kelİme (sÖzcÜk)...
TRANSCRIPT
69
KELİME (SÖZCÜK) BİLGİSİ
1. Kelimede Anlam ve Kavram ............................................................................................. 70
2. Kelimelerin Farklı Anlamda Kullanımı ............................................................................ 75
Konu Değerlendirme Testi - 1 ...................................................................................... 83
3. Anlam İlişkilerine Göre Kelimeler ................................................................................... 84
4. Sözcükler Arası Anlam İlişkileri ....................................................................................... 87
5. Kelimelerde Anlam Değişmeleri ..................................................................................... 90
Konu Değerlendirme Testi - 2 ...................................................................................... 95
6. Kelime Grupları ................................................................................................................ 96
Konu Değerlendirme Testi - 3 ..................................................................................... 111
4. Ünite
155
70
156 157
Kelimede Anlam ve Kavram
Anlam
Burada anlambilimin ana konusu olan anlam›n tan›m›na, niteliklerine ve türlerine girmeden önce dildeki kullan›mlardan bir iki örnek vermek istiyoruz:
Türkçede iyi, fena, kötü birbirine karfl›t kavramlar› yans›tan ters anlaml› üç sözcüktür. Ama biz dildeki ögeleri öyle esnek kullan›yor öyle de€iflik ifllevlerle görevlendiriyoruz ki kimi zaman bu ters anlaml› söz-cükler ayn› anlam› yans›tabiliyor.
1. Adam› iyi dövmüfller.
2. Adam› fena dövmüfller.
3. Adam› kötü dövmüfller.
örneklerinde oldu€u gibi.
Öte yandan bir ev han›m›n›n niteliklerinden söz edi-lirken söylenen “O kad›n, kad›n de€il.” tümcesinde yinelenen kad›n iki ayr› anlamda kullan›lm›flt›r. Bun-lardan birincisinde “erke€in karfl›”, ikincisinden ise
daha çok “iyi ev han›m›” anlam› ç›kar›labilmektedir. Ancak cümle baflka bir metin, baflka ba€lam için-de, kad›n oldu€u san›lan kiflinin kad›n de€il, erkek oldu€u anlam›n› da yans›tabilir.
‹flte, dilin yaln›zca sözcük alan›nda düflünüldü€ü za-man bile gösterdi€i anlam esneklikleri anlam›n öne-mini ön plana ç›karm›flt›r. Bir baflka örnek üzerinde dural›m:
“Çoktan unuturdum ben seni çoktan
Ah bu flark›lar›n gözü kör olsun.”
Diyen flark›n›n söz yazar› flark›lar›n gözünün olmad›€›n› bildi€i hâlde, onlar›n kör olmas› dile€inde bulunabilmekte ancak bunu yaparken bambaflka bir düflünceyi, duyguyu yans›tmaya çal›flmakta Türk-çedeki “…nin gözü kör olsun” ilenmesinin ola€an kullan›m›ndan yararlanmaktad›r. Burada anlat›lmak istenen birtak›m an›lar› canland›ran flark›lar› yüzün-den sevgilinin hep an›msand›€›, unutulmad›€›d›r.
Şimdi Okuma Zamanı
fiimdi de afla€›daki cümleleri gözden geçirelim:
1. Amcam bize yard›m etti.
2. Amcam bize yard›m etmedi de€il.
3. Amcam bize yard›m etmesine etti.
Bu cümlelerin hepsi “amcam›n bize yard›m etti€ini” anlat›r. Ancak küçük de€ifliklerle, ince anlam ay›r›mlar›n› ortaya koymaktad›r. ‹kinci cümlede amcan›n yard›m etti€i, ancak bunun yetersiz kald›€›, istenen ölçüde olmad›€› belirtilmekte, üçüncü cümle-de ise bu yard›m›n yan› s›ra istenmeyen bir durumun meydana geldi€i belli belirsiz dile getirilmektedir. Dolay›s›yla ikinci ve üçüncü cümleler birinciden farkl› bir anlam› yans›t›rken bu ikisi aras›nda yine ince bir anlam ayr›m› ortaya ç›kmaktad›r. Öte yandan ikin-ci cümlede olumsuz yüklemin olumlu bir bir yarg›ya dönüfltürülmesi ilgi çekici bir anlat›m biçimidir. Bu cümlelere bir de:
4. Amcam bize yard›m etti de…
gibi bir cümleyi eklersek burada yard›m›n gerçekleflti€i fakat daha sonra gelecek önermeler hesaba kat›l›rsa ancak bu yard›m sayesinde iflin gerçekleflti€i ç›kar›labilir.
Kolayl›kla artt›rabilece€imiz bu örnekler ister sözcük düzeyinde isterse cümle düzeyinde olsun anlam›n kolayl›kla aç›klanabilir bir kavram› olmad›€›n› gös-termektedir. Kald› ki günlük konuflmalar›m›zda “Bu davran›fl›n anlam› neydi, bunun ne anlam› var?” gibi kullan›mlarda biz anlam› çok daha genifl bir çerçeve içinde ele al›yoruz.
Anlambilim / Do€an AKSAN
Şimdi Okuma Zamanı
➥
➥
KELİME (SÖZCÜK) BİLGİSİ
71
158 159
Kelimede Anlam
Kelimeler, dilin anlaml› ve en küçük birimleridir .
Her kelimenin anlam›, anlam birimlerinden oluflan bir bütündür. Çevremizde gördü€ümüz varl›k, olay, olgu ve durumlar› hayallerimizle ses simgelerine dönüfltürerek anlat›r›z.
Di€er bir deyiflle, kelimelerin bir ses bir de anlam yönü vard›r. Bu bak›mdan kelimeler, karfl›laflt›klar› olay, olgu, varl›k veya durumlar›n simgesidir. Di€er bir deyiflle kelimeler, birbirinden ayr›lmas› imkâns›z gösteren ve gösterilenden oluflur. Gös-terilen, kelimenin karfl›l›k geldi€i nesne, olay, durum vb. iken; gösteren, seslerin birleflimleriyle oluflmufl simgedir .
Her kelimeye zihinde bir anlam verilir; soyut, somut, her fleyin ya da hareketlerin zihinde ald›€› bir flekil vard›r.
“Kedi, a€aç, ekmek” dendi€i zaman zihnimizde he-men bir varl›k canlan›r.
“‹yilik, erdem, kararl›l›k” denince de bunlara karfl›l›k gelen bir tutum canlan›r zihnimizde.
Ayn› flekilde, “atlad›, yorulmufl, kofluyor” denince de bunlar›n karfl›lad›€› hareket zihnimizde canlan›r.
Kelime simgesiyle karfl›lanan varl›k, olay, olgu ya da durumlar›n zihnimizde ald›klar› bu flekle kavram denir.
fiimdi anlam›n zihnimizde nas›l ve hangi yollarla olufltu€u üzerinde dural›m.
etkinlik
“Anlam” adlı metinde, dar anlamda kelimelerin, geniş anlamda dilin hangi özelliği anlatılmak isten-miştir?
Bağlama göre farklı anlamlar yüklenebildiği. Yani bir kelime, farklı cümleler içinde farklı anlamlara ge-lebilir. Aynı durum cümleler için de geçerlidir .
Biz de metindeki gibi neredeyse aynı anlamı taşıyan ama aralarında küçük anlam farklılıkları bulunan cümleler bularak aşağıya yazalım.
Nasıl söyledin? (Söylerken tavrın, hâlin nasıldı?)
Nasıl da söyledin? (İyi oldu, söylemekle çok iyi yaptın.)
Nasıl, nasıl söyledin! (Hiç doğru değil, söylememeliydin.)
Nasıl söyledin ki... (Böyle bir şey söylenir mi, cesaret doğrusu.)
Nasıl söyledin ama! (Çok şaşırttın, ani ve çok açık oldu.)
72
160 161
Terim
Bir bilim, sanat dal›yla veya meslekle ilgili özel ve belirli bir kavram› karfl›layan kelimeler terimdir.
Oyun iki perdeden olufluyordu.
fiark›n›n nakarat bölümleri hâlâ kulaklar›mda.
Enfeksiyon vücudunda h›zla yay›l›yor.
Bu cümlelerdeki “ perde , nakarat , enfeksiyon ” kelimeleri terimdir.
Şu kelimeler de terime örnektir.
atmosfer nota
ışık virgül
diyalog vurgu
Kavramlaflt›rma
Varl›k, olay, duygu, düflünce ve hayallerin ses birleflimiyle simge hâline getirilmesi olarak tanımlanabilir. Kendine özgü bir dili olan her toplum, do€adaki nesneleri, de€iflik durum ve olay-lar›, bu ses birleflmeleriyle kavramlaflt›r›r.
Örne€in, bir çiçek türünü gören insan ona n - e - r - g - i - s sesleriyle oluflmufl bir kelimeyi ad olarak vermifl ve onu kavramlaflt›rm›flt›r.
Benzer flekilde,
k - o - n - u - t → konut
b - u - l - u - t → bulut
k - o - r - k - u → korku
kelimeleri de kavramlaflt›r›lm›flt›r.
• Felsefi yaz›lar›n, düflünce yaz›lar›n›n hareket noktas› kavram ; sanat yaz›lar›n›n imge ; bilimsel yaz›lar›nsa terimdir .
‹stanbul’a döndürdüler yüre€imi
‹ki yakas›nda iki ayr› hasret
M. Necati KARAER
dizelerinde flair, hissetti€i hasret duygusunu, Ana-dolu ve Rumeli topraklar›n›n birbirinden Bo€az’la ayr›l›p âdeta birbirine hasret b›rak›lm›fl olmalar›ndan hareketle anlat›yor. Asl›nda amac›, duygusunu daha güçlü ifade edebilmek . ‹flte anlat›lmak isteneni daha canl›, daha duyulur bir biçimde anlat-mak için onunla baflka fleyler aras›nda ba€lant› ku-rularak tasarlanan yeni biçimler imge olarak adland›r›l›r. Di€er bir deyiflle imge, flairin d›fl dünyadan ald›€› zihinsel uyar›mlar› yeni bir ifa-de, benzetme veya metafor olarak ifade etmesi ile gerçekleflir . ‹mge bazen bir kelime, bazen bir kelime grubudur.
Mineraler selvilerle kol kola
Lalelerle uyanan ‹stanbul’a
Yak›nd›r sabah›n gülümsemesi
M. Necati KARAER
nas›l ifl bu
her yan›na çiçek ya€m›fl
erik a€ac›n›n
›fl›k içinde yüzüyor
neresinden baksan
gözlerin kamafl›r
oysa ben akflam olmuflum
yapraklar›m dökülüyor
usul usul
ad›m sonbahar
Attila ‹LHAN
Yukar›daki fliirlerde de imgeli anlat›mlar vard›r. ‹lk fliirde “‹stanbul’da sabah vakti” etkili bir bi-çimde anlat›lmak istenmifltir. ‹kinci fliirdeyse flair, mutsuzlu€unu, yaln›zl›€›n›, karamsarl›€›n›, kendisini sonbahara benzeterek anlatmaya çal›flm›flt›r.
KELİME (SÖZCÜK) BİLGİSİ
73
162 163
Soyut - Somut Anlam
Odunlar ç›t›r ç›t›r yand›kça odaya mis gibi çam kokusu yay›ld› ve iliklerimize kadar ›s›nd›k.
cümlesinde duyu organlar›m›zla alg›layabildi€imiz birçok kavram vard›r: odun , ç›t›rt› , koku , ›s›nmak …
Huzursuzlu€um dinmek bilmedi, kalbimde derin bir endifle vard›; sezgilerim ters giden bir fleyler oldu€unu söylüyordu.
cümlesi ise daha çok duygular›m›zla alg›layamad›€›m›z kavramlar üzerine kurulmufltur: huzursuzluk , endifle , sezgi …
‹flte, befl duyudan herhangi biriyle alg›lanan kavram-lar› karfl›layan kelimeler somut; alg›lanamayanlar› karfl›layanlar ise soyut anlaml›d›r.
Karanfil
Yârin duda€›ndan getirilmifl
Bir katre alevdir bu karanfil
Ruhum ac›s›ndan bunu bildi
Düfltükçe vurulmufl gibi yer yer
K›zg›n kokusundan kelebekler
Gönlüm ona pervane kesildi
Ahmet HAfi‹M
etkinlik
“Karanfil” adlı şiirden bir imge bularak şairin bu imgeyi nasıl oluşturduğunu açıklayalım.
İlk iki dize örnek verilebilir. Şair, karanfili yârin dudaklarından getirilmiş bir alev parçası olarak niteli-yor. Karanfilin kırmızılığından hareketle bu imgeyi kuruyor ve “ateş” diyerek de yüreğinin yangınına işaret ediyor .
Bu şiirde geçen somut ve soyut anlamlı kelimelere örnekler yazalım.
somut: dudak - alev - karanfil - koku
soyut: ruh - acı - gönül
Şiirde geçen “bildi” kelimesinin anlamı nedir? Bu kelimeyi bağlamda farklı anlamlara gelecek şekilde kullanalım.
Şiirdeki anlamı, “anlamak”tır, “fark etmek”tir .
1. Ben seni bildim, Meliha’nın kızısın. (Tanımak)
2. Soruyu ben bildim. (Doğru cevabı söylemek, çözmek)
3. Ben neler olduğunu biliyorum. (Bilgisi olmak)
Şimdi Okuma Zamanı
etkinlik
74
164 165
etkinlik
Aşağıdaki cümlelerde imge, terim ya da kavram unsurlarının hangisinin öne çıktığını belirtelim.
a. Kentin sokakları bir ahtapotun kolları gibi beni yutarken yalnızlığın her rengini giyinmiştim.
imge
b. Atomların molekülleri, moleküllerin makromolekülleri oluşturulmasıyla, dokuların en küçük yapı taşları olan ve yaşamın bütün özelliklerini sergileyen hücreler oluşmaktadır.
terim
c. İnsan ve yaşamın anlamı nedir, sorusuna verilecek cevaplardan biri erdemli olmaktır, olabilir. Nitekim mutluluğa ulaşmanın yolu da erdemli olmaktan geçer.
kavram
Bir yazıda kavram, imge ya da terim kullanılmış olması, yazının türünün belirlenmesinde rol oynar mı? Nasıl?
Evet, oynar. Kavramlar, imgeler ve terimler farklı tür yazılarda ağırlıklı olarak kullanılır çünkü. Örneğin terimler, bilimsel metinlerde; kavramlar, felsefi metinlerde; imgeler ise edebî metinlerde daha çok kar-şımıza çıkar .
etkinlik
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle tamamlayalım.
Kelimeler , dilin anlamlı en küçük birimleridir.
Kelimelerle karşılanan varlık, olay, olgu veya durumların zihinde aldıkları şekle kavram de-nir.
İmge ; bir durumu, olguyu daha güçlü ve etkili biçimde anlatabilmek için şekillendirilmiş yeni, farklı bir anlatımdır.
“Sahneyi göz alıcı bir biçimde canlandırdı.” cümlesindeki “sahne” kelimesi bir terimdir .
Bir kelime, bağlamda farklı anlamlara gelebilir.
Beş duyudan herhangi biriyle algılanan kavramları karşılayan kelimeler somut anlamlıdır.
Felsefi yazılarda daha çok kavramlar; sanatsal yazılarda imgeler ve bilimsel yazılarda terimler kullanılır.
“Rüya, eğitim, kanaat” kelimeleri soyut anlamlıdır.
KELİME (SÖZCÜK) BİLGİSİ
75
166 167
Kelimelerin Farklı Anlamda Kullanımı
Şiir ve Sinek
(…) Analar›n, diyor fiükriye Han›m’›n k›z› Güler,
analar›n yüre€i hep a€z›nda. Hep böyle oldular.
