İsmail bilgin _ elveda balkanlar (unutulan vatan)

181
İsmail Bilgin _ Elveda Balkanlar (Unutulan Vatan) Kitaplar, uygarlığa yol gösteren ışıklardır. UYARI: www.kitapsevenler.com Kitap sevenlerin yeni buluşma noktasından herkese merhabalar... Cehaletin yenildiği, sevginin, iyiliğin ve bilginin paylaşıldığı yer olarak gördüğümüz sitemizdeki tüm e-kitaplar, 5846 Sayılı Kanun'un ilgili maddesine istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacıyla ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuşan "Braille Not Speak", kabartma ekran vebenzeri yardımcı araçlara, uyumluolacak şekilde, "TXT","DOC" ve "HTML" gibi formatlarda, tarayıcı ve OCR (optik karakter tanıma) yazılımı kullanılarak, sadece görmeengelliler için, hazırlanmaktadır. Tümüyle ücretsiz olan sitemizdeki e-kitaplar, "Engelli-engelsiz elele"düşüncesiyle, hiçbir ticari amaç gözetilmeksizin, tamamen gönüllülük esasına dayalı olarak, engelli-engelsiz Yardımsever arkadaşlarımızın yoğun emeği sayesinde, görme engelli kitap sevenlerin istifadesine sunulmaktadır. Bu e-kitaplar hiçbirşekilde ticari amaçla veya kanuna aykırı olarak kullanılamaz, kullandırılamaz. Aksi kullanımdan doğabilecek tümyasalsorumluluklar kullanana aittir. Sitemizin amacı asla eser sahiplerine zarar vermek değildir. www.kitapsevenler.com web sitesinin amacı görme engellilerin kitap okuma hak ve özgürlüğünü yüceltmek ve kitap okuma alışkanlığını pekiştirmektir. Sevginin olduğu gibi, bilginin de paylaşıldıkça pekişeceğine inanıyoruz. Tüm kitap dostlarına, görme engellilerin kitap okuyabilmeleri için gösterdikleri çabalardan ve yaptıkları katkılardan ötürü teşekkür ediyoruz. Bilgi paylaşmakla çoğalır. İLGİLİ KANUN: 5846 Sayılı Kanun'un "altıncı Bölüm-Çeşitli Hükümler" bölümünde yeralan "EK MADDE 11" : "ders kitapları dahil, alenileşmiş veya yayımlanmış yazılı ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler için üretilmiş bir nüshası yoksa hiçbir ticarî amaçgüdülmeksizin bir engellinin kullanımı için kendisi veya üçüncü bir kişi tek nüsha olarak ya da engellilere yönelik hizmet veren eğitim kurumu, vakıf veya dernek gibi kuruluşlar tarafından ihtiyaç kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda çoğaltılması veya ödünç verilmesi bu Kanunda öngörülen izinler alınmadan gerçekleştirilebilir."Bu nüshalar hiçbir şekilde satılamaz, ticarete konu edilemez ve amacı dışında kullanılamaz ve kullandırılamaz. Ayrıca bu nüshalar üzerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulması ve çoğaltım amacının belirtilmesi zorunludur." bu e-kitap Görme engelliler için düzenlenmiştir. Kitap taramak gerçekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir iştir. Ne mutlu ki, bir görme engellinin, düzgün taranmış ve hazırlanmış bir e-kitabı okuyabilmesinden duyduğu sevinci paylaşabilmek tüm zahmete değer. Sizler de bu mutluluğu paylaşabilmek için bir kitabınızı tarayıp, [email protected] Adresine göndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katılmayı düşünebilirsiniz.

Upload: aykut-kartal

Post on 16-Sep-2015

471 views

Category:

Documents


65 download

DESCRIPTION

İsmail Bilgin _ Elveda Balkanlar (Unutulan Vatan)

TRANSCRIPT

  • smail Bilgin _ Elveda Balkanlar (Unutulan Vatan)

    Kitaplar, uygarla yol gsteren klardr.

    UYARI:

    www.kitapsevenler.com

    Kitap sevenlerin yeni buluma noktasndan herkese merhabalar...

    Cehaletin yenildii, sevginin, iyiliin ve bilginin paylald yer olarak

    grdmz sitemizdeki

    tm e-kitaplar, 5846 Sayl Kanun'un ilgili maddesine

    istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacyla

    ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuan "Braille Not Speak", kabartma

    ekran

    vebenzeri yardmc aralara, uyumluolacak ekilde, "TXT","DOC" ve "HTML" gibi

    formatlarda, tarayc ve OCR (optik

    karakter tanma) yazlm kullanlarak, sadece grmeengelliler iin,

    hazrlanmaktadr. Tmyle cretsiz olan sitemizdeki

    e-kitaplar, "Engelli-engelsiz elele"dncesiyle, hibir ticari ama

    gzetilmeksizin, tamamen gnlllk

    esasna dayal olarak, engelli-engelsiz Yardmsever arkadalarmzn youn emei

    sayesinde, grme engelli kitap sevenlerin

    istifadesine sunulmaktadr. Bu e-kitaplar hibirekilde ticari amala veya

    kanuna aykr olarak kullanlamaz, kullandrlamaz. Aksi kullanmdan doabilecek

    tmyasalsorumluluklar kullanana aittir.

    Sitemizin amac asla eser sahiplerine zarar vermek deildir.

    www.kitapsevenler.com

    web sitesinin amac grme engellilerin kitap okuma hak ve zgrln yceltmek

    ve kitap okuma alkanln pekitirmektir.

    Sevginin olduu gibi, bilginin de paylaldka pekieceine inanyoruz.

    Tm kitap dostlarna, grme engellilerin kitap okuyabilmeleri iin gsterdikleri

    abalardan ve

    yaptklar katklardan tr teekkr ediyoruz.

    Bilgi paylamakla oalr.

    LGL KANUN:

    5846 Sayl Kanun'un "altnc Blm-eitli Hkmler" blmnde yeralan "EK

    MADDE 11" : "ders

    kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat

    eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa

    hibir ticar amagdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya

    nc bir kii tek nsha olarak

    ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi

    kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri

    formatlarda oaltlmas veya dn verilmesi

    bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir

    ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve

    kullandrlamaz.

    Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin

    bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur."

    bu e-kitap Grme engelliler iin dzenlenmitir.

    Kitap taramak gerekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir itir. Ne

    mutlu ki, bir grme

    engellinin, dzgn taranm ve hazrlanm bir e-kitab okuyabilmesinden duyduu

    sevinci paylaabilmek

    tm zahmete deer. Sizler de bu mutluluu paylaabilmek iin bir kitabnz

    tarayp,

    [email protected]

    Adresine gndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katlmay dnebilirsiniz.

  • Bu Kitaplar size gelene kadar verilen emee ve kanunlara sayg gstererek ltfen

    bu aklamalar silmeyiniz.

    Siz de bir grme engelliye, okuyabilecei formatlarda, bir kitap armaan

    ediniz...

    Teekkrler.

    Ne Mutlu Bilgi iin, Bilgece yaayanlara.

    Tarayan: Yusuf Alparslan

    smail Bilgin _ Elveda Balkanlar (Unutulan Vatan)

    "Szlatr baz saatler dayanlmaz bir ac,

    Kk toprakta kalp kendi kesilmi aac.

    Ruh arar baka teselli her esen rzgrda,

    Ne yazk! Domuyoruz imdi o topraklarda."

    Yahya Kemal Beyatl

    Bu kitap, her Rumeli trksnde aklmza gelen, bizim diyarlarda ehit den,

    gazi olan, muhacir duruma dp oralar terk etmek zorunda kalanlara ithaf

    edilmitir.

    elveda balkanlar

    unutulan vatan

    ismail bilgin

    Bu kitap

    Emine Erolu'mn yayn ynetmenliinde,

    Adem KoaVn editrlnde yayna hazrland.

    Kapak tasarm Ravza Kzltn,

    mizanpaj Sibel Yaln

    tarafndan yapld.

    1. bask olarak 2007 Kasm aynda yaymland.

    Kitabn Uluslararas Seri Numaras

    (ISBN) : 978-975-263-679-8

    rtibat: Alayksk Cad. No: 11 Caalolu I istanbul Yazma : P.K. 50 Sirkeci I

    stanbul Telefon: (0212)511 24 24 Faks : (0212) 512 40 00

    www. timas .com. tr timas0Mitnas.com.tr

    Bask ve cilt:

    Sistem Matbaaclk

    Ylanl Ayazma Sok. No: 8

    Davtpaa-Topkap/stanbul

    Tel: (0212)482 1101

    TMA YAYINLARI/1756 TARH-ROMAN/3

    Eserin her hakk anlamal olarak Tima Yaynlan'na aittir. zinsiz

    yaynlanamaz. Kaynak gsterilerek alnt yaplabilir.

    elveda balkanlar"""1"""

    unutulan vatan

    TMA YAYINLARI

    STANBUL 2007

    964 ytlnda Gelibolu'nun Evrcc bucanda dodu. oo j/fe i'c ortaokulu

    Evrce'de, liseyi Gelibolu'da bitirdi ve "~* stanbul niversitesi Mhendislik

    Fakltesi, Jeoloji Mhendislii Blmn kazand. 1993 ylnda yksek lisansn,

    1999 ylnda doktorasn tamamlayarak jeoloji doktoru unvann ald.

    2000 ylnda, akademik hayatn srdrd stanbul niversitesi'nden ayrld.

    Hlen bir kamu kurumunda jeoloji mhendisi olarak almaktadr. Yaynlanm

    makaleleri bulunan yazarn, edeb faaliyetlerinin yan sra bilimsel almalar

    da srmektedir.

    Dier Eserleri:

    anakkale Destan-Gerek Efsanelerin yks

    Sarkam-Bcyaz Hzn

  • Medine Mdafaas-l Kaplan Fahrettin Paa

    anakkale'ye Gidenler

    Gelibolu

    Tarayan: Yusuf Alparslan

    NSZ

    Yahya Kemal, Balkanlar iin; "Trkler, bir deniz gibi Balkanlardan ekilmi

    lkin tuzunu brakm, btn o topraklar Trklk kokuyor." diyor.

    Balkanlar tam 500 sene boyunca, dayla tayla, kurduyla kuuyla, tozuyla

    topra ile bize yar olmu diyarlard. Bu nazl diyarlar daha sonra 93 Harbi

    diye bilinen 1877-78 Osmanl-Rus sava ile elimizden kmaya balam,

    Balkanlara yerleen Trkler son 125 yl gibi uzun bir zaman diliminde byk

    aclar, byk skntlar ekmilerdir. Fetih iin balayan gidi, byk bir

    muhacerete dnm, bu geri ekili Balkan Harbi'nde krk gn gibi bir ksa

    zamanda oiup bitmitir. Sistematik olarak yaptrtlan srgnlerle, korkutmayla

    ve vahetlerle bir millet Balkanlarda yok edilmek istenmitir. Ama Trk'n

    brakt tuz tortular halen Balkanlarda kprler, hanlar, hamamlar, camiler ve

    mezarlklarla erimemi ve erimeyecektir...

    Kafilelerle Balkanlardan gelenlerin torunlar hl bir Rumeli Trksnde

    dedelerinin o ac glerini hatrlamaktadrlar.

    Trk milleti zor bir corafyada hayatn devam ettirmektedir. Bugnk hayat

    hakkn da ne kadar zor artlar altnda kazanabildiini de iyi bilmektedir. Bu

    vesile ile Balkan Sava'n anlamadan anakkale'yi ve Kurtulu Sava'n

    anlamann mmkn olmad kanaatindeyim. zellikle yarn ki Trkiye'ye yn

    verecek genlerin bu olaylar dizisini iyi anlamalar midi ve dncesiyle

    kitabm yazmaya gayret ettim. Takdir elbette sayn okuyucularndr...

    6 ELVEDA BALKANLAR

    Kitabn yazm ncesindeki aratrmalarm srasnda bilmediim birok kahramanla

    tantm. Sizlerin de tanmanz dilei ile iyi okumalar efendim.

    Bu kitabn yazm esnasnda beni destekleyen ve sosyal hayatlarn kstlamak

    zorunda kalmam anlayla karlayan aileme teekkr bir bor bilirim.

    KASIM-2007

    Not: Kitaplar okuyucu ile birlikte olgunlar. Balkan Harbi ile ilgili katkda

    bulunmak, hatralarn nakletmek ve romanla ilgili eletiride bulunmak isteyen

    kymetli okuyucularm e-posta adresimden bana ulaabilirler.

    Elektronik postam: [email protected]

    1 BALKANLARDAN KAI

    "Dalar dalar Viran dalar Yzm gler

    Kalbim alar"

    Balkanlar, bir da silsilesi, bir da yumadr. Omuz omuza vermi her.bir da,

    baka bir dan dizine koyar dumanl ban. Balkanlarn geitleri zordur,

    almazdr. Dereleri cokuludur, hrn kayalar dier dalara gre daha

    serttir, keskindir... Korku bu dalarda btn heybetiyle gezer. Bir zirveden

    dier bir zirveye atlayarak daima byr. nsanlarn yreine zehirli ylan

    misli reklenir. Yrekler-deki korku artarak insan esir alr. Korku,

    Balkanlarda her ssz tan altna, dikenli am yapraklarna, derin uurumlarna

    siner.

    Gne nazl bir ekilde Balkan dalarnn gsne yaslanarak altn sars

    rengine brnr. Gn dalarn ve nice korkunun zerine buralarda hep tella

    doar...

    Gece, Balkanlarda daha karanlktr. Zulme isyan edercesine ban kaldrm

    zirvelerin zerine bir perde misli iner. Dalarn eteklerine yaylr,

    derelerine ker... Korku, karanlkla daha da byr.

    ieklerin en yabanisi Balkanlarda ayr bir gzel aar. Her iein vahi bir

    cezbesi, dalarn srtlarn kaplayan imenlerin bir baka yeili, gln ayr

    bir rengi ve kokusu, papatyalarn ayr bir sars ve beyaz vardr. Dalarn bir

    kuak boyunca arpp ykselmesiyle olu-

    8 ELVEDA BALKANLAR

    an o mthi krlganlk her yerde kendini kolayca belli eder. Bu krlganlk

    insanlarda da gzle grlr.

    1877 ylnda ite bu dalarda balayan kavga artk bir saldrya dnm,

    Osmanl'nn Plevne nlerinden ekilmesiyle artm, 1912 ylna gelindiinde bu

  • dalarda her Trk'n endiesini mayalayarak bym, o da silsilelerinde kin

    bir kasrga olmutur.

