karadere sevdalilarina

İlçe: GÖRELE - İl: GİRESUN

Köy Muhtarı: ABDULKADİR GÜLŞEN

Muhtarlık Erişim Bilgileri:

Telefon: 0 (454) 513 21 41

Cep Telefonu:

Demografik Bilgiler:

Nüfusu:

İle Uzaklığı: 68 km

İlçeye Uzaklığı: 8 km

2007

2000

192

275

1997 229

Sağlık EviYok Sağlık OcağıVar / Faal

İlköğretim OkuluYok Taşımalı Eğitim

Yapılıyor

PTT ŞubesiYokPTT AcentesiYok

Su ŞebekesiYok KanalizasyonYok

K A R A D E R E S E V D A L I L A R I N A …

KARADERE'YE Gün doğuşuyla esmerleşip Örüklü saçını salan köyüm Koca bir dereyle kesişip Fındık bahçelerinde büyüdüğüm

Irgatın oldum bahar güz Dumanlı başına sevdalı Fındık hararıyla ters düz Uğruna yıllarımı gömdüğüm

Yokuşu bayırı yol eyleyip Ekini mısırı pul eyleyip Bu güzelliği köy eyleyip Vatan bilip gördüğüm

Caranağında ıslanıp, Gök gürültüsünde korktuğum Arklarında su savıp Değirmenler döndürdüğüm

Kara lastikli ayaklarımı Dikenlerin batıp sırganın yaktığı Çökelek ekmek azığımı İn taşında götürdüğüm

Darı soyarken çul tutup Diken çileğiyle avunup Kışına baharına vurulup Rüyalarımda gördüğüm

Fatma GÜLŞEN (KULAK)/ Nisan 96


Ey gidi Karadere, kaderinmiş yalnızlık. Seslensem burdan, duyarmısın ki.

Yiter miki sevdam, sana ulaşana dek dolambaçlı yollarda.

Günün birinde, alıp başımı, sevdalı bir kuş gibi gelirsem yüreciğinin en tenhalarına,

bilmem hatırlar mısın o zaman hüzünlü bir çocuğun silinmeye yüz

tutmuş köhne hatıralarını. Sahi verirmisin bana çocukluğumu!


Ey gidi Karadere, Taze mısır ekmeği ile yoğurdu katık

eyleyip, yemenin tadını sen bilirsin.

Sen bilirsin göynümüş armudun bitmeyen tadını.

Yağmur sonrası patır patır çıkan tırmık mantarını.


Zifir karanlıklarında lüküs lambası olayım Karaderem.

Karasevdalın kalayım Karaderem. Bir yudum suyundan nasip alayım Karaderem.

Kirazından, fındığından, sisli-dumanlı dağlarından

ilham alayım Karaderem. Öksüz kalmış yüreğine merhem olayım

Karaderem. Hüseyinime mektup olayım Karaderem.


Ağır akan derelerinde tivsi olayım Karaderem. Çiyli papatyalarına şiirler yazayım,

en içli sevdaları sana duyayım. Değirmeninde darı olayım,

Derelerinin üstüne tahta köprü olayım canım Karaderem. İmece günlerinde yanık türkün olayım.

Seni terkedenlere sitem olayım. Karasevdalıyım sana, kendi güzel bahtı kara Karaderem.

Aydın KULAK


Şimdi Bayram Vakti ! Kar altında bir bayramın büyüsünü yaşayacak olan Karadere kimsesizliğini kimlerle paylaşacak acaba? Bayram namazından çıkıldığında kimler, kimlerin eline bir top helva verecek, kimbilir.Acep şimdiden tencereleri yarmayla pancar sarmasından dolduran var mıdır? Yada guzinenin fırınında tepsi tepsi burmalı pişiren. Kimler gurbetten doğru yüreğiyle mezarlıkların üzerindeki karları temizledi veya kimsesizliğin şehrinden dalıp gidecek unutamadıklarına. -İşte size geldim uzaklardan ,en uzaklardan , bu bayram gününde sizlerle olmak istedim. Fatihamı başında okumak istedim diye kimler iç geçirecek günlerce. İnternetten bihaber olan unutamadıklarım. Bayramınız kutlu gönlünüz şen olsun. Ve karşılıklı iki tepeden biribirlerini seyreden iki şehit sınıf arkadaşı; Özcan Abi, Kenan Abi Karadere sizlere emanet. Fatma GÜLŞEN(KULAK) - İZMİT


K A R A D E R E S E V D A L I L A R I N A … Uzun zamandır

yazmayı kolladığım zamanı yakaladığım bu an , sanırım ki, yine uygun değil. Çünkü Talip Emimin resmiyle karşı karşıya olmak geçmişe yaptığım gezintide hep yalnızları oynayan kişilerle karşılaştırıyor beni. Gurbette uzak olan yakınlarım; yıllardır içinize gömdüğünüz memleket hasretini birazcık olsun yadetmeye ne dersiniz?

