kataraktta lazer devrimi: on marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata...

84
Kataraktta Lazer Devrimi: ESRA BİLGİÇ TÖRE On Parmağında On Marifet Yeni Nesil Kataraktla İzleyip çizdi: Teknolojisi İle Görme Kusurlarına SON! Işığa Yeniden Kavuştu

Upload: others

Post on 29-Oct-2019

5 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Kataraktta Lazer Devrimi:

ESRA BİLGİÇ

TÖRE

On Parmağında On Marifet

Bahar Sayısı / Ücretsizdir

FEMTOSANİYE LAZER

KÜRŞAT BAŞAR

Yeni Nesil

Kataraktla İzleyip çizdi:MONET

Teknolojisi İle Görme Kusurlarına SON!

SMILE LAZER

TÜRKİYE’NİN İLK BİYONİK GÖZÜ

Işığa Yeniden Kavuştu

Page 2: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir
Page 3: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir iş adamı olmaktı. Her zaman, yaptığım iş ne olursa olsun, işimi kusursuz ve herkesten farklı yapmak temel motivasyonumdu. İnşaat malzemeleri sattığım günleri dün gibi hatırlıyorum. Hafta içi her gün, mağazamı herkesten önce açar herkesten sonra kapatırdım. Tüm mağazalar pazar günü kapalıyken, açık olan bir tek benimki olurdu. Bir yandan, sabah 8’de iş başı yapacak bir ustanın unuttuğu malzemeyi, sabah 6’da bulup işinin başına huzurla gitmesini sağlarken, bir yandan müşterilerin bağlılığını kazanıp işlerimi büyüttüm. 1995 yılına kadar inşaat sektöründe mağazacılık ve inşaatlar yaptıktan sonra, bir gün bana, Türkiye’nin en iyi göz doktorlarından oluşan bir grup, göz hastanesi yatırımı projesiyle geldi. Konunun doğrudan insan hayatına dokunması sebebiyle çok ilgimi çekti ve bir süre araştırma yapmak için müsaade istedim. Yurt içi ve yurt dışında yaptığım araştırmalarda gördüm ki, Amerika’da yeni yeni başlayan, ancak Türkiye’de hiç duyulmamış bir kavram var: Göz branş hastanesi. Ülkemizde o güne kadar göz branşı genel hastanelerin içinde 1-2 doktorun çalıştığı, teknolojik olarak dünyanın gerisinde bir konumdaydı. İmkânı olanlar tedavi için yurt dışına gidiyordu. Tüm bunları tespit ettikten sonra, Dünyagöz’ü kurmaya karar verdim. 1996 yılında, Türkiye’nin ilk branş hastanesini büyük bir hedefle açtık. Türk halkı, en ileri teknolojiler ve en iyi altyapıyla, ülkemizin alanında en iyi hekimleriyle göz tedavilerini olacak ve hatta yabancı hastalar da artık göz tedavileri için ülkemize gelecekti. 3 ay gibi kısa bir sürede yurt içi ve yurt dışından gelen hastalarımızla %120 kapasiteye ulaştık. İlk göz branş hastanesi olmamızın yanı sıra en önemli gücümüz, gözü kendi içindeki 20 ayrı alanda branşlaştırmak ve 300’e yakın farklı ameliyatı aynı çatı altında yapacak donanım ve kadroya sahip olmaktır. Bugün yurt içindeki ve yurt dışındaki 25 hastanemizde, gözün tüm alt branşlarında 7/24 hizmet verilmekte ve dünyanın 107 ayrı ülkesinden, her yıl binlerce yabancı hastayı tedavi etmekteyiz. İlk olmak, her sektörde avantajdır. Ancak, lider olmayı sürdürebilmek asıl meseledir ve bunun için vizyon, cesaret, yaptığınız işe adanmışlık ve özveri gerekir. Başarımızın sırrı, 1996’dan bu yana beş konuya gösterdiğimiz özende saklıdır:

DOKTOR: Gözün 20 alt branşında uzmanlaşmış, sadece Türkiye’de değil, yurt dışında yaptıkları bilimsel çalışmalar ve tecrübeleriyle tanınan göz hekimleriyle tam gün çalışmak.

TEKNOLOJİ: Dünyada geliştirilmiş ve güvenilirliği FDA gibi kurumlarca onaylanmış son jenerasyon teknolojileri takip etmek ve kullanmak.

MALZEME: FDA onaylı göz içi merceklerinden, ameliyat setlerine ve tüm diğer sarf malzemelere varana kadar her detayda dünyanın en kaliteli malzemelerini kullanmak.

HASTA MEMNUNİYETİ: Grubun 100 kişilik çağrı merkezi ekibiyle, daha randevu aşamasından başlayan,

hastalarımızın kapıdan girdiği andan itibaren, gözündeki her türlü sorunda, konuyla ilgili uzman hekime yönlendirilip, gerekli tüm tetkikleri olup, gözde birden fazla uzmanlığı içeren bir durum olan vakalarda dahi, ilgili tüm doktorlarca konsültasyon yapılıp, en doğru teşhis ve tedavinin sanki evindeymiş gibi hissedeceği ortamda, güler yüzlü çalışanlarımızla yapılması.

ÜCRETLER: İster çalışan ister emekli olsun ister özel sağlık sigortalı… İlk dört maddeden taviz vermeden, herkesin ulaşabileceği düzeyde fiyatlarla, özel paketlerle ve ödeme kolaylıklarıyla hizmet vermek.

Dünyagöz’ü ilk kurduğum, göz hastanesi diye bir kavramın olmadığı yıllarda hep sorarlardı, “Neden göz hastanesi?” diye. Ben de derdim ki; “Türkiye’de 60 milyon nüfus, 120 milyon göz var ve herkesin ömründe birkaç kere göz doktoruna gitmesi gerekir. Ama bu konuda ülkemizde hiçbir altyapı yok.”

Göz çok önemli bir organ. Hayatla aramızdaki en güçlü bağ ve görme kalitemiz yaşam kalitemizi hem iş hayatında hem sosyal hayatta çok etkiliyor. Bebeklikten başlayan ve tüm yaşam boyunca, her yaş döneminde gözde farklı rahatsızlıklar oluşabiliyor. Kataraktlı doğan bir bebeğin ameliyat edilememesi veya okula başlayan çocuğun gözündeki tembelliğin fark edilmemesi, hayat boyu tüm yaşantılarını olumsuz yönde etkiliyor. Gençlikte ve 40’lı yaşlara geldiğinizde, net görmek için mahkûm olduğunuz gözlük ya da lensler sosyal yaşantınızı zorlaştırıyor. Yaşlanınca sevdiklerinizle, torunlarınızla hayatın keyfini çıkarmanız gereken günlerde dahi katarakt ve retina hastalıkları belki de önünüzdeki en büyük engel olabiliyor. Eski yöntemleri terk ederek, tüm katarakt ameliyatlarını artık son teknoloji Femtosaniye lazer ile yapmamız, dünyada uzun yıllar yapılan Ar-Ge çalışmalarıyla birlikte 40 yaş üzeri kişileri uzak-yakın gözlüklerinden Femtosaniye lazerle kurtarmamız, tüm hastanelerde 7/24 acil göz servislerimizin olması, retina cerrahisinden kornea nakline kadar tüm branşlarda uzman doktorların tüm şubelerimizde bulunması, ülkemizin ilk biyonik göz merkezini kurmamız, gelişmiş tetkik teknolojilerimizle çok nadir görülen tümörleri dahi erken teşhisle, Türkiye’nin tek özel oküler onkoloji merkezimizde tedavi etmemiz, sektörde fark yarattığımız önemli noktalardan bazılarıdır. Özetle farkımız, göz muayenesinden en büyük göz ameliyatlarına kadar tüm hizmetleri, dünya standartlarının üzerinde vermemiz ve 100 binde 1 görülebilen bir hastalığın dahi teşhis ve tedavisini yapabilecek altyapıya sahip olmamızdır. Biz sağlık alanında, bu ülke topraklarında doğan ilk dünya markası olmanın gururunu yaşıyoruz.

İşte Dünyagöz’ü bunun için kurduk; insanlarının gözlerine ışık, hayatlarına mutluluk vermek için.

Neden mi göz? Çünkü “Dünya görmeye, hayat yaşamaya değer!”

ERAY KAPICIOĞLUDünyagöz Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı

YÖNETİM KURULU BAŞKANI’NDAN

BANA HEP SORARLAR NEDEN GÖZ? ÇÜNKÜ...

3

Page 4: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

MEDİKAL KOMİTE

DOÇ. DR.ANIL KUBALOĞLU

ETİLER

OP. DR. EFEKAN COŞKUNSEVEN

ETİLER

DOÇ. DR. BOZKURT ŞENER

ETİLER

OP. DR. FEVZİ AKKAN

ETİLER

DOÇ. DR. LEVENT AKÇAY

ALTUNİZADE/PENDİK

OP. DR. YILDIRIM BEYAZIT USTA

BURSA

PROF. DR. MERİH ÖNOL

ANKARA

PROF. DR. ÜMİT KAMIŞ

KONYA

OP. DR. AKGÜN SAYAR

GAZİANTEP

OP. DR. HALUK TALU

ATAKÖY

4

PROF. DR. FATİH KAREL

ANKARA

PROF. DR. ORHAN ELİBOLİZMİT/SAKARYA

PROF. DR. MEHMET AKİF ÖZDAMAR

ATAKÖY

DR. YUSUF AKÇAMEDİKAL KOMİTE GENEL SEKRETERİ

Page 5: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

41 yıllık çalışma hayatımın 36 yılı, sağlık camiası içerisinde geçti. İstanbul’daki tüm yataklı tedavi kurumlarının yanı sıra, İstanbul Üniversitesi’ne bağlı Cerrahpaşa ve İstanbul Tıp Fakülteleri’nde daire başkanlığı ve genel sekreterlik görevlerinde bulundum. Sağlık camiasının problemlerini ve ihtiyaçlarını, içerisinde geçirdiğim yıllar boyunca gözlemleyen, 25 yıl İstanbul Üniversitesi’nde çalışan biri olarak, Dünyagöz Hastaneler Grubu’ndaki teknoloji, vizyon ve hekim tecrübesinin, özel branş hastanesi olması sebebiyle çok farklı bir seviyede olduğuna şahit oldum. Aynı zamanda Dünyagöz’ün, dünyadaki en son teknolojileri ülkemize getiriyor olması ve kurum olarak sağlık sektörüne aşıladığı güven, eskiden çalıştığım kurumlardaki çalışma arkadaşlarım ve uzman hekimlerin de kurumumuzu tercih etmesine vesile olmaktadır. İstanbul Üniversitesi’nde çalıştığım dönemde, ABD, Almanya, Rusya, İtalya ve Dubai gibi pek çok ülkede üniversiteleri gezerek buralardaki yapılanmaları ve işleyiş tarzını yerinde görme fırsatı yakaladım. Dünyagöz’ün, dünyanın önde gelen bu sağlık kurumlarından çok daha ileri teknoloji kullanan, modern bir oluşum olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.

“Her kim değişimi reddederse, çürümeye mahkumdur.” demiş İngiliz siyasetçi Harold Wilson. Gelişmeyi reddeden, bulduğuyla yetinen her insan, her kurum yerinde sayar, geleceğe ümitle bakamaz. Çağa ayak uydurmak, değişmek, yenilenmek, ilerlemek ve keşfetmek insanın doğasında olmalıdır. Aksi takdirde başarı imkansızdır. Dünyagöz Hastaneler Grubu olarak biz de bu baş döndürücü değişime hem ileri teknolojiyi hem de dünyadaki tıbbi

gelişmeleri yakından takip ederek ayak uyduruyoruz. Türkiye’nin ilk göz branş hastanesi olan Dünyagöz, 1996 yılında Levent’te 25 çalışan ve 4 doktorla yola çıktı. Sürekli yenilenen teknolojisi ve deneyimli medikal kadrosuyla yurt içi ve yurt dışında toplam 25 ayrı noktada verdiği göz sağlığı hizmeti, yaklaşık 300 kişilik medikal kadrosu ve 2.500’e yakın çalışanı ile dünyada göz sağlığı alanında referans noktası haline geldi. Bugüne kadar Dünyagöz’de milyonlarca göz tedavi edildi.

Dünyagöz Hastaneler Grubu olarak, bugün Türkiye çapında; İstanbul, Ankara, Antalya, İzmit, Adana, Samsun, Tekirdağ, Bursa, Konya, Sakarya ve Gaziantep’te olmak üzere 11 ayrı ilde 20 şube ve yurt dışında Almanya’nın Frankfurt ve Köln, Gürcistan’ın Tiflis, Azerbaycan’ın Bakü ve Hollanda’nın Amsterdam şehirlerinde olmak üzere 5 ayrı noktada gözün tüm branşlarında ve yüzlerce tedavi yöntemi ile kesintisiz olarak hizmet veriyoruz. Yatırımlarımıza aynı hızla devam edecek olup 2019’da İzmir’deki yeni merkezimiz ile birlikte daha geniş bir coğrafyaya yayılmayı hedefliyor, Türkiye’de sağlık turizminin öncülüğünü üstlenerek dünyanın 107 ayrı ülkesinden her yıl binlerce hastaya göz sağlığı hizmeti veriyoruz.

Dünyada yaşanan teknolojik gelişmeler sayesinde, tıpta hastalıkların teşhisi daha kesin konulup, tedaviler daha yüksek başarıda yapılabilmektedir. Dünyagöz Hastaneler Grubu’nda eksiksiz teknolojik donanım ve alet zinciri bulunmakta; muayenenizin ardından ihtiyaç duyulabilecek her türlü tetkik ve gerekiyorsa ameliyat aynı gün yapılabilmektedir.

Bu doğrultuda kurduğumuz Medikal Komitemizin amaçları:

l En kısa zamanda hastamızı, rahatsızlığını teşhis ve tedavi edecek uzman doktor ile bir araya getirmek ve birden fazla uzmanlık dalını ilgilendiren komplike vakalarda teşhisi doğru koyarak, vakaya en uygun tedaviyi planlamak.

l Katılacakları sempozyumlar ile hekimlerin dünya ile eş zamanlı en yeni tedavi protokollerine hakim olmaları.

l Dünyada geliştirilmiş en yeni ve en güvenilir teknolojilerin Dünyagöz bünyesine dahil edilmesi.

l Hekimlerin bilgi ve tecrübelerinin Türk hekimlerine aktarılması için uygun ortamların oluşturulması.

l Zor vakaların tedavileri için heyet kurulması.

l Hekimlerin geliştirdiği yeni tedavi yöntemlerinin halkın hizmetine sunulması.

l Doğru hasta ile doğru doktorun buluşmasını sağlayacak refere sisteminin sağlıklı işleyişinin korunması.

l Türkiye ve dünyada geliştirilmiş, sağlık ile ilgili konularda referans merkezi olmanın getirdiği sorumlulukların korunması.

Bugün gelişmelerimize bir yenisini daha ekledik. Baharın gelişiyle birlikte dergimizi de yeniledik. Sizlerle daha iyi iletişim halinde olmak, göz hastalıkları hakkında bilgi vermek, yeni teknolojileri anlatmak, yeniliklerimizi ve etkinliklerimizi paylaşmak için dergimizin yeni yüzü ile karşınızdayız. Dünyagöz’ü anlatan, modern, referans kaynağı ve vizyon sahibi dergimizi beğeneceğinizi umuyoruz.

Güveninize layık olmaya devam edeceğiz; bugün, yarın ve daima....

Dünyagöz Hastaneler GrubuMedikal Komite Genel Sekreterliği

Dr. Yusuf Akça

YENİ BİR VİZYON

1972 yılında Maliye Bakanlığı’nda göreve başlayan Yusuf Akça, Devlet Muhasebesi Uzmanı iken 1978-2004 yılları arasında Maliye Bakanlığına bağlı çeşitli kamu kurumlarında (İstanbul’daki hastaneler, okullar, Harp Akademileri Komutanlığı) Saymanlık Müdürü ve 1988-2004 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Bütçe Dairesi Başkanı olarak görev yapmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışmıştır. 2005-2013 tarihlerinde İstanbul Üniversitesi Genel Sekreterliği görevinde iken, 2013 tarihinde emekliye ayrılmıştır.

Yüksek lisans ve doktora programını İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Anabilim Dalında tamamlamıştır. 1993 yılında hazırlamış olduğu Devlet Muhasebesi Sistemi (Yapısı, İşleyişi, Bütçe İle Bağlantısı ve Sorunları) adlı doktora tezi ile doktor unvanını almıştır. 1996 yılında “Bütçe ve Devlet Muhasebesi”, 1997 yılında “YÖK ve İÜ Mevzuatı”, 2003 yılında “Kamu İhale Mevzuatı”, 2006 yılında “İstanbul Üniversitesi Dünden Bugüne İstatistik Veriler”, 2010 yılında “İstanbul Üniversitesi Bilgi Bankası”, “Yüksek Öğretim Bilgi Bankası” ve

“İstanbul Üniversitesi Yönetmelikler” adlı yayınlarının yanı sıra iki şiir kitabı bulunmaktadır.

2005-2013 yılları arasında Elginkan Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi ve 2013-2016 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Mezunları Dernek Başkanı olarak görev yapmıştır. 2011’den beri TOSYÖV Yönetim Kurulu Üyesi ve Dünyagöz Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi olan Dr. Yusuf Akça, 2013 yılından beri de AGÜ Rektör Danışmanı, Maliye Okulları Mezunları İstanbul Dernek Başkanı ve Dünyagöz Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmaktadır.

DR. YUSUF AKÇA HAKKINDA

5

Page 6: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

İÇİNDEKİLER

DÜNYAGÖZ ŞİMDİ DE AMSTERDAM

VE BAKÜ’DE / 30

GÖZ DERECELERİNİZ SÜREKLİ İLERLİYORSA

KERATOKONUS RİSKİNİ UNUTMAYIN!

8 FEMTOSANİYE LAZER İLE KATARAKT AMELİYATI TEKNOLOJİSİ

ERAY KAPICIOĞLU DA HEM YAKIN HEM DE UZAK GÖZLÜKLERİNDEN KURTULDU!

14

11

DİRİLİŞ: ERTUĞRUL’UN HALİME SULTAN’I

ESRA BİLGİÇ TÖRE

24

GÖZLÜK KAÇINILMAZ BİR KADER DEĞİL!

28

KORNEA NAKLİ İLE IŞIĞI YENİDEN

GÖRMEK MÜMKÜN

İLHAMINI AŞKTAN ALAN ZAMANSIZ

TAKILAR

SMILE LAZER: GÖZ TEDAVİSİNDE 3. NESİL LAZER TEKNOLOJİSİ

20

18

BİYONİK GÖZ SAYESİNDE YENİDEN

IŞIĞA KAVUŞTU

22

40

32

KÜRŞAT BAŞAR

6

Page 7: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

İÇİNDEKİLER

7

DÜNYAGÖZ HASTANESİ SAN. ve TİC. A.Ş. Adına İmtiyaz Sahibi:DEMET KAPICIOĞLU MELİKSorumlu Müdür: VAHİT KAPICIOĞLUYazı İşleri Müdürü: NEVAL TUNALIHaber Müdürü: TUĞÇE ORAL Editör: C. MURAT PİRYönetim Yeri: Nispetiye Cad. Yanarsu Sk. No: 1 Etiler/Beşiktaş/İstanbulTel: 0212 362 32 32www.dunyagoz.comYayın Türü: Yaygın Süreli YayınBaskı Tarihi: Mart 2018Basım Yeri: IRMAK KIRTASİYEREYHAN ESENKOVAAnkara Cad. No. 29/2Sirkeci/İstanbulTel: 0212 528 92 03GOODWORKS İLETİŞİM DANIŞMANLIĞI A.Ş. tarafından yayınlanmaktadır. Tel: 0212 217 70 00

GÖZDEKİ SİNSİ TEHLİKE: “GLOKOM”A

DİKKAT!

FARUK AKBAŞ: BAZI GÖZLER

“GÜZEL” GÖRÜR

MEDİKAL ESTETİK İLE YILLARI GERİYE SAYIN

GÖZ KAPAĞI DÜŞÜKLÜKLERİ VE

GÖZYAŞI KANAL TIKANIKLIKLARINDA EN

İYİ ÇÖZÜMLER

İNSAN KAYNAKLARINDA ODAK

NOKTAMIZ “İNSAN”

GÖZÜN HER BRANŞINDA GELİŞMİŞ

ÇÖZÜMLER

GÖZDE KANSERİN İPUÇLARI

DÜNYAGÖZ VAKFI GÖRME ENGELLİ

GENÇLERE IŞIK OLDU

ÇOCUKLARIN GÖZLERİ DAHA FAZLA

ÖZEN İSTER

KATARAKT İHMALE GELMEZ

44

46

50

52

54

56

62

64

74

66

Page 8: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

FEMTOSANİYE LAZER İLE KATARAKT

AMELİYATI TEKNOLOJİSİ

Katarakt tedavisinde en son teknolojiler ve uygulamalar hakkında araştırmalarına ara vermeden devam ettiklerini belirten Prof. Dr. Fatih Karel, “Dünyagöz Hastaneleri’nde katarakt tedavisinde kullandığımız Femtosaniye lazer teknolojisi ile katarakt sorunu hem hekim hem de hasta açısından en konforlu şekilde tedavi ediliyor. Aynı ameliyatta trifokal göz içi mercek implantasyonu ile kataraktın yanı sıra; hastalar miyop, hipermetrop ve astigmat gibi diğer görme kusurlarından da tamamen kurtulabiliyorlar.” diyor.

8

SAĞLIK

PROF. DR. FATİH KAREL

Page 9: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Katarakt, gözdeki doğal merceğin saydamlığını kaybetmesi ile oluşan bir göz hastalığıdır. Ortaya çıkmasında ilerleyen yaş önemli bir

etken olmakla beraber; göz içi iltihapları, şeker hastalığı gibi bazı sistemik hastalıklar, kortizon ve birtakım ilaçların uzun süreli kullanımı, göze gelen ağır darbeler de katarakta neden olabilir. Genetik özellik de taşıyabilir ve bebek doğduğunda ya da ileri çocukluk yaşlarında da gözlenebilir. Kataraktın belirtileri bulanık görme, renklerin soluk ve zor algılanması, ışığın durumuna göre değişken görme, yakın veya uzak görmede bozulmalar ve çift görme şeklinde olabilir. Kataraktın ilaçla tedavisi mümkün değildir. Sorunun giderilmesinde tek çözüm ameliyattır. Ameliyat genellikle damla anestezisi ile yapılır. Uygun olmayan hastalarda sedasyon veya genel anestezi uygulanabilir. Hasta, ameliyattan sonra aynı gün evine gidebilir ve ertesi gün sosyal yaşantısına dönebilir.

KATARAKT AMELİYATI NASIL GERÇEKLEŞTİRİLİR?

Kataraktın tedavisinde uzun yıllardan beri fakoemülsifikasyon yöntemi kullanılmaktadır. Bu yöntemde ses dalgaları (Ultrasound) ile kataraktlı

lens, göz içinde parçalanıp dışarı alınır ve yerine yapay mercek yerleştirilir. Bu yöntem artık katarakt tedavisinde komplikasyon riskini minimuma indiren ve ameliyat sırasında hastaya yüksek güvenlik ve konfor sağlayan en yeni yöntem olarak bilinen femtosaniye laser cerrahisi ile birlikte yapılmakta . Femtosaniye katarakt cerrahisi ile ameliyat esnasında ortaya çıkabilecek istenmeyen etkiler en aza indirilmiş oluyor. Göz cerrahisinde çığır açan yöntem aynı zamanda ameliyatın en önemli aşaması olan yapay göz içi merceğinin yerleştiği yuvanın kusursuz olarak hazırlanmasını sağlıyor. Bu sayede hastalar tek bir operasyonla kataraktın yanı sıra miyop, hipermetrop ve astigmat gibi kırma kusurlarından da gelişmiş göz içi mercek seçeneklerinin kullanılmasıyla kurtulabiliyor.

FEMTOSANİYE LAZER, KATARAKT AMELİYATI İÇİN GEREKLİ ÖN HAZIRLIĞI KISA SÜREDE TAMAMLIYOR

Katarakt cerrahisinde en yeni teknoloji olarak bilinen Femtosaniye laser ile kataraktın küçük parçacıklara ayrılması işlemi göz içinde mekanik aletlerle parçalama ihtiyacını ortadan kaldırdığı için, ameliyat esnasında gözde istenmeyen hasarların ortaya çıkma

riski azalmış oluyor. Alışılmış fako

cerrahisi, yüksek başarı oranına sahip olmakla beraber lazer kullanıldığında

cerrahın eliyle yapılan basamaklar daha güvenli ve

etkin olabilmektedir. Göze konulacak merceğin yerleştirilmesi için lensin ön

yüzünde açılacak yuvarlak pencerenin boyutları ve şekli, düzgün ve

tam ölçüsünde olmaktadır. Bu, bize yüksek teknolojiye sahip yapay merceklerin görsel başarısını

sağlamakta ve ikinci bir cerrahi olasılığını ortadan kaldırmaktadır.

Femtosaniye lazer teknolojisi, ameliyatın başarısını etkileyen en önemli aşamaları,

cerrahların talimatlarına uygun bir şekilde yüksek hassasiyetle yapılmasını

sağlamaktadır. Katarakt cerrahisinde insan eli ile yapılan birçok basamak özel görüntüleme teknikleri yardımı ile bilgisayar kontrollü olarak Femtosaniye laser ile gerçekleştirilmektedir.

9

SAĞLIK

Page 10: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

SAĞLIK

OPERASYON, HEM HEKİM HEM DE HASTA AÇISINDAN EN KONFORLU ŞEKİLDE TAMAMLANIYOR

Katarakt ameliyatlarında önemli olan hususlardan biri, hastanın gözündeki katarakt alındıktan sonra yapay göz içi merceğinin yerleştiği yuvanın kusursuz olarak hazırlanabilmesidir. Bunun için yeni teknolojide, hastanın gözü mikron biriminde çok hassas bir şekilde ölçülüp, laser ışınlarıyla merceğin ön zarının açılması sağlanıyor. Halen kullanılan eski yöntemde ise bu zarın hangi çapta açılacağı hekim deneyimine bağlı olarak mekanik aletlerle yapılıyor. Bu zar, hekimin istediği çapta ve düzgünlükte olmamış ise özellikli trifokal göz içi mercek kullanımının başarısını azaltıyor. Yeni teknoloji ile hastanın göz merceğinin istenilen çapta lazerle açılan ön zarı kolaylıkla alınıyor ve sonra da hekimin yerleştireceği özellikli trifokal göz içi merceğiyle katarakt ameliyatı tamamlanmış oluyor. Yeni teknoloji, hastaya yüksek güvenlik ve konfor sunuyor.

HER MESAFEDE NET GÖRÜŞ

Tüm katarakt ameliyatlarında saydamlığını yitirmiş doğal mercek çıkarılarak, hekim tarafından gözün

10

içine yapay mercek yerleştirilir. Yani kontakt lens gibi takıp çıkarılmaz. Bu mercekler ameliyattan itibaren ömür boyu göz içinde kalmaktadır. Trifokal olarak adlandırılan bu merceklerin kullanıldığı katarakt ameliyatlarında, hastalar katarakt rahatsızlığının yanı sıra yakın, uzak ve ara mesafedeki görme problemlerine de aynı anda çözüm bulabiliyor. Bu merceklerde bulunan çeşitli halkaların bir bölümü uzağı, bir bölümü ise yakını ve ara mesafeyi görmede yardımcı olur.

