yaplan sondajlardan olumlu sonu alnamad. Petrol ihracatna balanmas ve blgenin arbir zenginlie kavumas 1969dan sonra gereklemitir. O zamana kadar inci ve kurutulmu balksat gibi dar bir erevede yrtlen milletleraras ticaret, petrol gelirinin salad imknlarlagelimi ve blgeyi Ortadounun ticaret merkezi haline getirmitir. Dbey 2 Aralk 1971de eskiAntlamal Emirliklerden altsnn burada toplanarak Birleik Arap Emirlikleri devletinikurmalarndan sonra daha hzl gelimeye balad. Bugn serbest ticar blgeleri, antrepolar,bankalar, hava, kara ve deniz ulam imknlaryla Dbey, Uzakdou ile Ortadou ve Afrikaybirbirine balayan ve dnya ticareti iinde nemli yere sahip olan milletleraras bir ticaretmerkezidir. ehirde belediye meclisi, gmrk idare mirlii, mahkemeler, tapu daireleri ve su ilerimdrl nemli idar kurulular arasndadr. Krfez lkelerinin ounda olduu gibi Dbeyde deehrin su ihtiyac deniz suyunu artma tesislerinden (gnlk 71 milyon litre kapasiteli)karlanmaktadr. Petrolden elde edilen gelirler dier sahalara kaydrlm ve ehrin 30 km. batsnaCebeliali Liman (Mn Cebeliali) yaplarak civar sanayi blgesi haline getirilmitir. Byk tonajlgemilerin yanaabilecei derin su limanlarnn ina karar 1976 ylnda alnd; 1981 ortalarnda 15km. uzunlua varan rhtmlarn al yapld ve Dbey Liman tesisleri sadece o yl iinde 1091gemiye hizmet verdi. Daha nce mevcut olan Rid Liman (Mn Rid) ile Cebeliali, Birleik ArapEmirliklerindeki alt nemli liman arasnda en ilek olanlardr ve 1983 ylnda CebelialiLimanndan 10.030 adet konteyner mal ihracat gerekletirilmitir. Dbeyde sanayilemehareketleri de balam olup zellikle petrol dolaysyla ucuza mal edilen elektrik enerjisine dayalimento, demir ve alminyum sanayilerine yatrm yaplmtr. 1979 yl sonunda faaliyete geen veylda 135.000 ton kle alminyum elde etmeyi planlayan Dubai Aluminium Co. (DUBAL) irketinin1983 ylndaki ihracat (% 45i Japonyaya, % 24 rana) 609 milyon dirheme (166.000.000 dolar)ulat ve 1985te planlanan miktar da aarak 150.677 tona kt. 1979 ylnda tel ve kablo imaltiin ngiliz BICC firmas ile ortak nemli bir yatrm yapld. 1983 ylnda dev tankerlerin bakmnyapabilen dnyann en byk havuzlama tesisleri, Rid Liman evresinde de ok sayda kksanayi tesisleri kuruldu. Mays 1980 tarihinde Dbeyin ticaret kapasitesini arttrmak gayesiyleCebelialinin serbest ticar blge olmas kararlatrld. Nisan 1982den itibaren Dbey ve rikadagmrk vergileri % 3ten % 1e indirildi ve 1985 yl banda da Cebeliali serbest blgesi tamamenyabanclarn ynetiminde faaliyete geti.

    1985 ylnda, Uzakdou ve Ortadou lkeleri arasnda ticar merkez olma durumu gittike gelienDbey kendine zel yeni bir havayolu irketi kurdu. Ksa zamanda milletleraras havayolu irketleriarasna katlan Emirates adl bu irket, birok dou ve bat merkezi arasnda Trkiyeye de urayan

  • seferler yapmaktadr. Birleik Arap Emirliklerinde henz demiryolu balants bulunmayan Dbeyicivar merkezlere balayacak bir demiryolu projesi zerinde durulmaktadr.