Uykular›nda-uyan›kl›klar›nda ölülerimizi
görür oldular bütün bütün. Analara,
analara, en çok onlara yaz›lmal›
fliirler çocuklar, en çok onlar› an-
latmal›. Hep anlatmal›y›z, okul
kap›lar›na varamayan, hiç de€il her
akflamüstü, oh çok flükür sa€ salim
geldi bugün de, diyemeyen, her
günün her akflam›n› bile bekleyeme-
yen, yar›na dayanmak için her günün
her akflamüstü olsun sevinemeyen, hep
uzaktan, aylar ucundan k›vran›p duran analar›,
onlar› anlatmal›y›z. fiiirleri onlar üstüne, onlar için
yazmal›y›z çocuklar.
Analar› çocuklar, insanlar› çocuklar, tutarsa fliirimiz
ayakta tutar. En yak›n›m›zdan bafllamal›, onlara,
onlar için en güzel fliirleri yazmal›y›z.
Güler, bir akflamüstü ana evine vard›€›
zaman da, son yazd›€› fliirinin en
güzel fliiri oldu€unu düflünüyor:
Arkadafllar›m da onaylad›lar zaten,
en kat› kafal›m›z Zehra bile, ben
fliirimi okuyunca, yurtta, benim
fliirimi dinledi dinledi de, kirpikleri
çipildendi, gözüne inen yafl perdesini
gizledi. Sesi buland› da, “Sa€ol Güler”i
bile çatall› ç›kt›, anlamaz m›y›m? Analar›,
analar› fliirlerimizde onlar› da anlat›p, onlara da
okumal›y›z fliirlerimizi.
Şimdi Okuma Zamanı
Her fleyin içinde kendilerini de düflündü€ümüzü bil-
sinler, baflkalar› da bilsin bunu, güzel olsun ama
fliirlerimiz, en güzeli olsun; en çok buna çabalad›m.
Bir kutu çikolata, bir flifle kolonya, ya da üç metre
kumafl. Yok ama benim bir fliirim var. Güzel olmas›na
özenilmifl bir fliirim. Evi onunla donataca€›m. Annemi.
fiimdi, darac›k bir mutfakta annesinin kan-ter için-
de ekflili köfteyi terbiyeleyifline, tez elden so€usun
diye imambay›ld›y› bir tepsi suyun içine oturtufluna
bak›yor, onun aç›klamalar›n› -savunular›n›- dinliyor
Güler: “Tabii k›z›m, tabii, geciktim, buzdolab›na da
s›cak s›cak konulmaz ki, daha do€ru dürüst kullana-
madan bozuluverir, paltonu bile yapt›ramadan biz,
buna s›vanm›flt›k, yaz›k de€il mi?”
Salatan›n maydonozunu, dereotunu ince ince k›y›yor
fiükriye Han›m, hiç olmad›k bir sab›rla, özene bezene,
s›z›ldanarak bir yandan:
Ah bak, sen gelmeden her bir fleyleri haz›r edeyim de-
dim, yetiflemedim, kaplumba€a gidiflli ‹smayıl Efendiy-
le ne olacak zaten, olaca€› bu. Elim mi a€›rlaflt› benim
de, yapmaya yapmaya unuttum mu yapmas›n›? “Güler
k›z›m, şu zeytinya€› fliflesini uzat hele.” Yoksa belki
heyecandand›r, elim aya€›ma dolan›yor, ay bak flifleyi
kayd›r›yordum nerdeyse, ilahi fiükriye kar›s› e mi, sen-
den ne ev olur, ne ocak, derlensene, iflte k›z›n tam bir
hafta seninle, tam bir hafta dizinin dibinde. “Bir haf-
ta demifltin, de€il mi Güler, mektebi kapamalar›yla?”
Acaba bir kilo daha patl›can alsak m›? Camlar› silsek
mi?
Güler patl›candan, camlardan habersiz, annesinin befl
günü bir hafta yap›vermesine sevecenlikle gülümsü-
yor: Aray› fliirle kapat›r›m. fiiir unutturur ona bir hafta
de€il, befl gün kalaca€›m›, fliir onu sevindirir. (…)
Adalet A⁄AO⁄LU
Şimdi Okuma Zamanı
➥
➥
76
168 169
Gerçek - Mecaz - Yan Anlam
Keskin bir tafl› kullanarak ipi incelte incelte kopard›.
En yak›n dostlar›n› bile keskin bir dille elefltirir.
Bu cümlelerde geçen “keskin” kelimeleri anlamca bir-birinden çok farkl›d›r. ‹lk cümledeki “ iyi kesen ” anlam›ndad›r ve zaten kelime zihnimizde ilk bu an-lam› uyand›r›r.
‹kinci cümlede ise “ k›r›c›, incitici ” anlam›na gel-mektedir. Ancak bu anlam, kelimenin akla ilk gelen anlam›na çok uzakt›r.
Sonuç olarak dilimizde kelimelerin birden çok an-lam› olabiliyor; buna çok anlaml›l›k diyo-ruz. Çok anlaml›l›€›n ortaya ç›kmas›nda tarihsel, top-lumsal ve bireysel özellikler etkilidir. Çok anlaml›l›k dili zenginlefltirir, ona canl›l›k katar. Bu anlamlardan baz›lar› kelimenin sözlük anlam›, temel anlam›, zih-ninde uyand›rd›€› ilk anlamd›r ; bunlara gerçek anlam denir.
Bir k›sm› da kelimenin anlam›ndan baflka, ona uzak yeni anlamlard›r ; bun-lara da mecaz anlam denir. “Keskin” kelimesi, örnek cümlelerin ilkinde gerçek ; ikincide ise mecaz anlaml›d›r.
Bunu göze almak hiç kolay de€il.
Gözlerimi s›ms›k› yumdum, beklemeye bafllad›m.
Çekmecenin gözünde ka€›tlar, kalemler vard›.
‹lk cümlede deyim içinde kullan›lan “göz” kelimesi mecaz anlaml›; ikincide organ ad› oldu€undan gerçek anlaml›d›r.
Son cümlede yeni bir anlam türü ile karfl›lafl›yoruz: Yan anlam.
Yan anlam, kelimelerin gerçek anlamlar›yla bir flekilde iliflkili, onlardan kopmam›fl baflka anlamları-dır .
etkinlik
Bu metinde renkli yazılmış aşağıdaki kelimelerin bağlamdaki anlamları, akla ilk gelen, temel anlamları mıdır? Temel anlamda olanları “+” olmayanları “–” ile belirtelim.
yüreği hep ağzında – özenilmiş + uykularında + donatacağım – şiirler + daracık + akşamüstü + geciktim + ayakta tutar – ince ince + onayladılar + elim ayağıma dolanıyor – katı – sevecenlikle + perdesini – kapatırım –
Metinde geçen “ağız” ve “ayak” kelimelerini farklı anlamlarda kullanalım.
ağız: Şişenin ağzını kapat. ayak: Oyunların ikinci ayağı yapılacak. Ağzında büyük bir lokma var. Ayaklarım çok küçüktür.
“burun” kelimesinin aşağıdaki cümlelerde bağlamdaki anlamlarını yazalım.
1. Her işe burnunu sokar. / karışmak, dahil olmak
2. Soğuktan, burnu kıpkırmızı olmuş. / koklama organı
3. Bisikletin burnunu bu tarafa çevir. / en ön kısım, uç
soru
KELİME (SÖZCÜK) BİLGİSİ
77
170 172
fiu örnekleri renkli yazılmış kelimelere dikkat kesilerek inceleyelim.
Koltuğunun altına bir gazete sıkıştırmış gidiyordu.
yan anlam
Koltuğa uzanıp biraz dinlendim.
gerçek anlam
Başarısını duyunca koltuklarım kabardı.
mecaz anlam
Koltuk kavgası yüzünden ortalık karıştı.
mecaz anlam
Makam odasındaki koltukları değiştirdi.
gerçek anlam
Genel müdürlük koltuğu için güçlü bir adaysın.
yan anlam
Dayanamay›p patlam›fl, bütün düflüncelerini söylemifl.
mecaz anlam
Bomba patlam›fl, onlarca ölü var.
gerçek anlam
Çiçe€in tomurcuklar› patlam›fl.
yan anlam
Laf› çevirdi€ini anlam›flt›m.
mecaz anlam
Elindeki tesbihi çevirip duruyor.
gerçek anlam
Polis evin etraf›n› çevirmifl.
yan anlam
Örnek 1Aşağıdaki atasözlerinden hangisinin hem gerçek hem mecaz anlamı vardır?
A) Rüzgar eken fırtına biçer.
B) Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.
C) Ateş düştüğü yeri yakar.
D) Minareyi çalan kılıfını hazırlar.
E) Körle yatan şaşı kalkar.
Çözüm 1 Ateş bir yere düşse orayı gerçekten yakar. (gerçek anlam)
Kara bir haber, kayıp vs. ilgili olduğu kişiyi, aileyi etki-ler. (mecaz anlam)
Örnek 2Aşağıdaki dizelerde altı çizili sözcüklerden hangisi ger-çek anlamında kullanılmıştır?
A) Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi
B) Yürek olmazsa bilekler çekemez hançeri
C) Bağlıdır çünkü dilim gönlüme, gönlüm dilime
D) Senin de yolun biter, diner gözünde yaşlar
E) Tanırız, Barboros evladı deniz kurtlarını
Çözüm 2 A) yanık – mecaz B) yürek – mecaz
C) bağlıdır – mecaz D) gözünde – gerçek
E) kurtlarını – mecaz
78
173 174
etkinlik
Sırt çantam yürüdükçe ağırlaşıyordu. Aslında içine zaruri eşyalardan başkasını koymamıştım ama bu daracık, gittikçe dikleşen keçi yollarıyla, sağıma soluma takılan çalılarla boğuştukça omuzlarımdaki ağrı artıyordu. Tepenin sırtlarındaydık, yolumuz uzayıp gidiyordu. Aşağıdaki büyüleyici manzarayı seyretmek tarifsiz bir keyif veriyordu. Öğle saatlerinin kavurucu sıcağı da geçip tatlı bir rüzgâr başlayınca yürüyüşü-müz daha da keyifli hâl aldı.
Aşağıdaki tabloya, bu metinde geçen mecaz, gerçek ve yan anlamlı kelimelerden örnekler yazalım.
Mecaz Anlamlı Gerçek Anlamlı Yan Anlamlı
boğuştukça
büyüleyici
veriyordu
kavurucu
tatlı
sırt
çantam
ağırlaşıyordu
zaruri
eşyalardan
daracık
rüzgâr
sırtlarındaydık
etkinlik
Aşağıdaki cümlelerde geçen mecaz anlamlı kelimeleri bularak gerçek anlamlarıyla bir cümlede kulla-nalım.
1. Çocuğun soruları beni terletti.
İçerisi çok sıcak, terlettiniz bizi!
2. Yüzümüze boş gözlerle baktığını fark ettim.
Tabağınızı boş bırakmayacağım bugün!
3. Bu tatlı sözlerle gönlümü alamazsın.
Yemekten sonra tatlı da yedik.
4. Sözlerinde ince bir alay seziliyordu.
İnce kumaşlar çabuk yıpranıyor.
5. O kadar yüzsüz davrandı ki hiçbir şey diyemedim.
Yastığı yüzsüz kullanma, kirlenir.
etkinlik
KELİME (SÖZCÜK) BİLGİSİ
79
175 176
c) ‹stiare
Bir sözü benzetme amac›yla bir baflka söz yerine kullan-ma sanat›d›r.
Benzetme (teflbih) sanat›n›n iki ögesi vard›r: Benzeyen ve kendisine benzetilen. Örne€in “y›lan gibi k›vr›lan yol-lar” benzetmesinde “y›lan” kendisine benzetilen , “k›vr›lan yollar” benzeyendir.
‹stiare sanat› bunlardan biri söylenerek yap›l›r.
A€›r a€›r ç›kacaks›n bu merdivenlerden
Eteklerinde günefl rengi bir y›€›n yaprak
Önce “merdiven” sözünü flairin hangi anlamda kulland›€›n› düflünelim: Hayat› merdivene benzetiyor; âdeta merdiven çıkar gibi hayat› ç›kt›€›n› anlat›yor. Öy-leyse;
Merdiven gibi hayat k. benzetilen
Benzetmenin “ kendisine benzetilen ” ögesi kullan›lm›flt›r. Bu ögeyle yap›lan benzetmeye aç›k istiare denir.
fiiirin ikinci dizesinde “yaprak” an›lar› anlatmaktad›r.
Yani; Yapraklar gibi an›lar k. benzetilen
Bu örnekte de aç›k istiare yap›lm›flt›r.
Kandilli yüzerken uykularda
Mehtab› sürükledik sularda
dizelerinde de istiare var, ama bu kez yaln›zca benze-yen söylenmifl: Mehtap. Kendisine benzetile-ni dizede söylenen bir özelli€inden hareketle bulaca€›z: Sürüklemek. Sularda sürüklenen ne olabilir? Kay›k, tek-ne vb. Demek oluyor ki “mehtap” kay›€a benzetilmifl ama “kay›k” (k. benzetilen) söylenmemifltir. Kendisine benzetilen söylenmeden yalnız benzeyen ögenin söylen-mesi ile yapılan benzetmeye kapalı istiare denir.
Umutlar›m savruldu oradan oraya
dizesi de buna örnektir. fiair, umutlar›n› rüzgârla savru-lan cisimlere benzetiyor. O hâlde “ umutlar ” benze-yen öge, “ cisimler ” kendisine benzetilen ögedir. Yaln›z benzeyen söylendi€inden kapal› istiare ye baflvurulmufltur.
Mecaz Çeflitleri
a) Kiflilefltirme (Teflhis)
‹nsan d›fl›ndaki varl›klara, insana özgü nitelikler yük-lenmesiyle teşhis sanatı oluflur. Bu varl›klar konuflturuldu€unda ise intak sanat› söz konusudur.
Bir sarmafl›k uyan›yordu uykusunda
Geriniyordu bir eski duvar›n s›vas›nda
Bu dizelerde “ sarmafl›k ”a “uyanmak” gibi insana özgü bir nitelik yüklenmifltir.
b) Teflbih
Teşbih, iki varl›k, kavram aras›nda benzerli€e dayal› bir iliflki kurmad›r; bir özelli€i bak›m›ndan zay›f olan, ayn› özellik bak›m›ndan güçlü olana benzetilir.
Bina kale gibi sa€lam yap›ld›. benzeyen kendisine benzetme benzetme
benzetilen edat› yönü
Yanda bir teflbihin ögelerini gösterdik. Ancak bütün teflbihlerde bu dört ögenin de bulunmas› gerekmiyor. ‹ki ögeli (benzeyen - k.benzetilen) teflbihler de vard›r.
Bazen kendine afl›k deli bir f›rt›nayd›m
F›rt›nalar önünde bazen kuru bir yaprak
fiair kendisini önce “ f›rt›na ”ya, sonra da “ yaprak ”a benzetiyor.
Bu teşbihte, “ben” benzeyen öge; “fırtına” ve “yap-rak” kendisine benzetilen ögelerdir.
Benzetme edat› ve benzetme yönü bulunmuyor.
soru
80
177 179
ç) Mecaz-› Mürsel (Ad Aktarmas›):
Mecaz-ı mürsel, bir sözün benzetme amac› olmadan bir baflka söz yerine kullan›lmas›d›r. (‹stiarede benzetme amac› oldu€unu hat›rlayal›m.)
Üç bardak içtim.
cümlesinde “ bardak ” kelimesi “ çay ” yeri-ne kullan›lm›flt›r; içilen bardak olamaz. Bardak, çaya benzedi€i için de€il çayla iç-d›fl iliflkisi nedeniyle çay›n yerine kullan›lm›flt›r.
fiu örnekleri de inceleyelim. Renkli yazılan kelimeler bir başka kelime yerine kullanılmıştır.