Bu şekilde, gözde görmeyi sağlayan sarı noktanın üzerine hem uzaktaki hem yakındaki görüntüler net olarak düşer.

Böylece hastalar her mesafede net görüşe kavuşarak daha konforlu bir yaşama sahip olur. Kullanılan trifokal mercekler, ameliyat sonrasında hastaların günlük hayatlarındaki uzak ve yakın gözlüğü kullanımını da en aza indirgiyor.

Ayrıca yeni nesil trifokal mercekler, eski iki odaklı merceklere göre her mesafede net görüş sağlamanın yanı sıra, gece görüşlerindeki parlamaları da engelliyor. Yerleştirilen merceklerin ömür boyu kullanılabiliyor olması, alerji yapmaması ve göz dokusuna uyumlu olması ise en büyük avantajları. l

Page 11: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Eray Bey, kısa bir süre önce kurucusu olduğunuz hastanelerde göz ameliyatı oldunuz. Gözlerinizdeki sorun neydi ve ne ameliyatı oldunuz?

Son birkaç yıldır yakını görmekte zorlanıyor ve gözlük kullanıyordum. Sosyal yaşantım ve iş yaşantım bu durumdan etkilenmeye başladı. Bu arada yıllık rutin göz kontrollerim yapılırken kataraktımın da başladığını gördük ve hemen programımı ayarlayarak, bu ameliyatı olmaya karar verdim. Benim gözlerime dünyadaki en ileri teknoloji ile üretilmiş, milyar dolarlar harcanılarak yapılan Ar-Ge çalışmaları ile insan sağlığına kazandırılmış göz içi lensleri takıldı. Bu lenslerin göze yerleştirilme sürecinde, Femtosaniye lazer adı verilen ve şu an dünyadaki en üst teknolojiye sahip cihaz kullanıldı. Kullanılan lensler, gözün üzerine takılan kontakt lenslerden değil. Çok ince bir noktadan girilerek göz içine yerleştirilen ve göz içinde ömür boyu sorunsuz şekilde kalabilen, 300 yıl ömrü olan göz içi mercekleri. Bu mercekler rulo şeklinde gözün içine konuluyorlar, sonra saniyeler içinde kendi kendine açılarak gözün içine yerleşiyorlar. Bu ameliyatın hemen ertesi sabahı işimin başındaydım. Ameliyat sırasında herhangi bir ağrı veya sızı hissetmedim. Ertesi sabah uyandığımda uzağı da yakını da çok iyi görüyordum. Üç gün sonra ise, karınca gibi yazıları bile gözlüksüz okuyabilmeye başladım. Gerçekten mucize gibi bir durum... Bu ameliyatı, benimle aynı sorunu yaşayan herkese öneriyorum. Ancak, bu ameliyatı olmak için gözünüzde illa kataraktınızın olmasına gerek yok. Yakın görme problemi 40 yaş üzerinde başlayan bir durum ve göz yapısı uygun olan herkese bu ameliyat yapılabiliyor. Üstelik, ilerde

ERAY KAPICIOĞLU da hem yakın hem de uzak gözlüklerinden kurtuldu!

SAĞLIK

11

Page 12: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

katarakt ameliyatı olmak zorunda da kalmıyorlar. Meğer, çevremde bir sürü yakın arkadaşım benim bu ameliyatı olmamı bekliyormuş. Bu ameliyatı olduktan sonra, neredeyse üç gün içinde birçok yakın arkadaşım gelip aynı ameliyatı olarak gözlüklerinden kurtuldular.

Trifokal göz içi lens (mercek) ameliyatları son iki yıldır tüm hastanelerimizde sıklıkla yapılıyor. Sadece Türkiye’deki hastanelerimizde değil, yurt dışındaki Amsterdam, Frankfurt ve Bakü hastanelerimizde de bu tedavi yöntemini sıklıkla uyguluyoruz. Son derece güvenli olan bu merceklerin bir de garanti belgesi var. Bana da verdiler, ben de saklıyorum.

BU AMELİYAT SAYESİNDE BİR TAŞLA İKİ KUŞ VURARAK, HEM YAKIN-UZAK GÖZLÜKLERDEN HEM KATARAKTTAN ÖMÜR BOYU KURTULUYORSUNUZ

Ameliyat süreci nasıldı, hangi aşamalardan geçtiniz?

Ameliyat öncesi tedaviye uygunluğumu ölçmek için çok detaylı bir muayeneden ve 7-8 ayrı testten geçtim. Hazırlık sürecim 1,5-2 saat sürdü. Gözlerim dışında, kalp ritimlerime ve tansiyonuma varana kadar her şeye bakıldı. Sonuç olarak bu ameliyat için uygun olduğuma karar verildi. Ameliyat esnasında zaten hiçbir şey hissetmedim. Ameliyattan sonra eve gidip dinlendim, gözlerime bandaj dahi yapılmadı. Hatta ertesi gün işimin

başına geçip çalışmaya başladım. Telefona bakarken ve yazı yazarken yakın gözlüğü, uzağa bakarken de başka bir gözlük kullanmak ne büyük zorlukmuş. Şu an okuyup yazarken de, araba kullanırken veya televizyon seyrederken de son derece rahatım. Yaşam kalitem yükseldi. Herkese bu ameliyatı olmasını öneriyorum.

İLK DEFA KENDİ HASTANEMDE AMELİYAT OLDUM, ÇOK GURUR DUYDUM...

22 yıl önce kurduğunuz ve bugün dünyada marka haline gelen hastanenizde ilk kez ameliyat oldunuz. Bu size nasıl hissettirdi?

22 yıl önce Dünyagöz Hastanesi’ni kurarken bir iddiamız vardı: Artık göz ameliyatları için hiç kimsenin yurt dışına gitmesine gerek kalmayacak. En üst düzey teknolojilerle, en deneyimli doktorlarla ve güçlü bir altyapıyla, hem vatandaşımızın en kaliteli göz sağlığı hizmetini ülkemizde almasını hem de yurt dışından gelen hastaların tedavi için ülkemizi tercih etmesini hedefledik. Bu hedefimize ulaştık. 22 sene boyunca milyonlarca tedavi yaptık ve her yıl yurt dışından göz ameliyatları için 50.000 yabancı hasta bize geliyor. Her gün yüzlerce mektup ve e-mail alıyorum. İnsanlar mutluluklarını ve böyle bir hastane kurduğumuz için teşekkürlerini iletiyorlar. Bunlar elbette benim en büyük mutluluğum ve gururum.

SAĞLIK

Page 13: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Bu gururumuz çok haklı sebeplere dayanıyor; doktorlarımızla önemli Ar-Ge çalışmaları yapıyoruz, başarılı sonuçları olan yeni tedavi yöntemleri keşfediyoruz, üniversitelerde ders konusu olacak tedaviler uyguluyor ve göz alanında çok büyük başarılara imza atıyoruz. Hekimlerimiz yurt dışındaki uluslararası sempozyumlara katılarak canlı cerrahiler gerçekleştiriyorlar.

Yabancılar neden bu ameliyatı olmaya size geliyorlar?

Femtosaniye lazer cihazı, çok üst düzey bir teknoloji ve 500 bin Euro değerinde oldukça pahalı bir yatırım. Avrupa’da veya Amerika’da dahi çok az sayıda merkezde var. Özellikle trifokal mercek takılacaksa, yani hasta uzak ve yakın gözlüklerden tek seferde kurtulmak istiyorsa, önerilen ve en güvenli yöntem şu an dünyada Femtosaniye lazer yöntemidir. Yukarıda belirttiğim sebeplerden dolayı ancak bizim kadar büyük gruplar bu yatırıma girebiliyor. Bizim yurt içi ve yurt dışı tüm hastanelerimizde

Femtosaniye lazer yöntemi var. Yurt dışından gelen hastaların bizi tercih etmelerinin birinci sebebi, çoğu ülkede bu cihazın olmaması, bir diğer sebebi ise tedavi ücretinin yurt dışına göre çok daha uygun olması.

Sonuç olarak sizi gayet mutlu gördük, ameliyatınızı herkese tavsiye eder misiniz?

Kesinlikle tavsiye ederim. İster kataraktları başladığında ameliyatlarını Femtosaniye lazerle göz içine trifokal mercekler taktırarak, isterlerse daha katarakt başlamadan önce 40 yaşın üzerinde uzak ve yakın gözlüklerden kurtulmak için bu ameliyatı

güvenle olabilirler. Yaşam kalitelerinin artacağını

ve çok mutlu olacaklarını garanti ederim. Bizim tüm şubelerimizde bu

ameliyatı olabilirler. Küçük bir hatırlatma da yapmak

isterim. Bu ameliyatı olacak her hasta, gerekli araştırmayı

kendi sağlığı için yapmalı. Ameliyatı olacakları

sağlık merkezini, doktoru, mercek çeşidini ve en önemlisi,

hastanede Femtosaniye lazer teknolojisi olup olmadığını sorgulamaları ve

araştırmaları, ameliyatlarının başarı ile geçeceğinden emin olmalarına yardımcı olacaktır. l

SAĞLIK

13

Page 14: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Yazar, gazeteci ve programcı. Roman yazarlığından, radyoculuğa kadar bugüne kadar giriştiği her işin altından başarıyla çıkan Kürşat Başar, kendisine yönelttiğimiz soruları tüm samimiyetiyle yanıtladı. İşte Türkiye’nin en tarz sahibi erkeklerinden biri olarak gösterilen Kürşat Başar ile ilgili bilinmeyenler...

Page 15: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

15

BİR PORTRE

Öncelikle Kürşat Başar’ın çocukluğuyla başlayalım. Bugün on parmağında on marifetle tanıdığımız Kürşat Başar nasıl bir çocuktu?

Çocukluğumda da farklı ilgi alanlarım vardı ve fazlasıyla hayalci bir çocuktum. Kendi kendime oyunlar yaratmak, arkadaşlarımı toplayıp hikayeler anlatmak, okulda özellikle sanat, edebiyat gibi sosyal faaliyetlere katılmak en sevdiğim şeyler arasındaydı.

Çocukluk döneminde, aileniz ile sıklıkla seyahat ettiniz. Farklı şehirlerde yaşamış olmanızın, bugünkü eserleriniz üzerinde bir etkisi var mı?

Evet sanırım var. Belki de bu nedenle kendimi asla bir yere ait hissedemedim. Belki bu yüzden müzik ve edebiyat benim evim oldu. Bunun yanı sıra çok küçük yaştan beri farklı yerlerde yaşamak, farklı dünya görüşlerini, insan tiplerini, yaşam biçimlerini erkenden gözlememi sağladı.

Felsefe mezunu olarak, bu bölümü okumuş olmanızın yaşamınıza ve sanatınıza ne gibi katkıları oldu?

Her ne kadar ülkemizde fazla önemsenmese de felsefe, aslında bütün hayatımızın temelini oluşturur. Bilimsel düşüncenin ve kültürel birikimin gelişmesi ancak felsefe disiplini sayesinde olmuştur. Bugün hukuk tartışmaları yaparken de, devlet tartışmaları yaparken de, ahlak konusunda konuşurken de ciddi bir felsefe birikiminin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha düşünüyorum. Her şeyin temelinde düşünce ve yazı var.

YENİ BİR ROMAN ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUM

En son 2016 yılında “Aslında Hayal” isimli kitabınız yayınlandı. İlerleyen dönemlerde yeni bir kitap projeniz var mı?

“Aslında Hayal”, bir yazarın, yani benim, hayatını yazdığım kitaplarla ilintili olarak yazdığım bir tür anı kitabı. Şu sıralar yeni bir roman üzerinde çalışıyorum. Uzun süredir aldığım notlar, yazdığım parçalar yavaş yavaş bir araya geliyor. Bu nedenle son dönemdeki en büyük heyecanım bu.

Bugüne kadar yazdığınız romanlarda, kendinizle en çok özdeşleştirdiğiniz karakter hangisi oldu?

Aslında çoğu okur, birçok kitabımda yer alan karakterleri benimle özdeşleştirdi. Elbette yazmak bir yanıyla şizofrenik bir şey. Bütün o karakterlerde benden parçalar var ama hiçbiri tam olarak beni

yansıtmıyor. Bir karakteri yaratırken tanıdığınız insanlar ve kendi duygu ve düşüncelerinizin yanı sıra hayaller de işin içine giriyor çünkü…

KÜRŞAT BAŞAR ORKESTRASI

Biraz da Kürşat Başar Orkestrası’ndan bahsedelim. Müziğe olan ilginizi ne zaman keşfettiniz? İlgi duyduğunuz ilk enstrüman hangisiydi?

Her zaman müziğe çok merakım vardı. Ortaokul yıllarında piyano dersleriyle başladım. Sonra rock döneminde davul çaldım. Derken caz müziğe merak sarınca saksafon benim için vazgeçilmez bir enstrüman oldu. Farklı müzik türleri çalsam da bugün de benim için cazın çok büyük önemi var; çünkü herhangi bir parçayı olduğu gibi çalmak yerine doğaçlama yapmak, o anda aklıma gelen fikirleri çalmak beni daha çok heyecanlandırıyor.

Bugüne kadar çıkardığınız albümlerde, Türk müzik dünyasının tanınmış isimleriyle bir araya geldiniz. Fikrin çıkış noktasında kafanızda oluşan projeyi, istediğiniz gibi gerçekleştirebildiniz mi? Yoksa şunu daha iyi yapabilirdik dediğiniz noktalar var mı?

Her zaman yaptığım her şey için şunu şöyle yapsaydım, bunu böyle yapsaydım dediğim olmuştur. Ama çıkış noktasında istediğim çoğu şeyi gerçekleştirebildiğim için mutluyum. Aslında uzun yıllar müziği kendi kendime ya da arkadaşlarımla paylaştım. Yıllar sonra her zaman çok sevdiğim ve yapmak istediğim bir şeyi gün yüzüne çıkartmak, bir hayali gerçekleştirmek gibiydi. Üstelik bunun için bana gerçekten çok değerli müzik insanlarının katılması benim için inanılmaz keyifli bir şey oldu.

HÂLÂ OKUNACAK ÇOK KİTAP VAR, DİNLENECEK ÇOK ŞARKI VAR...

Özel hayatınızda nasıl bir insansınız? Neleri sever, nelerden hoşlanmazsınız?

Aslında özel hayatımla iş hayatım birbirinin içinde. Çünkü müzik de edebiyat da belli saatlerde yapılacak şeyler değil. Sürekli kafamda yeni projeler vardır ve arkadaşlarımla da oturduğumda genellikle bunları konuşmayı severim. Çok fazla gezen, seyahat eden biri değilim. Ev hayatını severim çünkü zaten yapacak çok şey var, hâlâ okunacak çok kitap, dinlenecek çok şarkı var ve bunlar beni mutlu eden şeyler.

ON PARMAĞINDA ON MARİFET: KÜRŞAT BAŞAR

Page 16: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

16

“Kürşat Başar’la” adlı yemek-sohbet programınız büyük ilgiyle karşılanmıştı. Bu programın hazırlanma veya çekimleri sürecinde, yaşadığınız ilginç bir anınızı paylaşabilir misiniz?

Bu programı yaptığımız zaman herkesin itirazları oldu. Televizyonda yemek yenmez, gelen konuklar özellikle hanımlar yemez dediler. İlk kez yapıldığı için böyle eleştiriler geldi ama gördük ki sonradan büyük ilgi çekti ve sevildi. Bir ev ortamında çekim yapıyorduk ve en ilginç olan şey birbirini tanımayan konukların yemek sonrası dostluklar kurması, bazen program bittiği halde sanki sahiden benim evimdeymiş gibi oturmaya devam etmeleriydi.

“NE O MAÇA MI GİDİYORSUN?”

Bugün gerek giyiminiz, gerek tarzınızla Türkiye’de en iyi giyinen erkekler arasında gösteriliyorsunuz. Bugünkü tarzınızın oluşumunda kimler veya hangi akımlar etkili oldu?

Doğrusunu isterseniz bunun için özel bir gayretim olmadı. Lise yıllarımda bile belirlenmiş formaları değil

de takım elbisemi giyerdim. Giyim benim için bir moda değil de kendine özen göstermenin dışa vurumu. İş hayatında da özellikle benim gibi televizyonda program yapan insanlar için de bence çok önemli. Sanıyorum ailemin etkisi oldu çünkü büyüklerimiz her zaman evde bile giyimlerine dikkat ederlerdi. Mesela babam bir keresinde beni evde eşofmanla otururken görüp “Ne o maça mı gidiyorsun?” diye sormuştu.

Kürşat Başar’ın moda ve giyim ile ilgili ‘Yap ve Yapma’ları nelerdir? Bu konuda erkeklere ne gibi önerilerde bulunmak istersiniz?

Bir şey moda diye giymek benim için son derece saçma bir şey. Örneğin, şu sıralar erkeklerin dar ve kısa paçalı takımlar giymesi bana son derece komik geliyor. Herkesin kendi bedenine ve karakterine göre giyinmesi en doğrusu tabii. Belli bir yaşın üstündeki erkeklerin örneğin şortla ve sandaletle kent merkezinde gezmesi benim için yeterince sinir bozucu. İyi giyinmenin parayla ilgisi olduğunu da düşünmem, insan isterse iki takım elbise ve üç gömlekle de her zaman şık ve özenli görünebilir. l

Kürşat Başar, iyi giyinmenin parayla ilgisi olduğunu düşünmüyor. Belli bir yaşın üstündeki erkeklerin şortla ve sandaletle kent merkezinde gezmesini sinir bozucu buluyor.

Page 17: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir
Page 18: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Melie markasının kurucu ve tasarımcısı Melike Kapıcıoğlu’nun mücevher tasarımlarının arkasında edebiyattan resme, sanat dallarından birçok farklı kültüre ait hikayeler gizli. Aldığı ilhamları mücevherlere yansıtan Melie’nin büyülü dünyasına doğru yola çıktık.

Mücevher tasarımı yolculuğunuz nasıl başladı? Bu tutkunuzu geliştirmek için eğitim aldınız mı?

Tasarımlarımı çizdiğim ve yaptırmak için gittiğim atölyede, “Kendi yüzüğünü kendin yapmak ister misin?” sorusu üzerine 2007 yılında tezgâh ve mücevher ile yolculuğum başlamış oldu. Hayalinizde canlanan bir fikrin, kâğıtlarda çizimlere, sonra tezgâha ve sonra bedeninizi süsleyen elle tutabildiğiniz bir mücevhere dönüşmesi… Bu heyecan öyle tutku ile sarıp sarmaladı ki beni, hayal ettiklerimi olduğu gibi canlandırabilmek için üretim

konusunda farklı teknikler üzerinde hem İstanbul’da

18

BİR MESLEK

İLHAMINI AŞKTAN ALAN ZAMANSIZ TAKILAR

hem de Londra’da eğitimlerime devam ettim. Tasarım Kültürü ve Yönetimi, GIA eğitimlerim ve değerli birçok ustadan aldığım üretim eğitimlerinin sonunda Melie’i kurmaya karar verdim.

Tasarımlarınızın ilham noktası nedir?Bir şiirde geçen dize, bir sanatçının

tablosu, bir kitap, sevdiğim insanlar ve hatıralar en güzel ilham kaynaklarım.

Biraz koleksiyonlarınızdan ve hikâyelerinden bahsedebilir misiniz?

İlk koleksiyonum, 1027 yılında yazılan boyuna geçen ve ölünceye kadar çıkmayan aşk zincirini simgeleyen

Page 19: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

“Güvercin Gerdanlığı” adlı kitaptan esinlenerek ortaya çıktı. Koleksiyonda aşkın 5 farklı hali anlatılırken, aşkta büyük rol oynayan kokular da ön plana çıktı. İçlerine sevdiğinizin kokusunu koyabildiğiniz parfüm kolyeler koleksiyonun ana parçalarını oluşturdu. Bir sonraki koleksiyonum Gradiva’da 5 farklı aşk hikâyesini ele alarak aşkın sınır ve farklılık gözetmeksizin yaşanması gerektiğini anlatmak istedim. Salvador Dali ve eşi Gala, bize aşkın olağan dışı; Nâzım Hikmet ve Vera, aralarındaki onca yaşa rağmen aşkın zamansız ve yaşsız oluşunu; Antonius ve Kleopatra, aşkın din, dil, ırk tanımadığını; Güzel ve Çirkin, aşkta dış görünüşün önemli olmadığını; Tac Mahal’in arkasında yatan aşk öyküsü Şah Cihan ile Mümtaz Mahal’in aşkını anlattığım seri ise aşkın ölümsüzlüğünü anlatır. İnci ve sedeflerin ağırlıklı kullanıldığı “Venüs” koleksiyonu ise;

Botticelli’nin

15.yüzyılda resmettiği

“Venüs’ün Doğuşu”

tablosundan ilham alarak, tıpkı eserinde Botticelli’nin anlatmak istediği gibi yaşamın gücünün manevi güzellikten geldiğini anlatır. En son koleksiyonum “Wild Rose” ise yıllar boyu efsanelere konu olan sikkeleri, bayrakları, sanat objelerini süsleyen, güzelliği ile büyüleyen gülün hikâyesini anlatır. Bir seride Mevlana’nın gül ile ilgili söylediği sözlerden ilham alırken bir diğerinde ise kırmızı gülün aşkın en güzel sembolü olmasına neden olan mitolojik başka bir hikâye tasarımlara ilham oldu.

Bir de Braille harfler ile tasarlanmış bir koleksiyonunuz var. Ondan biraz bahsetmenizi istesek…

19

“Helen-Braille Love” isimli koleksiyonumuzda yer alan tüm tasarımlar

Braille alfabesi (kabartma harfler) ile tasarlandı. Kişiye özel olarak yapılan Braille

harfler ile isim, sözcük ve harflerin bulunduğu kolyeler; gözlerimiz ile değil ruhumuz ile

gördüğümüzü vurguluyor. Helen Keller ve Louis Braille’in ilham veren hayat hikayelerinden esinlenerek tasarladığım bu koleksiyon benim için

çok özel.Yakın bir zamanda tasarımlarınızdan biri ödül aldı. Bu tasarımınızdan biraz bahseder misiniz?

İçine bulunan minyatür hunisi ile sevdiğiniz kokuyu doldurabildiğiniz “Aşkın Kokusu” adlı

ilk koleksiyonuma ait “Aşık Kuğular” parfüm kolyesi, en önemli tasarım yarışmalarından biri olan “A’Design Awards”da mücevher tasarımı dalında ödüle layık görüldü.

Mücevherde moda ve trendler nasıl belirleniyor, sizin tasarımlarınız

trendlerden etkileniyor mu?Ben mücevherin zamansız olduğuna inananlardanım. Bugün taktığım bir mücevheri, moda ve trendlere aldırmadan

yıllar sonra bile takabilmeli ve vücudumu süsleyebilmeliyim. Bu sebeple tasarım yaparken, moda ve trend takibi yaptığımı pek fazla söyleyemeyeceğim. Sadece değişen dönemlere, o anki ruh halimize, tenimize göre bazı tasarımlarıma dönemsel olarak ağırlık vermeyi seviyorum. Yazın rengârenk kullandığım taşlar,

açık bileklerimizi kaplayan kalın cuff bileklikler tasarlarken, kışın

kasvetine başkaldıran pırlantalı, ışıltılı mücevherler tasarlamayı

seviyorum. l

BİR MESLEK

Page 20: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Göz hastalıkları artık lazerli tedaviler sayesinde çok daha kolay. Özel bir Femto Lazer’le uygulanan

SMILE lazer yöntemi bunu daha da kolaylaştırıyor. Dünyagöz Etiler’den Doç. Dr. Bozkurt Şener’e göre bunun en büyük avantajı, LASIK’te olduğu gibi korneada kapakçık kaldırmak yani flep için kesinin yapılmaması. SMILE’ın (Small Incision Lenticule Extraction) Türkiye’de uygulanmasının öncülerinden olan Doç. Dr. Şener, onun miyopi ve astigmatizma tedavisinde çok güvenli bir yaklaşım olduğunu söylüyor. “Refraktif cerrahide PRK, LASEK, LASIK ve Femto-Lasik’in son 20 yıldır miyopi, astigmatizma ve hipermetropi gibi refraksiyon kusurlarının tedavisinde başarılı ve etkin bir şekilde kullanılıyor.” diyor. “SMILE yöntemiyle bu

SAĞLIK

hastalarda yeni ve güvenilir bir tedavi alternatifi ortaya çıktı.” Nasıl mı? Bakın Doç. Dr. Bozkurt Şener uygulamayı nasıl anlatıyor: “Standart Femto-Lasik tekniği kornea tabakasından flepin kesilerek kaldırılması ve korneada gerekli lazer uygulamasının yapılıp flepin yerine kapatılmasıdır.”

SMILE yönteminde ise kornea dokusu yüzeyde kapak oluşturulması amacıyla kesilmez. Gözde düzeltilmesi planlanan numaranın karşılığı olan ve korneanın içinde şekillendirilen disk şeklindeki bir doku özel bir femto laser uygulanarak hazırlanır. Bu işlem sırasında hasta gözünde kontakt lens benzeri bir lensten başka bir şey hissetmez. Sadece bir ışığa bakar ve hastanın yanlışlıkla yapabileceği küçük göz ve baş hareketleriyle bir problem oluşmaz. Bu oluşturulan disk

şeklindeki parçacık düzeltilmesi gereken göz bozukluğu kadardır.

2 mm’lik küçük bir lazer kesisiyle bu parça doktor tarafından dışarı alınır ve göz numarası tamamen düzeltilmiş olur.

Tüm bu işlem sırasında hasta küçük bir baskı

dışında bir şey hissetmez ve rahatsız olmaz.

GÖZ KURULUĞUNA NEDEN OLMUYOR

SMILE yönteminin en önemli özelliklerinden biri de,

hastada kuru göz oluşturmaması ve kuru gözlü hastalara da

uygulanabilmesi.

20

1992’den beri göz kusurlarının tedavisinde kısa sürede gözlük ve lensten kurtulmanın yolu olan lazer teknolojisi her geçen gün gelişiyor. SMILE Lazer, miyop ve astigmatta çok düşük ve çok yüksek derecelerde bile başarılı sonuçlar alınmasını sağlıyor. Göz kuruluğu problemi yaşayan hastalar artık bu yöntemle güvenle tedavi olabiliyor.

SMILE LAZER: GÖZ TEDAVİSİNDE 3. NESİL LAZER TEKNOLOJİSİ

DOÇ. DR. BOZKURT ŞENER

Page 21: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Bu önemli çünkü, kuru göz, flep hastalarında çok başaralı sonuç alındığında bile keyifsizlik yaratabiliyor ve takip edilmesi gerekiyor.