    Kknarlarn adet gizledii kk bir kyn bacalarndan ykselen dumanlar,

    gamsz bir ekilde geceye karrken, sert esen rzgrn uultusu camlar

    sarsyor, tahta kaplar gcrdatyordu. Uzakta havlayan kpekler, ken bu

    kasvetli havay datmak istercesine gecenin gizemini sryordu. Kyller

    kaplarna srg stne srg vurmu, kepenkleri skca kapatm, yreklerindeki

    heyecan ve endie her dem giderek bymt. Yastk altndaki altpatlarlar,

    pitovlar yalanmt. Duvarlardaki asl tfeklerin bakm yaplm, ineleri

    gzden geirilmi, fiekleri doldurulmu her an kullanma hazr hale

    getirilmiti.

    Darda braklan baz eyalar rzgrla birlikte kah ta avlulara kah ahap

    evlerin duvarlarna arpyor, bu grltden dolay kyllerin yrekleri azna

    geliyor; bir sre soluksuz kalyor, ne olup bittiini anlamaya alyor, neden

    sonra rzgrn ve kpeklerin sesini duyunca yatr gibi oluyorlard. Ancak

    ilerinde yer eden endie bir trl yakalarn brakmyordu. akan imekler

    kyn giriindeki ta kprnn kemerlerini tehir ediyordu.

    Trk kylleri, Bulgar etecilerini takip etmek zere gnderilen Osmanl

    askerlerinin geiinden, ne kadar gven duyduysalar, Bulgar askerlerinin,

    bugnlerde snra doru ilerleyip kendi kylerine varmalarndan da o derece

    korkuyorlard. Her eye ramen onlar Osmanl askerine gveniyorlard.

    Son zamanlarda, Bulgaristan'a yakn Trk kylerine, Bulgar askerlerinin ve

    etelerinin saldrs balam zellikle Trklere yaplan zulmler gittike

    artm, iki devletin savaa tututuu ynnde haberler drt bir yana hzla

    yaylmt. Kyller bu haberleri ilk nce nemsememi, Bulgarlarn nasl olsa

    yenileceini dndklerinden endie etmemilerdi. Zamanla etelerin artan

    basknlar karsnda

    SMAL BLGN 9

    byk korku duymular, ok sevdikleri ormana ne odun kesmeye ne de mantar

    toplamaya gidebilmilerdi.

    Snrdaki ve snra yakn kyller evlerinden dar kamyordu. Duyulan nal

    sesleri, atlan bir el silah, ac ac yanklanan bir lk tedirgin olmalarna

    yetip artyordu. Artk bak srtnda yaamaya alan kyller bir ey

    yapamamann aknl ve sknts iindeydiler.

    Kyn ileri gelenlerinden bazlar yllardr beraber yaadklar Bulgar

    komularna mallarn ucuz pahal demeden satyor ve ky terk etmek iin

    hazrlk yapyorlard. Trklerin tarlalarn ve evlerini ok ucuza alan

    Bulgarlar ise bin bir ayia kararak, Trkleri korkutuyor, mallarn ok daha

    ucuza almann hesabn yapyorlard. Halen Trk, Bulgar, Rum, Ermeni halkn

    kark bir ekilde yaad kylerdeki papazlar ise Trk ahaliye gitmelerinin

    ok yanl olacan sylyorlar, kalmalar iin kendilerine gvence

    veriyorlard ama ok sayda zulm haberini iitenler kalp kalmamak konusunda

    byk kararszlk yayorlard.

    Bir yangnn rzgrla yaylmas gibi Bulgar etelerinin yaptklar zulmler de

    snrdaki kylere bir bir sramaya balamt. Bu sray bazen o kadar hzl

    oluyordu ki, bir gece de be on kyn yakld, talan edildii haberleri

    duyuluyordu. Kylerdeki Trk ahali Bulgaristan'n kendi crmne aldrmadan

    Osmanl Devleti'ne sava amasn hayretle karlyordu. Bugne dek Balkan

    ilerine doru giden Osmanl askerlerinden haber alnamamt. stelik

    Bulgarlarn; Yunanllarla, Karadallarla ve Srplarla birletii ynndeki

    haberler her yere dalga dalga yaylyordu.

    etecilerin bakla aalara astklar bildirilerde "stanbul'a kadar sizi

    kovalayacaz! stanbul'u ele geireceiz!" eklinde tehditler okunuyordu.

    Kyller ne yapacaklarn bilemiyor, bir sre daha beklemeyi dnyorlard.

    Nasl olsa Osmanl askerlerinin zafer haberlerini yaknda alacaklard. Daha dne

    kadar, byk bir devletin tebaas durumunda olan Bulgarlara koskoca Osmanl

    yenilecek deildi ya. Daha dne kadar Yunanistan, Srbistan, Karada birer

    Osmanl eyaleti deil miydi? Ancak son yllarda dadan yuvarlanan kayalar misli

    bu eyaletler bir bir Osmanl'dan kopmu, Osmanl'y yenme hlyalar grr hale

    gelmilerdi. Bu olacak bir i miydi? Beyhude bir heves, ham hayal rn ilerdi

    ite.

  • 10 ELVEDA BALKANLAR

    Birka hafta sonra ky emesinde geceleri atlarn sulayanlara, sk skya

    rttkleri perdelerini aralayp baktlar. Gelenlerin Osmanl askeri olduunu

    sanrken baz kaplarn alndn grdler. Korkulan bir kat daha byd;

    gelenler, sakn Bulgar askeri ya da etecileri olmasnd? Duyduklar zulmlere

    yoksa kylerinde de mi ahit olacaklard? Yoksa sylentiler doru mu kyordu?

    Sahi darda neler olup bitiyordu? Aylar nce geip giden Osmanl taburlarndan

    bir haber niye alnamyordu?

    Yamurun bardaktan boanrcasma yad srada akan imekler saa sola kaan

    baz glgeleri ortaya karyordu. Atlar imeklerden rkyor, yerlerinde

    duramayp aha kalkyor, sinirli sinirli toynaklar ile yerleri eeliyorlard.

    Ky emesinin yaknndaki evin atsndan den bir kiremit ieride bulunanlar

    endielendirdi. Yusuf ve Belks, korkudan byyen gzleriyle birbirlerine

    baktlar. Gen adam yavaa kalkarak duvarda asl duran tfeini ald. Odann

    iinde yavaa yrd. Giri kapsnn arkasnda bekledi. Eli tetikteydi. Byk

    bir heyecan iinde olduu ikide bir oynayan byklarndan belli oluyordu.

    Karsna:

    - Lambay sndr, dedi ve ekledi: Sakn korkma... Bebek alamasn, dikkat et.

    Belks bebeini alp koynuna bastrd. Ortal koyu bir sessizlik kaplad.

    Yusuf pr dikkat kapnn almasn bekledi. Rzgrn ve yamurun sesi srp

    giden sessizlii bozdu. Darda bir kara kedi, yatt saak altndan bir baka

    yere geerken, karlat kpek yznden ac bir ekilde miyavlad. Bunun

    zerine Belks bebeine daha sk sarld. Yusuf ise terlemeye balayan

    elleriyle tfeini yoklad. Bir iki kez yutkundu. Kap almaynca silahn

    indirdi. Titreyen bir sesle karsna:

    - Kedi olmal, dedi.

    - Ya o grlt neydi yle?

    - Bilmiyorum.

    - Darda neler olup bitiyor, bilmiyoruz... Kineyen atlar, nal sesleri?

    - Herhalde gelenler bizim askerlerdir.

    SMAL BLGN 11

    - nallah yledir... Her eyi sattn kyl biliyor mu?

    - Hayr. Sadece papaz biliyor.

    Bu sz zerine Belks derin bir nefes alp verdi.

    - Ona gvenilmeyeceini en iyi sen biliyorsun.

    - Baka kime satabilirdik ki? Papaz bana zengin bir Bulgar buldu. Sr kalacak.

    Ne bizimkiler ne de onlarnkiler bilecek. Zaten iki- gece sonra buradan

    gideceiz... Savan balad haberi her yerde konuuluyor.

    - Ya evimiz? Tarlamz? Hayvanlarmz?

    - u an hibirinin nemi yok. Can telna dtk. Belki sonra geri geliriz.

    - O zaman, sattn fiyata mallarn geri alabilir misin?

    - Bilmiyorum. Sadece senin ve bebeimizin can gvenliini dyorum. Doru

    drst bir haber alsaydk.

    - Herkes bir eyler sylyor.

    - Herkese inanmamak ama ihtiyatl olmak lzm. Komu kyde eteciler bizimkilere

    yapmadklarn brakmamlar.

    - Ya sra bizim kye de gelirse?

    - Bilmiyorum. Ama kendi canmz kurtarmak iin buralardan gitmemiz gerektiini

    iyi biliyorum...

    - Bu yerlerden mi? Hani eme banda grp seni sevdiim kymzden, Boz

    Tepe'deki bereketli tarlalarmzdan, komularmzdan ayrlmak bu kadar kolay m?

    Bu szler zerine Yusuf sustu. Yeleinin cebinden ttn kesesini kard.

    Karanlkta parmaklarnn arasna sktrd kadn zerine bir pske ttn

    koyup iyice yaydrd. Sonra kad hafif hafif yuvarlad. Diliyle kad slatp

    cigarasn azna gtrd. Tam akma a-kacakt ki vazgeti. Temkinli olmak

    biraz daha beklemek amacndayd. Salarn eliyle tarad. Bir sre sustu. Sonra

    konumaya balad:

    - Belks'm, buralar lm soluyan diyarlar oldu artk. Herkes byle diyor; lm

    soluyan diyarlar... Halbuki buralar daha dne kadar bizim diyarlard.

    Aln terimizle topra ektik, rnmz bitik. yi rnler aldk. Kyde sevdik,

    sevitik. Hr grmz olmad pek. Mutluyduk. Bu or-

  • 12 ELVEDA BALKANLAR

    manlarda, bu dalarda niceleriyle beraber yaadk. Ne kurdu kskandk ne de

    kuu... Ancak ne olduysa oldu. Aramza nifak tohumlan ekildi. Sonra dediler ki

    "Her yerde hrriyet var. Serbestlik oldu. Herkesin dini kendine." Sanki eskiden

    de yle deil miydi? "Herkes zgr." dediler. "Herkes kanun nnde eit."

    dediler. Hatrlasana, o gn kyn meydannda silah atm, iftetelli oynamtk.

    Ben de seni orada grdydm. te o zaman sana vuruldum... Sana sevdalandm...

    Yusuf sustu. Azna cigarasn gtrd. Ttn kokusu alnca biraz olsun

    rahatlamt sanki. Hl ayaktayd. Elinde silah olduu halde bam duvara

    dayad. Gzlerini yumdu. Kald yerden yava yava anlatmaya devam etti:

    - Sonra ne oldu? Dalarda eteciler tredi. Hkmet etecilerin peine asker

    yollad. "Hrriyet var." dendi. "Onlar bizim kardeimiz." dendi. "Herkes kanun

    nnde eittir." dendi. eteciler bu tutumdan dolay daha da palazlandlar.

    Kuvvetlendiler. Biz hrriyet derken, birlik derken, onlar ise hep ayrlk

    dediler. "Osmanl'dan ayrlyoruz. Baka devlet kuruyoruz." dediler. Halbuki her

    eyi paylayorduk. Acy da tatly da... Cenazemize gelirlerdi. Biz de

    onlarnkine giderdik. Bayramlardk... Ne olduysa bu Bulgarlarn nankrl

    yznden oldu. Gzlerini kan brd. imdi tek dertleri topraklarn daha da

    bytmek.

    - Sen de onlara toprak sattn.

    Bu szde sitem biraz da fke vard. Yusuf bunlar sezince karsna:

    - Bu szlerinle bana sitem ediyorsun, dedi. Ben ne yaptysam, senin iin,

    bebeimiz iin yaptm. Malda mlkte gzm yok. Bundan sonra a kalalm ama hr

    yaayalm!

    -Ya bu topraklar? Haydi biz gidiyoruz. Ya bakalar da giderse?

    - Gidecekler zaten.

    - Bu topraklar kolay bir ekilde nasl brakrz? Trnamzla kazdk,

    terimizle slattk, sevdamz ile yeerttik. Havasn soluduk. Suyunu itik.

    Bebeimiz burada dodu. Buralar gzden kartamayz ki...

    - Muhtar gibi konuuyorsun. Gzn kan brmlere neyle kar koyacaz?

    Olanlar bilmiyor gibisin. Ben korkak biri deilim. Vatan diye, bizim diye

    bellediimiz diyarlar bir bir elimizden kabilir.

    - Ya hkmet? Ya askerimiz? Ya Osmanl askeri?...

    SMAL BLGN 13

    - Hkmeti bilmem. stanbul'da ne yaparlar? Asker geldi ve gitti. Nerede

    savatlar? Yendiler mi yenildiler mi bilmiyoruz. Sadece her yerde kol gezen bir

    korku ile asl astar olmayan sylentiler var.

    - Peki bu sylentiler doru mu?

    - Olabilir.

    - Erken karar vermedik mi acaba?

    - Komu kyller yalan syleyecek deil ya.

    -Ya bu Bulgarlarn bir oyunu ise? Hani topraklarmz daha ucuza hatta bedavaya

    almak iin...

    Yusuf burada ne diyeceini bilemedi. Sz eveledi geveledi. Sonunda:

    - Bilmiyorum, dedi... Bak Belks, seni gzmden bile saknrm. Sann bir

    teline zarar gelsin istemem. Kzmzn da... Ben dlek biri deilim. Vatann

    deerini ok iyi bilen biriyim. Neylersin ki belirsizlik var. Bilinmezlik var.

    Yoksa burada kalp vurumak isterim. Ama bu yreklilii be kii gsterirse

    olmaz. Onlarn nnde duramayz. Siviller, apulcularn nnde duramaz...

    Ben Trk pehlivanlarnn grelerini dinleyerek bydm buralarda. Byk

    dedemden atalarmzn aknlarn dinledim...

    Balkanlarn her yanma kendi mayamz atmz. Bize diyar olmu. Yar olmu. Oysa

    imdi? Sus! Sesini karma. Bir atl buraya yaklayor. Nal seslerinden

    anlyorum. Aman kzmz alamasn.

    Yusuf azndaki cigaray yere att. Tetie dokunmak iin eli titremeye balad.

    Karanla alan gzleri kapnn srglerine dikildi. Nal sesleri gittike

    yaklayordu. Atn kinemesi duyuluyordu. Yamurun iddetini arttrd bu

    havada acaba bu atn sahibi kimdi? Kye niin geliyordu? Ya da gelenin ba

    dertte miydi? Sorular ard arkasna Yusuf'un kafasnda dnendi. Ancak meraktan

    ve endieden dolay bu sorulara cevap bulamad. Nal sesleri kesildi. Yamurun

    sesinden baka bir ey duyulmad. Yusuf karsna:

  • - Herhalde geip gitti, dedi.

