Ker

kük

Sa

ba

hı

Kerkük SabahıKerkük Sabahı

Başyazar

Irak Medya Ağı tarafından haftalık yayımlanan bir gazetedir Fiyat : 250 Dinar16 SayfaSayı(52) Pazartesi (25) Kasım 2019

A s s a b a h

Nermin Müftü

K e r k ü k S a b a h ı N E W S P A P E R

S:7 S:7

S:7

S:10

S:3

S:2

S:8

S:2

YÜKSEK DİNİ MERCİ, GÖSTERİCİLERİN İSTEKLERİNECEVAP VERİLMESİNİN GEREKTİĞİNİ VURGULADI

CUMHURBAŞKANI, İNSAN HAKLARI KOMİSERLİĞİ BAŞKANI VE ÜYELERİNİ KARŞILADI

ABDÜLMEHDİ: HÜKÜMETİN ÖNCELİĞİ TÜM IRAKLILARIN HAKLARINI SAVUNMAKTIR

DEVELETTEKİ YETKİLİLERE TANINAN MALİ HAKLAR KALDIRILDI

EL-HALBUSİ: 2020 YILINDA YENİ ATAMALAR VAR

EL-CUBURİ'DEN YÜKSEK DİPOLMA SAHİPLERİNE DESTEK

Dunya ve Asya Kupası elemeleri kapsamında Irak – Bahreyn Maçı 0-0 bitti

Türkçenin 13. Uluslararası Şiir ŞölenindeSehend Büyük Ödülü Mehmet Ömer Kazancı'ya verildi

Ker

kük

Sa

ba

hı

Kerkük Sabahı

K e r k ü k S a b a h ı N E W S P A P E R

2 sayı (52) . Pazartesi .25 Kasım .2019 : Mon.25 November. 2019 Issue No.(52)haberler

Parlamento, 2014 yılının 9 numaralı birleşmiş emeklilik yasa tasarısını onayladı.Konu ile ilgili açıklamada bulunan Parlamento Başkanı Muhammed el-Halbusi, birleşmiş emeklilik yasa tasarısının onaylanmasından sonra, 2020 yılında 202 bin kişi için atama fırsatı bulunacaktır. El-Halbusi sözünün devamında ise durum böyle devam ederse 29 bin kişi 2021 yılında atanacaktır dedi.

EL-HALBUSİ: 2020 YILINDA YENİ ATAMALAR VAR

2019 yılının 273 kararının doğrultusunda, Kerkük Valisi Vekaleten Rakan Said el-Cuburi, Kerkük'teki yüksek lisan ve doktora diplomalarına sahip olan kesime önem verilmesi ve onların sesi Bakanlar Kuruluna duyurmak için valilikte bulunan konu ile igili özel komisyona talimatlarda bulundu.El-Cuburi, Kerküklü yüksek diploma sahiplerinden bir heyetle görüşerek bu hususta özel komisyona gereken talimaltarı verdiklerini ve konu ile ilgili acilen çalışmaların aynı zamanda bu önemli kesimin seslerini Bakanlar Kuruluna duyurmak için gereken adımların atılmasını istediklerini sözlerine ekledi.Valilikte bulunan vatandaşlar geçtiğimiz günlerde yüzlerce diploma sahiplerinin avraklarını aldıklarını açıkladı.

EL-CUBURİ'DEN YÜKSEK DİPOLMA SAHİPLERİNE DESTEK

EL-KABİ İLE BM SEÇİM SİSTEMİNDE REFORM VE DEĞİŞİKLİKLERİNYAPILMASINA ANLAŞTILARParlamento Başkanı'nın birinci yardımcısı Hasan Kerim el-Kabi geçitimiz 20 Kasım 2019 Çarşmaba günü Birleşmiş Milletler Irak Temsilcisi'nin yardımcısı Ales Vulpol ve beraberindeki heyeti, kendi bürosunda karşıladı.Gerçekleşen görüşme hakkında çıkan bildiriye göre, toplantı sırasında Parlamento seçim yasası ve Bağımsız Yüksek Seçim Komiserliği'nin seçim kanunlarını ayrıntılı birşekilde tartışıldığını ayrıca hangi maddelerin düzeltilmesi veya değiştirilmesi yönünde karar alınması da açıklandı.Görüşmede hazır bulunan iki tarafın kanuni ekipleri, göstericilerin isteklerini getirmek kendi aralarında bu iki kanunun değiştirlemesi ve düzeltmesinde önemli adımların ayrıca açık birşeklde halka sunulmasına anlaşıldığı belirtildi.Görüşmede konuşma yapan el-Kabi, bu iki önemli kanunun değiştirilmesi

ve düzeltilmesi yönünde adımların atılmasında zaman kazanmak için çok fazla toplantıların yapılmasının gerektiğini ayrıca Birleşmiş Milletlerin de bu husustaki tecrübelerinden kazanımların da önemine değindi. El-Kabi sözünün devamında konu ile ilgili tarafların da bu toplantılara katılmasının ve onlarında görüşlerini alınmasınında önemine değinerek hem seçmeni hemde adayların da seçimlere katılmasındaki endişesinin giderilmesine faydalı aynı zamanda seçim yasasının siyasallaştırılmasından uzak durulmasında fırsatı sağlayacağını sözlerine eklediğini belirtildi.Öte yandan toplantıda hazır bulunan BM Irak Temsilcisi'nin yardımcısı Ales, BM olarak Irak Devleti'nde bu iki önemli kanunun onaylanmasına kadar tüm taraflara her türlü destekte bulunacaklarını ifade ettiğini açıklandı.

Geçtiğimiz 20 Kasım 2019 Çarşamba günü Kerkük Elektrik Dağıtım Dairesi Müdürü Mühendis Yalçın Mehdi Reşid, dairenin tüm bölüm müdürleri ile bir toplantı düzenledi.Düzenlenen toplantıda Kerkük'te elektrik dağıtımındaki sıkıntıların idari, maddi ve tekniksel yönden tartışıldı ayrıca 2019 yılına özel kurulmuş plan hakkındaki hangi aşamaya varıldığını da masaya yatırıldı.Toplantıda, elektrik faturalarını vatandaşlardan toplamak için fikir alışverişi yapıldı özellikle de eskiden çok miktarlarda elektrik borcu olanlardan nasıl ödenmesi yönündeki öneriler de tartışıldı.

Ayrıca müdürün yaptığı konuşma sırasında Kerkük'te elektrik hatlarını kaçak kullananların önünde durulması aynı zamanda icraatlerin alınmasının gerektiğini dile getirdi. Mühendis Yalçın konuşmasının sonunda, Kerkük'ün tüm bölgelerinde elektrik hizmetinin iyi birşekilde sağlanması için vatandaşların elektrikte tasarrüf etmelerine davet etti.

Kerkük'te hizmet projeleri kapsamında çalışmalar farklı bölgelerde sürüyor. Kerkük Yollar ve Köprüler Dairesi tarafından Kerkük'ün merkezinde bulunan Arafa köprüsündeki tadilat çalışmaları son aşamalarına gelinidğini açıklandı. Ayrıca Kerkük'ün Tazehurmatu Nahiyesi girişindeki ikili yol çalışmaları da tamamlanmak üzere. Başka bölgelerde ise Kerkük'e bağlı Tobzava köyünde yol ve sokak çalışmaları da sürüyor öte yandan Çardağlı köyünde ise aynı şekilde farklı çalışmalar sürdürülmektedir.

ELEKTRİK DAĞITIMINI TARTIŞMAK İÇİN ÖZEL TOPLANTI

KERKÜK VE ETRAFINDAKİ NAHİYELER İÇİN HİZMET PROJELERİ SÜRÜYOR

Ker

kük

Sa

ba

hı

Kerkük Sabahı

K e r k ü k S a b a h ı N E W S P A P E R

3 sayı (52) . Pazartesi .25 Kasım .2019 : Mon.25 November. 2019 Issue No.(52)haberler

1. 2005 yılına özel 13 numaralı maddi destek kanun yasası kaldırıldı.

2. Başta her üç başkanlıklar olmak üzere tüm diğer devlet kurumlarında ilaç için maddi tahsisler kaldırıldı.

3.Başkent Bağdat'ta evi olan yetkililere bu kanuna göre kira ödenmesi verilmeyecektir.

4. Devlet başında olan her üç başkanlara hükümet tarafından beş yardımcılarına ise arabadan fazla tahsis edilemeyecektir, bakanlara, heyet başkanlarına, valilere de üç araba dan fazla verilmeyecektir. Bunların yanında genel müdürler için ise sadece bir araç tahsis edilecektir.

5. Her üç başkanlıkta bulunan Kanuni Daireler bu kanuna göre sözleşme işlemlerini bizzat denetlyecekler ve sorumluluğu üstleneceklerdir.

6. Bu kanuna göre konaklama maliyetleri kaldırılacaktır.

7. Resmi davetler hariç her üç başkanlar özel işleri için uçak kiralamaları yasaklanacaktır.

8. Resmi heyetlerle gidenlerin tahsis edilen maliyetlerde %50 indirim yapılacaktır.

9. devlete ait olan araçların yakıtları için nakit tahsis edilmeyecektir artık bunun yerine Petrol Bakanlığı'na ait olan istasyonlardan özel kartlarla bu araçların yakıt ihtiyaçları

sağlanacaktır.10. Bakanlar Kurulu tarafından

bu talimatlar çıkarılmalıdır:-Devlete ait olan araçlar için belirli miktarda yakıt tahsis edilmesi gerekiyor.-misafirleri konaklamak ve eşya almak için belirli miktar tahsis gerekiyor.Çıkarılan bu kanun develette yer alan tüm yetkililer için geçerlidir bunların arasında, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Parlamento Başkanı ve her üç başkanın yardımcıları, Federal Mahkeme Başkanı, Yargı Meclisi Başkanı, Milletvekilleri, Bakanlar,Bağımsız Heyet Başkanları, Valiler ve Genel Müdürleri de kapsıyor.

-2003 yılından bu yana her üç eski başkanlar, eski bakanlar, siyasi şahsiyetler ve şimdiklerin de korumasını yapan tüm silahlı alayların çekilmesi ve bundan sonra Başbakan ve Silahlı Kuvvetlerin Genel Komutanı tarafından korumaların sayıları belirlenecektir.-Bu kanunun onaylanmasını kolaylaştırmak için develtin başında olan her üç başkanlık kendi çapında talimatların çıkarmasını gerekmektedir.- Irak halkın arasında toplumsal adaletin sağlanması için devlette görev alan yetkililere verilen ve tahsis edilen bütçenin düşürülmesi için onaylandı.

