jack london - kızıl veba ~ güney denizi hikayeleri

229

Upload: faruk-yazar

Post on 14-Sep-2015

218 views

Category:

Documents


40 download

DESCRIPTION

Jack London - Kızıl Veba ~ Güney Denizi Hikayeleri

TRANSCRIPT

  • KIZIL VEBA GNEY DENZ HKAYELER

    * fk KTAPLIGI

    :lVo: 0101

  • JACK LONDON KTAPLIGI

    KIZIL VEBA GNEY DENZ HKA VELER Jack LONDON

    Trkesi: Mehmet Can (Kzl Veba)

    Emek Aye Y ldz (Gney Denizi Hikayeleri)

    1. Basm: Nisan 201 O/ Cem Yaynevi ISBN: 975-406-890-9

    ISBN 13: 978-975-406-890-0 Dizi Editr: Kadir Kvlcml

    Dizgi: Mustafa Balaban Kapak Tasarm: Blent Erylmaz A rtikus

    Bask: Umut Matbaas (212) 637 09 34

    CEM YAYINEV pek Soka No: 8/A

    34433 Beyolu - stanbul www.cemyayinevi.com - [email protected]

    Tel: (212) 293 41 70 Faks: 244 15 33

    Sertifika No: 10823

  • JACKLONDON

    kzl veba

    gney denizi hikayeleri

    Trkesi: Mehmet Can Emek Aye Yldz

    cem1n yoynevV

  • SUNU

    Geni topraklaryla iftliini ve Wolf House (Kurt Evi) adn verdii evini ina ettirdii dnemde, Jack London her zamankinden ok para gereksinimi iindeydi. Maddi gereksinim, Landon iin her zaman krba etkisi yaratmt. Kzl Veba da bu youn alma dneminin rndr.

    ykii ilk kez Haziran 1912'de, London Magazine dergisinin 28. saysnda yaynland. London, bu ykiiniin kitap olarak yaynlanmasn ancak 1915'de kabul etti. Oysa yk eletirmenlerce "Amerika'nn en tutulan roman tiirii olan hayatta kalma yklerinin kusursuz bir rnei" olarak nitelenmi ve biiyiik beeni toplamt. Kitab New York'taki McMillan Co. Yaymevi yaynlamt. Byk olaslkla, London maddi adan geici bir darboaza girmeseydi, Kzl Veba'y kitap olarak yaynlamay diiiinmeyecekti. iinkii, alldn n tersine, Kzl Veba'nm bir dergide yaymlanmas ile kitap olarak baslmas arasnda uzun siire vardr.

    London 'un kimi anlatlar, ilgisiz gzkseler de yaknlk gsterirler. Kzl Veba, A demden nce ile benzerlik tar. Giinmiiz uygarln merkeze alrsak, A demden nce uzak gemii, Kzl Veba ise uzak gelecei anlatr: nsan insan yapan uygarlk tasarm var olmadnda, diiiilecek durumu ykler London. Ne var ki, her iki ykii de insan uygarlnn olmayana ergi yntemiyle aratrlmasdr. London insann yenemedii igdleriyle uygarln insana getirdiklerini kyaslar. Kendine zgii sosyalizm anlayn bu alegorik ykler araclyla verir.

    London Kzl Veba'da yitmi bir uygarl yk/emesine karn, yine de yaad blgenin tm yerlerini anlatmt. Yaynevimiz tarafmdan kitaba eklenen dipnotlardan grlebilecei

    5

  • gibi, Kzl Veba yksn bir harita zerinden takip ederek tm San Francisco krfezi blgesini gezmek mmkndr.

    Grd, tand yerleri yazmak, London 'm gerekilik anlaynn temel bileenlerinden biriydi. Bu zellii, Ekim 191l'de yine McMillan Co. tarafmdan yaynlanan Giiney Denizi Hikayeleri'nde de yakalayabiliriz. Giiney Denizi Hikayeleri'ni oluturan ykler, London'tn Snark adl gemiyle yapt Byk Okyanus gezilerinin izlenim ve birikimlerinden domutur. Fiji, Markiz A dalar, Samoa blgelerin i gezen London bu baarl yklerde, tand Gney Denizi adalarn ve insanlarm, yerlisiyle ve beyaz adamyla an/atmaktadr.

    London bu gezi srasnda stmaya yakalanmt. Aylarca hasta yatt, hatta gvdesinde byiik banlar kt. A ma Landon bu rahatszlklar, beyaz adamn doayla savamnn bir paras olarak grd ve hi nemsemedi. Yataktan kamayacak denli bitkin olduu giinler hari, her giin bin szck yazma alkanln bozmad. alkanl yle bulacyd ki, kars Charmian da hasta olmasna ramen yazdklarn her giin daktiloya ekiyordu.

    A laska izlenimlerine dayanan Landon ykleri ne kadar gereki blndysa, Giiney D enizi'ni anlatan ykleri de o denli inanlmaz bulundu. yklerdeki vahete varan iddet dozu bunun en byk nedeniydi, zaten London yklerindeki iddet srekli eletiri kon usu olmutu. London ise griip bildiklerinden bakasn yazmadn syleyerek eletirilere ya111t verdi; bu iddia byk olaslkla doruydu. Yine de yklerin alglannda bir sorun olduu belliydi.

    A merikan toplumunun bu ykleri yadrgamasnn nedeni, London 'un gereklerden uzaklamas deil, London 'un gerekler karsndaki konumu olmutu. Landon A laska'y anlatrken yerli-beyaz adam arasndaki gerilimde ounlukla yerlilerden yana tavr alm, en azndan tarafsz kalmay baarmt. Gney Denizi yerlilerine baknda ise, beyaz adamn yannda saf tutuyordu. Dnemin aydn evreleri, aslnda bu dmu yadrgam-

    6

  • t. Landon 'un gerek okuyucusu olan alt snflar ise, London'zn anlatt yerleri ok uzak bulmu, ykiilere konu olan yreler ilgilerini ekmemiti. A merikan toplumnn bilinaltnda A laska altn peinde komay ve aclar artmyordu ama Byk Okyan us'taki adlar zor sylenir kiiiik adacklarn artrd hibir ey yoktu.

    ok iyi yazlmalarna ramen ne yazk ki az ilgi gren bu ykiiler, hak ettikleri deeri yllar iinde kazandlar. A rtk Landon 'un yazd yklerin. en gzel rneklerinden saylyorlar. rnein Kafir yks, Rdyard Kipling'in Gunga-Din 'iyle kyaslanyor; buna da amamak gerek, London'n usta kabul ettii yazarlardan biri de Kipling'dir.

    Cem Yaynevi, Jack London'un bu iki kitabn bir arada, ngilizce asllarndan evrilmi ve dipnotlarla zenginletirilmi olarak sunmaktan gurur duymaktadr.

    7

  • KIZIL VEBA

  • 1

    Belli belirsiz gzken dar yol, ylm toprak zerine ina edilmi bir demiryolu stnden geiyordu. Uzun yllardan beri bu hatta tren ilememiti. ki yandaki orman setler halinde ykseliyor, aa ve yeil allar dalgalar gibi yolu kaplyordu. Yol bir izden ibaretti. ki kiinin ancak yan yana geebilecei kadar bir genilii vard . Vahi hayvanlara zg patikalara benziyordu.

    Yolda pasl demir paralar grlyordu. Byk olaslkla, yol kenarndaki allklarn altnda raylar ve traversler vard. Kimi yerde gelien kkleriyle bir ray havaya kaldran bir aa grlyordu. Aacn kaldrd ray bir traversi yerinden oynatmt. Daha altta, aalardan dklen yapraklarla yar yarya gizlenmi talar duruyordu. Rayla travers birbirine sarlarak havaya dorulmu, garip biimli bir grnt oluturmutu. Demiryolu ok eskiydi ama darlndan tek hatl olduu hala anlalyordu.

    htiyar bir adam ve bir erkek ocuk keiyolunda ar admlarla yryorlard. htiyar yllarn arlyla ezilmi gibiydi. Felli organlar titriyor, ancak bastonunun yardmyla yryordu. Ban gneten korumak iin kei derisinden kaln bir apka giymiti. apkann altndan bir tutam seyrek, kirli beyaz sa frlamt; kvrlm geni bir yapraktan ustaca yaplm bir tr gnelik gzlerini ktan koruyordu. Adam keiyolunda yrrken gzleri nndeydi, dikkatle admlarna bakyordu. Gbeine dek uzanm kark sakal, salar gibi aarmt . Byk bir yoksulluk seziliyordu halinden. Adamn omuzlarndan gsne doru, kei derisinden yaplm kirli bir giysi sarkyordu. nce kol ve bacaklarndan, derisinin krklarndan ilerlemi ya belli oluyordu . Kollarnda ve bacaklarnda yara izleri, morluklar vard. Uzun zamandr doayla sava verdii anlalyordu.

    ocuk nden yryordu ama gl bacaklarn kendisini izleyen i htiyar adamn admlarna uyduruyordu. ocuun s-

    1 1

  • tnde de hayvan derisinden bir giysi vard . Kenarlar paralanm ay postundan yaplm giysinin ortasndaki delikten ban geirmiti.

    ocuk yaklak on iki yalarndayd, kulann yannda yeni kesilmi bir domuz kuyruu tayordu. teki elinde orta boy bir yayla ok vard. Srtnda ii oklarla dolu bir sadak, iple balanp boynundan geirilmi bir kndan av bann sap grlyordu. Brtlen benzeri kararm ocuun yry kedi gibiydi. Gzleri koyu maviydi, baklar burgu gibi deliciydi; gzlerinin rengi gneten yanm derisinin rengiyle garip bir ztlk oluturuyordu. Yuvalarnda durmadan dnen gzleri, evrelerindeki her eyi gzetler gibiydi. evresine bakarken burun delikleri hafife alyor, d dnyada olup bitenleri sezinlemeye alyordu. itme duygusunda da bir hassaslk var gibiydi. Kulaklarn her eyi iitmeye yle altrmt ki, kulak vermeden her sesi kendiliinden iitiyordu. Hele imdiki gibi sessizlikte kk sesleri bile fark ediyor, rzgarn yapraklara temasn, bir arnn ya da sinein vzldayn, uzaktaki denizin alkantsn, yuvasna girmekte olan bir bcein ayak seslerini rahata iitebiliyordu.

    ocuun bedeni birden tehlike iareti ald. Hemen gelecek tehlikeye h azrland. Grme, iitme ve koklama duyular ayn anda tehlikeyi haber vermilerdi. ocuk elini ihtiyara doru uzatp tuttu, ikisi de hareketsiz kaldlar. nlerindeki toprak ynnn st ksmlarnda bir yerde bir ses olmutu. ocuun bak hafif sallanan bir alla dikildi. Tam bu srada boz renkli byk bir ay grltyle allarn arasndan kt, iki insan grnce hemen durdu. nsanlar sevmezdi. Huysuzlanm gibi hrn homurdand. ocuk ol acaklara hazrlkl, yavaa oku yayna geirdi, yayn kiriini gerdi; bu srada gzn hayvandan ayrmyordu. htiyar adam, kafasndaki yapran altnda tehlikeyi gzetliyor, arkada gibi o da hi kprdamyordu. Ay ve insanlar birka saniye karlkl birbirlerini szdler. Sonra hayvan fkesi artarak daha ok homurdanmaya balad, saldraca besbelliydi. ocuk ihtiyara bayla belli belirsiz bir ia-

    12

  • ret yapt, keiyolundan ayrlmalar ve toprak ynndan aa inmeleri gerektiini anlatmt . htiyar adam nden giderken ocuk yay kurulu durumda, geri geri yryp onu izledi; toprak ynndan indiler. Sonra beklediler, ksa bir sre geince geldikleri yndeki yapraklarn hrts duyuldu. Ay ekilip gittiini haber vermiti . Sonra ayn ynde trmanp, keiyolundan yrmeye baladlar. ocuk yar aka yapar yan heyecanl bir sesle , "Dede, ok iri bir ayyd," dedi.

    htiyar adam bayla onaylad. Ardndan sesini ocuk gibi incelterek konutu: "Olum,

    bunlar her gn oalyor. Kim zamann bylesine deiebileceini ve Cliff House(*l yolunun byle tehlikelerle dolu bir olacan ngrebilirdi? Senin yandayken Edwin, San Francisco'dan binlerce adam, kadn ve bebek gzel havalarda buralara gelirdi . Para harcayp keyiflerine bakarlard olum."

    "Para m dede? Para dediin nedir? Nasl eydir?" htiyar adamn karl ndan nce ocuk elini bana vurdu,

    paray hatrlamt. Giydii ay postunun bir kenarndaki cebe benzeyen delie elini soktu, arplm, matlam bir dolarlk gm bir para kard. htiyar gzleri parlayarak parann zerine eildi . "Gzlerim iyi grmyor Edwin, bak bakalm, zerindeki tarihi okuyabilecek misin?" diye mrldand.

    ocuk glmeye balad. Neeyle, "Ne garip adamsn ! " dedi, "bu paralarn stnde

    ki kk iaretlerin bir anlam olduuna inandrmaya alrsn her zaman."

    htiyar derin bir i geirerek paray ocuun elinden ald, gzlerine yaklatrd.

    "2012 ! " diye haykrd. Sonra kendinden geerek anlatmaya balad: "2012! Morgan. O tarihte Byk Sanayiciler Mecli(*)San Francisco kentinin batsnda, Byk Okyanus kysnn kuzey nokta

    sndaki kayalklarda ilk kez 1 863'de ina edilmi byk ve nl bir lokanta. Pek ok kez yangnlar sonucu yklm ama yeniden ina ettirilmitir. Gnmzde devletletirilmi ve Ulusal Dinlence Alanlar'nn bir paras olmutur.

    1 3

  • si tarafndan Amerika Cumhurbakan seilmiti. B u son baslan paralardan biri olacak. nk 2013 ylnda Kzl lm bagstermiti. Aman Tanrn, o gnleri dnnce tylerim rperiyor. Altm yl nce. imdi o a anmsayan son sa kalm kiiyim ! Syle bakaym Edwin , bu paray nerede buldun? " Edwin artk akl zayflam kiilere gsterilen trden bir alakgnlll kle dedesinin anlattklarn dinlemit i .

    "Bana bu paray Hou Hou verdi ! Getiimiz i lkbaharda San Jose(*) yaknnda keilerin i otlatrken bulmu. Hou Hou bunun para olduunu sylyor. Dede, daha ackmadn m? Daha yryecek miyiz?"

    htiyar dolar Edwin'e verdikten sonra bastonuna dayanarak keiyoluna doru ilerledi, gzlerinde bir oburluk seziliyordu.