    Belks ise karlk vermedi. Sk skya gsne bastrd bebeinin alamamas

    iin Allah'a dua edip duruyordu.

    - Geti gitti.

    14 ELVEDA BALKANLAR

    Kocas szn bitirmiti ki atn kinemesi hemen kapnn nnden duyuldu. Ses o

    kadar yakndan geldi ki Yusuf neredeyse atn ieride kinediini sand. Silahn

    kapya dorulttu. Kapy aan olmad. Yusuf ne yapacan bilmez bir haldeyken

    "pat" diye kapnn nne bir ey dt.

    - Bir ey attlar, dedi karsna yavaa... Bir ey., ama., ne?..

    Bir hrlt duydu. Kpek miydi acaba? Bekledi. Hrltl ses kesildi.

    - Ses kesildi, dedi. Herhalde kpekti. Sonra bir "Ah" nidas duydu.

    - Bir insan olmal. Sanki "Ah" dedi. Hay Allah neler oluyor? En iyisi dar

    kp bakaym.

    Kars:

    - Hayr! dedi. Dar kma ya bir tuzak ise?

    - Olabilir ama byle ieride durarak sabahn olmasn bekleyemeyiz...

    - Olsun, bekleyelim.

    - Ben dar kp bakacam. -Ahh!

    - Bak yine "Ah" dedi. Bu bir insan. Yaral ya da hasta olmal. -Ama...

    - Kapy yavaa aacam, sen dier odaya ge. Bir keye saklan ve sesini hi

    karma.

    Belks adet dizleri zerinde emekleyerek dier odaya geti. Yusuf kapnn ifte

    srgsn yava yava kaldrmaya balad. Bir ayayla kapy aralarken

    elleriyle tfeini sk skya kavrad. Eli nerdeyse tetie deecekti.

    Ayaklaryla kapy biraz daha aralad. Hafife ban uzatt, iri dileri ve

    korkudan bym gzleriyle bir atn yzyle karlat. At, Yusuf'u grnce

    kinedi. O anda Yusuf da elinde olmadan tetie basverdi. Kula delik deik

    olan at aniden geri dnd. Ac ac kineyerek karanlklar iinde kayboldu. Yusuf

    akn bir halde hayvann arkasndan bakarken, kap nnde yatan biri ac iinde

    "Ahh!" diye tekrar inledi. Gen adam aknlk iinde yerde yatana yaklat.

    SMAL BLGN 15

    - Kimsin? -Trk'm...

    - Ne oldu?

    - Zabitim..

    - Ne oldu?

    -Yara..l..ym.. Yar..dm.... -Hay Allah...

    Yusuf elindeki tfei kapya dayad. Yaralnn yzn evirdi. Kan iindeydi.

    Yamur kanlar ykyordu. Yaral Zabitti. Yusuf zabitin gsn yoklad. Bir

    yaras olduunu anlad.

    Zabiti srkleyerek ieri ald. Ardndan karsna seslendi:

    - Belks gel! Yaral bir Trk zabiti... Lambay yak. Ks ama...

    - Neler oluyor? Yaras nasl?

    - Ar kan kaybetmi olmal. Ama bilinci yerinde... Zorlukla da olsa

    konuabildi.

    Zabitin yzn sildiklerinde bir gznden vurulduunu anladlar.

    - Bir de gsnde yaras var... ok kan kaybediyor.

    - ieri almakla hata m ettin yoksa?

    -Ya ne yapacaktm! Orada inleye inleye lmesini mi bekleyecektim! At onu kye

    kadar getirmi olmal... Allah vere de tfek sesine ky ayaa kalkmasa bari...

    - Zabiti vurdun sandm.

    - Ben atn vurdum herhalde.

    - Atn m?

    - Evet. -Ama..

    - Amann sras deil imdi bak yine inliyor. -Ahh... kan...

    -Kan, diyor...

    - Sana ne oldu byle?

    -Kaybettik... sava... bittik... Kan... lm... lm. Yusuf ve Belks gz

    gze geldiler...

    16 ELVEDA BALKANLAR

    - Ben sana demedim mi? Bak ite canl bir ahit...

  • - lm diyerek bir eyler anlatmak istedi ama...

    - Ahh! l...yo...rum. Kan.. Ka..n..

    Zabitin ba yana dt, azndan ince bir kan szd. Yusuf hemen nabzn

    yoklad.

    -ld..

    Belks korkuyla iini ekti.

    - ld m! -Evet...

    - imdi ne yapacaz?

    - Bilmiyorum. Hele bir sabah olsun.

    - Ne yani, bir ehit ile mi geceyi geireceiz?...

    - Artk o Hakk'a kavutu... Ben banda sabaha kadar Kur'an- Kerim okurum.

    Haydi sen bebei al da yat. Uyumaya bak.

    - Evde bir ehit varken, yat ve uyu diyorsun. Hayr! Ben de seninle birlikte

    Kur'an okurum.

    - yi ya sen bilirsin...

    Kar koca ehidin banda sabaha dek Kur'an okuyarak gn dualarla karladlar.

    Sabah namaz iin camiye toplanan kalabaln iinde muhtarla gren Yusuf

    geceleyin olan biteni anlatt. Muhtar bu duruma ok ard. Zabiti le

    namazndan sonra ky mezarlnda gmmeyi teklif etti. Yusuf ise ehidin hemen

    gmlrse daha iyi olacan syledi. Aksi halde son sylentiler yznden kyde

    panik olabileceini belirtti.

    Sabah namaz eda edildikten sonra az saydaki kyl, zabiti defnettiler. Daha

    sonra mezarlktan ayrldlar...

    Yusuf eve geldiinde, kars yerdeki ehit kanlarn temizlemek iin

    urayordu. Belks kocasna:

    - Evimiz kanland, dedi. Yusuf ise:

    - O kanlar, bir Trk zabitinin kan... diye karlk verdi. Sonra sustu. Odadaki

    mindere oturdu. Yerde uyumakta olan kzma bakt.

    SMAL BLGN 17

    Ne yapacan dnyordu. Zabitin syledikleri kulaklarndan durmadan

    nlyordu:

    "Kaybettik... sava... bittik... Kan... lm... lm..."

    Zabit ne demek istemiti? Yoksa o da m, lm soluyan diyarlar diyecekti? "Kim

    bilir?.. Papaz bir an nce altnlarmz getirse de buradan gitsek... Bugn

    getireceini sylemiti ama..."

    Adamn, kederi byynce, kendine kaln bir cigara sard. Pamuklu akma ile

    cigarasn yakt. Derin bir nefes ekti. Duman hrsla fledi. Bu fleyiinde

    iinde duyduu btn skntlar def etmek ister gibi bir hali vard. "Ne olacak

    halimiz a kzm, yavrum? Kzanm..." dedi... Gzleri odann iine ar ar

    dalan cigara dumanlarna taklp kald. Kendi kendine konumaya balad:

    - te u cigara dumanlar gibi Balkanlarda dalyor muyuz? Bir cigara

    kadnn kl gibi yitecek miyiz, bir saman p gibi savru-lacak myz? Acaba

    bu dalara, krlara, bayrlara tekrar dnecek miyiz? ememize, tarlamza, kyn

    meydanndaki ulu nara daha sonra kavuacak myz? Yoksa bu ayrlk yaman

    mdr? Bu ayrlk derinden midir?... Ey Balkanlar, bu ayrlk yrekten midir?

    Nasl gideceiz? Neyle gideceiz? Biz gitsek, yreimiz burada kalacak. Mezarda

    llerimiz, ambarda budaymz, ahrda hayvanmz kalacak. Kyn yzyllarca

    yourduu, var eyledii kltr, gelenei grenei yok olacak. En nemlisi

    buralar bizsiz, buralar ksz kalacak.

    Adam bada kurup oturmutu. Uyuan ayan deitirdi. Neden sonra

    yanaklarndan szlen yalarn farkna vard. Kolunun yeniyle gzyalarn

    sildi.

    - Hey gidi Koca Osmanl. Buralar sensiz kalacak. Aysz, yldzsz kalacak.

    Kur'an'sz, mescitsiz, camisiz kalacak. En nemlisi hey Koca Osmanl, Balkanlar

    duasz kalacak! Bizler yetim, bu diyarlar da ksz kalacak. Bir yanmz hep

    eksik olacak...

    Bizler buraya ait deil miyiz? Bu diyarlar bizim deil mi? Bu diyarlardan

    gidersek blbller ter mi? Gller goncaya durur mu? Rzgr yine aalarn

    yapraklarn okar m? Sular alar m? Biz gittikten sonra kurdu kuu alar m?

    Adamn mavi gzlerinden dmeye hazr yalar titreyip duruyordu... Kap

    alndnda Yusuf hzla yerinden kalkt. Kapy at. Kapda papaz dikiliyordu.

  • 18 ELVEDA BALKANLAR

    - Vre seni severim... Altnlar getirdim... Ancak bir eyler duydum.

    - Ne duydun papaz efendi?

    - Gece buraya bir yaral zabit gelmi. lm... Kyl onu mezarla gmm.

    - Bilmem... Gece baz sesler duyduk. At kinemeleri falan ite... Papaz manal

    manal Yusuf'un gk gzlerine bakt.

    -Al bakalm altnlarn. Gle gle harca... dedi.

    -Sa ol...

    Papaz baka bir ey demeden uzaklat. Kapda kalakalan Yusuf onun arkasndan

    bakt. Papazn gzlerinde hi de iyi eyler grmemiti. Alay, sinsilik ve sorup

    soruturan bir edas vard. Ancak o zerinde durmad.

    - ki sonra ekip gideceiz nasl olsa... dedi.

    Bu szleri kolay sylyordu ama yrei kyden kopacak olmann acs iindeydi.

    "Ancak elden ne gelir artk. Zabit ne demiti; Kaybettik. .. Sava... bittik...

    Kan... lm... lm... Yoksa bu diyarlar kaybediyor muyuz?" dedi kendi

    kendine... "Belki bir gn yine bu diyarlara gelebilirlerdi. Neden olmasnd?

    Osmanl elbette bu topraklar yle kolay brakacak deildi ya... Gelirlerdi

    gelirlerdi.

    Bu teselli veren dnceleri sayesinde bir nebze olsun kendini iyi hissetti.

    Kzn kucana ald. Uzun uzun onu koklad. Kck ellerini tuttu. Kznn

    deniz mavisi gzlerine bakt. Yumuack tombul yanaklarn okad. Doyasya

    pt. Sonra kznn kulana ezan okuyup defa "Hicran" diyerek adn koydu.

    Kapy aan Belks kocasnn, "Hicran" dediini duyunca ard.

    - Kzmzn adn Hicran koydum.

    - Adyla bin yaasn. Hicran?...

    - Hicran ya... baksana son zamanlarda yaadklarmza. Bizim diyarlardan

    ayrlacak olmamz, beni bu ad vermeye sevk etti. Ne bileyim iimden yle geldi

    ite. Ben de deyiverdim; Hicran...

    Sonra Belks kzma birka kez seslendi:

    - Hicran... Hicran... nallah sonumuz hicranl olmaz, dedi. Ne zaman gideceiz?

    SMAL BLGN 19

    - En ksa srede... Kyde be aile daha gitmek iin hazrlanyormu. u

    anlalyor ki buradan geen Osmanl askerleri ar bir yenilgiye uramlar.

    Bulgarlar hzla ilerliyor. imizdekilerin de yz glyor. Artk buralarda

    huzur kalmad vesselam...

    - Huzuru baka diyarlar da m arayacaz?

    - Hr bir ekilde nefes alacamz her yer, hr bir ekilde korkusuzca karnmz

    doyurup yaayabileceimiz her yer artk bizim iin diyardr. Yardr. Vatandr.

    - O nasl sz! Buras vatanmz deil miydi? Vatan bellediimiz yerleri bu kadar

    kolay m terk edeceiz? Hani 500 yldr at koturan atalarmzn hatralar,

    dklen kanlar, ektikleri zahmetleri, aclar! Bu kadar kolay m, bu

    topraklardan ekip gitmek?

    - Kolay deil elbette ama elimiz kolumuz bal ne yazk ki. Askerimiz bile

    Bulgar'a kar koyamadysa, seksen hanelik kyn halk nasl kar koysun? Ziyan

    olur gideriz. Kyma urarz. Bizler artk unu kabul etmeliyiz ki, byk

    dedelerimizin, atalarmzn anlatt o mazisi anl anl fakat u an perian

    bir milletiz. Artk bamzn aresine bakmalyz.

    - Ne diyeyim ki? Sabah ola hayr ola...

    1 Ekim 1912, sal gn stanbul halk nceki gnlerin aksine gazetelerini bir

    baka ilgi ile okumulard. Gazetelerin yazd bir telgraf metni ahalinin

    heyecanlanmasna yol amt. Bulgar ve Srp ordular seferberlik iln etmiti.

    Haber srpriz deildi. Daha yaz aylar banda Osmanl Devleti'ne kar Balkan

    ttifak kurulmutu. Ancak bu ittifak bakentte kmsenmiti.

    stanbul'da yaayanlar, ilkbahar ve yaz aylarnda Arnavut isyann, zellikle de

    Makedonya snrndaki ete savalarn, Yunanistan ile Girit kmazn ve yan

    balarndaki Bulgaristan'n sava istediini iyi biliyordu.

    Btn bunlar halk tarafndan bilinmesine ramen kurulan ittifaka kar Osmanl

    Devleti'nde askeri bir hazrlk grlmyordu. Aslnda askeri hazrlklarn

    yaplmamas insanlar endieye deil bilkis gizli bir gvene sevk ediyordu. Her

    bireyin aklnda drt kk devletin hibir zaman Osmanl Devleti ile baa

  • kamayaca fikri hakimdi. Kurulan ttifak o kadar nemsenmemiti ki, stanbul

    tiyatro-

    20 ELVEDA BALKANLAR

    lannda o dnem Paris'ten gelen bir tiyatro topluluunun Beyo-lu'nda

    sahneleyecei "Sefil Ak" ve "Kamelyal Kadn" oyunlarnn duyurular

    yaplyordu. Ayrca duvarlar; sinema afileri, algl kahvelerin, elence

    yerlerin listeleri sslyordu.

    Beyolu'nda her zaman olduu gibi insan seli akp duruyordu. Gazete datclar

    sadece Osmanlca deil ngilizce, Rumca, Franszca yazl gazeteleri hanereleri

    yrtlrcasma bararak satyorlard. Gazetelerde sradanl bozacak baka

    haberler yer almyordu.

