[email protected] kolay para sağlığa zararlı…ismailsen.com/pdf/12.07.2012.pdf · alman...

1
SOLDAN SAĞA: 1- Devlet hizmetlerinin kullanıcı ihtiyaçları göz önüne alınarak elektronik ortamda, güvenli, kesintisiz ve hızlı olarak ortak bir nokta üzerinden vatandaşa ulaştırılması amacıyla hazırlanan bir sistem… Tiyatro, sinema gibi eğlence yerlerinde veya parlamento salonlarında özel bölme… 2- Yaşar Dondurma tarafından üretilen Kahramanmaraş dondurmasının marka ismi… Küçük ev aletleri ve güzellik ürünleri alanında tanınan bir Alman markası… 3- “Ey Türk gençliği! Birinci vazifen Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, … muhafaza ve müdafaa etmektir.”… Stokholm merkezli Electrolux AB’nin bir parçası olan ev aletleri markası… 4- 1974- 1989 yılları arasında Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanlığı yapan Halit ön adlı tekstilci iş adamının soy ismi… Kenya’nın internet kodu… 5- Bir şeyin esas tutulan yüzü… Bir dileği bildirmek için resmî makamlara sunulan, imzalı ve adresli, pullu veya pulsuz yazı… 6- Gündelikle çalışan işçi… Nokta ve çizgilerden oluşan bir alfabe kullanan telgraf dizgesi… 7- İçim, Cafe Crown, Kalbim, Rondo markalarının üreticisi olan gıda şirketi… Türk reklamcılarının meslek örgütü Reklamcılık Vakfı’nı simgeleyen harfler… 8- Estonya’nın plaka işareti… Bilgisayarda kullanılacak herhangi bir programı simgeleyen küçük resim… 9- Bir işte ulaşılan en üst aşama… Kullanılması hemen mümkün olan para… 10- Genellikle giysinin yaka, kol, etek çevresine kendi kumaşından veya başka kumaştan geçirilen ince şerit… Güreşte bir oyun… 11- Elinizdeki gazeteyi yayımlayan kurumun kısa adı… Araba lastiği üretiminde önde gelen bir ABD markası… 12- Azerbaycan ve Türkmenistan para birimi… Uzaklık anlatan bir söz… Maden Tetkik ve Arama’yı işaret eden harfler. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1- İstanbul’da Mısır Çarşısı, Kapalı Çarşı ve Sirkeci Garı’nı da içeren semt… Ülkemizde perakende satış sektöründe faaliyet gösteren bir marketler zinciri… 2- Bir sabun markası… Paketlenmiş piliç markalarından biri… 3- Fiyat, paha, değer… Ticarette, sermayenin belirli bir bölümü… 4- (Argoda) Vurgun, kazanç, kâr… 100 cm’lik temel uzunluk ölçüsü birimi… 5- Türkiye’de mağazacılık sektörünün ilk örneklerinden biri olarak 1976 yılında Adana’da ilk mağazasını açan; günümüzde İstanbul, Adana, Edirne, Eskişehir, Kayseri, Mersin ve Gaziantep’te şubeleri bulunan mağazalar zinciri… Guatemala’nın internet harfleri… 6- “Eğitim Bilimleri Bölümü” anlamında kullanılan kısaltma… Vilayet… Koç Holding’in beyaz eşya markalarından biri… 7- Traktör veya kamyonlara, genellikle yük taşımalarını sağlamak için takılan araba… Bankacılıkta kullanılan, borsada kota alabilmek için gerekli asgari şirket sermayesi veya pay… 8- Astatin elementinin simgesi… Merkezi Almanya’da bulunan bir temizlik malzemeleri markası… 9- Lüksemburg’un internet kodu… Bankalararası Kart Merkezi anlamındaki kısaltma… İlgi eki… 10- Marsa’nın sıvı yağ markalarından biri… Ülker Gıda’nın ekmek üstü için hazırlanan çikolatalı krema markası… 11- Bursa merkezli bir süt ve peynir üreticisi… Nikel elementinin simgesi… Satrançta bir taş… 12- Araştırma-Geliştirme anlamında kullanılan kısaltma… Başlıca içeceğimiz… Metal