    BBLYOGRAFYA

    Delll-Halc (Trih), II, 1079-1086, 1171; Cemleddin Zekeriyy Ksm, el-Halcl-Arab(1840-1914), Kahire 1966, s. 51, 55; M. Tomkinson, The United Arab Emirates, London 1975, s. 127vd.; Muhammad Morsy Abdullah, The United Arab Emirates: A Modern History, London 1978, s.134 vd., 141, 232; P. Bonnenfant, La Pninsule Arabique dAujourdhui, Paris 1982, II, 523-558; TheMiddle East and North Africa 1988, London 1987, s. 838-840 vd.; R. J. Said, The 1938 ReformMovement in Dubai, el-Abhath, XXIII, Beyrut 1970, s. 247-263; dris Bostan, Basra KrfezininGney Kesimi ve Osmanllar (1876-1908), Osm.Ar., IX (1989), s. 311-322; The IllustratedEncyclopedia of Mankind, London 1978, V, 527-530; Phebe Marr, Dubayy, EI (ng.), II, 618-619;EBr.2 (Mac.), XIII, 898-900. Mustafa L. Bilge

  • DBEYS b. SADAKA

    Melikl-Arab Nrd-devle Ebl-Eaz (Egar) Dbeys b. Seyfiddevle Sadaka el-Mezyed el-Esed(. 529/1135)

    Maceraperest bir Arap emri.

    463te (1071) dodu. Babas Hille Emri Seyfddevle Sadaka b. Mezyedin, Byk SelukluHkmdar Muhammed Tapar ile yapt ve ldrld savaa katld ve esir dt (501/1108).Sultan Dbeysi Badata gtrd ve kendisine bal kalacana dair yemin ettirdikten sonra serbestbrakt; ancak Mezyed ailesinin hkm srd Hilleye dnmesine izin vermedi. MuhammedTaparn lmnden sonra olu Mahmud devrinde (1118-1131) Hilledeki emirliin bana geenDbeys, Seluklu ehzadeleri arasndaki taht kavgalarndan faydalanarak hkimiyet sahasngeniletmek iin faaliyete geti. nce Muhammed Taparn teki olu Mesudu kardei SultanMahmuda kar tahrik etti. Yaplan savata Dbeys ile mttefiki Mesud yenildiler ve Mardin ArtukluEmri Necmeddin lgaziye sndlar. Dbeys daha sonra tekrar Sultan Mahmuda itaat arzetti.Abbs Halifesi Msterid-Billh 512 yl Receb aynda (Kasm 1118) Dbeyse cbbe, fereciye,amme, ta, kl, at gndererek biat etmesini ve kendisine snan kardei Emr Ebl-Hasan teslimetmesini istedi. Dbeys halifeye biat etmeyi kabul etti, fakat kendisine snan bir kiiyi teslimetmektense bu uurda lmeyi tercih edeceini bildirdi. 515te (1121) Arrn Meliki ehzade I. Turulile Grcistan zerine dzenlenen sefere katld. Yenilgiyle sonulanan bu savatan sonra kaynpederilgazi ile birlikte Mardine dnd. Dbeys 517 (1123) ylnda Halife Msterid-Billh ilemcadeleye girdi. Ancak halifenin ordusuna yenilince Caber Kalesi hkimi Slim b. Mlikin yannakat. Burada iken Slim b. Mlikin araclyla Urfa Kontu Joscelin ve Kral II. Baudouinebavurarak Halepi ele geirmesi iin yardm etmelerini istedi ve bunu kabul ettikleri takdirdekendilerine tbi olacan bildirdi (bnl-Adm, Zbdetl-haleb, II, 222 vd.). Bunun zerine KralBaudouin 26 ban 518de (8 Ekim 1124) Halep nlerine geldi. Dbeys ile Joscelin de, TelBirden hareket ederek Baudouine iltihak ettiler. Hallar Halepe saldrp aalar kestiler,trbeleri tahrip ettiler, mezarlar soyup tabutlar aldlar ve esir aldklar mslmanlara korkunikenceler yaptlar. Halk bu olaylara sebep olduu iin Dbeysi lanetliyordu. Ayn yl Aksungur el-Porsk, Dmak Atabegi Tutegin ve Humus Emri Krhan ile birlikte Halep zerine yrynceDbeys ve mttefikleri geri ekildiler.