Stad oyuncular› yuhluyordu. / seyirciler
Evi aramam laz›m, merak ederler. / aile
Ankara olaya tepki gösterdi. / hükümet
Genç raket rakiplerini eledi. / tenisçi
Bu örneklerden de anlafl›laca€› gibi ad aktarmas›nda, yer de€ifltiren kavramlar aras›nda iç-d›fl , parça-bütün , araç olma vb. iliflkiler söz konusudur.
d) Kinaye:
Bir kelimenin ba€lamda hem gerçek hem mecaz anlam›na gelecek flekilde kullan›lmas› olarak tanımlanır.
Atefl düfltü€ü yeri yakar.
atasözü gerçek oldu€u gibi mecazd›r da. Cümlede ateflin yak›c›l›€› gerçek anlam, “s›k›nt›lar›n onlar› yaflayanlarca derinden hissedildi€i ” mecaz anlamd›r.
e) Tariz:
Anlat›lmak istenenin, imal›, i€neli bir biçimde söylen-mesiyle ortaya ç›kar.
Bir nasihatim var zamana uygun Tut sözümü yatt›kça yat uyanma Meflhur bir kelamd›r sen kazan sen ye El için yok yere yanma Huzurî
dizelerinde flair söylediklerinin tam tersini anlatmak istemifltir.
Örnek 3Bir sözün benzetme amacı olmadan gerçek anlamı dı-şında kullanılmasına “ad aktarması (mecaz-ı mürsel)” denir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ad aktarmasına örnek yoktur?
A) İzmir, bu olayı şaşkınlıkla karşıladı.
B) Sınıf, Ahmet’i başkan olarak seçmişti.
C) Dedem, artık her şeyi unutuyor.
D) Çocuk, ayaklarını çıkarmadan salona giriverdi.
E) Garsonlar, bu masaya özel ilgi gösteriyor.
Çözüm 3 A’da İzmir (İzmirliler)
B’de Sınıf (Öğrenciler)
D’de ayaklarını (ayakkabılarını)
E’de masaya (masadakilere)
kelimeleri farklı anlamlara gelecek şekilde kullanılmış-tır. C’deki “Dedem” kelimesi ise gerçek anlamındadır.
Örnek 4Bulamadım dünyada gönle mekân
Nerde bir gül bitse etrafı diken
dizelerinde aşağıdakilerden hangisi vardır?
A) Teşbih B) Kinaye C) Deyim
D) Tariz E) İstiare
Çözüm 4 Dizelerdeki gül ve diken sözüyle kinaye yapılmıştır. Gerçekte gülün etrafında diken vardır ancak kaste-dilen nerede bir iyilik, güzellik varsa onun etrafında kötülükler de olduğudur.
KELİME (SÖZCÜK) BİLGİSİ
81
180 181
etkinlik
Aşağıdaki dizelerde altı çizili bölümlerdeki sanatları yazalım.
Sisler Bulvarı’nda seni kaybettim. Sokak lambaları öksürüyordu. 1. kişileştirme Yukarıda bulutlar yürüyordu. 2. benzetme (teşbih) Terk edilmiş bir çocuk gibiydim Dokunsanız ağlayacaktım. Attila İLHAN
Kuşlar delirince kırılır denizin kanatları istiare Aynaların damarı çatlar Bengisu fışkırır yeryüzüne Nurullah GENÇ
Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler 1. kişileştirme Gecesi sümbül kokan 2. istiare Türkçesi bülbül kokan İstanbul, İstanbul Necip Fazıl KISAKÜREK
etkinlik
Aşağıdaki şiirde altı çizili bölümlerdeki sanatları yazalım.
Sonbahar
Fani ömür biter, bir uzun sonbahar olur.
Yaprak, çiçek ve kuş dağılır, tarumar olur.
Mevsim boyunca kendini hissettirir veda;
Artık bu dağdağayla uğuldar deniz ve dağ.
...
Dünyanın ufku gözlere gittikçe tar olur.
Her gün sürüklenip yaşamak ruha bar olur.
İnsan duyar yerin dile gelmiş sükûtunu;
Bir başka musikiye geçiş farz eder bunu.
istiare
Teslim olunca vadesi gelmiş zevaline,
Benzer cihana gelmeden evvelki hâline.
Yaprak nasıl düşerse akıp kaybolan suya
Ruh öyle yollanır uyanılmaz bir uykuya:
Duymaz bu anda taş gibi kalbinde bir sızı;
Fark etmez anne toprak ölüm maceramızı.
Yahya Kemal BEYATLI
teşbih
82
182 183
etkinlik
Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili kelimeleri; gerçek, mecaz, terim oluşlarına göre “G”, “M” ve “T” harfleri yazarak belirtelim.
1. Bizim takım, dişli rakibini maçın son dakikalarında attığı golle yendi. M
2. Şiirlerinde, kafiye, redif, ölçü gibi biçimsel unsurlarla ahengi yakalıyor. T
3. Yükseklik arttıkça soluk alıp vermek güçleşiyor, basınç ve soğuyan hava tırmanışımızı G yavaşlatıyor.
Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcükleri soyutlar için “Y”; somutlar için “M” harfi yazarak sınıflandı-ralım.
Gerçek bir tanedir; doğru ise sayısızdır, dünyadaki kişi sayısınca doğru vardır. Y Y M
Sabahın erken saatlerinde odama dolan kuş sesleri ile uyandım. Y M M
Yoksulluk bu mahalleyi çepeçevre kuşatmış, çocukları, anneleri çaresiz bırakmıştı. Y M M
etkinlik
Aşağıdaki cümlelerde ya da dizelerde hangi mecaz çeşidinin görüldüğünü yazalım.
Sessizlik dökülüyor bir yerde yaprak yaprak / istiare
Büyülenmiş bir ceylan gibi bakıyor zaman / teşbih
Bir Rumeli türküsü kanat çırptı gümüş vazolarda / istiare
Her şey akar; su, tarih, yıldız, insan ve fikir / istiare
Anadolu susuyor ama hep dik tutuyor başını / ad aktarması
Hişşt, dedi badem ağacı, bak bu tarafa / intak
Güvercinler de kederli kentlerin sokaklarında / teşhis
Hiç acele etme! Yarın sabaha bitirirsin yemeğini / kinaye
Aşağıdaki kelimeleri cümlelerde dört farklı anlamda kullanalım.
say – tanı –
1. Dedemi herkes sayar. 1. Bu küçük ülkeyi henüz tanıyan olmadı.
2. Bunu saymam, yine gelin. 2. Seni tanımak isterim.
3. Yüze kadar sayıyor. 3. Beni tanımadı bile!
4. Öfkeden ağzına geleni saydı. 4. Ona bir fırsat tanıyalım.
soru
83
KELİME (SÖZCÜK) BİLGİSİKonu Değerlendirme Testi - 1
1. Afla€›daki cümlelerin hangisinde mecaz anlaml› ifade yoktur?
A) Bak›fllar› sönük, yüzü solgundu; onu hiç böyle görmemifltim.
B) Gözüm üstünüzde, bir hatan›z› görürsem af-fetmem.
C) Çok mesafeli davran›yor, beni hat›rlamad› gali-ba.
D) Niye bizim iflimizi a€›rdan al›yorsunuz, acele-miz oldu€unu söylemifltik.
E) Hava ayd›nlan›r ayd›nlanmaz ifle bafllayal›m, akflama ancak bitiririz.
2. Deniz ve mehtap sordular seni, neredesin?
dizesinde afla€›dakilerin hangisi vard›r?
A) Kiflilefltirme B) Teflbih
C) Tariz D) Mecaz-› Mürsel
E) Dolaylama
3. Koyu karanl›k, ürkütücü gölgeler hâlinde ›ss›z I II III
sokaklar boyunca evlerin, a€açlar›n üzerine çökmüfltü, tuhaf sesler bu ürkütücülü€ü daha da IV
art›r›yordu. V
Bu cümledeki numaralanm›fl kelimelerin hangisi mecaz anlaml›d›r?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
4. Aşağıdaki dizelerin hangisinde istiare vardır?
A) açılmış sarmaşık gülleri kokularıyla baygın
B) gökyüzü temiz ve parlak işte kol kola girmiş en mesut günlerimiz
C) elimden gelen bu ben iki kişiyim çoğalmak neyse ne azalmak zor
D) uykusuzum fena hâlde, sokaktayım karanlık bastırdı mı bozuluyorum
E) mevsimidir artık erken kararır sular
5. I. Çok heyecanlı bir maç, tribünler ayakta.
II. Birkaç güzel film bu hafta vizyona giriyor.
III. Genç oyuncu, eğitim almak üzere ABD’ye git-ti.
IV. Bütün marketi almışsın, artık bir ay alışverişe gerek yok.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangile-rinde ad aktarması yapılmıştır?
A) I. ve II. B) I. ve III. C) I. ve IV.
D) II. ve III. E) III. ve V.
6. Yeşil pencereden bir gül at bana Işıklarla dolsun kalbimin içi Geldim işte mevsim gibi kapına Gözlerimde bulut saçlarımda çiğ
Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak Ben aşkımla bahar getirdim sana Tozlu yollarından geçtiğim uzak İklimden şarkılar getirdim sana
Bu dizelerle ilgili;
I. “Çiğ” kelimesi istiarelidir.
II. “Işıklarla” kelimesi mecaz anlamlıdır.
III. İkinci dörtlüğün ilk dizesinde teşbih yapılmış-tır.
IV. “şarkılar” kelimesi, ad aktarmasına örnektir.
yargılarının hangileri yanlıştır?
A) Yalnız II. B) Yalnız IV. C) I. ve II.
D) II. ve III. E) III. ve IV.
7. Aşağıdakilerin hangisinde ötekilerden farklı bir anlam özelliği vardır?
A) Anılarım, film şeridi gibi gözümün önünden geçti.
B) Aslan yürekli dayım, her ortamda hakkı savu-nurdu.
C) Ninemin pamuk elleriyle saçlarımı okşayışı çok hoşuma giderdi.
D) Denizi çok sever, saatlerce balık gibi yüzer.
E) Böyle yetenekli kalemler her gün yetişmiyor bu ülkede.
184 190
84
191 192
Anlam İlişkilerine Göre Kelimeler
Demiryolu Hikâyecileri
Ülkenin büyük flehirlere uzak bir da€ bafl› kasabas›nda, bir demiryolu istasyonunda çal›flan üç hikâyeciydik. ‹stasyon binas›na bitiflik yan yana üç kulübemiz vard›. Ben, genç ya-hudi, bir de genç kad›n. Seyyar hikâye sat›c›l›€› yap›yorduk. ‹flimiz pek parlak say›lmazd› çünkü istasyonumuza tren çok seyrek u€ruyordu. Ayr›ca, yaln›z posta trenlerinin geldi€i günler iyi ifl yapt›€›m›z söylenemezdi. Ö€leden sonra gelen posta trenlerinde daha çok elma, ayran ve sucuk-ekmek sat›l›rd›. Bu saatlerde genellikle biz hikâyeciler uyurduk.
Böylece gece için de dinlenmifl olurduk çünkü bizim bü-tün ümidimiz, gece yar›s›ndan sonra geçen tek eksprese ba€l›yd›. Öteki seyyar sat›c›lar bu saatlerde uyan›p gele-mezlerdi ço€u zaman. Bizim de (hikâyeciler) uyuyarak gece ekspresini kaç›rd›€›m›z olurdu. Oysa istasyon flefiyle de aram›z iyiydi fakat nedense genellikle bizi uyand›rmay› ihmal ediyordu istasyonun bu tek memuru.
Ona da hak veriyorduk bir bak›ma: Makasç›l›k yap›yordu, telgraflara bak›yordu, bütün iflaretleri düzenliyordu; tren-lere bilet satmak, kap›lar› açmak, kapamak. Bütün ifller tek
bir adam›n üzerindeydi. Ona yaranmak için s›k s›k beda-va hikâyeler veriyorduk; gene de bizi uyand›rmay› unu-tuyordu bazen. Ço€u zaman, kendili€imizden uyanmak zorundayd›k. Bütün gün de hikâye yazd›€›m›z düflünülürse, bunun pek kolay bir ifl olmad›€› ortadayd›. Evet, ö€leden sonralar› uyuyorduk; ama genellikle akflamüzeri ilham geliyordu ve gecenin geç saatlerine kadar yakam›z› b›rakm›yordu. Bu `yakam›z› b›rakm›yordu’ sözüyle alay ediyordu istasyonun flefi. Biz de böyle anlarda, onun tek bafl›na çal›flt›€›n›, her ifle tek bafl›na yetiflemeyece€ini unutarak fliddetle elefltiriyorduk onu: ‹stasyon flefli€i odas›na bitiflik kulübelerimize kadar zahmet edemez miydi ekspresin geldi€i s›ralar? Ayn› ifl yerinde çal›flan me-murlar say›l›rd›k bir bak›ma. Üstelik baz› geceler, yeme€i bile unutarak elle yazd›€›m›z hikâyeleri, istasyon flefinin odas›ndaki tek daktiloda temize çekiyorduk. Hikâyecili€e ilk ben bafllad›€›m için daktilo yazarken ilk s›ray› bana ve-riyorlard› arkadafllar›m. Fakat ben s›ram› genellikle genç yahudiye veriyordum.
Şimdi Okuma Zamanı
Aşağıda verilenler hakkında sınıfımızda arkadaşlarımızla konuşalım.
“Da€ bana
Bahçe sana ba€ bana
De€me zincir kâr etmez
Zülfün teli ba€ bana”
Bu manide alt› çizili kelimelerin anlamlar› ayn› m›d›r? Tart›flal›m.
“Kentimizin sorunlar›yla titizlikle ilgileni-yor, bunlar›n hepsini çözmeye çal›fl›yoruz.” cümlesini, farkl› kelimelerle ama anlam›n› de€ifltirmeden yeniden söylemeye çal›flal›m.
Her kelimeye, ayn› anlamda ama farkl› seslerden oluflan bir karfl›l›k bulabildiniz mi?
“Her fleye gülen bu flirin çocuk, son zamanlarda durduk yere a€lar olmufltu.” cümlesinde alt› çizili kelimeler aras›nda bir anlam iliflkisi var m›, aç›klayal›m.
➥
KELİME (SÖZCÜK) BİLGİSİ
85
193 194
Bu zay›f ve hastal›kl› genç yahudiyi çok seviyordum. Evet, bir bak›ma demiryolu idaresinin memurlar› say›l›rd›k: kulübelerimiz de istasyon binas› için ayr›lan alana kurulmufltu, üstelik hepsi bir örnekti ve istasyon binas› ile ayn› mimarî özellikleri tafl›yordu. ‹stasyon flefi gülerek, “memur hikâyeciler” diyordu bize. Sonra o bitip tükenmez tart›flma bafll›yordu. Hay›r biz memur konumu içinde düflünülemezdik. Bir kere parça bafl›na ücret al›yorduk. Ayr›ca bu ücret, ekspres yolcular› taraf›ndan ödendi€i için resmi bir ödeme say›lmazd›. Siz esnaf hikâyecilersiniz, diyordu istasyon flefi bize. Asl›nda ben memur ya da esnaf olarak nitelendiril-mek istemiyordum; biz sanatç›yd›k. Ayr›cal› bir durum-da olmal›yd›k. Ne var ki ayran, elma ve sucuk-ekmek sat›c›lar›n›n uyan›k oldu€u gecelerde birbirimizi iterek yolculara mallar›m›z› be€endirmeye çal›fl›rken `ayr›cal› bir durumda’ oldu€umuz söylenemezdi. Biz de öteki sat›c›lar kadar ba€›r›yorduk mal›m›z› satmak için. Tabii genç yahudinin pek sesi ç›km›yordu; genç kad›n da yi-yecek sat›c›lar›yla perona inen yolcular aras›nda s›k›fl›p kal›yordu. Zaten satacak çok mal›m›z da yoktu. ‹stas-yon flefinin köhne daktilosunda her hikâyeden ancak
bir iki kopya ç›karabiliyorduk. Son kopyalar da olduk-ça silikti, bunlara pek al›c› bulam›yorduk. Hikâyeler bir iki kere sat›lmad› m› eskiyor, onlara müflteri bulmak güçlefliyordu. Çünkü güncel konular› iflleyen hikâyeler yaz›yorduk ve bir iki günlük modas› geçmifl hikâyeleri uzatt›€›m›z zaman yolcular yüzlerini buruflturarak, “Bunlar› biliyoruz, yeni fleyler yok mu?” diyerek bayat hikâyelerimizi surat›m›za f›rlat›yorlard›. O zaman da elma ve ayran sat›c›lar›na kapt›r›yorduk s›ram›z›.