    " nallah torunum Yark D udak bir yenge bulmutur. Belki iki tane bile bulmutur! Yengelerin kulaklarndaki paralar ok lezzetlidir. Hele insann dileri yoksa . . . Dedelerini seven senin gibi torunlar varsa onlar yenge avlamay grev bil irler! Ben ocukken . . . "

    B u srada Edwin bir ey grm, durmutu. Parman dudana gtrerek dedesine susmasn iaret etti . Yayna bir ok yerletirip ilerledi, eski bir su kanalna gizlendi. Kanaln iinde patlayan bir boru bir ray krmt. ocuk ba ktkleri arasndan gemek iin bir alln yannda duran bir tavanla karlat. Tavan duraksyor, t itreyerek Edwin'e bakyordu. Aralarndaki uzaklk yirmi metre kadard, fakat ok imek gibi doruca hedefini buldu. Avlanan tavan bir an inleyerek olduu yerde kald, sonra bir alla doru kamaya alt. Edwin hemen frlad. elik bir yay gibi gerilen kaslaryla tavann zerine atld. Yaral hayvan kapt , bacaklarndan tutup ban bir aaca vurarak ldrd. Sonra dedesinin yanna geldi, sonraki ilemler iin tavan ona teslim etti .

    (*)Eski ad Santa Clara olan San Francisco Krfezi kenti. u anda "Silikon Vadisi'nin bakenti" lakabyla tannan zengin bir yerleim yeri olsa da, 1 9601 y llara dek kk bir tarm kentiydi.

    14

  • "Tavan eti gzeldir ama ben yengeci severim, yenge daha lezzetlidir. Ha bak, aklma geldi; ben ocukken ... "

    Edwin ihtiyarn bitmeyen gevezeliinden sabrszlanarak szn kesti: "Her eye dair bu kadar konuman gerekir mi?"

    Geri Eclwin bu sz dedesini azarlar biimde sylememiti ama szleri nden anlalan buydu. Aksan grtlandan gelen tnlarla kendisini belli ediyordu, heyecanl bir biimde konuuyordu. Konumas ihtiyar adamnkini andran, bozuk bir ngilizceycli.

    "Anlamadm laflar dinlemek beni skyor, bak dede, sen yenge iin 'lezzetli'dir eliyorsun ama neden? Yenge 'yenge'tir, ite o kadar. Byle gln eyler sylemenin alemi var m ! "

    htiyar adam iini ekti, yant vermedi. Konumadan yrdler. Yaknlarda bir yerlere arpan dalgalarn grlts gittike gleniyordu. Artk ormandan kmlard. Byk kum ynlarnn gerisinden deniz grnd. Bu kumlarn arasnda seyrek otlar grlyordu. Oralarda birka kei otlamaktayd . Keileri, hayvan postu giymi bir kk ocukla, kpekten ok kurda benzeyen bir kpek koruyordu. Srnn biraz uzanda ate yanyordu. Duman ykselmekte olan atein yannda baka bir ocuk daha vard; o ela oban gibi vahiydi. ocuun evresinde keileri koruyan kurda benzer birka kpek duruyordu. Kynn yz metre kadar yaknnda, delik deik kayalar vard , kayalara arpan dalgalarn uultusuna hrlamalar karyordu. Bu sesler byk denizaslanlarnn kkremeleriydi . Kimileri gnelenmek, kimileri kavga etmek iin srnerek kyya gelmilerdi.

    htiyar adam atein yand yere gitmek iin admlarn sklatrd. Deniz havasn iine ekiyordu.

    Oraya vardnda, "Oh! Midyeler ! " diye haykrd titrek sesiyle. ok sevinmiti. "Olum Hou Hou, nedir bunlar? Yenge mi? Tanrya kr! Dedeniz iin nasl da iyi eyler buluyorsunuz byle ! "

    15

  • Edwin'le akran grnen Hou Hou yzn buruturdu. B u buruturma glmseme anlamn tayordu: "Hangisinden istersen ye dede. ster midyelerden ister yengelerden; hepsinden drder tane var."

    Torununun szlerini iiten ihtiyarn sevincini gren, ona acmadan duramazd. Ta kesmi bedeninin izin verdii kadar abuk kumun stne oturdu, atein zerinden bir kaya midyesini ald. Atein etkisiyle midyenin iki kabuu da a lmt, midyenin ii pimi, kays rengi olmutu. htiyar adam titrek elinin ba ve iaret parmayla midyenin iini karp azna gtrd. ok scak olduunu ngrmemiti . Az yandndan ineyemeden tkrerek frlatt . Can ok acmt. Bir lk att . Gzlerinden akan yalar yanaklarndan szlmeye balad.

    Kk ocuklar gerekten vahiydiler, acmasz neeleri de vahiydi. htiyarn bana gelenleri ok gln bulduklarndan kahkahalarla gldler. Hou Hou zplayp duruyor, Edwin kahkahalarla glerek yerele yuvarlanyordu. Onlarn grltsn duyan kei oban ocuk koarak yanlarna geldi, olanlar anlatlnca o da glmeye balad.

    "Sout bunlar Edwin. Sout bunlar yavrum," diye yalvard ihtiyar adam. B u srada gzlerinden akan yalar yanaklarndan szlyordu. "Bir tane ele yenge sout Eclwin, bi liyorsun deden yengeci ok sever."

    Atein stndeki midyelerin kabuklar alrken trdama, kk bir patlama sesi duyuluyor, midyelerin iinden buhar kyordu. B unlar, boylar sekiz ila on santim arasnda deien iri hayvanlard. ocuklar midyeleri kk ubuklarla ateten ekip aldlar, soutmak iin eski bir tahta paras zerine dizdiler.

    htiyar, "Benim zamanmda byklerle byle alay edilmezdi. Onlara sayg gsterilirdi," dedi.

    ocuklar dedelerinin yaknp sylenmesine aldrmadlar. htiyar da bu kez saknml davranp azn yakmad. Hep bir arada azlarn aprdatarak yemeye baladlar. Yark Dudak diye arlan kei oban nc ocuk daha da glmek isti-

    16

  • yordu. Bir ara miclyelerclen birine biraz kum dktkten sonra ihtiyara uzatt. Dede bunu azna atp inemeye balaynca di etlerinde bir szlama cluyclu, yz korkun biimde burutu. ocuklar grltyle glmeye baladlar. htiyar kendisiyle alay eclilcliinin farkna varmamt. Yine tkrmeye balad. Ancak o zaman Eclwin acd, su dolu kab uzatt. htiyar birka kez azn alkalad.

    "Eee, anlat bakalm Hou Hou," eledi Eclwin, "yengeler nerede? B ugn dedemizin itah yerinde."

    Yengelerden sz alnca ihtiyarn gzleri parlad, az suland . Hou Hou ona bir yenge uzatt. Dtan bakldnda yengecin kabuu ve ayaklar tamamd ama aslnda ii botu. htiyar titreyen elleriyle yengecin bir bacan abucak krd. Ama iinin bo olduunu anlad.

    "Hou Hou olum, byle akalar yapmasana, bana doru drst bir yenge ver," diye yalvard.

    "Seninle elendik clecle, yenge yok, bir tane bile bulamadm."

    htiyar adamn buruuk yznden d krkl okunuyordu. Zavall adam alamaya balad. Artk ocuklarn ela keyfi kamt. Hou Hou hemen el abukluuyla ihtiyarn yere brakt yengeci ald, yerine bacaklar krlm, iinde beyaz eti grnen bir yengeci koydu. Adam kokuyu alnca gzlerini evireli, dolu yengeci grnce ard .

    Dedenin neesi yerine geldi. Ask yzne sevin yayld. nce birka kez yutkundu, sonra itahla yemeye balad. B ir yandan ocuklarn anlamn bilmedikleri szckler mrlclanyorclu:

    "Ah mayonez. Mayonez. Mayonez lazm. Mayonez ele lazm, ah o ela olsa ne gzel olurdu. Ne yazk, altm yldr mayonezi unuttuk gitti. Mayonezin ho kokusunu koklamayan iki kuak geti. Eskiden btn lokantalarda yengele birlikte mayonez verilirdi ! " Karn doyan ihtiyar iini ekti, ellerini plak baldrlarna sileli, dalgn gzlerle denize bakmaya balad. Son-

    17

  • ra karn doymu bir adamn m utluluuyla belleinin derinliklerindeki anlar eelemeye balad.

    "Torunlarm, ben bu kylarn yaam dolu gnlerini grdm, biliyor musunuz? O zamanlar pazar gn erkekler, kadnlar ocuklar toplu olarak buralara gelirlerdi . Bu blgede onlara saldracak aylar yoktu, ama yukarda, u tepede lks bir lokanta vard, orada insan cannn istedii her eyi bulabilirdi. O zamanlar San Francisco'da drt milyon insan yaard. Oysa imdi, bu kentte krk kii kalmamtr. Deniz teknelerle, vapurlarla doluydu. Bunlar Golden Gate'e(*) gelir giderdi . Gkyznden gdml balonlar, uaklar geerdi. B unlar saatte yz kilometre hz yapard. Evet, New York San Francisco arasnda posta servisi yapan uak irketlerinin szlemesinde istenen hzn en dk dzeyiydi yz kilometre. O zamanlar, giriimci bir Fransz saatte drt yz elli kilometre yapan bir uak nermiti. Ancak geri kafallara bu hz tehlikeli grnmt. Onlarn ne grd nemli deildi, nk Fransz baardan yararlanmasn bilen adamd, byk veba ortaya kmasayd ileri yoluna sokacakt. ocukluumda, ihtiyarlar ilk uaklar grm olduklarn anmsarlarcl. Altm yl nce, ben sonraki uaklar grdm."

    Yumurcaklar keneli kendine konuan ihtiyar dalgnlk iinde dinliyorlard. Onun anlattklarnn drtte n bile anlamyor, dnp dolap ayn eyleri anlatmasndan sklyorlard. htiyar hayallerini yksek sesle anlatrken temiz bir ngilizce kullanyordu, bu dilin ocuklarn kulland kaba szcklerle hi ilgisi yoktu.

    "Evet, o zamanlar yengeler az bulunurdu, nk beenilen bir besin olduundan onlar herkes her yerde avlard. Yenge av iin ylda sadece bir ay izin verilirdi. imdiyse, btn yl (*)San Francisco Krfezi'nin Byk Okyanus'a ald yere verilen ad. Bu-

    raya daha sonra ina edi len ayn adl kpr, San Francisco kentinin simgesi olmutur. London'un bu kitab yazd yllarda kpr henz ina edilmediinden, krfezdeki ulam gemi lerle salanyordu, anlan gemi kalabal budur.

    1 8

  • yenge avlamak serbest. Bir dnsenize, istediiniz zaman, istediiniz kadar yengeci burada, Cliff House sahilinde avlayabilirsiniz ! "

    Tam b u srada kumullarda otlayan keiler dalp saa sola katlar. ocuk hemen ayaa kalkt. Kpekler keilerin yannda tek bana kalan arkadalarna yardm etmek iin komaya baladlar. Kei srs, kurtarclar insanlara yneldi. Boz renkli , sska, yarm dzine kadar hayvan, kumlar stnde sinerek ilerliyor, korkudan tyleri diken diken olmu kpeklere kafa tutuyorlard. Edwin yabanl hayvanlara bir ok yollad, hibirini vuramad. Yark Dudak'n bir sapan vard , Davut'un Calut ' la yapt savata kullanlan sapana benzerdi.(*) Yark Dudak'n bununla frlatt ta havada slk alarak uzaklat, kurtlarn arasna dt. Bunun zerine kurtlar kat, arkadaki okalipts ormannn karanl klarnda kayboldular.

    Kalar ocuu ok gldrd. Savatan honut dndler, inleyen ihtiyarn yanna gelip kumlara uzandlar. htiyar ok yemiti , yediklerini sindirmekte glk ekiyordu. P armaklar alm iki eliyle karnn tutarak inliyordu ama konumasn szlerini srdrd:

    "Tm sistemler kpkler gibi aniden yok oluverir."(**) htiyar, besbelli, eskilerden aklna gelen kimi dnceleri mrldanyordu. " Evet, ancak byle bir eydir o rn. nsan dnyadaki yararl hayvanlar evcilletirmi, aralarnda zararl olanlar yok etmitir. Topra kazp srm, vahi bitkilerden temizlemitir. Sonra bir gn, btn o almalarn sonucu ortadan kaybolmu, insann emekleri yitip gitmi, onu yeniden ilkel yaam iine srklemitir. Yararsz otlar, orman btn tarlalar (*) Davut ve Calut ya da David ve Goliath: B tn kadim dinsel metinlerde

    bulunan mitolojik kahramanlar. Gelecekteki srail Kral Davut'un Fi l ist inl i dev sava Calut'u, bir sapanla att tala gznden vurup yenmesi zerine kurulu bir ykdr.

    (**)Amerikal air George Sterling'in ( 1869-1926) bir dizesidir. Sterling, London'un yakn arkada ve yol gstericisidir. London onu Martin Eden romannda Brissenden karakteriyle lmszletirmitir.

    1 9

  • kaplam ve yrtc hayvanlar geri dnp srlere saldrmaya balamlardr. Demin size yerini gsterdiim o lks lokantann yerinde imdi kurtlar dolayor ! " Bunu anmsarken korkm u gibiydi, duraksad, sonra anlatmasn srdrd. "Yalnz bir tek kentte drt milyon insan kaybolmusa, buralarda vahi kurtlar dolayorsa, yok olan onca dahilerin soyundan gelen sizler buralar ele geiren drt ayakl yrtc hayvanlara kar kendinizi tarih ncesi silahlarla savunmak zorunda kalmsanz, btn bunlarn nedeni o kzl renkli lmdr ! "

    B u sfat, Yark Dudak iin yabanc deildi . "B unu syleyip durur hep," dedi Edwin'e, "kzl ela nesi?" "Akaaalarn kzll beni, borazanlarn lklar gibi

    hznlendiriyor,"{*) dedi ihtiyar adam. Edwin, "Kzl, bildiin krmz ite," diyerek soruyu yant

    lad. "Sen bunu bilmezsin, nk sen ofr Oyma 'ndan yetitin. O aileden gelenler zaten hibir ey bilmezler, cahildir hepsi. Ama ben biliyorum. Kzl, krmz demektir."

    "Krmz krmzdr, yle deil mi?" diye homurdand. "Bunu kzl diye sylemek de nereden kt?"

    Sonra ihtiyara sordu: 'Dede, sen hep bizim bilmediimiz szckleri kullanp duruyorsun. Kzln anlam yok ama krmz krmzdr ite. Neden dorudan krmz demiyorsun?"