    Dbeys daha sonra Melik Turulu Badat istil ederek yeni bir Seluklu devleti kurmaya teviketti. Ancak sonu alamaynca Turul ile birlikte Horasana gidip Sultan Mahmudla Msterid-Billh kendi aleyhinde i birlii yapmakla sulayarak Byk Seluklu Sultan Sencere ikyet etti.Sencer 522 (1128) ylnda Sultan Mahmudu huzuruna arp Dbeysin Hilleye yerlemesine izinvermesini istedi. Fakat Dbeysin tutarsz davranlar ve maceraperestlii yznden bu igereklemedi. Dbeys Bedevlerle birleerek yamacla balad. Bu srada len Dmak AtabegiBrinin zatl klesi ve Sarhad Valisi Gmteginin kars Dbeyse haber gnderip evlenmeteklifinde bulundu. Bu frsat karmak istemeyen Dbeys sratle harekete geti, ancak yolunuararak bir bedev kabilesine snd. Durumdan haberdar olan Bri onu yakalatp huzuruna getirtti.

  • Halife Msterid-Billh, Briye haber gnderip Dbeysi kendi adamlarna teslim etmesini istedi.Musul Atabegi mdddin Zeng Dbeysin Msteride teslim edileceini renince Briye mektupyazp onu kendisine verdii takdirde olu Sevin ile emrlerini serbest brakacan, ayrca 50.000dinar para vereceini bildirdi. Bri bu teklifi kabul etti ve Dbeysi mdddin Zengnin adamlarnateslim etti (8 Zilhicce 525/1 Kasm 1131). mdddin Zeng muhtemelen Sultan Sencerin emriyle onaiyi davrand. Dbeys daha sonra mdddin Zeng ile birlikte Halife Msteride kar yeni bir sefertertip ettiyse de malp oldu (Receb 526/Haziran 1132). Turulun lmnden sonra Dbeys ile birgrup emr, Mesuda kar birletiler. Ancak Dbeys, aralarnda Bzdr Yarnku ve mrhur KzlSungurun da bulunduu emrlerin kendisini Halife Msteride teslim etmelerinden korkarak SultanMesuda snd. Sultan onu, nfuz ve otoritesini geniletmek isteyen Abbs halifesine karkullanmak zere hizmetine ald. Mesud 529 (1135) ylnda Hemedan yaknlarnda cereyan edensavata halifeyi malp ederek esir ald ve Azerbaycana gtrd. Halife ayn yl burada Btnlertarafndan ldrld. Btnleri cinayete azmettirmekle sulanan Sultan Mesud bu ithamdankurtulmak iin suu Dbeyse ykleyerek Bahtiyar adl Ermeni asll bir gulmn onu ldrmeklegrevlendirdi. Bahtiyar, sultann Mergadaki otann kapsnda izin almak iin bekleyen Dbeysehabersizce yaklap onu katletti (14 Zilhicce 529/25 Eyll 1135). Sultan Mesud, Dbeysi HalifeMsteridin intikamn almak iin ldrttn syledi ve daha sonra onun kzyla evlendi.

    Dbeys, ky ve ehirleri yamalayp hac yollarnn gvenliini ortadan kaldrmakla beraberkaynaklar ondan cesur ve cmert bir insan olarak bahsederler. air, edip ve limlerle kendisinesnanlar himaye ederdi. Devrin mehur airlerinden Harr ondan vgyle sz etmektedir(Makmt, s. 342). Baz kaynaklar Dbeysin de gzel iirler yazdn kaydeder. bnl-AdmBugyett-talebde onun iki beytine yer verir (s. 246-247).

    BBLYOGRAFYA

    Urfal Mateos Vekayinmesi (952-1136) ve Papaz Grigorun Zeyli (1136-1162) (nr. ve trc. H. D.Andreasyan), Ankara 1987, s. 268, 281; Harr, Makmt, Beyrut, ts., s. 336-344; Mcmelt-tevrhvel-ksas, (nr. Muhammed Ramazn), Tahran 1318 h., s. 385, 414-415; bnl-Kalnis, TrhuDmak, (Zekkr), s. 323, 326, 328, 330, 335, 366, 367, 396; bnl-Cevz, el-Muntazam, IX, 199,205, 207; X, 42, 4450, 52-53; Ahbrd-devletis-Selckyye (Lugal), s. 75; bnl-Adm, Zbdetl-haleb, II, 197-198, 200, 221-225, 228-229, 247-251; a.mlf., Bugyett-taleb, s. 238-240, 246-247,249; bnt-Tktak, el-Fahr, s. 302; Bndr, Zbdetn-Nusra (Burslan), s. 117-118; bn Hallikn,Vefeyt, II, 263-265; Ebl-Ferec, Trh, II, 361-365, 368-370, 626-627; Mstevf, Trh-i Gzde,Tahran 1364, s. 352, 358; bn Tarberd, en-Ncmz-zhire, V, 256; Hindh Nahcivn,Tecribs-selef der Tevrh-i Hulef ve Vzer-yi n (nr. Abbas kbl), Tahran 1357 h., s.293, 295-296; C. E. Bosworth, The Political and Dynastic History of the Iranian World (A. D.1000-1217), CHIr., V, 115, 123; Cokun Alptekin, The Reign of Zangi (421-541/1127-1146),Erzurum 1978, s. 22-24, 33-35, 37, 41, 50; a.mlf., Dmak Atabeglii (Tog-Teginliler), stanbul1985, s. 89, 91-92; Mehmet Altay Kymen, Byk Seluklu mparatorluu Tarihi, Ankara 1984, II,bk. ndeks; Runciman, Hal Seferleri Tarihi, II, 142, 149, 159; In Demirkent, Urfa Hal KontluuTarihi (1118-1146), Ankara 1987, s. 24, 54, 56-62, 84, 85, 88-89, 97-98, 107; Abdlkerim zaydn,