KORNEASI İNCE OLANLAR İÇİN ŞANS

SMILE yönteminin kornea kalınlığı ince olan hastalarda PRK/LASEK tekniklerine göre kornea mekaniğini çok iyi korunduğunu belirten Doç. Dr. Bozkurt Şener bu yöntemin miyopide -10, astigmatizmada da -5.0 numaraya kadar tedavi şansı verdiğini de ekliyor. Ayrıca flep oluşturulmadığı için de kırışıklık sorunu olasılığını ortadan kaldırdığını söyleyen Doç. Dr. Şener, “Yaklaşık yarım mm kalınlığındaki korneanın yapısını koruyan öndeki ¼’lik bölümdür. Bu bölüme hiç dokunulmaması

Doç. Dr. Bozkurt Şener, SMILE yönteminin miyopi ve astigmatizma tedavisinde çok güvenli bir yaklaşım olduğunu söylüyor.

SAĞLIK

ve flep oluşturulmaması kornea dokusunun yapısını korumada çok önemli bir gelişme.” diyor.

SPORCULAR AVANTAJLI

SMILE, hastanın korneasının mekanik gücünün korunmasında diğer yöntemlere göre önemli bir avantaj sağlıyor. “Özellikle sporcular, itfaiye çalışanları, polis ve asker gibi mekanik travmalara maruz kalma olasılığı yüksek kişilerde bu yöntem çok daha avantajlı.” diyen Doç. Dr. Şener, “Spor yapan kişilerde önemli bir avantaj da kişinin çok kısa sürede yaptığı spora dönebilmesi. Darbe alınan sporlarda bile 72 saatte tekrar spora başlanabilir ve özel bir korumaya gerek olmaz.” diyerek Smile Lazer yönteminin avantajlarını açıklıyor. l

21

Page 22: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Kurulduğu günden bu yana Türkiye’de pek çok ilke imza atan ve yüz binlerce hastasının dünyayı

tüm renkleriyle görmesini sağlayan Dünyagöz Hastaneler Grubu, gözleri görmeyen hastaların da biyonik göz ameliyatıyla ışığa yeniden kavuşmasına imkan tanıyor. Halk arasında tavukkarası veya gece körlüğü olarak bilinen “Retinitis Pigmentosa” hastalığının tedavisinde

Türkiye’nin ilk biyonik göz ameliyatını başarıyla gerçekleştiren Dünyagöz Etiler’den Op. Dr. Fevzi Akkan, hastaların yeniden görmeye başlayacağını belirterek “Göz içine ve yanına yerleştirilen ‘Argus II’ retinal implant ile, gece körlüğü sebebiyle ışığı göremeyen hastaların tekrar görmeye başlamasını sağlayabiliyoruz. Bugüne kadar yapılan ameliyatlarımızda büyük başarılar elde ettik.” diyor.

Biyonik göz, görmeyen hastaları yeniden ışığa kavuşturuyor. Halk arasında gece körlüğü olarak bilinen ve görme kaybına yol açan “Retinitis Pigmentosa” hastalığı biyonik göz sayesinde tedavi ediliyor. Dünyagöz Etiler’den Op. Dr. Fevzi Akkan, bu süreci “Hastalar siyah-beyaz olarak görebilirken, gölge ve ışık algılarında ciddi bir artış gerçekleşiyor. Ameliyat sonrası üç ay süren eğitimle ise görme seviyesinin her geçen gün artması sağlanıyor.” diyerek anlatıyor.

BİYONİK GÖZ SAYESİNDE YENİDEN IŞIĞA KAVUŞTU

22

OP. DR. FEVZİ AKKAN

Page 23: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Halk arasında tavukkarası veya gece körlüğü olarak bilinen Retinis Pigmentosa, görme kaybına yol açabilen

bir göz hastalığı. Işığı gören hücrelerin zamanla ölmesi ve işlevini gerçekleştiremez hale gelmesiyle ortaya çıkan bu rahatsızlığın tedavisi için biyonik göz uygulamasını Türkiye’de ilk kez uygulayan kurum olmanın haklı gururunu yaşadıklarını belirten Op. Dr. Akkan, “Argus II retinal implant, tavukkarası hastalığı yüzünden görme yetisini sonradan kaybeden kişilerin gölge ve ışık algılarını yükselten ve görme yetisini arttırarak günlük hayatlarını oldukça kolaylaştıran bir biyomedikal implant. Gözlerindeki ışık alıcıları hiç olmayan veya ciddi hasar oluşmuş, optik sinirleri sağlam kalmış, ışığı en az bir gözde hissedebilen, görme kaybı yaşayan ve 25 yaşını doldurmuş kişilere uygulanabilen bir tedavi yöntemi. Bu yöntem ile ‘Artık yapacak bir şey yok’ denilen hastaların, diğer insanlara bağımlı olmayacağı seviyede görmesini sağlayabiliyoruz.” diyor. l

23

Biyonik göz tedavisiyle ilgili bilgiler paylaşan Op. Dr. Akkan, “Hastanın gözünün içine yerleştirilen retinal implant iki

parçadan oluşuyor. Cihaz, görüş alanındaki cisimleri algılayan elektronik bir gözlük sayesinde çalışıyor. Üzerinde kamera bulunan gözlük, implantı aktif hale getirebilmesi için bir güç cihazına bağlı olarak çalışıyor. Gözlüğün üzerindeki kameradan alınan görüntüler implanta kablosuz bir şekilde gönderiliyor. İmplant görüntüleri alıyor ve retinaya iletiyor. Hastalar siyah-beyaz olarak görebilirken, gölge ve ışık algılarında ciddi bir artış gerçekleşiyor. Ameliyat sonrası üç ay süren eğitimle ise görme seviyesinin her geçen gün artması sağlanıyor.” diyor. l

NASLÇAL

YR

HASTALIKLA 12 YAŞINDA TANIŞTI, UMUDUNU KAYBETMEDİ

Bugüne kadar gerçekleştirilen biyonik

göz ameliyatları arasında en dikkat çekici örnek Hatice İnsel.

2015’te Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen ve Dilek Ümran Öztürk’ü ışığa kavuşturan biyonik göz ameliyatı, 46 yaşındaki Hatice İnsel’e bir umut oldu ve kendisini yeniden görme yetisine kavuşturdu.

Türkiye’de yaklaşık 20 bin kişide görülen ve halk arasında tavukkarası veya gece körlüğü olarak adlandırılan “Retinitis Pigmentosa” hastalığı nedeniyle 5 yıl önce görme yetisini kaybeden İnsel, Biyonik Göz ameliyatıyla yeniden ışığa kavuştu. Görme yetisini kaybettiğini ancak umudunu hiçbir zaman yitirmediğini anlatan İnsel, “Türkiye’de ikinci biyonik göze sahip olmanın mutluluğunu kelimelerle anlatmam imkânsız. Ameliyatımın üzerinden yaklaşık 2 sene geçti. Çok başarılı ve acısız bir operasyon geçirdim. Şu an görme yetimi yeniden kazandım, tüm objeleri her şeyi seçebiliyorum.” diyor. l

YENİDENGÖRMEK

SAĞLIK

Op. Dr. Fevzi Akkan, Hatice İnsel’i muayene ederken...

Page 24: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Diriliş: Ertuğrul’un Halime Sultan’ı

ESRA BİLGİÇ TÖRE

Page 25: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Esra Bilgiç Töre’yi biraz tanıyabilir miyiz? Nerelidir, neler yapar? Oyunculuğa nasıl başladı?

14 Ekim 1992’de Ankara Yenimahalle’de doğdum. 21 yaşında bir erkek kardeşim var. Babam Konyalı, annem Yozgatlı. Onlar da Ankara doğumlu. İlkokulda keşfettim oyunculuğa dair bir ilgim olduğunu. Annem, beni o dönem oturduğumuz yerin tiyatro kursuna götürdü. Bir süre çocuk oyunlarında oynadım ve küçük senaryolar yazıp okulda sergiledik. Sonra bir müzik atölyesine gittik. Burada anneme iyi bir kulağımın olduğunu söylediler ve keman çalmaya başladım. Sanata dair ilk adımlarım böyle oldu.

Oyunculuğa dair en büyük hayaliniz nedir? Günün birinde tüm dünyada izlenip iz bırakacak

bir yapımda rol almak en büyük hayalim diyebilirim. Bunun için de sürekli olarak kendimi geliştiriyorum. Bol bol dizi ve film izliyorum. Farklı bir gözle izleyince kendinizi geliştirmek için harika bir tecrübe oluyor.

Dönem dizisi oyuncusu olarak modayla aranız nasıl? Instagram’dan takip ettiğimiz kadarıyla tarzınızla dikkat çekiyorsunuz…

Modayı seven ve takip eden biriyim. Instagram hesabımın yanı sıra beş senedir özenle kullandığım bir tumblr hesabım var. Beğendiğim ve paylaştığım her fotoğrafa ayrı değer veriyorum. Zaman zaman kendime ait paylaşımlar da yapıyorum. Ancak bir parçayı sadece moda diye giymekten hoşlanan biri değilim. Ruh halime göre parçaları seçerek, birleştiriyorum. Sanırım benim tarzımı da bu oluşturuyor.

Ünlü ve milli takım seviyesine yükselmiş bir futbolcuyla evli biri olarak spor yapmayı sever misiniz? Belirli rutinleriniz var mı?

Sağlıklı ve hafif olmak bana kendimi çok iyi hissettiriyor. Hayatımda kesinlikle hareket olmalı. 4 senedir dizi için at biniyorum. Fırsat buldukça ileri seviyeye taşımak için çalışıyorum. Ayrıca kondisyonumu güçlendirmek ve kilomu korumak adına spor yapıyorum. Bunların yanı sıra elbette beslenmeme dikkat ediyorum. Cildimi korumak ve canlı tutmak için bolca süt, yoğurt ve tabi ki su tüketiyorum. Ve ayrıca eklemem gerekir; Gökhan’la

25

BİR PORTRE

HAYATIMDA HAREKET OLMALI

Diriliş: Ertuğrul dizisinde canlandırdığı Halime Sultan rolüyle, Türkiye’nin sevgilisi olan Esra Bilgiç Töre ile spordan evliliğine, moda zevkinden göz sağlığına verdiği öneme kadar tüm bilinmeyenleri paylaştığı keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Page 26: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir
Page 27: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

evlendiğimden beri daha düzenli ve sağlıklı besleniyorum.

Yani sizin için sağlığınıza dikkat ediyorsunuz diyebiliriz. Peki göz sağlığınıza da aynı özeni gösteriyor musunuz?

5 sene önce küçük bir göz rahatsızlığı geçirdim. O günden itibaren saf su ile temizlemeye, dinlendirmeye ve gözlerimin nem dengesini korumaya çalışıyorum. Mutlaka rutin göz kontrolümü yaptırmaya çalışıyorum. Dünya görmeye değer ve gözlerimiz bizim için çok kıymetli.

“DÜNYAM AYDINLANDI”

Anneniz geçtiğimiz günlerde Dünyagöz’de trifokal mercek ameliyatı geçirdi. Şu anda kendisi ne durumda?

Annem çok iyi durumda. Ameliyattan sonraki gün gözlük kullanmadan örgüsünü örmeye başladı ve “Esra dünyam aydınlandı.” dedi bana. Keşke şikayetleri olduğu ilk gün Dünyagöz’de ameliyatını olsaydı dedik ailecek. Bu başarılı ameliyat için Sayın Eray Kapıcıoğlu’na, ardından operasyonu gerçekleştiren doktorumuz Op. Dr. Fevzi Akkan’a ve çalışkan Dünyagöz Hastanesi ekibine teşekkürlerimi sunuyorum.

Annenizin gözündeki şikâyeti neydi? Bu ameliyata nasıl karar verdiniz?

Annem 1 sene önce Ankara’da bir doktora göründüğünde gözünde sarı nokta hastalığı, katarakt ve yakın- uzak sorunları olduğu söylendi ve ameliyat olması gerekiyordu. Hepimizin hafızasında eski yöntemler kalmış. Ameliyatın ne kadar konforlu geçeceğini bilmiyoruz tabii. O yüzden erteledik. “Hiçbir şeyi göremiyorum, gözlüksüz evden bile çıkamıyorum.” diyordu. Bu ameliyatla, ameliyattan sonraki günün sabahından itibaren annemin görüş kalitesi ile birlikte doğal olarak yaşam kalitesi de arttı. Dünyagöz’de her işlem çok teknolojik, hijyenik ve konforlu. Muayene olduğunuzda doktorunuz sizi uygulanacak yöntemlerden yerleştireceği merceğe, hastalığın sebebinden ameliyat sonrası evrelere kadar bilgilendirdiği için zaten ameliyat olmaya karar veriyorsunuz. Annem muayene olduğu gün ameliyat olmak istedi. l

BİR PORTRE

27

Page 28: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

GÖZLÜK KAÇINILMAZ BİR KADER DEĞİL!

SAĞLIK

Evet, yanlış duymadınız; ister miyop olun, isterseniz hipermetrop ya da astigmat, refraktif lazer ameliyatları sizi kısa bir sürede gözlüklerinizden kurtarabilir. Dünyagöz’de 20 yılı aşkın süredir uygulanan ve yüzbinlerce kişinin göz sağlığına kavuşturulduğu ameliyatlarıyla ilgili Dünyagöz Ataköy’den Prof. Dr. Akif Özdamar merak edilenleri anlatıyor.

LAZER AMELİYATI OLUNACAK HASTANEDE

DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER...

l Teknolojik ve hijyenik altyapı

l Hekim deneyimi ve lazer konusundaki uzmanlığı

l Tedavi ve tetkikler için gerekli teknolojik altyapının

var olması

l Ameliyatta kullanılacak bütün tıbbi malzemelerin

tek kullanımlık olması

Page 29: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Miyop, hipermetrop ve astigmat gibi kırma kusurlarının tedavileri için lazer ile yapılan refraktif

cerrahisi, çok kısa bir operasyon sonrasında hastaları gözlüklerinden kurtarabiliyor.

25 yılı aşkın süredir uygulanmakta olan ve teknolojisi her yıl daha da iyileştirilen lazer operasyonlarının oldukça güvenli olduğunu belirten Prof. Dr. Akif Özdamar, “Lazer ameliyatlarının yapılabilmesi için, hastaların gözlerinin bu operasyona uygun olduklarının tetkiklerle belirlenmesi çok önemli. Lazere uygun bulduğumuz hastalarda ise gözün yapısı ve numarasına göre en fazla faydayı görebilecekleri tedavi yöntemini belirliyoruz. Modern teknolojili cihaz çeşitliliğimiz dolayısıyla bir lazer yönteminin her göze uydurulması yerine, her göz için farklı lazer tedavisi yapılabilmektedir. Bu muayene sonucunda, hastalarımıza iLasik (Wavefront rehberli), INTRALASE LASIK (Wavefront optimize), SMILE, PRK ve Lasek’in de Wavefront rehberli veya optimize tedavilerinden en doğrusu hangisiyse, bunu uyguluyoruz” diyor.

GÖZ YAPISINA GÖRE YÖNTEM

Dünyagöz’deki lazer ameliyatı süreci hakkında detaylı bilgiler veren Prof. Dr. Akif Özdamar, “Ameliyat ağrısız ve kolay bir uygulamadır, korkulmaması gerekir. Hastalardan ameliyat günü makyaj malzemeleri, parfüm, krem gibi kozmetik ürünleri kullanmamaları istenir. Ameliyat sırasında, göze damlatılan damlalar

PROF. DR. AKİF ÖZDAMAR

SAĞLIK

KİMLER LAZER AMELİYATI OLABİLİR?

l 18 yaş üzerinde olan, gözlük kullanmak istemeyenler

l Göz derecelerinde son yılda 0,50 diyoptriden az değişiklik olanlar

l 10 diyoptriye kadar miyopisi olanlar

l 6 diyoptriye kadar astigmatı ve +4 diyoptriye kadar hipermetropisi olanlar

l Kornea kalınlığı normal olan hastalar

l Diyabet, romatizma gibi sistematik hastalığı bulunmayanlar

l Gözlerinde göz tansiyonu gibi başka bir hastalık bulunmayanlar

l Ön muayenede göz yapısı ameliyata uygun bulunanlar

yoluyla uygulanan anestezi sayesinde ameliyat esnasında bir ağrı hissedilmez. Kullanılacak yönteme göre bir veya iki lazer kullanılabilir. Ameliyattan sonra 3-6 saat kadar gözde bulanıklık, yanma ve yaşarma olabilir. Ameliyatın ertesi günü ve gerekirse sonraki birkaç gün kontrol muayenesi gerçekleştirilerek bir sorun olmadığı teyit edilir. Seçilen yönteme göre birkaç gün içinde görme kalitesi artar.” şeklinde konuşuyor. l

29

Page 30: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Adının hakkını veren bir kurum, Dünyagöz Hastaneler Grubu. Nasıl mı? Geçtiğimiz dönemde

açılışları gerçekleştirilen iki hastaneyle Dünyagöz Hastaneler Grubu’nun yurt dışındaki toplam sağlık merkezi sayısı 5’e yükseldi. Dünyagöz Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Eray Kapıcıoğlu, “Dünyagöz ailesi olarak, belirlediğimiz büyüme hedefleri doğrultusunda açılışını gerçekleştirdiğimiz bu iki hastanemizle hedeflerimize bir adım

Bugüne kadar Türkiye’de yüz binlerce kişinin göz ve göz çevresi sağlığındaki sorunlarına dünya standartlarında çözümler üreten Dünyagöz Hastaneler Grubu, Almanya ve Gürcistan’daki

merkezlerinin ardından Azerbaycan ve Hollanda’da en yeni hastanelerinin açılışını gerçekleştirdi. Dünyagöz Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Eray Kapıcıoğlu, “Türkiye’deki

yatırımlarımızın yanı sıra yurt dışındaki girişimlerimizle de dünya sağlık sektöründe en üst sıralara tırmanmayı hedefliyoruz.” diyor.

DÜNYAGÖZ ŞİMDİ DE AMSTERDAM VE BAKÜ’DE

YURT DIŞINDA DÜNYAGÖZ

Dünyagöz Bakü uzman kadrosuyla.

Page 31: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

daha yaklaşıyoruz.” diyor ve devam ediyor; “Amsterdam ve Bakü’de açılan en yeni hastanelerimizde; miyop, hipermetrop ve astigmat tedavilerinde kullanılan ileri lazer teknolojilerinden ileri teknoloji ürünü akıllı göz içi merceklerinin kullanıldığı katarakt ameliyatlarına; mikro cerrahinin uygulanacağı kornea hastalıklarının tedavisinden diyabete bağlı göz hastalıklarının tedavisine kadar hastalarımızın bütün ihtiyaçlarına cevap verebilecek altyapıya sahibiz. Ayrıca bu iki hastanemiz, Hollanda ve Azerbaycan çevresindeki ülkelerden gelecek hastalar için de göz sağlığı konusunda birer merkez

niteliğinde olacak.” diyerek sadece bulundukları ülkelere değil, çevre ülkelerden gelecek hastalara da kaliteli göz sağlığı hizmeti vereceklerini belirtiyor.

DÜNYAGÖZ STANDARTLARI YANSITILACAK

Yeni sağlık merkezlerinde göz estetiği cerrahisi ve botoks hizmetleri de sunulduğunu belirten Kapıcıoğlu, “Bakü’deki yeni merkezimiz Sebail bölgesinde kurulurken, Amsterdam merkezimiz Zuidas bölgesinde

yer alıyor. Her iki merkezde de uzman hekimlerimiz tarafından gerçekleştirilecek teşhis, tanı ve tedavi yöntemleriyle hastalarımıza hizmet veriyoruz. En büyük hedefimiz, Türkiye’de yaptığımız başarılı işleri ve oluşturduğumuz Dünyagöz standartlarını, bu merkezlerimizde de en başarılı şekilde yansıtmak.” diyor.

Amsterdam ve Bakü merkezlerinin çağdaş mimarileri, beş yıldızlı otel konforundaki odalarının yanı sıra uzman ve güler yüzlü personeller tarafından sunulan sağlık çözümleriyle Dünyagöz Hastaneler Grubu, dünya standartlarındaki hizmetlerini yurt dışındaki merkezlerinde sunuyor olmanın haklı gururunu yaşıyor. l

YURT DIŞINDA DÜNYAGÖZ

Dünyagöz Amsterdam

31

Page 32: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Nakil öncesinde yapılacak muayene ile hastanın operasyon için uygunluğunun belirlenmesi gerekiyor.

SAĞLIK

KORNEA NAKLİ İLE IŞIĞI YENİDEN GÖRMEK

MÜMKÜN

Page 33: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

33

SAĞLIK

Keratokonus gibi kornea şeklini ve şeffaflığını etkileyen hastalıkların, kornea nakli operasyonunu gerektirebileceğini

belirten Doç. Dr. Anıl Kubaloğlu “İleri derecede keratokonus, keratit, kuru göz sendromu, korneal ödemler, lekeler, korneada oluşabilecek mikrobik ülserler veya kazalar sonucu gelişen opasiteler ile kalıtsal kornea bozuklukları gibi hastalıklar, keratoplasti ile başarılı bir şekilde düzeltilebiliyor. Günümüzde gelişen teknolojilerle daha güvenli bir hale gelen kornea nakillerinde, sadece hangi tabakada problem varsa o bölgeye müdahale ediliyor. Bu sayede, gözde oluşabilecek komplikasyonların da önüne geçilebiliyor.” diyor.

Operasyon öncesinde gerçekleştirilecek muayenenin büyük önem taşıdığını belirten Doç. Dr. Kubaloğlu, “Nakil öncesinde yapılacak muayene ile hastanın operasyon için uygunluğunun belirlenmesi gerekiyor. Kornea dokusunun en iç tabakasında yer alan ve korneanın şeffaf kalmasını sağlayan endotel hücresinin durumuna göre, nakil teknikleri değişiklik gösterebilir. Alınacak bu gibi önlemler ve doğru tedavi seçimi, operasyonun başarısını doğrudan etkiliyor.” şeklinde konuşuyor. Muayene sonrası gerekli tetkikler ile korneadaki hastalığın detaylarını görmek ve sağlıklı kornea dokusunu belirlemek son derece hayati önem taşır.

DÜNYAGÖZ’DEKİ TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Dünyagöz Hastaneler Grubu’nda uygulanan ileri kornea nakilleri ile ilgili bilgiler paylaşan Doç. Dr. Kubaloğlu, “Hastanın kornea durumuna göre DALK, DSAEK veya DMEK yöntemlerinden en uygun olanını uyguluyoruz. Yine bu ameliyatlarda Femtosaniye laser ile farklı şekillerde, bıçaksız kesiler yapıyoruz. Femtosaniye ile yapılan kesilerin; daha hızlı iyileşmesi ve sağlam olması yanında daha az astigmat ile sonuçlanması görme yönünden çok önemlidir. Bizim uyguladığımız gelişmiş kornea nakil teknikleri, klasik nakillere göre çok daha güvenlidir ve daha başarılıdır. Korneanın ön tabakasının değiştirildiği uygulamaya, ön lamellar keratoplasti (DALK) deniyor ve uygun gözlerde bu tedavi yöntemini uyguluyoruz. Bu tür nakillerde dokunun vücudumuz tarafından kabul edilmeme riski olmuyor. Kornea ödemi bulunan, daha önceden yapılmış kornea naklinin red olduğu ya da endotelin yetersiz olduğu gözlerde ise, DSAEK veya DMEK adı verilen küçük kesiden dikişsiz endotel hücre nakli yapabiliyoruz. Bu tür kornea nakillerinde hastalar, birkaç haftada normal yaşantılarına dönebiliyor. Yine bu tür nakillerde doku reddi ihtimali klasik nakillere göre çok daha oranlarda gözleniyor. Kornea problemlerinde hastalar açısından en önemli noktalar, ihmal edildiği durumlarda kalıcı görme kayıplarına yol açtığının unutulmaması ve erken teşhis ile doğru tedaviye yönlendirilmesidir.” diyerek sözlerini tamamlıyor. l

Gözün en ön kısmında yer alan kornea, ışığı odaklama ve gözü dış etkenlerden koruma gibi görme işlevleri adına önemli bir rol üstleniyor. Kornea, doğuştan, genetik kökenli veya mikrobik pek çok rahatsızlık sebebiyle saydamlığını ve şeklini kaybedebilir. Bu gibi durumlarda, kornea nakli operasyonu ile görme yetisinin kurtarılabileceğini belirten Doç. Dr. Anıl Kubaloğlu keratoplasti ile ilgili bilinmeyenleri paylaşıyor.

DOÇ. DR.ANIL KUBALOĞLU

Page 34: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

34

“Sonunda, resimleri artık doğru düzgün yapmak bir kenara, onları iyice bozduğumu fark ettim. Birkaç tablomu bu nedenle imha ettim. Artık neredeyse körüm ve bundan böyle resim yapmayı bırakmam gerekiyor. Bunu kabullenmem çok zor, ressamlık kariyerim bitiyor ve sağlığım gözlerim harici neredeyse mükemmel!”

İşte böyle diyordu empresyonist resim akımının öncüsü Claude Monet, 1922’de yakın dostu Marc Elder’e yazdığı mektupta. Monet’nin bu şikâyetlerinin nedeni, ileri yaşlarda oldukça sıklıkla gözlenen katarakt rahatsızlığı. Katarakt, göz merceğinin kendisinin veya merceği saran zarın şeffaflığını kaybederek ışık geçirgenliğinin bozulmasına verilen isim. İlk belirtisi renklerin matlaşması ve bulanık görme. Tedavi edilmediğinde körlüğe bile neden olabiliyor. Renkleri kendine özgü bir şekilde kullanarak manzaradaki dokuyu keskin fırça darbeleriyle

resmetmesiyle ünlü Monet, işte bu rahatsızlıkla mücadele ederken resim çizmeye çalışıyor. Artık renkleri eski yoğunluğunda göremez oluyor. Resimlerindeki mavi, beyaz ve yeşil renkler zamanla daha bulanık sarı ve mor tonlara doğru kaymaya başlıyor.

Ancak ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, Monet’nin milyon doların üzerinde değer biçilen tablolarındaki buğunun sırrı, bu şikâyet ettiği hastalık yani katarakt. California’daki Stanford Üniversitesi’nden Prof. Dr. Michael Marmor, Monet’nin ünlü eserlerinden birine kaynaklık eden Water-Lily havuzunun görüntüsünü bilgisayar yardımıyla bulanıklaştırıyor. Uzmanlar, bu sayede Monet’nin çizim tarzına benzer bir görüntü elde etmeyi başarıyor. Ressamın, katarakt nedeniyle çizdiği manzaraları aslında çok net göremediği ve zihninde şekillendirerek kendine özgü eskizler meydana getirdiği

Göz merceğinin saydamlığını kaybetmesi ile oluşankatarakt, en sık rastlanan görme kaybı nedeni. Ancak biri var ki, kataraktı yeteneğine ekliyor. Yakın zamanda ABD’de yapılan bir sanat çalışmasında, izlenimciliğin ünlü ismi Fransız ressam Claude Monet’nin, milyon doların üzerinde değer biçilen tablolarındaki buğunun, katarakttan kaynakladığı öne sürülüyor. Gelin bu hayata bir göz atalım...