    "Krmz doru szck deil ," oldu yant. "Veba 'krmz' deildi, lal renkliydi. Ona yakalanan kimsenin yz ve bedeni bir saat iinde lal renkli, yani 'kzl ' oluverirdi. Ben biliyorum, ben o vebaya tutulanlar grdm. Onun iin Kzl Veba demek en uygunudur."

    "Bence krmz derdimizi anlatmak iin yeterlidir," diyerek itirazn srdrd Yark Dudak. "Babam da baka szck kullanmyor. Birok insann krmz lmle yok olduunu sylyor."

    "Senin baban sradan bir adamdr, cahil ve sradan bir adam," dedi ihtiyar, sinirlendii belli oluyordu. "ofrlerin ne (*) Kanadal air Bliss Karman'n (1 861-1929) bir dizesinden alntdr.

    20

  • demek olduunu biliyor musun? B ykbaban ofr, eitim nedir bilmeyen bir uakt. Neyse, bykannen kkeni bakmndan iyi bir soydandr. O bir hanmefendiydi, ne yazk ki soyundan gelenler ona hi benzemediler. Temescal Gl 'nde(*) balk avlarken onlara rastlaym unutmam mmkn m? "

    Edwin, "Eitim ne demek?" diye sordu. "Krmzya kzl demek ite ! " Yark Dudak alay ediy?rdu,

    ihtiyara aka saldrmaya balad: "Babam bana anlatt , o da babasndan dinlemi, kars Santa Rosa'Iym,(**) kadnn nemli biri olmadna da eminmi. Krmz lm'den nce de 'et askcs 'ym. Ben 'et askcs 'nn ne olduunu bilmiyorum, belki sen bana sylersin Edwin."

    Ama Edwin bilmediini anlatr biimde ban sallad. "Bu doru, o bir hizmetiydi," diye itiraf etti ihtiyar. "Fa

    kat ok iyi bir kadnd, senin annen onun kzyd. Vebadan sonraki gnlerde, kadn soyuna nadir rastlanr olmutu. O babann dedii gibi bir 'et askcs' olsa da, bence bulunabilecek en iyi eti. Fakat atalarn hakknda bu szcklerle konuman hi doru dei l ! "

    'Babam ofrler soyunun i lk karsnn bir hanmefendi olduunu sylemiti . . . "

    " Hanmefendi ne demek?" diye sordu Hou Hou. " Hanmefendi ofr kars demektir," diye abuk bir yant

    verdi Yark Dudak. "ofrler soyunun ilk adam Bil i , daha nce sylediim gibi, basit bir adamd," dedi ihtiyar adam, "fakat ei bir hanmefendiydi , gerek b ir hanmefendi . Kzl lm'den nce, Amerika'y yneten on iki byk sanayiciden biri olan Van Warden ' in karsyd. Bir milyon dolarlk bir. adamd bu, duyuyor musun Edwin? imdi senin cebindeki para trnden, bir milyondan daha ok serveti olan bir adamd o.

    (*) Oakland'n kuzeydousundaki tepelerde kk bir gl. XIX. yzyl boyunca, San Francisco Krfezi'nin en nemli ime suyu kayna olmutur.

    (**)Eski ad Sonoma olan San Francisco blgesi kenti. London'un lmeden nce yaad nl iftlii bu kent snrlar iindeydi.

    2 1

  • Sonra ardndan Kzl lm gelip att. O zaman bu kadn B il i adl b i r ofrn kars oldu. B u adam, karsn dverdi hep. B en gzlerimle grdm. te Yark Dudak, senin bykannen byle bir kadnd . "

    Bu tartma srasnda, Hou Hou yatt yerde ayayla kumlar kazarak glyordu. Birden bir lk att . Ayann ba parma sert bir cisme arpp syrlmt . Hemen kalkt, ayak ba parma ile at delii incelemeye koyuldu. D ier ocuklar da yanna geldiler, birden elleriyle kazarak delii byttler. Kazlan yerden iskelet kt . Bunlardan ikisi yetikin, biri henz byme andaki bir insann iskeletiydi. htiyar da dizleri stnde emekleyerek ukurun bana geldi, eilip bakt.

    "B unlar Kzl Veba'nn kurbanlar , " dedi. "Bakn, bu iskeletlere her yerde rastlayabilirsiniz. Kim bilir, belki bulac hastalktan korkup kaan, burada len bir ailenin iskeletleridir. Kzl Veba'ya yakalanp bu kumsalda can vermilerdir. B unlar. . . Ne yapyorsun Edwin?"

    Edwin elindeki aknn ucuyla b i r kafatasnn enesindeki dileri karmaya balamt.

    "B u dilerle kolye yapacam," dedi. Dier iki ocuk da arkadalar gibi aklarn karp iske

    letlerin dilerini skmeye baladlar. htiyar inleyerek syleniyordu.

    "Aman Tanrm, sizler vahisiniz, gerek vahi. Demek insan dilerini ss olarak kullanma modas yeniden balyor. Gelecek kuak burunlarn ve kulaklarn cleldirecek, hayvan kemikleriyle, midye, istiridye kabuklaryla sslenecek. B undan kukunuz olmasn. Gnn birinde insan soyu uygarla doru yeni bir kanl yola girmeden nce giderek ilkel karanlklara dalmaya mahkumdur. imdi topraklar, bir biimde h ayatta kalm bu kadar insan iin ok genitir. Fakat bu insanlar artacak, oalacak, birka kuak sonra topra az bulacaklar ve birbirlerini ldrmeye balayacaklar. Kt bir iaret bu. Uur-

    22

  • suz bir iaret ! Birka kuak sonra insanlar dmanlarnn kafa derilerini soyacak, bunlar ss diye bellerine sarp tayacaklar. Edwin, torunlarmn iinde en merhametli , uslu ve terbiyeli olan sensin, byle sslere zenme. Bani dinle olum, at unlar, at elinden."

    Bu szler zerine Yark Dudak, "Anma geveze adam ! " diye homurdand. ocuklar iskeletin de dilerini skmlerdi.

    B unlar aralarnda paylamaya koyuldular. Pek ciddi davranyorlard. nn de hareketleri kesin ve canlyd. Ara sra fkeyle tartyorlard. Tek heceli szckler, en ok da ksa cmlelerle anlayorlard. Sonra kefettiklerinden duyduklar honutlukla ihtiyarn evresinde oturdular. Dileri h avaya frlatp tutarak oynamaya baladlar. Onlarn konumalarnn yannda, ihtiyar adamn konumas, kitaplardan alntlanm sama bir grlt gibi kalyordu. nk, bu ocuklarn dnyasnda szdizimi ve anlatm gibi zellikler gereksiz fazlalklard.

    Bir ara Yark Dudak, " htiyar, bize yine krmz lmden sz etsene," dedi .

    "Kzl lm desenize una," dedi Eclwin. "Ve u garip dili kullanma dede," diye ekledi Yark Du

    dak. "Biraz anlayl ol, dier Santa Rosallar nasl konuuyorsa yle konu, senden baka kimse byle konumuyor."

    23

  • il

    htiyar adam kendisinden konumasn istedikleri iin gururlanm gibiydi . Boazn temizledikten sonra sze balad.

    "Yirmi-otuz yl kadar nceleri yaam ykm anlatmam isteyenler olurdu. Bugn genlik gemile gittike az ilgileniyqr."

    "Yine ayn terane ! " diye bard Yark D udak, "u gl. konuman kes de bizim anlayabileceimiz dilden anlat,"

    Edwin, "Sus be, yoksa dede fkelenir de anlatmaz, biz de bir ey renemeyiz. Konumas bizimkine benzemiyorsa bu onun suu deil ."

    "Haydi dede anlatsana," diye yalvaran bir sesle araya girdi Hou Hou. Gerekten ihtiyar adam baya fkelenmiti. imdi konuyu deitirerek imdiki ocuklarn sayg eksii ve dnyann ilk alarndaki barbarln a dnen insanln zc aln yazs stne byk bir sylev vermek istiyordu.

    yk yeniden balad. "O zamanlar dnyada pek ok insan vard . Yalnz San

    Francisco kentinde drt milyon insan yaard . . . " "'Milyon nedir?" diyerek ihtiyarn szn kesti Edwin. htiyar ona sevecen gzlerle bakt. "Evet, ondan sonrasn saymasn bilmezsin , bunu bil iyo

    rum. Fakat sana bir milyonun ne olduunu anlatacam. ki elini kaldr. ki elinde on parmak olduunu gryorsun. Tamam. imdi buradan bir kum tanesi aldm. Hou Hou, elini uzat bakaym." Ald kum tanesini Hou Hou'nun avucuna koydu. "Bu kum tanesi Eclwin'in on parmann yerine geer. imdi buna baka bir kum tanesi ekliyorum. te bir on parmak daha oldu. B unun ardndan nc, drdnc, beinci kum tanelerini ekliyorum, onuncu kum tanesine kadar bu ilemi srdryorum. Edwin'in on parmann on katn oluturuyoruz. B u saynn ad, 'yz'dr. imdi bu 'yz' szcn unutmayn. uradan aklta alyorum, onu Yark Duclak'n avucuna koyuyorum. Bu ela on adet kum tanesi saylyor. Ya ela on kere on

    24

  • parma , yani yz parma anlatr. imdi on tane aklta koyuyorum ki, bu da bin parmak demek oluyor. leme devam ediyorum: Bir midye kabuu aldm, bu on aklta eder, yani yz kum tanesi ya da bir parmak demektir."

    htiyar sabrla, birbiri ardndan yapt yinelemelerle ocuklarn kafasnda biraz olsun bir say anlay oluturdu. Saylar byyor, saylar simgeleyen yeni nesneleri ocuklarn avularna koyuyordu. Milyona gelince, bunu ocuklarn iskeletlerden sktkleri bir dile simgeledi. Sonra dileri bir yengecin kabuuyla arparak milyar onlara anlatt. Milyardan byk saylar anlatmad, nk dinleyicilerinin yorulduunu sezmiti.

    "Evet ite o zamanlar San Francisco'da drt milyon insan vard. Yani drt diin gsterdii kadar."

    ocuklarn baklar imdi dilerden akltalarna, akltalarndan kum tanelerine, kum tanelerinden Edwin'in kaldrm olduu ellerinin parmaklarna kayp gidiyordu. Daha sonra bu baklar kkten bye olmak zere yer deitirdi, imdiye dek duymadklar byk rakamlar anlamaya altlar.

    "Drt milyon insan ok fazla insan demektir," dedi Edwin. "Evet olum, iyi anladn, imdi kylardaki kum taneleriyle

    baka bir karlatrma yapabilirsin. Bu kydaki kum tanelerinden her birinin bir erkek, bir kadn, bir ocuk olduunu dnelim ! te o zamanlar San Francisco'da drt milyon insan yaamaktayd , stnde bulunduumuz bu koyu ela kapsayan byk bir kentti buras. nsanlar, koyun evresine, kentin dndaki tepelere, vadilere kadar yaylp yerlemilerdi. Kentin evresindekilerle birlikte yedi milyon insan yaard bu blgede. Yedi di . . . Yani yedi diin simgeledii kadar insan ! " Bu sayy iyice anlayabilmek iin yeniden gzlerini dilere, akl talarna, kum tanelerine ve Edwin'in parmaklarna evirdiler.

    "Btn dnya insan doluydu. 2010 ylndaki nfus saymnda dnyadaki insanlarn sekiz milyar olduu saptanmt. Sekiz milyar, yani sekiz adet yenge kabuu. O zamanlar, u an ya-

    25

  • admz zamana hi benzemiyordu. nsanlk, yiyecek temininde alacak denli uzmanlamt. Ne kadar ok yiyecek bulursa o kadar ok oalyordu . 1800 ylnda, sadece Avrupa ktasnda 107 milyon insan yayordu. Yz yl sonra, bir avu kumun simgeledii kadar Hou Hou, yz yl sonra, 1900'de Avrupa'nn nfusu be yz milyon kiiye ykselmiti; be avu kum kadar, yani bir di. Bu da yiyecek temininin nasl ilerlediini kantlar bize. 2000 ylnda ise, Avrupa'da bir buuk milyar insan yayordu. Dnyann geri kalan da byle kalabalkt. te Kzl lm insanlar yok etmeye balad srada dnya nfusu sekiz milyard.

    Veba kendini gsterdiinde, yirmi yedi yanda bir delikanlydm. San Francisco Koyu'nun dier yakasndaki Berkeley'de

  • dersi dinleyen elli-altm kadar renci vard. Onlara kendilerinden nce yaam kiilerin yazdklar kitaplardan sz ederdim, kimi zaman yaamakta olanlarn kitaplarndan da sz ettiim olurdu."

    "Btn yaptn i bu muydu, durmadan konumak, konumak, konumak?" diye sordu Hou Hou, "o zamanlar yiyecek et bulmak iin kimler avlanrd? Keilerin stlerini kim saard? Kim balk tutard?"

    "Yerinde bir soru Hou Hou, yerinde bir soru. Anlataym, az nce sylediim gibi yiyecek maddeleri o zamanlar boldu. nk hepimiz akl banda insanlardk. Kimilerimiz yalnzca yiyecek ileriyle urar, kimilerimiz o srada baka iler yapard. Sizin elediiniz gibi, ben de konuurdum. Buna karlk olarak bana yiyecek verirlerdi. Hem de bol ve gzel yiyecekler. Altm yldan beri yle nefis eyler tatmadm, bundan sonra da tadamayacam herhalde. Kanmca eski uygarl mzn en gzel yan bol eitli ve nefis yiyecekleriydi. Ah, torunlarm, o gzel yiyecekleri yiyerek geen h ayatmza gerekten hayat derim ben ! "

    ocuklar dikkatle ihtiyar adam dinliyorlard . Kavrayamadklar yerleri de ihtiyarn bunaklna veriyorlard. htiyar yine konumaya balad:

    "O zamanlar, yiyecek retenlere 'zgr insanlar' denirdi. Ama bu sadece bir akayd. Topraklara ve aletlere, makinelere sahip olan biz ynetici snft k . reticiler ynetici snf iin canla bala alrlard . reticilerin ok alarak rettikleri rnden yeteri kadar kendilerine braklyordu. "

    "Ben ormana yiyecek aramaya gittiimde, birisi benim bulduum yiyecei elimden almaya alrsa onu ldrrm ! " eledi Yark Dudak.

    ht iyar adam gld. "Ama olum, toprak, orman ve makinelerin hepsinin sahibi

    bizdik, bizim olan ii bizim iin retmeyi nasl kabul etmeyecek? Kabul etmezse alktan lr. Bu yzden ii almay, yi-

    27

  • yeceimizi salamay, giyeceimizi yapmay ve bize binbir midye kabuu vermeyi seiyordu! Yani binlerce tatl ve zevk verici eyi bize kendi rzasyla veriyordu! Uzatmayalm, ben o zamanlar Profesr Smith'tim. Profesr James Howard Smith. Derslerim ok revatayd. Birok delikanl, birok gen kz. Bakalarnn yazd yaptlardan sz etmemden holanrlard.