paranın resimli yüzü. } } 7 ARALIK 2012 SAYFA 11 güncel BULMACA Haz›rlayan Nalan M. ALAKENT [email protected] BULMACANIN ÇÖZÜMÜ 9. SAYFADA HAFTALIK İsmail Şen [email protected] Aslında “kolay para”, yani kolay yoldan kazanılan para çoğunluk için güzel bir rüyadır. Bu paraya “kazanılan” demek bile yanlış belki, çünkü kazanmak için belli bir çaba gerekli. “Kolay yoldan gelen” demek daha doğru olacak. Neyse, kolay yoldan gelen parayı insanların geneli “kurtuluş” olarak görür. Hele gelir düzeyi düşük insanlar daha bir umut eder şans oyunlarından gelecek büyük paraları. Oysa kolay paranın miktarı yükseldikçe ve “talihlinin” kazanmadan önceki gelir durumu alçaldıkça bir takım sorunlar baş gösterir. Medyadan izlediğiniz kadarıyla büyük ikramiye kazanan insanların durumu birkaç yıl sonra ne oluyor? Hemen tamamı, büyük ikramiyeyi kazanmadan önceki durumlarından daha kötü duruma düşüyorlar. ★★★ Bugün gazetesinin web sitesindeki bir haberde birkaç kez büyük ikramiye kazanmış bir ayakkabı boyacısının hikâyesi aktarılmış. “Talihli” Mustafa Savgan… Ayakkabı boyacısı. 1982 ve 1984 yıllarında iki kere büyük ikramiye kazanmış. Her iki ikramiyeyi de kısa sürede tüketmiş ve yine ayakkabı boyacılığı yapıyor. Konuyla ilgili söyledikleri de önemli: “Şu anda daha çok huzurluyum. Neden huzurluyum, en azından param yok”. Hemen ardından söyledikleri ise Mustafa Bey’in pek de uslanmadığının göstergesi: “Şimdi yılbaşı için de 5 tane tam bilet cebimde. Ben tam oynarım, ne çeyrek ne yarım. Ya herro ya merro. Olursa tam (olsun), olmazsa hiç. Cebime bileti koymadığım takdirde uyuyamam. İlla ki her çekilişte bileti cebime koymam şart.” ★★★ Peki, insanların çoğu neden gelen ikramiyeyi doğru değerlendirip “zengin” kalamıyorlar? Geçenlerde okuduğum bir habere kadar bu sorunun cevabını şöyle verirdim: Çünkü gelen para “kolay para”. Yani kıymeti bilinmiyor… Eh kıymeti bilinmeyen paranın harcanması da, isteyen nevzuhur akrabaya dağıtılması da pek zor olmuyor. Oysa geçenlerde ABD’de lotodan 558 milyon dolar kazanan bir tamirci ile ilgili yapılan açıklamalar farklı bir noktaya dikkatimi çekti. Ntvmsnbc’de okuduğum habere göre aniden ve çok büyük miktarda paraya kavuşan insanların yaşadıkları büyük mutluluk dolayısıyla beyinlerinde salgılanan hormon dengelerini bozabiliyormuş. Uzmanlar ilk zamanlarda yaşanan büyük mutluluk ve heyecanın, bir süre sonra yerini endişeye ve kaygıya bırakabileceğini belirtmişler. Temple Üniversitesi psikoloji profesörlerinden Frank Farley, yaşanabilecek sorunların beynin dengesinin bozulması, kaygı, endişe ve depresyon ihtimali ile sınırlı olmadığını belirtmiş ve eklemiş: “Para size mutluluk getirmiyor. Tam tersine büyük bir ilginin odağı oluyorsunuz. Birçok insanın finansal hedefi oluyorsunuz. Hiç tecrübeniz olmayan konularla her gün baş etmeniz gerekiyor. Bu durum, parayla başarabileceğiniz şeylerin olasılığını da riske atıyor. Herkes bin bir çeşit tavsiye ve istekle kapınıza dayanıyor ve hayatınız alt üst oluyor.” Bu konuda bilimsel veriler de var. Journal of Personal and Social Psychology dergisinde kısa bir süre önce yayımlanan, ancak 1978 yılına ait olan bir araştırma bu iddiayı destekliyor. Araştırma ABD’de ikramiye vuran 22 kişinin zengin olduktan sonra hiç de mutlu olmadığını