Kerkük Valisi Vekaleten, Rakan Said el-Cuburi, Yüsek Eğitim Bakanlığına bağlı Tehlikeli Çöpler Dairesi'nden bir heyeti kabul ederek savaş kalıntıları, kimyasal ve biyoloji maddeler gibi tehlikeli maddelerden nasıl kurtulacağı hakkında görüşüldü.Gerçekleşen görüşme sırasında Vali'nin tekniksel işlemler ile ilgili yardımcısı Ali Humadi de hazır bulundu. Görüşmede Kerkük'te hava kirliliğini gidermek ve çevreyi korumak için ilgili hizmet dairlerli ile koordinasyon halinde

çalışmaya ışık tutuldu.Görüşmede Kerkük'te tehlikeli çöpleri temizlemek için özel

bir istasyonun inşa edilmesine yönelik araştırılmasına karar verildi. Bu hususta yardımlaşmak

amacı ile Kerkük Üniversitesi ile koordinasyon halinde çalışmanın da önemine değinildi, bunun yanında Kerkük'teki fakülteler, Eğitim Müdürlüğü, Şii ve Sunni Vakıf , Medya organları ve sosyal paylaşım sitelerindeki aktivistelerin de yardımlarının önemine vurgu yapıldı.Toplantıda hazır bulunanlar Kerkük yerel idaresinin Kerkük'teki temizleme çalışmalarını ve belediyenin bu konudaki hizmetlerini ayrıca görüştü.

EL-CUBURİ YÜKSEK EĞİTİM BAKANLIĞI'NDAN BİR HEYETİ KABUL ETTİ

DEVELETTEKİ YETKİLİLERE TANINAN MALİ HAKLAR KALDIRILDI

Eğitim Bakanlığı ve Eğitim Genel Müdürü'nün talimatı üzere Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı Okul Sağlığı ve Çevre Şubesi'nin Müdürü kıdamli müfettiş Adnan Aziz Kerim başkanlığında bir heyet ayrıca heyette yer alan Okul Kantinleri Birimi'nin sorumlusu Mahmut Kasım Casim'in yanı sıra diğer eğitim yetkilileri ile birlikte Gırnata Kız Lisesi'ni ziyarette bulundular. Ziyaretçi heyet lisede bulunan kantin üzerinde sağlık ve çevre denitimi yaptılar. Yapılan denetim sonrası, kantini kiralayan mütaahid sağlık şartlarına uygun çalışmalarda bulunmadığı için kantinin kapatılmasına karar verildi.

Kerkük Sağlık Dağiresi'ne bağlı Sağlık Denetim Bölümü tarafından geçtiğimiz 18 Kasım 2019 tarihinde Kerkük'ün Rahim Ava bölgesinde bulunan lokum fabrikası kapatıldı.Sağlık Denetimi'nin Kaymakamlık'taki temsilcisi tarafından tespit edilen gizli bir lokum fabrikası sağlık şartlarına uygun bulunmamasından dolayı 350 kg itlaf edildi.Kapatılan fabrika sağlık izinine sahip olmadığı için 30 günlük kapatma cezasına çarptırıldı ayrıca sağlık izinini alana kadar bir daha açılmamasına karar verildi.

KERKÜK'TE GIRNATA KIZ LİSESİ'NİN KANTİNİ KAPATILDI

KERKÜK'ÜN RAHİM AVA BÖLGESİNDE LOKUM FABRİKASI KAPATILDI

Ker

kük

Sa

ba

hı

Kerkük Sabahı

K e r k ü k S a b a h ı N E W S P A P E R

4 sayı (52) . Pazartesi .25 Kasım .2019 : Mon.25 November. 2019 Issue No.(52)Türkmen Bölgelerinden

Kerkük'ün batısından yaklaşık 17 km merkezden uzaklıktadır. Kümetler köyü Kuzey Petrol Şirketi'nin karargahlarından ise yaklaşık 12 km uzaklıktadır.Köy isminin anlamına gelince bu köyde bulunan evlerin çatı bölümün tümünde kümbet şekli verilmişti. Yani zamanında yapılan köy evlerinin farklı kümetlerden şekil verilmesinden dolayı köye halk tarafından kümetler köyü adı verilmiştir.Tarihi kayıtlara baktığımızda köyün ne zaman kurulduğunu tam olarak tespit etmek zordur fakat 16. yüzyılda bazı kayıtlarda 25 evden oluşan üç kümbet ismini taşıyan köydür demek mümkündür.Köy halkından alınan bilgilere göre bu köy zamaında Kasim

Koca isimli bir kişi tarafından kurulmuştur ve zamanımızdaki Kör Kasim tayfası aşireti ise bu kişinin torunları olduğunu söyleniyor.Köyün sakinleri tümü

Türkmen'dir, bu köyde Türkmenler'in farklı aşiretlerinden yaşayanlar bulunmaktadır örneğin ( Kasimliler, Amirli, Hurmatlı, Kutalar, Sığırlı, Seyfler ve

Bilbiller) .Köye yakın Sarı Teppe bölgesinde İmam Kasim Türbesi adını taşıyan bir türbe bulunmaktdır, bunun yanında bazı eseri bölgelerde bulunuyor örneğin Beşik Teppe,Hacı Salıh Teppesi ayrıca bazı eski heykellerin yanı sıra çamurdan yapılan küreçler de bulunurdu. Bu eseri yerler şunu gösteriyor ki bu köy derin bir tariha sahip.Köy halkı Türkmen oldukları içine eski diktatör Baas rejimi tarafından çeşitli şekilde şiddete uğradı hatta köy rejimin basıkısı yüzünden tamamen zamanında boşaltıldı ve köydeki kümetli evler yıkıldı. 2003'ten sonra ise köy halkı tekrardan kendi köylerine geri dönmeye başladı.

KÜMBETLER KÖYÜ

Kerkük Musalla Spor Kulübü heyeti 01-09 Eylül 2019 tarihleri arasında Türkiye’de kamp kurdukları sürede Irak Türkleri Derneği hem Ankara’da hem de İstanbul’da ağırlandılar.Musalla Spor Kulübün heyeti ve çatısı altında top koşturan ve Türkmen futbolu için alt kadro yetiştirmeye çalışan Musalla Beşiktaş Futbol Okul U18 yaş grubu da katıldı.Kampın ilk bölümü Ankara’da 01-04 Eylül arasında gerçekleşti. Kamp süresince Musalla Beşiktaş Futbol Takımı ile Irak Türkleri Kültür ve

Yardımlaşma Derneği-İstanbul Şubesinin kurmuş oldukları futbol takımıyla dostluk maçını gerçekleştirdi. Ankara Keçiören Belediyesinin Fatih Stadyumunda gerçekleştirdiği maçta 3-1 Musalla Beşiktaş Futbol Okulu Takımının lehine sonuçlandı.Musalla Beşiktaş Futbol Okulu Takımının ikinci dostluk maçı Ankara Yeni Mahalle Belediyesinin stadında Eser Spor Takımı ile gerçekleşti. Maç sonucu 4-2 yine Musalla Beşiktaş Futbol Takımın lehine gerçekleşti.Kampın ikinci bölümü İstanbul’da Beşiktaş Fulya

Hakkı Yeten Tesisinde gerçekleşti. Musalla Beşiktaş Futbol Okulu U18 yaş grubu ile Beşiktaş U18 Futbol takımıyla bir araya geldi. Bu dostluk maçında ise 3-4 Beşiktaş Futbol takımı lehine sonuçlandı.Musalla Futbol Kulübünün teknik ve idari ekibin yanında futbolcular İstanbul’da kamp süresi sona erdiğinden sonra Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği-Genel Merkez tarafından hazırlanan programla devam etti.İstanbul’da buluna Topkapı Türkmen Şehitleri Mezarların ziyareti gerçekleştirildi. Türkmen

Şehitlerin ziyaret sırasında Irak Türkleri Derneğinin Genel başkanı Kemal Beyatlı Türkmen Şehitleri hakkında detaylı bilgi aktarı misafir takıma aktardı.Musalla Spor Kulübü İstanbul’da merkezi bulunan Irak Türkleri Derneğinin binasına ziyarette bulundu. Ziyaret sırasında dernek genel başkanı Kemal Beyatlı tarafından dernek hakkında genel bilgiler aktarıldıktan sonra spora önem veren ve gençleri spora teşvik eden Musalla Spor Kulübüne ve başta kulüp başkanı Ayat Kerküklü’ye teşekkür etti. Sporda destek ve heyecanı

sağlayan Kerkük Beşiktaş Taraftarları Başkanı Cengiz Bayatlı’ya ayrıca teşekkür etti. Konuşmanın sonunda Musalla Spor Kulübünün başkanı Ayat Kerküklü’ye bir takdirname plaketi verildi. Bilmukabil Musalla Spor Kulüp başkanı Ayat Kerküklü tarafından Irak Türkleri Derneği Genel Başkanı Kemal Beyatlı’ya bir teşekkür plaketi verdi. Dernek ziyareti sonunda bütün katılımcılara dernek madalyası takdim edildi.Musalla Spor Kulübün İstanbul ziyaretlerinin son gününde Irak Türkleri Derneği tarafından düzenlenen gemiyle boğaz turuyla sona erdi.

Irak Türkleri Derneği Ankara ve İstanbul’daMusalla Spor Kulübünü Ağırladı

Ker

kük

Sa

ba

hı

Kerkük Sabahı

K e r k ü k S a b a h ı N E W S P A P E R

5 sayı (52) . Pazartesi .25 Kasım .2019 : Mon.25 November. 2019 Issue No.(52)Türkmen Bölgelerinden

Eski evler ...