  • Sultan Muhammed Tapar Devri Seluklu Tarihi (498-511/1105-1118), Ankara 1990, s. 47-48, 50-51;K. V. Zettersten, Msterid, A, VIII, 835; Faruk Smer, Mesud, a.e., VIII, 136-138; C. E.Bosworth, Mazyad, EI (ng.), VI, 966. Abdlkerim zaydn

  • DBEYS(bk. BNd-DBEYS)

  • DCNYYE

    Medyeniyye tarikatnn Meymniyye ubesinin ehbeddin Seyyid Ahmed ed-Dcna (.951/1544ten sonra) nisbet edilen bir kolu.

    (bk. MEDYENYYE)

  • DGH

    Trk msikisinde bir perde ve birleik makamn ad.

    Dgh Perdesi. Trk msikisinde bir nota olarak portenin, sol anahtarna gre alttan ikinciboluunun iine yazlan l notasnn addr. Bir oktav (sekizli aral) tizindeki l notasna muhayyerdgh perdesi, bir oktav pestindeki l notasna da kaba dgh perdesi denir.

    Dgh Makam. Trk msikisinin eski makamlarndandr. Dizisi iki ekilde tarif edilebilir. 1.Yerinde sab makam dizisine, yerinde zirgleli hicaz makam dizisinin pest taraf ile durakperdesinin altndan genilemi bir ksmnn seyre zaman zaman kararak mutlaka zirgleli hicazdizisiyle karar vermesi suretiyle meydana gelir. 2. Yerinde sab makam dizisine, yegh perdesindekineveser makam dizisinin bir ksmnn zaman zaman katlp sonunda mutlaka yeghtaki neveserdizisinin gls olan dgh perdesinde karar vermesiyle oluur. Nota yazmnda donanmna sikoma bemol ve re bakiye bemol yazlr, gerekli deiiklikler ise eser ierisinde gsterilir.Makamn gls rgh perdesidir. Yeghtaki neveser dizisinin beinci derecesi veya yerindekizirgleli hicaz dizisinin karar perdesi olan dgh perdesi, yerindeki sab dizisinin karar perdesiolduundan nemli bir asma karar perdesidir. Dura dgh perdesi olup inici seyir takip eder. Bumakam dizilerinin ematik gsterilii yledir:

    Dgh makamnda, sab makamnda da olduu gibi hicaz ve ehnaz perdeleri bazan biraz dik baslr.Ayrca dizideki nm hicaz perdesi de bu makam iin bir iki koma kadar pest baslmaktadr. Bununsebebi, makamn gerek yapsnn yukardaki tariflerden daha farkl oluudur. Bu farkllk,mzikolog-bestekr Rauf Yekt Beyin yapt tariflerde aka grlmektedir. Rauf Yekt dghmakamn, a) Sab makamndan sonra dgh perdesinde segh yapmak; b) Sab makamndansonra dik krd perdesine dokunmadan nm zirgle ve dik acem-airan gsterilerek dgh perdesindetam karar vermek; c) Segh makamn dgh perdesine nakletmek; d) Sab makamnn balangve sonuna dghta segh ve hzzam namelerini ilve etmek ifadeleriyle drt ayr ekilde tarifetmektedir. Bu durumda dgh perdesinde segh yapabilmek iin rgh perdesine bir koma diyezi,ayn perdede hzzam yapabilmek iin ise hem rgha koma diyezi hem de nev perdesine komalk bir bemol getirmek gerekmektedir. Ancak bugn kullanlmakta olan Arel-Ezgi sisteminde buperdeler bulunmadndan buradaki nm hicaz perdesini bakiye diyezinden bir iki koma kadar pestbasmak zarureti ortaya kmaktadr. Dgh makam yaps gerei geni bir seyir alanna sahipolduundan ayrca genilemesine gerek yoktur.