göstermiş. İngiltere’de yapılan ve bu verileri yanlışlayan bir araştırma var, ancak bu araştırmanın denekleri 200 bin dolara kadar ikramiye kazananlardan oluşuyormuş. Dolayısıyla ikramiye miktarı arttıkça sorunlar artıyor diyebiliriz. ★★★ Peki, ikramiye kazanan zaten zengin biri olursa ne olur? Sanayici bir dostumun kazandığı büyük ikramiyeden biliyorum. İkramiyeyi kazandığı günlerde nakit sıkıntısı olan sanayici, çalışanlarının sigorta primlerini ödemiş ve “İlaç gibi geldi, tam zamanında açığımızı kapattı” demişti… GÖRSEL TARİH 1909 – 1997 yılları arasında yaşamış, Rusya Riga doğumlu, İngiltere Londra’da yaşayıp ölmüş, liberal düşünür. Isaiah Berlin Amerikan Fırını… Özgürlük özgürlüktür, eşitlik ya da tarafsızlık ya da adalet ya da insan mutluluğu ya da vicdanlılık değildir. 1922 yılında Ortaköy’de çekilmiş bir fotoğraf. Fırının adı “Amerikan Fırını”, ekmek bildiğimiz Türk ekmeği, vitrindeki yazılar Osmanlıca, İngilizce, Ermenice, İbranice, Rumca ve hatta Rusça… Tam Osmanlı’nın son yılındaki İstanbul’a yakışır bir dükkan. GEÇMİŞTEKİ TEKNOLOJİ Kendi jet motorunu kendin yap Meydan kültürü ve Aksaray’ın ucube meydanı üzerine Muhafazakârlıkla meydan kültürü arasındaki ilişki tartışılabilir. Mahremiyetle meydanı kullanma ilişkisi de tartışılabilir. Geleneksel ve muhafazakâr kültürü savunanlar, meydan düzenleme ve kullanma konusundaki başarısızlığı ‘bizim kültürümüzde meydan kültürü yoktur’ şeklinde açıklamayı bir alışkanlık haline getirmişlerdir. Bu tür bir açıklama kolaycılığa bir kaçış mıdır yoksa beceriksizliğin entelektüel bir izahı mıdır bilemiyoruz. Meydan meselesini, mimarî olarak düzenleme ve halkın kullanımı olarak iki hususta düşünecek olursak birbirine bağlı iki önemli faktör şeklinde ortaya çıkar. Mimarî düzenleme ne kadar önemliyse kullanım da bir o kadar önem taşır. Ancak ikisi birlikte başarıldığında kültüre dönüşür. Bilinen bir husus; bizde ne muhafazakâr iktidarlar ne de sol parti iktidarları dönemlerinde başarılı bir meydan uygulaması yoktur. İstanbul’u esas alacak olursak bunu rahatlıkla görebiliriz. Menderes Hükümeti, İstanbul’a uzun ve geniş yollar açmakta çok istekli davranmış, tarihi eserleri yıkarak geniş yollar açmayı bir cesaret olarak görmüş, fakat meydan düzenlemede bir başarısı görülmemiştir. Demirel ve Özal hükümetlerinde de durum farklı değildir. Bir ucube meydan: Aksaray Başbakan’ın kullanımından sonra ucube kavramının popülaritesi arttı. Gerçekten de kavram yerinde kullanılırsa, mesela bugünkü Aksaray Meydanı için kullanırsak sizce tam olarak oturmuyor mu? Bizce bugünkü Aksaray Meydanı tam bir ucubedir ve en kısa zamanda kaldırılmalıdır. Neden mi? Bunun birçok nedeni var. Birincisi; mimari olarak hiçbir özelliği yok, alt ve üst geçitlerle çok çirkin görünüyor. İkincisi; birincisine bağlı olarak kullanılamıyor. Üçüncüsü; çok önemli bir kültür mirası olan ve meydanda inci gibi duran Pertevniyal Valide Sultan Camii’ni görünmez kılıyor. Üstelik de 1956-59 yılları arasında yapılan meydan düzenlemeleri esnasında sebil gibi cami külliyesine ait bazı unsurlar ya ortadan kaldırılmış ya da yerleri değiştirilmiştir. Daha başka nedenler de bulunabilir ama bütün bu yapılanlarla meydan meydan olmaktan çoktan çıkmış durumda. Bizim en önemli meydanımız olan