KATARAKTLA İZLEYİP ÇİZDİ

MONET

BİR RESSAM

Kataraktla izleyip çizdi

Page 35: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

35

ortaya çıkıyor. Ancak gelin bugünden biraz uzaklaşıp Monet’nin hayatının derinine inelim:

Oscar Claude Monet’nin hikâyesi, 1840’ta Paris’te başlıyor. Babası onun aile mesleği olan bakkallığı devam ettirmesini istese de şarkıcı olan annesi, sanatçı olması için cesaret veriyor. Henüz on beş yaşındayken çizdiği karikatürleri, Le Havre’daki bir kitapçı vitrininde sergilemeye başlıyor. Bu resimleri ilgi çekici bulan manzara ressamı Eugène Boudin, onu yanına alarak açık havada yağlı boya resim yapmayı öğretiyor. 1859’da Paris’e resim eğitimi almaya gidiyor. Ancak günlerini akademiden ziyade resim sergilerinde geçiriyor. Onun tanınmasını sağlayan, 1866 tarihli Camille ya da Yeşil Elbiseli Kadın, gelecekteki eşi Camille Doncieux’nun Monet tarafından yapılan pek çok resminden biri oluyor. Modern resim sanatındaki ilk büyük devrimci hareket

olan izlenimcilik terimi, onun “İzlenim: Gün Doğumu” adlı resminden geliyor. 1872’de yaptığı bu resim, güneşin doğuşunda La Havre Limanı’nı gösteriyor. Bir tan vakti güneş ışınlarının su yüzeyindeki harelenmeleri, gök ve denizde meydana gelen ışık dalgalanmaları… Empresyonizm, göz duyarlılığına dayalı bir sanat. Çevrede yer alan nesneleri, kavramlarından sıyırarak anlık bir görüntüyle izlenim olarak yansıtıyor. Monet, resimlerinde fırça darbeleriyle oluşturduğu değişik renklerde noktalarla istediği izlenimi uyandıracak renk ve ışık etkisini yaratmayı başarıyor. Işık ve renk, onun resminin başaktörleri. Belki de bu yüzden Seine Nehri’ni resmetmeyi çok seviyor. “Seine!” diyor bir konuşmasında, “Onu hayatım boyunca, Paris’ten denize dek, her mevsimde, her anıyla resmettim. Édouard Manet derdi ki, ‘Yahu biraz da bize bırak şu nehri!’ Onu çizip

Page 36: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

boyamaktan bir an olsun bıkmadım. Seine her zaman bir yenilikti benim için, doğanın ta kendisiydi. Suyun yansımasından gözlerimin yandığı sıcak yazlar geçirdim kıyısında, amansız kışlar yaşadım. 1880 yılının Ocak’ında buzların üzerinde çalıştığımı anımsıyorum. Su donmuştu. Sehpamı kurmak için buzu delmek zorunda kaldım.”

Monet, 50 yaşında ününün doruğunda Paris’e 80 kilometre uzaklıktaki Giverny’de bir kır evi inşa ettiriyor. Sekiz dönümlük bahçesini yapay göl ve çiçeklerle donatıyor. Japonya’dan söğüt, zambak ve nilüfer sipariş edip ektiği bahçeyi bir cennete dönüştürüyor. İşte insanı huzura gömen birçok tablosunda gördüğümüz bahçe de burası, 36 yıl boyunca pek çok tablosunu burada yapıyor. Ölümünden sonra Fransız Akademisi’ne bağışlanan ev, 1980’den bu yana ziyarete açık.

İKİ GÖZDE, İKİ AYRI GÖRÜŞ

Monet’nin görmeyle ilgili sıkıntıları 1905’te, 65 yaşındayken başlıyor. 1915’te, resimleri iyice bulanıklaşmaya ve donuklaşmaya başlayan Monet, parlak kırmızıları, donuk ve soluk pembeler olarak görmekten ve tüm görüşüne hâkim olan sarı tonlardan şikâyet ediyor. Katarakt, günümüzde tedavisi oldukça kolay bir hastalık. İlerlemiş cerrahi tekniklerle, gözün ön kamarasına girilerek artık görevini tam anlamıyla yerine getiremeyen opaklaşmış lens, bütün olarak veya parça parça çıkarılıyor. Çıkarılan eski lensin yerine, şeffaf yapay bir lens takılıyor. Yaklaşık 30 dakikada başarı oranı yüzde 90’ın üzerinde olan bu girişim sayesinde, kısa sürede hastalıktan önceki net ve berrak görüşe kavuşuluyor. Ancak Monet’nin yaşadığı dönem için bu öyle kolay değil. Yine de Monet, katarakt olduğunu öğrendikten sonra da resim yapmayı sürdürüyor. Resimlerine bakınca, hastalığının farklı dönemlerinde, kataraktlarının olgunlaşma süreciyle paralel olarak resimlerdeki tema renklerinin yavaş yavaş değiştiğini, resimlerindeki detayların zamanla azalarak fırça darbelerinin daha kaba hale geldiğini görmek mümkün. Özellikle de 1800’lerin sonuyla 1926’ya kadar yaptığı 250 kadar tablodan

36

BİR RESSAM

Page 37: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

oluşan Nilüferler serisinde. 1923’te, 82 yaşındayken katarakt ameliyatı oluyor ancak sadece sağ gözünden. Çünkü empresyonist ressam Marry Cassat, katarakt ameliyatından sonra neredeyse tüm görme yetisini kaybediyor. Sol gözü hâlâ kataraktın etkisiyle mavi ve mor tonlarını pek göremezken, sağ gözü birden bire mavi, hatta mor ötesi tonlarını bile görmeye başlıyor. İki gözün farklı renk algıları nedeniyle tek gözüyle resimlerini yapmayı sürdürüyor. En sevdiği objeler olan çiçekleri artık daha farklı görüyor. Çoğu insanın algıladığı gibi beyaz değil, mavi-beyaz olarak. Tuvaline düşenler de işte kataraktlı gözün algısı oluyor. Tıpkı “Gül Bahçesinden Görünen Ev” tablolarında olduğu gibi.

1926’da, artık resim yapmaya devam edemeyeceğine karar veren Monet, üvey kızı Blanche’nin yardımıyla, stüdyosundaki beğenmediği 60 kadar tabloyu imha ediyor ve resim yapmayı tamamen bırakıyor. Monet, tablolarını imha ettikten birkaç ay sonra, 5 Aralık 1926 tarihinde, 86 yaşındayken hayata gözlerini yumuyor. Vasiyetinde, yine sevdiği çiçekleri düşünmeyi ihmal etmiyor: “Beni, buranın yerlilerini gömdüğünüz gibi, basit bir törenle gömün. Tabutumun arkasından sadece akrabalarım yürüsün. Unutmayın, cenazemde ne çiçekler ne çelenkler olsun istiyorum. Böyle bir gün için, bahçemdeki bu güzel çiçeklerin koparılıp öldürülmesi günahların en büyüğü olacaktır.” l

BİR RESSAM

Madam Monet ve Çocuk

Page 38: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Eray Bey, Dünyagöz kurulduğu günden bu yana göz alanında hep ilklere imza attı. Şimdi de ülkemizde katarakt ameliyatlarında yeni bir dönem başlattınız. Biraz anlatabilir misiniz nedir bu yenilik?

Özellikle 60 yaşın üzerindeki insanların hemen hemen hepsinin yaşadığı, en önemli göz hastalıklarının başında katarakt gelmektedir. Renklerin solması, gözlükle dahi net görüş elde edilememesiyle insanın yaşam kalitesini son derece düşüren bir hastalıktır. Ancak güzel haber, kataraktın ameliyatla tedavi edilebiliyor olması. Bizim de kurulduğumuz günden bu yana çok sayıda ve başarıyla yaptığımız ameliyatlardan birisidir. Bildiğiniz gibi Dünyagöz, daima dünyada geliştirilen en yeni ve en güvenilir teknolojileri Türk halkının hizmetine sunmakta öncü olmuştur. İlk bıçaksız lazer ameliyatları ve ilk biyonik göz ameliyatları bunun örnekleridir. Teknolojinin gelişimi özellikle son 10-15 yıldır günlük yaşantımızı her bakımdan çok değiştirdi. Bu gelişimin en çok etkili olduğu alanların başında da sağlık ve göz tedavileri geliyor. Konu sağlık olunca, her yeni teknoloji kimi zaman daha önce tedavisi mümkün olmayan bir hastalığa çare olurken, kimi zaman da ameliyat yöntemlerinin daha güvenli, hasta ve doktor açısından daha konforlu olmasını sağlıyor. Göz tabii ki çok önemli bir organımız. Hayatla aramızdaki en güçlü bağ ve görme kalitemiz, yaşam kalitemizi hem iş hem sosyal hayatta çok etkiliyor. Katarakt ameliyatları yaklaşık kırk senedir Fako adı verilen ve ultrason ses dalgalarıyla çalışan cihazlarla yapılıyordu. Ancak son iki yıldır, Amerikan FDA kurumu tarafından onaylanan Femtosaniye lazer cihazlarının kullanımı yaygınlaştı. Bu yüksek teknoloji lazerler ile artık katarakt ameliyatları, doktor elinin yapabileceği istem dışı hataları sıfırlayan, hasta ve doktor açısından son derece konforlu ve güvenli şekilde yapılmaya başlandı. Biz de tüm hastanelerimize bu cihazları aldık. İki yıl kadar bir süre boyunca her iki yöntemi de yapmaya devam ettik. Bunun sebebi, aslında eski yönteme nazaran Femtosaniye lazerle yapılan katarakt ameliyatının birim maliyetinin çok yüksek olması ve herkesin bunu karşılamaya imkânı olmamasıydı. Ancak

“Madem şu an dünyadaki en iyi yöntem bu, o halde tüm hastalarımızın bu ameliyatı olabilmesini sağlamalıyız.” dedik. Amerikalı üretici firmalarla uzun toplantılar yaparak, artık vatandaşımızın en sağlıklı, en kaliteli görüşe sahip olacağı tekniğe ulaşabilmesi için onlardan da destek alarak eski yöntemi kaldırmaya karar verdik.

DÜNYAGÖZ HASTANELER GRUBU’NDA ARTIK FAKO YÖNTEMİ İLE KATARAKT AMELİYATI YAPILMAMAKTADIR. KATARAKT AMELİYATLARI SON TEKNOLOJİ FEMTOSANİYE LAZER İLE YAPILMAKTADIR.

Peki, bu ameliyatın maliyeti ne kadar Eray Bey? Siz bu ameliyatı yurt dışından nasıl daha ucuz bir fiyata yapabiliyorsunuz?

Aslında bu çok özel bir soru ama konu göz olunca bunu net olarak cevaplamalıyım. Bu cihaz 500 bin Euro değerinde. Bu bir hastane için ciddi bir maliyet. Bunun yanı sıra, her bir ameliyatta göz başına 350 Dolarlık PI adı verilen tek seferlik bir kart ücreti ödeniyor, göz içine yerleştirilen 200 Dolar değerinde FDA onaylı Alcon IQ mercek kullanılıyor ve tüm diğer tek kullanımlık sarf malzemeleri de ayrıca 200 Dolar civarında bir maliyet oluşturuyor. Yani toplam sadece göz başına malzeme maliyeti 750 Dolar olan bir ameliyat bu. Doktor ücreti, anestezi, yatak ve ilaçları da eklediğinizde maliyeti 4.500 TL’yi buluyor. Hastalarımız ise, 5.000 TL-8.000 TL arasında bir ücret ödeyerek bu ameliyatı olabiliyorlar.

Peki bu kadar yüksek maliyeti olan bir ameliyatı çok cüzi bir karla yapıyorsunuz. Bunun sebebi nedir?

Burada iki sebep var aslında. Birincisi, katarakt ameliyatını herkesin bu son Femtosaniye lazer teknolojisiyle olabilmesini istiyor olmamız. Şu an dünyadaki en güvenilir ve ameliyat kalitesi en yüksek tedavi şekli budur. Bu sebeple, cüzi bir karla çok sayıda hastaya bu teknolojiyle hizmet verebilmeyi hedefliyoruz. Yurt dışından da göz ameliyatı için her yıl 50 binin üzerinde hasta geliyor ve Femtosaniye lazer ile katarakt ameliyatı için gelenlerin sayısı her geçen gün artıyor.

38

DÜNYAGÖZ’DEN YİNE BİR DEVRİM!

TÜM KATARAKT AMELİYATLARINDA

FEMTOSANİYE LAZER DÖNEMİ BAŞLADI

Page 39: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

İkincisi, bizim hastanelerimizde üç yüzden fazla farklı ameliyat çeşidi uygulanmakta. Bu ameliyat sadece bir tanesi. Sağlık sektöründe genel yaklaşım, yeni bir teknolojiyi yüksek ücretle yapma ve imkânı olanların bundan yararlanmasıdır. Ancak Dünyagöz Hastaneler Grubu’nun kurulduğu günden bu yana misyonu, en yeni teknolojileri herkesin faydalanabileceği şekilde fiyatlandırıp, o tedavi alanında devrim yapmaktır. Biz de şimdi Femtosaniye lazer ile katarakt ameliyatlarında bu devrimi başlatıyoruz.

Yabancılar neden bu ameliyatı olmaya size geliyorlar?Femtosaniye lazer cihazı çok üst düzey bir teknoloji

ve oldukça pahalı bir yatırım. Ancak bizim kadar büyük gruplar tarafından ciddi yatırımlarla edinilen bu cihazlardan, Avrupa ve Amerika’da dahi çok az sayıda merkezde var. Biz ise, bu teknolojiyi yurt içi ve yurt dışındaki tüm hastanelerimizde kullanıyoruz. Yurt dışından hastaların gelmelerinin birinci sebebi, çoğu ülkede bu cihazın olmaması. Diğer sebebi ise tedavinin fiyatının uygun olması. Yurt dışında bir göz ameliyatı 4.000 Dolar, biz de ise 5.000 TL-8.000 TL arasında. Bu fiyatlara göz içine konulan, uzak görme sorununu da çözen dünyanın en kaliteli Alcon IQ merceği de dahil. Üst düzey teknoloji, tecrübeli doktorlarımız ve fiyatın kendi ülkelerine göre çok daha uygun olması sebebiyle yabancı hastalar da elbette bize gelmeyi tercih ediyorlar.

Sosyal Güvenlik Kurumu bu ameliyatı karşılıyor mu?SGK sadece eski yöntemle yapılan katarakt ameliyatını

karşılıyor ve tüm ameliyat masrafı ve mercek dahil 550 TL ödüyor. Bırakın 500 bin Euro’luk yatırım gerektiren Femtosaniye lazer ile katarakt ameliyatı yapmayı, eski yöntemle dahi ameliyatın maliyeti bunun çok üzerinde kalıyor. Olması gereken kalitede sarf malzemeleri

39

DÜNYAGÖZ’DEN YİNE BİR DEVRİM!

ve mercekle birlikte ameliyatın maliyeti 2.500 TL’nin üzerinde. Tabi bir de vatandaşın kafasını karıştıran, sadece devletten aldıkları 550 TL’lik ücret karşılığı SGK’lı hastaları bedava ameliyat etmeye çalışan bazı yerler olmasıdır. Biz bir genel hastane açabilecek yatırımı tek bir göz branşına yaparken, 300 bin Euro ile merkez açıyorlar ve tek gelir kaynakları SGK’ya kestikleri faturalar. Pek çok defa basına dahi yansıyan olumsuz haberler var. Camilerden, kahvehanelerden yaşlı insanları bedava muayene ve ameliyat edeceğiz diye merkezlerine taşıyorlar. Hal böyleyken, kaliteli sağlık hizmeti vermelerini bekleyebilir misiniz? Başarılı bir katarakt ameliyatı için bazı unsurlar gereklidir; bunun için de devletin hastaneye hasta başına verdiği 550 TL ücret yeterli olmaz. Fako teknolojisi ile yapılan bir ameliyatın normal maliyeti en az 2.500 TL, ancak devlet bunun için hastaneye hasta başına sadece 550 TL vermektedir. Hastadan da hiç fark almayarak hizmet veren bu sağlık işletmelerinin hastalara hangi standartlarda ve hangi koşullarda hizmet verdikleri de büyük bir soru işareti taşıyor.

Katarakt ameliyatı olmak isteyen vatandaşların tedavi olacakları hastaneyi iyi araştırmaları ve her şeyi sorgulamaları gerekiyor. Zira ücretine bakarak tercih edilen yerler çok daha büyük sorunlar doğurabiliyor. Her şeyin maliyeti olduğu gibi katarakt ameliyatının da bir maliyeti var. Özetle 500 TL veya 1.000 TL’ye katarakt ameliyatı olmaz.

AMELİYAT OLACAK KİŞİLER STANDARTLARA DİKKAT ETMELİ, İYİ ARAŞTIRMALI...

Katarakt ameliyatı olacak kişilere tavsiyeleriniz nelerdir?

İnsanlar, doğru yeri, doğru doktoru, doğru altyapıyı ve doğru teknolojiyi bulup bu ameliyatı olsunlar. Göz çok önemli ve başka hiçbir organa benzemiyor. Ameliyatın güvenli ve sağlıklı olması kadar, ameliyat sonrasındaki süreç de görüş kalitesinin sağlanabilmesi adına önemli unsurlardan biri. Ameliyat başarısında belirleyici olan en önemli unsur ise, kullanılan Femtosaniye lazer teknolojisi ve merceğin kalitesidir. Elbette bunun bir maliyeti de var. Hastalar, bir katarakt ameliyatının standart gereksinimlerinin ne olduğu ile ilgili bilgi alsınlar. Dünyagöz’den bu konularda her zaman bilgi alabilirler. Bizden bilgi almak için tedavi olmaları gerekmez. 24 saat kesintisiz hizmet veren hastanelerimizden istedikleri zaman bilgi alabilirler veya internetten doğru ve temiz araştırmayı yapabilirler. En iyi malzeme, altyapı, doktor tecrübesini araştırarak hareket etsinler. Aksi halde geri dönüşü olmayan durumlarla karşılaşılabilir, maddi ve manevi yükler oluşabilir.

Türkiye’de 20, yurt dışında 5 ayrı noktada, 200 bin metrekare kapalı alanda, 2.500’e yakın çalışanımız ve 300’e yakın göz doktorumuzla sadece göze hizmet ediyoruz. l

Page 40: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Op. Dr. Efekan Coşkunseven, Türkiye’nin en önemli göz hastalıkları uzmanlarından biri. Kendisiyle,

ciddi bir göz rahatsızlığı olan ‘keratokonus’ ve genç yaşta sergilediği kişisel başarısı hakkında konuştuk.

Adını sık duymaya başladığımız bir hastalık; keratokonus. Bu nasıl bir hastalıktır? Neden ülkemizde adını son zamanlarda sıkça duymaya başladık?

Keratokonus yani kerato ve konus. Konus, Türkçe’deki koninin devamı

anlamında, kerato ise kornea hastalıkları için kullandığımız

bir kavram.

Keratokonus’un tam kelime anlamı Türkçe olarak “sivri kornea” demek. Amerika’da yapılan araştırmaya göre keratokonus hastalığı 2000’de bir görülüyor. Oysa bizler biliyoruz ki, bu hastalık Akdeniz ülkeleri ya da Ortadoğu’ya nazaran Amerika’da çok daha az görülüyor. Dolayısıyla bizim coğrafyamızda görülme oranı çok çok daha fazla. Bu hastalığı daha önce bu kadar sık duymuyorduk, çünkü bunu tespit etmeyi sağlayacak teknolojiyi kullanamıyorduk. Ne zaman ki lazer teknolojisi kullanılmaya başlandı, ondan sonra erken dönemdeki keratokonus hastalarıyla tanışmaya başladık.

Kendisini hemen belli etmeyen bir yönü var sanki? 

Kesinlikle. Keratokonus hastalığını, lazer tedavisi olmak için gelen hastalarımızda teşhis ediyoruz. Birçok hastanın, keratokonus olduğundan hiç haberi yok ve maalesef daha önce gitmiş oldukları

doktorlar tarafından “Sende göz tembelliği var.” denilmiş. Sık

sık gözlük numarasının değişmesine rağmen,

keratokonustan şüphelenilmemiş. 

Peki siz nasıl teşhis ediyorsunuz?

Örneğin; hastanın keratokonus olduğuna dair hiçbir

klinik belirtisi yok, hasta sadece 2 numara miyop.

Bize bu sorunla geldiğinde ve biz hastayı lazer tedavisi için

hazırladığımızda topografideki problemleri görüp hastalığın teşhisini koyabiliyoruz.

Keratokonus, Türkçe karşılığı “sivri kornea” demek olan bir kornea hastalığı. Son zamanlarda adı sık duyulur oldu çünkü onu tespit edecek teknoloji kullanılamıyordu. Oysa artık lazer teknolosiyle bunun mümkün olduğunu belirten Op. Dr. Efekan Coşkunseven, bu hastalıkla ilgili bilinmeyenleri ve tedaviyi anlatıyor.

GÖZ DERECELERİNİZ SÜREKLİ İLERLİYORSA KERATOKONUS RİSKİNİ UNUTMAYIN!

SAĞLIK

OP. DR. EFEKAN COŞKUNSEVEN

40

SENA KAYA

Page 41: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Görme açısından bir miyop, astigmat veya diğer görme sorunlarına göre ne gibi farklar doğuruyor. Sıradan bir göz kusuru olan hasta, keratokonus olduğunu nasıl anlayabilir?

Normal bir miyoplu, astigmatlı hasta 10 numara miyop bile olsa eğer retinası yani gözün arkası sağlam ise, yüzde 100 görebilir. Ama keratokonus hastası 2 numara miyop olsa bile görme yetisi çok düşük olabilir. Keratokonusta da diğer hastalıklardan farklı olarak dokular arasındaki direnç farklılıklarından dolayı kornea dokusu sivrileşmeye başlıyor. Ancak bu sivrileşme öne değil, aşağı doğru gerçekleşiyor. Bu sarkmayla beraber gözün önündeki düzgün, ışığı kırıcı yapı bozulur. Bu da hastaların ne yazık ki görme yetilerinde kayıplara neden olur.

HASTALIĞI DURDURABİLİYORUZ

Keratokonus sebebiyle bir hayli fazla mağdurun bulunduğunu, insanların korku ve çaresizlik içinde olduğunu da gördük. Bu hastalık gerçekten bu kadar ürkütücü mü? 

1999’da halka ameliyatları başlamıştı. Devamında 2003-2004 yıllarına geldiğimizde ilk “cross linking” yönteminin Türkiye’ye gelmesine vesile olduk. Bu dönemin öncesinde keratokonus tedavisi denilince iki şey akla geliyordu. Birincisi kontakt lens, diğeri de kornea nakli. Ancak hastalık keratokonus olduğunda, tedavi olarak uygulanan tek yöntem olan kornea nakli, gözümüzden bir kornea tabakasının tam ya da yarım olarak alındığı cerrahi bir tedavidir. Ancak 2003’ten beri biz artık keratokonus hastalığını durdurabiliyoruz. Hastanın görme yetisini artırabiliyoruz. 

ZORUNLULUK HALİNDE KORNEA NAKLİ

Nasıl bir işlem uyguluyorsunuz?Kontakt lensler kullanıyoruz. Kontakt lens

kullanamayan hastalarımız için de halka tedavisi uyguluyoruz. Hastanın görme kalitesini anında artırabiliyoruz. Görme kalitesini arttıran diğer yöntem ise Topolazer tedavisidir. Uygulama süresi 1-2 dakikalık bu yöntemi belirli limitlerde yapıyoruz. Ayrıca farklı olarak, hastalarımızın korneasına dokunmadan gözün dışına taktığımız kontakt lensi gözün içine koyabiliyoruz. Böylece hem “CCL” yaparak korneayı güçlendiriyor

SAĞLIK

ve hastalığı durduruyoruz, hem de halka uygulaması, Topolazer ve göz içi lens ile görmeyi artırabiliyoruz. Bu yöntemi “Kombine Tedavi” olarak sunarak 2010 yılında Amerika Refraktif Cerrahi Sempozyumu’nda da birincilik ödülü aldık. Böylece artık hastalarımızın yüzde 95’inde kornea nakline gerek duymuyoruz.

Nakile hangi aşamada ihtiyaç duyuluyor?Eğer kornea çok incelmiş, önü su almış ve saydamlığını

yitirmiş ise, ancak o zaman kornea nakli yapıyoruz.Bu alanda uygulanan teşhis ve tedavi yöntemlerinde

genel olarak gördüğünüz eksikler ve sıkıntılar neler? Ne gibi mağduriyetler yaşanıyor?

Bence en büyük eksiklik, hastalıktan önce harekete geçemememiz. Söz konusu keratokonus ise, teşhis yöntemlerini hastalığa dair belirtisi olmayan, hiçbir şikâyeti bulunmayan kişilere de uygulamamız, göz taraması yapmamız lazım. Çünkü keratokonus çok sinsi bir hastalık. Hastalar hastalığını bilmiyor ve bize maalesef artık belli bir seviyenin üzerine gelip, belirtileri

görülmeye başladığında başvuruyor. Ayrıca hastalığın sürecini geriye döndüremiyoruz. İleriye

gitmiyor ancak geriye de gitmiyor. Bizim bu alanda Darüşşafaka Lisesi ile

birlikte yaptığımız bir çalışma var. 1.700 çocuğumuzdan her

gün 20’sini hiçbir şikâyeti olmamasına rağmen keratokonus incelemesinden geçirdik. 60’a yakın riskli çocuğumuzu tespit ettik ve 9’una tedavi süreci başlattık. l

Kaynak: http://www.haber10.com/soylesi/op_dr_efekan_

coskunseven_keratokonus_cok_sinsi_bir_hastalik-713974

Bence her okul çağındaki çocuk için mutlaka bir göz hekimine, hatta lazer uygulaması yapılan bir kuruma giderek topografi çektirilmesini öneriyorum. Bu, diğer göz hastalıklarının teşhis ve tedavisi için de çok önemli. Anne ve babalara uyarım şu; eğer çocuklarınız gözlerini sürekli kaşıyorsa, ovalıyorsa, doktora her gittiğinizde doktorunuz farklı gözlük yazıyorsa, çocuğunuzun astigmatı çok yüksekse ve bir türlü görmesi yüzde 100’e ulaşmıyorsa, lütfen “Keratokonus olabilir mi?” diye aklınızdan geçirip bir doktora başvurun. l

Çoçuklarınıza TOPOGRAFİ çektirin

41

Page 42: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Kültür-sanat bakımından zenginliği, size tarihin sayfalarında gezme şansı tanıyan sokakları ve mimarisi, bitmeyen eğlence hayatı, geniş

yeme-içme kültürüyle Prag, Avrupa’nın gözde kentlerinden biri. Vltava Nehri’nin ortadan geçtiği, Çek Cumhuriyeti’nin başkenti olan Prag’ın iki yakasını birbirine bağlayan Karl Köprüsü haliyle şehrin güzelliğini içinize çekmek için en önemli mekânlardan. Sabah güneşin ilk ışıklarının düşmesinden gecenin geç saatlerine kadar objektiflerin onun üzerinde olması boşa değil. Kameranızı onun arkasına kaydırdığınızda, Prag Kalesi’nin en iyi fotoğrafını çekmeyi başarmanız da mümkün. Kale, yüksekte bulunduğu için harika bir şehir manzarası seriyor gözlerinizin önüne. Üstelik Guinness Rekorlar Kitabı’na göre dünyanın en büyük antik kalesi, bu.

Köprüden kaleye kadar uzanan Malastrana, kaleyi içinde bulunduran Hradcany ve astronomik saat Prazsky Orloj, St. Nicholas Kilisesi ve kalabalıkların toplandığı Tarihi Meydan‘ı gören kilise Tynsky Chram’ın bulunduğu Stare Mesto; Prag’ın en çok turist çeken mekânları.

