josé martí küba dostluk derneği doğa ve tarım gezisi
DESCRIPTION
JMKDD 27 Ocak-05 Şubat 2013 tarihleri arası tarım ve doğa gezisidir.TRANSCRIPT
Değerli dostumuz,
Küba doğa, tarım ve kültür gezimizde sizinle birlikte olmaktan mutluluk duyuyoruz. Gezimiz esnasında Küba insanı, doğası, kül-
türü ve Küba sosyalizmiyle tanışma şansı yakalayacağız. Çeşitli kurum ve kuruluşlarla bilgi alışverişinde bulunacak, Ada tarihinin
farklı kesitlerine tanıklık edeceğiz. Türkiye’ye çok hoş anılarla döneceğinizi biliyor ve keyifli seyahatlar diliyoruz.
Antillerin incisine hoşgeldiniz!
José Martí Küba Dostluk Derneği
Eski Havana’da bulunan Almacenes San José, eskiden antrepo olarak kullanılan yüzlerce
metrekarelik bir alanın, Kübalı sanatçı ve zanaatkârların eserlerini sergileyip satabilmeleri
için yeniden düzenlenmesiyle Havana’nın en önemli resim ve hediyelik eşya pazarlarından
biri haline gelmiştir.
devrim öncesinde Diktatör Batista tarafından Başkanlık Sarayı olarak kullanıl-
mıştır. 1920 yılında inşa edilen bina, mimari açıdan neoklasik unsurlar içermektedir. Müzede ağırlıklı
olarak, 1950’li yıllarda sürdürülen devrimci mücadele tarihinden kalan çeşitli öğelerin (örneğin, Fidel
ve arkadaşlarının devrim yolculuğuna çıktıkları Granma yatı) yanı sıra ülkenin devrim sonrası tarihine
ilişkin öğeler (örneğin, füze krizinde casusluk yaparken düşürülen ABD menşeli Lockheed U2 uçağının
motoru, Küba Beşlisi adına üretilen sanat eserleri) sergilenmektedir.
Çocukların gelişimini sa-
nat aracılığıyla destekle-
mek, onları kolektif çalış-
maya teşvik etmek, hayal
güçlerini ve yaratıcılıkları-
nı geliştirmek, topluma
etkin bireyler olarak katı-
lımlarını desteklemek amacıyla yola çıkan proje,
ülkenin değişik kentlerine yayılan topluluklarıyla
binlerce çocuğa erişmiş durumda. Çocukların ka-
tılımını herhangi bir sınav veya yetenek şartına
bağlamayan, isteyen her çocuğun katılımına açık
olan La Colmenita, “star” yaratmayı değil, daya-
nışmayı öne çıkaran felsefesiyle tüm dünyaya
örnek olmaya devam ediyor. UNESCO’nun iyi
niyet elçisi unvanını da taşıyan kolektif, Türki-
ye’nin de aralarında bulunduğu onlarca ülkede
sayısız gösteri düzenlemiştir.
Küba Devrimi’nin kritik bütün dönemeçlerinde Fidel’in ve devrimin diğer önderlerinin halkla buluşma yeri olan tarihi Devrim Meydanı, her yıl 1 Mayıs’ta
dolup taşan coşkulu mitingleriyle de zihinlere kazınmış durumda.
Devrim öncesinde “Kent Meydanı” olarak anılan meydan, şu anki ismini 1959 yılında gerçekleşen devrimle birlikte almıştır. Meydan, kenti kuşbakışı
izlemek için tepesine de çıkılabilen 109 metrelik José Martí Anıtı, José Martí Müzesi, Halk İktidarı Ulusal Meclisi binası, Ulusal Kütüphane, Ulusal Tiyat-
ro ve duvarında Che’nin siluetini taşıyan İçişleri Bakanlığı binası gibi pek çok önemli yapıyla çevrelenmiştir.
Devrimden önce zengin bir şeker kamışı üreticisine ait olan bu muazzam köşk, büyük ve hüzünlü bir aşk hikayesine sahne olduktan sonra sahibi tarafın-
dan terk edilmiş ve devrimden sonra Küba hükümeti tarafından ICAP’a (Küba Dünya Halklarıyla Dayanışma Enstitüsü) armağan edilerek Casa de la
Amistad (Dostluk Evi) adı altında kullanıma açılmıştır.
Havana Körfezi’ne bakan kale, kolonyal dönemde “Antiller’in İncisi” sayılan Küba’nın korsan saldırıla-
rından korunması amacıyla 1563-1630 yılları arasında inşa edilmiştir. Kaleden bakanlar, körfezin ve Ha-
vana kentinin muhteşem panoramik manzarasına tanık olmaktadır.