Beyazıt Meydanı mimari ve kullanım açısından başarılı bir örneğe dönüştürülememiştir. Sultanahmet Meydanı eleştiriler olmakla birlikte en azından yoğunluğun rahat gezebildiği bir meydana dönüştürülmüş, büyük ölçüde başarılı bir meydan sayılır. Eminönü Meydanı, işportacıdan temizlenmiştir ama çeşitli sorunlar nedeniyle kullanımda aynı başarı yakalanamamıştır. Meydan konusunda iktidarın en önemli ve iddialı sınavı kuşkusuz ki Taksim’dir. Başlayan çalışmalar sonunda meydan, hem mimarî hem de kullanım olarak meydan kültürünü sergileme imkânına elvermelidir. Taksim’de meydanı kullanmaya hevesli çok sayıda insanın mevcut bulunması ise başlı başına bir avantajdır. Bu açıdan meydanın mimarisi, inşası ve sonrası yanı kullanımındaki başarı için şimdiden çok boyutlu çalışmalar yapılmalıdır. Biz meydanı yaptık, trafiği yer altına aldık, gelin kullanın yaklaşımı iyi bir yöntem değildir. Kullanımda başarı sağlanamadığı takdirde diğer taraflardaki başarılar için pozitif bir algı oluşmaz. Meydan, şehircilik anlayışının bir gerçeğidir. Mazeret üretmeden mimari ve kullanım açısından başarmalıyız. PROF. DR. AHMET EMRE BİLGİLİ 200 gıda firması Irak’ta fuarda buluşacak IRAK’ın Süleymaniye kenti, 10–13 Nisan 2013 tarihleri arasında 2. Uluslararası Tarım Gıda ve Gıda Teknolojileri Fuarı’na ev sahipliği yapacak. Fuara; İran, Irak, ABD, İngiltere, Brezilya, İsveç, Lübnan, Almanya, Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Türkiye ve Ürdün’den 200’e yakın şirketin ve 25 bin ziyaretçinin katılması bekleniyor. Bilgi: +91 832 244 78 15 www.maktradefairs.com Gıda firmaları Sırbistan yolcusu SIRBİSTANın başkenti Belgrad’da düzenlenecek 3. Foodrex Culinaria Gıda Fuarı, 4–6 Mart 2013 tarihlerinde kapılarını açacak. Yaklaşık 250 firmanın katılacağı fuara 5 binin üzerinde profesyonel ziyaretçinin gelmesi bekleniyor. Tel: 00 381 11 3807 127 www.cff.rs Etnik gıda fuarı Brüksel’de kapılarını açıyor BRÜKSEL’de düzenlenecek etnik gıda fuarı, hem Belçika’ya hem de Avrupa Birliği ülkelerine girmek isteyen Türk firmaları için önemli bir fırsat olabilir. 12–13 Mart 2013 tarihlerinde düzenlenecek fuarın resmi adı Brussels Expo-Ethnic Food Europe 2013. Tel: 3176 571 0351 www.ethnicfoodeurope.com Bu haftaki ürünümüz Popular Mechanics dergisinin Ocak 1952 sayısından. Bir bisiklet jet motoru yapım kılavuzu reklamı… Reklamın başlığı “Kendi Jet Motorunu Yap”. Bisiklete monte edilerek kullanılabileceği anlaşılan motoru yapmak, ilanı okuyunca oldukça basitmiş gibi görünüyor: Önce jet motorunu nasıl yapacağını ve bisiklete montajını anlatan talimatnameleri 3,75 dolara satın alıyorsun. Sonra da talimatları izleyerek jet motorunu yapıp, bisiklete montajını gerçekleştiriyorsun. Bu kadar basit midir, bu talimatları uygulayarak kaç kişi jet motoru yapabilmiş ve bisikletine takıp gezmiştir bilinmez. Ancak satılan talimatlardan birini internette buldum ve pek de kolay bir işe benzemiyor. İlgilenen http://www.pulse- jets.com/pulse3.htm adresinde jet motoru yapma talimatına göz atabilir. Bu arada aynı derginin Şubat 1949 tarihli sayısındaki bir haberden anlaşıldığına göre, söz konusu jet motoru bir bisiklete takılıp başarılı bir biçimde kullanılmış. Kolay para sağlığa zararlı… Sayfa11_Sayfa 10.qxd 06.12.2012 22:25 Page 1