Yarım asır önce Irak evlerinin yapısını ve tasarımını hatırlarsak , o zamanki ırak toplumunu okumamız daha kolay olur , çünkü bir toplumun yaşamını yapılarını ve evlerinin tasarımlarının en doğru duygularla ve insanların ruhsal hallerini eksiksiz olarak yansıtmaktadır . O yıllarda bahçe evin en geniş kısmına sahipti, yüksek olmayan duvarları ve araları demir borularla mahalle ile ev bahçesini birbirenden haberdar ederek ev sahibi dışarıda olup biteni görüp bazen komşu komşusuna birlikte akşam çayı içmeye davet ederdi. İşte ülkemizde eskiden evler böyleydi ta ki yetmişli yıllarda Abu Taber diye bir katil ortalığı işlediği bir çok cinayetlerle birbirine kattı ve herkeste bir korku duygusu yarattı , o olaydan sonra insanlar bahçelerinin duvarlarını yükselterek kendilerini korumak amacıyla mahalle sıcaklığından yavaşça kesilmeye başladılar , Kerkük’ün Arafa semti hariç , çünkü orası İngilizler tarafından kuzey petrol şirketinde çalışan İngiliz mühendisler ve işçiler İngiltere’ye özlem duymamaları için özel bir tasarımla yapılmıştı , Arafa evlerinin duvarları yarım metre yüksekliğinde duvar gibi ekilen bir tür ağaçla çevriliydi , ayrıca ilk Golf ve Polo sahalarıda Arafa semtinde yapılmıştı . Arafa semti sakinleri kuzey petrol şirketinde İngilizler ile çalıştıklarından dolayı özel bir doğaya sahip oldukları için ve yarım asır önce Irak’taki en iyi iş yerlerinden biri olduğu için İngiliz nizamına uyularak bir sosyal etikete sahiplerdi. Diğer semtler ise Sarıkehya , Şaturlu , Elmas , Tisin ve Bağdat yolu gibi semtler yetmişli yılların korkusuna kapılmıştı . O yüzden bizler arkadaşlarımızla ergenlik döneminde bayramlarda Arafa semtine gezmeye giderdik o sıcak ortamı görüp yaşamayı isterdik , hele ki evinin bahçesinde salıncakta sallanan aileler ile karşılıklı gülerek selamlaştığımızda bayram havasını tam olarak yaşardık . Irak evlerinde bahçe alanları daralmaya başladı , Irak _ İran savaşı yıllarında

insanlar bahçelerini resmî tarafların emriyle barınaklara dönüştürdüler . Yeni ev yapan insanları evlerinde barınak yapmaya veya bahçelerini barınaklara dönüştürmelerini zorladılar . Bazı evlerde zemin katı olduğu için bahçelerine dokunmadılar . Daha sonra bir çok ev bahçelerin evlatlarını evlendirmek için küçük evler yaptılar . Böylece Irak evleri özel damgasını kaybetmişti , özellikle

müteahhitlerin yapı kurallarına aykırı olan sadece piyasadaki kira ücretlerine uymak amacıyla düzensiz insan rahatını düşünmeksizin bir şekilde yaptılar . Evler tüm özelliklerini kaybetmiş sandıklara çevirilmişti . Hele ki bu yorgun yıllarımızda insanların bazı mülteci ve diğerleri de göçmenleşerek Irak evleri kimliklerini ve yaşama dair rahatını kaybetti.

Kerkük denilen şehirden hatıralar...

BURHAN El MÜFTÜ

Ker

kük

Sa

ba

hı

Kerkük Sabahı

K e r k ü k S a b a h ı N E W S P A P E R

6 sayı (52) . Pazartesi .25 Kasım .2019 : Mon.25 November. 2019 Issue No.(52)Röportaj

Kendimi sevdimŞahsen, enerjiye başlamadan ve bir eğitmen olarak uzmanlaşmadan önce bile, kendimi sevdim ve bu sevgiye başkalarını sevmek için devam ettim, ailem, içgüdüsü sevgisi değil, meslektaşlarım, okulda veya kolejde ve daha sonra işte.Kendimi sevmek bana huzur ve gönül rahatlığı veren, özel işlerde kötü olduğu düşünülen dedikoduları ve gözlemleri dinlemememe olan özgüvenimi verdi.Mesela, bir kadın olarak asla modaya dönmedim, ve kişiliğime uyacak şekilde kıyafetlerimi ve renklerimi hala seçiyorum ve başkalarının benim hakkımda ve modaya olan bağlılığım hakkında söylediklerini umursamıyorum.

Zayıflık ve obezite!Kendine güvenmenin pozitif bir enerji kursunda , 40 yaşında bir kadın, kendisini asla ifade

edemeyen ve hızlı bir boşanma korkusuyla evlenmeyen gade hanım Durumunu ve tereddütlü konuşma biçimini bile etkileyen kendi utangaçlığından bahseder.Gade aşırı zayıf olduğu için evlenmekten terddüt ettiğini söyledi.Başka bir kadın, üç çocuk annesi olan zeynep, aşırı kiloları nedeniyle boşanmanın ağırlığından dolayı özgüven öğrenmek için kursa katıldı.

Konuşmalarıyla, ikisi ailenin uğruna, maaşlarını ve rahatlıklarını, akıllarına gelenleri feda ettiler ve ayrıca öz sevginin bencil olduğuna inandılar.Kurs sırasında öz sevginin sağlıklı bir durum olduğundan emin oldular ve bu psikoloji ile doğrulandı, onsuz bir insan her şeyi, hatta aileye ve vatana olan sevgisini bile kaybeder. Fedakarlık, dediğim gibi, sağlıklı bir öz sevgiden kaynaklanan büyük bir

sevgiye dayanmalıdır.

Güveni nasıl kazanırız ya da özgüvenini nasıl geliştiririz?Gade ve Zeyneb'e açıkladığım gibi, herhangi bir nedenden dolayı özgüven eksikliği her zaman başarısızlık anlamına gelir.Ve bu durum ya hastalığa yada depresyona sebep olur.Onlardan başlamak için güçlü yönleri olduğunu düşündükleri noktalar hakkında konuşmalarını istedim, bu adım herkes için önemlidir.Ancak vücut ölçüleri modellerin ölçüleri haline geldi gade'de kilosunun yıldız Angelina Jolie'den daha az olduğunu doğruladı.Gade zeyneb'i kıskanırken zeynep'te gade'yi kıskandı.Bu yüzden, sadece utanmadan serbestçe konuşmalarına ihtiyaç duyuyorlardı ve onlardan bir saat boyunca açık havada yürüyen bir sonraki adımı uygulamalarını istedim.

KENDİSİYLR POZİTİF BAĞLANTIHergün bir an olsa bile kendimizle olumlu yada olumsuz konuşmamız sağlıklı bir durumdur.

Bir kişinin kendisiyle konuşmasının olumlu olması, kendisini cesaretlendirmesi ve “Evet yapabilirim” demesi çok önemlidir.Olumlu bir kişisel ilişki, bir kişinin korkusunu ve tereddütünü aşmasını sağlar ve bunlar kendine güven belirtileridir.

Olumlu arkadaşPozitif enerji bulaşıcıdır ve bir kişiden diğerine kolayca bulaşır.Kendi kendine olan güvenini arttırmak için başkalarını hayal kırıklığına itmek zorunda kalanlardan uzak durmalıdır.Olumlu bir arkadaş, kendine güven ile sonuçlanan seni kendin ile dinlenmeye zorlar.

POZİTİF ENERJİ BULAŞICIDIR, ÖZGÜVEN BİR ÖRNEKTİR...

Çocukluğumuzda, hem evde ve hemde okulda kendini beğenmişlik ve bencillik hakkında Yunan tanrısı Nerses'in hikayesini anlattılar.Kendisi ve güzelliği tarafından büyülendi ve aynada kendini görmeye bağımlı oldu.Bize, narsisizmin bir hastalık olduğunu, kendini düşünmenin gerekli olduğunu açıklamadılar.

Ensam Şalçi - Çeviri: ilaf enver

Ker

kük

Sa

ba

hı

Kerkük Sabahı

K e r k ü k S a b a h ı N E W S P A P E R

7 sayı (52) . Pazartesi .25 Kasım .2019 : Mon.25 November. 2019 Issue No.(52)

Geçtiğimiz 22 Kasım 2019 Cuma günü hutbesinda Yüksek Dini Merci'nin Kutsal Kerbela'daki temsilcisi Şeyh Abdülmehdi el_Kerbelayi, Seyit Sistani'nin bürosundan gelen mesajı okudu.Mesajın metni ise şöyeledir:Ülkede yaşanan barışçıl

gösterilerden dolayı, Yükesk Dini Merci görüşünü önceki Cuma hutbesinda bir kaç noktada belirlemişti, bu noktaların arasında gösterilerin barışçıl ve şiddetten uzak olduğunu da vurgulamıştı. Ayrıca Iraklıların kanına hürmet gösterilmesi bunun yanında

siyasi tarafların göstericilerin isteklerinin yerine getirilmesinde çalışmalarının gerektiğini de belirlemişti. Bugün de merciye geçtiği Cuma hutbesindeki noktaların yerine getirilmesinde vurgu yapıyor ve yeni seçim yasalarının çıkarılmasında acele

edilmesinin gerektiğini aynı zamanda da seçim komiserliğinin kanununun da geçtiği hutbedeki isteklere göre çıkarılmasının istediğini altını çiziyoruz çünkü bu iki kanun ülkde yaşanan gerginliğin üstesinden gelecektir.

Başbakan ve Silahlı Kuvvetler Genel Komutanı Adil Abdülmehdi kanunun ve güveniliğin egemenliğinde tüm Iraklıların haklarını korumak bizim hükümet programının önceliği olduğunu vurguladı.Başbakanlık bürosundan çıkan bildiriye göre, Hükümetin programı teröre karşı savaşmak, silahı devletin kontrolüne sağlamak, silahlı kuvvetlere destek vermek, istikrarı, ekonomiyi ve güvenliğin sağlanması için komşu ülkelerle ilişkilerin iyi birşekilde devam etmesi yönündeki hedefler açık birşekilde belirlenmişti.Bildiriye göre Başbakan Abdülmehdi, Savunma Askeri Fakültesi'nde yaptığı konuşma sırasında ulusal güvenlik hususuntaki stratijini gerçekleştirmek için

hükümetin programında yer almıştır diyerek bir devlet var o da Irak'tır ve ülkeyi koruyan gerçek ordu millettir dedi. Abüdlmehdi, silahlı kuvettleri desteklemekten başka bir seçenek yoktur ayrıca devletin dışında silahlı grupları kabul etmek mümkün değildir dedi.