    Dgh makamna rnek olarak Neyzen Ysuf Paann devr-i kebr usulndeki perevi, Hac FikBeyin ar hafif usulnde, Tenn dir n dir ten terennm ile balayan kr, Tab MustafaEfendinin devr-i kebr usulnde, Berk-i gl ey gonca-fem sen gibi ter-dmen midir msra ilebalayan birinci bestesiyle Dervi Ali rugannin evsat usulnde, Y ilh, sitnn hastayadrif msra ile balayan tevhi verilebilir.

  • BBLYOGRAFYA

    Ezgi, Trk Musikisi, I, 196-197; IV, 253-254; zkan, TMNU, s. 347-352; Arel, Trk Musikisi, s.249-251. smail Hakk zkan

  • DNEvlenen iftler iin dn yaplmas insanlk tarihi kadar eskidir. Milletlere ve yrelere greayrntlarda baz farkllklar olmakla birlikte hepsinin birletii nokta elenceye ynelik olmasdr.

    slmda Dn. slm hukukunda, iki ahit huzurunda yaplmas dnda nikh akidleri iin uyulmasgerekli bir ekil art veya zel bir merasim mevcut deildir. Ancak evlenme gibi kii ve toplumhayatnda nemli yeri olan bir hadiseyi kutlama arzusu ve bu hukuk birlemeyi herkese duyurarak onugayri mer birlemelerden ayrma gerei dn denilen itima vkay dourmutur. Hz.Peygamberin, Nikh aka yapnz (Msned, IV, 5) melindeki hadisi baz rivayetlerde, venikh srasnda def alnz (bn Mce, Nikh, 20; Tirmiz, Nikh, 6) ilvesiyletamamlanmaktadr. Nikhta hell ile haram arasndaki ayrc iaret def ve sestir (mzik) (bnMce, Nikh, 20; Tirmiz, Nikh, 6; Nes, Nikh, 32) melindeki hadis ise aleniyetin dnlesalanmasnn gereini ortaya koymaktadr. lk dnemlerden itibaren her toplum nikh merasimlerinikendi din ve itima yapsna uygun olarak gerekletirmitir. slm dini de toplum hayatnda yerinegetirdii fonksiyonlar gz nnde bulundurarak dne hogr ile bakm, hatta mer snrlariinde onu tevik etmitir. Hz. Peygamberin btn evliliklerinde davetlilere ikramda bulunduubilinmektedir.

    Hadis kitaplarnda bu ikramlar hakknda olduka geni bilgiler vardr (mesel bk. Buhr, Nikh,68-70).

    Dnler, yapld topluma ve zamana gre byk deiiklikler gstermekle birlikte kz ve erkekevinde icra edilen trenler, gelinin evlilie hazrlanmas, merasimle kocasnn evine getirilmesi,davetlilere koca evinde yemek verilmesi veya dier ikramlarda bulunulmas btn dnlerin ortakzellikleri arasndadr. Araplar dn dolaysyla verilen yemee velme derler; ancak bukelimenin sadece dn yemekleri iin deil dier merasimlerde verilen yemekler iin dekullanld anlalmaktadr. bn Tolun, konuyla ilgili eserinde (bk. bibl.) Araplar arasnda yaygnolan on alt tr velme hakknda bilgi vermektedir (ayrca bk. Cevd Ali, IV, 685). Hz. Peygamberinevlenme hazrl yapan Abdurrahman b. Avfa, Bir koyunla da olsa ziyafet ver (Buhr, Nikh,7, 54, 68) demesi ve kendisinin de evliliklerinde misafirlerine yemek yedirmesinden anlalaca gibidn yemei snnettir. Hz. Peygamberin, ziyafet ver eklindeki emrinden hareketle bazhukukular bu yemein vcip olduunu sylemilerse de hkim gr bunun vcb ifade etmediiynndedir. Velmenin nikh akdi srasnda, akidden sonra, zifaf gn veya zifaftan sonra verileceihususunda da farkl grler ileri srlmtr. Ancak bunu belirleyen esas faktr, blgeden blgeyedeien rf ve detlerdir. Ayrca velmede gsteri ve israfn haram olduu, herkesin kendi imknlarerevesinde ikramda bulunmasnn gerektii kabul edilmitir.