1965 yılında Küba ile Demokratik Almanya Cumhuriyeti arasında imzalanan bir antlaşmayla kurulan Alejandro de
Humboldt Temel Tropik Tarım Araştırmaları Enstitüsü (INIFAT), Küba’nın tropik ve tropik altı iklim koşullarında ta-
rım ürünleri alanında araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin yürütülmesi amacıyla kurulmuştur.
INIFAT, esasen kent tarımının geliştirilmesi ve fitogenetik kaynaklarının korunması ve yönetilmesi alanında faaliyet
göstermektedir. Küba Tarım Bakanlığı’nın Genel Tarımsal Yayım Sistemi kapsamında Kent ve Banliyö Tarımı Prog-
ramı’na öncülük eden kurum, 208 Belediye Tohum Çiftliği’nden oluşan yaygın bir ağla işbirliği içinde çalışmaktadır.
Enstitü, program kapsamında Temel Kooperatif Üretim Birimleri’ne (UBPC) de teknik destek sunmaktadır. Kü-
ba’daki 168 belediyenin 156’sı Kent ve Banliyö Tarımı Programı kapsamında yürütülen tarımsal yayım faaliyetlere
katılmaktadır.
Merkez, aynı zamanda çeşitli endemik ve egzotik bitki türlerini kapsayan bir ormana sahiptir ve ekosistemin korunmasına yönelik araştırmalar yürüt-
mektedir. Araştırmalar kapsamında bitki hastalıklarıyla biyolojik mücadeleye yönelik çalışmalar yapılmakta ve doğal kaynaklı biyopestisit geliştirme faa-
liyetleri yürütülmektedir. Bunun başlıca örneklerinden birini, NIM isimli ağacın yaygın şekilde dikilmesi oluşturmaktadır. Söz konusu ağacın kentsel ta-
rım alanlarına dikilmesi sayesinde permakültür alanlarındaki çevresel koşullar belirgin bir biçimde daha elverişli hale getirilmiştir. 2009 yılında INIFAT
bünyesinde Kent ve Banliyö Tarımı Yüksek Okulu kurulmuştur. Yerli ve yabancı öğrencilerin eğitim gördükleri okul, şimdiye dek 249 binden fazla üretici-
ye kurs düzenlemiştir.
Küba, 1990’lar öncesinde Sovyetler Birliği’ne şeker ve narenciye ihraç edip bu ülkeden
petrol, makine, gübre ve pestisit ithal ediyordu. 1991’de Sovyetler Birliği’nin yıkılışının ar-
dından ABD ablukasının da sıkılaşmasıyla birlikte Küba’da “Özel Dönem” olarak adlandırı-
lan süreç başlamış ve ülke tarımsal kendine yeterlilik adına organik üretime ve permakül-
türe yönelmiştir. Adanın tüm kentlerinde oluşturulan kentsel tarım alanları halen üretime
devam etmekte olup Küba’nın sürdürülebilir tarım adına eşsiz bir örnek haline gelmesini
sağlamıştır.
Havana’nın en büyük ve en başarılı kentsel tarım alanlarından biri olan Vivero Permakül-
tür Çiftliği (Organopónico Vivero Alamar), faaliyetlerini Kooperatif Üretim Temel Birimle-
ri’ne (UBPC) bağlı olarak sürdürmektedir. On bir hektarlık alanı kapsayan bu permakültür çiftliğinde taze sebze, meyve, süs bitkileri, fidan ve tıbbi bitki
yetiştiriciliği gerçekleştirilmekte, aynı zamanda kooperatif eliyle baharat, sos, turşu, kompost, solucan kompostu, substrat, keçi ve tavşan eti ile mikori-
zal fungus üretimi yapılmaktadır. Organik tarım üzerine çeşitli atölye ve eğitimlerin de düzenlendiği çiftlikte elde edilen ürünler, yine kooperatif eliyle
doğrudan yerel halka ve restoranlara satılmaktadır.
Wim Wenders tarafından çekilen belgesel sonrasında dünya çapında tanınan
ve pek çok kez Türkiye’ye de konser vermeye gelen Buena Vista Social Club,
zengin kadrosuyla her akşam Havana’nın mütevazı salonlarında program
yapmaya devam etmektedir. Eski Havana’da bulunan eski bir kulüpte bu dün-
yaca ünlü grubun konserini canlı olarak dinleme ve hayat dolu Küba müziği
eşliğinde dans etme fırsatını yakalayacağız.
Havana’nın Lawton bölgesinde 2001 yılında başlatılan proje, Küba’nın mahalle tabanlı
kültür sanat projelerinin en güzel örneklerinden birini oluşturmaktadır.