KİBİR, CİMRİ, ÖLÜM, EĞLENCE BİR ZAMANDA AKIYOR

Güneşin ve gezegenlerin hareketlerini görebileceğiniz dev astronomik saat Prazsky Orloj’ın iki tarafı hayata dair bir hikâye anlatıyor aslında. Solda aynada kendisini kibirle seyreden, elinde para kesesi olan cimriyi, sağda ise iskelet şeklinde resmedilmiş ölümle, elindeki mandolini çalan eğlenceden oluşuyor bu figürler. Her saat başı 12 havari, antika saatlerde küçük bir bölmeden fırlayan kuş misali ufak bir geçit yapıyor. Saat, burçları,

42

BİR RESSAMMEVSİMSİZ ŞEHİR: PRAG

Page 43: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

günleri ve ayları gösteriyor. Saatin bulunduğu kuleye tırmandığınızda Prag’ın ayaklarınızın altında olduğunu görüyorsunuz. Şehri kuş bakışı görmek için bir başka seçeneğiniz de, Malá Strana’daki kaleye 20 dakika yürüyüş mesafesindeki Petrin Kulesi. Kaleyi gezerken ihtişamlı St. Vitus Katedrali’ni görmeyi de ihmal etmeyin.

TARİHTE YOLCULUĞA ÇIKIN

Prag, aynı zamanda çok köklü bir müzik, sanat ve edebiyat şehri. Franz Kafka, Mozart, Albert Einstein gibi birçok önemli ismin yolu ondan geçmiş. Şehir, müzeler açısından da oldukça zengin seçenekler sunuyor. Art Nouveau akımının öncülerinden

43

Prag aynı zamanda etleriyle ünlü. Çeklerin favori yemeklerinden biri, kızılcık soslu dana eti ve ekmekten yapılan köftedir. Bu yemek, denemeden dönmemeniz gereken lezzetler arasında bulunuyor. Neredeyse her adım başı satılan yöresel tatlı Trdelnik’i de tatmalısınız. Gezdiğiniz yerlerde de birçok restoran ve kafe bulabilirsiniz. Mesela tarihi binada yer alan Cafe Louvre, sadece lezzetli yemekleriyle değil, Albert Einstein, Franz Kafka gibi tarihte yerini almış kişilerin bir zamanlar müdavimi olduğu mekânlar olması itibariyle de insanı doyuran güzellikte. l

Alphonse Mucha’nın eserlerinin sergilendiği Mucha Müzesi ve tabii ki modern edebiyatın kendine özgü yazarı Franz Kafka’ya adanmış Kafka Müzesi en çok ziyaret edilen iki müze. Tabii tüm şehri irili ufaklı heykelleri ve diğer çalışmalarıyla donatan modern Çek sanatının en önemli isimlerinden heykeltıraş

David Cerny’ın da şehri bir açık hava müzesine çevirdiğini söylemeden geçmeyelim. Şehri gezerken onun heykelleriyle karşılaştığınızda bunu daha iyi anlayacaksınız. Uzun lafın kısası, ister çatıların üzerini bir örtü gibi örten karı, insanı ayık tutan tatlı soğuğunda olsun, ister parklarında keyif yapacağınız

güneş zamanında olsun, Prag her mevsim ziyaretçilerini mutlulukla karşılayıp uğurluyor. l

DENEMEDEN DÖNMEYİN

GÖRÜLMEYE DEĞER YERLER

Bazı şehirlere her mevsim yakışır. Karla, rüzgârla, yağmurla, güneşle başka başka güzellikler aksettirir izleyenine. Prag da bu şehirlerden biri. Dünyanın en büyük antik kalesi, tarihin sayfalarında dolaştığınız hissi yaratan sokakları, birbirinden ilginç müzeleriyle karşılıyor gezginleri.

Kafka

Prazsky Orloj

Page 44: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Halk arasında göz tansiyonu adıyla da bilinen glokom, dünyadaki önlenebilir körlük nedenlerinin

başında yer alıyor. Gözlerde oluşan ve yıllar boyu fark edilmeden ilerlemeye devam edebilen glokom, gözlerde görülen en sinsi hastalıklar arasında. Her yaşta görülebilen glokom, özellikle 35 yaşından sonra sinsice ilerliyor ve tedavi edilmediği takdirde körlüğe (görme kaybına) bile yol açabiliyor.

Türkiye’de yaklaşık 2 milyonu aşkın insanın göz sağlığını yakından etkileyen glokom, belirti vermeden sinsi bir

şekilde ilerleyerek gözde geri dönüşü olmayan hasarlar yaratabiliyor. Rakamın büyüklüğüne rağmen hastaların yalnızca yüzde 5’inin hastalığının bilincinde olduğunu belirten Dünyagöz Etiler’den Prof. Dr. Ümit Aykan önemli bilgiler veriyor.

Özellikle orta yaşlı insanlarda gözlemlenen glokom hastalığı, dünyadaki toplam körlüklerin yüzde 10’undan sorumlu. Bu rahatsızlığa sahip olan her beş hastadan ise sadece biri durumundan haberdar. Körlüğe yol açabilen sinsi hastalıklar arasında ilk sıralarda bulunan glokomun her yaştaki

Glokom ya da halk arasındaki adıyla göz tansiyonu, en sinsi göz hastalıklarından biri. Üstelik tedavi edilmediğinde görme kaybına bile neden olabiliyor. Ancak panik yapmayın, çünkü ilk evrelerde ilaçla tedavi edilebiliyor. Tabii bunun için düzenli göz muayenesi şart.

44

GÖZDEKİ SİNSİ TEHLİKE: “GLOKOM”A DİKKAT!

PROF. DR. ÜMİT AYKAN

SAĞLIK

Page 45: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Glokomun ilaçla medikal tedavisinin de mümkün olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ümit Aykan, gerektiği takdirde cerrahi ve lazer girişimlerinin de te-davide uygulanabileceğini belirtiyor. Prof. Dr. Ümit Aykan “Hastalığın ilk evrelerinde ilaç tedavisi yeterli ola-caktır. Ancak burada erken teşhisin önemi çok büyük. Çünkü kaybedilen görme yetisi asla geri döndürülemez. Bu nedenle kişilerin belirli yaşlardan sonra mutlaka belli aralıklarla göz muayenesi yaptırması gerekiyor. Gereken vakalarda tedavide cerrahi ve lazer müdahalelerine de başvu-rabiliriz.” diyor. l

ERKEN TEŞHİSİN ÖNEMİ BÜYÜK

45

SAĞLIK

hastalarda görülebileceğini ve düzenli göz muayeneleri sayesinde bu sinsi hastalığın teşhis edilebileceğini belirten Prof. Dr. Ümit Aykan, “Düzenli gerçekleştirilecek göz muayeneleri sayesinde hem zamanında teşhis konulması, hem de erken tedavi edilme şansı yakalanmasıyla başarılı sonuçlar elde edilmesi mümkün. Yapılan muayenede göz içindeki basınç ölçülür ve bu basınç yüzünden sinirlerde bir hasar oluşup oluşmadığı gözlemlenir. Ardından gerçekleştirilen görme alanı testi, optik sinir başı ve lifi ölçümleriyle de kesin teşhis konulur. Erken teşhis, görme duyusunun korunması adına büyük önem taşıyor ve bu muayenelerin en az iki yılda bir yapılması gerekiyor.” şeklinde konuşuyor.

GENETİK FAKTÖRLER RİSK ORANINI ARTTIRIYOR

Genetik faktörler hastalığa yakalanma riskini artırıyor. Ailesinde glokom hastası olan kişilerin yılda bir kez mutlaka detaylı

göz muayenesi yaptırması gerektiğini belirten Prof. Dr. Ümit Aykan “Hastalığın oluşma sürecinde genetik faktörlerin rolü çok büyük. Birinci derecedeki akrabalarında göz tansiyonu şikâyeti bulunanlarda, hastalığın görülme oranı büyük ölçüde artıyor. Genetik faktörlerin yanı sıra şeker hastalığı, tansiyon, migren, göz yaralanmaları ve kansızlık gibi faktörler de glokom oluşma ihtimalini artırıyor. Aynı zamanda aniden ortaya çıkan şiddetli göz ağrıları, kanlanma, anlık görme kaybı veya ışık etrafında hareler görme gibi belirtilerde de hastaların hemen bir göz hastalıkları uzmanına gitmeleri gerekiyor. Göz basıncının yavaşça artmasıyla, görmeyi etkileyen sinirlerde hasar oluşmaya başlıyor ve bu hasar gizlice ilerleyerek görme duyusunun kaybolmasına kadar varacak sonuçlar doğurabiliyor. Ağrısız olarak ilerleyebilen bu hasar sebebiyle oluşabilecek olan görme kayıplarının ise ne yazık ki geri döndürülme şansı bulunmuyor.” diyerek sözlerini tamamlıyor. l

Ailesinde glokom hastası olanların her yıl düzenli kontrol yaptırmasında yarar var. Çünkü genetik faktörler glokom riskini artırıyor.

Page 46: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

BAZI GÖZLER “GÜZEL” GÖRÜR

Gezi ve belgesel fotoğrafçılığının

önemli isimlerinden biri, Faruk Akbaş. 35 yıldır gözünün

yakaladıklarını dünyayla paylaşıyor.

Dünyayı karış karış gezmesine rağmen

ona göre Türkiye bir fotoğrafçı için en iyi görsel kaynak. Akbaş’la fotoğrafı

ve yolculuklarını konuştuk.

GÖRÜLMEYE DEĞER YERLER

Page 47: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Bazen bakmak ve görmek aynı değildir. Bazı gözlerse öyle iyi “görür” ki, size de bunu sanki o anı yaşıyormuşçasına gösterir. Anı bir karede

dondursalar da, elinize alıp baktığınızda size yine de parlayan gözlerin ışığını, gülümseyen yüzlerin sıcaklığını, çağlayan bir şelalenin sesini taşımayı başarır. Konu fotoğraf olunca Türkiye’de akla ilk gelen isimlerden Faruk Akbaş da işte bunu başarıyla yapan sanatçılardan. Gezi ve belgesel fotoğrafçılığının önemli isimlerinden. 35 yıldır gözünün yakaladıklarını, vizörüne düşürdüklerini paylaşıyor bizimle. Sadece bizimle de değil, yurt dışında da birçok yayın organında fotoğrafları yayınlanıyor Akbaş’ın. TRT ve İz TV’de belgeselleri gösteriliyor. Çalışmalarının LOREAL uluslararası fotoğraf sergilerinde yer almışlığı var. Biz de Akbaş’ı, “Fethiye’nin en güzel fotoğrafçısıydı, kandırdım.” dediği eşiyle birlikte Türkiye’nin bir ucundan diğerine gidecekleri bir yolculuk hazırlığında yakaladık. Yol boyunca, Düzce’de bir mağara belgeseli, Tuz Gölü’nde fotoğraflanacak kareler, Malatya’da davetli olunan bir fotoğraf atölyesi var.

- Fotoğraf makinesiyle ilk tanışmanız, vizörden bakma anınız ne zamandı?

- Net bir tarihi yok ama bir sempati vardı öncelerden dürbünlere, teleskoplara. Böyle böyle fotoğraf makinesine bulaştık. Esas dönem 1983’te Hakkari’de askerlik yaparken oldu. Koca alay çadırı kuruldu araziye, gündüz askeri koşullar devam ediyor. Bir yerde de fotoğraf çadırı kurulmuştu, içinde karanlık oda var. Çekilen fotoğraflar tab edilip askerlere satılıyor, bir gelir elde ediliyordu. Ben de çok meraklı olduğum için, -yedek subayım da forsumuz var-, karanlık oda sorumlusu olan çocuk bana öğretmek zorunda kaldı. Öyle öyle başladık. Tabii Hakkari’nin doğası acayip. Fotoğraf konusunu biraz tetikledi doğal olarak. Bana ilham verdi. O gün bugündür aralıksız devam ediyor. İFSAK deneyimi var. Sonra bir ivmeyle bugünlere kadar geldik.

- Bu süreçte dönüp bakınca ne öğrendiniz? Fotoğraf insana, doğaya gerçekten bakmayı, görmeyi de öğretiyor.

- Onlar kesinlikle var ama öncelikle canının sıkılmamasını öğretiyor. Moralinizi düzeltiyor. Eğlenceli bir hayat

Kaçkarlar’da Huser Yaylası.

Page 48: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

➥ sağlıyor. Keyifle yaşıyorsunuz. Bunun yanında da eğitiyor. Bu dediklerinizi mecbur öğrenmek zorunda kalıyorsunuz. Sosyalleştiriyor. Çok da derin bir konu. Bunu adam gibi yapmaya kalkınca mecburen öğrenmek zorunda kalıyorsunuz. Öğrenince de onu daha çok seviyorsunuz. Karşılıklı etkileşim, beslenme oluyor.

- Sadece bir kare yazıdan daha çok şey anlatabiliyor, etkiliyor...

- Fotoğraf dünyasında insanlar çok fazla misyon yüklüyorlar fotoğrafa. Kimse aslında şurayı belgeleyeyim diye yola çıkmıyor. İyi vakit, daha dolu dolu bir hayat geçirmek için başlıyor. Ancak belgeleme arkasından geliyor. Fotoğrafı diğer sanatlardan ayıran, gerçeklik temeli üzerine yükselmesi. Bu çok özel bir şey. Fotoğrafçılar farkında olsalar da olmasalar da aslında bir belgeleme işi yapıyor. Güne tanıklık ediyorlar.

- Gezi ve belgesel fotoğrafçılığı yapıyorsunuz. Biri süslemek, diğeri belgelemek üzerine. Bu da daha farklı görme biçimleri gerektiriyordur.

- Ayrımını yapmak lazım tabii. Geziler daha çok sosyalleşme ağırlıklı. İnsanları gezilere götürüyoruz, oradan para kazanıyoruz, biraz daha hoşlukları belgelemeye çalışıyoruz belki. Gerçi bu da yine bir belge; belgenin hoş tarafı. Bazen manipülasyon yaptığımız oluyor, orada yaşayan insanı alıp bir kadraja oturtuyoruz, ama bu işin doğasını bozmayan kurgular. Orada hiç olmayan bir şeyi koymak değil yaptığımız. Var olanla ışığa ve kompozisyona göre oynamak. Ancak diğer yandan belge fotoğrafçısının da işi zaten gezmek olmalı. Bazen bir köye gidiyor fotoğrafçılar, köydeki nüfustan daha kalabalık oluyorlar. Bazen fotoğrafçıların tavrı ezici oluyor. Bunlar işin sevimsiz tarafları. Güzel tarafı şu: Hemen herkesin cep telefonu var ve hepsi fotoğraf çekiyor. Artık cep telefonları da fotoğraf makinesine göre pazarlanıyor. Böyle mi çeksem sorusu, hayatı da güzelleştirebilir. Yaşama, doğaya estetik kaygıyla bakmaya başlıyor insanlar. Diğer sanatların yapamadığını fotoğraf yapacak. Fotoğraf çok güçlü, çok önemli. Gezi fotoğrafçılığı da içi boşaltılmadığı sürece desteklenmesi gereken bir dal. O yüzden bu gelinen noktayı çok umutlu görüyorum.

Akbaş’a göre fotoğraf, ışığın

güzel olmasıyla alakalı. Güzel

bir ışık ve doğru açıyla her yer

güzel olabilir. O yüzden de bazı

yerler tekrar tekrar gitmeye

değer. Tıpkı Malatya’nın

Levent Vadisi’nde olduğu gibi.

Page 49: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Bir otobüsle Asya ve Afrika ülkelerine geziler düzenlemiştiniz bir dönem. Günlerce süren yolculuklar sonunda ulaşılan fantastik dünyalar. Onu tekrar yapmak ister misiniz?

Keşke yapsak, yapabilsek. İstiyorum ama gitmek de zor, eskiden kolaydı galiba. Uçak, bilgi çok yaygın değildi. Onun getirdiği keşif dürtüsü vardı. Şimdi gidilmeyen bir nokta yok gibi. Çok güçlü yolculuklardı onlar. Kültürlerin basamak basamak aşamalarını gözden geçirmek. Hayata nüfuz etmek gibi yolculuk biçimiydi. Aynı zamanda içeriden fotoğraflara sahip oluyorduk. Şimdi belli bir saat içinde, programlanmış bir yolculukta, klişe fotoğraflar çekilecek, tüketilecek ve döneceğiz şeklinde. Bir yolculuk 45 gün sürüyordu. Artık insanlar daha konformist. Karayoluyla yapılan yolculuklarda bundan taviz vermek gerekiyor.

Evet ama öyle bir yolculuğa çıkan kişi dönenle aynı olmaz, algıları çok açık, göstericidir kuşkusuz.

Tabii. Kendisiyle de baş başa kalıyor. Bir belgesel izler gibi gidiyor. Bütün hayatların tanıklığını yapıyor. Farklı insan olarak dönüyor haliyle. Sadece görüntüler değil ki, gidilen yer tat dokusuna, ses duyusuna sinecek. Kenti her tarafıyla yaşıyor.

20’ye yakın kitabınız bulunuyor. Türkiye’nin en çok kitaba sahip fotoğrafçılarından birisiniz. Yeni bir kitap hazırlığı bulunuyor mu?

Fotoğrafçıların temel hedefi, çektiklerimizin kitaba dönüşmesi. Yaptığım

projelerin şık kitaba dönüşmesini ben de isterim. Say Yayınları sağolsun, eğitim yayınlarını basıyor. Ama biz yayınlarımızın Türkiye’de, yabancı ülkelerde yaygınlaşmasını istiyoruz. Arşivden fotoğrafların gün yüzüne çıkarılması ayrı bir iş, enerji gerektiriyor. Dağıtımı da basımı da öyle. Aracı eleman yok. Fotoğrafçılar kendisi ilgileniyor bunlarla.

İnsanın işi bakmak ve çekmek olunca, kuşkusuz “göz”üyle kurduğu ilişki de daha derin olur. Bizim bakmamızla sizin görmeniz arasında dağlar kadar fark var. Böyle bir göz terbiyesi nasıl sağlanabilir?

Yılların birikimi bir görsel refleks oluşturuyor. Baka baka neyin fotoğraf olacağı, neyin olmayacağı görsel refleks haline dönüşüyor. Öyle bir zaman istiyor ki fotoğraf konusu, hayatınızı vermezseniz olmuyor. Eskiden bir başkasının fotoğrafını izlemek için çok ciddi paralar harcamak gerekiyordu. Şimdi internet var, her türlü görsele ulaşabiliyorsunuz. Tabii bu kirliliği de getirdi ancak doğru seçerseniz, müthiş bir yön veriyor. Bizim çoğu zamanımız kompozisyonu hazırlamakla geçerken şimdi gençler bir haftada kompozisyon kurdu oluyor. Ancak gençlik ne yazık ki daha savurgan, keşke onu da aşabilseler. Dört boyutlu yaşadığımız uzayın içinden fotoğraf çıkarma becerisi zamanla gelişen bir şey. Fotoğrafla iki boyutu anında yok etmek bakma, görme, okuma alışkanlığı, çok fazla görselle reflekse dönüşüyor. l

GÖRÜLMEYE DEĞER YERLER

Türkiye’nin, dünyanın en fotoğrafik ülkeleri arasında olduğunu düşünüyor Faruk Akbaş. Sanat tarihi açısından eşsiz zenginliğe sahip üç-dört ülkeden biri olduğunu da. Ancak bir kaygısı var, bu güzel doğa ve yılların birikiminin insanlara yenilmesi.

Kapadokya

Page 50: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir
Page 51: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

İlerleyen yıllar ve yer çekiminin etkileri, göz çevresindeki kas ve deri dokusunun sarkmasına sebep olur.

Dış görünümdeki kazanımların yanı sıra, botoks uygulamalarında en önemli konunun doğal görünümün korunması olduğunu belirten Op. Dr. İskender Alkın Solmaz, “Göz çevresi botoksu ile kaz ayağı bölgesi, burun kökü, alın ve kaş çizgileri düzeltme, kaş kaldırma ve şekillendirme gibi işlemleri kısa süreli tedavilerle gerçekleştirebiliyoruz. Bu problemlerin yanı sıra, şaşılık veya göz kapaklarının istemsiz kasılması gibi görmeyi doğrudan etkileyen rahatsızlıklar da botoks tedavileri ile çözüme kavuşturulabiliyor. Botoks uygulamalarında önemli noktalardan biri, elde edilen sonuçta doğal görünümün korunmasıdır. Doğru koşullarda ve uzman doktorlar tarafından gerçekleştirilen botoks uygulamalarının sonunda hastalar, ciddi anlamda genç bir görünüme kavuşabiliyorlar.” diyor.

Yüzün en dikkat çekici bölgesi olan gözler, yoğun hayat temposu ve ilerleyen yılların etkileriyle genç ve ışıltılı görünümünü kaybedebiliyor. Botoks ile 15 dakika gibi kısa süreli seanslarla yapılan medikal estetik uygulamaları sayesinde, göz çevresinde oluşan pek çok problemin düzeltilebildiğini belirten Dünyagöz Etiler’den Op. Dr. İskender Alkın Solmaz, “Botoks yöntemleri ile kaz ayağı bölgesi, burun kökü, alın çizgilerindeki kırışıklıklar, kaş kaldırma ve şekillendirme gibi estetik görünüme katkı sağlayan kazanımların yanı sıra, şaşılık gibi rahatsızlıkları da çözüme kavuşturabiliyoruz.” diyor.

OP. DR. İSKENDER ALKIN SOLMAZ

SAĞLIK

51

MEDİKAL ESTETİK İLE YILLARI GERİYE SAYIN

HEKİMİN UZMANLIĞI BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR

Göz çevresi botoks uygulamalarının istenen sonuçları verebilmesi için uygulanan merkezin ve uygulamayı yapacak doktorun uzmanlığının belirleyici faktörler olduğunu belirten Op. Dr. Solmaz, “Uzman ellerde iyi bir tedavi aracı olan botoks, sterilizasyon ve hijyen standartlarının gözetildiği hastane koşullarında yapıldığı takdirde başarılı sonuçlar verecektir. Dünyagöz Hastaneler Grubu’nda gerçekleştirdiğimiz botoks uygulamalarında kullanılan tüm ürünler FDA onaylıdır ve hastalar, uygulamanın yapılacağı merkezlerdeki ürünlerin güvenilirliği açısından bu bilgiyi doktorlarından istemelidir. Göz çevresi botoksu uygulanan hastalar, uygulamanın hemen ardından normal yaşamlarına geri dönebilirler. İlk dönemlerde etkisini yavaş yavaş gösteren bu uygulama, yaklaşık

15 gün içerisinde maksimum seviyede etki yapmaya başlar.

İlerleyen dönemlerde kırışıklıklar yeniden

ortaya çıkarsa, uygulamanın tekrarlanması gerekecektir.” diyerek

sözlerini tamamlıyor. l

Page 52: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

52

SAĞLIK

Göz kapakları, gözlerin dış etkenlerden korunması adına büyük bir rol üstleniyor. Ancak doğuştan, ilerleyen yaşlarda veya genetik etkenler sebebiyle oluşan göz kapağı problemleri,

görme yetisini tehlikeye sokabilecek problemler oluşmasına sebep olabiliyor. Dünyagöz Altunizade’den göz hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Levent Akçay, göz kapağı cerrahisi ve kanal

tıkanıklıklarında uygulanan tedaviler ile ilgili bilgiler paylaşıyor.

Göz kapağı ve çevresinde görülen problemlerin, görme alanını olumsuz etkileyeceğini belirten

Doç. Dr. Levent Akçay, “Göz kapağında oluşan problemler doğuştan veya yaşa bağlı olarak ilerleyen yıllarda kendini gösterebilir. Cilt, yaşlandıkça elastikliğini kaybeder. Bu duruma, yıllar boyu maruz kalınan yer çekimi de eklenince, kapak problemlerinin oluşma olasılığı oldukça yükseliyor. Örneğin, üst göz kapağının kirpiklerin üzerine düşecek seviyede sarkması, görme yetisini ciddi anlamda olumsuz etkileyecektir. Bu bölgede en sık karşılaştığımız problemler olarak, göz kapaklarının içe veya dışa dönmesi, üst kapak düşüklüğü, kirpik bozuklukları, göz kapağında oluşan tümörler ve göz altı torbalarından bahsedebiliriz. Herkesin bu belirtilere dikkat etmesinde ve görme yetisini etkileyeceğini hissettikleri anda, bir göz hastalıkları uzmanına görünmelerinde büyük fayda var. Sıklıkla lokal anestezi yardımıyla gerçekleştirdiğimiz göz kapağı ameliyatlarının sonrasında hastalarımızı aynı gün içerisinde taburcu ederiz. Kapak tedavilerinde en önemli konu ise, göz kapağının işlevselliğin korunmasıdır.” diyor.

Gözyaşı kanal tıkanıklıklarının ise gözlerde kalıcı enfeksiyonlara varabilecek sonuçlara sebep olabileceğini söyleyen

Doç. Dr. Akçay, “Kanal tıkanıklıkları kendisini gözlerde sıklıkla sulanma, iltihaplanma, gözyaşı kese bölgesinde şişlik ve apse gibi belirtiler ile gösteriyor. Gözyaşı, içinde barındırdığı enzimler sayesinde oksijeni transfer eder ve gözün günlük işlevlerini yerine getirmesini sağlar. Gözyaşının gözlerden vaktinde ayrılmaması durumunda ise, gözlerimiz dış etkenlere karşı savunmasız kalabilir ve mikropların rahatlıkla üreyebilecekleri bir ortam oluşur. Bu rahatsızlık, en sık bebeklerde ve orta yaştaki kadınlarda görülüyor.” şeklinde konuşuyor.

AMELİYAT İLE KESİN ÇÖZÜM

Kanal tıkanıklıklarının başlıca tedavisinin ameliyat olduğunun altını çizen Doç. Dr. Akçay, “Tedavide tıkanık olan orijinal kanal bölgesinin açılmasının yanında, gözyaşı kesesiyle burun arasında tıkanıklığın bulunduğu bölgenin üst kısmına yeni bir kanal açılarak da tedavi yapılabilir. Yeni bir kanal açılması dikişli ya da dikişsiz lazer sistemleriyle yapılabilir. Ancak vücudun kendini iyileştirmesi sebebiyle bu kanal, ilerleyen dönemlerde yeniden tıkanabilir. Tedaviyi uygulayacak olan doktorun uzmanlığı, ilerleyen dönemlerde açılan kanalın tıkanmaması konusunda büyük önem taşıyor.” diyerek sözlerini tamamlıyor. l

GÖZ KAPAĞI DÜŞÜKLÜKLERİ VE GÖZYAŞI KANAL TIKANIKLIKLARINDA

EN İYİ ÇÖZÜMLER

DOÇ. DR. LEVENT AKÇAY

Page 53: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir
Page 54: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Dünyagöz Hastaneler Grubu olarak, yurt içi ve yurt dışında 25 ayrı noktada 2.500’e yakın çalışanımızla hizmet veriyoruz. Dünyagöz

olarak, yaptığımız ve yapacağımız her projede çalışanlarımızın katkısının değerini ve önemini çok iyi biliyoruz. Bu nedenle çalışanlarımıza, bütünü kapsayan İnsan Kaynakları uygulamalarından ziyade onların ihtiyaçlarına yönelik daha bireyselleşmiş İnsan Kaynakları stratejisiyle yaklaşmayı planlıyoruz.