Upload: others

Post on 07-Feb-2020

10 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ismail.sen@ito.org.tr Kolay para sağlığa zararlı…ismailsen.com/pdf/12.07.2012.pdf · Alman markası… 3- “Ey Türk gençliği! Birinci vazifen Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini,

SOLDAN SAĞA: 1-Devlet hizmetlerininkullanıcı ihtiyaçları gözönüne alınarak elektronikortamda, güvenli,kesintisiz ve hızlı olarakortak bir nokta üzerindenvatandaşa ulaştırılmasıamacıyla hazırlanan birsistem… Tiyatro, sinemagibi eğlence yerlerindeveya parlamentosalonlarında özelbölme… 2- YaşarDondurma tarafındanüretilen Kahramanmaraşdondurmasının markaismi… Küçük ev aletlerive güzellik ürünlerialanında tanınan birAlman markası… 3- “EyTürk gençliği! Birincivazifen Türk istiklalini, Türkcumhuriyetini, … muhafaza vemüdafaa etmektir.”…Stokholm merkezli ElectroluxAB’nin bir parçası olan evaletleri markası… 4- 1974-1989 yılları arasında Türkiyeİşveren SendikalarıKonfederasyonu (TİSK)Başkanlığı yapan Halit ön adlıtekstilci iş adamının soy ismi…Kenya’nın internet kodu… 5-Bir şeyin esas tutulan yüzü…Bir dileği bildirmek için resmîmakamlara sunulan, imzalı veadresli, pullu veya pulsuzyazı… 6- Gündelikle çalışanişçi… Nokta ve çizgilerdenoluşan bir alfabe kullanantelgraf dizgesi… 7- İçim, CafeCrown, Kalbim, Rondomarkalarının üreticisi olan gıdaşirketi… Türk reklamcılarınınmeslek örgütü ReklamcılıkVakfı’nı simgeleyen harfler…8- Estonya’nın plaka işareti…Bilgisayarda kullanılacakherhangi bir programısimgeleyen küçük resim… 9-Bir işte ulaşılan en üstaşama… Kullanılması hemenmümkün olan para… 10-Genellikle giysinin yaka, kol,etek çevresine kendi

kumaşından veya başkakumaştan geçirilen ince şerit…Güreşte bir oyun… 11-Elinizdeki gazeteyi yayımlayankurumun kısa adı… Arabalastiği üretiminde önde gelenbir ABD markası… 12-Azerbaycan ve Türkmenistanpara birimi… Uzaklık anlatanbir söz… Maden Tetkik veArama’yı işaret eden harfler.YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1-İstanbul’da Mısır Çarşısı,Kapalı Çarşı ve Sirkeci Garı’nıda içeren semt… Ülkemizdeperakende satış sektöründefaaliyet gösteren bir marketlerzinciri… 2- Bir sabunmarkası… Paketlenmiş piliçmarkalarından biri… 3- Fiyat,paha, değer… Ticarette,sermayenin belirli bir bölümü…4- (Argoda) Vurgun, kazanç,kâr… 100 cm’lik temel uzunlukölçüsü birimi… 5- Türkiye’demağazacılık sektörünün ilkörneklerinden biri olarak 1976yılında Adana’da ilkmağazasını açan; günümüzdeİstanbul, Adana, Edirne,Eskişehir, Kayseri, Mersin veGaziantep’te şubeleri bulunanmağazalar zinciri…

Guatemala’nın internetharfleri… 6- “Eğitim BilimleriBölümü” anlamında kullanılankısaltma… Vilayet… KoçHolding’in beyaz eşyamarkalarından biri… 7- Traktörveya kamyonlara, genellikleyük taşımalarını sağlamak içintakılan araba… Bankacılıktakullanılan, borsada kotaalabilmek için gerekli asgarişirket sermayesi veya pay… 8- Astatin elementininsimgesi… Merkezi Almanya’da bulunan birtemizlik malzemeleri markası…9- Lüksemburg’uninternet kodu… BankalararasıKart Merkezi anlamındakikısaltma… İlgi eki… 10-Marsa’nın sıvı yağmarkalarından biri… ÜlkerGıda’nın ekmek üstü içinhazırlanan çikolatalı kremamarkası… 11- Bursa merkezlibir süt ve peynir üreticisi…Nikel elementinin simgesi…Satrançta bir taş… 12-Araştırma-Geliştirmeanlamında kullanılankısaltma… Başlıcaiçeceğimiz… Metal paranınresimli yüzü.