    Dne davet edilen kiinin davete icabet etmesi vciptir. Bunun farz- ayn veya farz- kifyeolduunu syleyen limler de vardr. Hz. Peygamberden, bu tr davete icbeti emreden eitlihadisler nakledilmitir (bk. Buhr, Nikh, 71; Mslim, Nikh, 96). Dne icbet gerei, bu trtrenlerin kiiler arasndaki sevgi balarn kuvvetlendirmesi hikmetine dayanmaktadr. En ktyemek, fakirlerin braklp zenginlerin davet edildii dn yemeidir melindeki hadis (Buhr,Nikh, 72; Mslim, Nikh, 107), dne sadece zenginlerin deil fakirlerin de arlmas

  • gerektiini vurgulamaktadr. Hz. Peygamberin, Velme ilk gn hak, ikinci gn mruf, nc gn iseriya ve gsteritir (bn Mce, Nikh, 25; Eb Dvd, Eime, 3) hadisinden hareketle dnniki gnden fazla srmesini mekruh grenlerin yan sra, Buhrnin ... yedi gn velme yapan...eklindeki bab baln (Nikh, 7) ve Medinede yedi sekiz gn sren velmeler olduu bey b.Kbn byle bir velmede bulunup dua ettiine dair rivayetleri (Beyhak, VII, 261) dikkate alarakdnn iki gnden fazla devam etmesini ciz grenler de vardr (Nevev, IX, 216-218; evkn, VI,205-206; Azmbd, X, 210).

    Arla kamamak ve slmiyetin sosyal hayatla ilgili olarak koyduu esaslara uymak artyladnde elenmek merdur. Hz. Peygamberin dnlerde elenceye izin verdiine veya bizzatkendisinin byle dnlere katldna dair birok rivayet vardr. Bir yaknn dn yapmadanensardan birisiyle evlendirmek isteyen Hz. ieye dn yapmasnn daha iyi olacan, zira ensarnelenceden holandn sylemi, hatta bir rivayete gre Erneb adl bir kadn ark sylemek zeregndermesini tavsiye etmitir (bn Hacer, el-sbe, IV, 226; kr. a.e., IV, 320). Ayrca Resl-i Ekrem,gen kzlarn (criye) def alp gaz iirleri okuduu bir dne katlm, ark syleyen kzlardanbirinin, Aramzda yarn ne olacan bilen peygamber var demesi zerine byle sylememesini vedaha nce sylediklerini tekrar etmesini istemitir (Buhr, Nikh, 48). Ashabn da elencelidnlere itirak ettikleri bilinmektedir (mesel bk. Nes, Nikh, 80). Sadece dn vesilesiyledeil baka mnasebetlerle de belli snrlar iinde elenceye izin verildii, Hz. Peygamberin,ashabn ve tbinin bu tr elencelere fiilen katldklar konusunda birok rivayet mevcuttur (bk.ELENCE). Ancak daha sonraki dnemlerde mer elencenin snrlar fkh limleri arasndatartma konusu olmutur. Gerek dnlerde gerekse dier vesilelerle elenceler tertip edilmesi veark sylenmesi hususunda ortaya kan ve daha ok yasaklayc bir nitelik tayan ictihadlarda,limlerin yaadklar dnemlerdeki arlklarn byk etkisi olduu muhakkaktr.

    Snnet dn Hz. Peygamber dneminde bilinmemektedir. Nitekim fakih sahblerden Osman b.Ebl-s, Asr- sadette byle bir uygulama bulunmad gerekesiyle snnet dn iin yaplandavete katlmamtr (Msned, IV, 217). Bu rivayet ayn zamanda sz konusu dnlerin ashapdneminde ortaya kmaya baladn gstermektedir. bn Kudme, genel esaslar erevesinde bu trbir dne katlmann mstehap olacan sylemekte, Eb Hanfe, mam Mlik ve finin de bugrte olduunu belirtmektedir (el-Mugn, VIII, 116-117).