Ressam Manuel Diaz Baldrich’nın koordinasyonu altında yürüyen proje, mahallenin du-
varlarına duvar resimleri çizilmesiyle başlamış, başta çocuklar olmak üzere mahalle sa-
kinlerine yönelik resim atölyeleri düzenlenerek kolektif sanat kültürünün geliştirilmesi
amaçlanmıştır. Daha sonra Küba’dan ve yurt dışından onlarca sanatçının da sürece ka-
tılmasıyla proje, seramikten tiyatroya, danstan müziğe kadar her alanda faaliyet göste-
ren bir sanat kolektifine dönüşmüştür.
Karayiplere has ananas, okaliptüs, sedir, maun ağaçlarıyla dolu zengin ormanlık bölge-
nin henüz kırk yıl önce yarı çölden ibaret olduğuna inanmak çok güç olsa da, Las Terra-
zas, Küba’nın doğaya verdiği önemin çarpıcı bir göstergesi.
İspanyol sömürgesi altında dört yüz yıl boyunca ormanların yok edilmesi nedeniyle ge-
çen yüz yılın ortalarında yarı çölden ibaret olan bölgenin kurtarılması amacıyla 1968 yı-
lında başlatılan proje kapsamında bölgede teraslama yapılmış ve yeniden ağaç dikilmiş-
tir. Şu an Küba’nın en güzel doğa turizmi alanlarından birini oluşturan bölgede aynı za-
manda endemik pek çok kuş türü yaşamaktadır.
Zapata Yarımadası’nın en çok ziyaret edilen yerlerinden biri olan Laguna del Teso-
ro (Hazine Lagünü), ismini bir söylenceden almaktadır. Söylenceye göre İspanyol
işgalcilerden kaçan Taino yerlileri, kaçarken altın dolu torbalarını bu lagüne atmış-
lardır.
Dokuz kilometre karelik alana yayılan lagünde bugüne dek herhangi bir altın dolu
torba bulunamamış olsa da, çeşitli su bitkileri, balık ve sürüngen türleriyle zengin
lagünün kendisi doğal bir hazine sayılmaktadır.
, 300 bin hektarlık alanıyla Karayipler’in
en büyük sulak alan ekosistemidir. Ormanları, yeşil vadileri, gölleri,
lagünleri ve kireç kayalıklarıyla eşsiz bir manzaraya sahip olan yarı-
mada, koruma altına alınan zengin florası ve faunasıyla dünyanın
dört bir yanından gelen doğa sevdalılarının ilgi odağını oluşturmak-
tadır.
Kristof Kolomb’un adaya gelmesi öncesinde Siboney kabilesi yerli-
lerinin yerleşim yeri olan yarımadanın nüfusu sömürgecilik döne-
minde tamamiyle kırıma uğratılmış ve bölge, yüz yıllar boyunca
korsanlara yataklık etmiştir. On dokuzuncu yüzyılın sonlarından
itibaren yoksul madenciler ve balıkçılar tarafından yurt tutulan yarı-
mada, Küba Devrimi’nin ardından çeşitli programlarla rehabilite
edilmiş ve yeniden yerleşime açılmıştır.
Hazine Lagünü’nün yakınlarında kurulan Aldea Taína (Taino Köyü), Küba’nın sömürgecilik dönemi
öncesindeki tarih ve kültürüyle tanışmak için eşsiz bir olanak sunmaktadır.
Köyde, Küba’nın yerli Taino halkının yaşam şekli ve kültürü, kulübeler, kanolar, gündelik eşyalar ve
ünlü Kübalı heykeltıraş Rita Longa tarafından gerçek ölçülere göre yapılmış insan heykelleri aracılı-
ğıyla yeniden canlandırılmıştır.
17 Nisan 1961 tarihinde ABD tarafından gerçekleştirilen Domuzlar Körfezi çıkartma-
sı anısına düzenlenen müzede, üç günlük işgal sırasında verilen mücadeleye tanık-
lık eden çeşitli belge ve materyaller sergilenmektedir. Domuzlar Körfezi çıkartması,
ABD’nin Latin Amerika’da yaşadığı ilk askeri yenilgiyi temsil etmektedir.
1889 yılında, dönemin köle ve şeker zengini ailelerinden Terry ailesi tarafından Tomas
Terry'nin ölümü üzerine onun adına inşa ettirilen Tomas Terry Tiyatrosu, Cienfuegos şehri-
nin en etkileyici binalarından birisidir. Şehrin merkezinde, Jose Marti parkının kuzey tarafın-
da yer alan bina, Lina Sanchez Marmol'un imzasını taşımaktadır. 950 izleyici kapasitesine
sahip tiyatro, yılın tamamı boyunca canlılığını korumakta ve pek çok değişik performansa
ev sahipliği yapmaktadır.