Günümüzde firmalar için kaynaklarını etkin kullanmak, sürdürülebilirlik adına büyük önem taşıyor. Gelişen dünyada her ne kadar insan gücü ihtiyacının daha az kullanıldığı, teknolojinin daha çok rol aldığı bir sürece hızlıca girilmiş olsa da, bizim verdiğimiz hizmetin temelinde insana ihtiyaç var. Sağlık hizmeti veren bir kurumun en önemli konusu doğru ve iyi

hizmet veren insan kaynağıdır. Empati kurabilen, bilinçli, yardımsever, güler yüzlü ve sabırlı yaklaşımdır. Bunlar hiçbir teknolojinin veremeyeceği insana has özelliklerdir. Bu nedenle bizim İK odağımız “insan”. Küreselleşen ve gün geçtikçe de daha çok bireyselleşen iş dünyasında, insana yapılan yatırımlar en az altyapı yatırımları kadar değerli.

DEMOGRAFİK DÖNÜŞÜM, GELECEK İÇİN Y KUŞAĞI

Yakın geleceğe damgasını vuracak İK trendlerinden ilki, demografik dönüşüm olacak.

Goldman Sachs’ın Yaklaşan Milenyum Kuşağı raporuna göre; 2025’te küresel iş gücünde 4 çalışandan 3’ünün Y kuşağı (1980-1999) olacağı tahmin ediliyor. Türkiye’de de toplam ülke nüfusunun yüzde

54

DÜNYAGÖZ’ÜN BAKIŞ AÇISI

İNSAN KAYNAKLARINDA ODAK NOKTAMIZ “İNSAN”

Son dönemde pek çok iş adamı ve profesyonel, “insanın” ve “insan odaklı” çalışmaların önemine dikkat çekiyor. Pek çok liderin ajandasında yer alan ve şirketlerinde en önem verdiği departmanlardan biri olan İnsan Kaynakları’na ilişkin bakış açısını Dünyagöz Hastaneler Grubu İnsan Kaynakları Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Demet Kapıcıoğlu Melik anlatıyor.

Page 55: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

35’ini Y kuşağı oluşturuyor, 2025’ te tahminlere göre; iş gücünün yüzde 60-75’ini Y kuşağı oluşturacak. Bu da istihdam yapısının tamamen değişeceğini gösteriyor. Pek çok şirket birkaç yıl içinde Z kuşağını da (2000 yılı ve sonrası) istihdam edecek.

Bu veriler, kurumların gelecekte iş gücünün büyük bir kısmını oluşturacak bu yeni jenerasyona odaklı İK çözümleri geliştirmesini zorunlu hale getiriyor.

Biz de kurumumuzu, gelecekte iş dünyasını domine edecek olan Y kuşağına hazırlamak adına, gelişen teknolojileri takip ediyor, kendimizi dijital dünyadaki İK ve eğitim uygulamalarına hazırlıyoruz. Bu doğrultuda, çalışan bağlılığı, kariyer planlama, yetenek yönetimi uygulamalarına ağırlık veriyoruz.

KİŞİYE ÖZEL İNSAN KAYNAKLARI YAKLAŞIMI

Bütünü kapsayan İK uygulamalarından ziyade, bireysel odaklı gelişim, kariyer ve ödül programlarına odaklanıyoruz, her çalışanımızı ayrı ayrı daha iyi tanıyarak onların ihtiyaçlarına yanıt vermek üzere yapımızı dönüştürüyoruz.

Kişiye özel koçluk ve geri bildirim eğitimleri ile çalışanın hem güçlü hem de geliştirilmesi gereken yönleri hakkında çalışmaları hayata geçiriyoruz.

DÜNYAGÖZ AKADEMİ İLE İŞVEREN MARKA KİMLİĞİMİZİ GÜÇLENDİRMEYİ HEDEFLİYORUZ

Kişiye özel programlanmış eğitim stratejileri ile yetenekli çalışanlarımızı tutup, yeni mezun yetenekleri de şirketimize kazandırmayı hedefliyoruz.

Çalışanlarımızın Dünyagöz için hedef odaklı vizyonları olması, kurumun gelecek başarısı için çok önemli. Bu doğrultuda, çalışanlarımızın verimliliğini artırmak, kişisel ve mesleki gelişimlerini sağlamak adına Dünyagöz Akademi projemizi hayata geçirdik. Bu sayede, kurum ile personel arasındaki bağlılığı arttırarak çalışanlarımızın bizlere duyduğu güveni pekiştiriyoruz.

Kişisel ve mesleki gelişim eğitimleri dışında ayrıca kurumsal oryantasyon, liderlik, koçluk becerileri ve yetkinlik eğitimlerini de sürdürüyoruz.

Eğitimlerimizi tek yönlü iletişim olarak değil, etkileşimli ve “beyin temelli öğrenme” metotlarını kullanarak yapıyoruz. Yeni nesile hitap etmesini sağlamak amacıyla da video/animasyon eğitimler modelini kullanıyor, her geçen gün bu sistemleri geliştiriyoruz.

DİJİTAL İNSAN KAYNAKLARI ÇÖZÜMÜ İLE, ÇALIŞAN MARKASI OLMA YOLUNDA ADIMLAR ATIYORUZ

Günümüz genç kuşağı; yaratıcılığı, yenilikçiliği ve yüksek teknolojiyi kullanan şirketlere karşı daha ilgili.

DÜNYAGÖZ’ÜN BAKIŞ AÇISI

55

Biz de kurum olarak, daha dijital ve daha sade İK çözümlerine odaklanabilmek için Dünyagöz Ailem dijital platformunu oluşturduk.

Kişiye özel veriye ulaşım noktası olarak oluşturulan Dünyagöz Ailem, gelişen teknolojilerin İK ve kurumsal yönetim sistemlerine uyarlanmasının en güzel örneklerinden biri. “Çalışan Odaklı Marka” olma yolunda önemli bir adım olarak gördüğümüz Dünyagöz Ailem ile çalışanlarımızın kurum içinde ihtiyaç duydukları bilgi ve dokümanlara ulaşımlarını kolaylaştırırken, aynı zamanda süreçlere de kolaylıkla hâkim olmaları sayesinde onların daha huzurlu ve güvende hissetmelerini amaçlıyoruz.

Dünyagöz Ailem ile amacımız kuruma bağlılık yaratmak, bireysel özgüveni korumak, işe yeni başlayan bir kişi ile uzun yıllardır çalışan kişi arasındaki kurumu tanıma ve iş süreçlerine hızlıca hakim olma gibi farkları ortadan kaldırmak. Böylece kişisel özgüven ve kurumsal aidiyet duygusunu erkenden kazandırmak. l

Demet Kapıcıoğlu Melik

Page 56: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Kurulduğu günden bu yana, Konya’nın yanı sıra çevre il, ilçe ve yurt dışından gelen binlerce

hastanın göz sağlığı problemlerine çözümler ürettiklerini söyleyen Dünyagöz Konya Başhekimi Prof. Dr. Ümit Kamış, “Böyle bir hastanenin doktorlar, çalışanlar ve en önemlisi de hastalar için en uygun şekilde tasarlanmasının altında büyük bir vizyon ve yatırım bulunuyor. Mayıs 2016’da açılan Konya hastanemizde; miyop, hipermetrop ve astigmat tedavisinde kullanılan ileri lazer teknolojisi SMILE’dan, ileri teknoloji ürünü femtosaniye lazer ve akıllı göz içi merceklerinin kullanıldığı katarakt ameliyatlarına; mikro cerrahi tecrübesi gerektiren kornea hastalıklarının tedavisinden, diyabete bağlı göz hastalıklarının tedavisine; retina hastalıklarından, göz nörolojisi, göz çevresi estetiği, glokom ve üveit tedavisine kadar yetişkin ve çocuk göz sağlığına dair tüm alanlarda tam donanımlı teşhis ve tedavi hizmetleri sunuyoruz.” şeklinde konuşuyor.

Dünyagöz Konya’da sıklıkla uygulanan tedaviler hakkında bilgiler paylaşan

Prof. Dr. Kamış, “Kurulduğu günden bu yana Dünyagöz Konya’da göz ve göz çevresi ile ilgili her türlü tedavi yöntemini uyguluyoruz. En sık uyguladığımız tedaviler arasında; katarakt, lazer, vitreoretinal cerrahi, şaşılık tedavileri ve kornea nakli bulunuyor. Bugün sadece Türkiye’de değil, dünyanın gelişmiş ülkelerinde uygulandığında basının manşetlere taşıdığı, kornea nakli gibi komplike operasyonların dahi üstesinden başarıyla kalkacak altyapıya ve medikal uzmanlığa sahibiz.” diyerek ekibine duyduğu güveni vurguluyor.

UZMAN HEKİM KADROSU

Konya insanının sıcakkanlı ve özellikle sağlık konusunda bilinç seviyelerinin yüksek olduğunun altını çizen Prof. Dr. Kamış, “Konya halkının göz sağlığı konusundaki bilinci oldukça yüksek ve burada hizmet vermeye başladığımız günden bu yana, halkın sağlık konusuna çok büyük önem gösterdiğini gördük. Mevlana’nın şehri Konya’nın misafirperver ve sıcak kanlı insanlarına hizmet etmekten gurur duyuyoruz.” diyor.

56

SAĞLIK

2016 yılında, Konya ve çevresindeki şehirlerde yaşayanlara dünya standartlarında göz sağlığı hizmetleri vermek amacıyla açılan Dünyagöz Konya, binlerce vaka deneyimine sahip

güçlü medikal kadrosu ve teknolojik altyapısıyla bölge halkının göz sağlığı problemlerine çözümler üretiyor. Dünyagöz Konya’nın bugüne kadar gösterdiği başarılar ile gurur

duyduğunu belirten Başhekim Prof. Dr. Ümit Kamış, “Bugüne kadarki yaklaşık iki yıllık süreçte elde ettiğimiz başarılarımızı, sürekli gelişimi hedefleyen yaklaşımımızın yanı sıra,

bu doğrultuda en yeni tedavi yöntemlerini, güçlü bir medikal kadro ve en son teknolojiler ile harmanlamadaki başarımıza borçluyuz.” diyor.

PROF. DR.ÜMİT KAMIŞ

GÖZÜN HER BRANŞINDA GELİŞMİŞ

ÇÖZÜMLER

Page 57: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

57

Tasarımlarında Konya mimarisine ait izler taşıyan 8 bin metrekarelik akıllı binasında hizmet veren Dünyagöz Konya, gözün tüm branşlarında ve en gelişmiş teknolojilerle eksiksiz teşhis ve tedavi hizmetleri sunuyor.

Prof. Dr. Ümit Kamış’ın Başhekimliğini yaptığı hastanenin medikal kadrosunda; Doç. Dr. Berker Bakbak, Op. Dr. Aykut Selçuk, Op. Dr. Ayşe Kıyak Yılmaz, Op. Dr. Fethi Energin, Op. Dr. Harun Reşit Çelebioğlu, Op. Dr. Mehmet Gülmez, Op. Dr. Sevil Demirtaş ve Uzm. Dr. Celalettin Altun gibi konusunda uzman ve yılların tecrübesine sahip hekimler bulunuyor. Dünyagöz Konya, gözün tüm branşlarında sunduğu yüzlerce farklı tedavi yöntemiyle, yılın 365 günü, 24 saat boyunca kesintisiz hizmet veriyor. l

l İleri derecede miyopisi ve astigmatizması bulunan 33 yaşındaki 2 çocuk annesi Canan Pektaş’a yapılan SMILE lazer ameliyatlarıyla ilgili bilgi veren Dünyagöz Konya Başhekimi Prof. Dr. Ümit Kamış, “Hastamızın kuru göz rahatsızlığı ile birlikte korneasının ince ve numaralarının yüksek olması diğer lazer yöntemlerinin tedavisini mümkün kılmıyordu. Ancak uyguladığımız SMILE lazer yöntemiyle hastamızın yüksek miyopunu ve astigmatını tedavi ettik. Hastamız bundan sonraki hayatına gözlüğe ihtiyaç duymadan devam edebilecek.” diyor.

l Konya’da 15 yıllık çocuk özleminin ardından dünyaya gelen 5 yaşındaki Recep Tayyip Yurdagülen’in yapılan kontroller sonucu doğuştan katarakt olduğu, görme kaybının sol gözünde yüzde 30’a, sağ gözünde yüzde 40’a düştüğü ve ameliyat olması gerektiği belirlendi. Ameliyatı gerçekleştiren hastane Başhekimi ve göz hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Ümit Kamış, iki gözün ameliyatını da ayrı günlerde yaparak görme seviyesini ilk günlerde yüzde 80’e, sonraki günlerde yüzde 100 seviyesine çıkardı. Oyun oynarken, dışarı çıktığında zorluk yaşayan küçük çocuk, bundan sonra gündelik hayatta zorluk yaşamayacak.

UNUTA

MAD

AKALA

R

Page 58: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

HUZUR VE EĞLENCE BOZCAADA’DABozcaada, küçük yüz ölçümüne inat büyük bir deneyim sunuyor misafirlerine. Bakir koyları, temiz denizi değil sadece sözünü ettiğimiz; dalıştan seramik derslerine, bağ yolu gezisinden kitesurf (uçurtma sörfü) eğitimine kadar birçok alternatif sizi bekliyor. Hazırsanız yola çıkalım.

GÖRÜLMEYE DEĞER YERLER

Page 59: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Bazı yerler vardır, kapladıkları küçük alana rağmen cazibeleri fazladır. Kuşkusuz Bozcaada bu yerlerin başında geliyor. Ege Denizi’nin kuzeyinde,

Çanakkale’ye bağlı küçük bir ada, Bozcaada. Yüz ölçümü etrafındaki adacıklarla beraber 37.6 kilometrekare, çevresi 38 kilometre. Ancak içinde huzuru, eğlenceyi ve samimi bir yaşamı barındırıyor. Tam bir bağ cenneti. Yüz ölçümünün 3’te birini bu bağlar oluşturuyor. Etrafında irili ufaklı 17 adacık bulunuyor. Ada her mevsim güzelliğini koruyor ancak itiraf etmek gerekirse en huzurlu zamanı sonbahar. Nasıl olmasın, yaz telaşını atlatmış koylar, oteller, restoranlar size kalıyor. Yazın bile soğuk olan denizin ısınmış olması da cabası. Bir yandan da süren bağ bozumunu unutmamak da yarar var. Gelin önden ufak bir tur düzenleyelim.

Çanakkale Geyikli’den feribota binip de adaya doğru yola çıktığınızda, önce Bozcaada Kalesi gözünüzü alıyor. Küçük bir yerleşim yeri için oldukça heybetli olması, geçmişte atlattığı badirelerin ipuçlarını

veriyor aslında. Boğazın hemen çıkışında olması ve ana karaya yakınlığıyla diş kamaştıran bir yer olduğundan istilaya açık olmuş hep. Türkiye’nin en iyi korunmuş kalelerinden biri Bozcaada Kalesi. İlk olarak ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı bilinmiyor. Fenikeliler, Cenevizliler ve Venedikliler tarafından kullanılan kale, bugünkü görünümünü Fatih Sultan Mehmet döneminde var olan kalıntılar üzerine tekrar inşa edilmesiyle alıyor. İkinci Mahmut zamanında yapılan onarımlarla görünümü korunuyor. Feribotun yanaştığı ilçe merkezi, adanın tek toplu yerleşim yeri. Bunun dışında herhangi bir köyü bulunmuyor. Ada merkezi, nostaljik sokaklarıyla şirin bir balıkçı kasabası havasında. Rum ve Türk mimarisi iç içe geçmiş. Eski Rum evlerinin kimi yazlık, kimi de pansiyon ve otel olarak kullanılıyor. Ada sokaklarını birkaç saatte yürüyerek dolaşabilirsiniz ancak her geçtiğinizde yeni bir ayrıntıyı fark ettiğiniz için bir turla sınırlı kalmayacağınız garanti. ➦

Page 60: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Bozcaada’nın en çekici yanlarından biri tertemiz denizi, bakir koyları ve plajları. İrili ufaklı koyların çoğu denize girmek için uygun. Altın rengi, incecik kumu ve pırıl pırıl turkuaz deniziyle Ayazma Plajı bunların en güzeli. Plajın üstünde yol boyunca sıralanmış restoranlar da bulunuyor.

Bozcaada’da Mayıs’ın son haftalarından Ekim’in ortasına kadar rahatlıkla denize girilebiliyor. En çok Temmuz ve Ağustos’ta plajlar kalabalık oluyor. Ancak adada 12 koy ve 12 burunun olduğu düşünülünce, isterseniz tenha bir koy bulmanız zor değil. Sulubahçe Koyu, hem kumluk hem taşlık olan Habbele Plajı, saklı cennet Beylik Koyu, deniz altındaki inanılmaz çeşitliliği görebileceğiniz bir şnorkel ve gözlükle gireceğiniz Akvaryum Koyu, Çayır Koyu, Tuzburnu fenerine çıkıp panoramik Ege denizine karşı oturmanın keyifli olduğu Tuzburnu Koyu… Bu bol seçenek sayesinde en rüzgârlı havada bile denize girebileceğiniz sakin bir yer bulabiliyorsunuz. Lodos ya da poyraza göre koyunuzu

Bozcaada, birbirinden güzel evlerin yer aldığı sokaklarıyla sizi kendine hayran bırakıyor. Birkaç saatte tüm adayı gezmeniz mümkün ancak her sokaktan geçtiğinizde başka bir güzelliği keşfediyorsunuz.

Akvaryum

Page 61: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

l Sevdikleriniz için hediyelik eşya bakacaksanız, kendine özgü ürünlerin yer aldığı dükkanlar sizi bekliyor. Daha çok el işçiliğine dayalı ürünlerin olduğu bu dükkanlarda illa zevkinize uygun bir şey bulursunuz. Seramik işçiliğinin özgün örnekleri, bez bebekler, etnik kıyafetler, kumaş çantalar... Üzüm, şarap, rüzgar gülleri hediyelik eşyalarda kullanılan başlıca konular oluyor. Hatta sadece üzüm-şarap konulu aksesuarlar ve takılar satan bir mağaza da bulunuyor adada. Adadaki cam atölyesinde üretilen cam obje ve takılar çok orjinal bir hediye olabilir. 

l Ada tam bir reçel cenneti. Özellikle de domates reçeli çok ünlü. Özel bir domates cinsinden yapılıyor ve içine badem konuluyor. Domates dışında incir, gelincik gibi ev reçellerini de tatmayı unutmayın. Gelincik sadece reçeliyle değil, şerbetiyle de ağzınızı tatlandıracak. Konsantre halini cam şişelerde satın da alabilirsiniz.

GÖRÜLMEYE DEĞER YERLER

seçebiliyorsunuz. Ancak tüm koylara ulaşım yok. Minibüs seferleri sadece Ayazma Plajı, Habbele Plajı ve Akvaryum Koyu’na yapılıyor. Merkeze yakın olanlara yürüyüş yaparak ya da bisikletle ulaşmanız mümkün. Ama güney kıyıları için bir araç temin etmeniz gerekiyor.

Adada yaşamın tekrara döneceğini düşünmeyin. Çünkü Bozcaada hareketli sosyal yaşamıyla da size birçok seçenek sunuyor. Şarap derslerinden tekne turuna, Çayır Plajı’nda yaz boyunca yapılan kitesurf derslerinden seramik ve cam atölyesi çalışmalarına kadar kendinizi deneyebileceğiniz, becerilerinizi geliştirebileceğiniz birçok seçenek var. Su altı zenginliği açısından da Ege Denizi’nin en önemli dalış noktalarından biri. Fazla derin olmaması özellikle ilk defa dalış yapacaklar için rahatlık sağlıyor. Ada etrafında dalış yapılabilecek 7-8 bölge bulunuyor. Ahtapot, renkli deniz tavşanı, renkli sünger ve şakayıklar, çeşitli deniz kabukluları, karagöz, lagos ve orfoz bu zengin doğada görebileceğiniz canlılardan bazıları. Ayrıca Türkiye’nin tek bağ yolu da tabii ki Bozcaada’da. Adada yetiştirilen tüm üzümleri görebileceğiniz ve bağları tanıyabileceğiniz özel bir yürüyüş yolu bu. Bir kilometre uzunluğundaki yol, Sulubahçe mevkiinde taraça düzeninde, geleneksel ve modern yöntemlerle yapılmış bağların bulunduğu, denizi, doğayı ve üzümü birleştiriyor. Bozcaada yüz ölçümüne inat misafirlerini bakir koyları, temiz deniziyle ağırlarken, can sıkıntısına fırsat vermeyecek günler sunuyor. Kim demiş ada hayatı bir yerden sonra sıkar diye! l

l Tezgâhlardan yükselen kekik kokusunu içinize çekmekle yetinmeyin, dönüş için kendinize de adada bol bulunan bu baharatı alın. l Bozcaada’da çok lezzetli kurabiyeler yapılıyor, paket halinde satıldığı için dönüşte götürebilirsiniz.

17 rüzgar gülü sizi Polente

Feneri’ne ulaştırıyor. Burası gün

batımını izlemek için en iyi nokta.

61

Page 62: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

GÖZDE KANSERİN İPUÇLARI

Hayata bakan penceremiz olarak tanımladığımız gözlerimiz, vücudumuzun farklı bölgelerindeki

hastalıkların da en önemli habercisi olabiliyor. Meme kanserinden prostat kanserine, kan kanserinden akciğer kanserine kadar birçok hastalığın bulgularının göz muayeneleri sırasında tespit edilmesi hayati önem taşıyor.

Ülkemizde her yıl 170.000 yeni kanser vakası görülürken, bu hastalıklarla yaşamlarını sürdürenlerin sayısı ise her geçen gün artıyor. 400.000 civarında kanser hastasının görüldüğü ülkemizde Dünyagöz Etiler’den Prof. Dr. Samuray Tuncer, bu konuda toplumumuzun bilinçlendirilmesinin büyük önem

taşıdığına ve erken teşhisin önemine dikkat çekiyor. Prof. Dr. Samuray Tuncer, rutin göz muayenelerinin; şeker, yüksek tansiyon, bağışıklık sistemi rahatsızlıkları gibi farklı hastalıkların yanı sıra, kanser vakalarında da erken ve ilk teşhisin konulmasında büyük rol oynadığının altını çiziyor.

ERKEN TEŞHİS İÇİN RUTİN GÖZ VE GÖZ DİBİ MUAYENESİ

Gözlerimiz, günümüzün hastalığı olan kanserle ilgili büyük ipuçlarını içinde barındırıyor. Prof. Dr. Samuray Tuncer, göz dibinde birçok lezyon görülebildiğini, bu lezyonların sistemik

SAĞLIK

PROF. DR.SAMURAY TUNCER

Göz dibi muayenesi ile çeşitli kanser türlerinin bulguları erken teşhis edilebilir.

Page 63: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

bir kanserin parçası olabileceği gibi, başlı başına gözden kaynaklanan kötü huylu tümörler olabileceğini vurguluyor. Bu muayeneler sayesinde; miyop, hipermetrop ve şaşılık gibi basit rahatsızlıkların yanı sıra; bazen gözde melanom, bazen de akciğer, prostat, lenf, meme ve cilt kanseri gibi erken teşhisi önemli kanser türlerinin bulgularının da tespit edilebildiğini belirten Dr. Samuray Tuncer, herkese göz muayenelerini düzenli olarak yaptırmalarını tavsiye ediyor.

GÖZ PARLAMALARINA DİKKAT!

Küçük yaştaki çocuk ve bebekler, göz problemlerini 7-8 yaşlarına kadar bildiremediklerinden dolayı, bu yaşlara kadar göz muayenelerinin ihmal edilmemesi büyük bir önem taşıyor. Özellikle bebeklerin göz bebeklerinde gözlemlenen beyaz parlamalar, retinoblastom isimli göz içi kanserinin habercisi olabiliyor. Bu rahatsızlığın yüzde 95’i, 5 yaş öncesi çocuklara yapılan muayeneler sayesinde tespit edilirken, ana belirtileri göz bebeklerindeki beyaz parlama ve şaşılık olarak öne çıkıyor.

YETİŞKİNLERDE EN SIK GÖRÜLEN GÖZ İÇİ KANSERİ: KOROİD MELANOMU

Yetişkinlerde en sık rastlanan tümör olan koroid melanomu, görme azlığı, gözde ışık çakmaları, siyah gölgeler ve eğri görme gibi belirtiler ile kendisini göstermesine rağmen, bu rahatsızlığa sahip hastaların üçte birinde hiçbir belirti gözlemlenemiyor. Prof. Dr. Samuray Tuncer, hastada herhangi bir şikâyetin olmamasının, hastalığın farkına varılmasını rutin göz muayeneleri olmayan bir kişi için imkânsız hale getirdiği konusunda uyarıda bulunuyor.

RADYOAKTİF PLAK TEDAVİSİ SONUÇ VERİYOR

Göz içi tümörlerinin tedavisinde en gelişmiş ve altın standart teknoloji olan radyoaktif plak tedavisi, özellikle yetişkinlerde sıkça görülen koroid

SAĞLIK

2015 yılında Dünyagöz Hastaneler Grubu Etiler Şubesi’nde Prof. Dr. Samuray Tuncer öncülüğünde kurulan “Oküler Onkoloji” Kliniği, ülkemizde göz kanserleri ile mücadelede özel kurumlar içerisinde en gelişmiş teknolojileri kullanan ilk merkez olarak hizmetine devam etmektedir.

melanomunun tedavisinde uygulanıyor. Gözün en dışındaki sert beyaz tabaka olan skleraya dikişlerle uygulanan plakların etkinliği, operasyonu gerçekleştiren doktorun tecrübesiyle de doğru orantılı. Radyoaktif plak uygulaması, hastanın ihtiyaçlarına göre hazırlanırken, uygulamasında özel bilgisayar programları kullanılıyor.

Sınır, dil, din ve ırk tanımaksızın insanlığın günümüzdeki en büyük sorunlarından biri haline gelen kanser hastalıklarının üçte biri, yaşam tercihleri, sağlıklı bir hayat ve rutinleştirilmiş sağlık kontrolleri sayesinde önlenebiliyor.

Prof. Dr. Samuray Tuncer, göz bebeğinin büyütülerek göz dibi muayenesi yapılmasının birçok iyi ya da kötü huylu tümörün erken teşhis edilmesine olanak sağladığını belirtiyor. Bazen hayat kurtarıcı da olabilen bu muayenelerin düzenli olarak yapılması olayın ciddiyetini daha da arttırıyor. l

63

Page 64: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

DÜNYAGÖZ VAKFI GÖRME ENGELLİ GENÇLERE IŞIK OLDU

DÜNYAGÖZ VAKFI

Dünyagöz Vakfı’nın “Gören Gönüller” projesi kapsamında yaptığı lansman gecesinde sahneye çıkan Sibel Can’a desteklerinden dolayı Dünyagöz Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Eray Kapıcıoğlu çiçek verdi.