    Ertesi gn halkn gzne arpan en byk deiiklik, stanbul'da ne kadar ie

    yarayacak hayvan var ise bunlara el konmasyd. Ksa bir sre ierisinde

    stanbul'daki hayvanlarn pek ou toplanm, fayton srclerinin elinde ancak

    bakmsz ve hastalkl atlar kalmt. Bu el koyma ii o kadar acele ve herkesin

    gz nnde yaplmt ki halk buna ok armt. Galata kprsnde durdurulan

    arabalara hemen orada el koyulmu, yolcular ve araba srcs derhal

    indirilmiti. Bazen de srclerin ellerinde izin kad bulunmadndan atlar

    alnmt. Hatta bir faytonu eken atn koumlar sklm, bunun zerine src

    kprnn ortasndaki arabasn mterilerin yardmyla itekleyerek gtrmek

    zorunda kalmt. Bu durum oradan geen yayalar tarafndan garip karlanm,

    glmelere hatta hafif bir alaya yol amt.

    Baz igzar jandarmalar srclerin ellerindeki kamlarn dahi ordu mal

    olduunu sylemi, bunlar alarak listeye kaydetmiler, zellikle salam ve yeni

    grnen, vurduunda iyi ses karan krbalara el koymulard.

    Hasta, zayf atlarn boyunlarna "Askerlik hizmeti iin elverili deildir."

    diye bir yaz aslyor ve bu yaz krmz bir mhrle resmiyet kazanyordu.

    Ahaliden bazlar tek geim vastas olan atlarna el konulmamas iin

    hayvanlar evlerinin altndaki odunluk ve kmrlklerde hatta mahzenlerde

    saklyordu. Ancak bu durumu ihbar edenler oluyor, askerler hem hayvanlar alyor

    hem de sahiplerine ceza kesiyorlard.

    Ertesi gn kk gruplar halinde toplanan gstericiler ellerindeki bayrak ve

    afilerle Beyazd Meydanna doru yrye gemilerdi. Afilerin zerinde;

    SMAL BLGN 21

    "Yaasn sava!"

    "Yine Yunanistan'la!"

    "Yine Bulgaristan'la, Srbistan ve Karada'la!" sloganlar fkeyle

    haykrlyordu1.

    2 Ekim 1912'de, Osmanl Darlfnun rencileri sava lehine byk bir gsteri

    dzenlemi, bu gsteriler dnk gsterilerden daha kalabalk ve ses getirici

    olmutu. Ayrca Pera'daki Yunan konsolosluuna doru yryen renciler, burada

    Yunanistan' protesto etmi, fkesine hakim olamayan baz gstericiler, bir

    duvarn tulalarn skerek konsolosluun bahesine atmlard. Bunun zerine

    askerler gsteri yapan rencileri sngleriyle datarak istenmeyen naho

    olaylarn bymesine engel olmulard.

    4 Ekim 1912, cuma gn ise Sultan Ahmet Camii avlusunda byk bir miting

    dzenlenmiti. ttihat ve Terakki Partisi'nin ileri gelenleri ortak bir miting

    yapmak istediklerini Hrriyet ve tilaf Partisi yneticilerine iletmiler ama

    ret cevab almlard. Birbirini ekemeyen bu iki parti, milli konularda dahi

    bir araya gelme inceliini ve zverisini ne yazk ki gsterememiti. Bunun

    zerine ayn yerde iki parti tarafndan iki ayr miting yaplmas

    kararlatrlmt.

    Hrriyet ve tilaf Partisi'nin gsterisi saat 10.00'da balam, caminin geni

    avlusu hnca hn dolmu, toplananlar:

    "Sava isteriz!"

    "Balkanlara yryelim!"

    "Cihat iln edilsin!"

    "ttifak bozalm!"

    "Haydi anl asker!" diye slogan atmlard.

  • Bu gsterilere sadece Trkler deil gayrimslimlerden de katlanlar olmu,

    Osmanl'nn Balkanlarda o eski gnlerine tekrar dnmesi iin haykrp

    durmulard...

    ttihat ve Terakki Partisi'nin gsterisi leden sonra saat 14.00'de ayn yerde

    yaplm, sabahkinden biraz daha kalabalk olmu, mitinge katlanlar durmadan

    barp armt:

    "Harp isteriz harp! Harp isteriz harp!"

    "Haydi Sofya'ya!"

    1 VVilhelm Feldmann, istanbul'da Sava Gnleri, s 25.

    22 ELVEDA BALKANLAR

    "Haydi anl asker Balkanlara!

    Bu mitingde Talat Bey, Hasan Fehmi Efendi, Cemaleddin Arif Bey, Agop Efendi

    Boyacyan, Nesim Mazlia Efendi, Dr. Paayan Efendi, mer Naci Bey toplananlar

    evke getirici konumalar yapm daha sonra bu grup Fatih'teki Fatih Sultan

    Mehmet'in kabrini ziyaret ederek kabri banda yemin etmiti2.

    Her iki gsteriye katlanlar daha sonra birleerek Dolmabahe Sa-ray'na doru

    yrm, Sultan V. Reat' selmlamlard.

    Aslnda Osmanl Devleti'nin seferberlik iln etmesinden nce Balkan Devletleri

    arasnda ikili ittifaklar oluturulmaya balanmt bile. Fransz k Temps

    gazetesi, 7 Mays 1912 gnk saysnda Bulgar-Srp anlamasnn imzalandn

    bildiriyordu ama o sralarda Tanin, kdam gazeteleri bata olmak zere Osmanl

    basn, Srp ve Bulgarlar tarafndan estirilen szde bar havaya kanm,

    kendi kamuoyunu bilmeden yanl ynlendirmiti. Srp ve Bulgar gazeteleri

    yaptklar yaynlarda, ban Osmanl Devleti'nin ekecei byk bir Balkan

    birliinden sz etmi, bu konuda saysz makaleler yazmlard.

    Ayrca dnemin hkmeti Srplara kar hogrl davranm, onlarn Almanya'dan

    ald yeni ve seri ateli toplarn Avusturya topraklarndan geememesi zerine,

    Sadrazam Sait Halim Paa toplarn deniz yoluyla Selnik'e ve oradan da demiryolu

    ile Srbistan'a tanmasna izin vermiti. Sonradan bu durum fark edilmi,

    deien hkmet tarafndan verilen izin kaldrlmt ama Srplar pek ok topu

    kolayca, bir sre sonra sava iln edecekleri Osmanl Devleti zerinden tamay

    baarmt. O dnem yaanan gaflet bununla da snrl kalmamt. Hkmet,

    Balkanlarda erkenden asker terhisine balamt. Tecrbeli ve eitimli tam 70

    bin asker evine dnmt. Yani savatan bir buuk ay nce Osmanl ordusunun

    drtte biri salverilmiti3.

    Koana olaylarndan4 sonra arad mazereti bulan Balkan Devletleri hzla

    gsteriler yapmaya ve seferberliklerini tamamlamaya a-

    2 Aram Andonyan, Balkan Sava, s 199.

    3 brahim Artu, Balkan Sava, s 75. Bu da yetmezmi gibi Yemen'de kan

    isyanlar bastrmak iin 35 taburluk bir kuvvet Balkanlarda esen sava

    rzgrlarna aldrmadan Yemen'e gnderilmiti.

    4 Koana Olaylar: 1 Austos 1912 ylnda, Kosova'ya bal Koana Pazar

    yerin- . de Bulgar komitaclar bomba patlatarak 28 kiinin lme sebep olmu ve

    bu olaylarn Trkler tarafndan protesto edilmesi esnasnda meydana gelen

    galeyanda 21 Bulgar lm, 190 kii de yaralanmt.

    SMAL BLGN 23

    lrken, Avrupal devletlerin notalar Bab- Ali'ye verilmeye balanmt.

    Ayrca ngiltere, Fransa, talya, Almanya, Avusturya ve Rusya; Osmanl

    Hkmetinden Rumeli ve Anadolu'da reformlar yapmasn istemilerdi.. Gazi Ahmet

    Paa hkmeti de reformlarn yaplacan bildirmiti. Hkmet Balkanlarda

    meydana gelen mnferit olaylar karsnda soukkanl olmak gerektiini

    belirtmi, iyi niyetinin bir nianesi olarak da, Trakya'da dzenleyecei

    tatbikatlardan vazgetiini bildirmiti. Bununla yetinmeyen hkmet

    Balkanlardaki terhislere hzla devam etmiti.

    Kyn Trk mahallesinde sabah namazna giden ahali caminin kap koluna

    sktrlm domuz kuyruklarn grnce ok ard. Bunun ne anlama geldiini

    hepsi iyi biliyordu. Artk buradan "defolup gidin" diyen bir iaretti bu.

    Cemaatten biri:

    - Ellerini ok abuk tutmular, dedi.

    - Bulgar komularmz gerek yzlerini gsterdiler.

    - Onlar yapmamtr.

  • - etecilerin iidir bu. Konumay ksa kesip camiye girdiler. Namazlarn eda

    ettikten

    sonra yemenilerini giyerlerken, kyn delisinin koarak geldiini grdler.

    Yakas paas dalm, bar alm, yalm ayak ve elinde hi brakmad

    sopasyla barp duruyordu:

    - ldrmler! ldrmler! ldrmler!

    - Kimi ldrmler!

    - Ben bilmem. ldrmler!

    - Kimi be adam!

    - Ben bilmem ldrmler!

    - O zaman bizi grdn yere gtr.

    - Gtrrm. Ama ben bilmem kimi ldrmler.

    - Tamam anladk, kes artk.

    Cemaatin sinirleri gerilmiti. Ya bu deli yalan sylyorsa? diye ilerinden

    geiriyorlard. Yine etecilerin ileri miydi acaba? Ne olmu-

    24 ELVEDA BALKANLAR

    tu acaba? Yoksa yeni bir zulm haberi miydi bu? yice meraklanan ve heyecanlanan

    cemaat adet koarcasna delinin ardndan gidiyordu. Kyn dna kp Papaz

    Tepe'ye giden patikaya koyulduklarnda soluk solua kalmlard. Bazlarnn

    dizleri titriyor, kalpleri hzla arpyor, bazlar da kt bir ey grmemek

    iin dua ediyordu. nallah delinin bir yalan olsun, diye durmadan niyazda

    bulunuyorlard. Deli ise kyllerin nnde koturuyor "Yava ol!" demelerine

    aldrmadan ayn cmleleri tekrar edip duruyordu:

    - ldrmler! ldrmler! Ben bilemem! Ama ldrmler!

    Papaz Tepesi'ne kan kyller yamacn barndan derin bir vadiye doru

    ilerliyorlard. Aada ise Kanl Dere dedikleri, yazn dahi suyu kesilmeyen bir

    dere vard. Bu dere yata aslnda her kylnn gayet iyi bildii bir yerdi.

    nk kyn btn erkekleri burada yzme renmi, balk tutmutu.

    Deli, bayr aaya daha da hzla kouyor, bazen dyor, toza bu-lanyor,

    kalkp yine kouyordu. Kyller de ona yetimek iin byk bir gayret sarf

    ediyor, bir yandan da syleniyorlard. Neden sonra Kanl Dere'ye indiklerinde,

    suyun bklm yapt talk bir yere ba-kakaldlar. Deli soluk solua elini

    uzatp:

    - ldrmler! ldrmler! ldrmler! dedi.

    Kayalklar kzla boyanmt. Yaklak yirmiye yakn Osmanl askeri ehit

    edilmiti. ehitlerin kanlan, Kanl Dere'nin berrak ve souk sularna karyor,

    bir kez daha bu ismin nasl verildiini ispatlyordu sanki.

    - Kardeler, bunlar Osmanl askeri..

    - Nasl ldrlmler acaba?

    - Tuzaa m drlmler?

    - Hayr, dedi birisi. Bunlar yaral olarak cepheden geri ekilenler sanrm.

    eteciler onlar ldrmler. Baksanza pek ounun sargs var...

    - Demek ki doruymu.

    - Askerimiz, Bulgar karsnda tutunamam.

    - Evet artk her ey anlalyor. Buralarda barnanlayz...

    - Hemen kye dnelim.

    SMAL BLGN 25

    Kyller ehitlere birer Fatiha okuyup geri dndler. Deli ise bakt durdu.

    - ldrmler... ldrmler... ldrmler...

    Bu elim haberin renilmesi ky halknn zerinde ok etkisi yapt. Herkes Papaz

    Kosta'y ziyaret etti. Kendisine mallarn satmak istediklerini, ucuz pahal

    demeden gzden karacaklarn beyan etti. Papaz Kosta bu duruma ok sevinmekle

    birlikte sevincini belli etmedi. Hatta kyllere teskin edici szler syledi.

    Ancak grdklerinden etkilenen ve korkan kyller, kararlarnn kesin olduunu

    belirttiler. Papaz Kosta kendilerine yardmc olacan ifade etti. gn sonra

    da kyllerin tarlalarn, mallarn, evlerini ve hayvanlarn Bulgarlar ucuz

    bir ekilde satn ald. Kyn tamam artk Bulgarlarnd.

    Trk kylleri sadece arabalarn, ineklerini, kzlerini ve atlarn

    satmamlard. kacaklar yolculuk iin bu hayvanlara ihtiyalar vard.

    Gittike sabrszlanan ve hazrlklarn tamamlayan kyller, yarn sabah

    erkenden yola koyulacaklar, bir an nce Edirne'ye ve kendilerini daha gvende

  • hissedecekleri yere doru muhacerete balayacaklard. nk Edirne bir mstahkem

    mevkiiydi. Bir kaleydi. stelik stanbul'a da yaknd. Dersaadet'e uzanan tren

    hatt vard. Gerekirse trenle daha ierilere, stanbul yaknlarna dek

    gidebilirlerdi. Koskoca devlet onlar akta brakacak deildi ya. Elbet

    karnlarn doyuracak, i de bulabileceklerdi. Hepsinin iinde yeni umutlar

    yeermeye balamken, kylerinden ayrlacak olmann acs kendilerini

    hrpalyordu. Halden hle giriyorlard. O gece evlerde kimse ne eiyle ne

    dostuyla korntu. Azlar bak amad. Sadece sessiz bir ekilde bu

    diyarlardan gidecek olmann yorgunluu ve kederi iindeydiler. Eyalarn

    toplarken dudaklar kpr kpr duaya duruyordu. Gnllerdeki yangn durmadan

    byyordu. Bu yangn belliydi ki Balkanlar saracakt.

