kim? Üretici. askerin mühimmatı nerede' diye soran

DEVA Partisi kurucu üyesi MetinGürcan, "siyasal ve askeri casusluk"suçlamasıyla gözaltına alındı. DEVAPartisi Genel Başkanı Ali Babacan,‘desteğimiz tam’ dedi. Babacan, 'Gür-can’ın Mehmetçiğin başına çuval ge-çiren ABD askerlerine çay partisivermesi'ne ilişkin sorumuza karşılık ko-nuyu yalanlamadı. Gürcan da daha ön-ce manşetimize taşıdığımız söz konu-su iddiaları yanıtsız bırakmıştı. �� KAAN ARSLAN'ın haberi 8’de

ÜRETİM Kurultayları’na devam eden Vatan Parti-si'nin adresi bu kez Balıkesir’in Havran ilçesiydi.Karalar Köyü muhtarı Mehmet Akçam yem fi-yatlarından şikâyet etti, Üretici Birliklerini eleştirdi.Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek de Seyit On-başı’nın memleketinde buluştuklarını belirterek“Onun yaptığı gibi bu zor günlerde o mermiyihep birlikte kaldıracağız.” dedi. 11'de

AYDINLIK 01 CMYK

ANAMUR Ziraat Odası Başkanı AhmetŞeref Gümüş, bu savaş için düzenli ordu ge-rektiğini söyleyerek, “En büyük hatamız,üretim politikamızın olmaması. Üretemezsenbağımsız olamazsın. Üretmek zorundayız.” de-di. Sınırda nöbet tutan asker ne kadar önem-liyse, tarladaki üreticinin de bir o kadarönemli olduğunu belirten Gümüş, “Çiftçiüretmezse askerimiz ne yiyecek?” diye sordu.

'Biz üretmezsek asker ne yiyecek?'

ALTINORDU Ziraat Odası Başkanı AtakanAkça da “Biz bu savaşı vermeye hazırız. Sa-vaşta önemli olan tarım ve hayvancılık. Amagirdi maliyetleri çok yüksek.” diye konuştu. Et,süt, sebze, meyve üreticisinin zor durumda ol-duğunu belirten Akça, “Desteklerle tarım de-vam etmeli. Üretici tarlasında, hayvan üreti-cisi ahırında olmalı.” ifadelerini kullandı. �� SİBEL KOÇ GÜVEN'in haberi 11'de

'Üretici tarlasında, ahırında olmalı'

RUSYA, PANTÜRKİZMPROVOKASYONUNU ÖNLEDİ

OSMAN KAVALA'YA TAHLİYE YOK

NORVEÇ'İN EŞCİNSELNOEL BABASI

�� ABDULLAH GÜRGÜN'ün yazısı 2'de

NORVEÇ'İN EŞCİNSELNOEL BABASI

�� ABDULLAH GÜRGÜN'ün yazısı 2'de

İLKİ BAŞARDI MUHTAR OLDU

ARDAHAN'IN BAŞI DİK KADINI

EMEKNAMUSVATAN

EMEKNAMUSVATAN

EMEKNAMUSVATAN

EMEKNAMUSVATAN

KURULUŞ: 1921

www.aydinlik.com.trwww.aydinlik.com.trwww.aydinlik.com.trwww.aydinlik.com.trwww.aydinlik.com.trwww.aydinlik.com.tr

2.5 TL

EMEKNAMUSVATAN

27 KASIM 2021, CUMARTESİ

ISSN

2146

-235

6

Sayf

a

4 BEGÜMŞEN ERGENEKON

Kızıl�veba

Sayf

a

13 HÜSEYİN HAYDAR

Ruhum�seninle�ey�ülke!

KADININ DEĞİLÇÜRÜMENİN TEMSİLCİLERİ

VATAN Partisi Öncü Kad�n MYKüyesi Av. Zühre Geni�el, “�id-detle mücadele edece�ini söy-leyen o sloganlar�n tamam� �id-det içeriyor.” diye konu�tu. AkParti Kad�n Kollar� Ba�kan Yar-d�mc�s� Nilgün Ök, “Bu yürü-yü�ler bölücülü�e hizmet ediyor.”dedi. Cumhuriyet Kad�nlar� Der-ne�i Genel Ba�kan� Tülin Oygürde bu gruplar�n amaçlar�n�n ka-d�n sorunu üzerinden sosyal y�-k�c�l�k ve erkek dü�manl�� ya-ratmak oldu�unu söyledi. SILA KEMAHLI ve NİDA İŞBAŞ'ın haberi 4'te

Latif BolatAydınlık'taMÜZİSYEN, besteci, dünya gezgini, tarihçi, kül-tür elçisi Latif Bolat yıllardır Türk kültürünü dün-yaya tanıtan çalışmalarıyla biliniyor. Bolat, kül-tür sanat yazılarıyla pazar gününden itibarenokurlarımızla buluşacak.

EĞİTİM SİSTEMİ NASIL OLMALI?YEDİ yıl aradan sonra 1-3 Aralık'ta toplana-cak şurada, "eğitimde fırsat eşitliği", "mesleki eği-timin iyileştirilmesi" ve "öğretmenlerin mesle-

ki gelişimi" olmak üzere 3 anakonu görüşülecek. Sayfa-larımızı yarın öğretmen-lerimizin görüşlerineaçıyoruz.

20. Milli EğitimŞurası’naöneriler

sayfa7

EKONOMİDE

KURTULUŞ SAVAŞININ

ASKERLERİ

ÜRETİCİLER KONUŞTU:

EKONOMİDE


ASKERLERİ


EKONOMİDE


ASKERLERİ


EKONOMİDE


ASKERLERİ


EKONOMİDE


ASKERLERİ


EKONOMİDE


ASKERLERİ


AÇLIK SINIRI 3 BİN 192 LİRAAÇLIK SINIRI 3 BİN 192 LİRAAÇLIK SINIRI 3 BİN 192 LİRA

Üretici birlikleridestek olmuyorÜretici birlikleridestek olmuyorÜretici birlikleridestek olmuyorÜretici birlikleridestek olmuyorÜretici birlikleridestek olmuyorÜretici birlikleridestek olmuyor

TÜRKİYE ‘ÜRETİM DEVRİMİ’ ROTASINA GİRDİHAKAN

TOPKURULU’nun yazısı 6’da

GAZETEyöne-ticileri krize karşıresmi ilan tarife-sinde artışı kaçı-nılmaz görüyor. Basın İlan Kuru-mu Genel Kurul üyeleri, ‘Hükümetkanadı atanmadığı için Kuruluntoplanamadığını’ söyledi. �� ERCAN KÜÇÜK'ün haberi 9'da

CEYHAN MUMCU’YLA Tarihten GünceleHASAN FEHMİ GÜNEŞ’İN ARDINDAN

TÜRKİYE ile Birle-şik Arap Emirlikleri(BAE) arasında im-zalanan yatırım an-laşmalarını Aydın-lık'a değerlendirenemekli Büyükelçi

Tugay Uluçevik, atı-lan adımların doğruolduğunu vurguladı,"Suriye ile de ilişki-lerimiz normalleş-meli" dedi. �� ERCANKÜÇÜK'ün haberi 10'da

BAE'den sonra sıra Suriye'deESKİ ABU DABİ BÜYÜKELÇİSİ AYDINLIK’A KONUŞTU

‘ÖZGÜRLÜĞÜNÜLKESİ'NDE

SUÇ REKORU

Sayf

a

11 ATAKAN HATİPOĞLU

Bilmediğimiz�dünya

Sayf

a

14 MEHMET YUVA

Suri-Arabi�davasında�Kürt�Kadri�Cemil

TRT saz sanatçısı Hulki Rıza İpek anlattı:

UZUN OLUR KUMTARLALI�IN DÖNÜMÜTÜRKÜ SAYFASI YARIN AYDINLIK'TA

İLK YAZI YARIN!

Taksim’de�toplanan�HDP’yeyakın�bazı�gruplar�sözdekadın�haklarını�savundu.Taşıdıkları�pankartlar�vesloganlar�ise�tepki�çekti�MÜHİMMAT VERİN

SAVAŞI KAZANALIMMÜHİMMAT VERİN SAVAŞI KAZANALIMMÜHİMMAT VERİN SAVAŞI KAZANALIMMÜHİMMAT VERİN SAVAŞI KAZANALIMMÜHİMMAT VERİN SAVAŞI KAZANALIMMÜHİMMAT VERİN SAVAŞI KAZANALIMMÜHİMMAT VERİN SAVAŞI KAZANALIM

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Ekonomide kurtuluş savaşıveriyoruz.' açıklamasına cepheden ses geldi. 'Bu savaşın ordusukim? Üretici. Askerin mühimmatı nerede' diye soran üreticiler:'Silahımız; gübremiz, ilacımız. Bunlar olmazsa nasıl savaşalım?'

Coninin çaycısı CASUSLUKTAN

gözaltında

Ahmet �eref Gümü� Atakan Akça

Türk-İş, kas�m ay� açl�k-yoksulluks�n�r� ara�t�rmas�na göre mutfakenflasyonu kas�m ay�nda yüzde3,18; 12 ayda yüzde 26,82 artt�.Yoksulluk s�n�r� 10 bin 345 liraoldu, bir ki�inin ya�ama maliyetide 4 bin liraya dayand�. 5'te

Çiftçiyi hacizteröründenkorumalıyız



ÇİFTÇİ DAYANIŞMA PLATFORMU:

111111111111sayfa

ANDREWKORYBKO'nun

yazısı 2'de HABERİ 8'de

BİK Genel Kurulu üyelerinden kritik

ÇAĞRISAYFA

ABD'de cinayet oranları 1 yılda yüz-de 30 arttı. Uzmanlar artan şiddetolaylarının, Amerikan hükümetinekarşı geliştiğini belirtiyor. 14'te

17 Eylül 2021 28 Eylül 2021

19 Eylül 2021

ANDREW KORYBKO / Amerikalı Politika Analisti

MOSKOVA, çok kutupluluğa vemedeniyet çeşitliliğine inanıyor.Rusya'nın Rus Dünyası kavramı

olduğu gibi, Türkiye'nin de Türk Dünyasıkavramı vardır. Bu medeniyet etki alanlarıbazen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sunulanharita örneğinde olduğu gibi örtüşmektedir.Bununla birlikte, toprak iddialarını imaetmezler.

Ana akım ve alternatif medya geçengünlerde, Türkiye Cumhuriyeti Cumhur-başkanı Erdoğan'ın Milliyetçi Hareket Par-tisi lideri Devlet Bahçeli'den alırken fotoğ-rafının çekildiği Türk Dünyası haritasını ma-nipüle ederek, yanlış yansıtarak Rusya ileTürkiye arasındaki gerilimi kışkırtmaya ça-lıştı. Bunun Türkiye'nin Rusya'nın çeşitli böl-geleri de dahil olmak üzere haritada vur-gulanan tüm ülke ve bölgelere yönelik top-rak iddialarını ima ettiğini iddia ettiler.

Ankara'nın böyle bir iddiası yok, ancakdüşman medya güçleri, sahte haber kam-panyalarının Moskova ile gerilimi kışkırta-bileceğini umarak sürekli olarak aksini id-dia etmeye çalıştı.

Bu güçler, zaman zaman aralarında do-ğal olarak meydana gelen farklılıklara rağ-men giderek daha stratejik hale gelen Rus-Türk ortaklığının oyunu değiştiren jeostra-tejik sonuçlarından korkmaktadır. Başkan-lar Erdoğan ve Putin, asil ve siyasi açıdan ol-gun çabalarının şimdiye kadar başarılı ol-masıyla üçüncü ülkelerdeki rekabetlerini so-rumlu bir şekilde düzenlemeye çalıştılar. Heriki ülkenin de samimi iyi dilekçileri, yakınzamanda medya tarafından yayılan gibisahte haberler üzerinde tartıştıklarını dü-şünmez.

Rusya cumhurbaşkanlığı sözcüsü DmitryPeskov, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kısasüre önce aldığı haritayla ilgili Rusya’nın birsorunu olmadığını açıkladı. Sputnik'e göre,“Türk ortaklarımız Türk birliği fikrini des-

tekliyor ve bu normal. Ancak haritada Türkdünyasının merkezini gösteren büyük bir kır-mızı yıldız olmamasına üzülüyorum. Bu yıl-dız Türkiye'de değil, Rusya'da, her Türk içinmenşe yeri olduğu için kutsal bir yer olan Al-tay'da bulunacak. Bunu bir Türkolog olaraksöylüyorum.” Bu cevap, Rusya'nın bu sonsahte haber provokasyonlarına tepki olarakverebileceği en akıllıca yanıttı.

Moskova çok kutupluluğa ve medeniyetçeşitliliğine inanıyor. Rusya'nın Rus Dünyasıkavramı olduğu gibi, Türkiye'nin de Türk

Dünyası kavramı vardır. Bu medeniyet etkialanları bazen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a su-nulan harita örneğinde olduğu gibi kesiş-mektedir. Bununla birlikte toprak iddialarınıima etmezler. Fakat, düşman medya güçle-ri bu kavramları yanlış tasvir etmeye çalış-tı. Türk Dünyası haritasının Rusya için ay-rılıkçı komploları ima ettiğini iddia ettikle-ri gibi, Rus Dünyası haritasının da Doğu Av-rupa ve Orta Asya'da aynı şeyi ima ettiğiniiddia ediyorlar.

Peskov'un yorumları, Türk Dünyası'nın

kendi sınırları içinde örtüşen uygarlık nüfuzalanı söz konusu olduğunda Kremlin'in birkorkusunun olmadığını gösteriyor. Rusya,Türk halkının Altay kökenli olmasındangurur duyuyor. Bu, günümüzde medeniyet-devletleri temsil eden büyük güçlerin bö-lünmesine sebep olmak yerine, aslında on-ları daha da yakınlaştırmaya hizmet edebi-lir. Kremlin, düşman medya güçlerinin TürkDünyası haritasıyla bağlantılı sahte haber-ler üzerinden Rusya ile Türkiye arasında ge-rilimi kışkırtmasına izin vermeyecektir.

AYDINLIK 02 CMYK

2 27 Kasım 2021 CUMARTESİ[email protected]

Türk�Dünyası�haritasının�Rusya�için�ayrılıkçı�komploları�imaettiğini�iddia�ettikleri�gibi,�Rus�Dünyası�haritasının�da�DoğuAvrupa�ve�Orta�Asya'da�aynı�şeyi�ima�ettiğini�iddiaediyorlar.�Peskov'un�yorumları,�Türk�Dünyası'nın�kendisınırları�içinde�örtüşen�uygarlık�nüfuz�alanı�söz�konusuolduğunda�Kremlin'in�bir�korkularının�olmadığını�gösteriyor

ABDULLAH GÜRGÜN

ANTALYA’daki Noel Baba Barış Konse-yi, Nobel Barış Ödülünü veren Norveç’e sa-vaş açtı. Savaşın nedeni Norveç Posta İdare-si’nin Noel Baba’yı homoseksüel olarak gös-termesi.

Norveç Posta idaresi birkaç gün önce, ho-moseksüelliğin suç olmaktan çıkarılmasının50. yılını kutlamak için “When Harry met San-ta (Harry Noel Baba’yla karşılaşınca)” isim-li bir reklam filmi yayınladı. Bir homoseksüelinNoel Baba’ya aşık olmasını konu alan reklamfilminde eşcinsel kahraman bir kağıda “BuNoel’de tek isteğim sensin” yazıp Noel Ba-ba’nın Kuzey Kutbu’ndaki adresine yolluyor.Noel Baba geliyor; o da Norveçliye aşık olu-yor. Baygın baygın bakışıp öpüşüyorlar… Mu-ratlarına eriyorlar… Mutlu son…

(https://www.youtube.com/watch?v=nDLumk_rQQw&t=26s )

BÜYÜK YANKI

Dört dakikalık reklam filmi, kısa zaman-da yüz binler tarafından izlendi. Sosyal med-yada büyük tartışma yarattı. Norveçlilerin birkısmı öfkelenirken özellikle LGBT takımı, fil-me bayıldı, “en iyi reklam, güzel, güçlü, ile-rici” gibi övgülerde bulunuyorlar.

Olay uluslararası basında da yer aldı.Independent gazetesi olayı, “Noel Baba

gözleri yaşartan bir Noel reklamında bir er-kek sevgili buluyor” başlığıyla verdi.

Guardian reklamı, “Noel Baba’nın bir er-kek sevgili bulduğu iç açıcı bir reklam filmi”olarak sundu.

Kınayanların başında ise Antalya’dakiNoel Baba Barış Konseyi vardı. Yönetim Ku-rulu Başkanı Muammer Karabulut yazılı biraçıklama yaptı. Karabulut, Noel Baba’nın ön-ce Coca Cola tarafından reklam aracı olarakistismar edildiğini, belirterek olayı kınadı. Ka-rabulut, Noel Babanın bir Anadolu azizi ol-duğunu belirterek şöyle dedi:

“Çocukların koruyucusu ve kurtarıcısıolan azizi eşcinselliğin suç olmaktan çıkarıl-masının 50’nci yılında, 'kimi istersen sevebil-menin' sembolü olarak gösterip reklam filmiçekmesini şiddetle kınıyoruz!”

Karabulut, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Bu görüntülere sessiz kalan Norveç Dev-leti’nin gözünde artık Noel Baba eşcinseldir.Norveç Devleti yasalarındaki özgürlüğü, böy-lesi bir 50. yıl kutlamasında istediği gibi kut-lar. Bu Norveç halkının sorunu ve inançlara,insanlara verdiği saygının seviyesidir. AmaKonseyimiz, dünya çocuklarının sevgilisi ola-rak bilinen Noel Baba’nın eşcinsel olarak gös-terilmesine, sapkın yeni Dünya düzenin birparçası yapılmasına itiraz ediyor. Ve NorveçUlusal Posta Hizmetlerinin bu kusurunu, Nor-veç Devleti’nin saygısızlığı olarak görüyor.

“Onun içindir ki Norveç Devleti’nden burezaleti durdurmasını ve dünya çocuklarındanözür dilenmesini, İNSANİ ve tarihi değerle-re saygı için istiyoruz!”

Şimdi Norveç’in ve Norveç Posta İdare-si’nin ne yanıt vereceğini merakla bekliyoruz.

CİNSEL İSTİSMAR

Kuşkusuz beni onun bunun belden aşağısıhiç ilgilendirmiyor. Ama bu tür reklam film-leriyle çocukların en sevdiği sanal kişinin is-tismar edilmesini, hele cinsel istismar edil-mesini HİÇ Mİ HİÇ onaylamıyorum… Bu-nu sanat olarak da görmüyorum, düşünce veanlatım özgürlüğü olarak da görmüyorum. Bu,Batı’nın ne denli yozlaştığının bir gösterge-sinden başka bir şey değildir.

Muammer Karabulut’u tam 25 yıldır ta-nırım. Noel Baba’nın ülkemizde ve Dünya’dagerektiği yeri alması, yaşadığı yerlerin tanın-

ması, yaşadığı yerlerin ziyaret edilmesi için di-dinir durur. Ergenekon kumpasında bir süreSilivri’de de misafir edilmiştir. Bir ara başkanıolduğu Vakıf tarafından Barış Ödülü de ve-riliyordu. Çok da iyi oluyordu. Keşke hep ve-rilseydi… Dinamitçi Nobel yerine çocuklarınsevgilisi Noel’in ödülü daha anlamlı olurdu…

NOBEL ÖDÜLÜ VERİLEBİLİR

Ben Norveç’in filmi kaldıracağını sanmı-yorum. Tam tersine tüm Dünya LGBT grup-larının da sevgi ve sempatisini kazanmak içinbu filmi tüm dünya dillerine yaymak amacıylaNobel Barış Ödülü’ne layık bulunursa şaş-mayalım. Çünkü Emperyalist Dünya’da insanive tarihi değerlere saygı gösterenler değil; on-ları yozlaştıranlar itibar görüyor, ödüllendi-riliyor

Barış Ödülü’nü insani ve tarihi değerleri-ni çiğneyen Greta Thunberg'in kurduğu Fri-days For Future grubu ile de paylaştırabilir-ler.

Çünkü İsveçli çevre ve iklim aktivisti ola-rak bilinen Greta Thunberg ve grubu da Ata-türk ve Türkiye’ye hakaret ederek ödüllen-dirilmeyi hak etmiş bulunuyor. Bizde olduğugibi yurtdışında da çevre ve iklim sorunları-na sahip çıkanların pek çoğu, NE YAZIK Kİ,Türkiye, Atatürk ve Türk düşmanlarınınelinde oyuncak olmaktadırlar. İnsani ve tari-hi değerleri ayaklar altına almaktadırlar.

Siz ne dersiniz? Yanılıyor muyum?

KADİM ÜLKER / VİYANA

AVUSTURYA korona önlemleri çerçevesin-de 22 Kasım Pazartesi gününden itibaren dör-düncü kez kapanıyor. Kapanma kararının hü-kümet tarafından açıklandığı gün aşı zorunlulu-ğunun da getirildiği duyuruldu. Avusturya sağ-lık bakanı, “Aşıdan başka çarenin kalmadığını”ifade etti. Toplumun önemli bir kesimi üçüncüaşı için yoğun kuyruklar oluştururken, aşı olma-yanlara 1 Şubat 2022 tarihinden itibaren aşı zo-runluluğu getirildi. Zorunlulu-ğa rağmen aşı olmayanlara 3.600avroya kadar ceza kesileceğide kamuoyuna yansıyan hükü-met kararı oldu. Parayı ödeye-meyenler ise hapis yatacaklar.Bütün bu kararlar açıklandıktansonra sokaklar doldu taştı.

22 Kasım’da kapanmadanönce son alışveriş günü olan 20Kasım günü milyonlarca Avus-turyalı alışveriş merkezlerinehücum ettiler. Alışveriş mer-kezlerine hücum edenler şüp-hesiz sadece Avusturyalılar olmadı, Avusturya’nınalışveriş merkezleri ülkeye komşu olan Maca-ristan, Çekya ve Slovakya gibi ülkelerden ge-lenlerle de doldu taştı. Zira katolik dünyasınınönemli günü olan Noel yaklaşmakta ve Noel alış-verişine daha sonra tekrar kapanmalardan dolayıvakit de olmayabilirdi.

Avusturyalıların bir kesimi alışveriş ile meş-gulken, diğer kesimi ise Avusturya federal hü-kümetinin almış olduğu korona önlemlerinekarşı sokağa çıktı. Ya protesto eylemine katılmakya da alışveriş yapmak gerektiğini düşünmüş ola-cak ki, dışarı çıktığımda komşum Zoran bana“Protesto yürüyüşüne mi gidiyorsun” diye soru-yordu. “Hayır” cevabına da “Neden özgürlük içinmücadele etmiyorsun?” diye soru soruyordu. Zo-ran eski Yugoslav kökenli. Diğer Yugoslav kö-kenliler gibi şiddetli bir şekilde korona olayınınabartılı bulduğunu ve zaten olayın da bir komploolduğunu düşünenlerden. Avusturya’da yaşayaneski Yugoslav kökenliler arasında Zoran gibi dü-şünenler çoğunlukta.

Polisin verdiği rakama göre 40 bin, organi-zatörlerin açıklamasına göre 100 bin insanın ka-tıldığı korona tedbirlerinde de “özgürlük, vücutbenim vücudum, aşıya karşıyım, hükümet halkını

değil sınırlarını kontrol et” gibi onlarca talep veprotesto konusu dile getirildi. Protesto eylemi-ne aşırı sağcı Avusturya Özgürlükçü Partisi(FPÖ) çağrıda bulundu ve FPÖ ev sahipliği yap-tı. On binlerce insanın katıldığı protesto eylemineFPÖ parti başkanı Herbert Kickl katılamadı. Ka-derin cilvesi bu ya, korona önlemleri karşıtlığı ilede tanınan aşırı sağcı parti başkanı Kickl koro-naya yakalanmıştı. Koronaya yakalandığı gündenitibaren bir daha hakkında açıklamada bulu-nulmamıştır. “Özgürlük, benim vücudum,aşıya

karşıyım, bizi değil ülke sınırlarınıkontrol et hükümet, mülteci gel-mesin” seslerinin yükseldiği veciddi sayıda katılımın gözlemlen-diği protesto eylemine Kick katıl-masa da, sade vatandaşların dı-şında parti arkadaşları, Neonaziler,aşırı sağcılar ve ırkçıların katıldığıAvusturya devlet televizyonununana haber bültenlerinde dile geti-rildi.

Sokaklar alışveriş ve koronaönlemlerini protesto eylemi iledolup taşarken, hastanelerden de

çaresizlik çığlıkları gelmeye başladı. Koronadanhasta olanların sayısı günden güne arttığı açık-lanırken, hastanelerin yoğun bakım bölümlerindesıkıntılar yaşandığı dile getirilmeye başlandı. Bukapasiteni yeterli olmamasının temelinde hem ye-terli sağlık personelinin bulunmaması hem de ya-tak ve teknik ihtiyaçların eksikliği bulunmakta-dır. Aslında Avusturyalı ülkelerinin güzelliği vesağlık sisteminin iyi işlemesi ile her an gurur du-yabilir düşüncesi her ortamda dile getirilir. An-cak korona hastalarının artmasıyla hastanelerdedaha önce de sık sık dile getirilen sorun yine di-le getirilmektedir. Bu da korona hastalarının yo-ğunluğundan dolayı, tedavisi zorunlu olan diğerhastalara tedavi uygulanamayacağı biçimindedir.Hastane yetkililerinin basına yansıyan açıkla-malarına göre yeterli personal ve yatak kapasi-tesinin olmaması ve hasta sayısının sürekli art-ması ile doktorların hastalar arasında bir tercihyapmayla karşı karşıya kalacaklarıdır. Yani triyaj.Korona tedbirleri olan, zorunlu aşı ve kapanma,maske ve mesafe gibi önlemlere karşı onbinlerisokağa döken partinin genel başkanı HerbertKickl’in korona tedavisinde protesto eylemcile-rinin “özgürlük” sesleri ve protestocuların taşı-dıkları plakat fotoğrafları mı kullanılacak acaba?

‘Babacan IMF Programınıuyguladı’

D�LEK GÜNGÖREfsane (!) denilen Ali Babacan

önce IMF programını uyguladı, sonra ABD'nin po-litikaları sonucu canlanan sermaye akımlarını çek-mek için yüksek faiz-düşük kur politikasını be-nimsedi. Ülke sıcak para cenneti oldu. Dış borç art-tı, sürdürülemez finansal istikrarsızlık oluştu. Özel

sektör döviz borçluluğu sorunu ortaya çıktı. Ülke-ye sıcak para yağarken, 1 dolar=1 TL senaryolarıkonuşulurken, dövize bağımlılığı azaltacak üretimhamlelerini gerçekleştirmedi. Düşük kurla içerideüretmeyi değil dışarıdan ithalatı cazip hale getirdi.

Selvi, yeni ekonomiprogramını eleştiriyor,

helalleşme ile heyecanlanıyorABDÜLKAD�R SELV�

Araştırdıkça karşıma ik-tidarın yeni ekonomi poli-tikası çıktı. Düşük faiz, makul yükseklikte bir kurpolitikası olarak adlandırabiliriz (…)Kimi bunuÇin’in büyümesine benzetiyor. Ama iktidarın buenstrümanları devreye sokarak üç-dört ay içeri-sinde ekonominin belli bir dengeye oturmasını he-

deflediği anlaşılıyor(…) Erdoğan, yoksulun, fa-kirin, fukaranın, dar gelirlinin refah düzeyini yük-selttiği için şimdiye kadar girdiği tüm seçimlerikazandı. Ama yeni bir durumla karşı karşıyayız.Bu politikanın doğru olduğunu düşünmüyorum.Bu yeni politika halka acı reçete anlamına gelirmi? Dilerim gelmez. Çünkü Türk siyasi hayatı va-tandaşa acı reçete yazanlara ilişkin örneklerle do-lu.(…) KILIÇDAROĞLU helalleşme yolculu-ğuna çıkıyorum deyince heyecanlanmıştım. Çün-kü Kılıçdaroğlu, “Benim liderliğini yaptığımpartinin de geçmişte yarattığı derin yaralar var-dır” diyordu. Yarası olan topluluklarla helalleş-meden söz ediyordu. Tek parti dönemindenbaşlayarak CHP tarafından haksızlığa uğradığı-nı, zulme maruz kaldığını düşünenlerle helal-leşmek istiyordu. O nedenle CHP grubunda şi-irsel bir anlatımla ilan ettiği helalleşme listesiniciddiye aldım.

‘Kamu emekçiden yana tavırkoysun’

HASAN ÖZTÜRKBugün size asgari ücreti

belirlerken teknik değil, vicdani yönüyle tartışmanı-zı öneriyorum. Duygusal bir şekilde “Zenginden alıpfakire verme” formülünü işletmenizi öneriyorum. “Li-beral ekonomi ve serbest piyasa şartları” diyerek sö-ze başladığımızda işverenlerin yanında hizalandığımızıbiliriz. “Emek, sömürü, adalet, hak” diye söze başla-dığımızdaysa emekçilerin yanında hizalanırız. Ben di-yorum ki bu kez kamu, “zenginden alıp fakire vermek”için dar gelirli, pozitif ayrımcılık gerektiren kesimle-re yönelik doğrudan tavır koysun. İşverenlerimiz deyanında çalıştırdıkları lehine tavır alsın. Asgari ücretkonusunda, fakir fukara hiç olmadığı kadar kollansın.Çünkü, üretimimiz tam gaz devam ediyor.

[email protected]

HAZIRLAYAN: BEYHAN KORKMAN

Noel Baba eşcinsel mi? Sokak, özgürlük derken hastane çalışanları çaresiz

Rusya, medyanın manipülatif pantürkizmprovokasyonunu akıllıca önlediRusya, medyanın manipülatif pantürkizmprovokasyonunu akıllıca önlediRusya, medyanın manipülatif pantürkizmprovokasyonunu akıllıca önlediRusya, medyanın manipülatif pantürkizmprovokasyonunu akıllıca önlediRusya, medyanın manipülatif pantürkizmprovokasyonunu akıllıca önlediRusya, medyanın manipülatif pantürkizmprovokasyonunu akıllıca önledi

Rusya cumhurba�kanl��sözcüsü Dmitry Peskov

YERLİ Kovid-19 aşısı TURKOVAC için acil kulla-nım onayı başvurusu yapıldı. Onay için yapılacak de-ğerlendirme ve incelemenin en az üç hafta sürmesi bek-leniyor. Bu sürecin olumlu sonuçlanması durumunda aşı-nın seri üretimine geçilecek.

Sağlık Bakanlığı, TURKOVAC'ın seri üretiminin Tür-kiye'de iki tesiste yürütülmesini planlıyor.

Erciyes Üniversitesi ve Sağlık Bakanlığı TürkiyeSağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) iş birliğiyle ge-liştirilen TURKOVAC'ın ilk aşaması olan Faz 1 çalış-maları, 5 Kasım 2020'de başladı. 44 gönüllü üzerinde uy-gulanan Faz 1 aşamasının ardından ilk dozu 10 Şubat'tayapılan Faz 2 çalışmaları ise 250 gönüllüyle yürütüldüve her iki aşamada da aşıyla ilgili olumlu veriler elde edil-

di. Yerli aşının etkinliğinin daha geniş bir kitle üzerin-de değerlendirilmesini içeren Faz 3 çalışmaları ise 22 Ha-ziran itibarıyla başladı. Yurt içi ve dışında binlerce gö-nüllünün katılımıyla yürütülen Faz 3 çalışmaları kap-samında daha önce koronavirüs geçirmeyen ve hiç Ko-vid-19 aşısı olmayanlara TURKOVAC'ın uygulanması-na devam ediliyor.

TURKOVAC'ın hatırlatma dozu olarak uygulandığıçalışma 28 ildeki 41 hastanede sürüyor. Hatırlatma dozuçalışması kapsamında, daha önce Kovid-19 geçirmemişve 2 doz Sinovac aşısı olmuş, 18-59 yaş arası sağlıklı ki-şiler arasından seçilen gönüllülerin yarısına üçüncü dozolarak TURKOVAC, diğer yarısına da Sinovac aşısı uy-gulandı.

CİDDİ YAN ETKİ YOK

Yerli aşı adayı TURKOVAC için öncelikle başvuru-nun ön değerlendirmesi yapılacak. Bu aşama bittiğin-de aşıyla ilgili yürütülen çalışmaların sonuçlarına odak-lanılacak ve kapsamlı değerlendirme süreci başlayacak.Değerlendirme aşamasında aşının yarar/risk dengesi, kli-nik verileri, halk sağlığına faydaları gibi kıstaslar bilim-sel ve uluslararası standartlara göre ele alınacak.

Dünyada aşı çalışmaları için belirlenmiş standartlarolan GLP, GMP ve GCP standartlarına uygun şekildeyürütülen TURKOVAC inaktif aşı geliştirme çalışma-larında, şu ana kadar gönüllülerde ciddi bir yan etkiylekarşılaşılmadı.

TOPLUM SERVİSİ

İSTANBUL Üniversitesi-Cerrahpaşa(İÜC) Cerrahpaşa Tıp Fakültesince ya-pılan "D Vitamini Takviyesinin Kovid-

19 Hastalığının Şiddetine Etkisi" başlıklı ça-lışma, Kovid-19 hastalarına uygulanan D vi-tamini takviyesinin ölüm oranlarını dü-şürdüğü ve yatan hastalarda daha hızlı iyi-leşme sağladığını ortaya koydu.

HASTALARA D VİTAMİNİ VERİLDİ

Proje Koordinatörü Cerrahpaşa TıpFakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sait Gö-nen, "D Vitamini Takviyesinin Kovid-19Hastalığının Şiddetine Etkisi" başlıklı ça-lışma ile ilgili bilgi verdi. Yoğun bakım üni-tesi, enfeksiyon hastalıkları ve temel bilimlergibi fakülteden birçok kliniğin desteğiyleyaptıkları çalışma hakkında Gönen, proje-ye ilişkin şu bilgileri verdi:

"Bir ayağında, Kovid-19 nedeniyle yatanhastalarımızın o anlık D vitamini düzeyiniölçtük. D vitamini düzeyi normal aralıktaolanlar ile düşük olanları kıyasladık. Bir baş-ka ayağında ise hem yoğun bakım ünitesindehem de serviste yatan D vitamini düşük olanhastalarımıza, 14 gün boyunca D vitaminitakviyesi yaptık. Hastalarımızdaki D vitaminidüzeyini 30 nanogram/desilitrenin (ng/dl)üzerine çıkardık. Daha sonra bu takviyeyiverdiğimiz ve vermediğimiz hastaları kar-şılaştırdık. Gözlemsel yaptığımız çalışmada867 Kovid hastasının verilerini geriye dönükolarak analiz ettik. Daha sonra tasarladı-ğımız çalışmada, 210 vakanın 163'üne D vi-tamini takviyesi verdik, diğerlerine ver-medik. D vitamini takviyesi alarak, D vita-mini düzeyi 30 ng/dl'nin üzerine çıkan va-kalarımız ile D vitamini almayanları karşı-laştırdığımızda, D vitamini alanlarda hem

yoğunb a k ı münitesi dedahil hastaneyatış süresinin dahakısa olduğunu hem de ölüm oranının dahaaz olduğunu gözlemledik."

Prof. Dr. Gönen, çalışmanın tıp dünya-sının prestijli dergilerinden Nutrients'dabilimsel makale olarak yayımlandığını be-lirterek, "Çalışmadan çıkardığımız sonuç, Dvitamini takviyesinin Kovid-19'da önemli ol-duğu ve takviye edilmesi gereken ilaç gru-buna alınması gerektiğidir. Çalışmayla D vi-tamini takviyesinin Kovid-19'dan ölüm ora-nını 2,14 kat azalttığını, 8 günden fazla has-tanede yatış sürecini ise 1,9 kat, yani yarı ya-rıya kısalttığını gözlemledik" dedi.

HAFTADA ÜÇ KEZ 15 DAKİKA

Vitaminlerin organizma için gerekli ol-duğunu fakat bunların çoğunun alınan gı-dalarla tedarik edildiğini dile getiren Prof.Dr. Mustafa Sait Gönen, D vitaminin bu ko-nuda istisna olduğuna ve gıdalardaki ye-tersizliğine dikkati çekti.

D vitaminin en çok "mor ötesi ışınlar" de-nilen güneş ışığından sentez edilebileceği-ni belirten Gönen, "Güneş ışığında mayıs,haziran, temmuz, ağustos aylarında, koru-yucu sürmeden direkt olarak 11.00-15.00 sa-atleri arasında haftada 2-3 kez, 15-20 dakikagüneş ışığından faydalanmak gerekir" öne-risinde bulundu.

VİTAMİN DÜZEYİ BİLİNMELİ

Prof. Dr. Gönen, şehir hayatında ve ka-palı mekanlarda çalışanlarda D vitamini ek-sikliği görüldüğünü, bazı ülkelerde bununiçin gıdalara D vitamini takviyesi yapıldığınıancak henüz Türkiye'de yapılmadığını söy-

ledi. Gönen, "D vitamini, Kovid-19 ve diğerenfeksiyonlardan bağımsız da takviye edil-mesi gerekir ama abartmadan, 30-50 ng/dlaralığında tutacak şekilde takviyesinde fay-da var. Özellikle kış aylarında. Yılda bir kezD vitamini düzeyine baktırıp ihtiyaç varsahekime reçeteyle yazdırılabilir" dedi.

AYDINLIK 03 CMYK

327 Kasım 2021 CUMARTESİHazırlayan: Özlem Konur Usta [email protected]

Yerli ilaçta sonuçlarumut verici

Avrupa İlaç Ajansı onayladıÇocuklar aşılanıyor

BİLİMSEL OLARAK KANITLANDI

D vitamini Kovid-19 tedavisinde etkiliD vitamini Kovid-19 tedavisinde etkiliD vitamini Kovid-19 tedavisinde etkiliD vitamini Kovid-19 tedavisinde etkiliD vitamini Kovid-19 tedavisinde etkiliCerrahpaşa�Tıp�Fakültesi�DekanıProf.�Dr.�Gönen,�yaptıklarıçalışmaya�ilişkin,�‘D�vitaminitakviyesinin�Kovid-19'dan�ölümoranını�2,14�kat�azalttığını,�8�günden�fazla�hastanede�yatış�sürecini�ise�yarı�yarıyakısalttığını�gözlemledik"�dedi

D VİTAMİNİ fazla alın-

masının zararlarına da değinen

Gönen, "D vitamini fazlalığının toksit

etkileri var. Böbrek taşlarına yol açtı-

ğını ve başka birçok sistemi olumsuz

etkilediğini görebiliriz. Yüksek dozlar-

da alındığında kasları, adaleleri, da-

marları daha erken yaşlandırır. İhtiyaç

olan, normal aralıktaki dozumuz 30 ila

50 30-50 ng/dl arası. Hekim kontro-

lünde yapılması ve yüksek dozlardan

kaçınılması gerekir" uyarısını yaptı.

Yüksek dozdankaçınılmalı

D VİTAMİNİ eksikliği her zamanbir belirti göstermeyebilir. Hafif ek-sikliklerde yorgunluk ve genel vücutağrısı görülebiliyor. Ciddi eksiklikler-de kemik ağrısı ve yürümekte zor-lanmaya neden olabilecek kadar birkuvvet eksikliği olabilir. Diğer belirti-ler ise enfeksiyon artışı, eklemlerdeağrı, değişken ruh hali, depresyon,yorgunluk, baş ağrısı, uykusuzluk ve

saç dökülmesi olarak sıralanabilir.