Göz hastalıklarından korunmak, tanı ve tedavi alanlarında bilimsel çalışmalar yapmak ve toplumda göz sağlığının korunmasının önemine dikkat çekmek amacıyla 2011’de kurulan Dünyagöz Vakfı, son dönemde yaptığı çalışmalarla da adından söz ettirmeye devam ediyor.

64

Page 65: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Vakıf, göz sağlığının korunmasına yönelik çalışmalarının yanı sıra; görme engelli kişileri günlük yaşamda bağımsız kılmak ve onlara engelsiz bir dünyanın kapılarını aralamak için de çalışmalar gerçekleştiriyor. Bu doğrultuda lise ve üniversite öğrencisi 300 gence “Akıllı Cihaz” desteğinde bulunuldu. “Gören Gönüller” projesi kapsamında dağıtılan “Akıllı Cihazlar”, görme engellilerin bağımsız hareket edebilmelerine yönelik tasarlandı. Cihaz; telefon özelliğinin yanı sıra renk bulma ve renk tanıma, serbest navigasyon ve sesli doküman okuma gibi özellikleri de içeriyor.

Vakıf, okulun yanı sıra sosyal yaşamlarını da desteklemek üzere, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda İstanbul’da bulunan görme engelli okullarında eğitim gören ilkokul öğrencilerini sesli betimleme yapılan Pollyanna müzikaliyle buluşturdu. 8-12 yaş arasındaki görme engelli öğrenciler İBB Şehir Tiyatroları’nın ev sahipliğinde çocuk oyunlarının başyapıtı olan eseri, özel kulaklıkları sayesinde takip edebildiler. l

DÜNYAGÖZ VAKFI

2013 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Görme Engelliler Teknoloji Merkezi (GETEM) iş birliğiyle sürdürülen ve gönüllü okuyucuların romandan hikâyeye, ders kitabından şiire kadar birçok farklı türde seslendirdikleri yüzlerce eser “Konuşan Kitaplar” projesiyle görme engellilere ulaştırılıyor. Dünyagöz Etiler ve Ataköy’de bulunan ses kayıt odalarında yapılan okumalar GETEM portalı üzerinden indirilerek dinlenebiliyor.

Bu projeye bilinirlik kazandırarak gönüllü okuyucu sayısını arttırmak üzere gerçekleştirilen çabalara bir destek de Gülse Birsel’den geldi. Büyük usta Haldun Taner’in hikâyelerini seslendirdiği kitap, seslenenkitap.com üzerinden satışa çıkarılarak elde edilen gelir “Akıllı Cihaz” projesine aktarıldı. l

Boğaziçi Üniversitesi iş birliğiyle “Konuşan Kitaplar”

Erken yaşta alınacak önlemler ve düzenli yapılacak göz muayeneleri sayesinde gelecekte oluşabilecek görme kayıplarını engellemek ve bu doğrultuda aileleri bilinçlendirmek amacıyla Sultanbeyli ve Sultangazi’de yaşları 1 ile 12 arasında değişen 2.798 çocuğun ücretsiz göz muayenesi gerçekleştirildi. Muayenesi yapılan çocukların yüzde 40’ında hipermetrop, miyop ve astigmat gibi kırma kusurları ve yüzde 4’ünde ise göz tembelliği tespit edildi. Çocuklar, detaylı tanı ve teşhislerinin sağlanması için uzman hekimlere teslim edildiler. Böylece, gelecekte bu çocukların ciddi göz hastalıkları sorunu yaşaması engellenmiş oldu. l

S S B

65

Page 66: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

KATARAKT İHMALE GELMEZToplum arasında yaşlı hastalığı olarak bilinen ve “göze perde inmesi” diye anılan katarakt rahatsızlığının önemi konusunda uzmanlar uyarılarda bulunuyor. Dünyagöz Bursa’dan Op. Dr. Yıldırım Beyazıt Usta, “Katarakt, belirli bir yaştan sonra görülmesi normal olan, ancak kesinlikle ihmal edilmemesi gereken bir rahatsızlıktır. Göz bebeğinin arkasında bulunan ve görmeyi sağlayan doğal merceğin saydamlığını kaybetmesiyle oluşan katarakt, 40 yaş üzeri bireylerde oluşan körlüklerin bir numaralı sebebidir. Bu sebepten dolayı belirtilerin gözlemlendiği ve risk grubundaki kişilerin, düzenli göz muayenelerini gerçekleştirmeleri büyük önem taşıyor.” diyor.

66

SAĞLIK

OP. DR. YILDIRIM BEYAZIT USTA

YA ÜZERİ KÖRLÜ ÜNBİR NUMARAL NEDENİ

Page 67: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

İlerleyen yaşlarda ortaya çıkan katarakt rahatsızlığının oluşma sebepleri ve belirtilerine dikkat edilmesinin, görme yetisinin korunması

açısından önemli olduğunu vurgulayan Op. Dr. Yıldırım Beyazıt Usta, “Hastalığın oluşmasında ilerleyen yaşın yanı sıra, şeker hastalığı, göze gelen fiziksel darbeler ve kortizonlu ilaçların uzun süreli kullanımı da rol oynayan etkenler arasında yer alıyor. Bu risk gruplarında bulunan kişilerin, katarakt belirtilerine karşı daha dikkatli olmaları gerekiyor. Hastalığın başlıca belirtileri arasında ise; görmede yavaş yavaş azalma, ışığa hassasiyet, çift görme, okumada zorluk yaşama, gece görmede zorlanma, renkleri soluk görme ve gözlük numarasının sıklıkla değişmesi bulunuyor. Bu belirtilerin gözlemlendiği kişilerin, uzman bir göz doktoruna muayene olmaları, ileride oluşabilecek ciddi görme kayıplarının engellenmesine yardımcı olacaktır.” uyarısında bulunuyor.

BU ÖNLEMLER KATARAKTI YAVAŞLATIYOR

Yaşa bağlı olarak oluşmasına rağmen, kataraktın ilerleyişini yavaşlatabilecek önlemler bulunduğunu belirten Op. Dr. Usta, “Katarakt rahatsızlığının oluşum süreci tam olarak önlenemese dahi, ilerlemesini yavaşlatacak tedbirler alınabilir. Hastalar veya hastalık riski taşıyan kişilerin, sigara kullanımını mümkün ise tamamen kesmeleri ve alkol tüketimini ise kontrollü bir şekilde gerçekleştirmeleri gerekiyor. Diyabet hastaları da katarakt riski taşıyan gruplar arasında yer alıyor. Bu sebepten dolayı özellikle diyabet hastalığına sahip kişilerin, sebze ağırlıklı beslenmenin yanı sıra vitamin

takviyesi yaparak bünyelerini desteklemesi, hastalık oluşumunu yavaşlatan etkenlerden bir tanesi. Aynı zamanda gözlerin UVA/UVB ışınlarından korunmasını sağlayan güneş gözlüklerinin kullanımı da alınabilecek önlemler arasında yer alıyor. Son olarak, göz sağlığının korunması adına hastalık gözetmeksizin rutin göz muayenelerinin gerçekleştirilmesi, katarakt oluşumunun erken teşhisi ve müdahalesine olanak sağlarken, görme yetisinin muhafaza edilmesine büyük katkıda bulunacaktır.” diyor.

TEK TEDAVİ YÖNTEMİ AMELİYAT

Katarakt rahatsızlığının ilaç veya gözlük ile düzeltilemediğini belirten Op. Dr. Usta, “Katarakt hastalığında tek tedavi yolu ameliyattan geçiyor. Katarakt tedavisinde sıklıkla uygulanan Fako yönteminde göz içinde 2.2 mm’lik kesiden girilir. Viscoelastik jel adı verilen özel bir sıvı kullanılarak, doğal merceğin gözün diğer tabakalarından zarar verilmeden ayrılması sağlanır. Saydamlığını yitirmiş göz içi merceği, ultrasonik ses dalgaları yayan özel bir cihazla göz içinde parçalanarak emilir. Yapay, katlanabilir bir mercek, çıkarılan göz içi merceğin boşalttığı alana yerleştirilir. Kesi, küçük olduğundan dikiş gerektirmez. Bu tedavi yöntemi, mikrocerrahi gerektiren çok önemli bir ameliyattır. Bu sebepten dolayı hastaların, katarakt tedavisinin uygulanacağı merkezlerdeki hijyenik ve teknolojik altyapının güvenliğinden, operasyonda kullanılacak merceklerin kaliteli olduğundan ve en önemlisi de ameliyatı gerçekleştirecek hekimin tecrübeli olduğundan emin olmaları gerekiyor.” diyerek sözlerini tamamlıyor. l

SAĞLIK

Page 68: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

SAĞLIK

GÖZ İÇİ MERCEKLERİ İLE GÖZLÜK VE

LENSLERE ELVEDAHerkes dünyayı gözlüksüz ve lenssiz, tüm güzellikleriyle görebilmek ister. Lazer tedavisi

uzak gözlüğünden kurtarmaya yarar ama her göz için de lazer mümkün olmayabilir. Astigmat, hipermetrop ve miyop gibi kırma kusurlarının lazerle tedavisi mümkün

olmadığında, uygun gözlerde fakik göz içi mercekleri yerleştirilebiliyor. Ayrıca, katarakt tedavisinde yaygın olarak kullanılan yeni nesil çok odaklı mercekler ile de 40’lı yaşların getirdiği yakın görme problemi tamamen ortadan kaldırılabiliyor. Göz içi mercekler ile

ilgili detaylı bilgileri Dünyagöz Ataköy’den Op. Dr. Haluk Talu anlatıyor.

Page 69: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

69

SAĞLIK

FAKİK GÖZ İÇİ MERCEKLERİ

Kornea kalınlığı veya gözlük numaralarının lazere uygun olmaması durumunda çok başarılı bir alternatifimiz daha var. Gözün ön derinliği uygunsa göz içine fakik mercek yerleştirebiliyoruz. Bu mercekleri yerleştirirken gözde herhangi bir yapı değişikliği olmuyor yani gözün doğal merceği yerinde kalıyor. Takılan fakik lens dilenirse çıkartılabiliyor ve göz eski numaralarına dönüyor. Fakik lenslerin ömrü katarakt gelişene kadardır. Katarakt ameliyatı esnasında bu mercek çıkartılıyor, katarakt temizlenip başka bir mercek göz içine konuluyor ve gözlüksüz yaşam devam ettirilebiliyor. Şimdilik bu fakik mercekler 40’lı yaşların getirdiği yakın problemini çözmüyor ama çok yakında bu merceklerin yakın odaklıları da takılmaya başlanacak.

OKUMA GÜÇLÜĞÜ VE KATARAKT SORUNLARINDA ÇOK ODAKLI MERCEKLER İLE ÇÖZÜM

Gözlerimizin içerisindeki doğal merceklerimiz uzakta 10 numara kırıcılık

durumundayken yakına bakarken zum yapıp

3 numara daha güçlenip

OP. DR. HALUK TALU

yakını görebilmemizi sağlıyor. 40’lı yaşlardan itibaren bu merceklerimiz yakını odaklamakta zayıflıyor ve okuma gözlüğü ihtiyacımız ortaya çıkıyor. Merceğimiz saydamlığını yitirince de görmemiz azalıyor ve bu duruma katarakt diyoruz. Katarakt ameliyatında merceğimiz alındığından uzakta 10, yakında 13 numara gözlük gücü kaybediyoruz. Bu gücü yerine koymak için göz içine yeni mercek yerleştiriyoruz. Genel uygulamada uzak görmeyi düzelten tek odaklı mercek yerleştirip, yakını gözlükle okutuyoruz. 10 yıldan fazla süredir göz içine çok odaklı mercekler yerleştirip, katarakt hastalarımızı hem uzakta hem de yakında gözlüksüz görmesini sağlamaya başladık. Bu merceklerin optik özellikleri son yıllarda iyileştirilince memnuniyet oranı arttı ve şikayetler azaldı. Biz de artık bazı uygun hastalara, kataraktı olmadığı halde bile şeffaf katarakt ameliyatı yapıp göz içine çok odaklı mercekleri yerleştirmeyi tavsiye edebiliyoruz. Özellikle hem uzak hem de yakın mesafede hipermetrop olanlarda iki gözlükten de ömür boyu kurtulabilmenin yöntemi, trifokal göz içi lensleri ile şeffaf lens değişimi ameliyatı olmuş durumda.

MULTİFOKAL, BİFOKAL, TRİFOKAL VE QAUTRİFOKAL MERCEKLER

Çok odaklı olarak (multifokal) lanse edilen ilk mercekler aslında iki odaklıydı

(bifokal lens). Bu lenslerle yakın ancak belli mesafeden seçilebilmekteydi. +4 ilaveli bifokal mercekli hastalar ancak 20-30 cm mesafede iyi okuyabiliyorken, +2.5 ilaveli bifokal lenslerde iyi okuyabilmek için bir kol boyu mesafe gerekiyordu.

Günümüzde en yaygın kullanılan üç odaklı (trifokal) merceklerle birlikte yakın mesafe derinliği arttı ve 20-80 cm aralığı okunabilir hale geldi. Bu, masa başı çalışanlar için hem bilgisayarı, hem önündeki evrakı, hem de televizyonun alt yazısını rahat okuyabilmek anlamına geliyor. Ayrıca, üç odaklı merceklerin

uzak görme kalitesi nerdeyse tek odaklı merceklerin seviyesine geldi.

Merceklerin çok odaklı olmasının maalesef küçük bir bedeli var. Bu merceğin uygulandığı kişiler geceleri

Çok odaklı mercek

Astigmatlı çok odaklı mercek

Page 70: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

araba farı, ay ışığı ya da araba farının etrafında hareler hissediyor. Bu durum başlarda araç kullanırken kişiyi biraz huzursuz edebilir. Ancak adaptasyon çabuk gelişiyor ve bu duruma alışılıyor. Bu hareleri hiç hissetmeyen hastalar da olabiliyor, yıllardır bu harelerle yaşamaya adapte olmuş hastalar da oluyor ama üç odaklı merceklerden sonra görme kalitesinin belirgin şekilde arttığını ve şikâyetlerin azaldığını gözlemliyoruz.

FEMTOSANİYE LAZERLE KATARAKT TEKNOLOJİSİ İLE PERFORMANS EN YÜKSEĞE ÇIKIYOR

Çok odaklı mercek ameliyatının başarısı, başarılı bir katarakt ameliyatı ve lens seçiminden geçiyor. Femtosaniye Lazer teknolojisi kullanılarak yapılan katarakt ameliyatında güvenlik ve mercek performansı en doruğa çıkıyor. Femtosaniye Lazer kullanılarak merceğimizde açılan yuvarlak pencerenin boyut ve şekil açısından mükemmelliği sayesinde, gözde tam hesaplanan noktaya yerleştirilen çok odaklı yeni merceğiniz ideal görsel performansını gösterebiliyor. Femtosaniye Lazer teknolojisi, ameliyatın başarısını etkileyen en önemli aşamaları, cerrahın talimatlarına uygun, mükemmel bir şekilde

yapılmasına yardımcı olmanın yanı sıra, ikinci bir cerrahi olasılığını da azaltmaktadır.

HASTA SEÇİMİ VE ÖN MUAYENE ÖNEMLİ

Göz içi mercek ameliyatlarında, hasta seçimi ve ön muayenenin, operasyonun başarısı için büyük bir rol oynadığını da belirten Op. Dr. Talu, “Kullanılacak mercek seçimi konusunda, hasta için hangi mesafeyi görmenin daha iyi olacağının belirlenmesi büyük önem taşıyor. Operasyondan önce yapılacak detaylı bir göz muayenesi ile hastanın göz bebeği genişliği, göz yapısı ve kataraktlı hastalarda mesleki durum, yaş ve okuma alışkanlıkları gibi etkenler göz önünde bulundurulmalıdır. Doğru hasta seçimi, uygun teknik, ameliyatın gerçekleştirildiği kurum ve hekimin tecrübesinin yanı sıra, kullanılan merceğin doğru seçilmesi sayesinde yüksek başarı oranları ile gerçekleştirilen bu tedavilerin arkasından gelen 3-4 haftalık süreçte, hastalar göz damlası kullanmalı ve gözlerine ekstra özen göstermelidirler. Yapay mercek ameliyatının 1-2 gün sonrasında görme seviyeleri normale ulaşır ve hastalar normal hayatlarına dönebilirler.” diyerek sözlerini tamamlıyor. l

70

SAĞLIK

Page 71: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

YEMEK

Üzüm ve rokfor soslu bebek ıspanak salatası

Page 72: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Malzeme: Bir avuç siyah üzüm (ikiye kesilmiş)1 adet salatalık (ince dilimlenmiş)Bir avuç beyaz üzüm (ikiye kesilmiş)300 gr karışık yeşillik (küçük parçacıklara bölünmüş)Kabuklu taze fındık (kırılmış)Az miktar rokfor peyniri (ufalanmış)Sos için: 30 gr rokfor peyniriLimon suyu, elma sirkesi, zeytinyağı

Servis için: Yeşil limon kabuğu rendesiHazırlanışı: Tüm salata malzemesini temizleyip hazırlayın; üzümleri ikiye kesin, salatalığı dilimleyin, yeşillikleri parçalayın. Servis tabağına alıp üzerine fındık kırıntılarını ve rokforu ekleyin. Sos malzemesini blenderda çırpıp salata kasesinin yanında servis edin. Limon kabuğu rendeleyip yemekle birlikte sunun. l

GÖZE HİTAP EDEN YEMEKLERLezzet için görsellik ve yemeğin matematiksel denklemi terazide aynı ağırlıktadır. Biri olmazsa diğeri eksik kalır. İyi bir yemek, hatta krallara yakışır sofralar kurmak içinse dünyanın bir ucundan malzemeler getirmenize, olağanüstü tekniklerle tencerelerin içinde kaybolmanıza, onlarca malzemeyi bir tek yemek için kullanmanıza hiç ama hiç gerek yok. Emin olun lezzet, basit yemeklerde saklı. Bu yemekleriyse göz doyuran şekilde incelikli servis etmek her zaman alkış kazandırır.

AYDAN ÜSTKANAT*

ÜZÜM VE ROKFOR SOSLU BEBEK ISPANAK SALATASI

Malzeme:300 gr sardalya balığı (kılçıksız),200 gr lor peyniri,biraz maydanoz,biraz taze biberiye,parmesan peyniri,100 gr yengeç eti.

YEMEK

SARDALYA SAND İÇ

Hazırlanışı: Lor peyniri, yengeç eti, parmesan, maydanoz, biberiye ve zeytinyağını rondoda iri olacak şekilde kıyın. Bu harcı yarım tatlı kaşığı kadar

fileto sardalyalara koyup kapatın ve şişe geçirin. Buzdolabında yarım saat bekletin. Mangalda veya ızgarada pişirip sıcak olarak servis edin. l

72

Page 73: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Malzeme:400 gr lor peyniri (tuzsuz)6 adet dolmalık kabak100 gr parmesan (rende)100 gr gravyer peyniri (rende)1 su bardağı mısır irmiği (iri çekilmiş mısır)1 su bardağı un4 adet yumurtaBirkaç yaprak taze adaçayı

Yapılışı: Kabakları yarım santim kalınlığında dilimleyip bolca tuzladıktan sonra süzgece alıp bir gece bekletin. Ertesi gün kâğıt havluyla suyunu alın, fırın kabına üst üste dizin. Süt, lor peyniri, gravyer peyniri ve parmesanın yarısını çırpın. Başka bir kapta yumurtayı iki katı hacme ulaşana kadar çırpın. Biraz tuz, un, mısır irmiği, zeytinyağı ve diğer karışımı ekleyip karıştırın. Kabakların üzerine döküp kalan parmesan peynirini serpin, üzerine taze kekik ekleyin, 180°C’de ısınmış fırında üzeri pembeleşene dek yaklaşık 50 dk pişirin. Dilimleyip servis yapın. l

Malzeme: Bir demet reyhan otu, 300 gr blueberry, 2 yemek kaşığı Agave şurubu, bir kase buz, 500 ml su.

Yapılışı: Suyu kaynatıp içine reyhan otunu

atın ocaktan alın. Agave şurubunu ekleyip karıştırın ve soğutun. Soğuyan suyu süzün. Buz kalıplarına koyup dondurun. Maviyemiş, reyhanlı buz küplerini blenderdan geçirin. Dondurma kaşığı ile alıp servis edin. Hızlı erir, dikkat edin. l

FIRINDA PARMESANLI KABAK

BLUEBERRY SORBE

YEMEK

* Yemekle ilgili bütün detaylara emek veren, ahlaklı tüketim felsefesini benimsemiş bir yemek filozofu. Şef, yemek fotoğrafçısı, stilisti ve eleştirmeni, gastronomi danışmanı. Star Gazetesi’nde 10 yıldır sürdürdüğü gazeteciliğinin yanı sıra La Cucina Dergisi’nin başyazarı ve fotoğraflarını çekiyor. 2014’te Gourmand tarafından Avrupa’nın En İyi Şef Yazarı seçildi. Yemek yazılarında hiç bilinmeyen veya unutulmuş lezzetleri tatmanız için keşifler yapar. Yedi yemek kitabı bulunan Üstkanat, herkes için yapılabilecek tarifler veriyor.

AYDAN ÜSTKANAT KİMDİR

73

Page 74: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

ÇOCUKLARIN GÖZLERİ DAHA FAZLA ÖZEN İSTER

74

SAĞLIK

İyi bir görüş, her çocuğun eğitimsel ve sosyal gelişimi için kritik derecede önem taşır. Çocukluk döneminde,

ilerleyen dönemlerde oluşabilecek ciddi problemlerin alınacak tedbirlerle önlenebileceğini vurgulayan Op. Dr. Elvan Yalçın, “Çocuklukta oluşan pek çok göz rahatsızlığı, belirtiler ile kendisini gösteriyor. Ancak aileler göz tembelliği gibi rahatsızlıkları, eğer hali hazırda bir kayma yoksa fark edemeyebilir. Ancak gerçekleştirilecek olan rutin muayeneler sayesinde, erken dönemde tespit edilen görme bozukluklarının tedbirleri alınarak,

ilerleyen yaşlarda daha ciddi problemler oluşmasının önüne geçilebilir. Belirtiler, görme duyusundaki problemlerin yanı sıra davranışsal bozukluklar ile de kendisini gösterebilir. Televizyona çok yakın oturmak, gözleri sürekli kısarak bakmak, kafayı bir tarafa doğru yatırmak, gözlerin sürekli kaşınması, sulanması, dikkat dağınıklığı, el göz koordinasyonunda bozukluklar ve ışığa karşı hassaslık gibi belirtilerin altında yatan sebep bir göz problemi olabilir. Ebeveynler, çocuklar ile zaman geçirerek bu sorunların varlığını fark edebilir, onlarla oyunlar oynayarak

OP. DR. ELVAN YALÇIN

Page 75: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

görsel gelişimlerine katkıda bulunabilirler. Bu sebepten dolayı, çocukların göz sağlığının korunmasında en büyük görev ebeveynlere düşüyor.” diyerek rutin muayenelerin önemine dikkat çekiyor.

GÖZ TEMBELLİĞİ ERKEN YAŞTA ÖNLENEBİLİR

Çocukluk döneminde oluşan göz rahatsızlıkları arasında en sık görülenlerden birinin göz tembelliği olduğunu belirten Op. Dr. Elvan Yalçın, “Göz tembelliği, göz veya göz sinirinde yapısal bir bozukluk olmamasına rağmen, bir gözün diğerine

göre daha düşük seviyede görmesidir. Göz tembelliğinin oluşmasına; kırma kusurları,

şaşılık, katarakt, korneada leke ve göz kapağı düşüklüğü gibi etkenler sebep olur. İlk 7 yaşında, beyin gelişiminin ve dolayısıyla görme yollarının gelişiminin olduğu dönemde bu problemler gerekli tedavilere yönlendirilerek çözüme kavuşturulmaz ise, çocuğun gözleri bir ömür boyu tembel

kalabilir. Bebeklik döneminde erken teşhis edilen vakalarda, ilerleyen

yıllarda yapılacak tedaviye göre başarı oranı çok daha yüksektir. Bu

durum, ergenlik döneminin sonuna kadar da devam ediyor.” diyor. l

75

Çocukluk döneminde gerçekleştirilen her etkileşim, öğrenme ve büyüme konusunda edinilen birer tecrübedir. Özellikle eğitim dönemindeki çocuklar, hayat ile ilgili öğrenimlerinin yaklaşık yüzde 85’ini gözleri aracılığı ile sağlarlar. Dünyagöz Etiler’den Op. Dr. Elvan Yalçın, çocukluk döneminde sıklıkla görülen göz tembelliği, çocuklarda göz muayenesinin önemi ve çocuk göz sağlığı hakkında bilgiler paylaşıyor.

Erken teşhis edilen göz tembelliği vakalarında, tedavideki başarı oranlarının yüksek olduğunu

belirten Op. Dr. Yalçın, “Çocuk hangi yaşta olursa olsun, yapılacak tedavilerde vücudun beslenme ve gerekli vitaminler ile takviye ediliyor olması büyük önem taşıyor. Bunun yanı sıra, 10 yaş öncesi ve sonrasında uygulanabilecek tedaviler birbirinden ayrılıyor. 10 yaşın altındaki çocuklarda, kapama teknikleri, hastane içinde uygulanan ortoptik tedaviler, belirli yaşlardan sonra uygulanabilen

bilgisayar programları, 10 seansta gerçekleştirilen CAM tedavisi ve görsel terapiler uygulanıyor. 10 yaşın üzerindeki çocuklarda ise, doktor kontrolünde uygulanan Neurovision tedavisi ve görsel terapi uygulamaları sıklıkla kullanılıyor. Uygulanacak doğru tedavi yöntemleri sayesinde, çocuklardaki göz tembelliklerinin erken yaşlarda önlenmesi ve ileri dönemlerde oluşabilecek daha ciddi sorunların önüne geçilmesi mümkün.” diyerek sözlerini tamamlıyor. l

TEDA İDE BESLENMENİN ÖNEMİ BÜYÜK

SAĞLIK

görsel gelişimlerine katkıda bulunabilirler.

veya göz sinirinde yapısal bir bozukluk olmamasına rağmen, bir gözün diğerine

göre daha düşük seviyede görmesidir. Göz tembelliğinin oluşmasına; kırma kusurları,

şaşılık, katarakt, korneada leke ve göz kapağı düşüklüğü gibi etkenler sebep olur. İlk 7 yaşında, beyin gelişiminin ve dolayısıyla görme

kalabilir. Bebeklik döneminde erken teşhis edilen vakalarda, ilerleyen

yıllarda yapılacak tedaviye göre başarı oranı çok daha yüksektir. Bu

durum, ergenlik döneminin sonuna kadar da devam ediyor.” diyor.

Page 76: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

DÜNYANIN EN İYİ BEŞ MÜZESİ

Geçmiş, sadece bir tarih değil, bugünü kuran ve yarını yönlendirecek olan bir zaman dilimi aynı zamanda. Dolayısıyla bugünü daha iyi anlamak, yarını daha iyi kurgulamak için dünü bilmekte yarar var. İşte bu yüzden bunca koşturmacaya, teknolojik ilerlemeye inat bazı ‘eski’ler hiç eskimiyor, müzeler hala eskisi gibi ilgi görüyor. Biz de sizin için, dünyaca ünlü seyahat sitesi ve gezgin platformu Trip Advisor’ın milyonlarca katılımcının oylarıyla belirlediği ‘2016 Dünyanın En İyi Müzeleri’ listesinden yola çıkarak, mutlaka görülmesi gereken beş müzeyi araştırdık. Hazırsanız, biraz müze gezelim.