Abüldmehdi konuşmasının devamında, askeri kurumların teşkil edilmesi yöndeki gelişmeleri ve engelleri dile getirdi ayrıca Irak halkının birleşmesi aynı zamanda cihat fetvesi sayesindeki DAEŞ'e karşı elde ettiği zaferi de sözlerine ekledi. Abdülmehdi sözünün devamında son zamanlarda ülkede yaşanan gösterilerle ilgili göstericileri korumak için teşil edilen Kanun Koruma Kuvetteleri hakkında da hazır bulunanlara bilgi verdi.Konuşmasının tamamalanmasının ardından Abdülmehdi Askeri Araştırma öğrencilerinin güvenlik ve savunma meselelerini ilgilendiren sorularını cevapladı.

YÜKSEK DİNİ MERCİ, GÖSTERİCİLERİN İSTEKLERİNECEVAP VERİLMESİNİN GEREKTİĞİNİ VURGULADI

Siyasi

Cumhurbaşkanı Berhem Salih, vatandaşlara karşı yapılan haksızlığı durdurmak için sürdürülen mücadelede Yüksek İnsan Hakları Komiserliği'nin destekte bulunmasının gerektiğini vurguladı.Geçtiğimiz 20 Kasım 2019 Çarşamba günü başkent Bağdat'ta bulunan el-Selam Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda, Cumurbaşkanı Berhem Salih Yüksek İnsan Hakları Komiserliği Başkanı Akil Casim el-Musevi ve bereberindeki heyeti karşılaması sırasında, komiserlik üzerine gösteriler sırasında şehit düşen, kaçırılan veya

tutuklananların meselesine bakmak için uluslararası kanunlarına göre insani bir görev düşmüştür bunun için de gerçekleri ilgili makamlara yansıtmak doğurutusunda çalışmaların gerektiğini vurguladı.Öte yandan İnsan Hakları Komiserliği kurumu Başkanı Akil Casim el-Musevi, görüşme sırasında bir konuşma yaparak, komiserliği temsil eden heyetler gösterilerin yapıldığı yerlerde bulunmaktadırlar görevlerini de ülkenin milli ve insani bir şekilde yerinde getirdiklerini ifade ettiler.

CUMHURBAŞKANI, İNSAN HAKLARI KOMİSERLİĞİ BAŞKANI VE ÜYELERİNİ KARŞILADI

ABDÜLMEHDİ: HÜKÜMETİNÖNCELİĞİ TÜM IRAKLILARINHAKLARINI SAVUNMAKTIR

Ker

kük

Sa

ba

hı

Kerkük Sabahı

K e r k ü k S a b a h ı N E W S P A P E R

8 sayı (52) . Pazartesi .25 Kasım .2019 : Mon.25 November. 2019 Issue No.(52)

NBA'de Mavericks Doncic'in yeni bir rekora daha imza attığı maçta konuk ettiği Cavaliers'ı 143-101 mağlup etti.Amerikan Basketbol Ligi'nde (NBA) Dallas Mavericks, formda genç yıldızı Luka Doncic'in yeni bir rekora daha imza attığı maçta konuk ettiği Cleveland Cavaliers'ı 143-101 mağlup etti.NBA'e 10 maçla devam edildi. Son olarak Golden State Warriors'ı 48 sayı farkla mağlup eden Dallas Mavericks, American Airlines Center'da ağırladığı Cleveland Cavaliers'ı da 42 sayı farkla yendi.Galibiyet serisini 4 maça çıkararak bu sezon sahadan 10. kez galip ayrılan Mavericks'in Sloven yıldızı Doncic, karşılaşmayı 30 sayı, 14 asist ve 7 ribauntla tamamladı. 20 yaşında basketbolcu, NBA'de 3 maç üst üste 30 sayı ve 10 asist barajını geçen en genç oyuncu rekoruna imza attı. Justin Jackson 19, Kristaps Porzingis 17, Tim Hardaway 16 sayıyla galibiyette pay sahibi oldu.Sezonun 11. mağlubiyetini alan Cavaliers'ta milli oyuncu Cedi Osman 18 sayı, 4 ribaunt, 3 asist

ve 1 blok, Darius Garland ise 23 sayıyla mücadele etti.Sezonun formda takımlarından Philadelphia 76ers, konuk ettiği San Antonio Spurs'u 115-104'lük skorla geçerek sezonun 10. galibiyetini elde etti.Sixers'ta maça ilk 5'te başlayarak yaklaşık 34 dakika sahada kalan milli basketbolcu Furkan Yılmaz 17 sayı, 4 ribaunt ve 2 top çalmalık performans sergiledi. Tobias Harris 26 sayı, 6 ribaunt ve 4 asist, Joel Embiid 21 sayı ve 14 ribaunt, Al Horford 18 sayı, 9 ribaunt ve 6 asistle galibiyette etkili olurken, Ben Simmons 10'ar sayı ve ribaunt, 13 asistle "triple-double" yaptı.

Bu sezon üst üste 8. maçını kaybeden Spurs'ta DeMar DeRozan'ın 29 sayı ve 7 ribaunt, Rudy Gay'in 22 sayı,

LaMarcus Aldridge'in 17 sayı ve 6 ribauntluk performansı, galibiyet için yeterli olmadı.

SPOR

AA

AA

Doncic rekor kırdı, Dallas Mavericks evinde Cavaliers'i yendi

Dunya ve Asya Kupası eleme-leri kapsamında Irak – Bahreyn Maçı 0-0 bitti

Milli Takımımız, 24 Körfez'e Hazırlık Yapmak İçin Doha'ya Gidiyor

İNA

İNA

Fransa 1. Futbol Ligi'nde ider Paris Saint-Germain, sahasında konuk ettiği Lille'i 2-0 yendi. Lille'de Zeki 90 dakika forma giydi, Yusuf ise 78. dakikada oyuna dahil oldu.Fransa Ligi'nin 14. haftasının açılış maçında Lille, Galatasaray'ın UEFA Şampiyonlar Ligi'nde rakiplerinden PSG'ye konuk oldu. Ev sahibi takım, 17. dakikada Mauro Icardi ve 31. dakikada Angel Di Maria'nın attığı gollerle Lille'i 2-0 mağlup etti.Bu sonuçla lider PSG, puanını 33'e yükseltirken, Lille 19 puanla averaj farkıyla 7. sıraya geriledi. Zeki Çelik, karşılaşmada 90 dakika forma giyerken, milli futbolcu Yusuf Yazıcı oyuna 78. dakikada girdi.

PSG, Lille'i 2-0 mağlup etti

Ker

kük

Sa

ba

hı

Kerkük Sabahı

K e r k ü k S a b a h ı N E W S P A P E R

9 sayı (52) . Pazartesi .25 Kasım .2019 : Mon.25 November. 2019 Issue No.(52)SPOR

Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2020) play-off turu eşleşmeleri belirlendi. 16 takımın yer aldığı play-off turunda 4 ülke EURO 2020'ye katılma hakkı kazanacak.İsviçre'nin Nyon kentindeki UEFA Merkezi'nde düzenlenen kura çekiminde, turnuvaya play-off turundan katılmak için mücadele eden 16 takımın maç programı belirlendi.Tek maç eleme usulu oynanacak play-off turunda, gruplarında 26 Mart 2020'de oynanacak yarı final maçını kazanan takımlar, 31 Mart 2020'de finalde karşılaşacak ve bu turu geçen 4 ülke, EURO 2020 bileti alacak.Gruplar ve eşleşmeler şöyle:A Grubu:Yarı final 1: İzlanda-RomanyaYarı final 2: Bulgaristan-MacaristanB Grubu:Yarı final 1: Bosna Hersek-Kuzey İrlandaYarı final 2: Slovakya-İrlanda

CumhuriyetiC Grubu:Yarı final 1: İskoçya-İsrailYarı final 2: Norveç-SırbistanD Grubu:Yarı final 1: Gürcistan-BelarusYarı final 2: Kuzey Makedonya-

KosovaA ve C gruplarında yarı final 2'yi geçen, B ve D gruplarında yarı final 1'i geçen taraf, grup finali maçına ev sahipliği yapacak.

Garry Rodrigues transferinde taksitleri ödemeyen Al Ittihad'a FIFA'dan transfer yasağı gelebilirFenerbahçe'nin Al Ittihad'dan kiraladığı Garry Rodrigues transferi için Suudi Arabistan ekibine FIFA'dan uyarı geldi. Galatasaray'a ödenecek transfer taksidinin 5 milyon eurosunu ödemeyen Al Ittihad, kısa süre içerisinde ödeme yapmaması durumunda 2 ile 4 transfer dönemi ceza alınabileceği kaydedildi.Sezon başında Al Ittihad'dan Fenerbahçe'ye transfer olan Garry Rodrigues'in Galatasaray'dan

Suudi Arabistan'a gidişiyle ilgili FIFA'dan uyarı geldi.Suudi Arabistan ekibi yıldız futbolcuyu Galatasaray'dan 9 milyon euro bonservis bedeliyle transfer etmiş, 4,5 yıllık imza attırmıştı. Al Ittihad kulübü daha sonra 11 maçta 1 gol 2 kaydeden oyuncuyu sezon başında kiralık olarak Fenerbahçe'ye göndermişti.Suudi Arabistan basınında yer alan habere göre, Galatasaray'a ödenmesi gereken 5 milyon euro bedelindeki taksitleri

tamamlayamayan Al-Ittihad kulübü, FIFA'dan uyarı aldı.

Sarı kırmızılılara ödenmesi gereken miktarın kısa süre içerisinde verilmemesi durumunda 2 ile 4 transfer dönemi ceza alınabileceği kaydedildi.Öte yandan transfer konusunda kısa bir yanıt veren Al Ittihad'ın Başkanı Mohammed Al-Fayez, "Şu anda yeni transferler hakkında konuşmanın sırası değil. Mevcut takımın sonuna kadar arkasındayız" sözlerini kullandı.

EURO 2020 play-off turu eşleşmeleri yapıldı! İşte karşılaşacak ülkeler

Sondakika AA

Hürriyet

Arjantin'in efsane futbolcularından Diego Armando Maradona, iki gün önce teknik direktörlüğünden istifa ettiğini duyurduğu Gimnasia takımında, görevine devam edeceğini açıkladı.Maradona, Instagram hesabından yaptığı paylaşımda, Arjantin ekibindeki durumuna ilişkin bilgi verdi. Futbolculara ve taraftarlara teşekkür eden Maradona, "Gimnasia'nın teknik direktörlüğüne devam edeceğimi açıklamaktan mutluluk duyuyorum." ifadesini kullandı.Gimnasia'da eylül ayında göreve başlayan Maradona, 2 gün önce sosyal medya hesabından, istifa ettiğini açıklamıştı. Takımın başında 8 maça çıkan Maradona, 3 galibiyet gördü.