    O gnlerde ok mutluydum. Yediklerim ok gzeldi. Ellerim yumuackt, nk zor iler grmezdim. B edenim temiz ve salklyd, giysilerim de iyi kumatan, temiz ve yumuakt ." Bunu syledikten sonra, keinin derisinden yaplma giysisine tiksintiyle bakt. "Giysilerimiz byle dei ldi. Hatta iilerimiz bile bundan daha gzel ve temiz giysiler giyerlerdi. Kendimize iyi bakar, temizlie zen gsterirdik. Her gn birka kez elimizi yzmz ykardk. Sizler ancak suya dtnz ya da yzdnz zaman ykanabiliyorsunuz, deil mi?"

    "Sen de ykanmyorsun!" dedi Hou Hou. "Bil iyorum, biliyorum, ben iren bir ihtiyarm. Ama artk

    zaman deiti . B ugnlerde kimse ykanmyor, temizlik aralar yok . Altm yldr sabun yz grmedim. Sizler 'sabun'un ne olduunu bilmezsiniz ama imdi size sabunu retmekle uraacak deilim, nk Kzl lm yksn anlatmak istiyorum. H astaln ne demek olduunu biliyorsunuz. nceleri, hastalk elenirdi. Hastalklarn kt mikroplardan i leri geldii kabul edilirdi. Mikrop, bu szc hatrnzda tutun. Mikrop kk bir eydir. lkbaharda kpeklere yapan kenelerden de kk, yani yle kktr ki gzle grmek olanakszdr."

    Hou Hou kahkahalarla gld: "Ne tuhafsn dede, grnmeyen eylerden sz ediyorsun.

    Gremiyorsak var olduklarn nereden biliyoruz? Bilmek istiyorum. Gremediin bir eyi nasl bilebilirsin?"

    " ok gzel soru Hou Hou, gzel b i r soru. B iz onlarn bazlarn grebiliyorduk. O zamanlar elimizde mikroskop ve ultramikroskoplar vard. Gzlerimizi yaklatrdmz bu aygtlarla nesneler gerekte olduklarndan daha byk olarak gz-

    28

  • krlerdi. Hatta varln bilmediimiz eyleri de grebiliyorduk. Ultramikroskoplarn en iyileri bir mikrobu krk bin kez bytyordu. Krk bin, yani krk midye kabuu. Bir baka yntemle, film gsterici dediimiz aygtlarla zaten bym olan bu mikroplar binlerce kez daha bytlebiliyordu. Bylece gzmzle gremediimiz bu mikroplar , aygtlarn yardmyla grp inceleyebiliyorduk. Elinize birer kum tanesi aln, bunu krarak on paraya bln, sonra bu paralardan birini daha yeniden on paraya bln, bu biimde gne batana dek blme iini yaparsanz, sz ettiim mikroplardan birinin kklne ulam olursunuz."

    ocuklarn inanmad her hallerinden belliydi. Yark Dudak burnunu ekerek surat asyor, Hou Hou gizlice glyordu. Edwin onlar serte susturdu.

    "Orman kenesi kpeklerin kann emer, ama mikrop ok kk olduundan dorudan kan yoluyla insann gvdesine girer ve orada milyonlarca yavru retir. O zamanlarda, bir insann kannda bir milyon mikrop bulunurdu, yani bir yengecin simgeledii kadar mikrop, onlara mikro organizmalar ela elerdik. Bu mikroplar hastala yol aarlard . Bu mikroplarn birok deiik tr bulunurdu, bu trlerin says grdnz kumsaldaki tm kum taneleri kadar oktu. Bu mikrop trlerinin hepsini bilmiyorduk. Mikro organizmalarn dnyasn grebilmeye balamtk ama bu dnya hakknda bildiklerimiz pek azd. Bildiimiz az sayda ey unlard : 'Bacillus Anthracis'i,(*J 'micrococcus'u,(**) 'bacterium termo'yu(***J ve 'bacterium lactis'i

  • htiyar bu szlerinden sonra mikroplar ve trlerine ilikin bilimsel aklamalara giriti. Uzun ve kark cmlelerle bir sr Latince szck sayd. ocuklar ihtiyarn anlattklarndan bir ey anlamadklar iin yzlerini buruturarak gzlerini okyanusa dikmiler, uzaklara bakyorlard. Adal szlerle hala konuan ihtiyar adam unutmulard bile.

    En sonunda Edwin dayanamayarak, "Ama Kzl lm' anlatacaktn ," dedi. htiyar hemen kendisini toplad; bir anda altm yl ncesine gitmi, snfta mikroplar zerine kuramsal bilgilerle dolu bir ders vermeye balamt.

    "Evet, Edwin, unuttum ite. Kimi zaman gemiin ans beni yle saryor ki, kei derisine sarlm kirli bir ihtiyar olduumu, torunlarmn sessiz, ilkel bir dnyada oban olduklarn unutuyorum. 'Tm sistemler kpkler gibi aniden yok oluverir,' ite bizim muhteem uygarlmz byle yok olup gitti. Ben ok yorgun bir ihtiyarm imdi. Santa Rosa Oyma'ndan bir insanm. B u oymaktan bir kzla evlendim. Oullarmdan ve kzlarmdan bir ksm ofrler Oyma'ndan kiilerle, kimileri Sacramentolularla,(*l kimileri de Palo-Altolularla(**) evlendiler. Sen Yark Dudak, ofrler Oyma'ndansn, sen Eclwin Sacramentolulardansn, Hou Hou sen de Palo-Altolulardansn. Sizin oymaklarnz adlarn, yklerini anlatacam, yaknlarda yerlemi eitim kurumlarndan alyor. Oras Stanford niversitesi(***) adyla anlrd evet , imdi hatrladm. ok ak. B en size, Kzl lm' anlatacaktm. yknn neresindeyiz imdi?"

    " Mikroplar anlatyordun dede," eledi Eclwin, "u gzle grlmeyen ama insanlar hasta eden mikroplar . " (*) California eyaletinin bakentidir. (**) San Francisco Krfezi'nde, Santa Clara kentinin kuzeybat kesinde

    kk bir yerleim yeri. (***)Tam ad Leland Stanford Junior Univercity olan zel Amerikan niver

    sitesi. San Francisco'nun 40 km gneydousunda, Palo-Alto blgesindedir. 2000li yllarn ba itibariyle, dnyann en byk 3. btesine sahip niversiteydi.

    30

  • " Evet, orada kalmtm. B u mikroplardan birkann bedenine girdii ilk anda, insan bunun farkna varamaz. Fakat bu mikroplardan her biri blnp iki mikrop olur, bu yolla ksa srede oalrlar, insan bedeninde milyonlarca mikrop yaar hale gelir. Artk o insan hastadr. Bir enfeksiyona yakalanmtr, bu enfeksiyon da bedenine giren mikrobun adyla anlr. B u kzamk olabilir, grip olabilir, sarhumma olabilir, bu hastaln binlerce deiik tr olabilir.

    Bu mikroplarn ilgin bir zelliinde sra. B unlar insan bedeninde yaamak iin, hep yeni trlerle saldrrlar. Uzun, ok uzun yllar nce, dnya zerinde ok az sayda insan yaarken, hastalk says da ok azd. Fakat insan nfusu artp, insanlar byk kentler ve uygarlklarda bir arada yaamaya balaynca yeni hastalk trleri belirdi, insan bedenine yeni mikrop trleri girmeye balad. Bu trler milyonlarca, milyarlarca insann lmne neden oldular. ok sayda insan balk istifi gibi skk halde yaamaya balaynca, ok daha korkutucu mikrop trlerinin saldrsna uramaya baladlar. Benim yaadm zamanlardan ok daha nce, ortaalarda, Kara Veba denen bir hastal k Avrupa'y silip sprd. Bunu Avrupa boyunca birka kez yineledi . nsanlarn ok kalabalk yaadklar yerlerde, verem hastal yayld. Benim yaadm zamandan yz yl nce, hyarckl veba(*) grld. Afrika'da uyku hastal vard. Bakteriyologlar tm bu hastalklara kar savatlar, onlar yok etmeye altlar; tpk sizin kei srlerinize saldran kurtlara, zerinizde uan sivrisineklere yaptnz gibi. B akteriyologlar. . . "

    "Ama dede, onlar ne adla ardn anlamadm," dedi Edwin.

    "Sen E

  • eder, tabii her zaman deil . Bir zamanlar czam vard, korkun bir hastalkt . Ben domadan yz yl nce, bakteriyologlar czama yol aan mikrobu kefettiler. Onun hakknda her eyi rendiler, resimlerini bile izdiler. Ben o resimleri grdm. Fakat o mikrobu ldrmenin yolunu bulamadlar. 1894'te adna Pantoblast Vebas(*) denen ve Brezilya adndaki lkeyi krp geiren bir hastalk belirdi, bu hastalk milyonlarca kiiyi ldrd. Bakteriyologlar bu hastaln mikrobunu da bulup yok ettiler, hastalk daha fazla yaylamad. Adna serum dedikleri bir ey yaptlar, bu serum hastann bedenine verildiinde, insan ldrmeden nce Pantoblast mikrobunu ldrmeyi baaryordu. 1910'da ise pellagra(**) ve sonra kancalkurt hastalklar belirdi . Bunlar bakteriyologlarca kolaylkla yok edilen hastalklard . Ama 1947'de daha nce hi rastlanlmayan bir hastalk ortaya kt. Bu hastalk bebeklerde grlyor, on hafta, hatta daha ksa srede bebeklerin ellerini ayaklarn oynatmasn, yiyip imesini engelliyor, onlar hareketsiz brakyordu. Bakteriyologlar on bir y l boyunca bu zel mikrobu kefedip bebekleri kurtarmak iin altlar.

    Tm bu hastalklara karn, hatta yeni beliren dierleri de varken, insan nfusu giderek daha byk bir hzla artyordu. B u yiyecek bulmadaki kolayln bir sonucuydu. Yiyecek ne kadar kolay bulunuyorsa, i nsan says o denli hzl artyordu; bu insanlar bir arada yaamak iin bir araya toplandka da, yeni hastalklara yol aan yeni mikrop trleri beliriyordu. Aslnda, alarm zilleri almt. Soldevertzsky, daha 1929 gibi erken bir tarihte, bakteriyologlar yeni mikrop trlerine kar savata zaferin garanti olmad konusunda uyarmt . B ilinenlerden yzlerce kat gl bir mikrobun ortaya kabileceini , (*) London iddetle patlamak ve solumak szcklerinden oluan kurmaca

    bir szckle, vebann cierlere sirayet ettiinde ald biim olan pnmanik vebaya gnderme yapyor.

    (**)Nikotinik asit eksikliinden kaynaklanan, derinin a maruz kalan yerlerinde eritem olumas, buradaki epidermin dklmesi ve ishalle beliren hastalk.

    32

  • milyonlarca, belki de milyarlarca insan ldrebileceini sylemiti. Grdnz gibi , mikro organik dnyann bilinmezlii sona ermiti. Bu dnya hakknda ok ey biliniyordu ve bu dnyadaki mikrop ordularnn zaman zaman ortaya kp insan soyundan pek ok kiiyi ldrmesine kar hazrlkl bulunuluyordu. Ne yazk ki, aslnda tm bilinenler, bu mikroplarn insanlar ldrme yeteneine sahip olduklar ve u kumsaldaki kum taneleri kadar ok olduklaryd. Bu mikro organizmalar dnyasndan yeni saldr lar olabilirdi ama insan yaam kendisini 'sonsuz dourganlk' sayesinde koruyacakt; Solclevertzsky'nin kuramnn ad buydu, kendisinden nceki insanlarn sylediklerini bu szcklerle birbirine balyordu."

    Tam bu srada Yark Dudak ayaklarn oynatt, yznde skntl bir ifade belirmiti.

    "Dede," dedi, "bu gevezeliklerin iimi karartt . Bize Kzl lm' anlatmayacak mydn? Anlatmayacaksan hemen syle ele, konakladmz yere geri dnelim."

    htiyar ocua bakp sustu, handiyse alayacakt. Gz pnarlarnda yalar belirirken, seksen yedi yllk yaamnn arl zerine kt.

    "Otur yerine," eledi Edwin sinirlenerek. ''Dede gzel anlatyor. Kzl lm'e gelmeden nceki olaylar anlatyor, deil mi Dede? Olanlar tam olarak anlamamz gerek. Onun iin, yerine otur Yark Dudak. Haydi anlatsana dede."

    33

  • III

    htiyar gzyalarn kirli parmaklaryla sildi. Sonra t itrek sesine bir g vererek yksn anlatmay srdrd.

    "Evet, 2013 yaznda anlatacam veba ortaya kt. ok iyi anmsyorum, o zamanlar yirmi yedi yandaydm. Telsiz telgraflar alnca . . . "

    Yark Dudak skntsn gsteren bir hareket yapnca, ihtiyar yksn daha abuk anlatmaya alt.

    "O zamanlar hava zerinden konumak mmknd, b irbirlerinden binlerce ve binlerce mil uzakta olsanz bile mmknd bu. te bu yolla, New York'ta bilinmeyen bir hastaln ortaya kt haberi buraya dek geleli. Amerika'nn en soylu kenti olan New York'ta o zamanlar on yedi milyon insan yaard. Hastalk haberi kimseyi kayglandrmad . nk lenler sadece birka kiiydi. Grnd kadaryla, hastala yakalananlar ksa srede lyorlard , hastaln ilk belirtisi yzleri ve btn gvdelerinin kzl bir renk almasyd. Yirmi drt saat sonra, bu hastala ilikin Chicago 'dan bir rapor geldi. Ayn gn, dnyann en byk kenti olan Londra'da, Chicago 'dan hemen sonra, iki haftadr h astalkla savald ama kamuoyundan bu bilginin gizlendii haberi gekli. Haberler sansrden geiyordu. Demem o ki, Londra'daki veba hastaln dnyann geri kalannn renmesine engel olunmutu.