Eksikliğindebelirtiler nelerdir?

D VİTAMİNİNİ esas olarak gü-neşten alıyoruz. Besinlerde D vitami-ni az bulunuyor. D vitamini içeriğin-den zengin gıdalar ise şöyle: Somon,sardalya, ton, uskumru gibi yağlıbalıklar, sığır ciğeri, yumurta sarısı, ka-rides, tavuk, kırmızı et, tahıllı gıdalar,süt ve süt ürünleri ve mantarlar.

TURKOVAC’a üç haftalık değerlendirme

Hangi besinlerdebulunur?

İSTANBUL’da ürettiklerisahte Kovid-19 ilaçlarını piyasa-ya sürmeye hazırlanan 5 kişi göz-

altına alındı. Mali Suçlarla Müca-dele Şube Müdürlüğü ekipleri, bir şe-

bekenin sağlıksız koşullarda ürettiğisahte Kovid-19 ilaçlarını piyasaya sü-rerek haksız kazanç elde etmeye ça-lıştığı bilgisi üzerine çalışma başlattı.

Soruşturma kapsamında Kadıköy,Ataşehir ve Maltepe’de 6 adreseoperasyon düzenleyen polis ekipleri,5 kişiyi gözaltına aldı.

Adreslerde yapılan aramalarda450 bini Kovid-19 tedavisinde kulla-nılan tablet hap olmak üzere 950 binadet sahte ilaç ele geçirildi. Şüpheli-lerin emniyetteki işlemleri sürüyor.

Sahte Kovid-19 ilacıoperasyonu

ERCİYES Üniversitesi (ERÜ) Rektörü Prof. Dr.Mustafa Çalış, yerli yeni tip koronavirüs aşısı TURKO-

VAC için "Acil Kullanım Onayı" başvurusunun yapılmasınailişkin, "Bundan sonraki süreçte, Acil Kullanım Onayı alındıktan

sonra, özellikle rapel dozlarda (pekiştirme aşısı) TURKOVAC aşı-mızın kullanılacağını tahmin ediyorum" dedi. Üretimle ilgili Sağlık

Bakanlığının son 3-4 aydır yoğun çalıştığını vurgulayan Çalış, ken-dilerinin de özellikle üretim aşamasına yardımcı olduklarını belirtti.Çalış, aşının varyantlara etkisi ile ilgili de, “Biz alfa varyantıyla ilgiliçok iyi sonuçlar elde etmiştik. Delta varyantıyla ilgili çok hızlı bir

şekilde çalışmalara başladık, hatta delta varyantını izole ettik.Transgenik farelere TURKOVAC aşımızın 2. dozu da yapıl-

mış durumda. Sonuçlar bir ay içerisinde sonuçlar çıkardiye ümit ediyoruz."ton, uskumru gibi yağlı balık-

lar, sığır ciğeri, yumurta sarısı, karides, ta-vuk, kırmızı et, tahıllı gıdalar, süt ve

süt ürünleri ve mantarlar.

Delta varyantına etkisi araştırılıyor

BAHÇEŞEHİR Üniversitesi (BAU) Tıp Fa-kültesi Biyofizik Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Serdar Durdağı, koronavirüse karşı üzerindeçalıştıkları ilaçla ilgili, "Klinik faz-2 çalışmamızMayıs 2021'de 9 farklı merkezde başladı ve ça-lışmalarımız devam ediyor. Şu ana kadar 225gönüllü hastamız çalışmaya dahil oldu." dedi.TÜBİTAK Kovid-19 Türkiye Platformu içerisineilaç araştırmalarında görev alarak çalışmaları-nı yürüten Prof. Dr. Durdağı, ilaç çalışmalarıy-la ilgili son gelişmeleri Anadolu Ajansı’na an-lattı. İlaç yeniden konumlandırma yaklaşımla-rı ile farklı hastalıkların tedavisinde kullanılanonaylı ilaçların Kovid-19'da belirlenen önem-li hedef proteinlerde bilgisayar teknikleriyle ta-ranmasını gerçekleştirdiklerini aktaran Prof. Dr.Serdar Durdağı, bu sonuçlara göre belirlenenilaç adaylarını deneysel ortama taşıyarak filtremeyaptıklarını ve hangi moleküllerin Kovid-19'akarşı kullanılabilme potansiyellerinin olduğu-nu öngördüklerini söyledi.

İKİNCİ AŞAMA TAMAMLANMAK ÜZERE

Preklinik testler ile Kovid-19'a karşı etkinli-ği belirlenen ilacın klinik çalışmaları için gereklietik kurul ve diğer tüm izinleri ilgili kurumlar-dan aldıklarını ifade eden Durdağı, "Klinik faz-2 çalışmamız Mayıs 2021'de 9 farklı merkez-de başladı ve çalışmalarımız devam ediyor. Şuana kadar 225 gönüllü hastamız çalışmaya da-hil oldu" ifadelerini kullandı.

Amaçlarının en kısa sürede 9 merkezde top-lamda 380 hastaya ulaşmak olduğunu kay-deden Durdağı, çalışmalarının umut verici ol-duğunu söyledi.

Prof. Dr. Durdağı, sözlerine şöyle devam etti:"Şu ana kadar aldığımız sonuçlara göre kul-landığımız ilaç olan Montelukast'ın etkisinin ga-yet iyi olduğunu, umut verici sonuçlar aldığı-mızı söyleyebilirim. Preklinik testler ile uyum-lu sonuçlar alıyoruz. Çalışmamızın tüm prek-linik sonuçlarını Molecular Therapy isimliönemli bir dergide kısa süre önce yayınladık."

� İSTANBUL - AA

AVRUPA Birliği’nin ilaç düzenleyicisi Av-rupa İlaç Ajansı, Biontech-Pfizer şirketinin Ko-vid-19 aşısının 5-11 yaş aralığı için güvenilirolduğunu bildirdi.

Avrupa İlaç Ajansı'ndan (EMA) yapılan ya-zılı açıklamada, söz konusu aşının hâlihazır-da 12 yaş ve üstü için onaylanmış olduğu ha-tırlatılarak 5-11 yaş aralığı için uygulanacakdozun, daha az olacağı belirtildi.

Açıklamada, tavsiye kararının 2 bin kadarçocuk üzerinde yapılan araştırma sonucun-da alındığı, yan etkilerinin aşının yapıldığı böl-gede ağrı ve kızarıklık, yorgunluk, baş ağrı-sı, kas ağrısı gibi diğer yaş gruplarında gö-rülenlerle aynı olduğu aktarıldı.

Yan etkilerin genellikle hafif görüldüğü vebirkaç gün içinde geçtiğinin ifade edildiği açık-lamada, bu nedenlerle aşının 5-11 yaş ara-lığı için faydalarının, zararlarından çok dahafazla olduğuna dikkat çekildi. DünyadaKüba, Çin, ABD, Şili, Birleşik Arap Emirlikle-ri ve Avrupa’nın birkaç ülkesi, ülkeden ülke-ye değişiklik göstermek üzere genel olarak3 yaş üzeri çocukları aşılamaya başlamıştı.

GÜNEY Afrika'da bilim insanları mutas-yona uğramış yeni bir Kovid-19 varyantı tes-pit ettiklerini açıkladı. Virolog Tulio de Oliveira,düzenlediği basın toplantısında "Maalesef,şu an Güney Afrika'da endişelere sebep olanyeni bir varyant tespit ettik" dedi.

Oliveira, B.1.1.529 koduyla numaralan-dırılan varyantın "Çok sayıda farklı mutasyonbarındırdığını" söyledi. Oliveira ayrıca, yeni var-yant nedeniyle vakaların da yeniden artışa geç-tiğini belirterek, aynı varyantın Botswana veHong Kong'a seyahat eden kişilerde de gö-rüldüğünü vurguladı. Sağlık Bakanı Joe Pha-ahla ise yeni varyantın endişe kaynağı oldu-ğunu ve vaka artışlarının arkasındaki sebepolduğunu söyledi.

Kovid-19’un Beta olarak adlandırılan var-yantı da geçen yıl Güney Afrika'da tespit edil-mişti. Bilim insanlarının ilk gözlemlerine göreyeni tespit edilen B.1.1.1.529 varyantı en az10 mutasyon içeriyor. Beta varyantının üç, Del-ta varyantının ise iki mutasyonu olduğu or-taya çıkmıştı.

AFP'nin aktardığına göre araştırmacı Ric-hard Lessells, yeni varyantın bağışıklık siste-mini aşabileceğini söyledi.

Güney Afrikalı yetkililer, varyantın daha çokgençler arasında yayıldığını dile getiriyor.

Bir diğer bilim insanı Penny Moore ise, "Buvaryant, henüz tanımadığımız birçok mu-tasyon içeriyor" dedi.

Güney Afrika’da yeni varyant

AYDINLIK 04 CMYK

4 27 Kasım 2021 CUMARTESİHazırlayan: Özlem Konur [email protected]

NİDA İŞBAŞ

KADINAYönelik Şiddete Karşı Ulus-lararası Mücadele Günü'nde İstik-lal Caddesi'nde buluşan başıbozuk

gruplar, LGBTİ pankartları ile sözde kadınhaklarını savundu. Pankartlarda, “Ocağısöndür, kocanı öldür”, “Bu kenti ateşe ve-ririz”, “Kürdüz, transız, yoksuluz, toplaşarakkazanacağız" pankartı taşıyan grup, eylemyapmanın yasak olduğu İstiklal Cadde-si’nde uyarılara rağmen dağılmayınca, polismüdahalesi ile karşı karşıya kaldı.

25 Kasım Kadın Platformu’nun çağrısıylatoplananlar arasında HDP, Türkiye İşçiPartisi, Eğitim Sen, SES, Mor Çatı, Mezo-potamya Ajansı gibi gruplar yer aldı. Yürü-yüşe CHP İstanbul İl Başkan Canan Kaf-tancıoğlu da katıldı. Tünel meydanında bu-luşan kadınlar, barikatların üzerine tırma-nırken “Barikata yüklen”, “Barikatı aç” slo-ganları attı. Barikatın yıkması üzerine polisbiber gazı ile grubu dağıttı. İkinci kez top-lanan gruba polis yine müdahale etti. Yü-rüyüşe katılanlar, İstanbul Sözleşmesi'neilişkin düzenlemenin kaldırılmasını da pro-testo etti.

AK Parti Kadın Kolları, Vatan PartisiÖncü Kadın ve Cumhuriyet Kadınları Der-neği, kadınların bu tür mesajlarla marjinal-leştirildiğini ve yalnızlaştırıldığını ifade etti.

DEVLETİNE, KİMLİĞİNE DÜŞMAN

Vatan PartisiÖncü Kadın Mer-kez Yürütme Kuru-lu üyesi Av. ZühreGenişel:

Kadın mücade-lesinin bu kadar hak-lı olması kadın soru-nunun çözülmeyemuhtaç durumda ol-ması ve bunun acili-

yetli bir mesele olması emperyalizmin de iş-tahını kabartıyor. Aslında bu yürüyüş bizeemperyalizmin kadın mücadelesi üzerindenkabaran iştahını bir kez daha tüm yıkıcılığıylagösteriyor. Haklı kadın mücadelesini biz şuzeminde çözebilir miyiz? ‘Kürdüz, transız,yoksuluz toplaşarak kazanacağız’. Bu oradakipankartlardan biriydi. Kadın mücadelesin-de kadınları ayrıştırarak Türk kadını, Kürtkadını diye ayrıştırarak herhangi bir müca-dele verilmesi Türk kadınının Kürt kadını-na, Kürt kadınının Türk kadınına düşmanedilmesi suretiyle toplumu daha da parça-layarak bir başarıya ulaşılması mümkündeğil. Bir başka pankarta da ‘Edepsiz Kadın’şeklinde. Kadın mücadelesi adı altında ka-dın kimliksizleştiriliyor, aşağılanıyor, top-lumdan koparılıp marjinalleştiriliyor. ‘Oçok güvendiğiniz devletinizi yıkacağız’ di-yorlar. Devlet kadına yönelik şiddetle mü-cadelenin temel kurumudur. “Devletinedüşman olmuş, toplumun tamamına düşmanolmuş kocasını öldürmeye kalkan veya baş-ka marjinalliklerle bu meseleyi çözmeye ça-lışan bir anlayışın kadına yönelik şiddetle mü-cadeleye herhangi bir katkı sağlaması müm-kün değil. Derdin bu olmadığı emperyaliz-min kadına yönelik şiddet makyajı altındatüm yıkıcılığıyla kadın hassasiyeti kullanaraktoplumun üzerine boca etmeye çalışmasınadün şahit olduk.

CHP İLE HDP BİRLİKTE

“Televizyonlarda, gazetede, basında sık-lıkla görüyoruz HDP, CHP ittifakı bu yürü-yüşe damgasını vurdu. Her ne kadar biz bir-likte değiliz vesaire gibi şeyler söyleseler deaslında bunun son derece gerçek dışı oldu-ğunu halkı yanıltmaya, kadını yanıltmaya ka-dının en büyük duyarlılığı üzerinden kadınıyanıltmaya yönelik bir durum olduğu bir kez

daha ortaya çıktı. HDP ile çözülecek bir ka-dın meselesi olabilir mi? En büyük kadın düş-manı HDP’dir. Diyarbakır annelerini görü-yoruz o mücadele çok haklı bir mücadele de-ğil mi? “İstanbul sözleşmesinin de ana fik-ri olan bu tür yıkıcı eylemleri bütün çıplak-lığıyla, içindeki gerçekleri gözler önüne ser-memiz gerekiyor. Bu haklı davayı emper-yalizmin elinden silah olarak kullanmasını en-gellemek için almamız gerekiyor. Devlet düş-manlığı, toplumda tamamen birlik beraberlikruhunun bombalanmaya çalışılması son de-rece yanlış biz de bunu Vatan Partisi olaraksürekli her mecrada anlatıyoruz. Kadınınhaklı mücadelesinin kadın mücadelesine kar-şı haklı duyarlılığın kirli ellerde yıkıcılıkfaaliyetlerine dönüşmemesi için ve kadın so-rununun da çözümsüzlüğe gitmemesi içingayret sarf ediyoruz.

KADIN MÜCADELESİNİN ÖNÜNDEKİ ENGEL

“Dövizlerin hepsi şiddet içeriyor. Yani ka-dını birbirine düşmanlaştırıp şiddete mey-lettiren devletine karşı şiddet eylemleri or-ganize etmeyi öğütleyen farklı cinsel kim-liklere yönelmekle bu yönelimlerin propa-gandasını yaparak buradan düşmanlık ya-ratarak yine şiddet besleyerek bakın kadınayönelik şiddetle mücadele edeceğini söyle-yen o sloganların tamamı şiddeti öngörüyor.Dolayısıyla buradan herhangi bir başarınınelde edilmesi mümkün olmadığı gibi kadınmücadelesindeki en büyük engellerden bi-risidir bu.”

TOPLUMDA KARŞILIĞI YOK

Cumhuriyet Kadınları Derneği GenelBaşkanı Prof. Dr. Tülin Oygür:

Taksim'de kadın mü-cadelesinin dışında herşey vardı. Erkeğe, dev-lete, milletine düşman-lık baş roldeydi. Esasenkendi mücadelesini doğ-ru zeminde yürüten ka-dına da düşmanlık var-dı. Bu zihniyetin kadı-nımızda da toplumu-

muzda da karşılığı yok! Kendileri söyleyip,kendileri oynuyorlar. Toplum, uzaktan bileseyretmiyor bunları...

MİLLİ DEVLETİ YIPRATMA ARACI“Amaçları kadın sorunu üzerinden sos-

yal yıkıcılık ve devlet düşmanlığı yaratmak-tır. Çaresizce bunu yapmaya çalışıyorlar, çün-kü kendi kadınımızla, kendi kültürümüzle,bize ait olan hiçbir şeyle bağları yok. Kök-süzler ve bu yüzden milli devleti yıpratma-nın kullanışlı araçları olmuşlar.

ÜRETEREK OKUYARAK ÇÖZÜLÜR“Başta 6284 olmak üzere kadını ve hak-

larını koruyan kanunlarımız var. Bu kanun-ların etkin uygulanması gerekiyor, pratikte-ki işleyiş ne, buna bakılmalı. Devlet kurum-ları bu işi ciddiyetle ele almış durumda. Dün,Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, AdaletBakanlığı ve İçişleri Bakanlığı ile Kadına Yö-nelik Şiddet İzleme Komitesi 15. toplantısıyapıldı; birçok yeni düzenleme yapıldığıgörülüyor. Bunlar meselenin bir boyutu... Te-mel amaç kadın erkek eşitliğinin bilinçlerekazandırılmasıdır. Bunun yolu, tarihsel ola-rak kadın neyden geri bırakıldıysa onu yerinekoymaktır. Yani, kadının toplumla üretim iliş-kileri içine girmesidir. Bunun için bütün ka-dınlar okuyacak ve çalışacak.

SAN Francisco’lu sosyalist Jack London(1876-1916) yaşama veda etmeden

(1912) uygarlığımızın “kara veba” salgını tür-evi bir “kızıl veba” salgını ile çökeceğini an-latır (1). Söz konusu olay, kitabın yayımından101 yıl sonra 2013 yılında çıkacak, o sal-gından 60 yıl sonra 2073 yılını konu eder.Uygarlık yazı devriminden, tarım devrimin-den önceki taş devirlerine geri dönmüş;geçim tarzı da avcılık, çobanlık ve toplayıcı-lığa gerilemiştir. Yazar, kıyamet sonrası ede-biyat akımının öncüsüdür. Mekân AmerikaBirleşik Devletleri; geçim tarzı ise yöneticizengin sınıfın, yönettikleri şehirli ve tarımcılarısömüren serbest piyasa sermayeciliğidir. Sal-gın New York’ta başlayıp, bütün ülkeye yayı-larak kısa zamanda San Francisco’ya ulaşır.Hastalık ayakların uyuşması ile başlar ve yu-karıya doğru kızıl dalgalar halinde yayılarakkalbe ulaşınca o kişi 15 dakika içinde ölür.Peki bu roman sadece bir bilim kurgu mudur,yoksa olası bir kehanet midir?

SMİTH DEDE VE TORUNLARI

Bir üniversitede İngiliz Dili ve Edebiyatı veEski Diller Profesörü olan James HowardSmith salgın çıktıktan sonra hayatta kalan veçağdaş uygarlığı hatırlayan tek insandır.Edwin, Hu-Hu ve Yarık-Dudak adlı üç torunuile arasında sade nesil değil, pek çok mede-niyet farkı vardır. Onları hayvan postu giy-miş, bıçak, ok ve yayla silahlanmış olarak birkeçi yolundan yürürken buluruz. Bir zaman-lar gurme sofralarını süsleyen, Büyük Okya-nus kıyısından topladıkları yengeçlerin vemidyelerin kabuklarını kırıp, yaktıkları ateştekızartıp yerler. Dedeleri onlara, sürekli bir za-manlar var olan modern uygarlığın yani pa-ranın var olduğu günlerdeki seviyesineulaşmasını telkin etmek amacıyla son kez2012 yılında basılmış bir paradan esinlenerektarihin tekerrür etmesini ister. Smith Dede-nin bildiği bazı köpek ve hayvan cinslerininsoyu çoktan tükenmiş, bir zamanın verimlitarım ovaları insan olmaksızın yabani otlartarafından istila edilmiş, o ünlü şarapların üre-tildiği Napa Bağları çoktan yok olmuştur. Birzamanlar orman içlerinde gizlenen kurtlar veçakallar korkusuzca etrafta gezer. Profesöründeyişiyle insanlar sinek gibi öldüğü için nüfusçok azalmış, ancak10’ar, 20’şer kişilik kabi-leler halinde dolaşmaktadır. Amaç hayattakalabilmek için yiyecek bulmak ve üremek-tir. Önce sıradan bir işçi olan Ateşçi’nin ka-bilesinde olan Smith Dede sonradanevlenerek Santa Rosa kabilesinin 19.uncuüyesi olur. Kendisinden sonra iki kişi dahaonlara katılır. Bazı erkekler ise insan soyununsilineceğinden korkarak Utah’tan batıya yö-nelirler, hayatta kalan yalnız birisi kendinekadın bularak Utah kabilesini kurar. Onlarıniçinde Patronlar Soyu’ndan gelen Munger-son, Smith Dede’nin kızıyla evlenebilmek içinonun bluğ çağına girmesi için 12 sene bek-ler. (Buna “beşik kertmesi” denir Türkiye’de).Diğer iki kabile ise Los Angelitos (LA) ve LosCarmelitos’lardır. Bu ikinci kabilenin soyu(Kalifroniya’da zaten oturan) eski Meksikalı-lara (yani Türk soylu Kızılderililere) dayanır.Dede torunlarını büyücü-doktorlara karşı dauyarır: onlar “Karanlığa, batıl inançlaraneden olur; hilecidir, yalancıdır biz de öyleaşağı düzeye düşmüşüz ki onlara inanırız”der. (Konya Çarşamba ovasındaki taşkınlarınsebep olduğu bataklıklardaki sivrisinekler yü-zünden Silleli babam iki kez sıtmaya yakala-nır. Korkutularak sıtmanın onun bedenindenkaçması sağlanmaya çalışılır). Smith De-de’nin vasiyeti ise “Büyücü-doktorların yokedilmesi, kaybedilen bütün BİLGİLER’in ye-niden elde edilmesi, BUHAR ve şimşekler-deki ELEKTRİK gücünden faydalanılması,resim-yazısı dışında; ince işaretlerden mey-dana gelen ABC’nin mağaraya sakladığı ki-taplardan çözülerek oraya sakladığıkitaplıktakilerin okunması ve kaçınılmaz olanBARUT’un keşfedilmesi gerektiğini tembih-ler. Aryan soyunun tekrar çoğalarak bu kezBatıdan Doğuya yayılacağını tahmin eder.

KARA VEBA

Jack London’un hafızasındaki örnek, derialtı kanamalarına sebep olduğu için siyahla-şan insan vücudu nedeniyle Avrupa’da KaraÖlüm olarak bilinen çok bulaşıcı bir salgındır(1347-1353) ve 75 milyon Avrupa nüfusu-nun 1/3’ü yani 25 milyonu bu salgında ölür.Salgının başlangıcında Venedik’e saldıranMoğolların kale içine mancınıkla attıkları ve-balı ölüleri biyolojik silah olarak kullandıklarırivayet edilir. Ancak Arapça bir kelime olanveba aslında bulaşıcı hastalık demektir veTürkçede kazandığı anlamın karşılığı onlarda“Taun’dur”. Şu sırada Arap TVlerinde“Veba-i Kuruna” terimi sıkça kullanılır. Co-vidt-19, “Taç” şekli nedeniyle bu anlamagelen Korona kelimesiyle anılır. Jack Lon-don’un roman konusu olan Kırmızı Veba’nın2013 salgını kehaneti, o yıldan 6 sene sonra2019’da gerçekleşmiş, hâlâ devam ederekdünya çapında büyük ölümlere yol açmıştır.Uygarlığın çöküşüne acaba 52 yıl mı vardır?

(1) Jack London, Kızıl Veba, (Çevirmen:Levent Cinemre), Türkiye İş Bankası KültürYayınları, 2. Basım 2020, İstanbul.

KIZIL VEBA

Gök

kuşa

ğı

[email protected]

Dr. BegümşenERGENEKON

KONYA Ovası'nın en önemlisu kaynaklarından Suğla ve Tür-kiye'nin en büyük tatlı su kayna-ğı Beyşehir Gölü'nde, yer yer kı-yıdan 100 metreye kadar çekil-melerin olduğu gözlendi.

Konya ve bölge halkı için ha-yati önem taşıyan, balıkçılarıngeçim kapısı, birçok canlı türününyaşam alanı ve tarımsal sulama ile

içme suyu kaynağı olan göllerinher geçen gün küçülmesi tedir-ginlik yaratıyor. Önceki yıllarda suseviyesindeki iskeleler ile göl ara-sında onlarca metre mesafe olu-şurken, yeterli derinliğini kaybe-den göllere balıkçı tekneleri deaçılamaz duruma geldi.

Seydişehir ilçesindeki SuğlaGölü'nde 20 yıldır balıkçılıktan

geçimini sağlayan Abdullah Al-kan, “Balıkçılıktan geçimimi sağ-lıyorum. Suyun çekilmesindendolayı tekneler karada kaldı.Gölde su yok. Artık teknelerimizyüzmüyor. Eskiden 5-6 metrederinlik vardı. Geçenlerde ikigün balığa çıktım, yiyecek kadarbile çıkmadı" dedi. � SERHAT ÇETİNKAYA – AA

En büyük gölkuruyor









SİNOP'UNDurağan ilçe-sinde esnaf vevatandaşlarınomzundan in-meyen "Şakir"adlı karga, es-nafın verdiği yi-yeceklerle bes-leniyor.

M e h m e tGöymen, yakla-şık bir yıl önce işyerinin önünde yavru bir karga bul-du. Göymen'in iş yerine alarak yemve su verdiği kuş bir daha iş yerin-den ayrılmadı. "Şakir" adını verdiğikarga, tüm ilçe esnafının maskotuhaline geldi.

Her gün esnafı ziyaret eden kar-ga "Şakir" kendisine verilen yiye-cekleri yerken, bazen vatandaşların

omzunda ba-zen de araç-ların üzerin-de ilçede ge-zinti yapı-yor. EsnafHülya Gü-neş karga-nın kendi-leri içinneşe kay-nağı oldu-

ğunu dile getirdi. Gü-neş, "Şakir cama tıklayarak 'bengeldim' diyor. Yemeğini ve suyunuveriyoruz. Bir lirayı çok seviyor me-sela, verdiğimiz zaman sahibi Meh-met beye götürüyor. Biz Şakir'i çokseviyoruz, o da kendisini hiç özlet-mez, her gün bizi ziyaret eder"dedi. � GÖKHAN GÜCÜKLÜ-OĞLU – AA

Durağan’ın Şakir’i

SILA KEMAHLI/ ANKARA

AK Parti Genel Merkez Kadın KollarıBaşkan Yardımcısı Denizli milletvekili Nil-gün Ök, “kocanı öldür”, “devleti yıkacağız”gibi pankartlarla kadına şiddete tepki gös-terildiği iddiasıyla düzenlenen yürüyüşlerinaile birliğini bozma hedefi taşıdığını vebölücülüğe hizmet ettiğini söyledi. Ök, şid-detin önüne geçmek için hedefin kadınıntoplumdaki statüsünü yükseltmek olması ge-rektiğini belirtti.

Nilgün Ök, eylemdeki dövizleri gördü-ğünde şaşırdığını, bunların şiddettin üste-sinden gelmeye değil “bölücülüğe” hizmetettiğini söyledi. Nilgün Ök şöyle konuştu:“Şiddetin şiddet dili kullanılan afişlerle üs-tesinden gelineceğine inanmıyorum. Şiddetisevgi yenecek. Şiddet karşısında susmaya-cağız ama şiddeti şiddetle de çözemeyeği-mizi bilmemiz gerekiyor. Yapılan yürü-yüşler bölücülüğe hizmet ediyor. Amaçla-rı aile birliğini bozmak ve toplumu defor-me etmek. Kadına karşı şiddet tüm dün-yanın sorunu. Biz bu konuda Cumhurbaş-kanımızın da söylediği gibi sıfır tolerans il-kesinde kararlıyız. Haklarımızdan ödünvermeyeceğiz.”

DAHA ÇOK TEŞVİK EDİLMELİ

Ök, kadın istihdamına dikkat çekerek,

“Asıl hedefimiz kadının toplumdaki statü-sünü yükseltmek. Bu konuda reformlar ya-pıyoruz. Kadın girişimcileri öne çıkarıyoruz.Kadın kooperatiflerine, çiftçilere yönelikdestekler var. Kadınsanız ve bir şeyler yap-mak istiyorsanız devlet size imkan kapıla-rı açıyor. Kadınları daha çok teşvik ederek,güçlendirmemiz gerekiyor” dedi.

AİLENİN ÖNEMİ

Ailenin önemine değinen Ök şöyle sür-dürdü:

“Bizim en güçlü yanımız aile yapımız. Enzor zamanlarımızda kenetleniyoruz. Bunu15 Temmuz'da da gördük. Bunu ailede degörüyoruz. Aile ortamının sağlıklı olması ge-rekiyor ki çocuklar topluma kazandırılsın.İstanbul Sözleşmesi siyasi bir malzeme ha-line getiriliyor. Yanlış bir algı yaratılıyor. 'İs-

tanbul Sözleşmesi kalktı biz kadınları rahatöldürebiliriz' algısı yaratılıyor. Hasta ruhluinsanlara da sübniminal mesaj veriliyor. Bi-zim 6284'ümüz var, Türk Ceza Kanunumuzvar. Türk Ceza Kanununda 2005 yılında yap-tığımız düzenlemeler var. Bu kanunlar çoksağlam.”

TELEVİZYON DİZİLERİ ELEŞTİRİSİ

Ök, kadına şiddetin önüne geçilmesi içinbasına da görev düştüğünü belirtti. Ök, tel-evizyon kanallarında yayınlanan dizi veprogramları verdiği şu örnekle eleştirdi:

“Geçen bir televizyon programında er-kek karakter 'Sen koruma kararı aldırdınama bu karar bitince seninle görüşeceğiz'diye kadını tehdit ediyor. Bu dil çok yanlış.Yıllar önce de bir haberde okuduğum ka-darıyla kafasına taş vurarak eşini öldüren bi-risi ifadesinde şöyle demişti; 'Taşla vuraraköldürmeyi televizyonda gördüm'. Bu tür dav-ranışlar öğreniliyor. Duyarlı olunmalı.”

'SAVCININ KARARI ÖRNEK OLMALI'

İstanbul metroda kadınlara bıçakla teh-ditler savuran kişiyle ilgili Cumhuriyet Sav-cısı Fatmagül Yörük'ün hakimliğe gönder-diği sevk yazısında “Tüm kadınların özgürceyaşama, sokakta bulunma ve hayatlarına de-vam etme haklarına saldırıdır" ifadelerinikullanmasını da hatırlatan Ök, kararın ör-nek olması gerektiğini söyledi.

Ülke bütünlüğünü hedef alıyorlar

MAKYAJ AKTIMAKYAJ AKTIMAKYAJ AKTIMAKYAJ AKTIMAKYAJ AKTIMAKYAJ AKTIMAKYAJ AKTIMAKYAJ AKTIMAKYAJ AKTIMAKYAJ AKTISözde�kadına�yönelik�şiddete�karşı�İstiklal�Caddesi’ne�çıkan�grupların�makyajı�aktı.

‘Kocanı�öldür’,�‘Devleti�yıkacağız’�ve�LGBTİ�pankartları�taşınan�yürüyüşle�ilgili�AK�PartiKadın�Kolları,�Vatan�Partisi�Öncü�Kadın�ve�Cumhuriyet�Kadınları�Derneği’nden�tepki�geldi

Sözde�kadına�yönelik�şiddete�karşı�İstiklal�Caddesi’ne�çıkan�grupların�makyajı�aktı.‘Kocanı�öldür’,�‘Devleti�yıkacağız’�ve�LGBTİ�pankartları�taşınan�yürüyüşle�ilgili�AK�Parti

Kadın�Kolları,�Vatan�Partisi�Öncü�Kadın�ve�Cumhuriyet�Kadınları�Derneği’nden�tepki�geldi















AYDINLIK 05 CMYK

527 Kasım 2021 CUMARTESİ[email protected]

Dosya No : .27290879-2019/698-Ceza Dava DosyasıTEBLİĞ İLANIMahkememiz 2019/698 Esas sayılı dosyası ile müşteki Kerim SAY vekiliAv. Nizam GEDİKLİ tarafından malen sorumlu (keşideci şirket) Tech ElektrikTurizm İnşaat Gıda Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin yetkilisisanık Özgür TORUN (TC No: 42532355166) hakkında Şekerbank A.Ş Buğ-day Pazarı / Konya Şubesine ait 30/06/2018 keşide tarihli, 1013130 serinumaralı 220.000,00 TL bedelli çek ile ilgili karşılıksızdır işlemi yapılmasınasebebiyet verme suçundan sanığın cezalandırılması istemli açılan davanınyapılan yargılamasının 20/09/2021 tarihli duruşma ara kararı uyarınca sanıkÖzgür TORUN adına ilanen tebligat yapılmasına karar verildiği, bahsi ge-çen şikayete ilişkin yargılamanın duruşmasının 20/12/2021 saat: 09:30'atalik edildiği, sanığın belirli gün ve saatte duruşmaya gelmediği, mazeretbildirmediği veya kendisini vekil ile temsil ettirmediği takdirde İİK'nın 349/5ve CMK 195. Maddeleri gereğince sanığın yokluğunda yargılamaya devamedileceği ve karar verileceği ihtarı, iş bu ilanen tebligat ile ilan olunur.

T.C. DİYARBAKIR 1. İCRA CEZA MAHKEMESİ

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de BASIN: 1499869 (www.bik.gov.tr)

Sayı :2020/1395 Esas = İLAN =Davacı ELMAS AKSOY' un mahkememizde görülmekte olan Gaipliğe Ka-rar Verilmesi davası nedeniyle;Sinop İli, Ayancık Merkezilçesi, Çamyayla Mah/Köyü, C:21, H:66, Bsn:14'de nüfusa kayıtlıFerat ve Elmas Evladı 16/09/1971 doğumlu 44587850696T.C. Kimlik numaralı Ercan Aksoy'un 1988 yılında evden ayrıldığı, bu tarih-ten itibaren kendisinden haber alınamadığından bahisle gaiplik davası açıl-mış olmakla; TMK'nun 33/2 maddesi uyarınca gaipliğe talep edilenErcanAksoy hakkında bilgisi bulunan kişilerin ilan tarihinden itibaren 6 ay içeri-sinde Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesi 2020/1395 esas sayılı dosyasınabilgi vermeleri 2. Kez ilanen duyurulur.16/11/2021

T.C. BAKIRKÖY 6. SULHHUKUK MAHKEMESİ


GAİPLİK İLANSayı : 2017/196 EsasDavacı Gökhan Zafer tarafından YUSUF ZAFER'in 20 yıl kadar önce eviniterk ettiği ve gittiği günden beri kendisinden hiçbir haber alınamadığındangaipliğine karar verilmesi istenilmiş olmakla;48052179220 T.C. Kimlik nu-maralı YUSUF ZAFER'in "Yeni Mahalle, Taşralı Sk. No:3/5 Pendik İstanbul"adresinde ikamet ettiği, davacı tarafından yapılan araştırmalar sonucu 20yıldır kendisinden haber alınamadığından gaipliğine karar verilmesi istemiile dava açılmış bulunmaktadır.Aşağıda açık kimliği bulunan ve gaipliğine karar verilmesi istenilen YUSUFZAFER gaipliği hakkında bilgisi olanların 6 ay içinde mahkememize habervermeleri hususu ilanen tebliğ olunur.23/11/2021GAİPTC KİMLİK NO : 48052179220ADI SOYADI : YUSUF ZAFERBABA ADI : MURATANA ADI : GÜZİDEDOĞUM TARİHİ : 01/07/1954DOĞUM YERİ : BANJAİKAMETGAH ADRESİ : Yeni Mah. Taşralı Sk. No:3 İç Kapı No:5Pendik/ İSTANBUL

T.C. İstanbul Anadolu20. SULH HUKUK MAHKEMESİ


2021/154 SATIŞDÜZELTME İLANIBursa ili Nilüfer İlçesi Demirci Mahallesi 2947 Ada 3 Parsel sayılı taşınmazın"-ZEMİN ASMA/- ( Bağımsız Bölüm No: 6 ), 6.480,57 m²'lik alanda bu-lunan2/36 arsa paylı zemin katın 320 m², asma katın ise yaklaşık 75m² olduğu " düzeltilmiş olup bu haliyle ilan olunur.

T.C. BURSA SATIŞ MEMURLUĞU


EMEK SERVİSİ

TÜM dünyada adeta alışverişçılgınlığının yaşandığı büyük indirimgünü "Black Friday" yani Kara Cu-ma'da Amazon işletmelerinde çalı-şanlar greve çıkma kararı aldı. KaraCuma'da Kara İngiltere, ABD baş-ta olmak üzere Avrupa'daki Amazonbinalarında protestolar düzenlendi.20 ülkeden yaklaşık 1,3 milyon işçi,yazılımcısın-dan depo iş-çisine, kar-gocusunakadar hepb i r l i k t eAmazon'ak a r ş ıayaklandı

"MakeAmazonPay" hare-keti ile"Amazon ödesin" di-yor. Türkiye'den Tüm Taşıma İş-

çileri Sendikası (TÜMTİS) da Ama-zon işçilerine destek verdi. Sendi-kanın örgütlü olduğu DHL işyerin-de çalışan işçiler, iş yeri önünde"Amazon işçisi köle değildir" yazanpankartla mücadeleye selam gön-

derdi. Sendika sosyalmedyadan yaptığıpaylaşımda "İnsan-

ca ücret, sendika-laşma hakkı, çev-

re tahribineson' talepleriy-le Kara Cu-ma'da greve çı-

kan Amazon iş-çilerinin yanın-dayız. Yaşasınuluslar arası sınıfdayanışması."dedi.

İndirim günümücadele günü oldu

Açlık sınırı 3 bin 192 liraya yükseldiAçlık sınırı 3 bin 192 liraya yükseldiAçlık sınırı 3 bin 192 liraya yükseldiAçlık sınırı 3 bin 192 liraya yükseldiAçlık sınırı 3 bin 192 liraya yükseldiAçlık sınırı 3 bin 192 liraya yükseldiAçlık sınırı 3 bin 192 liraya yükseldiAçlık sınırı 3 bin 192 liraya yükseldiMutfak�enflasyonu�kasım

ayında�yüzde�3,18�12�ayda�yüzde�26,82�arttı.�

Tek�bir�kişinin�yaşama�maliyeti

de�net�asgari�ücreti�1.078

TL’yi�geçti

AYDINLIK / ANKARA

TÜRK-İŞ kasım ayı açlık-yok-sulluk sınırını açıkladı. Yapılanaçıklamada, “Dövizde yaşa-

nan artış, elektrik, doğalgaz, benzin fi-yatlarına yansıması, üretim girdi ma-liyetlerindeki yükselme, temel mal vehizmetlere gelen yüksek zamlar, dar vesabit gelirli milyonlarca ailenin geçimşartlarını daha da ağırlaştırdı. Gün-begün artan fiyatlar karşısında zatenyetersiz olan ücret gelirlerinin satınalma gücü daha da geriledi. AB üye-si ülkelere göre Türkiye asgari ücretien düşük olduğu ülke durumuna gel-di” denildi.

AÇLIK SINIRI ASGARİ ÜCRETİN ÜSTÜNDE

Dört kişilik ailenin açlık sınırı bilemevcut asgari ücretin üstünde olduğuvurgulanan açıklamada, kasım 2021 ayısonuçlarının, gıda maddeleri fiyatla-rında artışın devam ettiğini ortayakoyduğu bildirildi. Bu durumun, baş-ta ücretli çalışanlar ve emekliler olmaküzere, geniş bir toplum kesiminin ya-şama şartlarını olumsuz etkilemeye de-vam ettiği kaydedildi. Açıklamada, üc-ret gelirlerinde belirli bir artış sağlan-masına karşın yetersiz kaldığı, çalı-

şanların mağduriye-tinin devam ettiğibelirtildi.