} }7 A R A L I K 2 0 1 2

SAYFA 11

güncel

BULMACAHaz›rlayan

Nalan M. ALAKENTile ti sim@so rus hop.com

BULMACANIN ÇÖZÜMÜ 9. SAYFADA

HAFTALIK İsmailŞen

[email protected]

Aslında “kolay para”, yani kolay yoldankazanılan para çoğunluk için güzel bir rüyadır. Buparaya “kazanılan” demek bile yanlış belki, çünkükazanmak için belli bir çaba gerekli. “Kolayyoldan gelen” demek daha doğru olacak.

Neyse, kolay yoldan gelen parayı insanlarıngeneli “kurtuluş” olarak görür. Hele gelir düzeyidüşük insanlar daha bir umut eder şansoyunlarından gelecek büyük paraları.

Oysa kolay paranın miktarı yükseldikçe ve“talihlinin” kazanmadan önceki gelir durumualçaldıkça bir takım sorunlar baş gösterir.

Medyadan izlediğiniz kadarıyla büyükikramiye kazanan insanların durumu birkaç yılsonra ne oluyor? Hemen tamamı, büyükikramiyeyi kazanmadan önceki durumlarındandaha kötü duruma düşüyorlar.

★★★

Bugün gazetesinin web sitesindeki bir haberdebirkaç kez büyük ikramiye kazanmış bir ayakkabıboyacısının hikâyesi aktarılmış.

“Talihli” Mustafa Savgan… Ayakkabıboyacısı. 1982 ve 1984 yıllarında iki kere büyükikramiye kazanmış. Her iki ikramiyeyi de kısasürede tüketmiş ve yine ayakkabı boyacılığı

yapıyor. Konuyla ilgili söyledikleri de önemli: “Şuanda daha çok huzurluyum. Nedenhuzurluyum, en azından param yok”. Hemenardından söyledikleri ise Mustafa Bey’in pek deuslanmadığının göstergesi: “Şimdi yılbaşı için de5 tane tam bilet cebimde. Ben tam oynarım, neçeyrek ne yarım. Ya herro ya merro. Olursa tam(olsun), olmazsa hiç. Cebime bileti koymadığımtakdirde uyuyamam. İlla ki her çekilişte bileticebime koymam şart.”

★★★

Peki, insanların çoğu neden gelen ikramiyeyidoğru değerlendirip “zengin” kalamıyorlar?

Geçenlerde okuduğum bir habere kadar busorunun cevabını şöyle verirdim: Çünkü gelenpara “kolay para”. Yani kıymeti bilinmiyor… Ehkıymeti bilinmeyen paranın harcanması da,isteyen nevzuhur akrabaya dağıtılması da pek zorolmuyor.

Oysa geçenlerde ABD’de lotodan 558 milyondolar kazanan bir tamirci ile ilgili yapılanaçıklamalar farklı bir noktaya dikkatimi çekti.Ntvmsnbc’de okuduğum habere göre aniden veçok büyük miktarda paraya kavuşan insanlarınyaşadıkları büyük mutluluk dolayısıylabeyinlerinde salgılanan hormon dengelerinibozabiliyormuş.

Uzmanlar ilk zamanlarda yaşanan büyükmutluluk ve heyecanın, bir süre sonra yeriniendişeye ve kaygıya bırakabileceğini belirtmişler.Temple Üniversitesi psikoloji profesörlerindenFrank Farley, yaşanabilecek sorunların beynindengesinin bozulması, kaygı, endişe vedepresyon ihtimali ile sınırlı olmadığını belirtmişve eklemiş: “Para size mutluluk getirmiyor.Tam tersine büyük bir ilginin odağıoluyorsunuz. Birçok insanın finansal hedefioluyorsunuz. Hiç tecrübeniz olmayankonularla her gün baş etmeniz gerekiyor. Bu

durum, parayla başarabileceğiniz şeylerinolasılığını da riske atıyor. Herkes bin bir çeşittavsiye ve istekle kapınıza dayanıyor vehayatınız alt üst oluyor.”

Bu konuda bilimsel veriler de var. Journal ofPersonal and Social Psychology dergisinde kısabir süre önce yayımlanan, ancak 1978 yılına aitolan bir araştırma bu iddiayı destekliyor.Araştırma ABD’de ikramiye vuran 22 kişininzengin olduktan sonra hiç de mutlu olmadığınıgöstermiş.

İngiltere’de yapılan ve bu verileri yanlışlayanbir araştırma var, ancak bu araştırmanın denekleri200 bin dolara kadar ikramiye kazananlardanoluşuyormuş.