    Kyller akamdan arabalarnn zerini hasrlar ve kaim perdelerle rttler.

    Yanlarna yol boyunca yetecek kadar yiyecek, kap kaak ve biraz giyim eyas

    alp yola kmak iin hazrlandlar. Kuaklarna soktuklar altn keselerini

    yokladlar. Tek mitleri, bu altnlarla Edirne'de bir eyler alabilmek ve yeni

    bir hayata balayabilmekti.

    Gece yars olduunda kyde derin bir sessizlik hkm sryordu. Evlerinde son

    geceyi geirecek olan kadnlar iin iin gzyalar-

    26 ELVEDA BALKANLAR

    n dkyor, erkekler ise cigara stne cigara saryordu. Bu arada yanlarnda

    gtremeyecekleri hayvanlarn ahrdan sesleri ykseldike, ocuklar gzyalarn

    tutamyorlard.

    Sabah olduunda kafile kyden ayrlrken lklar, hkrklar, feryatlar

    birbirine kart. Gidenleri uurlamaya gelen Bulgarlarn ve Ermenilerin dahi bu

    hazin tablodan gzleri doldu. Hatta gayrimslimlerle iyi komuluk yapanlar

    birbirine sarlp alad. Haklar hell edildi ve erkekler, kzlerin, ineklerin

    ya da atlarn yannda yayan yola koyuldu. Kadnlar, ihtiyarlar ve ocuklar ise

    eya dolu arabalarn iinde oturabilecek yerlere oturdular. Konvoy kyden

    ayrlrken, erkekler ve kadnlar sk sk arkalarna dnp, bugne dek havasn

    soluduklar, suyunu itikleri kylerine son bir defa baktlar. Baklarnda her

    ey vard; hzn, ac, hatra ve hasret...

    Kafile bir sre dz yolda ilerleyip dik yokuu karken, arabalarn ykl

    olmasndan dolay hayvanlar, haznn serin havasna ramen ter iinde

    kalmlard. Bunun zerine kafileden birisi bard:

    - Yryebilenler insin! Hayvanlarn ykn hafifletelim yoksa bayr

    kamayacaz. stelik yolu da tkayacaz...

    Bu szler zerine Belks, Hicran' kucana alp arabadan indi. Kocas Yusuf

    ykl arabay ekmeye alan ata bir krba vurdu:

    - Deh! Haydi olum.

    Arabalarn tahta tekerleri gcrdayarak yava yava dnmeye ve dik yokuu

    trmanmaya balad. Yrmekte olan ihtiyarlardan bazlar yokuta abuk yoruldu.

    Biraz dinlenmek istediler. Bu kez de kafileden ayr kalmamak iin genlerin

    yardmyla ayaklarn adet sryerek ilerlemeye baladlar. Bin bir zorlukla

    yokuu trmandklarnda, nlerindeki yolun daha dz olduunu grdler.

    htiyarlar tekrar arabalara bindirildi. Kafile tekrar yola koyuldu. Bu arada

    genlerden biri ata balad:

    "Yetim idim, beni anam bytt, Evimizde kara baykular tt. Kulbemiz viran

    kald inledik, Mezarcm nerededir bilmedik. Trk olunun lm okar ban,

    Aktmadan babas iin yan."

    SMAL BLGN 27

    Bu atn nameleri kafiledeki herkesin gnlne iledi. Deminden beri alamamak

    iin kendini zor tutan erkekler dahi sessizce gzyalarn aktr oldu.

    Kafiledeki herkesin aklnda bir cmle mh gibi asl kalmt; "Trk olunun

    lm okar ban"

    Yusuf'un gzleri dolu olduu halde:

    - Hicran nasl? dedi karma. -yi...

    - Aman stn sk rt de mesin. Yollarda hastalanmasn...

    - Bebekler... ihtiyarlar... yryemeyenler ve hasta olanlar var. Onlar bu

    yolculua dayanabilirler mi?

    - Drt gnlk yol. Dayanmallar. Belks ac ac gld:

    - Bunu demek kolay. Acaba dayanabilecekler mi?

  • - lerideki orman geersek, iimiz biraz kolaylar ama orman geride brakmak

    iin en az iki gnlk daha yolumuz var.

    - Geeriz inallah...

    - nallah...

    Kanlar gcrdyor, kpekler havlyor, atlar ara sra kiniyordu. Bazen bir

    hkrk sesi duyuluyordu. Bazen derin bir i eki... Kafile ilerliyordu.

    Yol ormanlk alan ierisinde dz bir ekilde gittikten sonra saa sola dnerek

    vadiye doru iniyordu. Vadide tarihi bir kpr vard. Bu kprnn merkezdeki iki

    byk kemerin sanda ve solunda drt kemer daha gze arpyordu. zerinden

    sadece bir arabann geebildii, yarm metre derinliinde tatan korkuluklar

    bulunuyordu. Kprnn banda ve sonundaki kitabeler kprnn yapmn

    anlatyordu. Kemerlerden kvrla kvrla akan sular ileride genileyen yatakta

    yava bir ekilde szlp gidiyordu. Sonbahara ramen stlerin dklmeyen baz

    yapraklar serin suya deiyordu. Sazlklarla bezenmi her iki kyda rdekler

    nazl nazl yzyor, blbller durmadan feryad- fign ediyordu. Yusufuklar

    suyun stnde uuyordu. Bu gzel manzara, kylerini terk eden ahalinin

    yreindeki hzn ile byk bir tezat oluturuyordu.

    Kafile son dnemeten sonra kprye yneldii srada kprnn dier banda

    birka atl belirdi. Srtlarnda tfekleri aslyd. Bu atl-

    28 ELVEDA BALKANLAR

    lar sakin bir ekilde yolun ortasna durup muhacirlerin yaklamasn

    bekliyorlard. Ne sesleniyor ne de herhangi bir iaret yapyorlard. Kyller

    atllar grnce heyecanlandlar. imdi herkes yolun ortasnda duran bu iki

    atlya bakyordu. "Eer bunlar eteci ise daha fazla olmalar gerekir." diye

    dnrlerken aniden bir silah sesi duyuldu. Sesten kafiledeki atlar rkp

    kinedi. Ardndan bir silah sesi daha iitilince, saa sola kamak isteyen atlar

    arabalar, kanlar kprnn korkuluklarna arpmaya balad. Arabalardan

    bazlarnn dingili ve ar krlnca, kprnn ortasnda kald. Kprnn

    tkanmasyla dier arabalar ilerleyemedi. ocuklar alad, kadnlar lk

    attlar. Erkekler ne yapacaklarn bilemediler. Atllar mavzerlerle kafileye

    rastgele ate ettiler. Bu ateten ndeki kzler vurulunca, olduklar yere kp

    ac ac brmeye baladlar. te o anda atllarn Bulgar etecileri olduunu

    anlayan erkekler silahlarna davranmak istediler. Ancak kar ate birden

    iddetlendi. Yolun her iki yannda saklanan dier eteciler de ortaya kp

    atee katldlar. Bir anda ortalk can pazarna dnd. Arabadan inemeyen

    ihtiyarlar etecilere kolay hedef oldu. Kadnlar ve ocuklar vurulurken,

    erkekler ise kpr korkuluklarnn arkasna saklanp ate etmeye altlar.

    eteciler kendi dillerince:

    - Sakn sa brakmayn!

    - Yoksa Osmanl askerlerinin malubiyetini her tarafa yayarlar...

    - Hepsini hi acmadan vurun! diyorlard. Karlkl ate srerken, Yusuf

    karsna: -Atla, dedi.

    - Nasl atlarm!

    - Atla yoksa hepimizi ldrecekler! Hicran' bir sepetin iine koyarak dereye

    atla!

    -Ya grrlerse!

    - Gremezler, sazlklar var. Henz uzaktalar seni fark etmeyebilirler!

    -Ya sen!

    - Ben burada lnceye dek onlara kar koyacam.

    - Ben de gitmiyorum, yannda kalaym. Beraber lelim.

    SMAL BLGN 29

    - Olmaz. Hicran iin, kzmz iin bunu yapmalsn. -Ama..

    -Amasyok! Haydi... Haydi!

    - Elveda!

    - Haydi!

    Belks bir bohasn koluna, bebeini iine koyduu sepeti de dier koluna

    takt. Sinerek kprde geriye doru gitti. Sonra kendini serin sulara brakt.

    Atlarken gzlerini yummu, soluunu tutmutu. Serin sulara dnce gzlerini

    at. Ne bohas ne de Hicran'm olduu sepet suya batmt. Su, kadn hzla

    srkledi. Belks ilerideki sazlara doru gitmeye gayret etti. Suda batmadn

    grnce sakinleti. Ancak tehlikeden kurtulmak iin biraz daha srklenmeliydi.

  • Kprnn stnde hayvanlarn, ocuklarn, kadnlarn ve ihtiyarlarn cesetleri,

    parkeli talarn zerine dm, kprnn st tamamen kana boyanmt.

    etecilere en ok direnen Yusuf olmutu. Ama kalabalk karsnda yapaca bir

    ey kalmaynca, belindeki kamay ekmi, kendisine doru gelen etecilere

    saldrrken vurulmutu. Yusuf her yannn biber gibi yandn hissetmiti.

    Neden sonra meye ve titremeye balam, gzlerini amak istemi, bir trl

    aamamt. Karanlklar iinde kalm, hissettii karanlk zaman getike

    artmt. Yusuf takati kesilmek zereyken zorlukla "Hic. ran" diyebilmi ve son

    nefesini vermiti...

    Kafilede Belks'tan baka kurtulan olmamt. Bunun zerine etecilerin lideri:

    - zerlerini arayn. Altnlar aln, dedi. Kpry temizleyin. Kimsenin

    kurtulmadndan emin olmamz gerek. Etraf da iyice aratrn.

    Ad Gelin Kprs olan bu Osmanl yapsndan, Osmanl halk, daha ierideki

    Osmanl topraklarna gitmek isterken, emellerine ulaamam, ehit

    edilmilerdi...

    Belks souk suda srklenirken, geride ne olup bittiini dnyor ama

    kocasnn sa kurtulamayacan iyi biliyor, sessizce al-

    30 ELVEDA BALKANLAR

    yordu. Aslnda hkra hkra alamay ok istiyordu. Etrafta etecilerin

    olabilecei dncesiyle kendini tutarak sessizce gzya dkyordu.

    Dere yatann darald kayalk bir yere geldiinde suyun derinlii azald.

    Belks gsne dek gelen suda ayaa kalkt. Sazlklar aralayarak kayalara ayak

    bast. Sepetin iinde slanan Hicran' alp gsne bastrd. Istmaya alt.

    Bebeini biraz sallayp emzirdi. lerideki bir tepeye doru yrmeye balad.

    Msr bahelerinin arasndan ar ar yryerek tepeye doru ilerledi. Ufukta

    ne bir ky ne de bir yol gzkyordu... Nereye gidecekti? Nasl gidecekti?

    Edirne ne yana derdi? Edirne'ye hangi yoldan gidilirdi? Yolu bulabilir miydi?

    Acaba eteciler kendisini yakalayacak myd? Byle bir ihtimali dnmek

    istemiyor, bana nelerin geleceini ok iyi biliyordu. Etraf iyice aratrmal

    ve ok iyi gizlenmeliydi. Karn ackmt. Yiyecek olarak bohasna sard

    birka dilim ekmek de slanmt. "Daha sonra yerim hem biraz da kururlar."

    dncesiyle sararan, hasad yaplm msr tarlalarnda dikkatle yrd. Tepeye

    yaklatnda heyecan son raddeye varmt. alklar kendine siper ederek,

    aalarn arkasna saklanarak, etraf kolaan etmek istedi. Bir yandan da

    kendine sorular soruyordu.

    - Edirne ok mu uzakta? Edirne'ye nasl gidilir? Edirne, bir kurtulu, yeni bir

    hayata balay demek midir?

    Ne yapp ne edip Edirne'ye varmalyd. Kz Hicran iin bunu yapmalyd. Kocas

    Yusuf kz iin ehit olmam myd?

    Yrdke snyor, ara sra bebeini alp gsne bastryor, emziriyor, tekrar

    yrmeye devam ediyordu. Bu yry esnasnda elbisesi kuruyordu. Ufka

    baktnda, kara kara bulutlar grd.

    - Yamur yamasa bari, nereye snrm, diye dnd.

    Msr tarlalarndan sonra bu kez patates tarlalarndan geti. Ancak bileine

    kadar amurlu tarlalarda yrmek o kadar zor ve zahmetliydi ki, killi toprak

    ayandan yemenileri alyordu. En sonunda onlar amur iinde brakp

    etikleriyle yrmeye devam etti. Ancak bu sefer de yerdeki kurumu, sertlemi

    otlar, dikenler ayaklarna batmaya balad. Birka kere durup ayandaki

    dikenleri kard. Durmann kendine zaman kaybettireceini dnnce,

    ayaklarnn

    SMAL BLGN 31

    acsna katlanarak yrmeye alt. Kocasn kaybetmenin acs kezzap gibi

    yreini yakyor, ayana batan dikenlerin acsn hissetmiyordu bile. Yrd

    srede gzlerinden yalar szlp duruyordu. Her eye ve her zorlua ramen

    hayatta kalmalyd. Bunu biricik kz Hicran iin yapmalyd. imdi tek amac

    kznn hayatta kalmasn salamakt.

    Soluk solua tepeye trmanrken yz kzarm, terlemiti. zerindeki nemli

    elbiseler allardan, kuruyan otlardan izilmeye ve yrtlmaya balamt.

    leride ne vard? Tepenin ardnda ne grecekti? Acaba neyle karlaacakt?

    Edirne ne taraftayd? Yaknda myd, uzakta myd? Btn bu sorulara cevap

    bulmann midiyle yorulan Belks gayretini bytmek iin Hicran'a bakt. Onun

  • alamas zerine de kararl ve azimli ekilde tepeye doru trmand. amurda bir

    adm atyor, bir sre aaya doru kayyor, yere dyor, yerden kalkyor

    tekrar byk bir gayretle bayr trmanmak istiyordu. Bu d ve kalklar

    kendisini yormu, elbisesi, yz gz, salar amura bulanmt. Azna,

    dilerinin arasna, burnuna dahi amurlar girmiti. Yere tutunmak istediinden

    elleri kanam, parmaklarna kymklar, dikenler batmt. Doya doya hkrarak

    alamak ve feryat etmek istiyordu ama nerede olduunu bilememenin verdii

    ekingenlikle, "etecilere rastlarsam ya da yaknmdaysalar sesimi

    duyabilirler." endiesiyle susuyor, iinden nice saysz feryatlar, lklar

    atyordu.