Baflka güçlüklerimiz de vard›: Tren her zaman bizim kulübelerin önünde durmuyordu. Birinci perona ço€u zaman yük vagonlar›n› yaklaflt›r›yordu istasyon flefi. Bu yüzden ekspres, ikinci hatta, üçüncü perona (bunlara `peron’ denirse) yanaflmak zorunda kal›yordu. Yiye-cek sat›c›lar› bu durumu daha önceden ö€rendikleri için, treni oralarda bekliyorlard›. Biz hep son dakika-da uyand›€›m›z için, uyku sersemi ço€u kere önce yük vagonlar›na çarp›yorduk telaflla. Sonra vagonlar›n çev-resini dolaflmak, raylar›n aras›ndan gece karanl›€›nda dikkatlice geçmek gerekiyordu.
O€uz ATAY
Şimdi Okuma Zamanı
➥
etkinlik
“Demiryolu Hikâyecileri” adlı metinde kırmızı yazılmış aşağıdaki sözlerin anlamını karşılayacak yeni kelimeler yazalım. (Bağlamdaki anlamlarını dikkate alalım.)
1. şehir → kent 7. seyrek → nadiren
2. kasaba → ilçe 8. zaman → vakit
3. hikâyeci → öykücü 9. genellikle → çoğunlukla
4. bina → yapı 10. bedava → parasız
5. bitişik → yapışık 11. alay etmek → dalga geçmek
6. parlak → iyi 12. tek başına → yalnız
Bulduğumuz karşılıklardan bu sözlerle tümüyle aynı anlamda olmayanlar var mı?
Evet var. Bunlar yakın anlamlı. Örneğin “genellikle - çoğunlukla,” “kasaba-ilçe”, “bitişik-yapışık,” alay etmek-dalga geçmek” kelimeleri arasında küçük anlam farkları bulunuyor.
➥
86
195 196
etkinlik
Okuduğumuz metinde turuncu yazılmış sözlerin karşılarına, onların tam tersi anlama gelecek kelime-ler yazalım. (Bağlamdaki anlamlarını dikkate alalım.)
etkinlik
→ Bin asker aynı anda at bindi.
→ Kısmetindir gezdiren yer yer seni.
Arşa çıksan akıbet yer yer seni.
Yukarıdaki altı çizili sözcüklerin anlamlarını yazalım.
bin → 1000 yer yer → diyar diyar
bin → sürmek, ata binmek yer → yeryüzü, toprak
yer → yemek fiili
Siz de bu örneklerdeki gibi yazılışları aynı, anlamları farklı kelimeler bularak birkaçını yazın.
Öğrenci cevapları geçerli
1. zayıf → şişman
2. hastalıklı → sağlıklı
3. sevmek → nefret etmek
4. bir örnek → farklı
5. gülerek → ağlayarak
6. almak → vermek
7. uyanık → uykuda
8. gece → gündüz
9. iterek → çekerek
10. satmak → almak
11. genç → yaşlı
12. inen → çıkan
13. yok → var
14. silik → belirgin
15. güçleşmek → kolaylaşmak
16. modası geçmiş → popüler
17. yüzlerini buruşturarak → beğenerek
18. yeni → eski
19. önünde → arkasında
20. yanaşmak → uzaklaşmak
21. önceden → sonradan
22. karanlığında → aydınlığında
KELİME (SÖZCÜK) BİLGİSİ
87
197 198
2. Z›t (Karfl›t) Anlaml›l›k
Bunu duydu€uma çok sevindim.
Dinlendin mi bu sabah?
cümlelerindeki alt› çizili kelimeleri “üzülmek-yorul-mak ” kelimeleriyle de€ifltirirsek, cümleler tam tersi bir anlam kazan›r. Anlamca birbirinin tersini ifade eden kelimeler karfl›t anlaml›d›r.
Karfl›t anlaml›l›k, kelimelerle s›n›rl› olmayabilir; za-man zaman kavramsal düzeyde bir karfl›tl›k söz konu-su olur. Ayr›ca kelimenin ba€lamdaki anlam›na göre karfl›t anlaml›s› da de€iflecektir.
Sorular› do€ru çözmüflsün. Bana do€ruyu söyle.
‹lk cümlede “do€ru” kelimesinin z›t anlaml›s›“ yanl›fl ”; ikincideyse “ yalan ” d›r.
Bir kelimenin olumsuzu onun karşıt anlamlısı değil-dir. Örneğin “gelmek” kelimesinin karşıtı “ gelmemek ” değil, “ gitmek ” tir.
3. Efl Seslilik (Sestefllik)
Neden kondun a bülbül. Kap›mdaki asmaya Ben yârimden vazgeçmem Götürseler asmaya
Bu metindeki yaz›l›fl› ayn› olan “asmaya” kelimeleri farkl› anlamdad›r: ‹lki üzüm bitkisi, ikincisi asmak ey-lemi. Bu manideki gibi yaz›l›fl› ayn›, anlam› farkl› kelimeler sestefltir.
Bülbül güle gül dedi. Gül gülmedi gitti.
İçinde sesteş kelime bulunan iki cümle yazın.
Öğrenci cevapları geçerli.
1. Efl Anlaml›l›k (Anlamdafll›k)
Medeniyet ulaflmam›fl yerler var.
Bundan yirmi y›l önceydi.
Eflyalar›na neden k›ymet vermiyorsun?
Bu cümlelerdeki alt› çizili kelimelerin yerlerine s›ras›yla uygarl›k - sene - de€er kelimelerini getirebi-liriz ve cümlelerin anlam› de€iflmez. Bu örneklerde oldu€u gibi yaz›l›fl ve okunufllar› farklı, anlamlar› aynı kelimelere efl anlaml› (anlamdafl) kelimelere deniyor.
Efl anlaml› kelimelerin biri genellikle yabanc› kö-kenlidir. Burada dikkat edilmesi gereken, kelimenin ba€lamdaki anlam›d›r; kimi zaman kelimeler efl an-laml› oldu€u hâlde biri ba€lama uygun düflmez ve yer de€iflmeleri mümkün olmaz. Özellikle deyimlerde, kal›plaflm›fl söz öbeklerinde böyledir.
Afla€›daki kelimeler efl anlaml›d›r:
kimi zaman - bazen
s›nav - imtihan
misafir - konuk
araç - vas›ta
sars›nt› - zelzele
yoksul - fakir
Yak›n anlaml›l›k, yaz›l›fllar› farkl› kelimelerin anlamca birbirine yak›n olmas›n› anlat›r. Böyle kelimeler birinin anlam›n› tam olarak karfl›lamamakla birlikte anlamca birbirine çok benzer:
konuflmak - söylemek - demek
bakmak - seyretmek - görmek
küsmek - k›r›lmak - incinmek
üzüntü - tasa - keder
soru
etkinlik
video
Sözcükler Arası Anlam İlişkileri
88
199 200
etkinlik
Bu metinde geçen aşağıdaki kelimelerin eş, zıt veya yakın anlamlılarını yazalım.
Kelimeler Eş anlam Yakın anlam Zıt anlam
bırakmak indirmek koymak başlamak / almak...başlamak – harekete geçmek bitirmek
bozuk – – düzgünbirdenbire aniden çabucak usul usulsilkinmek uyanmak – –göstermek – işaret etmek –
şoför – kaptan –his duygu – –
küçük ufak önemsiz büyükvazife görev – –
muvaffak olmak başarmak galip gelmek başaramamakemin – güvenli şüpheli
yatmak – uzanmak kalkmak-dikilmekileride – uzakta geride
Şimdi Okuma Zamanı
Asfalt Yol
–Bir köy ö€retmeninin notlar›ndan–
‹stasyondan kalk›p vilayet merkezine giden kamyon, iki saat kadar sarst›ktan sonra, beni gidece€im köye ayr›lan yolun bafl›nda b›rakt›. ‹ki ad›m bile atacak hâlim yoktu. Çantam› yan›ma koyarak, kenarlar›ndan otlar f›rlayan bir tafl›n üstüne oturdum. Kafamdaki u€ultuyu dinlemeye bafllad›m.
‹çi tozla kar›fl›k ter kokan kamyon dünyan›n bu en bozuk yolunda bizi birbirimize vura vura ser-sem etmiflti. Birdenbire duraklamalar, bir çukura yuvarlan›r gibi sars›nt›lar, bana nerede oldu€umu bile unutturmufl ve beni karanl›k bir rüya dünyas›na atm›flt›. fiimdi oturdu€um tafl›n üzerinde bu rüyadan silkinmeye çal›fl›yordum.
Gidece€im köyü floför göstermiflti. Buras› oturdu€um yerden yar›m saat kadar uzakta, külrengi bir kerpiç y›€›n› idi. Bir kenarda ince ince yükselen yine kül-
rengi birkaç kavak, orada, ufac›k da olsa, bir su bulundu€unu anlat›yordu.
Belki bir saat oturdu€um yerde kald›ktan sonra yavaflça ve sallanarak do€ruldum. Küçük çantam› yerden al›p yürümeye bafllad›m. Kendim köylü oldu€um ve bizim köylülerimizi iyi tan›d›€›m için içimde yabanc› bir yere gidiyorum hissi yoktu. ‹lk va-zifemde muvaffak olaca€›ma emindim.
Akflam olmaya bafllam›flt›. Köye yaklafl›nca ortal›€› büsbütün bir k›z›ll›k kaplad›. K›rm›z› bir deniz gibi parlay›p k›m›ldayan bu bir kar›fl boyundaki kuru bozk›r otlar›n›n üzerinde upuzun gölgem yat›yor ve gölgemin bafl›, ileride, aralar›ndan yer yer çekirgeler f›rlayan bu otlar›n aras›nda kayboluyordu.
Sabahattin ALİ
➥
KELİME (SÖZCÜK) BİLGİSİ
89
201 202
etkinlik
Aşağıdaki cümlelerin doğru olanlarını D, yanlış olanlarını Y ile gösterelim.
1. Türkçede yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı kelimeler vardır; bunlara sesteş adı verilir. D
2. “Yol, kilometrelerce uzayıp gidiyordu.” cümlesinde sesteş kelime yoktur. Y
3. Her kelimenin karşıt anlamlısı vardır. Y
4. “Getirmek” ve “taşımak” fiilleri eş anlamlı olarak kullanılabilir. D
5. Eş anlamlı kelimeler, bir cümlede, genellikle, birbirinin yerine kullanılabilir ve cümlenin D
anlamı değişmez.
6. “Görmek” kelimesinin zıt anlamlısı “görmemek”tir. Y
7. “Olanlara kimse bir anlam veremedi.” cümlesinde sesteş kelime yoktur. D
8. Bir kelimenin eş anlamlısını, bağlamdaki anlamından haraketle belirlemek doğrudur. D
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle dolduralım.
“Mat, soluk, cansız, sönük” kelimeleri yakın anlamlıdır .
“Sandalyenin çürük ayakları yüzünden düştüm." cümlesindeki "çürük" kelimesinin zıt anlamlısı sağlam kelimesidir.
“Aklından geçenleri üstü kapalı anlatmaya çalışıyorsun.” cümlesindeki altı çizili sözle “ açık olmadan ” sözü yakın anlamlıdır.
“Bütün olasılıkları değerlendiriyoruz.” cümlesindeki “olasılık” kelimesi ihtimal ile eş anlamlıdır.
Türkçede her kelimenin zıt anlamlısı yoktur. Örneğin “öğrenci, uçak, su” kelimeleri böyledir.
“Bu kalabalık yer hiç bana göre değil.” cümlesindeki altı çizili kelime yerine tenha kelimesi yazılırsa cümle tam tersi bir anlam kazanır.
Türkçede bazı kelimelerin aynı harflerden oluştuğu ancak farklı bir anlam taşıdığı görülür. Bunlar eş sesli olarak adlandırılır.
etkinlik
90
203 204
Dilin temel özelliklerinden birisi durmadan de€iflme-sidir. Bu de€iflikliklerin elbette sebepleri vard›r ama konumuz gere€i bu sebepler üzerinde de€il de€iflikliklerin nas›l oldu€u üzerinde duraca€›z.
Dildeki de€iflimin kelimelerle ilgili boyutu, bir kelime-nin ifade etti€i anlam›n de€iflmesidir. Örne€in “ya-vuz” kelimesi eskiden “kötü” anlam›ndayken bugün “güçlü” anlam›nda kullan›lmaktad›r. Kelimenin daha olumlu bir anlam kazand›€› söylenebilir. Bu tarz an-lam de€iflmesi anlam iyileflmesi olarak adland›r›l›r.
“Emek” kelimesinin eski metinlerdeki “›zd›rap, ezi-yet” anlam›ndan uzaklafl›p “bir ifl için gösterilen çaba, özen ” anlamlar›na gelmesi de anlam iyileflmesine örnektir.
Öte yandan “canavar” kelimesinin anlam› tam tersi bi-çimde de€iflmifltir. Eskiden “canl›, mahluk” anlam›nda kullan›lan kelime, bugün “y›rt›c›, vahfli hayvan, kor-kunç yarat›k ” anlam›ndad›r. Böyle anlam de€iflimlerine anlam kötüleflmesi denir.
“Baya€›” kelimesi de bu çeflit bir anlam de€iflimine u€ram›flt›r: “önceki” anlam›nda olan kelime, bugün, “ de€ersiz, basit ” anlam›nda kullan›l-maktad›r.
Şimdi, biraz daha ayrıntılara bakalım.
*** Anlam bilimci G. Stern, kelimelerdeki anlam de€iflmelerini sebeplerine ve görevlerine göre flöyle sın›fland›r›r:
a) Dil d›fl› de€iflmeler,
b) Dil içi de€iflmeler.
Bunlar› aç›klayal›m:
1) Dil Dışı Değişmeler
Dil d›fl› de€iflmelerde isim bir de€iflikli€e u€ramaz, isimlendirilen fley yani”nesne” de€iflikli€e u€rar; bu ad›n de€il nesnenin de€iflmesidir. Bu anlam de€iflmesini somut olarak flöyle gösterebiliriz:
Dil olgusu: Değişmeyenler
[araba] kelimesinin sesi
/araba/ kelimesinin anlamı
araba ARABA
Dil dışı olgu: Değişenler
Ayn› de€iflimi soyut olarak flöyle formüllefltirebiliriz:
KELİME
Ses 1Anlam 1 Nesne 1
Nesne 2Anlam 2
Dil dışı anlam değişmesi
Şimdi Okuma Zamanı
Kelimelerde Anlam Değişmeleri
KELİME (SÖZCÜK) BİLGİSİ
91
205 206
B) Bitişiklik İlişkisiyle Anlam Değişmeleri
ÖR: Osmanl›lar, devlet dairesine zamanla “kalem” ad›n› verdiler:
KELİMENİN SESİ (GÖSTEREN)
KELİMENİN ANLAMI (GÖSTERİLEN)
İLİŞKİ TÜRÜ:
BİTİŞİKLİK
Devlet Dairesi Kalem Kalem
Yeni Kelime!
Bu Örnekte Ortaya Çıkan Dil Olgularını Gözleyelim!