Maradona, Gimnasia'dateknik direktörlüğe devam edecek

Ker

kük

Sa

ba

hı

Kerkük Sabahı

K e r k ü k S a b a h ı N E W S P A P E R

10 sayı (52) . Pazartesi .25 Kasım .2019 : Mon.25 November. 2019 Issue No.(52)kültür

Türk dünyasının en önemli şiir organizasyonu olan, Türkiye Yazarlar Birliği tarafından yıllardır aksatılmadan ve zamanında gerçekleştirilen Türkçenin Uluslararası Şiir Şöleninin 13.'sü 13-16 Kasım tarihleri arasında Edirne’de düzenlendi. Trakya Üniversitesi Konservatuar salonunda konuşmalar ile başlayan şölen, Edirne, Gümülcine ve Kırcaali’de icra edilen şiir fasılları ile devam ederek, ödül töreni ile sona erdi. Dr. Mehmet Ömer Kazancı şölende Türkiye Yazarlar Birliği Sehend Büyük Ödülüne layık görüldü. Mimar Sinan’ın hatırasına ithaf edilen şölen kapsamında 24 ülkeden 56 şair, Edirne, Yunanistan’ın Gümülcine ve Bulgaristan’ın Kırcaali şehirlerinde düzenlenen programlara katıldı. Milli Marş ile başlayan şölen açılış konuşmalarıyla başladı. Trakya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Hamdi Zafer’in açılış konuşmasından sonra, Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan da şiir-felsefe ilişkisine değindiği konuşmasında “Felsefesiz şiir olur mu; bence olmaz. Ama şiirsiz felsefe de olamaz.” dedi. TYB Şeref Başkanı ve Türkçenin Uluslararası Şiir Şöleni Daimi Heyet Başkanı D. Mehmet Doğan ise manifesto niteliğindeki konuşmasında “27 senedir bir dünya haritası çiziyoruz, şiirimizin, edebiyatımızın haritası, kültür dünyamızın, ruh dünyamızın haritasıdır bu. Siyasî haritalar dilleri, kültürleri, tehdit edemez.” dedi. Daha sonra Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rıdvan Canım, "Edirneli Şairler ve eserleri" konulu bir konferans verdi.Bu konuşlardan sonra şiir fasılları başladı. Üç gün boyunca devam eden

şiir fasıllarında şairler şiirlerinden birere örnek okudular. Türkiye’den katılan şairler şunlardı: Ali Ural, Ali Sali, Âdem Turan, Aykut Nasip Kelebek, Ahmet Aka, Ali Bal, Hayrettin Orhanoğlu, Halil İbrahim Özdemir, Hakan Şarkdemir, Hicabi Kırlangıç, İsmail Bingöl, İhsan Deniz, İdris Ekinci, Kâmran Tuna, Muhammet Enes Kala, Mehmet Kurtoğlu, Mehmet Sait Uluçay, Mahmut Bıyıklı, Meryem Kılıç, Mustafa Uçurum,Mustafa Yıldız, Muhammet Hüküm, Osman Özbahçe, Özgür Çoban, Selim Tunçbilek, Şafak Çelik, Şeref Akbaba, Ali Osman Kurt. Diğer Ülkelerden Katılan Şairler: Elhan Mehdi (Azerbaycan), Ârif Buzovnalı (Azerbaycan), İbrahim Halil Tamiev (Gürcistan), Hüsrev Sartipi (İran), Mehmet Ömer Kazancı (Irak), Ahmet Demirci (Avusturya) Mustafa Can (Almanya), Mesut Kocabaş (Belçika), Hüseyin Ece (Hollanda), Amila Neslanoviç (Bosna Hersek), Halisya Yangirova (Başkurdistan), Ramis Aymatov (Tataristan), Bulat İbragimov (Tataristan), Hasiyetçe Rustemova (Özbekistan), Bavırcan Karagızulı (Kazakistan), Şakizada Abdikerimov (Kazakistan), Kartalas Bakırov (Kırgizistan), Altınbek Ismailov (Kırgızistan), Arazgül Recepova (Türkmenistan), Canan Özer (Kosova), Güllü Karanfil (Gagauz), Habibe Hasan (Bulgaristan), Mümin Ali (Makedonya), Rukiye Amed

(Romanya), Seyyare Useinova-Kökçe (Ukrayna), Arif Albayrak (Kıbrıs), İmran Sadai (Uygur Bölgesi), Leyla Şerif (Makedonya)Şölenin son faslında, Türk dünyasının üç büyük şair ve yazarı adına verilen ve seçici kurul tarafından belirlenen ödül alacak şairlerin isimleri D. Mehmet Doğan tarafından açıklandı.Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Salonunda, TYB Genel Sekreteri Muhammet Enes Kala ve Kırgızistan’dan Şair Altınbek Ismailov’un birlikte sundukları kapanış programında bir konuşma yapan Türkçenin Uluslararası Şiir Şöleni Daimi Heyet Başkanı D. Mehmet Doğan “Üç günlük şiir şölenimizin sonuna geldik. Şölen için Edirne’de güzel bir başlangıç yaptık. Aynı gün Gümülcine ve İskece’de devam ettik Ertesi gün Kırcaali’de programımız devam etti.” dedi.1992 yılında ilk şölenin Bursa’da başladığını ve daha sonra dünyanın farklı şehirlerinde bu şölenleri icra ettiklerini belirten Doğan, “Bizden sonra da inşallah bu şölen dünyanın her yerinde yapılmaya devam eder. Çin ortalarından Avrupa ortalarına kadar konuşulan, yazılan Türkçenin önümüzdeki yıllarda da şairleri bir araya gelir. Hiçbir dil yaygın coğrafyalarda bu kadar çok yazılmıyor, konuşulmuyor. Bu yaygınlık bir taraftan çok güzel diğer taraftan

da ciddi lehçe ve ağız farklarına yol açıyor. Şairler birbirlerini dinlerken zaman zaman tam olarak birbirlerini anlayamıyorlar. Buna bir çözüm bulmuş değiliz.” diye konuştu. Mimar Sinan gibi büyük bir mimar İslâm tarihinde yoktur:Konuşmasında kültürün bir gelenek olduğunu, bir gelenek oluşturamazsa bunun kültürel bir karşılığı olmayacağını dile getiren D. Mehmet Doğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Diyelim ki çok parlak bir faaliyet düzenlediniz ama başka da yapılmadıysa bu kaybolur gider.Türkçenin Uluslararası Şiir Şölenlerinin en önemli özelliklerinden biri gelenekselleşmesidir. İnşallah iki yıl sonra şölenin on dördüncüsünü başka bir şehirde icra ederiz. Şölenin Edirne’de yapılması büyük önem taşıyor. Edirne bütün Türk Dünyasının en önemli şehirlerinden biridir. Mimarî bakımdan büyük bir şaheseri barındırıyor, herhalde bütün misafirlerimiz Selimiye Camiini görmüştür. Mimar Sinan gibi büyük bir mimar İslâm tarihinde yoktur. Farklı İslâm ülkelerinde dolaştım oraların çoğunda mimari eserlerin mimarları belli değildir. Ama Mimar Sinan gerçek anlamda mimarlık tarihine imza atmıştır. Biz bu vesile ile yurt içinden yurt dışından şölene katılan şairlere Edirne’yi tanıtmış olduk. Türk Dünyası Çin’den Balkanlara kadar zengin bir şiir varlığına sahip. Daha önceki yıllarda başaramadığımız bir şeyi bu sene gerçekleştirdik; Balkanların batısındaki ülkelerden şairler davet ettik. Bu şiir varlığımızın bir özelliği de geleneksel şiiri devam ettiren şairler ve ülkeler var. Hem gelenek hem geçmiş hem de bugün ve yarına dönük şiirlerin burada seslendirildiğinden hepimizin haberi olmuştur sanırım.”

Yazan: Aydın Kerkük

Türkçenin 13. Uluslararası Şiir Şöleninde Sehend Büyük ÖdülüMehmet Ömer Kazancı'ya verildi

Ker

kük

Sa

ba

hı

Kerkük Sabahı

K e r k ü k S a b a h ı N E W S P A P E R

11kültür sayı (52) . Pazartesi .25 Kasım .2019 : Mon.25 November. 2019 Issue No.(52)

şubat 1959 senesinde yayına başlayan Bağdat Radyosu Türkmence bölümü, Türkmen şarkı sanatının dönüm noktası Sayılır, o tarih, Türkülerimiz, manilerimiz ve hoyratlarımız için dış dünyaya açılan bir pencere oldu.O tarihten önce manilerimiz, yalnız toylarda (dügünlerde) açık alanlarda, okunur ve duyulurdu, ancak radyomuzun açılışından sonra, sesimiz dünyaya duyulmaya başladı, ve manilerimiz, hoyratlarımız, yayılıp meşhur oldu.1960'lı yıllarda sanatçı Abdurrahman Kızılay'ın okuduğu (aynaya baktım saç beyaz olmuş) manimiz Türkmence radyosundan sunulduğu andan mevsim’in en sevilen manilerinden olup, başka sanatçılar tarafından okundu, Kerküklü şairimiz Mustafa Kemal Dendenoğluyazdığı (Tazehurmatu 1933- Kerkük 2017) manimizin sözleri şöyledir:Aynaya baktım saç beyaz olmuşNeden bu rengim sararmış solmuşBöyle değildim bana ne olmuşAğla gözlerim sızla gözlerim sen bu halime

Gördüm yarinde solmuş cemaliKırılmış neşesi gitmiş emeliGeçti gençliğim neyleyim malıSızla gözlerim ağla gözlerim sen bu halime

Hayatım geçti görmedim sefa

Yalan dünyada olur mu vefa?Yarimden gördüm binlerce cefaAğla gözlerim sızla gözlerim sen bu halime.1960 ve 1970'lı yıllarda, Türkmen şarkı sanatının altın çağı sayıla bilir, ççünkü o yıllarda, manilerimizin en mükemmeli en düzgünü, söz ve beste bakımından , en şahanesi sunulmuştu, ki bunlardan onlarca mani saya biliriz,Tahsin Kerkük Oğlu’nun( manolya) manisi, Fahrettin Ergecin ( dede dede can dede)Şimdi her iki manilerin orijinal sözlerini okuyuculara aktarıyorum:

Manolya. Okuyan: Tahsin KerkükoğluManolya derken sana bil ki daha güzelsinGülü sallar içinde dolaşan kelebeksinGençliğimi okşayan sevdiğim bir meleksinManolya Manolya Manolya ManolyaGözümün bebeğinde her an

hayâlin yaşarGönül ıstırabından doktorlar şaşar şaşarBizim gibi bir âşık var mı dünyada yaşarManoyla… manolyaAşkın beni eylemiş hem bestekâr hem yazarDolaştım diyar diyar olmuşum candan bizarAcep var mı bir kâtip bizim derdimiz yazarManolya .