    BBLYOGRAFYA

    Lisnl-Arab, vlm md.; el-Muvatt, Nikh, 47; Msned, III, 165, 190, 205, 271; IV, 5, 217;Buhr, By, 1, Menkbl-ensr, 3, Nikh, 7, 48, 54, 56, 68-72, Edeb, 67, Devt,53, Muskt, 13, deyn, 25, Salt, 69; Mslim, Nikh, 79, 80, 81, 96, 107, deyn, 20; bnMce, Nikh, 20, 24, 25; Eb Dvd, Nikh, 29, Eime, 1, 3, Eymn, 22; Tirmiz, Nikh,6, 10, 22, Menkb, 17; Nes, Nikh, 32, 80; Beyhak, es-Snenl-kbr, VII, 261; Mergnn,el-Hidye [bask yeri ve tarihi yok] (el-Mektebetl-slmiyye), IV, 80; bn Kudme, el-Mugn, VII,434-435; VIII, 104-110, 116-117; Nevev, erhu Mslim, IX, 216-218, 233-234; bn Hacer, Fethul-br (Sad), XIX, 243-244, 287-288, 296; a.mlf., el-sbe, IV, 226, 320; Ayn, Umdetl-kr,

  • Kahire 1392/1972, XVI, 329-330, 353; Mttak el-Hind, Kenzl-umml, XV, 212; bn Tolun,Fassl-havtim f m kle fil-velim (nr. Nizr Abza), Dmak 1987, s. 39-47, 60; el-Fetval-Hindiyye, V, 343; evkn, Neyll-evtr, VI, 197-208; bn bidn, Reddl-muhtr, VI, 347-348;Azmbd, Avnl-mabd, X, 209-210; Tecrid Tercemesi, VI, 344; VII, 251-252; XI, 302-303;Cevd Ali, el-Mufassal, IV, 685-686; V, 69-73; Bekir Topalolu, slmda Kadn, stanbul 1965, s.50-51; James Robson, Muslim wedding feasts, Glasgow University Oriental Society, XVIII, Leiden1961, s. 1-14. Rahmi Yaran

    Trklerde Dn.

    Trkler, slm dinini kabul ettikten sonra da koruduklar eski dn detlerini zellikle tarada olmakzere bugn de srdrmektedirler. Halen Anadolu ve Trakyada eitli yrelere gre ayrntlardeien, fakat ana hatlar genelde ayn olan dn

    ounlukla nikhtan hemen sonra yaplr. Zaman, geim kaynaklar tarma dayal blgelerdegenellikle rnn kaldrld ve ilerin az olduu sonbahardr. Dn, okuyucu denilen kadnlartarafndan gtrlen ve davetiye yerine geen sembolik anlamlardaki mum, eker ve buday veyadn hamam iin bir kalp sabundan oluan okuntu ile arlacak kiilere duyurulur. Dnrdme, sz kesme ve nian takma aamalarndan sonra dne bir hafta kala gelin kzn eyas eyizasma veya eyiz yazma (yayma) adyla sergilenir. Sal gn gelin hamama gtrlr, buradakadnlar kendi aralarnda yemek yer ve elenirler. Dnn balad, imam ve davetli erkeklertarafndan dn evinin damna bayrak dikilmesiyle iln edilir. aramba gn algl ve oyunluelenceler balar, ayn gnn akam da kna gecesi dzenlenerek geline (baz blgelerde gelin vedamada) kna yaklr. Kna gecesinin eitli zel trkleri vardr ve bunlarn balcas, bazyrelerde gelin alatma da denilen ba vme veya gelin vmedir. Ayrca halk deyimiyle babtn olan, yani bandan ikinci bir nikh gememi, tek evliliini srdren bir kadn, kna yakmasrasnda gelin kza gelin okama denilen ve daha ok baz nasihatlar ihtiva eden trkler syler.

    Perembe gelin alma gndr. Gelin alay tarafndan kz evinden alnan gelin ok defa ssl bir atla(son zamanlarda motorlu arala) olan evine gtrlr, eve girmeden nce zerinden bozuk paralarsalr; baz yrelerde gelin, kaynpederinden ve kaynvalidesinden byk hediyeler almadan ierigirmez. O akam davetlilere dn ziyafeti verilir, gerdee girinceye kadar duvan amayan gelinise kendisini grmeye gelenlerin elin