    Tepeyi trmanrken aaya kaymamak iin bir alya skca tutundu. Biraz

    dinlendi. Kollar uyumutu. Ayaklar ve elleri acdan szlyordu. Sepeti atm,

    Hicran' arkasna balam, iki kolunun serbest kalmasn salam bylece daha

    rahat hareket edebileceini dnmt. Yzndeki scaklktan ateinin

    ykseldiini anlyor, gzleri kararyor, dizlerindeki mecali tkeniyordu. Daha

    fazla ayakta duramayacan anlaynca yere kt.

    "Burada kalmamalym. Gayret etmeliyim yoksa ziyan olurum" diye dnp yeniden

    ayaa kalkmak istedi. Baaramad. Bir daha denedi. Glkle ayaa kalkabildi.

    Tepeye varmak iin az bir yolu kalmt. Biraz daha ilerlerse etraf

    grebilirdi. Belki yaknlarda bir Trk ky grebilirdi? Bu dnce ile bir

    hamle daha yaparak tepeye doru bir iki adm att. Ayaklar titredi. Yere dt.

    Bu sefer emekleyerek tepeye doru ilerledi.

    32 ELVEDA BALKANLAR

    "Allah'm bu acya, bu yorgunlua dayanma azmi ver. Kzm Hicran iin. ehit

    edilen kocam iin. Allah'm, beni, bu garip kulunu buralarda ziyan etme...

    Allah'm bana yardm et..." diye dua etti.

    Tepeye ulanca amura bulanm yzn ukurda toplanan suda ykad. evreye

    dikkatlice bakt. Hibir ey gremedi. Ne bir ky ne de bir yol vard. leride

    dzleen tarlalar bir baka tepeye srtlarn dayamlard. Bunun zerine morali

    bozuldu. Bohasn at. Bir dilim ekmek ile biraz peynir kard. amurlu

    yerlerini sildi. "Yemek zorundaym. Ya stm kesilirse? Hicran'm neyle

    emziririm? amurlu olsa da yemeliyim." Peyniri ekmee katk edip yedi. Oturduu

    yerden ilerideki bir alya sokuldu. Etraf seyretmeye balad. "Her yer tarla.

    Koruluk... allk... Nasl giderim? Ne yana giderim? Edirne ne yandadr acaba?

    Edirne'ye bir ulaabilseydim, her ey daha kolay olurdu. Hicran'm kzm,

    biricik yavrum. kszm. Sen ve ben bu hayat gsleyebilecek miyiz?"

    Ban kaldrp bulutlara bakt. "Yamur yamasa. Tekrar slan-masak bari...

    amura bulanm bir kaderimiz var. Yzmz, aldyla vndmz alnmz bile

    amurland. Olsun, amur lekesi kar. zi de kalmaz. Ama alnmza kara lekeler

    srlmese... O lekeler asla kmaz. Kalkmalym. Yrmeliyim."

    Srtna balad Hicran ile zorlukla ayaa kalkt. Bayr aaya doru inmeye

    balad. Aklk yerden gitmektense, allara ve aalara yakn yrmeyi tercih

    etti. Att her adm ona artk strap veriyordu. Ateinin ykseldiini

    hissediyor ve durmadan sayklyordu: "Edirne, Edirne... yolun ne yandadr?.. Ah

    Yusuf'um... Gelin kprsnde al kanlara boyanan Yusuf'um... Barmda derin bir

    hicran, srtmda ise kzm Hicran var.

    Belks gzlerini uykuya dalar gibi kapatt... Bir mddet sonra beyaz gelinliini

    ve bandan topuklarna dek inen gm telleri gryordu. Sonra bir kr atla

    emenin banda bitiyordu Yusuf. Karsnda srma cepkeni ile ona glmsyor,

    elini uzatyordu. Hani ilk kez birbirlerini grdkleri o Hasret emesinde. Hani

    koca narn altndaki o emede... Birden Gelin Kprsnde silahlar patlyordu.

    lklar, hkrklar ve hayvan barlar birbirine karyordu. Yusuf'u

    vuruyorlard, gsnde derin, onulmaz yaralar alyordu. Gl bahelerindeki

    yedi verenler gibiydi Yusuf'unun yaralar. te o anda

    SMAL BLGN 33

    yutkunamyor, soluk alamyordu. Boulacan sanyordu. Aniden avaz kt

    kadar bard:

    - Hayr! Hayr!

    Gzlerini atnda kara bulutlar greceini dnrken bir hasr grd.

    Hasrn boluklarndan kara bulutlan seebildi.

  • - Hicran! dedi. Belks aniden doruldu. Arabann tavannda asl duran tencere

    alnna arpt. Bir kez daha haykrd:

    - Hicran!

    Yal kadn onun yzn okad. Nasrl ellerini yanaklarnda dolatrd. Belks

    eliyle yzn, gzn yoklad. amurlu deildi.

    - Neredeyim?

    - Korkma kzm. ok ile ekmisin. Saykladn durdun. Ama her ey geti artk.

    - Bitti mi, ben yeni balyor sanyordum.

    - Bitti bitti. -Siz?

    - Muhaciriz kzm. Bu yatan sonra yollara dtk... Yurdumuzdan, kendi

    yurdumuzdan skn ektik. Patates yumrularn topraktan karr gibi kymzden

    kardlar bizi. Baksana ahaliye hep yollarda...

    - Nereye gidiyorsunuz? -Edirne'ye doru...

    - Edirne'ye mi! Sahi mi!

    - Sahi ya kzm ama gavur brakrsa...

    - Brakrsa m?

    - Evet. Bizim asker bozulmu kzm hem de ok fena... Bulgarlar onlar nlerine

    katp kovalam. Adm adm yaklayormu dman Krklareli'ye, kr ki biz

    Edirne'ye daha yaknz. Ertesi gn varrz, diyorlar... Sen ok hrpalanmsn.

    amura bulanmsn. Yzn temizledim. Bebein slak kundan deitirdim.

    Senin zerine de bir setre attm.

    - Saol. Allah tuttuunu altn etsin...

    - Bu yatan sonra bize altn deil ama mezarmzda rahata uyuyacamz, dman

    izmesi basmayaca bir yer lzm a kzm. Bundan byle bahe kadar topramz

    olsa da yeter.

    34 ELVEDA BALKANLAR

    - nallah o da olur anne. Adnz?

    - Kibar Ana derlerdi kyde.

    - Ben tepedeyken etrafma baktmda hi yol gremiyordum. Ne araba vard ne de

    kafile. Ben buraya nasl geldim peki?

    - Halil'im buldu seni. Kafilenin nnden at koturuyordu. Kpekler kokunu alm.

    yle bulmu. Atn terkisinde getirdi seni.

    - Hicran! yi mi?

    - ok iyi... Meraklanma. imdi ml ml uyuyor. Isnd yavrucak. Haydi sen de

    uyu biraz. ok yorulmusun...

    - Halil hangisi?

    Kibar Ana az ileride giden delikanly gsterdi.

    - te u kratta giden. ok mert ve cesur biridir. Korku nedir bilmez... "Bir

    an nce yola kalm." dedi. Kylye son durumlar anlatt. Gazete okur. Gavurca

    dahi bilir. stanbul'da dadi'yi okudu. "Buralarda durulmaz." dedi. "Bulgarlarn

    ayaklan altnda inenmeyelim, Edirne'ye doru, stanbul'a doru yola kalm."

    dedi. yi de etti. Sonradan duyduk, komu kyleri hep yamalam kr olasca

    gavur. .. Elleri krlsn... Ama Mevlm byktr. Mazlumun yanndadr. Peygamber

    Efendimiz gibi muhacir olduk. Muhacirlik o zamandan, Efendimizden kalm bize.

    Ne yapacaksn, mecbur katlanacaz. .. Her eyin hayrls bakalm. Kadir Mevlm

    hicretimizi, muhacirliimizi hayrl klsn. Mbarek klsn...

    - Topraklarmzdan ayrlyoruz Kibar Ana.

    - Toprak avu ii kadar da gitse elemimiz da kadar olur kzm. Kanl

    gzyalarmz dkeriz. Toprak her eyimizdir. Ancak Halil'im diyor ki bizim

    asker bozulmu. Ne zaman grlm bizim askerimizin bir adm geri adm att.

    Yoksa bunlar bizim askerler deil mi? Aksi halde terk eder miydik slamz,

    yurdumuzu... Eh artk Edirne olacak yurdumuz belki. orlu, belki Tekfurda m

    derler Tekirda m derler oras. Belki Dersaadet... Baa gelen ekilirmi. Sahi

    sana ne oldu byle?

    Szn burasnda Belks sustu. Hkra hkra alamak, doya doya gzya dkmek

    istedi. Kendini brakt. Alad alad. O aladka, Kibar Ana'nm o nasrl

    elleri, o toprak kokan elleri, o dua kokan elleri Belks'm omzunda ve salarnda

    gezindi durdu. Yal gzlerle

    SMAL BLGN 35

    kadnn kr kr olmu yzne bakt. Ak kahverengi gzleri, yuvarlak yz,

    geni aln ve i yanaklar ile bilge bir kadn gibi grnd ona Kibar Ana.

  • Bana sard beyaz yama kendisine bir nura-ni ehre kazandryordu.

    Ellerini ve ayaklarn izen, kanatan, actan nice dikenler imdi gnln de

    izip kanatyor, kanl gzyalar aktmasna yol ayordu.

    Belks, Kibar Ana'ya olup biteni anlatnca, onun da gzyalarna hakim

    olmadn grd. Yal kadn:

    - Aclar gnahlarmza kefarettir, dedi. Aclar, ekebilenin omuzlarna

    yklenir. Kocan ve kylleriniz ehitlik mertebesine ulam. Hicret ederken

    ehit olmular. Lkin askerimiz onlarn cn yerde komaz. Bunu byle bilesin...

    imdi sabretmelisin kzm. Sabr ve tevekkl her eyin ilacdr. Haydi imdi

    uyumaya bak. Biraz dinlen. Dinlen ki kzma st verebilesin. Karnn a m?

    Belks am diyemedi. Sadece:

    - amursuz bir dilim ekmek istiyorum, dedi. Gzyalaryla slatt ekmei

    bitirdikten sonra Kibar Ana'nm dizine ban koyup bir ocuk gibi uyudu.

    Kafile uzadka uzamt. Edirne'ye giden oseye ktklarnda yalnz

    olmadklarn grdler. Yol muhacirlerle dolmutu. lerinde kendi diyarlarndan

    ayrlmann acs yreklerini yakarken, Edirne'ye varacak olmann midini de

    tayorlard...

    Bu srada akam karanl ar ar memleketin ve muhacirlerin stne inerken,

    kafileden kadife gibi bir ses yreklerdeki yangn tututurmaya yetti:

    "Dalar dalar Viran dalar Yzm gler Kalbim alar"

    Kafile karanlk bastrdnda mola vermemi, bir an nce Edirne'ye doru yol

    almak istemiti. Bu arada arabalarda lamba ve mum yaklmamas zellikle

    tembihlenmiti. Kederin yreklerde dourduu karanla bir de gecenin mayalanan

    karanl eklenmiti.

    36 ELVEDA BALKANLAR

    Gecenin ilerleyen saatlerinde hava iyice serinlemiti. Tek tk attran yamur

    damlalar arabalarn stn rten kaln bezlere, hasrlara arpyor, ara sra

    esen sert rzgr akbetlerinin ne olacan dnen muhacirlerin yzn adet

    okuyordu. Haznla birlikte sararan yapraklar rzgra kaplp telere

    savruluyordu. Bu telere savrulu, muhacirlerin Rumeli'nden, Balkanlardan

    savruluuna ok benziyordu...

    Hazn Osmanl'nn btn mit yapraklarn sarartmt...

    stanbul'da kmas muhtemel bir sava ufukta gzkrken, 6 Ekim Pazar gn

    leden sonra Bakanlar Kurulu, 1880 tarihli Vilayet Yasasnda, Avrupa topraklar

    iinde kalan yerlerde reformlarn uygulanacan iln etti. Bu haber Osmanl

    Ajans ile hemen dnyaya iln edildi. Ayrca ajansn belirttiine gre sava

    tehlikesi artk geip gitmiti5.

    Savan atlatld haberi duyulduunda stanbul halk biraz olsun rahatlamt.

    ehirde bir iyimserlik ve rahatlk havas tekrar grlmeye balanmt.

    Bu haberlerin getirdii rahatlk niversite rencilerinde grlmemiti. Saat

    ikide Beyazd'da Meydannda toplanmlard. Sava naralar atmlar ve daha

    sonra uzun bir yry konvoyu oluturmular, Sadrazamla dek yrmlerdi.

    Yolda giden rencilere dierleri de katlm, kalabalk daha da artmt. Bab-

    Ali'ye ynelen renciler burada sadrazam grmek istemilerdi. Ancak sadrazam

    rencilerle grmeye kmamt. Buna fkelenenler pencerelerden binann iine

    girmiler, kendilerini dar karmak iin gelen askerlere direnmilerdi:

    - Bize deil Yunan'a ve Bulgar'a ate edin!

    Bahriye Nazr General Mahmut Muhtar Paa toplantdan ayrlm, rencileri

    yattrmaya almt. Savan ktlne ve ykmna dikkat ekmiti ama bu

    szler rencileri yattrmam tam aksine daha da fkelendirmiti. Talebeler,

    bakan slklam, protesto etmilerdi. renciler durmadan sava lehinde slogan

    atmt:

    - Yaasn sava!

    - Sava ya da lm!

    5 stanbul'da Sava Gnleri,, s 28.

    SMAL BLGN 37

    - Tekrar hkmetle!

    - Tekrar Kmil'le!6

    Kratyla kafilenin nnde, giden Halil kark duygular iindeydi. Bu g

    dierleri gibi onu da mahzunlatrmt. Atnn yularn brakm, gzlerini

    karanla dikmi bir halde yava yava ilerliyordu. Akl fikri bu gn tarlada

  • bulduu amurlara bulanan o kadndayd. Ellerini ve ayaklarn gz nne

    getirince ona acmadan edemedi. Ancak bir merak iini kemirip duruyordu. Bu

    kadn nereden kamt? Buralara dek nasl gelmiti? Yavrusuyla bunca zorlua

    nasl katlanmt? Neler olmutu? Utanmasa arabada uyuyan kadn uyandrp "u

    hikyeni anlat." diyecekti. Ancak kendisi de bunu Belks'a hibir zaman

    sormayacan, soramayacan gayet iyi biliyordu.

    Halil kendini avcla kaptrm, tarlalarn ekip bien bir delikanlyd.