(Dede dede can dede) okuyan fahrettin ergeçDede dede can dedeTespihiv mercan dedeYerim sal yastuğum koyOdu öldüm men dede

Yetimem vurulmuşamMen ciğerden yanmışamGözüm onıyçın ağlarYardan ayrı kalmışam

Yetimin sesi gelmezYığlar nefesi gelmezBaş yastuğta göz yoldaBekler kimsesi gelmez

Yetimler yavaş oluKoynu dolu taş oluDeğme yetim gevlineDüşer hurdahaş olu

Neneden olmasaydımDünyaya gelmeseydimYaşım beş haddim on beşBugüne kalmasaydım…Yetmişli yıllara gelince, belki en meşhuru taleferli sanatçımız Yasin Yahyaoğlu’nun (dursun) manisidir, ki bu mani o yılların sevilip dillerde dolaşan yegane manisi olmuştur:Ala gözlerine kurban olaydımKapunda duraydım can sene kurbanNe demiştim sene küstün darıldınSarılam boynuna men sene kurban malım DursunKim ölsün zalim ölsün hayın ölsünKim ölsün sebeb ölsün malım DursunBizim elde bahar olu yaz oluGöller dolu ördek ile kaz oluGözeller içinde yüz bin naz oluGünahım affeyle men sene kurban malım DursunBen senin aşkında içtim bir badaVermedim meylimi her geldi yadaMenim nefsim ölse fâni dünyadaMen ölenden sonra kim sene kurban malım DursunKız senin elinden hesteyem hesteHesteye derman çok şifa geldinElinde meyvesi koynunda narıGönül eğlencesi sen safa geldin canım Dursun…

Hafızalardan silinmeyen maniler

BİR AVUÇ HATIRA

Cumhur Kerküklü

Ker

kük

Sa

ba

hı

Kerkük Sabahı

K e r k ü k S a b a h ı N E W S P A P E R

12 sayı (52) . Pazartesi .25 Kasım .2019 : Mon.25 November. 2019 Issue No.(52)Çeşitli

1988 yılında ünlü Çek Yönetmen István Szabó'nun başını çektiği bir grup Avrupalı sinemacı tarafından organize edilerek başlatılan 'Avrupa Film Ödülleri' için adaylar belli oldu.7 Aralık'ta Berlin'de gerçekleştirilecek 32. ödül töreniöncesi İspanya'da Seville Film Festivali'nde açıklanan listede en iyi film ödülünün en güçlü adayı olarak Yönetmen Pedrao Almodovar'ın 'Pain and Glory' (Acı ve Zafer) adlı filmi gösteriliyor. Filmin başrol oyuncularından dünyaca ünlü İspanyol aktör Antonio Banderas hali hazırda oyunculuğu ile Cannes Film Festivali'nde 'En iyi Erkek Oyuncu' ödülüne layık görüldü.Bir başka güçlü aday da Yunan yönetmen Yórgos Lánthimos'un 'The Favorite' (Favori) isimli filmi. 18.yy İngilteresinde geçen ve kraliyet ailesi içerisindeki

olayları konu alan filmin başrol oyuncularından Olivia Colman da aynı şekilde Cannes'da 'En İyi Kadın Oyuncu' ödülüne layık görüldü. Film aynı zamanda 'En İyi Komedi', 'En İyi Yönetmen' ve 'En iyi Kadın Oyuncu' dallarında da Berlin'de yarışacak.Her yıl Avrupa'nın en iyi filmlerini ödüllendiren Avrupa Film Akademisi'nin Başkan Yardımcısı Mike Downey şunları söylüyor:"Berlin Duvarı'nın yıkılışından bu yana 30 yıl geçti. Biz de Berlin merkezli bir kurumuz ve duvar yıkılmadan önce bile Doğu Avrupalı meslektaşlarımızın çalışmalarına değer veriyor ve onları kapsayıcı şekilde hareket ediyorduk. Duvarın yıkılmasından sonra da aynı şekilde hareket ettik ve varolduğumuz sürece de öyle devam edeceğiz."

euronews

BBC

Eindhoven Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü'nde 20'li yaşlardaki öğrenciler arasında diz üstü bilgisayarı ile uğraşan 9 yaşındaki Laurent Simons'u, uzaktan görenler, öğretim üyelerinden birinin çocuğu sanıyor.Ancak o, önümüzdeki günlerde lisans eğitimini tamamlayarak "dünyanın en genç üniversite mezunu unvanını" alması beklenen bir öğrenci. Üstelik normalde en az 3 yılda tamamlanması gereken elektrik mühendisliği eğitimini, bir yıldan kısa bir süre içinde tamamlayacak.Eindhoven Dagblad gazetesine göre, Mart ayında elektrik

mühendisliği eğitimine başlayan 9 yaşındaki Laurent, lisans derecesi için son projesini bitirmek üzere.Şu anda dünyanın en genç üniversite mezunu unvanını elinde tutan kişi, 10 yaşında ABD'deki University of Alabama'dan mezun olan

Michael Kearney.En genç üniversite mezunu unvanıyla Guinness Rekorlar Kitabı'nda yerini alacak olan Laurent Simons, Belçika'nın Oostende kentinde doğdu.Babası Alexander'in, "Annesinin karnındayken beyninde bir şeyler yanlış

gitmiş olmalı. Ama neyse ki olumlu anlamda" dediği Laurent, 6 yaşında liseye başladı.IQ düzeyi 145 olan Laurent, okulda sıkıldığı için Amsterdam Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde bir araştırma projesine başladı. 8 yaşında Belçika'nın Brugge kentinde

matematik bilimleri üzerine lise diploması alan Laurent, ailesi ile birlikte Hollanda'ya taşındı.ABD'deki Stanford ve Fairfield üniversitelerinin üstün yetenekli çocuklar için açtığı kurslara katılan Laurent, gittiği her yerde, "en küçük öğrenci" oldu. Eğitim hayatının 3. yılında üniversite diploması alacak olan Laurent, diğer öğrencilerin 10 haftada ustalaştığı bir konuyu, bir hafta içinde halledebiliyor.Laurent Simons, okul yaşamı dışında normal bir çocuk gibi yaşıyor. Hafta sonları en büyük eğlencesi, büyükannesinin köpekleri ile oynamak. Köpeklerden söz edince gözleri parlıyor.

Avrupa Film Ödülleri

Dünyanın en genç üniversite mezunu

Fransız grup Ishtar (İştar), diğer kültürleri keşfetmek için Batı'dan Doğu'ya seyahate çıktı.Osmanlı-Türk makam müziğiyle tanışan grubun repertuarında geleneksel şarkılar yer alıyor.Arp sanatçısı Maelle Duchemin "Biraz kaybolmak istedik, diğer kültürlerle buluşmak için bilerek yönümüzü kaybettik." diyor.Telli çalgıları 'konuşturan' Maelle Coulange da Doğu müziğine yaptığı yolculuğu özetliyor: "Türk makamını keşfettiğimde, biraz da olsa müziği yeniden keşfetmiş gibi hissettim."İştar, ilk albümünü Temmuz 2018'de "Musiques à Cordes Désorientées" (Yolunu kaybeden telli çalgı müzikleri) adıyla çıkardı.'Yolunu kaybetmiş' grupla Fransa'nın

Lyon kentinde La Boite a Gants'daki konserlerinde buluştuk.Maelle Duchemin ve Maelle Coulange, ilk albümlerinde 'Ha Bu Ander Sevdaluk' şarkısını ud ve arp çalarak yorumladı.Duchemin Karadeniz şarkısının kendisini büyülediğini söylüyor: "Bu eseri ilk duyduğumda ağlamak istedim.Türkçe konuşamıyorum, yani ilk başta saf bir duygu hissettim. Şarkının ne anlattığını bilmiyordum ama beni benden aldı!" Ona göre saz dünyanın en güzel enstrümanlarından biri.Arp sanatçısı ve vokalist Duchemin ile Coulange, 2015'te Fransa'nın Ardeche kentinde Isthar (mitolojide aşk ve savaş tanrıçası) adlı grubu kurdu.

'Yolunu kaybeden' Fransızsanatçılar, Türk makamlarında müziği keşfetti

euronews

Ker

kük

Sa

ba

hı

Kerkük Sabahı

K e r k ü k S a b a h ı N E W S P A P E R

13 sayı (52) . Pazartesi .25 Kasım .2019 : Mon.25 November. 2019 Issue No.(52)

SOYLULAR VE HALK

Değerli okurlarım bu haftaki yazıma ilginç bir boyut kazandırarak sizleri geçmiş, gelecek ve günümüz yaşantımız hakkında biraz düşündürmek istiyorum. Bu yazıyı okuduğunuz zaman kendi ailevi yaşantınızdan, büyüdüğünüz çevre ve o çevredeki siyasi yaşantının geçmişte nasıl olduğunu, şimdi ise ne olduğunu ve gelecekte nasıl olması gerektiği hakkında fikir yürüteceksiniz. Yazıya derinlemesine girmeden önce aristokrasi ve halkçılık arasındaki farkın ne olduğuna bakmamız gerekmektedir. Halk veya halkçılık kavramı şu şekilde tanımlanmaktadır. Sosyal bilimlerde halk kavramıyla ilgili pek çok tanım yapılmıştır. Bu tanımları şu şekilde sıralayabiliriz. Halk “Aynı ülkede yaşayan aynı uyrukta olan insan topluluğu”, “Aynı soydan gelen ayrı ülkelerin uyruğu olarak yaşayan insan topluluğu”, “Bir ülke içerisinde yaşayan değişik soylardan insan topluluklarından her biri”, “Belli bir bölgede veya çevrede yaşayanların bütünü”, “Yöneticilere göre bir ülkedeki yurttaşların bütünü”, “Aydınların dışında kalan topluluk” şeklinde tanımlanmıştır. Aristokrasi ise ya da soylu erki, iktidarın imtiyazlı ve genellikle soya bağlı bir toplum sınıfının elinde bulunduğu siyasi hükümet şeklidir. Ekonomik, toplumsal ve siyasi gücün soylular sınıfının elinde bulunduğu tarihi yönetim biçimidir.