1. OLGUYA SÖZLÜK B‹L‹M‹ AÇISINDAN BAKALIM: YEN‹ B‹R KEL‹ME DO⁄DU: DEVLET DA‹RES‹ = KALEM!
2. OLGUYA B‹R‹NC‹ KEL‹MEDEN YOLA ÇIKARAK BA-KALIM: “DEVLET DA‹RES‹” KEL‹MES‹N‹N B‹R “Efi ANLAMLI”SI DO⁄DU: KALEM
3. OLGUYA ‹K‹NC‹ KEL‹MEDEN YOLA ÇIKARAK BA-KALIM: “KALEM” KEL‹MES‹N‹N B‹R “Efi SESL‹”S‹ DO⁄DU.
4. OLGUYA ET‹MOLOJ‹K GEL‹fi‹M AÇISINDAN BAKA-LIM: “KALEM” KEL‹MES‹, BU SÜREC‹N BAfiINDA “ÇOK ANLAMLI”DIR, SÜREC‹N SONUNDA ‹SE “Efi SESL‹”D‹R.
2) Dil İçi Değişmeler
A) Benzerlik ‹lişkisiyle Anlam Değişmeleri
Yaprak I Yaprak II
Defter yapra€›n› a€aç yapra€›na benzeterek ona “yap-rak” diyen ilk kifli asl›nda güzel bir istiare yapm›flt›. Sonra bu istiare, kullan›la kullan›la ka€›t dedi€imiz nesnenin ikinci bir ad› oldu. Böylece “yaprak” kelime-sinin, do€uflu istiare yoluyla da olmufl olsa, ikinci bir hakiki anlam› ortaya ç›kt›. Bu dil hadisesi, benzerlik yoluyla anlam de€iflmesinin bir örne€idir.
Benzerlik iliflkisiyle anlam de€iflmesini flöyle bir tablo ile gösterebiliriz:
BENZERLİK YOLUYLA ANLAM DEĞİŞMESİ
YAPRAK kelimesi Nesne
Ses 1:
Ses 1:
Anlam 1:Yaprak 1
Yaprak 2Anlam 2:
DEĞİŞMİYOR
DEĞİŞİYOR
Di€er bir örnek:
AYAK kelimesi Nesne
Ses 1:
Ses 1:
Anlam 1:Ayak 1
Ayak 2Anlam 2:
DEĞİŞMİYOR
DEĞİŞİYOR
92
207 208
Kelimelerde Ses ve Anlam DeğişmelerininGenel Sınıflandırması:
Kelime, iki fleyden oluflur:
KELİME
YAPRAK[SES]
“ANLAM”
Ullmann, dilsel yenileflmeden do€an de€iflimleri ad aktar›m› ve anlam aktar›m› bafll›klar› alt›nda toplam›flt›r. Her iki aktarma da iki tür psikolojik ça€r›fl›ma dayanarak ortaya ç›kar. Bu ça€r›fl›mlar, ben-zerlik ve bitiflikliktir. Benzerlik ve bitifliklik, Belâgat gelene€imizdeki istiare ve mürsel mecaz edebî sanatlar›na tekâbül eder. ‹stiare, BENZERL‹K iliflkisine, mürsel mecaz B‹T‹fi‹KL‹K iliflkisine dayan›r. Ullmann, iki kelime aras›ndaki bu ses ve anlam al›flverifllerini flöyle s›n›fland›r›r:
BİR KELİMEDEN DİĞER KELİMEYE: TRANSFERLER
ANLAM AKTARMASISES AKTARMASI
Benzerlik ilişkisiyle
Benzerlik ilişkisiyle
istiare mürsel mecaz
Bitişiklik ilişkisiyle
Bitişiklik ilişkisiyle
‹stiare ve mürsel mecaz, görüldü€ü gibi, sadece birer edebî sanat de€ildir, anlam de€iflmelerinin iki temel, evrensel biçimidir. Anlam de€iflmelerinin büyük bir bölümü bu iki edebî sanat› birbirinden ay›ran benzer-lik ve bitifliklik prensiplerine dayanmaktad›r. Anlam de€iflmelerini inceleyecek olanlar›n asl›nda oldukça güç olan bu edebî sanatlar› iyice kavram›fl olmalar› ge-rekmektedir. Üslûp incelemesi hevesi içinde olanlar›n da ifle buradan bafllamalar›nda yarar vard›r.
*** Bu bölümün anlatımı, Prof. Dr. Rıza Filizok’un “Kelimelerde
Anlam Değişmeleri” adlı yazısı kısaltılarak yapılmıştır.
Bu de€iflim süreci flöyle gösterilebilir:
Bir kelime, önce çok anlaml›, daha sonra efl sesli hâle gelir. Çok anlaml›l›k ile efl seslilik, ayn› varl›€a önce tay, sonra at dememize çok benzer. (Bütün efl sesliler böyle bir sürece ba€l› de€ildir. Bu süreç, eflseslili€in sebeplerinden sadece birisidir.):
Kelime
Eş seslilikÇokanlamlılık
Sonuç: Ses ve anlam de€iflmelerini tespit ederken bu olgular›n birbirine ne kadar ba€l› oldu€unu asla göz-den uzak tutmamak gerekir:
“Devlet dairesi, kalem-1, kalem-2” kelimeleri aras›nda ortaya ç›kan ses ve anlam hadiselerinin ad›, yola ç›kt›€›n›z yahut hareket etti€iniz
a) Kelimeye göre (hangi kelimeden yola çıkıyorsu-nuz?)
b) Bilim dal›na göre (hangi bilim dal›na göre de€erlendiriyorsunuz?)
farkl› olacakt›r. ‹lgi çekici de€il mi?
Kelimelerdeki ses ve anlam de€iflmelerini anlamak ve do€ru adland›rmak istiyorsan›z her an dört fleyi ayn› anda birlikte göz önünde bulundurunuz: Bunlar:
1. Kelimenin sesi (gösteren)
2. Kelimenin anlam› (gösterilen)
3. ‹liflkili olan di€er kelime yahut kelimeler (efl sesli, efl anlaml›)
4. Nesne (gönderge) ‘dir.
KELİME (SÖZCÜK) BİLGİSİ
93
209 210
Metinden hareketle siz de “dil dışı değişimler”e örnekler vermeyi deneyin.
“lamba, uçak, telefon” Bu kelimelerin anlattığı nesneler değişikliğe uğramıştır.
Benzerlik yoluyla anlam değişmesinin nasıl olduğunu açıklayalım, metinden örnek verelim.
Defter yaprağının ağaç yaprağına benzetilerek kalıcı hâle gelmesi. Benzetme yolu ile bir kelime, baş-ka bir kavramı daha karşılar hâle gelir.
Okuduğumuz parçada “kalem” kelimesinin anlam değişim süreci anlatılmıştır. Bu süreci birkaç cümle ile anlatalım.
Başlangıçta “devlet daireleri” “kalem” diye adlandırılıyordu. Yani çok anlamlılık söz konusu idi. Sonra yazma aracı da böyle canlandırıldı. Artık “kalem” iki farklı anlama geliyordu. Yani eşsesli idi.
etkinlik
“Yetiştirmek” fiilini aşağıda verilen anlamlarıyla birer cümlede kullanalım.
Birini gitmekte olan bir şeye ulaştırmak: Onu istasyona yetiştirebilmek için çok hızlı sürdüm arabayı.
Vaktinde hazır olmasını sağlamak: Merak etme, elbiseni yetiştireceğim.
Üretmek, büyütmek: İki yıldır bu arazide enginar yetiştiriyorum.
Söylenmemesi gereken bir şeyi hemen söylemek (mecaz): Olan biteni ne de çabuk yetiştirmişsin, bra-vo!.
Çocuğun gelişip büyümesine özen göstermek (mecaz): Ben sizi ne yokluklar, ne mücadelelerle yetiştir-dim.
etkinlik
94
211 212
etkinlik
Aşağıdaki cümlelerin doğru olanlarını D, yanlış olanlarını Y ile gösterelim.
1. Ben arkadaşını tanımam, alacağımı senden isterim.” cümlesinde “tanımak” fiili D
“sorumlu bilmek” anlamında kullanılmıştır.
2. “Bu sözlerle onu sınadığımı anlamakta gecikmedi.” cümlesinde “sınamak” kelimesi D
“denemek” le eş anlamlıdır.
3. “Ben de bunu akıllıca bulmuştum.” cümlesinde “bulmak” fiili “seçmek” anlamındadır. Y
Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerin anlamlarını yazalım.
Puslu havaya yoğun bir kükürt kokusu sinmiş. Anlamı: Çok belirgin Sanat adamı ağır bir sorumluluk yüklenmiştir. Anlamı: Önemli, anlamlı ve güç Bütün konuları yüzeysel ele alıyorsun. Anlamı: Ayrıntısız, derine inmeden Bu ufuksuzluk sizi bir yere götürmez. Anlamı: Dar görüşlü olma
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle dolduralım.
Bir kelimenin zaman içinde eski anlamından farklı bir anlamda kullanılmaya başlanmasına anlam değişmesi denir.
Anlam daralması , bir kelimenin bazı anlamlarını yitirmesi iken anlam gelişmesi , yeni anlamlar kazanmasıdır.
Bir kelimenin birden fazla anlamı bulunmasına çok anlamlılık denir.
“Hatun” kelimesinin “beylerin hanımı, hanımefendi” anlamından uzaklaşarak bugün “kadın” anla-mında kullanıması anlam değişmesine bir örnektir.
“Kol” kelimesinin yalnızca bir organ adı olarak kullanılırken bir de “alan, bölüm” anlamına gelmesi anlam genişlemesine örnektir.
Bir kelimenin eskiden kötü, çirkin kavramları ifade ederken daha hoş, olumlu anlamları karşılar duru-ma gelmesi anlam iyileşmesi olarak adlandırılır.
etkinlik
95
KELİME (SÖZCÜK) BİLGİSİ
1. I. Kimimiz yorgun, kimimiz durgun, kimimiz isyankâr
Ac› gerçek bu, ömrümüz bir su, içiyor y›llar
II. Baksam bir uzakl›k var hangi yana Hangi eflyaya dönsem bofl bir ayna
III. Ne siyah eylemifl bu nâsiyeyi Saç›m› bembeyaz eden baht›m
IV. Gurbet ademden kara hasret ölümden ac› Ne zaman tükenecek bu yollar arabac›
V. Sen bir rüya geceleyin gündüzün Sen bir ya€mur ince hazin
Yukar›da numaralanm›fl cümlelerin hangilerinde karfl›t anlaml› kelimeler bir arada kullan›lm›flt›r?
A) I. ve II. B) I. ve IV. C) II. ve III.
D) III. ve V. E) IV. ve V.
2. Hoflgörüsüz insan baflkalar›n›n da kendi gibi I
düflünmesini, kendi gibi yaflamas›n›, kendi inançlar›n›n baflkalar› taraf›ndan paylafl›lmas›n› isteyen insand›r. Yafll›, gencin her dedi€ine, II her yapt›€›na karfl› ç›kar. Neden? Çünkü alışkan- III l›klar›n› de€ifltirmekten, k›rk y›ld›r ayn› flekilde yapt›klar›n›n art›k kendisine ayak ba€› olaca€›ndan korkar. Korku, hoflgörüsüzlü€ü; IV hoflgörüsüzlük de korkuyu tetikler.
V
Bu parçadaki numaralanm›fl sözlerle ilgili olarak afla€›dakilerin hangisi yanl›flt›r?
A) I – Mecaz anlaml›d›r.
B) II – Karfl›t anlaml› kelimelerdir.
C) III – “Onaylamamak, reddetmek” anlam›nda bir deyimdir.
D) IV – “Engel, köstek olmak” anlam›nda bir de-yimdir.
E) V – Ba€lamda, “harekete geçirmek” anlamın-da kullanılmıştır.
3. Afla€›daki cümlelerin hangisinde “ay›rmak” keli-mesi ba€lamda “saklamak” anlam›nda kullanıl-mıştır?
A) Kalabal›€›n aras›nda ne iflin vard›, seni bir tür-lü ay›ramad›m.
B) Kötü niyetli kimseler, bu iki güzel insan› ay›rd›.
C) Ürünümüzün bir k›sm›n› gelecek y›l›n tohum-lar› olsun diye ay›r›yoruz.
D) Meyvelerin çürük, ezilmifl olanlar›n› bir kena-ra ay›rd›m.
E) Giymedi€im eflyalar›m› ay›rd›m, ihtiyac› olan birine verdim.
4. I. Hava öyle s›cakt› ki yol uzad›kça uzad›.
II. Genifl bir avludaki ziyafet çok kalabal›kt›.
III. Komflular› gürültüden rahats›z oluyormufl.
IV. Korkmufltu, birdenbire yüz ifadesi de€iflti.
Yukar›daki numaralanm›fl cümlelerin hangilerin-de sestefli olan bir kelime kullan›lmam›flt›r?
A) I. ve II. B) I. ve III. C) I. ve IV.
D) II. ve III. E) III. ve IV.
5. Afla€›dakilerin hangisinde karfl›t kavramlar bir arada kullan›lm›flt›r?
A) Geliflmeleri yak›ndan izliyoruz, herhangi bir terslik ç›kmayacak.
B) Elimizdeki veriler, önümüzdeki alt› ay›n çok daha iyi geçece€ini gösteriyor.
C) Ülkemizin kaynaklar›n› de€erlendirmek için bafllatt›€›m›z giriflimler, meyvelerini veriyor.
D) Sorunlar›n kayna€›na inmeden bunlara çö-züm bulmam›z mümkün de€il.
E) Haz›rl›klar›m›z› tamamlay›nca bas›nla yeni projelerimizi paylaflaca€›z.
Konu Değerlendirme Testi - 2213 217
96
218 219
Kelime gruplar› flunlard›r:
1. Deyimler 8. ‹sim-fiil grubu
2. Tekrar grubu 9. S›fat-fiil grubu
3. Tamlamalar 10. Zarf-fiil grubu
4. Ba€lama grubu 11. Birleflik fiiller
5. Edat grubu 12. Say› grubu
6. Ünlem grubu 13. Aitlik grubu
7. Unvan grubu
1. Deyimler:Nabza göre flerbet verdiğiniz için herkesle iyi geçini-yorsunuz.
Çocuklar›n o hâlini hat›rlad›kça hâlâ burnumun dire€i s›zlar.
‹flimizi bozmak için elinden geleni ard›na koymad› .
Bu cümlelerdeki renkli yaz›lm›fl söz gruplar›nda flu özellikleri görüyoruz:
• Birbirinden farkl› kip ve kifli ekleriyle çekimlen- mifllerdir .
• Mecaz anlaml›d›rlar ve kal›plaflm›fllard›r; bunlar-da herhangi bir kelimeyi de€ifltirmek mümkün de€ildir .
• Bir konuyu, durumu, olay› daha etkili anlatmak için kullan›lm›fllard›r .
Sayd›€›m›z bu özellikler deyimlere aittir. Dilin, kal›plaflm›fl, mecazl› söz gruplar›d›r deyimler; bu özellikler hemen hepsinde görülür.
Gözü vitrinde duran yeni model bir bilgisayara tak›ld›.
cümlesinde “gözü tak›lmak” deyiminin kelimeleri aras›na baflka sözcükler girdi€ini görüyoruz. Zaman zaman deyimler böyle kullan›labiliyor.
Kelimeler, tek bafllar›na bir varl›€›, durumu, olay› vb. anlatabildi€i gibi baflka kelimelerle bir arada kullan›larak da çeflitli anlamlar› karfl›layabilir. Kelimelerin öbekleflerek kullan›lmas›n›n nedeni, dilin anlam alan›n› geniflletme , anlam› daha kuvvetle karfl›layabilme iste€idir.
Afla€›daki şemada kelime gruplar›n›n genel özelliklerini gösterelim.
Kelime Grupları
Çeşitli kurallarla oluşur.