YOKSULLUKSINIRI 10 BİN395 TL

Kasım ayı aç-lık-yoksulluk araş-tırması sonuçları ileilgili olarak şu bilgilerverildi:

“Dört kişilik bir aileninsağlıklı, dengeli ve yeterli besle-nebilmesi için yapması gereken aylıkgıda harcaması tutarı (açlık sınırı)3.191,55 TL’ye yükseldi. Gıda harca-ması ile birlikte giyim, konut (kira,elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim,sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapıl-ması zorunlu diğer aylık harcamala-rının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı)10.395,91 oldu. Bekâr bir çalışanın ‘ya-şama maliyeti’ ise aylık 3.902,57 TL’yeyükseldi. Bu ay itibariyle tek bir kişi-nin yaşama maliyeti de net asgari üc-reti 1.078 TL geçti.”

GIDA HARCAMASI 675 TL ARTTI

Dört kişilik bir ailenin sadece gıdaharcaması (mutfak masrafı) geçen

ayagöre

98 TL,g e ç e n

yıla göre675 TL arttı-

ğının tespit edil-diği ifade edilen açık-

lamada şöyle denildi:“Yapılması gereken toplam harcama

tutarı (aile bütçesi) ise aylık 320 TL veyıllık 2.198 TL tutarında artmıştır. Zo-runlu ihtiyaçlar için geçen yıla göre ya-pılması gereken ek harcama tutarı kadarhane halkı gelirinde artış sağlanamadı-ğı durumda, aradaki farkın borçlan-mayla karşılanması zorunluluğu ortayaçıkmaktadır. Dar ve sabit gelirli kesim-ler tasarruf etme aşamasını geride bı-rakmıştır. Ücretli çalışanların kullandı-ğı ihtiyaç kredisi ile kredi kartı borcu, ge-çim sıkıntısının üzerine yaşamı sıkı cen-dereye alan bir yük halindedir. Çalışan-lar içinden çıkılmaz bir batağa sürük-

lenmiştir. Dar ve sabit gelir-li kesimler açısından eko-

nomideki gelişmelerin yansıması olum-suzdur. Sürdürülebilirlik kalmamıştır.Gerekli tedbirler alınmadığı takdirde, ge-lir dağılımının daha da bozulması, işsizlikve yoksulluğun daha da artması öngö-rülebilir bir gelişme olacaktır. Sosyal so-runların derinleşmemesi için atılacakadımların başında 2022 yılı yürürlüğe gi-recek asgari ücretin, insanca yaşamımümkün kılacak, kabul edilebilir tutar-da belirlenmesi gelmektedir. 2021 yılınınilk gününden itibaren aylık 2.825,90 TLolarak yürürlüğe giren net asgari ücrethalen açlık sınırının altındadır. Asgari üc-ret ile bir kişinin yaşam maliyeti tutarı ara-sındaki fark her geçen ay artmaktadır.”

MUTFAKTA YÜZDE 20 ENFLASYON

Açıklamada, Türk-İş’in verileri temelalındığında kasım ayındaki “mutfakenflasyonu”ndaki değişim şöyle belirtildi:

“Ankara’da yaşayan dört kişilik birailenin “gıda için” yapması gereken as-gari harcama tutarı bir önceki aya göreyüzde 3,18 oranında artış gösterdi. Yı-lın ilk on bir ayı itibariyle fiyatlardaki ar-tış yüzde 23,23 oranında gerçekleşti.Gıda enflasyonunda son on iki ay iti-bariyle artış oranı yüzde 26,82 oldu.Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde20,58 olarak hesaplandı.

TÜRKİYE Odalar veBorsalar Birliği Başkanı Ri-fat Hisarcıklıoğlu, sosyal

medya hesabından asgari üc-retle ilgili açıklamada bulundu.

Hisarcıklıoğlu "Emek, alın teriyleçalışanlar desteklenmeli. Asgari üc-ret enflasyon oranı üzerinde artmalı,asgari ücrette vergi kaldırılmalı, gelir Vergisidilimleri yükseltilmeli, asgari ücret desteğiartırılmalı. İşletmelerin sürdürülebilirliği

de zarar görmemeli, maliyetler düşü-rülmeli." dedi.

"KÜTÜPHANE-SİZ Okul Kalmasın"projesi kapsamındaharekete geçen Adı-yaman İl Milli Eği-tim Müdürlüğü, kent-teki 3 meslek lisesin-de okuyan 300 öğren-ciyle kütüphaneleremobilya üretiyor.Kent genelinde araş-tırma yapan İl MilliEğitim Müdürlüğüekipleri, 358 okuldakütüphane ihtiyacıtespit etti. İhtiyacınkarşılanması için ha-zırlıklara başlayanekipler, söz konusu kütüphane do-nanımlarının Mimar Sinan, Adıya-man ile Kahta Mesleki ve TeknikAnadolu liselerinin mobilya ve iç ta-sarım bölümündeki öğrencilerle çö-züleceğini belirledi. Bu kapsamda birsüre önce harekete geçen öğret-men ve öğrenciler, hummalı çalış-malarla okulların kütüphane do-nanımlarını hazırlamaya başladı.

İl Milli Eğitim Müdürü HakanGönen, Milli Eğitim Bakanlığı ta-rafından yürütülen "KütüphanesizOkul Kalmasın" projesi kapsamın-da çalışma başlattıklarını hatırlattı.Bu kapsamda kütüphanedeki ekip-man ve donanımları kendi bünye-lerinde imal etme arzusunda ol-duklarını anlatan Gönen, bu hedeflemeslek liseleriyle çalışmaya başla-dıklarını vurguladı. Öğrencilerinaralıksız olarak kütüphane mater-yallerinin üretimini sürdürdüğünüaktaran Gönen, şöyle konuştu:

"3 meslek lisemiz dolap, masa,sandalye ve puf gibi ekipmanları üre-tebilir durumdaydı. Bunu göz önün-de bulundurarak Bakanlığımızın

başlattığı 'Kütüphanesiz Okul Kal-masın' projesinin finansman deste-ğiyle harekete geçtik. Çalışmayabaşlarken Adıyaman'ımızda 358okulumuzun kütüphanesinin olma-dığının tespitini ettik ve okullarımı-zın kütüphane donanımlarını 3 mes-lek lisemizde 20 öğretmen ve 300 öğ-rencimizle gerçekleştiriyoruz. İn-şallah aralık ayına kadar ilimizde kü-tüphanesiz okul kalmayacak."

ÖĞRETMENLER DE ÖĞRENCİLER DE MUTLU

Öğretmenlerden Ramazan Önerde kütüphanesi olmayan okullarınbu imkana kavuşması için öğrenci-lerle çalıştıklarını söyledi. Yaklaşık10 gün önce üretime başladıklarınıifade eden Öner, "Rengarenk kü-tüphane materyallerini yapıyoruz.Daha şimdiden siparişlerin yüzde60'ını tamamladık." dedi. Öğrenci-lerden Muhammed Yetiş de arka-daşlarıyla çalışmaktan mutlu oldu-ğunu, mezun olduktan sonra ken-disine ait bir işletme açmayı hedef-lediğini kaydetti.

� ADIYAMAN - AA

BURSA'nın İnegöl ilçesinde ya-şayan 3 kardeş, atalarının Eski Yu-goslavya'dan taşıdığı el yapımı ayak-kabıcılık mesleğini aynı dükkanda elele verip çalışarak sürdürüyor. Recai,Sezai ve Hakan İleri kardeşlerin, ye-meni, çarık ve mest üreten dedeleri-nin kardeşi Enver İleri'den babalarıCelal İleri'ye, ondan da kendilerine ge-çen mesleği güncelleyerek imal et-tikleri ayakkabılar, Bursa'nın yanısıra Eskişehir, Kütahya, Bilecik ve Af-yonkarahisar gibi çevre illere toptansatılıyor.

Arnavut asıllı ailesinin ayakkabı-cılık öyküsünü anlatan Hakan İleri,dedesi Zumber İleri'nin, kardeşleri Se-fer ve Enver İleri ile 1955'te o dönemYugoslavya sınırlarında yer alan Ku-zey Makedonya'nın başkenti Üs-küp'ten İnegöl'e göç ettiğini söyledi.

'HER GEÇEN GÜN FARKLI SIKINTI'

Türkiye'ye geldiklerinde dedesi veSefer İleri'nin fidancılığa yöneldiğini,diğer kardeşin ise yemeni, çarık vemest üretimine devam ettiğini belir-ten İleri, şöyle konuştu:

"Babam o zaman dedemlerin fi-dancılık işini beğenmediği için oku-la başlamadan ayakkabı imalatha-nesine girip, askere gideceği güne ka-dar amcasının yanında çalışmış. As-kerden sonra da kendi imalathanesinikurmuş. Babam 58 yıl bu işle uğraş-tıktan sonra geçen yıl vefat etti. De-dem ve kardeşi de önceki yıllarda ve-fat etti. Babama mesleği öğreten enküçük kardeşleri Enver İleri ise 79 ya-şında, İnegöl'de kendine ait bir atöl-yesi var ve ısmarlama ayakkabılar ya-pıyor."

İleri, ağabeyleriyle üretime devamettiklerini ancak 20-30 yıl önce kul-

lanılan kaliteli malzemeleri bulama-dıklarını dile getirdi. Tamamen de-riden, el işçiliğiyle orijinal ayakkabı-lar ürettiklerine dikkati çeken İleri,"Bizden sonra gelecek olan neslin yanihiç kimsenin bu işe gireceğini dü-şünmüyorum. Çünkü her geçen günfarklı sıkıntılar çekmeye başlıyoruz.Mesela 'sayacı' dediğimiz meslek gru-bu, yani ayakkabının terzisi, İne-göl'de sadece bir ustamız var, bir deBursa'da var. O abiler de 50-55 yaş-larında. Çırak, kalfa sıkıntısı bizde ol-duğu gibi onlarda da var." dedi.

'ÇIRAK YOK, YETİŞMİYOR'

Ortanca kardeş Sezai İleri isebaba mesleği olmasından dolayı ayak-kabıcılığa ilkokul birinci sınıfta baş-ladığını bildirdi. İkinci Dünya Sava-şı'ndan sonra Türkiye'ye göç eden ai-lenin mesleğini geleceğe taşımaya ça-lıştıklarını kaydeden İleri, "Babambize de ayakkabıcılığı öğretti. Allahrazı olsun bize bir meslek kazandır-dı." ifadelerini kullandı. Çıraklıktan ye-tiştiklerini anlatan İleri, şöyle de-vam etti: "Tek bilmediğimiz bir şeykaldı, sayacılık. O da dikiş demek.Onu da öğrendikten sonra tam ayak-kabıcı olarak çıkarız inşallah. Be-nim hedefimde o var, sayacılığı da öğ-renip tamamen ayakkabıyı sıfırdanyapmak. Öncelikle bizim bölgemizburası. Bursa, Eskişehir, Kütahya, Bi-lecik, Afyonkarahisar gibi yerlereürün veriyoruz. İstanbul'a, yurt dışındaİsrail, Filistin, Irak gibi ülkelere gön-derdiğimiz de oldu. Bu sene ihracatyapmadık. İnşallah önümüzdeki seneiçin çalışıyoruz. Potansiyel olarakazız. Yani burada 3'ümüzden başkayine var ama az. Çırak yok, yetişmi-yor. İsteriz ki çıraklar yetişsin, gelsinesnaflığı öğrensin." � BURSA - AA

AyakkabıcılıkYugoslavyagöçmeninin elinde yaşıyor








Açlık sınırı 3 bin 192 liraya yükseldi

'ALIN TERİ DESTEKLENMELİ'

Meslek liseliler

kütüphanesizokul bırakmıyor

Meslek liseliler


Meslek liseliler


Meslek liseliler


Meslek liseliler


Meslek liseliler


Meslek liseliler


Meslek liseliler



Meslek liseliler


AYDINLIK 06 CMYK

6 27 Kasım 2021 CUMARTESİHazırlayan: Recep Erç[email protected]

dolar

12.4505avro

14.4505

��

��Cumhuriyet alt›nı BİST - 100

1.766faiz

20.784689 TL $ 77.40b. petrol

GÜNÜMÜZ, Türkiye ve dünya eko-nomik tahlili

Bugün, dünya ve Türkiye’nin ekonomiktahlilini yapmak, yapılacak tahlil ile durum de-ğerlendirmesi yaparak karar vermek son de-rece önemli. Yoksa içinde yaşadığımız gün-lerin toz ve duman içinde kalmış olan orta-mında yolumuzu kaybedebilir, hatalı kararlaralabiliriz.

Dünya için başlamak gerekirse, doğal ola-rak dünyada ekonomik ilişkileri en çok be-lirleyen büyük aktörlerden yola çıkmak ge-rekmektedir.

Amerika Birleşik Devletleri halen dünya-nın en büyük gayri safi yurt içi hasılasını üre-ten ve en büyük silahlı gücü besleyen devletdurumundadır. ABD 1944 yılında BrettonWoods anlaşması ile milli parası olan doları,1 ons altın = 35 dolar denkliği ile dünyayarezerv para olarak kabul ettirmiştir. 1971 yı-lında, elindeki altın stokları fazla para basmayayetmediği, ancak elindeki paradan dahafazla paraya gereksinim duyduğu için dünyanınsüper gücü ve ekonomik hakim gücü olarak,doların altın ile bağımlılığını kaldırdığını du-yurarak yeni bir devre adım atmıştır. Suudi Ara-bistan’ı ikna(!) ederek o dönem dünyanın yüz-de 25 ticaretini oluşturan petrolün dolar ileticaretinin yapılmasını sağlayarak, doların re-zerv para hükmünü devam ettirmiştir. Bu ara-da ABD dünya GSMH’sının yüzde 40’ını üret-mektedir.

��1980’li yıllardan itibaren dünya ekonomik

dengelerinin içine ağır ağır Çin Halk Cum-huriyeti ’de girmektedir. 1990’lı yılların için-de dünya uluslararası ticaretinin içinde Çin ağır-lığını hissettirmeye başlamıştır. Çin, 2001 yı-lında Dünya Ticaret Örgütüne üye olarak,ABD’nin dünya ticaretindeki tahtını sarsmayabaşlamıştır. Atlantik kökenli, uluslararası şir-ketler üretimlerini Çin’e kaydırmaya başla-mışlardır. Artık dünyanın üreten gücü Çin HalkCumhuriyeti’dir. ABD kendi ekonomisini dön-dürmek için en kolay yolu inşaat sektörünücanlandırmakta bulmuştur. 2000 yılların ba-şından itibaren Amerikan bankaları çılgın şe-kilde konut kredisi (Mortgage loan) dağıtmayabaşlamıştır. Kredi dağıtımı öyle bir aşamayagelmiştir ki sokaktan geçen herkese bu kre-di verilmeye başlamıştır. İşin doğası gereği,2008 Eylül ayında verilen bu kötü kredilerinbatması ve geri ödemelerindeki sorunlarnedeniyle dönemin en büyük bankalarındanLehman Brothers batmış ve ABD’de şişenemlak balonunun ipi çekilmiştir. ABD’de baş-layan kriz, dalgalar halinde dünyaya yayılmıştır.Amerika başlayan bu krize para basarak, bas-tığı parayı sistem içinde esas olarak banka sis-temi aracılığı ile tüm dünyaya dağıtarak çö-züm bulma yolunu seçmiştir.

Tablo-1’de de görüldüğü gibi iki dünya sa-vaşı, Vietnam, Laos, Afganistan, Irak, Suri-ye ve başka dünya halklarına karşı savaşı vetüm okyanus ve dünya denizlerinde ordu bes-leme işini 900 milyar dolarla 100 yıldan faz-la idare edebilen ABD, artık özellikle Çin HalkCumhuriyeti’nin ve Asya ülkelerinin ekono-mik gelişmeleri karşısında içine girdiği krizdençıkabilmek için tablodan da görüleceği gibi bas-tığı parayı neredeyse 13 yıl içinde yaklaşık 10kat artırmıştır. 17 Kasım 2021 tarihli tablo-da, FED bilanço büyüklüğünün boyutu 8 tril-yon 674 milyar dolar mertebesine çıkmıştır.

Dünyanın efendisini artık damarından ilaçverilerek yaşatılabilen bir hastaya benzetebi-liriz. Kasım 2021 ayına kadar, Amerika’yı eko-nomiye ayda 120 milyar dolar ek para ba-sarak yaşatabiliyorlar.

2008 yılında ABD’de yaşanan krizinbenzeri, Avrupa’da 2009 yılı sonlarına doğ-ru ve 2010 yılında yaşanmaya başlandı. AvroBölgesi güney ülkeleri; İtalya, İspanya, İrlan-da, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi yüksekborçlanmalarını ödeyemeyerek temerrüde düş-tü. Ancak Avrupa, Amerika’nın yaptığı gibibatan bankasını, batmaya bırakmayıp (Yu-nanistan) kurtardı. En son Yunanistan’ınborçları ertelendi, bir kısım borcu silindi. An-cak artık Avrupa’da da parasal genişlemeAmerika’da olduğu gibi başlamıştı. Atlantik sis-temi tüm birimleri ile birlikte ağır hasta ol-muşlardı.

Tablo-2’de gelişmiş kapitalist ülkeler mer-kez bankalarının bilançolarının GSYİH’lerineoranlarını gösterir tablodur. Japonya ve İsviçremerkez bankalarının bastıkları paralar milli ge-lirlerinin üstüne çıkmıştır. Amerika, Avrupa veİngiltere merkez bankalarının bilanço bü-yüklükleri ise özellikle 2008 yılından sonra,takiben 2020 pandemi başlangıcı ile birlikte

daha fazla yükselmiştir. Biz de bu oran bin-deler mertebesindedir.

Sonuç olarak dünyanın kapitalist emper-yalist sistemini oluşturan ülkeler halen büyükekonomiler olarak görünmekle birlikte aslındaserumla yaşayan ülkeler durumundadırlar. Pan-demi sürecinde dünya zaten bozuk olan eko-nomik sisteminde talepte düşme, tedarik zin-cirinde bozulma, navlun fiyatlarında aşırı ar-tış, tüm temel hammaddeler, gıda fiyatların-da artış vs gibi nedenlerden ötürü ciddi bir kri-zin içine doğru çekilmeye başladı.

Tablo-3 TCMB’nin 2021 Eylül ayında ya-yınladığı Enflasyon Raporunda verilen bir tab-lo. Bu tablo da dünya ülkelerinin gelişmiş vegelişmekte olan ülkeler ayrımı ile Üretici Fi-yat Endeksleri (ÜFE) ile enflasyon olarak ta-nımlanan Tüketici Fiyat Endeksleri (TÜFE) tab-loları görünmektedir.

��Tablodaki tüm rakamlara bakarsak; esas

olarak tüm ülkelerde üretici fiyatlarının tüke-tici fiyatlarının üstünde olduğu dikkat çek-mektedir. Ayrıca yer olarak yayınlamakmümkün olmadığı için enflasyonu gösterenTÜFE rakamlarının da tüm ülkelerde yük-selmeye başladığı görülebilir.

Tablodan da görüleceği gibi üreticilere yan-sıyan fiyatlar henüz tüketicilere yansıtılabilmişdeğildir. Bu da daha önümüzdeki aylarda en-flasyonun yükselerek süreceğini göstermek-tedir.

Son olarak Amerika, yükselen enflasyonve stagflasyon tehlikesine karşı, kasım ayın-dan itibaren aylık olarak 120 milyar dolar ola-rak yaptığı para dağıtma işleminin, Kasım2021 ayı dahil aylık 15 milyar dolar azalta-rak Haziran 2021 ayında parasal genişlemeyisonlandırmayı düşünmektedir. Haziran ayı-nı takiben de “0” olan faiz oranını yükselte-rek dağıttığı paraları geri toplamayı düşün-mekte, böylece enflasyonu kontrol altına al-mayı planlamaktadır.

��Ama aldığı bu parasal daralma kararına

rağmen ekonomik gelişmeye, canlanmaya ih-tiyacı olduğu için Temsilciler Meclisi ve Se-natodan, Demokratların oyları ile kabul edi-lerek geçen 1.5 trilyon dolarlık alt yapı yatı-rım planı 8 yıllığına yürürlüğe girmiştir. Bu ikipolitika da temel olarak birbirine terstir. Bidenayrıca 1 trilyon dolarlık bir sosyal yardım büt-çesinin onaylanmasını planlamaktadır.

Avrupa ise bu tür Keynesyen uygulama-lar yerine, parasal genişlemeye şimdilik de-vam kararı almıştır.

Sonuçta bu ülkelerde çözümü mümkün ol-mayan bir ekonomik kriz bulunmaktadır. Bukriz 2022 yılında daha da büyüyeceği, belkide kontrolden çıkabileceği ihtimalini içinde ba-rındırmaktadır. Atlantik sistemi ve dolar sal-tanatının sonu görünmüştür.

TÜRKİYE TAHLİLİ

Türkiye 1980 yılına kadar, ağırlıklı olarak1930’lu yıllar boyunca çizilen planlı, ithal ika-me esasına dayalı karma ekonomi modeli ileyol aldı. Emperyalizmin ihtiyaçları doğrultu-sunda ticari kısıtlarını kaldırıp, bünyesini em-peryalizmin sömürü ve talanına teslim etmesigereken tüm ülkeler gibi Türkiye’de de“neoliberalizm” adı altında ekonomik politi-kalar 24 Ocak 1980 tarihinde alınan karar-lar ile uygulanmaya başladı. 1989 yılında ye-niden yayınlanan Türk Parasının KıymetiniKoruma Kanununda emperyalizmin bastığıparaları serbestçe dolaştırıp üretilen tümkatma değeri emebileceği bir sistem yasal te-meline oturtulmaya başlanmıştı. Bağımsız birdevlet, doğal olarak bu ekonomik saldırıya kar-şı direnecekti. Bu direniş Türkiye’de 1994 ve2001 yıllarında ekonomik krizleri tetikledi.2001 yılında emperyalizm pozisyonunu dü-zeltmek için yeni bir saldırıya geçti. 2001 yılıMayıs ayında Dünya Bankası elemanı olanKemal Derviş ekonomi bakanı olarak Tür-kiye’ye gönderildi. Çantasında o yıllardan son-ra Türkiye’nin başına gelecek hükümetlerceuygulanacak 15 adet yasa getirmişti. MerkezBankası’nın bağımsızlığı, tütün, tekel vb.gibi konuların emperyalizmin tercihlerinegöre düzenlendiği yasalar Türkiye’ye dayatıldıve kabul ettirildi. Kemal Derviş’in 2001Mayıs ayında Türkiye’ye dayattığı yeni poli-tikaların adı “Güçlü Ekonomiye Geçiş Prog-ramı” idi.

��Emperyalizme kısmen de olsa direnen,

ABD’nin Irak’a saldırısına karşı duran EcevitHükümeti yıkılmış, yerine Büyük OrtadoğuProjesi (BOP) Eş Başkanlığı hükümeti kurul-muştu. Hükümet tek parçalı görünmesine rağ-

men bir koalisyondu. Koalisyonun içinde mil-lici unsurlarla birlikte FETÖ ve diğer gayri mil-li unsurlarda bulunuyordu. Dönemin eko-nomisinden sorumlu Ali Babacan, Kemal Der-viş’ten devraldığı ekonomi politikalarını başarıile uyguluyordu. O dönemde çok büyük KİTözelleştirmeleri yapıldı. Türkiye’nin dış bor-cu katlandı. Alınan paralar inşaatlara yatırı-larak sürdürülebilir olmayan ekonomi politi-kaları uygulandı.

��2014 yılından itibaren Türkiye siyasi ola-

rak Atlantik’ten kopuş ve Asya ile birlikte ha-reket çizgisine dönmeye başladı. Bu siyasi du-ruş beraberinde ekonomik uygulamalarını dagetirdi. Bir örnek vermek gerekirse; 2017 yı-lında çıkarılan bir kararname ile Türkiye’deçıkarılan altın madeni daha önceleri rahatlıklasatılabilirken bu tarihten sonra Türkiye’de çı-karılan altının öncelikli alıcısı TCMB olmasıyasası getirildi. Türkiye doğal gaz sondaj faa-liyetlerine başladı. Sondaj gemileri almaya baş-ladı. Dönemin Ekonomi Bakanı Berat Al-bayrak, 1980’den bu yana yapılan ekonomikpolitikaların sürdürülebilir olmadığını açıkça ifa-de etmeye başladı. 2020 yılı başında başla-yan pandemi süreci bu gidişi akamete uğrattı.Ancak bu süreçte Tablo-4’te de görüneceğigibi, 2001 yılında uygulamaya konulan “dü-şük kur yüksek faiz” uygulaması ile Türkiye’yegiren ve Türkiye’nin çok ciddi şekilde sömü-rülmesine yol açan sıcak para yurdu terk et-meye başladı.

Tablo-4’de görüldüğü gibi Türkiye’de sı-cak para en yüksek miktarda 10 Mayıs 2013tarihinde 152 milyar 329 milyon dolar ile bu-lunuyor. Ancak yukarıda anlattığımız siyasi de-ğişim, Türkiye’nin Atlantik’ten kopup As-ya’daki yerine yerleşmesini takiben sıcak parada 2013 yılından itibaren Türkiye’yi terk et-meye başlıyor. 2018 “rahip Brunson krizi”,“yok olan 128 milyar dolar” gibi gelişmele-rin esası da bu gelişmenin içinde yer alıyor.Takiben en son Merkez Bankası verisi olan6 Ağustos 2021 tarihinde sıcak para mikta-rı 30 milyar 618 milyon dolara düşüyor.

Aslında son derece siyasi gelişmelere ya-kın olan ve dünyada birçok darbe, kadife verenkli devrimin finansmanında da kullanılanbu paranın rotası, Türkiye’nin de içinde bu-lunduğu rotayı çok açık bir şekilde tarif et-mektedir. Emperyalizmin en hassas sinir uç-larının yer aldığı bu paralar Türkiye’yi 2013yılından bu yana terk etmektedir.

Özellikle Ekim 2021 ayından bu yana hü-kümet çevreleri ve ekonomi bürokrasisindedillendirilmeye başlanan yeni ekonomi poli-tikasının belirtileri, çok özet şekilde yukarıdabahsettiğim gelişmeler ile birlikte değerlen-dirildiğinde bir anlam ifade etmektedir.

��Merkez Bankası Başkanı’nın 28 Ekim

günü yapılan Enflasyon Raporu toplantı-sında açıkça ifade ettiği, “son yirmi yıldayapılan uygulamaların sürdürülebilir ol-maması”. Yüzde 5 enflasyon, yüzde 5 cariaçık ve yüzde 5 büyüme politikasının yü-rümediği. Artık cari açığı kapama ve is-tihdam politikalarının takip edileceği söy-lemi. Cumhurbaşkanı’nın kabine toplan-tısı ertesinde yaptığı “200 yıldan bu yanaher ileri çıkışımız muhtelif entrikalarla ke-siliyor” şeklindeki tarih vererek emper-yalizmle mücadele sürecine işaret etme-si. Bir kısım iktisatçıları emperyalizmi re-ferans verecek şekilde “mandacı iktisatçılar”olarak tanımlaması. Çok doğru bir dün-ya ekonomik tahlili yaparak “karşımızda-ki bu tablo bizi bir tercihe zorlamıştır” açık-laması. Önümüzdeki ekonomik uygula-malarla ilgili “ Ekonomik kurtuluş sava-şından zaferle çıkacağız” söylemi ve dahabuna benzer birçok, milli bir tavrı öne çı-karan söylem. Ayrıca Devlet Bahçeli’denertesi gün yapılan “Merkez bankası ba-ğımsız olamaz” özetli ve milli ekonomik uy-gulamaları destekleyen açıklamalar artıkTürkiye’nin yeni yönünü belirleyen çokönemli ve değerli açıklamalar olmuştur.

��Türkiye artık Vatan Partisi programında

“Üreticilerin Milli Hükümeti” tarafından uy-gulanacak “Üretim Devrimi” çizgisinegirmiştir. Evet, ihracatı öncelemek gibi vaz-geçilemeyen çizgi hataları, özel sektöre ol-duğu gibi yaslanarak “karma ekonomi” uy-gulamalarından şimdilik kaçınmak gibi ha-talar içermektedir. Kambiyo rejimindedenetlemeler ve müdahaleler başlatarakkontrolü ele geçirmek türü uygulamalar ar-tık görünür uzaklıkta olmasına karşın ha-len uzak durulmaktadır. Uygulanacak po-litikalarda halkında yakın desteğini almakiçin; Külliyeden başlamak üzere, TBMMve tüm devlet harcamalarında ciddi feda-kârlık uygulamaları önümüzdeki dönem-de olmazsa olmaz şekilde uygulama aşa-masına gelmek zorundadır.

Türkiye artık geri dönülemez şekilde“Üretim Devrimi” sathı mailine girmiştir.

Türkiye ‘Üretim Devrimi’ rotasına girdi

Hal

kçı b

akış

[email protected]

HakanTOPKURULU

Dış borca batıran model terk edilecek

EKONOMİ SERVİSİ

TÜRKİYE CumhuriyetMerkez Bankası Baş-kanı Prof. Dr. Şahap

Kavcıoğlu, Bankacılık Düzen-leme ve Denetleme KurumuBaşkanı Mehmet Ali Akben,Türkiye Katılım Bankaları Bir-liği Yönetim Kurulu Başkanıİkram Göktaş, Türkiye Ban-kalar Birliği Yönetim KuruluBaşkanı Alpaslan Çakar’ın evsahipliğinde düzenlenen top-lantıda bankacılarla bir arayageldi. Toplantıda küresel veyurt içi ekonomi, piyasalar vebankacılık sektöründeki geliş-melerin görüşüldüğü not edil-di. Toplantı sonrası yapılanaçıklamada, “Karşılıklı görüşalışverişinin yapıldığı toplantıuygulamaların daha verimlihale getirilmesine yönelik ola-rak oldukça yararlı geçti.” de-nildi.

BANKALARDAN DESTEK İSTEDİ

Toplantıya ilişkin ajanslarasızan bilgilere göre, Kavcıoğlucari dengenin fazlaya dönme-sini takiben enflasyonun dadüşeceği konusunda görüşlerinibankacılara aktardı. Piyasaprensiplerine bağlı kalınacağı-nı vurgulayan Başkan Kavcı-oğlu’nun, bu konuda “hiçbirşüphenin ve tereddüdün” ol-maması gerektiğini aktardı.Toplantıdan sızan bilgileregöre, Merkez Bankası’nın yenipolitika konusunda bankalarındesteğini talep ettiği ve bazıekonomist ve akademisyenle-rin kamuoyunu yanlış yönlen-dirdiği konusunda görüş be-lirtti. Vatandaşların döviz alım-larına ilişkin ise Kavcıoğlu’nunmüşterilerin doğru bilgilendi-rilmesi aşamasında banka şu-belerinden de destek istediğibelirtildi. Aktarılan bilgileregöre, Kavcıoğlu toplantıda Tür-kiye’yi “kısır bir döngüde bı-rakan” yüksek faiz ve cari açıkveren tüketime dayalı büyümemodelinin, artık yerini düşükfaiz, yüksek istihdam ve üreti-me dayalı bir büyüme modeli-ne bırakacağını “net olarak”ifade ettiği bildirildi. Kavcıoğ-lu'nun ayrıca, “Bankacılık sek-törümüz dövizdeki volatiliteninaltından kalkacak kadar güç-lüdür.” mesajı verdiği de notedildi.

PİYASA İÇİNDE İTHAL İKAMESİ

Hazine ve Maliye BakanYardımcısı Dr. Nureddin Ne-bati ise gelişmeler üzerine pi-yasalara ve iş dünyasına yöne-lik mesajlar paylaştı. “2013’tenberi düşük faiz politikamızıher uygulamaya yeltendiği-mizde güçlü bir itirazla karşı-laştık. Bu sefer bunu uygula-mada kararlıyız.” diyen Ne-bati, Twitter hesabından yap-tığı bir dizi paylaşımda şunla-rı kaydetti: “Sadece döviz ku-

runu baz alan dar bakış açısı ye-rine büyük bir pencereden de-ğerlendirmemiz gerekiyor. Sa-dece faiz ve döviz kuru ikilisi-ni esas alan bir makro-ekonomik yaklaşımyerine düşükfaiz yükseküretim hac-mine daya-nan temelpolitika ekse-ninde yüksekistihdam, yüksekihracat, düşük cariaçık ve düşük dış borç hedef-lenmektedir. Düşük faiz avan-tajı ile birlikte ihracat artışın-dan elde ettiğimiz geliri itha-latımızın en büyük kalemleriolan enerji, ham madde ve aramalı yatırımlarına yönlendire-ceğiz. Bu sayede hem enflasyonüzerindeki kur baskısını azal-tacağız hem de istihdamın art-masını sağlayacağız..” Nebati,bu mesajıyla açık piyasa eko-nomisinde ithal ikameci birpolitikanın sinyalini vermişoldu.

MANİPÜLATİF ATAKLARZARAR VERMEZ

“Herkesin bildiği gibi eko-nomimizin en büyük sorunu

cari açıktır. Bu da bizi hep dışborca bağımlı tutmuştur. Mev-cut piyasa koşullarında politi-ka faizinin enflasyonun altındatutulmasında herhangi bir so-

run yoktur. Talep en-flasyonunu azaltmak

için faizlerin artı-rılması gerekirken,küresel salgınınneden olduğu arze n f l a s y o n u n u

azaltmak için faiz-lerin düşürülmesi ge-

rekmektedir.” görüşlerinidile getiren Bakan YardımcısıNebati, mesajlarını şöyle sür-dürdü: “Düşük faiz politikamızsonucu TL’ye yapılan mani-pülatif ataklar ekonomimizeciddi zararlar veremez. Örne-ğin; bankacılık sektörünün ser-maye yeterlilik oranı yasal vehedef oranın oldukça üzerin-dedir. Bunun yanında banka-cılık kredilerinin geri dönüşle-rinde hiçbir sıkıntı yoktur. Son-kur atağında reel sektörde tür-bülanslar yaşansa da ekono-mimiz tüm gücünü korumak-tadır. 2013’ten beri düşük faizpolitikamızı her uygulamayayeltendiğimizde güçlü bir iti-razla karşılaştık. Bu sefer bunuuygulamada kararlıyız.”

2003-2013 dönemi incelenmeliPİYASALARDA yaşanan

sarsıntı ile birlikte ana akım ik-tisatçıların görüşleri dışında eko-nomide girilen yeni rotaya iliş-kin farklı görüşler de gündemegelmeye başladı. Merkez Ban-kası'nın “fiyat istikrarı” görevi-ne ilişkin yapılan yorumlara de-ğinen iktisatçı, girişimci GünhanKarakullukçu, şunları söyledi:“Merkez Bankası (TCMB) Ka-nunu madde 4 çok dar bir açı-dan algılanıyor. Nominal ve nis-bî fiyat istikrarı bir bütündür.TCMB madde 4'te kastedilen 'fi-yat istikrarı' nominal ve nisbî fi-yat istikrarını kapsar. Nominal fi-

yat istikrarını sağlamak için nis-bî fiyat istikrarın darmadağınedebilirsin demiyor kanun.”Yale Üniversitesi'nden ekonomiyüksek lisansı bulunanKara-kullukçu, Twitter hesabındanyaptığı değerlendirede, “2003-2013 döneminde TCMB, mad-de 4'e, kendi kanununa muha-lefet etti. Suç işledi. Nominal fi-yat istikrarını sağlayacağım diyenisbî fiyat istikrarını darmadağınetti. TL değerlenirken 'bir şey ya-pamam' diye yalan söyledi. Ya-pacakları vardı. Ama, team-müden yanılttı muhataplarını...Darmadağın olan nisbî fiyat is-

tikrarı neticesinde kaynak da-ğılımları çarpıklaştı. Türkiye,uzun vadede sürdürülemez biriktisadî güzergaha girdi. Ulus-lararası ticarete konu mal ve hiz-met üreten sektörlerden devşi-rilen kaynaklar uluslararası ti-carete konu olmayanlara tahsisoldu. Mugalata yaşananların,olan bitenin üzerini örtemeye-cektir. Türkiye bütün bunları ko-nuşacaktır. Herkes üzerine dü-şen sorumluluğu kabullenmekzorunda kalacaktır. İki yanlışınbir doğru etmediği tabii ki an-laşılacaktır.” ifadelerini kullan-dı.

Döviz pozisyonundaki iyileşme sürüyor

TÜRKİYE CumhuriyetMerkez Bankası finansal is-tikrar raporunu yayımladı.Raporda reel sektörün dövizpozisyonundaki iyileşmeninsürdüğü bildirildi. Rapordamayıs ayında yayımlanan sonrapordan bu yana, iktisadifaaliyetteki güçlü toparlanmaeğiliminin aşılamanın hız-lanması ve dış talebin deste-ği ile sürdüğü ifade edildi. İh-racattaki canlı seyrin ve tu-rizm sektöründeki toparlan-manın cari işlemler denge-sindeki iyileşmeyi de des-teklediği vurgulandı. İktisa-di faaliyetteki güçlü seyrinreel sektör firmalarının ciro,kârlılık ve likidite gösterge-lerine olumlu yansıdığı be-lirtilirken salgınla birlikte ar-tan reel sektör ve hanehalkıborçluluk oranları salgın ön-cesi seviyelerine gerilediğisöylendi. Raporda hanehal-kı finansal varlıklarının yü-

kümlülüklerine göre dahafazla artmasının bireylerinborç ödeme kapasitesini des-teklediği belirtildi. RaporunMerkez Bankası Başkanı im-zalı önsözde 2021 yılındakredi büyümesindeki yavaş-lamanın temelde ticari kre-dilerden kaynaklandığı, parapolitikasında yakın dönem-de yapılan güncellemelersonrasında ticari kredi bü-yümesinin toparlandığı ifadeedildi. Cari denge ve enflas-yon görünümü için önemarz eden bireysel kredi bü-yümesine yönelik güçlendi-rilen makroihtiyati çerçeve-nin etkilerinin de yakındantakip edildiği söylendi.TCMB, bankacılık sektörüyabancı para likidite göster-gelerinin Mayıs 2013’te “ta-per tantrum” olarak bilinenfinansal çalkantıya göre dahaiyi durumda olduğu değer-lendirmesini yaptı.

