kayisi yeti̇şti̇ri̇ci̇li̇ği̇
DESCRIPTION
Kayisi yeti̇şti̇ri̇ci̇li̇ği̇TRANSCRIPT
KAYISI YETİŞTİRİCİLİĞİ
Hazırlayan Harun ALBAYRAK
KAYISI YETİŞTİRİCİLİĞİ
Ülkemiz genelde kayısı yetiştiriciliğine çok uygun ekolojik şartlara sahiptir. Anadolu’daki kayısı kültürü çok eskiye dayanmaktadır. Yerli çeşitlerimizin karasal iklime uygun olmaları nedeniyle, iç bölgelerde daha çok yayılma alanı bulmuştur.
Ülkemiz dünya kayısı üretiminde ilk sırada yer almaktadır. Bazı yıllar ülkemizin kayısı üretim miktarı, dünya üretiminin % 20’sine kadar yükselmektedir. Kayısı ağaç sayısı ve meyve üretimi yıldan yıla artış göstermesine karşın ağaç başına verim oldukça düşüktür. Kayısı, yaprağını döken meyve türleri içinde ilk çiçeklenen grupta yer aldığından, bazı yıllar ilkbahar geç donlarından oldukça etkilenmektedir. Bu nedenle üretimdeki artış istikrarlı değildir.
KAYISI ÇEŞİTLERİKURUTMALIK ÇEŞİTLER Kabaaşı Hacıhaliloğlu Soğancı ÇataloğluÇataloğlu
Hacıhaliloğlu
Kabaaşı
Not:Eğirdir bahçe kültürleri araştırma estitüsü tarafından önerilen kayısı çeşitleri (KIRMIZI)
KAYISI ÇEŞİTLERİSOFRALIK ÇEŞİTLER Hasanbey Aprikoz Şekerpare Tokaloğlu-Erzincan Tokaloğlu-Yalova Tokaloğlu-Konya Ereğli
Aprikoz
TokaloğluŞekerpare
KAYISI ÇEŞİTLERİSOFRALIK ÇEŞİTLER İri Bitirgen Karacabey Precoce de Tyrinthe Roxana Ninfa Alyanak
Ninfa
RoxanaAlyanak
KAYISI ANAÇLARI
ZERDALİ:Kayısı çöğür anacı üretiminde zerdali ve kültüre alınmış kayısı çeşitlerinin çekirdekleri kullanılır.Verimli, yüksek meyve kalitesine sahip olmasının yanı sıra kültür çeşitleri ile uyuşması, nematod, kireçli, hatta kısmen tuzlu topraklara ve kurağa dayanımı bakımından zerdali anaçları tatminkar sonuçlar vermektedir. Zerdali anacı üzerine aşılanmış kayısı çeşitlerinin olumsuz yönü ise ürüne birkaç yıl geç yatması, ağaçların büyük olması, taban suyu yüksek, ağır topraklarda başarısız sonuçlar alınmasıdır.
BADEM:Kireçli ve taşlı topraklarda kayısıya anaç olarak badem kullanılır. Badem anacı kazık köklü olduğundan diğer anaçların iyi gelişemediği kurak koşullarda daha iyi sonuçlar verir. Kayısı ile badem arasında gecikmiş aşı uyuşmazlığının olması en büyük dezavantajıdır.
KAYISI ANAÇLARI
ŞEFTALİ:Güney ve Kuzey Amerika'da kayısı yetiştiriciliğinde şeftali anaçları geniş ölçüde kullanılırken, Avrupa'da pek fazla yaygın değildir. Şeftali nemli topraklarda dayanıklı olmayıp, hafif ve geçirgenliği iyi olan topraklarda gelişmelerini normal şekilde sürdürür. Bademde olduğu gibi şeftali üzerine aşılanmış kayısı ağaçlarında da gecikmiş aşı uyuşmazlığına sıklıkla rastlanılmaktadır. Ayrıca şeftaliler nematoda karşı hassastırlar.
ERİK ANAÇLARI: Taban suyu yüksek ve fazla su tutan killi topraklarda kayısı için erik anaçları tavsiye edilir. Tohumdan elde edilen Myrobalan çöğürü bir takım dezavantajları olsada günümüzde kullanılan bir anaçtır. Killi topraklar dahil her türlü toprağa uyum sağlar, kireç ve kuraklığa karşıda dayanıklıdır. Myrobalan'nın seleksiyonlarından “Myrobalan 29” verimliliği ve ağacının sağlamlığı itibarı ile en fazla kullanılan tiptir.
TOPRAK İSTEĞİ
Toprak isteği, kullanılan anaca göre değişir. Ülkemizde kayısıya anaç olarak yine kayısı çöğürleri kullanıldığından söz konusu yetiştiricilikte istenen toprak tipi derin, geçirgen, su tutmayan, besin maddelerince zengin tınlı veya tınlı kireçli topraklardır. Derinliği az olan ve hemen altında sert kaya tabakası bulunan veya taşlı, kumlu topraklarda yetişen kayısılar küçük ve kalitesiz meyve oluştururlar.