Anlamları, genişleterek, güçlendirip pekiştirerek karşılar.
Unsurları yer değiştirebilir, bunlar arasına kelimeler girebilir.
Sonlardaki çekim eki diğer kelimelerle ilişkilerini sağlar.
Cümlede tek kelime gibi (sıfat, isim, zarf...) görev yapar.
Ana unsur grubun sonundadır.
En az iki kelimeden oluşur.
KELİME GRUPLARI
etkinlik
KELİME (SÖZCÜK) BİLGİSİ
97
220 221
2. Tekrar Grubu (‹kileme)
Bafl›m›z› sokacak iyi kötü bir evimiz var.Uflaya puflaya merdivenleri ç›k›yordu.Anlad›m ki içten içe bana k›r›lm›fl.
Bu cümlelerdeki renkli yaz›lm›fl kelime gruplar›na ikileme deniyor. ‹kilemeler anlam› güçlendirip pekiş-tirmek amac›yla çeflitli kurallarla oluflturulmufltur. Dikkat edersek örneklerdeki ikile-meler, kendilerini oluflturan kelimelerin özellikleri bak›m›ndan birbirine benzemiyor.
fiimdi ikilemelerin oluflum yollar› üzerinde dural›m:
a) Ayn› sözcü€ün tekrar›yla → yavafl yavafl , kana kana , uslu uslu…
b) Yak›n anlaml› kelimelerle → börek çörek , sorgu sual , do€ru dürüst…
c) Biri anlaml›, di€eri anlams›z iki kelimeyle → konu komflu , çal› ç›rp› , y›rt›k p›rt›k…
ç) Her ikisi de anlams›z kelimelerle → p›l› p›rt›, ›v›r z›v›r, abur cubur…
d) Karfl›t anlaml› kelimelerle → er geç, düfle kalka, ileri geri…
e) Yans›ma kelimelerle → horul horul, fl›r›l fl›r›l, ahlaya vahlaya…
f) mi soru edat›yla → s›cak m› s›cak , a€›r m› a€›r , s›ska m› s›ska…
g) Kelimelerden birinde m sesi kullan›larak → para mara , ev mev , çanta manta…
İçimden geçenleri söylemekten çekiniyordum. Buluttan nem kapan tabiatını bildiğim için iki arada bir derede kalmıştım. Beni yanlış anlar diye ödüm kopuyordu, kaş yaparken göz çıkarmak istemiyordum. Amacım ona yol göstermek, sıkıntılarından biraz olsun kurtulması için elinden tutmaktı. Sonunda gözü-mü kararttım ama hâlâ açık konuşamıyordum. Benim kem küm ettiğimi görünce: “Haydi ama, lafı ağzın-da geveleme, ne söyleyeceksen söyle. Sen benim en iyi dostumsun.” dedi.
Bu metinde geçen deyimleri ve anlamlarını yazalım.
Deyimler Anlamları1. İçinden geçmek Düşünmek, inanmak2. Buluttan nem kapmak Herşeyden tedirgin olmak, hassaslık3. İki arada bir derede kalmak Kararsızlık, ne yapacağını bilememek4. Ödü kopmak Çok korkmak5. Kaş yaparken göz çıkarmak İyi bir şey için uğraşırken kötü bir şeye sebep olmak6. Yol göstermek Fikir vererek yardımcı olmak7. Elinden tutmak Yardım etmek8. Gözünü karartmak Her şeyi göze alarak harekete geçmek9. Kemküm etmek Bir türlü açıkça söyleyememek10. Lafı ağzında gevelemek Açık konuşamamak
etkinlik
98
222 223
3. Tamlamalar
Kentin sokaklar› yavafl yavafl boflald›. ‹nsan sesleri k›s›ld›, hayatlar duvarlar›n arkas›na çekildi. Sokak lambalar› yanarken kepenkler indi, televizyonlar aç›ld›, çatal kafl›k flak›rt›lar› pencerelerden d›flar› taflt›. Mutlu aileler sofra başında sohbete başladı.
Bu cümlelerde renkli yaz›lm›fl kelime gruplar›n›n kimi bak›mlardan birbirlerine benzedi€ini fark edebil-dik mi? Bunlar› birbirinden ne anlamca ne biçimce ay›rmak mümkün de€il, anlam› ancak bütün olarak sa€layabiliyorlar.
İşte tamlamalar, böyle anlamca ve biçimce bir araya gelmiş yani öbekleşmiş en az iki kelimeden oluşan yapılardır, kelime gruplarıdır .
Tamlamaların, isimle veya sıfatla kurulmuş olma, iye-lik eki alma veya almama vb. durumlarına göre çeşitli türleri vardır. Temel tamlama türleri şunlardır:
Belirtili isim tamlaması
Belirtisiz isim tamlaması
Takısız isim tamlaması
Zincirleme isim tamlaması
İsim Tamlamaları
Tamlamalar
Sıfat Tamlamaları
Belirtili-Belirtisiz İsim Tamlaması
İsim tamlamaları en az iki ismin belli kurallarla an-lamca ve biçimce gruplanması ile oluşmuştur. Şimdi bu belli kurallardan söz edelim.
(n)›n (s)›
tamlayan tamlanan (ilgi eki) (iyelik ek. biri)
Bu şema, belirtili isim tamlamalarını anlatır. Tamlayan öge, ilgi ekini alırken tamlanan iyelik eklerinden birini alır.
Öte yandan isim tamlamas›n›n tamlayan ögesinde ilgi (tamlayan) eki bulunmuyorsa tamlama, belirtisiz isim tamlamas› d›r.
Şemaya bakalım.
(s)›
tamlanan (3. kişi iyelik eki)
x
tamlayan
Birkaç örnek:
Sonbahar mevsimi , hüzün rengidir. b. siz isim tam. b. siz isim tam.
Günler daha bir a€›r akar, yüreklerin ›fl›lt›s› azd›r. b. li isim tam.
fiairin derdi , fliirdir. Bunun ötesi onu ba€lamaz. b. li isim tam. b. li isim tam.
Edebiyat dünyas›, kederli bir gün yafl›yor; b. siz isim tam.
yazar›n ölümü herkese büyük bir üzüntü yaşattı. b. li isim tam.
KELİME (SÖZCÜK) BİLGİSİ
99
224 226
Takısız İsim Tamlaması
İsim tamlamasıdır; tamlayan, tamlananın neyden ya-pıldığını veya neye benzediğini ifade eder. İki ögesi de tamlama eklerini almaz. Şöyle:
x
tamlayan
x
tamlanan
gümüş tepsi → Tamlayan tamlananın neyden yapıldığını anlatıyor.
tahta dolap → Tamlayan tamlananın neyden yapıldığını anlatıyor.
tilki adam → “tilki (gibi) adam” benzerlik ilişkisi)
ölü deniz → “ölü (gibi) deniz” benzerlik ilişkisi)
ahşap evler → Tamlayan tamlananın neyden yapıldığını anlatıyor.)
altın yüzük → Tamlayan tamlananın neyden yapıldığını anlatıyor.
top sakal → “top (gibi) sakal” benzerlik ilişkisi
Sıfat Tamlaması
‹sim tamlamalar›ndan farkl›, kendine özgü kurallar› olan bir tamlama türü de s›fat tamlamas›d›r.
isim soylu kelime isim soylu kelime (sıfat) (zamir/ isim) 1442443 1442443
tamlayan tamlanan
fiekilden de anlafl›laca€› üzere s›fat tamlamalar›n›n tamlayan› s›fat, tamlanan› isimdir. Tamlayanlar› ilgi ekini, tamlananlar› da iyelik ekini almaz.
Afla€›daki cümlelerdeki alt› çizili kelime gruplar› birer s›fat tamlamas›d›r.
A€›r ad›mlarla çocuklara do€ru yürürdü. Az önce nefleyle oynayan çocuklar, birdenbire âdeta tafl kesildi. Bu huysuz ihtiyardan ölesiye korktuklar› belliydi.Yüzlerce y›ll›k sokak, bu yang›ndan, harabeye dönmüş-tü.
Birkaç kifliydik sadece, ama kocaman yüreklerimiz vard›.
Zincirleme İsim Tamlaması
‹sim tamlamalar›, belirtili ve belirtisiz isim tamlama-lar› ile s›n›rl› de€ildir. ‹ki isim tamlamas›n›n bir araya gelmesiyle oluflmufl zincirleme isim tamlamalar› da vard›r:
flehrin havas›n›n kirlili€i
b.li isim tam.(şehrin havası)
b.li isim tam.(havanın kirliliği)
hava kirlili€inin sonuçlar›
b.siz isim tam. (hava kirliliği)
b.li isim tam. (kirliliğin sonuçları)
Çok farklı zincirleme isim tamlamalar› yap›labilir; tek koşul, en az iki isim tamlamasının birbirine bağlan-masıdır.
köy okulunun s›n›flar›n›n baz›lar› 14424431444244443
b. siz isim tam. b. li isim tam.
(köy okulu) (sınıfların bazıları)
çocuk edebiyat› dizisi14243123
b. siz isim tam. b. siz isim tam.
(çocuk edebiyatı) (edebiyat dizisi)
okulumuzun temsilci seçimi 1244444443
b. li isim tam.
14243
(okulumuzun seçimi) b. siz isim tam.
(temsilci seçimi)
soru
etkinlik
100
227 228
Tamlamalarla ‹lgili Özellikler
1. Tamlamalar, cümlenin herhangi bir ögesi olabilir.
Geldi€imiz yer güzel bir lokantaydı. özne yüklem
(s›fat tamlamas›) ( s›fat tamlamas› )
2. Zamirlerle, edatlarla da isim tamlamas› kurulabilir.
senin bilgilerin, onun gibisi , kimin nesi …
3. 1. kifli zamirleri isim tamlamas›n›n tamlayan› olduklar›nda “-›n” de€il “-›m” ekini al›r.
bizim iflimiz, benim kayg›lar›m …
4. Belirtili isim tamlamalar›n›n tamlayan› ile tamlanan› yer de€ifltirebilir.
Geldi geçti ömrüm benim → benim ömrüm
Sonunda kaybetmek var bu yolun → bu yolun sonu
5. Belirtili isim tamlamalar›n›n tamlayan› düflebilir.
Ifl›klar›n› hemen söndürün. (salonun ›fl›klar›nı)
Kararl›l›€›m ifle yaram›flt›. ( benim kararl›l›€›m )
6. Belirtili isim tamlamalar›nda, kimi zaman, tamlayan ekinin (-›n) yerini, ismin ayr›lma hâli ekinin (-den) tuttu€u görülür.
afla€›dakilerden hangisi ö€rencilerden birkaç› (-in) (-in)
7. Bir tamlaman›n, tamlayan› ve / veya tamlanan› birden fazla olabilir.
siyah , uzun ceket t.yan t.yan t.nan
odan›n pencereleri ve kap›s›
t.yan t.nan t.nan
kitab›n bafl› da sonu da
t.yan t.nan t.nan
8. S›fat tamlamalar› ve isim tamlamalar›n›n bir ara-da kullan›ld›€› tamlamalar vard›r. Bunlar birçok farkl› flekilde karfl›m›za ç›kabilir. Afla€›daki örnekler bunlar-la ilgili.
→toprak rengi / elbise Tamlayanı belirtisiz isim tamlaması olan sıfat tamlaması
b.siz isim tam. isim
→yolculuğumuzun / son günü Tamlayanı ile tamlananı arasına sıfat girmiş belirtili isim tamlaması
b.li isim tam.
sıfat
→kalın / ödev dosyası Tamlananı belirtisiz isim tamlaması olan sıfat tamlaması
b.siz isim tam. sıfat
→çizgili gömleğimin düğmesi Tamlayanı sıfat tamlaması olan belirtili isim tamlaması
b.li isim tam.
sıfat tam.
9. Ad tamlamalar›n›n tamlayan› ile tamlanan› aras›nda çeflitli anlam iliflkileri kurulmufl olabilir.
a) Tamlayan tamlanan›n niteli€ini gösterir:
anne sevgisi, kan k›rm›z›s› …
b) Tamlayan tamlanan›n neyle ilgili oldu€unu göste-rir: sel felaketi, uçak bileti …
c) Tamlayan tamlanan›n neyden yap›ld›€›n› göste-rir: portakal suyu, limon kolonyas› …
d) Tamlayan tamlanan›n neye benzedi€ini gösterir:
sigara böre€i, parmak üzümü …
e) Tamlayan tamlanan›n nedenini belirtir:
matematik korkusu, s›nav stresi…
f) Tamlayan tamlanan›n ortaya ç›kt›€› yeri gösterir:
Amasya elmas›, Çorum leblebisi …
g) Tamlayan, kifli ad›ysa o kifliye ait buluflu, eseri be-lirtebilir: Newton Kanunu, Naima tarihi …
KELİME (SÖZCÜK) BİLGİSİ
101
229 230
Semaver
(...) Mesutlar› çok az bir mahallenin çocuklar› de€il miydiler? Anas›n›n çocu€undan, çocu€un anas›ndan baflka gelirleri var m›yd›? Yemek odas›na kucak kuca€a geçtiler. Odan›n içini k›zarm›fl bir ekmek ko-kusu doldurmufltu. Semaver, ne güzel kaynard›! Ali semaveri, içinde ne ›st›rap, ne grev, ne de kaza olan bir fabrikaya benzetirdi. Ondan yaln›z koku, buhar ve sabah›n saadeti istihsal edilirdi.Sabahleyin Ali’nin bir semaver, bir de fabrikan›n önünde bekleyen salep gü€ümü hofluna giderdi. Sonra sesler. Hal›c›o€lu’ndaki askeri mektebin borazan›, fabrikan›n uzun ve bütün Haliç’i ç›nlatan düdü€ü, onda arzular uyand›r›r, arzu-lar söndürürdü. Demek ki, Ali’miz biraz flairce idi. Bü-yük de€irmende bir elektrik amelesi için hassasiyet, Haliç’te büyük transatlantikler sokmaya benzerse de, biz, Ali, Mehmet, Hasan, biraz böyleyizdir. Hepimizin gönlünde bir aslan yatar.
Ali annesinin elini öptü. Sonra flekerli bir fley yemifl gibi dudaklar›n› yalad›. Annesi gülüyordu. O annesi-
ni her öpüflte, böyle bir defa yalanmay› âdet etmiflti. Evin küçük bahçesindeki saks›lar›n içinde fesle€enler vard›. Ali birkaç fesle€en yapra€›n› parmaklar›yla eze-rek avuçlar›n› koklaya koklaya uzaklaflt›.
Sabah serin, Haliç sisli idi. Arkadafllar›n› sandal iske-lesinde buldu; hepsi de dinç delikanl›lard›. Befl kifli Hal›c›o€lu’na geçtiler.
Ali, bütün gün zevkle, h›rsla, ifltiyakla çal›flacak. Fa-kat arkadafllar›ndan üstün görünmek istemeden. Onun için dürüst, gösteriflsiz iflleyecek. Yoksa iflinin fiyakas›n› da ö€renmifltir. Onun ustas› ‹stanbul’da bir tek elektrikçi idi. Bir Alman’d›. Ali’yi çok severdi.
‹flinin dalaveresini, numaras›n› da ö€retmiflti. Kendi kadar usta ve becerikli olanlardan daha üstün görün-menin esrar› çeviklikte, acelede, afla€› yukar› sporda, yani gençlikte idi. (...)
Sait Faik Abasıyanık
Şimdi Okuma Zamanı
etkinlik “Semaver” adlı metinden, zincirleme, belirtili ve belirtisiz isim tamlamaları ile sıfat tamlamalarına
örnekler bulup bunları aşağıdaki tabloya yazalım.