    Durum ciddiydi ama California'daki bizler, dier pek ok yerdekiler gibi, tehdidi alglamamtk. nk bakteriyologlarn, gemite baardklar gibi, bu mikropla savata da baarl olacaklarna emindik. Ama bu mikrop insan ok abuk ldryordu, hastala yakalanan mutlaka lyordu. Hibir iyileme olana yoktu. Eskiden Asya tipi kolera vard. Akam yemeini sapasalam bir adamla yerdiniz, sabah erken kalkp baktnzda, o adamn cenaze arabasna tandn grrdnz. Bu yeni vebaysa ok daha hzlyd, daha da ldrcyd. Hastaln ilk belirtilerinden bir saat sonra lm geliyordu. Kimi zaman hastann

    34

  • can ekimesi birka saat sryordu. Kimi zaman da ilk belirtilerden sonra hastann on-on be dakikada ld grlyordu.

    nce kalp ok hzl atmaya balyor, ate ykseliyordu. Sonra insann yz ve bedeni aniden kzl bir renk alyordu. Hastala yakalanan insanlarn ou kalp atnn hzlanmasnn ve ate yksekliinin farknda olmuyor, ancak kzllk baladnda ii anlyorlard . Genellikle hastaln ilk devresinde rpnmalar balyordu. Fakat bu rpnmalar tehlikeli deildi. Bu durum getikten sonra buna dayanabilen hasta sakinleiyordu. Hastada uyuukluk balyordu. Uyuma ayak tabanndan bacaklara, dizlere, baldrlara, mideye ykseliyor, oradan bedenin dier blmlerine atlyordu. Kalbe ulat zaman insan lyordu. B u uyuma srasnda hastada ktleme ya d a sayklama grlyordu. Uyuma kalbe varp durduruncaya kadar hastann bilinci ak kalyordu. Bu hastalktan lenlerde dikkati eken bir baka nokta, cesedin ok abuk rmesiydi. len kiinin gvdesinin paralara ayrlarak daldn grmek, inann, hi de kolay baklr bir grnt deildi. Cesedin byle abuk bozulmas hastaln abuk bulamasnn nedenlerinden biriydi. Bu rm cesetlerden milyonlarca mikrop ortala yaylyordu.

    B u koullarda bakteriyologlarn abalarnda en ufak bir anslar yoktu. Kzl lm' incelemeye alan bakteriyologlar laboratuarlarda lp gidiyorlard. Bu bilginler gerek kahramanlard. lenlerin yerini hemen bakalar alyordu. Bir ngiliz bilgini, Londra'da bu hastaln mikrobunu, tekilerden ayrmak baarsn gsterdi. Bu haber telgrafla her yere ulatrld. Herkes umutlanmaya balad. Ancak, bu ii baaran Trask adl ngiliz bilgini otuz saat sonra ld. Yine de nl mikrop bulunmutu. Kzl Veba tohumuna kart bir tohumu kefetmek iin btn laboratuarlarda sk bir alma balad. Tm ilalar baarsz oldu. Grdnz gibi, tm sorun bu mikroba kar bir i la ya da serum yapabilmekteydi. Hatta bakteriyologlar dier mikroplar kullanmay, onlar hasta bedene vererk iki mikrobu birbiriyle arptrmay bile denediler. .. "

    35

  • Yark Dudak ihtiyarn szn keserek, "Bir de bunlar gremiyordunuz, deil mi Dede?" dedi. "Demek ki o gnlerde insanlar deliymi ! Grnmeyen eylerle savamaya kalkmlar bilginler. B unun iin lmler. Bilinmeyen bir eyle savamak bouna abadr, sama bir itir ! " dedi.

    Torununun bu alayl szlerine zlen ihtiyar alamakl oldu. Edwin yine onu savunmak zorunda kald.

    "Sen de grmediin bir sr eye inanyorsun, yle deil mi Yark Dudak? " Yark Dudak ban sallad.

    "llerin yrdne inanyorsun ama onlarn yrdklerini hi grmedin ki ."

    "Hayr, geen yl babamla kurt avna ktmda grdm . " "Tamam ama sularn stnden atlarken tkryorsun," di-

    ye yeni bir soru sordu Edwin. "Kem talihten kendimi korumak iin tabii ." "Peki kem t alihe inanyor musun?" "Elbette." "Ama sen kem talihi de hibir yerde grm deilsin," de

    di Edwin zafer kazanm bir edayla, "sen de Dede ve mikroplar gibi grnmeyenlere inanyorsun. Haydi devam et Dede."

    Yark Dudak Edwin'in bu metafizik dnce dzeni karsnda yenilerek sustu. htiyar adam yine anlatmaya koyuldu. Fakat anlattklar sk sk tartmalar ve ayrntlardaki uzlamazlklarla kesiliyordu. nk ocuklar bu bilmedikleri dnyaya ilikin anlatlanlarda, kendi dnyalaryla birok uyumazlk buluyor, kendi aralarnda alak sesli ekimelere giriiyorlard. htiyar adam onlara yabanc, artk ok eskilerde kalm olaylar anlatmaktayd.

    "Kzl lm, San Francisco'da da kendini gsterdi. lk lm, bir pazartesi gn olmutu. Sal gn San Francisco ve Oakland(*l kentlerinde insanlar sinekler gibi lyorlard. Evet , insanlar her yerde lyorlard. Yatarken, alrken, sokakta

    (*)San Francisco Krfczi'nin dou kysnda kent. Krfez evresinde, San Francisco kentiyle en youn ulam i l ikisi olan yerleim yeridir.

    36

  • yrrken. O haftann perembe gn, ilk kez lmlerden birine ben de tank oldum. rencilerimden biri, B ayan Collbran snfta gzmn nnde oturuyordu. Konuurken yzne bakyordum. Birdenbire gen kzn yz kzla dnmt. Hemen sustum, gen kza dikkatle bakmaya baladm. teki renciler de benim gibi yaptlar. nk artk o vebann aramza girdiini biliyorduk. Korkuya kaplan gen kzlar ac lklar atmaya baladlar. Birbirlerini ezerek snftan dar frladlar. Daha sonra delikanllar da dar ktlar. Snfta yalnz iki kii kalmt . Bayan Collbran birka dakika hafife rpnd. Delikanllardan biri ona bir bardak su getirdi. Gen kz barda ald. Birka yudum iti ve haykrd.

    'Ayaklarm! Tamamen uyutular.' Bir dakika sonra, 'Ayaklarmn varln duymuyorum!

    Ayaklarm yok sanki, kesilmi gibi. Dizlerim, imdi de dizlerime kyor, ' dedi.

    Zavall kz kitap ve defterlerini bann altna koyarak sraya uzand. Hibir ey yapamyorduk. Uyuma ve souma kzn belinden kalbine doru i lerliyordu. Oraya varnca kzcaz son nefesini verdi. Kz on be dakika iinde, zaman tuttuum iin iyi b iliyorum, lmt. Benim ders verdiim snfta lmt ! ok gzel , gl ve salkl bir gen kzd . Hastaln ilk belirtisi ve uursuz sonucu arasnda yalnzca on be dakika gemiti. Bu Kzl lm'n kendisini ilk tantmasyd.

    Bu on be dakikalk srede len gen kzn yannda kalmtm. niversitede alarm verilmiti. B inden fazla renci snflardan, laboratuarlardan kp kamlard. Rapor vermek iin dekann odasna gittiim srada okulda pek az insan kalmt. ki kii koridorlarda koarak kayordu.

    Dekan Hoag' brosunda yalnz buldum. Daha yalanm ve salar daha aarm gibi duruyordu, yznde daha nce hi grmediim bir ifade vard. B eni grnce kendine gelir gibi oldu. eri girdiim kapnn karsndaki kapya doru yalpalayarak yrmeye balad. Kapdan kt, arkadan kilitledi. Anl-

    37

  • yorsunuz ya, dekan hastaln bana da bulatn sanyor, bundan korkuyordu. Kapnn arkasndan bana defolup gitmemi syledi. Ben de dediini yaptm. Bombo snflarn nnden, koridorlardan geerken ektiim heyecan hala unutamyorum. Bu h eyecan yalnzca korkudan deildi. Hastala tutulacam anlamtm, kendimi imdiden lm sayyordum. Gzmn nnde bir canl birdenbire yok olmutu. Kendimi de dnyann sonuna gelmi sanyordum. retim yelerinden biri olduum bu niversite benim varlmn nedeni, tm yaammd. B enden nce babam da burada profesrd. Ondan nce de bykbabam profesrm. Burada okumu, burada yaam, burada meslek sahibi olmutum. Ben dounca Tanr yazgm bu niversiteye balamt. B ir buuk yzyldan bu yana, bu niversite bir makine verimliliiyle alp durmutu. imdi yaamas birdenbire kesilmiti. B enim kutsal sunamn mealesi artk snmt. Anlatlamaz bir korku ve dehete kaplmtm.

    Eve dndmde, kahya kadn bir lk atarak kat. Zile basp hizmetiyi ardm ama nafile. O da kap gitmiti . Evin iinde kefe ktm. Mutfakta a kadn da bavulu toparlyordu. Beni grnce barmaya balad, kaarken bavulunu drd. B avuldaki btn giyecekleri ortala dald. lklar atarak merdivenleri inip gzden yitti. lklarn bugn bile iitebiliyorum. Gryorsunuz torunlarm, baka zaman hastalara byle davranlmadn bilirsiniz. Hasta grldnde ac lklar atlmazd, sakince doktor arrlard. Doktorlar ve hemireler insana nasl davranlacan bilirlerdi. Ama durum tamamen bakayd. B u hastalk hemen bulayor, ok abuk ldryordu, kurtulu ans hi yoktu. Bu hastalktan kurtulan olduunu iitmemitik.

    Koca evin iinde yalnz bama kalmtm. Az nce sz ettiim gibi, o zamanlar i nsanlar uzak yerlerden telefon ya da telsiz telefonla birbirleriyle haberleebilirlerdi. Telefon ald. Telefondaki erkek kardeimdi. Eve gelmeyeceini, gelirse kendisine hastalk bulatracamdan korktuunu sylyordu. ki

    38

  • kz kardeimi de alarak meslektalarmdan Profesr Bacon'un evine gittiini bildiriyordu. Vebann bana bulap bulamad anlalncaya kadar tela etmeden evde beklememi neriyordu.

    Bu mantk yrtmeyi hakl buldum ve evde kaldm. Hayatmda ilk kez mutfakta yemek piirmeyi denedim. Henz Kzl Veba belirtisi yoktu. stediim kiilerle telefonla konuabilir, darda olup bitenleri renebilirdim. B ana ait gazetelerin evin bahesindeki parmakln zerinden atlmasn rica ettim, bylece olaylarn geliiminden haberdar olacaktm.

    New York ve Chicago kargaalk iindeydiler. Btn byk kentler ayn biimde kargaaya dmlerdi . New York emniyetindeki polislerin te biri Kzl Veba'dan lmlerdi. Emniyet mdr ve belediye bakan da lmt. Kanun ve dzen ilemiyordu. Cesetler sokaklarda birikmiti . B yk kentlere yiyecek tayan trenler ve rmaklardaki vapurlar almyordu, a kalan halk dkkanlara, depolara saldrp yamaclk yapyordu. Her yerde lm, hrszlk ve sarholuk alm yrmt. Btn byk kentlerden milyonl arca insan alp ban gitmiti. nce zenginler zel arabalar, zel uaklar ve zel gdml balonlaryla kamlard. Arkasndan her snftan saylamayacak kadar ok insan yaya olarak kayorlar, bylece veba mikrobunu kentlerin dna, krlara tayorlard. B unlar yollar stnde rastladklar kasabalar, kyleri, iftlikleri yamalyorlard.

    Bu bilgileri Amerika'ya yayan telsiz memuru, aletiyle birlikte yksek bir kulenin tepesindeydi. B u memur ehirde kalan birka yz bin kiinin lgna dndklerini, ok korktuklarn ve iki iip sarho olduklarn bildiriyordu. B ulunduu yerin evresinde byk yangnlar ktn ekliyordu. Gizli bir gazeteci o labilecek bu adam, grev yerinden ayrlmyordu, gerek bir kahramand o.

    Yine bu adamn bildirdiine gre, yirmi drt saattir ngiltere'den Amerika limanlarna uak ya da vapur gelmemiti.

    39

  • Son haber Almanya'nn Berlin kentinden alnmt . Menikof(*) Okulu'ndan bir bakteriyolog olan Hoffmeyer'in vebaya kar bir serum bulduu bildiriliyordu. te bu, o gn Avrupa'dan bize gelen son haber oldu. Ne var ki Hoffmeyer'in vebaya kar serumu bulmas, Avrupa iin de bizim iin de ok ge kalmt. iten gemiti . Amerika'da hayatta kalanlar gnn birinde durumumuzu anlamak zere, Avrupa'dan merakl kaiflerin geldiini gremeyeceklerdi . nk Kzl lm iki yarmkreyi de krp geirmi, artk her iki ktada ok az sayda insan kalmt.

    Bir gn daha New York'tan telsiz haberi almay srdrdk. Onlar da sonunda sustu. Telsiz grevlisi de hastalktan lp gitmiti, haberleri yayd bina kmt ya da yangnlarda yok olmutu. New York'taki olaylarn ayns dier kentlerde de oldu. San Francisco, Oakland ve Berkeley'de olaylar hep ayn sray izledi. Sal gnnden beri insanlar yle abuk lyorlard ki yaayanlar cenazeleri kaldrmyor, sokaklar, caddeler, her yer ceset lerle dolup tayordu. Ertesi gnn gecesinde byk panik ve krlara g balad . Gzlerinizin nnde bir canlandrn torunlarm, kimi zaman Sacramento I rma 'nn kysnda somon balklarnn srler halinde getiini gryorsunuz ya, ite insanlar onlardan daha byk srler halinde kentlerden kayorlard. Doal olarak, pek ouna hastalk bulamt. lmden kurtulmak iin bouna abalyorlard. Size anlatp durduum mikroplar, kendileriyle birlikte krlara tayorlard . Zenginlerin uaklar da mikrobu dalara, uzak llere dek yaydlar.

    Bu uaklardan yzlercesi H awaii'ye katlar, fakat tek balarna deildiler; veba mikrobu da onlarla birlikte git t i . B iz bunlar San Francisco tamamen yok olana dek, telgraflardan rendik. Daha sonra telgraf trafiini ynetecek kiiler de ldler. Bu inanlmazd, dnyann geri kalanyla en ufak bamz

    (*) lya lyi Menikof ( 1845- 1 916): Bakl k sistemi zerine aratrmalaryla tannm Rus mikrobiyolog. 1908'de Nobel Tp dl'n kazanmtr.