Ağır, su tutan killi topraklar kayısılar için kesinlikle uygun değildir. Bu topraklarda kayısılarda zamklanma ve daha sonraki yıllarda zamansız ölüm meydana gelmektedir.
TOPRAK İSTEĞİ
Kumlu topraklarda kayısı yetiştirilmesi düşünüldüğünde, kayısıya anaç olarak şeftali çöğürlerinin kullanılması daha kaliteli ürün alınması bakımından yararlı olabilir.
Ayrıca ağır topraklarda yapılacak yetiştiricilik için de myrobalan (can erikleri) anaçlarının kullanılması tercih edilebilir. Ancak söz konusu anaçların kayısı ile aşı uyuşmazlığı gösterebileceği, bazı kayısı çeşitlerinin farklı anaçlarla uyuşmazlık bakımından farklılık gösterebileceği, bazılarının kabul edilebilir uyuşma sağlayabileceği unutulmamalıdır.
İKLİM İSTEĞİ Yerli çeşitlerimiz genelde karasal iklime sahip
bölgelere uygundur. Yerli çeşitlerimiz yazın kuru hava, kışın ise uzun süreli soğuklama istemesi nedeniyle nemli ve daha ılıman bölgelere uygun değildirler. Bu çeşitlerin sahil kuşağında yetiştirilmeleri durumunda, hava neminin yüksek olması nedeniyle mantari hastalık sorunu daha yoğun olmaktadır.
Ayrıca söz konusu yöreler daha ılıman olduğundan, ağaçlar yeterli soğuklamayı alamamaktadır. Bu durum tomurcuk silkmesine yol açmakta; verim ya hiç alınamamakta veya çok düşük olmaktadır.
İKLİM İSTEĞİ
Soğuklama isteği oldukça yüksek olan yerli kayısı çeşitlerimizin meyveleri yüksek oranda şeker içerdiğinden genellikle kurutmalık olarak kullanılmaktadır.
Örneğin Malatya ilinde yaygın olarak yetiştirilen Hacıhaliloğlu ve Kabaaşı çeşitlerinin meyveleri kurutmaya uygundur. Ancak Malatya’da Hasanbey ve Şekerpare çeşitleri kurutmalık ve sofralık olarak kullanılmakta, Iğdır’da yaygın olarak yetiştirilen Aprikoz (Şalak), taze tüketim için ülkemiz iç pazarında haklı bir üne sahip bulunmaktadır.
İKLİM İSTEĞİ Son yıllarda yapılan birçok adaptasyon denemeleri ile
nemli bölgelere uygun, mantari hastalıklara dayanıklı ve soğuklama isteği az, Avrupa grubu yabancı çeşitler, genelde turfanda üretimin yapılabileceği ekolojiye sahip Akdeniz ve Ege Bölgelerinde denenmiş ve iyi sonuçlar alınmıştır. Taze olarak tüketime ve ihracata uygun çeşitlerin söz konusu alanlarda yetiştirilmesi gerekmektedir. Bu çeşitlerden bazıları Precoce de Tyrinthe, Bebeco, Canino, Joubert Foulon’dur.
BESLENME BOZUKLUKLARI
Kayısıların beslenmesinde sırasıyla potasyum, azot, fosfor ve kalsiyum özel bir yer tutar. Bunlar, makro besin maddeleri olarak bilinirler. Ağaçların düzenli bir yaşantı sürmesi için çok az miktarlarda alması gerekli olan ve mikro besin maddeleri olarak adlandırılan diğer elementlerin de bitki bünyesine alınması gereklidir.
Toprakta eksikliği bulunan veya kayısı ağaçlarının verimini doğrudan etkileyen besin maddeleri, zamanında ve tekniğine uygun olarak verilmelidir. Makro besin maddelerinin toprağa, mikro besin maddelerinin ihtiyaç halinde yaprak gübresi şeklinde verilmesi en ekonomik yararı sağlar. Yeni kurulan kayısı bahçelerinde toprak analizi yapılıp, ona göre bir gübreleme programı hazırlanmalıdır.
GÜBRELEMETESİS GÜBRELENMESİ
Kayısı dikilecek arazi daha önceden tarla bitkileri yetiştiriciliğinde kullanılan bir arazi ise toprak katmanlarının sıkışması söz konusudur. Bu nedenle bu arazide, sıcak ve kurak geçen bir dönemde, çizel, dipkazan veya riperle sert tabakanın kırılması ve patlatılması gerekir.
Sert tabakanın kırılmasından sonra, sonbaharda, uygun toprak işlemeleriyle arazi hem dikime hazır hale getirilir hem de üst toprağın ihtiyacını karşılamak üzere gübreleme yapılır. Gübrelemenin toprak analiz sonuçlarına göre yapılması gerektiğinden, dikimden önce usulüne uygun toprak örneği alınmalıdır.