Tamlayan Tamlanan Tamlamanın Türü
Mahallenin çocukları belirtili isim tamlaması
yemek odası belirtisiz isim tamlaması
kızarmış bir ekmek kokusu belirtisiz isim tamlaması
sabahın saadeti belirtili isim tamlaması
fabrikanın önü belirtili isim tamlaması
salep güğümü belirtisiz isim tamlaması
büyük değirmen sıfat tamlaması
hepimizin gönlü belirtili isim tamlaması
beş kişi sıfat tamlaması
bütün gün sıfat tamlaması
onun ustası belirtili isim tamlaması
➥
➥
102
231 232
etkinlik “Semaver” adlı metinde geçen tekrar gruplarını bulup aşağıya yazalım.
→ kucak kucağa → aşağı yukarı
→ koklaya koklaya
Aşağıda verilen tekrar gruplarının oluşum şekillerini yazalım.
Tekrar grubu Oluşum Şeklikıtır kıtır yansıma kelimeler ile
güçlü kuvvetli eş anlamlıgümbür gümbür aynı kelime tekrarı
alt üst zıt anlamlısıkı fıkı biri anlamlı biri anlamsız
bitmek tükenmek yakın anlamlıeğri büğrü biri anlamlı biri anlamsızakıl fikir yakın anlamlı
apar topar ikisi de anlamsızgide gele zıt anlamlısora sora aynı kelimenin tekrarı
para mara biri anlamlı biri anlamsız (“m” ile)
etkinlik Aşağıdaki tamlamaları örnekteki gibi ifade edelim.
evin arka kapısı: tamlayanı ile tamlananı arasına sıfat girmiş belirtili isim tamlaması
şiddetli depremin etkileri: tamlayanı sıfat almış belirtili isim tamlaması
otobüs durağının önü: zincirleme isim tamlaması
çalışkan çocuğun yüksek notları: tamlayanı ve tamlananı sıfat almış isim tamlaması
üç yıllık çabanın sonucu: tamlayanı sıfat almış belirtili isim tamlaması
sevdiğim kentin çıkarcı insanları: tamlayanı ile tamlananı sıfat almış isim tamlaması
portakal rengi tokalar: tamlayanı belirtisiz isim tamlaması olan sıfat tamlaması
etkili açılış konuşması: tamlananı belirtisiz isim tamlaması olan sıfat tamlaması
elektrikli sobanın ısısı: tamlayanı sıfat tamlaması olan belirtili isim tamlaması
reklam tabelasındaki tuhaf yazı: tamlayanı belirtisiz isim tamlaması olan sıfat tamlaması
üçüncü romanın satışları: tamlayanı sıfat tamlaması olan belirtili isim tamlaması
KELİME (SÖZCÜK) BİLGİSİ
103
233 234
5. Edat Grubu
Bu ifl, öncekiler kadar çabuk bitmeyecek.
‹stedi€in gibi davranmakta serbestsin.
Tecrübe kazanmak için sizinle çal›flmak istiyoruz.
Bu cümlelerdeki renkli yaz›lm›fl kelimeler edatt›r. Edatlar tek bafl›na anlams›z olan ve sözleri, söz öbeklerini ba€lamak için kullan›lan kelimelerdir.
Türkçede,
sanki gibi kadar için
göre ancak yaln›z sadece
ile üzere dek de€in
karfl› ra€men dolay› do€ru
önce
kelimeleri edat olarak kullan›labilir.
Edatlar isim soylu kelimelerle öbekleflerek “edat grubu” oluflturur.
‹sim unsuru + çekim eki (gerekirse) + edat
Birkaç örnek yazalım.
Hiçbir zaman baflkalar›na göre davranmad›m.
Olanlar› bilmesine ra€men susmufl.
Sen gelene dek buralarda oyaland›m.
Edat gruplar›, cümlede farkl› görevler üstlenebilir.
4. Ba€lama Grubu
Seni de arkadafl›n› da ifle alaca€›z.
Kitaplarla dergileri ayr› raflara yerlefltirdik.
Hem ailesi hem arkadafllar› oradayd›.
Ya çay ya kahve içerim.
Bu cümlelerdeki renkli yaz›lm›fl ba€laçlar›n isimleri ba€lad›€›n› fark etmifl olmal›y›z. Ba€lama gruplar› şöyle oluflur:
‹sim unsuru + ba€laç + isim unsuru
“Babam ve O€lum” filmini izledik.
Ne gazete ne kitap okuyor.
Çay›n yan›na pasta veya bisküvi alal›m.
Söylediklerini dinlemek ve not almak istiyorlar.
Yoruldu€unu ve ara vermek istedi€ini söylüyor.
Birkaç örnek de siz yazın.
Öğrenci cevapları geçerli.
Ba€lama gruplar› cümlelerde çeflitli görevlerde kullan›labilir: S›fat , zarf , isim .
Fakat ama ve veya
ya da yahut ancak de…de
gerek… gerek ha…ha ya…ya
ister…ister ne…ne kâh…kâh
hem…hem ba€laçlar›
ba€lama grubu kuran ba€laçlardand›r.
104
235 237
6. Ünlem Grubu
Vah zavall› adam! Nas›l da ac› çekiyor.
Aman Tanr›m! Bunlar da ne?
Ünlem gruplar›, örneklerde görüldü€ü gibi ünlem-lerin isim soylu kelimelerle birlikte kullan›lmas›yla oluflur:
ünlem + isim unsuru
Birkaç örnek cümle yazalım.
Hey çocuklar!
Ah o güzel gençlik y›llar›!
Bre adam!
7. Unvan Grubu
Mehmet A€a, Ayfle Saliha Han›m, Hamdi Bey, Ferhat Pafla…
Yukar›da sayd›klar›m›z, unvan grubudur. Unvan grup-lar›,
kifli ismi + unvan ismi / akrabal›k ismi
yap›s›ndad›r.
Emine ninenin yüzü hâlâ gözümün önünde.
fiule ablam, gözyafllar›n› tutamad›.
Bay›nd›r Han, at›n› h›zla sürdü.
Bu cümlelerdeki renkli kısımlar da birer unvan gru-budur.
Birkaç örnek de siz yazın.
Öğrenci cevapları geçerli
Ses
(…) Yol amelesinin çad›r› taraf›ndan gelen saz, ustaca çal›nan bir meyandan sonra, susar gibi oldu ve bir erkek sesi o zamana kadar duymad›€›m›z, fakat bize yabanc› da gelmeyen bir halk flark›s› söylemeye bafllad›:
Döndüm daldan kopan kuru yapra€aGötür tozlar›m› burdan uza€aSeher yeli, da€›t beni, k›r beni;Yarin ç›plak aya€›na sür beni…
Bu sefer ben de do€ruldum. Saz tekrar k›vrak bir ara na€mesine bafllad›€› hâlde, kula€›mda hâlâ deminki sesin ç›nlamalar› vard›. Arkadafl›m:
“Bu ne?” demek ister gibi yüzüme bakt›.
“Fevkalade!” diye m›r›ldand›m.
Ses tekrar ve bütün vadiyi ç›nlat›rcas›na bafllad›:
Ald›m saz› ç›kt›m gurbet görmeye, Dönüp yâre geldim yüzüm sürmeye, Ne lüzum var fluna, buna sormaya, Senden ayr› ne hâl oldum gör beni.
Ömrümde bu kadar gür, tatl› bir erkek sesi dinlememifltim. Bir insan›n g›rtla€›ndan bu kadar mânâl› ve sar›c› seslerin nas›l ç›kabildi€ine hayret ediyordum. Arkadafl›m kalkt›, beni de kald›rd›. Amelenin çad›r›na do€ru yürümeye bafllad›k.
Ovada, çad›r›n önünde, dört befl kifli oturmufllard›. Etraflar›nda kazma ve kürek serpilmifl duruyordu. Çad›r›n kap›s›na as›lm›fl bir fener salland›kça vadinin içine do€ru uzanan ve bafllar› karanl›kta kaybolan gölgeler belli belir-siz k›m›ldan›yorlard›.
Yirmi yafl›ndan fazla göstermeyen bir delikanl› çad›r›n önünde, yan yatm›fl bir el arabas›n›n üstüne oturarak saz çal›yordu. Bafl› gö€süne yatm›fl ve gözleri yere dikilmifl oldu€u için çehresini tamamen görmeye imkan yok-tu. Fenerin ayd›nlatt›€› aln› ter damlalar›yla kapl› idi. Saz›n›n uzun sap›, flafl›rt›c› bir süratle afla€› yukar› kayan parmaklar›n›n alt›nda, canl› bir mahluk gibi titriyordu. Tel-lere vuran sa€ eli, küçük fakat kendinden emin hareketler yap›yor, bu el saz›n gövdesine her yaklaflt›kça, insan, sanki, o tahta ile bu el aras›nda gizli, fakat çok mânâl› ve mühim bir konuflma oluyormufl zannediyordu.
Şimdi Okuma Zamanı
➥
KELİME (SÖZCÜK) BİLGİSİ
105
238 239
etkinlik
“Ses” adlı metinden, aşağıda belirtilen kelime gruplarına örnekler bulalım.
Bağlama grubu
O zamana kadar duymadığımız fakat bize yabancı gelmeyen bir halk şarkısı
Ses, tekrar ve bütün vadiyi çınlatırcasına
bu kadar mânâlı ve sarıcı seslerin
kazma ve kürek
vadinin içine doğru uzanan ve başları karanlıkta kaybolan
Edat grubu
susar gibi
ister gibi
amelenin çadırına doğru
yere dikilmiş olduğu için
etkinlik
Aşağıdaki dizelerde geçen ünlem gruplarının altını çizelim.
Gitme ey yolcu, beraber oturup ağlaşalım.
Elemim bir yüreğin kârı değil, paylaşalım.
(...)
Mehmet Âkif Ersoy
(...) Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Ey çağdaş Kudüs, (Meryem)
Ey sırrını gönlünde taşıyan Mısır (Züleyha)
Ey ipeklere yumuşaklık bağışlayan merhametin kalbi
Sevgili Öyle dudak büküp hor gözle bakma
En sevgili Bırak küçük dağlar yerinde dursun
Ey sevgili Çoktan unuturdum ben seni çoktan
Uzatma dünya sürgünümü benim (...) Ah bu şarkıların gözü kör olsun.
Sezai KARAKOÇ Avni ANIL
106
240 241
etkinlik
Aşağıdaki metinde geçen unvan gruplarının altını çizelim.
(...) Çocukluk anılarının arasında pazar kahvaltılarımız nadide bir yerde durur. Bir aksilik olmadıkça, ki bu aksilikler babaannemi hâyli rahatsız ederdi, soframız on dört kişiydi. İlk Tarık amcamlar, yengem ve üç çocuğu gelirdi, amcam kapıdan, hep aynı ses tonuyla aynı cümleyi söyleyerek girerdi:
– Ooo, Feriha Sultan, yine döktürmüşsün!
Babaannemle keyifle sarılır, öpüşürlerdi. Tarık amcam, hemen balkona çıkar, Hasan dedeyi karşı balkon-da görür görmez:
– Hasan dayı, günaydın! Bak, her hafta biraz daha gençleşiyorsun, olmuyor; ben yaşlandım, derken Şule ablamın getirdiği yeni demlenmiş çaydan bir yudum alırdı. Tahsin amcam gelirdi sonra. Tarık amcamın aksine pek konuşmaz, beni ve Şule ablamı yanaklarımızdan öper, babannemin elini öpüp televizyonun karşısına otururdu. Hep en son gelen Tülay halam olurdu. Babannem, çayları koyarken telefon eder.
– Haydi kızım, herkes seni bekliyor. Ne? Hâlâ kuaförde misin? Çık, çabuk gel, bırak süslenmeyi!
Babannem böyle çıkışsa da halam ancak kahvaltının sonuna yetişir, babannem üsteledikçe:
– Aman anne, ben zaten kaç lokma yiyeceğim ki,
der onu iyice kızdırırdı.
8. ‹sim-Fiil Grubu
Spora ara vermeyi hiç istemezdim.
Bu saatte kitap okumanın ayrı bir tadı var.
Etrafı seyretmek için kaleye çıktık.
Çocuk gibi a€lamamak için dudaklar›m› ›s›rd›m.
Bence, size düflen bu konuyu unutmakt›r.
Ablam›n geliflini kutluyorduk.
Bu cümlelerde geçen renkli bölümler isim-fiil gruplar›d›r.
‹sim-fiil grubu, isim-fiille kurulur.
Peki, isim-fiil nedir, nas›l oluflur?
Öncelikle şunu bilelim: Fiillere getirilen “ -me , -ma , -mak , -mek , -›fl , -ifl , -ufl , -üfl ” ekleriyle isim-fiil türetilir:
fiil + -me / -mek / -ifl
Kentte yaflaman›n zor yanları vard›r.
Burada çal›flmak isterim.
O y›llar› anlat›fl›n› unutam›yorum.
Bu örneklere dikkat edersek isim-fiiller, isim soylu söz-lerle öbekleflerek bir anlam bütünlü€ü oluflturuyor: “Kentte yaflaman›n zor yanlar›”, “Burada çal›flmak” ve “O y›llar› anlat›fl›n›” bu öbekler, isim-fiil grubudur.
Demek ki isim-fiil gruplar› flöyle oluflur:
isim unsuru + isim-fiil
Birkaç örnek de siz yazın.
Öğrenci cevapları geçerli.
KELİME (SÖZCÜK) BİLGİSİ
107
242 244
9. S›fat-Fiil Grubu
Sokakta bulunan cüzdan polise teslim edildi.
Yapraklar› dökülmüfl sardunyan›n topra€›n› de€ifltirdim.
Elleri k›r›las› adam çocu€u nas›l da h›rpal›yor!
Sizler için harcad›€›m›z çaba bofla gitmedi.
Bu cümlelerde renkli yaz›lm›fl kelime gruplar› s›fat-fiil grubu olarak adland›r›l›r. Çünkü isimlerle öbekleflmifl s›fat-fiillerle kurulmufllard›r:
isim unsuru + s›fat-fiil
S›fat-fiiller, t›pk› isim-filler gibi, fiillere getirilen birtak›m özel eklerle türetilir. Bu ekler “ -an , -as› , -mez , -ar , -dik , -ecek , -mifl ” ekleri ve bunlar›n kal›n-ince flekilleridir. (“anas› mezar dikecekmifl” fleklinde flifreli olarak akl›m›zda tutabiliriz.)
Şu örnekler de renkli bölümler isim-fiil grubudur:
Bu konuya ilgi duyan herkesi bekliyoruz.
Yeni yapt›rd›€›m›z binan›n tüm katlar› sat›ld›.
Sultanlara yarafl›r bir edayla karfl›m›zda duruyordu.
Bütün bu önlenemez geliflmeler, bizi zora sokuyor.
Şimdi, siz de birkaç örnek yazmayı deneyin.
Öğrenci cevapları geçerli.
10. Zarf-Fiil Grubu
Paras› bitince bizi arar, demifltim.
Bizden ayr›lanlar› arkada b›rak›p yola devam ettik.
Etraf›na bakmadan oradan uzaklaflt›.
Bu cümlelerde renkli yaz›lm›fl bölümler, zarf-fiil gru-budur. Bunlar›n zarf-fiillerle kuruldu€una dikkat ede-lim.
Zarf-fiiller de t›pk› isim-fiil ve s›fat-fiiller gibi fiiller-den birtak›m özel eklerle türetilirler. Bunlar, “ -›p , -›nca , -arak , -madan , -ken , -d›€›nda , -d›kça , -al› , -r…-maz , -as›ya , -a” ekleri ile bunlar›n ince flekilleridir. Demek ki zarf-fiil grubu flöyle yap›l›yor:
isim unsuru + zarf-fiil
fiimdi baflka örnekler verelim:
Kitap okurken uyuyakalm›fl›m dün gece. Bu resmi görmeden karar vermemelisin. Ortam› tan›d›kça daha rahat çal›flaca€›m. Konuyu araflt›r›p beni bilgilendirin.