Sözcük "soylular sınıfı" anlamında da kullanılmaktadır. 1. Dünya Savaşı’nın sona ermesi ve imparatorlukların yıkılmasıyla birlikte bu soylu sınıfın yönetimi son bulmuştur. Örneğin Osmanlı İmparatorluğu, Roma İmparatorluğu ve Alman İmparatorluğu gibi. Söz konusu İmparatorluklardaki yönetim tarzına halk karışmazdı. Burada halk sadece devlete vergi öderdi. Bunun karşılığında ise devlet halkın mal ve can güvenliğini sağlardı. Örneğin Osmanlı imparatorluğunu padişahların oğulları yani şehzadeler yönetirdi. Ancak şehzadeler bir öncekinden yönetimi devir almadan önce çocuk yaştan itibaren olağan üstü bir eğitimden geçirilirdi. Rüşt çağına gelindiğinde ise devlet yönetimde tecrübe sahibi olsunlar diye sancağa gönderilirlerdi. Dolayısıyla kolay adamlar değillerdi. Her biri ayrıca birkaç dil konuşur ve yaşadıkları dünya hakkında bilgi sahibilerdi. Bu yüzden Yavuz Sultan Selimler, Fatih Sultan Mehmetler ve Abdülhamit Hanlar gibi insanlar dünyaya nam salmışlardı. Ayrıca devlet yönetiminde becerikli kişiler yetişsin diye özel medreseler vardı. Çocuklar küçük yaştan itibaren bu özel kurumlara verilirdi. Eğitimleri tamamlandıktan sonra bu çocuklar pişsinler diye bürokraside küçük görevlerle işe başlarlardı. Zaman içerisinde tecrübe ve liyakat sahibi olunduktan sonra divana kadar yükselebilirlerdi. Osmanlı’da olduğu gibi diğer imparatorluklarda da durum

farklı değildi. Orada da sistem aynen geçerliydi. İmparatorlukların yıkılmasından sonra halk esasına dayalı ulus devletler meydana çıkmıştır. Bu devletlere cumhuriyet adı verilmiştir. Cumhuriyetler halka aittir. Halk için bir yönetim tarzı benimsenmiştir. Cumhuriyet rejimlerin özünde demokrasi vardır. Cumhuriyet rejimleri insan merkezlidir. Devlet merkezli yani totaliter veya otoriter değildir. Sevgili okurlarım, şimdi gelin beraber düşünelim, yaşadığımız ülkede cumhuriyet yönetimi olduğu söylenmektedir. Sizce yapılan tanım ve açıklamalardan sonra halk merkezli bir yönetim tarzı mevcut mudur? Var ise mutlu ve mesut bir şekilde yaşantınızı sürdürmenizi tavsiye ediyorum.Gelin beraber beynimizi biraz daha daraltarak ait olduğunuz toplumdaki siyasileri ve siyasi kurumları düşünelim. Acaba demokratik ve halkçı bir anlayışla mı yönetiliyoruz? Öyleyse ne mutlu bize.Bana sorarsanız coğrafyamızda soy esasına dayalı bir yönetim tarzı benimsenmiştir. Bu padişahın evrimleşerek başka bir kalıba girmiş şeklidir. Soyluların ve aristokratların olağan üstü bilgi ve beceriye sahip olduklarını söylemiştik. Eğer hâlihazırda toplumun önderliğini yapan kişilerin aristokratlar gibi olağan üstü bilgi ve beceriye sahipler ise şahsen beni yönetmelerinde bir mazur görmüyorum. Ancak amme bir tabakanın aydın ve seçkinleri yönetmesini ne akıl ne de vicdan kabul eder.

2005 yılında Türkmenler anayasa referandumunda neden hayır dediği sorusu zamanın geçmesiyle daha fazla anlaşıldı. Anayasada, Bazı maddeleri aynı zamanlı bombaya benzer ne zaman, nerde patlayacağı belli olmaz, ayrıca sorunlu anayasalar var olduğu ülke siyasi arena sürekli krizlerle dolu olur.Anayasa dediğimiz zaman: siyasal ve toplumsal uzlaşı ile sağlanır. Yani devletin yasalar ile yönetilme şeklini belirler.Ülkede başgösteren protesto gösterilerinin önünde durmak artık imkansız, ama siyasi otorite tüm çıkış yollarını teker teker masaya yatırmaya çalışıyor.Son olarak Irak parlementosu, oy birliği ve tüm gruplara temsil edecek seviyesinde bir komisyon kurdu. Adını anayasa düzeltme komisyonu verdi.Komisyon kurul kurulmaz çok sayıda toplantılar düzenlendi ve düzenlemeye devam ediyorlar. Anayasadaki sorunlu maddelerin düzelmesi ya da kaldırılması yönünde çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor.Kuşkusuz ki komisyonun görevi çok zor Ve hatta halkın umduğu bir seviyede sonuç alması konusunda herkes karamsal, çünkü her grup siyasi kazançlarını elden kaçırmamak için efor verecek.Komisyonun görevi anayasada belirlediği gibi 120 gün sürecek ardından olası yaptığı düzeltmeleri parlementoya sonacak ardından dağılacak.Parlemento ise bu düzeltmeleri referandum yolu ile halka sunacak.Ama bunların gerçekleşmesi için siyasi arenayı çok sancılı bir sürecin yaşanması bekliyor.. böylece karamsal tablo devam edecek.

SORUNANAYASADA!..

No

kta

atış

ı

Özdemir Hürmüzlü

İbrahim DEMİREL

Görüşler

Ker

kük

Sa

ba

hı

Kerkük Sabahı

K e r k ü k S a b a h ı N E W S P A P E R

14 sayı (52) . Pazartesi .25 Kasım .2019 : Mon.25 November. 2019 Issue No.(52)sağlık

146 ülkeden 1,6 milyon çocuğun günlük bedensel hareketliliğini inceleyen yeni bir araştırma, 11-17 yaş grubundaki çocukların yüzde 80'inin yeterince egzersiz yapmadığını ortaya koydu. Uzmanlar bu durumun çocukların sağlığının yanı sıra beyinsel gelişimini ve sosyal becerilerini de olumsuz etkilediği uyarısında bulunuyor.Lancet adlı tıp dergisinde yayınlanan araştırmada 1,6 milyon çocuğun 2001 ve 2016 yıllarındaki günlük bedensel hareketliliği karşılaştırıldı.Dünya ortalaması olarak kız çocuklarının yüzde 85'inin, erkek çocuklarının ise yüzde 78'inin yeterince fiziksel aktivitede bulunmadıkları tespit edildi.Araştırmada, dört ülke dışında erkek çocukların kız çocularından daha aktif olduğu görüldü.Dünya Sağlık Örgütü (WHO), hareketsizliğin, çocukların sağlığının yanı sıra beyinsel gelişimini ve sosyal becerilerini de olumsuz etkilediği uyarısında bulunuyor.Günde bir saat fiziksel egzersiz yapma yönündeki tavsiyenin hayata geçirilmemesi, zengin ülkelerde olduğu kadar yoksul ülkelerde de önemli bir sorun olarak görülüyor.Hangi ülkeler daha iyi?WHO, egzersiz azlığının evrensel bir sorun olduğunu vurguluyor.Aktivite seviyesi görece biraz daha yüksek olan Bangladeş'te bile çocukların yüzde 66'sının (her 3 çocuktan 2'si) günde 1 saat egzersiz tavsiyesini yerine getirmediği görüldü.En az aktif olanlar ise Filipinler'de yüzde 93 ile erkek çocuklar, Güney Kore'de de yüzde 97 ile kız çocukları.İngiltere'de erkek çocuklarının yüzde 75'i, kız çocuklarının ise yüzde

85'i yeterince aktif değil.Neler egzersiz kapsamına giriyor?Kalbin daha hızlı atmasına ve akciğerlerin daha sıkı çalışmasına yol açan her tür etkinlik egzersiz olarak değerlendiriliyor.Koşma, bisiklet sürme, yüzme, futbol, zıplama, ip atlama, jimnastik bunlar arasında sayılabilir.Uzmanlar, çocukların günde 60 dakika orta ve hızlı derecede egzersiz yapmasını tavsiye ediyor.Orta dereceli egzersiz, konuşmanın mümkün olduğu, hızlı derece ise bunun mümkün olmadığı aktiviteler için kullanılıyor.Egzersiz neden önemli?Kısa ve uzun vadeli sağlık açısından egzersiz büyük önem taşıyor.Kısa vadede egzersiz, kalp, akciğer, kemik ve kas sağlığının yanı sıra düşük kilo ve ruh sağlığına da iyi geliyor.Ergenlikte aktif olan kişilerin, yetişkin olduklarında da aktif olma ihtimalinin daha yüksek olduğu belirtiliyor.Ömür boyu aktif olan kişilerde ise kalp krizinden felce ve tip 2 diyabete kadar birçok hastalık riski azalıyor.Uzmanlar, fiziksel aktivitenin beyin gelişimi açısından da önemli olduğuna, aktif kişilerin bilişsel fonksiyonları, öğrenme ve

sosyalleşme becerilerinin daha gelişkin olduğuna dikkat çekiyor.Çocuklar tembel mi?Peki, çocukların yeterince egzersiz yapmadığına işaret eden bu bulgular onların tembel olduğunu mu gösteriyor?WHO'dan Dr. Fiona Bull, öyle olmadığını söylüyor.Bull, "Bu çocuklarla ilgili bir durum değil, herkesi ilgilendiriyor. Fiziksel aktiviteyi ihmal etmek ve öncelik vermemek evrensel bir sorun" diyor.Hangi faktörler etkili?Aktivite düzeyinin bu kadar düşük olması neden kaynaklanıyor?Bunun nedenlerinden biri, akademik başarıya fiziksel performanstan daha fazla önem verilmesi.WHO'nun raporunu hazırlayan Leanne Riley, "Bu yaştaki çocuk ve gençler derslerine, sınavlara çok çalışmaya teşvik ediliyor" diyor ve ekiyor:"Çocuklar uzun saatler boyunca okuldaki derslerde veya ödev yaparken oturuyorlar, daha aktif olmaları için fırsat verilmiyor."Uzmanlara göre, spor aktivitelerinin ucuz, güvenli ve erişilebilir olmaması da önemli bir etken.Yolların yeterince güvenli olmaması okula veya başka bir yere yürüyerek veya bisikletle gitme ihtimalini