Merkez�Bankası�Başkanı�bankalarla�yaptığı�toplantıda�cari�fazlavurgusunu�yineledi.�Hazine�ve�Maliye�Bakan�Yardımcısı�Nebatiise�yaptığı�açıklama�ile�açık�piyasa�ekonomisinde�ithal�ikameci

bir�politikanın�sinyalini�vermiş�oldu

AYDINLIK 07 CMYK


2008/13579 ESASTAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI(İcra İflas Kanunu 133. Maddesine Göre Satış) Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri :1 NO'LU TAŞINMAZINÖzellikleri : İstanbul İl, Üsküdar İlçe, 410 Ada, 11 Parsel, KEFÇEDEDE Mahalle/Köy, ZEMİN KAT 9 NOLU DÜKKANVASIFLI BAĞIMSIZ BÖLÜM satılarak paraya çevrilecek olup malikin hissesi tamdır.TAŞINMAZIN HALİ HAZIR DURUMU VE NİTELİKLERİ : Taşınmazın bulunduğu ana taşınmaz 410 Ada 11 parselnolu ve 176,75 m2 alanlı "Arsa" nitelikli taşınmaz üzerinde ayrık nizam betonarme yapı tarzındadır. Taşınmazın bu-lunduğu bina 2 bodrum kat, zemin kat 4 normal kat olmak üzere 7 katlıdır. Söz konusu binanın mimari projesine göredepoları, zemin kat palanında, bina girişi, 4 dükkan ve 4 normal katta ikişer daire olmak üzere 12 adet bağımsızbölüm bulunmaktadır. Binanın dış cephesi ısı yalıtımlı dış cephe boya ve kaplamadır. Binaya giriş kapısı demir doğ-rama cam kapı, merdivenler seramik, duvarları saten boyalıdır. Söz konusu bina yaklaşık 11 yıllık bir yapıdır. Binagiriş sokağa göre ön cepheden sağlanmaktadır.TAŞINMAZIN KONUMU: Taşınmaza ulaşım için; Üsküdar Doğancılar parkı önünden Belediye 100m ilerlediktensonra taşınmaz sağ kolda kalmaktadır. Taşınmazın yakın çevresinde; şehir tiyatroları Musahipzade Celal Sahnesi,Üsküdar İçle Müftülüğü, Doancılar Şehit Tuncer mustafaoğlu Polis Merkezi, Üsküdar VeremSavaş Dispanseri, Üs-küdar İtfaiye İstasyonu, Hezarfen Ahmet Çelebi Ortaokulu, Aziz Mahmud Hüdai Efendi Hazretleri Cami bulunmaktadır.Taşınmazın denize 500m, Marmaray ve metroya 700m mesafededir. Taşınmazın bulunduğu bölge orta üst gelir dü-zeyince tercih edilmektedir. Toplu taşıma araçlarından yararlanılabilir, ulaşımı kolay bir konumdadır. Bölgenin alt yapısıtamamlanmış olup kamu hizmetlerinden istifadesi tamdır.TAŞINMAZIN İMAR DURUMLARI: İstanbul Üsküdar belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü Kent rehberi İmar say-fasından edinilen bilgide: Üsküdar Merkez Bölgesi Uygulama İmar planı kapsamında 09/09/2006 onaylı 1/1000 ÖlçekliUygulama İmar Planı göre Hmaks: 15,50 yapılanma şartlarında Blok nizam ". Ve 3. Derece Kentsel ve Bölgesel İşMerkezleri Alanında" Kalmaktadır.ÖZELLİKLERİ: İstanbul İl, Üsküdar İlçe, 410 Ada, 11 Parsel, KEFÇEDEDE Mahalle/Köy, ZEMİN KAT 9 NOLU DÜK-KAN VASIFLIBAĞIMSIZ BÖLÜM Bina girişine göre katta, soldan ilk sırada yer almaktadır. Mimari projeye göre kattanet 13,90 m2 alanda dükkan hacminden oluşmaktadır. Söz konusu dükkanın sokak cephesi yaklaşık 2,50 metredir.Söz konusu dükkanın zemin döşemeleri seramik kaplı, duvarları kısmen fayans ve kısmen saten boyadır. Dükkanıncephesi ve kapısı camlı alüminyum doğramadır.TAŞINMAZINKAYDINDAKİ ŞERHLER: 1- HACİZ/ İPOTEK2- AYRINTILI TAPU KAYDI DOSYAMIZDA MEVCUT OLUP HERKES GÖREBİLİR.Adresi :Ahmediye Mahallesi Viransaray Sok. No: 2 /B Pk: 34672 Üsküdar / İSTANBULArsa Payı : 10/240Kıymeti : 310.000,00 TLKDV Oranı : %18

1. Satış Günü : 21/01/2022 günü 14:30 - 14:35 arası2. Satış Günü : Satış Yeri : (MEZAT-2) İSTANBUL ANADOLU ADALET SARAYI. 2 NOLU MEZAT SALONU. B BLOK. -4.KAT. KAR-TAL/İSTANBUL-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------Satış şartları :1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün so-nuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen de-ğerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinciartırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırmagününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilendeğerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artıranaihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. (İİK. 133 Maddesine Göre Satış İşlemi Ol-duğundan 2. Arttırma Yoktur.)2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20'si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka te-minat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir.Damga vergisi, KDV,1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellâllık Harcı, taşınmazın aynından doğan vergilersatış bedelinden ödenir. (Alacakları rehinli olan alacaklıların satış tutarı üzerinden rüçhan hakları vardır. Gümrük resmive akar vergisi gibi Devlet tekliflerinden muayyen eşya ve akardan alınması lazım gelen resim ve vergi, rehinli ala-caklardan sonra gelir.)3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olaniddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabitolmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır.4- İhale kararının kaldırılmasına sebebiyet veren ilk satıştaki ihale alıcısının satışa iştirak etmesi halinde önceki pe-yinden düşük bir bedelle ihalenin kendisine yapılmayacağı ve yapılacakİİK.133 maddesine göre bu satışta kendisinepeşin para ile ihalenin yapılacağına karar verilmiştir.5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıyabir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları,başkaca bilgi almak isteyenlerin 2008/13579 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilanolunur.24/11/2021İCRA İFLAS KANUNU 127. MADDESİNE GÖRE SATIŞ İLANININ TEBLİĞİ: Adresleri tapuda kayıtlı olmayan (Müb-rez Tapu kaydında belirtilen) alakadarlara takip borçlusuna / borçlularına / ilgililere / hak sahiplerine gönderilen satışilanı tebligatlarının tebliğ imkansızlığı halinde işbu satış ilanı yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur.(İİK m.126)(*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.* : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64'e karşılık gelmektedir.

T.C. İSTANBUL ANADOLU 12. İCRA DAİRESİ


2016/55 TLMT.TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANISatılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri :1 NO'LU TAŞINMAZINÖzellikleri : İstanbul İl, Üsküdar İlçe, 1083 Ada, 46 Parsel, BULGURLU Mahalle/Köy, 3 Nolu Bağımsız Bölüm kıymettakdirine konu taşınmazın tapu kaydında : istanbul ili, üsküdar ilçesi, bulgurlu mah. 1083 ada 46 parsel sayılı65.841,46m2 yüzölçümlü3 bodrum kat + zemin kat + 6 kat normal katlı betonarme A1 ile A3 B1ile B20c1 ile c5bloklar2bodrum kat+ zemin kat 6 normal katlı betonarmeA4,A5 B21 B22 bloklar 3 bodrum kat + zemin katlı betonarma Dblok ve3 adet yüzme havuzu kafeterya ve arsası vasıflı ana taşınmazda B 22 blokta kalan 2790/3110400 arsa paylızemin kat 3 bağımsız bölüm nolu mesken vasıflı taşınmaz.istanbul ili, üsküdar ilçesi, acıbadem mah. çeçen soktan 19 kapı numaralı almondihil sitesi yapısı bulunduğu parselüzerindeB22blok zemin kat 3 bağımsız bölüm nolu mesken vasıflı2790/3110400 arsapay/ paydalı taşınmazın03/03/2021 taihli keşif günü yerinde yapılan inceleme ve tespitlerimizde: almondhi sitesi betonarme yapısının dışcephe kaplamalı ve balkonlarının alüminyum profilli cam giydirme detaylı olduğu site girişinde özel güvenlik ve kamerasisteminin bulunduğu katlar arasındaki ulşaımı sağlayan iki asansör granit kaplamalı ve alüminyum profilli korkulukluana merdiven ve yanın mediveni olduğu binanın zemin katında 3 nolu bağımsız bölümün daire niteliğinde olduğudaire giriş kapısının çelik kapı olduğu daire girişinde bir hol hole açılan bir salon bir mutfak bir yatak odası salonun ikiköş cephesinde açık bir balkon bir wcolduğ ıslak hacimlerin seramik kaplı diğer bölümlerin parke kaplı olduğu duvar-larınsu bazlı plastik duvar boyalı olduğu aydınlatmanın spot ve sansörlü olduğu pencerelerin alüminyum doğramalıçift cam deatyıliç kapılarının beyaz amerikan tipi ahşap olduğu mutfak tezgahının granit mutfak dolaplarını mdf kap-lama olduğu yerinde yapılan ölçümlerde net alanını yaklaşık85.00 m2brüt alanın yaklaşık100,00 m2 olduğu teknikaltyapıları tamamlanmış ve kamu hizmetlerinden yararlandığı tespit edilmiştir.Adresi : İstanbul İli, Üsküdar İlçesi,Acıbadem Mah. Çeçen Sok.Dış Kapı No: 19 İç Kapı No: 3Üsküdar / İSTANBULİmar Durumu : üsküdar ilçesi, acıbadem( eski bulgurlu)mahallesi,74 pafta1083 ada 46 parsel sayılı taşınmaz18/03/1991 t.t.li 1/1000 ölçeklive 16/04/2005 t.t. Li1/1000ölçekliplan tadilatlarında kısmen H max: 5 katkısmenHmax7 kat kat iritfada0.75emsaldeayrık nizam avan projeye göre uygulama yapılacak konut alanında kal-maktadır. Yazısı olduğu görülmüştür. Ayrıcı ilgili belediyesinin internet sitesinde alınan güncel imar durumubilgisine göre istanbul ili, üsküdar ilçesi, acıbadem mahallesi, altunizadeplan bölgesinde park + yerleşikkonutalanı plan kulanm amaçlı1083 ada 46 parel sayılı65.903,91 m2 yüzölçümlütaşınmazın kaks: 0.75 yapılanmaşşartlarında olduğu görülmüştür. Kıymeti : 1.815.000,00 TLKDV Oranı : %1Kaydındaki Şerhler : tapu kaydındaki gibidir

1. Satış Günü : 12/01/2022 günü 10:10 - 10:20 arası2. Satış Günü : 10/02/2022 günü 10:10 - 10:20 arasıSatış Yeri : Mezat Salonu 1 - İstanbul Anadolu Adalet Sarayı B Blok -4. Kat KARTAL / İSTANBUL-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------Satış şartları :1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün so-nuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen de-ğerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinciartırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırmagününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilendeğerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artıranaihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir.2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20'si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka te-minat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir.Damga vergisi, KDV,1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellâllık Harcı, taşınmazın aynından doğan vergilersatış bedelinden ödenir. (Alacakları rehinli olan alacaklıların satış tutarı üzerinden rüçhan hakları vardır. Gümrük resmive akar vergisi gibi Devlet tekliflerinden muayyen eşya ve akardan alınması lazım gelen resim ve vergi, rehinli ala-caklardan sonra gelir.)3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olaniddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabitolmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır.4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğinceihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılarve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizindenmüteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olu-nacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır.5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebil-mesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerinşartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2016/55 Tlmt. sayılıdosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur.28/10/2021(İİK m.126)(*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.* : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64'e karşılık gelmektedir.

T.C.İSTANBUL ANADOLU 10. İCRA DAİRESİ


ARDAHAN KÖYLERİNİN TEK KADIN MUHTARI YETKİLİLERE SESLENDİ

İLYAS GÜMRÜKÇÜ / ARDAHAN

BALIKÇILAR Köyü’nün muhtarı AyselKaya’nın, devlete ve işadamlarına birçağrısı var: “Hayvancılık bitmek üzere.

Sadece hayvancılıkla da olmaz, gençlere iş im-kânı istiyoruz.”

Ardahan’da merkeze bağlı 69 köy var. Ay-sel Kaya, Ardahan köylerinin tek kadın muh-tarı. ‘Kadın muhtar olur mu?’ dediler, oldu. Ör-nek bir çalışma yürütüyor. Kaya, sorularımızıyanıtladı.

‘KÖY DIŞINDAN HAYVAN ALMAYIYASAKLADIM’

� Ardahan’ın en büyük sorunu nedir?Ardahan’ımızın en büyük sorunu hayvan-

cılık. Bizim hayvan üretebilmemiz için ilk öncekomşu illerde hayvancılık yapan üreticilerin bu-raya gelmesi lazım ama kesim yapan yerlerimizyok. Dışarıdan hayvan girişini önlemeliyiz, bi-

zim burada yeteri kadar hayvanımız var zaten.Biz üretiyoruz, satıyoruz ama Iğdırlılar bizimmemleketi hedef almışlar.

‘HER KAPI BANA AÇILIYOR’

� Neden?Burası yaylacılık bakımından rahat, mera-

sı geniş, havası güzeldir. Iğdır ise çok sıcak ol-duğu için Ardahan’a geliyorlar. Bütün Arda-han’a söylüyorum, dışarıdan bizim memleke-timize hayvan girmesin. Ama bazıları anlamı-yor. Köylüyü kalkındırmak için mecbur ürete-ceksin ama dışarıdan hayvan gelmesin. Benmuhtarlığa girmeden önce bütün köylüme‘dışarıdan kimsenin hayvanını köyün merasınabırakmayacağım’ dedim. Bizim köyümüz 16hane. Köyümüzde bin hayvan var. Bin hayvandışında bizim köyümüze hayvan giremez. Benbunun mücadelesini verdim. ‘İstediğiniz tak-dirde gerekli mecralara başvuracağım, gerekirsecezanın en kralını da yazmayı düşünüyorum’ de-dim. Çok şükür köylümüzle birlik olduk o ‘dev-rimi’ gerçekleştirdik. Bir şeyler yapabildiğim içinne mutlu bana.

� Ardahan’da tek kadın muhtarsınız. Ka-dın muhtar olmak nasıl bir duygu?

Evet, tek kadın köy muhtarı benim. Bir debir ilçemizde kadın muhtar var. Bazen diyor-lar ‘bayandan muhtar olur mu?’ Neden olma-sın? Oldu, hangi devlet kapısını çalsam, açılı-yor. İstemesini de biliyorum. Beni hiç geri çe-virmiyorlar. Bir erkeğin yapamayacağı işleri benyapıyorum. Ben her zaman dedim ‘merdivenibeşer beşer çıkmayalım, birer birer çıkalım’. Be-nim ödülüm neydi? Ben muhtar olursam ‘ilkibaşaracağım’ dedim. Bayanlara diyorum ki ken-dinizi gösterin, kazanın, yapın, yenilmeyeceği-nizi hissettirin. Ben muhtar olmadan önce kan-ser olduğumu öğrendim, kanseri muhtarlığımsayesinde yendim. Mücadele ederek ‘o beni ye-nemeyecek ben onu yeneceğim’ dedim.

‘İSTEMESİNİ BİLECEKSİN’

� Köyde neler yaptınız?Benim köyüm Ardahan’ın Merkez köyü ol-

masına rağmen daha parke döşenmemişti. İs-temesini bileceksin. Ben köyümün parkesiniyaptırdım, depolarını yaptırdım, camisini sıfırdan

yaptırdım, okuma yazma kursu açtırdım, vali be-yin desteğiyle. Şimdi 11 öğrencimiz var, 2. sınıfıgeçtiler.

DEVLETE VE İŞ İNSANLARINA ÇAĞRI

� Kadınlara ve yöneticilere bir çağrınız varmı?

Var tabii ki. Bizim Ardahan’ımız dünyanınen ücra köşesindedir. Burada işsizlik sorunu çok,gençlerimizin çoğu boş. Buraya bir fabrika, biriş imkânı, bayanların çalışabileceği bir güzel sa-natlar atölyesi şart. Yalnızca hayvancılıkla Ar-dahan kalkınmaz. Gençlerimize bir iş imkânıistiyoruz, köylü ne yapacak? Bir maaşı yok, gö-türüp pazarda bir hayvanını satacak o paraylada ihtiyaçlarını alacak. Öyle gençlerimiz var kipırlanta gibi. Arpa yetişiyor, buğday, yulaf ye-tişiyor ama benim köylümün desteği yok. Dev-let buraya biraz el atsa bizim gençlerimiz herşeyi rahatlıkla yapacak. Devlet bir kredi için 40tane şart koşuyor, bu gençlere günah değil mi?Biraz devlet elini taşın altına koysun. Her za-man televizyonlarda bağıralım mı ‘bize eliniziuzatın diye?’ Gelin biraz da içimizde yaşayın busoğuk memlekette. Benim burada ürettiğimhayvanımı Rizeli, Trabzonlu alıp götürüp ora-da kesiyor. Niye? Bankaya borcum var, krediborcum var, motor borcum var. Mecbur, üret-tiğim malı ucuza satacağım ki kredi borcumuödeyeyim. Devlet bir şeyler yapmak zorunda.Partilerin hepsine sesleniyorum. Elinizi taşın al-tına koyun. Ardahan gibi bir memlekette bizaçız. Bir bayan muhtar olarak bütün Ardahan’ınsesi olarak sesleniyorum herkese. Benim genç-lerim aç. Ardahan’da yüzde 90 hırsızlık var. Gi-dip başkasının hayvanını çalıp satıyor, harçlıkyapıyor, neden? Çünkü aç. Buradan sesleni-yorum ‘iş insanları lütfen gelin, Ardahan’a ya-tırım yapın.’ Benim gençlerim de iş yapsın yal-nızca hayvancılıkla olmuyor.

Muhtar�olduktan�sonra�kanseriyenen�Aysel�Kaya,�'kadın�muhtar

olur�mu'�diyenlere�kulakasmıyor,�köyünün�sorunlarını�birbir�gideriyor.�Gençlerin�haline

üzülen�Kaya�iş�olanağı�için�çağrıyapıyor:�'Devlet�elini�taşın�altına

koysun.�Her�zamantelevizyonlarda�bağıralım�mı,‘Bize�elinizi�uzatın'�diye?�Gelinbiraz�da�içimizde�yaşayın�bu

soğuk�memlekette'

‘Toprak datesisler de atıl’YURT HABERLERİ

YOZGAT Genç Sanayiciler ve İşadamlarıDerneği Başkanı Ayhan Çelik, Türkiye’de ta-rım alanlarının önemli bölümünün nadasabırakılmak suretiyle atıl durumda olduğunu,yeterli üretimin olmaması nedeniyle sıvıyağ işleme tesislerinin önemli bölümünün deatıl kaldığını söyledi.

Çelik, Türkiye’de yılda bir milyon 800 binton ayçiçeği yağı tüketiminin bulunduğunu,bunun yaklaşık 400 bin tonunun ancak iç pi-yasadan karşılanabildiğini belirtti. Çelik,“Son zamanlarda ülkemizde düzensiz veplansız üretimle çiftçimiz zarar ediyor. Ta-rım alanlarına önce soğan, patates, eğlencelikçekirdek ekiliyor, sonraki yıl çiftçi hangi ürü-ne daha fazla talep varsa ona yöneliyor. Ekimçok fazla olunca da ürün para etmiyor, eldekalıyor, çiftçi zarar ediyor.” dedi.

‘ATIL TESİSLER DEVREYE GİRSİN’

Çelik, tarım alanlarının verimli kullanımısağlanıp, gerekli planlamalar yapılarak, sıvıyağ için gerekli olan alımlardan arta kalanürünün işlenerek, biyodizele dönüştürül-mesinin mümkün olduğunun da altını çizdi.Biyodizelin çiftçiye düşük bedelle verilme-siyle girdi maliyetlerinin düşürülebileceğininaltını çizen Çelik, şöyle devam etti: “Türki-ye’nin bitkisel sıvı yağ ihtiyacı ile birlikte ta-rım sektöründe kullanılan ekipmanın biyo-dizel ihtiyacı ayçiçeği, kanola ve aspir bitki-leri teşvik edilerek karşılanabilir. Türkiye dışabağımlılıktan kurtarılabilir.

“Bu yıl sadece Yerköy ilçemizde 15 bin de-kar alanda eğlencelik ayçiçeği ekimi yapıl-dı. Ürün fazlası elde kaldı. Yağlık ayçiçeği çift-çinin elinde hiçbir zaman kalmaz. Yağlık ay-çiçeğini Trakya Birlik ve Karadeniz Birlikalım garantili olarak ektiriyor. Ülkemizdeyaklaşık 125 Ayçiçek Yağı Fabrikası var. Ürünolmadığından tesisler atıl durumdadır. İhti-yacı karşılayacak tesisler mevcut. Bu tesislerdevreye sokulduğunda hem üretim, istihdam,ihracat, KDV artıracak, hem de ülke kaza-nacak.”

YATIRIM YAPILSIN GENÇLERİMİZ KALSIN

AYDINLIK 08 CMYK

8 27 Kasım 2021 CUMARTESİ

Hazırlayan: Xxxx Xxxxx

[email protected]

Aydınlık ‘Coni’nin çaycısını’ sordu

İstanbul’da�gözaltına�alınan�Metin�Gürcan’la�ilgili�açıklama�yapan�DEVA�Partisi�Genel�Başkanı�Ali�Babacan,�‘Desteğimiz�tam’�dedi.�Babacan�ayrıca‘Metin�Gürcan’ın�Süleymaniye’de�Mehmetçiğin�başına�çuval�geçiren�ABD�askerlerine�çay�partisi�verdiği’�konusunda�sorduğumuz�soruyu�geçiştirdi

AYDINLIK'ın manşe-tinden gündeme ge-tirdiği DEVA Partisi

Kurucular Kurulu Üyesi Me-tin Gürcan, dün İstanbul'dakievinden gözaltına alındı. Gür-can'a casusluk suçlaması yö-neltildiği öğrenildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının hak-kında gözaltı kararı verdiği Gürcan'ın İstanbulBakırköy'deki evinde arama yapıldı. Gözaltınaalınan Gürcan'ın buradaki işlemlerin ardındanAnkara'ya getirileceği belirtildi.

2020 TARİHLİ SORUŞTURMA

DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikala-rı Başkanı Mustafa Yeneroğlu, kişisel Twitterhesabından yaptığı açıklamada, “Arama kara-rına göre Metin Gürcan Bey Ankara Cumhu-riyet Başsavcılığı’nın casusluk suçlaması ile il-gili 2020 yılındaki bir soruşturmaya dayanılarakgözaltına alınmıştır. Söz konusu soruşturma bağ-lamında başkalarının da gözaltına alındığı bil-gisi vardır. Metin Bey şu anda sağlık kontro-lünde. Tüm desteğimizle süreci yakinen takipediyoruz. Avukat arkadaşlarımız emniyette, ken-dilerine gereken hukuki desteği vermekle bir-likte soruşturma ile ilgili daha net bilgiler al-dıktan sonra kamuoyunu bilgilendireceğiz.”dedi.

‘GÜRCAN’IN YANINDAYIZ’

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan,partisinin “Kadın İçin Adalet Eylem Planı”nıaçıkladığı basın toplantısında Gürcan'ın yanındaolduklarını söyledi. Açıklamasına Gürcan'ın du-rumluyla ilgili bilgi vererek başlayan Babacan,“Metin Bey’e olan hukuki desteğimiz yoğun şe-kilde devam ediyor.” dedi. Osman Kavala da-vasının olduğu gün Gürcan’ın gözaltına alın-masını manidar bulduğunu savunan Babacan,“Bu gelişme eğer siyasi bir nitelikteyse, eğer he-def partimize yönelik bir tutumsa veya hedef ül-kenin bu ağır ekonomik kriz gündeminin üze-rini örtmekse, bu tür girişimler DEVA kadro-larını asla yıldıramaz. DEVA kadrolarını asla yo-lundan alıkoyamaz.” ifadelerini kullandı.

Gözaltına ilişkin ayrıntılı bilgiye sahip ol-madıklarını Babacan, Aydınlık’ın “Metin Gür-can’ın Süleymaniye’de Mehmetçiğin başınaçuval geçiren ABD askerlerine çay partisi ver-diği” konusundaki sorusuna ise cevap ver-

mekten kaçındı.

GÜRCAN KİMDİR?

Aydınlık’ın 17 Eylül’de manşetinden du-yurduğu haberde Gürcan’ın, 2003’te Irak’ın Sü-leymaniye şehrinde Mehmetçiğin başına çuvalgeçiren ABD askerlerine çay partisi verdiği id-diası yazılmıştı. 2015’te Türk Silahlı Kuvvetle-rinden (TSK) istifa eden Gürkan ABD’ye gi-derek, yalnızca ABD'lilerin okuyabildiği Na-tional Security Affairs'a alındı.

Metin Gürcan'ın 2008-2010 yılları arasındaDepartment of National Security Affair'a bağ-lı ABD Deniz Kuvvetleri Enstitüsü’nde “Böl-gesel Kürt Yönetimi ile Bağdat Merkezi Yö-netimi arasındaki çevre-merkez ilişkisi” adlı te-ziyle Güvenlik Çalışmaları alanında yüksek li-sans yaptığı biliniyor.

2009’da yolu Pensilvanya’ya düşen Gürcan,buradaki Bryn Mawr College'da bulunan So-lomon Asch Conflict Center'da misafir araş-tırmacı olarak çalıştı. Bir Polonyalı Yahudi olanSolomon Asch adına kurulan bu merkez, özel-likle 'etnik grup çatışması' üzerine çalışmalar yü-rüttü. Amerika'daki eğitimini tamamladıktansonra Türkiye'ye dönen Gürcan, 2014 yılında iseİngiltere’de Oxford Üniversitesi'ndeki 'SavaşınDeğişen Karakteri' (Changing Character ofWar-CCW) programına kabul edildi. 2015 or-talarına kadar burada misafir araştırmacı ola-rak çalıştı. Sivil ayaklanmalar konusunda uz-manlaşan bu merkez, Cengiz Çandar gibi isim-leri de bir dönem ağırlamıştı.

Gürcan ayrıca, Sabancı Üniversitesi İstan-bul Politikaları Merkezi, Washington Enstitü-sü, TPQ dergisi Al Monitor gibi yurt dışı bağ-lantılı kuruluşlarda faaliyet yürütmüş, T24 ha-ber sitesinde de yazılar yayınlamıştı.

SORULARIMIZI YANITLAYAMAMIŞTI

Gürcan, Aydınlık’ın 17 Eylül’de manşetinetaşıdığı “Deva’nın Gürcan’ı Coni’nin Çaycısı”haberiyle ilgili bir açıklama yayınlamış ancakhakkındaki dikkat çeken iddiaları yanıtsız bı-rakmıştı.

Gürcan, “31 Aralık 2003 akşamı KerkükHava Üssü’nde Türk İrtibat Subayı olarak gö-revli iken Kerkük'teki Türkmenlere yönelik ar-tan saldırılara dair ABD'li subaylarla görüşmeyegittiğim olaydan bahsediyorsanız, doğru gittim.Bugün olsa ucunda can varsa gene giderim.Bence siz de giderdiniz.” demişti.

kaan

arsla

n@ay

dinlik

.com

.tr

Kaan ARSLAN

BABACAN ‘YALAN’ DİYEMEDİBABACAN ‘YALAN’ DİYEMEDİBABACAN ‘YALAN’ DİYEMEDİBABACAN ‘YALAN’ DİYEMEDİBABACAN ‘YALAN’ DİYEMEDİBABACAN ‘YALAN’ DİYEMEDİ

DEVA PARTİSİ, İstanbul’da “Ka-dın İçin Adalet Eylem Planı”nı açıkla-

dı. İstanbul İl Başkanlığı’nda yapı-lan açıklamaya Deva Partisi GenelBaşkanı Ali Babacan’ın yanı sıra Ka-dın Politikaları Başkanı Elif Esen veHukuk ve Adalet Politikaları İs-tanbul İl Başkanı Av. Zerrin Bay-sal da katıldı.

Kadın Politikaları Başkanı ElifEsen, partisinin “Kadın İçin Ada-let Eylem Planı”nı ilan etti. Esen,“10 kadından 6’sının şiddetgördüğünü gösteriyor. Ama buson veriye baktığımızda, üç ka-dından biri yaşadığı ortamda, ül-kede kendisini huzurlu ve gü-vende hissetmiyor. Şiddeti ön-lemek konusunda bakış açımız

şöyle: Öncelikle şiddettin koruyucu, ön-leyici tedbirlerle ortaya çıkmasını en-gellemek bizim asli hedefimiz olacak.Bu konuda sıkıntı yaşaması muhtemelkişilerin adalete kolayca erişimlerinin sağ-lanması ve caydırıcı yaptırımlarla po-tansiyel katillerin engellenmesi de ikin-ci önceliğimiz.” değerlendirmelerindebulundu.

‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’YLE BİRLİKTE UYGULAYACAĞIZ’

DEVA Partisi, açıklamada kadın politikala-rındaki uygulamaları için GREVİO benzeri birdenetleme mekanizmasını da hayata koya-cağını ilan etti. Aydınlık’ın “GREVİO toplum-da tepki çeken bazı yönleri mevcut. Yasala-rın üstünde, denetimden uzak bir yapısı var.Avrupa Birliği ve bazı STK’lardan fon desteğialıyor. Ayrıca terör örgütlerine de destekaçıklamaları yapıyorlar. Sizin bahsettiğinizbenzer yapı da bu minvalde mi olacak?” so-rusuna Elif Esen şöyle yanıt verdi: “GREVİO birdenetim mekanizmasıdır. İstanbul Sözleş-mesi’yle birlikte oluşan, sözleşmenin içindekibir denetim mekanizmasıdır. Biz yaptığımız bü-tün çalışmalarda, daha önce yapılmış iyi işle-ri, olumlu taraflarını alarak olumsuz taraflarıbir kenara bırakıyoruz. Çünkü bu geçmişte ka-lan başarılı çalışmalar, gelecekte yapılacak ça-lışmalara baz oluşturuluyor. Olumsuz taraflarıiyileştirerek ilerliyoruz. Bu noktada iyi tarafla-rı alarak, iyi bir denetim mekanizması olarakyine ülkemizdeki kriterler bağlamında de-ğerlendirilmesi ve sonrasında da iyileştirilmişbir sistem olarak İstanbul Sözleşmesi’yle bir-likte uygulanmasını öngörüyoruz.”

GREVİO üzerinden dış müdahale daveti

BEŞİKTAŞ taraftar grubu Çarşı üyeleri,Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başka-nı Osman Kavala ve firariler eski CIA danış-manı Henri Barkey ile Can Dündar'ın da ara-larında bulunduğu 52 sanığın, "15 Temmuz dar-be girişimi" ve "Gezi Parkı olayları"na ilişkin id-dialar kapsamında yargılandığı davada, Ka-vala'nın tutukluluk halinin devamına karar ve-rildi.

KAVALA KATILMADI

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki du-ruşmaya, tutuklu sanık Osman Kavala katılmadı.Kavala'nın kendi isteğiyle duruşmaya katıl-madığı öğrenildi. Bazı tutuksuz sanıklarla avu-katlarının da hazır bulunduğu duruşmayı, CHPMilletvekili Sezgin Tanrıkulu, TİP Genel Baş-kanı Erkan Baş ile TİP Milletvekili Ahmet Şık,HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, İsviçre, İs-veç, Almanya, Belçika, Çekya, Danimarka veİtalya'nın İstanbul başkonsolosları, Fransa'nınİstanbul Başkonsolos Yardımcısı, bazı ülkeler-den Uluslararası Yazarlar Derneği (PEN) ileUluslararası Af Örgütü üyeleri de izledi.

Duruşmada, sanıklar ve avukatların be-yanları alındı. Osman Kavala’nın avukatı Tol-ga Deniz Aytöre, müvekkilinin duruşmalara ka-tılmama tutumunu desteklediğini belirterek,şunları söyledi:

"Adil yargılanma hakkımız lekelendi. Avru-pa İnsan Hakları Mahkemesi, müvekkile yönelik'hak ihlali' kararı vermiştir. Hal böyle olunca tu-tukluluğunun bir hak ihlali olduğu da ortaya çık-mış, beraat kararı verilmiştir. Gezi dosyasındaberaat kararı verilince apar topar bir suç üre-tilmeye çalışıldı. Şahsa özel bir casusluk suçla-ması getirildi. Müvekkil tutuklandığından beriaynı şeyleri söylüyoruz, müvekkilin tutuklulu-ğuna gerekçe gösterilen deliller ve belgeleri bizeverin diyoruz. Bu ülkenin kozmik odasına gi-renlere bile casusluktan beraat kararı verildi. Buiddianame buram buram suç kokan bir iddia-

name. Bu iddianame mahkemeye yalan söylü-yor. İddianame, 'Sanık Henri Barkey ile yoğunirtibatlıdır.' diyor, HTS raporunda görüşme yok.4 yıldır aynı gerekçelerle tutuklu, aynı şeyleri söy-lüyoruz. Osman Kavala burada ifade verdi, tu-tuklama gerekçelerindeki şeyleri neden sor-madınız? Bu delillerle bizim tutukluluğumuzadevam vermeniz olası değil.”

'PLAKETLİ ÖRGÜT MÜ OLUR'

Sanıklardan Ayhan Güner'in avukatı Dev-rim Alparslan, Çarşı dosyasının 35 sanığındanen az 15'inin ülkücü olduğunu söyleyerek,"Emniyet müdürü, Ayhan Güner ve arkadaş-larına Beşiktaş'taki olayları yatıştırdıkları ve hiç-bir yere zarar vermedikleri için plaket verdi. Böy-le örgüt mü olur?" dedi.

Duruşmada savunma yapan diğer sanıklarve avukatları da beraat talebinde bulundu.

Beyanların alınmasının ardından görüşüsorulan cumhuriyet savcısı, mevcut delil duru-mu, atılı suçun vasıf ve mahiyeti ile verilebile-cek cezanın üst sınırı dikkate alındığında tu-tukluluk süresinin ölçülü olduğunu belirterek,Osman Kavala'nın tutukluluk halinin devamı-na karar verilmesini istedi.

ÜYE HAKİMDEN MUHALEFET ŞERHİ

Mahkeme heyeti, Kavala'nın üzerine atılısuçun vasıf ve mahiyetini, verilebilecek ceza-nın üst sınırı dikkate alındığında tutukluluk sü-resinin ölçülü olmasını ve yargılamanın geldiğiaşamayı göz önünde bulundurarak oy çoklu-ğuyla tutukluluk halinin devamına karar ver-di. Üye hakimlerden biri karara muhalefet şer-

hi koyarak, Kavala’nın bir veya birkaç adli kont-rol hükümleri uygulanarak tahliye edilmesi ge-rektiği yönünde görüş bildirdi.

Heyet, sanıklar Henri Jak Barkey, Can Dün-dar ve Ayşe Pınar Alabora'nın da aralarındabulunduğu 7 firari sanık hakkındaki yakalamakararının infazının beklenilmesine, tanık SylviaTiryaki'nin açık adresinin tespiti için ilgili ku-rumlara yazı yazılmasına hükmetti. Usulüneuygun tebligat yapılmasına rağmen duruşma-ya katılmayan sanıklar hakkında zorla getirmekararı çıkarılmasına hükmeden heyet, eksik-liklerin giderilmesi için duruşmayı 17 Ocak'aerteledi.

DURUŞMA SONRASI AÇIKLAMA

Duruşmanın adından Osman Kavala'nın eşiAyşe Buğra Kavala, CHP milletvekili SezginTanrıkulu ve Kavala'nın avukatlarından Tol-ga Deniz Aytöre, adliyenin karşısındaki mey-danda basın açıklaması yaptı. Açıklamasındamahkemenin tutumunu eleştiren Ayşe Buğ-ra Kavala, "Hep aynı şey 4 senedir. Bu duruş-malar bana gerçekten çok tuhaf geliyor çün-kü savcılar, haklarında çok ağır suçlamalar içe-ren iddianame yazdıkları sanığa soru sormu-yorlar. Avukatlar durmadan aynı soruları so-ruyor. 'Hangi somut eylemlerle üzerlerineatılı suçları işlemişlerdir?' diye. Ama oraya ge-linceye kadar daha suç tanımıyla karşılaşmı-yoruz. Bu böylece devam ediyor. Bu normal birşey değil. Bu ne evrensel hukuk normlarına neinsan haklarıyla ilgili normlara uyan bir durumdeğil. Benim en büyük endişem bu durumunkanıksanması." ifadelerini kullandı.

Kavala'nın tutukluluğu sürecek Kavala'nın tutukluluğu sürecek Kavala'nın tutukluluğu sürecek 36 FETÖ şüphelisi hakkındagözaltı kararı

AYDINLIK�/�ANKARA

ANKARACumhuriyet Başsavcılığı tarafındanyürütülen FETÖ soruşturmasında, 12‘si avukatve avukat stajyeri 36 şüpheli hakkında gözaltı ka-rarı verildi. Ankara Cumhuriyet BaşsavcılığıTerör Suçları Soruşturma Bürosunca, 4 Nisan2015 tarih ve 6638 sayılı Kanun ile kapatılan Po-lis Akademisi Başkanlığına bağlı (eski) Güven-lik Bilimleri Fakültesi/Polis Kolejinden ilişiği ke-silen öğrenciler hakkında soruşturma yürütülü-yordu. Soruşturma kap-

samında haklarında FETÖ/PDY tarafından okuldönemine ve ilişiklerinin kesilmesiyle sonraki dö-neme ait yapıldığı tespit edilen fişlemeler, ardı-şık arama, HTS kayıtları, aleyhte ifade ve teşhislerbulunan 36 şüpheli hakkında gözaltı kararı ve-rildi. Ankara merkezli 6 ilde operasyonlar yapıl-dı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, şüphelile-rin yakalanmasına yönelik çalışmalara, Ankaraİl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Müca-dele Şube Müdürlüğü ekiplerince devam edildiğiniaçıkladı.

Yargı Reformu'ndaki bir faaliyetdaha hayata geçirildi

AYDINLIK�/�ANKARA

ADLİ yardım ve adli müzaheret kapsamın-daki avukatlık hizmetlerinde uygulanan katmadeğer vergisi oranı Resmi Gazete'de yayımla-nan Cumhurbaşkanı kararı ile yüzde 18'den yüz-de 8'e indirildi. Adalet Bakanlığınca yürütülen Yar-gı Reformu Strateji Belgesi’nin (YRS) hedefle-rinden biri olan adalete erişimin güçlendirilme-si kapsamında ‘Avukatlık hizmetlerinden ve adliyardım hizmetlerinden alınan KDV oranının ye-niden belirlenmesi’ faaliyeti de yer alıyordu. Ay-rıca İnsan Hakları Eylem Planı’nda (İHEP) da aynıkonu ‘Maddi durumu yetersiz olan kişilere ve-rilen adli yardım hizmetleri için avukatlardan alı-nan vergi oranının yeniden düzenlenmesi’ faa-

liyeti şeklinde bulunuyordu. Resmi Gazete'de ya-yımlanan karar ile YRS ve İHEP’te yer alan faa-liyetler hayata geçmiş oldu.

1 ARALIK’TAN İTİBAREN UYGULANACAK

Adli yardım ve adli müzaheret kapsamındakiavukatlık hizmetlerinde uygulanan katma değervergisi oranı Resmi Gazete'de yayımlananCumhurbaşkanı kararı ile yüzde 18'den yüzde8'e indirildi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Ka-nunu ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nda yeralan adli yardım ve adli müzaheret hükümleri kap-samında verilen avukatlık hizmetlerinde KDV ora-nı yüzde 8 olarak uygulanacak. Karar, 1 Aralık2021'den itibaren yürürlüğe girecek.