    40

  • kalmamt. Dnyann geri kalan hastalktan tmyle yitip gitti mi, bilmiyorduk. Altm yl nce, dnyann geri kalan benim iin yok oldu. New Y ork, Avrupa, Asya ve Afrika gibi pek ok yeri bilirdim ama tam altm yldr oralardan gelen tek bir szcklk haber bile alamadm. Kzl lm gelmi ve dnyamz paralam, geri dnlmez biimde yok etmiti. On bin yllk kltr ve uygarlmz, gzlerimizin nnde, ' sabun kp gibi yitmiti ' .

    Size zenginlerin uaklarn anlatyordum. Her nereye gittilerse vebay da yanlarnda gtrdler, hepsi ldler. Onlarn arasndan, Mungerson dnda kurtulan birini iitmedim. B u adam Santa Rosallar Oyma'na katlp benim sevgili kzm Mary i le evlenmiti. Vebadan sekiz yl sonra ortaya kmt. O zamanlar on dokuz yandayd , on iki yl sonra da kzmla evlendi. Grdnz gibi , evlenmek iin bekar kadn bulmak gerekiyordu, Santa Rosallar arasnda evlenecek yaa gelen kadn yoktu. Kzm Mary on alt yana gelene dek beklemek zorunda kalmt adam. Onun oullarndan Kaytan B acak' geen yl da aslan paralad.

    Mungerson, veba ortaya ktnda on iki yanclaycl. B abas byk bir sanayiciydi . Zengin ve gl bir adamd. O zaman btn ailesiyle birlikte uana, Conclor'a atlayp B ritish Columbia 'ya

  • telefonlar hala alyordu, ben de kardeimle konuabiliyordum. Ona bende Kzl Veba belirtisi olmadn sylyor, kentlerden bu kan cinnet olduunu anlatmaya alyordum. Bir araya gelip gvenilir bir yerde kalmamz neriyordum. Sonunda niversitede, Kimya Fakltesi 'nde bulumay kararlatrdk. Yedek yiyeceimizi oraya tayacaktk. Orada barikat kuracak, gerekirse silah kullanarak kimseyi yanmza almayacak ve olaylarn gelimesini bekleyecektik.

    B unlar kararlatrdktan sonra, kardeim en az yirmi drt saat daha evde kalmam nerdi, hastalktan bak kaldma kesinlikle emin olmak istiyordu. B unu kabul ettim, o da ertesi gn gelip evde konumaya sz verdi. Telefon hat lar kesilinceye dek, nasl yiyecek bulacamz ve Kimya Fakltesi 'ni nasl savunacamz ayrntlaryla konuuyorduk. Tam konumamzn ortasnda telefon hatlar kesildi . Elektrikler de kesik olduundan, evimde tek bama karanlklar iinde kaldm. Artk gazete basklar da kesilmiti , darda olup biteni bilmiyordum. Yalnzca ayaklanmalarn grltsn, silah seslerini iitiyor ve Oakland tarafnda kan yangnlarn gkyzne yanstt parl ty gryordum. O gece kuku iinde geti. Sabaha kadar gzm krpmadm. O gece, nedenini daha sonra da renemediim bir olayda, evimin karsndaki kaldrmda bir adam ldrld. B irdenbire bir otomatik tabancann patlayn iittim, birka dakika sonra zavall adam yaral olarak kapmn nne yld. Elini glkle uzatp kapy alyor, yalvararak yardm istiyordu. Yanma iki otomatik tabanca alp yaral adama gittim. Bir kibrit akarak parmaklklarn arkasndan adama baktm, bir yandan ald yaralar yznden can ekimekte olan adam, dier yandan vebaya tutulmutu. Hemen eve geri dndm. Yarm saat boyunca yardm edilmesi iin haykrdn duydum.

    Sabah kardeim geldi. Evdeki yanmda tayabileceim , deerli kk eyleri el antamn iine daha nce yerletirmitim. B unlar da Kimya Fakltesi'ne gtrmek istiyordum. Ne

    42

  • yazk ki , kardeimin yzne baktmda onun beni izleyemeyeceini anlamtm. nk vebaya yakalanmt. Elimi skmak zere elini uzatnca ondan uzaklatm.

    'Aynada kendine bir bak,' dedim. Aynaya bakt, yzndeki kzll fark etti. Yzndeki k

    zll k giderek artyordu. Sonunda sinirli bir halde bir iskemleye kt.

    'Aman Tanrm,' dedi. 'Ben de yakalandm. Sakn bana yaklama, ben l bir adamm. ' Az sonra rpnmalar balad. ki saat gemeden ld. Soukluk ve duyum kayb ayaklarnda balad, giderek ilerledi, sonunda kalbine srad ve ld.

    Bu Kzl lm'n izledii yoldu. Hemen el antam kapp sokaa frladm. Caddelerdeki grnm korkuntu. nsann ayaklar cesetlere taklyordu. H astalarn kimileri henz lmemilerdi. Onlara bakmaya cesaret edebildiinizde, bir an nce lmek iin abaladklarn grebilirdiniz. Saysz yangn B erkeley'i k l etmiti, kimi yangnlar Oakland'a ve San Francisco 'ya atlamt. Duman gkyzn karartyor, gn ortasnda alacakaranlk basmasna neden oluyordu. Ara sra rzgar dumanlar datnca kzl renkli bir gne gzkyordu. Gerekten de torunlarm, dnyann yok oluundaki son gn yaar gibiydik.

    Saysz otomobil, benzin yokluundan dolay terk edilmi biimde sokaklarda yatyordu. B unlardan birini ok iyi anmsyorum. Bir erkek ve kadn oturduklar yerde lmlerdi. ki kadnla bir kk ocuk arabadan inmi, aresizce kaldrmda beklemekteydiler. Her yandan bunlara benzer ac grntler gze arpyordu. Az sayda erkek evler boyunca, hayaletler gibi yryorlard, yzleri solmu gen kadnlar, bebeklerini kucaklarnda tayorlard. Byk ocuklar babalar ellerinden tutmu bilinmeyen bir yne gtryorlard. Kimisi tek bana, kimisi eleriyle, kimisi ailece bu lm kentinden kayorlard. Bir ksmnn yannda hibir ey yoktu.

    Bir bakkaln nnden getim, yiyecek maddelerinin satld yerdir bakkal. B akkal tanrdm, drst, sessiz bir adamd

    43

  • ama sinirliydi ve sabit fikirliydi; dkkann yamadan korumaya karar vermiti. Dkkann kaps ve camlar delik deik olmutu. B akkal tezgahn arkasna gemi, tabancasn ekmi, yamaclara ate ediyordu. Bakkaln n cesetlerle doluydu, onlar sabahn erken saatlerinde ldrm olmalyd. Ben uzaktan olanlara bakarken yamaclardan birinin yandaki m aazann vitrinini krdn grdm. Bir ayakkab maazasyd, yamac maazaya girip alacan aldktan sonra dkkan atee verdi. Ben de bakkaln yardmna komadm. Bakalarna yardmn zaman gemiti. Uygarlk kmt, herkes kendi cann kurtarmak peindeydi ."

    44

  • iV

    "Oradan koar admlarla ayrlp yoku aa inerken ilk kede baka bir trajediye rastladm. alan snftan iki kii, iki ocuklaryla giden iyi giyimli bir erkekle kadna, soymak amacyla saldrmlard. Saldrya urayan kiiyle tanmamtm ama kim olduunu biliyordum. Bu iirlerini beendiim bir airdi. Ona yardm etmek istemedim deil ama duraksadm; tam o srada bir tabanca patlad , adamn yere dtn grdm. Kars lk atmaya balad ama saldrganlardan biri sert bir yumrukla kadn yere indirdi. Haydutlara bardm ama tabancalarn bana evirdiler. hemen keden saparak kamaya baladm. Yolumu kesen bir yangn yznden durdum. ki yandaki evler yanyordu, sokan ii alev ve dumanla kaplyd. Karanln iinden yardm isteyen bir kadnn l duyuluyordu. Ona da yardma gitmedim. Byle sahnelerle karlamak, yardm arlar karsnda bile insan yreinin talamasna neden oluyor.

    Keden geri dndm, iki haydudun uzaklatklarn grdm. air ve kars kaldrmda l yatyorlard. Bu sarsc bir grntyd. ki ocuk kaypt ; ne olduklarn bilemiyorum. Tek bildiim uydu: Daha nce grdm, yzleri bembeyaz kesilmi insanlarn neden korkuyla katklarn anlamtm. Uygarlmzn merkezinde, ayr mahallelerde kuatlm alan snflardan, bir barbarlar soyu yaratmtk. imdi, onlarn bizden i5 alma gn gelmiti . Bu vahiler birbirlerini de yok ediyorlard. En sert ikileri ierek bedenlerine zarar veriyor, sarholukla, bilinsizlikle kavga edip toplu bir cinnet iinde birbirlerini ldryorlard . Az sonra ncekilerden daha iyi iilere rastladm. Karlarn ve ocuklarn ortalarna alp toplanmlar, ihtiyar ve hastalar sedyelere koymular, kentin dna kmak iin abalyorlard. Bir kamyona yiyecek doldurmular, kamyonu atlara ektiriyorlard. Sokak boyunca dzenl i ilerleyilerini beenmemek elde deildi, geri yaklamamam iin bana silahlarn gstermekten geri kalmadlar. nderlerin-

    45

  • den biri uzaktan seslenerek grdkleri haydut ve yamaclar ldrdklerini, kendilerini savunmann tek yolunun bu olduunu syledi.

    O anda ilk kez rastladm ama sonra sklkla greceim bir sahneye tank oldum: Kalabaln iinde bir adamda aniden veba belirtileri ortaya kt. evresindekiler hemen ondan uzaklatlar. Adam hi ikayet etmeden onlardan ayrld, kalanlar yollarna devam ettiler. Tank olduum dier bir olay da uydu: Byk olaslkla hasta adamn kars olan bir kadn, hasta adamdan ayrlmayacan syleyerek kalabalktan ayrlmak istedi. Ama hasta adam karsna yoluna devam etmesini syledi; kafiledekiler de kadn brakmyor, kolundan tutarak srklyorlard. Yzndeki kzll k aniden oalan adam koar admlarla sokan sonundaki evlerden birinin kapsna snd. Bir silah sesi duydum, sonra adamn kapnn nnde cansz yattn grdm.

    ki kez yangnlar yznden yolumu deitirmek zorunda kalsam da, sonunda niversiteye varmay baardm. Yerlekeye girer girmez, kalabalk bir niversite alan grubunun da Kimya Fakl tesi 'ne gitmekte olduunu grdm. Hepsi aile sahibi insanlard, ou ailelerini yanlarnda getirmekle kalmam, hemirelerini ve hizmetilerini de buraya tamlard . Profesr B adminton bana selam verdi , onu glkle tanyabildim. inden gemeye alt yangnlar yznden, sakal tamamen kzl renk almt. Banda kanl bir sarg bezi vard, elbiseleri de kan iindeydi. Gece frsatlarn saldrsna uradklarn, evlerini savunurken kardeinin saldrganlarca ldrldn anlatt.

    Yerlekeyi yarladmzda, Bayan Swinton'un yzn iaret etti. B aka trl yorumlanamayacak kzllk gzmzn nndeydi . Dier kadnlar l klar atarak Bayan Swinton'un evresinden katlar. ocuklara refakat eden hemireler de ocuklar uzaa kardlar. Ama kocas Doktor Swinton karsnn yannda kald.

    "Siz yolunuza devam edin," dedi bana, "ocuklarmla ilgilenin. Ben karmn yannda kalacam. Ne zaman leceini bil-

    46

  • miyorum ama onu yalnz brakamam. Son nefesini verdikten sonra, hastalk bana bulamamsa, sizi Kimya Fakltesi'nde bulurum. Beni grdnze ieri aln."

    Onu karsnn son anlarna elik etmesi iin yalnz brakp koarak grubuma yetitim. Kimya Fakltesi 'ne son giren grup biz olduk. Daha sonra, otomatik tfeklerimizi kuanp binann evreden yaltlmasn saladk. Planmz, bu snaktaki altm kii iin gerekli dzenlemeleri yapmakt. Ne var ki, bu al tm kiinin nerdeyse hepsi yaknlarn ve ailelerini de yanlarnda getirdikleri iin , snaktakilerin says drt yze ulamt. Kimya Fakltesi byk bir binayd, kentteki yangnlardan uzakta bir konumda bulunduunu da gz nne alrsak, binada gvende olduumuzu varsayabilirdik.

    Yanmzda pek ok yiyecek ve dier malzeme getirmitik, bunlarn paylatrlmas, ailelerin gnlk istihkaklarnn eit datlabilmesi iin bir ekip kuruldu. Dier konular iin de benzer ekipler oluturuldu ve gndelik ilerin etkin biimde srdrlmesi saland. Epeyce yiyecek getirmitik. B unlarn datm iin bir ekip oluturduk hemen . Baka konular iin de byle ekipler kurduk. Ben savunma ekibindeydim. lk gn binaya yaklaan bir yamac grlmedi. Onlar grmememiz olmadklar anlamna gelmiyordu; evrede adrlar kurmulard, yaktklar ateleri ve dumanlar pencereden gryorduk. ip sarho oluyorlard, barp aryor, mstehcen arklar sylyorlard. kp giden dnyamzn zehirleyici havasnda kendilerini kaybediyor, vahileiyor, birbirlerini ldryorlard. Fakat ne fark ederdi ki? Nasl olsa bir biimde leceklerdi , gls de zayf da, yaam seven de sevmeyen de ayn yaam tarafndan ufalanacakt. Geecekti, her ey geip gidecekti.