1901 yılında şeker kamışı araştırma merkezi olarak kurulan bu bahçe, sonraki yıl-
larda botanik bahçesine dönüştürülerek doğal çeşitliliğin korunması yönünde
faaliyetler yürütmeye başlamıştır.
Ülkenin yerel flora rezervinin güçlendirilmesi için çalışmalar yürüten bahçe,
2000’den fazla bitki türünü barındırmaktadır. Bunlar arasında Küba’ya özgü 49
orkide türünü içeren toplam 400 orkide türünün yanı sıra çeşitli egzotik bitki ve
meyve türleri de yer almaktadır.
Geleneksel Halk Dansları Kurumu’nun resmi merkezini de oluşturan bu yer 45 yıldan bu yana pek çok ulusal ve uluslara-
rası kültür faaliyetine ev sahipliği yapmıştır.
Palenque’de her gün gerçekleştirilen geleneksel dans gösterileri ara-
sında Afrika kökenli dans repertuarı önemli bir yer tutmaktadır. Gezi-
miz sırasında yapacağımız ziyarette bizler de kolonyal dönemde Kü-
ba topraklarına ulaşan bu zengin dans kültürünün çeşitli örneklerini
canlı olarak izleme olanağı bulacağız.
Trinidad’ın kolonyal kent merkezinde, neo-klasik bir yapıdır. 1800’lü yılların başlarında Kübalı bir zengin tarafından inşa edilen bina
daha sonra Alman asıllı Cantero tarafından satın alınmış ve ismini ondan almıştır. Bugün Belediye Müzesi olarak da anılan bu ilginç müze, yüksek galeri-
lerden oluşan büyük bir bahçeye açılmakta, binanın kulesinden ise Trinidad şehrinin ve denizin panaromik görüntüsünü izlemek mümkün olmaktadır.
Müzede ayrıca ülkenin kolonyal dönemine ve Bağımsızlık Savaşı’na ait belgeler sergilenmektedir.
Küba’nın Santa Clara kentinde bulunan Ché Guevara Anıt Mezarı, Bolivya dağlarında öldürülen Ché ve 16 yoldaşının me-
zarlarını içermektedir. Ché’nin ve yoldaşlarının mezarları, ölümlerinden 29 yıl sonra Bolivya’da keşfedilerek Küba’ya geti-
rilmiş ve 17 Ekim 1997’de askeri bir törenle bu anıt mezara yerleştirilmiştir.
Çok geniş bir alan üzerinde inşa edilen mozolenin karşısında geniş bir meydan, meydana bakan yaklaşık yedi metre yük-
sekliğinde bronz bir Ché heykeli ve yerin altında Ché’nin hayatını anlatan kapsamlı bir müze bulunmaktadır.
Müzede Ché’nin çok sayıda fotoğrafı ve okul karnelerinden satranç takı-
mına, astım ilaçlarından ve üniformalarına kadar pek çok kişisel eşyası
sergilenmektedir. Müze’de ayrıca, Fidel tarafından Ché anısına yakılan
“Ölümsüz Ateş” yanmaya devam etmektedir.
Anıt Mezar için Santa Clara’nın seçilmesinin nedeni, devrim mücadelesi-
nin en son muharebesi olan Santa Clara muharebesinin 31 Aralık 1958’de
Ché’nin kumandasındaki birlikler tarafından kazanılmış olmasıdır. Muha-
rebenin kazanılmasından bir gün sonra Diktatör Batista ülkeyi terk etmiş-
tir.
Küba’da Ché’ye verilen değeri
billurlaştıran bu anıt mezarı
ziyaretimiz sırasında Fidel’in
yaktığı ateşte Küba halkının
Ché’ye olan sonsuz sevgisini
duyumsayacak, müze ziyareti-
mizde bu büyük kahramanın
hayatını her yönüyle daha ya-
kından tanıma imkânına erişe-
ceğiz.
Havana’nın kordon boyu olan Malecón ile ünlü Paseo caddesinin kesiştiği yerde
bulunan Caz Kafe, aralarında efsanevi piyanist Chucho Valdés, trompetçi Cesar
Lopez, Küba cazının genç dehası Roberto Fonseca’nın da yer aldığı pek çok ünlü
cazcıyı ağırlamıştır.
José Marti Küba Dostluk Derneği olarak
bizler iki ülke halkları arasında ilişkileri geliştirmek
amacıyla hareket ediyor ve sizleri de derneğimizin
üyesi olmaya davet ediyoruz.
İletişim: Ankara Şubesi
[email protected] +90 549 430 5127
İstanbul Şubesi [email protected]
+90 549 430 5226 İzmir Şubesi
[email protected] +90 549 713 9440
Eskişehir Şubesi [email protected]
+90 505 899 5506