HDP'li vekilden ayrıştırıcı konuşma

HABER MERKEZİ

HDP Ağrı milletvekili Habib Eksik,

katıldığı ilçe kongresinde skandal açık-

lamalarda bulundu. "Kürtlerin toprağı-

nın adı Kürdistan'dır." diyen Eksik,

"Kimsenin de gücü yetmez değiştir-

meye." sözleriyle tehditte de bulundu.

Kapatılma davası Anayasa Mahke-

mesi'nde karara bağlanması beklenen

HDP'nin vekilleri bölücü açıklamalarına

da devam ediyor. Son olarak 2 gün

önce Iğdır'da düzenlenen HDP 4. Ola-

ğan İlçe Kongresi'nde kürsüye çıkan

HDP Iğdır Milletvekili Habib Eksik,

"Kürt kültürünü, Kürt halkını tanımasa-

nız da Kürdistan'ın ismini kabul etme-

seniz de Kürtler vardır. Kürtlerin dili

vardır, Kürtlerin kültürü vardır ve var

olacaktır. Kürtlerin toprağının adı Kür-

distan'dır kimsenin de gücü yetmez

değiştirmeye." diye konuştu.

Metin Gürcan

28 Eylül 2021

19 Eylül 2021

17 Eylül 2021

Kavala'nın tutukluluğu sürecek

AYDINLIK / ANKARA

ANKARA’da yaptığı toplantıda siyasigelişmeleri değerlendiren CHP UlusalBirlik Hareketi, Ekonomik Kurtuluş Sa-vaşı’nın, kuruluş ilkeleri uygulanarak ka-zanılabileceğini, Kılıçdaroğlu’nun karşıdevrim hareketine yöneldiğini bildirdi.

Toplantıda belirlenen görüşler eski Ge-nel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş ta-rafından şöyle açıklandı:

“Türkiye Cumhuriyeti, kurduğu de-mokratik laik sistemle dış politikada,eğitimde, sağlıkta, ekonomide, sanayi-leşmede, kalkınmada, savunmada, ula-şımda, tarımda, hayvancılıkta uyguladığıbütünsel politikalarla 15 yılda yüzde 105büyüme sağlamıştır. Yaklaşık 90 yıl öncebu ülke motor, araba, silah, aşı üretiyor-du, uçak yapıyordu. Bunları kamu veyaözel sektör ayrımı yapmadan ulusun bü-tün olanaklarını seferber ederek başar-mıştı.”

“Atatürk’ün ölümüyle başlayan sap-malar 1950 ve 1980’de pik yaptı. İsimle-ri farklı olsa da iktidara gelen partiler, dışgüçlerin taleplerine direnemeyince, Tür-kiye bugün, 83 yıl önce sahip olduğu ara-ba, motor, silah, uçak fabrikalarını kur-

ma, aşı üretme, parasını ödediği haldealamadığı uçakların peşinde koştur-maktadır.

“19 yıllık iktidar, ‘Kendi önceliklerimizegöre yolumuza devam ederek tarihi birmücadeleyi göze aldık. Milletimizi bu eko-nomik kurtuluş savaşından da zaferle çı-karacağız’ demektedir. Bu sistem veönceliklerdir ki Türkiye’yi üretmedentüketen, borçlanarak lüks yaşayan bir top-luma dönüştürdü. Bu önceliklerdir ki yan-lış yatırıma, savurganlığa ve bugünkükaosa sürükledi.”

Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'helalleşme'çağrısına tepki gösteren Ateş şöyle devam

etti: “Helalleşme olacaksa, Cumhuriyetdevrimlerinden, ilkelerinden saparakTürkiye’yi bugünkü kaosa sürükleyenbütün lider ve iktidarların, Atatürk’ten he-lallik istemeleri gerekir. Sayın Kılıçdaroğlu,adını kullanarak oy toplayıp ilkelerini çiğ-nediği için de ayrıca Atatürk’ten özür di-lemelidir.

“Bu kaosa benzin dökülerek, sokağıalevlendirerek Türkiye bir adım ileriye gö-türülemez. Bu kaosun serumu, ulusal bir-lik ve kendimiz olmaktır. Tıpkı MustafaKemal’in yaptığı gibi kendimiz olur, ku-ruluş ilkelerimiz eksiksiz uygulanırsa buekonomik kurtuluş savaşını da kazanırız.”

AYDINLIK / ANKARA

2022’de, HİSAR O+ kızılötesi güdümlü füzeteslimatları tamamlanacak, SUNGUR portatifalçak irtifa hava savunma füzesi, AKYA harptorpidosu, MAM-T ve ATMACA teslimatları-na başlanacak, dikey atım sisteminin karadanatışlı testleri yapılacak, Yeni Tip Denizaltı Pro-jesinde ikinci denizaltı havuza çekilecek, zırh-lı araçların ilk kez yerli motorla teslimi ger-çekleştirilecek.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda,Cumhurbaşkanlığı ve Cumhurbaşkanlığınabağlı, ilgili, ilişkili kurum ve kuruluşların 2022yılı bütçesi görüşüldü. 2022 yılı bütçesi için yüz-de 98,6'sı yedek ödenek olmak üzere Strate-ji ve Bütçe Başkanlığına 27 milyar 757 milyon508 bin lira ödenek tahsisi öngörüldü.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay,burada yaptığı sunumda Savunma Sanayi Baş-kanlığının, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve diğergüvenlik birimlerinin silah, teçhizat ve benze-ri ihtiyaçlarının yerli ve milli imkanlarla karşı-lanmasına, modernizasyon ve teknoloji geliş-tirme faaliyetlerinin yürütülmesine yönelikçalışmaları sürdürdüğünü bildirdi.

Gelecek yıla dönük planlamalara ilişkin bil-gi veren Oktay, "2022'de Hisar O+ kızılötesigüdümlü füze teslimatları tamamlanacak.Sungur portatif alçak irtifa hava savunma fü-zesi, Akya harp torpidosu, MAM-T ve Atma-ca teslimatlarına başlanacak. Dikey atım sis-teminin karadan atışlı testleri gerçekleştirilecek.Yeni Tip Denizaltı Projesi'nde 2. Denizaltı ha-vuza çekilecek. Zırhlı araçların ilk kez yerli mo-torla teslimi gerçekleştirilecek." diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığıbütçesi görüşüldü

AYDINLIK 09 CMYK


MUSTAFA İLKER YÜCEL

� Birinci gündem ekonomi. Amaönce Hasan Fehmi Güneş’i analım.İz bırakan isimlerden birisiydi. Bir-likte çalıştınız mı?

Hasan Fehmi Güneş, Uğur Mum-cu’nun devresinden. O tarihlerde yani60’larda bir gelenek vardı. Münazarayapılırdı. Şimdi yapılıyor mu?

� Yapılıyor Toplum önünde güzel konuşma, hızlı

düşünme, konulara çok boyutlu bakma öğ-retilirdi. Her üniversitenin münazara eki-bi vardı. Önce sınıflar arası yapılır. Son-ra okulun münazara ekibi olur sonraüniversiteler arası yapılır. İşte o dönemdeAnkara Hukuk Fakültesi Türkiye Müna-zara şampiyonu seçildi. En iyi konuşma-cı Uğur Mumcu olmuştu. Hasan FehmiGüneş de o münazara ekibinin bir ele-manıydı. Çok iyi bir hatipti. Bizim tanış-mamız öyle başladı. Bakanlık dönemindeilginç olaylar oldu. Mesela Mısır ElçiliğineFilistinliler girdi. İşgal ettiler. Mısır elçisi-ni rehin aldılar. O gitti onlarla görüştü. On-lar teslim olunca sarıldı anlaşma yapıldıdiye. Vay teröristi kucaklayan Bakandiye saldırıya uğradı. Sonra başka bir tu-zağa düşürüldü o bir bayanla ilgili müna-sebeti sonucunda. Örgütçü bir insandı.Doğu Perinçek de yakından tanırdı.

� Siyasal Bilgiler Fakültesi’ndenmi arkadaşı mıydı?

Evet öyle tahmin ediyorum. Münaza-ra konularıyla Doğu Perinçek de ilgiliydi.Onu tanır. Yalnız benimle arasında bir iti-laf çıktı. Hasan Fehmi Güneş bu ısrarlaUğur Mumcu’yu İranlılar öldürdü diyordu.

� Neye dayandırıyordu bunu?İsmail Dost vefatından önce bu işle il-

gili açıklama yapmıştı. İran’da Humeynigelince Amerikalılara bağlı fakat çok mi-litan gözüken bir örgüt kuruldu. Halkın Mü-cahitleri Örgütü. Talimatları Amerika’danalıyorlardı. Cinayet işliyorlar. Muhalifleri-ni kaçırıyor, öldürüyor. Türkiye’de de birsürü suç işlediler. İran’ın Gladyo’su diye-biliriz. Hasan Fehmi Güneş, Uğur’u bu ör-güte dayanarak İranlılar öldürdü diyordu.Ben de Amerikalılar diyordum. Bu yüzdenaramız açıldı bir dönem. Aslında ikimiz deaynı noktayı işaret ediyorduk. Erken kay-bettik Güneş’i. Sevenlerine başsağlığı di-lerim.

� Hasan Fehmi Güneş Glad-yo’nun üzerine de büyüteç tuttu.

Evet tuttu. Ama çizgiyi MHP’yle sınır-lı çiziyordu. Gladyo birçok örgüte sızan veiktidarlar belirlemeye çalışan bir siyasal ör-güttür.

� Bir de Talat Turan’la yakınlığıanlatılıyor.

Talat Turan Gladyo’yla o dönem en iyimücadele eden kişiydi. Belgeler bulurdu.Dobra bir adamdı Sanık yaptılar onu da.Ergenekon gibi. Bir uydurma suç attılarüzerine. Harika bir savunma yaptı. Ha-yattayken değeri iyi bilinmedi. Bir gün birtoplantı yapıyorlar. Milli Savunma Ba-kanlığı’nda. O dönem Milli SavunmaBakanının yaveri Talat Turan meselaodaya girince generaller Cevdet Sunay da-hil ayağa kalkıp selam veriyor. Talat Tu-ran ordu içinde çok sevilen sayılan bir in-sandı.

� Öğretmenler gününü kutladıkbirkaç gün önce. İlkokul öğretme-ninizi anlatmanızı isteriz.

Benim ilkokul öğretmenim Hasan AliYücel’in kız kardeşiydi. Şefika Yücel.Ulus Devrim İlkokulu’nda. Onun yeğeniGünseli Başar’dı. Bizim partiye girdi son-radan. Günseli Başar Avrupa güzeli olun-ca çok tanındı. Bize Atatürk’ü çok sev-dirdiler ama biraz ağıtçı Atatürkçülük ya-pıyordu. Yerli malı kullanmanın öneminiçok iyi öğretirlerdi. Özgüvenli kuşaklar ye-tiştirdi öğretmenlerimiz. Test sistemi de bi-zim dönemde getirildi. Pek sevmedik busistemi.

� Ne zararı var?Bir örnek vereyim. Siyasal Bilgilerin gi-

riş sınavında Kuvayı Seyyare’yi sordular.Kompozisyon yazmamızı istediler. Oradagramere bile dikkat ediyorsun. Kaynak ya-zıyorsun. Test sisteminde bunlar oluyormu? ABCDE… Dördünden birini seç. Ez-bercilik. Atatürk’ün öğretmenlere verdiğideğerin de altını çizelim. Ziyaret ettiği il-lerde öğretmen lokali varsa valiler artı puanalırdı.

� Sohbetin başında ekonomi ko-nuşalım diye başladık ama nereleregeldik. Haftaya kaldı.

Haftaya, bugün yaşadığımız ekonomiksıkıntıların Kemal Derviş’le bağını konu-şalım.

Ceyhan Mumcu ileTARİHTENGÜNCELE

ABD’ye bağlı İran Gladyo’su

operasyon yapıyordu

ERCAN KÜÇÜK

GAZETELERİN kağıt krizini aşma-sında belirleyici role sahip Basınİlan Kurumuna (BİK) inisiyatif al-

ması için çağrılar artıyor. BİK Genel Kurulüyeleri, ilan tarifesindeki artışın, hükümetinkurula hızla atama yapmasıyla mümkün ol-duğunu belirttiler.

Yazılı basının içine girdiği ithal kağıt kri-zi döviz kuru artışıyla hızla derinleşiyor. Ba-sın İlan Kurumu Genel Kurulu’nda gazete-leri temsil eden üyeler, krize çözümüAydınlık’a anlattılar. Kalıcı çö-züm için tek yolun gerekli teş-viklerin sağlanması ve yerli ka-ğıt üretiminin yeniden başla-tılması olduğunu ifade ettiler.

BİK Genel Kurulu'ndaAnadolu Gazete sahipleri tem-silcisi olarak üye bulunan Mus-tafa Arslan, kağıdın stratejik birürün olarak belirlenmesi gerektiğinibelirtti. SEKA fabrikalarının kapatılmasın-dan sonra Türkiye'de kağıt üretiminin yapıl-madığına dikkat çeken Arslan, gerekli teş-viklerle yeniden üretimin desteklenmesini is-tedi. Arslan şunları söyledi:

'KAĞIT STRATEJİK ÜRÜN OLMALIDIR'

"Kağıt stratejik bir ürün olmalıdır. Dola-yısıyla nasıl belli stratejik alanlarda özel teş-vikler, arsa, hazine teşvikleri, KDV istisnalarıyapılıyorsa kağıt üretimini kolaylaştırıcı yön-de adımlar atılması lazım. SEKA'nın fabri-kaları kapandı. Ondan bu yana Türkiye'de ga-zete kağıdı üretilemiyor. Kağıdın üretilmesinisağlamak lazım. Haberleşme tıpkı Milli gü-venlik gibi bir kamusal görev alanıdır. Ana-yasada da karşılığını bulmaktadır. Kamuadına denetimin gerçekleşmesi, doğru haberinyayılabilmesi, bizim cephemizden de yerel de-mokrasinin hayata geçebilmesi için en önem-li etken yerel gazetelerin varlığıdır.

KAĞIDIN TONU900 DOLARI GEÇTİ

"Gazete kağıdı tamamen dışa bağımlıdır.Çin belli aralıklarla dünyada emtia varlığınıetkileyen stratejiler yürütüyor. Şimdilerde isekağıt topluyor. Bizim temel üretici olan Rus-ya ve Kanada'dan kağıt girdisine ilişkin so-runlarımız oluyor. Kağıdın tonu kısa birsüre içerisinde 600 dolardan 900 dolara çık-mış oldu. Hatta daha da arttı. Dövizdeki ar-tış mesleğin sürdürülebilirliğine ilişkin de teh-

diti beraberinde getirdi. Hükümetlerden,siyasetten, ticaretten bağımsız, kamu

adına görev yapabilmemiz için eko-nomik özgürlüğümüzün olmasılazım. Kağıt tedarikinin mutlak su-retle garanti atına alınması veani dalgalanmalarla işletmelerinsürdürülebilirliğini tehdit etme-

yecek noktaya gelmesi lazım. "BİK her yıl Kasım ayı genel ku-

rulunda resmi ilan fiyat tarifesini gününşartlarına göre tartışır. Özellikle geçen yılfena olmayan bir artış oldu. Bu yıl buşartlar altında enflasyon, girdilerdekiolağanüstü artışların da gözönün-de bulundurularak resmi ilan tari-fesine hatırı sayılır bir artışın sağ-lanması gerekir. Resmi ilan fiyat ta-rifesinin yayınlanabilmesi için BİKGenel Kurulunun hükümete tekliftebulunması lazım. Maalesef Şubat, Ma-yıs, Ağustos genel kurulları hükümet kanadıatanmadığı için toplanamadı. Yine kasımayında da atanmadığı için BİK Genel Kurulutoplanamayacak ve hükümete teklifte bulu-namayacak. BİK Yönetim kurulu kararıylabelki böyle bir şey yapılabilecek. Ama sek-törün katkısı tam olarak ortaya konulamadanböyle bir teklif verilmiş olacak.

"Yerel gazeteler için resmi ilan fiyat tari-fesi cm'i 20 TL+KDV. En az 30 TL olması la-zım. Önümüzdeki dönem asgari ücrete ha-tırı sayılır bir zam bekleniyor. İstihdam açı-

ğı oluşmaması bakımından bu şekilde olmasıdoğru olacaktır. Yerel basına paralel olarakyaygın basının fiyat tarifesi de aynı şekilde ar-tırılmalı.

“İcra iflas kanununa ilişkin değişiklikleilanların ebatlarının küçülmesi gibi bir ihti-mal de yine bir olumsuzluk olarak karşımız-da. Doğrudan alımlar, ilanların birleştirilmesi,ilandan kaçınma gibi, acil alım gibi tehditlerde bizim yapısal problemlerimiz. Bir yapısalproblemimiz de bürokrasinin kağıt gazetelereilan vermeye ilişkin bakış açılarındakitek taraflılık.

YEREL MEDYA BİTME NOKTASINA GELDİ

Basın İlan Kurumu Ge-nel Kurulu Üyesi Şevket Ka-rahan da üretime vurgu yaptı.Çözümün çok basit olduğunusöyleyen Karahan şöyle konuştu:

"Üretimi yapılmayan hiçbir sektö-rün maalesef ülkemizde krizden çıkma

şansı yok. Ülkemizde kağıt üreti-minin hükümet tarafından teş-

vik edilmesi, gerekirse süb-vanse edilmesi yerel basın sa-hiplerinin de tek kurtuluşuolacaktır. Onun dışında katsayının artırılması olabilir.

BİK bu konuyla ilgili çalışmayapıyor bildiğim kadarıyla. Ka-

zanç kalemlerimizi artırmaya ça-lışıyoruz. Ama kağıttaki kriz bize çok

büyük etki ediyor. Yerel medyayı neredeysebitirme noktasına geldi. Tek bir çözüm var ül-kemizde kağıdın üretilmesi.”

MALİYETLER TOLERE EDİLEMİYOR

Basın İlan Kurumu Genel Kurulu ÜyesiAhmet Özdemir konuşmasında kurdaki ar-tış nedeniyle girdi maliyetlerinin tolere edi-lemeyecek seviyeye yükseldiği uyarısı yaptı.

"Öncelikle, gazetelerin baskı işleminde kul-lanılan sarf malzemeleri olan başta kâğıt ol-

mak üzere kalıp, mürekkep ve kimyasallaryurt dışından temin edildiğinden Dolar ve Eu-ro’ya endekslidir. Dövizdeki artış maliyet tu-tarlarını büyük ölçüde etkilemiştir. Girdimaliyetleri tolere edilemeyecek seviyedeyükselmiştir.

"İki yıl kadar önce dünya piyasalarındanÇin’in kâğıt çekmesi nedeni ile ortaya çıkankriz nedeniyle, elden çıkarılan yerli kağıt fab-rikalarının bir bölümünün tekrar üretime geç-mesi vaat edilmişti. Ancak bir süre sonra vaat

de, vaatlerin takibi de unutuldu. "2021 yılı için basın ve bağımsızlar

gruplarının seçilmesine rağmen,şimdi tek seçici Cumhurbaşkanıolan hükümet temsilcileri görev-lendirilmediği için Şubat 2021’deGenel Kurul toplanıp, yönetimve denetim kurullarını seçmemiş,

Kurum’u ibra edememiştir. 2019yılında (Cumhurbaşkanımızın ten-

sipleriyle) önerilen ve seçilen DenetlemeKurulu hariç Yönetim Kurulu, görev süre-lerinin dolmasına rağmen iş başında bulun-maktadır. Cumhurbaşkanınca hükümet tem-silcilerinin bildirilmemesi nedeniyle Mayıs2021 ve Ağustos 2021 ve Kasım 2021 GenelKurulları da yapılamamıştır.

'TEKELCİ YAKLAŞIMA SON VERİLMELİDİR'

"Resmi ilan fiyat tarifesi, Genel Kurul ta-rafından belirlenip hükümetin onayına su-nulmaktadır. Genel Kurul toplanamadığısürece, resmi ilan fiyat tarifesinin günün ge-reklerine göre belirlenmesine imkan görül-memektedir. Çok acilen Genel Kurulunsağlıklı olarak çalışmalarına devam edebilmesiiçin Hükümet Kanadı üyeleri atanmalıdır.

Öte yandan Resmi ilanları yük gören bü-rokratik anlayışın yerine ülke menfaatlerininhakim olacağı bir bakış açısı hayata geçme-lidir. Basın sektöründe, kâğıt ve sair malze-mede, baskıda, dağıtımda yaygınlaşmaktaolan tekelci yaklaşıma son verilmelidir. "

Gazete�yöneticileri�krizin�kısa�vadedeçözümü�için�resmi�ilan�tarifesindeartışı�kaçınılmaz�görüyor.�Aydınlık'akonuşan�Basın�İlan�Kurumu�GenelKurul�üyeleri,�artışın�yapılamamasınınnedenini�açıkladı:�‘Hükümet�kanadıatanmadığı�için�sene�başından�buyana�Genel�Kurul�toplanamıyor.’�Üye-ler,�gazete�kağıdına�stratejik�olarak�ba-kılmasının�zorunluluğunu�vurguladılar�

KAĞIT KRİZİ

TARTIŞILIYOR

BİK GENEL KURUL ÜYELERİNDEN KRİTİK 'İLAN TARİFESİ' ÇAĞRI:

Genel Kurul acil toplansınGenel Kurul acil toplansınGenel Kurul acil toplansınGenel Kurul acil toplansınGenel Kurul acil toplansın

CHP ULUSAL BİRLİK HAREKETİ:

Kuruluş ilkeleriile savaş kazanılır

HABER MERKEZİ

CHP Mersin Milletvekili CengizGökçen ve Ankara Milletvekili Nihat Ye-şil, Ardahan'ın Çıldır ilçesinde vatan-daşlarla bir araya geldi. Vekillerin birkahvehane ziyareti esnasında vatan-daşlar CHP’yi terör örgütü PKK’nın si-yasi uzantısı HDP ile yan yana gelmekle

eleştirdi.Vatandaşın eleştirileri arasında es-

ki HDP Eş Genel Başkanı Selahattin De-mirtaş'ın adının geçmesiyle CHP’li ve-killer Demirtaş’ın ‘suçsuz’ olduğunu ifa-de etti. Vekillerden birisi, "Demirtaş,mahkemelerde yargılanıp ceza alma-dığı için suçsuzdur. Ceza aldığı an suç-ludur. Onun cezasını kanunlar, adalet

önünde versin." dedi. CHP’li vekillerinDemirtaş’ı aklamaya çalıştığı esnadaaraya giren bir vatandaş “CHP Ata-türk’ün partisidir. Atatürk başımızın ta-cı. CHP eğer iktidar olmak istiyorsaHDP’den uzak duracak.” ifadelerini kul-landı. Kahvehanedeki vatandaşlar‘HDP’den uzak durun’ tepkisine alkış-layarak destek verdi.

HDP'den uzak dur!VATANDAŞTAN CHP'YE UYARI:

MustafaArslan

�evketKarahan

AhmetÖzdemir

Soçi'de Karabağ zirvesi

ERCAN KÜÇÜK

CUMHURBAŞKANI Erdoğan ile AbuDabi Veliaht Prensi Şeyh Muham-med bin Zayed Al Nahyan, Türkiye ile

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasındadoğrudan yatırımları kapsayan anlaşmalarimzaladı. Yıllar sonra kurulan ilişkileri Ay-dınlık'a değerlendiren Emekli Büyükelçi Tu-gay Uluçevik, atılan adımların doğru olduğu-nu vurguladı, "Suriye ile de ilişkilerimiz nor-malleşmeli." dedi.

Türkiye ile BAE arasında, 9 alanda Türki-ye'ye doğrudan yatırımları içeren anlaşmalarimzalandı. Yaklaşık 10 milyar dolarlık anlaş-ma enerji, petrokimya, teknoloji, ulaşım, alt-yapı, sağlık, finansal hizmetler, gıda ve tarımalanlarında Türkiye'ye doğrudan yatırım ve işbirliklerini kapsıyor. 4 yıl BAE'de büyükelçilikyapan Emekli Büyükelçi Tugay Uluçevik,yanlışlardan dönülüp 2 ülke arasında atılanadımların doğru olduğunu belirtti. Suriye, İs-rail ve Mısır'la da ilişkilerin düzeltilmesi ge-rektiğini vurgulayan Uluçevik şunları söyledi:

‘TÜRKİYE YALNIZLIK İÇERİSİNE DÜŞTÜ’

"Dış politikanın iç politika münazaralarıy-

la, popülist bir yaklaşımla ele alınmasından yanadeğilim. Dış politikamız maalesef son özellikle10 yılda büyük sarsıntılar içerisine girdi. Dış iliş-kilerimizde çok ciddi stratejik kopukluklar mey-dana geldi. Türkiye bölgesinde ve Avrupa'dabir yalnızlık içerisine düştü. Bu bir ülke için teh-likeli bir durumdur. Bu yapılan hatalardan vaz-geçilmelidir dedik. Keşke 'kardeşim Esad,katil Eset olmasaydı'. İsrail’le, Mısır'la ilişkile-rin düzeltilmesi gerektiğini söyledik. BAE ileyapılan bu üst düzey ziyaret doğru yöndeatılmış, yakın geçmişteki hataları düzeltmeyematuf adımlardır, olumludur. Fakat görüyorumki şimdi de şöyle bir durum var: Bunlar için şulaflar bu laflar söylenmişti. Evet söylenmişti. Ha-tadan dönülüp ilişkilerimizi normalleştirme-yelim mi? Türkiye bölgesinde veküresel planda yalnız mı kalsın?

“Dilerim ki Suriye ile ilgiliyapılan yanlışlıklar da düzeltil-sin. Suriye ile İsrail ile Mısır ileilişkilerimiz normalleşsin. BuMısır'ın hâkim olduğubölgelerle de ilişki-lerimizin düzel-mesi demektir.İsrail ile ilişki,ABD ile ilişki

demektir. ABD ile yaşadığımız çeşitli ciddi so-runları aşmada İsrail ile ilişkilerimizden istifadeettik. Keşke terörle mücadelede, Suriye'nin ku-zeyinde oluşmakta olan şer kuşağının bozul-masında Suriye ile ilişkide hareket ediyor ol-saydık.”

'TÜRKİYE'Yİ SEVEN, SAYGI GÖSTEREN BİR KİŞİYDİ'

Uluçevik, Veliaht Şeyh Muhammed binZayed Al Nahyan'ın Türkiye dostu olduğunuda belirtti. Veliahtın 3 sene tatillerini İs-tanbul'da geçirdiğini hatırlatan Uluçevikşunları söyledi: “Veliaht, benim bulundu-

ğum dönemde sevilen bir insandı. Türkiyeile dostluğa çok önem verirdi. Hiçbir

zaman koyu bir Müslümanlık an-layışıyla devleti idare etmemiştir.Hava Kuvvetleri KomutanıykenTürkiye ile ilişkileri idrak etmiş-ti. Rahmetli Hava Kuvvetleri Ko-

mutanı Orgeneral Cemil Çuha'yı, Pakistan dö-nüşü davet etmişti. Ancak Hava Kuvvetleri Ko-mutanı Şeyh Zayed bin Sultan karşılamada bu-lunamadı. O gece kardeşi Şeyh Khalifa Bin Za-yed beyin kanaması geçirmişti. Hemen o gecebir uçakla Zürih'e, Dr. Gazi Yaşargil'e tedavi-ye gittiler. Karşılamaya bu nedenle BAE Ge-nelkurmay Başkanı gelmişti. Dönüşte bana gel-di, çok özür diledi. 'Ben hemen uçağıma atla-yıp aziz kardeşim Org. Çuha'dan özür dilemekiçin Ankara'ya gitmek istiyorum.' dedi. Yerelkıyafetleriyle uçağa atlayıp gittiler. Türkiye'yiseven, saygı gösteren bir kişiydi.

"3 yazını İstanbul'da geçirdi. 'Ben Türkhalkına sevgim için yapıyorum. Benimhalkım ben nereye gidersem beni takip ede-rek o ülkelere giderler. Türkiye'yi sevdir-mek tanıtmak için tatilimi İstanbul'da ge-çireceğim.' dedi. Bazı yatırımlar da yaptı.Kendisine ev yaptırdı. Yanına cami, yol,hastane de yaptırdı.”

AYDINLIK 10 CMYK


düzeltilmeliBirleşik�Arap�Emirlikleri�ile�ilişkilerin�düzelmesinin�olumlu�birgelişme�olduğunu,�aynısının�Suriye'de�de�yaşanmasıgerektiğini�söyleyen�Uluçevik,�burada�dört�yıl�görev�yaptığınıbelirtti.�Uluçevik�'Veliaht,�benim�bulunduğum�dönemdesevilen�bir�insandı.�Türkiye�ile�dostluğa�çok�önem�verirdi.'�dedi

2021/25 SATIŞTAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANISatılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri : 1 NO'LU TAŞINMAZINÖzellikleri : Sivas İl, Merkez İlçe, Altuntabak Mahallesi, 4619 Ada, 6 Parselde kayıtlı arsadır. Dava konusu taşınmazalanı 257,00 m²dir. Arsa bölümü: Geometrik olarak dörtgen şeklindedir. Şehir merkezinin 3,1 km batısında yer al-maktadır. Kuzeybatısındaki Seher Sokağa cephesi 16,5 mt dir. Yakın çevresinde Seher Cami ve çok sayıda meskenağırlıklı yapılaşma mevcuttur. Bina bölümü: Parsel üzerinde iki katlı taban alına 120 m² olan kargir ev ve 50 m² tabanalanlı müştemilat bulunmaktadır. Kargir ev kapalı olduğu için içerisine girilememiştir. Dışarıda görüldüğü kadarıylaçatısı sac, pencereler ahşap doğrama, cephesi dış cephe boyası, dış kapısı demir doğramadır. Binanın yapı sınıfı III-A, müştemilatın yapı sınıfı II-A dır.Adresi : Tuzlugöl Mahallesi Seher Sokak No:3 Merkez / SİVASYüzölçümü : 257 m2İmar Durumu : Plan notlarına uyulacaktır. Parsel ÖA-2.1 alanında kalmaktadır. Bitişim nizam 4 kata imarlıdır.Kıymeti : 376.771,84 TLKDV Oranı : %181. Satış Günü : 11/01/2022 günü 14:40 - 14:45 arası2. Satış Günü : 11/02/2022 günü 14:40 - 14:45 arasıSatış Yeri : Sivas Adliyesi 2. Kat. 2.Sulh Hukuk Mahkeme Duruşma SalonuSatış şartları :1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün so-nuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen de-ğerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinciartırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırmagününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilendeğerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artıranaihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir.2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20'si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka te-

minat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir.Damga vergisi, KDV,1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellâllık Harcı, taşınmazın aynından doğan vergilersatış bedelinden ödenir. (Alacakları rehinli olan alacaklıların satış tutarı üzerinden rüçhan hakları vardır. Gümrük resmive akar vergisi gibi Devlet tekliflerinden muayyen eşya ve akardan alınması lazım gelen resim ve vergi, rehinli ala-caklardan sonra gelir.)İHALELERDE NAKİT TEMİNAT KABUL EDİLMEYECEĞİNE İLİŞKİN ŞARTİ.İ.K. 9. Maddesine yer alan “İcra İflas Dairelerine yapılacak her türlü nakdi ödeme Adalet Bakanlığı tarafındanuygun görülecek bankalarda İcra ve İflas Dairelerince açılan hesaba yapılır.” Hükmü gereğince NAKİT TEMİ-NATIN BANKA HESABINA YATIRILMASI GEREKTİĞİNDEN hesaplanan teminat tutarının ihale saatinden önceMahkememizin T.Vakıflar Bankası T.A.O.Sivas 2.SULH HUKUK MAHKEMESİ satışları için; IBAN -TR11 00015001 5800 7300 7530 50 Dosya numarası ve ihale katılımcısının adı soyadı ve T.C.Kimlik numarası yazılarakyatırılması ve yatırıldığına dair dekontun ibraz edilmesi ile ihaleye katılım sağlanabilecektir. Nakit teminat ileihaleye katılım talepleri yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı kabul edilmeyecektir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olaniddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabitolmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır.4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğinceihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılarve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizindenmüteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olu-nacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır.5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebil-mesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerinşartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2021/25 Satış sayılıdosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur.(İİK m.126)(*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.* : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64'e karşılık gelmektedir.

T.C. SİVAS 2. (SULH HUKUK MAH.) SATIŞ MEMURLUĞU


Suriye ile de ilişkiler Emekli�BüyükelçiUluçevik:

AYDINLIK / ANKARA

MİLLİ Savunma Bakanı Hulusi Akarberaberindeki TSK komuta kademesi ileEge Ordu Komutanlığı’nda inceleme vedenetlemelerde bulundu.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar,Genelkurmay Başkanı Orgeneral Ya-şar Güler, Kara Kuvvetleri KomutanıOrgeneral Musa Avsever, Deniz Kuv-vetleri Komutanı Oramiral Adnan Öz-bal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Or-general Hasan Küçükakyüz ile birlik-te Ordu Komutanlığı’na geldi. Milli Sa-vunma Bakanlığı tarafından yapılanaçıklamaya göre, Ege Ordusu Komu-tanı Orgeneral Ali Sivri tarafındankarşılanan Bakan Akar, tören kıtasınıselamladı, şeref defterini imzaladı.

Komutanlığın faaliyetlerine ilişkinbrifing alan, buradaki bilgiler kapsamındatalimatlar veren Bakan Akar’ın bölgedekibirliklerde inceleme ve denetlemelerdebulunduğu belirtildi.

GÜNEY DENİZ SAHA KOMUTANLIĞI’NDA BRİFİNG

Bakan Akar ve Komutanlar, EgeOrdusu Komutanlığı’nın ardından Gü-ney Deniz Saha Komutanlığı’na geçtiler.

Milli Savunma Bakanlığı tarafındanyapılan açıklamaya göre, Güney DenizSaha Komutanı Koramiral Kadir Yıldıztarafından karşılanan Bakan Akar, törenkıtasını selamladı, şeref defterini imza-ladı. Komutanlığın faaliyetlerine ilişkinbrifing alan Akar, buradaki bilgiler kap-samında talimatlar verdi.

Akar ve komutanlar Ege'de

KİLİS'TEKİ hudut birliğinde görevli Pi-yade Uzman Çavuş Savaş Dinç şehit oldu.

Milli Savunma Bakanlığından yapılanaçıklamada, şunlar kaydedildi: “Türkiye’denSuriye’ye yasa dışı yollarla geçiş yapmaya ça-lışan kişilere müdahale esnasında hudut bir-liğimizde görevli Piyade Uzman. Çavuş SavaşDinç yaralanarak Kilis Devlet Hastanesinesevk edilmiş, burada yapılan tüm müdahale-lere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur.Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olay-da hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah’tanrahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleriile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz.”

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, şe-hit Savaş Dinç için yayımladığı başsağlığı me-sajında, "Kahraman şehidimize şahsım veMilli Savunma Bakanlığı mensupları adınaAllah'tan rahmet, kederli ailesine ve asil mil-letimize başsağlığı ve sabır dilerim." ifade-lerini kullandı.

YUNANİSTAN BaşbakanıKiriakos Miçotakis, ABDmerkezli Washington Post’akonuştu, Türkiye’yi hedefaldı.

Washington Post, Mi-çotakis hakkında “En bü-yük sorunu Türkiye yaşa-nan gerilim ve Türkiye’dengelen mülteci akışı” yoru-munu yaptı. Video konfe-ransla açıklamalarda bulunanMiçotakis, “Türkiye’nin mültecileriTürkiye sahillerindeyken halen Türkiye ka-rasularındayken durdurma zorunluluğu var.Ben insanların Türkiye’yi suçlaması yerine

Yunanistan’ı suçlamalarını anlamı-yorum. Türkiye insan haklarını ih-

lal ediyor.” dedi.Türkiye’de son dönemde

yaşanan TL krizini ve iç siya-set ile ilgili açıklama yapma-yacağını söyleyen Miçotakis,“Türk Lirası büyük bir baskıiçinde. Eğer Türkiye saldırgan

tavrına devam ederse, Türkiyeiçin sonuçları olabilir, AB tara-

fından yaptırım uygulanması gibi.Diğer taraftan eğer Türkiye Ege ve

Doğu Akdeniz’de agresif tavrını bırakırsa,oturup farklılıklarımızı konuşmak için bir ala-nımız olur.” ifadesini kullandı.

RUSYA Devlet Başkanı Vladimir Putin ileAzerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Rus-ya’nın Soçi kentinde bir araya geldi. İkilinin gö-rüşmesinin ardından Ermenistan CumhurbaşkanıNikol Paşinyan'ın da katıldığı üçlü zirve yapıldı.Aydınlık'ın baskıya gittiği saatlerde zirve ta-mamlanmamıştı.

Rusya ile Azerbaycan arasındaki ticaret hac-minin bu yılın ilk 9 ayında geçen yılın aynı döne-mine göre yüzde 11 artığını belirten Putin, “Rus-ya, Azerbaycan’ın ana ticaret ortaklarından biriolmaya devam ediyor.” dedi.

Karabağ’da sorunların ise devam ettiğinedikkati çeken Putin, “Türk-Rus Ortak GözlemMerkezi de etkin bir şekilde çalışıyor. Ancak yinede bölgede maalesef bazı olaylar yaşanıyor, ka-yıplar oluyor.” diye konuştu.

Karabağ konusunun, Ermenistan BaşbakanıNikol Paşinyan’ın da katılacağı üçlü zirvede ay-rıntılı olarak ele alınacağını belirten Putin, “Ka-rabağ’da insanların barış içerisinde yaşayabilmesive bölgeyi kalkındırmak için gerekli koşulları ya-ratmak için bugün bir araya geldik.” dedi.

'ROLÜNÜZÜ TAKDİR EDİYORUM'

Aliyev de Azerbaycan ile Rusya arasındaki iliş-kilerin gelişiminden memnuniyet duyduğunusöyledi.

Aliyev, Rusya ile ilişkilerini stratejik ortaklıkolarak karakterize ettiklerini, ilişkilerin daha dagelişmesine odaklandıklarını vurguladı. Aliyev,Rusya ile ekonomi, ulaşım ve insani alanları kap-sayan 7 yol haritasını hayata geçirdiklerini ifadeetti. Aliyev, şunları söyledi: “Rus barış gücünün

denetimindeki bölgede bir yıl içerisinde ciddi ça-tışmalar, olaylar yaşanmadı. Azerbaycan-Erme-nistan sınırında ise çatışmalar yaşandı.

Sizin, hükümet temsilcilerinin ve bölgedeki Rusbarış gücünün bu konudaki rolünüzü takdir edi-yorum.”

Putin ve Aliyev'in ikili görüşmesinin ardından,Paşinyan'ın da katılımıyla bugün Soçi'de üçlü zir-ve gerçekleştirilmesi planlanıyor.

Kilis'te bir askerimiz şehit oldu

ADANA'DA PKK/KCK terör örgütüneyönelik soruşturmada haklarında gözaltı ka-rarı verilen 17 şüphelinin yakalanması içinoperasyon düzenlendi.