GÜBRELEME
TESİS GÜBRELENMESİ a. Çukur Gübrelemesi: Gübreler fidan çukuru
dibine konulur. Genel bir öneri olarak; her fidan çukuruna 300 g amonyum sülfat, 200 g triple süper fosfat ve 200 g potasyum sülfat gübresi karıştırılıp üzeri toprakla örtülür.
b. Tüm Saha Gübrelemesi: Toprak analizine göre fosforlu ve potasyumlu gübreler toprak yüzeyine serpilip pullukla toprağa karıştırılır. Toprak reaksiyonunu düzenlemek için gerekli kükürt ve kireç ihtiyacı da bu şekilde kullanılabilir.
GÜBRELEME
Kayısı bahçelerine her üç yılda bir, dekar başına 3 ton yanmış çiftlik gübresi verilmesi çok yararlıdır. Zira bu gübre makro ve mikro besin maddelerini kombine olarak taşıdığı gibi, içerdiği organik madde sayesinde toprağın fiziksel özelliklerini iyileştirir.
GÜBRELEMEGENÇLİK DÖNEMİNDE GÜBRELEME
Dikimde ahır gübresi kullanıldığında, ilk yıl azotlu gübrelemeye gerek yoktur. Azotlu gübre ikinci yıldan itibaren her bir yaş için 100-150 g % 21 N içeren amonyum sülfat verilmelidir.
Fosforlu ve potasyumlu gübreler toprak analizine göre 2-3 yılda bir fidan başına 50 g triple süper fosfat, 100 g potasyum sülfat şeklinde verilebilir. Toprak reaksiyonu (pH) 7.5’ in üzerinde olduğu durumlarda azotlu gübre kaynağı olarak amonyum sülfat kullanılmalıdır.
GÜBRELEME
VERİM GÜBRELEMESİ Verim çağına gelen kayısı ağaçlarında sadece toprak
analizi yeterli değildir. Yaprak analizlerinin de yapılması gerekir. Verim çağındaki ağaçlarda 2-3 yılda bir yaprak analizi gerekir. Yaprak analizi ağacın yeterli beslenip beslenmediğini belirten önemli bir kılavuzdur.
Ürüne yatmış meyve ağaçlarında ağaçtan kaldırılan ürün miktarına göre gübre verilmesi gerekir. Ancak genel kural olarak; ağacın her yaşı için her yıl 100-150 g % 21 N içeren amonyum sülfat ile 2-3 yılda bir ağaç başına 0.5-1 kg triple süper fosfat ve 1-2 kg potasyum sülfat gübresi verilmelidir.
Azotlu gübreler ikiye bölünerek uygulanmalıdır. 2/3’si erken ilkbaharda (Mart) tomurcuk kabarma dönemi, çiçeklenmeden üç hafta önce, 1/3’i ilk suda (Mayıs) ayında meyve çekirdeği sertleştiği dönemde ağaç taçı içine serpilip toprakla karıştırılmalıdır.
GÜBRELEME
GÜBRELEME ŞEKLİ
Toprak Yüzeyine Serpme Olarak Uygulama
Hendek Şeklinde Uygulama Çukur Metodu
Ağaç Sıraları Arasına Uygulama
Kayısı - Apricots
Ağaç sayısıNumber of trees(Bin-Thousand) ÜretimMeyve Meyve (Ton)veren vermeyen Production
Bearing Non bearing (Tons)1988 6 860 2 415 284 0001989 7 154 2 422 370 0001990 7 343 2 435 240 0001991 7 728 2 460 276 0001992 7 940 2 480 320 0001993 8 270 2 612 230 0001994 8 680 2 590 400 0001995 9 115 2 625 250 0001996 9 350 2 528 206 0001997 9 935 2 465 270 0001998 10 070 2 640 490 0001999 10 380 2 650 335 0002000 10 730 2 690 530 0002001 10 925 2 565 470 0002002 11 130 2 350 315 0002003 11 350 2 120 460 0002004 11 500 2 050 320 0002005 12 000 2 100 860 0002006 12 202 2 021 460 1822007 12 605 2 288 557 5722008 13 261 2 200 716 4152009 13 490 2 221 660 8942010 13 770 2 315 450 000
ÜLKEMİZDE KAYISI ÜRETİMİ
Türkiye, dünyaya ve kuru kayısı üretiminde birinci sırada yer almaktadır. Ülkemiz, 2007 yılı itibariyle, 478 bin tonluk taze kayısı üretimi ile dünya üretiminin % 24,5’ini ve 79 bin tonluk kuru kayısı üretimi ile (Uluslararası Sert Kabuklu ve Kuru Meyve Konseyi –INC verisi) dünya kuru kayısı üretiminin % 79,7’sini tek başına karşılamıştır. 2005 yılında ülkemizde herhangi bir don olayının yaşanmaması ve hava koşullarının uygunluğundan dolayı 139 bin tonluk rekor bir rekolte edilmiştir. İran, Çin, ABD, G. Afrika ve Avustralya dünyada kuru kayısı üretimi yapan diğer önemli ülkelerdir. Kaynak :TUİK
TEŞEKKÜRLER…