    Genellikle yalnz dolamay seven, alkan biriydi. Babas 93 Harbi'nde pka

    geidinde ehit dmt. O gnden sonra annesine yardm etmi, evin geimini

    salamak iin cann trnana takp alp durmutu. Gnlne gre bir sevdii

    olmamt.

    indeki gizli merak Halil'i durmadan tahrik ediyordu. amurdan adet

    seilemeyen bu kadnn ehresi acaba imdi nasld? Gzleri ne renkti? Salar

    uzun mu, ksa myd? Hayalinde bir trl can-landramad simasn grmek iin

    sabrszlanyordu. Sonra:

    - Neler dnyorum! dedi.

    Btn duygu ve dncelerini geride brakmak ister gibi atn mahmuzlad. Krat

    yola dizilmi, saysz arabann yannda drtnala komaya balad. Onu grenler

    "brahim'in Halil, yine dellendi." demekten kendilerini alamadlar.

    Krat geceye, bir karanlk tnele girercesine dald. Arkasna amurlar ata ata,

    kineye kineye, drt nala komaya balad. Halil ise gzlerini karanla dikmi

    sanki bir ift yeil gz grecekmi gibi atn habire mahmuzlayp duruyordu...

    Halil gece boyunca kendi arabalarnn yanma hi gelmedi. Annesi de olunu hi

    merak etmedi. Oluna sonsuz bir gven duyuyordu.

    6 a.g.e, s 29.

    pfi BALKANLAR /

    ^a yine birilerine yol gstermeye ya da yardm etmeye gitmi-

    a x\# tt^ arabamn bir kesinde kvrlp yatan Belks'n salarn

    " A r t?ir yan^an dua ediyordu. imdi tek tesellileri, tek dayanak-

    .fj\tA\- Bir zamanlar ahin gibi Rumeli'ne, Balkanlara nasl gel-

    * ^'fi'.? J3alar yllardr nasl dik durmutu? imdi balan yerdey-

    i x r)'an bkkt. Turnalar gibi g yollarna dmlerdi.

    h kar uyanan Belks yan banda Kibar Ana'y grnce,

    at>* n111 imek hzyla gz nnden geirdi. Uyuyan Hicran'a

    ff kakt. Onu yanandan pt. Uzun uzun koklad. Bu bebek

    ' il^kefdisini her zaman bylerdi. Elleriyle kznn yanaklarn

    sv> }c oldu ama izilmi, kanam, yarlm parmaklarn, bebe-

    a^r0zsz cildine dokundurmaya kyamad. Ellerini titreyerek

    tv ; Yumruk yapt. Yumruunu srd. Dolan gzlerine hakim inn VP-

    ' -v 6 s

    geri se Belks'n bu haline acd. Bir ey diyecekti vazgeti.

    \'fo di haline brakmann daha iyi olacana kanaat getirdi. Ak-

    ktf jil'i ge'di- Gn masna ramen henz ortalkta yoktu. "Ge-

    a&Aet yeseydi iyi olurdu ama..." dedi. ma i i

    lipbr^

    aklardan Edirne'nin minareleri belirli belirsiz gzkyor-

    roK inare^e" yanur ykl bulutlar ara sra gizliyordu.

    gu ' cjrlerde biraz olsun rahatlama grlyordu. Artk Bulgar

    vfut1' den kurtulduklarn dnyorlard... Eski Dersaadet'te

    ui'kc^ garabileceklerdi. Gelecee mitle bakabileceklerdi. Zorlu

    lat1'1 kofku dolu gnler geride kalmt. Minareli ehir dedikleri

    v?'kta kucak am onlara "gelin" der gibiydi. Nasl ki yzyl-

    x nevtbU ehirden Balkan ilerine aknclar uzanmsa imdi de

    . CC a torunlar arabalarla, faytonlarla, kanlarla Edirne'ye

    jii' jr ekilde geri dnyordu, akn^ v

    uzu' ; dn, bir denizin ekilmesi gibiydi. Deli dalgalar misli

    a w roan deniz daha sonra durulmu, sakinlemi bir halde

    ve,1W $u ekinte Balkanlara braklan tuz her yerde, her kaya-

    :y> *A&, her derede, her kyde kelip kalmt. Bu tuz Trk'n

    ' het v. la kalan tortusuydu. Bu tortu, hanlar, hamamlar, kervansa-

  • twot^ex' eme^er> camiler, mescitler ile bu diyarlarda hep yer

    etmi?' *

    SMAL BLGN 39

    Halil, Edirne'yi uzaktan grnce, stanbul'dan dnlerinde bir sre dinlendii

    bu ehre dayanlmaz bir hasret duydu. O, Edirne'nin halini merak ediyordu. Bu

    yzden atm ileri srd. Kilometrelerce uzunluundaki kafilenin kah yanndan kah

    iinden drt nala geerek, atn Edirne'ye doru sryordu. Ara sra "Haydi

    olum, deh!" diyerek, atnn daha hzl komas iin gayrete getiriyordu.

    isele-meye balayan yamura aldrmadan, yzyllar nce akma gidenleri

    dlyordu. Atnn stnde dalara doru drtnala komak, tozlu yollardan,

    patikalardan imek hzyla geip gitmek mutluluunun doruk noktasna ulat

    ender anlard. Halil, Edirne'ye yaklanca ehre hayran hayran bakt. Sanki bu

    ehri ilk defa gryordu... Tabyalara, kalenin surlarna ve daha arkada ykselen

    minarelere dald gitti. Bu arada tabyalarn nne dek gelen kafileleri grd.

    "Herkes mi geliyor Rabbim?" demekten kendini alamad. Bulutlarn ehrin stnden

    adet srklenircesine geip gidilerini izledi. Kavak aalarnn belirli

    belirsiz grnlerine bakt. Neden sonra atn aniden "Deh olum!" diyerek

    geriye dndrp koturmaya balad. Ara sra bir nara atyor, bir glyor ve

    daha hzl komas iin yular hayvann srtna vuruyordu. Aniden hayal

    dnyasna dalyor, ndeki giden kslerin vuruunu, tularn dalgalandn

    dlyor, damarlarndaki kann kamlandn sanyordu. te bu anlarda tam bir

    yiit oluyordu. Tozuyan yollardan, alayan derelerden, dalardan ap rzgrla

    yaryordu.

    Halil arabalarna yaklanca atn durdurdu. Arabadaki Belks' dnd. Onu

    grmek iin byk bir istek duymasna ramen "Acaba alnr m, benden utanr m,

    mahcup olur mu?" dedi. Arabaya doru gidip gitmemekte tereddt etti. Gitse ne

    diyecekti? Belks'a merakla bakmayacak myd? Halil'in beynindeki bu sorular

    onun olduu yere mhlanp kalmasna sebep oluyordu. Nasl olsa, annesi kadna

    iyi davranrd. Zaten annesi bugne dek herkese, komularna din, dil ayrm

    yapmadan hep yardm etmiti. "Komuluk ok nemlidir. Kendi dinimizden, kendi

    milletimizden olmasa da komularmzn bizlerin zerinde hakk vardr." derdi.

    Her kandilde yapt helvadan komularna birer tabak gnderirdi. Onlar da

    taba geri verirken, yaptklar pekmezden, bulgurdan taban iine koyarlard.

    Komuya verilen tabak bo getirilmezdi. Taba bo getiren komunun "gnl de

    bo" denirdi o zamanlar. Hele komunun tavu-

    40 ELVEDA BALKANLAR

    una kt, kpeine hot asla denmezdi. Eer inekleri yol ortasnda yatyorsa,

    rahatsz edilmez, etrafndan geilirdi.

    Kibar Ana, kocasnn pka GeidFnde ehit dmesinden sonra bir daha evlenmemi

    Halil'e sahip kmak, ev ve tarla ilerini ekip evirmek iin bir adam gibi

    didinip durmutu. Daha sonra ileri Halil stlenmi, annesinin btn ykn

    alvermiti. Olunun ava tutkun olmas dnda bir ikyeti yoktu... Ana oul

    gnlerini sabr ve tevekkl ile sarmalamlar, bugnlere dek gelmilerdi.

    Annesinin biricik dncesi Halil'i evlendirmekti. Gelin olarak Evlek Aye'nin

    kz Resmiye'yi dnyordu ama sava patlam, eteciler ortal kasp

    kavurmaya balam, bu dncesini gerekletirememiti... Hele bir, yerleri,

    yurtlar, ileri, alar belli olsundu bakalm. Elbet Halil'in de ksmeti

    kacakt...

    Kibar Ana olunu merak ederken, ileride kratyla oyalandn grnce:

    - Deli olan gelmez ki, dedi. Karn da atr lkin am demez. Kimseden bir ey

    istemez... Belks, yal kadnn bu szlerini duyma-mazlktan geldi. Fark

    ettirmeden ilerideki genci grmeye alt. O esnada Hicran' alamaya balad.

    Yavrusunu sallayp avutmaya koyulurken bir yandan da Edirne'ye bakyordu...

    inde belli belirsiz bir sevin vard. Kocasnn "gidin" dedii Edirne'ye

    gelmilerdi. Belki orada yerleirdi. bulur, Hicran'n bytrd. Belki

    stanbul'a giderdi. Trenlerin stanbul'a dek gittiini sylemiti Yusuf'u.

    Trenle hi yorulmadan, zahmet ekmeden bakente giderdi. Kim bilir?

    i karmakart. zlmesi gereken yzlerce krdm vard sanki. Yeni bir

    hayata balayacakt. Hayata tutunmaya, hayatta kalmaya alacakt kzyla.

    Elinde avucunda bir eyi kalmamt. On paras dahi yoktu. Alt aylk bir kz

    ocuu ile nereye giderdi? Ne doru drst giysileri ne de eyalar vard. ki

  • kuru can yola kmlard ite. Bu yolculukta, bu muhacirlikte ona kuvvet veren,

    gayrete getiren tek ey; Hicran'nn olmasyd. Onun kokuuydu. Bu koku,

    Belks'a skntlarla ve yokluklarla mcadele gc veriyor, sabrn

    arttryordu.

    Halil arabaya biraz daha ayaklamca, Belks'n bebeini emzirdiini fark etti.

    Hemen atn ters yne dndrerek oradan uzaklat.

    SMAL BLGN 41

    Kadnn salarna krmz bir ember baladn fark etti. Dalgn dalgn

    kafilenin dier arabalar arasna girip gzden kayboldu.

    Kafilelerin oluturduu kuyruklar uzuyordu. Halk Edirne'ye bu kadar

    yaklamken, bir an nce ieri girip skntlarndan kurtulmak istiyordu. Ama

    onlar ne kadar acele ederse etsin, Edirne kalesinin kaplar muhacirlere bir

    trl almyordu. Herkes neler olup bittiini birbirine soruyor, neler olduunu

    anlamaya alyordu. Kendilerine sylenen tek ey; kaplarn daha sonra

    alacayd. Bu haberin getirdii bezginlik gittike artyor, uzun yollardan

    gelen, cann diine takp yerlerinden, yurtlarndan ayrlan bu insanlar ok

    zlyordu.

    - Gavur muyuz?

    - Bizleri niin ieri almyorlar?

    - Edirne, diye diye yollara dtk.

    - Ya arkamzdan Bulgarlar yetiirse? diye birbirlerine yaknp duruyorlard...

    Muhacir olarak yollara den bu insanlarda ynla hayal krkl

    yaanmaktayd. Krlganlk kendilerini yle etkilemiti ki arp kalmlard.

    ektikleri bunca ilenin, verdikleri ehitlerin karl bu mu olacakt?

    Edirne nlerinde byle mahzun bir halde bekleip duracaklar myd?

    2 EDRNE KPRS TATAN

    "Edirne'nin ard balar

    Meri akar sular alar

    Einden ayrlan alar"

    Bir Rumeli Trks..,

    Gne, bulutlarn bir tl perde gibi rtt semda ar ar ykseliyor, iyice

    dalmaya balayan karanlkta klarn ilk nce Selimiye'nin drt minaresine

    vuruyordu. Sis Edirne'nin etrafndaki istihkamlarna doru dalyordu. Ufukta

    ise Istranca dalarnn sisli ahikalarna nazr, irili ufakl birok tepe

    birbiri ardna sralanyordu.

    Meri ve Tunca, Edirne'nin iki yanandan dklen gzyalar gibi szlp

    gidiyordu. Camilerin gm lemlerinde serelerin sesleri gelirken, uzun

    servilerin uultular kulaklar trmalyordu.

    Trenle Edirne'ye gelen ttihat ve Terakki Partisi'ne mensup iki mfetti

    bindikleri landonda7 ilerlerken grdklerinden dolay aknd. Yol yorgunluuna

    aldrmadan eski bakentin halini yadrgadlar. Dar, i ie gemi dzensiz

    sokaklar ile amurlu su birikintilerinin olduu caddeler vard. Baz eski evler

    zamana diremeyip kendiliinden yklmt. ki mfetti ehir merkezine

    geldiklerinde epey dolamalarna ramen doru drst ne bir han ne de bir yemek

    yiyecek yer bulabilmilerdi.

    7 Landon: Faytona benzeyen bir tr araba.

    SMAL BLGN 43

    ehrin Hkmet ve Sultan Selim caddelerinin etrafnda eskimi nice tahta evler

    ile barakalar sralanyordu. Mfettilerden biri:

    - u caddeler bu halde mi olmalyd azizim. Ecdadmz burada Selimiye gibi

    muhteem bir camiyi yapm ama yollarn dahi dzen-leyememiiz. O camiye lyk,

    ona yakr geni ve temiz bir cadde yapamamz. Ne kadar da yazk... Ben ki

    Edirne'yi bir baka trl tahayyl ederdim. Ancak itiraf etmeliyim, byk hayal

    krklna uradm ve ok zldm.

    -Al benden de o kadar... Tarihi ehri ne halde bulduk. Adet amurdan boulacak

    gibi...

    ki mfettiin aknl bununla da bitmedi. Kalacaklar yere giderken,

    duvarlara aslan duyurulara gzleri takld. Katlarda; Edirne rediflerinin8

    silah altna alnacan ve alt hafta talim yaplaca yazyordu.

    Mfettilerden biri arkadana:

    - ster misin, bizi de eitime alsnlar? Alt hafta daha askerlik yapalm, dedi.

  • - Her ey olabilir. Edirne'de de kalabiliriz. Baksana savan kt bir

    zamanda Edirne'ye geldik.

    Kalabalk iinde adet kaybolan landona neferler kaytsz kalyor, mfettiler

    ise gelip geen erata dikkatlice bakyorlard.