Adana Emniyet Müdürlüğü TerörleMücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, terörörgütü PKK/KCK'ya yönelik çalışma baş-lattı. Bu kapsamda örgüt adına faaliyette bu-lunduğu ve sosyal medya üzerinden örgütpropagandası yaptığı ileri sürülen kişilerinadresleri tespit edildi. Adana CumhuriyetBaşsavcılığınca hakkında gözaltı kararı ve-rilen 17 kişinin evlerine özel harekat polis-lerinin de desteğiyle operasyon düzenlen-di. Kapıları koçbaşıyla kırarak evlere girenekipler, buralarda aramalar yaptı. Gözaltı-na alınan bazı şüpheliler adli tıp birimindekisağlık kontrolünün ardından emniyet mü-dürlüğüne götürüldü. � ADANA - AA

Adana'da PKK/KCK operasyonu ABD�medyasına�kışkırtıcı�açıklama

Göçmenler konusunda masumlarmış!

Tugay Uluçevik

YURT HABERLERİ

VATAN Partisi Balıkesir’in Havran ilçe-sinde Üretim Devrimi Kurultayı dü-zenlendi. Belediye Kültür Merkezi’nde

düzenlenen Kurultaya çok sayıda üretici katıldı.

‘TAĞŞİŞ’ İLE HAKSIZ KAZANÇ

Havran Zeytin Üreticileri Derneği Başka-nı, Ziraat Mühendisi Hilmi Akdoğan, Kurul-tay’da yaptığı konuşmada, 80’den sonra uygu-lanan politikalar nedeniyle küçük işletmelerintarımı bırakmak zorunda kaldığını, üretimi de-vam ettirmek için neler yapabiliriz diye tartış-tıklarını ifade etti. Akdoğan, zeytincilikte ya-şadıkları sorunları anlattı. Tağşiş sorununadeğinen Akdoğan, başka yağların zeytinyağı ilekarıştırılıp piyasada zeytinyağı diye satıldığını,hile yapılarak haksız kazanç elde edildiğini söy-ledi. Akdoğan, “Balıkesir’de üretilen zeytin-yağının kalitesi, dünya çapında biliniyor. Zey-tin üretimi artırıldığı için piyasada rekabet çok.Tarımsal üretimin artırılabilmesi için girdi ma-liyetleri düşürülmeli. Destekler artırılmalı.” dedi.

MUHTAR: AİDAT ALIYOR BİR ŞEY YAPMIYOR

Karalar Köyü muhtarı Mehmet Akçam dayem fiyatlarının yüksekliğinden şikâyet etti. “Be-nim bir kuzuyu kesimhaneye götürebilmem için180 kilo yem yemesi lazım.” dedi. Üretici Bir-liklerini eleştiren Akçam şöyle konuştu: “Yıl-lık 400 lira aidat alıyor Süt Birliği; benim adı-ma bu sütü pazarlayacak. Yemihtiyacımı karşılaması lazım,bunu yapmıyor. Damızlık Bir-liği var burada. Bizim damız-lığımızı ıslah edecek ama hiç-bir çalışmaları çok. İlçe TarımMüdürlüğü’nde çok insan ça-lışıyor, onlar yapsın bu işi.”

'HALKI AYAKLANDIRMAYA ÇALIŞIYORLAR'

Ekonomideki hareketliliğin dış destekli ol-duğunu söyleyen Akçam “Yem fiyatları yüksekama ben bunun spekülasyon olduğunu düşü-nüyorum. Doğu Bey'in tabiriyle Siyonist dev-letlerin Türkiye üzerine oynadığı bir oyun. Buoyunu daha önce Rahip Brunson olayında bü-tün Türkiye gördü. Yine aynı oyun içerisinde-ler. Ekonomi yani halkın alt kesimi üzerine oy-nanıyor ki alt tabaka ayaklansın. Benim kişiselolarak gördüğüm bu.” diye konuştu.

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Pe-rinçek de üreticileri “Türkiye’yi kurta-racak program Seyit Onbaşı’nın prog-ramı. Zor dönemde kaldırılamaya-cak ağırlıkları kaldırabilmek. SeyitOnbaşı’nın memleketinde top-lanmamız, Türkiye’ye bir me-sajdır. Bütün Türkiye’ye SeyitOnbaşı’nın selamını, örneği-ni yolluyoruz.” diyerek se-lamladı.

‘HAVRAN’DAN MEYDAN OKUYORUZ’

Türkiye’nin zor bir döneme girdiğini ifadeeden Perinçek, “Vatan Partisi olarak zor dö-nemde büyük çözümü görüyoruz. Biz bu zor-lukların altından Türk Milleti olarak kalkarız.O nedenle Havran’dan zorluklara meydan oku-yoruz.” ifadelerini kullandı.

1980’de başlayan ve üreticiyi kambur edenprogramın sonuna gelindiğini, bunun bizzatCumhurbaşkanı ve MHP Genel Başkanı Dev-let Bahçeli tarafından da ifade edildiğini belirtenDoğu Perinçek şöyle devam etti: “40 yıldır uy-gulanan, Türkiye’yi borca batıran programbitti. Çiftçiyi kambur eden, KİT’leri peşkeş çe-ken program bitti. Çiftçiye devlet akçelerini kal-dıran program, gümrükleri kaldırıp ülkenin ka-pısını yabancı tekellere açan program bitti. Bu-rada yeni bir programla birlikte Türkiye çözü-münü yaratacak. Türkiye, Vatan Partisi prog-ramına geldi. Vatan Partisi bu programı biliminışığında belirledi. Mühendis gibi, mimar gibi,çiftçi gibi belirledi. Çıkış yolumuz ÜretimDevrimi.”

‘ÇIKIŞ DAHA ÇOK ÜRETMEK’

Perinçek, çıkışın daha çok üretmek oldu-ğunu, üretimi ise üreticilerin artırabileceğini be-lirterek, “Üretimi, küçük, orta, büyük sanayi-ci, esnaf, tüccar artırır. Bunların kurduğu bir hü-kümetle Türkiye buradan çıkar.” dedi.

Vatan Partisi lideri, çözüm maddelerinişöyle sıraladı: “Bir, üre-ticiyi koruyacağız.Gümrükleri kaldırıncaTürkiye’ye filler girdi.Filler kuyruğunu oy-natıyor, bizim çarşıla-rımız devriliyor. Pa-muk, susam, buğday,saman, fasulye, nohutdışarıdan geliyor.Gümrüklerimizi di-

keceğiz, gümrükler üreticiyi korur.

‘ENERJİ GÜVENLİĞİMİZ KOMŞULARDA’

“İkincisi: onlar çiftçiye desteği kal-dırdılar ya da en azaindirdiler. Bizçi f tç iy ides-

tekleyeceğiz. Ucuz mazotla, ucuz gübreyle, ucuztohumla, faizsiz krediyle. En önemli meselemizmazot, benzin. İran’la, Azerbaycan’la, Rusya’ylagörüşüyoruz. Doğru dış politikayla yerli üreti-ciyi koruyacak enerji politikasını üretiyoruz.Enerji güvenliğimiz Irak’ta, İran’da, Rusya’da.Dünyada büyük enerji bunalımı var. Önü-müzdeki yıl daha da büyüyecek. Bu ne demek?Maliyetler yükselecek. Biz enerjiyi daha ucu-za, komşularımızdan dostluk politikasıyla ala-biliriz. İran’ı, Rusya’yı küstürerek, Türkiye’ninburadan çıkması mümkün değil. Ekonomiprogramıyla güvenlik politikasının birleştiği yer-deyiz.

‘KÜÇÜK SANAYİCİ DESTEKLENECEK’

“Üçüncüsü: Bizim önceden küçük, orta sa-nayi kentlerimiz vardı. Bunlar harıl harıl üre-tiyordu. Ama kapıyı bacayı açtılar, yabancı mal-lar girdi ve o filler ayaklarıyla Denizli’yi, Balı-kesir’i, Bursa’yı ezdiler. Biz, Türkiye’yi iflasa sü-rükleyen o programın tam aksini yapacağız. Kü-çük sanayicimizi destekleyeceğiz. ‘Çıkarın tez-

gâhlarınızı,sizi koruyacağız, destekleyeceğiz’diyoruz. Dışarıdan ara

malları getirme-y e c e ğ i z .

Mali-

yetler yükselsin ama içeride üreteceğiz.

‘TÜRK LİRASINI BÜYÜTECEĞİZ’

“Doların peşinde koşmayacağız. Türki-ye’de Türk Lirası diyoruz. Doların saltanatı çö-küyor. ABD’nin saltanatı bitti artık. Dünyadamilli paralarla alışveriş başladı. Türk Lirasınagüveneceğiz, Türk Lirasını büyüteceğiz, alış-verişleri Türk Lirasıyla yapacağız. Ben hükü-mete yol gösteriyorum. Millete nasihat vermi-yorum. Bunu kanunlarla yapacağız.”

'ZORLUKLARDA ZORLU MODEL'

“Türkiye’yi kurtaracak program, Seyit On-başı’nın programı. Çin modeli diyerek bu mil-leti soğutmaya çalışıyorlar. Hayır, Çin’denönce Seyit Onbaşı vardı. Seyit Onbaşı bu mo-delle mermiyi sırtına vurdu. Seyit Onbaşı mo-delini uygulayacağız. Zorluklarda zorlu modeliuygulayacağız. Kuvvetli bir devlet, kuvvetli birhükümet, Meclis’e dayanan bir hükümet, hal-ka dayanan bir Meclis. Üreticilerin katıldığı, üre-ticinin Vatan Partisi’nin üzerinden hükümet-te yer aldığı bir hükümet modeli. Türkiye’ninönünde bu var. Nasıl Seyit Onbaşı mermiyi kal-dırdı. O mermi kalkacak. O mermiyi de siz kal-dıracaksınız.”

‘GÖREV ZAMANI’

Havranlılara kolları sıvama çağrısı yapanDoğu Perinçek şöyle devam etti: “Siz kolları za-

ten sıvamışsınız. Zeytin toplarken, buğday kal-dırırken kolları sıvıyorsunuz. Size siyaset-

te kolları sıvamayı öneriyorum. Siyasetalanına nasırlı ellerimizle gireceğiz, si-

yaset alanına dürüstlüğümüzle, na-musumuzla, Türkiye için çarpan yü-reklerimizle, imanımızla gireceğiz.Türkiye zora girdiği zaman o ağırmermiyi kaldırmada Türk mil-letine önderlik için Vatan Par-tisi'ni kurduk.”

AYDINLIK 11 CMYK


TANZİMAT’tan sonra Türkler içinBatı “her ne ise o” türünden bir ken-dilik olarak algılandı. Onu bilmek için

araştırmaya, incelemeye, telif ve tercümeeserler vücuda getirmeye ihtiyaç duyma-dılar. Tanzimat’tan yüz yıl sonra bile Türk-çeye doğru dürüst bir felsefe tarihi ya datoplumsal tarih kitabı çevrilmemişti. Çün-kü gördükleri şeyin, olgunun kendisine eşitolduğunu sanıyorlardı. Olguyu kendi kar-maşası ve çelişkileri içinde bilmenin öne-mini ıskalayan bu epistemelojik zaaf, ülkeyiyönetenlerin İkinci Dünya Savaşı sonra-sında Batı sistemi içinde yer alarak hembağımsızlığımızı koruyabileceğimiz hem dekalkınabileceğimiz şeklindeki modernleş-meci zokayı yutmalarını kolaylaştırdı. Sa-vaş sonrası dönem, hem Batı’yı hem deBatı-dışı dünyayı bilme biçimlerimizin birkez daha sakatlandığı bir dönemdi. “Bizimyerimize bilenlerden” öğrendiğimiz için dün-yayı kendi aklımızla bilmemize gerek kal-mamış oluyordu.

1960 sonrasında yaşanan siyasal can-lanma ve ideolojik rekabet, hem kendi ta-rihimize hem de dış dünyaya karşı büyükbir ilginin oluşmasını sağladı. 1980 son-rasının ihracata dayalı sermaye birikim mo-deli de özellikle Türk burjuvazisinin dünyapiyasalarını tanıma ihtiyacı paralelinde, baş-ka ülkeleri bilmeyi teşvik etmişti. Bu sayedegünümüzde başka toplumlara ve dünyanıngidişatına ilişkin görece daha geniş bir li-teratüre sahibiz. Ancak nesnel koşullarınürünü olarak algıları kendi içine dönük birtoplum olmayı sürdürüyoruz. Üstelik dün-yaya ilişkin bilgilerimiz ise maalesef halabüyük ölçüde Batı sisteminin kültürel süz-geçlerinden geçtikten sonra bize ulaşan-lardan oluşuyor. Bunun tipik örneği Çinbaşta olmak üzere Asya ülkelerine ilişkinbildiklerimizdeki ön yargılarda görülüyor.Dünyadaki güç dengelerinin ve dolayısıy-la uygarlık merkezinin değiştiği yeni birçağa, Asya çağına girdik. Artık çanlar Ame-rikan hegemonyası için çalıyor. Bu da bizibaşta Çin olmak üzere Asya güçlerini ya-kından tanımak, bilmek zorunda bırakıyor.

Avrupamerkezci gözlükler yüzündengeçmişte bu ülkelerin despotlarca yöneti-len antidemokratik rejimlerden; yoksul vecahil toplumlardan ibaret olduğunu dü-şünme eğiliminde olduk. Oysa nasıl ki Ba-tı’nın demokratik devrimler çağı ile em-peryalizm çağını birbirinden ayırmamız ve“Hangi Batı?” diye sormamız gerektiyse,soğuk savaş antikomünizminin ağırlıkla-rından da kurtularak “Hangi Asya?” diyesormaya başlamamız gerekiyor. Özelliklebazı çevrelerde Asya ülkelerine bakışın, İs-tanbul sokaklarında Türkleri başlarındaArap erkeklerinin giydiği kefiyeleri, arka-larından sürükledikleri develeriyle tahayyüleden ve Türkler hakkında bütün bildiği Ge-ceyarısı Ekspresi filminin sahnelerindegördüklerinden ibaret olan ortalama bir Ba-tılının bakışından pek farkı yok. ÖzellikleCIA imalatı Uygur yalanlarına inananlar-da bu zaaf çok sırıtıyor.

Gazeteci Kamil Erdoğdu, BilmediğimizÇin adlı kitabında Çin Seddi’nin Türklerekarşı yapıldığı türünden şehir efsanelerineinanmamızın, bu ülkeye karşı Batı basınındaimal edilen haberlere inanmamızı kolay-laştırdığını söylüyor. Geçenlerde Aydın-lıkTv’nin Youtube kanalında izlediğimÇin’deki milliyetlerin yaşamını anlatanbirkaç video, sadece Çin’in ulusal sorunayaklaşımını değil, aynı zamanda olguyu bi-rincil kaynaklardan öğrenmenin öneminibir kez daha kanıtlar nitelikteydi. Videolarıizlemenizi öneririm. Sayıları birkaç yüzdenmilyonlara varan çok sayıda etnik grubunÇin’de nasıl birer kültürel zenginlik kaynağıolarak algılandığını görüyorsunuz. Yüzlercemetre yüksekteki ipin üzerinde yürüme us-talığına dayalı Uygur Dawaz geleneğinden,Kırgız şahin terbiyeciliği geleneğine, Tibetlikadınlarından Bonan etnik grubuna, Dong-xiang etnik grubundan Ruslara ve Wa et-nisitesine kadar farklı gruplar hem gele-neklerini yaşatıyor hem de otantik ürün-ler üretiyorlar. Uluslaşma meselesini kar-şılıklı kültürleşme ve zenginleşme olarakkavrayarak, sosyolojik temelde ele alan biranlayışla karşılaşıyoruz bu videolarda.

Atatürk’ün emperyalistler ile mazlummilletler arasındaki çelişmede Türkiye’ninhangi dünyanın bir parçası olduğu doğrutespit edişi, ilk defa kendi aklımıza ve mil-li kaynaklarımıza dayanan bir Türk muci-zesi inşa etmemize giden yolu açmıştı. Bu-gün yine kendi aklımıza ve öz kaynakları-mıza çok ihtiyaç duyduğumuz bir dö-nemden geçiyoruz. ABD önderliğindeBatı sistemi Türkiye’ye bölünmeyi daya-tıyor. Onların ayakta kalabilmek için bunaihtiyacı var. Bizimse soğuk savaşın ideo-lojik ağırlıklarından kurtularak dünyaya ken-di aklımızla bakmaya…

Bilmediğimizdünya

Xxx

xxx

[email protected]

AtakanHATİPOĞLU

SİBEL KOÇ GÜVEN

ANAMUR Ziraat Odası Başkanı AhmetŞeref Gümüş, üreticinin savaşa hazır olduğunuama mühimmatının olmadığını söyledi. Cum-hurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hafta başıyaptığı konuşmada "Ülkemizi ekonomi ala-nından kuşatmaya çalışanlara cevabımızıyeni bir ekonomik kurtuluş savaşıyla veriyo-ruz" demişti.

Erdoğan’ın açıklamalarını değer-lendiren Gümüş, “Üretici savaşırama elimizde savaşacak silahı-mız, mermimiz, mühimmatı-mız, tankımız yok. Bunlar ol-mazsa üretici nasıl savaşa-cak? Savaş için ne gerekli,düzenli bir ordu. Bu savaşın or-dusu kim? Üretici. Askerin mü-himmatı nerede? Mermimiz, sila-hımız: gübremiz, ilacımız. Bunlar ol-mazsa ben nasıl savaşacağım?” diye sordu.

‘BİZ ÜRETMEZSEKSANAYİ DE ÜRETEMEZ’

Gümüş, 5 yıldır küçük aile işletmelerinidestekleme çağrısı yaptıklarını belirterek,“Anamur’da tarımla uğraşmayanlar muz ya-tırımı yaptılar. Devlet de hibe verdi onlara.Doktor, otelci, polis, alakasız insanlar muz-cu oldu. Çiftçi de perişan oldu. 6 liraya üret-tiğimiz muzu 5 liraya satıyoruz. Bizim en bü-yük hatamız, üretim politikamız yok. Bizimözgürlüğümüz, bağımsızlığımız üretimdengeçer. Üretemezsen bağımsız olamazsın.Üretmek zorundayız. Gıdayı üretmek zo-rundayız ki sanayi de üretebilsin.” dedi.

Sınırda nöbet tutan asker ne kadar önem-liyse, tarlasındaki, bahçesindeki üreticininde bir o kadar önemli olduğunu belirten Gü-müş, “Çiftçi üretmezse askerimiz ne yiyecek?”

diye sordu.

‘ÜRETİCİ SAVAŞA HAZIR’

Gümüş şöyle devam etti: “Bugüngıda güvenliği, ülkemiz için çok

önemli. ‘Hollanda hastalığınayakalanmayalım’ diye açık-lamalar yaptık. Neydi ohastalık? Hollanda 60’lar-da gaz rezevlerinden dola-yı üretimi bıraktı. Ülke gıda

alamadı, halkını doyurama-dı. Tarihte örneklerini görüyo-

ruz. Bir toplum üretmezse ne özgürolur ne de bağımsız olur. Biz üretici olarak sa-vaşa hazırız. Ama topa, mermiye mühimmataihtiyacımız var. Bunlar bize teslim edilsin. Ucuzmazot, ucuz gübre, ucuz mazot… Tank verilsinbiz her zaman savaşırız.”

ÜRETİCİ TARLASINDAAHIRINDA OLMALI

Altınordu Ziraat Odası Başkanı AtakanAkça da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ınaçıklamalarını şöyle değerlendirdi: “Biz bu ül-kede birlikte yaşıyorsak, bu savaşı vermeye ha-zırız. Ama girdi maliyetleri son bir yıldır çokyüksek. Et, süt, sebze, meyve üreticisi zor du-rumda. Bu savaşta önemli olan tarım ve hay-vancılık. Desteklerle tarım devam etmeli. Üre-tici tarlasında, hayvan üreticisi ahırında olmalı.Savaşı vermeye hazırız ama şu unutulmasın;bu savaş verilirken arka cephede bu savaşı ve-renleri refaha ulaştıracak bir ekip olmalı, o da

çiftçimizdir. İnşallah yetkililer, bu sese kulakverirler ve bu savaşın içinde bizi de tutmayı ba-şarırlar.”

‘FINDIK MİLLİLEŞTİRİLMELİ’

Atakan Akça, fındıkla ilgili de değerlen-dirmelerde bulundu. Sezon başında 3,1 do-

lar olan fındık fiyatının 2,1 dolara kadardüştüğünü söyleyen Akça, “Dolar bazında he-saplayacak olursak, fındığın fiyatının 40 lira-ya yaklaşması gerekiyor.” dedi.

Atakan Akça, yetkililerden çözüm bekle-diklerini belirterek, fındığın tamamen milli-leştirilmesi çağrısını yaptı.

Anamur

Ziraat Odası Başkanı

Ahmet Şeref Gümüş:Ekonomide savaşta varız destek bekliyoruzEkonomide savaşta varız destek bekliyoruzEkonomide savaşta varız destek bekliyoruzEkonomide savaşta varız destek bekliyoruzEkonomide savaşta varız destek bekliyoruzEkonomide savaşta varız destek bekliyoruzEkonomide savaşta varız destek bekliyoruzEkonomide savaşta varız destek bekliyoruzEkonomide savaşta varız destek bekliyoruz

UŞAK’ta çiftçilik yapan İbrahim Kaya,önceki gece Ankara’da gözaltına alındı.Kaya’nın Tarım Kredi Kooperatifleri’neolan 58 bin liralık borç taahhüdünü yeri-ne getiremediği için gözaltına alındığı bil-dirildi. Gece Yenimahalle Polis Karako-lu’nda tutulan Kaya, sabah saatlerindemahkemeye sevk edildi.

Çiftçi Kaya, önceki gün borçları ne-deniyle TBMM’de Meclis KomisyonuBaşkanı Yunus Kılıç ile görüşmüştü. Ka-ya’nın daha sonra Tarım Kredi Koope-ratifleri’nden bir yetkiliyle görüşeceği an-cak görüşme öncesinde gözaltına alındı-ğı belirtildi.

Çiftçi Dayanışma Platformu BaşkanıÖmer Sarı, Cumhurbaşkanı Tayyip Er-doğan’ın ‘Ekonomide Kurtuluş Savaşı

veriyoruz’ sözüne dikkat çekerek, “Biz ül-kemizin dolarla diz çöktürülmeye çalışıl-dığının farkındayız. Ama çiftçi şu anda üre-temez durumda. Savaşta kazanmak isti-yorsak, üretmeliyiz, çiftçiyi haciz terö-ründen korumalıyız.” dedi.

Borçlu çiftçi gözaltına alındıBorçlu çiftçi gözaltına alındıBorçlu çiftçi gözaltına alındıBorçlu çiftçi gözaltına alındıBorçlu çiftçi gözaltına alındıBorçlu çiftçi gözaltına alındıBorçlu çiftçi gözaltına alındıBorçlu çiftçi gözaltına alındı

SEYİT ONBAŞI'NIN MEMLEKETİNDE 'MERMİYİ KALDIRMA' KARARLILIĞI

‘Nasırlı ellerinizle siyasete girmelisiniz’

VATAN Partisi Havran İlçe Başka-nı, aynı zamanda zeytin üreticisi olan Ethem

Dülgeroğlu şöyle konuştu: “Benim geçen yıl zey-tinlerimiz için attığım 18.46 dap gübresi geçen yıl

170 lirayken şu anda 540 lira. 16 kilo zeytinyağı, birçuval dap gübresi alıyor. Geçen yıl 7 kilo zeytinyağıy-

la alıyorduk. Gübre tavan yaptı, mazot tavan yaptı. Ta-rım ilaçları yine öyle. Zeytine gerçekten de gübre atama-

yacağım bu sene. Bir ağaçtan 100 kilo zeytin alıyorsam se-neye 50 kilo alacağım. Kim kaybediyor? Çiftçi kaybediyor,

ülke kaybediyor. Buna ‘dur’ demek lazım. Çiftçilik, üstü açık

fabrika. Bizim çok zorumuz var. Don,fırtına, kırağı olayımız var.

“Bütün Kurultaylarda üreticilere bakıyoruz,yaş ortalaması 50’nin üzerinde. 20 yaşında genç-lerin dolu olması lazım buralarda. Üretimin içindedeğil gençler. Herkes tarımdan soğumuş durumda. 80öncesi okullarda tarım dersleri verilirdi. Gençler tarımaözendirilirdi. Çift nasıl sürülür, gübre nasıl atılır diye eği-timler olurdu. Pratik de yapardık. Öğrenciler öğrenirdi. Ekip-man sorunlarımız da var. Çiftçi herkesin karnını doyurur amaemekli maaşı bin 500 lira.”

‘Gençler üretiminiçinde değil’

Balıkesir�Havranlı�üreticiler�Vatan�Partisi�Genel�Başkanı�DoğuPerinçek'le�bir�araya�geldi.�Sorunların�ve�çözümlerinpaylaşıldığı�kurultayda�üretim�devriminin�zorunluluğukonuşuldu.�Perinçek�üreticilere�‘Seyit�Onbaşı�modelini

uygulayacağız.�Nasıl�Seyit�Onbaşı�mermiyi�kaldırdı.�Şimdi�omermiyi�siz�kaldıracaksınız.'�dedi



















Borçlu çiftçi gözaltına alındı

1. İki ülke parasının karşılıklı değeri – Merhale. 2.Avuç – Başyapıt. 3. Granit-le aynı kimyasal yapıda,içinde mikrolitler olan kayaç – İcar. 4. Namuslu –İçrek – Yumurtanın bir bölümü. 5. Savaşlarda giyilenzırh – Bir süs köpeği türü. 6. Iğdır’ın bir ilçesi – Birotomobil lambası. 7. Mikroskop camı – Beyaz işişlemekte kullanılan bir çeşit parlak pamuk ipliği. 8.İran’da, Fars eyaletinin merkezi olan kent – Bağbudama bıçağı. 9. Yanaşmış bir durumda olan –Yuva. 10. Halk dilinde hala – Pamuktan düz dokuma.11. Hindistan’da, kocasının cesediyle birlikte ateşeatılıp yanan kadınlara verilen ad – Arapçada ilk harf– İlgi eki. 12. Tirsibalığı – Ahlak. 13. Endonezya’nınplaka işareti – Sinir – Eski Yugoslavya’nın ticarimarkalarından biri olan otomobil. 14. Pazarlamacı.15. Ödünç mal – Bağış yapma – Ceylan, karaca.

1. Tek at koşturularak çekilen, üzeri kapalı, yanlarıaçık bir tür araba – Solak kimse. 2. Harekete hazır,tetikte – Kademeli. 3. Demiryolu – Küçük ispirtoocağı – Praseodimin simgesi. 4. Eşbasınç –Radyumun simgesi – Akıtma. 5. Edirne’nin bir ilçesi– Bazı ülkelerde hükümdarların, mareşallerin, dinadamlarının güç sembolü olarak, törenlerdetaşıdıkları bir tür ağaç ya da metalden değnek. 6.Ergin – Gerekçe – Güney Anadolu’da bir ırmak. 7.Hamle – Değerinden ucuza alınabilen mal. 8.Beddua – Paralar – Mason töreni – Evet ünlemi. 9.Biçim – Nitelikli işçi. 10. İsyancı – Biraz ufak – Adçekme. 11. Otlak – Akarsuyun çok hızlı aktığı yer.12. Güney Amerika’da yaşayan, uzun kuyruklu birtukan türü – İyiden iyiye, iyice.

Ö€ renimgörmek

Genellikleyakmak içinkullanılan iri saman

Faktör

Millet

Yafll›, kart

Un,et, bamya

Sadist‹lkel silah

Telli bal›kç›l

“... Sayın”

Küçük bitki

Hitit

Kesilmifl a€aç kökü

Yerinegetirme

Tersine

‹nsanKaynaklar›

(k›sa)

Basamak

GüneyAmerika'da

Treni çekentafl›t

Beatles'›n

Kusma

Küçük köy

Cömert

Yöntemleilgili

Güvence

Cilve

Su

Tomurcuk

“Özgür ...”(aktör)OsmanGazi'nin

Bir nota

Numara(k›sa)

K›rm›z›Mihrak

Omurgakemi€i

Osmiyumsimgesi

Yassı demir çelik

ürünü

Dönme,dönüfl

Nakit

Huysuz, flirret kad›n Ergin

Baba

KusurMüsadere

Bir renk

Aç›k art›rmaile sat›fl

A€abey

Kira‹laç

Örnek

Ana, anne

Berilyumsimgesi

Lale Felç

A€abeyBir fliir türü

‹zmir'dekitarihi kale

Efllik etme‹yi, güzel

Tak›m

3,14 say›s›

Öldürücühastal›k

Telefon sözü

Baya€›, kaba

Halk

Sürdürme,devam

KarakterYalan

‹radesiz kashareketi

fiiirde dörtlük

BayrakCeylan derisi

Küçük kale

Özür dileme

Akdeniz’deküçük

Bundansonra

Hayvan

Koyunpostundan

yap›lm›fl kürk

Kabarma

Tibet öküzüFiyat›

çok olan

Dalkavuk

Miktar, kat

At oturmal›€›

Kan p›ht›s›

Burun iltihab›

Gerçek

Belirti

Kültür

Aletler,araçlar

“Bulut …”

Bir do€aolay›

Kanun

Cezayir'debir ›rmak

Adana'n›n

Birinin tümmal varl›€›

‹MKB'de

Evet ünlemi

Bir toprak

Gösterifl,çal›m

KinayeÖdünç mal

Bal

Yüksek, yüce

Bir aruzölçüsü

Lityumun

M›s›r'›nbaflkenti

Kalsiyum

Aktinyumunsimgesi

‹mkanMaddenin

biçim alm›fldurumu

Bir ya€›flbiçimi

Seçkinci Bir pamuktürü Alfabe

sssss

ss

s

s

s

s

s

s

ss

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

ssss

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

ss

s

s

ss

s

s

s

s

s

ss

s

s

ss

s

s

s

s

s

s

s s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

A E E O E E ‹ ‹ AO K U M A K L O K O M O T ‹ F K A Y

E L ‹ S E L E K T E M ‹ N A T M AU S U L ‹ O Z A N L A A O D A K

S D E V E R A N C A D A L O Z

A K A E M N U M U N E‹ C A R B E M A D E R fi

B A L A D U Z P ‹A K A A L O R E F A K A T

A H A L ‹ K I T I R‹ D A M E I T ‹ K R A K

‹ T ‹ Z A R B K M P A H A L I‹ F Y A L A K A E Y E R R ‹ N ‹ T

E M A R E E D A V A T S ‹ S Z AE K ‹ N M A M E L E K Y A A F ‹

A S E L R E M E L K A H ‹ R E AA L ‹ O L A N A K C ‹ S ‹ M K A R

E L ‹ T ‹ S T A K A L A A B E C E

s

s

O S P E D E R Z O R A L I M M O R

KARE BULMACASOLDAN SAĞA1. Parite-Aşama. 2. Apaz -Şaheser. 3. Riyolit-Kira. 4. Ak-Batıni-Ak. 5. Çokal -Lulu. 6. Aralık-Far. 7. Lam-Pamukaki. 8. Şiraz -Tara. 9. Yanaşık-Lane. 10. Eme-Amerikan. 11. Sati-Elif-Ki. 12. Alosa-Etik. 13. Rı-Asap-Yugo. 14. Plasiyer. 15. Are-İra-Ahu.YUKARIDAN AŞAĞIYA1. Paraçol-Yesari. 2. Apiko-Aşamalı. 3. Ray-Kamineto-Pr. 4. İzobar-Ra-İsale. 5. Lalapaşa-Asa. 6. Eşit -Lazıme-Asi. 7. Atılım-Kelepir. 8. Ah-Nukut-Rit-Ya. 9. Şekil-Kalifiye. 10. Asi-Ufarak-Kura. 11. Mera-Akanak. 12. Arakari-Enikonu.

��

��

1 2 3 4 5 6 7

10

11

12

13

14

15

8 9 10 11 12

1

2

3

4

5

6

7

8

9

Ö€ renimgörmek


Faktör

Millet

Yafll›, kartUn,et, bamyayeme€i

Sadist‹lkel silah

Telli bal›kç›l

“... Sayın”(şarkıcı)

Küçük bitki

Hitit


Yerinegetirme

Tersine

‹nsanKaynaklar›

(k›sa)

BasamakGüney

Amerika'dabir ›rmak


Beatles'›n bir flark›s›

Kusma

Küçük köy

Cömert

Yöntemleilgili

Güvence

Cilve

Su

Tomurcuk

“Özgür ...”(resimdeki)

OsmanGazi'nin

kay›npederi

Bir nota

Numara(k›sa)

K›rm›z›Mihrak

Omurgakemi€i

Osmiyumsimgesi

Yassı demir çelik

ürünü

Dönme,dönüfl

Nakit


Baba

KusurMüsadere

Bir renk


A€abey

Kira‹laç

Örnek

Ana, anne

Berilyumsimgesi

Lale bahçesi

Felç




Tak›m

3,14 say›s›Öldürücühastal›ksalg›n›

Telefon sözüBaya€›,

kaba biçimde

HalkSürdürme,

devamettirme

KarakterYalan


fiiirde dörtlük

BayrakCeylan derisi

Küçük kale

Özür dilemeAkdeniz’de

küçük bir ada

Bundansonra

Hayvantutma ipi

Koyunpostundan

yap›lm›fl kürk

Kabarma

Tibet öküzü

Fiyat› çok olan

Dalkavuk

Miktar, kat

At oturmal›€›

Kan p›ht›s›

Burun iltihab›

Gerçek

Belirti

Kültür

Aletler,araçlar

“Bulut …”(aktör)

Bir do€aolay›

Kanun

Cezayir'debir ›rmakAdana'n›nbir ilçesi


‹MKB'de bin hisse

Evet ünlemi

Bir topraktürü

Gösterifl,çal›m

KinayeÖdünç mal

Bal

Yüksek, yüce

Bir aruzölçüsü

Lityumunsimgesi

M›s›r'›nbaflkentiKalsiyumsimgesi

Aktinyumunsimgesi

‹mkanMaddenin




��

��

�

�

�

�

�

�

��

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

��

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

��

�

�

��

�

�

�

�

�

��

�

�

��

�

�

�

�

�

�

� �

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

Hazırlayan: İlker Mumcuoğlu / mumcuogluilker�gmail.com

Ö€ renimgörmek


Faktör

Millet

Yafll›, kart

Un,et, bamya

Sadist‹lkel silah

Telli bal›kç›l

“... Sayın”

Küçük bitki

Hitit


Yerinegetirme

Tersine

‹nsanKaynaklar›

(k›sa)

Basamak

GüneyAmerika'da


Beatles'›n

Kusma

Küçük köy

Cömert

Yöntemleilgili

Güvence

Cilve

Su

Tomurcuk

“Özgür ...”(aktör)OsmanGazi'nin

Bir nota

Numara(k›sa)

K›rm›z›Mihrak

Omurgakemi€i

Osmiyumsimgesi

Yassı demir çelik

ürünü

Dönme,dönüfl

Nakit


Baba

KusurMüsadere

Bir renk


A€abey

Kira‹laç

Örnek

Ana, anne

Berilyumsimgesi

Lale Felç




Tak›m

3,14 say›s›

Öldürücühastal›k

Telefon sözü

Baya€›, kaba

Halk

Sürdürme,devam

KarakterYalan


fiiirde dörtlük

BayrakCeylan derisi

Küçük kale

Özür dileme

Akdeniz’deküçük

Bundansonra

Hayvan

Koyunpostundan

yap›lm›fl kürk

Kabarma

Tibet öküzüFiyat›

çok olan

Dalkavuk

Miktar, kat

At oturmal›€›

Kan p›ht›s›

Burun iltihab›

Gerçek

Belirti

Kültür

Aletler,araçlar

“Bulut …”

Bir do€aolay›

Kanun

Cezayir'debir ›rmak

Adana'n›n


‹MKB'de

Evet ünlemi

Bir toprak

Gösterifl,çal›m

KinayeÖdünç mal

Bal

Yüksek, yüce

Bir aruzölçüsü

Lityumun

M›s›r'›nbaflkenti

Kalsiyum

Aktinyumunsimgesi

‹mkanMaddenin




sssss

ss

s

s

s

s

s

s

ss

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

ssss

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

ss

s

s

ss

s

s

s

s

s

ss

s

s

ss

s

s

s

s

s

s

s s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

A E E O E E ‹ ‹ AO K U M A K L O K O M O T ‹ F K A Y

E L ‹ S E L E K T E M ‹ N A T M AU S U L ‹ O Z A N L A A O D A K

S D E V E R A N C A D A L O Z

A K A E M N U M U N E‹ C A R B E M A D E R fi

B A L A D U Z P ‹A K A A L O R E F A K A T

A H A L ‹ K I T I R‹ D A M E I T ‹ K R A K

‹ T ‹ Z A R B K M P A H A L I‹ F Y A L A K A E Y E R R ‹ N ‹ T

E M A R E E D A V A T S ‹ S Z AE K ‹ N M A M E L E K Y A A F ‹

A S E L R E M E L K A H ‹ R E AA L ‹ O L A N A K C ‹ S ‹ M K A R

E L ‹ T ‹ S T A K A L A A B E C E

s

s

O S P E D E R Z O R A L I M M O R

çengel

AYDINLIK 12 CMYK


Yayın Sahibi:

İmece Basın ve Yayıncılık Ticaret Limited Şirketi

VATAN - EMEK - NAMUSKURULUŞ. 1921 ŞEFİK HÜSNÜ DEĞMER

Dağıtım. Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş.

www.aydinlik.com.trÖnerileriniz için. [email protected]

Yayın Türü. Yaygın Süreli

Aydınlık

Genel Müdür(Tüzel Kişi Temsilcisi)

Yazıişleri Müdürü:

Genel Yayın Yönetmeni:

0212 2512114 / 165Rezervasyon

Yönetim Yeri. Asmalı Mescit Mahallesi İstiklal CaddesiDeva Çıkmazı No: 3 / 4 Beyoğlu - İstanbul

Tel. 0212 251 21 14 - 15 - 16 Faks. 0212 251 55 06Ankara Büro Tel. 0312 229 88 45 Faks. 0312 229 88 47

İzmir Büro Tel ve Faks. 0232 489 16 15Avrupa Tel: 0049 1575 4868456 E-Posta: [email protected]

Yıl: 100Sayı/Nr.: 5063

27 Kasım 2021

[email protected]

Osman Erbil

Mustafa İlker Yücel

Irmak Mete

Sorumlu Yazıişleri Müdürü:Nadir Temeloğlu

Adana�Baskı.Arslan Güneydoğu GazetecilikMatbaacılık ve Kağıtçılık A.Ş.Yenidoğan Mah. 2108 Sk. No: 13/AYüreğir/Adanaİzmir�Baskı.Arslan güneydoğu gazetecilikmatbaacılık ve Kağıtçılık a.ş Kısık sanayi sitesi 2.cadde no :93 Menderes İzmir / Tel:0 232 2576732

Ankara�Baskı. Sonsöz GazetecilikMatbaacılık Reklamcılık İNŞ. SAN. TİC.LTD. ŞTİ İvedik OSB 1341. Cadde MelihGökçek Blv. Ada Plaza No:80/10Yenimahalle - Ankara Tel: 03123945771İstanbul�Baskı. Üretici Yayıncılık ve Danış-manlık Tic. Ltd. Şti. Oruçreis Cad. RemziÖzkaya Sok. No.16 Bahçelievler / İstanbulTel.�0212 655 44 34

07:00 Günaydın Hafta

Sonu

09:50 Lafın Gelişi

12:00 Haber 12

13:40 Spor

16:20 Doğadaki İnsan

17:00 Haber 17

20:00 Ana Haber 20

21:00 Ömür Dediğin

07:00 Gün Uyanıyor

09:00 Magazin Hattı

12:00 Haber Bülteni

14:30 Biz Bize


19:00 Hafta Sonu Ana

Haber Bülteni

20:30 Karşı Mahalle

08.00 Hafta Sonu Sabah

10.00 Görkemli Hatıralar

13.00 Öğle Bülteni

15.00 Dünya Varmış

17.00 Parantez

18.00 Hafta Sonu Ana

Haber

20.00 Türkiye Nereye

08:30 Çalar Saat Hafta

Sonu

11:15 Mehmet Özer ile

Mutfakta

12:15 Kamera Arkası13:00 Kanunsuz Topraklar

19:00 Fox Ana Haber

Haftasonu

20:00 El Kızı


10:10 Ayrıcalıklı Rotalar

11:30 Tekno Hayat


12:30 Taş Gaste

14:15 Gel Zaman Git Za-

man

20:00 Ana Haber

21:15 Çarşı Pazar Ekonomi

06:00 Gün Başlıyor

08:00 Burası Haftasonu


14:30 Ne Yapsak

19:00 Ana Haber Bülteni

20:30 Olaylar ve Görüşler

05:00 Ajans Yeni Gün

06:00 Ajans Hafta So-

nu

18:00 Akşam Ajansı

21:00 Belgesel Kuşağı

23:00 Gece Ajansı

07:00 Ülke'de Hafta Sonu

09:45 Değerlerin Daveti

10:00 Başkanlar Konuşuyor

13:00 Haberler

15:00 Dünyanın Gündemi

18:00 Ailem İçin

19:00 Ülke Ana Haber

Hafta sonu

20:00 En İyisi Gezmek

07:00 Güne MerhabaHafta Sonu09:50 Asırlık TariflerleTürk Mutfağı11:30 Yeşil Doğa15:45 Baştan Sona Sağlık18:00 5n1k19:00 Hafta Sonu AnaHaber21:00 Cnn Türk Masası

09.00 Hafta Sonu

11.00 Teferruat (Tekrar)

13.00 Sanat Hayatı

14.00 Gün İçinden

17.00 Üreten Türkiye

18.00 Azerbaycan Gündemi

18.30 Ana Haber

20.00 Haber Artı

22.00 Ardahan Program

23.00 Bi Ondan Bi Bundan

TV YAYINAKIŞI

08:40 Kaptan Pengu

ve Arkadaşları

10:30 Barbaroslar: Ak-

deniz'in Kılıcı

12:10 Yerli Dizi

19:00 Ana Haber

20:00 Gönül Dağı

00:15 Gündem Ötesi

Türk daması

KİMDEN mi bahsediyorum; Mustafa-kemalpaşa turnuvasının son şampiyonu vedama tarihinin tartışmasız gelmiş geçmiş enfantastik oyuncusu ve en büyük şampiyo-nu Faik Yıldız'dan.