Dolayısıyla ikramiye miktarı arttıkça sorunlarartıyor diyebiliriz.

★★★

Peki, ikramiye kazanan zaten zengin biriolursa ne olur? Sanayici bir dostumunkazandığı büyük ikramiyeden biliyorum.İkramiyeyi kazandığı günlerde nakit sıkıntısıolan sanayici, çalışanlarının sigorta primleriniödemiş ve “İlaç gibi geldi, tam zamanındaaçığımızı kapattı” demişti…

GÖRSEL TARİH

1909 – 1997 yıllarıarasında yaşamış, RusyaRiga doğumlu, İngiltere

Londra’da yaşayıpölmüş, liberal düşünür.

IsaiahBerlin

Amerikan Fırını…

Özgürlük özgürlüktür,eşitlik ya da tarafsızlık

ya da adalet ya da insanmutluluğu ya da

vicdanlılık değildir.”

1922 yılında Ortaköy’de çekilmiş bir fotoğraf.Fırının adı “Amerikan Fırını”, ekmek bildiğimizTürk ekmeği, vitrindeki yazılar Osmanlıca,İngilizce, Ermenice, İbranice, Rumca ve hattaRusça… Tam Osmanlı’nın son yılındakiİstanbul’a yakışır bir dükkan.

GEÇMİŞTEKİ TEKNOLOJİ

Kendi jet motorunu kendin yap

Meydan kültürü ve Aksaray’ın ucube meydanı üzerine

Muhafazakârlıkla meydankültürü arasındaki ilişkitartışılabilir. Mahremiyetlemeydanı kullanmailişkisi detartışılabilir.Geleneksel vemuhafazakârkültürü savunanlar,meydan düzenlemeve kullanmakonusundakibaşarısızlığı ‘bizimkültürümüzdemeydan kültürüyoktur’ şeklindeaçıklamayı bir alışkanlık halinegetirmişlerdir. Bu tür bir açıklamakolaycılığa bir kaçış mıdır yoksabeceriksizliğin entelektüel birizahı mıdır bilemiyoruz.

Meydan meselesini, mimarîolarak düzenleme ve halkınkullanımı olarak iki husustadüşünecek olursak birbirine bağlıiki önemli faktör şeklinde ortayaçıkar. Mimarî düzenleme nekadar önemliyse kullanım da biro kadar önem taşır. Ancak ikisibirlikte başarıldığında kültüredönüşür.

Bilinen bir husus; bizde nemuhafazakâr iktidarlar ne de solparti iktidarları dönemlerindebaşarılı bir meydan uygulamasıyoktur. İstanbul’u esas alacakolursak bunu rahatlıklagörebiliriz. Menderes Hükümeti,İstanbul’a uzun ve geniş yollaraçmakta çok istekli davranmış,tarihi eserleri yıkarak geniş yollaraçmayı bir cesaret olarak görmüş,fakat meydan düzenlemede birbaşarısı görülmemiştir. Demirelve Özal hükümetlerinde dedurum farklı değildir.

Bir ucube meydan: AksarayBaşbakan’ın kullanımından

sonra ucube kavramının

popülaritesi arttı. Gerçekten dekavram yerinde kullanılırsa,mesela bugünkü AksarayMeydanı için kullanırsak sizcetam olarak oturmuyor mu? Bizcebugünkü Aksaray Meydanı tambir ucubedir ve en kısa zamandakaldırılmalıdır. Neden mi? Bununbirçok nedeni var. Birincisi;mimari olarak hiçbir özelliği yok,alt ve üst geçitlerle çok çirkingörünüyor. İkincisi; birincisinebağlı olarak kullanılamıyor.Üçüncüsü; çok önemli bir kültürmirası olan ve meydanda inci gibiduran Pertevniyal Valide SultanCamii’ni görünmez kılıyor.Üstelik de 1956-59 yılları arasındayapılan meydan düzenlemeleriesnasında sebil gibi camikülliyesine ait bazı unsurlar yaortadan kaldırılmış ya da yerlerideğiştirilmiştir. Daha başkanedenler de bulunabilir amabütün bu yapılanlarla meydanmeydan olmaktan çoktan çıkmışdurumda.