azaltıyor.Bir diğer faktör ise "dijital oyun" olgusu: Telefon, tablet veya bilgisayarda oyun ve eğlence imkanı, dışarıda fiziksel aktiviteye tercih edilebiliyor.Dr. Bull, bu tür eğlence olanaklarının şimdiye dek görülmemiş düzeyde olduğunu ve önceki kuşaklarla kıyaslanamayacağını söylüyor.Kız çocukları ne kadar geride?Araştırmanın yapıldığı 146 ülke arasında sadece Tonga, Samoa, Afganistan ve Zambia'da kız çocuklarının erkek çocuklardan daha aktif olduğu saptandı.Dünya ortalaması olarak kızların yüzde 85'i, erkeklerin ise yüzde 78'i yeterince fiziksel aktivitede bulunmuyor.ABD ve İrlanda gibi bazı ülkelerde bu farkın çok daha yüksek olduğu görüldü. Her iki ülkede de erkek çocuklarda bu oran yüzde 64 iken, kızlarda yüzde 81 oldu.Bu fark neden?Nedenler ülkeden ülkeye değişebiliyor. Raporu kaleme alan Riley'ye göre, "Bazı kültürel nedenler de var. Bazı ülkelerde genç kızların pek aktif olmaması gerektiğine inanılıyor ya da onlar erkekler kadar aktif olmaya teşvik edilmiyor."Spor aktivitelerine teşvik için yapılan çalışmalar ise daha çok erkeklere hitap ediyor.Uzmanlar, kız çocuklarının ilgisini daha fazla çekecek aktivitelerin teşviki için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğine inanıyor.Bu aktiviteler için yeterince tesis ve imkan olmadığı gibi, genellikle ayrı soyunma odalarının bulunmaması gibi nedenler de kız çocuklarının spor aktivitelerine daha geniş katılımını engelliyor

11-17 yaş grubundaki çocukların yüzde 80'i yeterince egzersiz yapmıyor

BBC

Ker

kük

Sa

ba

hı

Kerkük Sabahı

K e r k ü k S a b a h ı N E W S P A P E R

15 sayı (52) . Pazartesi .25 Kasım .2019 : Mon.25 November. 2019 Issue No.(52)Dünya

İngiltere'nin Avrupa Birliği'nin tüm çağrılarına rağmen kurulmakta olan Avrupa Komisyonu ekibine isim önerisinde bulunamaması krize neden oldu. Erken genel seçime gidecek ülkede Brexit nedeniyle iki aydır Londra'dan yanıt gelmedi.Avrupa Birliği antlaşmaları uyarınca eylül ayında bu isteğin yerine getirilmesi gerektiğini ifade eden Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Londra'ya yeniden bu yönde çağrıda bulunarak "hafta sonuna kadar" talebin karşılanmasını

istedi.Avrupa Komisyonu'nda yapılan günlük basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevaplayan komisyon sözcüleri, Avrupa Komisyonu'nun 1 Aralık'ta İngiltere'nin üyesi olmadan göreve başlayıp başlayamayacağını yanıtsız bıraktı. Üst üste gelen sorular üzerine zor anlar yaşayan sözcüler konuyu değerlendirmek için İngiltere'den cevap beklediklerini ifade etti.Brexit tarihi şu ana kadar üç kez ertelendi; yeni ayrılık tarihi 31 Ocak 2020 olarak belirlendi.

Uluslararası alandaki en uzun ömürlü askeri ittifak olan NATO'nun 70'inci yılında varlığı ve önemi bazı çevrelerce sorgulanırken, ittifak uzayı yeni harekat alanı ilan ederek önemli bir karara imza attı.Brüksel'de bir araya gelen NATO dışişleri bakanları, uzayın, hava, kara, deniz ve siberin yanı sıra yeni harekat alanı olmasına karar verdi.NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, bu adımın, "İttifakın her alanda savunma ve caydırıcılığını güçlendirme konusunda kararlı olduğuna ilişkin açık bir mesaj verdiğini" vurguladı.NATO'nun ilk uzay hamlesi, uluslararası alanda Rusya, Çin ve Hindistan gibi ülkelerin uzayda uydu sistemlerini geliştirmeye başladığı bir dönemde geldi.Karara ilişkin bilgileri paylaşan Genel Sekreter

Stoltenberg, bu hamlenin, uzay alanında teknolojik ilerlemeler ciddi ivme kazanırken NATO'nun geri kalmaması için gerekli olduğunu, ittifakın yeni sınamalar karşısında uyarlanma ve modernleşme sürecini devam ettirme konusundaki kararlılığını ortaya koyduğunu ifade etti.Stoltenberg, uzayın barışçıl amaçların yanı sıra saldırganlık için de kullanılabileceğine dikkati çekti.

Günlük hayatın yanı sıra askeri alanı da etkilemeye başlayan uzay faaliyetlerinin kötü amaçla kullanıldığında seyrüsefer, bankacılık ve hava seyahatlerini dahi felç edebileceğini kaydeden Stoltenberg, uzayın aynı zamanda ittifakın caydırıcılık ve savunması için de kilit öneme sahip olduğunun altını çizdi.Stoltenberg, NATO'nun ilk etapta kendi uzay gücünü geliştirme amacı gütmediğini, bu kararın müttefikler arasında

müşterek çalışma kabiliyetlerini geliştirmeyi hedeflediğini vurguladı.1970'den 2000'e kadar uydu sistemelerine sahip olan ve yatırım yapan NATO, yeni kararla tekrar uydu satın almayı planlamıyor.29 üyeli NATO'nun yaklaşık 12 üyesinin uydusu bulunuyor. Halihazırda uzayda bulunan 2 bin aktif uydunun yarısına NATO müttefiklerinin sahip olduğu tahmin ediliyor.NATO, 2020-2034 dönemi için müttefikler

arasında uydu kullanımını etkinleştirmek ve kolaylaştırmak adına 1 milyar euroluk yatırım yapmayı öngörüyor.Yeni kararın tamamıyla ittifakın "ruhuna uygun biçimde savunma odaklı" olduğuna vurgu yapan NATO, aynı zamanda uzayı "silahlandırmayacağının" da altını çiziyor.NATO'nun tüm müttefiklere kolektif savunma taahhüt eden 5'inci maddesi ittifakın diğer harekat alanları olan hava, kara, deniz ve siber için geçerli tutuluyor.İttifakın yeni hamlesinin ardından, kolektif savunma taahhüdünün uzay için de geçerli olup olmayacağı tartışılıyor.Bu konuda net bir açıklama yapmayan NATO, yeni kararın savunma odaklı alındığına dikkati çekerek, 5'inci maddenin geçerliliğinin tartışılması için henüz erken olduğunu söylüyor.

Brexit: İngiltere yeni Komisyon için hala isim önerisinde bulunmadı, AB baskıları sürdürüyor

NATO uzayı 'yeni harekat alanı' ilan etti

euronews

euronews

Ker

kük

Sa

ba

hı

K e r k ü k S a b a h ı N E W S P A P E R

دينار 16 �شفحةالعدد)52( االثنني )25( ت�شرين الثاين 2019جريدة ا�شبوعية عامة ت�شدر عن �شبكة االعالم العراقي ال�شعر:250

Kerkük SabahıKerkük Sabahı

16Son

BaşyazarYayın yönetmeni Hüseyin Altuncu

Ahmet Terzioğluİnci Muhammet

Hüseyin KemalzadeNermin MüftüIrak Medya Ağı tarafından haftalık yayınlanan bir gazetedir

Tasarım: Mazin Rahim

Not: Gazetemizde yer alan köşe yazıları ve

görüşler, yazarın kendi düşüncesini yansıtmaktadır.

Editör

Bir

hik

ayem

var

Kaç kişi fikirleriyle bağlı ve onu kendine yalan söyletip, Onu tutan fikirlerle, ve o fikirler onu mahbus etmektedir, Kişiliklerin doğası, bazıları olumlu, bazıları olumsuz olan insanlar arasında, karakter ve doğanın özelliklerinin, koşullar ve duyguların birikmesi ve kişinin yaşamının bir sonucu olarak ortaya çıktığı Üzüntü, neşe, içe dönüklük ve sosyalleşme arasında değişen bu koşullardan etkilenen birçok psikolojik ve entelektüel yönden kişiliğin özelliklerini tanımlar Çoğu kişi, esnekliğini kaybetmeden ve şikayetçiliğin ve tembelliklerin derinliklerine yol açan bu yönlerden kurtulma gücüne sahip olarak, bir çok kimliğine götüren olumsuz yönlerden uzaklaşmaya çalışır ve aşağıdaki olumsuz düşüncelerin ne olduğu tartışılacaktır. Olumsuz düşünceler Olumsuz düşünceler insanlar arasında çok yaygındır, çünkü bir kişiden diğerine kolayca bulaşır ve bunları aşağıdaki gibi birçok faktör için garanti eder: özellikle tembellik ve uyuşukluk ve perişanlık İnsanları tamamen karanlığa karşı olumsuz düşünceler Çalışmalarını gerçekleştirmesini ve yaşamını, arzularını veya hayalleri olmadan yürüdüğü ve hayata geçirmeyi amaçlayan kötü fikirler arasında harcamasını teşvik ederken, gerektiği gibi yaşamını sürdürmesini engeller. İnsani düşünceyi istila eden karanlık fikirlerle dolu olduğu için olumsuz düşünceleri, iyimserlik kavramını reddetmemize izin verin.Olumsuz düşünceleri saymak, sahibini dinlerken ve ne söylediğini sunarken kişiden kişiye kolayca geçen bulaşıcı bir hastalıktır; kişi, diyaloglar ve entellektüel tartışmalar yoluyla bunları iletenlere tavsiye vererek, her zaman bu tür fikirleri reddetmeli ve onlarla savaşmalıdır.

Saddam sufi

OLUMSUZ DÜŞÜNCELER

Türkmen Kardeşlik Ocağı Genel Merkez tarafından çıkarılanKardeşlik Dergisi'nin yeni sayısı çıkmıştır.

Zoom Burhan Müftü

Irak’ımız

Yeni sayı