Tarihin en büyük şampiyonu olmanın ya-nında, Faik ustadan bahsederken camianın içe-risinde bulunan sporcu olsun, yönetici veyasempati duyanlar olsun herkesin ilk dile geti-receği şey tevazu olur. Faik ustanın dama spor-cusu olarak kazandığı başarıların onda birini dahiyapmak çok büyük iş iken böylesi başarılararağmen ne tevazusundan nede nezaketindenhiç bir şey kaybetmeyen, egolardan ve kapristenarınmış yalın kişiliği ile takdiri sonuna kadar hakeden çok çok büyük bir şampiyon.

Tebrikler şampiyonlar şampiyonu. İkincilik kürsü islim üstündeki diğer bir spor-

cu olan Göksel Kaya'nın oldu. Göksel benim çoksevdiğim ve takdir ettiğim bir dama sporcusu

ancak kendisine bir ağabey tavsiyesi vermekde isterim. Bence o da sevgili dostum Faik gibitevazu ve nezaketini koruyarak yoluna devametmeli. Sonradan pişmanlık duyacağı ani ve duy-gusal tepkiler vererek kendisini zor durumlarasokmamalı.

Kürsüyü tamamlayan ise Kuveyt daması-nın genç yıldızlarından Fahad Rasheed Aljmeeli.Son zamanlarda Kuveyt'ten böyle yüksek ka-libre oyuncuların çıkması ve art arda şampi-yonalarda çarpıcı sonuçlar almaları mutluluk ve-rici. Bu turnuvanın özelinde Fahad kardeşimi gö-nülden kutluyorum.

Ayrıca başarılı bir turnuva geçiren ve de-receyi kıl payı kaçıran Mustafa Kızılay, AvniKaranfil, Murat Keser, Nessar Naseh, Yah-ya Jaafar, Kamuran Eralan, Mehmet Şerif Ya-maç'ı da gönülden tebrik ediyorum. Orga-nizasyonda emeği olan herkese camiamızadına teşekkür ederim.

Çözü

mler

www.

aydin

lik.co

m.tr a

dresin

de

Hazırlayan: Ahmet Murat Çelik

Kupa avcısı iş başında

52. KANAL 61. KANAL 89. KANAL 39. KANAL 61. KANAL 124. KANAL Ulusal Kanal Ulusalkanaltv

ALİ ULUSOY

RESSAM ve Heykeltraş Adviye Bal'ın“Sırdaş” isimli resim - heykel sergisi,Balaban Sanat Galerisi'nde 20 Ka-

sım'da açıldı. Adviye Bal'ın görmeyi dört göz-le beklediğimiz insan figürleri, kızıl, yeşil, morrenkleri ve heykelleri, bizi tüm canlılığıyla kar-şıladı. Sanatçının son dönemde ürettiği eser-lerin yer aldığı sergiye ziyaretçilerin ilgisi yo-ğundu. Adviye Bal ile sergisi, üretimleri vedünyada sanatın durumu üzerine konuş-tuk. Üretmenin yaşam biçimi olduğunu söy-leyen Bal, Doğu kültürlerinin değişen dün-yaya kattığı değerlerin merkezde olduğu bir“dünya kültürü” kavramından yana olduğu-nu belirtti.

1963 yılında Çamlıyayla - Mersin’de dün-yaya gelen Adviye Bal, 1984'te Atatürk Üni-versitesi Coğrafya Bölümü'nü, 2004'te de Mar-mara Üniversitesi Atatürk Eğitim FakültesiResim Bölümü'nü bitirdi. Kendi kültürel coğ-rafyasından çıkarak, çağın içinden sanatın so-runlarını çözerek ilerleyen sanatçı, söyleye-cek sözü olduğunu da temalarıyla gösteriyor.Uluslararası fuar ve etkinlikler de olmak üze-re çok sayıda karma ve kişisel sergiye katılanBal, resim ve heykel çalışmalarını İstanbul veBolu’daki atölyelerinde sürdürüyor. AdviyeBal Resim ve Heykel Sergisi, Beyoğlu Çu-

kurcuma'da yeralan Balaban Sa-nat Galerisi'nde, 5Aralık'a kadar ziya-ret edilebilir.

Adviye Bal ile yaptı-ğımız söyleşiyi sunuyoruz:

'BALABAN ADI BENİ ONURLANDIRIYOR'

� Balaban Sanat Galerisi'nde AdviyeBal Resim Heykel Sergisi'ndeyiz. Burada zi-yaretçileri hangi eserleriniz bekliyor?

Son yıllarda ürettiğim eserlerden kapsamlıbir seçkiyi bu kişisel sergimde izleyiciye su-nuyorum. Sergimin açıldığı galerinin, Türkresminin kendi kendini yetiştirmiş yaşanmışlık,birikim ve eserleriyle "Büyük Usta" merte-besine erişmiş Balaban adını taşıyor olmasıbeni onurlandırıyor.

'YALIN GERÇEKLİK'

�"Sırdaş" adı birçok şey çağrıştırıyor. Ser-giye bu ismi vererek sizin anlatmak istedi-ğiniz nedir?

Sırdaşlık, bir ilişkinin en sağlam olması ge-reken yanıdır. Güveni, dayanışmayı, yaren-liği içerir. Elbette gizli kapaklı, başka toplumveya insana zarar veren toksik faaliyetlerdensöz etmiyorum. Kaldı ki benim eserlerim her

şeyiy-le çok

açık, yapma-cıksız, hiçbir şeyin

saklanmadığı yalın gerçe-ğin soyutlamaları. Burada sır-

daşlık olarak anlamlandır-dığım şey, izleyici ile re-

simlerim arasındakiözel etkileşim. Ken-dini bulma, kendiniyazma ve hattakendini yaşatmahali... Elbette ken-di özelini eserim-le özdeşleştirirken

bunun bir sır olarakkalacağına dair ver-

diğim güvencedir "Sır-daş" ismi.� Küresel salgın sizi

nasıl etkiledi?Çok önemli ve kapsamlı bir pro-

jemin tam ortasında başladı bu salgın. Ana-dolu'nun bazı şehirlerinde seri sergiler plan-lamıştım. Bursa'dan sonra İzmir sergisinin açıl-dığı gün salgın patlak verdi. Bu nedenle pro-jem yarım kaldı. Ancak kişisel sergilerle ol-masa bile birçok ilimizde düzenlenen "Cum-huriyet" sergilerine davet edilmem ile Ana-dolu'daki sanatseverlerle buluşma şansı bul-dum. İstanbul, Ankara ve Bodrum'daki sanatfuarlarına kişisel sergilerle katıldım. Japon-ya'da Tokyo Metropolitan Müzesi'nde Türk-Japon sanatçıları karma sergisinde yer aldım.

'ÜRETMEK YAŞAM BİÇİMİM'

� Bu kadar çok projeye nasıl hazırlanı-yorsunuz?

Bu benim için zor olmuyor. Zaten haya-tım üretmek ve ne üreteceğimi düşünmek-le geçiyor. Yaşam biçimim bu. O yüzden deönüme proje koymaktan ya da teklif edilenprojelere katılmaktan hiç korkmuyorum.

Yaz aylarında Bolu'daki atölyemde, kışınİstanbul'da resim ve heykellerimi yaratıyorum.Benim atölyem, depom eserlerimle; beynimprojelerimle dolu değilse huzursuz olurum,boşluk hissederim.

ÖZGÜR SANATÇI BİLİNÇLİ SANATSEVER

�Dünya değişiyor ve yeniden kuruluyor.Türk sanatçıları bu değişimin neresinde?Kültür kavramını nasıl ele almalıyız?

Dünya'nın mali, askeri, kültürel ağırlığı-nın yer değiştirdiği artık kimse tarafından red-dedilmiyor. Bu dönüşümden sanatın da pa-yını alması kaçınılmaz. Bu durumu doğu-batıçatışmasına döndürmeden ancak Doğu kül-türlerinin de kattıkları değerleri sürecin tamortasına yerleştirerek bir "Dünya Kültürü"kavramının oluşturulmasından yanayım.Türkiye'yi ve Türk sanatçılarını da bu ortak-laşmanın en önemli unsurları olarak görü-yorum. Bunun için özgün eserler üreten öz-gür düşünceli sanatçılara ve onları destekle-yen dayatma ve kalıplardan kurtulmuş bilinçlisanatseverlere ihtiyaç var.

13

AYDINLIK 13 CMYK

27 Kasım 2021 CUMARTESİHazırlayan: Ali Ulusoy [email protected]

Şimdi ne olacak? Söyle şair! Şimdi, şimdi!Yazılabilir mi acaba zor günün narası,Aşılan dağın, geçilen yarın, devrilen kara devrin?Ağıt mı, yanık türkü mü, isyan havaları mı?Yoksa, ayaklanma çağrısı mı büyük bozkırda?

Hiç bırakmadım seni, hiç bırakılır mı, söyle!Yunus’tan beri Ferhat, Kerem, Mecnun yolu bu.Ülkemsin benim, annem değil misin?Yıkılıp devrilen son barikatların önünde hem de,Oğul bırakır mı öyle annesini, nice yiğitse?

Peki, nereye yolladılar bizi, böyle çiçek açmış?Söyleyebilir misin bize adresini güneşin?Uzağa mı, yakına mı, yokuşa mı gidelim yoksa?Küskün ayaklar ne yana koşar, ey şair,Daha dün Nazım’ın önünde yemin etmedin mi?

İçim senin ruhunla dolu ey ülke, söyle bana:Bırakabilir mi gören göz, ışığın elini?Bırakmadım seni. Bırakabilir mi hiç, söyle anaKurtuluşa koşan bacak, kalça kemiğini?Yanıltır mı Odin’i atının sekiz ayağından biri.

Nereye gitti hünerli elleriniz, soruyorum,Boynunu içeri çekip elleri cebinde şiir dizenler?Yolunuz düşmez mi savaş meydanına sizin? Bir de temiz bir kan vardı yüreğinizde,Nereye aktı, ey şanlı yazıcılar, çöl mü içti?Hiç dokunmadınız mı Güven Anıtı’nın taşına.

Ruhum seninle, ruhum seninle ey ülke! Ey ana!Can tatlısından geçen, reyhan kokulu,Ruhum seninle, ruhum seninle ey yiğit ülke.Beni benden alan gücün meydan okuması,Duvar yıkma ustası, ruhum seninle.Sen ey ana kokusu, sütlü memesi ulu göğün.

Hiç aldatmadım seni, hiçbir devir, hiçAldatır mı Lokman Hekim’i kendi hastası?Hiç aldatmadım seni, hiç aldatabilir mi,Hektor’un kalkanı, Hektor’un kol kasını? Duvarın titrediğini gördüm şükür, gördüm şükür.

Ruhum seninle, ruhum seninle!Ey beni doğuran kutlu varlık, ruhum seninle.Yüreğim özgürlüğe açık, beynim devrime kilitli:Ruhum seninle, ruhum seninle ey ülke.

Ruhum SeninleEy Ülke!

Şair

in E

meğ

i

[email protected]

HüseyinHAYDAR

Adviye Bal, eserlerindeki'Sırdaşlığı' anlattı






Adviye�Bal�ile�'Sırdaş'�Resim�ve�Heykel�sergisi�üzerine�konuştuk.�'Burada�sırdaşlık�olarak�anlamlandırdığım�şey,

izleyici�ile�resimlerim�arasındaki�özel�etkileşim.Kendini�bulma,�kendini�yazma�ve�

hatta�kendini�yaşatma�hali...�

DEVLET Tiyatrosu�sanatçı-sı�ve�drama�öğretmeni�FatihÖzyiğit,�gelirlerini�Lösemili�Ço-cuklar�Vakfı�(LÖSEV)'na�bağış-lamak�üzere�açtığı�Youtube�ka-nalında�çocuk�masalları�seslen-diriyor.�Oyunculuk�hayatı�boyun-ca�hep�böyle�bir�proje�geliştirerektopluma�faydalı�bir�sosyal�sorum-luluk�faaliyeti�içinde�olmak�istedi-ğini�belirten�Özyiğit,�“Masal�Dünya-sına�Yolculuk”�adını�verdiği�kanalın-da,�bilinen�masalları�çocuklar�içinseslendirdi.�Salgın�döneminde�açtığıkanala�seslendirdiği�masalları�görsel-lerle�birlikte�yükleyen�sanatçı,�her�haf-ta�yeni�bir�masalı�seslendirerek�dünyaklasiklerini�çocuklarla�buluşturuyor.

UZMANLAR, Türkçe'nin içinde bu-lunduğu durumu değerlendirmek ve di-lin güncel sorunlarına çözüm önerilerigetirmek amacıyla "Türkçe Şurası"ndabir araya geldi. Türkiye Yazarlar Birli-ği, Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği, An-kara Sosyal Bilimler Üniversitesi ileYunus Emre Enstitüsü tarafından "Yu-nus Emre ve Türkçe Yılı" dolayısıyla An-kara Sosyal Bilimler Üniversitesinde"Türkçe Şurası" düzenlendi.

Programın açılışında konuşan Tür-kiye Yazarlar Birliği Şeref BaşkanıMehmet Doğan, Türkiye'de ilk kez bir"Dil Şurası" toplandığını, bunun daYunus Emre'nin himmetiyle olduğunusöyledi. Dile hassasiyet göstermenin her-kesin ortak sorumluluğu olduğunu vur-gulayan Doğan, günlük dil, edebi dil veilim dilinin birbirinden farklı olduğunuancak tüm bu alanlara geçiş sağlayacakşekilde konuşmak ve yazmak gerektiğiniifade etti.

Yunus Emre Enstitüsü Başkan Yar-dımcısı Kutalmış Yalçın da Yunus Em-

re'nin Türk edebiyatının en önemli şa-irlerinden biri olduğuna ve şiirleriyle in-sanlara özel mesajlar verdiğine dikkatiçekti. Türkiye Dil ve Edebiyat DerneğiBaşkanı Ekrem Erdem ise Türkçe'ninbozulma sebeplerinin başında "yabancıkelime istilasının" geldiğini, birçok ya-bancı kelimenin Türkçeleştirilmedendile girmesinin Türkçe için büyük bir teh-like olduğunu anlattı. Vakit kaybetme-den sorunlu olan ve işleyişi yoran her şe-yin üstesinden gelinmesi gerektiğinisöyleyen Erdem, Türkçeye mal olanla-rın muhafaza edilmesi, yeni kelimelerinde Türkçeleştirilerek dile alınması ge-rektiğini vurguladı.

Sosyal Bilimler Üniversitesi RektörüProf. Dr. Musa Kazım Arıcan da Türk-çenin felsefe dili olma konusunda önem-li bir birikim sağlandığını, Türkçe felse-feyi geliştirmek için düşünen, yeni im-kanlar arayan, bu imkanları kullanan vegeliştiren, diğer toplumların felsefeleri-ne hakim ve muhakeme yeteneği olan zi-hinlere ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.

Türk dilinin sorunları ele alındı

SEVDA-CENAP And Müzik Vakfının geleneksel-leşen "Vakıf Onur Ödülü Altın Madalyası"na bu yıl ke-man sanatçısı ve eğitimci Cihat Aşkın layık görüldü.Vakıftan yapılan açıklamaya göre, vakıf kurucuların-dan Cevza And Başman'ın anısına 1988'de oluşturulanve ülkede çok sesli müziğin tanınması, benimsenmesive gelişmesinde olağanüstü katkıda bulunan beste-ci, yorumcu, eğitimci, sanat destekçisi ya da kuru-ma takdim edilen "Vakıf Onur Ödülü Altın Madalya-sı"nın 35'inci sahibi belli oldu. Vakıf kurullarının oy bir-liğiyle keman sanatçısı ve eğitimci Cihat Aşkın,2021 yılı "Vakıf Onur Ödülü Altın Madalyası"na layıkgörüldü.

Ödülün Aşkın'a verilmesinde, Türk ve evrensel mü-zik kültürünü icralarında harmanlaması, Türk beste-cilerin eserlerinin seslendirilmesinde öncü rol üst-lenmesi, başarılı uluslararası kariyeri ve kurucusu ol-duğu orkestralar, akademi ve eğitim projeleri ile ül-kenin müzik kurumlaşmasına katkıları göz önünde bu-lunduruldu. Aşkın, madalyasını 6 Aralık Pazartesi günüsaat 20.00'de Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası(CSO) Mavi Salon'da düzenlenecek törenle alacak. Ci-hat Aşkın, törende konser de verecek.

ADNAN SAYGUN'DAN MUAMMER SUN'Aİlki 1989'da Cevat Memduh Altar'a verilen "Vakıf

Onur Ödülü Altın Madalyası"na bugüne kadar layık gö-rülen diğer isimler şöyle:

"Ahmet Adnan Saygun, Ulvi Cemal Erkin, Necil Ka-zım Akses, İlhan Usmanbaş, Leyla Gencer, Cemal Re-şit Rey, İdil Biret, Suna Kan, Ne-vid Kodallı, Hasan Ferid Alnar,Ferhunde Erkin, Ferid Tüzün,Prof. Dr. Kamuran Gündemir,Hikmet Şimşek, Faik Canse-len, Ayhan Baran, Prof.Dr. İhsan Doğramacı,Ayla Erduran, GülsinOnay, Cumhurbaş-kanlığı Senfoni Or-kestrası, İlhan Ba-ran, MuammerSun, Gürer Aykal,Hacettepe Üniversi-tesi Ankara DevletKonservatuvarı, Er-tuğrul Oğuz Fırat, Ru-şen Güneş, YalçınTura, Turgay Erdener, Meh-met A. Başman, AyşegülSarıca, Güher&Süher Pekinelve Ersin Onay."

Cihat Aşkın'aonur ödülü

Devlet sanatçısındanlösemili çocuklara destek







KADİM adıyla Diyar-ı Bekir’de (Diyarba-kır) geleneksel Arabi mimarisinin tüm

özelliklerini sergileyen muhteşem bir konağıziyaret etmenizi öneririz. 2010 senesindebaşlayan restorasyon dört sene sürdü ve eskihaline getirildi. Bugün Kent Müzesi olarakmisafirlerini ağırlayan bu konak bölgemizintarihine damga vurmuş Cemil Paşa ve aileefradının ikametgahıydı. Diyar-ı Bekir’inkadim yerleşkesi Sur içinde etrafı surlarla çev-rili bu devasa konak 1887’de inşa edilmiş.Bu eseri inşa ettiren Osmanlı memuru vetoprak ağası Kürt Cemal Paşa 1902’de vefatetmiş. Aileye soyadını (Cemil Paşazadeler)veren Cemil Paşa’nın ataları Azizan’lar (Aziz-ler) Diyar-ı Bekir’e 16. yüzyılda Cizre (Ce-zire-Ada)-Silopi bölgesinden gelmişler. BuKonağın sahibi ailenin üyesi ve sakini FerdaCemiloğlu ile yapılan özel söyleşide, “CemilPaşa Konağı’nın Bir Sakini Olarak Tarih”adıyla diyarbakırhafizasi.org adlı sitede,mekân ile ilgili ayrıntılı bilgi vermektedir.

KÜRDİ AİLE KONAK YAŞAMI

Osmanlı sarayı ile iltisaklı olan ve koru-nan bu Kürdi aile Konak yaşamı, hizmet-kârları, marabaları, ırgatları, fellahları(çiftçiler), onlarca silahlı koruyucuları ile İs-tanbul veya İzmir’in Türki saray ve konak ya-şamından, Halep, Şam, Bağdat veBeyrut’un Arabi saray ve konak hayatındanfarksız bir hayat sürdürmüşlerdi. Kadınları,kızları, erkekleri dönemin moda, eğitim, kül-tür, siyaset ve ticaret merkezleri olan Paris,Zürich, Berlin, Londra, Viyana, Roma gibiAvrupa ülkelerinden esinlenmişlerdir. Mahalligiyim kuşamları klasik Arabi şeyhleri misali-dir. Zaman içinde Avrupai giyim tarzı ve sos-yal aktiviteler ön plana çıkmış. Önceleri geniştoprak sahibi sıfatıyla Osmanlı devletinin me-muru ve paşası olan Cemil Paşazadeler Feo-dal-Bey ya da Dere-Beyi olmuşlardır. Busiyasi-iktisadi-dini otorite Osmanlı döne-minde, önce devlet görevlisiyken sonraları

kendi başına buyruk kesilerek Anadolu’dadevlet gücüne karşı gelmiştir.

SINIFSAL KARAKTER

Merkezi otorite ne kadar muktedir ve ca-zibe merkezi ise yerel yönetimleri elinde tutanbu ailelerin başları merkez kudrete bağlı ve ita-atkârdır. Sınıfsal karakteri kaypak, fırsatçı(oportünist) ve menfaatçi olduğundan müstevliyeni otoriteye bağlılık ve iş birliği tamahı ser-giler. Bu sınıf için ailenin Kürdi, Türki, Arabi,Farisi, Çerkez, Mesihi, Musevi, Sünni, Alevi,Dürzi olması birlikte çalışmalarına, dayanışmaiçinde bulunmalarına ve evlilikler yapmalarınaengel değildir. Mühim olan bunların hükmet-tiği alttaki sınıfların bir araya gelmemeleridir.Birçok kesim gibi dönemin Avrupası’nda sonimparatorlukları (Osmanlı, Rus ve Alman-Avusturya İmparatorlukları) yıkmak ve yerineetnik ve mezhep kökende uydu devletler kur-mak niyetiyle daha çok teşvik edilen ve des-teklenen düşünceler Cemil Paşazadeleri deetkisi altına almış.

Daha önceleri tâbi oldukları Sultan Ab-dülhamid’e karşı İttihat ve Terakki hareketinidesteklemiş. Ardından Türki, Arabi, Kürdi,Ermeni, Çerkez ve daha birçok etnik kökeniiçinde barındıran İttihat ve Terakki Cemiye-tine Türkçü topluluk ağır basınca diğer etnikkökenliler ikiye bölünmüş. Bazıları Türkçühareketi içinde yer almış diğerleri ise kendietnik kökeni temsil eden faaliyetlerde görevalmış. Hem konumlarını değişen koşullarauygun tahkim edip daim güçlü kılmak, hemde olur ise kendi yerel otoritesini daha nü-fuzlu bir devlete taşımak için İngiltere veFransa ile ilişki kurulur. Bu hareketin öncüsüCemil Paşa’nın oğlu Kadri Cemil’dir.1891’de Diyar-ı Bekir’de doğmuş. AmcalarıÖmer ve Ekrem Cemilpaşa’nın Kürt siyasihareketlerinin hem bölgede hem de Avru-pa’da tanınması için ortaya koydukları çababüyüktür.

ŞEYH SAİT İSYANI

1925’te İngiliz ve Fransızların teşviki ilebaşlayan Kürt Şeyh Sait kalkışmasına des-tek veren Cemilpaşazadeler İstiklal Mah-kemelerinde idamla yargılanmış.Sonrasında Burdur’a sürgün edilmiş. Bu-

radan 1929’da Diyar-ı Bekir’e dönmüş.Burada, 1927’de Lübnan’da Fransızlarındesteği ile kurulan Kürt Milliyetçi Örgütü‘Hoybun’ ile ilişkiye geçmiş. MustafaKemal hükümeti üzerine gidince aynı yılFransa idaresindeki Suriye’ye iltica etmiş.1933’te Türkiye vatandaşlığından çıkarıl-mış. Suriye’de Fransızların desteği ile Irak,Türkiye ve hatta İran’daki Kürtçü hareket-lerin faaliyetlerine aktif katıldı. Ancak Fran-sızların Suriye ve Lübnan’daki Hristiyanlarıile birlikte kendisi ve yandaşlarınıSuri/Arabi Milli Mücadelesine karşı kul-lanmak istediğinde itiraz etmiş ve antikkent Tedmor’a (Palmirya) sürgün edilmiş.Hafız Esad’ın iktidarda olduğu Şam’da 26Kasım 1973’te vefat etmiştir. Mezarı, Mu-hiddin El-Arabi’nin mezarının olduğu Rük-neddin (Dinin Rüknü) veya HayEl-Akrad-Kürtler Mahallesi’ndedir. Yazıyıkaleme aldığımız tarih olan 26 Kasımonun ölüm yıldönümüne denk geldi. Te-sadüf mü tevafuk mu?

YENİ ÇAĞ GAZETESİNİN İKİYÜZLÜLÜĞÜ

Her ne ise medyamız birkaç gündürMoskova’da Lavrov ile bir araya gelenYPG/PKK heyeti üzerine haber yapmak-tadır. Bu konuda oportünizmin daniskasınısergileyen gazete Yeni Çağ. Lavrov veRusya’ya sahte milliyetçi sloganlarla saldı-rıyor. Neden samimi olmadığını arz ede-lim! YPG/PKK HDP Eş-Başkanlarınifadesiyle “HDP’nin onuru ve sırtını daya-dığı örgüt”. Henüz milliyetçi kesimi ürküt-memek için CHP üzerinden ittifak yaptığıHDP’nin dolaylı müttefiki İyi Parti’nin söz-cüsü Yeni Çağ gazetesi bu konudan ra-hatsız değil. Ve de sanki Rusya’nınTürkiye’nin tercihlerini, politikalarını ve ka-rarlarını benimsemek ve kabul etmek gibibir zorunluluğu varmış gibi taleplerde bu-lunuyoruz. Bu düpedüz ikiyüzlülük ve riya-karlıktır. Rusya’nın bu siyasetini gerçekyurtsever milli yazarlar eleştirebilir. Ki bir-çok yazımızda Rusya’nın YPG/PKK flör-tünü, kendince haklı sebepleri bile olsa,neden yaptığını taktiksel sebeplere de da-yandırsa, eleştirdik ve eleştiriyoruz.

LAVROV’LA GÖRÜŞMEDEO DA VARDI

Ancak hükümet, “Rusya Kırım’ı işgalediyor” diyecek, Rusya’nın düşmanı Uk-rayna ile aşna fişne olacak, Kiev’e silah sa-tacak, Rusya ve dostlarını hedef alanNATO’nun mensubu ve yoldaşı olacak,Rusya ve Esad tarafından terör örgütü ola-rak kabul edilen başta ÖSO/SMO ve tü-revlerini hükümetimiz koruyacak,kollayacak, besleyecek ve Suriye’de özerkbölgeler sahibi olmalarını sağlayacak, bütünbunları Rusya içine sindirecek. Bu yoğur-dun bolluğu hangi devletin heybetinde var?Ayrıca bütün bu gazetelerin ilk sayfadanverdiği bu buluşmanın fotoğrafında yer alanSDG/SDM olarak pazarlanan ama aslındaYPG/PKK’nın kontrolünde olan heyetintemsilcileri üzerinde duruluyor. Bunlarınüzerinden Rusya’ya ayar veriliyor. HâlbukiLavrov’un solunda üstte anlattığımız CemilPaşazade ailesinin mensubu olan torunKadri Cemil (Kadri Fuat Cemil) de vardı.

KADRİ CEMİL NE DİYOR?

1952’de Şam’da doğmuş. 1984’te Mos-kova Üniversitesi İktisat Bölümünde Doktorayapmış. Kendisini “devrimci” ve “Marksist-Leninist” olarak tanımlamış. Suriye olayla-rından çok önce muhalif Halkın İradesiPartisi’nin kurucu Eşbaşkanlarından biri. Si-yasi çalışmaları yanında ticaret ile uğraştı.Uluslararası Reklam ve Basın Şirketininyüzde 51 hisse sahibi olup payının değeri 26milyon Suriye lirasıdır. 2012’de, olaylarınbaşladığı tarihten bir sene sonra, kurulanyeni hükümette yer aldı. En çok eleştirdiği vebaşına geçmesi halinde köklü reformlar ya-pacağını söylediği ekonomiden sorumlu baş-bakan yardımcısı oldu. Gidişatın kötüleşmesive Suriye’de devletin ayakta kalmasınınmümkün olmadığına inandığı bir dönemde,birçok bürokrat gibi, kapağı Moskova’ya attı.Devamsızlıktan görevinden alındı. Suriye’yedayatılan terör savaşında Suriye’nin etnik vemezhep temelinde bölünmesine taraf ol-madı. Moskova’da Lavrov ile yapılan görüş-meler üzerine Kuzey Irak merkezli Rudawgazetesine verdiği röportajından aktaralım:

“Müzakere âdemi merkeziyetçilik ile mer-keziyetçilik arasında yeni bir dengeden bah-sediyor. Ne federalizmden, ne âdemimerkeziyetçilikten ne de özerklikten bahse-dilmiyor. Ama başka da hiçbir yerde olma-yan yeni bir dengeden bahsediyor… Belgedefederalizm, âdemi merkeziyetçilik veyaözerklikten bahsedilmiyor… Ruslar çözümüntek yolunun 2245 sayılı karar uyarınca ger-çekleşebileceğini belirtiyorlar ve tüm Suriye-lilerin de sürece dâhil edilmesini savunuyor…Bu nedenle Rusların anayasa yazdığı şeklin-deki sözler boşlukta dolaşıyor. Ruslar Suri-ye’nin iç meselelerini Suriyelilere bırakıyor...Eğer onlar buna karışırlarsa tıpkı Amerikalı-lar gibi başka halkların iç işlerine karışmışolurlar. Macron gibi Lübnan’a gidip siyasi birçözüm dayatmış gibi olurlar… Moskova’nınTürkiye ile Suriyeli Kürtler arasında arabu-lucu olmaya hazır olduğu belirtiliyor. Ben bubilgiyi basından edindim. Bu şartlarda Rus-ya’nın böyle bir rol oynamaya layık olduğunudüşünüyorum.Size söyleyeyim, bu müzakeremetni tamamen Suriyelilerin kendi arasın-daki bir müzakere belgesidir, eksiksiz bir im-tiyazdır. Ruslar da imzaladığımız güne kadarbu müzakereden haberdar değildi.

‘REJİMİN YIKILMASI ESKİ MESELE’

“Ruslar için güney sınırlarının huzurlu ol-ması çok önemlidir. Huzur olması için de obölgede yaşayan halkların güven ve huzuriçinde olması gerekiyor. O bölgenin tüm so-runlarının çözülmüş olması gerekiyor. Bununyanındaki diğer tüm sorunların çözümünün deRuslar açısından önem teşkil ettiğini görüyo-rum. Siyasi ve ulusal meseleler de dahil. Gör-düğünüz gibi Suriye’nin IŞİD tarafından işgaledilmesinden çekindiği için Suriye’ye müda-halede bulundu. Bu nedenle Ruslar için böl-gedeki tüm etnik farklılıklar arasındakisorunların siyasi ve barışçıl çözümü önem ta-şıyor… Rejimin devrilmesi çok eski bir mesele.Kimse rejimin yıkılmasından bahsetmiyor. Sözkonusu olan 2245 sayılı kararname ve geçişsürecidir ki tüm taraflar bu sürece dahildir.Tüm farklı taraflar arasında ortak çalışabilecekbir yönetimin kurulması meselesidir. Bununtemel taşı ordudur, ordu tek meşru silahlı güç-tür… Ulusal sloganlar atan kimselerden dahaçok halkıma hizmet ettiğime inanıyorum.”

AYDINLIK 14 CMYK


DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD’DE başta cinayet olmaküzere suç oranlarında ciddi birartış olduğu netlik kazanmaya

başladı. Amerikan Federal SoruşturmaBürosu’nun (FBI) açıkladığı suç rapo-rundaki(1) verilere göre ülkede 2020 yı-lında işlenen cinayet oranları 100 bin-de 6,5’a yükselerek bir önce yıla göreyüzde 30 arttı. Bu artış bir yıl içindekişiddet eğilimi rekorunun son 90 yılda-ki de en yüksek seviyesi oldu. ABD’debir yılda bu denli artan cinayet oranınınnormal olmadığı belirtiliyor.

SİYASİ KURUMLARA GÜVENDÜŞÜYOR

Mises Enstitüsü’nden Ryan McMa-ken, euroasiareview için yaptığı de-ğerlendirmede şunları belirtiyor:

“ABD’de bu deli kısa süreçte artancinayet oranları 1940’lara gitmemiz la-zım. Bu hiç normal değil, mevcut eği-lim devam ederse ABD kendisini1960’ların sonlarından ve 1970’lerinbaşlarından beri yaşanmamış cinayet ar-tışını yaşarken bulabilir.

“Bununla birlikte, suçtaki eğilimle-rin büyük ölçüde halkın rejim ve ku-rumlarının meşruiyetini nasıl gördüğütarafından yönlendirildiğine dair iknaedici kanıtlar var. Kısacası teori, bir böl-ge sakinlerinin devlet kurumlarına say-gı göstermediğinde ve devlet kurumla-rının güvenliği sağlayabileceğine veyaadaleti oldukça güvenilir bir şekilde yö-netebileceğine inanmadığında suçunarttığı fikrine dayanır.

“Eğer ABD gerçekten de cinayetteyükselme eğiliminin başlangıcındaysa,bu, birçok kişinin hâlihazırda oldu-ğundan şüphelendiği şeyin daha fazlakanıtı olabilir: Amerikan siyasi ku-rumlarına olan güven düşüyor ve sonuçolarak özel suç ve sosyal düzensizlik kor-kusu artıyor.

SON ARTIŞ ENDİŞE VERİCİABD’de cinayet oranlarının son yıl-

larda arttığına dikkat çeken McMaken,son 2020 yılından bu yana olan artışınise oldukça endişe verici olduğunu söy-lüyor:

“2020’deki artışın boyutu oldukçabüyük ve endişe verici. Yüzde artış ola-rak ölçülen 2020’deki artış, şimdiyekadar kaydedilen en büyük artıştır. Ci-

nayetlerdeki eğilimleri açıklamaya yö-nelik birçok farklı teori vardır. Birçok in-san doğal olarak mevcut dünya görüş-lerini doğrulayanlara yönelir. Örne-ğin, bazı gruplar suçun nedenleri olarakırk ayrımcılığını veya hükümetin eko-nomi politikasını sorumlu tutabilir. Ba-zıları ekonomik eşitsizliği söylüyor. Di-ğerleri, belirli etnik grupların her zamanartan cinayetlerin arkasında olduğunuiddia etmek için ırk teorilerine dönebilir.Ve elbette, değişen cinayet oranlarınınartışındaki en sevilen iddia, ateşli si-lahların varlığıdır.”

BOZULAN TOPLUM SÖZLEŞMESİ

McMaken, “Herkes gibi benimde bir teorim var” diyor ve şöyle de-

vam ediyor:“Cinayetteki eğilimler büyük ölçü-

de halkın devlet kurumlarının meşrui-yetine ilişkin görüşleri tarafından yön-lendiriliyor. Halk, devlet kurumlarını ba-rış, düzen ve bir nevi adaletin sağlan-masında etkisiz gördüğünde, şiddetdaha da yaygınlaşıyor.

“Aynı zamanda, giderek artan sayı-da Amerikalının alışılmadık derecedeyüksek seviyelerde ateşli silahlar satınaldığını görüyoruz. Milyonlarca Ame-rikalı, seçim sonuçlarının manipüleedildiğine inanıyor. Diğerleri polisin yakötü niyetli ya da en azından becerik-siz olduğuna inanıyor.

“Polis, sokağa çıkma yasağına uy-mayan yüzlerce işletmeyi kapattı,çocuğunu parkta oynatan anneleri tu-tukladı. Bu eylemlerin yalnızca dev-let kurumlarına karşı ek şüphe ve kız-gınlık ekeceğine inanmak için her tür-lü nedenimiz var. Birçoğu, hüküme-tin aşı emirlerinin hem ahlaki hem deyasal olarak gayri meşru olduğunainanıyor.

“Bu, devlet kurumlarına güven vesaygıyla bakan bir toplum değil. Aksi-ne, bu toplum, devlet kurumlarını ada-letsizlik ve düzensizliğin kaynağı olarakgören bir toplumdur.”

Dipnot(1) https://crime-data-explorer.app.clo-

ud.gov/pages/home

Amerika�Birleşik�Devlet-leri’nde�(ABD)�cinayetoranları,�uyuşturucu�kul-lanımı�ve�hırsızlık-yağmagibi�suçlarda�son�yıllardagörülmemiş�artış�devamediyor.�Uzmanlar�artanşiddet�olaylarının,�halkınAmerikan�hükümetine,adalet�sistemine�ve�ekonomik�eşitsizliğe�karşıgeliştiğini�belirtiyor

Suri-Arabi milli davasında Kürt Kadri Cemil

Xxx

xxx

[email protected]

MehmetYUVA

ÇİN, birkaç gün içinde Sene-gal'de düzenlenecek Çin-Afrika İşbirliği Forumu (FOCAC) öncesin-de, Çin-Afrika ilişkisine ilişkin ilk Be-yaz Kitap’ı yayımladı.