Bizim en önemli meydanımızolan Beyazıt Meydanı mimari vekullanım açısından başarılı birörneğe dönüştürülememiştir.Sultanahmet Meydanı eleştiriler

olmakla birlikte en azındanyoğunluğun rahat gezebildiği birmeydana dönüştürülmüş, büyükölçüde başarılı bir meydan sayılır.Eminönü Meydanı, işportacıdantemizlenmiştir ama çeşitlisorunlar nedeniyle kullanımdaaynı başarı yakalanamamıştır.

Meydan konusunda iktidarınen önemli ve iddialı sınavıkuşkusuz ki Taksim’dir. Başlayançalışmalar sonunda meydan, hemmimarî hem de kullanım olarakmeydan kültürünü sergilemeimkânına elvermelidir. Taksim’demeydanı kullanmaya hevesli çoksayıda insanın mevcut bulunmasıise başlı başına bir avantajdır. Buaçıdan meydanın mimarisi, inşasıve sonrası yanı kullanımındakibaşarı için şimdiden çok boyutluçalışmalar yapılmalıdır. Bizmeydanı yaptık, trafiği yer altınaaldık, gelin kullanın yaklaşımı iyibir yöntem değildir. Kullanımdabaşarı sağlanamadığı takdirdediğer taraflardaki başarılar içinpozitif bir algı oluşmaz.

Meydan, şehircilik anlayışınınbir gerçeğidir. Mazeretüretmeden mimari ve kullanımaçısından başarmalıyız.

PROF. DR.AHMET EMRE

BİLGİLİ

200 gıda firmasıIrak’ta fuardabuluşacakIRAK’ın Süleymaniye kenti,10–13 Nisan 2013 tarihleriarasında 2. UluslararasıTarım Gıda ve GıdaTeknolojileri Fuarı’na evsahipliği yapacak. Fuara;İran, Irak, ABD, İngiltere,Brezilya, İsveç, Lübnan,Almanya, Hindistan, BirleşikArap Emirlikleri, Türkiye veÜrdün’den 200’e yakınşirketin ve 25 bin ziyaretçininkatılması bekleniyor.Bilgi: +91 832 244 78 15www.maktradefairs.com

Gıda firmaları Sırbistan yolcusuSIRBİSTAN’ın başkentiBelgrad’da düzenlenecek 3.Foodrex Culinaria GıdaFuarı, 4–6 Mart 2013tarihlerinde kapılarınıaçacak. Yaklaşık 250 firmanınkatılacağı fuara 5 bininüzerinde profesyonelziyaretçinin gelmesibekleniyor. Tel: 00 381 11 3807 127www.cff.rs

Etnik gıda fuarı Brüksel’dekapılarını açıyorBRÜKSEL’de düzenleneceketnik gıda fuarı, hemBelçika’ya hem de Avrupa Birliği ülkelerinegirmek isteyen Türk firmaları için önemli bir fırsatolabilir. 12–13 Mart 2013tarihlerinde düzenlenecekfuarın resmi adı BrusselsExpo-Ethnic Food Europe 2013. Tel: 3176 571 0351www.ethnicfoodeurope.com

Bu haftaki ürünümüz Popular Mechanicsdergisinin Ocak 1952 sayısından. Bir bisikletjet motoru yapım kılavuzu reklamı…Reklamın başlığı “Kendi Jet Motorunu Yap”.

Bisiklete monte edilerek kullanılabileceğianlaşılan motoru yapmak, ilanı okuyuncaoldukça basitmiş gibi görünüyor:

Önce jet motorunu nasıl yapacağını vebisiklete montajını anlatan talimatnameleri3,75 dolara satın alıyorsun. Sonra datalimatları izleyerek jet motorunu yapıp,bisiklete montajını gerçekleştiriyorsun.

Bu kadar basit midir, bu talimatları

uygulayarak kaçkişi jet motoruyapabilmiş vebisikletine takıpgezmiştirbilinmez.

Ancak satılantalimatlardanbirini internette buldum ve pek de kolay birişe benzemiyor.

İlgilenen http://www.pulse-jets.com/pulse3.htm adresinde jet motoruyapma talimatına göz atabilir.

Bu arada aynı derginin Şubat 1949 tarihli sayısındaki bir haberden anlaşıldığına göre, söz konusu jet motoru birbisiklete takılıp başarılı bir biçimdekullanılmış.

Kolay para sağlığa zararlı…

Sayfa11_Sayfa 10.qxd 06.12.2012 22:25 Page 1