Eski medeniyetlerden çağdaş koleksiyonlara kadar geniş bir yelpazede, 1870’ten beri biriktirilen 2 milyondan fazla sanat eserine ev sahipliği yapıyor. Anlayacağınız hakkını vermek için birkaç gününüzü sadece müzeyi gezmeye ayırmanız gerekiyor. Biletle verilen haritası olmasa kaybolmamak elde bile değil. En iyisi, müzede tarihin izlerinde keşfe çıkmadan önce, metmuseum.org sitesinde öne çıkan eserlere göz atarak bir plan yapmak. Giriş katında; Eski Mısır, Yunan ve Eski Roma, Modern Sanat, Orta Çağ Sanatı, Afrika kültürü, Silahlar ve Savaş Aletleri ile Avrupa Heykel ve Dekoratif Sanatlar bölümleri karşılıyor sizi. İkinci katta Avrupa ressamlarının tabloları, Asya ve Uzak Doğu kültürleri, İznik çinilerinin

de sergilendiği İslam eserleri bölümleri var.

Müzenin resim

koleksiyonu da dillere destan; her salonda farklı bir akımın önemli temsilcisinin elinden çıkmış tablolarla karşılaşıyorsunuz. Caravaggio’un (1571-1610) üç müzisyen çocuk ve solda kanadını karanlığa saklayan bir Cupid’in yer aldığı “Müzisyenler”in karşısından, Courbet’in (1819- 1877) hem gerçekçilikte fotoğrafla yarışan hem de yasaklanacak kadar erotik olmamak için özenle çizdiği “Papağanlı Kadın” tablosuna doğru ilerlerken zaman makinesinde bir yolculuğa çıkmış gibi hissediyorsunuz. Daha kimler eşlik etmiyor ki bu yolculukta size; izlenimcilerin üstadı Paul Cezanne (1839-1906), Camille Pissarro (1830-1903), empresyonistlerin katı teknik kurallarına karşı duran Seurat (1859-1891), Klimt (1862- 1918)… Manhattan’ın kalbindeki müze, benzersiz koleksiyonuyla her yıl 6 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırlayarak dünyanın en çok ziyaret

edilen “sanat müzesi” unvanını koruyor. l

1. Metropolitan Sanat Müzesi / ABD

GÖRMEYE DEĞER

Page 77: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Şikago’nun Illinois Grant Park’ında yer alan, 1866’da kurulan Şikago Sanat Enstitüsü Okulu ve Galerisi bugün dünyanın en önemli empresyonizm eserleri koleksiyonuna sahip müzesi durumunda. Aynı zamanda Amerika’nın en büyük ikinci sanat galerisi. En eskisi 5 bin yıla dayanan 260 bin parça eser sergileniyor. Tablolarında kaybolacağınız önemli ressamlar arasında Monet de var, Renoir de; Matisse, Cezanne, Van Gogh da. Ayrıca Amerikan ve Asya sanatları, Avrupa ve Amerikan dekorasyon sanatları ile modern ve çağdaş sanat koleksiyonları da sergileniyor. Birçok kültürden eserlerin olduğu devasa yapı, Osmanlı İmparatorluğu’na ait görkemli kılıca da ev sahipliği yapıyor. l

Ermitage’ın listede olmaması düşünülemezdi. Kışlık Saray olarak da bilinen müzenin yaklaşık üç milyon eseri olsa da yalnızca bir bölümü sergilenebiliyor. Dünyanın en büyük resim koleksiyonuna sahip olduğu için Guinness Rekorlar Kitabı’nda yer alıyor. Barok mimarinin en nadide örneklerinden müze binasının birinci katı, antik dönemden 15. yüzyıla kadar tüm dünyadan toplanan eserlerle dolu. İkinci katta 15-18. yüzyıl arasındakiler ve son katta ise, 18. yüzyıldan günümüze kadar olan dönemin ilgili eserleri sergileniyor. Tüm katları dolaştığınızda dünya tarihi turu yapmış oluyorsunuz. Dünyanın ilk halısıyla da, Picasso’nun tablolarıyla da karşılaşabiliyorsunuz. l

Eski bir tren garı olan müze, çoğunlukla Fransız sanatına ait, 1848-1915 yıllarında yaratılmış heykeller, resimler, mobilyalar ve fotoğraflara ev sahipliği yapıyor. Dünyanın en kapsamlı müzelerinden bir olan Orsay Müzesi’nin en büyük ünü de, Monet, Degas, Renoir, Cezanne, Van Gogh gibi ressamların eserlerinin bulunduğu geniş izlenimci koleksiyonu. Özellikle 19. yüzyıl sanat eserlerinin sergilendiği müze girişindeki meydan avlu, çeşitli performansların gerçekleştirildiği bir sahne aynı zamanda. Paris’in içinden geçen Sen Nehri’nin güneyinde hemen Louvre Sarayı’nın çapraz karşısındaki Orsay, dış cephesinin tarihi zenginliği yanında iç mekânlarının muhteşem vurgusuyla hemen ayrılıyor. l

Meksika topraklarının tarihini anlatan müzenin baş eseri şüphesiz dünyaca ünlü Aztek Takvimi olarak bilinen dairesel Güneş Taşı. Bu, aslında üstünde insan kurban edilen 26 ton ağırlığında bir taş. Ortasında, bıçak tarzındaki dili dışarıya çıkmış ve iki yana uzanan ellerinde birer kalp tutan Güneş Tanrı Tonatiuh gözüküyor. 1885’te katedralden buraya getirilen taşın çevresindeki 20 küçük dikdörtgen, güneş takvimindeki ayların günlerini, 18 dikdörtgen ise güneş yılındaki ayları temsil ediyor. Yani bir yıl 360 günden oluşuyor. Ama bir de uğursuz saydıkları yıl sonundaki artık 5 gün var. Bu da bir yılın 365 gün olduğunun o zamandan bilindiğini gösteriyor. l

SE

ABD

UA

MM

EM

R

MF

77

Page 78: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

Barınmak tüm toplumların temel ihtiyacı, ancak binlerce yıldır aynı toprakta yaşayan ve en eski

medeniyetlerden biri sayılan Çin’de ev kurma sanatı birtakım kurallara bağlanmış ve kendi matematiğini oluşturmuş. İmparatorlar saraylarının, şehirlerin kurulmasında, tapınaklarının inşasında hep Feng Shui’den faydalanmışlar. Hatta savaşlarda bile güç kazanmak için Feng Shui bilgilerine başvurulmuş. İşin güzel yanı, bir zamanlar imparatorlara kılavuzluk eden bu bilgilerin zamanla damıtılarak günümüze kadar gelmesi ve giderek karmaşıklaşan hayatımızda bize yol gösteren eşsiz bir kılavuza dönüşmesi. Peki nedir bu Feng Shui, tam olarak ne sağlar? Feng Shui, yaşadığımız çevrenin hayatımıza olan etkilerini inceleyen bir öğreti. Bir mekânı kurarken dikkate almamız gereken o kadar çok şey var ki. Zemin, binanın

çevresiyle ilişkisi, arsaya oturuşu, yönleri, mimarisi, içinde yaşayacak insanlar… İşte Feng Shui’de bütün bunlar binlerce senenin gözlemi ve tecrübesi sayesinde bazı kurallara bağlanmış. Uzun uzun anlatmak yerine en iyisi sizi günümüzden bir örnekle Feng Shui dünyasında biraz gezmeye çıkarayım.

Vereceğim örnek Singapur’dan. Henüz yapımı süren bir proje. Hikâyesi yatırımcıların Singapur’un Bugis denilen çok değerli bölgesinden arsa almasıyla başlıyor. Buraya iki kuleden oluşan karma bir proje düşünülüyor. Proje konut, otel, ofis ve ticari alanlardan oluşacak. Ancak küçük bir problem var, binaların tasarımı yatırımcıları epey zorluyor.

Arsa, her iki yanında bulunan yüksek binalar tarafından sıkışmış durumda. Bir yanında Louvre müzesindeki piramiti yapan, meşhur Çinli mimar I.M. Pei’yin

MODERN HAYAT BİLGİLERİ

ESRA KOYUNCU*

FAYDALI BİLGİLER

Page 79: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

keskin kenarlı Gateway binaları var. Diğer tarafta ise Parkview Square adında art deco stilinde başka bir bina.

Binaların tasarımını Almanya’dan genç mimar Ole Scheeren üstleniyor. Ole Scheeren, Pekin’de yaptığı Çin Merkez Televizyonu’nun Genel Yönetim Binası ve Bangkok’taki, Tayland’ın en yüksek binası sayılan MahaNakhon ile tanınıyor.

TAİ CHİ YAPAN İKİ KİŞİ…

Tasarım sürecinde Singapur’da bolca bulunan Feng Shui ustalarından birine danışılıyor. Usta, araziyi inceleyerek yatırımcılara bir öneride bulunuyor. Bir tür yoga, meditasyon olan, bedendeki enerjiyi dengelemek için gerçekleştirilen Tai Chi yapan iki kişiyi izlettiriyor. Tai Chi, en büyük güç demek. En büyük gücün altında Çinlilerin Yin Yang konsepti yatıyor. Yin Yang, gücü ve hareketi oluşturan birbirine zıt enerjiler. Çünkü evrende her şey zıttıyla var. Dişi-erkek, karanlık-aydınlık, açık-kapalı, aktif-pasif… Bu ikilem, hareketi oluşturduğu gibi evrenin dengesini ve düzenini de oluşturuyor. İki Tai Chi yapan kişi, Yin ve Yang’ı temsil ediyor. Ellerini birbirlerine iterek hareket ediyorlar. İşte Feng Shui ustası yapılacak iki kuleyi birbirleriyle Tai Chi yapan iki kişiye benzetiyor. Kendi alanları üzerinde sağlam ve köklü, çevrelerine ve birbirlerine karşı ise duyarlılıkları üst seviyede. Böylece Mimar Ole Scheeren ilhamını Tai Chi’den almış oluyor. Peki keskin hatlara ne yapmalı? Mimar diğer binalardan akan keskin hatlar için bir çare düşünüyor. Tasarladığı binada keskin hatların geldiği akımları kırparak sert enerjilerin binayı teğet geçmesini sağlıyor.

Arsanın diğer tarafındaki art deco binanın bütün enerjiyi bloke etmesine ne diyorsunuz? Ole Sheeren tasarladığı binaların ortalarına dairesel

alanlar açarak ferahlık yaratıyor. Yani kendi Ming Tang’ını oluşturuyor. Feng Shui’de bina önündeki açık alanlara Ming Tang deniliyor. Bu açıklıklar enerjinin toplanabilmesi için elzem alanlar. Bu, Feng Shui’nin sadece görsel yanı, iş bununla bitmiyor. Bir de görmediğimiz ama yine de bizi etkileyen enerjiler var. Bunları Feng Shui’de birtakım hesaplamalar yoluyla tespit edebiliyor, zaman içinde değişen etkilerini öngörebiliyoruz. Bunu yapmak için binanın oturduğu konumu hassasiyetle ölçmeye (kuzey, güney, doğu, batı dereceleri) ve binanın inşaat tarihini bilmeye ihtiyacımız var. Binanın planına göre bir enerji haritası oluşturuyor ve hangi alanın insanları ne şekilde etkileyeceğini söyleyebiliyoruz. Sağlığınız, bereketiniz, insanlarla iyi ilişkiler içinde olmanız her gün yaşadığınız ve enerjisine maruz kaldığınız bu alanlarda etkileniyor. l

79

FAYDALI BİLGİLER

Çinliler yaşadıkları yeri doğru yere kurup, belli kurallara göre düzenlediklerinde hayatın çok daha kolay akacağına inanıyorlardı. Bundan yola çıkarak binlerce yılda biriktirdikleri bilgileri, tecrübeleri Feng Shui adı altında bir öğretide topladılar.

* 1967’de İstanbul’da doğan Esra Koyuncu, Avusturya Lisesi’ni ve Boğaziçi Üniversitesi’ni bitirdi. 2003’te Feng Shui tutkusunu profesyonel boyuta taşıdı. Feng Shui’nin Türkiye’de tanınmasında önayak oldu. Klasik Feng Shui’yi, tecrübeleriyle harmanladığı “Pusula İçinizde”, Türkçe yazılmış ilk özgün kitabı. 2008’de Hong Kong’lu Feng Shui, Çin Astrolojisi ve I Ching ustası Raymond Lo ile çalışmaya başlayarak, dünyaca ünlü büyük üstadın Türkiye temsilcisi oldu. Yurt içi ve yurt dışında 700’den fazla projede yer alan Koyuncu, Feng Shui danışmanı. Uluslararası Feng Shui Derneği’nin üyesi. Dernek tarafından kendisine 2015’te Feng Shui Master’ı ünvanı verildi.

Page 80: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

80

DÜNYAGÖZ MERKEZLERİ

ATAKÖY 2004

BEYLİKDÜZÜ 2008

ANKARA 2009

SAMSUN 2011

ALTUNİZADE 2005

KÖLN 2008

ANTALYA 2010

FRANKFURT 2011

ETİLER 2007

ADANA 2011

BURSA 2012

FENERYOLU 2001

İZMİT 2008

Page 81: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

81

DÜNYAGÖZ MERKEZLERİ

PENDİK 2012

SAKARYA 2015

SULTANBEYLİ 2015

GAZİANTEP 2016

TİFLİS 2014

SİNCAN 2015

BAĞCILAR 2016

BAKÜ 2017

KEÇİÖREN 2015

KONYA 2016

AMSTERDAM 2017

ÇORLU 2015

Page 82: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

PROF. DR. HAYATİ TOLUNPROF. DR. HÜSNÜ GÜZEL (Ataköy-Etiler)PROF. DR. İHSAN ÖGE(Samsun-Etiler)PROF. DR. SAMURAY TUNCERPROF. DR. ÜMİT AYKANDOÇ. DR. ANIL KUBALOĞLUDOÇ. DR. BOZKURT ŞENERDOÇ. DR. DİDAR UÇARDOÇ. DR. EBRU GÖRGÜNOP. DR. AYLİN KOÇ AKBAYOP. DR. DEMET ÖZÇELİKOP. DR. EFEKAN COŞKUNSEVENOP. DR. ELVAN YALÇINOP. DR. ERSİN KUTLUÇINAROP. DR. EROL ÖZEROP. DR. FEVZİ AKKANOP. DR. İRFAN KAYURTAROP. DR. İSKENDER ALKIN SOLMAZ

DOÇ. DR. BARAN GENCER OP. DR. İLHAMİ AYDINOP. DR. ÖZGÜR KOCABIYIKOP. DR. SUPHİ ALOLOANESTEZİ VELİ YORULMAZ

PROF. DR. SELİM DOĞANAYPROF. DR. YAŞAR SAİT ERDADOÇ. DR. ESİN SÖĞÜTLÜ SARIOP. DR. HALİL İBRAHİM ZIRIĞOP. DR. TAMER HAYTOĞLUOP. DR. YILDIRIM BEYAZIT USTA ANESTEZİ NEDİME ŞAHİNDİYETİSYEN CANSU DEREBİYOKİMYA SEVGİ EKİNCİ

YRD. DOÇ. DR. SELÇUK KARAOP. DR. DİNÇER DİNÇOP. DR. SEDAT GÜRKAN

PROF. DR. SITKI SAMET ERMİŞ OP. DR. COŞKUN ERDOĞANOP. DR. NEDİM BROMAND  OP. DR. HAKAN ÖZKANOP. DR. HÜSEYİN ERDEM ŞİMŞEKANESTEZİ SİBEL ATASOY BÜLTER

PROF. DR. AKİF ÖZDAMAR PROF. DR. HÜSNÜ GÜZEL(Ataköy-Etiler) PROF. DR. KEMAL DİKİCİ DOÇ. DR. AYLİN ARDAGİL AKÇAKAYADOÇ. DR. ZERRİN KAPICIOĞLU YRD. DOÇ. DR. MELİKE GEDAR OP. DR. DENİZ MARANGOZOP. DR. HALUK TALUOP. DR. MAHMUT ÖZTÜRK OP. DR. MUHSİN SALKAYA OP. DR. SEMİH CİLSİM OP. DR. SEVGİ TONGAL OP. DR. SEZGİN YILDIZBAŞ OP. DR. SİBEL ZORLU ÖZTÜRK OP. DR. ŞADUMAN AYDIN ÖZÜÇELİKOP. DR. ŞENNUR KALENDEROP. DR. TÜLAY ARICINÖBETÇİ SÜLEYMAN DENİZ ATAKAN (Etiler-Ataköy) NÖBETÇİ DR. SELİM AVCINÖBETÇİ DR. SEFA KAÇARANESTEZİ FEHİME KARACAANESTEZİ ÖZGÜR ÖZBAĞRIAÇIKDİYETİSYEN EMSAL KARACABİYOKİMYA FİLİZ NARTOPRADYOLOJİ ZELİHA ÇİÇEK BABUNA

DOÇ. DR. CENGİZ AKARSU YRD. DOÇ. DR. ÖZGÜR İLHAN OP. DR. ALPER ÖZEL OP. DR. BİRGİ SÖNMEZER OP. DR. HAKAN SİVRİKAYAOP. DR. ÖZER ŞAHİN OP. DR. SEMRA HOCA OP. DR. TUNCAY SAATÇİANESTEZİ ALİ OZAN KARCIDİYETİSYEN FATMA ÖZLEM SÖNMEZBİYOKİMYA FAHRİYE DEMİRAĞ

PROF. DR. ATİLLA BAYER PROF. DR. FATİH KAREL PROF. DR. MEHMET ÜNAL PROF. DR. MERİH ÖNOL DOÇ. DR. VOLKAN HÜRMERİÇ DOÇ. DR. ALTUĞ ÇETİNKAYA DOÇ. DR. HÜLYA KOCAOĞLANYRD. DOÇ. DR. SERTAÇ ÖZTÜRK OP. DR. AHMET TÜRK (Ankara-Bakü) OP. DR. AYGEN BATMAN OP. DR. DOĞAN CEYHAN (Keçiören-Tunus)OP. DR. ERHAN YILMAZKURT OP. DR. FİGEN YAMANOĞLU OP. DR. HÜSEYİN AVNİ ULUDAĞ OP. DR. KUBİLHAN ELMAS

PROF. DR. FATMA ÖGE      PROF. DR. HAMDİ ER           PROF. DR. TAYFUN BAVBEK (Feneryolu-Altunizade)DOÇ. DR. ERCÜMENT BOZKURT   DOÇ. DR. LEVENT AKÇAY (Altunizade-Pendik)DOÇ. DR. MEHMET ŞAHİN SEVİMYRD. DOÇ. DR. İBRAHİM ŞAHBAZ      OP. DR. ADNAN POLAT OP. DR. BURCU TANRIVERDİ      OP. DR. EBRU ÜNAL (Pendik-Altunizade)OP. DR. FİLİZ ÖZVEREN (Feneryolu-Altunizade)OP. DR. FUNDA ŞEREFHAN          OP. DR. SALİHA FÜSUN UZUNOĞLU (Altunizade-Feneryolu) OP. DR. SERDAR TÜRKEKUL         OP. DR. UMUT EFE GÜNER       OP. DR. LALE ÖKTEM (Altunizade-Sakarya)NÖBETÇİ DR. ENGİN ALTUĞ  NÖBETÇİ DR. UĞUR MIHÇIYAZGAN   NÖBETÇİ ÖMER ÇAKMAKÇI   ANESTEZİ NEBAHAT ÖZDEMİRANESTEZİ NURSEL MURATLIBİYOKİMYA MUALLA AYCAN DERMATOLOJİ İLHAN BİRBEN

82

DÜNYAGÖZ MEDİKAL KADROSU

PROF. DR. HÜSEYİN ÖKSÜZ(Adana-Gaziantep) PROF. DR. İLTER VARİNLİ OP. DR. CÜNEYT KARAARSLAN OP. DR. ÖZCAN EVYAPANANESTEZİ DEMET KOCA

ADANA

ALTUNİZADE

OP. DR. PİRAYE ZEYNEP KÜRKÇÜOĞLU OP. DR. RAGIP GÜRSEL OP. DR. SEDEF KUTLUKOP. DR. SERAP ORTAÇ OP. DR. UMUT ALTUNER OP. DR. VOLKAN MATBENNÖBETÇİ DR. DİLEK GÜÇER NÖBETÇİ DR. MEHMET RASİH ABİDİNOĞLUNÖBETÇİ DR. REMZİ MISIRANESTEZİ HÜLYA TEMİZANESTEZİ MERVE BAYRAKTAROĞLU DERMATOLOJİ DOÇ. DR. CELALETTİN RUMİ ÇELEBİDİYETİSYEN ABDULLAH KIZILETBİYOKİMYA KORAY ÖZCAN

ANKARA TUNUS

ANTALYA

ATAKÖY

BA C LAR

BEYLİKDÜZÜ

BURSA

ÇORLU

ETİLER

Page 83: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir

DOÇ. DR. DOĞAN CEYHAN (Keçiören-Tunus)DOÇ. DR. UĞUR ACAROP. DR. ERDEM YÜKSELOP. DR. PINAR ALKAYAOP. DR. SEMİH AYDOĞANANESTEZİ ERTAN PİRİ

DOÇ. DR. BOZKURT ŞENEROP. DR. İSKENDER ALKIN SOLMAZDR. CHELO TEMPRANO ACEDO DR. OTTO WOLTEROPTOMETRİST DEHLİA KRUGEROPTOMETRİST HAMED BAKHTİYARİOPTOMETRİST MONİQUE STEVENS

PROF. DR. İHSAN ÖĞE (Samsun-Etiler)OP. DR. ALİ TARIK SAKOĞLUOP. DR. ALTAN KAMANOP. DR. DÜRÜYE İLBAĞAOP. DR. SEZER ÖZKANANESTEZİ UFUK ALTUNIŞIK

PROF. DR. LEVENT KARABAŞPROF. DR. ORHAN ELİBOL (İzmit-Sakarya)OP. DR. CANER KARADENİZLİ (İzmit-Sakarya)OP. DR. ERKAN EKŞİOĞLUOP. DR. YUSUF YILDIRIMANESTEZİ ADİL USTAOĞLU

PROF. DR. DİLAVER ERŞANLI(Bakü-Sultanbeyli)OP. DR. AHMET TÜRKOP. DR. ARİF MELİKOVOP. DR. KADİR ŞENOCAK OP. DR. KURTULUŞ YILDIZOP. DR. NİGAR MAMMADOVAOP. DR. SEVİNC ALİYEVAOP. DR. ZÖHRE MASİYEVADR. AYSEL KARİMOVADR. GÜLXANIM QARAYEVAANESTEZİ AYLA TOPAKANESTEZİ SAMİR İBRAHİMOV

PROF. DR. DİLAVER ERŞANLI(Sultanbeyli-Bakü)PROF. DR. HÜSEYİN BAYRAMLAROP. DR. AYŞE YAĞMUR KANRAOP. DR. ASKER BULUTOP. DR. FATİH BALKANOP. DR. İBRAHİM YAŞARANESTEZİ UFUK CÜVELEK TERZİOĞLU

OP. DR. ELİF DOĞUŞOP. DR. ERSEL ÖZKILIÇOP. DR. MUSTAFA REŞİT KÜÇÜKOP. DR. VOLKAN ÇETİNKOROP. DR. REMZİ MISIRANESTEZİ HANDE GÜNER

PROF. DR. ORHAN ELİBOL(İzmit-Sakarya)OP. DR. AKİL BATUOP. DR. CANER KARADENİZLİ (İzmit-Sakarya)OP. DR. LALE ÖKTEM (Sakarya-Altunizade)ANESTEZİ GÜLDEN GÜLER

DOÇ. DR. LEVENT AKÇAY (Altunizade-Pendik) OP. DR. ASLIHAN ÖZTÜRKOP. DR. AYŞEGÜL SELÇUKOP. DR. BAYRAM YAPICIOP. DR. BURCU ÇALIKOP. DR. EBRU ÜNAL(Pendik-Altunizade)OP. DR. FERİDE PINAR DOĞRUOP. DR. LEVENT ERSANANESTEZİ TUĞ TAÇ TEZ

PROF. DR. ÜMİT KAMIŞDOÇ. DR. BERKER BAKBAKOP. DR. AYKUT SELÇUKOP. DR. AYŞE KIYAK YILMAZOP. DR. FETHİ ENERGİNOP. DR. HARUN REŞİT ÇELEBİOĞLUOP. DR. MEHMET GÜLMEZOP. DR. SEVİL DEMİRTAŞANESTEZİ DR.CELALETTİN ALTUNDİYETİSYEN UĞUR ARSLANBAY

PROF. DR. HÜSEYİN ÖKSÜZ(Gaziantep-Adana)OP. DR. MEHMET FATİH KARADAĞ OP. DR. ONUR ABDİKOP. DR. OSMAN MURAT ASKOYOP. DR. AKGÜN SAYARANESTEZİ DUYGUHAN GÜRALPDİYETİSYEN MÜJDE FADILOĞLU

PROF. DR. TAYFUN BAVBEK (Feneryolu-Altunizade)OP. DR. AHMET ALANYALIOP. DR. N. CİHAN ÜNLÜÇERÇİOP. DR. DERYA EVANSOP. DR. DESTAN NİL KULAÇOĞLUOP. DR. FİLİZ ÖZVEREN (Feneryolu-Altunizade)OP. DR. SALİHA FÜSUN UZUNOĞLU (Altunizade-Feneryolu)

83

DÜNYAGÖZ MEDİKAL KADROSU

OP. DR. MÜMİN HAKAN ERENOP. DR. ÖZCAN KESKİNOP. DR. PERVİN UYGUROP. DR. SERPİL PARMAKSIZOP. DR. ŞENAY YILMAZNÖBETÇİ DR. ALİ OKAY ERTANNÖBETÇİ DR. AYŞE FAZİLET KARATUMNÖBETÇİ SÜLEYMAN DENİZ ATAKAN (Etiler-Ataköy)ANESTEZİ NEVŞİN ARDAANESTEZİ SENEM ŞAHİNDİYETİSYEN İREM SOLAKESTETİSYEN MÜYESSE TOPÇUBİYOKİMYA İBRAHİM YILMAZDERMATOLOJİ İLHAN BİRBENRADYASYON ONKOLOJİSİ BANU ATALAR

FENERYOLU

GAZİANTEP

KONYA

PENDİK

SAKARYA

SİNCAN

SULTANBEYLİ

BAKÜ

İZMİTSAMSUN

AMSTERDAM

DR. FAZIL PERUDR. TATYANA LAZAROVAOPTOMETRİST AYHAN OLGUNELMA

FRANKFURT

DOÇ. DR. ANIL KUBALOĞLUOP. DR. ELVAN YALÇINOP. DR. FEVZİ AKKANDR. EKA KHOMERİKİOPTOMETRİST NATİA TSURTSUMİA

GÜRCİSTANKEÇİÖREN

Page 84: Kataraktta Lazer Devrimi: On Marifet · 16 yaşında inşaat malzemeleri satmaya başlayarak hayata atıldım. Çocukluk hayalim, ilerde binlerce insana iş imkânı sağlayan bir