    Aradan yirmi drt saat getikten sonra hibirimize Kzl Veba'nn bulamam okluunu grdk, kendi kendimizi kutladk ve bir kuyu kazmaya karar verdik. O grdnz byk demir borular, o gnlerde kentlerin su gereksinimi karlamak amacyla kullanlrd. Kentte kan yangnlarda bu borularn

    47

  • ou patlam ve su depolar boalmt . Biz de Kimya Fakltesi 'nin ortasndaki avlunun imento zeminini deldik ve kazmaya baladk. Pek ok gen vard aramzda, renciler de vard, bizimle birlikte gece ve izleyen gn boyunca altlar. Sonunda korktuumuz bamza geleli. Suya ulatk ama borularda hi su kalmadn gz nne almak zorundaydk.

    kinci yirmi drt saat de geti, hala hibirimizde veba belirtisi grlmemiti. Kurtulduumuzu dnmeye balamtk. Fakat hastalkla ilgili bilgimiz ok kstlyd, hastalk abuk ldrdne gre bulama sresi de ksadr gibi bir akl yrtmeye inanmtk. Yakaladn ksa srede ldrdne gre, bulama etkisinin de ksa srede olacan dnyorduk. ki gn gemesinin yeterli olduunu sanmtk, hastaln etkilerinden uzaklatmza seviniyorduk.

    nc gn tm hayallerimiz ykld. O geceyi unutmam mmkn deil . Saat sekizden on ikiye kadar sren gece nbetini tutuyordum, atdaki terasta beklerken i nanlmaz bir grntye tank oldum. San Francisco kenti, altndan bir volkan patlam gibi havaya alevler fkrtyordu. Bu alevler saatler ilerledike byyor, gz kamatrc bir parltyla g aydnlatyordu. Bu yle bir parltyd ki, oluan aydnlkta en kk puntolu harfler bile okunuyordu. Ayrca Oakland'dan, San Leandro'clan,(*) Haywards'tan(*"l kan alevler birleiyor, kuzeye yryor, Richmond Burnu'ncla(***l yeni bir ate halinde kendini gsteriyordu. Dnya alevden bir kefen iinde yok oluyordu. Saat on sularnda, Pinole B urnu'ndaki

  • tyd. inde bulunduumuz Kimya Fakltesi salam bir yapyd ama bu patlamalarla temellerinden sarsld . Sanki deprem oluyordu. B inann tm camlar krld. O anda nbet yerimi braktm, koridorlardan getim, odalara girerek durumu herkese anlattm. Korkmu kadnlar yattrdm.

    Bir saat sonra, giri katnn penceresinden, yamaclarn konak yerinde bir kyamet koptuunu iittim. Kfrler ediliyor, tabancalar ateleniyordu. Bu grltnn, hastalk bulamam olanlarn hastalanmaya balayanlar aralarndan uzaklatrmak, onlar kovmak istemelerinden ktn anladk. Kovulanlardan birka yamac binamzn kapsna kadar geldiler. Kendilerini ieri almayacamz, gitmelerini bararak syledik. Karlnda bize kfr edip ate etmeye baladlar. Bu srada pencereden bakmakta olan Profesr Merryweather alnndan yedii bir kurunla ld. Biz de karlk olarak yaylm atei atk, saldrganlar katlar, ilerinden biri kadn olmak zere kii yerlerinde kald. ele Kzl Veba'lycl . lmleri yakn olduundan korkuyla ileri kalmamt. Havay saran aydnlkta yzlerinin kzll belli oluyordu, bize kfrederek ate etmeyi srdrdler. Tfeimle birini ldrdm. Az sonra bir kadn ve erkek pencerenin altnda benim kurunlarmla devrildiler, can ekimelerine tank olduk.

    Durumumuz tehlikeliydi. Patlamalar yznden camlar kr lan pencerelerden Kz l Veba mikroplar kolayca girebil ird i . rgtmzdeki salk ekibine gerekli nlemleri almasn syledik. B u i iin tm cesaretlerini gsterdiler. B inann nndeki cesetleri gtrmek iin iki kii seileli. Bu i onlarn hayatna malolacak bir zveriydi. nk grevlerini yaptktan sonra yeniden okula sokulmayacaklard . B ekar bir profesrle bir renci gnll oldular. Vedalatktan sonra dar ktlar. Gnn kahramanlar onlard . Drt yz kiinin yaamas uruna yaamlarn tehlikeye atmaktan ekinmediler. Okulun kapsndan knca nce iki cesedin yannda ayakta durdular, dnceli gzlerle bize son bir veda iareti

    49

  • yaptlar, birer ceset srt l ayp yanmakta olan kente doru uzak latlar.

    Ama b unlar ie yaramamt . Ertesi sabah Kzl Veba iimizden ilk kurbann yakalad. Profesr Stout ailesinden gen bir hizmeti kzda hastalk belirtileri grld. Duygulanacak zaman deildi. Aramzdan ayrlmasn syledik, onu dar attk. Zavall kz sesini karmadan syleneni yapt. Yava admlarla uzaklat. Umutsuzlukla ellerini ovuturuyor, hkrarak alyordu. Bu kaba davranmzdan dolay zlmemi deildik ama elden gelen baka bir ey yoktu. Dier insanlar kurtarm ak iin bir kiiyi gzden karmak gerekiyordu.

    Okulun laboratuarlarndan birinde aile barnyordu. O gn leden sonra aralarnda drt ceset ve hastaln eitl i evrelerinde yedi kii grld.

    B undan sonra tm binada korku hkm srmeye balad. Bu aileleri cesetleri orada brakarak baka bir odaya gemeye zorladk. aileye de Kzl Veba bulamt . Aralarnda hastalk belirtileri gsterenleri bir tecrit odasna kapatyorduk. Onlara yanamyor, dokunmuyorduk. Zaten kendiliklerinden tecrit odasna gidiyorlard. Hepimiz zntlydk. Ama Kzl Veba salgn sryordu. Btn tek odalar ller ve can ekienlerle doluyordu. Henz salam kalm olanlar, binann birinci katndan ikinci katna ekiliyorlard. lm denizi odalar ve katlar ele geirdiinde, sa kalanlar nc kata g ettiler.

    Bina ksa srede her yanndan kemik fkran bir mezarla dnt. Ertesi geceden itibaren, biz hayatta kalanlar, silahlar, cephaneler ve yiyecek konserveleriyle okuldan ayrldk. nce yerlekenin yamaclara gre dier yannda kamp kurduk, sonra birkamz yiyeceklerin banda nbet tutarken, dierleri kenti aratrp at, otomobil, araba gibi tat aralarn kamp yerine getirmek zere gittiler. Amacmz buradan g etmek, yanmzda olabildiince ok yiyecek gtrmekti. i gruplarnda grdmz uygulayacak, silahlarmzla kendimize bir yol aarak krlara doru ilerleyecekt ik .

    50

  • Ben de nclerden biriydim . B u srada Doktor Hoyle, otomobilini garajda braktn anmsad, gidip ona bakmam syledi. kierli sralar halinde yryorduk. Yanmda gen bir renci olan Dombey vard. Doktor Hoyle'un evine gitmek iin kentin iinden yarm millik bir yolu amamz gerekiyordu. Oras aal baheler iinde mstakil evlerden kurulmu bir mahalleydi ama yangnlar yznden evler yknt haline gelmi, bitki namna tek bir ey kalmamt. Kimi yerde evlerin ou yanm, kimi yerlerde tek tk evler yangndan zarar grmemiti. Yamaclar burada da i bandaydlar. Otomatik tabancalarmz uzaktan grlecek biimde tayarak yryorduk, baklarmz kararlyd , bize saldran olursa kendimizi koruyacaktk. Doktor Hoyle'un evi yangndan zarar grme benzemiyordu ama evin bahesine girdiimizde evremizi bir duman bulutu sard.

    Korunmaya altmz adamlardan biri yangndan kap ieri girmi. Ceplerine evdeki deerli eyleri doldurmu, bulduu viskiden iip epeyi sarho olmu. B iz bahedeyken sarho bir halde yalpalayarak garajn nndeki araba yolunda ilerlemeye balad. lk aklma gelen ona ate etmekti ama bugn bile nedenini bilmediim bir ruh halinde vazgetim. Adam hala sendeliyor, az dolusu kfrederek syleniyordu, gzleri kan anana dnmt; yznde viski sarhou bir insanda grebileceiniz o dkn ifade yerlemiti. ki yana yalpalayarak, imenlere basa basa yrdkten sonra bizimle karlat . Bir aaca dayand ve gemek iin bize yol verdi. Tam bu anda tabancasn ekerek birdenbire Dombey'e ate etti . Zavall delikanl alnndan vurularak ld. B en de otomatik tabancam ateleyerek onu ldrdm ama artk ok geti. Dombey ses bile karamadan lmt. Kendisine ne olduunu anladndan bile pheliyim.

    ki cesedi orada brakp yanmakta olan evin garaj na doru kotum. Garajda Doktor Hoyle'un otomobilini buldum. Deposu benzin dolu, kullanlmaya hazr haldeydi. Otomobili

    5 1

  • harabeye dnm kentin sokaklarnda srerek yerlekedeki sa kalm arkadalarmn yanna dndm. Kefe kan dier arkadalar da dndler. Onlar fazla bir ey elde edememilerdi. Prefesr Fairmead, yalnzca Shetland tr bir midilli(*) bulup getirmiti. Zavall hayvan ahrnda bal kalm, kim bilir ka gndr beslenmedii iin zayflamt. Yk tayacak durumda deildi. Onu burada b rakmay nerenler oldu ama ben kar ktm, hayvan yanmzda gtrmemizi, et gereksinmemizi gidermek iin onu kesip yiyebileceimizi syledim.

    Yola ktmzda krk yedi kiiydik, iimizde kadnlar ve ocuklar da vard. Bizimle birlikte gelen ihtiyar faklte dekan iyice elden ayaktan dm gibiydi, onu kk ocuklar ve Profesr Fairmead'in annesiyle birlikte otomobile yerletirdik. Ayanda kurun yaras olan gen ngilizce retmeni Walthope da direksiyona geti. Geri kalanlar yryor, Profesr Fairmead midilliyi yedekte gtryordu.

    Aslnda gneli bir yaz gnndeydik ama her yandaki yangnlar yznden duman tabakas gkyzn rtyor, gne bu dumanlar arasndan snk bir kre gibi grnyordu; kan krmz uursuz bir kre. Birka gndr gnei byle grmeye almtk . Ancak burun deliklerimizden, gzlerimizden giren duman bizi rahatsz ediyordu. Gneydou ynnde, kenti evreleyen sonsuz sosyal konutlarn arasndan yryorduk. nce kentin hemen dndaki kk yeil tepeleri atk.

    lerleyiimiz ok yavat. Kadnlar ve ocuklar hzl yryemiyorlard . Yrmeyi ryalarnda bile grmemilerdi, torunlarm , bugnk gibi yrmeyi bilen insanlar deildik o gnlerde. Vebadan nce yrmek bilinmezdi. Birbirimizle balanty yitirmemek iin yava yrmemiz gerekiyordu. Yamaclar azalmaya balamt . Zaten ou Kzl Veba'ya yakalanp lmt ama kalanlar yine de tehlikeliydiler. Yaknlarndan getiimiz gzel konutlarn kimilerine yangn hala ulamamt ama du-

    (*) Kkeni Shetland Adalarna dayanan bir midill i tr. Arla dayankl ve zeki bir trdr. Boyu 1 metreyi nadiren geer.

    52

  • man kokusu her yerdeydi. Yamaclarn lgnlnn yangnla yakn balants var gibiydi, evremizdeki evler yangnla birlikte yamaclardan da korunmua benziyordu.

    B unlara rastladka garaj larda kalm otomobiller ve benzin aryorduk ama elimiz bo kalmtk. nk ie yarar her ey gtrlmt. Bu aratrmalar srasnda Calgan adl bir gen ld. Bir alln arkasnda pusu kurmu yamacnn biri tarafndan ldrld. Bu lm bamzdan geen aclarn sonuncusu oldu. Geri az sonra da bir serseri kafilemize ate etti ama lgnlktan silahn dorultamyor, rasgele ate ediyordu. B ize zarar veremeden onu ldrdk.

    Banliynn en gzel yerlerinden biri olan Fruitvale'de() iimizden birinde veba belirtisi grld. Bu kurban Profesr Fairmead 'di. Hastala yakalandn fark eder etmez bize iaret ederek otomobildeki annesine durumu belli etmememizi syledi. Bizden ayrld, umutsuzlukla yakndaki bir villann kapsna oturdu. Ben kafilenin en arkasndaydm. Bir el iaretiyle veda ettim. O gn aramzdan be kii daha hastaland. Gece yolumuza devam etmedik ve akamst Fruitvale'in tesinde kamp kurduk. O gece on kii daha vebaya yakaland. Onlardan uzaklamak iin birka kez kamp yerimizi deitirdik. Sabah otuz kii kalmtk. Dekan asla unutmayacam. Sabah yola koyulduumuzda, yaya ilerleyen karsnda vebann belirtileri kt ve kafileden kendi isteiyle uzaklat. Dekan da otomobilden inip karsyla kalmak istedi. Onu vazgeirmek iin her eyi yaptk ama kararnda srar etti . Sonunda boyun emek zorunda kaldk. Bu yce bir davrant; biz onlara ne olduunu bile renemeden kamay srdrdk.

    Yolculuumuzun ikinci gecesinde, kentten uzaklam ve Haywards'da konaklamtk. Sabah sadece on bir kii hayatta kalmtk. O gece, ayandan yaralanan Profesr Walthope,

    (*)Oakland' dousunda, Merritt Gl'nn gneydousunda yerleim yeri. Ad, XIX. yzylda blgenin en byk meyve retim merkezi olmasndan kaynaklanmtr.

    53

  • annesi ve kz kardeiyle birlikte otomobili karm, yiyeceklerimizin hemen hepsini gtrmt. Konak yerimizde dinlenirken son uan stmzde uup gittiini grdm. Krlardaki duman daha azd . Uak zerimizden iki yz metre yksekteydi, saa sola dnler yapyor, b abo yol alyora benziyordu. Bir arza m olmutu? B unlar b ilmiyorum ama bir dakika sonra uak aniden alalmaya balad. Sonra benzin deposu alev ald ve patlama oldu. Uak kurun gibi yere akld. O gnden sonra hi uak grmedim. Yllar boyu gzlerim umutla uak arad . Eski uygarlktan hala bir parann kaldn, orada insanlarn yaamakta olduunu hayal ediyordum. Ne yazk ki bounayd. California'da bamza gelenler, dnyadaki btn insanlarn bana gelmiti.

    Ertesi gn Niles'e(*) ulatmzda sadece kii kalmtk. O gnk yry srasnda Profesr Walthope'u ve otomobili grdk. Otomobil paralanmt, yere serili battaniyenin stnde Walthope, annesi ve kz kardei l olarak yatyorlard.

    Bu almadmz, yorucu yryten sonra, ar bir uykuya daldm. Sabah uyandmda, dnyada tek bamaydm. Canfield ve Parsons, bu son iki yoldam da vebadan lmlerdi . Kimya Fakltesi'ne snan drt yz kii ve yola kan krk yedi kiiden geriye sadece ben kalmtm, ben ve bir de Shetland cinsi midilli . Olaylarn neden byle gelitiini aklayamyordum. Vebaya yakalanmamtm, hepsi buydu. B aklm vard . Milyonlar iindeki tek ansl adamdm; orana vurursak, vebadan kurtulmak milyonda bir, hatta milyonlarda bir anst ."