    Hi durmadan, hangi alana ihtiya duyulduuna baklmadan, stanbul'dan trenlerle

    Edirne'ye asker yollanyordu. Topu yerine denizci, piyade yerine gereinden ok

    svari geliyordu. stanbul'dan itibaren Trakya'nn btn istasyonlarnda

    "Allah'n seven trene binsin, Edirne'ye gitsin." eklinde, kayna bilinmeyen

    ama kulaktan kulaa yaylan baz sylentiler yznden, trenler salkm saak bir

    halde askerleri Edirne'ye tayorlard. Gelen askerler birbirine karyor,

    birlikler arasnda dzen kurulamyordu.

    stelik kale komutanl halka 19 maddelik bir bildiri yaynlam, kalede

    bulunan yallar, dknler ve en az iki aylk paras ve yiyece-

    8 Seferberlikte silah altna alman, 8 yllk hizmet yapan asker grubu.

    44 ELVEDA BALKANLAR

    i olmayan, hkmete sakncal grlenlerin gne kadar kaleden kmalar

    gerekmektedir, denilmiti.9

    Kalede keif birlii komutanlarndan Yzba Cemal bulunduu yerden dalgn

    dalgn kaleye girenlere bakyordu. "Asker devaml geliyor. Halka gne dek

    burasn terk etmelerini sylyoruz. Balkanlardan g eden muhacirleri kaleye

    almyoruz. Peki biz ne yapmaya alyoruz? ehrin idaresi bir tek smail Paaya

    kald, pek yaknda Edirne'yi savunmak iin kr Paann da gelecei syleniyor.

    Edirne Valisi Halil Bey ise kendine bal ynetim merkezlerini dolap Mrefte,

    Tekirda taraflarna gidiyor, yolluklarn bitirsin10 diye bakyor. Bununla da

    kalsa iyi, yaplacak baka bir ii yokmu gibi vilayet dairesinin hamamn ve

    merdivenlerini yktrtp yeniden yaptrtyor. Hey Allah'm, ne gnlere kaldk...

    Bu askerleri nasl dzene sokacaz? Sivil halk ne yapacaz? Ya muhacirleri?

    imiz gittike zorlayor."

    Yzba Cemal kale nnde bekleenlerin barp armas zerine, neler

    olduunu anlamak iin bizzat kaleden kp aratrma yapmaya karar verdi. Hem de

    hava alrm." dedi.

    Kale iinde hzl admlarla yryor, askerin iinden geiyor, baz neferler

    kendine selm veriyor, bazlar ise grmemezlikten geliyordu. Kaleye girmek

    isteyen birok insan fkeliydi. zgn ve kzgnd. Gn getike

    sabrszlanyorlard. Yzba Cemal kaleden kp muhacirlerin iine karnca,

    kalabala akn gzlerle bakyor, Edirne nlerinde bekleen muhacirlerin geri

    evrilmek istemesinden dolay yreinde strap duyuyordu. Yrrken kendine

    baran, merhamet dileyen, feryat eden insanlar iitmiyor gibiydi.. Ayrca bu

    durumun muhakemesini yapyordu ama iin iinden kamyordu. aresizlik elini

    kolunu balyordu.

    Muhacir kadnlar arabalarnn stnde en kk bir bolua kvrlm halde

    yatyor, yal adamlar titreyen ayak ve elleriyle hayvanlarn banda yaln ayak

    durup Yzba Cemal'e yalvaran, yardm isteyen gzlerle bakyorlard. Kadnlar

    ve bebekler alyor, yurtlarndan kopularnn acs dinmeden, kale nnde kendi

    askerinden hak et-

    9 Hafz Rakm Ertr, Balkan Savanda Edirne Savunmas Gnleri, s 8.

    10 a.g.e, s 15.

    SMAL BLGN 45

    medikleri bir muameleye maruz kalmalar, aclarn daha da bytyordu. Yamur,

    arabalara aslan Trk bayraklarnn zerine yayordu. Balkanlardan gelen

    yamur, Koca Osmanl'nn haline muhacirlerle birlikte sanki gzya dkyordu.

    Yzba Cemal artk hissizlemi, gnlndeki hesaplamann arl ve etinlii

    karsnda ezili/or, bir kasrgaya tutulan geminin denizde srklenmesi gibi o

    da muhacir kalabalnn iinde srkleniyordu. Kulaklarnda feryatlar,

    barlar, yakarlar devam ediyor ancak yzba bunlarn hibirini duymuyormu

    gibi, bir baka dilde sylenmi de anlamyormu gibi, konvoyun iinde ylesine

    ilerliyordu.

    Aniden yzbann yakasna bir ift el yapt:

    - Komutan bu insanlar neden kaleye alnmaz? dedi ellerin sahibi. Yzba Cemal

    bu ses zerine kendine geldi. dnyasndan bir klcn knndan syrlmas

  • gibi syrld. Bir ey diyecekti, diyemedi. Sustu. Onun bu sakinliinden cesaret

    alan bir ift nasrl el yakasndan tutup sarsmaya devam ediyordu.

    - Komutan bu insanlarn gnah ne!

    - Muhacir olmak m!

    - Yurtsuz, yuvasz kalmak m!

    - Bize yaplan reva mdr!

    Bu serzenilerin artmas zerine Belks ve Halil ileri atldlar.

    - Anne yapma!

    - Kibar Ana kendine gel!

    Yzba Cemal'in yakasna yapan o nasrl ellerin sahibi Kibar Ana'dan bakas

    deildi. Onun, adyla tezat oluturan bu hareketi hem olunu hem de Belks'

    korkutmutu. kisi de komutann aniden fkelenip sert davranacandan endie

    ediyordu. Oysa Yzba Cemal yakasn kurtarmaya almyordu. Ama Kibar Ana'nm

    ellerine sarlan Belks' grnce, birden heyecanland:

    - O! O sensin! O sensin! diye adet haykrd.

    Belks ve Halil, Yzba Cemal'in ne demek istediini anlamadklar iin sadece

    Kibar Ana'y uzaklatrmak istiyorlard. Ancak yzbann azndan hep ayn

    cmleler kyordu:

    46 ELVEDA BALKANLAR

    - O! O sensin!

    Yllar sonra ok sevdii birini grm gibi gen subay bir lahzada Belks'm

    ehresindeki btn ayrntlar beynine naketti; siyah salarna balad

    krmz emberi ile uzun kirpikleri, ince kalar ve birok eyin okunduu yeil

    gzleri, yuvarlak bir yz vard. te bu ayrntlar, ona yllar nce kaybettii

    bir sevgiliyi amur iinden karp getirmiti. Bir muhacir konvoyunda, barn

    dalad, gnlnden hi kaybolmayan kara sevda, bir gmen kuun kanadnda geri

    dnmt sanki...

    Yzba Cemal heyecanlanm ve umutlanmt. imdi hibir ey umurunda deildi.

    Ne muhacirler, ne de Edirne kalesi... Sadece ve sadece yitirdii bir sevgiliyi

    yeniden bulmann tarifsiz sevincini yayordu. Bu sevin onu ok eski gnlere

    tad. Bir sevda yorgunu subay gerek hayattan sanki bir perdeyi aralar gibi

    gemie dalverdi...

    Makedonya'da etecilerin izini sren bir grup Osmanl askeri patikada yorgun bir

    ekilde ilerliyordu. Onlarca metre yksekliinde aalarn dallarndaki geni

    yapraklar gn nn nn kapatyordu. Scaktan bunalan askerler

    mataralarmdaki son damla suyu da iip almlarmdaki, boyunlarndaki terleri byk

    mendilleriyle siliyor-lard.

    Merutiyet'in getirdii serbestlik havasndan beklenen kardelik ne yazk ki

    olumamt. Hl gayrimslimlere, Osmanl askerine eteler saldryor,

    etelerin bir trl n ahnamyordu. Gn getike basknlar artyordu.

    Doru bir atn zerindeki Temen Cemal'in yorgunluktan ve uykusuzluktan gzleri

    kapanyor, bir kuun, bir vahi hayvann uzakta yanklanan sesiyle gzlerini

    ayordu. Ara sra Cemal'in dudaklarnda bir tebessm beliriyordu. Merutiyetin

    iln ediliinden sonra arkadayla bir kye uzaktan baktklarnda krmz

    bayraklar grmlerdi. Arkada Merutiyet'in ne kadar nemli olduunu, bunun

    kylerde dahi bayram havas estirdiini belitmi, "Arkadam, bunlar hrriyet

    bayraklar! Hrriyet herkes iin iyidir." demiti. "Artk peinde olduumuz

    eteciler de silah brakacak, krgnlklar bitecek, srp giden kin nihayet

    herkesin hakkn almas ile sona erecek." diye ballandra ballandra anlatmt.

    Cemal ise arkadann bu szleri-

    SMAL BLGN 47

    ni dinlemi, bir ey diyememiti. Kyn giriine yaklanca ikisi de "Acaba?"

    demeye balamlard. Bu krmz bayraklar hi de yle arkadann ifade ettii

    gibi hrriyet bayraklarna benzemiyordu. Bu phe iinde atlarn trsa

    kaldrp daha da yaklanca, Temen Cemal kahkaha ile glmeye balamt. Bir

    eliyle de arkadana hrriyet bayraklarn gstermiti. Arkada ise kan beynine

    sram halde kendisini paylamt:

    - Glme! Ne var bunda glecek! demi, Cemal ise karnn tuta tuta glmeye devam

    etmi, arkada da burnundan solumutu:

    - Ne bileyim saflk ite! Kyllerin kurumas iin ast krmz biber

    dizilerini hrriyet bayra sandm. Ne var bunda! deyip durmutu11.

  • Bu hatra gzlerinin nnde canlannca, Temen Cemal'in tebessm artmt.

    Dalgnlkla: "Hey gidi Hrriyet!" demiti. Yanndaki askerler onun bu ekilde

    konumasna bir anlam verememilerdi. Ancak etecilerle arptklar bir

    dnemde komutanlarnn bu ekilde barmasn yadrgamlard. Ormann

    derinliinde yol alrken, patika onlar bir su deirmenine gtrmt. Temen

    Cemal burada bir mddet dinlenip karnlarn doyurabilir ve doya doya su iip

    mataralarn taze suyla doldurabilirler, diye dnmt:

    - Deirmenin avlusunda dinlenelim! Mola yarm saat, fazla gevemeyin, diye emir

    vermiti.

    Kendisi deirmenin byk tahtadan yaplm arkna su tayan kanala yaklam,

    souk suyla elini yzn bir gzel ykamt. Sonra deirmenciyle grmek zere

    ieri girmiti.

    - Kimse yok mu!

    Biraz sonra st kata uzanan tahta merdivenlerden una bulanm biri gzkmt:

    - Ne istediniz?

    - Hibir ey... Biraz dinleneceiz. Su ieceiz...

    - te dere, kararnz kadar iin.

    - Ho be etmek istedim.

    - Benim iim var... Ho be edecek zamanm yok...

    11 mer Seyfettin, Bomba, s 108-120.

    48 ELVEDA BALKANLAR

    Temen Cemal adamn bu szlerinden rahatsz olmutu. Yine de bir ey demedi.

    - ler nasl? -Eh ite...

    - ete takibinden geliyoruz...

    - Her halinizden belli oluyor, dedi deirmenci.

    - Merak etme, senden bir ey istemeyeceiz. Karnmz doyurduktan sonra

    gideceiz...

    -Siz bilirsiniz...

    Deirmenci bu szden sonra iine dnm, temen de deirmenden kp

    askerlerinin yanma gitmiti.

    - Karnnz iyice doyurun. Bol bol su iin. Mataralarnz doldurun, iki

    arkadanz da tetikte olsun. Zira bu deirmenciyi hi gzm tutmad. Bizi

    sevmedii her halinden belli oluyor.

    - Bizi buralarda kim seviyor ki, dedi erin biri. Temen Cemal, ere bakt.

    inden "Doru" dedi. "Bizi kim seviyor ki... Hrriyete ramen gene de

    sevilmiyoruz... etecilerin silah brakmasn umduk. Ama onlar bana msn,

    demedi. Nasl bir hrriyet iln ettiysek..."

    Bu srada deirmenin arka penceresinden yere atlayan biri ormana giden yolda

    hzla koup kayboldu. Bu deirmencinin yannda alan genlerden biriydi.

    Temen taynn dnceli bir ekilde dilerken neden sonra etraflarna kurun

    yamaya balad. lk atlarda neferi vurulmutu. Hemen su kanalnn iine

    atlayp tabancasn eken Cemal, saldran- I lara kar koymaya almt. Bir

    erin daha ac iinde haykrmasyla onun da vurulduunu anlad.

    - Ah deirmenci elini ne kadar da abuk tutmusun. Ama alacan olsun, eer sa

    kalrsam yandn sen!

    Kanaln iinde akan suyun tersine doru yrd. leri gidip kendini korumay

    dnyordu. ki etecinin kaim bir kayn aacn siper yaparak tfeklerle ate

    ettiklerini grd. Birini omzundan dierini de kolundan vurdu. Onun yer

    deitirdiini anlayan eteciler Emenin olduu yere ate ettiler. Cemal yamur

    gibi yaan kurunlardan kendini su arknn iine atarak kurtuldu. Ban

    kaldrp yana

    S MA t L BLGN 49

    sramak istediinde, sa omzunda bir scaklk hissetti. Eliyle omzunu yoklad.

    Vurulmutu. Yine de ate etmeye alt. Ancak gcnn azalmaya baladn

    anlad. Hemen atna doru komak iin allarn arasna dald. Bu arada

    eteciler ate ederek, nara atarak oradan uzaklatlar. Temen atma gidecekken,

    fikir deitirip deirmene doru kotu. Kapya bir tekme atp olanca fkesiyle

    bard: - Neredesin hain!

    eride sadece dnen talarn sesi geliyordu. eride kimse yoktu. Belli ki

    deirmenci ve yannda alanlar da etecilerle birlikte kamt. Temen Cemal

    deirmenin tahta merdivenlerine kt. Yaras szlyordu. Souduka daha da

  • acyacan biliyordu. Bir sre dinlenip darya bakmalyd. Askerleri ne

    haldeydi? Terliyor, omzundaki yarann acs her dem artyordu. Gzleri,

    deirmenin dnen talarna taklmt. Bir sre sonra deirmen de talar gibi

    dnmeye balad. Ayaa kalkmak istedi. Yere dt. Bu kez bann dnmesine

    aldrmadan srnd. Tam kapya varmt ki ylp kald. Koskoca bir boluk her

    yann sard. Sonra koyu bir karanlk tm diman kaplad.

    Temen Cemal kendine geldiinde bir odadayd. Ba ucunda bir Meryem Ana ikonu

    vard. Bunu grnce nerede olduu anl