Çin Dışişleri Bakan YardımcısıWu Jianghao, 'Yeni Dönemde Çinve Afrika - Eşitlerin Ortaklığı" baş-lığı ile duyurulan Beyaz Kitap’ın‘Çin'in belirli bir bölgeyle iş birliği ko-nusundaki başarılarını özetleyenilk belgesi’ yorumunu yaptı.

Wu Jianghao, Beyaz Kitap'ın, XiJinping'in Afrika'daki diplomasiyleilgili düşüncesinin yeni kavramı,yeni uygulamaları ve yeni başarıla-

rı hakkında sistematik ve genel birgözden geçirme sağladığını belirttive şöyle devam etti:

“Beyaz Kitap, Başkan Xi'ninve Çin'in Afrika politikası hak-kında samimiyet, gerçek sonuç-lar, dostluk, iyi niye ve ortak çı-karların peşinde koşma konu-sunda öne sürdüğü ilkeleri de-taylandırıyor.” Dedi ve ekledi:"Uluslararası koşullar nasıl deği-şirse değişsin, Çin-Afrika'nın kar-şılıklı yarar ve kalkınma isteği de-ğişmeyecek. Çin ve Afrika her za-man birbirlerinin en güvenilirdostu ve samimi ortağı olacaktır."

Çin’den Afrika’yaözel ‘Beyaz Kitap’

ÇİN Komünist Partisi (ÇKP)son yıllarda israf ve gösterişe kar-şı büyük bir mücadele veriyor.Özellikle sosyal medya olmaküzere gerçek hayatı da etkileyengösteriş, israf ve bireyciliği hedefalan ÇKP, toplumun ahlaki de-ğerlerine uygun olmadığı sebebiylebu davranışları özendirecek ham-lelere kısıtlama getirdi.

Daha önce lokantalarda ta-bakta bırakılan yemek için fazlapara ödeme uygulamalarını hayatageçiren ÇKP, sosyal medya plat-formlarında israfı özendiren ye-mek videolarını yasaklamıştı. ÇinSiber Uzay Dairesi’nin yaptığıson açıklamayla, ünlülerin sosyalmedyada kendi zenginlikleriniabartılı şekilde gösteren payla-şımlara yasak getirildi. Kurallar ay-rıca ünlülerin yanlış veya özel bil-giler yayınlamasını, hayranlarını di-ğer hayran gruplarına karşı kış-kırtmasını ve söylentiler yayması-nı da engelliyor. Getirilen kurallarkapsamında yapılan açıklamada“Kamu düzenine ve geleneklere,doğru kamuoyu yönelimine vedeğer yönelimine bağlı kalması,

sosyalist temel değerleri teşviketmesi ve sağlıklı bir tarz sürdür-mesi” temelinde bir kural olduğubelirtildi.

EYLÜL AYINDA UYARIYAPILMIŞTI

Eylül ayında, Çin'in ünlüleri,ÇKP'nin ev sahipliğinde düzenle-nen bir eğlence endüstrisi sem-pozyumunda, 'paraya tapınma, he-donizm ve aşırı bireycilik gibi yoz-laşmış fikirlere karşı çıkmaları' ge-rektiği konusunda uyarılmıştı. Pe-kin'deki toplantı 'Partiyi sev, ülke-yi sev, ahlakı ve sanatı savun' slo-ganıyla yapılmıştı. Toplantıya, top-lumsal etik, kişisel ahlak ve aile de-ğerlerine uymaları gerektiği söyle-nen üst düzey parti yetkilileri ve şovdünyası patronları katıldı.

ÇKP israfa ve gösterişe savaş açtı

‘Özgürlükler ülkesi’nde suç oranı rekor seviyede

ABD’de 1930-2020 aras� her 100 bin ki�i için cinayet oranlar�

SPOR

AYDINLIK 15 CMYK

1527 Kasım 2021 CUMARTESİHazırlayan: Semih Nişancı [email protected]

SPOR SERVİSİ

EUROLEAGUE’in 12’nci haftasındaiki temsilcimizin karşı karşıya geldiği maç-

ta Anadolu Efes sahadan galip ayrılıp çıkışı-nı sürdürdü, Fenerbahçe Beko ise taraftarını bir

kez daha üzdü. Önceki akşam Ülker Spor ve Et-kinlik Salonu’nda oynanan mücadeleyi 89-84 ka-

zanan Anadolu Efes, 12’nci haftadaki 6’ncı gali-biyetini alırken, Fenerbahçe Beko ise 9’uncu mağ-lubiyetini yaşadı.

EFES SERİYE BAĞLADI

Dev organizasyonun son şampiyonu Anadolu Efes,sezona çok kötü başlamasına karşın toparlanması-nı bildi. Başantrenör Ergin Ataman idaresindeki la-civert-beyazlılar, deplasmanda Fenerbahçe Be-ko’yu da mağlup ederek galibiyet serisini 4 maçayükseltti. EuroLeague’deki “İstanbul derbisi”ndeShane Larkin, 25 sayı ve 7 asist üreterek galibi-

yette başrol oynadı.Tecrübeli çalıştırıcı Ergin Ataman, maç so-

nunda yaptığı değerlendirmede, “Bizim Sha-ne Larkin’imiz var. Bu bizim için bir gali-

biyetten çok daha fazlası. Çünkü Lar-kin özellikle son çeyrekte büyük per-

formans gösterdi. Galibiyetinkilit noktasıydı. Özellikle Mi-

cic çok basit top ka-yıpları yaptı ve

beni çok kızdırdı. İyi basketbol oy-namadık ama son çeyrekte iyi savun-ma yaptık. Shane Larkin önderliğinde deFenerbahçe‘nin kilidini açtık” ifadelerini kul-landı. Anadolu Efes, EuroLeague’in 13’üncühaftasında 3 Aralık Cuma akşamı Sinan ErdemSpor Salonu’nda Barcelona’yı konuk edecek.

FENERBAHÇE GALİBİYETİ UNUTTU

Anadolu Efes karşısında maçın büyük bölümü-nü önde götürmesine karşın bir müsabakada dahason çeyreği kötü oynayan Fenerbahçe Beko, Euro-League’de peş peşe 4’üncü mağlubiyetini aldı. Oy-nadığı 12 maçta 3 kez kazanabilen sarı-lacivertliler,sıralamada 16’ncı basamağa geriledi.

Öte yandan, Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’nu dol-duran Fenerbahçeli taraftarlar, Anadolu Efes mağ-lubiyeti sonrası faturayı Sırp başantrenör Aleksan-dar Djordjevic’e kesti. Djordjevic, müsabakanın bi-timinde soyunma odasına giden tünele doğru iler-lerken sarı-lacivertli basketbolseverler tarafındanyuhalandı. Fenerbahçeli taraftarlar oyuncularaise uzun süre alkışla destek oldu. Djordjevic’etepki sosyal medyada da devam etti veSırp çalıştırıcının istifası istendi. Eskigünlerine dönmek için çıkış yoluarayan Fenerbahçe Beko, 2Aralık Perşembe günü sa-hasında Monaco’yuağırlayacak.

EFES YUKARI Fener baş aşağı

2018/4253 ESASTAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANISatılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri :1 NO'LU TAŞINMAZIN TAPU KAYDI: İstanbul ili, Eyüpsultan ilçesi, Silahtarağa mahallesi, 750 ada, 30 parselde bu-lunan kat mülkiyetli, 6 KATLI BETONARME MESKEN VE ARSASI nitelikli, 199,00 m2 miktarlı taşınmazın 6/20 arsapaylı, ÇATI ARASI PİYESLİ DAİRE vasıflı, 2.normal kat, 5 nolu bağımsız bölümÖzellikleri : İstanbul ili, Eyüpsultan ilçesi, Silahtarağa mahallesi, 750 ada, 30 parselde bulunan kat mülkiyetli, 6 KATLIBETONARME MESKEN VE ARSASI nitelikli, 199,00 m2 miktarlı taşınmazın 6/20 arsa paylı, ÇATI ARASI PİYESLİDAİRE vasıflı, 2.normal kat, 5 nolu bağımsız bölüm 2 bodrum kat, giriş kat ve 2 normal kattan oluşan binanın 2 normalkatında 5 dış kapı numarası ile bulunmaktadır. Binada asansör bulunmaktadır. Daire dubleks dairedir. Dairenin altkatı 3 oda, 1 salon, banyo ve mutfaktan oluşmakta olup yaklaşık olarak 115 m2 alana sahiptir. Dairenin üst katı ise 3oda, mutfak ve terastan oluşmakta olup yaklaşık olarak 66 m2 alana sahiptir. Bir odada ebeveyn banyosu bulunmak-tadır. Dairenin oda ve salon zeminleri laminant parke, iç kapıları panel kapı, pencereleri ise ahşap renkli PVC doğra-madır. Dairede elektrik, su ve doğalgaz tesisatı mevcuttur. Adresi : Silahtarağa Mah. Şehitler Sokak No:9Eyüp / İSTANBULİmar Durumu : Eyüpsultan Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü'nün gönderdiği 01.03.2021 tarih ve E-30804787-115.02.01-7026 sayılı yazısında özetle; “İstanbul ili, Eyüpsultan ilçesi, Silahtarağa mahallesi, 750 ada, 30parsel sayılı yer 19.03.2005 tarih, 1/1000 ölçekli Alibeyköy Uygulama İmar Planında H:9,50, TAKS:0,36 yapılanmalı,blok nizam, konut alanında kalmaktadır. " denmiştir.Kıymeti : 900.000,00 TL KDV Oranı : %8Kaydındaki Şerhler : Diğer : Beyan:6306 Sayılı Kanun gereğince riskli yapıdır. Beyan: Yönetim Planı:05/08/2016Beyan: KM ne çevrilmiştir Diğer Bilgiler: Tapu Kaydındaki Gibidir.1. Satış Günü : 29/12/2021 günü 10:45 - 10:50 arası2. Satış Günü : 26/01/2022 günü 10:45 - 10:50 arasıSatış Yeri : İstanbul 10. İcra Müdürlüğü Mezat Salonu B Blok 3. Kat Kapı No:B3-336 Nolu Oda2 NO'LU TAŞINMAZIN TAPU KAYDI: İstanbul il, Bayrampaşa ilçesi, Sağmacılar mahallesi, 23336 parselde bulunankat mülkiyetli, ALTI KATLI BETONARME KARKAS BİNA VE ARSASI nitelikli, 294,95 m2 miktarlı taşınmazın 28/295arsa paylı, KONUT vasıflı, 3.normal kat, 6 nolu bağımsız bölümÖzellikleri : İstanbul ili, Bayrampaşa ilçesi, Sağmacılar mahallesi, 23336 parselde bulunan kat mülkiyetli, ALTI KATLIBETONARME KARKAS BİNA VE ARSASI nitelikli, 294,95 m2 miktarlı taşınmazın 28/295 arsa paylı, KONUT vasıflı,3.normal kat, 6 nolu bağımsız bölüm giriş kat ve 4 normal kattan oluşan binanın 3 normal katında 6 dış kapı numarasıile bulunmaktadır. Daire 2 oda, 1 salon, banyo ve mutfaktan oluşmakta olup yaklaşık olarak 72 m2 alana sahiptir.Dairenin oda ve salon zeminleri laminant parke, İç kapıları panel kapı, pencereleri ise ahşap renkli PVC doğramadır.Dairede elektrik, su ve doğalgaz tesisatı mevcuttur. Dairede tavan süslemeleri bulunmaktadır.Kıymeti : 870.000,00 TL KDV Oranı : %18Kaydındaki Şerhler : Beyan: Diğer(Konusu: taşınmazın %75 lik kısmı için tasarrufu bağlamayan otopark şerhi Beyan:Yönetim Planı: 20/11/2013 Beyan:KM ne çevrilmiştir. Beyan:Diğer( Konusu: Tasarrufu bağlamayan otoprak şerhi )Tarih:23/01/2015 Sayı: 15255 Diğer Bilgiler: Tapu Kaydındaki Gibidir.1. Satış Günü : 29/12/2021 günü 11:00 - 11:05 arası2. Satış Günü : 26/01/2022 günü 11:00 - 11:05 arasıSatış Yeri : İstanbul 10. İcra Müdürlüğü Mezat Salonu B Blok 3. Kat Kapı No:B3-336 Nolu Oda3 NO'LU TAŞINMAZIN TAPU KAYDI: İstanbul il, Bayrampaşa ilçesi, Sağmacılar mahallesi, 23336 parselde bulunankat mülkiyetli, ALTI KATLI BETONARME KARKAS BİNA VE ARSASI nitelikli, 294,95 m2 miktarlı taşınmazın 30/295arsa paylı, KONUT vasıflı, 3.normal kat, 7 nolu bağımsız bölümÖzellikleri : İstanbul ili, Bayrampaşa ilçesi, Sağmacılar mahallesi, 23336 parselde bulunan kat mülkiyetli, ALTI KATLIBETONARME KARKAS BİNA VE ARSASI nitelikli, 294,95 m2 miktarlı taşınmazın 30/295 arsa paylı, KONUT vasıflı,3.normal kat, 7 nolu bağımsız bölüm giriş kat ve 4 normal katlan oluşan binanın 3 normal katında 7 dış kapı numarasıile bulunmaktadır. Daire 2 oda, 1 salon, banyo ve mutfaktan oluşmakta olup yaklaşık olarak 72 m2 alana sahiptir.Dairenin oda ve salon zeminleri laminant parke, İç kapıları panel kapı, pencereleri ise ahşap renkli PVC doğramadır.Dairede elektrik, su ve doğalgaz tesisatı mevcuttur.Adresi : Kocatepe Mah. Şehir Parkı Cad. No:167 Bayrampaşa / İSTANBUL

Kıymeti : 900.000,00 TL KDV Oranı : %18Kaydındaki Şerhler : Beyan: Diğer(Konusu: taşınmazın %75 lik kısmı için tasarrufu bağlamayan otopark şerhiBeyan:Yönetim Planı: 20/11/2013 Beyan:KM ne çevrilmiştir. Beyan: Diğer( Konusu: Tasarrufu bağlamayan otoprakşerhi ) Tarih:23/01/2015 Sayı: 15255 Diğer Bilgiler: Tapu Kaydındaki Gibidir.1. Satış Günü : 29/12/2021 günü 11:15 - 11:20 arası2. Satış Günü : 26/01/2022 günü 11:15 - 11:20 arasıSatış Yeri : İstanbul 10. İcra Müdürlüğü Mezat Salonu B Blok 3. Kat Kapı No:B3-336 Nolu Oda2 VE 3 NOLU TAŞINMAZLARIN ORTAK İMAR DURUMU: Bayrampaşa Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Mü-dürlüğü'nün gönderdiği 01.03.2021 tarih ve E-39353657-622.03-7310 sayılı yazısında özetle; "İstanbul ili, Bayrampaşailçesi, Kocatepe mahallesi, Şehir Parkı caddesi, 7/1 pafta, - ada, 23336 parsel sayılı yer 21.11.2005 tarih, 1/1000ölçekli Bayrampaşa Revizyon Uygulama İmar Planında Ticaret sahasında kalmakta olup blok nizamdır (5 kat). " den-miştir.Satış şartları:1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanınyirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün so-nuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen de-ğerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinciartırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşincigünden, ikinci artırma gü-nünden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin%50 sini,rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihaleolunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir.2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20'si oranında pey akçesini İstanbul 10. İcra Müdürlüğü T.Va-kıflar Bankası Çağlayan Adliye Şubesinde bulunan TR140001500158007265092207 İBAN numaralı emanet hesabınaT.C. kimlik ve dosya numarası yazılarak yatırılması veya bu miktar kadar Milli bir bankanın “şartsız, kesin ve süresiz”teminat mektubunu vermeleri veya Vakıfbank Bankomat kartı olanların müdürlüğümüzde bulunan POS cihazındanyatırmaları lazımdır. Yabancı para kurunda günlük değişimler olması ve 805 sayılı Kanunun 1. maddesine göre “döviz”teminat olarak kabul edilmez. Satış peşin para iledir; alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Sa-tıştan doğan Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile tahliye ve teslim masrafları alıcıya aittir. Tellâliye resmi, tapu har-cının 1/2'si satış bedelinden karşılanacaktır. Taşınmaz üzerinde ipotek alacağı bulunması halinde, ihale bedeliipotek alacağını karşılamıyor ise taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenmeyecektir.alıcıyaait olacak giderler ve hususlar : İhale damga vergisi, KDV, tapu alım harcı ve tapu dairesince alınacak başkacamasraflar ve taşınmazın tahliye ile teslim giderleri alıcıya ait olacaktır.Alıcıya yapılacak ihtarda verilen süreiçerisin de ihaleden kaynaklanan damga vergisi ve KDV yatırılmadığı taktirde resen İİK nun 133. Maddesiuyarınca ihalenin iptaline karar verilecektir.Ayrıca ihalenin kesinleşmesi ile tescilin verilmesinden sonra dos-yada vukubulacak KDV ve damga vergisiile ilgili olarak oran açısından(Yargıtay 12. HD. 2015/21334 E.2015/27771 K. GİB'nin 21.08.2013 Tarih 9376700041-1330(28/2012-86)160 sayılı yazıları gereği) ileride eksikalındığı tespit edilen bir bedel olması halinde; doğacak olan KDV fark, ceza ve faizlerinden sorumluluk ihalealıcısına ait olup, ihale alıcısı tarafından karşılanacaktır.3- İpotek sahibi alacaklıların, irtifak hakkı sahiplerinin ve diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını, özelliklefaiz ve giderlere dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile ilan tarihinden itibaren (15) gün içinde dairemize bildirmelerilazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır.4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğinceihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılarve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizindenmüteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olu-nacaktır. Bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır.5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıyabir örneği gönderilebilir.6- İİK.127. Mad. GÖRE SATIŞ İLANININ TEBLİĞİ: Adresleri tapuda kayıtlı olmayan (Mübrez tapu kaydında belirtilen)alakadarlara ve takip ilgililerine gönderilen tebligatların tebliğ imkansızlığı halinde iş bu satış ilanı tebliğ yerine kaimolmak üzere ilanen tebliğ olunur.7- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak iste-yenlerin 2018/4253 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur.24/11/2021*Örnek no:27

T.C. İSTANBUL10. İCRA DAİRESİ


Hatayspor Avrupakupaları içinkenetlendi

Hatayspor Avrupakupaları içinkenetlendi

TEKNİK direktör Ömer Erdoğanidaresindeki Hatayspor’da geçensezon yakalanan uyum ve is-

tikrar bu sezon da devam ediyor. SüperLig’de 13 maçta 26 puan toplayan ve ik-inci sırada yer alan bordo-beyazlı ekiptetek hedef, futbolseverlerden alkış alanmücadeleyi sürdürmek.

‘BİRLİK VE BERABERLİK BAŞARIYI GETİRİYOR’

Sezon başında bordo-beyazlı takımatransfer olan 29 yaşındaki sol bekAdekugbe, yaptığı açıklamada, hazırlıkkampına katılmamasına rağmen kısasürede uyum sürecini atlattığını söyle-di. Adekugbe, ligde geride kalan 13 haf-tada tüm maçlarda forma giyme şansıbulduğunu belirterek, şöyle konuştu:“Süper Lig gerçekten çok zor. Hermaç yeni bir heyecan ve yeni bir serüvenaslında. Ligde şu anda bulunduğumuzkonumdan çok memnunum ama bukonumu korumak için takım olaraktabii ki daha çok çalışarak üstüne koy-mamız gerekiyor. Bütün futbolcuarkadaşlarım başarı için elinden gelenien iyi şekilde yaparak takıma katkısağlamak istiyorlar. Ben de sadece bun-lardan biriyim. Çok çalışıyoruz. Herkes

bu forma için yarış veriyor. Biz her şek-ilde hocamıza nasıl daha iyi bir perfor-mans ortaya koyabileceğimizi göster-meye çalışıyoruz.”

Ligi üst sıralarda bitirerek Avrupa ku-palarına katılmak istediklerini ifadeeden Adekugbe, “Şu an ligde ikinci sıra-dayız. Liderlik koltuğuna oturmak içinmücadele ediyoruz. Her hafta ayrı birmücadelenin içine girdiğimizi biliyoruz.Kendimizi fiziksel, mental ve taktikselolarak çok iyi hazırladığımızı düşünüy-orum. Takım içerisinde birlik ve be-raberlik bunu getiriyor. Her maça en iyişekilde hazırlanıp ligi en iyi seviyedebitirmek istiyoruz. Her takımın Avrupakupaları hedefi vardır. Sezon sonundaAvrupa kupalarına katılacağımızainanıyorum.” diye konuştu.

‘ŞEHİR İÇİN AYRI BİR HEYECAN OLUR’

Bordo-beyazlıların defans oyuncu-larından Bülent Cevahir de ligde geridekalan 13 hafta sonunda iyi bir konumelde ettiklerini dile getirdi. Sürekliçalışarak başarıyı yakaladıklarını anla-tan Bülent, “İyi çalışmak puan duru-mundaki yerimize de yansıyor. Buna de-vam ettiğimiz için ligi iyi bir yerde

bitireceğimizi düşünüyorum.” dedi.Bülent Cevahir, ligde sadece 3

karşılaşmada forma şansı bulduğunu be-lirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çokfazla süre alamadım, bunun sadeceperformansa bağlı olduğunu düşün-müyorum. Takımımız şu an ikinci sıra-da, benim mevkimde oynayan oyuncuiyi performans sergiliyor. Ben de sürek-li çalışıyorum, oynamadığım zamanbile çalışmayı bırakmıyorum. Uzun birmaraton var, bana da forma şansı gele-cek ve o zaman daha iyi değerlendire-ceğimi düşünüyorum. Oynamadığımiçin tabii ki üzgünüm ama takımımız ik-inci sırada, bunun için de mutluyum. İn-şallah böyle devam eder, ben de sıragelince takımıma katkı sağlamak istiy-orum.”

Bu sezon Avrupa kupalarına katıla-

bilecekleri bir konumda ligi tamam-

layabileceklerini aktaran Bülent Cevahir,

“Neden Avrupa kupalarına gidemeye-

lim, daha farklı bir heyecan yaşamış olu-

ruz. Biz elbette maç maç bakıyoruz,

böyle devam edersek istediğimiz yer-

lerde oluruz, yani Avrupa olursa bizim

için ve Hatay için ayrı bir heyecan

olur.” ifadelerini kullandı. � SALİM TAŞ - AA

Süper�Lig’in�güçlü�ekiplerinden�Hatayspor,�geride�kalan�13�haf-tada�istikrarıyla�öne�çıkıp�ikinci�basamakta�yer�almayı�başardı.

Bordo-beyazlı�ekibin�futbolcularından�Adekugbe�ve�Bülent�Cevahir,puan�durumundaki�yerlerini�korumayı�hedeflediklerini�belirtti

SPOR

AYDINLIK 16 CMYK

16 27 Kasım 2021 CUMARTESİHazırlayan: Semih Nişancı[email protected]

SPOR SERVİSİ

UEFA Avrupa Ligi’nde ülkemizi temsileden Galatasaray, Marsilya’yı 4-2 mağlup ede-rek liderlik yolunda dev bir adım attı. Öncekiakşam Nef Stadyumu’nda oynanan müsaba-kada olağanüstü mücadele ederek rakibini bo-ğan sarı-kırmızılılar, 5’inci maçındaki 3’üncü ga-libiyetini elde etti. 11 puana erişen temsilcimiz,gruptaki namağlup unvanını da korudu. Sarı-kırmızılı ekip, hırslı ve tempolu oyunuyla uzunsüredir hasret kaldığı Avrupa başarılarını bu se-zon elde edebileceğinin sinyallerini verdi.

SON 16 ÇOK YAKINDA

E Grubu’ndaki ilk maçından bu yana “Av-rupa Fatihi” unvanının hakkını vererek oyna-yan Galatasaray, güçlü Fransız ekibi Marsilya’yıCicaldau, Caleta-Car(kendi kalesine), Feghoulive Babel’in golleriyle geçti. Önceki akşamNef Stadyumu’nu dolduran 40 bine yakın fut-bolseverin büyük desteğiyle sonuca giden Te-rim’in öğrencileri, ortaya koyduğu dirençle al-kış topladı.

Gruptaki son maçlar öncesinde temsilci-mizin 11, ikinci Lazio’nun ise 8 puanı var. Ga-latasaray, Roma Olimpiyat Stadı’nda oynaya-cağı son maçta Lazio karşısında kazanır ya dasahadan beraberlikle ayrılırsa lider olarakdoğrudan son 16 turuna yükselecek. Sarı-kır-mızılı futbol takımı, Lazio’ya kaybederse ikin-ci olacak ve UEFA Şampiyonlar Ligi’nden ge-len bir grup üçüncüsüyle son 16 turuna kalmakiçin play-off turu oynayacak.

KASASINI DOLDURDU

UEFA Avrupa Ligi'nde grupta oynadığı 5maç sonunda liderlik koltuğunda oturan ve birüst turu garantileyen Galatasaray, 16 milyon av-roluk gelirin sahibi oldu. Bu sezon Avrupa ma-cerasına Şampiyonlar Ligi'nde ikinci ön elemeturundan başlayan sarı-kırmızılı ekip, Hollan-da'nın PSV Eindhoven takımına elenmişti. Dev-ler Ligi şansını kaybeden Cimbom, statü gereğiverilen Şampiyonlar Ligi’ndeki yayın havuzu ge-lirinin yüzde 10’luk kısmıyla (350 bin avro) te-selli buldu.

Yoluna Avrupa Ligi 3’üncü ön eleme tu-rundan devam eden Galatasaray, önce İskoç-ya'dan St. Johnstone, ardından play-off turun-da Danimarka'dan Randers’ı saf dışı bırakarak

gruplara adını yazdırdı.Gruplara katılım bedeli olan 3,63

milyon avroyu kazanan Galatasa-ray, 5 maç sonunda 3 galibiyet ve 2beraberlikle 2,94 milyon avrolukperformans gelirine ulaştı. Grupikinciliğini ve dolayısıyla play-off’ugarantileyen sarı-kırmızılılar, turprimi kaleminde 1,05 milyon av-roluk ödülü de garantiledi. Tem-silcimiz, şayet grup maçlarını lidertamamlarsa 1,1 milyon avro lider-lik ve 1,2 milyon avro son 16 turu pri-mi olmak üzere bu kalemden toplam2,3 milyon avroyu daha kasasına koyacak.

Galatasaray, katsayı gelirinde ise 24 hisse-nin karşılığı olarak 3,168 milyon avro kazanmışdurumda. Sarı-kırmızılı ekibi yayın havuzun-dan da yaklaşık 5 milyon avroluk gelir bekliyor.

AvrupalıAslan yolunadevam ediyor

GALATASARAY dahaönceki yazılarımda dabelirttiğim gibi Avru-

pa’da bir başka oynuyor. Mar-silya küçümsenecek bir takımdeğil, Fransa’nın en iyi ve enköklü kulüplerinden biri. Böy-le bir takıma 4 tane gol atarakkazanmak önemli bir neticedir.Ve bu da şunu gösteriyor ki, ger-çekten Galatasaray’ın Avrupatecrübesi ülkemizin diğer tem-silcilerinin çok üstünde. İsmi bileyeterli olabiliyor.

Fenerbahçe yenilgisindensonra Marsilya karşısındakifarklı galibiyet Galatasaray ca-miası için çok önemli bir moraloldu. Uzun yıllardır Avrupa’dagrubundan lider çıkan bir Türktakımı yok. Galatasaray bunubaşarmak üzere. GalatasaraySüper Lig’de oynadığı maçlar-da yine tökezleyebilir mi, evet.Mevcut tabloda şunu görüyoruzki, Galatasaray futbolcularınınAvrupa motivasyonuyla SüperLig motivasyonu farklı oluyor.

KÖTÜ OYNAYANYOKTU

90 dakikaya baktığımızda,Marsilya galip gelmek zorundaolduğu için hem açık oynadıhem de Galatasaray’ın yarı sa-hasına gitmeye çalıştı. Ancakfutbolda neticeyi goller belirliyor.

Marsilya’nın da Galatasaray’ında direkten dönen topları olduama sonuçta Galatasaray golyollarında daha etkiliydi ve güç-lü rakibini 4 golle mağlup etti.

İki yan bekimiz Patrick vanAanholt ve Deandre Yedlindahil olmak üzere, ki ben bu fut-bolcuları en çok eleştirenlerde-nim, bu maçta kötü oynadı veyayüreğini ortaya koymadı diye-bileceğimiz futbolcu olmadı.Bu da elbette yukarıda belirtti-ğim gibi Avrupa motivasyonu-nun çok farklı olmasından kay-naklanıyor. Diagne’nin maça ilk11’de başlaması da önemliydive Galatasaray’a fayda getirdi.Kerem Aktürkoğlu, her za-manki gibi çabukluğunu kulla-narak rakip defansı yıprattı.Cicaldau’nun ilk golü çok akıl-cıydı, ikinci golü şans olmasınarağmen görevini yapmış oldu.

KADRO İSTİKRARI SAĞLANDI

Sonuç olarak, Galatasa-ray’da taşlar yerine oturuyor, ta-kım iskeleti ortaya çıkıyor. Kad-roda eksikler yok mu, elbette varama inşallah ocak ayındaki aratransfer döneminde akılcı tak-viyelerle bu eksikleri kaparlar-sa Süper Lig dahil olmak üze-re Avrupa’da da daha iyi işleryapacaklarına inancım tamdır.

[email protected]

Cenap YENER

CEZA ZAMANLAMASITEPKİ ÇEKTİ

YAZ transfer döneminde 6,5 milyonavro bonservis bedeliyle Galatasaray’a katılan

Rumen futbolcu Alexandru Cicaldau, Marsilya ma-çındaki futboluyla yıldızlaştı. 24 yaşındaki oyuncu,

gol bölgelerinde etkili oldu ve ilk iki gole doğrudan kat-kı yaptı. İlk gol öncesinde topu kapan ve Feghouli’ninasistinde düzgün bir vuruşla meşin yuvarlağı ağlaragönderen Cicaldau, ikinci golde de topu ortalayan

isimdi. Oyunda kaldığı süre içerisinde sahadabasmadık yer bırakmayan Rumen futbol-

cu, ikinci yarıda sakatlık yaşayıncayerini Morutan’a bıraktı.

PROFESYONEL Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) SporToto Süper Lig'de Fenerbahçe ile oynanan derbide ihraçedilen Fatih Terim'e, kar��la�ma hakemine yönelik hakaretive çift sar� kart görmesi nedeniyle 3 maç men ve 13 binlira para cezas� verdi. Tecrübeli teknik adama, ayr�ca ayn�maçta tedbire uymama eylemi nedeniyle 2 maç men ve16 bin 500 lira para cezas� uyguland�� aktar�ld�.

PFDK’n�n Terim’le ilgili cezas�n� Galatasaray-Marsilyamaç�n�n bitiminden yakla��k 1 saat sonra aç�klamas� iseGalatasarayl� taraftarlar�n tepkisini çekti. Tepkilerini sos-yal medyadan dile getiren taraftarlar, PFDK’n�n galibiyetsevincine gölge dü�ürmeye çal��t��n� savundu.

Öte yandan, PFDK, Galatasaray Kulübü Ba�kan� Bu-rak Elmas'a sportmenli�e ayk�r� hareketi nedeniyle 30 binlira, ba�kan yard�mc�s� Rezan Epözdemir'e sportmenli�eayk�r� hareketleri sebebiyle toplamda 3 ay 21 gün hak mah-rumiyeti ve 125 bin lira ceza verdi�ini duyurdu. Kurulun,derbide ya�ananlar nedeniyle sar�-k�rm�z�l� kulübe de top-lamda 321 bin lira para cezas� ile Nef Stad�'n�n baz� tribünbloklar�na kapatma cezas� uygulad�� kaydedildi.

Cicaldau damga vurdu

SPOR SERVİSİ

UEFA Avrupa Ligi D Gru-bu’ndaki 5’inci maçında Olympia-kos’a son dakika golüyle 1-0 kaybe-den Fenerbahçe’de, ilk iki sıra şan-sını yitirmenin üzüntüsü yaşanıyor.Önceki gece Yunan ekibi karşısın-da maça iyi başlasa da özellikle Be-risha ile bulduğu pozisyonları de-ğerlendiremeyen sarı-lacivertliler,ikinci 45 dakikada ise oyunun kont-rolünü rakibine kaptırdı.

İRFAN CAN OYUNDAN ALININCA…

Portekizli teknik direktör Vitor Pe-reira’nın 65’inci dakikada sahanınen iyilerinden İrfan Can Kahveci’yioyundan alması sonrasında sarı-laci-vertli temsilcimiz kendi yarı sahasınaçekildi. Bu bölümde oyun üstünlü-ğünü tamamen eline geçiren ve sık sıkgol pozisyonuna giren Olympiakos,90’ıncı dakikada Tiquinho Soares’ingolüyle galibiyete ulaştı.

D Grubu’ndaki 5’inci maçlar son-rasında 5 puanda kalan Fenerbahçe,yoluna Avrupa Ligi’nde devam etmeşansını matematiksel olarak yitirdi.Sarı-lacivertliler, Antwerp’in Frank-furt deplasmanında 2 puan kaybet-mesinin ardından 3’üncü sırayı veKonferans Ligi’ne katılmayı garanti-ledi. Fenerbahçe, Konferans Ligi’ndeson 16 turunda mücadele edecek vemuhtemel rakibi grup maçlarının ta-mamlanmasının ardından yapılacakkura çekiminde belli olacak.

FENERBAHÇE AVRUPA LİGİ’NE VEDA ETTİ

Tek teselli Konferans LigiTÜRK futbolunun ve Altay’ın ya-

şayan efsanelerinden Mustafa Deniz-li’nin adının verildiği Alsancak Musta-fa Denizli Stadı’nın açılışı yapıldı. Cum-hurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,yapımı tamamlanan 14 bin kişilik stad-yumun açılışını yaptı. Gençlik ve SporBakanı Mehmet Muharrem Kasa-poğlu ile diğer bakanların yanı sıra AKParti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım,Altay Teknik Direktörü Mustafa Denizli,Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Ni-hat Özdemir ve İzmir Ticaret Odası Baş-kanı Mahmut Özgener'in de katılımıylastat kurdelesi kesildi.

‘İNGİLİZ STATLARINDAN DAİLERİ’

Altay'ın altyapı ve kadın futbol ta-kımı oyuncularıyla milli cimnastikçiler İb-rahim Çolak ve Göksu Üçtaş Şanlı'yı dakurdele kesimine davet eden Cum-hurbaşkanı Erdoğan, buradaki konuş-masında Alsancak Mustafa DenizliStadı'nın açılışını yaptıklarını belirterek,şunları kaydetti: “Herhangi bir sıkıntı-ya söz, fırsat vermeden inşallah Altayve Altınordu burayı birlikte, kardeşçe kul-lanacaklar. Herhangi bir sıkıntı olma-yacak. Zaten spor bu demek, bunu daona göre halledeceğiz. Mustafa hocadiyor ki; 'aynen İngiliz statları gibi'. Bi-zim stadımız onlardan daha ileri. Bam-başka. Tabii içeride ayrıca kapalı alan-larda da gençlik merkezimiz var. Sadecefutbol değil, gençlik merkezinde hemkitaplarınızla birlikte olacaksınız, otu-racaksınız, beraber ayrıca çalışmalarınızıda sürdüreceksiniz.” � İZMİR – AA

Alsancak MustafaDenizli Stadı açıldı

Galatasaray fabrikaayarlarına dönüyor!UEFA�Avrupa�Ligi’ndeki�5�maçta�11�puan�elde�eden

Galatasaray,�ilk�sıradaki�yerini�korudu,�grubu�ilk�iki�sıradatamamlamayı�da�garantiledi.�Yola�namağlup�devam�edensarı-kırmızılılar,�kurucusu�Ali�Sami�Yen’in�belirlediği�‘Türk

olmayan�takımları�yenmek’�hedefinin�hakkını�verdi

Sezon ba��nda Fener-bahçe'ye transfer olan

Berisha, uygun gol f�rsat-lar� yakalasa da sonucaçevirmeyi ba�aramad�.

Anka kuşu...

KÜLLERİNDEN doğan Ankakuşu gibi, Galatasaray takımı daderbi maçında Fenerbahçe kar-

şısında yaşadığı şok mağlubiyet sonra-sı UEFA Avrupa Ligi mücadelesindeMarsilya'yı 4-2 yenerek Avrupa'da ye-niden doğdu…

ESKİ GÜNLERE DÖNÜŞ SİNYALİ

Fatih Terim'i, Galatasaray takımınınbaşında Avrupa'da yaşadığı başarıları eskibir masal gibi kaldı diye çok eleştirsemde şu bir gerçek ki, Terim tekrar eski gün-lerine dönüş sinyali veriyor… Bu kadarzorlu bir grupta namağlup olarak İtal-ya'ya gidip Lazio takımıyla liderlik ma-çını oynayacak olması bile benim içinharika bir sonuç. Tüm Galatasaraylıla-rı kutlarım.

Marsilya takımını yarı sahasından çı-karmadan baskı kurması ve çabuk ge-liştirdiği ataklar Galatasaray'ın maçıkazanmasını sağladı. Topa daha çok sa-hip olan takımlar eğer önlemini almazsagol yeme riskini de alırlar. Marsilya ta-kımı da aynen bu duruma uygun bir kaosyaşadı. İstatistiklerde topa daha çok sa-hip olup pas yüzdesi neredeyse Gala-tasaray'ın iki katına yaklaşan Marsilya,Galatasaray'ın futbolun doğrularını ger-çekleştirdiği mükemmel oyununa mağ-lup oldu. İşin aslı budur.

Maç sonunda Fatih Terim doğal ola-rak çok mutluydu. Hakemin mükem-mel yönetimini kutlayarak derbi maçı-nı yöneten Halil Umut Meler'e ve fe-derasyona gönderme de yaptı. Gü-lümsedim. Futbol böyledir. Yenersen her-kes iyidir. Sen iyi, takım iyi, hakem iyi.Yenilirsen de sen iyi ama hakem kötü.Böyle olmamalı. Derbi maçını banttanbir kez daha izledim ve Halil Umut Me-ler'i de Marsilya maçının hakemi kadarbaşarılı buldum. Galatasaray derbi ma-çında da kötü değildi, sadece futbolundoğası gereği şans faktörünün yanındaolmamasıyla yenildi. Marsilya maçındaise futbolun adaletiyle yendi. Bir kez dahakutlarım.

NE VARSA ÜRETMEKTE VAR

Bir dönem Avrupa maçlarına 11 ya-bancı oyuncuyla başlayan Fatih Terim'igençlere güvenerek üç Türk oyuncuyailk 11'de yer verdiği için ayrıca kutlarım.Gençlerle ve yerli oyuncularla geçmiş-te yaşadığı başarıları hatırlattı. Demekki ne varsa üretmekte var. Yerli oyun-cu yetiştirerek onlara güvenip formayıverirsen başarı kaçınılmaz.

[email protected]

Atilla ÖZALP

kim? Üretici. askerin mühimmatı nerede' diye soran

Documents