    (*)Alameda i l in i oluturan yerleim yerlerinden biri. San Francisco Krfezi'nin gneydousundadr. 1 956'dan beri, kendisi gibi kk yerleim yerlerinin birletirilmesiyle oluturulan Fremont'a baldr.

    54

  • v

    "ki gn btn llerden uzakta, bir ardakta yaadm. Bu iki gn her an lmle bulumaktan korksam da, dinlenip g kazandm bir devre oldu; midilli de baya canlanmt . nc gn mtevaz konserve daarcm midilliye ykleyerek, zgn bir halde yrye baladm. Ne bir adama, ne kadna, ne de bir ocua rastladm; lm her yere yaylmt. Doal yiyecekler elbette vard . O ada toprak imdiki halinden farklyd. Gereksiz aa ve allardan temizlenmi, tarma elverili hale getirilmiti. evremde milyonlarca canly besleyecek kadar yiyecek vard. Ne var ki bu olgunlam meyveler yok olup gidiyordu. stediim kadar meyve ve sebze topluyordum. Terk edilmi iftliklerde taze yumurtalar buluyor, tavuklar yakalyordum. Kimi zaman depolarda bulduum konserveleri alyordum.

    una armtm: Evcil hayvanlarda garip bir deiim balam, vahileip birbirlerini paralar olmulard. nce tavuklar, rdekleri yok ettiler. Domuz, kedi ve kpekler yeni yaama hemen uyum saladlar. Kpekler oktu, ksa zamanda sorun yaratmaya baladlar. Cesetleri paralyor, gece gndz uluyorlard. lk gnlerde kpekler tek balarna dolayor, birbirlerine saldrmyorlard. Bir sre sonra bir araya toplandlar, srler halinde saa sola komaya baladlar. Kpek doal olarak toplumcu! bir hayvandr, insanlarla birlikte yaamaya almtr. Ancak insan kalmadndan yeniden vahi soyuna dnmt. Dnyann son gnlerinden nce pek ok kpek tr bulunuyordu: Yatk tyller, uzun tyller, finolar, aslan gibi gl kpekler. Kkler, ksa srede irileri tarafndan yok edildiler. ok iriler de vahi yaama uyu m salayamadlar. Sonunda sadece orta boy kpekler hayatta kalmay baardlar. Bunlar krlarda dolaan kurt kpekleridir, onlar siz de gryorsunuz."

    Hou Hou kar karak, "Dede, kediler neden srler hal inde saa sola koumadlar?" dedi.

    55

  • "Kediler toplumcu! hayvanlar deildir. XIX. yzylda yaam bir yazarn kitabnda unlar okuduumu anmsyorum: Kedi tek bana yaayan hayvandr, uygarlklar boyunca i nsan onu evcilletirinceye kadar kedi yalnz yaarm. te o uygarlk ortadan kalknca bu hayvan zgrln kazanm, yeniden yalnz yaar olmutu.

    Bu arada atlar da yeniden vahiletiler. nsanlarn bir zamanlar terbiye ettii btn at cinsleri soysuzlat, sizin de tandnz, mustang(*) dediimiz bir at cinsi ortaya kt. Yine inekler, koyunlar, evcil kulardan gvercinler de soysuzlatlar. Tavuklar eskiden kmeslerde yaayanlara hi benzemiyordu.

    Fakat ben ykm srdreyim. Issz bir dnyada yryordum. Zaman getike yok olan insanlar dnyordum. zntm giderek artyordu. Kimseye rastlamadmdan, yalnzlmn verdii ac gn getike iime kyordu. nce Livermore Vadisi'ni(**) getim, San Joaquin Vadisi'ni(***) ayran dalar atm. Siz bu vadiyi hi grmediniz, ok geni bir vadidir, bugn oras vahi atlarn evidir. Orada binlerce, on binlercesi bir arada yaamaktadr. Otuz yl nce o vadiye gitmitim. evredeki vadilere gittiinizde yabani atlar gryorsunuz. Ancak bunlar, San Joaquin Vadisi 'ndeki byk srlerle kyaslanacak gibi deildir. O dnemin bir gariplii de, inekler vahiletikten sonra alak lman vadilere yerletiler. Bylece kendilerini souktan koruma olana buldular.

    Byk kentlerden uzaklatka, yamalanmam kyler buluyordum. Yamaclar buralara kadar uzanmamlard. Ama ne yazk buralarda ela sa kalm kimse yoktu. Tm insanlar Kzl

    (*) Kuzey Amerika ktasnn batsnda yaayan yabanl atlara verilen, spanyolca kkenli ad

    (**) San Francisco Krfezi blgesinde, Alameda i l ine bal vadi. araplk zm balaryla nlenen blge, Amerikan Baclk Blgesi resmi adyla da anlr.

    (***) San Francisco Krfezi'nin dousunda, California'nn merkez vadi sistemini oluturan iki byk vadiden biri. Bu vadilerden kuzeydeki Sacramento Vadisi, gneydeki San Joaquin Vadisi'dir.

    56

  • Veba'dan lmlerdi. Cesetleri grnce uzaklayor, evrelerinden dolaarak gidiyordum. Lathrop yaknnda iki oban kpeine rastladm. Evcildiler. Yalnzlm gidermek iin onlar yanma aldm. Zaten onlar da babo kalmann sknts iindeydiler. nsana iten ballklar yznden yanma kendiliklerinden yanamlard. Sonra yllarca yanmdan ayrlmadlar. gdleri sizin kpeklerinizinki gibiydi. Ama altm yldr gemiteki igdlerini yitirdiler, imdi evcillemi kurtlara benziyorlar. "

    htiyarn bu aklamasndan sonra, Yark Dudak ayaa kalkt , obanln yapt kei srsnn gvende olup olmadna gz att . Sonra gnein ufka yaklamakla olduunu grd, ihtiyarn daha fazla uzatmadan szn bitirmesini istedi. Edwin de dedesinin yky abuk anlatmasndan yanayd.

    "Anlatacak pek az ey kald. ki kpeim ve yk tayc olarak kullandm midilliyle yola koyulduk. San Joaquin Vadisi'ni getim. Bu arada bulduum bir at da yanma almtm. Onu binek hayvan olarak kullanyordum. Sierra

  • Bylece, atm, midillim ve kpeklerimle birlikte yola ktm. San Joaquin Vadisi'ni yine getim, dalk blge geride kald. Livermore Vadisi'ne indim. ylda her ey inanlmayacak lde deimiti. Yaadmz yerler tmyle bakalamt; ekili yerleri yabani otlar brm, iftilerin alarak elde ettikleri meyveler yok olmutu. Nefis meyvelerin, besleyici sebzelerin yerlerini yabani otlar, dikenli kk aalar almt . Oysa insanolu bu yabani bitkilerle uzun yllar boyunca savamt . imdi insan eli ekilince, bu otlar ortal kaplamlard . Yolculuum devam ederken ayr kurtlarna da rastladm. Kurtla tilki melezi hayvanlard. Saylar ok artmt. Ayrca bildiimiz kurtlara rastladm. kierli erli gruplar halinde, dalardan eskiden kovulduklar topraklara iniyorlard .

    Eskiden Oakland adn tayan kente yakn Temescal Gl'nde yaamakta olan insanlar buldum. O anda duyduum heyecan size anlatamam torunlarm . Atmn srtnda giderken gln uzaklarnda, aalarn arasnda bir kamp ateinin yandn grdm. ldracak, kalp krizi geirecek gibi oldum. Biraz yaklanca bir bebek alay duydum; insanlarn ocuuydu bu. Kamp yerindeki kpeklerin havlayna kpeklerim yant verdiler. Tam bilemesem de, uzun sre boyunca Kzl Veba'dan kurtulan tek insann kendim olduunu sanmtm. imdi bir bakasnn yakt atein dumann kokluyor, bir bebek alay duyuyordum.

    Gln yaknlarnda, tam orada, yz elli metreden daha yaknda, iman bir adam grdm. Gl kysnda bir kayann stne oturmu balk tutuyordu. B aarmtm. Atm durdurdum. Adama seslendim ama yant vermedi. Elimi salladm. Beni gryor ama karlk vermiyordu. O zaman ellerimle yzm kapadm. Yeniden bakmaya korkuyordum. Bir sanrya kapldm, gzlerimi yeniden atmda adamn ortadan yok olduunu anlayacam sanyordum. Sanr beni yle etkilemiti ki onu yitirmekten korkuyordum. Gzlerim kapal kald srece o adam dmde varln srdrecekti.

    58

  • Byle hareketsiz beklerken, kpeklerimin hrlamalar arasndan adamn sesini iittim. B ana ne sylediini biliyor musunuz? Hemen aktaraym: 'Hangi cehennemden geliyorsun?' diyordu.

    ittiim sadece bu szcklerdi. Senin dier bykbabann Yark Dudak , elli be yl nce Temescal Gl yannda bana ho geldin demek iin kulland szckler bunlard. Bu kaba szcklerdi yllar sonra iittiim ilk szckler. Gzlerimi atm. Karmda iri yar, esmer, uzam sal , iri eneli, kk alnl ve sert bakl bir adam grdm. Atmdan nasl indiimi bilmiyorum. Gzlerimden yalar boanarak adamn ellerine sarldm. Onu kucaklamak istiyordum. Adam kendisine gsterdiim bu yaknla karlk hi hareket etmedi. Kukulu gzlerle bakt. Sonra ekip gitti. Yine ellerine sarldm, heyecandan hkrarak alyordum."

    B unlar anlatrken ihtiyar adamn gzlerinden yalar geliyordu. ocuklar ona glerek bakyorlard. htiyar, "Bu kadar alamak yeter !" diyerek anlatmaya koyuldu: "Onu kucaklamak istesem de bu ofr bana izin vermedi, kabaca bir davranla beni itti; byle tiksindirici bir davranla daha nce hi karlamamtm. Ad da . . . bir garipti. imdi unuttum adn. Onu herkes ofr diye arrd; bu onun mesleinin adyd ama kt bir lakap olarak zerinde kalmt. O gnden beridir, onun soyundan gelenler ofr Oyma adyla arlrlar.

    iddet dkn, adalet nedir bilmez bir adamd. Kzl Veba ona nasl bulamamt bir trl anlayamadm. Onu grdke, evrendeki adaletin, bizim inandmz metafizik ahlaki deerlerin varlndan pheye dyordum. Neden hayatta kalmt? Acmasz, ahlak d bir canavard, doann yz karas bir yaratkt , insafszd , hayvan gibi yaayan bir dzenbazd. Otomobillerden, makinelerden, benzin ve garaj lardan sz ederdi; bir de zellikle, veba salgn ncesinde yapt kk hrszlklar ve iren dolandrclklar . . . yzlerce milyon, evet, milyarlarca insan vebadan krlrken bu adam hayatta kalmay baarmt.

    59

  • Onun peinden kampna gittim ve kampta o kadn grdm; Vesta. Muhteemdi ve . . . zavallyd. Evet oydu, bankac John Van Warclen'in gen kars Vesta Van Warclen 'cli . imdi paavralara brnm, ar iler yapmaktan yz handiyse irkinlemi, elleri nasrlardan biimsizlemiti. Konakladklar yerele, atein stnde akam yemei piirmekteycli. Vesta, dnyann tank olduu en byk zenginliin ihtiaml dnyasna domutu. Kocas John Van Warden bir milyar sekiz yz milyon dolarlk servet sahibiydi, Amerika'claki i yaam kurallarn koyan Sanayi verenleri Senclikas 'nn ela bakanyd . Ayn zamanda, tm dnyay elleri altnda tutan Uluslararas Denetim Birlii'ni yneten yedi kiiden biriydi. Vesta ela ayn lde zenginlik ve asalet sahibiydi. Babas Philip Saxon lmne dek Sanayi verenleri Senclikas'nn bakanln yrtmt. Bu grev kaltsal olarak alt soylara clevreclilircli ama Saxon'un bir erkek ocuu yoktu. Tek ocuu olan Vesta, bu gezegende grlm en yksek kltrel dzeye km kuaklarn verdii mkemmel bir iekti. Vesta Van Warclen mstakbel eiyle nianlanana elek, Saxon yerini alacak kiiyi aklamad . B u evlilik, eminim ki, poli tik nedenlere dayanyordu. Elde ettiim kantlara gre, Vesta kocasn gerekten sevmedi, ilikileri birbirlerine arklar syledikleri lgnca bir tutku dzeyine asla kmad. Sanayicilerin egemen olduklar gnlerde, zenginliin kalabalk ellerde dalmasn engellemek iin byle pek ok evlilik yaplyordu.

    te o kadn imdi, eski ve islenmi kapta balk yahnisi piiriyordu, rzgarn savurduu duman gzel gzlerini kan anana evirmiti ! Bu kadnn yks zcyd. ofr gibi, benim gibi Kzl Veba'clan kurtulanlarclancl. Bay Van Warclen San Francisco Koyu'na bakan bir tepede yazlk bir villa yaptrmt. Drt yan geni bir baheyle evriliydi. Kzl Veba ortaya knca Bay Van Warclen kzn bu villaya yollamt. Silahl nbetiler konutu koruyor, kimseyi ieri sokmuyorlard . Daha nce konutun ii i lalanmt. Yine ele Kzl Veba oraya girmi

    60

  • ve nbetileri, hizmetileri, kahyalar ldrmt. Sonunda Bayan Vesta, villasnda tek bana kalmt.

    ofr, veba salgnndan kendisi gibi birka kiiyle birlikte kap kurtulmadan nce, bu ailenin uaklarndan biriydi. ki ay kadar krlarda dolam, sonra villaya gelmiti. Gen kadn bahedeki kk bir odaca tek bana yerlemi olarak buldu. Adam ok glyd. Ondan korkan gen kadn kap aalarn arasna saklanmt. O gece yaya olarak yola koyulan kadnn dalarda yrmekten tabanlar yarlm, otlara tutunduu ellerinin ayalar paralanmt. Adam onu takip etti ve hemen o gece yakalad . Kadn dvd. Anladnz, deil mi? O kadna acmasz tokatlar atm ve klesi haline getirmi. Kadn yemek piirmek iin gereken al rpy toplamak, ate yakmak, yemei piirmek ve dier kamp ilerini yapmak zorundaym. Ayrca en baya ve aalk ileri de Vesta yapyormu. Oysa bu kzcaz bu ileri yapmak zere yetitirilmemiti. O bu ileri yapmaya abalarken, onu kleletiren adam kampn evresinde dolanp ileri nasl yaptna bakyordu. Adam kesinlikle hibir i