Yorgun argın bir köşeye çekildiğinizde gözlerinizi hafif kısarak çocukluğunuza gidelim mi?


İlyas Hoca’ya “al kağıdı “ yazdırarak

başlayan bebekliğinizi, çocukluğunuza eriştiğinde oynadığınız oyunları hatırladınız mı?

Harklardan akan kahve rengi suyun önünü cilim çamurla sıvayıp yaptığınız değirmenin bendinde papatya yüzdürdünüz mü hiç?

Ya çiğseli, sisli nisan ayında tarlaların kenarlarından, ayağınızı sırganlar yakarak sülük toplayıp, salı günü çarşıya giden ananızın eline tutuşturdunuz mu, satta bana lastik al diye?

Üşüyerek, ocak başında çalı ateşiyle ısınmaya çalışırken, sacın üstünde pişen fırın darısı ekmeğinin gıliğini büyük ananız şekerleyip yağlayıp verdi mi elinize?



Ya sağa sola sıçrayarak pişen sırganı sahana koyup , on beş kişi aynı anda gündarısı ekmeğini batırarak parmaklarınızı yercesine mideye indirdiniz mi?

Güneş, ilk ışıklarını çiğseli otlara vururken bir sesle uyandınız mı; “Yavru yavruuu huma guşu yükseklerden sesleniiiiiirrr” diye. İşte O; Talip Emimdir. Tanır mısınız sizde, O yalnız adamı benim kadar! Ve sever mi köyden hiç kimse benim gibi?


Güle oynaya gittiğiniz fındık bahçesinden, aniden bastıran yağmurla çıkarken, iliklerinize kadar ıslanıp, gübre çuvalından, başınıza takaman yaptınız mı ?


Gaybana galası tavuklar sizinde pancar fidilliğinizi dördü mü hiç ?


Gazel süpürmeye giderken bir ses duydunuz mu yolda “ Gıııooo Hasan Şakirin Emine! İbramuu Emine öldü, İbramu Emine!”diye. O Fışgızıdır. Hep çağırır köyü, haberdar eder öyle.


Harmana serdiğiniz fındığınız gara cehenneme aarı gelen caranakla cobulun içinde kaldı mı günlerce?


Soğuk kış gününde, rüzgarın uğultusu; onbeş koyunla Memed’in çığ altında kaldığını duyurdu mu size ?


Bolat tarafından Gurdu Eminin sesini duydunuz mu “gahrolsun goministler” diye?


Talihsiz bir kaza sonucu, en güzel yıllarını odasında geçirmeye mahkum olan, köyümüzün en iyi lise öğrencilerinden Hüseyin Abi’nin namert talihi olmasaydı, şimdi nerelerde olacağını düşündünüz mü hiç?


Davul zurna çalıp, Mamut Emim oynarken atılan silahların fişeğini topladınız mı Garaman Gıranı’ndaki düğünde!


http://images.google.com.tr/imgres?imgurl=http://image.haber7.com/haber/39716.jpg&imgrefurl=http://www.turkiye-forum.org/bu-da-ders-olsun-magandaya-25-yil-t26778.html&h=204&w=272&sz=8&hl=tr&start=15&tbnid=wK6cHvdabhfE_M:&tbnh=85&tbnw=113&prev=/images%3Fq%3Dtabancayla%2Bate%25C5%259F%2Beden%2Badam%26gbv%3D2%26hl%3Dtr

Doymadınız değil mi bunlara! Doğrusu bende doyamadım. Artık ne Fışgızı, ne Talip Emim, ne Gorucu Salih, ne Hoca Emim, ne Topcu Memed var.


http://www.maksutlu.net/haber/tabut.jpg

Ya gençliğinin baharında kaybettiklerimiz, bayrağa sarılı gelenler…. Ah! Onlar yok mu Onlar…..?



Gurbet bize gelmezse biz gurbete gideriz diyerek köylerini bir bir terk etmiş güzide insanlarımız. En sevdiklerini kara topraklara emanet edip, bozulan şenliklerini başka diyarlarda kurup, yeniden boy göstermek için.

Benim ve sizlerin aileleri gibi… Fatma GÜLŞEN (KULAK) – İZMİT

http://www.konyalife.com.tr/hr/425.jpg

Bu çalışma herhangi bir menfaat amacı olmaksızın, Karadere Köyü için hazırlanmıştır.

Bu çalışmada alıntılar yapmış olduğum Bölgesel internet sitelerine, yöre şair ve yazarlarına, www.karaderekoyu.org ailesine ve Karadere köy derneğine teşekkürlerimi sunuyorum.

Karadere Sevdalılarına sunusu, kendisi de bir Karadereli olan Aydın KULAK tarafından hazırlanmıştır.

Bu çalışma Karadere Köy derneği haricinde hiçbir kişi, kurum ve kuruluş tarafından maddi kazanç sağlamak amacıyla kullanılamaz.

Copryght by aydın kulak

karadere sevdalilarina

Travel