11. Birleflik Fiil Grubu
“Kelimede yap›” konusunda birleflik fiilleri ayr›nt›s›yla ele alm›flt›k. (Bu bölümü tekrar etmemiz faydal› olabi-lir.) Birleflik fiiller; yard›mc› eylemle kurulanlar , kurall›lar ve anlamca kaynaflm›fllar olarak grupland›r›l›yor. Böyle kelimeler birleflik fiil grubudur.
Örnekleri inceleyelim:
Akl›ndan geçenleri söyleyiverdi. / kurall› birleflik fiil (tezlik)
Heyecandan dilim tutuldu sanki. / anlamca kaymamış birleflik fiil
Bu durumun olumsuz sonuçlar›ndan söz edelim. / yard›mc› eylemle kurulan birleflik fiil
Kaçırdığı vapurun arkasından bakakaldı. / kurallı birleşik fiil (sürerlilik)
Hastalanınca bir hafta eve hapsoldum. / yardımcı eylemle kurulan birleşik fiil
108
245 247
12. Say› Grubu
Basamak düzeni içinde s›ralanm›fl say› adlar› , say› grubudur.
Yetmifl bir y›l önce göç etmifller.
Kitab›n on alt›nc› sayfas›nday›m henüz.
Say› gruplar› flöyle olufluyor o hâlde:
Büyük basamakl› say› + küçük basamakl› say›
Bundan flunu anlamal›y›z: say› grubunda birinci unsur , ikinciden büyük olmal›d›r.
yüz üç → say› grubu
üç yüz → s›fat grubu
elli bin → s›fat grubu
bin yüz elli → say› grubu
13. Aitlik Grubu
Evin önündeki ç›nar a€ac›n›n dibine oturduk.
Herkes iflin arkas›ndaki ismi merak ediyor.
Her zamankinden alal›m.
Bu örneklerde, renkli yaz›lm›fl söz öbeklerinde ortak bir özellik oldu€unu fark ettik mi? Hepsi -ki ekini alm›flt›r. Nitekim aitlik grubu, aitlik eki olan “-ki” ile oluflturulur.
Şu örneklerde de aitlik grubu var.
Yafll› adam›nki bofl bir çabayd›.
Ankara-‹stanbul seferlerindeki art›fl dikkat çekiyor.
Hepimiz senin akl›ndaki soruyu merak ediyoruz.
Birkaç örnek de siz yazın.
Öğrenci cevapları geçerli.
etkinlik
Arabalar Beş Kuruşa
(...) Büyücek bir otomobil, ma€azan›n önünde dur-du; içinden süslü ve fliflmanca bir kad›nla sekiz dokuz yafllar›nda, beyaz bereli ve tozluklu, yumuflak lacivert paltolu bir çocuk indi. Beraberce ma€azaya girdiler. Biraz sonra çocuk iç vitrinleri seyrede seyrede d›flar› ç›kt›, soka€a indi ve oyuncaklar›n oldu€u köfleye bakmaya bafllad›. Tam bu s›rada küçük sat›c›n›n sesi iflitildi.
-Arabalar befl kurufla!..-
Bafl›n› çevirip bakt›, sonra koflarak o tarafa gitti, siyah çarflafl› kad›n›n yan›ndaki çocu€un elini tutarak:
-Aaa! dedi, sen burada araba m› sat›yorsun?
Sat›c› bafl›n› kald›r›p bakt›. Hemen yüzü güldü, o da -Aaa- dedi ve ilave etti: Annem yaln›z gelemiyor, son-ra ba€›ram›yor da… Onun için ben de geliyorum!..
Beyaz tozluklu çocuk, yün eldivenli ellerini paltosunun cebine sokarak küçük bir keseka€›d› ç›kard›, içinden bir
badem ezmesi al›p a€z›na att›, bir tane de arkadafl›na verdi. A€z›n› fliflirerek sordu:
-Derslere ne zaman çal›fl›yorsun?-
-Mektepten ç›k›nca… ‹ki saat filan çal›fl›yorum, ders-leri yap›yorum. Ondan sonra buraya geliyoruz. Hem gece zaten çal›flamam ki. Gaz masraf› çok oluyor.
-Bizim ö€retmeni gördün mü? fiimdi buradan geçti.
-O benim araba satt›€›m› biliyor.
Ve ileride birkaç çocukla bir kad›n›n geldi€ini görün-ce sözünü keserek ba€›rd›:
-Arabalar befl kurufla!..
‹kisi de el ele tutuflmufllard›. Çarflafl› kad›n hazin göz-lerle bunlar› süzüyordu. Beyaz tozluklu çocuk hesap vazifesini yap›p yapmad›€›n› sordu:
-Ben demin evde u€raflt›m, yapamad›m, gece beyba-bama soraca€›m, dedi.
Şimdi Okuma Zamanı
➥
KELİME (SÖZCÜK) BİLGİSİ
109
248 249
(...) Fakat tam bu s›rada beyaz bereli, yumuflak lacivert paltolu, beyaz tozluklu çocu€un annesi ma€azadan ç›kt›, iki taraf›na bak›nd›. Ellerinde paket vard›. fioför koflarak onlar› ald› ve kendi yan›na yerlefltirdi. Kad›n köfleye do€ru bak›nca çocu€unu gördü ve ald›€› fleylerin keyfi ile gülümseyen yüzü birdenbire sertleflti. H›zl› ad›mlarla o tarafa yürüdü. Çocuk, annesinin böy-le hiddetle kendisine do€ru geldi€ini görünce hemen susmufl, flaflk›n, fakat gülümseyen bir bak›flla gözlerini ona dikmiflti. Bir an hepsi birden k›m›ldamadan durdu-lar. Küçük sat›c›n›n annesi bafl›n› kald›rm›fl, yuvarlan›r gibi gelen bu kürk mantolu ve y›lan derisi iskarpinli kad›na bak›yordu. Kad›n yaklafl›nca, hâlâ flaflk›n flaflk›n gülümseyen o€lunu bile€inden yakalad›:
-Bu ne hâl, diye ba€›rd›. Kimlerle konufluyorsun?
Ve öteki elindeki flemsiyeyi, elini hâlâ unutarak arkadafl›n›n avucunda b›rakan küçük sat›c›n›n omuzu-na vurdu. Sonra hayk›rd›:
-Pis, baksana, senin konuflabilece€in insan m› bu?
Çocuklar›n kollar› birbirinden ayr›l›p afla€› sallan›verdi. Siyah çarflafl› kad›n duvar›n dibine büzülmüfltü ve kü-çük sat›c›n›n gözleri kolunun ac›s›ndan yaflla dolmufltu.
Arkadafl›n›n gözündeki yafllar› gören çocuk, henüz bir-çok fleyleri ö€renmedi€i için, ruhundan f›flk›ran bir is-yanla:
- Anneci€im, dedi, o benim mektep arkadafl›m!
Kad›n, yüzü k›pk›rm›z› kesilerek o€lunun sözünü kesti:
-Ben yar›n mektebinize de telefon edece€im. Seni kendi seviyende olmayanlarla temas ettirmeyi gösteririm!..-
O€lunu kolundan çekti. Geride kalan küçük sat›c› ile anas›na, yerin dibine geçirmek ister gibi tahkir edici ve ezici bak›fllar atarak yürümeye bafllad›. O€lu hâlâ dö-nüp geri bak›yor ve yafll› gözlerini baflka taraflara çevi-ren arkadafl›n› görünce kendinin de gözleri yaflar›yordu.
Küçük sat›c›, o titrek ve ince sesiyle ba€›r›yordu:
-Befl kurufla… Arabalar befl kurufla!..-Sabahattin AL‹
Şimdi Okuma Zamanı
etkinlik “Arabalar Beş Kuruşa” adlı metinde geçen isim-fiil, sıfat-fiil ve zarf-fiil gruplarına belirtilen sayıda ör-
nek bularak aşağıya yazalım.
İsim-fiil grubu Sıfat-fiil grubu Zarf-fiil grubu
köşeye bakmaya oyuncakların olduğu iç vitrinleri seyrede seyrede
temas ettirmeyi araba sattığımı başını çevirip
yerin dibine geçirmek şaşkın şaşkın gülümseyen tutarak
ince sesiyle bağırmaya avucunda bırakan cebine sokarak
“Arabalar Beş Kuruşa” adlı metinde geçen birleşik fiil ve aitlik gruplarına belirtilen sayıda örnekler yazalım.
Birleşik fiil grubu Aitlik grubu
1. ilave etti yanımdaki çocuk
2. çalışamam gözündeki yaşlar
3. sallanıverdi
4. sözünü kesti
5. telefon edeceğim
➥
110
250 251
etkinlik Aşağıdaki cümlelerdeki tamlama gruplarını bularak altlarına türünü yazalım.
1. Babamın yanımızda olmadığı yıllarda, dayım bize kol kanat germiş, onun yokluğunu hissettirmemişti.
sıfat tam. b.li isim tam. 2. İşini yapan herkes eninde sonunda başarılı olacaktır.
sıfat tam. 3. Bu merkezde, çocukların yeteneklerini belirlemeye çalışıyoruz.
sıfat tam. b.li isim tam.
4. Fıstık ağaçlarının gölgesinde dinlendik, hemen yanımızda gürül gürül bir dere akıyordu.
zincirleme isim tam. sıfat tam. 5. Orman yangınında yaralanan itfaiyeciler hayati tehlikeyi atlatmış.
sıfat tam. 6. Akşam olunca serinlik çöktü, büyük bir ateş yakıp başına toplandık.
sıfat tam. 7. Eğitim hayatıma sık sık ara vermek zorunda kaldım babamın işleri nedeniyle.
b.siz isim tam. b.li isim tam. 8. Ömrü boyunca rahat içinde yaşamış Kerim Bey, bir köy okuluna tayin edilmişti.
sıfat tam. b.siz. isim tam.
etkinlik Aşağıdaki cümlelerdeki kelime gruplarının altını çizelim ve türünü yazalım.
Zarfı açarken elleri titriyordu.
zarf-fiil grubu
El birliği ederek işi bitirdik.
zarf-fiil grubu
Önündeki notu dikkatle okudu.
tamlama gr.
Art arda sıralandık, bir süre bekledik.
tekrar gr.
Güneş ışıkları bu saatte tehlikelidir.
tamlama gr. tamlama gr.
İşin aslını öğrenmeye çalışıyoruz.
isim-fiil grubu
Sanata ilgi duyan gençlere ulaşmalıyız.
Sıfat-fiil grubu
Yolculara tam on bir saat sonra ulaşıldı.
sayı gr.
Adresi bulmak hiç kolay olmadı.
İsim-fiil grubu
Eski eşyalarına çok değer veriyor.
tamlama gr.
Bu parka sık sık geliyor musunuz?
tekrar gr.
Vapur, düdük çalarak hareket etti.
zarf-fiil gr. birleşik fiil gr.
Bahar aylarının kendine has bir tadı var.
tamlama gr. tamlama gr.
Odanı daima düzenli tutmanı istiyorum.
isim-fiil grubu
Annenle sen de bizimle gelebilirsiniz.
birleşik fiil gr.
Hatırlıyorum da İsmail dede ne güzel masallar anlatırdı. unvan gr.
111
KELİME (SÖZCÜK) BİLGİSİKonu Değerlendirme Testi - 3
1. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapan›k I II Evlerin bacas›n› kolluyor y›ld›r›mlar III ‹n cin uykuda yaln›z iki yoldafl uyan›k IV Biri benim biri de serseri kald›r›mlar V
Bu dörtlükte numaralanm›fl tamlamalardan han-gisi di€erlerinden farkl› türdedir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
2. Afla€›dakilerin hangisinde alt› çizili bölüm bir kelime grubu de€ildir?
A) Ayn› konu üzerinde yeniden konuflmayal›m.
B) Ne yaz›k ki her fley a€›r aksak yürüyor.
C) Bazen sorumsuz insanlar gibi davran›yorum.
D) Buraya gelmesini en çok ben istedim.
E) Orada içti€imiz ayran›n tad› hâlâ dama€›mda.
3. Afla€›daki dizelerin hangisinde tamlayan› ve tamlanan› yer de€ifltirmifl belirtili isim tamlamas› vard›r?
A) Ben, gurbet rüzgâr›n›n üfledi€i kam›fl›m
Bir su bafl›nda, mahzun yapayaln›z kalm›fl›m
B) Ne varsa nak›fl nak›fl, tabiatta, maddede
Gözlerimdeki nurun aksi beyaz perdede
C) Su çekildi, göründü sanki zaman›n dibi
Korkuyorum bu akflam k›yamet varm›fl gibi
D) Fark› yok, mantarlaflm›fl kayadan derimin
Yüzümde çizgi çizgi, imzas› kaderimin
E) Ad›m›n o bahçeler her gün an›ld›€› yer
O bahçeler, yalan›n bile yan›ld›€› yer
4. I. Bizim ihaleden çekilmemiz onlar›n ifline ya-rar.
II. Pazar günü bile birçok dükkân aç›k.
III. Ne yaz›k ki düşündüğümüzden yavafl ilerliyor.
IV. Türkiye’nin güzelliklerini daha fazla tan›tma-l›y›z.
V. Hiçbirimizin yeterince haz›rlanmad›€› bir s›navd›.
Yukar›da numaralanm›fl cümlelerin hangisinin yüklemi bir kelime grubudur?
A) I. ve II. B) I. ve V. C) II. ve III.
D) III. ve IV. E) IV. ve V.
5. Da€ da€ o güzel ses, bütün etraf› gezindi. I II Görmüfl ve geçirmifl, denizin kalbine sindi. III
Bu dizelerdeki alt› çizili tamlamalar›n türleri afla€›dakilerin hangisinde s›ras›yla verilmifltir?
I II III
A) S›fat S›fat Belirtili isim tamlaması tamlaması tamlamas›
B) S›fat Belirtisiz isim Sıfat tamlaması tamlaması tamlamas›
C) S›fat Belirtisiz isim Belirtili isim tamlaması tamlaması tamlamas›
D) Belirtisiz isim S›fat Belirtili isim tamlaması tamlaması tamlamas›
E) S›fat S›fat Sıfat tamlaması tamlaması tamlamas›
6. Afla€›dakilerin hangisinde alt› çizili bölüm bir kelime grubu de€ildir?
A) Bu sorunun cevab›n› kimse bilmiyor.
B) ‹flten erken ç›kt›m, deniz kenar›nda yürüyüfl yapt›m.
C) Birileri kap›y› k›r›p içeri girmifl ve de€erli eflyalar› alm›fllar.
D) Yolculuk için her fley haz›r, ne zaman gidiyo-ruz?
E) Dondurma yiyince hasta olmufl, flimdi yat›yor.
7. Afla€›dakilerin hangisinde tekrar grubu kullan›lmam›flt›r?
A) Yaln›zl›k beni çepeçevre kuflatt›€›nda sen vard›n akl›mda.
B) Çocuklar birbirlerini ite kaka dondurma alma-ya çal›fl›yordu.
C) Bana için için k›r›ld›€›n› biliyorum ama kendi-mi affettirece€im.
D) O y›llarda s›k s›k yazl›k sinemaya giderdik, çok keyifli olurdu.
E) Herkes bir yere gitmifl olmal›yd›, evde ses seda yoktu.
8. Afla€›daki cümlelerin hangisinde isim-fiil grubu kullan›lm›flt›r?
A) Bu sözleriniz sizinle aram›zda görüfl ayr›l›€› bulundu€una iflaret ediyor.
B) Herkes kaybolan çocuklar› aramak için sefer-ber oldu.
C) Köyde, içme suyuna kar›flan bir madde insan-lar› zehirliyor.
D) Üreticiden tüketiciye arac›s›z ulaflabilen bir yöntemi benimsiyoruz.
E) Ayn› ürünü daha ucuza mal ederek uygun fi-yatlara halk›m›za ulaflt›r›yoruz.
252 259
112
Benim Sayfam